• .

piiıı Tuluy İle Papandreu Arasında Yapılan Görüşme Esnasında K ıbns

■ p Sorupupun İki Ülkenin Yüksek Menfaatlerine Uygun

I j| B ir Çözüme Ulaşması İsteği Karşılıklı O larak Belirtildi

george Papandreu, Türk Hükümetinin Sürüşüne Ortak Olduğunu ifade Ettiıwrrrî~"nr"r"v"-------— ------ " "v------r ..........wıı;î~nıyrf~ı~nfnıiıWıvı7riiı'~Tviii'>TTitiı'ıiır>MMi»i[iTiı>ıiır^M»ıiirHiıııııwMWiM«ıı«rıitıwıriı... »m ıııı ı au saaaaaaaaaaaaaaM aaaaaaaaaaaaaar

TÜRK-YUNAN GÖRÜŞMELERİ KARŞISINDA ÇILGINA DÖNEN RUM YÖNETİMİ, TOPLUCA İSTİFA EDECEĞİ TEHDİDİNDE BULUNMIYA BAŞLADI f

ATİNA:Türkiye Radyolarının bildirdiklerine göre, Atina Bü- i

rükelçimiz Turban Tuluy, dun Yunanistan Başbakanı { George Papandreu tarafından kabul edilmiştir. Bu görüş me sırasında Büyükelçi Turhan Tuluy, Yunan Başbaka­nına Türk Hükümetinin K ıbns sorunu ile ilg ili konular­da Yunan Hükümeti ile görüşmek ve işbirliği yapmak konusundaki iy i niyet ve isteğin i söylemiştir.

Anadolu Ajansının özel mu < habirinin bildirdiğine göre, 1 Başbakan Papandreu da Yu { nanistan Hükümetinin ayni

(Devamı 2. âayfada)<•!•<•<••>••• ■ımııııııııııtııııııııııııııııiKiiMimı Q|

^ B o z h u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASİ GAZETE

Adli Müzakereler ve Kıbns Rumian

Türkiyeuin iy i b ir niyetle 1 ikili müzakerelere ha-

hişker tutumu Yunanistan tarafından da benimsenmiş olacak ki ayni temayülü gös­termiştir. Bu görüşmelerin mfisbet veya m enfi nasıl b ir amaca bağlanacağım şimdi­den kestirmek mümkün de- ¿üdir- Ancak şu vark i duru­mun mam hanna intikal et­mesi muhtemel harp tehlike­sini hiç olmazsa şim dilik ualtmıştır.

Bu taraftan K ıbns K u m fanatikleri v e b ir kısım kana susa­mış gazeteler bu görüşmele­re cephe almış ve b ir takım sapık fikirler ortaya atarak Sürüşmeleri sabote etmek yönünü tercih etm işlerdir. Buna rağmen Yunanistan, Kıbnstan gelen akortsuz fer­yatlara kulak «m a lla n nor­mal temasları idam e ettir­mek azim ve kararında oldu- Sunu icraatıle göstermekte­dir.

(Devamı 6. sayfada)

SA YI 5038 Y U 14 - S A L I 1 H AZİR AN 1965 - FTATI 1$ M İL

Dizilip Basıldığı Yer: BOZKUBT BASIM EVİ, 144 Girae Caddesi, Lefkoşa Sahibi ve Umumi Neşriyat Müdürü: CEMAL TOGAN - Mes’ul Yazı İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAN

Yedi Günlük Resmi Bir Ziyaret için Dün Ankaraya Vasıl Olan

Hindistan O Başkan Yardımcısı Dr. Zakir Hüseyin'a Göre

S e lf - Determinasyon S a d e c e ü lk e le rin Bağımsızlığa Kavuşması için Kullanılmalıdır

ANKARA :

7 gün süre iie Anavatan Türkiyeyi resmen ziyaret edecek olan Hindistan Cum hurbaşkan Yardımcısı Dr. Zakir Hüseyin, dün saat 12.10 da uçakla An­karaya vasıl olmuştur. Ya­nında Dışişleri Bakanlığı üçüncü kâtibi ve özel yardımcım bulunan Konuk Cumhurbaşkan Yardımcısı Esenboğa Hava Alanında askeri törenle karşılanmış­tır. Dr. Zakir Hüseyin’i kar şılayanlar arasında Cumhu riyet Senatosu Başkanı En­

ver Aka, Dışişleri Bakanı Haşan İşık, Cumhurbaşkan­lığ ı Genel Sekreteri Nasır Zeytinoğlu, Dışişleri Bakan lığ ı Genel Sekreteri Büyük­elçi Halûk Bayülken ile Sovyet ve Hind Büyükelçüe ri de bulunmakta idi. Zakir Hüseyin, uçaktan indikten sonra kendisini karşılama­ya gelenlerle tanışmıştır. Daha sonra Konuk Devlet Adamı ile Cumhuriyet Sena tosu Başkanı Enver Aka Plâtforma çıkarak Türk ve Hind M illi marşlarını dinle inişlerdir. Konuk Cumhur­başkan Yardımcısı Şeref

Kıtasını denetledikten sonra Esenboğa Hava A lan ı Şeref salonuna girip b ir süre ya- nındakileTİe birlikte dinlen m iş, Senato Başkanı Enver Aka ve Dışişleri Bakanı Ha san lşık’la bir süre görüş­müştür.

Türkiye radyolarının b il­dirdiklerine göre. Konuk Cumhurbaşkan Yardımcısı Dr. Zakir Hüseyin Eaenbo- ğa Hava Alanında Ankara­lIlardan müteşekkil büyük tür kalabalık tarafından karşılanmış ve kendisine buketler takdim edilmiştir.»ama»— — — — s»eesseaassasaees—ıiMmnnM«n ııııııı

II T h a n t, Galo P la za ’ yı Kıbrıs’ a GöndermiyecekKIBRIS RUMLARI, PLAZA'NİN KIBRISA GÖNDERİLMEYİSİNİN SORUMLULUĞUNU PAPANDREU‘YA YÜRLÜYORLAR

LEFKOŞA:

D Thant’m Sabık K ıbrıs Arabulucusu G alo P lazayı Bıbnsa göndermiyeceğini bildirmesi, K ıb rıs Rumları utanda b ir bom ba tesiri yaratmış, Rum Siyasi Çevre- teri bu durumun sorumlulu tunu çeşitli am illere ve kişi tere yüklemeye baştamışlar-

Birleşmiş M illetler Ge- P®i Sekreteri U Thant, bu tu anuu ile Makarios’un tek lifi ti reddetmiş bulunmakta- f f l Bilindiği g ib i Başpisko- |H Makarios, Galo Plaza’mn

1 gönderilmesi için Ge­

nel Sekreter U Thant’a müra caatte bulunmuştu. Siyasi Çevrelerdeki yaygm kanaate Makarios’un müracaatından sonra Türk Hükümetinin Plaza’mn şahsına ve arabulu culuğuna karşı olduğunu yeniden teyid etmesi, D Thantı Plaza’y ı Kıbrıs’a gön dermekten alıkoymuştur.

Rlrteşmiş M illetlerin K ıb­rıs’a karşı ilgisinin zayıflar mak üzere olduğuna işaret eden Rum Basını, Tiirk-Yu- rtan ik ili müzakereleri ve Türk Muhalefeti yüzünden l i Thant’m PlaaaYı Kıbnsa

göndermeye istek li» olduğu mı belirtmekte ve Türkiye nin bu konuda oynadığı ö- numit role dikkati çekmekte dirier.. Rum Basınına göre Türkiye Kıbns TUrkleri üs Sumlar arasında görüşmeler yapılmasına muhaliftir ve Plazanm Kıbrıs’a gelmesine, bu yüzünden muhalefet et­mektedir. İngilizlerle Ameri kalılarm Ttirkiyenin rmıHui« f etini desteklemekte olduğu nu belirten Rum Pla-za Raporuna, TUrktyenin ya nısıra boa hatılı devletlerin de tepki gösterdiğini ifade etmektedir. Dünkü Ttaarros'

gazetesi bu durumun bütün sorumluluğunu Yunsa Baş­bakanı Papandreu'ya yükle­mekte vs şöyle demektedir: •‘Papsadrea’lnm kararan po li tikası yüzünden Gale Plaza Kıbnsa gelmiyor. Sebeb: Türk-Yanan n S a k a d e ıL ”

bu arada küçük bir çocu • ğun Hind Kolonisi ile tan ı­şırken Dr. Zakir Hüseyin’in boynuna çiçek taktığı gö­rülmüştür. AnkaralIlar Za­kir Hüseymin üzerine gül yapraklan yağdırm ışlar, ko nuk Cumhurbaşkan Yardım cu ı ise bu sıcak ve samimi m isafirperverliğe elin i sa l­layarak ve tebessüm ederek

mukabele etm iştir.

TJLT/TE ÖZEL BEYANAT Dr. Zakir Hüseyin, Türki­

ye Radyolarına şu özel be­yanatı verm iştir;

"Bu büyük ülkeye lose bir ı lyaıetie bulunduğum ve mümtaz devlet adamları n ida tanışmak fırsatını bul

(Devam ı 6. sayfada)

RUMLAR SİMDİ DE YUNAN

ASKERLERİNİN ADADAN ÇIKIP

GİTMELERİNİ İSTEDİLER

GAZETEMİZ BUGÜN

6SAYFADIR

Rum gençlerinin askere* alınması konusunda M aka I rios’a karşı açılan şiddetli savaş devam etmektedir. Oğ rtnildiğine göre 28 Mayıs günü Leymosunun Dimokra dtya Mahallesinde oturan AKEL Komünist Partisine mensup Rum kadınlan, Rum gençlerinin askere alınması İni protesto mahiyetinde biri nümayiş yapmışlardır. Maka rios aleyhinde parolalar bey kıran Rum kadın lan. Yunan Asker lerinin adadan çıkıp gitmelerin i de talep fitm işler «îir. Nümayiş, Rum Kadınlar B irliği Lokalinde başlamış ve süratle gelişm iştir. Nüma yişten sonra, 28 hbyıs gecesi üzerinde Rumca E ve B harf teri yasalı m iğferler giym iş bulunan Rum gençleri geç vakitlere kadar Dbnokradiya Sokağında devriye genmişler ve herhangi b ir hadiseyi ön temek m tedbirler mhmş- terdir.

Başkan Gürsel Fransız Elçisi 3e Görüştü

ANKARA:

Türkiye Radyolarının bil­dirdiklerine göre. Anavatan Cumhurbaşkanı Cemal Gür­sel. Tüıkiyeden ayrılışı dola yısıyle kendisine veda etme ye giden Fransa’m a Ankara Büyükelçisi Bem ard Hardı on 1ı diin saat 09.30'da kabul ederek kendisi i » b ir süre görüşmüştür. 1“ ıııııT ııııTgelA m Cemal Gürsel, saat 10.00 d » da Aydın Vahşini kabul etmiştir.

SAYFA: t SALI 1 HAZİRAN IMS

YUVARLAK M ASA :

FIRSATI DEĞERLENDİRMEKRum liderlerinin mal bulmuş mağrubi gibi, |

dört elle aanlchklan bir "P lâxa" re "Plâna ra­poru" vardı. İkide bir Plâza*nm hazırlamış oldu* I ğu raporun mâ&bet taraflarım (müabet deyimin­den neyi kasteddikleri pek belli değil) uygula­mak için Plâzamn Kıbnsa gönderilmesini U Thant'tan isteyip durdular. U Thant ta nihayet sorumluluk tny y rm bir insandır. Durmadan Rum liderlerinin arkalarım sıvazlamanın yetkisi ile bağdaşmadığını az da olsa anlamış durumdadır. Bu anlayışla Plaza'mn adaya gönderilemiyece- ğini açıkça Makarlosa bildirmiş.

