hasta ve yaġli hĠzmetlerĠ engellĠ bakim … bakım... · 1 gĠrĠġ sevgili Öğrenci, her...
TRANSCRIPT
T.C.
MĠLLÎ EĞĠTĠM BAKANLIĞI
HASTA VE YAġLI HĠZMETLERĠ
ENGELLĠ BAKIM HĠZMETLERĠNDE
ĠLETĠġĠM
Ankara, 2013
Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve
Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya yönelik olarak
öğrencilere rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıĢ bireysel öğrenme
materyalidir.
Millî Eğitim Bakanlığınca ücretsiz olarak verilmiĢtir.
PARA ĠLE SATILMAZ.
i
AÇIKLAMALAR .................................................................................................................... ii GĠRĠġ ....................................................................................................................................... 1 ÖĞRENME FAALĠYETĠ–1 .................................................................................................... 3 1. ĠLETĠġĠM ............................................................................................................................. 3
1.1. ĠletiĢimin Tanımı ........................................................................................................... 4 1.2. ĠletiĢimin Ögeleri .......................................................................................................... 4 1.3. ĠletiĢimin Özellikleri ..................................................................................................... 5 1.4. ĠletiĢimin Türleri ........................................................................................................... 6
1.4.1. Sözlü ĠletiĢim ......................................................................................................... 6 1.4.2. Yazılı ĠletiĢim ........................................................................................................ 7 1.4.3. Sözsüz ĠletiĢim ....................................................................................................... 8
UYGULAMA FAALĠYETĠ ................................................................................................ 9 ÖLÇMEVE DEĞERLENDĠRME ..................................................................................... 10
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–2 .................................................................................................. 11 2. ENGELLĠ VE ENGELLĠ ÇEġĠTLERĠ .............................................................................. 11
2.1. Engellilik ..................................................................................................................... 11 2.2. Engelli ÇeĢitleri........................................................................................................... 12
2.2.1. ĠĢitme Engelliler .................................................................................................. 12 2.2.2. KonuĢma Engelliler ............................................................................................. 13 2.2.3. Görme Engelliler ................................................................................................. 14 2.2.4. Tekerlekli Sandalyeye Bağlı Engelliler ............................................................... 16 2.2.5. Kısa Boya Bağlı Engelliler .................................................................................. 17 2.2.6. Spina Bifida (Omurgaya Bağlı) Engeller ............................................................ 17 2.2.7. Serebral Palsi ....................................................................................................... 18 2.2.8. Epilepsi (Sara) ..................................................................................................... 19 2.2.9. Zekâ Geriliği (Mental Retardasyon) .................................................................... 20 2.2.10. Down Sendromu ................................................................................................ 21 2.2.11. Turet Sendromu ................................................................................................. 22 2.2.12. Otizm ................................................................................................................. 22 2.2.13. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (Dehb) ....................................... 24 2.2.14. Öğrenme Güçlüğü .............................................................................................. 25
2.3. Engelli Yakınlarıyla ĠletiĢim ....................................................................................... 25 UYGULAMA FAALĠYETĠ .............................................................................................. 27 ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRME .................................................................................... 29
MODÜL DEĞERLENDĠRME .............................................................................................. 30 CEVAPANAHTARLARI ...................................................................................................... 32 KAYNAKÇA ......................................................................................................................... 33
ĠÇĠNDEKĠLER
ii
AÇIKLAMALAR
ALAN Hasta ve YaĢlı Hızmetlerı
DAL/MESLEK Engelli Bakım Elemanı
MODÜLÜN ADI Engelli Bakım Hizmetlerinde ĠletiĢim
MODÜLÜN TANIMI
Engelli bakım hizmetlerinde iletiĢim, uygulamaya yönelik
temel bilgi ve becerilerin kazandırıldığı bir öğrenme
materyalidir.
SÜRE 40/16
ÖN KOġUL
YETERLĠK Engellilerle ve yakınları ile iletiĢim kurma sürecini ayırt
etmek
MODÜLÜN AMACI
Genel Amaç
Bu modülle uygun ortam sağlandığında engellilerle etkin
iletiĢim kurabileceksiniz.
Amaçlar
1. Hayatın her alanında engellilerle iletiĢim
kurabileceksiniz.
2. Hayatın her alanında engellilerin özelliklerine uygun
iletiĢim tekniklerini kullanarak iletiĢim kurabileceksiniz.
EĞĠTĠM ÖĞRETĠM
ORTAMLARI VE
DONANIMLARI
Ortam: Hayatın her alanı, engelli bakım merkezleri
Donanım: Kaynak kitaplar, bilgisayar, projeksiyon,
fotoğraflar, afiĢ, broĢür, dergiler, uyarıcı pano tepegöz,
asetat, fotoğraflar, CD, VCD
ÖLÇME VE
DEĞERLENDĠRME
Modül içinde yer alan her öğrenme faaliye
tinden sonra verilen ölçme araçları ile kendinizi
değerlendireceksiniz.
Öğretmen, modül sonunda ölçme aracı (çoktan seçmeli
test, doğru- yanlıĢ testi, boĢluk doldurma, eĢleĢtirme vb.)
kullanarak modül uygulamaları ile kazandığınız bilgi ve
becerileri ölçerek sizi değerlendirecektir.
AÇIKLAMALAR
1
GĠRĠġ Sevgili Öğrenci,
Her alanda olduğu gibi yaĢlı ve engelli hizmetleri alanında da baĢarılı ve kaliteli bir
hizmet sunumu için etkili bir iletiĢime ihtiyaç vardır. Engellilerin bakım hizmetlerinde sağlık
hizmeti almak için sağlık kuruluĢlarına gelen engelli bireyler, genellikle üzgün, kırılgan ve
sinirli olabilir. En kısa zamanda sağlık hizmeti almak istemelerinden dolayı çeĢitli iletiĢim
problemleri yaratabilir. Bu yüzden sağlık personelinin iletiĢim becerilerinin önemi, diğer
meslek dallarına göre fazladır.
ĠĢte bu noktada sağlık personelinin engelli ve engelli yakınları ile olumlu iliĢkiler
kurması engelli hizmetlerinin verimliliğini ve etkisini arttırır.
Bu modülle engelli hizmetleri alanında etkili iletiĢim kurma becerileri kazanacaksınız.
GĠRĠġ
2
3
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–1
Hayatın her alanında engellilerle iletiĢim kurabileceksiniz.
Çevrenizdeki insanlarla iletiĢim kurarken nelere dikkat edersiniz?
ArkadaĢlarınızla tartıĢınız.
Bölgenizde bulunan engelli bakım merkezlerinden birine giderek onlarla sağlık
personelinin arasındaki iletiĢimi gözleyip topladığınız sonuçları rapor hâline
getiriniz.
1. ĠLETĠġĠM
Ġnsan; ekonomik, sosyolojik, dinsel, etiksel, hukuksal ve düĢünsel yapıların ördüğü
karmaĢık bir bütündür. Ġnsanda oluĢan bu değerler, giderek çoğul bir hâl almıĢtır. Bu
çoğulluk, toplum olma zorunluluğu ile özdeĢtir. Mülkiyet ve üretim bazında bireyi
yönlendiren ve toplumsal dokunun onsuz olmaz gerekleri saydığımız bu normatif yapılar;
bireyden bireye, bireyden topluma, toplumdan topluma, toplumdan ülkelere ve giderek de
evrensel düzeye ulaĢmıĢtır. Çoğunlukla da evrenselden topluma, toplumsaldan bireysele,
kurumlaĢarak yapısallaĢmıĢtır. Bu yapısallaĢmanın temel ögesi her zaman iletiĢim olmuĢtur.
Yeme-içme ne kadar önemli ise iletiĢim de o kadar önemlidir. ĠletiĢim insan
iliĢkilerinin her türünü içine alır. Bu bakımdan insanlar birbirleriyle iyi bir iletiĢim
kurabildiği ölçüde geliĢir, güçlenir ve baĢarılı olur. Bunu baĢaramayanlar yalnız baĢlarına
kalır. Sıkıntıları çoğalır, hayatla ilgili problemlerinde zorlanmaya baĢlar.
Resim 1.1: ĠletiĢim
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–1
AMAÇ
ARAġTIRMA
4
1.1. ĠletiĢimin Tanımı ĠletiĢim, iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaĢıldığı ortamda
bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeĢitli yöntemlerle
bilgi alıĢveriĢi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. ĠletiĢim tüm tarafların üzerinden bilgi
alıĢveriĢi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.
Diğer bir tanımla iletiĢim Ģöyle tanımlanır: Belirli mesajların kodlanarak bir kanal
aracılığıyla bir kaynaktan bir hedefe / alıcıya aktarılması sürecidir. Örneğin; bir konuĢmacı
(kaynak) ortak bir dil aracılığıyla (ör. Türkçe) kodladığı belirli kelimeleri (mesaj / ileti) ses
dalgaları ve hava yoluyla (kanal) dinleyiciye / alımlayıcı (hedef) aktarır. Bu süreçte geri
bildirim hedefleniyorsa iletiyi gönderen baĢat kaynak, hedef / alımlayıcı ise sonat kaynak
olarak tanımlanır.
