sky time demo
DESCRIPTION
Sky Time demoTRANSCRIPT
YÖNETİM / ADMINISTRATION
İmtiyaz Sahibi / PublisherTalha GÖRGÜLÜ
Yayın Koordinatörü / Publishing CoordinatorGülçin KARAÇOCUK
Adres / AddressGenel Müdürlük / Head OfficeSky Airlines : Kayıgroup PlazaGüzeloba Mah. Ay 1 Sokak No:107230 Lara, AntalyaTel: +90/242 310 85 00Fax: +90/242 310 85 04www.skyairlines.net
YAYIN / PUBLISHING
WLB Yayıncılık ve Pazarlama A.ŞSEMAK GRUP
Genel Yayın Yönetmeni /General Publishing DirectorAli Gökçe YILMAZ
Görsel Yönetmen / Art DirectorVolkan ŞEN
Reklam Koordinatörü /Advertising CoordinatorAli Gökçe YILMAZ
Editör / EditorSeda TANSUKER
Fotoğraf / PhotographsAret SEVAN , Onur SÖZERİ
Katkıda Bulunanlar / ContributorsSevil LARA, Emre BORAN, Metin BİLAL
BASKI / PRINTING
Ege Basım Ofset ve Yayıncılık A.Ş.Bağdat Caddesi 137/3 Feneryolu / İSTANBULT: 0216 414 98 35F: 0216 414 98 37
Yerel, Süreli YayınSkytime dergisinde yayımlanan yazı ve fotoğraflar yazılı
izin alınmadan kullanılamaz, alıntı yapılamaz. Skytime
dergisi ücretsiz yayındır.
The Articles and photos in Skytime may not be used
or quoted without written permission. Skytime
Magazine distributed free of charge.
15
18
29
İÇİNDEKİLER 08 SKY AIRLINES Avrupa’nın en iyisi ile uçarak“Gökyüzünde Gülümseyin” 15 KAYI GROUP HABERKayı Group Fransa’da
17 KISA KISAKurumsal haberlerden aldığımızfirmalar ile ilgili kısa haberler köşesi
19 SAĞLIKYazın meyvelerini sizin için seçtik
19 MEKANİstanbul’un en eski semtlerindenbiri olan Asmamescit içinde yer alankaliteli bir yer : HARDAL
20 MAKALEEkonomik krizin ardından sanayi devrimi yeniden başlıyor
26 SÖYLEŞİOrjin Grup Genel Müdürü Uğur Boran ile İstinye Park hakkında görüştük
28 GEZİBrezilya karnavalına sizin için gittik.Aşkın ritmi : Rio de janeiro
35 RÖPORTAJEurovision ile ikinciliği kazanangençlerin yeni ekolü : MANGA
39 KÜLTÜR - SANATPablo Picasso sergisi yeniden İstanbul’da sergilenmesine karar
35 SERGİGürbüz Doğan Ekşioğlu
42 SİNEMAOrjin Grup Genel Müdürü Uğur Boran ile İstinye Park hakkında görüştük
44 MÜZİKOrjin Grup Genel Müdürü Uğur Boran ile İstinye Park hakkında görüştük
33
39
41
Darauf sind wir wirklich stolz -Sky Airlines ist beste Charter-Airline Europas 2010
DEĞERLİ SKY AIRLINES DOSTLARI,
Değerli SKYTIME dergisi okuyucuları,
Bugüne kadar Avrupa’da 10 yıl boyunca 11 milyon-
dan fazla yolcumuzu güvenli ve huzurlu bir şekilde
gidecekleri yere ulaştırdık. Onlara sunduğumuz
üstün hizmet standartlarımız, bize 2010 yılında
“Avrupa’nın
En İyi Charter Havayolu” unvanını kazandırdı. Son
olarak, Aralık 2010’da tüm dünyada uluslararası
standartları belirleyen IATA’ya üye olarak uluslararası
standartlarda uçan ve tüm emniyet kurallarına
büyük önem veren bir şirket olduğumuzu ispatladık.