Bu Plâza dalgası da böylece kapandıktan sonra, şimdi Rum liderlerinin neyi kendilerine iş edinecekleri doğrusu meraka değer. İster mi­siniz bu seferde Gyani d iye tuttursunlar? Niçin olmasın? Gyani, Türk menfaatlerine açıkça cep he aldığı ve yetkilerini tarafsız olarak kullana­madığı için görevinden alınmıştı Şimdi, "Ü le de GyanL Biz G yani'ye sevdalandık. O adaya gel mezse rahat durmayız" d iye U Thant'a haber salmağa kalkışmaları bizi hiç ama hiç şaşırt­masın.

ö y le anlaşılıyor ki karşımızdakiler hâlâ du­rumun vahametini kavramış değillerdir. Hâlâ, eski tedhişçi zihniyetiyle hareket etmekte, hâlâ Türldyeye kafa tutmak hinciyle yangı tutuşmak ta ve hâlâ Türldyenin gücü karşısında kapıldık­ları aşağılık duygusu kuyusunda çırpınıp dur­maktadırlar. Bugün ayaklarına kadar gelen bir fırsat vardır. Türk-Yunan yakınlaşması nispeten yaratılmış, bir anlaşma ortamına girilmiştir. Veya girileceği sanılmaktadır. Rum hükümetini teşkil edenlerin bu durumda yapacakları,, biz manda inadıyle, sağa sola boynuz sallamak değil, bu ortamı yaratmak için gayret sarf etmek ve meselenin, bir harbe meydan verilmeden hal 1 edilmesini temin etmektir.

Ada Rumlan. eğer arkalarında dağ misali hissettikleri htlekftr Amerikayı ebediyyen destek olarak göreceklerini sanıyorlarsa bu yolda al­dandıklarını peşinen bilmelidirler. Vaktiyle Yunanistan da Anadolu toprağına aç bir kurt gibj saldırırken, arkasında bir değiLbir çok dev­leti hissediyor, ve açıkça destek de görüyordu. Netice ne oldu? Yunan milletine sorulursa Dum- lupınar, yenilgisinin bütün suçu, kendilerini des­tekleyeceklerini söz verdikleri hadde yan yolda bırakan devletlere aittir. Bu olay, bu tarihi ger­çek, Rum idaresi için birşeyler ifade etmelidir. Bugün kendilerine vadedilen yardım ve destek, yarın parlayan Türk süngüsü karşısında bir ka­rıncadan daha aciz kahr. Bel bağladıkları, arka­larını verdikleri dağlar birer birer göçer. Ortada öylece kalakalırlar. Eğreti ata binmenin erken inmek gibi bir neticesi olabileceği şimdiden he­saplanmalıdır.

KarşmusdakJlerin bugünkü tutumlarında biz değişiklik yapmachklan müddetçe, problemin daha uzun müddet devam ederek, neticeye bağ- lanmasının güç olacağı aşikârdır. Çünkü, anla-

I şdmaz bir deve kini fle hareket ederde, herşeyi | yapabileceklerini sanmak ve hele, Türldy enin | soğukkanlılığından kendi lehlerine manalar çıka | rar ak bunu alabildiğine istismara kalkışmak el­

bette kİ iy i bir netice vermeyecektir.Plâza meşelerini Rum Bdererinin, kendimi

ne gelmeleri için bir fırsat olarak değerlendiri­yoruz. Bu fırsatı da değerlendirmekte eskiri gibi isteksizlik göstermekte devam edildiği müddetçe "Hazb bulutlarını" Mm*»* kendiler bu adamn semalarına toplamış olacaklardır..

(Birinci sayfadan kalan) iy i niyet ve isteklere ortak olduğunu ifade etmiştir. Pa- pandreu-Tuluy görüşmesin - de, k ıbns Sorununun iki Ü1 keiıin yüksek menfaatlerine uygun ve Türk-Yunan ilişki leıinin korunması ve gelişme sine yol açacak bir çözüme ulaşması isteği karşılıklı ola rak belirtilm iştir. Başbakan Papandreu’nun görüşmeler konusunda izhar ettiği bu iyi niyet ve istek, Ankara Siyasi Çevrelerinde memnuniyetle karşüanmıştır. SKURDEOSLA GÖRÜŞME Güvenilir Kaynakların Ati

na’dan bildirdiklerine göre, Tuluy’un Papandreu ile yap tığı görüşme sırasında Yu­nan Dışişleri Bakam Kosto pulos da hazır bulunmuştur. Papandreu’ya Başbakan Su­at Hayri Ürgüplünün iyi ni­yet mesajım veren Tuluy’un Yunan Başbakanına Türkiye nin Kıbns Konusundaki örüşünü açıklıkla izah ettiği

ne İnanılmaktadır. Tuluy-Pa- pandreu görüşmesinden son- ya Yunan Dışişleri Bakam Kostopulos, derhal Dışişleri Bakanlığına dönmüş ve Yu­nanistan ın Yeni Ankara Bü­yükelçisi Aleksandr Skurde- os’u makamına çağırarak kendisine Türk-Yunan görüş melerinin seyri hakkında bilgi ve talimat vermiştir. Skurdeos Ankara’ya, Papand reu’dan ürgüplü’nün mesa­jına b ir cevap götürecek­tir.

SKURDEOS ANKARA YA GİDİYOR

Yunanistanın Yeni Ankara Büyükelçisi Aleksandr Skur deos’un bugün hava yolu ile Ankara’ya gitmesi beklen inektedir.. Skurdeos’un Anka

SALİH ÇELEBIOÖLU

DAKTİLO MÜSADERE EDİLDİLEFKOŞA:

Makanos Yönetiminin söz de Polisleri, utanç barikatla nnda Türklere a it eşyaları kanunsuz olarak müsadere- ye devam etmektedirler. Bu cümleden olmak üzere Mağu sa Kııpınnıfairi Utanç tında b ir Türk aracını araştı ran Sözde Rum Polisleri, Yayiaköy İlkokulu Müdürü­ne ait b ir daktiloyu tounnv suz olarak müsadere etmiş­lerdir. Türk Yolcuların b ii - tün itirazlarına rağmen Rum Sözde Polisleri kanunsuz bir

zaptettikleri daktilo yu teıte etmemişlerdir. (Hay, CTtanç Barikatında görevli

bulunan Birleşmiş M illetler Barış Askerlerinin gözleri önünde cereyan etmiştir.

Ateş Açma OlaylarıRumlar zaman «mum tabi

rik mahiyetinde Türk kestin! ne ateş etmeye devam etmek teetirier. Bu cümleden olmak üzere evvelki akşam gece ya rısmdan biraz sonra Leflcoşa varoşlarından İncirli İstika­metinden bir (farbe atışı dün sabah saat 05.45’de de Kaymaklıdan U r el ateş İşi tilmiştir. Bu olaylar hakkın da daha fazla bilgi edinmek mümkün olamamıştır.

( B O Z K U R T ) ... .... ............................. ............. - ....................

Geoıge Papandreu, Türk Hükümetinin Görüşüne Ortak Oduğunu İfade Ettira’ya muvasalatı ile Türk-Yu nan ikin görüşmeleri daha yoğun bir hal alacaktır. Yu- nanis tanın eski Moskova Bü yükelçisi Aleksandr Skurde­os, Kıbns Konusundaki Türk-Yunan ik ili görüşmele­rinde önemli vazife ve so­rumluluklar yüklenmiş bu­lunmaktadır. Bilindiği gibi kısa bir süre önce basma bir demeç veren Skurdeos, Türkiye Ue Yunanistan ara • sındaki bugünkü anlaşmazlı­ğın geçici olduğunu söylemiş ve Kıbns Meselesinin görüş meler yolu ile, banşeü U r şekilde erken bir zamanda çözümleneceği ümidini izhar etmişti..

İSTİFA TEHDİTLERİ YÜKSELİYOR

Bu arada Kıbns Rumlan, Türkiye ile Yunanistan ara­sında olumlu bir şekilde ge üşen bu görüşmeler ve kar şılıklı temaslan büyük bir endişe Ue izlemektedirler. Bu görüşmeleri akamete uğ­ratmak için şimdiye kadar elinden gelen her türlü gay reti harcayan Makarios, bü tün bu gayretlerin netice ver memesi üzerine şimdi de is­tifa edeceğine dair tehditler savurmaya başlamıştır. Rum haber kaynaklarının belirt­tiklerine göre, Makarios Yö netimi, Türk-Yunan görüşme İtrini bir türlü benimseyenle mektedir. Çünkü bu görüş­meler Kıbns Rumlanndan gizli olarak yapılmakta ve Makariosa görüşmelerle ilg ili olarak herhangi bir şey açık kanamaktadır. Ekarte edil­miş duruma düşmeleri Kıb­rıs Rum İdarecUerini fazlası Ue endişelendirmektedir.

TOPLUCA İSTİFA Rum Siyasi Çevrelerine

göre, K ıbns Meselesinin er­ken b ir zamanda Türkiye ile Yunanistan arasında halledU mesi için Amerika yeni bir tek lif sunmuş bulunmakta­dır. Ayni kaynaklar, bu plâ­nın Makarios’a açıklanmadı ğını, fakat Makarios’un bunu yabancı bir devletten öğren meye muvaffak olduğunu be lirtmektedirler. Rum Bakan lar Kurulu son toplantısında EN0S1S karşılığında Türkiye ye toprak verilm esi ve gizli­lik içinde devam eden Türk- Yunan görüşmeleri konuşa nu yeniden ele alm ış ve Kıb nsta b ir Türk üssünün kurul masının Federasyona yol aça cağı kanaatine varılm ıştır. Makarios Yönetim i, Türk-Yu nan görüşmelerine ve bu gö­rüşmelerde varılacak herhan gi b ir uzlaşmaya halâ muha

le f et etmektedir. Makaria un bir sözcüsü, Rum Baan na bu konu ile ilgili olan şu açıklamayı yapmıştır

“ ENOSIS karşılığında Tü. kiyeye üs olarak Kıbns To rağı verilmesini derpiş ede herhangi bir teklifi veya b çaresini reddederiz. Böyi b ir hal çaresi ne bizim içi ve ne de Kıbns Halkı içi kabule şayan değildir. Hanı taraftan gelirse gelsin, hri lara müsamaha göstermiyec ğiz.. Gerekirse Hfikfimc olarak topluca istifa etme! ten ve halkı bir pkbtttl görüşlerini açıklamaya çağı maktan çekinmeyeceğiz. Yı pılacak bir plebisitte, lulhı yalnız karşılıksız ENOSt! lehinde karar vereceğine e küçük bir şüphemiz dal yoktur.”

TOPEL KÜLTÜR DERNEĞİ SAN ’AT KOKTEYLt’NI

BUGÜN SAAT 2.30 DA TALEBEYE

G E C E 8.15 D E H A L K A

Z A F E R S İN E M A S IN D A

TAKDİM EDER

B iletler; Sinem a gişesinde satılmaktadır.

Şeker Sigorta

YANGIN

KAZA

TRAFİK

SİRKAT

( i İ M İ j R i B O Y U N I Î A H U Z U R . . .

KIBRIS TÜRK KOOPERATİF MERKEZ BANKASI LTD.

Tel: 72031-32-33

SALI 1 HAZİRAN 1965 m H iH iın m ıııiH iııu m m iH im m m ıı < B O Z K U R T | SAYFA: S

ARICILIKTA YENİ BULUŞLAR(H azırlayan: Ahmet KADI OĞLU)

Türk Arıcılar B irliği Başkam V I

35) Kovam fena b ir günde açarsanız ne olur?Eğer yağmurlu, bulutlu, soğuk, ortalıkta nektar

U çiçeklerin bulunmadığı k ıtlık günlerde veya akşam üzeri geceye yakın olarak kovanı açarsanız, kovan­larda çok m iktarda toplu ve sakin bulunan anlar bu halden memnun olm ıyarak ana-annm üzerine çullanıp yumak şeklinde toplanarak telef etmek teh İlkesi bulunduğunu unutmamalıdır. Kovanı açarak ana anyı görm ek için ılık güzel b ir havada saat ondan üçe kadar pek çok anların dışarıda tarlada bulunduktan zaman iş görm elidir.36) Ana-an (k ıra liçe ) öldüğünde ne olur?

