islam iktisat düşünce tarihi Üzerine yaptlan Çalişmaiann...
TRANSCRIPT
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
islam iktisat Düşünce Tarihi Üzerine Yaptlan Çalişmaiann Bir Tahlili
GiRiŞ
Islam iktisat düşüncesi, islamın doğuşu ile birlikte or
taya çıkar. 14 asırlık islam tarihinde, islam hukukunun ışığında iktisadi meselelerin tartışılmaya devam edegeldiğini görürüz. Bu tartışmaların hepsi saklı olarak dur
maktadır. Bu literatürün çoğunluğu Kur'anın te'vili (tefsir), hadis üzerine yorumlar, fıkıh usulü ve fıkıhla ilgilidir. Bu
bilgileri gün ışığına çıkarmak ve sistematik hale getirmek için çaba gösterilmektedir. Diğer bir çalışma türü de, münhas:ran devlet idaresi ve sosyal organizas
yonlarla ilgilidir. islam dünyasında üniversite müfredatlarına yeni ortaya çıkm ış sosyal bilimler girince, yukarıda
zikr edilen çalışmalar ve ahlak felsefesiyle ilgili çalışmalar ve tarih yazılımları önem kazanmaya başladı. ilim adamları bu konudaki islam mirasını araştırmaya
başladılar. Aynı zamanda bazı oryantalistler de ilk dönem Müslüman düşünürlerinin siyai ve ekonomik düşüncelerine ilgi göstermeye başladılar. Fakat bugüne kadar, Islam iktisat düşünce tarihi üzerine detaylı bir tek kitabımız yoktur. Bununla birlikte, genellikle, bu yüzyılın ikinci yarısında yazılmış, geçmişteki mümtaz islam alim
lerinden bazılarının iktisat düşüncesini yansıtan bir kaç araştırmaya sahibiz. Bu özet çalışmada, bu yazılan düşünceleri aktarmayı amaçlamaktayız.
Yukarıda, zikredilen, çoğunluğu arapça ve Islamın diğer temel dilleri Türkçe, Orduca ve Farsça olan literatOrlerin araştırılması, detaylı Islam iktisat düşünce tarihi çalışması yapmak için ilim adamlarından bir ekibe
ihtiyaç vardır. Mevcut yazarlar sadece, dünyanın değişik bölgelerinde değişen ekonomik şartlara, Islam zih
niyetinin nasıl ışık tuttuğunun önemini vurgulamaktadırlar. Tarihin içinde istikametimızi planlamak için acilen
bir ışığa ihtiyacımız vardır. Gerçekçi olmak gerekirse, bu ışık olmaksızın bir şeyler yapmaya kalkışmamız, hali hazırdaki zorlu yolculuğumuzun engellerini artıracaktır. Çalışmanın çevresi oldukça sınırlandırılmıştır. Bu çalışma, iktisat düşüncesinin araştırılması değildir. Bu çalışma,
220
Muhammed Necatullah SIDDIKi*
Çev.: Ömer AÇIKGÖZ**
geçmişto~i bazı mümtaz Islam alimlerinin Arapça. in
gilizce \ Orduca yazılmış yakın zamanlardaki iktisat düşüncesi yazılımlarını inceler. Bu çalışmalar popüler
olmayan gazete ve dergilerde yayınlandıkları için, ço
ğunlukla ekonomistler tarafından göz ardı edilmişlerdir Mevcut çalışma umulur ki heyecanları yükseltir ve yuka
rıda aniatınlan geniş alanlarda araştırma ve bazı tartışmaları tahrik eder.
Yakın zamanlarda Kur'an ve Sünnetin ekonomi
öğretileri ile ilgili bazı çalışmalar yapıldı 1 . Bu kaynakla
rın içeriği ilahi olduğu için yapılanlar sadece insanın islamdaki ekonomi ile ilgili yorumlamaları ve algılamaları olarak anlaşılmalıdır. Kur'an ve Sünnetin ekonomı öğre
tileri sosuz ve evrenseldir. Fakat insannın onlara yönelik
yorum ve uygulamaları, çıktıkları zaman, yörelerin zo
runlu şartlarını yansıtır ve dolayısıyla evrensel olamazlar. Bu tür çalışmaları Islam iktisat düşüncesi kapsamına almaktayız. Fakat bu girişimde bulunan yazara
atıfta bulunulmuştur, bu itibar ile Kur'an ve Sünnetin
islam iktisat düşüncesinin kendisi değildir. Bu çalışma, islamdaki iktisat düşlınce tarihini, Kur'an ın ve Sünnetinin
ekonomiyle ilgili içeriğinin tartışılmasıyla başlama gerekliliğinin olmadığını açıklamaktadır. Iktisat düşünce ta
rihi, peygamber (a.s.) sahabesinin ve takipçilerio iktisadi konulardaki fikirleriyle başlamalıdır. Çünki bunların ara
sında yeterli sayıda mümtaz fakih vardır. Malesef, birinci
ve ikinci nesilden birilerinin Islam iktisat düşüncesi ile ilgili fikirlerini yansıtan yakın geçmişteki bazı çalışmaları
buraya alamayacağız.
Fakat dört halife ve Emeviler döneminde "Haraç"
Muslim Economic Thinking: A survey of Contemoorary Literature, Lel· cester (England): lslamlc Foundation. 1981
•• Dr., Kırıkkale Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu
1 Sayyld Abul A'la Mawdudl, 'Economic and Polltical Teachings of the Quar'an', In Shanf, M. M. (editor), A History of Muslim Philosophy, Vol 1, Weısbaden: Otto Harassowitz, 1963, pp. 178 - 90. Also see Sheikh Muhammed 'Uthman, ' Quran Ka ma'ashl Rujhan' Fikr-o-Nazar (lslamabad) 3(9-10) Mar. - Apr. 1966, pp. 647-6690 (Urdu).
JOURNAL OF ISLAM lC RESEARCH VOL: 11 , NO 3-4, 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
arazilerinin idaresi zekatın toplanması ve dağıtımı, ge
nel kamu malıyesi gibi konuları yönetici ve danışmalığı
nı kendi dönemınin problemlerini çözmek içın nasıl yap
maları ve davranmaları ile ilgili konuları kapsayan iktisadi örgütler üzerine bazı çalışmalar vardı~. lik dönemlerden beri, islam ıktisat düşüncesinin esinlendiği temel hedefler olan hürriyet, büyüme, verimlilik, adalet ve ihtiyaçların karşılanması gibi meseleleri açığa ka
vuşturulabilir. Malesef bütün meselelerin delayına girmek şu an için mümkün değildir. Kendimizi özel bazı fa
kihleri veya konumuzia ilgi li bazı özel metinleri incelemekle sınırlandırdık. Ekonomik düşünceleri değerlendirilen, ayrı olarak ele alınacak, ilk dönem fakihi Ebu Yusuf'tur. Büyük islam fıkıh okulunun kurucularını ele almayı uygun gördük. Bunlarla ilgili, çağdaşlarının kendileriyle ilgili biyografik metinlerini bulmak mümkündür. Aşağıdaki incelememiz kronoljik bir sıra takip etmektedir ve son 50 yılla kendini sınırlamaktadır.
Zeyd Bin Ali (10- 80 H /699- 738 M)
Imam Hüseyin'in büyük oğlu olan Zeyd, Medine'nin en ünlü fakihidir. Ebu Hanife gibi diğer fakihler Zeyd'e
çok büyük hürmet duyarlar. Ebu Zehra, Zeyd'in biyografisini ifade ederken, onun ekonomik meselelerle ilglii bazı önemli yaklaşımlarını okuyucuya sunar3. Zeyd malların krediyle, peşin fiyatının üzerinde bir fiyatla satışına izin verir. Ebu Zehra, bazı açılardan onun bu mü
saadesinin rasyonalitesini yaptığı şu alıntıyla tartışır.
"0, erte lenmiş fiyatın peşin fiyattan daha yüksek olmasına izin vermeyenleri fiyatlar arasındaki farkın "Riba" (zamanla paranın para kazanması) ve vadeye karşın
her artışın riba olduğunu düşünenleri tartışır. Şimdi
ödememiz veya vadeli ödememiz ve peşin fiyattan daha yüksek fiyata -vadeden dolayı- satılması arasında hiçbir fark yoktur esas itibariyle aynıdır ve ribad ır. "
Vadeyle satış, zorunluk hali dışında yapılıyorsa,
bunu yapan şahıslar isteyerek yapmaktadır anlamına gelmezler. Bu kişiler, Kur'an'ın "karşı lıklı rıza ile ara
nızdaki pazarlık müstesna (4:29)" çerçevesinin içine girmezler.
Diğer bir açıdan bu zamanla para artışıdır. Fakat zaman nedeniyle artış herhangi bir malın dönüşümü ol-
2 Bu çalışmalardan bazıları Yazarın bibliyografyasında belırtllmıştir. Conremporary Ltterature on ls/amic Economics, Leicester; The Islam· ic Foundatıon , 1978, Chapter 2. Seetion (i) (The Ec:ınomic System of Islam: Sources and Precedenls).
3 Muhammed Abu Zahra, Al - Imam Zaid, Cairo: Dar al . Flkr al • 'Araby, n.d., p. 539.
maksızın, sadece ödemedeki artışıdır B d . · un an sonra rıba kavramı kapsamı içine girer ve ribanın yasak-lanması kapsamındadır.
Bu tür bir muameleye müsade edenler, böyle bir muamelenin 4. surenin 29. ayeti kapsamında olduğunu id
dia ederler. Ticari faaliyetler satış ve vade üzerıne kurulmuşlard ı r. Tüccarların bu tür faaliyetlerden kazanç
elde etmeleri zorunludur ve bu gibi kazançlar ticaretin bır
parçasıdır ve riba değildi r . Tüccar malını vade ile satar
ken işini ilerietmek amacıyla yapmakta ve karşılık l ı rıza
durumunda gerçekleşmektedir. Talebe karşı l ıktır, za
ruret dışı bir muamele değildir. Kredi ile satış yapan sa
tıcı , farklı iki zaman dilimi arasındaki farkı korumaktadır. Peşin para ödemeksizin kim bir şeyin tasarrufu ıu elinde
bulundurursa, fayda sağlayan üretken bir servete ya da
mala sahip demektir. Bu ise, ticaretin bir amacıdı r.
Vadeli fiyat ile peşin fiyat arasındaki fark, tüccarın bu
faydadan dolayı almış olduğu fiyattır. Böyle bir ticari mu
amele, para borçlanmasından farklıdır. Kim ödünç al ı r ,
bu ödünçleservet edinirseve bu ödüncün fiyatı zamanla
para olarak değişrnezse, bu fiyatların istikrarındand ır.
Para, kendi kendine birşey üretmemektedir, ancak ticari
işlemlerde ve elden ele dolaşması, fiyatları yükselen ve
düşen mallardan dolayı artmaktadır. Üretici olan herşey
maldır ve ödünç verme nesnesi değildir. EI-Raut EI
Nadir'in yazarı, riba ile vadeli satışlar arasındaki farkı
şöyle anlatır. "Fiyatlar {bazı mallar için) talep ve diğer nedenlerle mala duyulan ihtiyaca göre meydana gelen
genel yükseliş ve düşüşler nedeniyle sabit, istıkrarlı de
ğildir. Bir karara varmada baş vurulacak bir standart yoktur ... "4
Ebu Zehra vadeli satıştan dolayı yüksek fiyata izin verenlerle ilgili daha da ileri birtakım gözlemlerde bu
lunarak, vade farkının zamana karşı meydana gelen faz
lalık olduğunun ispatlanamayacağını ifade eder. Bazı
durumlarda da satıcı , malın fiyatının düşeceği bek
lentisine karşılık peşin para elde etmek amacıyla, sto
ğunu piyasa fiyatının altında bir fiyatla satar. Böylece yüksek fiyatı, zamanla ilişkilendirmek mümkün değlidir .
Doğrusu. iki fiyattaki fark çoğunlukla belirsizdir.
"Problemin nedeni, islam hukukunda, bağımsız her
sözleşmenin, kendi değeri ve şartları içerisinde de
ğerlendirilmesidir. Vadeli satı ş lardaki akit, bağımsız bir
akittir. Kendine ait hususlarda ve şartlarda hakkaniyete
uygun olup olmadığı ve diğer akitlerle i l işkilendirilmeden
incelenmelidir. Böyle bir inceleme, söz konusu akdin
4 lbld., pp. 293 - 294 .
ISU\MI ARAŞTIRMALAR DERGISI, CIL T: 11, SAYI 3-4, 1998 221
caiz olduğunu ispatlar. Yapılan akitlerde bedel peşin ödeniyorsa, fiyat da vadeli akitlere göre daha düşük olur.
Yukarıda anılan akitlerin doğruluğunu etkilemez, çünkü
iki ayrı bağımsız akittirler"5
Çağımızın meselesi olan bu konuyla ilgili olarak, ilk dönem fakihlerin yapmış olduğu çağdaş tahlil , islam hu
kukunun dört temel okulunun yukarıda anılan akde ce
vaz vermesi metedolojide yeni bazı anlayışları da be
raberinde getirdi. Örneğin onlar hukuku, Kur'an ve
Sünnet metinlerinden çıkarmaya çalıştılar. Fakat, ekonomik meselelerle ilgi meselelerio çözümünde adalet,
doğruluk, fayda faktörü ve gerekli olan çıkarı referans al
dılar. Genel bir ifade ile fakihler, taraflardan birisi zarar
görmediği müddetce akitlerin serbest olmasını sağ
lamaya çalıştılar.
Ebu Hanife (80 - 150 H/699 - 767 M)
Büyük fakih olmasına rağmen aynı zamanda, zengin
ve büyük bir ticaret merkezi olan kulede bir tüccar idi.
