fatih sultan mehmed aytaç Özkan§ Özkan - fatih sultan mehmed...o giriş: osman gazi’nin...

147

Upload: others

Post on 29-Dec-2019

34 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • FatihSultanMehmed

    BüyükKartalAytaçÖzkan

  • TarihinBüyükleriSerisi-1

    FatihSultanMehmedBÜYÜKKARTAL

    Copyright©YitikHazineYayınları,2014

    BueserintümyayınhaklarıIşıkYayıncılıkTic.A.Ş.’yeaittir.EserdeyeralanmetinveresimlerinIşıkYayıncılıkTic.A.Ş’ninönceden

    yazılıizniolmaksızın,elektronik,mekanik,fotokopiyadaherhangibirkayıtsistemiileçoğaltılması,yayımlanmasıvedepolanmasıyasaktır.

    EditörMesutÇELİK

    GörselYönetmenEnginÇİFTÇİ

    KapakİhsanDEMİRHAN

    EpubAhmetKAHRAMANOĞLU

    DijitalISBN978-605-5129-46-0

    YayınNumarası90

    BasımYılıŞubat2014

    YitikHazineYayınlarıBulgurluMahallesiBağcılarCaddesiNo:1

    34696Üsküdar/İSTANBULTel:(0216)5221144Faks:(0216)5221178

    www.hazineyayinlari.com–[email protected]/kitapkaynagi

    http://www.hazineyayinlari.comhttp://www.yitikhazine.comhttp://[email protected]://facebook.com/kitapkaynagi

  • Hayatımaışıksaçaneşimevekızlarıma…

  • O

    Giriş:OsmanGazi’ninFatih’e

    DevrettiğiBayraksmanlı Devleti’nin banisi Osmanoğulları sülalesi, Oğuz TürklerininKayı boyuna mensuptur. Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı I.

    AlâeddinKeykubaddevrinde (1220–1237),ErtuğrulGaziönderliğindeOrtaAsya’danAnadolu’yagelenKayılar,AnadoluSelçukluDevleti’neyaptıklarıhizmetlere karşılık olarak,Anadolu’nun kuzeybatısındakiBitinya bölgesine,Söğüt ve Domaniç civarına yerleştirilmişlerdi. Kösedağ Savaşı’nda (1243)Anadolu Selçuklu ordusunu yenerek Anadolu’ya hâkim olan İlhanlıMoğollarının, halk üzerinde şiddetli baskı uygulamalarına paralel olarak,bölgenin ekonomik ve sosyal düzeni tamamen bozulmuştu. Anadolutopraklarında büyük bir keşmekeş yaşanmaktaydı. Bu kargaşa yıllarındaMoğol baskısından kaçan Türkmenler, Anadolu’nun batı bölgelerine göçederekyerleşiyorlardı.

    Anadolu’dakiSelçukluotoritesininkaybolmasıylaberaber,EgeveMarmarasahillerine hâkim olan Türkmen beyleri de bağımsız hareket etmeyebaşlamışlardı. Bitinya bölgesinde yerleşmiş bulunan Kayı boyununliderliğine,ErtuğrulGazi’ninvefatından sonraOsmanBey seçilmişti.DoğuRoma-Bizansİmparatorluğu’nuniçindebulunduğukrizlerifırsatbilenOsmanBey, Anadolu’daki Türkmen beylikleriyle mücadele etmek yerine, Batıya,Bizans’akarşı“gazavecihad”siyasetibenimsedi.

    Osmanlılar bu“cihad ve gaza ideolojisini”, İslammedeniyetinin ve onunsiyasî geleneğinin bir mirasçısı olarak devralıp yıkılıncaya kadar değişikşartlar içinde sürdürdüler. Bu doğrultuda kuruldukları dönemde küçük amaistikrarlıadımlarla, tekfurlarınşehirlerinibirerbirerzaptettiler.Karacahisar,Yarhisar,Bilecikveİnegölilkfethedilenyerleroldu.

    Çağdaş Bizans tarihçisi Pachymeres’in, “Bizans’a karşı akın yapanlararasındaenatılgan,enenerjikakıncıönderi”olaraktanıttığıOsmanBey’ingaza siyaseti, Anadolu’nun batı bölgesinde tesirli olan bazı gruplarca dadesteklenmekteydi.Ahiler,GazilerveSelçukludevletadamlarındanbazıları,OsmanBey’in stratejilerini isabetli bularakonun idaresi altında toplanmaya

  • başladılar.

    Osman Bey’in Bizans’a karşı uç bölgesinde “gazanın liderliğini” elealmasıyla birlikte diğer boylar arasında ve bölgede de nüfuzu artmaktaydı.KendiadınaparabastırdıktansonraadetabağımsızhareketetmeyebaşlayanOsmanBey,Sakaryahavzasındakigazafaaliyetlerinisürdürdü.Budurumdanrahatsız olan Bizans’ın bölgedeki valileri ile yapılan Koyunhisar Savaşı(1302),OsmanGazi’ninilkzaferiolarakkayıtlarageçti.YinePachymeres’inifadesiyle herhangi bir dirençle karşılaşmayan, “gaza için uçlara gelengaziler”, İstanbul Boğazı’na kadar ilerlemişlerdi. Osman Gazi’nin manevidestekleyicisi,hukukivesosyalhayatınörgütleyicisi iseahilervefakihlerdi.Ele geçirilen bir bölgenin nasıl örgütleneceği ve şer’i hususlar fakihlerdensorulmaktaydı.Fakihlerİslamhukukunu,Sünnîakaidiniveİslamkurumlarınıbilen kişiler olarak rehber vazifesi görüyor, şehir ve köylerde de imamethizmetigörüyorlardı.

    Bizans’ın Anadolu’daki en büyük kenti olan Bursa, 1326 yılında OrhanGazi tarafından fethedilerek başkent yapıldı. Türklerin KocaeliYarımadası’ndaki fetihlerinden, İznik ve İzmit’i ablukaya almalarındanrahatsız olan ve şimdiye kadar kaybedilen şehirleri geri almayı tasarlayanBizans imparatoru III. Andronikos, Palekanon Savaşı’nda (1329), canınıgüçlükle kurtarabildi. Bu, Bizans imparatorluk ordusuna karşı kazanılan ilksavaştı. Galibiyetten sonra İznik ve İzmit alınarak Kocaeli Yarımadası’nınfethi tamamlandı. Karesioğulları Beyliği’nin ilhakıyla birlikte (1335),Marmara Denizi’nin tüm güney kıyıları Osmanlıların hâkimiyetine girdi.Diğer taraftan Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa da ÇanakkaleBoğazı’ndan Rumeli’ye geçirdiği askerleri ile Türklerin Balkanlardaki ilkOsmanlı toprağı olan Çimpe Kalesi’ni aldı. (1353) Böylece Balkanlardakiseferler için bir üs elde edilmiş ve Balkan fütuhatı başlamış oldu. Gazafaaliyetlerine Balkanlarda devam eden Süleyman Paşa, Doğu Trakya’dakiBizansşehirlerindenbazılarınıkısasüredefethetti.

    Orhan Gazi’nin oğlu I. Murad zamanında ise (1362-1389) Osmanlılar,Balkanlarda muazzam bir ilerleme sağladılar. Edirne dâhil Doğu Trakyakentlerinin tümünün ele geçirilmesiyle birlikte, Osmanlıların Balkanlardakidüşmanlarının sayısı da artmaya başladı. Edirne ile Filibe’nin fethinden ve

  • Türklerin Balkanlarda ilerlemesinden rahatsız olan Balkan devletleri,MacarlarınkomutasındaBulgar,Sırp,EflakveBosnalıaskerlerdenoluşanilkHaçlıordusuylaOsmanlılarüzerinesaldırdılar.RumeliBeylerbeyiLalaŞahinPaşa’nın gönderdiği Osmanlı öncü kuvvetleri, Hacı İlbey’in organize ettiğiani bir baskın ile Sırpsındığı Savaşı’nda (1364) Haçlılara ilk bozgununuyaşattı. Kaçmaya çabalayan Haçlı askerlerinin çoğu Meriç Nehri’ndeboğuldu. Fetih hareketlerine hız kazandırmak isteyen Osmanlılar, başkentiBursa’danEdirne’yenaklettiler.AyrıcaBalkancoğrafyasınıİslamlaştırmakvebölgede kalıcı olmak gayesiyle, Anadolu’dan getirdikleri TürkmenleriBalkanlardafethedilenbölgelereiskânetmeyebaşladılar.ÇirmenZaferi’nden(1371) sonra ise Bulgar ve Sırp kralları Osmanlılara vergi vermeye razıoldular.Türklerinbuanivehızlı ilerleyişinidurdurarakBalkanlardanatmakgayesiyle oluşturulan yeni bir Haçlı ordusu Kosova Ovası’nda perişanedilirken, savaştansonraharpmeydanınıgezenMuradHüdavendigar,yaralıbirSırpaskeritarafındanhançerlenerekhayatınıkaybettiğiiçin(1389),savaşmeydanında şehit olan ilk Osmanlı hükümdarı olarak tarihe geçti. “GaziHüdâvendigâr ” unvanını taşıyan I. Murad döneminde, Rumeli Türklerinikinci vatanı hâline gelmiş, Anadolu’da üstünlük sağlanmış ve böyleceDevlet-iAliyye’ninilktaslağıortayaçıkmıştır.

    MuradHüdavendigar’ınşahadetininardındantahtageçenYıldırımBayezid,Balkanlardaki fetih hareketlerini sürdürdü. 1393 yılında, Bulgaristantamamıyla Osmanlı vilayeti haline getirildi. Tuna Nehri’nin güneyindekibölgede Osmanlı hâkimiyeti kurulduğu gibi, akıncılar bu dönemde ilk kezTuna’nınkuzeyinegeçerekEflakveBoğdan’dagöründü.DüzenlenenakınlarMora Yarımadası’na kadar ulaştı. Yıldırım Bayezid döneminde dört kezkuşatılmasınarağmen,Bizans’ın talihiveentrikalarısayesindeherseferindeMora kuşatmaları başarısızlıkla sonuçlandı. Örneğin 1395’teki kuşatmada,Bizans’ın imdadına, papanın önderliğindeki Haçlılar yetişmişti. NeredeyseAvrupa’nın tüm devletlerinin katılımıyla oluşturulan, o zamana kadarki enbüyükHaçlı ordusuNiğboluOvası’nda ağır bir bozguna uğratıldı(1396).Okadar ki Haçlıların bir sonraki seferi yapabilmeleri için Niğbolu’nunüzerinden tam kırk dört yıl geçmesi gerekecekti. Niğbolu Zaferi’yle, bütünBalkan veAvrupa devletleri Tuna’nın güneyininOsmanlı toprağı olduğunukabullenmek zorunda kaldı. Diğer taraftan Anadolu’dan Balkanlara göçler

  • yaptırılmaya ve Rumeli coğrafyası İslamlaştırılmaya devam ediyordu.Selçuklu TürklerininAnadolu’yu İslamlaştırıp vatan toprağı yaptıkları gibi,Osmanlılar da Balkanları İslamlaştırmayı ve yurt haline getirmeyiamaçlıyorlardı.

    Yıldırım Bayezid, Balkanlardaki fetihlerine devam ederken Anadolu’dakiTürkmen beyliklerini de topraklarına katarak, hâkimiyet alanını FıratNehri’ne kadar genişletmiş ve bölgedeki en önemli siyasi aktör halinegelmişti.Ancak,Asya’dagüçlübirdevletkuranTimur,Osmanlılarındoğuyadoğruyayılmasınıkendisinekarşıbirtehditolarakalgılayınca,ikiTürk-İslamdevletiarasında,savaşkaçınılmazhalegeldi.1402yılındaAnkara’nınÇubukOvası’nda yapılan zorlu meydan savaşını Timur’un kazanması, Osmanlılaraçısından sarsıcı bir durumdu; zira Timur aldığı radikal kararlar ileOsmanlıları yıkılışa itmişti. İmparatorluğunun merkezi olan Semerkant’ adönerkenardındagüçlübirdevletbırakmakistemeyenTimur’unBatısiyaseti,Osmanlıdevletiniküçükhâkimiyetalanlarınabölereküzerlerindeegemenlikkurmak şeklindeydi. Osmanlıların daha önce topraklarına kattığı AnadoluTürkmen beyliklerini yeniden kurduran Timur, diğer taraftan YıldırımBayezid’indörtoğlunundabağımsızlıklarınıtanıyarakOsmanlıülkesindeonbiryılsürecekolaniçsavaşyangınınınilkkıvılcımınıçakmıştı.1402AnkaraSavaşı’ndan sonra Süleyman, Musa, İsa ve Mehmed arasında yaşananOsmanlı devlet otoritesini sarsan taht kavgasından, kardeşlerin en küçüğüMehmed Çelebi galip çıktı. Devleti dağılmaktan kurtardığı için MehmedÇelebi, Osmanlı hanedanı ve tarihçileri arasında büyük bir saygıyamazharolmuşvekendisinedevletin“ikincikurucusu”payesiverilmiştir.

    1413’tekardeşkavgalarınasonvererekbabasınıntahtınaoturanI.Mehmed,Anadolu ve Rumeli’de kaybedilen toprakları yeniden kazanmak, dağılanbirliği sağlamak,hayli zayıflayandevletotoritesiniyeniden tesis etmek içinyoğunbiruğraşverdi.Buarada içvedışdinamiklerdenbeslenenbirdizi içisyanla da uğraşmak zorunda kaldı. 1416 yılında Çalı Bey komutasındakizayıf Osmanlı donanması, Venedik’le yaptığı ilk deniz savaşını kaybetti.Tuna’nın güneyinde yeniden duruma hâkim olmaya başlayan MehmedÇelebi, uzun bir aradan sonra akıncıları ilk kez Tuna’nın ötesine gönderdi.1421 yılında hastalanarak otuz iki yaşında ölen bu dirayetli ve enerjik

  • padişahın Osmanlı Devleti’nin tarihinde ayrı bir yeri vardır. Devlet onunsayesinde yok olmaktan kurtulmuş ve yeniden bir merkez etrafındabirleştirilerekkesintiyeuğrayangazafaaliyetlerinetekrarbaşlanmıştır.

