kkamu personel seÇme sinaviamu personel seÇme … · ğine, “vatan şairi denmesinin en önemli...

çÖZÜM KİTAPÇIĞI

07

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVIKAMU PERSONEL SEÇME SINAVILİSANSLİSANS

GENEL YETENEK TESTİ

GENEL KÜLTÜR TESTİ

TÜRKİYE GENELİTÜRKİYE GENELİ

GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TÜRKİYE GENELİ 7. DENEME SINAVI YANIT ANAHTARI

Genel Yetenek Genel Kültür

1. C 21. C 41. E 1. B 21. B 41. C2. A 22. A 42. A 2. C 22. C 42. A3. B 23. C 43. B 3. C 23. A 43. B4. D 24. B 44. C 4. B 24. E 44. D5. C 25. B 45. D 5. A 25. E 45. A6. A 26. A 46. E 6. E 26. B 46. C7. D 27. E 47. B 7. D 27. A 47. E8. E 28. A 48. C 8. A 28. B 48. D9. C 29. C 49. B 9. D 29. A 49. E

10. E 30. C 50. B 10. B 30. E 50. C11. E 31. B 51. E 11. E 31. B 51. B12. A 32. D 52. D 12. D 32. C 52. E13. D 33. E 53. B 13. C 33. C 53. C14. C 34. C 54. B 14. E 34. D 54. B15. C 35. A 55. C 15. E 35. D 55. A16. D 36. B 56. D 16. A 36. C 56. C17. E 37. E 57. E 17. D 37. A 57. D18. B 38. A 58. C 18. D 38. A 58. B19. B 39. C 59. D 19. C 39. C 59. A20. C 40. B 60. E 20. C 40. C 60. E

PERFORMANS DEĞERLENDİRME TABLOSU

Doğru Yanlış Boş Net

Türkçe

Matematik

Tarih

Coğrafya

Anayasa & Yurttaşlık Bilgisi

Toplam

Tekrar Edilmesi Gereken Konular............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

3

GENEL YETENEK TESTİ ÇÖZÜMLERİKPSS / GY

Diğer sayfaya geçiniz.

1. Bu tip sorularda parçanın gene-

lindeki yargılarla atasözündeki söz-

cükler bütünleştirilmeli, anlamsal bir

bağlantı yakalanmalıdır. Buna göre,

parçada boş bırakılan yere “Herke-

sin arşınına göre bez vermezler.”

atasözü getirilmelidir.

Doğru yanıt “C” seçeneğidir.

2. Parçada genel olarak kişinin

kendisiyle ilgili algı ve yorumların-

da gerçekçi olamayışı üzerinde du-

rulmakta ve bu gerçek dışı algı ve

yorumların mutlaka gerçek kişilik

hâlleriyle çatışıp kişiyi olumsuz etki-

leyeceği savunulmaktadır. Diğer bir

deyişle kişinin kendini ifade ederken

kullandığı sahte birçok özelliğin za-

manla gerçekliğini yitireceği, gerçek

kişilik özelliklerininse mutlaka orta-

ya çıkacağı belirtilmektedir. İşte so-

ruda verilen “gerçeklerin buz dağı-

na çarpmak” sözüyle bu gerçek ki-

şilik özelliklerinin belirginleşmesi du-

rumu vurgulanmak istenmektedir.

Doğru yanıt “A” seçeneğidir.

3. ÖSYM’nin son yıllarda sınavlar-

da sıklıkla sorduğu kesin yargı soru-

larında “en, daha, oysa…” gibi karşı-

laştırma bildiren sözcüklere ve bağ-

laçlara dikkat edilmelidir. O hâlde

öncülden söz konusu sınavın soru-

larını çözmenin sınav öncesi heye-

canla uğraşmaktan daha kolay oldu-

ğu yargısına kesin olarak ulaşılır.

Doğru yanıt “B” seçeneğidir.

4. Soruyu çözerken seçeneklerde

verilen yargılardan parçayı oluştu-

ran cümlelere doğru gidilirse şu so-

nuçlara ulaşılır: I. cümlede “sadece

istediğiniz insanlarla oynayamazsı-

nız her zaman” sözüyle misafi rliğin

hem istenen ve sevilen kişilerle hem

de bu özelliği taşımayan insanlarla

yaşanabileceği belirtilerek iki farklı

durum düşündürülmektedir. II. cüm-

lede geçen “sizin kendisinden hoş-

lanmadığınızın farkında olmayan

kimseler de kapınızı çalabilir” sözüy-

le I. cümleyle ilgili somutlama yapıl-

maktadır. III. cümlede “olabilir” sö-

züyle bir olasılık ortaya konmakta-

dır. V. cümlede “gerçek bir beyefen-

diye ve hanımefendiye yakışan dav-

ranış “sözüyle kişisel olduğu belirgin

şekilde görünen bir görüş öne sürül-

mektedir. Ancak IV. cümlede bir tah-

min değil, bir varsayım ve bu varsa-

yıma bağlı çıkarım ortaya konmak-

tadır. Bu durumda IV. cümleyle ilgili

yargı yanlıştır.

Doğru yanıt “D” seçeneğidir.

5. Sorudaki cümleye dikkatle ba-kıldığında genel olarak insanın ya-şamında önem taşıyan anları ölüm-süzleştirme çabasının konu edildiği görülür. Bu bağlamda cümlede bir de benzetme yapılmış ve bu ben-zetmenin olumsuz çağrışımların-dan yararlanılmıştır. Buna göre, in-sanın, yaşadığı güzel anları cüm-lelere dökerek ölümsüzleştirmesi mümkün değildir çünkü benzetmeye göre çiçekleri kurutarak kitaplar ara-sına koymak da onları ölümsüzleş-tirmeye yaramaz. Bu durumda cüm-lede yazar, anları dille ölümsüzleş-tirmenin imkânsızlığını belirtmek is-temektedir.


6. Bu soru çözülürken soru kö-

künde verilen cümlenin içinde ge-

çen ve parçadaki cümlelerden biri-

ne gönderme yapan özel sözcükle-

re ve kullanımlara dikkat etmek ge-

rekir. Bu bakımdan soru kökünde-

ki “aynı serüvenlerin geçmesinden

“sözü dikkat çekicidir çünkü I. cüm-

lede de Sinbad ve Ulysses için “aynı

tiptir” ifadesi kullanılmaktadır. Bu du-

rumda parçanın I. cümlesinden son-

ra soru kökündeki cümle getirilir-

se sözü edilen iki tipin aynılığı, ben-

zerliği üzerinde durulmuş olur. Oysa

soru kökündeki cümle II. cümleden

sonra getirilirse III. cümledeki “Tar-

tışmalar” sözüyle bütünlük kurulamaz.


7. “kaydettiğimi” sözcüğü kök ve

eklerine ayrıldığında “kayıt-et-dik-

im-i” sonucuna ulaşılır. Dolayısıy-

la “kayıt” sözcüğünde “ı” sesi düştü-

ğü için ünlü düşmesi, “-dik” eki sert

ünsüzle yan yana gelince sertleşti-

ği için ünsüz benzeşmesi ve “-dik”

ekindeki “k” sesi ünlüyle başlayan

bir ek aldığı için ünsüz yumuşama-

sı söz konusudur.


8. Seçeneklerdeki kullanımlar dik-katle incelendiğinde A, B, C ve D se-çeneklerindeki sözcüklerin yazımın-da hiçbir yanlışın bulunmadığı gö-rülür. Ancak E seçeneğindeki cüm-lede Uludağ’ın başka turistik mer-kezlerin yanı sıra kış turizmi açısın-dan öne çıkan bir yer olduğu belir-tilmektedir; dolayısıyla bu cümlede-ki “de”nin “dahi” anlamındaki bağlaç olması beklenir ve bu bağlacın söz-cükten ayrı yazılması gerekir. Sözün doğru yazılışı “Uludağ da” biçiminde olmalıdır.

Doğru yanıt “E” seçeneğidir.

4

GY / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7


9. Parçadaki düşünce akışı ve söyleyiş özellikleri dikkate alındığın-da I numaralı yere bir açıklama ya-pılacağı için iki nokta (:), II numa-ralı yere ifade sonlandığından nok-ta (.) IV numaralı yere de içerisinde virgül kullanılmış sıralı cümleler ay-rıldığından noktalı virgül (;), V numa-ralı yere yüklemden uzak düşmüş bir ögenin anlamı vurgulandığından vir-gül (,) konur. Ancak III numaralı yer-de “şehrin alım gücü yüksek kesimle-ri” biçiminde bir tamlama vardır ve bu tamlamayı oluşturan sözcükler arası-na hiçbir noktalama işareti konmaz.


10. Seçeneklerdeki altı çizili söz-

cükler incelendiğinde A seçeneğin-

deki, beklenmedik, B seçeneğinde-

ki parçalanmış, C seçeneğindeki kı-

rılacak sözcükleri sıfat - fi il E seçen-

ğindeki, çıkıp sözcüğü zarf - fi ildir.


11. Bu soru çözülürken eylemin

edilgen çatılı olup olmadığına özel-

likle bakılır çünkü edilgen çatılı ey-

lemlerin gerçek öznesi belirsizdir.

Bu bakımdan incelendiğinde özne-

nin A seçeneğinde “o” olduğu, B se-

çeneğinde “yeryüzü” olduğu, C se-

çeneğinde “çocuklar” olduğu, D se-

çeneğinde “teknoloji” olduğu görü-

lür. Ancak E seçeneğinde özne be-

lirsizdir çünkü “gidilmek” eylemi “-il”

ekinin kullanılmış olması nedeniyle

edilgendir ve gerçek öznesi belirsiz-

leşecek biçimde kullanılmıştır.


