sosyalist İşçi 221

16
sosyalist isci SAYI: 221 8 Temmuz 2004 1.000.000 TL. Defol Bush sayfa: 7 “Katil Bush, hesap ver, bugün kaç çocuk öldürdün?” sayfa: 8-9-10 Yeni bir sol üzerine tartýþmalar Sosyalistler hareketi ve ondan çýkan dersleri, bir devrimci, sosyalist alternatife ihtiyaç duyduðüunu açýkça anlatacak birine ihtiyaç var. Sayfa: 12- 13- 14 Sürekli deðiþeni istikrarsýz bir dünya Chris Harman, devrimlerin kapitalizmin her çaðýnda yaþandýðýný ve hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinin bir devrim deneyi olduðunu anlatýyor Sayfa: 5 Anti - emperyalizm, barýþ hareketi ve görevler Doðan Tarkan savaþ karþýtý hareketin anti emperyalist karakterine vurgu yapýyor. Sayfa: 3 SADDAM YARGILANIYOR YA BUSH? Irak’ýn kanlý diktatörü, Saddam Hüseyin, yargý önünde. Amerikan iþgal güçlerinin kuklasý bir hükümetin atadýðý yargýçlar Saddam’ý yargýlayacak. Herþey Bush’un seçim kampanyasý için planlanmýþ bir tiyatro oyunu gibi. Saddam’ýn Irak halký için suçlu olduðu açýk. Onun eli onbinlerce, yüzbinlerce insanýn kanýna bulaþtý. O bir suçlu. Ancak bunun kararýný Irak halký vermeli. Bir palyaçolar yýðýný deðil. Öte yandan Irak’ý iþgal eden ABD’nin devlet baþkaný Bush da en az Saddam kadar suçlu. Nedensiz bir biçimde Irak’a saldýrdý ve iþgal etti. On binlerce sivilin ölümünden suçlu.Onu kim yargýlayacak? Öncelikle dünya savaþ karþýtlarý. Onlar zaten hükmü verdi. Bush savaþ suçlusu. Sonra Amerikan halký. Yýl sonunda Amerika’da seçim var. Amerikan halký Bush’u bir daha seçmeye- cek. Ýþte o vakit Bush, çetesi ile birlikte uluslararasý bir mahkemeye çýkacak.

Upload: sosyalist-isci

Post on 13-Mar-2016

247 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 221

TRANSCRIPT

sosyalist isci SSAAYYII:: 222211 88 TTeemmmmuuzz 22000044 11..000000..000000 TTLL..

Defol Bush sayfa: 7 “Katil Bush, hesap ver, bugün kaç çocuk öldürdün?” sayfa: 8-9-10

YYeennii bbiirr ssoollüüzzeerriinnee ttaarrttýýþþmmaallaarrSSoossyyaalliissttlleerr hhaarreekkeettii vvee oonnddaann ççýýkkaann ddeerrsslleerrii,, bbiirrddeevvrriimmccii,, ssoossyyaalliisstt aalltteerrnnaattiiffee iihhttiiyyaaçç dduuyydduuððüüuunnuuaaççýýkkççaa aannllaattaaccaakk bbiirriinnee iihhttiiyyaaçç vvaarr..

SSaayyffaa:: 1122-1133-1144

SSüürreekkllii ddeeððiiþþeenniiiissttiikkrraarrssýýzz bbiirr ddüünnyyaaCChhrriiss HHaarrmmaann,, ddeevvrriimmlleerriinn kkaappiittaalliizzmmiinn hheerr ççaaððýýnnddaayyaaþþaannddýýððýýnnýý vvee hheemmeenn hheemmeenn bbüüttüünn AAvvrruuppaaüüllkkeelleerriinniinn bbiirr ddeevvrriimm ddeenneeyyii oolldduuððuunnuu aannllaattýýyyoorr

SSaayyffaa:: 55

Anti-eemperyalizm,barýþ hareketi vegörevlerDDooððaann TTaarrkkaann ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeettiinn aannttii eemmppeerryyaalliissttkkaarraakktteerriinnee vvuurrgguu yyaappýýyyoorr.. SSaayyffaa:: 33

SADDAM

YARGILANIYOR

YA BUSH?

Irak’ýn kanlý diktatörü, Saddam Hüseyin, yargýönünde. Amerikan iþgal güçlerinin kuklasý bir

hükümetin atadýðý yargýçlar Saddam’ý yargýlayacak.Herþey Bush’un seçim kampanyasý için planlanmýþ

bir tiyatro oyunu gibi.Saddam’ýn Irak halký için suçlu olduðu açýk. Onun

eli onbinlerce, yüzbinlerce insanýn kanýna bulaþtý. Obir suçlu. Ancak bunun kararýný Irak halký vermeli.

Bir palyaçolar yýðýný deðil.Öte yandan Irak’ý iþgal eden ABD’nin devlet baþkaný

Bush da en az Saddam kadar suçlu. Nedensiz birbiçimde Irak’a saldýrdý ve iþgal etti. On binlercesivilin ölümünden suçlu.Onu kim yargýlayacak?

Öncelikle dünya savaþ karþýtlarý. Onlar zaten hükmüverdi. Bush savaþ suçlusu.

Sonra Amerikan halký. Yýl sonunda Amerika’daseçim var. Amerikan halký Bush’u bir daha seçmeye-cek. Ýþte o vakit Bush, çetesi ile birlikte uluslararasý

bir mahkemeye çýkacak.

2HHAABBEERRLLEERR

AKP hükümeti gerek IMFprogramýnýn uygulan-masýnda, gerekse patron-larýn örgütü TÜSÝAD'ýnbeklentilerini yerinegetirmekte, kendisindenönceki hükümetlerlekarþýlaþtýrýldýðýnda, sonderece baþarýlý. Son verileregöre ekonomik büyüme buyýlýn ilk çeyreðinde yüzde12.5 olarak gerçekleþti, kap-asite kullanýmý mayýs ayýitibariyle, bir önceki yýlagöre yüzde 78.7 oranýndanyüzde 84.3'e yükseldi, dýþticaret hacmi artýyor vebuna raðmen enflasyon top-

tan eþyada yýllýk yüzde 9.56ile son 32 yýlýn en düþükseviyesinde.

Ancak bunlar meseleninbir cephesi. Madalyonunöteki yüzünde ise ekonomikve toplumsal sorunlar yatýy-or. DÝE'nin verilerine göreyýlýn ilk dört ayýnda dýþticaret açýðý yüzde 87.7artarak, 10.4 milyarý buldu.Ödemeler dengesindekiaçýk da ilk dört ayda yüzde88.2 büyüyerek, 7 milyardolara ulaþtý. Bütün bunlarTürkiye'yi dýþ finansmanadaha baðýmlý hale getiriyorve dolayýsýyla IMF ile

köprülerin atýlmasýnýimkansýzlaþtýrýyor.

Ekonomik büyüme tekbaþýna fazla bir þey ifadeetmiyor. Büyümenin nasýlgerçekleþtiði, büyümesayesinde ortaya çýkan pas-tadan kimlerin ve nasýl payaldýðý önemli. Küresel kapi-talizmin hakimiyeti altýnda-ki yeni liberal politikalar,geniþleme ve rekabeti adetafetiþleþtirerek, ekonomiyiinsan çýkarlarýndan baðým-sýz bir amaç haline getiriy-or. AKP hükümeti de buyeni liberal dalganýnönünde sürükleniyor ve

yoksul seçmeninin beklen-tisini deðil, çokuluslu þirket-lerin çýkarlarýný koruyor.

Türkiye, ucuz iþgücü vedoðal varlýklarýný kulla-narak sanayi ve turizminbaþýný çektiði, dýþ ticaretebaðýmlý bir büyüme modeli-ni benimsemiþ durumda.Bu büyümede dýþ talep,yani uluslararasý piyasalarson derece önemli. Küreselrekabet koþullarý Türkiyeekonomisini doðrudan etk-iler hale geldi. Dolayýsýylasöz konusu büyüme, düþükkâr marjlarý, düþük ücretler,düþük ve kalitesiz kamu

hizmetine tekabül ediyor.Uluslararasý piyasalardakien ufak bir dalgalanma iseulusal ekonomiyi doðrudanetkiliyor. Ulusal gelirinbüyümesine raðmen,bölüþülen gelirde adaletsiz-lik sürüyor, iþsizlik oranlarýyüksek, devletin sosyal har-camalarýnda ve kamuhizmetlerinde bir iyileþmeyaþanmýyor. Türkiye'ninborç yükü ve dýþ ekonomikiliþkilerde baðýmlýlýðý sürüy-or.

Peki o zaman sormakgerekiyor, bu büyümekimin için?

Patronlarýn cepleridolarken, iþsiz sayýsý artýy-or. Ekonomik büyüme isti-hdama yansýmýyor. 2003yýlýnýn istihdam verilerinebakýldýðýnda, bir öncekiyýla göre iþsiz sayýsýnýn art-týðý görülüyor. Tarým sek-töründe iþsiz sayýsý diðersektörlere göre daha hýzlýarttý ve iþsizler ordusuna293.000 yeni kiþi katýldý.

Ekonominin yüzde 8'eyakýn büyüdüðü 2002'deistihdam ancak yüzde 4.4artarken, yüzde 6'ya yakýnbüyüdüðü 2003'te ise istih-dam yüzde 2'ye yakýnküçüldü.

Veriler, ekonomibüyürken, bununmaliyetinin iþçilereçýkarýldýðýný gösteriyor.Kapasite kullanýmý, ver-

imlilik ve üretim artarken,iþsiz sayýsýnýn artmasýnýntek rasyonel açýklamasý,iþçilerin daha çok çalýþ-masý, ayný sürede daha çoküretime zorlanmasý ola-bilir.

Nitekim imalat sanayi-inde son iki yýlýn yüzde 10civarýndaki büyüme oranýçok büyük ölçüde ver-imlilik artýþlarýndan kay-

naklandý. 2003'ün son üçayýnda ortalama yüzde 11gibi çok yüksek verimlilikartýþý saðlanmýþ bulunuyor.Toplam çalýþan sayýsýndayüzde 0,5 gibi bir azalmaolmasýna karþýn üretimartýþýnýn gerçekleþmesi,iþgücünün giderek dahaetkin kullanýlmasýnýn, yanidaha çok sömürülmesininbir sonucu.

Kamu sektöründesömürü daha yoðun

DÝE'nin nisan ayý baþýndaaçýkladýðý imalat sanayi-inde verimlilik verileri,kamu kesiminde iþçilerin,özel sektöre göre çok dahafazla sömürüldüklerinigösteriyor.

Veriler incelendiðindeKÝT'lerin, özel firmalardandaha yüksek verim artýþýsaðladýðý görülüyor. 2003yýlýnýn son çeyreðindeKÝT'lerde üretimde çalýþansayýsý yüzde 10,7 aza-lýrken, verimlik artýþýyüzde 14,2 oldu. Bunakarþýn özel kesimdeçalýþan sayýsý birazartarken (yüzde 0,9) ver-imlik yüzde 12,5 artmýþ.Bir baþka deyiþle, kamusektöründe iþsizlik dahafazla artmýþ ve iþsizlikbasýncý iþçilerin daha fazlaçalýþtýrýlmasýnda bir faktörolarak kullanýlmýþ.

Bürokrasininve ser-mayeninemrindekiiktisatçýlar

Türkiye'de yeni liber-al politikalarýnsaldýrýsý baþladýðýnda,özelleþtirmeler vebunun sonucu iþsi-zleþtirme saldýrýsýazgýn bir þekildeyürütülürken, halkçýgibi görülen bir çokliberal iktisatçý, iþinigücünü býrakýp,bürokrasiye ulusal ser-mayenin dünyapiyasalarýnda daharekabet edebilir olmasýiçin ne yapmasý gerek-tiði konusunda yolgösterme yarýþýnagirdi. Patronlarýnyanýnda hazýr oldaduran bu sözde liberaliktisatçýlarýn tek derdi,emrinde olduklarý ser-maye þirketlerinin kâr-larýný artýrabilmeleriiçin gerekli koþullarýnne olduðu konusundatavsiyede bulunmak.Bu yazarlar sadecekalemlerini deðil, ruh-larýný da sermayeninemrine adamýþ.

Ýþte bu tür ikti-satçýlardan biri,Akþam Gazetesi köþeyazarlarýndan DenizGökçe diyor ki: "1994ile 2002 yýllarýnýn göre-li yoksulluk oranlarýhemen hemen ayný:Yüzde 14.5 ve yüzde14.7. Bu sonuç, 'hergeçen gün daha fazlayoksullaþýyoruz' þek-linde temelsiz sal-layanlarý kesin bir þek-ilde yalanlýyor."

Dünya Bankasý'nýnbile Türkiye'de yoksul-luk boyutunun felaketdüzeyde olduðunugösteren verileri DenizGökçe'yi ikna edemiy-or. Hayýr, Türkiyeyoksul deðil! Çünkübu, "ekonomimizbüyüyor, Türkiyedoðru yolda" þeklinde-ki resmi ideolojikduruþa ters düþer,Deðil mi Sayýn Gökçe?

Bir baþka örnek de,Vatan Gazetesi köþeyazarlarýndanSeyfettin Gürel'den:"Verimlilik artýyor, fir-malar güçleniyor"baþlýklý yazýsýnda,KÝT'lerde istihdamýnyüzde 10.7 azalmasýnýve buna karþýlýk ver-imlilik artýþýnýn yüzde14.2 olmasýndanövünerek þöyle sözediyor: "Demek ki, iyiyöneltildikleritakdirde KÝT'ler deverimli olabiliyorlar-mýþ." Yani iþsizliðinartmasý, iþçilerin dahaçok çalýþtýrýlarak, dahaçok sömürülmesininadý, "iyi yönetim".

DDüünnyyaa BBaannkkaassýý''nnaa ggöörree,,TTüürrkkiiyyee''ddee 1100 mmiillyyoonn 330000bbiinn yyookkssuull bbuulluunnuurrkkeenn,,bbuunnllaarrýýnn 55..88 mmiillyyoonnuu yyeeþþiillkkaarrttllýý,, 44..55 mmiillyyoonnuu iissee hheemmyyookkssuull hheemm ddee ssiiggoorrttaassýýzz..

HHeerrhhaannggii bbiirr ssiiggoorrttaaggüüvveenncceessii oollmmaayyaannllaarrýýnnssaayyýýssýý iissee 2200..99 mmiillyyoonnaauullaaþþmmaakkttaaddýýrr..

YYookkssuulllluuððuunn bbuu ddeerreecceeyyaayyggýýnn oolldduuððuu üüllkkeeddee,,kküüççüükk bbiirr aazzýýnnllýýkk sseerrvveettiinneesseerrvveett kkaattýýyyoorr.. 22000044 yyýýllýý

bbaaþþýý iittiibbaarriiyyllee TTüürrkkiiyyee''ddeeyyaakkllaaþþýýkk 7788 mmiillyyoonn hheessaappccüüzzddaannýý oolldduuððuu vvee bbuu ccüüzz-ddaann ssaahhiipplleerriinniinn 115511 kkaattrrii-llyyoonn lliirraa yyaa ddaa 111122 mmiillyyaarrddoollaarr mmeevvdduuaattýý oolldduuððuuaaççýýkkllaannddýý..

AAnnccaakk bbuu 7788 mmiillyyoonn ccüüzz-ddaannddaann 442299 bbiinniinnee ssaahhiippoollaannllaarr ((yyaakkllaaþþýýkk yyüüzzddee00..66''ssýý)),, mmeevvdduuaattýýnn yyüüzzddee6622''ssiinnee ssaahhiipplleerr.. HHeessaappssaahhiipplleerriinniinn yyüüzzddee 22..33''üüiissee,, ttooppllaamm mmeevvdduuaattýýnn

yyüüzzddee 8833''üünnüünn ssaahhiipp.. YYaannii111122 mmiillyyaarr ddoollaarrllýýkk bbaannkkaammeevvdduuaattýýnnýýnn yyaakkllaaþþýýkk 9933mmiillyyaarr ddoollaarrýý bbuu yyüüzzddee22..33''llüükk kküüççüükk aazzýýnnllýýððaa aaiitt..

