termo klima mayıs 2011

166

Upload: hakan-akbulut

Post on 24-Mar-2016

278 views

Category:

Documents


16 download

DESCRIPTION

Termo Klima Mayıs 2011

TRANSCRIPT

Murat DEMİRTAŞ

Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 yılında ihracatçılarımızın ortayakoydukları 500 milyar dolarlık ihracat hedefi kapsamında makina imalat sektörü, toplamihracatın %20’si olan 100 milyar doları hedefliyor. Makina imalat sektörü içerisinde yeralan İklimlendirme-Tesisat ve Soğutma sektörü ise sektörün sivil toplum kuruluşlarınınortak kararı ile bu 100 milyar doların %25’lik bölümünü gerçekleştirmeyi kendine hedefolarak belirledi. Hedef büyük ama iklimlendirme-tesisat ve soğutma sektörünün gelişen iç pazar ve kü-resel rekabetin yoğun olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatı ile ülke ekonomisininönemli sektörlerinden birisi durumunda bulunması hedefin gerçekleştirilebileceğini gös-teriyor. Sektöre ilişkin analizler eğer doğru startejiler uygulanabilirse iklimlendirme-tesisat vesoğutma sektörünün Türkiye’nin hem hızla artan iç talebinin karşılanmasında hem deihracat hacminin artırılmasında ciddi katkılar sağlamaya aday olduğunu gösteriyor.

Peki, ama nasıl? Bu hedeflere hangi stratejiler ile ulaşılabilir?Elbetteki hem sektör olarak hem de firmalar olarak kurumsallaşma ve beraberindekendi tasarım ürünlerini, kendi küresel markalarını oluşturmakla olabilir.

Nasıl kurumsallaşılır? Nitelikli insan gücü ile üniversite-özel sektör işbirliği ile… Firmalar üniversiteler ile işbir-liklerini artırdıkları oranda küresel rekabetçilik güçleri de artacaktır.

Nasıl markalar oluşturulabilir?Ar-Ge çalışmaları ile esnek üretim sistemleri ile… Sektördeki firmaların Ar-Ge’ye verdiğiönem artıyor ama sınırlı sayısda firma henüz bu önemi kavrayabilmiş durumda. Tür-kiye’nin bir üretim üssü olması doğal olarak Ar-Ge ihtiyacına ciddi bir zemin oluştura-caktır.

STK’lara önemli görevler düşüyor.Ama bir sektörün gelişmesi sadece bir kaç firmanın yapması gerekenleri yapmasıylaolmaz, bir bütün olarak doğru adımların atılması gerekiyor. Elbetteki bazı firmalar öncürol oynayacaklardır ama STK’ların çevresinde sektörün tüm oyuncularının kendilerinigeliştirmeleri gerekiyor. STK’ların rollerinden birisi de yerli ve yabancı eş kurumlarla si-nerjiler oluşturabilmesidir. STK’ların bir diğer önemli görevi de kamunun ve kamu ku-rumlarının sektörle ilgili bilinç düzeylerini arttırmaktır.

Birlikte hareket etmek Her şeyden önce sektörün kendine belirlediği hedefe ulaşabilmesi, herkesin aynı hedefeulaşılabileceğine inanmasıyla gerçekleşebilir. Ardından da bu inançla çalışmasıyla ve bir-likte hareket etmesiyle olacaktır.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle…

Çıta yükseğe kondu: 2023 ihracat hedefi 25 milyar dolar

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Dergisi

DÜNYA FUAR YAPIM LTD. ŞTİ. ADINA SAHİBİ EBRU DEMİRTAŞ[email protected]

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)MEHMET Ö[email protected]

GRAFİK TASARIMABDULLAH [email protected]

ULUSLARARASI İLİŞKİLER EMRE ÇİÇEKÇİ[email protected]

MUHASEBE- FİNANS MÜDÜRÜAYNUR GÜLEÇ[email protected]

SİSTEM ANALİSTİHAKAN [email protected]

DANIŞMANMURAT DEMİRTAŞ[email protected]

REKLAM GRUP SATIŞ

GÜLFER [email protected]

NAZLI BOZDAĞ DEMİ[email protected]

SELHAN Ö[email protected]

BİLİM YAYIN KURULU

PROF. DR. HASAN HEPERKANDR. BURAK OLGUN

[email protected]

BASKIPORTAKAL BASIMHuzur Mahallesi Tomurcuk Sokak No:5/14 Levent -Şişli / İstanbulTel: 0212 332 28 01 (Pbx)

ADRESDereboyu Caddesi Meydan Sokak Beybi Giz PlazaNo: 28 Kat: 2 Daire: 3-4Maslak - İstanbul0212 290 33 [email protected]

YAYIN TÜRÜYayg›n, Süreli, Ayl›k

ISSN 1309-4599

Termo Klima’da yer alan makalelerdekifikirler yazarlarına aittir. Yayımlanan ilan-ların sorumluluğu reklam verene aittir.Termo Klima’nın bütün yayın haklarıDünya Fuar Yapım Ltd. Şti.’ne aittir. Yazı-lar kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

40 SEKTÖR GÜNDEMİ40- İMSAD: İnşaat sektörünün büyümesinde

yabancı ilgisi de etkili

46- İMSAD’tan ortak sorunlara ortak çözümler

48- Airfel Bayileri: “Başarı Elimizde”50- Doğuş Vana MOSB’deki yeni fabrikasında

üretime başladı

İ Ç İ N D E K İ L E R

56 GÜNDEM56- Teskon’da BEP-tr tartışıldı

64- Hummingbird Ventures, Türk girişimlerine 20 milyon euro değerinde yatırım yapacak

66- Türk işverenler yılın ikinci çeyreğinde işe alım hızının artmasını bekliyor

68- Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-572- Mürşat Özkaya: Değişmeyen tek şey değişimdir,

lisanssız sistemler yönetmeliği yine değişiyor!

75 AYIN DOSYASI75- Bacalar76- BACADER Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Gök:

“Baca konusunda tecrübelerden yararlanıyor ve hızla ilerliyoruz”

78- European Chimney Assoc. (ECA-Avrupa Baca Birliği) Başkanı Jean-Jacques Adam: “Türkiye baca konusunda Avrupa standartlarını uygulamaya karar verdi”

80- Görüşler86- Avrupa Birliğinde Genel Baca Uygulamaları88- Bacalardan kaynaklanan karbonmonoksit

zehirlenmeleri ve önleme çalışmaları

90 SEKTÖREL SÖYLEŞİISKAV TAB Komisyonu Başkanı İsmet Gencer:Türkiye’nin önemli bir eksiği olan test, ayar, dengeleme konusunu aşmalıyız

147 KÜLTÜR-SANATAyın sanat gündeminden sizin için seçtiklerimiz

İ Ç İ N D E K İ L E R

139 TEKNİK140- Makale

Dr. Burak Olgun: Baca gazları ve emisyon ölçümleri

143- Teknik TanıtımDavlumbaz Söndürme Sistemi

144- Teknik TanıtımSudan suya / sudan havaya ısı pompası nedir?

145- Teknik TanıtımATC Türkiye - AERMEC tarafından geliştirilen free cooling’in bilgi işlem merkezlerindeki avantajları

94 İNCELEMEİklimlendirme sektörü dış ticaret fazlası vererek büyümeye devam ediyor

130 FABRİKA GEZİSİAhmet Yar Teknik Müdürü Halit T. Salaçin: “Dünya Ahmet Yar’ı, Ahmet Yar’ da Türkiye ve Dünyayı kucaklıyor”

134 ARAMIZDAKİ PROFESYONELLERPamsan Satış Müdürü Mesut Akmanlar: Bu işte hep bilgi biriktirmek zorundasınız

110 İZLENİM110- teskon+Sodex ’te enerji konuşuldu114- 10. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi

sonuç bildirgesi118- Teskon’2011’de rekor sayıda

etkinlik gerçekleştirildi122- Firma Görüşleri126- Fuara katılan firmaların stand görüntüleri

IMPRESSIONEnergy was discussed during-110

Teskon+SODEX

10th National Sanitary Engineers-114Congress final declaration

Company views -122

Photo Reports -126

110

FACTORY TOURAhmet Yar Refrigeration Technical

Manager Halit T. Salaçin: “World hugs Ahmet Yar, Ahmet Yar

hugs Turkey and the World”

130

INDUSTRIAL INTERVIEWFronius İstanbul General Manager

Nusret Bilen: Fronius solar systems completed it’s infrastructure

90

C O N T E N T S

INDUSTRY’S AGENDA40- İMSAD: International investment is effective in the growth of construction industry

46- Common solutions to common problemsby İMSAD

40

AGENDA56-BEP+tr was discussed in teskon+Sodex

66-Turkish employers expect an increase inemployment rate in the second half of theyear

68-Independent Explorer’s Coaching SectionDialogues -5

72-Mürşat Özkaya Chemical Engineer Msc.:The only thing that does not change is changeitself, unlicansed systems regulation ischanging again!

56

TECHNICSDr. Burak Olgun: - 1 4 0

139

REKLAM İNDEKSİ3 S NORM 74AAF 47AIRFEL 17AIR TRADE CENTRE 105ALARKO 11ALDAĞ 95ALFEN 37ARÇELİK 1ASTEKNİK 39ASTRAL 160BAHÇIVAN 138BAYMAK 15BERDAN CİVATA 43BOSCH TERMOTEKNİK 2-3, A.K.C.R.I. POMPA 31CFM SOĞUTMA 5DEMİRDÖKÜM 19DEMSAN 119DİNAMİK ISI 109DOĞAL JEOTERMAL 73EBITT 33

EKİN ENDÜSTRİYEL 121ERBAY 49ERF GRUP 115EZİNÇ A.K.İ.FERROLI 69FLEXIVA 63FORM 51GEDİK DÖKÜM 35GES TEKNİK 25HAVAK 53ISK-SODEX 2012 153İKLİMSA 59İMEKSAN 103İNKA 133KARYER 97KES KLİMA 107KLİMAPLUS Ö.K.İ.LG 54-55MAKRO TEKNİK 113MGT FİLTRE 117MİTANOX 81

ÖZFRİGO TEKNİK 65-67

PAMSAN 99

POUJOULAT 79

RENEX 2011 111

SODEX ANTALYA 2011 27

SPIRAX INTERVALF 4

STANDART POMPA 13

STAR POMPA 29

STEP MÜHENDİSLİK 101

TEKNO YANGIN 41

TERMO DİNAMİK 61

TESTO 71

TROTEC 23

TÜRK HENKEL 21

ÜNTES 9

VIESSMANN 6

VİS VANA 45

ZIEHL-ABEGG KULAK

FILE OF THE MONTH75-Chimneys 76-BACADER Chairman of the Board Ergün Gök: “We gain a lot from the experiences about chimneyand develop fast” 78-European Chimney Assoc. President Jean-JacquesAdam: “Turkey has decided to implement Europeanstandarts for chimneys”

75

200 milyon TEP olacaktır. Giderek artanenerji açığının karşılanabilmesi için pet-rol, doğalgaz ve taşkömürü gibi enerjihammaddelerinin ithalatına devam edi-lecektir.

Yaklaşık olarak dünya ticari enerji tüketi-minin %90 ı fosil yakıtlara, %7 si nükleerve %3 ü hidrolik enerjiye dayanır. Elektriküretiminin %80 i yenilenemeyen kaynak-lardan üretilir (kömür, doğal gaz, petrolve uranyum). Gerisi yenilenebilir kaynak-ları kullanır. Bunların arasında hidrolikenerji %19 paya sahiptir. Güneş, rüzgar,biyokütle ve jeotermal kaynakların payıise %1 den azdır.

Görüldüğü gibi kullanılan yeni yakmateknolojilerinin dünyamız açısından ha-yati önemi vardır. Termodinamiğin ikinciyasasının, ekserji analizinin de gösterdiğigibi kaliteli enerjiyi iş elde etmeden rast-gele harcamamalıyız. Bunun ısıtma sis-temleri için anlamı, ısıtmanın mümkünolduğunca düşük sıcaklıkta yapılmasıdır.Ancak bu yeni şartlar, klasik sistemlerinbazı elemanlarını olumsuz yönde etkile-yebilir ve önlem alınmasını gerektirir.

Yeni ısıtma sistemlerinin temel felsefesiısı kayıplarının azaltılmasıdır. Bir ısıtmasisteminde kayıplar, baca gazları ile ha-vaya atılan enerji ile dağıtım şebekele-rinde, otomatik kontrol sonucu oluşandurma/kalkmalarda ve işletme sırasındaçevreye (kazan dairesine) geçen ısı ilemeydana gelir (Şekil 1). Isı kaybı yüzeyalanı, malzeme ve ortamın fiziksel özel-liklerine bağlı bir katsayı ve sıcaklık far-kının çarpımına eşit olduğundan,alınacak önlemler ve iyileştirmeler deiçinde saklıdır.

Kullanılan yakıttaki enerjinin %20 sinekadar çıkabilen baca gazı kayıpları, eksikyanma sonucu ve gazların kazanı yükseksıcaklıkta terk etmesinden kaynaklanır.Kazan iç yüzeylerinin temizlenmesi, bacagazı sıcaklığının düşürülmesi (korozyonadayanıklı kazan ve nemden etkilenmeyenbaca gerekir) ve brülör ayarı (veya yeni birbrülör kullanılması) ile azaltılabilir.

Kazanda üretilen enerjinin %10 a vara-bilen bir bölümü kazan yüzeylerinden ışı-nımla çevreye ve kazanın durduğusürelerde yanma odasının soğuması ilehavaya kaybedilir. Kazan dış yüzeyinin iyiyalıtılması, kazan suyu sıcaklığının ısıtmasisteminden talep edilen sıcaklığa düşü-rülmesi, kazanın mümkünse ısıtılan birmekana konulması, kazan ve brülörünçalışma sürelerinin uzatılması ve durmaperiyotlarının kısaltılması, durma anındayanma odasının sızdırmazlığının sağlan-ması ve brülörün enerji talebine uygunseçilmesi ile önlenebilir.

Kazanda üretilen enerjinin %10 a vara-bilen bir bölümü de kazan ile ısıtıcı yüzey-ler (radyatörler) arasında dağıtımşebekesinde kaybolur. Dağıtım boruları-nın boylarını kısa tutarak, ana dağıtımkolonlarını dış duvarlardan noktalara yer-leştirerek ve ısıtılmayan mahallerdengeçen boruları çok iyi yalıtarak bu kayıp-lar azaltılabilir.Daha önce de (geçen sayıda) belirtildiğigibi bugün kullandığımız kazanların yıllıkişletme ısıl verimleri %80 ile 90 mertebe-sindedir. Dış hava şartlarına bağlı olarakyapılan enerji üretimi kontrolü ve kazanınısı gereksinimine tam olarak uydurulmasısonucu uzayan brülör çalışma süreleri sa-yesinde, yüzeylerden ışınım, baca vedurma kayıpları, yeni tekniklerin uygulan-masıyla belirgin şekilde azaltılmıştır.

g ö r ü ş

14 Termo Klima Mayıs 2011

Prof. Dr. Hasan A. Heperkan

ilindiği gibi enerji sanayi-nin en önemli girdilerin-den birisidir. Aynı şekilderefah düzeyinin artması ileenerjiye ihtiyaç paralelolarak artış göstereceğin-

den özellikle gelişmekte olan ülkelerdeenerji sektörünün yakından izlenmesi veiyi planlanması gereklidir.

Günümüzde kullanılan enerji üretim tek-nolojilerinin hepimizce bilinen bazı sakın-caları bulunmaktadır.

• Sınırlı kaynaklara bağlıdırlar (fosil yakıtlar)• Çevreyi kirletirler (hava ve su kirliliği,atık depolama)• Sera etkisi yaratırlar

Türkiye çeşitli enerji kaynaklarına sahipolmakla beraber ürettiği toplam enerjininyarıdan fazlasını ithalatla karşılamaktadır.2007 yılı toplam enerji tüketimi 101.7milyon TEP olmuştur. Enerji açığı 70 mil-yon TEP civarındadır. Yapılan tahminleregöre bu açık, 2020 yılında ise yaklaşık

B

Düşük sıcaklıklıısıtma

sistemlerindebacanın önemi

Şekil 1 Bir Yakma Sistemindeki Kayıplar

Geçen sayımızda incelediğimiz düşük sı-caklıklı sistemlerde, dağıtım şebekesindedolaşan suyun sıcaklığının düşük olması,sistemin üç bileşenine etki eder: kazan,baca ve radyatörler. Burada bacalaradaha yakından bakalım. Yoğuşmalı ka-zanlar daha sonra ayrıca ele alınacaktır.

Kazanlardaki düşük sıcaklıklar nedeniylebu sistemlerde bacalardaki sıcaklıklar dadüşer. Bu durum havayı boşu boşuna ısıt-madığımız için iyidir, ancak zaten bacayadüşük sıcaklıkta erişen gazlar buradadaha da soğuyarak çiğ noktasının altınainer ve yüzeylerde su buharı yoğuşur. Buolay aynı banyoda yıkandıktan sonraayna gibi soğuk yüzeylerde görülen bu-ğulanma ve su damlacıklarının oluşu-muna benzer. Bir litre kalorifer yakıtındayaklaşık 1.3 kg, bir m3 doğal gazda iseyaklaşık 1.5 kg su buharı bulunur. Bacagazlarındaki su buharı yoğuşmadığı sü-rece pek dikkat çekmez, ancak yeniısıtma sistemlerinde işletme sıcaklıklarınındüşük olması nedeniyle bu durum ga-ranti edilemez.

Su buharı yoğuşması bakımından tehlikearz eden bir diğer bölge de hızların düşükolması nedeniyle baca ağızlarıdır. Buradada su buharı kolayca yoğuşma şartlarınagelebilir.

Kazanın çalışmadığı sürelerde baca yete-rince havalandırılıyorsa yoğuşan su tekrarbuharlaşır ve yüzeyler kurur, böylece ka-lıcı bir zarar da oluşmaz. Kurumadığızaman, baca gazlarındaki kükürt ile bir-leşerek sülfürik asit meydana getirir vebaca duvarlarına nüfuz ederek korozyonaneden olur. Doğal gaz kullanıldığında,yakıt kükürt içermediğinden böyle birtehlike yoktur, ancak bu sefer de susoğuk havalarda donarak bacanın çatla-masına neden olur.

Eski bir bacaya yeni ve modern bir kazanbağlandığında baca gazı miktarı azalaca-ğından, baca kesiti ve yüzeyler göreceliolarak büyük kalır, hızlar düşer ve yuka-rıda anlatılan tehlikeler meydana gelebilir.Bu nedenle, bir binanın ısıtma sistemi de-ğiştirildiğinde bacanın mutlaka kontroledilmesi gerekir.

Bacalar genellikle üç tip olabilir (Şekil 2).Eski bacalar tek katmanlı olup tuğladanörülerek yapılıyordu. Daha sonraları(1965 – 1980 arası) iki katmanlı bacalarkullanıldı. Yeni sistemlerde özel yalıtımkatmanı içeren bileşik bacalar tercih edil-mektedir. Böylece baca gazlarının soğu-ması kısmen önlenmiş veya geciktirilmişolur. Dış katmanda ayrıca taze hava içinbir açıklık da bulunur. Su birikimine karşıdiğer bir önlem de bacaya tali havalan-dırma sağlamaktır. Baca gazına karışanhava sayesinde azalmış olan baca gazıdebisi tekrar artırılmış olur.

Döşemeden ısıtma yapılması durumundaısıtma yüzeyleri daha da büyüdüğünden(bütün döşeme yüzeyi, yüzey sıcaklığı ra-hatsız edici değerlere çıkmadığı süreceher m2 yüzeyden yaklaşık 80 – 90 W ısıyayılır), gidiş suyu sıcaklıkları daha da dü-şürülebilir. Bu durum döşemeden ısıtma-nın modern sistemler için neden uygunolduğunu açıklamaktadır. Eğer ısı kayıp-ları çok soğuk birkaç gün için karşılana-mıyorsa pencere altlarına ilaveradyatörler yerleştirilebilir, ancak bu du-rumda ısıtma sisteminde farklı gidiş suyusıcaklıkları olacağından, karışım vanasıkullanmak gerekir.

Döşemeden ısıtma tercih edildiği tak-dirde, kontrol sisteminin de uygun seçil-mesi gerekir. Odaya konulacak birtermostat etkili olmayacaktır, çünkü odasıcaklığındaki bir değişme neticesinde kı-

sılan sıcak su debisi döşemenin büyük ısılkapasitesi nedeniyle oda içersinde hisse-dilmeyecektir. Borularda dolaşan sıcak suönce döşeme malzemesini ısıtmakta, ısıdaha sonra odaya aktarılmaktadır. Bu sis-temlerde dış hava sıcaklığına göre ayaryapan kontrol sistemleri tercih edilmelidir.Isıl kapasitesi küçük olan bazı döşememalzemeleri de bulunmaktadır.Düşük sıcaklıklı ısıtma sistemlerinde boylerkullanılarak sıcak kullanma suyu hazırla-nabilir. Bu husus herhangi bir dezavantajteşkil etmez (sıcak kullanma suyu genel-likle 60°C olarak tasarlanır). Uygun birkontrol stratejisi ile boylerin ısıtıldığı süre-lerde kazan suyu sıcaklığı gerekli değereyükseltilir. Boyler kullanımı, sıcaklığın belirlisürelerde artırılması nedeniyle ısıtma siste-minin toplam ısıl verimini biraz düşürür,ancak yaz aylarındaki verim kaybı kış ay-larına göre %3 ü geçmez.Bir ısıtma sisteminin verimli çalışması bi-leşenlerinin uygun kullanımına bağlıdır;kazan gücü düşük olmalı, brülör az yakıttüketmeli ve ısı üretimi ile ısıtma ihtiyacıkontrol sistemiyle bire bir örtüşmelidir.Özellikle küçük güçteki sistemler için çokönemli olan bu uyumu sağlayabilmekiçin, ısıtma sistemi üreticileri son yıllardapaket sistemler geliştirmişlerdir. Paketısıtma sisteminde kazan, brülör, kontrolpaneli, genleşme kabı ve pompa birarada bulunur, boyler yer sorunu nede-niyle ayrı verilir. Optimum yerleşim, sistemyalıtımını mükemmelleştirir, dolayısıylaçevreye olan ısı kayıplarını en aza indirir.

Kaynaklar1. Bina Isıtma Sistemleri Seçimi, TermoKlima, Sayı30, Nisan 20112. Isıtma Sistemleri, ECA Yayınları, 2005 3. Türkiye 10. Enerji Kongresi Enerji İstatistikleri,27-30 Kasım 2006, İstanbul4. VDI yönergesi 38085. Yücel, F.B., Dünya Enerji Pazarında Elektrik, So-urce Electricity Journal, vol. 128, 1999

g ö r ü ş

16 Termo Klima Mayıs 2011

Şekil 2 Baca Tipleri

Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğal GazcılarDerneği (SSDGD) 2011 yılı genel kurulusonucunda Yönetim Kurulu Başkanlığı’na

Eyüp Aratay yeniden seçildi. Başkan Yar-dımcılığı’na Rıdvan Uçar’ın getirildiği Sıvı-laştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğal GazcılarDerneği SSDGD’nin yönetim kurulu üye-liklerine de Aziz Camcı, Orçun Angın veGökhan Öztürk seçildi.3 Aralık 2009 da kurulan Sıvılaştırılmış veSıkıştırılmış Doğal Gazcılar Derneği SSDGD,daha sağlıklı ve yaşanabilir bir Türkiye içintemiz, çok amaçlı ve çağdaş enerji kaynak-ları olan LNG ve CNG’nin kullanımını teş-vik etmeyi, bu ürünlerin satışında aktifgörev alan üyeler arasında iş birliği ve da-yanışmayı arttırmayı amaçlıyor.

Yönetim Kurulu, yeni dönemde LNG kul-lanımının yaygınlaştırılmasını ve bu çer-çevede mevzuat değişikliklerine ağırlıkvermeyi hedefliyor. Tüm dünyada gide-rek artan LNG tüketimi uygulama şekil-lerinde de çeşitlenmeyi getiriyor. Yeniteknolojik gelişmeler paralelinde kojene-rasyon, trijenerasyon, mikro kojeneras-yon, merkezi LNG&CNG sistemiüzerinden bireysel tüketim uygulamalarıve LNG’nin ağır taşıtlarda kullanılabil-mesi konularında Türkiye pazarında daönemli gelişmeler bekleniyor.

k ı s a - k ı s a

18 Termo Klima Mayıs 2011

Eyüp ARATAY Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğal Gazcılar Derneği Başkanlığına yeniden seçildi

2007-2011 yılları arasında İMSAD Başkan-lığı, 1997-1999 yılları arasında ise İZODERBaşkanlığı yapan Orhan Turan, 17 Mart2011 tarihinde Sektörel Dernekler Federas-yonu’nun (SEDEFED), 26 Mart 2011 tari-hinde ise Türk Girişim ve İş DünyasıFederasyonu’nun (TÜRKONFED) OlağanGenel Kurulu’nun belirlediği yeni YönetimKurulu’nda yerini aldı. Her iki derneğin yönetimde de yer almaktanmutluluk duyduğunu belirten Orhan Turan,“Bağımsızlık, tarafsızlık, şeffaflık ilkelerinibenimsemiş Türkiye’nin önde gelen dernek-lerinin yönetimde yer almak benim için son

derece mutluluk verici. Sektörler arasındadoğan sinerji ile sektörel derneklerin biraraya gelerek oluşturduğu SEDEFED, sek-törel temelde temsil gücünün açık birgöstergesidir. Geliştirdiğimiz projelerinsürdürülebilir rekabet gücünü ülke, sektörve firma bazında ölçeceğini düşünüyorum.İş dünyasını gönüllülük çerçevesinde bir çatıaltında toplayan TÜRKONFED ise, bünye-sinde bulundurduğu bölgesel dernekler vesektörel federasyonlar ile geniş bir iletişimağına sahip. Gerçekleştireceğimiz projelerinTürkiye’nin geneline yayılarak etkin olaca-ğını düşünüyorum.” dedi.

Orhan Turan, SEDEFED ve TÜRKONFED Yönetiminde!

Evinizde Olimpia Splendid’in İsssimo 11kliması varsa yaz sıcakları sizi korkutma-sın. Dış ünitesiz taşınabilir İsssimo klima-lar evinizin her köşesine yaz aylarında tatlıbir serinlik getiriyor. Maksimum verimliğive A sınıfı düşük enerji sarfiyatı ile çev-reye dost, sıcaklara düşman İsssimo al-madan yaza merhaba demeyin. Herkesin sabırsızlıkla beklediği yaz güneşisıcakları da beraberinde getiriyor. Yaz ay-larında sıcaktan bunalmak, uykusuz ge-celer geçirmek artık tarih oluyor. Ünlüİtalyan markası Olimpia Splendid’in dışünitesiz taşınabilir klimaları ile evinizinher köşesine tatlı bir serinlik yayılacak.Farklılığı ve şıklığı tartışılmaz İtalyan tasa-rımının izlerini taşıyan İsssimo 11 modeli,koyu mavi renkli kusursuz ve şaşırtıcı ta-sarımı ile göz dolduracak.

İsssimo 11 Mükemmelliğin Sınırlarını ZorluyorMaksimum verimliliği ve A sınıfı düşük

enerji sarfiyatı ile çevre dostu olan İsssimo11’in dijital ekranı ile ana fonksiyonlarakolayca ulaşabilirsiniz. Uzaktan kuman-dası ile ay fonksiyonunu kullanarak gecemeydana gelen farklı metabolik durum-lara göre havalandırmayı istediğiniz gibiayarlayabilirsiniz. Son derece sessiz çalı-şan İsssimo böylece size kaliteli bir uykuortamı yaratır. Otomatik kablo geri sarmasitemi sayesinde güç kablosunu çıkarmakve geri sarmak son derece kolay.

Dış Ünite Yok, Su Boşaltma Derdi YokEvinizin her köşesine kolaylıkla taşıyabile-ceğiniz İsssimo model klimalarda su de-posu olmadığı için su boşaltma sorunu daortadan kalkıyor. Çünkü İsssimo yoğuş-mayı çiy şeklinde otomatik boşaltırkençiyi sürekli dışarı tahliye ediyor. Yani İss-simo herşeyi kendi başına hallediyor.

Olimpia Splendid’in İsssimo 11 model ta-şınabilir klimaları mükemmelliğin sınırla-

rını zorlayan teknolojisi ve küçük boyut-taki farklı tasarımıyla sizi serinletirken şıktasarımıyla da evinizin havasını değiştire-cek.

Teknik Özellikler:Soğutma Kapasitesi: 12.000 BTU/hSoğutma Modunda Güç Harcaması: 1034 WEnerji Verimlilik Sınıfı: ASes Basıncı / Ses Gücü: 34-43 / 47-56Boyutlar (G*Y*D): 520 X 485 X 550

Olimpia Splendid taşınabilir klimalar ile yaz aylarında kış serinliği

k ı s a - k ı s a

20 Termo Klima Mayıs 2011

Honeywell Experıon R400 Sistemi “2011 Engineers’ Choice” ödülünü kazandı

Exper ionPKS sisteminin en

yeni versiyonu yatırmları koruyor ve top-lam sahip olma maliyetlerini %50’yevaran oranlarda düşürüyor.Honeywell, (NYSE:HON) endüstriyel kont-rol ve otomasyon platformu Experion®Process Knowledge System (PKS) R400sisteminin Control Engineering dergisinceproses kontrol sistemleri kategorisinde“2011 Engineers’ Choice” ödülüne layıkgörüldüğünü açıkladı. Control Enginee-ring aboneleri tarafından seçilen ürünlere

verilen “Engineers’ Choice” ödülleri, üre-tim endüstrilerine yönelik olarak yeni pi-yasaya çıkan en iyi kontrol,enstrümantasyon ve otomasyon ürünle-rine veriliyor. Honeywell’e ödülü 20 Marttarihinde Chicago’da düzenlenecek olan2011 Üretim ve Otomasyon Zirvesi kap-samında verildi. Experion bir tesiste bulu-nan alt sistemleri birbirleriyle optimumşekilde entegre ediyor – proses kontrol,emniyet ekipmanları, saha cihazları ve ilerikontrol sistemleri etkin bir şekilde birlikteçalışıyor. 2010 yılı Haziran ayında kulla-nıma sunulan Experion’un son srümüolan R400 versiyonu, üreticilerin operas-yonlarını daha düşük maliyetlerle sürdür-melerini sağlayacak iyileştirmeler içeriyor.Ömür boyu geniş kapsamlı destek, esnekcanlı yenileme seçenekleri, sanallaştırma,daha basit devreye alma ve yenileme gibiözellikler işletmelere sistemin neden ol-duğu zorluklarla uğraşmak yerine, açıksistem mimarisi kullanarak kendi işlerineodaklanma imkanı yaratıyor. “Üreticilergenellikle kendilerini son teknolojiye ye-

tişmek için bir yarış içerisindeymiş gibi his-sediyorlar,” diyen Honeywell küresel çö-zümler direktörü Scott Hillman, sözlerinişöyle sürdürdü: “Experion R400’ün aldığıödül Experion PKS otomasyon sistemimi-zin modüler, gelecek uyumlu ve müşteri-lerimizin yatırımlarını koruyanözelliklerinin gerçek bir kanıtı olmuştur.Bu özellikler Experion R400’ün benzer sis-temler arasında en düşük toplam sahipolma maliyetini sunmasını sağlamaktadır-lar.”Experion R400’ün sahip olduğu birdiğer benzersiz özellik de enerji üreticile-rinin, kazan ve türbinlerini daha iyi en-tegre etmelerini sağlayan entegre türbinkontrol sistemidir. Bu yaklaşım tesislerinyakıt ve üretim giderlerini azaltarak dahaverimli bir şekilde enerji üretmelerine yar-dımcı olmaktadır. Experion R400 ayrıcaDCS, SCADA, emniyetli duruş sistemleri,kablosuz uygulamalar, terminal otomas-yonu ve diğer uygulamalar için entegre birplatform sunmaktadır.

Viessmann Alman “markt intern” tarafın-dan düzenlenen ve binlerce uzman firma-nın katılımıyla gerçekleşen ankette 11. kezAlmanya’nın bir numaralı kazan üreticisi se-çildi. “markt intern” dergisi tarafından herISH fuarı öncesi iki yılda bir düzenlenen vebinlerce uzman ısıtma firmasının katıldığıgeniş kapsamlı ankete göre Viessmann2011 yılında da peş peşe onbirinci kez Al-manya’nın 1 no.lu kazan üretici firması se-çilmiş ve son yirmi yıldır sektördeki liderliğinikorumuştur. Bilindiği gibi markt intern der-gisi ısı tekniği sektöründe faaliyet gösterenbinlerce tesisat firması arasında, kazanlar,kazan/brülör üniteleri, yoğuşmalı kazanlar,sıvı ve gaz yakıtlı brülörler, ısı pompaları, yer-den ısıtma sistemleri, biyokütle sistemleri ilegüneş enerjisi sistemleri kategorilerinde an-ketler yaparak, iki yılda bir, her ISH Fuarı ön-cesinde elde ettiği anket sonuçlarını listelerhalinde yayımlamaktadır.Anket kriterleri arasında; ürün kalitesi, sev-kiyat, satış desteği, eğitim, montaj kolaylığı,şikayetlere tepki, reklam, yedek parça te-mini vb. 11 kriter bulunmaktadır. 2011 yılına ait anket sonuçlarına göre Viess-mann, kazanlar, güneş enerjisi sistemleri vebiyokütle sistemleri kategorilerinde 1 no.luüretici firma ünvanına sahip olmuştur. Viess-mann ayrıca yoğuşmalı kazanlar ile sıvı ve

gaz yakıtlı brülörler kategorilerde de ikinci-liği elde etmiştir. ISH fuarı esnasında yapılantörende “markt intern” dergisi yetkilileri ta-rafından Viessmann Yönetim Kurulu Baş-kanı Dr. Martin Viessmann’a “altın partnersertifikası” verilmiştir. markt-intern yetkili-lerinin yanı sıra pazardaki partner firmalarave bu başarıda emeği geçen tüm Viess-mann çalışanlarına da teşekkür eden Dr. Vi-essmann yaptığı konuşmada “Her geçensene zirvedeki rekabet arttığından, bu se-neki sonuçları heyecanla bekledik. İyileş-tirme potansiyelimizi belirlemek ve daha daarttırmak için her sonucu en detaylı şekildeanaliz edeceğiz. Müşterilerimiz gelecekte de

her alanda memnuniyet yaratma gayretindeolacağımız konusunda bize güvenebilirler.”şeklinde konuştu. Günümüzde en önemligörevlerinin, modern ve verimli ısı tekniğisayesinde yatırımcılara her ihtiyaca yönelikekonomik çözümler sunmak olduğunu be-lirten Dr. Viessmann, tüm yakıt tipleri ile uy-gulama alanlarına uygun eksiksiz ürünprogramı ve destekleyici servis hizmeti sa-yesinde şirketin buna hazır olduğunu, bunedenle geleceğe yönelik iyimser bir bakışaçısına sahip olduklarını ve bir sonraki“markt intern” sonuçlarını şimdiden me-rakla beklediklerini de sözlerine ekledi.

Viessmann yeniden Almanya’nın 1 no.lu kazan üreticisi seçildi

NIBE AB Firması, 14 -19 Mart tarihlerindedüzenlenen ISH Frankfurt Fuarı’nda 8. ve9. Salonlarda bulunan iki ayrı görkemlistandında yeni çıkacak toprak ve havakaynaklı ısı pompalarının ve yan ürünlerintanıtımını gerçekleştirdi. Fuarda standı ençok ilgi gören firmalardan biri olan NIBE,2011 ve 2012 yılı hedeflerini ziyaretçilerlepaylaştı. 17 Mart tarihinde dünyadaki bütün dis-tribütör firmaların bir araya gelerek genelgörüşler paylaşıldığı NIBE AB gecesindeşirketinin yönetim kurulu kararı ile2010’da hedefe giden ve en iyi yükselişgösteren firma unvanı ödülü, Türkiye’denExclusive Distribütör Doğal Jeotermal

Enerji Şirketi’ne verildi. Ödül, NIBE AB şir-ketinin yetkilileri tarafından, Doğal Jeo-termal Enerji Şirketinin Yetkili sahiplerinetakdim edildi.Doğal Jeotermal Enerji Şirketi yetkilileri,kendilerine layık görülen ödülden dolayıçok gururlandıklarını ifade ederek, 2011yılının sonuna kadar hedeflerini tuttur-mayı planladıklarını, 2012 yılının progra-mını şimdiden yaptıklarını, Türkiye’ninher köşesinde NIBE Isı Pompalarının tanı-tımının en iyi şekilde yapılmasını sağlaya-caklarını ve her ilde değişik ölçeklerdeprojelere imza atacaklarını ifade ettiler. Doğal Jeotermal Enerji Şirketi ISH Frank-furt Fuarı sonrasında ise Kocaeli Makine

Mühendisleri Odası’nca bir ödüle dahalayık görüldü. Türkiye’de ilk defa gerçek-leşen yenilenebilir enerjiye destek verenKocaeli Makine Mühendisleri Odası’nınİzmit merkezinde açılan yeni eğitim bina-sında kullanılan NIBE Hava Kaynaklı IsıPompası’ndan duyulan memnuniyettenötürü bir ödüle daha layık görüldü. NIBEısı pompalarının önemsendiği günde Tür-kiye Makine Mühendisleri Odası Başkanıİlter Çelik, Doğal Jeotermal Enerji Şirketi-nin yetkilisi ve şirket ortağı H. Emin Ergü-ven’e ödülünü takdim etti. H. EminErgüven, Türkiye’de ilk defa Kocaeli Ma-kine Mühendisleri Odası’nın bu kadarkapsamlı ve uygulamalı eğitim merkezi-nin açılışında NIBE hava kaynaklı ısı pom-pasının tercih edilmesinden dolayımutluluk duyduklarını ifade etti.

k ı s a - k ı s a

22 Termo Klima Mayıs 2011

Doğal Jeotermal Enerji Sistemleri Şirketi, NIBE Ödüllerine Doymuyor

Teknolojik ve yenilikçi urunlerle tesisatve yapı sektörlerine hizmet vermeyiprensip edinmiş olan ULUS YAPI, bilgiyipaylaşma etkinliklerini tum yurda yayı-

yor. Fırat Üniversitesi tarafından 16-18Mayıs 2011 tarihleri arasında Elazığ’daorganize edilecek olan 6. Uluslararasıİleri Teknolojiler Sempozyumu’nda

“Sismik Koruma” seminerleri duzenle-yecek olan ULUS YAPI, aynı zamandasempozyuma sponsor olarak da destekveriyor.

Ulus Yapı 6. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu Sponsoru

Aksa Doğal Gaz; dağıtım lisansı kapsa-mında yer alan Çarşamba, Terme, Ünye veFatsa ilçelerindeki çalışmalarına hız verdi.Lisans kapsamında yer alan ve faaliyette

bulunduğu tüm bölgelerde doğal gazaltyapı çalışmalarını öngörülen süreler-den çok önce tamamlayan Aksa DoğalGaz; Ordu-Giresun lisans bölgesi kapsa-mında yer alan Çarşamba, Terme, Ünyeve Fatsa’ya doğal gazın ulaştırılması içingerekli yatırımları planlanandan dahaönce gerçekleştirme kararı aldı.Konu hakkında bilgi veren Aksa DoğalGaz Grubu Başkanı Yaşar Arslan; Bo-taş’ın Çarşamba, Terme, Ünye ve Fatsailetim hattına gaz vermesiyle birlikte bubölgelerdeki çalışmalarımızı hızlı biçimdebaşlatacağız. Çarşamba’da nisan ayında

başlayacak olan çalışmalarımızla, 2011kışında Çarşamba’ya Doğal Gaz kullan-dırmayı hedefliyoruz. Çarşamba ile baş-layacak olan çalışmalarımızı Terme, Ünyeve Fatsa’ya da doğal gazı ulaştırarak buhattın hedeflenen yatırımını tamamla-mak istiyoruz” dedi.Çarşamba Belediye Başkanlığı Bina-sında 2011 yılı Doğal Gaz çalışmalarıplanlama toplantısında Belediye Baş-kanı Av. Hüseyin Dündar ise doğalgazın yaygınlaşması için istasyon yertahsisi ve alt yapı çalışmaları konusundaher türlü desteği vereceklerini bildirdi.

Aksa Ordu-Giresun Doğal Gaz’dan; Çarşamba’ya doğal gaz müjdesi

k ı s a - k ı s a

24 Termo Klima Mayıs 2011

Emekli Sandığı işletmesinin Tarabya, Sa-rıyer-İstanbul`da 1966 yılında kurduğuve 2006 yılında Bayraktar Holding’insatın aldığı Tarabya Oteli’nin renevas-yon işleri devam etmekte olup mekanik

işlerini Demta firması yapmaktadır. Otel,245 odalı, 14 katlı ve toplam yapı alanı41,000 m²dir.Hilton ve Divan otelleri gibi Türkiye’ninilk beş yıldızlı otellerinden biri olan Ta-rabya Oteli’nin renevasyon işlerinde İnkaürünleri kullanılmaktadır.İnka ürünleri; askı kelepçeleri, endüstri-yel askı sistemleri , perfore kanallar, çelikdübeller, kimyasal dübeller, plastik dü-beller, havalandırma ekipmanları ve tümbenzeri aksesuarlardır.Ayrıca İnka’da, Pam-Global marka pik

döküm atık su boruları, Torofix markalıkimyasal dübel, Mech markalı kaplin,Zip – Clip markalı çelik halatlı askı sis-temi ürünlerinin de Türkiye deki satışınıüstlenmiştir.İnka; Türkiyenin yanı sıra Rusya, Ukrayna,Bulgaristan, Romanya, Bosna Hersek, Yu-nanistan, Mısır, Cezayir, Lübnan, Katar,İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve TürkiCumhuriyetlerde oluşturduğu yerel distri-bütörleriyle tüm kataloğunun stoğunu dabulundurmaktadır.

Inka ürünleri Tarabya Oteli’nde kullanılıyor

Dev yatırımlar ile referans portföyünü ge-nişleten ÜNTES, İstanbul’da Varyap tara-fından inşa edilen Avrupa Yakası AdaletSarayı’nda yerini aldı.Avrupa Yakası Adliye Sarayı’nın klima vehavalandırma ihtiyacı için farklı kapasiteve tiplerde tamamı ÜNTES fabrikalarındaüretilen yaklaşık 3200 adet fan coil, top-lam 160 adet ısı geri kazanımlı ve inver-törlü klima ve havalandırma santraliayrıca 60’ar adet hücreli vantilatör/aspi-ratör ve çatı tipi aspiratör kullanıldı.En son inşaat teknolojilerinin kullanıldığı343 bin m2 kapalı alanıyla Avrupa’nın enbüyük adliye sarayı olan Avrupa Yakası

Adalet Sarayı, modern mimari ile Türkmimarisinin birleştiren tasarımıyla dışarı-dan bakıldığında modern ve teknolojikbir bina olarak gözükürken, içinde bah-çeler ve avlular gibi klasik Türk mimarisinisimgeleyen öğeleri ile öne çıkıyor.Süleyman Varlıbaş, 60 futbol sahası bü-yüklüğündeki 20 katlı projenin görülenkısmının dışında bir de 7 kat yerin altındagörünmeyen bölümleri olduğunu bildirdi. Sarayda birbirine bağlı 20 blokta 326 du-ruşma salonu, 1.500 hakim ve savcı ofisi,93 asansör, 4 konferans salonu, kafeter-yalar, yemek salonları, PTT ve banka şu-beleri yer alıyor.

Avrupa Yakası Adalet Sarayı mühendislikfakültesi öğrencilerine de konu oldu. Çeşitliüniversitelerden öğrenci grupları ÇağlayanAdliye Sarayı’nı gezerek, mühendislik tek-nolojisi hakkında bilgiler aldılar. Adalet sarayında 5 bin kişinin çalışıp,günlük 70 bin kişi civarında ziyaretçisiolacağı tahmin ediliyor.

ÜNTES, Avrupa Yakası Adalet Sarayı’nda yerini aldı

Türkiye’nin ısıtma soğutma sektörün-deki lider markası DemirDöküm, Tür-kiye genelindeki yetkili satıcılarını veyetkili servislerini kurumsal bir çatı al-tında topluyor.DemirDöküm kurumsal kimlik çalışma-ları kapsamında, Ankara’da Yetkili Satıcıve Yetkili Servis açılışlarını gerçekleştirdi.8 Şubat Salı günü yetkili satıcısı 3D Mü-hendislik ve yetkili servisi Tempo Teknik,9 Şubat Çarşamba günü de yetkili satıcısıÖzay Doğalgaz’ ın ve yetkili servisi KenanŞimşek’ in yenilenen yüzünü kamuoyunatanıtmak amacıyla tören düzenledi. Ankara Özay Doğalgaz’ın açılış töre-nine, Türkiye Odalar ve Borsalar BirliğiBaşkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu veAnkara Ticaret Odası (ATO) BaşkanıSinan Aygün de katıldı.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu açılıştayaptığı konuşmada ticarette güçleri birleş-tirmenin önemine işaret ederek ortaklıkkültürünün geliştirilmesi gerektiğini belirtti

ve bir Türkiye markasıolan DemirDöküm iledünya markası Vail-lant’ın güçlerini birleş-tirmesinin öneminivurguladı.ATO Başkanı SinanAygün konuşma-sında, DemirDöküm’üuzun yıllardır tanıdı-ğını ve takip ettiğinibelirterek, DemirDö-küm’ün geçmişten bugüne çok geliştiğini vurguladı. Ayrıca ba-yilik sistemi büyüdüğü takdirde şirketinbüyüyeceğini, bu nedenle bayilere çokfazla destek olunması gerektiğini belirtti.Açılışta konuşma yapan DemirDökümYönetim Kurulu Başkanı ve Genel Mü-dürü Christoph M. Grosser şunları söy-ledi: “DemirDöküm 57 yıldır gerekyurtiçinde gerekse yurt dışında gösterdiğiperformansla büyük başarılara imza atan

bir marka. Son yıllarda ürünlerimizdekikalite standardını yükseltmenin yanı sırayetkili satıcı ve servis yapılanmamızda dabüyük değişimlere gidiyoruz. Bu yıl içindeTürkiye genelinde yetkili satıcımızın deği-şen görsel kimliklerini sizlerle paylaşmayıhedefliyoruz. Değişen logomuz ve baştanaşağı yenilenen yetkili satıcılarımız, De-mirDöküm’ün değişimi kucaklayan ve di-namik yüzünü sizlere yansıtacaktır.

Demirdöküm’de değişim zamanı

Makro Teknik, havalandırma sektöründeatılımlar yapmaya devam ediyor. 1998 yı-lında kanal flanşı üretimi ile başlayan faa-liyeti, taşıyıcı profiller, kelepçeler, muhtelifmontaj malzemeleri, yalıtım gruplarınıekleyerek ürün gamını genişletti. Kur-duğu Makro Express sistemi ile yurtiçinde yaygın dağıtım gerçekleştirirken,yurt dışındaki yapılanmasını sürdürmeyedevam ediyor. 2011 yılı başında Gürcis-tan ve Irak Makro Express’ler faaliyetebaşlarken İngiltere, Romanya adayları ilegörüşmeler son şeklini alıyor. 250 m2’lik alanda başlayan faaliyeti,bugün 20.000 m2’yi aşan üretim-yönetim-lojistik merkezlerine dönüşmüş durumdakiMakro Teknik, yaptığı ihracat ile sektördeönemli bir yere sahiptir. Havalandırma sek-

töründe, Türkiye geneli toplam ithal edilenkanal flanşı miktarının onlarca katını tekbaşına ihraç ederek hem ülke ekonomi-sine katkı sağlıyor hem de sektör içindefarklılığını ortaya koyuyor.Makro Teknik Genel Müdürü Nurettin Öz-demir “Biz Makro Teknik ailesi olarak, tümpaydaşlarımızla birlikte büyümeye inana-rak çalışmalarımızı planlıyoruz. Makro Tek-nik çatısı altında Makro Express’ler, bizimleişbirliği yapan tedarikçilerimiz, bizi terciheden müşterilerimiz ile hepimiz bu sek-törde doğru adımlar atıldığında nasıl ba-şarılı sonuçlar elde edebileceğimizi iyibiliyoruz. Kendimizi ve dostlarımız dedi-ğim tüm paydaşlarımızı, bütünün bir par-çası olarak gördüğümüz için çabalarımızınolumlu sonuçlarını hep birlikte görüyoruz.

Yurt içi satıştaki ivmeyi yurt dışı satışlardada elde etmeye başladık. Makro Teknik ai-lesi olarak, Türkiye’nin toplam kanal flanşıithalından kat kat fazla kanal flanşı ihraçetmeyi başardık.” dedi.

Isıtma soğutma ve havalandırma sektö-rünün öncülerinden Airfel, MitsubishiHeavy Industries klima ile yapmış olduğuanlaşma çerçevesinde Türkiye genelindebayi ağını genişletmeyi sürdürüyor. Sonolarak, Mitsubishi Heavy Industries klimabayisi olarak hizmet veren Okur Klima,26 Mart Cumartesi günü Antalya’nınAlanya ilçesinde açıldı.Airfel Yeni Projeler Koordinatörü ZekiÖzen ve Airfel MHI Satış Müdürü TanerÖzdoğan’ın katıldığı açılış törenine ilçeprotokolü de yoğun ilgi gösterdi. Törene,katılan Avrupa Konseyi ParlamenterlerMeclis Başkanı ve Ak Parti Antalya Millet-vekili Mevlüt Çavuşoğlu “Sanko Holding,çalışkan ve doğru yatırımlarla ülkemizekatma değer sağlayan en önemli kurum-ların arasında yer alıyor. 100 yıllık köklütarihinde fabrikası olan her yerde istih-

dam sağlamıştır. Holding şirketlerindenAirfel’in Mitsubishi Heavy Industries gibidünyaca ünlü bir markayla işbirliği yap-ması ve bu işbirliğini Alanya’ya da taşı-ması güzel bir gelişme” diyerek OkurKlima’nın sahibi Halil Okur’u tebrik etti. Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan da “Air-fel ve Sanko güvencesi ile klima alacağımıziçin mutluyuz. Artık yaylaya çıkmaya gerekyok, Mitsubishi Heavy klima alanlar, yaylakeyfini Alanya’da yaşayacak” diye konuştu.Açılışa, Alanya Belediye Başkanı Hasan Si-pahioğlu, Alanya Ticaret ve Sanayi OdasıBaşkanı Kerim Aydoğan’nın yanı sıra Kes-tel Belediye Başkanı Adem Murat Yücel,Mahmutlar Belediye Başkanı Ali Çelik,Avsallar Belediye Başkanı Hüseyin EnverGörgülü, Tosmur Belediye Başkanı MusaÖzdemir ve Oba Belediye Başkanı EminHatipoğlu da katıldı.

Ticaret Lisesi Kavşağı'nda hizmet verenOkur Klima’da, sektörün en tasarruflu veçevreye duyarlı MHI klimaları Airfel gü-vencesiyle tüketicilerle buluşuyor. MHIsplit klimalar çevre dostu, üst segment veenerji tasarrufu sağlayan ürünler olarakpazarda yer alıyor.

Airfel MHI Bayisi Okur Klima’nın açılışına yoğun ilgi

k ı s a - k ı s a

26 Termo Klima Mayıs 2011

Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan

Makro Teknik kanal flanşı ihracatında rekora koşuyor!

Bu yıl 60’ ncı kuruluş yılını kutlayan Al-manya merkezli TROX GRUP, Türkiye’ de kibirinci yılını şirket çalışanlarıyla pasta kese-rek kutladı ve geceye TROX GRUP’danKenan Görgülü ve Sabine Dalton da ka-tıldı. Türkiye’de uzun yıllardır lokal distri-

bütörü aracılığı ile Isıtma - Soğutma - Ha-valandırma sektörüne hizmet veren TROXGRUP, gelişen ve değişen koşullara uygun,daha yoğun pazarlama faaliyeti yürütebil-mek amacı ile çalışmalarına başlamış olup,Türkiye’de de yeni bir yapılanma sürecinegirmiştir. Bu amaçla yola çıkan TROX GRUP,%100 Alman sermayeli irtibat ofisini 2009yılında İstanbul’da kurmuş olup, 2010 yılı-nın Mart ayından itibaren geçerli olmaküzere de irtibat ofisi kimliğinden çıkıp satışofisi kimliğine geçmiştir. Türkiye pazarındabirinci senesini geride bırakan TROX Tür-kiye, şirket genel yapısına uygun olarakHVAC sektöründe hava kontrol ekipman-ları, yangında korunma, filtreler ve havadağıtım ekipmanları ile faaliyet göster-

mekte olup önemli projeleri referanslarınakatmıştır. Sabancı Üniversitesi Nanotekno-loji binası, The Marmara Hotel, Türk Tele-kom Gayrettepe Genel Müdürlük binası,Acıbadem Bodrum Hastanesi, Kuyumcu-kent, Aselsan Akyurt Binası, Garanti Ban-kası Karaköy ve Beyoğlu Sanat Galerileri vedaha birçokları gibi önemli projelere imzaatan TROX Türkiye, TROX GRUP içinde eniyi başlangıç yılı performanslarından birinisergiledi. 1951 yılında kurulan TROX GRUP,günümüzde 22 ülkede 25 adet şubesi, 13adet üretim tesisi, 3200‘nin üzerinde çalı-şanı, 11 adet AR-GE merkezi, ilave olarakdünya çapında 50'den fazla temsilci ve it-halatçısı ile başarılı ulaslararası ölçekli birfirmadır.

TROX GRUP, Türkiye’deki birinci yılını şirket çalışanlarıyla pasta keserek kutladı

k ı s a - k ı s a

28 Termo Klima Mayıs 2011

Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’ninTürkiye’deki tek yetkili distribütörü ola-rak sektöre hızlı bir giriş yapan KlimaP-lus, yepyeni ürünlerini 13-16 Nisan 2011tarihleri arasında, İzmir MMO TepekuleKongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekle-şen Teskon Fuarı’nda ziyaretçilerin beğe-nisine sundu.

Tüm binanın ısıtma, so-ğutma, havalandırma,sıcak ve soğuk su ihtiyaç-larını aynı anda karşı-lama özelliğine sahipHydrodan ile ticari ve bi-reysel ihtiyaçların tek birsistemle çözülebilir ol-duğu, teskon+SodexFuarı’nda çalışan bir sis-tem üzerinden aktarıldı. KlimaPlus’ın ürün ga-mına yeni kattığı Mitsu-bishi Electric City Multi

VRF sistemlere de bağlanabilen Ther-moscreens hava perdeleri de TeskonFuarı’nda sergilendi. Tek bir sistemebağlanan bir çok sayıda iç ünite ve havaperdesi bir bütün içinde beraber çalışa-bilen City Multi VRF sistem ile kurulansistemler enerji tasarrufunda büyükavantajlar sunuyor. Yine bu sistemler,

klasik ısı pompasından Su SoğutmalıToprak Kaynaklı Isı Geri Kazanımlı Sis-temlere kadar bir çok seçenek sunmak-tadır.City Multi sisteme bağlanan Thermos-creens hava perdeleri ısıtma modundaolduğu gibi soğutma modunda da ko-laylıkla çalıştırılabilinir. Soğutma mo-dunda çalışan hava perdeleri bir VRF içünitesi gibi aynı performansta ve ve-rimde çalışabilir. Kapıların mutlaka açıkbırakılması gereken mekanlar için idealbir çözüm sağlayan Thermoscreens havaperdeleri, fuarda büyük ilgi topladı.KlimaPlus’ın Tteskon+Sodex Fuarı’ndatanıttığı diğer ürün ise; tasarımla tekno-lojinin buluştuğu Kirigamine Zen. KlimaP-lus’ın tasarım, sessizlik, verimlilik ve enerjitasarrufunu tek bir klimada buluşturduğuMitsubishi Electric’in yeni ürünü Kiriga-mine Zen, yalın ve şık tasarımıyla ziya-retçiler tarafından oldukça beğenildi.

Eagle Burgmann yapısal gelişimini ve büyümesini sürdürüyor

İstanbul merkez dışında İzmir, Adana veAnkara’da açmış olduğu ofis ve servislerile müşterilerine daha yakın olmayı he-defleyen EagleBurgmann, sektörünartan hizmet taleplerini karşılamakamacıyla yapısal gelişimini ve büyüme-sini sürdürüyor. EagleBurgmann, müşte-rilerine verdiği hizmetlerini desteklemekamacıyla satış departmanı bünyesindebulunan uygulama mühendisliği, proje,dizayn ve servis birimlerini 01 Ocak2011 tarihinden itibaren “Teknik Mü-dürlük” departmanı adı altında topladı.Yeni kurulan Teknik Müdürlük Depart-manı, projeler, özel uygulamalar, di-zayn, servis ve API uygulamalarıkonusunda müşterilere özel hizmet ver-

mekte ve satış departmanına desteksağlıyor.

Eagle Burgmann Müşterilerine EğitimSemineriEagle Burgmann Türkiye, 11.Şubat.2011tarihinde İzmir PETKİM PETROKİMYAHOLDİNG A.Ş.’den gelen ekibe mekanik,yumuşak salmastra, conta ve API konubaşlıklarında olmak üzere hem teorikhem de uygulamalı bir eğitim verdi. Eagle Burgmann Türkiye satış ve projemühendisleri tarafından verilen eğitimemüşterilerimiz büyük ilgi gösterdi. Verilenbu eğitimden çok memnun olan müşte-riler, bu eğitimlerin devamını bekledikle-rini belirttiler. Bu eğitimler sayesinde

kullandıkları Eagle Burgmann ürünleriniyakından tanıma fırsatı bulan müşteriler,aynı zamanda öğrendikleri bilgilerle sis-temlerin daha verimli kullanma imkânınıelde edebiliyorlar. Eğitim sonrasında ser-tifikalarını alan PETKİM eğitim grubu,daha sonra eğlenceli bir akşam yeme-ğinde İstanbul’da olmanın keyfini çıkardı.Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmışDünya standartlarında ve sektörün enprofesyonel servis hizmetini veren Eagle-Burgmann satış ve servis ekibi müşterile-rini sürekli takip etmekte; sistemlerinsorunsuz bir şekilde çalışmalarını sağla-mak için büyük özveri göstermektedir.

