fetal programlanmada mİkrobİotanin rolÜ :...
TRANSCRIPT
FETAL
PROGRAMLANMADA
MİKROBİOTANIN
ROLÜ : SAĞLIK VE
HASTALIKLARA
ETKİSİ
Prof.Dr.Ferit Saraçoğlu
• İnsan vücudu başta bağırsaklar olmak üzere bakteri ,
virüs, archea ve eukaryotik mikroorganizmalarla
kolonizedir ( Ley RE ,Cell, 2006)
• Yetişkin bağırsaklarında yaklaşık 10 12 bakteri ve 1000
den fazla sık rastlanan bakteri bulunmaktadır (Marchesi
JR, Adv Appl Microbiol ,2010)
• Mikrobiota insan genomundan 100 kat daha fazla gen
içermektedir (Qin J ve ark, Nature, 2010, Dietert RR
ve Dietert JM, Healthcare, 2015)
Sindirim Sistemi İçerisinde Bakteri
Yoğunluğu
• Bağırsaklarda ilk mikrobial kolonizasyonunun hangi
evrede meydana geldiği ve mikrobiota-konakçı ilişkisi
gelecekteki sağlık ve hastalıkları etkilemektedir
• Anne karnındaki ve erken çocukluktaki çevresel koşullar
bağırsak mikrobiotasının gelişiminde ve normal bakteri
kompozisyonunda bozulmalara (dysbiosis) neden
olabilmektedir (Penders J ve ark.,Pediatrics, 2006,
Azad MB ve ark.,CMAJ, 2013, Arrieta MC ve ark., Front
Immunol 2014)
• Bebeğin bağırsak mikrobiotasının dysbiosisi başta astım,
allerjik hastalıklar ve obezite olmak üzere kronik ve
metabolik hastalıkların gelişiminden sorumludur
(Kalliomaki M ve ark., Am J Clin Nutr ,2008, Candela M
ve ark.,Microbiol, 2012, White RA ve ark.,PLoS Comput
Biol, 2013)
• Mikrobial kolonizasyon önceden fetusun steril bir
ortamda bulunduğu inancının tersine anne karnında
başlamaktadır
• Bebeğin bağırsak mikrobiotasının oluşumu karmaşık bir
gelişme olup, doğum şekline ( spv doğum/sezaryen),
bebeğin aldığı diyete (anne sütü/mama) , antibiyotik ve
probiyotik kullanımından etkilenmektedir
Valles Y ve ark., PLoS Genet, 2012,
Azad MB ve ark.,BJOG, 2013,
Arrieta MC ve ark., Front Immunol, 2014,
Jakobsson HE ve ark.,Gut, 2014
Yaşla Birlikte Bakteriyel Farklılıkların Artması (T.Yatsunenko ve ark. Nature. 2012 ; 486: 222–227)
Fekal Mikrobiotanın Aile Üyeleri Arasında
Farklılık Göstermesi (T.Yatsunenko ve ark. Nature. 2012 ; 486: 222–227)
Fekal Mikropların Değişik Toplumlar
arasında farklılık göstermesi (T.Yatsunenko ve ark. Nature. 2012 ; 486: 222–227)
Doğum Şekli
• Bebek bağırsağında ilk kolonize olan mikroplar
Enterobactericea ların fakultatif anaerop üyeleridir. Yeni
doğan bağırsağındaki aerobik koşulları tolere
edebilmektedirler
• Enterobactericea lar ilk birkaç günde , bağırsak lümeni
içerisinde anaerobik bir ortam yaratırlar
• Gerçek anaeroplar olan Bifidobacterium, Clostridium ve
Bacteroidesler kolonize olmaya başlarlar
Pantejo-Feliciano IG, ISME J, 2013
• Yeni doğan bağırsak mikrobiotası yetişkinlere göre daha
az bakteriyel çeşitlilik gösterirken daha fazla kişisel
farklılıklar vardır (Yatsunenko T ve ark.,Nature, 2012)
• Sezaryenle doğan bebeklerde bağırsak mikrobiotasında
, vajinal doğanlarla karşılaştırıldığında daha az
bifidobacterium ve Bakteroides grubu bakteriler vardır
( Penders J ve ark.,Pediatrics, 2006, Biasucci G ve
ark., J Nutr 2008, Azad MB ve ark.,Clin Exp Allergy,
2013)
Diyet
• Doğum sonrası bebekte bağırsak mikrobiotasını
etkileyen en önemli faktör diyettir ( Morelli, L, J Nutr,
2008, Guaraldi F ve Salvatori, G, Front Cell Infect,
Microbiol, 2012)
• Anne sütü alanlarda fekal örneklerde daha fazla
Bifidobacterium ve Lactobaciller bulunurken , mama
alanlarda daha fazla çeşitlilik olmakta , çoğunlukla C
Difficle , Bacteroidesler, Strptokokklar ve Veilonella
bulunmaktadır ( Fallani M ve ark., J Pediatric
Gastroenterol Nutr, 2010, Bezirtzoglou E ve
ark.,Anaerobe, 2011, Azad MB ve ark., CMAJ, 2013)
Anne Sütü
• Sağlıklı büyüme ve gelişme için gerekli biyoaktif
maddeleri olan anne sütü oligosakkarid polimerlerini
içerir.