BBDDDDKK vveerriilleerriinnee ggöörree,,22000033''ttee 1177 mmiillyyoonn kkrreeddiiiiþþlleemmii ggeerrççeekklleeþþmmiiþþ vvee 4477mmiillyyaarr ddoollaarr kkrreeddii kkuull-llaannýýllmmýýþþ.. KKrreeddii iiþþlleemmlleerriinniinnyyüüzzddee 00..33''üünnüü yyaa ddaa bbiinnddee33''üünnüü ggeerrççeekklleeþþttiirreennlleerriinnkkrreeddiilleerriinn yyüüzzddee 7722''ssiinniioolluuþþttuurraann yyaakkllaaþþýýkk 3344 mmiill-

yyaarr ddoollaarrýý kkuullllaannmmýýþþ..BBoorrssaayyaa ggeelliinnccee dduurruumm

ffaarrkkllýý ddeeððiill.. TTaakkaassbbaannkk vveerr-iilleerriinnee ggöörree,, BBoorrssaannýýnn 22000033ppoorrttffööyyüü 1188 mmiillyyaarr ddoollaarrvvee yyaattýýrrýýmmccýý ssaayyýýssýý 11 mmiillyy-oonn ddoollaayyýýnnddaa.. AAmmaa bbuunnllaarr-ddaann yyüüzzddee 11''lliikk bbiirr aazzýýnnllýýkkyyaa ddaa 1100 bbiinn yyaattýýrrýýmmccýý,,bboorrssaa ppoorrttffööyyüünnüünn yyüüzzddee7777''ssiinnee ssaahhiipp..YYaattýýrrýýmmccýýllaarrýýnn bbiinnddee 11''ii iisseebboorrssaa ppoorrttffööyyüünnüünn yyüüzzddee6644''üünnüü eelllleerriinnddee ttuuttuuyyoorrllaarr..

AAssggaarrii üüccrreettsseeffaalleett üüccrreettii

Çalýþan nüfusun büyükbir kýsmýnýn mahkumolduðu asgari ücret,sefalet ücreti olmayadevam ediyor. Yýl sonunakadar geçerli olacak yeniasgari ücret, komik dere-cede düþük olan 15 milyonlira (yanlýþ deðil on beþ)zamla, 318 milyon lirayaçýkarýldý.

Öte yandan Türk-Ýþ'inyaptýðý araþtýrmaya göreHaziran 2004 fiyatlarýyla,dört kiþilik bir aileninyeterli, dengeli ve saðlýklýbeslenebilmesi için yapýl-masý gereken asgari gýdaharcamasý tutarý, bir önce-ki aya göre 6 milyon liraazalarak, 474 milyon 453bin lira olarak gerçekleþti.Dört kiþilik bir aileningýda harcamasýnýn yanýsýra kira, ulaþým, yakacak,elektrik, su, haberleþme,giyim, eðitim, saðlýk,iletiþim, kültür gibi temelihtiyaçlar için yapmasýgereken harcamasýný ifadeeden yoksulluk sýnýrý da 1milyar 442 milyon olarakgerçekleþti.

Patronlar soyuyor, iþçiler ödüyor

Hükümet tarafýndan üzeri örtülen batýk banka ve hor-tumlamanýn maliyeti bu yýlýn baþýnda 77 milyar olarakaçýklandý. Bu borçlara karþý, hortumlayan patronlarýn geriödemeyi taahhüt ettikleri rakam ise komik miktarda:sadece 3.6 milyar dolar. Gerisi ise maliyeye, yani bizimcebimize havale. Borçlarý üstlenen Fon, yýl baþý itibariyleHazine'den toplam 36.2 milyar dolar para çekti. Bunun13.6 milyar dolarý faiz. Yani, yeniden baþka patronlarýcebine gitti.

Batýklar bununla sýnýrlý deðil. Ayrýca içi boþaltýlan Ziraatve Emlak Bankasý gibi bankalara Hazine'den aktarýlan 22.1milyar dolar eklendiðinde, yýl baþý itibariyle reel olarakmaliyet 58.3 milyar dolar düzeyinde oldu. Bunun üzerineyaklaþýk 20 milyar dolarý bulan faiz eklenecek. Böylecetoplam yük 80 milyar dolara ulaþýyor. Yani ulusal gelirin,bir baþka deyiþle Türkiye ekonomisinin bir yýl içinde üret-tiði tüm ekonomik deðerin yüzde 40'ýna yaklaþýyor.

Bunun sadece 20 kadar hortumcu tarafýndan gerçekleþtir-ildiðini düþününce... Bir de soygunun gözlerimizinönünde gerçekleþmiþ olduðunu, soyguncularýn ve onlarýniþbirlikçilerinin ellerini kollarýný sallayarak dolaþtýklarýnýgördükçe...

Fiyatlar AB düzeyinde, ya satýn alma gücü?

Devlet Ýstatistik Enstitüsü'nün yaptýðý bir araþtýrma,Gýda, Ýçki ve Tütün Grubu 2003 yýlý Fiyat DüzeyiEndeksi'ne göre, Türkiye'de kiþi baþýna satýn alma gücü,AB ortalamasýnýn dörtte biri düzeyinde olduðunu ortayaçýkardý. Buna karþýlýk, bu kategoride fiyatlar AB ortala-masýnýn yüzde 68 civarýnda.

Yani enflasyonun düþmesi ve ekonominin büyümesihikaye. Türkiye'de halk, AB'deki vatandaþlara göre dörtkez daha yoksul. Buna karþýlýk satýn aldýklarý ürünlerneredeyse AB'de olduðu kadar pahalý. Bu da Türkiye'deüretilen ürünlerin, son derece düþük maliyetlerinekarþýn, kâr oranlarýnýn çok yüksek olduðu anlamýnageliyor.

Nitekim kârlýlýk hýzla artýyor. 2003 yýlýnda özel fir-malarda saat baþý reel ücret, enflasyonun gerisindekalarak ancak yüzde 5 artarken, verimlilik artýþý yüzde12,5 oldu. Kriz ertesinde yüzde 16 civarýnda düþenücretler ufak kýrýntýlarla toparlanmaya çalýþýrken, butoparlanma patronlarýn kârlýlýðý tehdit etmiyor.

Maaþ ve ücret gelirleri, 2000'de milli gelirden yüzde29.2 pay alýrken, 2001'de önce yüzde 28'e, 2002'de yüzde26.3'e, 2003'te ise yüzde 26.1'e geriledi.

EEkkoonnoommiikk bbüüyyüümmee ppaattrroonnllaarraa,, yyookkssuulllluukk iiþþççiilleerree

Ekonomik büyüme deðil, sürdürülebilir toplum

Yüzde 1 servetine servet katýyor

Halk açlýða mahkum

Ekonomi büyürken, iþsizlik artýyor

Uluslararas� Sosyalist Hareket�le, d�nya k�reselle�me kar��tlar�yla, anti-kapitalistlerle, sava� kar��tlar�yla ili�ki kurmak istiyorsan�z

http://www.sosyalistisci.orgHert�rl� bilgi i�in: 0536 - 335 10 19

�stanbul-Beyo�lu: 0536 - 259 73 64 Kad�k�y: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 �zmir: 0537 - 624 4908

Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Bal�kesir: 0555 - 398 86 45 Bursa: 0535 - 422 39

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

BAÞYAZI3

sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

ÞÞaahhiinnlleerrzzoorrllaannýýyyoorrÝktidara geldiklerinde ABD’nin

dünya egemenliði için elindekirakipsiz muazzam askeri gücü kul-lanmasý gerektiðini söyleyen þahinlerAfganistan’dan sonra Irak’ta tamanlamýyla batýyorlar.Irak’a saldýrýrken hegemonya

mücadelesindeki baþýlca rakiplerinin“gelin bu iþi beraber yapalým” talep-lerini ellerinin tersi ile iten þahinlerbilindiði gibi Irak’a saldýrýrken yan-larýna sadece Ýngiltere’yi almýþlardý.

Savaþýn çok kýsa oýlacaðýný söylü-yorlardý. gerçekten de öyle oldu.Yýllardý süren ambargo ile de iyicezayýflamýþ olan Irak ordusu fazladirenemedi. Baþýndaki generallerinkaçmasý ile hýzla, bir-iiki gün içindeçöktü. Þahinler ilk bakýþta haklý çýktý.Ne var ki çok kýsa sürede durum

deðiþmeye baþladý. Irak halký yoðunbir direniþ içine girdi.Þahinler önce bu direniþi “kökü

dýþarda teröristler” olarak göster-meye çalýþtýysa da artýk bununmümkün olmadýðýjný onlar da biliy-orlar.Þimdi oldukça geç kalmýþ bir

biçimde NATO’nun kendilerinemuhalif kanadýný iþgale ortak etmekistiyorlar. Baþka bir deyiþle pislik-lerini temizletmek istiyorlar amabunda da baþarýsýzlar.Bütün bunlar büyük bir ABD askeri

gücünün Irak’a gömülüp kalmasý yada pýlýsýný, pýrtýsýný toplayýp geri çe-kilmesi anlamýna gelir.Her iki sonuç ta savaþ karþýtý

hareket ve Iraklý direniþçiler içinbüyük bir kazaným olacak.ABD’nin Irak’ta yenilmesi sadece

þahinlerin yenilmesi deðil, dünyayatek baþýna egemen olm ak isteyenAmerikan emperyalizminin yenilgisianlamýna gelecek. Böylesi bir sonuçise dünya halklarýna, emekçilereyeni olanaklar sunacak.Irak’ta yenilen bir Amerika

Afganistan’da da yenilir. ABD’ninyenilmesi Filistin’de siyonist saldýr-ganlýða aðýr darbe vururu. Bütünbunlar yeniþ liberal politikalarýnuygulanmasýnda egemen sýnýflarýnelinin titremesine, emekçi hareket-lerinin ise kendilerine güvenlerinartmasý anlamýna gelir.

DDooððaann TTAARRKKAANN

Ýlk olarak Afganistan savaþý ileortaya çýkan ama asýl olarak 3 Kasýmseçimlerinden sonra 1 Aralýkmitingine hazýrlanýrken güç biriktirm-eye baþlayan savaþ karþýtý hareketkimileri tarafýndan sadece bir “barýþhareketi” olarak deðerlendirilmekte.Bu nedenle de kimi çevreler tarafýn-dan küçümsenmekte, yetersiz bulun-makta.

Savaþ karþýtý hareket kaçýnýlmazolarak bir barýþ hareketi. ABD’nin dünAfganistan’a ve Irak’a, bugün de Ýranve Suriye’ye ya da Kuzey Kore’yesaldýrmasýna karþý. Hareket içinde yeralan kimi unsurlar bunu sadece insansever olduklarý için ya da þiddetekarþý çýktýklarý için yapýyorlar.

Ne var ki savaþ karþýtý hareketinsadece bir barýþ hareketi olduðunusöylemek biraz insafsýz bir eleþtiriolur.

1 Aralýk’ta yüzlerce örgütü bir arayagetiren savaþ karþýtý hareket 2004yýlýnýn ilk altý ayý içinde yenidenyüzlerce ve hatta binlerce örgütü yanyana getirdi. Bir araya gelen örgüt-lerin bir kýsmý sendikalar ve meslekörgütleri, bir kýsmý da siyasi parti vegruplar. Çok az sayýda da çeþitli baþkaörgütler hareket içinde yer aldý.

Partiler ve sendikalar 1 Aralýðýizleyen süreçte Irak’ta Savaþa hayýrKoordinasyonu içimde bir arayageldiler. Bu barýþ için bir birlikti amasadece barýþ örügtlenmesi olarakadlandýrýlamazdý. Irak’ta Savaþa HayýrKoordinasyonu bir anti-emperyalistbirlikti.

Amerika’nýn Irak’a saldýrýsýna sadecebarýþý sevdiði için deðil, ayný zamandaAmerika’nýn emperyalist hedeflerinedeniyle de karþýydý.Ve hatta kimiörgütler için barýþ tali, anti-emperyal-izm esas olandý. Bu nedenleKoordinasyon “savaþa hayýr” afiþiasarken onlar “emperyalist savaþahayýr” afiþi asmayý, “savaþa hayýr”diye slogan atmayý reddedip,“emperyalisty savaþa hayýr” diyebaðýrmayý tercih ediyorlardý.

Ne var ki, bu sekter unsurlara karþýtutum alarak Koordinasyon içine yeralanlarý da sadece “barýþ yanlýlarý”olarak tanýmlamak doðru deðil.

Bilindiði gibi, Irak’ýn ABD ve Ýngilizemperyalistleri tarafýndann iþgaledilmesinden bu yana Irak’ta SavaþaHayýr Koordinasyonu bitti. Onun yer-ine Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu (BAK) kuruldu.

BAK’ta sadece bir barýþ örgütü

deðildir. BAK daha kurulduðu günIrak’ta iþgale karþý ve Filistin’e özgür-lük için mücadele edeceðini ilanetmiþtir.

BAK içinde de mutlaka sadece insaninedenlerle savaþa, iþgale karþý çýkanlarvardýr. Ancak Küresel BAK’ýn genelçizgisi de bütün dünyadaki savaþkarþýtý hareket gibi anti-emperyal-izmdir.

Çeþitli toplantýlarda yapýlan tartýþ-malarda Amerikan emperyalizminineleþtiriliþi, dünyanýn içinde yaþamaktaolduðumuz aþamasýnýn tahlili bizehep Küresel BAK’ýn anti-emperyalistkarakterini gösterir.

Kaldý ki dün Koordinasyon, bugünde Küresel BAK savaþa ve iþgale karþýçýkarken bunu dünyadaki veTürkiye’deki diðer sosyo ekonomiksorunlara da baðlamaktaydý.

Sayýsýz Küresel BAK toplantýsýndaAmerikan emperyalizminin Irak’ta þuya da bu bi,çimde kazanmasýnýn küre-sel sermayenin zaferi olacaðý ve ardýn-dan dünyanýn her tarafýnda yeni-liber-al saldýrýlarýn çoðalacaðý, azacaðýanlatýlmýþtýr.

Dolayýsýyla, Küresel BAK yeni-liberalsaldýrýlara karþý mücadele için de ilkyakalanmasý gereken halkanýnABD’nin dünya hegemonyasý için gir-iþtiði saldýrýlara karþý çýkmakolduðunu vurguladý.

Öte yandan, “savaþa deðil eðitimebütçe”, “savaþa deðil saðlýða bütçe”sloganlarnda özetlenebilecek birtutum savaþla yeni liberal salrýlarakarþý mücadelenin birleþtirilmesininörnekleridir.

Ayný þekilde Küresel BAK aktivist-lerinin hemen her yürüyüþte savaþave iþgale karþý, direniþi destekleyensloganlarýn yaný sýra “biz anti, antikapitalistiz” sloganýný ne denli büyükbir coþkuyla attýklarý hatýrlanýrsa

Küresel BAK’ýn karakteri daha netçeortaya çýkarr. Hatta belki de KüreselBAK kortejlerinin belirleyici, en çokakýlda kalan ve “farklýydý” denmesinisaðlayan sloganýnýn anti-kapitalizmolduðunu dahi çekinmeden söyleye-biliriz. 27 Haziran gösterisindegiderek büyüyen Küresel BAK korte-jinin her dört sloganýndan birisi anti-kapitalizm oldu.

Açýkçasý bundan hoþlanmayanlarvardý. “Barýþ kortejinde anti kapital-izm sloganýnýn ne iþi var” diyenleroldu. Ama buna raðmen kortejininsanlarý en çopk kendisine çekenyaný da herhalde bu sloganýydý.

Önümüzdeki dönemde de KüreselBAK savaþ karþýtlýðýný sosyal sorun-lara baðlayarak, anti-emperyalizmianti-kapitalizm ile birleþtirerekyürümeye devam etmelidir.

Küresel BAK bu karakteriyle, savaþkarþýtlýðýyla, anti kapitalizmi ile, barýþsorunlarýný sosyal sorunlarla yan yanagetirmesiyle, militan fakat aynýzamanda farklý eylem anlayýþý ile,doðrudan demokrasisi ile, çeþitliliðiile ve zengin tartýþma ortamý ile yenihareketin Türkiye’deki tek örneði.

