İlhan arsel-kuran eleştirisi 2

Upload: hamit-bsgl

Post on 29-May-2018

300 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    1/162

    http://www.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    2/162

    NDEKLER

    KUR'AN'IN ELE T R S II

    BLM III: KUR'AN'IN BLMSELLK

    AISINDAN ELETR S

    Kur'an' n Bilimsellik A s ndan Eletirisi

    I. Kur'an'daki Sonu Gelmez Tekrarlamalar ve Bundan Doma Sak ncalar

    II. Kur'an'daki Uyumsuzluklar, Tutars zl klar, Kapal l klar ve Anla lmazl klar Hakk nda ("Apa k" Olduu Sylenen Kur'an' n "Apa k" Olmayan Ynleri)III. "Apa k" ve "Anla l r" ekilde Gnderildii Sylenen Kur'an,ster "Biim",ster "Kapsam" vester "eriklik" Bak m ndan Olsun, Her Ynyle"Apa k" Olmaktan, "Anla l rl ktan" Uzakt r IV. Kur'an' "Apa k" Olmak zerendirdiini Syleyen Tanr , ou ZamanOnu Anla lamaz Nitelikte K lmakta, Hatta Baz Hallerde Anla lmamas ndanYana OlmaktaV. Kullar n nan Bocalamas nda B rakmamak in Tanr ,Baz Ayetleri Anla lamaz Nitelikte K lm !VI. "Apa k" Olduu Sylenen Kur'an' n, "Apa k" Olmayan YnlerindenDier Baz rnekler! (Devam)VII. Kur'an'daki "Anla lmazl klar n Nedeni, Sadece Ayetlerin "Apa k"

    Olmay

    ile Deil, Geliigzel ve Karmakar

    k ekildeS ralanmalar yla dalgilidir VIII. Kur'an'daki Anla lmazl klar nDier Nedenleri Hakk nda (Devam)IX. Kur'an'daki Biimsel Uyumsuzluklar veTutars zl klar Hakk nda (Devam)X. eriklik ve Biimsellik Bak m ndan, Kur'an'daki Tutars zl klar,Uyumsuzluklar veBilimsellie Ayk r l klar (Devam)XI. "Kur'an Ayetlerinde Takdim-Tehir Vard r" Diyerek, Tutars zl klar ,Uyumsuzluklar ve Anlams zl klar Gz Ard Etme abalanXII. Kur'an'daki K ssalar (Hikayeler, Masallar) Blk Prk, ou KezKopuk, Ba SonuBelirsizekilde Anlat l r

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    3/162

    KUR'AN'IN ELETR S BLM III: KUR'AN'IN BLMSELLK AISINDAN ELETR S

    KUR'AN'IN BLMSELLK AISINDAN ELETR S

    19. yzy

    l

    n ortalar

    nda Avrupa'n

    n en geri kalm

    iki lkesinden biriarl

    k Rusya's

    , dieri iseOsmanl imparatorlu u idi. O dnemin nl bir dnr, bu iki lkenin gelecee ynelik durumlar n bilimsellie vurarak u k yaslamada bulunmaktayd : "Rusya muhtemelen geli me srecine girecek veiinde bulundu u atalet'ten s yr labilecektir; fakat Osmanl mparatorlu u iin byle bir ihtimal szkonusu olamaz; nk, Osmanl Kur'an'a ba l d r." Tarihi gelime gstermitir ki, bu szlerde"kehanet" deil, gerek yatmaktayd . Nitekim, bilindii gibi Rusya, 20. yzy lda yeryznn iki"Sper Devletinden biri kertesine erimi, Osmanl Devleti ise, btn reform abalar na ramen,Kur'an'a saplanm l k nedeniyle, yok olup gitmitir. Atatrk'n yaratt Cumhuriyet, Kur'an rehberliiyerine, ak l rehberliine dayal olduu iindir ki, yeryznde mevcut btnslam lkelerinin nnegemi, siyasal ve sosyal alanlarda uygarl k srecine girmi ve ite bugn Avrupa Birlii'ne ye olmaans na erimitir. Bu rnek, bir kez dahau gerei ortaya vurmutur ki, Kur'an'a dayal olarak hibir toplum iin siyasal, sosyal, ekonomik ve daha dorusu fikirsel ve bilimsel ynde gelime olas l

    yoktur. Nitekim, l400 y ll k slam tarihi bunun byle olduunun kan t d r. Birok yay n m zdadeindiimiz gibi, her ne kadar iki yzy l gibi k sa srelik bir slam uygarl ndan sz edilirse de, buuygarl k Kur'an'dan kaynaklanm deildir; Eski Yunan bilimlerinden kaynaklanm ve bu kay-naklardan koptuu an son bulmutur.

    Ne yaz k ki, tarihsel gerein bu olduundan habersiz ayd nlar m z ve onlara mihmandarl k edenmollalar m z, slam vahyi demek olan "Kur'an" ile "ak l" aras nda uzlamazl k bulunmad n ,Kur'an' n akla hitap ettiini ve onu kendisine "rakip" ya da "muhalif grmediini sylemekten vegenellikle vahyi akl n nne geirme heveslerinden kendilerini alamazlar. Oysaslam vahyi, aklanem ve deer vermez; vermek yle dursun ve fakat akl , her hususta kendisine ba emekle grevli bir robot bilir.slamda"vahiy" ile "ak l" aras nda uzlama diye bir ey yoktur ve olamaz; nk,"vahiy" Tanr 'n n (yani "Yaratan" n) iradesi, "ak l" ise insan n (yani "Yarat lan "in) iradesini yapaneyolarak kabul edilir. Tanr 'n n her eyi bildii, insan n ise hibir ey bilmedii faraziyesinden hareketle,vahyin akla rehberlik etmesi beklenir.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    4/162

    Ne var ki, ak l, vahyin rehberliine tabi k l nd an mspet ilim yapamaz durumda kal r; nk,"mspet ilim" deneney, akl n ba ms z olarak i grebilmesiyle, deney ve eletirileregiriebilmesiyle, tez-antitez gibi "diyalog" usullerine dayal olarak senteze ulaabilmesiyle, doaolaylar ndaki "sebep" ve "illet" ilikilerini ak lc yoldan ortaya vurabilmesiyle, "olay" ile "sonu"aras nda deerlendirme yapabilmesiyle elde edilebilen bir eydir. Oysa slam vahyi,ne deney veeletiriye, ne tart ma usullerine, ne "sebep ve illet" ilikilerinin incelenmesine, ne de akl n zgr veserbest ileyiine olanak tan r. O kendisini, yan lmazl n iareti ve "mutlak gerein" ta kendisi olarak her eyin stnde grr; bu nedenle hibir konudaak l ile uzlama gerei hissetmez. Nitekim, Kur'an' gzden geirdiimizde tan k olduumuz ilk ey, vahiyile akl n her konuda at t d r. Bu at ma,insan sorunlar alan nda olduu :adar evren ve doay kapsayan tm sorunlar bak m ndan kendini bellider; baka bir deyimle Kur'an' n ne "Tanr " anlay , ne "insan" anlay , ne de "evren" anlay ,ak lc verilerle badaabilir nitelikteeylerdir. Bu hususlardan bir k sm na daha ncekial malar m zla deinmitik; bir k sm na da yeni yay nlar m zla ayr ca deineceiz, fakat, akl n vahiyile uzlaamaz olduu hususundaki say s z rnektenu birka n tekrar an msatal m ki, Kur'an'da,"M rikleri ldrnz" "Tevbe Suresi, ayet 5) diye ayetler var; Kur'an'da" slamdan ba ka bir ne ynelenler sap kt rlar" (Al-i mran Suresi, ayet 85; Saff Suresi, ayet Vs...)eklinde ayetler var;

    Kur'an'da Yahudileri ve H

    ristiyanlar

    , Mslmanl

    kabul etmemelerinin cezas

    olarak "cizye" (kafa paras ) vermeye zorlayan, demedikleri takdirde onlara kar sava a lmas n gren ayetler var (TevbeSuresi, ayet 29); Kur'an'da, ana baba ve karde gibi yak n akraba dahi olsalar "mriklere", "kafirlere"mafiret dilenmemesini ngren ayetler var (Tevbe Suresi, ayet 113); Kur'an'da.

    slamdan baka inanta olanlarla dost olmay ya da onlara kar sevgi ve sayg beslemeyi yasaklayanayetler var (Al-imran Suresi, ayet 28; Mide Suresi, ayet 51-52, 57-60; Bakara Suresi, ayet 28-29vs...); Kur'an'da, farkl inanta olanlar ktleyen, aa layan daha nice ayet var. Bu ayetler l 400 y l boyunca benimsenmi ve uygulanm eyler. imdi soral m: Hi bu tr ayetlerin salam bir ak llauzlaabileceini dnmek mmkn olur mu? Hi farkl inantaki insanlar birbirlerine dman k lan, birbirlerine boazlatan vahiyleri ak lc temele oturtmak dnlebilir mi?(Bu konuda bkz. lhan Arsel, Ayd n ve "Ayd n", yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc bas n , Kaynak

    Yay nlan, stanbul, Mart 1997; Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlu/ar Din Adamlar , nc bas m, Kaynak Yay nlar , Aral k 1996; slama Gre Di er Dinler, birinci bas m, Kaynak Yay nlar , Mart 1999.)Ve hele hi, Tanr 'n n insanlar kafir yap p, sonra onlar cezaland rmak iin cehenneme att n dnmek mmkn mdr? (rnein, Enam Suresi, ayet 125.)

    Yine bunun gibi Kur'an, klelii Tanr sal bir kurulu olarak doal bilir ve rnein, "Allah, hibir eye gc yetmeyen, ba kas n n mal olmu bir kle ile, kat m zdan kendisine verdi imiz gzel r z ktan gizlive a k harcayan (hr) bir kimseyi rnek verir. Bunlar hi e it olurlar m ?.." eklindeki ayetler (bkz. Nahl Suresi, ayet 75; Rm Suresi, ayet 28, 30 vs...) yan nda, erkeklerin diledikleri kadar cariye (klekad n) edinebileceklerine dair hkmleri (rnein, Nisa Suresi, ayet 3) ierir. Bu tr ayetlere dayal olarakt r ki, Muhammed, yaam boyunca kleler edinmi, kleleri kendi hizmetinde al t rm , klealm , kle satm , bylece klelii slam n temel kurulular ndan biri haline getirmek hususundakendinden rnekler vermitir. Yine bu yzdendir ki, klelik, btnslam lkelerinde l 400 y l boyuncadoal bir kurulu olarak benimsenmi ve ancak uygar lkelerin bask lar sonucunda resmen uy-gulanmaktan kar lm t r.( Bu konuda bkz. lhan Arsel, eriat ve Klelik, birinci bas m, Kaynak Yay nlar , A ustos 1997.)Sylemeye gerek yoktur ki, Kur'an'daki bu tr vahiyleri ak l ile uzlat rmak mmkn deildir; nk, ak l, klelii insanahsiyetinin haysiyetine ayk r bulur.Yine ayn ekilde Kur'an, kad n aa layan hkmlerle dolu! Kad n aklen ve dinen eksik olarak tan mlamaktan,ahitlikte ya da miras paylamas nda yar m saymaktan tutunuz da, kad n ,giyinmesine, oturup kalkmas na, sokaa kmas na, konumas na, sesinin tonunu ayarlamas na,kocas n n seks ihtiyac n kusursuzca kar lamas na ya da kocas taraf ndan dvlmesine var ncayakadar her hususta zgrlkten yoksun, aa l k bir yarat k sayan vahiyler iermekte.( Bu konuda bkz. lhan Arsel, eriat ve Kat n, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on be inci' bas m, Kaynak Yay nlan, Ekim 1997).Hi bu tr vahiylerinak l taraf ndan benimsenmesi mmkn mdr?Yine bunun gibi Kur'an'da, baz kiilerin gnllerinislama s nd rabilmek iin Tanr 'n n maddi karlar salad na dair ayetler vard r ki (rnein Tevbe Suresi, ayet 60), Arab n nl ve gl

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    5/162

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    6/162

    istemitir? Belli deil. Bunun nedenini Tanr , Kur'an' n baka yerlerine serpitirmi bulunduunuayetlerle bildiriyor ve diyor ki, dalan ivi gibi akmakla, yeryznn (ve iindekilerin)sallanmas n , sars lmas n nlemitir: "Tanr , sizi sallay p alkalamas n diye, yeryzne, yerle ik da lar koydu..." (Nahl Suresi, ayet 15).(Ayn do rultudaki szler iin ayr ca bkz. Enbiya Suresi, ayet 31; Lokman Suresi, ayet 10; Neml Suresi, ayet 61; Fussilet Suresi, ayet 10; Kaf Suresi, ayet 7;Mrselat Suresi, ayet 27; bu konuda bkz. Turan Dursun, age. s.232)Anla lan o ki, Tanr , depremolmas n ve deprem yznden insanlar sars nt ya ve sefalete uramas n diye, dalan, yeryzne birer ivi gibi ak vermitir. Sylemeye gerek yoktur ki, bu szlerde ak lc bilime yatk n hibir ey yok.Aksine btn bunlar, akl n bilimsel ve deneysel yollarla cerh ettii eylerdir.

    stelik bir deu var ki, "vahiy" diye ne srlen bu yukar daki szler, "ilim" olsun diye sarf edilmi deil, fakat sadece Tanr 'y putlardan daha gl imi gibi gstermek iin Muhammed taraf ndanKur'an'a konmu eylerdir. Nitekim, Kur'an'dayle yaz l :

    "(Allah) daha nice alametler (yaratt )... O halde yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Hala d nmyor musunuz?" (Nahl Suresi, ayet 16-17)

    Dikkat edilecei gibi Tanr

    , stnln anlatmak iin, hani sankiyle der gibidir:"Ben yeryzn yaratt m; sars lmas n diye zerine da lan ivi gibi akt m. Bunun gibi daha nicealametler yaratt m. imdi d nn bir, kere: yarat c olan ben mi stnm, yoksa yaratma gcnden yoksun olan putlar m ?" stelik de stnlyle putlara meydan okuyan bu Tanr , kullar yla adetaalay edercesine,"Hala d nmyor musunuz?" diye sormakta! Sanki bu yukar daki anlat mlar, ak lc dnceye yer verir eylermi gibi!