SKY Airlines, kış döneminde 7 şehrimizi haftanın
7 günü gerçekleşecek çapraz uçuşlarla birbirine
bağlayacak. Yaz döneminde artan ihtiyacı
karşılamak üzere, güzergahımıza 10 destinasyon
daha eklemeyi amaçlıyoruz.
Türkiye’nin öncü turizm şirketi KAYI GROUP’un bir
parçası olan SKY Airlines ve uçuş ekibimiz adına,
bizleri tercih ettiğiniz için teşekkür eder, Size kon-
forlu ve huzurlu uçuşlar dilerim.
Dear Friends of Sky Airlines,
For ten years we have been carrying over 11 million
passengers from Europe to their final destinations.
Our high standarts have won us the award and title
Europe’s Best Charter Airline. Recently, in Decem-
ber 2010, we became a member of the IATA, the
organisation that sets international standarts, and
we have proven ourselves to be an airline that files
in accordance with international standarts and val-
ues the importance of all safety rules and regula-
tions. The year 2011 is starting with a very exciting
development for Sky Airlines.
On behalf of SKY Airlines, part of Turkey’s leading
tourism company Kayıgroup, and our flight crew, I
would like to thank you and wish you a comfort-
able and peaceful flight.
Tahir Görgülü
SKY Airlines Managing Director
Kayigroup CEO
”
”
6
Kış Enfeksiyonlarındanbeslenme ile korunun
Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklar da daha sık görülmeye başlıyor. Vücut direncinin azaldığı enfeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu
dönemde yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşıyor. Beslenme ve Diyet BölümüUzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu, hastalıklardan uzak bir kış her besin grubundan gereken miktarda alınması gerektiğini söylüyor.
WELLNESS
24-25
WELLNESS
24-25
Kış ayları, grip ve soğuk algınlı-ğına en çok yakalandığımız dönem-lerdir. Dünya’nın en önemli sağlık sorunlarından sayılan enfeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönem-de vücut direnci azalır. Özellikle enfeksiyon ile bağışıklık sistemi iliş-kileri düşünüldüğünde, artan meta-bolik hıza karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile
sağlanabilir. Kış mevsimini yaşadı-ğımız şu günlerde metabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlen-dirmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir.
Bu, her yaş grubu için geçerlidir. Özellikle enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olan çocuklar, gebeler, emzi-ren anneler ve yaşlılar için beslenme
daha da önem taşır. Özellikle enfek-siyon ile bağışıklık sistemi ilişkileri düşünüldüğünde, artan metabolik hıza karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağ-lanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koru-ma altına alıp, daha da güçlendirme-nin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir.
Antioksidan özellikteki A ve C vitaminleri, bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklara karşı daha dirençli olmayı sağlar. Turunçgiller, havuç,
brokoli, kabak, brüksel lahanası, yeşil biber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka, tere gibi sebze ve meyveler, vitaminler açısından zengin besinlerdir.
Bağışıklık savaşçısıA ve C vitaminleriKış ayları, grip ve soğuk algınlığına en çok yakalandığımız dönemlerdir. Dünya’nın en önemli sağlık sorun-larından sayılan enfeksiyon hasta-lıklarının yaşandığı bu dönemde vücut direnci azalır. Özellikle enfek-siyon ile bağışıklık sistemi ilişkileri düşünüldüğünde, artan metabolik hıza karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağ-lanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koru-ma altına alıp, daha da güçlendirme-nin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir.
Bu, her yaş grubu için geçerlidir. Özellikle enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olan çocuklar, gebeler, emzi-ren anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem taşır. Özellikle enfek-siyon ile bağışıklık sistemi ilişkileri düşünüldüğünde, artan metabolik hıza karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağ-lanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koru-ma altına alıp, daha da güçlendirme-nin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir.
Ayrıca çay ve kahve yerine bitki öayları veya C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu çayı tercih edilebilir. Yemeklerde veya öğün aralarında tüketilen bol miktardaki salata da bize ihtiyacımız olan vi-taminleri sağlayacaktır. C vitamini kaybını önlemek için salatalar da
meyve suları gibi hazırlandıktan sonra tüketilmelidir.
