turan dursun lhan arsel e mektuplar

92
8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 1/92

Upload: muammer66

Post on 04-Jun-2018

258 views

Category:

Documents


7 download

TRANSCRIPT

Page 1: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 1/92

Page 2: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 2/92

SUNUŞ

Turan Dursun'un Prof. Dr. Ilhan Arsel'le tanışması 1977 yılmarastlar. Arsel'in Amerika'ya gitmesiyle iki dost arasındaki ilişki ke-sintiye uğrar. Arsel ve Dursun'un yazışmaları 1987 sonunda başlar veTuran Dursun'un öldürüldüğü 4 Eylül 1990'a kadar sürer. Öyle ki,kara haberden birkaç gün sonra. Turan Dursun'un 30 Ağustos 1990 ta-rihli mektubu ulaşır İlhan Arsel'e...

tki kitap olarak hazırladığımız mektuplarda, aydınlanma mücade-lesinin iki bayrağı arasındaki sarsılmaz dostluğu, şeriatın karanlığınakarşı mücadele azmini okuyacaksınız. Arsel ve Dursun'un mektup-ları, iki yazarın günlük yaşamlarından kısa ve uzun vadeli program-larına, sevinçlerinden hüzünlerine, "din" ve 'Tanrı" konusundaki gö-rüşlerine kadar, birçok konuyu içeriyor.

Elinizdeki kitap. Turan Dursun'un tlhan Arsel'e yazdığı 40 mek-tubu ve ek olarak bir yazıyı içeriyor.

tlhan Arsel'inTuran Dursun'a Mektuplarında ise. 51 mektupve ek olarak dokuz yazı yer alıyor.

Mektuplarda "(...)" şeklinde görülen yerler, yayımlanmasına ge-

rek görülmediği için çıkarılan sözcük, cümle ya da bölümlere aittir.Aynca, çeşitli isimler ya çıkarılmış ya da yalnızca baş harflerine yerverilmiştir.

KAYNAK YAYINLARI

5

Page 3: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 3/92

11 Ocak 1988 (Istanbul)

^ Beni sonsuz sevindiren, alabildiğine sıcak, sevgi, insanlık, dostluk‘içeren ve akıl yolunda dayanışmaya da yönelik mektubunuzu aldım;coşkuyla okudum; çok duygulandım.

Uzun yıllardır sizinle görüşemeyişimizi kendim için yazıklarınyazığı sayarım. Herkesten çok daha iyi bilirsiniz ki, ülkemiz, çaplı in-sanlar yönünden çok zengin değildir. Bugün ve geleceğin insanlarıiçin sözü, mesajı olan, ortaya koyduktan ve çabalarıyla iz bırakanlan

bulmak oldukça zor. Var gibi olanların yaldızlan kazındığında, ortayaçıkan bir hiç.

Ama inanın, tüm içtenliğimle söylüyorum: Siz başkasınız.Ortaya koyduğunuz, gerçek anlamındaki akılcı, bilimci kişiliği-

nizle başkasınız. Yürekliliğinizle başkasınız. Her biri yeri doldurul-maz; kimi, yüzyılımızın kitabı olacak ölçüdeki yapıtlarınızla başka-sınız. Ve abuk sabuk aktarmacıların, "karanlıkçı aydınların, binlerceyıllık ilkelliklerin kaynağı olan "din" ve "imaıTla ırzına geçilmiş tür-den bilim ve akıl yüklü, yalnızca kılıklarıyla çağdaş ‘ulema'nın ter-sine. kaynağı olduğunuz ışığı, kitlelere bolca verebiliyor olmanızla başkasınız.

Siz çok yaşamalısınız İlhan Arsel! Genç Türkiye Cumhuriyeti'ninsonsuzca yaşaması için ulu kurucusunun eliyle yerleştirilen temeltaşlarına sahip çıkmanın heykelleşmiş bir simgesi gibisiniz. Sizin ba-şardığınızı, başarmaya çabaladıklarınızı, örgütler, kitleler, partiler bile başaramamıştır. ''Devrimci" diye kendisini tanıtmış olan bir par-tinin başındakilerin karanlığa verdikleri ödünler unutulur mu? Zamanzaman parlayan kimi kişilerin verdikleri ödünler de ortada: İslam'a

Çok Sayın Dostum İlhan Arsel,

7

Page 4: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 4/92

yönelik uyarıcı kuşkuların topluma yayılmasında küçümsenemeye-cek payı olan Hz. Muhatnmed'in Fehtefesi adlı kiıabı nedeniyle gidipCemil Sena ile tanıştım. Ve böylesine değerli kitapla Muhammed iyüceltici kesimlere neden yer verdiğini, niçin odun verdiğini sordum.Birtakım gerekçeler ileri sürdü. Ama hiçbiri doyurucu değildi, işte bir

başka örnek: Uzaktan bir zamanlar büyük ilgi ve saygı duyduğumHıfzı Veldet Velidedeoğlu. Bir yazısında,"İslam'ın ilk doğuşundaki kurallara dönmeyi" önerecek ölçüde karanlığa ödün vermiştir. Gös-terdiğim tepkiyle kendisine yazdığım mektubun foıokopisini ilişiktesize sunuyorum

Bir başka ömek: Bildiğiniz gibi Afet tnan. Atatürk’ün el yazı-larındaki "Arap Peygamberi”ni(Medeni Bilgilerde) "İslâm Peygam-

beri" yapmıştır. Ve bu sahteciliği görüp bilenler de, çoğunlukla bil-gilerini kendilerine saklamışlardır. Daha birçok şeyi düşünüyor vediyorum ki: Siz başkasınız. Başka olduğunuzun kanıtlarından olan

son kitabınızı.Şeriat ve Kadını büyük ilgiyle, coşkuyla okudum.Çok aranır olduğuna, ilgi gördüğüne de lanık oldum. Zaman zaman benim de kitap tanıttığım Martı fayın Tanıtım Dergisine bu kitapiçin de bir tanıtma yazısı yazacağım (Bu yazı ancak Mart ayındakisayısına girebilecekmiş).

Sizinle birlikte olmak, bütünleşmek, birçok şeyi birlikte yapmak is-terdim. Şimdiye dek bu olmadı. Atatürk'le de birlikte olmak isterdim.Bunlar olmadıysa da "Ben de bir şeyler yapabildim" diyebilirim:

1) Kutsal Kitapların Kaynaklan diye bir şey yazmıştım, yıllarönce. Yayınlanamadı. Belki bir gün...

2) Kuran Ansiklopedisi Biliyorsunuz, şimdiye dek hiçbir ülkede"Kuran Ansiklopedisi" yazılıp yayınlanmadı. Yazdığım ansiklope-dinin ilk olması nedeniyle ilgi göreceğini sanıyorum. Maddelerini ilgiliçevrelerin, kişilerin görüşlerine sundum. Bunların arasında profesörlerde var. Aldığım görüşlerde, ansiklopedinin önemi belirtiliyor ve "tav-

siye" ediliyor. Ansiklopedi ABC sırasıyla düzenlendi; 12 14 (125 140fasikül) olarak A dan Z'ye bitti. Yayımı için, çeşitli ansiklopediler ya-yınlayan Görsel Yayınlar la anlaşmıştık. Ne var ki bu yayınlar iflasetli. İş kaldı. Gllneş Yayıncılık ilgi gösterdi. Araştırma yaptırdı, fi-

il

Page 5: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 5/92

zibilite hazırlattırdı. Kısacası ciddi olarak işe eğildiğini gösterdi.Sözleşme aşamasına gelmiştik ki,Güneş gazetesi de büyük çapta birmali sıkıntıya girdi. Gazetenin bünyesinde değişik statüler gelişti.Yayıncılığın başındakiler ayrıldılar. Olumsuz gelişmeler sonunda buyayıncılıkla da işimiz olmadı. Bir ara, proje için Sakıp Sabancıylagörüşme çabasını gösterdim. Ama ulaşmayı başaramadım. Bir iki yerilgileniyor, ama nasıl bir sonuç doğacağını bilemiyorum, incelemelerve fizibilite raporlarıyla proje hazır, bekliyor. Bir dosya da, tanışmakla

büyük sevinç duyduğum ve çok incelikli bir insan bulduğum (...)

Bey e sundum.Kuran Ansiklopedisi ni hazırlayıp yazmaktaki amacım, yalnızca ti-cari değildir. İstedim ki herkes Kur'an'da neler bulunduğunu (ne il-kelliklerin var olduğunu) ve nelerin bulunmadığını doğrudan göre-

bilsin, kolayca öğrenebilsin. Bu amaçla, ansiklopedi, anlaşılır bir dilleyazılmıştır. Yayımı gerçekleştiğinde kimse ilgilendiği konudaki bilgiiçin ona buna sormak zorunda kalmayabilecek, öğrenmek istediğini il-gili maddeye kolayca bakıp öğrenebilecek. Böylece yüzyıllardır sergilenegelen"Kur'an'da bilime, akla, mantığa aykırı hiçbir şey yoktur, İslam bilim dinidir, akıl dinidir..." gibi yutturmaların önemli ölçüde beli kınlmış olacaktır. Dolayısıyla bu ansiklopedinin, yayımlandığızaman, gerçek anlamındaki akılcı, özgür ve aydınlık düşünce dün-yasına önemli katkılar sağlayacağını umuyorum.

3) Bir roman yazdım. Cami içindeki eşcinselliklerin de yer al-dığı bir roman. Kimi çevrelere okuttum, çok ilgi göreceğini belirt-

tiler. Ne var ki yayımlandığında çok gürültü de koparacağı belir-tiliyor. Ansiklopedi nin yayımını engellemesin diye şimdilik buromanı da yayınlamıyor, bekletiyoruz.

Bu arada kimi dergilere yazıyorum. Ad vermeden ya da takma ad-larla... Bu da Kur an Ansiklopedisine zarar gelebilir kaygısından kay-naklanıyor. Kimi yazılarım2000'e Doğru dergisinde çıkıyor. Örne-ğin: "Hz. ('Hz’yi ben koymadım) Muhammed'in Cinsel Hayatı" baş-

lıklı yazı benimdir. Bu yazıdan dolayı, derginin Yazıişleri Miidürü’ne, İmam Hatip okulu kökenli bir yargıç tarafından bir yıl hapiscczası verilmiştir. Adım olmadığı için bana bir şey gelmedi. Ara sıra

9

Page 6: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 6/92

Martı Yayın Tanıtım Dergisi nde de yazıyorum: "Nasıl Yakıldım?" başlıklı ve Eren Kutsuz (akma adıyla çıkan yazımın fotokopisini, il-gileneceğinizi bildiğim için bu mektupla gönderiyorum.

Size, (kardeşiniz) aracılığıyla sunduğum, eski Meksiko Masla-hat Güzan Tahsin Mayatepek'in Atatürk'e 1937 yılında "14. Ra- por" diye gönderdiği "Güneş Kültü" başlıklı 40 sayfalık raporu üaçok ilginç bulduğunuzdan eminim. Bu rapor, hiçbir yerde yayın-lanmış değildir.2000'e Doğru dergisinde tanıtmayı, sonra da bir-takım açıklamalarla birlikte yayınlamayı düşünüyorum. (Dergininsiyasal görüşü beni ilgilendirmiyor.)

Şimdilik mektupla da olsa sizinle söyleşmek ne güzel. Bundansonra bağlantının kesilmeden süreceği kesin. Ben çok istiyorum. Zo-runlu bir dayanışmanın da gereği diye düşünüyorum. Ülkemizde ko-yuluğunu her gün biraz daha artıran karanlığa karşı birlikte savaşımıngereği... Çok iyi biliyorsunuz, tarihte belki de ilk kez, ekonomik tabanlı bir İslam Cemaati oluşmuştur. Vakıfları bile korkunç bir güç. Hem bunedenle, hem de sizin çapınızda bir insanın dostluğuna çok büyük birgereksinim duyduğum için bağlamı sürsün istiyorum.

En derin saygılarımla.Turan Dursun

10

Page 7: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 7/92

9 Şubat 1988, İstanbul

25 Ocak 1988 ve 2 Şubat 1988 günlü mektuplarınızı kısa aralıklar-la aldım. Duyduğum saygı ve sevginin, ülkemizde alışılmayan üstün

bir kişilik, alabildiğine çaplı bir insan karşısında, sıcaklığında ve des-teğinde bulunmanın coşkusuyla sarsıldım. Kimi durumlarda çocukgibi sevinirim. Coşkuya boğulurum. Şimdi duyduğum, boş bir coşkudeğildir. Sizi yeniden bulmuş olmanın ne demek olduğunu, sizinle ne-leri paylaştığımı bilmekten kaynaklanıyor.

Bir zamanlar ileri çizginin adamı gibi ortalarda boy gösterenFeyzioğlu'na gönderdiğiniz mektubu da, düşüncelere dalıp çıkarakokudum.

Arap Mil liye tçiliği ve TUrkler'i, gösterdiğiniz incelik yoluyla al-dım. Bir kez daha etkilenerek, derin izler alarak ve sevinerek oku-dum. Sayfalarını belirttiğiniz kesimler üzerinde aynca durdum. Top-lumun "ümmet'leşerek "sürü "leşmesinde çıkarlan olanlarcayüzyıllar

boyu sıkı sıkıya örtülegelen gerçekler, ışık kaynağı kaleminizle pek

güzel aydınlığa "kavuşuyor. Gerçekten sizin de çok doğru olarak be-lirttiğiniz gibi, Muhammed "bir Arap peygamberi "dir. ( .. .) "İnsan-lığın peygamberi" olmayı değil. "Tüm Arapların peygamberi" olmayı

bile düşünmemiştir ilk zamanlar. Bunu, ayetlerin, hadislerin çelişkiyumaklan arasında da açıkça görebilmekteyiz. (Bunu) Siz de açık se-çik belirtiyorsunuz. K uranda açıkça anlatılıyor ki, bu Arap, ilkin bir"aşiret" peygamberi, dahası aşiretinin de "tümü'nün değil, yalnız-ca "en yakınlarının peygamberi (korkutucusu) olarak ortaya atıl-mıştır... (Çevresine) güçlülerin de katılmasından sonra sınır ge

Çok Sayın ve Sevgili Dostum Prof. Dr. İlhan Arsel,

II

Page 8: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 8/92

nişletilmiş ve sizin de yer verdiğiniz gibi, "köylerin anası" anlamında

"Ümmüi Kurâ" diye nitelenen "Mekke"ye ve "çevresi’ne seslenilirolmuştur (En'âm, ayet 92; Şûrâ, ayet 7). Bu sırada Muhammed artık' Mekke ve çevresi"nin "peygamberi"dir. Daha sonra, sınırların dahada genişletildiği görülür. Denebilir ki, Muhammed'in kendi dönemin-de, "Arapların lümünün peygamberi” olduğu yolunda bir sav, Mu-hammed tarafından ileri sürülmemiş ve Kur'an'da da yer almamıştır.Karşılaştırmalar yaparak ve çelişkilerin verdiği ipuçlanndan da ya-rarlanarak artık çok iyi biliyoruz ki, Kur'an'daki "nâs" sözcükleri kimiyerde kendi gerçek anlamında "insanlar", "tüm insanlar“ anlamındadeğildir; "Araplar" anlamındadır, dahası "Kureyş" anlamındadır. Ki-mi yerdeyse, birçok söz ve sözcük gibi, sonradan eklenmiştirKur'an'ın bütününe; Muhammed'den sonraki dönemlerde; Yayılma-nın, "fetih"lerin hedeflendiği dönemlerde...

Arapların dışındaki toplumlara, bu arada Türklere M üslümanlığınkabul ettirilmesiyse kendine özgü bir anlam çerçevesindeydi. "Ege-

menliğin güç kullanılarak kabul ettirilmesi"yle eş anlamdaydı. Amahiçbir zaman, Arapların, başka toplumlar] "kendileri gibi Müslüman”saydıkları anlamında değildi. Sizin de çok doğru olarak belirttiğinizgibi, Araplar, "Müslümanlığın sahibi" olarak kendilerini görmüşler-dir. Ve gerçek anlamıyla yalnızca kendilerini "Müslüman" saymış-lardır. Ne var ki ve çok yazık ki, birçok kesimiyle Türkler Müslü-manlığı kabul etmekle kalmamış, kendilerini bütünüyle vermişlerdir

bu dine. Kendilerini eritircesine... Fıkıh kitaplarının "kefâet" "küfıiv"(denk, denklik) bölümleri bu konuda yeterince düşündürücü değil mi?Bildiğiniz gibi "İslam fıkhı"nda, "nikâh"ta, evlenenler arasında, "dindarlık"ta, "mal varlığTnda, "meslek"te "denklik" arandığı gibi, "soy"dada (nesebde) denklik aranır. Hemen tüm fıkıh kitaplarında, bu konu-daki "ibare"nin Türkçe anlamı şudur:

"Denklik (kefaet) önce soyda geçerlidir. Çiinkü soy la övü nm e

olur. Geçerli olduğu için Kurey ş kabilesinden o lanla r b irb ir-lerine denk sayılır. Araplar da birbirlerinin dingidirler. Bu konuda temel olan. Peygamberin şu sözüdür: 'Kureyş kabile-

12

Page 9: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 9/92

sinden olanlar, kuşak kuşak birbirlerinin dengidirler. Arap lar da kabile kabile birbirlerinin dengidirler..." (el Mergınânî, el Hidaye, Kitabu'n Nikâh, Bab fî'l Evliya ve'l Ekfâ, 2/300; Molla Husrev Dürer, Kitabu'n Nikâh, Babu'l Veli ve'lKüfüv, 1/339.)

Türkçe yayınlanmış "fetva"larda da, gerek "Ali Efendi’nin Fetvasf'nda, gerek ötekilerde, "Arap olmayan"lann "Arap"a "denk" ola-mayacağı, bir Arap kızı Arap olmayanla, örneğin bir Türk'le evlenmiş

olsa, bu durum, söz konusu kızın ailesine "şerefsizlik" getireceği için,ailesinin bu evliliğe "itiraz" edip "nikâhı fesh" ettirebileceği açıkçayazılıdır. Müslümanlıkla övünen Türkler, bu(nu) hem kabul ederler,hem de bununla bir tür övünmüş olurlar.

Arap Milliyetçiliğ i ve Tiirklerde. de, öteki kitaplarınızda da pekgüzel ışık tutuyorsunuz gerçekten. Yazık ki "aydın geçinenler süriisü"nün kılı bile kıpırdamıyor.

Yüz yüze görüşeceğim iz zamanı sabırsızlıkla bekliyorum.

