enfeksİyon hastaliklarindan...
TRANSCRIPT
ENFEKSİYON HASTALIKLARINDAN
KORUNMA
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
“Enfeksiyon Hastalıklarından Korunma Dersi sunusu”
ÜNİTE 1: Enfeksiyon Hastalıkları
ENFEKSİYON HASTALIKLARI İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
• Sağlık: Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir. Toplumun sağlıklı yaşam biçimini benimsemesi, sağlığın korunması ve geliştirilmesi (eğitimi) de sağlıklı olmak açısından önemlidir.
• Hastalık: Herhangi bir nedenle kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik halini kaybetmesidir.
• Enfeksiyon: Canlı hastalık etkenlerinin (mikroorganizmalar) herhangi bir yoldan insan vücuduna girerek lokal veya genel yerleşmesine enfeksiyon denir.
• Enfekte: Mikroorganizmaların canlı veya cansız ortama bulaşmasına denir.
• Bulaşma süresi: Hastalık etkeninin çevreye yayılarak başka bir insana, yani kaynaktan sağlam kişiye bulaştığı zaman aralığına bulaşma süresi denir.
• Enfektivite: Enfeksiyon etkenin canlı ya da cansız bir ortama bulaşarak orada yerleşip üreyebilme özelliğine enfektivite denir.
• Enfeksiyon dozu: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilmesi için gerekli olan sayısal yeterliliğidir. Yani hastalandırabilmek için gerekli en az mikroorganizma sayısıdır.
İnkübasyon (kuluçka) süresi: Enfeksiyon etkeninin konakçıya girdikten sonra, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen süredir.
Çapraz enfeksiyon: Hastalık etkeninin hasta kişiden
hasta olmayan kişiye sağlık personeli tarafından gerekli
önlemlerin alınmaması nedeniyle bulaştırılmasıdır.
Patojenite: Bir enfeksiyon etkeninin hastalık yapma yeteneği.
Patojen mikroorganizma: İnsan ya da hayvan
vücudunda hastalık yapabilme yeteneğine sahip
mikroorganizmalara denir.
Enfeksiyon Hastalığı: Canlı vücuduna giren Hastalık yapıcı
(patojen) mikroorganizmaların kendisi veya toksinleri ile
oluşturduğu patolojik belirtilerle kendini gösteren klinik
tablodur. Enfeksiyon kaynağı,sağlam kişi ve bulaşma yolunun
oluşturduğu bir enfeksiyon zinciri sonucu enfeksiyon
hastalıkları oluşur.
Bulaşıcı hastalık: Bir enfeksiyoz etkeninin yada toksik
ürünlerinin,kaynaktan duyarlı bir kişiye doğrudan yada dolaylı
olarak geçmesiyle oluşan hastalıktır.
Normal flora: İnsan vücudunda, normal koşullarda zarar
vermeden onunla birlikte yaşayan mikroorganizma topluluğuna
denir. Örneğin boğaz florası, bağırsak florası gibi.
Saprofit: Hastalık yapma yeteneği olmayan enfeksiyon etkenlerine saprofit denir.
Enfeksiyon hastalıkları tarihi süreç içerisinde çeşitli salgınlarla birçok ölümlere yol açmıştır. Salgınlar ile ilgili terimler:
•Endemi: Bir hastalığın bir toplumda belirli ya da alışılmış sıklıkta görülmesine denir. •Epidemi (salgın): Bir bulaşıcı hastalığın bir bölgede kısa sürede beklenenden çok sayıda görülmesine denir. •Pandemi: Kıta ya da kıtaları etkileyen çok geniş salgınlara denir. •Sporadi: Bir bulaşıcı hastalığın bir bölgede tek tük vakalar hâlinde görülmesidir. •İzolasyon (tecrit): Kelime olarak ayırma, soyutlama, tecrit anlamına gelmektedir. Enfekte olan kişinin bulaştırma süresince diğer insanlardan ayrılmasına denir.
