mimarlar odası ankara Şubesikent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan...

26

Upload: others

Post on 28-Feb-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal
Page 2: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi AdýnaSahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü

YAYIN BÝRÝMÝ

Nimet Özgönül

Emel Akýn, Kadri Atabaþ,Bülent Batuman, Nuray Bayraktar,

Nam Serpil Özaloðlu,Ebabekir Özmert, Mehmet Saner

ık Erkal,

Yayýna Hazýrlayan

Grafik Tasarým

Konur Sokak No: 4/3 Kýzýlay AnkaraTelefon: 0 312 417 86 65Faks: 0 312 417 18 04

e-posta: [email protected]://www.mimarlarodasiankara.org

Deniz Aygün, Esin Soydemir

Harman Þaner Çakmak

Matsa BasýmeviBaský

larİvedik Org. San., Matbaacı Sitesi. 558. Sk. No:42 AnkaraTelefon: (0312) 395 20 54 (pbx)

TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Bülteniayda bir yayýmlanmaktadýr.

6500 adet basBurada yer alan yazýlarýn içeriðinin sorumluluðu yazarýna aittir.

Kaynak gösterilmek koþuluyla alýntý yapýlabilir.

ılmıştır. Üyelere ücretsiz dağıtılır.

Merhabalar,

Ankara kentinde yaşanan birlikte sıcak geçen yaz aylarından sonra bir Bülten'le daha birlikteyiz.Bültenimizde bu ay Ankara'nın deprem durumunu masaya yatırıyoruz. 17 Ağustos depreminin açtığı yaralar aradangeçen rağmen kapatılamamış durumda iken, yetkili kurumların depreme yönelik çalışmaları hala çok kısıtlı.Ankara ili nispeten depremden çok etkilenmeyecek gibi görünse de yapılan araştırma ve çalışmalar bizlere KuzeyAnadolu Fay hattında yaşanabilece line de zarar verebileceğini gösteriyor. Busebeple bu ayki Bültenimizde Ankara'nın olası depremlerden ne şekilde etkilenebileceğini konunun uzmanlarındansizlere aktarıyoruz.

aşanan gelişmeler sonucunda yıkımla yüzleşebilecek mekanlara yenilerieklendi. Hiç şüphesiz bunlar arasında olanı, kamuoyunda da ses getiren Kuğulupark Ankara Kültür veTabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04.08.2006 tarihli kararı kşehir Belediyesine , Kuğulupark'ı,

yapılacak altgeçit çalışması için “ ” açmıştır. Kent merkezinde zaten sayıve alan olarak kısıtlı olan yeşil alanlardan bir tanesinin daha ması, ne acıdır ki, adı vetanımı gereği böylesi alanları “ ” görevli Kurul eliyle gerçekleşmiştir. Buna karşılık gelişen ve kamuoyunundikkatini Kuğulupark'taki gelişmelere çekmeyi başaran sivil inisiyatifin çalışmaları ANKARAM Platformu çatısı altındadevam etmektedir. Kavşak yapımı konulu Belediye kararına, “ ” yetkisi veren KorumaKurulu kararlarına dava açılmaktadır.

Geçtiğimiz aylarda Ankara kentini ülke gündemine taşıyan gelişmelerden biri de Merkez Bankası'nın İstanbul'ataşınacağı yönünde yapılan açıklama ve spekülasyonlardı. Bazı bakanların Banka'nın taşınması gerekliliği yönündekiaçıklamaları Merkez Bankası yönetimi tarafından yadsındıysa da, konu, başkentte yerleşik bulunan çeşitli kamu kurumve kuruluşlarının son yıllarda İstanbul'a taşınmakta oluşu çerçevesinde anlam taşımaktadır. Bir yandan son on yıldabasiretsiz kent yöneticilerinin elinde fiziksel ve ekonomik olarak açıkça çökmeye başlayan kent merkezi, diğer yandanulusal ve uluslararası ölçekte yaşanan gelişmeler sonucunda siyasal ve kültürel aşınma ile Ankara kenti çok boyutlu biryoksullaşmaya maruz kalmakta ve kentlilerince sahip çıkılmayı beklemektedir

Diğer taraftan kente dair olumlu gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu gelişmelerden bir tanesi iki yıldır devam edenPapazın Bağı davasının sonuçlanmış olmasıdır. Kent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan veAnkaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş olduğu halde,

ına yapılan otel inşaatından nasibini almış, ve Papazın Bağı’nda bulunan asırlık dut ve çınar ağaçları katledilmişti.TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin açtığı ve Şubemizin müdahil olduğu dava sonucunda sözkonusu gelişmelere zemin hazırlayan imar planı değişikliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı Otoparkyönetmeliğinin ilgili maddesi iptal edilmiş ve Papazın Bağı kurtarılmıştır.

ente dair mücadelelerimiz devam ederken, bir yandan da ülke gündeminde sıcak gelişmeler yaşanıyor. DünyaBarış günü etkinlikleri hükümetin Lübnan'a asker gönderme niyetini açığa vurmasıyla birlikte yeni bir boyut kazandı. 5Eylül günü Meclis'te görüşülen asker gönderme tezkeresi, kamuoyunun açık ve yoğun muhalefetine rağmen kabuledildi. Bölgemizde yoğunlaşarak süren savaş ve yıkım koşulları, bu koşulların hızla yayılması olasılığı, ve halkımızın busüreçte doğrudan araçlar olarak kullanılması çabaları, “barış” talebini her zamankinden acil kılıyor.

Savaş ve barış kavramları gündemde kendilerini öne çıkarırken, kendi toplumsal tarihimizin iç savaş ve barışına dairönemli bir kırılma noktası olan 12 Eylül'ün yıldönümü de yaklaşmakta. 12 Eylül'de TMMOB bünyesinde, Darbe KarşıtıPlatform ile birlikte “Darbeciler Yargılansın” mitingi düzenleneceğini de şimdiden duyuralım.

Barış içindeki kentlerde huzur dolu günler geçirmek dileğiyle…

hareketli günlerle

senelere

k büyük bir hareketlenmenin Ankara i

Öte taraftan Ankara kentinde yaz boyunca yen önemli oldu.

ile Büyü verilen yetkiihtiyaç olmayan bir yolda

yokolma tehdidine maruz kal

ve Belediye'ye

.

yan

K 1 Eylül

minimum tecavüze

korumakla

minimum tecavüz

TMMOB

39. Dönem Yönetim KuruluMimarlar Odası Ankara Şubesi

Baskı Tarihi: Eylül 2006

Ayl

ıkYe

relS

ürel

iYay

ın

Page 3: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

HABERLER VE DUY URULAR.

.

.

.

.

.

.

. I

.

.

.

.

.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM YASA

TASARISI

DİKMEN VADİSİ 3., 4. VE 5. ETAP KENTSEL DÖNÜŞÜM

PROJELERİ

ULUS PLANI TAMAMLANDI

MODERN ÇARŞI YIKILDI

42. DÜNYA PLANLAMA KONGRESİ

TÜRKİYE ESTETİK KONGRESİ

DOCOMOMO

EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ ETKİNLİKLERİ

5 EYLÜL “LÜBNAN’A ASKER GÖNDERME TEZKERESİ“NE HAYIR

MİTİNGİ

VAN’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİMARLAR ODASI YÖNETİM

KURULU TOPLANTISI

TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL ŞUBESİ’NİN 2007 YILI

AJANDA FOTOĞRAF YARIŞMASI “SOKAKLAR” SONUÇLANDI

DÜNYA MİMARLIK GÜNÜ 2006 FOTOĞRAF YARIŞMASI

“MUTLU YERLER, MUTLU MEKANLAR”

TMMOB MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ ULUSAL AfİŞ

YARIŞMASI

DOSYA:

SÜLEYMAN PAMPAL

ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ

AFET POLİTİKALARINDA Y ÜKSELEN PARADİGMA: SAKINIM

TÜRKİY E’DE Y AŞANAN SON DEPREMLERİN GÖSTERDİKLERİ VEANKARA’DA DEPREM TEHLİKESİ

ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ

‘GAZİ’ HAVAGAZI FABRİKASI KÜLTÜR MERKEZİ/AKROPOLİS’İN Y ANINDA TEKNOPOLİS Y ARATMA

MURAT BALAMİR

OKTAY ERGÜNAY

BÜLENT ÖZMEN

ATİNA

M. NURİ ARIKOĞLU

MİMARİ PROJE MÜELLİFİ SİCİL DURUM BELGESİ

ÇOCUK VE MİMARLIK

ELVAN ALTAN ERGUT - BİLGE İMAMOĞLU

“ANKARA”NIN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR

14 EKİM’DE ANKARA’DAYIZ

VAN (TUŞPA), DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ,

GÖLÜNÜ(DENİZİNİ), KEDİSİNİ, KALESİNİ, TARİHSEL

YERLEŞMELERİNİ GELECEK KUŞAKLARA AKTARARAK BARIŞIN VE

UMUDUN KENTİ OLABİLİR

DEPREM TEHLİKESİ VE RİSKİ AÇISINDANANKARA’Y A GENEL BAKIŞ

TEKN K B LG LER

KENTLİ OLMAK

B L NMEY EN ANKARA96’LAR APARTMANI

BASIN AÇIKLAMALARI

BASINDA M MARLIK

GEL R G DER TABLOSU

kuğulu park12

çocuk ve mimarl kkentli olmak38

16

22

içindekiler

24

34

37

38

42

46

48

4

8 PAPAZIN BAĞI KURTULDU

SONUÇLANAN VE DEVAM EDEN Y ARI MALAR. B LIKESİR ÇAMLIK KENTSEL VE MİMARİ TASARIM ULUSAL

PROJE YARIŞMASI

A7

34 akropolis’in yanındateknopolis yaratma:’gazi’havagazı fabrikası kültür merkezi

28

40

10 BÜY ÜK ANKARA OTELİ

12 KUĞULU PARK - KAVŞAK DEĞİL, METRO

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

Page 4: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

.........

4 5

haberler.........

Türkiye'nin gündeminden düşmeyen “KentselDönüşüm” konusu uzunca bir süredir Şubemizingündeminde ağırlıklı olarak yer almayı sürdürüyor.Son olarak Yerel Yönetim Araştırma, Yardım veEğitim Derneği (YAYED) ile birlikte oluşturduğumuzKentsel Dönüşüm Komisyonu kentsel dönüşüm yasatasarısını mercek altına almıştır. Eylül sonuna kadarteknik, hukuki, ideolojik çözümlemesinin yapılacağıkonu, Ekim ayı içerisinde Mimarlık Haftasıkapsamında kamuoyuna sunulacaktır. KentselDönüşüm özelinde Türkiye İmar Düzenininirdelendiği çalışmalar ilk aşamada kitapçık halinegetirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıile birlikte Milletvekillerine sunulacaktır. Çalışmanınbir sonraki aşamasında ise Kentsel Dönüşümkonusunun çok boyutlu ele alındığı bir yayınhazırlanacaktır.

Kentsel Dönüşüm Projeleri ve KentselDönüşüm Yasa Tasarısı

“Kentsel Dönüşüm projeleri" üzerine odaklanmışTürkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesimeşgul etmektedir. Proje kapsamında, Ulus'tabulunan hepsi bir yarışma sonucu elde edilmiş ve birdönemi temsil eden, Ankara Hali Binası, AnkaraBelediyesi Ticaret Evi (Ankara Belediyesi EskiBinası), Ulus Meydanı İşhanı, Modern Çarşı,Anafartalar Çarşısı, Ankara Ulus Meydanı Çarşı veBüro Binaları'nın yıkılması da gündeme gelmişti.

Büyükşehir Belediyesinin Ulus Projesi çerçevesindeçarşıları yıkma niyeti nedeniyle zor günler yaşayanUlus Esnafı, Modern Çarşının yanmasıyla, mağdurkaldıkları ve çarşının yeniden ayağa kaldırılmasıyönünde verilen sözlerin tutulmadığı amacıyla açlıkgrevine başlamışlardı.

Bugün ise 2003 yılında çıkan yangınla hasar görenModern Çarşı Binası yıkılmıştır.

Modern Çarşı Binasının sağlam olduğuna dair statikraporun olmasına rağmen binada yıkım çalışmalarınabaşlanması esnafın tepki göstermesine yol açmıştı.Esnaf temsilcileri, bugüne kadar birçok kez AnkaraBüyükşehir Belediye Başkanından randevu talepetmelerine rağmen bir sonuç alamamışlardı.

Modern Çarşı Yıkıldı

Ulus Planı Tamamlandı

“Kentsel Dönüşüm projeleri üzerine odaklanmışTürkiye'nin gündemini bir süredir Ulus Projesimeşgul etmektedir. Ankara Büyükşehir BelediyeBaşkanlığı İmar Daire Başkanlığı, Ulus Tarihi KentMerkezini Ankara Tarihi Kent Merkezi YenilemeAlanı Proje işi olarak ihaleye çıkartmış ve ihaleyiİstanbul'dan bir firma üstlenmiştir.

Bugün ise 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve KültürelTaşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması veYaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”doğrultusunda Ankara Büyükşehir Belediyesinceyürütülmekte olan “Ankara Tarihi Kent MerkeziYenileme Alanı Projesi” tamamlanmıştır. Konu ileilgili tanıtım toplantısı Büyükşehir Belediyesitarafından 31 Ağustos 2006 tarihinde saat: 14.00'deASKİ Toplantı Salonunda yapılacaktır. Planincelemelerine başlamış olan Şubemiz, yaptığıincelemeler sonucunda çıkan sonuçları bu toplantıdadile getirecektir. Yapılan çalışmanın sonuçları ayrıcakamuoyuna sunulacaktır.

"

“”

Dikmen Halkının daveti ile 23 Temmuz 2006tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası AnkaraŞubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası AnkaraŞubesi ile birlikte Şubemiz Dikmen Barınma HakkıBürosunu ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyaretteDikmen 3. 4. ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesininuygulamaları üzerine İlker Mahallesi sakinleri ilegörüşme yapılmıştır. Uygulamada yaşananaksaklıkları ve sorunları aktaran mahalle sakinlerikonu üzerine teknik destek beklediklerini tarafımızailetmişlerdir. Sözleşme yoluyla toplanarakprojelendirilmeye çalışılan bölgede yaşayansakinlerin uygulamalarla ilgili sorunlarına yönelikbilgilendirme toplantıları düzenlenmiştir. BarınmaHakkı Bürosunun bu çalışmaları ile ilgili son etkinliği26 Ağustos 2006 tarihinde saat 12.30'de DikmenVadisi Halkının İ. Melih Gökçek'in tehditlerine ve rantprojelerine karşı, insanca bir yaşam ve barınmahakkı için AKP Genel Merkezi ı' r.ne yürüyüş olacakt

Dikmen Vadisi 3. 4. ve 5. Etap KentselDönüşüm Projeleri

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri

Emek ve meslek örgütleri ile çeşitli siyasi parti vekitle örgütleri tarafından 2 Eylül 2006 Cumartesigünü 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla kitleselbasın açıklaması gerçekleştirildi.

Kurtuluş Parkı Kolej Kavşağında toplanıldıktansonra Yüksel Caddesine kadar yapılan yürüyüşünardından gerçekleştirilen basın açıklamasınınardından barış türküleri söylendi.

5 Eylül 2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen"Lübnan'a asker gönderme tezkeresi"nehayır Mitingi

Emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla Ankara'dabiraraya gelen binlerce barış yanlısı "Lübnan'aasker gönderme tezkeresi"ne hayır dedi.

DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TEB, TDB, TURMOBgibi emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla, 5 Eylül2006 Salı günü, TBMM'de görüşülen "Lübnan'aasker gönderme tezkeresi"ne hayır demek için,aralarında çeşitli siyasi parti ve derneklerin debulunduğu binlerce barışsever Ankara'da KurtuluşParkı'nda toplandıktan sonra düzenli kortejlerleZiya Gökalp Caddesine kadar yürüdü. Burada,düzenleyici kuruluşlar adına ortak basın açıklamasıKESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombultarafından okundu.

42. Dünya Planlama Kongresi

Dünyanın her yerinden şehir ve bölgeplanlamacıları eylül ayında İstanbul'da bir arayageliyor. Uluslararası Şehir ve Bölge PlancılarıBirliği (ISOCARP) tarafından her yıl farklıülkelerde düzenlenen Dü

cisi, bu yıl eylül ayındaİstanbul'da gerçekleştirilecek.

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehirve Bölge Planlama Bölümü'nün ev sahipliğiniüstleneceği kongre, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul BüyükşehirBelediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası,Beykoz Belediyesi, Küçükçekmece Belediyesi veTürkiye Tarihi Kentler Birliği'nin katkısıyla 14-18Eylül 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.Bu yılki teması, “Bütünleşme ve Ayrışma ArasındaKentler: Fırsatlar ve Tehditler” olarak belirlenenkongre kapsamında, “Dünya Belediye BaşkanlarıZirvesi” de yapılacak.Farklı ülkelerde 40 yılı aşkın bir süredir düzenliolarak gerçekleştirilen Dünya PlanlamaKongreleri'nde, dünyanın farklı bölgelerindegözlenen kentleşme süreçleri ve kentsel sorunlarele alınıyor

nya PlanlamaKongreleri'nin 42'n

.

Türkiye Estetik Kongresi

27-29 Eylül 2006 Tarihlerinde ODTÜ Kongre veKültür Merkezi'nde düzenlenecek Türkiye Estetik

“Türkiye Estetik Kongresi”

Kongresi Türkiye'de ilk kez ulusal kapsamlı birestetik kongresidir. “Türkiye Estetik Kongresi”temel olarak, Türkiye'de sanatlarda ve sanatüzerine düşüncede çok uzun bir zamanda oluşanbirikimi, farklı alanlarda çalışan sanatçıları, sosyalbilimcileri ve felsefecileri bir araya getirerek, tümülke ölçeğinde belirginleştirmeyi; geleceğe yöneliktasarılar oluşturabilecek paylaşım, tartışma veiletişim ortamını yaratarak estetik düşüncebirikimimizi zenginleştirmeyi amaçlamaktadır.

, aynı zamanda, 2007yılında, yine ODTÜ'de yapılacak “XVII. UluslararasıEstetik Kongresi” öncesinde, tüm düşünür,araştırmacı ve sanatçılarımızın bu uluslararasıbuluşmaya en etkin biçimde katılmaları için bir öndeğerlendirme ve hazırlık olanağı da yaratacaktır.

Tüm co rafi, kronolojik, resmi, ideolojik ve politikçe itlilik ile 'öteki' modernizmler üzerineodaklanacak olan 9. Uluslararas DOCOMOMOKonferans 27-29 Eylül 2006 tarihleri aras ndaOrta Do u Teknik Üniversitesi Mimarl kFakültesi'nde gerçekle tirilecektir.