Bir kovarım anası te le f olduktan sonra iki iiç hafta müddetle anasız b ırakıldığı takdirde yumurt layıcı işçi an ların meydana çıkacaklan şüphesizdir. Yumurtlayıcı işçi an ların bulundukları kovanın gü- meçlerinde yalnız erkek an .sü freleri görülür ve ge­rek erkek ve d işi gözlerine dağınık bir halde ve ba zan bir gözün içerisine 3 -4 yumurta bırakmak iize re karmakarışık b ir halde yumurtlarlar. Bu halde kovanın az zamanda söneceği muhakkaktır. Kovana yeniden ana mem esi koyarsanız bunu kabul etmiye rek öldürürler, hatta yeniden ana an konulmasını ıi«w istemeyip hemen te le f ederler.

Bir kovanda yum urtlayıcı işçi anlar görüldük­ten sonra bu kovanın islâhi imkânı yoktur. Yapıla cak yegâne işlerden b iri bu kovanın çerçevelerini anlanyle beraber çıkararak anlıkta bulunan diğer kovanlara birer çerçeve an koyarak taksim etmek­tir.

31) B ir M odem kovandan kaç okka bal alınır?Langstroth tip i kovanlardaki peteğin bütün

gözleri sıvanmış ise ik i okka bal ihtiva ediyor diye kabul edilir. 10 x 10 santimetre büyüklüğündeki bir gürüecin bütün gözleri sıvanmış ise 100 dirhem bal ihtiva ettiği kabul olunur. Bu hesaba göre 10 çerçe veli bir kovandan takriben 20 okka bal alınabilmek­tedir.38) Kışı geçirmek için b ir kovanda ne kadar bal bırakılmalı?

İyi b ir arının kışı salimen geçirmesi için kâfi derecede yem i bulunmalıdır. Sonbahar mevsiminde çiçek bulunmayan bölgeler kovanlarında 6 - 8 okka bal, yani 3 - 4 çerçeve sıvanmış bal bulunmazsa kış ta açlıktan öleb ilirler.39) Mum yapmak için an lar ne km i«- bal yerler?

Müsait ik lim şartlan altında bir okka mum imali için anlar a ltı okka bal yerler. Mum imali İçin fena şartlar altında devam edecek olursa her okka mum için sarf edilecek bal m iktarı 30 okkaya ka­dar çıkabilir. Şöyle k i ortalama alacak olursak her okka mum için 10 okka bal zay edildiği kabul edilir. Daha evvel belirttiğim gib i an lar balı yedikten sonra bir birleriyle yaklaşarak muayyen b ir sıcaklık huşu Ie getiririm’ ve neticede karınlarının alt kısmındaki uzuvlardan balık pulu şeklini andıran mum parça lan sızmaktadır.40) Bir okka bal ansı ve b ir modem kovandaki an miktan nedir?

Amerikan A rıc ılık Kültür Demeği Labratuar başkam Jas. I. Ham bleton’a göre b ir okka takriben 101)00 - 11,000 bal arısı ihtiva etmektedir. Normal modem b ir kovanda 60 ile 80 bin an olması icap eder ki fazla bal alınabilsin.41) Oğul an lar b ir yerden b ir yere nasıl taşınmak?

Normal veya sun'i oğullan b ir yerden bir yerenakletmek için en iy i usul te l kafeslerin içerisine dökülüp öyle taşınmasıdır. Böyle yapmakle an has­talıktan b ir yerden d iğer b ir yere ulaşmaz. Tel taşı ma kutusuna petek levhası koymak hastalıkların yayılmasına sebep olur.

NOT: Daha fazla b ilg i edinmek veyahut herhangi ter arıcılık eşyası satın almak İsterseniz, Lefkoşada Mahkemeler önü No. 21, T lirk Arıcılar TUrUgtn« mü­racaatınız m enfaatiniz icabıdır.

(Devamı Var)

TÜRK CEM AT MECLİSİ PİYANGO LARI

A LT IN C I KEŞİDE

Biletler: 100'er m illik 40 bin adet bilet çıkarıl­mıştır.

Çekiliş Tarih: 7 Temmuz 1965

İkramiyeler ;

Birinci ikram iye £1000Odacl İkram iye 900Üçüncü İkram iye 100

Dördüncü İkram iye so

4 adet £ 25lık 100

40 adet £5Tık 200

£1750

Yazan: HİKMET B İL

İstanbul’u, Milâttan önce 340 senesinde ilk defa Make­donya Kındı Filip muhasara etm işti Bundan sonra Istan bul 32 defa çeşitli m illet tara fundan muhasara «nıim iş. tır.

İstanbul’un fethinde bu * gün tarihçilerin ve mtttehas sıslann kabul ettikleri en önemli sebep, şüphe yok U , Fatih’in üstün stratejisi ile beraber muhteşem toplan

i— eseesssMSM— —i ii iimi ii ii i iiu wi >

B u l m a c a1 2 3 4

J1S i 7 I »

* □T T T T T T T

ınn

ra m a p o c a |4 a a D G B D D D O İ 5 rx w x D c a B

I7 c l u l m8 ■

9 a m m a m lSOLDAN SAĞA:

1. Eski NATO Genel Setere terinin ismi, 2. LAf arasında atalar sözüne benzer tanda söylenen nükteli lâf, 3. Tersi “inbikten geçmiş durumda saf ve temiz’* demektir, pek fazla dost sayılmıyacak ya • bancı, 4. İtalya’da Iğ ıl kule, "ilâve parça koy!" animnm da bir emir, 5. Nota, akar meddeler için kullanılan öl­çülerden, 6. "Kalburdan ge­çiri” karşılığı b ir emir, sıkı I köklü dişlerden, 7. Çevrilince Türk dostu eski b ir Fransız yazarının adı belirir (söylen diği gibi yazılmıştır), 8. İri İnin başka b ir adı, 9. "Kötü demek ve söylev" mânasına iki söz.

YUKARIDAN AŞAĞIYA:1. Çöl benzeri kurak an al

alanlşn (çoğul), 2. "Derisi kırmızıya çalar renkte Kindi çe" anlamına üç sök, 3. Dün yayı birlikte şereflendiren çift kardeş, amacına ulaşan,4. B ir balık cinsi. İki çalış­ma süresi arasındaki flsrta.5. Tersi b ir çeşit su yoludur, öğrenim ve tecrübe sayesin­de edinilen şeylerden (erkek adı olarak da kullanılır), 6. “Vücudundan buram buram sıcak damlalar çıkartacak tertibatı alt" karşılığı b ir emirdir, eskiden btede kan kocalar birbirlerine böyle seslenirlerdi, 7. Rota, erkek gömleklerine süs olarak bağ İanen, I. İk i ayrı ırktan kan kocanın birleşmesinden dün­yaya gelan çocuk böylodSr. Avrapada b ir şok memleket teri aşarak Karadentae dökü len nehrin yansı, 9. Bası bay vanlarm boyunlarım çerrafl yan, sahip

DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇORUMU

SOLDAN SAĞA:1. Gençosman. 2. üyeaık,

Ye, 3. Krallık. 4. Şark Afla, 5. Adese, t Nalmara, t. Ah g § Ece. | Tak, Via Ar, t Davar.

YUKARIDAN İŞ ARİYA:L OBçşaaat, 1 Adalar

3. Nekretfk. 4. Çarksız, 5 OdaEbeva, A M İa, E r, Y. Utre. A Ayıl, Acar, 9. Nakşa, Er.

«yen taraftriyle Bizans Sur­ları önüne 14 Batarya Y erleştirildl

Fatih’in Topları Günde

Sekizer Atış Yapıyorduolmuştur.

Top danan silâh, Avrupa'­da ilk defa 1« üncü yüzyılda kullanılmıştır.

EDİRNE’DE

İT o p , aym yüzyıl içinde Türk ordusunda da yer al­mıştır. Nitekim Koaova mey dan muharebesinde 80 kadar top Ue TUrklar yani topçuluk stratejisini düşmana göster- inişlerdir. Denebilir U Batı aiemt ue Uk defa olarak bu silâhın ne şekilde kullanıl- ması İcap ettiğini bu mey • dan savaşında TUrkleraen görmüş ve öğrenmiştir. Fa­tih, İstanbul surlarım döv­mek üzere devrin en büyilk toplarım Edirne’de mimar Mıı«ıihMıHn Ue Sanca Paşa giM kıymetli mühendislerine döktürmUştür. Onlara Macar asıllı Urban İsminde birinin de yardım ettiğini Batılı ta rihçüer yazarlarsa da, bu sa tın beleştik denen topçuluk ilminden haberdar olmadığı m zaman göstermiş ve U r­ban yaptığı b ir top la , bera­ber parçalanmıştır.

Fatihin Edirne'de döktür düğü ilk büyük top, tarihte ilk defa 800 kilo ağırlıfcnda kİ b ir taş gülleyi b ir m il tne saf ey» fırlatm ış re gülle, düştüğü yarde Od metre de­rinliğinde b ir çukur açmış­

tı. Dünyanın bu en büyük topu, Edirne’den İstanbul’a 80 çift manda ile çefcihniy- tir, TUrklar 7 kilometrelik surların önüne, bar b iri 4 toptan ibaret 14 batarya ha­linde »İlâhlarını tâbiye etmiş ler, muhasara boyunca da top dökmeğe devam etmiş - terdir.

Türk bombardımanı, Bi-

Haydarpaşa Ticaret Lisesi Mödörliigiindeıı

Okulumuzun yıllık A fiş Ser gtsttain 5 Haziran Cumartaal günü saat 16 ’dan lS*e ve 8 Haziran Paaar günü saat 9* dan 18*e kadar halka açık bulundurulacağı saygı ile du yundur.

Bu akşamkiNöbetçi Eczahane

A. KÜF!(saat 19.00 • 22,00

arası açıktırA

zans’ı dehşet içinde bırakm ış tL Bu kadar büyük çapta sİ İtin b ir arada rüyalarında büa BizanslIlar gOramealer dı. Surlarda basıl olan tahıl bat ise müthişti. B ir top ah tır atılm a», topçulardan b ir kısmı ağzından İçeriye kova larla zeytinyağı döküyorlar, b ir kısmı İse yağlı keçelerle namluyu sarıyorlardı. Bun­dan maksat, topun blrdenbi re soğuyup çetlamamaaıydı. Top kâfi derecede soğuduk­tan sonra silinip temizlenl- yor. haznesine barut dolduru lup tokm aklarla sıkıştırılı­yor, sonra güllesi yerleştiri­lerek surlara doğru ateşi eni yontu. Böyle b ir top günde en çok 7 - 8 atış yapabiliyor du.

Haliçte Boğaz dan 70 kadar gemiyi, karadan yürüterek indirip muhasarayı dört ta­raftan tamamlamış olmasına rağmen, Fatih, Uk anda ver miş olduğu katarda tarar at mis ve surları, an kuvvetli addedilen Toplaını Ue Edir­ne kaş» arsam daki kısm iler dan delm eğe m uvaffak ol­muştur.

YA B IN :

Türkler, İstanbul’a girince halkı Ayaeafj a’ya E M

buldular.

HAZIM REMZİ ‘ HÜRRİYET TİCARETEVİ’ NDEN

Zarurî Bir AçıklamaHikmet A fif Mapolar’ın (K itap Sarayı) yeni teşebbüsü

GENEL DAĞITIM Merkezi ile müeeseeemizin y a k ın veya uzak h iç bir ilgisi olmadığını, 1966 yılında ilk defa olarak başlatmaya muvaffak olduğumuz adaya uçakla mecmua ve gazete ithaline son 17 aylık devrede olduğu gibi en müşkül ve gayri müsait şartlar ¿tında dahi devam edeceğimizi, bir­çok kadirşinas müşteri, bayi ve satıcılarımızın soru ve şüphe terini alenen cevaplandırmak ve izale etmek gayesiyle açıkla nz.