    II. Murad’ın tahta çıkmasıyla birlikte, Bizans tarafından kışkırtılanşehzadelerayaklanırkenAnadolubeylerideisyanetti.Uzunmücadelelerdensonra iç barışın sağlanmasının ardından Türkmen beyliklerinin birçoğuyeniden Osmanlı hâkimiyetine alındı. Lakin Osmanlıların Makedonya’danAdriyatik’e ve Ege kıyılarına ulaşması, menfaatleri tehlikeye düşenVenediklilerikaygılandırıyordu.AyrıcaMoraYarımadasıdatehditaltındaydı.BudurumVenediklilerileOsmanlılarıkarşıkarşıyagetirdi.

    Saraybosna

    II. Murad’ın, 1430 tarihinden itibaren faaliyetlerini Balkan topraklarındayoğunlaştırdığı görülmektedir. Macarların önderliğinde kurulan; Sırp, Eflâkve Bosnalılardan oluşan Haçlı orduları mağlup edilmiş, akabinde ise II.Murad’ın karşı hamlesi sonucunda Semendire Kalesi düşürülerek SırpKrallığı’na son verilmiştir(1439). Bosna ve Hersek prenslikleri de vergiyebağlanmasınakarşın,sonderecemuhkemolanBelgratKalesialınamamıştır.

    Osmanlıların Belgrad önündeki mağlubiyetlerinin ardından karşı saldırıyageçen Macar kralı Ladislas ve Erdel voyvodası Jan Hunyad, TürkleriSemendire’denatmış,meşhurakıncıkomutanlarındanMezidBey’idepusuyadüşürmüştür.Bizans’ınkışkırtmalarıylatertiplenen;Macarkralı,SırpdespotuveEflakprensininkatıldığıHaçlıordusu,Tuna’yıaşıpOsmanlı topraklarınagirmiş ve 1443’teOsmanlı öncü birlikleriniNişOvası’nda yenmiştir.Haçlıordusunu II. Murad da durduramamış, işin kötüsü bu arada OsmanlıordusundanayrılanArnavutlukbeyiİskenderdeisyanetmiştir.Osmanlılarınbuhranını değerlendirmek isteyen Karamanlılar da Anadolu’dan saldırıncadurumoldukçakritikbirhalalmıştır.AncakkışmevsiminingelmesiyleHaçlıorduları geri çekilmiş ve savaşa bir süreliğine ara verilmiştir. Bu ateşkesdönemindeII.Murad’ın talebiüzerineHaçlılar ileOsmanlılararasındabarışgörüşmeleribaşlamıştır.

  • 1OsmanlıTahtındaBirKüçükŞehzade

    2 Haziran 1444’te; Macaristan kralının, Sırp despotunun elçileriyle,Edirne’deSegedinBarışAntlaşması’nıimzalayanII.Murad,Manisa’dan

    çağırdığıŞehzadeMehmed’ikendiyerinekaymakamtayinedipAnadolu’yageçerek,Karamanbeyiyledebirsaldırmazlıkantlaşmasıyapmıştır.Böylece,devletin doğu ve batı sınırını güvenceye aldığını düşünerek, MihaliçOvası’nda karargâhına çağırdığı devlet adamlarına : “Bu ana gelinceye dekpadişahınız bendim.Bugünden sonrapadişahınız oğlumdur.Ziraben cümletaçvetahtımıveunvanımıoğlumaverdim.Artıkpadişahoğlumdurbilesiniz.”sözleriyle, sürpriz bir şekilde saltanatı oğluna bıraktığını resmen ilan etmiş,akabinde de dervişler ve zahitlerle birlikte Bursa civarında inzivayaçekilmiştir.

    BüyükoğluAlâeddinÇelebi’nin ani ölümününyol açtığı derin üzüntü ileBalkanlarda Haçlılarla giriştiği uzun ve yıpratıcı savaşların yorgunluğu, II.Murad’ınbukararı almasındaetkili olmuştur.AyrıcaoğluMehmed’i, kendisağlığındameşruhükümdarolaraktanıtmakvedevlet tecrübesikazanmasınısağlamakistemiştir.

    Osmanlı vakanüvisleri, tarihte pek nadir rastlanan, bir hükümdarın kendiisteğiyletahtıterketmesihadisesini,şöylenaklederler:

    “…saltanat şaşaasını fakirlik sermayesine, hükmetmek alâyişini uzletinsessizliğine değişmekle, ebedi ikbale kavuşmayı istedi. Düşüncesini veziriHalilPaşa’yaaçtı:‘BakaLala!Buncademdirki,ibadullahiçinçalışıp,İslamülkelerininheryönünüfitnenindikenlerindenpak,dinvedevletdüşmanlarınıçaketmekleuğraştık.Cihatyolundaayağımızdaimaüzengidevegayretimizgaza yollarında oldu. Din yolunda dün ü gün var gücümüzü harcadık. Birsüreiçinhükümettenelçekipbirkenardasessizveyalnızolmak,Yaradan’ınzikriilebulunmakgönlümdengeçer.’”

  • OUyulmayanAntlaşmaSonrası:

    Varnağlunu güvenilir ve tecrübeli devlet adamlarına emanet eden II.Murad’ın tahttan çekilmesiyle padişah olan II. Mehmed, saltanatını

    baştaMemluksultanıolmaküzere,diğerbüyükİslamhükümdarlarınaelçilergöndererekbildirdi.

    Ömrünün büyük kısmını harb meydanlarında geçirmiş tecrübeli birpadişahtansonra,Osmanlıtahtına12yaşındabirgencinoturması,Avrupalılartarafından, kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak telakki edildi. AyrıcaKaramanoğlu Mehmed Bey de; “yapılacak bir savaşta tecrübesiz padişahıtepelemeninpekkolayolacağını,herzamanböylebirfırsatıngelmeyeceğini”söyleyerek,Haçlılarıhareketegeçmeyeteşvikediyordu.ÖteyandanOsmanlıDevleti ile imzalananSegedinAntlaşması’na karşı çıkanBizans imparatoruvePapalık,OsmanlılarıBalkanlardan atmak zamanının geldiğini düşünüyorveMacar kralına antlaşmayı feshetmesi için baskı uyguluyorlardı. Niğbolumağlubiyetinin (1396) intikamının alınması için, kendilerinin her türlüyardımı yapmaya hazır olduklarını bildirmelerine rağmen, Kral Ladislasyeminini bozmak istemeyince, Macaristan’da Papalık vekili olan KardinalJülyen Cezarini devreye girdi. Papanın onayı alınmadan Müslümanlarlayapılan hiçbir antlaşmanın geçerli olamayacağını ileri süren KardinalCezarini, Macar kralının yemin ederek onayladığı Segedin Antlaşmasını,henüz dahamürekkebi kurumadan, hükümsüz ilan etti. KrallıkMeclisi’ndeOsmanlılarla imzalanmış antlaşmanın feshi ve eylül başında Orsova’nınkuşatılması için “Baba, Oğul, Ruh’ül Kudüs ve Hz. Meryem” üzerine andiçildi. Erdel voyvodası Jan Hunyad, antlaşmanın bozulmasına muhalefetedince,Osmanlılardan geri alınacakBulgaristan’ın kralı yapılacağı vaadiyleikna edildi. JanHunyad yine de savaş ilanı için beklenmesini, zira SegedinAntlaşması gereğince Osmanlıların Sırbistan sınırındaki kaleleri teslimedeceklerinisöyledi.YapılanplanlardanhabersizolanOsmanlılarmuahedeyeuydularvezamanıgeldiğindekuzeyhududundakikaleleriboşalttılar.

    Avrupa’da Osmanlılara savaş ilan edileceğinin duyulması, büyük birheyecanlakarşılandı.Bohemya,Eflak,Hırvat,PolonyaveAlmanprenslikleri,

  • Papalık,VenedikCumhuriyeti veMacarlar bu ittifakının içindeydi.Yeni birHaçlı seferi oluşabilme ihtimali haberinin Edirne’ye ulaşması, Osmanlı’dabüyükbirtedirginliğesebepoldu.

    MacaristanKralıLadislaskomutasındakiHaçlıordusu,18–22Eylül1444’teTunaNehri’nigeçerekKuzeyBulgaristanüzerindenVarna’yaulaştı.Kuvvetlibir Venedik donanması da Gelibolu Boğazı’nı tutarak, Osmanlı ordusununAnadolu’danBalkanlara intikalini engelleyince,Edirne’deki huzursuzluk vetelaş paniğe dönüştü. Osmanlı devlet adamları II. Murad’ı tekrar tahtaçıkarmaktanbaşkabirçareolmadığınıdüşünüpsabıkpadişahıbaşkentedavetettiler. Sultan II. Murad, Anadolu’dan hazırladığı ordu ile harekete geçti.AncakÇanakkaleBoğazıVenedikdonanmasıtarafındankesilmişti.Mecburenİstanbul Boğazı’na yöneldiğinde de boğazı kontrol eden Bizans kadırgalarıkaradan yoğun topçu ateşine tutularak bin bir güçlükle de olsa ordununRumelitopraklarınaintikalisağlandı.

    EflakvoyvodasıVladDrakul’undakatılımıyla,HaçlıordusununVarna’yaulaştığı sıralarda, II. Murad kırk bin askerle Edirne’ye gelmişti. Osmanlıordusunun Edirne’ye ulaştığı haberinin Haçlı karargâhına ulaştırılmasıyla,Haçlılarhemşaşırmışhemdemoralleribirhaylibozulmuştu..ZiraMarmarave Çanakkale boğazları kesildiği için, Osmanlı askerinin Balkanlarageçebileceğine asla ihtimal vermiyorlardı. Yıllarca savaştıkları tecrübeli vecesurkomutanSultanMuradyenidenkarşılarındaydı.Haçlılartasavvurlarınınaksine,işlerininpekdekolayolmayacağınıdüşünmeyebaşlamışlardı.

    II.Murad’ınEdirne’yeulaşmasıhalkvedevletadamlarıüzerindebüyükbirsevinç hâsıl etti. SultanMehmed Halil Paşayı çağırtarak; “Babamdan ricaedesin ki o durup Edirne’yi İstanbul keferesinden korusun. Bense Haçlılarüzerine varıp gaza edeyim.” deyince Çandarlı Halil Paşa kendisine;“Şehzadem! Padişah Hazretleri’ne ben bu sözü söylemeye kadir değilim.Elhamdülillah padişahımız geldi. Şimdiden sonra tedbir onundur. O nasılsöylerseöyleolur.Hembudüşmanağırdüşmandır.Veşehzademsendahibirtaze gülsün.” yanıtını verdi. Çandarlı Halil Paşa’yı ikna edemeyen gençpadişah,babasınıkarşılamaküzerehuzurunaçıkıpeliniöptüktensonra,bizzatseferegitme isteğini tekrarladı:“Padişahım!Ricaederimkibugazayabenidahi götüresiniz. Ben dahi gaza edip, din-i mübin uğruna küffar-ı haksara

  • kılıçvurayım.”deyinceSultanMurad;“Yokoğul,bu sözü sen söyleme.Senbenim dediğim gibi eyle. Ol düşman yaman düşmandır. Ben düşmanavardığımdabu tahtı,Konstantiniyyekeferesinekarşı koruyasın.”deyipoğluMehmed’i başkentte saltanat vekili tayin ederek, pek çok nasihatlersöylediktensonrahayırdualarladüşmanakarşıyolakoyuldu.

    Edirne’densüratleyolaçıkıpVarna’yaulaşanGaziSultanMurad,ordusunasavaş düzeni aldırdı. Plana göre; merkez hattında yeniçerilere kendisi, sağkanattaki Rumeli askerine Turhan Bey, sol kanattaki Anadolu askerine iseŞehabeddin Paşa komuta edecekti. Davut Bey, emrindeki gönüllülerle,takviye amacıyla sol kola kaydırılmıştı. İleri gelen beylerini, paşalarını,komutanlarını çadırında toplayan Murad Han: “Sizler her gazada benimyoldaşlarımsınız.Göreyimsizidin-iİslamaşkınaşukarşımızdaduranküffaranicekılıçvurursunuz.Bilirsinizkigazanınfaziletinemertebedirveşühedanınmertebesi ne kadar yücedir.Mademdoğduk elbet bir gün öleceğiz.Öyleysesize ve bize vacip olan odur ki fırsat gelmişken savaş edip gazalar edelim.Öldürenlerimizgaziveölenlerimizşehitolup,dünyaveahiretmuradınavasılolalım.” sözleriyle hitap etti. Yeniçeriler, beyler ve paşalar da;“Padişahımsengönlünühoştutasınkibizlerdin-imübinuğrunaveseninaşkınaküffarilesavaş edip ve din düşmanlarına kılıç vurup ve nicemiz bu uğurda kurbanolalım. Dünya durdukça siz sağ olun.” dediler. SultanMurad o gece yatsınamazındansonrasabahvaktinekadaryüzünüyerleresürüptazarruveniyazeyledi.Sabaholuncadüşmanüzerineyürüyüşegeçildi.

    SavaşınSaintMartinYortusu’natesadüfetmesininyanındasayıcadaüstünolmaları, Haçlıların cesaret ve ümitlerini artırmaktaydı. Kral Ladislas,komutanlarına hitaben; “Göreyim sizi. Sakın ola ki kaçarlarsa yağmayagirişmeyin. Hepsini tamamen kırıncaya kadar takipten vazgeçmeyin. Arıyıönce kırıp balını sonra yemek gerekir. Gayret edin. Türk’ü bozarsak artıkkarşımızdaduracakhiçbirkuvvetyoktur.”diyordu.HaçlıordusununmevcuduyaklaşıkyüzbinolupOsmanlıordusuisealtmışbincivarındaydı.

