Ürk - rum ÖngÖrÜsmelerÎ bugÜn g. klÎrÎdÎs’În evÎnde...
TRANSCRIPT
rtrlrtntrtitfi
'rtrûrtrtn1 Temmuz, 1968
l i i i P Â i i MF t A T lr î l G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E
Sahibi ve Umumi Neşriyat MUdürii: CEMAL TOGAN - Mes’ul Yazı İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAN
k i b r is i n e n y ü k s e kTİRAJLI TÜRK GAZETESİ
Dililip Basıldığı Yer: BOZKURT BASIMEVİ 144, ö lm e Caddesi, l.efkoşa
Telefon : «2851.
ÜRK - RUM ÖNGÖRÜSMELERÎ BUGÜN G. KLÎRÎDÎS’ÎN EVÎNDE DEVAM EDECEK:
LONDRA’ DAKİ TEMASLARDAN SONRA TOPLUMLARARASI IGÖRUŞMELER YENİ VE ÖNEMLİ DİR ORTAMA İNTİKAL ETTİ
flfe ly t j H f i p v ; )• ■
iirkiye tarafından hazırlanan bir çözüm plânını Maslahatgüzar Ercüment 'avnzalpın Kıbrıs a getireceği soylemynr¡DM M U H A L E F E T İ, GÖRÜŞM ELERİN İZH AB İ 0LDÜG0M 8 İNANM IYOR
"B LEFKOŞAMakarios Yönetiminin Dışiş
leri Bakanı Spiros Kiprianu dün öğleden sonra 18.40 da Londradan Lefkoşaya dönmüş tür. Rum siyasî çevrelerine göre, Kibrianunun dönüşü ile İngiliz başkentindeki temasların perdesi kapanmış olmakta dır. Ayni çevreler, Kibrianu’ - nun dönüşünün Denktaş ile Kliridis arasında yapılmakta olan müzakerelere özel bir önem katacağını belirtmektedirler. Şimdi müzakere havası daha da iyimserdir. Bu daha büyük iyimserliği yaratan ise, Londra görüşmelerinden sonra bütün tarafların verdikleri demeçlerdir. Spiros Kiprianu, dün akşam Başpiskopos Maka rios’un başkanlığında Glafkos Klerides ile görüşmüş. Londra görüşmeleri hakkında bilgi vermiştir. Kliridis, bugün ken di evinde Rauf Denktaş ile yapacağ görüşmeye aldığı bu bilginin ışığı altında katılacak tır.
FAALİYET MERKEZİ LEFKOŞAYA KAYDI
Dünkü AĞÖN gazetesi, tam manşet olarak verdiği bir haberde Londra görüşmelerinin sona ermesi ile Kıbrıs mesele sindeki faaliyet merkezinin yeniden Lefkoşaya aktarılmak ta olduğunu bildirmekte ve şunları yazmaktadır:
“Kliridis ile Denktaş yarın (bugün) esasa müteallik konu lar üzerindeki görüşmelerine devam edeceklerdir. Klerides- Denktaş görüşmelerinin yarın yeni bir safhaya girmesi beklenmektedir. Yarınki görüş - me saat 10.00 da başlayacak öğleyin Kliridis, Denktaş onuruna bir yemek verecektir.
[OKYANUSUN KORKUNÇ DALGALARINI YENDİ:I Plymouth Rhode Adasının Newport limanına kadar 3,000 l mil mesafeli yelken yarışmasını, Atlas Okyanusunun I korkunç fırtınaların yenerek Geoffrey Williams isimli bir I İngiliz yelkenci kazanmıştır. Bir okul öğretmeni olan İn- I giliz yelkenci bu mesafeyi Pl.vmouth’dan ayrıldığı andan I itibaren tam 26 gün, 20 saat 32 dakikada aşmıştır. Resim lingiliz yarışçıyı başarısından sonra tesbit etmektedir.
HANGİ KONULAR ELE ALINACAK
MAHÎ gazetesi ise bugün yapılacak Denktaş-Kliridis görüşmesi hakkında şunları bildirmektedir:
“önceki görüşmelerde oldu ğu gibi, yarınki görüşmede de Kliridis ve Denktaştan başka kimse bulunmayacaktır. Yanıı geçen Perşembe günü yapılan esasa müteallik konuların gö. rüşülmesine devam edilecek • tir. Güvenilir kaynaklardan öğrendiğimize göre, bu konular Hükümet Teşkilâtı ile Parlâmentoda ve amme hizme tinde Türklerin temsil oranı ile ilgilidir. Bu gibi önemli konuların ele alınması, müzake relerin tacil edilmesi anlamını taşımaktadır. Kliridis dün (geçen gün) Makarios ile uzun bir görüşme yaparak yarın Denktaş ile görüşeceği konular hakkında kendisi ile tefer ruatlı görüş teatisinde bulunmuştur. Bu arada Siyasî Göz lemciler Kibrianunun, görüşmeleri etkileyeck olan Londra temaslarını çok önemli olarak vasıflandırmaktadırlar.
YENİ TÜRK ÇÖZÜM PLANI
Diğer taraftan DELEFTEA ORA gazetesi, verdiği bir haberde Türkiyenin Yunanistana Kıbrıs meselesi için bir çözüm plânı sunduğunu bildirmektedir. Gazeteye göre bu plânın bir suretini halen Ankarada bulunan Büyükelçilik Maşla - hatgüzarı Ercüment Yavuzalp' m dönüşünde Kıbrısa getirme si beklenmektedir. Gazetenin ilâve ettiğine göre Türk Plânı Kıbrısta beş Türk kantonu ku rulmasını öngörmektedir ve Türk Anayasa Uzmanı Profe -
iirkiye 120.000 soydaşını asla yalnız bırakamaz^
N A M IK K E M A L L İ S E S İ M E Z I N L M I D İP L O M A L A R I N I A L D I L A R
Maarifi temsilen Oğuz Veli ve öteki dvetliler hazır bulunmuş tur.
Törende bir konuşma yapan Dr. Fazıl Küçük, genç mezunla rı tebrik etmiş ve toplumumu- za yararlı birer eleman olmaları temennisiyle kendilerine hayatta başarılar dilemiştir. Dr. Küçük eşinin rahatsızlığı
dolayısıyle törene katılamıyan Rauf Denktaş’ın da bir mesajım okumuştur.
Dr. Şemsi Kâzım ise yaptığı konuşmada “ Sizler bugün iki diploma birden almaktasınız.. İkinci diploma vatan müdafaasında gösterdiğiniz feragatin, azmin, iradenin vatan aşkının kalplerinize işlediği kutsal davamızın armağan ettiği kahra manlık diplomasıdır.” demiş toplumun kendilerinden daha birçok vazifeler bekledediğine işaret etmiştir.
Diploma törenini müteakip Okul idaresi davetliler şerefi - ne dün akşam Mağusada bir akşam yemeği vermiştir.
MAGUSA— ÖZEL:
Mağusa Namık Kemal Lisesinde dün öğleden sonra saat 5 de diploma töreni yapılmış, ve mezun olan geçnlere diplo maları verilmiştir. Törende Cumhurbaşkan Yardımcısı ve Geçici Türk Yönetimi Yürüt - me Kurulu Başkanı Dr. Fazıl Küçük, Türk Yönetimi Eğitim İşleri Üyesi Dr. Şemsi Kâzım,
İSTANBUL SDünkü Cumhuriyet gazete - tide Kayhan Sağlamer Kıb- sla ilgili bir yazısında, Kıbrıs arununda yapılan temasların
Iroğunluğuna işaret etmekte ve parafların görüşmeleri sırasın-
gizliliğe riayet etmesinin ¡şimdilik bazı olumsuz sonuçla
önlediğini belirtmektedir. Cayhan Sağlamer, Kıbrıs me- elesinin çok yönlü nazik ve
fevkalâde karışık bir sorun slduğunu ifade ettikten sonra İiplomaside gerçekleri umur - imayıp mutlaka arzulananı
lelde etmeye çalışmanın en ha Ifif cezasının hayal kırıklığı ola I cağım yazmştır. Makarios 'un I şimdiye kadar inkâr edegeldi- Iği gerçekleri kabul etmek zo- 1 runda kaldığını belirten yazar, [bu gerçekleri şu iki maddede | toplamaktadır:
“ 1— Kıbrıs Tiirkleri alelade Ibir azınlık değil, ayn bir top- |ıunıdur ve yönetime ortaktır.
2. Türkiye Kıbrıs üzerindeki Itıak ve çıkarlarından vazgeçe • lıııez ve 120,000 soydaşım yalnız | bırakamaz.”
Yazısının son bölümündt I yazar, katedilecek yolun uzun İve çetin olduğunu, şerefli bir Ibanş için İsrar ve sebatla ha [reket edilmesi gerektiğini bil- ıdirmiştlr.”
“ ADI MANtTOBA.” Bu çok şık mayo, Münihte (Federal Almanya) Triuınph' Firmasının bir kreasyonudur. Helenka- otoman kumaşından yapılmış beyaz zemin üzerine vukardan aşağı rengârenk çizgili, göz alıcı ve kullanışlı bu mayo içinde hanımlar, istedikleri kadar güneşte kızarabilecekler ' Foto: IN— Bıkt
sör Suat Bilge bu plâna daya narak Ağustosa kadar yeni bir anayasa taslağı hazırlamakla görevlendirilmiştir.
GNOMİ’NİN HABERİHaftalık muhalefet gazetesi
GNOMÎ, Kliridis—Denktaş gö rüşmelerine ilişkin verdiği ha berde şunları bildirmektedir: “Görüşmelerin tamamen giz
li olarak yapılması, iddia edil diği gibi .önemsiz konuların ele alndığını göstermektedir. Müzakerelerin ihzari safhada bulunduğu mealindeki haberler gerçeklere uymam ak tadır. Gerçek durum resmen göste - rildiğinden çok farklıdır. Olay lar resmî iddiaları yalanlamak tadır. Bu olayları şöyle özetle yebiliriz:
1— Müzakereler hakkındaki ilk açıklamada, müzakerelerin Birleşmiş Milletler himayesin de açılacağı belirtilmişse de, Osorio-Tafal mesuliyetlerini ayırdıktan sonra müzakerele- lerin yeniden başlamasından bahsetmiştir. Tafall ayrıca, kısa zamanda tatminkâr bir uzlaşmaya varılacağını ümit etmenin aşırı bir iyimserlik olmayacağını söylemiştir. Bun dan çıkan mana şudur ki daha önce müzakereler yapılmış ve semere alınmıştır.