• Karantina: Bulaşıcı bir hastalığa temas eden insanların ya da hayvanların hareket özgürlüklerinin o hastalığın bulaştırıcılığı süresince kısıtlanmasına denir.
• Vektör: Sinek, bit, kene, fare gibi taşıyıcılardır.
• Portör: Bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmeyen kişi ve hayvanlara portör denmektedir.
Enfeksiyon Zinciri (Enfeksiyon halkası)
• Bir enfeksiyonun oluşabilmesi için gerekli olan etmenlerin tümüne enfeksiyon zinciri denir. Bu zincir kaynak (etken), sağlam kişi ve bulaşma yolundan oluşmaktadır.
Enfeksiyon zinciri genel olarak altı aşamada tamamlanır.
Enfeksiyon etkeni
• Hastalık yapma yeteneğine (patojenite) sahip bakteri, virüs,mantar ve parazit gibi mikroorganizmalardır. Enfeksiyon Kaynağı (Rezervuar)
• Enfeksiyon etkenlerinin doğal olarak üzerinde yaşayıp
çoğaldıkları canlı yada cansız ortamlara enfeksiyon kaynağı
denir.
Enfeksiyon hastalıklarında en önemli kaynaklar;
Canlı kaynak insan ve hayvan,
Cansız kaynak ise su ve topraktır.
Kaynaktan çıkış yolu (çıkış kapısı)
• Mikroorganizmalar solunum, boşaltım , sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerleri çıkış yolu olarak kullanırlar.
• Mikroorganizmalar genellikle balgam, dışkı, idrar, sperm ve vajen salgısı, yara akıntıları ve kan yolu ile kaynaktan yayılırlar.
Yeni konakçıya bulaşma yolu (taşınma)
• Enfeksiyon hastalığının oluşumu için rezervuardan çıkan enfeksiyon etkenlerinin yeni konakçıya taşınması gerekir. Enfeksiyon etkenleri (Mikroorganizmalar) çeşitli taşıyıcılarla bir yerden bir yere taşınırlar. Taşınma (bulaşma); doğrudan bulaşma ve dolaylı bulaşma şeklinde gerçekleşir.
Yeni konakçıya giriş yolları (giriş kapısı)
• Patojen mikroorganizmaların hastalık oluşturabilmesi için öncelikle insan vücuduna girmesi gerekmektedir. Mikroorganizmaların insan vücuduna girmeyi başardığı anatomik noktaya giriş yolu adı verilir. Bu yol genellikle çıkış yolu ile aynıdır.
• Solunum yolu,
• Sindirim yolu,
• Genital organlar,
• Deri ve mukozalar, belirli giriş yollarıdır.
Mikroorganizmaların yerleşme ve yayılmaları
• İnsan vücuduna uygun yoldan giren Patojen mikroorganizmalar, şartlar
uygun ise kendileri için uygun doku ve organlara gidip yerleşerek (Tropizm)
ve sürekli çoğalarak faaliyetlerini sürdürürler.
• Vücuda giren patojen mikroorganizmaların hastalık oluşturabilmeleri için
vucutta etkenin cinsine göre belli bir sürenin geçmesi gerekir,bu süreye
inkubasyon periyodu ya da kuluçka devri adı verilir.
Mikroorganizmalar vucutta yayılmak için;
kan,
lenf,
sinir yollarından yararlanırlar.
•Enfeksiyona duyarlı organizma (Duyarlı Konakçı)
• Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için savunma gücü zayıf
duyarlı bir konakçıya ihtiyacı vardır. Enfeksiyon zincirinin tamamlanması için
duyarlı konakçının olması gerekir. Dirençli bir organizmada mikroorganizmalar
hastalık oluşturamazlar.
• Konakçının mikroorganizmalara karşı çeşitli savunma mekanizmaları vardır.