Saygılarımla. Turan Dursun

13

Page 10: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 10/92

26 Şubal 1988, İstanbul

Yüz yüze gelip görüşmek isterdim kuşkusuz. Kim bilir neler

konuşur ve neler paylaştığımızı bir de sözlü, sesli olarak birbirimizeaktarma olanağını bulmuş olurduk. Olmadı, ilerki bir zamana kaldı.Ama beni asıl üzen, sizin rahatsız olmanız. Kısa b ir süre için de olsa...Sizin sağlığınız, düşünülebilecek her şeyin üstündedir. Bu sağlık,yapıtlarınızda anlatımını bulan ışık kaynağınızın kaynağıdır. Dahanice ürünler verecektir bu kaynak.

İlginiz, ete kemiğe bürünmüş biçimiyle, beni yeniden duygu-landırdı. Umutlarımda haklılığımın da bir tür yeni bir kanıtı olduÖnümüzde, birlikte onurla yürüyeceğimiz yolun kapılan daha birgüven verici biçimde açılıyor demektir. Gelecek için kurulacakgüzel, ışıklı dünyaya sunacağımız ortak katkılarımızı, en elveriş-li biçimleriyle şimdiden görüyor gibiyim. "İnanıyorum'' demeye-ceğim; biliyorum ki yalnızca bizim ortaklaşa ortaya koyacakla-rımızla bile, karanlığın kaynağı (din) kurtulacaktır.

Eşiniz hanımefendi(yle) görüşme m utluluğuna eriştim. Tanıştık,

söyleştik. Size olan desteğini görmek, beni ayrıca mutlu etti. S...hanımefendiye verilmek üzere lütfettiğiniz mektubu, sizin de belirtti-ğiniz doğrultuda, bir süre düşündükten sonra verme yoluna gitmeyidüşünüyorum. Baskı işleriyle ilgili makine konusu üzerinde, bura-daki kimi ilgili kişilerle görüştüm. Daha da görüşmek ve yeterli bil-giyle donandıktan sonra size yazmak istiyorum. İlk düşüncem odurki, "bağımsız" çalışabilmenin rahatlığ ına ve de ğerine, başka yollarlakolay kolay erişilemez. Sözünü ettiğiniz bu olanak gerçekleştirile

bılm.ş olsa ne güzel olur. Neler olabileceğini göreceğiz. Ancak yine

Çok Değerli, Sayın ve Sevgili Dostum İlhan Arsel,

14

Page 11: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 11/92

de, belirli ölçüde bir finansöre gereksinim duyulabilir. Ansiklopedi'yleilgili gelişmeler olursa (...) size bilgiler sunacağım. AyncaŞeriat ve Kadın in satışları ve yeni baskısıyla yakından ilgileneceğim. Yankılannı da toplayıp size sunarım... Nisan ya da Mayıs aylarında gele- bileceğinizi belirtiyorsunuz. Kuşkusuz sevinirim. Ama, daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi, temel olan, sizin sağlığınızdır. Ve de gü-venliğiniz... (Eşiniz) Hanımefendi ye de bu konudaki düşüncelerimisunmuştum.

Saygı ve sevgilerimle. Not. Gönderd iğiniz ekleri de ilgiyle ve yararlanarak okudum.

Turan Dursun

15

Page 12: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 12/92

10 Mart 1988, İstanbul

Ankara'ya gitmiştim; döndüğüm akşam mektubunuzu aldım. Ay-nı akşam bu mektubu yazıyorum.

Sayın eşiniz (...) Hanımefendi'nin hakkımdaki izlenimlerininolumlu olmasına çok sevindiğimi hemen belirtmeliyim. Ancak yi-ne belirtmeliyim ki kaynak, kendi değerlendirmeleri ve incelik-leridir. Çünkü çok istemiş olsam da, gösterilmesi gereken ilgiyi göste-rebilmiş değilim. Terslikler oldu, nedense sağlığım bozulmuştu o sı-ralar. Bir şey yapamadım. Asıl teşekkür etmesi gereken de benim.

"Ulzûmiyyat"ı Ankara'da Milli Kütüphane'de buldum. Berbat birdili var. Eski harflerle. Bir kasete okuyup göndermeyi düşünüyordum;istemediğiniz için artık yapmayacağım. (...)

Şeriat ve Kadın, yeni baskıya hızla ve özenle hazırlanıyor. Ben dekendime düşen çabayı göstermeye çalışarak onurlanıyorum. Dizgisin-de, sözcük ve deyimlerin transkripsiyonlarında, kaynakların gösteril-mesinde ve başka bakımlardan sizin istediğiniz gibi olması için, biryanlışlık, bir savsaklama olmaması üzerinde titizlikle duruyorum. înanın, bun lan çok büyük bir tat alarak yapıyor, mutlu oluyorum. Yaz-dıklarınızı okudukça her kesimde, her noktada aynı şeyleri düşündü-ğümüzü, aynı amaca yöneldiğimizi sürekli görmenin coşkusuyla doluptaşıyorum. Birlikte bir şeyler değiştirebileceğimiz, geleceğe dahagüzel, 'Tanrısal" değil "insanca” bir dünyanın kurulması için önemlişeyler sunmakta olduğumuzu düşündükçe kendimden geçiyorum.

Sayın ve Sevgili Dostum tlhan Arsel,

16

Page 13: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 13/92

Şeriat ve Kadın ın buradaki yank ılan çok iyi. Çok etkili oluyor.Tutulan ışık dalga dalga yayılıyor. Okurların izlenimlerini dinli-yor, bunu somut biçimde görüyorum. Kitabın yeni baskısı da "ölümevsim "e girilmeden çıkacak. Sürekli iletişimdeyim

( . . . )

(...) Bu yıl benim için bambaşka bir yıl oluyor. Her şey biryana, salt sizinle böylesine bir iletişim içinde bulunmam bile, başlı başına bir güç kaynağı benim için.

12 Ekim 1987’de Bülent Ecevit'e bir mektup göndermiştim. Fo-tokopisini size ilişik olarak gönderiyorum. Ecevit'i, acıklı durumadüşen "aydın'lardan biri olarak görüyorum.

(Eşiniz) Hanımefendi'ye saygılarımı sunarken kendilerini hepandığımı belirtmek istiyorum.

En derin saygı ve sevgilerimle.Turan Dursun

17

Page 14: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 14/92

Page 15: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 15/92

iyi günler efendim, saygılar sunarım Hanımefendi; ben Turan Dursun.

İyi günler, ben sizi tanımıyorum.Efendim, ben Prof. Dr. Saym Ilhan Arselin dostuyum. Si* bir

mektupları var. izniniz olursa mektubu sunmak ve görüşmek istiyorum.M ektup ne hakkında ? Ne hakkında görüşeceksiniz ?Efendim bir ansiklopedi; Kur'an Ansiklopedisi var, ona ilişik

olmalı.

—Anlamadım , nesi hakkında? ' Havada bu lu t../’ Hiçbir şey anlamadım.Efendim izin verirseniz, görüşebilirsek size projeyi sunarım.

Sayın ilhan Arsel ilgilendiler, sizin de ilgileneceğinizi belirttiler.B en yakında Amerika'ya gideceğim...M ektub u size nasıl iletmemi istersiniz?Postayla...Efendim çok yakınınızda bir yerdeyim. Divan Oteline bıra-

kabilirim.Bırakın , sonra gerekirse sizi ararım.

Mektubu, kendilerine iletilmek üzere naylon bir dosya içindeotele bıraktım. Kapalı zarfın üzerine, daha açıklayıcı olsun diye,sizin mektuplarınızdan kimi kesimlerin fotokopilerini de ekledim.Ve bekledim.

Bir iki gün sonra, Sayın S..., kardeşimin telefonundan çünkü butelefonu da yazdırmıştım aramışlar. Kardeşimin karısıyla görüş-müşler. Görüşme, kardeşimin karısı için son derece sarsıcı olmuş.Çünkü S... Hanım,"Bir yardım isteniyorsa, falanca yere başvurul-

sun..." türünden konuşmuşlar. Bana iletildi. S... Hanımı arayıp biryardım isteğinin" söz konusu olmadığını "yaşamım boyunca kimse-den yardım istemediğimi" belirtmeye çalıştım."Hanımefendi, ben onuruna düşkün bir kimseyim. Bir düşünce adamıyım, bir yazarım.

Yazıp ortaya koyduğum bir eserim var. Tarihte ilk kez olan bir olayı gerçekleştirip bir K uran Ansiklopedisi yazıp meydana getirdim. Hem onuru, hem kân olacak b ir eser. Yayımı için birçok finna üzerinde du

19

Page 16: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 16/92

Page 17: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 17/92

Page 18: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 18/92

18 Nisan 1988

Mektup yazmak için, önce geçen Cuma günkü telefon görüş-memizi bekledim. Sonra kitabın dizgi işini bir kez daha ilgilileriy-le görüşeyim; gerekli bilgileri sunayım dedim. (...)

Herkesten daha iyi bilirsiniz: Işığın önemi karanlıkta belli olur.Bu karanlık ortamlarda, bir Ilhan Arselin değeri öylesine kendini gös-teriyor ki! Ülkemizde birkaç Arsel bulunsaydı durum başka olurdu."Birkaç" değil, İkincisini bile bulamıyoruz Ilhan Arsel'ın! "Din" (özel-likle "İslam") kaynaklı "iman"ın koşullandırdığı kafalar üretiliyordurmadan. "Karanlık" daha da koyulaşsın, kitleler daha da "sürii"leşsin diye... Ve işte böyle bir ortamda, Ilhan Arsel çıkıp topuna birden meydan okuyor ve karanlıklan depreme uğratıyor. Bunu gö-rebilmiş olmak ne güzel! Hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir coşku ve-riyor bana. Koşullu kafalar ve üreticileriyle, yıllardır, kendi çapımda,kıyasıya savaşıp durdum. 'Tek başına dünyayı mı değiştireceksin?"diyenler oldu; çekinmeden "Evet" diye karşılık verdim. "Deli misinsen?" dediler; "olabilir" dedim; ekledim: "Ama hiç kuşkum yok, be-nim ışığım bile‘dünya* dediğiniz ortamı değiştirmeye yarayacak!"Çevremde "değiştirdiklerimi" somut olarak gördüm, sevindim; çaba-larımı sürdürdüm. Ve şimdi, "tek başına dünyayı değiştirmekte olan

bir kişi" olarak siz varsınız. Herkes "karanlıkta ittifak" ederken siz"akıl" ve "bilim" ışıklarıyla karanlığın soluğunu kesiyorsunuz. Nasılcoşmam ve nasıl mutlu olmam! (...) "insanlaşmakla "İslamlaş-ma’nın bir arada bulunamayacağını, sayısız örnekleriyle gördüm. Bu

dinin zararına, benim kadar çok az kimse tanık olmuştur. Çok kalın

Sayın ve Sevgili Doslum Ilhan Arsel,

22

Page 19: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 19/92

bir çemberı yırtarak geldim. Yaralanmak şöyle dursun, ölebilirdim.^ n. 1.lr ' tchd,rIer ajd,m*İleride güzel bir dünya kurulacaksa, biyo-

lojik, ölümlü varlığım için bunu engellemenin suçlularından olmaya-yım, dedim. İmam olan babam, benimle konuşmadı (konuşmuyor da).Bildiklerimin önemini kavrayabiliyordum. Biliyordum ki, aydınlık birdünya için ne denli gerekliysem, karanlık ve savunurları için de o denlitehlikeliyim. Yolumu seçtim ve inatla yürüdüm. Yakın çevremde ba- bamın dışında önce şaşkınlık, sonra ilgi belirdi. Yakınlarımın, kar-deşlerimin, babama tiksinti duyarlarken bana sevgiyle yaklaştıklarınıgördüm. Giderek, birçoğuyla çizgimi, düşüncelerimi de paylaşır ol-

dum. Çocuklarım da aynı doğrultuda yetiştiler. Gerek Ankara'da, ge-rek burada (istanburda) kaldığım mahalle ve apartmanda, aynı doğ-rultuda gelişmelere tanık oldum. Yolumun doğru olduğuna en küçük bir kuşku bırakmayan kanıtlar saymakla bitmez. Ve hepsinden gü-zeli, şimdi, güç ve ışık kaynağı bir Ilhan Arsel var. Herkesten çokdaha fazla siz beni anlayabilirsiniz sayın, sevgili dostum. Benim sizianlayabildiğim gibi.

( . . . )

Turan Dursun

23

Page 20: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 20/92

2 Mayıs 1988, İstanbul

Sizinle Cuma günkü telefon konuşmamız beni her zamanki

gibi coşturdu. Yine öylece kendimden geçtim. Yine bir süre kendi-mi loparlayamadım coşkudan. Kardeşim ve karısı, her zamankigibi bakakaldılar. Konuşmamızın, daha doğrusu sözlerinizin, in-celiğinizin etkisinden kendimi sıyırıp onlarla doğal akışı içindekonuşamıyordum.

"5 yıl" gibi, sizin bundan sonraki yaşamınızda çok, çok küçükkalacak bir zaman diliminden söz edişiniz, beni çok derin bir duy-gulanmaya boğdu. İnsan var ki "dünyanın merkezi" gibidir. Buözelliği, gerçek anlamıyla taşıyanlara, dünyamız, az da olsa tanıkolagelmiştir. İnsanlık için en güzel ve yararlı olan ne varsa, buözellikteki insanların mayalamasıyla oluşmuştur. İşte tüm içtenli-ğimle belirtmek istiyorum ki, siz, bu tür insanların en güçlülerinden birisiniz. Dalkavuk bir kişi değilim, hiç olmadım, olmak gibi bir eğilim im de yok. Alkış tu tm ası çok kıt bir kişiyim . Ama sizinkişiliğiniz, niteliğiniz önünde öylesine etkileniyorum ki, bunları

belirtmekten kendimi alamıyorum. Siz, yaşamınızın her anın ı an-lamla dolduracak nitelikte ürünler veregeldiniz. Siz yalnızca ken-dinize değil, yakın ve geniş çevrenize bile yetecek ölçüdeki yüzakı yiğitliklerle donandınız. Bu yiğitliklerin sahibi, yaşamının

bundan sonraki kesiminde de kim bilir ve benim hiç.kuşkum yokki nicelerini ortaya koyacaktır.

Siz bundan sonra da nice "5 yıl"lar, nice "15 yıl"lar yaşayacak-sınız ve yaşamalısınız. Hem de sağlıklı biç im de .. . D ün yam ız veülkemiz keşke sizin gibi insanlar yönünden yoksul olmasaydı, keşke

Çok Değerli Sayın ve Sevgili Dostum Ilhan Arsel,

24

Page 21: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 21/92

bu denli yoksul olmasaydı. Akıl ve bilim"lerini, en küçük utanç duy-madan karanlığa, karanlığın daha da koyulaşmasına araç yapanlardangeçilmiyor ülkemizde. Bu iğrençliğe bulaşmamış olmak bile insaniçin bir erdemken, siz bir de savaşıyorsunuz bunlarla. Ama sevgilidostum ben sizi çok iyi anlıyorum. Sizin gibi olan, ancak sizin gibiyapar.

"İki ayrı gövdede bir baş gibiyiz" dediniz telefonda; ya da buanlamda. Bu benim için yaşamımda aldığım en büyük ödüllerden biri oldu.

Cuma günü Nokta dergisine bir yazımı yayınlatmak için gitmiş-tim. Önce konusunu önermiştim; bana ilke olarak kabul ettiklerini bil-dirmişlerdi. İstedikleri sayfa sayısınca bir yazı yazıp götürmüştüm.Konu; sesli ve yazılı basının, kendinden geçmişçesine giriştiği birdin sömürüsü, İslam sömürüsüydü. Yazıyı okuduktan sonra, yayın-lamayacaklarını bildirdiler. Bir başka yerde yayınlatmaya çalışa-cağım. Fotokopisini size gönderiyorum. Yayınlansın diye sert yazma-m a y a çalışmıştım; olmadı.

Noktaya öneriyi götürdüğümde, genç bir yetkiliyle (L.T. ile) gö-rüştüm. Söylediklerimin onun kafasına yattığını düşünmüştüm. Birgün sonra da öneriyi kurula kabul ettirdiğini bildirmişti. Konuya dahayakın biridir diye tanıtılan bir başka kişiyle gün ve saat konuştuk,görüştük. Karşılaştığım yine genç, ama imam türünden bir sakal-lıydı. Konuşmamız şöyle oldu:

Önerinizi L.. söyledi, ilke olarak da kabul edildi, ama ben bir de sizden dinlemek istiyorum.

Basının, Ramazan'da bir din sömürü yarışında olduğunu gö-rüyorsunuz. Bu malı. İslam ’dan alarak herkes sergiliyor, satıyor. Ama hepsi de "kalitesiz". Bu kalitesizlik bile başlı başına bir ayıp-tır. Ayrıca bu alandaki sömürü, tehlikelidir de. Hele içinde bulun-duğumuz dönemde! İran’daki uygulamanın ha geldim, ha geli-

yorum dediği bir dönemde.Ben konuyu biliyorum. Yakından ilgilendiğim için bu konuya

bakıyorum.

25

Page 22: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 22/92

Y ani din konularına... ?Evet.

/iğ iniz nereden? Müslüman mısınız?B en sonradan keşfettim İslam'ı.Nesini?O çevrelere girdim.H er neyse. Ne diyorsunuz önerim için?Yazın ama, düşünüyorum; dergimizin havası ortadayken nasıl

yayınlanır!"H ava sı" derken amaçladığınız ne?"Üslub"u. Bir "haber" dergisidir, b ir "inceleme" dergisi değil./y i ama bunda da "haber" öğesi var. Çünkü konu güncel.

Bu konuşmadan sonra bu kişinin de kafası yatmış gibi göründü,onun üzerine yazıp götürmüştüm.

Ne var ki, yazıyı götürdüğümde, L.T.'yia birlikte, bir başka sakallıdaha çıkarıldı karşıma. Tartışmalarımızda anladım ki, bu sonuncusakallı, koyu bir 'İslamcı". Ve bence bir "İslam radikalisti"ydi. "Sa-vaş"! "hile" olarak benimsemişlerden.

Yine de beni en çok düşündüren öbürleri, "çok çağdaş aydın"kılıklı olanlarıydı. (Bunlardan biriyle) aramda şu konuşma geçmişti:

Siz in yazın ız bizim başımızın üstünde ama...Hayır doğru konuşmuyorsunuz, asıl sizin başınızın üstünde

değil benim bu ve benzeri yazılarım.Neden?Ç ün kü benim sorunum daha çok "aydın "lorladır.B ir dakika, L .. dinle, beyefendi bir şey söylüyor. Biraz açar

mısınız?Ben açık söyleyeceğim, uygarca tartışıyoruz, söyleyeceklerimin

bir hakaretle ilgisi yok, bir belirleme olarak söylüyorum: Kafalarının cılkı çıkmış ya da kafaları o ... laşmış aydın kesim dir benim sorunum. Elimde kitlelere tutmak istediğim ışıkla halkın arasına geçen bunlar.

