t.c.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/duygu millidere...araútırmamızda betimleme yöntemi...

177
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI SOSYAL BİLİMLER DALLARINDA 2004-2009 YILLARI ARASINDA ETKİ FAKTÖRÜ DEĞERİ EN YÜKSEK OLAN SÜRELİ YAYINLARIN ANKARA'DAKİ ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİNDE BULUNABİLİRLİĞİ/ERİŞİLEBİLİRLİĞİ Yüksek Lisans Tezi DUYGU MİLLİDERE ANKARA 2013

Upload: others

Post on 28-Jan-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ

ANABİLİM DALI

SOSYAL BİLİMLER DALLARINDA 2004-2009 YILLARI ARASINDA ETKİ

FAKTÖRÜ DEĞERİ EN YÜKSEK OLAN SÜRELİ YAYINLARIN ANKARA'DAKİ

ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİNDE BULUNABİLİRLİĞİ/ERİŞİLEBİLİRLİĞİ

Yüksek Lisans Tezi

DUYGU MİLLİDERE

ANKARA – 2013

Page 2: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ

ANABİLİM DALI

SOSYAL BİLİMLER DALLARINDA 2004-2009 YILLARI ARASINDA ETKİ

FAKTÖRÜ DEĞERİ EN YÜKSEK OLAN SÜRELİ YAYINLARIN ANKARA'DAKİ

ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİNDE BULUNABİLİRLİĞİ/ERİŞİLEBİLİRLİĞİ

Yüksek Lisans Tezi

DUYGU MİLLİDERE

Tez Danışmanı

PROF. DR. NAZLI ALKAN

ANKARA – 2013

Page 3: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir
Page 4: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

I

ÖNSÖZ

Bu araştırmanın oluşması, gelişmesi, sonuçlandırılması birçok yardım ve desteklerle

gerçekleşmiştir.

Değerli katkıları ve yönlendirmeleri ile tezin oluşumunda destek olan, çalışmanın oluşum

sürecinde mesaisini harcayan ve yorucu bir araştırma sürecine katkıda bulunan sevgili

danışmanım Prof. Dr. Nazlı Alkan’a çok teşekkür ederim.

Çalışma sürecinde gerekli yardımları asla esirgemeyen güleryüzlü ULAKBİM

çalışanlarına ve özellikle her türlü yardımı hiçbir tereddütte bulunmayarak eden Halise

Özdemirci’ye ve Mehmet Boz’a çok teşekkür ederim.

Araştırma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve verileri, üstün bir titizlik ve

yardımseverlikle sunan, Ankara’daki üniversitelerde hizmet veren kütüphanecilere çok

teşekkür ederim.

Çalışma süresince yanımda olan ve maddi, manevi her türlü desteğini esirgemeyen aileme

teşekkürü borç bilirim.

Page 5: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

II

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ………………………………………………………………….…………..……....I

İÇİNDEKİLER………………………………………………………….………………...II

KISALTMALAR…………………………………………………………………………VI

TABLOLAR.....................................................................................................................VIII

I. GİRİŞ

I.1. Konunun Önemi………………………………………………………………..1

I.2. Araştırmanın Amacı……………………………………………………………3

I.3.Araştırmanın Hipotezi……………….………………………………………….4

I.4.Araştırmanın Kapsamı………………………….………………….……………4

I.5.Araştırmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri……………………..…..….5

I.6.Araştırmanın Düzeni……………………….………………………………...….8

I.7.Kaynaklar…………………………………………………………………..…..10

II. SOSYAL BİLİMLER

II.1.Giriş…………………………………………………………..……………….11

II.2.Tanım ve Tarihçe………………………………………….…………...……...13

II.3.Sosyal Bilim Disiplinleri………………………..…………………...………..16

III. SÜRELİ YAYINLARIN SEÇİM VE DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ

III.1.Süreli Yayınlar………………………………………………………......……23

III.1.1.Tanım………………………………………………………….……23

III.2.Süreli Yayınların Seçim ve Değerlendirme Ölçütleri………………………...25

III.2.1.Kullanım Verileri…………………………………………………...27

III.2.2.Öğretim Üyelerinin Önerisi………………………………………...28

Page 6: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

III

III.2.3.Coğrafi Bulunabilirlik………………………………….………...…29

III.2.4.Abone Bedeli ve Fiyat Etkinliği……………………………………29

III.2.5.Önceden Hazırlanmış İptal/Abone Listeleri………………………..29

III.2.6.Kütüphanecilerin Mesleksel Karar Yargısı…………………...……30

III.2.7.Alıntı (Atıf) Analizi ve Diğer Ölçütler…………………...…...……30

III.3.Atıf Analizi…………………………………………………………………..31

III.3.1.Giriş………………………………………………………..……….32

III.3.2.Etki Faktörü (EF)…………………… …………………………......37

IV. ELEKTRONİK YAYINCILIK VE SÜRELİ YAYINLARA ELEKTRONİK

ERİŞİM

IV.1.Giriş………………………………..………………………………...……….40

IV.1.1.Açık Erişim Kavramı…………………………………...…………..45

IV.2. Elektronik Kaynakların Seçimi ve Değerlendirilmesi ………………………48

IV.2.1.Kapsam………...………………………………………….………..49

IV.2.2.İçerik…………………………………………………….…...……..49

IV.2.3.İşlevsellik……………………………………………………...……49

IV.2.4.Maliyet…………………………………………………...………....50

IV.2.5.Lisanslar…………………………………………….…………..….51

IV.2.6.Teknik Özellikler……..……………………………..……...………51

IV.3. Süreli Yayınlara Elektronik Erişim…………………………………………52

IV.4.Kütüphanelerarası İşbirliği ve Konsorsiyumlar……………………………...54

IV.4.1.Türkiye’de Kütüphanelerarası İşbirliği ve Gelişimine Tarihsel Bakış.59

V. ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİ

V.1.Tanım……………………………................…………………………….……65

V.2.Tarihsel Gelişim..……………………………………………………………..69

Page 7: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

IV

V.3.Üniversite Kütüphanelerinde Sosyal Bilimler Alanındaki Süreli Yayın

Dermelerinin Yeri ve Önemi……………………………………….…………70

V.4. Türk Üniversite Kütüphaneleri……………………………………………….72

V.4.1.Tarihsel Gelişim……..………………………………………….72

V.4.2.Türkiye’deki Üniversite Kütüphanelerinde Sosyal Bilimler

Alanındaki Süreli Yayın Dermeleri……………………..………….....75

VI. ANKARA’DA SOSYAL BİLİMLER ALANINDA EĞİTİM VEREN

ÜNİVERSİTELERİN KÜTÜPHANELERİ

VI.1.Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri…………………………………………79

VI.2.Atılım Üniversitesi Kütüphanesi…………………….………………………79

VI.3.Başkent Üniversitesi Kütüphanesi……….…………………………………..79

VI.4.Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi…………...……………………………….80

VI.5.Çankaya Üniversitesi Kütüphaneleri………………………………………...80

VI.6.Gazi Üniversitesi Kütüphanesi……………………………………………….80

VI.7.Hacettepe Üniversitesi Kütüphaneleri……………….……………………….81

VI.8.Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi………….……………………..81

VI.9.TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphanesi……………………81

VI.10. Turgut Özal Üniversitesi Kütüphanesi…………….……………………….82

VI.11.Ufuk Üniversitesi Kütüphaneleri…………………………………………...82

VI.12.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kütüphanesi………………………………...82

VII. YÖNTEM, BULGULAR VE YORUM

VII.1.Giriş………………………………………………………..……….………84

VII.2.Yöntem………………………………………………………….…...……..87

VII.3.Bulgular ve Yorum…………………………………………….….………...89

VIII. SONUÇ VE ÖNERİLER…….…………………………………………….…….135

KAYNAKÇA…………………………………………………………………….…...…146

Page 8: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

V

ÖZET ………………………………………………………………………...………….163

ABSTRACT……………………………………………………...………………….…..165

Page 9: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

VI

KISALTMALAR

A&HCI: Arts and Humanities Citation Index

ALA: American Library Association

ANKOS: Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu

DOAJ: Directory of Open Access Journals

EF: Etki Faktörü

EKUAL: Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı

ISI: Institute for Scientific Information

JCR: Journal Citation Reports

JISC: Joint Information Systems Committee

NESLI: National Electronic Site Licensing Initiative

OBES: Ortak Belge Sağlama

OCLC: Online Computer Library Center

ODTÜ: Orta Doğu Teknik Üniversitesi

SCI: Science Citation Index

SSCI: Social Sciences Citation Index

TMB: Türkiye Makaleler Bibliyografyası

TOBB ETÜ: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

TO-KAT: Ulusal Toplu Katalog

TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu

TÜRDOK: Türkiye Bilimsel ve Teknik Dokümantasyon Merkezi Müdürlüğü

TÜYATOK: Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu

ULAKBİM: Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi

ÜNAK: Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği

Page 10: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

VII

YÖK: Yükseköğretim Kurulu

WOS: Web of Science

Page 11: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

VIII

TABLOLAR

Tablo – 1: Sosyal Bilimler Dallarında EF Değeri En Yüksek Süreli Yayınların Çeşitli

Özellikleri………………………………………………………………………………..91

Tablo – 2: Sosyal Bilimler Dallarında EF Değeri En Yüksek Süreli Yayınların Ankara’daki

Üniversite Kütüphanelerinde Basılı ve Elektronik Olarak Bulunabilirlikleri……………98

Tablo – 3 : Sosyal Bilimler Dallarında EF Değeri En Yüksek 51 Süreli Yayının

Ankara’daki Üniversite Kütüphanelerinde , ANKOS, EKUAL ve Kurumsal Abonelik

Aracılığıyla Erişebilirliklerinin Sayısı…………………………………..………………128

Page 12: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

1

I. BÖLÜM

GİRİŞ

I. 1. Konunun Önemi

Süreli yayınlar dermesi bir kütüphanenin dinamik, sürekli artan ve en karmaşık

derme türünü oluşturur. Süreli yayın dermesi oluşturmak ise bir hayli güçtür.

Günümüzde kütüphaneler, süreli yayınların hızla artan abone bedelleri karşısında

zorlanmakta, bu artışı karşılamaya yeterli olmayan bütçeleri büyük bir sorun

yaratmaktadır (Alkan, 1999: 279). Her ne kadar sosyal bilimler süreli yayınlarının

abone bedellerindeki artış, fen, tıp ve sağlık bilimleri süreli yayınlarında olduğu

kadar hızlı olmasa da yine de bir artış söz konusudur. Süreli yayınların değeri

sosyal bilim disiplinleri için de bir o kadar önemlidir ve kütüphane dermesinde

önemli bir yere sahiptir. Fen bilimlerinde olduğu kadar değilse de, sosyal

bilimlerde de güncel bilgiye duyulan ihtiyaç en çabuk süreli yayınlar aracılığıyla

karşılanabilir.

Süreli yayınlara abone olurken ya da aboneliği iptal ederken çok dikkat etmek

gerekir. Bu ise belirli değerlendirme ölçütleri göz önünde bulundurularak

mümkün olabilir. Bu ölçütleri; kullanım verileri, öğretim üyelerinin görüşleri,

coğrafi bulunabilirlik, abone bedeli, süreli yayınların çeşitli özellikleri

(yayınlandığı ülke, dili, akademik olup olmadığı, yayınevinin ünü, kurum/dernek

yayını olup olmadığı, hakemli olup olmadığı, kağıt ve baskı kalitesi, editörler

komitesinin saygınlığı, yayınlanma sıklığı, önemli dizin ve özdergilerinde

dizinlenip dizinlenmediği, vb.) atıf çalışmaları, Etki Faktörleri (EF), kütüphanenin

bağlı bulunduğu kuruluşun konularıyla ilişkisi, derme ile ilişkisi şeklinde

sıralamak mümkündür (Alkan, 1998: 282).

Page 13: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

2

Bir süreli yayının tek bir değerinin belirlenmesinde bu kadar ölçüt mevcuttur. Bu

ölçütlerin hepsini kullanmak maliyet ve zaman açısından mümkün değildir. Bu

ölçütlerden EF değeri ölçütünün, süreli yayınların EF değerleriyle ilgili olarak

yapılan daha önceki çalışmalarda da, bu çalışmanın da sonucunda vardığımız gibi,

diğer ölçütlerle ilgisi olduğu saptanmıştır. EF, bir süreli yayının bir yıl boyunca

aldığı atıf sayısının o süreli yayının önceki iki yılda yayınladığı makale sayısına

oranıdır (Rousseau, 1988: 249).

Çalışmamızda sosyal bilimler alanındaki EF değeri en yüksek olan süreli yayınlar,

Institute for Scientific Information (ISI) tarafından yayınlanan Journal Citation

Reports (JCR)’un Social Sciences elektronik versiyonundan yararlanılarak

saptanmıştır. Bu bağlamda 55 sosyal bilim disiplini altında 51 süreli yayın

Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde bulunabilirlikleri ve erişilebilirlikleri

bağlamında incelenmiştir. Erişilebilirlik kavramı artan elektronik yayıncılık

sonucunda ortaya çıkmış bir kavramdır. Süreli yayınların basım maliyetlerinin

yüksek olması ve depolama sıkıntısının ciddi boyutlara ulaşması, bu süreli

yayınları yayınlayan yayınevlerine, süreli yayınları sayısal ortama aktararak

sunma fikrini getirmiştir. Böylelikle elektronik yayıncılık yaygınlaşmış ve

kütüphaneler süreli yayınların basılı versiyonlarına abone olmaktansa elektronik

versiyonlarına abone olmayı tercih etmişlerdir. Elektronik yayıncılığın birçok

avantajı olduğu gibi dezavantajı da bulunmaktadır. Elektronik süreli yayıncılığın

yaygınlaşması birçok elektronik veritabanının ortaya çıkmasına neden olmuş,

basılı ortamdaki rekabet elektronik ortama taşınmıştır. Bu durum, kütüphaneler

açısından sadece hizmet değişimine yol açmıştır. Elektronik yayıncılık ilk başta

maliyet açısından avantajlı olacak gibi algılanmıştır. Ancak yayıncı şirketler

arasında yaşanan ticari rekabet, veritabanlarının abonelik şartlarındaki kısıtlamalar

kütüphanelerin elektronik veritabanlarına aboneliklerinde mali sıkıntılarla

karşılaşmasına neden olmuştur. Elektronik veritabanlarına abone olmak süreli

yayın dermesini geliştirme anlamında çözüm gibi görünürken, yeni bir problem

haline gelmiştir. Çalışmamızda Ankara’daki 12 üniversitenin kütüphanesinde bu

51 süreli yayının elektronik/basılı olarak bulunabilirlikleri de tek tek

Page 14: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

3

incelenmiştir. Bu bağlamda çalışma, Ankara’daki üniversite kütüphanelerine,

süreli yayınların basılı ve elektronik bulunabilirlikleri doğrultusunda ayna

tutmasıyla önem taşımaktadır.

I. 2. Araştırmanın Amacı

Çalışmada sosyal bilimler dallarında 2004-2009 yılları arasında EF değeri en

yüksek olan süreli yayınların Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde

bulunabilirlik ve erişilebilirliklerini belirlemek amaçlanmıştır. Zaman kapsamı

bakımından 2004-2009 yılları ile sınırlı kalınmıştır. Çalışmamızda, EF değerleri

JCR Social Sciences 2011 elektronik versiyonundan elde edilmiştir. JCR’nin artık

basılı versiyonu bulunmamaktadır. JCR 2011 elektronik versiyonundan

öğrenebileceğimiz en güncel EF değeri 2009 yılının EF değeridir. Bu da 2007-

2008 yılları verilerinin ortalamasından elde edilir. JCR’de aynı zamanda 5 yıllık

EF değerini elde etme imkanı bulunmaktadır. Bu bağlamda 2009 yılının 5 yıllık

EF değerini 2004 – 2005 – 2006 – 2007 – 2008 yıllarının ortalamalarını alarak

elde edebiliriz. 2 yıllık EF değeriyle sınırlı kalınmak istenmemiştir. 5 yıllık EF

değeri daha geniş bir zaman dilimini kapsadığı için tercih edilmiştir. Bu durumda

2004 - 2009 yılları arasındaki EF değeri en yüksek olan süreli yayınlar

değerlendirme kapsamına alınmıştır. Alkan’ın temel ve uygulamalı bilimler

(1998) ve tıp ve sağlık bilimleri dalları (1999) için yaptığı çalışmaları vardır; bu

çalışmalar ilgili alanlarda EF değeri en yüksek olan süreli yayınların Ankara’daki

üniversite kütüphanelerinde bulunabilirliklerini ele almaktadır. Sosyal bilimler

dallarında aynı nitelikte bir çalışma bugüne kadar yapılmamıştır; bu bağlamda

çalışmamız özgün bir nitelik taşıyacaktır. Sosyal bilimler dallarında EF değerleri

en yüksek olan süreli yayınlar onları değerli kılan çeşitli özellikleri de belirlenerek

incelenmiş, değerleri hakkında güçlü sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuç olarak, kapsam

içine alınan kütüphanelerin kıt mali olanaklarını isabetli kararlarla harcayıp

harcamadıklarını saptamak amaçlanmıştır.

Page 15: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

4

I. 3. Araştırmanın Hipotezi

Çalışmada; “Sosyal bilimler dallarında dermeye sahip olan Ankara’da bulunan

üniversite kütüphanelerinde, EF değeri en yüksek süreli yayınlar hangi oranda

bulunmaktadır/erişim sağlanmaktadır?”, “Ankara’da bulunan üniversite

kütüphaneleri süreli yayınlara abone olmada EF değerini dikkate almakta mıdır?”,

“Ankara’da bulunan üniversitelerin süreli yayınların elektronik versiyonlarına

erişilmesini sağlayan veritabanlarına üyelikleri ne durumdadır?”, “Üniversiteler

üye olunan veritabanlarına erişimi hangi kanallar (konsorsiyumlar ve/veya

kurumsal abonelik) aracılığıyla sağlamaktadırlar?” gibi sorulara cevaplar

aranmıştır. Alkan’ın tıp ve sağlık bilimleri dallarında yaptığı çalışmada (1999)

bulunabilirlik oranı %100, temel ve uygulamalı bilim dalları için yaptığı

çalışmada (1998) ise oran %61.6 çıkmıştır. Aynı çalışma sosyal bilimler

dallarında yapıldığında çıkacak oran merak edilmiştir. Çalışmada “Sosyal bilimler

dallarında EF değeri en yüksek olan süreli yayınların Ankara’daki üniversite

kütüphanelerinde bulunabilirlik/erişilebilirlik oranı yüksektir” hipotezi

sınanmıştır.

I. 4. Araştırmanın Kapsamı

Araştırma kapsamına Ankara’daki üniversite kütüphaneleri alınmıştır. Gerek

zaman, gerek maliyet açısından kütüphaneler Ankara’daki üniversite

kütüphaneleri ile sınırlandırılmıştır. Yukarıda değinildiği gibi zaman kapsamı

bakımından 2004-2009 yılları ile sınırlı kalınmıştır. JCR’de iki yılın ortalama

verilerinden elde edilen EF değeri dışında 5 yıllık EF değeri seçeneği

bulunmaktadır. Bu çalışma, söz konusu kaynağın 2011 elektronik versiyonundan

2004, 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarının ortalamaları alınarak 2009’un EF değeri

en yüksek süreli yayınları ile yürütülmüştür.

Page 16: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

5

I. 5. Araştırmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri

Araştırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıştır. Betimleme araştırmaları evreni

temsil ettiği düşünülen bir gruba dayalı olarak genelleme yapmaya yarayan bir

yöntem içerir. Bu tür araştırmalar objelerin, varlıkların, kurumların ve çeşitli

alanların “ne” olduğunu açıklamaya çalışır. Betimleme araştırmaları, mevcut

olayların daha önceki olay ve koşullarla ilişkilerini de dikkate alarak, durumlar

arasındaki etkileşimi açıklamayı hedefler. Bu yönteme dayanan araştırmalarda

“durum nedir?”, “neredeyiz?”, “ne yapmak istiyoruz?”, “nereye, hangi yöne

gitmeliyiz?” gibi sorulara cevap bulmak amaçlanır (Kaptan, 1998: 59).

Betimleme araştırmaları güncel veri toplar. Genel olarak “neler oluyor?, nasıl

oluyor?” sorularına yanıt ararlar. Kütüphanecilik betimlemeleri sistematiktir,

derinliğine bir inceleme sağlar. Kütüphane topluluğunun sosyal, politik ve

ekonomik yönleri hakkında veri toplar, hizmetlerin planlanması ve geliştirilmesi

için daha etkili karar verilmesine yardımcı olur. Betimleme çalışmaları araştırma

sürecinde yeterlilik, kesinlik ve doğruluktan vazgeçmeden para ve zaman

tasarrufu sağlar (Goldhor, 1969: 25 ).

Araştırma konusu ile ilgili bilgi kaynaklarını belirlemek amacıyla bibliyografik

kaynaklardan literatür taraması yapılmıştır. Ayrıca yazılı ve görsel basın, düzenli

ve düzensiz yayınlanan raporlar, süreli yayınlar, kitaplar gibi birincil

kaynaklardan yararlanılmıştır. Konuyla ilgili bilginin toplanması için “belgesel

tarama tekniği” kullanılmıştır. Var olan kayıt ve belgeleri inceleyerek veri

toplamaya belgesel tarama tekniği denir. Belgesel tarama, belli bir amaca yönelik

olarak kaynakları bulma, okuma, not alma ve değerlendirme işlemini kapsar

(Karasar, 1999: 183).

Page 17: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

6

Çalışmamızda Ankara içindeki üniversite kütüphaneleri ile sınırlandırılan, sosyal

bilimler konularında yayınlanan süreli yayınları atıf verilerine göre

değerlendirebilmek maksadıyla alan incelemesi yapılmıştır. Yapılan alan

incelemesi sonucu süreli yayınları atıf verilerine göre dizinleyen önemli

veritabanlarıyla karşılaşılmıştır. Günümüzde atıfları sunan pek çok veritabanı

bulunmakla birlikte, yazar ve/veya yayın odaklı atıf taraması yapmayı olanaklı

kılan üç tane bilgi erişim sistemi bulunmaktadır; bunlardan ikisi veritabanı (WOS

ve Scopus) ve bir tanesi de tarama motorudur (Google Scholar) (Gürdal

Tamdoğan, 2009: 260).

Eugene Garfield’in uzun süren çabalarının sonucu olarak günümüze uzanan ve

evrensel düzeyde kullanılırlığı olan ürünler, ISI (Institute for Scientific

Information) tarafından yayınlanmıştır. Sırasıyla 1961’de Science Citation Index

(SCI), 1965’te Social Sciences Citation Index (SSCI), 1975’te Arts and

Humanities Citation Index (A&HCI), bilim dünyasındaki yerlerini almışlardır

(Gürdal Tamdoğan, 2009: 259). Temelleri 1961’e dayanan, ISI atıf dizinlerinin

ilk ürünlerini 1992 yılına kadar yayınlamayı sürdürmüştür. Bu tarihten sonra

Thomson Reuters’ın yayınları arasına alınan Web of Science (WOS),

bibliyometrik çalışmaların yapılabildiği tek veritabanı olma özelliğini 2004 yılına

kadar korumuştur. Ancak, 2004 yılında Scopus’un ve Google Scholar’ın

kurulması ile beraber atıf dizinleyen veritabanları arasında bir rekabet ortamı

yaratılmıştır ( Karasözen, Gökkurt Bayram ve Zan, 2011: 239).

WOS ve Scopus veritabanlarının içerik, kullanım, güncellenme, atıf kalitesi,

tarama seçenekleri, ürün geliştiricileri yönünden karşılaştırıldığı çalışmalarda

Scopus’un WOS’a göre daha geniş bir süreli yayın profilini kullanıcıya sunduğu

ve atıf analizlerinde daha fazla makaleden daha hızlı sonuçlar getirdiği

belirlenmiştir. Bunun beraberinde WOS’un atıf analizi sorgulamalarını kullanıcıya

grafiklerle daha anlaşılır ve ayrıntılı şekilde sunduğu vurgulanmıştır. Çalışmaların

Page 18: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

7

sonucunda ise veritabanlarının birbirini tamamladığı sonucuna varılmıştır (

Karasözen, Gökkurt Bayram ve Zan, 2011: 241).

Yukarıda araştırmamız kapsamında yapılan alan incelemesi sonucu elde edilen

atıf veritabanlarının karşılaştırılmasına yönelik önemli bilgiler bulunmaktadır.

Scopus da dünyanın en önemli atıf veritabanlarından biridir ancak çalışmamızda,

2001 yılından beri önemli bir kıstas olarak; Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yapılan

akademik yükselmelerde ve derecelendirmelerde WOS tarafından taranan süreli

yayınlarda makale yayınlama zorunluluğu, bir ISI yayını olan JCR’yi

araştırmamızdaki süreli yayınları belirlemek doğrultusunda kaynak olarak

almamıza neden olmuştur.

JCR Social Sciences 2011 elektronik versiyonundan alınan 5 yıllık EF

seçeneğinden yararlanılarak her bir sosyal bilim dalının en yüksek EF değerli

süreli yayını saptanmıştır. 55 sosyal bilim dalında en yüksek EF değerli süreli

yayın sayısı 51 olarak belirlenmiştir. 51 süreli yayının çeşitli özelliklerini

belirlemek üzere Ulrich’s International Periodicals Directory (2011)’den

yararlanılmıştır. Daha sonra sosyal bilimler alanında EF değeri en yüksek olan bu

51 süreli yayının Ankara’nın sosyal bilimler alanında öğretim veren

üniversitelerinde bulunabilirlik/erişilebilirlikleri incelenmiştir. Bu 51 süreli

yayının bulunabilirlikleri üniversitelerin kütüphane sayfasındaki çevrimiçi

katalogları aracılığıyla denetlenmiştir. Erişilebilirlikleri ise e-süreli yayın arama

moturu bulunan üniversitelerde, e-süreli yayın arama arayüzü aracılığıyla

denetlenmiştir. Ancak bütün üniversiteler bu e-süreli yayın arama motoruna sahip

değildir. Aynı zamanda e-süreli yayın arama moturu bulunan üniversitelerde de

arama motorlarının güncellenmemesinden kaynaklı yanlış bilgi elde etmek

sıkıntısı bulunmaktadır. Herhangi bir yanlış bilginin varlığına ortam yaratmamak

amacıyla, bu 51 süreli yayına, bütün üniversite kütüphanelerinde, e-süreli yayın

arama motorunda yapılan taramalar sonucunda süreli yayınların içlerinde

Page 19: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

8

bulunduğu veritabanlarından erişilip erişilemediği teker teker incelenmiştir.

Veritabanlarına erişim, tanımlı ağ ve bilgisayarlardan mümkün olduğu için bu

incelemelerin her biri 12 üniversitenin kendi kütüphane sınırları içinde

gerçekleştirilmiştir. E-süreli yayın arama motoruna sahip olmayan üniversitelerde

ise her bir süreli yayın için erişimin önceden mümkün olduğu belirlenen

veritabanlarına gidilerek süreli yayınlara erişimin mümkün olup olmadığı

sınanmıştır. Ankara’daki bütün üniversiteler sosyal bilimler alanında öğretim

verdiği için araştırma kapsamına bütün üniversiteler dahil edilmiştir.

Ankara’daki üniversitelerin süreli yayın dermesi oluştururken EF değeri faktörünü

dikkate alıp almadıkları merak edilmiş ve bu bağlamda bütün üniversitelerdeki

süreli yayınlar biriminde yetkili 12 kişiyle süreli yayın dermesi oluştururken

nelere öncelik verdikleri bağımsız görüşme veri toplama tekniği ile sorulmuştur.

I. 6. Araştırmanın Düzeni

Araştırmamız sekiz bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölüm olan “Giriş”te konunun önemi, araştırmanın amacı ve hipotezi,

araştırma kapsamı, araştırma yöntemi ve veri toplama teknikleri, araştırmanın

düzeni ve kaynaklar yer almaktadır.

İkinci bölümde sosyal bilimlerin tanım ve tarihsel gelişimi ve sosyal bilim

disiplinleri hakkında bilgiler verilmiştir.

Page 20: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

9

Üçüncü bölümde süreli yayınlar tanımı, seçim ve değerlendirme ölçütleri ve bu

ölçütlerin altında atıf analizi ve EF üzerinde durulmuştur.

Dördüncü bölümde elektronik yayıncılık, elektronik kaynakların seçimi ve

değerlendirilmesi, süreli yayınlara elektronik erişim, kütüphanelerarası işbirliği ve

konsorsiyumlar konularına değinilmiştir.

Beşinci bölümde üniversite kütüphanelerine, tanımına, tarihsel gelişimlerine,

ayrıca Türk üniversite kütüphanelerine ve tarihsel gelişimlerine değinilmiştir.

Genelde ve Türkiye’de sosyal bilimler alanındaki süreli yayın dermeleri de ele

alınmıştır.

Altıncı bölümde Ankara’da bulunan üniversitelerin kütüphaneleri hakkında kısa

bilgiler verilmiştir.

Yedinci bölümde araştırma sürecinin yöntemi ile araştırma sonucunda elde edilen

bulgular ve yorum yer almaktadır.

Sekizinci bölümde elde edilen bulgulardan yola çıkarak ortaya çıkarılan sonuç ve

önerilere yer verilmiştir.

Page 21: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

10

I. 7. Kaynaklar

Araştırmamızda gerekli verileri elde edebilmek için ISI tarafından yayınlanan

JCR Social Sciences elektronik versiyonundan (2011) yararlanılmıştır. Elde edilen

süreli yayınların çeşitli özellikleri hakkındaki bilgiye Ulrich’s International

Periodicals Directory elektronik versiyonu (2011) kullanılarak sahip olunmuştur.

Ayrıca aşağıdaki kaynaklardan konumuzla ilgili literatür elde edilmiştir.

Bilgi Dünyası (2000 – 2012)

Dizin, Türk Kütüphaneciliği 1993-2000

Dizin, Türk Kütüphaneciliği 2001-2007

Türk Kütüphaneciliği (1987 – 2012)

ULAKBİM Sosyal ve Beşeri Bilimler Veri Tabanı

ULAKBİM Projeler Veri Tabanı

Page 22: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

11

II. BÖLÜM

SOSYAL BİLİMLER

II. 1. Giriş

Sosyal bilim alanında yürütülen çalışmamızda, sosyal bilimler kavramına ve

tarihsel gelişmelerine değinmek faydalı görünmektedir. Sosyal bilimler kavramına

geçmeden önce ise genel bir bakış açısıyla bilim kavramına değinmek yerinde

olacaktır. “Bilim; genel olarak doğruyu bulmak, özel olarak evrenin yapısı ile

işlemesini sağlayan, düzeni ve doğal yasaları ortaya çıkarmak amacıyla deney,

gözlem, usavurma, çözümleme, birleştirme teknikleri kullanarak ve yansızlık,

ölçülebilirlik, yinelenebilirlik, sorgulamaya açıklık ölçütlerine uyularak, fiziksel

ve doğal dünyanın sistemli biçimde incelenmesi ve bu inceleme sonucunda oluşan

bilgi birikiminin tümü” dür ( Türkçe Bilim Terimleri…, 2011).

Ergün (2011)’ e göre; bilim, olgusaldır, gözlenebilir olgulara dayanır. Bilim,

mantıksaldır, dolayısıyla bilimsel hükümler birbiriyle tutarlı ve çelişkisizdir.

Bilimsel önermelerden doğru mantıksal çıkarımlar yapılırsa, onlar da doğru olur.

Bilimsel bilgi objektiftir; kişiden kişiye, toplumdan topluma değişmez. Bilimsel

bilgi, hem bilim dışı önermelere hem de bilimsel sonuçlara karşı eleştiricidir.

Bilim seçicidir; varlık dünyasındaki tüm olguları değil, özellikle insana faydalı

olabilecek bazı olguları ele alarak inceler. Bilim soyutlayıcı ve genelleyicidir.

Belli bir tür olayların hepsinde geçerli olabilecek şekilde yasalar ortaya koyar.

Bilim, varsayımlara dayanır. Bunlara örnek vermek gerekirse; kendi dışımızda

düzenli ilişkiler içinde bir olgular dünyası vardır. Bu olgular dünyası bizim için

anlaşılabilirdir. Bütün olgular birbirine ve tespit edilebilir nedenlere bağlıdır.

Gözlem konusu bütün olgular belli bir zaman ve mekân içinde yer alır. Bilim, var

Page 23: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

12

olan her şeyin belli bir miktarda var olduğu ilkesine bağlıdır ve bunu ölçmeye

çalışır. Bilim, denetimli gözlem ve gözlem sonuçlarına dayalı mantıksal düşünme

yolundan giderek, olguları açıklama gücü taşıyan hipotezler bulma ve bunları

doğrulama metodudur.

Bilim, Latince bilmek kökünden (scire) türemiş ve bilinen şey (scientia) ya da

bilgi anlamına gelen bir kelimedir. Modern anlamda bilim, 16. ve 17. yüzyıllarda

Batı dünyasında ortaya çıkan önemli sosyal ve siyasi değişiklikler sonucunda,

doğayı ve toplumu anlama ve açıklamada gelenek ve dinin yerini alan bir düşünce

tarzı olarak öne çıkmıştır. Bilim insanı sözü ilk kez 1830’larda fizikçi ve bilim

tarihçisi William Whewell tarafından kullanılmıştır. Ondan önce bilim insanlarına

“doğa filozofları” olarak bakılmıştır (Altunışık, Coşkun, Bayraktaroğlu ve

Yıldırım; 2005: 1).

Bilime statik ve dinamik olmak üzere iki bakış açısı bulunmaktadır. Statik görüş

sokaktaki insana uyandır. Bilim, dünyaya dönük sistemli bilgiye yol açan bir

etkinliktir. Bilim insanının işi yeni bulguları keşfederek onları var olan bilgi

kümesine ilave etmektir. Bu durumda bilim çoğalmış birikimli bilgiler kümesidir.

Vurgu bilginin şimdiki durumu ve ona ilave üzerindedir. Dinamik bilim ise bilimi

daha ziyade bir etkinlik, bilim insanının yaptığı şey olarak algılar. Bu kavrama

göre doğaldır ki depolanmış bilgi kümesine sahip olmak önemli ancak asıl

önemlisi bilim insanlarının yaptıklarının keşfidir. Burada vurgu bilimin heuristic

(buluşsal) doğasıdır. Bu zıt görüşler, bilimin işlevlerini belirler. Profesyonel bilim

insanı için bilim, dünyayı anlama yoludur; açıklama ve anlama aracıdır, kestirim

ve kontrol aracıdır (Balcı, 2006: 29 ).

Bilimde; gözlem, sınıflama, kavramsallaştırma ve yorumlama sistematik ve

kesindir. Gözleme dayanarak konusunu oluşturan olay ve nesneler (olguları)

kavramak, tanımlamak ve sınıflandırmak üzere çözümleyerek betimlemek bilimin

Page 24: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

13

temel işlevlerindendir. Bilim bulguları eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutar ve

günlük pratik analiz, kısa dönemli günlük hayatın pragmatik uygulamaları ile

ilgiliyken, bilim pratik ihtiyaçların ötesinde elde ettiği bilgileri genelleştirmeye

çalışarak, bilgi bütünü oluşturmayı amaçlar. Çeşitli düzeylerde gerçeklenmiş

ilkeleri genellikler, yasalar, kuramlar biçiminde dile getirip, bunlardan hareketle

olguların gidişi ve gelecekte alacağı biçimlere ilişkin öngörüde bulunur. Kısaca,

bilimsel faaliyetin amacı incelenen konudaki olguları tanımlamak, olgular

arasında nedensellik ilişkisi kurmak ve bunları genelleştirip, kuramlar içinde

toplayarak kanunlara ulaşmaktır. Olaylara dayanma, tarafsızlık, eleştiriye açık

olma ve yanılma olasılığının kabulü bilimsel düşünmenin temel özellikleri

arasındadır. Bilim insanının amacı sadece bilgi toplamak ve biriktirmek değildir.

Sorunların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini araştırmak ve bulmak temel

işlevleri arasındadır. Bilinenlerin yardımı ile bilinmeyenlerin bulunması ve

bilindiği sanılan konuların daha iyi anlaşılabilmesi ve açıklanabilmesi için de yeni

bilgilere gerek vardır. Bilim soru sormaya, sorgulamaya dayanır. Bilimsel

faaliyet, kendine göre bir gelişmesi, ayrı bir dili ve kendine özgü kuralları olan bir

alanda meydana gelmektedir. Bilim, insana belli sınırlar içerisinde doğayı ve

yaşamı denetleme imkanı sağlar (Altunışık, Coşkun, Bayraktaroğlu ve Yıldırım;

2005: 2-3).

Sosyal bilim kavramı da gelişen bilim ve insan ilişkilerinden dolayı ortaya

çıkmıştır. Kendi başına ele alınması gerektiği düşünülen bir bilim dalı olmuştur.

İnsanın kendi varlığını ve toplum olgusunu incelemek sosyal bilimlerin kavram

olarak gelişimine hız kazandırmıştır. İlk başlarda sadece toplum bilimi olarak

ortaya çıkan sosyal bilim kavramı zamanla gelişmiş ve birçok sosyal bilim dalı

varlığını göstermiştir.

