İşçilerin kaderi Ölüm değildir

16

Upload: isci-oeluemlerine-son-platformu

Post on 28-Mar-2016

246 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

İşçi Ölümlerine Son Platformu tanıtım broşürü

TRANSCRIPT

Page 1: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir
Page 2: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Her şeyin bir nedeni olduğu gibi işçilerin ölümünde de nedenler ve sorular çok.

İşçi Ölümlerine Son Platformu olarak, işte bu nedenleri ve ihmalleri açığa çıkarmak için kurulduk. İşçi ölümlerine bir son verile-bileceğini bilen işçiler olarak bir araya gel-dik. Ekmeğini taştan çıkaranların maden-lerde göçük altında kalmaması için, inşaa ettikleri dev gemiler işçilerin mezarı olmasın diye hükümetten ve tüm yetkililerden, ön-lem almalarını ısrarla talep ediyoruz.

İşçi ölümlerini önceden durdurmak müm-kün ancak, işçileri öldüren şirketlerin ağır cazalar alması gerekiyor. İşçilerin ölümüne sebep olan yöneticilerinin gerekli önlemleri almadıkları için gerekli cezaları almalarını talep ediyoruz. Bu yüzden işçilerin aileleri ile birlikte davalarını takip ediyoruz. Plat-form hukukçularının takip ettiği davaları kamuoyuna taşıyoruz.

Tüm işçilerin haklarını bilmeleri, ölümle burun buruna çalışmamak için mücadele etmeleri gerekiyor. Bu yüzden platform olarak bu broşürü yayımlıyoruz. Herkese iyi okumalar diliyoruz.

İşçi Ölümlerine Son Platformu kimdir?

Page 3: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

İşçi ölümlerinde Türkiye Avrupa’da birinci, Dünya’da üçüncü sırada. Geçtiğimiz Kasım ayında ise işçi ölümlerinin sayısı 82. AKP’nin 10 yıllık ikti-darı döneminde 11 bin işçi kardeşimizi kaybettik. Yani her yıl 1100 işçi kardeşimiz, iş kazalarında ha-yatlarını kaybetti. Son 10 yılda işçi ölümleri rakam-ları bu denli artarken, günde 4 işçi kardeşimizin ölümünün yanı sıra, günde 6 işçi kardeşimiz de iş göremez hale geliyor.

Neden işçi ölümleri hızla artıyor?

SGK verilerine göre 2008’de 865, 2009’da 1171, 2010’da 1444 ve 2011’de 1563 işçi kardeşimiz ha-yatını kaybetti. Türkiye ekonomisi ise bu dönem-lerde durmadan büyürken işçi ölümleri de artma-ya devam ediyor. 2011 yılında Türkiye yüzde 8,5 ile Çin’den sonra büyüyen en büyük ikinci ülke oldu. Lakin bu durum aynı şekilde işçi ölümlerine de yansıdı. Türkiye dünyada Çin’den sonra işçi ölüm-lerinde 2.sırada olurken Avrupa’da ise 1. sırada yer aldı.

2

İşçi ölümleri rakamları bu denli artarken, günde 4 işçi kardeşimizin ölümünün yanı sıra, günde 6 işçi kardeşimiz de iş göremez hale geliyor.

İşçi Ölümlerinde neden Avrupa’da birinciyiz?

Page 4: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

3

Rakamlar inşaatta ölen işçilerin tüm ölen işçilere oranının üçte birini oluşturduğunu gösterirken, yüksek çalışma saatleri , güvencesiz çalışma ko-şulları her gün işçi kardeşlerimizin ölümüne sebep oluyor.

AKP hükümetinin 2002 yılında iktidara gelmesiyle birlikte, ekonomide özelleştirme ve taşeronlaştır-ma büyük bir hızla yaygınlaşmaya başladı. Özel-likle 2003 yılından bu yana çalışma yaşamıyla ilgili yapılan tüm yasal düzenlemeler emeğin, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin aleyhine unsurlarla dolduruldu. Bu süreçle birlikte işçi sağlığı konusu önemsizleş-tirilirken, güvencesiz ve kayıt dışı çalışma koşulları işçilere dayatıldı. 3-5 kuruş daha fazla kar etme arzusu işçi kardeşlerimizin canına mal olmaya devam ediyor.