1.2. ĠletiĢimin Ögeleri
ĠletiĢimi açıklamak için altı temel öge kullanılır: Bunlar;
Kaynak (gönderici),
Alıcı (hedef),
Ġleti (mesaj),
Bağlam (ortam),
Dönüt (geri bildirim),
Kanaldır (araç).
Gönderici, duygu düĢünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kiĢi veya
topluluklara denir. Alıcı, iletilen sözü alan kiĢiye veya topluluğa denir. Aynı Ģekilde ileti,
gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düĢünce ya da isteğe denmektedir. Bu
temel iletiĢimin gerçekleĢtiği ortama bağlam; gönderici ile alıcı arasındaki iletinin
gönderilme Ģekline kanal denir. Eğer varsa iletiye verilen her türlü yanıt da dönüt olarak
adlandırılır. Eğer sistemde bir tür Ģifreleme söz konusuysa ve konuĢan iki kiĢinin birbirini
anladığı seslerden oluĢan ve belli kuralları olan her doğal dile de kod denir.
ġekil 1.1: ĠletiĢimin ögeleri
5
1.3. ĠletiĢimin Özellikleri
ĠletiĢim üzerine yapılan araĢtırmalar, çalıĢmalar, iletiĢimin beĢ temel özelliğinin
olduğunu ortaya koymuĢtur. ĠletiĢim ancak insanların birbirini anlama ihtiyaçları sayesinde
kurulabilir. ĠletiĢim, paylaĢımı gerekli kılar; yani iletiĢimde gönderici ve alıcı, mesajın ortak
bir anlamı üzerinde anlaĢmalıdır. ĠletiĢim sembollerle de ifade edilebilir. Semboller; jestler,
mimikler, sesler, harfler, rakamlar ve sözcüklerdir. Alıcı ve gönderici mesaja aynı anlamı
verdiği zaman tam olarak iletiĢim sağlanmıĢ olur.
Sosyal etkileĢim aracı olan iletiĢim, aynı zamanda insan ihtiyaçlarının doğurduğu,
hatta insanın temel faaliyetlerinden biridir. ĠletiĢim olgusunun bazı temel özellikleri vardır.
Bu özellikler aĢağıdaki gibi sıralanabilir.
ĠletiĢim insan davranıĢlarının bir ürünüdür. ĠletiĢim coğrafi, sosyal ve benzer
çevresel değiĢkenlerin insan üzerindeki bir etkisi olmadığı gibi basit bir
etkileĢim aracı da değildir. Tüm insan topluluklarından iletiĢim olgusuyla
karĢılaĢtırılmıĢ hatta toplumların varlığı, grupların devamlılığı için gerekli olan
değiĢkenlerin baĢında iletiĢim görülmüĢtür.
Ġnsan, iletiĢim ihtiyacını sürekli duymuĢtur ve duymaya devam edecektir.
Çocuk, çevresini algılamaya baĢladığı andan itibaren belli bir ölçüde iletiĢime
de baĢlar, zamanla yeteneklerine ve çevreyle iliĢkisine bağlı olarak iletiĢim gücü
geliĢir. Ġnsan, yaĢamın ilk yıllarından itibaren isteklerini belirtmek için
kelimeleri kullanmaya baĢlar; bazı ilkel sesleri çıkartır, zamanla sınama yanılma
yoluyla konuĢmayı öğrenir. Daha sonra, çevre ve eğitimin etkisiyle, kiĢinin
konuĢma bilgisi, kullanacağı kelime sayısı geliĢir. Bu geliĢmeye paralel olarak
iyi bir alıcı veya kaynak olma yolunda ilerler.
ĠletiĢim dinamik bir olgudur. Kültürel yapıdaki değiĢime paralel olarak iletiĢim
değiĢir. Yeni çevresel olguların ortaya çıkması, yeni deneyimlerin, yeni
kelimelerin ortaya çıkmasına yol açar. Zamanla bazı kelimeler veya kavramlar
yerini yenilerine terk eder. Bilgi iĢlem sistemindeki geliĢmeler, dokümanların
değerlendirilmesinde yeni bir dili doğurur. Ġnsan-makine iliĢkisi, iletiĢimde yeni
kavramların geliĢmesine yol açar.
Her dilin canlılığını koruması için kendini yenilemesi gerekir. Dildeki değiĢme
mesajın, dolayısıyla iletiĢim biçiminin değiĢmesi olarak karĢımıza çıkmaktadır.
Sosyal organizasyonların değiĢmesi ve geliĢmesi de iletiĢimi etkilemektedir.
Küçük bir iĢletmede yüz yüze iletiĢim iliĢkisi geçerli iken bu örgüt büyüdükçe
yazılı iletiĢim ön plana çıkmaya baĢlar.
ĠletiĢim belirli kalıplara bağlıdır ve bu kalıplar içerisinde gerçekleĢtirilir.
ĠletiĢim kalıpları, genel kültürel yapıya bağlı olarak gruplarda oluĢturulur ve
kiĢilerin kabul etmeleri oranında süreklilik kazanır. ĠletiĢimde kullanılan sözler,
özel iĢaretler, bir bölgenin haritasına benzer. Bir bölgenin haritası o bölgenin
tüm özelliklerini vermez ama belirgin özelliklerini yansıtır. Bir haritada neyin
6
doğru olduğu, verilen detayın kullanım amacına bağlıdır. Bir bölgenin uçuĢ
haritası karayolu haritasından farklıdır. ĠletiĢimde kullanılan deyimlerin,
kelimelerin, iĢaretlerin bazen değiĢik anlamları vardır. Bu kelimeler ve iĢaretler,
iletiĢim kalıbı içerisinde anlamını bulur.
ĠletiĢim kalıpları, kiĢilerin anlaĢması baĢka bir değiĢle mesajın etkili olması için
gereklidir. ĠletiĢim kalıbı iyi düzenlenirse iĢaretler kısaltmalar anlamlı hâle gelir, mesajın
etkisi artar.
Resim 1.2: ĠletiĢimin özellikleri
1.4. ĠletiĢimin Türleri
ĠletiĢim türleri; sözlü, yazılı ve sözsüz iletiĢim olmak üzere üçe ayrılır.
1.4.1. Sözlü ĠletiĢim
Sözlü iletiĢimler “dil ve dil ötesi” olmak üzere 2 alt sınıfa ayrılmaktadır. Ġnsanların
karĢılıklı konuĢmalarını hatta mektuplaĢmalarını “dille iletiĢim” kabul edebiliriz. Dille
iletiĢimde kiĢiler, ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırır.
Dil ötesi iletiĢim, sesin niteliği ile ilgilidir; sesin tonu ve sesin hızı, Ģiddeti, hangi
kelimelerin vurgulandığı, duraklamalar vb özellikler, dil ötesi iletiĢim sayılır. Dille iletiĢimde
kiĢilerin “ne söyledikleri”, dil ötesi iletiĢimde ise, “nasıl söyledikleri” önemlidir.
AraĢtırmalar, insanların günlük yaĢamda, birbirlerinin ne söylediklerinden çok nasıl
söylediklerine dikkat ettiklerini göstermektedir. KarĢımızdakinin sözlerinin kapsamı kadar-
hatta daha da fazla ses tonundaki canlılık da bizi ilgilendirir. Yani semantik ögeler kadar dil-
ötesi ögeler de iletiĢimde etkilidir. Yüksek sesle hâlimizi, hatırımızı soran birisi daha sonra
sesini kısarak “AkĢama bize buyur.” derse bu sözden, “Gelmeni pek istemiyorum.” anlamını
çıkarırız. Bu tür alçak sesle çabucak söylenivermiĢ davetlere “Yarım ağızla yapıldı.” deriz.
7
Bir de davetin yürekten mi yoksa yarım ağızla mı yapıldığını anlamaya çalıĢırken
baĢvurduğumuz önemli ölçütlerden birisi, dil ötesi ögelerdir.
Ġsteyerek, farkında olarak yaptığımız konuĢmalara “niyet edilmiĢ dil davranıĢı” adı
verilir. KonuĢurken dilimizin sürçmesi ise niyet edilmemiĢ dil davranıĢlarına bir örnektir.
Bazı kelimelerin üzerine basa basa konuĢmalarımız ya da karĢımızdakini korkutmak için
bağırmamız, niyet edilmiĢ dil ötesi davranıĢlarıdır. KonuĢurken farkında olmadan ses
tonumuz açılıp yükseliyorsa ya da sesimiz titriyorsa, bu durumda niyet edilmiĢ dil ötesi
davranıĢlar söz konusudur.
Resim 1.3: Sözlü iletiĢim
1.4.2. Yazılı ĠletiĢim
Ġnsanın zaman ve mekândaki iliĢki sınırlılıklarını geniĢletmede en etkin iletiĢim
biçimidir. Uzaktan haberleĢme, bilgi ve deneyimleri zaman içinde biriktirme de sözlü
iletiĢime göre daha güvenilir bir yol olan yazı ile iletmenin kökeni mağara resimleridir.