Müaaaauam iîln senelerce aksatm aksam getirtm iye ve ad an ın her

*w« rfnwı şevkine muvaffak o lduğu m ecm uaların »a tış merice ileriy le , el­den eahy v e d a ÿ b e d a b a şağ ıd ad ır

HAZIM REMZİ “HÜRRİYET TICARETEVL Saray Oteh JUh. Lefkoşa TALAT TEVTÎK TICARETEVL ÖZSER YAŞBf TtCARETEVİ Mecidiye Sokak.EKTAR AZAOSLU TtCARETEVİ, Ayüşa,

ELDEN SATICI VE DAâRICOJUtt Gazel* Saham Ahmet Yarat Tama Menleş. Mehmet Sami Cabacafaa. Tabela Akran, VasS Abdülkadir. M ustafa Ahmet Ahmet Hakla. Halil S d h *

Sem alardaki Teerndd v e Soyllertm lBt

MAÔUSA: NECDET D öK M E C lO dlJD TtCAR ETEVİ LÀRHAEA: M EHM ET A U T lC A lE IE V t

LBCASO L— R AF: SA L İH ZA R İF O M " IB u lyel tlcaM tevT

Iflt ftS O fc AH M ET Ş A B A N

U N IE . N DSETIN REŞAT TtCARETEVİ.

H A Z IM R E M Z Î “ H ü r r iy e t T k a r e t e v T S A R A Y O T E L İ A L T I ,G IR N E C A D D E S İ N o . 15— 17, I A T A T Ü R K M E Y D A N I,L E F K O Ş A .

( B O Z K O R T / SALI 1 HAZİRAN İMSAYFA jŞ —....... ... ............ .......................... .......... ............... ........

Garbın Müslümanlığı neden yanlış anladığını, 350 milyon müslümanm neden sarsılmaz birimana sahip olduklarını bu yazı size izah edecekt

İslamiyet; Yanlış Anlaşılmış Bir DiıAslında hınstıyanlığa ve

m useviliğe çok benzeyen b ir | dinin, Avrupa ve Ameriknda bu yanlış anlaşılması,bugünün dünyasının en garip hâdiselerinden b irid ir.

Son zamanlarda Amerika- y ı ziyaret eden tanınmış b ir müslümanm, başına neler geldiğini, kendisine, farkında olunmadan nasıl hakaret e- d ilğin i sizlere anlatacağım:

»iHHMMMUHWlHHiHmMiinmiimniinMiiiWH

Tarihten bir yaprak

New York kilim lerinden birinde, m isafir zata, b ir mo zayik gösteriliyor. Fakat bu mozayikte, İsa, Musa ve Bu­da, insanların ruhlarına ışık, istikamet verm eğe çalışır­ken Muhammed, elinde kılıç

........................ ..ı.gihftiin ölüme mecbur ederkengösteriliyor.

Daha sonra, gine aynı zat, bir film seyrediyor: Burada haçlılar, KudilsU almak için mUslümanlarla harbetmek • tedirler. H açlılar tahsilli, aklı başında kim seler.» Mils lümanlar ise cahil ve vahşi olarak gösterilm işlerdir.

B ir gazete Muhammed in yerle gök arasında asılı du­ran kurşun tabutundan bah sederek bu inançla alay edi­yor.

önünde yapılan muhtelif münakaşalarda ise, mtlslü- manlığın gösterişe ehemmi­yet veren, şehevi zevk ve safaya müsait tenperver bir din olarak vasıflandınldığına şahit oluyor.

Üstelik de her g ittiğ i yerde ona Muijammedan... Dinine de Muhammedanism denildi ğini işitiyor.

Bu kudretli dini t&rif için bunlar pek yanlış tâbirler­dir. Şim di de Müslilmanla- rrn bunu neden hakaret te l&kki ettiklerin i anlatayım:

D İN İN KURUCUSU: Mu - hammed, İsa’dan 570 sene sonra, putlara tapan b ir A- rap kabilesinden dünyaya gelm iştir, öksüz olarak büyü yen bu çocuk, daima muhtaç ve yoksullara, dullarla esir­lere karşı merhametli davranm ıştv-

20 yaşındayken onu hayat ta muvaffak olmuş b ir iş adamı olarak görüyoruz. Çok zengin b ir dulun deve kervanlarım idare ettiğ i sıra da kadın kendisini çok tak-

MARKO PAŞA (1839 • 1889)

d ir ettiğinden ona evlenme teklifinde bulunuyor. Kendi sinden 15 yaş büyük olması na rağmen Muhammed onun la evleniyor ve ölünceye ka dar ona sadık b ir koca olu­yor 40 yaşında bu çöl ada­mı, artık kendine rahat bir bayat temin etm iştir. Ken dişini seven b ir karısı, çocuk lan ve serveti vardır. 0 sıra da bir takım dramatik ve korkunç tezahüratla Cebrail ona Allahın ahkâmım b ild iri yor. Muhammed de kendin­den evvel gelen peygamber ler gibi cehaleti yüzünden, Alla hm ahkâmına tercüman olmaktan çekiniyor. - B ilindi ğine göre Muhammed oku­mak yazmak bilm iyordu. • Fakat Cebrail ona bu ahkâ - mı okumasını em rediyor ve Muhammed az b ir zaman içinde dünyanın geniş b ir parçası üstünde b ir ihtilâl yaratacak olan ahkâmı yayı yor. Putlara tapan Araplar, Muhammede kızıyorlar ve onu, kendisine inanan birkaç arkadaşiyle Mekke'den kovu yorlar. 0 zaman yaydığı dini, telkin ettiğ i vicdan hürriye tin i korumak için, mükem­mel b ir muharip oluyor. Ek seriyetle silâhsız ve adamsız döğüşmeğe mecbur old’jğu halde bazı parlak zaferler elde ediyor. Daha sonra dev let reisi oluyor. Düşmanlan bile, dirayetli idaresini tesli me mscbiır oluyorlar. Karı­şık vakalar hakkında hüküm verirken kullandığı hâldma- ne ve âdilâne kararlar bu­gün bâlâ caridir ve şeriat ka nurfan yerine geçm iştir. Ha rikulâde şahsiyeti sayesinde Muhartımed, Arabistan'da ve Doğuda b ir ihtilâl yarattı ve putian kendi eliyle kırarak tek b ir Allaha dayanan b ir Din kurdu. Kadınlan çöl ha yatırım mahkûmettiği esaret

nwiMiıwiMiwnHM«tMmııwiHm nwwHW iın»wttH»m nııiMnm ım m »nı»*»n

66D E R D İN İ M A R K O P A Ş a ’ Y A A N L A T !”

Hayatında Bir Defa da Dert Yanmıştı..

Yazan: M ithat SERTOCLU

M arko Paşa kimdir?Marfco Paşa, asıl adiyle A-

postol M arko, b ir Rum va - tandaşımıadır. Askeri T ıb Okulundan mezun olduktan sonra zekâ ve kabiliyeti saye sinde süratle yükselerek 1881 yılında AbdUlâzizIn Başhe­kim i, yani o «m an in tâbirle (S er Tabib-i H âzreti Şehri- yâ ri) olmuştur. Bu şuada M iralay (A lbay) rütbesinde bulunuyordu. B ir müddet sonra Tuğgeneralliğe, »n«a b ir «aman geçfaıce de Tümge neraOige, yükselm iştir. Cid­den, ik tidariı b ir tabib, cid d i vekar sahibi, sempatik bir kimse olduğu için Abdiilâziz onu çok sever ve her ■ » » « " himâye ederdi. Kendiri aynı zamanda devlete sâdık, açık fik irli, iy i kalbü ve dürüst b ir vatanseverdi.

Abdülâziz’e on sene başbe kim olarak hizm et ettikten sonra o zaman çok itlbarh b ir m evki sayılan Askeri T ib Okulu müdürlüğüne tâyin e- dildi. Bu vazifede buhran­la nn n-ıi unvam (M ekteMTıbbiye-i Sâhane M rn ı) idL 1878 vılm da bu vazife üzerin de kalmak sarttyle Avan aza tığm a yani Senatörlüğe seçil d i. 1889 yıhnda etli yasım M raz geçkin olduğu halde ve ­fa t etti. _____MARKO PAŞA T IB B I YEDE

M arko Pasa, bütün vurda yan lan şöhretin i T ıbbive MekteM N âzın iken yapmış

tır. 0 zamanlar, Askeri T ib Okulu, müstakil b ir ilm i mü lessese İdL Yani, yalnız yurt mahiyetinde değildi. Talebe, aynı « ım ıı« fa derslerini bu­rada okur ve yetişirdL Mek tep, M r taraftan da ilerici ve devrim ci M r gençlik oca ğ ı İdL Bu yüzden, idaresi ha kikaten güçtü. Bilhassa Ab- dlilham it devrinin, koyu is • Itibdat yıllannda M r hürriyet faaliyeti m erkezi halinde hu lunan oku’da bütün mahra. ret, hem talebeyi korumak, canlarım yakmamak, hakla. nnda kanuni takibata engel olmak; hem de istipdat ida­resinin hafiye teşkilâtım ve kuşkulu, affetm ez idaresini şüphelendirmemek ve ürküt enemekti. İşte Marko Paşa, bu güç İşi yıllarca fevkalâ­de M r şekilde idare etm iştir. Talebeyi saraya karşı daima korur, saraya sadık görüne rek de vazifesine devam sure tiyle onlara faydalı olmaya çalışırdı, öğrenciler, kendisi ne a k sık dertlerin i dökmek tein başvururlardı. Marko Paşa, onları büyük b ir sahur la. sökerin i b iç .kesmeden dinler, lâkin daima pek aşın olan isteklerini tabii yerine getirem ezdi Onları dinler, dinler ve sonunda:

[ — An’adık, anladık ama ne?, der, karşısındaki yeni­den anlatır, sonunda aynı som Be karşılaşır, nihavet anlatmaktan usanıp bu İşten vasgeceedLB İR DEFA DERT YAND I

İşte bu yüzden, okrayacak

İstekler ve faydasız şikâyet­ler için::

— Derdini Marko Paşaya anlat! sözü, bütün memleket te darbı mesel haline gelmiş, senelerce ve hattâ zamanımı za kadar söylenmiştir.

öm rü böylece dert dinle- enekle geçen Marko Paşa, Mr defasında da fena halde dert yanmışffcr. Sebebi şudur: Sa rayda Başhekim bulunduğu şırada saray eczanesinin faz te ve yolsuz görülen sarfiya tından dolayı aradan yirm i yıla yakın b ir zaman geçtik ten sonra mahkemeye verilip mahlrfim olmuştu. 0 şırada hayatının son demlerinde hasta ve yatalak haldeydL Durumunu Abdülhamid’e ar «ederek söv'e dert yandı: HESAP VERİYOR

“Cenabı Hak, Padişahımı­zın ömrünü ve devletini u- sun etsin. Kulunuz, M r y ıl L danberi hasta bukmuyorum. Merhum amcanız Abdiilâziz zamanında sarayda başhe­kim lik vazifesini görürken Mabeyn eczanesine verip be şahmı eczacıbaşiyle görmüş olduğumuz bası cezanın be deli dMayıstrie Eczam Feriki (Tüm general) Faik Paşa, simdi bu kulunuzdan ik i bin nltm lira gibi büvük b ir para vı dâva ederek Üsküdar Hu kok Mahkemesinde mahkûm ettirm iştir. Kulunuz, kendi halim le uğraşırken beni sid detle tazvik ederek hastahk derdivie âh etmeye mecâl bırakmadı. Bunca y ıl evvel geçmiş hesaplan görmeye

ten kurtardı ve içtim ai b ir adalet sistem i kurdu.

Müslümanlar garp lı m ıı harrirlerin, Muhammed’inşehevi b ir din kurduğunu id­dia eden yazılariyle alay e- derler. Sarhoş b ir halkın içinde içk iy i m enetti. Bugün bile m utekit müslümanlar içki içm ezler. Tem bel b ir bal kı günde beş defa harekete dayanan b ir dua sistem ini kabule mecbur etti.