26

Page 23: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 23/92

Siz halkı. ınancıruUın uzaklaştırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?Sanmıyorum, biliyorum. İnsan, insanlar değişken varlıktır,

varlıklardır.Siz bir inançlısınız bu durumda. Çünkü öyle yapabileceğinize inanıyorsunuz.

inanç karanlıktır, aydınlık kesimdeyse "bilgi" var. Bilginin ışığı önünde, karanlık pek dayanmaz. Bir mum ışığı bile, kocaman bir odadaki karanlığı yırtıp yenebiliyor.

Aramızdaki konuşma 14.30'dan 15.45'e değin sürdü. Ve beni,göstermelik bir say gıyla uğurladılar.

Duygularımı sizinle paylaştığımı bildiğim için aktarıyorum bun-ları size.

( . . . )Turan Dursun

27

Page 24: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 24/92

21 Haziran 1988, Istanbul

2 Haziran 1988 günlü mektubunuz yazık ki kapıcının posta-cıdan alması ve unutarak kendisinde kalması nedeniyle elime 20Haziran 1988'de (akşam) geçebildi.

Bugün sizinle telefonla, tam gönlümce konuşamadım. Kınk dö-kük tümcelerle ve çok yetersiz iletebildim söylemek istediklerimi. Si-zin büyüklüğünüzün, inceliğinizin ağırlığı altında kaldığımdan ol-malı. Neyse, nasıl olsa yüz yüze görüşebileceğimiz zamanlar daolacaktır.

( . . . )

Perşembe ya da Cuma günü Ankara'ya gideceğim. Oradan da belki 15 gün bir "yurt gezisi" yapacağım. "Prehistorik insan’1 veuygarlık yuvalarından kimi izleri ele alan küçük bir çalışmam ola-cak. Çalışmam, yazılı biçimiyle bir iki arkadaşımla ortak bir se-naryo yazmaya çalışacağız en geç 20 Temmuz 1988'de bitmişolacak. Bu tarihe değin mektup yazma lütfunda bulunursanız (...)adresine gönderebilirsiniz. O zaman bana iletilir.

Bu arada benim,2000'e Doğru dergisinde, ortalığı allak bulllakeden bir yazım yayımlandı. Yazı "kapak"ta, "Asıl Kur an Yakıldı" başlığı altında verildi. Bu yazıda adım olmadığı gibi, takma adımda yoktu. Ancak, benim yazdığım öğrenilmiş; gazetelerde(Zaman gazetesinde) yazıldı; daha bağlanmamış olan telefonumun numa-rasına varana dek. Tepkilere cevap verdim, yazdığım yazıyı der-

giye gönderdim. Önümüzdeki haftalardan birinde yayımlanacak.Öncekiyle birlikte size gönderirim.

Çok Sayın ve Sevgili Dostum İlhan Arsel,

28

Page 25: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 25/92

Ansiklopedi konusundaki ilginizin sürdüğünü biliyorum. Buna hiçkuşkum yok. Olay bir türlü gerçekleştirilemedi. Gerçekleştirilebil-mesi daha çok bir reklam giderTne bağlı. En önemlisi de "radyo vetelevizyon reklamı . Ama bu öyle küçük bir rakam değil. Bu sağla-nabilmiş olsaydı, çıkacak iki "fasikül'deıı sonra Ansiklopedi "kendikendini finanse cdebilir“miş. Konunun deneyimlileri bunu söylüyor.Kısacası, iş kolay değil. Bu gerçekleştirilebilmiş olsaydı, elde edile-ceklerle, nice yayınlar yapabileceğimiz çok büyük bir güç oluşabile-cekti. Bir finansör bulunabileceğine ilişkin umudumu yitirmedim.

"Güneş Yayıncılık(Gü/ıeş gazetesinin)" yeniden konuyla ilgile-niyor. Bir arkadaş da, İş Bankası ndan kaynak elde etmeye çabalıyor."İlgilileri kabul ederlerse. Ansiklopedi banka için hem reklam, hem dekazanç konusu olabilir" diyor. Bir başkası. Milliyet gazetesini bu işeyanaştırmaya çalışıyor. Bir başka arkadaşım, bir yıl beklersem, ya-yım için gerekli gücü sağlayabileceğini söylüyor. Bütün bunlar birerumut yalnızca. Kimi belki umul bile değil. Ama benim bir gün, Ansiklopedi'yi yayınlama olanağı bulacağıma hiç kuşkum yok.*

Siz istediğiniz için yazıyorum bunları.Yayınlayacaklarımızla, gittikçe koyulaşan karanlığın sömürü-cülerinin "iplikleri pazara çıkacak". Kendilerini "aydın" sanan, öy-le satan çevrelerin güç kaynakları da kuruyacak. Bu doğrultudakiumudum olmasa yaşayamam.

Çok çok daha iyi bildiğiniz gibi, gerçekler görülmesin ve güzeldünyalar kurulmasın diye kalın kalın duvarlar öriilegelmiş. Eskilerineyenileri eklenmiş, eklenmekte. Bunların orasından, burasından sökü-lüp kimi delikler açılmıyor değil. Ama binlerce yıllık yalan, sahtecilikve boş inanç tüccarları, çıkarları karanlık üstüne kurulu olanlar ve

bunlara destek veren "aydın"lar, açılan delikleri, pencereleri kapa-tıyorlar. Ekonomik güçleri var. Tarihte benzeri görülmedik ekonomiktabanlı İslam cemaati, uluslararası boyutlarda. Bir yandan gerçeklerinönüne yeni duvarlar örerler ve eskilerinin gediklerini kapatırlarken,

• Turan Dursun'un Kur an Ansik lo pedi« . 'K ' i r n "M" harfine kadarki bölümlen içeren, birinci hamur kâğıd a 8 bez cili olarak. 1994 yılında Kaynak Yayın lan israfındanyayımlanmıştır. (Y.N.)

29

Page 26: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 26/92

Page 27: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 27/92

Page 28: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 28/92

Kadınca dergisinde sözünü ettiğiniz konuda bir yazınız ya dasizinle yapılacak bir söyleşi çıkarsa bence çok iyi olur. Çünkü bu

derginin de ayrı bir okur kesimi vardır ve oldukça Önemlidir.İlgiyle bekleyeceğim.

AB C adlı dergide sizinle yapılacak bir söyleşinin çıkacağ ına dasevindim. Bu dergide daha çok öğretmenler yazar. Okurları da

benim bildiğim e göre daha çok öğretm en ve öğrencile rdir ."Hakka" Suresi’nin 40. ve "Tekvîr" Suresi’nin 19. ayetleri ola-

rak yer alan "inneû le kavlu resûlin kerîm" deyiminden söz ediyor-sunuz. Bildiğiniz gibi bu sözün anlamı aynen şudur: "Kuşku yokki o (Kur an), onurlu (kerem li) bir ELÇÎ'nin sözüdür kesin likle."Belirttiğiniz gibi, buradaki "ELÇİ" demek olan "RESUL" ile "CebrâiTin mi, "Muhammed"in mi amaçlandığı yorumcular arasındatartışmalıdır. Ancak "SÖZÜDÜR"ün başına, "Getirdiği" biçimin-de bir ekleme yapılması gelenek olmuştur. Yine çok iyi bildiğinizgibi bu, (...) bir yorumdur. "Kuran’ın" başkasının değil, "Tanrınınsözü" olduğuna ters düşen bir anlatım, yorum yoluyla düzeltilmek is-

tenmiştir. Buradaki "R esûl " ile " C e b ra il'in amaçlandığım savu-nanlar "...Getirdiği sözdür" diye anlam verirler. Fahruddin Râzfninyorumu şöyle: "Kur'ân, Levh i M ahfuz’a yazdığı, dizgisini, düzenini kurduğu için Tanrının sözüdür; göklerden yere indirdiği için Ceb-rail'in sözüdür; alıp halka ilettiği için de Muhammed'in sözüdür" (F.Râzî, e't Tefsîru'l Kebîr, 30/117).

Kur’an'daki (...) çelişkiler, sizin de çok iyi bildiğiniz ve zamanzaman üzerinde sayfalar ve kitaplar yazıyor olduğunuz gibi, "yorum’larla gözden kaçırılmaya çalışılmıştır. Sözüm ona "bilim ad am -larından kimileri de bu tutumun önderliğini yapagelmişlerdir. Bunusiz, herkesten daha iyi bilirsiniz.

( . . . )

Turan Dursun

32

Page 29: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 29/92

18 Ağustos 1988

"Aydın" diye ortaya atılıp karanlık işlevi üstlenmiş, en tiksin-dirici varlıklardan çok daha iğrenç olanları görürken, "din şeriat”temelli karanlık bulutların bu ülkede de her gün biraz daha koyulaştınlması için olanca çabanın harcandığına tanık olurken, "Şudünyada keşke birkaç tlhan Arsel bulunsaydı" demekten kendinialamıyor insan. Ve ben bunu kendi kendime hep diyorum.

Bizim mahallede (Ankara'da) (...) adında, Türkiye Büyük Mil-let Meclisi'nde çalışan bir adam var. Geçende karşılaştım. Ara-mızda şu konuşma geçti:

N e var ne yok (...) Bey?"İyilik" diyelim iyilik olsun. Sen nasılsın?Ben de iyiyim. “Tann"yla, "Muhammed"le aran nasıl?Aram yok!Neden, ne oldu?Sen zaten bir sarsmıştın, ilhan Arsel’in kitaplarını alıp oku-

yunca iyice temizlendim.Y a!!? Hangi kitaplarını alıp okudun?Satın alamadım da, Meclis Kütüphanesinden alıp okudum.

Yasakmışlar, ama kütüphanede bir tanıdık var, o verdi okudum.Yahu dur hele, onu kitapları arasında "yasak" olan yok. Sen

hangisinden söz ediyorsun ?ö n c e "Demokratik..." diye bir kitabı var, onu okudum.Teokratik Devlet Anlayışından Demokratik Devlet Anlayışına!

Sayın ve Sevgili Dostum, Ağabeyim İlhan Arsel,

33

Page 30: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 30/92

H a işte o kitap.

/y i ama bu kitap yasak değil ki! —Yasak ağabey, sen bilmiyorsun, ilgililer "yasak olduğunu söylüyorlar. Kimseye ne veriyorlar, ne okutuyorlar.

Hayır; "yasak" olduğunu söylerken ya bilmeden ya da yalan söylüyorlar.

Bilmem, Meclis'te hep böyle söyleniyor. Yani durum bu.A m a gerçeği sen bil, oradakilere de anlat lütfen.Başım a dert açmadan anlatmaya çalışırım. B ird e "Arap..." A ra p Milliyetçiliği ve Türkler.E ve t işte o.Bunun da "yasak" olduğunu söylediler. Öyle mi?Evet.Y ok kardeşim, kesinlikle yasak filan değil.Herkes Öyle biliyor, öyle söyleniyor. Benim gibi okuyanlar da

hep "el al tınd an” okuyor.

Demek öyle. Çok şaşılası bir durum. Anlaşılıyor ki kimileri bu "yasak" havasını özellikle tezgâhlıyor. —Tezgâhlamazlar mı? Bu kitaplar, gerçekleri ortaya döküyor.

Ben okuyunca, "Demek ki bizi şim diye kadar hep aldatm ışlar" d e-dim. Okudukça aydınlandım. Adam çok da açık seçik yazmış.

B iliyo r musun, o benim dostumdur.Yaaa?

Evet. Hem de yakın, en yakın dostum.N e güzel. Ben de tanışmak isterdim doğrusu.Kitaplarıyla tanışmış olmam yeter. Oku ve okut: bu elverir.Yine de b ir gün Meclis'e gelirse yüzünü görmek isterim.

Amerika'da.!!!

Söyleşimiz böylesürüp gitti. Ben,Şeriat ve Kadından söz et-

tim. Yeni baskısı çıkar çıkmaz, kendisine bir tane armağan ede-ceğimi söyledim. Ve ayrıldık.

34

Page 31: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 31/92

Şeriat ve Kadirim baskısı gecikti, ama epeyce ilerlemiş sayılırartık. İnsanlarımızın, çok gereksinimlerinin bulunduğu bir dönemde, bu ışık kaynağının yenisine kavuşmaları yakın.

( . . . )

2000’e Doğru daki Anday'ın sayfasının fotokopisini ilişik ola-rak sunuyorum.

( . . . )Turan Dursun

35

Page 32: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 32/92

21 Eylül 1988

Yazık ki 27 Ağustos 1988 günlü mektubunuzla, neredeyse bir ayayaklaşan bir süre sonra, 20 Eylül 1988 akşamı karşılaşabildim. An-kara'da ve Anadolu'nun kimi il ve ilçelerinde umduğumdan çokkalmış olmam buna yol açtı. Mektubunuzu alır almaz (—)'i aradım;iyi ki bulabildim. Kitaba ilişkin bilgi aldım. Kapak işi bitmiş sayılılmış, size sunulacakmış. Bu sunuş bir hafta içinde olacakmış.Kitabın kendisiyse, 5 Ekim'de okura sunulacak biçimde bitirilip ortaya

getirilecekmiş. Bu durum, size iletilmek iizere (kardeşinize) de bil-dirilmiş. (...),"5 Ekim e değin kitabı he r şeyiyle birlikte bitirmek zo-rundayım ki. bu tarihte izne çıkabileyim. En geç 8 Ekim’e değin bi-tirilmiş olmalı" dedi. Doğu Perinçek'e2000'e Doğruda yayımlan-mak üzere vermemi istediğiniz yazı, mektubun bulunduğu zarfıniçinden çıkmadı. (...)

Sizinle birlikte olamamak ne yazık. Hele yeterince sık iletişim ku

ramamak... Bundan böyle bir iki günlüğüne Ankara'ya aybaşındagidiş gelişimin dışında hep İstanbul'da bulunacağım. Ev konusunuçözümlemeye çalışacağım. Ve Ansiklopedi'nin de içinde bulunduğuöteki konularla ilgileneceğim. Bu arada belki bir iki yazı da yazarım.İstanbul'da kalınca sizinle haberleşmemiz daha sık olur.

2000'e Doğruda yayımlanmak üzere "birkaç yazı hazırlamak'' is-tediğinizi belirtiyorsunuz. Sizin her yazacağınız yazı, yazdıklarınızgibi yararlı olur kuşkusuz. Işık tutucu, aydınlatıcı olur. Dergi de,sizin yazılarınızı yayımlamakla en başta onur duyar. Buna hiç kuşkuyok. Ne var ki. lütfen kendinizi yormayın. Öylesine bir ı$ık kaynağı-sınız ki, bu kaynaklan ışık her çevreye yayılmakta.'Hazırlanmkla

Çok Çok Değerli, Sevgiliden de Sevgili Dostum tlhan Arsel,

3fi

Page 33: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 33/92

olduğum kitaplar yüzünden başka şeylerle uğraşmaya fa da zaman da bulamıyorum diyorsunuz. Haklısınız. Nasıl çalıştığınızı ben tahminedebiliyorum. Ürünleri ortada. Hazırlamakta olduklarınızın, sizin içinçok önemli olduğunu belirtiyorsunuz. Herkes için, dünya için önemli.Ancak o yazıların yazan sîzsiniz, siz daha önemlisiniz,"ömrüm yet-mez de, yayımlayamazsam gözlerim açık gidecekmiş gibi telaş içeri- sindeyim" diyorsunuz. Anlaulmaz duygular kabardı içimde. Ömrü-nüzün yüzlerce, binlerce yıl olmasını ne denli isterdim. İnsanlık, ge-zegenimizin olanaklarını silah, savunma harcamalarına, savaş alan-larına ve yalnızca bir kesime harcamamış; bunların yerine geleceğedaha güzel bir dünya hazırlama alanına, bilime, sağlıklı yaşama,sağlıklı yaşamı uzatmaya, besin ve enerji kaynaklarına, doğayı hoy-ratça tüketme yerine, yaşam için daha elverişli biçime getirmeye...harcamış olsaydı, kim bilir ne denli uzun olacaktı ömürler. Kim bilir bugünkünden kaç kat uzatılacaktı. Eğer insanlık, dinsel karanlıklarında içinde bulunduğu tüm karanlıklardan kurtularak ışıklı yolu, akıl ve bilim yolunu izlerse, bunun da gerçekleşeceğine kuşkum yok. Buarada beni lütfen bağışlarsanız, "telaş'lanmamanızı söylemek istiyo-rum. "Gözünüz açık gitmeyecek" ölçüde ürünler verdiniz. Nicelerinide vereceğiniz ortada. Kendinize iyi baktığınızı söylediğiniz ve yaz-dığınız zaman çok sevinmiştim. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki sizinömriinüz, milyonlarca, milyarlarca ömre bedeldir. Birlikte ortaya ko-yacağımız ürünler de olacak. Buna da en küçük kuşkum yok. Böyledüşündüğümü, yakın ve uzak tüm çevrem bilir. Bu nedenle benimiçim rahat Ne var ki. sağlığınızın yerinde olduğunu ve kendinizi ye-

terinden çok yormadığınızı ya da yormayacağınızı yazarsanız dahaçok sevinirim.

Turan Dursun

37

Page 34: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 34/92

28 Eylül 1988 , İstanbul

16 Eylül 1988 günlü mektubunuzu aldım. Hemen Kadınca der-gisini alıp söyleşiyi okudum.* Son derece güzel, çarpıcı buldum. Ab-durrahman Dilipak'ın yazısını da okudum. Bu adamı tanırım (tanış-mıyor olsak da). Karanlık çevrelerin kalem kahramanı havasında olan-larından. Dini, İslâmî, olduğundan başka, sevimli gösterme çabasındaolanlardan. "Çağdaş aydın" geçinenlerin birçoklan da bu tür (kişilere)aldanırlar; aralarında dostluk ve arkadaşlık kurarlar. (Ömek: Murat

Belge.) Adam, her zamanki karanlık savunuculuğunu ve sahteciliğini.Şeriat ve Kadın konusunda da göstermiş. Kitabı, tümüyle okuduğunu bile sanmıyorum. Zaten doğru dürüst bir kitap okumazlar; alışkan-lıkları yoktur bu konuda.

