temel laboratuvar gÜvenlİĞİ dersİ · 2017. 11. 14. · elektİrİk Çarpmalarinda İlk yardim...
TRANSCRIPT
TEMEL LABORATUVAR GÜVENLİĞİ
DERSİ
Prof. Dr. Abdullah MENZEK
2009
GİRİŞ
Fen bilimleri ve bunların birer türevleri olabilecek mühendislik, tıp,
eczacılık ve veterinerlik gibi bilimlerde laboratuarsız bir çalışma veya
eğitimi düşünmek hemen hemen imkansızdır. Bu laboratuarlarda
kazaların olması mümkündür. Laboratuarlarda kazaların olmaması veya
en az zararla atlatılması da mümkündür. Ülkemizde maalesef trafik
kazaları pek çok can ve mal kaybına yol açmaktadır. Bilindiği gibi bu trafik
kazalarının ana veya hemen hemen hepsinin kaynağı insandır. İnsandan
kaynaklanan nedenlerden birisi bilgisizliktir. Laboratuarda çalışanlar
bilgilendirilir ve eğitilirse, orada güvenli ve verimli bir şekilde çalışmaları
mümkün olur.
Gerek eğitim ve öğretim gerekse da araştırma amaçlı olsun
laboratuarlarda yapılacak çalışmalar için ön şart laboratuar
güvenliği ilgili önlemlerin iyi bilinmesi ve uygulanmasıdır.
Laboratuarda herhangi bir kişiden kaynaklanabilecek bir
kazada, zarar görecek yalnızca o kişi olmayacak, belki de
sayısı belli olmayacak kadar canlı zarar görecektir. Temel
laboratuar dersinin laboratuarda güvenli şekilde çalışmaya
katkı sağlayacağı umulmaktadır.
KAYNAKLAR
1- Laboratuvar Güvenliği, Prof. Dr. Muammer Canel,
Ankara Üniversitesi yayınları, Ankara, 2002.
2- Laboratuvar Güvenliği, Prof. Dr. İsmet
Hasanekioğlu, KKEF, Erzurum (Ders Notları).
3- Türkiye yangından korunma yönetmeliği, 2. Baskı,
2002, TÜYAK.
4- İş Sağlığı ve Güvenliği, Editörler (Yrd. Doç.Dr.
Mustafa Altın ve Doç.Dr. Şakir Taşdemir), Eğitim
Yayıevi, 2017.
5- İnternet ve diğer kaynaklar.
İLK YARDIM NEDİR?
Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda,sağlık görevlilerinin
yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması yada durumun daha kötüye gitmesini
önlemek amacıyla,ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir.
Not: İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ.
İLKYARDIMCININ ÖZELLİKLERİ VE SORUMLULUKLARI NEDİR?
1- Sakin ve telaşsız olmalı.
2- Hastayı sakinleştirmeli.
3- Çevreyi değerlendirip süren bir tehlike olup olmadığını belirlemeli.
4- Kendi can güvenliğini tehlikeye atmamalı.
5- Çevredeki kişileri, sağlık kuruluşları, itfaiye ve güvenliğe haber
vermeleri için organize etmeli.
6- Hastanın durumunu değerlendirerek uygun ilk yardıma başlamalı.
7- Hastanın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmasını sağlamalı.
İLK YARDIM İŞLEMİNİN ŞEMATİK OLARAK
GÖSTERİLMESİ
Şuurunu kaybetmiş hasta ve yaralıya ilk yardım yapan kiş gecikmeden aşağıdaki
sıraya göre hareket etmelidir.
SOLUK YOLUNUN AÇILMASI
1) Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.
2) Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye
itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.
YAPAY (SUNİ) SOLUNUMUN YAPILMASI
Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır.
1. Hasta sert bir zemine yatırılır.
2. Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır.
3. Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir.
4. Ağızdan ağıza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa
ağız kapatılır.
5. Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız
yerleştirlir.
6. Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir.
KALP MESAJININ YAPILMASI
1- Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır
2- Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür.
3- Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca
yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas
etmemelidir.
4-Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde
göğüse 4-5 cm bastırılır.
5- Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım
başlayıncaya kadar devam edilir.
6- Çocuklara kalp masajı yapılırken avuç içi veya daha az basınç
uygulanmalıdır.
BAYILMALARDA UYGULANACAK İLKYARDIM KURALLARI
1-Elbiseleri boyundan,göğüsten ve karından gevşetilir.
2- Hastanın beynine kan gitmesini sağlamak için düz bir yerde
sırtüstü yatırılarak,ayakları yukarı kaldırılır ve sonrada şok
pozisyonunda bekletilir.
3- Kesinlikle başının altına yastık konmaz.
4- Hastaya uyarıcı kokular koklatılır. (Amonyak vb.)
5- Hastanın zorlanmaksızın kendine gelmesi beklenir.
6- Kendine geldiğinde su, çay gibi içecekler azar azar
verilmelidir.
GÖĞÜS YARALANMALARINDA İLKYARDIM
1- Yaralı,yarı oturur duruma getirilir.
2- Havanın akciğerler dolmasına engel olmak için açık olan yara yerine temiz bir
bez kapatıp basınç yapmadan sarılır.
3- Kazazedenin ısı kaybı önlenir.
KARIN YARALANMALARINDA İLKYARDIM
1- Hastaya ağızdan yiyecek içecek verilmez.
2- Yaralı başı hafif yüksek, dizlerinin altına rulo edilmiş bir battaniye konularak
sırt üstü yatırılır.
3- Herhangi bir organ dışarı çıkmış ise asla el sürülmez.Geniş bir gaz bezi
varsa serum fizyolojik ile ıslatılarak basınç yapmadan organların üzerine örtülür.
4- Yaralı zaman geçirmeden sevk edilir.
EGZOS ZEHİRLEMELERİNDE İLKYARDIM
1- Hasta derhal temiz havaya çıkarılır.
2- Şuuru tam kapalı olmayanlar temiz havada derin solunum yaptırılır.
3- Şuuru kapalı veya solunum yapmakta güçlük çeken hastalara suni solunum
tatbik edilir.
4- Beden ısısının düşmesini engellemek için üstü örtülür.
5- Hasta en seri şekilde sağlık merkezine gönderilir.
SİNDİRİM YOLU İLE OLAN ZEHİRLEMELERİNDE İLKYARDIM
1- Zehrin sulanması ve emilimin yavaşlaması için hastalara;süt,yumurta akı,nişasta
solisyonlu su içirilir
2- Kusmasına yardım edilir.
3- Asitle olan zehirlenmelerde,hasta hiçbir zaman kusmaya zorlanmaz.Su ve süt
yumurta akı karıştırılarak içirilir.
4- Alkali ile olan zehirlenmelerde:1/4 oranında sirke ile hazırlanmış 500ml. su veya limon
suyu içirilir.
KANAMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?
1- Kanayan uzuv(kol,bacak vs.)yükseltilir.
2- Yara üzerine temiz gazlıbez,mendil veya çamaşır parçası konur ve sıkıca
bastırılır.
3- Kanama durmazsa kanayan yerin 5 cm yukarı kısmına bandaj uygulanır.
BURUN KANAMASINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?
1- Burnu kanayan kişinin başı hafifçe öne eğilir.
2- Hasta burun üzerine basınç yapar
3- Bu sırada ağızdan soluk alıp verir ve asla sümkürmez
Not: BURUN KANAMASINDA HASTANIN BAŞI GERİYE DOĞRU KALDIRILMAZ
ELEKTİRİK ÇARPMALARINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR
1- Önce ilk yardımcı kendi güvenliğini sağlar.
2- Elektrik akımının yaralı ile teması kesilir.Bu yapılmadan önce yaralıya
dokunulmaz
3- Kuru tahta parçası ve lastik gibi elektrik geçirmeyen maddelerle hasta
çekilerek veya kablo itilerek akımdan kurtarılır.
4- Solunum durmuşsa yapay solunuma,kalp durmuşsa kalp mesajına başlanır.
5- Yanık varsa soğuk su ile yıkanır.
KIRIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?
1- Hasta sarsılmaz ve hareket ettirilmez.
2- Kanama varsa durdurulur.
3- Hasta taşınmadan önce kırık bölgesi hareketsiz hale getirilir.(Bunun için tahta gibi sert
cisimler kullanılabilir.)
4- Açık kırık varsa(kırık uçları görülüyorsa)kırık kemik parçalarına kesinlikle dokunulmaz
ve bunlar yerleştirilmeye çalışılmaz.Yara üzerine temiz bir gazlıbez kapatılır.
YANIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?
1- Soğuk musluk suyu ile ağrı azaltılır.
2- Hastanın takıları çıkartılır.(Daha sonra oluşabilecek şişler nedeniyle çıkarmak
zorlaşabilir.)
3- Oluşan kabarcıklar patlatılmaz.
4- Yanan kısımların üzeri temiz gazlıbezle kapatılır hiçbir şey sürülmez.
5- Hastanın bilinci yerinde ise bol su içirilir.
Not: YANIK YÜZEYİNE DİŞ MACUNU,SALÇA,YOĞURT GİBİ MADDELER
KESİNLİKLE SÜRÜLMEMELİDİR
YARALANMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR?
1- Kanama varsa kontrol edilir.
2- Yaranın kirlenmesi önlenir.
3- Varsa kopan parça korunur.(Islak bir gazlı beze sarılıp bir naylon torbaya
konulur,bu torba da içi buz dolu başka bir torbaya konulur.)
GÜVENLİ ÇALIŞMANIN ÖNEMİ
Bir kimyacı öğrenimi ve meslek yaşamı sırasında çalıştığı veya ürettiği
maddelerin tehlike ve rizikoları hakkında oldukça önemli bilgi ve deneyimler
kazanır. Kimyacının eğitimi sırasında aşağıdaki konulara önem vermelidir.
1. Kimyasal maddelerle tehlikesiz ve güvenli çalışmak.
2. Kendini ve arkadaşlarını tehlikelerden korumak.
3. Çevre kirliliğine karşı hassas olmak.
4. Kimyasal maddelerin muhtemel tehlikelerini tanımak ve uyarılar yardımıyla
bu tehlikelerden korunmak.
Laboratuar ve üretim yerlerinde meydana gelen kazaların yaklaşık olarak % 85 i
insan hatalarından kaynaklanmaktadır. Burada çalışılan madde hakkında bilgi
eksikliği ve gerekli dikkatin gösterilmemesinin önemli katkısı vardır. Güvenli
çalışmanın en büyük düşmanı yanlış alışkanlıklardır. Başlangıçta daha dikkatli
çalışan kişiler deneyimleri arttıkça ve zamanla güvenlik kurallarına uymama
eğilimi gösterirler. laboratuarda olan bazı kazalar aşağıda ifade edilmiştir.
TÜPLERLE YAPILAN BAZI DENEYLER BİLE TEKLİKELİ OLABİLİR. Bir
kimyacı bir cam tüpe 0,5 ml siklohekzanon ile bir miktar % 30 luk H2O2 i
karıştırıp ısıtıyor. Şiddetli bir tepkime sonucu tüp parçalanıyor ve kimyacı
yüzünden ve ellerinden yaralanıyor. Koruyucu gözlüğün camı parçalanıyor.
Gözlük sayesinde gözleri zarar görmüyor.
MADDELERİN ÖZELLİKLERİ İYİ BİLİNMELİDİR. Bir bayan kimyacı,
çözeltiden elde edilen AgClO4 ü desikatörde kurutuyor. Onu desikatörden
boşaltmak için spatülle parçalamak isterken, oluşan patlamayla ağır yaralınıyor
ve 4 hafta sonra kurtarılamayıp ölüyor.
ATIK MADDELERE DE DİKKAT EDİLMELİDİR. Bir kimya öğrencisi, siyanür
atık maddeyilaboratuvardaki lavobaya döküyor. Başka bir öğrenci de biraz
sonra aynı lavobaya HCl çözeltisi döküyor. Oluşan HCN buharları bu öğrencinin
ölümüne neden oluyor.
HER YERDE TUTUŞTURUCU BİR KAYNAĞIN OLABİLECEĞİ
UNUTULMAMALIDIR. Bir araştırma laboratuarında kolay tutuşabilen reaktifler
ev tipi bir buz dolabında saklanıyor.Reaktif kaplarından birisinden gaz, buz
dolabındaki havayla patlayıcı bir karışım meydana getiriyor. Buzdolabı
termostatının otomatik açılmasıyla oluşan patlama ve yangın, büyük zararlara
yol açıyor.