Yazılı iletiĢim ekonomik gerekçelerle ortaya çıkmıĢ ve bazı toplum, kültürel iliĢki ve
kurumlar üzerinde etkili olmuĢtur. Buna karĢılık kurumlar da yazının evrim ve yayılma
süreçlerinin yönünü ve hızını belirlemiĢtir.
Resim 1.4: Yazılı iletiĢim
8
1.4.3. Sözsüz ĠletiĢim
Ġyi bir dinleyici iletiĢim kurduğu kiĢinin yalnız söylediklerini değil yüz, el, kol ve
bedeniyle yaptıklarını da duyar. Çünkü yüz ifadeleri el ve kol hareketleri, bedenin duruĢ
tarzı, sesin tonu gibi sözsüz mesajlar kullanılarak da iletiĢim kurulur. KarĢı karĢıya gelerek
kurulan kiĢiler arası iletiĢimlerde, hem sözlü hem de sözsüz mesajlar aynı anda kullanılır. Bu
konuĢmalarda, mesaj alıĢveriĢinin ancak küçük bir bölümünü sözlü mesajlar oluĢturur. Yüz
ifadeleri, el kol hareketleri, bedenin konumu ve sesin yükselip alçalmasıyla gönderilen
sözsüz mesajlar iletiĢimde kullanılan mesajların daha büyük bir bölümünü kapsar.
Kimi zaman insanların duygularını anlamak zordur. Ne hissettiklerini çoğunlukla
söylemek istemezler, duygularını kendileri de pek bilmezler. Bu kiĢilerin ne hissettiklerini
öğrenemeyeceğimize göre yüz ifadelerine, beden diline bakarak o anda nasıl bir duygu
içinde olduklarını anlamaya çalıĢırız. Bedensel dilini anlayabilmek için bu belirtilere duyarlı
olmak gerekir.
Resim 1.5: Sözsüz iletiĢim
9
UYGULAMA FAALĠYETĠ Hayatın her alanında engellilerle iletiĢim kurabileceksiniz.
ĠĢlem Basamakları Öneriler
ĠletiĢimin öğelerini ayırt ediniz. ĠletiĢimin ögelerini tekrar ediniz.
ĠletiĢimin özelliklerini ayırt ediniz. ĠletiĢimin özelliklerinin insan davranıĢı
üzerine etkilerini araĢtırınız.
Sözlü iletiĢimi ayırt ediniz. Sözlü iletiĢimin önemini araĢtırınız.
Yazılı iletiĢimi ayırt ediniz. Yazılı iletiĢimin etkisini ve nerelerde
kullanıldığını araĢtırınız.
Sözsüz iletiĢimi ayırt ediniz. Sözsüz iletiĢimde nelere dikkat edilir?
AraĢtırınız.
UYGULAMA FAALĠYETĠ
10
ÖLÇMEVE DEĞERLENDĠRME AĢağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği iĢaretleyiniz.
1. AĢağıdakilerden hangisi, belirli mesajların kodlanarak bir kanal aracılığıyla bir
kaynakta kanal bir hedefe / alıcıya aktarılması sürecidir?
A) Kanal
B) Mesaj
C) Alıcı
D) ĠletiĢim
E) Geri bildirim
2. AĢağıdakilerden hangisi, iletiĢimin ögelerinden değildir?
A) ĠletiĢim
B) Bağlam
C) Dönüt
D) Mesaj
E) Alıcı
3. AĢağıdakilerden hangisi, iletiĢimin özelliklerinden değildir?
A) ĠletiĢim dinamik bir olgudur.
B) ĠletiĢimin canlılığını koruması için kendini yenilemesi gerekir.
C) ĠletiĢim belirli kalıplara bağlıdır.
D) Ġnsan, iletiĢim ihtiyacını sürekli duymuĢtur ve duymaya devam edecektir.
E) ĠletiĢim her zaman yazılı olmalıdır.
4. AĢağıdakilerden hangisi, insanların karĢılıklı konuĢmalarını hatta mektuplaĢmalarını
tanımlar?
A) Sözlü iletiĢim
B) Yazılı iletiĢim
C) Sözsüz iletiĢim
D) Görsel iletiĢim
E) Duygusal iletiĢim
5. AĢağıdakilerden hangisi, kiĢinin, yalnız söylediklerini değil yüz, el, kol ve bedeniyle
yaptıkları iletiĢimde neyi tanımlar?
A) Yazılı iletiĢim
B) Sözlü iletiĢim
C) Sözsüz iletiĢim
D) Görsel iletiĢim
E) Duygusal iletiĢim
DEĞERLENDĠRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karĢılaĢtırınız. YanlıĢ cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.
ÖLÇMEVE DEĞERLENDĠRME
11
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–2
Hayatın her alanında engellilerin özelliklerine uygun iletiĢim tekniklerini kullanarak
iletiĢim kurabileceksiniz.
Çevrenizdeki engelli insanların engel çeĢitlerine dikkat ederek rapor hazırlayıp
arkadaĢlarınızla tartıĢınız.
Bölgenizde bulunan farklı dallardaki engelli bakım merkezlerine giderek onlarla
sağlık personellerinin arasındaki iletiĢimi gözleyip topladığınız sonuçları rapor
hâline getiriniz.
2. ENGELLĠ VE ENGELLĠ ÇEġĠTLERĠ
2.1. Engellilik
Engellilikle en çok bilinen teorik yaklaĢımlar medikal, sosyal, politik, kültürel bakıĢ
açılarıdır. Bu yaklaĢımların yanı sıra engelliliğe ilgili olarak duygu ve düĢüncelerin
geliĢtirilmesine yönelik model çalıĢması da bulunmaktadır. Engellilikle ilgili ilk teorik
yaklaĢım olan medikal modelin tıpta kullanılan hastalık bakıĢından doğduğu bilinmektedir.
Bu görüĢ engelliliği bireysel bozukluklar ve biyolojiye bağlı olarak açıklamaktadır. Özellikle
“normal” olmanın çok yaygın olduğu bir dönemde ortaya çıkan bu görüĢ, engellilerin
“normal” olması için gerekenler üzerinde durur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) engelliliği üç
ayrı kategoride ele almaktadır.
Yetersizlik (ımpairment): Sağlık bakımından psikolojik, fizyolojik ve anatomik
(fiziksel) yapı veya fonksiyonlardaki eksikliği ve anormalliği ifade eder.
Özürlülük (disability): Bir aktiviteyi normal tarzda veya normal kabul edilen
sınırlar içinde gerçekleĢtirmekteki kısıtlılık veya yetersizliktir.
Engellilik (handicap): Bir yetersizlik veya özür nedeni ile yaĢa, cinsiyete,
sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak kiĢiden beklenen rollerin kısıtlanması
veya yerine getirilememesidir.
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–2
AMAÇ
ARAġTIRMA
12
Resim 2.1: Engelli aktiviteleri
Dünya Sağlık Örgütünün bu tanımı engelli kiĢilerin “kısıtlılığı” ve“normal”
olmama durumunu vurgulamaktadır. Medikal modelin temelinde yatan “kısıtlılık” ve
bireysel patoloji görüĢünün temelinde bu tanımın önemli etkileri olmuĢtur.
BirleĢmiĢ Milletler Genel Kurulunun Ġnsan Hakları Bildirgesi’ne ek 3447 Sayılı Sakat
KiĢilerin Hakları Bildirisi’nin 1. maddesine göre engelli “Normal bir kiĢinin kiĢisel ya da
sosyal yaĢantısında kendi kendisine yapması gereken iĢleri, bedensel veya ruhsal
yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu
yapamayanlar sakattır.” Ģeklinde tanımlanmaktadır. Uluslararası düzeyde kullanılan bu iki
tanıma bakıldığında normal ve kısıtlanma konusunun vurgulandığı görülmektedir. Aynı
zamanda engelli ve engelliliğe iliĢkin birden fazla kavram kullanılmaktadır.
Özellikle son zamanlarda özel ihtiyaç grupları kavramı kullanılmaya
çalıĢılmaktadır. Ancak bu kavram yoksul, korunmaya muhtaç, engelli, istismara
uğramıĢ bütün ihtiyaçları da kapsadığı için çok büyük bir genelleme yapılmıĢ
olmaktadır.
2.2. Engelli ÇeĢitleri
Engellilik hafif ve ağır engel durumu olarak ifade edilir. Hafif engelli, kendi özel
ihtiyaçlarını (yemek, tuvalet vs.) karĢılayabilen engelliler, ağır engelli, özel ihtiyaçlarını
(yemek, tuvalet vs.) bir baĢkası yardımıyla veya yaĢamsal ihtiyaçlarını tamamen bir
baĢkasının yardımıyla karĢılayabilen engellilerdir.
Farklı nedenlere bağlı olarak oluĢan engellilik temel olarak aĢağıdaki baĢlıklar gibi
incelenir.
