new bili~sel dilbilim, dil ulamlari ve tiirkge eylemlerin kavramsal … · 2007. 6. 13. ·...

15
Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler Deniz Zeyrek Orta Dogu Teknik ~niversitesi Ad, eylem gibi dil ulamlar~n~n nasd tan~mlanmas~ gerektigi ve ne tur sozcilkler igerdigi gibi konular, geleneksel dilbilgisinin oldukqa onemli bir bolumiinii olugturmaktad~r. Cagdag dilbilim kuramlarln~n ise sozciiklerin s~n~fland~r~lmasiyla dogrudan dogruya ugragtlgln~ soylemek zordur, ama kuramlarm dil ulamlarlna nasll yaklagtlg~ merak edilerek yap~lan bir incelemede, kuramlar arasl farkld~klar gbriilebilmektedir. Bu farkhlik kendi iginde bir amacl olan bir ugrag olarak degil, dilbilim yaklaymlarlnln dil olgularln~ nasll anlad~gm ortaya glkarabilecek, dolay~s~yla dilin ne oldugunu ayd~nlatacak onemli bir aragtlrmanln bir pargasl olarak goriilebilir. Bu yaz~da dil kuramlar~ kapsaml~ bir bigimde aragt~r~lmayacagl ve ulamlarin her biri ayr~nt~ll olarak ele allnamayacagl igin boyle bir sonuca varmak amaglanmamaktadlr; kald~ ki boyle bir aragtlrma klsa bir makalenin sinlrlarln~ agacak kadar kapsaml~d~r. Yazlda bir kag dil kuram~na bir kag tumceyle deginilecek, ve bu kuramlarm ulamlara nas~l baktlgm kabaca ortaya ~lkarmak amaglanacaktlr. Yazlda belli bir dil kuram~ (biligsel dilbilim) ana gizgileriyle tamtllacak ve bu kuramm ad ve eylem ulamlarln~ kendinden onceki gogu kuramdan farkh olarak, dilin kavramsal yonune deginerek nasl! agiklad~g~ ozetlenecektir. Y a z ~ buyuk olgiide tanitlm amacl taymakla beraber, sozu edilecek terim ve kavramlarm ~glg~nda', dil ulamlar~nln gene1 olarak da dilin ne oldugu konusuna dolay11 bir bigimde deginilecek, en azmdan kuramln bu konuya degin gorugleri veya sezdirimleri ortaya gikar~lacakt~r. Biligsel dilbilimin ana gizgileriyle tan~tllacag~ bu yazida, Turkgede eylem ulaminin baz~ kavramsal yonlerine de deginilecektir. Yazl bir on gahgma ve konuya girig niteligi tag~dlglndan, Tilrkgede eylemin anlamsal/kavramsal yoniinu

Upload: others

Post on 26-Oct-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi

ile llgili Gozlemler

Deniz Zeyrek Orta Dogu Teknik ~ n i v e r s i t e s i

Ad, eylem gibi dil u l a m l a r ~ n ~ n nasd t a n ~ m l a n m a s ~ gerektigi ve ne tur sozcilkler igerdigi gibi konular, geleneksel dilbilgisinin oldukqa onemli bir bolumiinii olugturmaktad~r. Cagdag dilbilim kuramlarln~n ise sozciiklerin s ~ n ~ f l a n d ~ r ~ l m a s i y l a dogrudan dogruya ugragtlgln~ soylemek zordur, ama kuramlarm dil ulamlarlna nasll yaklagtlg~ merak edilerek y a p ~ l a n bir incelemede, kuramlar arasl farkld~klar gbriilebilmektedir. Bu farkhlik kendi iginde bir amacl olan bir ugrag olarak degil, dilbilim yaklaymlarlnln dil olgular ln~ nasll a n l a d ~ g m ortaya glkarabilecek, d o l a y ~ s ~ y l a dilin ne oldugunu ayd~nlatacak onemli bir aragtlrmanln bir pargasl olarak goriilebilir. Bu y a z ~ d a dil kuramlar~ kapsaml~ bir bigimde aragt~r~lmayacagl ve ulamlarin her biri a y r ~ n t ~ l l olarak ele allnamayacagl igin boyle bir sonuca varmak amaglanmamaktadlr; k a l d ~ ki boyle bir aragtlrma klsa bir makalenin sinlrlarln~ agacak kadar k a p s a m l ~ d ~ r . Yazlda bir kag dil k u r a m ~ n a bir kag tumceyle deginilecek, ve bu kuramlarm ulamlara n a s ~ l bak t lgm kabaca ortaya ~ l k a r m a k amaglanacaktlr. Yazlda belli bir dil k u r a m ~ (biligsel dilbilim) ana gizgileriyle tamtllacak ve bu kuramm ad ve eylem ulamlarln~ kendinden onceki gogu kuramdan farkh olarak, dilin kavramsal yonune deginerek nasl! a g i k l a d ~ g ~ ozetlenecektir. Y a z ~ buyuk olgiide tanitlm amacl taymakla beraber, sozu edilecek terim ve kavramlarm ~ g l g ~ n d a ' , dil ulamlar~nln gene1 olarak d a dilin ne oldugu konusuna dolay11 bir bigimde deginilecek, en azmdan kuramln bu konuya degin gorugleri veya sezdirimleri ortaya gikar~lacakt~r .

Biligsel dilbilimin ana gizgileriyle t a n ~ t l l a c a g ~ bu yazida, Turkgede eylem ulaminin b a z ~ kavramsal yonlerine d e deginilecektir. Yazl bir on gahgma ve konuya girig niteligi tag~dlglndan, Tilrkgede eylemin anlamsal/kavramsal yoniinu

Note
Doğan Aksan Armağanı, Ankara Üniversitesi DTCF Yay.:366, Ankara 1998
Page 2: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

butunuyle ortaya ~ ~ k a r m a k amaclnl gutmemektedir. Verilen k ~ s ~ t l ~ s a y ~ d a k i orneklerde, tanmlan yaklaymm Turkceye dar bir alanda, kiicuk bir uygulamas~ yap~lmaya c a l q ~ l m a k t a d ~ r .