    Yine bunun gibi Kur'an ayetlerinin byk bir k sm , akl d layan efsane niteliindeki hikaye vemasallardan oluur. Bu hikayelerin ve masallar n hemen tm, uydurma olaylarla ve hayali niteliktekikahramanlarla doldurulmutur. rnein, tarih ierisinde " brahim Peygamber" diye bir kimse mevcutolmad halde, Kur'an'da Tanr 'n n brahim'e "Mslim ol" dedii ve onun da"Mslim oldum" dedii

    (Bakara Suresi, ayet 131-132); brahim'in ne Yahudi ne de H ristiyan olmay p "ilk Mslman" ve"Mslmanlar n babas " olduu (Al-i mran Suresi, ayet 67; Hac Suresi, ayet 78); yak lmak zereatee at ld halde atein onu yakmad (Enbiya Suresi, ayet 68-70); Muhammed'in Tanr taraf ndanonun dinine eritirildii (Nisa Suresi, ayet 125; Enam Suresi, ayet 161); ya da buna benzer hususlar belirtildikten sonra evlilik yaam ve ocuklar (shak vesmail) hakk nda bilgi verilir ( brahimSuresi, ayet 37-41; Saffat Suresi, ayet 101-113); ve sonra olu smailikurban olarak sunuu hikayeedilir (Saffat Suresi, ayet 101-111). Oysa brahim'le ilgili hikayeyi Muhammed,Tevrat'tan alm ve baz deiikliklerle Kur'an'a sokmutur. Tevrat'a gre, brahim Yahudi rk n n babas olarak kabuledildii halde,Muhammed onu "hanif, "mslim" olarak Mslmanlar n isim babas saym t r. Ancak,ne var ki, tarihi verilere gre " brahim" diye bir kimse yok. Tevrat' haz rlayanlar, eski Hintefsanelerinden yararlanarak kendi kafalar ndan brahim'i yaratm lard r. Nitekim, Tevrat'a gre, brahim'in ilk ad "Abram1 'd r. Bu ad, Hint dilindeki"Brama"dangelir. Hintlilerin "Yarat c " diye bildiklerieydir. Hinte kkeni"Parabrahm" iken Farsaya"Ahriman" olarak girmitir ki, "Ktlk Tanr s " (ya da "Karanl klar diyar n n hkmdar " anlam ndad r. Babilonyaesatirinde (mitolojisinde)ise, "Abarama" ekline sokulmutur ki, "ifti" anlam ndad r. Kitab Mukaddesyorumcular n nuydurmas na gre, gya bu iftinin ahfad ndan biri ilk "tek Tanr " fikrine sahip olarak Haran 'a veoradanda Ken'an denen yere gitmi ve branice"Abraham" olarak tan nm t r. Fakat, her ne olursaolsun gerek anlamda brahim diye tarihi bir ahsiyetten sz etmek mmkn deil: gerek Tevrat'ta vegerek Kur'an'da ad geen " brahim", eski alar n esatirinden esinlenmi bir ey.( Bu konuda pek ok yap t var. Geni bilgi iin bkz. Lloyd M. Graham, Deceptions and Myths of the Bibler, Is the Holy Bible Holy? Is it The Word of God?, New York, 1979, s.110 vd.)

    Yine bunun gibiMusa ve onunla ilgili haberler konusunda da ayn eyleri sylemek mmkn.u bak mdan ki, Kur'an' n eitli surelerinde, Musa'n n yaam hikayesiyle ilgili pek ok ayet var: GyaTanr , M s r'da firavunlar n zulm alt nda yaayan Yahudileri kurtarmak istemi ve yeni doanMusa'n n anas na, "Musa'y sand a koy, sonra onu denize (Nil Nehri'ne) b rak, deniz onu k y ya ats n

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    7/162

    ve benim d man n ve onun d man olan biri onu als n..." demi ve sonra gya, Firavun'un kar s onu sudan kar p sarayda yetitirmitir (Taha Suresi, ayet 38 vd; Kasas Suresi, ayet 1-28); gya Musa bydkten sonrasrailoullar n M s r firavunlar n n zulmnden kurtar p, Tanr 'n n belli ettii lkeyegtrmtr (uara Suresi, ayet 10-67); gya kavmini putlara tapmaktan vazgeirmek istemi ve buyzden ktlenmi, byclkle suland r lm t r (Yunus Suresi, ayet 78; 28; 19); gya kendisineslami esaslar kapsayan bir kitap, Tevrat vahyedilmitir (Bakara Suresi, ayet 53; Enbiya Suresi, ayet48; Neml Suresi, ayet 36-37; Ala Suresi, ayet 19); gya Muhammed'in peygamber olarak geleceinimjdelemitir (ura Suresi, ayet 13; Araf Suresi, ayet 157) vs...

    Kur'an'daki Musa ile ilgili hikayenin asl Tevrat' n " k " bal kl kitab nda bulunmakta. Yahudiler onu kendi peygamberleri olarak bilirler. Ve ite Muhammed, dier hikaye ve masallar gibi, Musahikayesini de, Yahudi kaynaklar ndan aktarm ve aktar rken de kendine gre deiiklikler yapm t r.Fakat, her ne olarsa olsun, bilimsel gerek u ki, Yahudi kaynaklar nda (rnein, Tevrat ve Haggadagibi kitaplarda) Musa diye ad geen kiinin asl yok. Esasen Musa ad , Yahudi ad da deil; Fi-ravun'lar dneminde M s rl bir kahinin ad d r. Eski M s r dilinde "Musa" szc, "sudan kart lm kii" anlam na gelir. Yahudi din adan lan, Musa ile ilgili olarak M s r tarihinden ald klar bir hikayeyikendi milli gereksinimlerine mal etmilerdir. Bunun byle olduunu bilimsel arat rmalar ortaya

    vurmutur. Gerekten de, 19. yzy

    l

    n nl bilim adamlar

    ndan Karl Richard Lepsius,tarihi kaz

    lar vearat rmalar sonucuunu kan tlam t r ki, M s r'da, firavunlar dneminde, Musa ad ndaki bir kahin, bir grup czaml insan peine takm , M s r d nda bir blgeye gtrp yerletirmitir.( Bu konularda Karl Richard Lepsius'un, Denkmaler aus Agypten und Athiopien (M s r ve Habe istan Mezar Ta lar )adl 12 ciltlik yap t nda geni bilgiler var (Berlin, 1849-1860).

    Tevrat' n ikinci kitab n (yani " k " adl kitab ) yazan Yahudi din adamlar , bu Eski M s r hikayesini, kendi hayal glerine greekillendirmiler, kendi kavimleri iin bir tarih balang c yapm lard r. "Sudan kar lm " anlam na gelen Musa ad na uygun decek ekilde dzenlediklerihikayenin ok k salt lm ekli yle: srailoullar n zulm alt nda tutan M s r Kral , her doan erkek ocuunun ldrlmesini emreder. Bunu duyan bir Yahudi, yeni doan ayl k ocuunu sazdan bir sepet iine koyup rmaa b rak r. O s rada Firavun'un k z rmakta y kanmaktad r. Sepetteki ocuu

    kendisine evlat edinir ve ad n "Musa" koyup, "nk onu sulardan kard m" der. Musa bydktensonra, Tanr 'n n yard mlar yla Yahudileri Firavun'un egemenliinden kurtar r ve yine Tanr taraf ndan belli edilen lkeye gtrp yerletirir (Tevrat, " k ", Bap 1-40).

    Ve ite Kur'an'da, Muhammed'in selefi ve rnek bir Mslman diye gsterilen Musa, Yahudi dinadamlar taraf ndan Eski M s r esatirinden esinlenerek, hayal rn olmak zere Tevrat'a geirilen byle bir Musa'd r.

    lerideki blmlerde Kur'an' n bu tr hikaye ve masallar ndan bakaca rnekler vereceiz. Vegreceiz ki, gklerin, yerin, dalar n, denizlerin, insan n, cin ve meleklerin vs. yarat lmas ndantutunuz da,(Bu konuda, Turan Dursun, Tabu Can eki iyor: Din Bu adl yap tlar na bak n z.) Ademleeinin, gnahkar olarak cennetten kovulmalar na; Nuh'untufan masal na; cumartesi yasa na riayetetmeyen Yahudilerin maymun ya da s an ekline dntrlm olmalar na; zeyr'inee-iyle birlikte yz y l l k l n p, yeniden canland r lmas na; cinlerin Mslman olular na; Semud kavminegnderilenSalih'induas zerine kaya paras n n iinden dii deve kmas na; Tanr 'n n Mslmanyapmak istedii meyye'nineytanlar taraf ndan Mslmanl ktan uzak k l nmas na, maarayas nm genlerin ve kpeklerinin 309 y l boyunca uykuda kalmalar na; Sleyman' n kar nca diliylekar ncalara, ku diliyle kulara hitap etmesine; ta f rlatan fillere; kesilen inein bir paras yla vurulanlnn dirilmesine; gemiden denize at lan Yunus'un bir bal k taraf ndan yutulduktan sonra, gnlerce bal n karn nda yaay p Tanr 'ya dualar etmesine ve sonra Tanr taraf ndan kurtar lmas na; Tanr 'n neytan arac l yla Eyb' denemesine ve hile-i seriye yolunu semesine; Sleyman' n mhrn elegeireneytan n marifetlerine; Tanr n n gnde elli vakit namaz k l nmas n emredip, sonra bu emriniMusan n Muhammed arac l ile yapt tavsiyeye uyarak gnde be vakit namazeklindeindirmesine (mira hikayesine); ya da saymakla bitmeyecek bu tr anlat mlara var ncaya kadar akl d layan ne varsa her eyi Kuranda bulmak mmkndr. ( Bu konuda bkz. lhan Arsel, eriat'tan K ssa'lar ve eriat'tan K ssalar 2 adl kitaplar .)

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    8/162

    ***

    Daha nceki blmlerde de deindiimiz gibi, Kur'an' ak lc usullerle incelemeye kalk t m zda,sonu gelmez ve gereksiz tekrarlamalar n, sure ve ayetlerdeki dzensizliklerin, eliki niteliindekitutars zl klar n, uyumsuzluklar n, bat l inanlar n, efsane ve hurafe trnden hikaye ve masallar n,tmyle ak lc dnceye meydan okuyan verilerin varl na tan k olmakla hayal k r kl na urar z.Bizlere "Tanr 'dan baka hi kimsenin bir benzerini ortaya koyamayaca mkemmelliyette yap t"olarak tan mlanan Kur'an (rne in bkz. sra Suresi, ayet 88; Hud Suresi, ayet 13-14; Kasas Suresi,ayet 49-50; Bakara Suresi, ayet 23-24; Yunus Suresi, ayet 37-39 vs..) gerek biimsellik ynnden vegerek ieriklik (muhteva) a s ndan tam manas yla ak lc dnceye meydan okur nitelikte bir kitapt r.rnein, ibadetle ilgili hkmler, ou zaman hi gerei ve yeri olmadan, hukuk ya da ekonomik sorunlar kapsayan hkmlerle birlikte, i ie gemi olarak kar n za dikiliverir. Ne zaman ve neredesylendii belli olmayan szler, hibir bilimsel tasnife ve tertibe bal olmaks z n bir araya getirilmi olup birbirleriyle ilgisi bulunmayan konular ve olaylar eklinde ard ard na dizilivermilerdir. Kur'an' derleyenler, hemen hibir konuyu sistemli, uyumlu (istikrarl ) ve melodik bir ekilde ilemi deillerdir. ou konulan Yahudilerin ve H ristiyanlar n "kutsal" bildikleri kitaplardan (Tevrat'tan ve

    ncil'den) aktar

    rlarken, anlamlar

    n

    dahi bilmeden Kur'an'

    n oras

    na buras

    na serpitirmilerdir.Ayetlerin birbirleriyle eliki halinde bulunmalar bir yana, fakat bir de anlamlar zerindeanla lmazl klar ve anlams zl klar vard r ki, slam dinbilirlerini ve Kur'an yorumcular n birbirlerinekatmaya yeterlidir. Btn bu hususlar aa da k saca ele alaca z.

    KUR'AN'DAK SONU GELMEZ TEKRARLAMALAR VE BUNDANDOMA SAKINCALAR

    Kur'an bitmeyen ve bilimsellie ters den tekrarlamalarla doludur: ou zaman ayn szckler veayn tmceler, bazen birka ayet arayla ya da ayn surenin ya da farkl surelerin eitli yerlerindes ralanm olarak yer alm t r. ou ayetler pek belirsiz deiikliklerle farkl yerlerde sonugelmezcesine tekrarlanm t r. Ayn dinsel olaylar ve ayn masallar, blk prk ekilde farkl surelereda t lm olarak anlat lm t r. Eer bu tekrarlamalar ay klanm olsa, kitab n hacmi muhtemelen te bire inecektir. Hemen belirtelim ki, insan zekas n n ve dnme gcnn y pranmass nda, bu gereksiztekrarlamalar n byk bir rol olduu muhakkakt r. Ve u da muhakkakt r ki, bu tekrarlamalar,Kur'an' n Tanr yap s deil, fakat insan yap s bir kitap olduu kan s n pekitirecek nitelikteeylerdir.

    Kitapta yer alan tekrarlar

    n tmn buraya s

    k

    t

    rmaya imkan olmad

    iin, birka rnekleyetineceiz.