"Selem" veya sözleşmeyle birlikte parası peşin ödenip,
malın kendisinin daha sonraki bir vadede alma işlemi,
gittikçe, rağbet görmeye başlayan ticari bir işlemdi. Ebu Zehraya göre,6 Ebu Hanife bu tür karışıklık ve tar
tışmalara neden olan satış sözleşmesi ile ilgili çok sayı
da muğlak noktalar gördü. Ebu Hanife malın miktarı , cin
si, niteliği, niceliği, teslim yer ve zamanın açık bir şekilde
sözleşmede bulundurmak kaydıyla, bu muğlak noktaları bertaraf etmeye çalışır. Ebu Hanife bunlardan öte bir
takım şartlar daha ileri sürer; sözleşme ile malın teslimi
arasındaki zaman diliminde, selem yapılan mal pazarda
bulunmalı ki, böylece her iki taraf alıcı ve satıcı, malı n
teslimatının mümkün olduğunu bilsinler. Ebu Hanifenin
deneyimi ve ticaret ile ilgili bu ilk elden verdiği bilgi, buna
benzer onun verdiği fikirler, bu tür problemierin çözümüne yardımcı olur. islam'ın hedeflerinden birisi de ti
cari iş lem lerde karışıkl ıkları ortadan kaldırma ve onları
bertaraf etmektir. Ebu Hanifenin bunun üzerine yoğunlaşması onun bilgeliğindendir şeklinde Ebu Zehra gözlernde bulunur.
Ebu Hanife, mudaraba7yı veya bedeli üzerindeki fiyat
üzerinde anlaşma yapılan satışı örnek olarak zikreder.
Ticari faaliyetlerle ilgi li Ebu Hanifenin direkt bilgisi bu ve
buna benzer ticari muamelelerde adalet ve eşitliği realize
s lbid., p. 295
6 Muhammed Abu Zahra, Abu Hanifa, Cairo: Dar al - Fikr al 'Araby, 1977, pp. 412 - 413.
7 lbid., pp. 432 - 442.
222
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
edici kuralları tavsiye etmesıne neden olmuştur . Ebu
Zehra, aynı zamanda islami normlar ışığında diğer ticarı
faaliyetlerle ilgili Ebu Hanife'nin yaklaşımlarını tart ışır8 .
Fıkıh metodunda insani değerleri vurgulayan Ebu
Hanife ile ilgili çalışmasında Muhammed Yusuf Musa,9
Ebu Hanife'nin yaklaşımının zayıf ve yetersiz olduğunu
vurgular. Böylece Yusuf Musa, mücevheri dahil sahip ol
duğu tüm mal varlığına eşit borca sahip, borçluyu da
zekattan muaf tutmaz 10. Benzer şekilde muzaraya. karşı çıkması da, az kardan dolayı zayıf taraf olan çiftçileri koruma isteğinden ileri gelmektedir 11 .
El Avzai (88-157 H/707 -774 M)
Beyrut'lu olan daha sonra Suriye'de ikame! eden Abdurrahman El Avzai, uzun yaşamamasına rağmen , Ebu
Hanife'nin çağdaşı olarak temel fıkıh okulların ı n ku
rucularındandır. Onun öğretileri ve metodolojisi, Suphi
Mahmasani12 tarafından yakın zamanlarda yapılan bir
çalışmaya konu oldu. Avzai, sözleşmelerin karş ılıklı rıza
ile yapılmasını ve insanların ticari faaliyetinde kolaylık
sağladığı için destekler. Bazı fakihler, verilen ödünç'ün
nakdi olmasında ısrarlı olmaları na rağmen, O ödünç'ün ayni ve nakdi olabileceğini ve bundan dolayı karın pay
laşılabileceğini (mudaraba), muzarayi, zorunluluğu açı
sında caiz görür13. Ebu Hanifenin selerne yaklaşımı da
esnektir14.
Malik (93- 179 H /717- 796 M)
Islam mezheplerinden birinin kurucusu ve Peygamberimizin şehri Medine'nin gelenekleri üzerine otari
te olan Malik Bin Enes'in 15 biyografisinde Ebu Zehra, onun ekonomik düşünceleri ile ilgili özel vurguda bu
lunmaz. Malik Bin Enes'in üzerine yapılan tek ça
lı şmadan aktarılabilecek yalnızca iki önemli nokta var
dır. Malik idarecileri, insanların refahını sağlamada
sorumlu tutar. Malik yöneticilere, ikinci halife Ömer'in in
sanların ihtiyaçlarını ka rşı ladığ ını hatırlatır ve yöne-
8 lbld., pp. 404- 41 o. 9 Muhammed Yusuf Musa, Abu Hanila wa'l Olyam al - lnsanlyyah li
Madhhabih. Cairo: Maklabah Nahdah Mlsr. 1957, p. 182.
10 lbid., p . 98 11 lbıd.,p. 151
12 Sobhi Mohmassani, Al - Awza'l wa Ta'alimuhu'l lnsamyyah wa'l Oan-unıyyah, Beirut: Dar al - 'lim li'l Ma la'ın , 1978, p. 447
13 lbid., pp. 314-318.
14 lbid., p. 426 and pp. 290 - 297.
15 Muhammad Abu Zahra, Malik, Cairo: Dar al - Fikr al - 'Araby, 1952, p. 432.
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH VOL: 11 . NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
ticilerin onun gibi olması gerektiğini ifade eder16. Malik'in
ekonomiyle ilgili metodu üzerinde yapılan diğer önemli
bir tart ışma masiahattır (ferdi veya toplumsal fayda) 17.
Maslahat, islam hukukunun kaynağına dayanır ve Malik
bütün problemierin çözümünde maslahatın etkisinde kal
mış, direkt Kur'an ve Sünnetin naslarını referans almamıştır. Ebu Zehranın konu üzerindeki tartışması ,
daha sonraki fakihler olan Gazali, ibnu Kayyim, El Şatibi.
Tufi, Izeitin ibn Abdulselam ve Zurafi gibilerin aydınlatıcı
referanslarına sahiptir. Ebu Zehra aynı zamanda, Ma
lik'in masiahat ile ilgili yaklaşımını , J. Bendham ve J.S.
Mil gibi batılı filozofların fayda analizi yaklaşımları ile
karşılaştırılır.
Malik'in metodundaki bu iki fikir göstermektedir ki , o
açıkça islamda Devlet gerektiğinde, yüksek vergi veya
daha fazla vergi toplama hakkını kabul etmektedir18.
Ebu Yusuf {113-182 H/731-798M)
Yöneticilerin ekonomik sorumlulukları ile ilgili vurgu,
islam'ın ilk günlerinden beri islam iktisat düşüncesinde tekrarlanan bir konudur. Bu konu, Harun Reşid'e uzunca bir mektup gönderen Ebu Yusuf'un ısrarla üzerinde dur
duğu bir noktadır. Mektubun esas içeriği tarım ve ver·
gilendirme olduğundan , daha sonraları Kilab-ul Haraç
diye nitelendirilmiştir. Kitap, maharetli bir şekilde Ziya El Din El Rayyis 19 tarafından özet ve analiz edilmiştir. Onun
ekonomik bakış açısı Elias Tuma, Hurşid Ahmed Faruk Mevdudi, Sıddıki ve Ziya Ul Hak tarafından tart ışılmı şt ı r.
Ebu Yusuf devletin, çiftçinin ürettiği tarım ürünlerinden belli bir oranda vergi almasını , zoraki sabit bir
vergi almasına tercih eder. Belli bir oranın alınması
daha adildir ve tarım arazilerini genişlemesini ko
laylaştırarak, büyük gelirlerin oluşmasını teşvik eder. Ebu Yusuf vergilerle ilgili tartışmalarda belli başlı bazı
prensipler sıralar. Daha sonraki dönemlerde bazı mem
leketlerde de uygulama alanı bulan bu prensipler, bazı ekonomistler tarafından "vergilendirmenin kanunları"
diye bilinir. Ödeme zamanı , zemini ve ödeme metodu,
vergi yönetiminde karar kılmanın merkeziyetçiliği gibi konular, Yusuf'un üzerinde durduğu konulardır. Ebu Yu
suf şiddetle çiftçilik vergilendirilmesine karşıdır. Ücretli
16 lbıd. , pp. 73 -74.
17 lbld., pp. 335- 383.
18 lbid., p. 365.
19 Muhammad Diya al· Din al · Rayyis, Al· Kharaj wa'l Nuzum al· Ma· liyyah fi 'l Islam Hatta Muntasaf al -Oarn al • Thalith al · Hijri, (Kharaj and the Financlal System in Islam till the Middle of the Third Century After Hljrah), Kulllyat al · Abad, Jami'ah al · Qahira, 1959.
elemanların verg ,playıcılar olarak çalışmasını önerir.
Vergi tahsildarla: ıı11n rüşvet almamaları ve zalim uy
gulamalarda bulunmamaları için sıkı bir denetim altında
bulunmalarını önerir. Faruk'un ifade ettiğine göre, Ebu
Yusuf kalben çok mütevazi bir insandı, içtenlikle zulmün
beriaraf edilmesi ve adaletin teminin ve insanların re
fahının sağlanmasını tavsiye ederdi. Onun yöneticilerde
kökleştirmek istediği bu içtenlik ve samimiyettir.20 Ebu
Yusuf bu çerçevede yöneticilere, kamu işlerini üst
lenmelerini, yol , köprü, sulama kanalları yapmalarını ve
denizciliği geliştirmelerini isteyerek, tarımın da ihtiyaç
duyduğu tüm destekleri sağlamalarını hararetle tavsiye
eder. Mevdudi, Ebu Yusuf'un yöneticilerin görevleri ,
kamu harcamaların ın durumu, vergilendirmenin pren
sipleri ve islami ruhla telakki edilen sosyal sürece neden
olan tarımsal ilişkilerle ilgili düşünceleri üzerinde durur.21
Ziya Ülhak kendi persfektifleri çerçevesinde, Ebu Yu
suf'un arazi kiralama ile ilgili düşüncelerini , islamın ilk
zamanlarındaki ortaklık ve tey, Ebu Yusuf'un döneminde
Irak'taki siyasi uygulamaları analiz ederek, yerleştirmeye
çalıştı . Ziya Ülhak'a göre bu öneriler, ilk dönemlerde uy
gulanan tarımsal ilişkiler ve sosyal durumları et·
kilemişti. 22 Ebu Yusuf'un ekonomik tahlilinde ihtilaflı bir
konu; onun fiyatların denetimi (Tas'ir) ile ilgili dü
şüncesidir. Yöneticilerin fiyat belirlemesine Ebu Yusuf
karşıdır. Onun argümanı , Peygamberi sünnet üzerine
inşaa olunur. Sıddıki, ibn'ni Teymiye'nin konuyu daha
fazla tartıştığını , fiyatların serbest bırakılması veya zo
runluluğunu bile ve fiyatlara müdahale edilmesi durum
ve şartlarını bir birinden ayırdığı nı ifade eder.23 Ebu Yu
suf'un "tahıl bolluğunun nedeni, tahıl fiyat düşüklüğü
veya yüksek fiyatların nedeni tahıldaki kıtlık değildir" dü
şüncesine gelince, S ıddıki "bolluk ve yüksek fiyatın , kıt
lık ve düşük fiyatın aynı anda varlık ihtimalini" kendisinin
bir gözlemi olarak alınmasını ifade eder. Ebu Yusuf4
Sabit toprak vergisi yerine orant ılı vergi konusuna de
ğinirken , bir ara tahıl fiyatlarına da değinir. Ebu Yusuf
fiyat belirlenmasini bu safhada tartışmaz, böylece göz
lemlediği fenomeni, nüfustaki değişim veya para ar-
20 Khurshid Ahmad Fariq, Oadi Abu Yusuf k1 Kitab al · Kharaj (Qadl Abu Yusuf's Kitab al· Kharaı). Burhan, Delh ı . May 1956. p. 24
21 Syed Abul A'la Mawdudi Khilafat aur Mulukiyat (Calıphate and Mon· archy), Delhi: Markazi Maktaba islami. 1967, pp. 290- 294.
22 Ziaul Haq, Land/ord and Peasani in Early Islam, ıstamabad. ısıamic Research Institute. 1977 ..
23 Muhammed Nejatullah Siddiqi. Islam ka Nazariya · e · Milkiyat, Vol. 2, Lahore: ısıamic Publications, 1968, pp. 189 - 203.
24 Yaqub lbn lbrahim Abu Yusuf, Ktab al· Kharaj. Cairo: 1346, p. 57.
ISLAMi ARAŞTIRMALAR DERGISI, ClLT : 11 , SAYI3-4, 1998 223
zındaki değişmenin neden olduğu talepteki değişmeyle
ilişkilendirmez, fakat fiyat belirlemede talep ve arzın da
etkisini ret etmez.25
* llyas Tuma'nın belirttiği gibi, bu dönemdeki yönetici-
ler genellikle fiyatların yükselmesi problemini, tahıllarının
arzını artırarak çözerler ve fiyatları kontrol etmekten ka
ç ınırdı. Islam Iktisat düşüncesinde normal eğilim, stok
çuluğu , tekelciliği, ve rüşvet gibi ahlaki bozukluğu yasaklamak, ortadan kaldırmamaktadır ve fiyatların oluşumu
nu arz ve talebin etkisine bırakmaktır. Ebu Yusuf bu eği
limin istisnası değildir.26
Ebu Yusuf'un iddialı düşüncesi , kamu maliyesi ile ilgilidir. Vergilendirmenin prenspleri dahil, insanların re
fahıyla ilgili Islam devletin sorumluluğu gibi gelişme har
camaları , köprü. baraj, sulama kanalları olan yatırımları
karşılamak için ayrıntılı önerilerde bulunur. Sıddıki tar
afından ifade adildiğine göre düşünürler, Ebu Yusuf'un
ferasetinden, basiretinden ve halkın iyiliğini isteme konusundaki arzusundan övgüyle bahsederler.27
Yukarıda anılan yazarların hiç birisi, Ebu Yusuf'un
öğrencileri ve çağdaşları tarafından aktarılan, ekonomik
meseleleri içeren Kilab-ul Haraç ötesine gidememişlerdir.