12. Niteleyici sözcükler kendilerin-

den sonraki adları ve eylemleri “na-

sıl” sorusunun yanıtını verecek bi-

çimde tamamlar. Numaralandırılmış

sözcükler bu bakımdan incelendi-

ğinde şu sonuçlara ulaşılır: II. söz-

cükteki “incecik” ve III. sözcükteki

“ak” sözcükleri “kâğıt” sözcüğünü;

IV. sözcükteki “dar” sözcüğü “vakit”

sözcüğünü; V. sözcükteki “susan”

sözcüğü “dudak” sözcüğünü “nasıl”

sorusunun yanıtını verecek şekilde

tamamlamaktadır yani bu sözcükler

niteleme göreviyle kullanılmıştır. An-

cak I. sözcükteki “parçası” sözcüğü

“bir” sözcüğü tarafından belirtilen ad

görevli bir sözcüktür.


13. Öncüldeki altı çizili bölüm yük-

leme sorulan “neye, nereye” sorula-

rına cevap verdiği için dolaylı tüm-

leçtir (yer tamlayıcısı). Buna göre A

seçeneğinde “eve”, B seçeneğinde

“arkadaşınıza”, C seçeneğinde “bu

sahil kasabasına” ve E seçeneğin-

de “haşlama suyuna” sözleri dolay-

lı tümleçtir. Ancak D seçeneğinde bu

öge yoktur.


14. Parçayı oluşturan cümleler içe-

rikleri bakımından gruplanırsa I, II,

III ve IV. cümlelerin insanı doğuştan

kötü ve günahkâr kabul eden ideolo-

jilerin egemenlik, düzen kavramları-

na bakışlarını yansıttığı görülür. Par-

çadaki V, VI ve VII. cümleler ise in-

sanı belirleyen koşulları dikkate alan

ideolojilerle ilgili olduğu göze çarpar.

Bu durumda parçayı iki paragrafa

ayırmak gerekirse ikinci paragrafın

V. cümleyle başlaması gerekir.


15. Parçayı oluşturan cümleler dik-

katle okunduğunda I, II, IV ve V. cüm-

lelerde ütopya kavramının insanoğlu-

nun yaşamında nasıl bir yere ve ge-

lişim seyrine sahip olduğunun açık-

landığı fark edilir. Ancak III. cümlede

parçanın diğer cümlelerinden kopuk

biçimde ütopya kavramı tanımlan-

maktadır, bu da anlatım akışını boz-

maktadır.


16. Parça dikkatle incelendiğinde

I. cümlede “Buzul Çağı” kavramının

tanımlandığı dolayısıyla A seçene-

ğinin doğru olduğu; II. cümlede ge-

çen “mevcut iklimimiz” sözüyle geç-

miş - şimdi karşılaştırmasının yapıl-

dığı dolayısıyla B seçeneğinin doğru

olduğu; parçanın genelinde tartışma

yaratmayacak bilimsel nitelikli ifade-

ler kullanıldığından hem C hem de

E seçeneklerinin doğru olduğu görü-

lür. Ancak parçada geçen “on bin yıl

önce başladı” sözü sayısal bir veri

değil, zaman kavramına ilişkin bir

bilgidir. Sayısal veri bir araştırmayla

ilgili sonuçları nesnelleştiren nicelik-

sel bilgilere denir, burada ise bu tür-

den bir nicelikleştirme yoktur.


5



17. Parçada yazarın annesiyle ilgi-li aktardığı olaya dikkatle bakıldığın-da annesinin çeşitli iletişim süreçle-rinde geri bildirim (dönüt) açısından yeterli veriye bir türlü sahip olama-dığı anlaşılır. Çünkü yazarın annesi hem öğretmeni ve müfettişle kurdu-ğu diyalogda hem de aile fertleriyle kurduğu iletişimde yeterli dönüt ala-mamıştır. Bu durum onun karar ver-me ve fi kir sahibi olma açısından başarısızlığa uğramasına sebep ol-muştur. Bu durumda parçanın yaza-rı asıl olarak geri bildirim eksikliğinin iletişime olumsuz bir etkide bulundu-ğunu anlatmaya çalışmaktadır.


18. Parçada genel olarak şeytan-la ilgili sinema fi lmlerinde kurgusal açıdan her zaman karşılaşılan ve bu bakımdan iyiden iyiye klasikleşmiş, klişeleşmiş uygulamalardan söz edilmektedir. Yazar bu uygulamalar-dan olumlu biçimde değil de olum-suz olarak söz ettiğine göre yaza-rın eleştirdiği durum, sinemada in-san - şeytan mücadelesinin fazlasıy-la klişeleşmiş kurgularla ele alınma-sıdır.


19. A seçeneğinde “Birincinin kül-türü kıyasa, ikincinin saza dayanır.” ifadesinden Asya ve Avrupa kültür-leri arasındaki fark belirtilmiş, C se-çeneğinden “Avrupa’da söz musiki-den kopmuş…. Asya’da ise kelam sonsuz makamları olan bir beste…” denerek kültürel farkların iki kıtada farklı dilsel tutumlar yarattığı dile ge-tirilmiştir. D seçeneğinde “Avrupa zekânın, Asya ise gönlün vatanıdır.” denerek Asya kültüründe duyguların öne çıktığı belirtilmiştir. E seçeneğin-de “Avrupa’da söz bir ispatlar, delil-ler aracına dönmüş…” ifadesinden Avrupa kültürünün dil üzerindeki etki-si belirtilmiştir. Ancak parçada Uygar-lığın Asya ve Avrupa’da doğduğuna hiç değinilmemiştir.


20. A seçeneğine, “Vatan şairliğinin

yanı sıra tiyatro yazarlığı da önem-

lidir.” ifadesinden B seçeneğine,

“Namık Kemal bir fi kir adamıdır ve

özellikle de Hürriyet Kasidesi’nde bu

özelliğini daha net bir şekilde gör-

mekteyiz.” ifadesinden D seçene-

ğine, “Vatan şairi denmesinin en

önemli nedeni eserlerindeki vatan

vurgusu ve vatan için her şeyi yapa-

bileceğini gösteren fi kir adamlığıdır.”

ifadesinden E seçeneğine, “Şiirleri-

nin yanı sıra Gülnihâl, Kara Bela ve

Vatan Yahut Silistre gibi birçok tiyat-

ro eseri vardır.” ifadesinden ulaşıla-

bilir. Ancak parçada Namık Kemal’in

tiyatrolarının sadece adları verilmiş-

tir, konularına ilişkin bir bilgi bulun-

mamaktadır.


21. Parçanın II. cümlesinden “Va-

tan şairi denmesinin en önemli ne-

deni eserlerindeki vatan vurgusu ve

vatanı için her şeyi yapabileceği-

ni gösteren fi kir adamlığıdır.” vatan

şairi unvanının verilme gerekçesine

ulaşılabilir.


22. Parçada dilde sadeleşme fi krinin

taraftar bulduğu ifadesi yer almakta-

dır ama beklenenden çok ifadesi yo-

rumdur. B seçeneğine “dergi” sözcü-

ğü ile, C seçeneğine “… Arapça ve

Farsça tamlamalar kullanılmayacak-

tı.” maddelerinin sıralanması, D se-

çeneğine en son cümleden, E seçe-

neğine ise II. cümleden ulaşılabilir.

Ancak parçadan A seçeneğinde be-

lirtilen yargıya ulaşamayız.


23. Numaralanmış cümlelerden II. ve III. cümlelerde Millî Edebiyat Dönemi’nde ileri sürülen öneriler söylenmiştir. Buna göre, II. cümle-de “yabancı sözcükler birbir atılaca-ğına, yer edinmişlerine ise dokunul-mayacağına; III. cümlede de “Arap-ça ve Farsça tamlamalar kullanılma-yacağı” söylenmiştir.


24. Padişahların divanının bulunma-

sı tarih edebiyat birlikteliği için bir ka-

nıttır ama en önemli ifadesine par-

çadan ulaşılamaz. Burada bir yo-

rum yapılmıştır. A seçeneğine edebi-

yat tarihçisi ile tarihçi arasındaki iliş-

kiden, C seçeneğine ilk cümleden, D

seçeneğine parçanın ikinci cümlesin-

den, E seçeneğine ise son kısımda-

ki “...bir sorun bakalım Muhibbi’yi, ...so-

run bakalım divanındaki şiirlerini...” ifa-

desinden ulaşılabilir.


25. Parçada genel olarak edebi-

yat ve tarih ilişkisine değinilmekte-

dir. Bu ilişki edebiyatın tarihle, tari-

hin de edebiyatla iç içe olmasından

doğan bir bütünlük ilişkisidir. Bu iliş-

kiye paragrafta geçen “Edebiyat ve

tarihi ayrı ayrı adlandırmak bile ge-

reksiz” yargısından ulaşabiliriz.


26. İlk cümle dikkatli okunduğunda

orada bir ihtimal, olasılık değil de bir

gereklilik anlamı olduğu görülecek-

tir. B seçeneğine “Ya da hiç yorma-

yın kendinizi ben söyleyeyim.” cüm-

lesinden, C seçeneğine son cümle-

den, D seçeneğine “…padişahların

divanının olduğu topraklarda edebi-

yat ve tarih ayrı düşünülemez.” cüm-

lesinden, E seçeneğine ise parçanın

genelinde kişisel düşüncelere yer

verildiği için ulaşılabilir.Doğru yanıt “A” seçeneğidir.

6



27. - 30. sorular aşağıda verilen yerleştirmeye göre çözülmüştür.

Bankalar sokağın çıkışında ve yan yana ise bu dükkânlar

7 - 9 veya 8 - 10 numaralı dükkânlar olabilir. Kırtasiyeler

karşı karşıya ise bu dükkânlar 3 ve 4 numaralı dükkânlar

olmalıdır. Çünkü 1 numarada terzi vardır ve lokanta - em-

lakçı - lokanta yan yana olmalıdır.

Oluşabilecek dizilişler:

Terzi Kırtasiye Banka Banka

Kırtasiye Lokanta Emlakçı Lokanta

veya

Terzi Kırtasiye Lokanta Emlakçı Lokanta

Kırtasiye Banka Banka

şeklinde olabilir.

27. Her iki dizilişte de emlakçının karşısında banka vardır.


28. Ayakkabıcı 5 numaralı dükkânda ise 2 numaralı

dükkânda lokanta olmalıdır. Bu durumda lokantalar 2, 6 ve

10 numaralı dükkânlarda olmalıdır.