ğ

ıı ı

ğ ı

ş

ş

Page 5: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

6 7

Shinkenchiku Konut Tasarım Yarışması 2006: “Plan-sız Konut”

AR (Architectural Review) Uluslararası Genç Mimarlar Ödülü2006

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal Afiş Yarışması

Shahneshin Foundation, 2006 Uluslararası 'Shrinkage' Ödülleri

Antalya Varsak Belediye Binası Bölgesel Mimari ProjeYarışması

Dünya Mimarlık Günü 2006 Fotoğraf Yarışması: “Mutlu Yerler,Mutlu Mekânlar”

TC MSB Savunma Sanayii Müsteşarlığı Yeni Hizmet BinasıUlusal Mimari Proje Yarışması

Galerisi Mimari Tasarım Yarışması, Nicosia,Kıbrıs

Prag Ulusal Kütüphanesi Uluslararası Tasarım Yarışması

“Etik Arayışı”: Uluslararası Mimari Tasarım Yarışması 2006

Mimari ve Kentsel Tasarım Yarışması, Gürcistan

Silverline – 2006 Mutfak Tasarım Yarışması

10. Aga Khan Mimarlık Ödülleri

Paris Yeni Mahkeme Binası Uluslararası Kentsel Tasarım FikirYarışması

Can Alüminyum Öğrenci Proje Yarışması

ezi” UluslararasıÖğrenci Tasarım Yarışması

Konya Şube'nin 1.Ulusal Fotoğraf Yarışması: “KimliksizMimari”

Kentle Buluşma Noktasını Öğrenciler Tasarlayacak:Çuhadaroğlu Holding ALU 2006 Proje Yarışması

Chungcheongnam-Do Kamusal Yönetim Kenti Master PlanıYarışması, K

"H2Ouse - Suda Yaşam": Corus Mimarlık Öğrencileri ProjeYarışması

Teslim Tarihi : 11.09.2006

Teslim Tarihi : 12.09.2006

Teslim Tarihi : 15.09.2006

Teslim Tarihi : 15.09.2006

Teslim Tarihi : 15.09.2006

Teslim Tarihi : 15.09.2006

Teslim Tarihi : 26.09.2006

Projelerin Postalanma Tarihi : 29.09.2006

Teslim Tarihi : 02.10.2006

Teslim Tarihi : 09.10.2006

Teslim Tarihi : 13.10.2006

Teslim Tarihi : 15.10.2006

Teslim Tarihi : 16.10.2006

Teslim Tarihi : 01.11.2006

Teslim Tarihi : 10.11.2006

Teslim Tarihi : 17.11.2006

Teslim Tarihi : 22.11.2006

Teslim Tarihi : 05.01.2007

Teslim Tarihi : 18.05.2007

AG Leventis Sanat

“Küçük Ölçekli Sürdürülebilir Bir Spor Merk

ore

Son Başvuru Tarihi : 26.09.2006

devam eden yarışmalarhaberler sonuçlanan yarışmalar

Balıkesir Çamlık Kentsel ve Mimari Tasarım UlusalProje Yarışması 6 Ağustos 2006 tarihindesonuçlanmıştır. Yarışma için 112 adet şartname satınalınmış olup; yarışmaya 38 adet proje katılmıştır.Değerlendirme sonucunda jüri 3 ödül, 5 mansiyon ve 3adet satınalma ödülü vermiştir. Yarışmanın ödül töreniise 14 Eylül 2006 tarihinde saat 16:00'da BalıkesirDevrim Erbil Çağdaş Sanat Müzesi'ndegerçekleştirilecektir. Yarışmanın sergisi ise yine bumekânda 31 Ağustos – 9 Eylül tarihleri boyuncasergilenecektir. Yarışmanın kolokyumu 14 EylülÇarşamba günü saat 17:00'da Balıkesir Salih TozanÇok Amaçlı Kültür ve Sanat Merkezi'ndegerçekleştirilecektir. Yarışmada derece alan projeler ise:

Balıkesir Çamlık Kentsel ve Mimari TasarımUlusal Proje Yarışması

1. ÖDÜL (46791 RUMUZ NUMARALI PROJE)Elif Çelik , Hancıoğlu ,

, İlker ,Doğan , İpek , , Deniz Aslan,

, Arda İnceoğlu,

Mimar Mimarimar imar

imar imarimar imar

Ceren CeydaÖzbilen Aksoy Esra

YürekliPeyzaj M ı Y. M

M Y. M Y.M Y. M

2. ÖDÜL (78533 RUMUZ NUMARALI PROJE)Ali Muslubaş , Ayşegül Kuruç Ada , AslıDoğan , Murat Polat ,

Y. M MM Y. M

imar imarimar imar

3.ÖDÜL (48527 RUMUZ NUMARALI PROJE)D. Ümit Yücel

GülSayan Atanur Ülkü Duman

, Aysu Akalın Başkaya ,Çiğdem Yücel , Uğurtan Aybar ,

,, Aslı Dural

Y. M Y. MY. M Y. M

Peyzaj Mimarı PeyzajMimarı Kent Plancısı

imar imarimar imar

Y. Y.

Not: (Yarışma Asli Jürisi olan Han Tümertekin 'in sağlık nedeni ilejüri çalışmalarına katılamayacağını bildirmesi sebebiyle, yedek jüribirinci sırada bulunan Turgut Çıkış jüri değerlendirme çalışmalarınakatılmıştır)

TMMOB Mimarlar Odası 40. Dönem Merkez YönetimKurulu Toplantısı 11-13 Ağustos 2006 tarihlerinde

Şube yöneticilerinin katılımı ile VanŞubesinin ev sahipliğinde yapıldı. Van Merkezi,Akdamar Adası, Eski Van Kenti ve Gürpınar ilçesineyapılan teknik gezi ile Akdamar Kilisesi, GevaşSelçuklu Mezarlığı, Örnek Geleneksel Van Evi, HüsrevPaşa Külliyesi, Van Kalesi, Eski Van Kenti, Çavuştepeve Hoşap Kalesi gezildi. 12 Ağustos günü yapılanMerkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda teknik gezikapsamında yapılan değerlendirmelerin ardından, VanKenti ve Havzası ile ilgili olarak Van (tuşpa), doğal vekültürel zenginliğini, Gölünü (denizini), kedisini,kalesini, tarihsel yerleşmelerini gelecek kuşaklaraaktararak barışı olabileceğinivurgulayan bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasınaadresinden ulaşabilirs

Genel Merkez ve

n ve umudun kenti

iniz.www.mimarlarodasiankara.org

Van'da gerçekleştirilen Mimarlar OdasıYönetim Kurulu Topla tısın

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'ninYılı Ajanda Fotoğraf Yarışması2007

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin yeni yılajandasında yer alacak fotoğraflar için gelenekselolarak düzenlediği fotoğraf yarışmasının sekizincisisonuçlandı.

konulu fotoğraf yarışmasına; yurtdışındanve yurtiçinden 255 katılımcı tarafından toplam 1356adet fotoğraf gönderildi

oluşan seçici kurul tarafından yapılan değerlendirmesonucunda 41 adet fotoğraf eşdeğer ödüle değerbulunmuştur.

2007 yılı ajandasının kapağı için, 110369 rumuzuylayarışmaya katıl

isimli fotoğraf seçilmiştir.

Seçilen fotoğrafların yer alacağı serginin açılışı ve ödültöreni Çarşamba günü saat 19.00'da,Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası'ndagerçekleştirilecektir.

1 Aralık 2006 Cuma günü saat 18.00'e kadar

“Sokaklar”

“ ”

4 Ekim 2006

.

an 'a ait

Sergi

Şeniz Kabadayı, GüvenBirkan, Hilmi Etikan, İlteriş Tezer ve Aras Neftçi'den

Hürriyet Necdet AydoğanMardin Sokakları

sonuçlandı“Sokaklar”

Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlananDünya Mimarlık Günü bu yıl 2 Ekim Pazartesi günükutlanıyor. Uluslararası Mimarlar Birliği tarafındanbugün için belirlenen tema ise; “kentler, umudunmıknatısları”. Temanın seçilme sebebi, kentlere olanyoğun göçün gözardı edilemeyecek boyutlarıdır.1950'de dünya nüfusunun üçte biri kentlerdeyaşarken, 50 yıl sonrasına gelindiğinde bu oranyüzde elliye çıkıyor. 2050 yılı için öngörülen ise üçteiki oranına ulaşması. Kentleri bir çekim merkeziolarak işleyen buseneki temabağlamındaMimarlar Odasıİzmir Şubesi“kentlerde insanlarımutlu eden yerler,mekanlar” üzerinebir fotoğrafyarışmasıdüzenlemektedir.Elde edilecekeserlerin, bu yıl 2 9Ekim tarihleriarasında kutlanacakolan

etkinliklerikapsamındasergilenmesiamaçlanmaktadır.

-

DünyaMimarlık Haftası

Bilgi için: [email protected]

Dünya Mimarlık Günü 2006 Fotoğraf Yarışması

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal AfişYarışması

Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanmakta olanDünya Mimarlık Günü'nün bu yılki etkinlikleriçerçevesinde Mimarlar Odası İzmir Şubesi Ulusal AfişYarışması düzenliyor. Yarışma, mimarlık mesleğine veyamimara neden gereksinim duyulduğunun toplumaanlatılmasını ve “Mimarlık nedir? Mimar kimdir?”sorularına aranacak yanıtlarla, toplumun herhangi birkesiminin kolaylıkla algılayabileceği ürünler eldeedilmesini hedefliyor. Seçici Kurul tarafından ödülalmaya hak kazanan ve sergilenmeye değer bulunanafişler, açılacak olan bir sergiyle tanıtılacak ve MimarlarOdası tarafından düzenlenecek etkinliklerdekullanılacak.

Yarışmanın son teslim tarihi 15 Ağust: os 2006.

“Mutlu Yerler, Mutlu Mekanlar”

Page 6: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

8 9

Çankaya Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlıklarına TMMOB Çevre Mühendisleri OdasıAnkara Şubesi'nin açtığı ve TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi nin müdahil olduğu Papazın Bağı ileilgili dava kazanılmıştır. su davanın konusu 1.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescilli PapazınBağı'nın parselinde yer alan Uğur Mumcu Caddesi, 5464 ada 21 parsele ait 1/1000 ölçekli imar planıdeğişikliğinin ve dayanağı olan Ankara Büyükşehir Belediyesi nin hazırladığı “Otopark önetmeliği ningeçici 5.maddesi uyarınca belirlenen uygulama esaslarının 5.maddesinin f bendinin iptali ve yürütmenindurdurulması idi.

Papazın Bağı merkezinde, betonlaşmanın içerisinde sıkışıp kalmış, ancak Ankaralıların 50 yıldır uğrakyeri olan yaklaşık 13 000 m2'lik rekreasyon alanıdır. Papazın Bağı 1994 yılında sahibi olan Kuloğlu ailesitarafından Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu na başvurularak, 1. Derecede Doğal SİT Alanıolarak tescil edilmiştir. 2004 yılında Çankaya'da Uğur Mumcu Caddesi ile Kuleli Sokağı ın kesiştiği köşedeAymet İnşaat tarafından Otel inşaatına başlanmış, devam eden inşaat Papazın Bağı sınırlarına kadar

'Söz konu

yan' Y '

, kentbir

''n

dayanarak Papazın Bağı nda bulunan 22 adet dut veçınar ağacının kesilmesine sebep olmuştur. Üzülerekbelirtmek isteriz ki, yetkili kurum ve kuruluşlar buasırlık ağaçların bir firma tarafından ticari amaçuğruna katledilmesini engelleyememişlerdir.TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesive TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesitarafından, 1 katledilenağaçlarla ilgili Aymet İnşaat yetkilileri vesorumluluğu bulanan kamu görevlileri hakkında suçduyurusunda bulunulmuştur.

paralel yine 2004 yılında 6. İdareMahkemesi ne, Uğur Mumcu Caddesi, 5464 ada 21parsele ait 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğininve dayanağı olan Ankara Büyükşehir Belediyesi'ninhazırladığı önetmeliği nin geçici 5.maddesiuyarınca belirlenen uygulama esaslarının5.maddesinin f bendinin iptali ve yürütmenindurdurulması istemi ile dava açılmıştır. 08.03.2006tarihinde duruşma yapılmış 17.03.2006 tarihindeverilen kararla hem 1/1000 ölçekli imar planındayapılan değişiklik hem de Ankara BüyükşehirBelediyesi nin hazırladığı Otopark önetmeliği ningeçici 5. maddesi uyarınca belirlenen uygulamaesaslarının 5.maddesinin f bendi iptal edilmiştir.

Çağdaş kent yaşamı altyapısı (ulaşımi, atıkların uzaklaştırılması vb ) ile

birlikte kültürel ve sosyal donatıların bulunduğualanları gerektirir. Sağlıklı kentler projelerinde isekentlilerin çağdaş yaşam ihtiyaçlarını karşılayacakyeşil alanlar üzerinde önemle durulur. BaşkentAnkara'nın merkezinde yer alan yeşil alan verekreasyon alanlarının sayısı ve yüzölçümlerininazlığı imar ve şehircilik esaslarına dayanmamakta,rant odaklı gelişen kent merkezindeki çarpık veplansız yapılaşmanın sonucundan doğmaktadır.

ant odaklı yaklaşımlardan bir tanesi dahayargı yoluyla durdurulmuş bulunmaktadır. PapazınBağı kentlilerin olmuştur. Ancak, bilimselgerçeklere ve hukukun üstünlüğüne inanmayan kentyöneticileri karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz,bugüne kadar tanınmayan/uygulanmayan başkayargı kararlarının olduğunu da… Bu nedenle buaşamada yapılması gereken, yargı kararınınuygulanması, yasal olmayan otopark inşaatınınyıkımının sağlanmasıdır. Bizler konu ile ilgiliüzerimize düşeni yapmaya devam edecek, yargıkararlarının bir an önce uygulanarak yıkımınbaşlatılması için ilgili idarelere başvuracağız. Vekonunun takipçisi olacağız.

Yargı kararı ile hükme bağlanan Papazın Bağı'ndaelde ettiğimiz başarıyı,

ğimize inanıyoruzAnkara'nın yaşanabilir bir kent olası yönündebilimsel, teknik ve hukuksal mücadelelerimizin

'

3.03.2004 tarihinde

Bu sürece olarak ,'

Otopark Y '

,

' Y '

, kanalizasyon,temiz su temin .

Budava ile r

tekrar

bugün talan edilmek istenenpek çok alanda da elde edilece .

devam edeceğini tüm Ankaralılara ve kent

Bugün Kuğulupark'ta, yeşile zarar verilmeden eldeedileceği söylenen, BüyükşehirBelediyesi ne “tecavüz etme” hakkı veren,bilimsellikten uzak şehircilik ilkelerine ve kamuyararına aykırı kararların aynı yolla iptal edilmesi içinde uğraş vermekteyiz. Meslek Odaları olarak

teknik bilgimize dayanarak kentlilerinhaklarını savunmaya, BaşkentAnkara'yı sağlıklı, çağdaş bir kent haline getirmeye,çağdaş kent ortamına zarar veren her türlüuygulamaya dur demeye devam edeceğimizikamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz

yöneticilerine duyuruyoruz.

ancak Ankara'

,bilimsel ve

kentlilerle birlikte

.

29-08-2006

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası AnkaraŞubesiTMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Papazın Bağı Kurtuldu…

Page 7: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

Cumhuriyet dönemimizin önemli modern mimarlık miraslarından biri olanBüyük Ankara Oteli’nin özgün cephesini değiştiren bir tadilat projesiyapılmaktadır. Söz konusu binanın modern mimarlık mirasımızın önemlieserlerinden birisi olması dolayısıyla tescillenmesi yönünde Ankara Kültürve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurulmuştur.

Büyük Ankara Oteli’nin Tadilat Projesi Müellifleriyle toplantı yapılaraktadilat projesi hakkında görüşme fırsatı bulunmuştur. Yapılan olumlugörüşme neticesinde tadilat projesi Müelliflerinin iyi niyetli çabaları ileproje değiştirilmiştir. Hazırlanan proje tekrar Şubemize iletilecektir.

10 11

alınmış mıdır? Bu projeye imza atanlar 1950'liyıllarda yapılan bu yüksek kaliteli tasarımın kentiniçerisindeki öneminin ve kent tarihimizin bir parçasıolduğunun farkında mıdır? Mimarlık tarihimizde vekentimizde böylesi öneme sahip olan binanınkorunması yönünde Şubemiz çeşitli girişimlerdebulunmuş, çalışmalara başlamıştır. Kent tarihimizinsilinmemesi yönünde Mimarlar Odası Ankara Şubesiçalışmalarına ve kent belleğini silmeye çalışananlayışla mücadeleye devam edecektir. Bukapsamda öncelikle binanın tescillenmesi içinAnkara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunabaşvurulduğunu ve konunun takipçisi olunacağınıbelirtmek isteriz.

Ankara kentinin geçmişi Roma Dönemine kadardayanmakta ise de Başkent olması dolayısıyla

Cumhuriyet dönemi kimliği ile öne çıkar.Cumhuriyet dönemi içerisinde kentin gelişimiincelendiğinde hükümet binalarının yoğunlaştığı Ulussemti 1920'li 1930'lu yılların önemli bölgesinioluştururken, bu dönemde açılmış olan AtatürkBulvarında 1950'li yıllarda Türkiye Büyük MilletMeclisi ile birlikte çeşitli hükümet binalarının veprestij yapılarının konumlandığı gözlemlenmektedir.Bu binalardan en önemlilerinden bir tanesi de hiçşüphesiz Büyük Ankara Otelidir.

Büyük Ankara Oteli Atatürk Bulvarı üzerinde BüyükMillet Meclisi'nin karşı sırasında yer almaktadır. Bukonumuyla, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ankara PalasOteli'nin dönemin Ulus'ta yer alan Meclis binası ilekurduğuna benzer bir ilişkiyi yeni Meclis binası ilekurmaktadır. Emek İşhanı'ndan sonra bulvarüzerindeki yüksek yapılanmanın ilk örneklerindendir.

Yapıda 180 oda ile 316 yatak kapasite sağlamaküzere tasarlanan 14 oda katı, restoran, gece kulubü,balo salonları, çay salonu, lobi ve yüzme havuzu gibiişlevlerin rampalarla bağlanan üç seviyeyeyerleştirildiği zemin kat, barın açıldığı teras katı veen üst katta da açık mutfak olarak düzenlenenrestoran yer almaktadır. Tüm katlar tamamenmekanik havalandırmalıdır. Otelin mobilyaları AnkaraMarangoz Okulu öğrencileri tarafından yapılmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında etkin olan uluslararası mimarlık biçiminin sade prizmatik bloklarınatezat olarak dar açılı geometrinin ürettiği hareketlibir biçimlenmeye sahip olan yapı “organik” olarakisimlendirilen yaklaşımı örneklemektedir. Bu tavırsadece binanın ana formunda değil, girişteki sivrisaçaklar gibi detaylarda da tekrarlanır. Cephelerdekiçeşitlenme ve alüminyum güneş kırıcıların getirdiğihareketlilik de aynı plastik arayışın izleridir.

mimar Marc Saugey'in önemli yapıtlarıarasında yer almakta, uluslararası mimarlık tarihiliteratüründe önemli binalar sınıfında yer almaktadır.Bina Türkiye'de modern mimarlık dilinin önemlisembollerinden bir tanesidir. Ancak Çelikler İnşaattarafından binanın özgün kimliğine zarar verentadilatlar yapılmaya çalışılmaktadır. Binanın yanındabulunan bina ile uyumlu hale getirilme çalışmalarısürmektedir.

mimarlık yapıtlarındank Ankara Oteli olmaması yönünde gerekli

çalışmaları yürütmekteyiz. Yetkilileri buradan bir kezdaha uyarmak isteriz. Binada yapılmak istenentadilatlar için binanın tasarımcı mimarlarından izin

öncelikle

Bina ünlü

Bugün burada gün geçtikçe silinen CumhuriyetDöneminin özgün birinin deBüyü

Büyük Ankara OteliCumhuriyet dönemimizin önemlimodern mimarlık miraslarındanbiri olan Büyük Ankara Oteli’ninözgün cephesini değiştiren birtadilat projesi yapılmaktadır.Söz konusu binanın modernmimarlık mirasımızın önemlieserlerinden birisi olmasıdolayısıyla tescillenmesiyönünde Ankara Kültür veTabiat Varlıklarını KorumaKurulu’na başvurulmuştur.

Büyük Ankara Oteli’ninTadilat ProjesiMüellifleriyle toplantıyapılarak tadilatprojesi hakkındagörüşme fırsatıbulunmuştur.Yapılan olumlugörüşmeneticesinde tadilatprojesiMüelliflerinin iyiniyetli çabalarıiledeğiştirilmiştir.Hazırlananproje tekrarŞubemizeiletilecektir.

Page 8: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

13

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yapılmakta olanKuğulu kavşağı alt-üst geçidi ve bölgedeki yenitrafik düzenlemesi projesi, Ankaram Platformunaüye Odaların meslek gruplarınca incelenmiştir. Buinceleme sonucunda yapılacak projenin ve trafikdüzenlemesinin hem bölge, hem de Ankaraaçısından telafisi çok zor kayıplara yol açacağı, trafikaçısından ise bölgeyi daha sorunlu hale getireceğitespit edilmiştir.

Projedeki alt geçişler, Park kenarına yakındurumdaki 20 metreye kadar kökleri genişleyenağaçların köklerini biçerek bu ağaçlarınkaybedilmesine neden olacaktır.

Kuğulupark'ın çevresinde kesintisiz trafik akımıamaçlandığından Kuğulupark'a yaya olarak erişimzorlaşacak, Park akan trafik içinde küçük bir adayadönüşecek, yoğun yaya sirkülasyonu nedeniyle yayakazaları ve ölümleri gerçekleşecektir.Kuğulupark'a dinlenmek için gelen Ankaralılar, artantrafik nedeniyle şimdikinden iki-üç kat daha fazlaegzos dumanı ve gürültüyle karşılaşacaktır.

Her kentsel projede olduğu gibi bu düzenlemeprojesinde de geleceğini önemli oranda etkileyentemel jeolojik-hidrojeolojik-jeoteknik parametreleraraştırılmamıştır.

Kuğulu Park Seğmenler ve Botanik Parkı dereyataklarının kesişim noktasında yer almakta ve 6metre derinlikten itibaren yeraltı suyunun varlığıbilinmektedir. Bu nedenle proje kapsamında

Katlı kavşak düzenlemesi, Ankara veKavaklıdere'nin en önemli simge ve anımekanı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olanKuğulupark ve yakın çevresine büyük zararverecektir.

Proje alanında yaşanacak jeolojik-jeoteknikve hidrojeolojik etkiler için yeterliaraştırmaların yapılıp yapılmadığıbilinmemektedir.

yürütülecek kazı ve inşaatlar yeraltı suyuseviyesinde değişikliklere ve vadi taban suyunundaha da derine inmesine neden olacaktır. Bu durumdoğal olarak yeraltı suyundan beslenen ağaçlarınkurumasına neden olacaktır.

Bugün için mevcut kavşakta ışıklı hemzemin geçitleryoluyla karşıdan karşıya geçme olanağı olanyayaların, yapılacak katlı kavşağın yol açacağıkesintisiz akım nedeniyle hareketleri büyük ölçüdekısıtlanacak, karşıdan karşıya geçmeleri tehlikeli veçok güç duruma gelecektir. Alt geçitlerintamamlanması halinde trafiğin durmaması için hemAtatürk Bulvarı'nda hem de Cinnah Caddesindekiışıklı yaya geçitleri kaldırılacak, yayaların karşıyageçişi çok tehlikeli duruma getirilecek, ya da yineonlarca basamaklı üst geçitlere mahkum edilecektir.

Bu kavşakta kesintisiz olarak akıtılmaya çalışılanaraç trafiğinin, Atatürk Bulvarı üzerinde takip edendiğer noktalardaki sinyalli kavşaklarda ve yayageçitlerinde durması gerektiği dikkatealınmamaktadır. Bu kavşakta büyük maliyetleyapılan katlı geçişle kesintisiz akıtılacak trafik,sinyalli yaya geçitlerinde ya da her zaman tıkalı olanAkay Kavşağında tekrar durmak zorunda kalacaktır.Bu düzenleme, Kızılay'ın ve Tunalı'nın kilitlenmesineneden olacak, Belediye Yönetimi Kızılay'ı yayageçişlerine kapatmak için kendi eliyle yeni birgerekçe daha yaratacaktır.

inin temel amacı“trafiği akıtmak” değil, “trafik güvenliğininartırılması” ve yapılan “araç-kilometreninazaltılması”dır. Cinnah Caddesi ve AtatürkBulvarının tek yön olarak düzenlenmesi sonucundahem trafik güvenliği azalmış, hem de araçların

Yapılacak kavşak düzenlemesi sonucu en fazlazararı görecek olan kesim yalar olacaktır.ya

Proje trafik açısından zincirleme sorunlaryaratacaktır.