Islam iktisat düşüncesi Ebu Yusuf'un katkısının daha de
taylı değerlendirilmesi ve bu materyalin tetkikini ve pro
fosyenel ekonomislierin Kilab-ul Haraç üzerinde ça
lışmalarını beklemektedir.
Muhammed Bin Hasan El Şeybani
(132-189 H/ 750 - 804 M)
Yukarıda anılanlar geniş bir açıdan Hanefi Okulunda
Ebu Yusuf'un meslaktaşı Şeybani'ye aıt edilir. Onun
esas çalışmaları ekonomik düşünceler için hala keşf
edilmemiştir. Fakat onun, aynı zamanda, ev halkının kazancı ve harcaması üzerine yazmış olduğu ilmi biresere
sahip olduğu sanılmakatadır. Ilginç olan, çağdaş Arap
toplumu en iyi mesleğin ticaret olduğunu düşünürken,
Şeybani ziraatın en iyi meslek olduğunu ifade etmekte ol-
25 Muhammed Nejatullah Siddiqı, Abu Yusuf ka Ma'astıi Akr' (Economıc Thought of Abu Yusuf) Fikr- o - Nazr. Afigarh. 5(1), Jan. 1964, p. 86. Also the preseni author's, Islam ka Nizame mahasil Tarjuma Kitab al - Kharaj: Qadl Abu Yusuf (tslam's Tax System. translation of Qadi Ab yusuf's Kitab al - Kharaj) Lahore: lslamic Publlcatlons, 1966, especially pp. 78 - 79.
26 Eli as H. Tu ma, ' Early Arab Economics Pollcies'. lslamic Studies, Karachi, 4 (1) March, 1965, p. 14.
27 Muhammad Nejatullah Siddiqi, ' Abu Yusu ka Ma'shl Fikr" op. cl t., pp. 91-95.
224
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
duğunu belirtmekteydi.28 Ayrı bir çalışmada Şeybani , Udovitch tarafından tahlil edilen ve anlatılan kar pay
laşımı ve ortaklığını tartıştı.29 Konunun modern za
manda Islam Bankacılığ ında büyük bir öneme sahip ol
duğu tahmin edilmektedir.
Yahya ibn Adem El Garaşi (-203 H 1-818 M)
ilk Abbasi dönemi, bir çok yazarı kamu maliyesini
tartışmak için yönlendirdiği sanılmaktadır. Konu üze
rindeki çalışmalardan bazıları , yakın geçmişte yazarla
rın ilgisini çekmektedir. Yahya'nın Kilab-ul Haracı bun
lardan birtanesidir. A. Ben Shemesh tarafından Ingi
lizeeye tercüme edilmiştir. Shemesh, Yahya'nın eko
nomik düşüncesine ve tahliline dikkat çekmede yetersiz
kalmaktadır.30 Benzer atıflar içeriğinin kısa tahlili Mu
cubillah Nedvi31 tarafından yapılır.
Şafii {150 - 204 H 1 767 - 820 M)
Şafii kendi ekolünün kurucusu olarak ortaya çık
madan önce, Maliki ve Hanefi ekolünün fıkhı ilkeleri üze
rinde sağlam bir temel elde etmiştir. Şafii'nin ekonomik
düşüncesi ile ilgili elde çok kaynak olmamasına rağmen ,
Ebu Zehra'nın Şafii'nin biyografisı için yazmış olduğu tek
eser çalışmamızda referans olacaktır. Şafii Masiahat gö
zetilirken nasların gözardı edilmesini reddeder Şafii Mas
lahat veya şahsi fayda söz konusu olduğunda, Kur'an ve
Sünnetle ve icmaada sarih bir şekilde delil varsa, ancak
masiahat üzerine kurulu mevzuatın geçerli olab
ileceğinde ısrar eder. Ebu Zehra bu görüşü eleştirisel ol
arak Malik, Ebu Hanife ve Ahmed Hanbel'in görüşleri ile
ve belli ticari muamelelerle ilgi bazı sonuçların metinleri
ile karşılaştırarak inceler.33
28 Kifayatullah, ' Economic Thought in the Eighth Century The Muslım Contribution·. Volce of Islam, Karactıl. March 1976, pp. 301 -304.
29 Abraham L. Udovltch, Pannetship and Profil m Medieval Islam. Princeton, N.J. Princeton Unlversıty Press, 1970
30 A. Shemesh, Taxation in Islam, Vol. 1: Yahya Ben Adam's Kitaba/Kharaj, Leiden: E. J. B rili 1958; revise d second edition, 1967.
Vol.2: Qudama B. Ja1ar's. Kitab al - Kharaj, Pan Seven, and Excerpts from Abu Yusuf's Kıtabal -Kharaj, Leiden: E.J. Brill and London, Luzac, 1965; Vo/.3: Abu Yusuf' s Kitab al - Kharaj, Leıden: E.J. Brill and London, Luzac. 1969.
31 Mujibullah Nadwi.; 'Yahya lbn Adam aur unki Kitab al - Khara · (Yahya lbn Adam and his Kitab al - Kharaj). Ma'arif (Azamgarh). 64 (4), Oct. 1949, pp. 293- 300; 64 (5) Nov. 1949, pp. 367-375.
32 Muhammed Abu Zahra. Al - Shafi'l. Cairo: Dar ai-Fikr al - Araby, 1978, 480 p.
33 lbld. , pp. 309- 321.
JOURNAL OF ISLAM lC RESEARCH VOL: 11 , NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
Ebu Ubeyd El Kasın ibn Selam
(-224 H /-838 M)
Ebu Yusuf'un Kilabul Haracı ile mukayese edi
lebilecek nitelikte olan, kamu maliyesi üzerindeki özet ki
tapçığın yazarı Ebu Ubeyd, ekonomislierin dikkatini çek
mede çok başarılı değildir. Onun Kitab ül Envali tarihsel
olarak çok zengin olduğu gibi, fıkhi mevzular açısından
da zengindir. Kitab ul Envalden yakın geçmiş Islam
Ekonomisi üzerinde çalışan yazarlar, yaygın bir biçimde
alıntılar yaparlar. Yakın zamanlarda içeriğine doku
nulmadan herhangi bir tahlil ve tanıtım yapılmadan or
ducuya çevrilmiştir.34
Ahmed Bin Hanbel
(164- 241 H /780-855 M)
Dört büyük fıkıh ekolünden dördüneünün imamı olan
Ahmed Bin Hanbel üzerine Ebu Zehra'nın yazmış olduğu
biyografi35 masiahat üzerine yazılmış detaylı tartışmalar, Isiarn hukukun hedeflerine ve bu hedefleri ger
çekleştirmek için gerekli özgürlüğünün yasaklanmadığı
gibi konuları içermektedir.36 Peygamber'den gelen gele
neğe bağlılıklarına rağmen, iktisadi meselalerde mey
dana gelen değişme uyum sağlamada, diğer ekollere
nazaran çok fazla esnek ve realist değildir. Bu önemli
noktada esnek olmamakla birlikte Ebu Zehra, Bin Han
bel'in pazardaki hakkaniyetli rekabetin sağlanmas ı ile il
gili islami yaklaşımını temsilcisi olan özeı 9örüşünü bize
aktarır ve altını çizer. Ahmed, müşteriyi komşusundan
alış veriş yapmaktan caydırmak için malının fiyatını dü
şüren satıcının satışını kınar.37 Ebu Zehranın gözlemi,
eğer bu tür satıcılar desteklenir ve bu şekilde hareket et
meleri te9vik edilirse, bu fiyat düşürücü satıcılar neti
cede tekel haline gelebilirler. Diğer satıcılarla olan re
kabet sınırlandırıldığı için, ileride istediği fiyatı alıcıya
dikte edecektir. Fakat onun bu hareketi pazarda fiyatla
rın düşmesi ve insanların yararına olması ihtimali de göz
önünde bulundurularak yöneticilerin bu konuda karar al
mada oldukça dikkatli davranmalarını ister.38 Ebu Zehra,
Ahmed'in bu bakış açısını başka meseleler içinde delil
34 'Abd al - Rahman, Kilab al - Amwa/ (Urdu translation). lslamabad: lslamıc Research Institute. 1968. 2 Vols.
35 Mu hammad Abu Zahra. lbn Hanbal, Cairo: Dar al - Fikr Al - 'Araby, n.d., 476 p.
36 lbid., pp. 344- 382.
37 lbld .. p. 372.
38 lbld . p. 372.
olarak gösterir. Ahmed hukukun tekelcilik ve diğer is
tenmeyen faaliyetleri yasaklanmasını ister.
imam Ahmed'in hür girişimcilik ve serbest söi.
leşmeye olan temayülü, diğer araştırmacı olan Ebu Ha
lim el - Cundi39 tarafından ifade edilir. Aynı şekilde, Imam Ahmed diğer fıkhi okullar tarafından genellikle
onayianmayan sözleşmelerle ilgili şartlara müsaade
eder.40 ilgili meseleye dair nass yoksa masiahat göz
etilerek serbest hareket edilmelidir. imam Ahmed'in me
todu, yoksul ve fakirierin çıkarını çok daha fazla gö
zetmektir. Böylece imam-ı Ahmed ev sahibi olan insana
kalacak yeri olmayan insanlara yardımcı olmasını emreder.41
Kuzame bin Cafer (-337 H/- 948 M)
Kuzame bin Calerin Kilabul Haracı ingilizeeye Ben
Shemesh42 tarafından tercüme edilmiştir. Malesef She
mesh onun zengin ekonomik düşüncelerinin tahlillerini
tam olarak ortaya koyamamıştır.
Ebu Cafer el Davudi (-402 H /1 012 M)
Davudi bir diğer kilabul Emval'in yazarıdır. Bu kitabın
içeriği, Şerafettin43 tarafından öz bir makale ile özet
lenmiştir.
El Maverdi ( -450 H/ -1 058 M)
Çerçeve olarak aynı , fakat alan olarak haraç ve em
va! üzerine yapılmış çalışmalarından daha fazla yönetim
ve idarenin esaslarıyl a igili çalışmalara sahibiz. Ebu Ha
san el Maverdinin Ahkam-ı Sultaniyesi bu türün en ünlü
olanıdır. Onu takib eden, aynı adla anılan ve yaklaşık
aynı içeriğe sahip olan bir diğer çalışma, Ebu Ya'la nın
çalışmasıdır (-458/1066).
Maverdi ve Ebu Ya'la piyasanın denetimi, tarımsal
ilişkiler, vergilendirme, idarecilerin seçimi veya atanması
ve yöneticilerin görevleri gibi çok geniş bir alanı kap-
39 Abdul Halim Jundl. Ahmad bin Handal- Imam ah/ al- Sunnah. Ca•-ro: Matabi' ai-Ahram, 1970. 582 p.
40 lbid., pp. 289- 299.
41 lbld .. p. 176.
42 See note 30 above.
43 Abul Muhsin Muhammad Sharafuddln, ' Abu Ja'lar al- Oawudi's Kilab al- Amwal', lslamic Studies, (Rawalplndl) 4(4), Dec. 1965, pp. 441 - 448.
ISLAMI ARAŞTIRMALAR DERGISI, ClLT : 11 , SAYI3-4, 1998 225
sayan konuları tartışırlar. Bu tartışma ve düşünceler Yu
sufuddin44 ve Khaf45 tarafından özet bir şekilde in
celenmiştir. Habibul Hak Nedvi46 Maverdinin ırsi feodal
haklara muhalefetini nakleder ve Ameddroz47 onun His
ba (piyasanın denetimi) üzerine olan tartışmasını nak
leder.
ibn-i Hazm (-456 H /-1064 M)
Ebu Muhammed ibn-i Hazm analojik muhakeme ve
istihsanı red ederek, islam hukukuna benzersiz bir yak
laşım kazandırmış, büyük bir fakih idi. ibn-i Hazm, bir
islam toplumunda kollektif sorumlulukla ilgili çok açık ve
net görüşlere sahip olduğu, yakın zamanlarda konu üze
rinde çalışan yazarlar tarafından ifade edilmektedir. Ta
havi, onun fakirl iğin kaldırılmasıyla ilgili tartışmasındaki
vizyonunun enginliğini ve sosyal adaleti ikame etme de
rinliğini ve bu ilişkilerde islamda devletin sorumluluğunun
ne olması gerektiği ile ilgili düşünce ve tartışmalarını yo
rumlar.48 ibrahim El Lebban49 ve Hifzur Rahman50, fa
kirlerin, zenginlerin servetindaki haklarıyla ilgili ibn-i
Hazm' ın düşüncelerini takdirle karşılarlar.51
Ebu Zehra lbn-i Hazmın biografisinde, Hazm'ın bü
yük fakihler arasında, tarım arazilerinin kiralanması nı ya
saklayan tek fakih olduğunu ifade eder. Bu yasaklama
toprak sahiplerine iki seçenek bırakır; ya kendisi toprağı
işieyecek ya da toprağı işleyeceklerle ortaklığa gire
cektir. Ebu Zehra, haklı olarak, tarım arazilerinin kiraya
veri lmesine müsaade eden temel düşünceleri onay-
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
layarak meseleyi tartışır. Fakat Ebu Zehra, sosyalizme
meyl eden lbn-i Hazmın bu şahsi düşüncesinin onay
lanmadığın ı ifade etmektedir.