Dil ulamlar~

Dil ulamlar~ ustunde yap~lan c a l ~ ~ m a l a n kabaca ikiye ay~rabilir, ve bicimbirimsel ve sozdizimsel y a k l a ~ ~ m l a r d a n s6z edebiliriz (bkz. Hopper ve Thompson 1984: 703-704). ilk yaklayma ornek olarak geleneksel dilbilgisini verebiliriz. Burada eylem u lam~. kigi, zaman ve kipe, ad u l a m ~ ise durum ve sayiya gore ~ e k i l e n birimler olarak t a n ~ m l a n ~ r ; bu y a k l a ~ ~ m l a r d a eylemin veya adm ne oldugu bicimbirimsel yap~lar la k ~ s ~ t l a n m a k t a d ~ r . Eski ~ a g l a r d a n beri yaygln olan bu goruve karyn, Dionysus Thrax'm anlambilimsel y a k l a ~ ~ m ~ n ~ unutmamak gerekir. Eski Yunanh dilbilimci, dil u l a m l a r ~ n ~ n anlambilimsel s ~ n ~ f l a r l a b a g l a n t ~ l ~ oldugunu farketmi~tir (bkz. Robins 1967: 30-31). Eski ~ a g l a r d a n gunumuze uzanan bir b a ~ k a y a k l a ~ ~ m olan sozdizimsel yaklaym, sozcuk s m ~ f l a r ~ n ~ n hangi s ~ n ~ r l a r l a birbirlerinden a y r ~ l d ~ k l a r ~ n ~ t a r t ~ y r ve bunu yaparken ulamlarm tanlmlnl d a yapmls olur. Ornegin ad ve eylem ulamlarmm ozne ve yuklem ayr im~yla e~le~t ir i lebi lecegini soyler.

Sozdizimsel gorug a c ~ s m d a n hareket eden ~ a g d a ~ y a p ~ s a l dilbilimde, ozellikle Chomsky (1957) 'de onerilen yuzey yap1 kurallar~nda, ad ve eylem ulamlar~ ( s ~ f a t ve t a n ~ m l ~ k gibi ulamlarla birlikte) bir dizi yeniden yazma k u r a l ~ icerecek bicimde yeniden t a n ~ m l a n m ~ g t ~ r . Yeni bir dilbilim k u r a m ~ onerilirken ortaya qkardan bu kurallarla y a p ~ l m a k istenen. ashnda sozcuk s ~ n ~ f l a r ~ n ~ yeniden tan~mlamak degildir. Burada amaclanan, belli bir smf lamayla elde edilen bir dizi kuralm dildeki kabul edilebilir tumceleri iceren nitelikte o l m a s ~ konusudur. Yeni bir t an~mlama onermeyi a m a ~ l a m a m a k l a birlikte, bu goruse gore bir bicimin hangi ulamm uyesi oldugu, dilbilgisi kurallarmm soyut dizgesi tarafindan belirlenmektedir (Lyons 1967: 150-15 1 ; Langacker 1987a: 54). Chomsky (1957, 1965)'nin 6nculugunu yapt@ ve uretimci-donu$imsel dilbilgisi olarak andan bu kuramda ulamlarm sozdizimsel olcutlere gore degerlendirildigini daha a c ~ k bir bicimde gormek icin eylem icin onerilen altbolumleme kurallarmdan soz edilebilir. Bu kurallar, anadili konu$ucusunun sezgi ve yarg~larmm bir pareas1 olan sozcuk bilgisinin bir bolumunu o l u ~ t u r u r ve eylemleri tanlrnlar. Buna gore eylemler bir eylem obeginin icinde ortaya clkar ve eylemi tan~mlayan bu obegin turudur. Ornegin ingilizcede meet ( k a r ~ ~ l a ~ m a k ) ~ o y l e t a n ~ m l a n ~ r : E, [ AO]. Bu formul meet eyleminin sagmda bir ad obegi bulunduguna i ~ a r e t ederek eylemin geci$i yaplslnl ortaya c~karmaktadlr.

C a g d a ~ dilbilimin diger onemli k u r a m ~ olan Yonetim ve Baglama kurammda eylem, oznelik yaplsl a q s ~ n d a n tan~mlanmaktadir. Bu yapl, tiimcede hangi ogelerin zorunlu oldugunu belirler. Eger eylem iki ozneligi iqeren bir etkinligi anlat~yorsa, bunlarm dile getirilmesini saglayan en az iki kurucunun tumcede yer

Page 3: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Turkqe Eylemlerin Kavramsal Yap~s~ ile ilgili Gozlemler

almas~ gerekmektedir (Haegeman 1991 : 36). Konu~ucunun bir eylemin anlamm~ bilmesi, bu eylemle hangi etkinligin a n l a t ~ l d ~ g ~ n ~ , yani kaq k a t d ~ m c ~ n ~ n oldugunu ve eylemin kaq oznelik alacagm~ bilmesi demektir. Bu yaklaymda eylemlerin sozcuksel gosteriminin iyile~tirilmesi iqin eylemin anlamdan tureyen oznelik yaplslnln geli~tirilmesi geregine i~a re t edilir. Kuramm onemli bir bolilmu olan Q kuramlyla eylemin, aldlg~ ozneliklere hangi rolu ( k ~ l ~ c ~ , etkilenen, kaynak, erek, vd.) yukleyecegi belirlenir. Bu yonu ile kuram, yukarlda soz ettigimiz salt sozdizimsel yaklaymdan biraz ayrllml~ goriinmektedir.

11. Biliysel Dilbilim ve ~ n c i i l e r i :

George Lakoff ve Ronald Langacker

Calqma alanml bili~sel anlambilim olarak belirleyen dilbilimci George Lakoff ve meslektay Mark Johnson'a gore, anlam11 kavramsal yapllar iki kaynaktan q~kmaktad~r: ( I ) beden ve toplumla ilgili deneyimlerin dogaslndan, ve (2) insanm iyi y a p ~ l a n m ~ ~ b a z ~ bedensel ve toplumsal etkile~imlerle ilgili deneyimlerini dogu~tan sahip oldugu imgeleme gucuyle soyut kavramsal yapdara yansltabilmesinden (Lakoff 1988: 121). Bu g o r u ~ e gore, (a) insan du~uncesi ve insan bedeni birbirinden ayrl varllklar degildir, (b) deneyimler imgeleme araclllg~yla soyut bili~sel bir dtizeye (ulamla~t~rma, egretileme ve duz degi~tirmece gibi yollarla) taynlr, ve (c) sozdizim, ulamlar~ ybnlendiren bir dizi algoritmik ilke degildir; anlamla yonlendirilen yap~larln olu$umunu saglayan bir dizgedir.

Yukar~daki ilkeler incelendiginde anlaylacag~ gibi bili~sel anlambilim, dilin (bunu daraltarak dil ulamlarlnln diyebiliriz) gerqek dtinyada var olan nesne, sureq, olay vd.'ni simgeler yoluyla gosterdigi dii~uncesine (nesnel b i l i ~ yaklapmma) katdmamakta ve bu du~uncenin Iiriinu olan yakla~lmlarm karysmda yer almaktad~r. Omegin 'ozellik anlambilimi' bili~sel anlambilimin karyslnda oldugu bir yaklaymd~r. Bir ozellik demetinin bir nesne ya da olay~ t a n ~ m l a d ~ g ~ bu yaklayma gore, dogru ulamlarln dilnyada nesnel olarak var oldugu, ve dil ulamlar~n~n bunlar~ yans~tmak iqin kullanllan simgeler oldugu varsay~lmaktad~r. Bu gdr l i~ dilin ve dil ulamlar~nm kavramsal yonunu gormezlikten geldigi, yani insan bedeninin ve du$hcesinin birbirinden ayrl oldugunu ongordilgu ve i n s a m bedensel deneyimlerinden kaynaklanan imgeleme gucunli gbzard~ ettiginden bili~sel anlambilim tarafindan kabul gormemektedir. Bu konuyu tartlsan Lakoff (1987, Bolum 2) goru~lerini, Ludwig Wittgenstein'dan Brent Berlin ve Pal Kay'e, J. L. Austin'den Eleneor Rosch'a kadar bir dizi araStlnnaclnln deneysel ve kuramsal gal~~malarma dayand~rmaktad~r. Ozellikle Rosch'un deneysel qah~malar~m kullanan yazar,

209

Page 4: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Deniz Zeyrek

qogu dilbilim yaklag~mlnln temelinde yatan, ve dil ulamlarlnm rastlant~sal ve nesnel oldugunu soyleyen yaklaglmlarln biligsel anlambilimin reddettigi bir gorug oldugunu soylemekte ve bunun nedenlerini tart~gmaktadlr.