    Her eyden nceuna iaret edelim ki, Kur'an szc, ayetlerde 70 kez geer; ayr ca da "kitap"szc eklinde 75 kez yer al r ve bu ayetler en fazla tekrar olunan ayetlerdir.(Fakat, bunun d nda"furkan". "zikr" ya da "kitap" deyimleriyle de Kur'an'dan sz edilir. Bu kotluda bkz. Turan Dursun, Kur'an Ansiklopedisi, Kaynak Yay nlar , stanbul, 1994, c.7,s.233 vd.) Hemen hepsinde Kur'an' nTanr 'dan gelme olduu konusu, benzeri deyimlerle belirtilmitir; belirtilirken de Tanr 'n n"gll ", "bilginli i", "efendili i", "hikmetlili i" ve "yceli i" dile getirilmitir. rnein, Vak aSuresi'nde Tanr , yeminler ederek yle der:"Andolsun ki (Kur'an), dnyalar n efendisinin (alemlerin Rabbi'nin) indirmesidir" (Vak a Suresi, ayet 80). Bu ayn szler uara Suresi'nin 192., HakkaSuresi'nin 43. ayetlerinde aynen tekrarlanmakta! Yine bunun gibi Mmin Suresi'nde,"Kitab n

    (Kur'an' n) indirilmesi, gl ve hikmetli Tanr kat ndand r.. " (Mmin Suresi, ayet 1-2) deniyor. Ayn szleri Zmer Suresi'nin L, Casiye Suresi'nin 2., Ahkaf Suresi'nin 2. ayetlerinde aynen bulmaktay z.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    9/162

    Kur'an' n uydurulmu bir kitap olmad ve bir benzerinin insanlar taraf ndan yap lamayaca hemenhemen ayn szcklerle tekrarlanm t r (rnein Secde Suresi, ayet 1-3; Yunus Suresi, ayet 37-39vd...). Yine ayn biimde,"Bu kitap, merhamet eden, merhametli olan Allah kat ndan indirilmedir","Bu kitab n indirilmesi gl ve hakim olan Allah kat ndand r", "Ku ku yok ki Kur'an' biz indirdik...","Kur'an, alemlerin Rabbi'nin indirdi idir..." eklindeki ayetler her sure'de, hemen hemen ayn ve bazen ufak deiikliklerle tekrarlanarak srp gider (bkz. Neml Suresi, ayet 6;nsan Suresi, ayet 23;uara Suresi, ayet 23; Secde Suresi, ayet 1-3; Vak a Suresi, ayet 43; Mmin Suresi, ayet 1-2; FussiletSuresi, ayet 1-2;sra Suresi, ayet 88; Kasas Suresi, ayet 48-50 vd...). ( bid, s.236.) Bunlardan birounda, Tanr 'n n daha nce baka mmetlere (rnein srailoullar na) kitap gnderdii, fakat bummetlerin anlaamay p ayr l a dtkleri, peygamberlerini yalanlad klar , bundan dolay Tanr taraf ndan cezaland r ld klar , Muhammed'in Tanr taraf ndan "son peygamber" olarak seildii, ken-disine Arapa Kur'an verildii, fakat baz kimselerin ve kavimlerin Muhammed'i ve Kur'an' inkarakalk t klar , bunlar n t pk eskiler gibi cehennemlik olduklar , Tanr 'ya ve Muhammed'e kulluk edenlerin cennete gidecekleri vs... anlat lm t r. Bu tema, zellikle Mekke dneminde indii kabuledilen ayetlerin hepsinde bu minval zere tekrarlan r: Zmer Suresi'nden (sure s ras 39) Ahkaf Suresi'ne (sure s ras 46) kadar olan surelereyle bir gz atmakla bunun byle olduunu anlamak mmkndr.

    Tanr 'n n kendi kendine vnmesi ya da Muhammed'i vmesiyle ilgili ayetler sonu gelmezekildetekrarlanm t r: "Do rusu Allah... vlmeye lay k oland r" (Hac Suresi, ayet 64);"...AIIah g vehikmet sahibidir..." ( brahim Suresi, ayet 4);"Allah gklerin ve yerin nurudur... " (Nur Suresi, ayet35); "Allah, kendisinden ba ka Tanr olmayan, diri, kayymdur (uyumaz). Kendisine ne uyku gelir nede uyuklama. Gklerde ve yerde ne varsa onundur..." (Bakara Suresi, ayet 255).

    Say s z denecek kadar ok ayetlerle buekilde vnen Tanr , neden dolay vlmeye lay k olduunukan tlamak zere hep ayn eyleri tekrarlayarak konuur: gkleri ve yeri ve her eyi yoktan var ettiini,her eyin kendisine ait olduunu, geceyi gndze katt n , gklerden su indirip yeri yemyeilyapt n , gklerde ve yerde olan her eyden haberli olduunu, gemite olan ve gelecekte olacaklar

    bildiini vs.... syler durur:"O grleni de grlmeyeni de bilen, kendisinden ba ka , Tanr olmayan Allah't r. O ac y c oland r (rahmand r), ac yand r (rahmidir). O, kendisinden ba ka Tanr olmayan,hkmran (melik), ok kutsal (k dds), esenlik veren (selam), gvenlik veren (mmin), grp gzeten(muheymin), gl (aziz), buyru unu her eye geiren (cebbar), ulu olan (mtekebbir) Allah't r... Ovar eden (halik), gzel yaratan (bar ), yaratt klar na ekil veren (musavvir) en gzel adlar kendisindenolan Allah't r. Gklerde ve yerde olanlar, onu tespih ederler. O, gldr, hakimdir (hikmetlidir)..." (Har Suresi, ayet 22-24; ayr ca bkz. Hac Suresi, ayet 61-66, 70, 74, 76). Bu arada putlarla rekabet ha-linde grnr ve kullar n n kendisinden bakas na tapmamalar n , tapacak olurlarsa dnyan n sonunungeleceini anlat r; anlat rken kendi kendini vmek iin yine ycelik tekrarlamalar na ynelir.Ynelirken kendi kendisine"hamd" eyler; rnein yle der:

    "Gkleri ve yeri yaratan, melekleri iki er, er, drder kanatl eliler yapan Allah'a hamdolsun..." (Fat r Suresi, ayet 1). Ya dayle ekler:"AIIah sizi (nce) topraktan, sonra meniden yaratt . Sonra siziiftler (erkek-di i) k ld . Onun bilgisi olmadan hibir di i ne gebe kal r ne de do urur. Bir canl yamr verilmesi de, onun mrnden azalt lmas da mutlaka kitaptad r. phesiz bunlar Allah'akolayd r" (Fat r Suresi, ayet 11; ayr ca bkz. Yasin Suresi, ayet 12 vd; ayr ca bkz. Fat r Suresi, ayet 9,11, 13, 15).

    Bu arada putlar n gsz olduklar n anlatmaya al r:

    "E er (putlar ) a r rsan z, sizin a rman z i itmezler. Faraza i itseler bile size cevap vermezler. K yamet gn de sizin ortak ko man z reddederler" (Fat r Suresi, ayet 14). Yceliini insanlara kar da ilan ederek yle der:"Ey insanlar! Allah'a muhta olan sizsiniz. Zengin ve vlmeye lay k olanancak odur" (Fat r Suresi, ayet 16).

    Bunlara benzer nice tekrarlamalar vard r. Gelmi ve gemi halklar n Tanr 'y ve peygamberlerini

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    10/162

    yalanlad klar konusu da, ou kez tekrarlananeylerdendir ki, bir iki rnei yledir:

    "Kendilerinden nce gelenler de yalanlam lard ... Beni inkar etmek nas l olur?" (Sebe1 Suresi, ayet45); "Seni yalanl yorlarsa, bil ki, senden nce de nice peygamberler yalanlanm t r" (Fat r Suresi, ayet4); "E er seni yalanc say yorlarsa, bil ki, onlardan ncekiler de yalanlan-m slard ... Beni inkar etmek nas l olur?" (Fat r Suresi, ayet 25-36).

    Tanr 'n n, insanlar tam bir keyfilikle diledii gibi doru yola soktuu ya da sapt rd , "Mslman" yada "kafir" yapt hususu da, s k s k tekrarlananeylerdendir. rnein, Kehf Suresi'ndeyle yaz l d r:"Allah' n do ru yola eri tirdi i kimse hak yoldad r. Kimleri de sapt r rsa, art k onu do ru yola gtrecek bir rehber bulamazs n" (Kehf Suresi, ayet 17).sra Suresi'nin 97. ayeti de ayn nitelikte veyaz l tad r. brahim Suresi'nde,"...Allah diledi ini sapt r r, diledi ini de do ru yola iletir. nk, o, g ve hikmet sahibidir" ( brahim Suresi, ayet 4) diye yaz l d r ve sanki "keyfilik", g ve hikmetsahibi olman n bir gereiymi gibi tan mlanm t r. Nitekim Enam Suresi'nde Tanr , diledii kiiningnln a p Mslman yapt n ve dilediinin gnln daralt p sapt rd n , kafir yapt n syler.Fakat, sanki bu tr bir keyfilik yetmiyormu gibi, bir de kafir k ld klar n cehennemlerde yakt n anlatarak "ycelii"nin s n rs zl n izgilemi gibidir (rnein, Enam Suresi, ayet 125).

    Kur'an'

    n bir t olmak zere gnderildii hususu, zellikle Mekki ayetlerde, devaml

    ekildetekrarlan r. Kamer Suresi'nin birok ayetinde ayn szcklerleu vard r: "Andolsun biz Kur'an' ,anla l p t al nmas iin kolayla t rd k. O halde d np t alan yok mudur?" (Kamer Suresi,ayet 17, 22, 32, 40). Hac Suresi'nde birka ayet ara ve bir iki szcn yer deitirmesi suretiyle ayn eyler u ekilde tekrarlanm t r: "Allah hakk nda bilmeden tart an... insanlar vard r" (Hac Suresi,ayet 3);"Bilmeden... Allah hakk nda tart an vard r" (Hac Suresi, ayet 8). Ayn surenin biraz dahaaa s nda, "Do rusu Allah, inananlar ve yararl i ler i leyenleri, ilerinde rmaklar akan cennetlerekoyar" (Hac Suresi, ayet 14, 23)eklindeki ayetlerin, az arayla tekrar vard r. Bakara Suresi'nin 62.ayetindeki," phesiz, inananlar, Yahudi olanlar, H ristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gnne inan p yararl i yapanlar n ecirleri Rablerinin kar ndad r. Onlar iin art k korku yoktur.Onlar zlmeyeceklerdir" (Bakara Suresi, ayet 62)eklindeki ayet, bir iki szck fark yla MaideSuresi'nin 69. ayetinde aynen tekrarlanm t r. R zk n Tanr 'dan gelme olduu s k s k tekrarlanan

    eylerdendir; rnein, Sebe' Suresi'nde yer alan,"De ki! Rabbim r zk diledi ine geni letir ve bir lye gre verir" (Sebe' Suresi, ayet 36)eklindeki ayet, iki ayet sonra ayn szcklerle tekrarlan r (bkz. Sebe' Suresi, ayet 39).

    Enbiya Suresi'nin 76. ayetindeki,"Nuh da... bize yalvarm t ; onun duas n kabul edip, kendisini veailesini, byk s k nt dan kurtard k" (Enbiya Suresi, ayet 76)eklindeki syleni, daha sonraki SaffatSuresi'nin 75. ve 76. ayetlerinde kar m za tekrar kar: "Nuh bize seslenmi ti de, duas na ne gzel icabet etmi tik. Onu ve ailesini byk s k nt dan kurtarm t k" (Saffat Suresi, ayet 75-76). Yine NuhSuresi'ndeki,"Davud'la beraber tespih etsinler diye, da lan ve ku lar buyruk alt na ald k. Bunlar biz yapm t k..." (Nuh Suresi, ayet 79)eklindeki szler, daha sonra Sad Suresi'nde ufak bir deiikliklekar m zdad r: "Davud'u an... Onunla beraber tespih eden da lan, ku lar ... onun buyru u alt navermi tik" (Sad Suresi, ayet 18-19).

    Yine Nuh Suresi'ndeki,"Sleyman' n emriyle yryen iddetli rzgar , onun buyru una verdik.. Dalg l k yapan ve bundan ba ka i ler de gren eytanlardan da onun buyru u alt na verdik..." (Enbiya Suresi, ayet 81-82)eklindeki sat rlar, Sad Suresi'ndeu ekilde kar m za kar: "...istedi i yere (Sleyman' n) buyru u ile kolayca giden rzgar ... dalg l k yapan eytanlar onun buyru u alt naverdik..." (Sad Suresi, ayet 36-38).

    Tanr 'n n Adem'i yaratt ktan sonra meleklerini ona secde ettirmek istemesi ve meleklerin hep birdensecde etmeleri, fakat bu emre kar iblisin kafa tutup kendisinin ateten yarat ld n , Adem'in iseamurdan yap ld n ve dolay s yla ondan stn olduunu syleyerek Tanr ile tart maya girimesi, bunun sonucu olarak Tanr taraf ndan kovulmas Kur'an' n Bakara (ayet 34 vd...), Kehf (ayet 50) Araf (ayet 11-18), Hicr (ayet 31-34), Sad (ayet 71-75), Taha (ayet 116),sra (ayet 61) surelerinde vedierlerinde, hemen hemen ayn ibarelerle tekrarlanarak anlat l r.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    11/162

    Hikaye ve masallar da, hep kesik kesik olmak suretiyle, buekilde devaml tekrarlamalar halindedir.rnein, Muhammed'den nceki peygamberlerin, kendi kavimleri taraf ndan alaya al n p inkar edildikleri, inkar edenlerin ba na belalar geldii s k s k tekrarlananeylerdendir. Her tekrar ediliteTanr 'n n gkleri ve yeri yaratt n , yolda yrnsn diye yollar yapt n , gkten su indirdiini,insanlar binsin diye gemiler ve hayvanlar ihsan ettiini ya da buna benzer eyler syleyerek vndgrlr (bkz. Zuhruf Suresi, ayet 6-8, 9-15, 16-17; Duhan Suresi, ayet 4-7, 17-25; Nahl Suresi, ayet57-58, 63 vd...).

    Musa ile Firavun hikayesi, farkl surelerde ele al nm ve ayn olaylar eklinde tekrarlanm t r (bkz.Mmin Suresi, ayet 23-50; Enam Suresi, ayet 103 vd...; Kasas Suresi, ayet 38 vd...). brahim'in kar s na bir olu olaca n n mjdelenmesi olay eitli surelerde ayn ekilde ve ouzaman ayn szcklerle tekrarlanm t r. rnein Hud Suresi'nde,"Andolsun ki, elilerimiz mjde ile brahim'e geldiler. 'Selam sana' dediler... Onlar, 'Korkma, biz Lt milletine gnderildik' dediler. Buarada ibrahim'in ayakta duran kar s glnce 'Ona shak' , ard ndan Ya'k b'u mjdeleriz,' dediler.'Vay ba ma gelenler! Ben bir kocakar , kocam da ihtiyar olmu ken nas l do urabilirim? Do rusu bu a lacak bir ey' dedi; 'Ey evin han m ! Allah' n rahmeti ve bereketi zerinize olmu ken, nas l Allah' ni ine a ars n?' (dediler)..." (Hud Suresi, ayet 69-74) diye yaz l d r. imdi sure sonraki Hicr Su-

    resi'nin 52. ve 55. ayetlerine gz atal

    m; ayn

    olay

    n hi yeri yokkenu ekilde tekrarland

    n

    grrsnz:

    " brahim'in yan na girdiklerinde selam vermi lerdi; o, 'Do rusu biz sizden korkuyoruz!' demi ti de,'Korkma, biz saha bilgin bir o lun olaca n mjdelemeye geldik' demi lerdi; 'Ben kocam ken banamjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak mjdeliyorsunuz?' deyince, 'Seni gerekten mjdeliyoruz,umutsuzlardan olma' demi lerdi..." (Hicr Suresi, ayet 52-55).