Türkiye dünyada Çin’den sonra işçi

ölümlerinde 2. sırada olurken,

Avrupa’da ise 1. sırada oldu.

30 Haziran 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 1 Ocak 2013 tarihinde uygulamaya giriyor. Devlet büyüklerimize göre ölümlerin nedeni kanun-larmış. Bu kanun işçi ölümlerinin önüne geçecekmiş. Gerçekler peki bize dedikleri gibi mi?

Geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleşen İş Sağlı-ğı ve Güvenliği Kanunu seminerde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’de günde 172 iş kazasının olduğunu bu kazalarda 4 kişinin hayatının kaybettiğini, iş kazalarının Türkiye’ye yıllık maliyetinin 7.7 milyar lira olduğunu söyledi.

Çalışanlardan sorumlu bakanın itirafına göre her gün bizler çalışırken 4 kardeşimiz hayatını kaybediyor. Bunca ölümün bir de kendilerine maliyeti varmış.

6331 Sayılı Kanun: İşçilerin kanından para kazanmak

Page 5: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

04/12/1973 Bakanlar Kurulu Kararı tarihli 7/7583 nolu İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünde “Koğuşların, soğuk mevsimlerde sağlığa uygun bir şekilde ısıtılması, ısıtmak için soba kullanıldığında, duman, gaz ve yangın tehlikesine karşı gerekli tedbirler alınacaktır” deniyor. Ancak uygulanmıyor.

4

Peki, ülke büyüyorsa, yani biz yarardaysak, zararı kapatmamız gerekmez mi? Maliyetini neden önem-siyoruz? Buradan anlıyoruz ki, kanun sadece bu za-rarı kapatmayı hedefliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yasa’nın neresinde?

İşçi ölümlerinin en büyük nedenlerinden birisi ba-kanlığın yeterince denetim yapmamasıdır. Bugün ise bu sorumluluktan Bakanlık yasal olarak da ken-disini arındırılmıştır. Bakanlığın kendi açıklamalarına göre bugün itibariyle kayıtlı 1.400.000‘in üzerinde işyeri ve Bakanlığın denetimle görevli 300 müfetti-şi vardır. Bu yasa ile devlet kaza olan işyerlerinde ancak ceza tahsildarı olarak varlığını gösterecek. Bakanlık bu yasa ile sadece yaşanacak iş kazası üzerinden gelir elde edecek.

İşçilerin ölümünden kim sorumlu olacak?

Yasa tam olarak yürürlüğe girdikten sonra istis-nasız tüm işyerleri İş Sağlığı ve Güvenliği yasasına uymakla yükümlü olacaklar. Eski yönetmeliğe göre kapsayıcılığı genişlemiş olsa da, yeni yasa yüz bin-lerce işçiyi kapsam dışına atmaktadır.

Page 6: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

İş sağlığı ve güvenliği ihlalleri

için idari para cezası verilebilecek,

cezalar 80 bin liraya kadar çıkabilecek. Fakat sadece idari

para cezalarıyla işçi ölümlerinin önüne

geçilemeyeceği aşikar.

Mesela afet ve acil durum birimlerinde ve ev hiz-metlerinde çalışanlar yasa kapsamına alınmamıştır.

Devlet işçi ölümlerinden kendisini arındırırken so-rumluluğu iş güvenliği uzmanlarına ve işçiye yükledi.

Kanuna göre işverenler, işçilerin işle ilgili sağlık ve güvenlik tedbirlerini alacak, tedbirlere uyulup uyul-madığını denetleyecekler. 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri iş güvenliği uzmanları çalıştırmak, bu hiz-meti veren şirketlerden yardım almak zorunda ola-caklar. Çalıştıracakları uzman sayısı işkolunun teh-like derecesine ve işçi sayısına göre belirlenecek. 50 ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde ise işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere bir kurul oluşturacak. Bu kurulda işveren ya da temsilcisi, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işçi temsilcileri yer alacak.