29. Ayakkabıcı 2, 5 veya 6 numaralı dükkânda olabilir. Üç

durumda da lokantanın yanında olma şansı yoktur.


30. Ayakkabıcı 6 numaralı dükkânda ise emlakçı 7 numa-

ralı dükkânda olmalıdır.


31. 211

34

211

34

112

43

112

43

211

34

211

34

112

43

112

43

- + - -

- - - -=

- - -

- + +

c

c c

cm

m m

m

38

114

=-

. -114

83

223= - =

2c m ’dir.

Doğru yanıt "B" seçeneğidir.

32. a + b . c çift sayı

I. a tek ise a + b . c = Çift

TT

b . c = tek ise

T T

olduğudan b + c çift olur.

II. a çift ise

a + b . c = Çift

çiftçift

b . c = Çift ise b ve c için kesin yorum yapılamaz.

III. b çift ise

a + b . c = Çift

çiftçift

a çift olur ancak c için yorum yapılamaz.


33.29 asal 29 + 2 = 31 asal

37 asal 37 + 2 = 39 = 3 . 13 yarı asal

41 asal 41 + 2 = 43 asal

53 asal 53 + 2 = 55 = 5 . 11 yarı asal

61 asal 61 + 2 = 63 asal ve yarı asal değildir.

61 asal sayısı Chen asalı olmaz.


7



34. AB6BA

893+ ise

100A + 10B + 6 + 10B + A = 893

101A + 20B = 887

A = 7 alınırsa

707 + 20B = 887

20B = 180

B = 9 bulunur.

A.B = 7.9

= 63 olmalıdır.


35. a.b 7!15=

b.c 6!7

7!49

7= =

^ h

a.c 5!1

7!42

6.7= =

^ h

olur.

7!15

7!42

749

!1 1 olduğundan

a.b a.c b.c1 1 olur.

a .b a.c1 ise

b c1 olur.

a.c b.c1 ise

a b1 olur.

Sıralama

a b c1 1 şeklindedir.


36. 6

3 .2 64

10 102 3

|e ^o h = 66 6 6 64

106 10 4 6=| |- 6 6 16 6= =| ’dir.


37.

+

olmalıdır.

3 2 23x y- =

3 2 31x y =+

2.3 54x =

3 27x =x 3=

2. denklemde yerine yazılırsa

27 2 31y+ = 2 4y = y = 2 olur.

x y 3 2y x 2 3+ = +

= 9 + 8

= 17 bulunur.


38. Kurala göre,

a b a .b .ccnm n.k k 1m.n.kk = ’dir.

O hâlde

a . a . a 493 24 223 =

a . a 49a4 2.2 3 2 23.2.2 =^ ^h h

a .a .a 7212 216 6 =

a 716 6 212 2=+ +

a 72412 2=

1224

2a 7=

a 72 2=

a = 7 ’dir.


8



39. 2x x1 6+ = ifadesinde eşitliğin her iki tarafının karesini

alalım. 2x x

1 62

2+ =c m

2x 2.2 x . x1

x1 3622+ + =^ h

4x 4x1 3622+ + =

4xx1 3222+ = ’dir.

2x x1- ’in de parantez karesi alınırsa

2x x1 2x 2.2 x . x

1x12

22- = - +c ^m h

4x 4x122= - +

32 4= -

2x x1 28

2- =c m ’dir. Her iki tarafın karekökü alınırsa

2x x1 28

2- =c m

2x x1 2 7- =! bulunur.


40. ba

1 ba

ab

a1

b1a b

b a+

-

-|e^ ^

^ ^

oh h

h h

ba bab

a b

abb a

2 2

= +

--

|c m

a b

aba b

. a bb . b a

a.b=+ -

+ -

1-^ ^h h

= - b bulunur.


41. a = 2x

b = 10yx ile y ve y ile z aralarında asal

olacak şekilde seçilir.c = 5z

a < b < c olduğundan

x = 1 , y = 1 ve z = 3 için

a = 2 , b = 10 ve c = 15 olur.

a + b + c = 2 + 10 + 15 = 27 olur.


42. 4

3

3

3

1

3

5

7

İki basamaklı seçilen sayıların son rakamları 1,

3, 5, 7 ve 9 olmak zorundadır. Rakamları top-

lamı 41 olması için sayılar 33, 35, 37, 39 ve 41

olmalıdır.


43. 3

5 a

2

5 3

==

= ise

3.2 - 3 + 25 olur.

5.5 - 5 + 5 = a.3 - a + 3

22 = 2a

a = 11 bulunur.


44. Asfalt yoldan gidilirse 25.(5x + 2) kuruş harcanır.

Toprak yoldan gidilirse 30.(4x + 10) kuruş harcanır.

Asfalt yolun daha avantajlı olması için

25. 5x 2 30 4x 10.+ +1^ ^h h

125x 50 120x 300+ +1

5x 2501

x 501 olmalıdır.

Bu durumda x’in tam sayı değeri en çok 49 olabilir.


45. 40 g'lık x tane bardak

70 g'lık y tane bardak olsun.

40.x + 70.y = 2500'dür.

10(4x + 7y) = 2500

4x + 7y = 250'dir.

y'yi en az sayıda seçersek en çok bardağın kullanıldığı

durumu buluruz. y en az 2 olabilir.

4x + 7y = 250

2

4x + 14 = 250

4x = 236

x = 59'dur.

En çok 59 + 2 = 61 bardak kullanılarak tencere dol-

durulabilir.


9



46. Toplam yaş üzüm = A = 3x kilogram olsun.

Alış fi yatı 3x.2 = 6x’dir. (maliyet)

Kuruyunca yaş üzüm ağırlığının 31 ’ini kaybederse

3x. 31 x= ’i kaybetti.

Geriye 3x - x = 2x kg kuru üzüm kaldı.

Kuru üzüm satış fi yatı 2x.4 = 8x’dir.

Kâr = 8x - 6x = 2x’dir.

2x = 40

x = 20’dir.

Toplam yaş üzüm A = 3x = 3.20 = 60 kg’dır.

Doğru yanıt ''E'' seçeneğidir.

47. Babanın yaşı B

İki çocuğunun yaşları toplamı Ç olsun.

Babanın yaşı çocuklarının yaşları toplamının 4 katın-

dan 5 eksik ise’tir.B 4Ç 5= -

3 yıl önce babanın yaşı

Çocukların yaşları toplamıiki çocuk olduğu için2.3 çıkarılır.

4Ç - 5 - 3

Ç - 6

3 yıl önce baba ile çocuklarının yaşları toplamı 46 ise

4Ç 5 3 Ç 6 46- - + - =^ h

4Ç 8 Ç 6 46- + - = 5Ç 60= Ç 12= ’dir.

Babanın yaşı 4Ç 4.12 55- = -

48 5 43= - = ’tür.

2 yıl sonra baba 43 + 2 = 45 yaşındadır.


48. Salih’in evi ile manav arası x metre olsun.

Yol = Hız . Zaman olduğundan

Zaman şeklinde bulunur.HızYol=

Zamanları ayrı ayrı hesaplayalım

Evden manava

Manavdan eve geliş

Evden manava dönüş

Manavdan eve dönüş

dakika

dakika

dakika

dakika

120x

150x

1 0x5

120x

3 + 1 = 4 dakika manavda harcadığına göre,

1202x

1502x 4 16+ + =

60x

75x 12

5 4+ =

^ ^h h

3009x 12=

9x 300 .12= 100 4

x = 400 m bulunur.


49. Karışımyüzdesi Karışım miktarı

Şeker miktarı=

Eklenen şeker

Eklenen şeker10050

200 x200.100

30 x= +

+

21

200 x60 x= +

+

200 x 120 2x+ = +

x 80=

80 kg şeker eklenmiştir.


10



50. En üstteki kutudaki yazı için 4 farklı renk seçeneği var-

dır. Bundan sonra gelen kutu ilk kutudan farklı renkte ola-

cağından 3 farklı seçenek vardır.

Benzer şekilde diğer kutuların her biri öncekinden

farklı renkte olacağı için her birinin 3 farklı seçeneği

olur.

Bu boyama işlemi

4.3.3.3.3 = 324 farklı şekilde yapılabilir.


51. Tarih

2x x a

b

Coğrafya

Sadece tarih dersinden geçen öğrenci sayısı her iki

dersten geçen öğrenci sayısının 2 katıysa

S T C x=+^ h ve S(T - C) = 2x alınabilir.

Tarih dersinden başarılı olanların sayısı coğrafya der-

sinden başarılı olanların sayısından 3 fazla ise

S(T) = S(C) + 3

3x = x + a + 3

a = 2x - 3 olmalıdır.

Tarih dersinden başarılı olanların sayısı tarih dersin-

den başarısız olanların sayısına eşit ise

S T S T= y^ ^h h

3x = 2x - 3 + b

b = x + 3 olur.

Sınıf mevcudu 24 kişiyse

2x + x + 2x - 3 + x + 3 = 24

6x = 24

x = 4 bulunur.

Her iki dersten de başarısız öğrenci sayısı

x + 3 = 4 + 3

x = 7 kişidir.


52. Bir yarışmacı kendisine sorulan 10 sorunun 7’sini doğ-

ru yanıtlamışsa 3’ünü yanlış yanıtlamıştır. Bu durumda ala-

cağı puan

7.5 - 3.2 = 35 - 6

= 29 puan olur.

Rakibine sorulan 10 soruya verilen cevapların 6 tane-

sini doğru tahmin ettiyse 4’ünü yanlış tahmin etmiştir.

Bu durumda alacağı puan

6.3 - 4.1 = 18 - 4

= 14 olur.

Toplamda

29 + 14 = 43 puan almıştır.


53. Yarışmacılar kendilerine sorulan sorulardan

A = 6.5 - 4.2 = 22

B = 10.5 - 0.2 = 50 puan almıştır.