Yağın miktarıkadar türü deönemlidirKış ayları, grip ve soğuk algınlığına en çok ya-kalandığımız dönemler-dir. Dünya’nın en önemli sağlık sorunlarından sayılan enfeksiyon hastalıklarının yaşandı-ğı bu dönemde vücut direnci azalır. Özellikle enfeksiyon ile bağışıklık sistemi ilişkileri düşünüldüğünde, artan metabolik hıza karşılık hücre-lerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağlanabilir. Kış mev-simini yaşadığımız şu günlerde me-tabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir.
Bu, her yaş grubu için ge-çerlidir. Özellik-le enfeksiyon-lara karşı daha duyarlı olan ço-cuklar, gebeler, emziren anneler ve yaşlılar için bes-lenme daha da önem taşır. Ö z e l l i k l e enfeksiyon ile bağışıklık sistemi iliş-kileri düşünül-düğünde, artan metabolik hıza
k a r ş ı l ı k hücrelerin ihtiyacı olan enerji, den-geli bir beslenme ile sağlanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en et-kili yollarından biri yeterli ve denge-li beslenmedir.
Ayrıca çay ve kahve yerine bitki öay-ları veya C vitamini yönünden zen-gin olan kuşburnu çayı tercih daha yollarından biri yeterli ve dengeli
beslenmedir.
SANAT
26-27
Modern SanatınDoğuşu
Mine Bakır
Öyle zamanlar vardı ki, insanlar diğerlerinden farklı olana burun kıvırırdı. Değer vermezdi. Hatta
dışlardı. Aradan yıllar geçti. Ne olduysa her şey tersine dönmeye başladı. Ve bir gün artık farklı olmanın değerli olduğu bir dünyada yaşıyorduk.
Sanatta modernizmin temelle-ri, ressamların dünyayı gör-dükleri gibi temsil etmeyi
bırakmalarıyla atılmıştır. Temsil, te-mel sorun haline gelmiş; sanat ken-di kendisini konu haline getirmeye başlamıştır. Sanat eleştirmeni Cle-ment Greenberg de 1960’ta yazdığı “Modernist resim” adlı makalesinde modernizmin özünün, disiplinlerin kendilerine has yöntemlerini, disip-linin kendisini eleştirmek için kul-lanmak olduğunu; bundaki amacın da o disiplini geliştirmek ve önemini artırmak olduğunu söyler.
Örneğin, ilk modernist filozof ola-rak kabul edilen Immanuel Kant, felsefeyi daha fazla bilgi edinmek için değil, bilginin nasıl mümkün ol-duğunu sorgulamak için kullanmış-tır. Greenberg’e göre, Kant’ın sanat-taki karşılığı, ilk Modernist ressam, Manet’dir. Manet ve empresyo-nistler, üzerine resim yaptıkları yü-zeyde boya, tuval vb. malzemelerin özelliklerini ve geçtikleri süreçleri saklamamış, aksine öne çıkarmış-lar; sonrasında Cezanne eserlerini tuvalin dikdörtgen şeklini gözö-nüne alarak tasarlamıştır. Böylece doğadaki görüntülerin taklidi yavaş yavaş bırakılmış, temsil ikinci plana atılmıştır. Modern resimde bu şekil-de gelinen en son nokta, bir heykel akımı olarak başlayan Minimaliz-min etkisiyle yapılan, insan elinin izlerini tümden kaldırarak dümdüz tek renge boyanan, böylelikle içe-rikten arındırılmaları amaçlanan tuvallerdir. Modern varoluşta niçin
herşey analitik olmak zorundadır? Niçin parçalar yerlerinde olmamalı, niçin bütüne yaşam veren bağ koparılmalı, niçin doğal nesne biçimini, bütünlüğünü, birliğini yitirmelidir? Niçin herşey sökülmeli, yapısızlaştırılmalı, parçalanmalıdır? Yenilik tutkusu bu ayrıştırmacılığın duygusal ve mantıksal zemini olarak görünür: Kaos, uyumsuzluk, be-lirlenimsizlik, süreksizlik, göre-cilik, inançsızlık, geçicilik, tözsü-zlük, içeriksizlik, çağrışımcılık, atomizm, uylaşımsızlık vb. mod-ernist tinin yenilik dediği şeyi üret-mesini sağlayan olumsuz terim-leridir. Bireysellik (ya da türlülük, çoğulculuk) her durumda kötü bir tinselliğin dışsal, ezici, yabancı, yalancı birliğine yeğlenmelidir. Batının birlik ilkesi yoktur. İnsan doğasının onuruna, Batıda somut değil ama soyut yeğlenmelidir.