KlimaPlus, yeni ürünlerini teskon+SODEX 2011 fuarında tanıttı

HSK, 11.Mart.2011 tarihinde Yıldız Tek-nik Üniversitesi Makine Fakültesi MakineMühendisliği bölümü tarafından düzen-lenen 4.Isıtma-Soğutma-Tesisat Paneli veSergisine katıldı. YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer

YILMAZ ve Makine Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yunus ÇENGEL tarafından açılışı yapı-

lan panel, yaklaşık 500 öğrenci-nin katılımları ile gerçekleştirildi.Panelin birinci oturumunda ko-nuşma yapan HSK Genel Koor-dinatörü Sn. Vural EROĞLU;“Türkiye’nin İthalatında ki artışadikkat çekti ve ara mamül üre-ticilerinin desteklenmesi gerek-tiğini vurguladı. Öğrencilere,KOBİ’lerde çalışmanın önemini”

anlattı. Panelle eş zamanlı olarak gerçekleştirilensergiye katılan HSK ekibi, öğrencilereHSK’nın üretimini yaptığı; “klima santral-leri, fan coil cihazları, su soğutma kule-leri, ısı geri kazanımlı taze hava cihazlarıve radyal/aksiyal apareyler” hakkındabilgi verdi.“ HSK Üniversiteler Arası Proje

Yarışması”nı ve 2010 yılında kurulan,kurum içi & kurum dışı eğitimler veren“HSK O-COOL”un faaliyetlerini anlattı.Öğrencilere, HSK AR-GE ekibi tarafındanoluşturulan teknik bültenler dağıtıldı. HSK O-COOL kapsamında öğrencilerinHVAC sektörüne olan yakınlıklarını ölç-mek amacıyla HSK standında yaklaşık300 öğrenciye on sorudan oluşan de-neme sınavı yapıldı. Ve başarılı olan 100öğrenci, USB ( flash bellek ) ile ödüllen-dirildi. Panelde, HSK Genel Koordinatörü Sn.Vural EROĞLU’nun konuşması, sergi salo-nunda ise HSK üniversiteler arası projeyarışması ve HSK O-COOL kapsamındagerçekleştirilen deneme sınavı büyük ilgigördü.

Soğutma sektöründe 1998 yılından berifaaliyet gösteren Pınar Soğutma Havalan-dırma Isıtma San. ve Tic. Şirketi, düzenle-diği Uzakdoğu gezisi ile 02-08 Mart2011 tarihleri arasında bayilerini bir arayagetirdi. 2006 yılından beri Pınar Soğutmabünyesinde geleneksel hale gelen Uzak-doğu gezileriyle, bayiler ve firma arasın-daki ilişkilerin güçlenmesi hedeflenirken,birlikte daha iyiye ulaşma yolunda iler-leme kaydedildi.Hem ticari hem de dostluk ilişkilerinin pe-kiştiği bu gezide bayilerimize seyahatplanı hazırlandı. Bu plan dahilinde Tay-land’a uzanan yolculuğumuzda Patta-ya’ya yaklaşık 20 dakika mesafedekiMercan Adası ve Nong Nooch Botanik

Bahçesi gezilen yerler arasındaydı. Bayi-lerimizin memnuniyetinin öncelikli ol-duğu seyahatimizde Thai KültürüGösterisi ve Fil gösterisi yapılan organi-zasyonlar arasında yer aldı. Tayland eko-nomisinde önemli yer tutan zümrüt, safir,yakut ve pırlanta gibi değerli taşların satışyeri olan dünyaca ünlü mücevher fabri-kası ziyaret edildi. Yolculuğumuz Bang-kok’a doğru devam etti. Buradadünyanın en büyük altın Buda heykelininbulunduğu ve 700-800 yıllık olduğu söy-lenen Wat Tramit, dünyanın ikinci büyükyılan çiftliği Snake Farm ve şaşırtıcı şovla-rında olduğu Timsah Çiftliği ziyaretedildi. Sehayatimiz sonunda bayilerimiz, Pınar

Soğutma’nın ithalatını yapmış olduğu

markaların Türkiye soğutma sektöründe

yerini aldığını ve sayısı artan bayileri ile

tüketiciye daha hızlı hizmetin verildiğini

belirttiler.

HSK O-COOL’dan YTÜ 4. Isıtma, Soğutma Paneline katılan öğrencilere deneme sınavı

Pınar Soğutma bayilerini Uzakdoğu seyahatinde bir araya getirdi

k ı s a - k ı s a

30 Termo Klima Mayıs 2011

İstanbul Yeşilköy’de bulunan THY’nınVIP binasının havalandırmasında ve ik-limlendirme sistemlerinde HSK MarkalıFlexline serisi klima santralleri ile FanCoil cihazları tercih edildi. Projenin ha-valandırması, kapasiteleri 7.000 m³/h ile40.000 m³/h arasında değişen toplam6 adet klima santrali ile sağlanacaktır.Ayrıca projede bulunan otomatik kont-rol sistemi ile ortam konforu (uygun

ortam ısısı ve temiz hava) en üst sevi-yede tutulacak.Klima Santralinin ısıtma-soğutma kapasi-tesi kontrol edilerek, ortam ısısının sabitkalması ve enerjinin optimum kullanıl-ması sayesinde enerji tasarrufu sağlan-ması amaçlandı. Kontrolör sayesindebasınç, sıcaklık ve nem kontrolü yapıla-rak enerji verimliliği sağlanacak. DDC pa-nosunda kullanılan BACNET entegrasyon

Gateway’leri ile bina otomasyon siste-mine bağlanılarak klima santralinin işle-timini kolaylaştırmak ve oluşacak hatalarıen kısa sürede tespit etmek mümkünolacak. Fan Coil cihazlarında da BACNET enteg-rasyon Gateway’leri ile bina otomasyonsistemine bağlanılarak işletim kolaylığısağlanacak.

THY’nın VIP binasının havalandırmasında HSK markası tercih edildi

k ı s a - k ı s a

32 Termo Klima Mayıs 2011

Total Endüstriyel Plan Proje MühendislikTaah. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. (TotalPPM)tarafından Türkiye pazarında kullanıcı-ları ile buluşturulan KANE ürünleri ara-sında infrared ölçüm teknolojisine sahipbaca gazı analiz cihazları dikkat çekiyor.TotalPPM, temsilcisi olduğu KANE ürün-lerine ek olarak, tamamı akademik kö-kenli ve her biri konusunda uzman vedinamik kadrosu ile müşterilerineölçüm teknolojileri, veri kayıt ve yöne-

tim sistemleri ile endüstriyelotomasyon projeleri ve uygu-lamalarında çözümler üreti-yor. TotalPPM yöneticilerindenProf.Dr. Eralp Özil; Türkiyetemsilcisi oldukları KANE fir-masının baca gazı analiz ci-hazları, egzoz gazı emisyonsistemleri, gaz ve soğutucuakışkan kaçak dedektörleri,çok fonksiyonlu manometre-ler ile sıcaklık ölçüm ve kayıt

sistemleri gibi ürünlerinin bulunduğunubelirterek; bu ürünler içerisinde infraredölçüm teknolojisine sahip baca gazıanaliz cihazlarının sektördeki aynı işlevigören diğer cihazlara göre, standart öl-çümlerin yanı sıra NOx ölçümünü degerçekleştirebilen bir cihaz oluşu, ayrıcaçok uzun ömürlü sensörler içermesi sa-yesinde düşük bakım ve işletme maliyetiile ön plana çıktığını belirtti. TotalPPM yöneticilerinden Dr. Burak

Olgun ise kullanıma sundukları ürünleriTürkiye genelinde, yapılanması henüzdevam eden bayi ağı ile müşterileri ilebuluşturduklarını belirtti. Firmanın loko-motif ürünleri olan baca gazı analiz ci-hazlarının, çalışma prensibi açısındanhali hazırda pazarda hizmet veren ci-hazlardan farklı olarak elektrokimyasalhücre içermemesi nedeni ile teknolojikolarak öne çıkan bu ürün sayesinde sek-törde bir ilk olarak beş yıla varan garantisüresi opsiyonu ile cihazlarını kullanıcı-ların hizmetine sundukları belirtti. Dr.Olgun, çarpıcı bir nokta olarak bu ga-ranti uygulamasına sensörleri de ekle-yerek kullanıcıların yaşadığı yüksekbakım maliyetini düşürdüklerini, uzmankadroları ile vermiş oldukları satış son-rası hizmetler ve kalibrasyon uygulama-larında da bunu her fırsatta kendiürünlerini tercih etmiş müşterilerineyansıttıklarını, detaylı bilgilerin www.to-talppm.com web adresinden alınabile-ceğini sözlerine ekledi.

Infrared ölçüm teknolojisine sahip ve bu teknolojide sektöründe öncü konumdaki KANE baca gazı analiz cihazları, Türkiye temsilcisi TotalPPM ile sektöre girdi

İstanbul, Nisan 14, 2011 – Honeywell(NYSE:HON) Shell ile olan UniSim® Designproses simülasyonu program anlaşmasının2015 yılına kadar uzatıldığını açıkladı. Ho-neywell’in simülasyon platfomu Shell tara-fından tesislerindeki proseslerin, dahaverimli ve etkin olmaları için proses tasarımıve test amacıyla kullanılacak.UniSim Design programı endüstriyel tesis-lerde üretim süreçlerini tasarlamak, testetmek ve geliştirmek amacıyla endüstri veproses mühendisleri tarafından kullanılıyor.

Shell, Honeywell UniSim Design platfo-munu tercih ettiği simülasyon teknolojisiolarak 2007 yılında belirlemiş ve o gündenbu yana dünya çapına yayılmış 1000’denfazla Shell simülasyon kullanıcısı, optimumtesis tasarımı ve işletmesi için bu platform-dan yararlanmışlardı.UniSim Design platfomu mühendisleretesis tasarımı, performans takibi, operas-yonel iyileştirme, iş modeli planlaması,arıza önleme ve varlık yönetimi gibi ko-nularda hem statik hem de dinamik mo-

delleme yapma ve anliz imkanı sunuyor.Platform petrol ve gaz endüstrileri, rafi-neriler ve kimyasal tesisler için geliştirilenUniSim yazılım ve mühendislik servisleriailesinin bir parçası. “Shell simülasyon teknolojisinin kullanı-

mında küresel bir liderdir ve yıllar bo-yunca sağladıkları geribildirim UniSimDesign’ın yeteneklerini biçimlendirmedeve geliştirmede büyük fayda sağlamıştır.Bu, sistemimizin gelişiminin doğrudanmüşteri verilerine dayandığı anlamınagelmektedir.” diyen Honeywell ProsesÇözümleri ileri çözümler direktörü Fran-cois LeClerc sözlerini şöyle tamamlıyor:“Bu anlaşmanın uzatılması, simülasyonteknolojisinin üreticilerin hedeflerineulaşmalarına yardımcı olma konusundakiönemini kanıtlamaktadır. Hem zamandanhem de harcamalardan tasarruf sağlan-maktadır ki iş dünyasının hedefi de hepbu yönde olmuştur.”

Honeywell Shell ile Global Simülasyon anlaşmasını uzatıyor

k ı s a - k ı s a

34 Termo Klima Mayıs 2011

Özellikle servis ve bakım işlemlerinde vesistemlerin devreye alınmalarında, zamançok önemlidir. testo 550 hızlı ve hassas bir şekilde yük-sek ve alçak basıncı ölçer ve eş zamanlıolarak sıcaklığı hesaplar. Aydınlatmalıekran, okunan değerleri hızlı ve kolay birşekilde görüntülenmesini sağlar. Cihazda39 soğutucu akışkan kayıtlıdır ve tek birtuşa basarak kolayca seçim yapılabilir. İki sıcaklık girişi superheating ve subcoo-ling değerlerinin eş zamanlı ölçümünü vegörüntülenmesini sağlar. Kıskaç prob ileborularda hızlı ve kolay sıcaklık ölçümüyapabilirsiniz. Elektronik manifold testo550, sistemi boşaltırken vakum oluşmasıdurumunda kullanıcıyı uyarır. Buna ek

olarak, sıcaklık kompanzasyonlu sızdır-mazlık testi testo 550 ile gerçekleştirile-bilir. Belli bir zaman aralığında sistem

basıncının ve ortam basıncının ölçülmesiile kullanıcı sistemin sızdırmazlığı ile ilgilifikir sahibi olur.

Yüksek performansı, düşük gaz tüke-timi ve emisyon değerleriyle maksi-mum ısınma ve sıcak su konforu içintasarlanmış olan Termodinamik Tauruskombi, estetik ve kullanımı kolay geniş

LCD ekranlı kontrol paneli, stan-dart zaman saati ve üstün emni-yet fonksiyonlarıyla tüketicilerinbeğenisine sunuldu.Şık görünümü, LCD ekranlı kulla-nıcı dostu kontrol paneliyle hertürlü çalışma parametrelerinin ko-laylıkla ayarlanabildiği TaurusKombi, elektronik full modülas-yonlu yanma sistemi sayesindeayarlanan sıcaklık değerleri içingerekli minimum gaz tüketimiyleçalışır ve tüketicinin bütçesinekatkı sağlıyor. Esnek ve çok yönlüparametre ayarına olanak sağla-yan üstün yazılım özellikleri, kom-binin farklı iklim, tesisat veizolasyon durumlarında maksi-mum performansla çalışmasınaolanak sağlıyor.

Ürünün dikkat çekici diğer özellikleri;- Paslanmaz çelik plaka eşanjörüylesabit sıcaklıkta kullanım suyu konforu,- Dış hava sıcaklığına göre otomatik ça-lışma özelliği,

- Oda termostatı kullanımıyla ayarla-

nan ortam sıcaklığına göre otomatik

modülasyon (opsiyonel)

- Elektronik ateşleme sistemi, iyonizas-

yon kontrollü alev denetimi,

- Görünür sıcaklık ve gerçek sıcaklık

ayarlama özelliği,

- Düşük ve yüksek su basıncı emniyet-

leri,

- Kademesiz full modülasyonlu yan-

mayla yüksek verim ve düşük gaz tü-

ketimi,

- 3 yollu vana ve pompa anti-blokaj

fonksiyonları,

- Aşırı ısınma koruması,

- Alev sönme emniyeti,

- Donma koruması (anti-freeze),

- 3 kademeli sirkülasyon pompası,

- Otomatik by-pass sistemi,

-Baca çekişi emniyet sistemi,

- NTC kontrollü sıcaklık denetimi,

- Hermetik model,

- Montaj ve bakım kolaylığı,

- Bol yedek parça ve yaygın servis ağı.

Soğutma sistemlerinde ve ısı pompalarındaki zorlu uygulamalar için dijitalmanifold: testo 550

Termodinamik Taurus Serisi hermetik kombi

Türkiye’nin iklimlendirme ürünlerindelider firması Arçelik, iklimlendirme ala-nında önemli fuarlardan biri olan tes-kon+SODEX 2011’de yeni nesiliklimlendirme ürünlerini sergiledi. Arçe-lik’in kendi tesislerinde üretilen en sonteknoloji, çevreye duyarlı, enerji tasarrufluticari klima cihazları 13-16 Nisan 2011 ta-rihleri arasında Tepekule Kongre ve SergiMerkezi'nde düzenlenecek fuarda tanıttı.

VRS Multiace Klimalar teskon+SODEX 2011’de Fuarda sergilenen ürün grupları arasındayer alan VRS Multiace Klimalar Arçelik’insektördeki iddiasında en önemli itici güçkonumunda. 2009 yılında pazara sun-duğu değişken debili ticari klimalarda2011 yılında pazar liderliğini hedefleyenArçelik, pazara sunduğu yüksek verimli,sessiz ve bina otomasyon sistemleri ileuyumlu çalışan, bir dış üniteye 64 adet içünitenin bağlandığı ürün grubu, -20°C’deısıtma ve 1.000 metreye varan esnek bo-rulama avantajı ile fark yaratıyor.

Inverter teknolojisi ile üst düzey tasarruf sağlayan ürünler Arçelik’teInverter kompresörlerin kullanıldığı vestandart klimalara göre aynı şartlardayaklaşık %50 daha az enerji tüketen yeninesil klima cihazları aynı zamanda çok sa-yıda iç üniteyi de tek bir dış ünite ile ça-lıştırdığı için görüntü kirliliğini önlüyor veözellikle yüksek binalar ve geniş mahal-lerde önemli bir montaj avantajı yaratıyor.-15°C’de ısıtma yapabilme özelliğinesahip olan VRS klimalar; ısıtma sırasındaenerji maliyetinin, doğalgazdan bile dahadüşük olmasını sağlıyor. TESKON SODEX2011’de yeralacak Arçelikstandında Asınıfı enerjit ü k e t i m l i ,çevre dostuteknolojilerledonatılmış ci-hazlar öneçıktı.

Çevreye duyarlı iklimlendirme cihazlarında öncüMevcut fosil yakıtlara göre çok dahaekonomik ve çevreci bir şekildeısıtma, soğutma ve sıcak su talebinikarşılayan, havadan suya ısı pompa-ları TESKON SODEX 2011’de yer alanArçelik standında tüketicilerinin beğe-nilerine sunuldu. Güneş enerji panel-lerinin eklenebildiği bu cihazlar, biryandan enerji tasarrufunu artırırkenbir yandan da karbondioksit salını-mını düşürüyor.

Günümüzde müşteriler çoğu zaman deği-şiklik gösteren gereksinimlerine tam olarakuyabilecek enerji tasarruflu konfor sistemleriaramaktadırlar. Ingersoll Rand'ın bir markasıve iç mekan konfor sistemlerinde globallider bir tedarikçi olan Trane, AquaS-tream3G ısı pompası sınıfını genişleterek ve-rimlilik ve çok yönlülük ihtiyacınıkarşılamaktadır. Geçtiğimiz yıl Trane, havasoğutmalı AquaStream3G scroll su so-ğutma gruplarını yüksek verimlilik ve sessizçalışmadan ödün verme zorunluluğunu or-tadan kaldırmak amacıyla piyasaya sundu.Trane şu günlerde, 76dB (A) kadar düşük birses seviyesinde soğutmanın yanı sıra ayrıcaısıtma da sağlamak için 60 - 470kW arasıAquaStream3G ısı pompasını piyasaya sür-mektedir. AquaStream3G çok çeşitli ortam-lardaki ticari, kurumsal ve endüstriyelbinalar için ideal olarak uygundur. Isıtma

modu, -10°C'ye kadar olan ortam sıcaklık-larında 55°C'ye kadar sıcak su vererek ça-lışmaya optimum derecede uygundur.Özel olarak tasarlanmış bir scroll kompresörile güçlendirilmiş AquaStream3G, Euroventsertifikası ve A sınıfı bir enerji verimliliği de-recesine sahiptir. Soğutma işleminde3.1'den yüksek olan enerji verimliliği dere-celeri (EER) ve ısıtma modunda da 3.2'lik birCOP sağlanmaktadır. Tüm AquaStream3G ünitelerinde düşük sesseviyesi için tasarlanmış sessiz fanlar mev-cuttur. Ek ses zayıflatma opsiyonu ultra ses-siz çalışma sağlamaktadır. Trane'in stratejikpazarlama ve iş geliştirme başkan yardımcısıToni Gallo, “AquaStream3G ısı pompası sa-yesinde artık yüksek verimlilikle düşük sesseviyesini birleştiren AquaStream3G'nin is-patlanmış avantajlarını hem ısıtmaya hemde soğutmaya ihtiyacı olan müşterilerimizegetiriyoruz,” şeklinde açıklama yapmıştır.“AquaStream3G hiç bir ödün verilmeden,müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılaya-bilmemizi sağlayan çeşitli konfigürasyonlarasahiptir."Patentli soğutucu akışkan devreside dahil, gelişmiş işlemsel özellikler AquaS-tream3G'nin maksimum güvenilirlik ve ve-rimlilik sağlamasına olanak tanır. Sonteknoloji kontrol cihazları, akıllı buz çözme

çevrimlerinin enerji tüketimi ve olası ünitearıza sürelerinin ciddi ölçüde azaltılmasınaolanak tanır. R410A soğutucu akışkan veelektronik bir genleşme valfi ile kullanılmaküzere tasarlanan ısı eşanjörleri daha iyi kısmiyük performansı ve üstün soğutucu akışkankontrolü sağlar. Standart veya yüksek basınçlı ve denge tan-klı tekli veya çift pompalar da dahil farklıhidrolik paketler yeni veya var olan binalaraen iyi uyumu sağlayacak şekilde mevcuttur.Ünitenin içerisinde bulunan denge tankı,pompa, filtre ve akış şalteri, hızlı yerinde ku-rulum işlemine imkan tanır. Hızlı, güvenli vekolay servis sağlamak için tüm ana servisnoktaları ünitenin dış ucundan itibaren 30cm'lik bir alan içerisinde toplanmıştır. Opsiyonel frekans invertörü, asıl gereksinimikarşılamak için akış kontrolünü ayarlayarakenerji tüketimini azaltır. Ek enerji tasarrufuopsiyonlarına ısı geri kazanım eşanjörü dedahildir. AquaStream3G'nin maksimum gü-venilirliği, her aşamada gerçekleştirilen ileridüzeyde tamamlanmış öğe analizi, titreşimtesti ve çok sıkı kalite kontrol prosedürleriniiçeren bir tasarım ve üretim süreci tarafın-dan sağlanır. Trane üretim tesislerinden ay-rılmadan önce her bir ünite son birçalıştırma testi uygulamasından geçer.

ü r ü n t a n ı t ı m ı

36 Termo Klima Mayıs 2011

Trane AquaStream3G ısı pompaları çok yönlükullanım, verimlilik ve güvenilirlik getirir

Arçelik yeni nesil iklimlendirme ürünlerini teskon+Sodex 2011’de sergiledi

ü r ü n t a n ı t ı m ı

38 Termo Klima Mayıs 2011

İklimlendirme sektörünün öncü firmala-rından Airfel’in çocuklara özel kliması,havaların ısınmaya başlamasıyla birlikteailelerin gözdesi haline geliyor. İleri teknoloji ile yenilenen Airfel ÇocukOdası Kliması, ısıtma, soğutma, nem almave fan çalışma fonksiyonlarının yanı sıraNano Gümüş Filtresi sayesinde bakteri vediğer gözle görülmeyen mikro organizma-ları etkisiz hale getiriyor. Renkli görünümüve eğlenceli kumandasıyla çocuk odaları-nın dekorasyonunda fark yaratıyor.Airfel, yenilikçi vizyonuyla farklı ihtiyaç-lara yönelik ürünler geliştirmeyi sürdürü-yor. Çocuk odalarında sağlıklı bir serinlikve temiz hava koşulları isteyen ebeveyn-lerin ihtiyacı düşünülerek tasarlanan Air-fel Çocuk Odası Kliması, konfor veestetiği bir arada sunuyor. Anne babaların ve çocukların farklı ihtiyaç-ları göz önünde bulundurularak geliştirilenAirfel Çocuk Odası Kliması’nın ısıtma, so-ğutma, nem alma ve fan modunda ça-lışma fonksiyonları bulunuyor. Klimanınçocuk odalarını renklendiren, sevimli kah-ramanlarla süslenmiş ön paneli de çocuk-ların büyük beğenisini topluyor. Airfel Çocuk Odası Kliması’nda iç ve dışünite içerisinde yer alan ısı değiştiriciler,golden fın adı verilen özel bir kaplamamalzemesi ile kaplanarak ısı değiştiricile-rin korozyon direnci artırılıyor ve cihazınömrü uzatılıyor. Ayrıca bu kaplama sıra-sında kullanılan yüzey daha pürüzsüz ol-duğu için kolay temizleniyor. A enerji sınıfı seviyesinde çalışan Airfel

Çocuk Odası Kliması’nda aynı zamandaçevreye duyarlı R410A gazı kullanılıyor. Airfel Çocuk Odası Kliması, yalnızca so-ğutma fonksiyonu ile değil özellikle mevsimgeçişlerinde merkezi sistemin kullanılmadığıdönemlerde de aileler için büyük avantajsağlıyor. Klimanın ısıtma fonksiyonu, belli birsıcaklıkta tutulması gereken çocuk odalarınıideal ısıda sabitleyerek dönemsel hastalıklarıda önlemede ailelere yardımcı oluyor. Annelerin hijyen hassasiyeti dikkate alınaraktasarlanan Airfel Çocuk Odası Kliması, tek-nolojik filtreleme sistemiyle de dikkat çeki-yor. Klimanın Nano Gümüş Filtresi, bakterive diğer gözle görülmeyen mikro organiz-malara karşı gümüşün avantajını kullanıyor;gümüş filtre havadaki kirleticileri etkisiz halegetiriyor. Yüksek emiş kapasitesine sahipKarbon Filtre de kötü kokuları ortadan kal-dırıyor. Klima’da kullanılan 3M firmasınınyüksek filtreleme kapasiteli HAF filtresi deortamdaki tozları filtreleyerek kullanıcılaradaha temiz bir hava sunuyor. Ön ısıtma fonksiyonu, otomatik yenidenbaşlatma özelliği, uyku modu ve zamanayarı bulunan Airfel Çocuk Odası Klimasıaynı zamanda sessiz çalışıyor. Airfel Çocuk Odası Kliması, tüm klimafonksiyonlarını kontrol edebilen ebeveynkumandasıyla birlikte satılıyor. Ayrıca birkredi kartı büyüklüğünde güler yüz tasa-rımlı ve kullanımı kolay özel çocuk ku-mandası da cihaz içinde bulunuyor. Bukumanda ile çocuklar, klima ve iç üniteüzerindeki gösterge ışığını açıp kapatabi-liyor, uyku fonksiyonunu çalıştırabiliyor.

Dört mevsim, tek çözüm Airfel çocuk odası kliması

Ayvaz, İstanbul Maden ve Metaller İhra-catçı Birlikleri (İMMİB)’nin, sektöründelider kuruluşların başarılı ihracat çalışma-larına verdiği “İhracatın Yıldızları Ödül-

leri”nde 3.’lük ödülü aldı. 1 Nisan Cumagünü düzenlenen görkemli bir törenleödüllerin dağıtıldığı geceye Ayvaz A.Ş. DışSatış Müdürü Yeşim Saraç katıldı.Törende üçüncülük ödülünü alan YeşimSaraç, Ayvaz’ın ihracattaki başarı sırrını-nın “pazar ve müşteri odaklı çalışma”felsefesinde yattığını söyledi. Ayvaz’ıntüm AB ülkelerine yoğun miktarlarda ih-racatı olduğunu belirten Yeşim Saraç,“2010 yılında dünyanın dört bir yanın-daki 78 ülkeye ihracat gerçekleştirdik vedış satışta bir önceki yıla oranla %15

artış kaydettik” diyerek firmanın ulus-lararası pazardaki gücüne dikkat çekti.

Ürün gamına her yıl en az iki ürün ekleniyorİç pazarda olduğu kadar, uluslararası pa-zarda da öncü rol oynayabilmek için, ürüngamına her yıl en az iki ürün eklendiğinivurgulayan Yeşim Saraç, “Sektörel ihtiyaç-lara anında cevap verebilecek üretim kap-asitesine sahibiz. Bu kapasiteyi yenilikçiürünlerle kullanarak çok daha yüksek he-defleri ulaşmayı planlıyoruz” dedi.

Ayvaz “İhracatın Yıldızı” oldu

Ayvaz TS-EN 14800 N-FlexDoğalgaz hortumlarıAyvaz’ın EN 14800 Avrupa kalite stan-dartlarına uygun olarak 2009 yılındanberi ürettiği; Almanya, İtalya, Belçika,Yunanistan, İspanya ve Fransa baştaolmak üzere birçok Avrupa ülkesine mil-yonlarca adet sattığı N-Flex DoğalgazBağlantı Hortumları artık Türkiye paza-rında. 1 Haziran 2011 tarihinden itiba-ren tüm ocak, fırın ve sobabağlantılarında TS-EN 14800 standart-larına göre üretilen hortumların kullanıl-masının zorunlu hale gelmesiyleberaber dikkatleri çeken Ayvaz N-FlexDoğalgaz Hortumları, TS-EN 14800standartlarına göre üretilen; ocak, fırınve soba gibi gaz yakan cihazlarda kulla-nılan hortumlardır. DVGW sertifikalı veCE belgeli Ayvaz N-flex Doğalgaz Hor-tumları, rijit bağlantı yapmanın getirdiğisorunları ortadan kaldırır. Şeffaf PVCkaplaması sayesinde, kimyasal hijyenmalzemelerine karşı uzun ömürlüdür.Emniyetli, çabuk ve kolay montaj imkanısunar.

Malzeme YapısıHortum: AISI 316L Paslanmaz Çelik Örgü Teli: AISI 304Kaplama: Şeffaf PVCSomun: AISI 303 / 304İç Parça: AISI 303 / 304Conta: NBRFitings: Paslanmaz ÇelikBağlantı: Rakorlu ve nipelliNominal Çap: DN12 (1/2")Uygulama: Fırın, ocak ve soba bağlantıları

TÜRKİYE VE DÜNYADA GÜNDEMDışarıda Japonya ve Libya, içeridegenel seçim… Son bir aylık dilimde dışarıda beklenme-dik Japonya depremi ve tsunami ilehemen ardından başlayan Libya savaşıgerilimi tırmandırırken, içeride genelseçim atmosferi tartışmalara neden oldu.Hareketli gündemin içinde Türkiye eko-nomisinde dengeleri oluşturan unsur iseMerkez Bankası’nın operasyonlarıydı. Zo-runlu karşılık oranlarını agresif bir şekildeartıran bankanın attığı adımların ekono-mik değişkenlere etkisi ay boyunca analizedildi.

Kontrol olursa not artar... Dünya Bankası Türkiye Direktörü UlrichZachau, Türkiye için hükümet gibi %4,5

civarında bir büyüme öngörüsünde bu-lundu. Zachau ; ''Ekonomik büyüme tren-dinin, geçen yıl olduğu gibi bu yıl dasürmesini bekliyorum. Önümüzdeki dö-neme bakacak olursak, hükümet 2011 yılıiçin ekonomik büyümenin %4.5 civarındaolacağını öngörüyor; ben de büyümeninbu dolaylarda olmasını bekliyorum'' dedi.

Türkiye ham çelik üretiminde ilk 10'da... Türkiye'nin ihracatında lokomotif sektör-lerden olan demir çelik sektörü, 2010'dadünya ham çelik üretiminde 10. sıradayer aldı.Türkiye geçen yıl, %15,2 ora-nında artışla, 29,1 milyon ton ham çeliküretimi gerçekleştirdi. En fazla çelik üre-ten ülke de 626,8 milyon ton ile Çinoldu. Çin'i 109,6 milyon ton üretimle Ja-

ponya ve 80,6 milyon ton üretimle ABDizledi. Bu ülkeleri, 66,8 milyon ton üre-timle Hindistan ve Rusya takip etti.

Avrupa Yatırım Bankası: Krizle iyi mü-cadele ettiniz bu yıl 1.8 milyar euro ve-receğiz... Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Başkan Yar-dımcısı Matthias Kollatz-Ahnen, altyapı,enerji-iklimlendirme sektörüne ve KO-Bİ’lere 600 milyon euro olmak üzere top-lamda 1 milyar 800 milyon euro kredivereceklerini açıklarken, küçük belediye-lere de kredi müjdesi verdi. Avrupa Yatı-rım Bankası (AYB) Türkiye’ye sağlanan 2yıllık krizle mücadele programının başa-rıyla tamamlanmasının ardından Tür-kiye’ye verdiği kredinin miktarını yenidenkriz öncesi döneme çıkaracak.

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) yayınladığı detaylı aylık inşaatsektörü değerlendirme raporunda inşaat sektöründeki büyüme ve Merkez Ban-kası’nın kredi hacmine yönelik operasyonlarının olası etkileri ele alındı.

İMSAD: İnşaat sektörünün büyümesindeyabancı ilgisi de etkili

s e k t ö r g ü n d e m i

40 Termo Klima Mayıs 2011

İhracatçılara 30 milyon dolarlık pazar-lama desteği… Küresel kriz ve Kuzey Afrika'daki gelişme-lerin ardından zor günler geçiren ihracat-çıya, ihracatını artırmak için yeni pazararayan işletmelere tanıtım ve pazarlamadesteği geliyor. 30 milyon dolarlık destekile 6 milyar dolarlık ihracat artışı hedefle-niyor. Başvuru sayısı arttıkça destek mik-tarı 100 milyon dolara kadar çıkarkentoplam ihracata katkısı 25 milyar dolarolarak hesaplanıyor. Devlet yardımlarınınmiktar ve kapsamının genişletilmesininyanı sıra döviz kazandırıcı hizmetlerin dedevlet yardımları kapsamına dahil edildiğibildirildi. Şimdiye kadar sadece üretici vemal ticareti yapan şirketlerin faaliyetleridestekleniyordu.

TOBB: Hedef 1 trilyon dolarlık dış tica-ret... TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “2023yılında 500 milyar dolar ihracat hedefli-yoruz. Bir stratejiniz olmazsa 500 milyardolar ihracat yaparsınız, 750 milyar dolarda ithalat yaparsınız. Aradaki 250 milyardoları nasıl kapatacağız diye geleceğimiz-den kaygı duyarız. Hedef 500 milyar do-larlık ihracat yapacaksak, 500 milyardolarlık ithalatla 1 trilyon dolarlık dış ti-caret rakamına ulaşmak olmalı” dedi.

EKONOMİDE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SON BİR AYSon dönemde açıklanan büyüme rakam-ları içinde inşaat sektörü dikkat çekmeyedevam etmektedir. Diğer sektörlerdenbelirgin bir şekilde ayrışan inşaat sektö-ründe tüketici talebinin arza oranla düşükkalmasına karşın büyümenin hızla devamettiği görülmektedir. Bunda büyük şirket-lerin uzun vadeli yatırımlara devam etme-sinin yanı sıra yabancı sermayeninTürkiye’de gayrimenkul sektörünü yakın-dan izlemesi etkili olmuştur. Altyapınınhızla geliştiği Türkiye’de istikrarlı bir eko-nomik yapının oluşması ve kredi notu ba-kımında yatırım yapılabilir ülke grubununhemen altında yer alması, yabancılar açı-sından fırsat olarak değerlendirilmekte-dir.

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜSon dönemde açıklanan büyüme rakam-ları içinde inşaat sektörü dikkat çekmeyedevam etmektedir. Diğer sektörlerdenbelirgin bir şekilde ayrışan inşaat sektö-ründe tüketici talebinin arza oranla düşükkalmasına karşın büyümenin hızla devamettiği görülmektedir. Bunda büyük şirket-lerin uzun vadeli yatırımlara devam etme-sinin yanı sıra yabancı sermayenin

Türkiye’de gayrimenkul sektörünü yakın-dan izlemesi etkili olmuştur. Altyapınınhızla geliştiği Türkiye’de istikrarlı bir eko-nomik yapının oluşması ve kredi notu ba-kımında yatırım yapılabilir ülke grubununhemen altında yer alması, yabancılar açı-sından fırsat olarak değerlendirilmektedir.Öncelikle Türkiye’nin finans sektörüneşirket alımları ile giren yabancı sermaye-nin, borsanın değerliliğini göz önündebulundurarak gayrimenkul sektörünü ta-kibe alması yerli yatırımcıyı da uzun vadeliprojelere odaklanmaya yöneltmiştir. Fi-nansman ayağı güçlü şirketlerin sektördeyer alması büyük ve iddialı projelerin ger-çekleşmesini sağlarken, inşaat sektörü-nün büyümesini beraberinde getirmiştir. 2010 yılında açıklanan rakamlar bu gö-rünümü desteklemektedir. Buna göre in-şaat sektörünün büyümesi 2010 yılının ilkçeyreğinde %8,3 düzeyinde gerçekleş-miştir. Bu oran yılın 2. çeyreğinde %20,4,3. çeyreğinde %22,1 ve 4. çeyreğinde%17,5 seviyesinde oluşmuştur. 2010 yı-lının tamamında yakalanan büyüme ra-kamı ise %17,1 olmuştur. Buna tablosonucunda inşaat sektörü yakaladığı bü-yüme trendi ile Türkiye ekonomisi açısın-

dan lokomotif olmuştur. 2010 yılının 2.çeyreğinden itibaren en fazla artış göste-ren sektörde buna karşın ekonomiyekatkı payının görece olarak halen düşükbir düzeyde olduğu görülmektedir. İnşaat sektörünün ekonomiye katkı payı2007 yılından 2009 sonuna kadar aşağıyönlü bir trend izlemiştir. Bu dilimde in-şaat sektörünün ekonomiye katkı payı2007 yılında yakaladığı %6,7’den beridüşüş trendini korumuş, 2009 yılınınüçüncü çeyreğinde %4,6 düzeyine geri-lemiştir. Ancak sektördeki bu ivme kaybı-nın özellikle 2010 yılında farklılaştığıgörülmektedir. Büyük inşaat projeleri ilebirlikte büyüme atağına geçen sektörünekonomiye katkı payı da artış eğiliminegirmiştir. Buna göre ekonomiye katkı payı2009 yılının 3. çeyreğinde %4,6’yı gör-dükten sonra yeniden çıkışa geçmiştir.Son açıklanan rakamlara göre ekonomiyekatkı payı %5,7’yi aşmıştır.İnşaat sektörünün büyüklüğünde ise çey-reklik bazda cari fiyatlarla dikkat çektiği-miz 10 milyar TL’nin üzerinde kalındığıgörülmektedir. 2009’un 3. çeyreğindesektörün büyüklüğü 8,65 milyar TL’yekadar geriledikten sonra bu rakamın

s e k t ö r g ü n d e m i

42 Termo Klima Mayıs 2011

2009 yılının 4. çeyreğinde 9,17 milyarTL’ye, 2010’un birinci çeyreğinde ise 9,8milyar TL’ye çıktığı görülmektedir. İnşaatsektöründe ivmelenme bu çeyrek sonra-sında yaşanmıştır. Buna göre hızlı bir çıkıştrendinin içine giren inşaat sektörü 2010yılının 2. çeyreğinde 11,85 milyar TL, 3.çeyreğinde 11,38 milyar TL, son olarakda 12,12 milyar TL düzeyine yükseltmiş-tir. Mevcut yatırımlar göz önünde bulun-durulduğunda sektörünün büyümepotansiyeli bulunmalıdır. Ancak bu nok-tada gayrimenkul sektörü için en kritikparametrelerden faizin dikkatli ele alın-ması gerekmektedir.AB’ye uyum sürecinde açıklanmaya baş-lanan 3 aylık inşaat verileri de sektördekiivmelenmeyi ortaya koymaktadır. Üretimendeksinde ardı ardına gelen artış trendi‘İnşaat Sektörü Üretim Endeksi DeğişimOranları Grafiği’nde de görülmektedir.Son 4 çeyrektir üretim artışı yaşayan in-şaat sektöründe ivmelenmenin düzeyison 3 çeyrekte %19’un üzerinde oluş-muştur. Buna göre 2010 yılının ilk çeyre-ğinde %9,3 artış gösteren inşaat sektörüüretimi ikinci çeyrekte %19,4, üçüncüçeyrekte %21,2 ve dördüncü çeyrekte%19,1 oranında yükseliş kaydetmiştir.2010 yılı öncesinde 9 çeyrekte arka ar-kaya daralma kaydeden inşaat sektö-ründe kriz sonrasındaki hızlı toparlanmadikkat çekmektedir. Bunda faizin düşükbir düzeyde bulunmasının yanı sıra inşaatsektörünün verimlilik odaklı çalışmayaalışması etkili olmuştur. 1999’daki dep-rem sonrasında çehre değiştiren sektör,teknolojik gelişmeleri yakından takip ede-rek yaptığı yatırımlar sonucunda elde et-tiği verimliliğin avantajlarını buradakullanıştır. Nitekim, global krizin çıkışnoktası olan ABD’nin inşaat sektörününaksine Türk inşaat sektörü hızlı topar-lanma sonrasında güçlü bir büyüme tren-dinin içine girmiştir. Bununla birlikte bubüyümede arz ayağının liderlik ettiği unu-tulmamalıdır.

İnşaat sektörünün arz liderliğinde bü-yüme kaydettiği ciro endeksi grafiğindede görülebilmektedir. Buna göre hızlı birüretimin içinde olan inşaat sektöründeelde edilen ciro miktarı negatif bir deği-şim göstermektedir. Yani düşmektedir.Bunun anlamı inşaat sektörünün üretimiile elde edilen ciro arasında sağlıklı birilişki bulunmamaktadır. Üretim, şirketlerincirosuna yansımamaktadır. İnşaat sektörüaçısından bu noktanın önemli bir risk ol-duğunu düşünüyoruz. Gelecekteki talebeyönelik üretim yapan inşaat sektörününistediği talebi yakalayamaması duru-munda ciddi risklerle karşılaşacağını gö-rünmektedir. Buna göre yapılanyatırımların nakde dönüştürülememesidurumunda sektördeki firmaların finansalsıkıntıya düştükleri gözlenebilir. Bu ne-denle sektör oyuncuların makro para-metrelere özen göstermesi yerindeolacaktır. sektörde kriz oluşturabileceğigöz önünde bulundurulmalıdır. Bunagöre üretimindeki toparlanma ciroya yan-sımamaktadır. İnşaat cirosundaki değişimirakamsal olarak ele aldığımızda ise 2009yılının 3. çeyreğinde -%22 ile dip yaptık-tan sonra kan kaybının azaldığı görül-mektedir. Buna göre 2009 yılının 4.çeyreğindeki gerileme %15,6 düzeyindeoluşurken, düşüş 2010 yılının 1. çeyre-ğinde %18,9, 2. çeyreğinde %9,5 sevi-yesinde gerçekleşmiştir. Bu düşüş trendi2010 yılının 3. çeyreğinde, global krizinpatlak verdiği tarihten beri ilk kez pozitifedönmüş ve %3,9 değerine işaret etmiştir.Son açıklanan rakamlara göre ise ciro en-deksindeki değişim -%1 olmuştur. Ciroendeksinde son çeyreklerde kan kaybıdurmuş gibi görünse de rekor seviyedeartış gösteren inşaat sektörü için bu ra-kamların düşündürücü olduğunu düşü-nüyoruz. İstihdam ayağında ise olumlu sinyalleralınmaktadır. alınıyor olması sevindirici birgelişmedir. Nitekim, 2007 yılının 2. çey-reğinden itibaren çeyreklik bazda bir ön-ceki yılın aynı dönemine göre azalışkaydeden inşaat sektörü istihdamı en

büyük gerilemeyi 2009’un 2. çeyreğindegöstermiş, bu dönemde %23,4 oranındagerilemiştir. Bunun sonrasında topar-lanma trendine giren sektör istihdamındadaralma rakamları sırasıyla %18,6,%15,9 ve son olarak 2010’un 1. çeyre-ğinde %4,3 olmuştur. Bu dilimden itiba-ren pozitif bir görünüm sergilemeyebaşlayan istihdam endeksi 2010 yılının 2.çeyreğinde %2,8, 3. çeyreğinde %4,9 ve4. çeyreğinde %6,3 artış göstermiştir.İnşaat sektörünün geleceğine yönelik kri-tik gösterge ise kredilerin durumudur. Bunoktada konut kredisi kullanımlarına dik-kat edilmelidir. Buna göre kredi kullanmaeğilimi sürmektedir.Bu noktada vade yapısındaki seçicilik yinedikkat çekmektedir. Faizlerin dipte ol-duğu görüşünün etkili olması nedeniylekısa vadeli kredi kullanımlarında düşüşyaşanırken, 5-10 yıllık kredi kullanımınınarttığı görülmektedir. Yani tüketici mev-cut kredi faizlerini uzun vade için kullan-mak istemektedir. Bununla birlikte dikkatedilmesi gereken bir diğer noktada kısavadeli kredi kullanımında bir öneki ayagöre belirgin bir düşüş yaşanmasıdır. Mevcut durumda vade dağılımında 5-10yıllık ve 3-5 yıllık kredilerde payların sıra-sıyla %51 ve %28 düzeyinde oluştuğugörülmektedir. Uzun vadeli konut faizlerinde ise önemlideğişikliklerin olmadığı görülmektedir.Bunda Merkez Bankası’nın uzun vadeyiözendirmek için uzun vadeli zorunlu kar-şılık oranlarını düşük tutması etkili olmuş-tur. Bununla birlikte Merkez Bankası’nınkredi hacmini düşürmeye yönelik adım-larından ilk etkilenecek sektörlerden biriinşaat sektörü olacaktır. Alınan kararlarailk tepki ‘faizlerin dip yaptığı’ görüşüylegayrimenkule kısa vadeli talebin artmasıyönünde olacaktır. Sonraki aylarda isekredi hacmindeki daralmanın konut tale-bini negatif etkilemesi beklenmelidir. Bunedenle sektörün finansman sıkıntısı ya-ratabilecek risklerden uzak durması ye-rinde olacaktır.

s e k t ö r g ü n d e m i

44 Termo Klima Mayıs 2011

İnşaat malzemesi sanayini oluşturan tümalt sektörlerin İMSAD çatısı altında birle-şerek örnek bir güç oluşturduğunu vur-gulayan İMSAD Yönetim Kurulu BaşkanıHüseyin Bilmaç, toplantının açılışındayaptığı konuşmada 2010 yılı genel değer-lendirmesi yaparken, 2011-2015 yılı he-defleri ile sektörü ilgilendiren ortaksorunlara değindi. İMSAD’ın Cumhuriyet’in 100. yılında 100milyar dolar yurtdışı müteahhitlik geliri, 100milyar dolarlık iç pazar büyüklüğü, 100 mil-yar dolar inşaat malzemeleri ihracatı hedef-lediğini vurgulayan Bilmaç, bu hedeflerigerçekleştirmek için kamu ile elele veripdaha etkin rol oynanacağının altını çizdi. Libya’daki son gelişmelerden dolayı in-şaat sektörünün yara aldığına değinenBilmaç, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dakigelişmeleri yakından takip ediyoruz.Başta Libya olmak üzere, genel olaraktüm Kuzey Afrika ülkeleri Türkiye inşaatmalzemeleri sanayisi ve inşaat sektörüiçin kaybedilmemesi gereken pazarlar ni-teliğindedir. İlk bakışta; dış ticaret odaklıkayıplarımız olsa da, bunun iç piyasaya dayansımaları olacaktır.” dedi. Türk Müşavir Mühendis ve Mimarlar Bir-liği’nin İMSAD’ın katılımcı üyeleri ara-sında yer aldığını belirten Bilmaç, önemlipaydaşlarımızın ulusal ve uluslararası are-nadaki işlerliklerinin artmasının sektöreciddi katkılar sağlayacağını kaydetti. Sektör lideri sanayici kuruluşlar ve der-neklerle birlikte İMSAD’ın 20.000 üreti-ciye ulaştığını ifade eden İMSAD GenelSekreteri Selda Başbuğoğlu, toplantıdaİMSAD faaliyetleri ve 2011 yılı planlarıhakkında bilgi verdi.

Etiplan araştırma şirketi tarafındanİMSAD için hazırlanan İnşaat MalzemeleriSektöründe Dağıtım Kanallarının Gele-ceği Araştırması özet sonuçları ilk keztoplantıda kamuoyu ile paylaşıldı. Sek-törde detaylı bir araştırma sonucunda da-ğıtım kanalları hakkında hazırlanan ilkkez hazırlanan rapor, İMSAD üyelerine vesektöre mevcut durum tespiti hakkındaönemli bir kaynak oluşturacak.100 milyar dolarlık inşaat malzemeleri ih-racatı hedefine ulaşmak için İMSAD veCNR işbirliğiyle 8-11 Eylül 2011’de düzen-lenecek Megabuild Avrasya Yapı ÜrünleriFuarı hakkında detaylı bilgi verildi.Toplantıda genel gündem ve inşaat sek-törünün önceliklerine değinen İMSADEkonomi Danışmanı Kerem Alkin, sektö-rün ortak sorunlarını, çözüm önerilerinive 2011 yılı beklentilerini makro bakışaçısıyla değerlendirdi.

İMSAD üyesi olan Türkiye Asfalt Müteah-hitleri Derneği (ASMÜD ), Baca İmalatçılarıve Uygulayıcıları Derneği (BACADER), Bi-tümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜ-DER), Bims Sanayicileri Derneği (BSD), ÇatıSanayici ve İşadamları Derneği (ÇATIDER),Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İşa-damları Derneği (DOSİDER), Türkiye DemirÇelik Üreticileri Derneği (DÇÜD), İklimlen-dirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Der-neği (İSKİD), Isı Su Ses ve YangınYalıtımcıları Derneği (İZODER), Beton veHarç Kimyasal Katkı Maddeleri ÜreticileriDerneği (KÜB), Polistren Üreticileri Derneği(PÜD), Türk Pompa ve Vana SanayicileriDerneği (POMSAD), Plastik Profil Üretici-leri Kalite Birliği Derneği (PÜKAD), TürkiyeAlüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD),Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB),Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİM-DER), Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA),Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği (XPS) yetki-lilerinin katıldığı toplantıda kayıt dışı eko-nomi ile mücadele, haksız rekabet, yasaldüzenlemeler ve uygulanması, kalite stan-dartlarının oluşturulması, yapı denetim sis-temleri ve deprem tehdidine karşıalınabilecek önlemler ortak konular olarakmasaya yatırıldı.

Sektörün sürdürülebilir gelişimini sağlamak ve güç birliği oluşturmak amacıylayola çıkan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), Türkiye inşaat mal-zemeleri sanayisinin atar damarlarını oluşturan sektör derneği üyeleri ile sek-törlere ilişkin mevcut durum tespiti yapmak ve sektörün gelecek beklentilerinigörüşmek üzere bir araya geldi.

İMSAD, üyesi bulunan sektör dernekleriyle Yıllık Değerlendirme Toplantısı yaptı

İMSAD’tan ortak sorunlara ortak çözümler

s e k t ö r g ü n d e m i

46 Termo Klima Mayıs 2011

Sanko Holding şirketlerinden Airfel’inTürkiye çapına yayılmış bayileri, “BaşarıElimizde” sloganıyla Antalya’da buluştu.3 – 6 Mart tarihlerinde Antalya Spice Ho-tel’de gerçekleştirilen etkinlikte Airfel Yö-netim Kurulu Başkanı Hüseyin Hamut veAirfel Yönetim Kurulu Üyesi HasanÖnder, Airfel ve Mitsubishi Heavy Indus-tries (MHI) bayileri ile bir araya geldi. Isıtma, soğutma ve havalandırma sektö-rünün yenilikçi firmaları arasında yer alanAirfel’in bayileri, toplantı öncesindeotelde hazırlanan özel yapbozu tamam-layarak Türkiye haritasının tam ortasındayer alan “Başarı Elimizde” sloganını hepbirlikte oluşturdu. Bayiler otele yerleştik-leri ilk akşam 80’ler Gecesi Partisi’yle eğ-lendi. Moderatörlüğünü Kadir Çöpdemir’in üst-lendiği bayi toplantısının ilk oturumu iseAirfel Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Ön-der’in sunumuyla açıldı. Önder sunu-munda, 2010 yılında %37’lik büyümekaydeden ve yılı 203 milyon TL’lik ciroylakapatan Airfel’in, 2011 yılında da büyü-meye devam edeceğini söyledi. 2011 he-deflerinin ciroda %50’lik artışla, toplam300 milyon TL’ye ulaşmak olduğunu be-lirten Önder, 5 yıl içerisinde 45’ten fazlaülkede Airfel’in bayrağını dalgalandırmayıbaşardıklarının altını çizdi. Airfel’in katıl-dığı uluslararası fuarları özetleyen ve sek-törün geleceğine projeksiyon tutanHasan Önder, Airfel’in dünya markasıolma yolunda sağlam adımlarla ilerledi-ğini, Çin’de dahi showroomlar açtıklarınıbelirterek, teknoloji ve ürün kalitesi açı-sından Avrupa Standartları’nda ürünlerürettiklerini belirtti. Airfel’in ayrıca distri-bütörlüğünü yaptığı tüm markalar için deiyi bir ortak olduğunu belirten Önder,

sağlam adımlarla her yıl yüksek büyümerakamları elde ettiklerinin de altını çizdi.İklim değişikliği sebebiyle yıl boyu klimakullanım alışkanlığı oluştuğunu belirtenÖnder, süregelen inşaat projelerinin deradyatör pazarındaki canlılığı korudu-ğunu söyledi. Önder’e eşlik eden mode-ratör Kadir Çöpdemir, esprileriylebayilerin büyük beğenisini topladı. Toplantının ikinci yarısı Airfel bayilerininödül töreniyle açıldı. Başarılı bayiler vedağıtımcılar Mitsubishi Heavy IndustriesCiro Ödülleri, Airfel Dağıtıcı Ciro Ödülleriile Airfel Bayi Ciro Ödülleri’ni aldı, 10 yıl-dır Airfel ile çalışan bayilere de 10. YılÖdülleri verildi. Ödül töreninin ardındanünlü mizahçı Gani Müjde sahne aldı.Müjde’nin “Gülmesini Bilmeyen DükkânAçmasın” başlıklı şovu ile bayiler stresattı.Bayi toplantısının son gününde ise 2010– 2011 yılı değerlendirmesi yapıldı. AirfelBireysel Sistemler Bayi Geliştirme ve SatışMüdürü Hüseyin Mulhan, 2010 yılında

Airfel’in toplam satış noktasının 550’yeulaştığını söyledi. Isıtma ve soğutma sek-töründe son 10 yılda 200 kat büyüyentek firmanın Airfel olduğunu vurgulayanMulhan, Airfel’in kurumsal satış projele-rini aktardı. Isparta, Erzurum, Bitlis, An-kara gibi şehirlerin TOKİ projeleri ileOyakkent, Kiptaş gibi konut projelerininısıtma soğutma sistemlerinin Airfel tara-fından yapıldığını belirten Hüseyin Mul-han, 2011 yılında bayileri bekleyenfırsatları özetledi ve kampanyalar hak-kında bilgilendirdi.MHI Satış Müdürü Taner Özdoğan datoplantıda MHI bayilerinin hızla arttığınıbelirterek 2011 yılı sonu hedeflerinin 60MHI bayisine ulaşmak olduğunu ifadeetti. Klima satış adetleri ve 2011 hedefle-rini aktaran Özdoğan, üst segment klimapazarı hakkında karşılaştırmalı bilgilerverdi.Gala gecesi ile sona eren Airfel Bayi Top-lantısı’nda sahne alan Safiye Soyman ba-yilere eğlenceli dakikalar yaşattı.

Moderatörlüğünü KadirÇöpdemir’in üstlendiği top-lantıda bayiler, Çöpdemir’inesprileri ile keyifli anlar yaşar-ken, toplantıya katılan GaniMüjde’nin hayat hikayesinden örneklerle renklendiğikonuşmasını da ilgiyle izledi-ler. Toplantının gala gece-sinde sahneye çıkan SafiyeSoyman ise izleyicilere müzikziyafeti yaşattı.

s e k t ö r g ü n d e m i

48 Termo Klima Mayıs 2011

Airfel Bayileri: “Başarı Elimizde”

s e k t ö r g ü n d e m i

50 Termo Klima Mayıs 2011

Aralık ayından bu yana üretimini yeni fab-rikasında sürdüren Doğuş Vana, bu büyü-meye paralel olarak yeni makine yatırımlarıve daha fazla istihdam hedefliyor.Kuruluşundan bu yana; hidrolik kontrolvanaları, sulama hidrantları, iğneli (plun-ger) vanalar, dinamik balans vanaları gibiTürkiye’de üretimi gerçekleştirilmeyenpek çok ürün grubunda bir ilke imzaatmış ve ilk yerli üretimi gerçekleştirmişolan Doğuş Vana; 12.09.2009 tarihindeManisa Organize Sanayi Bölgesinde(MOSB) temeli atılan fabrikasında yakla-şık bir yıl gibi kısa bir sürede üretime baş-ladı. 18,666 m2’lik arsa üzerine yapılan,10,814 m2 kapalı alana sahip fabrika,Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde(A.O.S.B.) bulunan eski fabrikanın yaklaşık3 katı büyüklüğe sahip. Aralık ayından bu yana üretimini yenifabrikasında sürdüren Doğuş Vana, bubüyümeye paralel olarak yeni makine ya-tırımları ve daha fazla istihdam hedefle-mekte. Bu nedenle, geçtiğimiz aylardapek çok yeni tezgahın siparişi verilmişolup, 2011 yılında bu tezgahlar devreyesokulacaktır. Yeni üretim kapasitesi iledaha geniş bir müşteri grubuna hitapedip, üretimdeki payı %50 olan ihracatoranının daha da arttırılması planlanmak-tadır. Bunun yanı sıra, yapılması planla-

nan bilgisayar destekli laboratuar ile DN500 çapına kadarki vanalarda, debi ka-rakteristiği, basınç kaybı gibi dinamiktestler yapabilecektir. Doğuş Vana, buyeni laboratuar ile birlikte, Avrupa’dakisayılı büyük laboratuarlardan birisinesahip olacaktır.

Doğuş Vana, bu büyümeyle müşterilerinedaha kısa tedarik süresi ve daha genişürün gamı ile birlikte daha iyi hizmet ve-rebilecektir. 40 mm’den 1200 mm anmaçapına, PN10’dan PN 63 basınç sınıfınakadar sürgülü vanalar, çekvalfler, hava va-naları (vantuzlar), pislik tutucular, demon-taj parçaları, yangın hidrantları, sulamahidrantları, hidrolik kontrol vanaları, ba-lans vanaları ve iğneli vanaların üretiminigerçekleştiren Doğuş Vana, yeni fabrikasıile birlikte ürün gamını arttırmayı amaç-lamakta ve çap aralığını DN 1200’ün üze-rine taşımayı hedeflemektedir. Böylelikle özellikle İğneli Vana ürün grubuile büyük çaplı projeler için çözümler sunu-labilecektir. Regülasyon amaçlı kullanılanDoğuş İğneli Vanaları, özel tasarımındanötürü diğer vanalara kıyasla kavitasyon ha-sarına uğramaz ve oldukça yüksek debikapasitesine sahiptir. Bu sayede de sessiz vetitreşimsiz regülasyon olanağı sağlar. Tamkapalı pozisyonda vana sızdırmazlık sağlar-

ken tam açık konumda damla yapısını ala-rak basınç kaybını minimum seviyeye indirirve maksimum debi kapasitesi yaratır. 2009 yılında, Tübitak destekli gerçekleş-tirilen ar-ge çalışmaları sonucunda DoğuşVana, İğneli Vanaları DN 65 – DN 1200çaplarında üretmektedir. Bu ürün gru-bunda ülkemiz yurtdışı imalatçılarınabağlıydı ve ihtiyacının neredeyse tama-mını ithal ediyordu. Dolayısı ile bu ar-geçalışması ile birlikte, ithalata bağlılığımızdüşürmüştür.

Ana içme suyu terfi hatları, arıtma tesis-leri ve barajlar gibi büyük projelerde kul-lanılan iğneli vanalar, üzerindeki elektrikaktüatörü sayesinde basınç düşürme, ba-sınç sabitleme, debi kontrolü, seviye kont-rolü, hızlı açma/kapama vanası olarakkullanılmaktadır ve vana açıklık oranı,giriş çıkış basınçları ve debi değerleri mer-kezi bir bilgisayardan izlenip vanaya ku-manda edilebilir.

Doğuş Vana MOSB’deki yeni fabrikasında üretime başladı

Sektöründe saygın bir firma olan WavinPilsa, geniş çeşitliliğe sahip yüksek kalite-deki plastik boru ve ek parçalarını ürete-rek 40’ıncı yılını tamamladığı 2011yılında sektöre iddialı bir giriş yaptığınımüjdeledi.Wavin Pilsa Genel Müdürü Saeed Alavi,düzenlenen basın toplantısında yaptığıkonuşmada şunları söyledi: “Türk inşaatsektörü büyümektedir fakat Wavin Şir-ketler Grubu’nun geçerliliğini kanıtlanmışstratejileriyle Wavin Pilsa, sektörün bü-yüme hızından daha fazla bir büyümehedeflemektedir.”