    Grlyor ki, Hud Suresi'ndeki hikaye Hicr Suresi'nde pek ufak bir deiiklikle yer alm t r. imdi 36srelik bir atlama yapal m ve Zariyat Suresi'nde ayn eyleri tekrarlayanu sat rlar okuyal m:"Onlar brahim'in yan na girip 'Selam sana' demi lerdi, ibrahim de 'Selam size' demi ti. Hemenailesine giderek semir bir buza getirmi , onlar n nne srp 'yemez misiniz?' demi ti.

    Yemediklerini grnce onlardan endi eye d t; 'Korkma!' dediler ve ona bilgin bir o ul sahibiolaca m mjdelediler; bunun zerine kar s hayretle seslenerek geldi, yzn kapayarak 'K s r bir kocakar ' dedi. Melekler, 'Bu byledir, Rabbin sylemi tir; do rusu o, hakim oland r...'dediler..." (Zariyat Suresi, ayet 25-32).

    Bazen ibadetle ve hukukla ilgili ayetler, i ie girmi olarak, eitli surelerde ayn szcklerletekrarlanm t r:

    "Onlar, e leri ve cariyeleri d nda, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Do rusu bunlar yerilemezler. Bu s n rlar a mak isteyenler, i te bunlar a r gidenlerdir. Onlar emanetlerini ve szlerini yerine getirirler. Namazlar na riayet ederler. te onlar, temelli kalacaklar firdevs cennetinevaris olan miras lard r" (Mminun Suresi, ayet 6-11).

    Yukar daki ayetin Mearic Suresi'nin 29. ve 36. ayetleriyle aynen tekrarland n grmekteyiz; arayasadece" ahitliklerini gere i gibi yaparlar" tmcesi s k t r l vermitir.

    * * *

    Kur'an'da yer alan tekrarlamalar n nedenleri pek eitlidir. Bu nedenleri, Muhammed'inunutkanl klar nda ya da Yahudilerden, H ristiyan-lardan farkl zamanlarda ve farkl kiilerden olmak zere rendiklerini blk prk ekilde Kur'an'a sokmas nda veya tekrarlamalar n insan beynizerinde uyuturucu etki yapt n ve bu yoldan insanlara ba edirtmenin kolay olduunu bilmi olmas nda aramak mmkndr.

    Gerekten deslam kaynaklar n n bildirmesine gre, Muhammed, kendi unutkanl n n bilincine sahip

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    12/162

    olduu iin, her daim yan nda genlerden birini bulundurur ve ona olaylar kaydettirirdi. Bunu byleyapm olmas na ramen yersiz tekrarlamalara ynelmekten kurtulamazd . Nitekim, Sa'd bn-i EbiVakkas'tan renerek Ankebt Suresi'ne koyduklar n unutup, bir baka vesileyle Lokman Suresi'ndetekrarlamas ya da bir olay anlat rken yanda kesip, ayn olaya baka bir surede devam etmesi veederken de tekrarlamalara bavurmas , bu hususta verilebilecek nice rneklerdendir. K saca fikir edinebilmek iin Vakkas olay n zetleyelim:

    Ankebt ve Lokman surelerinde hemen hemen ayn szckler ve tmceler halinde yer alan iki ayet bulunuyor: Ankebt Suresi'ndeki ayetyledir:

    "Biz insana, ana ve babas na kar iyi davranmas n tavsiye etmi izdir... Ana, baba seni, kr krnebana ortak ko man iin zorlarsa, onlara itaat etme..." (Ankebut Suresi, ayet 8).

    Ankebut Suresi, Kur'an' n 29. sresidir. Bu sureden iki sure sonraki Lokman Suresi'nde yukar dakiszler, araya baz tmceler s k t r lmak suretiyle aynen tekrar edilmi ve u ekle getirilmitir:"Biz insana, ana ve babas na kar iyi davranmas n tavsiye etmi izdir. Annesi onu gszlkten gszl e u rayarak karn nda ta m t . ocu un stten kesilmesi iki y l iinde olur... Ana, baba

    kr krne bana ortak ko man iin zorlarlarda, onlara itaat etme..." (Lokman Suresi, ayet 14-15).Beyzavi gibi Kur'an yorumcular n n sylemesine gre, yukar daki benzeri ayetlerin iki ayr surede yer almas , u olay vesilesiyledir: Sa'd bn-i Ebi Vakkas' n Mslman olduunu duyan anas Hamne, fenahalde zlr ve olununslamdan k p eski dinine, yani putperestlie dnmesini ister. Dnnceyekadar yemek yemeyip a kalaca n syler;yle der:"Ya Sa'd! Sen ne yapt n, e er sen bu yeni dinib rakmazsan (yemin ederim ki) ben yemem, imem, nihayet lrm; sen de benim yzmden: 'Heyanas n n katili!'diye bed nam olursun." ( Bkz. Elmal l Hamdi Yaz r, Hak Bini Kur'an Dili, Bedir Yay nevi, istanbul. 1993, c.5, s.3844.) Ve dedii gibi yapar; iki gn iki gece yemez, imez, takattander. Ve ite bu nedenledir ki Muhammed,"Ana, baba seni, kr krne bana ortak ko man iin zorlarsa, onlara itaat etme..." eklindeki ayetleri, Kur'an' n yukar daki surelerine, tekrarlama yoluylaserpitiriverir. Bu ayetler Sa'd' ylesine etkiler ki, anas na ok dkn olmas na ramen, onun akalarak lmesine raz olduunu anlatmak iinyle der:"Anneci im, bilesin ki vallahi yz can n olsa

    da birer birer ksa, ben bu dini hibir ey iin terk edemem; art k dilersen (yemek) ye, dilersen yeme." Olunun bu tutumu kar s nda Hamne, .pek muhtemelen bu kadar kat yrekli bir ocuk iinlmenin yersiz olduunu anlam olmal d r ki, al k grevine son verir ve yemek yemeye balar. Fakat,her ne olursa olsun, durumu ki, Muhammed, ayn bir olay vesilesiyle Kur'an' n Ankebut ve Lokmanadl iki ayr suresine, birbirinin ayn nitelikte ayetler koymutur. Hemen belirtelim ki, Ankebut Suresi,Kur'an'da 29. s rada, Lokman Suresi ise 31. s rada yer alm t r. Ancak, bu iki sure, birbirlerinden ok farkl zamanlarda inmi olarak bilinirler; zira Lokman Suresi'nin nzul (ini) s ras 57, AnkebutSuresi'nin nzul s ras ise 85'tir. Yani, bu iki sure aras nda 28 srelik bir zaman fark bulunmakta! Pek muhtemeldir ki, bu zaman fark , unutkanl k yarat p, yukar daki iki benzen ayetin Kur'an'da"tekrarlama"eklinde yer almas na vesile olmutur.

    te yandan Muhammed, kafiyeli konumalar n ve ahenkli tekrarlamalar n (velevki gereksiz ve b kt r c nitelikte olsun), insan beyninde uyuturucu etkiler yaratt n bilirdi. Kiilerin, sonu gelmez bu tekrarlamalar ierisinde dnme gcnden yoksun kal p, kendilerini, emredilen1 eyleriyapmaya terk edeceklerini de bilirdi. Nice rneklerden bir ikisini belirtelim: Nur Suresi'nin 61.ayetinde "yemek yemek" iin kimlerin evine izinsiz olarak gidilecei yle anlat lm t r:

    "...Evlerinizde veya babalar n z n evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek karde lerinizinevlerinde veya k z karde lerinizin evlerinde veya amcalar n z n evlerinde veya halalar n z n evlerindeveya day lar n z n evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya kahyas olup anahtarlar elinizde olanevlerde veya dostlar n z n evlerinde izinsiz yemek yemenizde bir sorumluluk yoktur. Bir arada veyaayr ayr yemenizde de sorumluluk yoktur..." (Nur Suresi, ayet 61).

    Grlyor ki, "evlerinde" ve "veya" szckleri, ayetin yar s n kapsayacak ekilde gereksiz olarak tekrarlanm t r; sekiz tmcelik bir tek ayet iinde on iki kez "evlerinde", sekiz kez "veya" szc yer alm bulunmakta. Bu szckleri tekrar etmekteki amac da ifade etmek mmkn; bu yap lacak olursa

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    13/162

    yukar daki ayetu ekli al r:

    "...Evlerinizde veya babalar n z n, annelerinizin, erkek karde lerinizin, k z karde lerinizin,amcalar n z n, halalar n z n veya day lar n z n veya teyzelerinizin, dostlar n z n evlerinde veya kahyas olup anahtarlar elinizde olan evlerde izinsiz yemek yemenizde bir sorumluluk yoktur. Bir arada veyaayr ayr yemenizde de sorumluluk yoktur..."

    Ancak, tekrarlamalar yok edip, ayeti buekle sokmakla, iin sihirli yn kaybolmu oluyor. Ama,dinleyenleri sihirlemek olduuna gre, ayn szckleri tekrarlamakta yarar grlmtr!te yandan bir deu var ki, yukar daki ayette belli kiilerin evlerinde izinsiz olarak yemek yemeninsorumluluk dourmad bildirilmekte. Sylemeye gerek yok ki, evlerinde yemek yenebilecek olanakraba ve dostlar , bu ekilde say p s ralaman n bilimsel ve anlaml bir yn yok. Yukar daki hkm,amac ifade etmekten ok uzak; bunu anlatmak iin daha bilimsel ve genel bir ifade kullanmak uygunolurdu. Daha baka bir deyimle ayette yer alan s ralama, konuya a kl k deil, anlams zl k veanla lmazl k getirmekte.u bak mdan ki, kimlerin evinde izinsiz yemek yenebilecei s ralan rken, belli bir s n rlama konmak isteniyormu kan s yarat lmakta: rnein, "babalar n z n, annelerinizinevlerinde... izinsiz yemek yemenizde sorumluluk yok" deniyor. Pek iyi, ama"bykbaba" ya da

    "bykanne" zikredilmemi; onlar

    n evinde yenmeyecek mi? Yine ayn

    ekilde,"erkek karde lerinizinveya k z karde lerinizin evlerinde yemek yemekte size sorumluluk yok" deniyor. Erkek kardein ya dak z kardein ocuklar n n evlerinde yemek yenirse ne olacak? Ayn ekilde"...amcalar n z n,halalar n z n veya day lar n z n veya teyzelerinizin... evlerinde izinsiz yemek yemekte sorumluluk yok" deniyor. Fakat, bunlar n ocuklar n n (rnein, amcazadeler, halazadeler vs...) evinde izinsiz yemek yemek sorumluluk mu douracak? Belli deil! Buna benzer nice sorulara yan t verebilecek niteliktedeil yukar daki ayetler!

    te yandan baz surelerde, szcklerle birlikte tmcelerin de ayn ekilde tekrarland grlr.rnein, Rahman Suresi'nde,"...Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" (Bu tmceyi u ekilde de okumak mmkn: " imdi Rabbinizin hangi eltafina dersiniz yalan ?")diye bir tmcevard r ki, hemen her iki sat rda bir ve her bir ayetten sonra tekrarlanm t r. 78 ayetten oluan Rahman

    Suresi'ndeki bu tmce, 31 kez kar n zdad r. K saca bir fikir edinmi olmak iin surenin birka ayetinirnek verelim:

    "Allah, yeri insanlar iin meydana getirmi tir; orada meyveler, salk ml hurma a alan, yaprakl taneler, gzel kokulu otlar vard r." "Ey insanlar ve cinler! yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Allah insan , pi mi amura benzeyen kum bal ktan yaratm t r. Cinleri de z ate ten yaratm t r. " "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "O, gne ve ay n do ular n n Rabbidir, bat lar n n Rabbidir." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Ac ve tatl sulu iki denizi birbirine kavu mamak zere sal vermi tir; aralar nda bir engel vard r,birbirine geip kar mazlar." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Bu iki denizden de inci ve mercan kar." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Onun emriyle denizde yryen da lar gibi gemiler onundur. " "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Yeryznde bulunan her ey fanidir, ancak yce... Rabbinin varl bakidir." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Omlarda (cennetlerde), bak lar n yaln z erkeklerine evirmi (bakire) e ler vard r." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Onlar yakut ve mercan gibidirler." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Oralarda (cennetlerde) iyi huylu gzel kad nlar vard r." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "ad rlar iinde ceylan gzller vard r."

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    14/162

    "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Onlara daha nce insan da, cin de dokunmam t r." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Cennetlikler orada ye il yast klara ve harikulade i lemeli d eklere yaslan rlar." "yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" "Byk ve pek cmert olan Rabbinin ad ne ycedir" (Rahman Suresi, ayet 13-78).

    Grld gibi ayn szleri ieren tmcelerden oluma bu tekrarlamalar, Rahman Suresi'nin 13.ayetinden 78. ayetine kadar bu min'al zere, btn bir sure boyunca srp gitmekte! Dikkat ediniz,..Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" eklinde tekrarlanan tmcelerin aras nas k t r lm dier tmcelerin birounu anlamak ya da deerlendirmek mmkn deil! rnein,yukar da "...Ac ve tatl sulu iki denizi birbirine kavu mamak zere sal vermi tir" deniyor. Ne demektir bu? " ki deniz" deyimiyle ne kastediliyor? Belli deil! Her ne kadar Kur'an' n Fat r (ayet 12), Furkan(ayet 53) ve Neml (ayet 61) surelerinde iki deniz ile bu iki denizin aras na konmu olan engelden szedilmekte ve bu denizlerden birinin suyunun tatl , dierininkinin tuzlu ve ac olduu belirtilmekteysede, anla lmazl k giderilmi deildir. Yorumcular aras nda iki denizden birinin "deniz" deil rmak olduunu syleyenler vard r; bu rma n Dicle mi, yoksa Nil mi olduu da ayr ca tart mal d r! Fakat,

    her ne olursa olsun,"...Ac

    ve tatl

    sulu iki denizi birbirine kavu mamak zere sal

    vermi tir" eklindeki bir tmcenin Rahman Suresi'nde hi yeri ve gerei yoktur. Yine bunun gibi yukar daki ayetlerde,Tanr 'n n insanlar amur gibi pis bir nesneden, cinleri ise asil bir malzeme say lan ateten yaratt nadair yle bir tmce var:

    "...Allah insan , pi mi amura benzeyen kuru bal ktan yaratm t r. Cinleri de yal nl bir alevden (zate ten) yaratm t r..."