Patlayan deney tüpü, üniversite
öğrencisi kızın bir gözünü kör etti
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kimya Bölümü 3. sınıf
öğrencisi Yasemin Arı'nın, sınav için girdiği
kimya laboratuvarında reaksiyona giren deney
atıklarının patlaması sonucu bir gözü kör oldu.
Olayın ihmal sonucu yaşandığını iddia eden Yasemin'in babası Ali Fuat Arı,
sorumlulardan davacı olacağını açıkladı. SÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Adil
Tırpan, kazaya toplanmayan deney atıklarının yol açtığını belirtti.
Yasemin Arı, 28 Şubat 2008 tarihinde uygulama sınavı için 10 arkadaşıyla birlikte kimya
laboratuvarına girdi. Sınavın 5. dakikasında bir patlama meydana geldi. Patlayan deney
tüplerinin parçaları genç kızın sağ gözüne isabet etti. Gözü kanlar içerisinde kalan
öğrenci, SÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ameliyata alınan Arı'nın
gözünden cam parçacıkları çıkarıldı. Ancak, genç kızın gözünün kör olduğu öğrenildi.
Yasemin'in bir boya fabrikasında işçi olarak çalışan babası Ali Fuat Arı, laboratuvarda
gerekli tedbirlerin alınmamasından yakındı. Kızının kalp hastası olduğunu belirten Arı,
yaşadığı olayla kızının adeta hayata küstüğünü söyledi. Arı, ihmali bulunanlar hakkında
dava açacağını bildirdi.
Okul yönetiminden çekindikleri için isimlerini vermek istemeyen Yasemin'in sınıf
arkadaşları, yaşananları şöyle anlattı: "Enstrümantal analiz dersinin sınavı için saat
18.40'ta laboratuvar odasına girdik. Sınav başlayalı 5 dakika olmuştu ki deney
tüplerinden ses gelmeye başladı. 5 saniye sonra şişe patladı. Sonra o basınçla kırılan
camlar saçlarımıza geldi. Tüpün içerisindeki kimyevi sıvılar üzerimize döküldü.
Basınçla fırlayan çam parçacıkları Yasemin'in gözüne isabet etti ve gözü kanlar
içerisinde kaldı."
Patlamada kendi ihmallerinin olmadığını söyleyen öğrenciler, tüplerdeki organik atıklar
değiştirilmeyip, biriken gazlar alınmadığı için patlamanın yaşandığını savundu.
Öğrenciler, ihmali protesto etmek için bir hafta laboratuvara girmeme kararı aldı. Olayın
ardından laboratuvardaki cam şişelerin plastik şişelerle değiştirildiği öğrenildi.
Dekan Adil Tırpan, yıllardır deneylerde kullanılan kimyasal madde atıklarının cam
kavanozlarda biriktirildiğini söyledi. 30 yıldır ilk defa böyle bir olayla karşılaştığını aktaran
Tırpan, "Kimyasal deneylerde kullanılan maddelerin atıklarının toplanması gerekiyor.
İzmit'te kimyasal atıkları toplayan ilgili kuruluşun sorumlularıyla görüştük; ancak
fakültemize sıranın 2008 sonunda geleceğini bildirdiler. Biz de kendi imkânlarımızla
atıkları topluyoruz. Doğayı kirletmemek için toprağa da dökemiyoruz. Alt katta depolasak
belki daha tehlikeli olaylar yaşanabilir. Mecburen laboratuvarda cam kaplarda muhafaza
ediyoruz. Öncesini bilmiyorum ama ben göreve geldiğim günden beri kimyasal
atıklarımız toplanmadı." dedi.
Ünal Livaneli - Sinan Gül (Zaman Gazetesi, 05 Mart 2008)
BÖLÜM 2: LABORATUVAR ÇALIŞMALARINA BAŞLAMADAN ÖNCE
YAPILACAK İŞLEMLER:
Laboratuarda çalışmaya başlamadan önce aşağıdaki hususlara dikkat edilmeli
ve bu sorulara cevap aranmalıdır.
1-İmdat kapısı, imdat merdiveni ve genel kaçış yolu.
2-Alarm sistemi, asistan odası ve telefon.
3-Yangın söndürürcü, itfaiye telefonu, koruyucu maske ve filtreler.
4-İlk yardım dolabı, gözleri yıkamak için mevcut imkanlar.
5-Revir hasta taşıma.
6-Gaz, elektrik ve suyun nerede ve nasıl kapatılabileceği
7-Yangın sırasında asansörlerin kullanılamıyacağı.
8-Her kullanımdan sonra yangın söndürücünün yeniden doldurulması
gerektiği.
9-Basınçlı tüplerin daima duvara veya sağlam bir desteğe bağlı bulunması
gerektiği.
10-Ağır kazalarda ne yapılması gerektiği.
11-Çalışılan maddelerin zehirli, patlama tehlikesine sahip veya kolay
tutuşturucu olup-olmadığı
12-Güvenlikle ilgili bilgilerin nerede bulunabileceğini her öğrenci ve kimyacı
bilmek zorundadır.
UYARI İŞARETLERİ
Tehlike işaretlerinin Kimyasal Şişeler üzerinde belirtilmesi
Kimyasal ambalajlar üzerinde maddeyle ilgili bilgiler de verilir.
Kimyasal ambalajlar üzerinde maddeyle ilgili bilgiler de verilir.
Temelde Neler bilinmeli nelere Dikkat edilmelidir?
-Kimya laboratuarlarında çalışırken devamlı olarak yan kısımları kapalı olan
koruyucu gözlükler takılmalıdır. Özellikle gözler için tehlikeli olabilecek
maddelerle çalışırken, ya gözü tamamen kapayan koruyucu siperle veya her
tarafı kapalı koruyucu gözlükle çalışılmalıdır.
-Ellere zararlı olabilecek maddelerle çalışırken kimyasal maddelere dayanıklı
eldivenler giyilmelidir.
Vucudu Koruma ve İş Elbiseleri
1-Kirli atmosferde çalışmak zorunda kalındığında konuyla ilgili önlemler
alınmalıdır.
2-Laboratuar elbise önlükleri pamuk veya polyester/pamuk karışımı
olmalıdır.
3-Yangın riskinin yüksek olduğu ortamlarda çalışıldığında, iş elbiseleri
yangına karşı dayanıklı madde emdirilmiş pamuk veya özel dokunmuş
malzemelerden yapılmış olmalıdır.
4- İş elbisesini aşındırıp delen sıvılarla çalışırken üzeri PVC den yapılmış
elbiseler giyilmelidir.
5- Normal elbiselerin çıkarılıp iş elbiselerin giyilmesi ve bunun tersi
laboratuar dışında olmalıdır
Laboratuarda Bulunma
Deney yapan kişi, eğer deneyin sürekli kontrol edilmesi gerekiyorsa, ancak
konuyu iyi bilen bir başkası gözetiminde laboratuardan ayrılabilir. Lisans
öğrencilerinin öğrenimleri boyunca laboratuarda deneylerinin başında
bulunmalıdır. Tehlikeli deneylerle çalışılırken laboravutvarda en az iki kişi
bulunmalıdır.
Yemek Yeme, İçme ve Sigara
Yiyeyecekler ve içecekler kirlenme tehlikesi nedeniyle hiçbir zaman
laboratuvara getirilmemeli ve oda saklanmamalıdır. Laboratuar
malzemelerine dışarıda da yiyecek ve içecek konmamalıdır. Aynı
şekilde yiyecek ve içecek kaplarına da kimyasal madde konmamalıdır.
laboratuarda asla sigara içilmemelidir.
Yıkanma
Laboratuar çalışmaları bittikten sonra sonra mutlaka eller su ve
sabunla yıkanmalıdır.
BÖLÜM 3: KİMYASAL MADDE ORTAMI
Bu bölümde kimyasal maddelerin kirletici etkileri, kişilerin sağlığına zararları
ve kimyasal maddelerin bulunduğu ortamda muhtemel zararlı tehlikelerden
bahsedilecektir. Bununla ilgili olarak aşağıdaki sorulara cevap aranmalıdır.
1-Kimyasal maddeler nasıl saklanmalı? Hangi kaplar kullanılmalı?
2-Kimyasal madde ne zaman bir çeker ocakta saklanmalı veya ne zaman
bu maddeyle çeker ocakta çalışılmalı?
3-Yanılmalar nasıl önlenir?
4-Kimyasal madde kapları veya şişeler nasıl taşınmalı?
5-Kimyasal maddelerin aktarılması veya ölçümü sırasında ciltle
temasından ve dökülmesinde nasıl korunmalı?
6-Dökülen kimyasal madde varsa nasıl davranılmalı?
Tehlikeli madde ve malzemelerle çalışırken gerekli güvenlik önlemleri
alınmış olmalıdır. Alınacak önlemler arasında o maddelerin zehirlilik
etkileri de dikkate alınmalıdır. Maddelerle ilgili bilgiler onların ambalajları
üzerlerinde büyük oranda mevcuttur.
Tehlikeli maddelerle çalışılırken alınması gerekli korunma kuralları şunlardır.
a-İşyeri veya çalışma ortamı hakkında bilgi sahibi olunması.
b-Tehlikeli maddeyle veya maddelerin bulunduğu ortamlarda çalışanlara
verilmesi zorunlu yazılı ve sözlü bilgiler.
cLaboratuarda bekletilen şişelerin adları, tehlike işaretleri ve sembolleri
bulunmalıdır.
d-Zehirli ve çok zehirli maddelerin depolanması veya saklanması.
e-Çocukların, hamilelerin ve emzikli kadınların kimyasal maddelerden
korunmaları.
f-Çalışanların ve personellerin uyarılması.
g-Çok tehlikeli kimyasal maddeler için özel kurallar.
3.2. Depolama ve Taşıma.
1-Kimyasal maddeler mümkünse orijinal paketlerinde ve etiketli olarak
depolanmalıdır. Kolaylıkla silinebilecek yazı olmamalıdır. Ayrıca, şişelerin üzeri
cam kalemle de yazılmamalıdır.
2-Laboratuarda şişelerde bulunan kimyasal maddeler yakın zamanlarda
harcanacak miktarlarda olmalıdır.
3-Maddeler için saklama kapları uygun malzemelerden yapılmış olmalıdır.
4-Bazı maddeler ışıkla bozunduklarından dolayı bu maddeler ışık geçirmeyen
kaplarda saklanmalıdır.
5-Zehirli, tahriş edici ve yanıcı gaz ve partikül yayan kimyasal maddeler az
miktarlarda çeker ocaklarda bulunmalıdır. Bu maddeler insanlarla birlikte
asansörde taşınmamalıdır.
6-Cam kap içersindeki maddelerin taşınması sırasında kapların kırılma
tehlikeleri vardır. Cam şişeler boğazlarından tutularak (çoğu şişelerin
boyunlarında tutacak yerleri vardır) taşınmalıdır. Cam kaplar özel düzenekli
cihazlarla taşınmalıdır.
7-Yanıcı çözücü veya sıvılar ancak ark korumalı soğutucularda saklanabilir.
Herhangi bir buzdolabını bu amaçla kullanmaktan kaçınılmalıdır.
8-Na, K gibi alkali metaller yüksek kaynama noktalı ligorin gibi aklanların
içersinde saklanmalıdır. Çünkü bunlar hava ve neme karşı çok hassadırlar.
3.3. Kimyasal maddelerin kabından dışarı alınması ve kaptan
kaba aktarılması.Kimyasal maddelerin aktarılması sırasında her zaman yere, elbiseye veya cilt
üzerine dökülme, zararlı buhar veya tozunu teneffüs etme ve yanıcı karışım
oluşturma tehlikesi vardır. Büyük depolama kaplarından laboratuar şişelerine
madde aktarımında gerekli kurallara uyulmalıdır.
Laboratuarda küçük miktarlarda madde aktarırken
uyulması gerekli maddeler:a) Kaptan kaba sıvı maddeler aktarılırken uygun bir huni, toz veya katı
maddeler aktarılırken spatül kullanılmalıdır. Katı maddeler aktarılırken kabın
altına kağıt gibi uygun sergi konabilir.
b) Toksit ve tahriş edici sıvılar aktarılırken kabın altına geniş bir kap konabilir ve
işlemler çeker ocakta yapılmalıdır.
c) Hiçbir sıvı kimyasal madde pipete ağızdan vakum yapılarak çekilmemelidir.
Çünkü bu şekilde sıvı ağza kaçabilir veya ağızdan kaba madde aktarılabilir.
Pipetle sıvı çekmek için lastik puvar kullanılmalıdır.
d) Bir kaptan başka bir kaba sıvı aktarıldığında, şişenin etiketli tarafı üstte olmalı
ve şişenin kapağı ağzı yukarı gelecek biçimde konmalıdır.
e) Saklandığı kaptan alınan kimyasal madde, deneyde kullanılmamışsa tekrar
orijinal kabına konmamalıdır. Konduğu takdirde reaktifin hepsi de kirlenmiş
olabilir.