Lakoffun genig yer a y ~ r d l g ~ Rosch, biligsel psikoloji alanmda ulamlagtlrma konusunu on plana qlkarrn~g, ve Aristo'dan bu yana iyi anlag~ldlgl sandan ulaml ontip kuratnt qerqevesinde yeniden tanlmlamlgt~r. Nesnel bilig ve ozellik anlambiliminin turedigi klasik kurama gore, geylerin aynl ulama dahil edilmesi iqin, onlarm belli ozellikleri paylagmalarl gerekmektedir. Paylagllan bu ozellikler ulaml tanlmlayan ozellikler olarak degerlendirilmektedir (Lakoff 1987: 6-7). Oysa Rosch bir dizi deneysel qahgma ile ulamlarm ontip denilen en iyi omekleri iqerdigini, ve insan biliginin ulamlagtlrmada onemli bir rol oynadlgm ortaya q~karmlgt~r. Omegin kedi, fil, altln, masa, sandayle gibi sozcukler, ulamla~t~rmanm sadece belli bir diizeyini, biligsel anlamda temel diizeyi olugturmaktadlr. Omegin sandalye temel duzeyi, ejya ust, mufak sandalyesi ise alt duzeyi ifade eder (Rosch 1978: 32). Temel duzey, insanlar~n qevrelerini en kolay anlayabildikleri, bilgiyi en verimli olarak iglemleyebildikleri, depolayabildikleri ve digerlerine iletebildikleri duzeydir. Ayrlca qegitli deneysel ara~t~rmalardan, temel duzeyin qocuklarln ilk adland~rd~klar~ ve anlad~klar~, dilin sozcuk dagarclgma ilk giren duzey oldugu, ve nesnelerin kulturle belirlenen iglevlerinin belirlendigi duzey oldugu ortaya qikarllrn~gtlr (daha genig bilgi ve degerlendirme iqin bkz. Lakoff 1988: 132). K~saca, Rosch aragt~rmalar~yla ulamlagt~rman~n nedensiz olmad~gln~, merkezdeki orneklerden qevresel omeklere uzanan biligsel bir olgu oldugunu, bir ulamm merkezdeki omeklerinin ontipler oldugunu, yani konugucular iqin daha bask~n olan geyleri kavramlagtlran sozcukler oldugunu gostermigtir.

Biligsel dilbilimin ne oldugu ve qallgma yontemleri, Ronald Langacker'in iki cilt halinde y a y ~ n l a d ~ g ~ Foundations of Cognitive Linguistics (1987b, c ) [Biligsel Dilbilimin Temelleri] kitablnda ortaya konulmugtur. Bu genig qaph qal~gmada onerilen modele gore, dilbilgisinde iki uzam veya kutup vard~r: sesbilimsel ve anlamsal uzam ya da kutup. Bunlar slraslyla, insanln ne duyduguna (veya okuduguna), ve ne anladlglna egdegerdir. Sesbilim kutbunda bir yap1 varsa, ona e~deger b i anlambilimsel kutup da vardlr. Sesbilimsel ve anlambilimsel kutuplar araslndaki bu eglilige Langacker simgesel egdegerlik demektedir.

III. Bili~sel Dilbilimde Imge

Langacker'ln modelinde sesbilimsel kutuptaki yapllar sesler, anlamsal kutuptakiler ise buyuk olqude imgelerdir. imgelerin anlam kutbunda oldugu kesin olmakla beraber, tum anlam yap~larlnln imgeler halinde aqlklanrp aqklanamayacagl gimdilik aqlk bir soru olarak durmaktadlr. Bu soru buyuk olqude imgenin ne oldugu ile ilgilidir. imgenin bir resim, egretileme veya gekil

Page 5: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Ti i rk~e Eylemlerin Kavramsal Y a p ~ s ~ ile ilgili Gozlemler

o l m a d ~ g ~ konusunda a r a ~ t ~ r m a c ~ l a r b i r l e ~ m i ~ gorunmektedir. Sadece gorse1 degil, duyumsal ve isitsel imgeler d e oldugundan yola p k ~ l a r a k , imgenin e ~ d e g e r bir a l g ~ l a n m ~ ~ girdinin o l m a d ~ g ~ a lg~sa l duyumlar oldugu duyunulebilir (bkz. Holmqvist 1993: 18).

Imge k a v r a m ~ n ~ n a n l a y l m a s ~ iqin b i l i~se l dilbilimin karysmda oldugu g o r u ~ l e r d e kavramm ne oldugu ve n a s ~ l a n l a y l d ~ g ~ konusuna bir kez daha bakmak gerekecektir. Bu goruglerde oldugu gibi, eger simgelerin anlami dunyadaki varhklarla anlayhyorsa, brnegin 'Sah'nm a n l a ~ ~ l m a s ~ iqin haftanm ve gunlerin dunyada var o l m a s ~ gerekmektedir. Oysa bunlarm nesnel dunyada var o l m a d ~ g ~ Lakoffun verdigi Bali brneginden anlaylmaktad~r. Bali'de qe~i t l i uzunluklarda ve aynl anda birarada bulunan q e ~ i t l i haflalar vard~r . 'Sall'nm ne oldugunu bilmek iqin haflanm ne oldugunu ve n a s ~ l y a p ~ l a n d ~ g m ~ bilmek gerekmektedir (Lakoff 1988: 135).

Lakoffa gore S a l ~ gibi kavramlarm tanlml iqin imgesel y a p ~ l a r gerekmektedir. Bu y a p ~ l a r ~ Lakoff, biliybilimin temel terimlerinden 'butuncul duzen' ile t an~mlamaktad~r . Buna gore S a l ~ bir d q gerqeklik degil, 'hafla butuncul duzenine ' ne gore anlaylabilen bir kavramdlr. Buradan hareketle Lakoff, gerqeklerin kulturun s a g l a d ~ g ~ butuncul duzenlere gonderme yap~larak t a n ~ m l a n d ~ g ~ , ve d q dunyada degil, insanlarm aklmda bulundugu g o r u ~ u n e varmaktad~r.