2— Resmen hiçbir konferans tan söz edilmediği halde Oso- ro—Tafall, bu hususta sarih
(Devamı 4’üncü sayfada)
BİZİM GENÇLERİMİZ ALMANCA KONUŞUR, FAKAT KENDİLERİNİ AV- RUPALI HİSSEDERLER. Bir süre önce Beynelmilel Politik” adlı Yugoslav Dergisinde yayınlanan Politik icraatta realiteler” başlıklı makalesinde Willy Brand (ortada), bu fikri savunmuştur. Federal Almanya Dışişleri Bakam Avusturya ve Yugoslavyaya yaptığı seyahatten henüz dönmüş bulunuyor. Bundan bir müddet evvel uzun bir inkitaadan sonra, Bonn ile Belgrad arasında tekrar diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Hitler diktatörlüğü devrinde Norveç’e hicret eden Brandt, bu realitere dayanan siyasî makalesinde, Alman gençliğinin de, Paris, Roma, Prag Varşova ve Belgrad’ılaki gençlik gibi, “ hür, avare, akıllı hayalperest ilerici bir zihniyet içinde, Vietnam ve İsrail hadiseleriyle. Profesörler ve Politikacılar” hakkındaki görüşlerini açığa vurduklarını belirtmiştir. Dışişleri Bakam, yabancı ülkeleri, Alman gençliğine, onların baba ve dedelerine yaptıkları muameleyi yapmamaları hususunda ikaz etmiştir. Aksi takdirde gençliğin milliyetçi tepkisiyle karşılaşabileceklerinin kaçınıl ■ maz bir vakıa olabileceğini ifade etmiştir. Brandt, “ bugünkü Almanların 1933 de daha doğmamış veya, on iki yıl süren Hitlerin diktatörlük devrinde, sorumluluğu üzerlerine alamıyacak kadar küçük yaşta oldukları "realitesine” işaret etmiştir, (kws) Foto: IN—Bild
R e yk ja vik ’ teki N A T O toplantılarını müteakip Atina’ ya i n e n
Pipinellis azınlıklar konusunda ihtilâfların açıklığa kavuştuğunu söylediYu n an Dışişleri Bakanı, yaptığı konuşmadan dolayı VVilson'u yerdi
ATİNA:tzlandanın başkenti Reykja
vik’te yapılan NATO Bakanlar Konseyi toplantılarından son ra Londraya geçen Yunanistan Dışişleri Bakanı Panayotis Pi pinellis geçen akşam Atinaya dönmüştür. Hava Alamnda basına bir demeç veren Pipi - nellis, Londrada Türkiye Dışiş leri Bakanı Ihsan Sabri Çağla yangil ile yaptığı görüşmeye değinmiş, azınlıklar konusunda iki ülke arasında ihtilâf mevzuu olan sorunların açıklı ğa kavuştuğunu ve tam bir
anlaşma sağlanması için çaba harcanmasına devam edildiğni söylemiştir, Çağlayangille yap tığı görüşmeyi ‘olumlu’ olarak niteleyen Pipinellis, “Türkiye ile Yunanistan arasında bir anlaşmazlık konusu teşkileden Türk ve Yunan azınlıkları me selesi ile ilgili birçok noktanın halledilmiş olması, iki ülke ilişkilerinin normalleştirilme • si için gerekli şartların yaratı lacağı ümidini uyandırmaktadır.’ demiştir.
WILSON’UN KONUŞMASI Londrada Türkiye Dışişleri
Bakanı Çağlayangil ile yaptığı görüşmeden sonra bu alanda yapılan çalışmaları incelemek fırsatım bulduğunu da belirten Pipinellis, daha sonra İngiltere Başbakanı Harold Wilson'un geçenlerde Avam Kamarasında Yunanistandaki durumdan söz etmesine değinerek şunları söylemiştir:
“Wilson tamamen iç siyaset nedenleri ile Yunanistandaki durumu vanflandırmafc çin kabul edilmez terimler kullan mış ve yersiz sayılabilecek yo rum yapmıştır. Yunanistan bu
«IMIMMI« ............
Herald Tribüne; “ Kıbrıs- lılar gözlemcileri şaşırttı”Buhranın çözümü,‘barışı tehdit eden alevlerin sönüşü demek olacak
PARİSPariste yayınlanan Entemas
yonal HERALD TRİBÜNE ga zetesi, Kıbrsıta devam eden
Büyükelçiler Toplantısına Devam Edildi
Ankara:
Dışişleri Bakam ihsan Sab rı Çağlayangil’in başkanlığında önceki gün başlayan ve b i zı dış temsilcilerin katıldıkla rı toplantıya dün öğleden son ra da devam edilmiştir. Toplantıda genel dış politika konularının ele alınmış olduğu bildirilmiştir. Toplantılarda ay rica Büyükelçi ve temsilcilerin bulundukları ülkeleri« Türkiye arasındaki ilişkiler de gözden geçirilmiştir.
toplumlararası görüşmelerin yakın bir gelecekte barışçı biı çözüme vardırılacağım belirtmiş ve bu konuda şunları yaz mıştır:
“Kıbrıslılar yıllardanberi Kıbrısta toplumlararası müca delelere şahit olan ve bu yüz den Kıbnslılann kendi kendilerine kendi meselelerini halle demiyeceklerine inanan göz • temcileri şaşırtmışlardır. Şimdi Lefkoşada müzakereler baş lamış bulunmaktadır. Müzake releri yajpan temsilcilerin hedefleri, barış içinde beraberce yaşamalarım mümkün kılacak şartları tesbit etmektir. Bu - ııun gerçekleşebilmesi içiıı anayasada birtakım değişiklik ler yapılması gerekecektir. Bundan sonra Kıbrıslıların müdahale hakkına sahip olan devletlerle yani Yunanistan. Türkiye ve İngiltere ile yeni yeni anlaşmalar yapmaları İft • zım gelecektir. Kibrisin ulaşmak istediği statüko bağımsız lıktır. Nihayet Cumhurbaşkanı
Makarios Enosis fikrinden vaz geçmiştir. Kıbns buhranının çözümlenmesi, Akdenizin bu köşesinde daha doğnısu NA- TOnun bu köşesinde zaman za man tehlikeli şekilde yükselen alevlerin söndürülmesi demek olacaktır.
gün yabancı bir parlâmento - nun ıızlaşmazbklannı takdim edcıı bir yoruma karşı koyabi lecek kadar kuvvetlidir. V« böyle bir yorum, İngiltere ile geliştirmek istediğimiz dosta - ne ilişkileri bozmaktan başka bir sonuç vermiyeeektîr.”
Kaliforniya’da
Polis ve öğrenciler
ÇarpıştıBerthly.
Amerika'nın Kaliforniya e- yaletinin BerUıly şehrinde öğ rencilerle polisler arasında vu kubulan çarpışmalardan m«i ra diin şehirde sıkı yönetim ilân edilmiştir, iki günden be ri devam etmekte olan öğren ci nümayişlerini önlemek İçin polisin gözyaşartıcı bombaıar ve cop kullanması üzerine ög rencüer de yollarda barikat, lar kurmuşlar ve polise mo o tof kokteylleri ile cevap vermişlerdir. Şimdiye kadar 111 polis olmak üzere 40’dan fazla kimse yaralanmış 13 dg- renet de tutuklanmıştır. Sıkı yönetime rağmen halen şehirde çok gergin bir hav*» hilküm sürmektedir.
Bir Mücahidimiz
kazaen vurularak öldüMağusa, Özel
Süleyman Hüseyin isminde 25 vaşında bir mücahidimiz, önceki gün akşam üzeri av lanmak için gittiği Mehmetçik eski ismiyle Galatya köyü açık larmda elindeki tüfeğin kazaen patlaması sonucu vurula - rak ölmüştür.
Mağusanın Baykal semtinde dört yıldanberi mücahitlik gö
revini yapmakta olan SUley man'm ölümü Mağusa lıalkı arasında büyük bir üzüntü ya ratmış özellikle mücahit arka daşlannı derin bir yasa düşür mliştür.Süleyman’ın cenazesi dün sa
bah Mağusada çok kalabalık bir halk topluluğunun İştiraki ile kaldırılmış ve ebedi istim hatgfthma defnedilmiş!ir.
SAYFA« ( B O Z K U R T ) PAZARTESİ, 1 TEMMUZ 1968
Uzun mücadeleden sonra Türk lopiu mu aleyhinde, kesin olarak aynı noktada tutulmakta olan ibre, olumlu yöne çevrilmiş, tecrübeli denenmiş, bizim adam ıtib- niyetinin toplum çıkarına olmadığı saptanarak, gerekli karar alınmıştır. Emekli olup, halen Toplum kadrolarında bulunanlar, yakında kendi özel hayatlarına çe bileceklerdir. Toplum idaresi kendilerin«.- teşekkür edecek, bunca yıllık çalışmanın artık bir noktada bağlanması gerektiğini bildirecektir. Bu suretle bir perde Kapanacaktır.
Öteden beri bu sütiinlarda, emekliler konusunu deşmekte idik, öteki gazetelerde de bu yönde yazdar yayınlanmıştır. 1960 dan bu yana acı acı tenkit edneıı bu uygulama nihayet önümüzdeki günlerde bir sonuca bağlanmış olacakta*.
Emeklilik konusu bu kadarla kapuı mamakdır. Zira muhtelif dallarda emekli yaşına ulaşmış, o yaşı haddinden fazla »«m ı; kişiler lıalen didinmektedirler. Çoğu kendi durumundan şikâyetçidir. Onlar da tazminatlarının ödenmesini ve artık serbest bırakılmalarını istemektedirler.
işsiz saflarının sıkılattığı bu devrede, yapılabilecek olan, titiz bir çalışma ve gerekli boşlukların yaratılmasıdır. Kir kısım politikacımızın dediği gibi "Suçlu olan Zaman” değildir. Zaman bir takmı çıkmazlar getirmiştir. Ancak bize yaraşan çıkmazların üzerine yürümektir. Halen cid di bir yarışmadan eser yoktur. Halbuki tehlike çanlan 1962 den sonra bir defa daha çalmıştır.
NEYİ İSTİYORUZ?NEYİ İSTEMİYORUZ?
ELEFTHERlA’ya bir hâl oldu demiştik geçtiğimiz günlerde. Hâlâ o tutum ue- vam etmektedir. Büyük bir kuşku ve peşin kararlılık içinde Tür k Toplu mun.ı ka lem sallamaktadır.
Bir takım sorulan vardır ELEF1DE- RiA’nın. Bu gazeteye göre Rum tarafının tutumu bilinmektedir. Bilimiyen Türk tutumudur ve bu kötümserlik getirmekte tlir. Sorular ve cevaplar:
“— Türk tarafı Kıbrıs toprağının ve halkının birliği prensibini kabul ediyor mu?”
Cevap.- Hangi Kıbrıs halkı? Kıpriya- nu’ya göre bu halk enosis isteyen Yuna- nlsatn’ı dayanak yapan halktır. Biz onun hangi parçası olabiliriz. Toprağın birliği, tüm imkânlardan Rum Toplu munun yarar lanması için mi alınmaktadır? O î.fılde asla! Biz tapulu toprağımızı kimseye ortak yapmayız!
“— Türk ve Yunan alaylarının Kıb ns’tan çekilmelerini kabul ediyor muşu nuz?”
Cevap; Yunan alayı çekilip, çekimliye ceğlni kendisi bilir; Türk Alayı yerinde rahattır ve bugüne kadar da yabancılık hissetmemiştir.
