İnkilabinin - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d01535/1998_5/1998_5_goksoyih.pdfhikayat hang tuah...

18

Upload: others

Post on 21-Feb-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır
Page 2: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

TÜRK İNKILABININ MALEZYA'DAKi ETKİLERİ*

Yazan: Prof. Dr. A. C. MİLNER**

Çeviren: Doç. Dr. İsmail Hakkı GÖKsov***

Birinci Dünya Savaşı sonunda Türkiye'de gerçekleşen inkılap, yani Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde yapılan inkılab İslam dünyasında da çeşitli yankılar uyandırdı. Başka türlü olması da beklenemezdi. Asırlardır İslam Halifeliği'ne ev sahipliği yapan Türkiye, bir taraftan Avrupalı düşmanıanna karşı parlak zaferler kazanarak kendisini savunurken, diğer taraftan da eski sultanlık sistemini yıkarak Batılılaşma'da önemli bir inkılap gerçekleştirdi. Savaş kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan yeni Türkiye, Osmanlı Devleti'nin askeri ve ekonomik gücü zayıftadıktan sonra ülkeye büyük itibar sağlayan halifeliği de kaldırdı; tarikatları yasakladı ve İslam hukukunun yerine Avrupa kaynaklı hukuk sistemini yerleştirdi; ve laik bir eğitim sistemi kurdu.

Yaşadıkları mevki itibariyle İslam dünyasının ana merkezinden uzakta bulunan Malaylar, İngiliz sömürge yönetimi altında ekonomik ve sosyal bakımlardan geri kalmışlığın üzüntüsü içinde ve geleneksel Sultanların tebaası olarak bu önemli gelişmelerden haliyle etkilenmişlerdi. Bu tebliğ Avustralya Milli Üniversitesi'nde (A vustralian National Uni'versity) Türk İnkılabı ile ilgili bir konferansta sunulmuştur. Diğer konuşmacılar inkılabın Batı Asya ülkeleri üzerindeki tesirleri hakkında konuştular. Ancak, bu konuda Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerine çok az ehemmiyet verildi. Türk İnkılabı'nın Malezya'daki etkilerinin dikkate değer bir araştırma konusu olduğunu iddia etmeme rağmen, inkılabın Malezya'daki yankıları Hindistan ve Endonezya'dan daha az öneme haizdir.

Bu makalenin orijinali, ilk olarak Avustralya Milli Üniversitesi (Avustralian National University) tarafından 10-1 1 Ağustos 1981 tarihleri arasında Canlıerra şehrinde

düzenlenen Ataturk and the Turkish Revolution (Atatürk ve Türk İnkılabı) konulu bir konferansta sunulmuş ve "The Impact of the Turkish Revolution on Malaya" adıyla daha sonraArchipel (sy. 31, s.117-130) dergisinde yayımlanmıştır. Malezya üzerine yaptığı çeşitli araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. A.C. Milner, halen Avustralya Milli Üniversitesi Asya Araştırmaları Fakültesi (Faculty of Asian Studies) dekanı olarak görev yapmaktadır. Yazar, bu makalenin yazımında yardımlarını

esirgemeyen Üztaz Abu Bakar Hamzah ve Patricia Herbert'e teşekkür eder. Süleyman Demirel Üniversitesi ilahiyat Fakültesi İslam Tarihi Öğretim Üyesi.

Page 3: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

Bilindiği üzere Hindistan'da 1918'den sonra Halifelik Hareketi olarak bilinen hareket geniş destek buldu. Halifenin her yerde İslamiyet'in ahlaki ve hukuki statüsünün kefili olduğu iddia edildi; hareketin bir gayesi de Birinci Dünya Savaşı sonunda Türkiye için makul bir barış antlaşmasının yapılmasım sağlamaktı. Türkiye'de halifeliğin kaldırılması gerçekleştirildiği zaman, Hilafet Hareketi büyük bir darbe

d. ı ye ı.

Sömürge yönetimi altındaki Endonezya' da da, Türk İnkılabı geleceğin Endonezya Cumhurbaşkanı Sukamo ile İslamcı lider Muhammed Natsir arasında meşhur bir ateşli tartışmanın konusu olmuştur. Sukamo mod~m Türkiye'yi Endonezya'nın takip etmesi gereken bir model olarak överken, Muhammed Natsir Atatürk'ün din ile ilgili politikalarını öven Sukamo'yu şiddetli bir şekilde eleştirmiş ve yeni kurulan Türk devletini reddetmiş tir. 2

Türk İnkılabı'nın Malezya'daki tesiri Hindistan'dakinden ve Endonezya'dakinden daha az olmasına · rağmen, bunun hiç araştınlmamış olması dikkat çekicidir. Bu tepki sadece Malay kökenli siyasi ve sosyal gelişmelere ışık tutmaz; aynı zamanda konunun da önemi gereği, Güneydoğu Asya ülkelerinin modem tarihinin sadece sömürge yönetiminin gücü ve yerli halkın ona karşı tepkisi neticesinde şekillenmemiştir. Açıkcası, bölgedeki değişim esintileri her zaman sömürge yönetimine karşı olan hoşnutsuzluklardan veya onun etkilerinden kaynaklanmamıştır.

Muhtemelen İngilizce kaynaklarda görülen yıkıcı gözlemlerin M alay bölgesi uzmanlarının ilgilerini Türk İnkılabı 'ndan uzaklaştırmaya yol açmıştır. Mesela, Mart 1924 'te M alay Mail adlı bir gazete halifeliğin kaldırılmasının Malezya'daki müslüman toplum üzerinde "her hangi özel bir karışıklığa" sebep olacağını ummadığını yazmıştı. 3 Ertesi yıl istihbarat kaynaklarından elde edilen bilgileri ihtiva eden resmi bir dergi Malayan Bulletin of Political Intelligence da, Türkiye'de cumhuriyetin ilan edilmesinin ve akabindeki İslam

254

P. Hardy, The Muslims of British India (Cambridge: University Press, 1972), s.l97-l98; Aziz Ahmad, lslamic Modernism in lndia and Pakistan, 1857-1864 (London: Oxford University Press, 1967), s.138. Tartışma hakkında bkz., D. Noer, The Modernisı Muslim Mavement in lndonesia, 1900-1942 (Kuala Lumpur: Oxford University Press, 1973), 279-295; Ayrıca bkz., B. Dahm, Sukarno and the Struggle for lndonesian lndependence (Ithaca: Comeli University Press, 1966), s.204. 7 Mart 1924.

Page 4: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

dünyasında meydana gelen olayların Hindistan'da büyük yankılar uyandırmasına rağmen, Malezya'da çok az tesir icra ettiği sonucuna varmıştı. Bunlara göre, Malay tepkisi daha çok "ilgisizlik" tepkisiydi. Tüm bunlar "hacılara karşı iyi davranmanın bir sonucu" idi. Ancak, Türk inkılabının Malezya' daki tesirinin önemiyle ilgili olarak diğer Avrupalı bir kaynak olan L. Richmond Wheeler'in The Modem Malaya adlı eseri, farklı bir görüntü sunmaktadır. Bu dönemde Malezya'da bulunan Wheeler, Mustafa Kemal'in portrelerinin "Hint asıllı müslümanların sahip olduklan dükkanlardan, özellikle genç Malaylar'ın yüzlerce elde ettiklerine" dikkat çekmektedir. Bu genç Malaylar'ın "İtilaf devletlerinin karşı konulamaz gücüne karşı ayaklanan bir Asya gücü fikrinden etkilendiklerini" söyler.5 Yine ona göre, Malay basını Atatürk tarafından gerçekleştirilen reformları halka aktarmakta6 ve radikal eğilimli Malaylar da bir gün modern Türkiye'yi gıpta edeceklerini ümit ekmekteydiler?

