kıbrısta tirfc...
TRANSCRIPT
İMTİYAZ SAHİBİ ve
Başyazarı ’ *
FEVZİ ALt RIZA* * *
Telefon 687 Posta Kutusu 156
Lefkoşa-Kıbrıs
H U R S O Z
VIL.: 3 s a b a h ç i k a r g ü n d e l i k g a z e t e d i r 3 a Yİ: 692
P A Z A R 17 Ekim 1940
Kıbrıs için Seneliği £ 2 Hariç için Seneliği £ 3 .
* * *Sayısı 1 Kuruştur.
3 aylık abonesi 12 şilin Adresinize gönderilir.
KIBRIS NOTLARI: 9
KıbrıstaTirfc
Kadınları
Bugün Ü M ya d a M Esaret Ç ar zamanından d a ia fazladır t, . 'RUS HALKININ YÜZDE:
s BUÇUĞU ESARET ALTINDAParis: 16 Ekim: Birleşmiş Milletler Derneğinin Sosyal Komisyonunda dün söz alan İngiliz
Temsilcisi Dışişleri Bakan yardımcısı Mr. Ghristofer Meyhiu Sovyet Rusyada bu gün milyonlarca insanın esaret hayatı yaşadığını beyan ederek Rusya aleyhine şiddetli ithamlarda bulunmuştur. Bakan şöyle demiştir: «Elde edilen bütün delillerden anlaşılıyor ki, bu gün Rusyada tarihte hiç eşine rastlanmamış bir esaret sistemi hüküm türmektedir.
Zorla çalıştırılan amele ordusunun kamplarında bu gün açlık, sefalet tam manasıyle hüküm sürmektedir. Alınan resmî malumattan ve Rusya dışından elde edilen bilgiye göre, bu insanlar Devlet Rejimine aleyhtar oldukları için bu sefaleti çekmektedirl er.
Sözüne devam eden Mr. Meyhiu, mevcut esirlerin 5 ilâ 15 milyon arasında olduğunu ve Şimalî ve Şarkî Rusya halkının hepsinin bu şartlara tabi tutulduklarını bildirmiştir.
Bu ithamların yapılmasına sebep, Ingiliz Müstemleke halkının fena muamelelere tabi tutulduğu hakkında Rusya tarafından yapılan iddialar Mr. Meyhui’nin yaptığı bir kıyaslamağa bakılırsa, esir gibi çalıştırılan işçilerin adedi en az 5 milyon bile kabil edilse bu Rus halkının yüzde iki buçuğunu teşkil etmektedir. Halbuki Çarlık devrinde esir gibi çalışanlar Rus nüfusunun yüzde 0.13 nisbetinde idi.»
RUS FABRİKALARI SİLAHI YAPIYOR
ÖNÜMÜZDEKİ İLKBAHARDA HARP MI ÇIKACAK ? .Londra: 16 Ekim: Buraya gelen haberlerden anlaşıldığına
göre, Rus silâh fabrikaları duımaden yeni sistem silâhlar yapmaktadır. Bunlar arasında en fazla otomatik silâhlar yer almaktadır. söylendiğine göre, istihsalâttan maksat her Rus askerinin bir otomatik hafif silâhle teçhizidir. Ayrıca tecrübe ile en iyi bulunmuş olan Stalin III tipinde 62 tonluk tanklar yapılmak? tadır, diğer taraftan bulunan bazı müşahitler, önümüzdeki ilkbaharda harp çıkması ihtimalinden bahsetmekledir.
KONT SFORZA’NIN AYAN MEOLiSâNDE-
K! NUTKURoma: 16 Ekim: İtalyan Dışişleri Bakanı Kont Sforza, İtal
yan Ayan Meclisinde veıdiği bir nutukta Triyeste’nin Italyaya iade edileceğinden emin bulunduğunu söylemiştir. Trestenin etrafta bulunan memleketler ve bilhassa Yugoslavya için serbest bir liman haline getirileceğini belirttikten sonra, şunları söylemiştir: «Somali'nin Italyaya tekıar verileceğine inanıyorum. Fakat bunnn nasıl ve ne zaman vaki olacağım kestiremem.»
Soforza sözüne devamle, Italyan Hükümetinin bir harp çıkacağına inanmadığını fakat beynelmilel bir kriz mevcut olduğuna işaret etmiştir.
Kazanç Vergisinden.Acı Şikâyetler
Kazanç vergisi sebebiyle bir kısım çarşılıdan ve bilhassa tatlıcı, kahveci, bakkal ¿’e Jşüçük tuhafiye esnafından şikâyetler almaktayız.
Eski sistemin değişmesinden sonra bu yeni usul ile, halkın, hükümetin arzu ettiği gibi hakkaniyet ve insaf ölçüsü ile yine uygun bir vergiye tabi tutulama- dığı, yükselen bu şikâyetlerden anlaşılmaktadır.
Sayın Kazanç Vergisi Müdürünün dikkal nazarını bu noktaya çeker ve yapılan şikâyetler üzerinde ehemmiyetle durması gerekliğini belirtiriz.
Halkın küçük esnaf zümresi,(harp sonrası zorlukları sebebiyle) kazanç menbalanmn darlığından şikâyet ederken; öteden, kendi elile doldurdugn ve defterlerine göre uygun, vergi beyannamesi hilâfına olarak, fahiş vergilere tabi tutuluşu, her keşte dehşet ve büyük bir teessür.yaratmaktadır. ‘ v
Bir çok alâkadarların (ıkrine göre, bu keyfiyetin hali haır ^ekli ile KEYl l olarak devam
etmesi, memleketimizde zamanla sefalet ve perişanlık doğurmuş olacaktır.
Hükümetin dikkat nazarını çekgriz.
CC M H U R İY E T BA Y R A M IN IN
K U T L A N M A SII4 .10.48 Perşembe günü
K .A .T .A .K . evinde Kurum ve Kulüpler bir toplantı yaparak Cumhuriyet Bayramını Girne Kapısı civarında ki yeni spor sahasında kutlanmasına karar vermişlerdir. Bu maksat için müfrez bir heyet ayrılmış ve faali yete geçilmiştir.
C U M H U R İY E T B A Y R A M I K U T L A M A M Ü FREZ
H EY ETİN D EN Cumhuriyet Bayramında
yapılacak törenlerde şiir oku nıak isteyen genç Bayanlarla Bayların şiirlerinin bir kopyasını ve isimlerini 20.10.48 Çarşamba gününe kadar Kem al Deniz Ticaret evine göndermeleri rica olunur.
Yazan: HASENE İLGAZ
Kıbrıs Türk kadınlarından pek azını çarşaflı gördük. Bunlar 35 yaşından yakarı olan bazı bayanlardı; kısa ve dar bir etek üzerine konulan pelerin âdeta orada süs yerine kullanılıyordu. Çünkü pelerinin dirseklere kadar olması, uzun bulunması ve baga bağlanan kısmın küçük ve ensiz büzgülü olarak pelerinin üstünden veya altından bağlanması bu-* radaki pelerinin tıpkı bizim Birinci Cihan Harbi zamanında kullandığımız gibi bir kapatma ve örtmeği ifade etmeyip bir süs karşılığı kullanıldığını bize derhal hatırlattı. Bilhassa kulakların arkasından çıkartılan kesik bir saç demeti bu çarşafa bambaşka bir çeşni veriyordu.
Bundan başka bütün gençlik tıpkı bizim yurdumuzda olduğu gibi geziyordu. Her şeyleri mükemmeldi. Yazılacak, söylenecek bir şeyleri yoktu.