    Gözü pek komutan Jan Hunyad’ın Osmanlı ordusunun soluna, VladDrakul’unbaşındabulunduğuUlahlarındasağcenahayüklenmeleriyle,savaşçok şiddetli bir şekilde başladı. Hücumlar karşısında kararlı şekildemukavemet gösteren Anadolu askerinde bozulmaların görüldüğü demlerde,

  • Rumeli ordusu da geriye çekilmeye başlamıştı.AnadoluBeylerbeyiKaracaPaşa ile birlikte birçok sancakbeyi şehit olmuştu. Bozgun alametleriningörülmesine karşın, etrafı Kapıkulu ordusu tarafından tahkim edilmiş olanSultanMurad Han, yerinden kıpırdamadan savaşı idare ediyordu. Gidişatınlehlerine döndüğünü fark eden Haçlı orduları başkomutanı Ladislas, kesinneticealmak içinLehaskeriylemerkezesaldırdı.Osmanlılarbu ikramıgeriçevirmediler.Anidenaçılıp sonradaustacabirmanevraylakapananmerkezkuvvetleri Ladislas’ı çembere aldı. Kral bir balta darbesiyle atındandüşürüldü. Koca Hızır isimli yeniçerinin kestiği Ladislas’ın başı mızrağageçirilerek, yeminine rağmen bozduğu antlaşma nüshasının asılı olduğumızrağın yanına dikildi. Durumu düzeltemeyeceğini anlayan Jan Hunyad;Macar, Leh ve Eflak kuvvetleriyle birlikte, çareyi kaçmakta buldu. KralLadislas ile Kardinal Cesarini’nin cesetleri harb meydanında kaldı.Osmanlıların kaybı on bin civarında olduğu halde Haçlıların kayıpları çokdahafazlaydı.

    Türklerde adet olduğu üzere, savaştan sonra harb meydanını gezen II.MuradyanındakikomutanlarındanAzabBey’e;“Hayretedilecekbirdurum.Bütün bu delikanlı ordusunun arasında bir tane dahi ihtiyar yok!” demiş,Azab Bey de; “Hünkârım! İçlerinde bir tane aksakallı olsaydı, bu kadardelice bir teşebbüste bulunmazlardı.Gençlik gururu ile dinçliklerini berbatettiler.”cevabınıvermişti.

    Savaştan sonra Edirne’ye müjdeciler yollanarak, İslam hükümdarlarınafetihnameler yazıldı.Memluk sultanına fetihnamenin yanı sıra, savaşta esiredilmiş, baştan ayağa zırhlı yirmi beş Macar şövalyesi de gönderilmişti.Memluk sultanı, elçinin getirdiği zafernameyi dinleyip zırhlara bürünmüşşövalyeleri gördükten sonra, “Allah yardımcın olsun Osmanoğlu!” diyerekhayırduadabulunmuş,cumahutbesindehalifeninardındanSultanMurad’ındaisminiokutarakOsmanlılaradualarettirmişti.

    Varna’da kazanılan bu kat’i zafer sonucunda; Baltık Denizi’ndenAdriyatik’e kadar uzanan Birleşik Macar- Leh Krallığı büyük bir darbeyemiştir. Artık, Balkanlardaki Müslüman varlığını tehdit edecek bir güçkalmamıştır.Böylece,Bizans’ınAvrupadevletlerindenyardımsağlamaümididekesilmiştir.

  • Sultan Murad Han, Varna’dan Edirne’ye gelince hemen Anadolu’yagitmemiş, tehlike iyice geçinceye kadar bir müddet daha oğluyla birlikteEdirne’dekalmıştır.HalilPaşavebazıdevletadamlarınıntahtageridönmesikonusundakiısrarınarağmenbuısrarlıtekliflerireddedipyenidenManisa’yaçekilmiştir.

    II. Murad’ın Edirne’den ayrılmasını müteakip, genç padişahın vezirleriŞehabeddin ve Zağanos Paşalar ile Halil Paşa arasındaki rekabet iyice suyüzüne çıkmıştır. SultanMehmed’in ekibi aktif bir gaza siyasetini padişahatelkinederken,diğerleri ihtiyatlıvebarışçıbirdışpolitikanın taraftarıydılar.Osmanlı başkentinde “şahinlerle güvercinler”, genç padişah üzerindenrekabet etmekteydi. Sultan Mehmed “şahinlere” yakın duruyor, onlarıntelkinleriyle hareket ediyordu. Ancak, 1446 yılında Edirne’deki büyükyangında halk hayli mağdur oldu. Bununla birlikte yeniçeriler isyanbaşlatarak Sultan Murad’ın tahta tekrar çıkmaması durumunda Bizans’takiŞehzade Orhan’ı tahta çıkaracakları tehdidinde bulundular. Sınırlardakihareketliliğin artması üzerine, Halil Paşa ve ekibinin eski padişahı ısrarlatahtadavetetmelerisonucunda,II.MuradEdirne’yedönerekikincikeztahtaoturdu.Mehmed ise“veliaht”unvanıylaManisasancakbeyliğineatandı.Burekabetten“şimdilik”güvercinlergalipçıkmıştı.

    1444-1446 arasındaki iki yıllık padişahlığı, Şehzade Mehmed’e birçokyöndentecrübekazandırmıştır.Halkı,devleti,orduyudahayakındantanımış,dış politika konusunda bilgi sahibi olmuş, devlet içindeki hassas dengeleriyakinengörmüştür.Builksaltanatdönemi,onunkişiliğindedederintesirleryapmıştır. Eski ve fazla ihtiyatlı vezirlerin otoritesini kırmak, yeniçerilerihizayagetirmek,enerjikbirgazasiyasetiizleyipİstanbul’ufethetmekfikirleribudönemdefilizlenmiştir.1451’densonraotuzyılsürecekhükümdarlığındauygulayacağı politikaların belirlenmesinde, bu iki yıllık devlet tecrübesinintesirlerinin olduğu muhakkaktır. Mehmed, “Veliaht Şehzade” unvanıyla beşyıl sürecek sancakbeyliği yıllarında daha ziyade, siyasal ve kültüreldonanımınıartırmaklameşgulolmuştur.

  • Fatih’inşehzadelikyıllarındakendituğrasınaçalışıyor

    Yeniçeri

    Yeniden tahta dönen II. Murad ise öncelikle Mora meselesineyoğunlaşmıştır. Daha sonra Bizans tahtına da oturacak olan Mora despotuKonstantinPaleologos,VarnaSavaşı’ndan istifadeyleOsmanlılaraaityerleriişgal etmiş, üstelik işgal edilen yerlerin boşaltılması isteğini de reddetmişti.AncakOsmanlıakıncılarınınMoraYarımadası’nınaltınıüstünegetirmeleriyleçaresiz kalan Konstantin, tekrar Osmanlı tabiiyetini kabule mecbur oldu.Ardından isyan edenArnavutluk beyi İskender üzerine sefere çıkıldı. 1448yazındaki bu harekâta, gençŞehzadeMehmedde katıldı.LakinArnavutlukSeferi esnasında karargâha ardı ardına ulakların gelmesiyle harekâtsonlandırıldı.MacarkomutanJanHunyad,topladığıbüyükbirorduylaVarnamağlubiyetininintikamınıalmakiçintekrarhareketegeçmişti.

  • MTürkleriAvrupa’danAtmakİçin

    YenidenKosovaacaristan kralı Ladislas’ın Varna Savaşı’nda ölümünü müteakip,Alman imparatoru Albert’in küçük yaştaki oğlu VI. Ladislas yeni

    Macar kralı tayin edilmişti. “Çocuk kral”ın naipliği ise Varna Savaşıkomutanlarından Jan Hunyad’a verildi. Hunyad, Kral VI. Ladislas’ıntecrübesizliğinden faydalanıp dilediği gibi hareket edebiliyordu. HattaTürkleri Avrupa’dan atan komutan payesini kazanıp bu prestijini dekullanarak Macaristan tahtına oturmanın hesabını yapıyordu. Hunyad, butasarılarını gerçekleştirmek için fazla beklemedi. Papa ve Avrupadevletlerinin desteğini kazanarak; Macar, İtalyan, Alman, Leh, Çek veSlavlardan müteşekkil, mevcudu doksan bini aşan, gayet düzenli vemuntazambirorduileSırbistan’ıişgalederekOsmanlıülkesinegirdi.

    II.Murad, bu acil durumüzerineArnavutluk’tan süratle Sofya’ya gelereksavaş hazırlıklarını tamamladıktan sonra, düşmanı takip ederek KosovaSahrası’naindi.İkiordununmevcuduaşağıyukarıbirbirinemüsaviidi.İslamananesi gereğince, Osmanlı padişahı tarafından, savaş öncesinde düşmanasulh teklif edildiyse de teklifin reddedilmesi üzerine savaş tertibatı alındı.Merkezde Sultan Murad ile Şehzade Mehmed komutasındaki Kapıkuluordusu, sağ kolda Rumeli kuvvetleri, sol cenahta ise Anadolu askeribulunuyordu. Tecrübeli akıncılara öncü kuvvet görevi verilmişti. Ordunungerisiiseağırlıkvemühimmatarabalarıylatahkimedilmişti.

    Kosovaovasındakisavaş,1448yılının17-20Ekimtarihleriarasındaüçgünboyuncadevametti.Türklersavaşta“KurtKapanı” taktiğiniustalıkla tatbikettiler.Taktikgereği,öncesağvesolkollarkademeliolarakgeriyeçekilerekaçıldılar. Bunu gören Haçlılar, Osmanlı ordusunun bozulduğu ve kaçtığızannına kapılarakmerkeze hücum edip kesin netice almak istedi. Bu, Türkordusununistediğivebeklediğihamleydi.Açılarakçekilmekteolansağvesolkollar aniden geriye dönüp Haçlı ordusunun arkasına sarkarak çemberikapattı. Düşman artık tamamen kıstırılmıştı. Âdeta demir bir mengene gibiyavaşyavaşdüşmanıezenOsmanlıordusuamacınaulaşmış,düşmanbüyükölçüdeimhaedilmişti.OnyedibinkayıpverenHaçlıordusununbaşkomutanı

  • Jan Hunyad, ancak ateşli silahlarla donatılmış arabaların himayesindekaçabilmişti.

    II. Kosova Zaferi sonucunda; Osmanlıların Balkanlardan atılamayacağıanlaşılmış ve İslam kültürünün Rumeli’de kalıcı olduğu kesinleşmiştir.Bizans’ın Haçlılardan yardım alma ümidi kesin biçimde son bulmuştur.Bundan sonra Haçlılar müdafaa, Osmanlılar ise taarruz pozisyonunageçeceklerdir. Ayrıca İstanbul’un fethi için gerekli olan, batı sınırlarınınemniyetideyinebuzaferlesağlanmıştır.

    II. Murad, daha evvel yarım bırakmak zorunda kaldığı Arnavutlukmeselesini halletmek üzere, Şehzade Mehmed’i de yanına alarak, 1450yılında yeni bir sefere çıktı. Ancak Arnavutluk beyi İskender’in yıpratıcıhücumları, Jan Hunyad’ın yeniden harekete geçtiği şayiasının yayılması vehavalarınkışlamasıüzerineistenenneticealınamadangeriyedönüldü.Okış,Şehzade Mehmed’in Dulkadiroğlu Süleyman Bey’in kızı Sitti MükrimeHatun ile evlenmesi vesilesiyle, tüm dost hükümdarlar ve beyler Edirne’yedavetedilerek,büyükbirdüğünyapıldı.Veliahtşehzade,düğünümüteakibenkarısıyla birlikteManisa’ya döndü. 2 Şubat 1451 de felç inmesi sebebiyle,beklenmedik şekilde, 47 yaşında vefat eden II. Murad, vasiyetine uygunolarak,BursaMuradiyeCamiihaziresindekiüstüaçıktürbesinedefnedildi.

    Halkın kendisine duyduğu sevgi ve saygıdan dolayı, “Koca Murad Bey,KocaMuradGazi” unvanlarıyla andığı SultanMurad; ince ruhlu, lütufkâr,adil,merhametli,sözünesadık,cesurvetedbirli,liderliközellikleriyüksekbirdevlet adamı olarak tarihe geçmiştir. On yedi yaşında padişah olmasıylabaşlayangazahayatı,ömrününsondemlerinedeğinsürmüştür.İlmîsohbetleriseven,âlimlerihimayeeden,haftanın ikigününüilimmeclislerindegeçiren,heryılKudüs’e,Halilürrahman’a,MedineveMekke’yeüçbinbeşyüzflorigönderdiği rivayet edilen II. Murad, Mekke fakirleri için de vakıflar tesisetmiştir. Tüm ömrünü gazameydanlarında geçirdiği halde, imar işlerine deehemmiyet verip birçok eser yaptırdığı için halk arasında “Ebu’l Hayrat”olarakanılmıştır.

  • SofyadaTürkMezarlığı

  • VSultanMuradVefatEtti

    ezir-iAzamÇandarlıHalilPaşa’nın,SultanMurad’ınvefatınıbildirdiğimektubunuManisasancağındaalanŞehzadeMehmed,süratleGelibolu

    üzerinden Edirne’ye gelerek, 18 Şubat 1451 Perşembe günü yapılan cülusmerasimi ileyedinciOsmanlıpadişahıolarak tahtaoturdu.Ondokuzyaşınıbirkaç gün geçmiş bulunuyordu. Bizanslı Tarihçi Prens Dukas, EdirneSarayı’ndakicülustöreninişöylebetimlemektedir:

    “Karşısında beylerin tümü dizilmişlerdi. Biraz uzakta yan tarafta isebabasının vezirleri Halil Paşa ve İshak Paşa bulunuyordu. Kendi vezirleriŞehabeddinPaşaveİbrahimPaşageleneğeuygunolarakyanıbaşındaidiler.OzamanMehmed,veziriŞahin’esordu:‘Babamınvezirleriniçinöyleuzaktaduruyorlar?Hemen onları çağır ve Halil’den kendisine yakışan bir yerdeoturmasını iste. İshak da Anadolu’nun diğer beyleriyle birlikte, Bursa’yababamın cenazesini gömmeye gitsin. Ayrıca artık Anadolu’ya ait işlere obakacaktır.Adıgeçenikivezirbusözleriduyuncahemenonunönünekoştularve adet üzere elini öptüler. Halil vezir olarak kaldı. İshak ise Murad’ıncenazesinialdıveBursa’dayaptırttığıtürbeyegömdürdü.”