Taşıtların yaptığı taşıt-kilometre oranıartmıştır.Kent içindeki trafik düzenlemeler

KUĞULUPARK TRAFİK ADASI OLMASIN!

Katlı kavşak düzenlemesi, Ankara ve Kavaklıdere'nin en önemlisimge ve anı mekanı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Kuğuluparkve yakın çevresi büyük zarar görecektir

Foto

ğraf

Onu

rM

at

Kavşak Değil, Metro İstiyoruz!

12

KUĞULU KATLI KAVŞAĞI İLE ATATÜRK BULVARI OTOBAN HALİNE GELECEK

KUĞULUPARK TRAFİK ADASI OLACAKTIR

Page 9: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

14 15

yaptığı araç-kilometre aşırı birşekilde artmıştır.Örneğin, UğurMumcu Caddesiyönünden gelenaraçların Atakulekavşağınaulaşmaları içineskiden ÇankayaCaddesi’nden800 metre yol katederek gitmelerimümkünken, yenidüzenlemeyletaşıtların önceCumhurbaşkanlığıönünden AtatürkBulvarındanKuğuluparkkavşağına kadarinmeleri ve sonraCinnahCaddesi’ndenyukarı çıkarakAtakule'yeulaşmak için 2800metre yolyapmalarıgerekmektedir.Kent içindeyapılan bugereksiz taşıt-kilometreartışları, gereksizakaryakıttüketimi, yollardageçen zaman,gürültü, havakirliliği ve artankazalar şeklindeortayaçıkmaktadır.

erkez alanlarınaulaşılması, ya dakentin

merkezinden ve ana koridorunda kentin çeşitlikesimlerine erişilmesi zorlaşmaktadır. ÖrneğinPolonya Caddesinin tek yön düzenlenmesisonucunda İran Caddesi ve arkasındaki Küçükesat,

Yenidüzenleme ilekentin merkezialanlarınaerişimzorlaşmaktadırDüzenlemesonucunda birçokkoridordan kentinm

Gaziosmanpaşa gibi semtler Atatürk Bulvarınaulaşamamakta, Tunalı Hilmi Caddesinden EsatCaddesine, oradan da Mithatpaşa Caddesi ileSıhhiye'ye yönlendirilmektedir. Kentin bualanlarından gelenlerin, Kızılay ve Eskişehir Yolukoridoruna ulaşması çok zorlaşmaktadır.

Projeyle Kuğulupark önündeki otobüs duraklarıtamamen ortadan kaldırılmakta, otobüsler hiçdikkate alınmamaktadır. Fiziki sınırlamalar sebebiyledurak cepleri trafik şeritlerine dönüştürülmekte,otobüs durağı olarak da kullanılan kaldırımlaryayalara bile yetmeyecek kadar daraltılmaktadır.

Atatürk Bulvarının yer altı geçişiyle artan eğimlerdeoluşacak yüksek hızlar sebebiyle kaza ve hasarrisklerinde ciddi artışlar olacaktır. Ayrıca yayahareketinin çok yoğun olduğu bu bölgede veTunalıhilmi Caddesinde yaya kazaları ve ölümlerigörülecektir. Bilimi ve çağdaş yaklaşımları hiçesayan Büyükşehir Belediyesi, gerçekleşmesimuhtemel kazaların sorumlusu olacaktır.

Çağdaş ulaşım politikalarının temel ilkesi, otomobiltaşımak değil, insan taşımaktır. Bugün, gelişmişülkelerin büyük kentlerinde bu yaklaşım dikkatealınmakta ve toplu taşıma sistemlerigeliştirilmektedir. Büyükşehir Belediye Yönetimi, 13yıldır Ankara'nın metro hatlarını bitirmek yerine,kamu kaynaklarını, ulaşım uzmanlarının yanlışolduğunu ısrarla vurguladıkları katlı kavşaklara vedefalarca yapıp-bozarak genişlettiği yollarasavurmuştur. Kaynaklarımız Belediye Yönetimitarafından keyfi biçimde israf edilmektedir.

"Sözde hızlı trafik" için yapılacak bu kavşak içinvergilerimizle yarattığımız trilyonlarca liralık kamukaynağı çağdaş yaklaşımlara aykırı biçimdeharcanacaktır. Bu kavşak yerine, otobüssistemlerinin geliştirilmesi, toplutaşımanınucuzlatılması ve basit trafik düzenlemeleri(sinyalizasyon, faz ayarlamaları, adalama, vb.) iletrafiği çok daha ucuz ve akılcı yöntemlerle yönetmekmümkündür.

Belediye yönetimini kavşak inşaatını derhaldurdurmaya, Ankaralıların sesine kulak vermeye,kaynakları şu anda gündemde olan en önemli toplutaşım projesi olan metroya yönlendirmeye, kentiotoyol haline getirecek düzenlemelerdenvazgeçmeye çağırıyoruz.

Ot

Proje, ç

obüs durakları ve toplutaşım yolcularıdikkate alınmamıştır

Kavşakta kazalar artacaktır

ağdaş yaklaşımlara aykırı olup kamukaynakları israf edilmektedir

ANKARAM PLATFORMU

KORU-MA(!) KURULU

Page 10: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

12 17

Stratejisi'nin belirlediği beşyalnızca biri afet sonrası etkinlikler

azaltılması ile ilgilidir.Bunları yineleyen

önümüzdeki on yılda önceliklerin

‘sakınım çabalarının, sürdürülebilir gelişmeprogramlarının ayrılmaz bir parçası durumunagetirmek’,

‘ ’

‘toplumsal dirençliliği artırmak üzerekurum, işleyiş ve kapasiteleri

güçlendirmek’ olduğunu belirlemiştir.

Geliştirilen ortak söylem, tehlike etkilerinizayıflatmak için ‘sakınım planlamasınınkurumlaşmasını’, ’

, ‘sakınım etkinlikleri için düzenli kaynakayırmayı’ görüşle, ‘SakınımPlanlaması’nın uygulanması ve kurumlaştırılmasıgirişimleri, acil durum çalışmalarına göre dahaverimli sonuçlar getir Küresel ölçekte sakınımetkinliklerini desteklemek, sakınım için yapılanharcamaları verimli kılmak, dirençlilik kültürünün herdüzeyde yaygınlaşmasına ön ayak olmak, riskazaltma sakınım politikalarıtanımlayıp somut etkinliklerde bulunmak buyöndeki gelişme göstergelerini tanımlamak, başarılıuygulamaları tanıtmak, paydaşları ortakdavranışlara yönlendirerek sakınım uygulamaları içinsinerji Deklarasyon’un üzerindedurduğu başlıca lardır. yaklaşıma

öncelik verenlerin belirmesi gecikmemiştir.Bunda önde gelenlerin, afetlere ilişkin yasa vekurumsal yapılanmalarını son yıllarda sakınımetkinliklerine yönlendirmiş oldukları, yeni kavram vemekanizmalar geliştirdikleri izlenmektedir:

Sakınım Planlaması; Sakınım Fonu; Kamu-Özel Kesim Ortaklıkları; Bütünleştirilmiş TehlikeHaritaları; ınım Yöntemleri;

lanlama ve Yapılaşma Yöntemleri;Sakınım ı Hazırlama Kılavuzları

akınım Planları; akınımİşbirliği; lanlaması

uruluşlar(değişik Sivil Savunma

Yasası): isk yönetimi; risk belirleme ve ölçme;risk iletişimi; maliyet-etkin risk azaltmayöntemleriverilmesi; süreçlerin değerlendirilmesi, vb.

(Afetler Yasası)birlikte oluşturduğu kurullar,

afet etkilerini önleyici bir ‘Ulusal Afet YönetimiÇerçevesi’

: Sakınımprogramına 45 milyon $; risk azaltmaya öncelikveren beş yıllık bir reform paketi

(Sivil Sakınım Yasası) er

öncelikli hedefinle, dördü ise

risklerin önceden belirlenipHyogo Eylem Çerçevesi de

(2005-2015) :

bunlara her ölçekteki programlarda yer vermek ,

, herdüzeydeki

‘entegre, çok-sektörlü ve somuteylemleri

zorunlu görmektedir. Bu

ir.

yöntemleri içeren,

ler yaratmak,konu Bu ulusal

düzeyde

(Public Law 106-390):

Maliyet-Etkin SakGüvenli Arazi P

Plan ; YerelTopluluk S Kamu-Özel S

Güvenli Arazi P ; Öncelikli Tesisve K , vb.

R

; yerel topluluklara etkin roller

: Yerel vemerkezi yönetimlerin

(COAG Raporu)

: H

ABD Sakınım Yasası 2000

İngiltere 2004

Yeni Zelanda 2002

Güney Afrika 2002

Avusturalya 2002

düzeyde afet olasılıklarına karşı dirençgeliştirme, risk azaltma ve yerel topluluklarıgüçlendirme yöntemleri

(Sismik Korunma Yasası,Çevre Eğitimi ve Halkın Bilgilendirilmesi Yasası,Sivil Savunma Yasası): Entegre yaklaşım

Kamu Güvenliği ve Reliştirme Programı, :

Kademeli sorumluluklar düzenlemesi; zararlarınkarşılanmasında kişi başına ilk $ bütünüyle yerelyönetime ait, ikinci $’ın yarısı, üçüncü $’ın %75'imerkeze ait vb.; Risklerin azaltılmasıözendiriliyor; farklı düzeylerdeki yönetimlerinkatılımı ile yürütülen büyük ölçekli sakınımprojeleri

(Sivil Korunma Yasası 3013):Bakanlıklararası koordinasyonu sağlayan birMüsteşarlık; Sektörel planlarda riskler; Kentselalanlarda doğal tehlike haritaları ve risk azaltma;Risk azaltma için ayrı bütçe; kapsamlı ulusal riskharitası, vb.

(Afet Önleme Temel Yasası):Yıllık bütçenin %5'i risk azaltma amaçlıyatırımlar ayrılmakta; Afet Yönetimi ile sorumluDevlet Bakanı; Merkez Afet Yönetim Kurulu;Özel sektör ve bireylerin sorumlulukları yasadatanımlı; tehlike haritaları 1/25 000-2 500

(ESPON Doğal TehlikelerdenKaynaklanan Riskler Araştırması): Çoklu risklerinmekansal değerlendirmesi; risk yönetimi ABbütünleşmesinde araç; Sakınım planlamasınıntüm AB politika ve programlarına entegreedilmesi 2007-2013 döneminde sakınımplanlamasının ulusal programlarda yer alması;Sakınım planlaması konusu da el kitapları

1999 acı deneyimler ,tehlikelere karşı önlemler alınması gereği gör müş

kapsamlı bir sakınım anlayışıgeliştir ememiştir. ‘ igortası‘ apı ’ kısmi düzenlemeleri bir sakınımkültürü yaratmak şöyle dursun, ayrı sorunlar vekarşıt eğilimler yaratılmasına yol açmıştır UlusalDeprem Konseyi'nin uyarılarına karşın (2002),d büyük risk havuzlarıoluşturan kentleri için öngörülebilen, yalnızca 5272sayılı Belediye Kanunu (2005) 53. maddes

m ve vurguları yanlış, içeriği belirsiz, bilgibir düzenleme olmuştur. Bu hükmün

düzeltilmesi ve içeriğinin doldurulması kapsamlı birçalışmayı beklemektedir. Öte yandan, Bayındırlık veİskan Bakanlığı ‘internet sitesi'nde duyurulan(09.02.2006) ‘Afetler Kanunu Tasarısı Taslağı’,geleneksel merkezci yaklaşımla yalnızca ‘yarasarma’ etkinliklerini düzenlemektedir. Taslak, yeniparadigmadan nasibini hiç almadığı gibi, DepremŞurası sonuçlarını da göz ardı etmiştir. Oysa Şura’yıdüzenleyen, uluslararası toplantılara katılan,sorumluluklar üstlenen ve herhalde protokollereimza koyan yine aynı Bakanlık’tır.

Ermenistan 2001-2

Kanada 2004

Yunanistan 2003

Japonya 1961

AB 2005

( isk ÖnlemeProjeleri G PSEPC)

a

; Riskazaltma bilgi platformu;

ve

n ; vb.

Türkiye'de ise, inden sonraül ,

ancakil Getirilen deprem s ’ ile

y denetimi

.

epremler ülkesi Türkiye'nin

inde,teri yedayanmayan

İstanbul'a ilişkin larda yoğunluk kazantartışmalar, bu kentin asıl gündemini arka planaatmış . İstanbul,

daha önce sahip olmadığı, yakın gelecekte karşılaşılacak şiddetli bir

deprem tehlikesinin yeterli bir kesinlikle belirlenmişolduğu bir mega-kenttir. Bu büyük tehlike karşısındaen iyimser varsayımlarla hesaplanabilen kayıptablosu bile ülke bütünü için ürkütücü bir yıkımniteliğindedir. Bunun üst yönetimlerce bir olağanüstüdurum olarak değerlendirilmesi ve toplumun tümkesimlerinin sorumluluk paylaşmaya çağrılıp

İstanbul'da üksek olasılıklıbüyük tehlike karşısında neler yapılmakta olduğu,yalnız İstanbul ve Türkiye için değil, evrensel birönem taşımaktadır. Öyle ki, bugün İstanbul,toplumların büyük tehlik neleryapabildiklerinin incelenmesi açısından enderbulunabilecek bir toplumbilim araştırma ortamısunmaktadır. Üstelik bu durum, uluslararasıkuruluşlar, bilim ve üstyönetim çevrelerince birzihinsel değişimin yaşandığı bugünlerde ortayaçıkmaktadır. olası tehlikekarşısında 'arama-kurtarma/ çadır-battaniye-cesettorbası ve yara sarma' gibi reaktif işlerin hazırlıklarıyerine, önceliği savuşturulması aktifçabalarına, yani 'sakınım' çalışmaları

Uluslararası kuruluşlar ve kimi ilgi grupları 1990'lıyıllarda başlayarak, doğal afetlere karşı özellikle

', daha doğru bir terimle sakınım

son ay an

görünüyor bilimin ve teknolojinintarihte olanaklar ve bilgibirikimiyle

eylemeitilmesi için özendirici yöntem ve güçlü uygulamalarayer verilmesi gerekir. bu y

eler öncesinde

Yükselen paradigma, ler

risklerin( ) na

vermektedir.

'riskazaltma ' ' önlemlerini

mitigation

Uluslararası Kuruluş ve Çevrelerin Yöne işlerinde Değişmeler

l veÖncelik

sürdürülebilir, güçlü bir

.

düzeylerinde önlemler almave dirençli bir toplumsal nin

kalkınmanın bir önkoşulu olaraktanımlayarak adanmışlık ve etkin birküresel program geliştirme çabalarınagirmişlerdir(1) Kobe (2005) Konferansı'na katılanülkelere yöneltilen sorular, hedeflenenleri yeterinceaçıklamaktadır (2). Bu soruların en anlamlıları dörtana başlıkta toplananabilir:

Riskazaltmaya özgü bir politika/strateji/yasa varmı? Risk azaltmada su kaynakları, arazikullanımı, sağlık, çevre, eğitim, planlama vefinans konularından sorumlu bakanlıklarınkoordinasyonundan sorumlu bir organ var mı?Risk azaltma işleri için ayrı bir bütçe var mı?Risk azaltma etkinliklerine STK, özel kesim,üniversiteler, medya katkıda bulunuyor mu?Sektörel gelişme planlarında risk azaltmayöntemleri yer alıyor mu?

Ulusal tehlike haritaları varmı? Ne amaçla kullanılıyor? Bunlara dayalı risk,direnç kapasitesi tespitleri bulunuyor mu?

Ulusal bilgi sistemi var mı?Eğitim-öğretim programları var mı? Araştırmamerkezleri ve üniversiteler risk azaltmayakatkıda bulunuyor mu? Risk azaltmaya yönelikdüzenli bilgilendirme kampanyaları var mı?

Riskazaltmaya yardımcı çevre yönetimi araçları vefinansal yöntemler var mı?

Bu sorular, kalkınma sürecinin bugüne kadar fazlaönem verilmemiş yönleri bulunduğuna işaretetmektedir. Bu yaklaşım, ülke-bölge-kent

yı, kıt kaynaklarısakınmayı gelişmeuygulama araçlarını geliştirmeyi hedefler. Yokohoma

Siyasal ve Kurumsal Adanmışlık:

Risk Tanımlama:

Risk Yönetimi Uygulama ve Araçları:

Risk Bilgi Yönetimi:

AFET POLİTİKALARINDAYÜKSELEN PARADİGMA:SA IK NIM

Murat Balamir, ODTÜ

D E P R E M L E R Ü L K E S İ T Ü R K İ Y E ' D E T U T U M L A R V E İ S TA N B U L TA R T I Ş M A L A R I

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

Page 11: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

İstanbul'da Yapılanlar Yapılamayanlarve

Ülkenin en büyük risk havuzu olan İstanbul'dayürütülen etkinlikler ise, çok sayıda yanlışaboğulmuş . Büyükşehir Belediyesitarafından hazırlatılan tehlike ve olası kayıplarıbelirle JICA çalışması İstanbulDeprem Master Planı' (İDMP), 'Kentsel SakınımPlanı'nın neleri kapsaması gerektiği yolunda biraçılım sağlamıştır. Bu iki çalışmaapsamlı öncü girişimler olmuştur. üyükşehir

yönetimin östermiş olduğu gayretlerküçümse bu çalışmaoperasyonel bir yol haritası ile sonuçlandırılmamış,konu büyük ölçüde bıra ılmıştır.

cil durum hazırlıklarının yapılması asa gereğiValilik sorumlud Ancak olası afetin, konvansiyonelhazırlıklar kapsamını aşması olasıdır. Daha daönemlisi, acil durum hazırlıkları ile 'sakınım'çalışmalarının birlikte ele alınması gereği vardır.İstanbul'daki durumdan görev çıkaran TSK,Türkiye'de görülmedik ayrıntıda hazırlık planlarıyap çabasındadırasıl hedef, olası kayıpları şimdiden katlanılabilirdüzeylere çekmektir. Bu kurumsal 'sakınım'çabalarının örgütlenmesisorumluluğu kimdedir? Bu güncel boşluk büyük birkarmaşaya, tartışılamadan yürütülen kimi 'derin'politikalara, ciddi yanlışlara ve adı konulmamış çıkarçatışmalarına sahne yaratmaktadır. Günümüzdeİstan kayıplarından korunması için

bugüngörülmektedir

,yen ve bunu izleyen '

, eksikleri de olsa,k ve B

in burada gnemez. Ne var ki, lar

sahipsiz k

A ndan yur.

arak güçlerini zinde tutma . Ancak

ve yönetimi, otorite ve

bul'un deprem

yapılan girişimlerde

1. Çeşitli kuruluşlarca 'proje' tanımı altındayürütülen çalışma ve uygulamalar büyük ölçüdebağımsız ve kısmi girişimlerdir. Bu

olmak ve tutarlılığı sağlanmışeylemler bütününün aşamalarını oluşturmakşöyle dursun, ilişkili değildirler Konuyusaptıran ve kamufle eden projeler, gereksizharcamalar

yanlış algılanmasına ters

düşen projelerdir.ugün İstanbul'da deprem konusunda

yürütülen girişimlerre değil, tesadüflere fırsat ve

parasal olanaklara, iş yapar görünmeihtiyaçlarına, dışarıdan yapı

Deprem ve afetler konusunun ulusal savunmaniteliğinde yaşamsal olduğu çok kezdile getirilmesine karşın, hangi sakınım işleriningerektiği konusunda karar verecek bir otoriteoluşturulamamış ır. bu yaşamsalkonuda yapılacak işlerin yabancı kuruluşlartarafından dikte edilmesinde yanlışgörülmemiştir. Sakınım önlemleri alınmasında

e mekanizmalarıtadır. Farklı düzeylerde

sakınım işl bilimselyaklaşımlara, meşru ve yaptırımlı vekapsamlı bir şeffaflığa

dört temel yetersizlikgözlenmektedir:

nlar, bir anafikre sahip bir

bile .

a, tehlikelerin küçümsenmesine yada a yol açarlar. Bunlar,birbirini inkar eden, felsefe ve amaçlard

2. B, bir zamanlama

öngörüsüne gö ,

lan karar vetelkinlere göre gündeme gelmektedir.

