erciyes Üniversitesi sosyal bilimler enstitÜsÜ...

26
.. ISSN 1300 -1582 . ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSi SAYI: 8 YIL: 1999

Upload: others

Post on 03-Jan-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

..

ISSN 1300 -1582 .

ERCiYES ÜNiVERSiTESi

SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSi

SAYI: 8 YIL: 1999

Page 2: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

IV KÜNHÜ'L-AlJBAR 1

Dr. Faris ÇERÇ1*

Gelibolulu Mustafa Ali'nin KUnhü'l-Abbar isimli büyük eseri Kayseri Raşid Efendi kütüphanesinde 920 noda kayıtlı bulunmaktadır. Yazma eserin baş tarafında, daha sonra ilave edildigi ilk bakışta anlaşılan (Fihrist-i et-Tarihü'l-Müsemma bi-Künhü'l-Abbar) başlıgı altında bir fihrist yer almaktadır.2 Nesih yazı türü kullanılan eser, (1083 H./ 1672 M.) tarihinde İstanbullu Abdülaziz Bin İbrahim tarafından istinsah edilmiştir. Bu güne kadar eserin müellif nüshası bulunamamıştır. Yazma 2lx 12.5 (17 .5x8.5) ebadındadır. Cildi, siyah meşin renkli, şemseli ve mikleplidir. 602 varaktan oluşan bu eserin kagıdı alıarlı olup, her sayfasında 35 satır yer almaktadır. Konu başlıkları ve bölüm başlıkları, ayetler, hadisler, nazım, nesir, li-münşiih'i, li-müellifih'i, önemli kişilerin isimleri kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Eserin (lb ve 2a) varakları kalın altın yaldızlı çizgilerle, diger sayfalar ise kırmızı tek çizgi ile çizilmiştir. Tarihçimiz diger eserlerinde oldugu gibi bu eserinde de metnin aralarına sık sık şiirler ve darb-ı meseller getirerek esere akıcılık kazandırmayı amaç edinmiştir. Bu nüshada VI.rüknün iki cildi bir aradadır. "441a, 467b, 513a, 528a, 532b, 537b, 543b, 55la, 569a, 570b, 571a, 571b, 572b, 573a, 574a, 574b, 575a," varaklarında bir satır, üç satır, bazan yarım sayfa gibi boşluklar göze çarpmaktadır.

Biz bu çalışmamızda, "Kitab-ı Tarib-i Künhü'l-Abbfır" "Sipfıs-ı hisyar, ol Sani0-i büzürgvar ve b~Hil.cu'l-leyli ve'n-nehfır. .. " şeklinde başlayan bu yazma eseri on üç bölüm halinde okuyucuların bilgisine sunmaya çalışacagız.

I. BÖLÜM

1-Müellif bu bölümde, Künhü'l-Ahbfır'ın telif ve tasnif sebebi üzerinde durmakta, Çerkez, Abaza, Efrenc ve Macar, Gürcü ve Rus taifelcri ilc ilgili kısa kısa bilgiler vermekte ve eserini, neden telif ve tasnif ettigini şu mısralarla dile getirmektedir:

işbu te"l'ifden budur ma\(şfıd Ola göfilümde hüzn ü ğam metı:fıd

"Gelibolu'u Mustafa Ali'nin Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesinde Bulunan Eserlerinin Tanıtımı" başlığını taşıyan yazı dizisinin birincisi olan Tuhfetü's-Suleha ve ikincisi olan Fuşfil ü l.fall ü Alcd Uşill-i ijarc ü Nalcd "Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi"nin lO.sayısında, üçüncüsü olan Rii\ıatü'n-Nüfils ise Erciyes Dergisi'nin 241. sayısında yayınlanmıştır.

* Yrd.Doç.Dr.; Atatürk Üniversitesi Erzincan Meslek Yüksekokulu. 2 Aynı kütüphanede 901 noda bulunan diger nüshada fıhrist yer almıyor.

Page 3: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

Her muradım ijuda ":inayet ide ~ılmayam iliere rükfı< ü sücfıd 1

2-Fasıl adı verilen bu kısımda, Al-i Osmfm'nın büyük ceddi Erıugruı Gazi'nin Selçuklu Sultanı Sultan Alaaddin ile ilişkilerinden, eşkalinden,

çocuklarından, söz edilmektedir.2 Ayrıca, Sultan Osman'ın fütühatından, muhtelif gazalarından, zamanında yetişen meşahir, ulema ve meşayih hakkında kısa bilgiler verilmekte,3 Yalak Kalcasının alınışından, Yalak Hamamından ve Bursa'nın fethinden söz edilmektedir.4

3-Bir diger Fasılda, Osman Gazi'nin yaşadığı dönemde yetişen meşahir-i

ulemadan ve meşayihten,S Mevlana Edebllli, Mevlana Tursun Fakıh, Mevlana Hıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi, Şeyh Hasan gibi şahsiyetler hakkında kısa bilgiler verilmektedir .6

II. Bölüm

Bu bölümde şu konulara yer verilmektedir:

I-Sultan Orhan'ın cülfısundan sonra gelişen olaylar ve Padişahın bilyeleri (özellikleri) birkaç cümle ile anlatılmaktadır. O sıralarda gerçekleştirilen fetihler önce toplu olarak ele alınmakta ve daha sonra, Sultan Orhan'ın, padişah olmadan önce Bursa'yı fethettiginden, cülfısun hemen ardından, Kaşık Hisarı, İznikmid ve İznik kaleleri, Göynük, Taraklu Yenicesi, Balıkesir Kalesi, Karesi vilfıyetleri, Bergama Kalesi, Aydıncık hisarı, Edremit Kalesi, Kirmastı, Ulubad Kızıica ve Tuzla Hisarı gibi yerleşim yerlerinin alınışından bahsedilmektedir.

2-0rhan Gazi'nin oglu Süleyman Paşa'nın leraatları ve ölümünden, Sultan Orhan'ın vücuda getirdigi hayır müessesclcrinden, Emir Konuralp'ın

faaliyetlerinden, Sultan Orhan zamanında yaşamış meşahir ve ulema hakkında bilgi verilmekte, Mevlana Davud-ı Kayseri, Mevlana Alaaddin Esved ve Mevlana Hasan Basri gibi zamanın meşhurlarının kısa biyografileri bu bölümde yer almaktadır.

Sultan Orhan zamanında yaşamış, Karaca Ahmed, Emir Osman, Ahmed-i Kebir-i Rüra'1, Geyikli Baba, Kara Ahmed, Ahi Evren, Musa Abdal, Abdal Murad, Duglu Baba? gibi meşayıh konusunda özlü bilgiler verilmektedir.

III. BÖLÜM

Osmanlı Devleti'nin üçüncü padişahı Sultan Murad Han zamanındaki olayların hikaye edildigi bu kısımda, padişahın bilyeleri (özellikleri) ve çocukları

konusunda bilgi verilmektedir. Cülfısun ardından Padişah'ın Rumeli seferine

1 <Ali, Künhü'l-Ahbô.r, Raşid Efendi Küıüphencsi, Türkçe yazmalar :(<oll.no:920, Vr.3a 2 Künhü'l-Ahbiir,Vr.7a 3 Aym eser,Vr.13a 4 Aym escr,Vr.l4a 5 Aynı escr,Vr.14b 6 Aynı eser,Vr.15b 7 Aynı cscr,Vr.24a

266

Page 4: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

'- '

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

çıkışından, Sultan Murad'ın oğlu Savcı Bey'in de bu seferlcre katılışından, Edirne'nin fethedilişinden, 763/1361 senesinde Evrenos Bey'in sürdürdüğü fetih hareketlerinden, İpsala ve Malkara vilayetlerinin ele geçirilişinden, Evrenos'un Gümülçine'yi fethinden, Biga Kalesi'nin Osmanlı idaresine girişinden, 787/1385 tarihinde Siroz Kalesi'nin fethedilişinden, daha sonra, Hamid İlinin ele geçirilişinden, Bayezid Han'la Yakub Celinos'un bir araya gelişlerinden ve Osmanlı­Karaman ilişkilerinden bahsedilen bu kısımda, Sultan Murad'ın vezirleri ile zamanında uleması hakkında önemli bilgiler verilmektedir. 1

IV. BÖLÜM

Bu bölümdeki olayları şöyle sıralamak mümkündür.

Sultan Murad Han'ın oğlu Yıldırım Bayezid Han zamanında gelişen olayları

ele alan mi.iellif, Yıldırım Bayezid Han'ın hilyeleri (özellikleri) ve çocukları ile igili bilgiler vermektedir.2 Daha sonra Sultan Bayezid zamanındaki olayların toplu bir değerlendirmesini yapan tarihçimiz, gelişen olayları, Havadis diye nitelendirdiği sekiz madde halinde ortaya koymaktadır. Öte yandan Diyadin Kalesi'nin Firuz Bey, Üsküp ve Bosna viHiyetlerinin Paşa Yiğit tarafından fethedildiğine işaret eden müellif bir şiir/inde şunları söylüyor:

Mfıy-ı zülf-i yardan çoı<. çıı<.dı ğılman-ı ğulam u keniz Her mücahid canına cfın htdı bl-ceng ü siuz

Bu arada Sinop hakimi Kötürüm Bayezid'in öldüğünü, oğlu Emir İsfendiyar'ın Osmanlı Devletine bağlılığını bildirmesi üzerine, kendisine Sinop Kalesi'nin verilidiğini, Yıldırım Bayeyizid'in istanbul'u fethetmek üzere harekete geçtiği sırada Ungurus Kralının boş bulduğu arazilere baskınlar düzenlediği sıralarda Aydın ve Saruhan Oğlu'nun vefat ettiklerini ve halkın devlete bağlılıklarını bildirmesi üzerine buralann tamemen Osmanlı topraklarına katıldığını, bu yıllarda Mısır Sultanı Emir Berkuk'un vefat etmesi üzerine , Mısır'da büyük karışıklıkların yaşandığını, Timur'un ortaya çıkışından önce zuhur eden bazı olaylara kısaca değinen All, bir beytinde şöyle demektedir:

Yazıı<. degil mi, ı<.ıyfırsın Diyar-ı Rfım'a Fclek Dem-i ~ıyamet ise, bfırl bir nişan göster3

Timur'un estirdiği savaş yelleri konusunda geniş bilgi veren tarihçimiz, Timur ile Yıldırım Bayezid arasında cereyan eden diplomasiyi ve daha sonra gelişen olayları ele almakta ve Timur Han'ın diger fetihlerinden ve İzmir Kalesi'nin fethinden söz etmektedir.