Dergiye bir yazı yazdım. Gidip Seda Güler'le tanıştım, yazıyıkendisine verdim (Yazı ilişiktir).** Yalnız yazıdaki Eren Kutsuz'un takma adım olduğunu ve asıl adımı söylemeyi unuttum; ge-rekirse söylerim. Bayanla söyleştik. Yazıyı beğendiğini, dergide,Kasım sayısında kullanacağını söyledi. Bir iki ay sonra da Ame-rika'ya gideceğini, sizinle görüşeceğini anlattı. Size mektup yaza-cağımı söyleyince de "Benden de selam söyleyin" dedi.

(Eşinizle) birlikte, günlerinizin dolu dolu, güçlü ve yoğun bir ça-lışma içinde geçmesi ne güzel. Yazık ki berf, aynı doluluk içinde bu-lunduğumu söyleyemiyorum. Ansiklopedi'nin gündeme gelememiş,

* Bu söyleşi Kadıma dergisi muhabiri Seda GUler tarafından düzenlenmiştir.•• Turan Dursun un. "Eren Kutsuz" takma adıyla Kadınca dergisine gönderdiği yazı bu

kitabın »onundaki "Ek" bölümündedir. ("Arsel’in 'Şen« ve Kadın'ı Bu Alanda ÇağınKitabıdır" başlıklı yazı.)

Çok Değerli Dostum İlhan Arsel,

38

Page 35: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 35/92

yayımının bir türlü gerçekleşememiş olması, başka çalışmalarımı da

etkiliyor; yeterince verimli olmamı engelliyor. Ardından yayımlamayı,yazmayı düşündüklerim var. Hepsi askıda. Neyse ... Şeriat ve Kadirim 5 Ekim'e değin, her şeyiyle birlikle

bitirilip okura sunulacağına ilişkin >(...)'in söylediklerini bundanönceki mektubumda yazmıştım. Bu konuda yazık ki verebileceğim başka bir haber yok. Verilen tarih uzak değil, gerçekleşirse birliklesevineceğiz.

Prostat için ameliyat işini biraz geciktirmek zorundayım. Ev

işini ve öteki kimi ivedi işleri çözümleyip bitirmeye çalışıyorum.( . . . )

Turan Dursun

V)

Page 36: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 36/92

5 Ekim 1988, tstanbul

Sizinle daha sık haberleşememek, dahası bir arada olamamakne kötü ve benim için ne büyük bir mutsuzluk.

24 Eylül 1988 günlü mektubunuzu 4 Ekim 1988'de aidim.( . . . ) ............Daha önceki mektubumda da belirttiğim gibi. Seda Güler, si-

zinle olan söyleşiden dolayı çok ve olumlu mektuplar aldığını se-vinerek söyledi.

Kitabın (Şeriat ve Kadm'm) yeni baskısı çıktığı zaman, ben de,

kitabın içeriğine ilişkin, çeşitli yerlerde yazılar yazacağım. Bir de"açıkoturum" düzenlenebilirse iyi olur; bunu sağlamaya çalışacağım.Seda Güler'e yazdığınız mektubu da... okuyup mutlu oldum.

Karanlıkla, dinin ve "Kutsal K itap larının, insanlara yutturageldiği binlerce yıllık ilkellik ve yalanlarla savaşırken açtığ ınız çığır büyü-yecek ve gittikçe yaygınlaşarak daha geniş kitleleri içine alacaktır.Birlikte savaşımcısı olduğumuz bu çığır, hiç, ama hiç kuşkum yokturki, geleceğin insanlığına daha güzel bir dünya kurulmasında büyükkatkı sağlayacaktır. Koşullar ne denli zor olursa olsun, bunu düşün-mek bana mutlulukların en doyulmazını veriyor.

( . . . )

Turan D ursun

Çok Değerli, Sevgili ve Sayın Dostum Ilhan Arsel,

40

Page 37: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 37/92

10 Ekim 1988, İstanbul

1 Ekim 1988 günlü m ektubunuzu 10 Ekim 1988 de aldım( . . . )

(Kitap konusunda) herhangi bir girişim için sizden alacağım bil-giyi bekleyeceğim. Bu mektubun size ulaşması yaklaşık on gün sü-rer. Öyle anlaşılıyor ki, kitabın okura tam sunulacak duruma gelmeside en az bu kadar sürecektir. On, on iki gün sonra size telefon edece-ğim. O zamana değin meydana gelebilecek gelişmeleri de telefonlasize iletirim.

Bundan önce gönderdiğim iki mektubumu (28 Eylül 1988,5 Ekim1988 gün lü) almadım zsa, bugünlerde alırsınız.

Ev konusu çözüm lenmiş sayılır. Kiraladığım evin sahibiyle anlaş-mış durumdayız. Ev, Koşuyolu'nda. Yapılan bir kooperatif yaptır-mış. Kasım'da oturulacak duruma gelebilecek ve taşınılabilecekmiş.Bir engel çıkmazsa Kasımda taşınacağım (belki ilk günlerinde). İs-terseniz mektup göndermeyin. Ya da (...) Bey aracılığıyla gönderinlütfen. B en oradan alırım. Sonra yeni adresi size yazıp bildiririm; ora-

dan mektuplaşırız.Yeni yazdıklarınızı bitirmek için nasıl bir yoğunluk içinde ça-

lıştığınızı gözümün önüne getirebiliyorum. Işık kaynağı, karan-lıkların hakkından gelmek için kim bilir nice güçlü ışık demetlen

verece ktir insanlığa.(...) her zamanki saygı ve duygularımla.v Turan Dursun

Sevgili ve Sayın Dostum Ilhan Arsel,

41

Page 38: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 38/92

15 Aralık 1988

Uzun zamandır mektuplaşamıyoruz: Sizin çok yakında gelece-ğinize ilişkin beklenti, benim başka bir eve taşınacağım diye bek-

lemem nedeniyle.., Bu arada sık sık Ankara'ya gidip geldim. Yinede kendimi kınadım mektup yazmadım diye.Kitap konusundaki pürüzlerin çözümü, sizin gelmenizi bekli-

yor, biliyorsunuz. (...), her lür çözüme açık olduğunu söylemişti, bilgi olarak size sunmuştum.

( . . . )Gelmenizin neden geciktiğini telefonla söylemiştiniz. (...) Gel-

meden önce lütfen bildireceğinizi belirtmiştiniz, onun için rahatım.Haber alır almaz, Ankara'da da bulunsam, hemen gelirim.

Burada Türk Ceza Yasasının 163. maddesiyle ilgili bir tartışmavar. Kendilerini "demokrat" ve "çağdaş" sanan kimileri de, şeriatçılaradestek oluyor. SHP ve Genel Başkanı İnönü de bunlar arasında. Ben de

bir iki mektup yazıp gönderdim. Fotokopilerini ilişik olarak size gön-deriyorum. Ülkemizde "aydın" çevre, büyük çapta bir aymazlık içinde.Pis politika ve çıkarlar da bu aymazlığı koyulaştırıyor. Kimi aydınlar,şeriat düzenini getirme yolundaki girişimlere, laikliğin kaldırılmasınaolanak sağlanmasını "demokratlığın gereği" sayıyor. Laiklik kaldı-rılmış olsa başlarına neler gelebileceğini düşünmüyorlar. Bilmiyorlarki, şeriat yalnızca bir "inanç işi" değildir; şeriat, binlerce yıllık ilkel-liklerin kaynağı olduğu gibi, cinayetlerin, terörün, işkencenin de kay-nağıdır. insan haklarından vazgeçilmedikçe bu koıkunç düzenin yoluaçılamaz. Aydın çevre, yazık ki bunu kavramış görünmüyor.

Yakında görüşür, bol bol konuşuruz umuduyla, bekliyorum.( . . . )

Turan Dursun

Sayın ve Sevgili Dostum Ilhan Arsel,

42

Page 39: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 39/92

Page 40: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 40/92

"tespit davası" açmış. Şeriatçı çevrelerin tezgâhlayıp ileri sürdük-lerine göre. "Atatürk, ölümünden 15 gün öncc, tüm dünya toplumlanna çağrıda bulunarak, tüm toplumlann Müslüman olmalarınıistemiş ve kurtuluşun İslam'da olduğunu açıklamış".

Avukat Hayri Baltanın Ankara 14. Asliye Hukuk’ta açtığı davaya ben de "aslî müdahil" olarak katıldım. S.Ö. de katıldılar. Ö.'le tanış-mış olmaktan da çok mutlu oldum. Sizden söz ettik. Görüşmelerimizisürdüreceğiz.

Hayri Balta, ayrıca TRT Genel Müdürü, Diyanet işleri Başkanı,

Ankara Üniversitesi Rektörü, Diyanet yazarlarından Ahmet Gürtaş,Tercüman gazetesi yazarlarından Ahmet Kabaklı için, Devlet Gü-venlik Mahkemesi'nde (TCK 163. maddeye aykırılıktan) suç duyu-rusunda bulundu. Uydurma çağrının tek kaynağı,PakistanlI bir ya-zarın yazdığı bir kitaptır ki Türkçe çevirisi Ankara Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi yayınları arasında (övgülerle) yer almıştır. Mah-keme kanalıyla Cumhurbaşkanlığı'na yazı yazılmış (ve oradan),"Cumhurbaşkanlığı arşivinde, Atatürk'ün böyle bir demecine rast-lanmadığı" yolunda cevap alınmıştır. Dışişleri Bakanlığı'ndan da

böyle bir yazı alınmış bulunuyor.Karanlıkla (şeriat çevreleriyle) kurulan "ittifak"lara, yazık ki her

gün biraz daha çok tanık oluyoruz. Aydınların bir aymazlığıdır bu.Buna "taktik" diye başvuruluyor. Oysa "şeriat"ın "geliyorum" diyenayak sesleri her gün biraz daha duyuluyor.

Bununla beraber, iyimserlik gerektiren durumlar da var. Başta si-

zin kitaplarınız ve yaydığı ışıklar. Baha'nın açüğı dava, bir başkagüzel örnek. Karanlığın yenilebileceğini düşünmemek için bir nedenyok. "Karanlığın ölümü, ışıklardır."

Evden daha taşınamadım. Çünkü tuttuğum ev daha oturulabi-lecek duruma gelmemiş. Kaloriferler yanmıyor. Bakalım ne zamantaşınırız.

( . . . )

Turan Dursun

44

Page 41: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 41/92

Yazık ki mektubunuz (27 Ocak 1989 günlü) yine elime geç ulaştı.Bunun nedeni yine benim Ankara'dan geç dönmüş olmam (14 Şubat1989'un akşamı döndüm). Benim 29 Ocak 1989 günlü mektubumsize yeni ulaşmış olmalıdır.

( . . . )

Bundan önceki mektubumda. Avukat Hayri Baltadan ve S.Ö.Bey'den söz etmiştim. Bu gidişimde de Hayri Balta'yla görüştük vesizden söz ettik. Ama S. Bey'le bu kez görüşme fırsatı bulamadım.

Aybaşında gittiğimde görüşmeyi düşünüyorum.Hayri Balta'nın 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı ve benimde aslî müdahil olarak yer aldığım davayla ilgili olarak şöyle bir ge-lişme oldu: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden, İçişleri veDışişleri Bakanlıklarından sonra Atatürk Araştırma Merkezi nden de"Atatürk'ün ölümünden 15 günce toplumlan İslam'a çağırdığı" yo-lundaki "iddia"nın "uydurma” olduğuna ilişkin mahkemeye yazı ya-zıldı. Böylece yalan ortaya çıkarken mahkemedeki davanın da bizimistediğimiz doğrultuda sonuçlanacağı umudu güçjendi.

Aynı konuda, TRT Genel Müdürü. Ankara Üniversitesi Rektörü,Diyanet İşleri Başkanı ve Ahmet Kabaklı gibi yazarlar için DevletGüvenlik Mahkemesi’nde kayda geçirilen suç duyurusuna ilişkinşimdilik bir gelişme yok.

D.A.'a yazdığınız mektubunuzu kendisine ileteceğim, kuşkusuz

çok sevinecek ve size yazacaktır.

15 Şubat 1989, İstanbul

Sevgili İlhan Ağabey,

45

Page 42: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 42/92

Öbür çalışmalarınızı da sürdüriiyorsunuzdur. Ama lütfen ıyı oldu-ğunu söylediğiniz ve benim de çok sevindiğim sağlığınıza çok ıyı bakın, kendinizi çok yormayın. Kuşkum yok ki. daha çok ürünlervereceksiniz...

Turan Dursun

G.T. de. kendisine yazdığınız mektubu almış, çok sevinmiş.

46

Page 43: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 43/92

19 Mart 1989Istanbul

Yazınız (söyleşi) ve yazım,2000'e Doğruda çıktı, okudum. Soru-lar ve verdiğiniz karşılıklar çok iyi olmuş. Çok yankı yaratacağındankuşkum yok. En az on beş bin okuyucu,2000'e Doğru kesimindenokuyacak, aydınlanacak. Benim yazıdan ve benimle olan söyleşidençok yer kesilmiş. Uzun ya da sert bulunmuş olmalı.Şeriat ve Kadına ve "Kara Ses'in fetvasf'na ilişkin yerlerin büyük bölümünün çıka-rılmış olmasına üzüldüm. Neyse yine de kalan kesim işe yarayacaksanınm. Tümünü size fakslıyorum.

13 Mart 1989 günlü Milliyet gazetesindeki "N.D.", yani N. Doğ-

ruyu, "Siz iyi Bir Türbana mısınız?" başlıklı yazısından.Şeriat ve Kadından alıntılar yapmış olmasından dolayı kendisini kutlamakiçin aradım; yurtdışına çıkmış, görüşemedik (yazısı size ulaştırıl-mış). Gelince arayacağım.

"Kara Sesli Ka ranlık" başlıklı b ir yazıyıTempo dergisine gön-dermiştim. Onlar da yazının asıl konuya ilişkin olan kesimini kes-mişler. B ana sö yled ikler i gerekçe, "yazının uzunluğu ". Bu yazıyıda size fakslıyorum. (...)

Turan Dursun

Sayın ve SevgiliIlhanAğabey,

47

Page 44: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 44/92

31 Mart 1989

21 Mart 1989 günlü mektubunuzu aldım; tahmin edeceğiniz gi- bi çok sevindim. Satırlarınızdan büyük bir güç aldım yine.

( . . . )

Derginin (2000'e Doğru) toplatılmasının asıl nedeni, benimleve sizinle olan söyleşiler ve görüşlermiş. Ne var ki. bu ileri sürülmüyormuş; hukuka ve yasalara aykın bir durum bulamamışlar. Der-giden (yetkililer) böyle söylediler. (Bununla beraber) toplatma olayı

derginin satışını pek etkilememiş. Pazartesi akşamına değin zaten bayilerde kalmamış, tümü satılmış. Başka bir yazı için düzenlenentoplatma kararına itiraz edilmiş, karar kaldırılırsa dergi belki yeniden basılıp satılır.

Nokia dergisinde söyleşinizin yayımlanmamasına çok üzül-düm. Bu dergide İslamcılar var; yazık ki etkili görünüyorlar. Biriki kez bunlarla tartıştım. (...)

( . . . )

Şeriat ve Kadın ın mücellitteki sorunu çözümlenmiş. (...) Çokkısa süre içinde satılıp tükeneceği belli. Yeni baskısı için ne düşü-nüyorsunuz, bilmiyorum. Yeniden Kaynak'ta basılmasının olum-suz yanı da, olumlu yanı da var. Olumlu yanı, bu yayınların belirli,hazır bir okuyucu kitlesinin bulunması. Olumsuz yanıysa, matbaala-rının olmaması... Burada şunu da belirteyim kiŞeriat ve Kadın ın oluşturduğu ve benim tanık olduğum etkiler çok sevindirici. Bu ki-tap, karanlığı dağıtmada çok etkili oluyor.

(...) her zamanki saygı ve içten duygularımla...Turan Dursun

Sevgili Ağabeyim tlhan Arsel,

4X

Page 45: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 45/92

Page 46: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 46/92

22 Mayıs 1989 Istanbul

("Şeriat ve Kadın" davasına) ilişkin bilgiler (kardeşiniz) aracılı-ğıyla size ulaşmıştır. 6 Haziran a bırakılan ikinci duruşmada bakalımgelişme re olacak?

(Avukatınız) Hayri Ballanın "usul" yönünden "itiraz'ına ve "za-manaşımından dolayı davanın düşmesine karar verilmesi istemi”ne,(2000'e Doğrunun avukatı) Emcet de katılmıştı. Ne var ki, savcı,

"Durum incelenerek dava açıldı..." türünden sözlerle mınldanmıştı.Savcıya dikkat ettim: Karanlık bakışlı bir adamdı. Bu bakışlar banahiç de yabancı gelmemişti. Karanlık dünyada benzerlerine çok rastlanabilirdi. Çağdışılıkta görev almış, koşullandırılmış gibi bir durumvardı. Bakışlar, bu doğrultudaki noktaya çakılı gibiydi. Duruşmadayer alan bu savcı, aynı zamanda "iddianame"nin de sahibiydi.

Yargıç'a gelince: bu adam,Şerial ve Kadiri a ilişkin yargısını çok-tan vermiş olan bir kişiymiş meğer.2000'e Doğru dergisininŞeriat ve Kadını tanıtan nüshasındaki yazılardan dolayı dava açılmış ve bukılaptan alıntılar nedeniyle dergi için "mahkûmiyet kararı" verilmiş.Yazık ki "temyiz edilmemiş olması ' yüzünden karar kesinleşmiş. Veyazık ki, dergiyle o denli içli dışlı olduğum halde, ben de bunu orada(duruşmadan sonra dergi avukatından) öğrendim. (...) Bilmiyorumsizin haberiniz var mıydı?

Yargıç aynı yargıç olunca "davadan çekilmesini isteyelim gere-kirse" diye aramızda konuştuk. Duruma göre bir tutum gösterilmesigerektiğine karar verildi. "İkinci duruşma bir olsun bakalım" dendi.

Sayın ve Sevgili İlhan Ağabey,

50

Page 47: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 47/92

Duruşma sırasında savayla yarg,ç, "birbirleriyle iyi anlaşan iki

ahbap çav uş g.b. geldi bana. Öyle bir izlenim edindim; özellikle du-ruşma biterken...