ELEFTHERlA’ya göre en önemli çık- maz bu iki sorunun kapsamı imiş. Herhalde şimdi aydınlanmıştır sayuı yazar’.
ÖNCE VE SONRA RUM BASINI: “ ... Türk tarafı ınüi'rit
iere imkân tanımamalıdır. Deııktaş ve onu destekleyenler K ıbnsı emp>;ryai silerin isteklerine doğru itmekte, bu adada kan akışını Hızlandırmaktadırlar!”
TARİHTEN S O N H A KLliVl BASIM:“ — Kleridis ile Denktaş’ın görüşmeleri olumlu yöndedir.... Denktaş, muırıl lurkle re İnşat vermemeli, Turk liderliği nıuirıt teri bertaraf etmelidir!«.”
Müfrit olmayan kim bu adada.’ Onu 0 tİA herhalde yine Hum basını çok sonra Û tcsblt edip, yazacak!
AZICIK HEYECANLI DEĞİL ftiIVİZ’ Kıbrıs’ta Denktaş - Kleridis arasında
ki görüşmelerde nereye kadar ulaşıiabıle- 1 ceği meçhulken, ikide bir Türk dışışcri Û bakanının, Kipriyanu de görüşmesi lıan gi çıkar için gerekli görülmektedir.' Bızün hariciyeciler dört yıllık devrede “ihtiyatlı hareket... Ihtiyath tutum.” diye diye kafamızın etini yemişlerdi. Bugünkü pur heyecan nereden gelmektedir1.' Hele Kıpri- yanu hakkında kullanılan kelimelere baktıkça acı acu yalanmamız gerekmektedir. Hani kelimeleri bile seçen hariciyecilerimiz'.' Yoksa, suç işleyen sadece basın mensuplan imdir? Kelime seçimi sadece basma mı kalmıştır?
DÜZENİN DEĞİŞMESİ
Geçen gün gazetelerimizin birinde “Bu düzen değişmelidir’ cümlesi okunun ca bir takım kişiler söyleniverdiler; 'Han şada başladı, öteki ülkelerde devanı etti, Türkiye’de bile önemli olaylara sebep oldu! Şimdi Kıbrıs Türk Toplumutıu mu karıştırmak istiyorsunuz?”
Hani soruyu soranlar belli kişilerdi. Ve bu düzenin sadece kendi borularının ötüşüne göre ayarlandığım iyi bilenler di. Onun için bu kadar heyecanlanmışlardı o cümle karşısında.
Olaylar, her zaman bir çizgide devam etmektedir. Gelişme Kibns’ta mı kös teklenecektir. Ama değişim her zamaıı Baş kent sokaklarındaki taşlan sökmekle gelmez. İçten içe de devam eder. Nitekim itiş belirli kişileri açığa çıkarmıştır bu gün. Gerisi elbette gelecek, yetersiz k-dro verini güçlü kişilere terkedecektir.
GÖRÜŞEN GÖRÜŞENE! Çağlayangil, Yunan dışişleri bakımı
Pipinellis ile görüştü. NATO’da Kıbus ko nusu ele alındı.. Kipriyanu, Pipinellis ile görüştü. Çağlayangil, Kipriyanu ile Kıbrıs konusunu tartıştı. Türkiye’de Büyükelçiler seviyesindeki toplantıda Kıbrıs çıkmasa göriilşüldü. Kipriyanu ile Thomson Kıbns konusunda bir görüşme yaptı.. Ve istisnasız herkes Kıbns konusunda beyanat verdi!
öte yandan- Aman basm Kıbrıs konusunu karıştırmasın. Aman şunu ya/nrii yımz, bunu yazmayınız!
Yahu, karıştıranlar belli. Bizim daha fazla karıştırabilecek durumumuz mu var?
Saray Önünde, eskiden Dr. Naim Adiloğlu’nun icannda bulunan ikâmetgâh ve klinik, 1 Temmuz 1968 tarihinden itibaren kiralıktır.
Klinik otel restorant ve yurt olarak kullanılabilir. Arzuya göre tadilât yapılır.Müracaat: HÜSEYİN MUSA, c/o C.B. Muavinliği
veyaADEM A. KANER VE KARDEŞİ,
Saray Otel Karşısı.— ı
VW 1600 TL, sadece bir kaç ay sahibi tarafından kullanılmış, kaza yapmamış, 4,500 mil’i var. Gümrüksüz 695 lira veya ®n ya-
S A T I L I Kkın teklif edene satılıktır
Daha fazla tafsilât’için, ö.s. saat 5—6‘ya kadar Tel : 83830’a telefon ediniz.
i.'
Bugünkü FalınızOĞLAK BURCU: 21 Aralık—20 Ocak) Bugünlerde he
saplarınızı şöyle bir gözden geçirmeniz işlerinizin selâ meti bakımından çok yararlı olacak.
KOVA BURCU: (21 Ocak—20 Şubat) Size yapılmış olan bir iş teklifini cevaplandırmak veya incelemek için çok iyi düşünüp ona göre davranmanız gerekiyor
BALIK BURCU: (21 Şubat—20 Mart) Sinirleriniz bo zuk. Eğer yatıştırmaksanız bir sürü başansızlıklara uğ rayabilirsiniz .Sakin olmaya çalışınız.
KOÇ BURCU: (21 Mart—20 Nisan) îyi bir yıldız etki si altında değilsiniz. Onun için yeni bir işe girişmeyin ve yeni bir kimse ile de tanışmayınız.
BOĞA BURCU: (21 Nisan—20 Mayıs) Üzüntünüz bo şuna. Siz olaylan olduğundan fazla büyütüyorsunuz Halbuki aslında hiçbir şey değil. Biraz sabırlı olunuz.
İKİZLER BURCU: (21 Mayıs—20 Haziran) Bugün ümidinizi boşa çıkaran bir olay olacak. Bu durum kar şısmda katiyen maneviyat ve cesaretinizi kaybetmeyin.
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran —20 Temmuz) Bugün güzel bir yıldız etkisi altındasınız. Bundan yararlanarak işinizde yeni bir hamle için teşebbüse geçiniz.
ASLAN BURCU: (21 Temmuz—20 Ağustos) Siz durduk yere olmadık şeyler için kendinizi üzüyorsunuz. Bu tarzdaki davranışlarınız sinir sisteminizin bozukluğunu gösteriyor. Dinlenin .
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos— 20 Eylül) Plânınızın gerçekleştirilmesi hususunda hiç ummadığınız bir kim se tarafından büyük çapta malî yardım göreceksiniz.
TERAZİ BURCU: (21 Eylül—20 Ekim) Kendiniziüzüntülere sakın kaptırmayınız. Çünkü önünüze çıkacak maniaları soğukkanlı olmak suretiyle aşabilirsiniz.
AKREP BURU: (21 Ekim—20 Kasım) Para işlerinizi öbürlerine tercih ediniz. Şayet başansızlığa uğrarsanız sakın cesaretinizi kırmayınız. Yoluna girecektir.
YAY BURCU: (21 Kasım—20 Aralık) His meseleleri nize ve sevdiklerine ait problemlere yıldızlar çok iyi bir etki yapıyor. Ona göre davranmalısınız.
ırC- tr irh -trC r<r!rC rtrtr!r'>-tt~trC r<r'!rC ı trtrC rtrttrtT C titC rC rtr& e rtrtrtr tr t r tra i
ÜÇOK LTD. - Tel: 64860- Londra Sokak No 12-Lefkoşa j
ııııııııııııııiıi(M w«t>HHHiM iııııııiM im Hiın«ııııı
Bu Akşamki Nöbetçi Eczahane
K. AZÎZSaat 19—22.00 aran açıktır. .
K İ R A L I KLefkoşa Türk Belediye
Pazan yanında her iş için elverişli iki dükkân kiralıktır. Dükkânlar beraberde veya ayrı ayn icar olunur. Ayrıca Bekâr. Talebe veya küçük aileler için odalar kiralanır. Kiralık Dükkân ve odalar hususunda daha fazla malûmat, Avukat Menteş Aziz beyin 17 Ankara sokak, Lefkoşa adresindeki Avukat yazıhanesinde Saffet H. Azmiye müracaatla mümkündür.
MÜJDE MÜJDEBALLI AİLE GAZİNOSU GÖNYELİ
ŞİMDİ YAZLIKTA★ Emsalsiz FIRIN KEBABI★ Nefis terbiyeli ŞÎŞÎ★ Gayet itinalı hazırlanmış PİRZOLASI★ Her akşam taze ŞEFTALİ Kebabı★ Bol Meze ve Tatlı Müzik ile aiarı★ Bol meze ve tatlı müzik ile
Her Akşam Emrinizde.....................................................................
ERTAN A N A P A ’N I NAŞKIMIZ DİLLERE DESTAN
(DELİLAH)PLAĞI F O T O ŞIK ’TA
BULM ACA1 2 3 4 5 6 7 8 9
ı □ □ □ □ □ □ □ a a 2 o o o o o ü jm4 n r n ı ■ m5
7 njooooum n8 □ □ » □ □ □ ' □ K9SOLDAN SACA :1— Başka güne bırakmak,
2—Tombola oyunu kâğıdı. 3— Valide, Soy, 4— Aforoz, Telefonda ilk söz, 5— Dur (îngi.). Bir emir, 6— Kemik içindedir ve kan yapıcıdr. Bir nota, 7— Himalayalann kar adamı, (ço ğul) 8— Hane, Tersi bir erkek ismi, 9— İkinci plânda olan, Kayak,
YUKARIDAN AŞAĞIYA :1— Azınlık, 2— Bir kadn is
mi, Bir ecnebi parası, 3—Uğra madan geçiştir, (Fr.) 4—Prote inli gıdadır. Tesirli, 5—Kiriş. Bir nota, 6— Bir emir, Kral oğlu, 7— Ev veya yazıhane eş- yasındandır Bir meyva 8— Bir bağ, 9— Halk masallarının meşhur bön kahramanıdır.DÜNKÜ BULMACAMIZIN
HALLİ1— Balerin, 2— Akil, Balo,.
3— Lafayet, 4— Im, Rota, 5— Kemani, Ar 6—At, Nakavt, 7-
V A ZİFE DUYGUSUyassan: Kıbrıs Müftüsü: M. DANA
La, 8—Aya, Aleni, 9— Maruzat YUKARIDAN AŞAOIYA :1—Balık adam. 2—Akamet,
Ya, 3— Lif, Yar, 4— Elaman, 5— Namaz, 6— lberik, La, 7— Nato Alet, 8— Tavan, 9—Ko kart, II.
Cemiyet içinde yaşayan in «aııda aranan en önemli vasıf laıdan biri de vazife duyguj j na sahip olmaktır. Cemiye* •idamının şahsiyetini vucuua getiren vasıf unsurları arasın da vazife doygusuna sahip o ‘ - ıııak keyfiyeti, çok önemli bir yer işgal etmektedir, insanla nn yaratılışında, kendilerim toplu bir halde yaşamaya meylettiren bir üçgüdii varUir. Bu içgüdünün tesiri alfanda hareket ederek bir araya toplanan insanlar bu topluluğu muhafaza ve idame etmek için bazı duyguların yardımı na muhtaçtırlar. İşte vazife duygusu onların en önerrüve- rinden birini teşkil eder. V» eife, zimmete taalluk eden bir hakkın doğurduğu sorumluluk tur.