II. 2. Tanım ve Tarihçe

Sosyal bilimler için çeşitli tanımlar yapılmıştır:

“Tarih, ekonomi, toplumbilim ve ruhbilim gibi toplumsal gerçekliğin değişik

alanlarını, kendilerine özgü bilimsel yaklaşımlar ve yöntemlerle incelemeye,

Page 25: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

14

anlamaya, yorumlamaya yönelik bilimlerin tümüdür” (Türkçe Bilim Terimleri…,

2011).

Demir ve Acar (2005:371) sosyal bilimleri maddeleyerek tanımlamışlardır:

“İnsanı, toplumu ve ağırlıklı olarak insan – insan, insan – toplum ve insan – eşya

ilişkilerinin sistemli bir biçimde incelenmesini amaçlayan, bilimsel yönteme

uygun olarak üretilmiş düzenli bilgiler”.

“Sosyal gerçekliğin anlaşılması, yorumlanması ve örgütlenmesine yönelik olarak

üretilen her türlü sistematik beşeri bilgi”.

“İktisat, psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimi gibi ilk dönemlerde felsefe içinde yer

alan, ancak aydınlanma çağıyla birlikte her biri felsefeden ayrılarak özerklik

kazanan ve sosyal gerçekliğin değişik boyutları ile ilgilenen disiplinlerden her

biri”.

19. yüzyıla gelinceye kadar “bilim” kesin olan bilgiyi yani fen bilimlerini

çağrıştırmaktadır. Fransız İhtilali ile meydana gelen sosyal değişimin sebeplerinin

araştırılması, bu değişime yön verme ve toplumun sorunlarını formüle etme

ihtiyacı sosyal bilimlere bakışın değişmesine yol açmıştır. 1850 ile 1945 yılları

arasında, ayrı bir bilgi alanı olarak bir dizi disiplin ortaya çıkmış ve bu yeni alana

“sosyal bilim” adı verilmiştir. Bu gelişme belli başlı üniversitelerde önce kürsüler,

daha sonra her disiplinde diplomaya yönelik ders programları öneren bölümler

kurularak sağlanmıştır. 1945’ten günümüze sosyal bilimlerin kat ettiği mesafe o

kadar çok olmuştur ki, geçmişte fen bilimlerinin belirleyiciliğinde olduğu

düşünülen insan, toplum, doğa, çevre, teknoloji, bilim gibi pek çok konuda sosyal

bilimlerin belirleyiciliği ön plana çıkmış görünmektedir (Mutlu, 2009: 72 ).

Sosyal bilimler bir bakıma, Avrupa’nın tüm dünyaya egemen olduğu bir dönemde

karşılaştığı sorunlara bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda

doğup, gelişmeye başlayan sosyal bilimler, bilimsel bir statü edinme ve toplum ve

Page 26: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

15

insan hayatında pratik bir rol oynama amacına sahiptiler. Sosyal bilimlerin

öncüleri arasında sayılan Fransız Saint – Simon doğal dünyanın bilimleri gibi olan

bir “toplum bilimi” kurmayı hayal etmiştir. Bu bilim sosyal dünyadaki olayları

düzenleme ve denetlemede kullanılacaktır. Saint – Simon’un bu görüşleri, daha

sonra bir başka Fransız düşünürü olan Auguste Comte tarafından geliştirilmiştir.

Comte’ye göre sosyal bilimler doğal bilimlerin yöntemlerini kullanmalıdırlar.

Görüldüğü gibi sosyal bilimler gelişmeye başladığında bu alanda çalışanlar

kendilerini temel (fen, doğal) bilimlerin pozitivist paradigmasına kaptırmışlardı.

Sosyal bilimlerde yöntem konusunda karşılaşılan en önemli sorun hem eylemleri

incelenen varlığın, hem de eylemleri inceleyenlerin insan olmasıdır. Bu da

araştırmacının nesnelliği sorununu akla getirmektedir. Yani araştırmacının

araştırmasını yaparken kendi önyargı ve düşüncelerinin araştırmasını etkilemesine

izin vermemeye çalışması gerekmektedir. Ancak tam nesnelliğe ulaşmak imkansız

gibidir. Sosyal bilimcilerin belli değer yargılarına sahip olmaları ve onlara

dayanarak hareket etmelerinin kaçınılmaz olduğu görüşü hakimdir. Temel

bilimler doğal dünyadaki olayların nedenlerini tanımlayarak genelleştirmeye

çalışırken, sosyal bilimler sosyal dünyadaki olayların anlamı veya önemini

açıklamaya çalışır. Sosyal bilimciler günümüzde ilk kurucularının doğal bilimler

gibi işleyen bir “toplum bilimi” oluşturma çabalarının başarısızlıkla

sonuçlandığını inkar etmemektedirler. Bunun en önemli nedeni sosyal dünyanın

günlük yaşantılarda kendi öznel anlamlarını meydana getiren insanların

faaliyetlerinden oluştuğu gerçeğidir. İnsanlar nesnel şartlara mekanik veya

otomatik bir şekilde tepki göstermezler. Nesnel şartlarla karşılaştıklarında bir

yorumlama gücüne girerler. Dünyadaki nesneler sadece fiziki çevrenin kaba

gerçekleri olamayıp, aynı zamanda zihni canlandırmalardır, kurgulardır. Konumuz

bağlamında önemli bir kavram da anlamadır. Anlama olgular arasındaki sebep –

sonuç ilişkisi kurmaya çalışan nedensellik yerine, alternatif bir yöntem haline

gelmiştir. Alman toplum bilimci Max Weber hücre davranışlarını veya

gezegenlerin hareketlerini incelemede anlama yaklaşımının faydalı olamayacağını

belirtmiştir. Hücrelerin yapısını gözlemleriz ve bu konuyla ilgili olarak genel

kanunlar formüle etmeye çalışırız. Sosyal davranışta ise durum farklıdır.

Hücrelerden farklı olarak insan eyleminde amaçlar ve nedenler vardır. Yere

Page 27: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

16

düşmekte olan bir taş yerçekimi kavramına sahip değildir ama insanlar örneğin,

çeşitli siyasi ve kültürel kavramlara sahiptirler. Yaygın bir anlayışa göre doğa

bilimleri inceledikleri olguları açıklamaya çalışırken, sosyal bilimler anlamaya

çalışmaktadır. Anlama aktörlerin zihnindeki düzeni yeniden üretirken, açıklama

bilimsel tarzda nedenleri bulmaya çalışmaktır. Ancak bütün bunlar, sosyal

bilimlerin bilim olarak sayılmaması anlamına gelmemelidir. Çünkü sosyal

bilimler, sistematik olarak genelleme yapmaya, önermelerini test etmeye

çalışmakta ve ifadelerini kanıtlara dayandırmaktadır. Sosyal bilimciler kanıt

toplayarak, bulgularını açıklamaya ve yorumlamaya çalışır. Bunları yaparken

başkalarının söz konusu kanıtlamaları incelemelerine ve kanıtlara dayanılarak

söylenen genellemeleri hakkında görüşlerini açıklamalarına olanak tanırlar

(Altunışık, Coşkun, Bayraktaroğlu ve Yıldırım; 2005: 9-11).

II. 3. Sosyal Bilim Disiplinleri

Bilimlerin sınıflandırılmasında çeşitli güçlükler yaşanmaktadır. Sosyal bilimlerde

alt disiplin olarak değerlendirdiğimiz bir disiplin kimi zaman tıp bilimlerinde

karşımıza çıkmaktadır. Bu, bilim dallarının birbirleriyle olan ilişki ve

bağlantılarından dolayı ortaya çıkmaktadır. Sosyal bilimlerin alt alanları

disiplinlerarası yaklaşımlardan dolayı keskin hatlarla belirlenememektedir.

Çalışmamız kapsamında sosyal bilimlerin tanımlarının verilmesi uygun görülmüş

ve bu doğrultuda tanımlar, konusunda otorite bir kurum olan, Türkiye Bilimler

Akademisi tarafından sosyal bilimler konusunda hazırlanan Türkçe Bilim

Terimleri Sözlüğünden (2011) alınmıştır :

Antropoloji (İnsanbilim): İnsanın kökenini, biyolojik yapısını, yaşam biçimini,

kültürel özelliklerini, toplumsal davranış ve kurumlarını inceleyen bilim.

Page 28: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

17

Ahlakbilim (Etik, Ahlak Felsefesi): ‘Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu nasıl

bilirim?’ sorusuna yanıt arayan ve ahlak sistemlerini inceleyen felsefe dalı.

İnsanlara ilişkin araştırmalarda ve meslek alanlarında gözetilmesi gereken kurallar

bütünü.

Alan Araştırması : Laboratuvar, kütüphane ya da klinik dışında veri toplama,

canlıları doğal çevrelerinde inceleme.

Bir insan topluluğu üzerinde değişik yöntemlerle yapılan araştırma.

Gözlem ya da değişik sormaca yöntemleriyle gerçek ve olası müşteriler hakkında

yapılan pazarlama araştırması.

Toplumsal olay ve olguları anlayıp açıklamak üzere bilimsel gözlem, soruşturma

ve görüşmelerle veri toplamayı ve böylece toplanan verilere dayanarak

çıkarsamalarda bulunmayı içeren araştırma türü.

Araştırmacının kendi dışında değişimlenen değişkenleri karşılaştırmak ya da bu

değişkenler arasındaki ilişkileri bulmak için doğal ortamda görece büyük bir

örneklem üzerinde yaptığı, neden – sonuç ilişkisi kurmaya elverişli olmayan

ilişkisel araştırma.

Bilgibilim: Her tür bilgi merkezinde depolanan ve kullanıma sunulan bilgiye

gereksinim duyulduğunda en kısa sürede, en ucuz ve en doğru biçimde

ulaşılabilmesini amaçlayan ve insanların birbirleriyle olan iletişimini sağlayan

yöntem ve uygulamaların tümünü araştıran bilim dalı.

Page 29: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

18

Bilim Felsefesi: Bütün bilimler için geçerli yöntemleri araştıran; bu yöntemlerden

yararlanarak elde edilen temel kavramları, bu kavramların ışığı altında varlığın

genel özelliklerini, yeni bilgi ve görüşler karşısında eski değerlerin durumunu

inceleyip eleştiren ve bilimleri ortak bir temele dayamaya çalışan felsefe alanı.

Coğrafya: Yerküre ile havakürenin fiziksel yapısını, doğal olayların doğuş

nedenlerini ve bunlardan etkilenen insani etkinlikleri, örneğin, insan

topluluklarının, toprağın ve sanayinin dağılımını inceleyen bilim dalı.

Dilbilim: Biçimbilim, sesbilim, anlambilim ve sözdizimi incelemelerini içeren,

doğal dillerin doğuşu, gelişmesi ve yapısının bilimsel incelenmesi.

Eğitim: İnsan davranışlarının, önceden saptanmış amaçlara göre gelişmesini

sağlayan planlı etkinlikler dizgesi.

Belli bir konuda, bir bilgi ya da bilim dalında yetiştirme ve geliştirme.

Bilgi, değer, düşünce ve toplumsal davranış örüntülerinin, bu amaçla oluşturulmuş

kurumlar ve doğrudan öğretim aracılığıyla bireylere ve kuşaklara aktarılması.

Ekonomi: Kişi ya da toplumların yaşamlarını sürdürebilmeleri için üretme,

ürettiklerini bölüşme, alıp satma, tüketme biçimleri ve bu eylemlerden doğan

ilişkiler bütünü.

Ergonomi: İnsan – iş ilişkilerini ve özellikle bedenin yeteneklerine uygun ve en

az yorulmayla çalışmayı sağlamak amacıyla makine, sandalye, masa, aydınlatma,

Page 30: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

19

ses düzeni, araçların yapısı gibi çevresel etkenlerle çalışan arasındaki etkileşimi

göz önüne alarak, çalışanın çevreye uyumuna ilişkin her türlü tasarımı kapsayan

inceleme alanı.

Felsefe: Bilgi, varlık, doğru, güzellik, adalet ve gerçeklik gibi temel kavramların

niteliklerinin, özellikle eleştirel ve sistemli biçimde incelenmesi.

Anlama, mantık, dil ve nedenselliğin doğasını kapsayan, bütün bilimlerin ilk

kaynağı, öteki bilimlerin içinde ortaya çıkmış bir dizi kapsamlı ve birbirleriyle

bağlantılı soruya eğilen düşünsel etkinlik ve bilgiler bütünü: toplumbilimde,

özellikle, kavram oluşturma süreçleri, kuramla kanıt arasındaki ilişkiler,

değerlerin yeri, dilin rolü ve kanıtların niteliği gibi konuların tartışma alanı.

Hukuk: Uyulmasını, siyasal erkin yaptırıma bağladığı, çoğunlukla yazılı

düzenlemeler, buyruklar ve yasakları içeren, insanlarla kurumların davranışlarını

belirleyen kurallar, yasalar bütünü, tüze.

İletişim: Veri aktarımında, kaynak durumunda olan kişinin ortaya koyduğu ya da

koymak istediği anlamla bunu algılayanın verdiği anlam arasındaki özdeşlik,

benzerlik ya da uyum ilişkisi.

Radyo, televizyon, telefon gibi aygıtlarla yapılan bilgi alışverişi.

Bilginin, simgeler, imler, davranışlar, mimikler biçiminde karşılıklı aktarılması.

Temel bileşenleri genellikle göndericileri, iletileri ve alıcıları kapsayan, küme,

kitle, Internet iletişimi gibi türleri olan, anlam oluşturma ve paylaşma süreci.

Page 31: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

20

İşletme: Tarım, sanayi, bankacılık gibi değişik iş alanlarında kar sağlamak

amacıyla sermaye yatırılarak kurulmuş olan ve mal ya da hizmet üretimi yapan

ergonomik birim.

Üretimin gerçekleştirildiği yer.

Kamu Yönetimi: Devletin yönetim etkinliklerini kamu yararı açısından

inceleyen, kamu yönetiminin en yararlı biçimde nasıl düzenleneceği sorununu

inceleyen bilim dalı.

Devletin siyasal organlarının belirlediği amaçları, en verimli biçimde ve amacına

uygun olarak yerine getirmek için gerekli olan kamu örgütünün kurulması ve

işleyişinin sağlanması ile ilgilenen bilim dalı.

Nüfusbilim (Demografi): İnsan nüfusunun budunsal ve toplumsal yapısı,

cinsiyet, yaş, doğum-ölüm oranları gibi durum ve özelliklerini konu alan ve bunu

özellikle sayısal verilerle belirleyen bilim dalı.

Nüfusun büyüklük ve bileşimi ile ilgili sorunları; göç, doğurganlık ve ölüm

oranlarındaki değişen kalıplara ve cinsiyet ya da bağımlılık oranı ve yaş yapısı

türünden özelliklere göre inceleyen ve gelecekteki on yıllar içinde nüfusun hangi

büyüklüklere ulaşacağı, değişmesi, olası yaş yapısı gibi konularda öngörüler

geliştirmeyi amaçlayan bilim dalı.

Psikoloji (Ruhbilim): İnsan davranışlarının ruhsal kökenlerini, zeka, kişilik,

algılama, öğrenme, güdülenim ve bellek gibi süreçleri konu edinen, bunları

bilimsel yöntem ve tekniklerle inceleyen bilim dalı.

Page 32: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

21

Siyaset Bilimi: Toplumların içindeki ya da aralarındaki güç dağılımının yapı,

değişim ve etkileşimlerini konu alan bilim dalı.

Sosyoloji (Toplumbilim): Bireylerin ve kümelerin anlamlı toplumsal eylemlerine

odaklanan, geleneksel ve modern toplumlar arasındaki derin toplumsal

dönüşümleri anlamaya yönelik çabalardan doğan ve ‘toplum’u konu alan

toplumsal bilim dalı.

Suçbilim (Kriminoloji): Suç sayılan davranışların nedenleri, dağılımı, türleri;

bunları önleme yöntemleriyle suçluların iyileştirilmesi ve cezalandırılması

konularını inceleyen bilim dalı.

Tarih: Ulusların geçmişte oluşturdukları kültür ürünlerini, yaptıkları savaşları,

kurdukları siyasal ve ekonomik ilişkileri yöntemli bir biçimde inceleyen,

geçmişteki olayları yer ve zaman göstererek gerçeğe uygun biçimde açıklayan

bilim dalı.

Ticaret: Kar sağlamak amacıyla para ya da mal karşılığı yapılan alım satım işi.

Bir malın üreticisinden tüketicisine ulaşıncaya kadar geçtiği her aşamada yapılan

alışveriş; malın kar elde etme beklentisi ile el değiştirmesi ve bunlarla ilgilenen

disiplin.

Uluslararası İlişkiler: Başta devletler olmak üzere uluslararası düzen içinde yer

alan değişik odaklar arasındaki siyasal, hukuksal ve ekonomik ilişkileri ele alan

bilim dalı.

Page 33: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

22

Yaşlılık Bilimi (Gerontoloji): Yaşlanma süreçleriyle sorunlarını inceleyen,

ruhbilim, biyoloji, toplumbilim ve tıp gibi birçok alanı içine alan bilim dalı.

19. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıkmaya başlayan sosyal bilim

disiplinlerinin günümüzde ne denli çeşitlendiği görülmektedir.

Page 34: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

23

III. BÖLÜM

SÜRELİ YAYINLARIN SEÇİM VE DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ

III. 1. Süreli Yayınlar

II. Bölümde tanımı, gelişimi, içine aldığı disiplinler ile ele alınan sosyal bilimler,

bu bilimlerde yapılan araştırmaların bulgularını sunan literatür, özellikle de süreli

yayınlar açısından da önem taşımaktadır. Çeşitli sosyal bilim dallarında eğitim,

öğretim ve araştırmaya yer veren üniversitelerin kütüphaneleri, bu bilim dallarına

ilişkin süreli yayınları dermelerine katma durumundadırlar. Bu kütüphanelerin

süreli yayın dermelerini geliştirme politika ve stratejilerini, süreli yayın seçme ve

değerlendirme ölçütlerini devreye sokmaları kaçınılmazdır. Bu bağlamda III.

Bölümde genelde süreli yayınların tanımı, seçme ve değerlendirme ölçütleri ele

alınmış, araştırma konumuz açısından önem taşıyan atıf analizi ve EF

değerlendirme ölçütleri konularına değinilmiştir. Değinilenler kuşkusuz sosyal

bilimler disiplinleriyle ilgili süreli yayınlar için de geçerlidir.

III. 1. 1. Tanım

Süreli yayınların çeşitli tanımları aşağıda sunulmuştur:

“Belirli aralıklarla çıkan, tamamlanma sorunu bulunmayan ve her sayısı birden

çok yazarın yazılarından oluşan bir yayın türü” (Kitalıkbilim Terimleri Sözlüğü).

“Belirli başlık altında, belirli aralıklarla yayınlanan, ne zaman kesileceği önceden

bilinmeyen, bir ya da birden çok konuda değişik kişilerin yazılarını içeren

Page 35: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

24

yayınlardır. Günlük, haftalık, on beş günlük, iki aylık, üç aylık, dört aylık, altı

aylık, yıllık gibi belirli aralıklarla yayınlanırlar. Kütüphaneler bu tür yayınları

genellikle abone olarak izlerler” (Keseroğlu, 2004: 61).

"Sürekli olarak yayınlanacağı öngörülen, sayı ve zaman bakımından ne kadar

süreceği belli olmayan, belirli belirsiz sürelerle yayınlanan süreli yayın, gazete,

yıllık, almanak, tutanak, rapor, takvim, vb. yayınların genel adıdır” (Alpay, 1973:

70).

"Belirli aralıklar ile çıkan tamamlama sorunu bulunmayan ve her sayısı birden çok

yazarın yazılarından oluşan yayın türüne süreli yayın adı verilir"(Yurdadoğ, 1974:

61).

"Düzenli ya da düzensiz aralıklarla, ortak bir ad altında, kesintisiz olarak tek bir

konuyu vermeyen, sürekli olarak çıkan, kural olarak tamamlama amacı gütmeden

planlanan, genellikle aynı dış biçimi koruyarak sürüp giden yayınlardır"(Baysal,

1987: 73).

Süreli yayın "Önceden belirlenmiş bir bitişi olmayan, birbirini izleyen ayrı

bölümler halinde genellikle numaralandırılmış olarak düzenli ve düzensiz

aralıklarla yayınlanan bir sürekli kaynak" (Kayaoğlu, 2008: 14) olarak tanımlanır.

Bilimsel iletişimde süreli yayınların özel bir yeri bulunmaktadır. Çeşitli bilim

dallarında en güncel bilgileri içermeleri nedeniyle, süreli yayınlar kütüphane

dermelerinin en önemli kaynakları arasında yer almakta, özellikle temel bilimler,

mühendislik ve tıpta araştırma sonuçlarını diğer kaynaklara göre daha çabuk

yansıttıkları için bu yayınlar daha fazla kullanılmaktadır. Süreli yayınlar, ortak bir

ad altında yılda en az iki defa ve belirlenmiş aralıklarla çıkan, her sayısı numaralı

ve tarihli olan, değişik kişilerin makale, öykü v.b. gibi yazılarını içeren, sonsuza

Page 36: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

25

dek yayınlanacağı varsayılan ve belli bir amaca yönelik olarak hazırlanan

yayınlardır (Küçük, Al ve Olcay, 2008: 309).

Süreli yayınlar, 17. yüzyılın ortalarından bu yana başlangıçtaki işlevlerine

yenilerini de ekleyerek gelişmişlerdir. Bugün, bilimsel süreli yayınların güncel

gelişmelerden haberdar etmek, herhangi bir bilimsel katkının kim tarafından ve ne

zaman yapıldığını belirlemek, hakem aracılığıyla kalitenin güven altına alınmasını

sağlamak, arşiv işlevi görmek gibi önemli işlevleri vardır (Kim, 2001: 36,

Aktaran: Kayaoğlu, 2006: 30).

Süreli yayını; belirli bir konuyla ilgili genel olarak, en az bir yıl aralıkla düzenli

olarak çıkan, içinde birden çok yazarın yazısını barındıran, belirli bir yayınevi

tarafından, aynı ülkede, hakemli veya hakemsiz olarak, akademik veya akademik

olmaksızın yayınlanan ve yayımının bitmesi düşünülmeyen yayın türü olarak

tanımlayabiliriz.

III. 2. Süreli Yayınların Seçim ve Değerlendirme Ölçütleri

Kütüphanelerde derme geliştirme ve şekillendirme, kuşkusuz süreli yayınlar için

de geçerlidir. Derme geliştirme her tür kütüphanenin önemli görevlerinden biridir.

Köprülü (1997:135)’ye göre, yazılı veya yazısız bir derme geliştirme politikası

oluşturarak ona göre derme kurma ve geliştirme gerekmektedir. Dermenin

kurulması kadar onların kullanılabilirliğinin de sağlanması önemlidir ki bu da

derme değerlendirmesi çalışmalarıyla mümkün olabilmektedir.

Günümüzde bilgi kaynaklarının hızlı bir şekilde artması kütüphanelerin

dermelerini şekillendirmesini güçleştirmektedir. Özellikle üniversite kütüphane

bütçelerinin bilgi kaynaklarının sayısındaki artış ile başa çıkabilecek düzeyde

gelişmiyor olması, kaynakların seçimini ve değerlendirilmesini daha da önemli

kılmaktadır. Derme yönetimi ile bir taraftan mevcut kaynakların nasıl daha fazla

Page 37: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

26

kullanılabileceği araştırılırken, diğer taraftan dermeye ilişkin gelecekte alınacak

kararlarda nasıl bir yol izleneceği mevcut dermeye yönelik kullanım analizi

çalışmalarına dayanılarak ortaya konulmaktadır (Al ve Soydal, 2011b: 224).

Derme değerlendirmesi toplum analizi, seçim politikaları, seçim, sağlama ve

ayıklama işlemlerini de içine alan derme geliştirmenin önemli bir unsurudur. Bu

çalışmalardan elde edilen veriler, geleceğe yönelik olarak yapılacak derme

planlamalarında, seçim ve ayıklama işlemlerinde önemli katkılar sağlamaktadır.

Derme geliştirme içinde temel bir işlem olarak yer alan derme değerlendirmesi

dermenin kalitesini tayin edip, ölçmek olarak tanımlanmaktadır. Bir bakıma bir

kütüphanenin seçim ve sağlama politikalarının da değerlendirilmesi sayılmaktadır.

Bu politikaların ne kadar işlediğini görmek için değerlendirme zaman zaman

yapılması gereken bir işlemdir (Köprülü, 1997: 135-136).

Bilimsel araştırmalar için en güncel bilgileri veren ve maliyeti diğer materyallere

göre fazla olan süreli yayınların kullanıcılar tarafından ne oranda

kullanıldığının/kullanılmadığının araştırılması, derme değerlendirmesi açısından

öncelikle önem taşımaktadır. Kütüphanelerden her yıl süreli yayın dermelerini

arttırmaları beklenir. Çünkü güncel bilimsel çalışmaların büyük bir bölümü, bilim

dünyasına süreli yayınlar yolu ile kısa sürede aktarılmaktadır. Araştırmalar, bilim

insanlarının kullandığı referansların %95’inin süreli yayınlardan oluştuğunu

göstermektedir (Osborn, 1980: 40, Aktaran: Özbudak, 1994: 273).

Süreli yayınların seçim işi bir sanat olarak görülmekte; olanak bulunabilirse, bir

süreli yayına abone olmadan önce örnek sayı edinerek, örnek sayıyı denetim ve

gözden geçirmek gerekmektedir (Küçük, 1986: 11). Günümüzde veritabanlarına

da üye olmadan önce deneme olarak abone olunmakta kullanım sıklığına göre

gerçek üyelik gerçekleştirilmektedir.

Özbudak (1994: 273)’a göre, yayın sayısı ve fiyatların hızla artışı, bibliyografik

denetim güçlüğü, depolama, ciltleme, kayıp, eksik, zarar görmüş sayıların tekrar

Page 38: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

27

sağlanması gibi işlemler, kütüphaneciliğe hızla değişen yeni boyutlar

getirmektedir. Fiyat artışları, kütüphane bütçelerinin dengesini bozarken özellikle

süreli yayınlara ayrılan miktarı etkilemektedir.

Süreli yayınların seçiminde, yayınlandığı ülke, dili, akademik yayın, yani bir

üniversite yayını olup olmadığı, yayınevinin ünü, kurum/dernek yayını olup

olmadığı, hakemli olup olmadığı, kağıt ve baskı kalitesi, editörler komitesinin

saygınlığı, yayınlanma sıklığı, önemli dizin ve özdergilerinde dizinlenip

dizinlenmediği, vb. faktörler etkili olmaktadır (Alkan, 1999: 281). Bu ölçütlerin

her biri süreli yayını değerli kılmaktadır. Tek başına bir ölçütün varlığı süreli

yayının değerini artırmazken, bir iki ölçütün eksikliği de değerini düşürmez.

Ancak zaten sayılan ölçütlerin hepsi birbirini destekler ve birbirlerine paralel

niteliktedir. Yayınevinin ünlü olması süreli yayının tek başına değerini artırmaz

belki ama ünlü bir yayınevinin prestij kaybı yaşamak istemeyeceği düşünülür.

Durum böyle olunca ünlü yayınevi yayınladığı süreli yayında kaliteli bir editör

kadrosu, konusunda uzman nitelikli hakemler barındırır, akademik yayıncılık

yapmaya özen gösterir. Daha önce vurgulandığı gibi süreli yayının ölçütleri

birbirini besler ve paralel niteliktedir.

Süreli yayınların diğer değerlendirme ölçütlerini; Kullanım Verileri, Öğretim

Üyelerinin Önerisi, Coğrafi Bulunabilirlik, Abone Bedeli ve Fiyat Etkinliği,

Önceden Hazırlanmış İptal/Abone Listeleri, Kütüphanecilerin Mesleksel Karar

Yargısı, Alıntı (Atıf) Analizi ve Diğer Ölçütler başlıkları altında incelemek

mümkündür.

III. 2. 1. Kullanım Verileri

Kütüphanelerde henüz elektronik yayınlara aboneliğin yaygınlık göstermediği

dönemlerde süreli yayınların kullanım verilerini belirlemek üzere belirli

Page 39: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

28

yöntemler izlenirdi. Bu tekniklerden biri süreli yayınların kullanıldıktan sonra rafa

her yerleştirilişi sırasında verilerin kayıt edilmesidir (Swigger-Wilkes, 1991: 42,

Aktaran: Özbudak, 1994: 275). Diğer teknik ise etiketleme tekniği olarak bilinen

süreli yayınlara etiket yapıştırılarak kullanıcıların her kullandığında işaret

koymasıyla kullanım sayısının belirlendiği tekniktir (Milne-Tiffany, 1991: 8,

Aktaran: Özbudak, 1994: 277-278). Ancak bu teknikler basılı süreli yayınlar için

geçerli olan günümüzde uygulanma ihtiyacı duyulmayan tekniklerdir. Artık

elektronik yayınlar kütüphanelerin süreli yayın dermelerinde ciddi anlamda

yerlerini almışlardır. Elektronik ortamda bulunan süreli yayınların kullanım sayısı

sistemde var olan numaratörler aracılığıyla rahatlıkla belirlenebilmektedir. Bu

kayıtlar sayesinde süreli yayınlar içinde bulunan makalelere de ayrı ayrı kaç kez

bakıldığı herhangi bir emek ve zahmet gerekmeden saptanabilmektedir. Burada da

bir sorun bulunmaktadır. Bu yöntemle süreli yayınlar içinde bulunan makalelerin

kullanıcı tarafından gerçekten kullanılıp kullanılmadığı bilinememektedir. Ancak

süreli yayınların kullanıcılar tarafından ne kadar izlendiği bilgilerini kesin olarak

vermesinden dolayı çok önemli ve günümüzde kütüphaneciler tarafından kullanım

verilerini ölçme anlamında kullanılan bir yöntemdir.

III. 2. 2. Öğretim Üyelerinin Önerisi

Akademik kütüphanelerde kullanılan bir tekniktir. Süreli yayınların önemi

hakkında öğretim üyelerinden öneri istemek geçerliliği, güvenilirliği ve ekonomisi

şüpheli bir yöntemdir. Her araştırmacının bir süreli yayını veya bir başkasını

tercih etmede eşdeğerli sebepleri olabilir. Bazı süreli yayınların, araştırmadaki

yeterlilikleri tartışılırken bir diğerinin ise fiyatı tartışılır. Akademik kuruluşlarda,

birçok araştırmacı için araştırma birinci etkinlik değildir. Ayrıca akademik

kuruluşta, her araştırmacı, çalışmaya eşit oranda katılmaz. Bu da yöntemi

güvenilir olmaktan çıkarır. Ayrıca bu tekniğin ekonomikliği de tartışılır. Her

araştırmacının istediği satın alınamaz (Özbudak, 1994: 275).

Page 40: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

29

III. 2. 3. Coğrafi Bulunabilirlik

Bir süreli yayının, belli bir coğrafi alan içerisindeki kütüphanelerden bir ya da bir

kaçında bulunmasıdır. Ancak kendi bütçe sorununu çözmek üzere bir aboneliğin

iptaline karar verirken, çevredeki kütüphaneler arasında yalnızca kendisinde

bulunan o süreli yayın aboneliğini kesme yoluna gitmemeye özen gösterilmelidir.

Coğrafi bulunabilirlik açısından göz önünde bulundurulması gereken en önemli

hususlardan biri budur (Alkan, 1998: 282).

III. 2. 4. Abone Bedeli ve Fiyat Etkinliği

Yıllık abone fiyatı ile kullanım sayısı karşılaştırılarak, kütüphanelerarası ödünç

alışverişi ile bilgi ihtiyacını karşılayan model olup iptal edilecek veya abonesi

yenilenecek süreli yayınların seçiminde konu ile ilgili materyalin kalitesi,

kullanım sayısı gibi kriterlerin yanı sıra kullanılan modeldir. Bu model süreli

yayınların kullanım sayılarının belirlenmesi veya atıf analizi sonuçları alındıktan

sonra süreli yayının seçiminde veya aboneliğin devamına karar verilmesi sırasında

kullanılır (Özbudak, 1995: 117).

III. 2. 5. Önceden Hazırlanmış İptal/Abone Listeleri

Alınması veya iptal edilmesi düşünülen süreli yayınların, konularında yetkili

uzman ve araştırmacılar tarafından değerlendirilerek, süreli yayının alımına veya

iptaline karar verilmesidir. Uzman kütüphaneciler iptal/abone listelerini

hazırlayıp, konu uzmanlarına göndererek, onlardan gelen istekleri değerlendirirler.

Page 41: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

30

Bu teknik de öğretim üyelerinin önerisi tekniğinde olduğu gibi güvenilir değildir.

Bu tekniğin ekonomisinin değerlendirilmesi de zordur (Özbudak, 1994: 276).

III. 2. 6. Kütüphanecilerin Mesleksel Karar Yargısı

Süreli yayın abone listeleri, uzman kütüphaneciler tarafından incelenir. Bu

süreçte, süreli yayının yeniden raflama sonuçları, dizinlenme durumu, kütüphane

türüne uygunluğu, vb. gözden geçirilir ve karar verilir. Uzman yargısı gerçek bir

araştırma tekniği değildir. Araştırma standartları yönünde baktığımızda, uzman

yargısının güvenilirliği düşüktür. Bu yaklaşımın ekonomisi, süreli yayın

dermelerinin büyüklüğüne ve ilgili personelin maaş ve sayısına bağlıdır

(Özbudak, 1994: 276). Bununla birlikte, uzman kütüphanecilerin mesleksel kararı,

eğer birçok süreli yayın seçme ve değerlendirme ölçütünü işin içine katan dikkatli

bir incelemeye dayandırılırsa çok değer taşır.

III. 2. 7. Alıntı (Atıf) Analizi ve Diğer Ölçütler

Alıntı analizi süreli yayınların seçim ve değerlendirme ölçütlerinde diğer

yöntemlere oranla, süreli yayın içinde bulunan makalelerin hangi sıklıkla

kullanıldığını kesin olarak bibliyometrik ölçütlere dayanarak göstermesi açısından

önem taşımaktadır. Günümüzde süreli yayınların alıntı analizini belirlemede; ISI

tarafından yayınlanan ve günümüzde Thomsan Reuters’in yayınları arasına alınan

WOS veritabanının altında bulunan SCI, SSCI, A&HCI ile Scopus veritabanları

ve tarama motoru olarak da Google Scholar bulunmaktadır. Bunlardan en yaygın

olarak kullanılanları ve yalnızca bilimsel kaynakları dizinledikleri için önem

taşıyan WOS ve Scopus veritabanlarıdır (Karasözen, Gökkurt Bayram ve Zan,

2011: 239). Alıntı (Atıf) analizi III.3. bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Page 42: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

31

Gürdal Tamdoğan, Fenerci ve Subaşıoğlu (2010)’nun, “Sosyal Bilimler Alanında

Bilgi Kaynaklarının ve Kütüphanenin Yarattığı Değer” başlıklı projesi, atıf analizi

çalışmalarına önemli bir örnek oluşturmaktadır. Proje kapsamında sosyal bilimler

alanında bilgi kaynakları ve kütüphanenin yarattığı değeri ölçmek üzere, araştırma

sınırlılıkları dahilinde Ankara Üniversitesi’nde sosyal bilimler alanında eğitim ve

araştırma işlevini yerine getiren 432 öğretim üyesinin bilimsel bilgi ürünü

niteliğindeki 487 makalesindeki kullanılan atıflar (12.424 atıf) belirlenmiş ve her

bir atıfın Ankara Üniversitesi kütüphanelerinin basılı ve/veya elektronik

dermelerinde bulunurluğuna ilişkin veriler saptanmıştır. Bu proje atıf analizi

verilerine dayalı bir çalışma olarak önemini korumaktadır.

Bunların yanında süreli yayınların kendi içinde akademik üstünlüğünü belirleyen

birtakım ölçütler vardır. Bunlar süreli yayının; gönderilen makale sayısında

sayısal üstünlüğe sahip olması, ilgili bilimsel disiplin veya disiplinlerde önde

gelen bilim insanlarından oluşan bir editörler ve/veya yayın kuruluna sahip

olması, makale değerlendirme sürecinin editörlükçe öngörüldüğü gibi verimli bir

biçimde işlemesi ve bu bağlamda eleştirel olunması, zamanında yayınlanması,

önde gelen öz ve dizin veri tabanları tarafından taranması, yayınladığı ampirik

çalışma yöntemlerinin yüksek geçerliliğe ve sonuçlarının yüksek güvenirliğe

sahip olması, diğer benzer süreli yayınlara oranla daha yüksek atıf alabilmesi gibi

özelliklere sahip olmasıdır (Zwemer, 1970, Aktaran: Kozak, 2003: 152).

III. 3. Atıf Analizi

Atıf analizi, süreli yayınların değerlendirilmesinde diğer yöntemlerden farklı

olarak detaylı sayısal verilere dayanmasıyla önemli bir nitelik taşır. Matematiğin

bir dalı olan istatistiğin yardımıyla, atıf analizi için sayısal verilere ulaşılır. Bu,

kütüphaneciliğin disiplinlerarası etkileşiminin önemli bir sonucudur.

Çalışmamızda, atıf analizi süreli yayınların değerlendirilmesinde kullanılan diğer

Page 43: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

32

yöntemlerden farklı olarak yeni ve geniş bir alt başlıkta incelenmiştir. Atıf analizi

enformetri biliminin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Atıf analizi, çeşitli atıf

verilerinin saptanmasında kullanılan belli enformetrik yasa ve yöntemleri

kapsamaktadır. Çalışmamız kapsamında Ankara’daki Üniversite

Kütüphanelerindeki süreli yayınları incelememizde EF değeri kullanılmıştır. Bu

bağlamda EF tanım ve ortaya çıkış süreci atıf analizi başlığı altında yer almıştır.