(Duruşmadan sonra, avukatınız)Hayri Balta ilearamızda şukonuşmageçti:

H ay ri Bey, ba na öyle geliyor ki bir eksik yaptık.N e g ib i ?Ilh a n B ey ’in gö nd erd iği "Karşı yazı "yı dosyaya koymadık.Şim di gerekmiyordu.Bağış la ama neden gerekmesin?İtirazımız "usul yönün den" oldu. Ilhan Be yin gönderdikleriyse

“esas"a ilişkin.Olsun, o yazılar da şimdiden dosyaya girmeliydi. (...)‘in önerisi

de bu doğrultuda ydı. Ve bu amaçla h aber gönderilip yazdırılmıştı.O lm azs a Anka ra 'dan gönderir, dosyaya koydurturum.Burada vermek varken, Ankara 'dan göndermeye ne gerek

var? Haydi gö türü p koydura l ım Çok iyi olur. Ö bür duruşmaya kada r savc ı da, y ar gıç d a belki oku r ve etkilenirler.

(■■■)

Gittik ve yazdıklarınızı havale ettirdik, dosyaya koydurttuk."Karşı yazı" olarak yazdıklarınızda tuttuğunuz ışık, belki savcı-

nın ve yargıcın duvarlarında küçük delikler bulabilir ve buralardankaranlık dünyalarına girip aydınlık sağlayabilir umudunu taşıyorum.

Gözlemim o ki, özellikle ülkemizde hukukçuların (...) bir kesimi,eğer "ucuz hesapçı", "çıkarcı" ve "üçkâğıtçı" değillerse oldukça"sığ"dırlar. Küçük kalıpların insanlarıdırlar. Belledikleri usul ve ka-lıpların dışında bir inceleme ve araştırmaya pek yönelmiyorlar.

Sizin yazdıklarınız (yani dosyaya konulanlar), okuyanları tamanlamıyla aydınlatıcı niteliktedir. Savcı ve yargıç, iyi okurlarsa,derslerini alabilirler.

Ders almaya iki şey engel olabilir: koşullanmışlık ve çıkar .

51

Page 48: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 48/92

Page 49: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 49/92

31 Temmuz 1989, İstanbul

Mektubunuzu, Muammer Aksoy'a yazdığınız mektupla birlikte bugün aldım. Aksoy'un davaya katılacağını öğrenince sevindim.(.. .) Sizin de belirttiğiniz gibi dava çok önemli. (...)

(...) Çünkü yitirildiğinde çok önemli şeyler birlikte yitirilir;kazanıldığında da çok önemli şeyler birlikte kazanılır. Dava, sav-cılığın istediği doğrultuda gelişip sonuçlanacak olursa din şeriatçevresi, çok büyük bir "zafer" elde eder; tersi olduğunda da ülkedegittikçe koyulaşan karanlığa çok önemli bir "darbe" indirilmişolur. (...)

(...)(...) Muammer Aksoy'a yazdığınız mektubu da çok etkili bul-

dum, çok beğendim. Gerçekler son derece güzel dile gelmiş. (...)Aksoy'un katılması, güç katacaktır davaya: savcı için de uyarıcıolabilir, yargıç için de...

( . . . )TRTde "Hıristiyanlık propagandası yapılıyor" gerekçesiyle bir

film, yayınlanmakta iken, yarıda kesildi. Ben de kimliğini çok iyi bil-diğim TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem hakkında C. Savcılı-ğında suç duyurusunda bulundum. Fotokopisini gönderiyorum.

Haftada iki kez olsunCumhuriyet ile Milliyet gazetelerini (eşi-nizin) işleği üzerine size gönderiyordum. (.. .) Ancak siz, gazete-leri okudukça hoşunuza gitmeyen haberlerden dolayı üzüntü duy-duğunuzu" yazıyor ve "şimdilik bunu istemediğinizi belirtiyorsu-

Sevgili İlhan Ağabey,

53

Page 50: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 50/92

nuz. Ben de şimdilik göndermeyeceğim. Ancak benim için size

küçük bir hizmette bulunmanın büyük mutluluk verdiğini de unut-mayın lütfen.

Oğlum Bahtiyar, telefonla da olsa, sizinle tanışmış olmaktançok mutlu.

^ ^ Turan Dursun

54

Page 51: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 51/92

IO Ağustos 1989

27 Temmuz günlü mektubunuzu, Hayri Balta'ya gönderdiğiniz

mektubun fotokopisiyle birlikte aldım. Telefonda da görüşüp se-sinizi işitmenin mutluluğunu bir kez daha verdiniz, sağ olun.Telefonla da konuştuğumuz gibi (davada) "zamanaşımı'nın kabul

edilmemesi, kitabın kamuoyunda biraz daha yankı bulması için ortamhazırlayabilir ve daha çok gelişmelere yol açabilir, iyi yanı bu. Zira,"Zamanaşımı" yüzünden dava düşseydi, mahkemeye sunulan ve ka-muoyunun ötesinde hukukçulara da ders niteliğinde olan yazılarınızgerektiği gibi yankılanmayabilin!!. Ayrıca, bundan sonra da mahkemeönünde dile getirilecek şeyler olacak. Hukukçulara daha nice derslerverilecek, "istinabe" yoluyla gelecek olan "ifade"nizde, hiç kuşkumyok ki. herkesi aydınlatıcı, şeriata vurucu nitelikte açıklamalarınızyer alacak. Bunlar da basında yer alma olanağını bulacak. MuammerAksoy'un katkıları da olacaktır. Hepsi bir araya gelip ışık demetleriniçoğaltacaktır. Davada kazanan da, sonuçta, akıl ve bilim yolundakiaydınlık olacaktır. Aksoy. haklı olarak, davanın sonucunun olumluolacağından, kazanılacağından kuşku duymadığını belirtiyor. Aynı

kanıyı paylaşıyoruz.Başından beri benim üzerinde durduğum ve (avukatınız) HayriBalta ya yineleyerek söylediğim şudur: "Zamanaşımı" olması ya daolmaması önemli değil. Önemli olan davanın özüdür. Ve gerekçesidir.Gerekçede, kitabın2000'e Doğru dergisindeki tanıtımıyla kitabınkendisi özdeş sayılıyor. Tanıtımla ilgili açılan dava 'mahkûmiyet lesonuçlanınca "yeni bir hukuki durum” doğduğu sonucuna varılıyor.Belki kimi çevrelerden de baskı yapılmıştır. Takipsizlik kararından

sonra dava açmak için ileri sürülen bu hukukî değişiklik (!) bir ba-

Çok Sevgili İlhan Ağabey,

55

Page 52: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 52/92

hane olarak kullanılıyor, işte, yapılması gereken şey, en başta, buuydurma gerekçeyi çürütmektir. Çürütmek için de elde dayanak var-dır: Kitapta suç unsuru bulmayan "bilirkişi", dergideki tanıtımda suçöğesi bulmuştur. Böylece, tanıtım yazısıyla kitabın Maynı şey olma-dığım" ortaya koymuştur bilirkişi. Bu son derece Önemli. Ve bunungerektiği gibi dile getirilmesi yararlı olacaktır.

Benim üzerinde durduğum bir başka nokta da, davanın dayanağıolan TCK 175/3‘te, iddianameye dayanak olabilecek bir hüküm bu-lunmadığıdır. Çünkü iddianamece "din duygularını inciLmek suç"sayıldığı halde TCK 175/3'te böyle bir suç yoktur. TCKnun I. mad-desinde: "Kanunsuz suç olamayacağı" ve bir suçun oluşması için ya-sada "açıkça belirtilmesi" gerektiği temel ilke olarak yer almış bu-lunduğuna göre, iddianame havada kalmakta. Bunları ben dile getir-meye çalışmış. Baltanın imzasıyla mahkeme kalemine götürüp dos-yasına koydurtmuştum (size de fakslamıştım). Bence bunlar daha davurgulanmalı. Kuşkum yok ki. Muammer Aksoy çok daha çaplı birşekilde dile getirecektir bunları. Yine kuşkum yok ki, çok daha çap-lısını siz ifadenizde sergileyeceksinizdir.

Baltaya yazdığınız mektupta, haklı olarak kitabın yankılarınadeğiniyorsunuz. Bizim burada tanık olduklarımız da var. Öteki ki-taplarınız gibiŞeriai ve Kadın, karanlığı yara yara ilerleyip toplumaaydınlık sağlıyor.Şeriat ve Kadtri\n ayrı bir çarpıcılığı ve özelliği degözleniyor. Özellikle kadınlar arasında. Bundan din çevrelerinin, ka-ranlık çevrelerin korkuya, telaşa kapıldıklarına da kuşku yok. Eski(Diyanet) başkanı Dr. Lütfi Doğan ın konuşmasında da bu kaygıyı,

bu korkuyu bulmak mümkün.

Ne var ki bence, "Reform"u "iyi bir gelişme" saymak yanlış olur.İslamda reform” olamayacağını İslamcılar ileri sürmüştür. Bence de"Islamda reform" olamaz. Yahudilikte de olamayacağı gibi. Çünkü budinlerin şeriatlarında, din ahiret hükümleriyle dünya hükümleri içiçedir* Kuran ve hadis dogmalarında da değişmezlik vardır. Bunun

böyle olduğunu siz de belirtiyorsunuz ve İslam'da reform olamayacağıyolundaki görüşü sizinle paylaşıyoruz. (Paylaşmadığımız (...) birgöriiş olacağını sanmıyor ve düşünemiyorum.)

islamda reform olamayacağı bir gerçek olduğu halde, sizin dc bildiğiniz gibi, özclliWe son yüzyıllarda. Kur'an’ı, Islamı "kurtarmak”

56

Page 53: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 53/92

Page 54: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 54/92

21 Ağustos 1989, İstanbul

16 Ağustos 1989 günlü mektubunuzu, eki ve (...) Beye yazdı-ğınız mektubu aldım. (...) Bey'iııkini daha önce alabilseydim, kitapla

birlikte kendisine verirdim. Kitabı kendisine geçenlerde verdim. Çoksevindi. Bir tane de (...) Bey'in yakını olan. (...) Hanıma verilmeküzere kalemine götürüp verdim. (...) Bey, bu hanımefendiyle görüşüptanışmamı istemişti. Yazık ki izinliymiş, görüşemedim. Eylüldegittiğimde görüşmeye, tanışmaya çalışacağım. (...) Bey‘e yazdığınızmektubu okudum; her zaman yazdıklarınız gibi, dolu ve aydınlatıcı.Okuduktan sonra yine zarfına koyup kapattım. Acele posta servisiylegönderiyorum. Ankara'ya gidince kendisiyle görüşeceğim. (...)

Ağabey, yazdıklarınız hep coşkulandırmıştır beni. İçim sevinçle,güçle dolarak okurum hep. Ancak, bu son mektubunuz, beni bir başkatür duygulandırdı. Öylesine ki. hiç geleneğim olmadığı halde ağ-lamamak için kendimi zor tuttum. Dolu dolu oldum. Mektubunuzunher yanı, tümüyle, yürekten katıldığım, her sözcüğünden aydınlanıp

bilendiğim satırlardan oluşuyordu. Ama beni duygu okyanusuna

gömen, mektubunuzun son paragrafıydı. Benim için kaygılanmanız,elbette ki bana büyük onur veriyor. Ne var ki, yaşamdan geriye çok azşey kalmış gibi görmeyin lütfen. Karanlığa daha nice öldürücü vu-ruşlar indireceksiniz. Buna hiç kuşkum yok. İlhan Areel yiğitliğindeve onurunda bir başka bilim adamı görmediğimi bütün içtenliğimle

bir kez daha belirtirken, daha güzel bir dünyanın kurulması için sizinşimdiye dek yazdıklarınızdan çok daha çaplılarını yazacağınıza hiçmi hiç kuşkum yok. Siz bedenen dc sağlıklısınız. Sorumluluğunuza}akışır biçimde kendinize iyi baktığınızı biliyor ve seviniyorum.

Her Şeyden ve Herkesten Çok Değerli Dostum İlhan Ağabey,

J8

Page 55: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 55/92

T ü r k iy e ' n in , dahası insanlığın bir ;ansıdır sizin ortaya çıkmış olma-

nız. Kuşkusuz, sizin bu ortaya çıkmanız da bilimsel gelişmelerin, ileriçağın bir ürünüdür. Ancak çıkmayabilirdiniz yine de. Bilgilerinin ha-mallığında, akıl ve bilimlerini, binlerce yıllık ilkellikleri içeren dine,imana, küçük çıkarlara yedirmiş vet ü k e tm i ş olan nice "bilim adam-ları" (!) var. Siz onlardan biri olmadınız. Cübbelerini yüzlerine fırlatıp, bugün her yanı aydınlatan yolu yeğlediniz. Bu nedenle sizi, büyük birşans olarak gördüğümü belirtmekten alamıyorum kendimi (Şansa filaninanmadığım halde). Sizin yerinizin tam anlamıyla doldurulabileceğini

en azından çok önemli gelişmeler olmadan sanmıyorum.Cumhuriyette Füsun Özbilgen'in yazısının başında ve "Görüş" başlığı altında sizden bir özdeyişe yer verilmiş olması beni sevin-dirdi. (...) Gazetede, yazık ki hâlâ bir anlayış göze çarpmıyor. Amaışıklı gelişmelerin onlan da (yaniCumhuriyet yönetici ve yazarla-rını da) sarıp içine alacağı günler bence uzak değil.

Bundan sonraki mektuplarınızı, kiraladığım PTT kutusuna gönde-rebilirsiniz. (...) (Fakat eğer) ev adresime gönderirseniz, daha önce

verdiğim adres geçerlidir. (Aşağıda bir kez daha ve mahalleyi de ek-leyerek yazıyorum.)

( . . . )Turan Dursun

Not: Şeriat ve Kadın için 2000'e Doğru'da yayımlanmak üzereşeriatçı kadınların sorularını yanıtlama yoluna gidilecek. Ancak ka-dınlar daha bulunamamış. Bugünlerde gerçekleştirilmeye çalışılıyor.

(T.D.)

Page 56: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 56/92

9 Eylül 1989, tslanbul

Bundan önceki mektubumda, (...) ivedi olarak göndereceğimiyazmıştım. Ve hemen göndermiştim. (..:) Bey den karşılık geldi.Bir bana, bir de size yazmış. Size yazdığını okuyayım diye zarfıkapatmadığını belirtiyor. Okudum, beğendim.

E.B., parasını göndererek birçok adreseŞeriat ve Kadın dan satınalıp göndermemi, ilk iç sayfaya da "Bu bir (...) armağanıdır' notunukoymamı; ayrıca, kitabı alacaklara, kitapla ilgili görüşlerini bek-lediğimizi duyurmayı istemişti. Mektubundaki adresli listelere göre163 kitap göndermem gerekiyordu. (...) 13 tanesinin dışındakileri geciktirmemeye çalışarak taahhütlü PTTyle gönderdim. Şimdi ivedi

Ankara’ya gitmek zorundayım; dönüşte 13 kitabı da adreslerine he-men göndereceğim. B. dostumuzun bu girişimini de çok ömek birdavranış buldum ve çok sevindim. Kendisine yazdığım mektubun fo-tokopisini size gönderiyorum.

Elete dergisinde sizinle, Aziz Nesin'le ve bir sağcı bayanla"Şeriat ve Kadın" üstüne bir söyleşi çıkmış; yazık ki daha yeni

bilgilendim. (...) Aynı konuda, aynı bayanla ve başka bir iki ki-şiyle 2000'e Doğru"da tartışacaktık; ama bugüne dek beklediğimiz

halde gerçekleşemedi. Çünkü başta söz konusu bayan olmak üze-re, diğer tartışacak kişiler, sonradan kabul etmemişler. Dergi yenikişiler arıyor. (...)

Bunun ötesinde benim için önemli olan, sizin sağlık haberleri-niz. İyi ki, kendinize iyi baktığınıza kuşku etmiyorum. Ama yinede zaman zaman sizden bu konuda bilgi bekliyorum.

Sevgili İlhan Ağabey,

60

Page 57: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 57/92

Page 58: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 58/92

25 Eylül 1989, Istanbul

7 Eylül günlü mektubunuzu aldım.2000‘e Doğru'daki yazılanını beğenmenize seviniyorum. Bunlan bir kitap biçimine getirmeyi veyayımlamayı ben de düşünüyor ve istiyorum. "Kur an Ansiklopedisi'nin büyük bir ihtiyacı karşılayacağını söylüyorsunuz. (Ne yazık ki)gerçekleşemedi bir türlü. Ne zaman, nasıl gerçekleşir, bilemiyorum,yalnızca bekliyorum.

Elek dergisini bulamayınca yerine gittim. Orada da kalmamış.(Sizinle söyleşiyi yapan) Hiilya Vatansever le tanıştım; sevincimi vekendisini alkışladığımı dile getirdim. Söyleşinin fotokopisini alıpokudum. Çok güzel olmuş. Aziz Nesin’inki de oldukça güzel. Ama

Asiye Dilipak’ınki kendi çizgisinde bile tutarlı değil, ileri sürdüklerihem havada kalmış, hem de çelişkili. Beklenen de buydu zaten.

17 Eylül günlüCumhuriyet gazetesinde, Velidedeoğlunun ya-zısında size güzel bir değinme var. Bu yazı çıktığında Ankaradaydım. (Kardeşinize) telefon etlim; sevincimizi paylaştık. (...)Bu yazı nedeniyle Velidedeoğlu’na bir mektup yazdım. Fotoko-

pisini de gönderiyorum.*

(Şeriat ve Kadınla ilgili) dava gilnü yaklaşıyor. Bakalım neolacak? Dava dilekçesini tamamladığınızı, 47 sayfa tuttuğunu ya-zıyorsunuz. Kuşkusuz güzel olmuştur. (...)

Sevgili Ağabey,

62

Page 59: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 59/92

(...) adındaki kişiyi ben de tanımıyorum. Ama yazdıklarına se-vindim Ankara'ya gittiğimde kendisiyle tanışmaya çalışırım ötek ikitaplarınız gibi Biz Profesörler de gerçekten çok önemli. Bir çü-rümüşlüğü pek güzel dile getiriyor kitap.

Not:Hülya Vatansever, zarfın içindekifotoğraftansize gönderme-mi söyledi.