Wheeler, Malay toplumu hakkında hükümetin Intelligence Bulletin'ini hazırlayanlardan daha fazla bilgiye sahipti. Nitekim o, dönemin Malayca yazıları da bu fikri desteklemektedirler; her barikulade Malaylar'ın Türkiye'de meydana gelen olaylardan etkilenmediklerini düşünmek çok zordur. Özellikle halifeliğin kaldırılması ve radikal bir Batılılaşma'nın başlatılması gibi gelişmelere daha fazla ilgi duyulmuştu. Hatta, Malezya ve Türkiye geniş İslam dünyasının iki zıt ucunda bulunmasına rağmen, Osmanlı İmparatorluğu'na durılan Malay ilgisi çok önceleri kurulmuştu. Bu Hikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır. Malay dünyasını ziyaret eden Avrupalılar da, yazılarında bu bölgede Osmanlı işlerine duyulan ilgiyi vurgulamışlardır. M alay Yarımadası 'nın kuzey-batısında sürgündeki Kedah sultanı ile iyi ilişkiler kuran bir Hıristiyan misyoner, bunun mükemmel bir örneğini sağlamıştır. Bu hıristiyan misyoner, 1828'deki Navarin Muharebesi'nde ortak bir Türk-Mısır donanmasının Avrupalılar tarafından yenildiği haberi bölgeye ulaştığı zaman, Kedah Sultanı'nın kendisine daha fazla bilgi almak üzere "önceden tanışık

4

5

6

Nisan 1925, Colonial Office (C.O.), 537/931 (Public Record Office, London). Ayrıca bkz., 31 Mart 1924, C.O. 537/923 ve 30 Haziran 1924, C.O. 537/924. L. Richmond Wheeler, The Modern Malay (London: Allen & Unwin, 1928), s. ISO. A.g.e., s.250. A.g.e., s.234-235. Kassim Ahmad (ed.), Hikayat Hang Tuah (Kuala Lumpur: Dewan Balıasa dan Pustaka, 1971), s.437-477.

255

Page 5: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

olduğu kimselerden oluşan çeşitli elçiler gönderdiğini" rapor etmiştir. Bu misyoner muharebenin sonucunu onlara anlattığı zaman, elçiler "sanki kendilerine bazı felaketler gelmiş gibi" görünmüşlerdir.9

Türkler'le ilgili işlere alaka gösterilmesi, XIX. yüzyıl sonlarında yayımlanmaya başlanan Malayca gazeteler vasıtasıyla iyice hız kazanmıştı. 1912'de Neracha adlı bir gazete, okuyucularının İtalya­Türkiye Savaşı hakkında daha fazla haberler istemesi üzerine baskı sayısını artırdı. 10

Bazı Malaylar da Türkiye'nin Malay işleriyle yakından ilgilenebileceğine inanmışlardı. A. J. S. Reid, Kuzey Sumatra'daki Açeliler'in XIX. yüzyıl.. sonlarında Hollanda emperyalizmine karşı mücadele ettikleri zaman Osmanlı yardımıyla ilgili beklentilerini anlatmıştır. 11 Bu dönemde Malay Yarımadası'nda da Türkler'in müdahale edeceği söylentileri vardı. 1890'lı yıllarda Pahang'da İngilizler' e karşı bir ayaklanma vuku bulduğu zaman, bir Arap seyyidin yarımadadaki Malay devletlerini . bu maksatla gezdiği fısıhılan yayılmıştı. Onun İngilizler' e karşı Osmanlı Sultanı 'ndan yardım talebinde bulunulması yönünde reislerle görüştüğü ve bunun için bir belgeyi imzalamaları çağrısında bulunduğu söylenir.12

Türkiye, Türk inkılabından asırlar önce de Malay dünyasında büyük bir ülke olarak kabul edilmişti. Tabii ki sadece TürkiyeMalay dünyasının kalbinde çarpan yabancı bir devlet değildi. Aynı zamanda, İngiltere, Hollanda ve diğer Avrupalı güçlerin de bu bölgede giderek önemi artmakta ve XX. yüzyılın başlarına doğru Mısır ve Japonya gibi

lO

ll

12

256

Alıntı için bkz., A. C. Milner, "The Sultan and the Missionary", JEBAT (University Kebangsaan Malaysia), 9, 1979/80, s.6; A. J. S. Reid de Türkiye'nin Malay-Endonezya dünyasıyla olan ilişkilerini birkaç makalesinde ele almıştır. Mesela bkz., A. J. S. Reid, "Nineteenth Century Pan-Islam in Indonesia and Malaysia", Journal of Asian Studies, XXVI, 2, 1967, s.267-283; a.mif., "Sixteenth Century Turkish Influence in Westem Indonesia", Journal of Southeast Asian History, X, 3, 1969, s.395-414; Ayrıca bkz., B.W. Andaya, "From Rum to Tokyo: The Search for Anticolonial Allies by the Rulers ofRiau, 1889-1914", Indonesia, 24, 1977, s.123-l56. Nik Ahmad bin Haji Nik Hassan, "The Malay Presse" JMBRAS, XXXVI, 1, 1963, s.47; Ayrıca bkz., Mohd. Sarim Hj. Mustajab, "Neraca 1910- June 1915. Penyambung Nafas Islah Al-Imam", lurnal Budaya Malaya, 3,1, s.95-97. A. J. S. Reid, "Nineteenth Century ... ", s.267-283; a.mif., The Cantest for North Sumatra (Kuala Lumpur: Oxford), 1969, özellikle bakınız 4. Bölüm. Siınth to Fairfıeld, özel, 6 temmuz 1892, Govemor Smith to See. State, 29 Haziran 1892, C.O. (Colonial Office), 273/181; Türk fırkateyni "Ertuğrul"un Singapur'a ziyareti hakkındaki haber ve yorumları için ayrıca şu gazeteye bkz., Strait Times, 16 Kasım 1889, 2 Eylül 1889.

Page 6: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

ülkeler hakkında da Malayca gazetelerde sık sık bahsedilmekteydi. Ancak, bunlar arasından Türkiye'nin özel bir önemi vardı. 13

Malaybakış açısına göre, Türkiye'de gerçekleşen inkılabın en az önemli yönü Halifeliğin kaldırılması olayı idi. İslam dünyasının dini ve siyasi liderliğini üstlenen böyle bir kurumun aniden kaldırılması olayı karşısında müslüman Malaylar'ın büyük bir üzüntüye düştüklerini beklemek gayet normaldir. Malezya' daki İngiliz sömürge idarecilerinin ilgisini çeken en önemli konulardan biri de inkılapdaki bu unsur idi.