“Türkiye’de plastik boru piyasası çok daha fazla büyüyecek”İnşaat, üstyapı ve altyapı sistemlerindedaha önceleri bakır, demir, beton borular,vb. kullanıldığını, ancak son yıllarda plastikboruların bu geleneksel malzemelerin ye-rini almaya başladığını ifade eden Alavi,plastik boru endüstrisinin her yıl büyümeyedevam ettiğini vurgulayarak “Bazı AvrupaÜlkelerinde Plastik Boru Sektörü çok dahaileri seviyelerde bulunmaktadır. Diğer yan-dan Türkiye’de Plastik Boru’nun nüfuzedebileceği hala bir potansiyel pazar var.Bu nedenle Pazar hacmi 2015 yılına kadardaha da artacak. Türkiye’de hem altyapıhem üstyapıda daha çok yatırım olacağınında sinyallerini alıyoruz” dedi.Alavi, Wavin Pilsa olarak “Türkiye'nin500 Büyük Sanayi Kuruluşu” arasındabulunduklarını da sözlerine ekleyerek,önümüzdeki yıllarda amaçlarının bu listeiçinde daha üst basamaklara doğru yolalmak olacağını belirtti.

Wavin Pilsa Sektörde Hızla YükseliyorSaeed Alavi yaptığı konuşmada ayrıca,Wavin Grubu’nun faaliyet gösterdiği ül-kelerde sektörde bir numara veya açık ara

ikinci sırada olmayı hedeflediğini ve stra-tejilerini bu hedefe uygun olacak şekildegeliştirdiklerini belirtti. “Türkiye’de de he-defimiz aynıdır. Bu hedefimize ulaşmakiçin ilk etap olarak 2015 yılına kadarki sü-reçte neler yapmamız gerektiğini stratejikolarak belirledik ve bunları uygulamayakoyduk. Önümüzdeki süreçte bu hedefi-mize adım adım ve sağlam bir şekildenasıl yaklaştığımızı göreceğiz.” şeklindekonuştu.

Sadece plastik borular satan bir firmaolmak yerine, uygun çözümler geliştirenve bu çözümleri sunan bir firma olmak is-tiyoruz” diyen Alavi, “Bunu gerçekleşti-rebilmek için sadece çözümlereodaklanacak bir proje grubu kurmakamacıyla ilk adımlarımızı atmış bulunuyo-ruz” duyurusunu yaptı.

“Wavin Pilsa: İleri teknoloji ve inovasyon odaklı çözüm sağlayıcı”Wavin Pilsa Genel Müdürü Saeed Alavi,şirketlerini “ileri teknoloji ve inovasyonodaklı çözüm sağlayıcı” olarak tanımla-yarak şunları söyledi: “araştırma ve geliş-tirmeye verdiği önem, proses kalitesi,teknolojisi, pazarlama ve servis ağı, uz-manlaşmış kadrosu ile Wavin, Avrupa’nınlider plastik boru üreticisi haline gelmiştir.Wavin Pilsa da bu değerlerin avantajınıkullanarak Türkiye’de lider Plastik Boruüreticisi olacaktır.”

“Wavin Pilsa: 2011 yılındailgi çekici yeni ürünler”Alavi konuşmasına şöyle devam etti:“Wavin Pilsa Avrupa’daki kardeş şirketlereait inovatif ürünler arasından seçilenlerihalihazırda Türkiye pazarına sunmuş bu-

lunuyor. Bu ürünler arasında Sitech Sessiz3 Katlı Boru ve Ek Parçaları, Tegra MenholMuayene Bacaları, Elektrofüzyon-SpigotPolietilen Boru ve Ek Parçaları yer alıyor.2011 yılında piyasaya arzı planlananWavin yeni ürünü ise ‘Yüzey Isıtma ve So-ğutma Sistemi, Tempower’ olacak. Asmatavanlar ve beton tavanlar için YüzeyIsıtma ve Soğutma Sistemlerini pazara arzedeceğiz. İşte bu yenilikçi iklim kontrol çö-zümleri çevre dostu olmakla kalmıyor, aynızamanda düşük enerji tüketiyor, yüksekkonfor sunuyorlar. Ürünlerin piyasaya sü-rülmesi için hazırlıkları tamamlamak üzereolan bir ekibimiz de bulunuyor.”

Büyüme ve Sürdürülebilir Çevreye YatırımAlavi konuşmasının devamında ise şunlarısöyledi: “Büyüyebilmek için makine par-kurumuzu hem yeniliyor hem de genişle-tiyoruz ve ayrıca Avrupa’daki diğerfabrikalarımızda üretilen ve bu piyasayauygun yeni ürünleri hazırlayarak pazarasunuyoruz. Sürdürülebilirlik alanında dalider olan Wavin 2015 yılına kadarkidönem için bir çevresel hedef planı yayın-ladı. Wavin Kurumsal Sosyal Sorumlulukpolitikası ise çok açıktır; • Ürün portföyümüz sağlam şekilde çev-resel odaklıdır ve müşterilerimize sürdü-rülebilirlik hedeflerine ulaşmada yardımcıolmaktadır.• Süreçlerimiz her aşamada, yani mal-zeme ve kaynak kullanımından üretimsürecine ve nihai noktaya sevkiyata,ürünlerin kullanımına kadar çevre üzerin-deki olumsuz etkiyi en aza indirgemiştir.• Wavin bir vatandaş olarak, müşterileri,tedarikçileri, iş ortakları, hissedarları vediğer paydaşlarıyla karşılıklı saygı ve dü-rüstlük içerisinde olmaktan sorumludur.”

“Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu”arasındaki Wavin Pilsa, 2011 yılında sektöre çö-zümler sunmak amacıyla bir Proje Satış Ekibikurdu. Wavin Pilsa mevcut ürün portföyüylebirlikte Wavin Grup’un dünya çapındaki inova-tif ürünlerini de Türkiye pazarına sunuyor.

Wavin Pilsa 2011 yılındasektöre damgasını vurmaya hazırlanıyor

s e k t ö r g ü n d e m i

52 Termo Klima Mayıs 2011

1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlülüğegiren Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğiçerçevesinde binalara enerji kimlik belgesi ve-rilmesi ile ilgili yazılım programı BEP-tr, UlusalTesisat Mühendisliği Kongresi Teskon kapsa-mında düzenlenen “Binalarda Enerji Perfor-mansı Yönetmeliği Paneli” ile konununuzmanları tarafından masaya yatırıldı. BEP Yönetmeliği’nin bir parçası olan ve EnerjiKimlik Belgesi’nin hazırlanması için oluşturu-lan BEP-tr yazılımının uygulanmasına 1 Ocakitibariyle başlandı. Bu tarihten itibaren deyasal olarak, inşaat ruhsatı verilebilmesi için bi-naların mimari, mekanik ve elektrik tesisatıaçısından en az C sınıfında olduğunu gösterenenerji kimlik belgesinin BEP-tr Proramı ile oluş-turulması, ilgili belediye tarafından onaylan-ması isteniliyor. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçek-leştirilen paneli Prof. Dr. Macit Toksoy yönetir-ken T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı adınaMurat Bayram, İzmir Büyükşehir Belediyesiadına İsmail Ası, Makina Mühendisleri Odasıadına fiuayip Yalman, Makina MühendisleriOdası İzmir Şubesi BEP-TR Çalışma Grubuadına Güniz Gacaner ve Türk Tesisat Mühend-isleri Derneği adına Abdullah Bilgin katıldılar.Önemli tartışmaların yaşandığı panelde konuş-macıların öne çıkan görüşlerini derledik.

ABDULLAH BİLGİN: “BEP-TR İLE BİNALARISERTİFİKALANDIRMAK İÇİN HARCANANZAMAN, NEREDEYSE MİMARİ VE MEKA-NİK PROJE TASARIM SÜRECİNİ AŞAR HALEGELMİŞTİR.”Türk Tesisat Mühendisleri Derneği olarak, BEPYönetmeliği’nin hazırlanmasının her aşama-sında destekleyici olduk, katkı sağladık. Yö-netmeliğin bu gün geldiği nokta konusundada olumlu ve olumsuz yanlarını sürekli gün-demde tutarak, yönetmeliğin takipçisi olmayadevam ediyoruz. BEP Yönetmeliği gereği Bayındırlık ve İskanBakanlığımızca hazırlattırılarak 01.01.2011 ta-

rihinden itibaren uygulamaya konulan Bina-lara Enerji Kimlik Belgesi Verilmesi Yazılımı,BEP-tr ile ilgili olarak yapılan çalışmaları tak-dirle karşılıyoruz. Ancak, Bakanlığımızın tümgayretlerine rağmen hazırlanan yazılımın ülke-mizin bu alandaki gereksinimini karşılamaktanuzak olduğunu ifade etmek istiyoruz. Avru-pa'daki emsallerinden daha iyi olması hede-fiyle başlatılan yazılım maalesef ülkemizdetam bir hayal kırıklığı yaratmış ve tüm beledi-yelerde büyük kaosa neden olmuştur. Bu güniçin BEP-tr ile binaları sertifikalandırmak içinharcanan zaman, neredeyse mimari ve meka-nik proje tasarım sürecini aşar hale gelmiştir.Amaç enerji etkin bina yapmak ve binanınenerji sınıfını belgelendirmek iken sertifikalan-dırma işlemi bina tasarımının önüne geçmiş-tir.Hazırlanan BEP-tr yazılımı, setifikalandırılacakbinanın geometrik olarak bilgisayara tanıtıl-ması ve bilgisayarda tanımlanmış referans birbinaya benzetilmesi esasından yola çıkılarakkurgulanmıştır. Bu şekliyle yazılımın kullanıla-bilmesi için yapının kuzeyle yaptığı açıdan baş-layarak, tüm iç ve dış duvarlarından, kolon vekirişlerine, kapı ve pencerelerinden, iç mahal-lerin birbirleriyle olan konumlarına, yapınınkendi gölgeleme unsurlarından komşu bina-larla etkileşimine kadar, tek, tek, tüm geo-metrik bilgilerin bilgisayara girilmesigerekmektedir. Bu yöntem, büyük ölçüde

zaman kaybına neden olurken, programın kul-lanıcısını gereksiz bilgilerin girişi ile meşgul et-mekte, alınacak sonuç ise sertifikalandırılacakyapının referans binaya benzerliği oranındadoğru ya da doğruya yakın olmaktadır.Günümüzde yapı tasarımında çalışan mimarve mühendislerin kullanmakta oldukları sonderece gelişmiş tasarım programları sayesindeyapılar en ince ayrıntıları ile üç boyutlu olaraktasarlanıp, tanımlanırken, BEP-tr’de benimse-nen yöntemle mevcut mimari projelerdeki, ta-nımlı dijital bilgilerin yok sayılması ve çağın çokgerisinde bir yöntemle yeniden bilgi girişi is-tenmesi anlaşılır bir durum değildir. BEP-tr’yibu şekliyle profesyonel mimar ve mühendisle-rin kullanması beklenmemelidir. Konu para dadeğildir. Bedeli ödense bile mimar ve mühend-islerin beyin gücünün, emeğinin bu şekildekullanılması doğru bir yaklaşım olmamaktadır.Programın mevcut şekliyle kullanılması konu-sunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığımızca ısraredilmesi halinde Belediye İmar Müdürlüklerin-den başlayarak, yatırımcı tüm resmi kurumla-rın inşaat dairelerinin bloke olması, sektörüntıkanması kaçınılmaz olacaktır. Daha şimdi-den, tasarımcılar dışında yetki almış, üçüncüşahıslar yeni yapılacak binalara sertifika ver-mek üzere hareketlenmişler, sertifikalandırmabedeli 1.00 TL/m2 metebelerinde müşteribulur hale gelmiştir. Ülkemizde yeni yapılacakbinalar için verilmekte olan ruhsat sayısı yak-laşık 100.000 mertebelerinde iken, yılbaşın-dan günümüze kadar geçen 4 aylık süreçtetüm ülkede hazırlanan sertifika sayısı 400’lerseviyelerinde kalmıştır. Maalesef, yasayla enerjietkin yapı tasarımı hedeflenmişken, daha şim-diden tasarımcılar sürecin dışında kalmışlar, ta-sarımı bitmiş binaya bir takım kişiler sertifikavermeye başlamışlardır. Yazılımın mevcut şeklive olanca külfetli yöntemi ile tasarımcıya ça-lışmalarının ilk ve ara evrelerinde yapının enerjisınıfı konusunda bilgi vermesi, tasarımını yön-lendirmesi mümkün görülmemektedir.Ülke bazında daha fazla kaosa neden olma-

Teskon’da BEP-tr tartışıldı

g ü n d e m

56 Termo Klima Mayıs 2011

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği,Abdullah Bilgin

mak için konuya acil çözüm önerimiz, mevcutBEP-TR yazılımının Almanya ve İspanya örnek-lerinde olduğu gibi mimari tasarım programıüzerinden çalışır hale getirilmesi, mevcut mi-mari tasarımlar üzerindeki son derece tanımlıdijital bilgilerin kullanılması, mimar ve mühen-dislerden beklenen gereksiz bilgi girişine sonverilmesidir. Yazılımın çağdaş tasarım prog-ramları altında çalışır hale getirilinceye kadaryönetmeliğin uygulaması ya ertelenmeli ya dasertifika bina iskan ruhsatı aşamasında aran-malıdır. Sertifika ibrazının iskana ertelenmesihalinde, Belediye İmar Müdürlüklerince"TS.825 Isı Yalıtım Projesi" uygulamasınadevam edilmeli, yeni binaların en azından sözkonusu yönetmeliğin asgari şartlarına uygunısı yalıtımı ile "C Sınıfı" olması sağlanmalıdır.İkinci bir ara ve geçici çözüm ise mevcut yazı-lımda geometrik bilgi girişinden vazgeçilerek,binanın sekiz ayrı yönünde kapı, pencere,duvar, kolon, kiriş, çatı, teras, döşeme gibi bil-gilerin TS.825 de olduğu gibi sayısal olarak gi-rilmesidir. Bu yöntem sertifikalandırmada bigigiriş süresini çok büyük ölçüde ortadan kaldı-racaktır. Ancak, kalıcı önerimiz yazılımın dwgtanımlı yaygın tasarım programları altında ça-lışmasıdır.BEP-tr yazılımında katılmadığımız diğer birkonu ise sertifikanın yapı tasarımında görevalan mimar, makine mühendisi ve elektrik mü-hendisi tarafından üçlü bir disiplinle hazırlan-ması ve üçlü olarak imzalanmasıdır. Yasasertifikalandırma sürecinde görev alan mimarve mühendislere yasal sorumluluklar yükle-mektedir. Bu nedenle, sertifikanın tek bir mü-hendis tarafından hazırlanmasını doğrubulmuyoruz. Bunun bir faydası da sertifikalan-dırılacak binanın enerji etkinliğinde, tasarımsürecinde görev alan mesleki disiplinlerin sağ-ladıkları katkılarının ayrı ayrı belgelenmesidir.Konuyla ilgili olarak panelin açılış konuşmasısırasında Macit Toksoy Hocamızın kimlik bel-gesi makina mühendisi tarafından hazırlan-malıdır şeklindeki görüşüne kesinliklekatılmıyoruz. Enerji etkin bina tasarımında enönemli görev mimarlara düşmektedir. İklimeve coğrafi şartlara dayalı tasarım, mimarideaktif ve pasif sistemler, doğal ıstma, soğutmave havalandırma, seralar, ısıl depolama vetrombe duvarları gibi çözümler mimari tasarımaşamasında dikkate alınmak zorundadır. Mi-mari olarak enerji etkin olmayan bir binayımakina mühendisinin geliştirdiği mekanik te-sisat sistemleri ile enerji etkin hale getirmesimümkün değildir. Bu bakımdan mimar vemühendislerin bu konuda ekip halinde çalış-maları gerektiğini düşünmekteyiz. Ancak, yö-netmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten bu yanaBEP-TR konusunda mimarlarımızdan ve Mi-marlar Odası'ndan hiç bir tepki ve görüş gel-memiştir. Halbuki yazılım birinci derecedemimarları ilgilendirmektedir. Sayın Macit Toksoy Hocamızın açılış sırasındaifade ettiği gibi, binalarda her bir bağımsız bö-lüme de ayrı ayrı enerji kimlik belgesi verilme-lidir şeklindeki görüşüne de katılmadığımızıbelirtmek istiyorum. Isıyı binanın bağımsız bö-lümleri değil tüm bina kütlesi kaybetmektedir.Binanın en üst katındaki bir bağımsız böşü-mün üzerindeki çatı ya da teras o bağımsızbölümün değil tüm binanın yapı elemanıdır.

Çatı üst üste tüm dairelerin üstünü, zemin dö-şemesi de tüm binaların altını örtmektedir.Yapı bir bütündür, bağımsız bölümler yapı bü-tününde sadece belirli oranda kullanım hak-kına sahiptirler. Bu düşünce, binalarda bireyselısıtma sistemine benzer bir yaklaşımın enerjikimlik belgesi uygulamasındaki tekrarıdır. Budurum, yapıyı parçalayarak, ara katlarda kom-şularından ısı transfer eden bağımsız bölüm-lere iyi sınıf, alt ve üst katlardaki bağımsızbölümlere ise kötü sınıf enerji kimlik belgesiverilmesi sonucunu doğacak haksız bir uygu-lama olacaktır. Aynı mantıkla "BinalardaIsıtma Giderlerinin Paylaştırılması Yönetme-liği" de en kısa sürede düzeltilmesi gerekenbir yönetmelik olarak ele alınmalıdır. Bu konu-daki çözüm önerimiz de, her bir bağımsız bö-lümde tesis edilecek enerjimetrelere veya payölçerlere, binanın konumundan kaynaklananparametreleri regüle edecek şekilde düzeltmekatsayıları uygulanmalı, söz konusu katsayılarara katlarda 1,00'den büyük, alt ve üst kat-larda 1,00'den küçük olmalıdır. Yazılımla ilgili olarak eleştirdiğimiz üçüncükonu, mekanik tesisat bölümünün son dereceyetersiz olması, mekanik tesisat cihazlarınınvar/yok anlamında birkaç soru ile geçiştiril-mesi, mekanik tesisatta kullanılmayan tanım-lamalara yer verilmesidir. Yazılımda mekaniktesisatta kullanılan cihazların verimliği, ısı gerikazanım sistemlerinin etkinliği sayısal olarakdeğerlendirilmemekte, yenilenebilir enerjiler,kojenerasyon sistemleri dikkate alınmamakta-dır. Mimari olarak büyük ölçüde ısı yalıtımın-dan referans alan bir binada, mekanik tesisatsistemlerinin sayısal olarak yer almadığı, güneşenerjisi gibi yenilenebilir enerjilerle kojen ve tri-jen sistemlerinin bina performansına etkileri-nin sayısal olarak değerlendirilmediği ortamdabina performansından söz etmek mümkünmüdür? Konuyla ilgili olarak önerimiz, bir ta-raftan yazılımın mimari tasarım programları al-tında çalışması konusunda düzenlemeleryapılırken, bir taraftan da mekanik tesisat veyenilenebilir enerjiler bölümü yeniden hazır-lanmasıdır. Belki de en kolay ve en hızlı çözümAvrupa’da kullanılmakta olan bir yazılımınsatın alınarak tercüme edilmek suretiyle ülke-mize kazandırılmasıdır.Son olarak, kolay kullanılacak, kısa sürededoğru sonuç verecek, mimari ve mekanik ta-sarım sürecinde mimar ve mühendise yapınınenerji etkinliği konusunda sürekli bilgi verecek,mimari tasarım programı altında çalışacak,mekanik tesisat sistemlerinin enerji verimliliğiile yenilenebilir enerjiler ve kojen sistemlerinideğerlendirebilen bir BEP-tr yazılımının ülke-mize kazandırılması konusunda TTMD'nin,Makina Mühendisleri Odamız ve diğer sektö-rel derneklerimizle işbirliği içinde katkı sağla-maya hazır olduğunu belirtiyor, tümkatılımcılara teşekkür ediyorum.

PROF. DR. MAC‹T TOKSOY: “YAZILIMA NİSAN AYININ ORTASINAKADAR ULAŞAMADIK.”Analiz raporunu hazırlayan grubumuzunamacı, BEP-tr yazılımını kullanarak hemenhemen tüm bina çeşitlerinde BEP-tr uygula-masını yapmak. BEP-tr uygulaması ile para-metrik çalışmalar yapmak ve sonuçlarını

kamuoyu ile paylaşmak. Mart ayının başındanitibaren çalışmalara başladık, ancak amacı-mıza ulaşamadık. Amacımıza ulaşamamamız-daki ana neden de yazılımın kolay erişilebilirolmamasıydı. Biz yazılıma nisan ayının ortasınakadar ulaşamadık.

Enerji kimlik belgesinin uygulanmasının amacı;Binaların enerji tüketim performansını ve kar-bondioksit emisyon miktarını belirlemek vedenetlemektir. Enerjinin etkin kullanıldığı ta-sarımların geliştirilmesine yardım etmektir.Toplumlara kullandıkları binaların enerji tü-ketimleriyle ilgili bilgiler vererek enerjinindaha iyi kullanıldığı tasarımların yapılması içintoplum baskısı oluşturma hedefidir. Nihai ola-rak da ithal ettiğimiz enerjinin miktarını dü-şürmektir.

Mevcut yapılar için bir program mı yoksabirkaç çeşit program mı yapmalıydık bunutartışmadık;Kullanıma geçiş tarihinin öncesinde mevcutyapılar için bir tane mi program ya da birkaççeşit mi program yapmalıydık bunu çok cidditartışmalıydık. Aslında benim de bulunduğumbir çok çalıştay yaptık ama bunu tartışmadık.İkici olarak hangi yöntemin kullanılacağını çoktartışmalıydık, tartışmadık. Hazırladığımızprogramı, referans programlarla veya bench-mark problemlerle karşılaştırmadık. Duyarlılıkanalizi yapmadık. Uzmanların, ısı köprülerininneden hesaplandığına dair eleştirileri var. As-lında parametreler üzerinde daha öncedendurulması lazımdı. En önemlisi bu yazılım mü-hendisler tarafından kullanılacaktı, bu yazılı-mın pek çok kez, pek çok bina için çalıştırılıp,uygulamalar yapılıp geriye dönülerek progra-mın geliştirilmesini yapmadık. Şimdi bütünbunları yazılım yürürlülüğe girdikten sonrayapmaya başladık. Yetersiz, subjektif bilgi girişi imkânı var. Erişimproblemleri var ve farklı internet işletim sis-

g ü n d e m

57Termo KlimaMayıs 2011

Analiz raporunu hazırlayan grubu-muzun amacı, BEP-tr uygulaması ileparametrik çalışmalar yapmak vesonuçlarını kamuoyu ile paylaşmak.Enerji kimlik belgesinin uygulanmasınınamacı; Toplumlara kullandıkları bi-naların enerji tüketimleriyle ilgili bilgilervererek enerjinin daha iyi kullanıldığıtasarımların yapılmasına toplum baskısıoluşturma hedefidir.

Prof. Dr. Macit Toksoy

temlerince kolay kullanılamıyor. Denetimi zor,çıktı raporu çok az sayıda veriyi içeriyor. Kont-rol mekanizmasında bu kadar az veri ile siste-min kontrol edilmesi mümkün gözükmüyor.Sistem çok uzun bir zaman alıyor. Asansör,havuz gibi bina bileşenleri sistemin içerisindebulunmuyor.

Enerji kimlik belgesinin iskâna kalma fikridoğru değil;Enerji kimlik belgesi çok önemli bir referanstır,bina daha yeniyken binanın tükettiği enerjiyibelirtiyorsunuz ama zamanla bazı özelliklerideğişebilir. Bazı görüşlerde enerji kimlik belge-sinin şimdilik iskâna kalması isteniyor ama bazıbinalar 3 sene sürebilir bazı binalar 6 ayda bi-tebilir. Dolayısıyla iskâna kalırsa yanlış projededoğru sonuç çıkmaz. Bizce iskâna kalma fikridoğru değil. Ben bu programın çıktılarının belediyeleri-mizce kontrol edilebileceği düşüncesinde de-ğilim. Çünkü biliyoruz ki belediyelerimizin bukonuyla ilgili yeterli personelleri yok. Ana ser-verdan parametreleri tayin etmek çok güç gö-züküyor. Çok fazla insan gücüne ihtiyaçduyacak bir sistem. Meslektaşlarımız açısındaniyi çünkü belediyelerimiz de bir parça daha is-tihdam sağlanacak demektir. Ancak projeyihazırlayan kişinin de belediye personeli ile bir-likte çalışması da gerekecektir çünkü kişiseltercihler sonuçları direkt olarak etkiliyor.

GÜNİZ GACANER: “BU UYGULAMANINDURDURULMASINI TALEP EDİYORUZ.”Avrupa’da durum nedir?MMO İzmir Şubesi BEP-tr Çalışma Grubuadına Macit Toksoy hocamla birlikte bir aylıksürede edindiğimiz deneyimleri sizlerle payla-şacağım. Alternatif program uygulaması ko-nusunda bir yaptırım örneğini de sizlerlepaylaşacağım. Öncelikle Avrupa’da durumnedir onun üzerinde kısaca bilgi vermek isti-yorum. AB tarafından 2002 yılında yayımla-nan Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği,binalarda enerji performansını hedefleyen birAvrupa yaklaşımını oluşturmayı amaçlıyor. Bi-nanın ısıtma soğutma enerji tüketimini yıllık

olarak hesaplayan metot EN ISO 13790 olarakyayımlanmıştır. Bu standardın ön gördüğüyaklaşım AB ülkelerinde genel olarak kabulgörmüşse de farklı yöntemlerin de kullanıldığıizlenmektedir. EN 13790 binaların enerji per-formansına uygulanması için üç farklı yaklaşımvardır. Bu bizim metedolojimizde de anlatıl-maktadır. Çünkü bizde de EN 13790 tercümeedilerek ülkemize uyarlanmaya çalışılmıştır.Aylık mevsimsel ısı denkliği yöntemi, basitleş-tirilmiş saatlik dinamik yöntem, detaylı dina-mik hesaplama yöntemi. Yapılan birçalışmada (Ferrari ve Zanotta) 7 farklı AvrupaTopluluğu ülkesinde kullanılan yöntemleringenel yapıları ve bu yöntemlerin uygulanma-sıyla elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Buçalışmalarda EN ISO 13790 referans alınsa bileher ülkede geliştirilen algoritmaların farklıısıtma soğutma kullanım saatleri, farklı iç sı-caklıklar, ısı köprülerinden farklı ısı kayıpları,farklı hava değişim kat sayları ve yapılar içinfarklı ısı kapasiteleri kullanıldığı anlaşılmakta-dır. AB Enerji Performans Yönetmeliklerinin hedef-lerinden bir tanesi de binaların enerji perfor-manslarını değerlendirerek genel bir yöntembelirlemek iken, enerji sertifikasyonununamacı binaların enerji ihtiyacını hesaplamakdeğil, standart bir yönteme göre binanınenerji kullanım kalitesini değerlendirmek,diğer binalarda farklı tasarımlarla farklılaştır-maktır.

Çalışma sırasında program defalarca bizi dı-şarı attı.Çalışma grubumuzun ana amaçlarından bir ta-nesi BEP-tr simülasyonunu farklı binalar içinuygulayıp, simülasyonu bina cinslerine göredavranışını değerlendirmek olduğu gibi kulla-nıcıya bağlı serbest parametrelerin programagirilmesinden, program sonuçlarının denetlen-mesine kadar etkilerini gözlemlemekti. Fakatbu amaca çok fazla ulaşamadık. Çalışma sıra-sında program defalarca bizi dışarı attı. Yaptığımız çalışmalarda sistemlerin oturma-mış, mekanik sistemlerin bizim terminolojile-rimizde yer alan ifadelerle yazılmamışolduğunu gördük. Bizim gözlemlerimiz, cihazya da sistemlerde bir karmaşanın olduğu yö-nündedir. Cihazları mı sorguluyoruz, sistem-leri mi sorguluyoruz? Birbirine girmişdurumda. Bunların özellikle yeniden ele alınıpincelenmesi gerekiyor. Mekanik sistemlerdeciddi sorunların olduğu görünmekte. Bunun yerine dünyada sistem tasarımı veenerji analizleri aynı pakette sunulan birçokprogram bulunmakta, bizim de tasarımları-mızda kullandığımız en bilinen Carrier’in HapE 2-20 programıyla BEP-tr’ye yaptığımız verigirişlerini yapmış olsam, binaların enerji anali-zini yapabilir miyim? Şeklinde bir çalışma yap-tık ve bu çalışmada BEP-tr ile 30 günde hergün 3 saat çalışma yapmamıza rağmenEKB’ye ulaşamadık. Oysa Hap programı ileyine günde 3 saat çalışmak suretiyle 7 gündebinanın enerji tüketimi, alternatif sistem tasa-rımlarının enerji tüketimleri ve enerji maliyet-lerini karşılaştırma imkânı bulduk. Bizce mekanik sistem kurgulanması yenidenele alınmalı, mekanik sistemde kullanılan ta-nımlamalar mekanik tesisat literatürüne

uygun yapılmalı, mekanik sistemlerin sorgu-lamasında sorulan soruların uzmanlar tarafın-dan gözden geçirilmesi gerekiyor. Uygulamacı,hatta malzeme tedarik eden malzemecinin degörüşlerinin de mutlaka alınması gerekiyor.Sonuçta bu görüşler alınmadan mekanik sis-temlerin olmadığı görünüyor. Sonuç olarakMMO İzmir Şubesi BEP-tr Çalışma Grubu ola-rak biz bu programı kullanamadık, hiçbir binaiçin karşılaştırma yapamadık. Bu uygulamanındurdurulmasını talep ediyoruz. Sistem tasarı-mının yapıldığı dosyalardan geometrik büyük-lüklerin aktarılabildiği tasarımı yapılan hertürlü sistemin girilebildiği, yapılan simülasyo-nun tasarımlanan ve imar edilen bina ve sis-temlerin mümkün olan en doğru şekildetemsil edebildiği bir algoritma ile yeni bir prog-ramın yapılmasını önermekteyiz.

Yaptığımız çalışmalarda sistemlerin oturma-mış, mekanik sistemlerin bizim terminolojile-rimizde yer alan ifadelerle yazılmamışolduğunu gördük. Bizim gözlemlerimiz, cihazya da sistemlerde bir karmaşanın olduğu yö-nündedir. Cihazları mı sorguluyoruz, sistem-leri mi sorguluyoruz?

İZMİR BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSMAİLASI: “ŞUANA KADAR HİÇBİR BELEDİYEMİZEKB ALAMAMIŞTIR.”Bütün yasal düzenlemelerin temel amacıkamu yararıdır;Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ninbelediyelerde tartışılan sorunları hakkında sözalmış bulunmaktayım. Bütün yasal düzenle-melerin temel amacı kamu yararıdır. Bu yönet-melikte bu temel amacı karşılaması içindüzenlenmiştir. Düzenlemenin gerekli oldu-ğunu herkes kabul etmektedir. Maalesef ül-kemizde yapılan yapıların enerji performansıyönünden değerlendirildiğinde durumun içleracısı olduğu herkesçe malumdur. Bu kap-samda yoğun bir emek ve gayretle oluşturulanyasal düzenlemelerin hayata geçirilememesihepimiz adına büyük bir üzüntü kaynağıdır.BEP Yönetmeliği’nde idareler bir kontrol aracıolarak önemli bir görev üstlenmektedirler. Be-

g ü n d e m

58 Termo Klima Mayıs 2011

Bütün sistem EKB’nin alınması üzerinekurulu ancak şuana kadar hiçbirbelediyemiz EKB alamamıştır. DolayısıylaEKB bir şehir efsanesi olarak varlığınıdevam ettiriyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesiadına İsmail Ası

MMO İzmir Şubesi BEP-tr Çalışma Grubuolarak biz bu programı kullanamadık,hiçbir bina için karşılaştırma yapamadık.Bu uygulamanın durdurulmasını talepediyoruz.

Makina Mühendisleri Odası İzmir ŞubesiBEP-TR Çalışma Grubu, Güniz Gacaner

lediyeler Enerji Performansı Yönetmeliği’ningetirdiği ani hükümler karşısında uygulamadaçeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlardır. Yö-netmelikle birlikte EKB aranması zorunludurancak söz konusu tarihten beri bu belgeyi ala-madığımız için, ruhsat işlemlerinde sıkıntılarmeydana gelmiştir. Bu konuyla ilgili olarak ba-kanlığımızla yaptığımız istişarelerde ve çeşitlitoplantılarda bu sıkıntıyı aşmak için çeşitli gi-rişimlerde bulunduk ancak şuana kadar her-hangi bir netice alamadık. Bütün sistemEKB’nin alınması üzerine kurulu ancak şuanakadar hiçbir belediyemiz EKB alamamıştır. Do-layısıyla EKB bir şehir efsanesi olarak varlığınıdevam ettiriyor. EKB düzenlenememesi yapıruhsatının verilmesini engellemekte, bu dayaklaşık 400 kalemden oluşan inşaat sektörü-nün durma noktasına gelmesine yol açan hu-kuksal bir durumdur.

MURAT BAYRAM: “HESAPLAMA METODO-LOJİSİNİ OLUŞTURMA ZORUNLULUĞU-MUZ VARDI.” Öncelikle mevcut durumumuz nedir veneden bu noktadayız? Birincisi hedefimiz şuydu; Hesaplama metodo-lojisini oluşturma zorunluluğumuz vardı. Di-rektif olarak geliyordu ve sertifikayıoluşturuyordu. Bu sertifikayı oluştururkendiğer bina tipleriyle karşılaştırarak, komşuları-nızla mukayese ederek bir sertifika üretmeşansınız var ama bu size hiçbir şey sağlamıyor.Sadece orada duran bir belge… ama enerji tü-ketimlerini hesaplayıp, belgelerinizde enerji tü-ketimlerinizi, karbondioksit salınımlarınızıkoyabilirsek bu bize çok şey sağlıyor. Önceliklebunları bir veri bankasında toplayabilirsek,bina envanterimizi çıkartıyoruz. Binalarımızınenerji tüketim kalitelerini çıkartıyoruz ve iklimdeğişiklikleri için ülkemizden istenilen taah-hütler için karbondioksit anlamında binaları-mız ne salıyorlar, bunu tespit edebiliyoruz.

Bundan sonraki adımlarımızı nasıl atmamızgerektiğini hesaplayabiliyoruz. Dolayısıylaböyle bir metodoloji geliştirmemizin ana ne-deni bu.

Biz yönetmeliği 2 yıl içerisinde yayımladıkama hesaplama yöntemini yetiştiremedik;Kanun 2007 yılında yayımlandı ve içerisinde“ilgili yönetmelikler 1 yıl içerisinde yayımlanır.”maddesi vardı. Biz o zaman itiraz ederek; per-formans yönetmeliği, 1 yılda yayımlanabilecekbir yönetmelik değil, bu kadar basit bir konudeğil.” dedik. Kanunda yönetmeliğin 2 yıliçerisinde yayımlanması gerektiği belirtiliyor,biz yönetmeliği 2 yıl içerisinde yayımladık amahesaplama yöntemini yetiştiremedik. Dolayı-sıyla hesaplama içinde bir süre koyduk amaher şey sizin öngördüğünüz şekilde gitmeye-biliyor. Hesaplama yönteminin oluştuğu dö-nemde ortada program yoktu. Programla ilgiliçalışmalarda çok istenilen seviyelerde değildi.Bu sefer biz; “Program hazırlanana kadarenerji kimlik belgesinin uygulama süresini uza-talım.” dedik ama bu uzayan süre de 1 Tem-muz 2010 tarihiydi. Bu tarihe geldiğimizzaman program hala istediğimiz seviyede de-ğildi. Netice olarak işler bizim açımızdan iyi git-miyordu. Sonradan öğrendiğimiz bir şey;yazılımların bir kısmı başarısız olabiliyormuş.Ancak bu yazılımın başarısız olması bizi ciddianlamda etkiliyordu. Benim gönlümden geçenise 1 Ocak 2014 yılıydı. Çünkü biz ülke olarakbu konuda altyapın olarak hazır değiliz. Uz-manlarımız hazır değildi, yazılımımız hazır de-ğildi.

Hiç kimse bize “Sizi aradık, bulamadık diye-mez;O dönemde İZODER destek verdi ve çok ciddibir çalışma yapıldı. Bu çalışma günümüzdedâhil olmaz üzere günde 16 saat çalışılarak ya-pıldı. Hiç kimse bize “Sizi aradık, bulamadıkdiyemez.” Biz kararın verildiği zamanda çok memnun ol-madık ama geçen bu dört aylık sürede çokciddi gelişmeler sağladık. Eylül-ekim aylarındabiz odalara, derneklere, üniversitelere, “Bizimbu programın testlerini kullanacak uzmanlaraihtiyacımız var. Bize isimler verin biz kendile-rine şifreleri verelim.” diye yazılar yazdık. Yak-laşık 250 kişilik bir grup oluşturduk. Bu gruparalık ayına kadar programı denediler. Ya dakullanmaları için biz onlara yetki verdik. Gel-diğimiz noktada sadece 4 tane geri dönüşoldu. Netice olarak mevzuat gereği biz buprogramı yürürlülüğe koyduk. Şimdi her günonlarca geri dönüş alıyoruz. Dolayısıyla biz testdönemini şimdi yaşıyoruz. Dünyanın hiçbir ye-rinde hiçbir program testleri tamamlanmadanyürürlülüğe girmez ama bizde böyle oldu. Ya-şanan sıkıntılarda bunun bir neticesidir. Bizegöre program daha çok ham ve çalıştırılmasıgerekiyor. Programda birçok sorun olduğu söylenebilirama bizim için en büyük sorun sisteme girenuzman sayısının artışında sistemin dışarı at-ması. Yazılım ekibimiz bu sorun üzerinde dahaaktif kullanılabilir hale getirilmesi için ciddi an-lamda çalışmalar yürütüyor. Belirtilen hatala-rın büyük bir kısmı da zaten bu problemdenortaya çıkıyor.

15 dakikada EKB verilebileceğini hatta hiçTürkiye’ye gelmeden de bu belgelerin veri-lebileceğini söylediler;Bir taraftan yurtdışındaki uygulamaları da in-celiyoruz. Birçok ülke fatura bilgileri üzerindenbu kimlik bilgilerini veriyor. Bize de bu konudateklifler geldi. 15 dakikada EKB verilebileceğinihatta hiç Türkiye’ye gelmeden de bu belgele-rin verilebileceğini söylediler. Fakat fatura bil-gileri üzerinden verilen bu belge binanın enerjiperformansını göstermeyecek, tüketimini gös-terecektir. Dolayısıyla az tüketen iyi olacaktır.Biz bunu istemedik. Bazı ülkelerde çeşitli prog-ramları sektör kendisi yapar, bakanlık bu prog-ramı inceler, onaylar ve kullanılabileceğinisöyler. Uzmanlar o programı kullanarak EKB’niüretir, bina sahibine teslim ederler. Sistem çokbasittir biz böyle düşünmedik. Yurtdışındaki programların hepsi lisanslı prog-ramlar ve satın alınması gerekiyor. Biz önce-likle bir veri bankamız oluşsun, istatistikibilgilerimiz oluşsun mantığı ile bakanlık olarakbir program yapmak istedik ama gelinen nok-tada önümüzdeki süreçte karşımıza belki yurt-dışındaki uygulamalar çıkacak. Belki gitmeyeçalıştığımız yoldan gitmeye devam edeceğiz.Fakat şu kesin ki; bu ülkenin enerji kimlik bel-gesi sistemi uygulamasının oluşması için BEP-tr programının da ciddi bir katkısı vardır.Hataları, eksiklikleri, sıkıntıları vardır, haklılardırancak Hollanda da bile bu iş, ayakları üzerinebasar, kullanılabilir hale gelmesi bir yıl sürm-üştür. Hollanda’nın nüfusundan daha fazlabizim binamız var. Dolayısıyla çok kolay birmekanizma değil, tabii ki eksiklikler, hatalar,kusurlar var.

Bundan sonraki süreçte , sektörleri biraraya getirip onlarla da konuyu tekrar tar-tışmayı hedefliyoruz;İkinci versiyon diye tabir ettiğimiz, bundansonraki süreçte dvg uzantılı; geometrik bilgileribir yerden alsın, softwarwe şeklinde çalışsın,bilgisayarlara kurulsun, daha kolay olsun, kul-lanıcı dostu olsun… bunlar üzerinde çalıştığı-mız konular. Bugünlerde şekillendirmeyeçalıştığımız konular. Ama gelen görüşlerindoğrultusunda bir çalışmamız da var. Yakındabunlarla ilgili, sektörleri bir araya getirip on-larla da konuyu tekrar tartışmayı hedefliyoruz. Mekanik kısımdaki terminoloji ile ilgili Aralıkayında yapılan toplantıda özellikle MMO tara-fından çok eleştirildiğimiz bir konuydu. Haklı-lar da ama biz de Aralık ayından berisöylüyoruz. Diyoruz ki, o terminolojinin doğ-rusu ne ise, bize gönderin. Biz onu düzeltirizbu çok zor bir şey değil. Ama bununla ilgili birgörüş bize gelmedi. Verimler hep tartışıldı. Yurtdışındaki program-ları da incelerseniz bizim programdan çokfazla artıları yok. Aynı bilgileri sorgular ve aynıbilgileri girersiniz. Dolayısıyla yurtdışındakiprogramlarda da herhangi bir cihazın verimdeğerini girmezsiniz. Çünkü onun altında ça-lışan formülasyonlar vardır. Etkinlik değerleri-nin girilebilmesi için belgelendirilmeleri gerekirki; onun üzerinde de AB’de çalışmalar henüzdevam ediyor. Bir sonuca gelindiği zaman dabizim programımıza da eklenmesi gerekir. Belediyelerle ilgili olarak bizim açımızdan da

g ü n d e m

60 Termo Klima Mayıs 2011

Yönetmelik çalışmalarında nasıl ki hersektör, her kişi görüş göndermiş ve tek tekhepsi değerlendirilmişse, programın bun-dan sonraki sürecinde hedefimiz, yinesektörden, derneklerden, odalardan birkomisyon kurulsun, bu komisyon bakan-lığa bir çeşit danışmanlık yapsın ve budanışmanlık doğrultusunda yeni bir yapıortaya çıkartalım.

T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Murat Bayram

çok ciddi sıkıntılar var. Her belediye farklı uy-gulamalar yapıyor, her belediye farklı yorum-luyor. Ama o belediyelerin yüzde 80’i de, “bizfarklı yorumluyor olabiliriz ama kanun ve yö-netmelikte tereddüde düşülen konularda dabakanlığın görüşü alınır diyerek bize geridönüş yapmak yerine bakanlık beni arasın di-yorlar. Ben hangi belediyede hangi probleminolduğunu bilemem ki… 2901 tane belediyevar. Biz yinede belediyelerde sık yaşanabileceksorunları düşünerek cevaplar yazıyoruz, bele-diyeler uzmanlara “biz oradakileri kabul etme-yiz çünkü oradakiler resmi değil. Bakanlık bizeresmi olarak bildirsin.” diyorlar. BEP-tr programı bugün çok kötü bir noktadaolabilir, diyelim ki bu programı attık ve yeni birprogram alacağız fakat bilelim ki bu program-lar tasarım programı değildir. Tasarımı bitmişbinanın enerji kimlik belgesini oluşturacakolan bir programdır. Siz o programa tasarım-daki bütün bilgileri gireceksiniz, o nedenle ta-sarımınızı yapmış olacaksınız. Fakat programsize, tasarladığınız binada aydınlatma sistemi-niz yanlış diyebilir. Bunu mevcuttaki programada ara sonuç ver denilerek yaptırılabilir. Netice olarak bundan sonra bakanlık olarakprogramla ilgili ne karar verilir bilemiyorumçünkü ben işin mutfağında çalışan kişiyim.Karar mekanizmasında olan kişi değilim. Fakatşunu yöneticilerime de söylüyorum; yönetme-lik çalışmalarında nasıl ki her sektör, her kişigörüş göndermiş ve tek tek hepsi değerlendi-rilmişse, programın bundan sonraki sürecindehedefimiz, yine sektörden, derneklerden, oda-lardan bir komisyon kurulsun, bu komisyonbakanlığa bir çeşit danışmanlık yapsın ve budanışmanlık doğrultusunda yeni bir yapı or-taya çıkartalım. Bakalım bu yapı bizi nereyegötürecek. Ama enerji kimlik belgesi bu ülkeiçin önemli mi değil mi bunun kararını verelimve ona göre hareket edelim.

Netice olarak mevzuat gereği biz bu programıyürürlülüğe koyduk. Şimdi her gün onlarcageri dönüş alıyoruz. Dolayısıyla biz test döne-mini şimdi yaşıyoruz. Dünyanın hiçbir yerindehiçbir program testleri tamamlanmadan yü-rürlülüğe girmez ama bizde böyle oldu. Yaşa-nan sıkıntılarda bunun bir neticesidir.

ŞUAYİP YALMAN: “BİR PARADİGMA DEĞİ-ŞİKLİĞİ GEREKTİRİR.”Enerji verimliliği çalışmalarının amacı, bina-larda konfor şartlarını düşürmeden daha aznasıl enerji kullanılmasını sağlamak ve berabe-rinde, küresel ısınmayı azaltmaktır. BinalardaEnerji Verimliliği Çalışmalarını 5 ana başlıktatoplayabiliriz: Enerji verimli binaların tasarımıve üretimi, işletilmesi ve bakımı, belgelendiril-mesi, denetimi.MMO olarak önerilerimiz; daha fazla katılımcıbir süreç, enerji verimliliği çalışmaları ülke ge-nelinde tüm kurum ve kuruluşlarla ve ka-muoyu desteğiyle gerçekleştirilecek birçalışmadır.Bu nedenle kültür bakımından bir paradigmadeğişikliği gerektirir. Bu çalışmanın teknik ol-duğu kadar ekonomik, kültürel, sosyal boyut-ları da göz önüne alınmalıdır.

BEP-TR yazılımının uygulanması durdurul-malıdır;Mevcut ve yeni binalarda BEP-tr’nin kullanımı,hem mevcut binalar hem de yeni binalar içinaynı programın kullanılması (BEP-TR yazılımı),aynı seçeneklerin açılması hata yapma oranınıarttırmaktadır. Söz konusu hata yapma olasılı-ğını azaltacak yeni tedbirlerle-yöntemler üze-rinde çalışılmalıdır. BEP-TR yazılımınınuygulanması durdurulmalıdır. İlgili çalışmalarEKB uzmanlık belgesi alan ve programı kulla-nacak SMM’lerimizin görüşleri dikkate alına-rak yapılmalıdır. Belge düzenlemede herdisiplin yaptığı işin sorumluluğunu almalı.Programın çalıştırılması ve sonuca gidilmesimekanik proje tasarımından daha uzun sürealmamalıdır. Programda binanın mimari geo-metri veri girişini azaltmak ve gerçeğe uygunolarak mimarinin tanımlanabilmesi için Auto-CAD gibi çizim programları üzerinden okun-ması sağlanmalıdır. Binanın gerçek enerjitüketiminin ve gerçek CO2 emisyon değerle-rinin EKB belgesinde görülebilmesi mekaniksistemlerin gerçeğe uygun tanımlanması ilemümkündür. Programda mekanik sistemlerbölümü konunun uzmanlarının görüşleri dealınarak yeniden düzenlenmeli. Bina tasarı-mında tanımlanan mekanik sistemlerin prog-ramda gerçeğe uygun olarak girilmesineimkan verilmeli. Binalarda kullanılan yapı mal-zemelerinin (ısı iletim katsayıları); ısıtma, so-ğutma, sıcak su hazırlama cihazlarının (cihazve sistem verileri, iklimsel değerler vb) akrediteedilmiş laboratuarlarca düzenlenmiş enerjiperformans sertifikaları olmalıdır. Bu şekildehaksız rekabet önlenebilir, doğru belgelen-dirme yapılabilir.Belgelendirmede birçok hassas veriye ihtiyaçvardır. Bunlardan bazıları bilinmektedir ancak

bazıları konu üzerinde uzmanların fark edebi-leceği bilgilerdir ve belgenin niteliğini değişti-rebilirler. Örneğin her şehrin aylık ortalamaşehir şebeke suyu sıcaklıkları belirlenmelidir.Bina tiplerine göre kullanım sıcak suyu tüketimverileri oluşturulmalıdır. Türkiye’de kullanılankazan ve ısıtıcılar için akredite edilmiş labora-tuvarlarda belirlenmiş verimler ve bunlara da-yalı hesaplanmış mevsimsel verimler yoktur.İlgili TS ve TS EN standardlarına göre, Türki-ye’de kullanılan kazanlar ve ısıtıcılar için budeğerler belirlenmelidir.Binalarda kullanılan enerji çeşitlerine bakıldı-ğında aydınlatma dışında enerji tüketen sis-temler binanın; ısıtılması, iklimlendirilmesi,havalandırması, sıhhi sıcak su temini için kul-lanılan enerji miktarı (kW/yıl) Mekanik TesisatMühendislerinin uzmanlık alanına girmektedir.Bu belgenin, belgede yer alan proje hesap veölçüme dayalı tüm bilgilerin sorumluları tara-fından hazırlanması gerekir. Havalandırma veiklimlendirme sistemlerinin periyodik kontrolü,teste ve bakıma tabi tutularak raporlanmasıyönetmelikteki diğer bir denetim konusudur.Kazan ve soğutma sistemleri denetimler; yö-netmelik kapsamında belirtilen ve yasal olaraksadece makina mühendisi tarafından yapılabi-lecek işlerdendir. Yapılacak denetim ve ölçümişlerinin izlenmesi ve ölçüm sonuçlarının arşiv-lenerek ilgili bakanlıklara periyodik olarak ra-porlanması çok önemli bir kamu görevidir.MMO bu çok önemli göreve taliptir. BEP süreciiçerisinde yer alan tüm denetimler kamusaldenetim olmalıdır. Odamız kamu kurumu ni-teliği ile ve ülke genelinde yaygın kurumsal ya-pısıyla bu denetimleri üstlenmeye hazırdır.

Aklımıza takılan sorular;Aklımıza takılan soruları da burada paylaşmakisterim. Enerji Verimliliği Yasasının 2007’de yü-rürlüğe girdiğini dikkate alırsak, bu süre zar-fında (3 yıl) toplam yapı stoğumuz da dahilolmak üzere binalarımızda ne kadar enerji tü-kettiğimize dair bir envanter çalışması yapıla-maz mıydı? Ülkemizde iklim bölgeleri yenidenbelirlenemez miydi? Merkezi sistem zorunlu-luğu bu çalışma sonucuna göre tespit edilsedaha az tartışılır olmaz mıydı? Elimizde mev-cut duruma ilişkin bu kadar veri eksikliği var-ken acaba binalarda enerji verimliliğiçalışmalarına sadece konutlarda ısıtma, sıcaksu ve aydınlatma enerjilerini hedefleyerek baş-lasaydık daha emin adımlarla ve daha çok yolalmaz mıydık?

Sonuç olarak; BEP yönetmeliğinin aksayan ve eksik yönleriönümüzdeki dönemde, uygulamalarla ortayaçıkan ihtiyaçlar doğrultusunda, hızla düzeltil-meli, uygulama ve denetimi sağlıklı olarak ya-pılmalı, yönetmeliklerdeki uygun olmayanhususlar “yönetmelik böyle istedi” diye üstüörtülmemeli, ülke ihtiyaçları doğrultusunda eniyiye ulaşmak için yasal düzenlemeler yapılma-lıdır. Bu tartışmalara devam edilmeli, daha iyisiiçin önerilerimizi ve eleştirilerimizi paylaşmak-tan çekinmemeliyiz. Biz MMO konunun tarafıolarak bu konuda öncülük yapmaya devamedeceğiz.

g ü n d e m

62 Termo Klima Mayıs 2011

BEP yönetmeliğinin aksayan ve eksikyönleri önümüzdeki dönemde, uygula-malarla ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrul-tusunda, hızla düzeltilmeli, uygulama vedenetimi sağlıklı olarak yapılmalı, yönet-meliklerdeki uygun olmayan hususlar“yönetmelik böyle istedi” diye üstüörtülmemeli, ülke ihtiyaçları doğrul-tusunda en iyiye ulaşmak için yasaldüzenlemeler yapılmalıdır.

Makina Mühendisleri Odası, fiuayip Yalman

Avrupa merkezli yatırım şirketi Humming-bird Ventures, Türkiye’de kurulmuş yenigirişimlere 20 milyon euro değerinde ya-tırım yapmak üzere İstanbul ofisindeki ça-lışmalarını hızlandırdı. Türkiye’de yenikurulmuş girişimlere yatırım yapan şirke-tin Londra ve Antwerp’de de ofisleri bu-lunuyor. Şu ana dek Çiçeksepeti.com,Digitouch ve Peak Games adlı Türk kuru-luşlarına yatırım yapan Hummingbird, ya-tırım yaptığı şirketlerin büyümesinde deönemli bir rol üstleniyor.Londra, İstanbul ve Antwerb’de ofisleribulunan Avrupa merkezli yatırım şirketiHummingbird Ventures, büyük bir pazarpotansiyeline sahip olduğuna inandığıTürkiye’deki yatırımlarını hızlandırıyor. Av-rupa, Orta Doğu ve Türkiye’de kurulmuşyeni girişimlere yatırım yapan uluslararasışirketin Türkiye’deki projelere ayırdığı ser-maye yaklaşık 20 milyon euro civarında.Bazı yeni girişimci adayları ile ön görüşme-ler yapmak üzere Türkiye’ye gelen Hum-mingbird Ventures’ın Yönetici OrtaklarıBarend van den Brande ve Frank Maeneile Ortağı Pamir Gelenbe, 29 Mart 2011tarihinde düzenlenen basın sohbetindeTürkiye’nin sahip olduğu genç nüfusla gi-rişimcilik anlamında önemli zenginlikleresahip olduğunu vurguladılar.

“FIRSAT VERİLİRSE BÜYÜK PROJELE-RİN TÜRKİYE’DEN DE ÇIKABİLECEĞİNEİNANIYORUZ”İnternet kullanım oranları ve ilginç tekno-loji kullanım alışkanlıklarıyla Türkiye pa-zarını iki yıl önce izlemeye başladıklarınıvurgulayan Pamir Gelenbe, bu nedenleİstanbul’da da bir ofis kurduklarını ve yak-laşık bir yıl önce de ilk yatırımlarını gerçek-leştirerek bu pazarı yokladıklarını söyledi.Gelenbe sözlerine şöyle devam etti: “Av-rupa ve Orta Doğu pazarında çok önemli

deneyimlere ve bilgiye sahibiz. Türkiye hiçbilmediğimiz bir pazardı, ancak iki yıl sürengözlemlerimiz ve yaptığımız ilk yatırımlarsonucu artık bu pazarı çok daha iyi tanıdı-ğımıza inanıyoruz. 2011’de buradaki yatı-rımlarımızı artıracağız. Fırsat verilirseyaratıcı ve global boyutta projelerin Türki-ye’den de çıkabileceğine inanıyoruz. Böyleprojeleri olanlara destek olmak için bura-dayız. Bu yatırımlar sonunda Türkiye’dendünya çapında bir girişim, bir marka çıkar-tan şirket olmayı istiyoruz.”

“TÜRKİYE’DEKİ GİRİŞİMLERE 5 YILİÇİNDE 500 MİLYON EURO YATIRIMYAPILACAK”Türk internet ve BT sektörünün dünya ta-rafından çok henüz çok iyi tanınmadığınada değinen Pamir Gelenbe, bu durumun5 yıl içinde değişeceğini söyledi. Yabancıyatırımcıların Türkiye pazarına kaynakayırabilmeleri için önce birkaç başarı ör-neği görmeleri gerektiğini belirten Ge-lenbe sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradayaptığımız yatırımlar şimdiden Avru-pa’daki yatırım pazarında dikkatlerin Tür-kiye’ye bir kez daha çevrilmesine nedenoldu. Bu nedenle 5 yıl içinde Türkiye’dekigirişimlere melek ve risk sermayesi kuru-luşları tarafından 500 milyon euro yatırımyapılmasını bekliyoruz.”

GİRİŞİMCİLİK KNOW-HOW’INI TÜRKİYE’YE TAŞIYORHummingbird Ventures, yeni kurulmuşrisk sermayesine yatırım yapan Türki-ye’deki tek yatırım fonu olma özelliğinede sahip. Yatırım yaptıkları her şirkete gi-rişimcilik alanında dünya çapında elde et-tikleri know-how’ı da taşıdıklarınısöyleyen Barend van den Brande; ”Yatı-rım yaptığımız girişimlerin pazardakidoğru şekilde büyüyebilmeleri ve değer

kazanabilmeleri için onlara danışmanlıkda yapıyoruz. Bilgi ve deneyimimizi giri-şimcilerimizle paylaşmaktan büyük mut-luluk duyuyoruz. Şu ana dek yatırımyaptığımız Türkiye’deki girişimlere de aynıdesteği vermiş bulunuyoruz. Hepsi de budeneyimlerden faydalanma konusundaoldukça iştahlı. Yatırım yaptığımız girişimsayısı arttıkça Türkiye’de girişimcilik ala-nında önemli bir kültür değişimi gerçek-leştirmiş de olacağız sanırım. Bu noktadaglobal düşünmenin önemli olduğunu vur-gulamak istiyorum. Bu vizyonla yatırımyapıp danışmanlıklarını yürüttüğümüz Av-rupa’daki şirketlerimizden bazılarının SunMicrosystems, Veritas/Symantec ve Terre-mark Worldwide gibi büyük şirketlereönemli bedellerle satmayı başardığımızı dabelirteyim,” dedi.

“TÜRK SERMAYE SAHİPLERİ DEDÜNYAYA AÇILMAK İSTİYOR”Türkiye’deki risk sermayesi pazarına yenibir vizyon kazandırması beklenen Hum-mingbird, şu ana dek Türkiye’nin lidersosyal oyun şirketi Peak Games, Türkiye'ninen büyük online çiçek tedarikçisi Çiçekse-peti.com ve dijital pazarlama alanında öncüuluslararası bir ajans olan Digitouch şirket-lerine yatırım yapmış durumda. Yeni girişimadaylarıyla görüşmelerinin devam ettiğinibelirten Frank Maene ise Türk girişimcisikadar Türk yatırımcılarının da dünyaya gözdiktiğine değinerek şu açıklamayı yaptı:”Vizyonumuzu hep açık tutuyoruz. Yatırımyapacağımız girişimlerin global boyuta taşı-nabilecek projeler olması bizim için önemlibir tercih nedeni. Türkiye’ye ilk geldiği-mizde yerel projeler çoğunluktaydı ve yatı-rım yapacak proje bulmakta zorlanıyorduk.Ancak son dönemde bu değişti. Türk giri-şimciler de artık globalleşebilecek projelergeliştirmeye çalışıyor. Bu da bizi çok heye-canlandırıyor. Ayrıca enteresan bir başkanokta da yine son dönemde önemli bir ser-mayesi olan ve dünya çapında işler yapmakisteyen Türk yatırımcılarının da bizimle gö-rüşmeye başlaması. Türkiye’deki projeleri-mize katılarak deneyimlerimizdenyararlanmak, sonra da Avrupa ve Orta Do-ğu’da yürüttüğümüz projelere katılarakuluslararası alanda işler başarmak istiyorlar.Birkaçıyla görüşmelerimiz devam ediyor.Avrupa Birliğini bilmiyorum ama sanırımçok yakında yaratıcı girişimleri ya da yatı-rımlarıyla dünyanın kapıları Türkler için so-nuna kadar açık olacak.”