Onun güçlenmesi açýk ki yeni birsolun þekillenmesini, yeni aktivistlerindaha çok sayýda harekete katýlmasýnýsaðlayacaktýr.

Biz DSÝP’liler bugüne kadar olduðugibi bütün olanaklarýmýzla, bütüngüçlerimizle Küresel BAK için çalýþ-maya devam etmeliyiz.

NATO zirvesi bitti. ÞimdiAmerika’da baþkanlýk seçimleri var.Irak’ýn ve Afganistan’ýn iþgali devamediyor. Filistin’de siyonist katliamsürüyor.

Türk ordusunun Afganistan’a askergöndermesi olasýlýðý var. Bütün bun-lara karþý mücadelede Küresel BAK’ýnüzerine aðýr görevler düþüyor.

Anti-emperyalizm,barýþ hareketi ve görevler

4HHAABBEERRLLEERR

CHP'nin 12. OlaðanüstüKurultayý'nda yapýlan açýkoylamada Deniz BAYKALyine kazandý. Aralarýndabir grup milletvekilinin debulunduðu az sayýdadelege Kurultay salonunuterk etti. Salon dýþýnda daprotesto gösterileri oldu.Ama Baykal bunlardan hiçetkilenmeden yine kaza-narak muhalefete de mey-dan okudu.

Geçtiðimiz haftalardaLeyla Zana vearkadaþlarýnýn hapistençýkýþlarýnýn ilk günlerindeburjuva medya bile þaþkýn-lýk içinde barýþ ve kardeþ-likten söz ederken ilk oyunbozanlýðý yapan parti MHPidi. Ýkincisi ise CHP oldu.Baykal Leyla Zana vearkadaþlarýnýn barýþ gir-iþimleriyle ilgili görüþüsorulduðunda þu cevabýverdi:

"Birileri yine Türkiye'yikarýþtýrmak istiyor. Ýzin ver-meyeceðiz". Evet.. Bu konu-da bu sözleri söyleyenadam þimdi yine CHP'ninbaþýndaysa fazla yorumagerek var mý?

Tüm politik söyleminiköhnemiþ bir laikliðeindiren, her politik sorundaortalýkta çokça dolaþan ege-men sýnýfýn en ortalamafikirleri üzerine kuran,hatta Kürt sorunu ve barýþkonusunda görüldüðü gibiortalama fikirlerin degerisinde seyreden birparti, bir kez daha Baykal'ýbaþkan seçerek uzunsüredir taþlarýný döþediðigeleceðinin yolundan çýk-mayacaða benziyor.

Bu arada geçmiþinanýlarýyla hala CHP'li olan,"Þu Baykal bir gitse de…"diye yakýnan mücadeleiçindeki insanlar da bir kez

daha umutsuzluða sürük-lendi bu kurultayla.Baykal'a bakýp bakýpyaralarýný deþmek yerine

anti kapitalist harekete veoradaki sola bakmazlarsaumutsuzluklarý sonsuzcasürecek gibi bu partide.

Bir süre önce KamuYönetimi TemelKanununu gündemegetiren ancak tepkilerüzerine erteleyipkanunun geçiþini dahasonraki bir tariheerteleyen hükümet þimdihýzla yerel yönetimler ileilgili kanunlarý meclistengeçiriyor. Ýl Özel ÝdareleriKanununu meclistengeçiren hükümet þimdi deBelediyeler Kanunu'nu veBüyükþehir BelediyeleriKanunu'nu gündeme aldý.

Tüm bu kanunlarýniçinde yer aldýðý "KamuYönetimi Reformlarý"özellikle uluslar arasý ser-mayenin son yýllardakidayatmasýyla Türkiye'ninkamu yönetiminde ser-mayenin önünde engel

olan pürüzleri kaldýrmayýhedefliyor. Bu reformpaketi içindeki tümkanunlar özelleþtirmeyihýzlandýracak, çalýþanlarýntüm sosyal kazanýmlarýnýkaybetmesine yol açacakdüzenlemeler içeriyor.

Belediyeler Kanunu'nungerekçesinde "yapýlandüzenlemelere görebelediyeler bir çok iþ vehizmetler bakýmýndanyaptýrma veya iþlettirmeyöntemlerini kullanmayada yetkili olacaklardýr"deniliyor. Yani zaten tem-izlik, su, bakým onarým vs.gibi iþlerin bir çoðunu yýl-lardýr özel taþeron þir-ketlere yaptýrmayabaþlamýþ olanbelediyelerin önü daha daaçýlarak her türlü hizmet

sýnýrsýzca özelleþtirilebile-cek.

Gündemdeki Kanun ile,genel bütçeden yerel bütç-eye ayrýlan payýn komikbir þekilde % 5 olduðuTürkiye'de Belediyelereayrýlan kaynaklar daha dakýsýtlanarak belediyelerinkaynak için borçlanma veözelleþtirme yoluna git-meleri teþvik ediliyor.

"Kamu YönetimiReformu"nu tamamlayagayretli görünen TayyipErdoðan ve arkadaþlarýbu yasayý da geçirerekuluslararasý sermayeylebirlikte gördükleri rüyayýgerçek kýlmak için nekadar gayretli olduklarýnýgösteriyorlar. Onlarýnrüyasý her þeyin ser-mayenin elinde olduðu,

tüm kamusal, sosyalhizmetlerin parasýzyapýlamayacaðý, buhizmetlerin sendikasýz,sigortasýz, asgari ücretli,çalýþma saatleri sýnýrsýz,iþten her an atýlabileniþçilerle yapýlmasý.Böylelikle kar adý altýndainsanlýðýn kanýný dahafazla emmeye devametmeyi planlýyorlar. Amaözelleþtirmeler sürecindegörüldüðü gibi yýllardýrtüm planlarý yüzünegözüne bulaþan sermayebu iþte de birden baþarýlýolamayacak. Yani busaldýrýlara karþý mücadeleetmek için daha çok fýr-satýmýz olacak. Dileyelimki bu fýrsatlarý kaçýrmay-alým.

"Kamu YönetimiReformu" ile kamu kurum-larýnýn iþlevlerini özelleþ-tirmeye çalýþan hükümetþimdi de "Sosyal GüvenlikReformu"nu açýkladý.

Reforma göre tüm sosyalgüvenlik kuruluþlarýnýn tekçatý altýnda toplanmasý,genel saðlýk sigortasý uygu-lamasýna geçilmesi yeralýrken emeklilerinmaaþlarýnýn düþürülmesigibi yeni projeler debulunuyor. Mevcut kanunagöre çalýþanlar çýplak ücret-lerinin % 65'ini emeklimaaþý olarak alýrken, yenitasarýlar yasalaþýrsa yarýsýnýalabilecekler.

Enflasyoncanavarýmýz,yeraltýnda

Aylardýr bizi "ekonomidüzeliyor" diye kandýrmayaçalýþýyorlar. "Enflasyon buay eksi oldu", "altý aylýkenflasyon da zaten yüzde 3"diyerek ayný hayale tümemekçileri de inandýrmayaçalýþarak kamudakimemurlara yaptýklarý % 6zammý yeterli gösteriyor,diðer sektörlerdeki bundansonra yapýlacak maaþ zam-larýna aslýnda gerekolmadýðýný anlatýyorlar.Oysa kira artýþý gelen bir

iþçinin ev sahibi bu eksienflasyon hikayelerini pekbilmiyor. Çocuklarýn giysi,okul, beslenme masraflarýnedense hep enflasyonunüzerinde artýyor. Sankienflasyon canavarý "illegalegeçmiþ" gibi.

Çalýþanlarýn her fýrsattaboðazýný sýkmayý alýþkanlýkhaline getirenler bu sonreformla da saðlýk sigor-tasýnýn özelleþtirildiði vesosyal güvenliðin büyükfinans þirketleri için bir sek-tör haline getirildiði bir"sosyal güvenlik sistemi"getirirken, bu sistemdeemeklilerin son tutunacak-larý dal olan maaþlarýný da

týrpanlamadan rahatlamay-acak görünüyorlar.

Egemen sýnýfýn, bir yandaBüyük Ortadoðu Projesi,NATO zirvesininTürkiye'nin önünü açtýðý vs.konuþurken, tek gündemi-nin bu olmadýðý görünüyor.Savaþýn kaný sermayeyibeslemeye yetmiyor.Onlarýn ihtiyacý çalýþanlarýnmaaþlarýný en az aldýðý(mümkünse olmadýðý), gele-cek güvencelerininolmadýðý, seslerini en azçýkardýðý bir dünya. Tümreformlarý bunun için.Güvenliðimiz ve gele-ceðimiz için bu reformlaradirenmek gerekiyor.

CCHHPP KKoonnggrreessii

Baykal ile ayný yolda devam

KKaannuunnllaarr bbiirr bbiirr ççýýkkýýyyoorr::

Kamunun tasfiyesi tam gaz!

Sosyal güvenliðimiz tehlikede!

DDEEHHAAPP ÝÝssttaannbbuull ÝÝll BBaaþþkkaannýý CCeemmaall KKaavvaakk BBÝÝAA-NNeett’’ee yyaappttýýððýý aaççýýkkllaammaaddaa ““NNAATTOO pprrootteessttoossuunnuuddeesstteekklleeddiikklleerriinnii aannccaakk PPaazzaarr ggüünnkküü mmiittiinnggee kkiittlleesseellkkaattýýllýýmmýýnn ssaaððllaannmmaassýý iiççiinn öözzeell bbiirr ççaabbaa ssaarrffeeddiillmmeeddiiððiinnii”” ssööyylleemmiiþþ..

CCeemmaall KKaavvaakk ddeevvaammllaa ““BBiirr ttaarraaffttaa NNAATTOO’’yyuu pprroottee-ttoo eeddiipp,, ööttee yyaannddaann KKüürrttlleerriinn kkaattlleeddiillmmeessiinnee kkaarrþþýýççýýkkmmaayyaann iinnssaannllaarraa bbiirr mmeessaajj vveerrmmeekk iisstteeddiikk”” ddiiyyoorr..

ÖÖnncceelliikkllee,, bbiirr öörrggüüttüünn bbaaþþkkaa öörrggüütt yyaa ddaa kkiiþþiilleerreekkýýzzaarraakk bbiirr ppoolliittiikk ttuuttuumm aallmmaassýý aannllaaþþýýllýýrr ggiibbii ddeeððiill..DDEEHHAAPP bbeellllii kkii TTüürrkk ssoolluunnaa kkýýzzýýyyoorr,, eelleeþþttiirriiyyoorr vveekkeennddiissii ddee kkaarrþþýý oollmmaassýýnnaa rraaððmmeenn NNAATTOO vvee BBuusshh’’aakkaarrþþýý mmüüccaaddeelleeddeenn ççeekkiilliiyyoorr yyaa ddaa ssaaddeeccee sseemmbboolliikkoollaarraakk kkaattýýllýýyyoorr.. BBööyyllee bbiirr ttuuttuumm oollaammaazz.. YYaaNNAATTOO’’yyaa vvee BBuusshh’’aa kkaarrþþýýssýýnn yyaa ddaa ddeeððiillssiinn..KKaarrþþýýyyssaann mmüüccaaddeelleeyyee kkaattýýllýýrrssýýnn,, ggöösstteerriiddee eenn bbüüyyüükkggüüççlleerriinnllee yyeerr aallýýrrssýýnn yyaa ddaa NNAATTOO’’yyaa vvee BBuusshh’’aa kkaarrþþýýddeeððiillssiinnddiirr vveeyyaa bbuu kkoonnuuddaa iikkiirrcciikkllii ggöörrüüþþlleerriinnvvaarrddýýrr oo ttaakkddiirrddee ggöösstteerriiyyee kkaattýýllmmaazzssýýnn..

EEððeerr kkaattýýllaaccaaððýýnn ggöösstteerriiddee eelleeþþttiirrddiiððiinn ggöörrüüþþlleerreessaahhiipp ggrruuppllaarr,, öörrggüüttlleerr vvaarrssaa bbuu sseenniinn hhaakkllýý bbiirrmmüüccaaddeelleeddeenn ççeekkiillmmeennee nnaassýýll nneeddeenn oollaabbiilliirr??NNAATTOO’’yyaa kkaarrþþýýyyssaann,, ddaaððýýttýýllmmaassýýnnýý iissttiiyyoorrssaann,,BBUUsshh’’uunn vvee AAmmeerriikkaa’’nnýýnn oorrttaaddooððuu’’ddaann ççeekkiillmmeessiinniiiissttiiyyoorrssaann,, IIrraakk’’ttaa iiþþggaalliinn bbiittmmeessiinniiiissttiiyyoorrssaann oottaakkddiirrddee ggöösstteerriiyyee bbüüttüünn ggüüççlleerriinnllee kkaattýýllmmaakk zzoorruunn-ddaassýýnn.. HHiiççbbiirr aaççýýkkllaammaa,, hhiiççbbiirr nneeddeenn tteerrssiinnii ddooððrruu-llaayyaammaazz..

AAççýýkk kkii DDEEHHAAPP yyöönneettiicciilleerrii ddee bbööyyllee ddüüþþüünnüüyyoorr-llaarrddýýrr.. YYookkssaa þþiimmddiiyyee kkaaddaarr oonnllaarrccaa,, yyüüzzlleerrccee ggööss-tteerriiyyee hheepp aayynnýý nneeddeennllee kkaattýýllmmaazzllaarrddýý.. ÖÖyylleeyyssee,,ssoorruunn bbiirr bbaaþþkkaa yyeerrddee..

AAssýýll ssoorruunn KKüürrtt hhaarreekkeettii iiççiinnddee AABBDD’’nniinn IIrraakk’’aassaallddýýrrýýssýýnnaa kkaarrþþýý aaççýýkk vvee nneett bbiirr ttuuttuummuunn oollmmaa-mmaassýýddýýrr.. SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeett bbaaþþllaaddýýððýýnnddaann bbeerriiDDEEHHAAPP ggöösstteerriilleerree yyaa hhiiçç kkaattýýllmmaammaakkttaaddýýrr,, yyaa ddaaççookk ssýýnnýýrrllýý,, kküüççüükk ggüüççlleerrllee kkaattýýllmmaakkttaaddýýrr..

OOyyssaa,, TTüürrkkiiyyee’’ddee yyaaþþaayyaann iinnssaannllaarrýýnn bbüüyyüükk ççooððuunn-lluuððuu,, TTüürrkk yyaa ddaa KKüürrtt,, ssaavvaaþþaa,, AABBDD’’nniinn IIrraakk’’aassaallddýýrrýýssýýnnaa,, IIrraakk’’ýý iiþþggaall eettmmeessiinnee kkaarrþþýýddýýrr.. HHaallkkaaddaayyaannaann bbiirr hhaarreekkeett bbuu ttuuttuummuunn kkaarrþþýýssýýnnaa hheeççeemmeezzyyaa ddaa bbuu kkoonnuuddaa aaççýýkk vvee nneett bbiirr ttuuttuumm aallmmaammaazzllýýkkeeddeemmeezz..

EEððeerr ssaavvaaþþaa vvee iiþþggaallee kkaarrþþýý aaççýýkk ttuuttuumm aallmmaazzssaannhhaallkk ddeesstteeððiinnii yyiittiirrmmeeyyee bbaaþþllaarrssýýnn.. BBeellkkii ddee DDEEHHAAPPyyöönneettiicciilleerrii bbuu kkoonnuuyyuu bbiirr ddee bbuu aaççýýddaann ddüüþþüünn-mmeelliiddiirr..

BBiizz,, DDEEHHAAPP’’ýýnn NNAATTOO’’yyaa,, AAmmeerriikkaa’’nnýýnn IIrraakk’’ýý iiþþggaa-lliinnee kkaarrþþýý ççýýkkmmaassýý ggeerreekkttiiððiinnee iinnaannýýyyoorruuzz.. AAmmeerriikkaanneemmppeerryyaalliizzmmiinnee vvee oonnuunn bbuuggüünnkküü tteemmssiillcciissii BBuusshh’’aakkaarrþþýý ççýýkkttýýkkllaarrýýnnaa,, ççýýkkmmaallaarrýý ggeerreekkttiiððiinnee iinnaannýýyyoorruuzz..