Rakiplerinin sorularına yaptıkları tahminler

Doğru Yanlış

A

B

x 10 - x

y 10 - y

şeklinde olsun. Yarışma berabere bitmişse aldıkları

puanlar eşit olmalıdır.

22 3.x 10 x .1 50 3.y 10 y .1+ - - = + - -^ ^h h

22 3x 10 x 50 3y 10 y+ - + = + - +

22 + 4x = 50 + 4y

x - y = 7 olur.

x = 10 alınırsa y değeri en fazla 3 olur.


54. 3 ailenin toplam gelirleri

3000 + 2400 + 1800 = 7200 TL’dir.

B ailesinin geliri 3000 TL olduğundan

7200 de 3000

360° de x°

D.O7200.x = 3000.360

x = 150°olur.


11



55. C ailesinde kişi başına düşen gelir 52400 480= TL’dir.

B ailesinde kişi başına düşen gelir 43000 750= TL’dir.

750 - 480 = 270 TL azdır.

750 de 270 az

100 de x az

D.O750.x = 100.270

x = 36 bulunur.


56. A ailesinin geliri kişi başına 18003 600= TL’dir.

Birey sayısı 5’e çıkarsa 51800 360= TL olur.

600 - 360 = 240 TL azalmıştır.

600 de 240 azalmış

100 de x azalır

D.O600.x = 100.240

x = 40 bulunur.


57.

4

A

B C

D E

4

6

DBCT

` j ve BECT

` j aynı h yüksekliğe ve aynı BC

tabanına ait eşit alanlı üçgenlerdir.

4

10

A

B C

D

A BDC

T` j

2Taban.yükseklik=

BD

2. CA

=

2

4.10 20 br2= = dir.


58.

A

CB

D

a

b

c

E

F G

K

H

Karelerin kenarları a, b ve c br alınırsa karelerin alan-

ları toplamı 72 br2 olacağından a b c 722 2 2+ + = olur.

ABC üçgeninde pisagor teoreminden

a b c2 2 2+ = ’dir.

Bu durumda

a b a b 722 2 2 2+ ++ =

2.a 2.b 722 2+ =

a b 362 2+ = olur.

Dik üçgenin alanının en büyük olması için a = b olmalıdır.

Bu durumda

a b 362 2+ =

a a 362 2+ =

a 182 = olur.

Üçgenin alanı en fazla

2a.b

2a.a=

2a2

=

218=

9br2= dir.


12



59. A B

CD

E

Kurala göre, bir dik yamukta köşegenler dik ise

AD AB . DC2 = olmalıdır.

8 4. DC2 =

64 4. DC=

DC 16= br’dir.

Yamuğun alanı

A ABCD 2DC AB . AD

=+

^^

hh

16 4

2.8

=+^ h

= 80 br2 dir.


60.

A B

CH

O5

5

5

55

D

44

2 233

E F

K

L

M

= =

D noktasına göre kuvvet alınırsa

DE . DFDK 2 =

DK 2.82 =

DK 4= br olur.

Çemberin merkezinden kirişe indirilen dikme kirişi or-

talayacağından EH HF 3= = br ve OH 4= br olur.

OE6 @ çizilip pisagor teoremi uygulanırsa

OE HE HO2 2 2= +

OE 3 42 2 2= +

OE 252 =

OE 5= br olur.

Çemberin yarıçapı 5 br olduğundan KA MB 5= = br olur.

A ABCD 9.10=^ h

90br2=


13

GENEL KÜLTÜR TESTİ ÇÖZÜMLERİ


KPSS / GK

1. Türgişler, Issık Gölü kenarın-

da yaşamışlardır. Bilinen ilk hüküm-

darı Baga Tarkan kendi adına para

bastıran ilk Türk hükümdarıdır. Tür-

gişler, Batı Köktürk Devleti yıkıldık-

tan sonra bağımsızlıklarını kazan-

mıştır. Sulu Kağan Dönemi’nde Ma-

veraünnehir bölgesinde İslam ordu-

suna karşı mücadele ederek Orta

Asya’nın Araplaşmasını engellemiş-

lerdir.


2. Atabeylik sistemi ilk kez Büyük

Selçuklu Devleti Dönemi’nde uygu-

lanmıştır. Bu sistemde melikler (sul-

tanın çocukları) illerin başına vali

olarak atanmakta böylece devlet

yönetiminde deneyim kazanmala-

rı amaçlanmaktadır. Ancak şehirle-

re küçük yaşta gönderilen meliklerin

eğitmen ihtiyacının karşılaması için

yanlarında değerli komutanlardan,

beylerden seçilen bilgili ve tecrübe-

li atabeyler görev yapmıştır. Selçuk-

lu merkezî otoritesinin zayıfl amasın-

dan sonra atabeyler bağımsızlıkları-

nı ilan ederek kendi devletlerini kur-

muşlardır.


3. Osmanlı Devleti’nin Balkan

ilerleyişinden rahatsız olan Bos-

na Krallığı, Sırp Krallığı ve Efl ak

Prensliği Osmanlı’ya karşı bir bir-

lik oluşturmuştur. Osmanlı Devle-

ti Haçlılarla yaptığı bu savaşı kay-

betmiştir. Hem bu yenilgi hem de

Karamanoğulları’nın çıkardığı isyan-

la uğraşan II. Murat barış istediğinde

bulunmuş, bunun sonucunda 1444

yılında Edirne - Segedin Antlaşma-

sı imzalanmıştır.


4. Öşür vergisi: Toprağı işleyen

Müslüman halktan, elde ettiği ürün

üzerinden alınan vergidir.

Cizye: Gayrimüslimlerin askere git-

meme karşılığında ödedikleri kafa

vergisidir.

Çiftbozan: Toprağını terk eden köy-

lüden alınan vergidir.


5. Osmanlı Devleti’nde;

Reisülküttap: 17. yüzyıldan itibaren

dış politikada görevlidir.

Nişancı: Yazışmalarda, tuğra çek-

mede, tapu kadastro işlerinde gö-

revlidir.

Şeyhülislam: Alınan kararların İslam’a

uygunluğuna dair fetva vermektedir.

Sadrazam: Divan başkanlığı, ordu

komutanlığı gibi devletin öncelikli iş-

lerinde görevli olan devlet adamıdır.

Kadı: Taşrada miras, ticaret ve bo-

şanma gibi davaların yürütülmesi

yanında kazaların mülki amirliğini de

yaparlardı. Vekâletname, alım - sa-

tım işleri, fermanların uygulanması

gibi işler de yine kadıların görevleri

arasında yer alır.


6. Dirlik arazi; mülkiyeti devlete,

kullanımı köylüye ait olan arazidir.

Bu arazi gelirine göre üçe ayrılır:

Has: Geliri 100.000 akçenin üzerin-

de olan topraktır. Padişah ve ailesi-

ne, divan üyelerine, beylerbeyi ve

sancak beyi gibi yüksek kademede-

ki devlet görevlilerine verilirdi.

Zeamet: Geliri 20.000 - 100.000

akçe arasında olan topraktır. Bu top-

rakların geliri kadı, subaşı, alay beyi,

divan kâtipleri, kale dizdarı, tımar

defterdarı gibi ikinci derecede dev-

let memurlarına verilirdi.

Tımar: Yıllık geliri 3.000 - 20.000

akçe arasındadır. Genellikle savaş-

ta yararlılık gösteren askerlere bıra-

kılırdı.

Doğru yanıt “E” seçeneğidir

7.

Tımar topraklarını dağıtmak yani

tapu - kadastro işlerini yapmak

nişancının görevidir.

Kadıları ve müderrisleri atamak

eğitim ve adalet işlerini sağla-

mak kazaskerin görevidir.

Divan görüşmelerinin tutanağı-

nı yazmak nişancıya bağlı divan

kâtiplerinin şefi olan reisülkütta-

bın görevidir.

Kanuni Sultan Süleyman’dan

sonra padişahların sefere çık-

maması durumunda serdarıek-

rem sıfatıyla orduları komuta et-

mek veziriazamın görevidir.

Kapıkulu ocaklarına asker top-

lamak işi bir fermanla belirlenir-

di. Devşirme işini yapan memu-

ra da “turnacı başı”denirdi.


14

GK / TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVI - 7


8. XVII. yüzyılda Osmanlı Dev-

leti’nde beşik ulemalığının (Alimin

oğlu alimdir.) yaygınlaşması İlmiye

sınıfının bozulmasına yol açmıştır.

Askerin maaşının düzenli bir şekil-

de ödenmemesi Kapıkulu ocağının

bozulmasına, şehzadelerin sancağa

gönderilmesi anlayışının terk edil-

mesi merkezi yönetimin bozulması-

na yol açmıştır.


9. Osmanlı Devleti’nde Avrupa’nın

üstünlüğünün kabul edilmesi 18.

yüzyılda Lale Devri’yle başlar. Tan-

zimat Dönemi’nde batılılaşma, sis-

temli hâle gelmiştir. Dolayısıyla

Avrupa’nın üstünlüğünü kabul etme

Tanzimat Fermanı’na ait bir durum

değildir. Ancak Müslüman ile Gay-

rimüslim arasındaki eşitsizliği gide-

rerek eşit bir toplum yaratmak böy-

lece milliyetçilik hareketlerine engel

olmak Tanzimat Fermanı’nın özel-

liğidir. Yine yönetim alanında ge-

tirdiği düzenlemelerle demokratik-

leşmeye bir basamak oluşturması

ilk kez hukuk devleti, sosyal devlet

kavramlarına yer vermesi Tanzimat

Fermanı’na ait özelliklerdir.


10. Osmanlı Devleti’nde halkın ilk

kez seçme ve seçilme hakkını kul-

lanması ve padişahın yanında yöne-

time katılması I. Meşrutiyet’in ilanı

ile 1876’da gerçekleşmiştir.


11. Osmanlı Devleti’nin Kırım’ı kay-

betme süreci 18. yüzyılda başlar.