Lakoff bu du~unces in i Fillmore'un qerqeve anlambilimine (ve bunun gibi b i l i~se l temeli olan benzer modellere) dayand~rmaktad~r . Fillmore'a gore her sozcuk, belli bir qerqeve iqinde anlam kazanan bir ogeye i ~ a r e t eder. Cerqeveleri, nesnel olarak tan~mlanan dl$ gerqeklikle e ~ d e g e r anlamlar tayyan y a p ~ l a r olarak tan~mlamak guqtur. Bachelor [bekar erkek] orneginde oldugu gibi, sozcukler gerqege degil, toplum yaplslnln b i l i ~ t e var olan ideal goriinumune gore t a n ~ m l a n ~ r . Bu ideal b i l i~se l gorunumde insanlar kary cinsten biriyle cinsel yasaml olan, tek e ~ l i evlilikler kuran, belli bir yaSta evlenen, aynl k i ~ i y l e evliligini surduren, vb. ijzellikler tayyan kigilerdir. Bachelor sozcugu, 'evlenebilecek yasta oldugu halde bekarhgm surduren erkek' anlamml, bu ideal gorunume gore kazanm~gt~r . Bu gorunurn gerqekle her zaman ortugmemektedir. Lakoff idealleytirilmig modelde, Tarzan'm, papanm, dort eyle evlenmesine izin verildigi halde iiq e ~ i olan miisluman erkegin, qocuklugundan beri komada olan bir erkegin b e k a r h g ~ n ~ n hiq gundeme gelmedigini belirterek, bu k i ~ i l e r e bekar diyebilmek iqin tanlmln 'esnetilmesi' geregine i ~ a r e t etmektedir. T a n m m esnetilmesi ise ideal modelin bazi yonlerinin degi~t i r i lmesi ya da tumuyle g o z a r d ~ edilmesi a n l a m ~ n ~ t a y m a k t a d ~ r (Lakoff 1988: 138).

imgeleme yoluyla olu~turulan butuncul duzenler

Mark Johnson, The Body in the Mind (1987) [ A k l ~ n Iqindeki Beden] ad11 kitabrnda bedenimizle y a ~ a d i g ~ m ~ z olaylardan q ~ k a r a k imgeleme yoluyla

21 1

Page 6: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Deniz Zeyrek

olu~turdu~umuz b a z ~ buttincul dilzenlerin v a r l ~ g ~ n ~ tartqmaktad~r. Lakoff bunlardan birkaqma deginmekte ve dildeki sozcuklere nasd u l a ~ ~ l d ~ g ~ n ~ orneklemektedir. 0rnegin 'parqa-butun butuncul duzeni' bunlardan biridir. Bu bili~sel yap1 bedenimizle ilgili deneyimimizden yani bir butun olu~umuzdan ve bedenimizi bir butun olarak idare edivimizden kaynaklanmaktad~r. Bedenimizi parqalar~ olan bir butun olarak a lg~lar~z , bunun yanlslra dunyadaki diger nesnelerin sahip oldugu parqa-butun yaplslnln da farkmda olmam~z gerekir. Bu bili~sel duzen b a z ~ egretilemelere yo1 aqmlgtlr. ~ r n e g i n , aileler ve diger kurumsal duzenlemeler parqalar~ olan butunler olarak anlayl~r. Evlilik, parqasl e ~ l e r olan bir ailenin (bir buttinun) o l u ~ m a s ~ iqin gerqeklegtirilir. Dolay~s~yla bo~anma ayrrlma, yani btituniln bozulmas~ olarak adlandlr~l~r (Lakoff 1988: 143).

Par~a-butun duzeninin egretileme yoluyla iqinde b a ~ veya ayak olan pek ~ o k sozcuk ve deyimi ortaya q ~ k a r d l g ~ n ~ soyleyebiliriz. Turkqedeki ba~bakan, ba~komutan, ba~ogretmen, bajkent, b a ~ a baj, bapnr ezmek gibi sozciik ve deyimlerden, bedenin en ustteki parqasl olan bayn kulturlimuzde (buyuk olasd~kla diger b a z ~ kultilrlerde oldugu gibi) onemli, degerli olarak a l i ~ l a n d ~ g ~ anlaylmaktadlr. Buna karyhk, bedenin en altmda yer alan ayaklarm k u l l a n ~ l d ~ g ~ ayak i~leri, ayak takrmr, ayagrnrn altrna almak, ayagrnrn altrnr opmek gibi birle~ik ad ve deyimlerden, ayaklarm b a ~ a gore daha az degerli olarak a l g ~ l a n d ~ g ~ anlag~lmaktad~r. Bunlardan ayagww altrna almak ve ayagrnrn altrnr opmek sozleri, konu~anm baynm digerinin ayaklar~yla aynl duzeye, hatta onun ahma indigini, yani bedenin en onemli parqaslnln bir b a ~ k a s ~ n ~ n bedeninin en degersiz parqaslnln ahma indigini sbylemektedir. Dolay~s~yla bu sozler, ki~inin kendi degerini bilerek du~iirdugu anlamm~ imgeleme yoluyla ifade eder.

Johnson'un sozilnil ettigi bir b a ~ k a butuncul duzen, 'kaynak-yol-erek butuncul dilzeni'dir. Bu bili~sel yapl, her hareket ettigimizde b a ~ l a d l g ~ r n ~ z ve varmak istedigimiz bir nokta olmas~ndan, ayrlca ba~ lang~q ve b i t i ~ noktalarm birbirine baglayan ve yonlendiren bir dizi bit i~ik yerler olmasmdan kaynaklanmaktad~r. Bu bedensel deneyimin yo1 aqt@ anlayqlardan biri, amaqlarm var~lacak nokta olarak, yani bir baglang~q noktas~ndan b i t i ~ noktasma dogru ilerledigimiz bir yo1 olarak anlagdmas~dlr. Yollamak, yola gelmek, yoldan pkmak, h i z q a girmewgelmek, yollarr ayrrlmak, yo/ aramak, yolcu, bu bili~sel yaplya Turkqeden verebilecegimiz orneklerdir.