Vucudun Mikroorganizmalara karşı direnç mekanizmaları
Bulaşıcı Hastalıkların Önemi • Bulaşıcı hastalıklar sık ve yaygın görülebilen, ölümlere,
başka hastalıklara ya da sakatlıklara yol açan, iş gücü ve maddi kayıplara neden olan önemli bir sağlık sorunudur.
• Bulaşıcı hastalıklar nüfus artışı, çarpık kentleşme, kötü yaşam ve çevre şartları, alt yapı eksiklikleri, küresel iklim değişiklikleri, tarım ve hayvancılıktaki değişiklikler, ekolojik değişiklikler ile yaygınlaşmaktadır.
• Hastalık etkeni mikroorganizmalar, sağlam kişilere ulaşarak bir anda toplumu tehdit eden boyutlara ulaşabilmektedir. Ayrıca bulaşıcı hastalıklar çıktıktan sonra alınan önlemler yetersiz kalabilmekte ve ciddi kayıplara neden olabilmektedir.
• Bulaşıcı hastalıklar ve salgınların topluma verebileceği zararlar özetle: Halk sağlığını olumsuz etkiler, Toplumun huzurunun bozulmasına yol açar, Sağlık hizmetlerinin sunumunda aksaklıklara
neden olur, Ölüm ve sakatlık olayları artar, Ekonomik yapı olumsuz etkilenir, Hastalıklar dünya çapında yayılabilir.
ENFEKSİYON ETKENLERİ
• Enfeksiyon etkenleri,enfeksiyon hastalıklarına sebep olan
mikroorganizmalardır. Enfeksiyon etkenleri doğada veya konakta
çoğalabilen ve yerleştiği konakta çeşitli cevapların oluşmasına
neden olan küçük canlılardır. Enfeksiyon etkenleri konağa girip
çoğaldıktan sonra immunolojik, inflamatuar ve dejeneratif
değişikliklere yol açarlar. Örnek olarak konakta immunolojik
cevaba neden olup romatizmal ateşe neden olmaktadır.
Enfeksiyon etkenleri:
Bakteriler
Virüsler
Mantarlar
Parazitler
Enfeksiyon Etkenlerinin Genel Özellikleri
Mikroorganizmalar, uygun ısı, nem ve besin ortamı gibi şartların varlığında çoğalarak, sayıları hızla artar,
Mikroorganizmaların bir kısmı insanlarda bir kısmı ise hem insan hem de hayvanlarda hastalık oluşturabilirler,
Bazı Mikroorganizmaların kendisi hastalık oluştururken
(kolera, grip virüsü, amip vb.), bazıları da salgıladıkları
zehirli maddeler (toksinleri) ile hastalık (tetanoz,
botilinum vb.) oluşturabilirler.
Bazı Mikroorganizmalar giriş yerinde yerel (lokal)
enfeksiyon oluştururken, bazıları genel (sistemik)
hastalık oluşturabilirler,
Bazı Mikroorganizmalar vücuda girdikten sonra bazı
organ ve dokuları tercih ederek hastalık oluşturur
(hepatit virüsleri karaciğere, meningokok bakterileri
beyin zarlarına yerleşirler).
Bazıları insandan insana bulaşırken (hepatit virüsleri,
grip virüsleri vb.) bazıları insandan insana bulaşmaz
(tetanoz, brusella vb).
Bazı mikroplar salgın oluşturabilirken (kolera, tifo,
grip, epidemik menenjit, hepatit A vb.), bazıları salgın
yapmaz (tetanoz vb.).
Bakteriler ve özellikleri
• Bakteriler basit hücre yapısına sahip (prokaryot), tek hücreli mikroorganizma grubudur.
• Büyüklükleri 0.1 – 10 µikrometre (mikron) arasında değişir. Bakteriler, renksiz ve şeffaf yapıdadırlar. Mikrobiyolojik boyalarla boyamak suretiyle incelenirler.