• Oligosakkaridler özgül olarak Bifidobacteria ların ve
Laktobasillerin büyümelerini stimule etmektedirLoCascio RG ve ark., J Agric Food Chem, 2007,
Marcobal A ve ark, J Agric Food Chem, 2010,
Ballard O ve MonreoW AL, Pediatr Clin North Am,2013
Anne Sütü
• Kendiside bir bakteri kaynağıdır ve intestinal
mikrobiotanın gelişimini desteklerler (Jeurink PV ve ark.,
Benef Microbes, 2013)
• Kültürlerde çoğunlukla laktik asit bakterileri olan
Laktobasiller, Leuconostoc, Streptokok, Enterokok,
Weisella, Bifidobakterium ve Stafilakoklar bulunmaktadır
(Jeurnik PV ve ark. Benef Microbes , 2013)
• Omic metoduyla gram negatif bakteriler olan Serratia,
Pseudomonas, Veilonella ve Provetalla da
saptanmaktadır (Hunt KM ve ark., PLoS, 2011)
• İnsan sütündeki bakteriler annenin fazla kiloları ve
doğum şekli kadar bağırsak mikrobiotasını
etkilenmektedir ( Caberra Rubio R ve ark., Am J Clin
Nutr, 2012)
• Yaşamın ilk yılında bağırsak mikrobiotası bebeğin
diyetinde önemli oranda etkilenir
• Ek gıdalara başlanması mikrobiotada önemli değişimlere
neden olur. Polisakkaridleri fermente eden Bacteroides,
Clostridium, Ruminococcus ve Fecalibakteriumlar artar
(Valles Y ve ark., PLoS Genet, 2014)
• 1.yılın sonunda bebeğin bağırsak mikrobiotası
yetişkininkine benzemeye başlar, 2-3 yaşına
gelindiğinde yetişkininki gibidir ( Yatsunenko T ve ark.,
Nature, 2012)
• Annenin gebelikteki mikrobiotası Firmicutes ve
Bifidobakteriler den zengindir. Bebektede başlangıçta
bulunan bu mikrobiota anne sütü alanlarda 1. haftadan
itibaren değişmeye başlar
• Yenidoğanların ilk gaitalarında % 100 e yakın bakteri
varlığı gösterilmektedir ( Mshvildadze M ve ark., J
Pediatr, 2010)
• Gestasyonel ve aşikar Diabet Mellitusta yenidoğan
mikrobiotası etkilenmekte, daha az çeşitlilik ve daha
fazla kişisel farklılık vardır (Hu J ve ark.,PLoS One8,
2013)
• Prematürlerde kişisel farklılıklar fazladır ve hakim
bakteriler Stafilakoklar, Laktobasil ve Streptokoklardır
• Serratia varlığı şiddetli immaturiteyi gösterir ( Moles L ve
ark., PLoS One, 2013)
• Kısa süre öncesine kadar uterus içi ortam steril olduğu,
intestinal mikrobiyotanın doğumdan sonra geliştiği
düşünülüyordu.