    Ve bunu syleyen, yani insan aa l k bir malzemeden yaratt n a klayan Tanr , bir de soruyor:"yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" Neden Tanr insanlar kt, baya , aa l k nitelikte say lan kuru kokmu bal ktan yarats n da, cinleri asil nitelikte say lan zateten var etsin? Kukusuz ki, insanahsiyetinin haysiyetini rencide etmek bak m ndan olumsuz bir

    tmce bu!Yine ayn ekilde, yukar daki ayetlerde cennetlerden ve bu cen-netlerdeki gzel k zlardan szedilmekte!"Yce" ve "cmert" olduunu syleyen Tanr , cennetteki ceylan gzl, yakut ve mercangibi bakire dilberleri, sevgili erkek kullar na vereceini bildirmekte!"Hi "yce" bir Tanr 'n n yapaca eyler midir bu?" diye dnmek mmkn. Ancak, Kur'an' okuyan (ya da dinleyen) kii, her iki sat rda bir kar s na kan, "...Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?" tmcesiyznden, bu tekrarlamalar aras na s k t r lan szlerin anlams zl n , olumsuzluunu ya da Tanr 'n nyceliini rencide edici ynlerini fark etmez; akl nda kalan tek ey, Tanr 'dan geldii sylenen"nimetler"dir.Kendisine vaat edilen bu nimetler nedeniyle, kii, Tanr 'ya ve onun"peygamberi"neminnettar kal p, kendisini, gz kapal ekilde onlara, itaat zorunluluunda bulur ve mutlak ekilde"teslimiyet" halinde bulunur. Muhammed'in de amac esasen budur; Kur'an'a koyduu, "Ey Mu-hammed! phesiz, sana ba e erek ellerini verenler, Allah 'a ba e ip el vermi say l rlar" (FetihSuresi, ayet 10) ya da"Allah ve peygamberine kim boyun e erse Allah onu bu cennetlere kor" (NisaSuresi, ayet 13-14)eklindeki ayetler sayesinde, Araplar , Tanr 'ya ba edirtirken, ayn zamandakendisine ba edirtmi, yani aklen ve ruhen onlar teslimiyet halinde tutabilmitir. Yerletirdii dini,"teslimiyet" anlam na gelmek zere" slamiyet" diye adland rmas da, bir bak ma bundand r; kiiyi"teslimiyet" ierisinde tutup itaatkar k labilmesinde bu yukar dakilere benzer tekrarlamalar n etkisis n rs zd r.

    * * *

    Pek muhtemeldir ki,slamc lar, "Her kitapta tekrarlamalar olur" diyerek, yukar daki eletirilerigeersiz k lmak isteyeceklerdir. Kukusuz ki, her kitapta tekrarlamalar olur; t pk her sanat yap t ndaolduu gibi. Fakat, eer tekrarlamalar n amac , okuyucuyu ya da dinleyiciyi ak lc dnceden yoksunk l p gkten inme buyruklar n klesi haline sokmak ise, byle bir ama insan varl n n gelimesiniengellemek bak m ndan sak ncal d r.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    15/162

    te yandan "tekrarlamalar n" her kitap bak m ndan sz konusu olabileceini ne srerek, Kur'an'dakitekrarlamalar "olas " saymak da doru deildir. Byle bir k yaslama, Kur'an' n Tanr yap s deil,fakat insan yap s bir kitap olduu sonucunu dourur. u bak mdan ki, "kusur", "eksiklik", "yan lg "vs... gibieyler, insana zgeylerdir. Bu nedenle insan yap s her yap tta, her kitapta (velev ki,mkemmel nitelikte say ls n), kusur ya da yanl niteliindekieylerin (rnein, yersiz ve gereksiztekrarlamalar n) bulunmas doald r. Oysa Tanr 'n n, her eyi en iyi bilen ve en mkemmelekliylevar eden, asla kusur etmeyen bir Yaratan olduu ne srlyor. Hatta Muhammed'in sylemesine greTanr , mucizevi nitelikte olmak zere verdii Kur'an' n bir benzerinin hi kimseler taraf ndangetirilemeyeceini anlatmak maksad yla yeminler etmi yle demitir:

    " nsanlar ve cin'ler, birbirine yard mc olarak, bu Kur'an' n bir benzerini ortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar..." (sra Suresi, ayet 88.) Ancak, nevar ki, eer bu sylenenler gerekten doru olsayd , bu takdirde, Kur'an'da, insan yap s kitaplardaolduu gibi, yersiz ve gereksiz tekrarlamalar olmazd !

    IIKUR'AN'DAK UYUMSUZLUKLAR, TUTARSIZLIKLAR,KAPALILIKLAR VE ANLAILMAZLIKLAR HAKKINDA

    ("APAIK" OLDUU SYLENEN KUR'AN'IN"APAIK" OLMAYAN YNLER )

    Kur'an' n hem ifade ve anlat gc itibariyle, hem de anlam, hkm, haberler ve gerekleri ortayavurmak bak m ndan tam bir tutarl l k, btnlk ve uyumluluk arz ettii, emsalsizlik rnei olduu nesrlr ve bylesine mkemmel bir yap t n insanlar taraf ndan meydana getirilemeyecei, ancak veancak Tanr 'dan gelebilecei sylenir. Bunun kan t olmak zere Tanr 'n n yle konutuu belirtilir:

    "(Ey Muhammed!) De ki, " nsanlar ve cinler, birbirlerine yard mc olarak, bu Kur'an' n bir benzeriniortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar'..." (sraSuresi, ayet 88.)

    Ve yine Kur'an' n, insanlar taraf ndan yap lamayacak kadar mkemmel ve mucizevi nitelikte bir yap tolduunu anlatmak iin, bu kitapta birbirini tutmamazl k ve ayk r l k olmad iddia olunur veTanr 'n n yle dedii rnek verilir:

    "...E er o (Kur'an) Allah'tan ba kas taraf ndan gelmi olsayd , onda birok tutars zl k (ayk r l k)bulurlard " (Nisa Suresi, ayet 82.)

    Sylemeye gerek yoktur ki, byle bir gereke,slamc lar ya-lanlay c nitelikte bir sonu yaratabilir ki,o da Kur'an'da tutars zl k, uyumsuzluk ya da anlams zl k gibi olumsuzluklar n bulunmas halinde bukitab n Tanr yap s olmad sonucunun domas d r.

    Bundan nceki blmlerde Kur'an' n elikilerle, tutars zl klarla ve uyumsuzluklarla dolu olan baz ynlerine deindik. Fakat, Kur'an' n bir de kapal l klarla, anla lmazl klar ve anlams zl klarla doluynleri vard r ki, slamc lar g durumda k lmaya yeterlidir. Kitab m z n bu blmnde, Kur'an'dakitutars zl klar ve uyumsuzluklar yeniden ele almakla beraber as l kapal l klar konusuna eileceiz. Vegreceiz ki, herkesin anlayabilecei ekilde, "apa k" olduu sylenen Kur'an, apa k olmaktan uzak olup, anla lmazl klarla doludur. Ve bu anla lmazl klar, sadece dnme gcn y pratmak a s ndandeil, fakat kitapta "hikmet" yat yormu kan s n yaratarak, kiileri gz kapal ekilde boyun eer du-

    rumda k lmak bak m ndan da sak ncal d r.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    16/162

    Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , her kavme, o kavim iinden peygamberler ve onlar n dilinden"kitap"lar gndermitir; gnderirken deyle demitir:

    "Kendilerine, apa k anlatabilsin diye her peygamberi kendi diliyle gnder(dik)..." ( brahim Suresi,ayet 4).

    Bylece buyruklar n n anla labilmesini, uygulanmas n salamak istemitir!

    Yine Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , Araplara da, kendi ilerinden birini (Muhammed'i)setiini ve onlar n anlayabilecekleri dilde, yani Arapa olmak zere Kur'an' gnderdiini bildirmitir. stelik de Kur'an' , sadece Arapa olarak deil, eitli Arap kabilelerinin telaffuzla-r yla,daha dorusu yedi lehede olmak zere gnderdiini sylemitir;( Bkz. ilhan Arsel. eriat'tan K ssalar 2. Kaynak Yay nlan, Nisan 1997, stanbul, s.183 vd...) istemitir ki, btn Araplar, bu kitab kendi bildikleri ve konutuklar dil ve lehede dinlesinler, rensinler ve rehber edinsinler ve bylece"do ru yola" girsinler de"Tanr 'ya kulluk etsinler, onun nimetlerine eri sinler!"

    Ve yine Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , Kur'an' n iyice ve kolayl kla "anla labilir" ve

    "akledilebilir" olmas

    n

    salayabilmek iin, onu, sadece Arapa ve sadece Arab

    n eitli lehelerinde(yani yedi lehede) olarak deil, "apa k Arapa" olarak, hem de ayetlerini"uzun uzad yaa klayarak",yani her Arab n anlayabilecei ekilde indirdiini bildirmitir. Muhammed, bunun byleolduunu anlatmak zere, Kur'an'a ayetler koymutur ki, say lar iki dzineyi bulur. Bu ayetlerde,Kur'an' n "elkitabi'l-mbin" (yani "apa k bir kitap")olduu anlat lm t r. rnein, Yusuf Suresi'ninilk ayetinde,"Elif, Lam, Ra. Bunlar i te ayetleridir sana o mbin kitab n. Biz onu bir Kur'an olmak zere Arabi olarak indirdik, gerek ki ak l erdiresiniz!" diye yaz l d r. "Mubin" szc, "ne oldu ua k", "besbelli", "kendini anlatmaya kendi yeterli" demektir. Kur'an' n bu nitelikte olduunu belirtenayetlerin bir k sm nda, "apa k Kur'an" deyimigeer; bir k sm nda Kur'an' n "apa k Arapa" oldu uanlat lm t r. Bunlar eitli ayetlerdeyle s ralanm t r:

    te biz Kur'an' bylece Arapa olarak indirdik ve onda, korku konusu olanlar ("vaidleri")

    sergiledik. Olur ki (Mekke p tataparlan) korkarlar art k. Ya da onlara bir t olu turur" (TahaSuresi, ayet 113).

    "Apa k kitaba andolsun ki, akledesiniz diye Kur'an' Arapa okunan bir kitap k lm zd r" (Zuhruf Suresi, ayet 2-3).

    "Apa k olan kitaba andolsun ki, biz onu kutlu bir gecede indirdik... " (Duhan Suresi, ayet 2-3)."Ey Muhammed... Kur'an' senin dilinde indirerek kolayca anla lmas n sa lad k" (Duhan Suresi, ayet58-59).

    "Bunlar apa k kitab n ayetleridir" (Kasas Suresi, ayet 2).

    "(Ey Muhammed!) Andolsun ki, sana apa k ayetler indirdik" (Bakara Suresi, ayet 99).

    "Allah'tan ba kas na kulluk etmeyesiniz ve Rabbinizden ma firet dileyesiniz diye ayetleri kesink l nm , sonra da uzun uzad ya a klanm bir kitapt r" (Hud Suresi, ayet 1-4).

    "Kur'an, kendilerine ilim verilenlerin gnllerinde yerle en apa k ayetlerdir" (Ankebut Suresi, ayet49).

    "Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size a k seik bildiren ayetler indirdik..." (Nur Suresi, ayet 46).

    (Benzeri dier ayetler iin bkz. Maide Suresi, ayet 15, 92; Enam Suresi, ayet 59; Yunus Suresi, ayet61; Hud Suresi, ayet 6; Yusuf Suresi, 37 ayet 1;uara Suresi, ayet 2; Neml Suresi, ayet l, 75; Hicr Suresi, ayet 1; Yasin Suresi, ayet 17, 69; Nahl Suresi, ayet 35, 82, 103; Bakara Suresi, ayet 195; NisaSuresi, ayet 174; Nur Suresi, ayet 54; Ankebut Suresi, ayet 18; Teabn Suresi, ayet 12.)(Bu konuda

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    17/162

    bkz. Turan Dursun, Kur'an Ansiklopedisi, Kaynak Yay nlan, c.2, s.299.)

    te yandan Kur'an, yine Muhammed'in sylemesine gre,"hibir eksi i olmayan",tm ihtiyalar kar layabilecek "mkemmeliyette" bir kitapt r ve gya Tanr yle konumutur:

    "Kitapta biz, hibir eyi eksik b rakmad k..." (En'am Suresi, ayet 38).

    Yani Muhammed'in sylemesine gre, Tanr istemitir ki, Kur'an, tm ihtiyalar kar layan eksiksizve "apa k" bir kitap olsun ve btn Araplar taraf ndan iyice anla ls n; hem de ylesine iyi anla ls nki, "cahiliyet ortadan kalks n ve karanl k bats n!" Bundan dolay d r ki, kitab "a k, seik ve eksiksiz" bir ekilde haz rlam oluyor Tanr !