Kanuna göre, iş güvenliği uzmanları “ortak iş sağlığı ve güvenliği birimi”nin işçisi olup, işyerle-rine bu birimlerce kiralanacaklardır. Bu yasada iş güvenliği uzmanları, hem “ortak iş sağlığı ve gü-venliği birimi”ne hem de görevlendirildiği işyerinin işverenine karşı sorumludur. Bu uzmanlar işverene sorumlu iken ona karşı nasıl bir tavır alacağı or-tadadır. Bu yasa ile iş kazasından doğan tazminat yükümlülüğü ve ceza sorumluluğu hak ve yetkiden yoksun mühendis ve mimarlara yüklenmiştir.

Para cezası mı işçi ölümlerini durduracak?

İş sağlığı ve güvenliği ihlalleri için idari para cezası verilebilecek, cezalar 80 bin liraya kadar çıkabile-cek. Fakat sadece idari para cezalarıyla işçi ölüm-lerinin önüne geçilemeyeceği aşikar. Faruk Çelik’e göre işçi ölümlerinin neden olduğu 7.7 milyarlık za-rarı bu yasa ile kapatmaya çalışılacak.

5

Page 7: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Bu kadar ağır bir sanayi

kolunda ayda 10-15 işçinin ölmesi gayet

normaldir.

Başbakan: “Ölüm, işçilerin kaderi”Zonguldak’ta Karadon maden faciasında 30 madencinin ölümünün ardından Başbakan’ın bu sözleri ailelerin tepkisini çekmişti.

İşçiler ölünce ne dediler?İşçilerin ölümüne AKP hükümeti nasıl ba-kıyor? İşte işçiler öldükten sonra bizi yö-netenlerin açıkladıları:

l Zonguldak’ta Karadon maden faciasında 30 madencinin ölümü için Başbakan Erdoğan: “Ölüm madencilerin kaderi” dedi. Bu açık-

lama kamuoyunda geniş yankı buldu. Ölen işçilerin aileleri itiraz etti.

l Zonguldak’ta Karadon maden faci-asında 30 işçi can verdi. Eski Çalışma Bakanı Ömer Dinçer: “İlk 19 maden-

cimizin bedeninde her hangi bir ya-nık yoktu, güzel öldüler.” dedi.

l Tuzla Tersanesi’nde yaşanan ölümlerine Çalış-ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik “Bu kadar ağır bir sanayi kolunda ayda 10-15 işçinin ölmesi gayet normaldir” dedi.

l İş Sağlığı ve Güvenliği (İSGÜM) Genel Müdürü Kasım Özer işçi ölümlerinin nedeni için “Köy-den hiç ayrılmamış insanlar, sanayi işle-rine girdiğinde üzüntü verici kazalar olu-yor” dedi.

6

Page 8: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Ankara’da gerçekleşen OSTİM

sanayi bölgesinin yangından sonraki

son hali

Evlatlarını kaybeden aileler neler diyor?

Onlarca ölümler ortada iken, istatistiki araştır-malara göre işçilerin en çok öldüğü iş kollardan biri tersaneler olmuşken, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü ölümleri inkar ederek “bazı ne-denlerle Tuzla’da facia varmış gibi göste-riliyor, oysa yok” dedi.

l Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu Esenyurt’da yanarak ölen 11 işçinin ardından yaptığı açıklamada “Ölenlere nasıl öldükleri-ni soramıyoruz. Çadırda 35 kişi de kala-bilir 50 kişi de kalabilir. Vadeleri yetmiş, Allah rahmet eylesin” dedi.

l Ankara’nın Ostim ve İvedik Organize Sanayi Böl-gelerinde meydana gelen patlamayla 17 işçinin yaşamını yitirmesinin ardından Bakan Zafer Çağ-layan “Sanki burada işverenlerin gereken tedbirleri almadığı veya böyle bir altyapı hazırladığı gibi bir yanlış kanaat var” dedi.