3.4. Deney sırasında yapılacak işlemler.
Tüm deneyler yapılmadan önce dikkatli bir şekilde planlanmalı ve deneyle ilgili
malzemeler hazırlanmalıdır. Deneyler için zaman ve güvenlik önlemleri
uygunsa deney yapılmalıdır. Aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir.
a) Kimyasal maddeler elle tutulmamalı ve cilde teması önlenmelidir.
b) Tüp içersinde sıvı maddeler ısıtılırken, tüpün ağız kısmı deney yapan kişiye
veya başkasına doğru tutulmamalıdır.
c) Deney sırasında sağlık açısından tehlikeli maddeler yayılıyorsa, deneyler
çeker ocakta yapılmalıdır.
d) Isıtma ve reaksiyon sırasında sıçrama söz konusu ise reaksiyon çeker
ocakta yapılmalı ve deney dışardan gözetlenmelidir.
e) Çeker ocaktaki havayı çekme hızı iyi olmalıdır. Çeker ocağa havanın giriş
hızı 0,5 m3/s den fazla olmalıdır. Çeker ocakta olabilecek zehirli gazlar
atmosfere verilmeden önce mümkün olan oranda temizlenmelidir.
f) Döner buharlaştırıcıda (rotary evaporatörde) çözeltilerin çözücüsü
uzaklaştırılırken su banyosunun sıcaklığı iyi ayarlanırsa suya daha az çözücü
gider ve çözücü büyük oranda geri kazanılmış olur.
g) Sıçramış ve dökülmüş kimyasal maddeler uygun şekilde temizlenmelidir.
Derişik asit ve bazlar nötrleştirildikten veya iyice seyreltikleştirildikten sonra
temizlenmelidir.
3.5. Bazı kimyasal maddelerle çalışılırken yapılacak dikkat
edilecek hususlar.
Asitler ve Bazlar
Derişik asitlerin seyreltilmesi ve katı alkali hidroksitlerin çözülmesi sırasında
aşırı miktarda ısı çıktığından dolayı dikkatli olunmalıdır. Derişik asitlerden
(özellikle H2SO4 den) çözeltileri hazırlanırken yavaş yavaş karıştırılarak suya
eklenmelidir. Bunun tersi yani asit üzerine su eklenmemedir. Bazlar ve büyük
molekül ağırlıklı aminler göz ve cilde asitlerden daha çok zarar verirler.
Hidrojen Florür (HF)
Susuz HF ve onun sulu çözeltisi ile sadece çeker ocakta koruyucu gözlük,
eldiven ve maskeyle çalışılmalıdır.
Perklorik asit (HClO4), Permanganat (MnO4-) ve Azitler (N3
-)
Susuz , perkolrat (ClO4-)ve kloratlar (ClO3
-) oksitleyici maddelerin bulunduğu
ortamda patlamaya neden olur. Azidler ısısyla kendiliğinden parçalanma
eğilimindedirler.
(RN3 N2 + RN ). Klorat ve permanganatlar üzerine derişik H2SO4
döküldüğünde patlama olabilir.
Siyanürler (CN-)
Siyanürler asitlerle etkileştirildikleri zaman siyanür asidi (HCN)meydana gelir,
dolaysıyla siyanür çözeltileri kesinlikle lavoboya dökülmemelidir.
(CN- + H+ HCN).
Civa (Hg)
Civayla çalışılırken civa buharlarını teneffüs etmekten kaçınılması gerekir.
Dökülen Hg zerrecikleri vakum yapılarak toplanmalı ve muhafaza altına alınmalı
veya iyot kömürü denilen maddeyle reaksiyona sokulmalıdır.
İyot kömürü laboratuarda şu şekilde hazırlanıp kullanılabilir. 5-10 g I2, 15-
30 ml dietileter içersinde çözüldükten sonra yavaş yavaş 90 g aktif kömür (d =
380 g/l) karıştırılarak ilave edilir. Oluşturulan karışım bir kağıt üzerine 2-2,5 cm
kalınlığında serilir ve eter kokusu kalmayıncaya kadar çeker ocakta bekletilir.
İyot kömürü dökülen civa taneciklerinin üzerine 1 cm kalınlığında serilir. Civayla
doğrudan temas 1 g iyot kömürü 1 ml civayı tutabilir.
CIVA ZEHİRLENMELERİ
Cıva oda ısısında sıvı olan tek metal olup, kolayca buharlaşabilir. Metalik
cıva, anorganik ve organik cıva bileşikleri; kloralkali, kağıt, deri ve boya
endüstrisi, elektrik cihazları, pil, barometre ve termometre ölçüm aletleri
yapımında, antiseptik olarak ve diş hekimliğinde amalgam yapımında
kullanılmaktadır. Cıvanın toksik etkisi kimyasal bileşimine ve maruziyet
yollarına göre değişir.
Cıvanın buharını solumak, insanlarda gelişmekte olan sinir sistemlerine zarar verir.
Çoğu insan çevrede dağılmış bulunan cıva nedeniyle, dokularında eser miktarda cıva
taşır. Cıvaya maruz kalan insanın zarar görüp görmeyeceği birçok faktöre bağlı
olmakla birlikte genelde zehirleyicidir. Genel olarak cıva başlıca sinir sistemini ve
böbrekleri etkiler.
Elementel cıva buharları akciğerlerden kolayca absorbe olarak beyne ulaşır.
Başlangıç fazında ateş, adale ağrıları, ağızda ve boğazda kuruluk ve başağrısı ile
karakterizedir. Ciddi vakalarda fatal (ölümcül) olabilen korrozif bronşit ve pnömoniye
(zatürriye) neden olabilir. Merkezi sinir sistemi etkilenir, tremor (irade dışı titreme),
aşırı sinirlilik ve duyarlık hali, unutkanlık gibi davranış bozuklukları, gözlenen klinik
belirtilerdir.
Eter (Dietileter = C2H5O C2H5)
Eterlerde zamanla perositler oluşur bunlar ısıyla patlamaya
neden olabilirler. Bunu önlemek için eterler daima kahve renkli
şişelerde sakalanmalı ve içersine KOH konmalıdır. Eterlerin
damıtılmasında eter sonuna kadar damıtılmamalıdır (balonda
¼ ü kalmalıdır).
Sodyum (Na) ve Potasyum (K)
Sodyum ve potasyum hava ve neme karşı oldukça hassasdır. Bunlar hiçbir
zaman suyla karşılaştırılmamalıdır. Bunların atıkları tersyer butanol
[(CH3)3COH] veya izopropil alkolle [(CH3)2CHOH]etkileştirildikten ortama su
eklenmelidir.
Na + H2O NaOH + 1/2 H2 Na + ROH NaOR + 1/2 H2
NaOR + H2O NaOH + ROH R = Metil, Etili izopropil ve tersiyer bütil gibi allkil grubu.
Patlayıcı Gümüş Bileşikleri
Amonyaklı gümüş bileşiklerini içeren çözeltilerle çalışılırken zamanla kapların
dibinde siyah bir çökeleğin oluştuğu gözlenir. Patlayıcı gümüş adı verilen bu
çökelek zamanla karıştırmasallama ve dokunma sonucu şiddetli şekilde
patlayabilir.
Not: Tehlikeli maddeler yukarıdakilerle sınırlı değildir. bazılarıdır. Bunların
dışında da tehlikeli maddeler de vardır.
3.6. Birbiriyle temas ettirilmemesi gereken kimyasal maddeler.
Laboratuarda meydana gelen kazalar dikkatsizliğin yanı sıra maddelerin
birbirleriyle etkileşmelerinin bilinmemesinden de kaynaklanır. Birbirleriyle temas
ettirilmemesi gereken maddeler aşağıda sıralanmıştır.
MADDE ADI TEMAS ETTİRİLMEMESİ GEREKENE MADDELER
Asetilen (CHCH) Klor, brom, flor, bakır, gümüş, civa
Aktif Kömür Ca(ClO)2, oksitleyici maddeler
Alkali metaller (Na, K
gibi metaller)
Su, CCl4, halojenli aklanlar, CO2, halojenler
Gaz amonyak (NH3) Civa (mesele manometredeki Hg), Cl2, Ca(ClO)2, I2, Br2, HF
NH4NO3 Asitler, metal tuzları, yanıcı sıvılar klorat bileşikleri, nitratlar,
S, ince tanecikli organik veya yanıcı başka maddeler
Anilin (PhNH2) HNO3, HOOH
Yanıcı sıvılar NH4NO3, CrO2, HOOH, sodyum peroksit (NaO2), HNO3,
Halojenler
Klor (Cl2), Brom (Br2) NH3, asetilen, bütadien (CH2CHCHCH2), bütan (CH3CH2CH2
CH3), CH4(metan), propan (CH3CH2CH3), hidrojen (H2),
petrol benzeni, benzen (PhH), metal tuzları
Klorat ve perkloratlar Amonyum tuzları, asitler, metal tuzları, S, ince tanecikli
organik veya yanıcı başka maddeler
Krom VI oksit (CrO3) Asetik asit, naftalin, gliserin, alkoller, yanıcı sıvılar
Hidrojen peroksit
(HOOH)
Cu, Cr, Fe gibi metaller ve metal tuzları, alkoller, aseton
(CH3COCH3), anilin, nitrometan, katı ve sıvı yanıcı maddeler
Asetik asit
(CH3COOH)
CrO3, HNO3, alkoller, etilen glikol, HClO4, peroksitler,
permanganatlar
Flor Ayrı bir yerde muhafaza edilmelidir.
HF NH3 (gaz veya çözelti)
İyot Asetilen, NH3 (gaz veya çözelti)
KMnO4 Gliserin, etilen glikol, benzaldehit (PhCHO), sülfürik asit
Cu Asetilen, HOOH
Sodyumperoksit Metanol, etanol, asetik asit anhidrit [(CH3CO)2O], PhCHO,
CS2, gliserin, etilen glikol, etil asetat, metil asetat, furfural
Okzalik asit
(HOOCCOOH)
Ag, Hg (civa)
HClO4 (CH3CO)2O, Bi ve alaşımları,Alkoller, kağıt odun
Fosfor (P) S, kloratlar gibi oksijenli bileşikler
Hg Asetilen, amonyak
Derişik HNO3 CH3COOH, PhNH2, CrO3, HCN, H2S, yanıcı sıvı ve gazlar
Sülfürik asit KMnO4, KClO4, KClO3
H2S Dumanlı HNO3, oksitleyici gazlar
Ag Asetilen, Okzalik asit, tartarik asit
[(HOOCCH(OH)CH(OH)COOH], amonyum bileşikleri
BÖLÜM 4: CİHAZLAR VE MALZEMELER
4.1. CAM MALZEMELERLaboratuar malzemelerinin çoğu cam malzemelerdir. Camın üstün niteliklerinin
yanı sıra kırılma gibi dezavantajları da vardır. Laboratuar kazalarının çoğu cam
malzemelerin neden olduğu kazalardır. Cam malzemeler kullanılmadan önce
kontrol edilmeli ve cam üzerine kuvvet uygulanmamalıdır. Aşağıdaki hususlara
dikkat edilmelidir.
a) Cam malzemeler eğik yüzeylere konmamalıdır. Cam balon gibi malzemeler
masaya konmamalıdır. Çünkü yuvarlanıp kırılabilir.
b) Deney düzeneğinde cam malzemeler kullanırken, tutturma, sıkıştırma,
döndürme ve bükme sırasında kırılma olabilir. Dolaysıyla bu işlemler sırasında
dikkatli olunmalıdır.
c) Cam malzemenin keskin uçları yaralanmaya neden olacağından
kullanılmamalıdır.
d) Cam malzemeye yapışan hortumlar kesilerek ayrılmalı ve cam üzerinde
kalan kısımlar dikkatli bir şekilde kazınmalıdır.
e) Birbirine yapışmış rodajlar saç kurutma makinesi gibi bir ısı kaynağıyla
ısıtımalı, sonra yavaşca döndürerek açılmalıdır. Bunlar için bağlantı elemanları
kullanılmalıdır.
4.2. CİHAZLARIN KURULMASI
Deney sisteminin kırılması tehlikeli maddelerin sızmasına ve yangına sebep
olabilir. Cihazlar sabit ve gerilime maruz kalmayacak şekilde ve emniyetli bir
zemin üzerine kurulmalıdır. Sporlar sağlam ve hareketsiz olmalıdır.