Hummingbird Ventures, Türk girişimlerine20 milyon euro değerinde yatırım yapacak

g ü n d e m

64 Termo Klima Mayıs 2011

Manpower İstihdama Genel Bakış araş-tırması Türk istihdam piyasasının, nisan –haziran döneminde istihdam alanındaaktif olan dünya piyasaları arasında yeralacağını ortaya koyuyor. Dünya gene-linde işe alım alanında yavaş ilerleyen bir“bekle-ve-gör” politikası sürerken Türki-ye’de işverenlerin istihdama yönelik plan-larının çok daha iyimser bir tablo sunmasıbu görüşün bir kanıtı niteliğinde.

TÜRKİYE’NİN NET İSTİHDAM GÖRÜ-NÜMÜ İSTİHDAM PİYASASINDAKİİYİMSERLİĞİN GÜÇLENMEYE DEVAMETTİĞİNİ GÖSTERİYORAraştırmaya göre Türk işverenler yılın ikinciçeyreğine ilişkin canlı bir işe alım hızı tah-min ederken Türkiye’nin Net İstihdam Gö-rünümünün +%34 gibi yüksek birrakamda olduğu görülüyor. Bu rakam aynızamanda Türkiye’deki işverenlerin Avrupa,Ortadoğu ve Afrika bölgesinde üst üsteikinci kez en iyimser işe alım beklentilerinisergilediğinin de bir göstergesi. 1001 işve-renle görüşülerek yapılan araştırmaya göreişverenlerin %38’i çalışan sayısının artma-sını beklerken %4’ü istihdamda birazalma bekliyor. İşverenlerin %56’lık bö-lümü ise bir değişiklik olmayacağını tah-min ediyor. 2011’in 1. çeyreği ilekarşılaştırıldığında istihdam görünümündegörülen yüzde 7 puanlık artışla birlikte iş-verenlerin işe alım beklentilerinde ılımlı birgelişme bildirdikleri görülüyor.Araştırma kapsamında Türkiye’den 1001temsilci işverenle görüşme yapıldı ve ken-dilerine “İçinde bulunduğumuz çeyrek yılile karşılaştırdığınızda, 2011 Haziran ayınınsonuna kadar olan üç ay içerisinde işyeri-nizde toplam istihdamın nasıl değişeceğiniöngörüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Tür-kiye’deki istihdam beklentilerine dair ay-rıntılı bir veri sunan “Net İstihdamGörünümü” toplam istihdamda artış ön-gören işverenlerin yüzdesinden, gelecekçeyrekte istihdamda azalma bekleyen iş-verenlerin yüzdesi çıkarılarak hesaplandı.Manpower Türkiye Genel Müdürü EbruCoş, araştırmayla ilgili şu açıklamaları yaptı:“Türkiye araştırmaya 2011’in ilk çeyreğindekatıldı. Türk işverenlerin Türkiye’deki tümsektörlerin istihdam eğilimleri ile ilgili çeyrekyıllık dönemler bazında karşılaştırmalı verilersunan bu araştırmaya gereken önem ve de-

ğeri vereceğine inanıyoruz. Araştırmanın iş-verenlerin karar alma aşamalarını etkilemeve iş arayanların iş fırsatlarını değerlendirir-ken, önceliklerini belirleme gibi süreçlerdeçok önemli bir rol oynayacağına inanıyo-ruz.” İlaç sektöründeki Net İstihdam Görü-nümünün çeyrekten çeyreğe yüzde 9puanlık bir düşüşle +%24’e gerilediğinedikkat çeken Ebru Coş, bu zayıflamanınsektörün yasal mevzuatında yapılan değişik-liklerden kaynaklandığından şüphe duyma-dığını da ifade etti ve ekledi: “Bu düşüşerağmen sektör önümüzdeki çeyrekte istih-dam piyasası açısından hala etkin görünü-yor.” Ebru Coş, kayıt dışı istihdamı tespitetme çalışmalarının mevcut hükümeti zor-lamaya devam ettiğini vurgulayarak şunlarısöyledi: “Hali hazırdaki resmi tahminlerkayıt dışı çalışan sayısının 10 milyona kadaryaklaşmış olabileceğini ortaya koyuyor.”

EN COŞKULU İŞE ALIM FAALİYETLERİİNŞAAT SEKTÖRÜNDE BEKLENİYORÇeyrek dönemden çeyrek döneme karşı-laştırma yapıldığında, 11 sanayi sektörü-nün 7’sinde ve 5 bölgenin dördünde işealım beklentilerinin güçlendiği gözlemle-niyor. En canlı işe alım faaliyetinin %+51oranındaki Net İstihdam Görünümü ileİnşaat sektöründe beklendiği görülüyor.Benzer şekilde yükselen işe alım öngörü-leri %+44 oranındaki net istihdam görü-nümü ile hem “Üretim” hem de %+41ile “Madencilik” sektöründe kendini gös-teriyor. Hareketli işe alım faaliyetleri, netistihdam görünümü oranının %+38 ol-duğu “Finans ve Kurumsal Hizmetler”sektöründe de bekleniyor. “Restoranlarve Oteller” sektöründeki işverenler%+34, “Kamu ve Sosyal” sektöründekiişverenler ise %+31 oranında istihdamdacanlanma bekliyorlar.

EN GÜÇLÜ İŞE ALIM HIZI EGE BÖLGESİNDE BEKLENİYORAraştırmanın yapıldığı 5 bölgedeki işveren-ler 2011’in 2. çeyreğinde personel seviye-lerinin artmasını bekliyor. Egeli işverenler+%43 oranında Net İstihdam Görünümüile yüksek işe alım beklentileri sergilerkenonları +%37’lik Net İstihdam Görünümüile verimli bir işe alım ikliminin beklendiğiAkdeniz bölgesi işverenleri izliyor.Manpower Türkiye Genel Müdürü EbruCoş, bölgesel açıdan bakıldığında Ege veAkdeniz bölgesi işverenlerinin güçlü işealım beklentilerine sahip olmasının Res-toranlar ve Oteller sektöründe sezon ha-zırlıklarının başlamasıyla birlikte sonderece normal olduğunu ifade etti.

TÜRKİYE’DEKİ İŞVERENLER DÜNYADAEN İYİMSERLER ARASINDA YER ALIYORManpower araştırması 39 ülkeden33’ünde işverenlerin yılın ikinci çeyreği içinişgüçlerini çeşitli oranlarda artırmayı ön-gördüklerini ortaya koyuyor. Hindistan,Tayvan, Brezilya, Çin, Türkiye ve Singapurgibi ülkeler yılın ikinci çeyreği için en güçlüişe alım planlarını sergilerken Yunanistan,İspanya, İrlanda ve İtalya ise en zayıf işealım tahminlerinin yapıldığı ülkeler olarakdikkat çekiyor. 39 ülke ve bölgenin 18’indeüç ay öncesine kıyasla işe alım hızlarındaartış bekleniyor. Yıldan yıla kıyaslamanınyapılabildiği 36 ülke ve bölgenin 25’indede işe alım hızının artması öngörülüyor.Bir sonraki Manpower İstihdama GenelBakış Araştırması’nın sonuçları 14 Hazi-ran 2011 tarihinde açıklanacak ve2011’in üçüncü çeyreğine dair istihdambeklentilerini gün yüzüne çıkaracak.

g ü n d e m

66 Termo Klima Mayıs 2011

Türk işverenler yılın ikinci çeyreğinde işe alım hızının artmasını bekliyorManpower İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre iş ara-yanların karşısına en hareketli iş fırsatları İnşaat ve Üretim sek-törlerinde çıkacak.

Manpower Türkiye Genel Müdürü Ebru Coş

TarımİnşaatElektrik, Gaz, SuFinans ve Kurumsal HizmetlerÜretimMadencilikKamu ve SosyalRestoranlar Ve OtellerUlaştırma/Depo/İletişimToptan ve Perakende Ticaretİlaç

Net İstihdam Görünümü

+30+51+23+38+44+41+31+34+28+18+24

Rekabetin kızıştığı kriz ve kriz sonrası dö-nemlerde iş yapmanın zorluğunu yaşayantüm KOBİ’lerde karşılaşan davranış biçimikar etmeden hatta zararına sadece çarkdönsün diye satış yapmaktır.

Bunun akabinde oluşacak problemler gö-zardı edilip günü kurtarmak felsefesiyle işyapılır.

Rekabet üstünlüğünüzü arttırmanın yol-larını, bir Özgür Kaşifler İş GeliştirmeKoçu ile E-Myth Programı uygulamasıüzerinde çalışma yapan bir KOBİ sahibi-nin diyaloğundan*** yansıttığımız bir ke-sitle sizlere göstermek istedik.

İş Sahibi: - Şu anda piyasada kıran kıranabir rekabet var ve sürekli olarak fiyatları-mızı düşürmek zorunda kalıyoruz. Doğ-rusu bu durum beni çok endişelendiriyor.

İş Geliştirme Koçu: - Endişelenmektehaklısınız. Çünkü rekabet etmek için fi-yatta yapılan her iskonto sizin karınızdangiden bir paradır. Karınızın ne olduğunubiliyor musunuz?

İş Sahibi: - Tabii ki biliyorum. Sizinle bir-likte yapmış olduğumuz gelir tablosu sa-yesinde aylık karımı artık görebiliyorum.Yine fiyatlama tablosundan da her birürünümün satışından elde edilen karı dagörebiliyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Çok güzel, peki re-kabet sırasında yapmış olduğunuz is-konto oranı kar marjınız içinde kalan birrakam mıdır?

İş Sahibi: - Mümkün olduğunca kar mar-jımın içinde kalmasına çalışıyorum fakatbazen sırf çark dönsün diye maliyetinehatta zararına sattığımız da oluyor.

İş Geliştirme Koçu: - Gelir tablosunda aylıkkarınıza baktığınızda o ürünü zararına satı-yor olmanız aylık karlılığınızı nasıl etkiliyor?

İş Sahibi: - Çoğu zaman zarardayız.

İş Geliştirme Koçu: - Bu durumda as-lında çark dönmüyor değil mi?

İş Sahibi: - Maalesef.

İş Geliştirme Koçu: - Peki rekabetteki tekyolunuz fiyat düşürmek midir?

İş Sahibi: - Öyle olduğunu düşünüyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Rakipleriniz de sizingibi düşünseler sizce fiyatlar nereye kadarinebilir?

İş Sahibi: - Tabii ki bir alt sınır var.

İş Geliştirme Koçu: - Nedir bu alt sınır?

İş Sahibi: - Maliyet olmalı.

İş Geliştirme Koçu: - Ama biraz önce“bazen maliyetin altına bile satabiliyo-ruz” dediniz.

İş Sahibi: - Doğru, firmaya bir nakit girişiolsun, çark dönsün diye böyle davrandı-ğımız zamanlar oluyor?

İş Geliştirme Koçu: - Ama çarkın dön-mediğini de görüyorsunuz.

İş Sahibi: - Haklısınız.

g ü n d e m

68 Termo Klima Mayıs 2011

Özgür Kaşifler’de Koçluk Seansı Diyalogları-5

İş Geliştirme Koçu: - Maliyetin altınafiyat verdiğiniz durumlar nasıl ortaya çı-kıyor?

İş Sahibi: - Daha çok rakip olduğumuzfirmalarla karşı karşıya kaldığımız durum-larda zarar edeceğimi bilsem bile işi ka-çırmamak için iskonto yapabiliyorum.

İş Geliştirme Koçu: - Rakip gördüğünüzfirmalarla aranızdaki tek fark fiyat mıdır?

İş Sahibi: - Fiyat çok önemli tabii ki,bunun dışında onların bizden, bizim deonlardan üstün yanlarımız var.

İş Geliştirme Koçu: - Hiç rakip analiziyaptınız mı?

İş Sahibi: - Pazarlama modülünde bu ko-nuyu görmüştük ama üzerinde çok dur-mamıştım. Sonuçta piyasa da herkesbirbirini tanır.

İş Geliştirme Koçu: - Pazarlama modü-lünüz yanınızda mı?

İş Sahibi: - Evet.

İş Geliştirme Koçu: - Pazarlama Strateji-niz kitapçığından sayfa 15’teki 1. ve 2.paragrafı okur musunuz?

İş Sahibi: - “Rekabet hayatınızın tadıtuzu da olabilir, varlığınızın felaketi de.İzin verirseniz rakipleriniz sizi deli edebi-lirler ama rekabetçi kanın damarlarınız-dan akmasını sağlayabilir ve başka türlüelde edeceğinizden çok daha büyük ba-şarılar için size esin kaynağı da olabilirler.İlk adım, ana rakiplerinizi belirlemektir;yani sizin cezbetmek istediğiniz müşteri-leri kendilerine çekmekte en usta olanbeş ya da on rakip. Sonra da onların hemkonumlandırmalarını, hem de belli başlıgüçlü ve zayıf yanlarını değerlendirecek-siniz. Sonunda, kendi rekabet etkinliğinizisaptayacak ve onların arasında hangi sı-rada olduğunuza karar vereceksiniz. Burakip analizi artı hedef pazarlarınızı ince-lemeniz sonucunda kazandığınız içgörü-ler, pazarlarınızda yükselmek içinihtiyacınız olan pazarlama bileşimini seç-menizi sağlayacak.”

İş Geliştirme Koçu: - Rakip analizininfaydalarını şimdi daha net kavrayabiliyormusunuz?

İş Sahibi: - Evet. Ama bu çok da kısavade de çözüm getirmeyecek, çünkü ra-kiplerimiz bizden gerek ürün özellikleri,

gerekse markalaşma anlamında daha ile-rideler.

İş Geliştirme Koçu: - Doğru, belli birzaman alacak, belli bir emek ve para har-cayacaksınız. Ama bugün bunları yap-mazsanız daha sonra neler olacak sizce?

İş Sahibi: - Bir süre sonra artık fiyatta darekabet edemez duruma geleceğiz.

İş Geliştirme Koçu: - Aynı okuduğunuzparagrafın başında da söylediği gibi “Re-kabet hayatınızın tadı tuzu da olabilir, var-lığınızın felaketi de! “

İş Sahibi: - Evet.

İş Geliştirme Koçu: - Çok güzel, peki budurumda ne yapmamız gerekiyor?

İş Sahibi: - Öncelikle benim kendimizerakip olarak gördüğüm firmaları belirle-yip onların zayıf ve güçlü yanlarını ortayaçıkarmam lazım.

İş Geliştirme Koçu: - Sonra?

İş Sahibi: - Zayıf olan yönlerimizi tespitedip güçlendirmek için neler yapabilece-

ğimiz konusunda planlar yapmalıyım.Güçlü yönlerimizi de ortaya çıkarıp, bunumüşterilerimize anlatmanın yollarını bul-malıyım.

İş Geliştirme Koçu: - Çok güzel ve ohalde hemen bu konuda çalışmaya baş-layın.

Unutmayın! Pazarlama bir satranç oyunu-dur. Bir satranç karşılaşmasındasınız amabu sizin normal satranç oyununuz değil.Bu kendi taşlarınızı ve kendi hareketleri-nizi yaratacağınız bir oyun. Bunun sizeeşsiz bir avantaj sağlayacağını düşüne-ceksiniz ama diğer oyuncular da aynı şeyiyapıyorlar. Yani rakipleriniz. Bu iddialı, ku-rallara aldırmayan, eğlenceli ve doyurucubir oyun olmakla beraber, bir şans oyunudeğil. Hareketlerinizin sonuçlarını belirle-yen temel kurallar var. Temeldeki kurallarıanladığınız zaman avantaj sizde olur.Bruce D. Henderson’ın dediği gibi; “Gü-cünüzü rakibiniz zayıflıkları üzerindeodaklayın.”

Özgür Kaşifler’den hizmet alan iş sahip-lerinin diyalogları büyük bir gizlilik içindekorunmakta olup, bu haberdeki diyalogidealize edilmiş bir örnektir.

g ü n d e m

70 Termo Klima Mayıs 2011

enim aklımın almadığıneden böyle bir sınır geti-rildiği! Madem meşhuryönetmeliğin daha ilkmaddesinde “kendi tüke-

timinde kullanılmak üzere” diye bir ibarevar, neden böyle bir sınır var. Aslında benbir sınır konulmaması taraftarıyım. Yanikendi ihtiyacı için konulacaksa bırakınızsınır konulmasın. Ama şebekeye verme ileilgili belli kurallar getirilsin. Aslında birnevi otoprodüktörlük olsun.

Gelelim değişim kısmına. Haftasonu ka-tıldığım bir seminerde dinlediğimiz ve ay-rıntılı görüştüğümüz EPDK yetkililerindenöğrendiğimize göre, maalesef lisanssızüretime yönelik çıkarılan yönetmelikönemli oranda değişiyor. Tabi bu du-rumda beklenen usul ve esaslara ait dü-zenleme de gene birkaç ay ileriye atacak.

Yönetmelikteki birtakım problemleri he-pimiz görüyorduk. Hatta akabinde çıka-rılan kanunla arasındaki problemler barizbir şekilde ortadaydı. Dolayısıyla, bazı de-ğişikliklerin yapılması gerekliydi ama bi-razdan açıklayacağım bazı kararlar gayetradikal duruyor.

Her ne kadar bahsedilen ve sunulan budeğişiklikler hala EPDK üst kurulu tarafın-dan son karara bağlanmadıysa da, çıkmaihtimali yüksek. Dolayısıyla, şimdilik tamayrıntılara girmeyelim ama göz ardı da et-meyelim.

En önemli değişiklik, lisanssız tesisler içinyerli üretime getirilen desteğin kaldırılma-sına yönelik. Bunun sebebi için de, 6094içinde bulunan ve lisans alınmadan kuru-lan tesislerde üretilen elektriğe verilendestek için sadece Ek-1 Tablosunun kul-lanılacağının yazması gösteriliyor. Dolayı-sıyla %75 yerli üretim olursa, tüketilenbirim fiyattan satış yapılacağı ibaresi artıkkalkıyor.

Yönetmelikte gerçek kişilerin şebekeyesatış yapamayacağına dair getirilen mad-deler de, yeni durumda yer almayacak.Dolayısıyla gerçek kişi, tüzel kişi hattahangi tarafa gireceği karışık olan “şahısşirketlerinin” artık bir farkı kalmıyor. Ger-çek kişinin nasıl fatura keseceğine yönelik

akla ilk gelen soruya da Maliye’nin onayverdiğini ve çözüm getireceğini belirtiyor-lar. Büyük ihtimalle gerçek kişiler bir şahısşirketi kuracak.

Bazı kişiler tarafından farklı bilindiği içinşu konuya da açıklama getireyim. Mah-suplaşma ay sonunda ve kWh bazındayapılacak. Çift yönlü sayaç kullanılacak veay sonu artı/eksi hesaplamasına gidilerek,alacaklı mı borçlu mu olduğu anlaşılacak.

Önemli başka bir değişiklikte, bu tesis-lerde üretilecek elektriğin, miktarı henüzbelli olmamak kaydıyla (kuvvetle muhte-mel %50) belli bir kısmının şebekeye ve-rilmesi olacak. Aslında üretilen elektriğinkendi tüketimi için kullanılması hedefiiçin doğru bir hamle olsa da hesaplama-nın nasıl yapılacağı karışık bir konu.

Sonuç olarak dediğim gibi, yönetmeliğinyeni halinin birkaç hafta içinde çıkarıla-cağı söyleniyor. O ana kadar yukarıdayazdıklarımı göz önünde bulunduraraktaslağı bekleyelim.

e n e r j i g ü n d e m i

72 Termo Klima Mayıs 2011

Değişmeyentek şey

değişimdir, lisanssız sistemler

yönetmeliğiyine

değişiyor!

Nedir bu 500 kW? Neden 250 veya 1.000

değil de 500?Lisanssız elektrik üretimtesisleri için getirilen bu

rakamın sırrı nedir?

Mürşat Özkaya

Kimya Yüksek Mühendisi

* www.yesilekonomi.com’dan alınmıştır.

B

a y › n d o s y a s ›

75Termo KlimaMayıs 2011

Her yıl ülkemizde binlerce insan karbonmonoksit zehirlenmesine maruz kalıyor,yüzlerce insan da hayatını kaybediyor.Basın yayın organlarının büyük bölümünegöre bu kötü haberlerin tek sebebi vardır;bacalar…Oysa uzmanlar kış aylarının korkulu rü-yası karbon monoksit zehirlenmelerininsebebi olan karbon monoksit oluşumkaynaklarını alınacak basit tedbirlerle or-tadan kaldırılabileceğini belirtiyorlar. Bacaları toplumda biraz küçümsenerekifade edilen kavramdır ama ne kadar ha-yati önem taşıdığını yalnızca bir takımkötü hadiseler yaşandığında hatırlıyoruz. Baca kavramını standartlar, yönetmeliklerve akademik çevreler; “Atık gazların açık havaya atılması için bi-nanın içine, binaya bitişik veya açık ha-vada serbest olarak inşa edilmiş ve inşaattekniği kurallarına uygun şartları sağlayansistemdir. (TS 11386) Aynı zamanda ya-rattığı çekme sayesinde, yanma için ge-rekli havayı ocağa ve kazana ulaştırır.Yanma veriminin yüksek, ısıtma maliyeti-nin düşük olması ve çevre sağlığının ko-runması bakımından, bacaların yapılışı vebağlantıları önemlidir.” “Baca; genel olarak, yanma sonucu or-taya çıkan, insan sağlığı açısından tehli-keli olabilecek gazları en güvenilir yoldanatmosfere ulaştıran kanal sistemine veri-len isimdir.Baca yüksek ısıya ve yangına, yanma so-nucu ortaya çıkacak gazların kimyasal et-kisine, korozyona ve su buharına karşıdayanıklı olmalıdır.” …ve benzeri şekildetanımlıyorlar.Konunun hayati boyutunun yanındagerek endüstride gerekse konutlardaenerji verimliliği boyutu da ülke ekonomi-sine önemli katkıları söz konusu. Sonuçolarak önemine binaen bu ay bacalardosya konusunu ele aldık, konunu uz-manlarına sayfalarımızı açtık. ECA-Av-rupa Baca Birliği Başkanı Jean-JacquesAdam, BACADER Başkanı Ergün Gök vebaca sektöründe faaliyet gösteren firma-larımızın yetkililerinin görüşlerini yansıt-maya çalıştık.

Bacalar…

Türkiye’de baca kavramı ne durumda, yerine oturdu mu? Türkiye’de baca kavramı 1999 yılınınsonlarından itibaren daha fazla ciddiyealınmaya başlandı. 1989 yılında doğal-gaz gelmesine rağmen ilk başlarda sobaborularıyla, tenekelerle ve eskiden ba-calara nasıl iptidai çözümler üretiliyorsayine aynı şekilde devam ediliyordu. Mü-

hendislik ve teknoloji gelişmişti amabaca ayağı her zaman geri kalmıştı. Ba-calara çok önem verilmedi, daha çok te-sisatı yapan ustaya bırakıldı, üzerlerindeçok fazla düşünülmedi. Baca mühendis-lik hesaplarında bile basit bir formüllegeçiştirilen bir elemandı.

1999 yılından sonra da TSE, baca firma-ları için standartları zorlamaya başladı.Bununla birlikte piyasada TSE belgeli ba-calar üreten kuruluşlar ortaya çıktı. Fakatinsanların bacayı öğrenebilecekleri birkurum yoktu. Bu bakımdan Türkiye’dekimseyi suçlayamayız. Basit bir baca çapıhesabı dahi 300 küsur adımdan sonrahesaplanabiliyor. Bu hesaplamanın enkolay yolu bilgisayar programıyla yapılma-sıydı. Avrupa’daki profesyonel bilgisayaryazılım firmalarının yazılımları Türkçeleş-tirildi. Şu an onlar kullanılıyor. Bu da biravantaj. Basit bir çap hesabı dahi bilin-çlenmemize çok fazla katkı sağladı. Bacakonusunda en ufak bir parçanın ne kadarönemli olduğunu, ne kadar etki ettiğini,basit bir dirseğin önümüze ne kadarengel koyduğunu gördük. Bunlar çokufak basınç farklarıyla çalışan sistemler.Bu yüzden en ufak bir direnç, sistemi et-kisiz hale getiriyor ve baca çekmiyor. Bacaçekmediği zaman da üzücü olaylarla kar-şılaşıyoruz. Bu konular bilindikten sonrageriye bacanın kaliteli olması kalıyor.

TSE’den sonra 2008 yılında da CE stan-dardı zorunlu hale geldi. Yapı malzemeyönetmeliğine konmasından sonra Tür-kiye’de baca sektörü tamamen ivme-lendi çünkü otomatikman baca firmalarısürekli mercek altına alındı. Firmalar gazdağıtım şirketleri tarafından sürekli birsorgudan geçiriliyor.

Sizce bu denetimler yeterli mi?Yeterli değil ama 5-10 sene öncesiylekarşılaştırdığımızda çok büyük bir me-safe kat edildiğini görüyoruz. Her nekadar eksiklik olduğunu görsem de geç-mişini bildiğim için bugünkü durum bilebana göre büyük bir adım. Sonuçta bubir süreçtir, zamanla gelişecektir çünküAvrupa’da da yüzyıllar süren bir süreç-ten sonra o sistem oturmuştur. Şu andabiz hazırı alıp kullanıyoruz. Tecrübedenyararlanıyoruz ve daha hızlı ilerliyoruz.

Tek sorumlulukları bu yani o perfor-mans etiketinde “Benim ürünümbudur.” dediği zaman o ürünü aynı şe-kilde üretilebilmesi gerekli. Ayrıca sür-dürülebilirlik de çok önemli. O kaliteyisürekli sağlayabiliyorsa, o zaman gönülrahatlığıyla diyebiliriz ki; Türkiye’debaca sektörü oturmuştur.

Peki, bacanın üretiminden sonra montajnoktasında bir sıkıntı var mı?Diyelim ki; üreticiler işini dört dörtlükyaptı, performans kriterini sağladı, herzaman aynı ürünü piyasaya sürdü. Bizişin bu ayağını başarabilirsek bir sonrakiaşamada sorunsuz bir baca sisteminielde etmek için bacaların baca imalatçıfirmaların montaj katalogundaki gibimonte edilmesi lazım. Bir ustaya “Al buparçaları gidip şantiyede montajını yap.”denilirse, o ancak kendi bilgi dağarcığın-dan bakarak montaj yapabilir. Siz aynı

a y › n d o s y a s ›

76 Termo Klima Mayıs 2011

BACADER Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Gök:

“Baca üreticisi kaliteyi sürekli sağlayabiliyorsa, ozaman gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki; Türkiye’debaca sektörü oturmuştur.”

“Baca konusunda tecrübelerden yararlanıyor ve hızla ilerliyoruz”

Baca sektörünün gelişmesi için bütünbaca firmalarının yaptığı ürünlere bel-gelendirdikleri etiket performans de-ğerlerine uygun imalat yapması lazım.

a y › n d o s y a s ›

77Termo KlimaMayıs 2011

baca unsurlarını farklı ustalara verirsenizfarklı sonuçlar elde edebilirsiniz. Kaza-nın yeri aynıdır, şaftın yeri aynı ama kul-lanılan parçaların, çözümlerin değişikolduğunu görürsünüz. Bunların sebebide bacanın nasıl monte edilmesi gerek-tiğinin, montaj sırasında nelere dikkatedilmesi gerektiğinin, bacanın çalışmaprensibinde nelerin önemli olduğunun,ne yapıldığında ne gibi zorluklarla kar-şılaşılacağının bilinmemesidir. Örneğin; kazanın hemen çıkışına bir dir-sek koyarsanız, kazanın çıkışında türbü-lans yaratır. O türbülans kazandan çıkangazın rahat çıkmasını engeller ve bellibir miktarını tekrar kazana gönderir. Budurumda da hem verim düşer hem yan-mış gaz tekrar yanmaya girer. Bunun so-nucunda da is fazlalaşır. Bunun gibiproblemler en ufak basit bir detay atlan-dığında ortaya çıkabilir ama siz bilinçlibir şekilde hareket ederseniz, dumanınakışının rahat yükselmesini sağlarsanızbu sorunlar ortadan kalkar. Çünkü ba-cada mekanik bir fan düzeneği yok,doğal çekişle çalışan bir sistem. Bu yüz-den sürekli yükselebilen, eğimli, direnciaz ve uygun çapta yapılan, izolasyonudüzgün ve düzgün de monte edilmişseproblem kalmaz.

DOĞRU MONTAJ SONRASI TEST EDİLMELİBiz üretimimizi düzgün monte edildiktensonra test ediyoruz, performansımızıbeyan ediyoruz. Diyoruz ki; düzgün mon-taj yapılır ise bizim performansımız budur.

Bu ustalar daha önce montaj yapmışolabilirler ama biz onların bakış açılarınıdeğiştiriyoruz. El hamaratlığını geliştir-miyoruz ama bacaya bakış açılarını de-ğiştirerek ustalıkta bir kıdem dahaatlatıyoruz. Montajlar böyle bilinçli us-talarla yapıldığında işin bu ayağı da ba-şarılmış olacak.

Bu noktada da belli zamanlarda, yakmasisteminin yanabilirlik zamanına göre,senedeki periyotlarına göre, çıkardığıkazan tiplerine göre, her tip için heryere özel bir bakım çizelgesi oluşturula-rak onlara göre periyodik bakım, göz-lem, ölçüm ve değerlendirme yapılacak.Gereken zamanlarda baca temizliği deyapılacak ve çevre unsurlarının değişipdeğişmediği kontrol edilecek. Örneğin; birbina yapılmış, baca yapılmış, siz onu bili-yorsunuz. Bir sene sonra gittiğinizde yan-daki boş araziye ondan iki kat dahayüksek bir bina yapılmış olduğunu görebi-lirsiniz. O zaman o sistemin çalışma pren-sibinin tekrar analiz edilmesi gerekecek. Yada şantiyeden bacacılar gelip bacalarınımonte etmişlerdir ama sonra teras hava-landırma tesisatıyla, klima santralleriyledoldurulmuştur ve bu durum çatıdakihava sirkülasyonunu etkilemektedir. Bacadan çıkan duman klima santralleri-nin emişlerine gidebilir. Bir şeyi yaparkenbütün olarak düşünmek lazım, bunu daancak bacacı görebilir. Bu yüzden bizbacacıyı bilinçlendiriyoruz. İmalat konu-sunda mevzuatlar oturdu, kontroller baş-ladı, Bayındırlık Bakanlığı kontrolleredevam ediyor. Böylelikle üreticileri kontroleden bir mekanizmanın olduğu hissetti-riliyor. Firmaların kendilerine çekidüzenvermesi sağlanıyor. Her firma bilinçli birşekilde ben böyle devam etmeliyim diye-rek bu yolda devam ederse bu sektördevar olacaktır. Eski usullerle devam etmekisterse mutlaka elenecektir. Sistem bu şe-kilde devam edecek ve onlar ya kendi-lerini düzeltecekler ya da elenecekler.Bu yüzden herkesin güçlü olması lazım.Almanya’da, 80 milyonluk bir ülkede,200’ün üzerinde baca firması var vehepsi çalışıyor. Bizde ise şu an 40’ayakın firma var. Neden bizde de 150-200 firma olup da daha düzgün ve ka-liteli ürünler her yapılan inşaattakullanılmasın. Pastamız büyük, kimse-nin kimsenin tabağına bakmasına gerekyok. Herkes kendi işini yaptıktan sonra,herkes kendi ticaretini, imalatını dü-zende tuttuktan sonra imalat ayağı sağ-lama alınır. Baca montajı ayağında iseBACADER vasıtasıyla eğitimleri verece-ğiz. Seviye-4’e de BACADER vasıtasıylaeğitimleri verip o iki ayağı da tamamla-yacağız.

TÜRKİYE’NİN BACA KONUSUNDA GELECEĞİ VARİlk başta sordunuz; Türkiye ne du-rumda? İyiye gidiyor, Türkiye’nin bacakonusunda geleceği var, bu üç ayak dabir araya gelince çok daha iyi olacak. Bu

bir süreç ve daha alınacak mesafe varfakat şu an ben durumumuzdan mem-nunum çünkü devlet birimlerinin hepsiyanımızda. Özellikle şu anda doğalgazsektörü bacacılar tarafından en büyüksektör olarak görüldüğü için baştaEPDK olmak üzere oradaki mekanizma-nın hepsi bacanın ne kadar ciddi birunsur olduğunun farkındalar ve bunahep birlikte çözüm üretmek için derne-ğin yanındalar. Bizim bu şansı değerlen-dirmemiz lazım. Aynı kararlılıkla vemantaliteyle devam edersek Türkiye’debaca sektörünü çok iyi oturtacağız veinşallah gazetelerde bacadan kaynaklızehirlenme ifadesi geçen haberleri birdaha görmeyeceğiz. Baca yalnız çalışanbir mekanizma değildir. Yanma ünitesio gazı üreten ve sağlıklı bir şekildetransfer eden elemandır. Ona baca de-nilebilmesi için bacanın belirli kriterle-rine uyması gereklidir. Bu noktadabasının da dikkat etmesi gerekiyor. Bacaolarak adlandırılan her eleman baca de-ğildir, biz bacacılar olarak onlara bacademiyoruz. O mekanizmada dumanınsızmaması lazım, sistemin düzgün çap-landırılması lazım, o sistemin izolasyo-nunun iyi yapılmış olması lazım, akışınınve dirençlerinin iyi analiz edilmesi lazımki ona baca diyebilelim. Bunların hiç birinisağlamayan bir yapı elemanına siz bacadiyerek baca sektörünü kötülüyor, herkesibacadan soğutuyorsunuz. Halbuki bahsigeçen elemanlar baca değiller. Gerçekbacada hiçbir sorun yoktur, aksine cebi-mize fazladan para bırakır. Çevreye dedaha az dumanın salınmasına izin verir.Çapı büyük olduğunda bacadan çokfazla hava geçtiği için ortamdaki taze ha-vayı da bacaya gönderirsiniz, içeride ok-sijen de azalır. Artı cihazınızın içindekisistemi de sürekli soğuttuğumuz için ran-dımanı daha fazla çalışır. Bunların iyi ayar-lanması lazım. Optimum çözümlerleyaklaşıldığında baca olmazsa olmaz diye-bileceğimiz bir unsurdur.

Buradaki elemanları yetiştirmek ama-cıyla BACADER vasıtasıyla seviye-3adında bir meslek çıkardık. Seviye-3’teki ustalar bacayla ilgili olan bütünkritik noktaları öğreniyorlar.

En önemlisi olan üçüncü ayak ise pe-riyodik bakım, süreklilik. Bu hemenerji verimliliği açısından hem deinsan ve çevre güvenliği açısındançok önemli bir ayak.

Türkiye’deki baca sektörünün gelişimininasıl değerlendiriyorsunuz? Buraya ilk gelişimizden beri birçok geliş-menin olduğunu düşünüyorum. İlk olarakTürkiye baca konusunda Avrupa stan-dartlarını uygulamaya karar verdi. Budemek oluyor ki; Türkiye’deki bütün ba-calar CE belgeli olmak zorunda ve bu çokönemli bir gelişme. İkinci gelişme ise CEbelgesi sayesinde birçok konferans dü-zenleniyor. Bunun sayesinde de insanlarne yapmaları ve ne yapmamaları konu-sunda çok daha fazla bilinçlenecekler.Çünkü bu sadece CE belgesi sorunu değilaynı zamanda yapılması gereken şeylerinbilinmemesi sorunu. Teskon’da düzenle-nen konferanslardan bir tanesinde yeraldık. Baca konusunda insanlara farklıyollar gösterdik çünkü sadece tek birbaca türü yok. Çok fazla baca türü var.Bu da insanların git gide daha da bilinçle-neceği bir başka konu.

Türkiye’de standartlar yeni yeni oluşmayabaşlıyor. Takip edebiliyor musunuz bilmiyo-rum ama doğru şekillendiğini düşünüyormusunuz?Bu konu genel bir yargıya varabilmek açı-sından henüz çok zor bir konu. Maalesefbacaların yanlış uygulanması ve bazıısıtma ekipmanlarının yanlış kullanılmasısonucunda birçok istenmeyen durumlaryaşanıyor. Bence bu yüzden halk uygunekipmanlar ve baca konusunda bilinçlen-dirilmeli. Ancak insanları bu konuda ta-mamıyla eğitmek çok zor. Bacalarinsanlar tarafından genellikle evlerin birparçası olarak görüldüğü için yeni tipekipmanları, bacaların yeni kullanım yol-larını anlamak onlar için çok zor amabence bu konu onlardan çok bize bağlı,insanları bilinçlendirmeliyiz. Bunun içinçok iyi tesisatçılara ihtiyacımız var çünkü

insanlarla onlar iletişime geçecekler. On-ları bilinçlendirecek olanlar da tesisatçılarolacak. Baca ve baca ekipmanları üretici-leri tek başlarına bunu yapamazlar. Fakatiyi tesisatçılarla bu iş başarılır ve insanlardaha fazla bilgi sahibi olup fiyatın önemliolduğunu ancak güvenliğin çok dahaönemli bir mevzu olduğunu anlayacaklar.Çünkü hayatınız söz konusu.

Türkiye’deki firmaların daha çok BACADERvasıtasıyla bilinçlendirme çalışmaları var.Acaba Türkiye’de sektörün gelişmesi içinneler yapılmalı?BACADER’in yapması gerekenin çokbüyük bir işi olduğunu düşünüyorum.Bazen önemli kararlar almak gerekirçünkü her şeyi aynı anda yapamazsınız.Herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir şe-kilde baca nedir ve nasıl çalışır konusuüzerine basit açıklamalar yapılmalı. Buçok önemli. Az önce de bahsettiğim birdiğer önemli konu ise BACADER’in eğitim

konusuna önem vermesi. Bu sektörde ge-reken en önemli şey eğitim çünkü bugünbaca tesisatı yapan birçok insan bacanınekipmanlarıyla uygun olmasının ne kadarönemli olduğunu tam olarak bilmiyor.Sıkça yaşanılan problemlerin doğru baca-nın doğru teçhizatla kullanılmadığındankaynaklandığını düşünüyorum. Bu yüz-den bu konu atılması gereken önemli biradım. Bu yavaş yavaş yapılmaya başlandıama baca tesisatı yapan birçok insan varbu yüzden bu çok büyük bir iş. Son ola-rak yine az önce bahsettiğim gibi; BACA-DER bilgiyi ülke çapında yaymak içinolabildiğince fazla kamu kurumlarıyla, si-gorta şirketleriyle, sivil toplum örgütleriyleiç içe olmalı. Çünkü BACADER tek başınabir anlam ifade edemeyecektir. Diğer ku-rumlarla iç içe olması çok daha önemli.Şu ana kadar da bu tip kurumlarla ilişkiiçerisinde olduğunu düşünüyorum, bunudaha da artırmalı.

European Chimney Assoc. (ECA-Avrupa Baca Birliği) Başkanı Jean-Jacques Adam:

“Türkiye baca konusunda Avrupa standartlarını uygulamaya karar verdi”Türkiye baca konusunda Avrupa standartlarını uygulamaya karar verdi. Budemek oluyor ki; Türkiye’deki bütün bacalar CE belgeli olmak zorunda ve buçok önemli bir gelişme. İkinci gelişme ise CE belgesi sayesinde birçok konferansdüzenleniyor. Bunun sayesinde de insanlar ne yapmaları ve ne yapmamaları ko-nusunda çok daha fazla bilinçlenecekler.

a y › n d o s y a s ›

78 Termo Klima Mayıs 2011

Can bey Türkiye’de bir baca kavramı var veTürkiye’de bu baca kavramı son 5 yılda geliştive farklılaştı. Falken acısından sektörü ve gi-dişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu sektöre dışarıdan bakanlar çok hevesli.Sektöre sürekli taze kan girişi yapılıyor. Belge

Baca kavramı son 5 yıla kadar farklı biranlam taşıyordu, bugün farklı bir anlam ta-şıyor. Bu sektör sizce nasıl ilerliyor, doğru ko-numlanmış bir durumda mı?Son 5 yılda baca hep gündemde. Bencesektör her geçen gün akademik anlamdayön alıyor, her geçen gün herkes bilinçle-nip ona göre davranıyor. 5 yıl önceki veşimdiki imalatlara bakıldığında büyük birilerleme göze çarpıyor. Yabancı sermaye-nin Türkiye’ye girmesi Türkiye’deki firma-ların bu sektöre bakış açısını değiştirdi. Busektörün hafife alınmayacağını, tama-mıyla standart kapsamında olduğunu,insan sağlığıyla doğrudan doğruya ilgilen-diğini öğrettiğini düşünüyorum. Sektörher geçen gün büyüyor, her geçen günfirma sayısı artıyor. Rekabet ortamı oluyor.Bu rekabet bence piyasa anlamında değilimalat anlamında oluyor. 1-2 sene dahadış sermayeli firmalarla yarışamayabilirizama bence sektörün önü çok açık. Onlarbu işe bizden çok daha önce başladılar,bizden çok öndeler, eminim ilerleyen yıl-larda bizden de onların seviyesine çıkanfirmalar olacaktır.

Sektör doğru şekilleniyor mu?Bence doğru şekilleniyor çünkü sektör hergeçen gün eğitim seviyesini artırıyor, her-kes bilinçleniyor. BACADER’in yapmış ol-duğu seminerler, kongreler, fuarlardadüzenlenen seminerler, yurtdışından gelenmisafirlerin anlatımı sayesinde mühendis-lerimiz daha fazla bilinçleniyor. Ben daha

önce Diyarbakır’da bir seminerdeydim.Çok fazla bir katılım yoktu ama dahasonra başka illerdeki seminerler de katılı-mın çok fazla olduğunu gördüm. Aradanbir sene geçmişti yani katılım her geçengün artıyor. Bence insanları daha çok bil-gilendirmeliyiz, insanlar bacalarla ilgilidaha fazla şey bilmeli. Baca çevre ve insansağlığıyla birebir alakalı, bunlar bizim vegeleceğimiz için çok önemli.

Zannediyorum ki; asıl bilinçlenmesi gerekensizin ürünlerinizi talep eden kesim yani mü-teahhitler, mühendisler. Sizce onlardakidurum nasıl? Aslında piyasa çok fazla bilgili değil. Artıkpiyasaya birebir anlatım yapmak zorundakalıyoruz. Biz sektöre girdiğimiz zaman birsatışa gittiğimizde müşteri baca değil miya, yapın geçin işte gibi bir mühendisten,müteahhitten beklenmeyecek tavırlar ser-giliyordu. Bacanın böyle bir standardı var,şu şartlarda yapılması gerekiyor diye an-latmak zorunda kalıyorduk. Geçen günbir şey duydum, beni çok şaşırttı. TSE’deyetkili birkaç ağabeyimizle oturduk konuş-tuk. Dedi ki; biz baca için yıllık CE belgesialabilmek için devlet olarak yurtdışına 1,5milyon dolar para ödedik. Sadece bu stan-dartları burada uygulayabilmemiz için. Av-rupa EN normlarını çıkarmış, biz debunlara ayak uydurup uygulayacağız diyeanormal derecede para ödüyoruz. Bir desektör hala bunun bilincinde değil ama obilinci yerleştireceğiz dedi. Gerçekten deçalışmaları var.

Burada tersine bir durum söz konusu; eski-den sektör zorlar, devlet çıkarmazdı. Evet, devletin düşünce yapısı birazcık de-ğişmiş. Zaten bununla ilgili gözle görülür

birçok şey var, onlar da fark ediliyor. Çoksık denetlemeler oluyor. Biz üretici oldu-ğumuz için fabrikamızda senelik iki taneperiyodik denetleme görüyoruz. Bir tanesiCE belgesi denetlemesi, bir tanesi de TSEdenetlemesi. Bu denetlemeler sayesindebiz her geçen gün bilgimize bilgi katıyo-ruz. Bilmediğimiz şeyleri öğreniyoruzçünkü onlar bize bilip öğrenip geliyorlar,eksiklerimizi buluyorlar. Biz o eksikleri to-parlayıp tamamlayıp ortaya doğru düz-gün bir şey çıkarıyoruz. Bu da insanı mutluediyor. Bir şeyleri standardına uygun çı-kartmak, onları tam üslubuna uygun yap-mak insan zevk veriyor.

Bacasan’ın bu anlattığınız ortamdaki ko-numu neresi?Bacasan çok dinamik bir şirket, yaş orta-laması 25 olan genç bir kadroya sahip.Çekirdekten sanayinin içerisinden gelenbir firma olduğumuz için tecrübe konu-sunda da sıkıntımız yok. Firmamız hergeçen gün kendisini bilinçlendiriyor, ima-latımız her geçen gün değişiyor. Biz artıkelemanlarımıza bacayla ilgili eğitim veriyo-ruz. ISO 9001 bünyesinde yaklaşık ikihaftada bir düzenlenen dörder saatlikeğitimlerimiz var. Bunu 3-4 güne yayı-yoruz. Bu şekilde bilinçleniyoruz ve her-kes yaptığı şeyin ne olduğunu bilerekyapıyor. Daha önceden bilmeyerek ya-pıyordu, bu doğru. Kaynak değil mi,boru değil mi yapıyoruz diyorlardı, bizanlatında öyle miymiş diyip şaşırıyor-lardı. Tabi, sanayide çalışan çocuklarıneğitim seviyesinin düşüklüğünden kay-naklanan bir sıkıntı da var ama bencebunların hepsini aşarak daha güzel yer-lere geleceğimize inanıyorum.

Bacasan Doğal Gaz Baca Sistemleri Mustafa Alparslan:“Baca çevre ve insan sağlığıyla birebir alakalı ve gelece-ğimiz için çok önemli.”

a y › n d o s y a s ›

80 Termo Klima Mayıs 2011

Falken Baca ve Havalan-dırma Pazarlama MüdürüCan Şahin: “Müşteri sa-dece fiyat odaklı, hangisidaha ucuz ona bakıyor.”

alma sürecinin biraz daha zorlaştırılmasınıbekliyorum. İsim vermeyeceğim, son za-manlarda yeterli olduklarını düşünmediğimbirkaç firma rahatlıkla belge alabildi. Biz yurtdışındaki fuarlara gidiyoruz ve oradaki ba-caları da görüyoruz. Standartlarımız birazgeride. Bu konularla ilgili çok ciddi yatırım-larımız var. Bu sektörün geleceği var ve bunugören birçok firma sektöre giriyor.

Ancak yeterli donanımla girmiyorlar mı diyor-sunuz?Evet, yeterli donanımla girmiyorlar. Çünkümantık belli, dışarıdan bakan herkes sacıbüküp boru yapıyorsun bu kadarla bitiyorsanıyor ama bununla bitmiyor.

Peki, sizce sizin ürünlerinizi kullanan insanla-rın, mühendislerin, müteahhitlerin baca ko-nusunda bilinç düzeyi nasıl?Yerleşiyor. Yani bilinç düzeyi yeterli seviyededeğil ancak kontrol onların elinde. Bizimsektörümüzde 40’a yakın belgeli firma var.Bunlar çeşitli kalitelerde ürünler üretiyorlar.Kullanılan ham maddenin kalitesi, olmasıgereken standart bellidir. Onun dışında iştekaynak kalitesiydi, mukavemet kalitesiydi yada başka bir şekilde ürünler kaliteleniyor.Bizden ürün alan mekanik firmalarının,

kamu kurumlarının aldıkları ürünün kontro-lünü yapması lazım, onlar aldıkları ürününkontrolünü yapmadıkları için, haksız rekabetoluyor. Ben düzgün ham maddeyle fiyat ve-riyorum, karşı taraf kontrol etmediği içindiğer adam daha uygun bir ham maddeylefiyat veriyor. Daha uygun fiyatlarla işi alıyorve benden daha fazla para kazanıyor. Ben-den düşük fiyat verdiği halde daha fazla ka-zanıyor. Bunu da engellemenin yolu müşteriportföyümüzü oluşturan kişilerin bilinçlen-mesi ve ne aldığını, ne alması gerektiğini bil-mesinden geçiyor.

Ürünlerinizi hem sanayi kuruluşlarına hem dekonutlara veriyorsunuz. Denetim mekanizma-sının nasıl oluşması lazım? Belediye mi yap-malı devlet mi yapmalı ne yapılması lazım?EPDK tarafından bu kontrol edilebilir. So-nuçta biz oraya şikayette bulunabiliyoruz yada onlar kontrolünü yapabiliyorlar. Ya daben bir iş yaptığım zaman Milli Eğitim Ba-kanlığı’ndaki müfettiş gelip bacalarda kul-lanılan malzemeyi, et kalınlığını, kullanılanmalzemeyi kontrol etmesi gerekiyor. Bununmasrafını yine bize yazsın yani bacayı yapanfirmaya yazsın ama desin ki; ben bu bacayıyaptırdıktan sonra masrafları size ait olmaküzere testlerini yaptıracağım. Malzeme ka-

litesini, et kalınlığını, kullanılan taşyünününyoğunluğunu ve kalınlığının kontrolünüyaptıracağım desin. Biz bunu kabul ediyo-ruz, masrafını bize yazın. Bunun yerleşmesiiçin standartların insanlara anlatılması lazımancak böyle böyle yerleşecektir.

Ama anladığın kadarıyla umutsuz da değilsiniz.Umutsuz değilim bu yaygınlaşıyor gün geç-tikçe. Gaz firmaları bunu yapıyor, tüm gazfirmaları yapmasa da yavaş yavaş yayılıyor.Müşteri ne alması gerektiğini bildiktensonra zaten artık herkes onu üretmeye baş-layacak. Müşteri bunu bilmediği için sadecefiyat odaklı, hangisi daha ucuz ona bakıyorçünkü sonuçta gazı açılıyor. O uygun fiyatalıyor, gaz firması bunu kontrol etmiyor,döngü buradan başlıyor ama müşteri bunugaz firmasının kontrol edeceğini bilse,doğru ürünün hangisi olduğunu bilse, mal-zemeyi aldığı bacacıya diyecek ki; ben bukalitede malzeme istiyorum, testini yapaca-ğım. Bu kez herkes eşit şartlarla mücadeleetmiş olur. Oturacak, yavaş yavaş oturacak.Biz zaten BACADER üyesiyiz. BACADERbunu yapmaya çalışıyor.

a y › n d o s y a s ›

82 Termo Klima Mayıs 2011

Baca kavramı Türkiye’de yeni yeni oturuyor.Bu konuda Türkiye’deki mevcut durumla il-gili düşünceleriniz nelerdir?Aslında baca sektörü eski bir sektör. Pas-lanmaz sektörü doğalgazın Türkiye’ye gir-mesiyle başladı. Biz Maysan firması olarakbu işe 1992 yılında başladık. Tabi, büyük-lerimiz başladı, biz devam ettirmeye çalı-şıyoruz. Baca sektöründe dönüm noktası2008 yılında meydana gelen standart de-ğişikliği oldu. 3 yıldır malzeme kalitesin-den tutun kordon sistemlerine kadarbirçok değişiklik yapıldı. Açıkçası bu daözellikle fiyatlar açısından sektöre yansıdı.Et kanlıklarını düşürebildik. Müşteri daharahat alım yapabildi. Malzeme pahalı ol-duğu için insanlar erteliyordu. Hammad-deleri yurtdışından çekiyoruz, en kötübir-iki milim kullanırken şimdi 0.60’larakadar düşebildik. Daha da düşebiliyoruz.

Tabi bu kaliteyle birlikte oluyor. Bununlabirlikte sektörde biraz canlanma oldu.

Baca yapan ve yaptıran insanlardaki bilin-çlenme düzeyi sizce ne durumda?Açıkçası şu an tam yerine oturmuş değil.Yine baca gözüyle ve bizlere de bacacı gö-züyle bakıyorlar. O imajı silmek zaman ala-caktır.

Ama artık bacacı diye bir meslek grubu var.Benim söylediğim bacacı tabiri caizse mer-diven altı bacacıları çünkü biz sistemli ça-lışıyoruz. Bu işe birçok yatırım yaptık.İşimizi düzgün yapabilmemiz için kendi-mizi müşterilere iyi tanıtmamız lazım. Sizinde bildiğiniz gibi BACADER gibi birtakımtopluluklar var, onların yaptığı çalışmalarvar, bizler de takip ediyoruz. Bizim kendibünyemizde müşterilerle yaptığımız gö-rüşmeler var. Bacanın insan sağlığı açısın-dan ne kadar önemli olduğunu, teknikolarak cihazların çalışması açısından yanlışbir uygulama yapılırsa bunun maliyetininçok fazla ve düzeltilmesinin zor olacağınıinsanlara anlatıyoruz. İnsanlar da olumlu

karşılıyorlar. Sektör ileriki yıllarda daha iyiolacak. Tabi imalatçı firmaların da birazdaha dikkat etmesi lazım.

Devletin de baca konusunda birtakım kav-ramlara olur verdiğini biliyorum. Devletleolan ilişkiler ne durumda?Devlette işler biraz yavaş ilerliyor, biliyor-sunuz. Gerçi adapte oldular ama yinestandartla alakalı sıkıntılarımız oluyor. Eskişartnameler hala karşımıza gelebiliyor. Etkanılıklarıyla alakalı, çaplarla ilgili sıkıntılaryaşıyoruz çünkü çaplar eski standartlardaampirik formüllerle hesap ediliyordu. On-ları da yavaş yavaş geçmişte bırakıyoruz.Sadece teknik açıdan sıkıntılar var. Prose-dür biraz uzuyor. Baca yapılmadan ön ha-zırlıklar yapılıyor. Malzemelerin kontrolüyapılıyor. Aslında denetimler kişiye göredeğişiyor yani denetleyenlerden çok sıkıtutan da var, tutmayan da var ama yavaşyavaş belli bir mesafe alındı. Malzeme alı-nıyor, kontrolü yapılıyor, kesiliyor, analiziyaptırılıyor. Yani proje sahibi kurumlaraçıkçası eskiye nazaran daha fazla kontrolediyorlar. Zaten bizim de istediğimiz bu.

Maysan Satış Temsilcisi Özkan Özenç: “Proje sahibi ku-rumlar baca konusunda eskiye nazaran daha fazla dik-katli davranıyorlar.”

a y › n d o s y a s ›

83Termo KlimaMayıs 2011

Bize biraz Poujoulat’dan bahsedebilir misiniz?Poujoulat Türkiye’de yerli ve yabancı serma-yeli ortak kurulan grup şirketlerinden bir ta-nesi. 12 tane grup şirketi var. Poujoulat 60yıllık bir geçmişe sahip. Sadece paslanmazçelik bacalar konusunda her türlü yakıt vecihaza uygun baca üreten bir firma. Mer-

kezi Fransa. Almanya, Belçika, Fransa, Hol-landa, İngiltere ve Türkiye’de şirketleri var.Toplam 7 tane fabrikası var. 2010 yılınınsonu itibariyle 1200 çalışanı var. Türkiye’dede üretim yapmak ve hem Türkiye’nin iç pa-zarındaki dinamiği değerlendirmek hem deTürkiye’nin komşu ülkeleri, Orta Doğu, Orta

Poujoulat Genel Müdürü Ali Dumanlı: “Bürokrasi de-ğişiyor, bütün dünya değişiyor. Türkiye’nin de değiş-mesi kaçınılmaz. Bu anlamda Poujoulat, eğitime, bilgialış verişine ve pazarın büyümesine önem veriyor.”

Türkiye’de baca kavramı yerli yerinde mi,doğru algılanıyor mu? Bu konudaki düşün-celeriniz nelerdir?Türkiye’de baca sektörü çok yeni. İnsanlareskiden bacayı bir şekilde soba bacası ola-rak adlandırmıştır ama baca başlı başına birsistemdir. Altında yoğuşması, onun üs-tünde temizleme kabı, onun üstünde t’si,onun üstünde belli bir metrajı, onun üs-tünde yağmurluk şapkası, sac kalınlığı, sackalitesi gibi unsurları vardır. Sac kalınlığı vekalitesi çok önemlidir çünkü maalesef Tür-kiye’deki sac kaliteleri birbirine çok karıştı-rılıyor. Yaptığımız baca sistemlerinin%70’ini Almanya ve Hollanda pazarına sa-tıyoruz. Oradaki sac içi 316 dışı 304 olaraksatılıyor ve içinde de özellikle sıkıştırılmış birtaş yünü var. Böylelikle içindeki sıcaklık dı-şarı vurmuyor ve bağlantı noktalarındankaçaklık olmuyor. İçinin 316 olmasının se-bebi, korozyona dayanıklı olması içindir. Dı-şının 304 olmasının sebebi, paslanmamasıiçindir. Eğer siz bu sac kalitelerini kullanmazve lazer kaynaklarıyla çalışmazsanız en kısazamanda bir korozyon, pas ve gaz kaçaklarımeydana gelecektir. Türkiye’de maalesefhenüz bu anlayışa gelemedik ama inşallahgeleceğiz. İnsanlar fuarlar sayesinde dahabilgili olmaya başladı. İnsanlar buralardakistantları ziyaret edip bilgi alıp, bacanın as-lında ne olduğunu, nasıl olması gerektiğinibiraz daha öğrenmiş durumda. Avru-pa’daki bacacıların durumuyla Türkiye’dekibacacıların durumu karşılaştırıldığında maa-lesef aramızda büyük bir fark karşımıza çı-kıyor. Biz Mitanox olarak bu mesafeyikapatmak istiyoruz. Biz kalitemizden ödünvermediğimizde Türkiye’deki bacacılar dabir şekilde bu kaliteye doğru geleceklerdir.Ben başka bir alternatif göremiyorum. Pi-yasada zaten var olan bacacılarımızın iyi ni-yetle çalıştıklarına inanıyorum ama lütfendoğru malzeme kullanıp insanlara sağlıklı

bir sistem satsınlar. Yani baca işte diyip ge-çilmemeli. Türkiye’de şu anda maliyetlereçok fazla bakılıyor yani birisi 10 lira verdiysebaşka bir bacacı 8 liraya düşürüyor amanasıl düşürüyor? Malzemeden çalarak dü-şürüyor. Alıcı olarak bunlara çok dikkat et-memiz lazım. Neden başka bir bacacı dahaucuza satıyor? Alıcının bunu bir düşünüparaştırması lazım. Aynı malzeme, aynı sis-tem, aynı kaynak kalitesi kullanılıyor mu?Burada üst düzey bir lazer kaynaktan bah-sediyoruz çünkü birbirine bağlantı noktala-rının arasında boşluk olmaması lazım kisağlıklı bir baca olsun. Eğer siz bunu lazerkaynağıyla yapmıyorsanız o baca için sağlıklıdiyemezsiniz.

Bildiğim kadarıyla devlet nazarında da birta-kım girişimler var. Buradaki gelişmeleri nasılyorumluyorsunuz? Doğru mu ilerliyoruz?Devlet tarafından bir şekilde bazı adımlaratılmak isteniyor ama bence henüz yeterlideğil ve denetimler maalesef Türkiye’dehala yok. Yurtdışından bir örnek vermekgerekirse; bacanız kurulduğu zaman özelbir heyet geliyor ve o bacayı kontrol ediyor.Daha sonra orayı kullanabilirsiniz diye onayveriyor. Böyle bir heyetin ya da kuruluşunTürkiye’de de olması lazım çünkü bu tama-mıyla bacacılara bırakılmış bir durum vebacacılar da maalesef işlerine geldiği gibimalzeme kullanıyorlar, işlerine geldiği gibikurulum yapıyorlar. Devletin görevlendir-diği bir heyet, bir kontrol mekanizmasıolursa daha sağlıklı olacaktır, insanlar dahahızlı bir şekilde o kaliteye ulaşacaklardır vekimse de o kaliteden ödün veremeyecektir.