İslâm dini, cemiyet içind- yaşayan her insana çeşitli ha;: larm taalluk ettiğini habeT veriyor; ve Müslümanları o hak lam sahiplerine vermeğe davet ediyor. İslâm dinine göre, bir aile ocağındaki insanların yek diğerleri üzerinde haklan var dır. Yetimlerin, fakirlerin, dul ların, hastaların, tahsil yolun da bulunan öğrencilerin, garip lerin diğer insanlar üzerini haklan vardır. Komşula in biı biri üzerinde, devletin tab’a, tab’amn devlet üzerindi”, işçinin iş sahibi. iş sahibi (tin işei üzerinde, ağa ile hi/ metçinin birbirleri üzerinde hakları vardır. Bu hakların üs tünde, Tann’nın kulları üzerin ile haklan vardır. İşte bu hak ları tanıyarak onlan sahip'e rine verme mükellefiyetine vazife derler. Bu mükellefiyetleri severek kabul etmeğe de vazife duygusu denir.
Vazife duygusu “Cemiyet adamf'ııın tarifini tamam. • yan bir vasr.ftır. Her insan te miyetüı bir parçası, bir aza sidir. İnsanın medenî kah.I- yetleri, cemiyet hayata içind » inkişaf etmiştir. İnsan bu sa yede medenilik vasfım kazar, mıştır. Bu suretle her insan medeni hayatm nimetlerini Cemiyete borçludur. Fert lın borcunu, alacaklı olan cemiyetin diğer azalanna karşı va zifelerini yapmakla ödeyeb lir.
Alurzaman peygamberinin bu mevzuyla ilgili çok güzel bir sözü vardır: "Taıırinın ü zerinde hakla vardır. Her hak kı sahibine ver.” Her hak bir vazife tevlit ettiğine göre bu tıadis-i şerifini muhtevası şu şekilde de ifade edilebilir. Allah’a karşı vardır, ailene karşı vazifen vardır, yakmiıı- nna karşu vazifen vardır. Herkes’e karşı vazifeni yap
İslâm dini, insanın Tanrı karşı veya hemcinsine kaışı olaıı vazifelerini tayin eden bir çok hükümler vaz’etmiştir. Bu vazifeler belirli şekil, lerde ve zamanda yapılırlar. Tanrı tarafından tayin edil miş olmaları itibariyle, dikkat !e ve sevilerek yerine getiril meleri lâzım gelen bu vazifeler, inşam belirli zamanlarıla, belirli şekillerde vazife yapmağa alıştırmış ve ona vazifeyi sevdirmiş olur. Bu gibi insanlar cemiyet içindeki vazi felerini, muayyen şekillerinde muayyen zamanlannda yapmağa hazırlanmış olurlar. Gerek beden gerekse mal ile yapılan ibadetler, cemiyet adamı üzerinde muhtelif şekillerde terbiyeri tesirler icra ederler insanda vazife duygusu uyan dırması, mevcut ise geliştir mesi, insanın vazifeyi beli/¡i zamanında yapmağa ahştınna
sı, da o terbiyevi tesirer cüm lesindeııdir.
ibadetlerin feyziyle muiıte lif bakanlardan olgunlaşmış olan ilk İslâm Cemiyeti az.’ lamını, hayatm her cephesi*»- de gösterdikleri yüksek vazıı'e duygusu ve nefis feragati, ıs lâm tariiıini okuyanlar tan- fından hayranlıkta miişaiıade edilmektedir. Şu tarihi olay, Asr-ı saadetteki Müslümanların vazife duygulanımı. şeLH ve derecesi hakkımda çok ya** lak bir örnek vermektedir. Hicretin 13’üncü yılında Suriye topraklanılın Yermük vadisinde İslâm ordusu, 250 OM kişilik bir Roma ordıisu iie muhabere ediyordu. Mevcudu 15.000 erden ibaret olan Islâm ordusunun Baş kumandanı Velid'in oğlu H ali t idi. Bu iki oıdu arasında, sayı bakımıtı- b ü y ü k bir fark olması dan İslâm ordusu aleyhinde na rağmen, Müslüman ordu>u mm başında olan Halit’in as kerî kiyaseti, bu saya faik1 nm ağırlığını hiçe indirmişti. Savaşın kritik anlar geçirdir; günlerde idi ki, Hz. Ebubeki-' in vefatı üzerine, Hz Ömer hü kümdar seçilmişti. Hz. Omer Tann kendisinden razı olsun, ilk iş olarak Halid’i Baş Kumandanlıktan azletmiş, ve yerine übeyt-ii bnü Cerrah’ı tayın etmiş idi. Hükümdardan gelen emre göre Haildin ma hiyetinde çalışacaktı. Azil sebebi, vaktiyle beni Cüzeyme ile olan bir karşılaşmada e- sir düşen Malik-i bıü Nüvey e- yu, hatalı bir ietihad neticesi olarak, Halid’in öldürmüş ol ması idi. Halid Hükümdas- daıı gelen azil emrini öpüp alnına koymuş ve Übeyde iıin mahiyetinde hizmet etmeğe başlamıştı. Islâm ordusunda birçok erler Hükümdarın bıı İcraatım tenkit etmeğe ve mcnmuniyetsizliklerini ıziıar etmeğe başlamışlardı. Bunun üzerine Halid, Tann kendisin den razı olsun, askerlerine » :ı ¡cife mevzuu üzerinde bir konuşma yapmış ve Htikümdaı - uı gösterdiği her hangi bir başbuğunun kumandası altında, her hangi bir sıfatla olursa olsun, savaşmanın hepsi için bir vazife olduğunu sö y ' yerek onlan vazifelerini seve seve yapmağa davet etnüii: Dini terbiye altında kalbleı .ıi de bir vazife duygusu özii la şıyan erler üzerinde Halid iu sözleri çok tesirli olmuş vt. oıılarm müşterek bir vazifese verlik zihniyeti ile çalıışmag devam etmelerini temin etnuş t'. Azil keyfiyeti karşısında HaJid’in gösterdiği nefis lera gatı, benzerine az tesadüf edi len iilvî ahlâk tezahürlerinden dir. Baş kumandanlıktan azle dilmiş olmasının, ruhunda hu sule getirmiş olması pek tabii bulunan infiali, vazife duygu su mahvetmiş ve kendisi vazife icaplarına göre hareket et mekte devam etmişti.
Kanunî mecburiyetler altın da vazife - sever görünmek ve lıakkile vazife yapmak bir ıııe ayet olmakla beraber, hakiki bir fazilet ifade etmez. Ya zife lıissi, kanuni müeyyid .-'j re dayanan bir korkuya m üs tenit olduğu zaman sahibine hakiki bir değer ifade etme/ Çünkü vazife sahibi, bir mu rakkabe altında çalıştığı zamandır ki kanunî müeyyile tesirini icra eder. Böyle bir kontrol olmadığı zaman ise vazifenin lıakkile yapılması va zife duygusunun, vazife sevgisinin mevcut olmasına oa.i lıdır.
Bu duygunun gelişmediği yayıimadığı memleketlerde içtimai ve resmi vazifeler.tılıakkile yerine getirilmesini leıııin için, cemiyetin vasati sal tipleri üzerinde icra ettiği resmi kontrol pek pahalıya mal olur. Çünkü bu makset ıçuı geniş otçuae leşKiıat vücuda geurmen, birçok msau lar çauştınııak, bir ç o k em.'iı ve para Harcamak icap ede;
Yazıie lıissi, Korkuya değil, vazıieyı sevme, vazifeyi mukaddes tanıma ruıı lıaletuıe uayuınuaiıdır. lioyie nır ruıı haleti içmde bulunan insin lar tam ış yapma zevkimu mu rakaüesı altııua v a üşürler. Bu gıU insanlardan teşekkül eden ceıruyeı resııu ve ıctmıaı t. zıt elen kontrol teşkilaund.. ve ıuasrallarnula lıatırı sa yılır derecede tasarrui etme» uııkâıunı oulurlar.
Asr-ı saadette yaşıyau Müs lunıaıılar, diğer meziyetleri tıraşında vazife duygusuna bu yuk (ineni vermişlerdi. Oma' bıı nev’i gelir vergisi olan ze kat larju verme vecibelenni yerine getirmeğe çalışırkı n hiç bir resmi murakabeye lebi değillerdi. Herkesin yıllık gelirim, zekâta tab’i servetini takdir eden muhamminler yoktu. Her Müslüman her yıi zekâta tabii olan servetini he saplar, verilmesi lâzım gelen zekât miktarım tesbit eder t > onu zekât tahsildarına teslim ederdi, öşür işi de böyle idi öşre tab’i arazi sahipleri mahsullerini ölçer ve onda bi rini öşür vergisi adile me ınur-u mahsusa teslim ede.- leodi.
İskandinav memleketlerin de, diğer memleketlere nisbet le vergilerin az, hayatuı ucuz olduğu herkesçe malûmdur Bu topraklarda seyrü sefer ücretleri pek azdır, çünkü trenlerde çalışan memurların sayısı azdır. Bilet memura yoktur, bunları kontrol eden müfettişler yoktur. Her vagon da gidilecek yerlerini ve ücrei lerini gösteren bir liste vardır. Onun yanı başında da bir para kutusu bulıınduruiuı Yolcu vagona girdiğinde liste- ye, yani tarifeye bakarak gideceği yer için verilmesi lazım gelen parayı kutuya alar. Hiç bir resmi kontrola taoi tutulmadan gerek memur uu gerekse yolcular vazifeleıiııi vicdanlarmm murakabesi, va zife duygusunun emri, alımda olarak yaparlar. O memleketlerde Cemiyet nizamı kanuni olduğundan ziyade vic dan nizanlarına, vazife duygt suna dayanır. Oradaki cemiyet hayatı hakkında tcdkıkler yapmak için Finlandiya’ya g; den bazı Garp ictimaiyatcUa- n, trenlerin söylediğim tarzdı ki çalışmalarını sıkı tnüşaha de altmda bulundurmuşlar, ve vazife duygusunun hakimiyeti, vicdanı kanunlanu murakabesi, altmda bütün işler ı»ı mevcut nizamlara taınamile riayet edilerek yapıldığına şa hit olmuşlardır.
İskandinavyalIlar çok dindar insanlardır. Dinî ayinleri ni belirli şekilleriyle belirli m inanlarda yerine getirmek it' yadındadırlar. Onlara vazile duygusunun bu derece gelişmiş olmasını sağlayan sebep ler arasında, dindar oluşları, mn önemli bir yer işgal etm ş olduğuna şüphe yoktur.
Sözün kısası; dindarlık zih niyeti ve bu zihniyete göre yaşayış insanda vazife duygu sunun tekevvün etmesine ve gelişmesine hizmet eder.