EEzziilleenn hhaallkkllaarr eezzeennlleerree ddaayyaannaarraakk,, ttüümm eezzeennlleerriikkaarrþþýýllaarrýýnnaa aallmmaaddaann öözzggüürrllüükklleerriinnii kkaazzaannaammaazzllaarr..

ssoossyyaalliisstt iiþþççii

DEHAP 27 Haziran’aniye katýlmamýþ?

EEððiittiimm-SSeenn’’ee aannaaddiillddeeeeððiittiimm iisstteeddiiððii iiççiinn ddaavvaa

BBiirr ttaarraaffttaann TTRRTT aaddýýnnaa KKüürrttççee ddeemmeeddeenn KKüürrttççeeyyaayyýýnn yyaappýýyyoorr,, KKüürrttççee eeððiittiimmii sseerrbbeesstt bbýýrraakkýýllýýyyoorr,,AAvvrruuppaa BBiirrlliiððii’’nnee ggiirrmmeekk iiççiinn TTBBMMMM hheeyyeeccaann iiççiinnddeekkooþþuuþþttuurraa kkooþþuuþþttuurraa yyaassaallaarr ççýýkkaarrýýyyoorr,, ööbbüürr yyaannddaaiissee ““aannaaddiillddee eeððiittiimm iisstteeddiiððii”” iiççiinn TTüürrkkiiyyee’’nniinn eennbbüüyyüükk sseennddiikkaassýýnnaa kkaappaattmmaa ddaavvaassýý aaççýýllýýyyoorr..

TTaamm bbiirr iikkii yyüüzzllüüllüükk.. AAnnaa ddiillddee eeððiittiimm ççookk uuzzuunn ssüürreeddiirr eeððiittiimm eemmeekkççii-

lleerriinniinn ttaarrttýýþþttýýððýý vvee ssaavvuunndduuððuu bbiirr ttaalleepp.. YYaakkýýnnzzaammaannddaa bbuu ttaalleebbii ssaavvuunndduukkllaarrýý iiççiinn bbiirr ggrruuppüünniivveerrssiittee ööððrreecciissiinnee ddee iiddaarrii ccaazzaallaarr yyaaððddýýrrýýllmmýýþþttýý..

ÝÝþþççiilleerr vvee eemmeekkççiilleerr KKüürrttlleerriinn bbuu eenn ddooððaall hhaakkkkýýnnýýssaavvuunnmmaayyaa ddeevvaamm eeddeecceekkttiirr.. AABB’’yyee yyaarraannmmaakk iiççiinnddeeððiill,, aannaa ddiillddee eeððiittiimm hheerr iinnssaann iiççiinn eenn ddooððaall hhaakkoolldduuððuu iiççiinn..

AMERÝKAN ÝMPARATORLUÐUNUNBÜYÜK STRATEJÝSÝ

Alex Callinicos

ZZ YYaayyýýnnllaarrýýçýkýyor

5

CChhrriiss HHAARRMMAANN

Dünyanýn egemen sýnýflarý bizedevrimin ne mümkün olduðunune de istenir bir þey olduðunusöylüyorlar. Sadece yeni birürünü, mesela yeni bir arabayýya da birayý bize satmak istedik-lerinde devrimden bahsediyor-lar. Oysa, devrim moderndünyada devrim daima olanbirþey. Hemen hemenb bütünAvrupa ülkeleri ya bir devrim yada devrime çok yakýn bir geliþmeyaþamýþlardýr.

1917 Rus devrimi, 1916-21Ýrlanda ayaklanmasý, 1918-19Alman-Avusturya devrimleri,1931 ve 1936 Ýspanya devrimlerivar. Paris’i, Atina’yý, KuzeyÝtalya kentlerini 1944’de Naziiþgalinden kurtaran ayaklan-malar var.

1953’de Doðu Almanya’dakiayaklanma, 1956 Macar Devrimi,1968’de Fransa’da ki Mayýs olay-larý, 1974-75 Portekiz Devrimi,1980-81’de Polonya’dakiDayanýþma’nýn ortaya çýkýþý, ve1989-90 Doðu Avrupa devrim-leri.

Birleþmiþ Milletler’d etemsiledilen Üçüncü Dünya ülkelerininçoðunun temsilcileri Batýlýsömürgeci güçlere karþý devrimcihareketler olmasaydý orada otu-ruyor olamazlardý.

Birleþik Devletler 1860’larýnbaþýndaki iç savaþ sýrasýndakidevrimci perspektiflerle þekillen-di. Ýngiltere yakýn zamandadevrimci bir geliþme yaþamamýþneredeyse tek ülke durumunda.Ne var ki eðer 1649’da devrimcibir hareket kralýn kafasýnýkesmemiþ olsaydý bugünkübütün kurumlar farklý olabilirdi.

Devrimlerin yaygýnlýðý aslýndakimseyi þaþýrtmamalý. Bütün

modern dünya çok hýzladeðiþen bir ekonomik sistemle,kapitalizm ile þekillenmiþtir.

Kapitalizmin itici gücü kâr vezenginliðin birikimi için kör birrekabettir. Sürekli olarak tarýmý,sanayiyi, ulaþýmý ve insanlarýnyaþam koþullarýný deðiþtirir.

Ýnsanlarý dünyanýn çeþitli böl-gelerindeki köylerden koparýpdev kentlere gönderir.Milyonlarca insaný dünyanýn birköþesinden diðer köþesine savur-du. fabrikalara, bürolara týktý.Çalýþan emekçilere iki, üç yýldabir ekonomik kriz olduðunu,baþka bir yerde iþ aramalarýnýsöyler. Sosyal haklar, emeklilikvs vaad eder sonra sorgusuz,sualsiz geri alýr.Ve sonunda daeðer taleplerine boyun eðmez-

lerse üretimi baþka bir yere taþýy-caðýný söyler.

Bütün bunlar 230 yýl öncesanayi kapitalizminin doðmasýn-dan önceki, toplumu belirleyenekonomik koþullarýn ve sosyalyaþamýn deðiþiminin çok yavaþ,olduðu toplumdan çok farklý.

O toplumlarda egemen sýnýflartopluma herþeyin dün olduðu

gibi yarýn da ayný olacaðýnýsöyleyen muhafazakar fikirlerianlatýrlar, bu tür fikirleri destek-lerlerdi.

Kapitalist sýnýfta kendisi içinçalýþanlara benzer bir zihinzelzincir vurmak istiyor. Ancakböyle bir þeyi uzun bir süre içinyapamýyorlar. Ekonomik geliþ-menin muazzam hýzý sosyal

çalkantýlarý beraberinde getiriyor.ve insanlarýn fikileri bu sosyalçalkantýlarla þekilleniyor.

Kapitalizmin yükselme dönemitoplumda devrimci deðiþimlerinyaþandýðý bir dönem oldu.Kapitalizm öncesi sýnýf yapýlan-masýnda zenginliklerini oluþtur-muþ olan kapitalistler veya bur-juvalar bu yeni durumu kendi

ihtiyaçlarýna uygun bir biçimdeþekillendirmek istediler. Bu,toplumun kontrolü içinmücadele etmekti.

Ancak bu mücadele kapitalist-lerin yenidnen saf muhafazakar-lýpa geri dönebilecekleri bir, birk-erelik süreç deðildi. Üretimdekihýzlý deðiþimler yeni kapitalistçýkarlar ortaya çýkarýyordu ve buda toplumda yeni deðiþimlerigerekli kýlýyordu. Bu süreç kapi-talist üretimin her yükseliþinde,deðiþiminde, yenidenyapýlanýþýnda, yeniden veyeniden tekraqrlandý.

19’uncu yüzyýl sosyalistleri KarlMarks ve Frederik Engels’indediði gibi: “Üretimin süreklidevrimcileþmesi, bütün sosyalkoþullarýn kesintisiz altüst oluþu,sürekli belirsizlik ve ajitasyonburjuva çaðýný önceki dönemler-den ayýrd eder. Bütün sabit, don-muþ iliþkiler, onlarý takip edenköhnemiþ, eski ve antika fikirler-le birlikte kenara itilirler, vebütün yeni ortaya çýkan iliþkilerve fikirler daha yerleþmedenantikalaþýrlar. Katý olan herþeyerir.”

Bu taným kapitalizmin þimdil-erde genel olarak “küreselleþme”olarak tanýmlanan evresi için degeçerlidir. “Serbest pazarlar” ve“yeni liberalizm” kapitalizmindaha önce kendisine hizmeteden, sosyal kurumlarý da yýk-masýný, daðýtmasýný engelleyenzincirlerinde de kurtulmasýna yolaçýyor.

Kapitalist hükümetler sisteminkrizlerinden kurtulmak için dahaönce o krizleri kjontrol etmekiçin gerekli diye tanýmladýklarýyöntemlere karþý çýkýyorlar.“Rekabet edilebilirliðin” kapital-izmin bütün diðer ham maddel-erden daha fazla baðýmlý olduðupetrol rezervelerinin yanýptükenmesini engellediðini iddiaediyorlar.

Süreç içinde, kapitalizm “saraetkisi” yolu ile görülmemiþ birboyutta çevre kirliliði yaratýyor.Bu kirliliðin uzun dönem etkisiinsanlýðýn yaþama olanaklarýnýnortadan kalkmasý olabilir.

Kýsa dönemli etkisi ise kapital-ist rekabeti kaos düzeyinde art-týrmak olacak. En büyük kapital-ist güç, ABD petrolü kaybet-memek için herkesi savaþlatehdit ediyor. Ýþte 21’inci yüzyýl-da durum bu. Ýstikrarsýz birdünya ve bu dünyada devrimgeçmiþte olduðundan daha azdeðil, aksine daha büyük birolasýlýk.

Sürekli deðiþen veistikrarsýz bir dünya

DEVRÝMCÝ SÜREÇ

6DDÜÜNNYYAA

ABD'nin son yýllardakitüm baþkanlarý tarafýndandünyadaki her türdenkötülüðün simgesi olarakgösterilen SaddamHüseyin en sonunda kendideyimiyle “Bush’un seçimkampanyasý için düzenlen-miþ bir tiyatroda” yargýlan-maya baþlandý.

Saddam Hüseyin,çýkarýldýðý ilk duruþmada,mahkemeyi tanýmadýðýnýve avukatý olmadan hiçbirbelgeyi imzalamayacaðýnýsöyledi. Ayrýca gerçeksuçlunun Bush olduðunusöyledi.

Saddam Hüseyinkimdir?

Saddam Hüseyinyargýlanmayý hak eden birdiktatör. Bundan kimseninþüphesi yok. Irak zindan-larýnda yok ettiði ya daçürümeye terk ettiði bin-lerce insaný hatýrlamakyeterli. Bunlarý hatýrla-mayanlar ise Halepçekatliamý baþta olmak üzereKürtlere ve Þiilere dönüksayýsýz katliamý mutlakahatýrlayacaklardýr. SaddamHüseyin'in tarihi, darbe,cinayet, katliam, Kürtlerekarþý kimyasal silahlarlauyguladýðý kitlekatliamlarýyla dolu.

Fakat asýl sorulmasýgereken soru þu: SaddamHüseyin bu kanlý tarihinihangi güçle yazabildi?Nasýl bu kadar uzun birsüre iktidarda kaldý?Saddam Hüseyin'i kimdestekledi? Kýsacasý,kimdir Saddam Hüseyin?

Saddam Hüseyin vearkadaþlarý

20 yýl önce. O zamanlarBaþkan olan RonaldReagan'ýn özel temsilcisiolarak Baðdat'ta bulunan,Ulusal Güvenlik KararYönergesi'nde yer alanifadelerle, Saddam'a"Irak'ýn doðal zenginlik-lerinin el deðiþtirmesi Batýiçin stratejik bir yenilgi ola-caktýr," diyen önemli birABD temsilcisi var. Buadam, artýk tüm dünyanýntanýdýðý Donald Rumsfeld.Bush yönetiminin patron-larýndan birisi.

Baðdat ile Washingtonarasýndaki, 1967 Arap-

Ýsrail savaþý ile kesilmiþolan, yakýn iliþkiler böyleceyeniden ve daha etkin birbiçimde kurulacaktý. Bir yýlgeçmeden WashingtonSaddam'la iliþkilerini tama-men normalleþtirecek vehatta diktatörün, Ýsrail'lebarýþ yapmaya teþne tamboy bir "ýlýmlý Arap" halinegeldiðini ileri sürecekti.(IPS, 16/12/2003, JimLOBE)

Rumsfeld 20 Aralýk1983'te Sadam Hüseyin'leilk görüþmesinde Irak'ýnkimyasal silah kullanýmýnýgündeme getirmemiþti.Rumsfeld, uzun zaman, bumeseleyi Saddam'lagörüþmelerinde dilegetirdiðinde ýsrar ettiysede Dýþiþleri Bakanlýðýarþivlerinin açýlmasýndansonra hikayesinideðiþtirmek sorunda kaldý.Bu belgelere göreRumsfeld, konuyuSaddam'a deðil, ayrýcagörüþtüðü o zamanki dýþiþ-leri bakaný Tarýk Aziz'eaçmýþtý.

Sonraki beþ yýl boyuncaWashington sessiz sedasýzSaddam'a yenilgiden kur-tulmasý için gereken askeridonanýmý, hatta Ýran asker-lerine ve Kürt sivillerekarþý kullanacaðý kimyasalsilahlarý saðladý. Asýlönemli olanWashington'un bukimyasal silahlarýn özellik-le sivillere karþý kul-lanýmýný desteklememiþolmamasý deðil, Reaganyönetiminin bunlarýn Iraktarafýndan kullanýlmasýnýkýnamaktan kaçýnmasýydý.(IPS, 16/12/2003, JimLOBE)

Saddam Hüseyinve CIA

Saddam Hüseyin'in CIAile ilk temaslarý çokeskilere dayanýr. 1958'deBatý yanlýsý Kral Faysal'ýdevirerek iktidara geçenGeneral Abdül KerimKasým'a karþý 1959'da, CIAdestekli bir suikast giriþi-minde yer alýþýna kadargider.

General Kasým'ýn BaasPartisindeki bir darbeyledevrilmesi çok þaibelidir.Fakat Baas GenelSekreteri'nin darbedensonra, "iktidara CIA tre-

nine binerek geldik," söz-leri ABD'nin Irak'taki kol-larýnýn ne kadar uzunolduðunu gösteriyor.

Bu darbenin ardýndanSaddam Hüseyin partiningizli istihbarat birimininbaþýna geçti ve CIA'ninverdiði listelerde yer alandevrimcileri öldürenUlusal Muhafýz Birlikleriniyönetti.

Reagan'ýn Saddamile iliþkisi

Reagan yönetimi 1981sonlarýnda Baðdat'ýnÝran'la savaþý kay-betmesinin Washington'unbölgesel çýkarlarý üzerindeyýkýcý bir etkide bulu-nacaðýný görünce iþlerikenardan izlemeyi býraktý.Irak 1982'de ABD'nin"terörizm destekçileri" lis-tesinden çýkarýldý, mil-yarlarca dolarlýk tarýmsalkredi ve "çifte kullaným"olanaðý bulunan mal ithaliiznine kavuþtu. Bu mallararasýnda hem sivil hemaskeri amaçlarla kullanýla-bilen kimyasal silahlar,geliþmiþ iletiþim donanýmýve teknolojisi de vardý.

Ýran stratejik dengeyikendi lehine çevirmeyisürdürdükçe durum daha

da acil bir karakterkazandý.

26 Kasým 1983'te Reagan,Baðdat güçlerinin Ýransaldýrýlarýný durdurmakiçin kimyasal silahlar kul-landýðýnýn ABD istih-baratýnca öðrenilmiþolmasýna karþýn 114 No.luMilli Güvenlik KararYönergesi'ni imzaladý.Rumsfeld bu karardan azsonra Baðdat'ý ziyaret ettive bu ziyaret 1985'teWashington'un Saddam'a1,5 milyar dolar deðerinde,aralarýnda Irak'ýn nükleerve biyolojik silah pro-gramýnda da kullanabile-ceði þarbon türevleri vezehirler saðlamasýylasonuçlandý.