IV. Bilipel Dilbilimde Ulamlar

Lakoffun tizerinde durdugu bili~sel yap~lar ve bunlarm egretileme gibi yollarla dile getirilmesi, Ronald Langacker'ln qalqmalarmda da onemli bir yer tutmaktad~r. Langacker'a (l987b: 1 10) gore insan, a l g ~ l a d ~ g ~ bir durumu degi~ik imgeler yoluyla degi~ik biqimlerde kurgular. Bir durumun iki degi~ik imgesi

Page 7: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bilipel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Tiirkqe Eylemlerin Kavramsal Y a p ~ s ~ ile tlgili Gozlemler

olabilir; bunlar durumun hangi ozelliklerinin seqildigiyle, bu ozelliklerin birbirlerine gore bask~nl~gryla , hangi b a k ~ g a q ~ s ~ n d a n a l g ~ l a n d ~ k l a r ~ y l a , vb. konularla ilgilidir. Eylem, ad gibi ulamlar~ biqimbirimsel ozelliklere gore tanrmlayan geleneksel dilbilgisi y a k l a g ~ m l a r ~ n ~ n ve anlamm nesnel dunyada var oldugunu soyleyen anlay~glarm tersine biligsel yaklag~m. bir durumun anlammm durumun n a s ~ l kurguland~grna bag11 olarak degigtigini soylemektedir (Langacker 1987b: 56). Langacker iki ciltlik qahgmaslnm birincisinde (1987b), anlamm ve dilbilgisi s ~ n ~ f l a r l n ~ n kavramsal temelini aydlnlatmay~ a m a q l a d ~ g ~ tart~gmalar yapmaktad~r. Bu tart~vmalarrn ~ y g l n d a bazi kavramlar onermektedir. Dil ulamlarm~, ozellikle eylem u l a m m tan~mlamak iqin gerekli olan b a z ~ l a r r n ~ agag~da apklamak yerinde olacakt~r .

Biligsel siireqler Yiiklemleme ve belgileme

Langacker varhklarm farkh biqimlerde a l g ~ l a n d l g ~ n a i ~ a r e t ederek, algrsal f a r k l ~ h g m varl~klarm f a r k l ~ dilsel biqimlerle ifade edilmelerine yo1 aqtlgln~ soyler. Varl~klarm hangi dilsel biqimlerle ifade edildigini aq~klamak a m a c ~ y l a yazar yuklemleme terimini kullanmaktad~r. Dil biqimleri temelde ikiye, iki yuklemleme turune ayr~ lmaktad~r : Adlarla ve iligkilerle gerqeklegtirilen yuklemlemeler.

I . Ad yiiklemlemesi bir geyi belirtir. 2. Iligki yiiklemlemesi

a. zaman d l g ~ bir iligkiyi b. bir sureci belirtir.

Langacker'm ozgunliigu, bu yiiklemleme turlerini birbirlerinden ayrran nedeni kavramsal bir temele d a y a n d ~ r m a s ~ n d a d ~ r . Yazara gore bunla r~ birbirinden aylran iqeriklerinin ne oldugu degil, bu iqerigin nasd k u r g u l a n d ~ g ~ ve belgilendigidir. Ad yuklemlemesi, var l~klarm birbirleriyle baglant~lr olarak alg~lanarak aynl tanlm kumesi iqinde t a n ~ m l a n m a s ~ , ve boyle olugturulan bolgenin belgilenmesidir. Ornegin aljabe, bilig duzeyinde bir bolge olu$urmaktadrr. Bolge, alfabeyi olugturan harflerin birbirleriyle baglantlsln~, yani harflerin belli bir slra iqinde dizilmiv olarak algr land~klar~ bilgisini yans~tmaktad~r . Bir bavka ifadeyle ad yuklemlemesi bir 'gey'i dile etirir. 'gey', B dunyadaki somut bir varllga degil, bilivsel bir olaya ivaret eder. Buna 'gey biitiinciil diizeni' denmektedir. Ve dillerde bu biituncul diizeni ifade eden simgesel y a p ~ l a r ad olarak u l a m l a ~ t r r ~ l ~ r (Langacker 1987b: 215).

Iligki yuklemlemesi terimi d e birbiriyle b a g l a n t ~ l ~ varhklara d a y a n ~ r ; ancak bu tur yuklemlemede varl~klarm arasmdaki k a r y l ~ k l ~ ilivkiler belgilenir. Ornegin, Turkqedeki sayr ve saymak sozciiklerini ele alabiliriz. Bunlardan ilki

Page 8: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Deriiz Zeyrek

bir ad1 yuklemlemekte, yani algdanan bir dizi varlrg~ bir bolge i ~ i n d e belgilemektedir. ikincisi aynl varhklart i~ermekte, ancak bu kez aynl kavramsal i~erigi varhklar aras~ndaki i l i~ki olarak belgilemektedir. Dolayis~yla bu iki sozcugun ayrl ulamlar (ad ve eylem) olarak ger~eklegmesinin nedeni, aynl varllgm (veya bir kume va r l~g~n) farkl~ biqimlerde belgilenmesidir (bkz. Langacker 1987a: 69).

iki alt grupta incelenen i l i~ki yuklemlemesinden birincisine, yani zaman d ~ y ili~kilere dahil olanlar i l ge~ , s~fa t , zarf, eylemlik ve orta~larla, ikinci alt gruba, yani sureGIere dahil olanlar ise eylemlerle ortuynektedir (Langacker 1987a: 72, 1987b: 214). Ornek olarak Turk~ede zaman d ~ y ili~kileri belgileyen k a r ~ i , kar~in, karpt gibi sozcukleri, karplajmak, k a r ~ d a ~ t m n a k , kar~darnak gibi eylemlere karyla~tlrabiliriz. Bu sozcukler ayrl dil s ~ n ~ f l a r ~ n d a yer almakta, buna karyn anlamsal bir temeli paylagmaktad~rlar. (Bu anlamsal payda, sozcuklerin turedigi bi~imbirimden (karj!) kolayl~kla anlag~lmaktad~r.) Bu olgu ve sure~ler ingilizcede de farklr bi~imlerde dile getirilmekte fakat sozcukler Turk~ede oldugu gibi aynl anlamsal temeli pay la~~yor giirunmemektedir. Kr$. against/across (kary), despite (karyn), opposite (karyt; kary), come across (karyla~mak), compare (karyla~trrmak), meet (karylamak). (Ote yandan, ingilizcede zaman d ly bir ili~kiyi belgileyen across ( k a r ~ ~ ) ile bununla biqimsel bir ilgisi olan cross eyleminin aynl anlamsal temele dayandlklarmr soylemek mumkun gorunmektedir (bkz. Langacker 1987a: 68).) Dillerdeki bu ve benzeri yap~sal farkl~hklar, Langacker'rn kuram~na gore nedensiz degildir. Bu kuram qer~evesinde bir varllgln zaman dly bir i l i~ki olarak ml, yoksa bir sure$ olarak ml yiiklemlendigi onun nasrl alglland~gl ve belgilendigi ile ilgilidir. Bu yuzden bir ili~kiyi ve sureci dile getiren sozcukler Ti i rk~e orneklerde goriildugu gibi, aynl kavramsal temeli paylagabilir. Bu basit bir bi~imbirimsel kural degil, anadili konu$ucular~nrn bili~sel sureclerinin sozle kavramla~tlrllmas~d~r.

d z e t tarama, swab tarama

Bu yazlnln odak noktasl olan eylemlerin bili~sel alanda nas~ l tanlrnland~glna biraz daha yakla~abilmek icin Langacker'm 'sureG'lerin, zaman ~ I S I ili~kilerin ve '~ey'lerin nas~l kavramla~t~rddig~na ili~kin du~iincelerini biraz daha yaklndan tanmak gerekmektedir. Yazar bu ulamlara dahil edilen birimlerin kavramsal farkhhklar~ oldugunu, dile getirilirken kullanllan bi~imlerin bu farkllllg~ yansltmaya yiinelik oldugunu soylemektedir. Bu fark, sure~lerin ve ~eylerin 's~ralr tarama' ve 'ozet tarama' olarak adlandlr~lan b i l i ~ olaylarl yoluyla kavramla~malarmdan kaynaklanmaktadlr.

