geleceğin eczacılığı i̇yi̇ eczacilik dökuman, ana sayfa

3
Geleceğin eczacılığı: İYİ ECZACILIK Bundan sonra iyi eczacılık uygulamalarını hayata geçirmek ve eczacının hizmet sunumunda etkin rol almasını sağlamamız gerekiyor. Yoksa sağlıkta dönüşümün faturasını eczacılar olarak hep birlikte göğüslemeye devam edeceğiz. Hükümetin ilaç fiyatları üzerindeki baskısı devam edecek. Firma - eczacı – devlet üçgeninde eczacı ortada kalmaya devam ettiği sürece iki taraftan gelen baskının tam ortasında kalmaktan birçok eczane ekonomik olarak uçurumun kenarında yaşamaya mahkûm kalacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilacın tek ve en büyük alıcısı olması, ilaç firmaları ve eczaneleri giderek baskı altında tutmasına neden oluyor. SSK öncesi dönemde ilaç firmaları ve eczanelerin bu günün şartlarına göre daha esnek ve rahat hareket edip faaliyet gösterebildiklerini söylemek mümkün. SSK öncesi dönemde eczanelerin en büyük tehdidi yakınındaki diğer eczaneydi. Birbirimizi rakip olarak görüp birbirimizin sırtına binmeye çalışmaktan geleceğe ve mesleğe yatırım yapmayı unuttuk. (Bu genellemeler için beni mazur görün çünkü bunlar gerçek.) Devlet baskısının bu kadar hissedilmediği dönemde firmalar da ilaç fiyatlarını daha rahat belirleyebiliyorlardı. 2005 yılından bu yana süreklilik gösteren ilaç fiyat düşüşleri beraberinde bazı soru işaretlerini de getirdi. Bu fiyatlardan hangisi gerçek? Tam da ‘artık fiyatlar dibe vurdu daha da düşmez’ derken Kasım ayı ile birlikte son hamle de yapıldı. Buna artık ‘Sağlıkta dönüşüm’ kapsamında ilaç sektörünün liberalizasyonu diyebiliriz. Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikârdır. Çok uluslu büyük firmalar yüzlerce personelini işten çıkarıyor. Birçok sektör çalışanı ilerlemiş yaşlarında işsiz kalıyor. Bununla birlikte piyasaya her gün yeni bir firma ve yeni ürünler giriyor, onlar da pazardan pay kapmaya çalışıyor. Reçeteli ilaç pazarı devlet baskısına boyun eğerken, firmalar reçetesiz ürün pazarına yöneliyor. Biz eczacılar ekonomik olarak uçurumun kenarında ama kritik bir noktada duruyoruz. Bizden kurulacak yeni düzene uyum sağlamamız isteniyor. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Biz eczacılar ne yazık ki ‘Sağlıkta dönüşüm’ sürecine sessiz kalarak bu oyunu en başından kaybettik. Ağzımıza çalınan bir kaşık balı kapma savaşı içerisinde 2005 Şubat ayından bu güne testiyi su akarken dolduralım savaşı verdik. Artık deniz bitti. Bu iyiden iyiye gözüküyor. Şimdi meslek kritik bir eşikte. Bundan sonrası için bir planımızın ve yol haritamızın olması gerekiyor. Bu yol haritasını ya biz kendimiz çizeceğiz; ya da başkalarının bizim için çizdiği yolda yürüyeceğiz. Bulunduğumuz nokta kritik bir eşikte olsa da aslında elimizde bir silahımız daha var. Bundan sonra mesleğimiz adına yapabileceğimiz tek şey nitelikli ve daha etkin bir eczacılık hizmeti vermektir. Çünkü bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gideceğimiz yön de gelişmiş ülkelerin hayata geçirmek için uğraş verdiği ‘İyi eczacılık uygulamaları’ ve bu kapsamda standartları ve ilkeleri belirlenmiş etkin bir eczacılık

Upload: iyieczacilik

Post on 20-Jul-2015

942 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

Page 1: Geleceğin eczacılığı i̇yi̇ eczacilik dökuman, ana sayfa

Geleceğin eczacılığı: İYİ ECZACILIK

Bundan sonra iyi eczacılık uygulamalarını hayata geçirmek ve eczacının hizmet sunumunda etkin rol almasını sağlamamız gerekiyor.