Saddam Hüseyin'inIrak'taki yükseliþinde veher türlü insanlýk dýþýuygulamasýnda, kitle imhasilahlarý kullanmasýnda,kimyasal silah edin-mesinde, en büyük dostu,her zaman ABD yönetim-leri olmuþtur. ABD yöne-timlerini yargýlamadan,özellikle bugün Bush'uiþlediði savaþ suçlarýnedeniyle yargýlamadan,sadece Saddam Hüseyin'iyargýlamak yeterli deðildir.

SSaaddddaamm HHüüsseeyyiinn,,mmiisskkeett bboommbbaallaarrýý vvee CCIIAA

CIA ayný zamanda eski görevlisini silah ve Ýranbirliklerinin hareketi konusundaki istihbarattanyoksun býrakmamakla görevlendirilmiþti.Teiccher'in 1995'te verdiði yeminli ifadesine görezamanýn CIA müdürü William Casey bu görevi hiçihmal etmeden yerine getirmiþti.

Casey, örneðin, Ýran'ýn "insan dalgalarý" taktiðinekarþý kullanmasý için Irak'a misket bombalarý saðla-mak üzere Þili'deki silah þirketi Cardoen'i devreyesokmuþtu.

AABBDD hheerr ttüürrddeenn ddeesstteeððii vveerrddiiSaddam Washington'dan kredi, teçhizat ve örtülü

askeri desteðin yaný sýra Birleþmiþ mÝlletler vebaþka kurumlarda savaþta yasak silahlarý kullan-masýndan ötürü kýnamalara ve ABD kongresininyardýmý kesme çabalarýna karþý diplomatik destekde alýyordu.

CCIIAA vvee HHaalleeppççee kkaattlliiaammýýSaddam Mart 1988'de Halepçe'de Kürt sivillere

karþý zehirli gaz kullanarak 5 bini aþkýn insanýöldürdüðünde CIA ona istihbarat ve diðer yardým-larý saðlýyordu.

Saddam Hüseyin yargýlanýyor!

Bush da yargýlansýn!Saddam Hüseyin'in Irak'taki yükseliþinde ve her türlü insanlýk dýþý uygulamasýnda, kitle

imha silahlarý kullanmasýnda, kimyasal silah edinmesinde, en büyük dostu, her zaman ABDyönetimleri olmuþtur. ABD yönetimlerini yargýlamadan, özellikle bugün Bush'u iþlediði savaþ

suçlarý nedeniyle yargýlamadan, sadece Saddam Hüseyin'i yargýlamak yeterli deðildir.

7

DDÜÜNNYYAA

DEFOL BUSH

AKP hükümetininbütün çabalarýna rað-

men ÝstanbulKadýköy’de toplanan

50 bin kiþi “NATO’ya,Bush’a ve Irak’ýn iþga-

line” karþý yürüdü.Sabahýn erken saat-

lerinden itibareniskeleler kapatýldý,

vapurlar çalýþtýrýlmadý

8

“Katil Bushbugün kaç çoc

9

h, hesap vercuk öldürdün”

Bir kampanyanýn örgütleniþiKKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleettKKooaalliissyyoonnuu EEkkiimm 22000033’’ddeenniittiibbaarreenn ““ggeellmmee BBuusshh””kkaammppaannyyaassýýnnýý öörrggüüttlleemmeeyyeebbaaþþllaaddýý..

Kampanya 8 Ocak günüÝstanbul’da yapýlan birbasýn açýklamasý ile MemetAli Alabora tarafýndan ilanedildi.

Yaklaþý 7 ay süren kam-panya giderek hýz kazandýve yayýldý.

24 Ocak günü 'SavaþsýzBir Dünya Ýçin Uluslararasý Buluþma' adlý, yurtdýþýndan konuþmacýlarýnda katýldýðý bir sem-pozyum düzenlendi.

Sempozyuma, Ýngiltere'-den 'Stop The WarCoalition' aktivisti, gazete-ci ve yazar KevinOvenden, ABD'den'Military Families SpeakOut' aktivisti MichealPhearson, sanatçý ZeynepTanbay, Mazlum-DerÝstanbul Þubesi BaþkanýAhmet Mercan, KüreselBarýþ ve AdaletKolaisyonu'ndan HakanTahmaz, Ýsrailli barýþaktivisti, Gazeteci, yazar,eski milletvekili UriAvnery, gazeteci RagýpDuran, Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu'ndaRoni Margulies, YýldýzÖnen ve Mehmet AliAlabora katýldýlar.

Ýstiklal’de eylem

20 Mart günü, Irak’asavaþýn yýldönümündeBAK Irak’ta Savaþa HayýrKoordinasyonu ve ÝsgalKarþýtý Komiteler ile birlik-te Ýstanbul’da Taksim mey-danýnda bir gösteri yapýldý.

Gösteriden sonra Ýstiklalcaddesine yürüyüþe geçenBAK kitlesi gider3ekbüyüyen canlý bir yürüyüþyaptý.

Ayný gün BAK Ankara,Ýzmir, Aliaða, Trabzon,Bursa, Gaziantep, Ordu,Çorum ve Sivas'ta da gös-

teriler yaptý.Ýstanbul'da basýn açýkla-

masýný Mehmet AliAlabora ve GörkemYeldan, Ankara'da iseTMMOB Genel BaþkanýKaya Güvenç okudu. Ýstan-bul ve Ýzmir'deki eylem-lerde Ýngiltere Stop TheWar Coalition'un sözcü-lerinden LindseyGerman'ýn ve YunanistanSavaþ Karþýtý hareketindenPetros'un destek mesajlarýokundu. EylemlereTürkiye çapýnda toplam 10bin kiþi katýldý.

Felluce iledayanýþma

BAK aktivisteri 9 Nisan’daise Irak’ýn Felluce kentin-deki direniþi desteklemekiçin sokaklara çýktý.

Ýstanbul Saraçhane’dekibasýn açýklamasýný DÝSKgenel Baþkaný SüleymanÇelebi okudu.Ayrýca Adana ve izmir’dede gösteriler yapýldý. 3 gös-teriye 1000 kiþi katýldý.

10 Nisan'da ÝzmirBarosu'nda "Kürsel kapital-izm, savaþ, silahlanma, þid-det ve NATO" konulu birsempozyum gerçekleþtirdi.DÝSK, TÜRK-ÝÞ, TMMOB,ve Ýzmir Tabip Odasý veÖðrenci Muhalefeti veKESK Ýzmir ÞubelerPlatformu temsilcilerikatýldý. Yaklaþýk 250kiþinin katýldýðý sem-pozyumda Küreselleþmeve Þiddet, Küreselleþme veSavaþ, Küreselleþme,Ordularýn Yeni Rolleri veNATO, Küreselleþme veEmek Hareketi gibi konu-lar tartýþýldý. SempozyumaMelek Göregenli, ÝstanbulBAK'tan Nuri Ödemiþ,Doðan Tarkan, HayriKozanoðlu, Nilgün TokerKýlýç, KESK Genel BaþkanýSami Evren, Hilal Küey,Aydýn Engin, ÖmerLaçiner konuþmacý olarakkatýldýlar.

Uluslararasýmücadele günü

16-18 Nisan'da Ýstanbul'-da yapýlan Avrupa SosyalForumu hazýrlýk toplan-týsýnda yapýlan uluslararasýsavaþ karþýtlarý toplantýsýn-da 26-30 Haziran tarihleriarasý Küresel EylemHaftasý ilan edildi.

Yunanistan savaþ karþýtýhareketinden gelenler'Gelme Bush' kampa-nyasýný Yunanistan'damerkezi kampanyalarýolarak örgütleyecekleriniilan ettiler.

Güçler birleþiyor

BAK bu arada 27 Hazirangösterisini mümkün olanen geniþ katýlýmla yap-maya karar verdi ve Ýþgalekarþý Komiteler ve adýnýNATO ve Bush karþýtýBirlik olarak deðiþtirenKoordinasyon’lagörüþmeleri baþlattý.Böylece en büyük güçleribir araya gelmesi için çalýþ-malar baþladý.

BAK’ýn tek koþulueylemin þiddet içermeyendoðrudan eylem olmasýy-dý.

Bu arada 15 Mayýs'taBeþiktaþ iskelesinde Irak'ýniþgalini kýnayan bir basýnaçýklamasý yapýldý.

23 Mayýs Pazar günüSaraçhane'den Beþiktaþ'a'Gelme Bush' bisiklet turudüzenlendi. ArdýndanBeþiktaþ iskelesinde UfukUras tarafýndan Ýsrail'inFilistinlilere yöneliksaldýrýlarýný kýnayan birbasýn açýklamasý yapýldý.

2 Haziran Çarþambagünü Mustafa Alabora,Mehmet Ali Alabora, UfukUras, Zeynep Tanbay,Gencay Gürsoy'un dakatýlýmýyla Taksim'de 5Haziran'da Saraçhane'deyapýlacak 'Gelme Bush'basýna açýklamasýna çaðrý

yapýldý ve halka bildiridaðýtýldý.

Miting ve konser

5 Haziran'da SaraçhaneParký'nda Barýþ Giriþimi ilebirlikte Bush Gelmedenönce bir kez daha 'GelmeBush!' demek için bir mit-ing yapýldý.

Eyleme aþýrý yaðmuraraðmen 1000 kiþi katýldý.

12 Haziran'da iseKadýköy ÖzgürlükParký'nda 'Gelme Bush'konseri yapýldý.

Konsere BulutsuzlukÖzlemi, Iþýðýn Yansýmasý,Kara Güneþ, KardeþTürküler, Mor ve Ötesi,Onur Akýn, Rojin, VedatSakman, Yaþar Kurt veZeynep Tanbay katýldý.Binlerce kiþinin izlediðikonserde sinema sanatçýsýMustafa Alabora NazýmHikmet'in, "23 Sent'lik"isimli þiirini okudu.

15 Haziran Salý günüTünel Meydaný'nda sanatçýve aydýnlarla birlikteGelme Bush standý açýldý.Stand açýlýþýna MahirGünþiray, Zeynep Tanbay,Genco Erkal, MenderesSamancýlar, MehmetGüleryüz, Atýf Yýlmaz,Ufuk Uras, HayriKozanoðlu ve MustafaAlabora katýldýlar.

Ýzmir mitingi

19 Haziran'da ÝzmirCumhuriyet Meydaný'ndaKESK, DÝSK, TMMOB,Küresel BAK, NATO veBush Karþýtý Birlik veÝþgale Karþý Komitelertarafýndan 'Ýþgale, Bush'ave NATO'ya Hayýr' mitingiyapýldý.

Mitingde Yaþar Kurt veNo Name grubu þarkýsöylediler. Ortak metniTMMOB ÝKK'dan veKüresel BAK sözcüsüMusa Çeçen okudu.

Mitinge 2000 kiþi katýldý.

Barýþ buluþmasý

19-25 Haziran tarihleriarasýnda Ýstanbul'da 'Onlarsavaþ ve iþgali, biz barýþ veözgürlüðü konuþuyoruz'þiarýyla BBaarrýýþþ BBuulluuþþmmaassýýtoplantýlarý düzenlendi.

Toplam 16 toplantý ve birþiir maratonu yapýldý.

Toplantýlara, ChristophAguiton, Doðan Tarkan,Sevgi Göðçe, Ufuk Uras,Hrant Dink, Ýpek Çalýþlar,Mehmet Bekaroðlu, ÞenolKarakaþ, Ahmet Mercan,Ertuðrul Kürkçü, SaruhanOluç, Yýldýz Önen, MeldaKeskin, Psk. Behice Boran,Psk. Dr. Nazým Sevim,Kaya Güvenç, NuriÖdemiþ, Roni Margulies,Tayfun Mater, Fatma Gök,Ýsmail Kaplan, BernaKuleli, Bikem Ekberzade,Müge Ýplikçi, GüldenSönmez, Hakan Tahmaz,Mete Çubukçu, SeyfiÖngider, Masis Kürkçügil,Nuh Köklü, Serkan Dadak,Fikret Ýlkiz, Mete Çubukçu,Prof. Rona Aybay, Prof.Turgut Tarhanlý, Dr. ÖnderÖzkalýpçý, Dr. Ümit Biçer,Dr. Ümit Þahin, HilalKüey, Hülya Üçpýnar,Müge Sökmen, WilliamPeden, Murat Çelikkan,Nevin Sungur, ErtanKeskinsoy, Tuna Türkmen,Kýbrýs Milletvekili ÝzzetÝzcan, Synaspysmos DýþÝliþkiler sorumlusu AlikiPapadomihalati ve HayriKozanoðlu konuþmacýolarak katýldýlar.

Barýþ Buluþmasý toplan-týlarýna toplam 800 kiþikatýldý.

25 Haziran Cuma günüÝzmir ve Ýstanbul'da Bushve Blair hakkýnda suçduyurusunda bulunulduve CenevreSözleþmeleri'ne göre Bushile Blair'in savaþ suçlularýolduklarý savunularakTürkiye'ye geldiklerindetutuklanmalarý istendi.

26 Haziran Cumartesi,yani Bush'un Ankara'yageldiði gün Ankara'daiçinde Küresel Bak'ýn dabulunduðu NATO, Ýþgalve Bush karþýtý platformtarafýndan kitlesel bir mit-ing düzenlendi. Mitinge 10bin kiþi katýldý.

Toplantýlar

27 Haziran’a hazýrlýkolarak Adana, Adapazarý,Akhisar, Aliaða, Ankara,Antalya, Aydýn, Balýkesir,Bartýn, Bursa, BursaÜniversitesi, Orhangazi,Çanakkale, Çerkezköy,Çorlu, Çorum, Denizli,Edirne, Gaziantep, Gebze,Hopa, Ýzmir, Ege Üniver-sitesi, 9 Eylül Üniversitesi,Maraþ, Kýrklareli, Kocaeli,Lüleburgaz, Manisa,Mersin, Muðla, Niðde,Ordu, Samsun, Sivas,Tekirdað, Trabzon olmaküzere toplam 33 ilde BAKtoplantýlarý yapýldý.

Bunlarýn 16 tanesindekampanya süresincetoplantýlar yapýldý.

Ayrýca Ýstanbul'daBaðcýlar, Gaziosmanpaþa,Kadýköy, Beyoðlu, Avcýlar,Zeytinburnu, Bakýrköy,Kuzguncuk, Maltepe veEsenler'de, MarmaraÜniversitesi MeslekYüksek Okulu, YýldýzTeknik Üniversitesi veGalatasaray Üniversite-si'nde toplantýlar yapýldý.

800 üye

Yapýlan etkinliklerde 800kiþi BAK aktiivisti olmakistediðini bildirdi ve sonra-ki etkinliklere katýldý.

Kampanya boyuncatoplam 40 bin adet bülten,50 bin adet pul, 5000 adetkaðýt bayrak, 200 adet bezbayrak, 100 bin adet bildiri,15 bin adet afiþ, 100 adetönlük, 10 bin adet rozetyaptýrýldý.

Leyla Zana ve diðer Kürtmilletvekillerinin serbestbýrakýlmasý ve TRT'de "kýr-mançi" ve "zazaca" yayýn-larýn baþlamasý üzerine herkesimde bir tartýþmabaþladý. Önce gerçektenbüyük bir iyimserlik sardýher yerde. Gerçekten demilletvekillerinin serbestbýrakýlmasý ile bazýKürtlerin de ifade ettiðigibi, eksik, kýsýtlý komik deolsa devlet televizyonundaKürtçe yayýn yapýlmasýbüyük geliþmelerdiTürkiye için.