III. 3. 1. Giriş

Bir düşüncenin kaynağını açıklama ya da “atıf yapma” (citation) kavramı,

matbaanın bulunmasından sonra, Rönesans döneminde gelişmiştir. Dipnotların ve

referansların kullanım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu konuda Oxford

English Dictionary’de verilen ilk örnek William Savage’in A Dictionary of the

Art of Printing (1841) adlı çalışmasıdır. Dipnota benzeyen örneklerin ilk kullanım

tarihi 16. yüzyıla kadar gitmektedir. Atıf yapmanın temel işlevi, atıf yapan ile atıf

yapılan belge arasında bir bağ kurmaktır. Atıfların başlıca rolü daha önceki

araştırmaları tanıtmaktır. Bunun yanı sıra, ilgili çalışmaları değerlendirme, kanıt

gösterme, yöntemi tanımlama, ilgili yayınlardan haberdar olduğunu gösterme,

daha geniş okuma olanağı sağlama vb. gibi nedenlerle de başka kaynaklara atıf

yapılmaktadır (White, 1985: 38-39, Aktaran: Al ve Tonta, 2004: 21)

Enformetri, üretilmiş ve biriktirilmiş bilginin taşıyıcısı olan bütün biçimleri ile

bilgiyi talep eden kullanıcılar arasında oluşan ilişkilerin sayısal çözümlemesi

olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda enformetriyi kütüphanecilik, dokümantasyon

ve enformasyon biliminde matematik ve istatistiğin uyarlanmış tekniklerinin

kullanıldığı bilimsel alan olarak görebiliriz. İstatistik, bir bilim dalı olarak

enformetrinin iki temel yapısından birini oluşturur (Gökkurt, 1992: 18).

Page 44: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

33

Enformetri, kütüphanecilik ve enformasyon teorisi ile matematik ve istatistiğin

birleşimidir. Bilimin her alanında teorinin yaşamsal işlerliğe dönüşebilmesi ya da

ne düzeyde dönüşebileceği ancak ölçme teknikleriyle belirlenebilmektedir. Bu

nedenle metrik çalışmalar, diğer bilim dallarının olduğu kadar kütüphanecilik ve

enformasyon biliminin de ayrılmaz parçası olmaktadır. Ancak enformetri,

bilimetri ve bibliyometriden farklı ve daha ayrıntılı olarak doğal bilimlerde çok

önceleri başlayan model ve yasa oluşturma çalışmalarının enformasyon,

kütüphanecilik ve dokümantasyon alanlarına uyarlanmasıyla uğraşır. Enformetrik

yasaların ve modellerin iki temel değişkeninden söz edilir: Kaynaklar ve

kaynakların içerdiği başlıklar. Enformetrik yasalar, örneğin, bir kütüphanede

dermede yer alan kaynaklar ve bu dermeden ödünç verilen kaynak sayısı ile ilgili

sorunlar üzerinde incelemeler yapar (Gökkurt, 1994: 26).

Atıf analizleri ve/veya bibliyometrik çalışmalar, kütüphanecilik ve enformasyon

bilimi alanında kütüphanelerin performans ölçümü ya da kütüphanenin yarattığı

değeri belirlemek amacı ile de yapılmalıdır ve özellikle ülke/toplum gerçeklerine

uygun verilerle desteklenmelidir ( Gürdal Tamdoğan, 2009: 261).

Atıf analizi araştırmalarına son yıllarda yoğun bir ilgi gösterilmektedir. Bu tür

araştırmalarda yazar verimliliği, yayınların kullanımı, literatürün yaşlanması gibi

konular ele alınmaktadır. Bu bağlamda atıf analizi araştırmaları, örneğin, belli bir

konudaki en verimli araştırmacıları ve en sık kullanılan kaynakları belirlemeye,

kaynakların ne kadar süreyle kullanıldığını saptamaya ve çekirdek süreli yayın

dermesi oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Atıf analizi araştırmalarında elde

edilen bulgulardan hem bilimsel araştırma etkinliklerinin değerlendirilmesinde,

hem de kütüphane dermelerinin geliştirilmesinde ve yönetiminde

yararlanılmaktadır (Al ve Tonta, 2004: 21).

Bilimsel bilginin denetiminin sağlanması için üretilen başvuru kaynakları arasında

dizinler önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü dizinler belirli bir konu ya da konu

alanlarıyla ilgili bilgi parçalarını bir araya getirerek özellikle araştırıcılar için

Page 45: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

34

gerekli bibliyografik künyeleri derleyen kaynaklardır. Ancak atıf dizinleri

bibliyografik künyeleri referanslarıyla birlikte derlemeleri bakımından diğer bütün

dizinlerden ayrılmaktadır. Bu temel özelliğin uygulanmasıyla aynı ya da benzer,

hatta farklı konu alanlarında yapılan çalışmaların birbirleriyle ilişkileri

belirlenebilmektedir. Böylelikle bilimsel makalelerin konularıyla ilgi düzeylerine

göre sıralanmaları ve belirli bir yılda yapılan bir araştırmanın önceki ya da sonraki

yıllarda yapılan diğer çalışmalara göre güncelliğinin sınanması mümkün

olabilmektedir ( Gökkurt Bayram, 1998: 22).

Bibliyometrik araştırmalarda belgelerin ya da yayınların belirli özellikleri analiz

edilerek bilimsel iletişim ve yayıncılığa ilişkin çeşitli bulgular elde edilmektedir.

Bibliyometrik veriler büyük oylumlu verilerin kullanılmasını gerektirdiğinden,

bilimsel disiplinlerin uzunlamasına araştırılmasında büyük kolaylık

sağlamaktadır. Bibliyometri, bilginin saçılımı, büyümesi ve yaşlanması ile ilgili

araştırmalarda da kullanılmaktadır (Tonta ve Al, 2008: 43).

F. J. Cole ve Nellie B. Eales tarafından 1917 yılında Science Progress’te

yayınlanan anatomi alanında yayınların değerlendirildiği çalışma, Charles Coffin

Jewett’in 1848 yılında Smithsonian Enstitüsü için hazırladığı yıllık raporu ve E.C.

White’ın, 1927’deki kimya süreli yayınlarının analizini içeren çalışması, bilgi

kaynaklarının metrik ölçümüne yönelik atıf analizi çalışmalarının literatürdeki ilk

örnekleri olarak gösterilmektedir. Bununla birlikte, M.Ö. 3. yüzyılda İskenderiye

Kütüphanesi’nde papirüs rulolarının hesaplanmasına dayalı olarak yürütülen

işlemlerin, modern bibliyometrinin atası sayılabileceği öne sürülmektedir. Konu

ile ilgili terminolojinin geçmişine bakıldığında da, 1923’te E. W.Hulme’nin,

literatüre ‘istatistiki bibliyografya’ terimini kazandırdığı ve istatistiki

bibliyografya teriminin, Alan Pritchard’ın 1969’da ‘bibliyometri’ terimini

literatüre kazandırmasına değin kullanıldığı görülmektedir (Hertzel, 2003,

Aktaran: Gürdal Tamdoğan, 2009: 258 – 259).

Page 46: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

35

Atıf dizinleme, ilk olarak 1873 yılında Shepherd’s Citations adlı kaynağın

yayınlanmasıyla başlamıştır. 20. yüzyılda bibliyografi kurgulamaların

standartlaştırılması atıf dizinlemesinin nesnelliğini ve güvenilirliğini artırmıştır.

1950’lerin ortasında Eugene Garfield, atıf dizinlemesinin süreli yayın kullanımı,

sık kullanılan kaynakların düzenlenmesi ve yönetimi, tarihsel ve toplumbilimsel

araştırmaların yapılması ve literatür artışıyla ilgili güvenilir bilgilerin elde

edilmesi konusundaki önemini fark etmiştir. Nitekim ISI, Garfield’ın önderliğinde

önce SCI’i, daha sonra da SSCI’i ve A&HCI’i yayınlamaya başlamıştır (Al ve

Tonta, 2004: 21 ).

Al ve Soydal (2011a: 14)’a göre, bilim dünyasında atıf dizinlerinde yayın sahibi

olmak önemli bir saygınlık göstergesi olarak kabul edilmekte, atıf dizinleri

bibliyometrik analizler için önemli bir veri kaynağı işlevi görmektedir. Atıf

dizinleri kapsamındaki yayınlar ve bu yayınlara yapılan atıflar çeşitli şekillerde

değerlendirilmekte, kişi, kurum ya da ülke karşılaştırmalarında bu verilerden

yararlanılmaktadır. Bilimsel bilgi üretimindeki artışa paralel olarak süreli yayın

sayısında da önemli düzeyde artışın gerçekleştiği bilinmektedir. Kimi zaman atıf

dizinlerinin bir kalite göstergesi olarak kabul edilmesi de sıklıkla karşılaşılan bir

durumdur.

Arıoğlu ve Girgin (2002)’e göre, atıf dizinlerinde taranan süreli yayınlarda makale

yayınlamak kadar, bu dizinlerde taranan ulusal süreli yayınlarımızın bulunmasının

önemi büyüktür. Yazarlar, YÖK, TÜBİTAK gibi kurumlarımızın, bu önemli atıf

dizinlerinde tarama potansiyeli olan süreli yayınları desteklemeleri gerektiğini de

vurgulamaktadırlar.

Bibliyometrik araştırmalar bilimsel yayınların ve bu yayınların kaynakçalarında

bulunan kaynakların ayrıntılı olarak incelendiği çalışmalardır. Bibliyometrik

araştırmalar ile yayınların etkinliği ortaya konulmakta, farklı disiplinlere yönelik

bilimsel iletişimin boyutları gözler önüne serilmektedir. Bibliyometrik

araştırmalar ile bir ülkenin bilimsel yayın politikası değerlendirilebileceği gibi,

Page 47: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

36

araştırmacıların ya da kurumların yayın performanslarını da ölçmek olanaklıdır.

Çeşitli bibliyometrik göstergeler aracılığıyla ülkelerin bilimsel yayın yapma

davranışları ortaya konulabilmektedir (Al ve Soydal, 2010: 350).

Gökkurt Bayram (1998: 22-23)’a göre, enformetrinin genelde bilim politikasına

ve özelde kütüphanecilik ile enformasyon bilimine yararları şöyle özetlenebilir:

- Enformetri bilimsel konuların, bilimsel olayların, bilimsel bilgi ve ürünlerin,

hatta bilim insanlarının ulusal/evrensel bilime katkılarını, bilimsel

verimliliklerini, bilimin gelişim çizgisini sayısal ifadelerle ortaya

koymaktadır.

- Enformetrinin matematik, bilgisayar bilimi, fizik ve diğer çeşitli bilimlerin

(ekonometri, psikometri vb.) tekniklerinden yararlandığı bir gerçektir. Ancak

enformetri bunu ötesinde ortaya koyduğu bulgularla bu alanlara önemli

katkılarda bulunmaktadır.

- Kütüphane ve enformasyon sistemlerine ilişkin istatistik çalışmaları,

enformetriden bütünüyle farklıdır. Çünkü sözü edilen istatistikler, sadece

kütüphanelerin işlev ve ürünlerinin nitelenmesine yönelik verileri

düzenlemektedir. Oysa enformetri bu veriler yanında özellikle ayrıntılı

istatistik tekniklerini kütüphanecilik ve enformasyon kuramına

uyarlamaktadır. Böylelikle bilimsel tahmin ve yorumlarda bulunarak

uygulamaya yönelik karar vermeyi kolaylaştırmaktadır.

- Enformetrik çalışmaların yapılması, kütüphanecilik ve enformasyon biliminde

kesinlik kazanmamış her türlü davranış ve ampirik kavramın yerini sayısal

sonuçların almasını sağlamaktadır. Böylelikle doğru ve kesin karar vermede

hata olasılığı büyük ölçüde ortadan kaldırılmaktadır.

Page 48: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

37

III. 3. 2. Etki Faktörü (EF)

Bir süreli yayının bir yıl boyunca aldığı atıf sayısının o süreli yayının önceki iki

yılda yayınladığı makale sayısına oranı EF değeri olarak tanımlanmakta ve os

süreli yayında yayınlanan makalelerin genel kalitesini gösteren bir ölçüt olarak

kullanılmaktadır. Bir süreli yayında yayınlanan makalelerin aldığı atıf sayısı nasıl

o süreli yayının EF değerini belirleyen bir gösterge olarak kullanılıyorsa, o süreli

yayında yayınlanan makalelerin kütüphane kullanıcıları tarafından hangi sıklıkla

istendiği de önemli bir gösterge olarak kullanılmaktadır. Kullanıcılar tarafından

istenen makalelerin süreli yayınlardaki dağılımına bakarak çekirdek süreli yayın

dermeleri geliştirilmektedir (Al ve Tonta, 2004: 22).

Garfield, 1969 yılının son çeyreğinde SCI tarafından dizinlenen 2200 süreli

yayında yayınlanan makalelerin kaynakçalarında yer alan yaklaşık bir milyon atfı

incelemiş, tüm atıfların yarısının 152 süreli yayında yayınlanan makalelere,

%70’inin yaklaşık 500 süreli yayında yayınlanan makalelere yapıldığını

saptamıştır. Bu bulgular sonucunda Garfield, yaklaşık 1000 çekirdek süreli

yayından oluşan bir dermenin bütün bilimsel disiplinlerin ihtiyacını karşılamaya

yeteceğini öne sürmüştür. Garfield, Yoğunlaşma Kuramını (Garfield’s Law of

Concentration) açıklarken kuyruklu yıldız benzetmesini kullanmış, kuyruklu

yıldızın merkezinde belli bir konudaki çekirdek süreli yayınların (ilk üçte birlik

kısım) yer aldığına, kuyruk kısmında ise (son üçte birlik kısım) zaman zaman

ilgili konuda makaleler yayınlayan ek süreli yayınların bulunduğuna ve kuyrukta

yer alan süreli yayınların başka bir konunun çekirdek süreli yayınları

olabileceğine dikkat çekmiştir (Garfield, 1983: 21, 160, Aktaran: Tonta ve Al,

2008: 44).

EF değeri süreli yayınların göreceli önemine ilişkin en bilinen değerlendirme

ölçütü olmakla birlikte, bu ölçüte ilişkin eleştiriler de gündeme gelmektedir.

Bunlar arasında EF değeri hesaplanırken kullanılan atıf verisinin kısa bir dönemi

(iki yıl) içermesi, yayın türü ayrımı, dil ve EF değerinin ne denli temsil edici

Page 49: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

38

yapıya sahip olduğu gibi konular yer almaktadır. Zaten 2007 ve 2008 yıllarına ait

JCR Social Science Edition’larda EF değeri için beş yıllık bir atıf penceresi iki

yıllık olan ile birlikte sunulmaktadır. Atıf dizinleri birçok farklı türdeki yayını

içermesine karşın, EF değerinin hesaplanmasında bu yayın türlerinin tamamı

dikkate alınmamaktadır. EF değeri hesaplanırken payda kısmında atıf yapılabilir

kabul edilen dokümanlara yer verilmekte, pay kısmında ise tüm doküman

türlerine yapılan atıflar yer almaktadır. EF değeri hesaplamasına göre atıf

yapılabilir kabul edilen doküman türleri makale, tanıtım ve notlardır. Bu durum

atıf yapılabilir kabul edilen yayın türleri dışında yayınlara ağırlık veren süreli

yayınların EF değerlerinin daha yüksek çıkmasına yol açmaktadır (Al ve Soydal,

2011a: 15).

Bütün enformetrik yasaların eleştirileceği bir nokta olabilir. EF değerinin de

yukarıda değinildiği gibi olumsuz eleştiri alabilecek nitelikte özellikleri olabilir

ancak, bu olumsuz özellikler EF değerinin önemini gölgeleyebilecek özellikler

değildir. EF değeri, süreli yayınların atıf verilerinin ve kullanılma sıklığının

belirlenmesinde dünyaca en önemli kaynaklardan biri olarak belirlenen JCR’nin

kullandığı analiz yöntemidir. Bu, EF değerinin öneminin yadsınamayacak

düzeyde olduğunu gösterir.

Alkan (1998: 284)’a göre, EF değeri, temelde bir süreli yayında yayınlanmış, atıf

olarak kullanılabilecek potansiyel belgeler ile bunların içinden gerçekten atıf

olarak kullanılmış olanların kullanılma sıklığı arasındaki orandır. Başka bir

deyişle, atıf oranı (atıf olarak gösterilme sıklığı) ile atıf potansiyeli arasındaki

orandır. Yayınlanan her belgenin aldığı atıf sayısı ne kadar çok olursa, EF değeri

o oranda yükselir. JCR, EF değeri hesaplamalarında iki yıllık bir dönemi esas

kabul etmekte ve atıf olarak kullanılan belge sayısını değil, atıf olarak

kullanılanların kaç kez atıf olarak kullanıldığını hesaba katmaktadır. JCR özellikle

EF değeri kanalıyla bilimsel ve teknik süreli yayınların değerlendirilmesinde

hemen hemen bir otorite olmaktadır.

Page 50: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

39

Atıf yapılan süreli yayın makalesinin/belgesinin 2011’e ait EF değeri şu şekilde

hesaplanır:

2009 ve 2010 yıllarında bir süreli yayında yayınlanan belgelerin 2011’de atıf olarak kullanılma sayısı Etki Faktörü: _____________________________________________________

2009 ve 2010 yıllarında o süreli yayında yayınlanan belge sayısı

Bir başka ifade ile;

Bir süreli yayında yıl 1 ve yıl 2’de yayınlanan belgelerin yıl 3’te kaç kez atıf olarak kullanıldığı Etki Faktörü: _____________________________________________________

O süreli yayın tarafından yıl 1 ve 2’de yayınlanan belge sayısıdır.

Örneğin bir süreli yayında 2009 ve 2010’da toplam 31 belge yayınlanmışsa ve

süreli yayın 2009’da 131, 2010’da 167 kez atıf gösterilerek toplam 298 atıf

almışsa, 2011’e ait EF değeri: 298/31=9.613 olacaktır. 9.613, bu süreli yayının

2009 ve 2010 yılları içinde yayınladığı belgelerin 2011’de hangi sıklıkta referans

olarak kullanıldığının ölçüsü, süreli yayının atıf olarak gösterilme sıklığının

göstergesi olan ortalama bir değerdir (Garfield, 1979: 149-152, Aktaran: Alkan,

1998: 284-285).

Page 51: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

40

IV. BÖLÜM

ELEKTRONİK YAYINCILIK VE SÜRELİ YAYINLARA ELEKTRONİK

ERİŞİM

IV. 1. Giriş

III. Bölümde kütüphane dermesinde büyük önemi ve etkisi olan süreli yayınlara

değinilmiştir. Gelişen ve değişen dünyanın getirdiği bilgisayar ve iletişim

teknolojilerinden dolayı, süreli yayınların da kütüphane dermelerinde

bulunabilirlik şekilleri farklılık göstermeye başlamıştır. Bu değişim elektronik

yayıncılığın sonucunda başlamıştır. Elektronik yayıncılığın gelişmesiyle basılı

yayıncılık önemini kaybetmemiştir, ancak basılı yayıncılığa olan rağbet

azalmıştır. Çünkü elektronik yayıncılık ile daha geniş kitlelere daha hızlı ve

kaliteli hizmet sunmak mümkün olmuştur. Elektronik yayıncılık kavramının önem

kazanması kütüphanecilerin de bu anlamda yeni çalışmalar yapmasını ve

elektronik kaynakların seçiminde bazı kriterler belirlemesini zorunlu kılmıştır.

Çalışmamızın IV. Bölümünde elektronik yayıncılığa, elektronik yayıncılığın

getirmiş olduğu açık erişim kavramına, elektronik kaynakların seçimi ve

değerlendirilmesine ve süreli yayınlara elektronik erişim konularına değinilmiştir.

Kütüphanelerarası işbirliği ve konsorsiyumlar, genelde ve Türkiye bağlamında ele

alınmıştır.

Yaşandığı çağın etkilerini gelecek kuşaklara aktarmaya taş yüzeylere işaret ve

resimler kazıyarak başlayan insanoğlu, bugün artık bilgiyi kayıt altına alma,

depolama ve iletmede elektronik ortamlardan yararlanmaktadır. Kayıt

ortamlarında meydana gelen değişimler, yayın türlerinin artmasına neden

olmaktadır. Ses, görüntü ve metin dosyalarını içinde bulundurabilen elektronik

Page 52: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

41

formda kaydı yapılan veri dosyaları bu zenginleşmenin bir sonucu olarak

karşımıza çıkmaktadır ( Zan, 2009: 301).

Günümüzde Internet aracılığıyla erişilebilen bilgi sistemlerinin sayısı hızla

artmaktadır. Bu sistemler üzerindeki bilgi kaynakları da giderek çeşitlenmekte ve

daha fazla yer kaplamaktadır. Yakın zamana dek bilgisayar ağları aracılığıyla

çoğunlukla metin türü bilgilere erişim sağlanabilirken, günümüzde grafik, ses,

görüntü, canlandırma ve diğer görsel – işitsel veriler içeren çokluortam türü

bilgiler de Internet üzerinde hizmete sunulabilmektedir. Elektronik yayıncılık;

belgelerin elektronik ortamda ve ağlar aracılığıyla dağıtımı, arşivlenmesi ve bu

belgelere erişilmesi olarak tanımlanmaktadır (Tonta, 2000: 89).

Elektronik formda sunulabilen yayınlar, elektronik yayın olarak genellenmiş ve

elektronik yayın; “dijital elektronik yolla gösterilebilecek bilgiyi depolayan bir

belge” olarak tanımlanmıştır. Başka bir ifadeyle elektronik yayın “dijital, optik ve

manyetik ortamlarda üretilen ve elektronik ortamda kullanılan bilgi kaynakları”

olarak tanımlanmıştır (Zan, 2009: 301 ).

Elektronik yayıncılık bir anlamda da mesleki süreli yayın makalelerinin tam

metinlerinin bilgisayara dayalı depolama araçları (örneğin, manyetik ve optik

diskler) aracılığıyla dağıtımı ve arşivlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu

makalelere erişim bağımsız ve/veya ağlara bağlı bilgisayarlar aracılığıyla

sağlanmaktadır. Ağlara bağlı bilgisayarlarda depolanan ve metin, görüntü, ses ve

çokluortam türü nesneler içeren belgeler, veritabanları, elektronik yayın türlerine

örnek olarak gösterilebilir (Tonta, 1997a: 306).

Süreli yayınlar basılı ve elektronik olarak bulunabilirler. Bir kaynağın hem basılı

hem de elektronik olarak yayınlanması paralel yayıncılık anlamına gelir. Paralel

yayıncılık, 1983’te Amerikan Kimya Kurumu tarafından yapılmıştır. O zamandan

beri Internetin elektronik yayıncılık amacıyla kullanımı giderek artmaktadır (Yar,

2004: 450).

Page 53: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

42

Küçük, Al ve Olcay (2008:309)’a göre, yayıncılık dünyası elektronik ortamın da

devreye girmesiyle birlikte yeni gelişmelere tanık olmuştur ve olmaya devam

etmektedir. Söz konusu gelişmelerden en çok etkilenen gruplar arasında yayıncılar

ve akademik çevre bulunmaktadır. Süreli yayınlar da bu değişimden etkilenmiş,

elektronik süreli yayınlar bilimsel yayın dünyamızdaki yerini hızla almıştır. Süreli

yayınları sürüm bakımından sınıflandırdığımızda genel olarak üç grup karşımıza

çıkmaktadır: Sadece basılı süreli yayınlar, sadece elektronik süreli yayınlar ve

paralel süreli yayınlar.

Toplu (2009b: 450)’ya göre, elektronik yayıncılık asıl önemli etkisini, dermenin

gelişimi ve buna bağımlı hizmet sunumunda göstermiştir. Yeni koşullarda, basılı

kaynaklar döneminde bir zorunluluk olan mekânsal bağımlılıklar etkinliğini

yitirmeye başlarken, enformasyon merkezleri bilgi kaynakları için herhangi bir

depoya gereksinim duymadan çok daha fazla bilgiyi daha etkin bir biçimde

kullanıcıya eriştirebilir hale gelmiştir. Bu gelişmeler, kullanıcıların enformasyon

merkezlerine olan bağımlılığını ortadan kaldırmış, Internet bağlantısının ve

elektronik yayınlara erişim için gerekli iznin bulunduğu her ortamda bilgiyi

erişilebilir kılmıştır. Ayrıca elektronik yayıncılık sadece metinsel değil, aynı

zamanda çokluortam olarak adlandırılan görsel işitsel her türlü enformasyon

kaynağını aynı kanallarla erişilebilir hale getirmiştir.

Yayın türleri kütüphanenin sahip olduğu derme yaklaşımı ile değerlendirilmekte,

eskiden kütüphane dermesinin elle tutulabilen somut yayınlardan oluştuğunu,

şimdilerde ise derme kapsamında bu somut yayınların yanı sıra sadece bilgisayar

ekranından izlenebilen ama elle tutulamayan yayınların da bulunduğu

belirtilmektedir. Bu bağlamda, modern bir kütüphanede var olan yayınlar; elle

tutulabilir bilgi kaynakları ve elle tutulamayan bilgi kaynakları olarak ele

alınmıştır (Gorman, 1997: 498-499, Aktaran: Zan, 2009: 301).

Page 54: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

43

Elektronik ortamdaki bilgi kaynaklarının hızla artmasıyla birlikte kütüphanelerin

Internet üzerindeki bilgi kaynaklarını kendi dermelerine dahil etme çalışmalarına

başladıkları görülmektedir. Ancak bu kaynakların dermeye katılmadan önce

değerlendirilmesi gerekmektedir. Değerlendirme sırasında birçok kriter temel

alınabilir. Bunlar, otorite, konu, içerik, grafik ve çoklu ortam düzeni, amaç ve

hitap ettiği kesim, kullanım kolaylığı ve maliyet kriterleridir (Olşen, 1999: 197).

Gelişim sürecinin kısa olmasına paralel olarak elektronik yayınların

sınıflandırılmasına ilişkin farklı alternatifler geliştirilmiştir. Bu sınıflamalardan

kaynaklanan karışıklığı önlemek adına, bir proje kapsamında bu kavramlar

tanımlanmış ve Elektronik Yayıncılık Standartları adlı rapor oluşturulmuştur. Bu

raporda elektronik yayınlar; Internet veya ağlar üzerinden erişilebilen çevrimiçi

yayınlar; manyetik bantlar, disketler veya CD-ROM’lar gibi farklı fiziksel ortam

üzerinde bulunan çevrimdışı yayınlar ve son olarak da basılı şekilde erişilebildiği

gibi CD-ROM’lar veya web aracılığı ile de erişimi sağlanabilen karma yayınlar

olmak üzere üç kategoride tanımlanmıştır. Ayrıca çevrimiçi yayınlar kendi

içlerinde sabitliklerine göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre;

yayınlandıkları andan itibaren biçim ve içerikleri değişmeyenler statik, biçim ve

içerikleri sürekli yenilenenler dinamik ve içeriklerine sürekli yenilerini ekleyen ve

süreli yayınların eşiti olarak kabul gören çoğalan yayınlar olarak

tanımlanmışlardır (Zan, 2009,302).

Elektronik yayıncılığın en önemli ürünleri arasında ise elektronik süreli yayınlar

yer almaktadır, bunlar için İngilizcede online journal, e-journal, gibi terimler de

kullanılmaktadır. Elektronik süreli yayınlar dizinleme ve öz hazırlama hizmetleri

yardımıyla oluşturulan, CDROM, Internet gibi elektronik ortamlar üzerinde

erişime açılan süreli yayınlar olarak tanımlamışlardır. Günümüzde yaygın olarak

kullanılan biçim Internet üzerinden erişim biçimindedir. CD-ROM teknolojisi

güncelleme vb. sorunlardan dolayı tercih edilir format olmaktan çıkmıştır.

Elektronik ve basılı süreli yayınlar birçok ortak özelliğe sahip olmasına karşın,

bunları birbirinden ayıran en önemli fark, e-süreli yayınların elektronik ortamlar

veya ağlar üzerinden hizmete sunulmasıdır. Bu terim önceden basılı ortamda

Page 55: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

44

yayınlanan süreli yayınların elektronik sürümlerini de kapsamaktadır. Elektronik

süreli yayınlar özellikle ağlar üzerinden erişilebilir olduktan sonra kullanıcıların

hizmetine hızlı, zaman ve mekan sınırı olmadan sunulur hale gelmiştir (Atılgan ve

Yalçın, 2009: 772).

Elektronik süreli yayın, belirli aralıklarla yayınlanan, dijital formda dağıtılan ve

belli bir konudaki makalelerden oluşan bir dermedir. Akademik süreli yayınların

genellikle üniversiteler tarafından yayınlanması, yayın dili olarak genellikle

İngilizcenin tercih edilmesi, makalelerin yayımı ile ilgili kararın verilebilmesi için

değerlendirme işlemini yerine getiren konu alanlarında uzman olanlardan oluşan

bir hakem heyetine sahip olması gibi kıstasları taşıyor olmaları göze

çarpmaktadır. Uzmanların çoğuna göre, günümüzün bilimsel e-süreli yayınlarının

birçoğu, geleneksel kağıt tabanlı ürünün yalnızca dijital temsilidir. Elektronik

süreli yayınların, baskı modelinin sıralamalarından kendilerini kurtarmaları

gerekli görülse de, elektronik bir ürünün, talep doğduğunda geriye dönük olarak

bastırılamaması için de ciddi bir gerekçesi yoktur (Kozak, 2001: 307-308).

Elektronik ve basılı süreli yayınlar arasında açık bir ayrım yapmak, giderek daha

da zorlaşmaktadır. Bir yandan daha fazla sayıda basılı süreli yayın elektronik

olarak elde edilebilirken, öte yandan e-süreli yayınların basılı sürümleri de çoğu

kez arşiv oluşturmak üzere geriye dönük olarak elektronik ortamda elde edilebilir

kılınmaktadır. Eğer geleceğin süreli yayını hakkında konuşuluyorsa, tüm meslek

elemanları için böyle bir süreli yayının dijital (sayısal) formatta olacağı açıktır.

Bununla birlikte, geleceğin süreli yayını basılı olarak da elde edilebilir.

Dolayısıyla, elektronik süreli yayınların geleceğini değerlendiren bir inceleme,

büyük ölçüde basılı süreli yayın literatürünün geleceğini de ele almaktadır (Keller,

2001: 195).

Elektronik süreli yayınlarla basılı süreli yayınlar karşılaştırıldığında benzer

sonuçlara varılmakta ve karma bir görünüm arz eden elektronik süreli yayınların,

bilgisayar ağlarının hız, ucuzluk ve gayri resmilik gibi öğeleriyle basılı dünyanın

Page 56: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

45

sağlam bilim adamlığını bir araya getirme çabalarından doğduğu öne

sürülmektedir (Tonta, 1997a: 307).

Basılı süreli yayınların elektronik olarak yayınlanması sürecinde, basılı belgelerin

dijitalleştirilmesi sürecinde dijital koruma kavramıyla karşılaşmaktayız. Bilgi

teknolojilerindeki gelişmeler, ağların genişlemesi ve özellikle bilimsel elektronik

kaynakların üretimindeki ve kullanımındaki artış başta araştırma kütüphaneleri

olmak üzere çok sayıda kuruluş için çözümlenmesi zor olan sorunları da

beraberinde getirmiştir. Dijital kaynakların korunması ve bu kaynaklara uzun

dönemli olarak erişim sağlanması bunlardan birisidir (Küçük ve Alır, 2003: 340).

Dijital koruma ya da arşivleme, dijital olarak oluşturulmuş ya da sonradan dijital

ortama aktarılmış nesnenin uzun süreli depolanması ve erişimi sürecidir. Dijital

korumanın amacı; dokümanın sabitliğini sağlamak, fiziksel özelliklerini, içeriğini

ve dokümanın bütünlüğünü korumak, fonksiyonlarının korunarak uzun dönemli

depolanmasıdır (Küçük ve Alır, 2003: 342).

Elektronik yayıncılığın yaygınlaşmasıyla kaynaklara erişim konusunda sıkıntılar

yaşanmaya başlamıştır. Bu bağlamda Internet üzerinden erişilebilen bilgi

kaynaklarına ve erişim şekline değinmekte fayda vardır. Internet aracılığıyla

erişilebilen bilgi kaynakları, çevrimiçi kütüphane katalogları, ticari bibliyografik

veritabanları, CD-ROM’lar üzerindeki çevrimiçi veritabanları, elektronik belge ve

süreli yayın arşivleri ve sayısal ses ve görüntü kayıtları, hareketli filmler ve

fotoğraflar olarak gruplanır (Tonta, 1996: 217).

IV. 1. 1. Açık Erişim Kavramı

Süreli yayın fiyatlarındaki aşırı artış elektronik yayıncılığın ortaya çıkmasını

hızlandırmış bir bakıma zorunlu kılmıştır. Ancak elektronik yayıncılıkla birlikte

Page 57: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

46

basılı ortamdaki fiyat rekabeti (basılıyla aynı oranda olmasa da) elektronik ortama

taşınmıştır. Bilginin tarafsız ve entelektüel bir varlık olarak sunulmasıyla açık

erişim kavramı ortaya çıkarılmıştır. Bu kavramla birlikte hizmetlerin herkese eşit

şartlar altında ve ücretsiz olarak sunulması amaçlanır. Böyle bir kavramın

varlığından dolayı çalışmamızda elektronik yayıncılığın altında açık erişim

kavramı incelenmiştir.

Basılı süreli yayınlar aracılığı ile gerçekleşen bilimsel iletişim sürecinde yaşanan

sorunlar, özellikle süreli yayın krizi olarak da adlandırılan ticari süreli

yayınlardaki keyfi ve aşırı fiyat artışları, bilimcileri, inisiyatifi ele alıp, basılı

süreli yayıncılık sürecini yeniden gözden geçirmeye yöneltmiştir. Internetteki

hızlı gelişmelerin bir tür katalizör işlevi görmesiyle de, basılı süreli yayın

yayıncılığının fiyat artışlarını besleyen çerçeve koşullarını değiştirecek yeni

elektronik yayıncılık modelleri tartışılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, bilimsel

makalelere ücretsiz ve engelsiz erişim fikrine dayanan açık erişim kavramı ortaya

atılmış; bu kavrama dayalı olarak da yeni elektronik yayıncılık modelleri

denenmeye başlamıştır (Kayaoğlu, 2006: 29).

Açık terimi, ilk anda engelsizliği akla getirir; ama, çalışır, işler durumda olan,

gizli saklı yönü bulunmayan, gerçek anlamlarına da gelmektedir (Püsküllüoğlu,

1995: 35). Açık erişim ise; bilimsel bilginin Internet aracıyla finansal, yasal ve

teknik engeller olmaksızın, erişilebilir, okunabilir, kaydedilebilir, kopyalanabilir,

yazdırılabilir, taranabilir, tam metne bağlantı verilebilir, yazılıma veri olarak

aktarılabilir ve her türlü yasal amaç için kullanılabilir biçimde kamuya ücretsiz

açık olması olarak tanımlanmaktadır (Karasözen, Zan ve Atılgan, 2010: 236).

Bilimsel yayınlara açık erişim düşüncesinin bir ürünü olarak ortaya çıkan

kurumsal arşivler ve açık erişimli süreli yayınlar, bilgiye erişimin önündeki

engelleri kaldırarak, araştırmacılar arasındaki iletişimi güçlendirmekte ve bilgi

üretimini hızlandırarak yaygınlaştırmaktadır (Karasözen, Zan ve Atılgan, 2010:

235).

Page 58: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

47

1970’lerden sonra basılı süreli yayın sisteminin, ticari yayıncılar tarafından piyasa

ekonomisi dinamikleri içinde bir mala dönüştürülmesi, aşırı fiyat artışlarını da

beraberinde getirmiştir. Tekel konumuna gelen büyük ticari yayıncıların,

etkinliklerini elektronik ortamda da benzer mantık içinde sürdürmeleri yalnızca bu

krizin derinleşmesine imkan sağlamaktadır. Çünkü, büyük ticari yayıncılar,

elektronik ortamı mevcut kar paylarını artıracak stratejiler geliştirerek

kullanmaktadır; örneğin, yayınladıkları basılı süreli yayınları kısmen ya da

tamamıyla, elektronik ortamda bir paket haline getirerek pazarlayıp tek bir fiyat

üstünden satma stratejisini izlemeye başlamışlardır (Kayaoğlu, 2006: 32).

Süreli yayın fiyatlarındaki aşırı ve keyfi artışı ilk fark eden meslek grubu olan

kütüphaneciler, soruna bilimcilerin dikkatini çekerek onların inisiyatifi ele

almalarına da yol açmışlardır. Böylece, bilimciler, bilimsel basılı süreli yayın

yayıncılığının temelinde yatan ve fiyat artışlarını besleyen çerçeve koşulları

değiştirecek ve bilimsel bilgiye ücretsiz ve engelsiz erişimi sağlayacak

yaklaşımları, elektronik ortamdaki gelişmelerin bir tür katalizör işlevi görmesiyle,

uygulamaya geçirmeye başlamışlardır. Bu yaklaşımlardan biri de açık erişim

kavramıdır (Kayaoğlu, 2006: 33).