• Boyanma özellikleri bakımından farklılıklar gösterirler. Gram boyası ile mor renkte boyananlar Gram pozitif (+), Pembe veya Kırmızı renkte boyananlar Gram negatif (-) olarak isimlendirilirler.
• Bakteriler, dış yapılar (Hücre duvarı, Kapsül, Flagella-
flagellum, Fimbria-pilus) ve iç yapılar (Çekirdek-nükleus),
sitoplazma, spor, hücre zarı-membran) dan oluşan basit
hücre yapısına sahip mikroorganizmalardır.
• Bakteriler mikroskopik (morfolojik) özelliklerine göre
temel olarak; Kok, Basil, Spiral, şekilli olmak üzere üç ana
gruba ayrılmaktadır.
Koklar (Coccus)
• Koklar veya koksi (kokus, Latince coccinus (kırmızı) ve Yunanca kokkos (çilek)'den gelmektedir).
• Eni boyu birbirine yakın, 0.8-1.5 mikron boyunda yuvarlak şekilli bakterilerdir.
• Bazıları oval, kahve çekirdeği veya fasulye şeklinde de olabilir. Bölündükten sonra tek tek ya da yan yana gelerek gruplar oluşturabilirler.
• Koklar, mikroskopta incelendiğinde, birbirlerine karşı duruşlarına göre aşağıdaki isimleri alırlar.
Kokların görünümleri
Gram pozitif (+) ve Gram negatif (-) bak,terilerin mikroskopik görünümleri
Baciller (Bacillus)
• Boyları enlerinden fazla olan, sert veya esnek çeperli, düzenli veya düzensiz, genellikle çomak, çubuk ya da silindir şeklindeki bakterilerdir.
• Çoğu olumsuz şartlara dirençlidir. Aerobik ve fakültatif anaerobturlar. Bacillus cinsi bakteriler, uygun olmayan şartlarda spor (Endospor) oluşturma yeteneğindedir.
• Bacillus türleri toprakta geniş bir yayılıma sahip oldukları gibi deniz ve tatlı sularda, buraların sedimentlerinde de bulunabilirler.
• Bacillus'ların termofilik, mezofilik ve psikrofilik türleri vardır. Çok yüksek sıcaklık derecelerinde bile canlı kalırlar.
• Basiller görünüm özelliklerine ya da bulundukları ortamın etkilerine bağlı olarak değişik görünümde bulunabilirler.
Düz Basiller: Düzenli veya düzensiz tek tek bulunan,
uzun çomak veya silindir şeklindeki bakterilerdir. Kokkobasiller: Boyu enine yakın, kokla basil arasında
görünen oval basillerdir. Fuziform basiller: İki kenarı dış bükey, ortaları
kalınca,uçları sivri olan mekik şeklindeki basillerdir. Difteroid Basiller: Bir veya iki ucu, bazen de ortası şişmiş
görünümde olan basillerdir. Streptobasiller: Birbirleriyle ucuca gelip zincir oluşturan
basillerdir.
Basillerin şekil ve dizilişlerine göre görünümleri
Spiraller (Spirullum)
Burgu, Sarmal şeklinde Bakterilerdir. Spiraller yalnız bir
kıvrımlı olabileceği gibi 10-15 kıvrımlı hatta daha fazla
kıvrımlı olabilir. İki gruba ayrılır.
Spiroketler
Bir çok kıvrımı olan, yumuşak, bükülebilen, kendi ekseni
etrafında veya ileri geri hareket edebilen bakterilerdir.
Spiroketler üç grupta incelenir.
Spiroketler
Treponemalar: Düzgün ve dik kıvrımları olan, boyları
daha küçük bakterilerdir. Zor boyanırlar, anaeropturlar.
Borrelialar: Sarmalları geniş ve düzensiz, dalgalı, kolay
boyanan, anaerop bakterilerdir.
Leptospiralar: Bir eksen etrafında küçük ve dik kıvrımlı,
iki ucu çengel biçiminde bükülmüş, zor boyanan, aerop
bakterilerdir.