    Ve yine bu ayn Tanr , iyice anla labilmesini salamak zere,"Apa k kitaba andolsun ki, akledesinizdiye Kur'an' Arapa okunan bir kitap k lm zd r" (Zuhruf Suresi, ayet 2-3; ayr ca bkz. Yusuf Suresi,ayet 1-2) diye konuurken dnmtr ki, eer Kur'an' Arapa olarak indirmeyecek olursa, bu sefer Araplar kendisine,"Bir Araba, yabanc bir dille sylenir mi?" ya da"Bir Araba Acemce ("Acemce" deyiminin, "Arapan n ba ka bir dil", "Acem dinine mensup olan", "Arab n ba kas , Trk, Fars,

    Hintli...", hangi cinsten olursa olsun "fasih olmayan", "iyi sylenmeyen"... gibi anlamlara geldi ikonusunda bkz. Elmal l Hamdi Yaz r, age, c.5, s.4211.) sylenir mi?" diye kafa tutacaklar ve"Bizeanlamad m z dilde bir kitap yollad n" deyip sorumluluktan s yr lmak iin f rsat ve bahanearayacaklard r. Ya da Tevrat' n ve ncil'in Arapa olmayan dillerde indiini ne srerek,"Biz onlar ndillerinden anlam yoruz..." diyebileceklerdir. Ve ite Araplara bu f rsat b rakmamak iin, Tanr ,Kur'an' , onlar n anlayabilecekleri Arapa ile, hem de ayetlerini"apa k" nitelikte olmak zeregnderdiini sylemitir. Bunun byle olduunu yine Kur'an'dan anlamaktay z. Bir kere En'amSuresi'nde Tanr 'n n, yle konutuu yaz l d r:

    "...Bana uyun ve Allah'tan korkun ki, size merhamet etsin. 'Kitap, yaln z bizden nceki iki toplulu a(Yahudilere ve H ristiyanlara) indirildi, biz ise onlar n okumas ndan gerekten habersizdik' de-meyesiniz diye. Yahut, 'Bize de kitap indirilseydi biz onlardan daha ok do ru yolda olurduk'

    demeyesiniz diye size (Kur'an' indirdik)... " (En'am Suresi, ayet 155-157).Yine bunun gibi Fussilet Suresi'nde Tanr 'n n Araplara hitabenyle dedii anla l yor:"E er biz bu Kur'an' yabanc bir dille (yani Arapadan ba ka bir dille) ortaya koysayd k, 'Ayetleriuzun a klamal de il miydi? Bir Araba yabanc bir dille sylenir mi?' derlerdi. Ey Muhammed de ki,'Bu inananlara, do ruluk rehberidir'..." (Fussilet Suresi, ayet 44).

    te yandan Tanr , Araplar n tm anlayabilsin diye Kur'an' , yine biraz nce deindiimiz gibi,Araplar n eitli lehelerine gre ve daha dorusu yedi trl okunuta yapm t r. Buhari'nin bn-iAbbas'tan rivayetine gre, Muhammed, bu konudayle demitir:

    "Bana Cibril Kur'an' bir okunu zerine okuttu. Ben de durmadan bunun anmas (ve Arab n bundanba ka okuyu lar yla da okunmas n ) istedim. Ta yedi trl okunu a eri inceye kadar bu dile imde srar ettim. Her talebim Tanr taraf ndan is'af olundu.( Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar Tecrid-i SarihTercemesi ve erhi, Hadis No. 1331, c.9. s.27-28)

    Grlyor ki, Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , ilk bata Kur'an' tek bir okunu zere, dahadorusu Kurey lehesiyle, yani sadece Kureylilerin anlayabilecekleri leheyle indirmitir. Fakat,indirirken, farkl lehelerle Arapa konuan kabilelerin bu bir tek okunutan pek bir eyanlayamayacaklar n dnememitir. Ancak, Muhammed'in yukar daki ekilde srarl hat rlatmas ndan sonrad r ki, Kur'an' yedi leheyle gndermenin daha iyi olaca n , nk ancak busuretle btn Araplar taraf ndan anla laca n fark etmitir. Kur'an' yedi leheyle ve"apa k ayetler" eklinde indirirken, bu kitab anlamak istemeyenlere ya da anla lmas n dilemeyenlere ihtarda bulunmu ve aa da rneklerini vereceimiz baz ayetlerdeyle demitir:

    "Size apa k ayetler indirimsizdir; bunlar inkar edenlere alalt c azap vard r" (Mcadele Suresi, ayet

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    18/162

    5).

    "Biz, andolsun ki, t almalar iin bu Kur'an'da bunlar trl trl a klad k. Fakat, bu a klamalar ancak onlar n nefretini art rm t r" ( sra Suresi, ayet 41).

    "Ayetlerimizi yalanlayanlar... sa r ve dilsizlerdir... zalimlerdir" (En'am Suresi, ayet 3, 21, 39; ayr ca bkz. sra Suresi, ayet 41; Neml Suresi, ayet 82-85).

    Yani, gya ayetler, ylesine"apa k" veylesine"anla l r" ekilde gnderilmitir ki, bunlar yalanlamak ya da anlamaz grnmek iin"sa r", "dilsiz" yada "zalim" olmak gerekir.

    Bu vesileyleu hususu belirtmekte yarar vard r ki, Muhammed'in Tanr 'dan geldiini syledii buyukar daki (ve benzeri) hkmler kar s nda, Araptan olmayan ve Arapa konumayan kavimlerin(rnein, Trklerin), Kur'an ile kendilerini sorumlu tutmamalar gerekir. nk, Araptan olmayankavimler Tanr 'ya yle diyebilirler:

    "Kur'an Arapad r; Arapa ise bizim bilmedi imiz, anlamad m z bir dildir. Mademki, sen Araplara,

    onlar

    n bildikleri ve anlad

    klar

    dilde olmak zere Kur'an'

    gnderirken, 'E er size an-layamayaca n z, bir dilden kitap gnderseydim, buyruklar m anlayamayaca n z iin, kendinizibyle bir kitapla sorumlu tutmazd n z. Bu nedenle ben size, anlayabilece iniz Arapa ile kitapindirdim' eklinde bir gereke buldun, o halde bu ayn gerekeyi bizim bak ml n zdan dauygulamal yd n. Yani bizi sorumlu tutabilmen iin, bizim dilimizde ve bizim anlayabilece imiznitelikte bir kitap vermen gerekirdi! "

    Byle bir itiraz kar s nda, kukusuz ki, Tanr 'n n hibir diyecei olamayacakt r. Araplara hitabenArapa ve"apa k" olarak gnderdiini syledii Kur'an' n, Arapa bilmeyen kavimler taraf ndananlatamayaca n, anlayarak onlara da anlayacaklar, kendi dillerinde kitap indirmekten baka yapacak bir ey bulamayacakt r!

    Fakat, btn bu hususlar bir yana, bir deu var ki, Muhammed'in Arapa ve apa k olmak zeregnderildiini syledii Kur'an Araplar bak m ndan dahi,"apa k" olmaktan ok uzak, kapal vegenellikle anla lamaz hkmlerle dolu bir kitapt r. Aa da bunu kan tlayan baz rnekler yer alm t r.

    III"APAIK" VE "ANLA ILIR" EK LDE GNDER LD

    SYLENEN KUR'AN,STER "BM", STER "KAPSAM" VESTER "ER KLK" BAKIMINDAN OLSUN, HER YNYLE

    "APAIK" OLMAKTAN, "ANLA ILIRLIKTAN" UZAKTIR

    slamc lar, " slamda din adam na gerek yoktur" derler. Gereke olarak slam n, Tanr ile kul aras ndaarac kabul etmediini, herkesin Tanr ve "peygamber buyruklar n " (rnein, "Kur'an' ") renip,yaam dzenini ve ibadetini bunlara gre srdrebileceini ve esasen Kur'an' n "apa k" bir kitapolduunu sylerler. Oysa, sylediklerinin gereklerle ilgisi yoktur; nk, hibir din,slam kadar Tanr ile kul aras nda arac l k yapacak bir s n fa gereksinim duymaz.u bak mdan ki,slamdakiilerin, kendi balar na Tanr ve "peygamber" buyruklar n okuyup an-lanmalar na imkan yoktur;nk, Kur'an, her ynyle"apa k" ve "anla l r" olmaktan ok uzak bir kitapt r. Daha dorusu, neanlam, ne biim, ne dzen ne de ieriklik bak m ndan "apa k" deil, aksine hemen her ynylekapal l klarla, anla lmazl klarla doludur. Surelerin ya da ayetlerin say s n n ne olduu, ilk ve son

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    19/162

    ayetin hangisi olduu, surelerin ba nda bulunan balang harflerinin ne olduu, ayetlerinin nekadar n n indirildikten sonra kald r ld (nesholunduu), hangi ayetin Mekke'de ve hangilerininMedine'de indii vb... gibi daha nice sorunlar bir yana, ayetlerin byk bir ounluunun ne anlamlarageldii hususu, hep"apa k" nitelikten uzak olup, Kur'an' n "apa k" olduu iddias yla z tl k arz eder.Kur'an' okurken, daha ilk surenin ilk ayetlerinden itibaren kendinizi,"apa k" olmaktan uzak hkmler ve deyimlerle kar kar ya bulursunuz. Bundan dolay d r ki, Kur'an bilimcileri aras nda,daha ilk anlardan itibaren Kur'an ayetleriyle ilgili hemen her hususta, derin gr ayr l klar domutur. Hatta baz lar , (rnein Bat niye mensuplar ) Kur'an' n ancak "tevil" yoluyla (yaniokunuundan ya da bilinen anlam ndan farkl anlama sokularak) anla labileceini ne srmlerdir.Daha dorusu, her eyin meydanda olan bir d grn, buna kar l k bir de gizli olan i grnolduunu; durumun Kur'an bak m ndan da byle olduunu sylemilerdir. Ancak, "tevil" yoluyla i grmenin, ortaya farkl bir Kur'an uygulamas karaca korkusunu yaratm (O kadar ki, Bat niyeinan na gre Kur'an Allah' n de il, Muhammed'in sz olarak benimsenmi ti. Yine bunun gibiibadetin anlam n renmi kimseler iin, namaz k lmak vd... gibi dini zorunluluklar yok farzedilmi ti.) ve bu nedenle Bat nilerin akidelerine itibar edilmemitir. Bununla beraber, Kur'anayetlerinin ne anlama geldii konusundaki gr ayr l klar gnmze dek sregelmitir. K saca fikir edinebilmek iin baz rneklerle yetinelim ve nce"Kur'an" szcnden balayal m:

    A) "Kur'an" Szc nn Kkeni, Anlam ; Kur'an' n Ne Zaman, Ne ekilde ndiiKonusundaki Anlamazl klar ve Tart malar

    Kur'an' n "apa k" olmaktan uzakl , "Kur'an" szcnn"apa k" olmamas ndan, daha dorusukken ve anlam bak m ndan tart mal bulunuundan balar. nk, bu szcn nereden geldii veesas anlam n n ne olduu belli deildir. u balamdan ki, bir kere"Kur'an" szcnn Arapa deil,yabanc kkenli olduu kabul edilir. Fakat, kkeninin ne olduu tart mal d r: kimileri"Sryanidir" der, kimileri "Arami", kimileri de" branidir" diye direnirler. Kkeninin ne olduu bir yana,"Kur'an" szcnn ne anlama geldii de ayr ca tart ma konusudur:"Yaz l bir eyi ok mak'tantutunuz da,"ezberden okumak", "bildirmek", "toplamak", "uyum iinde olmak" ya da "birbirine eklemek" gibianlamlara var ncaya kadar eitli a klamalara bavurulur.

    Kur'an' n, ne zaman, nas l ve neekilde indii hakk nda da a kl k yoktur:"Ramazan" ay nda indiini belirleyen ayete kar l k (bkz. Bakara Suresi, ayet 185), "kadir" gecesi indiine iaret eden ayetler devard r (bkz. Kadir Suresi, ayet 1-5). Bakara ve Kadir surelerindeyle yaz l d r:

    "Ramazan ay ... Kur'an' n indirildi i ayd r..." (Bakara Suresi, ayet 185)."Do rusu, biz, Kur'an' kadir gecesinde indirmi izdir..." (Kadir Suresi, ayet 1-5).

    "Kadir" gecesi, bir ayl k bir sreyi kapsayan "Ramazan" ay n n bir gecesi olduuna gre, Kur'an' n bir ayda m , yoksa bir tek gecede mi indii belli deil! te yandan, bu iki ayetteki a klama d nda"mbarek bir gecede" indiini ieren, fakat bu "mbarek" gecenin ne olduunu bildirmeyen ayet devar ki, yledir:

    "Ha, Mim. Apa k kitaba andolsun ki, biz onu (Kur'an' ) mbarek (kutsal) bir gecede indirdik... " (Duhan Suresi, ayet 2-3).

    Bu "mbarek" gecenin, hangi gece olduu belirtilmiyor. Yorumcular, "mbarek" gecenin "kadir"gecesi mi, yoksa "beraet" gecesi mi olduu hususunda tart rlar. Hat rlatal m ki, "kadir gecesi"Ramazan ay n n kesin olarak bilinmeyen bir gecesidir; "beraet" gecesi ise,aban ay n n on beincigecesidir. Oysa ki, hem "kadir gecesi" hem de "beraet gecesi", her ikisi de "mbarek" gecelerdensay l r.

    Kadir gecesinin "mbarek" oluu, Kur'an' n "Kadir" Suresi'nde anlat lm t r: gya bu gece,"binaydan hay rl d r", esenlik doludur ve bu gecede"Tanr 'n n izniyle melekler ve Cebrail her i iin iner dururlar" (Kadir Suresi, ayet 1-5)."Kadir gecesi"nin hangi gece olduu pek bilinmez.u bak mdanki, slam takviminde dokuzuncu ay olan Ramazan ay n n son on gnnn gecelerinden biri "kadir"

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    20/162

    gecesidir. Sylendiine gre, Muhammed, kendisine"kadir gecesi hangi gecedir?" diye sorulduunda,"Onu ay n son on gnlerinde tek rakaml gecelerinde ara t r n z" diye yan t vermi, bylece iiniinden k lmaz bir durum yaratm t r. Nitekim,slam yazarlar , Ramazan' n on beinden sonraki tek gecelerden birinin "kadir" gecesi olduunu sylerler. Bu nedenle baz lar bunun on yedinci ya da ondokuzuncu gece olduunu iddia ederler. Ebu Said Hudri'ye veafii'ye gre yirmi birinci gece,Hanefiye'ye gre yirmi yedinci gece,mamiye'ye gre on dokuzuncu, yirmi birinci ya da yirminc gecelerden birinin kadir gecesi olmas gerekir. Sylemeye gerek yoktur ki, btn bukargaal klar, Kur'an'daki"Biz Kur'an' kadir gecesi indirdik" (Kadir Suresi, ayet 1)eklindekiszlerin, hi de"apa k" nitelik ta mamas ndan domutur.

    slamc lar, bu kargaal bertaraf etmek amac yla, kadir gecesinin hangi gece olduunun gizlitutulmak istendiini, bu gecenin a klanmamas nda hikmet yatt n , nk aksi takdirde (yani kadir gecesinin hangi gece olduunun belirtilmi olmas halinde) Mslmanlar n ifrata kaarak, kadir gecesine tapmaya kalk acaklar n ; oysa ki, bununslamiyetle badamad n sylerler. Sylerken de,mant k kurallar n zorlay p, ak l sahiplerini kand rd klar n san rlar.( Bkz, mer R za Do rul, Tanr Buyru u. nk lap ve Aka Kitabeyi, stanbul 1980. s.688-689, birinci dipnot.)