Açık erişimli süreli yayın girişimi, yüksek abonelik fiyatlarına tepki olarak ortaya

çıkmıştır. 1989 yılında Amerikan Psikoloji Derneği’nin sponsorluğunda Stevan

Harnad tarafından Psycoloquy adlı ilk çevrimiçi ücretsiz hakemli süreli yayının

çıkarılması buna örnek olarak verilebilir. 1990’lı yıllarda bu girişimi izleyen

çeşitli girişimler olmuştur. Bu girişimler bilimsel yayıncılığın önündeki engellerin

kaldırılmasına yönelik tepkisel oluşumlar olarak değerlendirilse de, açık erişim

kavramının tüm yönleriyle ortaya konması 2000’li yıllarda olmuştur (Polat, 2006:

57).

Bilimsel bilgi görünürlüğünün sağlanması, açık erişim farkındalığının yaratılması

bu yüzyılın başından itibaren bir dizi toplantı ve etkinlikler ile hız kazanmıştır.

2001 yılında Açık Toplum Enstitüsü (Open Society Institute - OSI) tarafından

Page 59: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

48

Budapeşte’de (Macaristan) düzenlenen bir çalıştay sonrasında ortaya çıkan

Budapeşte Açık Erişim bildirgesi bunun ilk örneklerini oluşturmaktadır ( Ertürk

ve Küçük, 2010: 65).

DOAJ (Directory of Open Access Journals) (Açık Erişimli Süreli Yayınlar), 17

konu başlığı altında, içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu toplam 120 ülkeden,

8079 süreli yayına açık erişim imkanı sağlamaktadır. DOAJ’ın amacı açık erişimli

kaynakların görünürlüğünü artırmak, bilimsel ve akademik süreli yayınların bu

sayede artan kullanım kolaylığını ve etkisini teşvik etmektir. Rehberin kapsamlı

olması ve içeriğin değerini garanti eden bir kalite kontrol sistemi kullanması ile de

bilimsel ve akademik süreli yayınlar tüm açık erişim kapsamını hedeflemektedir.

Açık erişimli süreli yayınlar bilgiye ihtiyaç duyan kullanıcılar için önemli bir

durak olarak sunulmaktadır (DOAJ).

IV. 2. Elektronik Kaynakların Seçimi ve Değerlendirilmesi

Elektronik kaynakların kütüphane dermelerindeki öneminin ve sayısının hızla

artmaya başlamasıyla birlikte, bu kaynakların seçiminin hangi ölçütlere göre

yapılması gerektiği gündeme gelmiştir. Yıllarca kütüphanelerde basılı kaynaklar

için kullanılmakta olan seçim ölçütlerinin birçoğunun elektronik kaynaklar için de

uygulanabilir olduğu söylenebilir. Ancak elektronik kaynakların bulundukları

ortamdan ve sahip oldukları kendilerine özgü niteliklerinden dolayı kullanılan bu

geleneksel seçim ölçütlerine yeni birtakım ölçütler eklenmesi gerekliliği

hissedilmektedir. Özellikle, değişik özelliklere sahip olan elektronik kaynaklar

arasından doğru bir seçim kararı verebilmek için önemli rol oynayan seçim

ölçütlerini altı başlık altında toplamak mümkündür. Bu ölçütler: kapsam, içerik,

işlevsellik, maliyet, lisanslar ve teknik özellikler olarak sıralanabilir (Al ve Al,

2003: 4).

Page 60: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

49

IV. 2. 1. Kapsam

Al ve Al (2003: 4)’a göre, Elektronik kaynaklar incelenirken, kapsamında hangi

konu ve disiplinlerle ilgili bilgilerin bulunduğu, yoğunlaştığı alanların ne ölçüde

geniş olduğu, bu kaynaklarda hangi formatlarda bilginin yer aldığı (sadece metin

içeren bir format olabileceği gibi, hem metin hem grafik içeren bir format da

olabilir), kaynakların türleri gibi unsurlar araştırılmaktadır.

IV. 2. 2. İçerik

Basılı kaynaklarda başlık ya da önsöz içerik hakkında bilgi verirken, elektronik

kaynaklarda bunların dışında değerlendirilmesi gereken başka özellikler de

bulunmaktadır. Özellikle elektronik kaynaklar için resim, grafik, görüntü gibi

çoklu ortamların var olması kaynağın kalitesini ve kullanım kolaylığını önemli

ölçüde etkilemektedir. İçerik açısından elektronik kaynaklar incelendiğinde

doğruluk, otorite ve güncellik konuları ön plana çıkmaktadır. Kaynak içinde yer

alan bilgilerin doğru ve güvenilir olması gerekliliğinin yanı sıra, aynı basılı

materyallerde olduğu gibi yazar, yayıncı ve editörün tanınmış kişilerden oluşması

ve alanlarında yeterliliklerinin kanıtlanmış olması son derece önemlidir (Al ve Al,

2003: 5).

IV. 2. 3. İşlevsellik

Elektronik kaynaklardan kullanıcıların en üst düzeyde yararlanabilmeleri için

kullanımlarının kolay olması gerekmektedir. İşlevsellik elektronik kaynaklara

yönelik seçim kararı vermede çok önemli bir ölçüttür. Çünkü bir kaynağın

kullanımı için teknolojik engeller söz konusuysa veya elektronik kaynakta yer

alan grafik ve tabloların elde edilmesinde sorunlar yaşanıyorsa bu durumda bu

kaynağın işlevsel olduğundan söz etmek oldukça zordur. İşlevsellik aynı zamanda

Page 61: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

50

esneklik anlamına gelmektedir. Kullanıcıların kaynağa erişimlerinde ne kadar çok

seçenek olursa kullanıcı açısından o derece uygun bir ortam yaratılmış olacaktır.

Elektronik kaynaklara erişim yöntemleri bu açıdan önem taşımaktadır. Elektronik

kaynaklara sadece kütüphane içinden erişim olanağı bulunmasının yanı sıra, IP

kontrollü ve/veya kullanıcı adı-şifre çiftiyle erişim, her yerden kaynaklara erişim

gibi farklı erişim yöntemlerinin bulunması kullanım kolaylığı açısından çeşitlilik

getirecektir (Al ve Al, 2003: 6).

IV. 2. 4. Maliyet

Elektronik kaynakların maliyetleri birçok unsura göre belirlenmekte, bilgisayar ve

teknolojinin de getirdiği bazı faktörlere bağlı olarak fiyat farklılıkları

oluşmaktadır. Ayrıca, kaynağın kütüphaneye maliyeti, bu kaynağa aynı anda

erişim sağlamak için izin verilen kullanıcı sayısına ve erişim yöntemlerine bağlı

olarak da değişim gösterebilmektedir. Elektronik kaynaklara yönelik bütçe

işlemlerinin zor ve karmaşık olmasını etkileyen faktörleri; tamamı tam metin

bilgiye erişim sağlayan elektronik kaynaklar için ayrı, bir bölümü tam metin

bilgiye erişim sağlayan kaynaklar için farklı fiyatlandırmalar yapılması, elektronik

bilgi kaynaklarının ücreti, kapsamındaki yayınların yıllarına, türlerine,

formatlarına göre farklılık göstermesi, elektronik kaynağa erişim hakkı eş zamanlı

ve/veya potansiyel kullanıcı sayısına göre değişmesi, bazı durumlarda kaynaktan

çıktı alınması veya diske kaydedilmesi gibi uygulamalar için ek ücret talep

edilebilmesi, elektronik kaynakların konsorsiyumla satın alınması durumunda,

ücretin konsorsiyuma göre farklılık göstermesi gibi etkenler şeklinde

sıralayabiliriz. Kütüphaneler bazı durumlarda bir elektronik kaynak paketi

içindeki kaynakların tamamını, istemese bile, satın almak zorunda kalabilir.

Paketteki kaynakların içinden dermeye uygun olan bir bölümünün satın

alınmasına izin verilmeyebilir. Bu, kütüphane dermesi ve maliyesi açısından ciddi

bir problemdir. Aynı zamanda, elektronik bilgi kaynaklarının ücreti,

Page 62: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

51

kapsamındaki yayınların yıllarına, türlerine, formatlarına göre farklılık

gösterebilmektedir (Al ve Al, 2003: 8).

IV. 2. 5. Lisanslar

Kütüphane, elektronik kaynakları satın alma kararı verdiğinde, satıcı veya üretici

firmayla kaynağın kullanımına yönelik olarak sınırlamaların ve izinlerin

belirtildiği bir lisans anlaşması imzalamaktadır. Lisans anlaşmalarının niteliği,

elektronik kaynakların kütüphaneye sağlanması ve kullanıcının erişiminde

oldukça önemli rol oynamaktadır. Genel olarak lisans anlaşmalarının temel

amaçları; satın alınan veya erişim sağlanan kaynağın kapsamı hakkında bilgi

vermek, kaynağı kimlerin kullanabileceğini belirlemek ve kaynağın hangi amaçlar

için kullanılacağını belirlemek şeklinde sıralanabilir (Al ve Al, 2003: 9).

IV. 2. 6. Teknik Özellikler

Elektronik kaynakların seçiminden sorumlu olan kütüphaneci, kaynağın kullanımı

için özel birtakım yazılım veya donanım gerekip gerekmediğini de araştırmalıdır.

Kaynağın yazılım ve donanım özelliklerinin kütüphanenin mevcut bilgisayar

sistemiyle uyumlu olması gerekmektedir . Elektronik kaynakların seçiminde,

kaynakların bulunduğu sunucunun güvenli olması da önemli bir başka noktadır.

Seçim işlemini yapacak olan kütüphaneci, satıcı firmayla görüşerek, sunucunun

ne sıklıkla kullanılamaz duruma gelebileceğini, bu durumun ne kadar sürede

giderileceğini ve sunucuyla ilgili ne gibi problemler olabileceğini incelemelidir

(Al ve Al, 2003: 10 ).

Elektronik süreli yayınların kendine özgü bazı avantajları ve dezavantajları

bulunmaktadır. Elektronik süreli yayınlara, zaman ve mekan sınırlaması

Page 63: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

52

olmaksızın erişilebilmesi, süreli yayınların içerisinde tam metin arama

yapılabilmesi, yeni dokümanlar yayınlandığında e- posta yolu ile kullanıcılara

bildirilmesi, bazı süreli yayınlara basılışından haftalar öncesinden erişilebilmesi,

basılı süreli yayına göre daha ucuza mal olmaları, bir ekranda birden çok sekme

açılarak aynı anda birden çok makale okunabilmesi, video, interaktif vb. seçenekli

sunum zenginliği sunması, basılı süreli yayına oranla daha çok atıf alması

elektronik süreli yayınların başlıca avantajlarındandır. Bilgisayar ekranından

okuma, arşivleme, bağlantı ömrü ve telif hakkı sorunu elektronik süreli yayınların

başlıca dezavantajlarındandır ( Atılgan ve Yalçın, 2009: 774 – 776).

IV. 3. Süreli Yayınlara Elektronik Erişim

Bilgi, kullanıldıkça ve paylaşıldıkça değer ve işlerlik kazanır, böylece yaratıcı

ürünlere dönüşür. Gelişimin özünde de yaratıcılığın sürekliliği vardır. Yaratıcılığı

olan toplum; bilim, teknoloji, ekonomi, kültür, eğitim ve sanat alanlarında

dinamizmi yaşayan toplum demektir. Bilimsel çalışmaların verimliliği, yeni

bilgilerin üretilmesi ile ölçülür. Üretilen bilginin niteliği ve miktarı ise tüketilen

bilgi ile orantılıdır. Burada bilgi tüketiminden kastedilen, doğal kaynaklarda

olduğu gibi bitme ya da yok olma değil aksine kullanıldıkça artan değere

vurgudur. Bilginin tüketilerek üretimi ve üretilen bilginin tekrar yeni bilgi üretimi

için hammadde niteliğini kazanması, bir dizi süreci içeren döngü biçiminde

şekillenmektedir. Söz konusu döngü, enformasyon zinciri olarak

adlandırılmaktadır. Döngüde işlevler ve işlevleri yerine getiren aktörler

bulunmaktadır; her bir aktörün üstlendiği işlevin özünü de sahip olduğu bilgi

ve/veya enformasyon belirlemektedir. Öyleyse bilgi üretim sürecinin

hammaddesi, bilgi ve/veya enformasyondur. Bilgi ve/veya enformasyonun

yenilik, yeterlilik, anlamlılık ve anlaşılırlık açısından taşıdığı değer, bilgi üretim

sürecinin ve beraberinde enformasyon zincirinin niteliğini belirlemektedir.

Kısacası özün niteliği, yaratılan değerin biçimlendiricisi olmaktadır. Bu nedenle,

enformasyon, özellikle bizim gibi kaynakları zaten kıt olan ülkelerde değer

Page 64: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

53

yaratan bir unsurdur; o halde bilgi ve/veya enformasyona yönelik süreçlerin

dikkatle yönetilmesi gerekmektedir. Bilgi üretimi sürecinde değer yaratan

unsurlar, enformasyon zincirinin halkalarında rol alan aktörler,

yazarlar/araştırıcılar/bilim insanları ve dolayısıyla ürettikleri bilgi kaynakları,

yayınevleri, dağıtıcı kuruluşlar, kütüphaneler ve diğer bilgi merkezleri,

veritabanları, tarama motorlarını içeren bilgi erişim sistemleri ve bilgi

kullanıcılarıdır (Gürdal Tamdoğan, Fenerci ve Subaşıoğlu, 2010: 30).

Elektronik yayıncılıkla birlikte birçok bilgi kaynağı türü elektronik ortama

aktarılmaktadır. Şüphesiz bu yayın türleri kitaplar ve süreli yayınlardır. Kitaplar

da süreli yayınlar kadar önemli bilgi kaynaklarıdır, ancak kitapların tek olması ve

devamlılığının olmaması elektronik ortama aktarılması sürecinde süreli yayına

oranla daha zahmetsiz ve sorunsuzdur. Süreli yayınlar kitaba göre bu konuda daha

disiplinli ve devamlı çalışmayı gerektirmektedir. Süreli yayınlara elektronik

erişim bir bakıma kütüphanelerdeki son derece karmaşık süreli yayın dermesinin

elektronik ortama aktarılması sürecini kapsar. Basılı ortamda yaşanan birçok

sorun farklı şekilde elektronik ortamda da karşımıza çıkmaktadır. Süreli

yayınların elektronik ortama geçmesiyle yayınevlerinin yaşadığı rekabet artık

veritabanları tarafından yaşanmaktadır. Verilmek istenen hizmet aynı, ancak

sunum şekli farklı olmaktadır. Birçok veritabanı aynı süreli yayınları dizinlemekte

ve pazarlamaktadır. Kütüphanecileri burada daha zorlu bir seçim kriteri

beklemektedir. Veritabanlarına abone olma yolunda önemli ve kalıcı seçimler

yapmak çok zor olacaktır. Kütüphane dermesini destekleyen veritabanını seçme

zorunluluğu kütüphanecilere birçok veritabanına aynı anda üye olma mecburiyeti

yaşatacaktır. Veritabanları genel hatlarla birbirlerinden farklılık gösterirken bazı

noktalarda dizinledikleri süreli yayınlar itibariyle benzerlik gösterecek bu da

kütüphanecinin yaptığı seçimin eleştiri unsuru olmasına sebebiyet verecektir.

Süreli yayınlara elektronik erişim teknolojinin büyük bir nimetidir; ancak her

alanda olduğu gibi kütüphanecilik alanında da gelişen teknolojinin maddi

rekabetin önüne geçememesi süreli yayınlara elektronik ortamda erişim

konusunda karşımıza sorun olarak çıkmaktadır.

Page 65: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

54

IV. 4. Kütüphanelerarası İşbirliği ve Konsorsiyumlar

Süreli yayınlara basılı aboneliğin çok pahalı olması kütüphaneleri elektronik

yayıncılığın yaygın olmadığı günlerde geleneksel yöntemlerle (posta, kargo)

işbirliği yollarına gitmeyi zorunlu kılmıştır. Elektronik yayıncılığın gelişmesi ve

yaygınlaşması ise yine işbirliğinin aynı amaca hizmet vermek üzere farklı

yöntemlerle sunuluş şekillerini kapsar. Çalışmamızda, süreli yayınları ve

kütüphanelerdeki süreli yayın dermesini yakından ilgilendirmesi dolayısıyla

kütüphanelerarası işbirliği ve konsorsiyumlardan, dolayısıyla konsorsiyumların

tarihsel gelişiminden bahsetmek uygun görülmüştür. Aşağıda kütüphanelerarası

işbirliği ve konsorsiyumların çıkış zorunlulukları, tarih içindeki gelişimleri ve

amaçlarına detaylı bir şekilde değinilmektedir.

Kütüphanelerarası işbirliği bir zorunluluk sonucu ortaya çıkmıştır. İşbirliği kelime

anlamı itibariyle, “amaç ve çıkarları bir olanların oluşturdukları çalışma ortaklığı”

anlamına gelmektedir (Güncel Türkçe Sözlük). Kütüphanelerarası işbirliği ise

“iki ya da daha fazla kütüphanenin kendi kullanıcılarına daha gelişmiş hizmet

vermek için birlikte çalışmaları” anlamına gelmektedir (Boisse, 1995: 89).

Bilimsel yayınların her 20 yılda ikiye katlandığından ve bu sürenin giderek 2 yıla

ineceğinden söz edilmekte, bilimsel süreli yayın sayısının 19. yüzyıl başlarında

100’e, 20. yüzyıl başlarında 10.000’e ulaştığı belirtilmektedir (Grötsel ve Lügger,

1995). Günümüzde ise bu sayı tahmin edilmeyecek boyutta artmıştır. 1965

yılında, sadece bilimsel ve teknik belge olarak her 24 saatte 20 milyon kelime

bulunmaktadır. Günde 8 saat ve dakikada 1000 kelime okuyabilen bir

okuyucunun 24 saatte basılan bu belgeleri okuyabilmesi için bir buçuk aya, bu bir

buçuk ayda basılmış belgeleri okuyabilmesi için de beş buçuk yıla gereksinimi

vardır ( Gerardin, 1983:1, Aktaran: Toplu, 2009a: 87).

Page 66: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

55

Dünyadaki bu ciddi yayın artışı kütüphaneleri yakından ilgilendirmiş ve yayınları

sağlayamama kaygısına düşürmüştür. Çünkü dünyadaki yayın sayısının artışına

oranla kütüphane bütçeleri aynı kalmıştır. Sayısı artan bilimsel nitelikli yayınların

hepsinin kütüphane bünyesinde bulundurulması olanaklı değildir; ancak yayın

sayısındaki artış kütüphaneleri bu yayınların önemli kısmının da

bulundurulamaması çaresizliğine sürüklemiştir.

Dünyadaki hiçbir kütüphane var olan tüm bilgi kaynaklarını sağlama, düzenleme

ve hizmete sunmada yeterli bütçe, bina ve profesyonele sahip değildir. Bu nedenle

kütüphaneler, derme geliştirmede, kataloglamada, kendi dermelerinde

bulunmayan kaynaklara erişim sağlamada, kaynaklarını kullanmada, işbirliği

çalışmaları gerçekleştirmektedirler (Küçük, Al, Alır, Soydal ve Ünal, 2004: 119).

Kütüphanelerarası işbirliğini zorunlu kılan etkenler; dünyada üretilen bilgi

miktarının kütüphanelerin bütçe, mekan ve personel kapasitelerini çok büyük

ölçüde aşmış olması, hizmet edilen kişiler ve topluma daha iyi hizmet verme

isteğinin belirleyici olması, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin

işbirliği konusunda yeni fırsat ve olanaklar yaratması olarak sıralanabilir (Alkış ve

Yılmaz, 2008).

Bilgi üretimi ve buna bağlı olarak yayın sayısında meydana gelen artışlar, derme

geliştirmede, sağlıklı bir gelişim için, diğer paydaşlarla hareket etmeyi zorunluluk

haline getirmiştir. Her ne kadar kurumsal politika ve uygulamalar hiçbir zaman

terk edilmese de, diğer enformasyon merkezleri ile ortak hareket etme ve onların

olanaklarından yararlanma düşüncesi bölgesel, ulusal, hatta uluslararası ölçekte

yoğun bir şekilde tartışılmaya başlanmış ve bu çerçevede yeni politika, uygulama

ve kavramlar mesleki uygulamaların temelini oluşturmuştur. Ortak koleksiyon

geliştirme, kütüphanelerarası işbirliği, konsorsiyum oluşumları, kaynak paylaşımı

vb. gibi birçok kavram, enformasyon hizmetlerinde temel belirleyici unsur olarak

etkin bir şekilde yer almaya başlamıştır (Toplu, 2009b: 451).

Page 67: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

56

Zengin ve çok büyük bir koleksiyona sahip olsa bile, hiçbir kütüphane kendi

başına yeterli olamamakta ve kullanıcısının hızla çeşitlenen bilgi ihtiyacını

karşılamakta zorluklar yaşamaktadır. Bu nedenledir ki; kütüphaneler üzerinde

önemle durulan kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye taşıyabilmek için

kütüphanelerarası işbirliğine gitmek, özellikle de kütüphanelerarası materyal

ödünç alma/verme ve belge sağlama hizmetinde işbirliği yapmak zorundadırlar

(Atıl Yörü, 2008: 83).

Kütüphanelerarası işbirliğinin başarıya ulaşmasında ön koşul adanmışlık,

karşılıklı anlayış, uzlaşma ve sabırdır (Tonta, 1999: 509). Kütüphanelerarası

işbirliği çalışmaları çoğu zaman kütüphane olanakları ve hizmetleri açısından

nispeten daha iyi durumda olan kütüphanelerin olanakları ve kaynakları kısıtlı

olan kütüphanelere yardım etmeleri şeklinde anlaşılmaktadır. Oysa ki bu bakış

açısı son derece eksik ve yanlıştır. Kütüphanelerarası işbirliği, kütüphanelerin

çeşitli nedenlerle kendi başlarına yapamadıkları projeleri yapmak,

sağlayamadıkları kaynakları ortaklaşa satın almak ve ortak projeler yürütmek

amacıyla yapılır. İşbirliği çalışmalarının ortak yönü, ortaya çıkan hizmetten ya da

üründen işbirliği yapan kütüphanelerin ortaklaşa yararlanmalarıdır (Tonta, 1999:

494).

Kütüphanelerarası ödünç materyal alma-verme ve belge sağlama hizmeti,

kütüphanelerarası işbirliğinin en yaygın uygulama alanıdır. Bunun yanı sıra farklı

alanlarda kütüphanelerarası işbirliği çalışmaları yapılmaktadır. Bu alanlar: konu

başlıkları listeleri oluşturma ve toplu katalog hazırlama, ortak koleksiyon

oluşturma, geliştirme ve konsorsiyumlar, ortak proje geliştirme ve yürütme olarak

nitelenebilir (Atıl Yörü, 2008: 83).

Dünyada işbirliği alanında ilk adım 1545 yılında atılmıştır. Doğrudan doğruya

kütüphanelerarası işbirliği ile ilgili olmayan bu adım matbaanın icadından bir asır

sonra İsviçreli Conrad Gesner’in Bibliotheca Universalis adlı eseriyle başlamıştır.

Page 68: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

57

Eser zamanının dev koleksiyonlarından biridir ve yeryüzünde yayınlanmış

eserlerin tümünü kapsamayı amaç edinmiştir (Aybaş, 1967:5 ).

Klasik anlamda, “yerel dermede bulunmayan ve kullanıcı tarafından talep edilen

materyalin, belirli bir süre diğer kütüphanelerden ödünç alınıp, kullanımından

sonra iade edilmesi” olarak tanımlayabileceğimiz kütüphanelerarası ödünç verme

hizmeti, M.Ö. 200 yılında İskenderiye Kütüphanesi’nin Bergama Kütüphanesi’ne

ödünç materyal gönderilmesiyle başlamıştır (Toplu, 2009a: 85).

Kütüphanelerarası işbirliğinin ilk temelleri 1880’lerde atılmıştır. Amerikan

Kütüphaneciler Derneği (ALA: American Lİbrary Association) bu dönemde

raporlar yayınlamış ve komiteler oluşturmuştur. Amerikan Kongre Kütüphanesi

ilk kataloglama projelerini yine bu yıllarda başlatmıştır. Kütüphane işbirliğinin

İngiltere’deki ilk örnekleri arasında, 1930’da kütüphanelerarası ödünç verme ve

ortak katalog oluşturma amaçlı dokuz bölgesel kütüphane sistemi kurulması yer

almaktadır . 1960 ve 1970’li yıllar bu işbirliklerinin konsorsiyumlar biçiminde

gelişmeye başladığı dönemler olmuştur (Akyürek, 2003: 248).

Günümüzde elektronik yayıncılığın gelişmesiyle konsorsiyumlar oluşturmak

kütüphanelerarası işbirliğinin en yaygın türü olmuştur. Konsorsiyum kavramı

kelime kökeni itibariyle Latince’deki “consortium” veya “consortio”

kelimelerinden gelen bir birlik, katılım, ortak mülkiyet gibi manaları ifade eden

bir kavramdır (Şahin, 2011: 452).

Basılı kaynaklar için geçmişten beri yürütülen ve fakat çoğu zaman fiziksel

kaynağa sahip olan kütüphanelerin daha avantajlı durumda olduğu ortak derme

geliştirme çalışmaları, elektronik yayıncılığın gelişmeye başlamasıyla, elektronik

ortamda birden önem kazanmıştır. Zaman ve mekandan bağımsız olarak

elektronik kaynaklara erişilebilmesi kütüphaneleri elektronik derme geliştirme

Page 69: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

58

konusunda cesaretlendirmiş ve çeşitli kütüphaneler bir araya gelerek

konsorsiyumlar kurmaya başlamışlardır. Böylece kütüphanelerin hem yayıncılar

karşısında pazarlık güçleri artmaya başlamış hem de daha önce satın alamadıkları

elektronik kaynaklara ağlar aracılığıyla ortaklaşa erişim sağlama şansı doğmuştur

(Tonta, 1997b).

ABD’deki en eski kütüphane konsorsiyumu 1958 yılında, kütüphanelerarası

işbirliğini geliştirmek amacıyla 12 büyük üniversitenin bir araya gelerek,

elektronik bilgi kaynakları dermesi oluşturulması ve bu kaynakların ortaklaşa

satın alınması için oluşturdukları Kurumsal İşbirliği Komitesi’dir (Tonta, 1999:

503).

1995 yılında ABD’nin Georgia eyaletinde kurulan GALILEO (Georgia Library

Learning Online) adlı konsorsiyuma eyaletteki 34 kamu üniversitesi birimi, 33

teknik enstitü, 57 halk kütüphanesi, 37 özel üniversite ve kolej ile tüm ilk ve orta

okullar üye olmuştur. Bu konsorsiyum ile adı geçen tüm eğitim birimleri

MEDLINE, Current Contents, INSPEC, ERIC, Dissertation Abstracts, Ebsco

Master File, Encyclopedia Britannica ile Academic Press ve diğer yayınevlerinin

elektronik süreli yayınlarının da bulunduğu yüzlerce elektronik bilgi kaynağına

erişebilmişlerdir (Tonta, 1999: 504).

Süreli yayınların elektronik kopyalarına erişmek ve kütüphanelerdeki yer

sorununa çözüm bulmak amacıyla kurulan, kar amacı gütmeyen bir başka önemli

konsorsiyum JSTOR (Journal Storage)’dur (Tonta, 1999: 504).

Birleşik Krallıklarda ise, İngiltere, İskoçya, Galler Yükseköğretim Fon Konseyleri

ile Kuzey İrlanda Eğitim Başkanlığı tarafından desteklenen Ortak Bilgi Sistemleri

Komitesi (JISC: Joint Information Systems Committee) kurulmuştur. Amacı,

üniversiteler için yüksek kaliteli bir ağ alt yapısı kurmak ve yenilikçi, ekonomik

yönden daha etkin bilgi hizmetleri vermek olan JISC, 1999 yılında Ulusal

Page 70: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

59

Elektronik Site Lisans Girişimi (NESLI: National Electronic Site Licensing

Initiative) aracılığıyla akademik topluluğa elektronik süreli yayın hizmetleri

vermeye başlamıştır (Tonta, 1999: 505).

Dünyada kütüphanelerarası işbirliği çalışmalarının yansımaları bu şekildedir.

IV.4.1. bölümde kütüphanelerarası işbirliğinin ülkemizdeki yansımaları detaylı bir

şekilde verilmektedir.

IV. 4. 1. Türkiye’de Kütüphanelerarası İşbirliği ve Gelişimine Tarihsel Bakış

Ülkemizdeki kütüphanelerarası işbirliği çalışmalarının ilk örneklerinin toplu

katalog oluşturmada ortaya çıktığı görülmektedir. Toplu katalog oluşturma

girişimlerinin öncelikli amacı; her ne kadar kaynakların envanterini tutmak

şeklindeyse de, kişilerin ilgi duydukları eserleri bulmalarına yardımcı olmak da

amaçlar arasında yerini almıştır. Bu bağlamda ülkemizde kütüphanelerarası

işbirliğine zemin oluşturan çalışmalara 1800’lerin ortalarında başlandığı

görülmekte ve ilk toplu katalog çalışması 1850 – 1854 yılları arasında Ruscuklu

Osmanzade Ali Fethi Bey tarafından hazırlanan El – Asâr ül-aliyye fi hazâ’in

kütüb-il-Osmaniyye adı ile yayınlanan eserdir (Aybaş, 1978: 73). Devam eden

yıllardaki çalışmalar ise, Umumi Fihrist olarak bilinen, İstanbul’daki 24

kütüphanenin toplu kataloğunun bulunduğu İstanbul Kütüphaneleri Fihristi, 1874

yılında hazırlanan Konya Vilayeti Toplu Kataloğu, 1887 yılında hazırlanan Bursa

Kütüphaneleri Toplu Kataloğu ve 1917 yılında İstanbul Evkaf Nezareti

kütüphaneler müfettişi Hacı Muhtar Bey tarafından hazırlattırılan ve hazırlayanı

Ebülhayr Efendi olan, İstanbul vakıf kütüphanelerinin tümünde bulunan eserlerin

toplu kataloğunun bulunduğu Muhtar Bey’in Fihristi’dir (Aybaş, 1978: 75 – 79).

Cumhuriyet döneminde çeşitli toplu katalog oluşturma çabaları görülmektedir.

Milli Kütüphane’nin 1953 yılından başlayarak üzerinde çalışmalar yaptığı toplu

Page 71: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

60

katalog oluşturma çabaları, TÜBİTAK- TÜRDOK’un 1977 yılında hazırladığı

Ankara Süreli Yayınlar Toplu Kataloğu ve 1978 yılında başlatılan Türkiye

Yazmaları Toplu Kataloğu (TÜYATOK) bunlar arasında yer alır (Küçük, Al,

Alır, Soydal ve Ünal, 2004: 122).

Türkiye’de kütüphanelerarası ödünç verme ve belge sağlama hizmetlerinin

gelişimi irdelendiğinde, çalışmaların belirli kurumların öncülüğünde yürütüldüğü,

ulusal boyutta etkin bir altyapının oluşturulamadığı görülmektedir. Belge sağlama

hizmetlerinin gelişiminde, hatta bu konuda bir bilincin oluşmasında, TÜBİTAK’a

bağlı Türkiye Bilimsel ve Teknik Dokümantasyon Merkezi Müdürlüğü’nün

(TÜRDOK) önemli işlevi vardır. 31 Ocak 1966 yılında kurulan TÜRDOK’un

görevleri arasında: yurt içi, yurt dışı üniversite, araştırma enstitüleri, kütüphane,

dokümantasyon merkezleri ve benzeri kuruluşlarla ilişkiler kurup bilimsel ve

teknik konulardaki her türlü yayın ve dokümanları toplamak; araştırıcı uzman ve

bilim adamlarının çalışmaları için yararlı olacak süreli yayın, rapor, tez,

monografi vb. yayın ve dokümanları sürekli izlemek ve gereğinde istenen

yayınların fotokopilerini sağlamak; bilimsel ve teknik konularda yapılmış

araştırma ve çalışmaları kapsayan, gereğinde özetlerini de içine alan bibliyografya

listeleri veya kitapçıklar yayınlamak bulunmaktadır (Toplu, 2009a: 97).

Devam eden yıllarda YÖK Dokümantasyon ve Uluslararası Bilgi Tarama Merkezi

kurulmuştur. 26 Aralık 1984 yılında hizmet vermeye başlayan YÖK

Dokümantasyon ve Uluslarası Bilgi Tarama Merkezi’nin amacı; Türkiye’deki

üniversitelerin öğretim elemanlarına, gereksinim duyan bütün kamu ve özel

kurum araştırmacılarına yönelik bilgi gereksinimlerinin karşılanması için hizmet

vermek olarak belirlenmiştir (Toplu, 2009a: 99).

YÖK Dokümantasyon ve Uluslararası Bilgi Tarama Merkezi öncülüğünde

gerçekleştirilen çalışmalar ve altı ayda bir düzenli olarak yapılan toplantılar,

yalnızca üniversite kütüphanelerinde çalışan kütüphanecilerin mesleki tecrübe,

bilgi ve görgülerini paylaşmalarına olanak yaratmakla ve özellikle de Anadolu

Üniversitelerinin gelişimine önemli katkılarda bulunmakla kalmamış aynı

Page 72: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

61

zamanda günümüzde de üniversite kütüphanelerinde hâlâ kullanılan

kütüphanelerarası ödünç verme formlarının oluşturulmasını sağlamıştır ( Küçük,

Al, Alır, Soydal, Ünal; 2004: 123). 1996 yılında Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi

Merkezi (ULAKBİM) nin kuruluşu ile, YÖK Dokümantasyon Merkezi tarafından

yürütülen bilgi hizmetleri (Tez birimi hariç) ULAKBİM’e devredilmiştir

(ULAKBİM).

1996 yılında TÜBİTAK’a bağlı bir enstitü olarak kurulan ULAKBİM;

ülkemizdeki tüm akademik kurumları birbirine ve küresel araştırma ağlarına

bağlayan Ulusal Akademik Ağ alt yapısını işletmekte ve bu ağ üzerinden yeni ağ

servisleri sunarak bir yandan ağ için araştırma geliştirme yapmakta, diğer yandan

araştırmacıların ağı AR-GE yapmak için kullanmalarını sağlamaktır. Ayrıca,

ülkemizdeki en zengin bilimsel basılı ve elektronik bilgi kaynaklarına sahip olan

Cahit Arf Bilgi Merkezi aracılığıyla ülke çapında yaygın bilgi ve belge erişim

hizmetleri sunmaktadır (ULAKBİM).

ULAKBİM, Türkiye genelinde kullanıcıların akademik bilgi ihtiyaçlarının

karşılanması amacıyla ülkemizdeki bilgi merkezlerinin kaynak paylaşımında

işbirliği yapmalarını amaçlamaktadır. Bu kapsamda ULAKBİM tarafından OBES

ve TO-KAT ve projeleri başlatılmıştır.

OBES (Ortak Belge Sağlama Projesi), 1999 yılında başlatılmıştır. OBES

sisteminde, sisteme dahil olan ve kaynak kütüphane olarak ifade edilen

kütüphaneler (ULAKBİM, Hacettepe ve Gazi Üniversiteleri) kaynak

paylaşımında işbirliği yaparak, süreli yayın koleksiyonlarını diğer kaynak

kütüphane kullanıcılarının hizmetine sunmaktadır. Sistemin ulusal çapta belge

sağlama hizmetleri ise ULAKBİM tarafından gerçekleştirilmektedir. Bunun için,

ULAKBİM’de oluşturulan ve kaynak kütüphanelerin süreli yayın bilgilerinin yer

aldığı “Süreli Yayınlar Toplu Kataloğu” kullanılarak, kaynak kütüphaneler

arasında makale (belge) sağlama işlemleri yürütülmektedir. 2010 yılında Başkent

ve Ondokuz Mayıs Üniversiteleri Kütüphaneleri de OBES kapsamına dahil

edilmiştir (OBES).

Page 73: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

62

2008 yılında, Ankara Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi

Kütüphaneleri, YÖK Ulusal Tez Merkezi ve ULAKBİM’in katılımıyla kurulan

TO-KAT (Toplu Katalog)’ın ilk hedefi ülkemizdeki tüm kütüphanelerin

koleksiyon bilgilerini içeren ULUSAL Toplu Katalog’un oluşturulması ve

kütüphane hizmetlerinin vatandaş/araştırmacı odaklı kullanımının

yaygınlaştırılması olarak belirlenmiştir (TO-KAT).

1999 yılında ülkemiz açısından çok önemli bir konsorsiyum çalışması

başlatılmıştır. Dört üniversite kütüphanesinin EBSCO’nun hazırladığı bir

sözleşmeyi imzalamasıyla başlatılan bu çalışma, 2000 yılında ULAKBİM ile

birlikte yedi üniversite kütüphanesini kapsamına almış ve Anadolu Üniversite

Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS) adını alarak resmiyet kazanmıştır

(Karasözen ve Lindley, 2004).

Amacı, üniversite ve araştırma kütüphanelerinin en uygun fiyatla, en fazla e-bilgi

kaynağına erişimlerini sağlamak, ölçek ekonomisi çerçevesinde bu ürünlere

yapılan yatırımı paylaşmak, Türkiye’deki akademisyen ve öğrencilerin küresel

bilgi ağına en üst düzeyde erişimlerini gerçekleştirerek, eğitim ve araştırmaya

kütüphanelerin desteğini arttırmak için ortak çalışmalar yürütmek olan ANKOS;

12 üye kurumun üç veritabanına ortak aboneliğiyle çalışmalarına başlamıştır.