2.2.1. ĠĢitme Engelliler
Tek veya iki kulağında doğuĢtan ya da sonradan herhangi bir sebeple çevreden gelen
sesleri algılamayan / az algılayan kiĢiler iĢitme engelli olarak tanımlanır. ĠĢitme cihazı
kullananlar da bu gruba girer. ĠĢitme engelliliğin en önemli sebepleri Ģunlardır:
13
Kronik hastalıklar,
Psikolojik ya da fiziksel travma,
Enfeksiyonlar,
Ani patlama ve kronik yüksek sese maruz kalmadır.
2.2.1.1. ĠĢitme Engellilerle ĠletiĢim
ĠĢitme engellilerle iletiĢimde kurarken genel olarak Ģu durumlara dikkat edilir:
ĠĢitme engelli ile konuĢmaya baĢlarken konuĢmaya baĢlandığı fark ettirilir.
Duruma göre iĢaret dili kullanılır ya da kiĢinin omzuna dokunulur.
ĠĢitme engelli kiĢilerle iĢaret diliyle mi, jestle mi, yazılı ya da sözlü olarak mı
anlaĢmayı tercih edileceğine karar verilir. ĠĢitme engelli kiĢinin konuĢmasını
anlamakta güçlük çekiyorsanız bunun ona bildirilmesi gerekir.
Uzun ve karmaĢık konuĢmalar gerektiren durumlarda iĢ görüĢmesi, doktor
muayenesi ya da hukuki görüĢmeler gibi durumlarda bir iĢaret dili / tercümanı
kullanılması önerilir. Daha basit diyaloglarda yazıyla anlaĢmak yeterli olabilir.
ĠĢitme engelli kiĢiyle iĢaret dili tercümanı aracılığıyla konuĢuluyorsa iĢitme
engelli kiĢiye bakarak konuĢulmalı ve onunla göz teması kurulmalıdır.
Pencere gibi bir ıĢık kaynağının önündeyseniz ve sırtınız ıĢık kaynağına
dönükse ıĢık karĢınızdaki insanın gözünü kamaĢtırabilir ve dudaklarınızı
okumaya çalıĢan engellinin yüzünüzü seçmesini zorlaĢtırabilir. Böyle bir
durumda ıĢık kaynağına sırt dönülmemelidir.
KiĢinin anlamadığı cümleleri tekrarlamak yerine, söylemek istenilen farklı
Ģekilde ifade edilmelidir.
Açık anlaĢılır kelimelerle tane tane konuĢulmalıdır. Böylece engelliler dudak
okuyabilir.
KonuĢurken sakız çiğnenmemeli, sigara içilmemeli ya da elle ağız
kapatılmamalıdır.
ĠĢitme engellilerle bağırarak konuĢulmamalı, iĢitme cihazı kullanıyorsa normal
ses düzeyi duyması için yeterli olur. Bağırmanız rahatsızlığa sebep olabilir.
ĠĢitme engelliler için konferans salonlarının ön sıralarından yer ayrılmasına
özen gösterilir.
Salonun ıĢıklandırmasının iyi olmasına dikkat edilmelidir.
Jest ve mimikler, iĢitme engellilerin mesajları doğru algılamaları açısından
önemlidir. Bu nedenle jest ve mimikler iyi ve yerinde kullanılmaya gayret
edilmelidir.
2.2.2. KonuĢma Engelliler
ÇeĢitli sebeplerle konuĢmada duraklama, kekeleme, konuĢmanın dinleyenler
tarafından anlaĢılamaması konuĢma engelli olarak tanımlanabilir. KonuĢma engelliliğine
sebep olan durumları Ģöyle sıralayabiliriz:
Felç olanlar ya da felç geçirmiĢ kiĢiler,
ĠĢitme güçlüğü çekenler,
Fiziksel veya ruhsal travmaya maruz kalanlar,
14
Ağız ve boğaz anatomisi doğuĢtan veya sonradan herhangi bir sebeple
bozulmuĢ olanlar,
Ağız, boğaz tümör kanserleri ve diğer kronik hastalıklar,
KonuĢma cihazı kullananlardır.
2.2.2.1. KonuĢma Engellilerle ĠletiĢim
KonuĢma engellilerle iletiĢim kurarken aĢağıdaki hususlara dikkat edilir:
Engelli kiĢilerle göz seviyemizi eĢit tutmaya ve ismiyle hitap etmeye özen
gösterilmelidir.
KarĢınızdaki kiĢi dikkatle dinlenmeli, sözü kesilmemeli ve bitirmesi için acele
edilmemelidir.
Özellikle telaffuzda zorlandığı kelimelerde müdahale edilmemeli, bunun yerine
refakat eden kiĢiden yardım istenmelidir.
Anlamakta güçlük çekiliyorsa anlamıĢ gibi davranılmamalı söylediklerinin
tekrarlanması istenmelidir.
KiĢinin ne söylediği hâlâ anlaĢılamadıysa bir kâğıda yazması istenmelidir.
Anlamakta güçlük çekiliyorsa sessiz ortamlarda konuĢma sağlanmalıdır.
KonuĢma engelli bireyin konuĢmasına gülünmemelidir. Etkili iletiĢim kurmak
ve ciddiye alınmak herkes için önemlidir.
Resim 2.2: KonuĢma engellilerle iletiĢim
2.2.3. Görme Engelliler
Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı veya bozukluğu olanların yanı sıra,
görme kaybıyla birlikte göz protezi kullananlar, renk körlüğü ve gece körlüğü olanlar görme
engelli olarak değerlendirilir.
15
Resim 2.3: Görme engelliler
2.2.3.1. Görme Engellilerle ĠletiĢim
Bağımsız hareket etme eğitimi almıĢ bir görme engelli, sokakta nasıl hareket
edeceğini bilir ve yardıma ihtiyaç duymayabilir. Ġhtiyaç duyduklarını fark
ettiğinizde yardım teklif edilebilir.
Görme engelli bireylerle iletiĢime geçmeden önce birey kendini tanıtmalı, grup
içindeyse diğer kiĢilerle tanıĢtırılmalıdır.
Görme engelliler kollarından destek aldıklarından kol kola girilmemeli onun
sizin kolunuza girmesine izin verilmelidir.
Görme engelli bireyin hızına uyum sağlanmalı ve yol göstermek amacıyla bir
adım önden yürünmelidir. Yürürken önünüze çıkan merdiven, çukur gibi
engeller karĢısında uyarılmalıdır.
Yön tarif edilecekse “Ģuradaki”, “ötedeki”, “yandaki” gibi ifadeler yerine
“sağındaki”, “solundaki” gibi ifadeler kullanılmalıdır.
Görme engelli ortamda yalnız bırakılacaksa önce ona söylemeli ve çıkıĢın
nerede olduğu tarif edilmelidir. Duvar, masa gibi dokunabileceği bir Ģeyin
yanında bırakılmalıdır.
Görme engelli kiĢinin bastonuna dokunulmamalı, baston yere bırakılırsa
bastonun yeri değiĢtirmemeli, değiĢtirilirse söylenmelidir.
Görme engelli müĢterilere, restoran menüleri, duyurular gibi yazılı metinleri
okunmalı bu konuda duyarlı davranılmalıdır.
Görme engelli birine yemek servisi yapıldığında tabakta hangi yiyeceklerin
nerede bulunduğu söylenmelidir.
Az gören kiĢilerin rahat okuyabilmeleri için satır aralıkları geniĢ olmalı, uygun
bir zemin üzerine kolay okunabilir yazı karakterleri kullanılmalı, tabela ve
iĢaretlerde birbirine zıt renkler kullanılmalıdır.
IĢıklandırmada parlak ıĢık kullanılmamalıdır.
Görme engellilerin çalıĢtığı iĢyerinde yapılan fiziksel değiĢiklikler hakkında
bilgilendirilmelidir.
16
2.2.4. Tekerlekli Sandalyeye Bağlı Engelliler
DoğuĢtan veya sonradan oluĢan sebeplerle bireyin özellikle alt eklemlerini
kullanamamasıdır. Tekerli sandalye kullananlar farklı özür derecelerine ve kabiliyetlere
sahiptir.
Resim 2.4: Tekerlekli sandalyeye bağlı engelli
2.2.4.1. Tekerlekli Sandalyeye Bağlı Engelliler ile ĠletiĢim
Engelli kiĢilerle göz seviyesinde iletiĢim kurulmalı ve ismiyle hitap edilmelidir.
Tekerlekli sandalye kullanan bireylerin kiĢisel alanına saygı gösterilmelidir.
Tekerlekli sandalye kullanan engelli bireyden izin alınmadan bireye yardım
edilmemelidir.
Engelli birey baĢka bir özründen dolayı konuĢamıyorsa kaldırım, merdiven gibi
yerlerden çıkarırken ya da yokuĢ aĢağı indirirken sandalyenin ön tekerlekleri
yukarı kaldırılmalıdır.
Tekerlekli sandalyeli bireylerin kullanacakları araç gereç ulaĢabilecekleri
yerlere konmalıdır. DolaĢtıkları yollar üzerinde onları engelleyecek eĢyalar
bırakılmamalıdır.