Yine bu konuda bacacılığı meslek dalı ola-rak sınıflandırmak adına yapılan çalışmalarda var. Bunlar hakkındaki düşünceleriniznelerdir?BACADER’de devam eden birkaç faaliyeti-

miz var. Orada eğitimler, seminerler verili-yor. Bunlar tabi güzel şeyler, insanlar bilin-çleniyor. En azından gaz firmalarıyla birproblem yaşandığında BACADER’e bir da-nışalım diyebiliyorlar. Ancak bununla yet-miyor yani denetimlerin daha fazla olmasılazım. Beni de denetlesinler, başka bacacıyıda denetlesinler, her türlü bacacıyı denet-lemeleri lazım. Başta ayrı bir heyet olmasılazım. Her yapılan bacanın o heyet tarafın-dan denetlenmesi lazım.

Biliyoruz ki; inşaatlarda böyle bir denetimmekanizması sözde var. Burada da aynımantık olmayacak mı? Sizce bunun yönteminasıl olmalı? En azından belediyeye verilmelidiye düşünüyorum.Doğru düşünüyorsunuz. Bunu ne dernekolarak BACADER’in ne de bacacıların üst-lenmesi lazım. Bu komple bir belediye yada itfaiye kuruluşu tarafından üstlenilmeli.Herhangi bir binaya bir baca yapıldığızaman, özel yetiştirilmiş bir heyet gelip oyapılan bacayı prosedüre göre kontrol ede-cek ve kullanılmaya uygunsa onay verecek.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?Benim istediğim şey sadece Türkiye’de ka-liteli malzeme yapılsın, insanlara doğru yolgösterilsin ve yanlış malzeme kullandırılma-sın. İnşallah Türkiye olarak bunu başarırız,başaracağımızdan da eminim.

Mitanox Baca Sistemleri Genel Müdürü Erkan Öztürk:“Bacacıların doğru malzeme kullanıp insanlara sağ-lıklı bir sistemler sunmaları gerekiyor.”

a y › n d o s y a s ›

84 Termo Klima Mayıs 2011

Asya, Kuzey Kafkas bölgesi kapsamında Tür-kiye’de bir ihracat kapısı olarak yatırım yap-mak üzere 2007 yılında kurulan bir şirket.

2007 yılında kurulan bu şirket pazara girerkenbirtakım analizler yapmıştır. O değerlendirme-lerden bahseder misiniz?Baca maalesef sadece bir kaza olduğunda,gazete manşetlerinde karbon monoksit ze-hirlenmeleri söz konusu olduğunda aklımızagelen bir konu. Aslında baca evlerimizin, işyerlerimizin, aklınıza gelebilecek her türlübinanın ayrılmaz bir yapı elemanı. Dolayı-sıyla her yerde baca var ancak sadece birkaza olduğunda gündeme getiriyoruz. Butip olaylar yanlış ürünler, daha ziyade yanlışuygulamalar, bu işin bir meslek olarak gö-rülmemesi, usta işi gibi sebeplerden dolayıoluyor. Avrupa’nın bizden çok ileride oldu-ğunu zannediyoruz. Hâlbuki baktığınızzaman Avrupa’da da zamanında bu tipolaylar olmuş. Özellikle ısıtma teknolojilerisürekli gelişen, cihazların teknolojik olarakçok ilerlediği, yakıtların değiştiği, yakıtlar de-ğiştikçe çıkan atık gazların asidik ortamla-rından tutun muhteviyatındaki zehirligazların çeşidine kadar farklılık gösterebil-diği, bu yüzden bacacılığın hem üretimdehem de uygulamada bilgi isteyen, tecrübeisteyen bir konu olması orada da gelişen birsüreç. Bu tamamen eğitime dayanıyor. Tür-kiye’de ise manşetlere çıkıyor, sonra biraz pi-yasa kontrolü yapılır gibi yapılıyor, tekrargündemden düşüyor. Avrupa Birliği çalış-maları sürecinde standartların sadece kağıtüzerinde ya da bir sertifika, bir belge olma-

sından öte daha çok bu belgelerin bilgiyi vetecrübeyi temsil ettiğini konuşur hale geldik.Biz bunları biliyorduk. Bu konuda benim 22yıllık bir inşaat geçmişim var, mimarım. Do-layısıyla bence Poujoulat gibi firmaların Tür-kiye’ye yatırım yapmaları önemli çünkü hembu konudaki eğitimi hem de geçmiştengelen teknolojik bilgilerini hem üretimdehem uygulamada buraya aktarmaları çokönemli. Türkiye pazarın büyüyeceğine inan-dığımız bir ülke. İster yerel olsun ister ya-bancı olsun bir şirketin bu konuda iki türlüyaklaşımı vardır; ya pazar çok büyüktür,büyük bir firma pay almak için gelir ya dapazar çok büyük değildir ama pazarın bü-yüme potansiyelini görür, bu yüzden gelipyatırım yapar. Poujoulat’nın Türkiye’ye gel-mesindeki sebep ikincisidir çünkü Türki-ye’de maalesef baca konusunda pazar payıyok yani hep bildiğimiz inşaatlardaki usta işi,tuğladan örülme deliklere baca diyoruz.Bunların baca olmadığını yeni yeni fark edi-yoruz. Maalesef bu yüzden yangın ve zehir-lenme gibi olayları yaşıyoruz. DolayısıylaPoujoulat sadece fabrika kurarak üreticikimliğiyle bilinen bir firma değil aynı za-manda pazarın büyümesine de yatırımyapan, eğitime ve bilgi alış verişine önemveren, özellikle BACADER gibi sivil toplumörgütleriyle çalışarak ülkeye fayda getirece-ğine inandığımız ayrıca yerel sermayeyle ha-reket ettiği için de bu konuda samimiyetineinandığımız ve de bugüne kadar da bunukanıtlamış bir firma.Devam eden süreçte meydana gelen geliş-meler bu inancınızı destekler nitelikte mi?

Bizim açımızdan öyle ama bence üçüncügörüşleri almanızda fayda var çünkü herkesmuhakkak kendisi hakkında olumlu şeylersöyler. Biz inanmasak zaten Poujoulat’yıdavet etmezdik. Poujoulat’nın kuruluşundabilfiil kendim ve benim gibi profesyonel ça-lışan birçok kişi buna katılmazdı. Belki de bukonudaki samimiyetini gösteren en önemliişaretlerden bir tanesi Poujoulat’nın yabancıbir şirket olmasına rağmen yabancı yöneti-cisi yok. Tamamen Türk yöneticiler ve Türkprofesyonellerle çalışıyor. Dediğim gibi esasolarak dışarıdaki üçüncü kişilerin görüşlerinialmalısınız ki bizim atladığımız bir konu varmı yok mu biz de öğrenelim.

Açıkçası bu soruyu sorarken devletle olan di-yalogları sormaya çalıştım.Bürokrasi değişiyor, bütün dünya değişiyor.Türkiye’nin de değişmesi kaçınılmaz. Büro-kratlar kuralları yazarken sektörü ne olursaolsun sahadakilerle masa başındakiler hiçbirzaman çok fazla bir araya gelmiyorlardı. Ka-nunlar ortak fikirleri yansıtmıyordu fakatşimdi öyle değil. Zaten Avrupa Birliği’nin adıAvrupa, bize getirdiği en büyük şey; üreticiolsun uygulayıcı olsun gerçekten sahada buişi yapan kişilerin ihtiyaçlarının artık kurallarsilsilesi haline taşınmasıdır ve bu Türkiye’deoturuyor. Bu artık hem sahadaki profesyo-neller, üreticiler tarafından hem de büro-kratlar tarafından iyi algılanıyor. Ben çokolumlu görüyorum. Son 3 senede dahi po-zitif anlamda inanılmaz farklılıklar mevcut.

Türkiye baca sektörünü ve Rotek süreç-teki yerini anlatabilir misiniz?1990 yılından itibaren biz marka olarakgöründük. 1993 yılında da şirketi kur-duk. O yıllarda Almanlarla çalışıyorduk.Almanların bacaya olan bakış açısınınaynısını biz de özümsedik. Bacaya bizde o mantıkla baktık. Bacaya o açıdanbaktığımızda onun ne kadar önemli birunsur olduğunu, ısıtma sistemleri içinne kadar gerekli olduğunu, ciddiye alın-ması gerektiğini ilk olarak kendimiz kav-radık. Daha sonra bunu ürünlerimizeyansıttık, çevremize yaymaya başladık.İlk imalatımızdan itibaren sürekli iyileş-tirme ve makineleşme yoluna gittik. Sü-rekli sürdürülebilirlik sağlayarak, bacakalitesini sürekli artırarak devam ettik.

Neyin önemli olduğunu bilerek hareketettik, piyasa veya yaptırımlar bizi yön-lendirmedi. Biz en başından beri baca-nın nasıl olması gerektiğinin bilincindeolduğumuz için bütün yatırımlarımızıona göre yaptık. Ekonomik krizler sonu-cunda meydana gelen dalgalanmalardadahi sürekli makine yatırımı yaptık vekendimizi geliştirdik yani hiçbir zamangeri adım atmadık. Makine parkurumuzsürekli gelişti. Bunun sonucunda da pi-yasada belli bir yere geldik. Bunu hakettiğimizi düşünüyorum.Bunun haricinde 1999 yılından sonra daTSE standartları zorlamaya başladı. Bu-nunla birlikte piyasada TSE belgeli ba-calar üreten kuruluşlar ortaya çıktı.Onlar da bir nebze kötünün iyisi olarak

başladılar çünkü herhangi bir şekilde in-sanların bacayı öğrenebilecekleri birkurum yoktu. Bu bakımdan Türkiye’dekimseyi suçlayamayız. Bizim şansımızAlmanya’ya yakın olmamızdı. Oradakifirmalarla çalıştığımız için biz o tekno-lojiyi getirdik. Yeni bir şeyler keşfetmeyeçalışmadık. Uygulanan ve düzgün ol-duğu görünen sistemler ortadaydı.

Rotek Enerji ve Baca Sistemleri Ergün Gök: “Süreklimakine yatırımı yaptık ve kendimizi geliştirdik so-nucunda da piyasada belli bir yere geldik.”.”

a y › n d o s y a s ›

85Termo KlimaMayıs 2011

Sizce Türkiye’deki baca kavramındaki gelişme-ler ne durumda? Yeterli mi?Baca kavramındaki gelişmeler yerli yerindedeğil, henüz işin başındayız. Bir şeyleri yeniyeni oturtmaya çalışıyoruz. Bunu hem biz ba-cacılar olarak daha yeni kavrıyoruz hem detüketiciler daha yeni kavrıyor. Baca o kadargeniş ve hassas bir konu ki biz daha bununfarkında değiliz. Burada gerek ürün kalitesigerekse imalat süreçlerimizle ilgili ciddi bir yolkat etmemiz gerekiyor. Şu anda yapılan baca-larımızda da sorunlarımız var çünkü üreticimizmalzemeyi satmakta sıkıntı yaşıyor. Bunu ya-şarken de materyalle ilgili bazı oynamalar ya-pıyoruz. Baca dediğimiz işlemi bugüne kadarhep “duman kanalı” olarak gördük, gazı alıpbacadan yukarı çıkartabilen bir nesne olarakdeğerlendirdik. Bunun ayrı bir hassasiyeti ol-duğunu ve gerçek anlamda bir sektör oldu-ğunu daha yeni yeni kavrıyoruz. Bizim bacasektörümüzde sadece üreticilerimiz var, onundiğer ayaklarının hiçbiri henüz piyasada yok.

Nedir o ayaklar? Şöyle ifade edeyim; biz İtalyan menşeliyiz. İtal-ya’da, Avrupa’da baca sistemi dediğimizde;bir bizim gibi üreticiler vardır, ana kalem oluş-turan insanlar bunlardır. Bunların bir bayilerivardır, distribütör dediğimiz firmaları vardır, birde bunların montajcı ekipleri vardır yani sek-tör üç ayaktan oluşur. Ancak Türkiye’de busadece tek ayakta, üretim, satım, montaj hep-sini biz yapıyoruz. Bundan dolayı yol alamıyo-ruz. Ben üretici olarak bütün mesaimi üretimeharcarsam çeşit çeşit şeyler geliştirebilirim.Baca üretiyorum, onun yanı sıra fleksten bacaüretiyorum, plastikten baca üretiyorum. İtalyabunların hepsini doğal gaz için geliştirmiş amaTürkiye’de biz hala kaynağı mı yapalım, ke-nete mi yapalım, mufunu şöyle mi geçirelim,biz hala buradayız çünkü başka mesaimizyok. Bir tarafta da ticari faaliyet yürütüyoruz.Doğal olarak herkes hayatını sürdürme der-dinde. Bunun için bir yapılanma içerisine gire-miyoruz. Bir araya geldiğimizde; “sistem buşekilde, böyle yapalım.” diyoruz, “Olmaz.” di-yorlar. Sebebini sorduğumuzda sadece, “Av-rupalıların işine yarar.” diyorlar. Türklerin deişine yarar, Avrupalı bu şekilde geliştirdi ken-disini. Sadece üretti ve ürettiği için de güç

elde etti. Satan insanlar satıyor, o başka birşeyle uğraşmıyor. Ben birilerine gidiyorum,malzemeyi anlatıyorum, evet doğrudur diyor,alıp götürüp satıyor. Bir diğerine de diyor ki;sen de git sadece montajını yap. Sektörün ge-nişlemesi gerekiyor. Bizim bacacı diye bir mes-lek birimimiz yok, ortada bacacı diye birkavram yok.

Devlet böyle bir kavramı ortaya koydu diye bi-liyorum. Daha yeni mesleki yeterlilik sınıfının içerisinedâhil ettiler. BACADER sadece bu mesleki ye-terliliği alabilmek için 1,5 sene uğraştı. Bu-nunla uğraşırken de içimizde birbirimizitökezletiyoruz. Öncelikle hep beraber bacanınne olduğunu anlamamız gerekiyor, bizim enbüyük sorunumuz bu. Üreticimiz de bacayıbilmiyor, satıcımız da bacayı bilmiyor. 2009 yı-lından itibaren CE standardıyla baca üret-meye başladık. Ondan önce bizimhavalandırmacı dediğimiz tenekecilerimizbaca yapıyordu. Şimdi onlardan CE belgelibaca yapmalarını bekliyoruz. Bu insanların birgelişim sürecine girmesi lazım. İki senede hiçkimse sihirli bir değnek değdirip o insanları bustandarda çıkartamaz, bu süreci yaşamamıznormaldir. İşin aslına bakarsanız çok da hızlıgidiyoruz ama bu süreç yine yavaş. ÇünküAmerika’yı tekrar keşfetmenin bir anlamı yokdenilir, insanlar yapmışlar. 3 ay oturalım ada-makıllı inceleyelim, evet doğrusu budur diyipkullanalım, yapmamız gereken bu. Bundan20-30 sene önce İtalya bizim gibiydi, bir 40-50 sene önce Almanya öyleydi, keza Fransaaynı şekilde ama bugün adamlar aştılar.Neden? Yapılması gerekenleri onlar da de-neye deneye buldular. Biz ısrarla diyoruz ki;malzememizde özellikle binanın dışında olanbölümlerde alüminyum kullanmayalım çünkü2-3 sene sonra deformasyona uğruyor, yeni-den baca yapmamız gerekiyor. Orijinal çiftçıdar yapalım, içini, dışını paslanmaz yapalım.Maliyeti %10-20 pahalıdır diyorlar, zamanayaydığımız zaman pahalı değil. Birini 2-3 se-nede bir değiştirmen gerekiyor, biri 15-20sene olduğu yerde duruyor.

Bildiğim kadarıyla projeciler de sizden ürüntalep ediyorlar. Onlara bunu anlattığınızda nasılkarşılıyorlar? Projeciler olumlu karşılıyorlar ama sonuçtaonlar da projeyi çizdiği insana bakıyor. Biz de“benim çizdiğim proje budur” ya da “yazdı-ğım şartname budur” diye diretebilen taş çat-lasa 10-15 tane projeci vardır, geri kalanlarınhepsi kimin için yapıyorsa onun isteğine görehareket eder. Bir de taşeron firmaları var. Pro-jeci işi veriyor, taşeron firmalar bu işi yaptırmak

için bize dönüyorlar. İşi 5 liraya almış, bunuucuza nasıl yaparım diyor, bize malzemeyi so-ruyor. Biz de diyoruz ki; bu var 10 lira, ötekivar 5 lira. Ben ötekinden istiyorum diyor. Öte-kine izin veriyorlar. Ötekine izin vermeselerhep beraber bunu 10 liraya yapacağız. Alter-natif olduğu için böyle.

Anladığım kadarıyla bu işle ilgilenen insanlarınkararlılıkla bu işi sahiplenmesi gerekiyor. Evet, hem kararlılıkla hem de belli bir bilinçdüzeyiyle çünkü vatandaş bunun ne oldu-ğunu bilmiyor. Katıldığımız fuarların bir tanesiyapı fuarıydı, o fuara tüketiciler geldi. Bir taneamca şunu söyledi; “Evladım bizim soba ba-caları böyle mi oluyor?” Bizim insanlarımız buişleme böyle bakıyor çünkü onların bilmesigerekmiyor yani bu birazcık daha teknik vebilgi isteyen bir şey. Biz soba bacası kavramın-dan dışarıya çıktık ama bizim soba bacasıyapan ağabeylerimiz bugün baca yapıyorlar.Bunu aşağılamak adına söylemiyorum çünkübiz öyle gördük, öyle yaptık ama bu doğal-gaza uyumlu muydu değil miydi bilmiyorum.Ben baca işine girmeden önce paslanmazçelik satıyordum. Ben doğalgaz bacası için430 malzeme de 304 malzeme de sattım.İçinde 316l olması gerektiğini bilmiyordum ki.Baca değil mi ağabey, duman gidiyor ne farkediyor diyorduk ama öyle değilmiş. Bunu sa-tarken ben bilmiyorsam alan adam da bilmi-yordu. Zamanla, öğrene öğrene geldik. Busüreci hep beraber yaşıyoruz. Ancak gördük,doğrusu buymuş dediğimiz halde yine dönüpdiğer türlü yapıyoruz, zoruma giden şey bu.Kendim de söylüyorum, yanlış yaptık, kendimde yaptım. Doğrusunu öğrenene kadar o şe-kilde devam etti ama doğrusunu öğrendi-ğimde gidip özür diledim, ne yapılmasıgerektiğini söyledim. Bizim üreticimiz bildiğihalde yanlış yapmaya devam ediyor çünkü oşekilde biraz daha fazla para kazanacak. Du-rumumuz bundan ibaret.

Peki denetimler konusunda ne düşünüyorsu-nuz?Denetim yok, özü bu yani sadece bir iki gazdağıtım şirketinin yaptığı denetime denetimdiyemezsiniz. Belli bölgelerde denetimler var.2-3 tane ilde, gaz dağıtım şirketleri bizzat ilgi-lendiği için oralarda uygulamalar doğru yapı-lıyor, materyaller doğru kullanılıyor o kadar.Onun haricinde denetimler karmakarışık birsüreç içerisinde yani çok kötü durumda.

Konuyla ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?İnşallah her şey bir gün rayına oturur, biz dedoğru ürünü doğru şekilde üretmeye başlarız.

Tubest Baca Sistemleri Murat Çoşkun: “Bu işle ilgile-nen insanların hem kararlılıkla hem de belli bir bilinçdüzeyiyle işi sahiplenmesi gerekiyor.”

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

86 Termo Klima Mayıs 2011

Bu çalışma Sistem bacalarda “CE” mar-kalamasının ve ilgili TS EN (AB ile uyumlaş-tırılmış Ulusal standartlar) standartlarınınİnsan ve çevre güvenliği yönüyle öneminiele almaktadır. Bu çalışma bir baca dizay-nını belirleyen metodu, uygulama kriter-leri ile eski baca şaftlarının yenilenmesisırasındaki astar uygulamalarının temel il-kelerini açıklamaktadır. Ayrıca uygulamasonrası devreye alma bilgilerini de içerir. Ancak bu döküman ve bahsi geçen EN15287–1/2 standartı serbest ve kendinitaşıyan bacalar (EN 13084–1) ile “H” sı-nıfı (yüksek basınç) bacaları kapsamaz.

İlgili standartın 15287–1 bölümü yakmacihazının yanma havasını ortamdan aldığıuygulamaları kapsarken, 15287–2 yanmahavasının dış ortamdan (hermetik sistem)alındığı uygulamaları kapsamaktadır.

EN standartları amacı doğrultusunda“uygulama” terminolojisi “yapılan-dırma” manasını da kapsamaktadır.

1. GİRİŞ CEN/TC 166 komitesi bacaların standart-laştırılması programına yaklaşık 15 seneönce başlamıştır. Çalışmalar yapı malze-meleri (ürünler), testler ve elbette tasa-rımları, uygulaması ve devreye alınmalarıkonularını kapsamaktadır.

Çalışma programının özü itibarıyla ilk ön-celikler malzeme (ürün) ve testlere veril-miştir. Dolayısıyla geçen süre içindehemen hemen tüm ilgili ürün ve teststandartları tamamlanmış, yayınlanmıştır.Testleri yapılarak güvenliği ilgili test metotve sonuçlarına göre sertifikalandırılmış buürünlerin, özellikle tasarımları, uygulama-ları ve en önemlisi devreye alınmaları hu-suslarındaki “uygulama standartları”ülkeden ülkeye farklılık göstermemesi vekurallar konusunda karışıklık yaratma-ması açısından yardımcı ve yararlı olmak-tadır.

Bu standartların farklı ürünler açısındanuygulanabilir olması açısından malzemetürü bakımından bağımsız “Genel BacaKuralları”nı içeren EN 1443 temel alın-mıştır. Hiç kuşkusuz geniş uygulama ala-nıyla “Metal Bacalar” için EN 1856–1/2,“toprak ve seramik” için EN 13063–1/2ve “plastik” bacalar için EN 14471 refe-rans alınan standartlar arasındadır.

2. BACA UYGULAMASINDA TEMEL KRİTERLER 2.1 Bilgi ve Enformasyon Güvenli bir baca uygulamasını başarı ilesonuçlandırabilmek için aşağıdaki aşama-ları takip etmek ve uymak önemlidir.

2.1.1 Bilgi ve Enformasyon Kaynak Koşulları Bilgi ve enformasyon kuralına uygun ola-rak temin edilmeli ve belgelenmelidir.

Örnek: • Isıtıcı cihaz üretici katalogları ve litera-türleri,• Baca üreticisi literatürleri ve uygulamatalimatları, • Proje çizimleri, planları ve/veya saha ra-porları,• Yerel imar yönetmelikleri

Baca boyutlandırması için en tipik kaynakEN 13384 standartına uygun olabilir

2.1.2 Isıtıcı Cihaz Bilgileri Bu bilgiler ısıtıcı cihaz üreticisinin resmidokümanlarından temin edilmeli veancak mümkün değilse o zaman EN13384-1:2002, Annex B varsayılan veriler

kullanılabilir. Her hâlükârda bilgi kaynağıbelgelendirilmeli ve baca dizaynına dahiledilmelidir.

2.1.3 Baca Ürün Tanımlaması Aşağıdaki baca ürün bilgileri sağlanmalı-dır: • Sistem baca tanımlaması ve bilgileriveya sipariş baca bileşen tanımlamalarıveya yenileme maksatlı kullanılan astarürün tanım ve bilgileri • Tasarım yükü veya izin verilen maksi-mum baca yüksekliği için taşıma modül,fiting veya destekleri • Ürünlerin kütleleri • Baca üreticisinin montaj/uygulama tali-matnamesi veya klavuzu • İlave olarak baca çap hesapları ve ra-poru (bkz: EN 13384)

2.1.4 Bina Yapısı ve Baca Yolu Bilgileri Baca yolu (güzergahı) kararı için ilgili tümbina ve taşıyıcı yapı bilgileri detaylı olaraktemin edilmelidir. Eğer baca sistemi bi-naya taşıttırılacaksa, bina yapı türü vekullanılan malzemeler itibarıyla yapısaldayanıklılığa uygun olmalıdır. Her türlüparça ve fitting malzemesi buna dâhiledilmelidir. Bu unsurlar baca montajın-dan önce kontrol edilmelidir.

2.1.5 Bölge Şartları Uygulama sahasına ait tüm çevresel vetopografik veriler toplanmalıdır.

2.1.6 Yanma Havası Temini Yanma havasının iç ortamdan temin edil-diği durumlarda cihaz özelliklerine görebelirlenecek yanma havası giriş aparatınınboyut ve konumu gibi özellikleri teminedilmelidir. Yanma havasının dış ortam-dan baca vasıtasıyla temin edildiği du-rumlarda mutlaka cihaz üreticidökümanları veya EN 13384 standartı re-ferans olarak alınmalıdır.

2.2 Tanımlama 2.2.1 Genel Baca uygulama planlaması detaylandırıl-malı ve belgelenmelidir. Cihaz ve/veyaBaca ürünlerinin üretici enformasyon vebelgeleri bu konuda yeterli olabilir. Bu du-rumda baca dizaynı üreticinin standartürünleri haricinde özel bir parça kullan-

Avrupa Birliğinde

Genel Baca Uygulamaları

Jean Jaques ADAM

ECA(Avrupa Baca Birliği) Başkanı

CEN/TC 166 Komitesi Fransa Delegesi

Poujoulat Grup Şirketleri

Satış Direktörü

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

87Termo KlimaMayıs 2011

madan sistemin tamamlanması gerekir.Gerektiği yerlerde, ürünlerin modifiyeedilmesi, belirli rezervasyon açıklıklarınınveya ayarlamalarının yapılma gerekliliğikarşısında mutlaka üretci talimatlarınauyulmalıdır.

NOT: Tamamlanmış bir baca sistemininmutlaka EN 1443 standartına uygun ola-rak tanımlanmış olması gerekir (bkz.Annex C). Tüm baca parçaları kullanımmaksadına uygun olarak seçilmiş olmalıdır.Annex E metal bir baca sisteminin, AnnexA ise EN 1443 standartına göre genel birbaca uygulama tanımlama örneğini gös-termektedir. Her baca mutlaka bir bacaplakası taşımalıdır (Bkz: Annex G)

Bütün baca ve baca bağlantıları hem kul-lanılan ısıtma cihazının özelliklerine hemde bina yapısına göre uygun performanstanımlamasına sahip olmalıdır.

Baca bağlantısı bacanın kendisindenfarklı bir tanımlamaya sahip olabilir. Me-sela ısıtıcı cihaz çıkış şartlarına göre pozi-tif basınç uygunluğu gerekebilir.

Baca ve/veya bağlantı mutlaka ihtiyaç du-yulan şartlara uygunluk bakımından enazından eşit veya daha üst bir perfor-mans sınıfı tanımlamasına sahip olmalıdır.Bu uygunluk sekansı aşağıdaki gibidir:

T600 > T450 > T400 > T300 > T250 >T200 > T160 > T140 > T120 > T100 >T080;

H > P > N;

Wx > Dx;

D3 > D2 > D1;

W3 > W2 > W1;

G > O;

Anlam itibarıyla; T çalışma sıcaklığı sınıfı;

P pozitif basınç sınıfı (200 Pa);

N negatif basınç sınıfı;

O kurum yangını dayanımı olmayan;

G kurum yangını dayanımı olan;

xx yanıcı malzemelere olan emniyet mese-

fasi;

ve korozyon dayanımı açısından anlamlar:

W yoğuşma şartlarında çalışma dayanımı

olan;

D yoğuşmanın olmadığı (kuru) çalışma da-

yanımı olan;

1 gaz ve kerosene ki, sulfur içeriği ≤ 50

mg/m3; olan

2 akışkan sıvı yakıtlar / odun (açık kazan-

lar);

3 yoğunluğu yüksek sıvı yakıt / odun (ka-

palı kazanlar) / kömür.

Tüm tamamlanmış sistem baca uygula-maları aşağıdaki malzeme standartlarınauygun olarak tanımlanmış olmalıdır: • Toprak ve Seramik Bacalar : EN 13063-1 ve 13063-2

• Metal Bacalar : EN 1856-1

• Plastik Bacalar : EN 14471

2.2.2 Baca Yolu (Güzergahı) Baca güzergahı ısıtıcı cihazın konumu,duman kanalı çıkış pozisyonu, yanma ha-vası pozisyonu ve baca terminali (bitişnoktası) durumuna göre karar verilir.

Baca yolu cihaz ile çıkış noktası arasındaen kısa ve en direkt yoldan ayrıca müm-kün olan her noktada düz ve dikey yöndeve terminal noktasında binanın en yük-sek noktasına (mahya) göre çekiş şartla-rını olumsuz etkilemeyecek konumdayapılandırılmalıdır.

Baca yolu seçimi üreticinin standart ürün-leri ile tamamlanabilecek şeklide yapılma-lıdır. Tüm aks kaymaları veya taşıyıcıdestek kullanımları üreticinin uygulamatalimat ve şartlarına uygun yapılmalıdır.

Dikkat edilmesi gereken hususlardan birtanesi, bütün yıl boyunca işletmede olanbacanın olası yaydığı ısının yaşam konfo-runa etkileridir.

2.2.3 Baca Plakası Baca tasarımcısı baca plakası içeriğini yü-rürlükteki ulusal kurallar ve mevzuatauygun hazırlamalıdır. Baca plakası kalıcı ve silinemez olmalıdır

(Örnek: baskı yapılmış metal plaka veyayıpranmaya dayanıklı malzeme) Plakadamutlaka plakanın çıkartılmaması ve tahrifedilmemesi gerektiğini belirten uyarı bu-lunmalıdır.

Plaka üzerinde şu bilgiler bulunmalıdır:

• Baca konumu • Üretici ürün segmenti bilgileri ile CEmarkalaması tanımları • Malzeme standartına göre ürün perfor-mans tanımlaması • Nominal çalışma sıcaklığında termal da-yanım bilgisi • Uygulayıcı (montaj elemanı) bilgileri(isim/adres/tel) • Uygulama tarihi Ayrıca zor görünen noktadaki önemliparçalar veya ilave bilgilere yer verilebilir.Elden verilen dökümanlar da yardımcıolabilir.

SONUÇ Bir sistem bacanın uygulaması ve montajısırasında mutlaka üretici firmanın uygu-lama talimatlarına ve kılavuzlarına riayetedilmelidir. Uygulamanın tamamı ulusalkural ve mevzuatlara uygun olmalıdır.

NOT: Uygulamanın “yetkili” bir kişi tara-fından yapılması tavsiye edilir. (meslek içieğitim programlarının önemi)

Baca bileşenleri kesinlikle üretici firmanındetaylı olarak belirlemediği şartlar hari-cinde modifiye edilmemelidir ve standartfabrikasyon haliyle kullanılmalıdır.

Baca sistemine anten veya rüzgar tribünügibi sistemin yapısal taşıyıcılığı ile çalışmafonksiyonunu ve temizleme imkanlarınıolumsuz etkileyecek hiç bir başka parçave/veya malzeme takılmamalıdır.

KAYNAKLAR • TS EN 1856–1:2009, “Chimneys − Re-quirements for metal chimneys – Part 1:System chimney products”, 2009. • TS EN 1859:2009, “Chimneys − metalchimneys – Test methods”, 2009. • TS EN 15287 • TS EN 1443 • CERIC Laboratory Documents • AGECIC Training Centre Documents

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

88 Termo Klima Mayıs 2011

Karbon monoksit gazı içinde karbonatomu bulunan yanıcı maddelerin (katı,sıvı, gaz) oksijen ile birleşerek yanması so-nucu meydana çıkan bir atık gazdır. Eğeryanma işlemi standart şartlar altındaolursa yanma “tam yanma” olarak adlan-dırılır ve yanma sonucu karbon monoksitdeğil karbondioksit meydana gelir. Fakatyanma tam yanma olmaz ise yanma so-nucu karbon monoksit gazı açığa çıkar.Tam yanma olmamasının temel sebeple-rinden biri “oksijen yetersizliği”dir. Karbon monoksit yapısı itibariyle renksiz,kokusuz ve zehirli bir gazdır. Karbon mo-noksit gazının kana karışma hızı oksijenegöre 300 kat daha hızlıdır. Karbon mo-noksit gazı solunmasıyla birlikte kana ka-rışarak tüm vücudu etkisi altına alır veçok kısa sürelerde hayati fonksiyonlarınsona ermesine sebep olur. Genellikle kar-bon monoksit zehirlenmeleri gece uykuanında yakaladığı için sinsi katil olarak daadlandırılmaktadır.

KARBONMONOKSİT KAYNAKLARI NELERDİR? Karbon monoksit zehirlenmelerindenkaynaklı ölümleri tamamına yakını konut-larda meydana gelmektedir. Konutlardaise zehirlenmenin ana kaynağı yakma sis-temi (soba, kombi, şofben vb.), atık gazsistemi (baca) ve havalandırma sistemidir. Konutlarda ısınmak ve sıcak su eldeetmek için soba, kombi, şofben vb cihaz-lar kullanılmaktadır. Mevcut yakıtlar(odun, kömür, lpg, doğalgaz, mazot vb.)bu cihazların içinde yanarlar ve yanmasonucu atık gazlar meydana çıkar. Yanmaiçin gerekli oksijen yok ise yanma sonucukesinlikle karbon monoksit oluşur. Bu ne-denle karbon monoksit oluşumunun enönemli sebeplerinden biri yeterli havalan-dırma olmayışıdır. Evlerin camlarında bu-lunan ve soğuk geliyor diye kapatılanhavalandırmalar aslında hayat kurtar-

maktır. Bu nedenle havalandırmalar aslakapatılmamalıdır. Yeterli havalandırma sağlanmasıyla yakı-tımız sağlıklı olarak yanar. Yanma sonucuoluşan atık gazların sağlıklı olarak dışarıatılması için de bir baca gereklidir. Eğerbu baca doğru ve standartlara uygun birbaca olursa atık gazlar sağlıklı olarak dı-şarı atılacaktır. Aksi halde baca işlevini ye-rine getirmeyerek zehirli baca gazlarınınortama dolmasına ve karbon monoksitzehirlenmesine sebep olabilecektir. Bunedene doğru baca hayat kurtarır. Havalandırmalarınız tamam, bacalarımızda uygun ve cihazlarımız da çalışıyor fakatdışarıda lodoslu hava var. Lodosun da et-kisiyle doğru bir şekilde çalışan bacadageri tepme olabilir. Bu durumda bacalı ci-hazların baca sensörü devreye girerek ci-hazı otomatik olarak devreden çıkarır.Isınma ve sıcak su için kullanılan cihazlar(soba, kombi, şofben vb.) mutlaka stan-dartlara uygun olmalıdır. Özellikle doğal-gaz ve lpg ile çalışan bacalı cihazlarınbakımları periyodik olarak yapılmalı, bacasensörleri kesinlikle iptal edilmemelidir.Baca sensörü hayat kurtarır.

KARBONMONOKSİTTEN KORUNMAYÖNTEMLERİ NELERDİR? Karbon monoksit gazından, alabileceği-miz bazı basit tedbirler ile korunmamızmümkündür.

Bu tedbirleri şöyle sıralayabiliriz; 1. Standartlara Uygun Olmayan Baca-lar Standartlara Uygun Hale Getirilme-lidirStandartlara uygun dizayn edilen bacalarhem sızdırmazlık sağladığı için hem yük-seklik, sıcaklık ve yan bina koşulları dikkatealındığı için hem de çekiş hesapları kontroledildiği için lodoslu havalarda riski en azaindirir. Bu nedenle tüm bacalı cihaz uygu-lamalarında standartlara uygun baca kul-lanılmasına dikkat edilmelidir.

2. Havalandırmalar Kapatılmamalı Karbon monoksit gazının temel oluşumnedenlerinden biride yanma için gereklioksijen yetersizliğidir. Bu nedenle hava-landırmalar kesinlikle kapatılmamalıdır.

3. Bacalar Mutlaka TemizlenmelidirYanma sonucu oluşan atık gazların uzak-laştırılması için doğru baca şarttır. Doğrubacaların da çalışabilmesi için açık olmasıgerekmektedir. Bu nedenle bacalar her yılmutlaka düzenli olarak temizlenmelidir.Baca temizliği işlemi bu konuda eğitimliehil insanlara yaptırılmalıdır.

4. Bacalı Soba, Kombi ve Şofben Bulu-nan Odalarda Uyunmamalıdır Meydana gelen karbon monoksit zehir-

lenmelerine bakıldığında zehirlenmelerinsıklıkla gece uyku esnasında meydanageldiği görülmektedir. Bu nedenle bacalısoba, kombi ve şofbenlerin bulunduğuodalarda yatılmamalıdır. Yatılması zorun-luluk arz ediyorsa soba, kombi ya da şof-ben mutlaka kapatılmalıdır.

5. Bacalı Şofbenler Banyoda Kullanıl-mamalıdırKarbon monoksit zehirlenmesi vakaları-nın önemli bir bölümü de banyodaki şof-benlerden meydana gelmektedir.Banyolarda havalandırmaların yeterli veyahiç olmaması sebebiyle oluşan zehirli kar-bon monoksit gazına direkt maruz kalına-rak zehirlenmeler meydana gelmektedir.Bu nedenle banyolarda bacalı şofben bu-lundurulmamalıdır.

6. Mutfaklarda Kombi ve Şofbenler ileAspiratör Aynı Bacaya Bağlanmamalıdır Bacalar doğal çekişli olarak çalışırlar. Eğerbu bacalara aspiratör gibi fanlı bir cihazbağlanırsa doğal baca çekişi ortadan kalk-mış olur. Böyle bir durumda aynı bacayabağlı diğer dairelerde baca gazı bacaya git-mek yerine ortama dolar. Böylelikle karbonmonoksit zehirlenmesi yaşanabilir. Bu ne-denle mutfaklarda kombi ve şofbenler ileaspiratör aynı bacaya bağlanması hem odaireyi hem de diğer komşu daireleri tehli-keye atar. Mutfaklarda kombi ve şofbenlerile aspiratör aynı bacaya bağlanmamalıdır.

7. Karbon Monoksit Dedektörü Kullanılmalıdır Günümüzde teknoloji hayatımızın heralanına girmiş durumdadır. Bu konuda dazehirli karbon monoksit gazına duyarlıdedektörler bulunmaktadır. Karbon mo-noksit dedektörü içindeki elektrokimyasalsensör vasıtasıyla zehirli karbon monoksitgazını algılayarak sesli ikaz vermektedir.Karbon monoksit dedektörleri TS EN50291 standardına uygun olması gerek-mektedir. Her bacalı soba, kombi ve şof-benlerin yanında mutlaka bir karbonmonoksit dedektörü kullanılmalıdır.

BURSA İLİNDE HALKIN BİLİNÇLENDİ-RİLMESİ İÇİN YAPILMIŞ ÇALIŞMALARBursa ilinde Bursa Valiliği, Bursa Buyuk ŞehirBelediyesi, Bursa İl Sağlık Mudurluğu, BursaMakine Muhendisleri Odası ve Bursagaz iş-birliğinde aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır.1. 30.000 adet kitapçık bastırılarak hastaneve sağlık ocakları, okul, halka açık yerler, do-ğalgaz abonelik ve fatura ödeme merkezlerigibi yerlerde halka dağıtıldı.2. 600.000 adet el broşuru bastırılarak sufaturaları ile birlikte evlere dağıtıldı.3. Bursa il sağlık mudurluğu eğitimcileritarafından ilköğretim okullarında konuylailgili seminerler verildi.

Bacalardan kaynaklanan

karbonmonoksitzehirlenmeleri

ve önleme çalışmaları

Ümit Erturhan

Makina Yüksek Mühendisi

BACADER Genel Koordinatörü

a y ı n d o s y a s ı / m a k a l e

89Termo KlimaMayıs 2011

4. 50x70 afişler hastane, sağlık ocağı,okul, kamuya açık alanlar, doğalgaz abo-nelik merkezlerinde asıldı.5. Şehrin muhtelif yerlerinde bu görselle-rin ilanı yapıldı.

• Belediye otobus durakları• Belediye otobus içi panolar• Bilboardlar • Üst geçitler• Benzeri ilan panoları

6. Bursa ili aile hekimleri vasıtasıyla ev-lerde karbon monoksit zehirlenmeleriniönlemeye yönelik durum tespiti anketiil ve ilçelerde toplam 21.000 hanede ya-pıldı.

SONUÇYapılan anketler incelendiğinde Bursa’dakatı yakıt kullanımının doğalgaz kullanımıile aynı seviye de olduğu ve evlerde ısınma-nın %86 gibi buyuk bir oranda bacalı cihaz-larla sağlandığı görulmektedir.Bacalı cihaz bulunan odaların sadece %50sinde havalandırma bulunduğu, mevcut ha-

valandırmaların da %30 a yakın oranda çe-şitli sebeplerle kapatıldığı görulmuştur.Bacalı cihaz kullanan evlerin sadece %8inde karbon monoksit dedektöru kullanıl-maktadır. Bacalı cihazların %22 sininaluminyum fleks ile %22 sinin çelik fleks ilekalanlarında diğer yöntemler ile bacalarabağlandığı görulmuştur.

Tum bu tespitler çerçevesinde eksik görulen

hususlarda halkın bilinçlendirilmesi için yeni

faaliyetler yapılması gerekmektedir.

KAYNAKLAR

BURSA’DA SAĞLIK, Bursa İl Sağlık Mudurluğu Ya-

yını, Nisan-Mayıs-Haziran 2010

Çizelge 1. Isınmak İçin Kullanılan Yakıt Türleri Çizelge 2. Isınmak İçin Kullanılan Bacalı Cihaz Oranları

Çizelge 3. Bacalı Cihaz Kullanılan Hanelerde Havalandırma Bulunma Oranı Çizelge 4. Havalandırma Menfezlerinin Kapatılma Oranı

Çizelge 5. Karbon Monoksit Dedektöru Kullanım Oranı Çizelge 6. Baca Bağlantı Malzemesi Kullanım Turleri

BURSA İLİNDE AİLE HEKİMLERİ ARACILIĞI İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARI

ISKAV TAB Komisyonu mekanik tesisatkonusunda ülkjemizdeki eksikliklerdenyola çıkarak Test Ayar Balanslama konu-sunu tekrardan gündeme getirmeye baş-ladı. ISKAV TAB Komisyon Başkanı İsmetGencer ve Komisyon çalışanları DurdaliTitiz ve Serdar Burak Oral’la komisyonunfaaliyetlerini konuştuk.

Komisyonun kurulma amacı neydi? İsmet Gencer: Aslında ISKAV’ın kurulu-şunda, Bedi Korun Bey’in başkanlığı za-manında, test-ayar-dengeleme ile ilgilihusus ISKAV’ın gündemine gelmişti.Hatta bir İngiliz firmasıyla birlikte yapmasıda söz konusuydu. İngiltere’deki o fir-mayla temaslar kurmuş ve Türkiye’de deböyle bir faaliyeti yürütmeyi düşünmüş-tük. Ancak o dönemde bu konu içinhenüz erkendi. Çünkü Türkiye bu konuyahazır değildi. Sonraki dönemlerde başkadenemeler de yapıldı. Bir süre bir profes-yonelle çalışıldı ve yine istenilen sonuçlarelde edilmedi. Netice olarak gelişen süreçiçerisinde özellikle tesisat sektöründekigelişmeler sonucunda, sektörde eksikolan bu husus fark edilmiş fakat geliştiri-lememişti. Bu komisyon da ISKAV bünye-

sinde çeşitli isimler altında sürdürülmüşfakat istenilen sonuca ulaşmamıştı. SayınMetin Duruk başkan olmadan önce de,“Test-ayar-dengeleme konusu Türki-ye’nin önemli bir eksiği, biz bunu aşmalı-yız.” diyerek bu konuyu gündeme

taşıyordu. Metin Duruk ISKAV başkanı ol-duktan sonra bu komisyonun daha işlerhale gelmesi için etkin bir rol aldı. Benimde Fonksiyon Test Kontrol Komitesinin ba-şına gelmemi istedi, ben de kabul ettim.Tesisat sektöründen, özellikle sektörütemsil eden yetkin arkadaşları da bu ko-misyonun içerisine dâhil etti. Komisyonkurulur kurulmaz neler yapacağımızı be-lirledik, bir yol haritası çizdik. Bu yol hari-tası boyunca da hangi işe başlıyorsak neyapıyoruz, o işi neden yapıyoruz sorularıylabaşlıyoruz. Önce bir misyon belirledik.Sonra bu misyon doğrultusunda da yapa-caklarımızı teker teker belirledik. Bu planiçerisinde de öncelikle iki işin yapılması içinatanmış ve adanmış insan olmadan bu işgerçekleşemez diye düşündük. DurdaliBey ile Burak Bey’i de aramıza kattık.

Özür dileyerek bölüyorum, soruyu sorma-daki amacım sektördeki eksikliği vurgula-maktı yani mevcut projelerde sıkıntı neydiki bu kurum ortaya çıktı?İsmet Gencer: Türkiye’de öteden beri bueksiklik vardı ve mevcut projelerde bu işbazen yapılıyordu, bazen yapılmıyordu. İşialan müteahhide, “Sen bunun test ayar

ISKAV TAB Komisyonu Başkanı İsmet Gencer: “Gelişen süreç içerisinde sektördeeksik olan bu husus fark edilmiş fakat geliştirilememişti. Test-ayar-dengelemekonusu Türkiye’nin önemli bir eksiği, biz bunu aşmalıyız.”

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

90 Termo Klima Mayıs 2011

Türkiye’nin önemli bir eksiği olan test,ayar, dengeleme konusunu aşmalıyız

ISKAV TAB

Komisyonu

Başkanı

İsmet Gencer

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

91Termo KlimaMayıs 2011

dengelemesini de yap.” diyorlardı. As-lında test ayar dengeleme bir denetimmekanizması. Normal şartlarda bağımsızolarak bir başkasının yapması gerekir. Ya-tırımcı bunu müteahhide yaptırınca onaek bir ücret ödemiyor fakat kendisini de-netleyen adam da her insanda olduğugibi kendi kusurunu görmüyor. Var olankusurlar gizlenebiliyor. Dolayısıyla belirlibir gelir elde etmek istiyor, gelirini azalta-cak herhangi bir şey ortaya çıktığındabunu göz ardı ediyor. Tabi ki bunu dürüstbir şekilde yapanlar vardır, onları ayrı tutu-yorum ama büyük bir çoğunluğu ya gör-müyor ya da görmezden geliyor. Çünkümüteahhit bu işin uzmanı da değil, belirlibir kontrolle birlikte işi yapmaya kalkıyorve sonuç olarak da çok büyük paralar har-canarak iyi çalışmayan sistemler de ortayaçıkabiliyor. Çalışan sistemler olsa dahi busistemler daha fazla enerji harcayan, ve-rimsiz sistemler oluyor. Test ayar denge-leme bütün bu sorunları ortadankaldırıyor, iyi çalışacak ve enerji verimli birsistemin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Durdali Titiz: Bir de şöyle bir nokta var;müteahhitler bu işi yapıyor ama neyegöre yapıyorlar? Standartlar oluşmamış,her müteahhit kendisine göre bir stan-dart belirlemiş ya da kendisine göre haklıolduğu bir şekilde bu işi yapmaya çalışı-yor. Bu iş yapılırken tarafsız ve bağımsızolunmasının yanında, uluslararası kabulgörmüş belli standartlara göre yapılmasıgerekiyor. Biz de çeşitli standartları araş-tırdık, şu anda da Amerikalı bir firmaylabelli bir aşamaya geldik. Çünkü en büyükeksiklik standarttı. Bizim asıl amacımız butestlerin tarafsız ve bağımsız kişiler ve ku-rumlar tarafından yapılması ve uluslar-arası kabul görmüş, standartlara bağlıkalarak sertifikalanmış denetçi ve firmalartarafından yapılmasını sağlamak.

Benim bildiğim tasarımı yapanla projeyi yü-rüten arasında projeden kaynaklı çatışma-lar da yaşanabiliyor. Test ayar dengelemeile bu sorunların da önüne geçilebilir diye-bilir miyiz?Durdali Titiz: Kesinlikle. Zaten test ayarve dengeleme, bir sorun varsa onun ner-den kaynaklandığını bulmaya yarar. Mü-teahhit mi hata yapmış, proje tasarımdaçizilirken mi hata yapılmış yoksa uygula-mada mı hata yapılmış… Bunların hepsi-nin testini öngören ve hatayı bulan bircisim ama hatayı bulduğu zaman da bizbu hatayı düzeltmek için fiilen bir şey ya-pamıyoruz. TAD denetçisi bu noktada ta-sarımcıya ya da müteahhide hatanın nasıldüzeltileceğine dair tavsiyeler verebilir. Buşekilde katkıda bulunur.

İsmet Gencer: Sistemlerde olay tasarımlabaşlıyor. Ondan sonra uygulama, uygula-mayla birlikte ürün sağlama ve işletmeyealma gibi bir sıralama ile gerçekleşiyor.Müteahhit, tasarımcının yaptığı sistemiuygulayan adamdır. Dolayısıyla uygunmalzemeyi sağlayan da müteahhittir.Mevcut bir işte tasarımcının hatası yoksa,tasarımı iyi uygulayamayan müteahhidinhatası vardır ya da sağlanan ürünün iste-nilen özelliklerde temin edilmemesi sözkonusu olabilir. Diyelim ki siz, şu kadarısıtma yapacak, şu kadar soğutma yapa-cak, şu kapasitede olacak, şu kadar havamiktarı olacak… Bu özelliklerde klima is-tiyorum dediniz. Sonra klimayı aldınız.Üzerindeki etiketlerde özellikleri yazıyorfakat bakıyorsunuz test ayar dengelemeneticesinde çıkan sonuca göre bu cihazistenilen kapasiteyi vermiyor. Tasarımcıdoğru tasarlamış, müteahhit de etiketteyazanlara güvenerek doğru bir ürün aldı-ğını sanmaktadır fakat ortaya çıkan ürünistenilen ürün değildir. Bu tespit yapıldık-tan sonra ürün sağlayıcı kimse ona dönü-lüyor, “Senin cihazın istenilen kapasiteyivermiyor.” deniyor. İşte o zaman ya cihazıdeğiştireceksiniz ya da başka bir çare bu-lacaksınız. İkincisi; ürün sağlayıcı doğrucihazı vermiştir fakat bu kez tasarımcıkapasiteyi hesaplarken yanlış veya uygunolmayan bir kapasite seçmiştir. Odalardaistenilen hava miktarları verilmemişse,bunlar da sağlanmıyorsa tasarıma dönü-lür. Tabi Türkiye’de tasarıma pek fazla dö-nemezsiniz, çok zor oluyor. Üçüncüsü de;müteahhit herhangi bir yerde tasarımcı-nın yaptığı tasarımı uygulamamışsa, buyüzden sistemden istenilen sonuçlar eldeedilmemektedir. Bu sefer müteahhitle il-gili bir sorun çıkar ama Durdali Bey’in deaz önce söylediği gibi; biz yalnızca tespityaparız. Dolayısıyla yatırımcı, müteahhitve tasarımcı arasındaki tüm ilişkilere hiç-bir şekilde karışmayız. Biz burada fotoğ-rafı çekiyoruz. Daha sonra fotoğrafla ilgilidurumu raporluyoruz. Bu rapora göre deyatırımcı ya bunu yaptırtıyor ya da tekraryapmak çok pahalıya mal olursa sineyeçekiyor ve yürütüyor.

Mevcut sistem devreye alındı, siz testiniziyaptınız fakat neticede bunlar makine. Bellibir süre sonra performansı düşebilir. Dev-reye alındıktan belli bir süre sonra testi tek-rar yapmak gibi bir durum söz konusu mu?İsmet Gencer: Bu test ayar dengele-meyle ilgili bir husus değildir. Bizim tesiskurulduğu anda istenilen verim elde edil-miştir, istenilen iç hava kalitesi, konfor,her şey sağlanmıştır fakat iyi bir işletme

olmaz ise 4-5 sene sonra sistem istenilenkapasiteyi vermez vs. O zaman yapılacakşeye test ayar dengeleme değil de recom-missioning olur. Menfezlerden gelenhava miktarları ölçülüyor, şuraya giden susıcaklıkları veya su miktarları ölçülüyor vebunların sonuçları da daha önce test ayardengeleme sırasındaki değerlerle karşılaş-tırılıyor. Diyelim ki soğutma grubunun ilkçalıştığı anda enerji verimliliği 5 iken şuanda 4’e düşmüş yani %20 civarında birkaybı var. Yoğuşturucu kireçlenmiştir,bunu temizlemek mümkün müdür onabakılır. Uzman birisi ya da üretici firma-dan bu işin uzmanı çağırılır. Uzman ürünüilk alındığı güne ulaştırmak için, o günküverimi verebilmesi için neler yapılması ge-rektiğini söyler, bunlar gerçekleştirilirseverim artırılır.

Durdali Titiz: Aslında bu noktada çokbasit bir benzetme yapılabilir. Mesela biraraba alıyoruz, ibresinde 200 yazıyor amabiz bu arabanın gerçekte 200 yapıp yap-madığını bilmiyoruz. Bu araba gerçekten200 yapıyor mu? Yapmıyorsa neden yap-mıyor? Biz ilk önce bunu tespit ediyoruz.Daha sonra arabayı sağlam bir şekilde alı-yoruz, 200 de yapıyor, kullanıyoruz. Bellibir süre sonra araba 200 yapmamayabaşlıyor ve periyodik bakıma sokuyoruzki arabanın ustası ne sorun olduğunu tes-pit edip arabayı ilk günkü değerlerineyakın bir değere getirsin. Bizim yaptığımızda aslında buna benzer bir iş. En baştasorunları buluyoruz, tavsiyelerle sisteminoptimumda çalışmasını sağlıyoruz. Daha

Durdali Titiz

sonra İsmet Bey’in bahsettiği gibi recom-missioning’de de mevcut binalardakizaman içerisinde oluşmuş sorunları bulu-yoruz ve o sistemi yine optimum seviyeyegetirmeye çalışıyoruz.

İsmet Gencer: Bu noktada bir sapta-mada bulunayım ki bir hata yapmayalım.Recommissioning içinde biz sadece sap-tama işini yapıyoruz. Düzeltme işini ilgiliuzman ekipler yapıyor.

Talep projenin sahibinden mi geliyor yanibenim ısıtma sistemim eskisi kadar verimlideğil, gelin bakın mı deniyor?İsmet Gencer: Bize gelmezler. Aslında bukonuyla ilgili olarak bir işletmecinin ilkyapması gereken şey sistemi teslim aldık-tan, verimleri vs. belli olduktan sonrauzman ekiplerle bakım anlaşmalarını yap-mak olmalı. Ya bakım anlaşmalarını yaparya da işletme içerisinde uygun elemanlarıistihdam ederek kendisi bu işletmedekibakımı yapar. Tabi bu pahalı olduğu içingenellikle tercih edilen uzman ekiplerebütün ürünlerin bakımlarını yaptırmaktır.Her defasında daha önce ölçülen birçokdeğer var. Uzman ekip de gerçektendoğru dürüst bir bakım yaptığında, ölç-tüğü değerleri tutturup tutturamadığınabaktığında genelde sistemdeki bozukluk-lar ortaya çıkmaz. Ancak Türkiye’de bazışirketler bakım yapmaz, yaptırmayınca iş-letme de kötü yapılırsa ister istemez azönce söylediğim sonuçlar doğuyor. Ozaman da işletmeci veya yatırımcı bakıyorki; inanılmaz derecede elektrik, gaz, suparası ödemeye başlamış. 10 sene önceşu kadar elektrik, gaz, su parası ödüyor-dum şimdi bundan çok daha fazla ödü-yorum der. Demek ki bir sorun var. Azönce bahsettiğim konu bu yüzdendi, kim-den ne hizmet alabileceğim. Bizden hiz-met alabilir yani biz test ayar dengelemeolarak onun tespitini yapabiliriz ve bu tes-pite bağlı olarak da belirli uzman ekip-lerle sisteme recommissioning yaptıraraksistemi verimli hale getirir ki şu andamevcut sistemlerde bu kısmen yapılıyor.

Serdar Burak Oral: Test ayar denetle-mede yaptığımız en önemli işlerden birtanesi raporlamak. Daha sonra cihazdanveya balanslamadan kaynaklanan bir sı-kıntı olursa, işletmedeyken balanslar veyaoda şartları değişebilir, bu raporlara baka-rak geri dönüp balans sorunları çözülebilir.Cihaz sorunlarından bahsetmiyorum, sa-dece balans sorunlarından bahsediyorum.Bu yüzden raporlamanın öneminin altınıçizmek istiyorum.

Bildiğim kadarıyla bu işin hukuki boyutu yok.Birilerinin sistemlerini test ettirmeleri için siziçağırması lazım ama çağırmazsa ne olur? İsmet Gencer: Fonksiyon Test KontrolKomitesi ISKAV içerisinde bir iş birimioluşturdu. Bu iş birimi içerisinde de bizimiki arkadaşımız görevli. Bu görevli arka-daşlarımız bu işin geliştirilmesi yani birnevi bu hizmetin satışıyla uğraşıyorlar. Buhizmetin satışıyla uğraşırken de yöntem-leri belli; bu hizmetin yatırımcılar tarafın-dan talep edilmesini, sektör tarafındantalep edilmesini sağlamaya çalışıyorlar. Butalebi sağlamanın birinci yolu da şartna-melere girmektir. Dolayısıyla bizim saygıntasarımcılarımıza şartnamelerde bununyer almasını ve yer alırken de bağımsız,tarafsız bir kuruluş tarafından yapılmasınıöneriyoruz. Tasarımcı arkadaşlarımız daartık yavaş yavaş nasıl keşif özeti hazırlar-ken ürünleri yazıyorlarsa şartname içeri-sine de test ayar dengelemeyi ayrı birbaşlık altında ve bu söylediğim biçimdeortaya çıkartıyorlar. Dolayısıyla da yatı-rımcı ihaleye çıktığı zaman bu şekilde çı-kıyor ve test ayar dengeleme aşamasındada bağımsız bir kuruluş olarak biz de di-yoruz ki bizim bu iş birimimiz size bu hiz-meti vermeye hazırdır ve belli bir bedelkarşılığında da bu hizmeti veriyoruz.

Yani ticari manada bir teşekkül kurulmuşoluyor. İsmet Gencer: Aynen öyle, bu ISKAV’ıniktisadi işletmesi içerisindeki bir iş birimi-miz.

Biz dergi olarak sadece sektöre hitap etmi-yoruz. Bizim okuyucu kitlemiz içerisindealış-veriş merkezleri, yüksek katlı binalarınteknik bölümlerinden sorumlular ve hasta-neler de var. Diyelim ki onların da şüphelerivar. Onların kendi binalarındaki durumutest etmeleri için izlemeleri gereken yolnedir? İsmet Gencer: Çok güzel bir soru. İşlet-menin başında olan teknik müdürler ve il-gili teknik elemanlar işletmeyle ilgili birgeliştirme veya enerji verimliliğine yönelikbir faaliyetin içerisinde olacak ise onlar içinbiz biçilmiş kaftanız. Doğrudan doğruyaISKAV’ın bu iş birimine müracaat eder vebenim bu sistemimde çalışan tüm dona-nımı kontrol etmek istiyorum der. Bizimekiplerimiz gidip bütün testleri yaparlar,belirli bir değişiklikle ayarlanabilecek hu-suslar, çözülebilecek problemler varsaonlar yapılır ve oradaki teknik müdür veyateknik elemana bir rapor verilir. Sizin du-rumunuz budur şeklinde. Daha sonra ne-rede sorun varsa oranın üreticisiylegörüşülüp çözümler talep edilir. Çözüm-lerle birlikte eğer tekrardan bu gerektiğigibi yapılmış mı diye bizden bir ölçüm hiz-meti istenirse onu da yapmaya hazırız.