Turan Dursun

ftj

Page 60: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 60/92

5 Ekim 1989, İstanbul

Önce bir dileğimle başlamak istiyorum: B ana "siz değil de

"senli seslenirseniz çok sevinirim. Siz benim "ağabey"imt ben de,kabul etmekle onur verdiğiniz b içimde "kardeş"inizim.Bugünkü (dava) duruşması da beklendiği gibi kısa sürdü. (...) No-

tumda da belirttiğim gibi avukatlarımız, yargıca, kendiliğinden çekil-meyi önerme kararındalar. Uygun bir dille ve daha önce görülen birörneği de anımsatarak... Sonucu hep birlikte göreceğiz. Bana öyle ge-liyor ki, en çarpıcı niteliği, sizin mahkemeye göndereceğiniz sayfalarolacaktır (Onu) okuyacak olanların etkilenmemeleri için çok "bön"

ya da birtakım çıkarlarla bağlanıp koşullandırılmış olmaları gerekir.Ben sizin neler yazdığınızı, daha okumadan kestirebiliyorum.22 Eylül 1989 günlü mektubunuzu da aldım . Ek leriyle birlikte.Yetkin Aröz'ün yazısını çok beğendim. Kendisini bulup kut-

ladım. (...)Adil Özkol,Şeriat ve Kadın'ın N okta'da tanıtılması için söz

vermişti; bulup anımsattım. (...)(...) gazetesi. Prof. Hatemi gibi şeriatçıların kitaplarının parasız

reklamını yaparken,Şeriat ve Kadın için bir satır bile yazma yolunagitmiyor. Bu gazete, "din"e boş veren, karanlıkla "ittifak 'lar kuran bir"aydjn(!)" tipi yarattı Türkiye’de. (Fakat) Gerçek anlamdaki aydınlara

bunun hesabını verecektir ilerde.( . . .)

Turan D ursun

Çok Değerli ve Sevgili İlhan Ağabey,

64

Page 61: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 61/92

8 Ekim 1989, İstanbul

Dün (7 Ekim 1989 tarihli gazetelerde) bir haber yer aldı: SHPAdana Milletvekili Cüneyt Canver, "Diyanet" yayınlarındanSa hih i Bulıarî Muhtasarı Tecrid i Sarih' in "kadını aşağıladığı” içinDevlet Bakanı Saffet Sert'e bir soru önergesi vermiş. Kadının na-sıl "aşağılandığı” örnekleriyle belirtiliyor. Önergede yer alanlar.Şeriat ve Kadın da yer alanların tıpkısı. Buna ben şaşmadım, çün-kü, hemŞeriat ve Kadın hayli yaygınlaştı, hem de bir ay kadar ön-ce, Cüneyt Canver’e (E.B.'nin armağanı olarak)Şeriat ve Kadın \ göndermiştim.

Haberi gazeteler değişik başlık ve boyutta veriyorlar. Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet önümde.Cumhuriyet, (...) haberi, "SHFden ikisoru önergesi" başlığı altında, bir iki sözcükle (.. .) kısa kısa haberlerarasında (vermiş). Hürriyet ve M////yeAekiler genişçe... Milliyetin başlığına güldüm:"Kadını Küçülten Kitap!" Kadını Sahih i Buharî

Muhtasarı Tecrid i Sarih Tercemesi küçültüyormuş. Oysa, kadınıküçülten bu kitap değil, "Kur'an", "hadisler ve Muhammed'in kendisi,"TanrTsı... Bunu o gazeteciye ve başlığı atanlara söylemek isterdim.Gazetecilerin, "yazar'lann, "aydın"lann, dinsel konularda genellikle nedenli "bilgisiz" olduklarını gösteren bir örnektir bu yalnızca. Ama gi-derek öğrenecekler.Şeriat ve Kadın da. öğrenimleri için önemli bir roloynayacak.

Sevgili İlhan Ağabey,

Page 62: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 62/92

Bana öyle geliyor ki, "maya tutmuştur" artık. Karanlığı her ke-simden çeviren ve belini kıran ışığı, kimse önleyemeyecektir. Da-ha güzel bir dünya için gelişmeler birbirini izleyecektir.

Canver'in önergesi, mahkeme için de yararımıza bir kanıt ola-rak sunulabilir düşüncesindeyim.

( . . . )

Turan Dursun

66

Page 63: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 63/92

31 Ekim 1989, İstanbul

Savcılığın iddianamesine karşı yazdığınız yazıyı inceleyipgörüşlerimi sunmak biraz uzun sürdü. Bu yüzden 30 Eylül ve 17Ekim günlü mektuplarınıza ancak şimdi karşılık verebiliyorum.

Birinci mektupta, sizden bir kez daha aldığım"iki ayrı bedende aynı baş" iltifatı, beni yine çok sevindirdi. Daha önce de belirt-tiğim gibi, bu benim onur belgelerimden biri olacaktır. ( ... )

S.Ö.’den ve mektubundan söz ediyorsunuz. Ben S. Bey e gü-cenmedim. Onun oradaki durumunu anlayışla karşılamak gerekti-ğini düşünüyorum çünkü. Ben, o demeğe ve demektekilere tepki-mi belirttim. Yazıma verdikleri "cevap"ın ve tepkimin fotokopile-rini size gönderiyorum.

Cüneyt Canver'e ve Ali Bozer'e yazdıklarınız da bence hedefini bulmuştur. Canver çok sevinmiştir. Bozer de düşünmüştür hiç de-ğilse. Canver'le Ankara'da bir araya gelerek görüşmeye ve birlikte birşeyler hazırlamayı gerçekleştirmeye çalışacağım.

(Savcının iddianamesine) karşı yazdığınız yazıya gelince:Çok doyurucu, uyarıcı, aydınlatıcı, yönlendirici, tyi bir düzenlemeiçinde çaplı bir kapsam, ilginçliği nedeniyle uzunluğu, sürükleyici-liğine engel olmamış. Savcılığa da, yargıçlığa da, savunmaya da ışıktutar nitelikte. Dizgi ve yazım yanlışlan var, ama bunlar düzeltilebilir.Görüşlerim yanında önerilerim de oldu. Size çabuk ulaşsın diye bun-ları "faks"lama yolunu seçtim, incelerken yazıyı dikkatlice okumayaçalıştım, notlar aldım. Üzerinde çok durduğum kesimler oldu. Kale-me aldım, baktım çok uzun, notlarımı özetledim.

Sevgili tlhan Ağabey,

67

Page 64: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 64/92

Kısacası: Yazı, başlı başına güzel bir yapıt; olduğu gibi yayımla-

nabilir ve çok yararlı olabilir.Bu yazıyı okuduktan sonra (kendi kendime), "Davanın açılması,hiç değilse böyle bir yapıtı doğurdu. Kamuoyunda yaptığı ve yapa-cağı yankılarla birlikte..." diye düşüncelere daldım. Gerek dava, ge-rek kitabın kendisi, ileride daha güzel gelişmelerin kapılarını açabi-lecektir. Okurken çok keyiflendim de...

Burada,2000'e Doğru l yazılarımdan dolayı beklenen "kor-kutma" yöntemine hız verildi; "tehditler" yoğunlaştı. Doğu Perin

çek, "büyükçe bir haber yapalım' dedi. Önce kabul ettim, ama son-r a vazgeçtim. Tehdit edenlerin, "iyi, telaşlandırdık...” deyip bun-dan yararlanma yoluna gidebileceklerini, bu bakımdan basında ya- pılacak "haber"in, onların işine yarayabileceğini düşündüm.

Emniyet'ten "koruma" istemem önerildi; bunda da sakınca gör-düm. "Korkunun kendisi, korkulan şeyden daha kö tüdü r" diyedüşünerek ürküntüye düşmemeye çalışıyorum. Bu arada "dikkatli"olmaya da çabalıyorum.

Bilinen çevreler, bir de "babam"ı kullandılar. Babam "imamlık'tan emekli; dinde, istediği konumda bulunmadığım için bana çokkızar. Onun bu durumundan yararlandılar.Yeni Düşünce adlı bir ga-zete (Türkeşçilerin) babamla çok geniş bir röportaj (!) yaptı. Baba-mın ağzından, resimleriyle birlikte, "Benim oğlum bir sapıktır" başlığıkonup "manşet" yapıldı. Cevap verdim. Fotokopisi ilişik (lütfen zama-nınızı almasın). Zaman gazetesi de (biliyorsunuz İslamcılarındır) be-nimle söyleşmek istediklerini bildirmişlerdi; kabul ettim. Bir aydanfazla oluyor, sesimi ve resmimi aldıkları halde yayımlamadılar. Sonrada yayımlamayacaklannı bildirdiler. Somlarının bir fotokopisini gön-deriyorum (belki de daha önce göndermişimdir). Benden de haber bukadar. (Şunu da belirteyim ki. okurlarımdan çok olumlu, destekleyicimektuplar geliyor.)

"Daha güzel bir dünya"mn kurulmasına katkılar sağlamak, enazından bu çabalar içinde bulunmak ne güzel.

Sağlığınızı lütfen ihmal etmeyin. Çok yoruluyorsunuz diyekaygılanıyorum.

68

Page 65: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 65/92

( . . . )(Yazmayı unuttum: E.B.,Şeriat ve Kadın konusunda "senar-

yocunu sizin ve benim yazmamızın düşünüldüğü bir "film" dü-şüncesinin bulunduğunu, bunun için A.Ö. ile görüşmemi bil-dirmişti. A.Ö. ile görüştüm, kitaptan verdim; okuyup öyle kararvereceğini, ama şimdiden böyle bir çalışmaya katılmanın kendisiiçin bir onur olacağını söyledi. Sevincimi paylaşmak için Ş... Hanım’a telefon edip söyledim. Belki de böyle bir acelecilik yapma-malıydım, hele size danışmadan. Aslında, böyle davranmak be-

nim yöntemin değildir.) Turan Dursun

69

Page 66: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 66/92

28 Kasım 1989, İstanbul

4 Kasım günlü mektubunuzda ”... Dilekçenin bazı kısımlarına,önemli eklemeler yapıyorum" diye yazıyorsunuz. Telefonda da bun-dan söz ederken bir örneğini bana gönderdiğinizi ya da göndermekteolduğunuzu söylediniz gibi geldi bana. Nedense öyle bir sanıya ka- pılmışım. Sık sık kutuya baktım. Onu alırsam bu mektubu ondansonra yazarım diye düşündüm. Ama yine de mektubu geciktirmemiçin geçerli bir gerekçe sayılmaz bu. Beni lütfen bağışlayın.

S.H.'nun Diyanete yazdığı yazıyı ilginç buldum, ama beğen-medim. İslama sahip çıkan tutumundan dolayı beğenmedim. Yine de

olağan ve kendisini Diyanet ilgililerinden daha uygar buldum. Sizinkendisine yazdığınız mektup, her zamanki gibi çok güzel. Bir uygundurum olursa, yazımda(2000'e Doğruda ya da başka bir yerde) ko-nuya değinmek isterim. Çünkü Diyanet in verdiği cevap üzerinde dur-mak gerektiğini düşünüyorum.

E.B.'nin "projesi" konusunda ben yalnızca sizden gelecek di-rektife uyarım ve ötesini yalnızca iyi niyetle oluşmuş bir düşüncesayarım.

Bir üzüntümü size belirtmek istiyorum: 30 Kasım 1989’da Ankarada, bir duruşmada zorunlu olarak bulunacağım için 1 Aralık takiduruşmayı burada izleyemeyeceğim. Biliyorsunuz, "Yasak Oyunlar"adlı film, "Hıristiyanlık propagandası yapılıyor" gerekçesiyle, yayım-lanmaktayken kesilip yayımdan çekilmişti. TRT ilgilileri için, "görevikötüye kullanmak'tan suç duyurusunda bulunmuştum. Savcılık da

bunun üzerine dava açmıştı. Çağrılıyorum.

Çok Değerli ve Sevgili İlhan Ağabey

70

Page 67: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 67/92

Bana bir sürii yalanlarla saldıran Milli Gazeteye 24 sayfalık biryalanlama gönderdim. Zamanınızı almasın diye örneğini size gön-dermiyorum. Bu gazeteler hakkında dava açmaya da kararlıyım.

Şimdilik bu kadar. A yrıca yazacağım.( . . . )

Turan Dursun

71

Page 68: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 68/92

26 Aralık 1989, Istanbul

Bu mektubu, ikinci kez (değiştirerek) yazıyorum. Yazıp postalayamadığım mektubun tarihi eskidiği ve dün (kardeşinizden) gönder-miş olduğunuz zarflan almış olmam nedeniyle, daha değişik şeyleryazacağım için...

Dün bir arkadaşımın arabasıyla karşıya geçtim. Gönderdikleri-nizi (...) Bey'den aldım. Öyle bir duyguya kapıldım ki, ne diyeceği-mi bilemiyorum. .

Mahkeme için yazılan yazı, tam ve güzel bir kitap durumuna gel-miş. Temiz, aydınlık, pınl pırıl. Eve gelince hemen okumaya koyul-dum. Ekli mektubunuzda da belirttiğiniz gibi, baştan bir iki değişik-likten sonra, 73. sayfadaki"Dinsel Duygulan incitme Sorunu" başlı-ğına değin, tümüyle yeni ve çok güzel olmuş. (...) Anlatım ve sergile-me de çok çarpıcı biçimde. Muhammed'in "kadınlar"ı ve kadınlarlaolan ilişkileri çok güzel dile getirilmiş. Karşılaştırmalar da çok yerin-de, öğretici ve aydınlatıcı. Başlıklardaki kimi değişiklikler de uygun

düşmüş. Yazı karakteri, okumayı kolaylaştırıcı nitelikte. Çok, çok iyiolmuş. 73. sayfaya değin koyup eklediğiniz kesim, hem güzel olmuş,hem de bütünlüğü bozmamış. Özet olarak hepsi, bir "savunma"yazısının ötesinde, öğretici, yol gösterici nitelikte. Elinize, kafanızasağlık.

(...) Bana destek olan başka kesimler de var; ama hepsinde, şöyleya da böyle bir karşılık söz konusu; bir iş, bir ortaklık (gibi). Böyleolunca, benim için sıkıntılı olmuyor. Size sözünü etmiştim. Burada...Ajansının sahibi E.S., benim TRT1den arkadaşım. Bir iş anlaşması

Sevgili tlhan Ağabey,

72

Page 69: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 69/92

yaptık. "Kuran Ansiklopedisi"ni yazmaya bu anlaşma sonucunda gi-riştim. Bastırıp yayımlatacaktık; elde edilecek "kâr"ı da paylaşacak-

tık. Aslında arkadaşımın bir beklentisi yoktu, bana destek olmak içinanlaşmaya girmişti, Ama iş gerçekleşseydi (Ansiklopedi yayımlana bilseydi) bu olacaklı. ne elde edildiyse paylaşılacaktı. Bunun için heray belirli bir para alageldim. Bununla ev kiraladım ve gerek buradaki,gerek Ankaradaki geçimimi (çocuklarımın okul masrafları da bununiçinde) sağlamaya çalıştım. Hiç kuşkum yok ki, bir gün ansiklopedi-nin yayımı gerçekleşecek, arkadaşım da alması gerekeni alacaktır.1989 yılında, arkadaşımdan aldığım, giderlerimin yansına bile yel-mez oldu. Bunun için Toprak Mahsulleri Ofisi nin TV'de yayımlanacak

bir film yapımına "senaryo yazan ve araştırmacı" olarak katıldım.Oradan aldığım parayla giderleri karşıladım. Şöyle ya da böyle...

Son aylarda başka birtakım konulara (yine senaryo ve araş-tırma türünden) yönelmek üzereydim ki, dostluğunu sizin kazan-dırdığınız E.B.'nin iş önerisiyle karşılaştım. (Onun) ileriye yöne-lik birtakım projeleri olduğunu gördüm. Mektupla, telefonla bildir-di. Şimdilik bir senaryo araştırması ve yazımı.

ÖnceŞeriat ve Kadın kitabı çerçevesindeydi. Sonra, kitaba bağlıkalınmadan, daha geniş tutularak işe başlanıp bir "video kaset" içinsenaryo ve film yapma söz konusu olduğunu belirtti. Daha sonra da

başka konulann bunu izleyeceğini söyledi ve aramızda bir "ortaklık"oluşturulabileceğini benim de isteğim doğrultusunda bildirdi. Ben(kendisine) maddî durumunu, bu konular için "para(sı)" olup olma-dığını açıkça sordum. Belirli bir gücü olduğunu, bu gücünü gittikçe

artııma yolunda bulunduğunu (...) belirtti. Ben kendisiyle çalışmaya, bir ortaklığa seve seve hazır olduğumu belirttim. Durumumu anlattım,ilerde resmen gerçekleşecek olan ortaklık ve şimdilik yapılacak se-naryo çalışmaları nedeniyle, bana her ay 500 dolar göndereceğinisöyledi. İlkini aldım. Ben şimdi bu parayla yeni bir ev kiralayacağım.Şimdiki ev için ayda 200 (bin) TL veriyorum. Gittikçe yoğunlaşantehditler nedeniyle daha başka bir eve, daha güvenlikli bir yere

taşınmaya çalışacağım. Bugün, şimdi oturduğum daire türünden birdairenin, biraz iyi bir yerde olursa, kirası 600 700 bin lira. Belki daha

73

Page 70: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 70/92

Page 71: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 71/92

19 Ocak 1990, İstanbul

Beni yine çok mutlu ettiniz, gönderdiklerinizle: (yani) 28 Aralık1989 günlü mektubunuz, ekindeki H.’nun yazdıkları. M.S.'nun aracılı-ğıyla bir fotokopisi... Hepsini keyifle, mutlanarak okudum.

Mektupla yazdığınızı kuşkusuz anlıyorum. Bana verdiğiniz ağa- beylik onurunun bilincindeyim. Layık olmaya çalışacağım.

H.'nun Diyanet'le yazışması, (ayrıca) sizinle ve benimle ilgili yaz-dıkları hem çok ilginç, hem de çok güzel bir olay. Zevk aldığım için birkaç kez okudum. Hepsine ilişkin bir yazı yazm ak istiyorum. Şim -

dilik2000'e Doğrunun bana verdiği olanak daha fazla olamıyor. Amadaha başka dergilerde de yazmaya yöneldim.Teori dergisi, ayda bir çıkıyor. Sosyalist Parti'nin resmi yayın

organı... Genel Başkanlannı tanıyorum. Kendileri önerdi, kabulettim. "Kutsal Kitapların Kaynaklan" adlı diziyi başlattık.

Görüş dergisi (bu da) ayda bir çıkıyor. Çaplı bir dergiye ben-ziyor. Bu dergide de yazacağım; ilk yazımı verdim.

Sosyal Demokrat dergisi, bildiğiniz gibi bu da ayda bir çıkmakta.Bu dergide de sürekli yazacağım. Buraya da ilk yazımı verdim.

Emeğin Bayrağı, (bu dergiyi) sosyalistler çıkarıyor. Şimdilikaylık bir dergi. Mart ta başlayarak 15 günlük olacak. Burasıyla dasürekli yazma için görüştüm. Severek kabul ettiler. Aslında öneriilkönce kendilerinden gelmişti.

Sokak dergisi, haftalık (bir dergi). Ankara’ya dönüşümde konu-şacağız; yöneticileri "Size ihtiyacımız var" dediler.