Vaktin i ziya fetlerle geçiren bir m illeti, senede b ir ay o iu ç tutmağa mahkûm etti. G arblılara bu dinin şehevi olduğunu söyleten, kadın me selesidir. Muhammed’den ev vel erkekler sayısız kadın a- lab ilirlerd i. Muhammed bu­nu tahdid ederek dörde in­dirdi.

İkiden fazla kadını aynı şartlar içinde yaşatamayan b ir erkek yalnız b ir kadpı alabilir. Bu Kur’anda gayet sarihdir.

Kavurucu b ir sıcakta ve kum fırtın a ları içinde yaşa­yan b ir halka, fena insanla rın, cehennemin ateşi içinde kavrulacağım ve iy i insanla nn daim a serin m eltem lerin estiği, derelerin aktığı ve Hu rilerin bulunduğu b ir cenne te gideceğini vaad etm ekten daha tab ii b ir şey olamaz.

H uri kelim esi, cennetin b ir sefahat âlem i olacağı zih niyetini uyandırm ıştır. H al­buki huriler, beyaz tenli, si yah gözlü m iskle baharattan yaratüm ış, harikulade güzel ebedi bakirelerdir.

Muhammed'in ölümünden sonra ona Allah g ib i tapmak isteyenler çık tı; fakat yenine geçen arkadaşı buna mâni oldu.

Muhammed, alelâde b ir ke fene sarıldı, herkes giM ale lâde b ir kabre gömüldü ve m ezarı daima malûmdur.

Havada duran tabut hura fesi sonradan AvrupalIlar ta rafından ortaya atılm ıştır. Muhammed’in dinine inanan ImiWMHIIIIIWimillHIHHWHmfMIWMHIIII

larrn, niçin onlara Muhatı m edan denilmesini isten diklerini, bir müslüman fi zofu bana şöyle anlatt: *T ristiyanlar, İsa’nın, Allah b ir parçası olduğuna inan lar. Halbuki Muhammed, h benibeşerdi, bizim gibi yaı dı, evlendi, çoluğ çocuk sa bi oldu ve öldü. Okumuş t adam, Muhammed'e tapma Allaha tapar. Onun için bi mUslüman yani Allahın em lerine inananlar diye çaj n n !’*

KUR'An: Mııhakkakki dii yada en çok okunan kitaptı Arapça yazılmıştır. Muhat mede vahiy 610032 yılla arasmda indi. Kâtipleri t âyetleri kâğıtlara, ağaç ka buklanna yazdılar. İlk fiyi ler Dünyayı yaratan rahiı ve şefik tek bir Tann bulu duğuna aittir. 0 Allahtır. İşi putların kırılmasına sete olan âyet budur.

Islâmiyette, kendinden ( vel gelen dört peygambe den, İsa’dan Musa’dan, İM him ve Nuh’dan alınmış H çok esas vardır. Onlar, ya nız, İsa’nın, Allahın oğhı < duğuna ve çarmıha gerildi! ne inanmazlar peygamberin terini kabul ederler. Âka Muhammed son peygambe dir. Müslümanlar Kur’andaı başka Muhammedin söyle diklerine ve yaptıklarına d inanırlar. Bunlara hfidis de ler. ölümünden 200 sene sa ra 600,000 hfidis, toplandı. 1 Lâm âlim leri buıılan incelt d iler ve 597,000 tanesini çıka dılar. Geri kalan hadisler müslümanlar kabul etti. M selâ, b ir tanesi, şudur Mu- hammed karışım camida alm ış eve getirirken yokb ik i kişinin bıyık altından git düğünü görünce hemen lor sının peçesini açmış, “Baku yanımdaki katimdir.’’ demiş Adamlar böyle bir şeyds şüphelenmediklerini söyle ■ yince, “ İtimadınızdan şfipht

(Devamı 5. Şayiada)

i m M

1

imkân yoktur. Ancak ben, Başhekim iken eczane içini ayda cm bin kuruş masraf tahmin etmiştim. Zamanla masraf artıp bununla İdare kabil olamadığım arzettim . Saray hâzinesinden bunun I için aldığım bütün paralar, eczaeıbaşıya teslim edilm iş ve onun tarafından büyük b ir tasarrufa uyularak har - canmıştır. Çok yazık k i ken­disi bayatta değildir. İlâçlar hakkında yazılan bütün reçe teler sarayda kalm ıştır. Kay bolmıışsa ben mesul değilim . Hayatımda devletim e biç le kelenmeden sadakatle hiz­met ettim. Şimdi, sadece te selliye muhtaç, canından tt- m idini kesmiş b ir hastayım. Bu halimde tazyik edilm e­min revü görlilm iyeceğine inanarak efendim izin merha met ve himayesine sığm ıyo­rum.’’AFFIN I DUYAMADI

Abdü’hamit, ne olursa ol­sun, para işlerinde titizdL Ye niden tahkikat, yaptırdı. Sa ♦ raydaki kayıtlar karşılaştınl d ı ve ilk tahkikatın noksan yapıldığı anlaşılarak Marko Paşanın haH htım masum ol duğu m eydan» çıkıp hakkın daki tazminat mahkûmiyeti «e r i M r mahkeme karn iyle kaldırıldı.

Bu tahkikat sona erip mah kene, hakkında beraet kara n verdiyse de bunun Marko Paşaya tebliği mümkün ola­madı.

Çünkü o sırada ölmüş bu- lunnyordu.

KOÇ BURCU: (21 M art — 20 Nisan) Hiçbir işi î aceleye getirm eyin, fik irlerin iz henüz aydınlanmış * değil. Kulağınıza gelen b ir haber sizi çok kızdır» î cak soğukkanlı olunuz.

BOĞA BURCU: (21 Nisan .— 20 Mayıs) Formun î dasınız ve hangi işe e l atarsanız muvaffak ninnim » nız. Kalabalık M r yerde sözlerinizle ve jestlerinizi« j dikkati üzerinize çekeceksiniz.

İK İZ L E R BURCU; (21 M ayıs___20 Haşinini *H er şey arzunuza göre sonuçlanmıyacak, işini»!« » ve m ali durumunuzla İlg ili mühim bir meseleye hay J li üzüleceksiniz. Sonunuz ferah.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran — 20 Temmuz) J A ttığın ız her adım da dikkatli olun, çünkü tizi onun | la görüp çekem iyenler ufak M r hata yapmanızı bek I liyoriar. Tabü, sizin için fena.

ASLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 Ağustos) »Bugün her vartanın üstesinden gelebilirsiniz. Yeni |M r dost size eskilerin i unutturuyor. Kıskançlık yü­zünden ağzınızın tadı kaçabilir.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 EytfU) M r yolculuk ve yeni yerler görme fırsatı çıkıyor. Fakat sevdiklerin izle aranızda anlaşmazlık çıkabilir. Sükûtu şim dilik söze tercih edin.

TE R A Zİ BURCU: (21 Eylül — 20 Ekim) İr ili, u faklı problem leriyle hayli canlı bir gün. His bayatınızdaki değişik lik ler yüzünden Mr müddet sık ın tılı günler yaşıyacaksınız.

A K R E P BURCU: (21 Ekim — 20 Kasan) Şim di hâdiseleri çok daha iyice görebiliyorsunuz. Maddi durumunuz biraz bozuluyor. Ailenizle llgfü konularda dostlardan yardım isteyiniz.

Y A Y BURCU: . (21 Kasım ■ 20 Aralık) D ostlan ziyaret veya askıdaki işleri bal için en mü nasip gündür. Mühim m eseleleriniz varsa onların hailini geriye bırakın. H ayırlı olur.

OĞLAK BURCU: (21 Aralık — 20 Ocak) N için halâ s izi sevenlerden uşak duruyorsunuz. İnşa mn şansı daim a açık gitm ez. B ir gün kaçırdığına fırsatlarla pişman olabilirsiniz.

KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat)Baharla b iriik te kaihiniain aşkla dolduğunu hissedi­yorsunuz. Buna şaşmayın. Geçmişin acı tecrübeleri er gBç silin ip mesut günler gelecek

BAT.TK BURCU: (21 Şubat Ig 20 Mart) Bugün yalnız para ve m eslekle ilg ili iş’erie meşgul olun. E v k ad ırlın n a da ev işlerinden mümkün ner tebe uzak kalm alarını tavsiye ederiz.

SALI 1 HAZİRAN 1965 ( B O X K O I T ) SAYFA S

Yunan Hükümeti Şayanı Teessüf, Hat­ta Acaip Hareketler Yapmaktadır!

Dünkü ba lta lık Rumca gazetelerden Alithya. Türk ■ Yunan müzakerele­rini tenkid etmekte ve Yunan hükümetini müzakerelerin mahiyetini Boklamak­la suçlamakta ve şöyle demektedir: "itiraf etmek lâzımdır İd Yunan hükümeti. Kıbrıs meseslesl denen başağnsm dan kurtulmak için Lefkoşanm gıyabında yaya m teessüf, hatta acaip hareketler yapmaktadır. Anavatan Yunanlı temin enosls karşılığında Türldyeye toprak verilmesinin yeni komplikasyonlara yol açabilece­ğini halâ an layam am ası çok üzücüdür."

İslamiyet ( t Sayfadan kalan)

■ x enıin Anlaşılmış mr uınlan kendilerine düşm an eder m iv» memleketlerini iflâsa ati-

CEVABIMIZALitbya gazetesi, yukarı­

daki başlık altındaki başya ısında şunları yazm akta - dır:“Yunan hükümeti, m üza­

kerelerin mahiyeti hakkın, dr açıklamalar yapm aktan kaçınmaktadır. Fakat sak - lanmak için bir sebebleri olmayan Türkler, bu husus ta daha konuşkan davran- mışlardır. Türkiye Büyiikei çişi Tuluy, Kostopulosla yaptığı görüşmeden çıkar - ken Kıbrıs m eselesinin esa sı üzerinde m üzakerelere girişmek için zaruri olan barış şartlarının m uhafaza sı konusunun görüşüldüğü­nü söylemiştir. Tuluy’un bu sözleri, hakikatlere ışık tutmakta ve Türk - Yunan müzakerelerinin sadece araştırıcı olm adığı, fakat Kıbrıs meselesinin esasına girmek ve mümkünse K ıb- nslılarm gıyabında b ir uz­laşmaya varmak gayesi güt tüğümü göstermektedir.

“İtiraf etmek lâzım dır ki Yunan Hükümeti, K ıbrıs me selesi denen başağnsm dan kurtulmak için Lefkoşanın gıyabında şayanı teessüf hatta acaip hareketler yap maktadır. Anavatan Yuna nistanın enosis karşılığında Türldyeye toprak verilm esi­nin yeni kom plikasyonlara yol açabileceğini halâ anla yamaması çok üzücüdür.. Bizce Kibnsta bir Türk askeri üssünün kurulm ası, yeni ıstırapların başlangıcı olacaktır. Çünkü böyle bir üssün kurulması, adanın taksiminden farksızdır. Türk taassup ve uzlaşm azlı ğmı yakından tanıyan biz Kbnslılann kanaatince, Kibnsta kurulacak bir Türk üssü sonucunda, Türkler da ha fazla kuduracak ve h a ­yatımızı tam bir cehenneme {evireceklerdir. İşte bu se­beptendir ki K ıbrıs halkı TMdyeye toprak verilmesi ne razı değildir. Bunu önle sek için de m ücadeleye kararlıdır. Kibrisin dostlan ve düşmanlarının bu gerçe ği hazmetmeleri zam anı gelmiştir. Böyle b ir h a l ça resini bize empoze edebile çeklerine dair boş üm itler beslemekten vazgeçsinler. Bunu hiçbir zam an yapaımı yacaklardır. Kendilerine ce­vabımız budur."