El Serahsi (-438 H 1 -1 099 M)
Şemseddin el Serahsi Hanefi ekolünün en ünlü fa
kihlerinden birisidir. Değerli çalışması El Mebsut, ana
litik bakış açısıyla ayrı bır yere sahiptir. Sıddıki , 52 Se
rahsinin bu konudaki düşüncesini , Sarahsinin kar pay
laşımı ve karın mahiyetiyle ilgili tartışması nın ıçe
riğinden alıntı yapar. Onun diğer düşüncelerinden sık
sık alıntılar yapılmasına rağmen . ekonomik düşünce ve
tah lilleri fazla keşf edilmemiştir.
Nizarn el Mülk el Tusi
(408- 485 H /1018-1093 M)
Tusı, ünlü Selçuklu Hükümranlığında 30 yıl süreyle
Başbakanlık yapmıştır. Bu görevinden dolayı, yönelimle
ilgili ilk elden bilgilere; özellikle toprakla ilgili bilgilere sa
hiptir. Kendi döneminde, toprakla ilgili tartışmalar çok
rağbet görmekteydi ve kendısının önerdiğı reformlar Ha
san53 ve Nedvi54 tarafından özetlenmiştir. Hasan, Tu
sinin siyasetnamesinden tanımlanan toprak ilişkilerinın,
tamamen Avrupa'daki feodalizmden farklı olduğunu
ifade eder. Tusi'ye göre toprağın mülkiyeti işieyenin de
ğil , devlet idarecesinindir. Hasan, haklı olarak, Islam i il
keler çerçevesinde bu düşünceyi eleştırir, toprak mül
kiyetinin devletin başındakine ait olmadığını, kamuya ait
44 Muhammad Sharafuddun, Islam ke Ma'ashi Nazariye, Economic olduğuna ifade eder. Tusi hükümdarlar söz konusu olun-Theones of ISlam, Hyderabad· Matba'a lbrahimiyyah, 1950, Vol. 2. ca, eski persteki feodal uygulamaları meşrulaştırıyor gibi pp. 408-412.
45 Monzer Kahf, ' The Economıc Views of lbn Talmeyah', The Umversal Message, Karachı, Vol. 4, N os. 2& 3, July and August, 1982
46 Syed Habibul Haq Nadwi. "Al· lqta' · A Hlstoricaı Survey of Land Tenure and Land Revenue Adminıstraııon ın some Muslım Countries wıth Specıal Reterence to Persia' ın Comtemporary Aspects of Economic Thinking in Islam, American Trust Publlcations, 1976. p. 9ô
47 H. F. Amedroz, 'The Hısbah Jurısdictıon in the AhkamSuıtanıyyah of Maward', Journal of the Royal Asiatıc Socıe ty of Great Brıtlaın and lreland, London, 1916, pp. 77 - 10t; 287-314.
48 lbrahim al · Tahawı, Al· lqtisad al · Islami Madhhaban wa Nizaman wa Dirasa h Muqaranah (lslamic Economıcs as a School of Thought ana Systme. a Comparaııve Study), Al · Qahırah . Maıma'a l Buhuth, 1974, Vol. 1, pp. 151 -154.
49 lbrahlm al · Laban, "Haqq al Fuqara'fi Amwaı al - Agh nıya'ind lbn Hazm• (Right of the Poor in the Wealth of the Rich According to lbn Hazm), Majallah al- Azhar (Caıro), 36 (3) Oct. 1964, pp. 302-308.
görünmektedir. Tusi, toprağının işlemeyen ve yüküm
lülüğünü yerine getirmeyen toprak sahıbınden toprağı n
geri alınmasın ı önerir. Tusi 'n ın düşüncesine göre, toprak
sahipleri sadece vergi toplayıcısıdırlar, idarecinin yet
kisinde olan, vergi miktarını belirleme yetkisine bile sa
hip değildirler. Tusi , toprağın üzerinde toprak sahibinin
ve gücünü azaltmayı , idarecilerin yetki gücünü artırmayı
ist ıyordu.
52 Muhammad Nejatullah Sidd ı qı, Shl(kat aur Mudarabat ke Shar'i Usul. (lslamic Legal Princıples of Pannershıp and Profit Sharıng), Lahore: lslamıc Publicatıon, 1969, pp. 88- 90.
50 Muhammad Seoharwl Hifzur Rahman, lslamtc Ka tqt1Sad1 Nızam, 53 M. Ruknuddın Hasan: "Nizamuı Mulk Tusl" in Shaıif, M M., A Hıs-Economic System of Islam, Delhı Naawaı al Musannılın, 1942 tory of Muslim Philosophy, Wıesbaden: Otto Harrasowitz. 1963.
51 Muhammad Seoharwi Hifzur Rahman, lslamic Ka lqtisadi Nizam, Vol. 1, pp. 747-773. Economic System of Islam, Delh ı: Naawat al Musannifin, 1942. 54 Nadwi, Syed Habibul Haq. op. c lt pp. 97- 99.
226 JOURNAL OF ISLAMI C RESEARCH VOL: 11 . NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
El Gazali (451 - 505 H 1 1055- 1111 M)
ihya-u Ulumuddin'in yazarı olan ebu Hamid ei-Gazali
nin ekonomik düşüncesi; Islami hayatı yeniden can
landırma vizyonunun bir parçasıdır. Böylece, Şükür ile il
gili bölümde para politikasına önemli bir katkı ortaya çı
kar. Gazali nadir bulunan bir bakış açısı göstererek,
trampanın dezavantajlarını, paranın önemini ve fonk
siyonunu tartışır. Refik el Mısri ,55 Gazalinin paranın işlevini, açık bir şekilde, değerin standardı , mübadele ara
cı, değerin korunması şeklinde ifade eder. Para bi
riktirmek için değil, diğer talepleri karşılamak içindir. Para
biriktirme (Kenz), paranın yanlış kullanımını yerleştirir ve
toplumda ası l işlevini yerine getirmekten alıkoyar. Gaza
li, ribayı içeren ticari muameleleri, parayı yanlış kullanma
ve paraya zarar veren diğer bir örnek olarak hatırlatır ve
Allah'a şükrün bir gereği, parayı Allah için kullanmaktır.
Gazali, ayn ı zamanda, ekonomik mürnesillik için islamın
ortaya koyduğu davranış kodlarını tartışır. Fertler, kişisel
kararlar alırken kamu yararını gözönünde bulundurmalı
ve temel ihtiyaç malzeme-lerinde vurgunculuk ve stok
culuktan kaçınmalıdır. 56 Nedvi, Gazalinin ekonomik re
fah için hükümetin gerekli şart olduğu konusundaki vur
gusunu nakl eder. Ahlaki bozulma ve baskı, ekonomi
trendinin düşüşüne neden olur.57 Gazali, idarecinin,
islam hukukunun ortaya koyduğu verginin dışında, ver
giyi zorla koyup koymayacağı meselesini tartışır, ancak
yöneticiyle bu hakkın, islamda devletin savunma ihtiyacı
ortaya ç ı ktığında verilebileceğini ifade eder.58
El- Kasani (-578/-1182 M)
Ebu Bekir bin Mes'ud ei-Kasani, benzer ekonomik
konuları Bedai'el Senai adlı eserinde tahlil eden Hanefi
okulunun ünlü fakihlerinden birisidir. Kar paylaşımı ve
mudarabada zarar etme ihtimali üzerindeki tart ı şması
net ve doğrudur. Sermaye karları , amortisman gi
derlerine, belirsizlik ve risk faktörlerine karşılık bir gü·
vencedir. 59
Kasaniyi aynı zamanda kirayı, faydanın fiyatı olarak
55 Rafiq al · Misrı, al · Islam wa'l Nuqud. ınıemaıional Gentre for Research in ısıamic Economics, Jeddah, 1981, pp. 40- 46.
56 M. Umaruddin, The Ethical Philosophy ot al - Ghazzali. Aligarh: Al· ıgarh Muslım Univesity Press, 1962, pp. 200- 202.
57 Syed Habibul Haq Nadwi: op. cit. p. 99. 58 Muhammad Nejatullah Siddiqi, Islam Ka Nazanya - e · Milkiyat (ls
lam's Theory of Property), Lehore: ı sıamıc Publications, 1968, Vol. 2, pp. 215-216.
59 lbid., Vol. 1, p. 176.
tanımladığı ve aşınmadan dolayı kullanma bedeli olarak
niteledeği konusunu da incelemektedir.60
El - Şazeri (-589 H 1- 1193 M)
Hicretten sonra 6. yüzyıldan 8. yüzyı la kadar, Hisbe
ile ılgili yazılmış bir çok çalışmaya sahibiz. Kelime in
gilizceye dar anlamda piyasa denetimi olarak tercüme
edilmiştir. Halbuki, ticari faaliyet, esnaf, sanatkar ve iş
çilerin piyasasının denetiminin ötesinde bir anlama sa
hiptir. Kelime, aynı zamanda, bütün profesyonel mes
lekleri; öğretmenler, Fizikçiler, Kimyacılar gibi meslekleri
kapsar. Kaht61 ve Hüseyni62, piyasa denetimeisinin (el
muhtesib) sorumluluğuyla ilgili Abdurrahman bin Nasr ei
Şazeri'nin tartışmasını aktarırlar . Kahf ve Hüseyni'nin
yanında, yakın zamanlardaki bazı yazarlar, Hisba üze
rine yazılmış kaynakları inceleyerek, yukarıda ifade edi
len dönemde yapılan katkıları ifade ederler. Nicola
Zeyde63 dahil bu yazarlar; Abdulvehab,64 Fehmi,65 Ame
droz,67 Şahavi68 ve Ali el Hafif'dir.69 Bu yazarlar, de
netleme yetkisinin geniş bir özetini yaparak, yelkilerin
kamu yararını sağlama ve koruma ve de belli kriterler or
taya koymadaki kararlılığını gösterirler. Müslüman dü
şünürler, devletin serbest işleyen piyasaya müdahale et
mesine taraftar olmamalarına rağmen , tercihleri ve
istekleri; devletin görevi adaleti sağ lamak, ekonomik faa
liyetlerin islami ahlak ve ilkeler doğrultusunda işlemesini
teşvik etmektir. Böylece devletin; stokculuğu, tekelciliği ,
spekülasyonu, kuman, ribayı, mala yabancı madde ka
rışımını , hile karlı ğa ve belirsizliğe dayalı alışverişi ön-
60 lbid .. Vol. ı . pp. 178- 179. 61 Kahf, Monzer, op. cit 62 lshaq Musa Husaini, 'Al - Hisbah fi'l Islam" Al · Muslimoon (Ge
neva) 9(2). Sept. 1964, pp. 17 - 26; 9 (4) Jan. 1965, pp. 37-44, and ' Hisbah In Islam' , Al · Azhar, Academy of Research, Cairo, First Conference, March 1964, pp. 255 - 277.
63 Nicola Ziadeh, Al - Hisbah and Al · Muhtasib in Islam, Old Texts Collected and Edited with an lntroduction, Beirut: Catholic Press, 1962.
64 Hasan Hasani. Abd al - Wahab. "Asi a/-Hisbah bil lfriqiyah: Tahlil Kitab Ahkam al - Suq li Yahya bin 'Umar' (Basis of Hisban in Af rica, an Analytical Study of Yahya b 'Umar's Book Rules of the Market), Hauliyat al- Jami'ah al· Tunısiyah, 4. 1967, pp. 5- 21
65 Alı Hasan Fahmi, 'Al - Hisbah fl'l Islam Muqaranah ma'al Nuzum al · Mushabiha fi 'l Tashri'al Wad'i' in Usbu'al - liqh al lslamiwa Maharjan lbn Taimiyyah Cairo: al - Majlis al · A'la Ri'ayat al · Funun wa'l abab wa'l 'Uium al- ljtima'iyah, 1963, pp. 597-637.
66 Husam al · Din al - Sammarral, Nıhayat al· Rutbah li - Ta/abi al· Hisbah li lbn Basam al- Muhtasib. Baghdad, Matba'a Ma'arif. 1968. p. 225.
67 Amedroz, H. F., ep. cit 68 Al · Shahawi, lbrahim Dasuqi, Al - Hisbah li'/ Islam. al • Oahira:
Maktabah Oaru'l Urubah, 1962 and al Hisbah Wazilah ijtima'iyah (Hisbah a Social Function) Al Qahirah, Majma'al Buhuth al · lslamiyah. 1973.
ISLAMI ARAŞTIRMALAR DERGISI, C IL T : 11 , SAYI 3-4, 1998 227
!emek, aynı zamanda ölçü ve tartının doğruluğunu kontrol etmektir.
imamuddin, Müslüman Ispanya'da ortaya çıkan ve
halen yalnız çok azı mevcut olan Hisbah ile ilgili yazılmış geniş kaynakarı tartışır. Bu kaynaklar aşina olduğumuz
konuları içerirken, dikkat, Muhtesibin gerektiğinde fiyatı belirleyeceğine cevaz veren ilkelere çekilir?0
Fahruddin el Razi (-606 H /-1210M)
Razi felsefi izahatıyla ayrı bir yere sahip olan telsir yazarıdır. Bu telsir iktisateriarın dikkatini çekecek bazı i
zahatları içermesine rağmen, Islamın ilk dönem düşünürlerinin birçoğu gibi, onun çalışması, ekonomi açı
sından keşf edilmemiştir. Yusufuddin, bununla birlikte, ribanın yasaklanmasıyla ilgili Razinin tefsirinden alıntılar yapar. Yusufuddin bu tartışmayı rasyonel ve analitik bulur?1
Nec muddin El-Razi (-654 H 1-1256 M)
Nedvi, hicretten sonra 7. yüzyılın baş düşünürü olan ei-Raziden tarımın önemine dair alıntı yapar. Razi, vergi
memurları ve toprak sahiplerinin baskı ve zulmünün kötü sonuçlarının tahlil eder. Tarım, Allah'la bir alışveriştir ve
bütün endüstrilerin en iyisidir ve iyi yapılırsa kazanç ge
tirir. Daha sonra Razi farklı ekonomik alanların işleyiş kurallarını ifade eder; toprak sahipleri, toprağı işleyenler,
ücretli işçilerin sorumluluk ve haklarını ortaya koyar.72
Nasruddin Tu si (597-672 H/1 021·1274 M)
Tusinin kamu maliyesi üzerine ilmi eser ortaya koyduğu Rıfat tarafından ifade edilmektedir. Tusi vergi yükünün azaltılmasını önerir ve O Islam hukuku tarafından tam tanımlanmayan vergilere karşıdır. Tusi tarımın önemini vurgular, ticaret ve diğer faaliyetleri ikincil derecede ehemmiyete sahip olduğunu ifade eder. Tusinin ilmi eseri, bireyin iktisadi davranışını da tartışır. Tusi tasarrufu vurgular ve mücevhere, ekilip biçilmeyen araziye para yalı nlmasına muhalif olmayı önerir.73 Refik Ah-
69 Shaikh Ali al· Khafif, 'Al- Hisbah' in Usbu'al Fiqh al-Islami wa Maharjan lbn Tatmtyyah, Cairo: Adab wa'l Ulum al- ljtima'lyah. 1963, pp 553 - 595.