Kıbrıs kadınlığının bilhassa vakti yerinde olanların günlerini nasıl geçirdikleri üzerinde durduğumuz zaman bu günün genç Türk bayanlarını bazan evlerinin işlerine nazaret etmekle, veya kendi işlerini yopmakla, çocuklarını büyütmekle öğleden sonra bir masa başında birkaç parti oyun oynamakla ziyaret yapmakla ve ica- bettiği zamansa her şeyi bırakarak her türlü rahatını feda ederek bir memleket işinde çalışmakla günlerini geçirdiğini duyduk. Hatta bunlardan bir kısmını da gördük, tanıdık.
Bilhassa münevver ve kül* tür sahibi olan Viktorya kız lisesi müdür muavini olan bayan Fitnat Zeynel ve öğ ıetmen Hatice ve diğer ar kadaşları günlerce bizim rehberliğimizi yaptılar Baloda tertip heyeti olarak baloyu tanzim ettiler. Uzun tuva letlerile bazan hoparlör ba- şmda, bazan piyangoda, bazan büfede hizmeti şeref bildiler.
Ve sonra da bayramın birinci günü ayni okulun yoksul çocukları için Bn. Fitnatı Atatürk meydanında ellerinde rozet, ve kutularla her-
“ C e n n e t t e * H u z u r s u z l u k
Vâi 91
Çeviren: M. YAĞMUROGLU
Loudrada yayınlanan Liberal «News Ckronicle» mecmuasının özel muhbiri Geofry Hoare» son günlerde Kıbıısı ziyaret etmişti. Adamız hakkmdaki düşüncelerini yukarıdaki başlık altında neşret
miş, biz de aynen aşağıya alıyoruz.
Du tecrübeli muhbirin Kıbrıs hakkında vasıl olduğu uetieelerle bir çok okurlarımızın hemfikir olacaklarını kuvvetle tahmin etmekle beraber, muhakkaktır ki iki noktada onun fikriue iştirak etmiyeceklerdir. 1- Kıbrıstaki Ingiliz memurlarının sayısının 50 deu
az olduğuna. 2- Kıbrısta hayatın ucuz olduğuna. * ,
(1)Hayatımın son üç senesini
Orta Şarkta geçirdim. Bu gün dünyada huzursuzluk yaratmak yolunu tutmuş bulunan bütün memleketleri dolaştım. Doğu Akdenizin belli başlı adalarını, şirin, mavi sular arasında mücevher gibi etrafı süsliyen bir çok yerleri de gezdim. Giridi dolaştım. Bu ada pek şirin ve Yunanistana nisbeten barış ve huzur içindedir.
SEH H A R RO D O S A D ASI Sehhar Rodosu dolaştım.
O ada ki ömrüm içinde görmüş bulunduğum en çok C E N N E T ’e benziyen bir yer. O ada ki “ İkinci Dünya Savaşı” ndan sonra barışı sağlamak için İtalya tarafındanYunanistana bırakıldıktansonra her kesin gözü önündegünden güne tefessüh etmek-tedir...Son olarak daKıbrısa gittim.
‘BA ŞK A B İR A D EN C EN N E T İ” (K IB R IS ) .
Büyük Britanya sömürgelerinden biri olan ve tahminen 3000 kare mil s^ha işgal eden Kıbrıs’ın tahminen 5oo,ooo nufusu vardır. Filistin’den 150, Türkiye’den 80, Atina’dan 600, ve Moskova’dan 1400 mil mesafede olduğuna göre ahalisinin mes’ut olmaları lâzımdı. O ia- da her şey vardır ve diğer Orta Şark memleketlerinde bulunmayan bir çok şeylere de maliktir. Lâtif bir iklimi, değişmeyen mavi seması, ılık ve parlak mavi denizi, çamlarla örtülü tepeleri, Venediklilerden kalma muazzam hisarları, harap olmuş kilise1 leri ve kaleleri vardır. Ora-
kese rozet takarken gördük. Şehrin yüksek ailelerinden birinin kızı, bir tüccarın eşi bir lisenin müdür yardımcısı olan Bayan [Fitnat okulunun yararı için rozet dağıtıyor ye para topluyordu.
işte Kıbrıs Türk kadınım böyle gördük. Böyle tanıdık. Kıbrıs bayanlarının arasında hukukçu, doktor, eczacı, diş çi ve diğer meslekte olanlar da vardır. Burada yüksek tah sil arzusu kadınlar arasında günden güne genişlemekte ve yayılmaktadır. Bu .gün hâlâ Tüıkiyede ve diğer ccnebi memleketlerde tahsillerine de vam eden pek çok Türk kız lan bulunduğunu öğrendik ve sevindik.
(Devamı Var|
da hayat çok ucuzdur.Fevkalâde iyi bir idaresi
vardır ve orada her vatandaş tehlikeden, cebir ve zulümden ve işkenceden m u ar radır. K ıbrıs’a has olan bu emniyet ve saadet 30 sene- denberi İngiliz idaresi saye1 sinde devam etmekte olup K ıbrıs’lılar — diledikleri tak’ dirde—bunu diledikleri kadar* daha devam ettirebilirler. Diledikleri takdirde de söz mü ?. Maalesef bir kısım K ıb - rıs’Iılar idarede bir değişik' lik yapılmasını ister gibi gö- rünüyorlar ki — Yunanistan gücenmesin amma — dünya yüzündeki en büyük hüsnü niyetle yapılmış bile olsa bu ancak ve ancak meş’um ve musibetli neticeler doğura- bilir. Çünkü Yunanistana ilhak için arasız iğfal gayret- leri vardır ve Yunanistandan mugayiri iffet olarak “ ANA VATANF’diye bahsediyorlar!. Halbuki K IB R IS H İÇ B ÎR ZAM AN YU N A N O LM A M IŞ T IR .
Bu hattı hareket, gûya K IB R IS L IL A R neslen, lisanen, dinen ve kültür bakımından kendilerini Yuııaııistanm birer vatandaşı olarak adde- derler” esası üzerine dayan- maktadır. Hakikatta ise K IB R IS H İÇ B lR ZA M A N Y U N A N lST A N IN B İR P A R ÇASI O LM UŞ D E Ğ İL D İR . Hatta Kıbrıs politikacılarının senelerdenberi kuvvet (taraftar) kazanmak için kullana- geldikleri —EN O SİS— ilhak gayretleri — ki bu cereyanın önderleri Ortodoks kilisesinin rakipleridir—bile şimdi Mulı- tariyet’e taraftar olan yeni bir SO L C U ZÜM REnin zuhuru ile tehlikeye düşmüştür. Böylece S A Ğ C IL A R Y unanistana ilhakı isterlerken, S O L C U L A R — ki hakikatta komünisttirler — Komünist bir Yunanistana ilhakın başlangıcı olabilecek Muhtariyeti elde etmek istiyorlar, ve Yunaııistanda uzun sürecek bir dahilî harpten sonra şayet Atina Millî Hükümeti komünist Marko yu* mağlûp ederse Solcuların kendileri veli nimetleri Moskovanın yardımı ve onun V E S A Y E T İ altında K IB R IS I idare etmek sevdasındadırlar.