Slrah tarama, bir sahnenin digerine slrayla donu~tugunun kavramla$tir~lmas~drr. Evrilmekte olan bir olaym ~ e ~ i t l i yonleri slral~, birikmeyen bir b i~ imde gozlemlenir. Her sahne ayrr anlarda kavramlayr, kavramla~an bir sahne, onu izleyen sahne kavramlayrken yok olur. Dolay~slyla

Page 9: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Ti i rk~e Eylemlerin Kavramsal yap^ ile ilgili Gozlemler

bu tur alg~lamada kavramlagt~rma devingendir, iqerigi bir andan digerine degigir. Bu alg~lama biqimi degi~imlerin ve olaylar~n belgilenmesine uygundur.

Ozet tarama, bir olayin ~egit l i yonlerinin birikerek anlag~lmas~, yani kavramlagmanm agama agama olugturuldugu anlamm tag~maktad~r. Bir sahne tumuyle tarandlgmda, butun cepheler aynl anda gorilntudedir, ve tek vucut olarak birbirlerine tutunurlar. Bir sahnenin qegitli cepheleri kavramlagt~ktan sonra bir daha yok olmaz. Bu alg~lama biqirni duragan (zaman d q ) olgular~n, ve (geylerin) belgilenmesine uygun duger.

iki tur alg~lama biqimini orneklemek Uzere Langacker bir nesnenin yere dugmesini dugunur. gekil l a 'da dugme silrecinin s r a h taranmasl gosterilmektedir.3 A y n ~ olaym ozet taramasl (gekil Ib) birikme agamaslnln alg~lanrnasm gerektirir. Bu, turn olugturucu dururnlar aynl anda etkin ve tek vucut olarak anlagllmcaya kadar devam eder. Ornegin Turk~ede diijmek eyleminin gekil la'da, dugme, dugug gibi adlarm da gekil b'de oldugu gibi taranarak an lag~ ld~gm dugunebiliriz.

Page 10: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Deniz Zeyrek

Tumce/tumcecik duzeyinde karg~lagt~rilsa,

(1) Kitap yere dugtu (2) Kitabm yere dugmesi ....

orneklerinin birincisinde dikkatimizin hareket eden nesne ustunde yogunlagt~gm~, bir onceki durumu unutarak ikincisi ile devam ettigimizi soyleyebiliriz. lkinci brnekte ise hareket yolunu alg~lar, hareket eden varl~gm art arda olugan durumlarm goz a r d ~ ederiz.

Benzer bir tarama fa rkh l~gm sergileyen beklemek (ey lem) ve bekleme (ad) sozcuklerini ele alahm. Bu sozcuklerden ikincisinin, trafik polisleri tarafindan, araC suruculerini uyarmak iqin k u l l a n ~ l d ~ g ~ n ~ goruyoruz:

(3) (Lutfen) bekleme yapmaymlz.

Trafik polislerinin suruculere durmamalar~ gereken yerde durduklarmda yapt~klar~ bu uyarl, beklemek eylemi kullan~larak,

(4) Lutfen beklemeyiniz

gibi bir tiimce ile de yapdabilirdi. Oysa (4) numarall tiimcenin genellikle tercih edilmedigi gorulmektedir. Bunun bir nedeni, trafik polisinin durumu a lg~ lamas~ ile ilgilidir. Langacker'm kuram~ ~erqevesinde beklemek eylemi bir 'iligki'yi yuklemler; zaman iqinde evrimlegen bir iligki olarak a l g ~ l a n d ~ g ~ iqin bir 'sureq' tir. 0 t e yandan bekleme gibi adlar, ne zaman i ~ i n d e geligir, ne de zamanla s ~ n ~ r l ~ d ~ r . Bu yonuyle bekleme, zaman dl81 bir iligkiyi yuklemler. Bu tur adlar nesnel varl~klara benzetilebilir. Langacker buna ornek olarak su'yu verir. Su, ne uzam iqinde geligir, ne de uzamla s ~ n ~ r l ~ d ~ r ; goller, nehirler, okyanuslarda bulunur. Su ad^, uzamda bu nitelikler oldugu zaman ortaya q~kar. Bekleme ad1 da temel sure^ oldugu zaman ortaya ~ ~ k a r . Bu aq~klamalar 131g1nda (4)'dun, beklemek eyleminin zaman i ~ i n d e evrilmesini belgiledigini soyleyebiliriz. Bu tumceden, konuganm hareket ustunde yogunlagt~g~n~ ve olaym geligmesini surduren bir sureq olarak a l g ~ l a n d ~ g ~ n ~ anhyoruz. Dolay~s~yla eylem ku l l an~m~, ge~iciligi iqkin olan bir o lay~ belgilemektedir. 0 t e yandan (3)'deki ad ku l l an~m~ ile, konuganm hareket ustunde degil, hareketin gerqeklegtigi soyut bir yo1 ustunde odakland~gm dugunebiliriz. Bu algllama biqiminde bekleme, ne zamanla s ~ n ~ r l ~ ne de zaman iqinde geligen bir durum degildir; dolay~s~yla eylemle belirtilen durumdan daha etkili ve kalw olarak algilanm~gtir. igte bu fark trafik polisinin suruciiyu uyar~rken eylem degil ad k u l l a n ~ m ~ n ~ ortaya ~ ~ k a r m ~ g t ~ r . Boylelikle polis, karylagt~g~ hareketin geqiciligini degil surerliligini, hatta surucunun ~ s r a r c ~ h g m ~ alg~lam~g, veya bunu varsaymlg gorulmektedir.

Page 11: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Tiirkqe Eylemlerin Kavramsal Y a p ~ s ~ ile llgili Gozlemler