RÜYANIZHAKİKAT OLABİLİR !Üstün vasıfları ile yuvanızın™ g ^ y n a 9' Cocak.GARANTİLİ
Ev eşyalarını takdim ederiz.
Ü S L E R LEFKOŞAMAÛUSALT D .S T İ.M -
i,&
& 0 * Is*
S’i ’V
ı#»
i#*
w
/ / r m
/A • * >
V S* w
V *
ı V *r « #
•Mİ
İt'::İ r . » M ni"i»^ -I «m*
m * * *1
Mf*
« I * * » * "k «(W
* 0 «MM 1• M ****
% m *•"*M *
mm **** - MİM MtfMMt mrn
■ ■ M İ» m p i tâ t ık wntm ftatifcfafefe* ! M n
% Î Î S ? ^ p
s
‘Î N
SİM
fESI, 1 TEMMUZ 19H8
SAYFA 3
'opium dayanışm ası ve kişi !Toplumun varlığuu iUi
[■bilmesi en basit ifaur (içinde “ karşılıklı ı lavmış
gerektirir” . Fertlerin şitü çatışma sabaları ara ¿da da ayni değer ölçüle
içinde bir bağ var.tır. emeğinin karşılığını a-
Aldığuu bakkala, esna berbere, kunduracıya la
na veya filâna verir. E sim da verdikleri aldıkla yerler vardır. Büyük tu-.
küçük dükkân sahiplenin sayesinde ayakta du-
Br. İthalâtçı çarşı bulduru ithalâtçıdır. Keza ü-
•tici de ürettiklerinin kar iğim aldıkça üretir. Ço-
»r olmasaydı öğretmen fonksiyonu bir kıymet
»de etmiyecekti. Keza ma müessesesi kurulmıya-
, okullar açılmayacak Ana babalar çocuk yap
ıaıııa yoluna gitselerdı bu ez öğretmenlik de maarif
jirgütü de, hatta tüm toplu ıun geleceği de çatır çatır lâs ederdi.Kısaca toplumun en kü-
ferdinden, en büyük m im e; en basit çalışma »hasından eıı geniş çaİLŞ
»a sahasına kadar karşıhk bir dayanışmanın teccl-
mevcuttur. İşçi ile dai edeki memurun değeri ay
pi, yaptıklan iş farklıdıı. isi de birbirine bir düz<-n
emberinde uymuştur.Durum bu olduğunda
oplum içinde karşılıklı da panışmanı menfaatleri en
şeküde koruyabüecek çülere sığdırmak gerek,
nektedir. Memur norm.vl laaşını alamazsa çarşına-
satıcı da geçimini sağla-yamıyacaktır. İşsizlik Lir oplumda alabildiğine çok-
kalkınma yolunda ne kadar çaba sarfedilirse sar
|fedilsin, netice alınamıya ıtır. Para karşdığuıda
tüketim dahi normal dıİ7- nde devam edemiyorsa
fstihsal kaynaklaruun çali y lasını beklemek safdillik
olur.Mahut düzenden dolayı
adada mağdur olan çeşitli ç a l ı ş m a s a h a l a rının k i ş i l e r i n d e n özellikle ekonominin sö* konusu edildiği bu devrede küçük esnaf ile üreiici durumda bulunan ziraatçı küçük toprak sahibi d.kda ti çekmektedir. Küçük esnaf, çeşitli tüketim m ad delerini satan dükkân sahipleri kâfi derecede ‘‘alış veriş” yapamadıklarından yakınmaktadırlar. Dolayı- siyle sermayesiz dükkânlar peş peşine sadece b.» dilim ekmek parasının uğruna sabahtan akşama de vam eden çileli bir gidişin başında durmak tattırlar.
ö te yandan toprak salı bi köylü ürettiklerine fOık kesimlerinde çarşı bula ınamakta elmdekini de Rum çarşılarına satmak- mecburiyetinde kalmakta dır. örnekleri her gün tekerrür eden bir alış veriş düzeninden verilebilir. Şüv- Irki:
— Mağusa kazasına bağlı köylerden pek çoğund son zamanlarda Ziraatçıların teşvikleri ile çeşitli zelerin ekimi yapılmakta ve bol miktarda üretilmektedir. Dolayısıyle çarşı ara yan üretici sebzesini gü nüne göre Mağusa çarşLS ııa getirmekte ve abcı beiı temektedir. Oysaki karşıcına toptancı yerine sadtvî ürettiklerinin bir kısırını alabilen, manav çıkmakta elinde bol miktarda sebze kalmaktadır. Bu kez yeni pazar aranmakta Rum pazarında toptan ahcıya elin dekileri satmaktadır t u raya kadar devam eden a- Iış verişte “ toptancı” yoK- lıiğu ortaya çıkmaktadır Mamafih bundan sonra J* vam eden ahş veriş gerçek ten enteresan ve acıdır:
— Sebze ihtiyacım karşılamak isteyen Türk ma ııav pek tabii olarak Ruıu tarafına gitmekte, Sabah Türk üreticinin Rum top
tancıya sattığı sebzeden İh tiyaaı kadarını alarak Türk pazarında satmakla -* dır. Dolayısıyle alış fiatı ile satış fiata bu düzensizlik yüzünden korkunç olmakta üstelik Türk üreticinin lıiis ram da kişiye acı gelmek tedir.
Bu kez toplum dayanış masındaki aksaklık bütün boşlukları ile ortaya çile, maktadır. Üretici kendi ü- rettiklerine kendi toplu- munda pazar bulamaz, esnaf, küçük dükkân sahibi ekmek parasım çıkarmaktan aciz duruma düşeıse elbetteki köklü tedbirlerden bahsetmek ikide bir de bunu ileriye sürmek ka çınılmaz olacaktır.
Geniş çapta bir plânıi- söz konusu edildiği bu d' v rede tüm K ıbns Türkünün teker teker toplum içinde yerlerinin tespiti, mesle <ı durumları, işsizlik oran , göçmen yaşantını ortaya konmalı, milli gelir dağ.- lışı tam olarak hesap cdJ melidir. Bundan sonraki köklü tedbirler ise milli ge lir dağılışında dengeyi sağlayacak tedbirlerin alınma sim hedef tutmalıdır. Voltsa büyük zümre paradan yoksun bulunurken, açılan sanayi tesisleri, verilen kre diler pek çabuk çökecektir.
Toplumdaki dayanışmayı insaflı ölçüler içine sığdırmak, topluma gerçek top lum hüviyetini vermek gerekmektedir. Birbirine bir düzen çemberinde uymuş olan toplum mensuplarını bu çemberde eşit hayat şartlan içinde tutmak b*r hedef olmalıdır. Her vatandaş toplumda çabası nisbetinde değerini bulabil meli, ona müreffeh yanıtlar değilse büe mesut şe ldlde yaşayacak yarınları hazırlayacak fırsat verilnv lidir.
EŞREF NİDA I
%
UCUZ SATIŞ★ DİKİŞ MAKİNALARI
On lira ile 20 lira arası fiatlarda, görülmemiş ucuzlukta, az kullanılmış garantili dikiş makina- rımızı almakta acele ediniz.
★ GAZ OCAKLARIAvrupa piyasalarından daha ucuza Yeni Gaz
Ocaklarımızın ucuz satışı, yalnız 26.6.68’den 6.7.68 tarihine kadardır. Bu fırsatı kaçırmayınız.
★ TELEVİZYONLARYeni ve garantili Televizyonlarımızdaki
ucuzluk, herkesi şaşırtacaktır. Yalnız 50 liradan başlamak üzere 6.7.68’den 16.7.68 tarihine kadar. Herkese, bir Televizyon sahibi olabilmek için fırsat veriyoruz.
★ VE DAHA BAŞKA EŞYALARÇamaşır Makinalan, Buz Dolapları, Düdüklü
Tencereler, Radyolar, Pikaplar, Ütüler ve diğer çeşitlerimiz için yapacağımız ucuz satış’in tarihlerini daha sonra ilân edeceğiz.
ŞİMDİDEN MÜRACAAT EDEREK NUMUNELERİMİZİ MUTLAKA GÖRÜ- NÜZ.
TEKİN M. BİRİNCİ174 - 180 GİRNE CADDESİ ve 4 - 6 İPLİK PA ZA R SOKAfüI
Tel: 65302 - LEFKOŞA
MAĞUSA FESTİVALİ1. MAĞUSA’nın 397 nci fetih yıldönümü 1 Ağustos
Perşembe günü törenlerle kutlanacaktır.
2. 2,3,4 Ağustos, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri olarak tesbit edilmiştir.
3 Festival için gerekli hazırlık yapılmış, pavyonların plânı çıkarılmıştır. Türk tüccar ve esnafının ve yine Türk imali ve ithali mallarının tanıtılması için dilekçe kabul etmektedir.
4. Pavyon kiralamak isteyenlerin en *eç 15 Temmuz 1968 tarihine kadar Mağusa Festival Komitesine yazılı olarak başvurmaları rica olunur.
Mağusa Festival Komitesi
B A Y R A K
KIBRIS TÜRK MÜCAHİDİNİN SESİ
(Orta dalga 1100 kls. 272 m.)
SABAH YAYINI
06.54,30" 1. Marşı, M. Marşı 06.54’50” Açılış ve program07.00 Melodi Saati07.30 Pazar için07.00 Neşeli Türk Müziği07.15 HABERLER07.25 Koro ve solistlerden
şarkılar07.55 Çeşitli Tempolar08.15 Yıldıray Çınardan
Türküler08.30 Riyodan müzik08.45 Zeybek Havalan09.00 KAPANIŞ
ÖĞLE YAYINI 11.57 M. Marşı 11.59 Açılış ve program12.00 Solistlerden birer Türkü |12.15 Ted Heath orkestrasın -
dan melodiler12.25 Necdet Tokatlıoğlu12.45 Kontinental Yüdızlar 13.10 Bir solist: N. Spihai13.30 HABERLER13.45 Y. Gürses okuyor 13,40 Reklâmlar Geçidi14.00 KAPANIŞ
4KŞAM YAYINI
15.57 M. Marşı 15.59 Açılış ve program16.00 S. Tanürekten şarkılar 16.20 Beat Toplulukları 16.40 Fikret Kozinoğlu17.00 Radyo ile Almanca No.26 |
(Tekrar)17,15 Adamodan şarkılar17.30 Çocuk köşesi18.00 Şarkılar—Türküler18.30 HABERLER ve YORUM18.45 Müzik Bahçesi 19.05 Orkestral seçmeler19.30 Mücahidin Saati20.00 Beraber ve solo şarklar20.30 Arkası Yarın:
Yaprak Dökümü20.55 Ergun özer ve
Arkadaşları 21.14 Dört ses— dört saz21.30 ö z Dilimiz21.45 Esen Altan söylüyor22.00 Şark ve Melodi22.30 înce Sazdan Sultaniye-
gâh Faslı23.00 KAPANIŞ
SABRI TURUZİM’DEN ÖZEL BİLDİRİ
2 Temmuz 1968, Salı günü özel uçakla I Londıaya gidecek ve 2 Ağustos 1968 taıi- | hinde Kıbnsa dönecek olan yolcuların bü- i tün pasaport ve biletleri hazır olduğundan | en geç 1 Temmuz 1968 Pazartesi günü sa- | bah saat 12.00 kadar aramaları ehemmi- | yetle bildirilir.