Bu iki zümrenin kuvvetini kıyaslamak güçtür. Fakat bir çok müşahitler Kıbrıs
* K ıbrıs’ı Kastediyor
(Devamı ikinci sayfada)
H& M A AD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR
Sayfa 2 ( H U R S U Z ) 17 Ekim t()43
Hhalrc« Ruhbanla kısa Ur dertleşmeYazan: M. KACl HOCA Peristeroua
Geçenlerde komünist olmayan [Rum vatandaşlarımız! ruhanilerinin idaresinde Lef- koşada bir miting yaptılar. Bu defaki mitinge bilhassa papakları iştirak ettiler. Garibi şudur ki bu hıukaddes adamlar koca medenî bir (Roma) imparatorluğunu batırdılar. tnkiraza uğrattılar. (Galile) gibi âlimleri, (güneş âlemin merkezidir dediği için (Brono) gibilerini diri diri ateşte yaktılar. Romada imparator Karakal- la’nın mermer sütunlu o güzelim saraylarını, o meşhur hamamlarını ve Romanın asan medeniyetini mahvedenler; vaktiyle yüz bin kişilik o meşhur (Kolija) büyük eserlerini küherçele tasfiyesi için! esnafa icar edenler hep papaslar olduğu malûmdur.
Meşhur İskenderiye kütüphanesini, o ilimlerin beşiği olan kitapevini ve bu mektebin muallimesi Hibark gibilerini sokak ortasında işkence ile öldürten İskenderiye despotu Teofil değil miydi ? Bu gibi cinayetlerden tarih hep papasları mes’ul tutmaktadıı. Hele İspanyolların Yalıudi- lere ve biraz sonra da Müs- lü inanla ra yaptıkları mezalim, tarihlerimizde yazılıdır. Zavallı Müslümanları zorla vaftiz ederek Hristiyan yaptıklarını ve olmayanlarını da diri diri ateşte yaktıklarını bugün tarihlerde okuyor ve hep müşevviklerin papaslar olduğunu öğreniyoruz. Ne kadar büyük bir nankörlük tür ki sekizyüz sene kendilerine ilim, medeniyet ve hocalık eden milleti, Hristiyanla- rın rühban sınıfı yok ettiler. Bir hakikattir ki bu ruhaniler en aşağı bin sene Avru- pada terakkiye mâni oldular. Avrupada din namına dört yüz bin adamı ateşlerde yakmağa mahkûm edenler, engizisyon papas mahkemeleri idi.
Dünya durdukça bu vak alar, bu mukaddes zevata ebediyyen silinmez bir yüz karası kalmış ve kalacaktır. Bereket versin Fransa Büyük inkılâbı oldu da papaslaı umumeıı manastırlardan ve kiliselerden koğuldular ve işte o vakit Hristiyan âlemi de fikir hürriyetine, vicdan lrirriyetine, din hürriyetine salıip oldular.
Uzağa gitmeğe ne hacet, Birinci Büyük harbdeıı sonraki mütarekede yabancıların tzmire çıkmaları üzerine {»apaşların neler yaptıklarını kendi millî tarihimizde tüylerimiz ürpermeden okuya- mayız. Binlerce sene beraber yaşadığımız Hristiyanları A . ııadoludaıı çıkartmağa denilebilir ki papaslar sebeb oldular.
Burada sırası gelmişken bir hafta evvel olan bir vak’ayı zikretmeden geçemiyeceğim. Köfünyede bulunuyorum... istavroz manastırına mensup iki papas un öğütmek için gelmişlerdi. Bir Rum kadını papasların birisine şöyle bir şikâyette bulundu : “ Beni buraya evlendirdiler. Bufada Hristiyan yok, mektep ve kilise vok, Onutı için çok
müteessir oluyorum.” Kadıncağızın bu sözlerine kargı orada Türklerin karşısında papasın ne cevap verdiğini tahmin ediyorsunuz ? Papas dedi ki : “ Kadınım meraketme yakında anamız gelecek! Biz bunları (vaftiz) edeceğiz, olmayanları da öbür dünyaya göndereceğiz. O vakit bu köyde de hem bir mektebimiz ve hem de bir kilisemiz bulunacak.”
Bakınız bu ruhaniler bizim hakkımızda neler düşünüyorlar ?
v / ' %
Köfünyede Türklerden birisi kendilerine lâzım gelen cevabı vermiş ve mesele kapanmış... Bize hürriyet vadeden bu millete nasıl itimat edilir? Şimdi bunlar millici kesildiler, ilhak istiyorlar. Annelerini, (Midera Ellas)ı buraya getirmek istiyorlar.
lurkiyenin vaktiyle nam nimeti ile büyüyen bir tüccar da, çoğunluk bizdedir, ilhak hakkımızdır, diyordu, iş çoklukta ise Rusyada elli milyon Türk vardır; neden bunlara hürriyet veyahut Türkiyeye ilhak hakkı verilmiyor? Af- rikada Gezair, Tunus ve Fas5 ta Fransızların işi ne? Cava da yetmiş milyon Müslüman iki buçuk milyonluk Felemenklinin esareti altında asırlarca neden mezalim görüyorlar? • Bu suallerime muhterem ilhakçı geçinenler cevap versinler. Bütün Avru pa ve dünya milletleri Yu- nanistanda Markosun ne yaptığını görüyor ve biliyorlar.
Oradaki Türk ve Yunani- lere (Sen Bartelemi) katli âmına nazireler yapılmaktadır. Eline geçirdiği Türk ve Rumların çoluk çocuğunu, köylerini yakıyor, icraatı ile bu komünist uşağı âdeta barbarlara rahmet okutturuyor. Ortada bu kadar kötü ve fakat hakikî misaller dururken; Birleşmiş Milletler Konseyinin seksen iki bin asîl ve necip Türk çocuğunu göz göfe kurbanlık vereceğine inanmıyoruz.
Muhterem despot efendilerin gezdikleri yerlerde milletlerine verdikleri öğütleri duymuyor değiliz. Kendilerine soruyoruz; acaba vazifeleri bu mudur?1 Bakınız taptıkları Hazreti Isa buyurur ki r-
(Komşunuzu kendiniz gibi seviniz. Sana bir tokat vurana öteki yanağını da çevir. Sizden birisi paltonuzu isterse ona binişinizi de veriniz..) Bunlar Mesilıin talimatıdı r. İncillerinizde yazılıdır.
Şimdi Hazreti Isa bu dünyaya farzedelim gelse ve
elinde bir salâhiyet olsa eminim ki iptida idam edeceği kimseler bu mukaddes pederlerdir. Buna hiç şüphe etmiyorum. Çünkü Mesihin talimatına hiç de uymuyorlar İLH A K İÇ İN B İR K A Ç SÖZ
¡1:878 de malûm olan şerait altında Türkiye, Kıbrısı în- giltereye icar etti ve bizTürk- ler de Ingilizlere emanet olarak bırakıldık. Takriben otuz senesine kadar öksüzlüğümüzü, yetimliğimizi his etmemiştik. Çünkü o zaman necip ve hakikî Ingiliz idarecileri tarafından idare ediliyorduk. Bir çok Jairelerde hep Türkler vardı. Sonra Ingiliz olduklarına yüzde yüz şüphe ettiğim idarecilerin yüzünden bir çok dairelerden ve hükümet işlerinden koğul- duk ve hâlâ da koğulmakta- yız. ö y le hükümet daireleri vardır ki orada tek bir Türk yoktur. Sevgili Türkçemiz resmî bir lisan iken bir çok dairelerde maalesef yer bulamıyor. En acıklısı mekteplerimizde millî günlerimizi bile tes’it edemiyoruz. Bu memlekette vaktiyle iki terazi kullanıldı. Bunları sevgili Valimiz (Lord Winster) Hazretleri de bilmiyor değildir. Bütün biliyor, vakit ve gününü bekliyor, insan hür ve demokrat bir Ingiliz idaresinde yaşadığına bunların bu taşkınlıklarını gördükçe âdeta şüphe ediyor. Bu millet şımardıkça şımardı.