3.özellikte

t Öte yandan,

siyasal hesap verm yeterli biryönlendirici olamamak

erinin yerine getirilmesinde,bir güce

, bunun için yeni

18

Kenti kendine özgü karmaşık riskler içeren bir sistemolarak gören planlama yaklaşımı ise, bu yaklaşımlarıeleştirir. Öncelikle, r apıları

liği tartışmalıdır. Bu girişimlerde,yapı birimlerinin oluşturduğu yakın çevre riskleri vekentin bir bütün sistem olarak yarattığı risklergörmezden gelinmektedir. Kat mülkiyeti yasasınızorlayan uygulamalar yargıyı yorar ve ç ayıdaavacı aratır. Ayrıca, bu b ş rtamının

yrıcalıklı aratıldığına dikkatetmek gerekir. Piyasa aracılığıyla önlemlerdüşünmenin sakıncası ise, bütünlüğü gözdenkaybetmek ve varlıklı kesimlerin daha iyi korunduğudüze

“Parası Olan Korunur” önerisinden başkabir bilgelik taşımamaktadır. nemli olan ilke,risk azaltma yatırımları ve sakınım önlemlerininadalet le dağılımıdır

Plancı yaklaşım, çok sayıda kentsel 'risk sektörü'bulunduğunu ve bunların ayrı ayrı ve biraradadenetlenmesi gerektiğini savunur. Ancak bu denetimyalnızca yönetimler tarafından doğrudan yerinegetirilecek bir işlev değil, toplumu hareketegeçirmek ve ortaklıklar geliştirmekle yürütülecek biretkinliktir. Dolayısıyla her sektörde ilgili kesimlerinbiraraya getirilerek risk azaltacak uzlaşmaların veprotokollerin düzenlenmesi özendirilir. İDMP busektörleri, ilgili taraflar ve gerekli girişim (proje)dizileri ile tanımlamıştır. yaşamda nasıl azçok bağımsız kendi iç işleyiş ve ilişkiler bütünlüğünesahip faaliyet dallarını farklı sektörler olarak irdeliyorve politikalar geliştiriyor isek, bir kentteki risklertopluluğunu da işlevsel açıdan, yürütme ve uygulamaaçılarından ililerini ve izlenecek politikalarıbelirlemek üzere nedensellik bağları gözetilerek risksektörlerine ayırmak ihtiyacı vardır İstanbul'dadeprem tehlikesi karşısında belirlenen başlıcakentsel risk sektörleri şunlar olmuştur: 1. Makro-Form ve Büyüme Eğil ; 2. Kentsel DokuRiskleri; 3. Tehlikeli Kullanımlar; 4. UyumsuzKullanımlar 5. Üretkenlik Kaybı Riskleri; 6. AçıkAlan Yetersizli

8. Yapı Stoku ve Altyapı Kaybı Riskleri 9.Özel Risk Alanları/Yapılar (tarihi ve kültürel miras)10. Acil Durum Senaryoları Özelinde Riskler

, vb. Bu sektörlerin herbirinde,geniş kesimleri harekete geçirecek politikalar veuygulama yöntemleri geliştirmek, bunları üstdüzeyde (sakınım planı kapsamında) entegre etmek,planlı yaklaşımın asıl etkinliğidir. İkinci bir etkinlikalanı ise, Zeytinburnu örneğindeki gibi, yüksek riskgösteren kent bölgelerinde öncelikli toplu kentselyenileme girişimlerinde bulunmaktır.

iskli y belirlemede izlenenyöntemlerin bilimsel

ok sd y üyük ölçekli i ohangi a kesimler için y

nlemelerle yetinmeyi kabullenmektir. Bureçeteler

Oysa ö

ve etkinlik .

Ekonomik,

, ilg

.

imleri Riskleri

;k Riskleri; 7. Acil Durum Görevlisi

Tesisler; ;;

; 11.Yönetsel Yetersizlikler

Medusa Risklerden Cassandra?

Risklere:İstanbul'da Ne Tür Yatırımlar Yapılmalı

düzenlemelere ihtiyaç .4. Toplumun ine

amali kesimlere, yerel

topluluklara ve m süreçlerine yerverilmemesi ciddi bir yetersizlikt

la

,Oysa deprem ortak bir

tehlikedir; Sorumluluk ve maliyetlerin

herkesin birseferberli

den,

yürümektedir.

ybirli

bulunmaktadırsakınım girişimler paydaş

kılınam sı, hazırlanan proje veuygulamalarda ilgi

katılıir. Deprem

tehlikesine karşı her ölçek ve kapsamda önlemalmada ilgili kesimlerin temsil edildiği çalışmabiçimleri henüz geliştirilebilmiş değildir. Yapılanproje ve uygulamalar eski alışkanlıklartepeden inme, yönetimlerce hazırlanıpyürütülen tek bakış açısına ait çalışmalarniteliğindedir.

yalnızcayönetimlerce üstlenilmesi yerine, sakınımçalışmalarında rol aldığı

ğe dönüştürülmesi bir temelgereksinmedir. Kısacası İstanbul depremkorunma çalışmaları bir sakınım planıbulunmaksızın, gelişigüzel Buatalet ve yetersizliklerin gerisinde ise, bugüniçin uzlaşmaz görünen üç ayrı yaklaşımtanımlanabilir. Bunlar kısaca 'teknik hizmetyaklaşımı', 'piyasa yaklaşımı' ve 'kapsamlıplanlama yaklaşımı'dır.

“İnsanları öldüren binalardır” özdeyişi ile öncelikliçareyi yapı stokunun güçlendirilmesinde görenyaklaşım, Türkiye'de üç koşulun ivedilikle yerinegetirilmesini yeterli görür. Önce bir yapı güçlendirmeteknik yönetmeliği hazırlanmalı, ikinci olarakyapılarda güçlendirme girişimlerini engelleyen katmülkiyeti rejiminin 'malikler o ği' koşulu bertarafedilmeli, ayrıca taşınmaz ve bağımsız bölümsahiplerine elverişli krediler sağlanmalıdır ki,güçlendirme teknik hizmetlerini verecek meslekgrubuna yeterince geniş bir talep yaratılabilsin. Kimi'lobi'ler bu koşulları bugün neredeyse tamamlamanoktasına getirmişlerdir.

Piyasa araç ve etkinlikleri ile çözümler arayanlar,yalnızca bir meslek grubundan ibaret kalmayıp, özelgirişimci kesim ve kuruluşları kapsayan bir başkageniş cephe oluşturur. Erken uyarı sistemleri,depremde yıkıntı altında kalanları tespit edencihazlar, sismik izolatörler, çelik kafes yataklar, acildurum araç gereçleri, 'güvenli alanlar'dagerçekleştirilen 'güvenli' yeni yapılar, piyasaeğilimlerine yanıtlar veren girişimlerdir. Algılananriskler, piyasada yeni talepler demektir; Bu taleplerepiyasa cevap verecektir. Deprem sigortasını yeterlibir çare olarak gören anlayış da temelde piyasasisteminin deva sağlayabileceğini savunmaktadır.Kamu birimlerine kaynak sağlamakta bile olsa,Dünya Bankası gibi kuruluşların hangi yetkinliklegeliştirdikleri belirsiz kimi proje ve hizmetleri de, bukapsamda görülebilir.

İstanbul'da Çarpışan Üç Karşıt Tutum

19

Page 12: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

Toplumsal davranışlar açısından risklerin algılanmasıve değerlendirmesinde çok farklı tutum ve tepkilergözlenebilir. Bunlar, içinde yer aldıkları senaryolaragöre sınıflanarak antik Yunan mitolojisisembolizmiyle anılırlar (3). Buna göre örneğin,toplumun aşırı duyarlılık gösterip tehlikeleri'olduğundan büyük görme' eğiliminde bulunduğu,bunlarla kolay başetme yöntemleri varken, fevri veaşırı davranışlar gösterdiği, ya da kimi kesimlerinişine geldiği biçimlerde durumu yorumlamayatkınlığı, Medusa risklerinin yer aldığı ortamlardır.Karşıt bir senaryo ise, Cassandra riskleriyletanımlanır. Bu kez toplum, belirsizlikler taşıyan ya dauzun dönemde gerçekleşmesi olası tehlikeleri'küçümseme ve görmeme' eğilimindedir.Cassandra'ya geleceği görme yetisi verilmiştir amaaynı zamanda kendisine kimsenin inanmamasınısağlayan bir lanet ile birlikte! GünümüzdeCassandra sendromu özellikle küresel iklim,kimyasallar ve genetik ile bağlantılı konulardayaygındır.

İstanbul'da yapı stokunun aşırı riskler taşıdığıyargısına dayanılarak, önerilenleri ve uygulamalarıbu açıdan irdelemek olanaklıdır. İstanbul nüfusunundışarı taşınmasının önerilmesi, yapı stokunun bilimdışı yöntemlerle tek tek taranması, orman ve suhavza sınırlarına aldırmadan yeni konut alanlarıaçarak büyük inşaatçı firmalara iş yaratılması, ilginçbir 'idrak' ile hükümetten 60 milyar dolaryaratılmasının talep edilmesi, Dünya Bankası'nınhepimizi borçlandırdığı kaynaklarla geçerliliği

kuşkulu kimi projeler dikte etmesi, Medusa riskleriortamına güzel örneklerdir. Medusa riskleri ile başetmenin yolu ise, kent bütününde ya da yereldüzeyde yeni tehlike ve zararlara yol açmayan,sürdürülebilir yöntemler geliştiren projeler, toplumuuyaran ve katılımını sağlayan şeffaf süreçlerdir.

Aşırı riskli yerler Medusa-hassas alanlardır. Bualanlarda, mevcut yapılaşmanın toplu olarakyenilenmesini ve yerel toplulukların ortaklıklaroluşturmalarını özendiren ve gerekirse zorlayanprojeler Medusa ile başedebilir. Zeytinburnu'ndayürütülen araştırmalar, en yoğun kaçakapartmanlarla yapılaşmış bölgelerde bile topluyenileme (yaklaşık bin konut) ve güvenli yapılaşmabiçimleri ile önemli mekan ekonomileri eldeedilebileceğini ve yoğunlukların (%15-20)artırılabileceğini göstermiştir. Fiziki olabilirlik yanındaekonomik, mali, sosyal, yasal ve yönetsel olabilirlikaraştırmaları, apartman ölçeği ötesinde yeni yönetselbirimlerin yaratılabileceğini, bu ortaklıklarakatılanlara 20 yıllık düşük faizli borçlandırmaprogramları ile çok yönlü maddi yararlarsağlanabileceğini göstermiştir. Ortaklığa katılanlar,yasal statüye, güvenli ve tasarımlı bir çevreyekavuşmanın ötesinde, ortalama büyüklükte bir konutiçin ayda 150-200 YTL bir yüke katlanmakarşılığında, taşınmazlarının yaklaşık üç katdeğerleneceğini görmektedirler. Ayrıca ek yüzölçümüedinme, işletme maliyetlerini sıfırlama, ucuz sigortave vergi bağışıklıklarından ve çok sayıda başkaözendirici etkenden yararlanmak olanaklıdır. Taşınma

20 21

ve kira giderleri dahil, tüm maliyetler kredi kapsamınaalındığı gibi, toplu ve hızlı yapım maliyetleri ayrıcadüşürmektedir. Belediye/TOKİ güvenceleri, dahaucuz toplu kredi sağlayabilmelidir. Faiz oranlarının%10 ve belki altına indiği, ' ' sistemi ilekolaylıkların yaratıldığı bir dönemde borçlanmalarınçok daha geniş bir kesimin kaçak statüden çıkmasınayol açabilir. Bunların da ötesinde, süreçtetaşınmazların başka ellere geçmesinin önükesilmekte, mevcut kiracıların hakları korunmaktadır.Toplu fiziki düzenleme ve finans, kentsel tasarımçevre kalitesi, toplumsal yapılanma, ulaşım, otoparkkonularında da önemli nitelik gelişmelerine kapıaçmakta, başarılı tasarım örnekleri ile kent kimliğininyeniden biçimlenmesi fırsatlarını getirmektedir (4).

kleriödüllendirmek üzere Devlet'in özendirici bir girişimiile, bu tür ortaklıklara ve borçlanma programlarınakatılanların borç yüklerinin üçte birinin kamutarafından üstlenildiği varsayılsa, aylık borç ödemeleri100-150YTL düzeyine inecektir. Bu kaynakla ilkyıllardaki altyapı maliyetleri karşılanarak süreçtekolaylıklar sağlanabilecektir. Bu tür bir desteğinyaratılması için kampanyalara başvurulabilir. Örneğin,Türkiye'nin 'tsunami'zedeler için yürüttüğü başarılıkampanya ile sağlamış olduğu kaynakla, İstanbul'dayenileme gerektiren yapı stokunun en az üçte biriharekete geçirilebilmelidir. Böylelikle, İstanbul'da sözkonusu toplu yenilemelerin özendirilmesinde ivmesağlayan bir yatırım ile daha büyük ölçekli kaynaklarıntoplanmasına yol açılarak, İstanbul'un çirkinleştirilmişçehresi iyileştirilebilir. Bu tür katılımlı projeler içinAB'nin, yurt dışı kuruluş ve STK'ların doğrudankatkıları alınabilir.

İstanbul'da hiçbir tehlike ve sorun yokmuş gibidavranıp riskleri artıran, başka söylemler geliştirerekgündemi işgal eden, ya da bu konudaki toplumsalörgütlenmeyi baltalayan, toplumsal atalet veaymazlığı pekiştiren girişimler Cassandra riskleriortamını tarifler. İstanbul'a dünyanın ünlü mimarlarınındavet edilerek projeler yaptırılması, korunmaönlemlerini desteklemek yerine (Boğaz geçişi, karatünelleri vb) riskleri artıran büyük altyapı projelerinegirişilmesi, kimi dış sermaye sahiplerinin limanlar,Haydarpaşa yatırımları, ya da 'döner kuleler' gibiyatırım önerileri, afet olasılığını gündemde tutmakyerine, toplumu konudan uzaklaştırıpyabancılaştırdıkça Cassandra sendromuyaygınlaştırılmış olur.

İDMP kapsamında yapılan bir değerlendirmede,İstanbul'un deprem acil durumunda hastane hizmetkapasiteleri ile, ortaya çıkacak olası talebin mekansalkarşılaştırması yapılmış ve ciddi yetersizliklerbulunduğu görülmüştü. Mekansal analizde, ağıryaralılar için hizmetin acil durum koşulları altında engeç 10 dakika içinde hastaneye erişim sağlamasıöngörülmüş, bu talebin yapı stoku özelliklerine göre

Gündemi tersine çevirmek ve öncü örne

mortgage

farklı mahallelerde hangi mertebelerde olabileceğikestirimleri kullanılmıştır. Büyükşehrin en varlıklıkesimlerinin yerleşim bölgesinde bu hizmet açığının9 ağır yaralı için bir yatak düzeylerinde olduğugörülmüştü. Bu bölge tam da 'ikiz kuleler' önerisininyapılmakta olduğu alanı kapsamaktadır. Yöneticiler,burada yatırımcılara beş yıldızlı bir hastane yapımıönerisinde bulunarak, ya da yapılaşmanın birbölümünün söz konusu açığı kapatacak biçimdeprojelendirilmesi önkoşulunu koyarak Cassandrasendromunu aşabilirler. Kaldı ki, bu tür uluslararasıhizmet veren bir sağlık tesisi getirilerinin İstanbul'dadiğer yatırımlardan da üstün olacağını göstermekolasıdır. Yatırımlara onay verilirken İstanbul'undeprem hazırlıklarına da katkı sağlanabilir. Söylenenher sözde, toplumu ya uyarmakta ya da riskleriunutturmaktayız; Verilen her kararda, riskleriartırmakta ya da azaltılmasına hizmet etmekteyiz;Atılan her adımda, toplumu katılıma özendirmekte,ya da kente ve tehlikelere yabancılaştırmaktayız.Özetle, İstanbul'da yapılan yatırımların: 1. riskleriartırmayan, 2. toplumu örgütleyen, 3. başkakaynakları harekete geçiren özelliklerde olmasınaözen göstermek zorundayız.

İstanbul, tarihi deprem tehlikesine karşı tarihegeçecek bir davranışla, bir ana 'Sakınım Planı'nda vealt projelerinde herkesin rol almasını ve toplumunrisk sektörleri temelinde örgütlenmesini sağlamakzorundadır. İstanbul Sakınım Planı, tehlikelere karşıHollandalılara okyanusa direnme projelerini ya daÇinlilere Seddi yaptıran ortak akıl ve ruhunbenzerine sahip, bütünlüğü olan ve tarihe mal olacakbir mega girişimdir.

NOTLAR

1.

2

3.

4. Balamir, M (2005) 'Aspects of UrbanRegeneration in Turkey: The Zeytinburnu Project', infoleaflet, Ünal Ofset, Ankara, 8p; Balamir, M. (2004)'Restructuring Urban Society for Seismic Mitigation', in'

', Center for Disaster Management andRisk Reduction Technology, University of Karlsruhe, D.Malzahn and T. Plapp eds., Logos Verlag, Berlin,Germany, 339-348; Balamir, M. (2002) '

BM 'Doğal Afet Etkilerini Azaltma Uluslararası Onyılı'(1990-2000), 'Yokohama Stratejisi ve Güvenli bir Dünyaiçin Eylem Planı' (1994), Milenyum Deklarasyonu(2000), OECD Raporu (2003), BM Genel Kurul kararı(2003) ile gerçekleştirilen ve Türkiye'nin de katılmışolduğu 'Afetleri Azaltma Dünya Konferansı', ya dakısaca 'Kobe Konferansı ve Hyogo Deklarasyonu'(2005), UNDP Raporu (2005), Hyogo 'Ulusların veToplulukların Doğal Afetlere Dirençliliğinin GeliştirilmesiEylem Çerçevesi 2005-2015' bu çabaları belirleyenkilometre taşlarıdır.

. BM, bu soruların katılımlı bir süreçle yanıtlanmasınıözellikle istemiştir. Pek çok ülkenin raporu bu işbirliğinive yaklaşım düzeyliliğini ortaya koymaktadır. Ne yazık kiTürkiye Raporu bu yaklaşımla hazırlanmadığı içinsoruları bile anlamakta yetersiz kalmakta ve yanıltıcıbilgiler içermektedir.Bu kapsamda Cyclop, Pandora, Demokles, Phytiaöngörülen diğer risk senaryolarıdır.

., Kıral, Ö.

Kentselİyileştirme Girişimlerinin Gündeme Alınması ve

et.al.

Disasters and Society: From Hazard Assessment toRisk Reduction

Page 13: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

2318

DEPREM TEHLİKESİ VE RİSKİAÇISINDAN ANKARA'YA GENEL BAKIŞ

Oktay Ergünay, Jeofizik Yüksek Mühendisi, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Önceki Genel Müdürlerinden

Ankara ilinin deprem tehlikesi ve riski hakkında biliminsanları arasında dahi zaman zaman farklı anlayışve yaklaşımlardan doğan tartışmalar yaşanmaktadır.Bu yazı yeni bir tartışma başlatmamak için değilyalnızca bir durum tespiti yapmak amacıylahazırlanmıştır.

İlin deprem geçmişi incelendiğinde,tarihi dönemlerde1050 yıllarında il hudutları içersindeçeşitli hasar ve kayıplara yol açan depremler olduğugörülmektedir. Yakın geçmişte ise, 19 Nisan 1938Kırşehir ve özellikle de 1 Şubat 1944 Bolu- Gerededepremlerinin Ankara ili hudutları içer

e mal kayıplarına yol açtığı bilinmektedir. Budepremde İlin Çamlıdere, Kızılcahamam, Beypazarı,Ayaş ilçeleri ve köylerinde 125 kişi hayatınıkaybetmiş, 153 kişi yaralanmış ve 1450 yapı yık lmışveya ağır hasar görmüştür. Kent merkezinde isecan kaybı olmamış, ancak Kale civarı, Altındağ,Mamak ve o tar hte yeni gelişmekte olan Yenişehirilçelerinde 100'e yakın bina kullanılmaz halegelmiştir. Bunlar arasında DDY İşletme Binası,Meydan Palas Oteli, Vilayet Binası gibi önemlibinalar da bulunmaktadır (1)

Ankara kent merkezi, geçmişte yaşadığı budepremlere rağmen, 1972 tarihinde yenilenendeprem bölgeleri haritası yürürlüğe girene kadar,1945, 1947 ve 1963 yıllarında yapılan deprembölgeleri haritalarında, sindegösterilmiş ve bukent merkezinde yapılan yapılarda Afet BölgelerindeYapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik hükümleriuygulanmamıştır.

, 1668, 1685

isinde önemlican v

i

.

”tehlikesiz bölgeler”içerinedenle de 1972 tarihine kadar,

,

1972 tarihli Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında,kent merkezi (merkez ilçe) 4ncü derece deprembölgel sine dahil edilmiş ve yapılacakyapılarda, o tarihte yürürlükte olan 1968 tarihlideprem yönetmeliği hükümlerine uyulması zorunluhale getirilmiştir. Ancak,

sine alınmasına o tarihte yapımaliyetlerinde artışlara yol açacağı gerekçesiyle,başta yerel yönetimler olmak üzere, bazı meslekodaları şiddetle karşı çıkmış ve maalesef 1980'liyılların ortalarına kadar merkez ilçede depremyönetmeliklerinin uygulanması yerel yönetimlerceihmal edilmiştir.

e, deprem tehlikesinin belirlenmesiyöntemi tamamen değiştirilerek yenilenen ve halenyürürlükte olan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasınagöre; Ankara ili topraklarının

8'i dördüncü derece deprembölgeleri içersinde yer almaktadır. Başka bir ifade ileil toprakları içersinde yapılacak her yapı depremyönetmeliklerine uygun olarak projelendirilmek veinşa edilmek zorundadır. Kentin yapı stoğunun60'ının kaçak veya imar mevzuatına aykırı olduğudikkate alındığında, Ankara'nın deprem açısındangüvenli bir kent olduğunu iddia etmek imkansızdır.

Her nekadar Ankara il merkezi ve yakın civarındabüyük depremler üretebilecek faylar yok ise de, 90 –110 km. uzaklıkta

ölü fayı, Eskişehir Fay Zonu gibi aktif faylardameydana gelebilecek, 6 ve daha büyük depremlerin,

eri içeri

kent merkezinin deprembölgeleri içeri

1996 tarihind

yüzde 8'i birinciderece,yüzde 21'i ikinci derece, yüzde 32'si üçüncüderece ve yüzde 3

yüzde

ki Kuzey Anadolu Fay Zonu, TuzG

zayıf zeminler üzerinde, deprem yönetmeliklerineaykırı olarak yapılmış olan yapılarda önemli hasar vekayıplara yol açması kaçınılmazdır.