Yıldırım Bayezid Han'ın içine düştüğü zor duruma4 işaret edilen bu kısımda, Kara Yusufun çıkardığı kargaşalıklar ve gösterdiği faaliyetler ilc şchzadelerin

ı Aynı eser,Vr.28b 2 Aynı eser,Vr.29a 3 Aynı eser,Vr.29b 4 Aynı eser, Vr.36b

267

Page 5: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl 1999

durumundan, 1 vücuda getirilen hayır kurumlarından, vezirlerden, ulemadan, meşayıhdan, hükemadan, şairlcrden, kısa kısa söz edilmektedir.2

Yıldırım Bayezid Han'ın oglu Süleyman Şah'ın saltanat yılları konusunda bilgi veren tarihçimiz, Sultan Musa'nın cülusundan ve gatlet içinde sürüp giden saltanatından, birlikte çalıştıgı vezirinden ve zamanındaki ulemadan söz etmekte ve bir şiirinde şöyle demektedir:

Bil.de ile memleket berbfıd olur. Saltanat eyvanı hl-bünyild olur3

Sultan Musa'nın büyük kardeşi Sultan Muhammed Han tarafından desteklenmesi ve Rumeli yakasına geçişini anlatan müellif, Sultan Musa zamanında cereyan eden olayları dört başlık altında ele almakta ve kısa saltanatı sırasında

yaptıgı hayrattan, vekillerindcn, ulemadan söz etmektedir.4

V. BÖLÜM

Bu bölümde sırasıyla şu olaylardan söz edilmektedir:

Yıldırım Bayczid Hanın oglu Sultan Muhammed Han'ın 780/1378 tarihinde doguşu ve 816/1413 tarihinde tah ta çıkışı, çocukları, bilyeleri (özellikleri) hikaye edilmekte ve zamanında ortaya çıkan olaylar, vi\kıa adı verilen yirmi dört ve hadise diye adlandırılan sekiz alt başlık altında verilmektedir.5

Başta Sultan Muhammed Han'ın vefatı olmak üzere, hayatında vücuda getirdigi hayır kurumları, vezirlcri, zamanında yaşamış ilim adamları, meşayıh ve şairlerden söz eden mücllif, Şair Kemfil Halveli'nin şu beytini kaydetıncktedir:

Dost olmaz, nefse düşmen olmayan, Mevlayla "izzi dünya cem< olur mu, devlet-i cu~bayla6

VI. BÖLÜM

Sultan Muhammed Han'ın oğlu Sultan Murad ijan'ın doğumunun ele alındıgı bu bölümde, gerçekleştirilen fetihler konusunda bilgi verilmiktc ve Sultan Murad'ın Osmanlı tahtını Sultan Muhammed'e teslim edişinden ve Manisa'ya gidişinden söz edilmekte ve bir şiirinde şöyle denilmektedir:

ı

2 3 4 5 6

II.ctiza l)ükmün eylese tal.<dir Gah sultan olur kişi, gah ınir

Aynı eser,Vr.28a Aynı eser, Vr.42a Aynı eser, Vr .46b Aynı eser, Vr.51 b Aynı eser,Vr. 63b Aynı eser, Vr. 68b

268

Page 6: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

l:Iakim-i bl-zeval Mevla'dır

Olmaz anda ba\<ası rahne-pezırl

Ayrıca yine bu kısımda, Mora Kalesinin fethi, Sultan Muhammed Han'ın tesis ettirdigi hayır kurumları ele alınmakta ve vezirler, vekili er, ulama, meşayıh ve şairler ile ilgili biyografik bilgilere yer verilmektedir.2

VII. BÖLÜM

Sultan Muhammed Han'ın iki defa Osmanlı tahtına cülfıs etmesi ile ilgili olayları ele alan müellif, padişahın hilyelerinden, (özelliklerinden) şehzadelerinden,

gerçekleştirdigi fetihlerden, zamanında cereyan eden olaylardan söz etmektedir)

İstanbul'un fethinden sonra sürdürülen imar faaliyetleri ilc Ayasofya'nın tamiri üzerinde duran Ali, kaynaklara dayanarak bazı efsanelere işaret etmekte, İstanbul'un dokuz defa kuşatılmasından, onuncu kuşatma esnasında fethin Sultan Muhammed Han'a nasip oldugundan bahsetmektedir.4

Peygamberimiz ilc Herakl arasındaki mektuplaşmaların konu edildigi bu bölümde, Saray-ı Atil< ve Saray-ı Cedld'in tamir edilmesi, Semaniye medreselerinin kuruluşu, Eba Eyyub Ensari'nin türbesinin tamiri,5 ulemanın, kadıların, müderrislerin kanun ü7.re tayinleri üzerinde durulmaktadır.6

Osmanlı sarayının hizmet gören (hazine odası, büyük oda, saray kileri, küçük oda) gibi bölümleri ile buralarda görev yapan (nışancılar, odabaşılar, silahdar, çukadar, rikabdar, Dogancı başı, kapı oğlanı, saray bahçesine hizmet eden bostancı

başı7) gibi hizmet erbabının görevleri konusunu ele alan müellif, Sadrazarnın sahip olduğu bazı özel durumlar yanında cuma ve bayram namazları ile ilgili uygulamaları hikaye etmektedir.

Eserin bu bölümünde, Belgrad taraflarındaki Las vilayeti, Aynos ve Belgrad Kaleleri, Mora, İzmir ve Semendirc'nin fethi ele alınmakta,8 Karamanoğlu, Eflak Voyvodası ve Frengistan hakimlerinin çıkardığı isyanlar, 870/1465 senesinde Padişahın Bosna üzerine düzenlediği sefer, İl basan kalesinin kuşatılması9 Ağrıboz adası ve Alaiyye vilayetinin alınışı ilc ilgili olaylar anlatılmakta ve yer yer farsça şiiriere de yer verilmektedir. 10

İran topraklarında vuku bulan savaşlardan uzun uzun bahseden müellif, Karamanoğlu ile Pir Ahmed arasında geçen olaylardan, ayrıca, Şchzade Sultan

1 Ayın eser,Vr. 76a 2 Ayın eser,Vr.76a-86a 3 Ayın eser,Vr.87b 4 Ayın eser,Vr.97b 5 Ayın eser,Vr.l06b 6 Ayın eser,Vr.109b 7 Ayın eser,Vr.l17b 8 Ayın eser,Vr.l22a 9 Ayın eser,Vr.131a 10 Ayın eser,Vr.133b

269

Page 7: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

Mustafa'nın vefatındanl Muhammed Paşa'nın Karaman Beylerbeyisi tayin olunuşundan ve Larende de cereyan eden olaylara parmak basılmaktadır. Daha sonra Gedik Ahmet Paşa'nın Kefe vilayetinin fethine memur edilişi, İskenderiye kalesinin fethi,2 Azak nehri Kıyılarında sürdürülen fütühat, Bozca ve Susam Adalarının ele geçirilişi, din ve devlete aykırı olarak ortaya çıkan bir kısım olaylar anlatılmakta ve Bali İbn Malkoç'un 30.000 süvari ilc Ungurus topraklarına gönderilişi ele alının ak ta dır .3

Eserin devamında, Mesih Paşa'nın Rodos adasında, Ahmed Paşa'nın da Polya sahillerinde sürdürdügü mücadeleler ile 886/1481 yılında Sultan Muhammed Han'ın vefaıı4 ele alınmakta ve zamanında hüküm süren vczirler, ulema ve şairler konusunda biyografık bilgiler verilmektedir.5

VIII. BÖLÜM

Sultan Bayezid'in gcrçekleştirdigi fetihlerden topluca bahseden müellif bir şirinde şöyle demektedir:

Ç~ olmayınca mul:carrer culfıs-ı Sultfmi Oturmadı yerine balk-ı "ıllemifi dlnı6

Tarihçimiz, Cem Sultan olayını anlatırken, Cem'in yazdığı bir kasideye işaret etmekte ve bir matlamcia şöyle dediğini kaydetmektedir:

Cam-ı Cem nfış eyle ey Cem, bu Frengistandır Her I:culun başına yazılan geltir devrandır7

Komşu beylerinden gelen elçilerden, Osmanlı ordusunun Sofya taraflarına

hareketinden, Tuna yalılarında bazı kalclerin inşa edilişinden8 887/1482 yılında KiJi ve Akkirman kalelerinin fethinden9 Karabağdan isyanından, Adana ve Tarsus kalelerinin fethindenlü Mısır Sultanı Kayıtbay'ın Padişaha karşı çıkmasından, Cem Sultanın Kayıtbay'a sıgınmasından ve Cem'in Anadolu üzerine tekrar hücumundan, bu arada Vezir-i Azam Davud Paşa'nın gösterdiği çabalardanil 891/1486 yılında Karabagdan hakimlerine elçiler gönderilişindcn, Rumeli Beylerbeyisi Ali Paşa'nın vezaret rütbesiyle Mısır ve Şam askerinden intikam almak üzere serdar tayin edilmesinden söz eden müellif, bu yörede cereyan eden savaşlarm şiddetini bir şiirinde şöyle ifade ediyor:

ı Aynı cscr,Vr.138a 2 Aynı escr,Vr.l39b 3 Aynı escr,Vr.l41b 4 Aynı cser,Vr.143a 5 Aynı eser,Vr.l44a-169a 6 Aynı eser,Vr.169b 7 Aynı eser,Vr.17lb 8 Aynı eser,Vr.172b 9 Aynı escr,Vr.173a lO Aynı eser,Vr.174a ll Aynı eser,Vr.l75a

270

Page 8: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

cibret almagıçün güneh-karan Ditredi \cor\cudan zemin ü zaman 1

Korsan Kemal diye bilinen Reis'in gösterdigi faaliyetlerden ve padişah 'ın damadı olan Sultan Ugurlu ogıu Ahmed Mirza'dan SÖZ eden All, padişah kızının yaban ellerde olmasını yadırgamakta ve bir şiirinde şöyle demektedir:

Neyler yabanda dugter-i Sul\fın-ı nam-dfır ? Layıle budur ki, cazın ide dergaha bi-\carar2

Osmanlı padişahı ile Ungurus kralı Niko arasında geçen olaylara deginen müellif, bir şiirinde bu konunun önemini şu şekilde vurgulamaktadır:

Ne güzel nesnedir gu1iit u cihact Ba-huşfış ola igtinam ziyact

Niçe gıtman u hfıb-rfıy benat IS:.ıla merdanı !J.urrem dil-şad3

Daha sonra Arnavut fütühatından, Semendire valisi Mihal Oglu Ali Bey'in Tuna boylarında gerçekleştirdigi akınlardan, Bosna hakimi Yakub Paşa'nın sürdürdügü mücadelelerden bahseden cA.n, daha sonra , Neşri'nin kitabına aufta bulunarak, Hızır Aleyhisselamın bir olayla ilgili olarak ortaya çıkugını, yine bu yılda Mihal ogıu Ali Bey'in on adamı ile akınlar düzenleyip Ungurus diyarını yakıp yıkugını, ve İskender Paşa'nın başarılarını anlatmakta ve yapılan savaşların şiddetini bir şiirinde şu şekilde dile getirmektedir:

Laşeden yer yüzi görünmez idi Küşteler şol teadar döşenmiş idi4

908/1502 yılında gerçekleştirilen Lofça'nın fethinden yine Bosna'da cereyan eden olaylardan, İnebahtı Kalesi civarında yapılan savaşlar sonunda alınan ganimetlerden, Mısır Sultan'ının ölümünden ve yerine Melikü,n-nasır Sultan bin Muhammed bin Kayıtbay'ın cülfısundan5 Matan ve Koron kalelerinin felhinden, Mora kalelerine yapılan baskınlardan, 908/1502 yılında Draş ve Midilli kalelerinin fethinden, 911/1505 yılında şehzadelcrin sünnet edilişlerinden, Şah İsmail'in oglu Şeyh Haydar'ın 913/1507 yılında ortaya çıkışından, Şehzade Korkut Han'ın Manisa'da tayinle bulundugu sırada bir hususa incinüb gernileric ~Mısır'a vt? oradan da Mekke'ye gidip hac ibadetini yerine gclirdiginden bahseden All, Molla Idris ve diger bazı tarihçilerio bu konuda birşey yazmadıklarını, ancak Edirne'li Mevlana Neşri'nin bu konu üzerinde durdugunu, ve Killib-ı Dürr-i Meknfın sahibinin de onun kitabına baş vurdugunu ve bu kısımda olayların aslını oldugu gibi yazdıj1;ını vurgulamaktadır.6

915/1509 da Anadolu'da büyük bir zelzelenin oldugunu ve kuk beş gün boyunca yer sarsıntılarının devam euigini, iki ay boyunca halkın örtü altına girip yatmadagını7 kaydetmektedir. Ayrıca, Ej1;riboz beyinin ortadan kaldırıhşından,

1 Ayın eser,Vr.177a 2 Ayın eser,Vr.l78a 3 Ayın eser,Vr.180a 4 Ayın eser,Vr.l83b S Ayın eser,Vr.18Sa 6 Ayın eser,Vr.189a 7 Ayın eser,Vr.l91a

271

Page 9: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

İstanbul'da bir kısım binaların, Galata ve civarının tamirinden ve ev sahiplerinden temin edilen yardımlardan, 1 bazı küffarın Mekke'ye zarar vermek üzere gemiler donattıklarından ve bunun üzerine Mekke Hakiminin istedigi yardımlardan bahseden tarihçimiz, daha sonra Teke ilinde ortaya çıkıp Karagöz Paşa'yı öldüren isyancılardan, Karabıyık Oglu adındaki bir isyancının ortaya çıkışından söz etmektedir. 2

IX. BÖLÜM

Yavuz Sultan Selim dönemini içine alan bu bölümde, 918/1512 yılında tahta cülüs eden Sultan Selim'in3, "ijil•at-i saltanat lcaddine biçilmez kaba-yı d\şiddir deyü dArü~l-mülk-i Edirne'ye togtuldugunu, gelmeyesin deyü arka arkaya emirler gönderildigi halde asla ol kelim~tı ışga eylemediAini" ifade eden müellif, bir şiirinde şöyle demektedir:

Sipariş eylemedin kimse ana bu l;ıali Fuzuli memleket ışlal;ıına revan oldı

Ne hhraman idügin bilmedi biraderinin Ki, oldı Rüstem-i desilin ki, Erdevan oldı4

Müellif bir başka şiirinde de şunları söylüyor:

Merd olan dembe-dem nebcrd ister Rfıy pür-gerd ü huy serd ister

cArşa-i rezm ü kar-gah-ı vega Bebr-i merdan-ı şir-merd ister

Bekleyen nol.cta gibi dairesin Kendüyi ceng içinde ferd isıerS

Tarihçimiz, ülkenin içinde bulundugu acı durumu da şu beyitlerle dile getiriyor:

Der idi ketm-i l;ıakl.c idüb vüzera Padişaha bılilf idüb inha

Din ü devlet umfırı mubtclldir Re"y ü tedbir bayli mühmeldir

Surb-serler fesada saldir Sanki agnama gurg ra"idir

Vardı yagmaya mülk-ic Osmanı tfab-ı gaflctdedir nigeh -bam

1 Aynı eser,Vr.192b 2 Aynı eser,Vr.193b 3 Aynı eser,Vr.193b 4 Aynı eser,Vr.l95b 5 Aynı eser,Vr.l96a

272

Page 10: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

~apladı bag-ı mülki barla bas Bağ-hanında yok şalatıa heves

Olmayınca tedarük afia bu sal Olamaz her nihai meyveye dal 1

Padişahın vücuda getirdiği hayır kurumlarının ele alındığı bu bölümde zamanın vezirleri,2 defterdarları, nişancıları,3 ülema4 ve meşayihleri5 hakkında önemli bilgiler veren Ali, devrin şairleri konusunda Sultan Bayezid'in küçük kardeşi Cem Sultan'ın divanında övgüye layık bir çok şairin bulunduğunu söylemekte ve Cem Sultan'a ait şu şiiri örnek olarak eserinde zikretmektedir:

Taşlar dögünüb yürür ab-ı revanı gör Ratım eyler oldı kevn ü mekanı gör

Tağlar başında ebr-i felek ağlayub yürür yanınca racdifi itdügi ah ü figanını gör6

Sultan Bayezid'in oğullarından olan Sultan Korkod'un Arapçayı iyi derecede bildiğini söyleyen tarihçimiz, Sultan Korkod'un duygularını bir şirinde şöyle ifade ettiğini kaydetmektedir:

Tae ü kabayı terk idüb curyan olayın bir zaman Öurbetde seyran eyleyüb mihman olayın bir zaman

Çeng ü (rebfibıfi) 7 şol)beti mut;rıb ternam oldı hernan Bezm-i belada ney gibi nfilan olayın bir zaman8

Tarihçimiz, Aftabl, Emri, Nasrl, Behişti, Taci, Temennayi, Sani, Çakiri, Celili, Hasan Mu<id, ijaki, Zekfiyi, Zihi, Raddi, seyfi, Şami, Şahidi, Şiider, Şevki, Safayi, Sun<i, Zarifi, 'Ömri, Andelibi, cAhdi, Firdevsi, Figani, ~adlri, Kandl, Katibi, Keöui, Mesti, Müniri, Necati, Necmi, Niyazi, Visali, Vaşfi, Haşimi, Hilali gibi şairler in kısa biyoğrafilerini vermektedir .9

Sultan Selim'in sekiz yılda yaptığı icraau, diğer padişahların seksen yılda yapamadıklarını söyleyenn tarihçimiz, bir şiirinde şöyle demektedir:

Musabbar oldı afia milket-i cArab u cAcem Sekiz yıl içre bu defilü hünerler itdi o şah

Bir ol teadar dahi olsa zaman-ı <ömri eger Basit-ı ar:lı tamamen kı lur dı iabt sipah 10

Padişahın, Sultan Süleyman'dan başka "veled-i reşidi vucfıda gelmedi"

1 Aym cser,Vr.l96b 2 Aym eser,Vr.l99a-202a 3 Aym eser,Vr.202b 4 Aym eser,Vr.203b 5 Aym eser,Vr.209b 6 Aym eser,Vr.213a 7 Metin içinde bu keliınc"zebii.nıii" şeklinde geçiyor. 8 Aym eser,Vr.213a 9 Aym eser,Vr.218a 10 Aym eser,Vr.219a