Haniya biz Türkler emanet olarak bırakılmıştık. Bizi himaye için muhtelif siyasî meclislerde ve son olarak Lozanda söz verilmişti, K a naatimizce artık bu kötü işlere bir nihayet verilmelidir. Bunu sevgili Valimizden bekleriz ve biz Türkler bunun yapılmasının en doğru bir hareket olduğuna iman etmişizdir.
Sözün kısası şudur : İlhakçı vatandaşlarımıza şunu ihtar edeyim ki farzı muhal olarak (annesi)rıi buraya getirirse biz Türkler de dağlara çıkacak değiliz. Bizim de sevgili bir babamız var.
T a r l a V e A ğ a ç
S a t ı ş ı
Leyınosunlu Haralambo Yoannidis ile diğerlerinin aşağıda gösterilen malı 1948 Senesi Ekim ayının 24 üncü Pazar günü ö.e. saat 10 da Slelyo Sanidyodinin Kahvesinde müzayede ile satılacaktır.
Teferruat için Kahvedeki müzayede pusulasına bakınız.
Leymosunda Aynikola mahallesinde marguts’a mevkiinde 32757,32758 numaralı kayıtlı tarla, ile ağaç.
Leymosun Defteri Hakanı Dairesi
tarafından isdar olunmuştur.
KAMBiLliLl TAKSİ YAZIHANESİ
"İ5£U
NEW BEAUTY AND STVLE. M od trı ıPK* to thh r
Kambillili Taksi Servisi en mükemmel bir servistir. DE SOTO markalı en lüks otomobiller en tecrübeli şofer- Ur.'Salim , rahat, konforlu otomobiller; ancak Kambillili
servisi vasıtasivle elde edilebilir.
idareı Tftekj
istida No. 3)948
L Â R N A K A M A H K E M E ! Ş E R ’İY E SiN D E • Teniizi Vesiyyet Ruhsatı Salâhiyeti
Lârnaka Şer’iye Hakimi M. BEHA HuzurundaKlâvya’ ii Müteveffa Haşan Selim Maddesinde
V E
Klavya’lı Fatma Hasaıı Selim İstidası MaddesindeMüstedi Klavya’lı Fatma Hasaıı Selim avukatı Mister M. Grambinin
işbu istidaya ait ihbarnamelerin Türkiye'de bulunup ikanıetkâlıları d a-
malûm gaip verese olan Ali Haşim ve Fatma lfaşime nasıl ve ne suretle lâyıkı veçhile tebliğ edilmiş addedileceğine dair Mahkemei Şer’iyece emir istarı lıakkındaki müracaatı üzerine İŞBU MAHKEME, müstedi taralından işbu istidaya leffedilen tahlifname badelmütalea, Klavyâ’h Müteveffa llasan Selim terekesinin idaresi ruhsatının Lâmakalı Mister Miltiades K. Ikonomakis ile K lavya muhtarı Halil Hacı Ali Efendiye itasına dair olan istida ilıbaınamelerinin:-
1. işbu emrin bir sureti ile bir kıt'a ihbarnameyi Kıbrıs’ta Lefkojadu münteşir «Hür Söz- gazetesinde bir hafta aralıkla iki defa neşretmek,
2. Ayni emrin birer sııreri ile birer kıt'a ihbarnameyi gaip verese ile muhaberesi olan Kiavya muhtarı Halil Hacı Ali’ye tebliğ etmek suretiyle mezkûr gaip vereseye lâyıkı veçhile tebliğ edilmiş addedileceğini EMİR EYLEK.
Ve kezalik İŞBU MAHKEME, 1948 senesi Kâııunu-Evvelinin yedinci günü öğleden eveel saat 9 da bu istidanın istimal için tayin edildiğini ve mezkûr gaip veresenin Mister Miltiades K. lkonomikis ile Klavya muhtarı Halil Haci Ali Efendiye müteveffa Haşan Selim terekesinin iıkı resi ruhsatının itasına itirazları olduğu takdirde balâda mezkûr isti.na gününde derıniyan etmeğe ihmal ederlerse istidaya müteallik her hangi bir ilânnameniıı Mahkeme ilân tahtasına talik edileceğini EMİR EYLER.
29, Eylül, 1948 tarihinde ita olunmuştur.29, Eylül, 1948 tarihinde tastir kılınmıştır.
Aslına Mutabıktır (Inıza) M. BEHA
Mağusa - Lârnaka Kazaları Mağiısa— Lârııaka KazalarıŞer’iye Hakimi Şer'iye Hakimi
Idarci Terake
İstida No. 3)948
L Â R N A K A M A H K E M E ! Ş E R ’lY E S lN D E Tenfizi Vesiyyet Ruhsatı Salâhiyeti
Lârnaka Şer’iye Hahimi M. BEHA HuzurundaKlavya’lı Müteveffa Hasaıı Selim Maddesinde
VE
Klavya’h Fatma Haşan Selim istidası MaddesindeMezbur müteveffanın emvalinde her hangi bir
alâka ve iddiası bulunan verese ve sair eşhas tarafına.K lavya’lı müteveffa Haşan Selim terekesinin idaresi
ruhsatının Lârnaka’lı M r. Miltiades K . Ikonomakis, ije Klavya Muhtarı Halil Hacı Ali’ye itası zımnmda Klavya’h Fatma Haşan Selimin işbu Mahkemei Şer’iyeye istida eylemiş bulunduğu ve mezkûr istidası Mahkemei Şer’iye tarafından 7 Kânunuevvel, 1948 Sah günü öğleden evvel saat 9 da rüyet edileceği ve işbu idare ruhsatının itası aleyhinde her hangi bir sebeb dermiyan etmek isteyen eşhasın yevmi mezkûrda istima edileceği tarafınıza işbu ihbarname ile ihbar olunur.
Lârnaka Şer’iye Mahkemesi kâtibiLârnaka: 29.9.1948 Ahmet Riza
«
»
•jjs i/
W * ymM »...
&
r
CRAVENAftellolu Iprcinya
sigaralarıBEN lM IÇ lN H ER ZAM AN... Ç O K SE R İN
L E T İC İ ÇO K HOŞ... O K A D A R T A TM İN K Â R D IR
- ( ip O k ş a « ’ ; i«tj»aö iç* ö*'iflSaiiii BMfcttT İKCÎ !S t (fa « !*
pÉXÉXUE «ÇÜif- şt. Dm tastı »rl
ifamcb* *>■* Uttâş Tsar j
W ÎÉ tt * ! ¿ifepb» m
TİMİM K, ;; j_
•\
■“ Kıbrısta en çok içilen
iellolu virçinya sıgaradır.Asla boğazınıza tesir etmez... Asla kalitesi değişmez.
LONDRADAN İTH A L ED İLM İŞTİR.
MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMI
'te V isTIR
~ :!l *
i? Ekim 1948 (H Ü R SÓ Z ; a.
Türkiye Haberleriİstanbul Muhbirimiz H. Nevzal Karagil Bildiriyor
ISTAN BULD AN G EÇ ENA M E R İK A L I İK T tS A D
M Ü T EH A SSISI İstanbul (Hususî) Ameri
kan yardımının Ekonomik Kooperasyonu Teşkilâtına (E.G.A) mensup Dr. Corne- lius Wortendykej bir İsveç uçağıle şehrimize gelmiştir Ankaraya giden l)r. Gömeli- us, kendisile görüşen bir gazeteciye şunları söylemiştir :
“ -‘-Marshall plânının tatbikatım görmek, Avrupa devletlerinin ekonomik durumunu müşahede etmek üzere seyahate çıkmış bulunuyorum. Türkiyeye de bu maksatla geldim. Marşal plânına dahil 17 devlet içinde tetkikle r yapacağız. Burada ne kadar kalacağım belli değil. Türkiyeden sonra Atinaya, Romaya ve Parise gideceğim.