Ayrıca, il merkezi içersinde mevcut olan, ÇubukOvasını sınırlayan ve 30 Aralık 2004 tarihinde 4.4büyüklüğünde bir deprem meydana getirerekAnkara'lıları korkutan normal faylar, Elmadağ,Mogan, Eymir gölü civarındaki faylar, Ayaş,Beypazarı, Keskin, Güdül ve son olarak 31Temmuz 2005 günü 5.0 büyüklüğünde bir depremüreten Bala fayları, Ankara ili hudutları içer sindeaktif olan faylar arasında sayılabilir. Ancakuzunlukları kısa olan bu fayların, 6 büyüklüğününüzerinde deprem üretmeleri mümküngörülmemektedir.

için yukarıda özetlenen deprem tehlikesiesas alındığında, en olumsuz sonuçlar doğurabileceksenaryo depremini dikkate aldığımızda, bu depremin1944 yılında olduğu gibi, Ankara'nın 90 km

sindeolabilecek,7.4 büyüklüğünde bir deprem olduğugörülmektedir. 1944 yılındaki Ankara'nın kentmerkezinde dahi hasarlara neden olan bu depremin,günümüzde Ankara Ovası, Çubuk Ovası gibi yer altısu seviyesinin çok yüksek olduğu zayıf zeminlerüzerinde, deprem yönetmeliklerine aykırı olarakyapılmış yapılardan oluşan, Yenişehir, Demetevler,Sincan, Etimesğut, Yenimahalle, Çubuk gibiyerleşmelerde önemli hasar ve kayıplara yol açmasısürpriz sayılmamalıdır (3) İstanbul'da olduğu gibi,

çağdaş yöntemler ve bilimsel verilerkullanılarak yapılmış bir deprem senaryosu ve mikro-bölgeleme çalışması olmadığı için,(senaryo depreminin neden olacağı tüm hasar ve

ta

i

Ankara

kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu içeri

.Ankara için

deprem riski

kayıpların belirlenmesi) ancak genel kabuller dikkatealınarak yapılmaktadır (2). Bu nedenle de Ankara'nındepre tehlike sabit olmasına rağmen,araştırmacıların senaryo depremi, farklı türdekiyapıların hasar görebilirlikleri, yerel zeminkoşullarının hasar üzerindeki etkileri gibi faktörlerkonusunda kabulleri farklı olduğu için çok farklısonuçlara ulaşa

yapı denetim kuruluşları yetkililerive yapı müteahitlerinin unutmaması gereken tekgerçek, kent merkezindeki yapıların, yerel zeminkoşullarının etkisinin hiç olmayacağı var sayılsadahi, önümüzdeki 50 yıl içersinde 90 ihtimalleağırlıklarının en az 10-20'si arasındaki biryatay kuvvetle sınanacağı gerçeğidir.

Gerek proje ve gerekse yapım aşamasında,depremyönetmelikleri ve yapım kurallarına uyulmadanyapılmış olan yapıların, böyle bir yanal yüküyıkılmadan veya ağır hasar görmeden atlatmaşansları maalesef çok azdır.

m riski,

bilmektedirler.

Yerel yönetimler,

yüzdeyüzde

KAYNAKLAR

Sismik Tehlike ve Risk AçısındanAnkara'ya Genel Bakış Yer Bilimleri AçısındanAnkara'nın Sorunları Sempozyumu, 12- 14 Aralık1978, Türkiye Jeoloji Kurumu Yayını,

Türkiye'nin Deprem Tehlikesinin IşığıAltında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi,”

3- K. E . Kasapoğlu,ikleri ve Depremselliği,” Jeoloji

Mühendisleri Odası Yayını No:54

1- O. Ergünay, “,”

s. 88- 93.2- B . Özmen, “

Hacettepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Yüksek Lisans Tezi, 1998, Ankara.

“Ankara Kenti ZeminlerininJeoteknik Özell

, 2000.

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

Page 14: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

TÜRKİYE'DE YAŞANAN SONLERİN GÖSTERDİKLERİ VEDEPREM

ANKARA'DA DEPREM TEHLİKESİ

Süleyman Pampal*

D O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

20 25

oy'unu rüşvet olarak kullanan seçmenlerin işidir.

Ankara kent alanı ve çevresiyle ilgili olarak yapılananalizlerde deprem riskinin oldukça yüksek olduğugörülmektedir (Çetinkaya ve diğ. 1993) analizsonuçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir;

Yıllık maksimum büyüklükl rin ortalama değeriAnkara için 4.49, İstanbul için 4.83, İzmir için4.76 dır.

En sık oluşan yıllık büyüklükler (modalmaksimum) Ankara için 3.22, İstanbul için 4.09ve İzmir için 4.58 olarak belirlenmiştir.

99 yıllık zaman dilimi içinde oluşabilecekmaksimum deprem büyüklüğünün değeri deAnkara için 7.78, İstanbul için 7.92, İzmir için8.07 olarak verilmektedir.

Suç birlikte işlenmektedir. Bunların çoğu yeterli bilgiyledonatılmadan söz ve insiyatif sahibi olabildikleri içinhatalar tekrarlanıp durmaktadır.

deprem; !7 Ağustos1999 İzmit-Gölcük, 12 Kasım Düzce-Kaynaşlı ve 2002Sultandağ-Çay Depremlerinde 20 000 inüzerinde can kaybı oluşurken, 100 000 in üzerinde ağırhasarlı ve yıkık yapı meydana gelmiştir. Ayrıca sanayii

2. Ankara'da deprem tehlikesi ve risk

e

3. Son depremlerin gösterdikleri

Türkiye meydana gelen son dört

ve son Bingöl

yapılarında da çok ciddi maddi kayıplara nedenolmuştur. Son depremlerde ortaya çıkan tablo, depremhasarlarına etkiyen faktörleri açık bir şekilde sıralayantipik örnekleri teşkil etmektedir.

Aktif fay zonları üzerine yerleşim alanı kurmanın, fayhattı üzerine bina yapmanın, yumuşak, gevşek, yeraltısuyu içeren, sıvılaşma potansiyeline, depremigüçlendirme etkisine sahip alüvyal ve dolgu zeminlerüzerine, usulüne uygun olmayan binalar yapılmasınınne derecede tehlikeli olduğu ortaya çıkmış;

yapıda kullanılan malzeme seçiminin,kalitesiz ve denetimsiz yapı yapmanınacı sonuçları sadece deprem bölgesinde yaşayaninsanları değil, bütün toplumu derindenetkilemiştir.

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de şehir-bölgeplancıları, mimarlar ve inşaat mühendisleri yapıolgusuyla doğrudan ilgili olmaları bakımından yıkıcıetkisini azaltmak için depremle ilgili konuları çok iyibilmek ve gerekenleri yapmak zorundadırlar. Jeoloji vejeofizik mühendisliği ile sismoloji bilim dalları ise onlaragereken bilgilerin önemli bir kısmını sağlamaklayükümlüdürler. Kısaca yukarda sayılan meslek gruplarıve onları istihdam eden belediyeler deprem konusundaverimli bir işbirliği yaptıkları taktirde sağlıklı sonuçlaraulaşabilirler.

yer seçiminin,mimari projenin,

1. Giriş

Kısaca Türkiye yüksek depremtehlikesi, ülkede bulunan yapılar ve bu yapılariçinde yaşayanlar da yüksek deprem riskialtındadır.

al zeminlerin sıvılaşma potansiyeline sahipolduğu depremin yıkıcı etkisini önemli orandaartırdığı, bu gibi yerleşim alanlarındaki yapılarınpekçoğunun ayrıca deprem oluşturma potansiyelitaşıyan açık ya da örtülü fayların üzerindebulunduğu bilinen bir

Ankara, konumu nedeniyle kuzeyden KuzeyAnadolu Fayı, kuzey doğudan Kırıkkale Erbaa Fayı,doğudan Keskin Fayı, güneyden Tuz Gölü Fayı vegüney batıdan Eskişehir Fay Zonu tarafındançevrelenmiş durumdadır. (şekil 2)

up yıkıcı kaynaklıkedebilecek ölçektedir. Ankara, adı geçen fayzonlarına 80-100 km mesafede olup, yıkıcıdepremler için de bu uzaklığın fazla olmadığı

. Büyük depremlerin üst merkezineyüzlerce km uzakta bulunan yerleşim alanlarının

Türkiye Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerindebulunan, jeolojik, tarihsel ve güncel depremleriyle, çokyüksek deprem tehlikesi altında olduğu bilinen birülkedir. Dünyaca ünlü, aktif ve büyük deprem yaratan;Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve EgeGraben Sistemini oluşturan faylarla (Şekil 1) bunlarındışında pek çok faya bağlı olarak büyük depremleroluşmakta ve ciddi can ve mal kayıpları ortayaçıkmaktadır

Türkiye'deki şehirlerin büyük bir kısmı Aktif faylarlakontrol edilen alüvyal ovalar üzerine kurulmuş olupsağlıksız bir şekilde gelişmeye devam etmektedir Sonyıllarda meydana gelen depremlerde, Adana,Adapazarı, Erzincan, Dinar, Çay bu durumnedeniyle önemli hasar görmüş yerleşim alanlarıdır

.

Alüvy,

gerçektir.

Belirtilen faylar,aktif ol , büyük depremlere

bilinmelidir

.

, Bingöl.

çok ciddi hasarlar gördüğü, can kayıplarının ortayaçıktığı, Türkiye ve Dünya örnekleri bulunmaktadır.

Tarihsel ve güncel deprem aktivitesi incelendiğindede Ankara ve çevresinin yüksek deprem tehlikesialtında olduğu anlaşılmaktadır. Ne yazık ki budurum hep göz ardı edilerek Ankara'da depremtehlikesi olduğundan düşük gösterilmiş veyapılaşma da doğal olarak buna uygun bir şekildegelişmiştir.

Ankara'nın yaşadığı en büyük depremlerden biri1668 yılı Ağustos ayında Kuzey Anadolu Fayı'nabağlı olarak meydana gelmiş ve önemli can-malkayıpları ortaya çıkmıştır. (Ambrasseys and Finkel,1995) Yakın geçmişte 1938 Keskin Fayının nedenolduğu (M=6.6) Keskin Depremi Ankara'yıetkilemiş, özellikle 1944 Gerede Depremi (M=7.2)yine Kuzey Anadolu Fayından kaynaklanan yıkıcıbir deprem olmuş, Ankara il sınırları içinde 125 cankaybı, 1450 yıkıntı ve 2716 ağır hasara yolaçmıştır.

Ankara yerleşim alanı, jeolojik özellikleribakımından da deprem hasarlarını artırıcı,durumdadır. Yapılaşmanın “uygun zemine, doğruyapı” ilkesi gözardı edilerek geliştiği de bilinen birgerçektir. Kent merkezinin önemli bir kesimi çokkatlı yapılaşmaya uygun olmayan alüvyal ve killizeminlerle kaplıdır. Belirtilen zeminlerin depreminyıkıcı etkisini önemli oranda artırdığı bellidir.

Deprem tehlikesinin riske dönüşmesi ve riskingerçekleşmesi yani doğal bir olayın afet halinialması plancıları, mimarları, mühendisleribunlardan daha da önemlisi uzman elemanlarainsiyatif tanımayan yerel yöneticileri, belediyebaşkanlarını, politikacıları bürokratları ve tabii kimevcudun üzerine iki kat izni daha alabilmek için

(Ergünay, 1984)

Şekil 1. Türkiye'nin deprem oluşturan aktif fayları

Page 15: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

26 27

Depremde yapı hasarlarını etkileyen faktörler

Yapının üzerinde bulunduğu zeminlerle ilgilifaktörler

Yapı-zemin bağlantısı, temel sistemi

Üst yapıyla ilgili faktörler

Küçük-büyük kent alanlarının çoğu depremetkisini artıracak, sıvılaşma potansiyelinesahip alüvyal zeminler üzerindedir.Kentlerin yerini değiştirmek de çok güçolduğuna göre, bundan böyle zemine uygunyapı tipleri geliştirilip inşa edilmelidir.

1. Zemin oturmaları2. Sıvılaşma ve kum püskürmesi3. Zeminin şiddetlendirme etkisi

5. Yamaç ve şevlerde stabilite bozulmaları

1. Aktif faya olan uzaklık

4. Yapının davranışı

Sıralanan faktörlerin etkisi, yaşanan sondepremlerdeki örnekler incelendiğinde son derecedeaçık şekilde görülmektedir. Gölcük, Adapazarı,Kaynaşlı, Düzce ve Sultandağ-Çaydepremlerinde zeminden, tektonik özelliklerden veyapıdan kaynaklanan hasarlar ve bunlara bağlı cankayıpları son derecede yüksek rakamlara ulaşmıştır.

Belirtilen faktörlerin yapılaşma açısındandenetlenmesi, yer seçimi; imar planlarının yapılması,ruhsat, izin, denetim vb. tüm aşamalarda birinciderecede yetkili ve sorumlu konumunda bulunanbelediyelerin görevlerini layıkıyla yapmadıkları, konuyapopülist yaklaşımlarla çözüm getirmeye çalıştıkları vesonuçta ortaya çıkan ve bu çağda Türkiye'ye hiçyakışmayan, anormal can-mal kayıplarında baş rolüoynadıkları ortada duran bir gerçektir.

on üzerinde, süreklideprem üreten çok sayıda farklı özellikte fayasahiptir. Ne ülkenin ne de fayların yerinideğiştirme şansı da yoktur. Bu gerçek akıldatutulmalıdır.

Genel kural olarak mevcutların aksine, doğalsalınım peryotları uzun olan yumuşak, gevşek,ıslak alüvyal zeminler üzerine salınım peryotları

4. Rezonans

2. Bölgenin genel tektonik özellikleri

1. Mimari özellikler2. Proje3. Malzeme seçimi

ve Bingöl

Türkiye aktif tektonik bir z

Jeolojik faktörler

2. Sonuç

kısa yapılar, az katlı; sıkı kaya zeminler üzerineise salınım peryodu uzun çok katlı yapılaşmayaizin verilebilir.

Türkiye deprem bölgeleri haritası dahagerçekçi olarak yenilenmelidir.

i tüm kişi ve kurumlar başkalarınısuçlamaktan vazgeçip, görevlerinin gereğinikabullenmeli ve sorumluluk duygusu içindeyerine getirmelidir.

Deprem ve yapı güvenliği konusunda uzmaneleman yetersizliği açıktır. Bunu gidermek içinmühendis-teknisyen-usta-kalfa-işçi vb. tümelemanlar depremle ilgili kısa eğitimproğramlarından geçirilmeli, diploma, sertifikavb. belgesi olmayanın sektörde çalışmasınınengellenmesi konularında belediyel

Konuyla ilgil

er öncülüketmelidir.

Yerleşim alanlarında öncelikle riski yüksekönemli yapılardan başlanmak üzere tümyapı stoku belli bir plan dahilindeüniversiteler, meslek odaları, ilgilibakanlıklar ile belediyelerin potansiyelleribirleştirilerek elden geçirilmeli, inceleme,onarım-güçlendirme çalışmalarına devlet-vatandaş işbirliği içinde bir an öncebaşlanmalıdır.

ğünde başlatılacak birçalışma ile yerleşim alanlarında yaşayantüm insanlar, medyanın etkin desteği desağlanarak deprem öncesi, deprem sırasıve deprem sonrasında yapılması gerekenlerkonusunda aydınlatılmalıdır

Yasa, yönetmelik, yönerge çıkarmakyetmez. Önemli olan bunların uygulanmasıkonusunda titizlik göstermektir. Belediyeler,uzman elemanları eliyle üzerlerine düşenyükümlülükleri eksiksiz yerinegetirmelidirler.

Ankara yıkıcı deprem yaratacak aktif fayzonları ile çevrelenmiş olup, bu zonlara 80-100 km mesafeded r ve adı geçen bu faylarüzerinde m

magnitüdlü depremlerden can ve malkayıpları verecek şekilde etkilenecektir.

Ankara kent alanının önemli bir kısmıdeprem etkisini artıracak, sıvılaşmapotansiyeline de sahip, alüvyal ve killizeminlerden oluşmaktadır.

Ankara'nın deprem tehlikesini olduğundan düşükgöstermek doğru bir yaklaşım değildir. Aksineİstanbul ve İzmir'e yakın tehlike ve risk altındaolduğu bilinmelidir.

Belediyelerin öncülü

.

ieydana gelecek 6.5 ve daha

büyük

Şekil 2. Ankara çevresini aktif fayların

Page 16: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

ANKARA’NIN DEPREMSELLİĞİ

Bülent Özmen, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi, [email protected]

24 29

GİRİŞ

ANKARA KENTİ VE YAKIN CİVARININJEOLOJİSİ

Ankara kent merkezi Bayındırlık ve İskan Bakanlığıtarafından yayımlanan ve halen yürürlükte bulunanTürkiye Deprem Bölgeleri haritasında IV. derecedeprem bölgesinde yer almaktadır (Gencoğlu, vd.,1996) (Şekil 1). Ankara il sınırları içindeki alanın %8'i I. derece, % 21'i II. derece, % 32'si III.derece ve %38'i IV.derece deprem bölgesindedir (Özmen vd,1997). Ankara'nın büyük bir çoğunluğu % 70'i III. veIV. derece deprem bölgesinde, geri kalan % 30'u iseI. ve II. derece deprem bölgesinde yer almaktadır.

Sarıaslan vd., 1998'e göre Ankara kenti ve yakıncivarında; Söğüt Metamorfitleri (Sm), KeçikayaKireçtaşı (Tkk), Blok (Tkb), Karakaya karışığı (Tk),Bakırköy Formasyonu (Jba), Bilecik Kireçtası (JKb),Soğukçam Formasyonu (JKs), BeypazarıFormasyonu (Tbe), Bozkır Formasyonu (Tbo),İçAnadolu Volkanitleri (Ti), Bozdağ Bazaltı (Tb),Gölbaşı Formasyonu (Tg) ve Alüvyon (Qa) birimlerinitanımlayarak 1/100.000 ölçekli olarakharitalamışlardır. Bu haritalardan yararlanarak veCoğrafi Bilgi Sistemi teknolojisi kullanılarak Ankarakentinin jeoloji haritası elde dilmiştir (Özmen, 1998)(Şekil 2). Sarıaslan vd., (1998) Ankara kentmerkezinde mostra veren birimleri kısaca aşağıdakigibi tanımlamışlardır;

Söğüt Metamorfitleri (Sm):

Keçikaya Kireçtaşı (Tkk):

Karakaya Karışığı (Tk):

Bakırköy Formasyonu (Jba):

Bölgede yüzeyleyenen yaşlı kaya birimi olup, metamorfik kayalardanoluşmaktadır. Söğüt metamorfitleri, muskovit-kuvarsşist, serisit-klorit kuvars şist, muskovit epidotkuvars şist, aktinolit-Muskovit-albit-kuvars şist,glokofan-albit şist, mermer, muskovit-klorit-kalk-kuvars şist ve bunun gibi kayalar içermektedir.

Gri, beyaz renkte,kristalize özelliktedir. Üst-Permiyen-Triyas yaştadır.

Gri ve beyaz renkte, rekristalize,Karbonifer-Permiyen yaştaki neritik kireçtaşlarındanoluşmaktadır. Bu kireçtaşları, spilitler içinde, iriliufaklı bloklar şeklinde bulunmaktadır .

Bu birim, yer yer kırmızıderin deniz killeri, çört ve Pelajik çökel ara katkılarıbulunduran spilitik volkanitler içinde blokgörünümünde sığ deniz kökenli çeşitli iriliktekireçtaşı bloklarıyla, kalkşist, diyabaz, radyolaritbloklarından oluşmaktadır .

Birim genelliklekumtaşından oluşmaktadır. Yer yerde kiltaşı, miltaşı,kumlu kireçtaşı ve çakıltaşı içermektedir. Söğütmetamorfitleri ve Karakaya Karışığının üzerindeuyumsuz olarak yer almaktadır.

Bukayalar bölgenin en alt birimidir.

Blok (Tkb):

Bilecik Kir

onu (Tbe):

eçtaşı (JKb):

Bilecik Kireçtaşı (JKb):

Soğukçam Formasyonu (Jks):

Beypazarı Formasy

İç Anadolu Volkanitleri (Ti):

Gölbaşı Formasyonu (Tg):

Bej, pembe, kirli beyazrenkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve ortakatmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimioluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit vemikrit tipindedir.

Bej, pembe, kirli beyazrenkte kireçtaşından oluşan birim, kalın ve ortakatmanlı olup, yer yer de belirsiz katmanlıdır. Birimioluşturan kireçtaşı, biyomikrit, oomikrit, pelmikrit vemikrit tipindedir.

Genellikle kirlibeyaz, pembemsi renkte yarı pelajik kireçtaşı ile killikireçtaşından oluşmaktadır. Yer yer çört ve volkanitara düzeylidir.

Altta başlıcaçakıltaşı, kiltaşı, kumtaşı, silttaşı, kömürlükiltaşından oluşmaktadır. Formasyonun alt kesimlerigenellikle kırmızı renktedir. Orta kesimleri isekumtaşı, silttaşı, marn, killi kireçtaşı, marn, jips, siltlive tüflü marn, Beypazarı dolayında trona içeriklidir.Birimin üst kesimleri ise sarımsı kireçtaşı, yer yerkilli kireçtaşından ibarettir.

Eosen-Pliyosenarasında oluşan volkanitler Ankara ilinde oldukçayayılım gösterirler. Volkanitler, aglomera, tüf,andezit, trakiandezit, riyolit, bazalt ve tüfittenoluşmuştur.

Gri, boz, kırmızı renktetutturulmamış ve az tutturulmuş çakıltaşı, kumtaşı,miltaşı ve az çakıltaşından oluşmaktadır. Genellikle

katmansız ve yatay düzeyler sunan formasyon,Bozdağ bazaltı üzerinde açısal uyumsuz olarak yeralmaktadır.