• Sağlıklı bebeklerde plasentada (Aagard ve ark., 2014),
umblikal kordon kanında (Jimenez ve ark., 2005),
amnion sıvısında ve mekonyumda bakterilerin varlığı
gösterilmektedir (DiGiulio DB ve ark, Semin Fetal
Neonatal Med , 2012)
Plasenta
• Preterm doğumlarda ve intrauterin enfeksiyonlarda
mikroorganizmaların bulunması beklenebilir, ancak
sağlıklı term bebeklerde plasentanın bebeği
mikroorganizmalardan koruduğu düşünülmekteydi
(Pararas Eur J Clin Microbiol Infect Dis, 2006, Stout MJ
ve ark., Am J Obstet Gynecol, 2013)
• Enfeksiyon yokkende plasentada mikroorganizmalar
saptanabilmektedir
• Elektif sezaryenle doğurtulan bebeklerin plasentalarında
da mikroorganizmalar bulunmaktadır (Pettker CM ve
ark., Obstet Gynecol, 2007)
• Plasentalarda çoğunlukla Bifidobacteria ve Laktobasiller
saptanabilmektedir (Satokari R ve ark., Lett Appl
Microbiol 2008)
• Aagaard ve ark. (2014) 320 kadında yaptıkları
16sRibozomal RNA araştırmasında plasentada fazla
değil ama metabolik olarak zengin Firmicutes,
Tenericutes, Protobacteria, Bacteroides ve
Fusobakteriyaları saptamıştır
Amniotik Sıvı
• PCR ile prematurlerde ve İU enfeksiyonlarda
mikroorganizmalar saptanmaktadır
• Çoğunlukla Ureoplasmalar, Streptokoklar,
Mycoplasmalar , Fusobakteriler , Bakteroidesler ve
Provotella tipleri izole edilmektedir
DiGuilio DB ve ark, PLoS One 2012
Amnon Sıvısında Mikroorganizmalar
16s Ribozomal DNA
• Membranların intakt olduğu preterm gebelerde ,
Fusobakteriler (%31), sporsuz gram negatif basiller
bulunmaktadır. (DiGuilio DB, PLoS One , 2012)
• Hücre duvarı olmadığında Tenericutes ler izole
edilmektedir (Marconi C ve ark. Am J Reprod Immunol,
2011)
• Sağlıklı gebelerde Firmicutesler , Bakteroidesler ,
Proteobakteria ve Actinobakteria suşları bulunmaktadır
• Termde spontan spontan eyleme giren kadınlarda
amniotik boşlukta mikrobiota preterm elemdekilere
benzemektedir (Romero R ve ark., Am J Obstet Gynecol
1992, 1993). En sık izole edilenler Ureoplasmalar,
Streptokoklar, Laktobasiller , Bakteroidesler ve
Fusobakterilerdir
• Normal mikrobiotamı ? Doğumu veya preterm eylemi
başlatanlar mı ?
• Uterus içerisindeki bakteriler anne bağırsak
mikrobiotasından kan yoluyla gelmektedir
• Genellikle epitel hücreleri mikroorganizmaların geçişine
engel olmaktadır ( Peterson LW ve Artis D, Nat Rev
Immunol, 2014)
• Muhtemel geçiş yolu bağırsak epiteline penetre olmuş ,
lamina propriadaki dendritik hücreler yoluyla olmaktadır.
Bağırsak lümeninde fagosite olan canlı bakteriler kan ve
lenflere karışarak transloke olmaktadır ( Vasquez Torres
A ve ark ,Nature, 1999, Rescigno M ve ark., Nat
Immunol ,2001)
• Gebe olan ve olmayan ve emziren farelerde yapılan
çalışmalar gebe olanların olmayanlara göre mezenterik
lenf nodlarında % 60 daha fazla mikrop bulunmuştur
Perez PF ve ark., Pediatrics, 2007
• Anne bağırsaklarındaki Enterococcus faecium suşları
işaretlenmiştir
• Termde elektif , steril sezaryen yapılmıştır
• PCR ile gebelerde amnion sıvısında ve yeni doğanın ilk
gaitasında bu suşlar gösterilmiştir
Jimenez E ve ark., Res Microbiol, 2008
• Amnion zarı intakt gebelerde , amnion sıvısında genital
sistemden daha çok oral kavitede bulunan
mikroorganizma bulunmaktadır (Bearfield C ve ark.,
BJOG, 2012, DiGuilio DB ve ark., Semin Fetal Neonatal
Med, 2012, Han YW ve ark., J Clin Microbiol, 2006,
Fardini Y ve ark., Infect Immun ,2010)
• Yeni bir çalışmada insan oral mikrobiotasıyla
plasentanın taksonomik profili benzer bulunmuştur
(Aagaard K ve ark., Scİ TransL Med 2014)
KORDON KANI (Fetal Dokular)
• 23-32 haftalarda doğan bebeklerin kordon kanında
uroplasma Ureayyticum ve Mycoplasma Hominis
bulunmaktadır (% 23)
• Kordon kanında Ureoplasma veya Mycoplasma pozitif
olanlarda plasental kolonizasyon daha fazla
görülmektedir
• Term , sağlıklı , elektif sezaryenle doğurtulan gebelerin
kordon kanında Enterokoklar, Streptokoklar, Stafilakoklar
ve Propionibakteriyumlar izole edilirken gram negatif
bakteri bulunmamaktadır
Jimenez E ve ark. Curr Microbiol , 2005,
Goldenberg RL ve ark.,Lancet, 2008
Plasenta, Amnion ve Fetal Dokulardaki
Mikroorganizmaların Kaynağı
• Mikroplarla ilk temas anne karnında olmaktadır
• Plasenta , amnion ve fetal dokulardaki kolonizasyonun
mekanizması ?