70 S.M. lmmamuddin. 'Al- Hisbah in Muslim Spain', lslamic Cu/ture. Hyderabad. 37 (1) Jan ı 963, pp 25 - 29.
71 Muhammad Yusufuddin, op. cit. 72 Syed Habibul Haq Nadwl, op. ert. pp. 99 -100. 73 Sayyid Mubarizuddın Rif'at, 'Nasiruddın Tusl ka Rısale - e Malıyat'
(Treatise on Economlcs by Nasiruddın Tusl) Majallah Uthmaniyah, Hyderabad, 7 {2,3) pp. 1 -14.
228
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
met.74 Tusinin katkısını bazı açılardan tartışarak, eme
ğin ve kamu refahının paylaşımı üzerindeki vurgusunu
aktarır. Bahtiyar Hüseyin Sıddik,15 aşırı tüketime şiddetle karşı olduğunu ve tasarrufun önemini vur
guladığını ifade eder. Bu çalışmalardan, Nedvi. Tusınin ,
Moğol yöneticilerinden, ekonominin temelinin tarım ol
duğunu, refahın sağlaması kurallarının farkına var
malarını istediğini nakl eder. 76
ibn-i Teymiyye (661 - 728 H /1263- 1328 M)
Takyuddin Ebul Abbas Ahmet ibn-i Teymıyye esas
olarak peygamberi sünnet üzerine otoriteydr, ancak telsir
ve frkha olan katkısı da çok önemlidir. ibn-i Teymıye
yaygır olarak mantık, felsefe, mistisizm, dinlerin mu
kayesi üzerinde yazılar yazmıştır. Yakın zaman yazar
ları tarafından ortaya konulan Teymiyenin ekonomıyle il
gili düşünceleri, "El Hisbe Fil islam" ve "Yöneten ve
Yönetilenlerin ilişkilerinin Yeniden Düzenlenmesi Üze
rine Islam Hukuku Siyasetleri" adlı eserlerinde bu
lunmaktadır. Bu çerçevede değerlendirildiği zaman, fet
va ve risalelerinde de çok kıymetli fikirler vardır.
Yakın zamanlarda Teymiye'nin ekonomi bakış
açısıyla ilgili çalışan yazarlar Henry Loust, ilyas Ahmed,
Monzer Khaf, Mubarek, Şervani, Sıddıki , Tahavi ve is
lahi gibi yazarlardır. Teymiyyenin önemli katkısı , onun
"Muadillerin Fiyatı " adlı kavramıdır. Bu kavram "makul
karların" temelini oluşturur. Khaf bu kavramı tahlil ede
rek, çarpık piyasada oluşan fiyata varmak istediği sonu
cunu çıkarır. Orta çağda geçerli olan "doğru fiyat" kav
ramından farklıdır. "Muadillerin Fiyatı" veya "Muadil Fi
yat" kavramı piyasa şartları incelenerek karar
laştırılabilecek pragmatik bir kavramdır. Bu fiyat bas
kın ı n , stokculuğun, tekelciliğin, hilekarlrğın, ve her iki ti
cari partnerin üzerinde anlaştıkları ahlaki bozukluğun ol
madığı piyasada malın oluşan fiyatıdır?7 Khaf diğer malların fiyatının belidendiği tarzda, işçi ücretlerinin de
belirlenebilcccği konusunda, Teymiye'nin bu konuya da
hakim olduğu gözleminde bulunur?8 Sıddıki tarafından anlatıldığı gibi, piyasada fiyatların nasıl oluştuğuyla ilgili
74 Raliq Ahmad. 'The Origln of Economics and the Muslims - A Pre· hmınary Survey' , Pakistan Economic and Social Revtew (Formerly the Punıab Unıversity Economlsts), 7 11) June, 1969. pp. 17- 49; see pp. 35- 38 on Tusı
75 Bakhtiar Hussain Siddiqi, ' Naslruddın Tusl' in M.M. Sharil, A His-tory of Muslim Philosophy, op. cıt. pp.564 - 580
76 Syed H abibul Haq N ad wl, op. cit. pp. 1 01 - 1 02 77 Menzer Kahf, "The Economic Views ollbn Taımıyyah', op. ert
78 lbid.
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH VOL: 11 , NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
analitik kavrayışı, fiyatların kontrolüyle ilglı detaylı tar
tışmasında kendini yansıtır?9 Fiyatlar arz ve taleple be
lirlenir ve fiyatların yükselmesi "piyasada malın da
ralması ya da insanların taleplerinın aşırı yükselmesi
nedeniyledir.''80 Teymiyye tekelciliği tartışır ve arz kay
naklarının sınırlandırılmasıyla tekelciliğe nasıl neden
olunduğu ilader eder"81 Fakir düşük gelirli insan için adil
fiyatı koruma korkusu taşımayan bayağı tüccarların te
kelcilik ve stokculuk uygulamalarını kınar.
Muhammed el Mübarek, Teymiyyenin devletin eko
nomik hayata müdahalesi konusundaki görüşünün de
taylı incelemesini yapmıştır.82 Devlet, Islami davranış kodlarını uygulamalı ki , üreticiler, tüccarlar ve diğer eko
nomik faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlar dürüst ve fi
yatta adil olsunlar. Devlet ihtiyaç sahibi ve zayıf kimseler
üzerinde piyasanın baskı kurmasını ve sömürü yap
masını engellameli ve gerekli önlemleri almalıdır. Par
anın işlevi, eşit şartlarda, fazilette yarışın üzerine inşa
olunmalıdır. Mübarek, islamda devlet lerllerin temel ih
tiyaçlarını karşılamak dahil, devletin belli ekonomik so
rumluluklarının olduğuna dair Teymiye'nin düşüncesini
aktarır ve vurgu yapar.
Şervani, Teymiyenin islamda önemlı olan mülkiyet
kavramının üzerindeki düşüncelerine vurgu yapar.83
Devlet, lerdin mülkiyet hakkını sınırlandırma hakkına sa
hiptir. Devlet islam ışığında, şumullu Islami hedeflerin
anlaşılması bakış açısıyla fertler arasında ekonomik faa
liyetleri koordine etmelidir. Teymiye azami ehemmiyeti,
sosyal fayda ile ilişkilendirir fakat, tersine Kapitalizm ve
Sosyalizm tarafından modern zamanlarda alınan uç nok
talarla bir orta yol tablosu çizer. Şervaniye göre, Tey
miyyenin yaklaşımını devlet denetiminde bireycilik, kar
şılıklı sorumluluk bilinci ve dayanışma olarak
niteleyebiliriz.84 ilyas Ahmed'in işaret ettiği gibi, Tey
miyye'nın islam devletinin ekonomik sorumluluğu dü
şüncesinin kaynağı ; hükümet kavramın ı "güven" veya
79 Muhammed Neıatullah siddıql, Islam Ka Naznya - e - Mlikiyat {lslam's Tlıeory of Propeny), (Lahore: lstamıc Puttıcations, 1968, Vol. 2. pp 189-203.
80 l bıd. p. 191 .
81 lbid.
82 Muhammad. at - Mubarak, Nizam al - Islam al · lqtisad, Mabadl wa Oawa'id 'Amma. { lstamıc System: The Ecor.omy, Elements and General Principles). Beirut· Dar at - Rkr, 1972, p. 160. Also by the same author: Al - Oaw/ad wa N!zam al - HISbah '/nda lbn Taimlyyah, Dimashq: Dar at - Fikr. 1960. p. 160.
83 H.K Sherwanı, ' lbn- e· Taimıyah's Economıc Thought", lslamic Uterature. Lahore 8{1) Jan. 1956, pp. 9 - 23.
84 lbld., p. 20.
"teminat" şeklinde değerlendirmesidir. "Yöneticilerin en öncelikli görevi; yönetilenin detaylı refahını sağlamaktır" düşüncesindedir.85 Tahavi, Teymiyye'nin, "devlet bireyin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan sorumludur" ısrarını,
iktisadi düşüneeye Teymiyye'nin önemli bir katkısı ola
rak değerlendirir 86 Mübarek'ın ifade ettiği gibi. devlet üretim. dağıtım örgütlerini kontrol etmeli ve bunları teminat altına almalıdır.87
Teymiyye'nın bu özel düşüncesi , Fıkhı dü
şüncesinden kaynaklanır ve herhangi bir toplumda, çe
şitli endüstrıyel , tarımsal ve ticarı faaliyetler, insanların
temel i htiyaçlarıın karşılanması , farz-ı kifaye olarak de
ğerlendirir. Teymiyye bu düşünceyı, Islamın ilk dönem fakihlerinden alıntılar yaparak doğrular. Islam fıkhının
bu önemli kavramı bir çok fakih tarafından tartışıldı . Fakat en iyi anlatımla Şatıbi ,88 islam devletinin ekonomik ro
lüyle ilgili farz-ı kifaye kavramının Teymiyye düşüncesinin
temelini oluşturduğunu söyler. islam hukukuna göre, ı k
tisadi siyaset yapmak, lslamda iktısadi düşüncenin ayırt
edici bir özelliğidir. Bu özellik, ekonomik sıyasi hedefler
ile Islam hukukunun hedeflerinin entegrasyonunu yaparak islamın geniş hedeflerınin reel hale getırmeıni sag
lar. Teymiyyenin iktisadi bakış açısı tamamiyle
islamdaki iktisat düşüncesinni bu karakteristik niteliğinı temsil eder. Netice itibariyle, Henry Laoust89 tarafından ifade edildiği gibi, "Teymiyyenin doktrinleri, aktif eko
nomik toplum örgütlerinin lehinedir." ıslahı , "Teymiyyenin
ekonomık düşüncesi" ile ilgili doktora çalışması ; mülkiyet hakları, piyasa fiyatlarını düzenleme, para ve faiz, or
taklık, ışletme örgüt türleri, kamu maliyası ve isıam devletinin sorumluluğu gibi çok geniş bir alanı kapsar. Yu
karıda anılan iki çalışmanın yanında, Teymiyye'nun
Fetva adlı eseri ve diğer çalışmaları üzerınde de du
şünceler ortaya koyar. Laoust, Teymiyye'nin bakış açı
sını kendi döneminin sosyo ekonomik şa rtlarıyla iliş
kilendirir ve düşünce!erini seletleri ve bilhassa ibn-i Hal
dunun düşünce!eriyle karşılaştırır. ıslahı'ye göre Teymiyye, serbest pi• -ısada açık bir fiyat nosyonuna; fiyat ın
arz ve talepte belirleneceği düşüncesine sahipti. Tey
miyye, arz ve talep kemiyetinde, fiyatta değişim etkısın ı
incelemedi. Islahi, Teymiyeyi, Gresham'ın 'kötü para ıyı
parayı kovar" prensibinin öngörüsünde bulunduğu sa-
85 llyas Ahmad, "lbn Taımıyah on ı slamıc Economıcs', Voıce of Islam. Karachl. 9{11 ). Aug. 1961 , pp. 557- 569
86 tbrahım al - Tahawi, op. cıt. Vol. 1 p. 455
87 Muhammad al - Mubarak, op. cıt.
88 M.N. Sıddiqi . Some Aspects of the lstamic Economy. Delhl. Markazı Maktaba. Islami. 1972. pp. 85-88
89 Henry Laoust. Essaı sur tes Doctnnes Socia/es de Politique de Ta· kuddin 8 . Taimiyah, Cairo: 1939, p. 441
ISLAMi ARAŞTIRMALAR DERGISI. CIL T : 11 , SAYI 3-4. 1998 229
nar. Islahi, Teymiyyenin para ile ilgili bakış açısıyla, para
üzerine tamamıyle ilmi bir eser yazan Nicole Oreseme
(1320 - 1382M), Parayla ilgili düşüncesi arasında büyük
bir benzerlik bulur. Teymiyyenin fiyatların oluşması ile il
gili tartışması, piyasa denetimi, işletmelerin kuruluşu,
adalet ve doğruluğa karşı olan büyük ilgisinden esinlenir.
Devletin ekonomik hayat üzerindeki rolünde ıslahi, Onun
yaklaşımını , refah devletinin modern kavramlarıyla kar
şılaştırır. Teymıyye, devlet her lerde asgari yaşam dü
zeyini garanti etmelidir ki, fert Kadiri Mutlak'a ve ih
vanlarına karşı olan görevlerini yerini getirsin, fikrini
ısrarla vurgular. Islahi, Teymiyye ve lbn-i Haldun'un yak
laşımlarını karşılaştırarak, Haldun'un yaklaşımını Tey
miye'nin görüşünden farklı olduğu sonucuna varır. Teymiyye'nin yaklaşımı; islami siyasal ekonomi olarak
değerlendirilebilinirken , Haldun'un yaklaşımını iktisadi
sosyoloji olarak tanımlamak mümkündür. Haldunun
ekonomi anlayışı pozitif ve ampiriktir, Teymiyyenin ise,
salt devletin iktisadi siyaseti ve bireysel girişimciliğe vur
gudur. Teymiyye 19. ve 20. yüzyıl dahi, başarılı Islam düşünürleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Araş
tırmamızda O'nun ekonomik ve siyasi düşüncelerine
önem vermemizinnedeni budur.90
ibn el Ukva (·729 H 1-1329 M)
Yukarıda ifade edildiği gibi, son zamanlarda "hisba"
üzerine yapılmış bir kaç inceleme ve araştırma vardır.