1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla

Kırım’a bağımsızlık verilmiş, 1779 Ay-

nalıkavak Tenkihnamesi’nde dolaylı

olarak Rusya’ya bağlanmış 1792 Yaş

Antlaşması’yla Kırım’ın Rusya’ya ait

olduğu onaylanmıştır. Yani Kırım’ın

kaybedilmesinin Balkan Savaşla-

rıyla ilgisi yoktur. Balkan Savaşları

1912 - 1913 yılları arasında yaşan-

mıştır ve bu savaşların sonunda Os-

manlı Devleti Batı Trakya, Makedon-

ya, Ege adaları ve Arnavutluk’u kay-

betmiştir. Dolayısıyla buralarda yaşa-

yan Türklerin azınlık durumuna düş-

mesi Balkan Savaşları sonrasıdır.


12. Mustafa Kemal I. Dünya Sa-

vaşı’nda Çanakkale, Kafkas ve Su-

riye Cepheleri’nde görev yapmıştır.

Kut’ül Amare’de İngiliz kuvvetle-

rinin yenilmesi Irak Cephesi’yle

ilgili bir durumdur. Mustafa Ke-

mal bu cephede görev yapma-

mıştır.

Hatay yakınlarında İtilaf ordu-

larının durdurulması Suriye

Cephesi’nde Yıldırım Orduları

Grup Komutanı olarak Mustafa

Kemal’in başarısıdır.

İstanbul ve Boğazların işga-

linin engellenmesi Çanakka-

le Cephesi’yle ilgili bir gelişme-

dir. Ve bu cephede Mustafa Ke-

mal Seddülbahir, Kumkale, Ki-

reçtepe, Anafartalar, Arıburnu

ve Conkbayırı’ndaki başarılarıy-

la İtilaf Devletleri’ni geri çekilme-

ye mecbur etmiştir.


13. Salih Paşa Amasya Gö-

rüşmeleri’ne Ali Rıza Paşa Hükû-

meti’nin temsilcisi olarak İstan-

bul Hükûmeti’nin onayıyla katıl-

mıştır. Amasya Görüşmesi Ali Rıza

Paşa’nın Anadolu hareketi ile uzlaş-

ma arama çabalarının bir sonucudur.

Salih Paşa Amasya Görüşmesi’nde

Meclisin İstanbul dışında toplanma-

sı fi krini kişisel olarak onayladığını

söylerken;

Alınan kararları İstanbul Hükû-

meti’ne kabul ettirememekten

endişelenmekte,

Meclisin İstanbul’da toplanması-

nı doğru bulmadığını dile getir-

mekte,

Kararların hükûmet tarafından

onaylanmasının Temsil Heyeti-

ne resmîlik kazandıracağını bil-

mektedir.


14. Amasya Genelgesi’nde yer

alan bu karar doğrudan doğruya

Mondros Ateşkes Antlaşması’yla çe-

lişmekte ve ateşkese başkaldırı an-

lamı taşımaktadır. Dolayısıyla ulusal

örgütlerin dağıtılmaması kararı ve

yönetim kademelerinin terk ve tes-

lim edilmemesi isteği ile;

İşgal kuvvetlerine başkaldırı

Tam bağımsızlıktan ödün vermeme

Mondros Ateşkes Antlaşması’nı

onaylayan İstanbul Hükûmeti’ne

karşı gelme çabası vardır.


15



15. Kurtuluş Savaşı’nda Fransızla-

ra karşı Güney Cephesi’nde müca-

dele Antep, Maraş, Urfa ve Adana’da

Kuvayımilliye birlikleri tarafından ve-

rilmiştir. Buradaki savaşlarda düzen-

li ordu yoktur. O nedenle bölge hal-

kı kendi imkânlarıyla mücadele ettik-

leri için bu şehirlere gazi, kahraman,

şanlı gibi çeşitli unvanlar verilmiştir.


16. İstiklal Mahkemelerinin kurul-

ması, Nisabı Müzakere Kanunu ve

Men-i İsrafat Kanunu I. TBMM’nin

çıkardığı kanunlardır. Takrir-i Sükûn

Kanunu Şeyh Sait Ayaklanması’nın

bastırılması için II. TBMM’nin çıkar-

dığı kanundur. Sakarya Meydan Mu-

harebesi öncesi 5 Ağustos 1921’de

TBMM Başkomutanlık Kanunu’yla

birlikte bütün yetkilerini (yasama,

yürütme, yargı) Mustafa Kemal’e

devretmiştir ve Mustafa Kemal sa-

vaş için kaynak yaratmak amacıy-

la 7 - 8 Ağustosta Tekâlif-i Milliye

Emirleri’ni yayımlamıştır. O nedenle

Tekâlif-i Milliye Emirleri’ni TBMM de-

ğil, yetkiyi devrettiği Mustafa Kemal

yayımlamıştır.


17. Lozan Barış Konferansı’nda çö-

züme kavuşan konular:

Azınlıklara verilen ayrıcalıklar

son bulmuştur.

Kapitülasyonlar kesin olarak kal-

dırılmıştır.

Savaş tazminatı ödenmeyerek

Karacaağaç’ı savaş tazminatı

olarak almıştır.

Yabancı okullar ülkemizin kural-

larına uygun çözülmüştür.

Lozan Barış Konferansı’nda çözüle-

meyen konular:

Boğazlar, Musul, Ege Adaları,

Batı Trakya ve Hatay istediğimiz

şekilde çözülememiştir.


18. Padişah devlet başkanlığı ya-

nında halife sıfatını da taşıdığı için

saltanat din başkanlığını da temsil

eder. O nedenle, Saltanatın kaldırıl-

ması Laiklik ilkesiyle ilgilidir. Salta-

nat aynı zamanda monarşiyi tanım-

ladığı ve kişi egemenliğini temsil et-

tiği için kaldırılması demokratikleş-

meyle ilgilidir. Saltanatın kaldırılma-

sı ile kişi egemenliğinin yerini millî

egemenlik yani Cumhuriyet rejimi al-

mıştır. O nedenle Cumhuriyetçilikle

de ilgilidir. Devletçilik karma ekono-

mi modelini tanımlar. Siyasi hayat-

tan daha çok ekonomik hayatla ilgili

bir ilkedir.


19. Mecelle, Osmanlı Devleti’nin

medeni kanunudur. Mecelle’de ayrı-

calıklı ve egemen olan erkektir.

Türk kadını sosyal hayatla ilgili bir-

çok hakkı Medeni Kanun’un kabulü

ile almıştır. Bunlar içinde;

Resmî nikâh

Tek eşle evlilik

Çocuk üzerinde velayet

Mahkemede tanıklıkta eşitlik

Boşanma hakkı

Mirastan eşit hak alma gibi hak-

lar yer alır.


20. Ulusal egemenliği sağla-

mak amacıyla ve diğer inkılapların

önünü açmak için yapılan inkılap

Saltanat’ın kaldırılmasıdır.


16



21.

Kuvayımilliye, düzenli ordu ku-

rulmadan önce Anadolu’nun iş-

galine karşı Türk halkının örgüt-

lenmesidir.

Temsil Heyeti, Erzurum Kongresi ile

oluşturulan Millî Mücadele’nin yü-

rütme gücünü oluşturan TBMM’nin

açılışıyla görevi sonlanan örgüttür.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i

Hukuk Cemiyeti, Sivas Kon-

gresi’nde bütün cemiyetle-

rin birleştirilmesiyle oluşturul-

muş I. TBMM Dönemi’nde Mus-

tafa Kemal önderliğinde Millî

Mücadele’yi yürüten ve Halk

Fırkası’nın kurulması ile görevi

sona eren kuruluştur.

Felah-ı Vatan Grubu Son Os-

manlı Mebusan Meclisinde kuru-

lan gruptur.

I. TBMM 23 Nisan 1920’de

Ankara’da açılan Türk Milletinin

örgütlenmesine destek olan ku-

ruluştur.


22.

Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan

edilmiştir.

Ankara 13 Ekim 1923’te başkent

olmuştur.

Saltanat 1 Kasım 1922’de kaldı-

rılmıştır.

Halifelik 3 Mart 1924’de kaldırıl-

mıştır.

Bu nedenle Halifeliğin kaldırılması

Cumhuriyet’in ilanından sonraki bir

gelişmedir.


23. İstiklal Mahkemeleri, Kurtuluş

Savaşı süreci içinde ve daha son-

ra devrimlerin yerleşmesi sürecin-

de Meclise bağlı olarak çalışan ih-

tilal mahkemeleridir. Dış olaylarla

bağlantısı yoktur. Menemen Olayı

1930’da İzmir’in Menemen ilçesin-

de yaşanmış ve kısa sürede bastı-

rılmıştır. Menemen Olayının dış poli-

tikaya herhangi bir etkisi olmamıştır.

Şeyh Sait İsyanı ise Musul’u ele ge-

çirmek isteyen İngiltere’nin kışkırt-

ması ile yaşanan ve Musul’un kay-

bedilmesine neden olan gelişmedir.


24. Lozan Barış Antlaşması’nın

mübadele maddesine göre 30 Ekim

1918’den önce İstanbul’da doğ-

muş veya yerleşmiş olanlar İstan-

bullu Rum kabul edilecek ve Batı

Trakya Türkleri gibi değişim dışın-

da tutulacaktı. Bunun dışında Ana-

dolu Rumları ile Yunanistan Türkle-

ri karşılıklı olarak mübadeleye tabi

tutulacaktı. Karar alınmış olması-

na rağmen Yunanistan’ın fazla sa-

yıda Rum’u İstanbul’da tutmak is-

temesi Lozan’dan sonra mübade-

le sorununa yol açmıştır. 1930’a ka-

dar uzayan sorun “Yerleşme tarihi-

ne bakılmadan İstanbullu Rumlar ile

Batı Trakyalı Türkler dışında Ana-

dolu Rumlarıyla Yunanistan Türkle-

ri karşılıklı yer değiştirecektir.” kara-

rıyla çözülmüştür.

1929 Ekonomik Krizi ile borçla-

rın ödenmesi konusunda Fransa

ile problem yaşanmış ve yeniden

görüşülerek sorun çözülmüştür.