Bölgede yaygın alanlar (Kazan,Çubuk) kaplayan alüvyon yüzeylemelerinin yanı sıra,Sakarya nehri ve Ankara çayı boyunca dayataklarının durumuna göre artan genişlikte alüvyonörtüleri yer almaktadır. Bunlar, yer yer çok ince kum,mil ve kil yaygılı, laminalı, kırışıklı, büzülme çatlaklıtaşkın ovası fasiyesinde oluşuk dışı çakıltaşı, oluşukiçi çamur topağı, teknemsi çapraz tabakalı kum,üstte düzlemsel çapraz tabakalı kum, en üstte demikro çapraz tabakalı ve yatay ince kum, milbulunan yatay fasiyesi görünümündedir.

Neotektonik, herhangi bir bölgede meydana gelmişolan son tektonik rejim değişikliğinden günümüzekadar geçmiş olan zaman içerisindeki tektonizmanıntümüne denir (Şengör, 1980). Koçyiğit (1991)'egöre, neotektonik olaylar, bu bölgede GeçMiyosen'den beri devam etmektedir. Neotektonikdönem, fay denetimli karasal sedimantasyon,kalkalkalin-alkalin volkanizma ve karmaşık jeolojikyapılar olmak üzere üç ana unsurla belirginlikkazanmıştır. Jeolojik yapılar genç ve yeniden etkinlikkazanmış eski yapılardan oluşur ve bunlarınbaşlıcaları kıvrımlar, küçük ve büyük açılı bindirmefayları, doğrultu atımlı faylar, normal faylar vefaylara paralel uzanımlı çizgisel çöküntülerdir.

Alüvyon (Qa):

ANKARA VE ÇEVRESİNDEKİ NEOTEKTONİKDÖNEME AİT FAYLAR

Şekil 1: Ankara ili Deprem Bölgeleri HaritasıD O S Y A A N K A R A ’ N I N D E P R E M S E L L İ Ğ İ

Page 17: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

30 31

Ankara bölgesinin 32 boylamları ve 39enlemleri arasında kalan bölgenin neotektonikharitası Koçyiğit (1991) tarafından hazırlanmıştır(Şekil 3). İnceleme alanındaki jeolojik yapılar,yaşlarına göre iki ana gruba ayrılır: 1) Geç Pliyosenöncesi yaşlı yapılar ve 2) Geç Pliyosen-Kuvaterneryaşlı yapılar. Birinci grup jeolojik yapılar, KDdoğrultulu, yeniden etkinlik kazanmış bindirmefayları ve bindirme faylarıyla kesilmiş tek kanatlıkıvrımlardan (monoklinlerden) oluşur. Birinci grupyapılar daha önceki çarpışma rejiminin ürünüdür vebunlar, Geç Pliyosen öncesinde (Geç Eosen-Ponsiyen), Ankara bölgesinde, yaklaşık KB-GDdoğrultulu bir sıkışma-daralma deformasyonununetkili olduğunu gösterir. Buna karşın, başlıca KD veKB doğrultulu normal faylar, DKD doğrultulubindirme fayları ve kıvrımlardan oluşan ikinci grupyapılar ise, yaklaşık K-G doğrultulu bir sıkışma-daralma deformasyonunun aynı bölgede GeçPliyosen'den beri etkin olduğunu göstermektedir.Koçyiğit (1991) birinci ve ikinci grup yapıları esasalarak, sıkışma-daralma türündeki kıta içi süreklideformasyon doğrultusunun, neotektonik dönemsırasında, KB'dan K-G doğrultusuna değişmişolduğu sonucuna varmıştır.

Ankara'nın depremselliği Ankara il merkezini 140 kmçevreleyecek şekilde çizilen bölge içine düşen,1900-2005 yılları arasında oluşmuş ve manyitüdü M

0 0 0 0– 33 – 41

ANKARA'NIN DEPREMSELLİĞİ

2 olan de

06.06.2000 ve31.07.2005 tarihlerinde meydana gelen depremlernedeniyledir.

premlerden yararlanarak belirlenmiştir(Şekil 4). Deprem verileri Afet İşleri GenelMüdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi tarafındanhazırlanmış olan katalogdan alınmıştır. Depremepisantırlarının dağılımı incelendiği zaman bunlarınbir kısmının Şaroğlu vd., (1992) tarafındanhazırlanan ve MTA tarafından yayınlanan Diri Fayharitası ile uyumlu olduğu bazılarının ise uyumluolmadığı görülmektedir. Özellikle Çankırı civarındabir çok deprem olmasına rağmen diri fay olmamasıbu bölgede daha detaylı çalışmalar yapılarak dirifayların tesbit edilmesi gerektiğini göstermektedir.Depremlerin büyük bir çoğunluğunun Kuzey AnadoluFay Zonu ve yakın çevresinde yer aldığı ve büyükmanyitüdlü depremlerin bu bölgede olduğugörülmektedir. Diğer bir yoğunlaşmada Ankara'nıngüney doğusunda Tuzgölü ve Kırşehir fayıcivarındadır. Ankara bölgesinin kuzey batı ve güneybatı bölgesinde oluşan depremlerin çok az sayıdaolması nedeni ile bu bölgede sismik aktivitenin yokdenecek kadar az olduğu söylenebilir. Orta ve Balacivarındaki deprem kümelenmeleri de

Ankara ve civarında 1900 yılı öncesinde oluşmuştarihsel depremlere ait veriler oldukça az sayıdadır.Bu depremlere ait veriler Soysal vd., (1981)

Tarihsel Döneme (1900 öncesi) ait Hasar YapanDepremler

tarafından yayınlanan katalogdan alınarak tarihsırasına göre aşağıda sunulmuştur (Özmen, 2000)(Şekil 5).

- 03.07.1668 günü meydana gelen depreminmaksimum şiddeti VIII, episantırı 40.70K ve31.60D dir. Bolu ve Kastamonu civarında hasaraneden olmuştur.

- 28.09.1881 günü meydana gelen depreminmaksimum şiddeti VIII, manyitüdü M = 6.1,episantırı 40.60K ve 33.60D dır. Çankırıyöresinde etkili olmuş ve 12 kişinin ölmesineneden olmuştur.

- 1883 yılında meydana gelen depreminmaksimum şiddeti VI, episantırı

Çankırı civarında hasaraneden olmuştur.

41.00K ve33.70E dir. Kastamonu-

Ambraseys ve Finkel (2006)'egöre tarihsel dönemdeAnkara'yı etkileyen aşağıdakidepremler olmuştur.

12 Ağustos 1668 tarihinde,Beypazarı'nda ağır hasaraneden olan bir depremmeydana gelmiştir.

15 Ağustos 1668 tarihindesaat 15 olduğunda Ankara'dakitaş duvarları, evleri ve şehirsurlarının bir kısmını, kentinyukarısındaki kaleyi yerle bireden ve iki kişiyi öldüren vehalkta korku ve paniğe nedenolan büyük bir depremmeydana gelmiştir.

17 Ağustos 1668 sürekliyersarsıntılarının olduğu birdönemde, 16 ile 18 Ağustosarasında bir zamandamuhtemelen 17 Ağustos'u 18Ağustos'a bağlayan gece,şiddetli bir deprem olduğu vebunun daha önce meydanagelen ve Kuzey Anadolu'nunçok geniş bir kısmını etkileyendepremlerin tümünden dahagüçlü olduğu belirtilmiştir.Ankara'daki depremin 3-4dakika aralıklarla meydanagelen bir dizi güçlü sarsıntıdanoluştuğu ve bunun kentinyukarısındaki tepenin üzerindebulunan kayalıkları kırdığı vedevasa taş parçalarınındüştüğü belirtilmiştir. Ayrıcakentte muhtemelen sıvılaşmasonucunda yer yarılmış ve öncü

şoklarda hasar görmüş olan birçok ev harabeyedönmüştür.

Bu bölge içinde 9 tane hasar yapan depremmeydana gelmiştir ( Bkz. Şekil 5). Bu depremler vebunlara ait bulgular tarih sırasına göre aşağıdaverilmiştir.

Bu deprem 9 Mart1902 günü meydana gelmiş olup maksimum şiddetiIo = IX, manyitüdü Ms = 5.6, episantırı 40.65K,33.60D dir. Ambraseys ve Finkel (1987) tarafındandepremin bir çok ön ve art sarsıntıları olduğu vedeprem nedeniyle Çankırı ve çevresindeki yerleşimyerlerinde ağır hasarların oluştuğu, Çankırı

Aletsel Döneme (1900 – 2006) ait Hasar YapanDepremler

9 Mart 1902 Çankırı Depremi:

Şekil 2: Ankara kentinin jeolojisi Şekil 3: Ankara bölgesinin neotektonik haritası

Page 18: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

merkezinde 3000 evin hemen hemen tümüyleyıkıldığı, 4 kişinin öldüğü ve 100 kişinin yaralandığıbelirtilmiştir. Sarsıntı Orta Anadolu'da geniş çaptaalgılanmıştır.

aksimum şiddeti Io = IX, manyitüdü Ms =6.6, episantırı 39.44 K, 33.79 D olarak saptanan budeprem 149 kişinin ölümüne, 211 kişininyaralanmasına ve 3860 civarında yapınınyıkılmasına veya ağır hasar görmesine nedenolmuştur. Depremin maksimum şiddet alanıKırşehir'in Akpınar, Köşker kasabaları civarındadırve deprem Kastamonu, Amasya, Sivas, Konya,Eskişehir'i de kapsayan geniş bir alandahissedilmiştir. Bu deprem Ankara kenti içerisindeçok şiddetli hissedilmiş ve yapılarda çatlaklara vebaca yıkılmalarına neden olmuştur. Özellikle harbiyeokulu hastanesi, Ekonomi Bakanlığı binası,Postahane, Anafartalardaki Belediye Hesap İşleriMüdürlüğü, iki ilkokul ve bazı otellerde önemliçatlamalar görülmüştür. Hasarın genel olarakYenişehir tarafında daha çok olduğu gözlenmiştir(Ergünay, 1978).

Budeprem 26 Kasım 1943 günü 22:20:41'de (GMT)meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io = VIII-IX, manyitüdü Ms = 7.2 ve episantırı 41.05K,33.72D dir. Pınar ve Lahn (1952)'e göreAnadolu'nun çok büyük bir kısmında hissedilen,doğu'da Taşova'dan, batıda Ilgaz'a kadar uzanan vetakriben 45000 km ’lik bir alanı kapsayan bölgeiçindeki kasaba ve köylerdeki evlerin %75'i (yaklaşık40000 ev) tümüyle yıkılmış yada fazla hasargörmüştür. Sayısı tam olarak belirlenememişolmakla birlikte 4000 kişinin öldüğü, 5000 kişinin deyaralandığı belirtilmiştir. Doğuda Destek boğazı ilebatıda Kurşunlu bölgesi arasında ve 20 Aralık1942'de oluşan fayın devamında 250 km uzunlukta

19 Nisan 1938 Kırşehir-Keskin Depremi:

26 Kasım 1943 Ladik (Samsun) Depremi:

19.04.1938 günü 10:59:20'de (GMT) meydanagelen m

2

yeni bir fay sistemi meydanagelmiştir.

Bu deprem 1 Şubat1944 günü 03:22:40'da (GMT)meydana gelmiş olup maksimumşiddeti Io = X, manyitüdü Ms =7.2 ve episantırı 40.80K, 32.20Ddir. Bu deprem 3958 kişininyaralanmasına 20865 yapınıntamamen yıkılmasına ve 21000civarında yapının çeşitli hasarlargörmesine neden olmuştur.Depremin hasar alanı batıdaKocaeli, güneyde Ankara,doğuda Kastamonu ve kuzeydeZonguldak'a kadar yayılmıştır.Bu depremden Ankara'nınkuzeyinde kalan Beypazarı,

Kızılcahamam, Çamlıdere, Ayaşkasabaları ve bağlı köyleri önemli ölçüde hasargörmüşlerdir. Ankara ili için hasar 125 ölü, 158yaralı, 1450 yıkık ve 2716 hasarlı yapı ve 1829hayvan kaybı şeklinde sonuçlanmıştır. Şehiriçerisinde de bazı alanlar hasar görmüş, özellikleYenişehir'de ve Kale civarındaki eski evlerde hasardaha fazla olmuştur. Meydan Palas oteli, DDYİşletme Müdürlüğü binası, Vilayet binasında önemliçatlaklar oluşmuş ve yıkıntılar genellikle bacalar,şehir dışındaki tek katlı bağ evleri ile kerpiçbinalarda görülmüştür. Şehirdeki tüm resmi ve özelyapıların duvarlarında küçük çatlaklar ve sıvadökülmeleri gözlenmiştir (Ergünay, 1978).

Bu deprem 13 Ağustos 1951 günü 18:33:34'de(GMT) meydana gelmiş olup maksimum şiddeti Io= IX, manyitüdü Ms = 6.9 ve episantırı 40.88K ve32.87D dir. Pınar ve Lahn (1952), bu depremnedeniyle Kurşunlu ve Ilgaz ilçe merkezleri veköylerinin önemli derecede etkilendiğini, 50yurttaşın yaşamını yitirdiğini, toplam olarak 8000evin hasar gördüğünü belirtmişlerdir. Ambraseys(1988), bu deprem sırasında 60 km uzunlukta vesağ yönlü doğrultu atımlı bir fay oluştuğunu önesürmüştür. Fayın doğu-batı doğrultulu iki anaparçadan oluştuğu, birinin Kurşunlu'nun hemenkuzeyin'den geçtiği, diğerinin ise Afşar-Dolaşlararasında konumlandığı belirtilmiştir.

Budeprem 7 Eylül 1953 günü 03:59:40 da meydanagelmiş olup maksimum şiddeti Io = VII, manyitüdüMs = 6 episantırı 41.09K, 33.01D dir. Bu depremile ilgili ayrıntılı bilgi olmamakla beraber, depreminDüzce'den İnebolu, Çorum ve Kırşehir'e kadaralgılandığı belirtilmiştir. Fay oluşumu konusunda birbilgi yoktur (Eyidoğan, vd., 1991).

Bu deprem21.04.1983 günü meydana gelmiş olup Mb = 4.8,Ms = 4.1 dir. Episantırı 39.31N ve 33.06E dir. Üç

1 Şubat 1944 Bolu-GeredeDepremi:

13 Ağustos 1951 Kurşunlu (Çankırı) Depremi:

7 Eylül 1953 Çerkeş (Çankırı) Depremi:

21 Nisan 1983 Köşker Depremi:

köyde hasar yapmıştır.

Bu deprem06.06.2000 günü yerel saatle 05:42 de meydanagelmiş olup büyüklüğü Md = 6.1 ve derinliği 10 kmdir. Episantırı 40.69N ve 32.99E dir.

Budeprem 31.07.2005 günü yerel saatle 00:45 temeydana gelmiş olup büyüklüğü Md = 4.9 vederinliği 8.9 km dir. Episantırı 39.42N ve 33.12E dir.

Ankara, geçmiş yıllardaki kayıtlara göre yıkıcıdepremlerin merkezi olmamıştır. Fakat, 100-110 kmkuzeyinde bulunan Kuzey Anadolu Fayı üzerindemeydana gelen Bolu-Gerede (1944) ve 100 kmgüney doğusunda bulunan Akpınar Fayı (Parejas vePamir, 1939) üzerinde meydana gelen Kırşehir(1938) depremlerinden ve tarihsel dönemde 1668yılları içinde meydana gelen depremlerden önemliölçüde etkilenmiştir. O yıllara göre her geçen yılbiraz daha büyüyen ve genişleyen Ankara'nın olasıbir depremden daha fazla etkileneceği gayet açıktır.

Ankara kenti zemin özellikleri açısından; zayıfzeminler (alüvyon), orta zayıf zeminler (Gölbaşıformasyonu) ve sağlam zeminler (SöğütMetamorfitleri, Karakaya karışığı) olarak üç grubaayrılabilir. Kentin yoğun yerleşme bölgelerinin büyükçoğunluğunun ise zayıf ve orta sağlam zeminlerüzerinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Depremsonucu oluşan ivme değerlerini büyütme vedepreme daha uzun süre devam etme özelliğikazandıran bu tip zeminlerde; zemin özellikleri veinşaat teknikleri dikkate alınmadan yapılmış olanyapıların büyük bir risk altında olduğu söylenebilir.

06 Haziran 2006 Dodurga Depremi:

31 Temmuz 2005 Bala-Ankara Depremi:

SONUÇLAR

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Ambraseys, N.N., Finkel, C.F.,2006, Türkiye'de ve KomşuBölgelerde Sismik Etkinlikler BirTarihsel İnceleme (1500-1800),TUBİTAK Akademik Dizi, 252s.

Ergünay, O., 1978, Sismik TehlikeAçısından Ankara'ya Genel BirBakış, Yerbilimleri AçısındanAnkara'nın Sorunları Simpozyumu,12-14 Aralık, Türkiye JeolojiKurumu, 88-94.

Eyidoğan, H., Güçlü, U., Utku, Z., Değirmenci, E., 1991,Türkiye Büyük Depremleri Makro-Sismik Rehberi (1900-1988), İstanbul Üniversitesi Maden Fakültesi JeofizikMühendisliği Bölümü.

Gencoğlu, S., Özmen, B., Güler, H., 1996, YerleşimBirimleri ve Deprem., Türkiye Deprem Vakfı, 80s

Koçyiğit, A., 1991, Changing Stress Orientation inProgressive Intracontinental Deformation as Indicated bythe Neotectonics of th

Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi BilgiSistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, T.C.Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı Afet İşleri GenelMüdürlüğü, 89 s.

ürkiye'nin Deprem Tehlikesi IşığıAltında Ankara'nın Depremselliğinin İncelenmesi (YüksekLisans Tezi), Hacettepe Üniversitesi Jeoloji MühendisliğiAna Bilim Dalı, 115s.

Özmen, B., 2000, Türkiye ve Çevresinin Tarihsel DepremKataloğunun Bölgesel Düzenlemesi, TDV/KT 014-59,Türkiye Deprem Vakfı, Aralık, İstanbul.

Parejas, E., Pamir, H.N., 1939, 19.04.1938 Orta Anadoluyerdepremi, İst. Uni. Fen Fak. Mec., B., IV, 3/4.

Pınar, N., Lahn, E., 1952, Türkiye Depremleri İzahlıKataloğu, Bayındırlık Bakanlığı, Yapı ve İmar İşleriReisliği, Ankara, No:6, 153s

Sarıaslan, M.M., Yudakul, M.E., Osmançelebioğlu, R.,Basa, F., Erkal, T., Keçer, M., Şentürk, K., Mutlu, G.,Aktimur, H.T., 1998, Ankara İlinin Çevre Jeolojisi veDoğal Kaynakları, Rapor No : 10069, Jeoloji Etüd

Soysal, H., Sipahioğlu, S., Kolçak, D., Altınok, Y., 1981,Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem Kataloğu,TÜBİTAK Poje No: TBAG 341, 124s.

Şaroğlu, F., Emre, Ö., Boray, A., 1992, Türkiye Diri FayHaritası, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA).

Şengör, A.M.C., 1980, Türkiye'nin NeotektoniğininEsasları, Türkiye Jeoloji Kurumu, 40s.

Ambraseys, N.N., Finkel, C., 1987,Seismicity of Turkey andNeighbouring Regions, 1899-1915,Annales Geophysicale, B, 701-726.

Ambraseys, N.N., 1988,Engineering Seismology,Earthquake Engineering andStructural Dynamics, Special Issue,105s.

e Ankara Region (NW CentralAnatolia), TPJD Bülteni, C.3 / I, 43-55.

Özmen, B., 1998, T

leriDairesi, MTA.

32 33

Şekil 4: Ankara'yı 140 km çevreleyecek şekilde belirlenen bölge içine düşen depremler Şekil 5: Ankara ve civarında tarihsel ve aletsel dönemde meydana gelen hasar yapıcı depremler

Page 19: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

3534

Cum

HEDEFİMİZ, UFKUMUZ, UMUDUMUZ DAKİ EN YAKIN KOMŞUDAN BİR KORUMA VE DÖNÜŞÜM ÖRNEĞİAVRUPA'

' G A Z İ ' H A V A G A Z I F A B R İ K A S I

AKROPOLİS TEKNOPOLİS'in yanında yaratma

M. Nuri Arıkoğlu

KÜLTÜR MERKEZİATİNA / YUNANİSTAN

ICOMOS 2006 YILINI ‘SANAYİ MİRASI YILI' OLARAK TANIMLAMIŞ,

İLAN ETMİŞ

O da ne ki?.. Kime ne?..

Benim anlatmak istediğim Komşu' daki benzer bir tesisin başına gelenler.

Osmanlıdan Balkan Savaşlarının ardından bağımsızlığını kazandıktan otuz sene sonra 1857 yılındaYunanistan Kralı OTTO sarayın ve Atina şehrinin aydınlatılması amacı ile Fransızlara bir gaz fabrikasıyaptırılmasını emir buyurur. Avrupa’da endüstri devrimi rüzgarının oldukça şiddetli olduğu bu dönemde gazfabrikası “GAZİ”nin şehrin merkezi bir yerinde, 1883 yılında KLEANTHES ve SCHAUBERT tarafındanyapılan şehir planı kraliyet sarayı parseline nerede ise komşu bir konumda yeri ayrılır. Bundan sonra'GAZİ' nin inşaatı ve işletmesi dört safha geçirir:

İlk kazanlar, fırınlar, ilk baca ve makineler ve fabrika müdürü konutu inşaatı

Artan ve yaygınlaşan gaz ihtiyacı ile yeni kazanlar, fırınlar . İşçiler için tesisler.1896 Atina Olimpiyat Oyunları nedeni ile artan önem ve sahip değişimi.

Gelişmiş Alman teknolojisinin devreye girmesi ve kamulaştırma. Üçüncü bacanın yeniilavelerle inşaatı.