Bunlar arasında özel bir yere sahip olan Reuben Levy91
tarafından ingilizce olarak özetlenan ve yayınlanan
Ukva'nın "Maalim el Kurba" adlı eseridir. Kitap, sosyal bilimciler tarafından hissedilen, kamu yararını gözeterek
gelişen ticari faaliyetleri düzenleme ihtiyacı gösterir.
ibn el Kayyım (691 • 751 H/ 1292 -1350)
Teymiyye'nin aktarılan düşüncelerinde Kayyım , kendi yolunda ünlü bir fakih ve sosyal bilimci olarak kendi hocalarından bazılarının bakış açısı üzerinde özenle ça
lışarak iktisadi ilişkilerle ilgili tartışmasında analitik bir
bakış açısı ortaya koyar. Refik el Misri Kayyım'ın, Pa
ranın iki temel işlevinin olduğu düşüncesini aktarır. Bunlar; mubadele arac ı ve değer standardı olmasıdır. Ay-
90 Abdul Azım lslahı , Economi Views of /ha lbn Taimtyah, 1980. Aligarh Muslim Unıversıly, Alıgarh, Ph O. Thesis, 279 p. (unpublished).
91 lbn al- Ukhuwah· Ma'alim al- Quarbah fi Ahkam al- Hisbah. edited and translated by Reuben Levy, London: Cambridge University Press. 1938
230
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
rıca Mısri, Kayyım'ın, paranın bu işlevinin bozulmasını ,
insanlar parayı biriktirmeye başlamalarından dolayı
meydana gelir, önemli düşüncesini bizlere aktarır.
Ebu ishak el Şatibi (-790 H 1 -1388)
Şatibinin islam Hukukunun esasları 'El Muvafakat fi
Usul el Şeriah' adlı tarihi çalışması , ekonomi üzerini ya
zılmış bir eser değildir. Fakat Onun. insan isteklerinin
üçlü sınıflandırması; zaruri istekler (dariyyah), ihtiyaçlar (hajiyyah) ve psikolojik (tahsiniyyah) ihtiyaçlardır. Diğer
insaniarn çıkarlarını zedeleyecek kişi hürriyetine izin ve
rilmez prensibi üzerine ihtimamlı çalışması, Islam hukukunun bir hedefi olarak, sosyal faydayı teşvik etme ve koruma islam iktisadı için önemli niteliklerdir. Halid
Mesu'ud, O'nun hukuk felsefesini tartışır ve bu anlayışların bazı ifadelerini bulur.93 Sıddıki, Şatibinin "zarar
vermeme" prensibi üzerindeki tartışmasını özetler ve girişimsel davarışlar üzerindeki etkilerinin izlerini takip
eder.94 Şatibi, islamda devletin gerektiğinde, Islam hu
kukun belirlediğinden başka zorla vergi toplama yetkisi
üzerindeki gerçekçi ısrarını ifade eder.95
ibn Haldun (732 - 802 H 1 1332 - 1404 M)
Son dönemlerde Haldun'u inceleyen yazarlar;96 Mukaddimenin ingilizce mütercimi olan Franz Rozenthol ve Abdülkadir dahil, Abdu Settar, Alfi, Boulakia, De So
mogyi, lbn el Sabil, INing, lssawi, Murad, Nash'at, Rabi,
Refik el Mısri, Rifat, ŞeNani, Spengler, Svetlana, Tahavi,
Yusri, Abidin Salama ve Hüseyin Necmuddindir.
Bütün bu yazarlar yorumlarını, Haldun'un dünya tarihi üzerinde detaylı çalışması olan mukaddime üzerine yap
mışlardır. Bu yazarlar Haldunun, değer teorisi, fiat sis
temi, arz ve talep kanunu, emek bölüşümü , üretim, bö-
92 Rafıq al- Misri, op. clt. p. 47
93 M;hammad Khalid Mas'ud, Shatibi's Philosophy of lslamtc Law. An Analytıcal Study to Shatıbı's Concept of Masiaha ın Relatıon to His Doctrıne of Maqasid at - Shariah, wıth Partıcuıar Reterence to the Problem of the Adaptabılıty of lslamıc Legal Theory to Socıal Change, lslamabed: Institute of lslamic Research, 1973.
94 M;hammad Newatullah, Sldiqi, Economic Enterprise m Islam. Delhi Markazi Maktabah I slamı . 1972. pp. 44-47.
95 Ib d., Islam ka Nazariya ·e Milklyat, op. cit. Vol. 2, pp. 210-212.
96 lb~ Khaldun's economlc thlnklng has been the subject of a number of Ph. O. theses ın the United States, Egypt and possibty some other countries ın the recent pası, bul these were not available to the presant writer. Two of these deserve special mention: (i) Ezzat S el - Alfi, Production, Distribution and Exchange in Khaldun's Wntmgs Ph. D. Thesis. Unlverstty of Minnesota, 1968; and (il) Muhammad All Nash'at., Al - Fikr al - lqtisadi ft Muqaddimat - t - lbn Khaldun (Economic Thinking in lbn Khaldun's Muqaddimah), Calro: Matba'a Dar al Kutub al - Misriyah, 1944.
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH VOL: 11 , NO 3-4, 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
ıüşüm, refahın tüketimi, para ve sermaye oluşumu, ekono
mik büyüme, uluslararası ticaret, nüfus, kamu maaliyesi
vergilendirme, tarımın gelişimi için şartlar, endüstri ve ti
caret, durgunluklar, ticaret sirkülasyonu ve idarecilerin
ekonomik sorumlulukları gibi konuları içeren mu
kaddimesinde yer alan ekonomik düşüncesiyle ilgili ge
niş bilgileri kapsayan açıklamalar yaparlar. Haldun, bu
konuların her biri için görüş belirtmiştir. Fakat o siyasi bir
öneri yapmadan önce, ne olup bittiğini tahlil eder. Böyle
yapması neticesinde, sosyal ve ekonomik olayların belli
yasaları takip ettiğini kaşfeder. Haldun, emeğin bölü
şümü, büyüme ve nufus azalması , fiatların düşmesi ve
yükselmesi gibi sosyo - ekonomik fenomenleri bu yasa
lar idare eder, düşüncesindediL Bu düşünce Haldu'nu di
ğer sosyal bilimcilerden ayırt eder. Haldun düşüncesinin
temel odağı; büyümenin çeşitli safhaları olduğu gibi, çö
küşünde safhaları va rdır. Haldun'a göre her toplum bu
safhalardan geçmek zorundadır. Abdulseddar97 ekono
mik büyüme süreci farklı "Safhalar" düşüncesini Hal
dun'a atfederken, Spengler98 bu teoriyi Hicks'in ticari sırkülasyon teorisiyle karşılaştırır. Abdulseddar, Haldunun
"Her bir şehirdeki gelir ve gider dengede ... ve eğer hem
gelir ve hemde gider yüksekse Şehir gelişmiştir .. .''99 şeklindeki ifadesi makro ekonomik gerçeğin başında ol
dugunu ıfade eder. Abdulseddar100, Keynesin talep ke
simınin önemliliğine, özellikle iş daralmasını önlemek için
hükümet harcamalarından kaçınma ve ekonomik ge
lişmeyi planlama noktalarına dikkat çeker. lrving'e göre
Haldun, belli bir noktanın ötesindeki vergilendirme, üre
timi engeller ve "Büyümeyi teşvik etmen n, işin pürüzsüz
bir şekilde devam edip gelişmesini sağlamak için önem
li"1 01 olduğunu göstermektedir.
Abidin Salama'da, 102 Haldun tarafından tartışıldığı gibi, vergilerle büyüme arasındaki ilişkiyi ifade eder. Ver
gilendirme Islam Hukukunun belirlediğı limitler dahilinde
olduğu zaman, bu durum ekonomik büyürneyi tahrik
eder. Fakat hükümetin tüketim harcamaları arttığı zaman
ve daha fazla vergi konulduğu zaman, ters bir şekilde
97 J.J. Spenglf?r. " Er.onomıc Thoughı of Islam. !tn Khaldun", Comparative Studıes m Society and History (the Hague) VI, pp. 268 - 306.
98 M. Abdus Satlar "lbn Khaldun's Contnbutıon to Economic Thought" in Contemporary Aspecıs of Economıc Thinki.ıg m Islam, American Trust Publıcations, 1976, pp. 121- 129.
99 Jbıd., p. 124, a quoıation lrom lbn Khaldun, vıde Franz Rosenthal The Muqaddimah, 3 Vols. 2nd. ed .. New York; Pathean Press, 1967. voııı p 275.
100 lbid.,p.124. 101 T.B. lrving, "fbn Khaldun on Agrıcufture", lslamıc Ltterature, Lahore.
7 (8) Augusı 1955, pp. 31 - 32 102 Abedın Ahmad, Salama. " Fıscal Analysis of bn Khatdun", Riyadh
K ıng Saud Universıty,• Journal of Admmıstratıve Sciences College. Number 7
ekonomik büyürneyi etkiler. Sonuçta, ekonomik büyüme hızının düşüşüne neden olur.
Hüseyin Necmeddin,103 Haldun'un ululararası ticaret
ve fiyat ilişkilerı teorilerine katkısını araştırmıştır. Haldun,
ülke mallarının fiatlarındaki farlılığı, ülkedeki üretim fak
törlerinin, zenginliği ve bulunabılirliği ile ilişkilendirmiştir.
Bu teori, uluslararası ticaretin modern teorisinin özüdür.
Hüseyin, Haldunun bu teorisiyle daha gelişmiş haliyle
Sertil Ohli'nin teorisi arasında benzerlik bulur.
Yusri, Haldun'un belirttiği pazarın genişlemesinin bu
açıdan çok önemli olduğunu göz önünde bulundurduğu
için,104 Haldunun yeni düşüncelerin sanat ve endüstri a
lanında uygulamaya konulması ile ilgili tartışmosını ,
Schumpeter'in icat ve yenilik arasındakı fark adlı dü
şüncesi arasında bir karşılaştırma yapar. Yus ri, Hal
dunun zamanda ve mekanda tüccarın arbıtrajına bağım
lı olan ticaret karının analizine dikkatimizi çeker. 105
Abdulkadir, 106 Haldun'un kendi deger teorisinde.
emeğe merkezi bir yer verdiğini ifade eder. Abdüssettar
Haldun'un emek - değer teorisini izah etmek için daha
detaylı araştırmalarda bulunur.107 Fakat Rıfat , lbn-i Hal
dunun fayda ile ilgili düşüncesine referansta bulunur
ken daha sonra ekonomide ortaya çıkabilecek ekonomik
faydanın analizınin oluşabileceği sonucunu çıkarır 108
Rafi'de Haldunun emek üzerine temellenmiş değer te
orisine atıfta bulunur.109 Rabi, kırsal alandan şehir uy
garlığına intikal ederken, insan hayatındaki çok boyutlu
değişmelerle ilgıli haldunun bakış açısını takdirle kar
şılar. Bu anlamda Haldun, kültürün gelişmesiyle faaliyet
alanı genişleyen emek bölüşümü uzerine vurgu yapar.110
103 Husain Mustafa, Najmuddln, "Musahamatu lbn Khaldun al · Rai'd lı Nazariyatai al- 1/agat al- Duvalıyah li'l Atlıman wa 'l Tijarah at- Du waliyalı ' 1400 A.H.. Rıyadh . Majaltah Adwa'at Slıari'alı. No 11 pp 275-281
104 Abdur Rahman, Yusn Musanamalu lbn Khaldun 11'1 Fıkr al - lqtisadi, 'Ard wa Taqum (lbn Khaldun's Contrlbutıons to Economic Thought Survey and Evaluatıon ) Maıallah Kuliyatı al - Tijarah, 15. 1978. pp. 37 - ı 12. Ma1ba'a Jamı 'ah al- Askandarıah , 1979. pp 62-63.
10b lbıd . , pp. 66-67.
106 Muhammad 'Abdul Oadir, "lbn Khaldun ke Ma'ashi Khayalat (Economic ldeas of lbn Khaldun) Ma'arıf (Azamgarh) 50 (6) Dec 1942 pp. 433- 441 . Also "The Socıal and Polıtıcal ldeas of lbn Kraldun' lndıan Journal of Polıtlcal Scıence (Delhı) 3(2) July - Sep1ember 1941.
107 M 'Abdus Sattar. op. clt., p. 123 108 Syyıd Mubarizuddln Rlf'at, 'Ma'ashıyat per lbn Khaldun ke Khayalal'
(Economıc ldeas of lbn Khaldun), Ma'anl (Azanıgarh) 40 (1) July 1937, pp. 16 - 28; August 1937 pp. 85-95.