BÜLENT UYSALEskişehir’de Teksan sanayi

sitesindeki patlamada hayatını kaybeden Ahmet Uysal’ın babası

“ADALET İSTİYORUZ”Oğlumu ihmaller yüzünden kaybettik. Makine üretileceği yalanıyla kimyasal madde yani patlıyıcı üretimi yapıldığını öğrendik. Çocuklarımızın hiçbiri o kimyasallardan anlamıyorlardı. İmalathane sahibi Zafer Akansoy hem bu maddeleri üretmekle, hem-de bu konuda bilgisiz kişileri çalıştırmakla cinayete ortam hazırlamıştır.

7

Page 9: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Umut Küçükarabacı’nın annesiGüler Küçükarabacı “4 gencin katili nasılserbest bırakılır?” diye mahkeme heyetine sordu ancakcevap alamadı.

GÜLER KÜÇÜKARABACIEskişehirdeki Zafer Akansel’e ait firmadaki patlamada ölen 22 yaşındaki Umut Küçükarabacı’nın annesi

“ZENGİNLERE ADALET VAR, ÇOCUKLARIMIZA YOK...”

“Bizim iş yerinin öyle bir yer olduğundan haber-imiz yoktu. Makine üzerine bir işletme olduğunu düşünüyorduk. Patlamadan sonra çocuklarımızın kilitli kapıların ardında çalıştığı, patlamadan önce de iş yerinden duman çıktığı gibi duyumlar aldık.

Bizim isteğimiz sorumluluların cezalandırılmasıdır. Bizim çocuklarımız öldü, başka Ahmet, Umut, Me-lik olmasın istiyoruz. Yargılanmalarını talep edi-yoruz”.

4 evladı yaktılar serbest kaldılar, adalet satılmış. Zenginlere adalet var çocuklarımıza yok...

8

Oğlumu ve arkadaşlarını öldüren, bir kaza yada kader değil, cinayettir. Bunu dava sürecinde çok iyi öğrendik.

Ayrıca o bölgedeki birkaç esnaf imalathanede patlayıcı yapıldığına dair şikayette bulunmuş. Bunu da dava dosyasından öğrendik.

Peki bu şikayet dikkate alınsaydı bu olay yaşanır mıydı yoksa yaşanmaz mıydı?

İmalathanenin sahibi geçtiğimiz sene genç girişimci ödülü almış. Benim oğlum da gençti. Daha 23 yaşındaydı.

Adalet istiyoruz, adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Bu davanın peşini bırakmayacağız...

Page 10: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Sema Yağal güçlükle

konuşurken; “Ahmet

şantiyedeki yangında hayatını

kaybettiğinde bebeğim

daha dünyaya gelmemişti.

Babasından oğluma kalan ‘ismi’ oldu.”

SELMA YAĞALEsenyurt AVM inşaatının şantiyesinde

çıkan yangında, hayatını kaybeden 11 işçiden biri olan Ahmet Yağal’ın eşi

“ACIMIZ DİNMEDEN, YARAMIZ KAPANMADAN AÇILIŞI YAPTILAR”

Eşimin öldüğü iş yerinin açılışını sabah haberle-rinde gördüm. Eşimin resmini göstermişler: “Ha-yatını kaybeden 11 işçinin yanarak öldüğü AVM açıldı” haberini okuyunca işte benim o an dünyam başıma yıkıldı.

Ahmet şantiyedeki yangında hayatını kaybettiğinde bebeğim daha dünyaya gelmemişti. Davada tutuk-lu olarak yargılananlardan birisinin kızı mahkemede ‘’babamı göremiyorum’’ diye ağlıyordu. ‘Şimdi karşı tarafın avukatı arıyor. Diyor ki ‘biz size 40 bin lira verelim, bu konuyu kapatalım. Siz davacı olmayın. Biz sizin çocuklarınız açıkta kalsın istemeyiz’. Ben de burda size sesleniyorum, bana 40 bin lira değil de tüm İstanbul’u verseler o eşimin getirdiği kuru ekmeğin tadını verir mi? Çocuğumun yarım kalan baba deyişini tamamlayabilir mi?”