Türkiye'deki gelişmelerle ilgili olarak Malaylar'ın tepkileri hakkında çok az ve sadece genel manada bir ilgi gösteren istihbarat yayın organı Bulletin, gerek Malezya'daki gerekse Endonezya'daki müslümanların halifeliğin kaldırılmasından sonra meydana gelen uluslararası tartışmalara katıldıklarını belirtir. 14 Ancak Bulletin, 1924 yılında hilafet konferansıyla ilgili bir Malay heyetinin oluşturulmasının önemi hakkında fazla üzerinde durmamıştır. Bir Arap gazetesi bu heyeti "Malay Yarımadası'ndaki 5 milyon müslümanın saygın temsilcisi" olarak nitelerken, Bulletin heyet üyelerinin hepsinin de Penangh "okul çoçukları (schoolboys)" olduklarını iddia etmiştir. 15 1926 yılında Kahire' de hilafet meselesini görüşmek üzere bir konferans düzenlendiği zaman, Bulletin Malay heyetinin sadece Singapur' da yaşayan Arap toplumunun üyelerinden teşekkül ettiğini iddia etti. 16

Bulletin, Malezya içindeki hilafet meselesiyle ilgili duruma da çok az bir ilgi göstermişti. Ancak, 1925 'te "Arap toplumunun etkili ve

13

14

ıs

16

Malay coğrafi havzasının daha geniş değerlendirmesi için bkz., L. Richmond Wheeler, "Islam in Malaya", The International Review of Missions, 17, 1928, s.348; Andaya, "From Rum to Tokyo ... ". Mesela bkz., Hamka, Ajahku: Riwayat Hidup Dr. H. Abd. Karim Amrullah dan Perdjuangan Kaum Agama di S umatera (Jakarta: Penerbit Djajamurni, 1 967), bölüm VIII; Noer, The Modernisı Muslim Movement ... , s.222-226. 30 Haziran 1924, C.O., 537/924. Bu beş lider şu kimselerden meydana gelmekteydi: Zubir bin Haji Ahmad, 160 Kampong Java Road, Penang; Ahmad bir Mohd. Mansuri ve Ali bin Muhd. Mansuri, 25 Nyahboo Lane, Penang; Ishak bin Mohd. Aziddin, 10 Jebutang Road, Penang; ve Abdul Majid Salem bin Haji Hassan, 77 Nyahboo Road, Penang. Saiyyid Muhammad bin Zahaya bin Agil, Singapur temsilcisi idi. Saiyyid Ahmad bin Omar ve (daha çok Singapur'da ikamet eden) onun iki oğlu Saiyyid Muhammad Ali ve Saiyyid Abdullah da "Malay ülkeleri"nin temsilcileri olarak adlandırıldı; Mayıs 1926, Foreign Office (F.O.), 371111698.

257

Page 7: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

zengin üyelerinden olan" ve "İslam hukukunda tımnmış otorite" kabul edilen Syed Hassan bin Abdullah Alatas, Mısırda'ki hilafet meselesini konu alan bir aylık derginin nüshalarını dağıtrnıştı. Bunlar genellikle, Malay sultanianna ve "Malezya'daki tanınmış müslümanlara" gönderilmişti. Ancak, Bulletin'e göre bu dergiler çok az tesir icra etrniştiY

Hilafetin kaldırılmasına karşı resmi olmayan diğer bazı deliller de vardır. L. Richmond Wheeler, hilafetin kaldırılmasının Malezı;a' da Atatürk için varolan çoşku ve heyacanı azalttığına inanrnaktadır. 8 Bu görüşü destekleyen bilgiler, Singapur' da yayımlanan Lembaga Melayu adlı Malayca bir gazete .. de çıkan bir makalede görülmektedir. Bu dönernde çıkan az sayıdaki Malayca gazeteden birisi, hilafetin kaldırılmasından sonra meydana gelen Ortadoğu'daki ve Hindistan' daki gelişmeleri okuyucularına aktardı ve hilafet kururnuyla ilgili çeşitli makaleler yayırnladı. Mayıs 1924 'te yayımlanan bir makalede, Lembaga Melayu hilafet meselesiyle ilgili olarak Penang' da çeşitli toplantılar düzenlendiği haberini duyurdu. Bu toplantıların birinde yapılan o ylamada, katılanların % 72 'si hilafet müessesesinin devamı, % 28'i ise kaldırılması yönünde oy kullandığım duyurdu.19

Fakat bu makale toplantıya kimlerin ve kaç kişinin katıldığı hakkında her hangi bir bilgi verrnerniştir. Dolayısıyla bu, Wheeler'in iddia ettiği gibi hilafetin kaldırılması Malezya' da Atatürk 'ün itibarını kaybettiği yönündeki iddiasını destekleyen zayıf bir delil olarak kabul edilebilir.

Hilafetin 'kaldırılmasıyla ilgili Malay tepkileri hakkındaki

bilgilerin yetersizliği, bu müessesenin Malay dünyası üzerinde bıraktığı tesirinin teferruatlı bir incelernesi yapıldığında daha az hayretler vermektedir. En azından Malay toplumunda, hilafetin İslami hayatın temel noktalarından biri olarak görülmesi düşünülrnernelidir. Hilafetin prestiji, onun kaldırılmasından önce İslam dünyasındaki tesiri büyük ölçüde azaımıştı ve Malaylar hilafetten ziyade kendi sultaniarına daha çok yakınlık ve bağlılık gösterınekteydiler. İslam

17

18

19

258

Nisan 1925, C.O. 537/931. Wheeler, The Modern M alay, s. 180; Ayrıca bkz., R. Soernano, "Malay Nationalism, 1900-1945 ",Journal of Southeast Asian History, 1,1, Mart 1960, s.8. 23 Mayıs 1924; Diğer makaleler için bkz., 31 Mayıs, 23 ve 31 Haziran. Daha önceki ve daha sonraki Malayca gazeteler mukayese edildiği zaman, Lembaga Malayu'nun İslami konulara kuvvetli bir şekilde eğilmediği anlaşılacaktır. Mesela bkz., N ik Ahmad, "Malay Press", s.51. Ayrıca bkz., W. R. Roff, The Origins of Malay Nationalism (Kuala Lumpur: University of Malaya Press, 1967), s. 161.

Page 8: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

öncesi dönemde Malay toplumunda monarşi ıyı bir şekilde kururolaşmış ve İslamiyet'in buraya gelmesiyle de Malaylı racalar "Halife" unvanı dahil bazı müslüman un vanlarını benimsemişlerdi. 20

Osmanlı Halifesi Malaylar için büyüleyici bir unsur olarak kalmasına rağmen, ona bağlılıklarının boyutu konusunda çok az deliller vardır. Mesela, daha önce de belirtildiği üzere, Pahang ayaklanması sırasında hilafet adı kullanılmıştı. Fakat bu, sadece Pahang Sultanı'nın ayaklanmayı desteklediği inancı Malay halkı arasında yayıldığı zaman ayaklanma iyice şiddetlenmişti. Ancak, Osmanlı hilafetinin adının da ayaklanmada itici bir güç oluşturduğu yönünde hiç bir delil yoktur.21

Ne de Birinci Dünya Savaşı'nda bu müessese Malaylar'ın bağlılığını çekmekte başarılı olmuştur. Savaş yıllarında Malay sultanları bağlılıklarını İngilizlere sunmuşlar ve halk da kendi hükümdarlannın yolunu takip etmişlerdir.22

Neticede, hilafetin kaldırılmasıyla ilgili olarakMalay tepkileri hakkındaki bilgileri dikkatli bir şekilde incelersek, sadece Penang ve Singapur' daki bazı çevreler bu konuya eğilmişlerdir sonucuna vanrız. Haliyle bu adalar, İngilizler'in Boğazlar Sözleşmesi (Straits Settlements) adıyla andıkiarı bir sömürge bölgesini oluşturmaktaydı; dolayısıyla yarımadadaki Malay sultanlıktarının denetiminin etkisi dışındaidi. Penang ve Singapur'daki müslüman topluluklar, yarımadada olduğu gibi Malay sultanlarının etrafında bütünleşmemişlerdir. Bu adalar üzerinde çok sayıda Hint ve Batı Asya kökenliler de yaşamaktaydılar; dolayısıyla bu topluluklan saf bir Malay toplumu olarak görmeK. doğru değildir.