Basınçlı cihazlar dışındaki sistemlerde, sistem içinde basınç oluşmamalı ve
sistem atmosfere açık olmalıdır. Bu açık uçtan sisteme hava neminin girişini
önlemek için bu uca içinde nem tutucu bir madde bulunan bir tüp takılır. Nem
tutucu maddekimyasal madde buharlarıyla reaksiyona gir memelidir.
Elektrikli cihazlar teknik yönden sağlam olmalı, kablo ve pirizler düzgün
olmalıdır.
Soğutma sistemi karıştırıcı, elektrikle çalışan kısımlar ve vakum sızdırmazlığı
gibi hususlar deneye başlamadan önce kontrol edilmelidir.
4.3. CİHAZLARIN ISITILMASI
Yanıcı çözücüler gibi bazı kimyasal maddelerle yüksek
sıcaklıklarda çalışırken dikkatli olmak lazımdır. Aşağıdakilere
dikkat etmek lazımdır.
a) Kolay tutuşan madde içeren ısıtılmış cihazlarda uçucu madde
buharlarını tutmak üzere soğutma sistemi bulunmalıdır.
b)Isıtma kaynakları, cihazdan kolayca sökülüp uzaklaştırılabilecek
şekilde monte edilmelidir.
c) Yanıcı veya ısıyla parçalanabilen maddeleri içeren cihazlar
hiçbir şekilde açık alevde ısıtılmamalıdır. Bunlar mantolu
ısıtıcılarla ve karıştırma yapılarak ısıtılmalıdır.
d) Sıvılar ısıtılırken homojen ısıtma sağlamak ve ani sıcaklık
yükselmesi sonucu taşmayı önlemek üzere sıvı içine kaynama
taşları atılır veya sürekli karıştırılır.
e) En güvenli ısıtma sıvı banyoları (örneğin su banyosu)
kullanılarak yapılmalı.
f) Bazı sıvılar, ancak çok dikkat etmek koşuluyla bek alevinde
ısıtılabilir. Gözlem altında bulundurulmayan sistemlerin,
termostatik kontrollü ısıtıcılarla ısıtılması sakıncalıdır. Zira
otomatik kontrol sisteminin bozulma ihtimali vardır.
g) 60oC ye kadar ısıtma için su banyosunun, 250oC e kadar
ısıtma için silikon yağı banyosunun kullanılması uygundur.
h) Alkali metaller veya bunların hidrürleri suyla şiddetli reaksiyon
verdiğinden dolayı, bunlar su banyosunda ısıtılmamalıdır. Alkali
metallerin su ve alkolle tepkimeleri daha önce verildi, diğerleri ise
tablo 1 de verilmiştir.
i) Sıvı banyoların maksimum sıcaklığı, onların parçalandığı veya
zararlı buharlarının oluştuğu sıcaklıktan düşük olmalıdır.
j) Yüksek sıcaklığa çıkılan banyolarda sıvını genleşeceği
düşünülmeli ve banyoya su damlacığı düşmesinin tehlikeli
sıçramalara neden olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu
düzeneklerdeki soğutucularda su giriş-çıkışı mutlaka sızdırmaz
olmalıdır.
NaH + H2O NaOH + H2
Na H + ROH NaOR + H2
NaH + NH3 NaNH2 + H2
CH3Li + H2O CH4 + LiOH
CH3Li + ROH CH4 + LiOR
CH3MgX + H2O CH4 + XMgOH
CH3MgX + ROH
XMgOH + HX MgX2 + H2O
Tablo 1: Alkali hidrür metil lityum ve grignard bileşiklerinin bazı tepkimeleri
CH3MgX + ROH CH4 + XMgOR
4.4. SOĞUTMASoğutucu ortam olarak: su/buz karışımı 0oC, Buz/tuz karışımı
0oC ile -15oC, Çözücü/kuru buz karışımı -20oC ile -78oC, sıvı
azot -196oC için kullanılır (karışımların sıcaklık aralıkları tablo 2
de verilmiştir). Bu karışımlar Dewar adı verilen kaplarda
bulunabilir. Bu kaplarda iki cam tabaka arasındaki havası
boşaltılmıştır (termostata benzer). Dış kısımları koruyucu manto
ile kapalı olamayan dewar kapları kullanılmamalıdır. Dewar kabı
yerine köpüklü plastikten yapılmış ve patlama tehlikesi olmayan
kaplarda kullanılabilir. Kuru buzla soğutma yapılırken organik
çözücüler (aseton ve metanol) kullanılır. Bu nedenle soğutucu
ortam açık alevden uzak tututulmalıdır.
Çok düşük sıcaklıklara ulaşmak için sıvı azot (-196oC) kullanılır.
Sıvı azotun uzun süre açıkta kalması sonucu hava oksijenini (-
183oC) çözer ve bu karışım mavi renk verir. Bu karşımdaki sıvı
oksijen çok kuvvetli oksitleme özelliği nedeniyle bu karışım
soğutucu olarak kullanılmamalı ve laboratuar dışında açık araziye
dökülerek imha edilmelidir.
Tablo 2: Laboratuarda soğutma işlemlerimde kullanılan karışımlar.
Karışım Sıcaklık düşmesi(oC den oC ye)
1 su + 1 Buz 0
4 su + 1 KCl +10 -12
10 su + 6 NaNO2 +10 -12
1 su + 1 NH4NO3 +10 -15
1 su + 1 NH4Cl + 1 NaNO2 0 -21
3 Buz (kırılmış) + 1 NaCl 0 -24
100 Buz + 65 NaBr 0 -28
1 Buz + 1 KCl 0 -30
1,2 Buz (kırılmış) + 1 MgCl2 . 6 H2O 0 -34
1,2 Buz (kırılmış) + 2 CaCl2 . 6 H2O 0 -39
1 Buz + 1 H2 SO4 (% 66 lık) 0 -37
1,4 Buz + 2 CaCl2 . 6 H2O 0 -55
Etanol + CO2 +15 -68
Metanol veya aseton + CO2 +15 -77
Aseton içersinde sürekli katı CO2 varsa sıcaklık -78oC dir
Dietileter + CO2 +15 -100
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Not: Rakamlar kütle birimindedir.
4.5.BASINÇ ALTINDA ÇALIŞMA
4.5.1.Düşük basınç altında çalışma
Kimya laboratuarlarında sık sık düşük basınçlı ortamlarda çalışmak gerekebilir.
Bunlar vakum alında damıtma, süblimleşme, süzme ve kurutma olabilir. Bu
durumlarda kullanılan cihazlar dış basıncın etkisi altındadır. Su trompunun
basıncı 1 kg / cm2 dir.
Düşük basınçla çalışırken alınması gerekli önlemler
a) Dış yüzeyinde çizik veya çatlak balonlar kullanılmamalıdır.
b) Vakum uygulanan camlar tek bir yönden ısıtılmamalıdır.
c) Düşük basınçta sadece küresel ola cam malzemeler
kullanılmalıdır. Özel olarak yapılan erlenmayer veya altı düz balon
kullanılabilir.
c) Büyük hacimli balonlara vakum uygulandığı zaman camın
parçalanıp saçılma tehlikesini önlemek için etrafı kafesle
çevrilmelidir. Desikatör ve Dewar kaplarının dış yüzeyleri şeffaf
bantla sarılmalıdır.
4.5.2. Yüksek basınç altında yapılan çalışmalar
Yüksek basınçla ancak dayanıklı kabın müsaade edilen
aralıklarında çalışılmalıdır. Basınçlı kapların kullanılabileceği
maksimum değerler bilinmeli ve bunlar aşılmamalıdır. Basınçlı
kapların bağlantıları kabın basıncı atmosfer basıncına geldiği
zaman açılmalıdır.
Otoklavlar özel bir bölmede bulunmalı ve orada çalıştırılmalıdır.
Otoklavların basınç ve sıcaklıkları müsaade edilen değerleri
aşarsa, derhal deneye son verilmeli (Isıtıcılar kapatılmalı,
gerekirse soğutma yapılmalıdır.)
4.6. Gazlarla Çalışma
Reaksiyon ortamında gazlar 3 şekilde bulunabilirler. Bunlar; 1)
Reaktant olarak, 2) Ürün olarak, 3) İnert ortamı sağlamak için.
Genelde inert gaz olarak Ar, Ne ve N2 gazları kullanılır.
Gaz ile çalışmak beraberinde bazı problemleri de getirir. Gazlar
hızla laboratuara yayılabilirler. Yanıcı gazlar çok kolay tutuşan
karışımları oluşturabilirler. Zehirli gazlar çalışanlara zarar
verebilir. Basınçlı gazların tehlikesi çok daha fazladır.
Gazların çoğu sıvılaştırılmış veya sıkıştırılmış halde basınçlı
tüplerde bulunurlar. Dikkatli kullanılmayan ısıya maruz kalan tüpler
tehlike kaynağıdır. Tüpler mümkünse laboratuarda
bırakılmamalıdır. Çünkü bunlar yangın sırasında en büyük
tehlikeyi oluştururlar. En iyisi tüpler laboratuar dışında bulunmalı
ve gaz borularla laboratuara getirilmelidir. Tüpler taşınırken ve
deney sırasında sağlam şekilde bağlanmalıdır.
4.6.1 Gazların tüplerden alınması ve taşınması
Tüplerin yan tarafında ve ağız kısmında basınç düşürücülerin
bağlanacağı vidalı bağlantı ucu vardır. H2, N2, O2, asal gazlar, gaz
halindeki hidrokarbonlar, CO2 ve CO gibi yüksek basınç altındaki
gazlar basınç düşürücü manometreler yardımıyla tüpten alınırlar.
NH3, SO2 ve Cl2 gibi sıvılaştırılmış gazlar ise özel basınç
düşürücülerle ( iğneli valf gibi) dışarı alınırlar.
Gazlar bağlantı kısımları sızdırmayan ve kullanılan gaza dayanıklı
hortumlarla taşınır. Silikon hortumlar bu amaca uygundur. Tüple
reaksiyon kabı arasında boş kaplar konarak reaksiyon karışımının
geri kaçması veya H2SO4 gibi kurutuculara karışması önlenir
(aşağıdaki şekilde görüleceği gibi). Gazların iletilmesi sırasında
başta hortumlar olmak üzere katı ürünler oluşarak tıkanma olabilir.
Basınç artması sonucu tehlike oluşur, bu gibi durumlarda düzenek
sürekli kontrol edilmelidir. İçinden gaz geçen bütün sistemlerde
gazın çıkış ucu basınçsız olmalı ve çeker ocak içersinde
bulunmalıdır.
Şekil: Reaksiyon düzeneğinde gazın kullanılması
4.6.2. Gazların zararsız hale getirilmesi
Toksit ve tahriş edici gazlar çeker oçağa veya çevreye verilmemelidir. Bu gazlar
bir ortamda çevreye zarar vermeyecek şekle getirilmelidir. Gazlar başlıca iki
yolla tutularak kontrol edielbilir.
1- Fiziksel yollarla
a) Bir çözücü de çözme (HCl ve NH3 gibi gazları su gibi bir çözücü içersinden
geçirerek onların çözeltilerini oluşturma)
b) Adsorpsiyon (Maskelerde olduğu gibi gazları karbon gibi maddelerde
tututunma)
2- Kimyasal yollarla
(Gazları kimyasal tepkimeye girebilecek reaktantların bulunduğu ortamlardan
geçirme) ; örnek olarak:
HCl(g) + NaOH (çözelti) NaCl (çözelti) + H2O(s)
SO2(g) + NaOH (çözelti) Na2S03 (çözelti) + H2O(s)
CO2(g) + NaOH (çözelti) Na2C03 (çözelti) + H2O(s)
NH3(g) + HCl (çözelti) NH4Cl (çözelti) + H2O(s)
Cl2CO(g) + NaOH (çözelti) Na2C03 (çözelti) + H2O(s) NaCl (çözelti)+
BAZI TANIMLAR
Belirli bir basınçta bir maddenin katı ve sıvı fazının birbiriyle
dengede bulunduğu sıcaklık, maddenin erime sıcaklığı denir.
Donma sıcaklığı ile aynıdır.
Bir sıvının buhar basıncı, dış basınca eşit olduğu zaman o
sıvı kaynamaya başlar. Bu sıcaklığa o basınçtaki kaynama
noktası denir. Yoğunlaşma sıcaklığı ile aynıdır.
Dış basınç 1atm ise bu durumdaki kaynama sıcaklığına,
Normal Kaynama Noktası (Tb) denir.
Bir maddenin basınçla sıvılaştırılabildiği en yüksek sıcaklığa,
Kritik sıcaklık denir.