60’larda şehirdeki yenilemelerle birlikte eski teknoloji yavaş yavaş terk edilmeye başl’ rafineri ağına

bağlanı Gaz Fabrikası da bir yıl sonra tamamen kapatılır.

Hikaye bizimkine benziyor !...

,

nda

ocaklar, .

, ikinci baca

ar,1983 te kömürden gaz üretimi terk edilerek nafta teknolojisine geçilir ve tesis Yunanistan

r.

A (1862-1887)

B

C

D

(1887-1920)

(1920-1952)

(1952-1984)

13 Haziran 2006 günü, mesai saatinden sonra a BK Belediyesi Yıkım Ekiplerinin akşamüstü başlattıkları

gece ve daha sonraki günlerde de başarı ile sürdür ’in özgün sanayi tesisi

öncülerinden Maltepe Havagazı Fabrikası

öre OH oldu. İyi oldu. Bir hurda yığını, hem de şehrin göbeğindeki yığını aldırıldı.

Belediyemizin, inşaatçılarımızın belki de mimarlarımızın önü ufku açıldı. Gelsin yeni çağdaş şaheserlerimiz. İş

Merkezlerimiz, Alışveriş Merkezlerimiz, Mall'larımız…

Ankar ,

dükleri operasyon ile Cumhuriyet

yerle yeksan edildi.

Kimilerine g hurda , k

, ,

Page 20: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

ATİNA TEKNOPOLİS'İNDEN ETKİNLİK HABERLERİ: AB'NİN YENİ SINIRLARI

AB' İ İ İ E

HOŞ GELDİNİZ FESTİVALİ

N N YEN ÜYELER N

1999 yılında mimar ALKİS PREMİS sorumluluğunda bir teknoloji parkı ve sanat müzesine dönüştürülen gazfabrikası ünlü Yunan besteci MANOS HACIDAKİS' . Teknoloji parkı (TEKNOPOLİS) Atina’nınmerkezinde AKROPOL’e yakın bir konumda, 30 000 m büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır. Böylelikle gazfabrikası özgün mimarisi ile bir sanat fabrikasına dönüştürülmekte, Avrupa'nın en ilginç ve en özgün canlıendüstri ve san ni oluşturmaktadır.

Almanca'dan RUH ve AKIL anlamındaki “galist”, “geist” kelimesindengelmekte imiş.

Fabrikanın sekiz binası Yunan edebiyatının sekiz şairine; ANDREAS EMPİRİKOS (D1 Binası), ANGELOSSİKELİANOS (D4), YANNİS RİTSOS (R/S 9,84 ve Anfi.), KOSTİS PALAMAS (D 10), TAKİS PAPATSONİS(D6), İ İ İ ithaf edilmiştir.

İ , İ İ İ İ in dünyanın zeytin dalları ile kucaklandığı, insanlıkonuru ve barışın dünyaya egemenliğini çağrıştıran “Milenyum Küresi” adlı yapıtıdır. Bu yapıt da ‘GAZİ’dekibüyük avluda yerini almıştır.

e ithaf edilr

at müzesi

Etimolojik olarak “gaz” kelimesi eski

KONSTANT NOS KAVAF S (D7), KOSTAS VARNAL S'e (A8)

TEKNOPOL S'in sembolü N KOS-G ORGOS PAPOUTS D S'

2

Fakat fabrika ile ilgili gelişmeler bundan sonra mutlu sona doğru ilerler.

http://www.cityofathens.gr/portal/site/AthensPortalEN/menuitem.c0b12dd881b8c6f38111b84b2d4a76e3/?vgnextoid=50c84209516d0010VgnVCM100000d2a4673eRCRD

Atina ile ilgili turizm broşürlerinde ve yayınlarında tarihi bina ve yerleşmelerle birlikte hep ‘GAZİ’denbahsediliyor. ‘GAZİ’deki sanat etkinliklerinin programları veriliyor. Atina ‘GAZİ’yi benimsemiş, içselleştirmiş,emekli olup yok olmasına müsaade etmemiş. Bu 19. yüzyıl fabrikasına AKROPOL’ün yakınında yepyeni birişlevle görev vermiş. Geçmişten geleceğe bir uzantı daha yapmış. Tarihine ve anılarına sahip çıkmış. Az buzdeğil, bir zamanlar ‘GAZİ’, onun sokaklarını, evlerini aydınlatmış, yemeğini pişirmiş, evini ısıtmış.

Bu oluşumda Atina BK belediye başkanının yerini ve katkısını bilmiyorum, bulamadım. Ama bir katkısı var ise‘GAZİ’ye yeniden hayat verilmesi, dönüştürülmesi yönündedir diye düşünüyorum.

Atina şehri ile ilgili karar verenlerin, hazır mitolojilerinde de varken turist çekmek içiniçinde restoranlar ve temaşa salonları olan dev ZEUS, ATENA veya KYKLOPSheykelleri yapmayıp da gaz fabrikası hurdalarıyla uğraşmaları da herhalde kendilerininhayal gücü kısırlığından ve cimriliğinden olmalıdır!...

“Ufuklarını genişletmeleri için onlara yurtdışı gezileri yapmalarını tavsiye etmeli!!...”

Bize edildiği gibi.

3736

MİMARİ PROJE MÜELLİFİ SİCİL DURUM BELGESİ

3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tipİmar Yönetmeliğinin 57. maddesi 5. bendi; “Proje müellifimimarlar ve mühendislerin, 6235 Sayılı Türk Mühendis veMimar Odaları Birliği uyarınca gili meslek odasına kayıtlıolmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemelerigerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreliolarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunudenetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslekadamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılıbelgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunanmeslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleriincelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununauygunluğu da gözetir.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 26.02.2002 tarihli ve 3651-327 sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; T.S. 8737 YapıRuhsatı Formu, 24 Ekim 2001 tarih ve 24563 Sayılı ResmiGazete'de yayımlanan İçişleri Bakanlığı'nın 81164 Sayılı Tebliğiile 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren kullanılmak üzere, T.S.10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Formu ise 6 Eylül 2001 tarihve 24515 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İçişleriBakanlığının 81028 Sayılı Tebliği ile 6 Ekim 2001 tarihindenitibaren kullanılmak üzere mecburi hale getirilmiştir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 08.07.2002 tarihli ve 13946Sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; Yapı Ruhsatı Formunun37., 77., 83. Yapı Kullanma İzin Belgesi Formunun 40., 84., 94.numaralı bölümleri Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzinBelgesine konu iş için uzmanlık konusuna uygun olarak, mimarveya mühendis meslek adamının adı, soyadı, oda sicilnumarası, büro tescil numarası, vergi (kuruluş isekuruluşun) numarası, uzmanlık onusuna uygun fennimesuliyet üstleniyor ise sorumluluğunu üstlendiği işler ile yeniişin toplam m2'leri, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42., 6235Sayılı Kanun'un 38. maddelerinde belirtilen mesleğini icraetmesine bir engelin bulunup bulunmadığını belirten üyesiolduğu meslek odasınca düzenlenen “Sicil Durum Belgesi”ninnumarası yazılacaktır. Aynı Genelgede Türk Mühendis veMimar Odaları Birliğine bağlı meslek odalarınca bu belgenindüzenlenmesi aşamasında, sadece yapı projelerininvizelenmesi veya mesleki denetim yapılmaması, vize vemesleki denetim işlemlerine ilişkin harç veya bedel alınmamasıgibi nedenler öne sürülerek Sicil Durum BelgesiDüzenlenmemesi mevzuata aykırı olup, bu doğrultuda işlemyapanlar ve ısrar edenler hakkında 6235 Sayılı Yasa uyarıncaişlem yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca Yapı Ruhsatı ve Yapı

, il

sigorta,k

Kullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin İdarelerce ilgilimeslek odalarına gönderilmesi zorunluluğu olup, meslekodalarınca üyelerinin sicilleri, ruhsattaki bilgiler, ilgiliİdarelerce düzenlenen iş bitirme belgeleri ve raporlardadikkate alınarak tutulmak zorundadır. Bu husus onaylı YapıRuhsatı Formu ve Yapı Kullanma İzin Belgesindeaçıklanmaktadır.

İlgili İdarelerce, projelerin incelenmesi, Yapı Ruhsatı ve YapıKullanma İzin Belgelerinin onaylanması aşamasında,08.07.2002 tarihli Genelgede belirtildiği üzere, ilgili meslekodasınca o iş için sicil durum belgesi istenmemesi, sicil durumbelgesinin tarih ve sayısının Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanmaizin Belgesinin ilgili bölümüne yazılmaması ve onaylanan YapıRuhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin bir örneğinin ilgilimeslek odalarına gönderilmemesi, kamu yararı ve kamuhizmetine aykırılıklara neden olmakta, kamu hizmetinin yetkilimimar, mühendisler tarafından yerine getirilmesi hususundasorunlara yol açmaktadır. Düzenlenen sicil durum belgesi ileilgili İdareler Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerindeyer alan ihtisas ayrımını, meslek adamlarının mesleğini icraetmesine engel bir durumun olup olmadığını, fennimesuliyetler için Tip İmar Yönetmeliğinin 58.maddesindeaçıklanan m2 sınırlarının içinde kalıp kalmadığı hususlarında,kamu denetimini ve kamu görevini yerine getirmektedir.Ayrıca ilgili İdarelerce düzenlenen Yapı Ruhsatı ve YapıKullanma İzin Belgelerinin birer örneğinin ilgili meslek odasınagönderilmesi zorunluluğu ile, meslek odaları kendileriniilgilendiren form ve belgelerle kendilerince düzenlenen sicildurum belgelerini karşılaştırarak ilgili İdareleri uyaracaklarıgibi, uzmanlık ayırımına uyulmaksızın İdareleri yanıltan meslekadamları hakkında 6235 Sayılı TMMOB Kanunu kapsamındagerekli cezai işlemlerin yapılmasını sağlamakla da görevlidir.Bunun yanı sıra 3458 Sayılı Kanun uyarınca mesleği icra etmeyetkisi olmadan, usulsüz olarak mimarlık ve mühendislikhizmetlerini yerine getirmek isteyenlerin de engellenmesinisağlamış olacaktır. Mimarlık ve Mühendislik hizmetleri sadeceİl ve Belediye sınırları ile sınırlı olarak yapılmadığından,Belediyelerin ve Valiliklerin böyle bir görevi üstlenmesi demümkün değildir.

T.S. 8737 sayılı Yapı Ruhsat Formu ve T.S. 10970 sayılı YapıKullanma İzin Belgesi doğru ve usulüne uygun olarakdüzenle apıruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarınailişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır.

nmek zorunda olup, Belediyelerin ve Valiliklerin y

YAZI GÖNDERİLEN ÜYE SAYISI:

PROJE GETİREN ÜYE SAYISI

PROJE GETİRMEYEN ÜYE SAYISI

İ İ

79

3

4

269

65

ADRESTE BULUNAMAYAN ÜYE SAYISI:

:

:

TESP T ED LEN PROJE SAYISI:

GELEN PROJE SAYISI:

5

1

3

01.03.2006 ve 31.03.2006 tarihleri arasında yapılan ve halen devam etmekte olan inceleme ve tarama çalışmaları neticesindetespit edi almamış Üyelerimize yapılan çağrı yapılmış,aşağıda sayısal dökümü verilen mimari projeler Şubemize mesleki denetime getirilmiştir.

len, mimari projelerine Mimari Proje Müellifi Sicil Durum Belgesi

teknik bilgiler

Page 21: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

39

Çocuk ve Mimarlık ekibi Altındağ Toplum Merkezi'nde…

38

çocuk ve mimarlık

Ba kent Çankaya Spor Kulübü geçen y l kurulmu ,yüzme, jimnastik ve modern pentatlon dallar ndakifaaliyetleri ile Ankara spor camias nda önemli bir yeresahiptir. K sa süren geçmi ine kar n s ra d e itimanlay , bu anlay a uygun yönetim ve teknik kadrosuile Ankara'daki di er tüm kulüplerden farkl bir çizgisive konumlan vard r.

Tüm çabalar n oda na sporcular n n e itimioturtulmu , sadece sportif anlamda de il akademik,sanatsal ve kültürel anlamda e itim bir bütün olarakyürütülmeye çal lm t r. Bir birey olarak ya amlar nsürdürdükleri kent ve kent ya am hakk nda do rukavray lara sahip olmalar na yönelik çal malar da buanlay n bir sonucu olarak gündeme gelmi veMimarlar Odas Ankara ube yönetimi bu konudakitalebimizi olumlu kar lam t r.

Oda yönetiminin 7 Temmuz 2006 tarihinde Ba kentÇankaya Spor Kulübünün Bahçelievler semtindekitesisinde gerçekle tirdi i "Kent ve Ya am" konuluçal ma sporcular m z n e itim seviyeleri a s ndanönemli sonuçlar ortaya koymu tur.

Bunlardan en önemlisi, sporcular m z n bilinçlerinde bir"kent" kavray n n olmad n n anla lmas d r. Birya am alan olarak "kent" kavram olmad gibi, içindeya ad klar , bir parças olduklar kentin tarihi, geli imi,

ş ı şı

ıı ş şı ı ışı ğ

ışı ışğ ı

ışı ı

ı ğı ı ı ğş ğ

ğışı ış ı ş ı ı

ş ı ı ğış ı ış

ışı şı Ş

şı ış ı

ş

ş ğ şış ı ı ı ğ çı ı

ş

ı ı ıışı ı ığı ı şı ı ı

ş ı ı ığış ı ı ı ı ş

sorunlar ve çözüm ekilleri, böyle bir kentte ya yorolman n getirdi i avantajlar vb. fikirlerinin de yetersizoldu u görülm tür.

phesiz böyle bir sonucun ortaya kmas nda bireysel,kurumsal ve yönetsel düzeyde pek çok sorumlu bulmakmümkündür. Bireyin kendi ya am alan ndan bu kadarkopuk olmas n n, ona bu kadar yabanc la m olmas n ntemel sorumlulu u her eyden önce ülke ve kentyöneticilerine aittir. Bunun yan s ra e itimkurumlar nda uygulanan e itim programlar n n mantve düzeyinin yaratt etkiler de unutulmamal d r.

Bu noktada kitle örgütlerinin e itsel i levleri çok önemkazanmaktad r. Nitekim, Mimarlar Odas Ankara ubeyönetimi düzenledi i bu çal ma ile, gelece imizisimgeleyen çocuklar m z n e itimleri konusunda ilka amay gerçekle tirmi tir. imdi oda yönetiminden buçal man n devam beklemek ka n lmaz olmu tur.Bizlere belirlenen eksikli in nas l giderilece ine dairprogramlar sunmas n , ça da bir kent ve kent insanhakk nda sa l kl fikirler olu mas n sa lamaya yönelikyol göstermesini beklemek hakk m zd r san yoruz.Bize ay rd klar zaman ve verdikleri emek için Ba kentÇankaya Spor Kulübü ve Kanguru Çocuk Kulübüolarak Mimarlar Odas Ankara ubesi'ne te ekkürediyoruz.

ı ş şıı ğ

ğ üş

Şü çı ı

ş ıı ı ı ş ış ı ı

ğ şı ı ğ

ı ğ ı ı ığıığı ı ı

ğ şı ı Ş

ğ ış ğı ı ı ğ

ş ı ş ş Şış ı ını çı ı ş

ğ ı ğı ı ğ ş ı

ı ğ ı ı ş ı ı ğı ı ı ı

ı ı ı ş

ı Ş ş

ÇOCUK-MİMARLIK ATÖLYESİKENT

Ba kent Çankaya Spor Kulübü Yönetim Kuruluş

KENTLİ OLMAK

Mimarlar Odası Ankara Şube çatısı altındatanıştığım, bu çatı altında kendisi ile zamanıpaylaşmaktan mutluluk duyduğum

kapı önünde, onlarcaanı biriktirdiğimiz dost insan,

a, yerine göre hoca, yerinegöre arkadaş, yerine göre sırdaş SevgiliOlcay Ünlüsayın hakkında

Doğruyu teşhis etmek iyi bir dinleyiciolmak, işini severek yapmak, kızgınlıktanuzak durmak, bilmediğini sormak,ideallerinin arkasında

başarıkarşısında adil olmak

Mesleğine, meslektaşına tüm odaçalışanlarına emeğe sonsuzsaygı ve sevgisi

İnanılmaz bir ODA sevdalısı,yaptığı her sergi, söyleşi, panel,

konferans, toplantıkanat takıp koşarakgelen

‘'Öğrenmenin yaşı olmadığı'' sözünü bizemiras bırakan,

sözlüğündençıkarmış, aynıardı de bir etkinlik veya ÇOCUKVE MİMARLIK toplantısı, oradan da

da, kahAltındağ da sokak çocuklarıyla, bilir

imzasıolan

kelimesinin, arka çıkmakyanında olmak korumakolduğunu belleklerimize yazan, varlığı ilebize güç veren, huzur veren

Vdeğer l i ar ımız ve

sevenlerinin katıldığıbenim bildiğim kadarı ile marlar OdasıAnkara Şubesi'nde ilk defa olan, sıcak veanlamlı yolculuğunauğurladığımız, canım hocam

dediğini duyar gibi oldum 26Ağus , oç o k s e v d i ğ i n O D A n ı n ö n ü n d e ,yakalarımızda resmin, ellerimizde kırmızıkaranfille

ra Sanıtürk

, 3. ve 5.katta, arka bahçede,

can insan,yerine göre abl

, ne söylesem,

,

durmak,,

,...

,, , yani insana

,

,, gezi, etkinliklerine,

adeta ,bilgilenmekten sonsuz mutlu olan,

' 'Erteleme' ' kelimesinigünde, önce resim kursu,

konser.

Kah, okulda çocuklarla, kah UIA''

her etkinlikte.

''Arka ” ,, kollamak,

Herbirimiz seni çok sevdik.e

Çok,

Mi

bir veda töreni ile son,

tos Cumartesi günü saat 16:00'da'

.

Sem

neyazsam biliyorum ki bir şeyler eksik kalacak..

yumuşakkonuşmak, sorumluluk duymak

Şubemizin

ndan Şube'

ine gidip, bizi hayrete düşüren,yaşam sevinci ile dopdolu

kişilikte,soruşturma kurulunda,

daş

meslektaş l

“ , niye bana habervermedin?”

,

VE

Madem toplandınız da

IŞIK MAVİSİ GÖZLÜYDÜ,''AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR(!!)DÜ

BİZİM ÇINAR AĞACIMIZDI

YOKLUĞUNA ALIŞMAK ÇOKZORDU...

Olcay Ünlüsayın

1801 sicil numaralıüyemiz OlcayÜnlüsayın tedavigördüğü GaziHastanesi’nde 25Ağustos 2006tarihinde hayatınıkaybetti.

Ailesine ve mimarlıkdünyasına başsağlığıdiliyoruz.

Page 22: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

bilinmeyen ankara ...

40 41

Bilinmeyen Ankara baþlýðý alt nda her ay bu sayfalarda bir yapý tanýtýyoruz. Bu yapýlarýn ortak özelliði birçok kiþitarafýndan bilinmiyor, tanýnmýyor olmalarý, yaþadýðýmýz þehrin sahip olduðu, ama varlýðýnýn bile farkýndaolmadýðýmýz, yayýnlarda rastlamadýðýmýz, mimarlýkderslerinde okutulmayan, ama mimari açýdan bilinmeyi hakeden yapýlar bunlar...

ı

iþlevleri veya konumlarý yüzünden içlerine girip çýkamadýðýmýz,

otopark olarak kullanılan alanda planlanmış olan dükkanlar ile yine ortak toplanma alanı içeren ve anakütleye bir köprü ile bağlanan üç katlı silindirik yapı ise hiç inşa edilmemiştir. Benzer şekilde güneycephesi için düşünülmüş olan beton güneş kırıcılar da gerçekleştirilmemiştir.Bina özgün tasarımda yer alan elemanları da göz önüne alınarak değerlendirildiğinde, uluslararasıölçekte İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaygınlık kazanmış olan ve özellikle ünlü Fransız mimar LeCorbusier'in ürünleri ile örneklenen konut bloğu tasarım anlayışını tutarlı bir şekilde ülkemize taşıyanender yapılardandır.

1956 yılında SSK çalışanları tarafından kurulan vedaha sonra Hizmet Yapı Kooperatifi adıylaordudan emekli bir grup subaya devredilenkooperatif tarafından İncesu Mahallesi'ndeİmrahor Bulvarı üzerinde inşa ettirilen apartmanbloğu, bu yıllarda yeni mezun genç bir mimar olanMehmet Arman Güran tarafından tasarlanmıştır.

Doğu-batı aksında uzanan 11 katlı prizmatik tekbir kütle olarak şekillenen yapıda 8 ayrı giriş vemerdiven kovası ile ulaşılan ve bloğa ismini veren96 birim yer almaktadır. 96'lar Apartmanı, tekkatlı, iki katlı, asma katlı ve üç katlı olmak üzere 4tip daireye sahiptir. Bu tipler aynı zamanda farklıyaşam biçimleri sürdüren ailelerin değişenihtiyaçlarına yönelik olarak planda da farklılaşırlar.