Modern dönemde soyutlamanın kuramsal düşüncede olduğu gibi estetik beğeni alanında da başatlık kazanması modern tinin bir kaprisi değildir. Analitik ‘felsefe’ denilen Anglo-Saxon sabuklama Kübizmin sanatta yaptığı aynı soyutlamayı felsefenin kendi alanında yapar, somut olan kavramı değil ama soyut duyu-verisini, evrensel düşünceyi değil ama tekil duyusal öğeyi saltıklaştırır. Bütünü söker, dağıtır, parçalar, ve bu postmod-ern yöntemle dirimli olan bütünü dirimsiz bileşenlerine ayrıştırır, onu anlamsızlaştırır, saçmalaştırır, çirkinleştirir. Bütünün estetik ve
Editör
Seda Tansuker
SANAT
26-27
ussal uyumu yerine, duyusalın ve düşünselin birliği yerine, dışsal ve kübist bitiştirmeyi, tutturmayı, yapıştırmayı geçirir, ve bunun için yöntemini her durumda kao-tik çağrışım süreçlerinde ve onu denetleyen yabanıl bilinçaltı etmen-lerinde bulur.
Sanatta modernizmin temelleri, res-samların dünyayı gördükleri gibi temsil etmeyi bırakmalarıyla atıl-mıştır. Temsil, temel sorun haline gelmiş; sanat kendi kendisini konu haline getirmeye başlamıştır. Sanat eleştirmeni Clement Greenberg de
1960’ta yazdığı “Modernist resim” adlı makalesinde modernizmin özü-nün, disiplinlerin kendilerine has yöntemlerini, disiplinin kendisini eleştirmek için kullanmak olduğu-nu; bundaki amacın da o disiplini geliştirmek ve önemini artırmak ol-duğunu söyler.
Örneğin, ilk modernist filozof ola-rak kabul edilen Immanuel Kant, felsefeyi daha fazla bilgi edinmek için değil, bilginin nasıl mümkün ol-duğunu sorgulamak için kullanmış-tır. Greenberg’e göre, Kant’ın sanat-taki karşılığı, ilk Modernist ressam,
Manet’dir. Manet ve empresyo-nistler, üzerine resim yaptıkları yü-zeyde boya, tuval vb. malzemelerin özelliklerini ve geçtikleri süreçleri saklamamış, aksine öne çıkarmış-lar; sonrasında Cezanne eserlerini tuvalin dikdörtgen şeklini gözö-nüne alarak tasarlamıştır. Böylece doğadaki görüntülerin taklidi yavaş yavaş bırakılmış, temsil ikinci plana atılmıştır. Modern resimde bu şekil-de gelinen en son nokta, bir heykel akımı olarak başlayan Minimaliz-min etkisiyle yapılan, insan elinin izlerini tümden kaldırarak dümdüz tek renge boyanan, böylelikle içe-
rikten arındırılmaları amaçlanan tuvallerdir. Modern varoluşta niçin herşey analitik olmak zorundadır? Niçin parçalar yerlerinde olmamalı, niçin bütüne yaşam veren bağ koparılmalı, niçin doğal nesne biçimini, bütünlüğünü, birliğini yitirmelidir? Niçin herşey sökülmeli, yapısızlaştırılmalı, parçalanmalıdır? Yenilik tutkusu bu ayrıştırmacılığın duygusal ve mantıksal zemini olarak görünür: Kaos, uyumsuzluk, be-lirlenimsizlik, süreksizlik, göre-cilik, inançsızlık, geçicilik, tözsü-zlük, içeriksizlik, çağrışımcılık, atomizm, uylaşımsızlık vb. mod-
ernist tinin yenilik dediği şeyi üret-mesini sağlayan olumsuz terim-leridir. Bireysellik (ya da türlülük, çoğulculuk) her durumda kötü bir tinselliğin dışsal, ezici, yabancı, yalancı birliğine yeğlenmelidir. Batının birlik ilkesi yoktur. İnsan doğasının onuruna, Batıda somut değil ama soyut yeğlenmelidir.