Faz Diyagramı: Maddenin çeşitli fazlarının termodinamik
açıdan kararlı olduğu basınç ve sıcaklık bölgelerini gösterir.
Faz Sınırları: İki Fazın dengede olduğu basınç ve sıcaklık
değerlerini gösterir.
Üçlü Nokta: Üç Fazın dengede olduğu basınç ve sıcaklık
değerlerini gösterir.
HERHANGİ BİR SIVININ FAZ DİYAGRAMI
BİR CANLI İÇİN VAZGEÇİLEMEYECEK İHTİYAÇLAR
1- Hava (Oksijen)
2- Su
3- Besin
HERHANGİ BİR MADDE VUCUDA BELİRLİ ORANLARIN
DIŞINDA ALINDIĞIĞI ZAMAN VÜCUDA ZARARLI OLUR
Bir çok madde gibi gaz maddelerin insanların faydası için
kullanılması kaçınılmazdır. Bu gaz maddeleri kullanılırken bir
takım istenmeyen kaza gibi olaylar olabilir. Bu tip kazaların
başlıca nedenleri:
1- BİLGİSİZLİK
2- İHMAL
3- SABOTAJ
4- DOĞA OLAYLARI
" Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu
tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin
yararı yoktur. "
M .Kemal ATATÜRK
Zamanımızda, özellikle deprem gibi doğal afetlerde ve büyük
oranda bizlerden kaynaklanan yangın, trafik kazası gibi
afetlerde, meydana gelen can ve mal kayıplarımızda toplum
olarak hepimizin birer katkısı olduğunu düşünüyorum. Buna
birimizin katkısı bir (1) olabileceği gibi bir diğerimizin katkısı
da bin (1000) olabilir.
KAYNAĞINA GÖRE GAZIN ORTAYA ÇIKIŞLARI
1- Hal değişmesinden (sıvın gaza geçmesi gibi)
2- Kimyasal Tepkimelerden (yangın gibi)
3- Kapalı kaptan sızma ve fışkırma
GAZ MADDELERİN VÜCUDA ALINMA YOLLARI
1- Solunumla
2- Deri yoluyla
3- Yutma (mide) yoluyla
GAZ MADDELERİN VÜCUDA ETKİLERİNE GÖRE
SINIFLANDIRILMASI
1- Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar
2- Kanı, hücreleri ve sinirleri zehirleyen gazlar
3- Boğucu gazlar
1.1- Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar: Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar, cilde,
teneffüs yollarına ve gözlere zarar verir. Bu tip gazlar varsa öksürme,
burun ve boğazda iğnelenme gözlerde yanma ve yaşarma gibi etkiler
gözlenir. Bazı gazların etkisi başlangıçta etkisi çok azdır. Zamanla akciğer
zarar görür (Akciğer ödemi). Bu da ölümcül olabilir.
GAZ MADDELERİN VÜCUDA ETKİLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI1- Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar2- Kanı, hücreleri ve sinirleri zehirleyen gazlar3- Boğucu gazlar
1.1- Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar: Aşındırıcı ve tahriş edici gazlar,cilde, teneffüs yollarına ve gözlere zarar verir. Bu tip gazlar varsaöksürme, burun ve boğazda iğnelenme gözlerde yanma ve yaşarmagibi etkiler gözlenir. Bazı gazların etkisi başlangıçta etkisi çok azdır.Zamanla akciğer zarar görür (Akciğer ödemi). Bu da ölümcül olabilir.
1a-HCl ve HF gazları: Üst solunum yollarını çok fazla tahriş eder.Ayrıca göz kapağının iç yüzeyi ve gözün saydam tabakasında iltihapoluşturur.
1b-Renksiz SO2 gazı: İğneleyici kokusuyla tanınır. Teneffüs yollarınıtahriş eder. Yüksek derişimlerde nefes alma güçlüğü, akciğeriltihaplanması ve şuur kaybına neden olur.
1c-Cl2 ve Br2 gazları: Havadan oldukça ağır olduklarından yere yakınyerlerde toplanırlar. Teneffüs edildiklerinde öksürükle birlikte nefesalma güçlüğü ve boğulma belirtileri gözlenir.
1d-Yüksek derişimde NH3 gazı: Teneffüs edildiğinde boğulmabelirtileri ve hızlı şuur kaybı sonucu ölüm meydana gelebilir.
1e-Fosgen (Cl2CO) gazı: Renksiz bir gaz olup, çürük meyvekokusundadır. Kimyasal sentezlerde ara ürün olarak kullanılır. Klorluve klor-florlu hidrokarbonların bozunmasında oluşur. Küçükderişimlerde nefes darlığı, mide bulantısı ve öksürme gözlenir. Ağırvakalarda birkaç saat sonra akciğer ödemi ve kalp atışlarındazayıflama meydana gelir. Sonuç sıkça ölümle biter.
2- Kanı, hücreleri ve sinirleri zehirleyen gazlar
2a-Karbon monoksit (CO) gazı: Renksiz ve tatsız bir gaz olup varlığıkendiliğinden anlaşılamaz. Kandaki hemoglobine ilgisi oksijenden 300kat daha fazla olduğundan organizmaya oksijen taşınamaz. Tamyanmanın olmadığı durumlarda daha çok karşılaşılır. Hacimce % 0,01civarında baş ağrısı, % 0,02 civarında şuur kaybı ve kalp atışınınzayıflaması ve sonuçta ölüm olabilir.
2b-Hidrojen siyanür (HCN) gazı: Asitlerin siyanür tuzlarına etkisiyleaçığa çıkar. Hem solunumla hem de deri yoluyla vücuda alınır.Enzimleri bloke ederek hücrenin teneffüsünü engeller. Çok az miktarı(1mg/Kg ağırlık) bile öldürücüdür
2c-Arsenik hidrür (AsH3) gazı: Çok toksit ve öldürücü bir gazdır.2d-fosfor hidrür (PH3) gazı: toksit ve öldürücü bir gazdır.
3- Boğucu gazlar
3a-Azot (N2) gazı: Ortamdaki N2 miktarı arttığı zaman teneffüsedilecek oksijen miktarı normalin altına düşer. Nefes yoluyla daha azO2 alınacağından beyin hücreleri zarar görür. O2 miktarı hacimce %12 nin altına düşünce akut ölüm tehlikesi, % 12 ile % 15 arasında güçkaybı ve halsizlik meydana gelir. Ortamda sadece varsa başka hiçbirbelirti olmaksızın şuur kaybı olur, nefes alınması durur ve zamanındasuni teneffüs yapılmasa ölüm olabilir.
3b-Argon (Ar) gazı: Kaynak yapma sırasında kullanılan bu gazhavadan ağır olduğu için zeminde ve yarıklarda bulunur.
3c-Propan (CH3CH2CH3), metan (CH4) ve etan (CH3CH3) gazları:Teneffüs edilecek miktarını azaltacaklarından boğucu özellikgösterirler.
3d-Karbon dioksit (CO2) gazı: Havadan ağır olduğu için alçak ve derinyerlerde birikir. Bu gaz ayrıca toksit etkiye de sahiptir. Hacimcemiktarı % 5 i aştığında baş ağrısı ve baş dönmesi meydana gelir.Ortamda yeterli olsa bile O2 miktarı hacimce % 15 i aşarsa şuur kaybıve ölüm meydana gelebilir.
Gazlardan Korunma yolları1. Mümkümse zararlı gazın bulunabileceği ortamlardan uzakta bulunma.
2. Detektör veya uyarıcı bulundurma (bu cihazlar ortamlarda bulunabilecek
zararlı gazların cinsini ve miktarlarını göstermeli)
3. Fiziksel yollarla
a) Bir çözücü de çözme (HCl ve NH3 gibi gazları su gibi bir çözücü
içersinden geçirerek onların çözeltilerini oluşturma)
a) Adsorpsiyon (Maskelerde olduğu gibi gazları karbon gibi
maddelerde tututunma)
4- Kimyasal yollarla (Gazları kimyasal tepkimeye girebilecek reaktantların
bulunduğu ortamlardan geçirme) ; örnek olarak:
HCl(g) + NaOH (çözelti) NaCl (çözelti) + H2O(s))
SO2(g) + NaOH (çözelti) Na2S03 (çözelti)+ H2O(s))
CO2(g) + NaOH (çözelti) Na2C03 (çözelti)+ H2O(s))
NH3(g) + HCl (çözelti) NH4Cl (çözelti)+ H2O(s))
Cl2CO(g)+ NaOH (çözelti) Na2C03 (çözelti)+ H2O(s)) NaCl (çözelti)+
5-Ortamlardaki gazları teneffüs etmeme (O2 ihtiyacı tüplerdensağlama).
Biyolojik enfeksiyon tehlikeleri
Bir enfeksiyonun hastadan personele, hastadan hastaya, sağlık
personelinin birisinden diğerine ve bir laboratuardan bütün bir şehre
yayılma tehlikesi her zaman vardır ve böyle bir tehlikeye karşı çok ciddi
önlemler alınmalıdır.
Hastalarla uğraşan sağlık personeli her zaman tükürük, kan, dışkı, idrar,
kusuntu ve diğer vücut sıvıları ile karşılaşırlar. Sayılan bu maddeler rutin
enfeksiyon kaynaklarıdır. Enfeksiyon aynı zamanda solunum yolu ile de
yayılabilir.
Birçok ülkede Hepatit B virüsü (HBV) çok yaygındır. Bu virüsü taşıyan
ancak herhangi bir belirti göstermeyen hatta virüsü taşıdığından
habersiz olan birçok insan vardır. Her ne kadar Hepatit B kadar yaygın
olmasa da ve medikal ortamlardan bulaşma tehlikesi fazla değilse de
HIV virüsü de yaptığı öldürücü hastalıktan dolayı çok dikkat edilmesi
gereken bir enfeksiyon ajanıdır. Bunun yanında diğer patojenik virüs ve
bakteriler de medikal çevrelerden yayılabilen ve bulaşabilen enfeksiyon
tehlikeleridir.
Hastalardan sağlık personeline veya sağlık personelinden hastalara
yayılan enfeksiyonlardan kaynaklanan çok sayıda salgın olayı vardır.
Hastanede yatan hastalar arasında bile salgınlar olabilir.
Sağlık tehlikeleri ile karşı karşıya kalan personel hastanelerde genellikle
doktorlar, hemşireler, resepsiyonistler, hastane memurları, yöneticiler ve
sekreterlerdir. Mikrobiyoloji laboratuarlarında ise bu ortamlarda çalışan
araştırmacılar ve diğer personeldir.
Sağlık tehlikesine maruz personel çalıştığı alanlarda nasıl davranması
gerektiği konusunda eğitilmelidir. Yeni personel böyle alanlarda
çalıştırılmadan önce özellikle hepatit B ve HIV gibi hastalıklar
bakımından bağışıklık sisteminin durumunu gösteren kan testleri ve
diğer testler yapılmalıdır.
Hastalarla doğrudan meşgul olan bütün doktorlar ve diğer çalışanlar
hepatit B ye karşı aşılanması gerekir. Benzer şekilde tüberküloz, tetanoz,
kızamıkçık aşılarının kontrol edilmesi ve gerekiyorsa yenilenmesi gerekir.
Bütün personelin yıllık olarak grip aşıları yapılmalıdır.
Personelin konjoktivit, ishal, akut solunum yolu hastalığı, A grubu streptokok
enfeksiyonları, cerahatli deri lezyonları, uyuz, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği
gibi hastalıkları olanlarla temastan çekinmeleri gerekir. HIV, hepatit B taşıyıcıları
ve oral herpes simplex olanlarla temas etmekten kaçınmaya gerek yoktur.
Hastane ve mikrobiyoloji laboratuarlarında enfeksiyonların yayılmasının
önlenmesinde en etkili ve önemli faktör ellerin yıkanmasıdır. Hastalarla doğrudan
temas eden veya hastaların bakımı ve tedavisi ile ilgili herhangi bir şeye
dokunmuş olanların ellerini yıkaması gerekir.
El yıkama için musluğundan su akan bir lavabo, sıvı sabun ve yanında havlu
veya kağıt havlu olması gerekir. Katı sabunlar üzerlerinde mikrop
bulunduracakları için uygun değildir. Sıvı sabun el yıkamada daha etkilidir. Gerek
duyulduğunda içerisine klorheksidin, iyot bileşikleri ve alkol gibi antimikrobiyal
ajanlar konulabilir. Genellikle ameliyathanelerde, yeni doğmuş bebeklerin
bakıldığı alanlarda, yoğun bakım ünitelerinde ve bağışıklık sistemi bozuk olan
hastalar için bu şekilde içlerinde antimikrobiyal madde bulunan sıvı sabunlar
kullanılmaktadır.