    Beraet gecesine gelince, bilindii gibi bu gece,slam takviminde sekizinci ay olanaban ay

    n

    n on beinci gecesidir. Ve ylesine "mbarek" say l r ki, bu geceyi Mslmanlar "taat" ("Taat" szc"Tanr buyruklar na uymak" anlam ndad r.) ve "ibadet" ile geirirler ve gnahlar n n Tanr taraf ndan ba land na inan rlar. Tirmizi'nin rivayet ettii bir hadis hkmne gre, Muhammed, bu"beraet" gecesinde, Tanr 'n n, gklerin alt kat na indiini, oradan insanlar a rd n ve a rmakla onlar ngnahlar n ba lamak istediini bildirmitir. Neden dolay "yce" ve her eye kadir bir Tanr 'n n,gklerin st kat ndan ses-lenemediini, bu ii yapmak iin gklerin alt kat na inme zorunluluundakald n anlamak kukusuz kolay deil! Fakat, her ne olursa olsun, durum bu olunca,"Bu iki mbarek geceden hangisinde Kur'an inmi tir?" diye sormak doald r.

    Yine bunun gibi, soru sorma ihtiyac n gerektirenyle bir durum var: Muhammed'in sylemesinegre Kur'an, ayetler halinde ve para para inmitir. Bu ini 23 y l srmtr! Eer bu byle ise, bu

    takdirde Kur'an' n "Ramazan ay nda", "mbarek gecede" ya da "kadir gecesinde" inmi olmas nedemektir?ni sresi 23 y l bulan bir kitap, bir tek gecede ya da bir ayda nas l inmi olabilir? Busorunun yan t n , "apa k" olduu sylenen Kur'an'da bulmak mmkn deil; bu konuda hadislere bavurmak gerekiyor. Bu nedenle ortaya eitli yorumlar kmakta. Bunlardan biriyle: gya Kur'an,Ramazan ay nda, kadir gecesinde dnya gnn birinci kat na toptan inmi (ya da inmeye balam )olup, oradan, zaman ve olaylar n gereine ve Tanr 'n n dilemesine gre ayetler halinde Muhammed'e bildirilmitir . (Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kur'an Ansiklopedisi, Kaynak Yay nlan, stanbul. 1994,c.7, s.244.)

    Grlyor ki, Tanr 'n n yeminler ederek, "apa k bir kitapt r" dedii Kur'an'da, bu kitab n nezaman indirildiinin "apa k" bir ekilde a klanmas yok! A klamayle dursun, tart mayaratacak bir ortam var. Bundan dolay d r ki, yorumcular, kitab n indirilii konusunda iin iinden pek kamazlar. Kur'an' n "kadir gecesi" indiini benimseyenler ounlukta grnr. Bunlardan bir k sm da, "Kur'an' n ilk ayetleri kadir gecesi nazil olmu tur" diyerek, dier ayetlerinin baka gecede indiinianlatm olurlar. (mer R za Do rul, age, s.53.)

    Biraz ileride belirteceimiz gibi, durum, Kur'an'da yer alan"sure'ler ve "ayet'ler iin dahi,"apa k" olmaktan uzakl k bak m ndan ayn d r. ( Bu konularda bkz. Turan Dursun, Kur'an Ansiklopedisi, stanbul, 1994, "Kur'an" ve "Ayet" maddeleri.)

    B) Kur'an' n Balang Szckleri Olan "Besmele"nin Ayet Olup Olmad ve Namazda SesliOkunup Okunmayaca Konusundaki Anlamazl k

    Kur'an' n ba nda yer alan"el-Fatiha" Suresi "BismillahirrahmAnirrahim" szc ile balar ki,"rahman ve rahim olan Allah' n ad yla" demektir. "Besmele" diye bilinir. "Rahman" szc"yeryznde nimetini herkese, her yarat a veren Allah" anlam na gelir. "Rahim" szc ise,

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    21/162

    "ahirette nimetlerini sadece mminlere veren Allah" anlam ndad r. "Mmin" demek, "Tanr 'yainanm olan ki i" demektir,fakat, Kur'an'daki Tanr 'n n sylemesine greslamdan baka gerek bir din olmad na gre,"rahim" szcnn kar l n n "ahirette sadece Mslmanlara nimet veren Allah" eklinde anla lmas gerekir. Anla lan o ki, Tanr , insanlar yaratm ve onlara yeryzndenimetler vermitir; fakat, bu kullar ndan kendisine inananlar , yani Mslmanlar stn saym veonlara ahirette"zel" ilem yapmay , nimetler vermeyi kararlat rm t r; buna kar l k dierlerini, yani"m rik"leri (putataparlar ), Yahudileri ve H ristiyanlar , hep "gazaba u ram lar"dan, sapm lar"dansaym , cezaland r lmaya lay k bulmutur.

    Sylemeye gerek yoktur ki, Muhammed'in Tanr s , daha bu ilk szleriyle insan akl n iinden k lmazanla lmazl klara srklemi grnmektedir. nk, insanlar "Mslman" ya da"kafir" yapandorudan doruya Tanr 'n n kendisidir. rnein, "Allah kimi do ru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar; kimi de sapt rmak isterse... kalbini dar ve s k nt l k lar. Allah inanmayanlar kfr batakl nda b rak r" (En'am Suresi, ayet 125)eklinde konumak suretiyle, bu keyfiliini ortayakoymutur. Bu ayn Tanr , slama soktuklar n ahirete al p nimetlere bomakta, sapt rd klar n kfr batakl nda b rakmaktad r. Sylemeye gerek yoktur ki, bu szler, elikili olup, anla lmas olanaks z bir sonu yaratmaktad r ki, o da, Tanr 'n n, hem kiiyi kafirlie srklemesi hem de kafirdir diye

    cezaland

    rmas

    d

    r.te yandan, besmelenin"ayet" olup olmad , namazda sesli olarak okunup okunamayaca konusuda tart mal d r. nk, bir kere besmele,"Bismillahirrahmanirrahim" eklinde olmak zere, Kur'an' nher suresinin ba nda yer alm t r: bunun tek istisnas Tevbe Suresi'dir. Buna kar l k Nem! Suresi'nin30. ayetinin iinde besmele yer alm t r. Neden dolay Tevbe Suresi'nin ba na konmam t r da, NemlSuresi'ne ayeteklinde girmitir, bilinmez! Fakat, bilinenu ki, Mslmanlar iin her ie besmeleyle balamak kouldur; nk, Muhammed,"Besmele ile ba lamayan her i gdktr" demitir. Namazk lmak da"ibadet" eklinde bir "i " olduuna gre, ortaya namaz s ras nda besmele okuma sorunu kar. Ancak, namazdayken besmelenin sesli okunup okunmamas konusunda anlamazl k vard r.Anlamazl yarataney, besmelenin"ayet" niteliini ta y p ta mad na dair mevcut olan dier bir anlamazl kt r. F k h mezheplerinden ve f k h bilginlerinden baz lar na gre, surelerin ba nda yer alan

    besmele, ayet deildir; sadece Neml Suresi'nin 30. ayetinde geen besmele ayettir. rnein, man EbuHanife'nin ba nda bulunduu f k h lara gre durum budur. Bu nedenle, onlara gre, besmelenin,namazda sesli olarak okunmamas gerekir. Buna kar l k mam afi'nin ba n ektii bir baka grup, besmeleyi ayet niteliinde say p namazda sesli olarak okunmas gerektiini savunurlar. (Kur'an- Kerim ve A klamal Meali. Trkiye Diyanet Vakf Yay nlan, Ankara, 1993, s.8; Turan Dursun.Kur'an Ansiklopedisi. Kaynak Yay nlar , stanbul. 1994, c.3, s.288.)

    Kur'an'da her eyin "apa k" k l nd n syleyen Tanr , neden dolay "besmele" eklindeki ilk szleriyle apa k olmaktan uzak ve tart ma yarat c durumlara vesile olmutur, bilinmez!

    C) Kur'an'daki "Elif", "Lam", "Mim", "Sad", "Ra", "Kaf", "Ta", "Sin", "Mim", "Ha","Him", "Nn" eklindeki "Balang Harfleri"nin Ne Anlama Geldii Bilinmez!

    Kur'an'daki ou surelerin ba nda, "Bismilllahirrahmanirrahim" szcnden hemen sonra,anla lamaz nitelikte birtak m harfler yer alm t r ki, Arapada buna "el-hurfu'l-mukattaat" ad verilmitir. "Mukattaat" szc, "kesik" ya da "kesilmi" demek olduuna gre' yukar daki "el-hurfu'l-mukattaat" deyimini Trkeye "kesik kesik harfler"eklinde evirmek mmkndr.Gerekten de bu harfler, eitli surelerin ba nda, eitli ekillerde olmak zere,"Elif, Lam, Mim" yada "Elif, Lam, Mim, Sad" ya da "Elif, Lam, Ra" ya da"Elif, Lam, Mim, Ra" ya da"Kaf, Ha, Ya, Ayr ,Sad" ya da "Ta, Ha" ya da"Ta, Sin, Mim" ya da"Ha, Him" ya da"Ha, Mim, Ayn, Sin, Kaf ya da"Nn" eklinde yer alm bulunmaktad r. rnein, Bakara ve Al-imran surelerinde bu harfler yledir:"Elif, Lam, Mim." Bu sureleri izleyen drt sure boyunca bu harflere rastlanmaz. Harfler,yedinci sure olan A'raf Suresi'nin ba nda "Elif, Lam, Mim Sad" eklinde tekrar kar m za kar. Sonratekrar kaybolur ve onuncu sure olan Ynus, on birinci sure Hud, on ikinci sure olan Yusuf sureleri'nde,"Elif, Lam, Ra" eklini al r. Daha sonra on nc Rad Suresi'nde,"Elif, Lam, Mim, Ra" eklini al r. On drdnc brahim ve on beinci Hicr surelerinde"Elif, Lam, Ra" olur. Sonra yine

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    22/162

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    23/162

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    24/162

    (Bakara Suresi, ayet 281).

    Hemen hat rlatal m ki, bu Bakara Suresi, Kur'an'da (Fatiha Suresi'nden sonra) batan ikinci s rada yer alan bir suredir. Kur'an' n ba nda yer alm olmakla beraber, Muhammed'in Medine'ye hicretindensonra (yani kendisini"peygamber" olarak ilan ediinden on ya da on y l sonra) ilk "nazil" olan sureolarak kabul edilir.(Bu hususta bkz. Elmal l Hamdi Yaz r, age, c. l, s.146.) ni s ras (nzul" tertibinegre s ras ) itibariyle 87. sure olarak kabul edilir. Oysa, Kur'an'daki s raya gre, daha sonraki surelerde"faiz" anlam na gelen"riba" ile ilgili daha birok ayet var; rnein, Kur'an'da, batan nc s radakiAl-i mran Suresi'nde (ayet 130), drdnc s radaki Nisa Suresi'nde (ayet 161) ve Otuzuncu s radakiRm Suresi'nde (ayet 39)"faiz" konusunu hkme balayan ayetler bulunmakta.(Turan Dursun, age,c.3. s. 126 ve c.5, s. 102 vd.) Hi dnlebilir mi ki, her eyi en iyiekilde dzenleyen bir Tanr ,"faiz" gibi nemli bir konuyu dzenli olarak belirtmesin de, Kur'an' n oras na buras na serpitirdiiayetlerle anlatmaya al s n?! Ve bunu yaparken en son olarak indirdiini syledii bir ayeti, Kur'an' nen ba na geirsin?!

    Yine bunun gibi kimi yorumcular, son inen ayetlerin, mirasla ilgili olarak Nisa Suresi'nde yer alan127. ve 176. ayetler olduunu sylerler. Oysa Nisa Suresi, Kur'an' n sonunda deil, balar nda,

    drdnc s

    rada yer alm

    olan bir suredir ve 92. sure olarak indii kabul edilir. te yandan szkonusu ayetler miras sorunlar ndan sadece bir k sm n kapsamaktad r. Miras sorunlar konusunda daha pek ok ayet vard r ki, Nisa Suresi'nin 7. ve 8., 11. ve 12., Al-imran Suresi'nin 180., Hadid Suresi'nin10. ayetleri olarak dzenlenmilerdir. Miras sorunlar n n sadece belli bir kesimini hkme balayan Nisa Suresi'nin 127. ve 176. ayetlerinin son gelen ayetler meyan nda gsterilmesine ak l erdirmek kolay deil.

    En son inen ayetlerin Tevbe Suresi'nin 128. ve 129. ayetleri olduunu syleyenler de vard r. TevbeSuresi, baz yorumculara gre, Kur'an' n "nzul tertibi"ne (ini s ras na) gre 113. sresidir ki, sondan bir nceki sure demektir. Ancak, bu sure, Kur'an' n en sonunda deil, balar nda, dokuzuncu s radaolmak zere yer alm t r. u durumda en son surenin, en son, inen iki ayeti, Kur'an' n en sonuna deil, balar na konmu demektir.

    Fakat bu arada, Kur'an' n Maide Suresi'nin nc ayetinde, Tanr 'n n, son sz olarak yle dediiyaz l d r:

    "...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamlad m ve sizin iin din olarak slam be endim..." (Maide Suresi, ayet 3).