Spiriller
Bir tek kıvrımı olan, sert vücutlu, kirpiği yardımıyla hareket eden
bakterilerdir. Sert vücutluların bir alt grubu da vibriolardır. Virgül
şeklinde bir tek kıvrımlı flagellum ile hareket eden bakterilerdir.
Kolay boyanan gram (-) bakterilerdir.
Spiriller ve Vibrio
Riketsiyalar, mikoplazmalar ve klamidyalar, bakterilere
benzerlikleri nedeniyle bakteri grubunda gösterilmiştir. Hücre içi
parazitler olup hücre yapıları bakterilere benzer. Genellikle
yuvarlak şekillidirler.
Bakteriler grubuna dahil mikroorganizmalar
Virüsler-viroidler ve özellikleri
• Virüsler zorunlu hücre içi parazitidirler. Üremeleri için
mutlak bir canlı hücreye ihtiyaç duyarlar. Üretilmeleri
özel teknikler gerektirir, güç ve masraflıdır.
Üretilmeleri için;
Doku kültürleri,
Embriyonlu yumurta,
Deney hayvanları kullanılır.
• Virüsler kendi metabolik aktivitelerini yürütecek organellere sahip değildirler.
• Bu nedenle virüsler bakteriler gibi bölünerek çoğalamazlar, ancak bir canlı hücre içerisinde çoğalabilirler.
• Virüsün canlı hücrede çoğalmasına virüs replikasyonu denir.
• Virüslerde protein sentezi yapacak veya enerji üretebilecek herhangi bir hücresel organel yoktur, hücre duvarı içermezler.
• Viruslar tek tip nükleik asit içerirler. Ya DNA (Deoksiribonükleik asit) ya da RNA (Reoksiribonükleikasit)’yı (çekirdek) taşırlar.
• Virüsler taşıdıkları nükleik asit tipine göre iki grupta sınıflandırılırlar.
DNA Virüsleri
Parvoviruslar,
Papovaviruslar,
Adenoviruslar,
Herpesviruslar,
Poxviruslar,
Hepadnaviruslar.
RNA Virüsleri
Picorna viruslar,
Reoviruslar,
Coronaviruslar,
Togaviruslar,
Retroviruslar,
Rhabdovirüsler,
Paramiksoviruslar.
• Nükleik asiti çevreleyen proteinden yapılmış kapsid (kılıf) ve bazı viruslarda kapsidi çevreleyen lipid yapısında zarf vardır.
Virüsler kapsid yapılarına göre;
Kübik simetrili, Helikal simetrili,Kompleks simetrili görünümlere sahiptirler.
İkozahedral simetrili, Kübik simetrili
Virüsün kapsid yapısına göre görünümleri
Viruslar infekte ettikleri canlılara göre çeşitli isimler alır, bunlar:
Virion: Olgun virus partikülüne verilen bir diğer addır.
Nükleik asit ve kapsid olmak üzere iki, bazı
viruslarda 3 komponentten (unsur, elemandan) oluşur.
Viroid: Bazı faydalı bitkilerin hastalık etkeni olan viroidler yapı
bakımından yalnız bir tek RNA taşır, kapsid
bulunmaz. İnsandaki Hepatit D Virusu ile benzerlik gösterir.
Prion: Hayvan hastalıklarının etkeni olan prionların yapısında
RNA veya DNA gibi nükleik asit bulunmaz. Hücre tarafından
kodlanan, kendine has şekli olan bir proteinden ibarettir.
Bakteriyofaj: Bakterileri infekte eden viruslara, faj ya da
bakteriyofaj denir. Genellikle belli bakterileri infekte edip orada
çoğalır. Salmonella typhy, Escherichia.coli buna örnektir.