Suriye sınırı Lozan’da Fransa ile

imzalanan Ankara Antlaşması

baz alınarak karara bağlanmış

ancak Fransa’nın Suriye’den çe-

kilmesi ve Hatay’ın Suriye’ye ait-

miş gibi görünmesi nedeniyle

Hatay sorunu doğmuştur. Sand-

ler Raporu, Hatay’daki Türk nü-

fusunun çokluğunu belgele-

miştir. 1938’de Bağımsız Hatay

Devleti kurulmuş, 1939’da Hatay

Meclisinin aldığı karar ile Hatay

ana vatana katılmıştır.


25. Bilecik Görüşmesi: Mustafa

Kemal ile İstanbul Hükûmeti tem-

silcileri arasında 5 Aralık 1920’de

Bilecik’te yapılmıştır. Görüşmeden

sonra İstanbul Hükûmeti temsilcile-

ri zorla Ankara’ya getirilmiş ve ulusal

mücadeleye katıldıkları duyurulmuş-

tur. Bir süre sonra hükûmetten ay-

rılacaklarına söz verdikleri için ser-

best bırakılmışlardır. Bilecik Görüş-

meleri Anadolu ile İstanbul Hükûmeti

arasındaki son görüşmedir.

Adana Görüşmeleri: 30 Ocak - 1

Şubat 1943’te İngiltere Başbaka-

nı Churchill ile İsmet İnönü arasın-

da Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun

da katılımı ile gerçekleşmiş İngiltere

Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’na gir-

mesi için baskı uygulamıştır.

Kahire Görüşmeleri: 4 - 6 Ara-

lık 1943’te önce Dışişleri Bakanları

nezdinde, daha sonra da Roosvelt,

Churchill ve İsmet İnönü arasın-

da yapılmıştır. Türkiye’nin II. Dünya

Savaşı’na katılması için ikna edilme-

ye çalışıldığı konferanslardır.


17



26. 23 Mart 1940’ta Lahor’da top-

lanan “Müslümanlar Birliği Cemiye-

ti Kongresi” Hindulardan ayrı bir Pa-

kistan Devleti kurulmasını kararlaş-

tırmıştır. Bu hareketin liderliğini Mu-

hammet Ali Cinnah yapmıştır.


27. Afrika ülkeleri arasındaki birlik

ve dayanışmayı geliştirmek, üyeleri-

nin bağımsızlıklarını gözetmek, tüm

kolonileşme biçimlerini ortadan kal-

dırmak amacıyla 32 bağımsız Afrika

ülkesi tarafından 1963’te kurulan ör-

güt Afrika Birliği Teşkilatı olarak bili-

nen OAU’dur.


28. Türkiye Kuzey Yarım Küre’de,

Ekvator ve Başlangıç Meridyeni’ne

göre Dünya’nın kuzeydoğusunda

yer alan bir orta kuşak ülkesidir.

A seçeneğinde, dağların güneye ba-

kan yamaçlarındaki tarım ürünleri-

nin kuzey yamaçlarınkinden daha

erken olgunlaşması, bakı durumu-

nun bir sonucudur. Çünkü ülkemizin

matematik konumundan dolayı dağ-

ların güney yamaçları, daima Güneş

ışınlarını daha dik açıyla alır. Buna

bağlı olarak dağların güney yamaç-

ları kuzey yamaçlara göre daha sı-

cak olduğu için tarım ürünleri daha

erken olgunlaşır.

B seçeneğinde, Karadeniz Böl-

gesi’ndeki yıllık sıcaklık farkının Ak-

deniz Bölgesi’nden daha az olma-

sı özel konumunun bir sonucudur.

Karadeniz Bölgesi’nde nemlilik çok

fazla olduğundan yıllık sıcaklık far-

kı azdır.

C seçeneğinde, yıl içerisinde dört

mevsimin belirgin olarak yaşanma-

sı matematik konumunun bir sonucu-

dur. Çünkü mevsimler yalnızca orta

kuşakta belirgin olarak yaşanır. Tro-

pikal kuşakta yalnızca yaz mevsi-

mi, kutup kuşağında ise yalnızca kış

mevsimi görülür.

D seçeneğinde, Ekvator’dan kutup-

lara doğru gidildikçe Güneş ışınla-

rının geliş açısı küçülme gösterdi-

ğinden sıcaklık da kutuplara doğru

azalma gösterir. Sıcaklığın kutup-

lara doğru azalması, denizlerin tuz-

luluk oranlarının da kutuplara doğ-

ru azalmasına neden olur. Matema-

tik konumunun bir sonucu olarak de-

nizlerin tuzluluk oranları, çok olan-

dan az olana doğru Akdeniz, Ege,

Marmara ve Karadeniz şeklinde sı-

ralanmaktadır.

E seçeneğinde, ülkemizin doğu - batı

doğrultusunda genişliği fazla olma-

dığı için tek bir ortak saat kullanı-

lır. Türkiye’nin matematik konumu-

nun bir sonucu olarak en doğusu ile

en batısı arasında 19 meridyen far-

kı olduğundan 76’lık bir zaman far-

kı vardır.

Doğru yanıt ‘‘B’’ seçeneğidir.

29. Kireç taşı olarak adlandırılan

kalker, kimyasal tortul bir kayaç-

tır. Kireç taşından başka jips, kaya

tuzu, dolamit, sarkıt, dikit, sütun ve

traverten de kimyasal tortul kayaçlar

grubuna girer. Bu kayaçların erimesi

ve çökelmesi sonucunda oluşan şe-

killere karstik şekiller denir. Mağara,

obruk, sarkıt, dikit, sütun ve traver-

ten turizm potansiyeline sahip bazı

doğal unsurlardır. Söz konusu olan

bu karstik şekillerin en fazla görül-

düğü bölüm, Antalya Bölümü’dür.

Antalya Bölümü’nün Teke, Taşeli

ve Göller Yöresi’nde kireç taşlarının

oluşturduğu çok fazla şekil vardır.

Diğer seçeneklerden Rize, Bursa,

Tekirdağ ve Diyarbakır illerinde lo-

kal olarak karstik şekiller görülse de

bunların turizm değerleri fazla değildir.

Doğru yanıt ‘‘A’’ seçeneğidir.

30. İç Anadolu Bölgesi’nde yağış

rejimi düzensiz olup maksimum ya-

ğışlar ilkbahar, minimum yağışlar ise

yaz mevsiminde görülür. Seçenek-

lerdeki grafi klerden bu özelliğe uyan

grafi ğin E seçeneği olduğu görülür.

E seçeneğindeki grafi ğe göre yağış-

lar % 25 kış, % 37 ilkbahar, % 17

yaz ve % 21 sonbahar mevsiminde

görülür. Ülkemizde Akdeniz iklimi-

nin görüldüğü yerlerde maksimum

yağışlar kış, minimum yağışlar yaz

mevsiminde görülür. Karadeniz ikli-

minin görüldüğü yerlerde yağış reji-

mi düzenlidir ve maksimum yağışlar

sonbahar, minimum yağışlar ilkba-

har mevsiminde görülür. Erzurum -

Kars Bölümü’nde ise maksimum ya-

ğışlar yaz, minimum yağışlar ise kış

mevsiminde görülür.


31. Arazi kullanımında turunçgil,

bağcılık ve zeytin tarımının öne çık-

tığı yerler haritada II numara ile gös-

terilmiştir. Koyu renkli orman toprak-

larına Karadeniz Bölgesi’nde yaygın

olarak III numaralı yerde gösteril-

miştir. Akarsuların taşıdığı alüvyon-

larla oluşan delta ovalarına Ege kıyı-

ları boyunca yaygın olarak I numara-

lı yerde gösterilmiştir.


18



32. Harita üzerinde taralı olarak gös-

terilen yerler; Ergene, Batı Karadeniz,

Konya Ovası, Taşaeli Platosu ve Dicle

Bölümü’dür.

A seçeneğinde, karasal iklimin görül-

düğü Konya Ovası, Dicle ve Ergene

Bölümlerinde yıllık sıcaklık farkı faz-

la olurken kıyılarda yer alan Batı Ka-

radeniz ve Taşeli Platosu’nda yıllık sı-

caklık farkı azdır.

B seçeneğinde; Ergene, Dicle Bö-

lümü ile Konya Ovası, Taşeli Plato-

sunda yaz sıcaklıkları ve kuraklıkla-

rı çok belirgin olurken Batı Karadeniz

Bölümü’nde belirgin değildir. Batı Ka-

radeniz Bölümü yaz mevsiminde ya-

ğış almasına rağmen diğer yöreler ka-

dar sıcak değildir.

C seçeneğinde, harita üzerinde gös-

terilen merkezlerin hepsinin ortak özel-

liği, tektonik deprem görülme olasılığı-

nın az olmasıdır. Çünkü bu merkezle-

rin hepsi I.dereceden tehlikeli deprem

kuşağının uzağında olup IV ve V. dere-

ceden tehlikeli deprem kuşağı üzerin-

de bulunmaktadır.

D seçeneğinde, Ergene Bölümü’nde

besi ve ahır hayvancılığı, Batı Ka-

radeniz Bölümü’nde büyükbaş hay-

vancılık, Konya Ovası ve Dicle

Bölümü’nde küçükbaş hayvanlardan

koyun, Taşeli Platosu’nda ise keçi ye-

tiştiriciliği yaygındır.

E seçeneğinde, demir yolu ulaşımı

Taşeli Platosu’nda bulunmazken di-

ğer merkezlerin hepsinde bulunmak-

tadır.

Doğru yanıt ‘‘C’’ seçeneğidir.

33. Kentler ekonomik fonksiyonla-

rına göre nüfuslanma gösterir. Bazı

kentlerde tek fonksiyon ön plana çı-

karken, bazı kentlerde birden faz-

la fonksiyon ön plana çıkabilir. Se-

çeneklerde verilen yerlerden dört ta-

nesinde öne çıkan fonksiyonun ma-

den ve madene bağlı sanayi kurulu-

şu olması sonucunda nüfuslanma

görülmektedir. Bunlar Seydişehir’de

boksite bağlı olarak alüminyum fab-

rikası, Yatağan’da linyite bağlı ola-

rak termik santral, Batman’da petro-

le bağlı olarak petrol arıtma rafi neri-

si, Zonguldak’ta taş kömürüne bağ-

lı olarak demir - çelik fabrikalarının

olduğunu görmekteyiz. Oysa Yalo-

va, ekonomisinde sanayinin ön pla-

na çıkmasının yanında, tarım ve ti-

carete bağlı olarak nüfuslanma gös-

terir.