Hilafetin yarımadada mahalli hükümdarlada yarış yaptığı gibi Penang ve Singapur adalarında da aynı şekilde yarış yapması söz konusu değildi. Müslüman bağlılığın bir temel taşı olarak hilafet, bu adalarda mahalli dini liderlerle mücadele etme ihtiyacı da görmedi. Bu adalardaki müslümanların hilafet hareketlerine, yarımadadaki Malay sultanlıklarındaki Malaylar'ın gösterdiği ilgiden daha çok ilgi göstermeleri gayet doğaldır. Ancak, Türkiye' deki Kemalist inkılabın kendisine ve özellikle onun olumlu yönlerine karşı gerek Malaylı

20

22

Bkz., Milner, "Islam and Malay Kingship", .Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and lreland, 1, 1981, s.52-53. Bu sonuca, ayaklanma ile ilgili Colonial Office kayıtlarına (C.O. 273) ve Malayca Hikayat Pahang 'a baktıktan sonra ulaştım. M. Yegar, Islam and Islamic lnstitutions in British Malaya (Jerusalem: Magnes Press, 1979), s.l14-115.

259

Page 9: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

gerekse Hintli ve Arap asıllılar arasında mevcut olan yaygın alaka ve hevesin varlığı hakkında hiç bir kuşku yoktu.

Dönemin Malayca gazetelerine bir göz attığımızda, Türk inkılaplarının detaylı bir şekilde incelendiğini, özellikle köşe başı yazarları tarafından geniş bir şekilde yer verildiğini görürüz. Ayrıca, 1920'li ve 1930'lu yıllannda yayımlanan Malayca kitapların kataloglarına baktığımızda, inkılapla ilgili birçok kitabın hasıldığını görmekteyiz. Mesela, Kelantan'daki bir yayınevi, Atatürk'ün biyografisi ile Türkiye'de mejdana gelen gelişmeleri konu alan birkaç tane roman yayımlamıştır.2 1930'lu yıllarda Penang'da sadece inkılapla ilgili olarak en .. azından iki kitap yayımlanmıştır. Bunlardan biri olan Turki dan Mustapha Kemal Atatürk (Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk), Türkiye'deki reformların tarihi gelişimini konu edinir. Turki dan Tamadunnya (Türkiye ve Medeniyeti) adlı dijer bir kitap ise, Atatürk'ün inkılaplarını teferruatlı bir şekilde inceler.2

Özel olarak basılan bu tür kitapları dde etmek çok güçtür. Diğer bir problem de bu tür kitapların geniş bir kataloğu mevcut değildir. Dolayısıyla bu kitaplar Malezya'da basılan Atatürk ve inkılaplanyla ilgili kitapların bir kaçıdır. Bu kitaplardan birine, yani Türkiye ve Medeniyeti adlı esere ilerideki sayfalarda tekrar değineceğim.

23

24

260

Kelantan' daki The Asasiyyah Press inkılabın yapıldığı zamanda Türkiye ile ilgili birkaç tane kitap yayıınladı. Bunlar iki aşk hikayesini ihtiva etmektedir: Chogan Setia (1929 yılı civarında basıldı) ve Pahlawan Perkasehan dan Peperangan (1930). Türk inkılabı aynı zamanda Selamat Tinggal Ayohai Timor (1931) ve Kemal Atatürk'ün bir biyografısi olan Tarikh Perjalanan Mustapha Kemal Pasha (1 931) adlı eserlerde de işlenmiştir. Bu eserler, Zaba'nın "Modem Developments in Malay Literature" (JMBRAS, XVIII, 3, 1940, s.160-162) adlı bir makalesinde de değerlendirilmiştir. Zaba, Enche Ahınad Isınail'in The Asasiyyah Press tarafından yayımlanan birçok kitabın yazarı veya çevİrıneni olduğunu söyler. Türkiye'deki inkılap dönemiyle ilgili diğer bir "aşk hikayesi" de, Mohd. Yunus bin Abdul Haınid tarafından kaleme alınan Mutiara dani Benua Tirnar (Kuala Luınpur, 1936) adlı çalışınasıdır. Bu da, Zaba'nın "Recent Malay Literature" (JMBRAS, XIX, 1, 1941, s.l3) adlı makalesinde zikredilıniştir. İnkılap döneminde Türkiye'deki gelişmelere karşı Malay ilgisi hakkında ayrıca bkz., Yalıaya !smail, Sejarah Sastra Melayu Modern (Kuala Lumpur: Pustaka Antara, 1976), s.31. Türkiye'deki olaylarla ilgili Malayca gazetelerin tepkisi kazançlı bir araştırma alanı olabilir. Suara Melayu adlı gazetedeki Türkiye ile ilgili bir dizi makalenin varlığı

hakkında bana bilgiler sunan Uztaz Abu Bakar Haınzah'a burada çok teşekkür ederim. Bu seri şeklindeki yazılar, Aralık 1926'dan Eylül 1927 tarihine kadar devam eder. İkinci kitap, 1938 yılında Mercantile Press tarafından basıldı. Bunun bir nüshası Londra' daki Britanya Kütüphanesi'ndedir (British Library).

Page 10: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

Bu tür gazete ve kitaplarda görülen Kemalist inkılap hakkındaki yorum ve değerlendirmeler, farklı siyasi ve dini eğilimiere sahip yazarlardan gelmesine rağmen, inkılabın belirli yönleri hakkında ortak görüşlere sahiptirler. Yazarların tamamı, Kemalistler'in askeri başarısı, Türkiye'nin bağımsızlığını kazanması ve yeni devletteki değişim ruhu karşısında büyük bir heyecan duymuşlardır. Mesela, bunlardan iki savaş yıllan arasında önemli bir şahsiyet olan ve hem Avrupa hem de Mısır'daki entellektüel reformlardan haberi olan yazar Zaba (Zainal Abidin bin Ahmad), bazen Atatürk'ün reformları hakkında eleştirilerde bulunmasına rağmen, bu Türk liderini "büyük bir adam" olarak değerlendirmiştir. O, Atatürk'ü Napoleon Bonaparte ve Rabindranath Tagore ile mukayese etmiştir. Zaba, Atatürk'ü Malaylar arasında pek fazla tanınmayan büyük bir lider olarak tanımlamıştır.25 Wheeler'in tanımladığı gerçek, yani "yüzlerce genç Malaylı'nın Atatürk'ün portrelerini satın alarak ev ve işyerlerine asmaları" dikkate alındığında, Zaba'nın Türk liderine eleştirilerle birlikte değer veren görüşlerinin daha ziyade az okumuş ·Malaylar'ın hissiyatını yansıttığı ortaya çıkar.