Yoksa sağlıkta dönüşümün faturasını eczacılar olarak hep birlikte göğüslemeye devam edeceğiz. Hükümetin ilaç fiyatları üzerindeki baskısı devam edecek. Firma - eczacı – devlet üçgeninde eczacı ortada kalmaya devam ettiği sürece iki taraftan gelen baskının tam ortasında kalmaktan birçok eczane ekonomik olarak uçurumun kenarında yaşamaya mahkûm kalacaktır.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilacın tek ve en büyük alıcısı olması, ilaç firmaları ve eczaneleri giderek baskı altında tutmasına neden oluyor.

SSK öncesi dönemde ilaç firmaları ve eczanelerin bu günün şartlarına göre daha esnek ve rahat hareket edip faaliyet gösterebildiklerini söylemek mümkün.

SSK öncesi dönemde eczanelerin en büyük tehdidi yakınındaki diğer eczaneydi. Birbirimizi rakip olarak görüp birbirimizin sırtına binmeye çalışmaktan geleceğe ve mesleğe yatırım yapmayı unuttuk. (Bu genellemeler için beni mazur görün çünkü bunlar gerçek.) Devlet baskısının bu kadar hissedilmediği dönemde firmalar da ilaç fiyatlarını daha rahat belirleyebiliyorlardı. 2005 yılından bu yana süreklilik gösteren ilaç fiyat düşüşleri beraberinde bazı soru işaretlerini de getirdi. Bu fiyatlardan hangisi gerçek?

Tam da ‘artık fiyatlar dibe vurdu daha da düşmez’ derken Kasım ayı ile birlikte son hamle de yapıldı. Buna artık ‘Sağlıkta dönüşüm’ kapsamında ilaç sektörünün liberalizasyonu diyebiliriz. Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikârdır.

Çok uluslu büyük firmalar yüzlerce personelini işten çıkarıyor. Birçok sektör çalışanı ilerlemiş yaşlarında işsiz kalıyor. Bununla birlikte piyasaya her gün yeni bir firma ve yeni ürünler giriyor, onlar da pazardan pay kapmaya çalışıyor.

Reçeteli ilaç pazarı devlet baskısına boyun eğerken, firmalar reçetesiz ürün pazarına yöneliyor. Biz eczacılar ekonomik olarak uçurumun kenarında ama kritik bir noktada duruyoruz. Bizden kurulacak yeni düzene uyum sağlamamız isteniyor.

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Biz eczacılar ne yazık ki ‘Sağlıkta dönüşüm’ sürecine sessiz kalarak bu oyunu en başından kaybettik. Ağzımıza çalınan bir kaşık balı kapma savaşı içerisinde 2005 Şubat ayından bu güne testiyi su akarken dolduralım savaşı verdik.

Artık deniz bitti. Bu iyiden iyiye gözüküyor. Şimdi meslek kritik bir eşikte. Bundan sonrası için bir planımızın ve yol haritamızın olması gerekiyor. Bu yol haritasını ya biz kendimiz çizeceğiz; ya da başkalarının bizim için çizdiği yolda yürüyeceğiz.

Bulunduğumuz nokta kritik bir eşikte olsa da aslında elimizde bir silahımız daha var. Bundan sonra mesleğimiz adına yapabileceğimiz tek şey nitelikli ve daha etkin bir eczacılık hizmeti vermektir. Çünkü bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gideceğimiz yön de gelişmiş ülkelerin hayata geçirmek için uğraş verdiği ‘İyi eczacılık uygulamaları’ ve bu kapsamda standartları ve ilkeleri belirlenmiş etkin bir eczacılık

Page 2: Geleceğin eczacılığı i̇yi̇ eczacilik dökuman, ana sayfa

hizmeti vermek olmalıdır.