273

Page 11: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

diyen müellif, Yavuz Sultan Selim'in kardeşlerinin kendisine karşı aldıkları tavırdan

uzun uzun bahsctmcktedir.l

Sultan Selim'in gerçckleştirdigi fetihlerin genel durumunun ele alınmasının ardından olaylar şöyle sıralanmaktadır. Müellifin üçüncü büyük hadise dcdigi Şah İsmail üzerine düzenlenen seferden, aralarında teati edilen mektuplardan, Kemah Kalesini muhasara etmek üzere Bıyıklı Mehmet Paşa'ya emirler gönderilmesinden, Zülkadiriyye hakimi Alaüddevle'den, Frengistan'a yapılacak seferden ve buna baglı olarak tersanede alınması gereken tedbirlerden, A7..erbaycan , Diyarbakır ve Bagdad dolaylarında cereyan eden olaylardan, Şahın genel durumu ile Tebriz yetimlerinden ve orada bulunan sipahilerden,2 Mardin ve Sancar havalisinde cereyan eden muharebelerden, idris-i Bitlisi'nin idaresinde bulunan askeri birliklerden ve kazandıgı başarılardan,3 padişah'ın Çerakise üzerine yaptıgı seferden, 922/1516 senesinde Mısır'da cereyan eden olaylardan ve Sultan Gavri'den4 söz eden cA.ıı, bir şiirinde oradaki olayları şöyle anlatmaktadır:

O~ gibi menzil aldı şehin-şah-ı karn-ran Togrıldı Ceng içinde Cinan bagına Sinan

Çün malik oldı şah-ı cihan taht-ı Yfısufa

Ço~ mı avcının içinde şatılsa eger sinan5

Müellif, Mısır'da gelişen olaylarla ilgili duygularını başka bir şiirinde şöyle ifade etmektedir:

Diller ğirlvan, ~ollar gürl71ln Saflar perişan, ~ullar hırasan

Herkesde ))ayret, her dilde mihnet Her evde garet, her yerde afet

Rumller amma acifidan acla Ba~ır muşaffa cizzet müheyya

Sul~an-ı <alem şactai'i u burrem Her şagşa ma))rem şad gene mübhem

Düşmen belada, acda cefada Eve-i culada bunlar şafada6

Eserin bu kısmında, Vezir-i Azam Piri Paşa'nın dogu sınırlarına gönderilişiden ve Bozok Türkmenleri ile olan mücadelesinden, Şahsuvar Oglu Ali Bey'in bu savaşta gösterdigi çabaları sonunda Maraş ve havalİsinin kendisine tahsis edilişinden, Şehzade Sultan Ahmed'in oglu Sultan Murad'ın Acem Şah'ının yanına firar etmesinden söz eden müellif, Sultan Selim'in v.ucuda getirdiği hayır

müesseselerinden, Konya'da tesis ettirdiği su kanallarından,? babası ile girdiği

1 Aynı eser,Vr.223b 2 Aynı eser,Vr.237a 3 Aynı eser,Vr.238a 4 Aynı eser,Vr 245a 5 Aynı eser,Vr.247b 6 Aynı eser,Vr.248a 7 Aynı eser,Vr.25la

274

Page 12: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 8 Yıl 1999

savaştan bahsetmekte ve şöyle demektedir:

"Valid-i macidleri Sultan Bayezid ile savaştıtcları ~anşdıran sahrasına ki, vardılar. İbtidaen arai:-ı maraz ol menzilde müşahede l.oldılar. Beyne>n-nas Yanıleara namı ile şöhret bulan <fu"ızaya mübtela oldular. Bolayki ilac-pezir ola" deyü \cır\c gün ternam ol menzil-i haşyet-encfımda eglendiler. Cümle-i etibba, hususa reisü'l-hükema olan Ahi Çelebi nam hfızı\c-ı bl-hemta ol \cır\c gün içinde ne riyazetler çekdiler ve ne erba"inler çı\carub müdfıvemete şarf-ı matcdfır eylediler. Lakin "ilacları süd-mend olmadı. Anlar çare-ger olma\c J.caşd itdükçe veccü elemi no\csan ü tenezzül buldı. I:Iatta,

Bana derman ide sanurdum Ahi Onutursa hakim imiş o dabi 1

Sultan Selim'in, yukarıdaki beyti, ızdırab halinde söylediğini, ömrü boyunca bundan başka Türkçe beyit söylemediğine tarihçilerio ittifak ettiklerini kaydeden Ali, şu şiirin de Sultan Selim'e ait olduğunu ileri sürmektedir:

Cihanın gerçi nfış itdim yedi tasdan geçen zehrin Vell ol zehr-i \catilden beter gördüm nfıgcr J.cahrın2

All, padişahın ölümü konusunda, "Babası Sultan Bayezid merl.ıfımufi üzerine gelüb, hiih nfı-hah tae ü tabt ü mülkin elinden alduğı ve te\cacud tari\cıyle Dimeto\ca'ya giderken; "Selim ijan'ım, çünki beni rencide-i batır etdifi. Allahdan dilerin ki, \cılıcın keskin ola, cömrifi tavil olmaya, kütiih ü J.calil ola", deyfı bed-duca \cı! dığıdır ki, merh fımufi Karışdıran'da mizacı \carışması ve \cır\c gün andan öte J.ıarekete \eMir olmayub ol maJ.ıalde teslim-i rfıl.ı l.cılması, bu rivayelin sil:ıl:ıatine delil ve va\cıc-ı il.ıtimfılfıt, tea! ü J.clldir." şeklinde bilgi vermektedir. 3

Müellif, daha sonraki kısımda, Sultan Selim'in Defterdarlardan,4 ülema sınıfından,5 hekimlerden,6 şairlerden etmektedir. 7

X. BÖLÜM

vezirlerinden, kısa kısa söz

Kanuni Sultan Süleyman dönemini içine alan bu bölümde şu konulara yer verilmektedir.

Onun~.;u Osmanlı Padişahı olan Kanuni'nin 900/1494 senenisinin başlarında

doğduğunu, 926/1520 yılı Şevval ayının on yedinci günü 26 yaşında iken tahta cülus ettiğini beyan eden müellif, bir şiirinde konuyla ilgili olarak şunları söylemektedir:

Yaz vaşfını ey ham e Süleyman-ı zamanın Şevketele caceb misli görülmüş mi ol anıfi

1 Aynı eser,Vr.252a 2 Aynı eser,Vr.252a 3 Aynı eser,Vr.253a 4 Aynı eser,Vr.257a 5 Aynı cser,Vr.257b 6 Aynı eser,Vr.264a 7 Aynı eser,Vr.267a

275

Page 13: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

Daha sonra Padişahın bazı özelliklerini, yavaş yürüyen bir insan oldugunu, padişahlıgı döneminde suçsuz yere hiç bir kimseyi görevinden almadıgını, belirten müellif, fethi gerçekleştirilen yerlerin adlarını birer birer saymakta ve daha sonra fetih ler in tafsilatı na geçmektedir. 1

Kanuni Sultan Süleyman'ın tahta cülfısundan sonra ilk iş olarak Hayır Bey'in temasları sonucunda Canberd Gazali'nin itaat altına alındıgını, Ungurus Kralı Layoş'un bölgede çıkardıgı isyanları bastırmak ü7.cre, ordunun 927/1526 yılında İstanbu_l'dan hareket ettigini, aynı yıl içinde Yemen'de de isyanlar çıktıgını, bu arada ıskender adındaki asinin hertaraf edilip başının kcsildiğini kaydeden Ali, bir şiirinde Kanuni hakkında şöyle demektedir:

İki Selim'in arasında bir halim idi ol Atası ehl-i kerem, oglı "iş ü nfışda cem2

Rodos seferinin başlangıç ve sonuçlarını anlatan müellif, Şahsuvar Oglu Ali Bey'in faaliyetleri, Mısır'da baş gösteren isyan hareketlerinin bastırılışı, Hain Ahmet Paşa gailesi, Şah isınail Erdeblli'nin Kanuni'yi tebrik edişi, İbrahim Paşa'nın sünnet dügününün ardından baş gösteren isyan hareketlerini bastırmak üzere görevlendirilen Vezlr-i Azam İbrahim Paşa'nın Mısır'da yaptıgı İcraatları geniş bir şekilde ele almaktadır. Kanuni'nin hışmına ugrayan Ferhat Paşa'nın katledil­mesinden, Hindistan deniz seferi ve Mohaç salırasında vuku bulan önemli savaştan söz eden tarihçimiz, bir şiirinde bu savaşla ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor:

Şu elenlü düşdi, ımıldı leşker l:lesaba gelmez, şayılsa leşler

Atıldı navek, çekildi hançer Salındı nlze, çalındı şeş-per

Çıkan isyanları bastırmak üzere Kanuni'nin, Rum İllerine anlatılınakla ve şöyle denilmektedir:

Her yalanın irtikabı hüzn ü hiddetden gelir Eşlciyanıfi cür"eti, elbette gayretten gelir3

sefere çıkışı

Tarsus Sancagın'ın bir nahiyesinde Yenice Bey adında bir harici ile Hacı Bektaş Veli evladından bazı kişilerin devlete baş kaldırdıklarını söyleyen müellif, bir beytinde bu asileric ilgli görüşlerini şöyle anlatmaktadır:

ıafer maısud iden adem, dilaverler sözün dinler Beli bed-dillerin güftarı terk-i harbe ragıbdır4

934/1527 yılında, ayet ve hadislerden örnekler vererek insanları yanlış telkinlerle yönlendirmeye çalışan I):abız adındaki kişinin öldürülüşü, bir yıl sonra, Adana livası Aziz sancagı Beyi Mlr Ahmed'in yeğeni olan Seydi'nin çıkardığı isyan hareketinin hertaraf edilişi, yine o yıllarda Sultan Selim camisinin yakınında bulunan bir müslümanın evinin hasılınası ve bu olayla ilgili olarak sekiz yüz kişinin

ı Aynı cscr,Vr.274a 2 Aynı eser,Vr.275b 3 Aynı eser, Vr.286b 4 Aynı eser, Vr.288b