Mantarlar (funguslar) ve özellikleri
• Mantarlar; ökaryotik hücre yapısına sahip, klorofilsiz,
fotosentez yapmayan, tek veya çok hücreli
mikroorganizmalardır. Belirgin bir çekirdek, çekirdekçik,
çekirdek zarı, stoplazma, mitokondri, golgi aygıtı,
endoplazmik retikulum, sterol ve kitinli (chitin: bazı
böceklerin vücudunu örten kabuk ya da kabuğumsu
polisakkaritten ibaret sert madde) sert bir hücre duvarı
bulunur.
• Mantarlar dış görünüm bakımından iki çeşit yapı gösterirler.
Küfler
• Çok hücreli ipliksi, pudra veya kadife görünümünde
mikroorganizmalardır. Küflerin oluşturduğu ipliksi
yapılara hif, hif yığınlarına da micellum denir. Bazı hifler
çok hücrelidir ve transvers septalarla birbirinden ayrılmış
olabilir (septalı hifler). Bazı mantar türlerinde hiflerin
septaları bulunmaz (septasiz hif). Micellum üzerinde,
üreme organelleri olan sporlar yer alır. Bazı küflerden
çeşitli ürünler (organik asit, antibiyotik gibi.) elde
edilebilir.
Mayalar
• Mayalar 3-15 mikrometre büyüklüğünde Tek hücreli,
oval ya da yuvarlak, krem kıvamında maya kokusunda
bakterilerin görünümüne benzeyen
mikroorganizmalardır.
• Çoğu maya hücresi tomurcuklanarak ürer. Bazı
mayalardan ekmek, sirke gibi besin yapımında
faydalanılır.
Çeşitli mantarlar
İnsanlarda hastalık yapan mantarlar, canlı organizmada yerleştikleri yerlere göre üç gruba ayrılır.
Yüzeysel mikozlar: Deri, tırnak ve mukozalara yerleşir. İnsandan insana
bulaşmaktadır. Yüzeysel mikozları microsporum, trichophyton (trikoftan)
ve epidermophyton (epidermoftan) türleri yapar.
Deri altı mikozlar: Deri altı dokulara, deri yoluyla bulaşarak yerleşir. Kas ve
kemiklere kadar yayılır. Sporotrichosis (sporotrikozis), chromomycosis
(kromomikoz), myctoma (micetoma) türleri de deri altı mikozdur.
Sistemik mikozlar (derin mikozlar): Mantar enfeksiyonları, derin doku ve
organlara yerleşir. İnsandan insana bulaşmaz. Sistemik mikozlar seyrek
görülür.
Sistemik mikozlara coccidioides immitis (koksidiyades imitis),
histoplasma capsulatum (histoplazma kapsulatum), blastomyces
dermatitidis türleri sebep olmaktadır. Candida (kandida) türü sistemik
mikozdur.
Mantarların üremesini sağlayan yapılara, mantar sporu adı verilir. İşlevleri bakteri sporlarından farklıdır. Mantarları eşeyli ve eşeysiz olmak üzere iki çeşit spor oluşturur Eşeyli spor
Hücre çekirdekleri arasında birleşmelerle oluşan
sporlara eşeyli spor denir. Eşeyli (seksüel)
sporların oluşumu sırasında mayoz bölünme
vardır.
Eşeysiz spor
Hücre çekirdekleri arasında birleşme olmaksızın tomurcuklanma yoluyla oluşan sporlara eşeysiz spor denir.
Kısaca ana hücrenin doğrudan bölünmesi sonucu oluşur. Mantarların çoğu bu yolla ürer.
Tıbbi önemi olan mantarlar dört sınıfa ayrılırlar
• Phycomycetes (Zygomycotina): Ekmek küfleri, pirinç mantarları
(Rhizopus oryzae, Rhizopus stolonifer) bu gruba örnektirler.
• Ascomycetes: Mayalar, Aspergillus, Candida ve Peniciliumlardır.
Bazı peynir ( Rockford ve Kamambert peynirleri gibi) ve
antibiyotik üretiminde yararlanılan mantarlardır. En büyük
gruptur.