Al Ikhwan adlı bir süreli yayın tarafından sıkça takdirle yad edilen inkılabın bir özelliği de, ilerleme ruhu idi. Baş yazar Seyyid Şeyh b. Ahmed el-Hadi (Sayyid Shaykh b. Ahmad Al-Hadi) tarafından yayımlanan Al-Ikhwan, belki de o dönemde Malezya' da en önde gelen reformİst eğilimli İslami dergilerden biri idi ve bu ilerleme ruhunu bütün İslam devletleri tarafından tak~ edilmesi gereken bir model oluşturduğu şeklinde tanımlamaktaydı. 6

Kemalist inkılap tarafından ortaya konulan reformların bazıları, sadece yakın zamanlarda takdirle karşılanması önemlidir. Mesela, 1961 yılmda Malaylı milliyetçi yazar Profesör Zeynel Abidin b. Vahid (Zainal Abidin bin Wahid), Atatürk'ün Türk milletini sadece yabancı tesirlerden kurtarınakla kalmayıp aynı zamanda feodal bir hükümet biçiminden de kurtardığını önemle vurgulayarak yazmaktaydı.27 Yine

25

26

27

Zaba, "Jalan Keselamatan Bagi Orang-Orang Melayu", Abdullah Hussain ve Khalid Hussain (eds.) Pendita Zaba dalarn Kenangan (Kuala Lumpur: Dewan Balıasa dan Pustaka, 1974). s.1981. Bu makale daha önce Al-lkhwan adlı gazetede 1927 yılında yayımlanmıştır. Mohd. Sarim Haji Mustajab, Islam dan Perkembangannya dalarn Masyarakat Melayu di Semenanjung Tanah Melayu, 1900-1940 (M.A. tezi, Universiti Kebangsaan Malaysia, 1975), s.l83. Zainal Abidin, Tawarikh Manusia dan Kemajuan (Kuala Lumpur: Dewan Balıasa dan Pustaka, I 961 ), s.44-46.

261

Page 11: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

benzeri bir şekilde 1978 yılında Yaakob Dasan da Atatürk'ü yedi yüzyıl süren "zalim ve despotik" Osmanlı hükümetini yıkan birisi olarak tanımlamaktaydı.28 Bağımsızlık sonrası bu tür görüşlerin, ne ölçüde 1920'li yıllarda Malaylar tarafından benimsendiği hususunu tespit etmek biraz zor görülmektedir. Delilin yokluğu, hiçbir zaman ilginin yokluğunu göstermez. Sultanların yönetimi altında yaşayan Malaylar için Halifeliğin kaldırılması endişelendirmese de, Osmanlı Sultanlığı'nın yıkılınası tabii olarak bazı önemli neticeler doğurmuş olması gerekir. Geleneksel Malay kaynaklarına bakıldığında Osmanlı Sultanlığı büyük bir krallık olarak, yani Malay tipi bir krallık (kerajaan) olarak görülmektedir. Özellikle Hikayat Hang Tuah Osmanlı dünyasını bu şekilde sunar.29 Mustafa Kemal tarafından söz konusu feodal sistemin yıkılması, Malaylar'ın kendi sultanlıklarının geleceğiyle ilgili bazı önemli sorunlara da ilham kaynağı olduğu beklenebilir. Malay ilgisinin deliliyle ilgili azlık, dolayısıyla bizlere Malay önceliklerinden ziyade yarımadada sansürün varlığı hakkında bir şeyler anlatır. Malaylı sultanların kendi· konumlarını toplumda sarsacak ve bozacak yayınların ülkeye girmesini yasakladıklannı ve sultanlık aleyhtarı görüşleri alenen kamuoYl:lnda propaganda etmeye çalışan kimselere engel olduklannı biliyoruz. 30 Dolayısıyla, sultanların ve onların İngiliz danışmanlarının taa Kemalist Türkiye'de olup biten siyasi gelişmelerin takip edilmesini ve özgür fikirterin tartışılmasını engellemeleri hiç de sürpriz değildir.

İnkılapla ilgili memnuniyetsizlik sadece Malaylı idareci sınıf ve onların takipçileriyle sınırlı değildir. Ayrıca, tamamen İslami eğilimli, özelikle Ortadoğu'daki entellektüel dini akımların tesirinde kalan Malaylar da, reformların çok aşırı gittiğine inanmaktaydılar. Mesela Zaba, Atatürk'ü "büyük bir lider" olarak tanımlamasına

28

29

30

262

Yaakob Dasan, "Turki: Negara Islam Yang Mempunyai Kawasan di Dua Benua", Al­Islam, Temmuz 1978, s.42. Bu makalenin varlığını bana hatırlatan Dr. M. L. Lyon'a burada teşekkür ederim. Ayrıca, benzeri yorumlar için bkz., Zulkifli bin Mahmud, W arta Malaya: Penyambung Lidah Bangsa Melayu, 1930-1941, (Bangi: Universiti Kebangsaan Malaysia, 1979), s.68. Bkz., dipnot 8'e. Ayrıca bkz., V. Matheson ve A. C. Milner, Perceptions of the Haj (Singapore: Institute of Southeast Asiarı Studies, 1984) adlı kitabın 1. Bölümüne.Y akın dönemlerde Malaylar kendi hükümdarlarını herhangi bir ülkedeki monarşilerle aynı özelliklere sahip krallar gibi gördükleri anlaşılıyor. Bunun için bkz., baş editörün yazısına, Warta Malaya, 4 Şubat 1930. Mesela bkz., Roff, The Origins ... , s.l76,230; Zaba, "Malays and Religion", s.110, Harnka, Ajahku ... , s.l06-l07; Malayan Bulletin of Political Intelligence, Ekim/Kasım 1925, F.O. 371/11695, dosya no:26.

Page 12: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

rağmen, Türk erkeklerinin Avrupa şapkası giymeleri yönündeki emre karşı çıkan dini liderleri kovuşturmaya tabi tuttuğunu belirterek Türk hükümetini tenkit etmişti? 1 1926 yılında reformİst eğilimli İslamcı haftalık gazete olan Idaran Zaman, aynı şekilde benzeri endişeleri dile getirmişti. Bu gazete, Türkiye'nin "gelişmiş ürünlerini" göstermek amacıyla Avrupa şehirlerini ziyaret eden bir Türk gemisine atıfta bulunan bir Avrupa gazetesinden aldığı haberi yayımlamıştı. Habere göre, gemideki ürünler, Türk ticari malları ihtiva etmekle birlikte "yeni Türk kadını"nı da sergilemekteydi. Gemide Avrupa modasına uygun olarak giyinmiş ve saçları Avrupa stilinde kesilmiş kadınlar da vardı. Bu kadınlar, gazetecilere sigara içtiklerini ve dans ettiklerini, Türkiye'nin kadınlarının dışarda, hatta kendi eşleri yanlarında olmadığı halde özgürce dolaştıklarını anlatmışlardı.