109 Muhammad Mahnıoud Rabı, Tlıe Polı/lcal Theory ol lbn Knaldun. Leiden E. J Brill. 1967. p. 36
11 o lbıd ., pp. 33- 735
ISLAMI ARAŞTIRMALAR DERGISI, CIL T : 11 , SAYI 3-4. 1998 231
Abdulkadir, Haldunun tarihi yorumlamada ekonomik faktörlere vurgusuna büyük dikkat çeker. Gerçekte Haldun, ekonomik ilerleme ile siyasi istikrar arasında ilişki
kurar. 111 Abdulkadir Haldun'u, altın ve gümüşe yaptığı
atıftan dolayı Merkantalizmin habercisi olarak değerlen
dirir.112 Somogyi ve Haldun'un Adam Simit'i bir kaç nok
tadan beklediğini işaret etmede haklıdır. 1 1 3 lbn-el Sebil
onun fakirlik ve sebepleri114 ile ilgili düşüncesinden yola
çıka-rak Proudlon ve Engels'in ortaya çıkışını tahmin et
mek zor değildir, düşüncesindedir. lbn-i Haldunun Marksist değerlendırmesinde Svetlena, Haldunun geçmişte
değerin sırlarını direkt olar'lk ifade eden ilk ekonomist ol
duğunu tahmin etmektedir. Bu keşfin özü ise emek idi.
Fakat Haldun, fiyat ile değeri açıkça birbirinden ayrımayı
başaramadı. 11 5 Svetlena, Haldunu üretim tarzında de
ğişim terimleriyle, sosyal hayatın formlarındaki de
ğişimleri yorumlayan ilk yazar olduğunu ifade eder.116
Rıfat, koruyucu engelleri zikretmemesine rağmen Hal
dun'un nüfus teorisiyle, Malthus'un nüfus teorisini kar
şı laştırır ve müşterek noktaların altını çizer. 117 Tahavi.
Haldun modelinde nüfus ve ekonomik gelişme ara
sındaki ilişkiyi araştırır. 118 Tahavi Haldunun arz ve talep
baskısında fiyat oluşumu, para, paranın değeri ve işlevi ,
vergilendirme prensipleri, kamu harcamaları gibi ko
nulardaki fikirlerini ve düşüncelerini özetler. Tahavi'ye
göre Haldun, devletin ekonomiye müdahale etmesine
karş ı ve serbest piyasanın etkinliğine inanmaktaydı. 119
Haldun'un analitik bakış açısının derinliğini teyit eden il
ginç bir iştirak, belli bir noktanın ötesinde ücretlerdeki bir
yükselme emek arzının düşüşüne neden olur gözlemidir.
Emek - arz daralma eğrisinin geriye doğru çekilme bek
lentisi120 aynı şekilde Haldun'un parayı Mübadelenin ve
tasarrufun bir aracı olarak değerlendirmesi, bir çok Bilim
Adamı tarafından takdir edilmektedir. 121 Haldunun Ekon
omik problemlere yaklaşımının ayırd edici bir niteliği, bir
çok yazar tarafından ifade edilen, farklı coğrafik, etnik,
11 1 Muhammad 'Abduı Oadır, op. cil., pp. 434: 444. 112 ıbid., op. cil. p. 439. 113 Joseph De Somogyi, "Economic Theory in the cıasslca ı Arabic Lit·
erature", Studies in Islam, Delhi, 2 (1), Jan. 196S, pp. 1 -6. ıı.ı: Waıt lif Khalıd ıbn al · Sabll, 'Islamı ıShtirakiyat ke Chand Pahlu',
(Same Aspecls otısıamıc Socıalism), Rkr ·o · Nazar. Karachi, 7 (7) Jan. 1970, pp. 513- S26, p. 154
115 Svetıana Batsıva. Al· 'Umran al · Bashari fi Muqaddlmati lbn Khaldun (The Human Society in ıbn Khaldun's Muqaddomah) Transıated from Russıan by Ridwan ı brahım, Libya & Tunıs: Al - Oaruı 'Ar· abiyyah li't Kitab, 1978, pp. 231 - 232.
116 lbid . p. 242 117 Sayyid Mubanzuddion Rita'!, op. cit., p. 26. 118 lbrahlm al- Tahawı, op. cit .. p. S06. 119 ıbid ., p. 600. 120 J.J. Spengler. op. cit., p. 303. 121 M. Abdus Sattar, op. cil., p. 126; and Rafiz al - Mlsri, al- /sam wal
Nuqud, op. cıı., p. 94.
232
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
politik faktörlerin etkenliğini nazarı dikkate almadaki duy
arlılığıdır. O değerlendirmelerinde kendini sadece Ekon
omik faktörlerle sınırlandırmaz. O çalıştığı konuyla ilişkili
ve etkileyici her ne faktör bulursa onu inceler. Bu an
lamda, Insanların ekonomik faaliyetlerini ve sosyal ku
rumlarını tartışırken onların dini inançlarını ve gel
eneklerini hesaba katması herkes tarafından takdirle
karşılanır. Şervani'nin işaret ettiği gibi Haldun, ser
mayenin oluşumu sadece bireysel emek ve teşebbüsün
etkin olmadığının tamamen farkındadır. Sermaye, sos
yal kurumlara ve özellikle devlet ve yönetime borçludur.122
Çok yakınlarda, Berri Gordon 123 da Haldunun ik
tisadı tahlilinin önemini hatırlatır. 124 Haldunun ekon
omiye katkısının detaylı bir değerlendirmesiyle, Boula
kia 125 tarafından çalışıldı. Haldun üretim sosyal orga
nizasyonunun nihai öneminin farkında ve emeği onun
anahtar faktörü olarak değerlendirir. Diğer önemli nokta,
yetenek farklılıklarına ve farklı bölge insanlarının uz
manlığına ve az da olsa bu bölgelerin doğal yete
neklerine bağlı olan uluslararası emek bölüşümüdür. 126
"O'nun teorisi , fakir ülkelerle zengin ülkele arasındaki
mübadele, ithalat ve ihracattaki doğal eğilim, ekonomik
yapının gelişme üzerindeki etkisi ve büyüme üzerindeki
entellektüel sermayenin önemi ile ilgili uluslararası ti
caret teorisinin çekirdeğini oluşturur. 127 Boulakia, Hal
dunun değer, para, fiyat, servetin dağılımı , Kamu Ma
liyesi ticari sirkülasyon ve nufusla ilgili düşüncelerini ve
onları daha sonraki teorilerle karılaştırdıktan sonra şu
sonucu çıkarır; Haldun, Resmi kurumları doğmadan
önce ekonomk ulusların esas çoğunluğunu keşfetti. Hal
dun, Adam Sirnit'ten önce emeğin bölüşümünün ge
rekliliği ve faziletine, Ricardo'dan öncede emek değer
prensibini keşfetti. O, Maltus'tan öncede nüfus teorisini
özenle ortaya koydu ve Keynes'ten önce ekonomide
devletin rolünde ısrar etti." Haldunun bulduğu mek
anizmaları keşfeden Ekonomistler çoktur. Fakat daha
önemlisi, Haldun, uzun süreli dalgalanmalara neden
olan acımasız iktisadi faaliyetlerin yer aldığı iktisadi
mekanizmalarda tutarlı dinamik ikisadi bir düzen oluş-
122 H.K. Sherwani, ' ıbn - e - Khaldun and Hıs Poııtico · Economıc T'ıought', lslamic Culture. Hyderabad, 44 (2), Apriı1970, pp. 71-80
123 J.A. Schumpeter, History of Economic Analysis, London: Oxford Universıtiy Press, 19S9, p 136; 788.
124 Barry Gordon. Econom1c Analysis Before Adam Smllh · Hes10d ro Lessius, London: Macmillan, 1975, p. 121 f.n.
12S Jean Davıd C. Boulakıa, 'ıbn Khaldun: A Fourteenth Century Economist', Journal Palilical Economy, 79 SS) Sept.- Ocı 1971, pp. 110S-1118.
126 ıbid., pp. 1107 - 1108. 127 lbid., p. 1109.
JOURNAL OF ISLAM lC RESEARCH VOL: 11 , NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
turmak için tutarlı dinamik kavramını kullandı." O'nun ge
liştirdiği sistemin tutarlılığı nedeniyle aynı nosyonu kul
lanan ekonomik yapıların çoğuna karşı açık ve kesin bir
şekilde ifade edilebilecek eleştiriler burada cevap bul
maz.128 Boulakia haklı olarak bu orjinal yaklaşımından
dolayı "Onun adı Iktisat Bilimi kurucuları arasında zik
redilmeli" önerisinde bulunur.129 Çalışmamızı veya Hal
dun üzerine yazılmış yakın geçmişteki yazıları Boulak
ia'nın değerlendirmesiyle sonuçlandırabiliriz. Geçmişte
Müslüman Ekonomistler arasında en iyi araştırılan kişi
olmasına rağmen onun dahiliğini daha fazla araştırmak
için özellikle iki yönde zengin bir alan ortaya koyar; Bi
rincisi; 14. Asırdaki Kuzey Afrika Iktisat tarihini bütün de
taylarıyla bilmeye ihtiyacımız vardır ki lbn-i Haldunun
Ekonomisini perspektif olarak ortaya koyabilelim. Ikincisi,
serbest piyasa taraftan olarak Haldun'un meşhur fikri
(Serbest Piyasa) Islam hukukundan çıkarılan çok sayı
daki siyasi önermalerin ışığında eleştirisel olarak yeni
den incelemeye gerek vardır. 130
El Makrizi (766 - 845 h /1364 - 1441 M}
Para, kıtlık ve kuraklık dönemlerinde sürekli ortaya
çıkan fiyat yükselmeleri ile ilgili özel bir çalışma yapan
Makrizi, Haldunun önemli öğrencilerinden birisidir. Refik
El Mısri, yağmurun yağmamasıyla birlikte meydana ge
len doğal daralmanın yanında, Makrizi bu fenomeninin
üç ekleme yaptığını ifade eder. Bunlar: Rüşvet ve kötü
yönetim, üretici çiftçi ler üzerindeki ağır vergiler, altın ve
gümüş paralardan başka para arzandaki artış, Makrizi,
Üçüncüyü tartışarak altın ve gümüşün değerin standardı olabilecek tek para olabileceğini ifade eder, "eşyanın
tabiatı ve Islam Hukukuna görede bu böyledir." Fiyatlar
nadiren milyonla ifade edilecek düzeye çıkar, fulus te
rimlerindeki fırlarnalara rağmen. Makrizi ye göre apaçık
çözüm, küçük ticari işlemlerin minimum gereksinimleri
dışında fulus a rzını sınırlandırmaktır. 131
ı28 lbıd .. p. ı ın
ı 29 lbid., p. ı 118 130 lbn-1 Haldun ile ilgili alınıının olmadığı bazı eser1er· Same olher
writıngs on lbn Khaldun not quoted In the text are: Muhammad Hilmi Murad, 'Abu'l lqtisad, lbn Khaldun' In A'mal Mahra1an lbn Khaldun (Al - Oahlra: Mahshurat al - Markaz al - Oawmlli'l Buhuth al -lwtimaiyah, 1962) pp. 305- 3ı7, Jalal Ahmad Amin, "Ba'd Nazanyat lbn Khaldun al tqtısadiyah'. Mlsr al - Muasırah , (Cairo, January 1967); Muhammad Salih, 'Dirasah ai-Fir al· ıqtısadi al· Arabi fi'l Qarn al · Khamis As har' Majallah al Qanun wa 'llqllsad, (al - Oa· hirah: Kuliyat al Huquq, Jaminat al Oahiar), March - October, ı933 ;
Seyd Ah ma d Ali, 'Economıcs of lbn Khaldun- A Selection', Af nca Quarterly(New Delhi) 10 (3) Oct. - Dec. ı970, pp. 25ı- 259.
131 Rafıq al · Mlsri, op. cil .. pp 63 - 80.
ŞAH VELiYULLAH (1114- 1176 H /1703- 1762)
Islam tarihinin son dönemlerinde, Şah Veliyullah'ın çalışmalarından Islam Iktisat düşüncesini çok açık bir
izahatını alırız. Veliyullah detaylarda uzun uzun tar
tışılmasına rağmen , Onun Iktisat Felsefesini araştırmak
için henüz bir çalışma başlatılmamaştır. Tufail Ahmet
Guraishi, Veliyullahın iyi hayat için ekonomik gelişmişliği
zorunlu olarak değerlendirdiğini ifade eder. Bu anlamda,
O insan ihtiyaçlarını, mülkiyeti, üretim araçlarını, üretim
sürecinde ortaklık ihtiyacını ve farklı türlerini ve servetin
bölüşümü ve tüketimi tartışmıştır. Veliyullah, toplumun
basit ilkel yapıdan, kedi döneminde (Mukhal Yöne
timinin son günlerinde Delhi ve civarı), karmaşık zengin
kültürel tekamülünü de özetler ve lükse düşkünlük ve
aşırı harcama, israfın uygarlığın çöküşüne nasıl neden
olduğunu vurgular. Üretici kaynaklar üzerindeki tar
tışmasında, Islam Hukukunun ilan ettiği sosyal servet o
labilecek, bazı tabi kaynaklara büyük ışık tutar. O, te
kelciliği, stokculuğu ve ekonomik alanlarda vurgunculu
ğu kınar, dürüstlük ve adaleti zenginliğin ve gelişmenin
ön şartları olarak değerlendirir. 132
Beşir Ahmet133 Veliyullah'ın esas çal ışması olan Hü
cetullah el Beliga adlı eseri üzerinde yoğunlaşarak, Ve
liyullah'ın sosyal ve ekonomik felsefesini bazı açılardan
tartışır. Velıyullah, emeğin bölüşümünün zorun luluğunu,
uzmanlığı, takasan dezavantajlarını ve toplumun ilkel
durumundan uygar duruma tekamülü bağlamında para
nın avantajları gibi konuları tartışı r. Ona göre, sadece
dayanışma bütün ekonomik ilişkilerin Islami ve insani
temelini oluşturur . Spekülasyon ve kumar yasak
lanmıştır. Çünkü "Mübadeleyi içermelerine rağmen, mü
badele nesnesi ne eşit ne de faydalıdır. .... Dolayısıyla
dayanışma açısından hiç bir anlam ifade etmez."134
Benzer bir şekilde , "Riba içeren ticari faal iyetler da
yanışma ruhuna zarar verir". Bu nedenle riba, insanlık
ve uygarlığa engeldir. 135 Faiz içeren ticari faaliyetler ah
laki çöküş etkisine sahiptirler. Bu tür bir ticaret kültürün
ruhunu öldüren paraya aşırı saygı ve sevgi eğilimini
olu~turur. Paraya aşırı bağ ı mlılık lüks bolluğuna ve düş
künlüğüne ve mal üzerinde yoğunlaşmaya neden olur.