E.C.A. (Ekonomik Koope- rasybn İdaresi) Marslıal plâ’ nınm tatbikini idare eden bir organdır. Bütün maksadımız Marshall plânına dahil devletlerin bir an evvel kalkınmasına çalışmaktır.
T Ü R K İY E DÜNYA BANKASINDAN E L L İ
M İLYON D O LA R BO RÇ İST E D İ
Vaşington: Türkiyenin. bir borç elde etmek için Dün' ya Bankası ile müzakerelere başladığı resmî diplomatik çevreler tarafından açıklanmıştır. Dünya Bankası, imar ve kalkınma projelerini malinde tetkik için Türhiyeye bir heyet göndermek tasavvur undadır. Diplomatik ma kamlara göre Avrupa kalkınma plânı tesisleri Türkiyenin plânlaştırdığı gelişme projelerine kâfi olmadığı için bu borç istenilmiştir. Ne miktar borç istenildiği açıklanmamıştır.
Ekonomik işbirliği idaresi şimdiye kadar Avrupa kalkınma programı tahsislerinde Türkiyeye bir şey vermemiştir. Bununla beraber bu memlekete 50 milyon dolar tahsis edilmesi kuvvetle muhtemeldir.
Resmî diplomatik çevrelere göre Türkiye Dünya Bankasından alacağı borçla bir yandan imar ve modernleştirme programının tatbikine girişecektir.
Dünya Bankası makamları, kredi talebine verileeek cevabın, mahallinde yapılacak tetkiklerde Türkiyenin bu konuda vereceği teknik tafsilâta bağlı bulunduğunu beyan etmişlerdir.
T Ü R K İY E D E GENEL N Ü FU S S A Y IM I İÇ İN
Y E N İ T E D B İR L E R A LIN A C A K
Ankara, (Hususî)—İstatistik Genel Müdürlüğü 1950 yılında yapılacak olan genel nüfus sayımı için şimdiden hazırlıklara başlamıştır. Genel Müdürlük önümüzdeki yıl yabancı memleketlerden uzmanlar getirtecek ve istatistik işlerinin daha iyi biı şekilde yapılmasını sağlıya- cakör. Bu arada 1949 yılında köy ve sanayi sayımla riyle zirai işletme anketi yapılacak, 195° de ise genel tarım sayılı» icra olunacaktır. Genel
Müdürlük 1949 yılında Mil- letlera rası İstatistik Enstitüsü ve Birleşmiş Milletler Teşki lâtı İstatistik Komisyonu yıllık toplantısına iştirak etmek etmek üzere de şimdiden hazırlıklara başlamîştir.
BİK YILDA YAPILAN OKUL
BİNALARI
Ankara (Hususi)- Öğrendiğimize göre 1948 vdında 1841 ilkokul ve
«01 öğretmen evi yapılmıştır. Ünümüzdeki yıl içinde inşaat faaliyeti daha fazla hızlandırılacaktır.
F İL İS T İN E G Ö N D ER İLEN Y A H U D İ G E N Ç L E R İ
İstanbul — Son günlerde şehrimizde faaliyete geçen bir teşkilât, Yahudi gençleriyle teşriki mesai ederek bunlara bir takım vaitlerde bulunmakta ve bunları toplayarak Filistine sevketmek- tedir. Bundan bir müddet evvel Feyyaz motöriyle yüze yakın bir kafile H ayfaya müteveccihen yola çıkmıştır. Evvelki gün de Yahudi gençlerinden mürekkep 90 kişilik bir grup, limanımıza mensup bulunan 260 tonluk Kafkasya isimli motörle ayni şekilde Hayfaya hareket etmişlerdir.
EĞİTİM KOMlSYONU RAPORU
* YAYINLADI
Ankara (Hususî)-Ortaokul ve Lise progratnlariyle bu kurumlara öğretmen yetiştirme işlerini ve demokratik eğitim proplemini gözden geçirmek ıuaksadile Milli Eğitim Bakanlığında uzmanlardan mürekkep olarak kurulmuş bulunan üç komisyonun hazırlamış olduğu raporlar Millî Eğitim Bakanlığınca yayınlanmıştır.
A K D EN İZ S E F E R L E R İ
İslanbul (Hususi) — ö ğ reıı« fiğime göre, Akdeniz’deki limanlarımıza yapılan vapur seferleri yeniden tanzim edilecektir. Bu hususta Devlet Denizyolları taralından bir proğram lıazırlanmaktadır. Bu proğram güney illerimize yapılan uçak seferlerine paralel olarak deniz seferlerini de tanzim etmek maksadını gütmektedir.
ISTANBULDA BÜYÜK BİR OTEL
İN$A e d il e c e k
lataubul (Hususi)- Paıı-Amerikan Tayyare Şirketi, şehrimizde bir otel yapmak üzere Belediye ile konuşmalarına devam etmektedir. Şirket, gemi nakliyatile rekabet edebilmek için yolcularını istirahat ettirecek otellere lüzum görmüş ve bunun için, dünyanın 11 yerinde büyük oteller inşasına karar vermiştir. Bu
arada Istaubuldada bir otelin inşasına turistik bakımından lüzum görülmüştür. Bu otelin Taksimde veya Ayazpaşada inşası istenilmektedir.
Ancak Şirket, bu otelin inşası için lüzumu olan 12 milyon liralık sermayeye Belediyenin de iştirakim arzu etmektedir. Halen Belediyenin malî takati buna müsaid değildir. Bu otelin inşası kat’i bir karara bağlandığı takdirde malzemesinin kıemı azami parça halinde Amerika- dan getirtilecektir.
İL. A INILeymosun Kasabası her kart
sahibi 16 Ekimden itibaren yazılı olduğu bakkaldan ÖİR O K K A İS P İR T O R A K IS I alabilirle r.Leymosun 15 Ekim. I94ö
İaşe, Nakliyat ve Çarşı Kııulrul Klüdüıü
LF.YMOŞUNDAN:
Z İY A R E T Ç İL E RBayramın birinci ve ikinci günle
rinde kasabamızdan 200 kişi kadar Lâınakaya Hala Sultan Tekkesini ziyarete gitmişlerdir. Ziyaretçilerin ekseriyetini kadınlar teşkil etmekte-
idi.Tarafımıza verilen bir malumata
göre 30 kadar kadın Hala "Sultan Tekkesini ziyaret ettikten sonra APASTOLOT ANDREA Manastırını ziyeret edip orada mum yakmışlardır. Herkesçe ıjıalümdur ki APOSTOLOS ANDREA bir Hristi- yan manastırı olup Hristiyaıılara ait bir mevkidir. Türk ve Müslüman
olan bu şahısların kendi hak dinlerinin müsade etmediği yerlere gidip mum yakmaları hakikaten şayanı te- essüfdür. Bu hareketlerini biz Müslümanlığa yakıştırmayız ye bu gibi bir hareketin tekrarlanmamasını can
dan arzu ederiz.
Bizim bu kadar ziyaret etmeğe değer yerlerimiz olduğu halde bu şahısların bu hareketlerini taaccüple karşılar ve aile mes’ulleriııe bu hususta gereken tetbirleri alıp ayni vaziyetlerin tekrarlanmalını men et
melerini hatırlatırız. •
ZİVANİYA FİYATLARI
Kasabamız tüccarları zivaniyaııın okkasını 24)25, kuruşa almaktadırlar. Bundan bir müddet evvel ziva- niyanın okkası 29)30 kuruşa alın
makta idi.