Bu tür davranışlar, ldaran Zaman gazetesi tarafından çok aşırı görülüyordu. Gazetenin ifadesine göre, bu reformlar İslam'ın ilerlemesi için gereksiz şeylerdi. Gazete, geçmişte Türkiye'nin gerilemesinin Türk hükümetinin İslam'ın öğretilerini ihmal etmesi gerçeğiyle bağlantılı olduğu iddiasında bulunmaktaydı. 32

Yeni Türk devletinde İslam'ın bir kenara itildiği hakkındaki tenkitler, diğer birçok Malayca yazılarda da bulunmaktadır. 1962 yılında Şemsü'l Baharİn (Shamsul Baharin) tarafından yayımlanan dünya tarihi ile ilgili bir kitabın giriş bölümünde, İslam'ın Türk devlet sisteminden ayrılmasının müslüman toplumlar arasında bazı gürültülere sebep olduğunu ifade etmekteydi. 33 1980' de köktendinci bir bakış açısıyla yazan Azmi Muhammed Ali (Asmi Mohd. Ali), İslam dünyasında yaşanan tüm modernleşme hareketleri dahil Atatürk'ü de eleştirmişti. O, Atatürk'ü modernleşme hareketlerinde hakim bir şahsiyet olarak tanımlar ve Türkiye'nin Avrupa milliyetçiliği lehine İslam ümmetiyle olan bağını kestiğini ileri sürür. Azmi'ye göre ilerleme, İslam'ın kendi içinden gelmeliydi ve köktendinci Seyyid Kutup'un "toplumun İslam'ı şekillendirmesinin

31

32

33

Zaba, "Teguran dan Jawabannya", Abdullah Hussain ve Khalid Hussain, Pendita Zaba, s. 239. Bu yazı da ilk defa I926'daAllkhwan'da basılmıştır. I 2 Ağustos 1926, s.2. Bu makalenin daha geniş açılımları da, "Turki Baru (Yeni Türkiye)" adıyla 9, 16 ve 23 Eylül sayılarında bulunabilir. ldaran Zaman adlı gazete, Roffun, (The Origins ... , s.l65) ve Nik Ahmad'in ("Malay Press", s.51-52) çalışmalannda tartışılmıştır. ldaran Zaman gibi aynı editörün yönetimi altında bulunan Saudara adlı gazete de, Türkiye'de kadınlarla ilgili reformlara büyük ilgi duymuştur. Mesela bkz., 2 Şubat 1929 sayısına. Shamsul Baharİn, Malaya dalarn Tawarikh Dunia, cilt 3 (1962), s.120-121.

263

Page 13: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

aksine İslam'ın toplumu şekillendirmesi gerektiği" yönündeki görüşüne atıfta bulunur.34

Bu tür İslami eğilimli Malaylar'ın yazılarında, açık bir zıtlık görülmektedir. Bir taraftan onlar Atatürk'ün askeri başarılarını, Türkiye'nin yeni ilerleme ruhunu ve eski sistemin yıkılmasını tasdik ederler. Diğer taraftan da inkılabın beraberinde getirdiği reformların çok aşırı gittiği inancını taşımaktadırlar. Aslında bu durum, sadece Malay dünyasında görülen bir zıtlık değildir. Hatta, Kahireli büyük reformist ve köktendinci Reşit Rıza da Türkiye'nin "modem harp sanatında gösterdiği başarılı zaferlerinden" ve yeni yöneticilerin "yüksek liderlik vasıflaruıdan" etkilenmiştir. Ancak, aynı zamanda o Türk hükümetine tekrar İslam'a dönmesi çağrısında da bulunmuştur.35

Malay yönetici elitin, yani krallık taraftarı aydınlar ile Batılılaşma ve millileşme hareketlerinin aşırılığından etkilenen İslami eğilimli kimselerin dışında, Türk inkılabı Malay toplumunun diğer önemli bir grubu tarafından tamamen · samımı bir şekilde alkışlanmıştır. Bu grubun kendisine hangi etiketi verdiği açık olmamakla birlikte, Malaylı aydın Zaba onu tanımlamak için Kemalizm'in fikirlerini kullanmıştır.

Nitekim Zaba, 1936 yılındaMalay islamı'nda üç farklı grubun varlığına dikkat çeker: İlk iki grup, yakın zamanlarda ilmi yazılada ele alınmıştır. 36 Bunlar Zaba tarafından "Genç Grup" olarak tanımlanan Kaum Muda ve "Eski Grup" olarak tanımlanan Kaum Tua gruplarıdır. Zaba, Kaum Muda grubunun İslam'ın ilk orijinal ve sade öğretilerine dönüşü özlediklerini belirtir. Ancak bu grup, İslam'ın temel öğretilerinin modem dünyadaki yeni şartların ışığında belirli bir "uyarlamaya" veya "yeniden yapılanmaya" izin verdiğini vurgularlar. Kaum Muda grubu, Muhammed Abduh ve Reşit Rıza gibi Ortadoğu müslüman düşünürlerinin etkisi altında kalmışlardır. Kaum Tua olarak adlandırılan ikinci grup ise, mevcut düzeni değiştirmek isteyen Kaum Muda grubunu inkılapcı olarak adlandırmıştır. Zaba, Kaum Tua'nın Malezya' da çoğunlukta olduğunu iddia etmektedir. Malaylı

34

35

36

264

"Aliran Modemisme dalarn Islam", Al-Islam, Nisan 1980, s.28-32. E. I. J. Rosenthal, Islam in the Modern National State (Cambridge: University Press, 1965), s.75-76. W. R. Roff, "Kaum Muda- Kaum Tua: Innovation and Reaction Amongst the Malays, 1900-1941", K. G. Tregonning (ed.), Papers on Malayan History (Singapore: University of Singapore, 1962), s.l62-192, Roff, The Origins ... , bölüm 3.

Page 14: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

hükümdarlar ve onların adamlarıyla yakın bir ilişki ve ittifak içinde olan Kaum Tua, daha ziyade Suudi rejimi öncesinde Mekke' de dini eğitim gören Malaylı öğrencilerden oluşmaktadır. Kaum Tua "bugünkü çağdaş ve güncel fikirlere çok az veya hiç ilgi" duymamaktadırlar.

Zaba'nın tanımladığı üçüncü Malay grubu ise, "kendi hallerinde" olan bir gruptur. Üyelerinin çoğu İngiliz eğitimi almış ve hatta bazıları eğitimlerini Avrupa'da tamamlamışlardır. Onlar ne Kaum Muda ne de Kaum Tua gruplarına mensupturlar. Onlar "ultra ilericidirler." Onların dine karşı tutumları, Zaba'ya göre, "normal bir Avrupaimm din e karşı tutumu" gibi elir. Yani, "ilmi bir şüphecilik ve geniş düşüneeli bir tarafsızlık" şeklindedir. Zaba'nın ifadesiyle bu aşırı tutum "bugün Türkiye'de yönetirnde bulunan kimselerin de tutumu" gibidir?7

Zaba tarafından "Türk-tipi" olarak tanımlanan bu grubun ne ölçüde kendisini Türkçe terimlerle ifade ettiğini veya · ne ölçüde doğrudan Kemalist inkılabın tesiri altında kaldığını tespit etmek biraz zordur. Ancak, Malezya'nın ilk Başbakanı ve Türk-tipi grubun en belirgin üyelerinden biri olan Tunku Abdurrahman'ın (Tunku Abdul Rahman) Atatürk'ün milliyetçiliğini tasdik edici konuşmalar yaptığını biliyoruz?8 Milliyetçi tarihçi Zeynel Abidin b. Vahid'in ses getiren yorumları, halihazırda yukarıda belirtildi. Ayrıca, işte bu "Türk-tipi" gruptur ki, Birleşik Malay Milli Teşkilatı 'nın (United Malays National Organisation - UMNO) liderliğini oluşturmuş ve hala da oluşturmaya devam etmektedir. UMNO, Malezya'ya bağımsızlığını kazandıran bir parti olarak bugün de ülkede önde gelen siyasi bir gruptur. Kemalistler gibi UMNO liderliği de dinin politikadan ayrılması

37

38

Zaba, "The Malays and Religion", Tamadun Islam di Malaysia (Kuala Lumpur: Persatuan Sejarah Malaysia, 1980), s. 108-11 1. Bu makale, 12 Kasım 1936' da bir söyleşi olarak sunulmuştur. İnkılap öncesi Türkiye'deki gelişmelerin Kaum Muda'nın yükselişine etkileriyle ilgili olarak bkz., Sidek bin Haji Fadzil, Ash-Shaykh Muhammad Abduh: Suatu Tinjauan Kritis Terhadap Pemikirannya dan Rumusan Mengenai Pengaruhnya dalarn Masjarakat Melayu (Doktora tezi, Universiti Kebangsaan Malaysia, 1977 -1978), s.399-400. Tunku Abdul Rahman, "Önce Türkiye'nin kalkınmasını isteyen ve toprak yayılmacılığına kesinlikle karşı çıkan Atatürk'ü" büyük bir övgüyle anar. Alıntı için bkz., M.N. Sopie, From Malayan Union to Singapare Separation (Kuala Lumpur: University of Malaya), 1974), s.l30.