ANKOS bugün 60 dan fazla yayıncının 83 ayrı veritabanıyla 1.628 anlaşması

bulunan; 155 üniversite ve araştırma kurumunun üye olduğu, 50’ye yakın çalışanı

ile uluslararası alanda da yerini almış bir konsorsiyum, mesleki bir birlik, büyük

bir gönüllü topluluğudur (ANKOS).

Türkiye’de ANKOS’un oluşum süreci ile hemen hemen aynı dönemlerde, ÜNAK

– OCLC konsorsiyumunun da başlatıldığı görülmektedir. Her ne kadar Üniversite

ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK), Online Computer Library Center

(OCLC)’yi ilk kez 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde yaptığı bir seminerle

tanıtmışsa da, o dönemde, Türkiye’nin ağ yapısı bu hizmetlerin elektronik olarak

yürütülmesine olanak vermediğinden, konsorsiyum oluşumu

Page 74: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

63

gerçekleştirilememiştir. 2000 yılında İstanbul’da Koç Üniversitesi’nin ev

sahipliğinde düzenlenen ve öğretim elemanları, kütüphane yöneticileri ve

kütüphanecilerden oluşan, büyük bir katılımcı grubu tarafından ilgiyle izlenen iki

seminer sonucu, ÜNAK, OCLC veritabanları aboneliği için Türkiye temsilcisi

olarak seçilmiştir (Günden, 2001: 110 - 111).

ÜNAK – OCLC Konsorsiyumu üç farklı ürün grubu için yürütülmektedir. Bunlar;

3’ü tam metin, 10 tanesi bibliyografik olmak üzere 13 veritabanı içeren, web

tabanlı çevrimiçi danışma hizmeti sağlayan ve önemli bibliyografik ve tam metin

veritabanları ile danışma kaynaklarını aynı arayüzle tarama olanağı sağlayan First

Search; 400’den fazla yayınevinin 160.000’den fazla e-kitap dermesini kapsayan

NET Library ve bilgi kaynaklarının MARC kayıtlarının paylaşımına dayanan

World Cat’tir. ÜNAK – OCLC konsorsiyumunda günümüz itibariyle First Search

konsorsiyumunda 20, Net Library’de 5, World Cat’te ise 23 üye yer almaktadır

(ÜNAK – OCLC).

Ülkemizde en son başlatılan konsorsiyumlardan biri de TÜBİTAK-EKUAL

(Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı)’dir. ULAKBİM, temel misyonu

gereği, ülkemizdeki akademik bilgi üretimini etkinleştirmek, bilgi hizmetlerini

ulusal ölçekte yaygınlaştırmak ve bilimsel bilgiye erişimde araştırmacılar arasında

fırsat eşitliği yaratmak amacıyla, TÜBİTAK Bilim Kurulu'nun 2005 yılındaki

kararı doğrultusunda, 2006 yılında Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik

Lisansı kapsamında abonelik çalışmalarını başlatmıştır. Buna göre Devlet, Vakıf,

KKTC Üniversiteleri, Harp Okulları ve Akademisi ile Polis Akademisi hizmet

kapsamında yer almaktadır. Temel amaçları; bütçe kaynakları eşit olmayan

araştırma kurumları arasında bilimsel bilgiye erişimde fırsat eşitliği yaratmak, veri

tabanlarının yerinde kullanımıyla araştırmacılara zaman tasarrufu sağlamak, ülke

çapında araştırma faaliyetlerinin etkinliğini artırmak, ülke kaynaklarının

kullanımında tasarruf sağlamak, ulusal ve uluslararası bilimsel yayın üretimini

artırmak, bilimsel çalışmalar ışığında ülkemizin rekabet gücünü artırmak olan

EKUAL’in, 102 Devlet üniversitesi, 52 Vakıf Üniversitesi, 5 KKTC Üniversitesi,

Page 75: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

64

6 Askeri Kurum ve 65 Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile TÜBİTAK ve bağlı

enstitüleri olmak üzere toplam 331 kurumsal üyesi bulunmaktadır. 17 veritabanı

TÜBİTAK ULAKBİM EKUAL kapsamında üye kullanımına açıktır.15.000.den

fazla tam metin akademik süreli yayına, 70.000.000.dan fazla bibliyografik kayda,

990.000.den fazla uluslararası bildiriye ve yaklaşık 2000 standarda ülke genelinde

erişim sağlanmıştır. 2011 yılı itibariyle TÜBİTAK ULAKBİM EKUAL Projesi

kapsamında yaklaşık 1.389.393 araştırmacı, uluslararası akademik içerikli

veritabanlarını kullanmaktadır (EKUAL).

Sonuç olarak Türkiye’de özellikle üniversite kütüphaneleri elektronik yayıncılık

ve süreli yayınlara elektronik erişimdeki gelişmelerden etkilenmişlerdir.

Page 76: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

65

V. BÖLÜM

ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİ

V. 1. Tanım

Bundan önceki bölümlerde genel başlıklar altında Sosyal Bilimler, Süreli

Yayınlar, Süreli Yayınların Seçim ve Değerlendirme Ölçütleri, Elektronik

Yayıncılık konuları incelenmiştir. Çalışmamızın V. bölümde üniversiteler,

üniversite kütüphaneleri, üniversite kütüphanelerinin tarihsel gelişimi, üniversite

kütüphanelerindeki sosyal bilimler süreli yayınlar dermesi ve Türk üniversite

kütüphaneleri ve tarihsel gelişimlerine değinilmiştir. Üniversite

kütüphanelerimizde sosyal bilimler alanındaki süreli yayın dermeleri konusuna da

yer verilmiştir.

Üniversite kütüphanelerine değinmeden önce “üniversite” kavramına yer

vermekte yarar vardır; bir tanıma göre, “Üniversite, bilimsel özerkliğe ve kamu

tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın

yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim

kurumudur” (Güncel Türkçe Sözlük).

Eflatun ve Aristo’nun hiçbir politik ve dini baskı unsuru olmadan öğrencileri ile

felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek, günümüze kadar evrensel

ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak kurulan “universitas”

üniversite adını almıştır. Üniversiteler, felsefi tartışma ortamında akıl sürecini

duygusal sürecin önüne alarak, kişilerin olayları görerek ve tartışarak farkına

varılabilirliğini sağlayan ortamlardır. Üniversiteler, adı üstünde evrensel kurumlar

Page 77: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

66

olup geçmişten günümüze otoriteden bağımsız olarak bilgi üretmek ve yaymak

konusunda çetin bir mücadeleden geçerek ve halen de bunun içinde olarak

bugünlere kadar gelmişlerdir (Ortaş, 2004: 11).

Üniversiteler bir ülkenin bilimsel gelişme düzeyini artıran ve ARGE alanında

çalışmalar yapan kuruluşlardan biridir. Bilim insanları ve öğrencilerin doğruyu

arama görevi bağlantısında oluşturdukları bir topluluk olan üniversiteler,

araştırma yoluyla yaşamı anlamaya çalışır ve yüksek kültürü her kuşağa aktararak,

toplumların gelişiminde büyük görev ve sorumluluklar üstlenir. Üniversitelerde en

önemli gelişme, profesyonel eğitimde, lisansüstü eğitimde, bilimsel çalışmalarda

ve üniversitelerin toplumla olan ilişkilerinde meydana gelmiştir. Üniversitelerin

işlevleri bilginin toplanması, eğitim-öğretim, araştırma, bilimsel çalışmalar, yayın,

bilginin yorumu ve yayma faaliyetleridir (Toplu, 1992: 22).

Üniversitelerin amaçlarını, ülkenin teknik ve bilimsel bilgi düzeyini geliştirmek,

toplumun gereksinim duyduğu alanlarda yüksek düzeyde kalifiye eleman

yetiştirmek, öğrencilerin entelektüel gücünü ve kültürünü artırarak onların özgür

düşünceli, araştırıcı ve yaratıcı niteliklere sahip kişiler olarak yetişmesini

sağlamak ve nihayet hizmetinde bulunduğu toplumun ortak kültür standardını

yükseltmek şeklinde sıralamak mümkündür (Çakın, 1983: 61).

Üniversitelerdeki bilimsel çalışmaların, onun bir başka işlevi olan eğitim üzerine

de büyük etkisi vardır. Güçlü bir araştırma potansiyeline sahip olan, dünyadaki

bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından izleyen üniversitelerin bu gelişmeleri

eğitim-öğretim programlarına yansıtmaları, daha nitelikli bireylerin yetişmelerini

sağlamaktadır. Bu da, bu tür üniversitelerden mezun kişilerin, çalıştıkları kurum

ve kuruluşların daha verimli ve daha üretken bir yapıya kavuşmasını sağladığı

gibi, geleceğe yönelik planları da daha gerçekçi olmaktadır. Üniversiteyle, onun

bağlı bulunduğu toplum, birbirinden ayrılamaz, birbirleri için var olan iki olgudur.

Page 78: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

67

Üniversitenin yetersizliği toplumun gelişimini olumsuz yönde etkiler. Aynı

zamanda çağdaş gelişim sürecini tamamlayamamış ülkelerde de sağlıklı bir

üniversite yapısı geliştirilemez. Bu yüzden üniversiteler, önce kendi

toplumlarıyla, sonra da tüm dünya ile bütünleşebildikleri ölçüde gelişmelerini ve

işlevlerini sürdürebilirler. Çünkü üniversiteler, toplumlarını ve dünyayı daha

ileriye götürmek için oluşturulmuş kurumlardır (Toplu, 1992: 23).

Üniversiteler genellikle ülkelerin ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişimi ile

ilgili hedeflerine ulaşabilmeleri için gerekli olan insan gücünü yetiştiren kurumlar

olarak kabul edilmektedir. Belirlenen amaçlar doğrultusunda üniversitelerin

üstlendikleri işlevleri gereğince yerine getirebilmeleri ise, güçlü kütüphanelerinin

bulunmasına bağlıdır. Üniversite kütüphaneleri, içinde bulundukları üniversitede

öğretim üyelerinin, öğrencilerin, bilim insanlarının ve araştırmacıların bilgi

gereksinimlerini karşılamakla yükümlü kuruluşlardır (Atılgan, Subaşıoğlu ve

Gürdal, 2004: 36). Araştırma kütüphaneleri içinde yer alan üniversite

kütüphaneleri, her üniversitenin amaçları, eğitim-öğretim yaptığı konulara bağlı

olarak, derinlemesine, yerli yabancı kaynakları toplayan, düzenleyen, öğretim

elemanları ile öğrencilerin yararlanmasına sunan kurumlardır. Hizmetini kendi

üniversitesi ile sınırlı tutabilir. Üniversite dışından gelecek isteklere açılması

değişik koşulları içerebilir (Keseroğlu, 2004: 16).

Öğrencilerinin mesleki, entelektüel ve estetik şekillenmelerine ortam sağlamasının

yanı sıra, insanın ve doğanın çözülmemiş sorunlarına ışık tutan ve bilimin

sınırlarını zorlayıcı çalışmalar yapan eğitim-öğretim ve araştırma kuruluşları

şeklinde tanımlayabileceğimiz üniversiteler ile üniversitelerin kalbi olarak

adlandırılan üniversite kütüphaneleri arasındaki ilişkiye bakılacak olursa; söz

konusu ilişkinin özünde birinin bilgiye, dolayısıyla bilgi kaynaklarına olan

bağımlılığı, diğerinin ise bilginin sağlandığı, düzenlendiği ve kullanıma

sunulduğu yer olması yatmaktadır. Üniversitelerin, üniversite kütüphaneleri

olmaksızın eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde

yürütebilmelerini beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz (Al, 2002: 3).

Page 79: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

68

Üniversitelerin anılan amaçlar doğrultusunda üstlendikleri işlevleri; etkin ve

verimli bir biçimde yerine getirebilmeleri ancak bünyelerinde güçlü kütüphane

sistemlerini bulundurmakla mümkündür. Önceleri üniversitenin "kalbi" olarak

nitelendirilen kütüphaneler, günümüz bilgi toplumunda üniversitenin düşünsel

işlevlerini yerine getiren önemli bir organı, bir başka deyişle "beyni" konumuna

ulaşmıştır (Kurulgan ve Temizel, 2007: 460).

Eğitim, araştırma ve yayın etkinliklerini desteklemek yaşayan dahileri

desteklemek anlamına gelmektedir; kütüphane, müze ve arşiv gibi örgütler

tarafından bilgiyi saklamak ya da arşivlemek için gösterilen çabalar ise hayatta

olmayan dahilerin katkılarını korumayı amaçlamaktır. Bilimsel iletişim sürecinde

bu iki itici gücün, yani yaşayan dahilerin desteklenmesi ve ölmüş olanların

yapıtlarının korunmasının, birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu söylenmektedir. Bir

başka deyişle, geçmiş kuşaklardan kalan yapıtlar şimdiki ve gelecekteki

çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda üniversite kütüphanelerini

günümüzün bilim insanlarını bilimsel faaliyetlerini destekleyerek geçmişteki

bilimsel yapıtları günümüze, günümüzdeki yapıtları ise geleceğe aktarmasındaki

rolüyle çağlar arasındaki bilimsel ve kültürel bir köprü olarak nitelendirebiliriz

(Tonta, 2000: 90).

Bütün bunlardan sonra üniversite kütüphanelerini, üniversitenin öğretim

müfredatına uygun olarak, üniversitenin bilimsel ve entelektüel gelişimini

destekleyecek nitelikte, çeşitli basılı, görsel-işitsel ve diğer materyali de

barındırabileceği bir dermeyle ve bu dermeyi araştırmacıların enformasyon

isteklerini karşılamak üzere barındırıp hizmete sunmayı amaç edinerek, sürekli

olarak gelişmeyi ve bilimin ilerlemesine katkıda bulunmayı genel politikası olarak

belirlemiş bilgi merkezleri olarak tanımlayabiliriz.

Page 80: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

69

V. 2. Tarihsel Gelişim

Üniversite kütüphaneleri, Eski Çağda yüksek okul kütüphaneleri olarak

nitelenebilecek kütüphanelerdir. İlk şekilleri Romalılarda ve Yunanlılarda

görülmektedir. Roma İmparatorluğu Devrinde yaygın şekilde hitabet (retorik)

okulları gelişmiştir. Bu okulların kütüphaneleri de vardır. Ayrıca Roma’da,

Suriye’de hukuk okullarına bağlı kütüphaneler bulunmaktaydı. Eski Çağdaki bu

okulları, günümüzdeki yüksek okul ve üniversitelere, bu okulların kütüphanelerini

ise günümüzdeki yüksekokul ve üniversitelerin kütüphanelerine benzetmek

mümkündür. 11. yüzyıldan itibaren Avrupa’da manastır kütüphanelerinin yanı sıra

başka kütüphanelerin de kurulduğu görülmektedir. Bunlar, üniversitelerin

çekirdeğini oluşturan katedral okullarının kütüphaneleridir. 12. yüzyılda kurulan

ilk üniversitelerde de kütüphaneler oluşturulmuştur. Batının ilk üniversitesi yine

bu yüzyılda Bologna’da kurulmuştur. O yıllardaki üniversite kütüphanelerinin

dermelerinin büyük bir kısmı dini eserlerden çok, bilimsel nitelikteki eserlerden

oluşmaya başlamıştır. Örneğin, Paris Üniversitesi, çok ünlü ve çok büyük bir

dermeye sahipti. 13. yüzyılda öğretim üyeleri ve öğrenciler için ayrı ayrı

üniversite kütüphaneleri kurulmuştur. Bunların ilki 1250’de Paris’te Sorbon

Kolejinde kurulmuş olan kütüphanedir. Üniversite kütüphaneleri bugün olduğu

gibi çeşitli konularda kitaplar içermezdi. Belli bir konu alanına yönelik kitapları

toplardı. Genel bir üniversite eğitimi verme amacına yönelik ilk üniversite

1320’de İngiltere’de kurulmuş olan Oxford’dur. Rönesans ve arkasından gelen

Reform hareketleriyle birlikte Avrupa Üniversitelerinde büyük değişiklikler

olmuştur. Dinde yenileşme hareketleri ile birlikte, manastır tipi kütüphaneler

yavaş yavaş ortadan kalkmıştır. Çağdaş kütüphanelerin ilk örnekleri Rönesans’la

birlikte kurulmuştur. 1445’te matbaanın icadıyla o zamana kadar yazılmış olan

çok sayıda eser basılmıştır. Matbaanın icadıyla bilgi alışverişi hızlanmış, kitaplar

ucuzlamış ve çoğalmaya başlamıştır. Üniversite kütüphanelerinin dermeleri de

artmıştır. 18. yüzyılda, pek çok kütüphane, dermeleri ve yönetimleri ile

kütüphaneden çok müzeye benzemekteydi. Bu yüzyıl içinde, kullanılan, günlük

hayattaki uygulamalar için başvurulan kütüphane düşüncesi belirginleşmiş ve ilk

Page 81: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

70

örneği Göttingen Üniversitesi Kütüphanesi olmuştur. Dünyanın ilk modern

üniversitesi olarak bilinen Göttingen Üniversitesinin kütüphaneyi değil, bu

kütüphanenin üniversiteyi yarattığı söylenir. 18. yüzyıl, kütüphanenin araştırmalar

için kullanılması gerektiği düşüncesinin ortaya çıktığı yüzyıl olması bakımından

önemlidir. 19. yüzyıl, üniversiteler tarihinde önemli bir yüzyıldır. Bu yüzyılda

yeni üniversiteler kurulmuş, eski üniversiteler canlandırılmış ve tüm dünyada

yaygınlaşmaya başlamıştır. 19. yüzyılda bilimsel çalışmaların yapıldığı yer,

özellikle üniversiteler olmuştur. Araştırmalar için kütüphane kullanımı kaçınılmaz

hale gelmiştir. 20. yüzyıl, bilimsel ve teknik gelişmelerin arttığı, uzmanlık

alanlarının çoğaldığı, araştırmaların yoğunlaştığı bir yüzyıl olmuştur. Bu durum

üniversiteleri yeniden yapılanmaya zorlamış; kütüphane ve laboratuvarların,

üniversitelerin ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmesini sağlamıştır.

Kütüphaneler olmadan üniversitelerin gerçek işlevlerini, özellikle araştırma

işlevlerini yerine getiremeyecekleri onaylanmıştır (Atılgan, Subaşıoğlu ve Gürdal,

2004: 36-37).

V. 3. Üniversite Kütüphanelerinde Sosyal Bilimler Alanındaki Süreli Yayın

Dermelerinin Yeri ve Önemi

Daha önce belirtildiği gibi, süreli yayınlar dermesi bütün üniversite

kütüphanelerinde sürekli gelişen, en karmaşık derme türü olmasıyla önemli bir yer

tutmaktadır. Bu durum üniversite kütüphaneleri için diğer kütüphane türlerine

göre çok daha farklı bir önem taşımaktadır. Çünkü üniversiteler akademik

kuruluşlardır, geçmişteki bilimsel buluşları ve kültür birikimini bugünün ve

geleceğin bilim insanlarına aktarmayı hedeflerler. Bu hedefleriyle üniversiteler

kültürel bir köprü vazifesi görür. Geçmişteki bilgi mirasını bugüne, hatta geleceğe

aktarabilmek, özellikle günümüzün bilimsel birikimini gelecek kuşaklara

aktarabilmek ancak gerçek bir kütüphanenin varlığıyla mümkün olabilir. Değerli

bir kütüphane dermesi oluşturabilmek ise bir hayli zordur ve büyük bir emeğin

ürünüdür. Kitaplar kalıcı bilgilerin bulunduğu bilgi kaynaklarıdır. Bilimsel

Page 82: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

71

dönüşümün ve hareketliliğin yaşandığı asıl bilgi kaynakları türü süreli yayınlardır.

Bu bütün bilim alanları için geçerlidir. Tıp, fen ve uygulamalı bilimler

alanlarındaki süreli yayınlar, sosyal bilimlerdekine oranla daha fazladırlar ve daha

vazgeçilmez kaynaklar olarak görünürler. Ancak bir üniversite kütüphanesinde

süreli yayın dermesi oluşturulurken her bilim dalı için aynı titizlik uygulanır; bu,

sosyal bilimler süreli yayın dermesi için de geçerlidir. Sosyal bilimler süreli

yayınlar dermesi bilgilerin kitaba aktarılmadan önceki evrimini barındırır ve bu

bağlamda çok önemlidir. Güncel bilgiye erişimde ise her bilim dalında olduğu

gibi sosyal bilimlerde de süreli yayınlar vazgeçilmez bilgi kaynakları arasında

yerini alırlar.

Süreli yayınların kütüphane için önemi teknolojinin gelişmesiyle daha da

artmıştır. Şöyle ki, basılı süreli yayıncılıkla birlikte elektronik süreli yayıncılık

kavramı da gelişmiştir. Elektronik süreli yayıncılık ise, fen, tıp ve uygulamalı

bilimlere oranla durağan ilerleyen sosyal bilimler süreli yayıncılığına ciddi bir

ivme kazandırmıştır. Artık sosyal bilim çalışmalarında da süreli yayınlar, kitaplar

kadar yararlanılan kaynaklar haline gelmiştir. Bilimsel gelişmelerin takibi süreli

yayınlarla çok daha kolay ve çabuk gerçekleşmektedir. Elektronik süreli

yayıncılıkla birlikte süreli yayınların dijital ortamda bibliyografik kimliklerinin

yanı sıra özlerine, hatta tam metinlerine de erişilebilmektedir. Bu durum süreli

yayınların kullanımını kolaylaştırmış ve artırmıştır. Elektronik süreli yayıncılıkla

birlikte bu süreli yayınları dizinleyen veritabanları ortaya çıkmış ve bu

veritabanları kütüphanelerin fen, tıp ve uygulamalı bilimler ve sosyal bilimler

süreli yayın dermesini oluşturmada vazgeçilmez kaynaklar olmayı başarmışlardır.

Page 83: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

72

V. 4. Türk Üniversite Kütüphaneleri

Daha önceki bölümlerde üniversite ve üniversite kütüphaneleri kavramı ve

beraberinde üniversite kütüphanelerinin tarihsel gelişimine değinmiştik. Bu

bölümde ise Türk üniversitelerine ve Türklerde üniversite kütüphanesi kavramının

tarihsel gelişimine değinmek yerinde ve faydalı olacaktır.

V. 4. 1. Tarihsel Gelişim

Türkiye’de üniversite kütüphanesi kavramının tarihsel gelişimine bakarsak

üniversite kütüphanelerinin üniversitenin öğretim programını destekleyecek

nitelikte olduklarını görürüz. Batıdaki üniversite kütüphanelerinin tarihsel

gelişimleriyle kıyasladığımızda tarihimizdeki üniversite kütüphanesi kavramının

daha az gelişmiş olduğunu görebiliriz. Bunun nedeni olarak da matbaanın

ülkemize geç gelmiş olmasını en büyük gerekçe olarak sayabiliriz. Bir üniversite

kütüphanesinin gelişimini üniversitede uygulanan müfredat programının yanı sıra

ancak güçlü bir derme destekleyebilir.

Türkiye’de üniversitelerin gelişmelerini incelediğimizde beş tarihsel dönemle

karşılaşırız. Bunlar; Selçuklu Medreseleri, Osmanlı Medreseleri, Enderun Okulu,

Yüksekokullar ve Darülfünun’dur (Ataünal, 1998:3).

Medrese kelime anlamı itibariyle ders okutulan yer anlamına gelmektedir.

Selçuklu Medreseleri ve Osmanlı Medreseleri kütüphaneleri dersleri desteklemek

amacıyla kurulmuşlardır ve Türklerde ilk üniversite kütüphanesi kavramına örnek

olabilecek niteliktedir. Osmanlı Devleti’nde bilinen ilk medrese kütüphanesi,

Bursa’da Yıldırım Bayezit döneminde yaptırılan İnebey Medresesi bünyesinde

kurulan ve ayrı bir oda halinde kullanılan kütüphanedir (Atılgan, 2008: 452).

Page 84: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

73

Enderun Okulu, medreselerin yanında yönetici ve devlet adamı yetiştirmek

amacıyla, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında farklı yapıda bir eğitim

kurumu olarak kurulmuştur. Bu okulda, medreselerde okutulan derslerden başka,

beden eğitimi, Türk örf ve adetleri, nezaket kuralları, askeri sporlar gibi derslere

özel bir önem verilmiş; öğrencilere müzik, resim, yabancı dil ve matematik

öğretilmiştir. Okulun amacı, Türk toplumunda ileride görev alacak yönetici ve

devlet adamları yetiştirmektir (Ataünal, 1998: 6). Enderun okulunun da ders

programını destekleyecek nitelikte bir kütüphanesi bulunmaktadır.

Yüksekokullar ise Osmanlı Devleti’nde ıslahat hareketlerinin başlamasıyla

kurulan okullardır. Askeri ve sivil okullar olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Askeri yüksekokullar; Mühendishane-i Bahri-i Hümayun, Mühendishane-i Berr-i

Hümayun, Tophane-i Amire ve Cerrahhane-i Mamure, Mekteb-i Fünun-u

Harbiye, Mızıka-i Hümayun Mektebi’dir. Sivil olanlar ise; Mekteb-i Mülkiye,

Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye, Mekteb-i Hukuk-u Şahane, Mülkiye Baytar Mektebi,

Orman Mekteb-i Alisi, Dişçi Mektebi, Kadastro Mekteb-i Alisi, Robert Koleji’dir

(Ataünal, 1998: 7). Bu okullar farklı bilim dallarında eğitim vermek amacıyla

alanlarında kurulmuş ilk okullardır ve üniversite kavramına karşılık

gelmektedirler. Bütün bu okullarda da kütüphaneler dersleri destekleyecek

niteliktedirler. 1842 yılında İstanbul’a gelen bir İngiliz seyyah anılarında

Mühendishane-i Bahri-i Hümayun’un kütüphanesine değinmekte ve kütüphanede,

matematik, cebir, geometri, astronomiye ait eserlerin bulunduğunu anlatmaktadır

(Atılgan, 2008: 453).

En son olarak bugünkü üniversite kavramını karşılayacak Darülfünün

kurulmuştur. Avrupa’nın bilimle ve bilimdeki gelişmelerle ilgilendiğini gören

Tanzimatın ileri gelenleri, üniversite düzeyinde bir öğretim kurumu açmayı

düşünmüşlerdir. 1844’te özel bir komisyonun incelemeleri doğrultusunda Batıdaki

anlamına en yakın bir biçimde yükseköğretim kurumu kurulması amaçlanmıştır.

1863’te Darülfünün kurulmuştur (Ataünal, 1998: 9). Cumhuriyetin ilanına kadar

birkaç kez açılıp kapatılan Darülfünün’da 1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye

Nizamnamesi’nin (Genel Eğitim Tüzüğü) 119. Maddesi uyarınca bir kütüphane

Page 85: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

74

kurulmuştur. Kütüphanenin amacı yine aynı tüzüğün 123. Maddesinde,

Darülfünun muallimleri ve öğrencileri için her gün ve halk için de belirli günlerde

açık bulunacağı belirlenmiştir (Mahmud, 2002: 424).

1908’de Darülfünün, 1. Ulumu Şer’iye, 2. Ulumu Hukukiye, 3. Ulumu Tıbbiye, 4.

Fünun, 5. Ulumu Edebiye olarak yeniden düzenlenmiş, 1912’de adı “İstanbul

Darülfünunu” olmuş, şubelerinin her biri fakülte adını almıştır. İstanbul

Darülfünunu 1933’te kapatılmış yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur

(Ataünal, 1998: 13-14). İstanbul Üniversitesi içinde büyük kütüphaneler

kurulmuş, 1946 yılında üniversiteler yasası çıkarılmıştır ( Ersoy, 1966: 25).

1946 yılında Ankara Üniversitesi kurulmuştur. İstanbul Üniversitesi gibi dağınık

yerleşimli olan Ankara Üniversitesi Cumhuriyetin ilk üniversitesidir. Bu

üniversitelerde Alman eğitim modeli benimsenmiştir. Her fakültenin, hatta her

bölümün kendine özgü kütüphanesi bulunmaktadır. İlerleyen yıllarda ise Ankara

ve İstanbul Üniversitelerinde bir merkez kütüphanenin olmayışı eleştiri konusu

olmuştur. 1956 yılında kurulan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ)

kütüphanesi merkezi sistem ile bilgi hizmetlerinin verildiği ilk kütüphane

olmuştur. Çağdaş batı üniversite kütüphanelerinin ülkemizdeki ilk örneğidir

(Çakın, 1998: 41). Bu üniversite Amerikan eğitim sistemini benimsemiş ve

kütüphane sistemi de buna göre kurulmuştur.

1980 yılına gelindiğinde üniversite kütüphaneleri, kısıtlı bütçeleri nedeniyle

büyük bir hızla artan yayınları kullanıcılarına yeterince hizmete sunamamıştır.

1981’de çıkarılan 2547 sayılı “Yüksek Öğretim Kanunu” ile yeniden bir

yapılanma sürecine giren üniversitelerimiz tek bir çatı altında toplanmıştır. Bu

kanun ile üniversitelerimizin yönetim ve örgütlenmesinde öngörülen merkeziyetçi

yapı ile var olan kaynakların etkin bir şekilde kullanımı amaçlamış ve bunu

gerçekleştirmek üzere üniversite kütüphaneleri Kütüphane ve Dokümantasyon

Daire Başkanlıkları olarak örgütlenmiştir. Bu karar ile kütüphanelerin merkezi bir

kayıt ve yönetim altında toplanması, bir üniversitedeki kitap ve süreli yayınların

satın alma ve abone işlemlerinin tek elden yürütülmesi için ortam sağlamıştır.

Page 86: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

75

1983 yılında, üniversitelerimizdeki kütüphane hizmetlerinin geliştirilmesi ve

yönetilmesi sorumluluğu ise, yeni oluşturulan “Kütüphane ve Dokümantasyon

Dairesi Başkanlığı” makamına verilmiştir (Atılgan, 2008: 456).

Günümüzde her üniversitenin bir kütüphanesi bulunmaktadır. Bu kütüphanelerin

bazılarının ise her üniversitenin bir kütüphanesi olma zorunluluğundan , yasal

açıdan doğduğu akıllara gelmektedir. Üniversite kütüphanelerimizin, teknik, bina

ve derme kapsamı gibi birçok bakımından yetersizlikleri bulunmaktadır. Bu

sorunlar üniversite kütüphanelerinin bütçe yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır.

Üniversite kütüphanelerimiz içinde uluslararası standartlarda derme, hizmet ve

kalite yönüyle ön plana çıkanlar da bulunmaktadır.

1950’li yıllarda sayısı üç olan üniversitelerimiz, 1960’lı yıllarda yediye

yükselmiştir. Bu tarihten 13 yıl sonra 1973’te üniversitelerimizin sayısı 12 ile

sınırlı iken, bu sayı 1978 yılında 19’a yükselmiştir. 1981 yılında kabul edilen

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile yapılan yeni düzenlemeler ve 1982

yılında yeni kurulan üniversitelerle, ülkemizdeki üniversite sayısı 27’ye çıkmıştır.

TBMM kararı ile sürekli özel ya da devlet üniversitesi kurularak bu sayı sürekli

artmaktadır (Atılgan, 2008: 457). Günümüz itibariyle 168 üniversite vardır.

Bunlardan 103'ü devlet üniversitesi, 65'i vakıf üniversitesidir. 7 tanesi de

vakıf meslek yüksekokuludur. Üniversiteler içindeki kütüphaneler ise, özellikle

eğer merkezi iseler Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlıklarına bağlı

olarak hizmet vermektedirler.

V.4. 2. Türkiye’deki Üniversite Kütüphanelerinde Sosyal Bilimler Alanındaki

Süreli Yayın Dermeleri

Türkiye’de üniversite kütüphaneleri, bağlı oldukları üniversitelerde sosyal ve

beşeri bilimler alanındaki fakülte ve bölümlerin kitap ve süreli yayın ihtiyaçlarını

karşılamak amacıyla, kuruluşlarından itibaren bu konulardaki kaynaklara

Page 87: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

76

dermelerinde yer vermişlerdir. Söz konusu alanlardaki süreli yayınlar üniversite

kütüphanelerimizin dermelerinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Süreli yayınların

bilim alanlarına göre kullanımı farklılık gösterebilir. Tıp, fen ve uygulamalı bilim

alanlarında süreli yayın kullanımı sosyal bilimlere oranla daha fazladır. Sosyal

bilimlerde ise bu oran daha az olsa dahi yadsınmayacak düzeydedir. Çünkü güncel

bilgiye olan ihtiyaç diğer bilim alanlarında olduğu gibi süreli yayınlardan

karşılanmaktadır. Sosyal bilimlerin gelişimine katkıda bulunacak tartışma ortamı

ve süreci süreli yayınlar aracılığıyla geliştirilebilir.

Bilimin etkileşimli yapısı, sosyal bilimlerin de diğer bilimlerle iç içe olmasını

gündeme getirmekte, bu bilimlerin insan temelli olması, yerine göre

disiplinlerarası bir niteliği zorunlu kılmaktadır. Bundan dolayı teknik

üniversitelerin müfredat programlarında dahi sosyal bilimler alanlarının varlığı

dikkat çekmektedir. Türkiye’deki üniversitelerin çoğunda sosyal bilimlerle ilgili

fakülte ve bölümler vardır; buna bağlı olarak bu üniversitelerin kütüphaneleri

sosyal bilimler alanında bir dermeye sahiptir ki süreli yayınlar bu dermenin

önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Üniversitelerin kuruluş ve kütüphanelerini

oluşturma tarihleri ile kütüphanelerin bütçe olanakları farklılık gösterse de böyle

bir durum söz konusudur. İçlerinde çok değerli geriye dönük/güncel sosyal

bilimler konulu dermeler bulunduran üniversite kütüphaneleri vardır.

Gelişen teknoloji süreli yayıncılık kavramını değiştirmiş, diğer bir deyişle

geliştirmiştir. Dünyada elektronik yayıncılık kavramının ortaya çıkmasıyla

yayıncılar süreli yayınlarını dijitalleştirmeye başlamış sonrasında da bu dijital

süreli yayınları dizinleyen veritabanları ortaya çıkmıştır. Aynı anda birçok bilim

dalında, farklı konularda birçok süreli yayını dizinleyen veritabanları

bulunmaktadır. Bir üniversite kütüphanesi bu veritabanlarına üye olduğunda aynı

anda birçok süreli yayını bünyesinde bulundurmuş olmaktadır. Bu durum

kütüphanelerdeki süreli yayın dermesinin formunda değişikliğe sebep olmuş,

zenginleşmesini sağlamış ve basılı süreli yayın yerine elektronik süreli yayın

tercih edilir hale gelmiştir. Türkiye’deki üniversite kütüphanelerinde de durum bu

şekildedir. Ülkemizde de bir süreli yayının elektronik versiyonu varsa basılı olan

Page 88: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

77

abonelik genellikle iptal edilmektedir. Ülkemizde üniversite kütüphanelerinde

uluslararası düzeyde bilimsel süreli yayınların dizinlendiği veritabanlarına

abonelik EKUAL ve ANKOS konsorsiyumları kapsamında yürütülmektedir.

Dileyen kütüphaneler konsosiyumlarda bulunmayan veritabanlarına ya da

konsosiyumlarda bulunan veritabanlarına da konsorsiyumlardakinden farklı ve

bağımsız lisans anlaşmalarıyla kurumsal olarak abone olabilmektedirler. Ancak

genellikle uluslararası veritabanlarına abonelik EKUAL ve ANKOS kapsamında

gerçekleştirilmektedir. EKUAL, TÜBİTAK ULAKBİM bünyesinde Türkiye’deki

bütün üniversitelere çok önemli veritabanlarını ücretsiz olarak sağlamaktadır.

ANKOS ise bünyesinden bulunan her bir veritabanına, farklı üniversite

kütüphanelerinin üyeliğinden oluşan bir konsorsiyumdur. ANKOS’taki

veritabanlarına üyelik ücret karşılığı olmaktadır; ancak bu veritabanlarına

kurumsal yolla abone olunmak istendiğinde ödenecek ücret ANKOS’la

kıyaslanamayacak düzeyde yüksektir. Sonuç olarak Türkiye’deki bütün üniversite

kütüphaneleri kapsamında bakıldığında süreli yayın dermelerinin, sosyal bilimler

ve bütün diğer bilim alanları da dahil olmak üzere, ihtiyaç duyulan bilgi

gereksinimini karşılayacak düzeyde olduğu belirtilebilir.

Page 89: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

78

VI. BÖLÜM

ANKARA’DA SOSYAL BİLİMLER ALANINDA EĞİTİM VEREN

ÜNİVERSİTELERİN KÜTÜPHANELERİ

Çalışmamızın Ankara’daki üniversite kütüphanelerini konu alması nedeniyle, bu

bölümde Ankara’da bulunan üniversitelere, bu üniversitelerin kütüphanelerine ve

dermelerinin başlıca özelliklerine kısaca değinilmiştir.