El yıkanacak lavabo ve diğer malzeme çalışma alanının hemen yakınında
bulunmalı, ihtiyacı karşılayacak sayı ve miktarda olmalıdır.
Ellerin sık sık yıkanması derinin kurumasına sebep olabilir. Bu durumun
önlemesi için çeşitli krem ve losyonlar kullanılabilir. Derilerinde lezyonlar
bulunan personel eldiven giymelidir.
Ellerin yıkanması sırasında basit ve düz nişan yüzüğü dışında diğer
bütün yüzükler çıkarılmalıdır. Musluğun açılıp kapanması ideal olarak
dirsekle yapılması gerekir. Sabunlamadan önce eller ve bilekler ıslatılır.
En az 30 saniye boyunca eller ve bilekler sabunlanır. Ellerin gerisi,
parmakların arası ve bileklerin iyice sabunlanması sağlanır.
Sabunladıktan sonra eller ve özellikle tırnaklar kontrol edilir.
Elle kontrol edilen musluklar yıkanma işlemi bittikten sonra ellerin
kurutulması için kullanılan havlu ile kapatılmalıdır. Yıkanmış elle
musluklara dokunmak ellerin tekrar kontamine olmasına sebep olur.
HBV ve HIV gibi enfeksiyon ajanlarını taşıyan kimseler genellikle kendi
durumlarından habersizdirler. Dolayısıyla insanlardan alınan bütün kanlar
ve kan ürünleri sanki bu enfeksiyon ajanlarını ve kan yoluyla bulaşan
diğer patojenleri taşıyormuş gibi işlem görmelidir.
Evrensel bir önlem olarak enfeksiyon kontrolü için uygulanan her
standart, pratik bir uygulama olarak benimsenmeli ve her hasta için
uygulanmalıdır.
Evrensel önlemlerin kapsamı günümüzde genişletilmiş ve bütün
hastalardan alınan her türlü madde için uygulanır hale getirilmiştir.
Bütün hastalardan alınan kan ve diğer vücut maddeleri ile temas etmekten
korunmak için hastalarla ilgilenen personel önlem olarak kendileri ile
hastalar arasında uygun engeller kullanmalıdır. Bunlar eldivenler,
maskeler, yüz ve el korumasına yardım edecek engeller, özel elbiseler ve
önlükler gibi koruyucular olup hastalarla doğrudan temas eden veya
hastalardan sıçrayacak damlacıklara veya aerosollara maruz kalabilecek
kimseler bunları giyinmelidir. Özellikle hastanın derisinde problem olan
bölgelerle temas söz konusu olduğunda mutlaka eldiven takılmalıdır.
Eldivenler bir hastadan diğerine geçişte değiştirilmelidir. Eldivenler
çıkarıldığında eller yıkanmalıdır.
Hastalardan alınan kan veya diğer vücut sıvılarıyla temas olmuşsa temas
eden el veya diğer vücut bölgeleri hiç vakit kaybedilmeden derhal
yıkanmalıdır..
İğneler, pensler ve diğer keskin aletler belirlenen kuralla tam olarak
uyularak kullanılmalıdır.
Yapay solunum ekipmanında, ağıza takılacak parçalar, maskeler ve
torbalar bulundurulmalıdır. Hiçbir zaman çıplak ağızla hastanın ağzına
temas etmemek gerekir.
Derilerinde kesikler, çizikler veya lezyonlar bulunan personelin çift engelli
korunma önlemleri alması gerekir.
Kullanıldıktan sonra bütün aletler ve yüzeyler antiseptik maddelerle
dekontamine edilmelidir.
Çalışma ve inceleme bittikten sonra kontamine olmuş iğneler eğilmeden
ve üzerlerine kılıfları geçirilmeden uygun kaplarda toplanmalı ve belli
aralıklarla uzaklaştırılmalıdır. İğnelerin toplandığı kaplar delinmeye
dayanıklı olmalıdır. doku örnekleri sızdırmaz kaplarda toplanmalıdır.
Bistüri bıçakları gibi keskin aletler kullanılmalarından hemen sonra benzer
şekilde uygun kaplarda toplanmalıdır. Bistüri bıçakları saplarından
çıkarılırken keskin tarafları yüzden uzak tutulmalıdır.
Dikişte kullanılan iğneler bir pens yardımıyla keskin aletlerin toplandığı
kaplara konulmalıdır.
İşleri bitmiş kan ve diğer doku örnekleri sızdırmaz kaplarda toplanmalıdır.
Kontaminasyon tehlikesi olan alanlarda çalışan personelin yeme, içme,
sigara içme, kozmetik maddeler kullanma ve göz lensleri ile oynamalarına
izin verilmez.
İçlerinde potansiyel olarak enfeksiyon tehlikesi bulunan kan ve diğer
maddelerin konulduğu veya daha önceden konulmuş buzdolapları,
kabinler veya tezgahlarda gıda ve içecek maddelerin saklanmaması
gerekir.
Kan ve diğer potansiyel tehlikeli sıvıların işlenmesi sırasında etrafa
saçılma, sıçrama ve dağılma tehlikesinin mümkün olduğu kadar
azaltılması lazımdır.
Hastalara su ve diğer içecekler verilirken bir kere kullanılıp atılacak
olan kaplar kullanılmalıdır.
Hastanelere yeni gelen ve potansiyel olarak enfeksiyon kaynağı
olabilecek hastalar beklerken diğer kimselerin beklediği odalardan ayrı
olarak tutulmalıdır.
Temizleme ve dezenfeksiyon
Temizleme normal ciltle temas eden bütün objeler için uygulanan genel bir
pratiktir. Temizleme yüzeyler üzerindeki bakteri yükünü oldukça azaltır. Dolayısıyla
temizlenmiş objeler dokunma ve kullanma bakımından güvenlidir.
Kullanılacak bütün eşyanın fiziksel olarak temizlenmesi gerekir. Temizleme
sırasında sıçrama sonucu kontaminasyondan korunmak için temizliğin
akar su altında deterjan kullanılmak suretiyle fırçalayarak ve ovalamak
suretiyle yapılması gerekir. Temizlik yapan kimse mutlaka uygun bir
koruyucu eldiven giymelidir. Fırçalamada diş fırçası gibi sert kıllı bir fırça
kullanılmalıdır.
Temizleme sırasında özellikle pens gibi aletlerin kıvrımları ve ek yerleri
arasında kurumuş kan kalıntılarının tamamen uzaklaştırılmış olmasına
dikkat edilmelidir.
Fırçalayıp ovalayarak tamamen temizleme yapıldıktan sonra metal aletler
ultrasonik temizleme işlemine sokulabilir. Ultrasonik temizleme ovulma,
fırçalanma veya kazıma ile uzaklaştırılamayan organik kalıntıların
temizlenmesini sağlar.
Ultrasonik temizleme ile yarıklar, uçları kapalı dar delikler içindeki kirler
temizlenir.
Mycobacterium tuberculosis veya spor oluşturan bakterilerle ilgili bir
tehlike söz korusu olmadığı sürece mukoza zarları veya deri ile temas
edecek olan objelerin düşük seviyede dezenfekte edilmesi yeterlidir. Böyle
bir dezenfeksiyon HIV, hepatit B virüsü, diğer yaygın virüsler, vejetatif
bakteriler, mayalar, funguslar ve protozoa için yeterli koruma sağlar.
Düşük seviyede dezenfeksiyon kaynatma, mikrodalga fırında tutma ile
veya alkol, fenol, aldehitler, halojenler, klorheksidin, iyodoforlar, sentrimid
ve sodyum hipoklorit gibi kimyasal maddeler kullanılarak yapılır.
Etil alkolün % 70-90 arasındaki çözeltileri mikroorganizmaların vejetatif
formlarına etkilidir. Ancak sporlar üzerine etkili olmadığı için tek başına bir
sterilizasyon ajanı olarak kullanılamaz.
Alkoller proteinleri denatüre ederek ve sitoplazma zarlarındaki lipitleri çözerek
hücreler üzerine etkili olmaktadır. Ancak proteinlerin denatüre olabilmelere için sulu
bir ortam gereklidir. Bundan dolayı saf alkoller sulu alkollere göre hücreler üzerinde
çok daha az etkilidir. Bir lipit çözücüsü olara alkoller aynı zamanda deride ve diğer
yüzeyler üzerinde yağlara gömülü olarak bulunan mikroorganizmaların bu
ortamlardan çözülerek çıkmasını sağlarlar. Yüzeylerden kısa sürede buharlaştıkları
için alkoller ancak kısa süreli dezenfeksiyon veya antiseptide kullanılırlar.
Kimyasal maddelerle dezenfeksiyon mercek taşıyan büyütme araçları gibi ısıya
duyarlı enstrüman için kullanılabilir.
Bütün kimyasal dezenfektanlar kuru haldeyken aktif değildir. Aynı zamanda
bunların en az birkaç dakika boyunca dezenfekte edilecek yüzeyle temas etmesi
gerekir.
Kimyasal dezenfeksiyonun etkili olabilmesi için uygulanacak yüzeylerin sabun,
deterjan gibi dezenfektanı nötralize edici maddelerden tamamen arındırılmış
olması lazımdır.
Dezenfektanın etkili olabilmesi için yüzeylere iyice nüfuz etmesi
sağlanmalıdır. Eklemli parçaları olan enstrümanların ve boruların bütün
yüzeyleri dezenfektanın etkisine maruz olmayabilir.
Daha yüksek düzeyde dezenfeksiyon ise M. tuberculosis ve spor yapan
patojenler söz konusu olduğunda uygulanır. Bunun için ısı veya 30 dakika
boyunca % 2’lik glutaraldehit uygulaması yapılır.
Sterilizasyon
Vücudun steril kısımlarına uygulanacak alet ve ekipman için ise
sterilizasyon uygulanmalıdır.
Sterilizasyon bütün sporlara ve diğer bütün mikroorganizmalar etkili olan
bir temizleme metodudur.
Sterilizasyon için sterilize edilecek madde ve aletler otoklavda 1210C’de
15 dakika süreyle tutulur. Veya 1340C’de 3 dakika tutularak flaş
sterilizasyon da yapılabilir.
Otoklav kullanılarak sterilizasyon ısı ve rutubetle bozulmayacak objeler
için uygulanır.
Otoklav kullanılırken sterilize edilecek maddelerin yeterli sürede ısı ile
işlem görmesine dikkat edilmelidir. Aynı zamanda otoklavın içindeki bütün
havanın çıkarılmış olması lazımdır. Böylece otoklava konulan malzemenin
bütün yüzeylerinin tamamen su buharı ile temas etmesi ve nemli ısıya
maruz kalması sağlanır.
Küçük otoklavlar giyecekler ve havlular gibi delikli malzemenin sterilize
edilmesi için uygun değildir.
Kuru objeler sıcak fırınlarda 1800C’de 8 dakika süreyle sterilize edilir.
Kuru ısıyla sterilizasyon ısıya dayanıklı ancak rutubete duyarlı malzeme
için uygundur.
Isının malzeme içerisine nüfuz etmesi için yeterli zaman olmalıdır. Bu süre
sterilize edilecek maddelerin büyüklüğüne ve hacmine aynı zamanda
sterilize işleminde kullanılan aletin özelliklerine bağlıdır. Sterilizasyon
süresi sıcaklığın sterilize edilecek malzemenin her noktasına
ulaşmasından sonra başlar.
Otoklav kullanılması uygun olmadığı durumlarda ve küçük aletler için
kaynatma ile sterilizasyon yapılabilir. Sterilize edilecek aletlerin
büyüklüğüne bağlı olarak kaynatma 100oC de 10 dakika yeterlidir. Daha
büyük aletler söz konusu olduğunda sıcaklığın bütün kısımlara ulaşması
için daha uzun süre kaynatma yapılmalıdır. Ancak kaynatmanın tam bir
sterilizasyon sağlamadığı unutulmamalıdır.
İçerisinde kaynatma işleminin yapıldığı aletler ve kaplar her akşam
boşaltılmalı ve haftada en az bir kere iyice kurutulmalıdır
Kimyasal olarak sterilizasyon yapmak için etilen oksit, formaldehit, buhar
halindeki hidrojen peroksit veya glutaraldehit kullanılabilir. Etilen oksit
kullanıldığında objeler 4 saat süreyle, % 2’lik glutaraldehit kullanıldığında
ise 10 saat süreyle bu maddelerin etkisinde tutulur.