ANKA BANIN BOLU Yukarıdaki başlık altın -

daki diğer bir yazısında ALİTHYA gazetesi, Turan Tuluy’un Atm ada verdiği bir demeçte, K ibnsta ban - sin muhafazası lüzum un - dan bahsetmesini şüpheyle karşılamakta ve şunları yazmaktadır:

“Tuluy ne demek istiyor? Kibnsta barış m uhafaza edilecek diye, bugünkü durum ‘dondurulsun’ mu? Barışın m uhafazası için Türk tahriklerine biz bir devlet olarak hiç bir cevap vermiyecek miyiz? Yoksa devlet He tedhişçiler eşit se viyede mi tutulm ak isten­mektedir. Son olarak Türk! ye, Kibrisin iç durum una hükmetmek niyetinde mi­dir?

Yanardı kardeşlerim iz bü tun banlan göremiyecek ka dar miyop m udurlar?

Eğer Türkiye, K ibnsta ba nşin muhafazasını samimi yetle arzu ediyorsa, yapaea |ı tek şey, K ıbrıstaki uşak larına uslu oturm alannı emretmekten ibarettir. O za man sükûnetm otomatik

olarak muhafaza edildiğini görecektir. Bu giin Kibnsta barışı bozanların tedhişçiler olduğu, Barış Gücü dahil herkes tarafından itiraf edil m ektedir.”

DURUMU REALİZM VESAMİMİYETLEKARŞILATALIM

KIPBOS gazetesi, H. Gre- kos imzasını taşıyan yuka­rıdaki başlık altındaki di - ğer bir yazısında özetle şunları yazmaktadır:

“Bugün m illi mücadelemi zi tehdid eden tehlikeler o kadar ciddi ve geçirmekte olduğumuz günler o kadar kritiktir ki durumu samimi yet soğukkanlılık ve cesa­retle karşılamamız elzem­dir. Taassubumuz ve parti­zanlığım ız yüzünden başvur duğumuz politika oyunları, davamızı uçuruma sürük­lemektedir. Meselâ içimiz - den biri çıkar da, B arakan Papandreu’nun Moskova zi yare tini iptal etmekle hata ya düştüğünü söylerse, Yu­nan hükümetinin muhalifi veya bir komünist olmakla suçlandınlmak tehlikesiyle karşılaşır. Ote yandan kar­şılık lı enosis fikrini destek­lemeye teşebbüs eden biri­si, NATO emperyalizminin organı olarak damgalanma tehlikesiyle karşı karşıya gelir.

Bizce herkesin düşündüğü nü serbestçe söyliyebilmesi için mutlak bir söz hürriye tinin mevcut olması lâzım- dır. Ancak bütün fikirler söylendikten sonra endoğru olan fikir seçilebUir. Böyle- ce şimdiki karışıklıktan ve bocalam alardan da kendimi zi kurtarmış oluruz.

Dairelerine veya dar bir muhite kapanıp kalanlar için bu sözlerimiz tuhaf gö rülebilir. Bunlar halkın ara sına karışırlarsa, halkın zihnini kurcalayan sualleri göreceklerdir. Durum haki­katen acıdır. Bunu düzelt­mek, liderlerin vazifesidir. Çünkü son gelecek halk, sc rumlulardan hesap soracak tır. Bu hesap bugün sorul- muyorsa yarın elbet sorula çaktır.”

CEZAYİR KONFERANSIYukarıdaki başlık altın •]

daki diğer bir yazısında KIPBOS gazetesi, Türkiye Başbakanı Urgüplü’nün Ce zayir Konferansına katıl, mak kararm a temasla şun­ları yazmaktadır :

"U ıgüplü bu konferansa Makariosun gideceğini ha­ber alır almaz kendisi de bizzat gitmeye karar vermiş tir. Ürgüplünün bu konfe­ransta Makariosun nüfuzu­nu kırmaya çalışacağı mu­hakkaktır. Cezayirde Ürgüp lü ile Makarias arasında sert bir mücadelenin cere­yan edeceği şimdiden söyle ileb ilir. Bu husus gözünün de tutularak, Türk politika cılarının Cezayirde hücum teşebbüsünü ellerine geçir­melerine fırsat verilmemeli­dir. Aksi takdirde, bizim sathi davranışlarınım istis m ar ederek, makûl görünen m ülâhazalarla aleyhimizde bir durum yaratmaları midi temeldir.”

HEPİMİZİN VAZİFESİ k e n d im iz e g e lm e k t ir

SINAYERMOS gazetesi, yukarıdaki başlık altındaki başyazısında özetle şunları yazmaktadır:

“Mücadelemizin mı kritik anlarını geçirmekte okhığu

muz şüphesizdir. Böyle an - Iarda realizm ve dinamizm ile hareket etmek hepimi­zin vazifesidir. BirUk ve be raberliğimizin ve Lefkoşa ile Atina arasında işbirliği nin zaruri olduğunu anla­malıyız. Yunan hükümetine karşı sistemli ve şiddetli bir polemiğin yürütülmesi milli davamıza büyük za­rar verir. Bazı gazetelerin anavatan hükümetine karşı her gün hücum etmeleri muazzam bir skandal, milli bir cinayet teşkil eder. Hal buki bu günlerde yapma- mız gereken şey, Yunan hükümetine hücum etmek değil, bilâkis onunla elele vererek Güvenlik Konseyin­de, Cezayir Konferansında ve diğer yerlerde izliyeceği miz tutumu kararlaştırmak tır. Bunun için Lefkoşa ile Atina arasında tam bir iş­birliği bulunması elzemdir.. Halbuki bugün Atina ile Lefkoşanın yollan ayrılmış gibi görünmektedir.

Zamanın bizim lehimiz­de ve Tilrklerin aleyhinde işlemesine rağmen bizim göstermekte olduğumuz ace leciliğin sebebini anlamak imkânsızdır. Yunan hükü­metinin Türkiye ile müza­kere yapmakta ve Kıbrıs hükümetinin ise Dr. Plaza yı Kfbnsa davet etmekte gösterdikleri aceleciliği hak lı göremiyoruz. Plaza Kibri sa geldiğinde ne olacak? Onun gelmesiyle ne K tint meselesi halledilebilir, ne de turizm ve endüstrimiz gelişebilir. Sadece Ledra Palace Havuzunun müşteri leri çoğalır; işte o kadar.. (Dr. Plaza, Ledra Palace ote linin havuzunda sık sık banyo yapmakla tanınmış­tır.)

Artık hepimiz de kendimi ze gelelim. Birbirimizle çe • itişmekten ve zırıldanıp dur maktan vazgeçelim. Herşey den önce milli merkez olan Atina ile münasebetlerimizi düzeltelim.”

PAZARLIKLAR İSTEMİYORUZ ,

Solcu NEI KERI gazetesi, yukarıdaki başltic altındaki başyazısında Türk —Yunan ik ili müzakerelerine saldu makta ve pazarlık olarak vasıflandırdığı bu müzakere lere son verilmesini taleb etmektedir.

TUBAN TULUY. YUNAN HÜKÜMETİNDEN NE İSTEDİ?

KIPBOS gazetesi Atina kaynaklı aşağıdaki haberi vermektedir:

“Türkiye Büyükelçisi Tu­ran Tuluy’un bugün BaŞba kan Papandreu ile görüşme si beklenmektedir. Bundan sonra 11111», Dışişleri Baka m Kartopulos Ue yeni gö­rüşmeler yapacaktır. Tuluy, Ue Kostopulos arasındaki görüşmelerin konusu Kıbrıs ta barış şartlarının muhafa zası ve böyiece iki ülke arasında anlaşma İmkânla nnın yaratılmasıdır. Hükümet taraftan Yunan

gazetelerinin yazdığına göte Türkler Kibnsta barışın muhafazası ile ilgili oUuak bazı talepler ileri sürmekte dirler. Bu talepler arasında Kıbrıs Türklerine erzak ve sair malzeme tedarikine en gel olunmaması bulunmak tadır. Türkiye, K â m Türk inine konulan tahdidatın kaldırılmasını bir hal çare­sine varmak | H acele edil

(Devamı 6. sayfada)

lenmadtm, yalnız im m m ım ı bir şüphe ile gölgelenmesini İstemem"

0, daima başka la nnın hisie rine hürmet «vHim—rfm tel­kin etmiştir. Harpte düşme- om ölüsüne saygı gösterilme sini, çocuklara, kadınlara ve yaşlılara ıininmııi'» « " '» « " » İstemiştir. Musa’ya ve bühas sa Isa’ya çok itibar eder, on lan da Allahın emirlerini yerine getirmeğe memur edil miş peygamberler olarak ta mr.

Müslümanlığın beş şartı vardır:

1 — Müslüman. Allahın Mr olduğuna ve Muhamme- din onun peygamberi bulun duğuna inanacaktır.' 2 — Günde beş defa na­maz kılacaktır.

3.— Senede b ir kere aerve tinin yüzde 2 1/2 uğunu fu­karaya verecektir,

4 — Senede b ir ay oruç tu tacakbr.

5 — Slhhati ve serveti mü salt olan her müslUman, örn ründe bir kere Kâbeye gide­cektir.

İslâmiyet çok çabuk yayıl iniştir. IslAmiyetin kılıç kuv iretiyle yayıldığım iddia edan Garplılar hata edeger. Kur­an, vicdan hürriyetini kabul etmiştir, ihanet etmedikçe ve vergilerini ödedikçe yaban cılar mttslüman memleketler de daima rahat ve huzur için de yaşamışlardır.

Unutmamalıdır U Müslü­manlarla temas eden haçlı - lar, memleketlerine şiir, aşk, şövalyelik, harb stratejisi ve derlet hakkında yepyeni tiklilerle dönmüşlerdir.

Senelerce İslâmiyet hakkın da etüdler yaptım. H ıristi­yanların mtisHimanlarla İş­birliği yapmamaları için hiç bir sebep göremiyorum. Dün ya için mühim Man hakikat terden biri, isltm lyetin ta- mamlyle komünizme ımıha lif öljışudür. Tam ız batılı devletler akılsızca, siyasi se­bepler yüzünden müslUman

"K IBR IS TÜRK

M ÜCAH İD İNİN SEST

0656 istiklâl M arşı — Mücahitler Marşı

06AB Açılış vs Program 0750 Yurttan Sesler OTJt Türkçe Haberler 0730 Birlikte ve Yalnız

Şarkılar0650 Ritim ve Melodi 0615 togUte"* Haberler 0635 Los Bspantotes 0650 Rumca Haberler08.45 Kapanış

ÖDLE Y A T IN I:

1156 Açılış ve Program 1250 Kutljı Payaah'dan

Şarkılar1615 Türk Basınından

T ıo k ılır12.25 B ir Solist: N . Sipahi12.45 Herkes için müslk 1350 Baş asa - beş şarkı13.15 Türkçe Haberler

ve Yorum1350 Nuri Sestgüael’den

Türküler1645 İngilizce Haberler 1450 Tony Sherfcian

Söylüyor1615 Rumca Haberler 1450 Kapanış

AKŞAM Y A Y IN I:1758 Açılış vs Program 1750 Varyete Müziği 1850 Solistlerden ikişer

Şarkı1550 Haberler ve Yorum 1645 Sevim TSaürek’tan

Şarkılar19.00 Batıdan Seçmeler 1615 B ir Şair - M r Hikâyeci19.45 Peygamberler Saati 9056 Recep B trgKYcn

Şarkılar2050 Günün Getirdiği 9050 fagUizoe Haberle ı -90.45 B ir Orkestra:

Perey Fktth2150 Rumca Haberler 2L15 Mücahitler Marşı

istiklal Marşı 21.18 Kapanış

rüklerteree onların gene giz lice Allahlarına dayanarak, komünizme doğru meyU et melerine sebep olabilirler. Betililer m*ı«u*n>an âleminde

LEFKE SANCAK RADYUM (K ısa dalga 975 Metre

MMK/O)0656 Açılış ve Program 1050 Sevdtğtıüe Şarkılar10.15 Haberler ve Yorum 1050 v * '1* " Dünyası 1150 tngütaos Haberler İ l l â B ir Orkestra: K a v i»

Cugat1150 Rumca haberler 1155 Nevin A tardan

Türküler 1155 Baam-YSym 1250 Kapama.ÖĞLEDEN SONRA:1458 Açılış ve Program 1550 Sanatkârlar Geçiyor 1555 Haber Bülteni 1550 Yurttan Sesler 1555 ŞUr ve Metodi16.00 İngilizce Haberler 16 15 CUff Rtebard ve The

ShedowB Topluluğu 1650 Rumca H aberler18.45 Kemal Ifereetlkıııııen

oğtu’dan Türküler 1655 Kısa haberler17.00 Kapanış

MAOU&A CANBULAT KADYM O

(Orta dalga 205 M etre) 0655 Açılış ve Program 0750 Yitikçe Haberler 07,10 Sabah Melodileri 07.46 Ahmet M elikten

Şarkılar77,45 Ahmet Sezgtn’den

Türküler 0850 ^ r r t m

OGLE T A Y IN I:1259 Açılış ve Program 1350 Bati »m ı t* " * - »

Seçmeler1330 Reklâmlar Geçidi 1350 B am dan Yankılar 13,40 Tülün K orman’dan

Şarkılar1450 Türkçe Haberler 1450 Ankara Mektubu14,15 Fktma Türkân’dan

bilirler, fakat MntzmmeÜEto şu sözü çoğunu hafifletebi­lir:

“En samimi dostunuzu. "Hırtsttyamm”, diyenler ara smda bulacaksanız."