SABRİ TÜRÜZİM !
Rum Basınından özetlerDOĞRU ESAS Ü Z ER İN D E
F1LELEFTHEROS gazeteci, yukarıdaki başlık altındaki yazısında, Londra’daki görüş, melerden sonra, bütün taraflarca verilen demeçlerin yapıcı olduğunu, memnunlukla kav detmekte ve şunları yazmaktadır:
71 Girne Caddesi Tel: 65325 - LEFKOSA
ŞOFÖR ARANIYORMüracaat :
BAŞMAN KARDEŞLER 17, Müftü Ziai Sk.
LEFKOŞA
B U R E NHarika BUREN saat-
ian dakik, su geçirmez, yere düştüğünde kırılmaz ve ömür boyunca garantilidir.
Saat alırken BUREN marka olmasına dikkat ediniz. Aldanmayınız.
KIBRIS GENEL ACENTI :
MUSTAFA İBRAHİM156 Girne Caddesi, Lefkoşa
Lefkoşa.
“Bütün tarailar, Kıbn&Lia- rarası müzakerelerin başarı’ı olmasını dilemiş ve bu Da^u- nya yardımcı olmak vaadinde bulunmuştur. Bu ancak, meni nurduk yaratır. KıbrısLüarara sı müzakereler, normal gelişmeler için gerekli olan iyi ha vayı yaratmış bulunmaktadır. Tarafların göstermekte olduğu anlayış ve uzlaşma runu, gelecek için iyimser olmamı zı temin etmektedir. Ttirkier ve Rumlar, problemlerini incelemek ve çözümlemek iç m, samimiyetle hareket etmişimdir. Londra’da görtişmeieı yapmaları, kendilerini bu ta şebbüslerinde rahat bırak, mak kararını almaları, bekle nen sonuca varmalarında yar dımcı olacaktır.”
DİLEKLERÖTBSt
VE
MHIMUMIMNMniMlIHHIIUltOHlIHNINItHUHHIHM
P E -R E -J AYazın bu sıcak günlerinde PE-RE-JA Limon
Kolonyaları sizi serinletir.
Toptan ve perakende satılır.
KIBRIS GENEL MÜMESSİLİ MEHMET ŞÜKRÜ
Tel: 65703 Lefkoşa
AGON gazetesi, yukarıdaki başlık altındaki bir yansında, aynı konuya temasla, şıuüan yazmaktadır:
"Londra’daki görüşmelerden sonra tarafların, Kıbnsu- lararaısı müzakerelerin başarı U olması dileğinde bulunmaıa n, olumlu ve yapıcı bir hareket teşkil etmektedir. Fakat kanaatimizce kanaatimizce, yalnız iyi dileklerle yetinil mektedir. Adil bir çözüme va. rılması için, buna, bilfül yardımcı olmak da lâzımdır. Kıbns mes’elesinde endi re kt alâkası bulunanların, nüfuzlarım, olumlu bir şekilde kullanmalarına ihtiyaç vardır. Esaslı ve olumlu yardım bu olacaktır. Bu şekilde yaran n yapılmadığı takdirde, belirtilen iyi düekler, boş sözlerden ibaret olacaktır. Endirekt oia rak alâkadar olan bütün taraf lar. âdil bir çözüme varılma sı için, nüfuzlarım yapıcı biı şekille kullanmalıdırlar. Bunu yapmaktan geri kalırlarsa, problemin çözümü için, hâ. len elde bulunan fırsatın kaçı nlmaısı tehlikesi olacaktır ki, bunun, bütün taraflar İçin 2,3 ran, büyük olacaktır.”
MÜZAKERELERİNBAŞARISI İÇİN
HARAVGİ gazetesi, yukarı daki başlık altındaki başyazı smda Türk tarafının görüş ve tekliflerinin açıklanması m istemekte ve şunlara yaz maktadır:
“ Londra görüşmeleri, Klu rides - Denktaş müzakereleri
için, daha da iyi bir lıava ya. ratmıştır. Bu hava içinde ar. tık herbir tarafın, çözüm naK kındaki görüşlerini, açıklnu& belirtmesi zamanı gelmişi» r Kıbns hükümeti, U'Thant’a sunulan Makarios’un tekinleriyle, bu görüşlerini açıklamış bulunmaktadır. Türk taralı bunları biliyor. Fakat, Türıs görüşleri açıklanmamıştır ve Rum tarafı bunlan bilmemek tedir. Bu durumda Türk tara fına düşen vazife, çözüm nait kındaki görüşlerini, anahalla- nyla açıklamaktır. Esasa mü teallik konular üzerinde urai lar, birbirlerinin görtişleruJ büerek hareket etmelidirler. Bunu bilmeden yapılacak görüşmelerde, bazı noktalar üzerinde anlaşmaya vanla^i- lir. Fakat esaslı noktalara grf lindiğinde, köklü görüş ayrın.; lanyla karşılaşılırsa, di^tı noktalar üzerinde varılan mu tabakatın önemi kalmayacak, tır. Dolayısıyla, şimdiki saî hada mühim olan husus, Türk tarafının da görüşlerini or taya koymasıdır, üm it ede riz ki bu görüşler, müzakeıe. ¡ere devam edilmesine ım kân veren, müşterek bir ze min yaratacak nitliktedir.'’
ÇAĞLAYANGİL’İNDEMECİ
ELEFTHERİA gazetesi, Dışişleri Bakanı Çağlayangil'uı Londra dönüşünde verdiği dc. meoe temasla, şunlara yazmak tadır:
"İlk bakışta, Çağlayangll in demecinin yapıcı ve daha önceki demeçlerine uygun olduğu görülür. Türk tutumundaki bu istikrarın devamı, he/, keşçe temenni edilmektedir. Temenn i edilen bir husus a a, bu tutumun, fiiliyat sahası, na intikalidir. Türkiye’nin şim diye kadar, müzakerelerin ba şansına yardımı sadece, naz^ rî olmuştur. Bu yardım, füli bir şekil alıncaya kadar, Türkiye’nin politikası, şüphe Ue karşılanmağa devam edilecektir. Bu politikanın, sade, ce bir taktik değişikliğinden ibaret olduğu ve Türkiye'nin, Kıbrıs üzerindeki siyasi ve as kert emellerinden vazgeçmedi ği kanaati devam edecektir.”
6 T E M M U Z 1968 1iM Ü C AH İTLER M EH TAP B ALOSU f
KADİFEKALE BOĞAZ SAAT 20.30
YENİ DALAVEREMuhalefet gazetesi GNOtUİ,
yukarıdaki başlık altındaki başyazısuıda, Kıbns Türkie- ri ile Kumları arasındaki mü zakerelere temasla, şunları yazmaktadır:
‘‘Klerides ile Denktaş ar.v smdaki müzakereler, tam bir gizlilik havası fakat ayıu mamanda, tebessümler, şakalaşmalar ve tahrik edici bir hafil lik içinde başlamış bulunuyor. Şimdiye kadar liderlerinin işledikleri hataların feci bir kurbanı olmuş olan Kıb
rıs halkı, yine, Çevriten d a ^ relerden, tamamıyle haberiz- tür. Yeni ıniül facianın başrol lerini oynayanlar, bıı sefer de, diktatörce bir kararla, halkm milli geleceğini, halktan haoer siz olarak görüşmeye karar
^Kıbrıs Rum llderliği, ınuıa^ kerelerin Birleşmiş Muattar himayesinde yapılacağını söy leyip duruyordu. Bunun 1 kadar aldatıcıınevdana çıkmıştır. MUzaKt.ru 1 e r Birleşmiş Milletler çerjo- vesinde ve himayesmde deftü- , ı ; r Osorio-Tafall ın Ledra ra- Ü i e 'l S n .e s .n l n « f g g yaptığı konuşma, bunu tey a itmektedir. Birleşmiş MUletler müzakerelere katilmwnakt^ dır Sonuç hakkında herhangi b r mes'uliyet de üzerine alma- maktadır Tafall konuşmasın- da Birleşmiş Milletlerin Mes - uliyetini ayırmıştır. ,
Müzakerelenn, Bme»m»9Milletler çerçeveslndeyapüma
Ö ? S S .G W :3 £kacılannın ise, n e f r e t yaratan veni bir gerilemesini teşkil etmektedir Kıbns Rum halkı S cSEtt tehlikeler taşıyan bu acı gerçek, halkı uyandır-
m Kanaatimizce, yapılmaktaolan müzakerelerin seyri ve mahiyeti hakkında, halkın a^ dınlatlması lâzım ^rG ızlilüc aleyhinde, devamlı ne^ryat yapan ELEFTHERİA refik
i t ı S S S & S i f f i Ş uS ı d' » p k i
sülmesine müsamaha göstermemelidir. Halk, yeni emrivakiler karşısında bırakılmayı kabul etmemelidir. Halk, gazeteleri ve elindeki bütün vasıta- lanyla, müzakereler hakkında resmen ve tamamen aydmla, tılmayı talebetmelidir. Halk bunu şimdi yapmazsa, akıbeti ne müstahak olacak ye doğacak yeni milli f e l a k e t i n suçor- tağı durumuna düşecektir.
UZLAŞMA NAZARİYESI
GNOMİ gaztHesl ynkanüak. başlık altındaki diğer 1bir yazısında Makarios ve taraftarlarının Enosisi terkedlp munı kiin çözüm yolunu tutmaların' ve uzlaşmaya doğru gitmeleri ni tenkid etmekte ve şöyle demektedir:
“Fakat bu efendiler bilmeli dirler ki, hak ile haksızlık, ytv lan ile gerçek, ahlâk İle alılaksizlik arasmda bagd^m a olamaz Kıbns halknın self-deter minasyon ve Enosis talebi, tarihî gerçeklere, adalet ve ah lâka dayanmaktadır.. Bunlar üzerinde taviz verilemez. Ma^ karios ve taraftarları iş işten geçmeden bunu kavramalıdır lar.”
*YAZI MAKİNELERİ TAMİR ATÖLYESİ
ALMANYA’da ADLER ve TRIUMPH Yazı I Makineleri Fabrikalannda husus! surette kurslar takip edip, ehUyet diplomamı alarak adaya avdet ;!; ettiğimi ve ADLER Yazı Makineleri Kıbns Genel Acenti Hazım Remzi Hürriyet Tlcaretevi nezaretinde elektrikli, elektriksiz her marka yazı makinesini en İyi şekilde ve en ehven fiatlarda tamir ve bakım işlerine başladığımı sayın halkı miza duyururum.
Atölyemizde yedek parçalar bol miktarda bulunmaktadır.