Yapının kütlesi yerden y tı sokakseviyesinde görüşü sağlayacak şekilde boşbırakılmıştır; ancak ortak kullanıma ayrılan buzemin kata daha sonra dükkanlar inşa edilmiştir.Apartmanın terası ise daha çok çocuklarınkullanımı için ortak alan olarak tasarlanmışsa dadaha sonra buraya dört daire eklenerekkapatılmıştır. Bloğun güney tarafında bugün

ükseltilmiş ve al

DÜZELTME

s Bilinmeye“ “Gü Yard. Doç. Dr Nuray

Bayraktar dan Bir Konut Elde Etme Yöntemi Olarakki tüm

b;

--

dip not kaynakça olarak

D

Yard. Doç.Dr. Nuray Bayraktar

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülten'in 41. ayısında “ n Ankara” sayfasında yer alan “Mebusevleri Yerleşimi /İller Kooperatifi” başlıklı yazı derleyen” notu yer almadan adımla ve lşah Karataş Alimoğulları'nın

ışmanlığında gerçekleştirdiği ' Konut Kooperatifleri ve Ankara'da 1923-1981Arası Konut Kooperatifi Uygulamaları' başlıklı tezinden aktarılmıştır” dip notu ile yayınlanmıştır. Oysa söz konusu yazıdailgiler tarafımdan adı geçen tez ile birlikte Mimarlar Odası Yarışmalar Dizini esas alınarak Mimarlık Dergilerinin taranması sonucu

oluşturulmuştur. Ancak, ilgili Mimarlık DergileriMimarlık 1948, S. 02, s.6-7Mimarlık 1948, S. 04, s.9-11

yazıda yer almamıştır.

izgi hatası nedeniyle ortaya çıktığını düşündüğüm bu durum bu “düzeltme” yazısı ile bilgilerinize sunulmaktadır.

Page 23: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

“ANKARA”NIN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR

43

BASIN AÇIKLAMALARI

Ekonomiden Sorumlu Devlet,

, Türkiyeiçerisindeki yeni konumu ve bu konumunmekan

kente yet'in

13 Ekim 1923 tarihinde ise yeni kurulan.

,olaca ,

Ankara ,de in

,

bir mekansal kurgu söz konusudur.Cumhuriyetin ,

, “ulus-devlet”i ifade eden, birçevre

Ancak,

Üretim gücü azalan ülkede,

Bakanı Sayın AliBabacan'ın Merkez Bankasının Ziraat Bankası, SPKve BDDK ile birlikte İstanbul'a taşınacağını belirtenaçıklaması ile birlikte Başkent Ankara'nın

sallaşması netlik kazandı: Bu görüşe göre,salt ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da başkentAnkara'nın içinin boşaltılması öngörülmektedir.

Bilindiği gibi, Ankara kenti 27 Aralık 1919 günüMustafa Kemal'in gelişi ile Cumhuribaşkenti olma yolunda ilk adımını atmış ve UlusalKurtuluş Mücadelesinde devrim karargahı olmuştur.

Cumhuriyet'in başkenti ilan edilmiştir Cumhuriyet'inkuruluşu ile birlikte ülkenin kalkınmasına model

k Başkent'in inşası için Anadolu'ya eşitmesafede bulunan, gelişimi ve modernleşmesi ileülkenin her şehrine, her kasabasına örnek olacakAnkara seçilmiştir.

'nın Cumhuriyetle birlikte yeniden inşasındayalnızca kent değil, ülkenin kendisi şa edilmiştir.Kentin ilk planlama çalışması incelendiğinde eskişehirden (Kale ve çevresinden) başlayarak, 1. MilletMeclisi, 2. Millet Meclisi, Devlet Konukevi, ülkenininşasında önemli roller oynayan banka binaları,kamu yapılarının bulunduğu Bakanlıklar Bölgesi veburadan Çankaya sırtlarına kadar çıkan yeni kurulanCumhuriyet'in her türlü kamusal yüzününsergilendiği

Ankara'sı sosyal ve kültüreleylemliliklerin buluştuğu mekanlardan çok

özenle tasarlanmış yapılıye dönüşmüştür.

1980 sonrasında gündemden düşmeyenözelleştirme politikaları ile birlikte, 1990'lı yıllardaAB ve 2000'li yıllarda AB'ye uyum süreci bahaneedilerek, Kamu'da tasfiyeler meydana gelmiş, pekçok kamu kurumu işlemez, işletilemez kılınmış vebazıları da kapatılmıştır.kar elde etme yöntemleri geliştirilerek, arsa ve binaspekülasyonları artmıştır.

Böylesi bir sürecin ardından 2000'li yıllarageldiğimizde ise neo-liberal ekonomi ve onun geribıraktırılmış ülkeler üzerinde etkisi gün geçtikçeartmıştır. Bu etki altında kent topraklarının

yağmalanmış, kamu toprakları ve kıyıları belirlisermaye gruplarına açılmış ve bu girişimler yasaldüzenlemelerle desteklenmiştir.

Ankara özelinde konu incelendiğinde ise büyükideallerle kurulmuş olan Cumhuriyet'in Başkentindebu ideolojiyi yansıtan tüm mekanlar birer birerdönüşmeye zorlanmıştır Bugün Mimarlar OdasıAnkara Şubesi olarak korumak için mücadeleettiğimiz alanların pek çoğu Cumhuriyetideolojisinin kuvvetle ifade bulduğu ve her an yokedilmeye çalışılan yapılardır. Endüstrisizleştirme ileberaber şehrin ekonomisi gittikçe daraltılmış

önemli kurum vekuruluş şehri terk etmiş Son olarak SayınBabacan'ın belirttiği üzere Merkez Bankası İdareBinasının Ankara'dan İstanbul'a taşınması ile tiniçine düştüğü kısır döngü yıpranmanındüzeltilemeyecek durumda olduğu

Merkez Bankası İdaresinin Başkent Ankara'danuzaklaşarak sermaye gruplarının tekeline bırakılması

sermayeye teslim olmasıAnadolu'ya eşit mesafede bulunan BaşkentAnkara'dan uzaklaşan bir kamu kurumu 'nungelişmesi ve geliştirilmesi ilkesinden ödün vererek,sermaye odaklı gelişmeyi önemsediğini bizlerekanıtlamaktadır. Böylesi bir açılım yalnızca BaşkentAnkara'nın kamu odaklı gelişimine değil,Anadolu'daki gelişim ve dönüşümüne yıkıcılıkgetirecektir.

Ankara'nın kentsel gelişiminin sermayeye açılmasıile birlikte hakim ideolojisinden yoksun, günübirlikeylem ve kararlarla şekillendiği görülmektedir. Busüreç içerisinde kentlerine sahip çıkan meslekörgütü olarak kentimizin yoksullaştırılması ve pekçok alandan yoksunlaştırılmasına karşı çıkıyoruz.Yetkilileri aldıkları kararlarda Başkent Ankara'nın veAnadolu'nun yaşaması için gerekli olan kültürel,endüstriyel, siyasi, ideolojik ve tarihselözgünlüklerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla

Mimarlar Odası Ankara Şubesi

.

,

Ankara'da ikamet eden pek çoktir.

, kenve ekonomik

nu resmenbelgelemektedir.

“ulus-devlet” ideolojisinin çözülerek devletinolarak görülmelidir.

, Anadolu

,

,

TMMOB

42

14 EKİM'DE ANKARA'DAYIZ

BASINA VE KAMUOYUNA

Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları 14Ekim 2006'da Ankara'da, TMMOB mitinginde!

Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarındankurtarılarak, toplumsal gönencimizin arttırılmasınayönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı vekamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusalkaynaklara dayalı ve istihdamı arttırıcı sanayileşme vekalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerindurdurulması, özelleştirilen halka ait varlıklarınkamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yenidengüçlendirilmesi için,

Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı enerjisektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzermaceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklaradayalı, planlı bir politika izlenmes

Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütüngeleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarakyabancı sermayenin istilasına açılmasına karşı çıkmakiçin,

Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetinegemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere veeğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirmeçalışmalarına karşı durmak için,

Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmelisendikalaşma hakkının tanınması için,

Tutuklu ve hükümlülerin tecridine dayalı hücre (F) tipicezaevi uygulamalarına son verilmesi, cezaevlerindeinsani yaşam koşullarının hâkim kılınması için,

Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzeretüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özüdemokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için,

doğasının korunması, sanayileşmeninçevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesiiçin,

Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeriilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğal-kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisindeyaşatılması için,

Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın hernoktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve tümemekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak-birlikte mücadele etmek için,

Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetiktohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimiziüretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakanpolitikalara karşı durmak için,

i için,

Ülkemizin

Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esasalınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamudakalmasının sağlanması için,

AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar,demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadelesüreci olarak değerlendirilmesi için,

Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,

erimizin gerçek sahipleri halkımızdır” şiarını herzaman her alanda daha güçlü haykırmak için,

Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimindağıtılmasına, Bergama'da, Eşme'de, Belek'tesermayenin halkın karşı çıkışına rağmen hukuk dışıyönelimlerine, Fırtına Vadisi'nde, Munzur'da, Sinop'ta,Aloinoi'de doğanın tahribine zemin hazırlayanlara,deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip,hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demekiçin,

Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşımazlum halkların yanında olduğumuzu ifade etmek için,

Savaşa karşı barışı savunmak için,

TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılanmüdahaleleri engellemek için,

Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizinsorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimizesahip çıkmak için,

“Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır” lafzından yolaçıkarak “gençlik geleceğimizdir” şiarını her zaman heralanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,

Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkedeinsanca ve barış içinde yaşamak için,

İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemizesahip çıkmak için,

Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışmaiçinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye veDünya için,

Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politikve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, “Bir BaşkaDünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka YaşamMümkün”dür

TMMOB Yönetim Kurulu

“Madenl

14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü.

Page 24: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

VAN ( A) ,GÖLÜNÜ

VE UMUDUN !

TUŞP , DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİNİ(DENİZİNİ) , KEDİSİNİ, KALESİNİ, TARİHSEL YERLEŞMELERİNİ

GELECEK KUŞAKLARA AKTARARAK BARIŞIN KENTİ OLABİLİR

45

BASIN AÇIKLAMALARI

Ülkemizin en doğusunda 900 yılındabölge coğrafyasının biçimlendirdiği

özgün mimarisiyle yüzyıllardır varlığını sürdürmeyeçalışan bölgesi ve yerleşmeleri

rihsel olarak değişik çatışmaların yarattığıgerilimler, ve çetin doğa koşullarıylamücadele diğer taraftan mimariye deyansıyan kültürel zenginliğ ve uyumun da kaynağıolmuştur. alın yazısı haline gelen“göç” olgusu yarattığıkentsel sorunların yanı sıra var olankültürel değerlerin lma sürecinihızlandırmaktadı

Son yıllarda bölgede sosyal nedenlerle yaşanan göç1990 yılında 153

e çıkarmıştır. Hızlı nüfus artışı,plansız kentsel geliş apılaşmanınciddi artışına yol açmıştır. eşil alan, dereyatakları benzeri imara kapalı alanlarda, yaklaşık30.000 ruhsatsız ve imara aykırı yapıda, işsiz,

ve sağlıksız koşullarda yaşamak zorundakalan Van nüfusunun yarısınıoluşturmaktadır. 2000 yılından sonra İran ve Irak'tangelen göçle birlikte sorunlar giderek artmakta bugelişmelerden etkilenen önemli bir nüfusun da Van'ıterk ederek büyük kentlere göç etmesine nedenolmaktadır.

Nüfus yapısının değişimi ve istihdam yaratıcıekonomik faaliyetlerin oluşturulmasında yaşanangüçlüklerin yanı sıra y gelişme alanlarınınplanlanmaması; mevcut kent merkezi üzerindekirantı yükselterek imar tadilatlarıyla yapıyoğunluğunun ar masına teknik-sosyal donatıalanlarının yetersizleşmesine neden olmaktadır.Altyapı karşılanamaması sonucu

la baş başa kalan, sağlıksız ve yöreselkültürel koşullara uygun olmayan

kullanılabilir yeşil alanaktadır.

, M.Ö. n (Urartu)günümüze kadar

Van , bir yandanta

tahribatederken,

inAncak, bölgenin

, günümüzde de sürmekte,ve çevresel

de yok or.

,.000 olan Van merkez nüfusunu

bugün 400.000'lermeye ve kaçak y

Bugün, y

güvencesizgöçmenler

,

eni kent

t ve

ve hizmetlerinbirçok sorun

konutlarla çevreliVan merkezinde, bu sürecin bir sonucu olarak

(park) neredeyse hiçbulunmam

1990'larda başlayan kaçak yapılaşma ve barınmasorununa yönelik olarak Mimarlar Odası, 1996yılında Valilik desteğiyle yürüttüğü 258 birimlikgeçic (kilim atölyesi)projesiyle öncü bir çalışma yapmış ancak buçalışmaların geliştirilmesi için kurumsalkoordinasyonda sağlanamamıştır. Sonyıllarda Van'ın konut sorununu çözmek amacıylaToplu Konut İdaresi tarafından inşaatı yapılan yeniyerleşme projesi, Van merkezi ile bütünleşmesağlamayan bir yerde yapılması, yerleşme vekonutların bölgesel karaktere uygun olmaması, gölmanzarasını yoğunlaştıran ve silueti bozan niteliği ilebölgede hayat bulmayacak hatalı bir yatırım olarakgörül

Bu gelişmelerle bağlantılı olarak plansızlığın yarattığıtkinin yanında mevcut sanayi yer seçimi ve

arıtma yetersizlikleri nedeniyle, ülkemizin en özgündoğal havzalarından olan Van G kirlilikhızla artmaktadır. Ayrı

Koruma Amaçlı İmarPlanının da hazırlanamaması nedeniyle hızla yokolup gitmektedir. Bu durum, özgün yerel

uzaklaşılmasına,rinin oluşmasına neden olmaktadır.

(Tuşpa), taşıdığı değişik uyg lıkların kültürel vezenginliklerini barındıran, kültürlerin ve

dinlerin bir arada yaşadığı 1914 yılına kadarcanlılığını koruyan eşine ender rastlanan barışsembolü 1918 yılından sonraeski hareketliliğini kaybetmiş,

haline gelmiştir. Geçmişe duyarsızlık kaçakkazılar doğal tahribat kazı-restorasyonçalışmalarındaki eksiklikler ve ilgili kurumlar arasıkoordinasyon eksikliği, bu derece önemli özellikleritaşıyan kentin ve kalenin geleceğe aktarılmasındazorluklar yaşanmasına neden olmakta hergün biraz daha zemine yaklaşarak kaybolmaktadır

i konut, okul ve sosyal tesis,

süreklilik

mektedir.

kirletici e

ölü'nde deca bu süreçte, günümüz Van

merkezinin tarihsel dokusu,

mimarikaynaklardan kimliksiz-niteliksiz birmima

Van Kalesi'nin güneyinde yer alan Eski Van Kentiar

mimari,

tarihî bir kent iken;günümüzde ölü bir

kent ,, ,

, Eski Van,.

44

Ancak son yıllarda,ve ilgili meslek kuruluşları koordinasyonu ilebaşlatılan özellikle koruma amaçlı çalışmalar örnekprojelerin gelişmesine kaynaklık ederek, bölge vekent ekonomisinin de canlanmasına yol açabileceksevindirici gelişmeler 2005yılında Van Valiliği başkanlığın diğer kurumlar veTMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi tarafındanbaşlatılankapsamında yılında çevre j çalışmasının

bölgedeki Osmanlı klasik dönem mimarisinintek örneği olan ve Mimar Sinan imzasını taşıyan

rev Paşa Külliyesi restorasyon çalışmasının daVakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılması,bu kapsamdaki en önemli girişimdir.

Bir diğer önemli proje de, canlımotifleriyle bir mücevher gibi duran, bölgedeki taşişçiliğinin en özg

nun, Kültür veTurizm Bakanlığı tarafından 2005 yılındabaşlatılmasıdır. Örnek bir restorasyon uygulamasıyladikkat çeken bu çalışma ın yapılankazılarda, Kilise ana yapısının yanında

rtaya çıkarılmasıyla proje,önemli bir aşamaya gelmiştir.

Bölge gezisi kapsamında yapılan değerlendirmelerve saptamalar çerçevesinde, Van ve çevresindekiihtiyaçlar da göz önüne alınarak aşağıdaki sonuçlaravarılmıştır:

nin Van'a yenidenhayat verecek temel bir proje olarakgeliştirilmesi, bu kapsamda Eski Van belgelemeçalışmalarının hızlandırılması, Hüsrev PaşaKülliyesi'nde başlatılan restorasyonçalışmalarının sürdürülmesi, Kale, yerleşme,külliy servis alanlarının

işlevlendirmeyi de içerecek biçimdebütünlüklü bir koruma projesine dönüşmesi

kapsamındayapılan kazılarda ya çıkarılan bölümlerinkoru sın elik önlemlerin zamangeçirilmeden alınması, konservasyon,restorasyon, restitüsyon projesi ve uygulamaçalışmalarının acilen yapılması, bu sürecinada özelliği dikkate alınarak geliştirilecek rdiğer önemli koruma projesine dönüşmesihedeflenmelidir. Aynı kapsamda Van Gölü'nde

merkezî yönetim, yerel yönetim

,

olarak görülmektedir.da

2006 drenaValilik,

Hüs

figürlerle dolu

ün örneklerinden biri olanrestorasyonu

kapsam dagüneyinde yer

alan bölümlerin de o

e ve çevresindeki turistikve kültürel

gerekmektedir.

ortanma a yön

debi

“Tuş

1. “Tuşp

pa Sanat Kenti Projesi”

“Akdamar Kilisesi”

a Sanat Kenti Projesi”

2. “Akdamar Kilisesi Restorasyonu”

bulunan diğer iki ada kilisesinin derestorasyonuna başlanarak bu sürecinsürdürülmesi, Van kültür potansiyelininzenginliğini ortaya koyacaktır.

i kapsamında gezilen yerlerdenGürpınar İlçesi Güzelsu B

nde kısmi yıkılma ve çatlamalarbulunması nedeniyle acil onarıma gerekduy le ve dış surlarmakro ölçekte ele alınarak gulama projelerininhazırlanıp restorasyon çalışmalarının yapılmasıgerektiği anlaşılmaktadır.

tarih öncesi çağlardanbaşlayarak çok katmanlı çok kültürlü tarihselyapısının gerektirdiği mimari değerinortaya çıkarılması ve yaşatılması konusundabaşlatılan çabaların, Van Gölü kenarında ruhbulmuş bütün kültürlere eş saygınlıktageliştirilmesi yönündeki özenin sürdürülmesi,bugünlerde çokça ihtiyacımız olan barışın veumudun güçlenmesine uluslararası boyutlarıolan katkılar sağlayacaktır.

5. Ancak, bu olumlu gelişmelerin, bütün tarihsel vegüncel potansiyelleri birleştirecek bir biçimde;Eski Van, Van Merkezi, TOKİ Yerleşmesi ve VanGölü çevresindeki diğer yerleşmelerin, gölü,tarihi, doğayı ve insanı koruma ve yaşatmaamacına yönelik hazırlanacak Van Gölü HavzasıÇevre Düzenleme Planı ile bütünleştirilerekgeleceğe taşınabileceği unutulmamalıdır.

Mimarlar Odası yönetim,yerel yönetim, üniversite ve sivil toplum örgütleriişbirliğiyle yakın gelecekte Van ve yakınçevresinin geleceğini değerlendiren

organizasyonu yapılarak, bu olumlusürecin geliştirilmesini ve bu işbirliğinin kurumsalbir süreklilik sağlamasını zorunlu bulmaktadır.

Mimarlar Odası olarak, yukarıda sıralanan birçokzorluğa karşın, Van'ın renkleri kendinde birleştirmişkedisi kadar özgün bir bakışla,

olma potansiyelini koruyarakgelişecek bir tarihsel birikime sahip olduğunudüşünüyoruz.

3. Teknik gezeldesinde yer alan

ulmakta, bu amaçla iç kale, kauy

4. Van ve çevresinin

birçok

da

6. Bu çerçevede , merkezî

bir “Panel-Forum”

,bölgenin en önemli

kültür ve turizm kenti

“ ”Hoşap Kalesi

Van (Tuşpa), doğal ve kültürelzenginliğini, gölünü (denizini), kedisini,kalesini, tarihsel yerleşmelerini gelecekkuşaklara aktararak barışın ve umudunkenti olabilir!

TMMOB Mimarlar Odası 40. Dönem Me oplantısı 11-13 Ağustos 2006deki şube yöneticilerinin katılımı ile Van Şubesi ev sahipliğinde yapıldı.

ar Adası, Eski Van Kenti ve Gürpınar ilçesine yapılan teknik gezi ile Akdamar Kilisesi, GevaşSelçuklu Mezarlığı, Örnek Geleneksel Van Evi, Hüsrev Paşa K n Kalesi, Eski Van Kenti, Çavuştepeve Hoşap Kalesi Ağustos günü yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda teknik gezikapsamında yapılan değerlendirmelerin ardından Van Kenti ve Havzası olarak aşağıdaki basınaçıklam sının yapılması kararlaştırıldı:

rkez Yönetim Kurulu T tarihlerindegenel merkez ve ülke genelin 'nin VanMerkezi, Akdam

ülliyesi, Vagezildi. 12

, ile ilgilia

Page 25: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

ba

sı n

da

mi m

ar

l ık

46 47

Hürriyet Ankara 24 Ağustos 2006

Birgün Gazetesi 25 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 25 Ağustos 2006

Milliyet Gazetesi 18 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006

Sabah Ankara 22 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 18 Ağustos 2006 Hürriyet Ankara 30 Ağustos 2006Sabah Ankara 27 Ağustos 2006

Hürriyet Gazetesi 15 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 25 Ağustos 2006

Cumhuriyet Gazetesi 18 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 25 Ağustos 2006

Sabah Ankara 28 Ağustos 2006Hürriyet Ankara 22 Ağustos 2006

Birgün Gazetesi 16 Ağustos 2006

Milliyet Gazetesi 16 Ağustos 2006

Hürriyet Ankara 18 Ağustos 2006

Sabah Ankara 25 Ağustos 2006

Cumhuriyet Ankara 01 Eylül 2006

Page 26: Mimarlar Odası Ankara ŞubesiKent merkezine sıkışmış yeşil alanlardan başka bir tanesi olan ve Ankaralıların 50 yıldır kullanageldiği Papazın Bağı, 1. derecede doğal

Behiç Ak

48