M R . H O O KE K U L Ü B Ü Z İY A R E T E T T İ
Kasabamız Polis Merkezi Kumandanı M r. Hooke Bayramın birinci günü refaka- tında Polis Yüzbaşısı Bay Salih Mehmed olmak üzere Leymosun Mürk Spor Kulübünü ziyaaet ederek İzci öğretm eni ve diğer izcilerle görüşerek tanışmıştır. Polis Kumandanı Mr. Hooke da bir izci olduğundan Türk izcilerime karşı büyük bir alâka göstermiştir.
Sayın Mr. Hooke’a Kulübümüz gençlerine karşı gösterdiği alâkadan dolayı teşekkürlerimizi sunar ve vazifesinde kendisine büyük başarılar dileriz.
T E ST İ OLUNACAKöğrendiğimize güre 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı kasaba nazda bütün Kulüp ve Kurumlanıl iştiraki ile tes'it olunacaktır. Tesıit programını hazırlamak maksadile Kasabamız Milli Türk Halk partisi Sekreteri bütün kulüp ve Kurumlara birer mektup göndererek yapılacak toplantıya birer mümessil göndermelerini arzu etmiştir.
Toplantı bu gün Hacı \alıya Gazinosunda yapılacaktır.
FUTBOL FEDERASYONU TOPLANDI
Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) Hey’eli idaresi bir toplantı yaparak Pezoporikos, Eba ve Anortosis tarafından gönderilen istidaları müzakere etmiştir. Bu üç Kulüp tekrar Kop’a dahil olmak içiıı recâda bulunmuşlardır.
Kop Hey’eti idaresi meseleyi iyi müzakere ettikten sonra ismi geçen Kulüpler Kop’a dahil olmuşlardır.
K O N FERA N SMemnuniyetle öğrendiği
mize göre Hukuk Fakültesi öğrencilerinden Bay A.M. Berbeıoğlu Polemidya Çiftçiler Birliği binasında İçtimaî bir konferans vermiştir. Birçok köylüler konferansı büyük bir alâka ile dinlemişlerdir.
Fıstlk Y lİ ı Vecetalin v«.sTemsil ettiğimiz fabrikaların bize teklif ettikten hatlar
esas tutularak, aşağıdaki ithalâtçı fiatlaryıdaıı muamele yaparız: Tasfiye edilmiş, zeylin yağı renki kokusuz yiyecek FISTIK Y AĞI 42 kuruş okkası.
Tasfiye edilmiş, kokusuz yiyecek VECETALİN yağı okkası 29 kuruş. Satışı serbest ve ücretsiz verilen demir vu- rellerde olaıı bu mal sür atle yüklenerek sevkedilir.
Beyaz FASU1A A: 1948 mahsulü, pişeyetı; veııi gelen miktar okkası LI kuruş 30 paradan, Mağusada teslim edilir.
BREZİLYA kahvesi; Daima rekabet kabul etmeyen ballarda mal satarız.
Yukarıda beklenen mallar« SİMİT, UN (Self—-reysing) Avustralya MAKARINASl, PROTEA markalı Gaz Yağı GoldenSirup v.s. G A LA N O S K A R D E Ş L E R
Vlâğusa— I .el koşa
T e k l i f n a m e d a v e t o l u n u rMektep Komisyonu Reisinin elinde bulunan Maarif Daire
sinin plân ve şeraitna inesi mucibince M ağ usa kazasında konedra köyüne aid mektep ve muallim evi tamiratı ve rahle imali i«;iıı teklifname davet olunur.
2.Teklifnameler, bu ilânın neşrinden 3 lıalta zarfında doğrudan Maarif Müdürüne gönderilmelidirler.
3 Her müteahhid teküfnamesiııde, her iş için ayrı ayrı meblâğ miktarını, kefilinin ismini, ve ayni zamanda bu münasebetle şimdiye kadar inşa ettiği binaları zikretmekle, bina inşası hakkında tecrübelerini sarahaten beyan tylemalidir.
4 . Teklifnameler mühürlenmeli ve zarfin üzerine şu şözler yaztlmalıdır:— «Konedra mektep ve muallim evlerinin tamiri1 ve saire içiıı teklifname».
5. Yukarıdaki bilumum şeraite ve hususile 4 numaralı kayda sıkı bir surette riayet olunmadıkça hiç bir teklifname tezekkür oluıımıyacaktır.
6. Mektep Komisyonu en dun veya hiç bir teklifııameyi kabul eylemek mecburiyetinde * değildir.
Tarih 16.10.948 M E K T E P K O M İS Y O N U N D A N
A.A.O.J J H J Ü
T A B İİ SES V E S A Ğ L A M L IK B A K IM IN D A N İD E A L R A D YO
E SK İ V E Y E N İ C E R Y A N L A V E H E R V O L T Ü Z E R İN D E N . Ç A L IŞ IR
Kıbnsta Mümessilleri
A t a l K a r d e ş l e r
LEFKOŞA(Türk Bankası Yanında)
CYPRUS AIRWAYS LTD.İS K E N D E R İY E , K A H İR E H A YFA , BERU T, A N K A R A , İST A N B U L, R O DOS, A T İN A (O radan da B .E .A . ile RO M A MARSİLYAjLONDRA'l A) gidip gelme daimi se
ferler.
L Ü K S U Ç A K L A R -İN G İL İZ M Ü R E T T E B A T Bütün servislerde yük de kabul edilir
B Ü T Ü N İZ A H A T V E Y E R T U T M A
H U L L B L Y T II & CO (C Y P R U S ) LTD .V a s i t a s i y l e .
1. ONASAUOUAS SOK Av. I L K f K O Ş A TEL. 634,655,ASA
A Y R IC A , M A U Ğ S A , L E Y M O S U N , L Â R N A K A D A
BÜTÜN BELLİ BAŞLI SEYAH AT ACENTELERİNDE.RUHSATSIZ OTOMOBİL Haralambus llia 1948 senesi |
için otomobiline ruhsal almadığı için £3 ceza vermiştir.
MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR
IN ASSOCIATION W ITH BRITISH EUROPEAN AIRWAYS
, f i 1
;
:. .j
i < •
,1 - ■<(g Ü R S O Z ) î 7 Lkım ipifl
‘«R
« ■
!
i, I
¡ i l ; i lif *
İi l J
t i
%
PARLÂM ENTO DA N A SIL T E T K İK E D İL İR
İngiliz devlet adamlarından Sir William Moclean tarafından hazırlanan bir yazıda İngiliz Parlâmentosunda Müstemlekelere ait meselelerin tetkiki hakkında geniş izahat verilmekte ve bir çok noktalar aydınlatılmaktadır.
BA ZI T E N K İT L E R İngiliz halk efkârından,
Parlâmento azalarının müstemlekelere ait meselelere icap eden alâka gösterilmediği hakkında bazı tenkitler yükselmektedir. Böyle olmakle beraber bu, sömürgelere ait tartışmalar olurken, Mecliste mevcut olan azâ adedine göre ölçülmemektedir. Parlâmento görüşmfeler bir konferansa benzemediğinden, mutad sa1 atlar harici, geç vakte kadar devam eden görüşmelere faz la iştirak olmayabilir. T artışmalar başlamadan, Bakan alelûsul celseyi izahatle açar ve görüşmelere başla nır. Söz söylemek isteyenbirçok aza, sırasını beklediğinden geç vakte kadar mec liste kalır.
Azalar ekseriya fazla meş gul olup onların yapılak ve görülecek başka işleri de var dır.