Günümüzde Ankara’da Sosyal Bilimler alanında eğitim veren ve bu alanda

kütüphane dermesine sahip 12 üniversite bulunmaktadır. Bunlardan 5 tanesi

devlet ve 7 tanesi vakıf üniversitesidir. Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi,

Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt

Üniversiteleri devlet üniversiteleridir. Atılım Üniversitesi, Başkent Üniversitesi,

Bilkent Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji

Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi ve Ufuk Üniversitesi vakıf üniversitesi

bünyesindeki üniversitelerdir. Şu anda kurulum aşamasında 4 vakıf üniversitesi

daha bulunmaktadır. Bunlar; Altın Koza Üniversitesi, Ankara Bilge Üniversitesi,

TED Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversiteleridir. Bu üniversitelerin de

hizmete başlamasıyla Ankara’da 16 tane üniversite olacaktır. Ankara’daki

üniversiteler her geçen gün artmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da

artması mümkündür. Böylece başkent Ankara birçok yeniliğin öncüsü olduğu gibi

bir üniversite şehri olarak da dikkat çekmektedir.

Aşağıda sosyal bilimler alanında da eğitim veren Ankara’daki üniversitelerin

kütüphanelerinin dermeleri hakkında belli başlı kısa bilgiler verilmiştir.

Page 90: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

79

VI. 1. Ankara Üniversitesi Kütüphaneleri

Bir devlet üniversitesi olan ve 1946 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Ankara Üniversitesi dağınık yerleşimli

bir üniversitedir ve her bir fakültenin konularına ilişkin dermeye sahip

kütüphaneleri bulunmaktadır. Üniversitenin kütüphanelerinde toplu katalog

bulunmaktadır ve 800.000 kitap, 7984 süreli yayın başlığı, 17.000 cilt yazma eser,

25.101 lisansüstü tez ve 98 veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Ankara

Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 2. Atılım Üniversitesi Kütüphanesi

Bir vakıf üniversitesi olan ve 1997 yılında kurulan; fen, uygulamalı ve sosyal

bilimler alanlarında öğretim veren Atılım Üniversitesi’nin merkez

kütüphanesinde, 62.218 basılı kitap, 89.900 e-kitap, 1620 süreli yayın başlığı,

26.033 elektronik süreli yayın ve 41 veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Atılım

Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 3. Başkent Üniversitesi Kütüphanesi

Bir vakıf üniversitesi olan ve 1993 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Başkent Üniversitesi’nin merkez

kütüphanesinde 110.921 basılı kitap, 14.110 ciltli süreli yayın, 2822 tez ve 42

veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Başkent Üniversitesi Kütüphanesi).

Page 91: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

80

VI. 4. Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi

Bir vakıf üniversitesi olan ve 1984 yılında kurulan; fen, uygulamalı ve sosyal

bilimler alanlarında öğretim veren Bilkent Üniversitesi’nin merkez

kütüphanesinde 438.876 basılı kitap, 135.312 e-kitap, 1714 basılı süreli yayın

başlığı, 74.960 ciltli süreli yayın, 185.595 elektronik süreli yayın ve 113

veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 5. Çankaya Üniversitesi Kütüphaneleri

Bir vakıf üniversitesi olan ve 1997 yılında kurulan; fen, uygulamalı ve sosyal

bilimler alanlarında öğretim veren Çankaya Üniversitesi’nin iki adet kütüphanesi

bulunmaktadır ve kütüphanelerinde 35.195 basılı kitap, 7500 e-kitap, 175 basılı

süreli yayın başlığı, 7500 elektronik süreli yayın ve 37 veritabanı aboneliği

bulunmaktadır (Çankaya Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 6. Gazi Üniversitesi Kütüphanesi

Bir devlet üniversitesi olan ve 1982 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Gazi Üniversitesi’nin Merkez

Kütüphanesi’nde 172.678 basılı kitap, 30.000 e-kitap, 1314 süreli yayın başlığı

66.523 ciltli süreli yayın, 12.342 yüksek lisans tezi ve 88 veritabanı aboneliği

bulunmaktadır (Gazi Üniversitesi Kütüphanesi).

Page 92: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

81

VI. 7. Hacettepe Üniversitesi Kütüphaneleri

Bir devlet üniversitesi olan ve 1954 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Hacettepe Üniversitesi’nin 3 adet

önemli kütüphanesi bulunmaktadır. Bunlar, Beytepe Kütüphanesi, Sağlık

Bilimleri Kütüphanesi ve Ankara Devlet Konservatuarı Kütüphanesi’dir. Beytepe

Kütüphanesi’nde 115.000 basılı kitap, 5000 e-kitap, 36.814 ciltli süreli yayın

bulunmaktadır. Sağlık Bilimleri Kütüphanesi’nde 24.000 basılı kitap, 88.291 e-

kitap, 52.492 ciltli süreli yayın, 29.463 elektronik süreli yayın bulunmaktadır.

Ankara Devlet Konservatuarı Kütüphanesi’nde 6000 basılı kitap, 10.000 nota, 150

nadir eser ve 600 plak bulunmaktadır. Bütün üniversiteler genelinde ise 93

veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 8. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi

Bir devlet üniversitesi olan ve 1956 yılında kurulan; fen, uygulamalı ve sosyal

bilimler alanlarında öğretim veren ODTÜ’nün, merkez kütüphanesinde, 406.591

basılı kitap, 76.630 e-kitap, 1249 basılı süreli yayın başlığı, 173.767 ciltli süreli

yayın, 56.158 elektronik süreli yayın, 16.222 yüksek lisans tezi ve 131 veritabanı

aboneliği bulunmaktadır (ODTÜ Kütüphanesi).

VI. 9. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphanesi

Bir vakıf üniversitesi olan ve 2003 yılında kurulan; fen, uygulamalı ve sosyal

bilimler alanlarında öğretim veren TOBB ETÜ’nün merkez kütüphanesinde

30.000 basılı kitap, 70.000 e-kitap, 150 süreli yayın başlığı, 21.000 ciltli süreli

yayın, 17.000 elektronik süreli yayın ve 56 veritabanı aboneliği bulunmaktadır

(TOBB ETÜ Kütüphanesi).

Page 93: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

82

VI. 10. Turgut Özal Üniversitesi Kütüphanesi

Bir vakıf üniversitesi olan ve 2008 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Turgut Özal Üniversitesi’nin

kütüphanesinde 15.266 basılı kitap, 71.787 e-kitap, 1534 ciltli süreli yayın, 13.528

elektronik süreli yayın ve 34 veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Turgut Özal

Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 11. Ufuk Üniversitesi Kütüphaneleri

Bir vakıf üniversitesi olan ve 1999 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Ufuk Üniversitesi’nin 4 adet fakülte

kütüphanesinde 5898 yayın mevcuttur ve 29 veritabanı aboneliği bulunmaktadır

(Ufuk Üniversitesi Kütüphanesi).

VI. 12. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kütüphanesi

Bir devlet üniversitesi olan ve 2010 yılında kurulan; fen, tıp ve uygulamalı ve

sosyal bilimler alanlarında öğretim veren Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin

kütüphanesinde 8000 basılı kitap, ULAKBİM’den devralınmış 900.000 ciltli

süreli yayın ve 32 veritabanı aboneliği bulunmaktadır (Yıldırım Beyazıt

Üniversitesi Kütüphanesi).

Bütün üniversitelerimiz kapsamında araştırmamız doğrultusunda belirlenen sosyal

bilimler dallarında EF değeri en yüksek olarak belirlenen 51 süreli yayının basılı

ve elektronik bulunabilirlikleri hakkında bilgi edinmek için Tablo-2’ye ve bu

Page 94: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

83

süreli yayınlara erişim sağlanan veritabanlarının hangi konsorsiyumlar aracılığıyla

erişildiğini öğrenmek için her konsorsiyum için sayı şeklinde bilgi veren Tablo-

3’e bakmak faydalı olabilir.

Page 95: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

84

VII. BÖLÜM

YÖNTEM, BULGULAR VE YORUM

VII. 1. Giriş

Daha önce belirtildiği gibi, günümüzde kütüphaneler, süreli yayınların hızla artan

bedelleri karşısında zorlanmakta, bu artışı karşılamaya yeterli olmayan bütçeleri,

büyük bir sorun yaratmaktadır (Alkan, 1999: 279). Her ne kadar sosyal bilim

süreli yayınlarının abone bedellerindeki artış, fen, tıp ve sağlık bilimleri süreli

yayınlarında olduğu kadar hızlı olmasa da yine de fiyat artışı söz konusudur.

Süreli yayınların değeri sosyal bilim disiplinleri için de bir o kadar önemlidir ve

kütüphane dermesinde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle onların aboneliğini

kesme veya sürdürme kararları dikkat gerektirir. Boratav (2006: 11), “Sosyal

bilimlerde kitap daha önemlidir, temel bilimsel üretimin olgunlaştığı ve en üst

düzeye geldiği alan kitaptır. Süreli yayınlar, kitaba geçmenin ön malzemelerini

oluşturur. Gerçi sosyal bilimlerin doğa bilimlerine ve matematiğe kayan

alanlarında da, özellikle iktisatta kitapların önemi azalıyor; makalelere yönelme

oluyor” demektedir. Boratav, sosyal bilimlerde süreli yayıncılık konulu

Kurultayda, görüşlerini bu şekilde belirtmiştir. Kendisi Türkiye’de sosyal bilimler

alanında çok önemli bir kişidir. Söyledikleri tartışılmaz ancak kendisi henüz

bilgisayar teknolojisinin bugünkü ölçüde gelişmediği dönemde bilime hizmet

vermiş bir bilim insanıdır. Elektronik yayıncılığın olmadığı dönemlerde sosyal

bilimlerde kitap süreli yayınlara göre daha önemli bir bilgi kaynağı olarak

görülmekteydi. Sosyal bilimlerde süreli yayıncılık, fen, tıp ve uygulamalı

bilimlere oranla gölgede kalıyordu. Ancak günümüzde durum çok daha farklıdır.

Belki hâlâ sosyal bilimlerde süreli yayıncılık çalışmaları fen, tıp ve uygulamalı

bilim dallarına oranla az olabilir ancak sosyal bilimlerde de süreli yayıncılık ciddi

anlamda artış göstermiştir. Bunun nedeni her alanda gelişme gösteren teknolojidir.

Gelişen bilişim ve iletişim teknolojileri sosyal bilimlerin farklı alanlara yönelme

Page 96: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

85

göstermesine neden olmuş, bilimler arasındaki etkileşim artmış, böylelikle farklı

bilimler birbirlerini beslemiş ve geliştirmişlerdir. Sosyal bilimlerde süreli yayın

alanındaki gelişme bilimin etkileşimli yapısının sonucudur diyebiliriz. Bir diğer

unsur ise bütün diğer alanları da etkilemesiyle dikkat çeken yayın anlayışının

basılı olmakla kalmayıp elektronik anlamda da ilerlemesidir. Elektronik yayıncılık

ile her türlü bilgiye basılı yayıncılığın yaygın olduğu günlere oranla çok daha

kolay ve hızlı erişim mümkün olmaktadır. Günümüzde süreli yayınlar bilimsel

bilginin gelişmesine önemli anlamda katkıda bulunan tartışma ortamları haline

gelmişlerdir. Bu da sosyal bilimler alanında süreli yayıncılığın gelişmesine önemli

bir katkı sağlamıştır.

Süreli yayın dermesi oluşturmak bir hayli güçtür. Gerek süreli yayın fiyatlarındaki

dikkat çekici artış, gerekse süreli yayın dermesi oluşturmanın kütüphane açısından

zorluğu bunu destekler niteliktedir. Kütüphanede kapladığı yer açısından da süreli

yayınların idare edilmesi zordur. Devamlı yer sıkıntısı çeken kütüphaneler sürekli

olarak artan süreli yayınları kütüphaneye nasıl sığdırmaları gerektiği konusunda

zorlanmaktadır. Sayıları giderek artan kullanıcıların süreli yayınlara kaçınılmaz

gereksinimlerini karşılamak ile artan süreli yayın fiyatları karşısında bütçelerini

dengelemek arasında kalan kütüphanecilerin başvurdukları en temel önlem ve

yaygın davranış, birtakım süreli yayınların aboneliklerinin iptali yoluna gitmek ve

yenilerini seçmemek olmaktadır. Aboneliği iptali/sürdürülmesi, güç kararları

gerektiren zorlu bir süreçtir (Alkan, 1999: 281).

Aboneliğin iptali/sürdürülmesi kararını belirlemede süreli yayın seçim ölçütleri

(yayımlandığı ülke, dili, akademik yayın olup olmadığı, yayınevlerinin ünü,

kurum/dernek yayını olup olmadığı, hakemli olup olmadığı, kağıt ve baskı

kalitesi, editörler komitesinin saygınlığı, yayımlanma sıklığı, önemli dizin ve öz

dergilerinde dizinlenip dizinlenmediği) ve değerlendirme ölçütleri ( kullanım

verileri, öğretim üyelerinin görüşleri, coğrafi bulunabilirlik, abone bedeli, atıf

çalışmaları, EF değerleri, kütüphanenin bağlı bulunduğu kuruluşun konularıyla

ilişkisi, derme ile ilişkisi) kullanılır (Alkan, 1999: 280). Bu ölçütlerin her birini

kullanarak bu kararı vermek maliyet ve zaman açısından imkansızdır. Sadece

Page 97: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

86

birini kullanmak da yetersizidir. Bu durumda kütüphanelerin politikaları

doğrultusunda birkaç ölçütün varlığıyla değerlendirme yapması sağlıklı sonucu

verecektir.

Ölçütler içerisinde EF değerini belirleme hem sayısal, hem ucuz, hem de kolay bir

yöntemdir. Bununla birlikte EF değerine karşı olan görüşler de bulunmakta, bu

görüştekiler EF değerinin o süreli yayının kullanım sıklığını belirlemeye

yetmeyeceğini savunmaktadırlar. Bir süreli yayının EF değerinin düşük olması o

süreli yayının kullanılmadığı anlamına gelmez. Bu açıdan bakıldığında doğrudur.

EF değeri düşük bir süreli yayın bir kütüphanenin vazgeçilmez kaynakları

arasında yer almayı da başarabilir. Ancak şu da bir gerçektir ki; bu kadar çok

yayının olduğu günümüzde süreli yayınların kullanım ölçütlerinin

değerlendirilmesinde güçlükler vardır. Ancak EF değeri kullanıma yönelik en

doğru sonucu vermesi beklenmese dahi, en doğru sonuca en yakın sonucu

zahmetsiz, maliyetsiz ve az zamanda elde etmemize yardımcı olur. Bu bakımdan

EF değeri gibi süreli yayınların kullanımını gösteren atıf dizinlerine başvurulması

uygun olur.

Süreli yayınlara ait EF değerleri, ISI tarafından yıllık olarak 1975’ten beri

yayınlanan JCR’den elde edilebilen bir değerdir. JCR’nin güncel basımı içinde

bulunulan yıla ait değil, daha öncesine aittir (Alkan, 1999: 283). Örneğin

çalışmamızda 2011 yılında, elde edebileceğimiz en güncel EF değeri 2009 yılının

EF değeridir.

JCR’de EF (Impact Factor) ve 5 Yıllık EF (5-Year Impact Factor) gibi seçenekler

bulunmaktadır. 5 yıllık EF; JCR yayın yılından önceki son beş yıl içindeki süreli

yayınlarda yayınlanan makale ortalama sayısıdır. 5 yıllık EF değeri , JCR yayın

yılı içerisindeki atıf sayısının, JCR yayın yılından önceki son beş yıl önceki

toplam makale sayısına bölünmesiyle elde edilir (JCR, 2011).

Page 98: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

87

Bir süreli yayının 2009 yılına ait 5 Yıllık EF değeri şu şekilde hesaplanır: 2004,

2005, 2006, 2007, 2008 yıllarında bir süreli yayınında yayımlanan belgelerin

2009’da aldığı atıflar; 2004, 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarında o süreli yayında

yayımlanan belge sayısına bölünür.

Örneğin; bir süreli yayının 2009 yılında aldığı atıf sayısı: 2008:131; 2007: 167;

2006: 125; 2005: 386; 2004:1 ve toplamda 810 olsun ve 2008, 2007, 2006, 2005,

2004 yıllarında yayımlanan toplam belge sayısı; 2008:15; 2007: 16; 2006:18;

2005: 23; 2004:0 toplamda ise 72 olsun. 2009 yılı için 5 Yıllık EF değeri ise

810/72=11.250 olarak elde edilir.

VII. 2. Yöntem

Araştırmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri (I.5) alt bölümünde kısaca

belirtildiği gibi; çalışmada, sosyal bilimler süreli yayınlarının EF değerleri, çeşitli

özellikleri ve bulunabilirlikleri ile ilgili sonuçları belirlemek amacıyla izlenen

yollar şunlar olmuştur. JCR’nin Social Sciences (2011) elektronik versiyonundan

5 Yıllık EF seçeneğinden (2004, 2005, 2006, 2007, 2008) 2009 yılı verileri elde

edilmiştir. Çalışma bu basımın sosyal bilimler için belirlediği konu başlıkları esas

alınarak yapılmış ve her bir konu başlığı altında en yüksek EF değeri olan süreli

yayınlar çalışmamızın kapsamına alınmıştır. Disiplinlerarası yaklaşmalardan

dolayı “Hemşirelik”, “Sağlık Politikası ve Hizmetleri”, “Psikiyatri”,

“Rehabilitasyon” vb., konu başlıkları JCR, Social Sciences elektronik

versiyonunda konu başlığı olarak yer aldığı için bu konu başlıklarında en yüksek

EF değerli süreli yayınlara da yer verilmiştir. Bu seçenekle 55 konu başlığı altında

51 süreli yayın inceleme kapsamına alınmıştır ( Bkz. Tablo 1). Çünkü “American

Journal of Bioethics” süreli yayını; aynı anda ahlakbilim, tarih ve bilim felsefesi,

sosyal konular alanlarında olmak üzere üç,“Future of Children” süreli yayını ,

aynı anda aile araştırmaları ve sosyal bilimler, disiplinlerarası alanlarında olmak

Page 99: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

88

üzere iki ve “Academy of Management” süreli yayını ise; aynı anda işletme ve

yönetim alanlarında olmak üzere iki konu başlığı altında yer alarak EF değeri en

yüksek süreli yayın olmuşlardır. Bu durumda incelenen süreli yayın sayısı 51

olarak belirlenmiştir.

Çalışmamızda 2009 yılının 5 Yıllık EF seçeneğine yönelinmesinde, sadece 2007

ve 2008 yıllarının atıf verilerinin değerlendirilmesindense; 2004, 2005, 2006,

2007, 2008 yıllarının ortalama atıf verilerinin değerlendirilmesinin zaman

genişliği açısından daha doğru olacağının düşünülmesi rol oynamıştır. Böylece iki

yılla sınırlı kalınmamış beş yılın ortalama verileriyle hareket edilmiştir. JCR’nin

konu başlıklarında bir sabitlik olmadığı elde edilen bulgulardandır. 2009 yılı EF

verilerinde 54 konu başlığı varken, aynı yılın 5 yıllık EF verilerinde 55 konu

başlığı, 2008 yılı EF verilerinde ise 56 konu başlığına rastlanmıştır. Yıllar

arasındaki bu değişimin disiplinlerin kendi arasındaki etkililiğinden kaynaklandığı

düşünülmektedir. Ancak her ne kadar ufak değişimler olsa da genel olarak konu

başlıkları sabittir. Bu konu başlıklarında ise yıllar arasındaki EF değeri en yüksek

süreli yayınların büyük oranda değişiklik göstermediği saptanmıştır.

Ulrich’s International Periodicals Directory (2011) elektronik versiyonundan 51

süreli yayının çeşitli özellikleri saptanmıştır. Ulrich’s International Periodicals

Directory süreli yayınları çeşitli özelliklerine göre tanımlayan bir veritabanıdır.

EF değeri en yüksek 51 süreli yayının çeşitli özellikleri bu kaynaktan

yararlanılarak belirlenmiştir. Bu 51 süreli yayının Ulrich’s International

Periodicals Directory’e göre özellikleri incelendiğinde, EF değeri en yüksek süreli

yayınlarda dikkat çekecek oranda benzer özellikler saptanmıştır. Bu özellikler;

süreli yayının yayınlandığı ülke, dili, belge tipi( akademik yayın olup olmadığı),

hakemli olup olmadığı ve önemli dizin ve özdergilerinde dizinlenip

dizinlenmediği bilgilerini kapsamaktadır. Bir süreli yayının akademik, hakemli

olması ve önemli dizin ve özdergilerinde dizinlenmesi ona değer katan

özelliklerdir. Bu özellikler, Ulrich’s International Periodicals Directory’nin de

süreli yayınları değerlendirme ölçütleri kapsamındadır. Bu bağlamda, 51 süreli

yayın bütün bu özellikler göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir.

Page 100: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

89

Ankara’daki bütün üniversiteler sosyal bilim alanlarında öğretim sunmaktadır ve

buna paralel olarak bu üniversitelerin kütüphaneleri sosyal bilim konularında

dermelere sahiptir. Bundan dolayı Ankara’daki bütün üniversitelerin bütün

kütüphaneleri çalışmamız kapsamına dahil edilmiştir. Çalışmada belirlediğimiz

süreli yayınların kütüphanelerde basılı ve elektronik formatlarının

bulunabilirlikleri/erişilebilirlikleri incelenmiştir.

I.5 bölümünde değinildiği üzere 51 süreli yayının bulunabilirlikleri üniversitelerin

kütüphane sayfasındaki çevrimiçi katalogları aracılığıyla denetlenmiştir.

Erişilebilirlikleri ise e-süreli yayın arama moturu bulunan üniversitelerde, e-süreli

yayın arama arayüzü aracılığıyla denetlenmiştir. Ancak bütün üniversiteler bu e-

süreli yayın tarama motoruna sahip değildir. Aynı zamanda e-süreli yayın arama

moturu bulunan üniversitelerde de arama motorlarının güncellenmemesinden

kaynaklı yanlış bilgi elde etmek sıkıntısı bulunmaktadır. Herhangi bir yanlış

bilgiye yer vermemek amacıyla 51 süreli yayın çalışmamızın kapsamına giren

bütün kütüphanelerin e-süreli yayın arama motorundan taranmış bu taramaların

sonucunda elde edilen süreli yayınların içlerinde bulunduğu veritabanları bilgisi

çerçevesinde bunlara erişilip erişilmediği teker teker incelenmiştir.

Veritabanlarına erişim tanımlı ağ ve bilgisayarlardan mümkün olduğu için bu

incelemelerin her biri 12 üniversitenin kendi kütüphane sınırları içinde

gerçekleştirilmiştir. E-süreli yayın arama motoruna sahip olmayan üniversitelerde

ise her bir süreli yayın için erişimin önceden mümkün olduğu belirlenen

veritabanlarına gidilerek süreli yayınlara erişimin mümkün olup olmadığı

sınanmıştır.

VII. 3. Bulgular ve Yorum

Araştırma kapsamına giren 51 süreli yayın, girdikleri konu alanları başta verilmek

üzere, azalan EF değerlerine göre sıralanarak Tablo I’de gösterilmiştir. Süreli

yayınlar içinde en yüksek EF değeri taşıyan süreli yayın Behavioral and Brain

Page 101: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

90

Sciences’dir. EF değeri 23.548’dir ve Psikoloji, Biyolojik konu başlığında yer

almaktadır. Süreli yayınlar içerisinde en düşük EF değeri taşıyan süreli yayın ise,

Economic History Review’dur. EF değeri 1.080 ‘dir ve Sosyal Bilimler Tarihi

konu başlığında yer almaktadır.

Çalışmamız kapsamına giren süreli yayınların, 46’sı (%90.19) 1.080 ile 9.974

arasında EF değeri vermektedir. EF değeri 10.733 ile 21.025 arasında değer veren

5 (%9.80) süreli yayın bulunmaktadır. Süreli yayınlardan hiçbirinin 0 EF değeri

taşımadığı belirlenmiştir.

Çalışmamız kapsamındaki süreli yayınlardan yayınlanma tarihi en güncel olan

2005 yılında yayınlanmaya başlayan Annual Review of Clinical Psychology’dir.

Yayınlanma tarihi en eski olan süreli yayın ise Addiction’dur. Süreli yayınlardan

5’inin (%9.80) adı değişmiştir (10, 12, 30, 33, 38). Adı değişen süreli yayınların

eski adları parantez içinde belirtilmiştir. İçlerinden yalnızca Cornell Hotel and

Restaurant Administration Quarterly’nin adı eski adıdır ve parantez içinde yeni

başlığı verilmiştir. Süreli yayınlardan 35’i ABD (%69.23), 13’ü İngiltere

(%25.63), 2’si Hollanda (%3.84) ve 1’i İsviçre’de (%1.92) yayınlanmaktadır.

Süreli yayınların hepsi (%100) önemli dizin ve özdergilerinde dizinlenmektedir ve

tamamı akademik yayındır. 1 süreli yayın hariç hepsi hakemlidir (%98.07)

(Journal of Economic Literature). Ulrich’s International Periodicals Directory’de

bütün süreli yayınların abone bedelleri hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bütün

kaynakların elektronik versiyonları bulunmaktadır.

Page 102: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

91

Page 103: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

92

Page 104: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

93

Page 105: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

94

Page 106: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

95

Page 107: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

96

Page 108: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

97

Süreli yayınların Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde basılı ve elektronik

bulunabilirlikleri incelendiğinde her bir üniversite kütüphanesi için çıkan sonuçlar

farklı olmuştur. Tablo – 2’de 51 süreli yayının, Ankara’daki bütün üniversite

kütüphaneleri kapsamında basılı ve elektronik bulunabilirliklerinin bilgileri

bulunmaktadır. Buna göre Ankara Üniversitesi Kütüphanesinde elektronik olarak

bulunan süreli yayın sayısı 49 (%96.07), basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 7

(%13.72) dir. Bu basılı süreli yayınlardan 4 (%7,8) ünün (13, 27, 31, 48) aboneliği

devam etmektedir. Atılım Üniversitesi Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan

süreli yayın sayısı 40 (%78.43), basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 2 (%3.9)

dir ve bu 2 (8, 13) süreli yayının aboneliği devam etmektedir. Başkent

Üniversitesi Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 44

(%86.27), basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 5 (%9.8) tir ve bu süreli

yayınlardan hiçbirinin aboneliği devam etmemektedir. Bilkent Üniversitesi

Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 49 (%96.07), basılı

olarak bulunan süreli yayın sayısı 23 (%45.09) tür ancak bu süreli yayınlardan

sadece 1 (%1.9) (16) inin aboneliği devam etmektedir, geriye kalan süreli

yayınların abonelikleri ise genellikle geçtiğimiz yıllarda kesilmiştir. Çankaya

Üniversitesi Kütüphanelerinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 38

(%74.50) dir. Basılı süreli yayın bulunabilirliği yoktur. Gazi Üniversitesi

Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 49 (%96.07), basılı

olarak bulunan süreli yayın sayısı 11 (%21.52) dir. Bu süreli yayınlardan

aboneliği devam edenlerin sayısı ise 5 (%9.8) (3, 8, 10, 13, 38) tir. Hacettepe

Üniversitesi Kütüphanelerinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 50

(%98.03), basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 22 (%43.13) dir. Bu basılı

süreli yayınlardan aboneliği devam edenlerin sayısı 1 (%1.9) (6) dir. Aboneliği

kesilen süreli yayınların aboneliği genellikle geçtiğimiz yıllarda kesilmiştir.

ODTÜ Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan süreli yayın sayısı 46 (%90.19),

basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 16 (%31.37) dır ve bu süreli yayınlardan

aboneliği devam edenlerin sayısı 8 (%15.68) (10, 13, 16, 17, 18, 21, 24, 45) dir.

Basılı olarak aboneliği devam eden süreli yayınlar en çok ODTÜ Kütüphanesinde

bulunmaktadır. TOBB ETÜ Kütüphanesinde elektronik olarak bulunan süreli

yayın sayısı 45 (%88.23), basılı olarak bulunan süreli yayın sayısı 2 (%3.9) dur ve

Page 109: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

98

Page 110: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

99

Page 111: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

100

Page 112: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

101

Page 113: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

102

Page 114: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

103

Page 115: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

104

Page 116: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

105

Page 117: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

106

Page 118: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

107

Page 119: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

108

Page 120: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

109

Page 121: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

110

Page 122: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

111

Page 123: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

112

Page 124: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

113

Page 125: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

114

Page 126: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

115

Page 127: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

116

Page 128: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

117

Page 129: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

118

Page 130: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

119

Page 131: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

120

Page 132: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

121

Page 133: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

122

Page 134: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

123

Page 135: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

124

bu süreli yayınların abonelikleri devam etmektedir. Turgut Özal, Ufuk ve Yıldırım

Beyazıt Üniversitesi Kütüphanelerinde elektronik olarak bulunan süreli yayın

sayısı 38 (%74.50) dir ve basılı bulunabilirlik mevcut değildir.

Süreli yayınların Ankara’daki bütün üniversite kütüphaneleri kapsamında basılı ve

elektronik olarak bulunabilirlikleri incelendiğinde; süreli yayınların 13 (%25.49)

‘ünün basılı versiyonunun hiçbir üniversite kütüphanesinde bulunmadığı

belirlenmiştir. Süreli yayınlardan 38 (%74.50) i basılı olarak mevcuttur ancak

bunlardan aboneliği devam edenlerin sayısı bütün üniversite kütüphaneleri

kapsamında 15 (%30.16) tir. Süreli yayınların Ankara’daki bütün üniversite

kütüphanelerinde elektronik olarak bulunabilirliği ise %100’dür. Üniversiteler

arasında elektronik bulunabilirliğin farklılık göstermesi üniversitelerin ANKOS

veritabanları ve kurumsal olarak abone olunan veritabanlarının farklılık

göstermesinden kaynaklanmaktadır. Basılı bulunabilirliğin düşük çıkması ise

elektronik yayıncılığın yaygınlaşmasıyla birlikte süreli yayınların basılı

aboneliklerinin kesilmesi yoluna gidilmesinden kaynaklanmaktadır.

Ankara’daki üniversite kütüphanelerinin hepsinin süreli yayınlar biriminde yetkili

kişilere süreli yayın dermesi oluştururken neleri dikkate aldıklarını, göz önünde

bulundurdukları belirleyici unsurlar içinde EF değerini dikkate alıp almadıklarını

bağımsız görüşme tekniği kapsamında sorduğumuzda verilen cevaplar genellikle

benzer olmuştur. Ankara, Atılım, Başkent, Bilkent, Çankaya, Gazi, Hacettepe,

ODTÜ, TOBB ETÜ Kütüphaneleri gibi kurulumları tamamlanmış, halihazırda

belli bir süreli yayın dermesi bulunan kütüphanelerdeki süreli yayınlardan

sorumlu kütüphaneciler genellikle benzer cevaplar vermişlerdir. İçlerinde daha

önce denenmemiş veya bilinmeyen bir yöntemi uygulayan kütüphane

bulunmamaktadır. Kütüphaneler derme kapsamında benzerlik göstermeseler dahi,

kütüphanecilerinin süreli yayın dermesi oluşturmada izledikleri yöntemler çok

benzemektedir. Buna göre süreli yayınlar biriminde sorumlu kütüphanecilerin

verdiği cevaplar, bu üniversitelerde zaten bir süreli yayın dermesinin varlığı söz

konusu olduğu, yeni oluşturulacak aboneliklerin ise dermeyi büyük oranda

etkilemeyecek ufak değişikliklerden oluştuğu doğrultusundadır.

Page 136: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

125

Kütüphanecilerimizin cevaplarına göre izlenilen diğer yöntemler abone listelerinin

yıldan yıla yenilenmesi, bu abone listelerinde kullanıcı isteklerinin ön planda

tutulması, her kütüphanenin kullanıcılarına verecek olduğu hizmeti öncelikli

politikası olarak belirlediği yönündedir. Kullanıcı istekleri doğrultusunda istenilen

süreli yayınların belirli özellikleri kütüphaneciler tarafından belirlenmektedir. Bu

özellikler Tablo – 1 ‘de bulunan süreli yayınların belli özelliklerinin belirtildiği

gibi süreli yayının; yayıncısı, akademik ve hakemli yayın olup olmadığı, önemli

dizin ve özdergilerinde dizinlenip dizinlenmediği, dili , vb. gibi belirleyicileridir.

Bu üniversitelerdeki kütüphaneciler EF değerinin dikkate alındığını ancak diğer

belirleyici unsurlardan daha öncelikli olarak incelenmediğini belirtmişlerdir. Yine

kütüphanecilerin belirttiğine göre, süreli yayınların diğer belirleyici unsurları göz

önünde bulundurulduğunda zaten seçimi yapılacak süreli yayının EF değeri

genellikle yüksek olarak karşılarına çıkmaktadır. Bu da bize EF değerinin süreli

yayının diğer özellikleriyle paralel olarak yükseldiğini gösterebilir.

Kütüphanecilerin süreli yayın seçimi yaparken, süreli yayınların EF değerinin

dikkate alındığını, ancak bunun öncelikli olarak incelenmediğini söylemeleri, belli

ölçütlere göre seçtikleri süreli yayının ise EF değerinin genellikle yüksek

olduğunu belirtmeleri, seçim sürecinde güvenilir bir EF denetimi yaptıklarını akla

getirse de, bu durumun belirsizliğini koruduğu düşünülebilir. EF değeri yüksek

olmadığı halde aboneliğine gidilen süreli yayın ise genellikle çok uygun fiyatlı

olmaktadır. Yukarıda adı geçen üniversitelerdeki kütüphanecilerin kullanıcı

istekleri doğrultusunda seçimini yapacakları süreli yayınlarda dikkat ettikleri diğer

bir belirleyici ise süreli yayının üniversitenin müfredat programına uygun olup

olmadığı, kütüphanede zaten var olan bir süreli yayının aynı isteği karşılayıp

karşılamadığıdır. Bütün bunların dışında kütüphaneler genel politika olarak

elektronik versiyonu var olan bir süreli yayının basılı versiyonuna aboneliği

devam ettirmemeyi benimsemektedirler. Kütüphaneler genellikle bu sebepten

dolayı basılı süreli yayın aboneliklerini iptal etme yoluna gitmektedirler.

Turgut Özal, Ufuk ve Yıldırım Beyazıt Üniversiteleri gibi yeni üniversitelerin

kütüphanecilerinden aldığımız yanıtlar ise diğer üniversite kütüphanecilerden

aldığımız yanıtlardan bazı konularda farklılık göstermektedir. Bu üç kütüphane de

Page 137: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

126

tıpkı diğer kütüphaneler gibi, kullanıcı isteklerini, kullanıcı istekleri

doğrultusunda süreli yayın özelliklerini ve süreli yayınların müfredata uygun olup

olmadıklarını incelemenin yanı sıra, dermelerini henüz yeni oluşturmalarından

dolayı diğer kütüphanelerin süreli yayın kataloglarını inceleme yoluna

başvurmaktadırlar. Bilim ve bilgi evrensel olduğu ve eğitim sistemi benzerlik

gösterdiği için yeni kurulmuş bir kütüphanenin kurulumunu tamamlamış

kütüphanelerin kataloglarını incelemeleri isabetli bir tercih olacaktır ve bunun

herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır.

Basılı kaynakların depolanması ve erişimi, hem mekan, hem de işlemler açısından

genel olarak kütüphaneler için sorun yaratmaya başlamıştır. Kütüphaneler bu

sorunlar karşısında “her materyal benim depomda bulunsun” mantığından

uzaklaşmaya başlamış ve “kullanıcımın istediği her materyale erişim” mantığına

yönelmiştir (Arslantekin, Bayram, Atılgan ve Atakan, 2006: 374). Görüşme

yaptığımız kütüphanecilerin de bu mantığı benimsedikleri saptanmıştır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim ve dönüşüm, her örgüt gibi

kütüphaneler üzerinde de önemli etkiler yaratmıştır. Kütüphanelerin sundukları

bilgi hizmetlerinde, kağıda dayalı sistemlerden elektronik sistemlere doğru bir

geçiş yaşanmaktadır. Yapılan büyük yatırımlar karşısında, bu sistemlerin

kullanıcılar tarafından benimsenmesi ve kullanımı giderek daha önemli bir hal

almaktadır (Kurulgan ve Özata, 2010: 243).

Bilgi toplumunun geçerli olduğu günümüz bilgi çağında bilginin artış hızı akıl

almaz boyutlara ulaşmıştır. Bu yüzden bilim insanlarının kendi alanlarında güncel

kalabilmeleri büyük çabalar gerektirmektedir. İşte bu noktada devreye giren

üniversite kütüphaneleri, özellikleri gereği gereksinim duyulan her türlü bilgiyi,

istemde bulunan bütün kullanıcılara “gereksinim duyulan anda, gereksinim

duyulan kapsamda ve elverdiğince ekonomik bir biçimde” ulaştırabilmek

durumundadır (Çakın, 2000: 27-28).

Page 138: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

127

Çalışmamız kapsamında EF değeri en yüksek olarak belirlenen 51 süreli yayının

elektronik versiyonlarına erişimin sağlanabildiği belirlenmiştir. Bu süreli

yayınlara erişim ise kütüphanelerin abone oldukları elektronik veritabanları

sayesinde mümkün olmaktadır. Üniversiteler veritabanlarına üç çeşit yolla abone

olmaktadırlar. Birincisi ve en yaygın olanı TÜBİTAK-EKUAL kapsamında,

ikincisi ANKOS kapsamında ve son olarak kurumsal abonelik yoluyladır.