34. Tabloda verilen coğrafi bölgele-

rin toplam nüfus miktarları ve aritme-

tik nüfus yoğunlukları incelendiğinde;

A seçeneğinde, Akdeniz Bölgesi’nin

nüfusu 8, 7 milyon olurken Marmara

Bölgesi’nin nüfusu 17, 4 milyondur.

Görüldüğü gibi Marmara Bölgesi’nin

nüfusu Akdeniz Bölgesi’nin iki katın-

dan fazladır.

B seçeneğinde, iç bölgeler içerisin-

de nüfus yoğunluğu en fazla olan

bölge Güneydoğu Anadolu Bölge-

si (108,3km²/kişi) olurken, en düşük

olan bölge Doğu Anadolu Bölgesidir

(35,9km²/kişi)

C seçeneğinde, kıyı bölgelerimizden

Karadeniz Bölgesi’nin nüfus miktarı

7,5 milyon ve yoğunluğu 57,7 km² /

kişi ile en az olan bölge olurken en

fazla nüfus miktarına 17,4 milyon

nüfus ve en fazla yoğunluğa sahip

bölge 258,0 km²/ kişi ile Marmara

Bölgesi’dir.

D seçeneğinde, tabloda verilen bil-

gilerden şehirleşmenin en fazla ya

da en az olduğu bölgeyi belirlemek

mümkün değildir.

E seçeneğinde, İç Anadolu Böl-

gesi’nin nüfus miktarı 11,6 mil-

yon, Ege Bölgesi’nin nüfus mik-

tarı 8,9 milyondur. Ancak İç Ana-

dolu Bölgesi’nin nüfus yoğun-

luğu 71,7km² / kişi olurken Ege

Bölgesi’nin 105,2 km² / kişidir. Ege

Bölgesi’nin nüfus miktarının İç Ana-

dolu Bölgesi’nden daha az olması-

na rağmen yoğunluğun daha fazla

olması, yüz ölçümünün İç Anadolu

Bölgesi’nden daha az olması ile il-

gilidir.

Doğru yanıt ‘‘D’’ seçeneğidir.

35. Seçeneklerde belirtilen tarım

ürünlerinin üretim oranlarına dik-

kat edildiğinde Karadeniz Bölgesi’ne

uyanın bu ürünlerin % 17 mısır, % 82

fındık ve % 85 kenevir olduğu görü-

lür. Seçeneklerdeki diğer tarım ürün-

lerinden, çayın % 100’ü Karade-

niz Bölgesi’nde, tütünün % 60’ı Ege

Bölgesi’nde, şeker pancarının % 55’i

İç Anadolu Bölgesi’nde, buğdayın %

55’i İç Anadolu Bölgesi’nde, mısırın

% 49’u Akdeniz Bölgesi’nde üretilir

üretimde ilk sırada yer alır.


19



36. Türkiye ormanlarının coğrafi

dağılışları değerlendirildiğinde, or-

manlarımızın % 81’inin kıyı bölge-

lerimizde, % 19’unun ise iç bölge-

lerimizde olduğu görülür. Yaz ku-

raklığının yaşandığı Akdeniz iklim

sahasındaki ormanlık alanlarda or-

man yangınları daha fazla olurken

yaz mevsiminde yağışların görüldü-

ğü Karadeniz iklim sahalarındaki or-

manlık alanlarda orman yangınla-

rı çok daha azdır. Ormanlar bir dağ

yamacı boyunca yükseldikçe geniş,

karışık ve iğne yapraklı olmak üzere

kuşaklar oluşturur. Kıyı bölgelerimiz-

den Akdeniz Bölgesi’nde orman üst

sınırı daha yüksektir. Bu özellik çok-

tan aza doğru Ege Bölgesi, Marma-

ra Bölgesi şeklinde sıralanırken, Ka-

radeniz Bölgesi’nde orman üst sınırı

en alçaktır. Bu durum enleme bağlı

olarak sıcaklığın azalmasının bir so-

nucudur. Oysa ormanların dağılışını

belirleyen temel etmen sıcaklık ko-

şullarından ziyade, yağış (nem) ko-

şullarıdır. Yağış ve sıcaklığın yeter-

li olduğu yerlerde ormanlar çok yo-

ğun olmasına karşın, sıcaklık çok

fazla olsa bile yağışın yetersiz oldu-

ğu yerler orman bakımından çok fa-

kirdir.

Doğru yanıt “C’’ seçeneğidir.

37. Harita üzerinde bazı hayvan

türlerinin en fazla beslendiği yerler

gösterilmiştir. Bunlardan sembolü

Güney Marmara Bölümü olup ipek

böcekçiliği, sembolü Yukarı Sa-

karya Bölümü olup tiftik (Ankara) ke-

çisi, sembolü Antalya Bölümü’nde

Toros Dağları olup kıl keçisinin en

fazla beslendiği yerlerdir.

Diğer hayvancılık faaliyetlerinden

büyükbaş hayvancılık Karadeniz

Bölgesi ile Erzurum - Kars çevresin-

de; arıcılık Menteşe Yöresi, Doğu

Karadeniz Bölümü ve Doğu Ana-

dolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerin-

de yoğun olarak yapılmaktadır. Ko-

yun üretimi ise karasal iklimin ege-

men olduğu Anadolu’nun iç kesimle-

rinde daha yoğundur.


38. Bir ülkenin maden bakımından

zengin olup olmaması jeolojik olu-

şum ve gelişimi ile doğrudan ilgilidir.

Ülkemizde otuz civarında maden

çeşidi olmasına rağmen madenler-

den elde edilen gelir çok yüksek dü-

zeyde değildir. Bunun nedenleri ara-

sında:

Bazı madenlerin rezervinin ye-

terli olmaması ve dağınık bir şe-

kilde bulunması,

Tenör oranının istenilen düzeyde

yüksek olmaması,

Madenlerin işletilmesi için yeterli

sermayenin olmaması,

Teknolojinin istenilen düzeyde

gelişmemiş olması,

Bazı madenlerin açık işletme

şeklinde değil de yüzeyden çok

uzak galeri ve şaft işletmesi şek-

linde olması,

Çıkarılan madenlerin önemli bir

kısmının işlenmeden, ham mad-

de olarak ihraç edilmesi gösteri-

lebilir.

Ancak madencilik sektöründe ihti-

yaç duyulan iş gücünün karşılana-

maması bu nedenler arasında sayı-

lamaz. Çünkü ülkemiz fazla nüfuslu

ve genç bir ülkedir. Madencilik ve di-

ğer sektörlerde çalışabilecek iş gücü

potansiyeli çok fazladır.


39. Türkiye’nin hızla gelişmekte ol-

duğuna;

Dış ticaret hacminin büyümesi,

Ham madde ithalatının artması,

Enerji tüketiminin artması,

Kişi başına düşen millî gelirin

artması,

Kalifi ye elemana olan ihtiyacın

artması,

Tarımda çalışan nüfus oranının

azalması,

Şehirleşme ve çevre kirliliğinin

artması,

Teknolojinin kullanımının yaygın-

laşması,

İşsizliğin azalması kanıt olarak

gösterilebilir.

Ancak tarım ürünü ithalatının artma-

sı sanayinin geliştiğinin bir gösterge-

si olamaz. Nitekim dünya tarım ihra-

catında ilk sıralarda yer alan Hollan-

da, ABD ve Fransa sanayi bakımın-

dan da çok gelişmiştir. Tarım ithala-

tının fazla olması tarım alanlarının

azlığı, tarımın gelişmemiş olması ya

da nüfusunun çok fazla olmasından

dolayı iç üretimin ihtiyacı karşılama-

masından kaynaklanıyor da olabilir.


20



40. Harita üzerinde gösterilen Sam-

sun, Bitlis, Adana ve İzmir’de bulu-

nan sanayi kuruluşu sigara fabrika-

larıdır. Bunun dışında Akhisar, İstan-

bul ve Malatya’da da sigara fabrika-

ları vardır.

Seçeneklerdeki diğer sanayi kuruluş-

ları şunlardır:

Seramik fabrikaları; İstanbul (Kartal,

Levent, Tuzla Alemdar), Çanakkale

(Çan), Bilecik (Bozüyük, Söğüt), Kü-

tahya, Tekirdağ, İzmir ve Bursa’da yo-

ğunluk kazanmıştır.

Gübre fabrikaları; Kütahya, Bandırma,

Mersin, Kocaeli, İskenderun, Konya,

Adana, Elâzığ, Gemlik ve Samsun’da

gelişme göstermiştir.

Kâğıt fabrikaları; Aksu (Giresun),

Seka (İzmit), Taşköprü (Kastamonu),

Çaycuma (Zonguldak), Bolu, Balıke-

sir, Çay (Afyon), Dalaman (Muğla) ve

Taşucu’nda (Mersin) gelişme göster-

miştir.

Tekstil fabrikaları; ülkemizde İç Ana-

dolu, Akdeniz, Ege ve Marmara

Bölgeleri’nde çok yaygındır. İstanbul,

Bursa, Manisa, Nazilli, Aydın, Antalya,

Tarsus, Adıyaman, Gaziantep, Kayse-

ri, Karaman, Erzincan tekstil fabrikala-

rının bulunduğu bazı yerlerdir.


41. Harita üzerinde numaralarla

gösterilen sınır ticaretinin yapıldığı

sınır kapılarından, II numarada gös-

terilen Sarp Sınır Kapısı ile IV nu-

marada gösterilen Gürbulak Sınır

Kapısı’nın yer değiştirmesi gerekir.