Tekerlekli sandalye kullanan birey ile konuĢurken sandalye onunkiyle aynı
seviyeye getirilmeli, mümkün değilse biraz mesafe bırakarak göz kontağı
kurulabilecek noktaya gelinmelidir.
Binalarda tekerlekli sandalye kullanıcıları için hazırlanmıĢ yol ve rampalara
bireyleri yönlendirmek üzere iĢaretler konmalıdır. Gerektiğinde kendilerine bu
konuda yol gösterilmelidir.
Koltuk değneği kullananlara yardım etmeye çalıĢırken kollarından
tutulmamalıdır.
Hareket zorluğu çeken kiĢiye oturacağı yeri gösterirken sandalyenin tutacak yeri
olmasına ve yüksek olmamasına dikkat edilmelidir.
Yerler yıkandığında ya da silindiğinde zemin kayganlaĢacağından hareket
zorluğu olan kiĢiler düĢmemeleri için uyarılmalıdır.
17
2.2.5. Kısa Boya Bağlı Engelliler
KiĢinin, kalıtıma veya sonradan çeĢitli hastalıklara bağlı olarak emsallerine ve
ortalamaya göre boyunun kısa olmasıdır. Toplumdaki kısa boylu bireyleri iki kategoride ele
alabiliriz.
Normal kısa boyluluk: Toplumdaki kısa boyluların %80-85’i kalıtımsaldır. Bu
durum “normal kısa boyluluk” olarak adlandırılır.
Patolojik kısa boyluluk: Toplumdaki kısa boyluların %10-15 oranında görülen
kısa boyluluk çeĢitli hastalıklara bağlıdır ve buna “patolojik kısa boyluluk”
denmektedir.
Hastalığa bağlı boy kısalıklarında boy uzunluğu kadınlarda 130 ile 140 cm, erkeklerde
140 ile 150 cm arasında değiĢmektedir. Türkiye’de görülen kısa boyluluğun baĢta gelen
sebebi, uzun süreli beslenme bozukluğudur.
2.2.5.1. Kısa Boya Bağlı Engellilerle ĠletiĢim
Kısa boya bağlı engellilerde iletiĢimde aĢağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
Günlük hayatta kullanılan malzemelerin kısa boylu insanların uzanabileceği
yerlerde olmasına dikkat edilmelidir.
Kısa boylu insanların baĢı okĢanmamalı ya da öpülmemelidir.
Kısa boylu biriyle konuĢurken onunla aynı seviyeye gelmek ve göz kontağı
kurmaya özen gösterilmelidir.
2.2.6. Spina Bifida (Omurgaya Bağlı) Engeller
Spina bifida, insanda omurgayı oluĢturan kemiklerin omurgada bir boĢluk veya açıklık
oluĢturacak Ģekilde geliĢimlerini tamamlayamama durumudur.
DoğuĢtan gelen ve sık görülen hastalıklardan biridir. Spina bifida, ana rahminde
bebeğin omurgası geliĢirken bir ya da daha fazla omur kemiği ve omuriliğin bir kısmının iyi
geliĢmemesi sonucunda, görülür. Bu durumlarda omurilik ve sinir sisteminde değiĢik
derecelerde hasar oluĢur. Bacaklara, idrar kesesine ve kalın bağırsaklara giden sinirlerin
çalıĢmaması nedeni ile yaĢam boyu sürecek kısmi bir felç görülür.
Resim 2.5: Spina bifida
18
2.2.6.1. Spina Bifidalı Engellilerle ĠletiĢim
Spina bifidalı bireylerin bacak hareketlerinde zayıflık görülebilir. Bunun için onlardan
fazla hareketli olmalarını beklememek gerekir. Bu kiĢilerin;
Üzerlerine doğru eğilerek tokalaĢma ve benzeri aktiviteleri yapmamaya özen
gösterilmelidir. Spina bifidalı bireyler koltuk değneği kullanırken kollarından tutulmamalıdır. Koltuk değneği kullananlara yardım etmeden önce izin istenmelidir. Spina bifidalı çocukların çoğunda aynı zamanda mesane ve bağırsak
problemleri gözlenir. Bu durum normal karĢılanmalı, küçümseyici, alaycı bir
tavır içine girilmemeli, tedavisine yardımcı olunmalıdır. Ġdrar ve mesane problemlerinde düzenli tıbbı kontrollerine ve tedavisine
yardımcı olunmalıdır. Spina bifidalı çocukların zekâsı normal hatta bazen normalin üstündedir. Ancak
beyinde su birikmesi (hidrosefali) olan çocuklar tedavi edilmezse bir süre sonra
zekâ geliĢimi geri kalabilir. Bu nedenle çocuğun toplum hayatına katılması
teĢvik edilmeli ve ev ortamına mahkûm edilmemelidir.
2.2.7. Serebral Palsi
Serebral palsi, beyinde oluĢan bir hasara bağlı, kalıcı duruĢ, hareket ve denge
bozukluğudur. Beyindeki zedelenme ilerleyici değildir. Ancak çocuğun yürüme, hareket ve
dengesindeki problemler ilerleyebilir. Bu çocuklarda;
Hareket güçlüğü,
Spastisite,
Kaslarda güçsüzlük,
Ġstem dıĢı hareket,
Denge bozukluğu,
Zekâ problemleri,
Havale,
Görme bozukluları,
ġaĢılık,
ĠĢitme problemleri,
KonuĢma bozuklukları,
Beslenme bozuklukları,
Büyüme geriliği,
Salya akması ve dıĢ çürükleri görülebilir.
Serebral palsiye neden olan beyin hasarı, hamilelik esnasında annenin geçirdiği
hastalıklara, kullandığı ilaçlara, anne baba arasındaki kan uyuĢmazlığına, doğum sırasında
bebeğin oksijensiz kalmasına, doğumdan sonra geçirilen beyin kanaması, sarılık veya baĢka
hastalıklara bağlı olabilir. Serebral palsi tanısı konan çocuk, eğitim ve rehabilitasyon
çalıĢmalarından mümkün olduğunca erken yararlandırılmalıdır.
19
Resim 2.6: Serebral palsili çocuk
2.2.7.1. Serebral Palsi Engellilerle ĠletiĢim
Serebral palsili bireylerde konuĢma güçlüğü ve istem dıĢı hareketler görülür.
Bunlar normal karĢılanmalı ve herhangi biriyle nasıl konuĢuluyorsa onunla da
öyle konuĢulmalıdır.
Serebral palsili bireyi anlamakta güçlük çekiliyorsa anlamıĢ gibi
davranılmamalı, söylediklerinin tekrarlanması istenmelidir.
KiĢinin ne söylediği hâlâ anlaĢılamadıysa bir kâğıda yazması istenmelidir.
Serebral palsili bireyle sessiz bir ortamda konuĢulmalı ve iletiĢim kurulmalıdır.
Serebral palsili bireyler yavaĢ konuĢabilir, konuĢmalarını bitirmeleri
beklenmelidir.
Belirli olan tıbbı kontrollerine ve tedavisine yardımcı olunmalıdır.
2.2.8. Epilepsi (Sara)
Epilepsi, beyindeki elektriksel faaliyetin aksamasından kaynaklanan nörolojik bir
durumdur. DoğuĢtan olabileceği gibi beyin incinmelerinden sonra da ortaya çıkabilir.
Epilepsi nöbetleri genellikle aniden baĢlar. Sinyal sesleri ve flaĢ ıĢıkları bazı
insanlarda nöbeti tetikleyebilir. KiĢinin nöbeti baĢlamıĢ ise durdurmak için bir Ģey yapılmaz.
Nöbetteyken baĢın bir yere çarpmamasına dikkat edilir ve baĢ yastık gibi yumuĢak bir Ģeyle
desteklenir. Soluk borusunun tıkanma tehlikesi olduğundan kiĢinin ağzına bir Ģey vermemeli
ve dilinin soluk borusunu tıkaması engellenmelidir.
20
Resim 2.7: Epilepsili hasta
2.2.8.1. Epilepside (Sara) Dikkat Edilecek Noktalar
Nöbet geçiren kiĢi yol ortası gibi tehlikeli bir yerde değilse hareket
ettirilmemeli, çevresinde bulunan tehlikeli olabilecek Ģeyler (kesici, delici,
kırılacak cisimler) kaldırılmalıdır.
Boyun bölgesindeki giysiler gevĢetilir, oksijen yetersizliğini engellemek
amacıyla kiĢi sırt üstü değil, sağa ya da sola doğru yatırılır. Nöbetin sona ermesi
beklenmelidir.
Nöbet geçiren kiĢi çırpınabilir, kasılabilir, çiğneme, ağız Ģapırdatma, sayıklama
gibi hareketlerde bulunabilir. Nöbet sırasında kiĢide bilinç kaybı da oluĢabilir.
KiĢinin ağzından köpükler çıkabilir ya da kan gelebilir.
Nöbet bittiğinde kiĢi kendini mahcup hissedebilir ya da bilinci yerine gelmemiĢ
olabilir. Bu durumuna saygı gösterilmelidir.