H. ERTAN AZAOGLU,43, Mahmut Paşa Sokak,
Ko-operatlf Merkez Bankası Civan,
L E F K O Ş A .
Yemekli £1.000 mils* Kıyafet Serbesttir.* Biletler Mühittin Cemal, Güven
Ticaretevinden teinin edilebilir (Türk Cemaat Meclisi Altı)
* Açık Artırma Satışı yapılmaya çaktır.
* Sürprizler ve Mükâfatlar.* Kadifekale Kebabı ve bol
yiyecek..
* Yerler plân üzerinde ayrılabilir* Bilet Satışı 4 Temmuz saat
19’da sona erer. ,* Küçük Piyanjfoda Kıymetli
Hediyeler.* İlk Mehtap Balosuna yakışacak
ilginç Dekor ve Miizik.
* V.S... V.S... V.S....
llllilllllllllllllllllllııııııııııiM| Beyaı mudu Türk Ziraat Koleji Müdürlüğünden
BİLDİRİMUessesemiz Çiftlik İşletmesine alt 5 baş erkek
ve 1 baş dişi buzağı teklifname usulü ile satılacaktır, isteklilerin satın almak istedikleri buzağı veya buzağıların kulak numarasının karşısına teklif edeceği fiatı yazarak kapalı zarf içerisinde en geç 7 Temmuz 1968 tarihine kadar Ziraat Koleji Müdürlüğüne vermeleri önemle du yurulur.
Kulak No. Doğum tarihi Cinsiyeti1/68 5.4.1968 Erkek2/68 7.5.1968 Erkek3/68 8.5.1968 Erkek4/38 14.5.1968 Erkek5/68 17.6.1968 Erkek
73 21.5.1968 Dişi
PAZARTESİ. 1 TEMMUZ 19««
SPOR S Austria - Cardiff Ballart . I.C.I. 52Newcastle • Adamstown 1. ; Corio _ Olympic 00Canterbury . South Coast 11 Monash - Newport 3-3NtJfc!SydieyUe " __■ • ■ l '° Mooroolbarlt * Moorabbin
Matt Busby sıranın DünyaKulüpler Şampiyonluğunu almaya geldiğini söyledi
Lonaı<t • istediğim kulüptür." satı verilmesi de öngörillu.Ingiltere’nin bir nıuudra- LAVV’IN DERDİ yordu, öteki teklifler de kı
u futbol manaceri Matt üuv Bu yü 27 gol atan CUı- saca şunlardı: 5 küme ye-by, Manchester Uııitei'j ke, Denis Law ve Geoıge rine 4 kümenin kurulmadı. Wembley stadında BerJıca. Best ile birlikte oynayacak Dördüncü kümenin Ku/ey yı 4-1 yenip Avrupa şa»r.pı>o ideal futbolcuydu Busby'ye ve Güney kısımlar olarak nu olduktan sonra emclC. EÖre. ikiye ayrılması ve buna ligeye ayrılacağı yolunda çıkan Romatizmadan mı yoksa dahü olmayan takımlardan söylentileri kesinlikle ja- dizindeki sakatlığın psiko’o 6 ile 10’unun ahnması.. Lug
, jik bir ağırlığından mı ya- sonlarında dört takımın düWembley zaferinden sun ra kındı ğı aylarca tartışılan İs 5ÜP dört takımın yükselme
d i nara nın otellerinden bi koçya’nm milli oyuncusu si sisteminin kabulü ve Pa- rinde Manchester Units«! in Denis Law Manchester’de zar günleri futbol maçları eski şöhretleri üe Münih bir hn-gtnnprt.» ameliyat edil yapma konusunda denemeye £ T £ j acİas^ da hayatıar-rı di. Matt Busby Law’u zıya girişilmesi.Kaybedenlerin ailelerinin bu ret ettiği zaman, kendisi ¡w riat , ? u P a r t i y e niiz anesteziden yeni kuroı-SfJı j ,e n B u s b y luyordu ve cam şişe içınue şoyie dedi: “Bu benim ıç jı bulunan bir ufak kemik per
^°^u ,değildir. Bundan çasmı işaret ederek şöyle oi hedefimiz önümüz- yordu:
in apnda Arjantin' “ İşte mesele bunda idiS v , , ^ KUan^ 8.£ e 13 P U U Patron. Değümi ki çıktı, ar- t a r S Î S i? « ! ! ? dHnya kuJüp t * yeniden fırtınalaşac&-
^fJnp*yoniu&u ^ ğım. Ama galiba uyumak 'i- zereyim, gitsen daha iyi o-
„n e*?11«» maçından on-o, ıu r «Manchester United’in ou »«■ . . .maçı alacak kudrete sahip ol g “ ? * ’ birv yandaPduğunu belirttiğini v^kup-u Mbolcunun başım oknın kazanılmasına bu kudre ^ ^ %tin yol açtığım söyliyen B-ıs- kadar blr oyuncuya gitby “Dünya kupasını da k * * * * çok Hlanec®,r k a zanacağımızı söylemekten 01111 ama ilk defa birçekinmiyorum” diyordu oyuncunun manecerine *ic
Bu sözler şüphesiz ki dediğine şahit oluyorum 'Matt Busby'nin boş bir gu diyordu Law'm yanından ay rurlanmasını ifade etmiyor. nlır^ - L i du. önümüzdeki mevsim tû- CHESTER RAPORUgütere ve Fulham santrfo- Evet... İngiltere’de fut00'. ru Allan Clarke1! almayı ve kapanmıştı artık. Avrupa Denis Law “un da takımdaki Uluslar Kupasında Ramse/'- yerine oturmayı tasarlamak in çocuklarının İtalya’dan ü- taydı Busby. çüncülükle dönmesinin ü-
Daha şimdiden Clarke için statüsü çabuk geçiştirilmiş,3.650.000 lira teklif etmişti umutlar Manchester United’ kı, bu tarihe kadar bu para in Estudiantes, ile oynıyaca Ingüiz futbolcuları için ya maça bağlamıştı ama, ->u pılan en yüksek teklifti, «rfinlerde çok konuşulan bir Busby, Dünya Kupasındaki konu daha vardı. Bu da vurucu gücünü artırmak 1- Chester raporuvdu. çin Clarke’ı almaya karar raoor kabul edilirse,lıydı. Bu konuda Clarke da İngiltere’de futbolda 1 mil- şöyle diyordu: "İs bana bira v« n İnciliz lirasından favdn kılacak olursa. Manchester lamlacaktı. Bu rapor 133 sal United her zaman oynamak favdı. 11 kisi tarafından İlci
yılda hazırlanmış ve gelIrdeiı........... .......................... *.... vereive kadar her safha /ı
kansamıştı.Raporda. mukaveleleri
nin sonunda, ovtınculann serbest transfer olabilmelerinin saklanmasından 70 vasim trecmls bulunan h'l tün futbol kon sevi rn<Kavi>. lerinin azline kadar hlmok
Cumartesi Gönyeli’de saat kayıtlar vardı. Avnı zaman- 5’te yapılan maçta Gönyeli dn. knllinlerin idare mec- Gençlik Gücü, güzel bir o- iWeHnin hasına bir menace? yundan sonra Topel Gücü- tw in etme haklarını rfn nü 5-0 mağlûp etmiştir. soruşturma konusu yapmak
Golleri: Hüseyin B. (2), tavdı.Faik (1), Kadri (1), Erbay Chester mnonında vanı- (1) kaydettiler. lan öteki öiHltler arosında,
Galip takım kadrosu: TOrtnet tnîHH* nnrfeswinelAdem, AUj, Hüseyin, Şev- Herinin takımdan 1« tâ
ki, Mustafa, İlker, (Osman), b m » indirilmesi ve böviecc Erbav, Kadri, Faik, Tuncel lruliinlere Avnmn takımları (M. Sakallı), Hüseyin B. ile daha fazla karşılaşma fır
Azzurri _ St. Helens Thistle - Hellenic Budapest - Dnipro GA.P. - Toowong Germania . Sasts Newmarket - Bardon George C. - Slavia Hakoah . J.U.S.T. Melbourne . Lion Athena - Box Hill Austria - Altona
Corinthiiiaiis1-0 Momington . Clayton >J-0 Rosebud - Doncaster 1-3 Azzurri - WlndmUls 1-0 Kiev - Swan Ath.81 Swan Valley - Athena 1-3 Cockburn - Manning 1-7 Dalmatinac - Julia1-l Medina - Caledonian & 3 Scarboro - University 02 Subiaco - Perth City2-3 Bayswater y.o
St. Albans . Dandenon^' 0-0 East PerthSpringvale . Moreland 3-1Sunshine C. - Ringwood 2-1 Queens Pk. , MaccabiTriestina - Makedonia 3-5 Sth. Perth - Westeralia IAjax . Femtree 0-5 Sports - Metro jBrighton . Albion R. 2-1 Calies - University 5Franks ton - Sandringham2-1 Croatia . Juventus 5Pk. Rangers - Coburg 8-1 Eagles - Olympia V
1-3 Rapids . Sth. Hobarth 1t-4 Devonport - Rovers r1-0 Spartans . Ulverstone t2-51-323 VEL1 SAID2-01-3 Kupon Acenti
Victoria Pk. 10-1
Basstndean PP
University . Richmond Waverley . Keilor Croydon - Essendon Glenroy - St. Kllda Heidelberg . Yalloum Hercules - Bayswater Prahran - Chelsea South Yarra - Helvetic
Gönyeli Gençlik Gücü (5 )
Topel Gücü (0 )
Manchester United’in deli fişek, süratli ve her an giden adamıydı Denis Law. Bu sezon ayağından sakatlanıp takımdaki yerini alamayan büyük futbolcu yakında lek- raı iyileşip yeşil sahaları yıkacak ve yukarıda görüldüğü gibi defans adamlarının korkulu riiyasd olacaktır.
r:»ııuıııtıııiM«ı»««ıı«iMfitıııuıiMifit*4i
1 " ',,n =
j Yazlık ŞAHİN Sinemasında \
Bu akşam Saat 8.30 da Bayanlara 55, Baylara 110 Mil
ÎKÎ TÜRKÇE FİLM BÎR ARADA
1. 1966 yıluıda Doğu Anadoluda meydana gelen 1 ve binlerce kişinin ölümüne sebeb olan Varto |
depremini, en gerçek şekliyle gözlerinizin | önüne seren muazzam Türk Filmi
YAŞAMAK HARAM OLDU I(VARTO FACİASI)
Tunç Okan, Esen Püsküllü, Gülsün Kamu |
2. KARANLIKLAR MELEĞİ İCüneyt Arkın, Hülya Koçyiğit, Erol Tezeren, |
Neriman Köksal
Tüı k-Rum görüşmeleri bugün Kliridis’in evinde devam edecek(Birinci sayfadan kalan)
imada bulunmuştur.3— Gerek yabancı basının
neşriyatı, gerek Çağlayangil, ile Brosio’nun demeçleri ve ge rekse mevcut beürtüer beşli bir konferansın halen başla - mış bulunduğunu göstermekte dir.