Haritadaki sınır kapıları ve sınır tica-

reti yaptığımız ülkeler şunlardır:

I. İpsala - Yunanistan

II. Sarp - Gürcistan

III. Habur - Irak

IV. Gürbulak - İran

V. Cilvegözü - Suriye


42. B, C, D ve E seçeneklerinde ve-

rilen şehirler Türkiye’nin serbest böl-

geleri arasında yer almaktadır. A se-

çeneğindeki Erzincan Türkiye’nin

serbest bölgeleri arasında yer alma-

maktadır.


43. Karadeniz Bölgesi özel konu-

mun bir sonucu olarak her mevsim

yağış alan bir bölgedir. Ülkemizin en

fazla yağış alan bölgesidir. Diğer et-

kenlerin katkısı olmakla birlikte, ya-

ğışların çok olması heyelan (kütle

hareketi) olayının çok fazla olması-

na yol açmıştır. Yağışın çok ve yağış

rejiminin düzenli olması, akarsula-

rın debilerinin yüksek olmasına se-

bep olmuştur. Fındık ve mısır, yağış

ve su isteği fazla olan tarım ürünle-

ri olduğundan her mevsimin yağış-

lı olması bu ürünlerin doğal yetişme

ortamlarının genişlemesine ve üre-

timin artmasına yol açmıştır. Ancak

her mevsim yağış olması bölge dışı-

na göçü artıran değil aksine azaltan

bir faktördür. Çünkü yağışın çok ve

rejimin düzenli oluşu birçok avantajı

beraberinde getirmektedir. Bölgenin

dışarıya çok göç vermesi diğer coğ-

rafi şartların olumsuzluğu ve ekono-

mik problemlerden kaynaklanmak-

tadır.


44. Menteşe yöresi, ülkemizin gü-

neybatısında yer alan, engebeli ve

dağlık bir yöredir. Elverişli deniz ve

kumsallarının varlığı, doğal ve tarihî

güzelliklerin çokluğu, iklim şartları-

nın çok elverişli olması turizm ge-

lirlerinin yüksek olmasını sağlamış-

tır. Yörede yer şekillerinin çeşitliliği,

iklim ve bitki çeşitliliğine yol açarak

arıcılığın gelişmesine yol açmıştır.

Akdeniz iklim şartları görüldüğü için

yaz mevsimi çok sıcak ve kurak ge-

çen bir yöredir. Dağlık ve engebeli

yapıya sahip bu yörede demir yolu

ulaşımı yoktur. Buna göre I, II, III, ve

V. numarada belirtilen ifadeler doğ-

rudur. Ancak IV numarada belirtilen

“doğal gazla çalışan termik santral-

ler yer alır.” ifadesi doğru değildir.

Çünkü yörede linyit ile çalışan Ya-

tağan, Gökova gibi termik santraller

vardır.


45. Batı Anadolu’daki Küçük Men-

deres, Büyük Menderes, Gediz ve

Bakırçay gibi akarsularda kirlenme-

nin fazla olmasında kentleşmenin ve

özellikle endüstri kuruluşlarının etki-

si çok fazladır. Tarım alanlarında ku-

lanılan zirai ilaçlar da akarsu havza-

larına karışıp kirliliğe neden olmak-

tadır. Bu akarsular üzerinde kurulan

barajların kirlilik oranlarıyla ilgisi bu-

lunmamaktadır.


46. Kanunun öngördüğü hâllerde

küçüklük veya kısıtlılık nedeniyle

bu kişilerin yararlarını korumak için

mahkemece atanmış kanuni temsil-

ciye vasi adı verilir.


21



47. Bir suç şüphesinin ortaya atıl-

masıyla başlayıp iddianamenin

mahkeme tarafından kabulüne ka-

dar devam eden ceza yargılaması

evresine soruşturma, bu evrede suç

şüphesi altında bulunan kişiye de

şüpheli denir. İddianamenin mah-

kemece kabulüyle başlayıp hükmün

kesinleşmesine kadar geçen evreye

kovuşturma ve bu evrede suç şüp-

hesi altında bulunan kişiye de sanık

denir.


48. Sosyal devlet; klasik liberal de-

mokrasinin ekonomik ve siyasal te-

mellerini değiştirmeden sosyal gü-

venliğin sağlanması, işsizliğin ön-

lenmesi, emeğiyle yaşayanların ko-

runması ve yaşam düzeylerinin yük-

seltilmesi yoluyla sosyal eşitsizlikleri

giderme işlevini yüklenen devlet ola-

rak tanımlanmaktadır. İlk kez 1961

Anayasası’nda yer alan bu ilke ile

amaçlanan hedefl ere ulaşmak bir-

takım araçlarla mümkün olabilir. Bu

araçlar ise şu şekilde özetlenebilir:

Vergide adaletin sağlanması

Sosyal ve ekonomik hakların

varlığı

Kamulaştırma

Devletleştirme

Planlama

İnsan onuruna yakışan bir hayat

standartı sağlamak için tedbirler

alma.


49. Yasama dokunulmazlığı, mil-

letvekilleri hakkında suç işledikle-

rinden bahisle meclisin kararı olma-

dan cezai tatbikata maruz kalmama-

larıdır. Bu bağlamda vekiller; tutula-

maz, tutuklanamaz, sorgulanamaz

ve yargılanamazlar.

Dokunulmazlığın İstisnaları:

Ağır cezayı gerektiren suçüstü

hâli,

Seçimden önce soruşturmasına

başlanmış olmak kaydıyla Ana-

yasanın 14. maddesinde belirti-

len durumlar.


50. Bakanlar Kurulunun göreviyle

ilgili sorumluluk türleri üçe ayrılır:

Siyasi sorumluluk: Bakanların ya-

sama organı tarafından görevden

düşürülebilmesidir. Siyasi sorumlu-

luk kolektif ve bireysel olarak iki tür-

lüdür. Kolektif sorumluluk, başba-

kan, Bakanlar Kurulu Başkan’ı ola-

rak bakanlıklar arasında iş birliği-

ni sağlar ve hükûmetin genel siya-

setinin yürütülmesini gözetir. Bakan-

lar Kurulu, bu siyasetin yürütülme-

sinden birlikte sorumludur. Bireysel

sorumluluk; her bakan, Başbakana

karşı sorumlu olup ayrıca kendi yet-

kisi içindeki işlerden ve emri altın-

dakilerin eylem ve işlemlerinden so-

rumludur.

Cezai sorumluluk: Bakanların gö-

revleriyle ilgili suçlarından dolayı olu-

şan sorumluluktur.

Hukuki sorumluluk: Bakanların

görevleriyle ilgili işlemleriyle devle-

te verdikleri zararın tazminat yoluy-

la ödetilmesidir.


51. Kanunlar, KHK’ler ve Meclis İç

Tüzüğü hem şekil hem de esas ba-

kımından Anayasa Mahkemesi tara-

fından denetlenirken Anayasa deği-

şiklikleri yalnızca şeklen denetlene-

bilir. Usulüne uygun olarak yürürlü-

ğe girmiş olan “milletlerarası antlaş-

malar” için Anayasa Mahkemesine

başvurulamaz.

Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim Ka-

nun Hükmünde Kararnameleri yar-

gısal denetime tabi değildir.

Parlamento kararları kural olarak

yargı denetimi dışında tutulmuştur.

Ancak Anayasaya göre bunun 3 is-

tisnası vardır. Bunlar:

Milletvekilinin dokunulmazlığının

kaldırılması,

Milletvekilinin, milletvekilliği sıfa-

tının düşürülmesi,

TBMM İç Tüzüğü

İnkılap Kanunlarının Anayasa’ya ay-

kırılığı ileri sürülemez.


52. Bakanlıkların kurulması, kaldı-

rılması, görev ve yetkileri kanunla

belirlenir. Bakanlığa sahip bakanlar

dışında Başbakanın teklifi ve Cum-

hurbaşkanının ataması ile devlet ba-

kanları da atanabilir.


53. Grev ve lokavtın ertelendiği

durumlarda ertelemenin sonunda

uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu

tarafından çözülür.


22


54. Belediyelerin seçimle iş başına

gelen organlarının görevden alın-

maları İçişleri Bakanının teklifi üze-

rine Danıştay tarafından karara bağ-

lanır. Karıştırılan bir nokta görevden

alma yetkisinin İçişleri Bakanına ait

olduğudur ancak bu yanlıştır. İçişleri

Bakanı görevden alamaz ancak ge-

çici olarak görevden uzaklaştırabilir.


55. Engineering News - Record ta-

rafından “Dünya’nın En İyi Yapı-

sı” seçilen yapımız, Antalya’da dü-

zenlenen EXPO 2016’nın simge ya-

pısı ve “Türkiye’nin Eyfeli” olarak

da adlandırılan 114 metrelik EXPO

Kulesi’dir.


56. Ünlü Ressam Osman Hamdi

Bey’e ait olan Yeşil Cami Önü tablo-

su ülkemizde satılan en pahalı tablo

olmuştur.


57. Daha önce 36 yıl önce Dün-

ya Kupası’na katılan Peru, Yeni

Zelanda’yı yenerek Rusya’ya git-

meye hak kazanmıştır. 36 yıl sonra

Dünya Kupası’na gideceği için ülke-

de resmî tatil ilan edilmiştir.


58. NATO Genel Sekreteri Jens

Stoltenberg, 2018’de NATO zirvesi-

nin Brüksel’de yapılacağını açıkladı.


59. 54. Uluslararası Antalya Film

Festivali’nde En İyi Film Ödülü, Çin

yapımı ve Vivian Qu’nun imzasını

taşıyan Angels Wear White’a (Me-

lekler Beyaz Giyer) verilmiştir.


60. Fatih Arda İpçioğlu şubat ayın-

da Güney Kore’nin PyeongChang

kentinde düzenlenecek 2018 Kış

Olimpiyatları’na katılmaya hak kaza-

nan ilk Türk sporcumuz olmuştur.


www.uzmankariyer.com.tr

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimi-zin yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

kkamu personel seÇme sinaviamu personel seÇme … · ğine, “vatan şairi denmesinin en önemli...

Documents