Nöbet sırasında yaĢadıkları ile ilgili sorular sorulmamalıdır.
Nöbet geçiren kiĢi eski bilinç düzeyine gelmeden bir Ģey yiyip içirilmemelidir.
Nöbet beĢ dakikadan uzun sürüyorsa, kiĢi yaralandıysa, nefes almakta
zorlanıyorsa, nöbetler artarda devam ediyorsa, kiĢi en yakın sağlık kuruluĢuna
götürülmelidir.
Rutin kontrolleri ve tedavisi için hasta ve yakınlarıyla açık ve anlaĢılır iletiĢim
içinde olunmalıdır.
2.2.9. Zekâ Geriliği (Mental Retardasyon)
Zekâ geriliği (mental retardasyon), uyumsal ve aktüel davranıĢlardaki yetersizlik ve
genel zekâ fonksiyonlarında ortalamanın altında olma hâlidir. Uyum gösterememe veya
problem çözememe olarak da tanımlanabilir. Zekâ geriliği değiĢik ölçülerle derecelendirilir.
Zekâ geriliği olan bireyler yavaĢ öğrenir. Öğrendiklerini uygulamakta ve farklı
durumlarda kullanmakta, soyut düĢünme ve problem çözmede güçlük çeker. Günlük
hayatlarını devam ettirmek için genellikle alıĢkanlıklarını kullanır. Çevrelerinde
alıĢageldikleri yaĢam tarzında bir değiĢiklik olduğunda adaptasyon için zamana ihtiyaç
duyar.
21
2.2.9.1. Zekâ Geriliğinde (Mental Retardasyon) ĠletiĢim
Zekâ geriliğinin derecelerine göre iletiĢim teknikleri de değiĢir. Zekâ geriliği
olan bireye açık, basit ve somut ifadeler kullanılmalıdır. Bir konuda bilgi verilecekse
birkaç defa ve çeĢitli örneklerle açıklama yapılmalıdır.
KarĢınızdakinin bir yetiĢkin olduğunun ve sizden aksini istemedikçe kendi
kararlarını verebileceğinin bilincinde olunmalıdır.
Zekâ geriliği olan bireyler karĢısındakileri memnun etmek için uğraĢır.
KonuĢma sırasında sizin duymak istediğiniz Ģeyleri söyleyebilir. Bunun için
duygusal ve fiziksel istismarlardan azami ölçüde korunmaları gerekir.
Hukuki ya da tıbbi konular konuĢulurken dikkatli olunmalıdır.
Tam bilgi alabilmek için sorular dikkatli sorulmalı ve her soru farklı Ģekillerde
tekrarlanarak cevapları doğrulanmalıdır.
Zekâ geriliği olan bireylerin çabuk karar vermesi zordur. Sabırlı olunmalı ve
karar vermeleri beklenmelidir.
Zekâ geriliğinin derecelerine göre tehlikesiz aktivitelere mümkünse refakatle
yönlendirilmelidir.
2.2.10. Down Sendromu
Ġnsan vücudunu oluĢturan kromozomların 23 tanesi anneden, 23 tanesi ise
babadan gelmektedir. Down sendromunda 21. kromozom 2 değil 3 adet olmaktadır
(Bu sebepten dolayı down sendromu Trisomy 21 diye de bilinmektedir.). Bunun
sonucu olarak toplam kromozom sayısı 46 değil 47 olmaktadır. Bu fazlalık bireyin
fiziksel ve zihinsel özelliklerine de yansımakta, geliĢim geriliğine sebep olmaktadır.
Down sendromuna sebep olan faktörler henüz tespit edilememiĢtir. Down sendromu
tedavi edilebilen bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır.
Resim 2.8: Down sendromu
2.2.10.1. Down Sendromunda ĠletiĢim
Down sendromlu bireylerde zekâ geriliği de görülür. Zekâ geriliği hafif dereceden ağır
dereceye kadar değiĢir. Bu nedenle zekâ geriliği olan bireyler için yapılan uyarılar, çoğu
zaman down sendromlular için de geçerlidir.
22
Down sendromlu bireyler sempatiktir ve sosyal yönleri geliĢmiĢtir.
Sosyal aktivitelere yönlendirilmeleri gerekir.
Uzun süreli iliĢkiler kurabilir. Aileleri ve arkadaĢları ile vakit geçirmek, sosyal
faaliyetlerde yer almak, herkesi olduğu gibi onları da mutlu eder ve öz
güvenlerini arttırır.
Down sendromlular zaman zaman fazlasıyla inatçı olabilir. Bu anlarda onlara
karĢı sabırlı olmak gerekir.
Down sendromlu çocukların geliĢmesi ve potansiyellerini ortaya çıkarmaları
için çevrenin desteğine ihtiyaçları vardır. Diğer çocuklardan daha geç öğrenir
ancak iyi bir eğitim aldıklarında hayatlarını devam ettirmek için gereken her
Ģeyi öğrenebilir. Ġlk ve ortaokulu bitirebilir, bir iĢte çalıĢabilir. Bu anlamda okul
aile ve rehberlik hizmetlerinde koordinasyonu ve iĢ birliğini sabırla sağlamak
gerekir.
2.2.11. Turet Sendromu
Turet sendromlu bireylerin istem dıĢı tikleri vardır. Bu bireylerin istemsiz
olarak küfürlü konuĢtukları görülür. Turet sendromu hem kiĢinin kendisi hem de
yakın çevresindekiler için katlanılması güç durumlara sebebiyet verir. Bu bireyler,
çevredekilerin anlayıĢına ihtiyaç duyar.
Resim 2.8: Turet Sendromu
2.2.11.1. Turet Sendromunda ĠletiĢim
Turet sendromlu bir kiĢi ile iletiĢiminiz esnasında sıra dıĢı bir davranıĢla
karĢılaĢırsanız bu durumun sona ermesini ve kiĢinin kendisini toparlamasını
beklemelisiniz.
Turet sendromlu kiĢi istem dıĢı davranıĢlarını kontrol etmeye çalıĢtıkça daha da
zor durumda kalabilir. KiĢi rahatlamak için ortamdan uzaklaĢtırılmalıdır.
2.2.12. Otizm
Otizm, genellikle doğumdan sonraki ilk üç yılda baĢlayan ve yaĢam boyu süren bir
engellilik durumudur. Bu kiĢilerin duyuları aĢırı geliĢmiĢtir. BaĢkalarını rahatsız etmeyen
ses, ıĢık, doku ya da çevresel değiĢikliklerden fazlasıyla rahatsız olup yadırganabilecek
davranıĢlar gösterebilir. Bazıları ağrıyı, sıcağı ve soğuğu fark etmede güçlük çekerken
23
bazılarında soğuk suyla ellerini yıkarken ağlama, eline toplu iğne battığında çığlıklar atma
gibi aĢırı tepkiler görülür.
Otizmi olan bireylerde genellikle Ģu davranıĢlar görülür:
Sosyal iliĢkilerde ve iletiĢimde yetersizlikler,
EtkileĢime girmekte ve etkileĢimi sürdürmekte zorlanma,
DeğiĢime direnç gösterme,
Kendi etrafında dönme, el çırpma gibi tekrarlayıcı davranıĢ,
Dönen cisim ve eĢyaları (çamaĢır makinesi gibi) uzun süre izleme,
Genellikle, otistik birinde bu davranıĢların hepsi görülmez. Otizmi olan bireylerin
zekâ seviyeleri de farklılık gösterir. Ciddi öğrenme güçlüğü olanların yanında, öğrenme
güçlüğü çekmeyen hatta üstün zekâya sahip olanlar vardır. Bu kiĢilerin çoğuna yaĢam boyu
destek gerekir. Özel eğitimle var olan kapasiteleri açığa çıkartılarak bağımsız yaĢam becerisi
kazanmaları sağlanır.
Resim 2.8: Otizm
2.2.12.1. Otizmde ĠletiĢim
Otizmli bireyler genelde içe dönük, iletiĢim becerileri eksik bireylerdir. Bu
özelliklerini değiĢtirmek için zorlamaya gitmeden uygun bir iletiĢim metoduyla
kendilerine yaklaĢılmalıdır.
Otizmli bireylerin konuĢulanları anlama becerisi az geliĢmiĢtir. Bunun için bir
Ģey anlatırken parçalara bölerek anlatmak gerekir. Bir Ģey söylenildiğinde
iĢitmiyormuĢ gibi davrandıklarında da kızmak yerine söylenenler sakin bir
Ģekilde tekrar ifade edilmelidir.
Otizmli kiĢiler iletiĢimde genellikle jestleri kullanır. Bunun için onlarla iletiĢim
kurarken jestlere ağırlık verilmelidir.
Otizmli çocuklardan bazıları sinirlendiklerinde çığlık atabilir, kendilerine bakan
kiĢiye karĢı saldırganlık gösterebilir. Çığlık atma, ağlama durumları tipik
davranıĢ özelliği olduğu için normal karĢılanmalı telaĢlanılmamalıdır.