Dünya eczacılık sürecinde bu durumu incelersek birçok ülkedeki meslektaşımızın durumunun da bizimle benzerlik taşıdığını görebiliriz. Eczacı dünyanın her yerinde değişen koşullara uyum sağlamak, ayakta kalmak ve var olmak için mücadele veriyor. 5 Eylül 1993 'de Tokyo'da F.I.P. (Uluslararası Eczacılık Örgütü) konsey toplantısında ilk defa iyi eczacılık uygulamaları için uluslararası bir kılavuz belirleniyor. 1997 yılındaki FIP kongresinde iyi eczacılık uygulamaları onaylanıyor. FIP (Uluslararası Eczacılık Örgütü) tarafından ‘Eczacılık Hizmetlerinin Kalite Standartları’ belirleniyor. Bu çerçevede hasta odaklı eczacılık modeli benimseniyor ve eczacının sağlık sektörü içerisinde daha etkin olması ve daha fazla sorumluluk alması savunuluyor. Bunun için de eczacının mesleki bilgisi ile hasta sağlığı için artı değer yarattığını göstermesi gerekiyor. Uluslar arası Eczacılık Örgütü tüm ülkelere bu standartlar çerçevesinde meslek politikalarını geliştirmeleri için tavsiyede bulunuluyor.

Türkiye de 25 Kasım 1998 tarih ve 23887 sayılı resmi gazetede İYİ ECZACILIK UYGULAMALARI yönetmeliğini yayınlanıyor. Ancak bu zamana kadar dişe dokunur, kayda değer pratiğe dönük bir uygulama yapılmıyor. Eczacılık kendi sürecine bırakılıyor. Bu gün geldiğimiz durum ise hepimizin malumu.

Bu dokümanlara internet üzerinden (www.e-kutuphane.teb.org.tr) veya TEB ’den kitap olarak isteyerek ulaşmanız mümkün. Yardıma ihtiyaç duyarsanız aşağıdaki iletişim bilgilerimden bana da rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eczacı Mustafa Çağdaş GÜNDÜZ GSM: 0532 3337189 [email protected]

Bundan sonra bizim ne yapacağımız çok önemli. Meslek adına bir endişeniz olmasın. Pozitif bilime dayalı hiç bir meslek yok olmaz. Eczacılık da bilimin ışığında gelişecek ve varlığını arttırarak devam ettirecektir.

Asıl sorun bizim bu geleceğinde neresinde olacağımıza kimin karar vereceği? Buna biz değil de başkaları karar verirse sonuç ne olur? Eczacının bağımsız sermayesinde olan eczaneler başka sermayenin eline verilebilir mi? Hangisi halk sağlığını olumlu etkiler?

Bu soruların cevaplarının bizim lehimize olabilmesi için kendimizi tekrar konumlandırmamız ve ‘İyi eczacılık Uygulamaları’nı hayata geçirmemiz gerekiyor.

Biz, bu işe gönül veren bir grup eczacı olarak ‘İyi Eczacılık Hareketi’ oluşturmaya karar verdik. Eczacılık hizmetlerinin standartlarının belirlenmesi ve hasta odaklı eczacılık sağlanması için çalışacağız. Kurulum aşamasında olan bir internet sayfamız var. Bu konuya ilgi duyan ve birikimi olan meslektaşlarımızın desteğine de ihtiyaç duyuyoruz. Bizim bir sorumuz var. Kim iyi eczacı? İyi yer tutup daha çok reçete yapan mı; yoksa mesleğine daha çok emek veren mi? Geleceğin iyi eczacısı;

Eczanesinin başında bulunan,

Page 3: Geleceğin eczacılığı i̇yi̇ eczacilik dökuman, ana sayfa

Mesleğine ve işi ile ilgili tüm konulara hâkim, Bilgili, faal ve sürekli gelişime ve öğrenmeye açık iyi bir eczacıdır.

Lütfen siz de katılın, geleceğimizi kendimiz planlayalım.

www.iyieczacilik.com