Sevgili Ağabeyim Ilhan Arsel,

75

Page 72: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 72/92

Cemal Süreyanın öldüğünü okumuşsunuzdur. Doğu (Perinçek'in)söylediğine göre oğlu, adamı sürekli dövüyormuş. Şeriatçıymış ken-

disi. Doğu'yu ve beni öldüreceğini de söylemiş. Bu tehdit önemlideğil de. babasının ölümüne yol açmış olması önemli.Biraz sonra Ankara’ya bir dava için gidiyorum; bir iki güne

kadar döneceğim..(.. .)

Turan Dursun

76

Page 73: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 73/92

18 Şubat 1990, İstanbul

Mahkemeyle ilgili her şeyi biliyorsunuz, onun için bunu geçi-yorum. Ancak, (...) kimi düşüncelerimi sunmak istiyorum:

1. Bence ("Şeriat ve Kadın” davasıyla ilgili) duruşmaların so-nuçsuz sürüp gitmesini önlemek gerekir. Bunun bir yolu olmalı.Ve bunun yolunu bulmak için:

a) Türk Ceza Hukuku otoriteleriyle görüşülüp görüşler alın-

malı. Örneğin kitabında eleştirilecek yanlar bulunsa da bir Fa-ruk Erem'le görüşülmeli... Eren'in görüşü önemli olabilir. (...)

b) Sizin yazdığınız (gibi), ifadenizin alınması için Adalet Bakanlığı'nın zorlanması yolu, bence de denenmeli. (...)

c) Bu konuda diplomasiden yararlanılabilir mi? Araştırmak ge-rekir bence.

d) İç ve dış basında olayı gündeme getirmek; "özgür düşünce"

ve "insan haklan" yönünden ele aldırtmak. (...)e) Dava'nın görüldüğü yargıcın ve savcının "Cumhuriyet ilkeleri"ne ilişkin olumsuz tutumları, düşmanlıkları, bir yerlerdegündeme getirilmeli. Ve bu yerler etkili olmalı. Bunların başındada basın gelir. Ne kadar olabilirse...

f) Olayı sergileyen küçük bir broşür bastırılıp basına ve ka-muoyuna sunulmalı.

2. Bencc (ifade vermek için) sizin buraya gelm eniz doğru değil.Sağlığınız için bu yanlış ve sarsıcı olabilir. (Gelmeniz söz konusuolsa bile, gerekli güvence sağlanmadıkça bu düşünülmemeli.) Üst

Sevgili İlhan Ağabey,

77

Page 74: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 74/92

katlar içtenlikle destekler, avukatlar ve basın da arada bulunursa, belki düşünülebilir, ifade verdikten sonra çıkışın ıza engel olun-

mamak koşuluyla...3. Diyanet İşleri Başkanlığı nı dava etmeniz bence çok iyi olur.

Hem hukuk, hem de ceza davası açılmalı bence. H. ile olan yazış-malarda bunun öğeleri var, yeterince. Diyaneti dava etmek, bu ku-ruluşun çirkin yüzünü kamuoyuna daha iyi yansıtmak bakımındanyararlı olabilir.

Bütün bunların ötesinde, en önemli olan şey, sizin sağlığınız.(Eşinizden) sağlığınızın yerinde olduğunu sevinerek öğrendim.Çalışmalarınız yoğunmuş ve mutluca yazıyormuşsunuz.

Sizi üzen olay beni de çok üzdü. Muammer Aksoy'un alçakçaöldürülüşünden ne denli sarsıldığınızı tahmin edebiliyorum. Te-lefonda da üzüntünüz yansımıştı. Kuşkusuz, Aksoy bir İlhan Arsel değildi; ama şeriatçı canavarları son derece tedirgin eden birsavaşımcıydı. Bence bu çevrece dikkatle seçilmiş bir hedefti Ak-soy... (Fakat her ne olursa olsun) karanlık erinde geçinde yenilecektir.Dahası, bence karanlık can çekişiyor. Yandaşlan, koruyucuları nedenli çok ve yoğun çalışmalar içinde bulunsalar da... Bunu söylemekiçin "hayalcilik" yaptığımı sanmıyorum.

(Eşinizin) burada çantasının çalınmasına da üzüldüm. Ne yapalımki, bu tür olaylar, ülkemizde aJışık olduğumuz türden şeyler...

( . . . )

Not: E.B.'nin önerdiği video filminin ,,sinopsis,,ini yazdım . Sizefotokopisini gönderiyorum. Senaryosu için de çalışıyorum.

Ev buldum, temizlettiriyorum, taşınacağım. Telefonu da değişti-receğim; bildiririm.

Turan Dursun

78

Page 75: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 75/92

23 Mart 1990, İstanbul

Ankara'dan (ki şu TRT davası için müdahil olarak gitmiştim) dö-ner dönmez posta kutusuna gittiğimde, 21 Şubat ve 10 Mart 1990günlü mektuplarınız, ekleri, mahkeme için kaleme aldığınız dilekçe-nin faksla geçilmiş olanı ile karşılaştım. Sevindim, ama geç ulaşmışolmama da üzüldüm. Eve gelmeye, bir yerde oturmaya bile sabredemeden, yolda yürürken okumaya koyuldum. Yine aynı sabırsızlıkla,kiminin kimi yerini bir yürüyüp bir durarak okuyup bitirmeye ça-lıştım. Gelip geçenlerin bana bakmalarına aldırmadan... Eve gelincede, bu kez daha bir tadını çıkara çıkara okudum.

"New York Türk Kadınlar Birliği"nin basın duyurusu ne kadargüzel ve anlamlı. A.G.'in ABCdeki yazısı ne denli onur verici. An-kara Cumhuriyet Savcısı R.Ö.'in, ve Marmara Ü. Atatürk EğitimFakültesi. (...) bölümünde Yrd. Doç. Dr. S.Ü.'ın yazısı ne yüreklive aydınlık. Arsel'den veŞeriat ve Kadından yansıma aydınlığın,

bu kişileri içine aldığı belli oluyor hemen. "Raiyye" durumundakiaydınların aymazlığı karşısında insan üzülürken bu tür aydınlan-malardan umutlu bir sevinç duyuyor. Karanlığın erinde geçindeyenileceği gerçeği de ayn bir güç kaynağı. Güçlü bir ışığın kar-şısında karanlığın yenilmediği nerede görülmüş?

Size bu mektubu yazmadan önce (avukatınız) Hayri Baha'yıAnkara'da arayıp buldum; uzun uzun konuştuk. (...) (Kendisine)

"Bu davay, uzatmamanın bir yolu olmalı. Yargıcın bir şeriat ka-dısından farklı olmadığı ortada. Tutumunu, çizgisini ve bu davavarey,nı kaî kez ortaya koymuştur bu adam; her şey belli.

ÇokÇok Sevgili İlhan Ağabey,

79

Page 76: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 76/92

Bu adam en kısa zamanda reddedilmeli...” dedim. Balta, sizin ifa-demiz alınmadan bunun mümkün olamayacağını söyledi. Konuşma-yı sürdürdük. Hayri Balta bu duruşmada "davanın yargı koşulu bu-lunmadığını” savunup, ilk duruşmadaki "ara karan nın kaldınlmasını isteyeceğini, (bu dileğin geri çevrilmesi) durumunda da yargıcı"ret" yoluna gideceğini söyledi. Size mektup yazacağımı söyledim.Selam ve saygı lan var size.

Bence savcı için de, yargıç için de, açıkça sergilenegelen tutumlanndan dolayı, hukukun kimi yollanndan yararlanıp bir şeyler ya-

pılmalı. Ne yapılabilir, kesin olarak bilemiyorum. Ama bir yol bu-

lunabileceğini düşünüyorum. Ceza hukuku alanında deneyimleriolan, ülkemizde otorite sayılan bir Prof. Dr. Faruk Erem bu konuda neder acaba? Görüş alınsa nasıl olur?

( . . . )Şeriat ve Kadirim satışı ve dağıtımı konusunda, zaman zaman

(,..)'la telefonla da olsa konuşuyoruz. Kitap, kimi kitapçılarda bu-lunmuyor. Bunun üstüne söyleşiyoruz. (...) Hanımın çok çaba har-cadığı kuşkusuz.

Ben de fırsat buldukçaŞeriat ve Kadına şöyle ya da böyle yervermeye çalışıyorum.Sosyalist Birlik dergisindeki bir yazımın foto-kopisini gönderiyorum. Sürekli bir köşemin bulunduğu Emeğin Bay-rağı (15 günde bir çıkıyor) dergisinde, önümüzdeki günlerde çıkacak

bir yazımda daŞeriat ve Kadın biraz daha genişçe var.2000’e Doğru da da bu hafta çıkacak ve daha genişçe. Derginin uç sayfasınıkaplayacak biçimde yazıp verdim. Bir haber yazı niteliğinde. Eğer

kesmezlerse üç sayfa olarak çıkacak. Burada, Diyanet’in size veŞeriat ve Kadına ilişkin yalarT’lannı sergilemeye çalışıyorum. Yani cevapveriyorum. Diyaflet, Cüneyt Canver'in sora önergesine "cevap" (!)vermiş. Var olanları "yok" göstermeye çalışıyor. Bu arada da sizesaldınyor. Ben, Diyanet in "yok" dediklerinin kaynaklanın gösterdimyazımda. Ve sanıyorum, rezil ettim (...), Bu yazımda. S.R'nun Diyanet’le yazışmasına da değindim. Geçende (,..)'dan ben de bir mek-

tup almıştım. Bir kesimi, geçen haftaki2000'e Doğru da, mektuplarkesiminde yayımlandı.Teori dergisindeki ' Kutsal Kitaplann Kay-

80

Page 77: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 77/92

naklan” üstüne yazılarım sürüyor. Her sayısında birkaç sayfa arak... Göriiş dergisi, aylık ve entellektüel kesimin dergisi sayılıyor,

burada da yazılarını çıkıyor.Sosyal Demokra t dergisinde de her ayyazıyorum artık. Bu arada "paneller'e de konuşmacı olarak katılıyo-rum. Geçenlerde, Muammer Aksoy'un kurucusu ve başkanı bulun-duğu Atatürkçü Düşünce Derneği nin ki şimdi bu derneğin GenelSekreteri, arkadaşım Gürbüz Tüfekçi'dir organizasyonunda Anka-ra'da bir panele katıldım. Konuşmam çok ilgi gürdü ve alkışlandı. Bukonuşmada sizin çabalarınıza ve davaya da yer verdim. Aydınlarınaymazlığından söz ettim. Nisan ın 7'sinde yine bu demeğin düzenle-

mesiyle bir konferans vereceğim. Yine Ankara'da ve yine Nisanda(4'iinde) bir başka kültür ve sanat kuruluşunun organizasyonunda birkonferans vereceğim. 23 Nisan'da da İstanbul'da yine Atatürkçü Dü-şünce Demeği nin organizasyonunda bir panele konuşmacı olarakkatılacağım.

Ve bu arada "Şeriat İşte Böyle''nin senaryosu üzerinde çalışıyo-rum. Sinopsisi beğendiğinize çok sevindim. Sanıyorum senaryosunu,hele filmini çok daha beğeneceksiniz. Ne var ki, bunun finansmanınasıl sağlanacak? Bir netlik yok gibi. E.B. dostumuz gerçekten örnek

bir özveri ve çaba sergiliyor. Ama bu dostun gücü nereye değin yeter?Bunu bilemiyorum. Neyse bunu da zaman gösterecek.

Dergilerde çıkan yazılarımın bir kitap olarak yayımlanmasıçok isteniyor. Ben de istiyorum. Belki bunun gerçekleşmesi çokuzun sürmez.

Muammer Aksoy'un ölümü üzerine2000'e Doğru'da bir değer-

lendirme yapmaya çalışmış, bu cinayeti ancak İslamcı teröristle-rin işlemiş olabileceklerini savunmuştum. Çetin Emeç'in de öldü-rülmesinden sonra girişilen arama ve taramalarda yakalanan İs-lamcılar da. o değerlendirmenin doğru olduğunu gösterir nitelikte.Cinayetlerin işleyenleri, daha (henüz) kesin olarak ortaya çıkarıl-mış değil; ama yakalanan İslamcıların, birtakım öldürmelere ha-zırlandıkları yolunda itirafları var. ilerde bakalım neler göreceğiz?

»1

Page 78: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 78/92

Page 79: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 79/92

4 Nisan 1990, Ankara

Bugün ve bir de 7 Nisan'da konferansım olacaktı. Ama önceden

kabul edildiği halde, sonradan "güvenlik" gerekçesiyle Emniyet'çe ip-tal edildi. Bir başka nedenle ayın 10'una değin Ankara'da olacağım;sonra İstanbul'a döneceğim.

2000'e Doğruda çıkacağını telefonla söylediğim yazım çıktı;Diyanet'in yazısıyla birlikte fotokopilerini gönderiyorum.

Ayın 30'undaki dava duruşması çok iyi geçti. Uğur Alacakaptanda çok iyi konuştu. "Mahkeme'nin seyri" değişir gibi göründü bana.Öyle sanıyorum ki, önümüzdeki duruşmada ya da daha sonrakinde"beraat" bile bekleyebiliriz. Yargıçta ve savcıda da bu havayı gördü-ğümü söyleyebilirim...

E.B. ile telefon görüşmemiz oldu; sizinle görüştükten sonra senar-yoya ilişkin olarak yazılı görüşler bildireceğini söyledi. Bu yazıyı al-dıktan sonra hemen senaryoya başlayacağım. Bir buçuk ay içinde deeğer terslik olm azsa bitirmek kararındayım. Konusu nedeniyle, dün-yada kendisinden çok söz ettiren bir film olacağını umuyorum. E.B.,

montajının yurtdışında (belki orada) olacağını, "sansür"ün böyle aşı-lacağını söyledi. Bence de şimdilik sansürü düşünmek gerekmiyor.Sizin sağlığınız çok önemli. Kendinize iyi baktığınızı söylüyor

olmanız beni rahatlatıyor.( . . . )

Turan Dursun

Sevgili Ilhan Ağabey,

«3

Page 80: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 80/92

11 Mayıs 1990, İstanbul

Mektuplarınıza (13 vc 23 Nisan 1990 günlü) geç karşılık ve-riyor olduğum için üzgünüm. Her zaman olduğu gibi bana güç ver-diniz. İltifatlarınızı da esirgemiyorsunuz. Bunlar da ayrı bir güçkaynağı benim içiıı.

"Hiç uyumaz mısın sen?" diyorsunuz. İltifat kuşkusuz. Ama şu

son zamanlarda az uyuduğum bir gerçek. Sinopsisini okuduğunuz se-naryo. şaşılacak ölçüde zamanımı alıyor. Her yerde ve her an üzerin-de düşünüyor ve yazmaya çalışıyorum. Bir buçuk ayda bitireceğimeilişkin de söz vermiştim. Oradan gönderileceği söylenen notlardansonra başlayacağımı belirtmiştim. (...)

Senaryo, sinopsisin kapsamını çok aşıyor. Yazdıkça coşkulanıyo-rum, ama filmin özelliği nedeniyle de çok zorlanıyorum, iyi ve ola-

bildiğine eksiksiz olması için çok özen gösteriyorum çünkü! Yurtta ve

diinyada çok ses getireceği belli olan (bir) film. Ona layık bir çalışmaolsun istiyorum...Telefonla da görüştüğümüz gibi, dava durumu olumlu bir çizgiye

girmiş gibi. (...) Bu duruşmada bulunmayan karanlık savcının, dava-yı açarken kimi çevrelere sözler vererek kendini bağlamış olma olası-lığı var. Eğer öyleyse ve eğer mahkemenin lehimize sonuçlanmasınayönelik birtakım gelişmeler söz konusuysa, onun çekilip yerine bir başkasının gelmesini görmemiz doğal sayılır.

Diyanet in yazısı için hazırladığınız ve göndereceğinizi belirt-tiğiniz yazıyı coşkuyla bekliyorum.

İlhan Selçıık'a bir mektup yazıp gönderdim. Fotokopisinisunuyorum.

( . . . )

Turan Dursun

Sevgili İlhan Ağabey,

M

Page 81: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 81/92

Sonradan aklıma geldiği için bu eklemeyi de yapma gereğini duy-dum: Hayri Balla, Atatürkçü Düşünce Demeği nin Genel SekreterYardımcısı olmuş.2000'e Doğruda Diyanet'e cevap niteliğindeki ya-

zımı bu demek kanalıyla çoğaltıp birçok yere gönderebileceğini söy-ledi. Bu demeğin Genel Sekreteri de arkadaşım Gürbüz Tüfekçidir.Ben 14 Mayıs 1990'daki, müdahili olduğum TRT davasında bulun-mak üzere Ankara'ya gidiyorum. Gürbüz'le ve Baltayla konuşurum.O yazıyı çoğaltmak için beklemelerini, sizin kaleme aldığınız Diya-nete cevap yazısı bize ulaştıktan sonra onu çoğaltıp dağıtmalarını,olabilirse benim yazımı da eklemelerini söyleyeceğim ve sağlamaya

çalışacağım. Aslında ben2000'e Doğru için en az 4 sayfa yer tutacak biçimde yazıyı hazırlamıştım. Ama yersizlik nedeniyle kısaltmak zo-runda kaldılar.

Bir de şunu ekleyeyim:2000'e Doğruda ve başka dergilerde çı-kar yazılarımın bir kitap olarak yayımlanması doğrultusunda çok is-tekler vardı. Mektuplarla, telefonlarla... Doğu da ne zamandır ben-den, Kaynak Yayınlarında yayımına izin vermem için rica etmişti.Birinci baskı için razı oldum. Bir hazırlık yapıp verdim. Şimdi önü-müzdeki günlerde bu işe soyunacaklarını, kısa sürede de basacak-larını söylediler.

Bilmem bilginiz var mı?2000'e Doğru şimdilik bir matbaaylaanlaştı; 2 hafta aradan sonra çıkmaya başladı. Kendi matbaalarınıkurmak için de çabalan var. Ama yazık ki Doğu için arama sür-dürüldüğünden Doğu ortalarda yok; ötekiler işi yürütüyor.

Yeniden saygı ve sevgilerimle.

Turan Dursun

Not: Mayısın 15 16'sında Ankara'dan İstanbul'a dönüyorum.