    YenipadişahİshakPaşa’yıAnadoluBeylerbeyitayinetmiş,onunyerinedeŞahabettinPaşa’yıgetirmişti.Ancakdahaönceyaşanan tahtdeğişikliğindendolayı araları açık olmasına rağmen Çandarlı Halil Paşa’yı veziriazamlıkgörevindetuttu.YeniçerilerinüzerindebüyükbiretkisiolanHalilPaşa’nındışpolitikadakitecrübesindenvemaharetindendeyararlanmakistiyordu.Ancakdiğertaraftanyaptığıyeniatamalarlabaşkenttesadrazamıiyiceyalnızlaştırdı.Manisa yıllarında kendisini gözetim altında tutmakla görevli olan,AnadoluBeylerbeyiÖzgüroğluİsaBey’iazlederekİshakPaşa’yıAnadoluBeylerbeyiyaptı.Şahabettin,Saruca,ZağanosveİbrahimPaşalarıDivanvezirliğinetayinederekkendikadrosunukurdu.

    Şimdiki durum ilk saltanat yıllarına nazaran daha farklıydı: KosovaZaferi’yle devletin içinde bulunduğu siyasi durum düzelmiş, BalkanlardakiOsmanlı hâkimiyeti pekişmiş, yeni Haçlı girişimlerine karşı Avrupalılarıncesaretidekırılmıştı.

    II. Mehmed’in cülusunu haber alan Avrupalı devletlerin elçileri başkente

  • gelerek, hem yeni padişahı tebrik ediyor, hem de bir takım antlaşma vetekliflerde bulunuyorlardı. Bizans imparatorunun, Trabzon Rumimparatorunun,Sırpkralının,Macarkralınınelçileri;Moradespotunun,Eflak,Raguza ve Ceneviz hükümetlerinin, Midilli ve Sakız adalarının, Rodosşövalyelerinin,GalataCenevizkolonisinintemsilcileriEdirne’yegelmişlerdi.İleriyeyönelik tasavvurlarıolangençpadişah,gelenmakul teklifleriolumlukarşılayarak komşu devletlerle barış siyaseti tesis etmek istiyordu. ÇünküonungerçekgayesiKonstantinopolisidi.

    Bir buçuk asırdan beri sürekli genişleyen Osmanlı Devleti’nin topraklarıarasına sıkışıp kalan, tüm topraklarıMarmara sahillerindeki bazı kaleler ileKonstantinopolis’ten ibaret olan Bizans İmparatorluğu’nun tahtında,1449’danberieskiMoradespotuXI.KonstantinPaleologosoturmaktaydı.

    ÖnceliklesınırlarıngüvenliğinisağlamakmaksadıylaII.Mehmed,VenedikCumhuriyeti ile zaten var olan barış antlaşmasını yeniledi. Macarlarla üçyıllık yeni bir antlaşma imzaladı. Sırp elçilerine yakınlık gösterilerek, bazısınırkalelerikendilerineterkedildi.YıldırımBayezid’intorunuolanŞehzadeOrhan’ınserbestbırakılmamasımukabilindeÇorluKalesiBizans’abırakıldıveeskiantlaşmalardayenilendi.AyrıcaOrhan’ınmasraflarıiçinyıllıküçyüzbin akçe verilmesi de taahhütler arasındaydı. Ancak yeni padişahın barışsiyasetiizlemesi,Avrupalılartarafındanyanlışdeğerlendirildi.

    İlk padişahlığı döneminde yaşanan krizler sonucunda babasının tahta geridönmesi, onun Avrupalılar tarafından kudretsiz ve kabiliyetsiz biri olarakalgılanmasına sebep olmuştu. Bundan dolayı II. Murad’ın ölümü veMehmed’in yeniden tahta çıkışı Avrupa’da tarifsiz bir sevince yol açtı.Avrupalı krallar, Osmanlı Devleti’nin bu çocuğun ellerinde dağılacağınıtahminediyorlardı.

    Bizans sarayında yedi yıl geçiren Francisco Filelfo, bu fırsatındeğerlendirilmesi için derhal topyekûn harekete geçilmesini öneriyordu.Fransa kralı VII. Charles’a gönderdiği mektupta Filelfo; “şimdiki Osmanlıpadişahının oldukça beceriksiz, cahil ve toy olduğunu, savaş tecrübesininbulunmadığını, Türklerin en fazla altmış bin kişilik bir orduçıkarabileceklerini ve direnemeyeceklerini, Haçlı ordularınınKonstantinopolis’e kadar rahatça ilerleyip Bizans ordusuyla birleşerek

  • Osmanlıları Balkanlardan ebediyen atabileceklerini, hatta Asya’ya dageçerek Türkleri ezeceklerini, bir daha toparlanmalarına imkânvermeyeceklerini” ifade ediyor, mektubunu “Haydi öyleyse, Kral Charlesileri!”sözleriylebitiriyordu.

  • IUslanmaBilmezKaramanoğlu

    I. Mehmed’e karşı ilk hareket Karamanoğullarından geldi. PadişahdeğişikliğinifırsatbilenKaramanlılarOsmanlıtopraklarınıişgalebaşlayıp

    Aydın,MenteşeveGermiyanhanedanlarınamensupbeylerieskitopraklarınagöndererek Batı Anadolu’da isyanlar çıkarmaya teşebbüs edince, Karamanülkesineseferkararıalındı.AncakOsmanlıordusukarşısındaçaresizkalanvedirenemeyeceğinianlayanİbrahimBeybarışistemekzorundakaldı.

    SeferesnasındaOsmanlıordugâhınasürprizbirşekildeBizanselçilikheyetigelmişti.Bubeklenmeyengelişmedenendişelenenpadişah;vezirlerin,ulemavemeşayihindearayagirmesineticesinde İbrahimBey ilebarışa razıoldu.Karaman ülkesini tamamen zapt etmek niyetiyle yola çıkan padişah bubarıştan memnun olmamasına karşın Bizans’ın yeniden kıpırdanmasındanendişelendiği için teklifi kabule mecbur olmuştu. Yapılan antlaşmaya göreAkşehir, Beyşehir ve Seydişehir Osmanlılara bırakılacak ve sefereçıkıldığında Karamanlılar orduya yardımcı asker göndereceklerdi.Osmanlıların Anadolu’da uğraşmalarını fırsata çevirmek isteyen BizanslılarisetahtmüddeisiŞehzadeOrhan’ıserbestbırakmaktehdidiyleyenitaleplerdebulunmaktaydılar. Çandarlı Halil Paşa’yla görüşen elçiler şu mesajlarıilettiler:

    “Rumların imparatoru yıllık tutar olarak 300.000 akçe verilmesinikabuletmiyor.ÇünküSultanMehmedgibibirOsmanoğluolanOrhan,artık olgunluk yaşında bir adam olmuştur. Her gün sayısız kişi onaefendimizdiyehitapederekgelmekteveonuhükümdarilanetmektedir.Amaobolbolarmağansunmakistediğihaldebunuyapamamaktadır.Bu yüzden sürekli olarak imparatordan para istemektedir. Oysaimparatorun onun isteklerini karşılayacak kadar cömertçe bağıştabulunmak imkânı yoktur.Bu yüzden iki isteğimiz var. İkisindenbiriniseç. Ya Orhan için ödediğin parayı bir kat artır ya da biz Orhan’ısalıverelim.Osmanoğlu’nu beslemek bizim yükümlülüğümüz değildir.BugiderlerinOsmanlıhazinesindenkarşılanmasıgerekir.Eğerböyleolursabizonuşehirdetutar,çıkışınıengelleriz.”

  • Usta bir diplomat ve devlet adamı olan Çandarlı Halil Paşa, ihtiyatlı dışpolitikası ve barış taraftarı görüşleriyle bilinmesine karşın o kadaröfkelenmişti ki tecrübeli bir devlet adamından beklenmeyecek şekildekonuştuvegelenelçileregayetsertsözlerleyanıtverdi:

    “Ey ahmaklar! Ey geri zekâlı Rumlar! Beyninizdeki hınzırlıkları çokiyibiliyorum.Amaşimdibueskihilevedüzenleriniziunutun.Ölmüşolan sultanımız uysal bir insandı. Şimdiki ise sizin inanmaktaolduğunuz tabiatta değildir. Geri zekâlı adamlar, yeni yapmışolduğumuzyeminliantlaşmayıellerimizdetutuyoruz.Dahamürekkebibilekurumadı.Şimdiböylebirsefersırasındabizikorkutmakiçinicatettiğinizoumacılarıbizegösteriyorsunuz.Bizcahilvegüçsüzçocuklardeğiliz. Bir şey yapmak istiyorsanız, haydi onu yapın. Orhan’ıTrakya’nınsultanıilanetmekistiyorsanızedin.Tuna’yıgeçmeleriiçinMacarlara yardımcı olmayı tasarlıyorsanız, buyursunlar gelsinler.Eğer siz kendiniz saldırıya geçip kaybettiğiniz yerleri geri almakistersenizgecikmeyin.Amaşunubilinki tasarladıklarınızınhiçbirininbaşarılıbirsonucaulaşmasımümkündeğildir.Aksineşimdikendinizeaitdiyekabulettiklerinizdahielinizdenalınacaktır.”

    Savaşkarşıtısadrazamınaşırıtepkivermesinekarşınaktifvesavaşçıbirdışpolitikaarzulayanpadişah,Bizanselçilerine tuhafbirsakinliklemukabeledebulundu. SultanMehmed, planlarını bozabileceği düşüncesiyle, şimdilik birsaltanat rakibiyle uğraşmak istemediği için, Bizans elçilerini sükûnetlekarşıladı. Yakında Edirne’ye döneceğini, tekliflerini oraya gelerekbildirmelerinisöyleyerekelçilikheyetinigönderdi.

  • KKuşatmaHazırlıklarıveBizans’ınSonÇırpınışları

    aramanoğlu problemini çözüme kavuşturarak Edirne’ye hareket edengenç padişah, Çanakkale Boğazı’nın Frenk gemileri tarafından

    tutulması sebebiyle, Kocaeli üzerinden İstanbul Boğazı’na geldi. BoğazıgeçerkenÇandarlıHalilPaşa’ya“Lalaburayabirhisargerektir!”diyerek,YıldırımBayezid’inyaptırdığıAnadoluHisarı’nıntamkarşısına,boğazınendaryerineinşaedilecekRumeliHisarı’nınilkişaretiniverdi.Yeniyapılacakhisarla boğaz kontrol altına alınacak,Osmanlı askerlerinin karşıdan karşıyageçişleri bir sorun olmaktan çıkacak ve Bizans’ın hareketleri desınırlandırılmışolacaktı.

    Osmanlılar, İstanbulBoğazı’nın hemdoğu yakasına hemde batı yakasınahâkim olmalarına karşın Bizans İmparatorluğu’nun elindeki boğaz, ülketopraklarını bir kama gibi ikiye ayırmaktaydı. Boğaz’ın tamamen Osmanlıkontrolünde olmaması devletin toprak bütünlüğünü de tehlikeye atıyordu.İstanbul’un fethedilmesi planlanıyorsa bu suyolununmutlaka kontrol altınaalınmasıgerekmekteydi.

    Edirne’ye döndükten sonra SultanMehmed hisarın inşası için hazırlıklarabaşlanmasını istedi. Yaklaşmakta olan felaketi hisseden Bizans imparatoru,derhal yeni bir elçilik heyetini Edirne’ye yolladı. Elçiler bu kez, YıldırımBayezid’in torunu Şehzade Orhan’ın tahsisatından hiçbir bahis açmıyor,padişahlaanlaşarakhisarinşaatınındurdurulmasınıteminetmekistiyorlardı:

    “Türkler Edirne’yi alalı yüzyıl oldu. O zamandan bugüne tümpadişahlar ile antlaşmalar imzaladık. Bu padişahların hiçbiriKonstantinopolis’indâhilindebirkaleinşaatıdüşünmedi.BüyükbabanYıldırım Bayezid, boğazın Anadolu yakasında hisar yapmakistediğindeİmparatorManuel’denricaetti.Odabunaonayverdi.Siziseherşeyyolundagiderken,Karadeniz’eFrenkleringeçmesinemanioluyor veKonstantinopolis’i açlıktanmahvetmek istiyorsunuz. Tahsilettiğimiz gümrük vergilerini kesmek için tedbir alıyorsunuz. Bugirişimlerinizden vazgeçiniz ki babanızla olduğumuz gibi iyi dostlarolalım.”

  • Buteklifepadişahşuyanıtıverdi:

    “Benşehrinizaleyhindebirtasavvurdabulunmuyorum.Topraklarımınemniyeti ile ilgili önlemler almak, antlaşmanın bozulması demekdeğildir. İmparatorunuzun Macarlarla ittifak yapıp babamınordusunun Rumeli’ye geçmesine mani olduğunu unutmadım.Gemileriniz boğazı kapatınca Müslümanların endişeleriyle âdetadalga geçerek sevinmiştiniz. Babam Rumeli sahilinde bir hisaryapmayı daha Varna Muharebesi’nde ahdetmişti. Onun düşüncesiniben gerçekleştiriyorum. Kendi memleketim üzerinde istediğimiyapmaya engel olmaya ne hakkınız vardır. Anadolu sahili benimdir,çünkü ahalisi Müslüman’dır. Rumeli sahili dahi benimdir. Ziramüdafaasını bilmiyorsunuz. Gidip efendinize söyleyiniz ki şimdikipadişah kendinden öncekilere asla benzemez. Benim iktidarımınulaştığıyerlereonlarınemelleridahiyetişmemiştir.”