Modern dönemde soyutlamanın kuramsal düşüncede olduğu gibi esverisini, evrensel düşünceyi değil Batının birlik ilkesi yoktur. İnsan doğasının onuruna, Batıda somut değil ama soyut yeğlenmelidir.
Gelişen teknoloji ve fotoğraf makinesinin ortayaçıkışı modern sanatın dönüm noktalarındanbiri haline gelmiş oldu
ussal uyumu yerine, duyusalın ve düşünselin birliği yerine, dışsal ve kübist bitiştirmeyi, tutturmayı, yapıştırmayı geçirir, ve bunun için yöntemini her durumda kao-tik çağrışım süreçlerinde ve onu denetleyen yabanıl bilinçaltı etmen-lerinde bulur.
Sanatta modernizmin temelleri, res-samların dünyayı gördükleri gibi temsil etmeyi bırakmalarıyla atıl-mıştır. Temsil, temel sorun haline gelmiş; sanat kendi kendisini konu haline getirmeye başlamıştır. Sanat eleştirmeni Clement Greenberg de 1960’ta yazdığı “Modernist resim” adlı makalesinde modernizmin özü-nün, disiplinlerin kendilerine has yöntemlerini, disiplinin kendisini eleştirmek için kullanmak olduğu-nu; bundaki amacın da o disiplini geliştirmek ve önemini artırmak ol-duğunu söyler.
Örneğin, ilk modernist filozof ola-rak kabul edilen Immanuel Kant, felsefeyi daha fazla bilgi edinmek için değil, bilginin nasıl mümkün ol-duğunu sorgulamak için kullanmış-tır. Greenberg’e göre, Kant’ın sanat-taki karşılığı, ilk Modernist ressam, Manet’dir. Manet ve empresyonist-ler, üzerine resim yaptıkları yüzeyde boya, tuval vb. malzemelerin özel-liklerini ve geçtikleri süreçleri sakla-mamış, aksine öne çıkarmışlar; son-rasında Cezanne eserlerini tuvalin dikdörtgen şeklini gözönüne alarak tasarlamıştır. Böylece doğadaki gö-rüntülerin taklidi yavaş yavaş bıra-kılmış, temsil ikinci plana atılmıştır.
Modern resimde bu şekilde gelinen en son nokta, bir heykel akımı ola-rak başlayan Minimalizmin etkisiyle yapılan, insan elinin izlerini tümden kaldırarak dümdüz tek renge boya-nan, böylelikle içe ussal uyumu ye-rine, duyusalın ve düşünselin birliği yerine, dışsal ve kübist bitiştirmeyi, tutturmayı, yapıştırmayı geçirir, ve bunun için yöntemini her durumda
kaotik çağrışım süreçlerinde ve onu denetleyen yabanıl bilinçaltı et-mentemelleri, ressamların dünyayı gördükleri gibi temsil etmeyi bırak-malarıyla atılmıştır.
Temsil, temel sorun haline gelmiş; sanat kendi kendisini konu haline getirmeye başlamıştır. Sanat eleş-tirmeni Clement Greenberg de 1960’ta yazdığı “Modernist resim” adlı makalesinde modernizmin özü-nün, disiplinlerin kendilerine has yöntemlerini, disiplinin kendisini eleştirmek için kullanmak olduğu-nu; bundaki amacın da o disiplini geliştirmek ve önemini artırmak olduğunu söyler. etkisiyle yapılan, insan elinin izlerini tümden kaldı-rarak dümdüz tek renge boyanan, böylelikle içeussal uyumu yerine, duyusalın ve düşünselin birliği ye-rine, dışsal ve kübist bitiştirmeyi, tutturmayı, yapıştırmayı geçirir, ve bunun için yöntemini her durumda kaotik çağrışım süreçlerinde ve onu denetleyen yabanıl bilinçaltı etmen-lerinde bulur.