9

Page 11: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

İşçilerin ölümünün ardından da hukuki süreç yine patrondan ve devletten yana. Şuana kadar devam eden davalarda patronlar yargılanmıyor. Yargılan-sa bile çok cüzi cezalarla ölümlerin üzeri kapatılı-yor. Peki bu süreç nasıl işliyor? Eşlerini, evlatlarını kaybedenler nelere dikkat etmeli?

Platform Avukatları’ndan Serkan Atak, Gök-çesu Özgül ve Aysu Yazıcıoğlu diyor ki;

İş kazaları sonucu meydana gelen ölümler nede-niyle ölen işçinin yakınları destekten yoksun kal-ma tazminatı, cenaze giderleri, maddi ve manevi tazminat almaya hak kazanırlar. İş kazası nedeniy-le sorumlular hakkında savcılık tarafından şikayet gerekmeksizin kendiliğinden ceza soruşturması başlatılır. Ölen işçinin yakınları açılan ceza davasına katılarak şikayetçi olabilirler.

İşverenler meydana gelen ölümün ardından he-men harekete geçerek “ailelerin mağduriyetini gi-dermek” kandırmacası ile ailelere para teklif eder (Kan parası) ve tüm haklarından vazgeçtiklerini bildiren ağır bir sözleşme imzalatmaya çalışırlar.

Bu sözleşme ile sadece tazminatlardan feragat edilmesi değil aynı zamanda ölüm nedeniyle so-rumlular hakkında ailelerin cumhuriyet savcılığına şikayetçi olmadıklarını bildiren bir dilekçeyi de ver-meleri istenir. Bu, kabul edilmemelidir.

Ölümlü iş kazalarında yapılması gereken, dava haklarından feragat edilmeden hem tazminat hem de ceza davasının takip edilmesidir. Bu şekilde gerekli mevzuatın uygulanmasının denetlenme-si ve sorumluların yargılanarak gerekli tazminatı ödemesi ve cezayı alması sağlanabilir.

Avukatlar ne diyor?Hukukçu Serkan ATAK

10

Avukat Gökçesu ÖZGÜL

Avukat Aysu YAZICIOĞLU

Hakimlerin, işçilerin müdahil avukatlarına tavrı bu kadar sertolmamalıdır.

Hem tazminat hem de ceza davasının feragat edilmeden, takip edilmesi gerekir.

Kan parası, ailelerin tüm haklarından vazgeçtiklerini bildiren sözleşmedir

Page 12: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Fabrikalarda, atölyelerde, inşaatlarda, madenlerde, tarlalarda, kısacası her yerde iş cinayetleri sürüyor. İş cinayetlerinde ülkemiz dünyada üçüncü sırada biliyormusunuz?

Türkiye’de son 10 yılda 10 bin 723 işçinin öldü-ğü belirtiliyor. Bu her yıl ortalama 1072 işçinin iş güvenliğinin olmamasından, iş yoğunluğundan vb. sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor olması anlamına geliyor.

Birileri zengin olurken binlerce işçi hayatını kaybe-diyor. Parıldayan binaları yapan o emekçi eller her geçen gün daha çok ölüyor. Tersane patronları Avrupa pazarına talip olurken biz yüzlerce işçi kardeşimizin ölüm haberini alıyoruz.

İnşaat sektörü gece gündüz anlamıyor, mevsim dinlemiyor. Yükselen binalarda ölümler hızla devam ediyor.

İşçi kardeşlerimiz;

11

Page 13: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Artık herkes bunun farkında.

İşçilerin yanan bedenleri üzerinde, zenginlerin ışıltılı dünyası, gösterişli AVM’leri yükseliyor. Oca-ğına ateş düşen işçi aileleri kahredici bir yalnızlığa ve çaresizliğe gömülüyor.