    Tümhazırlıklar ikmal edildikten sonra SultanMehmedRumeliHisarı’nıninşaatınıbaşlatmakvebizzathisarıninşasınanezaretetmekamacıylabölgeyegeldi. Kritovulos’un anlatımıyla; inşaatın yapılacağı alanı bizzat kendisiseçmiş,Boğaz’ınendaryeriniölçtürmüş,hisarınboyutlarınıvesınırınıtespitetmiş, tüm teknik ayrıntılarla ilgilenmişti. Hisarın inşaat işlerinin takibiniHalil,Saruca,ŞahabettinveZağanosPaşalarahavaleetti. İnşaatındaaltıbinişçivegönüllününgeceligündüzlüçalıştığırivayetedilenRumeliHisarı’nıninşası, projelendirilmesinden itibaren dört ay gibi oldukça kısa bir zamandatamamlandı. Hisara yukarıdan bakıldığında burçların konumu, PeygamberEfendimiz’in (s.a.s.) ve padişahın ismi olan “Muhammed” kelimesiniçağrıştırmaktaydı.

    İnşaatıntamamlanmasıylabirliktekalekomutanlığınaFiruzAğatayinedilipemrine dört yüz yeniçeri, silah ve cephane verildi. Kaleye yerleştirilentopların bir kısmı karşı sahile kadar mermi atabilmekteydi. Kalenin denizeaçılan yirmi kapısı vardı ve her kapıya birer top konmuştu. Kale komutanıFiruz Ağa, hangi millete ait olursa olsun, ne denli büyük olursa olsun,boğazdan geçmeye teşebbüs edecek her geminin durdurulması, yelkenleriniindirerekkaleninönünedemirlemesivebelirlenecekvergiyiödemesiemrinialmıştı. Aksi halde izinsiz geçmek isteyen olursa top atışıyla batırılacaktı.

  • Bundansonraboğazdangeçentümyabancıgemileriznetabitutuldu.

    26 Ekim 1452’de Antonio Rizo komutasındaki Venedik gemisinin,Karadeniz’den boğaza izinsiz girmek istemesi üzerine yoğun top ateşiylebatırılması, sonrakiler için de bir uyarı oldu. Son derece stratejik bir noktaolan İstanbul Boğazı artık tamamen Osmanlıların denetimindeydi. FatihSultan Mehmed döneminin tarihçisi Dursun Bey’in ifadeleriyle, “Boğazınöbür yakasında eski Anadolu Hisarı’na yeni bir kısım ilave edilip toplarlatakviyeedilince,kuşlardahiAkdeniz’denKaradeniz’egeçemezoldular.”Buhamlepadişahınbüyükhedefineulaşmakiçinattığıilkönemliadımolmuştu.BoğazkesenHisarı’nınyapımınıntamamlanmasındansonrakigünlerdeSultanMehmed, askeriyle birlikte Konstantinopolis’e bir mil mesafeye kadaryaklaşmış, bir tepeden şehri iyice görebilmiş ve saha üzerinde bir kısımincelemeveplanlamalaryaptıktan sonra1Eylül1452’debaşkentEdirne’yedönmüştür.

    Edirne’deki hazırlıklar esnasında padişahın en çok önem verdiği konu, ozamana kadar yapılamamış, karşısında durulamayacak kadar büyük toplardöktürmekoldu.SultanMehmedtoplarıntahripkuvvetlerininfarkındaolduğuiçindirkihemsayılarınınartırılmasınahemdeçaplarınınbüyütülmesineözelbirönemvermekteydi.OsmanlımühendisleriMuslihiddinveSarucaSekbanile Bizans’tan kaçarak Türklere iltica edenMacar top ustası Urban bu işlegörevlendirilirken, gülleler ile mermilerin tasarlanması ve balistikhesaplamalarını bizzat padişah üstlenmişti. Edirne’de yapılan denemeatışlarının istenen sonuçları vermesi, fethe olan inancı bir kat daha artırdı.Attığı güllelerin ağırlığı altı yüz kiloyu bulan büyük topun deneme atışlarısonucundabirmilmesafeyedüştüğü,birkulaçkadardatoprağagömüldüğüvesesininkilometrelerceuzaktan işitildiğigörüldü.Şimdiyedeğinbirbaşkaörneği olmayan bu topa,“şahi ” dendi. 1 Şubat 1453’te toplar Edirne’denyola çıkarıldı.Osmanlı ordusunda kuşatmada kullanılmak üzere tasarlanmışondörtbataryatopuveüçdebüyüktopmevcuttu.Güvenliğisağlamakveyolüzerindeki kaleleri teslim almak üzere, on bin kişilik bir süvari birliği deöndensevkedildi.Toplaryaklaşıkikiaylıkbirsüresonucundasurlarınönünegetirildiler. Güzergâh üzerindeki yolların tesviyesi ve kurulacak köprülerininşası içinelliusta ile ikiyüzameleöndengitmiş, toplarınçekilmesindede

  • otuzarabailealtmışmandakullanılmıştı.

    II. Mehmed’in Konstantinopolis kuşatmasına ne derece ehemmiyetverdiğini, gece gündüz muhasaraya dair yaptığı planlamalarını, fetih içinyaşadığıheyecanıanlatanBizanslıTarihçiDukas;

    “Padişahıngecevegündüzhuzurukaçmıştı.Yatağınagirerçıkarken,sarayındavedışarıdagezinirkenzihnihepfetihilemeşguldü.İstirahatve uykusu kalmamıştı. Elinde kâğıt kalem devamlı İstanbul haritasıüzerine çalışıyordu. Yine bir gece aynı düşünce ile uykusunukaybetmişti.VeziriazamÇandarlıHalilPaşa’yıgeceyarısındansonrasaraya çağırtarak; ‘Bu iş aklımdan çıkmıyor, uykum ve rahatımkalmamıştır,sendendestekbekliyorum,bilesin!’”

    dediğininaklediyor.

    SultanII.Mehmed’egöre,KonstantinopolismutlakaAnadoluveBalkanlarayayılmış bulunan Osmanlı Devleti’nin elinde bulunmalıydı. Bizans Sarayı,Müslümanlar ve Türkler aleyhine tasarlanan oyunların merkezi, fitneninyuvası haline gelmişti. 1071’deki Malazgirt Zaferi’nden sonra başlayan veKudüsüzerineyapılanHaçlıSeferleri,OsmanlılarınRumeli’yegeçmeleriylebirlikteardıarkasıkesilmeyenHaçlıittifakları,çoğunluklaBizansSarayı’ndatertiplenmişti. İmparatorlarAnadolu’dabirliğinkurulmasını engellemek içinTürkmen beyliklerini sürekli kışkırtıyor, saltanat iddiasında bulunanşehzadeleri himaye ederek, Osmanlı Devleti’ni iç savaşa sürüklemekistiyorlardı. Devletin iki yakadaki toprakları ancak Konstantinopolis’infethiylebirbirinebağlanabilir;TürklerinBalkanlarakalıcıolarakyerleşmelerideancakbuşekildesağlanabilirdi.Osmanlılar,Anadolu’danBalkanlaraaskergeçirirken de büyük zorluklarla karşılaşıyorlardı. Ayrıca deniz yoluylagelebilecek bir Haçlı ordusunun, Rumeli’de Osmanlıları arkadan vurmasıihtimaldâhilindeydi.İstanbulkaravedenizticaretyollarıüzerindekurulmuşolmasısebebiyleekonomikyöndendeoldukçamühimdi.SultanMehmediseAvrupalıları ekonomik ve ticari açıdan kendisine bağımlı kılmak için buönemliticaretmerkezinimutlakazaptetmekistemekteydi.

    İmamBuharî,İmamMüslimveSuyutigibihadisâlimlerininrivayetettiği;“Ümmetimdenkayserinşehrinegazaedenlerafolacaktır.”,“Kayserinşehri

  • fethediliporadaezanokunmadıkçakıyametkopmayacaktır.”gibihadislerde,Hz. Peygamber (s.a.s.) Konstantiniyye’nin fethini tebşir; fatih ve gazilerinitebciletmiş,buuğurdagazayapanlarıdacennetlemüjdelemişti.BirgünHz.Muhammed (s.a.s.) ashabına; “Bir yanı kara bir yanı denizlerle çevrili birşehirden bahsedildiğini duydunuz mu?”diye sormuş, ashabı; “Evet YaResulallah!”cevabınıverincede;“Buşehiryetmişbingazinintehlilseslerive‘Allahüekber,Lailaheillallahuvallahuekber’tekbirleriilefethedilmedikçekıyamet kopmayacaktır.” buyurmuştu. Osmanlı âlimleri tarafından en çokzikredilen hadiste ise; “Konstantiniyye muhakkak fethedilecektir. Bu fethiyapanemirnegüzelemir,askernegüzelaskerdir.”buyrulmaktaydı.

    Emeviler ve Abbasiler zamanında olduğu gibi, Osmanlıların KuruluşDevrindedeMüslümanlarıİstanbul’unfethiiçinteşvikedenbuhadislerhaylietkiliolmuş,siyasetenbüyükönemiolanİstanbulseferlerine,dinîbiraşkdaeklenmişvezaferinilahîbirvaatolduğuinancıkamuoyundaiyiceyerleşmişti.Ancakbirçokkezdenenmesinekarşınşehirdüşürülememişti.

    Sultan Mehmed 1452 yazında, Edirne’de kuşatma hazırlıkları ilemeşgulken; devlet erkânı, ulema ve komutanlarla yaptığı, Konstantinopoliskuşatmasınınkonuedildiğitoplantıda:

    “…Konstantiniyye fethedilmedikçe, Bizans’ın fesadı ve bize karşıçıkaracağı tehlikeler devam edecektir. Zira memleketlerimi ortadanbölen bu şehir, Rumlar elinde kaldıkça devletimiz emniyetteolamayacaktır. Eğer Rumlar şehrin muhafazasını başka kuvvetliaskerlere bırakırsa, bu bizim için daha tehlikeli olur. Pederim veatalarım zamanındaki kuşatmaları hatırlayarak, bunun imkânsızolduğunu sanmayınız. Zira Sultan Bayezid ve pederimin kuşatmalarıesnasındaşehirdeteslimhazırlıklarıyapılırkenAvrupa’danMacarveUlahların, Asya’dan Timur’un gelmesiyle kurtulmuştur. İtalyanlarınyardımınagelince,Rumlarilearalarındakimezhepmücadelesişehirdehuzur bırakmamıştır. Biz ise para ve silahlarımızla, muharebemakinelerimiz,gemilerimizveaskerlerimizledüşmanaçoküstünüz.Yaşehri kuşatıp hücumla alacağız veya uzun birmuhasara ile düşmanıteslime mecbur edeceğiz. Hiçbir engel bizi yolumuzdandöndüremeyecekvehiçbirkuvvetsatvetimizedayanamayacaktır.”

  • dedi.Ardından vezirlerin ve paşaların da fikirleri soruldu.Devlet erkânınınbirkısmıpadişahınfikirlerinekatılırken,birkısmıdamuhalifkaldı.

    Liderliğini Çandarlı Halil Paşa’nın yaptığı muhaliflere göre; İstanbulalınması güç bir şehir olup zapt edilememesi halinde devletin geleceğitehlikeye düşecekti.Ayrıca bu kuşatmanın,Avrupalıları yeni birHaçlı seferiiçin harekete geçirme ihtimali de vardı. Zira Konstantinopolis, HıristiyanAvrupaiçinsiyasiveekonomikaçılardanolduğugibidinîyöndendeönemlibirşehirdi.BugibisebeplerdendolayıBizans’akarşıyapılacakbir teşebbüsOsmanlılaraçısından,dahaönceolduğugibiolumsuzneticelerdoğurabilirdi.DönemintarihçilerindenolanvekuşatmayabizzatkatılanDursunBey,daimaKonstantinopolis’i düşünen genç sultana, önemli devlet adamlarındanbazılarının muhalefet ederek böylesine büyük bir hamlenin ağır sonuçlarasebep olabileceğini belirttiklerini ancak bu kişilerin padişahı İstanbul’ufethetmefikrindenvazgeçiremediğinişöyleyazar:

    “Bucihettendaimaşehrinfethiişinidilindenvefikrindendüşürmezdi.Bir an önce harekete geçilmesi için acele ederdi. Ama bazı devleterkânıvehizmetindekikimseler,bununzorluğunudilegetirirler,dahaöncekiatalarınınfetihiçinçokparaharcayıpaskertopladıklarıhaldebunabirçarebulamadıklarınısöylerlerdi.Yineşehrekarşıgirişilecekhareketin birçok fitneye yol açma ihtimalinin bulunduğunubildirirlerdi.Böyleceonunniyetiniunutulmuşlukgirdabıiçineatmayakastederlerdi.Ancakobusözlereaslailtifatetmezdi.”

    Bu muhalif düşüncelerden dolayı canı bir hayli sıkılan padişah; “Olkal’anınbenimelimlefetholunmasımukadderiseburçlarıvehisarlarıtaştandeğildesafdemirdendahiolsa,kahrugadapateşimleeritipmumeylerim.”diyerek kararlılığını gösterdi. Nihayet muhalif paşaların da çoğunluğauymasıyla,Konstantiniyye’ninfethinemeclisteittifaklakararverildi.

    Kuşatmahazırlıklarıtümhızıyladevamederken,TurhanBeyveoğullarınınemrindekiOsmanlıakıncılarıda1452sonbaharındaMora’dahareketegeçipBizans imparatoru Konstantin’in kardeşleri, Mora despotu Dimitrios ileThomas’ı sıkıştırmaya başladılar. Turhan Bey’in görevi kış boyuncadespotları tehdit etmek ve baskı altına almaktı. Nitekim akıncıların yoğun

  • saldırılarıylaMoradespotlarınıngücü tüketilecekve imparatorunbuyöndenbeklediğiyardımdaböyleceengellenmişolacaktı.