"Huzur ve barýþortamý"

Zaten Öcalan'ýnyakalanýp hapse atýl-masýnýn ardýndan Kürthareketinin barýþ sürecinibaþlatmasý Kürtler içinbiraz rahatlama saðladý.Yýllarca yaþamlarýnýsilahlarýn, çatýþmalarýn,iþkencelerin arasýndasürdürmeye çalýþan, köy-leri ve evleri yakýlýp baþkakentlerdeki sefil veparamparça yaþamlarasürüklenen, Doðunun kentmerkezlerinde yürürkenher an enselerinde birkurþun veya satýrla yaþam-larýnýn son bulmasýkaygýsýný taþýyan… insan-lar için son yýllar çokhuzurlu geçti.

Gerçekten önceki yýllaragöre "huzur ve barýþortamý" içindeydik. Bu"huzur ve barýþ ortamý"nýnKürtler açýsýndan ne anla-ma geldiði bir yana Batý'dave Türk solunda da önem-

liydi bu ortam. Bizler bura-da bir çok sýkýntýdan kur-tulduk. Her askercenazesinde sokaklarýdolduran faþist güruhlarýnyarattýðý aðýr þovenisthavadan, her tarafta kan veþiddetin her þeyi belirlediðipolitik bir ortamdan,Devletin Kürtleresaldýrýrken daha da baskýcýve sert hale gelen aðýr antidemokratik uygula-malarýndan da bir nebzekurtulduk. Daha ötesi; ter-cihlere zorlanmaktan, tarafolmaktan, en uzaðýmýzýnbile politik icaplarnedeniyle de olsa yakýnlýkkurmak zorunda olduðuKürtler'e karþý duyduðu-muz eziklikten de kurtul-duk.

Ne yaptýk o yýllarda?

Peki Türk solu olarak neyaptýk biz o yýllarda?Yakýp yýkmalar köyleri deaþýp kentleri sardýðýnda,tank mermileriyle kentlerbombalanýp "PKK yaptý"denildiðinde; Batýdakiöðrenci, sendikacý Kürtler

gözaltýna alýnýp iþkencegördüðünde, kaçýrýlýpöldürüldüðünde; DEP'liVedat Aydýn Diyarbakýr'daöldürüldüðünde; Bir grupKürt milletvekili arkalarýn-da yüzlerce polis, asker veözel tim eþliðinde Batmansokaklarýnda dolaþýrkenonlardan biri olan MehmetSincar sokak ortasýndavurularaköldürüldüðünde; DEPbinalarý, Gündem gazetesibombalandýðýnda… neyaptýk biz?

Ýþte o yýllarda "biz" Türksolcularýndan bazýlarý,taraflar arasýndaki durumo kadar açýkken, Kürthareketini, onlarýn poli-tikalarýný eleþtirip durdu.Zaman zaman devletinaçýk anti demokratik veyasa dýþý uygulamalarýnakarþý çýkýp bu nedenlebedel ödeyenler de olduama genel eðilim Kürtlereakýl vermekti.

Öcalan yakalandýðýndada ayný þey oldu. Türk sol-unun bir bölümü tamamýy-la sessiz kaldý. Sözde"radikal" solcularýn

tamamýna yakýný Öcalan'a"Ýmralý bülbülü" diyen-lerde uç noktasýna varanbir saldýrýya giriþtiler.Onlara göre de Öcalan"direnmeliydi", silahlýsavaþa devam etmeliydi.Kürtler yine yarana-mamýþtý biz Türk solcularý-na.

Harekete ne önerilirseönerilsin, bugün de aynýtutum devam ediyor: Uzakdurma, sorunu çözmekiçin çaba göstermeyeyanaþmama ve akýl verme.Hatta daha ileri gidipaðabeylik yapma..

Bugün dündenfarklý deðil

Evet, çok þey deðiþti.Savaþ yýllarýnýn bedelini 10yýl hapisle ödeyen LeylaZana þimdi "gerekirsebarýþýn bedelini ödeye-ceðiz" diyor. Bugün barýþiçin mücadelenin savaþtandaha zor olduðunu söylüy-or. Hareket içinde Zana vearkadaþlarýyla birlikte fark-lý sesler de çýkýyor. ZatenKongra Gel de artýk

ateþkesin bittiðini ilan etti.Þimdi hareket savaþ vebarýþ arasýnda çok gerginbir çizgide ilerleyecek.

Peki Türk solu neyapacak bugün? Dünolduðu gibi bugün deKürtler bizi zor durumdabýrakýyor diye onlarahesap mý soracak? Yoksakalýcý bir barýþ içinmücadele mi edecek?

Geçmiþ zaman hayalibelki ama þunu herkes birdüþünse: Türk solu 15-20yýl önce Kürt sorunununçözümü için mücadele ede-bilmiþ olsaydý.. KürtMilletvekilleri, aydýnlar,politikacýlar öldürülürken,hapse atýlýrken onlaradestek verebilseydi..Köylerin boþaltýlmasýnýengelleyebilseydi.. Hiçdeðilse 28 Þubat dümeninetakýlýp mücadeleye aravereceðine Susurluk'unhesabýný sonuna kadargörüp kirli savaþ yýllarýnýntüm muhasebesini ortayadökerek sorumlulardanhesap sorabilseydi.. Evetbunlar olabilseydi bu nok-tada olur muyduk?

Barýþý kazanmak için

Türk solu Kürt hareke-tinin "eski" þiddet poli-tikasýna dönmesinieleþtirmeden önce kendisi"yeni bir þeyler" söyleseçözüm yollarý daha çokaçýlacak. Bugün þiddetiönlemenin yolu Kürtleraçýsýndan eþit ve adil birbarýþ saðlanmasýdýr. Bubarýþý saðlamak için hep"aman ha dikkat edin","aman bunu yapýn, þunuyapmayýn" aðabeyliklerinesoyunmak yerine somuttalepleri sahiplenmektir.

Kürtlerin talepleri þiddetkullanýp kullanmamaktartýþmalarý etrafýndadeðildir. Çok somut aklayakýn talepleri vardýr.Kürtlerin hapisliði LeylaZana ve arkadaþlarýnýnAbdullah Gül'ün ifadesiyle"aklanmadan ve yenidenyargýlanmak üzere" serbestbýrakýlmasýyla bitmez.Kürtlere politika yapmatalebi ile ikide bir kapatýlanpartilerin baský altýndakifaaliyetlerini çok aþar. Kürtdili üzerindeki baský veyasaklar TRT yayýnlarýylabitmez. O güzel afiþ slo-ganýnda söylendiði gibi,"Kürt halký bir dershaneyesýðmaz"..

Þimdi Zana vearkadaþlarý somut barýþçýtaleplerle mücadeleyedevam edecekler.Yanlarýnda olacak mýyýz?..

EEmmrree AAKKYYOOLL

SAVAÞ ve BARIÞÞimdi Zana ve arkadaþlarý somut barýþçýtaleplerle mücadeleye devam ediyorlar.

Yanlarýnda olacak mýyýz?..

RRaaggýýpp DDUURRAANN

Aslýnda 'Yeni' sözcüðünü en çok reklamcýlar kul-lanýr. Reklamcýlýk, çürüðü saðlam, eskiyi yeni,pahalýyý ucuz gösterme sanatýdýr. Bu nedenle SOLiçin, özel olarak 'Yeni' sýfatýný kullanmaya gerekyok. Aksine, belki de, bugün 60-65 yaþýndakiAmerikalý gazetecilerin mesleðe iliþkin þiarlarýndaolduðu gibi, 'Eski deðerlere geri dönelim' ilkesinibenimseyebiliriz.

''YYüürreekk,, hheerr zzaammaann ssoollddaaddýýrr'' Fransýz SosyalistPartisinin bir zamanlar seçim kampanyasý sloganýy-dý. SOL ile sað arasýndaki mücadele romantikdolayýsýyla duygusal bir mücadele deðil.Nörologlardan esinlenebiliriz: Beynin solyarýmküresi düþüncenin, yaratýcýlýðýn mecrasýdýr.

Yeni Dünya Düzeni, Neo-Liberalizm ya daKüreselleþme, yüzyýldýr bildiðimiz Kapitalizmin 21.yüzyýl vitrin, kýlýf ve giysileriyle donatýlmýþ, süslen-miþ versiyonundan baþka bir þey deðil. SOL ise,özünden, tarihinden, geleneklerinden bir þeyyitirmeden, isyancýlýðýn, muhalefetin, devrimciliðin,halkçýlýðýn, kamu çýkarýný savunmanýn, dayanýþ-manýn kýsacasý özgürlük-eþitlik-kardeþliðin delikan-lý ismi olmalý.

Solculuk, vakti zamanýnda, Sovyet ya da Çin

taraftarlýðý olarak algýlandýðý için, þimdi deDuvar yýkýlýp, Rusya Federasyonu mafya kapital-izmine yenik düþüp, Çin de piyasa sosyalizmiadý verilen 'kuru su' haline geldiði için, solculuk,onlarýn deyimiyle 'reyting kaybediyor'. Solunbaðýmsýzlýðýný ve özgürlüðünü, özgür-lükçülüðünü bir kez daha yüksek sesle ilanetmek gerek.

Deðer yargýlarý sýralamasýný alteden saðakarþý, paranýn yerine insaný, rekabetin yerinedayanýþmayý, müþterinin yerine yurttaþý koya-bilirsek, SOL doðrulmaya baþlar. Üstelik tüm bun-larý, onlarýn güreþ minderinde deðil kendiçayýrýmýzda yapmalýyýz. Yani mesela solcu reklamolmaz, solcu kitle imha silahý olmaz, solcu sömürüolmaz, solcu iþgal olmaz.

Sol aslýnda tarihi, felsefi, ideolojik anlamda sað-dan her zaman her yerde daha güçlü, daha zengin.Bu gücü, bu zenginliði günlük yaþama tercümeetmek gerek.

Açýk farkla olmasak da bu aralar maðlup durum-dayýz. Merak etmeyin ilk kez maðlup durumadüþmedik. Bizim takým genç, enerjik ve umut dolu.Üstelik sað, kendilerinin dýþýndaki odaklara baðým-lý. Bizim ise kendi gücümüze dayanarak saðýyenme olanaðýmýz var. Maç bitmedi, bitmeyecek...

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERRÝNETTARRTTIÞMALARR

Sol, yeni saðdan daha yeni, daha özgür,daha renkli, daha somut, daha popüler olsa...

Dinamik birpolitik odaðaihtiyacýmýz var

Evet, gerçekten de yeni birsola ihtiyacýmýz var. Hem dehýzla, en kýsa zamanda.

Radikal bir sol olmalý bu.Kapitalizmin sýnýrlarýný taný-mayan, kapitalizmidevirmeyi hedefleyen, yaniücretli emek sömürüsününtüm mekanizmalarýnýdaðýtýp, yerine, demokratik,özyönetime dayalý planlý birekonomiyi temel alansömürüsüz bir dünyayýhedefleyen bir sola ihtiy-acýmýz var.

Anti kapitalist hareket,eðer iyi deðerlendirebilirsek,sola, yenileþmek,radikalleþmek ve kitle-selleþmek için muazzam birfýrsat sunuyor. Ama þu nok-taya da dikkat etmemizgerektiðini düþünüyorum:

Yeni bir sol, her þeye sýfýr-dan baþlayan, her bir politiktanýmý yeniden yapmakzorunda olan bir sol deðil.Elektriði her gün yenidenkeþfetmeye gerek duyma-mamýz gibi, sosyalizmmücadelesinin bir dizi poli-tik ve örgütsel baþlýðýnda daüzerinde yükselebileceðimizdev gibi bir miras olduðunugörmeliyiz. Hem yenihareketi deðerlendirmekgerekir hem de bu mirasasahip çýkmak gerekir.

Anti kapitalist hareketlebirlikte yeni radikalleþenkuþaklara, bu mirasýn,hareketin sorunlarýna çözümüretmek için çok güçlü birdayanak olduðunu göstere-bilmeliyiz.

Hareket içinde radikalleþenaktivistler, otomatikman,sosyalist sola katýlmakzorunda deðiller.

Yeni bir sol, bu aktivistlerikazanmak için, devrimcigeleneðin bugünkühareketin önünü açacak veayný zamanda bugünkühareketle geliþecek dinamikbir politik odak olduðunungösterilmesiyleörgütlenebilecek.

Bu yüzden sol, bir dizihastalýktan, uzlaþmacýlýk,parlamentarizm, milliyetçi-lik, anti kapitalist olmayanbir anti emperyalizm gibipolitik yanýlsamalardanhýzla kurtulmalýdýr.

Ancak, bugün var olanhareket göstermektedir kiyenilenmiþ bir sol hýzla yük-seliyor. Bize düþen görev buyükseliþin hýzýný arttýrmaktýr

ÖÖzzddeenn DDÖÖNNMMEEZZ

En önemlisi Enternasyonalizm

Yeni sol, tutucu ve hiyer-arþik yapýlardan olduðukadar, milliyetçi perspekti-flerden de uzak durularakinþa edilebilir ancak.Enternasyonalizm, soyut birmücadele ilkesi deðildir.Bazý uluslar arasý günlerdeanma toplantýlarý düzenle-mek hiç deðildir.Enternasyonalizm, kapital-izme karþý mücadelenin,ancak kürsel düzeyde bir-leþik bir biçimdeörgütlenebilirse kazanabile-ceðini bilmek ve her günkümücadelenin bu yaklaþýmlaörgütlenmesi demektir.

Anti kapitalist hareket buyönde çok öðretici adýmlaratýyor. 15 Þubat 2003 günü,tüm dünyada on milyonlar-ca insan, ABD'nin Irak'asaldýrýsýný engellemek içinsokaklara çýktý.

ABD'de üniversitelerdesürdürülen "No Logo" kam-panyasý, Üçüncü Dünyaülkelerinde ezilen emekçisýnýflarýn haklarýný korumakiçin örgütleniyor.

Ya da ATTAC'ýn "TobinVergisi" kampanyasý, ulus-lararasý para hareketlerindevergi kesintisiniöngörürken, bu kesintilerintüm emekçiler için kullanýl-masýný amaçlýyor.

Jubile 2000 kampanyasý,borçlarýn silinmesi içinmücadele ediyor.

Bu çok müthiþ bir küreseldayanýþma aðý anlamýnageliyor.

Anti kapitalist aktivizminbu enternasyonalist yak-laþýmý, örneðin Türk soluiçinde çok sýk örneðinigördüðümüz milliyetçi yak-laþýmlarla kýyaslanamazbile.

Türkiye'de ABD'nin Irak'asaldýrýsýndan önceki eylem-lerde bile "Tam baðýmsýzTürkiye" sloganlarý öneçýkartýlýyordu. Solun bir ke-simi, ancak, Türkiye'yi hedeftahtasýnda gördükleri içinsavaþ karþýtý eylemlerekatýldýlar.

Ne kadar ilginç ki, 1917yýlýndan sonra, devrimciRusya'da iktidarda olanLenin ve Bolþevikler,"Gerekirse Alman devrimiiçin kendimizi feda ederiz"diyorlardý. Bugün de savaþkarþýtlarý içinde de küre-selleþme karþýtý hareketiçinde de ayný yaklaþýmasahip olan, doðal bir enter-nasyonalist yaklaþýmlamücadele eden geniþ vegenç bir radikal kesim var.Bu kesim savaþý durdurmakiçin ABD'deki savaþ karþýt-larýna güç kazandýrmakzorunda olduðunu biliyor.Bu yüzden tüm eylemler,eþgüdümlü ve küresel birbiçimde örgütleniyor.

Sol, bu yaklaþýma sonunakadar sahip çýkmadan,enternasyonalist bir deprem-le yeniden harmanlanmadangüçlenmesi olanaklý deðil.

FFuunnddaa BBAAYYSSAALL

27 Haziran mitinginde solundiziliþi ile gösteri boyunca farklýbir hava içinde olan KüreselBarýþçýlarýn diziliþi bile birbir-lerinden çok farklýydý.

Sol örgütlerin çoðu, amaneredeyse hepsi diyebileceðimizkadar çoðu, sýraya girmiþ birbiçimde yürüyorlardý. Üçerli,beþerli sýralar. Aralýklý birsýralanýþ.

Bu tür yürüyüþ yaþam içindekarþýmýza iki yerde çýkar. Önceokulda. Bizi zorla sýraya sokarlar,ön sýra ile arka sýra mesafe alýr veyürünür. Ya istiklal Marþý söyle-mey, ya “Ne mutlu Türküm”demeye gidilir.