276

Page 14: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl 1999

öldürülüşününl konu edildigi bu bölümde ayrıca, Osmanlı Devletine baglı olan Haleb topraklarında Kara Kadı adındaki Kadı'nın müslümanları incıtıci hareketlerde bulunması, davalarda taraf tutması hikaye edilmekte ve bu Kadı hakkında şöyle denilmektedir:

~ara ).<:adi, ).<:ara naib, ).<:ara mfım Gayri abvalı bu şehrin ma<lfım

Kanuni'nin Celal-zade'ye verdigi talimat dogrultusunda, o sıralarda Budun taraflarına sefere çıkmaya hazırlanan ordunun başına İbrahim Paşa'nın serasker tayin edilişine işaret eden Ali, bu savaşın seyri konusunda şunları söylemektedir:

Rum-İli caskerine ol sanca).<: P'iş-va oldı gitdi mil be-mil

Anın oldı mu).<:addem irsali Rfıy-ı hatır-nüvaz şah-ı cemıı2

Ali, Mubammed Çelebi'nin, bahis konusu sefer sonunda Padişah'ın İstanbul'a dönüşüne şöyle bir tarih düşürdügünü kaydetmekedir:

Sana ey şah-ı cihan, kimse mu).<:abil olamaz Ne olursa düşmen eger şlr-i gırln

Böyledir fetb ü z;afer, her ne yafia cazın itsefi Fi'l-mesel ).<:udret-i I:Ial.<: sensin eya şah-ı gü:~1n3

Tarihçimiz daha sonra eserinde, Sultan Mustafa, Sultan Muhammed ve Sultan Selim için yapılan sünnet merasiminden uzun uzun bahsetmekte ve bir şiirinde bu konuda şunları şöylemektedir:

Zemin ma<mfır idi, şev).<: u şagabdan Zaman mesrfır idi, ıev).<: u tarabdan4

Nemçe kralının 967/1559 yılında büyük bir ordu ile Budun kralı Yanoş'un

üzerine gidişinden bahseden tarihçimiz, Kırım Ham Saadet Giray'ın, kardeşi İslam Giray ile olan ilişkilerine geniş bir bir biçimde yer vermektedir. Bu arada Hayreddin Reis adında bir yigidin ortaya çıkışından, uzun çabalar sonucunda Kanuni ile görüşmeye muvaffak oldugundan ve bu görüşme sonunda adının Hayredin Paşa konuldugundan söz edilmektedir.5 Ayrıca, Bagdat tarallarında isyan çıkararak devleti meşgul eden İskender isimli asinin öldürülüşü ve Padişahcın Bagdat üzerinden Tebriz'e ve oradan da İstanbul'a gelişi,6 Korfos adasının fethi bu kısımda geniş bir biçimde ele alınmaktadır.? Bu gelişmelerin ardınan Hayreddin Paşa'nın Cezayir askeriyle Venedik memleketlerinden Andre ve Sirko üzerine yürüdügünü ve buralarda büyük başınlar elde euigini belirten An, bir şiirinde Bosna ile alakah olarak şöyle demektedir:

ı Aym eser,Vr.291a 2 Aym eser, Vr.292b 3 Aym eser, Vr.295b 4 Aym eser,Vr.296a 5 Aym eser,Vr.302a 6 Aym eser, Vr .308b 7 Aym eser,Vr.312b

277

Page 15: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl 1999

Mihr ü meh gibi münevverdir çerag-ı Bosna'nın Serv-J.cadlerdir ser-a-pa bag u ragı Bosna'nın

tJak-i pakinden \<opan Ia-büd olur bir nerre-şlr Sanki arslanlar turagıdır yatiigı Bosna'nın

ijurreın olsun gül gibi gül-ruglarınıfi çehresi O ldı ga:iiler ocagı her bucagı Bosna'nın 1

Bosna, Bogdan ve Aden'de elde edilen başanlara işaret eden müellif, 946/1539 tarihinde Nova kalesininin fethi Sultan Bayezid'in sünnet dügünü, donanmanın Mısır taraflarına göderilişi ve Ungurus Vilayetinde yapılan fetih hareketlerine yer vermekte ve bir şiirinde bu konuda şunları söylemektedir:

İşte şah-·baz-ı milket-i nahcir işte şan ib-\<ıran-ı <ftlcm-glr

Vardı geldi beş alu ayda dürüst Şah-ba7iinc aldı şaydını cüst

Ti'ılib-i mülk olan ben az olur Er gider, cr gelür dilavcr olur2

Yıllarca serhad boylarında kalan Kanuni'nin fetihleri severek yaptıgına dikkat çekilen An, Hahreddin Paşa'nın Akdeniz sahillerinde fetih rüzgarları estirdiğini söylemektc ve Budun taraflarında sürdürdürülen savaşlardan geniş bir şekilde söz etmektedir. 3

Kanuni'nin oglu şchzadc Muhammed Han'ın Manisa valisi iken ani olarak vcfatını, Accm Şahı Şah Tasınasb'ın kardeşi El\<as Mirza'nın İstanbul'a gelişini ve Padişah'ın dogu seferine çıkışını geniş bir şekilde anlatan tarihçimiz, bir şiirinde

savaşın ccreyanı konusunda şunları söylemektedir:

J.(urratn'I-•ayn şchin-şah-ı fcrld Ya"nlkiın Şch-7iidc-i Bayc71d

Eyledi ı:a ki, I:Ialcb Şehrin makam Şanc la-zale fi-"izzin mezid4

Tarihçimiz Mustafa All, Gürcistan'da sürdürülen savaşlarla ilgili olarak verdigi bilgilerin ardından Rumeli Beylerbeyisi Muhammed Paşa'nın 958/1551 tarihinde Piçi kalesine baglı olarak bazı yerleşim merkezlerinde sürdürdüğü savaşlardan bahsetmektc ve Taınışvar Kalesinin Osmanlı askerinin eline geçişini tafsilatlı bir biçimde hikcyc etmektedir. Daha sonra Kanuni'nin oğlu Sultan Mustafa'nın katledilmesi olayını ele alan mücllif, Padişaha itaat konusunda söylenen şu şiir c yer vermektedir.

Eya şchr-yar-ı mucalla-ccnab Sikcnder-mehabct, Sülcyman-mccab

ı Aynı eser,Vr.316b 2 Aynı eser,Vr.319a 3 Aynı eser, Vr.320b 4 Aynı eser,Vr.325a

278

Page 16: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

i

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

Ne kim emredcrsin emarct scnifi itacaı bizden işaret senin 1

8 Yıl 1999

Şehzadenin ölümünden dolayı yasa bogulan ülkede hayatın devam euigini ve sefer hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı ordusunun dogu istikametine dogru harekete geçligini beyan eden Ali, Nahcivan Sahrasına gelen ordunun düşünce yapısını bir şiirinde şöyle dile getirmektedir:

Biz göz yumub geh <azın idevüz Nahcivan'a dek Şahın gözin açub \<ovarız Nahcivan'a dck2

Levend kaptanı Turgutça'nın hayat hikayesine ve Umman denizinde sürdürdüğü faaliyetlere yer verilen bu kısmında, Piri Kaptan ve Kaptan Seyyid Ali Çelebi komutasındaki Osmanlı donanmasının Hind denizinde sürdürdügü deniz savaşlarından, Bahr-ı Muhlte kadar gidildiğinden, fil tufanı diye bilinen fırtınaya yakalandıklarından söz edilmekte ve şöyle denilmektedir:

Ey gönül gel düşme gam girdabına derya-dil ol Bir iki(gün) essün şavursun böyle \<almaz rfızgar

Deniz savaşları esnasında, Portakal donanmasının kendilerine doğru geldiğini haber alan Osmanlı donanma erlerinin şöyle dedikleri kaydedilmektedir:

Suyı barda\<da dimişler gemiyi kagıdda Bizden evvel bu cihan seyrin iden ehl-i vu\<fıf

0Alem bizi l.coyub bal;ır hevasında bilen Bu cula ise dahi cfil.clına idrakine yfıf3

Bu kısımda, Osmanlı ordusunun Sind sınırlarına kadar gittiği aniatı lmakta ve bazı özel ağaçlar, birtakım kuşlar, maymunlar, yarasalar, filler, gergedanlar, tuti denen kuşlar hakkında kısa blgiler verilmektedir. All, iklim adını verdiği bölgeleri;

a-İl.cllm-i evvel: Yemen

b-İ\<Ilm-i sani:, Mckkc-i MUkcrrcmc

c-i\<llm-i salis: Mışr-ı ~ahire

d-İl.clim-i rabic: I;Ialeb

e-İ\<llm-i hamis: Pay-ı tahtları olan J.(ostantınıyye

f-il.dim-i sadis: Kefe Vilayeti

g-il.clim-i sabi<: Budun, şeklinde sıralamakta4 ve akıllı insanlar için söylenen şu şiiri kaydetmektedir:

ı 2 3 4 5

cA\<il olanlar eylemez bir an {:ehebi, meıhcbi, ı.ehabı cjyan5

Ayın eser,Vr.330a Ayın eser,Vr.333b Aynı eser,Vr.338a Ayın eser,Vr.340a Ayın eser,Vr.341a

279

Page 17: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

Kanuni'nin Nahcivan'dan döndügü sıralarda, Yenişehir ve Selanik'te Düzmece Mustafa olayının ortaya çıkışı ve o sıralarda düzenlenen deniz seferleri hakkında uzun uzun malumat veren müellif, kahve ve kahvehaneler konusunda önemli bilgiler vermekte ve bir şiirinde şöyle demektedir.!