Zaman i ~ i n d e degiqmezlik ilkesi: Talmy Giv6n

Lakoff ve Langacker'm dugihceleriyle benzerlikleri olan qegitli dilbilimcilerden soz etmek mumkundur. Bunlardan biri olan Talmy Giv6n (1 979), Langacker'dan b a g ~ m s ~ z olarak geligtirdigi, ama onun kuramma qok benzeyen goru~lerinde, dil ulamlar~n~n d ~ g diinyada insandan b a g ~ m s ~ z olarak var olan gey ve olaylar~n bire-bir adland~rdmas~ o l m a d ~ g ~ n ~ dile getirmig, dil ulamlar~n~n insan biliginin varl~klar~ nasd a lg~ lad~g~yla ilgili oldugunu gsstermege qahgm~gt~r. Givon'a gore insanm alg~lama aracl uzaml zaman boyunca tarar; dolay~s~yla insanm varllklar~ zaman ve uzam iqinde algdad~gmdan s6z etmek mumkundur. Bu goruge gore bir kavram~ konugan veya dinleyenin uzamsal bilgisine sunan sozcukler adlard~r. Ote yandan eylemler, daha qok hareket ve olaylar~ dile getirir; yani bir kavram~ konugan veya dinleyenin zamansal bilgisine sunarlar. Eylemler genellikle adlardan daha az somut olan varl~klar~, yani sadece zaman iqinde var olabilen sureq, hareket, olay vd.'ni ifade eder. Bir bagka ulam olugturan s~fatlar ise, eylemlerle karg~lagtmld~gmda k ~ s ~ t l ~ say~da zaman ve gorunug eklerine sahiptirler, ve pek ~ o k aq~dan adlarla eylemlerin arasmda bir yerdedirler. Dillerde s~fat olarak sozcuklegen nitelikler, biqim, en, boy, cinsiyet, renk, doku gibi genellikle daha k a l x ~ , siirekli niteliklerdir. Eger bir dilde sadece bir kaq s~fa t varsa bunlar qoklukla zaman iqinde degigmezligi olan nitelikleri ifade etmektedir. Ote yandan daha az kalm olan s~cak, soguk, k~zgm, negeli, uzgun gibi nitelikler qogunlukla eylem olarak sozcuklegme egilimindedir (bkz. Givon 1979: 32 1-322).

Cegitli dillerde (ozellikle Hint-Avrupa dilleri d ~ g ~ n d a kalan dillerde, ornegin Afrika dillerinde) yapt~gl aragt~rmalardan yolan q~kan Givon, zamanda degigmezlik qizgisi diyebilecegimiz bir yap1 tasarlamq ve dil ulamlar~n~ bu qizgi iistunde aq~klamaya qaligm~gt~r. Bu qizginin bir ucunda zaman iqinde en fazla k a l ~ c ~ l ~ g ~ olan, qok yavag geligen ve birbirlerine benzeme egiliminde olan ~ey le r bulunmaktad~r. Bunlar ad olarak s8zcuklegir. Diger uqta ise zarnan iqinde en az k a l ~ c ~ l ~ g ~ olan, evrende degigim iqeren olay ve hareketler vardlr. Bunlar da eylem olarak sozcuklegir. Zamanda degigmezlik qizgisinin ortalarmda yer alan geyler. yani var olma sureleri iki ucun ortasmda olanlar s ~ f a t olarak sozcuklegir. Bunlardan daha k a l ~ c ~ nitelikleri olanlarm ad olarak sozcuklegme olas111g1 yuksektir. Zamanda degigmezlikleri daha az olan, geqici niteliklerin ise eylem olarak sozciiklegme ganslar~ yuksektir.

Page 12: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Deniz Z e y e k

V. Sonuq: Biligsel Dilbilimin Dil Olgular~yla 1lgili Genel Sezdirimleri ve Kuram~n Uygulama Alan1

Biligsel dilbilimin sadece bir bolumunun tanlt~ld~gl bu yazldan, kuramm anadili konu$ucular~nm sezgilerine buyuk olqude yer veren ve anlamla ilgili sonuqlara varan bir dilbilim kuram~ oldugu gorugu q~kmaktad~r, sanlrlm. Bu kuram her~eyden once dili, hepimizin sezgileriyle de hissettigi gibi, her yonu birbirine tutunan bir dizge olarak gormekte ve kendisini dilin sadece belli bir bolumune k~s~tlamamaktad~r. Bu qerqevede dil ulamlar~ konusunda qegitli dilbilim kuramlar~ndan farkl~ bir gorug ileri siirmekte, ve ad ve eylem ulamlar~nm evrensel oldugunu, bunlarm dilbilgisi yaplslnln temelinde oldugunu sbyledikten sonra farkl~l~gln kavramlagt~rma duzeyinde oldugunu ortaya koymaya qalqmaktad~r. Dil olgularm yap~sal dilbilimcilerin pek fazla ilgilenmedigi b a z ~ terimler (srrall ve ozet tarama, egretileme, imge, belgileme, bolge, biitiinciil diizen, vd.) kullanarak biligsel aq~dan i n a n ~ l ~ r l ~ g ~ olan ve qegitli psikolojik deneylerle kan~tlanm~g sureqler a r a c ~ l ~ g ~ y l a aq~klamaya qahgmaktadlr.

Bu kuramm en bilinen uygulama alanl bilgisayar dilbiliminde gorulmektedir. iglevsel bakq aqlsl, kuramm bu alana getirdigi bir yenilik olmugtur. Chomsky'ci biqimci yaklaymm temel ilkelerinden olan sozdizimin b a g ~ m s ~ z l ~ g ~ , bilgisayar dilbiliminde qegitli qallgmalar~ yonlendirmig olmakla beraber, bunlarm birbirlerinden ayn ve kopuk olmas~ b a z ~ elegtirilere yo1 aqmlgtlr. Elegtiriler bu qahgmalarm ya sozdizim ya anlam iistiinde durdugu, birinin digerine yeglenmek zorunda kalmdlg~ yolundad~r. Bir b a ~ k a sorun, biqimci yaklaymlarm anlamm goruntulenmesi konusundaki yetersizligidir (bkz. Holmqvist 1993 ve Heinze 1994). Bu sorunlar tumuyle giderilmese de, biligsel dilbilim biqimci yaklag~mlardan farkl~ ilkeler one surdugu, dilin anlam yonilnu sesbilim, biqimbirim, sozdizim ve diger boyutlardan a y ~ r m a d ~ g ~ ve imge biituncul duzenleriyle anlamm goruntulenmesi konusunda yeni gorugler ileri surdugu iqin bilgisayar dilbilimi iqin ilgi qekici olmugtur. Ozetle, biligsel dilbilimin biqimbirim, sesbilim, anlambilim ve kullan~mbilim iqin birbirine tutunan aq~klamalar yapmasl ve biqimci yaklaymlarm birarada ele almakta zorlanacagl dil olgular~na biituncul aq~klamalar getirmesi onun uygulanabilirligini arttlrmlgtlr. (Biligsel dilbilimin alana katkllar~ ve uygulamalar Holmqvist 1993 ve Heinze 1994 'de goriilebilir.)

a t e yandan biligsel dilbilim, dilin bilgisayarlagt~r~lmas~yla ilgili dogrudan aqlklamalar yapmamakta ve bu yiizden de elegtirilmektedir (bkz. Heinze 1994:86-88). Ornegin Langacker'm, insan beyninin ne y a p t ~ g m tutarh bir biqimde aq~klamas~, fakat bunun nasd gerqeklegtigini aq~klamamas~, bunun da sinirsel iglemleme iqin yeterli ve dogrudan katk~larda bulunmamas~ bir elegtiri konusudur. Elegtirilere kargm, bilivsel dilbilimin hem kuramsal hem de uygulama alanmda dili anlamaya gu uq nedenle yararll oldugunu soyleyebiliriz (bkz. Heinze 1994: 43-45): (a) Kuram, bir dil olgusunun anlag~lmas~nda