Page 82: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 82/92

Page 83: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 83/92

2 Temmuz 1990, Istanbul

22 Haziran 1990 günlü mektubunuz da çok etkiledi beni. "Fıtık

ameliyatr’nın (yeniden) gerekiyor olmasına üzüldüm. îyi ki basitmiş.Bu ameliyatın, benim için gönderdiğiniz yazıyı düşünerek, ge-ciktirilmiş olmasını "iyi bir tesadüf’ olarak nitelemeniz de beni duy-gulandırdı. Sizinle olan dostluğumuzun, en yakın akrabalığın bileulaşamayacağı nitelikte evrensel bir dostluk olduğunu biliyor ve çokmutlu oluyorum. İlhan Arsel benim için, çorak bir yerde alabildiğinegelişip kök salmış, ancak en verimli topraklarda görülebilecek türdendallan ve meyveleriyle, en gereksinim duyulduğu zamanda yararlı

olan bir gövde, daha da ötesinde, evrenselleşen bir ilke durumundadır.Sizinle tanıştığımız zamanı hiç unutmuyorum. Ve ondan sonrakiyıllan... Hiçbir zaman eksilmeyen "aydın iğrençliği" içinde siz solukveriyordunuz. Binlerce yıllık ilkelliklerin "çığ"lanarak yer aldığıİslam karanlığı karşısında çevreye ışık tutuyor, "aymaz aydın"lanuyarmaya çalışıyordunuz. Kendimi çok yalnız gördüğüm bir sıradasizinle bu konumda buluştuk. Dostluğumuzun temeli de burada köksaldı. Şimdi sizin aynı gürlükle verimli ürünler veriyor oluşunuz ne

büyük mutluluk. Hele bunun için , "zamanla yanşıyor" oluşunuz..."Kapak" yazısı için gönderdiğiniz yazıyı görmedim. Ama neler

yazmış olabileceğinizi kestirebiliyorum. Çok çok teşekkür ederim.2()00'e Doğrunun başına getirilenlerin üzücü olduğuna kuşku

yok. Ama bu beklenmeyen bir şey değildi. Yılmadan savaşımda bulunmak gerek. Yapılacak olan da bu. İlerde neler olabileceğ in i birlikte görcceğiz.

Şule f’ennçek'in hazırladığı "kapak" konusu ne zaman ve nasıl

yayımlanır, bilemiyorum. Yayıma hazır bir duruma geldiğine göre.

Sevgili îlhan Ağabey,

87

Page 84: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 84/92

bir gün yayımlanır. Şule Perinçek'le sizin önerinizi konuşlum. Kapak başlığı kesin değilmiş. Ama daha çarpıcı olur diye 'MüftülüktenTanrısızlığa" başlığım düşünmüşler. Ben. sizin önerdiğiniz başlık-ların da olabileceğini söyledim kendisine.

Bununla birlikle, telefonda da çok kısa belirttiğim gibi, "Tanrısız-lığımı" ve "dinsizliğimi" saklamıyorum. "Taktik’ olarak bile yapmı-yorum bunu. Çünkü "laktik" yolunun nerede başlayıp, nerede sonaereceğinden eıııin değilim. Şimdiye dek tutarlı bir yol izleyegeldim; bunu bozmak islemiyorum. Bunun bozulmasını sizin de islemeye-ceğinizi kesin olarak biliyorum. Benim görüşüm odur ki, "aydın kay- paklığı "nda, "laklik' Ierin payı az değildir. Kendim söz konusu oldu-

ğum zaman "nc derler”e göre değil, "ne olduğum'a göre sergilemeyeçalıştım. Sizde de gördüğüm budur. Başka türlü olsaydı Biz Pro- fesörleri vc öteki kitapları yazamazdınız. Siz ki, yargılanırken bile"Muhammed’c hakaret etmedim" demeye tenezzül etmeyecek ölçüdesağlam bir kişilik örneği veriyorsunuz.

Hoş göreceğinizi de bildiğim için söylüyorum; hangi anlamdaolursa olsun, "taktik" öteden beri bana sevimli gelmemiştir. İlle dekullanmak gerekiyorsa ben şöyle düşünürüm: "Kn iyi taktik, ger-çeği sergileme çabasında tüm laktiklerden vazgeçmektir."

"Diyanel'in Yazısına Cevap” niteliğindeki 51 sayfalık yazının,olabildiğince çok kimseye ulaşmasını, görüşebildiğim arkadaşla-rım da çok istiyorlar. Bu bayram günlerinde. Ankara'da "AtatürkçüDüşünce Demeği"nin Başkanı ve Genel Sekreteriyle (...) birgörüşme yapacağız. Önerdiğim "Türkiye'nin gündemi kurullayı"nıkonuşacağız ve nasıl bir hazırlık yapılması gerektiğini gözden ge-çireceğiz. Ben dernekte üye değilim, ama kendilerine yardımcı ol-maya çalışıyorum. Orada, 51 sayfalık yazıyı da görüşürüz. Sizinönerinizi de iletirim.

Dergilerde çıkan yazılarımdan oluşan Din Bu adlı kitabım ve Ktıl leıeyn adlı romanım, bu ayın içinde çıkacak. Ağustos sonunda, ya da belki Eylürde, bir dizi konferans için çağrıldığını Baü ülkelerine gide- bilirim. Ama bu, elimdeki işleri bitirmeme bağlı. Bitirmeye çalış-tığım ve çok önem verdiğim senaryo çok zamanımı alıyor. (...)

Turan Dursun

88

Page 85: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 85/92

26 Temmuz 1990, İstanbul

30 Haziran günlü olandan sonra 14 Temmuz günlü mektubunuzuda aldım.

30 Haziran günlü olana karşılık vermekte gecikmiş olmaktandolayı nasıl sıkıntı duyduğumu ve utandığımı anlatmak isterim önce.Zaman yönünden tam bir "bocalama" içinde olmamı da bu gecikmeye"haklı bir gerekçe" saymıyorum. Beni bağışlarsanız sevinirim. Dahaçok gecikmemek için, bugün artık bekleyemeyip bu mektubu yazmayoluna gittim. Oysa beklemeye gerekçe olabilecek iki neden vardı. Bi-rincisi, telefonda, 26 Temmuz'da elimde olabileceğini söylediğiniz biryazı bekliyorum. "Yazıyı aldıktan sonra, aldığımı da bildireyim” diye bir düşünce söz konusu olabilirdi. İkincisi, bugün öğleden sonra ar-kadaşım Dr. Gürbüz Tüfekçi (Atatürkçü Düşünce Demeği GenelSekreteri) ile birlikte Baro Başkanı'na gideceğiz. Sizin hiç değilse 51sayfalık (Diyanet'e) cevap yazınızın yayımlanması işini bir sonuca bağlama üzerinde de duracağız.* Bekleyip, görüşmemizin sonucunailişkin de mektubumda bilgi vermeyi düşüncbilirdinv Kısacası bumektubu yazpıak için daha çok bekleyemedim. Yarın bir mektup dahayazıp size bilgi sunacağım.

* 51 sayfalık bu yazı, Diyonefin Cevabî Yazısı, Cüneyt Canver’in Soru Önergesi. TuranDursun'un konuyla ilgili olarak2000'e Dogru'mın I Nisan 1990 tarihli Kayısında ya-yımlanan "Diyanct'in Yalanlan ve Kadınların Aşağılanmaları' başlıklı yazısı vc olayın basındaki yankılan. 'Ilhan Arscl. Diyanet e Cr\ap / Kadınlan Aşağılayan Hükümler Ko-nusunda BaflHikanlıga Mektup" adıyla Kaynak Yayınlan tarafından (Temmuz 19%)yayımlanmıştır (Y.N.)

Sevgili İlhan Ağabey,

89

Page 86: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 86/92

Page 87: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 87/92

gittikten bir süre sonra: “Turan Dunsun'u çok haklı buldum. Bundan böyle ben de aynı çizgiyi paylaşıyorum” demeye başlamış, Hepsiyleçok iyi, çok içtenlikle dost olduk ve dostluğumuz sürüyor.

2000'e Doğruda ve öteki dergilerde bu doğrultudaki yanlarımında olumlu sonuçların» gördüm. Din çevrelerinden bile sonradangörüşlerimi paylaştıklarını belirtenler oldu.

Şunu söylemek istiyorum: "Şeriarın kurbanlarının ışıklı alana çe-kilebilmesi mümkün bence. Işığın gücü karşısında karanlığın daya-namayacağını en güze) biçimde siz ortaya koydunuz. Dürüstçe sergi*lediniz her şeyi. Kınanması gerekenleri açıkça kınadınız, söylenmesigerekenleri açıkça söylediniz. Muhammed ve şeriatı konusunda kim-senin cesaret edemediği türden açıklamalar sergilediniz. Ürünleri degörüldü. Yazdığınız kitapları ben hep "çağımızın kitapları" diye nite-ledim. Doğrusu da bu. Eğer bir ışıkla ortaya atılmamış olsaydınız, bu-gün tanık olduğumuz olumlu sonuçlar elde edilemeyecekti. Bence"din" ve "Tanrı" konusunda da izlenmesi gereken yol, bu.

Bir kez daha söylemekten, içtenlikle belirtmekten kendimi alamı-yorum: Savaşımını verdiğim alanda, dürüstlükte, bilim adamlığındave “insan olmak ta İlhan Arselin benzerine tanık olmadım. Başkatürlü bulsaydım, hiçbir saygı kaygısına kapılmadan onu da belirtirdim.İlhan Arsel, benim için çağımızın gerçeklen övünebileceği bir insan ve

bilim adamıdır. Bununla birlikte görüşlerimizde de ayrılık olabilir. Birgörüşmemizde siz de bunu söylemiştiniz. Son derece doğaldır bu."Tann” ve "din konusunda ayrı mı düşünüyoruz? Olabilir.

( . . . ) Turan Dursun

Page 88: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 88/92

30 Ağustos 1990, İstanbul

(Oğlum) Abit konusunda yazdıklarınız için teşekkür ederim. Biriki haftalık tatile gittiler. Döndüklerinde yazdıklarınızı iletirim.Dava ile ilgili olarak geçenlerde ( _ )‘le uzunca bir görüşmemiz ol-

du. "İfade'niz ve engeller de konuşuldu bu görüşmede. (...), siz bu-raya geldiğinizde, ifadenizin hemen alınıp tutukluluğunuzun kaldırıla-

bileceğini, kendisinin o sırada İstanbul'a gelip bunu kesinlikle sağla-yacağım söyledi. ’’Sayın hocam için bunu sağlarım..." dedi.

Bununla birlikte, sizin şimdilik buraya gelmenizi Önermediğini

söylüyor.Diyanete verilen cevap yazısının yayımlanması için, (...) kü-

çük bir pürüz çıkmış, ama çözülecekmiş. Genel Sekreter Gürbüz Tü-fekçi Ankara’da yoktu, demeğin şubesini kurmak için İzmir’e git-mişti; görüşememiş ve bilgi alamamıştım. Size bilgi sunabilmek için bu mektubu beklettim. Dün akşam Gürbüz’ü telefonla bulup görüş-tüm. Şimdi Ankara'da ama Antalya’ya yine şube kurma çalışmalarıiçin gidecekmiş. Gitmemesini, beni beklemesini söyledim. Zatenkendisinin karan da beni beklemekmiş. Bu Pazar, yani 2 Eylül'de An-kara'da görüşmeyi kararlaştırdık. Sizin mektubunuzdaki öneriyi deaktaracağım. Sonucu size hemen bildiririm. Gürbüz, yazının kesin-likle yayımlanacağını söyledi.

Mektubunuzda "iki ayrı bedende aynıbaş" iltifatınızı yine-lemeniz beni yine sevindirdi ve onurlandırdı. Geçenlerde MelihAş ık la M illiyet gazetesinde görüştük; sizden söz açılmıştı ve ora-

da da belirtmiştim: Keşke şu dünyada birkaç İlhan Arscl olsa...

Sevgili İlhan Ağabey,

92

Page 89: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 89/92

Sizin kişiliğinizde, sizin dürüstlüğünüzde, sizin ölçünüzdeakla ve bi-lime bağlılıkla birkaç kişi olsa "daha güzel bir dünya"ya daha hızlagidileceği kesin. Bunun bilincinde bulunduğum için, hiçbir dostumlakarşılaştıramayacağını ölçüde benim dostum olarak bağlılık duyuyo-rum size.

Anı roman türü bir şey olan Kulleteyn adlı kitabım çıktı, sizegönderdim. Yazılanından oluşan Din Bu adlı kitabım da bugünyarın çıkacak: onu da hemen gönderirim.

(Eşinize) ve size her zamanki sevgi ve saygılarımla.

Turan Dursun

93

Page 90: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 90/92

EK:

ARSEL'İN "ŞERtAT VE KADIN'I,BU ALANDA ÇAĞIN KİTABIDIR

Eren Kutsuz*

İlhan Arsel'in öteki kitapları gibi bu kitabı da gerçekten, beyinleresokulagelen yalanlan, karanlığın temel mikroplarını, en açık ve seçik

biçimde ortaya çıkanr niteliktedir. Bu nedenle Eyliil sayısındaki söy-leşi çok yararlı olmuştur. Toplum ve insanlık için daha güzel bir dün-ya bırakma ve karanlığa karşı akıllıca savaşma yolundaki çabalara

önemli katkı sağlar niteliktedir. Özellikle İslam şeriatının boyundu-ruğu altına sokulagelmiş kadınların özgürlükleri için izlenecek yolaışık tutacaktır.

Şeriat ve Kadın'ın tüm satırlarında da, dergideki söyleşide de, İl-han Arsel son derece açıktır. Neyi ileri sürüyorsa, kanıtını, kaynağınıgösteriyor. Kaynağını, kanıtını da, rasgele yerlerden değil; Islattımtemel kitabı olan "Kur'an"dan, "hadislerden, hem de Diyanet işleriBaşkanlığı yayınları arasında olanlardan alarak sergiliyor. Buna kar-şılık İslamcı çevre ne yapıyor? Kanıtsız, temelsiz saldın. Dergide yerverilen Abdurrahman Dilipak da her zamanki gibi bunu yapıyor. Buadam, tslamı, çağın insanına sevimli gösterme görevini üstlenmişler-den biridir. Ne eleştirisine, ne de savunduklanna kanıt gösterebiliyor.Örneğin, Arsel'in kitabında "bol miktarda !srailiyat"a, "Yahudi ya daMam dışı öteki grupların dini dejenere etmek için uydurdukları men-kıbe ve rivayetler e "yer vcrdiği"ni ileri sürüyor, ama bir iimek bile

vermiyor. Çünkü veremez, "lsrailiyat", "tsrailoğullarıyla ilgili olanlar"" "ErenK u h u z ' . Turui Dtırtunun laJmıa adıdır (Y N )

95

Page 91: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 91/92

anlamındadır. "Yahudi kaynaklarındaki öyküler, buralarda anlatılan-lar" anlamında kullanılır, lsrailiyat (Israiliyyat) uydurmalardan mey-dana gelir gerçekten. Birer "efsane"dir. Ama Kur’an'ın kendisi de ço-ğunluğuyla, "İsrailiyafı içermiyor mu? Surelerde daha çok, Musa ,"tsrailoğullan"na ilişkin, Tevrat'ta ve "şerh"lerinde (Mişna'da, Gamerra'da) yer alanlar bulunmuyor mu? Bir Müslüman, Kur'an inanın,"tsrailiyat"ı eleştiremez. Ama dini, İslâmî, gerçek, akıl mantık bilimçevresinde gösterme çabasında olanlar, özellikle de Dilipak gibi "yeniİslamcılar" ya da "İslam yenilikçileri", sıkıştıktan zaman bunu yapı-yorlar. Dilipak.Şeriat ve Kadın için "bilimsel değil” diyor. Yine birörnek vermiyor. Neden "bilimsel değil"miş? "Bilim"le, "bilimsellik”leuzaktan yakından ilişkisi bulunmayan bir"inuırı"m savunucusu, bi-limsellikten nasıl söz edebilir?

Dilipak yine, kitabın "önyargılı ve gayri ciddi" olduğunu ileri sü-rüyor. "Önyargı", savunduğu "iman"da bulunur ancak. İslamcının, din-cinin imanında! Bunun böyle olduğu tartışılamaz bile.

Belirtmeliyim ki, ben Arapçayı (özellikle klasik Arapçayı) iyi bilirim. İslam kaynaklannı inceleme ve araştırmaya da hemen he-

men "ömrümü verdim". Gerçeği dile getirmek için, kısaca d iyebili-rim ki: İlhan Arsel, çağımızdaki en ciddi yapıtlardan birini dahaortaya koymuştur. Kendi alanında benzersiz niteliktedir. Gelece-ğin güzel ve aydınlık dünyası Arsel'i önemle anacaktır.

Bir ayetten bir parça:

"Allah’ın kimini kimineüstün kılmasından ötürü ... erkekler ka-dınlar üzerinde hâkimdirler. (...) Serkeşlik etmelerinden (size

başkaldınnalanndan) endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklannda onlan yalnız bırakın, nihayetdövün. (...)" (Nisâ Su-resi, ayet 34, Diyanet çevirisi.)

Bu ayet bile, Kur an da, İslam şeriatında, "kadın erkek eşitliği" bulunmadığını ortaya koymaya yeterli değil mi? Yoksa bu da mı"lsrailiyat"?!

%

Page 92: Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

8/13/2019 Turan Dursun Lhan Arsel e Mektuplar

http://slidepdf.com/reader/full/turan-dursun-lhan-arsel-e-mektuplar 92/92

TURAN DURSUNİlhan Arsel'eMektuplar

Turan Dursun'un Prof. Dr. İlhan Aısel'le tanışması

1977 yılına rastlar. Arsel'm Am ertka’ya gitmesiyle iki dost orasındaki IHşkl kesintiye uğrar.

Arsel ve Dursun'un yazışmaları 1967 sonunda başlar ve

Turan Dursun'un öldürüldüğü 4 Eylül 199 0a ka d a r sürer.Ö yle kİ. ka ra h ab erd en birkaç g ün sonra. Turan Dursun'un

30 Ağustos 1990 tarihli m ektub u ulaşır Ilhan A rse l'e...

İki kitap o larak hazırtadığım s m ek tup lard a

a yd n lan m a m ücadelesinin Hd bay rağ ı arasındaki sarsılmaz dostluğu

şeriatın k aran lığına karşı m ü ca d e le azm ini okuyacaksınız.

Arsel ve Dursun'un mektuptan,

üd yazann gün lük yaşam larında n kısa ve uzun va cte l program larına,

sev inç lerind en hüzünlerine, ’ d in ' ve 'Tanrı* konusundaki

görüşlerine kadar, birçok konuyu İçeriyor.

Elinizdeki kitap . Tu ran Dursun'un ilhan Arsel'e ya zd ığı

40 m etctuı. : =v e e k o lara k btr yazıyı İçeriyor.

itK in ArenNo j :ıran'Durvjrı'aMektuplotınĞa ise - 3 4 3

- 1 3 5

- X