Sonra askerlikte karþýmýa çýkar.Orda da sürekli “disiplinli” birbiçimde sýra ile yürütülürüz.

Oysa savaþta hiç kimse sýraylayürümez. Ama sýrayla yürütmek,otoriteye itaat için yapýlýr. Sýraylayürürken yürüyüþ kolunun baþýn-daki subayýn otoritesi oluþur.

Peki bizim sol gruplar bireraskeri birlik midir? Bazýlarý kendi-lerini öyle görüyor. Ama gerikalanlar bu yürüyüþ tarzýný asýlolarak disiplini saðlamanýn yaný

sýra büyük, çok görünmek içinyapýyor.

Oysa 40 ya da 70 ya da 100, 200kiþisiniz. Ne yaparsanýz yapýn bugerçek deðiþmez ki. Beþerli deðilde üçerli sýra yapýn, fark etmez.

Bir de iþçi kortejleri var. Oradasýra falan yok. Ýçlerinden erkekolanlar askerliklerini de yapmýþama sýra yok. Ama KESK’de varya da var olmasý için bir çaba varama uyan fazla yok.

Bir de Küresel Barýþçýlar, BAKkorteji vardý. Bütün yürüyüþtenbütünüyle farklýydý. Sýra falan hakgetire. Hiyerarþi yok. sadece birhedef için bir araya gelenlerinoluþturduðu gönüllü mücadelebirliði.

Diðer kortejler parti bayraklarýile dolu. BAK korteji ise çok dahasade. Ellerde “Defol Bush”pankartlarý. Genç ve atak. Yaþcadaha büyük olanlar da gene gençve atak. 1965’den beri hareketiçinde olan genç aktivistler vararalarýnda.

Yeni bir sol herhalde bu tür kor-tejleri oluþturmayý baþaranlarýnarasýndan çýkacaktýr.

Sanýrým, BAK kortejinde

yürüyenlerin çok büyük çoðun-luðu kendisini sadece “barýþaktivisti” olarak görmüyordur.Onlar politik yelpazanin soluýndayer alýyorlar.

Zaten en sýk atýlan sloganýn “bizanti, anti kapitalistiz” olmasý poli-tik karakteri gösteriyor. Üstelikyürürken daima çoðalan bu korte-jin belki de en çekici sloganý bu.

BAK korteji sadece barýþ istemiy-ordu. Emperyalistlere karþý diþi iletýrnaðý ile direnen bir direniþidestekliyordu. Irak kentleriniteker teker sayýp, “Irak halkýkazanacaktýr” diye baðýrýrken,“ABD ortadoðudan defol” derkenpolitik eðilimlerini gösteriyordu.

Yukarýda da deðindiðim gibiyeni bir solun ortaya çýkmasýnýntek umudu bu tür hareketler.BAK, þimdilik tek örnek. Bunedenle onu iyi korumak vegeliþtirmek gerekir. Yarýn yeniBAK’lar oluþabilir. Belki de BAKdaha geniþ kapsamlý bir örgütlen-me olmayý tercih eder.Bilmiyorum. Ama eminim gelecekorada...

SSiinnaann PPOOYYRRAAZZ

BAK’ýn reddedilemez farký ve umut!

27 Haziran Pazar günü ÝstanbulKadýköy'de "Defol Bush" yazýlýyuvarlak dövizleriyle("lolipoplarýyla") yürüyenyüzlerce insan kimilerine görefazla neþeliydi.

Ortadoðu'nun kan gölü olduðuþu günlerde Ýstanbul'da NATOzirvesi toplanýrken, üstelikGeorge W. Bush Ýstanbul'daykenbu kadar neþe neydi böyle? Böyledüþünenlerin çoðu o günsendikasýnýn, partisinin veyabaþka bir örgütünün o gün herzamankinden daha da durgungörünen kortejinde monoton birþekilde yürüyordu. Bir kýsmý ise28 ve 29 Haziran'da ÝstanbulMecidiyeköy veya baþka bireylem noktasýnda yaralanma vegözaltýna alýnma olasýlýðýný dadüþünerek katýlmayý planladýðýeylemi düþünerek KüreselBAK'ýn "neþeli" kortejine daha daküçümseyerek bakýyordu.

Hangisi daha politik?

Küresel BAK korteji bu kortejino günkü kalabalýðýný ve halinianlamayan arkadaþlarýnsandýðýnýn aksine çok politik birkortejdi. Çünkü Küresel BAK,Afganistan ve Irak iþgallerinigerçekleþtiren ABD'nin buiþgallerden sorumlu olarak heralanda boy gösteren baþkanýBush'un Ýstanbul'a geliþi vesile-siyle iþgale ve küresel kapital-izme karþý savaþsýz baþka birdünyanýn mümkün olduðunuanlatýyordu.

Sol örgütlerin büyükbölümünün NATO kampa-nyalarý, ezberci sloganlarlasürdürüldü. Küresel BAK'ý"Gelme BUSH" sloganý nedeniylegeri ve apolitik bir kampanyayapmakla suçlayanlar kendikampanyalarýnýn "kitleleri bil-inçlendireceði" iddiasýyla, kimsetarafýndan anlaþýlamayan "teoril-erle" dolu broþürler yazdýlar,bildiriler ve afiþler yayýnladýlar.Üstelik bu kampanyalar derin birapolitizme doðru yuvarladýinsanlarý. Çünkü bu kampanyayýyürüten örgütlerin gündemiörgütsel çýkarlar için ayak oyun-larý, Küresel BAK'la rekabet,örgütlerinin reklamlarý, polisleçatýþarak ve gözaltýna alýnarak"rüþtünü ispatlama" gibi apolitikbaþlýklardan öteye gidemedi.Politik görünen yan ise söylem-lerdi. Bunlar ise yýllardýr farklýversiyonlarý herkes tarafýndanezberlenmiþ stalinizm,reformizm, milliyetçilik,Maoculuk ve Guevaracýlýðýnçeþitli tonlarý arasýnda gezinensöylemlerdi ve iddia sahiplerininaksine insanlarý politize etmekbir yana politikadan bezdirici birsýkýcýlýða sahipti.

"Neþeli ol ki gençkalasýn..." ya da"Þimdi hep birliktehalaya.."

Küresel BAK kortejlerinineylemlerdeki farklýlýðý "neþeli olki genç kalasýn…" þarkýsý gibi bir"laylaylom" havasýndagörünebilir bazýlarýna. Bazýlarý"orta sýnýf", "beyaz türk" vs. diyede niteleyebilir. Ama ortada olanbir þey var ki, o kortejde yer alaninsanlarýn önemli bölümü dahaIrak savaþý öncesinden beri yazkýþ sokaklarda stand açarak,onlarca yüzlerce toplantý veetkinlik düzenleyerek, okul okul,ev ev dolaþarak, bu arada soluntüm ayak oyunlarýna takýlma-maya çalýþarak, aileleriyle, okularkadaþlarýyla, komþularýylaiþgal ve Bush hakkýnda sohbetederek, baþka bir dünyanýnmümkün olduðu hayali veinancýyla mücadele ediyorlar.Yani eyleme bir cafeye veya baragider gibi dans etmeye ve eðlen-meye gelmiyorlar.

Peki niye neþeliler? Niyeolmasýnlar?.. Yani hayatýn baþkaalanlarýnda gülüp eðlenebilirken,baþka kolektif etkinliklerde

hareketli bir halde bulunurkenniye eyleme çýkarken ciddi veasýk yüzlü olsunlar? Bu konudaanlaþýlmaz bir þey de KüreselBAK'çýlarý ritim aletleri çalýyor vehoplayýp zýplýyor diye eleþtirenörgüt kortejlerinin çoðunda mut-laka halay çekiliyor olmasýdýr..Ne demeli, nasýl yorumlamalý?..

Mehmet Ali Alabora'nýn dabirkaç söyleþide dediði gibiKüresel BAK'çýlar çok ciddi vepolitik þeyleri güler yüzleanlatýyorlar. Dünyayý deðiþtirmemücadelesi sýrasýnda eðleniyorlarda. Bu tarz, savaþa, iþgale, kapi-talizme karþý öfke duyan, birþeyler yapýlmasý gerektiðinidüþünen ama diðer örgütlerinanlaþýlmaz, itici ve dýþlayýcý poli-tika ve söylemleri nedeniylehareketten uzak kalan insanlarýnharekete katýlmalarýný da kolay-laþtýrýyor.

Yeni bir sol

Tüm geri solun eleþtirilerine

rað-men iþgale ve Bush'akarþý mücadelenin içinden yenibir sol doðuyor.

Bu sol bir politik çizgidehareket ediyor. Kapitalizminküresel çaptaki egemenliðinekarþý küresel çapta sürenmücadeleye bakýyor; ondanöðreniyor, bulunduðu yerde omücadelenin parçasý olduðu bil-inciyle hareket ediyor. Bu sol,bugün dünyadaki en radikal, enkapsamlý, dünyayý en çokdönüþtüren, dolayýsýyla olasýtüm devrimci potansiyelleriiçinde taþýyan hareketin içindeyer alarak devrimci bir solçizgide ilerliyor.

Bu sol militanlýðý (aktivistliði!)sadece polisle çatýþmakta gör-müyor. Aylarca süren programlý,planlý, disiplinli bir kampanyaörgütleyebiliyor.

Bu sol çok demokratik bir sol.Dünyayý kendisi gibi küçük gru-plarýn dönüþtüreceðini ve bilinç-siz kitleleri kurtaracaðýný düþün-müyor. Mümkün olan en geniþkesimle birlikte hareket etmeyeçalýþarak, kendi içinde en çeþitlifikirleri barýndýrmaya çalýþarakbugünkü mücadelesinin çoðulcu-luðunu geleceðin dünyasýnýn hepbirlikte kurulmasýnýn güvencesiolarak görüyor.

Kendi içinde demokratik birsol: Birlikte tartýþýyor, üretiyor,yaptýðýný yeniden birliktetartýþýyor, yeniden birlikte kararveriyor.

Peki bu sol ne kadar gerçek, nekadar mümkün? Þu anki haliylehenüz çok küçük ve genç birhareket. Ama þu yeni ve küçükhaliyle bile "Gelme Bush" kampa-nyasýyla mücadelenin ana gün-demini belirlemeyi baþardý.Kampanya tarzýyla geniþ kesim-lerin ilgisini iþgale, kapitalizmeve bunlara karþý mücadeleyeçekebildi. 27 Haziran'daKadýköy'de baþka türlü bireylemin de mümkün ve baþarýlýolabileceðini gösterdi. Þimdiyapýlmasý gereken bu hareketibüyük bir enerjiyle daha daileriye götürürken yeni solu dahafazla insanla daha çok tartýþmak.

EErrkkaann KKAARRAA

Bu karamsarlarhep ayný mýkalacak?

2002 yýlýnda 1 Aralýk'tayüzün üzerinde örgütün biraraya geldiði Irak'ta SavaþaHayýr Koordinasyonu Ýstan-bul'da yaklaþmakta olansavaþa karþý bir mitingdüzenlemiþti. Mitinge katýlýmsayýsý hakkýnda rivayetmuhtelif olmakla birlikte 5 ila10 bin arasýydý.

Bu eylemden sonra bir çoksendikacý, solcu arkadaþýmýz"Yav, o kadar örgüt bir arayageldi, çýka çýka bu mitingçýktý. Hiçbir þey olmaz." dedi.Sonra 2003 Ocak ayýnda bukez Türkiye genelineyayýlmýþ eylemler oldu.Arkadaþlar yine karamsardý:"Eylemlere katýlým az. Yeniinsan gelmiyor. Sen, ben,bizim oðlan…"

Sonra ne oldu? Ýþte o küçükküçük eylemler, toplantýlar,basýn açýklamalarý vs. derkentoplum genelinde çok geniþve kararlý bir savaþ karþýtýhava oluþtu. Sonra 1 Martoldu. Karamsararkadaþlarýmýz daha tezkereoylamasýnýn sonuçlarý açýk-lanmadan yakýnmayabaþlamýþlardý: "Eh, fenadeðildi. Ama yine azdý. Birþey olmadý…"

Bu sene de Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu tarafýndanOcak ayýnda "Bush Gel-me,Ýs-te-mi-yo-ruz" kampanyasýbaþlayýp, ufak tefek basýnaçýklamalarý, toplantýlar vs.yapýlmaya baþlandýðýndakaramsar arkadaþlarýmýz yinegözlerini kara kara üzerler-imize dikip yine benzerþeyler söylüyorlardý.

En son Ýstanbul'da BarýþGiriþimi ve BAK tarafýndanbirlikte yapýlan bir kitleselbasýn açýklamasýna 500 kiþikatýlýnca bu kez Birgüngazetesinin köþelerinde detemsilciler edinmiþ olanarkadaþlar "bakýn iþte, yinekimse yoktu…" dediler.

Sonra ne oldu? Sonra 27Haziran eylemi oldu.

Þimdi belki 27 Haziran'abakýp "Eee, ne oldu? Bush'abir þey mi oldu? Hem 50 binkiþilik genel katýlým, hem binbeþyüz - iki bin kiþilik BAKkorteji çok azdý. Yok yok,böyle olmuyor…" diyorlar,diyecekler…

Doðrusu bu iki yýl boyuncaben eylemlere katýlýmýnazlýðýndan çok buarkadaþlarýmýzýn durumun-dan dolayý sýkýldým. Ne bukaramsarlýk? Hep böyle mikalacaklar?

Bir de karamsarlýklarýnýnaþýlacaðý sýnýrý bildirseler debilsek. Yani "bir kampa-nyanýn birinci eylemine þukadardan aþaðý insan katýlýr-sa karamsar olurum abi.."deseler, ona göre adým atsak.Yoksa bir gün nasýl olup dahalkýn büyük çoðunluðu,savaþý, savaþa yol açandüzeni kaldýrýp atýp baþka birdünyayý kurduklarýnda mýbu arkadaþlar "Hah þimdioldu iþte!" diyecek ve onlarda biz de böyle mi rahatlaya-caðýz?

KK.. SSOONNEERR

Kadýköy eylemiEski sol, yeni sol

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERRÝNETTARRTTIÞMALARR

GERÇEK MMAARRKKSSÝÝSSTT GGEELLEENNEEKK NEDÝR?John Molyneux

TROÇKÝ’NÝN MARKSÝZMÝDuncan HALLAS

Z Yayýnlarý

1

RRoonnii MMAARRGGUULLÝÝEESS

Hükümet ve medya, haf-talar boyunca, NATOZirvesi nedeniyle "bütündünyanýn gözlerinin"Türkiye'nin üzerindeolduðunu anlattý bizlere.Bunun böyle olduðunukanýtlayabilmek için de,NATO'nun ve Türkiye'ninne kadar kilit öneme sahipolduklarýný anlattý.Hükümetin bunu böyleanlatmasý doðal. Ama iþinilginç tarafý, Türkiye solu-nun geniþ kesimlerinin debuna katýlmasý ve hatta buinanca daha da ayrýntýlý birþekilde sahip olmasýydý:NATO Amerikanemperyalizminin saldýrýörgütü olduðu için önemli,Amerika NATO'yu 'BüyükOrtadoðu Projesi'ni (BOP)uygulamanýn aracý olarakkullanmaya çalýþýyor,Türkiye BOP'un temelunsurlarýndan biri olacakve zaten Zirve'nin Ýstan-bul'da yapýlmasý daTürkiye'nin BOP içindekivazgeçilmez rolüne iþaretediyor.

Kim korkarBOP'tan?

Bütün dünya basýnýnýizlediðimi iddia etmiyo-rum elbet, ama Ýngilterebasýnýný çok yakýndan,Amerika basýnýný dahauzaktan izlemeye çalýþýyo-rum. 'Büyük OrtadoðuProjesi' ifadesine tek birkez rastlamadým.Türkiye'nin vazgeçilmezrolünü tartýþan yazýlar daçarpmadý gözüme.