Fitne-i ahirü'z-zaman oldı

Milket-i Rfım'a galiba l<:ahve

Ten-i z:erd ü nizarını baQ<ıfi

Cez:b ider tut ki, güher b1Hcahve2

Şehzadeler arasında cereyan eden savaşlardan söz eden All, NMirü'l-Mahft.rib isimli eserinde bu savaşın genel durumu hakkında bilgiler verdigini ifade etmekte ve bir şiirinde şunları kaydetmektedir:

Her ne seng atdılarsa ketm etdi Sabit oldı yerinde derya-veş

Yüzüne egri ba~ma~ isteyene Hiç göz açdırmadı nite ki güneş3

Müellif, Konya salırasında cereyan eden savaşla ilgili olarak bir şiirinde şöyle

demektedir:

Esbab-ı l)arb şol ~adar irdi kemalına Her tob agız açdı cadfınıfi zevalına

Daha sonra, Konya Salırasının isyancıların cesetleriyle doldugunu, ve çıkan kokulardan insanların rahatsız oldugunu ifade eden tariheirniz bir şiirinde bu konuda şöyle demektedir:

Laşeler rayil)asından gicemiz oldı neslm Kimi bl-ser, kimi şad-pare anın kimi dü-nlm

Kellelerrden nice yüz burc-ı bedenler yapılub Virdi dızdarlıgın seglere merdan-ı kerım4

Bayezid Han'ın girdiği mücadelede mağlup olduğu, "ve mcn-nccA bi­rc'sihi fc-hd rabatıa" hükmüne uygun olarak savaş meydanından ayrılıp kendi sancagına çekilişi ve daha sonra da Acem şahına firar edişi geniş bir şekilde anlatılmakta ve şöyle denilmektedir:

Yüz çevirdi çü devlet ü il.cbal Aldı ebnasın etdi terk-i "iyal5

"Heft-Meclis" isimli kitabında Malta seferi ile ilgili geniş bilgi verildigini beyan eden müellif, Zigetvar Kalesinin fethinden, devam eden savaşlar sırasında fazla izdihamdan dolayı, Dırava nehri üzerine kurulan köprünün çöktüğünden

bahsetmekte ve şöyle demektedir:

ı Aynı cser,Vr.344b 2 Aynı escr,Vr.345b 3 Aynı cser,Vr.346b 4 Aynı cser,Vr.348a 5 Aynı cser,Vr.349b

280

Page 18: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

Ta geçince casakir-i sull}ın

Çökdi ol köpri nice bar-giranI

8 Yıl 1999

Müellif, başka bir şiirinde padişah-vezir ilişkileri ilc ilgili olarak şunları söylüyor:

Vezır-i c~U<il olan pactişah-ı dcvranın

Memat-ı J:ıai-ı J:ıayat gibi muzaffer olur

SadiU<.at eylcyicck pactişaha bir destur Sözine fctl:ı ü ıafer t<.al<ası musabbar olur2

Eserin bu bölümünde, Kanuni'nin ölümü, cenazesinin İstanbul'a gctirilişi,3 Kanuni'nin tesis ettiği hayır kurumları ve buralara yapılan harcamalar, padişahın

vezır-ı azamları, defterdarlan,4 nişancıları, Mir-i mlrilnlar, Kanuni döneminde yaşamış ilim ehli,5 zamanın hekimleri, şeyhlcri, şairleri6 ve pehlivanları hakkında bilgiler verilmekte ve savaşlarda takip edilen menzillere işaret edilmcktedir.7

XI. BÖLÜM

Mısır Fatihi olarak da bilinen II. Selim dönemini içine alan bu bölümde, II. Selim'e divan katibi olduğunu bcycn eden An, padişahın şernail ve özelliklerinden söz etmekte ve şair Yahya'nın, IL Selim'in için söylediği şu şiiri kaydetmektedir:

Bir batcmada ijamza-i şaJ:ııb-t<.ıriln Şevketle kendüye benzer hernan

Ayrıca müellif, devrin padişahı lLSelim'in kuvvetli pazuları konusunda bir şairin şöyle dediğini kaydedyor:

Haliyil yilyın çeker yol<. nitekim I.cavs-i felek Gün gibi eller bilür lazım değil anı dimek8

Padişahın Sultan Murat ve Sultan Mustafa adında iki oğlunun bulunduğunu kaydeden müellif, Ulyanoğlu isyanından, Ejdehan seferinden, Yemen'de cereyan eden olaylardan, Osman Paşa'nın Yemen vilayetinde gösterdiği mücadelelerden, Hasan Paşa ve Mahmut Paşa'nın bu yöreye sevk~ildiginden,. ,İbn Şüvey'in isyanından ve Rida vilayeti üzerine yürümesinden, Mekke şcrifi I!6tt Ntima İbni Berekatın Yemen olaylarına, Osmanlı devleti le h inde tavır aldığından ve Endülüs müslümanlarının içinde bulunduğu sıkıntılardan söz etmektedir.9

Yine bu kısımda Kıbrıs'ın fethi konu alınmakla ve fetih sırasında Lala Mustafa Paşa'nın gösterdiği yararlılıklar ve fetihten sonra adada kadı ilc müftünün

1 Aynı eser,Vr.357b 2 Aynı eser,Vr.360a 3 Aynı eser,Vr.361a 4 Aynı eser,Vr.379a 5 Aynı eser,Vr.394a 6 Aynı escr,Vr.399a 7 Aynı escr,Vr.440a 8 Aynı escr,Vr.441a 9 Aynı eser,Vr.456a

281

Page 19: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl 1999

sürdürdüğü fafdiyetlcr 1 oldukça uzun bir şekilde aniatılmakLa ve daha sonra Mescid-i Haram'ın tamir edilişinden ve Kırım Han'ının Rusya içlerine akınlar

düzenlemesinden söz edilmektedir.2

All, daha sonra Ayasofya'nın tamir edilişine ve çevre düzenlemesine yer verdikten sonra, Vezir Sinan Paşa ve Kaptan Kılıç Ali Paşa'nın büyük bir donanma ilc Halku"l-vad seferine çıkışından, Sultan Selim'in vezirlerinden, Beylerbeyilerinden,3 Defterdarlar ve Nişancı'lardan4 bu asırda yaşayan ülema sınıfından,5 şcyhlcrdcn,6 şairlerden, bahsetmekte ve şiirlerinden örnekler

ver m c ktcelir .7

XII. BÖLÜM

Bu bölümü III. Murad dönemine ayıran tarihçimiz ccrcyan eden olayları

şöyle sıralaınaktadır.

Kendi zamanına göre Osmanlı tahtına oturan üç adet Murad bulunduğunu

ifade eden Ali, III.Murad'ın özellikleri, çoçukları ve idare anlayışı hakkında bilgi verdikten sonra Şeyh Şücca'ın padişaha yakınlığmı fırsat bilerek ülkede büyük tahribat meydana getirdiğini,8 öte yandan Şemsi Paşa'nın Padişaha müsiihib olmasının ardından rüşvetin resmi bir kurum haline getirildiğini,9 sikke'nin bozulmasını, Osmanlı parasının değerinin düşürülmesini tcnkidçi bir üslüpla anlattıktan sonra, Tavil Muhamrncd Paşa'nın faaliyetlerinden, Van Beylerbeyisi Hüsrev Pa~a'nın o yöredeki durum hakkında padişaha bilgi vermesinin ardından

patlak vcrc11 doğu scfcrlcrinden, Şirvan, Gürcistan, Til1is, 10 Ş eki gibi yerleşim merkezlerinin ele gcçirilişinclcn, Şirvan Eyaleti'nin vezarctlc Osman Paşa'ya

verilişindcn, Bfıbü'l-Ebvab diye adlandırılan mukaddes mekandan ve burada yapılan i badetin elereecsinden söz etmektcdir .ı ı

Ercş dolaylarmcla vuku bulan olaylardan, Dağıstan hakimi Emir Şcmhal'ın Osma11lı ordusu ilc ilişkilerinclcn, Kırım Han'ı Adil Giray'ın ele geçirilmesinden bahseden mücllif bir şiirinde bu şöyle diyor:

Görelim "ak;:ıbct-i kar nolur Devlet-i şah siteın-kar olurl2

Kars Kalesinin tamiriDi geniş şekilde ele alan tarihçimiz, bu yöredeki olayları ve içinele buluDclğu halct-i ruhiyesini şu elizeleric dile getirmektedir:

ı Aynı eser,Vr.457 a 2 Aynı eser,Vr.46la 3 Aynı eser,Vr.463b 4 Aynı eser,Vr.465b 5 Aynı eser,Vr.467a 6 Aynı eser,Vr.475a 7 Aynı eser, Vr.476b 8 Aynı eser,Vr.494a 9 Aynı eser,Vr.494b ]() Aynı eser,Vr.504b ll Aynı eser,Vr.508b 12 Aynı eser,Vr.513b

282

Page 20: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

Saldı avaze çarha tabi u ncilr S fırnalar çalındı S fır'a nazir

Taze can buldı gaziyan-ı cihan Yeni bir <fılem oldı kalca hernan 1

8 Yıl 1999

Kars kalesi tamirinin tamamlanmasının ardından ordunun Rcvan dolaylarında sürdürdüğü fütühattan ve daha sonra kışı geçirmek üzere Erzurum'a gelişinden söz edilmektc ve Tiflis'te yaşayan insanların içinde bulundugu durumdan söz edilmektcdir. 2

Serdar Lala Mustafa Paşa'nın İstanbula çağırılmasını, Erzurum ve Bağdad taraflarında bulunan ordunun başına Sinan Paşa'nın getirilişini hikaye eden All, Sinan Paşa hakkındaki görüşlerini bir şiirinde şöyle dile getirmektedir:

Müfsidin gamzi kcndüye t<:aldı Yine her biri mcnzilin aldı

Biri oldı Reis-i divanı Basct etc!i güruh-ı at<:rfını

Birisi dahi Defter! oldı

c Azille ğ~şşadan beri ol dı. 3

988/1580 yılında Serdarlığa tayin edilen Sinan Paşa'nın Tiflis'c varışını akıcı bir dille anlatan tarihçimiz, bir şiirinde zabtcdilcn toprakların elde tutulmasının son derecede zor olduğunu bir şirinele şöyle ifade etmektedir:

Ehl-i tedb1r gerekdir, ser-dar İnti?lım üzre oldı dfır u eliyar

Milkinin fctJ:ıi ı<:olaydır emmft Zabtıdır müşkil olan ey dftna4

Yine bu kısımda III. Mehmet ıçın düzenlenen sünnet düğününe geniş yer verilmekte ve Ali'nin de bu mcrasimc davet edilişine işaret cdilmcktcdir.5 Habcş ve Yemen eyalctlcrindc büyük kahramanlıklar gösteren Osman Paşa'ya gereken ilginin gösterilmeyişi,6 Osman Paşa ilc İmam Kulu Hfın arasında ccrcyan eden savaşlar ayrıntılı şekilde anlatılınakla 7 ve Osmanlı ordusunun uğradığı mağlübiyettcn ve şelıid düşen müslümanlardan bahsedilmektc ve şöyle

denilmektedir:

Galib oldı ğuzftta kfıfirler Işınub nar-ı cenge fftcirler

1 Aynı eser, Vr.515a 2 Aynı cscr,Vr.518b 3 Aynı cscr,Vr.52la 4 Aynı eser,Vr.524a 5 Aynı cser,Vr.526b 6 Aynı eser,Vr.529a 7 Aynı eser, Vr.530b

~83

Page 21: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

]).almadı cenge i\<tidarları

Ulzım oldı heman firarları 1

8 Yıl 1999

Azerbaycan'da meydana gelen zelzeleden ve enkaz altında cereyan eden ibret verici hadiselerden2 söz eden Müellif, bir şiirinde bu konuda şunları söylüyor:

isteyince ijuda-yı celle celal Her mehalikde l)ıf?: ider I!:ulını

l).a"r-ı derya ve 1Jr-i bakde hem Gösterir "ilcize reha yolını3

Daha sonra Sultan Muhammed Han'ın Manisa sancağına gidişini ele alan müellif, 992/1584 tarihinde Yahudilerin sarı sarıklarla, Ermenilerin siyah şapkalarla tanındıklarını, padişah imaını olarak bilinen Vakur-71tde'nin giyilen bu değişik kıyafetlere karşı çıktığını, bu konuda padişahtan özel emir çıkardığını, Kırım hanlarının Osmanlı padişahları ilc olan ilişkilerini zaman zaman Kırım hanlarının

Osmanlı Devletine karşı tavır aldıklarını belirtiyor ve padişahın sinirlendiği zaman nelerin olabileceğini bir şiirinde şöyle dile getiriyor:

ijışm-ı derviş ban-man süzed ijışm-ı şeh cümle-i cihan süzed4

Ayrıca tarihçimiz, Osman Paşa'nın Kefe taraflarından deniz yoluyla İstanbul'a geldiğini ve bizzat padişah III.Murad tarafından kabül edilerek büyük iltifatlara mazhar olduğunu, yine 991/1583 senesinde vezir Ferhad Paşa'nın Şark taraflarına

serdar tayin edildiğini, Şah Kulu Han ve onun ölümünden sonra da oğlu Tokmak Han ilc karşı karşıya geldiğini ayrıntılı olarak hikaye etmektedir.5

Gürcistan savaşları ve Gürcistan hakimleri hakkında ayrıntılı bilgi veren tarihçimiz bu konuyu şu dizelcrle özetlemeye çalışmaktadır:

Zih'i fırşat, zih'i nuşret, zih'i kam Göre lcşker i) uzur u ral) at-encfım6

İstanbul'a gelen Osman Paşa'nın vezir-i azam olduğunu ve Tebriz fethine memur edildiğini, Tebriz yetimlerinin Osmanlı askerinin üstüne saldırdıklarını, daha sonra Osmanlı askerinin şehri yağmaladıklarını, bu arada Osman Paşa'nın

Tebriz'de öldüğünü anlatan müellif bir şiirinde şöyle diyor:

ı

2 3 4 5 6

l).adrilc geldi, I!:adrile gitdi Sadra yetdi ve şadırda yitdi

Aı-ı Osman'a anın itdügini ijidmet-i emrinde I!:anl!:ısı itdi

Aynı eser,Vr.533a Aynı eser,Vr.534a Aynı eser, Vr.534b Aynı eser,Vr.536a Aynı eser, Vr.542b Aynı eser, Vr.544b

284

Page 22: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

Anı bi-gfme cadd iderler iken Padişahla bir li ge yetdi ı

8 Yıl 1999

lLSelim zamanında kilerci başı iken Vczir-i azamlıga kadar yükselen Mesih Paşa'nın iyi bir sicil aldıgını, sürüp giden isyanları bcrtaraf etmek üzere giuigi Mısır'da devlet otoritesini sagladıgını belirten tarihçimiz, Mesih Paşa'nın durumunu şu dizelerle dile getiriyor:

Sunulmaz degme bir düstCıra şahım, şadr-ı istigna Görünmez böyle merdin caynına, dünya ve ma-fiha

Vekalet ma<nacta bir saltanatdır, ictinab e yle Anı terk eylcyen danaya benden merl)aba sehla2

Cafer Paşa'nın Tebriz'de büyük kahramanlıklar gösterdiğini, zor durumda kalan Osmanlı askerine Ferhad Paşa'nın seksen bin asker ve hazine ilc yardım

götürdüğünü, Güherdan Sultanının Cafer Paşa kuvvetlerine saldırdığırıı ve iki ordu arasında çetin savaşlar olduğunu,3 Tebriz'de büyük bir isyan çıktığını belirten müellif, düşmanın mağlubiyetini şu dizelcrlc anlatıyor:

Ardına bai.<mayub I.<açardı kilfıb

Ardın almışidi sanasın seylab4

Yapılan savaşlardan sonra bir çok Tebriz'linin esir alındığını ve birçoğunun köle gibi satıldığını beyan adarı All, yapılan uygulamadan duyduğu endişelerini bir şiirinde şöyle dile geliriyor:

Nolaydı eylcmeyeydi bu ıulmı ol düstfır Ki rfız-ı rfışcn-i din olmayaydı pes deycfır

Nolaydı bunca fesacıata virmeyüb rubşat Muherrematı !)ala! itmeyeydi ol mağrfır

I:Iuzfır-ı I:Ial.<da bu ;ı:ulmun cevabını viremez ~ıyam-ı sa<ate dek bulmaz ol lal;ııddc l)uzfır5

Cıgala Zfıde Yusuf Paşa'nın vezaret ünvamyla Bağdat EyaJeline tayin edildigini, Yemen vilayetinde zeydi mezhebe mcnsub Melik Osman Oğlunun

yakalanarak İstanbul'a gönderilişini ve orada öldürülüşünü anlatan All, Maraş'a bağlı köylerden birinde peycia olan Muhammed Paşa'nın6 doğancılık meslegini iyi bildigini, bu yüzden Sultan Murad Han'ın hizmetine girdiğini, Sultan Murad Padişah olunca da Doğancıbaşılık görevine atandığını, daha sonra Yeniçeri ağalığına, ardından da Rumeli Beylerbeyiliyine getirildiğini, giderek padişahın yakın adamları

arasına girdigini ve has adalıklardan biri ilc cvlcndirildiğini, Osmanlı para birimi olan sikkenin değer kaybetmesi konusundan dolayı devlet ricali ilc arasının açıldığını ve bu husumetin Muhammed Paşa'nın öldürülmesine kadar vardığını söylemekte ve bir şiirinde şöyle demektedir:

1 Ayru eser,Vr.549a 2 Ayru eser,Vr.552a 3 Ayru eser,Vr.555a 4 Ayru eser,Vr.557b 5 Aynı eser,Vr.558a 6 Ayru eser, Vr.563b

285

Page 23: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı

Cüheladan nedir bu tuğyankim Üşeler bir ğaribi öldüreler

Şfıd idüb cümleten cadülarını

Anları kilştesine güldüreler

Satalar kellesini ai_(çe ile Kıymetin kethudaya bildireler

Ofimasun böyle i_(avm-i hl-idrak Birinin olmasun cakidesi pakl

8 Yıl 1999

Vezir Sinan Paşa'nın akrabasından olan Bcy:i.a Furuş Sinan Paşa'nın yaptığı

işleri2 anlatan müellif, Üvcs Paşa'nın Mısır'da başarılı hizmetler sergilediğini, Trablusgarb taranannda mehdi iddasında bulunan Muhammed Seyyah'ın Osmanlı

askeri ile büyük bir mücadclye girdiğini3 söylemektc ve Bağdan Voyvodalarının çıkardığı isyan hareketlerinden bahsetmektedir.4

Tarihçimiz bu kısımda III. Murad Han'ın vefatından ve Osmanlı Kanunları

gereğince şeh7iıdelcrin öldürülüşünden söz etmektc ve Mevlana Nev'l'nin, bir şiirinde şöyle dediğini kaydetmektedir:

Ah elinden ey cadalcl<;iz felck feryfıc! ü dad Sen murfıd aldın veli dünyayı i_(ıldın nfı-murfıd

Ayrıca, Sultan Murad'ın tahta cülusu esnasında beş biraderini ortadan kaldırmasına karşılık kendisi vefat ettiği zaman 19 şchzf1desinin öldürilidüğüne

işaret edilmektedir.. 5

XIII. BÖLÜM

Bu kısım eserin son bölümü olup III. Mehmed'in Saltanat yıllarının bir kısmını içine almaktadır.