Etilen oksitle sterilizasyon yapılırken kapalı, basınç, sıcaklık ve rutubet
şartlarının ayarlanabildiği bir ortamın olması gerekir. Bu iş için otoklava
benzeyen ve kapalı bir haznesi olan bir cihaz kullanılır. Sterilize edilecek
malzeme bu cihaza doldurulur ve sıcaklık genellikle 60oC nin altında
olarak özel şekilde ayarlanır. Rutubet ise % 30’un üzerine yükseltilir.
Haznenin havası boşaltılır ve yerine etilen oksit gazı doldurulur. Gazın
nüfuz yeteneği fazla olduğundan sterilize edilecek materyal paketlenebilir.
Etilen oksit toksik ve kanserojen bir maddedir. Gazın solunması merkez sinir
sisteminde ve solunum sisteminde olumsuz etkilere, ayrıca mutasyonlara ve
kromozom bozukluklarına sebep olur. Bundan dolayı sterilizasyon
tamamlandıktan sonra gazın hazneden dışarıya verilmesi sırasında özel önlem
alınmalı ve gazın bütün kalıntıları ortamdan uzaklaştırılmalıdır Bunun için oda
sıcaklığında çalışıldığında 24 saatle bir hafta arasında süre gereklidir. Sıcak
ortamlarda ise 4-8 saatte bütün gaz uzaklaştırılmış olur.
Etilen oksit aynı zamanda patlayıcı bir gazdır. Dolayısıyla karbondioksitle
karıştırılarak kullanılmalıdır.
Tıpta kullanılan malzemenin %60’ından fazlası etilen oksitle sterilize edilmektedir.
Etilen oksit nükleik asitlerle reaksiyona girip bunların yapısını bozmak suretiyle
etkili olur.
Glutaraldehit ve formaldehit mercek taşıyan büyütme cihazları ve ısıya duyarlı
küçük malzeme diğer maddelerin sterilizasyonu için uygundur. Etilen oksit gibi bu
maddeler de toksik ve irritandır. Bunlarla sterilize edilmiş malzemenin
kullanılmadan önce steril suyla iyice yıkanması gerekir.
İnkubatörlerin, içerisine sadece ellerin sokulduğu eldivenli odacıkların ve
ameliyat odaları gibi özel mekanların yüzeylerinin sterilize edilmesi için buhar
halindeki hidrojen peroksit kullanılmaktadır. % 30’luk çözelti kullanılarak hidrojen
peroksit buharı üreten bir cihazdan bu odaların içerisine buhar püskürtülür.
Hidrojen peroksit kolayca parçalandığından sterilizasyon sonunda ortamda
toksik madde kalmaz.
Buhar halindeki hidrojen peroksit havası boşaltılmış özel odalarda
kullanıldığında buradaki paketlenmiş materyale kolayca nüfuz edebilir.
Hastanelerde endoskoplar gibi kontamine olmuş malzeme bu şekilde sterilize
edilmektedir.
Sterilizasyonun usulüne uygun olarak yapılması kadar sterilize edilmiş
materyalin steril olarak saklanması da önemlidir.
Yeni sterilize edilmiş enstrümanlar hemen steril kağıtlar veya bezlerle sarılarak
saklanır veya daha uygun olarak bu malzeme sterilize edilmeden önce kağıt
veya bezlere sarılır ve bu şekliyle sterilize edilir. Kullanılacakları zaman bu bez
veya kağıtlardan çıkarılarak kullanılırlar.
Yanmanın Tanımı:Maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır.Yanma olayınınoluşabilmesi için madde, ısı ve oksijenin (hava) bir arada olması gerekir.
Yangın Çeşitleri:
A Sınıfı Yangınlar: Katı madde yangınlarıdır. Soğutma ve yanıcı maddeninuzaklaştırılması ile söndürülebilir.
B Sınıfı Yangınlar: Yanabilen sıvılar bu sınıfa girer.Soğutma (sis halinde su) ve boğma(Karbondioksit, köpük ve kurur kimyevi toz) ile söndürülebilir.
C Sınıfı Yangınlar: Likit petrol gazı, hava gazı, hidrojen gibi yanabilen çeşitli gazlarınyanması ile oluşan yangınlardır.Kuru kimyevi toz, halon, 1301 ve halon 1211 kullanaraksöndürülebilir. Elektrikli makine ve hassas cihazların yangınlarını da bu sınıfa dahiledebiliriz.
D Sınıfı Yangınlar: Yanabilen hafif metallerin ve alaşımların (Mağnezyum, Lityum,Sodyum, Seryum gibi) yanmasıyla meydana gelen yangınlardır. Kuru kimyevi tozlar buyangınları söndürmede kullanılırlar. Elektrik donanımlarının yanmasıyla oluşan yangınlarıayrı bir sınıf içinde değerlendirmeyip C sınıfı yangınların içerisinde inceleyebiliriz. Elektrikakımı kesilerek müdahale edilmeli ve kuru kimyevi toz kullanılmalıdır.
YANICI SIVILAR İÇİNAlevlenme noktası veya tutuşma Sıcaklığı: Bir sıvıya ait buharın havayla karışıp bir dış
etkiyle tutuştuğu en düşük sıcaklığa denir.
A Grubu : Suyla karışmayan yanıcı sıvılar.
B Grubu : Suyla karışan ve tutuşma sıcaklığı 21oC nin altında olan yanıcı sıvılar. (örnek
aseton)
A I : Tutuşma sıcaklığı 21oC nin altında olan yanıcı sıvılar. (örnek n-hekzan)
A II : Tutuşma sıcaklığı 21oC ile 55oC arasında olan yanıcı sıvılar. (örnek metilstiren)
A III : Tutuşma sıcaklığı 55oC nin üzerinde olan yanıcı sıvılar. (örnek 1-oktanol)
Parlama Noktası (Flash Point) : Bir sıvıya ait buharın hava karışımıyla sıvı yüzeyinde bir alev
kaynağı ile yanmaya başladığı en düşük sıcaklıktır. Parlama noktasındaki yanma sürekli
değildir.
Alevlenme Noktası (Fire Point) : Bir sıvıya ait buhar ile hava karışımın tutuşturucu kaynak
uzaklaştırıldıktan sonra da yanmanın devam ettiği en düşük sıcaklıktır.
Kendiliğinden Tutuşma Sıcaklığı (Autoignition temperature) : Katı, sıvı veya gaz maddenin
tutuşturucu bir kaynak olmaksızın yanmanın olduğu en düşük sıcaklıktır.
YANICI SIVILAR
B GRUBUA GRUBU
A I A II A III
YANMANIN ŞARTLARI
1) YANICI MADDE
2) YAKICI MADDE (OKSİJEN)
3) ISI (ENERJİ)
Yanmayı önlemek için bu 3 şarttan en az
birisinin ortamdan kaldırılması gerekir.
YANGIN SÖNDÜRMEDE ETKİLİ OLANLAR
1- Eğitim (yangın ile ilgili bilgi, yangın çıkmaması için
gerekli tedbirler, yangın sırasında yapılabilecek işler).
2- Ortamın ısını düşürme (su gibi soğutucu kullanma
ve yanıcı maddeleri ayırma gibi).
3- Yanıcı ve yakıcı maddeleri birbirinden ayırma (Bu
ayırma mümkünse tamamen, değilse kısmen).
4- Yanıcı maddeyi kimyasal yolla daha az yanıcı
maddeye dönüştürme.
BAZI YANGIN SÖDÜRME MALZEMELERİ
1- SU (avantajları: a)Masrafı az ve kolay sağlanması. b) Yangın şartlarında
sağlam olması yani bozulmaması. c) sıvı halden gaz haline geçtiğinde ortamın ısını
alması ve oksijenin derişimini düşürmesi) (Dezavantajları: a)Elektriği iletmesi ve
yanmayan bazı maddelere zarar vermesi b) vikozitesi düşük olduğundan ortamdan
sıvı olarak kolay uzaklaşır c) Yüzey gerilimi yüksek olduğundan yanan maddeye
nüfuzu az olur) A sınıfı yangınlar için iyi bir söndürücüdür.
2- KARBONDİOKSİT: Yanan maddenin üzerini kaplayan karbondioksit gazı
yanıcı maddeyi oksijensiz bırakarak yangının söndürülmesi olayıdır. Genellikle çelik
tüplerde basınç altında sıvı halde tutulur. Bu gazla açık alanlarda ve hava akımının
olduğu yerlerde yangının söndürülmesi oldukça zordur. D Sınıf maddelerle
reaksiyona girer.
3- Kuru kimyevi toz: Yangın söndürmede kullanılan etkin maddelerden
birisi de kuru kimyasal tozdur. Kimyasal tozların, cinslerine göre A.B.C. sınıfı
yangınlar etkin bir şekilde söndürülebilmektedir. Aşırı sıcaklıktan (tahta, kumaş,
araba lastiği gibi maddelerde) oluşan yangınlar, sıvıların (benzin ve türevleri)
tutuşmasından çıkan yangınları ve yanıcı gazların (havagazı-doğalgaz vb.) basınç
altında çıkmasından oluşan yangınların söndürülmesinde kullanılmaktadır.
4- Köpük: Köpük yanan yüzeyi tamamen kaplar. Bunun sonucu olarak da
hava ile teması keser ve ayrıca soğutma özelliğinin bulunması nedeniyle de yangın
söndürücü olarak kullanılır.
5- Halojenli bileşikler (Halonlar): Elektrik sistemi yangınlarında kullanılır.
Yangın ortamında buharlaştıkları için atık bırakmazlar. Elektrik donanımlı kara ve
hava taşıtların söndürülmesinde kullanılır. Yanıcı maddelerin yapısı yangın
ortamında değişir. Zehirli etkileri vardır.
İŞYERİNİZDE
Temizlik yangını
önler, işyerinizi
temiz tutunuz.
Kaynak ve
kesme işlerinde
çok dikkatli
olunuz.
Sigara
içilmemesi
gereken
yerlerde aksini
yapmak intihar
etmek demektir.
Yangınla mücadele
vasıtalarını temiz
ve bakımlı
bulundurunuz.
Elektrik
donanımına
ehliyetsiz
kimseler el
sürmemelidir.
Kusurlu ve etrafı
yanabilir
maddelerle dolu
ısıtma kazanları
tehlikeli olabilir.
Zımpara taşında
çalışırken civarda
yanabilir madde
bulundurmayınız
Yangın ihbarını
işittiğinizde ne
yapacağınızı
önceden
öğreniniz.
EVİMİZDE
Sıvasız, çatlak, hatalı inşa
edilmiş veya dolmuş bacalar
yangın nedenidir.
Yanıcı maddeleri evinizin uygun
bir yerinde saklayınız.
Elektrikten çıkabilecek
yangınlara dikkat ediniz
Soba, kalorifer ve mutfak
ocaklarınızdan çıkabilecek
yangınlara dikkat ediniz.
Çocuklarınızın
ateşle
oynamasına
engel olunuz.
BİR YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ NASIL KULLANILIR?
YANLIŞ DOĞRU
RÜZGARI ARKAYA AL
CİHAZI ALEVİN DİBİNE TUT
CİHAZI YANGININ DOĞDUĞU
YERE TUT
EVVELA ÖNÜ SONRA İLERİYİ
SÖNDÜR
YANGIN TAMAMEN SÖNMEDEN
AYRILMA
CİHAZI OMUZ HİZASINA AS
Risk (R) ve Güvenlik (S) kavramlarını gösteren cümleler (R
ve S İngilizcedeki Risk ve Safety den gelmektedir.)
Tehlike belirten R CÜMLELERİ
R1: Kuru halde iken patlama tehlikesi vardır.
R2: Çarpma, sürtünme, alev veya tutuşturucu kaynaklarla patlama tehlikesi vardır.
R3: Çarpma, sürtünme, alev veya tutuşturucu kaynaklarla özellikle patlama
tehlikesi vardır.
R4: Metallerle çok hassas patlama tehlikesi olan maddeleri içerir.
R5: Isıtılırsa patlama tehlikesi vardır.
R6: Havalı veya havasız yerde patlama tehlikesi vardır.
R7: Yangına neden olabilir.
R8: Yanıcı maddelerle temasında tutuşma alevlenme tehlikesi vardır.
R9: Yanıcı maddelerle karşılaştığında patlama tehlikesi vardır.
R10: Tutuşucu özelliği alan maddedir.
R11: Kolay tutuşucudur.
R12: Çok kolay tutuşucudur.
R13: Çok kolay tutuşucu alev alıcı sıkıştırılmış gaz.
R14: Suyla şiddetli reaksiyon verir.
R15: Suyla kolay tutuşan gazlar oluşturarak reaksiyon verir.
R16:Yangını teşvik edici, yanıcı maddelerle karıştığı zaman patlama tehlikesi vardır.
R17: Havada kendiliğinden alev alıcıdır.