• Mikroplar vajinadan asendan yolla veya oral kavite ve
bağırsaklardan kan yoluyla gelebilirler
• Hem preterm hem de term gebeliklerde, intakt
membranlarda mikroorganizmalar bulunmaktadır
Steel JH ve ark., Pediatr Res, 2005
Jones HE ve ark., PLoS One ,2009
Maternal Stress
• Gebelikte özellikle son trimesterde stress ve
glukokortikoid kullanımı Hipotalamus-hipofiz-adrenal
ekseninin yeniden programlanmasına çocukta
anksiyete, kognitif ve psikolojik gelişim bozukluklarına
(ADHD vb) neden olmaktadır (Bennet HA ve ark., Clin
drug Invest., 2004, Beydoun H ve ark., Pediatr perinatal
Epidemiol 2008, Boersma GJ ve ark. J Neuroendocrinol,
2014)
• Stresli annelerin çocuklarında bağırsak mikrobiotasında
Bifidobakteriler ve laktobasiller azalmakta,
Proteobakterialar ( eschercia, Enterobakter) artmakta,
bazal kortizol seviyesi yükselmektedir ( Bailey MT ve
ark., J Pediatr GastroenterolNutr, 2004, Zijlmans MA ve
ark., Psychoneuroendocrinology, 2015, Maartje AC ve
ark. Pychoneuroendocrinology, 2015 )
• Kortizol fetal organ sistemlerinin maturasyonunusağlarken proliferasyonu önlemektedir. Dolayısıyla gelişmenin uygunsuz bir döneminde, yüksek seviyede glukokortikoide maruz kalmak normal maturasyonaengel olmaktadır
• Strese bağlı olarak bağırsak mikrobiotasındaki bozulma annenin aldığı gıdalardan faydalanması , besinlerin etkin biçimde emilerek kana karışmasına engel olmaktadır
• Annenin kötü beslenmesi durumunda plasental 11β hydroxysteroid dehydrogenase-2 (11β HSD-2) aktivitesi azalmakta, dolayısıyla anne kortüzolünün daha azı inaktive olmakta, bebeğe geçen kortizol artmaktadır
• (Challis ve Connor 2009). Benediktsson R, ve ark. (1993) Glucocorticoid exposure in utero: new model for hypertension. Lancet 341:339–341
Matthews SG, ve ark.(2002) Glucocorticoids, hypothalamo-pituitaryadrenal (HPA) development, and life after birth. EndocrRev 28:709–718
• Yapılan çalışmalar annedeki plasental protein geçişinin azalması leptin, insulin , insulin benzeri growth faktörleri artırmakta, hipertansiyon, glukozintoleransı, vücut yağ oranında yükselmeye neden olmakta , nörolojik adaptasyon için anksiyeteazalırken, iştah artmakta obezite gelişmektedir Vickers MH, ve ark. (2000) Fetal origins of hyperphagia, obesity andhypertension and its post natal amplification by hypercaloric nutrition. Am J Physiol 279:E83–E87
Vickers MH, Cupido C-L, Gluckman PD (2007) Developmental programming of obesity and type 2 diabetes. Fetal Maternal Med Rev 18:1–23
• Yine yavru ratlarda C-peptid seviyesi yükselmektedir, bu artmış plasental inflamasyonu göstermektedir Thompson NM, Norman AM, Donkin SS, Shankar RR, Vickers MH, Miles JL, Breier BH (2007) Prenatal and postnatal pathways to obesity: differentunderlying mechanisms, different metabolic outcomes. Endocrinology148:2345–2354 68
• Plasentadan fetüse amino asit transportu Sistem A
nakledicileri vasıtasıyla olmaktadır. Bu sistem
sinsityotrofoblastlar üzerinde yer alırlar ve üç izoformu
vardır ; SNAT1, SNAT2, SNAT4 . Bu izoformlarda
gebelikte değişiklikler meydana gelmektedir
Desforges M, Mynett KJ, Greenwood SL, Westwood M, Sibley CP, Glazier JD (2009) The SNAT4
isoform of the system A amino acid transporter is functional in human placental microvillous
plasma membrane. J Physiol 587:61–72
• Plasenta ve trofoblastlarda yapılan in vitro çalışmalara
göre SNAT proteinlerini insulin , leptin ve IGF-I
artırırken , hipoksi, nitrik oksid ve serbest oksijen
radikalleri azaltmaktadır (Jones et al. 2007).