218

Page 13: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bilipel Dilbilim, Dil Ulamlar~ ve Tiirkqe Eylemlerin Kavramsal Y a p ~ s ~ ile ilgili Giizlemler

kullanllabilecek bir dizi yap1 onerir. Bu yap~larln qe$tliligi, sorunu istenilen kapsarn ve derinlikte incelerneye olanak verir. (b) Kurarn diger i~levsel dilbilgisi kurarnlarmda oldugu gibi, dogru ve yanlq turnceler arasmda kesin, vazge~ilrnez bir s m r ~izrnez; bu nedenle dildeki turn sozceler araytirrna alanma girebilir. (c) Kurarn dil olgularln~n nedenini zihinsel ve bilivsel sure~lerde aramakta ve dili psikolojik bir olgu olarak a~~klarnayl arna~larnaktadlr; psikolojik yonden inan~l~r olrnaya, yani insan beyninin belli bir amaG i ~ i n nas~l ~a l i$ t@ln~ a~lklarnaya ve hatta bunu gariintulerneye Gal~yr.

Bunlara karyn, Langacker (1987a: 92)'ln soyledigi gibi, bili~sel dilbilimin evrensel ge~erliligi olan, nesnel etkenlere dayah, ve hatta sadece kavrarnsal i~er ige dayali tan~mlar bulma urnudu ve arnacl yoktur. Kurarnm en onernli ysnu, bu i~erige nasd ulag~ldlglnln ve bunun nas~l olu$turuldugunun anlaylmaya ~a l~g~l rnas~d l r . Goriildugu gibi Langacker, karrnag~k bili~sel eylemlerin sadece iglevsel rnimari yaplsl hakk~nda inanll~r varsay~mlar yapllabileceginin farkmdadlr. Bunlar bile gu anda tartlgmaya a ~ ~ k ve belki de yeterli olgunluga ulagmamlg dururndadlr. Yine de, iglevsel bir bak~g a ~ i s ~ y l a dilin psikolojik bir olgu oldugunu a~lklamak bak~m~ndan degerlidir.

Notlar:

Yazlnm sonuna, yazida kullandan terimlerin hangi Ingilizce terirnin karyllgi oldugunu belirtrnek amaclyla Turk~e-lngilizce dizin eklenmigtir. Dizinin hazlrlanmasmda Kocarnan (1 990) ve Bilijim Terimleri Sozliigii'nden yararlan~lmqtlr.

Yazara gore biligsel olay, tek bir noronun harekete ge~mes i olabilecegi gibi, genig bir mirnari yaplya sahip karrnag~k bir olugurn da olabilir. Olay~n norolojik bir iz blrakt~gm, bunun da tekrar oluguma yo1 a~acaglnl du$unebiliriz. Boylece bir olay giderek daha derinlegir ve canlandlrllrnas~ kolayla~lr (Langacker 1987b: 100).

Langacker bu gekilleri sadece kuram~n belli yonlerini sunrna arnaclyla kullanrnaktad~r. Yazar gekillerde gosterilen dururnlarm ayrl ayrl varl~klar olarak alg~lanmadig~na dikkat ~ekmekte ve zihinsel etkinliklerin surekliligini belirtmektedir.

Page 14: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Kay nakqa

Bili~im Terimleri Sozliigii. (1 996). Tijrkiye Bili~im Dernegi.

Chomsky, Noam. (1 957). Syntactic Structures. The Hague: Mouton.

Chomsky, Noam. (1965). Aspects of the Theory of Syntax, Cambridge, Massachusetts: MIT Press.

Givbn, Talmy. (1979). On Understanding Grammar. New York: Academic Press.

Haegeman, Liliane. (1991). Introduction to Government and Binding Theory. Oxford: Basil Blackwell Ltd.

Heinze, Daniel T. (1994). Computational Cognitive Linguistics. Yaymlanmamq Doktora Tezi, Pennyslvania: The Pennyslvania State University.

Holmqvist, Kenneth. ( 1993). Implementing Cognitive Semantics. Lund: Reprocentralen.

Hopper, Paul J. ve Thompson, Sandra. (1984). The Discourse Basis for Lexical Categories in Universal Grammar. Language. Cilt 60, Say1 4,703-752.

Johnson, Mark. (1987). The Body in the Mind: The Bodily Basis of Reason and Imagination. Chicago: University of Chicago Press.

Kocaman, Ahmet. (1990). Dilbilim Terimleri Sozlugu. Durmu~oglu, G., lmer, K., Kocaman, A,, Ozsoy, S. (haz.) iqinde. Dilbilim Ara~tlrmalarz. Ankara: Hitit Yaymevi, 156-190.

Lakoff, George. (1987). Women, Fire and Dangerous Things: What Categories Reveal About the Mind. Chicago: University of Chicago Press.

Lakoff, George. (1988). Cognitive Semantics. Eco, Umberto, Santambrogio, Marco, Violi, Patrizia (haz.) iqinde. Meaning and Mental Representations. Bloomington: Indiana University Press, 1 19- 15 1.

Langacker, Ronald W. (1987a). Nouns and Verbs. Language, Cilt 63, Say1 1, 53-94.

Langacker. Ronald W. (1987b). Foundations of Cognitive Grammar: Vol. I - Theoretical Prerequisites. Stanford, California: Stanford University.

Page 15: New Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal … · 2007. 6. 13. · Bili~sel Dilbilim, Dil Ulamlari ve Tiirkge Eylemlerin Kavramsal Yapisi ile llgili Gozlemler

Bili~sel Dilbilim. Dil Ulamlari ve Tiirk~e Eylemlerin Kavramsal Yap~s~ ile ilgili Gozlemler

Langacker, Ronald W. (1987~) . Foundations of Cognitive Grammar: Volume 11 - Descriptive Application. Stanford, California: Stanford University Press.

Lyons, John. (1968). Introduction to Theoreticul Linguistics. Cambridge: Cambridge University Press.

Robins, R. H. (1967). A Short History of Linguistics. Bloomington: Indiana University Press.

Rosch, Eleanor. (1978). Principles of Categorization. Rosch, Eleanor ve Lloyd, Barbara (haz.) i~ inde. Cognition and Categorization. Hillsdale: Lawrence Erlbaum Associates, Publishers, 27-48.

Tiirkqe- Ingilizce Dizin

alg~sal duyumlar belgilemek bolge butunciil diizen diiz degi~tirmece Gerqeve anlambilimi hareket yolu imge duyumsal imge nesnel bili? ontip ozellik anlambilimi sahne tarama ozet tarama wal l tarama

ulamla$t~rma yiiklemleme ad yiiklemlemesi i l i~ki yiiklemlemesi

:perceptual sensations :to profile :region :schema

:metonymy :frame semantics :path :image :sensory image :objectivist cognition :prototype :feature semantics :scene :scanning :summary scanning :sequential scanning :categorization :predication

:nominal predication :relational predication