ı32 Ouraishi, Tufail Ahmad, 'Shah Waliullah kinazar men Musel · manon ke ma'shi masail kehal' Fikr·o· Nazar, Islamabad 7(3) Sept. 1969. pp. 218- 226;
133 Sheik Bahslr Ahmad. Imam Waliullah Dehlawl aur Unka Fa/safahe · 'Umraniyat wa Ma'ashiyar. Imam Wallullah of Delhi and hıs so· cial and economic philosophy Lahare Matabah Bait al - Hlkmat, 1945.
134 lbid., p. 108. 135 lbid., pp. 109- 11 ı .
ISLi-.Mi ARAŞTIRMALAR DERGISI , CIL T: 11 , SAYI 3-4, 1998 233
Tam tersına kar paylaşımı , ortaklık, dayanışmanın oluş
turucusudurlar.1 36 Beşir Ahmed haklı olarak "Veliyul
lah' ın iktisadi Felsefesindeki en önemli nokta; Toplumsal
ahlak üzerinde derin bir etkiye sahip olan sosyal eko
nomidir." Bu nedenle, Ahlaki dürüstlük için adil ekonomik
kural gereklidir.137 sonucunu çıkarır .
Muhsini, Veliyullahın ekonomik gelişmeyle siyasi ya
pılanma arasında doğrusal bir illişki kurmasına dik
katimizi çeker. Emeğin bölüşümü ve uzmaniaşma güçlü
bir siyasi yapılanmaya ihtiyaç duyar.138 Muhsini Ve
liyullah ın çöküşün nedenleri ve mala aşırı değer verme,
zenginlerin aşırı tüketime, hiç bir şeye sahip olmayan sı
nıfların durumlarının aciliyeti, esas faktör olarak sıradan
insan üzerindeki vergi yükünün arttırılması ile ilgili tah
lilini tartışır. 139 El Sabil, Veliyullahın Mukhal Im
paratorluğunun çöküş nedenlerinin tahlili de Marx'ın Kaa
pitalizmin çöküşü tahlilini karşılaştırır. 140
Ubeydullah Sındhı. sosyal adaleti sağlamakta fel
sefesinin özel katkısının bir yorumunu yapar. 141 Ube
dullahın iktısadi felsefesini tartı şan diğer yazarlar, Hıfzıur
Rahman 142 ve Jarrallah'tır. 143
Geçmişteki diğer ünlü müslüman düşünürler gibi şah
Veliullah'ı n iktisadi görüşleri de profosyonel ekono
mistleri beklemektedir. Teymiye ile karşılaştırıldığında
Veliullah 'ın tahlilleri yakın zamanı temsil etmesi nedeni
ile modern müslüman iktisatçılar için daha fazla öneriye
sahip olabilir.
Cemalettin Afgani (-1315 H /-1897 M.)
Son asır boyunca Afgani'nin öncülügü Islam dünya
sında birçok insanın batı emperyalizmine karşı cephe al
mayı sağladı. Müslüman halkların siyasi, politik, ekono-
136 lbid ,pp. 114-115. 137 lbid., p 190. 138 Mutısını, Shams al - Rahrnan, Silah Walıullah ke Umranı Nazarıye
(Sociologıcal Theories of Shah Waliullah) (Lahore: Sınd Sagar Academy, 1946), pp. 89-94.
139 lbid., pp. 127- 136. 140 Wait lif Khalld lbn al · Sabıl, 'Islami lstırakıyat ke Ciland Pahlu'
(Same Aspects of lslamic Sociallsm) Fikr - o - Nazar (Karachi) 7 (7) Jan. 1970, pp. 513-526, see p. 515.
141 'Ubaidullah Sindhl, Shah Wallu/lah aur Unka Fatsafalı Ya'ni Imam Waliul/alı ki Hikmat ka /}malı Ta'aruf (Shah Waliullah and his Phılosophy, that ıs, A Bnef lntroductıon to the Wisdom of Imam Waliullah) (Lahore. Sind Sagar Academy, 1944).
142 Muhammad Seoharwi Hifzur Rahman, op. cit. pp. 25- 30; 56 -60.
143 Ilahi Bakhsh Jarallah, 'Shah Waliullah ke Ma'ashl Alkar" Fikr- oNazar(lslamabad) 13 (10) April1976. pp. 860-873.
234
MUHAMMED NECATULLAH SIDDIKI
mik, entellektüel bağımsızlıkların ı elde etmek için güçlü
bir baskı oluşturdu. Fakat o "is lam sosyalizminın ku
rucusu"144 olarak anıldı. Aşağıda ifade edildiği gıbi ikbal
ile birlikte değerlendirildiklerinde bu bazı noktaları çok
daraltmak gibi görülmektedır. Yabancı bir ideolojiye sathi
benzerliği vurgulamaktan ziyade bu düşünürlerin kendi
Islami perspektifleri içerisinde, müslümanların o dö
nemde içinde bulundukları ekonomik, sosyal şartlar ile
onların düşünceleri arasında i lişki kurarak çalışmak
daha akılc ı olur.
Mumammed ikbal (1289 - 1357 H /1873 - 1938 M)
"Doğunun Şiiri" batı kapatilizmine ve onun uç re
aksiyonu olan Rus kominizmine Islami cevabı temsil
eden yegane ayrıcalığa sahiptir. lkbal her iki sistemin
zayıf taraflarının altını çizer ve islamın gelişti rdiği orta
yolun faziletlerini anlatır ve insan tecrübesinin iyi mav
yelerinin asimile edilmesinde terettüd edilmezkan o, üm
meti bu fazilet ve tecrübeleri korumaya davet eder. ikbal
üzerine çalışan bir çok yazar ikbal'in ekonomik me
selelere yaklaşımını anlatırlar. Osman 145 sosyalizmi
reddeden bir müslüman düşünür olarak onu değerlen
dirirve Jeagan Nath Azadda aynı noktayı tartışır . 1 46 Ik
bai'in ekonomik düşünceleri El Masdusi, 147 Şahin, 148 Fa
ruk-i149 gibi bütün yazarlar, ikbal'in toplumun zayıf ke
simleri, köylüler, işçiler ile gönülden ilgi lendiği konusun
da hemfikirdirler. lkbal, kapitalist ruhu sömürüye dayalı
olduğundan islama yabancılaşma olarak değerlendirir.
Bununla birlikte o, kominizmin durumu islah etmek için
zorlayıcı politikalarını onaylamaz ve onları gereksiz ve
zararsız olarak değerlendirir. Gerçek çare islamın ta
savur ettiği yeni insan ı oluşturmada yatmaktadır. ikbal,
sosyal adaleti tesis etmenin islam devletinin en öncelikli
görevi olduğunu ifade eder ve zekalla ilgili ilkeleri islam
iktisat siyasetinin köşe taşları olarak değerlendirir. Ik
bai'in bu eğilimini sosyalizim olarak değerlendiren bazı
144 S. A. Hanna 'Al Afghani· A Pıoneer of lslamic Socıalism•, Muslim World 57 (1) Jan. 1967, pp. 24-32.
145 Muhammad 'Uthman, ' lqbal aur Ma'shl Masal!', lqbal 5(4) (apnl 1957): pp. 49 - 67, alsa ' Islami Solalism• Fikr-o-Nazar 4(6) pp 357-366.
146 Jagan Nath Azad. 'lqbal, Islam aur lshtirakiyat', Ma'aril (Azamgarh} 117 (2) Feb. 1976, pp. 85- 106; 117 (3) March 1976. pp. 165 -186.
147 Abdullah al - Masdusi, 'lqbal ka Maliyati aur Ma'ashi Nazariyah'. fq· bal Revıew, (Karachi) 1 (17) Jan. 1961.
148 Rahlm Bakhsh Shahln, lqbal ka Maaslı/ Nazariyat, All Pakıstan ls· lamic Educallan Congress (n.d.)
149 Abdullah Fadooqi. 'ıslamic Soclalism and lqbal', tqbal Revıew, Karachi, 15(1) 1974, pp. 1 -7.
JOURNAL OF ISLAMI C RESEARCH VOL: 11, NO 3-4. 1998
ISLAM IKTISAT DÜŞÜNCE TARIHI ÜZERINE YAPILAN ÇALIŞMALARlN BIR TAHLILI
yazarlar vardır. Halife Abdulhakim'e 150 göre ikbal top-
H .1 R 151 rakların kamulaştırılmasını savunur ve anı arney, ikbalin sosyalist politikalardan birçok açılardan yardım
_ . 152 R h 153 B h·154 umdugunu ıfade eder. Merak, a man. ro ı
ve Osman 155 tarafından şiddetli bir şekilde yaniışianan bu düşüncelere katılma eğilimindedir.
Sonuç
Geçmiş dönemler boyunca bazı müslüman alimierin
iktisadi düşünceleri üzerine kısa geçmişte yaz ılanlar
üzerinde yapılmış bu özet araştırma onların bazı hususiyetleri ile sonuçlandırılabilir. Bu yazarlar arasında çok az profesyonel ekonomist vardır ve konuyu ele alan yazarlar arasında çok azı konuyu hakkıyla detaylı olarak
araştırmıştır. Fakat bu yazarlar bile Islam iktisat düşüncesinin kendine has bazı özellikleri ile sürekliliğinin olduğunu ortaya koymuşlardır. Islam iktisat düşüncesi
kesin olarak islam dünya görüşünden kaynaklanmaktadır . islam dünya görüşü gerçeği Islam iktisat düşüncesinin ifrat ve tefrite yönelmesini engellemiş, ve onu
toplumsal, siyasi ve manevi alanlardaki islam düşüncesi
ile entegrasyonunu sağlamıştır.
Yazarlarımızın her biri tarafından ayrı ayrı ifade edi
len Islam iktisat düşüncesinin ikinci bir niteliği ; sosyal adalet için olan çabasıdır. islam adaletin üstündeki mal üretimini asla meth etmez. Bu, müslümanların dü
şüncesinde ekonomik gelişme ve zenginl iğin olmadığı
anlamına gelmez. Insanların ihtiyaçlarını karşılamayla il-
150 Khallfa Abdul Hakım, /sla and Communism. Lahore: lnstituıe of lslamıc Culıure. 1969, p. 213.
151 Muhammad Hanıf Ramey, lqba/ aur Soclalism, Lahore: Al · Bayan. 1970.
152 J. Marek, ·socialisı ldeals ın the Poetry of Muhammad lqbaı ·. Stud· tes in Islam, Del hi, 5 (1 - 3) April - July, 1968, pp. 167- 179.
153 S. A. Rahman, /qbal and Social/sm. Karachi: Hambard Academy, 1974.
154 ıbid.
155 Muhammad 'Uthman, Hiyar· e /qbal ka ek Wadnbatt Daur, Lahore· Maktab ·e· Jadeed, 1975.
gıli vurgusu, devletin üretimi geliştirme çabası anlamına
gelir. Fakat üretimin paylaşım yöntemi her zaman mik
tardan önce düşünülür ve birçok alim refah için gerekli
şart olarak sosyal adaletı vurgular. Diğer bir nitelik, Islam
düşünürlerince ifade edilen, insanın temel çıkarlarında
çatışmanın olmadığıdır. Genel bir ifade ile onlar yok
sulluk ve toplumun zayıf kesimleri ile çok ilgilenmişlerdir. Onlar sürekli "toplumsal otoriteye" yaniışı düzelimesi için çağrıda bulunurlar, ancak onlar islam sosyal düzeninde
zenginler ile fakirler arasında telafi edilmez bir çıkar ça
tı şmas ı tehayyül etmemişlerdir.
Geçmişteki islam iktısat düşüncesi siyası çalışmalar
kapsamında ele alınmıştır. Son iki asırda geliştirilen iksitadi analizler günümüzde pek rağbet görmemiştır.
Islam düşünüderi değerlendirmelerinde meseleleri kar
ş ılaştırılmalı bir bakış açısıyla ele aldılar, bu meseleleri
mantıki nedenlerini bulmaya çalıştılar, fayda, kamu ya
rarı , sosyal adalet ve hürriyet konularında geniş pers
teklife sahip islam hukuku ışığında bu meseleleri man
Iıki nedenlerini bulmaya çalıştılar, fayda, kamu yararı,
sosyal adalet ve hürriyet konularında geniş persteklife
sahip islam hukuku ışığında bu meselelere çözüm bul
maya çalıştılar. Böyle yapmakla ekonomik tahliliere ne
den olan mevcut şartların tanımlanmasına atıfta bu
lundular. Yakın geçmişteki bu yazarların çalışmalarında
uluslararası ticaret, vergilendirme, büyüme, gelişme,
para ve fiyatlar birçok konuyla ilgili değe rierli düşünceleri
ve bakış açılarına rastlamak mümkündür. Bunlar yuka
rıda anlatıldı. ilk dönem çalı şmaları nın çoğu hala keş
fedilmediği için bu kaynaklardan daha fazlasını haklı o
larak beklemek mümkündür. Ünlü islam düşünürlerinin
orjinal çalışmalarını daha analitik çalışmaları ortaya çı
karak profosyonel ekonomistlerden ümit etmekteyiz.
islamda iktisadi düşünce, meteodolijisinin ve alanının
karşılaştırılmalı bir ifadesi düşüncenin sahip olduğu fark
lı nitelikler dolayısıyla daha fazla araştırmayı bek· lemektedir.
ISLAMI ARAŞTIRMALAR DERGISI , CIL T: 11 , SAYI 3-4, 1998 235