• Gebelik sırasında Sistem A inhibe edildiğinde yavru farelerde fetal kilo azalmaktadır
• Besin geçişi bozulan ve büyüme bozukluğu olan fetüslerde plasentada Sistem A aktivitesi azaldığı gösterilmektedir
• Mahendran D, Donnai P, Glazier JD, D’Souza SW, Boyd RD, Sibley CP (2003) Amino acid (system A) transporter activity in microvillous membranevesicles from the placentas of appropriate and small for gestational agebabies. Pediatr Res 34:661–665
Glazier JD, Cetin I, Perugino G, Ronzoni S, Grey AM, Mahendran D, Marconi AM, Pardi G, Sibley CP (1997) Association between the activity of system A amino acid transporter in the microvillous plasma membrane of the human placenta and severity of fetal compromise in intrauterine growthrestriction. Pediatr Res 42:514–519
• Gebeliğin 13.5 ve 14.5 gününde sentetik glukokortikoid
verilen hayvanlarda Sistem A aktivitesinde değişiklik
izlenmezken, 18.5 günle term arasında verildiğinde
Sistem A aktivitesinde % 50 azalma izlenmiştir
• Audette MC, ve ark. (2010) Dexamethasone stimulates placental system A transport and
trophoblast differentiation in term villous explants. Placenta 31:97–105
• Audette MC, ve ark. (2011) Antenatal dexamethasone treatment in midgestation reduces system
A-mediated transport in the late gestation murine placenta. Endocrinology 152:3561–3570
Düşük Doğum Ağırlığında Glukoz İntoleransı
Hales et al. BMJ 303: 1019, 1991
Doğum Kilosu (lbs)
% I
mp
air
ed
Glu
c T
ol o
r D
M
<5.5 6.5 7.5 8.5 9.5 >9.5
40
30
20
10
0
370 men
Age 64 yrsO
dd
s R
atio
/Ad
j for B
MI
8
6
4
2
0
Gestat’l
DM
Doğum Kilosu (gm)
<2500 -2999 -3499 -3999 -4499 >4500
130
128
126
124
122
Sys
BP
(mm
Hg)
Doğum Ağırlığı ve 31 y da Hipertansiyon
1966 Northern Finland Birth Cohort
+/- adjust for current BMI
Jarvelin M et al. Hypertension 2004
Variables:
Birth Weight
Ponderal Index
Sex
Gestational age
Mat’l Ht, Wt
Parity
Socioeconomic
Current BMI
n = 5960 offspring
Yetişkin Kadınlarda Doğum ağırlığı ve Hipertansiyon
Nurses Health Study I
Doğum Kilosu (lbs)
< 5.0 5.0-5.5 5.6-7.0 7.1-8.5 8.6-10.0
HT
N P
rev
ale
nc
e (
%) 40
30
15
10
Age
46-71
8.4%
Age
30-55
3.1%
Age-adjusted Relative Risk of Non- fatal Coronary Heart Disease and Stroke
121,700 American Nurses, self report study BMJ 315:396,1997
5.0 7.5 10.00.50
0.75
1.00
1.25
1.50
Doğum Kilosu (lb)
Rela
tiv
e R
isk
Mean ± 95% CL
Obezite
• Bakteroides/Firmicutes oranı değiştiğinden diyetten enerji
alımı artmaktadır
• İmmün sistemde de TLR5, glukagon benzeri peptid (GLP-
1/2 ) sistemik LPS fonksiyonları bozulmaktadır
• Dolaşımdaki inflamatuar proteinler ve adiponekktin seviyesi
yükselmektedir
• Karaciğer ve beyinde lökosit fonksiyonları bozulmaktadır
• Sezaryen, antibiyotik kullanımı ve mama ile beslenme risk
faktörleridir
• Değişen mikrobiota SCFA ler artmakta, karaciğerde lipid
ve kolesterol metabolizması bozulmakta, adipozite
artmaktadır
• Pek çok çalışma bazı bakterilerin varlığı/yokluğu nun enerji
metabolizmasını uzun yıllar bozduğunu göstermekedir
Obezite, Metabolik Sendrom
• Obezite ve metabolik sendrom düşük düzeyde