III.Mehmed Han'ın Manisa'da doğduğunu, sünnet merasiminin İstanbul'da altmış gün boyunca devam ettiğini, Padişahın çatık kara kaşlı ve yuvarlak yüzlü olduğunu, saltanata cülus ettiği sırada büyük ölçüde bahşiş dağıtıldığını anlatan tarihçimiz, Mısır eyaJetini paclişahtan istediğini şu clizelcrlc ifade etmektedir:

Ey cazız-i du-cihan, Yusuf-ı şfıd'ii_(-nişan

Eyle •Ali kulufiı memleket-i Mışr'a rcvan6

Daha sonra, padişahın kendi anlayışına göre bazı önemli atamalar yaptığı, Perhad Paşa'nın Vczarct makamına gctirilişi ve Sinan Paşa'nın Malkara'da ikametc mecbur edildiği ifade edilmektc ve şöyle dcnilmcktcclir:

ı Aynı escr,Vr.565b 2 Aynı escr,Vr.566a 3 Aynı eser,Vr.579a 4 Aynı cscr,Vr.570a 5 Aynı escr,Vr.582a 6 Aynı eser, Vr .588b

286

Page 24: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl 1999

Yol.<dur anlarda zerre !.<adar edcb Ekscri erzel u rem1m-neseb

İşleri, güçleri fesacı itmek Cümle l)ükm ehline cınad itınck

Biri (bir) \caryeyi !}arfıb eyler ~avınini chl-i ızdırfıb eyler

İkisi bir azım şehre bela Bir gürfıh olduğında dchre bela

Pfıdişah!ne itdilcr "ısyfın

Cümlesi oldı layıl_(-ı nlran 1

Tarihçimiz bu kısımda, Fcrhad Paşa'nın Boğdan'da ortaya çıkan isyanırı

bastırılması için serdar tayin edildiğini, Boğdarı dolaylarında paşanın yanına yeterli sayıda asker gelmediğini ve bu yüzden Fcrhad Paşa'nın fazla bir şey yapamadığını, öte yandan fırsat kollayarı Sinan Paşa taraftarlarının harekete geçtiklerini ve yapılan telkinler sonucunda Ferhad Paşa'nın aziedilerek yerine Sinan Paşa'nın serdar tayin edildiğini söylemektc ve bir şiirinde şöyle demektedir:

Yine ına"zul I.<ıldı Fcrhfıd'ı

Saldı ardınca !}aşın-i !}oryadı

Birbirine düşdi ol iki şlım Arnavud fitnesiyle toldı I.<urfım2

Ayrıca, aziedildiğini duyan Fcrhad Paşa'nın bir takım tedbirler aldığını canını

kurtarmak için devlet ricaline rüşvet verdiğini beyan eden tarihçimiz bu rüşvet konusunda şöyle demektedir:

Rüşvet a!:ızine iden cürcti kfıdllcr iken İrtişa alınağı mülUdc idindi dcr-kar3

Öte yandan bütün varını, yoğunu verdiği halde canını Sinan Paşa'nın elinden kurtaramayan Ferhad Paşa'nın serüveni uzun uzun anlatılmakta4 ve daha sonra, Şfımiler diye adlandırılan Y cniçcrilcr'in özclliklcrindcn, sayılarının beşyüz civarında bulunduğundan ve Yanık kalesi önlerinde büyük yararlılıklar gösterdiklerinden b ah sedilmektedir.

iktidarı ele geçiren Sinan Paşa'nın Boğdan taraflarına sefcrc çıktığını, 1000/1591 tarihlerinde Maveraünnchir ve İran tarallarında bir ineğin bir erkek çoçuk ili bir buzağı doğurduğunu, bunlardan buzağının kcsildiğini ancak kısa bir süre sonra ülkede büyük bir hayvan kırgını meydana gcldiğJ.ıdcn süt, pcynir ve yağ gibi hayvan ürünlerinde büyük sıkıntı yaşandığını, tarlaların sürülcmcz olduğunu anlatan müellif, bu yıllarda memleketi teftişe çıktığını söylemektc ve şöyle demektedir:

2 3 4

Şöyle yatur laşelcr, şöyle l<ırılmış dcvab l).alb-i recayada hiç l<almamış ümid-i ab

Aynı eser,Vr.590a Aym escr,Vr.59la Aynı escr,Vr.592a Aynı eser,Vr.591 b-593a

287

Page 25: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

Bazı re<fıyanın çapa ile ziraat yapma yoluna gittiklerini söylemekte ve ülkenin içinde bulundugu kötü durumu şu dizelerle ifade etmektedir: .

El ile I.<azmadan ne J:ıaşıl olur Ol ekinde safia ne(vaşıl) olurl

Öte yanden yıllarca sürüp giden savaşlar sonunda zor durumda kalan Osmanlı askeri tarafından Bükreş Kalesi'nin yakıldıgını ve arkasından Estergon Kalesi'nin muhasara edildigini, zafere ulaşmak için askerin daima disiplin altında tutulması gerektigini anlatan tarihçimiz, "cukala müttefi\derdir ki, zabt olunmayan askerin serdan muzaffer olamaz. Pend ile rabt olmagın, nuflıs-ı bl-merifi sipeh-saları bende degmcde nuşret ü :?:afer bulamaz, evail-i Devlet-i Osmaniye ki, Yeniçeri zümresinden biri cüzvi günah itse heratın virir merd-i l.<aJca iderierdi " demekte ve bir şiirinde şu görüşlcre yer vermektedir:

Riyaset siyasetsiz olma!.< muJ:ıal Siyaset cür"etsiz olma!.< muJ:ı al

Şu kim emr-i sultanana eyler "inact Gerekdir ola tlga gerden-nihad

Sözün tutmayan kimsenin başın aı

EJ:ıibbasın aglat gözi yaşın aı2

Daha sonra Yerköyü Kalesi'nin Mihail tarafından işgal edileligini ve o yörede bulunan köprü başında çok sayıda müslümanın öldürüldügünü ayrıntılı bir şekilde

anlatan müellif, bu olaylara sebebiyet veren serdar hakkında şunları söylüyor:

Böyle ser-dar-ı padişah-ı cihan Far:l.dır, i tse bakile yeksfın3

Bu tür yenilgilere çok üzülen padişahın Serdar Sinan Paşa'yı İstanbul'a geri çagırdıgını, sadarcı mührünün elinden alındıgını, Lala Muhammed Paşa'nın vezfu-et makamına getirildigini ancak Lala Muhammed Paşa'nın kısa bir süre sonra ölmesi üzerine Sinan Paşa'nın yeniden ve7iiret makamına gctirildigini ve padişahın yaptıgı

bu yeni tayinden herkesin rahatsız olduğunu ifade eden müellif, bir şiirinde bu konuyu şöyle anlatıyor:

Bir beladır muşallat oldı yine Her umfır ihtilali buldı yine4

Daha sonra, Lala Muhammed Paşa'nın ortaya nasıl çıkdıgı, devlet-i aliyyeye yaptıgı hizmetleri, bir gün süre ilc Vezir-i azamlık yaptıgı belirtilmekte ve şöyle denilmektedir:

Dehri ışlai:ı idem didi Uılfı Hatif-i ğayb ana didi la la

I:Ial.< degil mi sözüm ne dirsin sen Görelim seni de söyle Lala

1 Aynı escr,Vr.595a 2 Aynı cscr,Vr.598a 3 Aynı cscr,Vr.599a 4 Aynı eser, Vr.599a

288

Page 26: ERCiYES ÜNiVERSiTESi SOSYAL BiLiMLER ENSTiTÜSÜ DERGiSiisamveri.org/pdfdrg/D00199/1999_8/1999_8_CERCIF.pdfHıtllb Bin Ebü'l-Kasım, Arif Billah, Aşık Paşa, Şeyh Ulvan Çelebi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 8 Yıl : 1999

Müellif, Lala Paşa ile ilgili olarak başka bir şiirinde şöyle diyor:

Tız bitdi yine tiz yitdi Ya"nl birin istemedin gitdi

Gelecek yerine çün ol seg idi Zinde turması gitdi bed-yeg idi 1

Sinan Paşa'nın ülkede yaptıiı;ı icraattan, beş defa Sadr-ı Azam oldugundan bahsedilmekte ve şöyle denilmektedir:

İşi hernan yapu yapmal,c, gönül barab itmck Dil ehlini çevirüb şişlere kebab itmck2

Mustafa Ali, Sinan Paşa'nın son sadr-ı azamlıiı;ının beş ay kadar sürdüiı;ünü, Şaban ayının beşinci günü öldüğünü ve bundan dolayı da şu tarihin dendiğini ifade etmektedir:

Vay Sinan Paşa'ya topral,c başına Oldı ol tezvire şuret bulduran

Arnavudlardan tutubdır matemin Her odun yaran, döşekler dolduran

Mekr idüb Ferhad Paşa l,culuna Öyle bir cal;cil vez1ri öldüren

Düşmenin fevtine şadfm olub Kendüye ball.c-ı cihanı güldüren

Tutdular yasm şorub taribini Didi hatif, gitdi Ferhad öldüren3

Son olarak III. Murad'ın damadı olan İbrahim Paşa'dan söz eden müellif, onun Bosna asıllı olduğunu, Sultan Murad'ın tahta culusu esnasında Padişahın

rikabdarı bulunduğunu, sırasıyla silahdar, Yeniçeri ağalığı, Rum ili Beylerbeyiliyi görevlerinde bulunduiı;unu, daha sonra vezaretle Mısır'a gönderildiğini, Muhammed Paşa'nın katlinde onun parmağının bulunduğunu, aslında paşanın cömert bir kişiliiı;e

sahip oldugunu, Ayasofya Camiinde Sinan Paşa'nın cenaze namazı kılınırken vezaret mührünün o anda İbrahim Paşa'ya verildiiı;ini söylemekte ve escrini İbrahim Paşa ile ilgili şu cümlelcrle sona erdirmiktedir. " Sabıl,ca bilncdanc dilmüd olanlar gibi fabr-nazişleri müşil.hede olunmadı.4

ı Aynı escr,Vr.600a 2 Aynı eser,Vr.600a 3 Aynı escr,Vr.600b 4 Aynı eser,Vr.602a

289