Çarpmadý, çünkü bugündünya gündeminin birincimaddesi, tüm diðer gün-dem maddelerini etkileyenve belirleyen madde, Irak.Bunun yanýnda ne BOP'un,ne de Türkiye'nin esamisiokunuyor.

Irak savaþý daha þimdi-den Ýspanya'da hükümetindüþmesine yol açtý,Ýngiltere'de Tony Blair'i birdaha iyileþemeyecek þekil-de yaraladý, Amerika'daBush'un Kasým ayýndabüyük olasýlýkla seçimleri

kaybetmesine yol açacak.Bunlardan daha da önem-lisi, Amerika egemensýnýfýnýn saldýrgankanadýnýn tüm planlarýIrak'ta bataða saplanmýþdurumda.

Irak'ý (Afganistan gibi)hýzla halledeceklerdi,ardýndan 'þer ekseni'ningeri kalanýný, Ýran'ý,Suriye'yi, Libya'yý ve dahabir dizi ülkeyi hizayagetireceklerdi. Ýki temelamaçlarý vardý.

Birincisi, özellikle Çingibi yakýn gelecekteAmerikan hegemonyasýnýtehdit edebilecek ülkeleriþimdiden markaja almaktý.Bu ülkelerin, Amerika'nýnuzun zamandýr gerilemek-te olan ekonomik üstün-lüðünü tehdit edecekduruma gelmeleriniengellemek gerekiyordu.Bu doðrultuda,Amerika'yla askeri reka-bete girmek zorundakalmalarý saðlanacak, ser-maye birikimini ekonomikdeðil askeri alanlara yön-lendirmek zorundabýrakýlacaklardý. Çünkü

Amerikan egemen sýnýfýnýnstratejik düþünürleriSovyetler Birliði'ni bu þek-ilde çökerttiklerinidüþünüyorlar. Ayný þek-ilde, Çin'in de, kay-naklarýnýn önemli bir kýs-mýný askeri harcamalaraakýtmak zorundabýrakýlarak ekonomikbüyümesinin önününkesilebileceðini düþünüy-orlar.

Amerika'nýn saldýrgan-lýðýnýn, bütün "terörizmekarþý savaþ", "uygarlýklarçatýþmasý" gibi çýðýrtkanlýk-larýnýn ikinci amacý,Amerika'nýn müttefikrakiplerinin (Marks'ýn dey-imiyle 'hýrsýzkardeþler'inin), özellikleartýk ekonomik olarak çoküstün olmadýðý ama askeriaçýdan fersah fersahötesinde olduðuAvrupa'nýn karþýsýnda,üstün olduðu yönü öneçýkarmak. Bir zamanlartüm dünyadaki üretiminyarýsý Amerika'da yapýlýy-ordu. Bugün, AvrupaBirliði'nin toplam üretimiAmerika'nýnkine eþit.

Askeri alanda ise durumböyle deðil. Amerika'nýnsilahlanmaya, askeri harca-malara ayýrdýðý kaynaklar,listede kendisinden sonragelen on küsur ülkenintoplam harcamalarýna eþit.Dolayýsýyla Amerika,Avrupa sermayesini vebüyük þirketlerini Irak'tandýþlarken, bunu ekonomiküstünlüðüyle deðil, askeriüstünlüðünü kullanarakyapabiliyor ancak.

Yeni Bir Amerikanyüzyýlý

Kýsacasý, dünyanýn gün-demindeki proje, BOPdeðil, 'Yeni Bir AmerikanYüzyýlý' projesi. YukarýdaAmerika'nýn amaçlarýnýanlatýrken kullandýðýmcümlelerden hiçbiri banaait deðil. Hepsi Amerikaegemen sýnýfýnýn Bushtarafýndan temsil edilenkanadýnýn 'think tank'-lerinin, danýþmalarýnýn,'yeni tutucular' (neocon'lar)denilen düþünürlerinincümleleri (örneðin, bakýnýzwww.newamericancentu-

ry.org).Ne var ki, 'Yeni Bir

Amerikan Yüzyýlý' projesi,100 küsur bin Amerikanaskeriyle birlikte, Irak çöl-lerinde, Baðdat veFelluce'nin ara sokaklarýn-da takýlýp kalmýþ durumda:Beklenmedik bir direniþ,dünya (ve hatta Amerika)kamuoyunda beklenmedikölçüde olumsuz bir tepki,sokaktaki Avrupalý tarafýn-dan epey zamandýr yapýl-makta olan ama artýksokaktaki Amerikalýnýnbile yapmaya baþladýðýVietnam benzetmesi,Amerikan ekonomisininkaldýrýp kaldýramayacaðýkuþkulu olan bir maliyet,ve baþka bir yere saldýr-mak için gerekli, fakatIrak'tan çekilmesi olanmümkün olmayan askerigüçler.

Özetlersem, Amerikanhegemonyasýnýn vedolayýsýyla dünyanýn gele-ceði bugün Irak'ta tayinediliyor. Sadece savaþlailgili olarak deðil, her açý-dan. Amerika Irak'tamuzaffer olursa baþka bir

dünyada yaþayacaðýz, Irakdireniþi kazanýrsa baþka birdünyada. Amerikanemperyalizmi bugün yaIrak'ta zafer kazanacak, yaIrak'ta ölümcül bir darbealacak.

BAK ve "GelmeBush"

Amerika Irak'ta yapmakistediklerini baþarýylagerçekleþtirebilirse, bununsonucu sadece yeniülkelere saldýrmasý, yenisavaþlar açmasý olmayacak.Ayný zamanda, dünya ser-mayesinin tüm dünyayadayatmaya çalýþtýðý neolib-eral siyasetleri, azgýn vedizginsiz piyasa kapital-izmini dayatma mücade-lesinde de önemli bir zaferkazanmýþ olacak.

Amerikan emperyal-izminin, 'Yeni BirAmerikan Yüzyýlý' pro-jesinin, Amerika'nýn hege-monyasýný koruma vepekiþtirme çabalarýnýn sim-gesi de, neoliberalizminsimgesi de, tüm dünyanýngözlerinde George W.Bush.

Bu nedenledir ki, Ýstan-bul'daki NATO Zirvesi'nekarþý yürütülen kampa-nyalarýn temel vurgusununBOP deðil, hatta NATObile deðil, "Gelme Bush"olmasý gerekiyordu.Nitekim, geniþ kitlelerinbenimsediði slogan da buoldu.

Bundan sonra da, KüreselBarýþ ve AdaletKoalisyonu'nun, fazla din-lenmeden ve yaz sýcaklarý-na aldýrmadan, Türkiye'ninher yanýnda "Irak'ta ÝþgaleSon", "Irak'a Demokrasi miGeldi?", "Amerika Irak'taNe Ýstiyor? baþlýklý toplan-týlar örgütlemeye devametmesi, savaþ karþýtýhareketi inþa etmeyisürdürmesi gerek.

Bugün dünyadaki temelsorun, Amerika'nýn Irak'tayenilip yenilmeyeceði.Yenilmesini ise, Irak'takidireniþ kadar, dünyanýngeri kalanýndaki savaþkarþýtý hareket saðlayacak.

BOP'tan ve NATO'dan sonra

Savaþ karþýtýhareket neyapmalý?

1

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççiinnee ssaavvuunnuuyyoorr??

NNOOTT DDEEFFTTEERRÝÝ

Ýstanbul'daki NATOzirvesini protesto etmekiçin 26 Haziran Cumartesigünü Lefkoþa'da gösteriyapýldý. Avrupa SosyalForumu'nun önerisi ileBush'un Avrupa'da bulun-duðu günleri 'Irak iþgalineve Bush'a karþý eylem haf-tasý' ilan edilmesiçerçevesinde ve Ýstanbul'-daki NATO zirvesinedeniyle süren eylemlerlede dayanýþma amacýyladüzenlenen gösteride,ellerinde pankartlarý vebayraklarýyla KýbrýslýRumlar da Kuðulu Park'agelince, polis Rumlarýn,Ýçiþleri Bakanlýðý'ndangerekli izin almadýklarýiçin eylem yapamayacak-larýný söyledi.

Bunun üzerine eylemcilerparkta barýþ simgesi þeklinioluþturacak þekilde yereotururken, GüneyKýbrýs'taki Ýþçi Demokrasisiadlý örgütün üyelerindenDinos Ayiomamitis basýnaaçýklama yaptý.Ayiomamitis, Kuzey Kýbrýsyetkililerinin Kýbrýslý Türkyoldaþlarýyla yürümeleriniengellemesini protestoettiklerini belirterek, Ýstan-bul'da yapýlacak NATOzirvesini dünyanýn hertarafýnda yüz binlerce,milyonlarca insanýnprotesto ettiðini kaydetti.

Eylemciler, daha sonraolaysýz þekilde ElefteriaMeydanýndaki eylemekatýlmak üzere LedraPalas'a yürüdü.

Burada, kuzeydekieyleme katýlmalarýna izinverilmeyen Kýbrýslý Rumeylemcilerle buluþanKýbrýslý Türk eylemcilergüney Lefkoþa'ya doðruyürüyüþe geçtiler. Türkçe,Rumca ve Ýngilizce slogan-lar atan eylemciler,Elefteria meydanýnavardýlar. Meydandapankartlar açýlarak bildiridaðýtýmý yapýldý. Ardýndanda Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonunun dayanýþmamesajý Türkçe ve Rumcaolarak okundu.

Küresel Barýþ veAdaletKoalisyonu'nunmesajý

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun Lefkoþa'dayapýlan eyleme gönderdiðimesaj þöyle:

"Yarýn, 46 ülkeden 26devlet baþkaný NATOZirve Toplantýsý için Ýstan-bul'a geliyor. AralarýndaGeorge W Bush da olacak.Haftalardýr, binlerceAmerikalý ve Avrupalýpolis ve gizli servisgörevlisi burada bulunuy-

or: Ýstanbul'u dünyanýnegemenleri için güvenli birhale getirmek için Türkgüvenlik kuvvetlerineyardým ediyorlar. Bush vesilah arkadaþlarý Amerikanemperyalizminin ve devpetrol þirketlerinin çýkar-larý için Irak'a savaþ açtýðýgünden bu yana, dünyahepimiz için daha tehlikelive daha güvenliksiz birhale geldi. Dünyayýtehlikeli hale getirenler,ancak Ýstanbul'u bir polisdevleti haline getirerektoplantý yapabiliyorlar.Biliyorlar ki, herkes onlar-dan nefret ediyor, biliyor-lar ki onlarý Ýstanbul'daistemiyoruz.

Biliyorlar ki, onlarý bura-da istemeyen sadece Ýstan-bullular deðil, sadeceTürkiyeliler deðil. Bütünbölge halklarý Bush vesavaþ çetesine karþý. Bizlergibi, Avrupa'nýn veAmerika'nýn büyük çoðun-luðu da savaþa, iþgale,cinayet ve iþkencelerekarþý. Bu nedenledir ki,Aznar gitti, Bush ve Blairde gidici. Bu nedenledir ki,dünya tarihinin bugünekadar gördüðü en kitleseluluslararasý savaþ karþýtýhareket, savaþ çýðýrtkan-larýnýn hepsini devirenekadar büyümeye, geliþm-eye devam edecek.

Hepinize yoldaþça selam-lar. Hep birlikte katilleridurduracaðýz. Hep birlikte,dünyada barýþý ve adaletikazanacaðýz."

Kýbrýslý örgütlerinortak açýklamasý

Eylemle ilgili olarak 25Haziran'da ara bölgede birbasýn toplantýsý yapanKýbrýslý Türk ve Rumörgütlerin ortak bildirisiise þöyleydi:

"George W. Bush 28 ve 29Haziran'da Türkiye'deyapýlacak NATO zirvesinekatýlacak. Amacý "BüyükOrtadoðu Projesi" ilgiliplanlarýný hayata geçire-bilmek için diðer NATOüyelerinin desteðini eldeetmektir. Kýbrýs bu planýnbir parçasýdýr. Kýbrýs'a"batmayan uçak gemisi"diyen kendileridir.

26 Haziran'da, Irak'ýn veFilistin'in iþgaline karþýküresel eylem günü çaðrýsýyapýldý. HalihazýrdaGeorge Bush'u yürüttüðükirli savaþýnda destekleyenhükümetler, savaþ karþýtýhareketin baskýsý sayesindedesteklerini çekmeyebaþlamýþlardýr. Ýspanyolordularýnýn geri çekilmesi,Blair ve Berlusconi'nin sonseçimlerde uðradýklarýyenilgi, Bush ittifaký

üzerinde gerçekleþtirilenbaskýnýn iþaretleridir.

Irak'taki direniþ Irak'ýkukla bir devlet halinegetirmeyi arzulayanAmerika için iþleri zor-laþtýrmaktadýr.Gerçekleþtirilmekte olaniþkencelerin ifþasý insanlarýdaha da kýzdýrmýþtýr.

Filistin'de SharonBush'un Irak'taki savaþýn-dan cesaret almakta veFilistin halký üzerindekikatliama devam etmekte-dir. Rafa'daki son saldýrýlarve Filistinli liderlerin katligösteriyor ki, Sharon bölgeüzerindeki planlarýný haya-ta geçirmek için Bush'unsavaþýndan en iyi þekildeyararlanmaya çalýþmak-tadýr. Ama, Filistinhalkýnýn direniþi ve Ýntifa-da devam etmektedir.

Onlarý durdurmalýyýz!Türkiye'deki savaþ karþýtýhareket Bush'a "GelmeBush" kampanyasýyla'sýcak' bir karþýlama hazýr-lamaktadýr. Savaþ karþýtýhareket 26 Haziran'da sesi-ni yükselterek haykýracak-týr: "Gelme Bush, Ýstemiy-oruz!" Kýbrýs'ta bizler debu kampanyanýn parçasýolmalýyýz. Rumlar veTürkler net mesajýmýzýgöndermek için bir-leþmeliyiz".

Kýbrýs'ta NATO'ya karþý eylem

SSAAYYII::22221188 TTeemmmmuuzz 22000044

11..000000..000000 TTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

Savaþ karþýtlarýBush’a karþý

BUSH ve çetesi, emperyalizmin saldýrýörgütü NATO’nun liderleri 28-29 Haziran’daÝstanbul’a geldiler. Savaþ karþýtlarý 27Haziran’da Ýstanbul Kadýköy’deydi.

Çeþitli politik eðilimlerden 50 bin kiþikatýldý Kadýköy gösterisine. Küresel Barýþve Adalet Koalisyonu korteji tüm gösterininen göze batan, politik olarak en önde durakkortejiydi.

BAK korteji diðerlerinden farklý olarak çokneþeli ve sevimliydi ama ayný zamandaöfkeliydi.

“Ýntifada” sloganý atýlýrken, Irak’ýn kentleriarka arkaya sýralanýp “Irak halký

kazanacaktýr” denirken BAK kortejindeyürüyenler ne denli kýzgýn olduklarýný açýçaifade ediyorlardý.

Diðer bütün kortejlerden farklý olarakKüresel BAK korteji son derece somut poli-tik sloganlarla yürüdü.

Diðer gruplardan gruplarýn ve partilerinalemet-i farika sloganlarý atýlýrken BAK kor-teji sürekli olarak Bush’a, NATO’ya, ABD’ninIrak iþgaline karþý sloganlar atýyor, Filistin,Irak ve Afganistan halklarý için özgürlükistiyordu.

Denebilir ki Küresel BAK korteji bütünyürüyüþün belki de en politik grubuydu.

Küresel BAK kortejinin en sýk kullandýðýsloganlardan birisi de “Biz anti, anti kapi-talistiz” sloganýydý. Çevredekilerin en çokilgisini çeken bu slogan yürüyüþçüler iledünyanýn bir çok kentindeki anti-kapitalistarasýnda iliþki kuruyordu.

Küresel BAK korteji ayrýca yürüyüþün enbüyük kortejlerinden birisini oluþturdu.Yürüyüþ boyunca sürekli büyüyen BAK kor-tejine katýlan bir çok kiþi BAK’ýn süreklifaaliyetlerine katýlmak istediklerini ifadeettiler, BAK formlarýný doldurdular.

BAK 27 Haziran’da gelecek için umut verdi.Bu, iyi bir baþlangýç!