265

Page 15: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

gerektiği fikrini savunurlar.39 UMNO'nun İslam hukukunun Malay şahıs hukukunda giderek artan oranda önemli bir rol oynamasına izin verdiği doğru olmakla beraber,40 bu teşkilatın İngilizler'le karşılıklı işbirliği ve görüşmeler neticesinde kurulan bağımsız Malezya parlamenter sistemle yönetilen bir devlettir. Malezya, monarşiyle, yani anayasal bir monarşiyle yönetilen bir ülke olup, Batı tipi hukuki ve anayasal prensiplerle korunan bir devlettir. Bu prensipler, yönetici elitin siyasi düşüncesinde önemli bir boyutta yer etmiştir.41 Modem Malezya devletinde milliyetçilik, ekonomik gelişme ve ferdiyetçilik gibi Batı kaynaklı fikirler, özellikle Malay toplumu arasında önceden kestirilemeyen boyutta gelişmiştir.42 Bağımsız Malezya'nın yönetici elitinin bu kavrarnlara verdikleri önem ve ülkede laik, Batı-tipi siyasi bir sistem kurmaları, gerçekten onların Kemalist inkılapcıların hamurunda yoğrulduğunu göstermektedir.

İnkılabın fikirlerinden bu modemistlerin ne ölçüde etkilendiklerini tespit etmek oldukça dikkatli bir araştırınayı gerektirecektir. Biyografi ve otobiyografi türü Malezya' da çok az gelişmiştir ve Malaylı liderler üzerindeki entellektüel tesirler hakkındaki bilgiler de çok nadirdir. Ancak 1938 yılında Penang'da İbrahim Mahmud tarafından yazılan bir kitap, Zaba tarafından "Türk­tipi" olarak tanımlanan üçüncü Malay grubunun oluşmasına Atatürk inkılaplarının aktifbir şekilde katkıda bulunduğunu ileri sürer.

39

40

41

42

266

Mesela bkz., Anwar Abdullah, Data Onn: Riwayat Hidup (Petaling Jaya: Perchetakan Abadi, 197ı), s.180. Rosenthal, Islam ... , s.292, 301. 1960'lı yılların başında yazan Rosenthal, (Türkiye ve Malezya dahil) birçok modern milli devletler ile İslam arasındaki bağı ve ilişkiyi değerlendirmiştir. O, "Malaylar (Türk modelini takip ederek) dinin politikadan ayrılmasından ve şeriatin sadece şahıs medeni hukukuyla sınırlı kalmasından memnun kaldılar" diyerek bu sonuca varınıştır. Bkz., A.g.e., s.301. Bu prensipierin Malaylı aydınlar tarafından bilindiği gerçeği, özellikle Endonezya hakkında tecrübesi olan bilim adamlarınca malumdur. Mesela, Prof. J. D. Legge 1969 sorunlu yılında Malezya'yı ziyareti sırasında bunu benim dikkatime sunmuştu. Eski UMNO gençlik hareketinin lideri Senu Abdul Ralıman tarafından editörlüğü yapılan Revolusi Mental (Kuala Lumpur: Utusan Melayu, 1973) adlı eser, Malaylar'ın modern ve Batı-tipi değer yargılarını benimsernesinde UMNO'nun büyük çaba sarfettiğini ortaya koyar ve bu konuda bu eser iyi bir örnek teşkil eder. Dönemin Başbakanı Tun Abdul Razak giriş bölümünde Malaylar'ın ilerlemek için yeni değer yargılarını benimsernesi gerektiğini açıklamıştır. Malezya hükümetinin ideolojik "millet oluşturma" çabalarının bir anlatımı için ayrıca bkz., J. Funston, Malay Politics in Malaya (Kuala Lumpur: Heinemann, 1980), s.269-270.

Page 16: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

İbrahim Mahmud tarafından yazılan Türkiye ve Medeniyeti43

adlı bu kitap, Türk inkılabının prensiplerini ayrıntılı bir şekilde açıklar ve yazar bunu öyle bir üslupta yapar ki, bu prensipierin okuyucular üzerinde bir etki yapmasını arzular. Tunku Abdurrahman veya meslektaşlarından herhangi birisinin bu kitabı okuduğunu bilmiyorum; ancak sadece şunu söyleyebiliriz ki, kitabın giriş ve sonuç bölümünü içeren sayfalarında yazar bu kitabın Malay halkı için faydalı olacağı ümidini ifade etmiştir.

İbrahim Mahmud herşeyden önce gelişme (kemajuan) ile ilgileniyordu. O, yeni Türkiye'yi "İslam'da" ilerlemeyi başaracak ilk ülke olarak takdim eder ve kitabına Türkçe "Kitab Mustafa Kemal"44

adlı bir eserden uzun bir alıntı yaparak başlar. İbrahim Mahmud tarafından zikredildiği gibi kitabın Türk yazarı Batının ilerlemesinin üç temele dayandığını açıklar: Birincisi, insan haklarıdır; yani kitapta açıklandığı üzere insanlar özgürdür ve onlar özgürce yaşamalıdırlar. İkincisi olarak ilerleme milli bir düşüneeye dayanır. .Zamanımız milliyetçilik çağıdır (yani insanların çeşitli milletiere ayrıldığı bir çağdır). İlerlemenin üçüncü temeli ise, tutumlu olmak ve sebatlı çalışmadır. Halk, düşünce yapısını değiştümeli ve A vrupai usulleri takip etmelidir. Bu durum, halkın alışkanlıklarında bir değişikliği gerektirir; eğer ilerleme başarılacak ise, bu gereklidir.

Bir Türkçe kaynakta açıklanan ilerlemeyle ilgili bu üç temel prensibi belirttikten sonra, İbrahim Mahmud Batı-tipi kavramların, özellikle milliyetçilik fikrinin Türk halkına nasıl aşılandığını açıklar. Okullarda ve toplantılarda, Türkler sesli bir şekilde "Ben bir Türk vatandaşıyım (reaya Turki) ve ülkemin menfaati için kendimi bir köle yapmaya her zaman hazırım." Gibi hitabede bulunurlar. Okullarda her sabah öğrenciler "Türküm, doğruyum, çalışkanım... Yurdumu ve milletimi özümden çok severim. Hedefim ilelebed ilerlemektir. Hayatım, ülkem içindir..." gibi ibareleri söylerler. Öğretmenierin bu ifadelerin ne anlama geldiklerini öğrencilere genişce açıkladıklarını ekler. Onlar öğrencilere "Türkiye", "vazife" ve "çalışkanlık" gibi kelime ve kavramların anlamlarını açıklarlar. Bu tür kavramların öğrencilere öğretilmesiyle ilgili metotların da, İbrahim Mahmud tarafından uzunca eserinde ele alınır.