Kiprianu Londraya gitmiş, Türk ve Yunan Dışişleri Ba ■ kanlan ile IngUiz hükümeti yetkilüeriyle temaslar yapmıştır. Bütün bunlar, beşü konfe ransın başladığı manasına gel mez mi? Belirtiler ayni zaman da beşli konferansın Klerides üe Denktaş arasında bazı konular üzerinde vardan biranlaşmaya istinad ettiğini gös termektedir. Klerides Ue Denk taş arasındaki Beyrut veLefkoşa görüşmelerinde olum lu sonuçlar elde edilmiş ve bunlar Londradaki müzakerelerin dikkatine sunulmuştur.
Halen Klerides ile Denktaş arasında yapılmakta olan görüşmeler, ikinci safhayı teşkil etmektedir. Bu safhada ele ah nan önemli konulardan biri de, Türk ve Yunan Alaylarının Kıbnstan uzaklaştırılmasıyla, adanın kısmen askerden tecri
dinin teminidir. Bu konu üzerinde, Denktaş uzlaşmazlık göstereceğine ve Yunan Alayı nın çekilişini, Türk Alayının çekilmesi için yeter bir karşılık olarak kabul etmeyeceğine ve bu yüzden Klerides’in çok güç durumda kalacağına muhakkak nazarıyla bakılmaktadır. Rum tarafı, daha müzakerelere başlamadan, mümkün olan bütün tavizleri vermiş, verilebilecek başka bir tavi» bırakmamıştır. Fakat asker - den tecrid konusunun yan çizilmesi ve Türkiye ile Yunanis tan arasında görüşülmeğe bira kılması muhtemeldir. Bununla beraber, ayni derecede önem
D o ğ u mAYŞEN SELİM
ileSELİM OSMAN
bir oğullarının dünyaya geldiğini akraba ve dostlarına müjdelerler.1 Temmuz 1968,
Lefkoşa
taşıyan başka konular da mev tuttur. Bunlardan biri de. Türk hükümet memurlarına mevkilerinin yeniden verilmesi ve 1963’den bu yana geri ka lan maaşlarının ödenmesi ko nusudur.”
“ KHE SHAN’ın Boşaltılması Amerika için Yenilgidir”
PARİS.Paris’de yapümakta oian
Barış görüşmelerine katılmak ta olan Kuzey Vietnam heyeti sözcüsü, Khe Shan deniz piyade üssünün boşaltılmasının Birleşik Amerika için bir yenilgi olduğunu öne sürmüştür. Sözcü Birleşik Amerika'nın Khe Shan’dan kendi iste ğiyle değü zorlanarak çekildi, ğini söyleyerek “Khe Shan üssünün boşaltılması Birleşik Amerika için hem taktik hem de stratejik açıdan acı bir yenilgidir” demiştir.
•IIHIMMItliflHlHHMHHlUllllInlHHIIIMMlIlUniHHIIIHIIKIIIIIHIII
HATİCE DÜNDAR ile
Veteriner Hekim VELİ volkan
Evlendiler
L&rnaka30 Haziran 1968
Dev Galaxy Uçağının ilk Uçuş Denemesi Yapılı
WASHINGTON
Bildirildiğine göre dünyanın en büyük uçağı olan C56 GALAXY* uçağı dün ilk deneme çuşunu yapmıştır. Bu dev uça ğııı ilk uçuş denemesi 28 teker lekten birinin lâstiğinde husu le gelen patlama sonucu düne ertelenmiştir. Marietta Hava Alanından ayrılan 4 makineli dev C56 GALAXY uçağının ka nat uzunluğu 223 ayak, gövde uzunluğu ise 245 ayaktır. Kuy ruk yüksekliği 6 katlı bir apartmanın yüksekliğinde olan bu uçak 220,000 kilo yük ile 75 asker taşıyabilecek kapa sitededir. Ayni zamanda aldığı yüke göre de saatte 500 mil hızı vardır.
(üba’lılarBir Amerikan Uçağını Daha Kaçırdılar
HAVANA
Küba makamları Florida tize rinde uçarken Havanaya git meye mecbur edilen bir Ame rikan yolcu uçağının pilotunu nezaret altına almışlardır. Kü balılar, pilotun 1950 yılında bir Küba havayollar şirketinde ça lışırken Amerikaya kaçan bir Kübalı olduğunu ve yargılanacağını söylemektedirler. Uçağı ve yolculannı geri Birleşik Amerikaya götürmek için baş ka bir pilotun Kübaya gönde rilmesine çalışılmaktadır.
Tietkong’Iara ait silâh ile geçirildi
Saygon.
Saygon’dan alınan haberlere göre, başkentin takriben 30 mil batısmda Güney Vietnam hükümet kuvvetleri ile Vietkong kuvvetleri arasında iki günden beri devam etmekte olan savaşlar esnasında hükümet kuvvetleri Vietkong’a ait önemli miktarda silâh eıe geçirmişlerdir. Ele geçirilen süâhlar arasında 400 piyade ile otomatik silâh, el bombalan, havan toplan, roketler ve mayınlar bulunmaktadır.
Yeni Yunan Anayasası bugün açıklanıyor
Yeni Yunan anayasasın’n bugün açıklanması beklenende tedlr. Verilen haberlere göre, hükümetin sansüründen geçen iki sağcu Yunan gazetesi, yeni anayasanın önemli Hükümlerini açıklamıştır. Bana göre Başbakan ve Başbakan Yardımcısı dışında Yunan Parlâmentosu üyelerinin hiçbi risi parlâmentoda görev alamayacaktır. Ancak ülke çapın da bir üne sahip kimseler oa kan olabüecekler ve kabüıe- den istifalarından sonraki 5
ATİNA;
yü içinde parlâmento üyeUgt ne adaylığım koyamıyacakiaı dır. 1952 tarihli anayasanın ye rini aacak olan yeni anayasa tasarısının 1 Eylülde halk o yuna sunulması beklenmektedir.. Tasanda Parlâmento üye lerinin sayısı 300’dan 150’ye indilirlimekte, bunlardan 30 unun da hükümet taralından adav gösterildiği bildirilmeli te dir. Aynca Kraliyet Konseyi yerine de Devlet kurulması ka rarlaştınlmıştır.
“ Yunanistandaki Cunta Yönetiminden büyük devletler sorumlu,.
Uluslararası Hukukçular Ko misyonu Genel Sekreteri, Yu nanistanda bir askeri cunU yönetiminin kurulmasındaii büyük devletlerin sorumlu oi duğunu söylemiştir. 15 ülkeden gelen delegelere hitaben yaptığı konuşmada Genel Sek rter, Avrupa Konseyinin Yu nanis tandaki durumu ele «Almasının bir ümit ışığı yarattığım söylemiş ve şöyle devam etmiştir:
‘Yunanistan’daki askeri cun tanın kurulmasını önlemek veya hiç olmazsa giriştiği hareketleri sınırlamak için elit rinde imkânlan bulunan büyük devletler, iktisadi ve sİ yasi alanda hiçbir şey yapmamışlardır. Yunanistandaki diktatörlüğün 15 aylık uygula ması sırasında insan hakları hevrensel bildirisinin ihlal edilmemiş hemen hemen hiç bir maddesi kalmamıştır. De* mokrasi tahrip edilerek, o- nun kurtarıldığı iddia edile mez.. Yunanistan’da tiim muhalefet sistemli bir şekilde yok edilmekte, hiçbir
Strazburg.
suçtan itham edilmemiş bin lerce tutuklu hapishanelerde ve kamplarda unutulmuş ola ruk yatmaktadırlar..”
Yunan Referandumu 1 Eylü l’de yapılıor
AtinaYunanistan Başbakan Yar
dımcısı ve içişleri Bakanı Patakos yeni anayasa reler an dumunun 1 Eylül’de >apüaca ğını söylemiştir. Yeril ve yv b a n c ı b a s ı n mensup lp.nrun k a t ı l d ı ğ ı ba sın toplantısında konuşan ?a takos, yeni anayasa uutışması na 5 milyon Yunanlının katıl dığını bildirmiştir. Patakos P5 ferandum’a red cevabı verilir se hükümetin çeklUp «¿eklimi yeceğini soran bir basın subuna “Millet atı muhtevası içinde uyg tır. Biz referandum vap seçim değil” demiştir.
TAKSİM SinemasıBu akşam Saat 8.30 da
Bayanlara 55, Bavlara 110 Milik i f il m b i r a r a d a
1. SENİ SEVİYORUMOynıyanlar: Hülya Koçyiğit, Ekrem Bora
2. EKMEKÇİ KADINOynıyanlar: Türkân Şoıay, İzzet Günav.
Efkan Efekan - ■*' * '*1 ___ - - - - - ■
İri Dnku».
¡jgBjjt
EokacılYorgacis,
LEH
FOTO KERVANSAYIN HALKIMIZA İFTİHARLA BİLDİRİR
RENKLİ FİLM İŞLERİNİZARTIK PROBLEM OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR.
RENKLİ FİLMLERİNİZİ Abnanya veya İngiltereye gönderip aylarca bekle menize sebeb kalmamıştır çUnkti,
Foto KERVAN? CÎ A COL° « «imlemüzin BANYO v . TAB ışıernu YALNIZ 4 GÜNDE teslim etmek üzere deruhte eder. «
9 X m ^ T K A R T FRATTNnA Nmı>HAYRET EDECKKS1Nİ »A.1Z (KUM KART L BATIN DA BİR RESİM YALNIZ100 m i l d i r .
Aynca HER TÜRLÜ RENKLÎ EtLMLE RtMÎZ UCUZ SATIŞA arzedilm*
Foto KERVANUNIVERSAL COLOR LABS
Genel Mümessili KÖŞKLÜÇtFTLtK - LEFKOŞA
boka1«kr, bir «vu, l * " * tUM'vuniî k ® “ Uttvvur («on S * » 1 Mütahjüer jrcfom toıtoüBnı k«, ^ bir ï t ow »Î S f Yo,W*^i» ' unılmuştur 2 . *®Wnasmdi .
T O P EL KÜLTÜR DERNEĞİ YILIN EN BÜYÜK FESTİVAL7 Temmuz, 1968 Pazar Akşamı Saat 8.30 da GECESİ ’ Niı ı c ı ı ı ı ı ıu ı . , ı^uu ı txLa i /-&1YŞCU111 u a a ı o.üu u a
Kışlık M Ü C A H İ T L E R G A Z İ N O S U N D A sunmakla şeref duyar Tam olarak serinletilmiş Salonumuzda sıcak ve samimî bir atmosfer içinde geç saatlere k ıl
fMÜZİK f DANS f EĞLENCE f ÇEŞİTLİ MÜSABAKALAR + ENTERESAN OYUNLAR + ORlliNAi f HEDİYELER... f HEDİYELER... f HEDİYELER ve R E N K » t H A W A I I S A H M i r ı r n i
_________________________ GİRİŞ VE İLK İÇKİ: 500 MİL. \ n t ^ K I: >BAYANSxZ GİRİLMEZ.
bı1
Sît