inflamasyon doğrudan adipozite, insulin direnci ve tip 2
DM la ilişkilidir ve mikrobiota bunları etkilemektedir
• Normal kilodakilerle obezler karşılaştırıldığında
obezlerde Firmicutes konsantrasyonu artmakta ,
Firmicutes/Bakteroides oranı büyük bir kayma
göstermektedir (normalde 3:1 ken 35:1 e çıkmaktadır)
• Bu mikrobiota değişimi besinlerden daha fazla enerji
toplayarak obeziteye , insulin direnci ve adiposite
artışına yol açar
• Erken yaşamda bakteroides fragilisin arttığı,
Stafilakokların azaldığı çocuklar ileride obez olmaktadır
Malnutrisyon
• İntestinal mikrobiotanın önemli rolü vardır
• Bakterilerin olmadığı farelerde hızla kilo verilmekte ve
tedaviler, özel diyetler vb faydalı olamamaktadır
• Erken yaşamda fekal-oral bakterilerin varlığı diyetteki
besinlerden yararlanılmasını sağlamaktadır
• İntestinal bakterilerde patojenlerin artması diyare ve
kısa boyluluğa neden olmaktadır
• Bazı çalışmalar antibiyotik tedavisinin bu çocuklarda
mikrobiotayı değiştirerek yararlı olabileceğini göstermiştir
• Annedeki stress , diyet ve mikrobiota değişiklikleri de
bebeğe yansıyarak obesite ya da malnutrisyona neden
olabilmektedir
İnsanlarda Gebelik ve Glukokortikoidler
• Preterm doğumlarda akciğer maturasyonu için annelere
tek ya da çoklu doz olarak verilen ve kolayca plasental
11βHSD2 metabolik bariyerini geçen sentetik
glukokortikosteroidler yararları kadar, fetal büyüme,
gelişme, mikrobiotada yarattığı değişiklikler ve doğum
sonu cevaplar açısından potansiyel zararlara da sahiptir
McKinlay CJ,ve ark. (2012) Repeat antenatal corticosteroids for women at risk of preterm birth. Am J
Obstet Gynecol 206:187–194
Murphy KE, ve ark. (2008) Multiple courses of antnatal corticosteroids for preterm birth (MACS): a
randomised controlled trial. Lancet 372:2143–2151
Challis J ve ark. (2012) Endocrine disorders in pregnancy: stress responses in children after maternal
glucocorticoids. Nat Rev Endocrinol 8:629–630
Davis EP, Waffarn F, Uy C, Hobel CJ, Glynn LM, Sandman CA (2009) Effect of prenatal glucocorticoid
on size at birth among infants born at term gestation. J Perinatol 29:731–737
Beyin
• 100 milyar nöron ve aynı miktarda glial hücreden oluşur
• Korteks: 164 trilyon synaps vardır. Motor
fonksiyonlardan ve konuşmak gibi yüksek kognitif
fonksiyonlardan sorumludur
• Beyin vücut ağırlığının % 2 si olmasına rağmen toplam
enerjinin % 20 sini kullanır (gelişim sırasında %66)
• Metabolik ihtiyaçlar için sağlıklı bir bağırsak
mikrobiotasına ihtiyaç vardır (sindirilemeyen gıdaların
fermantasyonu ve açığa SCFA lerin çıkar ( lipogenez,
glukogenez ve kana da karışır)
• Beyin büyümesinin % 80 ilk 2 yıl içerisinde olmaktadır
Dendrit ve aksonlar büyümekte
Yeni sinapslar oluşmakta (synaptogenesis),
Glia hücreleri genişlemekte
Myelinizasyon başlamakta
• 2. yılın sonunda erişkin myelinizasyonu
• Bağırsak mikrobiotası da 2-3. yaşlarda tamamlanır
• Bağırsak mikrobiotası sinaptogenezisi ve korteksin
myelinizasyonunu etkilemektedir
• Beyinde motor ve kognitif fonksiyonlardan sorumlu
bölgelerde bu dönemde gelişmektedir
• .