    Bu sat rlar n a klamas n yapanlara gre, Tanr , slam dininin btn buyruklar n , iman n ve ahlak n btn esaslar n , sosyal kanunlar n en mkemmelini ve her eyi gnderdiini, bylece Mslmankullar na slam n tamam n verdiini, bakaca verilecek bir ey kalmad n , bakaca "tebligat" daolmayaca n ve koymu olduu hkmlerin art k asla kald r lamayaca n bildirmitir. Ve yine buyorumculara gre, sz konusu ayetin iniinden seksen gn kadar sonra Muhammed lmtr ve busre ierisinde Tanr ne yeni bir ayet indirmi ne de evvelce indirmi olduu ayetlerden herhangi birini"nehyetmi tir" (kald rm t r). Ve gya bu en son gelen ayet (yani Maide Suresi'nin 3. ayeti),Muhammed'in"peygamberlik" grevinin art k sona ermi olduunun kan t say lm t r. nk, ayetininii s ras nda Ebu Bekir alamaya balam ve sebebi sorulduunda,"Bu ayet Resulullah n vefat takarrb etti ine delalet ediyor" (dier bir deyimle, "Bu ayet,Tanr elisinin lm zaman n n yakla t n gsteriyor")demitir.(Elmal l H. Yaz r, age, c.2, s.1568-1569. 54)Eer bu ayet,gerekten Tanr 'n n en son indirdii ayet ise, bu takdirdeunu dnmek doald r ki, en son ayetolarak Kur'an' n en son suresinin en sonunda yer almal yd . Oysa bu ayet, Maide Suresi'nin son ayetiolarak bile deil, nc ayeti olarak grnmektedir. Maide Suresi ise, Kur'an' n en balar nda, beincis rada olan bir suredir; bununla beraber ini s ras itibariyle 112. suredir. Grlyor ki,"en son gelenayet" diye gsterilen bir ayet, Kur'an' n en balar na (yani beinci s raya) oturtulmu, Maide Suresi'nin batan nc ayeti olmutur. Fakat, i bununla bitmi deil; zira"...Bugn size dininizi ikmal ettim,zerinize nimetimi tamamlad m ve sizin iin din olarak slam be endim..." eklinde olan ve"en son gelen ayet" diye bilinen bu szler, hi yeri ve gerei olmadan, haramlar, yasaklar konusuyla ilgili bir

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    25/162

    ayetin tam ortas na oturtulmutur. Gerekten de Maide Suresi'nin nc ayeti aynenyle:

    "Le , kan, domuz eti, Allah'tan ba kas ad na bo azlanan, bo ulmu ..., boynuzlan p lm (hayvanlar ile) canavarlar n yedi i hayvanlar, putlar zerine bo azlanm hayvanlar ve fal oklar yla k smet araman z, size haram k l nd . Bunlar yoldan kmakt r. Bugn kafirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) mit kesmi lerdir. Art k onlardan korkmay n, benden korkun. Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamlad m ve sizin iin din olarak slam be endim. Kim gnlden gnaha ynelmi olmamak zere al k halinde dara d erse (haram etlerden yiyebilir). nk, Allahok ba lay c ve esirgeyicidir" (Maide Suresi, ayet 3).

    Dikkat edilecei gibi, yukar da alt n izdiimiz sat rlar n, daha nceki ve daha sonraki sat rlarla hibir ilgisi yok. Daha nceki sat rlarla, le, kan, domuz eti vs... gibieylerin ya da belli bir ekildeldrlmemi hayvan etlerinin yenilmesi yasak k l nmakta, kafirlerinslam dinine ktlk yapamayacaklar anlat lmakta ve Mslmanlar n kafirlerden deil, Tanr 'dan korkmalar gerektiivurgulanmakta. Bu yap ld ktan sonra birdenbire Tanr 'n n slam dinini"ikmal etti i" (kemaleyetirdii), Mslmanlara olan nimetini tamamlad ve din olarak onlaraslam setii bildirilmekte.Bu bildirildikten sonra, yine birdenbire haram ve yasaklar konusuna dnlmekte ve al k halinde

    haram etlerden yenebilecei eklenmekte. Daha baka bir deyimle birbirini tamamlayan iki fikrin (yani,haram ve haram yeme hallerinin ne olduunu anlatan iki fikrin) aras na "...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamlad m ve sizin iin din olarak slam be endim..." eklindeki sat rlar konuvermitir. Bylece Tanr 'dan "en son" geldii sylenen szler, Kur'an iin hi de son nitelikteolamayacak szlerle karma yap l vermitir. "Hi de son nitelikte olamayacak szler" diyoruz, nkdnlebilir mi ki,"alim" ve "bilgi sahibi" bir Tanr , "kutsal" diye insanlara gnderdii Kur'an gibi bir kitab , "Ey Mslmanlar, le , kan, domuz eti vs... gibi eyleri sizlere yasak k ld m, fakat al k halinde bunlar yiyebilirsiniz" eklindeki szlerle bitirmi olsun? Hani sanki insanlara en son olarak sylenecek bakaca bir ey bulanamazm gibi! Kald ki haram ve yasaklarla ilgili olarak Kur'an' ndier birok yerinde ayetler bulunmakta (rnein bkz. Bakara Suresi, ayet 172-173; Al-imran Suresi,ayet 93; Nisa Suresi, ayet 50, 160-161; En'am Suresi, ayet 119, 138-140, 144-146, 150-151; A'raf Suresi, ayet 33; Nahl Suresi, ayet 116).

    Yine tekrar edelim ki, Kur'an' n ilk ya da en son suresinin (ya da ayetinin) ne olduu konusundakitart malar bitmi deildir. Ve bu tr tart malar, "apa k" olduu sylenen Kur'an' , her hususta"apa k" olmaktan ok uzak k lmaktad r.

    Verilecek bir baka rnek, Kur'an'daki"besmele" szcyle ilgili olarak yledir: Biraz ncedeindiimiz gibi, Tevbe Sresi hari, dier surelerin ba nda yer alan"besmele" deyiminin -ki"Bismillahirrahmanirahim",yani "rahman ve rahim olan Tanr 'n n ad yla" szcklerinden ibarettir- bal ba na bir ayet olup olmad da tart mal d r; hem de nemli sonular douracak kertedetart mal d r. u bak mdan ki, eer bu deyim bal ba na bir ayet say lacak olursa, namazda sesliolarak okunmas gerekir. Yok, eer ayet ayet say lm yorsa, namazda sesli okunmaz. te yandan ayetsay l p say lmamas Kurandaki ayet say lar n n saptanmas bak m ndan da nemlidir.mam EbuHanife gibi f k h bilginlerine gre, bu, bal ba na bir ayet say lmaz; sadece Neml Suresinde yer ald ekliyle ayet olarak kabul edilir. Oysa kimam afinin ba nda bulunduu f k h lara gre besmele gerek Fatiha Suresinin gerekse dier surelerin ilk ayetidir.

    Grlyor ki, eletiriyi srdrdke iin iinden k lmaz bir durum ortaya kmakta! Bu konuya,ilerideki blmlerde, baka bir vesileyle, tekrar dneceiz.

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    26/162

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    27/162

    Fakat, Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , baz kiilerin kalplerini daraltmak suretiyle, Kur'an' nonlar taraf ndan anla lmas na engel olmutur. Daha baka bir deyimle onlar n kafir olmalar n ya dakafir olarak kalmalar n istemitir. Bunun da sebebi, yine Muhammed'in sylemesine gre, cehennemiinsanlarla dolduraca na dair kendi kendisine sz vermi olmas d r. rnein, Secde Suresi'ndeTanr 'n n yle dedii yaz l d r:

    "Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, 'Cehennemi hem cinlerden hem insanlardanbir k sm yla dolduraca m' diye benden kesin sz km t r" (Secde Suresi, ayet 13).

    Yine bunun gibi Hud Suresi'nde Tanr 'n n;

    "Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek millet yapard . (Fakat) onlar ihtilafa d meye devamedecekler..." (Hud Suresi, ayet 118)

    dedii ve

    "...Andolsun ki cehennemi tmyle insanlar ve cinlerle dolduraca

    n

    " (Hud Suresi, ayet 119)diye ekledii bildiriliyor.

    Daha baka bir deyimle Tanr , dilemi olsa, herkese"hidayetini" vermek olas l na sahip olduuhalde vermiyor; nk cehennemi insanlarla (ve cinlerle) dolduraca na dair kendi kendine yeminler etmitir. Bu nedenle, insanlar "ihtilafa" drtyor ve dilediklerini cehenneme atmak suretiyle kendikendine vermi olduu sz yerine getirmi oluyor!

    Hemen belirtelim ki, Muhammed bu tr ayetleri Kur'an'a koymakla, kiileri slam yapamaman nsorumluluundan kurtulmaya al m t r. Tanr 'y , "Onlardan seni dinleyenler vard r; Kur'an' anlarlar diye, kalplerine rtler, kulaklar na da a rl k koyduk" (En'am Suresi, ayet 25;sra Suresi,ayet 46; Kehf Suresi, ayet 57)eklinde konumu olarak gstermekle de ayn taktii izlemitir. Yani,

    kiilerin slam kabul etmemelerinin sorumluluunun kendisinde deil, Tanr 'da olduunu anlatarak, baar s zl k damgas n yemekten s yr lmak istemitir.

    VKULLARINI NAN BOCALAMASINDA

    BIRAKMAMAK N TANRI, BAZI AYETLER ANLAILAMAZNTELKTE KILMI!

    Muhammed'in sylemesine gre, Tanr , her ne kadar Kur'an' "apa k" olmak zere gnderdiini bildirmekle beraber, kitab n baz ayetlerini"muhkem" (yani,"a k ve seik" ya da"kesin" anlaml ), baz lar n da "mte abih" (yani, "anlam tam olarak anla lamayan " ya da "e itli anlaml ") niteliktek lmaktan geri kalmam t r. Ve bunu u szleriyle a a vurmutur:

    "(Ey Muhammed!) Sana (Kur'an' ) indiren O'd r. (Kur'an' n) baz ayetleri muhkemdir ki, bunlar kitab n esas d r. Di erleri de mte abihtir... " (Al-i mran Suresi, ayet 7).

    Din bilginleri,"muhkem" szcn, "Anlam ve yorumu bilinen, anla l r olan", "kesin anlaml olan","kan tl klar kesin, a klamalar sa lam, net olan", "hkm geerli olan" (yani ortadan kald r lmam olan), "yaln zca tek anlam olan" eklinde tan mlarlar. Bu tan mlamalara gre, rnein Al-i mran

    Suresi'nin,"Kesin olarak Tanr kat nda (gerek) din yaln zca slamd r... slamdan ba ka dinlerera bet edenler tam bir sap kl k ve ziyan iindedirler" (Al-i mran Suresi, ayet 19 ve 85)eklindeki

  • 8/8/2019 lhan Arsel-Kuran eletirisi 2

    28/162

    ayeti, kesin ve apa k anlaml ayetlerdendir.

    "Mte abih" szcne gelince, bunu,"e itli anlaml ", "anlam m hi kimsenin bilemeyece i","anlam hibir yolla bilinemeyen", "birden ok anlama gelebilen" ya da "hkm yrrlktenkald r lm olan" eklinde anlarlar.(Taberi, Kurtubi. Fahruddin Razi, Nesefi, Muhyiddin bn Arabi gibi kaynaklardan aktaran bkz. Turan Dursun, age. c.3, s. 138.) rnein, Hakka Suresi'nin 40.ayetinde Kur'an' n "...ok erefli bir elinin sz" olduu yaz l d r. Tekvin Suresi'nin 19. ve 20.ayetlerinde de, Kur'an' n "Tanr kat nda itibarl bir elinin getirdi i sz" olduu bildiriliyor. Birazileride greceiz ki, bu ayetlerde geen"eli" szcnn, "Cebrail" iin mi, yoksa"Muhammed" iinmi kullan ld belli deil. Yine bunun gibi Enfal Suresi'nin65. ayetinde, Mslmanlardan yirmikiinin, savata iki yz kafire galip gelecei (yani, bir Mslman n on kafiri haklayaca ) yaz l d r.Onu izleyen 66. ayette ise, Mslmanlardan yz kiinin, kafirlerden iki yz kiiye galip gelecekleri(yani, bir Mslman n iki kafiri haklayaca ) belirtiliyor. Hani sanki Tanr , Mslman kullar n n gckonusunda karars z ya da fikir deitirmi gibidir; zira bir ayette yirmi Mslman n iki yz kafiritepeleyeceini sylerken, dier bir ayette yz Mslman n iki yz kafiri haklayabileceinsylemektedir. Bu iki ayet aras nda eliki olduu iin, her ikisi de"mte abih" say l yor. Kimiyorumculara gre 65. ayet, daha sonraki 66. ayet ile ortadan kald r lm t r. Kimi yorumculara gre ise

    Tanr

    , Mslmanlar

    n zay

    f olduklar

    dnemler iin 65. ayeti, glendikleri dnem iin 66. ayetikoymay dnmtr. Bu nedenle 65. ayet kald r lmam t r, geerlidir. Grlyor ki, 65. ayetingeerli olup olmad belli deil! Hi deilse tart mal ! nk, her ikisi de"mte abih" nitelikteayetler say l yor.

    Yine bunun gibi, Maide Suresi'nde, namaz k lmaya kalkanlar n, yzlerini, dirseklerine kadar ellerini, balar n ve topuklar na kadar ayaklar n y kamalar emredilirken,"...E er cnp oldunuz ise, boyaptesi al n..." (Maide Suresi, ayet 6) diye ekleniyor. Ayetin bu k sm , baz evirilerdeyledir:"...cnpseniz tastamam y kan n..." Fakat,"boy aptesinden" ya da "tastamam y kan n" deyiminden neanla lmas gerektii bildirilmiyor. rnein, namaz aptesinde az y kamak art deil; fakat, acabacnpkenart olacak m ? Yorumculardan bir k sm "boy aptesi" deyimini"vcudun d kesimi" olarak tan mlamakta. Bununla beraber "a z" k sm , bazen"d kesim"e, bazen de"i kesim"egiriyor. "D

    kesim" say ld zaman, aza al nan bir ey, yutmad ka, orucu bozmuyor." kesim" say ld zaman,tkrk orucu bozmu olmuyor!u durumda"cnp"kenaz y kamak gerekli; ama dier hallerdey kamak aptes iin gerekli deil gibi!(Bu konuda bkz. Turan Dursun, age, c.3, s. 140.)

    te yandan biraz nce belirttiimiz gibi, surelerin en ba nda yer alan"Elif, Lam, Mim, Sad" vd...eklindeki harflerin -ki"el-hurfu'l-mu-kattaat" diye tan mlan yor- ne anlama geldii, ne iin konduu bilinmez, l 400 y l boyunca da bilinemedii iindir ki, Syuti gibi din bilginleri,"Bunlar n anlam m sadece Tanr bilir" diyerek, bu konuyu"zmsz" bir "zme" balay vermitir.

    ***

    Konuyu daha nceki blmlerde ele alm olmakla beraber, tekrar k saca deinelim ki, Kur'an' n"muhkem" ve "mte abih" ayetlerden olumas n baz slamc lar iki gerekeye dayat rlar. Bugerekelerden biriudur: gya Tanr , kesin ve anla l r (muhkem) ayetler yan nda, " phe" uyand racak nitelikte (mte