    Rumeli beylerbeyi Dayı Karacabey ise İstanbul civarındaki son Bizanstopraklarınınfethiylegörevlendirildi.KaradenizsahilindekiMisivri,Ahyolu,Vize ve Silivri tarafındaki Ayios Stefanos kasabası fethedildi. Bigadoskendiliğinden teslim oldu. Gelibolu Tersanesi’ndeki gemi tezgâhlarındafaaliyet hızlandırıldı. Yeni yapılan gemilerin bazıları bakır kaplanarakzırhlandı. 147 harp gemisinden oluşan Osmanlı donanmasının komutasıBaltaoğlu Süleyman Bey’e verildi. Bu gemilerin içinde takriben yirmi binaskerbulunmaktaydı.

    Haliç’egerilenBizanszincirlerininOsmanlıdönemindekihali

    Osmanlılar, maddi ve manevi manada tam donanımlı ve moralli olarakBizans üstüne yürürken; Rumlar, ahlaki sükût içinde bulunuyordu.İmparatorunsarayındaTürklerebilgisızdıranyüksekdüzeylidevletadamlarıvardı.ŞehrinTürklertarafındanfethedileceğidüşüncesihalkarasındaiyideniyiye yayılmıştı. Ayasofya’nın önünde bulunan, dikili bir sütun üzerindekiJustinianusheykelininveelindekikızılkürenin14.yüzyıldadüşmesi,ülkeninTürkler tarafından fethine ve imparatorluğunyıkılışına işaret sayılmaktaydı.Zirabuheykelin,şehridüşmanlardankoruduğunadairhalkarasındaoldukçayaygın bir kanaat vardı. Dünya hâkimiyetini temsil eden bu heykelinAnadolu’yu gösterdiğine ve İmparator Justinianus’un, “kendisini yıkacakkimseninburadan”geleceğinisöylediğirivayetiRumlararasındadildendiledolaşıyordu.Diğerbirkehanetegörede;“ŞehirKonstantinadlıbirimparatorzamanında kaybedilecekti.” Tüm bu söylentiler, şehir halkının nasıl birmaneviçöküntüveümitsizlikiçindeolduğunuaçıkçagöstermektedir.

    İmparatorXI.Konstantin, kışı savunmahazırlıklarıylageçirdi.Tümsurlartamir edildi.Yirmimetre genişlik ve derinliğindeki hendeklereMarmara veHaliç’ten alınan sularla, şehir âdetabir adayadönüştürüldü. İmparatorun engüvendiğinokta,kentitarihboyuncauğradığıtümsaldırılardankurtaraniyiceberkitilmiş surları idi. Haliç tarafındaki surların tek kat olmasının verdiği

  • zaafıönlemekiçinHaliç’ingirişindebirmüdafaahattıdahakurulduveTürkgemilerininHaliç’egirmesiniengellemekmaksadıyla,Sirkeci’denGalata’yakadar kalın bir zincir çekildi. Şehre altı ay yetecek kadar erzak depolandı.Konstantinopolis’inmüdafaası iseDoğu’daki ticarimenfaatlerinikaybetmekistemeyenLatinlerebırakıldı.

    SavunmayıyönetecekmeşhurkomutanCenevizliGuistiniani’nin,26Ocak1453’te savaşmakineleri vemalzeme yüklü iki büyük kadırga ve yedi yüzaskerle şehre gelmesi halk arasında büyük bir sevinç dalgası oluşturdu.Bizanslılar,cesaretivekahramanlığıileşöhretbulanGuistiniani’ningelişiylederinbirnefesaldı.Guistiniani,emrineverilen ikibinkişi ilebirlikte,şehribugüne kadar birçok istiladan koruyan surları tamir ettirerek, uygun yerleretaş atan mancınıklar yerleştirmiş, özellikle deniz tarafındaki surlarısağlamlaştırmıştı.

    Marmara’danEyüp sahilinekadardevamedenbuüç sıralı surlar aşılmasıçok zor engellerdi. Surların önünde ise yirmi metre derinlik ve genişliktebüyükhendeklerkazılmıştı.Sonbüyüktamiratıkuşatmadanbirkaçseneevvelyapılan Konstantinopolis surları, üçgen şeklinde idi. Karadan gelecektehlikeleri bu surlar sayesinde durdurmayı planlayan imparator, denizdengelebilecektehlikeleriçindeönlemalmıştı.Eskigemilervevarillerkalınbirzincirle birbirine bağlanıp denize bırakılarak Türk gemilerinin Haliç’egirmeleri engellenmek istendi. Bununla birlikte altı bin Bizanslı ve üç bincivarındadadışarıdanyardımagelenaskerteçhizedildi.ŞehrinsavunmasındaBizanslı askerlerin yanında, İtalyan, İspanyol, Giritli, Fransız, Rus veMacarlarlaberaberücretliTürkaskerleridegörevalacaktı.Ayrıca,sondereceetkilibirsilaholanGrejuvadenenRumateşidehazırhalegetirildi.Ekonomiksıkıntıyıgidermekiçinsekiliselerdekikıymetlimadenlerdenyapılmışeşyalareritilerekbunlardanparabastırıldı.

    Katolik dünyasının desteğini alarak Osmanlılara karşı Avrupa devletlerinihareketegeçirmekisteyenimparator;12Ocak1452’depapaileOrtodoksveKatolik kiliselerinin birleşmesi konusunda anlaştı. Çünkü yalnızca Bizansordusunun şehri müdafaaya güç yetiremeyeceğinin farkındaydı. KardinalIsidoros, 12 Eylül 1452’deKonstantinopolis’e gelerekAyasofya’daKatolikveOrtodoks kiliselerinin birleştiğini ilan etti veRoma usulünde ayin yaptı.

  • Fakat ayin esnasında halk hipodromda toplanarak töreni protesto etti.Ortodoks halk buna şiddetle karşı çıktı ve Ayasofya’ya gitmez oldu. Buolaydan sonra, Ayasofya neredeyse tamamen metruk hale geldi. 1204yılındaki Latin istilasında Konstantinopolis’in nasıl yağmalandığı ve halkınLatinler tarafından nasıl tahkir edildiği, hafızalardaki canlılığını halakoruyordu.Bizans,Türklereteslimolmakistemediğikadar,ruhlarınıKatolikRoma’ya satmak ve dinlerinden vazgeçmek de istemiyordu. Şehirdekihuzursuzluk son raddeye varmıştı. Kiliselerin birleşmesine tepki gösterenGrandükLukasNotaras;“Konstantinopolis’tekardinalşapkasıgörmekyerineMüslüman sarığı görmek evladır.” derken, halkın duygularına tercümanoluyordu.İmparator,şehirhalkıüzerindekinüfuzunubüyükölçüdeyitirmişti.

  • H‘BüyükMüjde’yeNailOlmak…

    azırlıkların tamamlanıpkuşatma içingerekliolanmalzemelerin şehrinönlerine nakledilmesinin ardından, padişah da 23 Mart 1453 Cuma

    günüordusu,ulema,vüzeraveümerasıylabirlikteEdirne’denhareketedip5Nisan’daTopkapısıönünegelerekordugâhınıkurdu.Cebecibaşına;Kapıkuluaskerlerine silah dağıtılması, diğer askerlere de ertesi gün için savaşa hazırolmalarıtalimatıverildi.

    Planlamalar6Nisan1453Cumagünüsavaşıbaşlatacakşekildeyapılmıştı.Kendi istekleriyleorduyakatılangönüllülerlebirlikte toplamsayısı takribenseksenbincivarındaolanOsmanlıbirlikleri,ÇandarlıHalilPaşaveZağanosPaşa nezaretinde yapılan incelemeler neticesinde uygun görülen mevkilereyerleştirildiler. Ayvansaray’dan Yedikule’ye kadar kara surları tamamensarıldı. Padişahın otağı, Top kapısı karşısındaki Maltepe’ye kurulmuş,etrafındadaKapıkuluordusuhaleşeklindemevzilenmişti.Burasısurlarınenzayıfolduğutahminedilenbölümüydü.Topçularmerkezhattınınönündeidi.Uzundemir toplar, çeşitli harpmakineleri,mancınıklarveyürüyenkuşatmakuleleri bu hatta yerleştirildi. Topkapı ile Edirnekapı arasındaki arazininmeyilliolmasısebebiylesurlarbuhattadahazayıfolduğu için imparatordakarargâhını Topkapı’da kurdurmuştu. Bu muhitin müdafaası GeneralGuistinianitarafındanyapılacaktı.

    Padişahın Edirne’den hareketini müteakip, Kaptan-ı Derya BaltaoğluSüleymanBeykomutasındaGelibolu’danyolaçıkanOsmanlıdonanmasıdabölgeye ulaşmıştı. Donanmanın görevi, surların etrafını ablukaya almak vedışarıdan kente gelebilecek yardımları engellemek idi. Ayrıca uygunvakitlerdeHaliç’egirmeteşebbüsündebulunacaktı.Donanmaonikikadırga,yetmiş civarında yelkenli gemi ve yirmi civarında da yük gemisindenmüteşekkil idi. Bizans, Ceneviz, Venedik ve Papalık gemilerinden oluşanmüttefik donanması ise çekilen zincirin gerisinde Haliç’in girişini tutmuşbulunmaktaydı.

    6 Nisan 1453 günü topluca surların önünde kılınan cuma namazınınardından, ordu birliklerinin mevzilenmesi tamamlandığında İslam geleneğiüzere, boş yere kan dökülmemesi için, elçi gönderilerek imparatordan şehri

  • teslim etmesi istendi. Surlara ve Avrupa’dan geleceğini tahmin ettiğiyardımlaragüvenenimparatorbuteklifireddetti.Ancakvergiverebileceğini,Konstantinopolis hariç tüm kaleleri teslim edebileceğini, Türklere tabiiyetgösterebileceğinibildirdi.Fakatbunlaryeterligörülmedi.

    Taraflar arasında bir uzlaşmaya varılamaması üzerine, ordu birlikleriarasındadolaşantellallararacılığıylakuşatmanınbaşladığıaskereilanedildi.Devletlerinin tüm köhneliğine ve çürümüşlüğüne karşın imparator veaskerleri, ülkelerini ve onurlarını kahramanca savunacaklardı. HattamuhasaranınilkanlarındasurlarasaldırandüzensizgönüllüTürkbirliklerinekarşı muharebeyi surların dışında kabul ederek gönüllüleri geripüskürtmüşlerdi. Ancak derhal düzenli Osmanlı kıtalarının müdahalesiyletekrarsurlarıniçineçekilmekzorundakaldılar.

    6Nisan’datoplarınateşlenmesiylemücadelebaşladı.Gürültüsüylekulaklarısağır eden, alevler saçan toplarınyanındamancınıklar taşgülleler fırlatıyor,okçular da mazgalları ok yağmuruna tutarak savunmacılara nefesaldırmıyorlardı. Fakat içeriye geçit verecek gediklerin açılması mümkünolmuyordu.Zirasurlardaoluşangediklerderhaltamiredilmekteydi.Osmanlıaskerleri muhasaranın başından itibaren iki büyük engelle karşılaşmışlardı:Aşılamayan surlar ve surların dibine Türk askerini yaklaştırmayan Grejuvaateşi.Buengelleriaşmakiçindenenenyollardanbiritoprakaltındanlağımlarkazaraksurlarınaltınıdinamitlemekti.Ancakherseferindedeğişikengellerlekarşılaşıldığıiçinistenenneticeeldeedilemedi.Yerinüstündekiçarpışmalaradenkmücadeleleryerinaltındadacereyanediyordu.

    11Nisan’dabüyüktoplarTopkapıönündekisiperlere,üçerligruplarhalindeolmak üzere dört batarya halinde yerleştirildi. Topların yanında yüzlerce dearkebüz yani elde taşınan küçük toplar diyebileceğimiz tüfekler mevcuttu.Büyük topların yaptığı atışlar, sadece surları değil, Bizans halkınınmaneviyatını da sarsıyordu. Şehir halkı topların gürültüsünü duyup surlarınparçalanışınıgördükçe“Tanrımbizeacı!”diyeyakarıyordu.Yoğuntopateşiarkadangelecekgenelbirtaarruzunhabercisigibiydi.

    Surlarıntopçuateşiyledüşmananefesaldırmaksızın,durupdinlenmeksizindövüldüğü 12 Nisan günü, uygun esen lodos ile harekete geçen yüz elliparçalık Osmanlı donanmasının, Beşiktaş önlerinde toplandıktan sonra

  • Haliç’edoğruhızlıbirmanevrayapması,limandayoğunbirtelaşasebepoldu.Ancak Baltaoğlu Süleyman Bey bu yoklama mahiyetindeki hamlesininardındangemilerinigeriçekti.Asılmaksatdüşmanındenizgücünüölçmekti.Muazzam Türk donanmasının manevralarını surlardan seyreden Bizanslılarbüyük bir ümitsizliğe kapılmışlardı. Zira önceki kuşatmalar sadece karatarafından yapılmasına karşın, şimdi durum farklı olacağa benziyordu. Buürpertici manzara Bizanslılara deniz tarafından da kuvvetli bir şekildesıkıştırılacaklarınıihtarediyordu.

    DonanmanınHaliç’i tazyik ettiği aynı günOsmanlı ordugâhında olumsuzhavaestirenbirhadiseyaşandı.KarargâhagelenMacaristankralınınelçileri,padişahın cülusunda Jan Hunyad adına yapılan Semendire Mütarekesi’nindüştüğünü, zira Hunyad’ın artık kral naibi olmadığını ilettiler. PadişahıntuğrasıçekiliolanantlaşmametniniiadeederekMacaristankralınınimzasınıtaşıyan vesikayı geri istediler. Yeni bir Haçlı ordusu imasında bulunarakTürkleri tehdit eden elçilere kulak asmayan padişah, başladığı işitamamlamaktakararlıgörünüyordu.Hâsılolantedirginliğerağmenkuşatmayaveyoğunbombardımanadevamedildi.