• SCFA lar dolayısıyla mkrobiota konakçı kromatin
yapılarını ve gen transkripsiyonunu düzenleyerek erken
yaşamda beyinin programlanmasında rol alırlar
• Bağırsak mikrobiotasının beyinin programlanmasındaki
rolü ve davranışlardaki etkisi gösterilmiştir
• SCFA ve benzeri mikrobiota metabolitlerinin etkileriyle
ilgili bilinmeyen pek çok konu vardır
• Bazı çalışmalarda GF farelerde SCFA butyratın BBB
bütünlüğünü koruduğu, mikroglia malformasyonlarını
düzelttiği bulunmuştur. Bağırsak mikrobiotasının beyin
fonksiyonlarını düzelemesindeki ana sinyal SCFA lerdir
• Beyin metabolizmasında 4 metabolik yol bulunmaktadır
– Sitrat siklusu (Krebs Siklusu)
– Sinaptik, uzun süreli potansiyalizasyon
– C21 steroid hormon metabolizması
– cAMP üzerinden gönderilen sinyaller
• En etkin ve metabolik olarak verimli olan Krebs
siklusudur. Bu yoldaki oynamalar plazma glukozu
üzrinden beyin metabolizmasını, serbest radikal
oluşumunu ve beyin fonksiyonlarını ve davranışları
etkiler. Ayrıca mitokondri fonksiyonlarını bozarak
norolojik gelişimsel hastalıklara neden olmaktadır
• Yenidoğan mikrobiotasındaki bozukluklar atipik motor,
sosyal ve kognitif gelişmeye neden olmaktadır
• Maternal stres de vajinal mikrobiotayı bozan ve daha
sonra anneden bebeğe geçen bakterileri etkileyen önemli
bir faktördür
• Plasental mikrobiotanın prenatal beyin gelişimindeki rolü
bilinmemektedir
• İlk 1000 günde beyin gelişiminde ve fetal programlanmada intestinal mikrobiota çok önemlidir
• Eski bilgilerimizde steril kabul edilen uterus içinin
fetüsün de inaktif veya immatür bir immün sisteme sahip
olduğu düşünülüyordu ( Brugmen S ve ark., Arch
Immunol Ther Exp ,2015)
• Bebek anne vasıtasıyla, çevresel antijenlerle
karşılaşmakta , anne immün sisteminden fizyolojik ve
metabolik olarak etkilenmektedir ( Hsu P ve ark., J
Reprod Immunol, 2014, Romano Keeler J ve Weitkamp
JH, Pediatr Res, 2015)
• Plasenta anne ve bebek arasında fiziksel bir bariyer
olsada , anneye ait hormonlar, sitokinler anne bağırsak
bakterileri ve muhtemelen bunların metabolitleri de
intrauterin ortama geçerek fetal immün sistemi
etkilemektedir ( Hsu P ve Nonan R, J Reprod Immunol,
2014, Kollmann TR ve ark.,Immunity , 2012)
• Uterus içinde mikropların fetal immün sistemi etkilemeleri
Toll benzeri reseptörler (TLRs) vasıtasıyla olmaktadır
• TLR ler doğuştaki immün sistemin önemli bir parçası
olup makrofajlar, mast hücreleri ve dendritik hücreler,
dermal ve mukozal epitel hücreleri üzerinde yer
almaktadır (Kawai T ve Akira S, Nat Immunol, 2010)
• Değişik TLR tipleri patojene özgü moleküler yapıyı
tanımakta ve mikroorganizmaya bağlanarak inflamatuar
cevabı oluşturmaktadır
• Yeni doğanda TLR lerin sinyalleri ve cevapları net olarak
gösterilmiştir ( Strunk T ve ark, J Fetal Neonatal Med,
2011, Kollmann TR ve ark., Immunity, 2012)
• Erken hayatta TLR lerin uyarılara immün effektör
moleküllerinin verdiği cevap düşüktür ( Kollmann TR ve
ark., Immunity, 2012)
• Değişik populasyonlarda da erken dönemde verilen
immün cevaplarda farklılıklar olabilmektedir (Smolen KK
ve ark., J Allergy Clin Immunol, 2014)
• TLR ler, özellikle de TLR2 ve TLR4 bakteri duvarındaki
lipopolisakkaridleri tanımakta ve fetüsün ince
bağırsaklarında bulunmaktadır ( Fusunyan RD ve ark.,
Pediatr Res, 2001)
• Fetal akciğer gelişiminin erken safhalarından itibaren
akciğer dokusundaki TLR ler artmaktadır (Petrikin JE ve
ark., Pediatr Res, 2001)
• Anne bağırsak bakterileri kısa zincirli yağ asitleri (SCFA)
ve bunların metabolitleri vasıtasıyla da fetal immün
sistemin gelişimini indüklemektedir
• SCFA lar bağırsaklardaki T-regulatuar hücrelerin
sayısını artırmakta ve dolaylı olarak IL-10 artışı yaparak
T regulatuar hücre hemostazını sağlamaktadır
Meijer K ve ark., Curr Opin Clin Nutr Metab Care, 2010
Liu T ve ark., Inflamation, 2012
• SCFA ların epitel hücrelerinden geçişi bağırsaktaki
proton bağımlı plazma membranında bulunan
monocarboxylate taşıyıcıları (MCTs) vasıtasıyla
olmaktadır
• Nagai ve arkadaşları (2010) çalışmalarında rodent
plasentasında çok miktarda MCTs olduğunu göstermiştir.