• Basidiomycetes: Zehirli ve zehirsiz tüm şapkalı mantarları kapsar. Bilinen en zehirli mantar bu grupta yer alır.
• Deuteromycetes (Fungi imperfecti): İki türden meydana gelen
gametlerin birleşmesiyle oluşan mantar türlerini içeren gruptur.
Fungi imperfecti sınıfında genellikle insanlarda hastalık yapan
mantar türleri yer alırlar.
Parazitler (Parasitos) ve özellikleri Parazit Latince bir terimdir. Para (yanında), sitos (besin,
beslenme) anlamındadır. Parazit, başka bir canlı
organizma üzerinde (ektoparazit) ya da içinde
(endoparazit), ondan beslenerek ve ona zarar vererek
yaşamını sürdüren, gelişip çoğalabilen canlıdır.
Parazitlik (parasitism); bir canlının diğer bir canlıya mutlak bağımlılığıdır ve ona zarar vererek yaşamını sürdürmesidir.
Paraziti üzerinde yada içinde barındıran, beslenme ve gelişimini
sağlayan,bu ilişkiden daima zarar gören canlı konak olarak adlandırılır.
Parazit ile konak arasındaki ilişki öncelikle parazitin, uygun konağı
bulup konağın savunma mekanizmasını aşarak konağa yerleşmesi ile
başlar. Parazit, yerleştiği bölgede konağına zararlı etkiler yapar. Konağına
zarar veren parazite patojen parazit (parasitismus) adı verilir.
Konaklar, barındırdığı parazitin evrim dönemine göre değişik isimler alırlar.
Son konak: Parazitin erişkin dönemini veya eşeyli üreyen şeklini barındıran canlıdır.
Ara konak: Parazitin erişkin olmayan (larva) ya da eşeysiz üreyen şeklini barındıran canlıdır.
Rezervuar(konak): Parazitler için doğada kaynak
durumunda olan konaklara denir.
Parazitlikte konak bitki, hayvan yada insan olabilir.
Parazitlerin giriş yolları
Plasental yol ile: Bazı parazitler, plasenta yoluyla
anneden fetüse (anne karnındaki bebek) geçer.
Bunların başında Toxoplasma gondii gelir, düşüklere
neden olur.
Sindirim yolu ile: Genellikle bağırsaklarda yaşayan
parazitler ağız yoluyla sindirim sistemine giriş yapar. Bu
yolla giren parazitler, bağırsaklardan başka doku ve
organlara da geçer ve orada yerleşir. Örneğin, Taenia
saginata az pişmiş ya da çiğ etlerle ağız yolundan
vücuda girer, bağırsaklara yerleşir. Paragonismus
westermani ağızdan alınır; fakat akciğerlere gidip
yerleşir.
Deri ve mukoza: Bazı parazitler direkt olarak, bazıları da
kan emiciler (eklembacaklılar) aracılığıyla deriden
girebilirler. Örneğin; schistosomalar toprakta, çıplak
ayaktan girer. Plasmodiumlar, sivrisineğin sokması sonucu
sncylostoma duodenale mukozasından ve deriden
dolaşım sistemine girer.
Solunum yolu: Az sayıda da olsa bazı parazitler bu yolla
organizmaya girer. Örneğin; enterobius vermicularisin
yumurtaları ağız ve burundan sindirim sistemine geçer.
Ürogenital yol: Bu tip bulaşma, daha çok cinsel temas
esnasında olur. Örneğin; trichomonas vaginalis, bu yolla
bulaşır. Yumurtlamak için anüsten çıkan enterobius
vermicularis, yolunu şaşırarak vulvadan içeri girer.
Değerli Eğitimcilerimiz, sunumların tamamına ulaşmak için yayınevimiz ile irtibata geçiniz.
Atlas Sağlık Yayınları Gsm : 533 745 49 44 [email protected]