Türküler 1450 K apan ış,

AKŞAM Y A Y IN I:175B Açılış ve program 1850 Yurttan Sesler 1850 M üzikli Bulmaca 1650 Rumca Program19.15 tngiliaoe Haberler 1850 Türkçe Tangolar 1650 Türkçe H a b e ri» 1650 Yorum 1955 Karışık Şarkılar30.00 Kapanış.

LARNAKA DOĞAN IN SESİ <6rta Dalga 996 M etre) SABAH Y A Y IN I:

0657 istik lâl M arşı 0656 lih rfte r08.15 ICunam TUrüugtian

Türküler0850 Bağlam a Takımmrian

Oyun H avalan v 865i flaaaMMtitiF Geçidi ıo.ıs Ş. öaer’dan Şanolar 1050 Hafeertar1056 H afif Mittik 1150 Kapanış OGLE SONU YAYINI:1458 Açılış Ve program 1550 Sanatçılardan ikişer

Şarta1530 ÇeçitU Melodiler 1650 Nuri SeeigUaet’den

Türküler1615 H a tn h r ve Yorum 1690 Şattılar , Türküler vo

Oyun H avalan 1750 Kapanış.I AKŞAM YA Y IN I

1756 Açılış1850 Rumca Şarkılar 1615 Rumca Haberler 1850 Ingüiroe M tiod O » 1649 tngiHaro H a b e ri»

ve Yorum (850 Arahk1659 Açılış ve Program 1950 Kttmtfk Selâm 1855 Kahram anlar Geçiyor 9050 D oğanla Beti Cümbüş

Heyetinin Programı 8615 Haber ter ve Yorum8050 Geçmişte Pagtta8055 Nevzat Güyer’den

2150 Tefrika Saati 9 U 0 Melodi ve a t im 21.30 is tik lâ l M arşı ve *¡»1_____ ,_______________

T A K S ¡MY A Z L IK S İN E M A S I

Bu Akşam Saat 8.15 de İKİ FİLM Btft ARADABaronlara 55. Baylara 110 MUs

B O Ş Y U V A(Göksel Arsoy, Leylâ Sayar)*

Yeşil Köşkün Lâmbası(Belgin Dtoruk, Ekrem Bora)

Çarşambadan itibaren Yeni Renkli İngilizce Sinemaskop

T H E S E A R C H E R S(Baş Rolde; John Wayne)

*PEK YAK IND A

55 Day’s In Peking(Charlton Heston, Ava Gardner)

» ♦ k k k k k k k k k â â k f r û » * » » * * * *

BAYRAK

SAYFA 6 IU » »MW 1 lMMH»»»m »»«« » l l»I IH~~~TîTnif1IT........I---- HI ( B O Z K U R T ) SALI 1 HAZİRAN INS

Prof. Esmer, Kıbrıs konusunda “ULUS”da enteresan bir yazı yayınladı:

Amerikanın işin Başından Beri EnosisLehinde Çaba Sarfettiği Aşikârdır

ANKARA:Ankara'da yayınlanan ve

Cumhuriyet H alk Partisinin en büyük organı olan ‘ULUS’ gazetesi geçen giin yayınla­d ığı b ir makalede, K ıb rıs Meselesi ile ilg ili olarak Ame lik a B irleşik D evletlerin i şiddetle itham etm iştir. Ga­zetenin D ış Politika Yazan Profesör Ahmet Şükrü E s­

nan m akalede K ıb rıs ih tilâ fin in Türkiye aleyhine b ir istikam ete yöneltilm esinin tek sorumlusunun Am erika B irleşik D evletleri olduğu açıklanmakta ve bu hususta büyük siyasi partilerin hem- fik ir oldukları belirtilm ekte dir. P rofesör Esmer, Am eri kalıların işin başından beri tarafsız olduklarını belirtm e

m er tarafından kaleme alı-1 ye çalıştıklarım , fakat bunun

Rum Basınından Özetler(S. sayfadan devam )

meşini istem ektedir.''YENİ AM ERİKAN PLA N I SINAYERMOS gazetesi A ti­na muhabirine atfen şunla ¡n b ildirm ektedir:

“Am erikalıların K ıbrıs me selesine karşı alâkası yen i­den artm ıştır. Bu arada Türk - Yunan müzakereleri K ıbrıs m eselesinin esasına girm iş sayılm aktadır. Ame rikalüann yen i b ir plân suh duklanna dair haberler alınm ıştır. Bu plân Enosis in gerçekleşm esini, D ikelya üssünün NATO ’ya devredile rek bir Türk komutanının em rine verilm esini ve K ıb­rıs ta üç Türk kantonunun kurularak Ada Türklerine m uhtariyet verilm esini ön­görmektedir. B ildirildiğine göre Am erikalılar K ıbrıs me selesinin kısa zamanda ve Özellikle Asya—Afrika ülke lerin in Haziran sonlarında Gezayirde yapacakları kon­feranstan önce halledilm esi n i istem ektedirler, Amerika lıla r Cezayir konferansına Türkiye Başbakanı ve Dışiş le ri Bakanının da katılm ası kararından dolayı endişe duym aktadırlar. Türkiye’ - nin bloksuzlar safına geç • mesi ihtim ali Am erika lıla­rın gözünü korkutmaktadır. Bu yüzden Am erikalılar, Bir leşm iş M illetler Genel Sek­reteri U IFhant’a baskı yapa rak Arabulucu Plaza’y ı Kıta nsa göndermekten vazgeç­mesini tem in etm işlerdir.” TÖRELERİN ZAHİRE M AHSULÜ

AUTHLA gazetesi diğeı b îr haberinde şunları b il­dirmektedir. “K ıbrıs Hükü­

m eti Türklere karşı yen i bir iy i n iyet tezahürü olarak bu y ıl Türk çiftçilerin zahl re mahsulünü artırılm ış fi- atlarla satın alacaktır. Y a l­n ız bu arada Türklerin Za­hire Komisyonuna olan es­k i borçların ı ödem eleri iste neceldir. Bu borçlar Türk is yanının patlak vermesinden sonra Türk semtinde kalan zahire depolarındaki mahsu lün Türkler tarafından is­tih lâk edilm esinden doğ - muştur. Türk yetk ilileri is­tih lâk edilen zahirenin para sin i ödem eyi kabul etm iş­ler, fakat henüz ödememiş ­lerdir. Türklerin zahire mahsulünün satın alınm ası na, eski borçların ve vergi lerin ödendiği yerlerden başlanacaktır.”

lu ııııın ıu m m ıtm ıı

ŞENGÜL H ASAN ile

AHMET KAR A HÜSEYİN Evlendiler

30.5.65 Lefkoşa

ikili Müzakereler Te Kıbrıs Rumian

SUNA EMİR He

KUBÎLAY AHMET nişanlandılar

Lefkoşa, 30.5.1965

......................

31.5.1965 den itibaren Kıbrıs Turic Milli Kütüphanesinin

Yaz Mesai Saatleri

(B irinci sayfadan kalan)H arbin fecaatini ve doğu­

racağı sefaleti, K ıbrıs Rmn idarecilerinden başka idrak edemiyen devlet « 1 » « ™ « mevcudiyetine inanmak göç­tür.

Halbuki harbi b ir oyuncak K ılm alı Palikaryala­

rın, ellerine geçirdikleri b ir kaç demode silâhla donki- şotvari kahram anlık tasar­layarak harpten bahsetmele­ri, mizah dergilerine meran olmaktan öteye b ir mana taşımamaktadır.

Türkiyenin tı-mktnH ye bü­yük devletlere yaraşır k ir «A- gunhıld» harpten kaçınmam, beyin hücreler i henüz tekâ­mül etmemiş K ıbrıs Rmn İdarecilerinin yanlış ™ «™ ı« tefsirine yol açm ışsa da Yu ­nanistan işin ciddiyetini geç de olsa kavrayarak müzake­re masasını seçmiş ve harp­ten kaçınmak ihtîyatkârh ğın- da bulunmasımn şart oldu­ğunu anlam ıştır.

Rm n idare m » * « * . . » « ™ . yönetenlerin de ergeç Yuna- nistına ayak uydurm aları b ir zarurettir. A Ü taktirde k m d felâketlerini kendileri hazırlam ış olacaklar ki, o taktirde auuelerlî Yunanis­tan da bu felâkete seyirci katmaktan öteye gideıniye- Mfetert: -

BgZK UKT

Pazartesi 8-1 4-6.30Sah 8-1 4-6.30Çarşamba 8-1 4-6.30Perşembe 8-1 4-6.30Cuma 8-1 *«.30Cumartesi _ _ 4-6.00

doğru olm adığım ifade et - inekte ve şunları yazmakta­dır.

“Amerikanın tarafsız gibi görünen tutumları, Yunanis- tanın yararına olmuştur. B ir defa, Andlaşmalan ayaklar altına «İM İ V ınnmtetftnla Türkiye arasında tarafsız bile kalmak, NATO’nun lideri durumunda olan b ir devlete yakışm azdı- Fakat Amerika mn tarafsızlığı da göster­mek istediği gib i tarafsız de ğfldL Z ira Türkiyeyi anlaş­malarla elde ettiğ i baklan kullanmaktan alıkoyan Ame rika, NATO Silâhlan ile dona ti İmiş 15,000 Yunan Askeri­nin K ıbnsa gelmesine göz yummuş, hattâ bunu kolay­laştırm ıştır.”

AM ERİKA ENOSİS LEHİNDE

“ULUS” Gazetesinin Dış Politika Yazan Profesör Ah­met Şükrü Esmer, Kıbnsa gelen Rus silâhlan etrafında ki esrar perdesinin de yavaş yavaş kalkmakta olduğunu ve bunda da Amerikan Par­mağının bulunduğunun anla sildiğim yazmakta, Amerika iılann bu m eseleyi Türk -i Sovyet münasebetlerini boz mak için istismar ettiklerini belirtm ekte ve yazısına de­vamla şunlan kaydetmekte­dir:

“K ıbns konusunda Taraf­sız olduğunu ileri süren Ame rika B irleşik Devletleri Hü­kümetinin. işin başından be ri ENOSİS lehinde caba sar- fettiği aşikârdır. Hattâ Yana nistan ve Makarios, Amerika dan cesaret alarak K ıbns

Vatandaşlarımızın

Belediyemize

Faydah Hizmetleri

Köşklü Ç iftlikte Cengiz Topel sokağı ile Gündüz Te- zel sokağı sakinlerinden bazı larının, evlerinin önündeki otlan tem izleyerek hem evle rinin ve hem de sokakları­nın temizlenmesini ve güzel leşmesini sağladıkları görül oıüştUr. Böylece bu sıcak yaz günlerinde b ir yangın çıkması ihtim ali ğe önlenmiş olmaktadır.