Genellikle çevrelerindeki düzenin ve kendi alıĢkanlıklarının değiĢtirilmesini
istemez. DavranıĢ sorunlarının çoğunun bir değiĢikliğe karĢı tepki olarak
oluĢtuğu bilinmelidir. Bu nedenle sık kullandığı mekânlarda değiĢiklik
yapılmamalıdır.
24
Özel eğitimle var olan kapasiteleri açığa çıkartılarak (ileri zekâ veya geri zekâlı
durumuna göre) bağımsız yaĢam becerisi kazanmaları sağlanmalıdır.
2.2.13. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (Dehb)
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB); ana hatlarıyla aĢırı hareketlilik,
dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü ve isteklerini erteleyememe Ģeklinde kendini
gösterir.
AĢırı yaramazlık,
AĢırı ve yerli yersiz konuĢma,
Gürültücülük ve öfke nöbetleri gibi belirtilerle çocukluk döneminde teĢhis
edilir.
Hiperaktif çocukların bu özellikleri okul çağında daha da ön plana çıkar. Dehb
gösteren çocukların % 70-80’i gençlik döneminde bu belirtileri göstermeye devam eder.
Genetik ve biyolojik temelli olan bu bozukluk bir kusur değil üzerinde çaba
harcanması gereken bir durumdur. Çocukluktan itibaren psikolojik desteğe, uzmanlarca
gerek görüldüğünde özel eğitime ve ilaç tedavisine baĢvurulabilir.
2.2.13.1. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda (Dehb) ĠletiĢim
Düzeni bozma, ani hareketler yapma, dikkat dağıtma, güç kullanma gibi
özellikleri nedeniyle arkadaĢlarına zarar verdikleri düĢüncesiyle hiperaktif çocukları
sosyal ortamlardan uzak tutmak meseleyi çözmez. Bu nedenle;
Daha küçük gruplarda, bir yetiĢkinin denetimindeki düzenli aktivitelerde yer
almaları sosyal öğrenme için uygun olur.
Hiperaktif bozukluğu olan çocuklar genellikle okul sıralarında tespit edilir.
Öğretmen öğrencinin hiperaktif olduğundan Ģüpheleniyorsa velisiyle irtibata
geçerek bir uzmana yönlendirilir.
Hiperaktif bireye bir Ģey anlatmak istediğinde konuĢurken fiziksel olarak yakın
olunmalı ve dokunulmalıdır.
Hiperaktif bireyler sizi dinler görünür ve baĢlarını sallarlarken zihinleri baĢka
yerde olabilir. Göz teması kurularak söylenilenin anlaĢılıp anlaĢılmadığı test
edilmelidir. Gerekirse söylenilenler tekrarlanır. Beklentiler kolay anlaĢılır,
vurgulu ve kısa cümlelerle ifade edilmelidir.
Tane tane jest ve iĢaretlere baĢvurarak biz diliyle konuĢulmalıdır. Aynı anda
birden fazla öneride bulunulmamalı, sizi anlaması için defalarca tekrarlamanız
gerekeceğinden sabırlı olunmalıdır.
Hiperaktivitenin bazı durumlarda avantajlı olabileceği unutmamalıdır. Örneğin;
hiperaktif bireyler diğer bireylerden çok daha enerjiktir. Eğlendirici olabilir.
Acil durumlarda çok daha hızlı hareket edebilir. KonuĢma gerektiren
mesleklerde baĢarılı olabilir. Aktivite içeren mesleklere yönlendirilebilir.
25
2.2.14. Öğrenme Güçlüğü
Öğrenme güçlüğü, bireyin hayatı boyunca devam eden, algılamasını ve kendini ifade
etmesini zorlaĢtıran bir durumdur. Bireyin dinleme, konuĢma, okuma, yazma, mantık
yürütme ve matematiksel becerileri etkilenebilir. Belli noktalarda zorlansalar da öğrenme
güçlüğü görülen çoğu kiĢi ortalama ya da ortalamanın üzerinde zekâ seviyesine sahiptir. Bu
kiĢiler görevlerini yerine getirebildiklerinden kiĢide öğrenme güçlüğü olduğu fark
edilmeyebilir.
2.2.14.1. Öğrenme Güçlüğünde ĠletiĢim
Öğrenme güçlüğü olan kiĢiler, yazılı bilgileri okumakta güçlük çeker. Onlara
mümkün olduğunca sözlü açıklamalarda bulunulmalı ve okurken fazladan
zaman verilmelidir.
Öğrenme güçlüğü olan kiĢiler, konuĢmadaki incelikleri anlamakta zorlanır.
Ġmalı, belirsiz ifadeler yerine açık ve net ifadeler kullanılmalıdır.
Ortamda radyo sesi, gezinen insanlar vb. dikkati dağıtan durumlar ortadan
kaldırılmalıdır.
Bu bireyler tiyatro, drama, okuma ve okuduğunu anlatma gibi analitik
aktivitelere yönlendirilmelidir.
2.3. Engelli Yakınlarıyla ĠletiĢim
Engelli yakınlarını harekete geçirmek için ailelere sağlanacak sosyal destek ve sosyal
yardımlar faydalı olur. Ülkemizde engellinin tüm sorumluluğunu ailesi, yakınları, yakınları
içinde de kadın bireyler yaĢamaktadır. Uzmanların bile anlama, tanımlama ve geliĢtirme
konusunda güçlük çektikleri engellinin problemleri aileye bırakılmaktadır.
Engelli aileleri toplumsal bir güç olmalı ve engelli haklarının savunuculuğunda yer
almalıdır. Engelli ayrımcılığı ile mücadele etmede ve yaĢamı planlamada engellinin yanında
yer almalıdır.
Engelliye bakan kiĢinin iĢini kolaylaĢtırmak ve psikolojisini korumak için
engelliye yaklaĢım ilkeleri önerilir. Bunlar;
Bütün engellilere yardım etmeden önce izin istenmelidir. Bir insanın engelli
olması, mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu anlamına gelmemelidir. ġartlar uygun
olduğunda engelli bireyler kendi iĢlerini kendileri yapabilir. Ancak engelli
bireyin yardıma ihtiyacı olduğunda yardım teklif edilmelidir.
Fiziksel temas konusunda dikkatli olunmalıdır. Onları kollarından kavramak
dengelerini bozabilir. Engelli bireyin baĢına, tekerlekli sandalyesine, koltuk
değneklerine dokunmamaya özen gösterilmelidir. Engelli bireyler kullandıkları
yardımcı araçları kendilerinin bir parçası olarak görür. Yardım ederken engelli
bireye bakan kiĢinin yönlendirmesi istenebilir.
26
KonuĢurken engelli bireye dönerek konuĢulmalıdır. KonuĢan kiĢi ona eĢlik eden
kiĢiye, yardımcısına ya da iĢaret dili tercümanına değil engelli bireye bakarak
konuĢmalıdır.
Kelimeler özenle seçilmeli, acıma, küçümseme içeren ifadeler kullanmamalıdır.
Bazı engelli bireylerin söylediklerini anlamak zaman alabilir. Dikkatle dinlenir
ve kendilerini ifade etmeleri için beklenir.
Engelli bireyler neyi yapıp yapamayacaklarına en iyi kendileri karar verebilir.
Ön yargıyla yaklaĢılmamalı ve herhangi bir faaliyete katılıp katılamayacakları
konusunda onlar adına karar verilmemelidir.
Engelli yakınları engellilere bakımda bu hususları göz önünde bulundururlarsa hayatı
hem kendileri hem de engelli adına kolaylaĢtıracaktır.
27
UYGULAMA FAALĠYETĠ Hayatın her alanında engellilerin özelliklerine uygun iletiĢim tekniklerini
kullanarak iletiĢim kurabileceksiniz.
ĠĢlem Basamakları Öneriler
Engelli çeĢitlerini ayırt ediniz.
Engellilerle iletiĢim kurarken onların
farklı özellikte olduklarını göz önünde
bulundurunuz.
ĠĢitme engellilerle iletiĢim kurunuz. ĠĢitme engellilerle etkili iletiĢim
geliĢtiriniz.
KonuĢma engellileri tanıyınız.
KonuĢma engellileri insanları
gözleyerek bilgilerinizi
pekiĢtirebilirsiniz.
KonuĢma engellilerle iletiĢim kurunuz.
KonuĢma engellilerle tüm dikkatinizi
vererek dilemeye ve sözünün
kesilmemesine özen gösteriniz.
Tekerlekli sandalyeye bağlı engellileri
tanıyınız.
Tekerlekli sandalyeye bağlı engellileri
üzerlerine doğru eğilerek diğer bir
kiĢiyle tokalaĢmamaya dikkat ediniz.
Tekerlekli sandalyeye bağlı engellilerle
iletiĢim kurunuz.
Tekerlekli sandalyeye bağlı engellilerde
etkin iletiĢim tekniklerini kullanınız.
Kısa boya bağlı engel çeĢitlerini
tanıyınız.