Buda SCFA ların plasentayı da geçtiğinin bir
göstergesidir.
Nagai A ve ark., Placenta, 2010
• Diğer metabolitler ve fetal immün sistem ikinci
trimesterde mukoza ile ilişkili invariant T hücreleri (MAIT)
fetal dokularda yaygın olarak bulunmaktadır
• MAIT ler mikroorganizma kaynaklı riboflavin
metabolitlerini tanımakta ve fetal ince bağırsaklarda ,
karaciğer ve akciğerlerde çok bol miktarda
bulunmaktadır ( Corbett AJ ve ark. Nature, 2014,
Leeansyah E ve ark., Nat Commun, 2014)
• MAIT hücreleri mikropların uyarılarına bağlı olarak
interferon g ( IFN- g) , tümör nekroz faktörü (TNF) ve
interlökin 17 salgılamaktadır ( Kjer Nielsen L ve ark.,
Nature, 2012, Corbett AJ ve ark., Nature, 2014)
• Yetişkinlerle karşılaştırıldığında fetal ince
bağırsaklarındaki MAIT hücrelerinin proliferasyon
kapasitesinin çok daha yüksek olduğu bulunmuştur
• Fetal immün sistemdeki MAIT hücrelerinin mikropların
metabolitlerini tanıyabilmesi inutero mikrobial aktivitenin
bir diğer delilidir.
Leeansyah E ve ark. Nat Commun ,2014
CHILD Çalışması
• Vajinal B-streptokok kolonizasyonu için verilen veya
sezaryende profilaktik amaçla yapılan antibiyotiğin 3.
ayda Bakteroideslerin , Enterokok ve Clostridiumların
belirgin azalmasına neden olmaktadır (Azad MB ve ark.,
BJOG, 2015)
• Anneye intrapartum antibiyotik verilen bebeklerin
mekonyumlarında bakteri çeşitliliği belirgin biçimde
azalmaktadır ( Mshvildadze M ve ark., J Pediatr, 2010)
• Doğum şeklinden bağımsız olarak annenin gebelikte
fazla kilolu olması da bebeğin bağırsak mikrobiotasının
kompozisyonu değişmektedir
• Gebelikte çok kilo alan kadınlarla normal kilo alanların
bebeklerinin bağırsaklarında doğumdan sonra 1. ayda
bakteri sayısının , özelliklede Bacteroides ve Prevotella
sayısının belirgin azaldığı gösterilmiştir
Gebelikte Diabet ve Allerjik Rahatsızlıklar
• Fazla kilo alanlarda daha sıktır
• Gebelik öncesi diabeti olan kadınların bebeklerinde
mekonyumdaki bakteri çeşitliliği artmaktadır. Özellikle
Bakteroidesler, Parabacteroides ler ve Lachnospiracea
lar artmaktadır (Hu J ve ark., PLoS One, 2013)
• Prenatal astım, rinit ve benzeri durumlar bebekte
intestinal mikrobiotayı etkilemektedir
• Annedeki prenatal ekzema bebeğin intestinal bakteri
kompozisyonunu bozmakta, mikrobial çeşitlilik
azalmakta, Enterobacteriacea lar artmaktadır (Gosalbes
MJ ve ark., Clin Exp Allergy, 2013)
Sonuç
• Günümüzde fetal hayattaki mikrobial programlanma ile
bilgiler sınırlıdır
• Fetal hayatta mekonyumun mikrobial kompozisyonu,
annenin immün ve metabolik durumu fetal
mikrobioatanın şekillenmesini sağlar
• Fetal mikrobiota gebelikteki antibiyotik ve glukokortikoid
kullanımından önemli derecede etkilenmektedir
• 20 term bebekte mekonyumda PCR ile yapılan
çalışmada bakterilerin % 70 inde beta laktam ve
tetrasiklin dirençli genlere rastlanmıştır Gosalbes MJ ve
ark., Clin Exp Allergy, 2013
Çocuklarda İleri Yaşlarda Görülen Sağlık
Sorunları
• 1 ve 4 yaşında atopi ile ilgili sorunları olan çocuklarda
mekonyumda hakim olan bakteriler Leuconostoc,
Enterokok, Lactococcus, Streptokok ve Stafilakoklardır
• 1 yaşında müküs konjesyonu olan çocuklarda hakim
olan Enterobaktericealardır
Gosalbes MJ ve ark., Clin Exp Allergy, 2013
Dinlediğiniz için teşekkür ederim