Durdali Titiz: Burada dolaylı ve dolaysızfaydalar var. Dolaylı faydalar nelerdir? Enbaşta enerji verimliliği çünkü bütün ci-hazlar optimum seviyede çalışıyor. Ne ge-reğinden az ne gereğinden fazla. Meselagereğinden fazla çalışıp bir kış günündeiçeriyi aşırı sıcak yapmıyor ya da gereğin-den az çalışıp kış gününde içeri soğuk ol-muyor. Demek ki optimum seviyedeçalışıyor ve enerji verimliliğine çok büyükbir katkısı var. Tasarımcıyı denetliyor, mü-teahhidi denetliyor, kullanan ekipmanıdenetliyor, bunlar hep doğrudan faydalarama dolaylı olarak da aslında birçok di-sipline fayda sağlıyor. Mesela içeridekinem değerlerinin optimum düzeyde ol-masından dolayı orada çalışan insanlarınçalışma verimliliğinin yani iç hava kalite-sinin artmasına olanak sağlıyor. Meselayine çok dolaylı bir yoldan, otoparklar-daki hava, duman çekiş sistemlerindekiçekişin ne kadar güçlü olduğunun denet-lenmesinden sigorta şirketlerinin yangınsigortasındaki primlerini hesaplamadabile kullanılabilecek bir şey, onların refe-rans alabileceği bir şey. Çünkü oradakiekipman doğru bir şekilde tahliye etmi-yorsa oluşacak dumandan doğacak za-rarların yol açacağı can ve mal kayıplarıdaha fazla olacaktır. Tad aslında herzaman dolaylı ya da dolaysız olarak, birşekilde çok geniş bir alana hitap ediyor,sadece bir kesimde kalmıyor.

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

92 Termo Klima Mayıs 2011

Serdar Burak Oral

s e k t ö r e l s ö y l e ş i

93Termo KlimaMayıs 2011

Test ayar dengeleme konusunda siz tek misiniz? İsmet Gencer: Bu işle alakalı faaliyet içe-risinde olan birkaç firma var ama şu aşa-mada biz bile çok gelişmiş bir konumdadeğiliz. Biz de yeni başladık ama birkaçarkadaşımız bu noktadaki boşluğu göre-rek bununla ilgili uzun zamandır çalışıyor.Ancak istenilen bir pazar büyüklüğüneulaşılamadığı için de gelişmiyor. Aslındabizim bir başka görevimiz de bu işin ge-lişmesini ve bu kavramın oturmasını sağ-lamak. Biz bu işi istihdam olanağısağlayacak bir iş olarak da görüyoruz. Buistihdam olanağıyla birlikte de ülkeninkaynaklarının heba edilmesini de önleye-ceğini düşünüyoruz.

Bildiğim kadarıyla TTMD veya ISKAV ener-jiyle ilgili kanunların çıkması konusunda il-gili kurumlarla bir takım çalıştaylara katıldı,öneriler getirdi. Enerji verimiyle ilgili bölüm-lere sokulması yani bir kanuni hüviyet ka-zandırılması mümkün mü?İsmet Gencer: Bu bir talep olabilir amaenerji verimliliği ile ilgili hususlar ile test-ayar dengeleme aslında birbiriyle ilişkili. İliş-kili derken enerji verimliliği ile ilgili bir iş ya-pıyorsunuz. Diyelim ki ben herhangi birbüyük binanın enerji verimliliği durumunugeliştirmek istiyorum. Bununla ilgili olarakilk yapmam gereken şey; tespit yapmak. Butespitten sonra da enerji verimliliği danış-manlık şirketi veya şirket tespitle birlikte çö-zümleri düşünmeye başlıyor. Dolayısı ile otespitten sonra bu enerji verimliliğini geliş-tirilecek hususlar nelerse onları saptıyoryani hangi alanlarda ne yapacağını belirli-yor ve bu saptama ile birlikte ne kadarenerji verimliliği elde ettim ve buna karşılıkne kadar harcama yapmam gerekir, bunuortaya çıkarıyor. Yaptığı projeyi test ayardengelemeden alınan tespitlerle birliktetüm çözümleri ve önerileri de içeren bir ra-pora dönüştürüyor. Bu rapor içerisinde deyatırımcıya diyor ki; siz şunları yaparsanızşu kadar para harcayacaksınız ama bunakarşılık harcadığınız parayı enerji verimliliğisayesinde 3-4-5 yılda geri alacaksınız.

Benim sormaya çalıştığım şey; bunu bir zo-runluluk haline getirmek mümkün mü?İsmet Gencer: Enerji yöneticiliği, yönet-meliklerle zorunluluk haline getirildi amaşöyle bir kural ortaya konuldu. Belirli birboyutun üzerindeki her binada enerji yö-neticisi çalıştırma zorunluluğu var. Verim-lilik artırıcı projelere teşvikler söz konusuama bu teşvikler istenilen düzeyde değil.Bu teşvikler daha çok mevcut binalar için.Test ayar dengeleme ise hem mevcut bi-nalarda hem de yeni yapılan binalarda varama bu enerji etüdü dediğimiz olay dahaçok test ayar dengelemede mevcut. Enerji

verimliliği danışmanlık şirketlerinin kendibünyelerinde test ayar dengelemeyle çalı-şanları olabiliyor çünkü onlar da bu ölçüm-lemeleri yapıyorlar ve zaten elektrik işlerietüt idaresi de onlardan bu etütleri yap-makla beraber bazı zorunluluklar getiriyor.Bunun sertifikalı kimseler tarafından yapıl-masını istiyor. Bir de ölçüm yapılan cihaz-ların kalibre edilmiş olmasını istiyor.

Dolaylı olarak da bunu söylüyor.İsmet Gencer: Zaten enerji verimliliği şir-ketleri de bir çeşit test ayar dengelemeişini de kısmen yapıyorlar.

O zaman NEBB konusundan bahsedelim.Bu konu size biraz da uluslararası kimliksağlıyor mu? Durdali Titiz: Ne demiştik; bu işi yapma-daki en büyük sorun standart. Tabi biz buişe başlarken en büyük sorun şuydu; hangistandardı seçecektik ve neden seçecektik.Avrupa’da aslında bu işi yapan bu işin stan-dartlarını oluşturan benzer kuruluşlar var.Fakat Avrupa’nın şöyle bir engeli var; zatenorda çeşitli binaların yönetmeliklerindendolayı bu gibi gönüllü kuruluşların oluştur-duğu standartlar Türkiye’ye göre birazhafif kalıyor. Bu yüzden en kapsamlı veTürkiye ye en iyi adapte edilebilecek stan-dart olarak National Environmental Balan-cing Bureau(NEBB)’nun çeşitli disiplinlerivar. Biz ilk başta bunlardan test ayar den-geleme alarak başladık çünkü kendilerininstandartlarının çok daha uygun olacağınıdüşündük. Bu konuda kendileri ile iletişimegeçtik. Hatta bir yayınları vakıf tarafındanTürkçe’ye de çevrildi. Bu çevrilen yayın dadaha önce Pera müzesinde yapılan tanıtımtoplantısında katılımcılara dağıtıldı. İsteyenolursa vakfımızca cüzi miktarla temin ede-biliyoruz. Uzun süredir görüşmeler var de-miştik, bu görüşmeler belli bir süre öncenihai sonuca ulaştı. Bizim yaptığımız görüş-melerin dışında TTMD Başkanı CaferÜnlü’nün VIP konuk olarak Las Vegas takiASHRAE toplantısında NEBB yöneticileri ilebizim adımıza yüz yüze bir görüşme yaptı.Bunun sonucunda NEBB müdür yardımcısıya da onlardaki anlamıyla Vice PresidentSteven Johnson bize bu konuda olumluyanıt verdi. Buradaki en heyecan verici ge-lişme ISKAV’ın artık dünyada bir NEBB şu-besi olarak anılacağıdır. Şu anda gereklilisans sözleşmeleri ve diğer yasal düzenle-meleri yapılıyor tabi Amerika’daki çeşitli altdisiplinlerinden kaynaklanan bir gecikmeyaşandı ancak şu an her şey yolunda gidi-yor. Kısa bir süre sonra hukuki prosedüründe tamamlanmasıyla birlikte ISKAV gerçekkimliğine kavuşmuş olacak. Bu bize neyarar sağlayacak? NEBB’in sertifikası tümdünyada geçerli. En basitinden Ortadoğuülkelerinde dahi binalarda test ve denge-

leme işlemi yapacak kişilerde NEBB sertifi-kası isteniyor. Dolayısı ile ISKAV da NEBBsertifikasına sahip olacaktır ama bizim asılisteğimiz NEBB eğitimlerini Türkiye de ve-rebilmek ve sertifika verebilmeye haizolmak. Tabi bunun için eğitimci eğitimlerigerekiyor. Bunlar da lisans sözleşmeleri ta-mamlandıktan sonra programlanacak şey-ler ama nihai hedefimiz bu konununTürkiye’de standartlarını belirlemek, pazarıgeliştirmek. Tabi belli bir süre sonra ISKAVbu işlerden çekilmek zorunda kalacaktırçünkü kendi üyelerinden de bu işi yapmakisteyenler çıkacaktır ve kendi üyeleriyle re-kabet etme gibi bir durum söz konusu ola-maz. Bizim asıl amacımız eğitim, sertifikave yol açmak. Bu ülkemiz açısından da te-sisat sektörünün gelişmesi açısından da ol-dukça olumlu ve heyecan verici birgelişme. Tesisat sektörünü artık uluslararası arenada rekabet edebilir standartlarakavuşturabilecek bir faaliyet.

İsmet Gencer: Siz piyasada ben test ayardengeleme yapıyorum dediğinizde sizinbu yeterlilikte olduğunuzu sizden başkasıbilmeyebilir. Tarafsız bir kuruluş tarafın-dan belirli bir eğitimden geçiriliyorsunuz.Bu eğitimin sonucunda da bu tarafsız ku-ruluş sizin bu işi yapmaya yetkin ve yetkiliolduğunuzu ve bu eğitimi aldığınızı söy-lüyor. Siz bu sertifikaya sahip olduğunuzzaman herhangi bir ihalede bu iş NEBBsertifikalı teknisyen veya şirket tarafındanyapılsın denildiği zaman yatırımcı gönülrahatlığıyla işi size verecektir. Bu yüzdenNEBB konusu çok önemli ve gelecekte debiz bu eğitimleri burada yaparak, testayar dengeleme konusunda faaliyet gös-terecek girişimlere bu sertifikaları vermeyiplanlıyoruz. Durdali Bey’in de söylediğigibi asıl hedefimiz budur.

Durdali Titiz: NEBB Amerika ve Ka-nada’da oldukça yaygın çünkü anavatanıorası. 1971 yılında gönüllü bir kuruluşolarak kurulmuştur. Amerika ve Kanadadışındaki tek şubesi Avustralya’da. Tür-kiye bu durumda çok kilit bir noktadaolacak. Tüm dünyanın sertifikasını almakiçin uğraştığı bir kuruluşun şubesi halinegeliyoruz. Yaptığımız şey aslında çokbüyük bir başarı.

İsmet Gencer: Sadece Türkiye’deki fir-malar değil eğer belirli bir gelişme kayde-debilirsek çevre ülkelerden de busertifikaya sahip olmak isteyen girişimci-ler veya şirketler bizim kurslarımıza katı-lacak ve başarılı olurlarsa da busertifikayla onurlandırılacaklar.

Çok teşekkür ediyorum. Biz teşekkür ederiz.

İSKİD yılda bir kez İklimlendirme sektörü-nün imalat, ithalat, iç satış ve ihracat ra-kamlarını toplayarak icmalini yapmak,sektörde diğer sivil toplum örgütleri ile iş-birlikleri yaparak istatistikleri konsolideetmek, geliştirmek ve güvenilir bilgiler ilesektörünün kullanımına sunmak amacıylaistatistik çalışmaları gerçekleştiriyor. İSKİDİstatistik çalışmaları, 1994'ten beri İSKİDüyelerinin imalat, ithalat, iç satış ve ihracatrakamlarının derlenmesi ile hazırlanıyor.İSKİD istatistikleri iklimlendirme-tesisat vesoğutma sektörü hakkındaki en yararlısomut kaynaklar arasında yer alıyor.

İSKİD, Basın Yayın Komisyonu ve YönetimKurulu kararı gereği bu sene bu çalışmayıbasın duyurusu ile kamuoyu ile paylaşıl-masına karar verdi. TOBB İstanbul Bina-sında gerçekleştirilen basın toplantısınaçok sayıda sektörel, ulusal basın men-subu ve sektörde yer alan firmaların tem-silcileri katıldı.

2010 yılı İSKİD istatistiklerinin kamuoyuile paylaşılmasını içeren “Türkiye KlimaSoğutma İstatistikleri” konulu basın top-lantısına TOBB İklimlendirme Sektör Mec-lisi Başkan Yardımcısı A. Metin Duruk;İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı LeventAydın; İSKİD Yönetim Kurulu Üyesi - Say-man A. Sedat Akiska ve İSKİD DernekMüdürü Hüseyin M. Yüksel katıldı.

TOBB İKLİMLENDİRME MECLİSİ BAŞ-KANI YARDIMCISI A. METİN DURUK:“İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ İHRACATIİTHALATTAN FAZLA OLAN BİR SEKTÖROLACAK.”TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Yar-dımcısı A. Metin Duruk toplantıda İklim-lendirme Sektörünün Türkiye Sanayisiiçindeki yeri ve 2023 hedefleri başlığı al-tında açıklamalarda bulundu. Duruk ko-nuşmasında, 2010 yılı rakamlarına göretüm sektörün büyüklüğünü ithalatın 2.5milyar $, ihracatın ise 2 milyar $ olduğu

örneğiyle belirterek en kısa zamanda,büyük olasılıkla 2012 yılından itibaren ih-racat ithalatı geçeceğini, iklimlendirmesektörünün ülkemizde ihracatı ithalattanfazla olan bir sektör olacağını söyledi.

İklimlendirme sektörü dış ticaret fazlasıvererek büyümeye devam ediyor

i n c e l e m e

94 Termo Klima Mayıs 2011

Metin Duruk konuşmasının devamındasektörün; Sektör vakfı ve dernekleri arasıörgüt birliği, Yüksek kalitede yetişmişteknik eleman, Mühendislik birikimi,Yüksek oranlı katma değer, Ar-Ge yapa-rak kendi teknolojisini yaratma potansi-yeli, Uluslararası müteahhitlik firmaları ileyapılan iş birliği, AB Direktiflerine uyumaynı standartta üretim, AB ve uluslar arasıörgütlerle organik güçlü ilişkiler açısındangüçlü olduğunun altını çizdi. Sektörün hedef olarak belirlediği 2023vizyonu ile ilgili olarak da, iklimlendirmesektörünün; sektör dernekleri veTOBB’un desteğiyle stratejik yol haritasınıçıkardığını ve buna bağlı olarak;Kümelenme projesini sonuçlandıracağını,Üniversite Sanayi İşbirliğini artırarak eğitimkalitesini yükselteceğini, Meslek standart-larını tanımlayıp eğitim artırılarak ve ITOtarafından verilecek sertifikalandırmanındestekleneceğini, Kamu kurumları ileyakın işbirliği içerisinde katma değeri yük-sek ülkemizde üretilen ürünlerin tercihedilmesi sağlanacağını, Uluslar arası mü-teahhitlik firmaları ile kurumsal işbirliğisağlanacağını, Sektöre üniversitelerdenkaliteli insan kaynağının gelmesi sağlana-cağını, Sektörümüzde en az örgütlü olanve küçük firmalardan oluşan tasarım fir-malarının desteklenmesini uluslar arası bo-yutlara getirilmesini. Tasarım sektörünegirecek kaynağın artırılarak hareketle fir-

maların ortak büyük proje yapabilir halegetirilmesi sağlanacağını, STK ve Odalarındesteği ile ISK-SODEX Fuarı’nın konu-sunda dünyanın en büyük ilk fuarı ara-sında olacağını, Sektörün teknoloji üretenbir sektör olarak cirosunun %5’ini Ar-Ge’ye ayrılması sağlanarak Avrupa’da şuanda var olan %13 pazar payının hızla%30÷40 arasına getirilmesi sağlanaca-ğını…” dile getirdi.

İSKİD BAŞKANI LEVENT AYDIN: “İHRA-CATIMIZIN KENDİ KAYNAKLARINIKULLANAN VE KENDİ TEKNOLOJİSİNİÜRETEN ŞEKLE DÖNÜŞTÜRÜLMESİÇOK ÖNEMLİ.”Kamu kuruluşlarının, ihracat meclisinin vesivil toplum kuruluşlarının çalışmaları,toplumsal bir konsensus ile açıklananCumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıl dö-nümü olan 2023 yılındaki ülkemizin ihra-cat hedeflerinin belirlenmiş olmasındanbüyük mutluluk duyduklarını belirtenİSKİD Başkanı Levent Aydın, İSKİD vesektörde ki diğer dernekler ve sivil top-lum kuruluşları ile birlikte bu hedefe ula-şabilmek için gerekli yol haritası belirlemeçalışması içinde olduklarını belirtti. Aydınkonuşmasının devamında; “Burada temelveri ihracat hedefi olmak ile birlikte, ihra-cat bedeli içindeki yerli ürün miktarınınarttırılması ve ihracattaki katma değerinyükseltilmesi de çok önemli kriterlerdir. İh-

racatımızın, ithalata dayalı ihracat yerinekendi kaynaklarını kullanan ve kendi tek-nolojisini üreten şekle dönüştürülmesi çokönemlidir. Bu konuda devletimize, sivil top-lum kuruluşlarımıza ve firmalarımıza çokönemli görevler düşmektedir. İSKİD yıldabir kez İklimlendirme sektörünün imalat,ithalat, iç satış ve ihracat rakamlarını top-layarak icmalini yapmaktadır. Doğru vesağlıklı sektörel istatistiki verilerin elde edil-mesi, sektörel gelişimin devamlılığı ve re-kabet gücünün artırılması açısından çokönemli bir dayanak noktası teşkil etmek-tedir.” açıklamasında bulundu.

i n c e l e m e

96 Termo Klima Mayıs 2011

i n c e l e m e

98 Termo Klima Mayıs 2011

1- Geçen yıl itibariyle İSKİD’te 84 üyemiz vardı. 2010 icmaline 68 firma katıldı. Fakat bu istatistikler gerek üye olan gerekseüye olmayan sektörümüzde faaliyet gösteren firmalardan toplanmıştır.

Sektörümüzde faaliyet gösteren gereküye olan gerekse üye olmayan firmalar-dan topladığımız istatistiklerimizi ilk kezbir basın toplantısı ile kamuoyu ile pay-laştık. G20 ülkesi olarak dünyada Tür-kiye’nin payı GSMH olarak % 1,1’dir.Türk iklimlendirme sektörünün ise dün-yadaki payı % 2,5’dir. Dolayısıyla Türkiyeiklimlendirme sektörü rekabetçiliği ve po-zisyonu itibariyle Türkiye’nin genel pozis-yonundan daha iyi bir durumdadır. OrtaAnadolu İhracatçı Birlikleri’nin makinesektörüne ilişkin rakamlarına, iklimlen-dirme ve soğutma makine imalatında cariolarak fazla veren bir sektördür.

Ülke olarak cari açık açısından son derecehassas bir noktadayken cari fazla verenbir sektör içerisinde bulunmak son de-rece önemlidir. Dünyada iklimlendirme pazarı global kri-zin etkisiyle 2008 yılı değerini 2010 yı-lında bulamamıştır. 70 milyar olan toplampazar 2010 sonunda ancak 66 milyardolar seviyesine gelmiştir. Ülkemizde debuna benzer bir durum vardır. Ülkemiz-deki ekonomik iniş ve çıkışlar dünyadandaha sert olmaktadır. Ülkemizin pazarbüyüklüğü ise 2008’de 1,9 milyar USD;2009’da 1,2 milyar USD, 2010’da ise 1,5milyar USD olmuştur.

Düzenlenen basın toplantısında İSKİD Yönetim KuruluÜyesi - Sayman A. Sedat Ak›ska istatistikleri yorumladı.

İSKİD İstatistiklerini kamuoyuna açtı

i n c e l e m e

3- Klima santralleri: Bu ürünler daha ziyade havaleli ürünler olduğu için yerli imalat ağırlıklı bir ürün grubudur. 2010 yı-lında bu ürün grubunda ithalatın neredeyse 0’a kadar geldiği görülmektedir. İmalatımız kendi pozisyonunu tutuyor. Pa-zardaki büyüme ise halen 2008 değerlerini yakalayabilmiş durumda değil.

2- Soğuk Su üretici grupları: Bu gruptaki düşüşümüz, 2008’den 2009’a keskin bir düşüş gözlemliyoruz. Hatta iç satışlarda2010 yılında çok büyük bir artış görülmemektedir. Ancak burada imalat sektöründe 2010 yılında çok ciddi bir sıçramagörüldü. İhracat değerlerinde de krizin etkisi neredeyse minimal olmuştur.

Endüstriyel ve merkezi iklimlendirme ürünleri

5- Isı değiştirci bataryalar- Eşanjörler: Eşanjörler, artan yatırımlar ve ar-ge çalışmalarıyla gururumuz olan bir üründür.Çok ciddi manada ihracat dinamomuz olan bataryalarımız, gerek metrekare gerekse adet itibariyle topladığımız istatistikverileri henüz ihracatımız 2008 rakamlarını yakalayamadı ama özellikle iç satışta çok ciddi artışların olduğunu, 2008 de-ğerlerinin çok üzerine çıkmış olduğunu görüyoruz. Yine imalatımız da 2008 değerlerinin çok üzerinde seyrediyor. İç pa-zarda bir ağırlık verilmiş gibi gözükse de 2011 ve 2012’de daha çok yeni ihracat pazarlarına yönelineceğini düşünüyoruz.

4- Fancoiller: Fancoillerde bir anti damping uygulaması var. Bununla birlikte imalatımız 2008 yılı değerlerini yakalamışhatta üzerine çıkmış durumda. İç satışlarımız 2008 yılı rakamlarını bulamamış olsa da, ihracatımız 2008 yılının neredeyseiki katına ulaşmış durumda, bu da bizi son derece sevindiriyor. Görüldüğü gibi ithalatımız da daralmaktadır ve daralmanınönümüzdeki yıllar daha da keskin olacağını düşünüyoruz.

g ü n d e m

7- Enerji verimliliği, yani tüketici bilincinin artması konusu, bilindiği gibi 2007 yılında enerji verimliliği sınıflandırmasıbir tebliğle mecburi hale geldi. Beyaz eşya sektöründe başlayan bu sınıflandırma klimalarda da başladı. Bunu yansımasıolarak özellikle 2010 yılında A enerji sınıflı ürünlerde toplam satış oranı % 70’e geldiğini görüyoruz ki bu son derece se-vindiricidir. 2012 yılı itibariyle AB düzenlemeleri ile birlikte biraz daha üst seviye enerji sınıflandırması beklenmektedir.Bununla birlikte artık ülkemizde bütün duvar tipi klimaların A enerji sınıfı olacaktır diye düşünüyoruz.

6- Duvar Tipi Split Klima: Duvar Tipi Split Klimalarda satış rakamları itibariyle 2008 yılı düşüş trendiyle birlikte 1. 200binli değerlerden 2009 yılında neredeyse yarı yarıya düşüş gerçekleşti. 2010 yılında ise % 20’yi aşan bir artış oranı yaka-lanabildi. Ancak belirtilmesi gereken husus, tüketiciye ulaşmış adetlere bakıldığı zaman 2008 yılı değerlerini 2010 yılındayakalamış bulunuyor.

g ü n d e m

9- Küçük ticari sınıfa giren kanallı tip ve de çatı tipi (rooftop): Rooftoplarda özellikle iç pazarda bir daralma söz konusu.Bunu nedeni değişken debili klima sistemleridir. Kanallı tiplerde 2008 yılı rakamlarını yakaladık ama geçmişte kullanılan Amerikan tipinden Uzakdoğu modellerine birgeçiş oldu. Burada sevindirici olan Türkiye’de başlayan yerli imalattır. Yerli imalatla beraber ihracatın sıçrayan bir şekildeartması bizim açımızdan son derece sevindiricidir.

8- Yine çarpıcı bir istatistik, duvar tiplerinde ülkemizde % 5’lerin altında olan inverter kullanma oranı –Japonya pazarındabu oran % 90 seviyelerindedir- bir anda % 14’e oradan da % 19’a çıkmıştır. Bu oranın daha da yükseleceğini düşünüyoruz.

Toplam olarak yani duvar tipi, salon tipi ve kaset tiplerini içine alır bir şekilde split klimalara bakıldığında pazara sunuluşaçısından 2010 yılında hala 2008 yılı rakamlarına ulaşılamamıştır. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi montaj adetleri2008 yılını yakalamıştır. Split klimalarda da bir anti damping uygulaması ile beraber ithalatta ciddi bir daralma, imalatada tekrar 2008 değerlerine doğru gelişen bir trendi görmekteyiz.

g ü n d e m

10- Değişken Debili Klima Sistemleri: b- Dış ünite adedi olarak baktığımız zaman, dış ünite adedi iç satışta 2009 yılında 8.898 olan pazar büyüklüğü 12 binlerigeçmiştir. Tahminimiz bu artış trendi önümüzdeki senelerde de devam edecektir. Tüm dünya ölçeğinde özellikle merkezisistemlerden büyük bir almış durumda. Burada imalatımız yok.

10- Değişken Debili Klima Sistemleri: a- Hem küçük ticari hem de merkezi sistemlerden önemli oranlarda pay alan sistemlerdir. 2009 yılında bütün dünyadaglobal krizin etkisiyle beraber tüm iklimlendirme sektörü ürün grupları eksi ivme verirken, yegane büyüyen ürün grubudeğişken debili klima sistemleri olmuştur. Ülkemizde de önemli bir artış trendine olan değişken debili klima sistemlerindeiç ünite adetlerinde neredeyse 100 bini yakalayacak bir şekilde bir iç pazar büyüklüğü ve küçük çaplı da olsa ihracat gö-rülmektedir. Burada sevindirici olan kısım bu ürün grubunda da yerli imalata başlanmış olmasıdır.

İlki 1993 yılında düzenlenen,18 yıllık birbirikim ve geleneği olan, X. Ulusal TesisatMühendisliği Kongresi 13-16 Nisan 2011tarihleri arasında TMMOB Makina Mü-hendisleri Odası adına İzmir Şubesi yürü-tücülüğünde İzmir‘de düzenlendi.Kongre ile birlikte paralel tasarlananteskon+SODEX fuarı da HannoverMesse Sodeks Fuarcılık A.Ş. tarafındanaynı tarihlerde gerçekleştirildi. Kongre vefuar etkinliklerinin tamamı MMO Tepe-

kule Kongre ve Sergi Merkezi‘nde bulu-nan 11 salon ve 1760 m2 ‘lik fuar ala-nında gerçekleştirildi. Kongre 18 kurumve kuruluş 13 Üniversite tarafından des-teklenmiş olup, kongre boyunca toplam61 oturumda 158 adet bildiri sunuldu.Kongre sırasında toplam 5 sempozyum,7 seminer, 16 kurs, 1 panel, 4 atölye ça-lışması ve 3 sabah toplantısı gerçekleşti-rilmiştir. Kongre ile paralel düzenlenenteskon+SODEX Fuarına ise, sektörde

ürün ve hizmet üreten temsilcilikleri ilebirlikte 134 kuruluş katıldı. Kongreyi1430‘u kayıtlı delege olmak üzere, 3000‘iaşkın mühendis, mimar, teknik eleman ileüniversite, meslek yüksek okulu ve mes-lek lisesi öğrencisi izlerken, fuar 6500‘iaşkın kişi tarafından ziyaret edildi.Açılışta İzmir Büyükşehir Belediye BaşkanıAziz Kocaoğlu, MMO İzmir Şubesi Yöne-tim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya,Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr.Ahmet Arısoy, SODEX Fuarcılık YönetimKurulu Başkanı Murat Demirtaş, MMOBaşkanı Ali Ekber Çakar, TMMOB BaşkanıMehmet Soğancı ve Türk Tesisat Mü-hendisleri Derneği Başkanı Gürkan Arıbirer konuşma yaptılar. Açılışa İYTE Rek-törü Prof. Dr. Mustafa Güden, MeslekOdalarının ve sektör derneklerinin baş-kan ve temsilcileri ile çok sayıda delegeve davetliler katıldı. Fuar ve kongrenin açılışına katılan kurumve kuruluşların başkanları birer konuşmayaptılar.

Tesisat sektörünü 18 yıldır İzmir’de buluşturan Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresive teskon+SODEX Fuarı “Enerji; Dünden Daha Az” temasıyla Tepekule Kongre veSergi Merkezinde gerçekleştirildi.

10. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve teskon+SODEX Fuarı başarı ile gerçekleştirildi

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

110 Termo Klima Mayıs 2011

’te enerji konuşuldu

MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet Özsakarya: “1993 yılından bu yana düzenlenen 9kongreyi 8.961'i kayıtlı delege olmaküzere 20 bini aşkın katılımcı, 100 biniaşkın ziyaretçi izlemiştir. 10 bin sayfayıaşkın kitap yayın dünyasına kazandırıl-mıştır. TESKON Fuarlarına bugüne kadar958 firma, kurum ve kuruluş katılmıştır.”

Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar: “Kongrelerimiz, tesisat mühendisliği ala-nında uzman mühendislik, enerji verimli-liği, imar mevzuatı, yapı denetimi,disiplinler arası işbirliği, mesleki akreditas-yon, tesisat mühendisliğinde personelbelgelendirmesi, AB teknik mevzuatı,meslektaşlarımızın çıkarları, Ar-Ge çalış-maları, binalarda enerji performansı yö-netmeliği konularını meslek ve kamuoyugündemine taşıyan bir platform olaraktarihe geçmiştir. Bu kongrelerde üretilen-paylaşılan bilgi ve teknoloji, 18 yıldır mes-lek alanımızın ve sektörün gelişmesine,halkımızın daha sağlıklı, planlı, güvenli,temiz mekanlarda ve kentlerde yaşama-sına hizmet etmektedir.”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: “Teskon’u, 18 yıldır kongreyi başarıylagerçekleştiren herkesi kutluyorum. Son 7yıldır İzmir’de en fazla yatırım yapan ku-rumun başkanı olarak nitelikli eleman,kaliteli işgücünün ne kadar önemli oldu-ğunu çok iyi biliyoruz. Bu kongreler işgü-cünün niteliğini yükseltmesi açısındanbüyük önem taşıyor. İzmir inşaat potan-siyeli yüksek bir kent. Gelişmiş ülkelerdeinşaat sektöründe ciddi standartlar var.Ülkemizde de bu standartlara ulaşmakiçin gösterilen her çabanın desteklenme-sine inanıyorum. Kongre ve fuara başarı-lar diliyorum.”

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı:“Odamız bu kongreleri başlatmasaydı veısrarla sürdürmeseydi, “tesisat alanının”bir mühendislik alanı olduğu bilinci halaoluşmamış olacaktı. Tesisat mühendisliği-nin gelişmesine yepyeni perspektifler açı-lamayacaktı. Her iki yılda bir üretilen yenibilgi ve teknoloji bir çatı altında buluşa-mayacaktı. Sürekli artan heyecanla biraraya gelmenin sinerjisi bu sektörde hiçyaratılamayacaktı.”

Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Arısoy: “Kongre dört gün boyunca aynı anda 11salonda 158 konu başlığının tartışıldığıdev bir organizasyon. Kongre kapsa-mında 5 sempozyum, 7 seminer, 16 kurs,bir panel, 3 sabah toplantısı, 4 atölye ça-lışması, 3 teknik gezi, bir kültürel gezi, 2kokteyl ve bir konser düzenlendi.”

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Başkanı (TTMD) Gürkan Arı: Sektör dernekleri 15 yıldır eğitim, yayınlarve etkinliklerle sektörün gelişmesine ciddikatkıda bulunuyorlar. Dermeklerin enönemli hedefleri tesisat sektöründe ihra-cat rakamlarını yükseltmektir.”

Hannover Messe Sodeks Fuarcılık Yö-netim Kurulu Başkanı Murat Demirtaş:“Biz firma olarak sektörün tüm organi-zasyonlarını destekliyoruz. Meslek örgüt-lerimizin belirlediği Cumhuriyetimizin100. Yılında 25 milyar dolarlık hedefeancak Teskon ve benzeri organizasyonla-rın başarısıyla ulaşabiliriz.”

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

112 Termo Klima Mayıs 2011

X. Kongre, katılımcı, bildiri, kurs, seminer,sempozyum, oturum sayıları bakımındanbu güne kadar düzenlenen en kapsamlıkongre olmuştur. Bu kongremizde kurs-lara ve seminerlere olan aşırı ilgi dolayı-sıyla, bu toplantıların önümüzdekidönemde HVAC eğitimine (okuluna)dönüştürülmek suretiyle tekrarlanmasıönerilmektedir. Oturumlarda, tesisat mühendisliği alanın-daki bilimsel, teknolojik gelişmeler ve uy-gulamalar ile sektörde yapılan AR-GEçalışmalarının tanıtıldığı, bilgi ve dene-yimlerin paylaşıldığı bildiriler sunulmuştur.Bilimsel/Teknolojik Çalışmalar başlıklı otu-rumlarda, tesisat mühendisliği ve ilgilialanlarda uluslararası ölçekte yenilik ge-tiren teorik veya deneysel özgün araş-tırma sonuçları sunulurken, seminer vesempozyumlarda yine uluslararası öl-çekte yapılmış uygulama ve araştırmalartartışılmıştır. X. Kongre, bina fiziği, bina-larda enerji performansı, iç hava kalitesivb. alanlarda disiplinler arası ortak çalış-maların sunulduğu önemli bir platformhaline gelmiştir.Kongrede gerçekleştirilen tek panelde ise,ülke gündeminde önemli bir yer tutan,"Binalarda Enerji Performans YönetmeliğiUygulamaları" başlığında ilgili konular ay-rıntıları ile bakanlık, oda, üniversite vesektör temsilcileri paydaşlarınca tartışıl-mış olup somut görüş ve öneriler üretil-miştir.Kongre kapsamında düzenlenmesi gele-neksel hale gelen sabah kahvaltısı toplan-tılarında, "Tesisat Konusunda AkrediteLaboratuarlar", "Meslek İçi Eğitim","Sektörel Kongre ve Sempozyumlar", ko-nuları ele alınmıştır. Bu toplantılara baştaKongremizin Düzenleme, Yürütme ve

Danışmanlar Kurulu Üyeleri olmak üzere,Panel Yöneticilerimiz, Oturum Başkanla-rımız ile sektör dernekleri temsilcilerietkin bir katılım gerçekleştirmişlerdir.Kongre sonucunda aşağıdaki konuların ka-muoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.1. Binalarda Enerji Performans Yönetme-liğinin önemli bir parçası olan Enerji Kim-lik Belgesi uygulaması ve ilgili BEP-TRyazılımı, Kongrede Binalarda enerji per-formansı sempozyumu ve BinalardaEnerji Performansı Uygulamaları Pane-linde uzmanlar, tasarımcılar, sektör tem-silcileri, akademisyenler tarafından tümboyutlarıyla tartışılmıştır. Gerçekleştirilentartışmalar sonucunda;a.) Enerji Kimlik belgesi verilmesi amacıylageliştirilen BEP-TR yazılımının yöntem açı-sından yeterince tartışılmadığı,b.) Yöntemle geliştirilen yazılım arasındakiuyumun tam olarak test edilmediği,c.) Yazılımın getirdiği referans binayauyum sağlama zorunluluğunun uygula-nabilir olmadığı,d.) Yazılımın kullanıcı dostu olmadığı,WEB tabanlı kullanımında sıkıntılar ya-şandığı,e.) Yazılımla ilgili dokümanların yetersizolduğu, söz alan konuşmacılar tarafından ortak-laşa olarak dile getirilmiştir. Toplantılara katılan sektör ve meslek oda-ları temsilcileri, akademisyenler, tasarım-cılar, uzmanlar;• Mevcut BEP-TR yazılımının uygulaması-nın durdurulması, • BEP-TR uygulamasının yürürlüğe girdiği1 Ocak 2011 tarihinden bu güne, ko-nuyla ilgili yaşanan tüm deneyimleringözden geçirilerek değerlendirilmesi,• Makina Mühendisleri Odası, Sektör

Dernekleri ve Uzmanların katılımıyla yenibir yazılımın gerçekleştirilmesi amacıylayol haritasının çizilmesi konusunda görüş birliğine varılmıştır.2. Gerek tüketicinin korunması, gereküretim kalitesinin artırılması, gerekse ül-kemizde Enerji verimliliği çalışmalarınınvazgeçilmez bir parçası sayılan akrediteedilmiş test ve belgelendirme laboratuar-larının eksikliği dile getirilmiş, bu konudabağımsız yönetimler altında kurulmasıyönünde sürdürülen çalışmaların koor-dine edilmesi, konusunda ortak girişim-lerde bulunulması önerilmiştir.3. Aynı ve benzer konularda aynı kurumçatısı altında veya farklı kuruluşlar tara-fından düzenlenen kongre, sempozyumvb. etkinliklerin emek ve kaynak israfınayol açtığı dile getirilmiş, bu etkinliklerindüzenlenmesi aşamasında ortaklaştırıl-ması, sadeleştirilmesi yönünde çalışmala-rın yapılması gerektiği vurgulanmıştır.4. Günümüzde Üniversitelerde verileneğitim meslek eğitimi değildir. Meslekeğitimi mesleğin sürdürülmesi sırasındaverilmesi gerekmektedir. Meslekte uz-manlık ve belgelendirme (ProfesyonelMühendislik) kaçınılmazdır. Bu konudaMakina Mühendisleri Odası, sektör der-nekleri, üniversiteler eğitim süreçlerinekatkı koymalıdır. Meslek içi eğitimin ge-liştirilmesi konusunda Makina Mühendis-leri Odasının sektör temsilcileri veüniversitelerle bir atölye çalışmasını ger-çekleştirilmesi önerilmektedir. 5. Kamu ihale kanunu kapsamında yürü-tülen çalışmalarda sorunlar yaşandığı dilegetirilmiş olup, kanunda, konuyla ilgili ya-pılabilecek iyileştirmeler konusunda Ma-kina Mühendisleri Odası tarafındanBakanlık yetkilileri, yatırımcı kuruluşlar,

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

114 Termo Klima Mayıs 2011

10. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi sonuç bildirgesi

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

116 Termo Klima Mayıs 2011

tasarımcı ve uygulamacıların katılımıylaatölye çalışması düzenlenmesi öneril-mektedir. 6. Büyük bir bölümü deprem riski altındaolan ülkemizde, Yapı üretim ve denetimsürecine ilişkin yasal mevzuat, güvenli,sağlıklı, konforlu yapıların üretilmesinisağlamaktan uzaktır. Yapıların planlama,tasarım, üretim ve denetim süreçlerininyeniden düzenlenmesine ihtiyaç olup,Meslek odalarının da sürece daha etkinbir biçimde katılımını sağlayacak yeni birtasarım, üretim ve denetim modelinin ya-ratılması önemle vurgulanmıştır. Bu kap-samda Yapı Denetimi YasasındaDeğişiklik Yapılması hakkındaki Yasa tek-lifi meclis gündeminden geri çekilmeli,meslek odalarının da içinde yer alacağıbir çalışmayla, Yapı Denetim Yasası veİmar Kanunu ile bağlı ikincil mevzuatlaryeniden düzenlenmelidir.7. Hastane Hijyenik klima ve havalan-dırma tesisatı, test, devreye alam ve ba-kımı konusunda ülkemize özel standartınçıkarılması için Odamız tarafından öneri-len taslak çerçevesinde TSE`yle başlatılançalışmaların sonuçlandırılması için girişim-lerde bulunulmalıdır.8. Jeotermal Enerji kaynaklarının kulla-nımı konusunda;a.) Jeotermal enerjiden elektrik üretimibaşta olmak üzere, sera ısıtmacılığı pro-jelerinde büyük bir artış görülmektedir.

Jeotermal enerji araştırmaları 50 yıl önce-sinde başlamış olmasına rağmen, son biryılda yapılan uygulamalar elli yılda yapı-landan fazladır. Ülkemizin bilinen jeoter-mal potansiyeli elektrik üretimi için 1800MWe, doğrudan kullanımda 40.000MWt olarak tahmin edilmektedir. Ancak,dünyada jeotermal kaynakların büyük birkısmı volkanik alanlarda bulunurken, ül-kemizdeki volkanik sahalar henüz araştı-rılmamıştır. Uzun ve pahalı bir araştırmayıgerektiren bu alanda MTA ve üniversite-lerin projeler geliştirmesi gerekmektedir. b.) Başarıya ulaşmış işletmelerin ürünle-rini piyasa fiyatının üzerinde satın almagarantisi veren teşvik uygulamaları ye-rine, son derece pahalı ve oldukça riskliolan arama evresinin desteklenmesi, yer-altı zenginliklerimize ulaşmayı kolaylaştı-racaktır. Türkiye‘de 250°C sıcaklıksınırının aşılıp-aşılamayacağı uzun yıllartartışılmıştır. 2010 yılı sonunda Salihli‘de250°C sıcaklığa ulaşan bir kuyu delinmiş,hemen ardından Alaşehir yöresinde MTA287°C sıcaklığa sahip bir kaynağa ulaş-mıştır. Örnekler yeraltı zenginliklerimiziaramak için yapılacak çalışmaların karşı-lıksız kalmayacağını kanıtlamaktadır.c.) Jeotermal rezervuarlar, sürdürülebilirve yenilenebilir bir işletme stratejisi ile yö-netilmelidir. Jeotermal kaynakların işletil-diği sahalarda, yeryüzünde çökmeleroluşabilmektedir. Özellikle yerleşim bölge-

lerindeki sahalarda çökme yaratmayacakbir işletme stratejisi belirlenmeli, bu ko-nuda çalışma ve araştırmalar yapılmalıdır.d.) 2007 yılında kabul edilen "JeotermalKaynaklar ve Mineralli Sular" kanunu jeo-termal sahaların bütünlüğünü koruyama-maktadır. Bir tek saha çok sayıda ruhsatave doğal olarak çok sayıda farklı işletmeyekonu olabilmektedir. Bu durum jeotermalkaynaklar üzerinde giderilemeyecek zarar-lara neden olabilecektir. Sahaların bütün-lüğünü sağlayacak yasal alt yapının veetkili bir denetim mekanizmasının ku-rulması sağlanmalıdır. 9. Standart dışı bacaların denetim altınaalınması, can güvenliğini tehdit edentüm bacaların kullanımına son veril-mesi, bu bacaların ıslah edilmesi ya dakullanımının yasaklanması sağlanmalı-dır. Bu konuda Bakanlıklar, Meslek Oda-ları, sektör dernekleri ile işbirliğiyapılması önerilmektedir.10. X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kon-gresi ve Teskon+Sodex Fuarı‘nın niteliğive niceliğiyle çağdaş, demokratik, sana-yileşen bir Türkiye yaratılması sürecinekatkıda bulunacağı inancı ile yukarıdakiistemlerimizin yaşama geçirilmesinin ta-kipçisi olunarak ve aynı anlayış ile iki yıllıkperiyotlarda, katılımın daha da arttırıla-rak, XI. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kon-gresi ve Fuarı‘nın gerçekleştirilmesigerekmektedir.

Teskon’un bir şölen, bir kutlama olmasıhedeflenmişti. Bu hedefe ulaştığımızı dü-şünüyorum. Dolu dolu 4 gün geçirdik.Rekor düzeyde etkinliğimiz oldu, rekordüzeyde katılım oldu, rekor düzeydesunum yapıldı. Çalıştay gibi yeni format-lar denendi. Kurslarda hem sayı olarakve hem katılım olarak rekor kırıldı.Bu Teskon boyunca elbette sektörünpek çok sorunu tartışıldı. Ama binala-rın enerji performansı yönetmeliği ve

onun çıktısı olan BEP-TR 10. Teskon’adamgasını vurdu. Davetli konuşmacımı-zın sunumu BEP-TR konusundaki tartış-malara ciddi bir açılım getirdi. SoğutmaSempozyumu, Binalarda Enerji Perfor-mansı Sempozyumu ve Bina Fiziği Sem-pozyumu geniş katılımla ve üstseviyedeki bilgi aktarımlarıyla çok başarılıoldu. Özellikle son iki sempozyumu-muzda mimar ve diğer disiplinlerdenmühendis arkadaşlarımızın katılımı, yıl-lardır özlenen işbirliğinin ve ortak duru-şun sergilenmesi açısından sevindiriciydi.Bilimsel ve Teknik oturumlarımızda,Termodinamik Sempozyumumuzda, İçHava Kalitesi Sempozyumumuzda CFDanalizleri dahil bilimsel çok değerliaraştırma ürünleri sunuldu. Yine teknikoturumlarımızda Jeotermal Semineri-mizde, Bacalar Seminerimizde teknolo-jik gelişmeler ve çözümler anlatıldı.Söndürme sistemlerindeki gelişmeler se-mineri ve İstinye Park projesinin anlatıl-dığı seminer beklenildiği gibi çok ilgi

gördü. Çalıştaylarımızdan sadece ikisi ka-tılımcılara açık oldu. Genç mühendislerinsorunları çalıştayı ses getiren bir etkinlikolarak iz bıraktı. Sunum teknikleri vesözlü sunum tekniği konularındaki semi-nerler kongreye renk kattı.Sabah kahvaltılarımızda sektörün farklısorunları rahat bir sohbet havasındatartışıldı ve faydalı öneriler geliştirildi.Açılış toplantımızda daha sade olabil-mek için, toplantılara girişteki sinyalmüziğimiz, sunuşların senkronize edil-mesi daha renkli ve düzenli bir kongresunabilme çabalarımızdı.Sunulmayan bildiri sayısı çok az oldu,katılımcılar inanılmaz bir ilgi gösterdive bizi teşvik etti, övücü sözler söyledi.Umarım bu TESKON da hatırlarımızdagüzel bir anı olarak yer edecek. Elbettehatalarımız oldu. Önemli olan bu hata-lardan ders alarak bir sonrasında çokdaha iyi bir kongre düzenlemek. Emeği geçen herkese çok teşekkür edi-yorum.

Teskon 2011 değerlendirmesi

Prof. Dr. Ahmet ArısoyTeskon 2011 Yürütme Kurulu Başkanı

TMMOB Makina Mühendisleri Odasıadına İzmir Şubesi yürütücülüğündeMMO Tepekule Kongre ve Sergi Merke-zi'nde düzenlenen Ulusal Tesisat Mühen-disliği Kongresi'nde 5 sempozyum, 7seminer, 16 kurs, 1 panel, 4 atölye çalış-ması, 1 konferans ve 3 sabah toplantısıile toplam 37 ayrı etkinlik gerçekleştirildi. Kongre ile paralel düzenlenen

Teskon+SODEX Fuarına ısıtma, soğutma,havalandırma, yalıtım, doğalgaz, jeoter-mal, güneş enerjisi alanlarında ürün vehizmet üreten 134 firma katıldı. Dört günsüren kongreyi 1430‘u kayıtlı delegeolmak üzere 3000‘i aşkın mühendis,mimar, teknik eleman ile üniversite, mes-lek yüksek okulu ve meslek lisesi öğren-cisi izlerken, fuar 6500‘i aşkın kişi

tarafından ziyaret edildi. Ayrıca kongrekapsamında 2 kokteyl, 1 konser düzen-lendi.

TESKON`UN ANA TEMASI; "ENERJİ: DÜNDEN DAHA AZ" Bütün dünyanın bildiği bir gerçekten yolaçıkarak bugün çok fazla bağımlısı oldu-ğumuz konvansiyonel kaynaklara daya-

Tesisat sektörünü 18 yıldır İzmir’de buluşturan Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresive TESKON+SODEX Fuarı bu yıl “Enerji; Dünden Daha Az” temasıyla MMO Tepe-kule Kongre ve Sergi Merkezi'nde 13-16 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleştirildi.

Teskon’2011’de rekor sayıda etkinlik gerçekleştirildi

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

118 Termo Klima Mayıs 2011

nan enerjinin, gelecekte, dünden daha azolacağını göz önünde bulundurarak 10.Teskon'un ana teması "Enerji: DündenDaha Az" olarak belirlendi. Bu ana temaüzerinden hareket edilerek kongre içindeoluşturulan platformlar katılımcılardanyoğun ilgi gördü ve çok olumlu izlenimlerelde edildi.

ÇOK ÇEŞİTLİ KONULARDA SEMPOZ-YUM VE SEMİNERLER GERÇEKLEŞTİKongre kapsamında "Binalarda EnerjiPerformansı", "Bina Fiziği", "İç Hava Ka-litesi", "Termodinamik ve Tesisat", "So-ğutma Teknolojileri" sempozyumları ile"Konfor ve Ekonomi", "Söndürme Sis-temlerinde Yeni Gelişmeler", "Bacalar","Jeotermal Enerji", "İstanbul İstinye ParkProjesi'nin Projelendirme, Uygulama, İş-letme Açısından Değerlendirilmesi","Sözlü İletişim-Diyalog Yönetimi" ve "Et-kili ve Verimli Sunum Teknikleri" seminer-leri düzenlendi.

TESKON KURSLARINA YOĞUN İLGİ Bu yıl "Su Şartlandırma", "Mutfak Ha-valandırması", "Akustik Tasarım", "Hap(Hourly Analysis Program)", "SoğukDepo İşletmesi", "Soğutma Sistemleri,Hesapları ve Modellemesi", "Şantiye

Kuruluşu, Test Yıkama ve Devreye Almaİşlemleri", "Hastane Hijyenik AlanlarProje Hazırlama Esasları", "Temel ve Uy-gulamalı Psikrometri", "İklimlendirme-nin Temel Prensipleri, İç Hava KalitesiStandartları", "Güneş Enerjisi İleIsıtma/Yardımcı Isıtma", "KurutmanınTemelleri", "Sanayide Enerji TasarrufuYöntemleri", "Konutlarda Doğalgaz","Sanayide Doğalgaz" ve "Sistem Se-çimi" ana başlıklarında kurslar düzen-lendi. Birçok kurs, katılımcıların yoğunilgisi nedeniyle kongre öncesi doldu.Tesisat sektörü için çok güncel bir konuolan "Binalarda Enerji Performansı Yö-netmeliği Uygulamaları" kongre kapsa-mında bir panelde ele alındı. Bupanelde 1 Ocak 2011 tarihinden itiba-ren yürürlüğe giren Enerji Kimlik BelgesiUygulaması çeşitli yönleriyle tartışıldı.Yöneticiliğini Prof. Dr. Macit Toksoy'unyaptığı panele İzmir Büyükşehir Beledi-yesi adına İsmail ASI, T.C. Bayındırlık veİskan Bakanlığı adına Murat Bayram,Türk Tesisat Mühendisleri Derneği adınaAbdullah Bilgin, Makina MühendisleriOdası adına Şuayip Yalman ve MakinaMühendisleri Odası İzmir Şube BEP-TRÇalışma Grubu adına Güniz Gacanerkonuşmacı olarak katıldı.

TESKON'DA YENİ BİR PLATFORM:ATÖLYE ÇALIŞMALARIBu kongrede ilk defa Atölye Çalışmasıformatında bir platform oluşturuldu ve"Genç Mühendislerin ve Sektörün So-runları", "Tesisat Mühendisliği Eğitimi","Yapıda Tesisat Denetimi" ve "Kamuİhale Kanunu" konuları bu platformda elealındı.

Sektör derneklerinin temsilcileri, akade-misyenler, kongre düzenleme ve YürütmeKurulu temsilcilerinin katılımıyla gerçek-leştirilen Teskon'un geleneksel platform-larından sabah toplantılarında “TesisatKonusunda Akredite Laboratuvarlar”,“Meslek İçi Eğitim” ve “Sektörel Kongreve Sempozyumlar” konuları ele alındı.

Aydın Salavatlı Jeotermal Sahasına teknikgezisine düzenlenen geziye 40 delegekatıldı. Ayrıca Kongre kapsamında ilk günTepekule Kordelya salonunda açılış kok-teyli, ikinci gün İpragaz'ın katkılarıylaİzmir Arena'da kokteyl, üçüncü gün iseMMO İzmir Şubesi Müzik Gruplarından"Son Dakika"nın konseri Anadolu salo-nunda gerçekleşti. Teskon’un sosyal et-kinlikleri de delegelerden ve fuarkatılımcılarından büyük beğeni topladı.

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

120 Termo Klima Mayıs 2011

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

122 Termo Klima Mayıs 2011

Fuarı ve kongreyi değerlendirebilir misiniz?Bu sene iki sene öncesine göre katılım veilgi çok daha fazlaydı. Memnuniyet deçok daha fazlaydı. Çok önceki yıllarla kar-şılaştırdığımda ise sergi alanlarının birazdaha küçüldüğünü söyleyebilirim. Belkide kalabalıktan dolayıdır ama daha ön-ceki senelerde başka alanları kullanıyor-duk. Burayı kullanmaya başladığımızdanberi açıkçası bu fuar benim gördüğüm enkeyifli fuar oldu diyebilirim.

Alarko ürün sergilemedi. Bu bile bir etkibırakıyor. Ziyaretçilerin Alarko ile ilgilerine durumdaydı?Bizim artık oturmuş bir müşteri grubu-muz var. Zaten ürün sergilememe se-beplerimizden biri de bu, herkesürünlerimizi biliyor, ürün çeşitlerimizi bi-liyor. Bu yüzden çok fazla ürünlerimizianlatma gereği duymuyoruz. Biz artıkadımız ve imajımız için burada ziyaret-çilerle bir arada olup hal hatır soruyoruzdiyebilirim. Yani sohbet ediyoruz, gör-mediğimiz arkadaşlarla konuşma fırsatı-mız oluyor ve hala bu sektörün eneskileri ve en iyileri olarak var olduğu-muzu göstermek için katılıyoruz.

Sohbetin dışında size bir şeyler sormak is-teyen ziyaretçiler de oluyordur. Onlarınsize bakış açısı nasıl? Neticede Alarko çokbüyük bir firma.Alarko’nun şu avantajı var; herkes Alar-ko’ya bir okul gözüyle bakıyor dolayı-sıyla iki gündür bize soru soranların

çoğu teknik datalar, eğitimsel konular,hesaplar üzerine ki bu çok güzel birdurum. İnsanlar sizi bir kütüphane, birbilgi merkezi gibi görüp bu bilgileri al-maya çalışıyorlar ve bunlarla ilgili donelersoruyorlar, kimlerle konuşabilecekleriniöğreniyorlar yani bir nevi danışma mer-kezi gibi. Artık bir noktayı aşmış oluyor-sunuz ve bu noktada sosyal sorumlulukgibi bir amacınız oluyor. Bu çok keyiflibir şey.

Fuar ve kongrenin mutlaka ortak bir bi-leşkesi var, sizce bu bileşke nedir? Bununfaydası nedir?Sunumlara katılmadığım için maalesefbu konuda çok fazla yorum yapamaya-cağım. Sadece fuar kısmıyla ilgili ortakpaydası herkesin bir araya gelip hiçbirzaman konuşamadığı konuları konuşma,hatta rakiplerle dahi yüz yüze söylene-meyen şeyleri söyleme fırsatı oluyor.Hatta benim açımdan en büyük faydasıbu oldu diyebilirim.

ALARKO Sistem Satışları Şefi Firdevs Gülşen: “Bu fuar benim gördüğüm en keyifli fuar oldu.”

Fuarı değerlendirebilir misiniz?Bundan önceki fuarlardan daha etkili,daha güzel bir fuar oldu. Bence seçilenkongre konusundan dolayı katılım dayoğun oldu. Bizler de daha çok sergi ola-rak katıldık. Zaten amacımız ürün satmakdeğil, ürünlerimizi tanıtmaktı ve kongreyedestek vermekti. İzmir Makine Mühendis-leri Odası’nın bu güzel etkinliğine destekvermek istedik. Şimdi kongre ile iç içe aynıbinada olduğu için hep ilgili teknik insan-

lar geliyor. Dolayısıyla firmalar açısından is-tenilen hedef gerçekleşmiş oluyor. Aynımantıktan yola çıkarak belki İstanbul So-dex’e de birtakım etkinlikler gerekebilir. Birtek şikayetim var, ona yapabilecek hiçbirşeyimiz yok ama söyleyeyim yine de. İkisi-nin iç içe olmasının bir sıkıntısı var, biz iki-sine birden katılamıyoruz. Buradabulunmak zorunda kalıyoruz. İkisi ayrı ayrıolunca da çok kopuk oluyor. Herkesin deo kadar vakti olamıyor.

AAF Lale Ulutepe: “Önceki fuarlardan daha etkili,daha güzel bir fuar oldu.”

Sizce bu sene fuar ve kongre nasıldı?Biz bir önceki Teskon Fuarı’na da katılmış-tık. Kongre olmasından dolayı Teskonbizim için diğer fuarlara göre daha farklıbir fuar. Özellikle de projecileri ve sektör-deki bu konuda otorite olan insanları nor-mal, klasik fuarlar bir araya getiremiyor.Bunu Teskon başarıyor. Bir önceki sene ol-duğu gibi bu sene de bizim için olcukçabaşarılı ve efektif bir fuardı diyebiliriz.Biz bir önceki sene İzmir Salonu’ndaydık.O fuar, o bölüm, aslında stant için çok

CFM Carel Cem Özdemir: “Teskon bizim için diğer fuarlara göre daha farklı bir fuar.”

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

123Termo KlimaMayıs 2011

uygun değil gibi. Tavan alçak ve birazköhne kalıyor. Biz bu sene buradayız. Bun-dan da kaynaklanıyor olabilir ama bize busene daha hareketli gibi geldi.

Peki, gelen ziyaretçilerin size olan ilgisi nasılya da hangi ürünlere ilgisi var?Özellikle klimatizasyonda adrivatik coolingve nemleştirme sistemleri üzerine yoğun-

laşmıştık biz. Bunu bir önceki Ankara’dayaptığını Ankara Sodex’de de aynı konuyayoğunlaşmıştık. İki fuarda da öne çıkanürünümüz bu… Nemlendiriciler oldu.Avantajlı bir ürün. Bir kilogram ürününbuhar haline gelmesi için dört Wat harcı-yor. Diğer uygulama yani bizde de olan,elektrotlu ısıtıcılı nemlendiriciler bir kilo-gram suyu nem haline getirebilmek için

750Wat harcıyor. Arasında muazzam birfark var. Dolayısıyla gerek hocalarımız ge-rekse projeci ağabeylerimiz bu husustaumduğumuzdan daha fazla bir ilgi gös-terdi. Bizim için sevindirici bir durum bu.Zaten odaklandığımız konu da buydu.

Ekleyeceğiniz bir şeyler var mı?İnşallah bir sonraki fuarda görüşürüz.