Elektronik veritabanlarına yalnızca üniversite sınırları içinde tanımlı ağlarla ya da

üniversite dışından belirli Proxy ayarları yapılmış bilgisayarlardan kullanıcı adı ve

şifre girilerek sisteme bağlanılmasıyla erişilebilmektedir. Erişimden kastımız tam

metin erişimdir. Çünkü bibliyografik ve öz bilgilerine birçok yerden tanımlı ağa

gereksinim duymaksızın erişim mümkün olduğu için erişilebilirlik açısından çok

büyük bir değer taşımamaktadır. Ancak her ne kadar bibliyografik erişim ve öz

erişimi tam metin erişim kadar önem taşımasa da, süreli yayında bulunan

makalelerin yazarı, konusu, başlığı ve az da olsa içeriğindeki bilgileri sunmasıyla

araştırmacıya araştırma yaptığı konu hakkında önemli olabileceği makaleleri

saptaması bağlamında fikir vermesinden dolayı önem taşır. Bibliyografik erişim

ve öz erişimi, daha sonra basılı olarak erişiminin mümkün olduğu süreli

yayınlarda, basılı kaynağa oranla daha hızlı ve kolay literatür taraması

yapılabilmesi dolayısıyla da önem taşımaktadır.

Çalışmamız kapsamındaki 51 süreli yayının elektronik veritabanları aracılığıyla,

erişilebilirliklerinin olup olmadığı bütün üniversitelerin kendi kütüphane sınırları

içerisinde her bir süreli yayın için teker teker tarama sonucu sınanmıştır. Bütün bu

süreli yayınlara e-süreli yayın arama motorunda erişimin olup olmadığı

denetlenmiştir. Yaptığımız araştırma sonucunda çalışmamızdaki süreli yayınlara

erişimi sağlayan veritabanlarına üniversite kütüphanelerinde EKUAL, ANKOS ya

da kütüphanelerin kendi kurumsal abonelikleri yoluyla erişimin mümkün olduğu

saptanmıştır. Bu doğrultuda Tablo – 3’te EF değeri en yüksek 51 süreli yayına

Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde erişimi sağlayan veritabanlarına

EKUAL, ANKOS ve kurumsal abonelik yoluyla erişimlerinin sayısı verilmiştir.

Bir süreli yayına aynı anda birden fazla konsorsiyumda bulunan veritabanı

aracılığıyla erişim söz konusudur. Bu yüzden bir üniversite kapsamında ANKOS,

Page 139: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

128

EKUAL ve kurumsal abonelik yoluyla erişilebilen süreli yayın sayısını

topladığımızda 51’den fazla sonuç vermektedir.

Tabloya göre; Ankara Üniversitesi Kütüphanesinde 51 süreli yayından 29 tanesine

ANKOS, 38 tanesine EKUAL ve 4 tanesine kurumsal aboneliği bulunan

veritabanları aracılığıyla erişim sağlanabilmektedir. Atılım Üniversitesi

Kütüphanesinde 9 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL kapsamında

erişim mümkündür, hiçbir süreli yayına ise kurumsal abonelik yoluyla erişim

sağlanamamaktadır. Başkent Üniversitesi Kütüphanesinde 21 süreli yayına

ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL ve 3 süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla

erişim sağlanabilmektedir. Bilkent Üniversitesi Kütüphanesinde 24 süreli yayına

ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL ve 22 süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla

erişim sağlanabilmektedir. Çankaya Üniversitesi Kütüphanesinde 8 süreli yayına

ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL kapsamında erişim mümkündür ve hiçbir

süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim sağlanamamaktadır. Gazi

Üniversitesi Kütüphanesinde 29 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL

ve 8 süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim sağlanabilmektedir.

Page 140: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

129

Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesinde 33 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına

EKUAL ve 6 süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim mümkündür. ODTÜ

Kütüphanesinde 30 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL ve 21 süreli

yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim mümkün olabilmektedir. TOBB ETÜ

Kütüphanesinde 25 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL ve 2 süreli

yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim mümkündür. Turgut Özal Üniversitesi

Kütüphanesinde 8 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL kapsamında

erişim mümkündür ve hiçbir süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla erişim

mümkün olmamaktadır. Ufuk Üniversitesi Kütüphanesinde süreli yayınlara

yalnızca EKUAL kapsamında erişim mümkündür, ANKOS veya kurumsal

abonelik yoluyla hiçbir süreli yayına erişim mümkün değildir. Yıldırım Beyazıt

Üniversitesi Kütüphanesinde 9 süreli yayına ANKOS, 38 süreli yayına EKUAL

kapsamında erişim mümkündür ve hiçbir süreli yayına kurumsal abonelik yoluyla

erişim yoktur.

Çalışmamız kapsamındaki 51 süreli yayına genellikle aynı anda 3 farklı

veritabanından erişim söz konusudur. Bu erişilebilen veritabanı sayısı çeşitli

üniversitelerde 11’e kadar çıkabilmektedir. Çalışmamız kapsamındaki süreli

yayınlara üniversitelerin EKUAL kapsamında abone oldukları veritabanları

değişiklik göstermese de ANKOS kapsamında abone olunan her veritabanına her

üniversitenin üye oluşu farklılık göstermektedir. Kurumsal olarak bağımsız

abonelikler de her üniversitede farklılık göstermektedir. Bir süreli yayına aynı

anda ANKOS ve EKUAL kapsamında abone olunabilirken, aynı anda ANKOS,

EKUAL ve kurumsal abonelik yoluyla abone olunan veritabanları da

bulunmaktadır. Yalnızca EKUAL ve yalnızca ANKOS kapsamında abone olunan

veritabanları da bulunmaktadır. Bütün bu süreli yayınlara erişim sağlanan farklı

veritabanlarında ise erişim yılları birbirinden farklılık göstermektedir. Bu

bağlamda süreli yayınlara erişim şartlarını, veritabanları bilgisini her bir

üniversiteye göre bir düzen içinde göstermek kolay görünmemektedir, bundan

dolayı konsorsiyumlar kapsamında erişimlerinin sayısını vermek uygun

görülmüştür.

Page 141: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

130

Tablo – 3’e göre dikkat çeken bir unsur EKUAL kapsamında veritabanlarıyla 38

süreli yayına bütün üniversitelerde erişimin mümkün olmasıdır. Erişimi sağlanan

bu 38 süreli yayın bizim çekirdek süreli yayın sayımızı vermektedir. Bu sayı çok

önemlidir ve EKUAL’in üniversiteler arasında fırsat eşitliği yarattığının kanıtı

niteliğindedir. Tablo – 3’te dikkatimizi çeken diğer bir önemli nokta ise kurumsal

aboneliklerin en çok Bilkent ve ODTÜ Kütüphanelerinde görülmesidir. Bu

durum, üniversitelerin mali olarak bütçeleriyle yakından alakalıdır.

Veritabanlarına herhangi bir konsorsiyum dışında abone olmak oldukça pahalıdır.

51 süreli yayın kapsamında kurumsal abonelik yoluyla erişimi hiç

sağlayamayanlar ise Atılım, Çankaya, Turgut Özal, Ufuk ve Yıldırım Beyazıt

Üniversiteleri Kütüphaneleridir. Bu durumun ise bütçeyle ve müfredat

programıyla alakalı olduğu düşünülmektedir.

Tablo – 3’te verilen bulgular sonucunda Ankara’daki üniversite kütüphanelerinin

abonesi oldukları veritabanlarının sayısı ve bu veritabanlarından kaçına ANKOS,

kaçına EKUAL ve kaçına kurumsal abonelik yoluyla abone olunduğu merak

edilmiştir. Buna göre, Ankara Üniversitesi Kütüphanelerinin abone olduğu

veritabanlarının 36’sına ANKOS, 29’una EKUAL ve 33’üne ise kurumsal

abonelik yoluyla erişilebilmektedir. Atılım Üniversitesi Kütüphanesindeki

veritabanlarının 10’una ANKOS, 29’una EKUAL ve 5’ine kurumsal abonelik

yoluyla erişilebilmektedir. Başkent Üniversitesi Kütüphanesindeki

veritabanlarının 10’una ANKOS, 29’una EKUAL ve 3’üne kurumsal abonelik

yoluyla erişilebilmektedir. Bilkent Üniversitesi Kütüphanesinde veritabanlarının

41’i ANKOS, 29’u EKUAL kapsamındadır ve 46’sına kurumsal abonelik yoluyla

ulaşılabilmektedir. Çankaya Üniversitesi Kütüphanesinde veritabanlarının 6’sına

ANKOS, 29’una EKUAL, 5’ine kurumsal abonelik yoluyla erişilebilmektedir.

Gazi Üniversitesi Kütüphanesinde veritabanlarının 31’i ANKOS, 29’u EKUAL

kapsamındadır, 28’ine kurumsal abonelik yoluyla erişilebilmektedir. Hacettepe

Üniversitesi Kütüphanelerinde veritabanlarının 47’si ANKOS, 29’u EKUAL

kapsamındadır ve 17’sine kurumsal abonelik yoluyla erişilebilmektedir. ODTÜ

Kütüphanesinde veritabanlarının 51’i ANKOS, 29’u EKUAL kapsamındadır ve

51’ine kurumsal abonelik yoluyla erişilebilmektedir. TOBB ETÜ Kütüphanesinde

Page 142: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

131

veritabanlarının 19’u ANKOS, 29’u EKUAL kapsamındadır ve 11’ine kurumsal

abonelik yoluyla erişilebilmektedir. Turgut Özal Üniversitesi Kütüphanesinde

veritabanlarının 4’ine ANKOS, 29’una EKUAL, 1’ine kurumsal abonelik yoluyla

erişilebilmektedir. Ufuk Üniversitesi Kütüphanesinde yalnızca EKUAL

kapsamındaki veritabanları bulunmaktadır. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Kütüphanesinde ise veritabanlarının 3’ü ANKOS, 29’u EKUAL kapsamındadır ve

kurumsal abonelik yoktur.

Süreli yayınlara hangi veritabanları kanalıyla erişilebildiğini incelememiz

sonucunda, 51 süreli yayına konsorsiyumlar kapsamında üye olunan ve erişimi

mümkün kılınan veritabanlarının, EBSCOHOST içindeki veritabanları, Science

Direct, JSTOR Arts & Sciences Archive Collection, Sage Premier, American

Medical Association, Annual Reviews, Cambridge Journals Online, Oxford

Journals Online, S.Karger AG, OVID-LWW, Wiley Online oldukları

belirlenmiştir. Bunlardan EBSCOHOST veritabanları, Science Direct ve OVID-

LWW’ye TÜBİTAK – EKUAL kapsamında erişim sağlanabilmektedir.

İnceleme kapsamına aldığımız 51 süreli yayına erişim yılları her üniversitede

farklılık göstermektedir. Bir süreli yayına bazen yalnızca bir veritabanından

erişim mümkünken, başka bir süreli yayına aynı anda birden çok veritabanından

erişilebilmektedir. Bu veritabanlarında ise birbirinden farklı yıl aralıkları ile

erişim mümkün olabilmektedir. Bazı veritabanları ise, konsorsiyumlar arasındaki

lisans anlaşmalarına bağlı olarak, yayın yılı erişimlerinde üniversiteler arasında

farklılık göstermektedir. Örneğin, EKUAL kapsamında erişim sağlanan Science

Direct veritabanına Ankara’daki bütün üniversitelerde erişim mümkündür, ancak

bu veritabanına üniversiteler arasında erişim yılı farklılık göstermektedir. Şöyle

ki, Ankara, Başkent, Bilkent, Gazi, Hacettepe, ODTÜ, TOBB ETÜ Üniversiteleri

Kütüphaneleri 1997 ve sonrası süreli yayınlara tam metin erişebilirken, Atılım,

Çankaya ve Ufuk Üniversiteleri Kütüphaneleri 2003 ve sonrası yıllardaki süreli

yayınlara tam metin erişebilmekte, yeni kurulmuş olan Turgut Özal ve Yıldırım

Beyazıt Üniversiteleri Kütüphaneleri ise veritabanında bulunan süreli yayınların

Page 143: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

132

son 5 yıldaki sayılarına tam metin olarak erişebilmektedir. Bu erişim yılları sınırlı

olan üniversiteler, süreli yayınların önceki sayılarına yalnızca bibliyografik ve öz

erişim sağlayabilmektedir.

İçinde 24 farklı veritabanı bulunduran ve derleyici bir veritabanı olan, yaklaşık

9182 akademik süreli yayına tam metin erişim sağlayan EBSCOHOST veritabanı

üzerinden, süreli yayınlara bütün üniversitelerden yıl farklılığı gözlemlenmeden

tam metin erişim sağlanabilmektedir (EBSCOHOST). Bu veritabanından,

çalışmamız kapsamına giren 51 süreli yayından 29’una (%55.90), Ankara’daki

bütün üniversiteler kapsamında tam metin erişim mümkündür.

51 süreli yayından 9’una (%17.64) Science Direct veritabanından erişim

mümkündür. Science Direct veritabanından, SciVerse platformu üzerinden

“Freedom Collection” paketine erişim sağlanmaktadır. Çok disiplinli bir

veritabanı olup, 2069 elektronik süreli yayına tam metin erişim hakkı

bulunmaktadır.

51 süreli yayından 38’ine (%74.50), üniversitelerimizde EKUAL kapsamında üye

olunan EBSCOHOST ve Science Direct veritabanlarından erişim

sağlanabilmektedir. Şöyle ki, EKUAL kapsamında erişilebilen 38 süreli yayına

Ankara’daki bütün üniversite kütüphanelerinden erişim mümkündür ve %74.50

oranı Ankara Üniversiteleri Kütüphaneleri genelinde erişimimizin çekirdeğini

oluşturur.

9 (%17.64) süreli yayına JSTOR Arts & Sciences I-II Archive Collection

kapsamında erişim sağlanabilmektedir. Bu veritabanına ise Ankara, Atılım,

Başkent, Bilkent, Gazi, Hacettepe, ODTÜ, TOBB ETÜ Üniversite kütüphaneleri

üyedirler.

Süreli yayınlara; farklı veritabanlarında, farklı yıl aralıklarıyla erişim mümkün

olmaktadır. Bunun en açık örneğini, çalışmamız kapsamındaki “Monographs of

the Society for Research in Child Development” süreli yayınına farklı

Page 144: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

133

veritabanlarındaki erişim yılı aralığı farklılıklarından gösterebiliriz. Şöyle ki,

“Monographs of the Society for Research in Child Development” a bir

EBSCOHOST veritabanı olan Academic Research Complete ile 1999’dan

günümüze tam metin erişim mümkünken, JSTOR Arts & Sciences IV Archive

Collection veritabanı ile 1936-2005 yılları arası tam metin erişim mümkün

olmaktadır. Bu avantajdan faydalanan üniversite kütüphaneleri JSTOR Arts &

Sciences IV Archive Collection veritabanına kurumsal aboneliği bulunan ODTÜ

ve Hacettepe Üniversitesi Kütüphaneleridir. Aynı süreli yayına Education Search

Complete veritabanından ise 1936’dan günümüze bir yıl ambargolu olarak erişim

mümkündür. En kapsamlı erişim bu veritabanından yapılabilmektedir. Education

Search Complete’e ise ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi Kütüphaneleri abonedir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi kurumsal abonelikler üniversitelerin kendi bütçe

ve politikalarıyla alakalıdır.

51 süreli yayından genel olarak; 9’una Wiley Online, 5’ine Annual Reviews,

3’üne Oxford Journals Online, 3’üne Sage Premier, 2’sine Cambridge Journals

Online, 1’ine S.Karger AG, 1’ine American Medical Association ve 1’ine de

OVID-LWW veritabanından, üniversiteler arasından farklılık göstererek, erişim

sağlanabilmektedir.

Süreli yayınlardan Aile Araştırmaları ve Sosyal Bilimler, Disiplinlerarası

konularında yer alan “Future of Children” süreli yayınına EBSCOHOST

veritabanından erişim sağlanmakla birlikte, aynı süreli yayın DOAJ’da

dizinlenmekte olup süreli yayının açık erişimi de mümkündür.

Bütün bunların dışında üniversitelerin e-süreli yayın arama seçeneğinin varlığı

çok önemlidir. Bu seçeneğin varlığı ile üniversite üzerinden aranan süreli yayının,

hangi veritabanında hangi yıl aralıkları ile mevcut olduğu bilgisine zahmet

çekilmeden erişilebilmektedir. Kullanıcıların her birinden kütüphanecilerin sahip

olduğu bilgiye ulaşma pratikliği ve becerisini beklemek yerinde olmayacaktır. Bu

durumda e-süreli yayın arama arayüzünün kütüphaneye, elektronik kaynaklara

erişim açısından değer katacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda üniversite

Page 145: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

134

kütüphanelerinin 7’si (%58.33) e-süreli yayın arama seçeneğine sahiptir. Bunlar,

Ankara, Başkent, Bilkent, Gazi, Hacettepe, ODTÜ, TOBB ETÜ Üniversiteleri

Kütüphaneleridir. Atılım, Çankaya, Turgut Özal, Ufuk ve Yıldırım Beyazıt

Üniversiteleri Kütüphaneleri ise e-süreli yayın arama seçeneğine sahip değildir.

Page 146: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

135

VIII. BÖLÜM

SONUÇ VE ÖNERİLER

Çalışmamız kapsamındaki süreli yayınların %100’ünün akademik yayın olarak

nitelendirildiği, %98.07 sinin hakemli olduğu, %68.6 (35)’sı Amerika, %25.4

(13)’ünün İngiltere ve %5.8 (3)’inin ise İsviçre ve Hollanda’da yayınlandığı ve

süreli yayınlardan 1’i dışında hepsinin İngilizce olarak bilime hizmet verdiği

belirlenmiştir. EF değeri en yüksek süreli yayınların üniversitelerde basılı ve

elektronik bulunabilirlikleri tüm üniversiteler kapsamında değişiklik

göstermektedir. Ankara Üniversitesi Kütüphanelerinde elektronik

bulunabilirlik %96.07 (49), basılı bulunabilirlik %13.72 (7) dir. Atılım

Üniversitesi Kütüphanesi’nde elektronik bulunabilirlik %78.43 (40), basılı

bulunabilirlik %3.9 (2) dur. Başkent Üniversitesi Kütüphanesi’nde elektronik

bulunabilirlik %86.27 (44), basılı bulunabilirlik %9.8 (5)’dir. Bilkent

Üniversitesi Kütüphanesi’nde elektronik bulunabilirlik %96.07 (49), basılı

bulunabilirlik %45.09 (23) dur. Çankaya Üniversitesi Kütüphanesi’nde

elektronik bulunabilirlik %74.50 (38) dir ve basılı bulunabilirlik yoktur. Gazi

Üniversitesi Kütüphanesi’nde elektronik bulunabilirlik %96.07 (49), basılı

bulunabilirlik %21.52 (11) dir. Hacettepe Üniversitesi Kütüphanelerinde

elektronik bulunabilirlik %98.03 (50), basılı bulunabilirlik %43.13 (22) tür.

ODTÜ Kütüphanesi’nde elektronik bulunabilirlik %90.19 (46), basılı

bulunabilirlik %31.37 (16) dir. TOBB ETÜ Kütüphanesi’nde elektronik

bulunabilirlik %88.23 (45), basılı bulunabilirlik %3.9 (2) dur. Turgut Özal,

Ufuk ve Yıldırım Beyazıt Üniversiteleri Kütüphanelerinde elektronik

bulunabilirlik %74.50 (38) dir ve basılı bulunabilirlik yoktur. Sonuç olarak

Ankara’daki ilgili üniversite kütüphaneleri genelinde 51 süreli yayının basılı

olarak bulunabilirlikleri %30.16 (15) dır. Elektronik olarak bulunabilirlikleri

ise %100’dür. Bu durumda “Sosyal bilimler dallarında EF değeri en yüksek

olan süreli yayınların Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde

bulunabilirlik/erişilebilirlik oranı yüksektir” olan hipotezimiz doğrulanmış

Page 147: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

136

bulunmaktadır. Basılı bulunabilirlik az olsa da elektronik olarak

bulunabilirliğin yüksek olması hipotezimin kanıtlanmasını sağlamıştır. Çünkü

kaynakların kütüphanelerde elektronik veya basılı olması sadece bulunuş

biçimiyle alakalıdır, önemli olan kaynağın var olup olmadığıdır. Ayrıca

kütüphanelerarası işbirliği yoluyla ihtiyaç duyulan kaynaklar yurtdışından bile

elde edilebilmektedir. Kaynakların basılı biçimlerinin fiziksel olarak bilgi

merkezinde bulunmayışları bir engel yaratmamaktadır.

Basılı ve elektronik bulunabilirlik arasındaki oranın bu kadar açık olması

dikkat çekicidir. Bu oran neden basılı abonelik bu kadar az sorusunu akıllara

getirmektedir. Bu soruya çeşitli cevaplar vermek mümkündür. İlk cevap ise

kısıtlı bütçe ve sınırsız ihtiyaçtır. Araştırma kapsamına aldığımız üniversiteler

yalnızca sosyal bilimler kapsamında eğitim vermemektedirler. İçlerinden

birçoğu tıp ve sağlık bilimleriyle birlikte, hepsi temel ve uygulamalı bilimler

alanlarında eğitim vermektedirler ve üniversitelerden birçoğu eğitim hayatına

yakın geçmişte başlamışlardır. Turgut Özal ve Yıldırım Beyazıt Üniversiteleri

henüz ilk mezunlarını bile vermemişlerdir. Bu üniversitelerin

kütüphanelerinden gelişmiş bir süreli yayın dermesi beklemek mümkün

değildir. Diğer üniversitelerde ise basılı dermenin bu kadar az olması başta da

belirttiğimiz gibi tıp ve sağlık ve temel ve uygulamalı bilimler alanında süreli

yayınlara olan ihtiyacın daha fazla olmasından kaynaklanabilir. Diğer alanlarda

bu kadar ciddi ihtiyaç bulunurken sosyal bilimler gölgede kalmış olabilir.

Bütün bunların dışında süreli yayınlara basılı olarak aboneliğini sürdürebilecek

üniversite kütüphanelerinde dahi genellikle basılı süreli yayınların aboneliğini

kesme yoluna gidilmektedir. Süreli yayınların aboneliği kesilirken süreli

yayının hangi bilim dalına ait olduğu büyük bir önem taşımamaktadır.

Elektronik yayıncılığın gelişmesiyle birlikte, üniversite kütüphanelerinde yeni

gelişen bir politika gereği, bir süreli yayının aynı anda elektronik

bulunabilirliği mevcut ise basılı süreli yayının aboneliğine son verilmektedir.

Bunu araştırmamızdan çıkan bulgularla da doğrulayabiliriz. Ankara

Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve

Page 148: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

137

ODTÜ Kütüphanelerinde EF değeri en yüksek süreli yayınlardan basılı olarak

bulunanların aboneliklerinin çoğu henüz geçtiğimiz yıllarda kesilmiştir. Bu

çalışma örnek kütüphane süreli yayın dermeleri için çok az bir sayıyı

kapsamaktadır ancak bizim genel süreli yayın dermesi hakkında fikir sahibi

olmamıza yardımcı olmaktadır.

Elektronik bulunabilirliğin ise %100 olması, hatta EKUAL kapsamında 51

süreli yayının 38’ine (%74.50) Ankara’daki üniversiteler genelinde

erişilebilmesi önemli bulunmuştur. Söz konusu oran (%74.50) TÜBİTAK-

EKUAL kapsamında hizmet veren uzmanların süreli yayınları

değerlendirmelerinde EF değerini dikkate alıp almadıklarını akla getirmiştir.

ULAKBİM çalışanlarıyla yapılan bağımsız görüşme sonucu, uzmanlara,

EKUAL kapsamındaki veritabanları belirlenirken nasıl bir yol izledikleri, bu

veritabanlarındaki süreli yayınların EF değerlerini dikkate alıp almadıkları

sorulmuştur. Uzmanlar veritabanları belirlenirken, veritabanı yayıncılarının,

alanında önemli yayıncılar olmasına dikkat ettiklerini söylemişlerdir. Bu

otorite veritabanı yayıncıları, konusunda ve bağlı bulunduğu bilim dalında

önemli bir yere sahip süreli yayınları dizinlemektedirler. Uzmanlar EF değerini

özel olarak dikkate almadıklarını, ancak önemli yayınevlerinin süreli

yayınlarının, önemli veritabanlarında bulunduklarını ve bu süreli yayınların EF

değerlerinin zaten yüksek olduklarını belirtmişlerdir. EF değerinin yüksek

olmasıyla, yayıncıların kalitesinin genellikle paralel olduğu belirtilmiştir.

Bununla beraber, söz konusu süreli yayınların EF değerinin zaten yüksek

olduğunun belirtilmesi, ayrıntılı bir EF denetlemesinin yapılıp yapılmadığını

düşündürmektedir.

Elektronik bulunabilirlikte dikkate alınması gereken bir konu ise elektronik

olarak var olan bu yayınlara erişimi mümkün kılacak kütüphane bilgi

teknolojisinin var olup olmadığıdır. Bilgi teknolojisiyle vurgulanmak istenen

bu teknolojinin yeterliliği ile ilgilidir. Üniversite kütüphanelerinde kullanıcı

ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda bilgisayarın olması çok önemlidir. Bu

Page 149: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

138

bilgisayarlar çağın gereklerine ayak uydurmalıdır. Bilgisayarlar, kullanıcının

araştırma sürecinde kullanma gereksinimi duyacağı flash disk, CD, DVD vb.

gibi eklentileri tanıyacak donanıma sahip olmalıdır. Bilgisayarların, içinde

kullanıcının araştırma sürecini destekleyecek nitelikte programları barındırıyor

olması gerekir (PDF, Microsoft Office programları,vb. gibi). Bu küçük

ayrıntılar önemli gibi görünmemekle birlikte zamanla yarışan kullanıcı için çok

önemlidir. Bütün bunların dışında yine üniversite kütüphanelerinde elektronik

bir süreli yayına erişim için en önemli araçlardan biri kablolu ve kablosuz

Internet ağının varlığı ve var olan Internetin hızlı olmasıdır. Kullanıcılar basılı

ve elektronik kaynağa erişimde aynı süreyi harcamak zorunda kalıyorlarsa

basılı süreli yayınların aboneliklerinin iptal edilip, elektronik süreli yayınlara

üye olunmasında kullanıcı hizmetleri açısından pek bir anlam kalmamaktadır.

Kablosuz ağın varlığı da çok önemlidir. Kullanıcıların kendi kişisel

bilgisayarlarından destek alarak araştırma yapmaları gerekebilir. Bu durumda

ise kablosuz ağın önemi ortaya çıkmaktadır. Kablosuz Internetin de hızlı

olması çok önemlidir. Bilgisayar teknolojilerine dayalı hizmetler konusunda

kullanıcılardan gelen bildirimler kütüphaneciler için büyük önem taşır.

Birtakım eksiklik veya sorunun varlığı fark edildiği anda duruma anında

müdahale etmek gerekir. Bu bağlamda kullanıcılarla etkileşim içinde

bulunmak önemlidir. Her kullanıcı yaşadığı teknik bir sorunu kütüphaneciye

iletmeyebilir. Bu bağlamda kullanıcılara zaman zaman bu konu üzerinde anket

uygulamak faydalı olabilir.

Elektronik veritabanı hizmetlerinin eleştiri konusu olabilecek başka yanları da

bulunmaktadır. Elektronik bulunabilirlik kapsamında hiçbir kütüphane bir

süreli yayına tam olarak abone olduğunu söyleyemez. Şöyle ki lisans

anlaşmaları, belirli yıllarla sınırlıdır. Lisans anlaşmaları bittiğinde o

veritabanına dolayısıyla birçok süreli yayına abonelik son bulmaktadır. Yani bu

yıl abone olunan bir elektronik süreli yayına 2 yıl, hatta 1 yıl sonra abone

olunacağının garantisini vermek mümkün değildir. Abonelik kesildiğinde ise

bazı veritabanlarında, süreli yayının eskiden erişebildiğimiz sayıları da

Page 150: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

139

erişilmez hale gelebilmektedir. Aynı zamanda elektronik süreli yayın

aboneliğinin maliyet açısından da dezavantajları bulunmaktadır.

Konsorsiyumlar kapsamında üye olduğumuz veritabanında lisans anlaşmaları

gereği istediğimiz süreli yayınlara üyeliğimiz mümkün olmayabilir. Buna

kurumsal olarak abone olmak isteyen kütüphane ise sadece istenilen süreli

yayının elektronik versiyonuna abone olmanın basılı versiyonuyla neredeyse

eşit fiyata denk geleceği için, kısmen daha pahalı olmasına karşın, veritabanı

aboneliğine yönelecektir. Veritabanında ise aynı anda ihtiyaç duyulmayan

birçok süreli yayına da erişim sağlanacaktır. Fazla bilgiden zarar

gelmeyecektir, ama bu durum kütüphane süreli yayın dermesinin amaçsız bir

şekilde ilerlemesine neden olacaktır. Maliyet yükü de kaçınılmaz olacaktır.

Elektronik yayıncılığın gelişmesiyle birlikte, kütüphanelerin geleneksel

yapıları değişmeye başlamıştır. Elektronik kitap ve süreli yayın kavramının

yaygınlaşmasıyla bu alandaki kaynaklara seçim, sağlama gibi geleneksel

kütüphane işlemlerinin uygulanmaması gibi sakıncalara neden olmuştur. Basılı

kaynaklar üzerinde bahsedilen geleneksel işlemler devam etmektedir, ancak

eskisi kadar etkin değildir. Önümüzdeki yıllarda bu elektronik kaynakların

basılı kaynaklara oranla daha da rağbet göreceği düşünülmektedir. Elektronik

kaynaklara abone olurken seçim, sağlama gibi işlemler yapılamamaktadır. Bu

durum, bir değer kaybına yol açmaktadır. Elektronik yayıncılıkla birlikte

kütüphaneciler kendilerine belli konular üzerinde paket olarak sunulan

kaynaklara abone olmaktadırlar. Burada herhangi bir seçimden bahsetmek söz

konusu değildir. Bu açıdan bakıldığında geleneksel kütüphanecilik kavramının

yok olup, kütüphanecilere ihtiyaç duyulup duyulmayacağı akıllara gelmektedir.

Elektronik yayıncılığın yaygınlaşmasıyla kütüphanecilerin iş yükünün

azalacağı da düşünülebilmektedir. Ancak elektronik yayıncılığın yaygınlaşması

kütüphanecilerin iş yükünün hafiflemesinin tam tersine, kütüphanecilerin iş

tanımının değişmesine sebep olmuş ve kendilerini daha donanımlı hale

getirmelerinin gerekliliğini zorunlu kılmıştır. Kütüphaneciler olağandışı

durumlarda karar verme yeteneğine sahip olmak durumunda kalmışlardır.

Page 151: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

140

Elektronik yayıncılık kavramının gelişmesi kütüphanelere duyulan ihtiyacın

azalacağını düşündürebilmektedir. Açık erişim kavramıyla artık Internet

üzerinden birçok kaynağa tam metin erişim mümkün olabilmektedir.

Kullanıcıların araştırma ihtiyacını karşılayacak birçok makale ve kitap Internet

üzerinde bulunmaktadır. Ancak açık erişim kavramı geliştiği kadar ve hatta çok

daha fazla ticari amaçla geliştirilen elektronik süreli yayın veritabanlarının

sektörel gelişimi de ciddi boyutlarda büyüme göstermektedir. Veritabanları

arasındaki rekabet gün geçtikçe artmaktadır ve veritabanları daha önemli bir

hal almaktadır. Veritabanları arasındaki rekabetin artması kütüphanecilerin bu

kaynaklara üye olması açısından avantajlıdır. Kütüphaneler bu veritabanlarına

üye oldukça, kütüphanelerin kullanımları da artış gösterecektir. Bu durumda

kütüphanelere duyulan ihtiyaç geleneksel dönemde olandan daha da fazla

olacak, kullanıcılar ihtiyaç duydukları bilgi kapsamında kütüphaneyi

kullanmaya daha mecbur hale geleceklerdir. Bütün bunların dışında

kütüphaneler kültürel bir köprü vazifesi görmektedirler. Özellikle de

üniversiteler için kütüphanelerin üniversitenin kalbi, gelişen teknolojiyle

birlikte beyni olduğu vurgulanmaktadır. Bir üniversite kütüphanesi bağlı

bulunduğu üniversitenin ulusal ve uluslararası kapsamda eğitim kalitesini

yansıtır. Yeni kurulan bir üniversitenin, kütüphanesini oluştururken izlediği

politika ve yollarla, gerçek anlamda donanımlı bir eğitim sistemini

hedeflediğini anlayabiliriz. Bütün üniversitelerin amacı akademik bir eğitim

sunmaktır. Bir üniversitenin diğer üniversiteden üstün olduğunu söylemek

doğru olmaz ancak gelişmiş bir üniversite kütüphanesine sahip üniversitelerin

daha iyi bir eğitim sistemini benimsediğini söylemek mümkündür.

Elektronik kaynaklara kütüphanelerimizde çeşitli konsorsiyumlar ve kurumsal

olarak abone olunan veritabanları aracılığıyla erişilebilmektedir. Ülkemizde

üniversite kütüphanelerinin elektronik kaynaklara erişimini sağlayan

TÜBİTAK – EKUAL ve ANKOS konsorsiyumları bulunmaktadır. EKUAL

bütçe kaynakları eşit olmayan araştırma kurumları arasında bilimsel bilgiye

erişimde fırsat eşitliği yaratmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda 15.000’den

Page 152: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

141

fazla akademik süreli yayın bütün üniversiteler kapsamında hizmete

sunulmaktadır. ANKOS ise, 60’dan fazla yayıncının 83 ayrı veritabanıyla, 155

üniversite ve araştırma kurumunun üye olduğu bir veritabanıdır (ANKOS).

ANKOS’ta bulunan her bir veritabanına üyelik durumu farklılık

göstermektedir. Her bir veritabanına üye olan üniversite sayısı farklıdır. Şöyle

ki, her bir veritabanına üye olurken ücret ödendiği için mali bütçesi yetersiz

üniversiteler ANKOS’ta bulunan veritabanlarına daha az üye olmaktadırlar. Bir

veritabanına kurumsal yolla abone olmak ise tamamen kütüphanenin kendi

bütçesi ve politikasıyla alakalıdır. Ülkemizdeki kütüphanelere genel olarak

baktığımızda konsorsiyumlar aracılığıyla erişilebilen veritabanlarını bilimsel

yeterlilik ve kütüphane dermesi anlamında yeterli bulabiliriz. Uluslararası

kaynaklara erişim konusunda konsorsiyumlarımızda olumsuz bir özellik

görememekteyiz. Konsorsiyumlar kapsamındaki veritabanlarını sağlayan

kurumlar otoritedir ve bu kapsamda çalışan bütün uzman ve kütüphaneciler

işlerinde donanımlı, tecrübeli ve özverili kişilerdir. Bu konsorsiyumların

ilerlemesi değil, ancak devamlılığı için yapılan çalışmalarda da aynı özveri ve

istikrarın bulunması gerekmektedir.

Konsorsiyumlar aracılığıyla bilgiye erişim çok önemlidir. Lisans

anlaşmalarıyla kurumlar arasında belli uluslararası sözleşmeler yapılmaktadır.

Bu sözleşmeler doğrultusunda konsorsiyumlar veritabanlarına belirli bir zaman

dilimi için abone olmaktadır. Sözleşme yılının bitiminde aynı veritabanına

aboneliğin devam edip etmeyeceği belli değildir. Bugün orta büyüklükte bir

kütüphanenin 20.000’in üzerinde e-süreli yayına ulaştığı göz önünde

bulundurulacak olursa, olası bir uluslararası kriz durumunda, ülkemizde bilgiye

erişimin kesilmesinin yaratacağı kaosu tasvir etmek olanaksızdır.

Elektronik yayıncılığın, kütüphanedeki süreli yayın dermesi açısından olumlu

ve olumsuz yanları bulunmaktadır. Bir veritabanına üye olarak, aynı anda

birden çok konuda ve her konu alanının altında bulunan süreli yayınların

Page 153: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

142

erişilebilirlik şartlarına baktığımızda aslında erişimin sınırlı olduğunu

görebiliriz. Süreli yayınlara her zaman yayınlanmaya başladıkları yıldan

itibaren erişim mümkün olmamaktadır. Her veritabanında her süreli yayın için

tam metin erişim tarihi başlangıcı farklılık göstermektedir. Bu konu üzerinde

bir standart yoktur. Veritabanları üzerinde, 1972 yılında yayınlanmaya

başlayan bir süreli yayına, 1997 yılından itibaren tam metin erişimin

gerçekleştiği görülebilmektedir. Güncel yayınların kullanımının daha geniş

olduğunu düşündüğümüzde bu veritabanları kullanıcı ihtiyaçlarını genel

anlamda karşılamaktadır, ancak daha spesifik çalışmalarda kullanıcıların

veritabanlarındaki süreli yayınlardan tam metin erişimi bulunmayan önceki

sayılara ihtiyaç duyması muhtemeldir. Bu açıdan bakıldığında veritabanları

üzerinden elektronik olarak bulunabilirliğin sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu,

veritabanları açısından bir dezavantajdır. Ayrıca sosyal bilimler alanında

geçmişe ait bilgiler de önem taşıyabilmekte, bu alandaki süreli yayınların

geçmişe ait sayılarına arşiv seçeneği ile erişilememesi bir dezavantaj olarak

ortaya çıkabilmektedir.