Kısa boya bağlı engellerin sebeplerini
araĢtırıp pekiĢtiriniz.
Kısa boya bağlı engellilerle iletiĢim
kurunuz.
Kısa boya bağlı engellilerin baĢını
okĢamamaya özen gösteriniz.
Spina bifidalı engellilerle iletiĢim
kurunuz.
Spina bifidalı engellilerde idrar ve
mesane problemleri için düzenli tıbbı
kontrollerine ve tedavisine yardımcı
olmaya özen gösteriniz.
Serebral palsi engelini tanıyınız. Serebral palsi engelininin sebeplerini
araĢtırarak pekiĢtirebilirsiniz.
Epilepsi engelini tanıyınız.
Epilepsi hastalığının nöbet Ģekillerini
araĢtırıp daha fazla bilgi sahibi
olabilirsiniz.
Epilepsili ile iletiĢim kurunuz.
Epilepside nöbet bittiğinde kiĢinin
kendini iyi hissetmesine yardımcı
olabilirsiniz.
Zekâ geriliği engelini tanıyınız. Zekâ geriliği sebeplerini tekrar
pekiĢtiriniz.
Zekâ geriliğinde iletiĢim kurunuz. Zekâ geriliğinin özelliklerine uygun
iletiĢim kurunuz.
Down sendromu engelini tanıyınız. Down sendromu oluĢumunda
kromozomların etkilerini
UYGULAMA FAALĠYETĠ
28
araĢtırabilirsiniz.
Down sendromlu kiĢi ile iletiĢim
kurunuz.
Down sendromlu bireylerin sosyal
yönleri geliĢmeye müsait oldukları için
aktivitelere yönlendirilmelerine yardımcı
olabilirsiniz.
Turet sendromu engelini tanıyınız.
Turet sendromlu bireylerin istem dıĢı
tikleri olduğunu hatırlayarak onlara
saygı gösteriniz.
Turet sendromlu kiĢi ile iletiĢim
kurunuz.
Turet sendromlu kiĢiyi rahatlatmak için
ortamdan uzaklaĢmasında ona yardımcı
olmayı unutmayınız.
Otizm engelini tanıyınız. Otizm engelinde görünen davranıĢ
Ģekillerini yazarak çalıĢınız.
Otizmde iletiĢim kurunuz.
Otizmi olan kiĢilerle iletiĢimde
genellikle jestleri kullanmayı
unutmayınız.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu engelini tanıyınız.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğunun çocukluk döneminde
teĢhis edildiğini unutmayınız.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğunda iletiĢim kurunuz.
Hiperaktivitede öğrencinin velisiyle
irtibata geçerek bir uzmana
yönlendirmesine önem veriniz.
Öğrenme güçlüğü engelini tanıyınız.
Öğrenme güçlüğü engelini konuĢma,
okuma, yazma, mantık yürütme ve
matematiksel becerilerin etkilediğini
unutmayınız.
Öğrenme güçlüğündeki kiĢilerle iletiĢim
kurunuz.
Öğrenme güçlüğünde engelinde
mümkün olduğunca sözlü açıklamalarda
bulunup yazılı açıklamalardan
kaçınmaya özen gösteriniz.
29
ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRME
AĢağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği iĢaretleyiniz.
1. AĢağıdakilerden hangisi, bir yetersizlik veya özür nedeni ile yaĢa, cinsiyete, sosyal ve
kültürel faktörlere bağlı olarak kiĢiden beklenen rollerin kısıtlanması veya yerine
getirilememesidir?
A) Zekâ geriliği
B) Otizm
C) Spina bifida
D) Hiperaktivite
E) Engellilik
2. AĢağıdakilerden hangisi iĢitme engelliğinin sebebi değildir? A) Kanama
B) Kronik hastalıklar
C) Enfeksiyonlar
D) Patlama, yüksek sese maruz kalma
E) Psikolojik ve fiziksel incinmeler
3. AĢağıdakilerden hangisi görme engellilerde uygulanan iletiĢim Ģekli değildir?
Görme engelli bir bireyle iletiĢime geçmeden önce kendinizi tanıtın. Grup
içindeyseniz onu gruptaki diğer kiĢilerle tanıĢtırın.
A) Görme engelli bir bireyle iletiĢime geçmeden önce kendinizi tanıtınız.
B) Grup içindeyseniz onu gruptaki diğer kiĢilerle tanıtınız.
C) Koluna girmek gerekiyorsa ona nazikçe kola girmeyi teklif ediniz.
D) Görme engelli biri yabancı ortamda yalnız bırakılmamalıdır.
E) Gündelik hayatta gerekli olan Ģeylerin görme engelli insanların
uzanabileceği yerlerde olmasına dikkat etmeliyiz.
4. AĢağıdakilerden hangisi özel ihtiyaçlarını, yemek, tuvalet vs. bir baĢkası yardımıyla
veya yaĢamsal ihtiyaçlarını tamamen bir baĢkasının yardımıyla karĢılayabilen
engellileri tanımlar?
A) ĠĢitme engelliler
B) KonuĢma engelliler
C) Hafif engelliler
D) Ağır engelliler
E) Görme engelliler
DEĞERLENDĠRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karĢılaĢtırınız. YanlıĢ cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise “Modül Değerlendirme”ye geçiniz.
ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRME
dddeğerlDEĞERLENDĠRME
30
MODÜL DEĞERLENDĠRME AĢağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği iĢaretleyiniz.
1. Bir aktiviteyi normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde
gerçekleĢtirmekteki kısıtlılık veya yetersizlik aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Yetersizlik
B) Travma
C) Engellilik
D) Depresyon
2. Yüksek sesle hâlimizi, hatırımızı soran birisi, daha sonra sesini kısarak “AkĢama bize
buyur.” derse bu sözden aĢağıdaki mesajlardan hangisi anlaĢılır?
A) AkĢama mutlaka gel.
B) Gelirsen iyi olur.
C) AkĢam çok iĢim var.
D) Gelmeni pek istemiyorum.
E) Yarın gelebilirsin.
3. Ġnsanda omurgayı oluĢturan kemiklerin omurgada bir boĢluk veya açıklık
oluĢturacak Ģekilde geliĢimlerini tamamlayamama durumu aĢağıdakilerden
hangisidir? A) Lumbago
B) Bel fıtığı
C) Epilepsi
D) Otizm
E) Spina bifida
4. AĢağıdakilerden hangisi serebral palsili çocuklarda görülmez?
A) Hareket güçlüğü,
B) Ġstem dıĢı hareket
C) Kaslarda güçsüzlük
D) Ekimoz
E) Denge bozukluğu,
5. AĢağıdakilerden hangisinde hastaya nöbetle ilgili soru sorulmamalıdır?
A) Epilepsi
B) Otizm
C) Hiperaktivite
D) Serebral palsi
E) Görme engelliler
MODÜL DEĞERLENDĠRME
31
6. AĢağıdakilerden hangisinde bireyler yavaĢ konuĢtukları için konuĢmalarını
bitirmesi beklenmelidir? A) Epilepsi
B) Otizm
C) Serebral palsi
D) Hiperaktivite
E) Duyma engelliler
7. AĢağıdakilerden hangisinde yazılı bilgileri okumakta güçlük çektikleri için
mümkün olduğunca sözlü açıklamalarda bulunulması ve okurken fazladan
zaman verilmelesi önerilir?
A) Hiperaktivite
B) Öğrenme güçlüğü
C) Duyma engelliler
D) Görme engelliler
E) Epilepsi
8. AĢağıdakilerden hangisinde bireylerin istemsiz olarak küfürlü konuĢtukları görülür?
A) Hiperaktivite
B) Epilepsi
C) Mental retardasyon
D) Turet sendromu
E) Duyma engelliler
9. AĢağıdakilerden hangisinde zekâ seviyesi normal hatta yüksek olabilir?
A) Hiperaktivite
B) Serbral palsi
C) Otizm
D) Turet sendromu
E) Epilepsi
DEĞERLENDĠRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karĢılaĢtırınız. YanlıĢ cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki modüle geçmek için öğretmeninize baĢvurunuz.
32
CEVAPANAHTARLARI ÖĞRENME FAALĠYETĠ-1’ĠN CEVAP ANAHTARI
1 D
2 A
3 E
4 A
5 C
ÖĞRENME FAALĠYETĠ-2’NĠN CEVAP ANAHTARI
1 E
2 A
3 E
4 D
MODÜL DEĞERLENDĠRME’NĠN CEVAP ANAHTARI
1 C
2 D
3 E
4 D
5 A
6 C
7 B
8 D
9 B
CEVAP ANAHTARLARI
33
KAYNAKÇA
EROĞLU, Erdal, ĠletiĢim, Ege Üniversitesi Yayınları, 2008.
Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt 2 Sayı 5, 2007.
KARADENĠZ, Gülten, Hasta ve Engelli Bakımı, Göktuğ Basın Dağıtım, 2006.
POLAT, Fatih, ĠletiĢim Nasıl Kurulur?, Avrupa Yakası Yayınevi, 2010.
KAYNAKÇA