    Yapılanyoğunatışlarsurlardaepeytahribatyapmaya,duvarlarıveburçlarısarsmayabaşlamışlardı.Ancakmüdafilersurlardaaçılangedikleriveyıkılanyerlerikapatmakiçinolağanüstübirçabaharcıyor;yıkılanduvarlarıtaşlarla,varillerle ve kalaslarla tamir ediyorlardı. Yoğun bombardımanın ardındanTürklerin genel hücum teşebbüsünde bulunacakları belliydi. Bu hücumupüskürtebilmek için, surların önünde yeni siperler kazıyor, fıçıların veçuvalların içine toprakdoldurarak savunmahattı kuruyorveucu sivriltilmişkazıklar hazırlıyorlardı. İmparator Konstantin sık sık şehirde ve savunmahatlarında dolaşarak halkını ve askerlerini yüreklendiriyor, onlara cesaretvererekdayanmagüçleriniartırmakistiyordu.Fakathemimparatorhemşehirhalkı hemde askerlerbukezdurumunöncekilerdenoldukça farklı vebir okadar da vahim olduğunun pek âlâ farkındaydı. Şehir şimdiye dek hiç buderece sıkıştırılmamış ve surlar hiç bu kadar tahrip edilmemişti. Şahitolduklarımanzaraümitsizliklerinibirkatdahaartırmaktaydı.

    17Nisan’da Türkler yeni savaşmakinelerini harekete geçirdiler. Yürüyenkuleler surların önüne yanaşarak su dolu hendekleri doldurmaya başladılar.

  • Genel hücum için hazırlanan askerler, ilk denemeyi 18 Nisan gecesi yaptı.Gece yarısından sonra başlayan saldırı sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü.GeceninkaranlığındanyararlananTürkler,surlarındibinekadaryaklaştıktansonrabüyükbirvelveleylevedavulseslerieşliğindehücumakalkmışlardı.Buürperticiseslerşehirahalisi tarafındanda işitiliyordu.Askerlerattıkları iplervemerdivenleryardımıylasurlaratırmanmayaçalışıyorlar,surlarınüzerindekisavunmacılarsamevzileriniölesiyesavunuyorlardı.Osmanlıaskerleriçengellimızraklar ve ucu çengelli halatlarla Bizans askerlerinin oluşturduklarısavunma barikatlarını aşağıya çekmeye çalışıyorlardı. Amaçları onlarıkoruyan siperleri bozmaktı. Bizans birlikleri top ve tüfek ateşleriyle ve okyağmuruyla baskı altına alınırken, kalkanlarla kendini koruyan Osmanlıaskerleri, dayadıkları merdivenlerden surlara tırmanmaya çalışıyorlardı.Ancak surlardan dökülen kaynar yağ ve sular, yukarıdan yuvarlanan taşlarbuna imkân vermiyordu. Ateşlenen toplar ve çakmaklı tüfeklerin dumanıgörmeyi ve hareket etmeyi oldukça zorlaştırıyordu. Sonunda geri çekilmeemrinialanaskerlersurlardanyavaşyavaşuzaklaştılar.Builkgenelhücumunsavuşturulmasında özellikle Guistiniani ve emrindeki askerler etkiliolmuşlardı. Taarruzdan netice alınamayınca surların daha yoğun ateş altınaalarak,iyiceyıpratılmasınakararverildi.

    TüfekliYeniçeri

    Bu genel hücum denemesinin amacıBizans’ınmüdafaa gücünü ölçmekti.Surlarınhanginoktalarınınkuvvetlinerelerininzayıfolduğuaşağıyukarıbelliolmuştu.Şimdibuyenidurumagöreyeniplanlamalaryapmakgerekiyordu.Surların durumu iyice analiz edildikten sonra Osmanlı top bataryalarıTopkapı-Edirnekapı arasındaki bölgeyeyerleştirildi.Amakesinolanbir şeyvardı. O da; Bizans’ın savunma gücünün azımsanmayacak ölçüde güçlüolduğu ve şehri savunanların sonuna kadar kahramanca dövüşmeye kararlı

  • bulunduklarıydı. Surlara yapılan bu ilk genel hücumun başarısızlıklaneticelendiği aynı gün Osmanlı donanması Büyükada’yı zapt etti. Böyleceaskerüzerindehücumunbaşarısızlığındandoğanmoralbozukluğubirnebzedeolsagiderilmişoldu.

    20 Nisan’da Gelibolu’dan karargâha gelen ulaklar, Bizans’a asker,mühimmat ve erzak getiren Ceneviz gemilerinin Çanakkale Boğazı’ndangirdiğini haber verdiler. Yelkenlerini rüzgârla doldurarak süratli bir şekildeşehrinönlerinekadargelenyüksekbordalıbugemiler,rüzgârınkesilmesiyleanidensuyunüzerindehareketsizkalıvermişlerdi.SultanMehmedbuyardımgemilerinin derhal ele geçirilmesini, gemiler teslim alınamazsa da tamamenimhaedilmeleriniemretti.

    Baltaoğlu Süleyman Bey idaresindeki Osmanlı kadırgaları ZeytinburnuSütunlarbölgesindehareketsizbekleyenCenevizgemileriüzerinebüyükbirgürültüeşliğindesaldırdılar.CenevizgemileriOsmanlıkadırgalarıtarafındançepeçevrekuşatıldı.Gemilerdenatılanoklarvemakinelerdensavrulantaşlarlasavaş başladı ve tüm gemiler birbirine karıştı. Osmanlı leventleri düşmangemilerini tutuşturarak yakmaya çabalıyor bunun için de halatlara vedemirlere sarılıyorlardı. Ancak düşman askerleri buna fırsat tanımıyormakinelerle çekip saldıkları taşları leventlerin başlarına indiriyorlardı.Süleyman Bey’in amiral gemisi mahmuzunun düşman gemisinesaplanmasıyla da göğüs göğse bir muharebe başladı. Osmanlı askerleriCeneviz gemilerini aşağıdan tutuşturmaya, attıkları oklarla yelkenleriniyakmaya, halatlarını parçalamaya, baltalarıyla da gövdesini delmeyeçabalıyorlardı.Kullandıklarıkancalıhalatlarvemerdivenlerlebir taraftandagemileretırmanmayaçalışıyorlardı.Gemidekilerisefıçılarıvevarillerisuyladoldurup yukarıya çektikten sonra boşaltarak yanan yerleri söndürüyor,gemileretırmanmayaçalışanleventlerimızrak,okvebaltadarbeleriylesuyadüşürüyorlardı.

    Aradan üç saat geçmesine rağmen Osmanlı denizcileri olumlu bir neticealamamışlardı.BirarasavaşınTürkleraleyhinedönmesiüzerine,birtaşatımımesafeden denizdeki bu savaşı izleyen padişah, âdeta gemilere ulaşmak ve“üstünlüğü Cenevizlilerin elinden almak istercesine”, atını denize sürerekçarpışmayamüdahaleetmekistemiş;donanmakomutanıSüleymanBey’eve

  • diğer kaptanlara emirler yağdırmış ise de sonucu değiştirememişti.Osmanlıdonanması, düşmangemilerininyüksekbordalı olmaları ve anidenbaşlayanrüzgârın yelkenlerini şişirmesiyle hızla limana doğru sürüklenen Cenevizgemilerini durduramadı. Haliç’in ağzındaki zincir Bizanslılarca açıldı veyardımgemileriiçeriyegirergirmezhızlıcayenidengerildi.Gelenyardımlarsonucundaşehirhalkınınveaskerlerinmukavemetvemoralgücübirkatdahayükselmiş oluyordu. Üç saat süren bu yaman cengi surlardan izleyenBizanslılar,Latinleringalibiyetiylekendilerindengeçerekkutlamalaryaptılar.Şehirdeki sevinç had safhaya ulaştı. Deniz savaşındaki bu mağlubiyetOsmanlıordusundaisebüyükbirmoralbozukluğunasebepolmuştu.

    Yedikule ile Langa arasında vuku bulan bu deniz savaşınınkaybedilmesinden ve yardım gemilerininBizans’a ulaşmasından dolayı çokhiddetlenen padişah; korkaklık, kifayetsizlik ve beceriksizlikle suçladığıBaltaoğluSüleymanBey’iidamettirmeyidüşündü.Hayatınıancakilerigelendevlet adamlarının araya girmeleriyle kurtarabilen Baltaoğlu Süleymangörevdenalındı.OnunyerineiseHamzaBeykaptan-ıderyatayinedildi.

    20NisangecesiOsmanlıSavaşMeclisi,mağlubiyettenkaynaklananbuhranıdeğerlendirmek isteyen imparatorun barış teklifini değerlendirmek üzeretoplandı. Kuşatmaya taraftar olan devlet adamları ile muhalifler arasındakimücadele iyice şiddetlenmiş durumdaydı. Ayrıca asker arasında da kargaşagörülmeye başlamış, kuşatmaya taraftar olanlarla karşı olanlar ayrışmayabaşlamışlardı. Yaşanan bu başarısızlık Halil Paşa’nın liderliğini yaptığıkuşatma muhalifi gruba olan desteği artırmıştı. Osmanlı kaynakları ogünlerdekiolaylarışuşekildenakletmektedirler:

    “Şehir halkı gayet sevinip surların üzerinden elleri erişemediği içinmücahitlere dil uzatmaya başladılar. Bu hadise ile gerçektenMüslümanlara bir kırgınlık hâsıl olmuştu. Muhasaraya taraftarolmayanlarbuolayıdelilolarakkabuletmişvesultanamuhasaradanvazgeçmesi için yol göstermeye çalışmışlardı. Devlet erkânınınekseriyetimuhasaranın terk edilerekmusalaha yolunun tutulmasındaVeziriazamHalilPaşa ilehemfikirolmuşlardı.FakatSultanMehmedyüksek himmetinin de yardımıyla ve az sayıdaki destekçisiyle fetihişindegayretgösteriyordu.Azsayıdadinâlimi,özellikleAkşemseddin

  • veMollaAhmedGürani ile saltanat erkânındanVezirZağanosPaşabu hususta sultana destek veriyorlardı. Bu kişiler kuşatma altındakiküffarla barışa asla razı değillerdi. Sultan şehrin düşürülmesi içinbüyükgayretsarfetmiştivebarışyapmayıuygungörmemekteydi.”

    Muhalifler muhasaranın uzaması halinde Avrupa’dan büyük bir Haçlıordusu gelebileceğini öne sürerek, yetmiş bin altın vergi ile yetinilmesinisavunurken, Halil Paşa’ya karşı çıkan Şehabeddin Paşa, Zağanos Paşa,Turhan Bey ile ulemadan Akşemseddin ve Molla Gürani bu teklife karşıçıkarakpadişahıdesteklediler.PadişahdahibiraraHalilPaşa’nınfikirlerinemeylederekmuhasarayıkaldırmayıdüşünmüştü.Sonderecegerginsaatlerdenve tartışmalardansonranihayetmuhalifgrubunsesleribastırıldıveneticedeimparatorunteklifininreddinevekuşatmanındevamınakararverildi.

    Başarısızlığı takip eden bu zor ve gerilimli gecedeAkşemseddin’in,Hızırimzasıyla padişaha gönderdiği mektup son derece önemli olup günümüzdeTopkapı Sarayı Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Uydurma veya sahteolma ihtimali olmayan bu mektup, fethin elimizde bulunan yegâne belgesiniteliğindedir. Prof. Dr. Feridun Emecen tarafından günümüz Türkçesineuyarlanaraktekraryayımlananbumektubunmetnişöyledir:

    “Bu hadise o gemi ehlinden dolayımeydana geldi, kalbe haylimelalet vekırgınlık getirdi. Önemli fırsatlar çıkmıştı fakat elden kaçırıldı. Olayaleyhimize döndü.Bunlardanbiri; kâfirlerin çok sevinmeleri, rahatlamalarıve moral kazanmalarıdır. Diğerleri ise sizin olayları yeterince iyi idareedememeniz ve emirlerinizi uygulatmadaki eksikliklerinizdir. Ayrıca benimdua ve tebşirimin temelsiz olduğu yolundaki kanaatler de buna katılabilir.Şimdigevşeklikveihmalzamanıdeğildir.Bugibihallerdehemenaraştırmayagirişilip kimin böyle bir duruma yol açtığını tespit etmek gerekir. Sonra damesulolanlarıderhalağırcezalaraçarptırıpazletmeklazımdır.Yoksakaleyehücum edildiğinde ve hendekler doldurulmaya başlandığında ağırdavranırlar. Sizin de bildiğiniz gibi bunların çoğu, yasakMüslüman’ı olan,gönülsüz zoraki iş ehlidir. Allah için canını ve başını koyacak çok azdır.Bunlar bir menfaat ve ganimet gördüklerinde işe sarılırlar, canlarını dünyaiçinateşeatarlar.

    Şimdisizdenricamodurkiyetkinizigösterin,emrinizifiilenicraedin.Bu

  • gibileriiçinmerhametivemülâyemetiazolankişiyiişbaşınagetirin.Şiddetlivegalizşekildehareketetsin.Hembununşeriattadayerivardır.YüceAllahderki:‘EyPeygamber!Kâfirlerevemünafıklarakarşıcihadet.Onlarakarşısert davran.’ Can sıkıntısı içinde otururken bir acayip hal vuku buldu.Kur’ân’a baktık. Şu âyet denk düştü: ‘Allah erkek münafıklara da kadınmünafıklarada kâfirlerede içinde ebedi kalacakları cehennemateşini vaadetti.Oonlarayeter.Allahonlara lanetetmiştir.Onlar içindevamlıbirazapvardır.’ Şimdi o varmayanlar samimi Müslüman değildir, münafıkhükmündedir. Ve kâfirle cehennem azabında beraberdirler. İşaret çıkmıştır.Böyleceşiddetleişyapmakgerekecektir.