Elektronik yayıncılık kavramına kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda bakmak

önemlidir. Var oluş amacında herhangi bir maddi kaygı barındırmayan

kütüphanelerin asıl hedefi kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamaktır. Kütüphane

alanında yapılan bütün gelişmeler kullanıcıların daha fazla kaynağa, daha iyi

şartlarla erişebilmesi için olmaktadır. Bu anlamda baktığımızda elektronik

yayıncılığa doğru ilerleyiş kullanıcılar açısından avantajlıdır. Elektronik

yayıncılık ile kullanıcılar kütüphane dışında her yerde kullanıcı adı ve şifrelerle

süreli yayınlara erişebilmektedir. Elektronik yayıncılık, kullanıcılar açısından

bakıldığında, özellikle süreli yayınlar açısından avantajlıdır. Geleneksel

dönemde basılı ortamda literatür taraması yapmak çok daha zordu. Dizinler

kullanıcılara karmaşık gelebilmekteydi. Şimdi ise bir bilgisayar ekranından çok

daha basit yöntemler izleyerek gelişmiş bir tarama yapmak ve süreli yayın

sistemine bakmak mümkündür. Kullanıcılar makaleleri flash disk vb.

eklentilerine kaydedebilmekte ve e-posta olarak yollayabilmektedir. Çeşitli

Page 154: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

143

yollarla sahip olunan kaynaklara, kütüphane dışında diledikleri her yerde,

notebook, tablet bilgisayar, hatta akıllı cep telefonlarıyla dahi

bakılabilmektedir. Makaleye basılı olarak sahip olmak isteyen kullanıcı dilerse

çıktı alabilmektedir. Geleneksel dönemde ise kullanıcılar aynı sonuca

varabilmek için saatler süren literatür taramasının ardından, daha karmaşık

olarak fotokopi çekerek erişilebilmekteydi. Teknoloji ciddi anlamda

ilerlemiştir. Bu açılardan bakıldığında elektronik yayıncılık kullanıcılar

açısından vazgeçilmez bir hal almaktadır.

Ülkemizde Türkçe süreli yayınların dizinlendiği Türkiye Makaleler

Bibliyografyası (TMB), önemli bir kaynaktır. TMB, araştırmacılara

çalışmalarında kolaylık sağlamak, araştırma konuları ile ilgili bilgiye

ulaşmalarında yardımcı olmak amacıyla, 1952 yılından bu yana Milli

Kütüphane tarafından yayınlanmaktadır. TMB, Milli Kütüphane’ye gönderilen

bilimsel ya da kültürel ağırlıklı süreli yayınlardan seçilmiş makalelerin

künyelerini kapsar (Türkiye Makaleler Bibliyografyası). Bu kaynak

ülkemizdeki süreli yayınların denetiminin yapılması ve kullanıcılara sağladığı

kaynaklardan dolayı çok önemlidir. ULAKBİM Ulusal Veritabanları altında

bulunan Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Yaşam Bilimleri, Mühendislik ve

Temel Bilimler ve Hukuk Veritabanları bulundukları konular altındaki süreli

yayınları dizinlemesiyle önem taşımaktadır. Ancak bu veritabanları, dizinlediği

süreli yayınları belli değerlendirme kriterlerini göz önünde bulundurduktan

sonra kapsamına almaktadır. Bu durumda ülkemizde bulunan bütün süreli

yayınların, bu veritabanları aracılığıyla denetiminden söz etmek mümkün

değildir. Ülkemizde sosyal bilimler de dahil olmak üzere bütün bilim

dallarında süreli yayınların denetimini sağlayacak ve mümkün olduğunca bu

yayınların içeriklerine de eriştirebilecek nitelikte bibliyografik ve/veya tam

metin veritabanlarına çok ihtiyaç vardır. Ülkemizde Türkçe süreli yayınlar için

bir atıf dizininin eksikliğinden bahsetmek söz konusudur. Böyle bir kaynağın

varlığının Türk akademi dünyasına hareketlilik kazandıracağı düşünülmektedir.

Ülkemizde eksikliği hissedilen diğer bir kaynak ise, Ulrich’s International

Page 155: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

144

Periodicals Directory gibi Türk süreli yayınlarını çeşitli özelliklerine göre

tanımlayan bir kaynaktır. Böyle bir kaynağın varlığı da, kullanıcılar için çok

faydalı olacağı gibi Türkiye’de yayınlanan süreli yayınların denetimlerinin

yapılmasına yardımcı olacaktır.

Çalışmamızda sosyal bilimler süreli yayınlarının konularına göre EF değeri en

yüksek olanlarının Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde bulunabilirliklerini

incelemek üzere yola çıkılmıştır. Bu bağlamda, süreli yayınların seçiminde EF

değerinin etkili olup olmadığı üzerinde durulmuştur. Yaygınlaşan elektronik

yayıncılık kavramına, konsorsiyumlara, beraberinde de elektronik

veritabanlarına üye olunarak erişimi sağlanan süreli yayınların seçiminde

yalnızca EF değerinin değil, diğer ölçütlerin de önemine değinilmiştir.

Ülkemizde konsorsiyumlardaki uzmanların seçiminin önemli olduğu,

uzmanların ise veritabanlarını seçerken yayınevlerinin otorite olmasını dikkate

aldıkları saptanmıştır. Bu bağlamda veritabanlarında dizinlenen süreli

yayınların EF değerlerinin genellikle zaten yüksek olduğu söylenmiştir. Her ne

kadar otorite yayıncılar tarafından yayınlanan ve otorite veritabanlarında

dizinlenen süreli yayınların EF değerinin genellikle yüksek olduğu belirtilse de

bu konu üzerine ayrıntılı bir EF denetlemesinin yapılıp yapılmadığı

belirsizliğini korumaktadır. Sonuç olarak araştırmamız kapsamında başarının

başarıyı beslediği ilkesine varabiliriz. Çalışmamız kapsamındaki bütün süreli

yayınlar, taşıdıkları çeşitli özellikler doğrultusunda önemli kaynaklardır, EF

değerleri yüksektir ve önemli veritabanlarında dizinlenmektedirler. Bu

durumda başarının bir tesadüf olmadığı sonucuna varabiliriz.

Yukarıdaki ifadelerde, elde edilen sonuçlarla birlikte yer yer öneriler de

verilmiştir. Daha önce bahsi geçen önerileri diğer önemli önerilerle birlikte bir

bütün olarak belirtmenin faydalı olacağı düşünülmektedir. Bu önerileri şu

şekilde sıralayabiliriz:

Page 156: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

145

- Kütüphanelerin süreli yayınların iptali/sürdürülmesi kararlarını verme

süreçlerinde seçim ve değerlendirme ölçütlerinin hepsini değilse bile,

önemli olan birkaçını kullanmaları, süreli yayınların en güncel EF

değerlerini dikkate almaları isabetli kararlar alınmasına yol açacaktır.

- Kütüphaneler elektronik yayıncılığı destekleyecek nitelikte bilgi ve

iletişim teknolojilerine sahip olmalı ve bu yayınların kullanılmasını

sağlayacak her türlü teknik donanımı bünyesinde bulundurmalıdır.

Kütüphanelerin bu hizmetlerin işlerliğinin takibi için en doğru sonuca

ulaşabilmeleri amacıyla zaman zaman kullanıcılara anketler

düzenlemesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.

- Bütün kütüphanelerde e-süreli yayınların kullanımını kolaylaştıran e-

süreli yayın arama motorunun varlığı çok önemlidir. Kütüphanelerin web

sayfasında bu seçeneğin olması kullanıcılar için büyük fayda

sağlayacaktır.

- Ülkemizde sosyal bilimler de dahil olmak üzere bütün bilim

alanlarında süreli yayınların bibliyografik denetimini sağlayacak ve

mümkün olduğunca bu yayınların içeriklerine eriştirebilecek nitelikte

bibliyografik ve/veya tam metin veritabanlarına, ayrıca;

Ulrich’s International Periodicals Directory türü Türk süreli yayınlarının

belirli özelliklerini sınıflandırarak veren bibliyografik bir kaynağa,

bunların yanı sıra;

Bütün alanlarda ve sosyal bilimler alanlarında da atıf dizinlerine ihtiyaç

vardır.

Yukarıda saydığımız üç çeşit kaynak ülkemizde ihtiyaç duyulan ve

varlıklarıyla birlikte Türk bilim dünyasına hareket kazandıracağı

düşünülen kaynaklardır.

Bu çalışma, kapsamı doğrultusunda Ankara’daki üniversite kütüphanelerine

süreli yayınlar dermesi gözden geçirilirken yardımcı olabilecek ve benzer

nitelikte başka çalışmalara yol gösterebilecek niteliktedir.

Page 157: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

146

KAYNAKÇA

Akyürek, T. (2003). Türkiye’de konsorsiyumların kütüphanelerde satın alma

üzerine etkisi. Türk Kütüphaneciliği, 17(3), 247 – 262.

Al, U. (2002). Üniversite kütüphanelerinde bilgi hizmetlerinin Internet

aracılığıyla pazarlanması. Bilgi Dünyası, 3(1), 1-11.

Al, U. ve Al.P. (2003). Elektronik bilgi kaynaklarının seçimi. Bilgi Dünyası,

4(1), 1-14.

Al, U. ve Soydal, İ. (2010). Bilgibilim alanında kendine atıf üzerine bir

çalışma. Bilgi Dünyası, 11(2), 349-364.

Al, U. ve Soydal, İ. (2011a). Atıf dizinlerindeki Türkiye adresli dergiler

üzerine bir değerlendirme. Bilgi Dünyası, 12(1), 13-29.

Al, U. ve Soydal, İ. (2011b). Koleksiyon yönetiminde ödünç verme

istatistiklerinin kullanımı: Hacettepe Üniversitesi örneği. Bilgi Dünyası,

12(2), 223-238.

Al, U. ve Tonta, Y. (2004). Atıf analizi: Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik

Bölümü tezlerinde atıf yapılan kaynaklar. Bilgi Dünyası, 5(1), 19-47.

Page 158: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

147

Alkan, N. (1998). Temel ve uygulamalı bilim dallarında etki faktörü değeri en

yüksek olan süreli yayınların Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde

bulunabilirliği. Türk Kütüphaneciliği, 12(4), 279-305.

Alkan, N. (1999). Tıp ve sağlık bilimleri dallarının 1990’larda etki faktörü

değeri en yüksek olan süreli yayınları ve bunların Ankara’daki ilgili

kütüphanelerde bulunabilirliği. Yay. Hazl. Ö. Bayram ve diğerleri.

Bilginin Serüveni: Dünü, Bugünü ve Yarını… Türk Kütüphaneciler

Derneğinin Kuruluşunun 50. Yılı Uluslararası Sempozyumu Bildirileri:

17-21 Kasım içinde (278-300). Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği.

Alkış, H. ve Yılmaz, B. (2008). Kütüphanelerarası ödünç verme hizmeti:

Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi Örneği. Balkan Ülkelerinde Bilgi ve

Belge Yönetimi ve Kütüphanelerarası İşbirliği Sempozyumu Bildirileri,

Edirne, 5-7 Haziran 2008. http://eprints.rclis.org/14626/ (20 Mayıs 2013

tarihinde erişildi).

Alpay, M. (1973). Kütüphanecilik terimleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi

Edebiyat Fakültesi.

Altunışık, R., Coşkun, R., Bayraktaroğlu, S. ve Yıldırım, E. (2005). Sosyal

bilimlerde araştırma yöntemleri, SPSS uygulamalı. Sakarya: Sakarya

Üniversitesi, İİBF.

Ankara Üniversitesi Kütüphanesi,

http://kutuphane.ankara.edu.tr/?bil=bil_icerik&icerik_id=31 (27 Ağustos

2012 tarihinde erişildi).

Page 159: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

148

ANKOS, http://www.ankos.gen.tr/index.php/genelbilgi (21 Mayıs 2013 tarihinde

erişildi).

Arıoğlu, E. ve Girgin, C. (2002). 1974-2001 döneminde ülkemizdeki bilimsel

yayınların kısa değerlendirilmesi. Bilim ve Ütopya Dergisi, 5 (1).

http://www.maden.org.tr/resimler/ekler/7e1249ffc03eb9d_ek.pdf?tipi=5&turu

=R&sube=0 (21 Mayıs 2013 tarihinde erişildi).

Arslantekin, S., Bayram, Ö. Atılgan, D. ve Atakan, C. (2006). Ankara

Üniversitesi elektronik kütüphanesi veri tabanlarının kullanım analizi.

Türk Kütüphaneciliği, 20(4), 373-389.

Ataünal, A. (1998). Türkiye’de yükseköğretim, yasal düzenlemeler ve

değerlendirmeler. Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı.

Atıl Yörü, H. (2008). Türkiye’de yürütülen kütüphaneler arası ödünç

alma/verme ve belge sağlama hizmetlerine toplu bir bakış. Türk

Kütüphaneciliği, 22(1), 82 – 106.

Atılgan, D., Subaşıoğlu, F. ve Gürdal, O. (2004). Liseler için kütüphanecilik.

İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı.

Atılgan, D. (2008). Türkiye’de üniversite kütüphanelerinin tarihi. Türk

kütüphaneciliği, 22(4), 451-458.

Page 160: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

149

Atılgan, D. ve Yalçın, Y. (2009). Elektronik kaynakların seçimi ve

değerlendirilmesi. Türk Kütüphaneciliği, 23(4), 769-802.

Atılım Üniversitesi Kütüphanesi,

http://library.atilim.edu.tr/turkish/hakkinda.htm (27 Ağustos 2012

tarihinde erişildi).

Aybaş, O.T. (1967). Kütüphaneler arası işbirliği. Ankara: TKD.

Aybaş, O. T. (1978). Türkiye'de toplu katalog çalışmaları. Yayımlanmamış

doktora tezi. Ankara, Hacettepe Üniversitesi.

http://www.bby.hacettepe.edu.tr/yayinlar/dosyalar/25.pdf (20 Mayıs 2013

tarihinde erişildi).

Balcı, A. (2006). Sosyal bilimlerde araştırma (Yöntem, teknik ve ilkeler).

Ankara: Pegem Yayıncılık.

Başkent Üniversitesi Kütüphanesi; http://lib.baskent.edu.tr/hakkimizde.html

(27 Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

Baysal, J. (1987). Kütüphanecilik alanındaki yeni kavramlar, araçlar,

yöntemler. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.

Bilgi Dünyası, 2000-2011. Ankara: ÜNAK.

Page 161: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

150

Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi,

http://library.bilkent.edu.tr/tr/tarihcekut.html (27 Ağustos 2012 tarihinde

erişildi).

Boisse, J.A. (1995). Library cooperation: a remedy but not a panacea. IFLA

Journal, 21(2): 89 – 93.

Boratav, K. (2006). Sosyal bilimler veri tabanı çalışmalarında tarihsel

perspektif. Editör: Kasım Karakütük: Sosyal Bilimlerde Süreli Yayıncılık,

I. Ulusal Kurultay Bildirileri içinde (11-15). Ankara: ULAKBİM.

Çakın, İ. (1983). Üniversite-kütüphane ilişkisi. Türk kütüphaneciliği, 32(2), 61-

64.

Çakın, İ. (1998). Üniversitelerimizin bilgiye erişim ortamları: Genel

değerlendirme. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 75. Yıl

Özel Sayısı, 37-67.

Çakın. İ. (2000). Üniversitelerimizin bilgiye erişim sorunları ile Ulusal

Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi. Bilgi Dünyası, 1(1), 26-41.

Çankaya Üniversitesi Kütüphanesi, http://library.cankaya.edu.tr/(27 Ağustos

2010 tarihinde erişildi).

Demir, Ö. ve Acar, M. (2005). Sosyal bilimler sözlüğü. Ankara: Adres

Yayınları.

Page 162: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

151

Dizin, Türk Kütüphaneciliği, 1993-2000. (2001). Hazırlayanlar: Oya Gürdal ve

diğerleri. Ankara: TKD.

Dizin, Türk Kütüphaneciliği, 2001-2007. (2009). Hazırlayanlar: Oya Gürdal

Tamdoğan, Serap (Narinç) Kazak, Aytaç Yıldızeli. Ankara: TKD.

DOAJ ; (http://www.doaj.org/doaj?func=byCountry&uiLanguage=tr) (1

Eylül 2012 tarihinde erişildi).

EBSCOHOST veritabanına;

(http://ekual.ulakbim.gov.tr/lisans/lisans_kosul.uhtml#ebsco) (1 Eylül

2012 tarihinde erişildi).

EKUAL; (http://ekual.ulakbim.gov.tr/hakkinda/) (1 Eylül 2010 tarihinde

erişildi).

Ergün, M. (2011) Felsefeye giriş (Bilim felsefesi),

www.egitim.aku.edu.tr/bilimfelsefesi.pdf (27 Ağustos 2012 tarihinde

erişildi).

Ersoy, O. (1966). Kütüphaneciliğimizin sorunları. Ankara: Güven Matbaası.

Ertürk, K.L ve Küçük, M.E. (2010). Bilimsel bilginin görünürlüğü: Hacettepe

Üniversitesinde açık erişim farkındalığı. Türk Kütüphaneciliği, 24(1), 63-

93.

Page 163: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

152

Garfield, E. (1979). Citation indexing: its theory and application in science,

technology and humanities. Philedelphia, PA:ISI.

Garfield, E. (1983). Citation indexing – its theory and application in science,

technology and humanities. Philadelphia: ISI Press.

Gazi Üniversitesi Kütüphanesi; http://lib.gazi.edu.tr/posts/view/title/genel-

bilgiler-15147(27 Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

Gerardin, L. (1983). Bilimsel ve teknik enformasyon sistemi: yapısal analizle

göstergelerin tanımı. Çev.Tevfik Olgun. Ankara: TÜBİTAK/TÜRDOK.

Goldhor, H. (1969). An introduction to scientific research in librarianship.

Washington: U.S. Office of Education, Bureau of Research.

Gorman, M. (1997). Ownership or Access: a new idea of collection. College

and Research Libraries News, 58(7), 498-499.

Gökkurt, Ö. (1992). Enformetrinin istatistiksel temeli: Vardamlı(Inferential)

istatistik teknikler. Türk Kütüphaneciliği, 6(1), 18-21.

Gökkurt, Ö. (1994). Enformetri, Bradford yasası ve citation indeks. Türk

Kütüphaneciliği, 8(1), 26-30.

Page 164: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

153

Gökkurt Bayram, Ö. (1998). Atıf verisi (citation data) ve enformetik yasalar:

Türk kütüphanecilik literatüründeki doktora tezleri üzerinde bir uygulama.

Türk Kütüphaneciliği, 12(1), 21-32.

Grötsel, M. ve Lügger, J. (1995). Scientific communication at turning point:

Libraries in the time of global electronic Networks. Berlin: Konrad – Zuse

Zentrum für Informationstechnik.

Güncel Türkçe Sözlük. http://tdkterim.gov.tr/bts/(1 Eylül 2012 tarihinde

erişildi).

Günden, A. (2001). ÜNAK/OCLC konsosiyum çalışmaları. Bilgi Dünyası,

2(1), 106-119.

Gürdal Tamdoğan, O. (2009). Bilgi üretiminde yazın ürünleri ve kütüphaneler:

Atıfların tespiti ve analizi yoluyla araştırma. Türk Kütüphaneciliği, 23(2),

254-277.

Gürdal Tamdoğan, O., Fenerci, T. ve Subaşıoğlu, T. (2010). Sosyal Bilimler

Alanında Bilgi Kaynaklarının ve Kütüphanenin Yarattığı Değer. TÜBİTAK

SOBAG Proje 108K047, 1-210.

Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi;

http://www.library.hacettepe.edu.tr/index.php?sid=67&dil=tr&s=K%C3%

BCt%C3%BCphanelerimiz (27 Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

Page 165: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

154

Hertzel, D.H. (2003). Bibliometrics history. Encyclopedia of Library and

Information Science, 288-349.

Journal Citation Reports (JCR) Social Science Edition. (2011) USA: ISI.

http://www.isiknowledge.com/JCR adresinden erişilmiştir.

Kaptan, S. (1998). Bilimsel araştırma ve istatistik teknikleri. Ankara: Tekışık

Ofset.

Karasar, N. (1999). Bilimsel araştırma yöntemleri: kavramlar, ilkeler, teknikler.

Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Karasözen, B. ve Lindley, J.A. (2004). ANKOS: Türkiye’de konsorsiyum

gelişimi.http://www.ankos.gen.tr/index.php/turkiyedekonsorsiyumungelisi

mi (20 Mayıs 2013 tarihinde erişilmiştir).

Karasözen, B., Zan, B.U. ve Atılgan, D. (2010). Türkiye’de açık erişim ve bazı

ülkelerle karşılaştırma. Türk Kütüphaneciliği, 24(2), 235-257.

Karasözen, B., Gökkurt Bayram, Ö. ve Zan, B.U. (2011). Wos ve Scopus veri

tabanlarının karşılaştırılması. Türk Kütüphaneciliği, 25(2): 238 – 260.

Kayaoğlu, H.D. (2006). Açık erişim kavramı ve gelişmekte olan bir ülke olarak

Türkiye için anlamı. Türk Kütüphaneciliği, 20(1), 29-60.

Page 166: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

155

Kayaoğlu, H.D. (2008). Süreli yayınlar yönetimi. İstanbul: Selenge.

Keller, A. (2001). The future development of electronic journals: A Delphi

survey. The Electronic Lİbrary, 19(6), 383-396. Çev: Hülya Kayaoğlu.

(2005). Elektronik dergilerin gelecekteki gelişimi: Bir Delfi saptama ve

incelemesi. Türk Kütüphaneciliği, 19(2), 193-218.

Keseroğlu, H.S. (2004). Kütüphane bilgi merkezi kurma kütüphane programı

yazma kılavuzu. İstanbul: Nesil Yayınevi.

Kim, H. (2001). The transition from paper to electronic journals: key factors

that affect scholars’ acceptance of electronic journals. The Serials

Librarian, 41(4), 31-64.

Kitalıkbilim Terimleri Sözlüğü, http://tdkterim.gov.tr/bts/ (2 Eylül 2012

tarihinde erişildi).

Kozak, N. (2001). Sağlık, sosyal ve teknik bilimleri alanlarında yayınlanmakta

olan akademik dergiler üzerine karşılaştırmalı bir inceleme. Türk

Kütüphaneciliği, 15(3), 296-310.

Kozak, N. (2003). Türkiye’de yayınlanan akademik dergilerin niteliklerindeki

zaman içerisinde değişim nedenleri: Sağlık, sosyal ve teknik bilim

alanlarında yayınlanan dergiler üzerine bir inceleme. Bilgi Dünyası, 4(2),

146-174.

Page 167: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

156

Köprülü, D. (1997). Koleksiyon değerlendirmesi ve kullanım analizi: Bir

araştırma. Türk Kütüphaneciliği, 11(2), 134-157.

Kurulgan, M. ve Temizel, F. (2007). Üniversite kütüphanelerinde bütçe dışı

finans kaynaklarının kullanımı ve Türkiye’deki üniversite kütüphaneleri

için alternatif finansman modeli önerisi. Türk Kütüphaneciliği, 21(4), 459-

475.

Kurulgan, M. ve Özata, F.Z. (2010). Elektronik kütüphane hizmetlerinin

öğretim elemanları tarafından benimsenmesinde etkili olan faktörler:

Anadolu Üniversitesi öğretim elemanları üzerinde bir araştırma. Bilgi

Dünyası, 11(2), 243 – 262.

Küçük, M. E. (1986). Otomatikleşmiş süreli yayın denetim sistemleri:

Ankara’da bulunan üniversite kütüphaneleri için sistem seçimi.

Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara, Hacettepe Üniversitesi.

http://www.bby.hacettepe.edu.tr/yayinlar/dosyalar/59.pdf (21 Mayıs 2013

tarihinde erişildi).

Küçük, M. E. ve Alır, G. (2003). Dijital koruma (arşivleme) stratejileri ve bazı

uygulama örnekleri. Türk Kütüphaneciliği, 17(4), 340-356.

Küçük, M. E., Al, U., Alır, G., Soydal, İ. ve Ünal, Y.(2004). Türkiye’de

kütüphanelerarası işbirliği üzerine bir değerlendirme. Türk

Kütüphaneciliği, 18(2), 119 – 134.

Page 168: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

157

Küçük, M. E., Al, U. ve Olcay, N.E. (2008). Türkiye’de bilimsel elektronik

dergiler. Türk Kütüphaneciliği, 22(3), 308-319.

Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi (2002). Maarif-i Umumiye Nezaret-i

Tarihçe-i Teşkilat ve İcraatı. Yay.Haz.; Mustafa Ergün ve diğerleri.

Ankara: MEB Yayınları.

Milne, D. ve B. Tiffany. (1991). A cost-per-use method for evaluating the cost-

effectiveness of serials: a detailed discussions of methodology. Serials

Review, 17(2), 7-19.

Mutlu, A. (2009). Türkiye’de çevre sorunlarının baskın niteliği ve sosyal

bilimler yaklaşımının gerekliliği. Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri

Dergisi, 1 (1), 71-82.

OBES, www.ulakbim.gov.tr/cabim/bs/tubess/obes.uhtml (21 Mayıs 2013

tarihinde erişildi).

ODTÜ Kütüphanesi; http://www.lib.metu.edu.tr/tr/tarihce (27 Ağustos 2012

tarihinde erişildi).

Olşen, Ş. (1999). Internet üzerindeki bilgi kaynaklarının seçimi ve

değerlendirilmesi. Türk Kütüphaneciliği, 13(3), 197-206.

Page 169: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

158

Ortaş, İ. (2004). Öğretim üyesi ya da bilim insanı kimdir?. Pivolka, 3(12), 11-

16.

Osborn, A. D. (1980). Serials publications: their place and treatment in library.

American Lİbrary Association.

Özbudak, G. (1994). Süreli yayınlar için kullanımın ölçülmesi. Türk

Kütüphaneciliği, 8(4), 272-287.

Özbudak, G. (1995). YÖK Dokümantasyon ve Uluslararası Bilgi Tarama

Merkezi koleksiyonundaki sanat ve beşeri bilimler konulu süreli yayınların

kullanım değerlendirmesi. Türk Kütüphaneciliği, 9(2), 113-123.

Polat, C. (2006). Bilimsel bilgiye açık erişim ve kurumsal açık erişim arşivleri.

Journal of Social Sciences, 6(37), 53-80.

http://eprints.rclis.org/9029/1/(Microsoft_Word_-_Bilimsel_Bilgiye_A.pdf (21

Mayıs 2013 tarihinde erişildi).

Püsküllüoğlu, A. (1995). Türkçe sözlük. İstanbul: YKY.

Rousseau, R. (1988). Citation distrubition of pure mathematics journals.

Legghe and R. Rousseau (Ed.) Informetrics 87/88: Select Proceedings of

the First International Conference on Bibliometrics and Theoretical

Aspects of Information Retrieval: 25-28 August 1987 Dienpenbeek,

Belgium içinde, 249-262. Amsterdam: Elsevier.

Swigger, K. ve A. Wilkes (1991). The use of citation data to evaluate serials

subscriptin in an academic library. Serials Review, 17(2), 41-52.

Page 170: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

159

Şahin, T. (2011). Konsorsiyum sözleşmesi. TBB Dergisi, 92, 451 – 483.

TOBB ETÜ Kütüphanesi; http://kutuphane.etu.edu.tr/?q=content/genel-bilgiler

(27 Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

TO-KAT; www.toplukatalog.gov.tr/index.php?cwid=8&#hakkinda (21 Mayıs

2013 tarihinde erişildi).

Tonta, Y. (1996). Internet, elektronik kütüphaneler ve bilgi erişim. Türk

Kütüphaneciliği, 10(3), 215-230.

Tonta, Y. (1997a). Elektronik yayıncılık, bilimsel iletişim ve kütüphaneler.

Türk Kütüphaneciliği, 11(4), 305-314.

Tonta, Y. (1997b). Kütüphanelerarası işbirliği ve bilgi kaynaklarının etkin

kullanımı. Kütüphanecilik Bölümü 25. Yıl’a Armağan içinde (100 – 108).

Ed. Bülent Yılmaz. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik

Bölümü. eprints.rclis.org/9471 (20 Mayıs 2013 tarihinde adresinden

erişildi).

Tonta, Y. (1999). Kütüphanelerarası işbirliğinin neresindeyiz?, Bilginin Dünü,

Bugünü, Yarını… içinde (493-514) Yay. Haz. Özlem Bayram ve diğerleri.

Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği.

Page 171: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

160

Tonta, Y. (2000). Elektronik yayıncılıkta son gelişmeler. Bilgi Dünyası, 1(1),

89-132.

Tonta, Y. ve Al, U. (2008). Türkçe makalelerin dergilere dağılımı ve Bradford

yasası. Bilgi Dünyası, 9(1), 41-66.

Toplu, M. (1992). Üniversite kütüphanelerinin bilimsel araştırmadaki işlevi ve

Türkiye gerçeği (1). Türk Kütüphaneciliği, 6(1), 22-42.

Toplu, M. (2009a). Belge sağlama hizmetlerinin gelişimi ve Türkiye

perspektifi. Türk Kütüphaneciliği, 23(1), 83-118.

Toplu, M. (2009b). Elektronik yayıncılığın ortak koleksiyon geliştirme ve

kütüphane koleksiyonlarına etkileri ve Türkiye’deki uygulamalar. Türk

kütüphaneciliği, 23(3), 448-488.

Turgut Özal Üniversitesi Kütüphanesi;

http://kutuphane.turgutozal.edu.tr/kategori/genel-bilgiler-89-72.html (27

Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

Türk Kütüphaneciliği. (1987-2012). Ankara: TKD.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü, Sosyal bilimler. (2011). Ankara: TÜBA.

Page 172: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

161

Türkiye Makaleler Bibliyografyası. http://eyayinlar.mkutup.gov.tr/cgi-

bin/WebObjects/Makale.woa/7/wo/XzyhMpTFZA7gWZiM7iQ7H0/0.4.23 (21

Mayıs tarihinde erişildi).

Ufuk Üniversitesi Kütüphanesi; http://www2.ufuk.edu.tr/library/genel.htm(27

Ağustos 2012 tarihinde erişildi).

ULAKBİM; www.ulakbim.gov.tr/hakkimizda/tarihce/cabim/tarihce.uhtml (21

Mayıs 2013 tarihinde erişildi).

Ulrich’s Internatıonal Periodicals Directory. (2011). USA: ProQuest.

https://ulrichsweb.serialssolutions.com/ adresinden erişilmiştir.

ÜNAK – OCLC Konsorsiyumu, www.unak.org.tr/unakoclc (20 Mayıs

tarihinde erişildi).

White, E.C. (1985). Bibliometrics, from curiosity to convention. Special

Lİbraries,76(1), 35-42.

Yar, M.A. (2004). Türkiye’de elektronik kütüphaneler. Türk Kütüphaneciliği,

18(4), 450-453.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kütüphanesi,

http://www.ybu.edu.tr/kutuphane/custom_page-284-genel-bilgiler.html(22

Aralık 2012 tarihinde erişildi).

Page 173: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

162

Yurdadoğ, B. (1974). Kitaplıkbilim terimleri sözlüğü. Ankara: Türk Dil

Kurumu.

Zan, B.U. (2009). Elektronik yayınların derlenmesi. Türk Kütüphaneciliği,

23(2), 299-320.

Zwemer, R.L. (1970). Identification of journal characteristics useful in

improving input and of a retrieval system. Federation Proceedings, 29:

1595-1604.

Page 174: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

163

ÖZET

Günümüzde kütüphaneler, süreli yayınların hızla artan abone bedelleri

karşısında zorlanmakta, bu artışı karşılamaya yeterli olmayan bütçeleri, büyük

bir sorun yaratmaktadır. Her ne kadar sosyal bilim süreli yayınlarının abone

bedellerindeki artış, fen, tıp ve sağlık bilimleri süreli yayınlarında olduğu kadar

hızlı olmasa da yine de bir artış söz konusudur. Süreli yayınların değeri sosyal

bilim disiplinleri için de bir o kadar önemlidir ve kütüphane dermesinde önemli

bir yere sahiptir. Güncel bilgiye duyulan ihtiyaç, en hızlı şekilde süreli yayınlar

kanalıyla karşılanabilir. Bundan dolayı sosyal bilim alanlarında da süreli

yayıncılık önemini korumaktadır.

Süreli yayın dermesi oluşturmak bir hayli güçtür. Süreli yayınlar kütüphanenin

dinamik, sürekli olarak artan ve en karmaşık derme türünü oluştururlar.

Bundan dolayı bir süreli yayına abone olurken ya da iptal ederken çok dikkat

etmek gerekir. Bu ise belirli değerlendirme ölçütleri göz önünde

bulundurularak mümkün olabilir. Etki Faktörü (EF), kökeni çeyrek yüzyılı

geçkin olarak süreli yayınların kullanımını belirlemede kullanılan bir ölçüttür.

Sayısal verilere dayanması ve böylece tarafsız olması aynı zamanda işlevselliği

açısından kütüphaneciler tarafından kullanım rağbetini kaybetmeyen değerli bir

ölçüttür.

Çalışmamızda Institute for Scientific Information (ISI) tarafından yayımlanan

Journal Citation Reports’un Social Sciences Edition 2011’den belirlenen sosyal

bilim disiplinlerinin EF değeri en yüksek olan süreli yayınlarının Ankara’daki

üniversite kütüphanelerinde bulunabilirliği ve erişilebilirliği incelenmiştir. Bu

çalışmayla üniversite kütüphanelerinin EF değerine ne kadar bağlı kaldıkları

anlaşılmak istenmiştir. Varılan sonuca göre bağımsız görüşme yaptığımız

süreli yayınlar birimleri kütüphanecileri EF değerine öncelikle yer vermemekle

Page 175: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

164

birlikte, süreli yayınların seçim ve değerlendirilmesinde kullandıklarını; süreli

yayının yayıncısının otorite olup olmadığı, hakemli olup olmadığı, akademik

yayın olup olmadığı, vb. diğer ölçütleri göz önünde bulundurduklarını, bu

ölçütlere göre seçimi yapılan süreli yayınların EF değerlerinin zaten yüksek

değerli süreli yayınlar olduklarını belirtmişlerdir.

Eğer dilerlerse üniversite kütüphanelerine süreli yayın dermeleri açısından

kendilerinin bir profilini sunmak amaçlanmıştır. Sonuç olarak, sosyal bilimler

alanında EF değeri en yüksek süreli yayınların Ankara’daki üniversite

kütüphaneleri genelinde basılı bulunabilirlikleri %30.16, elektronik

bulunabilirlikleri ise %100 olarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler sonucunda

“Sosyal bilimler dallarında EF değeri en yüksek olan süreli yayınların

Ankara’daki üniversite kütüphanelerinde bulunabilirlik/erişilebilirlik oranı

yüksektir” hipotezimiz doğrulanmış bulunmaktadır. Basılı bulunabilirlik oranı

beklenenden azdır ancak sonuç olarak elektronik bulunabilirlik aracılığıyla da

aynı kaynağa ulaşılmaktadır. Sadece kaynağın elde ediliş biçimi farklıdır.

Bununla birlikte kütüphanelerarası işbirliği yoluyla artık ihtiyaç duyulan

kaynaklar yurt dışından bile elde edilebilmektedir. Bu bağlamda kaynakların

bilgi merkezinde fiziksel olarak basılı biçimde bulunmayışları dahi çok büyük

bir engel yaratmamaktadır.

Page 176: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

165

ABSTRACT

Nowadays , libraries slog on rapidly increasing costs of periodicals. Their

insufficient budget to meet the increase creates a big problem. Although the

rise of subscriber prices in social science periodicals is not as fast as in the

science, medicine and health sciences periodicals, the rise of prices still exists.

Social science periodicals are so valuable and have a great importance in the

library collection. The need for up to date information can be met most rapidly

by periodicals. Therefore, the importance of social science periodicals still

remains.

It is very difficult to create a collection of periodicals. Periodicals form

dynamic, constantly increasing and the most complex kind of collections in

libraries. Therefore, when subscribing or canceling a periodical, great care is

needed. And this can be possible by taking into account of specific evaluation

criteria.The Impact Factor (IF), used over a quarter- century, is a criteria used

to determine the use of periodicals.Based on numerical data and thus being

neutral and also in terms of functionality , the IF is a valuable criteria which

does not lose its usage demand by librarians.

In our study, the availability and accessibility of social science periodicals with

the highest IF taken from Journal Citation Reports Social Sciences Edition,

2011 published by Institute for Scientific Information at the university

libraries in Ankara were investigated. In this study, it is desired to understand

how university libraries abide by the IF. If university libraries desire, it is

aimed to present a profile of themselves in terms of their periodicals

collection. As a result, the availability and accessibility of the social sciences

journals with the highest IF are respectively %30.76 and %100. As a result of

data obtained , the hypothesis which is "The availability/accessibility rate of

social sciences journals with the highest IF at the university libraries in Ankara

is high" is confirmed. The availability rate is lower than expected but

eventually it is possible to access to the same resource electronically. Only the

Page 177: T.C.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/25282/Duygu Millidere...Araútırmamızda betimleme yöntemi kullanılmıtır. Betimleme araútırmaları evreni temsil ettiği düúünülen bir

166

way of obtaining resource is different. After all, resources which are needed

can be obtained even from abroad through interlibrary cooperation. In this

context, even the lack of physically availability of printed resources in

information center does not create a big problem.