Kongre ve fuar değerlendirmenizi isteyebi-lir miyiz?Kongrede belli sayıda oturumu izleme fır-satım oldu. Doyurucu bulduğum sunum-lar vardı. Giderek daha iyi bir noktayagelen sunumlar var. Bunun yanında birkısım bildirilerin de henüz ham olduğunuve endüstriye yönelik olma konusunda

eksiklikler taşıdığını düşünüyorum. Tabi kisadece bilimsel amaçlı olan kısmı yadsı-mıyorum ama endüstriyele yönelik olmaiddiasında olup ancak o amaca yöneliktam bir altyapı çalışmasının tamamlan-madığını gördüğüm sunumlar da oldu.Genel anlamda ilginin bir önceki yılaoranla yüksek olduğunu görüyoruz.

Gerçi burada amaç ürün satmak değil amafuar ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?Tabi ki çevrede bulunan tüm ilişkilerimizletekrar görüşmek ve konuları tartışmak,gözden geçirme imkânımız oldu. Tü-müyle ilişki kurmak anlamında bir bek-lentimi yoktu. Ancak bizim bu tür birleşikfuarlarda esas amacımız yapmış olduğu-muz yenilikçi çalışmaları tanıtmak. Bunoktada da yeni ürünümüz olan karbon-dioksitli gaz cooler, unit cooler diye ifadeettiğimiz soğutucular yoğuşturucu artıgaz soğutucu diyebileceğimiz ürünü-müzü tanıtmak imkânımız oldu. Bunuhem standımıza gelen ziyaretçilerimizeürünümüzü anlatarak hem de yaptığımızsunum ile gerçekleştirdik. Bu konuda yü-rütülen veya bu konuyla ilgili diğer çalış-malarla tartışma, bilgi alışverişindebulunma fırsatını da yakaladık.

Fleksiva açısından fuarı değerlendirdiği-nizde nasıl bir sonuç çıkardınız? Teskon Fuarı’nda bu sene dünyada ilk defaIşıl Mühendislik tarafından Flexiva adınayapılan Artist ürününün lansmanını yaptık.Ocak ayında Amerika, Şubat ayında İs-panya ve Rusya, mart ayında Almanya’dalansmanını yaptığımız ürünün Türkiyelansmanı için Teskon Fuarı’nı seçtik. Bu se-neki Teskon Fuarı’nın bir önceki fuaraoranla çok daha verimli geçtiğini düşünü-yoruz. Katılımcıların, özellikle ziyaretçile-rim profesyonel ziyaretçiler olmasıürünümüzü doğru adreslere sunmamızı,anlatmamızı sağladı. Diğer fuarlara kıyaslabu fuarın doğru adreslere ulaşma konu-sunda çok daha verimli olduğunu düşünü-yorum. Ürünü çok fazla anlatmadanürünü anlayabilen ziyaretçilerdi. Artistürünümüzün tanıtımını ikinci salonda ger-çekleştirdik. Özellikle gelen sorular ve ve-

rilen cevaplara alından tepkilere baktığı-mızda gerçekten çok profesyonel insanlar.Ben Türkiye’deki diğer firmalara özellikleTESKON’a katılmalarını tavsiye ediyorum.Zaten biz birkaç dost firmayı da bu fuaraçağırdık ve katılmalarına vesile olduk.Onlar da bu fuardan çok memnun kaldılar.

Peki, kongre ile birlikte olması sizin içinavantaj mı, dezavantaj mı?Bizim için avantaj. Şöyle ki, kongre katı-lımcılarından tek tek randevu alsak bileonları yerlerinde ziyaret etmemiz çok zor.Ayrıca kongreye katılanların normal za-manlarda normal fuarlara katılma ihtimal-leri de zayıf. Gerek kamuda olsun, gereküniversitelerimizde olsun hafta içi zamanayıramıyorlar. Ama burada kongre olduğuiçin zaten katılıyorlar ve biz aralarda ken-dilerinden istifade ediyoruz.

Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?İnşallah iki sene sonra yeni ürünlerle siz-lerle birlikte olacağız.

Işıl Mühendislik Mehmed Akif Varol: “Teskon Fuarı birönceki fuara oranla çok daha verimli geçti.”

Friterm Genel Müdürü Naci Şahin: “Bu tür birleşik fuarlarda esas amacımız yap-mış olduğumuz yenilikçiçalışmaları tanıtmak.”

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

124 Termo Klima Mayıs 2011

Fuar değerlendirmenizi alabilir miyiz?Biz İlk kez İzmir’e geldik. Ben kişisel ola-rak da ilk kez Teskon’a geldim. Sunumlararasında bizimle ilgili yararlı sunumlarvardı. Hepsinin sektöre bir şeyler kattı-ğını düşünüyorum. Enerji açısından gerikazanım ağırlıklı bir kongre oldu. Zatenhepimizin son zamanlarda uğraştığı şey-ler onlar. Bu açıdan faydalı olduğunu dü-şünüyorum. Bu arada İzmir’e gelmişkenkendi ürünlerimizi katılımcı ve ziyaretçi-lere göstermiş olduk. İlk başta da dedi-

ğim gibi İzmir’in faydasını ileride görece-ğimizi düşünüyorum.

Fuar ve kongrenin bir arada olmasından ötürüburaya gelen insanlar iş yapan insanlardı. Do-layısıyla bu sizin hedef kitleniz değil mi?Bu bizim için iyi oldu. Son kullanıcıdançok burada akademik ve proje danış-manı ağırlıklı bir yapı vardı. Zaten bizimilk başta ulaşmak istediğimiz kesimler-den biri projeci ve danışmanlardır. Buanlamda fayda gördüğümüze inanıyo-

rum ben. Hatta bunun İstanbul’da yapıl-ması bizim için daha iyi olacaktır.

Pamsan Pazarlama ve Satış Müdürü Mesut Akmanlar:“Benzer bir organizasyonun İstanbul’da yapılmasıbizim için iyi olurdu.”

Kongre ve fuar değerlendirmenizi isteyebi-lir miyiz?Kongrede belli sayıda oturumu izleme fır-satım oldu. Doyurucu bulduğum sunum-lar vardı. Giderek daha iyi bir noktayagelen sunumlar var. Bunun yanında birkısım bildirilerin de henüz ham olduğunuve endüstriye yönelik olma konusunda

eksiklikler taşıdığını düşünüyorum. Tabi kisadece bilimsel amaçlı olan kısmı yadsı-mıyorum ama endüstriyele yönelik olmaiddiasında olup ancak o amaca yöneliktam bir altyapı çalışmasının tamamlan-madığını gördüğüm sunumlar da oldu.Genel anlamda ilginin bir önceki yılaoranla yüksek olduğunu görüyoruz.

Gerçi burada amaç ürün satmak değil amafuar ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?Tabi ki çevrede bulunan tüm ilişkilerimizletekrar görüşmek ve konuları tartışmak,gözden geçirme imkânımız oldu. Tü-müyle ilişki kurmak anlamında bir bek-lentimi yoktu. Ancak bizim bu tür birleşikfuarlarda esas amacımız yapmış olduğu-muz yenilikçi çalışmaları tanıtmak. Bunoktada da yeni ürünümüz olan karbon-dioksitli gaz cooler, unit cooler diye ifadeettiğimiz soğutucular yoğuşturucu artıgaz soğutucu diyebileceğimiz ürünü-müzü tanıtmak imkânımız oldu. Bunuhem standımıza gelen ziyaretçilerimizeürünümüzü anlatarak hem de yaptığımızsunum ile gerçekleştirdik. Bu konuda yü-rütülen veya bu konuyla ilgili diğer çalış-malarla tartışma, bilgi alışverişindebulunma fırsatını da yakaladık.

Makroteknik Genel Mü-dürü Nurettin Özdemir: “Fuardan iyi sonuç aldı-ğımızı düşünüyorum.”

Kısaca fuar değerlendirmenizi alabilirmiyiz?Hem Teskon hem Sodex’in bir arada ol-ması zaten bizim burada olmamızın se-beplerinden birisidir. Hem seminer

sunumları bir arada görebiliyoruz hem deSodex’in her zamanki sıcaklığını hissede-biliyoruz. Bence bu çok başarılı bir orga-nizasyon. Bir dahaki sefer de buradaolacağız.

Rotek Genel Müdürü Ergün Gök: “Fuardan iyi sonuç aldığımızı düşünüyorum.”

i z l e n i m / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

125Termo KlimaMayıs 2011

Firmanız açısından Teskon Sodex Fuarı’nı

değerlendirebilir misiniz?

Mekanik tesisat sektörünün çok önemli

bir bölümü, kongreye katılmakta ve fuar

alanında standlarda çokca zaman geçir-

mektedirler. Bu nedenle fuar hem ziya-

retçi profili açısından hem de ürünlere

gösterilen ilgi açısından gayet olumlu

idi. Teskon Sodex Fuar’ı her düzenleni-

şinde bir öncekine göre daha olumlu ve

başarılı geçmektedir. İzmir kökenli bir

firma olarak bölgemizde yapılan böyle

önemli bir organizasyonun bir parçası

olmayı çok önemli buluyoruz.

Fuarda ön plana çıkan, ziyaretçilerin en

çok ilgi gösterdikleri ürünleriniz hangile-

riydi?

Fuarda yeni EC fanlı ısı geri kazanım ci-

hazlarımız çok ilgi gördü. Düşük fan

enerji tüketimi, yüksek verimliliği ve by-

pass sistemi olan bu cihazlar Avrupa pa-

zarında ciddi oranda talep edilmektedir.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’de de

benzer bir yönelimin olacağını düşünü-yorum.

Fuarın Teskon Kongresi ile birlikte yapıl-masını nasıl değerlendiriyorsunuz? Teskon Tesisat Kongresi’nin ilk yıllarındanberi destekleyen ve aralıksız katılan firma-lardan biriyiz. Teskon ve Sodex Fuarı’nınbirlikte yapılmasını, katılımcıların seminer-ler dışında kalan zamanlarınıda fuar ala-nında değerlendirebilmeleri açısındangayet olumlu buluyorum. Fuar alanınınçok geniş olmaması ve az sayıda stand ol-ması ziyaretçilerin standlarda daha çokzaman geçirmelerine neden olmaktadır.Venco olarak, biz beklediğimiz sonuçlaraulaştık ve önümüzdeki yıllarda da katıl-mayı düşünüyoruz.

Venco Satış Müdürü Mustafa Sezer: “Böyle önemli bir orga-nizasyonun bir parçasıolmayı çok önemli bulu-yoruz.”

Kısa bir fuar değerlendirmesi alabilir miyiz?Bu seneki fuar ve kongre beklentimin çokçok üstünde gerçekleşti. Çok ciddi bir ka-tılım vardı. Hatta şunu da diyebilirim, bizstantta çok ciddi satışlar yaptık. Ben ilkdefa böyle bir şey gördüm. Bu güzel birgelişme ve bu demek ki bu konunun özel-likle enerji verimliliği ve binalardaki enerjiperformansı çalışmalarının ne kadarönemli olduğunu bir kez daha gösterdi.Sanırım önümüzdeki dönemlerde, yıllardada bu konu çok tartışılacak ve sektörünbunla ilgili çalışmaları da devam edecek.Bunun dışında diyebileceğim, gelen kitlehakikaten ilgili ve bilgili bir kitle. Fuarlardagenelde değişik kategorilerden insanlargeliyor ama burada hakikaten konuyubilen, tartışan, ne istediğini bilen insan-larla oturduk, konuştuk. Ben bundan do-layı da çok mutluyum. Hatta ilk defaTeskon’da dört gün boyunca kaldım.

Çünkü önemini gördüm ve bu insanlarlabirlikte olmamız gerektiğini düşündüm.İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu fuar,

bu kongre bu şekilde gelişir ve büyür. Sek-törün gelişimine katkıda bulunur ve sek-töre hız kazandırır.

Testo Selman Ölmez: “Fuar ve kongre beklenti-min çok çok üstünde ger-çekleşti.”

f o t o h ab e r / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

126 Termo Klima Mayıs 2011

2 H MÜHENDİSLİK 4M TEKNİK YAZILIM AAF AFS BORU

AGEMAK LTD.- RYDLYME ALARKO CARRIER ALFEN MAKİNA ARÇELİK

ARES REZİSTANS BACASAN BAHÇIVAN BOSCH

BSK HAVALANDIRMA BUDERUS-DAIKIN CFM SOĞUTMA DANFOSS

DEĞİŞİM - ALFA LAVAL DİNAMİK ISI DOĞU İKLİMLENDİRME DOPA LTD. - ALURAD

2011 Fuarı’na katılanfirmaların standlarından görüntüler

f o t o h ab e r / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

127Termo KlimaMayıs 2011

FRİTERM A.Ş. GOLD THERM GRUNDFOS - EKONSAT HAVAK

EMTİ MEKANİK GRUP -THERMAX

FALKEN BACA VEHAVALANDIRMA

FKM FİLTRE FLIR

HEPTA HSK ISIŞAH GROUP IŞIL MÜHENDİSLİK - FLEXIVA

ITM-DWYER İLMAKSAN İM MAKİNA İNCİ ENERJİ

İNKA İPRAGAZ KA ‹NfiAAT KLİMA PLUS

KLS - KLAS ISITMA SOĞUTMA KONTROL MARKET KROMMETAL L‹FOS KALOR‹METRE

f o t o h ab e r / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

128 Termo Klima Mayıs 2011

MEGE F‹LTRE MEMPA A.fi. MERT KL‹MA - ‹KL‹MSA METR‹KS GAZ VE SU ARMATÜRLER‹

MAKRO TEKN‹K MAKTEK MAV‹ AKIM - D‹ZAYN GRUP MAYSAN

MGT F‹LTRE KL‹MA M‹TANOX BACA S‹STEMLER‹ MTT ISITMA SO⁄UTMA NB YAPI MALZEMELER‹

ONEFLEX ÖNDER LTD. PAMSAN KL‹MA HAVALANDIRMA

PRODEK HAVALANDIRMA

PUNKER GMBH RAM ÖLÇÜ ROTEK SES‹NOKS METAL

SPIRAX SARCO - INTERVALF STATÜ YAPI ÜRÜNLER‹ fiULE A.fi. - ASROYAL TANPERA

f o t o h ab e r / t e s ko n s o d e x 2 0 1 1

THERMOCOAT TUBEST BACA S‹STEMLER‹ TURBODEN TÜRK HENKEL

TEKNOKL‹MA - SAMSUNG TEKNO YANGIN TESTO THERMAFLEX

UFO UNİ-JAC VANA CEKETİ VEMEKS MÜHENDİSLİK VENCO

VIESSMANN ZTF JEOTERMAL BORU BACADER DOSİDER

ESSİAD ISKAV İSKİD TTMD

TÜYAK ULUSAL HAVUZ ENSTİTÜSÜ TERMO KLİMA DOĞA YAYIN GRUBUFOM AJANS-DTK DERGİSİ

TEKNİK YAYINCILIK

Teskon Sodex Fuarı nedeniyle bulundu-ğumuz İzmir’de 64 yıldır soğutma sektö-ründe faaliyet gösteren, bu süre zarfında30’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirenAhmet Yar Soğutma’nın Kemalpaşa Or-ganize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerinigezdik. Tesisleri birlikte gezdiğimizAhmet Yar Soğutma Teknik Müdürü HalitT. Salaçin’den fabrika ve firmanın sektör-deki yeri hakkında bilgiler aldık.

Firmanız “Ahmet Yar Soğutma Sanayi veTicaret A.Ş.” ni tanıtmanızı rica ediyoruz.Ahmet Yar Soğutma Sanayi ve TicaretAnonim Şirketi, 1946 yılında kurulmuştur.Büyük bir gurur ve onurla 64. Yıldönümü-müzü kutladık. Konumuzla ilgili her türlüteknik alt yapıya sahibiz. Ar-Ge laboratu-varlarımız dünya standartlarında ve ASHREdirektiflerine uygun, performans ölçümle-rinin EN 441 normunda gerçekleştirebildiğidüzeydedir. Ürünlerimizi meydana getirentüm komponentler, kendimiz veya grup şir-ketlerimiz tarafından sağlanmaktadır. Yeniyatırımlarımızla soğutma teknolojilerindedünyadaki global oyuncular içerisinde yeraldık. Kaliteye ve müşteriye sonuna kadar

“Dünya Ahmet Yar’ı, Ahmet Yar’ da Türkiye ve

Dünyayı kucaklıyor”

Ahmet Yar Soğutma Teknik Müdürü Halit T. Salaçin: “Düşünce tarzımızı insana odaklıyor,çalışanlarımızın, müşterilerimizin vetedarikçilerimizin katılımı ile uygunstratejileri üreterek, sistemin sürekli-liğini ve etkinliğini sağlayarak mü-kemmele ulaşmayı hedefliyoruz.”

f ab r i k a g e z i s i

130 Termo Klima Mayıs 2011

odaklanmış, satış sonrası hizmetlerimizlebüyük fark yaratmış ve bütün bu faaliyet-lerimizin sürekliliğini sağlamış bir firmayız.Gıda güvenliği, insan sağlığı, çevre duyar-lılığı ve enerji tasarrufu konuları da sosyalsosyal sorumluluğumuz gereği, öncelikverdiğimiz değerlerimizdir.

Portföyünüzde hangi ürünler var?Ürün portföyümüzde soğutmalı kabinler,soğutma sistemleri, soğuk hava depoları,ısı eşanjörleri, yoğuşma üniteleri, endüs-triyel merkezi soğutma grupları, uzaktanizleme ve kontrol sistemleri ile enerji yö-netim sistemleri bulunmaktadır. Soğut-malı reyonların yanı sıra, Avrupa gıda

tüzüğüne uygunluk belgeli poliüretanpanel soğuk hava depoları, değişik pro-ses sistemleri, endüstriyel soğutma sis-temleri, şoklama üniteleri ve konveyörleriile soğuk lojistik merkezleri de çözümsunduğumuz alanlardır. Ürünlerimizin%70’ini, 30’un üzerinde ülkeye ihraç et-mekteyiz. ABD, İngiltere, Rusya, Hollanda,Macaristan, Ukrayna, Romanya, SriLanka, Çin, Belçika, Mısır, Suriye, Kaza-kistan, Bengaldeş bunlardan bazılarıdır.

Fabrikanızı rakamsal olarak da anlatabilirmisiniz?Üretimimizi 100.000 m2 arazi üzerindekurulu 25.000 m2 kapalı alanda gerçek-

leştirmekteyiz. Depolama ve sevkiyat içinde ayrıca 6.000 m2 büyüklüğünde kapalıbir alana sahibiz. Grup şirketlerimizle bir-likte çalışan sayımız 550 kişidir. Bu nok-tada perdonel dağılımı; 100 beyaz yaka,450 mavi yakadır.

İhracat için toplam kalite çok önemli sizinbu anlamda öncelikleriniz neler? Başarı-nızda etkisi olan faktörler nelerdir?Bu sorunun yanıtı kalite politikamızıniçinde bulunmaktadır; “Düşünce tarzımızıinsana odaklıyor, çalışanlarımızın, müşteri-lerimizin ve tedarikçilerimizin katılımı ileuygun stratejileri üreterek, sistemin sürek-

Ahmet Yar So€utma, artan talepler neticesinde mevcut kapasitesine ek olarakdepolama ve sevkiyat için 6.000 m2 büyüklüğünde kapalı yeni bir alan inflaa etti.

f ab r i k a g e z i s i

131Termo KlimaMayıs 2011

liliğini ve etkinliğini sağlayarak mükem-mele ulaşmayı hedefliyoruz.” Buradanbenim çıkardığım sonuç; bizim, tedarikçi-lerimizin ve müşterilerimizin adeta “kaderbirliği” yapıyor olmasıdır. Ticari ilişkileri satışsürecinin ötesinde çözüm ortaklığı olarakgörmekteyiz. Gerektiğinde her şeyimizimüşteri memnuniyeti için feda ederiz.Kullandığımız tüm hammaddeler, yan sa-nayi ürünleri, yarı-mamul malzemeler vediğer komponentlerin tamamı sertifikalıolup, dünya kalitesinde, birinci sınıf ürün-lerdir. Girdi muayenede çalışan mühendisarkadaşlarımız bu konuda fevkalade titizçalışmakta ve uygunsuz ürün girişi olma-maktadır. Bunun diğer bir nedeni AhmetYar A.Ş’nin tedarikçilerinin de kalite yöne-tim sistemine sahip olması şartını isteme-sidir. Bununla birlikte Kalite departmanımızminör diyebileceğimiz bir uygunsuzluğadahi kesinlikle izin vermemektedir. Özel-likle son altı yılda kalite, çevre, enerji veprofesyonellik dörtlemesiyle soğuk zinci-rin her halkasında gösterdiğimiz hizmetAhmet Yar’ın Wallmart, Carrefour, Metro,Real,Tesco, Ahold vb. firmalarla dünyagenelinde çalışmasını sağlamıştır. Tür-kiye’deki pazar payımız %60’tır. Bim,Real, Carrefour, Migros, Tansaş, Şok, Gro-seri, Diasa, Gürmar ve daha büyük, ortave küçük birçok işletme Ahmet Yar’ı ter-cih etmiştir.

Günümüzde Ar-Ge çok büyük önemesahip, sizin bu anlamda yürüttüğünüz ça-lışmalar hakkında da bilgi vermeniz müm-kün mü?Biz Ahmet Yar Soğutma olarak Ar-Gefaaliyetine inanılmaz önem veriyoruz.Hızla değişen pazar şartlarında şirketimi-zin inovatif olabilmesi için araştırma vegeliştirme çabalarımızı doğru yönetme-miz zorunludur. Yeni ürün tasarımı veürün geliştirme faaliyetinde kullandığımızdonanım ve yazılımlar en son teknolojiçözümleridir. Çok değerli Ar-Ge kadro-muz müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu en

ekonomik, en fonksiyonel ve en kaliteliürünleri sunmak için çalışmalarına süreklidevam etmektedir. Birlikte çalıştığımız fir-maların da Ar-Ge departmanlarının bu-lunmasının gerekliliğine inanıyoruz. Tümtedarikçilerimizin kalite konusunda bizimleaynı anlayışa sahip olmalarını bekliyoruz.Bu sebepledir ki işbirliğimizi memnuniyetlesürdürmekteyiz. Bu çalışmalar hem ürünkalitemizi ve hem de satış şansımızı arttır-maktadır. Özellikle müşteri memnuniyetinidirek etkileyen diğer bir husus da SatışSonrası Hizmetler departmanıdır. Bu de-partmanımızda ve bölge müdürlükleri-mizde (İstanbul, Ankara, Adana, Antalyavb.) çalışan sayımız 70 kişidir, ayrıca Tür-kiye’de 82 vilayetimizin tamamında eğiti-lerek sertifikalandırılmış 140 adet yetkiliservislerimiz bulunmaktadır. Bu ekipler enaz Ahmet Yar kadar hassas, titiz ve müş-teri memnuniyetine odaklı hizmet vererekfark yaratmaktadırlar.

Enerji tasarrufu konusunda çalışmalar yü-rütüyor musunuz?Enerjinin yaşantımızda çok büyük bir yertuttuğu ve öneminin giderek arttığı bilin-mektedir. Soğutma sektöründe de ener-jiyi bilinçli kullanmak mecburiyetindeyiz.Sektörümüzde enerji tasarrufu, önceliklemükemmel bir izolasyonla başlar, opti-mize edilmiş, bilimsel olarak seçilmiş, ma-kine ve elemanlarla devam eder vekontrol sisteminin üstünlükleriyle sonla-nır. Firmamız soğutma tesislerinde tamregülasyona sahip ve ihtiyaca göre hare-ket eden elektronik valf sistemlerini kul-lanmaktadır. Enerji üzerinde doğrudanbariyerler kullanarak ısıtma ihtiyacını mi-nimum seviyeye çekmekteyiz. Ayrıcaenerji kullanımını sürekli takip ederek ge-reksiz harcamayı anında tespit eden veproblemleri telefonlara anında mesajlabildiren ve uzaktan telefonla müdahaleedilebilen sistemler kurmaktayız. Kullan-dığımız ileri teknoloji fanlarımız da büyüktasarruflar sağlamaktadır. Aydınlatmadastandart balast ve floresan yerine, yakla-

şık %17 tasarruf sağlayan soğuk ateşle-meli balast ve T8, T5 floresan ampüllerinyanı sıra led aydınlatmaları da kullanmak-tayız. Evaporatörlerde kullandığımız fan-lar standart olanlara kıyasla %20 tasarrufsağlamaktadır. Biz enerji ve çevre konu-sunu birlikte ele alıyoruz. Kullandığımızakışkanlar Dünya Çevre Birliğinin onayla-dığı ve Kyoto protokolü kapsamında bu-lunan akışkanlardır. Son dönemlerdeCO2 kullanma konusunda çalışmalarımızdevam etmektedir. Fabrikamızda da CO2sistemli bir ünite test amaçlı olarak bu-lunmaktadır. Gerek ülkemize ve gereksemüşterilerimize enerji tasarrufu ve çevreduyarlılığı konusunda katkıda bulundu-ğumuzdan dolayı mutluyuz.

Hangi lojistik merkezlerindeki soğutma sis-temlerini kurdunuz?Kiler Grubu’nun Esenyurt’taki lojistikmerkezinin soğutma sistemleri tamamenAhmet Yar tarafından imal edilmiş ve ku-rulmuştur. Bu merkez yurt dışındakilerleboy ölçüşebilecek niteliktedir. Açılışınayurt dışından dahi basın mensupları gel-miştir. Bunun dışında Dİasa’ların Gebze,Torbalı ve Esenyurt’taki dağıtım merkez-lerinin tüm soğutma sistemleri tarafımız-dan yapılmıştır. McDonald’s firmasınınlojistik partneri olan Havi Lojistik’in so-ğutma tesisleri ile Gökbora Lojistik’in İz-mir’deki soğutma tesisi de tamamenAhmet Yar eseridir. Bu tesisler ve diğerlerifabrikamızdaki izleme merkezimizden7x24 saat kontrol altında tutulmaktadır.

f ab r i k a g e z i s i

132 Termo Klima Mayıs 2011

26 Mart 2011 tarihinde Elektrik Mühen-disi Ebru Hanım’la dünya evine girenPamsan Satış Müdürü Mesut Akmanlar,yoğun gündemine rağmen söyleşi teklifi-mizi kabul ederek sorularımızı içtenlikleyanıtladı. Söyleşi Mesut Ebru çiftinindüğün törenlerinden önce olduğu içinancak bu yazı ile kendilerini tebrik ediyor,mutluluklar diliyoruz.

Kısaca Mesut Akmanlar kimdir desek… 1973 yılında İstanbul’da doğdum. Annetarafım Karadenizli, baba tarafım Göç-men. Tek çocuğum. Babam ve annem ik-tisatçı, ailedeki tek mühendis benim.İlkokul hayatım Kadıköy, Göztepe’degeçti. Ortaokul ve liseyi İstanbul Erkek Li-sesi’nde tamamladım. Ardından YıldızTeknik Üniversitesi’nde sektördeki birçokkişi gibi Makine Mühendisliği Isı Prosesbölümünü bitirdim. Daha sonra da iş ha-yatına başladım.

İş hayatınız nasıl başladı?Esasında benim iş hayatım bu sektörebiraz da tesadüfler üzerine yönlendi. Şu

an emekli olan Isısan Taahhüt’ün eskigenel müdürü Gökhan Özbek akrabala-rımın tanıdığıydı. Mimar olan kuzenimestaj yeri aranırken Gökhan Bey mimaraihtiyacım yok makine mühendislerine ih-tiyacım var demiş. Ben o zamanlar henüzüniversite birinci sınıftayım. Gidip birgörüş dediler, gittik görüştük. GökhanBey de İstanbul Erkek Lisesi mezunuymuş,“Gel başla, bir şey bilmiyorsun bari öğre-nirsin.” dedi. Yaz dönemi için bir işti ama1,5-2 sene kadar devam ettirdim. Mü-hendislik bilgim olmadığı için getir götürişleri, proje çizimleri yapıyordum. Fakatbir yandan okul bir yandan iş ağır geldiğiiçin yaklaşık bir sene süreyle işe ara ver-dim. Yine de boş durmadım bazı küçükfirmaların doğalgaz projelerini yaptım.Okulun son senesinde tekrar Isısan Taah-hüt Grubu’na döndüm. Fakat ben satışyapmak istiyordum. Bir arkadaşımın vası-tasıyla o zamanlar Alko Klima Santralle-rini, Grinnell, Johson Control’u getirenve zamanında çok büyük bir firma olan,Ekur Otomasyon’da satış mühendisi ola-rak başladım. 1996 yılından 98 yılının or-

talarına kadar orada satış mühendisliğiyaptım. Ben havalandırma ve klima tara-fıyla ilgiliydim. Orada birçok farklı fir-mayla birçok projelerimiz oldu. 1998yılında ayrıldım ve askere gittim.

Çocukluğunuzda mesleğinize olan bir yat-kınlığınız var mıydı? Oynadığınız oyunlarınmesleğinizle alakası var mıydı? Çocuklu-ğumda hep bir şeyleri bozardım. Oradanbir şeylerin geldiğini düşünüyorum. Üni-versiteye girerken de bir makine mühen-disliği bir de mimarlık yazdım. Tercihlerdeçok fazla dağılmadım, hedefim makinemühendisi ya da mimar olmaktı.

Sizi bu konuda bir yönlendiren oldu mu?Açıkçası olmadı. Ailede herkes iktisatçı,bilgisayarcı vs. Demek ki içimde varmışdiye düşünüyorum. Çünkü örnek aldığımbirisi de olmadı. Bir de bizim liseden dahaçok mühendis çıkar. Makine mühendisiolmak istiyordum ama bu sektörde çalış-mak istiyor muydum? İşte orası biraz te-sadüf oldu. Birinci sınıfta bu sektördeçalışmaya başladıktan sonra üniversite

Pamsan Satış Müdürü MesutAkmanlar: “Sektör tamamıylabilgi üzerine kurulu... Bu işte 30yaşına kadar hep bilgi biriktirmekzorundasın, ne bulursan biriktir-men lazım. Bunu başaran30’undan sonra başarılı olup biryerlere geliyor ama maalesef yeninesilde okuma alışkanlığı yok, in-celeme alışkanlığı yok.”

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

134 Termo Klima Mayıs 2011

Bu işte hepbilgi biriktirmekzorundasınız

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

135Termo KlimaMayıs 2011

sonrasında başka bir iş yapma şansımyoktu artık yani otomatikman yönlendi-rilmiştim.

Satışta ya da taahhütte kalma konusun-daki kararınızı nasıl verdiniz?Açık konuşmak gerekirse ben bizim sektö-rün her yanını seviyorum. Hem taahhütyaptım hem satın alma yaptım. Bir tekproje çizmedim ama onun dışında heralanda bulundum. Satışın benim karakte-rime daha çok uyduğunu düşünüyorum.

İki farklı işi de biliyor olmanızın satışta sizeavantaj sağladığını düşünüyor musunuz?Tabi ki, sonuç olarak masanın her iki ta-rafında da oturmanın empati yapabilmekanlamında bir faydası oldu. İşe sıfırdansatıştan başlayan bir insan şantiyeyi gö-remediği için oradaki sıkıntılara çözümüretemez. Sonuç olarak esasında yaptığı-mız iş satıştan çok çözüm üretmek. Dışa-rıdan lise mezunu bir adamı getirsen o daiskontoyu verebilir ama önemli olan in-sanları teknik olarak destekleyebilmek.Zaten bu yapılmadığında firmalar artıkayakta kalamıyor.

Askerliğinizi kısa dönem mi yaptınız?Askerliğimi uzun dönem Ankara’da yap-mak zorunda kaldım. Dil sınavı yaptılar.Liseden beri Almancam iyi olduğu içinkazandım ve beni kara kuvvetlerinde tek-nik daire yönetim başkanlığı adında birbölüme gönderildim. Daha sonra benisilah mühimmat şube adında bir yere ata-dılar ve askerlik boyunca test yaptım, mü-himmat testi, tank mermisi, aydınlatma,obüs mermisi vs. Askerde bayağı sıkı birtempoda çalıştım. Hatta Bizim bölümünpaşası beni subay yapmak için tekliftebile bulundu.

Askerden sonra tekrar aynı iş yerine midöndünüz?Askerden dönünce hem taahhüt hemsatış alanı için 3-4 tane firmaya başvur-dum. Yaşıma göre çok fazla tecrübem ol-duğu için herkes kabul etti. Alman ortaklıAkdağ-Scheu Würth adında bir firmadaçalışmaya başladım. Güzel işler yapan birfirmaydı. O zamanlar Olimpiyat Stadı’nı,Ümraniye Carrefour, İzmir Carrefour gibiprojeler yapıyordu. Ben hem satın almayabakıyordum hem de proje koordinasyo-nunu sağlıyordum. 2 sene kadar oradaçalıştıktan sonra kriz patlak verdi. Firma-nın Türk ortağı maalesef birazcık zordakaldı. İşler sarpa sarınca biz de kendi ba-

şımızın çaresine bakalım dedik. O yıllardaEnka tarafından Adapazarı’na enerji sant-ralleri yapılıyordu, 8 ay kadar orda demi-narilize su tesisinin şantiye şefliğiniyaptım. Orası bitince İzmir’de de bir sant-ral kuruluyordu fakat ben İzmir’e gitmekistemediğim için Siemens’te satın almacıolarak bir iş buldum. Yaklaşık 2 seneorada çalıştım ama bizim sektör kanımızagirdiği için hızlı bir şekilde geri döndüm.

Pamsan’da nasıl işe başladınız?Yine bir arkadaşımın vasıtasıyla Pamsanile tanıştım, ilk olarak da Mustafa Bey’legörüştük. O zamanlar Pamsan’da ihracatgeliştirmek isteniyordu. Pamsan ilk olarakihracat müdürü olarak başladım. Dolayı-sıyla biraz riskliydi çünkü daha önce hepmümessil ve taahhütte çalışmıştım, üre-tim yapan bir firmada çalışmamıştım. Buyüzden ilgimi çekti ve bu riski göze aldım.Görüştük, bir şekilde anlaştık ve başla-dım. 2003 yılının Eylül ayıydı. Yaklaşık 6ay sonra seninle yurtiçinde devam edelimdenildi. Benim için çok daha rahat olduçünkü herkesi tanıyordum ve şantiye or-tamını da biliyorum. Fuarlara katıldık, ka-tıldıkça tecrübe kazandık. Pamsan’lageçen yaklaşık 8 sene boyunca toplamdayaklaşık 25 tane fuar yapmışızdır. Artık fu-arları gözümüz kapalı yapabileceğimizi dü-şünüyorum. İlk etapta ihracatta müşterilerbulduk, onlarla çalışmaya başladık. Hattailk başta bulduğumuz müşterilerle hala ça-lışıyoruz. Bir tanesi Çek Cumhuriyeti, birtanesi Bulgaristan, bir tanesi de Romanyatemsilcilerimiz. Onlarla sürekli olarakdevam ediyoruz, dolayısıyla onların yeribizde ayrı. Şu anda Almanya, İsveç, İtalya,Fransa, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Sırbis-tan, Bulgaristan, Romanya, Azerbaycan,Ukrayna, Rusya ve İran’da kendi temsilci-lerimiz var. Bu temsilciler üzerinden satışyapıyoruz. Bu seneki hedeflerimiz Suriye,Gürcistan ve Macaristan’da temsilcilikleraçmak. Bu tabi bizim için bayağı zamanalan bir süreç oldu ama bir şekilde oturt-tuk. Birçok fuara katıldık, her sene Alman-ya’ya gittik, Rusya’ya gittik, İstanbul’dakifuarlara katıldık. İlk başta tek başıma idim,satış ekibi iki kişiydi. Geçen süre zarfında9 kişiye çıktık. Şimdi ihracat ayrı bir depart-man, eskiden bütün her şeyi ben hazırlı-yordum. O zamanlar gençtik, dahaheyecanlıydık, bir şeyler hazırlıyorduk. Ohazırladığımız altyapılar hala kullanılıyor.Tabi o zamanki cirolar da farklıydı. Şimdibaktığımda ilk başladığım zamandan buzamana kadar Pamsan’ın cirosu 3-4 katı

büyümüş. Tabi amacımız daha da büyüt-mek. İnşallah yeni fabrika projesi tamam-lanıp yeni yere geçtiğimizde daha dabüyüyeceğini düşünüyoruz.

Şimdiye kadar anlattıklarınızdan dikkatimiçeken şey; kendinizde gördüğünüz ve sev-diğiniz en büyük özelliğiniz empati kuruyorolmanız.Empati kuruyor olmak karşı tarafa çokfazla güven veriyor. Karşı taraf size güvenduymazsa sizinle tekrar çalışmıyor. Bizimsektör ilginç bir şekilde tamamen dost,arkadaş ilişkileriyle iş yapılan bir sektör.Bu sektör arkanızdan konuşulmasını iste-meyeceğiniz bir sektör, bir kere üzerinizebir şey yapıştı mı maalesef kalıyor. Sektörbüyük ama aynı zamanda ufak yanioyuncular hep aynı. Oyuncular çok değiş-miyor, bazen transferler oluyor ama hepaynı kişiler çalışıyor. Herkes birbirini çokiyi tanıyor. Rakiplerimiz ve rakip olmayanfirmalarla ISKID çatısı altında toplanıyo-ruz. Bu bence bizim açımızdan iyi bir şey.Çünkü birbirimizi tanıyoruz ve bu bazıyanlış anlaşılmalara engel oluyor. Pek yeniyüz görmüyoruz ama bazen öğrencilerfalan geliyor, o yönden de iyi oluyor.

Birçok şirkette ve birçok pozisyonda çalış-tınız. Bunlardan ziyade ilk defa Pamsangibi üretici bir firmayla çalıştınız, bir depart-man kurdunuz. Daha önceki iş tecrübele-riniz Pamsan’a nasıl yansıdı? Tabi yaşadığımız bazı şeyler ürünleri de-ğiştirdi, ihtiyaca göre yeni ürünler ortaya

Mesut Bey, Almanya’da Chillventa Fuarı’nda (2008)

çıktı. Birçok fuar gezdik, oralarda gördü-ğümüz yeni yaklaşımları şirketimizde uy-guladık. Gurur duyduğum bir konu iseTürkiye’de bazı ilkleri gerçekleştirmişolmak… Mesela plug fan daha piyasadayokken plug fan kullanmaya başladık.Rotorlu ısı geri kazanım cihazlarını ilk kul-lanmaya başlayan firmalardan birisiolduk. Ürün Kalitesini düşürmeden . Bili-yorsunuz fiyatlar düştükçe malzeme kali-teleri aşağı düşüyor. Bunun aksine bizimmalzeme kalitesini sabit tutup fiyatlarıgeri çekme konusunda gayet başarılı ol-duğumuzu düşünüyorum. Karımızdanödün verdik ama malzeme kalitesindenödün vermedik. Hala iki ürün yan yanageldiğinde bizim ürünün daha kaliteli ol-duğunu görebiliyorum. Belki bazı gözlergöremiyor ama biz imalatçı kökenimiz-den dolayı onun birkaç sene sonra nehale geleceğini ve ne olacağını görüyo-ruz. Maalesef Türkiye’de ilk yatırım çokdüşük olsun isteniyor fakat 2-3 senedebir ürün değiştirmek mantıklı gelmiyor.Türkiye’de ise bu hep böyle, 10 senelikbina yerine 2 senelik binalar yapıyoruz.Çok düşük fiyatlarda ürünler veriyorlar,ürünler iki sene sonra dağılıyor.

HER İŞE KOŞMUYORUZ, BU DA BİZİMİYİ HİZMET VERMEMİZİ, İNSANLARINSIKINTILARINI ÇÖZMEMİZİ SAĞLIYORBiz Pamsan olarak, süreklilik peşindekoşan bir firmayız. Bizim müşterilerimizuzun yıllardır bizimle çalışan firmalar. Tabiki ciromuzu artırmak istiyoruz, tabi ki iş-

lerimizi büyütmek istiyoruz ama bunukendi kapasitemizin elverdiği şekilde yap-mak istiyoruz. Beraber çalıştığımız firma-ları müşteri olarak değil partner olarakgörüyoruz ve çoğu firmayla da çok uzunzamandır çalışıyoruz. Aynı zamanda dabüyük birer firma olan bu firmaların bi-zimle çalışıyor olmalarının nedeni rahatlıkhissetmeleri, bizim onlara iyi hizmet ver-memiz. Bunu şu şekilde sağlıyoruz; herişe koşmuyoruz, bu da bizim iyi hizmetvermemizi, insanların sıkıntılarını çözme-mizi sağlıyor. Mutlaka hatalarımız da olu-yordur ama ekibim için söylüyorum; birşekilde o empatiyi kurup insanlara çözümsunabildiğimiz için bu firmalar bizimle ça-lışıyorlar. Bazı noktalarda her şey parademek değil.

Bu söyleşiyi gençler için yaptığımızı düşü-nerek cevaplamanızı istiyorum; Pamsan’daçalışacak bir gençte ne arıyorsunuz?Biz de yeni mezun olduğumuzda pek birşey bilmiyorduk. Okulda temel bilgilerinnasıl araştırılacağı veriliyor, detaylar veril-miyor. Bir mühendislik nosyonu dediğimizde bu zaten; bilgiye nasıl nereden ulaşa-bileceğini, hesap yapmasını bilen insanlaryetiştirmek. Burada çalışacak olan bir ar-kadaşta şunu arıyorum; bu saydıklarımısağladıktan sonra bu işi ne kadar yapmakistediklerini anlamaya çalışıyorum, hedef-lerini anlamaya çalışıyorum çünkü benimyetiştiğim dönemde yazılı olmasa da birusta-çırak ilişkisi vardı. Bizim zamanı-mızda kimse genel müdür olarak başla-

mak istemiyordu. En alttan işi öğrene öğ-rene yükselmek istiyordu. Ben de aynı sis-temi burada kurmaya çalışıyorum. Birşeyleri öğrendikçe onların da ilerleyece-ğini düşünüyorum. Çünkü bizim sektörtamamıyla bilgi üzerine kurulu. Bu işte 30yaşına kadar hep bilgi biriktirmek zorun-dasın, ne bulursan biriktirmen lazım.Bunu başaran 30’undan sonra başarılıolup bir yerlere geliyor ama maalesef yeninesilde okuma alışkanlığı yok, incelemealışkanlığı yok. Benim evimde yaklaşık birkütüphane dolusu sektörle ilgili yurtiçin-den, yurtdışından kaynak kitaplar bulu-nuyor. Çünkü yeni bir ürün tasarlarken biryerden bakıp kontrol etmemiz gerekiyorama yeni nesil sadece bildiğini ve duydu-ğunu alıyor. Doğru olup olmadığını dahisorgulamıyor. Belki benim yetiştirilme tar-zımdan kaynaklanıyordur ama biz hiçbirzaman formül ezberlemedik, biz formülüoluşturduk. Bu ikisi çok farklı şeyler; biri-sini yapan ezbere gidiyor, diğerini yapanaraştırmacı bir insan oluyor. Bizim mühen-dis olarak, profesyonel çalışan insanlar ola-rak altın bileziğimiz mühendisliğimiz,tecrübemiz ve bilgimiz. Gençlerin bunayatırım yapmaları lazım.

Aceleci davranmaktan yola çıkarak soruyo-rum; siz de birçok iş değiştirmişsiniz. Sizcesürekli aynı işte, aynı şirkette mi yoksafarklı iş, farklı şirketlerde mi çalışılmalı?Üniversiteden mezun olduğumuz zamanbirçok arkadaş farklı yerlere dağıldı. Birkısmımız otomotiv sektörüne bir kısmı-

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

136 Termo Klima Mayıs 2011

Mesut Bey, Moskova Fuarı’nda

a r a m ı z d a k i p r o f e s y o n e l l e r

137Termo KlimaMayıs 2011

mız bizim sektöre girdi. Bir kısmımız buiki sektör arasında gitti geldi. Bir kısmımızda imalat sektörüne girdi. Gördüğüm ka-darıyla sebat edip bir yerde kalan insanlardaha başarılı oluyor çünkü her şeyi o işegöre gelişiyor. Şu anda benim başka birsektöre geçmem çok zor. Yönetici olarakgeçebilirim tabi ama bir mühendis olarakbaşka bir yerde çalışmam imkânsız. Bençok fazla sektör değiştirenlere çok yergörmüş, çok bilgili insanlar olarak bakmı-yorum. Bazı büyük şirketlerin yaptığı gibi,başka şirketlerden profesyoneller getiril-mesine de karşıyım. Bu iş ile ilgili insanlarıgetirmesi hatta kendi içinden çıkarmasıbenim için daha önemli. İnsanlar sene-lerce uğraşıp bu sektöre katkı sağlıyorlarsonra başka bir sektörden birini getiriponun yerine koymak bana ters geliyor. Bukonuda biraz milliyetçi davranıyorum,zaten ezilen bir sektörüz, inşaat sektörü-nün alt sektörü olarak görülüyoruz. Mü-teahhit para kazanmak için bu sektörüeziyor. Bizim işimiz müteahhitle, müteah-hit para kazanamayınca biz de kazana-mıyoruz. Bence buna bir şekilde durdemenin zamanı geldi artık çünkü çem-ber çok daraldı. Baktığınızda bizim sek-törde iş yapmak çok kolay, büyük birsermayeye gerek yok. Bizim sektörde in-sanların sermayeleri kendi tecrübeleri,çevresi ve bilgileri olduğu için büyük pa-rasal sermayeler olmadan işe atılma şansıçok yüksek. Bunun sektörü zayıflattığınıdüşünüyorum. Sağlam firma çıkartamı-yoruz, marka çıkartamıyoruz. Bizim sek-törde insan kaynağı çok önemli, insanayrılınca firmalar da yavaş yavaş zayıflı-yorlar. Böyle olduğu zaman da firmalarbüyüyemiyor. Zaten yatırım yapma zorlu-ğundan dolayı çok kârı olan bir sektör

değil. Sektörün bu şekilde sürekli bölün-mesi sakıncalı. Tabi ki insanlar iş yap-makta özgürler ama bu noktada hemfirmalar hem de insanlar suçlu. Firmalarellerindeki profesyonelleri tutamıyorlar.İnsanlar da ben bu şirkete para kazandı-rıyorum, bütün işi ben yapıyorum nedenkendim yapıp para kazanmayayım diyor.Bu konuda hem firmaların hem de çalı-şanların fikir birliğinin sağlanması lazım.Sektörün iyiliği açısından bu gerekli. Bumantıkla hareket edip ülke içerisinde 3-4tane çok büyük firma oluşturduğumuzzaman bunun ülkeye de faydası olacak.Bu konuda çalışmaların yapılması lazım.

İş hayatınıza geri dönüp baktığınızda keş-keleriniz oldu mu? Ya da sizce o keşkelerekeşke demek ne kadar önemli?Ben her şeyi tecrübe olarak görüyorum.Hatalarım oldu da ama sonuç olarakbenim hatalarımdı, karşılıklarını ben gör-düm. Geri dönüp baktığımda keşke şöyleyapsaydım demedim. Her zaman ileriyebakmaya çalışıyorum. Keşkelerde çokfazla vakit kaybetmenin bir manası yok.İleride aynı hataları yapmamak için dersalmak gerekebilir. İnsan ileriye bakarkengeriye bakmayı ihmal etmemeli, yoksatekrar hata yapar.

Kişiliğinizin oluşmasında ya da iş hayatınız-daki başarınızda hobilerinizin etkisi var mı? Açıkçası hiç hobim yok, sürekli çalışıyo-rum. Yaptığım işi seviyorum. Kitap oku-mayı hobi olarak görenler var ama benonlara katılmıyorum. Kitap okumanınhem kendini geliştirmeye hem de rahat-lamaya faydası olur. Kitap okumayı da çı-kardığımız zaman belli bir hobim yok.Spor falan da yapmıyorum. Spor salo-

nuna yazılıyorum ama vakitsizlikten gide-miyorum. Yaptığım spor evden arabayayürümekle sınırlı.

En azından çok fazla fuar geziyorsunuz,oralarda geziler yapıyorsunuz.Aslında yurtdışındaki işlerimizden dolayıçok fazla yurtdışına çıkıyorum ama zama-nım o kadar sınırlı ki sürekli bir yere ye-tişme telaşım oluyor. 2 günlüğüne birülkeye gittiğimde gördüğüm şeyler hava-limanı, akşam yemek yenen yer ve ofis.Bir de yolda giderken gördüğüm şeyler,bu kadar yani gezmeye çok fazla vaktimolmuyor. Fuarlara gittiğimizde de en fazlaakşam yemeğine gidiyoruz.

Ama keyif alıyorsunuz. Tabi, yaptığım işi seviyorum. Ben motivas-yonu yüksek bir insanım, kendi kendimiçok iyi motive ederim. Satış yapmak, so-nucunu görmek ve sonra müşterilerdeniyi geri dönüşler almak beni motive edi-yor. Aynı şekilde arkadaşlarımı da motiveetmeye çalışıyorum.

Yeni evlisiniz, evlilik kararınızı nasıl verdi-niz?Açıkçası ilk tanıştığımızda kararımı ver-dim. Eşim elektrik mühendisi ve aydın-latma sektöründe çalışıyor. Dolayısıylahep aynı yerlerde, aynı şeylerle uğraşıyo-ruz. Bu anlamda bayağı uyumlu olduk.

Teşekkür ediyorum, eklemek istediğiniz birşey var mı?İyi temenniler ile bitirelim o zaman; Tesi-sat sektörünün daha sağlıklı ve güçlü birşekilde büyümesini ve de dünyada bu ko-nuda öncü bir konuma gelmesini diliyo-rum Ve ilginiz için teşekkür ederim.

“Çok fazla sektör değiştirenlere çok yer görmüş,çok bilgili insanlar olarak bakmıyorum. Bazıbüyük şirketlerin yaptığı gibi, başka şirketlerdenprofesyoneller getirilmesine de karşıyım. Bu iş ileilgili insanları getirmesi hatta kendi içinden çıkar-ması benim için daha önemli. İnsanlar senelerceuğraşıp bu sektöre katkı sağlıyorlar sonra başkabir sektörden birini getirip onun yerine koymakbana ters geliyor.”

teknik

m a k a l e

140 Termo Klima Mayıs 2011

1. EMİSYON NEDİR?Kelime anlamı olarak emisyon; dışarı çı-karmak, yaymak, ihraç etmek, dolaşımasokmak gibi anlamlara gelmektedir. Doğave çevre açısından emisyon; yakıt ve ben-zerlerinin yakılmasıyla; sentez, ayrışma,buharlaşma ve benzeri işlemlerle; mad-delerin yığılması, ayrılması, taşınması vediğer mekanik işlemler sonucu bir tesis-ten atmosfere yayılan hava kirleticileriolarak tanımlanır.

2. ÖNCELİKLİ KENTSEL HAVA KİRLETİCİLERİKentsel alanlarda, dış ortam havasında bu-lunan temel hava kirleticileri; karbon mo-noksit (CO), ozon (O3), azot oksitleri(NOx), kükürt dioksit (SO2), asılı partikülermaddeler ve kurşun (Pb) dur. Ayrıca poli-siklik aromatik hidrokarbonlar ve asit ae-rosolleri gibi hava toksinlerine de gittikçeartan düzeyde önem verilmektedir. Hangikirleticilerin hava kalitesi problemlerinesebep olduğu; endüstrileşme ve uygulanankontrol tedbirleri, ulaşım tipleri, meteoro-lojik ve topoğrafik karakteristikleri içerençok sayıda faktöre bağlıdır. Bunlara ek olarak; insan sağlığı düşünül-düğünde, iç ortam hava kirleticilerinin kat-kısını da dikkate almak gerekir. Buna örnekolarak “Hasta Bina Sendromu” verilebilir.İzlenecek kirleticilerin seçimi; ölçüm yerininseçimi ve enstrümantasyon vb. izlemeağındaki pek çok faktörü etkileyecektir.

3. HAVA KİRLİLİĞİ VE YASAL MEVZUATYasal zorunluluklar açısından bakıldığınhava kirliliğinin konrolü iki ana yönetme-lik ile sağlanmaktadır. Bunlar:

3.1 “ISINMADAN KAYNAKLANAN HAVAKİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETME-LİĞİ”(Resmi Gazete Tarihi: 13.01.2005 ResmiGazete Sayısı: 25699)Bu Yönetmeliğin amacı; konut, toplukonut, kooperatif, site, okul, üniversite,hastane, resmi daireler, işyerleri, sosyal din-lenme tesisleri, sanayide ve benzeri yer-lerde ısınma amaçlı kullanılan yakmatesislerinden kaynaklanan is, duman, toz,gaz, buhar ve aerosol halinde dış havayaatılan kirleticilerin hava kalitesi üzerindekiolumsuz etkilerini azaltmak ve denetle-mektir.

3.2 “SANAYİ KAYNAKLI HAVA KİRLİLİ-ĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ”(Resmi Gazete Tarihi: 03.07.2009 ResmiGazete Sayısı: 27277)Bu Yönetmeliğin amacı, sanayi ve enerjiüretim tesislerinin faaliyeti sonucu atmos-fere yayılan is, duman, toz, gaz, buhar veaerosol halindeki emisyonları kontrol al-tına almak; insanı ve çevresini hava alıcıortamındaki kirlenmelerden doğacaktehlikelerden korumak; hava kirlenmelerisebebiyle çevrede ortaya çıkan umuma vekomşuluk münasebetlerine önemli zarar-lar veren olumsuz etkileri gidermek ve buetkilerin ortaya çıkmamasını sağlamaktır.

Bu yönetmeliklerde geçen önemli emis-yon kirleticileri kısaca söyle özetlenebilir:• Yanma Gazları (SO2,NOx,CO) • Toz• Tozda ağırmetaller• Uçucu Organik Buhar ve Bileşikler (VOC)• Flor • Klor • PAH • Dioksin-Furanlar vb.

Burada dikkat edilmesi gerekli çok önemlibir nokta bulunmaktadır. Bu kirleticilerinher birinin, uluslar arası standartla ve di-rektiflerce kabul görmüş ölçüm yöntemleribulunmaktadır. Bu yöntemlerin büyük birbölmü uluslar arası standartlara girmiş vebu standartlar dilimize çevrilerek “TürkStandatları Enstitüsü” tarafından kabulgörmüş olup bir kısım standart ise EPA(Environmental Protection Agency: Ame-rika Birleşik Devletleri – Çevre KorumaAjansı) ve VDI (Verein Deutscher Ingeni-

eure: Alman Mühendisler Birliği) gibi ulus-lar arası tanınırlığı olan kuruluşlar tarafın-dan belirlenmiş ve kayıt altına alınmışstandartlardır.

Bunlara örnek olarak aşağıdaki standart-lar verilebilir: • TS ISO 7935, Nokta Kaynak Emisyon-ları- Kükürt Dioksidin Kütle DerişimininTayini- Otomatik Ölçme Metotlarının Per-formans Karakteristikleri• TS ISO 12039, Sabit kaynak emisyonları- Karbon monoksit, karbon dioksit ve ok-sijen tayini - Otomatik ölçme sistemleri-nin performans özellikleri ve kalibrasyonu• TS ISO 9096, Sabit kaynak emisyonları- Tanecikli maddenin kütle derişimininelle tayini• TS ISO 10396, Sabit Kaynak Emisyon-ları- Gaz Derişimlerinin Otomatik Tayiniİçin Numune Alma• TS 9503, Baca Gazları- Destile Yakıtla-rın Yanmasıyla Meydana Gelen- DumanYoğunluğu Tayini• TS EN 1911:2010, (İngilizce Metin)Sabit kaynak emisyonları -HCl olarak ta-nımlanan gaz halindaki klorürlerin kütlekonsantrasyonunun tayini - Standard re-ferans yöntem• TS EN 13649, Sabit Kaynak Emisyon-ları-Gaz Halindeki Münferit Organik Bile-şiklerin Kütle Derişimlerinin Tayini-AktifKarbon ve Çözücü Desorpsiyonu Metodu • Diğerleri: EPA 5, EPA 17, VDI 2066.Bu standartlar, en çok dikkat çekilen kirle-ticiler olan SO2, CO, CO2, NO, NO2, Cl veVOC (Volatile organic compounds: Uçucuorganik bileşikler) tayinine yöneliktir.

4. BACA GAZI EMİSYON ÖLÇÜMLERİBaca gazı emisyon ölçümlerin başlıcak ikiteknik uygunlanmaktadır. Bunlar doğrudanyerinde ölçüm ve numune almak sureti ilelaboratuvar ortamında gerçekleştirilen öl-çümlerdir.Doğrudan ve yerinde yapılan öl-çümlerde yanma gazları ile toplam uçucuorganik bileşiklerin belirlenmesi mümkünke,numune alınarak laboratuar ortamında ger-çekleştirlen ölçümlerde baca gazı içerisindekitoz, flor, klor, furanlar gibi çeşitli maddelerindetaylı incelemesi yapılabilmektedir.

4.1 ÖLÇÜM ÖNCESİ YAPILMASI GERE-KENLER ÖN HAZIRLIKEmisyon ölçümleri öncesinde, ölçümüngerçekleştirileceği tesiste bir takım ön ça-

Baca gazlarıve emisyonölçümleri

Dr. Burak Olgun [email protected]

Prof. Dr. Eralp Özil [email protected]

Zeta Bilgi Teknolojileri Yatırım Danışmanlığı Proje Araştırma Eğitim İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.

Kuyubaşı, Kadıköy, İSTANBULTel: (0216) 449 29 38•Faks: (0216) 414 16 45

www.zetabt.com

m a k a l e

141Termo KlimaMayıs 2011

lışma yapılması gerekli ve şarttır. Bu çalış-maları kısaca özetlemek gerekirse:• Eğer ölçüm yapılacak tesis bir fabrika yaimalathane ortamı ise prosesi incelenmelive emisyon kaynakları belirlenmelidir.• Belirlenen emisyon kaynakları için stan-dartlara uygun doğrudan ölçüm ya danumune alma noktaları belirlenmelidir.Belirlenen bu noktaların konumları, uygu-lanabilirlik açısından tesis yönetimi ilepaylaşılmalıdır.• Uygulamalar öncesi, hem emisyon öl-çümü yapan personelin güvenliği hem detesiste yürütülen prosesin devamlılığı açı-sından iş güvenli ve işçi sağlığını korucutedbirler alınmalı ve bu tedbirlere kesin-likle uyulmalıdır.• Emisyon ölçüm noktasının lokasyonunauygun olarak ölçüm yapan personelin gü-venliği sağlanmaldır. Örnek olarak ölçümya da numune alma noktasının baca üze-rinde ve zemin kotundan yüksekte olduğudikkate alınarak, personelin düşmesini en-gelleyici ve koruyucu tedibirlerin alınmasıgerekebilir. Ayrıvı uygulama yapılan emis-yon ölçüm noktasındaki sıcaklığı yüksek ol-ması sebebi ile yine personeli koruyucutedbir alınması gerekebilmektedir.

4.2 DOĞRUDAN ÖLÇÜM ve/veya NU-MUNE ALMA YERİNİN BELİRLENMESİTS ISO 9096 no.’lu ve “Sabit KaynakEmisyonları - Tanecikli Maddenin KütleDerişiminin Elle Tayini” başlıklık standart,ölçüm ve numune alma noktaları ile ilgilikuralları belirler.• Ölçüm ve/veya numune alma noktasıdüz bir baca veya kanal üzerinde bulun-malıdır.• Belirnen nokta, atık gazın akış karakte-ristiğini karakterini bozan fan, vana, ay-rılma/birleşme, dirsek parçaları gibi hatüzerindeki elamanlardan; an az, akımınyeniden düzgün hale gelmesine yetecekkadar uzaklıkta olmalıdır.