R18: Kullanım sırasında patlama eğiliminde veya tutuşabilen buhar-hava karışımları
meydana gelebilir.
R19: Patlayıcı perositler oluşabilir.
R20: Teneffüs edildiğinde sağlık açısından tehlikelidir.
R21: Ciltle temasında zararlıdır.
R22: Yutulduğunda sağlığa zararlıdır.
R23: Teneffüs edildiğinde zehirlidir.
R24: Ciltle temasında zehirli.
R25: Yutulduğunda zehirli.
R26: Solunduğunda çok zehirli.
R27: Ciltle temasında çok zehirli.
R28: Yutulduğunda çok zehirli.
R29: Suyla temasında zehirli (toksit) gazlar oluşur.
R30: Kullanırken tutuşabilir.
R31: Asitlerle temasında zehirli gazlar oluşur.
R31.1: Alkalilerle temasında zehirli gazlar oluşur.
R32: Asitlerle temasında çok zehirli gazlar oluşur.
R33: Kümülatif etki (toplanarak birikme; sigara, kanserojen maddeler gibi)
R34: Derinlere nüfuz ederek oluşan tahribat, zarar.
R35: Ağır Tahribat
R36: Gözleri tahriş eder (yaş akma gibi)
R37: Teneffüs organlarını tahriş eder.
R38: Cildi tahriş eder.
R39: Tersinmez (geri dönüşü yok) zararlar, ciddi tehlikeler doğurur.
R40: Tersinmez zarar verme ihtimali var.
R41: Gözler için ciddi tehlike var.
R42: Nefes almada olumsuz yönde duyarlılık mümkün.
R43: Ciltle temasta olumsuz yönde duyarlılık mümkün.
R44: Isıtma veya kapatma sırasında sırasında patlama tehlikesi var.
R45: Kansere neden olabilir.
R45.1: Kansere neden olabilir (I. Grup).
R45.2: Kansere neden olabilir (II. Grup).
R45.3: Kansere neden olabilir (III. Grup).
R46: Verdiği zararlar kalıtım yoluyla sonraki kuşaklara geçer.
R47: Erken doğum, düşük ve sakat doğumlara neden olabilir.
R48: Uzun Süre maruz kalındığında ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
YANYANA (Combine) R CÜMLELERİ
R14/15: Suyla kolay tutuşucu gaz vermek üzere reaksiyona girer.
R15/29: Suyla kolay tutuşucu ve zehirli gaz vermek üzere reaksiyona
girer.
R20/21: Solunduğunda ya da ciltle temasında sağlığa zararlıdır.
R21/22: Yutulduğunda ve ciltle temasında sağlığa zararlıdır.
R20/21/22: Solunduğunda, yutulduğunda ve ciltle temasında sağlığa
zararlıdır.
R23/24: Solunduğunda ve ciltle temasında toksik etkisi vardır.
R24/25: Ciltle temasında ve yutulduğunda toksik etkisi vardır.
R23/25: Solunduğunda ve yutulduğunda toksik etkisi vardır.
R23/24/25: Solunduğunda, yutulduğunda ve ciltle temasında toksik etkisi
vardır.
R26/27: Solunduğunda ve ciltle temasında çok zehirlidir.
R27/28: Ciltle temasında ve yutulduğunda çok zehirlidir.
R26/28: solunduğunda ve yutulduğunda çok zehirlidir.
R36/37: Gözeleri ve solunum organlarını tahriş eder.
R37/38: Solunum organları ve cildi tahriş eder.
R36/38: Gözleri ve cildi tahriş eder.
R36/37/38: Gözleri, solunum organlarını ve cildi tahriş eder.
R42/43: Nefes alma ve ciltle temasta duyarlılık mümkün.
S CÜMLELERİGüvenlik önlemlerini gösteren cümlelerdir
S1: Kabı kapalı tutunuz.
S2: Çocuklardan uzak tutunuz.
S3: Serin bir yerde saklayınız.
S4: Oturulan yeden uza tutunuz.
S5: …. sıvısı altında saklayınız
S5.1: …. su altında.
S5.2: …. petrol altında.
S6: …. altında saklayınız (firmanın verdiği inert gaz).
S6.1 …. azot altında.
S6.2 …. karbondioksit altında.
S7: Kabı sızdırmaz şekilde kapayınız.
S8: Kabı kuru tutunuz.
S9: Kabı iyi havalandırılan bir yerde saklayınız.
S12: Kabı gaz sızdırmayacak şekilde kapatmayınız.
S13: Yiyecek, içecek ve besin maddelerinden uzak tutunuz.
S14: Üretici firmanın belirttiği …. maddelerden uzak tutunuz.
S14.1: …. indirgen maddelerden, ağır metal bileşiklerinden, asit ve bazlardan uzak
tutunuz.
S14.2: …. yükseltgen maddelerden, asidik bileşiklerden ve ağır metal bileşiklerden
uzak tutunuz.
S14.3: …. demirden uzak tutunuz.
S14.4: …. sudan uzak tutunuz.
S14.5: …. asitlerden uzak tutunuz.
S14.6: …. bazik maddelerden uzak tutunuz.
S14.7: …. metlerden uzak tutunuz.
S14.8: …. oksitleyici maddelerden ve asidik bileşiklerden uzak tutunuz.
S14.9: …. yanıcı organik maddelerden uzak tutunuz.
S14.10: …. asitlerden, indirgenlerden ve yanıcı malzemelerden uzak tutunuz.
S15: Isıdan koruyunuz.
S16: Tutuşturucu kaynaklardan uzak tutunuz, sigara içmeyiniz.
S17: Yanıcı maddelerden uzak tutunuz.
S18: Kabı dikkatli bir şekilde açınız ve dikkatli bir şekilde işlem yapınız.
S20: Çalışırken bir şey yemeyiniz.
S21: Sigara içmeyeniz.
S22: Partikülü veya tozu nu teneffüs etmeyiniz.
S23: Gazı, buharını ve aerosolünü teneffüs etmeyiniz.
S23.1: Gazı teneffüs etmeyiniz.
S23.2: Buharı teneffüs etmeyiniz.
S23.3: Aerosolü teneffüs etmeyiniz.
S23.4: Sisi teneffüs etmeyiniz.
S23.5: Buhar/Aerosolü teneffüs etmeyiniz.
S24: Ciltle temasını önleyiniz.
S25: Gözlerle temas ettirmeyiniz.
S26: Göz ile temas etmişse suyla iyice yıkayınız ve doktora gidiniz.
S27: Kirlenmiş giysileri derhal çıkartınız.
S28: ciltle temasında cildi üretici firmanın verdiği …. maddeyle yıkayınız.
S28.1: …. suyla yıkayınız.
S28.2: …. su ve sabunla yıkayınız.
S28.3: …. su ve sabunla ve mümkünse poletilen glikol 400 ile yıkayınız.
S28.4: …. poletilen glikol 300 ve etanolle yıkayınız (2:1) ve daha sonra su
sabunla yıkayınız.
S28.5: …. poletilen glikol 400 ile yıkayınız.
S28.6: …. poletilen glikol 400 ile ve sonra sabunla yıkayınız.
S28.7: …. suyla ve asidik sabunla yıkayınız.
S29: Lavaboya dökmeyiniz.
S30: Hiçbir şekilde içine su dökmeyiniz.
S33: Elektrostatik yüklenmelere karşı önlem alınız.
S34: Çarpma ve sürtünmeyi önleyiniz.
S35: Atıklar ve kap uygun bir şekilde yok edilmelidir.
S36: Çalışırken uygun koruyucu elbise giyiniz.
S37: Uygun koruyucu eldiven giyiniz.
S38: Yeterli havalandırma yapılmıyorsa maske takınız.
S39: Koruyucu gözlük veya yüz maskeleri takınız.
S40: Kirlenmiş zemin ve malzemeleri …. ile temizleyiniz. (Üretici firmanın
verdiği madde).
S40.1: …. su ile temizleyiniz.
S41: Patlayıcı ve yanıcı gazları solumayınız.
S42: Buharlaştığında ve püskürtüldüğünde uygun maske takınız.
S43: Söndürmek için …. kullanınız (üretici firmanın verdiği). Su tehlikeyi artırıyorsa
dikkatli olunuz.
S43.1: …. su kullanınız.
S43.2: …. su veya toz söndürücü kullanınız.
S43.3: …. toz söndürücü kullanınız. (su kullanmayınız).
S43.4: …. karbondioksit kullanınız (su kullanmayınız).
S43.5: …. halon kullanınız (su kullanmayınız).
S43.6: …. kum kullanınız (su kullanmayınız).
S43.7: …. metal tozu kullanınız (su kullanmayınız).
S43.8: …. kum, karbondioksit veya toz söndürücü kullanınız (su kullanmayınız).
S44: Kendinizi iyi hissetmiyorsanız bir doktora başvurunuz.
S45: Kaza anında veya kendinizi iyi hissetmediğinizde çok çabuk doktora gidiniz.
S46: Yuttuğunuzda çok çabuk doktora gidiniz ve etiketini gösteriniz.
S47: …. Co altında saklayınız.
S48: …. maddesiyle nemli tutunuz (üretici firmanın verdiği).
S49: Yalnız orijinal kabında saklayınız.
S50: …. ile karıştırmayınız (üretici firmanın verdiği).
S51: Yalnız iyi havalandırılmış yerlerde kullanınız.
S52: Büyük alanlı oturma ve çalışma yerlerinde kullanmayınız.
YANYANA (Combine) S CÜMLELERİ
S1/2: Çocuklardan uzakta ve kapalı bir şekilde saklayınız.
S3/7/9: Serin iyi havalandırılmış yerde ve sızdırmaz şekilde saklayınız.
S3/9: serin, iyi havalandırılmış yerde saklayınız.
S3/9/14: Serin ve iyi havalandırılmış yerde …. den uzak saklayınız.
S3/9/14.1: …. indirgen maddelerden ağır metal bileşiklerinden, asitlerden ve bazlardan
uzakta saklayınız.
S3/9/14.2: …. yükseltgen maddelerden, asidik maddelerden ve ağır metal
bileşiklerinden uzakta saklayınız.
S3/9/14.3: …. demirden uzakta saklayınız.
S3/9/14.4: …. su ve bazik bileşiklerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.5: …. asitlerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.6: …. bazik maddelerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.7: …. metallerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.8: …. yükseltgen maddelerden ve asidik maddelerden uzakta saklayınız.
S3/9/14/49: Serin, iyi havalandırılmış yerde, yalnız orijinal kap içinde …. den uzakta
saklayınız.
S3/9/14.1/49: …. indirgen maddelerden, ağır metal bileşiklerinden, asitlerden ve
bazlardan uzakta saklayınız.
S3/9/14.2/49: …. yükseltgen maddelerden, asidik maddelerden ve ağır metal
bileşiklerinden uzakta saklayınız.
S3/9/14.3/49: …. demirden uzakta saklayınız.
S3/9/14.4/49: …. su ve bazik bileşiklerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.5/49: …. asitlerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.6/49: …. bazik maddelerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.7/49: …. metallerden uzakta saklayınız.
S3/9/14.8/49: …. yükseltgen maddelerden ve asidik maddelerden uzakta saklayınız.
S3/9/49: Serin ve iyi havalandırılmış bir yerde yalnız orijinal kabı içinde saklayınız.
S3/14.1: …. indirgen maddelerden, ağır metal bileşiklerinden, asitlerden ve bazlardan
uzakta saklayınız.
S3/14.2: …. yükseltgen maddelerden, asidik maddelerden ve ağır metal
bileşiklerinden uzakta saklayınız.
S3/14.3: …. demirden uzakta saklayınız.
S3/14.4: …. su ve bazik bileşiklerden uzakta saklayınız.
S3/14.5: …. asitlerden uzakta saklayınız.
S3/14.6: …. bazik maddelerden uzakta saklayınız.
S3/14.7: …. metallerden uzakta saklayınız.
S3/14.8: …. yükseltgen maddelerden ve asidik maddelerden uzakta saklayınız.
S7/8: Kabı sızdırmaz bir şekilde ve nemsiz ortamda saklayınız.
S7/9: Kabı iyi havalandırılmış yerde ve sızdırmaz şekilde saklayınız.
S20/21: Çalışırken yemeyiniz, içmeyiniz, sigara içmeyiniz.
S24/25: Gözlerle ve cilt ile temasını engelleyiniz.
S36/37: Çalışırken uygun koruyucu eldiven ve giysi giyiniz.
S36/39: Çalışırken uygun koruyucu elbise, gözlük/yüz maskesi takınız.
S36/37: …. oC ‘un altında ve orijinal kabında saklayınız.