Türkân Uludağ Kütüphane M es’ul Memuru

Lefkoşa.

Belediyem izin personel sı tan tısı çektiği şu kritik gün­lerde, bu hareketleri ile bele d i hizmetlerim ize yapmış oldukları yardımlardan dola y ı bu vatandaşlarımıza teşek kürlerim izi sunar, bu iy i ha reketin diğer vatandaşları­m ız tarafından da benimsene ceğini umarız.

LEFKOŞA TÜRK BELE D İYE SİN D E N

TÜR K İYE M ECM UALARININ G E N E L DAĞITIM I BAŞLIYORTüıkiyede yayınlanm akta olan bütün mec­

muaların A daya şam il genel dağıtım ına 3 Hazi­ran Perşembe günü başlanacağını sayın okurla­rım ıza m üjdeleriz .

Mecmualar direk olarak günü gününe gele­cek ve günü gününe okurlarımıza ve kaza ba- y ilerim ize dağıtılacaktır.

FOTO KERVANDAKöşklü Çiftlikteki okurlarımızın mecmua alış­

larım kolaylaştırm ak için ayn i gün v e saatte 1 bütün mecmuaların "Foto KERVAN"da da dağı- 1 tnu yapılacağın ı sayın okurlarımıza duyururuz, s

Genel Dağ ıtım Merkezi; KİTAP SARAYI

macerasına atılm ışlardır. Bu hususta Başkan Lyndon B. Johnson, Papandreu’ya söz verm iş olacaktır ki, Yunan Başbakanı b ir vesile ile EN0 S İS İ Amerikanın da kabul etm iş olduğuna söylemiş­tir.”

PLAZA RAPORU Profesör Ahmet Şükrü Es­

mer, yazısının sonunda Plaza Raporunun da Amerikan Oyu nundan ibaret olduğunu ile­ri sürmekte ve Suat H ayri Ürgüplü Başkanlığındaki Ko alisyon Hükümetinin Am eri­ka ve Yunanistan tarafından bir oyalama taktiğine tabi tutulduğunu yazmaktadır.

MAKARİOS YÖNETİMİ INGİL­TERE'DEN YARDIM İSTEYECEI

Lefkoşa:

Rum kaynaklarından öğre nildiğine göre M akarios Yö netim inin M aliye Balkanı Renos Solom ides, Common w ealth toplantılarına k a tıl­mak üzere Londraya g ittiğ i zaman, K ıbnsla Ingiltere arasındaki kuruluş andlaş- masmın derpiş e ttiğ i ek yar dim in yapılm ası için Ingilte re hükümetine m üracaatte bulunacaktır. Söz konusu andlaşm a uyarınca, In g ilte re, Kıfbnsa 1959 dan 1963’e kadar beş y ıl süre ile 12 m ilyon sterlin yardım da bulunmayı deruhte etm işti.. Bu yardım ın tam am lanm a­sından sonra ek yardım ya pılm ası, ayni adlaşm ada derpiş edilm ekte idi. Şim ­di. M akarios Yönetim i, bu ek yardım ın m iktarı ve

VİETNAM’ DAKİ DÜNKÜ ŞİDDETLİ3

ÇARPIŞMALARDA HER İKİ TARAF 400 ’ DEN FAZLA ÖLÜ VERDİ

Amerikan uçakları Komünist M ig

uçakları ile karşılaştı

SAYGON:

Vietnam Cumhurlyeti’nin kuzey eyaletlerinde Komü­nistlerin giriştiğ i büyük b ir saldın Amerikan bava alan­larının yardım ıyla durdurul­muştur. Saygon’a dönen Gü­ney Vietnam subaylan, Viet kong’un çarpışmalarda 300 ölü verdiğini ve bu kaybın Üçte irisin in Amerikan bava hücumlan sonucu olduğunu söylem işlerdir. Vietnam Hü kûmet Kuvvetlerim in kaybı 100’den fazladır.

Bu arada Güney Vietnam ve Amerikan uçakları, Kuzey

Vietnam ’a yeni atanlar yap­m ışlardır.. Am erikan tepkili uçaklarının desteğinde 10 Güney Vietnam savaş uçağı Hanoi*un kuzeyindeki taşla- lalara roket ve bom ba atm ış tır. B ir başka uçak grubu ğa Hanoi’un 135 kilom etre güne yindeki b ir köprüyü altıncı defa bom balam ıştır. Y ine b ir grup uçak H anoi’un 72 kilom etre güney batısındaki b ir cephane deposuna dün tekrar hücum etm iştir. Ame rikaTı b ir sözcü, pilotlarm dünkü akından dönerken M ig tip i 8 Kom ünist savaş Uçağı gördüklerini büdirm iş terdir.

şekli hakkında Ingiltere h kûm eti ile görüşmelere gi rişmeyi tasarlamaktadır. 1 lin d iğ i gibi geçen yıl Inj liz Hükümeti bu konuyu M karios Yönetimi ile görüş mekten kaçınmış ve mazı ret olarak çok meşgul bu lunduğunu öne sürmüştü Ingiltere Hükümetinin, b sene de Makarios Yönetin n i buna benzer bir taktik) atlatm ası beklenmektediı

Topel Kültür Derneğinin Gecesi Basardı Oldu

LEFKOŞA:Topel Kültür Demeğimi

dün akşam Zafer Sineması da tertiplediği müsamereh şan lı olmuştur. Müsamen programında yer alan Tür) ve Batı Müziği, Kılıç-Kalkaı Ekibinin gösterileri ve Bağ lama İle takdim edilen türki terden sonra iki perdeli) “Yapışkanlar” isimli komed sunulmuştur. Topel Külttü Dem eği, ayni programı bt akşam da saat 08.15’de tak dim edecektir.

HAVA RAPORUTürldyeden Mısır’a kadaı

uzanmakta olan yüksek ba smçlı b ir hava tabakası j» vaşea doğuya doğru itele mektedir. Sabaha doğru bu şule gelecek olan sis tatmini lan güneşin doğmasını mitte akip dağılacaklar. Hava bu­gün uzun sürelerle güneşli olacak, rüzgârlar değişik yönlerden hafif ile mutedil arası şiddette esecek ve hava sıcaklığı dünkünün ayni da çaktır. Lefkoşa Hava Alasın da geçen akşam kaydedilen en düşük ve dün kaydedilen en yüksek hava sıcaklıktan 17 Ue 34 derece santigrattı.

HNNHIMNNMNIHI

Self Determinasyon Sadece Ülkelerin B ağ ımsızlığa Kavuşması İçin Kullanılmalıdır

(‘Birinci sayfadan kalan )dnğnm için çok bahtiyarım . Bu görüşmelerin müşterek davalar üzerinde faydah görüş teatilerinde bulanm a imkânı ve atam ızda mevcut tarihi ve kültürel bağların kuvvetlendirilmesi için ye - ni bir devreye yol açmasını temenni eliyorum . Büyük Önderiniz, Modern Asyamn korucularında M ustafa Ke- m alAtatürk. kendi memleke tim dahil, yanbacı idareden kurtularak bağım sızlıkları na kavuşm ak çabası içinde olan insanların nazarında bir kahram andır. Atatürlcün memleketini kurtarm ak için başarıh savaşı bütün Hindis tanda tekdir ve ilg i ile ta­kip edilm iştir. Ba fırsattan istifade ederek fevkalâde başarılarını saygı ile an ­maktayım. Başlam akta oldu ğum bu kısa ziyaretimin Türkiye ile Hindistan ara ­sında her iki » ı> w i" karşı­lıkta yararına, daha yakın ilişkilerinin kuvvetlenmesi, ne yol açması temennisini tekrar izhar etmek isterim :”

BASINA DEMEÇTürkiye Badyolaruıa ver­

diği demeçten sonra Cum­hur Başkan Yardımcısı Dr. Zakir Hüseyin, gazetecile­rin sanılarım cevaplandır - m ıştır. "Asya— A frika Kon­feransında Kıbns sanm a gündeme a l mı ısa Hindista- nm tutumu ne olacaktır?'* sorusuna Dr. Zakir Hüseyin, b ir süre düşündükten sonra şu cevabı vermiştir:

"Bu konuda hiçbir şey söyliyemem. Günde me atanırsa tutumumuzu öğ renirsiniz..'*

KIBRIS VE KEŞMİR KONUSU

Türkiyenin ve H inâista-

nın birbirine benzer sorun­la rı olduğu açısına değine rek K ıbrıs sorunu ile Keş • m ir sorunu arasında bir benzerlik olup otadığın ı so ran b ir gazeteciye H indis­tan Cumhurbaşkan Yardım cısı şu şekilde cevap verm iş tir:

“Bun lar ayn ayrı problem lerdir. İkisi de önem lidir. A kıllı yollardan çözüm len­mesi gereklidir kan ısında • yun.**

Bu arada bir gazeteci, Dr. Zakir Hüseyine Hindistanın Self-determ inasyon ilkesi - nin savunucusu olduğunu hatırlatarak “bu ilke sade­ce hür olm ayan m illetlerin bağım sızlığa u laşm ası için mi kullan ıl m alıdır, başka am açlar için de uygu lanabi Ur mi? dem iştir. Bu soruyu Hindistan Cumhurbaşkan Yardım cısı şu şekilde cevap landırm ıştır:

“E vet. Bu ilke sadece ü l­kelerin bağım sızlığa kavuş turutanası için ku llan ılm alı dır.”

SEVGİ GÖSTERİLERİ Basının sorularını cevap­

landırdıktan ve şeref Salo­nunda b ir süre dinlendikten sonra Dr. Zakir Hüseyin ile beraberindekiler saat 12.40 da Ankaraya hareket etmiş lerdir. Dost O indistan Cum­hurbaşkan Yardım cısı Dr. Zekir Hüseyin’e yo l boyun­ca okul öğrencileri ve yer yer toplanan A nkaralIlar sevgi gösterilerinde bulun­m uşlardır.

TEM ASLAR INA BAŞLADI Dr. Zekir Hüseyin, dün öğ

leden sonra saat 16.00 da Anıt K abre giderek çok takdb etti öt M tvftir Atatflrtifin izah edilecektir.

m anevi huzurunda saygı duruşunda bulunmuş ve Kabre bir çelenk koymuş • tur. Cumhurbaşkan Yardim cısı saat 16.30 dan itibaren de Cumhuriyet Senatosu Başkanı Enver Aka, Millet M eclisi Başkam Fuat Sir men ve Başbakan Suat Hay ri Ürgüplüyü makamların da ziyaret etmiştir. Dr. Za­kir Hüseyin şerefine Başba­kan Suat Hayri Ürgüplü ta rafından dün akşam saat 20.30 da Yeni Ordu-Evi’nde bir akşam yemeği verilmiş­tir.Ürgüplü yemek esnasmda

yap tığı konuşmada, misa­fir Hindistan Cumhurbaşka m Yardımcısı Dr. Zakir Hü­seyin’in Türkiyeyi ziyaret etmesinden duyduğu mem nunluğu belirtmiş ve çeşitli dünya meselelerine temasla bugünkü dünya durumu ye bu meyanda endişe verici bazı olayların kendilerini m illetler arası bazı münast betlerde her zamandan da­hi ziyade iyi niyet ve hare kerte ve işbirliğine zorladığı m kaydetmiştir.

Başbakan Ürgüplü sütle­r in i ş ö y le tamamlamıştır: “Kadehimi Hindistan Cum h u T b a şk a n ın m sıhhatine, siz mümtaz misafirinuan ş e r e f in e ve Hind Milletinin t a l i re fa h ın a kaldırıyorum.” Türkiye d e yedi gün kala - cak o la n Zakir Hüseyin, An k a ra d a n sonra Konya ve ta ta n b u lu da ziyaret edecek tir. Türkiye radyolarının bildirdiklerine göre İM k ir Hüseyin’in Tüık hükü­m e t ve Devlet Adamları ita yapacağı görüşmeler sıra­sında kendisine Türkiyenin haklı Kıbns davası etraflıca