Bizi parayla kandırmaya çalışıyorlar. Gerçek şu ki; ailelere verilen para tazminat olarak verilmeli ama hakedilen tazminatın karşısında ailelerin şikayetle-rinden vazgeçip cinayetlerin gerçekleştirilmesinde suçlu olanlardan hesap sorulmasın istiyorlar.

Bu cendereyi kırmak için; işçi ölümlerine son ver-mek için, kardeşlerimizin dökülen kanının hesabını sormak için bütün işçiler ve emekçiler yani bizlerin birlik olmaları gerekiyor. Ancak omuz omuza vere-rek, hepimiz tek ses olup, dayanışarak ve onların ailelerinin yanında olarak bu hesabı ölen kardeş-lerimizin anısına yakışan bir şekilde sorabiliriz.

KazanabilirizMuğla’da bulunan Yeniköy Termik Santrali’nin kömür taşıma ve dış üniteler bakım işinin tamamının taşeronlaştırmak istenmesine karşı işçiler eylem yaptı ve fabrikalarının özelleştirme ihalesini iptal ettirdiler. İşçi ölümlerini de bu şekilde durdurabiliriz.

12

Page 14: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Platform Temsilcisi Serdar Çarkçı:İşçi ölümlerine karşı alanlarda ve adliye koridorlarında beraber mücadeleye çağırıyoruz.

İşyerlerinde iş ve işçi güvenliği önlemlerinin eksiksiz alınması ve uygulanması için gerekli adımlar atılmalı.

Bu cinayetleri polis, savci,hakim, meclis yani devlet biz peşine düşmeden durdurmaz asla. Ölen işçilerin hesabı sorulmalı. İş cinayetlerini durdurulmalı.

Tüm işçi kardeşlerimizla birlikte “İş Kazaları Kader Değildir! İşçi ölümlerine son” diyelim.

Fabrikamızda, iş yerimizde olan güvensiz çalış-ma koşullarını hepimiz görebiliyoruz. Yani ölümle burun buruna olduğumuzun farkındayız. Ancak, bu çalışma koşullarına mecbur değiliz. İşimizden olmadan, işten atılmadan, güvenceli çalışma ko-şullarının mümkün olduğunu gayet iyi biliyoruz.

Buyüzden tüm işçi kardeşlerimize kapımız açık, bu yoldaki mücadelemize hepinizi çağırıyoruz.

13

Web: www.isciolumlerineson.net

Eskişehir Temsilcisi | Mehtap Alçı | 0554 780 36 81

İstanbul Temsilcisi | Durmuş Çetin | 0507 525 22 49

Temsilcilikler:

Page 15: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir

Platfomumuzun hukukçuları ile tanışmak ve sorula-rınızı yöneltmek için, takip ettği davaları öğrenmek için, çalışmalarını takip etmek va katılmak için bizi telefonla arayabilir, sosyal medya adreslerimizden ta-kip edebilir veya e-posta adresimize mail atabilirsiniz.

Platforma nasıl ulaşırım?

E-posta: [email protected]: @isciolumlerineson

Web: www.isciolumlerineson.net

Facebook: /isciolumlerineson

Bartın Temsilcisi | Rüstem Keskin | 0534 424 58 21

Adana Temsilcisi | Bayram Çeliköz | 0537 892 80 49

İzmir Temsilcisi | Sanem Kural | 0555 562 40 86

Bursa Temsilcisi | Elif Karan | 0555 552 78 65

Eskişehir Temsilcisi | Mehtap Alçı | 0554 780 36 81

Ankara Temsilcisi | Gökhan Asan | 0506 574 60 30

İstanbul Temsilcisi | Durmuş Çetin | 0507 525 22 49

Temsilcilikler:Türkiye Temsilcisi | Serdar Çarkçı | 0545 823 83

Page 16: İşçilerin Kaderi Ölüm Değildir