Şekil 4 2’de dairesel kesitli bir bacaya iliş-kin numune alma noktaları görülmektedir.

Bu şekildeki:1. Numune alma hatları2. Numune alma düzlemi3. Giriş deliği4. Akış5. Baca tepesigörülmektedir.

Ölçüm yapılan düz baca veya kanalınuzunluğu 7 hidrolik çap kadar olmalı, nu-mune alma düzlemi 5 hidrolik çap mesa-fede tayin edilmelidir. Eğer, baca veyakanal söz konusu düz hat sonunda açıkhavaya açılıyorsa, baca çıkışına olan me-safenin 5 hidrolik çap kadar olması ge-rekmektedir. Bu ölçüler standarttabelirtilen an az değerlerdir. Bu mesafele-

rin daha uzun olması ölçüm şartlarınındaha uygun olmasını sağlayacaktır. Diğertaraftan uygulama açısından bakıldı-ğında, pratikte bu şartları sağlamanın ol-dukça zor olduğu da bir gerçektir.Standartta belirtilen bu mesafeler aynızamanda baca iç yüzeyinin pürüzlülüğüve kanal içindeki atık gazın hızı ile de de-ğişim göstermektedir.

Ölçüm noktasında atık gaz akış karakte-sitiğinin laminer profilde olması beklenir(Şekil 4 3). Laminer akışta hız, kanal mer-kezinde en fazla değerini alırken, kanalyüzeyine yaklaşıldıkça yüzeydeki sür-tünme kuvvetleri nedeni ile hız düşer.

5. BACA GAZI ANALİZİDoğrudan ölçümler sırasında kullanılanbaca gazı analiz cihazları aşağıdaki pren-siplerden birine göre çalışmaklaktadır.• Elektrokimyasal Hücre Metodu• UV (Mor ötesi)• IR (Kızıl ötesi) vb.

5.1 ELEKROKİMYASAL HÜCRE METODUÖlçümü yapılacak gaz bileşenin, bu gazbileşenine duyarlı bir elektrot üzerindemeydan getirdiği elektrokimyasal reaksi-yon sonucu oluşan elektriksel akımın şid-detinin ölçülmesi prensibine dayanır. Busensöre elektrokimyasal hücre ya da elek-trokimyal pil adı da verilir.

Bu ölçüm prensibinde elekrokimyasalhücre üzerinde bulunan bir yarı geçirgenzardan geçerek hücrfe içerisine ulaşangaz karışımı içeriisndeki, bu hücrenin has-sas olduğu gaz bileşeni tepkime oluştu-rur. Oluşan reaksiyonon hızı, bu gaz

Şekil 4 1 İzokinetik numune alma

Şekil 4 2 Dairesel kesitli bir bacaya ilişkin tanımların gösterilmesi

Şekil 4 3 Laminer akış profili

m a k a l e

142 Termo Klima Mayıs 2011

bileşenin konsantrasyonuna bağlı olarakdeğişmektedir. Burada hücrenin farklıgazlar arasında seçici davranması, farklıyarı gecirgen zar, elektrolif ve elektrotkullanılarak sağlanır.

Tepkime sonu oluşan potansiyel farkı, elek-tronik bir devre üzerinde (op-amp) yükselt-generek gerekli ölçüm gerçekleştirilir.

5.2 INFRARED (IR-KIZIL ÖTESİ) ÖLÇÜM PRENSİBİAkış halindeki gazın içerisindeki bileşik ta-neciklerinin konsantrasyonunu, sürekli izle-nebilmesini sağlayan bir ölçüm prensibidir.Non-dispersive bir infrared kaynaktan yayı-lan kızıl ötesi ışın, analizi yapılacak gaz iledolu ortamdan geçirildikten sonra bu ışınınortamdaki emilimi ölçüreler; aynı ışınının re-ferean bir ortamdan geçirildiği durumdakiemilim miktarı ile elektornik bir devre üze-rinden oranlanarak ölçeklenir. Bu prensibegöre çalışan gaz analiz cihazları oldukçahassas ve kararlı yapıdadır.

Her iki prensibe göre çalışan ölçüm sistem-leri karşılaştırıdığında:• Elektrokimyasel hücre metodunun, IRölçüm sistemlerine göre göreceli olarakdaha kaba hassasiyete sahip cihazlar ol-duğu;• IR ölçüm sistemlerinin, elektrokimyasalhücrelere göre daha hızlı tepki vermesi vesürekli ölçüme izin vermesi nedenleri ileanlık analizlerin sonuçlarını daha hızlı ve ka-rarlı bir şekilde gerçekleştirbildiği,• Elektrokimyasal pillerin, içerisindeki elek-trolitin kullanım ömrünün sınırlı oluşu ne-deni ile; IR ölçüm sistemlerine göre çokdaha hızlı bir şekilde ve daha kısa süre içe-risinde tükendiği ve yenilenmelerinin gerek-tiği,sonuçları karşımıza çıkmaktadır.

KAYNAKLAR:1. Türk Standartları Enstitüsü, TS ISO7935,”Nokta Kaynak Emisyonları- Kükürt Diok-sidin Kütle Derişiminin Tayini- Otomatik ÖlçmeMetotlarının Performans Karakteristikleri”.2. Türk Standartları Enstitüsü, TS ISO 12039,“Sabit kaynak emisyonları - Karbon monoksit,karbon dioksit ve oksijen tayini - Otomatik ölçmesistemlerinin performans özellikleri ve kalibras-yonu”.3. Türk Standartları Enstitüsü, TS ISO 9096,“Sabit kaynak emisyonları - Tanecikli maddeninkütle derişiminin elle tayini”.4. Türk Standartları Enstitüsü, TS ISO 10396,”Sabit Kaynak Emisyonları- Gaz DerişimlerininOtomatik Tayini İçin Numune Alma”.5. Türk Standartları Enstitüsü, TS 9503, “BacaGazları- Destile Yakıtların Yanmasıyla MeydanaGelen- Duman Yoğunluğu Tayini”6. Türk Standartları Enstitüsü, TS EN 1911:2010,“Sabit kaynak emisyonları -HCl olarak tanımla-nan gaz halindaki klorürlerin kütle konsantrasyo-nunun tayini - Standard referans yöntem”.7. Türk Standartları Enstitüsü, TS EN 13649,“Sabit Kaynak Emisyonları-Gaz Halindeki Mün-ferit Organik Bileşiklerin Kütle Derişimlerinin Ta-yini-Aktif Karbon ve Çözücü DesorpsiyonuMetodu” 8. “Determination of Partıculate Matter Emissi-ons from Stationary Sources”, EPA 5, U.S. Envi-ronmental Protection Agency.9. “Determination of Nitrogen Oxide Emissionsfrom Stationary Sources”, EPA 7, U.S. Environ-mental Protection Agency.10. “Determination of Partıculate Matter Emis-sions from Stationary Sources”, EPA 17, U.S. En-vironmental Protection Agency.11. “Messen von Partikeln - Staubmessung inströmenden Gasen; Fraktionierende Staubmes-sung nach dem Impaktionsverfahren”, VDI2066, Verein Deutscher Ingenieure.

Şekil 5 1 Elektrokimyasal oksijen sensörü

Şekil 5 2 Infrared ölçüm prensibine göre çalışan bir baca gazı analiz cihazı

t e k n i k t a n › t › m

143Termo KlimaMayıs 2011

Mutfağı oluşturan genel ekipmanlarınarasında ocaklar, fırınlar, fritözler ve diğeryüksek sıcaklıkta çalışan ekipmanlar, bun-ları da muhafaza eden ve duman akışınısağlayan davlumbazlar vardır. Davlumbazların uzun süre temizlenme-den kullanılmasıyla birlikte içinde birikenyağlar herhangi bir sebepten dolayı tutu-şur ve davlumbaz yangınlar meydana ge-tirir. Söndürülmesi oldukça zoryangınlardır. Özel uygulamalar gerektir-diği için yönetmeliklerde de yerini almış-tır; Binaların Yangından korunmahakkındaki yönetmeliğine göre;(MADDE 57 – (1) Konutlar hariç olmaküzere, alışveriş merkezleri, yüksek binalariçinde bulunan mutfaklar ile bir anda100’den fazla kişiye hizmet veren mut-fakların davlumbazlarına otomatik sön-dürme sistemi yapılmalı ve ocaklardakullanılan gazın özelliklerine göre gaz al-gılama, gaz kesme ve uyarı tesisatı kurul-ması şarttır.)Davlumbaz söndürme sistemi, davlum-bazlarda ve davlumbaz altında çıkabile-cek yangınların söndürülmesinde, enkolay ve en etkili çözüm yoludur.Sistemin kullanım alanları; Restoranlar,oteller, alışveriş merkezleri, fabrikalar,okullar ve hastaneler.Bu sistemler; NFPA 17 A'ya (Wet Chemi-cal Extinguishing Systems) uygun olupUL300 listelidir.

Sistem Nasıl Çalışır:Kritik durumlarda sıcaklık belirlenen de-ğerlere ulaştığında ergir lehim eriyerekkopar. (Şekil 2)Boşa çıkan tel mekanik kontrol sisteminitetikleyerek, nitrojen kartuşu patlatır.

Kartuştaki nitrojeninin basıncıyla tüpünvanası açık konuma gelir.Tüpte bulunan potasyum karbonat sıvısıborular vasıtasıyla nozullara ulaşır. Daha önce açıları ve pozisyonları ayarlan-mış olan nozullar, hedef bölgeye potas-yum karbonatı püskürterek, yangınetkisiz hale getirilir.

Yağ gibi tutuşmuş sıvıları diğer yangınsöndürme sistemleri ile söndürmek zor-dur. Bu özel karışım ile alevlerin üzeri ör-tülerek oksijenle bağlantı kesilir. Kısa birsürede yangın söndürülmüş olur.Yangın söndürüldükten sonra müda-hale bölgesinde kalan atıkların temiz-lenmesi kolaydır. Kısa sürede üretimegeri dönülebilir.İnsan sağlığına ve ozon tabakasına za-rarı yoktur.

Sistem İşletme ve Bakımı:Nozullar sürekli yağlı ortama maruz kal-dığından yağın içeri girişini engellemekamacıyla uçlarında bulunan diyaframla-rın belirli periyotlarla sağlamlılığı kontroledilmeli, nozulların uçlarında zamanlaoluşan yağ katranlarının temizliği yapıl-malı.Boşaltma kolu mekanizması ve algılama

sistemi belirli periyotlarla kontrol edil-meli.Sistem boşaldıktan sonra zonların ve no-zulların içerisindeki sıvıların tamamentahliyesi için sisteme basınçlı su verilir.Nozulların diyaframları yenilenir, kartuşve algılama sistemi değiştirilir, tekrar dol-durulan tüp sisteme entegre edilir,çekme kolu ve otomatik sistem kurula-rak, sistem yeni olası yangınlara hazırhale getirilir.

DavlumbazSöndürme

Sistemi

Ömer Olgaç Sistem Uzmanı

Norm Teknik Malz. Tic. İnş. San. Ltd. Şti

Davlumbaz söndürme sistemleri şu ekipmanlardan oluşur;

1. Mekanizma ve itici kartuş.2. İçinde söndürücü sıvı bulunan tüp. 3. Ergir lehimli bağlantı.4. Nozullar.

5. Gergi teli taşınım hattı ve gergi teli.6. Paslanmaz söndürücü sıvı boşaltım hattı.7. Boşaltma kolu.

Şekil 1: Davlumbaz içi yangın söndürme sistemi

Şekil 2: Mekanik Algılayıcı Sistem

Şekil 3: Sistemin söndürme işlemi

t e k n i k t a n › t › m

144 Termo Klima Mayıs 2011

Sudan suya / sudan havaya

ısı pompası nedir?

u kaynaklı ısı pompaları,kaynak tarafında dikeyveya yatay toprak ısı de-ğiştiricileri (toprak kay-naklı uygulama), açıkdevre plakalı eşanjörlü yer

altı/yüzey suları veya kule/kazan destekliuygulamalar ile farklı tasarım çözümlerisunarlar. Kaynak tarafından sağlananenerji, yük tarafında su veya havaya ak-tarılır. Bu nedenle su kaynaklı ısı pompa-ları yük tarafına göre incelendiğinde“sudan havaya” veya “sudan suya” ola-rak iki gruba ayrılırlar. Isı pompası sistemi,kondenseri su ile soğutulan ve direktgenleşmeli (DX) çalıştığı için su veya ha-vayı soğutup ısıtabilen paket klima cihaz-larıdır.Su kaynaklı ısı pompası sistemi, içerisin-deki su sıcaklığının yıl boyunca 15-35°Caralığında olduğu, iki borulu kapalı bir su

devresi ve bu devreye bağlı ısı pompasıcihazlarından oluşur.

Buderus Isı Pompası Genel Özellikler Buderus sudan havaya ısı pompaları yatıktip modellerde 2 – 50kW, dik tip model-lerde ise 10-100kW kapasite aralığındaısıtma ve soğutma yapabilen kompakt ci-hazlardır. Tüm cihazlarda yeni nesil ozondostu R-410A soğutucu akışkan kulla-nımı ile yüksek verim ve maksimum çevrekoruması hedeflenmiştir. Buderus sudansuya ısı pompalarında ise kapasite aralığı8 – 100kW arasındadır.

Buderus Isı Pompası Cihaz Özellikleri20kW kapasiteye kadar olan modellerdebenzersiz Galvalume gövde, daha büyükkapasitelerde ise galvaniz gövde ve tümkapasitelerde akrilik kaplama sayesindekimyasal dayanım ve kalıcı renk sağlan-maktadır. Ayrıca 1000 saat tuz püs-kürtme testine tabi tutulmuştur ve gövdeiç kısımları yüksek yoğunluklu cam yünümalzeme ile kaplanarak izole edilmiştir.Hava bataryası havanın içerisindeki aşın-dırıcı maddelerin etkilerinden korunmasıiçin fırınlanmış polyster ile kaplıdır.

12,7mm dış gövde cam yünü izolasyon,tüm kompresörlerde titreşim önleyici yayve kauçuk halka standarttır. Tüm seri-lerde drenaj tavası standart olarak pas-lanmaz çelik olarak imal edilmektedir.

Güvenilirlik Buderus ısı pompaları UL (UnderwritersLaboratories), CE, CUL sertifikalarına sa-hiptir. Ürünler ISO 9001:2000 sertifika-sına sahip fabrikalarda üretilmekte veaynı zamanda ARI enstitüsü tarafındanbelgelenmektedir. Buderus ısı pompaları,Amerika’daki binalarda enerji verimliliğive çevresel dizayn konusunda sertifika-landırma yapan Yeşil Bina KonseyininLEED sertifikasyonuna yüksek verim de-ğerleri ve çevreye duyarlı bileşenleri iletam uyum sağlamaktadır.

Uygulama AlanlarıAlışveriş merkezleri, hava alanı, mağaza,sinema, tiyatro, hastane, restoran, sporsalonları, fabrika ve en-düstriyel tesisler, ko-nutlar….

Neden Isı PompasıTercih Etmeliyim?Yüksek verim, hızlı vekolay kurulum, binaotomasyon sistemineuyum, dükkan bazındaetap etap uygulamaimkanı, özellikle sukaynağının bulıun-duğu uygulamalardaçok yüksek verim de-ğerleri.

Buderus IsıPompaları

Özgür DENİZALPBosch Termoteknik Isıtma ve Klima Tic. AŞ.

Ürün Yöneticisi

S

Buderus Sudan Havaya Yatık Tip Isı Pompası

Buderus Sudan HavayaDik Tip Isı Pompası

Sudan havaya ısı pompası ile ısıtılıp soğutulan

Anatolium AVM - Bursa

Buderus Isı Pompaları,2 – 100kW ısıtma vesoğutma kapasite aralı-ğındadır. Tüm serilerdeçevre dostu, yüksek ve-rimli R-410A soğutucuakışkan kullanılmaktadır.

t e k n i k t a n › t › m

145Termo KlimaMayıs 2011

Bilgi İşlem Merkezlerindeki faaliyetler,büyük ölçekte enerji tüketicileri 7/24 işle-tim mantığıyla ve sıkışık ekipman yerleşi-miyle, hem sektörel olarak hem deyöneticiler açısından tekrar gözden geçi-rildi. Hızla artan enerji maliyetleri ve çev-resel kaygılar yöneticilerin operasyonverimliliklerindeki artışı, özellikle de HVACsistemlerinin enerji tüketimini tekrar göz-den geçirmeye zorladı. Bilgi işlem mer-kezlerindeki toplam işletme maliyetlerinin%70’inin cihazları soğutmak için kullanıl-dığı kabul edildi.

Soğutma SeçenekleriASHRAE yönergeleri optimum işletmeşartları için sıcaklık derecelerinin 40-55 °C arasında, nem oranlarının %20-25 ara-lığında, maksimum yaş termometre sı-caklığının da 17 ° C olması gerektiğinisöylüyor. Bilgi İşlem Merkezleri yönetici-lerinin benimseyebileceği bir başka yak-laşımsa; yapısal değişikliklerle enerjikazanımlarını garanti altına almak. Örne-ğin pasif soğutma, soğuk hava beslemeve sıcak hava dönüşlerinin zonlara görefiziksel olarak ayrılması esasına dayanır.Bir başka strateji server cihazlarının dikeyolarak üst üste yerleştirilmesidir böylece

soğutmanın bilgi işlem merkezinde belirlialanlara yoğunlaşmasına imkan sağlar.Fanlı cihazlarla aktif soğutma, dengesiz-likleri telafi etmekte ya da ek hava akışlarısağlamakta yardımcı bir öğe olarak kul-lanılabilir. Yalnız bu cihazlar kendi içle-rinde gerçekten ortama ek ısı yükügetirebilir ya da enerji tüketimini arttıra-bilir.Free Cooling bir bilgi işlem merkezindegeniş çapta sadece enerji sarfiyatınıönemli derecede düşürmekte bütüncülbir çözüm olmakla kalmayıp, aynı za-manda ölçülebilir oranda CO2 emisyo-nunu da azaltabilir.

Bedava SoğutmakFree Cooling’in ardındaki temel prensip;dış hava sıcaklığını, havadan suya ısıeşanjörleri aracılığıyla kullanmaktır. Gele-neksel soğutma, istenen su sıcaklığınaulaşmakta kompresörleri kullanmaya da-yanırken Free Cooling’te suyu soğutmakiçin, dış hava sıcaklığıyla tesisattan dönüşsuyu sıcaklığı arasındaki fark kullanılır vesu daha düşük bir sıcaklık derecesine dü-şürülür. Mekanik gücün kullanımını vekompresörlere düşen soğutma yükünübu yolla azaltmak, yalnızca kompresörle

soğutma yapan chiller cihazlarına kıyaslaenerji verimliliklerini on beş katına kadararttırabilir.Tarihsel olarak, Free Cooling, aşırı kap-asite kullanımına ve daha uzun bir geriödeme periyoduna sebep olan, basit biron/off seçimle kıyaslanarak pahalı birçözüm gibi görüldü.Tüm bunlara rağmen günümüzde, Aer-mec NRLA/NSB gibi modern sistemler,otomasyon yoluyla daha hassas kontrolve adaptasyon sağlarlar. Aermec siste-minde değişken soğutma, üç yollu vana-lar ve elektronik genleşme vanalarıaracılığıyla, dış hava sıcaklığının 5-15 °Colduğu zamanlarda Free Cooling tipikolarak yeterli olmadığında kompresörünkısmi kullanımına izin verir. Su sıcaklığıgiriş probe’u - ikinci bir probe chiller ci-hazının ihtiyaç duyduğu soğutma kapasi-tesini belirlerken- cihazın çalışmamodunu belirler.Daha yüksek bir ortam sıcaklığında, budinamik yaklaşım Free Cooling’in avan-tajlarının sanal olarak tüm yıl boyuncakullanımına izin verir. Akıllı su soğutmalıchiller sistemlerini bu tarz sistemlerle ta-mamlamak, etkili bir şekilde bilgi işlemmerkezlerinin maliyetlerini sabit bir de-ğerden değişken bir değere taşıma şansıverir. Kesinlikle daha esnek olan bu sis-temler bilgi işlem merkezlerinin gelecek-teki taleplere adapte olmalarını sağlar. Eközellikler kompresörler üzerinde daha azaşınma ve yıpranma demektir, bu da tesisömrünü uzatmasının yanı sıra, aksi tak-dirde ekipman esnekliğini etkileyebilecekaşırı derecede zorlu koşullara karşı sabitkontrollerle koruma sağlar.Kompresörlerin kullanımını sınırlayarak,daha soğuk aylarda yenilenebilir (bedava)enerji kaynaklarını kullanarak, çok kısageri ödeme periyotlarıyla, yıllık %6oө’avaran enerji tasarrufları yapılabilir. Sonuç;kurumsal çevreci kimliğe bir destek ve dipmaliyetlere gözle görülür bir katkıdır.

Bilgi İşlem Merkezlerindeki genişleme, gelişmekte olan yeni yüksek yoğunlukluserver cihazlarıyla birlikte, HVAC sistemlerinin sıcaklıkları düşük tutmak için es-kisinden daha çok çalışacakları anlamına geliyor. Aermec bölüm müdürlerindenRex Murden enerji tüketimindeki son gelişmelere eğiliyor.

ATC Türkiye - AERMEC tarafından geliştirilen freecooling’in bilgi işlem merkezlerindeki avantajları

kültür - sanat

40 yılı aşkın müzik kariyerinde gün geç-tikçe büyüyen hayran kitlesi onlarcaalbüm, milyonlarca satış ve sayısız konsergerçekleştiren Deep Purple 18 Mayıs’taKüçükçiftlik Park’ta vereceği konser içinİstanbul’a geliyor.Müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyükgruplarından, modern rock ve heavymetal soundunun yaratıcıları efsanevigrup Deep Purple Maçka KüçükçiftlikPark’ta.“Shades of Deep Purple” isimli 1968 ta-rihli ilk kayıtlarından bu yana 100 mil-yonu geçen albüm satışı ile Deep Purple,müzik dünyasında efsaneleşmiş ismini“dünyanın en gürültülü grubu” olarakhalihazırda yer aldıkları Guinness Rekor-lar Kitabı'na da taşıdı. 40 yılı aşkın geç-mişinde, rock müzik tarihinin en önemlivirtüözlerini yetiştiren grup, kurucu üye-lerinden olan Ritchie Blackmore’un yanısıra, David Coverdale, Glenn Hughes,

Joe Lynn Turner, Joe Satriani gibi isimlerikadrosunda ağırladı. Rock müzik tarihi-nin kilometre taşlarından; ‘Smoke OneThe Water’, ‘Child In Time’, ‘PerfectStrangers’, ‘Black Night’, ‘Highway Star’ve 90’lı yılların en iyi şarkılarından biriolan ‘Sometimes I Feel Like...’ gibi şarkı-ların yaratıcısı olan Deep Purple, günü-müzde, grubun ‘klasik kadrosu’ olanekipten, Ian Gillan, Roger Glover ve IanPaice’in yanısıra, Ritchie Blackmore’ungruptan ayrılmasından sonra, son yılların

en iyi gitar virtüözü olarak kabul edilenSteve Morse’u ve Jon Lord’un 2002 yı-lında gruptan ayrılmasıyla Don Airey’ikadrosuna katan grup yoluna son hızladevam ediyor.Deep Purple 18 Mayıs’ta Maçka Küçük-çiftlik Park’ta unutulmaz performansların-dan birinde daha İstanbul seyircisiylebuluşuyor!

•18 Mayıs 2011 19:00 •Küçükçiftlik Park, İstanbul

2005 ve 2009 konserleribirer müzik ziyafetiydi.Kaçıranlar için 2011 kon-seri: DEEP PURPLE 18Mayıs’ta İstanbul’da

Deep Purple

Dünyanın en önemli piyanistlerindenbiri kabul edilen ve hayatı Oscar ödüllü

Shine filmi ile beyaz perdeye aktarılanşizofreni hastası David Helfgott 5 şe-hirde 7 ayrı konser vermek üzere Türki-ye'ye geliyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘ nın katkıla-rıyla 29 Mayıs 2011 Günü başlayacakolan turne kapsamında Adana, Ankara,Antalya, İstanbul ve İzmir illerinde 7 ayrıkonser vermesi planlanan Helfgott'undaha önce İstanbul'da verdiği 5 konse-rinde biletleri etkinliklerden aylar öncetükenmişti.

Albümü 4.000.000’dan fazla sattı!Helfgott'un 'The Last Great Romantic,Rahmaninov' albümü 4 milyondan fazlasattı ve 'Billboard' dergisi tarafından enbaşarılı klasik müzik albümü seçildi."Pavarotti futbol fanatiklerine operayısevdirdi, David de hayatı boyunca hiçklasik müzik konserine gitmeyecek olan

insanlara piyanoyu ve klasik müzigi sev-diriyor.Gerçekten de 12 yıl akıl hastanesindeyattıktan sonra hayata karışan bir ada-mın müziğini hemen hemen herkesmerak ediyor. (The Guardian)Aktör Geoffrey Rush'a 'En İyi ErkekOyuncu Oscar'ını kazandıran 'Shine' fil-minde, ruh sağlığı yerinde olmayan,müzik aşığı bir babanın kendi olamadığımüzisyen kimliğini oğlunda yaşatmayaçalışması ve bu süreçte yaşanan dramlarkonu ediliyor. Helfgott'un gerçek hayathikâyesinden alınan bu senaryonun de-vamında ise, bir konserde, salonun alkış-tan yıkıldığı bir anda, David'in yıllarboyu baskılara maruz kalmış beynininiflasına tanıklık ediyoruz. Bu olay sonra-sında 12 yıl akıl hastanesinde kalanDavid Helfgott, üstün yeteneği ve uğra-şısı sayesinde yeniden yaşama dönüyor.

5 il 7 konser; David Helfgott

k ü l t ü r - s a n a t

148 Termo Klima Mayıs 2011

k ü l t ü r - s a n a t

149Termo KlimaMayıs 2011

İstanbul’u adeta bir kukla şölenine çevi-ren 14. Uluslararası İstanbul Kukla Festi-vali, bu sene 4-14 mayıs tarihleriarasında izleyici ile bulaşacak. CengizÖzek’in sanat yönetmenliğinde gerçekle-şecek olan festivalin açılışı 4 Mayıs’taKenter Tiyatrosu'nda ABD’den katılanConcrete Temple Theater’in “Bird Mac-hine” adlı gösterisiyle yapılacak. Festivale

sergi ve film gösterileri de ayrı bir renk ka-tacak. Festival’de Almanya, ABD, Fransa,Endonezya, Hollanda, Norveç, İsveç,İtalya, İspanya, Avusturya, Slovenya, Yu-nanistan ve Türkiye’den önemli kukla ti-yatroları sahne alacak.

Festival Onur Ödülü Derviş Zaim’e Son filmi “Gölgeler ve Suretler”de gölgeoyunu metaforu üzerinden 1974 Kıbrısharekâtına giden süreci işleyen ünlü yö-netmen Derviş Zaim’e geleneksel gölgetiyatrosunun özünü evrensel ve çağdaşbir bakışla yorumladığı için, Uluslararasıİstanbul Kukla Festivali onur ödülüne“Gölgeler ve Suretler” filmiyle layık gö-rüldü. Film ayrıca, festival kapsamında birkez daha izleyici ile buluşacak.

Festival açılışı, New York’lu tiyatrogrubu Concrete Temple Theater’dan “Bird Machine” adlı gösterisiyle festivalinaçılışını yapacak olan New York’lu çalış-malarını sürdüren Concrete Temple Thea-ter’, değişik disiplinleri bir arada kullananoyunlar hazırlamalarıyla dikkat cekiyor.Festival kapsamında izleyiciyle bulaşacak

olan “Bird Machine” seyircilere iki dün-yayı, iki teknolojiyi deneyimleme fırsatısunacak. The Concrete Temple Theat-re’in en başarılı gösterilerinden olanoyun, seçkin oyunculuk ve şaşırtıcı gör-selleriyle seyirciyi şaşırtmaya hazırlanıyor.

Değişik Kukla Teknikleri, Kukla Severleri Coşturacak!Festivale Almanya’dan katılan Kabare Pu-pala ve Yunanistan’dan Antamapantahoyvaryete tarzı hazırlanımş kuklanın en

Kukla Sever misiniz?Kukla Sever misiniz? İstanbul’un en renklifestivallerinden olan

14. Uluslararası İstan-bul Kukla Festivali, 4-14 Mayıs tarihleri

arasında gerçekleşe-cek. New York’lu ti-

yatro grubu ConcreteTemple Theater’in

“Bird Machine” adlıoyunuyla başlayacakolan festivalde ünlü

yönetmen Derviş Za-im’e de onur ödülü

verilecek.

İstanbul’un en renklifestivallerinden olan

14. Uluslararası İstan-bul Kukla Festivali, 4-14 Mayıs tarihleri

arasında gerçekleşe-cek. New York’lu ti-

yatro grubu ConcreteTemple Theater’in

“Bird Machine” adlıoyunuyla başlayacakolan festivalde ünlü

yönetmen Derviş Za-im’e de onur ödülü

verilecek.

"Bird Machine"

Derviş Zaim

güzel örneklerini sunacaklar. Avustur-ya’dan Lab.luck’dan değişik tiyatro disip-linlerinin bir araya getirildiği “Mutlulukhangi yönde” adlı oyunu, Endonezya’danBehind the Actors geleneksel tiyatro for-muyla günümüz tiyatrosunun güzel birsentezi ile izleyicilerin karşısına çıkacak.Fransa’dan La Salamandre’den cam küreile ipli kuklanin kontağını, Hollanda t’Magisch Theatertje ve Ananda PuijkCompany yoğun görselliğe sahip karışıkkukla teknikleri bir araya getirildiği “Can-tos Animata” ve “Momentum”, İs-panya’dan Toni Rumbau-La Fanfarra’ningölge tiyatrosu ve el kuklası tekniklerininbir araya kullanıldığı “Full Hands” adlıoyunu, İsveç’den Staffan Bjorklunds Tea-ter’dan özellikle 3 yaş üstü çocuklar içinmasa kuklası tekniğinde “Two on toe”’u,kukla sanatının farklı tekniklerini suna-cak. İtalya’dan Gianluca Di Matteo Na-poli’nin geleneksel el kuklası Pulcinella’yi,Norveç’den canlı jazz müziği eşliğindedeğişik tekniklerde yorumlanan kuklaları,

Slovenya’dan Puppet Theatre Nebo masakuklası tekniğinde ilginç bir çalısma festi-val seyircileriyle bir araya gelecek.Türkiye’den Ahsap Cerceve’nin sonoyunu “Hamlet”’i, Bakırköy Belediye Ti-yatrolarından Ali Yenel’in sahneye koy-duğu “Aklı Havada” adlı oyunu, CengizÖzek Gölge Tiyatrosundan Karagözünmodern bir şekilde yorumlandığı “ÇöpCanavarı” ve “Büyülü Ağaç’ı, İBB ŞehirTiyatroları’ndan 2010/2011 tiyatro mev-simi oyunlarından “Surname 2010”,“Karagöz Balıkçı” ve “Cambazhane” adlıoyunları, Kent Oyuncularından çocuklariçin hazırlanmış “Rapunzel’i, Kurmalı Sal-yangoz’dan “Dört Mevsim” adlı oyunu,Tiyatro BeReZe’den ise obje tiyatrosu tek-niğinde “Kayıp Eşya Bürosu” ile festivalerenk katacak.Festival kapsamında ayrıca kukla severlersergi, film ve konferanslarla zenginleştiril-miş bir festival deneyimi yaşayacaklar. Buyıl festival kapsamında İpin Ucu, GölgeninDoğuşu: Endonezya, Karagöz Figürlerisergilerini gezebilecekler. Anders RØnnowKlarlund’un 2004 yılında çektiği, kurgu-suve kukla kullanımı açısından sinemase-verlerden büyük ilgi gören “İpler” filmi desinemaseverlerle buluşacak.

Barcelona’dan festivale katılan Toni Rum-bau hazırladığı oyunun yanı sıra 13 Mayıs14:00’da Mimar Sinan Üniversitesi GüzelSanatlar Fakültesi’nde kukla meraklılarıile bir araya gelecek.

Festival Bütün İstanbul’a YayılıyorFransız Kültür Merkezi, Cervantes KültürMerkezi, Hollanda İstanbul Başkonsolos-luğu, İtalyan Kültür Merkezi, AvusturyaKültür Ofisi, Pera Müzesi, Ümraniye Mey-dan AVM ve Kukla İstanbul tarafındandesteklenen festival, Fransız Kültür Mer-kezi, Kukla İstanbul, Kenter Tiyatrosu, Se-faköy ve Halkalı Kültür Merkezi,Kozyatağı Kültür Merkezi, Devlet Tiyatro-lari Küçük Sahne, Pera Müzesi, YunusEmre Kültür Merkezi, Zeytinburnu KültürMerkezi, Haldun Dormen Sahnesi, İBBŞehir Tiyatroları ve Ümraniye MeydanAVMde izlenebilecek.

Festival'in açılış oyunu "Bird Machine"Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, 4Mayıs'ta Amerikalı The Concrete TempleTheatre grubunun sahneleyeceği "BirdMachine" adlı oyunla başlıyor.Bird Machine’in seyircileri iki dünyayı, ikiteknolojiyi deneyimleyeceklerdir. Başlan-gıçta dünya pastoraldir, mekanik basittir:bir kus sahne karşısında çırpınır sonraboylu boyunca süzülür. Vince’in rüya-sında kendi masası imparator ve halkınşehrine dönüşür. The Concrete TempleTheatre’in şaheseri seçkin oyunculuk veşaşırtıcı görsellerle seyirciyi afallatır.

Bilet Satış NoktalarıOyun biletlerini ise, Biletix, Devlet tiyat-roları, Cevahir sahnesi 0212-380 12 38veKüçük Sahne0212-244 5256 gişelerin-den, İstanbul Metrosu Taksim girişi sergisalonundan ve oyun saatlerinden bir saatönce salon girişlerinden alınabilir. Bilet üc-retleri ise tam 20 TL. İndirimli 15 TL.Detaylı bilgi için Kukla İstanbul 0212 243 16 02 - 0212243 47 04 ve www.istanbulkuklafesti-vali.com – [email protected]

k ü l t ü r - s a n a t

150 Termo Klima Mayıs 2011

The Strings of Music

Cambazhane

Aklı Havada

Hamlet Cantos Animata

k ü l t ü r - s a n a t

151Termo KlimaMayıs 2011

5 Mayıs / Perşembe 6 Mayıs / Cuma 7 Mayıs / Cumartesi 8 Mayıs / Pazar 9 Mayıs / Pazartesi

10 Mayıs / Salı 11 Mayıs / Çarşamba 12 Mayıs / Perşembe 13 Mayıs / Cuma 14 Mayıs / Cumartesi

Film Gösterisi “Strings”

21:00 Kukla İstanbul *

ALMANYA11.00 Yunus Emre K.M.

ABD19:30 Zeytinburnu K.M. **

İBŞT-Surname 201020.30 Sadabat Sahnesi **

KENT OYUNCULARI11.00 Kenter Tiyatrosu **

İBŞT-Cambazhane11.00 Kerem Yılmazer Sah.**

AHŞAP ÇERÇEVE15.30 / 19.30 Fransız K.M. **

ALMANYA 14.00 ve 18.00İTALYA 14.30 ve 18.30FRANSA 15.00 ve 19.00YUNANİSTAN 16.00 ve 20.00

Meydan AVM. *

İBŞT-Karagöz Balıkçı11.00 Haldun Taner Sahnesi **

TİYATRO BeReZe14.00 Terminal Sahnesi **

YUNANİSTAN15:00 Sefaköy K.M. **

ALMANYA 14.00 ve 18.00İTALYA 14.30 ve 18.30FRANSA 15.00 ve 19.00NORVEÇ 16.00 ve 20.00

Meydan AVM. *

NORVEÇ11.00 Kozyatağı K.M.

ALMANYA11.00 Haldun Dormen Sahnesi

ALMANYA19:00 Özel Sezin Okulları **

İTALYA 19.30 Fransız K.M.

BBT- Aklı Havada20.00 Yunus Emre K.M. **

FRANSA21.30 Galata Kulesi Önü *

ALMANYA19.30 Fransız K.M.

Film Gösterisi“Strings”

21:00 Kukla İstanbul *

FRANSA21:30 ORTAKÖY MEYDANI*

İSVEÇ11.00 Kozyatağı K.M.

KURMALI SALYANGOZ11.00 Kukla İstanbul **

İSPANYA11.00 / 20.30 Pera Müzesi

Film Gösterisi “Gölgeler ve Suretler”12:30 Fransiz K.M. *

YUNANİSTAN19.00 Fransız K.M.

FRANSA20.00 Yunus Emre K.M.

İSVEÇ10.00 Fransız K.M.

FRANSA15.00 Abdi İpekçi Caddesi *

Cengiz Ö. GÖLGE TİY. (Büyülü Ağaç)18.30 Kukla İstanbul

AVUSTURYA19.30 Fransız K.M.

FRANSA20:45 Fransız K.M. Bahçesi *

Cengiz Ö. GÖLGE TİY. (Çöp Canavarı)11.00 Pera Müzesi

SLOVENYA19.00 Kukla İstanbul

AVUSTURYA20.00 Yunus Emre K.M.

HOLLANDA (Momentum)20.30 Küçük Sahne

ENDONEZYA19.30 Zeytinburnu K.M **

KENT OYUNCULARI11.00 Kenter Tiyatrosu **

İSPANYA12.00 Halkalı K.M. **

ENDONEZYA20.30 Meydan AVM. *

HOLLANDA (Cantos Animata)20.30 Kenter Tiyatrosu

* Ücretsiz / Free** Biletler oynayan tiyatro

tarafından satılmaktadır. Oyundan 1 saat önce salon girişlerinden de alınabilir.

18 yüzyıl Avrupa’sında, savaşlardan buna-lan ve kendini bilime ve sanata veren ülke-lerde müzik adeta bir kurtarıcı olmuş, canlımüzik yanında çeşitli büyüklükte müzikmakinaları icat edilmişti. İşte bu dönemdeve yakın geçmişte yapılan bu minik orkes-tralar şimdi muhteşem bir sergiyle, Balat-taki Rahmi Koç Sanayi müzesindesergileniyor.Müzikle ilgisi olsun olmasın herkesin mut-laka görmesi gereken, çok sayıda uzmansayesinde kurulup, hergün içindeki müzikmakinalarının bakımları yapılan ve hayretve ilgiyle izlenen bu sergi 29 Mayısa kadaraçık, kesinlikle kaçırmayın.Pazar yerinde elle kurularak çalınan Later-nalardan, saraydaki çocuklar sıkılmasındiye dans eden bebeklerle süslü müzikkutularıyla başlayan sergi, uzun tren garıbeklemelerinde yolcuları eğlendirenminik orkestralarla devam ediyor.Çoğu elle kurulan bu havalı ve mekanik la-ternalar, şekil ve müziklerin canlılığı ile in-sanı hayrete düşürüyor. Bu kadar ince birişçilikle nasıl tasarlandığına kafa yorarken,

sergide ilerledikçe, teknolojik ve tarihselgelişim sayesinde artık bu kadar da olmazdedirten orkestralarla karşılaşıyoruz. Davul,def, üflemeli sazlar ve akordeonlarla res-men insansız bir orkestra makinesi, kurul-masından sonra canlı müzik yaparaksergiyi gezenleri mest ediyor. Tabi bir deharaketli mankenlerle zenginleştirilmişmüzik kutuları, New York’ta Titanic gemisiiçin yapılan ama kaza dolayısıyla gemiyeulaştırılamayan piyano ve keman makina-sına hayretle bakarken, yine gerçek kemanve kendi kendine çalan bir piyanoludaha büyük bir düet müzik makinasın-dan çıkan muhteşem melodiyle kendi-nizden geçiyorsunuz.Artık bir müzik enstrümanı çalmayı öğren-meliyim hissini veren sergi, saksafonu icat

eden müzisyenin haraketli mankeni vebeyaz piyanonun otomatik çalımıyla, canlıbir saksafon piyano düetine şahit ediyorbizi. Anlatmakla bitirilemeyecek bu sergi,insanoğlunun yaratıcı zekâyla ne kadarmükemmel ve ince işler yapabileceğine,müziğin sihirli gücüne bir kanıt gerçekten.Yüzlerde tatlı bir tebessüm bırakan ve bil-gili ve kibar personeliyle bizi ayrı bir dün-yaya götüren görünmez müzisyenlersergisini kaçırmayın.

250 mekanik müzik ku-tusundan seçilen 80 par-çanın yer aldığı sergi,Rahmi Koç Müzesi'nde.

GörünmezMüzisyenler

Mekan: Rahmi M. Koç MüzesiAdres: Hasköy Cad. No:5 –HasköyTelefon: (212) 369 66 00Web: http://www.rmk-museum.org.trZaman: 29 Mayıs 2011 e kadarSalı –Cuma: 10:00 – 17:00Cumartesi – Pazar: 10:00 – 19:00

İstanbul Modern, sanat, doğa ve tekno-loji ilişkisini ele alan Kayıp Cennet sergi-sini sunuyor. 24 Temmuz 2011 tarihinekadar izlenebilecek sergi, dijital medya vevideolardan oluşuyor. Sergide doğayla il-gili konular üzerinde duran, endüstrininve teknolojinin çevreye olan etkilerini in-celeyen 21 sanatçı ve bir ortak proje yeralıyor. Kayıp Cennet sergisi, Japonya'da ya-şanan deprem ve nükleer felaketin sonuç-ları ile yüzleştiğimiz bu günlerde, bizlerigörsel sanatlar aracılığıyla geleceğimizidüşünmeye davet ediyor. Küratörlüğünü Paolo Colombo ve LeventÇalıkoğlu'nun yaptığı Kayıp Cennet ser-gisi çağdaş sanatçıların teknolojiyi kul-lanma biçimlerini ve doğaya, hayvanlardünyasına ve son yıllarda dünyayı etkile-yen önemli ekolojik değişimlere dair bir

dizi güncel konuya yaklaşımlarını mercekaltına alıyor. Sergide farklı kuşak ve coğ-rafyalardan sanatçılar bir araya geliyor:Doug Aitken, Francis Alÿs, Katerina Atha-nasopoulou, Jim Campell, Ergin Çavu-şoğlu, DesertMed, Shaun Gladwell, EmreHüner, Nina Katchadourian, Ali Kazma,Laleh Khorramian, Guy Maddin, RivaneNeuenschwander, Ulrike Ottinger, TonyOursler, Qiu Anxiong, Pipilotti Rist, Char-les Sandison, Kiki Smith, Bill Viola ve PaeWhite.

Serginin ismi, John Milton'ın Âdem veHavva'nın cennetten kovuluşunu ve ilk gü-nahın lekesini anlatan şiirinden geliyor.Sergilenen çalışmaların ortak noktasını"başlangıçtaki masumiyetin kaybedildiğive doğayla günümüz teknolojik dünyası

arasında sürekli bir çarpışmanın yaşandığıfikri" oluşturuyor.

Bu doğa, her koşulda kültürün biçimlen-dirdiği, dönüştürdüğü ve yerine alterna-tifinin henüz konulamadığı bir gerçeklikolarak tanımlanıyor. Hayvanlar dünyasıylakurduğumuz ilişki biçimleri, her geçengün giderek önem kazanan ekolojik dö-nüşümler, doğanın bir korunak ve yuvaolarak yeniden tarifi, apokaliptik bir ge-lecek öngörüsü ekonomik bir süreç ola-rak doğadan elde ettiğimiz kazanımlar vesonuçları üzerinden doğanın varlığınaulaşan farklı kuşak ve coğrafyalardan sa-natçılar sergide bir araya geliyor.

Öte yandan, doğayı hayal gücünün kay-nağı ve psikolojik süreçlerin itici gücü ola-rak etüt etmek, doğanın yüceliğikarşısında yitip gitmek, doğanın bir koru-nak, bir yuva olarak yeniden tarifi gibi bi-linçaltı alanlarına açılan çalışmalar damevcut bu sergide. Daha da önemlisi,sergide insan doğasının, doğanın verilipek çok koşulunu nasıl tekrar ettiğiniaraştıran ve doğa-insan-kültür ilişkisininbenzerliklerle örülü olduğunu gösterensanat çalışmaları da yer alıyor.

İstanbul Modern’den Kayıp Cennet Sergisi

k ü l t ü r - s a n a t

152 Termo Klima Mayıs 2011

h o b i / s e y a h a t

154 Termo Klima Mayıs 2011

St. Petersburg diyince akla her şeyden önce NevaNehri kıyısındaki meşhur "Beyaz Geceleri" gelir. Rus-ya'nın 2'inci Avrupa'nın ise 5'inci en büyük şehri olanSt. Petersburg Rusya'daki hatta belki de dünyadaki ençok isim değiştiren şehirdir.

Çar 1'inci Petro yani nam-ı diğer "Deli Petro"1703 yılında hazineden önemli bir bütçe ayıra-rak bataklıktan saraylar kentine çevirdiği buyere Petrograd ismini verdi. Petrograd ardın-dan Sovyetler Birliği döneminde Leningradadını almıştır.

Beyaz gecelerde

AMİRALLER BİNASI

Birçok romanda da geniş yer verilen hatta başlıcakonu olan St. Petersburg'u ünlü Rus şair Puşkin di-zelerinde şöyle anlatıyordu;

“Ey kent hayranım sanaPetro’nun şaheseri seni seviyorumYapıların uyumuyla ırmağın akışınıgranit taşından rıhtımlarınıdövme demirden parmaklıklarıaysız ama aydınlık gecelerinde gördüğüm düşlerigece lambamı yakmadan okuyup yazdığım odamıve penceremden görülen ıssız sokaklarla Amirallik Binası’nın altın okunu seviyorum.”

St. Petersburgh o b i / s e y a h a t

155Termo KlimaMayıs 2011

42 ada ve 50'ye yakın kanal ve nehir kolu üzerine kuru-lan St. Petersburg, müzeleri, Barok mimarisi ile göste-rişli yapıları ve tabii tüm bunlardan daha meşhur beyazgeceleri ile kuzeyin Venedik'i olarak adlandırılıyor. Ma-yıs'ın ikinci haftası başlayan ve temmuz ayına kadarsüren Beyaz Geceler'de tüm gün boyunca hava yalnızca2 saat kararıyor. Şehre kuzeyin Venedik'i denmesininsebebi ise şehrin içinden geçen nehirler ve kanallar.

PETERSBURG: 300 YILLIK GÖRKEM Petro, 1703 yılında, Neva Deltası'nın üze-rinde, St. Petersburg adıyla yeni bir baş-kent kurdu. Tamamen Avrupa mimarisiyle.Bu kentte yaşayan Dostoyevski, Yeraltın-dan Notlar romanında St. Petersburg'udünyanın en yapay kenti olarak anlatır.Petro, tüm ülkeyi batılılaştırmayı istemişti.Onlar gibi giyinmek, onlar gibi yaşamak,onlar gibi eğitilmek, onların takvimini kul-lanmak, onların dilini öğrenmek...

Daha çok bir doğu şehri özelliği taşıyanMoskova'nın aksine, St Petersburg hep Av-rupa çeşnisi taşımış ve "Batıya açılan birpencere" olarak kabul edilmiştir. 1703'teDeli Petro tarafından inşa edilmiş ve 200yıl Çarlık Rusyası'nın başkenti olarak kal-mıştır. İç savaş sırasında Petrograd, Sovyet-ler döneminde Leningrad olarak bilinenşehir, 1991'de genel istek üzerine tekrarasıl ismine dönmüştür. Geniş bulvarları,dingin suları, köprüleri ve çarlık mimarisininbazı örnekleri, şehrin "Kuzeyin Venediği"olarak anılmasına sebep olmuştur. Haziranve Temmuzda şehir, karanlık yerini kısa bir

alacakaranlığa bırakıp giderken meşhur"Beyaz Geceler"ini yaşar.

Dünyanın çok az yerinde ki yerleşim yer-lerinde rastlanan Beyaz geceler kentin sa-natsal yapısına ayrı bir romantizm katar.Tarihi ve sanatsal değerler açısındanUNESCO tarafından Dünya kültür MirasıListesi de yer almaktadır. Güzellikleriyletüm insanlığın ortak değeri olan kentmaalesef Sovyetlerin yıkılmasından sonrakontrolsüz özelleştirmelerden dolayı ulu-sal ve küresel ticari şirketlerin işgaline uğ-ramış durumdadır. Pervasız özelleştirmesınırsız ticarileştirme kentin tarihi ve mi-mari dokusunu tehdit etmektedir.

Dostoyevski’nin romanlarına konu olankent, büyülü tarihi eserleri, güzel yerle-şimi ve revüleriyle ünlü Rus geceleri ile tu-ristlerin ilgisini çekiyor. Zengin tarihi vekültür mirasını barındıran St. Peters-burg’ta 50’den fazla müze bulunuyor.Rus para birimi rublenin yanı sıra turistlertarafından kullanılan dolar da kabul gö-rüyor. Ancak özellikle müze girişlerindeve hediyelik eşya satışlarında, turistleredüşük dolar, yüksek ruble ile fiyatlan-dırma uygulaması yapılabiliyor.

Yılın yaklaşık 6 ayı don olan Neva neh-rinde, yaz aylarında tekne gezisi de turist-ler tarafından büyük ilgi görüyor. KareSaray ve Kış Sarayı, Rus tarihinin takipçileriiçin en çekici yerleri arasında bulunuyor.

Şehrin görülmesi gereken tarihi eserleri-nin arasında Donanma Binası, bronzdanyapılmış Büyük Petro Heykeli, Finlan-diya’dan getirilen taşlarla inşa edilen, ya-pımı 40 yıl süren ve kubbesi 100 kilogramsaf altınla kaplı Aziz İsak Katedrali, TarihMüzesi, dev kubbesi 64 sütun üzerindeduran Pavloksk’taki büyük saray, dünya-nın en eski ve en zengin müzelerindenolan Kışlık Saray, Küçük Hermitaj, BüyükHermitaj ve Hermitaj Tiyatrosu ile beş bi-nadan oluşan ve 3 milyon eserin sergilen-diği Hermitage müzesi bulunuyor.

Tarihi bir doku içinde mağaza ve kafelerinyer aldığı Nevsky Prospekt Caddesi,Kazan Kadetrali, sokak sanatçılarının bu-lunduğu Ostrovskogo Meydanı, Alek-sandr Nevski Manastırı, yapımındaMoskova Kızıl Meydan’daki St. Basil Ka-tedrali alınan Yeniden Diriliş Katedrali,Ekim Devrimi’nin simgesi olan Neva Irma-ğı’nda demirli Aurora Kruvazörü ise Pe-tersburg’un gezilmesi gereken tarihimekanların arasında bulunuyor.

YAPARKEN DİKKAT EDİNRusça konuşmayan bir turist için geç sa-atte yapılmaması gereken şey, metro, oto-büs gibi yerlerde fazla dolaşmamak, fazlapara ve değerli eşya taşımamak, St. Pe-tersburg’un ana caddesi Nevsky Pros-pect’te yankesicilere dikkat etmek vehiçbir Rus’la çok ucuz olan ve bolca tüke-tilen Russky Standart votkasını içme konu-sunda rekabete girmemek.

h o b i / s e y a h a t

156 Termo Klima Mayıs 2011

Hermitage müzesi

Pavloksk’taki büyük saray

Aziz İsak Katedrali

h o b i / s e y a h a t

157Termo KlimaMayıs 2011

1. Yabancılara farklı, Ruslara farklı fiyat uy-gulanıyor; takside, trende, otelde, tiyat-roda, müzede. Yabancılar, Rusların 6-20kat fazlasını ödüyor.

2. Sokaklarda taksi bulmak imkânsız. Yaotelden ya restorandan ya da gittiğiniz yer-den Rusça konuşan birisine telefon ettiriptaksi çağırmanız gerekiyor. 1 kilometrelikyola giderken 30 euro karşılığı ruble, dö-nerken iki katını ödeyebilirsiniz. Taksi çağır-madan fiyat sorun ve pazarlık edin.

3. Kuyruk, kuyruk her yerde. 1 saat trenbileti kuyruğu bekleyip, sıra tam size gel-diğinde gişedeki kadın önündeki tabelayıtersine çevirip yarım saat kahve molası ve-rebiliyor. Ya da “kredi kartı makinesi bo-zuldu nakit ver” diyebiliyor. Bu yüzden 1saat beklediğiniz kuyruktan çıkıp, bir ATMmakinesi arayıp, yarım saat de orada bek-leyip dönebiliyorsunuz. Yani insan ve insan vakti değeri henüz anlaşılmamış.

4.Tüm gelin ve damatlar evlendikten 15dakika sonra soluğu akrabalarla birlikteanıtların, heykellerin, tarihi köprülerinönünde alıyor. Upuzun bir limuzin ile geli-yor ve heykelin altında ailenin durumunagöre köpüklü şarap veya şampanya patla-tıp evliliklerin ilk dakikalarını kutluyorlar(Bunu daha önce Türki Cumhuriyetler’dede görmüştüm).

5. Bir küçük kutu kırmızı havyarı 5-15 eu-ro’ya, bir şişe votkayı da 3-5 euro’ya ala-biliyorsunuz. Mersinbalığının neslitükenmekte olduğundan siyah havyar sa-tışı yasakmış. Lokantalarda şarap ısmar-larken iki kez düşünün, bütçenizi gözdengeçirin.

6. Tüm sokak tabelaları, metro durakları,mağaza isimleri, işaretler, ilanlar kiril alfabe-siyle yazılmış, kaybolmak veya bir gördüğü-nüz yeri bir daha bulamamak çok kolay.

YAPMADAN DÖNMEYİN Nehir turu: Otelden ayırtın, birçok köprü-nün alından saat başı kalkan turlar var.Hermitage Müzesi’ne tam gün ayırın.1764’te 2. Katerina’nın kurduğu bu müzeaslında Çarların kışlık sarayı. Komünist dö-neminde devletleştirilen özel koleksiyonlarda sayesinde bugün 3,5 milyon sanat ese-rine sahip. Diğer birçok nadir parça dışındaMikelanj, Rafael ve Leonardo da Vinci degörmeye hazırlanın. Hermitage birbirinebağlantılı birçok binadan oluşan bir kom-pleks. Hermitage dışında hiçbir müzede,kilisede, sarayda sarı basın kartı geçmiyor,gazeteci arkadaşlarımın dikkatine...

Mariinsky Tiyatrosu’nda bir bale, bir operaizlemeden gelmeyin. Oyundan sonrahemen köşebaşındaki ‘Back Stage’ lokan-tasında yemek yiyin.

Otel rezervasyonunu da internetten veyaişyeriniz aracılığıyla yaptırın, yüzde 20 in-dirim alırsınız. En sıradan bir otelde iki ki-şilik bir oda 350 euro, ucuzuna kaçmayın

kötü bir sürpriz yaşamayın. Beyaz gecelersırasında gidiyorsanız kalın perdeli bir otelitercih edin, bir de yanınızda hafif bir uykuilacı bulundurun.

Şehir dışındaki sarayları rehberle gezin,hem kuyruk beklemeden girersiniz hemde bilgi sahibi olursunuz.

Metro ve otobüsler kentin en önemli ulaşımaraçları. Taksi hâlâ, özellikle yabancılar açı-sından, ekonomik olarak güvenli değil. Oto-büsler genellikle eski de olsa, üzerleri St.Petersburg'un yeni yüzünü yansıtıyor.

Ekim Devrimi'nin yıldönümünde kentin enbüyük bulvarı Nevski'de komünistler yürüdü.Ülke tarihine 80 yıl damgasını vuran orak çe-kiçli semboller ile kapitalist toplumun imge-leri o gün bu caddede buluştu. Kentte çok azkimse resmi tatil olmasına rağmen EkimDevrimi'nin yıldönümünden haberdardı. St.Petersburg devrimden sonra ismini Lenin-grad olarak değiştirmişti. Devrimin başladığıkentti. Lenin heykeli günümüzde de kentinpek çok yerinde muhafaza ediliyor.

Dostoyevski'nin Beyaz Geceler'de anlattığıtürden bir gece atmosferi. Fontanka Neh-ri'nin kıyısı karlar altında. Nehrin her iki ya-nındaki caddeler Nevski Bulvarı'na akıyorama bu vakitte ıssızlar. Ünlü yazarın evi isebirkaç sokak ötede.

Neva Nehri'nin karşı kıyısı, Petrograd Adası.Çarlık Rusya'sının siyasi mahkûmları içinhapishane olarak kullanılan Peter ve PaulKalesi'nin önünde uzanan kumsal kışındaha tenha.

NEVA KANALI

Bir baltıktan görkemli bir başkentedönüşen St. Petersburg'u şiirlerineyansıtan tek şair Rus Andrei Puşkindeğildi. Nazım Hikmet'te KışlıkSara şiirinde Neva Nehri'nin güzel-liğinden bahsediyordu.

“Neva Nehri’nde buzlar kızarırkenonlar çocuklar gibi iştahlırüzgâr gibi cesurKışlık Saray’a gideceklerve demir, kömür ve şekerve kırmızı bakırve mensucatve sevda ve zulüm ve hayatve bilcümle sanayi kollarınınve küçük ve büyükve Beyaz Rusya ve Kafkasya ve Sibirya ve Türkistanve kederli Volga boylarınınve şehirlerin bahtıbir şafak vakti değişmiş olacakBir şafak vakti karanlığın kenarındankarlı çizmelerini onlarmermer merdivenlere bastığı zaman…”

s u m m a r y

158 Termo Klima Mayıs 2011

İMSAD: International investmentis effective in the growth of construction industry.

In IMSAD’s detailed monthly construction industry evaluation report;the growth of construction industry andthe possible effects of Central Bank’soperations for credit volume were discussed.

Energy was discussed duringTeskon+SODEX

National Sanitary Engineers Congress

and teskon + SODEX Exhibition with

the main theme “ Energy: less than

yesterday” was held in Tepekule

Congress and Exhibition Center.

We have to get over the topic of test – tune- balance which still remainsimperfect in Turkey

ISKAV TAB Commission President İsmetGencer: “During the progress this missingpoint was pointed out but could not be developed. We have to get over the topic oftest – tune- balance which still remains imperfect in Turkey.”

s u m m a r y

159Termo KlimaMayıs 2011

In this job you have to accumulate information

Pamsan Sales Manager MesutAkmanlar; " The industry is solelybased on information... In this jobyou have to accumulate information till the age of 30, youhave to accumulate whatever youcan. The people who achieve this,get good positions; however, thenew generation does not havereading or analysis habit."

World hugs Ahmet Yar, AhmetYar hugs Turkey and the World

Ahmet Yar Refrigeration TechnicalManager Halit T. Salaçin: “ We focusour thinking to human and targetperfection via creating suitable strategies, sustainability and activityof the system with participation ofcollegues, customers and suppliers.”

St. Petersburg during white nights

When St. Petersburg is mentioned before

all the famous “White Nights” on the coast

of Neva River pops up to minds. Russia’s

2nd European’s 5th big city San Petersburg

is the city that changed it’s name a lot.