intraoperatif mesane rupturu - bladder explotion
TRANSCRIPT
MESANEDE PATLAMA: NADİR GÖRÜLEN BİR TRANSÜRETRAL REZEKSİYON KOMPLİKASYONU
D. Subaşı Oğuz, G. Oğuz, M. Kaya, O. Güven, S. ÜnverDr A.Y. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Kliniği
Transüretral endoskopik rezeksiyon (TUR) operasyonları, mesane ve prostat tümörlerinin tanı ve tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Hastalar, klinik özelliklerine göre rejyonel veya genel anestezi altında ameliyat olarak genellikle major komplikasyon olmadan taburcu edilmektedirler.
TUR sırasında major intravezikal patlamalar oldukça nadir olup, ilk kez 1926 yılında bildirilmiştir. (Cassuto A. J Urol 1926,22:263)
Mesanede biriken yanıcı gazların elektrokoter ile etkileşimine bağlı olduğu düşünülmektedir.
Klinik bulgular basit mukozal hasarlanmadan, intra veya ekstraperitoneal rüptüre kadar değişebilir.
Olgumuzu, TUR operasyonlarında karşılaşılabilen bu önemli komplikasyonun tanınması ve koruyucu önlemlerin tartışılması amacıyla sunuyoruz.
OLGU
82 yaşında, 73 kg, ek hastalığı olmayan ASA II erkek hasta prostat karsinomu tanısıyla operasyon odasına alındı. 1 mg iv midazolam ile premedikasyon yapıldı.
Oturur pozisyonda L4-5
aralığından 12.5 mg hiperbarik bupivakain ile spinal anestezi uygulandı.
T10 dermatomal duyu blok seviyesi sağlandıktan sonra TUR-P operasyonu başlatıldı.
Operasyon için 24 French rezektoskop ile 120W kesme ayarı, irrigasyon sıvısı olarak ise glisin kullanıldı.
Operasyonun ilk 90 dakikasında hastanın hemodinamik ve solunumsal parametreleri stabil seyretti. Ek şikayeti olmayan hastanın sedasyon seviyesi yeterliydi (RSS 2).
Operasyonun 90. dakikasında odada şiddetli bir patlama sesi duyuldu.
Genel durumu hızla bozulmaya başlayan hastada;
Karın ağrısı ve bulantı Hipotansiyon ( kan basıncı 60/40 mmHg) Bradikardi (Kalp atım hızı 45 atım/dk) Bilinç bulanıklığı gelişti.
Hastaya 15 mg efedrin ve 0.5 mg atropin uygulanarak oksijenize edildi.
Hemodinamisi düzelen hastanın yapılan endoskopik eksplorasyonunda intraperitoneal mesane rüptürü tespit edilmesi üzerine açık cerrahiye geçilme kararı verildi.
Genel anestezi indüksiyonu 2 mg midazolam, 20 mg etomidat, 50 µg fentanil ve 50 mg roküronyum, idame ise sevofluran/02/N2O ile sağlandı. İnvaziv arter ve santral ven kateterizasyonu uygulandı.
Batın açıldığında 4-5 cm genişliğinde mesane perforasyonu ve mukozada peteşiler gözlendi. İntestinal yapılar sağlamdı.
Mesane ve periton primer onarıldı. İntraoperatif hemodinami stabil seyretti. Operasyon sonunda hastanın sorunsuz bir
şekilde ekstübasyonu sağlandı. Post-anestezik bakım ünitesinde bir gün
izlenen hasta, post-operatif 7. günde ek komplikasyon oluşmadan taburcu edildi.
TARTIŞMA TUR girişimleri sırasında insan dokusunun
yakılması/pirolizi ve intraselüler suyun hidrolizi sonucu hidrojen gazı ve çeşitli yanıcı hidrokarbonlar açığa çıkarak mesane kubbesinde birikmektedir.
Tek başına yanıcı olmayan hidrojen, endoskopi sırasında atmosferik havadan karışan oksijenle birleşince, kesici elektrottan çıkan kıvılcım ile patlamaya neden olabilir.
Bu komplikasyonun önlenmesi için bazı
yöntemler önerilmiştir: Cerrahi sırasında mesane içine hava girişini
azaltmak, Biriken gazın aralıklı aspirasyonu, Cerrahi süresini kısa tutmak, Düşük koagülasyon ve kesme derecesi
kullanmak, Suprapubik bası veya hastaya pozisyon
verilerek oluşmuş hava kabarcıklarının yerini değiştirmek.
Khan A, Masood J, Ghei M. Int Urol Nephrol (2007) 39:179-83
Major intravezikal patlama nadir görülen bir komplikasyondur.
Ancak bu cerrahinin uygulandığı yaşlı ve komorbiditesi olan hastalarda prognozu olumsuz etkileyebilir.
Bizim olgumuzda da, patlamanın uzamış operasyon süresi ve biriken havanın yetersiz boşaltılmasına bağlı olduğunu düşünüyoruz.
SONUÇHastaya ait risk faktörlerinin preoperatif belirlenmesi, anestezist –cerrah işbirliği sağlanarak hastanın yakın monitörize takibi, bu tip nadir komplikasyonların varlığının bilinmesi; erken tanınması ve uygun acil müdahale yapılabilmesine olanak sağlar.
teşekkürler
TEŞEKKÜRLER