43

44 Yukarıdaki 24 nolu dipnota bakınız. Kabil Adam, Kitab Mustafa Kemal.

267

Page 17: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

Türkiye ve Medeniyeti adlı kitabın Türk reformlarını tartışma usulü, yani ilerlemenin temelleri ve halk arasında Batılı fikirlerin yayılmasıyla ilgili detayların da dahil edilmesi gerçekten özel bir ilgiyi gerektirmektedir. Bu konular kitapta okuyucunun özelllikle faydalanacağı hususlar olarak dikkat çekilir. Okuyucu sadece Türkiye'deki gelişmelerden haberdar edilmez; aynı zamanda ona Batılılaşma'nın ne olduğu hususunda eğitici tavsiyeler de verilir. Malay literatüründe öğretici eserler çok yaygındır;. mesela, halk hikayeleri çoğu zaman eğitici bir gayeye sahiptir.45 Işte Türkiye ve Medeniyeti adlı eser de, böyle öğretici bir geleneğin ürünüdür. Gerçekten yazar daha sonraları Malayca eserlerde yaygın olarak kullanılan kelime ve kavramları iyi bir şekilde tanımlar. "Milliyetçilik", "cumhuriyet", "'Sosyalizm", "ekonomi", "demokrasi" gibi terimierin hepsi kitapta açıkca izah edilmiştir. Bazı durumlarda, adeta uygun bir tanımlamayı bulmak için uğraşılı bir görevi yaparca~ına Arap alfabesinden ziyade Latin alfabesine uygun olarak yazılan Ingilizce kelimeler kullanılmıştır.

Bu tür terimierin kitapta tanımlarının yapılması46 ve yazarın da Kemalist inkılapla birlikte alınan tedbirlerin çok açık bir şekilde izah edilmesini gerekli görmesi, o dönemde Malezya' da modem bir siyasi şuurlanmamn yetersiz olduğunu gösterir. Kitabın bu özellikleri bizlere 1938'de birçok Malaylı'nın hala politika veya ekonomi hakkında çok az, hatta hiçbir şey bilmediğini hatırlatmaktadır. Çünkü onlar, kendi sultanları ve onların devletleriyle özdeştirler ve şunu söyleyebiliriz ki, onlar siyasi meselelerini tamamen kendi hükümdarlarına bırakmışlardır. Yeni sömürge şehirlerinde yaşayan ve okullarda yeni fikirlerle karşılaşan diğer Malaylar da, belki de benzeri siyasi fikirleri ve sosyal şartları daha yeni yeni tanıyorlardı. Ancak, Batılı anlamda onların siyasi düşüncesi, yeterli ve ileri seviyede olmaktan uzaktı.47

45

46

47

268

Mesela bkz., W.E. Maxwell, "Penglipor Lara: The Soother of Cares", Journal of the Straits Branch of the Royal Asiatic Society, XVII (1886), s.87-115, A. C. Milner, Kerajaan: M alay Political Culture on the Eve of Colonial Rule, (Tucson: University of Arizona Press, Association for Asian Studies Monograph XL, 1982), s.86-87. Zaba, 1941 yılında Malaylı gazetecilerin bu tür terimleri Malayca'ya çevirmede çok büyük sıkıntılar çektiklerini söyler. Bkz., a.mlf., "Malay Journalism in Malaya", JMBRAS, XIX, 2 (1941), s.24. Siyasi terimierin uyarlaması için bkz., Mohd. Taib Osman, The Language: the Editarials in Malay Vernacular Newspapers up to 1941, (Kuala Lumpur: Dewan Bahasa dan Pustaka, 1966), s.3. Bu kitabın yazarı, Türkçe terminolojiden bazı kelimelerin alındığına dikkat çeker. Bkz., A.g.e., s.12-13. W. R. Roff, Malay milliyetçiliğinin kökleriyle ilgili çalışmasında İkinci Dünya Savaşı öncesinde Malaylar arasında milli bağımsızlık düşüncesinin halkı mücadeleye çağıracak bir konuma yenice geldiğini belirtir. Bkz., Roff, The Origins ... , s.256.

Page 18: İNKILABININ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01535/1998_5/1998_5_GOKSOYIH.pdfHikayat Hang Tuah adlı çok meşhur bir Malay hikaye kitabında detaylı olarak anlatılmıştır

İki savaş yılları arasında bu tür modem siyasi bilinçlenmenin eksikliğini hatırlamamız gerekir. Her ne kadar bilim adamları söz konusu dönemin sosyal ve siyasi oluşumları ve teşkilatlarına dikkatli bir şekilde önem vermelerine rağmen, entellektüel gelişmeler hakkında hala çok az şeyler yazmışlardır.

İbrahim Mahmud'un Türkiye ve Medeniyeti adlı kitap gibi eserler vasıtasıyla Kemalist inkılabın Malaylar arasında modem ve Batı düşüncesinin gelişmesine katkıda bulunduğunu söylemek gayet mümkündür. Sömürge yönetimi ve Batı eğitim sistemi altında kazanılan tecrübe, özellikle İngilizce konuşan Malaylar arasında zamanla Batı siyasi fikir ve kavramların gelişmesini sağlayacaktır. Ancak, bu tip malaylar ve hatta belki de sadece Malayca okuyabilen kimseler için Türkiye ve Medeniyeti gibi kitaplar çok etkili olmuş olabilir. Ca vi (yani Arap) alfabesiyle yazılan ve sadece Avrupa toplumuyla değil aynı zamanda önde gelen bir İslam gücü ile ilgili olan bu kitap, Malezya' da modem siyasi fıkirlerin gelişmesine katkıda bulunmuş ve dolayısıyla Malay toplumunda Zaba'nın tanımladığı Türk-tipi grubun üyelerinin çoğalmasını sağlamış olmalıdır. Bağımsızlık sonrası Malezya' da bu grubun önemini ve etkisini dikkate aldığımızda, bunun çok iyi bir başarı olduğu görülür. Bununla birlikte aynı şekilde Türk inkılabının Malezya'daki devam eden etkilerinden biri de, Zaba'nııi tanımladığı "Türk-tipi" kategorisi adıyla anılan bir kategorinin oluşmasıdır. "Türk tipi" bir liderden bahsetmek, siyasi ve dini görünüşü farklı bir tipte şekillenmiş bir kimseden bahsetmek anlamına gelmektedir. Yani Türk inkılabı, İslam toplumlarında kullanılan terimlerle ifade edilirse, modem ve Batılı bir siyasi şuurlanma tavrı ve hareket tarzı üretmiştir. Malezya'da, Endonezya'daki Sukamo ve Natsir arasında olduğu gibi karşılıklı ateşli bir tartışma konusu olmamıştır; ancak Tunku Abdurrahman'ın Atatürk'ün milliyetçilik anlayışını tasdik edici bir şekilde konuştuğu gibi İslam hukuku adına Kemalist inkılaba karşı çıkan ve yakın zamanlarda önemli bir Malaylı siyasetçi olan birisi de Malezya'nın yeni Başbakanını "Kemal Atatürk-Tipi" bir lider olarak tanımlamıştır.

269