SÖ M Ü R G E LER E A İT T A R T IŞM A LA R
Sömürgeleri alâkadar bazı acil meseleler etrafında sık sık münakaşalar olur, Meclisin son oturumlarında bu kabilden 40 kadar münakaşa olmuş .vs 800 kadar sual sorulmuştur. Bunların bir kısmı Lordlar kamarasında olmuştur. Bnııdan başka azalarkendi istekleriyle, Müstemlekeler Bakanlığından birçok malûmat almaktadırlar. Geçen Temmuz ayı içinde Müstemlekeler Bütçesi için yapılan görüşmelere normal sayılacak iştirak müşahede edilmiştir. Bu görüşmeler esnasın da birçok aza, » Reisten söz istemiş ve sırasını beklemiştir Fakat bazıları celse kazandığından suallerini soratna- mışlardır.
D İĞ E R ÇALIŞM ALAR Parlâmento görüşmeleri
ve Bakanlıktan alınan malûmattan başka, her iki K amaraya mensup azalaı, sömürgelere ait birçok meseleleri tetkik etmek imkânına sahiptirler. Bunlar, mecliste ayrılan hususî bir grubun çalışmaları veya gelen ziyaretçilerin konuşmaların dan istifade ederler. Müstemlekelerle Parlâmento a ra sında yeni bir temas sistemi de meclise ait bir grupun Kolonileri bizzat ziyaret etmesidir. Geçen Nisan ayında Nijerya'ya meb’uslardaıı bir heyet tarafından yapılan
{ziyaret bu cümledendir. IN G İL İZ H A LK IN IN
ALÂKASI Ingiliz halkı ve onun tem
silcileri, daima müstemlekelere karşı bir yakınlık ve alâka beslemektedir. Müstem lekelerin tekamülü için iki defa ayrılan £ 12 0 milyon ve / t 00 milyonluk yardım-
İÇ HABERLERT E V K İF ED İLEN D İN CİLeymosundan bildirildiğine
göre, Polemidyalı uzun sakallı ve elinde haç şeklinde bir asa bulunan bir köylü Leymosundaki mahkeme mey danına gelerek orada dini vaizlerde bulunmaya başla- mışsada kendisine yapılan ihtarı dinlemediği için polis tarafından tevkif edilmiştir.Ç ETEC İLER D EN ZA R A R
G Ö R E N LER E Y A R D IM Yunanistandaki çeteci fa
aliyetlerinden zararjgörenle- re yardım için Maraşta bir heyet kurulmuş ve faaliyete geçilmiştir. Bildirildiğine göre, bu faaliyetler neticesi Yu- nanistanda bulunan muhtelif kamplardaki yoksul ço- çuklara yardımlar yapılacaktır.
LEYM O SU N D A BUZ İS T İH L Â K İ
Geçen yaz esnasında Ley- mosnn fabrikalarının nisbe- ten az istedikleri iddia edilmektedir. Söylendiğine göre, 1600 kalıp buz imal edilmiş* tir.
V E R G İY E TABİ T U T U LD U LA R
Leymosunda “ İrooıı3’ (kah ramanlar) meydanında kah ve gazino sahipleri, Belediye tarafından celbedilerek meydanlık kaldırımlarından işgal ettikleri her 4 metre saha için 4 kuruş vergi ödemeğe davet edilmişlerdir. G azino sahipleri bunu kabul et: mişlerdir. Söylendiğine göre,
bu vergilerden Belediye kasasına takriben senede £500 varidat geçecektir. Vergi
ödemeye tabi tutulan gazinocular 30 dur.
İÇ K İ FA BRİK A LA RILeymosundan bildirildiğine
göre, Leymosunea bulunan üç içki fabrikası bu seneki imalatlarına başlamış bulunmaktadırlar. Bunların ehemmiyetli miktarda üzüm mahsulü almış bulundukları bildiriliyor.
İHRACAT Leymosnna uğrayan İngi
liz bandıralı “ Baltraffic’ gemisi İngiltere için 300 ton amyando, 150 ton harup üsaresi ve 25 ton içki almıştır BUGÜNKÜ AT K O ŞU LA R I
Bugün ö.s. saat 1.35 te Lef- koşa Koşu mevkiinde mevsimin ikinci at yarışları yapılacakta.Ö LÜM LE N ETİCELEN EN
KAZAGeçen Perşembe gecesi geç
vakit Lefkoşa—Mağusa yolunun ¿inci milinde motosikletle gitmekte olan Aşalı Mihail Aşotis Siııdeli Mehmet Emin tarafından sürülen 35 11 n u maralı otomobil ile çarpışarak ölmüştür. Arkasında bulunan Irodot Miltiadu isimli bir arkadaşı hafit yaralanmıştır.
lara gösterilen müzaherat bu na işarettir. Bilindiği gibi bu paralar Ingiliz vergi ö- devler tarafından temin edilecektir.
Basıldığı yer «HÜR SÖZ» Temiztoklu Sokafr. No. 29 ve I * « » »Tnmiltoklu SoknjSı N o. 26 l.El'K O ŞA
Lefkoşa Mahkemesinde
DİKKATSİZ OTOMOBİL SÜRDÜ
Lefkoşalı Andreas Mihaıli 4522 numaralı otomobilini Bayraklar açık larında sürerken Ansasaoros Kostan- di’ye çarptığından dolayı Lefkoşa Mahkctneui taralından 3 lira cezaya çarpılmıştır.
TEHLİKELİ OTOMOBİL SÜRDÜLefkoşalı Ahmed Ali 1393 numo
ralı otomobili dikkatsiz sürüp Salih Oktayın velesbidine ziyan yaptı ğından 2 lira para cezasına çarpıl iniştir.
RUHSATSIZ TÜFEK
Değirmeulikli Andreas Angeli, 24 Haziranda elinde Komiserlikten ruh salı olmsksızm tüfek bulundıırdu- ğuııdau ve kapalı bir mevsimde yine hususi bir ruhsatı olmadığı halde tüfek taşıdığından 6Jira ceza ve 7 şilin masraf ödemeğe mahkûm edilmiştir.
DüGÜF YARALADIEylenceli Protomas Kosta
23 Haziranda Melkonyan Ens titüsü civarında köylüsü Kos- tantinos Yeorgadis ve Andelos Yeorgadisi döğüp yaraladığından 7 lira ceza ve 1 lira 5 şilin masraf ödemeğe mahkum edilmiştir.
ÜZÜM ÇALDI
Piskopyolû Desbina Ana?tasi 16 Ağ us t özda köylüsü Baba Bedroya ait 6 okka taze üzüm çaldığından 2 lira 10 şilin ceza ve 1 lira 11 şi lin masraf ödemiştir.
TEHİR EDİLDİ
Baliiryodissall Kosli Giryako T. N 3659 numaralı otomobili dikkatsiz sürüp idadi sokağında Konelralı Faika Külle Mustafayı öldürdüğünden mahkemesine bu gün başlanmış 30-10-48 tarihine tehir olun muştur.
Maznun 50 lira kefaletle serbest bırakılmıştır. Maznun Zekâ Bey huzuruna çıkarılmıştır.
DÖĞDÜMorali Mustafa Halil, 21 Ey
lülde Eksomedoşlu Simeon Mi-
lıayiliyi döğdüğündeıı £5 cezaya çarpılmış ve £5 da doktor parası ödemesi emroluumuştur.
RAHATSIZLIK YAPTILAR
Lefkoşalı Renos Giryako ve iki arkadaşı Ünisilos sokağında ranatsızlık yaptıklarından hinciye £ 8 , İkinciye £ 5 , ve üçün- cüye £ 1 ceza kesilmiştir, ayrıca hepsi birden 10 şilin masraf ödemişlerdir.
BEN ZİN BULUNDURDU
Lefkoşalı Ahmed Sedat 5 haziranda 2 buçuk şilin kıymetinde askerî makama ait benzin bulundurduğundan 25 lira ceza, ve 2 şilin 5 kuruş tazminat ödemeğe mahkûm olmuştur.