    Himmetediniz,akıbetkırgınlıkveutanmaylasonuçlanmasın.Bilinizkiferuhvemansurvemuzafferolacağız.Allah’ın yardımvedesteğiyle.Gerçi her şey Allah’a aittir, O’ndan gelir. Fakat elden geldiğinceçalışıp çabalamakta eksiklik göstermemek gerekir. Resulullah’ın(s.a.s.)veashabınınyolubudur.YinehüzüniçerisindeKur’ânokuyupyattım. Allah’a şükrolsun ki çeşitli lütuflara, sevinçli haberlere şahitoldum.Epeydirböyleşeyleremazharolmadığımiçinbüyükbirtesellibuldum. Bu sözleri söylediğimiz hazretinize fuzuli bir kelam olmaya,sevdiğimizdendirhazretinizi.”

    21 Nisan günü, Galata surlarının kuzeyine yerleştirilen toplarla Haliç’tedemirlibulunanCenevizveBizansgemileriyoğunateşaltınaalındı.Yapılanatışların,istenenneticeyivermemesiüzerinepadişahındöktürdüğüdikmermiyollu top, tarihin ilk “havan topu” olarak kayıtlara geçti. Yeni tasarlanantopların gülleleri Galata’daki evlerin üzerinden uçarak hedeflerinivuruyorlardı. Aynı anda kara surları da ağır şekilde dövülmekteydi.Bombardıman o kadar dehşet verici olarak uygulanıyordu ki kimse başınıkaldıramıyordu. Surlar ve burçlar parçalanıyor, dumandan göz gözügörmüyordu. Yıkılmaz zannedilen devasa surlar birer birer parçalanıyordu.Şehir halkı bu ağır bombardımanın ardından umumi bir hücum beklemeyebaşlamıştı. Denizde kazanılan başarının şehir ahalisinde oluşturduğu sevinçve mutluluk yerini endişeli bir bekleyişe terk etmişti. Top ve arkebüzateşlerindendolayıgökyüzünükesifvekapkarabirdumantabakasısarmıştı.Fakat beklendiği gibi bir hücum olmadı. Bu fırsattan istifade eden

  • savunmacılar derhal yıkılan surları tamir etmeye, açılan gedikleri onarmayaveyenisavunmaönlemlerialmayagiriştiler.

    Öte taraftan yeni Kaptan-ı Derya Hamza Bey de Haliç’in ağzında gerilibulunan zinciri kırmak ve geçmek için birkaç hücum girişiminde bulundu.Padişah bu yoğun bombardıman ile değişik cihetlerden şehri ve GalataCenevizlilerini baskı altına almaya çalışarak, girişeceği büyük proje içinyaptığı hazırlıkları perdelemeyi amaçlıyordu. Bu aslında bir şaşırtmaharekâtıydı. BöyleceGalata surlarının önünden açılan ve tesviye edilen yolCenevizlilerindikkatindenkaçırılmışoluyordu.

    22Nisan gecesi ise gençOsmanlı padişahı sıra dışı bir planı uygulamayakoydu. Uzun zamandan beri yapılan planlamalar ve günler öncesindenbaşlayan çalışmalar neticesinde Galata surlarının ötesindeki tepelertemizlenerek tesviye edilmiş, Marmara’dan Haliç’e kadar toprak üzerinekalaslar ve yuvarlak nesneler yerleştirilip yağlanarak gemilerin yürütülmesiiçinuygunbirgüzergâhyapılmıştı.Ogece,önceküçükgemiler,ardındandadeneyimler sonucunda uygulanan yeni yöntemler sayesinde büyük gemileryürütülerek, yetmiş parçalık ince donanma, Dolmabahçe Koyu ve Kabataşsırtlarından Haliç’e indirildi. Ertesi sabah Osmanlı gemilerinin Haliç’tegörünüşü Bizanslıları, dehşet içinde bıraktı. Bu şaşırtıcı hamle sonucunda,şehirde deniz savaşındaki başarıdan kaynaklanan sevincin yerini büyük birpanikvekorkualdı.Osmanlıordusundakikasvetlihavatamamendağılmışvefetheolaninançdahadaartmıştı.

    Osmanlıların ve Sultan Mehmed’in amansız düşmanlarından olan vepadişahı bizzat tanıyan meşhur Bizanslı tarihçi Dukas gemilerin Haliç’eindirilmesiolayınışuheyecanlısatırlarlaanlatır:

    “Böylebirharikayınekimsegörmüştürvenedekimseişitmiştir?PerskralıKeyhüsrev deniz üstünde köprü inşa ederek, karada yürür gibi,köprüüstündenkarşıyaaskergeçirdi.BuyeniİskendervebanakalırsaneslininenbüyükpadişahıolanII.Mehmed,karayıdenizedönüştürdüvegemileridalgalaryerinedağların tepelerindenaşırdı.Binaenaleyhbu adamKeyhüsrev’i de geçti. ZiraKeyhüsrev,Çanakkale Boğazı’nıgeçti amaAtinalılaramağlup olarak ve aşağılanmış bir şekilde geri

  • döndü.Mehmed ise karayı, denizde olduğu gibi geçti ve Bizanslılarımahvetti. Gerçek bir altın gibi parlayan Konstantinopolis’i yanidünyayısüsleyenşehirlerinkraliçesinieldeetti.”

    OsmanlıincedonanmasınınHaliç’eindirilmesininardındanbubölgedenbirsaldırı bekleyen imparator, savunmacıların bir kısmını Haliç tarafındakisurları müdafaaya sevk edince kara surları zayıflamış oldu. Herkes tümyönlerden kıskaca alınan şehrin düşeceğini, kurtuluş çarelerinin birer birertükendiğinidüşünüyordu. İmparatorunenağır şartlarıdahikabulederekherhalukârdabarışyapmaisteğinekarşılıkpadişah:

    “Ayrılıpgitmemmümkündeğildir.Yabenşehrialırımyadaşehirölüyahut diri beni alır. Eğer imparator ayrılıp gitmek isterse kendisineMora’yı bırakırım, onunla dostluk antlaşması yaparım, oradakikardeşinebaşkabirilveririm.Amaşehrebarışlagiremezsem,savaşlagirersem o zaman onu ve bütün soylu ileri gelenleri ölümlecezalandırırım. Geri kalan halkı köle olarak askerlerime dağıtırım.Banaıssızdakalsaşehiryeter.”

    cevabınıvererek,başladığıişibitirmektekararlıolduğunubildirdi.

    Haliç’e indirilen Osmanlı gemilerinin, zincirin ağzında bekleyenlerlebirlikte saldırmasından endişelenen Latin ve Bizanslı amiraller son derecedikkatli bir şekilde her şeyi takip ediyorlardı. Şehirde yapılan toplantıda buduruma bir önlem olarak Haliç’teki Osmanlı gemilerinin yakılmasına kararverildi.24NisangünüyapılmasıplanlananoperasyonGalataCenevizlilerininteklifiyle dört gün ertelenince, padişah bu baskın teşebbüsünden haberdaroldu ve gerekli tüm tedbirler alındı. 28 Nisan’da Venedikli gemicilerinteşebbüs ettikleriHaliçbaskınıbaşarıyla savuşturuldu.Planlamayıyapanveharekâtı yöneten Venedikli Jakomo Kuko’nun gemisine isabet eden topgüllesi gemiyi, kaptanı ve tüm içindekileri batırdı. Takriben yüz elli kişiboğularak hayatını kaybetti. Gözlemlerine dayanarak, kuşatmayı teferruatlıbirşekildeanlatanSakızlıLeonardohadiseyişöylebetimlemektedir:

    “Gemilerimiz şaşkınlık içinde geriye dönerek limana girdiler.Denizedüşen denizcilerden bazıları kıyıya ulaştılar, ama düşman tarafındanesir edildiler. Zalim hükümdarları ertesi günü gözlerimizin önünde

  • boyunlarının vurulmasını emretti. Bunu gören adamlarımızkızgınlıktandeliyedönerekelimizdebulunanTürkesirlerialıpsurlarınüstünde kendi arkadaşlarının gözleri önünde hunharca boğazladılar.Bu şekilde savaşnefret ve gaddarlığınbir karışımıyladahada vahşibirhalaldı.”

    Bu aşamada genel bir taarruza tekrar teşebbüs edilmedi. Yoğun topatışlarınakara surları tarafındandevamedilirkenHaliç surları da ateş altınaalınmıştı.1 Mayıs’tan itibaren şehirde baş gösteren kıtlık, düzensizlik,karaborsacılıkvefırsatçılıkhalkıiyiceyıpratmayabaşladı.SakızlıLeonardoogünlerişusözlerleanlatır:

    “Birkaç defa, korku içindeki Bizanslıların tarlalarını, şaraplarını veyorgunluklarınıbahaneederekgörevyerlerini terkettiklerinigördük.Bazıları ailelerinin bakıma muhtaç olduklarını söylüyor, bazıları iseparaları olmadığından yakınıyor ve para kazanmak için iş aramayagitmek mecburiyetinde olduklarını belirtiyorlardı. Onlara sadecekendilerini değil, bütün Hıristiyanlığı tehlikeye attıklarını söyleyerekayrılmalarından dolayı sitem ettiğimde; ‘Ailem ihtiyaç içindeykenorduyu nasıl düşünebilirim?’ şeklinde cevaplar veriyorlardı. Bundansonra ailelerine bakmayı bahane ederek yerlerini terk etmemeleri veyiyecek stoklayan ya da fiyatını artıran kan emici karaborsacılarınyaptıkları sonucunda, insanların kılıçtan daha çok açlıktankorkmamaları için ekmeğin eşit biçimde dağıtılması emri verildi.Fakat düzen sarsılmış, imparator da metanetini yitirmişti. Emriniyerinegetirmeyenleri veyagözardıedenlerinecezalandırıyor,nedeboynunuvurduruyordu.”

    Ümitsizlik, bıkkınlık ve şaşkınlık hali şehir halkı arasında iyice yerleşmişdurumdaydı.Doğalolaylarıbileolumsuzyorumluyorlarveherşeydenbirerkötü kehanet çıkarıyorlardı. Örneğin, şehrin kurtuluşunu temin için, kadınlıerkeklibüyükbiralayınsokaklardadolaşarakAllah’ayalvardıklarıbirgünde,ellerindetaşıdıklarıMeryemAnaresmiyeredüşmüştü.Halkbununbüyükbirkötülüğün habercisi olarak yorumlamıştı. Ardından aynı topluluk anidenmüthiş bir yağmura ve doluya tutuldu. Seller insanları sürükleyecek kadar

  • coşkun bir hal almıştı. Her tarafı basan sular yürümek bir yana, ayaktadurmayı bile zorlaştırmaktaydı. Bu doğal olaylar zinciri, her an bir felaketbekleme psikolojisiyle yaşamaya alışan şehir ahalisi tarafından yaklaşmaktaolanacısonunbirerişaretiolarakyorumlanmaktaydı.Başkabirgüniseşehrinkalın sis tabakası ile sabahtan akşama kadar örtülü kalışı kent halkınıkaramsarlığaboğmuştu.Artık“Tanrı’nınBizanslılardanayrıldığıveRabb’inbuşehresırtçevirdiği”yorumlarıyapılıyordu.BunlarailavetenşehreyardımagelenVenediklilerileCenevizlilerarasındadabüyükbirnefretvedüşmanlıkvardı. Bu iki grup birbirlerini hainlik ve korkaklıkla suçlamaktaydı. Bugerilimin sokak kavgalarına dönüşmesi uzun zaman almadı. Oldukça zordurumda kalan Konstantin Paleologos, Latinlerden bu ayrılıklara sonvermelerini ve dışarıdan gelen felakete karşı birlikte direnmelerini Allahadınaricaetti.BarıştırılanVenedikveCenevizlilerdeyenidenmüdafaayavargüçleriyledestekolacaklarınadairimparatorasözverdiler.

    Şehirdeki ümitsizlik, kargaşa ve çekişmeleri haber alan padişah, 7MayısCuma günü sabah namazını müteakip ikinci genel taarruz emrini verdi.Saldırılar Topkapı, Edirnekapı ve Mevlanakapı muhitinde yoğunlaşmıştı.Guistiniani’ninsavunduğuSt.Romanuscivarıdakisurlariyicetahripedilmişve surlarda üç gedik açılmıştı. Bu açılan gediklerden saldıran TürklerleBizanslılar arasında göğüs göğüse çarpışmalar yaşanırken,Murad isimli irikıyım bir yeniçeri Guistiniani’ye kadar yaklaşarak kılıcıyla onu yaraladı.Bunun üzerine surdan atlayan bir Bizans askeri elindeki savaş baltasıylaMurad’ın bacağını keserek komutanını ölümden kurtardı. Bu arada RumelisancakbeylerindenÖmerBeysurlaradalaraksavaşakarıştı.Ancakmüdafilertarafından durduruldu ve savunma komutanlarından Rangebes tarafındankılıçla ikiyebiçildi.AncakÖmerBey’in adamlarıderhalüzerineçullanarakRangabes’iparepareettiler.Çarpışmalarakşamadoğrukesildi.

    12 Mayıs’ta Tekfur Sarayı yönünden başlatılan yeni taarruz o kadarşiddetliydi ki şehir halkı işin bitmek, şehrin düşmek üzere olduğunudüşünmeyebaşlamışlardı.HattayeryeraçılangediklerdenTürkatlılarışehregirmişlerdi. Ancak arkadan destek kuvvetleri gelemediği için geripüskürtüldüler. Ertesi sabah Bizanslılar, hendeklerin etrafındaki Osmanlıaskerlerinincesetlerinitoplattırılarakyaktırdılar.

  • 16Mayıs’tanitibarenkanlıtünelvelağımmuharebeleribaşladı.Osmanlılarbu tünelleri şehrin içine kadar kazarak içeriye asker sokmayı planlıyorlardı.AncakBizanslımühendislertarafındankeşfedilenlağımlarbirbirçökerti