Türk O rdu ve Donanması Parlak | Bir G eç if Yaptı
Kara Birlikleri İle Fenk'Vasıtalarının ~ Geçişi Tam*İki Buçuk Saat Surdo
CENNETTE HUZURSUZLUK VARDIR
(Birinci sayfadan kalan)
nufusunun % y5 ini teşkil eden Kıbrıs Rumlarının tahminen % 45 inin ilhak lehinde rey vermeğe ikna edilebileceklerine, % 30 unun da muhtariyete taraftar olduklarına ve geriye kalan % 20 Türk nufusu'ile % 5 Ermeni, Arap ve Maronitleıin ise bu günkü statükonun devamına taraftar olduklarına kanidirler.
(Devamı var)
İstanbul (Hususî)* Kahraman oıdumuz, karada, de nizde ve havada beş gün devam eden büyük tatbtkat tan ve modern silâhların kullanılışını tecrübeden sonra dün de sevinçten gözlerimizi yaşartan parlak bir geçit resmi yaptı. Bu geçit resmi kara, deniz ve hava kuvvet* terinin bütün oiizü tamlarının iştirakıle, şimdiye kadar görmediğimiz ve iftihar duy* duğumuz bir hususiyet taşı» yordu.
Türk Milletine gurur veren dostlarımızı sevindiren ve düşmanlara da Türk ordusu* aun heybet ve azametini gösteren bu geçit resmi, e v velâ kara birliklerimiz ile başladı.
Büyük Çamlıca arkalarına düşen Sarıgazi köyü civa* rında, bu geçit resmi için büyük hazırlıklar yapılmış, tribünler kurulmuş, saha şan lı bayraklarımızla Büslenmiş* ti. Geçit resminde, başta Genelkurmay Başkanımız Orge neral Salih Omurtak olmak üzere, ordumuzun bütün ge neralleri, yüksek rütbeli su bayları, Amerikan Yardım Heyeti Başkanları, diğer bir bısım eonebî davetliler, Istan* bul, Kooaeli Valileri, bazı Milletvekilleri bulundular Sahanın etrafını da, civar köylerden hatta Istanbuldan gelen binleroe kadın, erkek ve çoouk çevrelemiş bulunu yordu.
Resmi geçide, piyade ¿tü menlerimizin yürüyüşü ile saat onda başlandı. Şanlı alay sancakları önde olduğu halde bölük kolunda, piyadeler, birer insan dalgası gibi, Genelkurmay Başkanı nızın ve ordu erkânımı; inünden akıp gidiyorlardı, der alay aancağı geçtikçe bir alkış tufanı kopuyor Kahraman Mehmedcikler, sanki beş güniük bir tatbikattan çıkmamışlar gibi sert adımlar, dik bakışlarla geçiyorlardı.
Piyade tümenlerimizi, ha- f f ve ağır topçu birlikleri, bunları da bir müfreze bah riye sUâhendaztan takibetti. Bir avuç bahriye silâhendaz lirinin fevkalâde geçişleri, ba muazzam meydanı alkış tufanına boğmuştu. Bahriye filerimizden sonra süvarilerin dört nal geçişi çok güzel oldu.
Daha sonra çeşitli metorlu birlikler, tanksavar toplar ve nihayet bir kaç tipde, büyüklü, küçüklü ve çok sayı daki tanklar göründü. Gök gürültüsünü andıran bir azamet ve heybetle yürüyen tanklarımız, yerleri titretiyor tozu dumana katıyor ve düşmanın göğsüne saplanacak birer zehirli ok gibi hızlr ilerliyordu. Yabancı misafirler ordumuzun her cüzü tamını
p t ı il? s vrediyorlar, resim
ve alkımı
K IŞ L IK PALLAS SİNEM ASINDA 2i Ekim Perşembe akşamı saat 7 ve 9.30 da
#( A ş k v © F e d a k a r l ı k )
ilâveten renkli parçalar Not: Biletler kişede ve M. Kalede satılır.
______________________ H.S.Ş.
lerini çekiyorlar Çorlardı.
Kara ordumuzun bütün fenni vasıtalarının birer bi. rer ve tam bir intizam için, de geçmeşi tam iki buçuk saat sürdü ve buradaki re* mi geçid sona erdi. Geçid rea ininden sonra misafir davet* liler, kazırlanan büfede izaz edildiler.
Ordu erkânı; davetliler, bu radan otomobillerle Maltepe* ye hareket ettiler ve Maltepe iskelesinden de adalar önünde büyük bir intizam la demirlemiş bulunan donanmamızın amiral gemisi olan Yavuza geçtiler.
MUAZZAM HAVA VE
DENİZ IIESMİ GEÇİDİ
Genelkurmay Başkammış Yavuza çıkarken top atışı ile selâmlandı. Kara ordumu» zun davetli general ve su. bayları, diğer davetliler, ba* sın mümessilleri, bahriyeli, lerimiz tarafından büyük bir nezaketle karşılandılar. Ya. vuzun büyük yemek salonun* da hazırlanan hususî büfede davetlilere öğle yemeği ve* rildikten sonra, .Yavuz demir alarak hareket etti. Heybetli amiral gemimiz, yarım yolla adalar önünden geçtikten §on ra Hayırsız pda açıklarına kadar gitti ve oradan dümen kırarak ve daha az bir yolla geri dönmeğe başladı.
HAVA FİLOLARIM IZ
GEÇERKEN
İşte bu sırada, hava filolâ* rımızın, üçerli dörderli grup, lar halinde Yavuzun üstüne doğru gelmekte oldukları gö* rüldü. Her tip ve cinste av* cı bombardıman ve keşif uçakları, bir anda, amiral gemisinin üstünü bir kara bu* lut gibi kaplayıvermişti. Dalgalar halinde ve birbiri pe# şinden ve alçak mesafeden uçan tayyarelerimiz, Yavuz da bulunanların kulaklarını sağır edecek kadar gürültü ile uçuyor, âdeta gökyüzünü karartıyordu.
Hava filolarımızın bu ge* çişinden sonra, donanmamızın, geçit resmi başladı. Ya* vuz yolunu dörtte bire in* dirmişti. Donanmamış tek hat üzerinde, yekdi&erinden 150—200 metre aralıkla ve birbirinden hiç bir inhiraf göstermeden Yavuzun dnün* den makûs istikametinden geçmeğe başladılar. Bir ta* raftan Yavuzun bandosu rea* mi gdçit havasını çalıyor, di* ğer taraftan güvertede top« lanmış olan ordumuz e:kânı misafirler donanma eüzü tam larının bu kadar büyük bir intizam içinde geçişini hayranlık ve sevinçle seyrediyor lardı.
Her oins muharebe gemi' lerimiz, muhribler, torpidolar denizaltılar arama tarama gemileri, mayin gemileri ve çeşitli diğer gemiler ge?̂ > geçii, geçti...
Türk donanmasının bu k*’ dar çok sayıda olduğunu min etmeyenler, bu ark»# gelmeyen gemilere hayran hayran bakıyorlardı. Bunların nazarlarında hayranlı1»* beraber sevinç de mündeu*î
, bulunuyordu.
• «
¡ JIjP'r$
UfİM
¥tur >r , -v$■
yi**
K*'
f a '
<
Ï**1* ' UnÎp***1
Hàps '* ulut!!: 1
“ÜSCE Şf üst İSİ M
te ¡ma '
â ş M lilC
laşşiR
köita,àrà)ç. * İ0 fon©
rar-
ftb j
/(Al
«¡İLİL -,C*
NiL
W
M A AD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR