turquaz bayram special 15

44
Cüneyt Çakar Cüneyt Çakır Euro 2012´de tarih yazdı! türkspor Türkspor Bomba Transferlerle Sezonu Açtı aydın Ülkemizin Tarım ve Turizm Kenti sezon fİnalİ

Upload: ekrem-aydin

Post on 10-Mar-2016

246 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

TurQuaz Bayram Special 15

TRANSCRIPT

Page 1: TurQuaz Bayram Special 15

Cüneyt ÇakarCüneyt Çakır Euro 2012´de tarih yazdı!

türksporTürkspor Bomba Transferlerle Sezonu Açtı

aydınÜlkemizin Tarım ve Turizm Kenti

sezon fİnalİ

Page 2: TurQuaz Bayram Special 15

0821 / 790 98 98 I Bahnhofstr. 17 I Augsburg I www.pashatours.de

UYGUN FİYATLI UÇUŞLARİNTERNET DAHİL !

LAST MİNUTE TATİL

ARAÇ KİRALAMA

HAVALİMANI TRANSFERİAUGSBURG - MÜNİH - AUGSBURG

TAKSİTLENDİRMEBÜYÜK TATİLLER KÜÇÜK TAKSİTLER

pashapasha

UC

Monatlicher Preis 19,90 €, 24 Monate Laufzeit. Anschlusspreis einmalig 19,90 €. Umfasst nur innerdeutsche Standardverbindungen (ohne Sonder-nummern und Roaming). Internet Flat bis 500 MB max. Geschwindigkeit von bis zu 7,2 MBit/s, danach GPRS-Geschwindigkeit (max. 56 kbit/s); Voice over IP und Peer-to-Peer sind ausgeschlossen.

Allnet-Flat

FLAT in alle Handy-Netze

FLAT ins Festnetz

FLAT ins Internetkomplett nur

19,90 e

im Monat*

İlker Atalar0177 - 66 44 880

Base & E-Plus ShopSchöngeisingerstr. 2482256 FürstenfeldbruckTel.: 08141 - 387878Fax: 08141 - 387877

Verträge am Telefon – Anruf genügt

Page 3: TurQuaz Bayram Special 15

0821 / 790 98 98 I Bahnhofstr. 17 I Augsburg I www.pashatours.de

UYGUN FİYATLI UÇUŞLARİNTERNET DAHİL !

LAST MİNUTE TATİL

ARAÇ KİRALAMA

HAVALİMANI TRANSFERİAUGSBURG - MÜNİH - AUGSBURG

TAKSİTLENDİRMEBÜYÜK TATİLLER KÜÇÜK TAKSİTLER

pashapasha

UC

Page 4: TurQuaz Bayram Special 15

www.turquaz.de4

Page 5: TurQuaz Bayram Special 15

Mehmet Atalar.

Sezon FinaliAlemde sunulan her güzellik, maddi ve manevi değerleriyle yaratılmışların en şereflisi iltifa-tına nail olan insanoğluna hizmet etmek amacıyla inşa edilmiş. İçinde bulunduğumuz yaz ayları münasebetiyle, bir yıllık yoğun bir temponun içinden çıkma arefesinde olan insanlar da sunulan bu nimetlerden paylarına düşeni alma planları yapıyor. Daha teknik bir tabirle, mevcut bütün canlılar sezon finallerini yapıyor. Gündemin nabzını tutmak adına bu iki kavra-mı bir çatı altında toplayan iki önemli konu hakkında düşüncelerimizi aktararak biz de sezon finalimizi yapmış olalım.

Yaz tatilleri birçok kişi için derin bir okyanusun içinde bize uzatılan can simidi niteliği güdü-yor. Koca bir yıl boyunca kimine göre kolay, kimine zor, ama her iki durumda da yorucu bir temponun ardından, bize sunulan bu imkanı en güzel şekilde değerlendirme telaşı içindeyiz. Gurbette yaşayan bireyler olarak da bu vakti en ideal kullanım alanımız ise memleketimiz, yani bu vakti eş, dost ve akrabalarımızla birlikte geçirmek. Yani Sıla-i Rahim. Yorucu bir çalışma temposunun ardından nihayet bir yıldır iple çektiğimiz an geldi. Birçok kişi bavulları toplamış, memleket yolculuğunun alt yapısını oluşturma gayreti içerisinde. Bütçesi ve şartları oranında herkes kendine göre bir şekil oluşturmuş, ve bu yolculuk biraz zorlu, kla-sik tabiriyle çileli geçecek olsa da, bu vakti memlekette sevdiklerimizle birlikte geçiriyor ol-manın tadı herkes için aynı olacaktır. Bu açıdan acizane dileklerimizi sunarak, yoğun bir yılın ardından sunulan bu ödülü en ideal şekliyle geçirmiş olmanızı, yolculuğunuzun ve izninizin kazasız, belasız ve güzel geçmesini temenni ediyoruz.

Önemi itibari ile bir yıldır hasretini çektiğimiz tek ay, yukarda bahsetmeye çalıştığımız izin ayı ile kısıtlı değil şüphesiz. Onbir ayın sultanı kıvamındaki Ramazan Ayı da tüm İslam alemi için yolunu gözlediğimiz değerler arasında. Üç ayların sonuncusu ve en değerlisi olan Ramazan Ayı, önemi itibari ile de bütün bir yılın özeti niteliği güdüyor. Bize sunulan yaz tatili müna-sebetiyle maddi değerlerimizi onarma imkanı bulduğumuz gibi; Ramazan Ayı sayesinde de yıl içinde bir şekilde ihmal ettiğimiz manevi eksikliklerimizi giderme olanağı bulacağız. Bu anlamda içinde bulunduğumuz bu ay, önemi itibari ile iki kat daha fazla önem arzediyor. Her ne kadar bu mübarek ayı memleketinde geçirecek olanlar bir adım önde olsalar da, izinle-rini gurbette geçirecek olanlar da, bu manevi yapının bekçileri olarak rahmet dağılımındaki paylarını eşit oranda almanın hazzını yaşayacaktır. Önce içinde sayısız hikmetleri barındıran bu aya yine kavuştuğumuz için şükrediyor, güzel, değerli ve yoğun bir Ramazan Ayı geçire-bilmenizi diliyoruz.

Evet, koca bir sezonun ardından biz de bu sayımızla birlikte sezon finaline giriyoruz. Bu bağ-lamda geçirdiğimiz bir yılın olumlu ve olumsuz yönleriyle muhasebesinde bulunmak, gelecek sezon için gerekli hazırlıkları yapmak ve hak sahibine hakkını teslim etme mecburiyeti görü-yoruz. Bu izin dönemini her ne kadar yeni dönemin hazırlıklarıyla geçirecek olsak da, bunun bizim açımızdan her zaman ön planda olan Turquaz okuyucuları için değer olduğunu biliyo-ruz. Her fırsatta dile getirmeye çalıştığımız gibi, ilk teşekkürü bizi her noktada kabul eden ve destekleyen siz değerli okuyuculara göndermek istiyoruz. Ayrıca bu ağır yükü bizimle birlikte yüklenen, Sayın Doktor Behnan Hägele, değerli Bülent Keles, Ümit Subaşı ve bütün Turquaz çalışanlarına minnetlerimizi sunuyoruz. Sorumluluğumuzun bilincinde olarak yeni sezon için daha büyük ve olumlu adımlar atacağımızın müjdesini şimdiden vererek, yeni sezonda Tur-quaz ailesi içinde yer alacak değerli bireylere de şimdiden hoşgeldiniz diyoruz.

Güzel ve dolu bir tatil geçirmeniz dileğiyle,

İyi tatiller ve hayırlı Ramazanlar...

Mehmet AtalarTurQuaz Magazin / Editör

www.turquaz.de 5

IMPRESSUMGeschäftsführung /Chefredakteur:Ekrem [email protected]

Editor:Mehmet [email protected]

Teamleiter:Muhittin [email protected]

Verkauf & Marketingcihad uğ[email protected]

Koordinatör:Ümit SubAş[email protected]

Redaktionelle Mitarbeit:bülent KElEşdr. behnan HägeleAhmet ZEKiHikmet KOnuK

Fotos:Gökhan bOZKurtOkan KArAnabican PAtlAKİmdat dAlSArlevent bArAnAli Mehmet SEVGİn

Grafik, LayoutEkrem Aydin

Verlag:design4you Werbeagenturneuhäuserstr. 786154 AugsburgTel.: 0821 / 540 90 547

Bankverbindung:Stadtsparkasse AugsburgKonto nr.: 0250403532blZ: 720 500 00

die namentlich gekennzeichneten beiträge stellen die Meinung des Verfassers, nicht eine Stellungnahme von turQuaz dar. Für unverlangt eingesandte Manu-skripte und Fotos wird keine Haftung übernommen. Honorierte beiträge und Fo-tos gehen in den besitz von turQuaz über. Höhere Gewalt entbindet design4you Werbeagentur von der lieferungspflicht

Page 6: TurQuaz Bayram Special 15

türkiye’nin Ege bölgesi’nde bulunan Aydın, turizm ve tarım açısından gelişmiş bir ilimiz-dir. büyük Menderes nehri, Afrodisias-Mi-let-Priene Antik Kentleri ile Kuşadası, didim, dilek yarımadası Milli Parkı, Zeus Mağarası Aydın sınırları içerisindedir. Aydın; İnciri ,Zey-tini, Pamuğu, Kabak tatlısı, Köftesi (Çine), Çöpşişi (Ortaklar), deve Güreşi ve Efeleri ile meşhurdur. Zeytin, incir, kestane üretiminde

türkiye genelinde 1. sırada, pamuk üretimin-de şanlıurfa’dan sonra 2.sırada yer almakta-dır. 2011 yılı sonu itibarı ile açıklanan Adrese dayalı nüfus Kayıt Sistemine göre ilimizin nüfusu 999.163 kişidir. İlimiz nüfusunun nü-fusun % 60’ı (599.973 kişi) şehirlerde, % 40’i ise (399.190 kişi) kırsal kesimde yaşamaktadır.

tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği

yapan Aydın İli, ismini Aydınoğlu beyliğinden almıştır. Kurtuluş savaşı yıllarında milli kuv-vetler ve efelerin öncülüğünde gerçekleştiri-len kahramanca mücadeleler sonucu 7 Eylül 1922 yılında yunan işgalinden kurtarılmıştır.

ZTR 09 AyD 109

Ülkemizin Tarım ve Turizm Kenti; „Aydın“

memleketİm

www.turquaz.de6

Page 7: TurQuaz Bayram Special 15

Coğrafi Konum: Aydın; doğu Avrupa, Orta Asya ve Orta doğu üçgeninin tam ortasında yer alan, türkiye’nin tarım, sanayi ve dış ticaret ile turizm faaliyetlerinin bir arada bulunduğu, ekonomisi en gelişmiş bölgelerden olan Ege bölgesi içindedir.

Aydın ili ilk çağlardan beri verimli toprakları, elverişli, iklimi, ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. tarihi süreç içerisinde çeşitli uygarlıklara be-şiklik etmiş, bugün hala geçmişin derin izlerini taşıyan güzel yurt köselerimizden biridir. Günü-müzde de tarımsal faaliyetlerin yoğunluğu ve çeşitliliği, turizm olanaklarına sahip bulunması il’in önemini giderek artırmaktadır.

Aydın, Anadolu’nun batısında, Ege bölgesi’nin güneybatı kesiminde kıyı Ege bölümündedir.Kuzeyinde İzmir, Manisa, doğusunda denizli, güneyinde Muğla ve batısından Ege denizine açılır.Kuzey ve güneyi dağlık, engebelidir, iki bölüm arasında iki yandan faylarla sınırlanmış ve sonradan alüvyonlarla örtülmüş genç bir çöküntü alanı olan büyük Menderes ovası yer alır. 1. derece deprem alanı olan bölge bir çok kez yıkıcı depremlere maruz kalmıştır.yüzölçümü 9.007 km² dir.

GeleneK ve GöreneKler

YöRESEL YEMEKLERAydın mutfağı, türkiye’nin çok zengin, çeşidi bol ve lezzetli mutfakları arasındadır. yörenin zeytinyağlı yemekleri, incir,üzüm ve bun-lardan yapılan şaraplar, narenciye ürünleri, turunç reçeli ve çipura, kefal, mercan ve bar-bunya gibi zengin balık çeşitlerinin tadılması tavsiye edilir. yörenin kendine özgü yemekle-rinden bazıları; çorbalardan tarhana çorbası, kulak çorbası; yemeklerden acılı güveç, patlı-can biber kızartma, zeytinyağlı kırlı kızartma, zeytinyağlı taze ve kuru börülce, patlıcan ka-vurma, sarmaşık ve kedirgen kavurma, yap-rak sarma, etli nohut yahnisi, nohutlu kereviz, etli enginar, arap saçı,ciğer sote, imambayıl-dı, keşkek, tandır kebap, yuvarlama (sıkma), paşa böreği, cilav(ayran böreği); salatalardan patlıcan-biber teretoru (turşusu), börülce te-retoru, turp otu salatası, semizotu salatası, çingene pilavı; tatlılardan ise irmik helvası, zerde, muhallebi, sütlaç, aşure, lokma, pelvi-ze tatlısı, paşa böreği, yuvarlama, ısırganotu böreği sayılabilir.

YöRESEL GiYiMHızlı Kentleşme ve modern yaşantı eğilim-leri nedeniyle Aydın yöresi geleneksel giysi-leri çoğunlukla kırsal yerleşim birimlerinde görülmektedir Fakat çeşitli kutlamalarda ve festivallerde ve özel günlerde geleneksel giysileri görmek mümkündür. yörükler ve türkmenler giysilerin çok süslü, renkli ve göz alıcı olmasına özen gösterirler. baş örtüsün-den takkeye, börümcük gömleğe, çuhadan işlemeli cepken şalvara, üç eteğe dek pek çok giyim eşyasının el dokuması olması ayrı bir önem taşır. Giyimlerin vazgeçilmez parçaları olan nakışlar, oyalar, işlemeler, sim işlemeler değişik özellikler taşır. Efe giyimi Aydın yöre-sinin simgesidir. Efeler püsküllü fes, yemeni, zıbın, camadan, cepken ve şalvar giyerler. beldeki örme kuşak şal ve deri silahlık ve bal-dırdaki tozluk giyimi tamamlar.

Tarımtarım şehir ekonomisinde birinci sırada yer almaktadır. büyük Menderes irmağının suladığı bereketli ovalar üzerinde 800.700 ha alanda kurulu İlimizin % 49’unda yani 395.494 hektarın-da tarım yapılmaktadır. İlimiz toprak, iklim, topoğrafik yapı ve ekolojik özellikleri ile polikültür tarıma elverişlidir. tarımın her kolunda yüksek bir potansiyele sahiptir. İlde; 5 baraj, 5 Gölet ve İnşa halinde 1 baraj bulunmaktadır.

Aydın İlinin sahip olduğu 395.494 hektarlık tarım arazisi içinde 201.888 ha ve % 51 pay ile zey-tin ve meyvelikler en geniş alanı kaplar. Geriye kalan arazilerin 319.177 hektarı orman, 24.705 hektarı çayır-mera, 14.271 hektarı göl-bataklık, 47.053 hektarı tarım dışı arazilerdir.En çok katma değer yaratan bitkisel ürünler; incir, zeytin, pamuk ve kestanedir. İlimiz; zeytin, incir, kestane üretiminde türkiye’de 1. sırada, pamuk üretiminde 3. sırada yer almaktadır.İl’de 2011 yılında 177.602 ton yaş incir, 215.813 ton zeytin, 272.144 ton pamuk, 17.400 ton kestane üretilmiştir.

neleri ile ÜnlÜAydın her yıl kış aylarında düzenlenen deve güreşleri, halk oyunları (zeybek oyunları), efelik kültürü, asker uğurlama, incir (Germencik, incirlio-va), erik (umurlu), çilek , portakal (Sultanhisar), pamuk (Söke) festivalleri, keçi kılından dokumacılık (bozdoğan), el sanatları (iğne oyası, nakış, simli işlemeler, havut –deve süslemeciliği- semercilik, türkmen ve yörük kilimleri, heybeleri) ile ünlüdür.

KÜlTÜr ve Turizmİlimizin tarımdan sonraki ikinci önemli gelir kaynağı turizmdir. İl ekonomisinde kültür ve tu-rizm varlıkları önemli yer tutmaktadır. Aydın, 2010 yılında yaklaşık 4,5 milyon yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmişken, bu rakam 2011 yılında 5,5 milyon’a yükselmiştir.İlimizde 5 müze (Aydın Müzesi ve buna bağlı yörük Ali Efe Etnografya Müzesi, Afrodisias Mü-zesi ve buna bağlı Karacasu Etnografya Müzesi, Milet Müzesi) ve belediyelere ve Adnan Men-deres Üniversitesine bağlı 3 (Çine Kuva-i Milliye Müzesi, Çine Arıcılık Müzesi ve nazilli Etnog-rafya Müzesi) olmak üzere 8 müze ile 21 önemli ören yeri mevcuttur. Ayrıca ilde yaklaşık 1.012 civarında kültür varlığı tescillidir. Önemli örenyerleri Afrodisias (Karacasu), Alabanda (Çine), Alinda (Karpuzlu), Apollon tapınağı (didim), Gerga (Çine), Harpasa (nazilli), Magnesia (Ger-mencik-Ortaklar), Mastaura (nazilli) ,Milet (didim), nysa (Sultanhisar), Priene (Söke), tralleis, (Aydın-Merkez)’dir. Ayrıca dilek yarımadası Milli Parkı, Kuşadası ve didim plajları önemli turizm varlıkları olarak kabul edilir.

www.turquaz.de 7

Page 8: TurQuaz Bayram Special 15

Söylenildiğinde biri diğerini hatırla-tan kelimeler vardır, kalem deyince akla gelen kâğıt gibi… Ya da birbi-

ri ardına gelen kelimeler…kalem, kâğıt, yazı ve kitap gibi. Bazı kelimeler de var-dır ki, işitildiğinde failini anımsatır, şiir şair gibi. Bencileyin Türkiye’de yetişip, belli bir davanın müntesibi olan bireyler-de failden isim türetir. Şair = Necip Fazıl Kısakürek gibi. Bu kısa girişten sonra ya-zımızın kahramanı anlaşılmıştır sanırım. Evet, bu sayımızda şairlerin sultanı, bir devrin yılmaz kahramanı, İslami ve milli düşünen bir neslin yetişmesinde kilometre taşı olan Üstad’a konuk olacağız.

Düşüncesinden dolayı defalarca tutukla-nan Üstad’a demir parmaklıklar ardında bir hapishanede rastlıyorum. Oturmuş zindandan Mehmet’e mektup yazıyor. Ancak yazdığı mektup Hapishane ahvali-ni anlatmıyor da, sanki her mısrası gelece-ğe mesaj taşıyor. Üstad, şiirini sonlandırıp kalemi bıraktığında, yüzünü bana dönüp, „ne var delikanlı neden geldin?” der gibi bakıyor. Ben şairlerin sultanını rahatsız etmiş olmanın endişesiyle özür dileyip, geleceğe mesaj taşımanın güveniyle ken-dimi tanıtıyorum. Bir müddet düşünen Üstad, “demek Tay-i Zaman ha” diyerek, beni cesaretlendiriyor. Bu söz aynı za-

manda kendisiyle hasbihal edebileceğimi gösteren bir icazet oluyor. Ben daha fazla beklemeden suallerimi tevdi etmeye baş-lıyorum. “Üstadım siz, dünyada yazdığı şiirleri parmakla gösterilen, sayısız dillere eserleri tercüme edilen bir müellif olacak-tınız. Ancak bütün bunları elinizin tersiyle itip, milletimizin değerlerini yüceltmeyi seçtiniz. Sizi bu yöne meylettiren sebebi izah edebilir misiniz?” “Tasavvuf” deyip bir sigara yakan Usta Şair, sigara dumanını ciğerlerin-de dolaşıma gönderdikten sonra sözle-rini şu şekilde sürdürüyor; “ben İstan-bul Üniversitesi’nde Felsefe okudum, yetmedi. Gittim Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde bir daha Felsefe oku-dum, kesmedi. Feylesoflar doğru teşhis yapamıyorlar, insan ruhunun problemle-rini çözümlemeye çalışırken, yaratılış ve kulluk gerçeğini göz ardı ediyorlar. İşte ben eğitimim boyunca bu gerçeği göz ardı eden bireylerle birlikte oldum fakat ruhumu kuşatan, beynimi kemiren sual-lere yeter bir cevap bulamadım. Döndüm durdum, yazdıklarım hayranlıkla okundu ama içi boştu. İnsanların hayranlıkla oku-dukları o ilk şiirler, toprakta çürüyecek nitelikte basit şeylerdi. Dünya üzerinde 29’uncu yılımı yaşadığım anlarda tanış-tığım gönül tercümanım sayesinde ben

gerçeği buldum. Eğri idim doğruldum, yamuk idim düz oldum, ham idim olgun oldum, çiğ hamur idim ekmek oldum, aş oldum, eee daha ne olayım, insan oldum. Şimdi diyeceksin ki, kimdir senin gönül sultanın? O, Şeyh Seyyid Abdulhakim El-Arvasi hazretleridir, delikanlı. İşte O’nun sayesinde ben beni bırakıp millet oldum, derdi kederi bırakıp aşk oldum AŞK.”

Üstadın felsefenin karşısına tasavvu-fu koyduktan sonra kendinden sıyrılıp Hakk´a erişi karşısında bir takım kimsele-rin dedikodu yaptıklarını ve onu aşağıla-maya çabaladıklarını hatırlayıp, bu durum karşısında üstadın fikrini öğrenmek isti-yorum. Üstad hiç uzatmadan kısa ve net bir cevap veriyor; “Onlar, bizim pis koku yaymasın diye üzerini kapattığımız dışkı-mızdan nasiplenmeye çalışan leş kargala-rıdır.” Sakarya geliyor aklıma hani şu; Saf ve masum çocuğu Anadolu’nun, onu sor-mak istiyorum üstada, “nasıl yazdın, neyi anlatmak istedin, bu destanlaşan şiiri kime ithaf ettin?” tarzında sorular kurcalıyor zihnimi. Necip Fazıl çaycıya seslenip, ilaç kokulu çay siparişi verdikten sonra baş-lıyor anlatmaya: “Sakarya, Anadolu’dur, Türk insanıdır ve ben Anadolu’yla birlikte Türk insanını anlatmaya çalıştım. Binler-ce yıldır büyümeyen masum bir çocuktur

düş gezİsİ

Necip Fazıl ile HasbiHal

Bülent Keles

www.turquaz.de8

Page 9: TurQuaz Bayram Special 15

Anadolu. Ta eski çağlardan beri istilalara uğramıştır, ağlamıştır, kıvranmıştır Ana-dolu. Lokman Hekim’e ölümsüzlük deva-sını buldurmuş, onu da kendisi yutmuştur. İbrahim’i yakmak için tutuşturulan ateşin odununu büyütüp, İbrahim’e ateşin içinde serin su olmuştur Anadolu. Karun’un kırk deve yüküyle taşıdığı hazine anahtarları-nın gerçek sahibidir Anadolu. İskender’e ordu verip Hindistan’a yollayan da, Alparslan’a otağ olup Malazgirt’de ko-naklatan da Anadolu’dur. Anadolu, Yunus Emre’ye kâğıt kalem, Pir Sultan Abdal’a saz ve mızrap olmuştur. Anadolu, Hacı Bektaş Veli koynunda güvercin, Fatih Sultan Mehmet elinde kalkan olmuştur. Anadolu, Çanakkale’de Mehmet’in adı-dır ve milli mücadeleye cephane taşıyan kağnıdır. İşte ben bu şiirle Anadolu’yu an-latmaya çalıştığım. Eğer bu şiir destanlaş-mışsa şayet, bunu kendisi bir destan olan Anadolu’ya borçludur ve Anadolu’ya it-haf olunmuştur.”

Gençlik diyorum, üstad biraz önce gelen çaydan bir yudum aldıktan sonra; onlar için bir hitabem var benim. Benim keli-me lügatimde gençlik, gelecek demektir. Onun için gençlerin donanımlı bir şekilde yetiştirilmesi gerekir. Bu donanımı genç-lere verecek olan şey milli ve manevi ter-

biyedir. Bir kere her genç milletinin tarihi-ni bilmelidir. Kökeninin nereden geldiğini bilmeli, başarı ve başarısızlıklarının sebe-bini etraflıca tahlil edebilmelidir. Zamanın akışını saatin ‘tik tak’larında değil kalbi-nin atışında aramalı, üzerinde yaşadığı va-tan toprağını kendisine emanet bilmelidir. Milletinin bireylerini, ideolojik kaygıların uzağında bir bütün olarak kucaklayabil-melidir. Sağcı Solcu, Laik Antilaik, Alevi Sünni, Türk Kürt ayrımcılığına, beyninde ve düşüncesinde son vermelidir. Kur’an’ı elinden düşürmeden teknolojiyle ilgilen-melidir. Ölümün güzel şey olduğunu bilip, ötelerden haber getirdiğine inanarak, deli-lini de Peygamberin ölümünde aramalıdır. İnandığı dava uğruna mücadele etmekten vazgeçmemeli, birlikte yola çıktıkları geri dönseler dahi O, durmadan ilerlemelidir. Burada Dava Adamı var mı? diye bir su-alle karşılaştığında, yalnızlığına aldırma-dan cesaret ve kararlılıkla, “ben varım” deme yürekliliğini gösterebilmelidir. Sen kimsin denildiğinde ise; adını ve soyadını söylemeden önce, benliğini ve idealleri-ni kuşatan değerlerini dile getirebilme-lidir. Şunu aklından çıkartmamalıdır ki, onun adı soyadı anne ve babası tarafından kendisine verilmiş bir lakaptır. Bir kişiye kimlik kazandıran benimsediği ve yaşat-maya çalıştığı değerlerdir. O değerler ne

kadar kıymetli ve yüce olursa, kişinin o derece kıymeti olur. Eğer gençler ileride örnek şahsiyetler olarak gösterilmek isti-yorlarsa, sürekli kendilerinde düzeltilecek bir şeyler aramalı ve hayatlarını dünyaya yönelik değil ahirete yönelik kurgulama-lıdır. Neticede bu dünya hayatı, içinden sağ çıkılamayacak olan bir han gibidir ve bizler de bu hanın bir ömürlük bekçileri…

Üstadın konuşmasını önce kendime na-sihat sonra da gençlere nasihat olarak algılıyor ve artık ayrılık vaktinin geldi-ğini düşünerek müsaade istiyorum. Türk milletinin geçmişinde yaşayıp, geleceğe yönelik fikirlerinin belirginleşmesinde rol almış önemli fikir adamlarından biri olan Necip Fazıl Kısakürek’in surda açmış ol-duğu delikten esen rüzgârları düşünerek gözümü açtığım âlemde karşılaştığım sahneler, üstadın eserlerini bu devri düşü-nerek yazdığı fikrini zihnimde canlandırı-yor. Ama o öldü, diye düşünebileceklere gene onun Zindandan Mehmed’e Mektup şiirinden bir mısrayla cevap veriyorum. Kavuşmak mı? Belki… Daha ölmedim…

Selam ve dua ile…

Bülent KELEŞ

Necip Fazıl ile HasbiHal

www.turquaz.de 9

Page 10: TurQuaz Bayram Special 15

Cemil Yeşiltaş’ın sahibi olduğu mağaza, otel, restoran, cami ve benzeri birçok mekana ürün-ler hazırlıyor. Her boya ve ölçüye uygun latten-rost ve Matratze (yaylı veya sünger) çeşitlerini temin edebileceğiniz blitz Kettelservice yeşiltaş uG, müşterilerinin istekleri doğrultusunda hiz-met verme amacı güdüyor. Sunulan bu ürünler bel, omuz ve diz ağrıları olan müşteriler için özel olarak imal ediliyor. dört yıllık birikim ve donanımla hedeflerinin müşterilerinin her türlü

ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu ifade eden blitz Kettelservice yeşiltaş uG sahibi cemil ye-şiltaş, ayrıca cami halısı döşemesinde de iddialı olduklarını belirterek, bu ürünün kendilerinden temini durumunda kenar süpürgeliğini beda-vaya yaptıklarını söylüyor. Her türlü ürünü ol-dukça uygun fiyata temin etme garantisi veren yeşiltaş, bu avantajı yakalamanız için sizleri Meranerstr. 6 Augsburg adresine davet ediyor.

Augsburg Meranerstr.6 Kaufland Lechhausen´de hizmet veren Blitz Kettelservice Yeşiltaş UG birçok alanda müşterilerine hizmet sunu-yor. Alanında Augsburg´da tek olan mekan, ağırlığı halı kenarı dikimi olmak üzere, araba paspası, Lattenrost, Matratze, yorgan, fisto, koltuk takımları ve daha birçok çeşitle oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip.

Blitz Kettelservice

Yeşiltaş UG

Blitz Kettelservice Yeşiltaş UGcemil yeşiltaş

Geschäftsführer

Meraner Str. 6 • 86165 AugsburgTel.: 0177 / 86 01 006 • 0176 / 69 670 [email protected]

www.turquaz.de10

Page 11: TurQuaz Bayram Special 15

Ahmet ZEKI - Münih

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (uEtd) bavyera teşkilatı’nın gençler kolu üyeleri bavyera Hükümeti uyum sorumlusu Mar-tin neumeyer’i makamında ziyaret etti. Aralarında uEtd Araştırma-Geliştirme So-rumlusu Mustafa Erciyas’ın da bulunduğu gençler, neumeyer’a türklerle ilgili bir ka-rikatür kitabı hediye etti. Gençler kolunun çalışmaları hakkında bilgi alan neumeyer, özellikle son olarak Semih Pervane’nin orga-nize ettiği anneler gününde Alman yaşlılar yurduna yapılan ziyareti övdü. neumeyer “iki toplumun bireylerini değişik ortamlar-da bir araya getiren bu tür ziyaretler uyum için çok önemlidir. uyum sorumlusu olarak bu ziyaretlerini devamını diliyor ve bu tür çalışmalarınızda her konuda desteğe hazır olduğumuzu belirtmek isterim” dedi. An-neler günü ziyareti organizatorlerinden Semih Pervane aynı ziyareti gelecek sene Singendeki türk dernekleriyle birlikte yap-mak istediğini neumeyer’a iletti.

UETD’nin gEnçlEri Neumeyer’i ziyaret etti

Avrupalı türk demokratlar birliği (uEtd) bavyera teşkilatı’nın gençler kolu üyeleri bavyera Hükümeti uyum sorumlusu Martin neumeyer’i makamında

ziyaret etti.

„TurQuaz“ Başkonsolos’u ziyaret ettiTürkiye Cumhuriyeti Münih başkonsolosu Hi-dayet Eriş, turquaz Magazin Ekibi´ni makamında kabul etti. 11 Haziran 2012 tarihinde gerçekle-şen ziyarette vatandaşlarımızın yaşadığı sorun-lar üzerine konuşuldu. Sohbet eşliğinde görev süresi boyunca yaşadığı ilginç anılarını paylaşan Hidayet Eriş, halkımızın birçok alanda karşılaştığı sorunlara da değinerek çözüm yolları hakkında bilgiler verdi, Ayrıca turquaz dergisini yakından takip ettiğini ve sosyal açıdan çok önemli işler yaptığını ifade eden Eriş, kendisine yapılan bu ziyaretten oldukça memnun olduğunu belirterek Augsburg´a selamlarını gönderdi.

Soldan itibaren: Cihat Ugurlu, Baskonsolos Hidayet Eris ve Muhittin Tuncer

www.turquaz.de 11

Page 12: TurQuaz Bayram Special 15

Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan 90 günlük Survivor heyecanı muhteşem bir finalle son buldu. ‘Büyük final’i Kıbrıs’ta gerçekleşen yarışmanın galibi ise ün-lüler grubundan Nihat Alptuğ Altınka-ya oldu. Hasan ile birlikte halkın SMS oylamasına çıkan oyuncu Nihat Alptuğ Altınkaya, halktan aldığı SMS’ lerin ço-ğunluğu ile 500 bin TL’lik büyük ödülün de sahibi oldu.

Şampiyonluğu Kızıyla Kutladışampiyonluk sevincini minik kızını kucağına alarak kutlayan nihat, daha sonra eşiyle de sarılarak şampiyonluğunu kutladı. Survivor yarışmacıları da nihat’ı omzuna alarak kutlar-ken, nihat çok mutlu olduğunu ifade ederek “Her heralde kızımın şansı. Herkesten Allah razı olsun. Hepimiz birbirimize destek ve say-gılı olduk. Grubum ve arkadaşlarımın hepsini seviyorum” dedi.

Final SürpriziFinal gecesinde kazanan ismin açıklanmasının ardından ise Acun, nihat’a bir sürpriz yaparak, yetenek Sizsiniz’in yarışmacılarından Kaan’a sahne aldırdı.

Acun Ilıcalı’nın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği reyting rekorları kıran Survivor Ünlüler Gönüllüler’in finalinde kazanan belli oldu. Survivor’un büyük finalinde SMS’ler sonucu kazanan isim Nihat oldu.

Survivor´un galibi „Nihat“ oldu!

www.turquaz.de12

Page 13: TurQuaz Bayram Special 15

Survivor´un galibi „Nihat“ oldu!

Final gecesinden objektifimize yansıyanlar

www.turquaz.de 13

Page 14: TurQuaz Bayram Special 15

nişan, birbirini seven veya aileler tarafın-dan birbirlerine yakıştırılan çiftin evlen-mesi için yapılan ilk adımdır. dünyada genelde evlilik hazırlığı içerisine giren çiftlerin resmi olmayan birliktelik biçi-midir. nişan, yüzük ve karşılıklı sözlerin verilmesiyle başlar. Söz’de olduğu gibi nişan da kişilerin birbirlerini tanıması an-lamına gelir. nişan resmi bir evlilik adımı değil; sadece kişilerin birbirlerine olan duygularını dışarıya karşı resmileştirme-nin ön adımı olarak gösterme şeklidir. Evlenecek olan çiftlerin daha samimi ve yakın olmasını sağlarken, kişiler birbir-lerine olan mesafeli bir çok davranışı da ortadan kaldırırlar.

Evliliğe HazırlıkEvlenmenin söz kesiminden sonraki safhası nişandır. bu safha, evliliğin mü-him safhalarından biridir. buraya kadar yapılan hazırlıklar iki ailenin birbirlerine

yaklaşmasını sağlamıştı. nişan safhası ise aileleri birleştirici rol oynayacaktır. nişan, bazen basit olan bir merasimle, gelin ve damat adaylarına yüzüklerinin takılma-sı şeklinde gerçekleştirilir. Günümüzde gençlerin bir arada bulunmasıyla yapılan nişan merasimi evvelce ve küçük muhit-lerde ayrı ayrı yapılırdı. nişan merasimi sırasında diğer bazı hediyelerin de alın-dığı görülmektedir. bu safhaya bazı böl-gelerimizde yüzük takma adı da verilir.

Nişan Nasıl Yapılır?nişan bazı bölgelerimizde, küçük nişan ve büyük nişan olmak üzere iki safhalıdır (Keşan, Kuyucak). nişandan evvel kar-şılıklı olarak nişanlık alınır ve görülmesi için eşe dosta teşhir edilir, nişan daha sonra yapılır (nazilli). bazı bölgelerimiz-de nişan için ayrı bir merasim yapılmaz (dursunbey). Eğer, oğlanın kızı kaçır-masından sonra evlenme mecburiyeti

olmuşsa buna da nişan yapılmaz (bur-sa). nişan merasiminden üç gün evvel, oğlan taran içi şekerle dolu bir seleyi kız evine gönderir. bunun yanında çoğun-luğunu giyeceklerin teşkil ettiği nişan takımı da eklenir (trabzon). bazen, nişan merasiminde içilecek şerbetin şekeri, bo-yası ve kahvesi de gönderilir (Samsun). nişan sırasında takılacak elmas yüzükten başka oğlan evinin durumuna göre ba-zen elliye varan miktarda beşi biryerde ile sekiz arşını bir top sayılan ipek ve sır-malı kumaşlardan beş top götürmek de törelerimiz arasındadır (Elazığ). bugün tamamen terkedilen bir töre de, nişan sı-rasında duadan sonra kız ve oğlan baba-larının birbirlerinin sakalını öpmeleridir (Elazığ). Oğlan tarafının, çerez denilen ve nişan günü yenilecek kuru ve yaş meyve-leri kız evine göndermesi de törelerimiz arasında yer alır (Erzurum).

nişan evresinde alışveriş yapılırken, ev düzeni genelde kadın tarafından yapılır.

nişan nedir,nasıl Yapılır?

www.turquaz.de14

Page 15: TurQuaz Bayram Special 15

türkiye’de nişanı kadın tarafı yaparken, düğünü ise erkek tarafı yapmaktadır.

Örf - Adetler’den Bir ÖrnekHemen her yöremizde görülen bir hadi-se de, nişanlılığın devamı müddetince araya giren kurban bayramlarında oğlan tarafının kız tarafına kurbanlık koç gön-dermesidir. Koçun kırkılmamış olması, boynuzlarının bulunması ve oldukça besili görünmesi gerekir. Koç süslenir ve oğlanın yakınları tarafından gelin evine götürülür. Koçu getirene münasip bir hediye yerilir. Ayrıca, eşyalarda yokla-ma denilen hediyeler de karşılıklı olarak gönderilir. nişan sırasında gönderilen hediyeler de çeşitlilik göstermektedir. Kız tarafı oğlan tarafına hindi pilavı gön-derir (tnçMiova). Her iki taraf, evvelce

hazırlattıkları çeyiz bavulunu nişanda değiştirirler (Ardanuç). nişandan sonra-ki merasimler ise bölgelere göre değişir. bazı yörelerimizde yemek verilir (Kon-ya). bellik demlen merasiminin yapıldığı (Afşin), kız evine bir heybenin gönderil-mesinden sonraki ibrik gezmesi denilen ziyarete yer verildiğini de görmekteyiz (Ödemiş).

Nişan’ın Öneminişan, evliliğe giden yolun en önemli aşamasıdır. Çiftler, evlilik hayatlarındaki yapıyı bu aşamada oluştururlar. bu se-beple gerekli olan ilk şart, nişan yapılma-dan önce çiftler evlilik için emin olmaları gerekir. Aksi takdirde sadece kendilerini değil, çevresindeki sevenlerini de üzebi-lirler. Kendisine eş olarak seçeceği kişiyi tam olarak olmasa bile tanıması gerekir. daha önce de belirtildiği gibi nişan evre-

sinde özellikle evlenecek olan çift mutla-ka birbirine karşı bir çok duvarı kaldırma-sı gerekmektedir. Eş adayının kendisini tanımasına müsaade etmesi gerekmek-tedir. Çiftler birbirlerine olan davranış-larında özgür olmalıdırlar. şayet birinin doğrusu diğerine yanlış geliyorsa ortak noktayı bulmaları gerekir. böylelikle or-tak yaşamın ilk adımlarını atmış olurlar.

Çiftler şunu asla unutmamalıdır. Eşya, mal ve mülk kazanımı her zaman olur. Önemli olan yokluk zamanda birbirinizi sevmeniz, varlık zamanında da birbirinizi tanımanız gereklidir. şayet birinden biri olmazsa o zaman kişiler adeta kendileri-ni kullanılmış veya değer verilmemiş bir konuma gelirler. Erkekler kadınları bir mal, kadınlar da erkekleri bir iş ve para makinesi olarak görmemelidir. O zaman evliliklerinin mutlu geçeceğine inanılır ve bir evlilik bu düşüncelerle kurulmalı-dır.

www.turquaz.de 15

Page 16: TurQuaz Bayram Special 15

Kreisklasse’de mücadele eden Augsburg takımlarından Fc Öz Akdeniz, başarılı bir sezon geçirerek bir üst lige yükselmeye hak kazandı. Sezona oldukça hızlı bir giriş yapan Eyüp Albayrak´ın antrenörlüğünü yaptığı Fc Öz Akdeniz, ligin ortalarında ivme kaybetse de normal sezonu 57 puanla ikinci sırada bitirme basarısını gösterdi. Eleme turunun ilk maçında Viktoria´´yı 3-0 ile geçen Fc Öz Akdeniz, ikinci maçta da tSV inchenhofen´e

karşı 5-0’lık bir galibiyet elde ederek Kreisliga´ya yükseldi.

Kulüp yöneticileri elde edilen bu başarıdan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, takım oyuncularını ve hocaları kutladıklarını belirttiler. Hedeflerinin Kreisliga´da kalıcı olmak olduğunu söyleyen yöneticiler, ayrıca önümüzdeki sezonda genç takımı kurmayı düşündüklerini vurguladılar.

HİKMET KONUK / AUGSBURG

ilAn

fc öz akdeniz kreisliga‘da

Page 17: TurQuaz Bayram Special 15

Bir Öğrenci‘nin

24 saati

Mustafa Koçak

Mustafa Koçak Augsburg Üniversitesi’nde Matematik ve Spor Bölümü Öğrencisi. Okul hayatının yanısıra yoğun bir iş temposunu da beraberinde götürmek zorunda olan Koçak, alışılagelmişin dışında ha-yat tarzıyla dikkat çekiyor.

Yoğun bir iş temposuna sahip olduğum için güne oldukça erken başlamak zorunda kalıyorum.

Üniversite Derneği olan Veritas Üyesi olduğum için organize edilen toplantılara katılıyorum. Bu toplantılarda yabancı öğrencilere tecrübelerimi aktararak yardımcı olmaya çalışıyorum.

Güne erken başlamak zorunda kaldığım için öğle saatlerini çoğu zaman dinlenerek geçirmeyi tercih ediyorum.

İş tempomun yoğunluğunu biraz azaltmak için antremana gidiyorum. 6 yaşımdan beri futbol oynuyorum ve bu spor günlük stresimi atmam adına oldukça faydalı geliyor.

Sporun ardından bir müddet daha çalışıyorum. İş durumumun elverişliliği sayesinde, gün içinde ders çalışmak için bulamadığım fırsatı iş esnasında buluyor ve günün özetini yapıyorum.

Günü dolu geçirmiş olmanın verdiği yorgunluk ve huzurla uyumak üzere istirahate çekiliyorum.

Bazı öğrencilere Nachhilfe dersleri veriyorum. Bu işi para için değil; daha çok yardım amacıyla yapıyorum.

Bulduğum bu kısa vakit diliminde akşam yemeğimi yiyor, sonra çalışmaya başlıyorum.

Yoğunluğumun arasında genel olarak bu saatlerde kahvaltı yapma imkanı bulabiliyorum.

Hazırlandıktan sonra derslere katılmak üzere Üniversite´ye geçiyorum.

07:30

11:30

12:00

19:00

20:30

23:30

15:00 16:30-17:00

11:0008:15

Page 18: TurQuaz Bayram Special 15

Augsburg´da 2008 yılından itibaren faaliyet gösteren A.B.I. Immobilien GmbH, modern pazarlama yöntemleri ve teknolojik alt yapı ile insanlara çağdaş ve rahat yaşayabilecek-leri ortamları yaratacak emlak çözümleri sunuyor. Firma sahibi ve aynı zamanda iş-letmecisi olan Sebahattin Yağcı, bu alanda kazandığı 11 yıllık iş tecrübesiyle, hizmet alanını 2008 yılında kurduğu A.B.I. Immobi-lien GmbH ile daha da genişletmiş durumda. A.B.I. Immobilien GmbH, yılların vermiş ol-duğu deneyimle emlak sektöründe uzman-laşmış profesyonel kadrosuyla gayrimenkul pazarlama ve danışmanlık hizmetleri olmak üzere koşulsuz müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurarak hizmet veriyor.

Müteahhitlik, arsa ve konut alım satımı, kirala-ma, plan ve proje çizimi gibi alanlarda birçok firmayla çalışan A.b.i. immobilien GmbH, satış sonrası ve destek hizmetleri sistemi, kiralama ve satışa konu gayrimenkulun amaç ve beklenti-ler doğrultusunda istenilen duruma getirilmesi için gerekli mimari ve mühendislik çalışma ve hizmet gereksinimini optimum olarak çözüm-

leyerek, planlıyor; projelendirme ve uygulama kapsamında destekliyor. Augsburg ve çevresi için hizmet veren ve daha çok yabancı şirket-lerle çalışmayı tercih eden firma, bu alanda birçok şirkete de iş alanları açıyor. Genel olarak 150 firmayla birlikte çalışan A.b.i. immobilien GmbH, projelerini aktif olarak 30´a yakın şirketle birlikte yürütüyor.

Güven, dürüstlük, saygı ve sorumluluk ilkele-rini daima gözeterek, tatminkar, sadakatli ve dostça hizmet verebilmek düsturuna sahip olan A.b.i. immobilien GmbH, mümkün olan en üst düzey kaliteyi; süratle ve bütçesi içinde gerçekleştirebilme misyonu güdüyor. Çağımız-da hızla değişen ihtiyaç ve gereksinimleri aynı hız ve esneklikle karşılayabilecek bilgi ve port-föy birikimine daima sahip olabilme hedefini benimseyen firma, müşteri memnuniyetinin sürekliğini sağlayabilmek adına onların istek ve arzularına göre tasarım ve dizayn yapma imkanı da sunuyor. A.b.i. immobilien GmbH, yapılarda kullanılan son teknoloji akıllı sistem sayesinde ise, güvenlik ve enerji tasarrufunu en üst düzeyde tutuyor.

Kaliteye önem veren insanın kısa vadeli ticareti değil; uzun vadeli, müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir anlayış benimsemesi gerek-tiğinin önemine değinen A.b.i. immobilien GmbH’nın sahibi Sabahattin yağcı, yıllardır bu amaç doğrultusunda hareket etmeye gay-ret gösterdiklerini söylüyor. Aynı zamanda Myhome bauträger GmbH u. co KG, Myhome beteiligungs GmbH ve SchwabenHyP gibi farklı alanlara hizmet eden kuruluşların sahibi de olan Sebahattin yağcı, Gersthofen´e kurulacak olan 4 sıra evler, 13 daire ve 31 yeraltı garajlı son büyük projelerine de değinerek, bu yapıların iki ay içerisinde satışa hazır hale geleceğini belirtiyor.

Profesyonel iş anlayışının gerektirdiği tüm teknolojik imkanları sizin için kullanan A.b.i. immobilien GmbH, güleryüzlü personeliyle emlak danışmanlığı, proje çizim ve tasarım, arsa ve konut alım satımı ve daha birçok alan-da emlakçı gayrimenkul farkını yaşamanız için ludwigstr. 17 adresine ziyaretlerinizi bekliyor.

A.B.I. iMMObiliEninh.:Sebahattin yağcı

Gm

bH

www.turquaz.de18

Page 19: TurQuaz Bayram Special 15

A.B.I. iMMObiliEn

yaşadığın şehrin „kalbİ“burda atıyor !

„Reklam ilanlarınız için bize başvurun“

Mehmet AtalarAugsburg ve çevresi

Mobil:+49 176 - 760 176 [email protected]

Cihat UğurluAugsburg ve çevresi

Mobil:+49 176 - 313 40 [email protected]

neuhäuserstr. 7 i 86154 Augsburg i tel.: (0821) 540 90 547 i www.turquaz.de

Muhittin TuncerMünih ve çevresi

Mobil:+49 176 - 324 72 [email protected]

BöLGE TEM

SiLC

iLiKLERi VERiLECEKTiR

2012

Page 20: TurQuaz Bayram Special 15

türk kahvesi olarak dünyada ün saldı, ancak türkler´in kahve ile tanışması 16. yüzyılda oldu. Hızla toplum arasında yayıldı, lakin bir fetva herşeyi tersine çevirdi.İşte Siyah İnci olarak da anılan kahvenin hikayesi...

daha görüntüsünü görmeden kokusuyla gelişini hissedersiniz. Geleneksel türk kültü-rünün en güzel ve en özel alışkanlıklarından biridir. Minicik çekirdeklerden fincanlara dökülene kadar içinde pek çok geleneği ba-rındırır. Ve bıraktığı izlere bakarak geleceğe dair yorumlar yapılır. yemek sonrası hiçbir tat onun yerini doldurmaz. O, soluklanmak için bir mola, keyifli sohbetlere hoş bir vesile, ağır bir yemeğin ardı sıra mideyi rahatlatacak bir tat.

uyarır, yatıştırır, keyifli ve lezzetlidir. dünyaya armağanımız olan, sıcak bir içecekten ziyade örf ve adetlerimiz içine yerleşen bir kültürdür. O, beş asırlık alışkanlığımız; türk kahvemiz-dir...

Siyah İnci´nin TarihçesiGeçmişi 14. yüzyıla kadar giden, dünya yolculuğuna Güney Habeşistan’dan başla-yan bir içecek kahve... Hakkında türlü efsa-neler türetilmiş; rivayetlerden birine göre, Habeşistan’ın Kaffa yöresinde yaşayan Khaldi adında bir çoban sıcakta hep uyuşukluk için-deki koyunlarının günün birinde, bir ağacın meyvelerini yedikten sonra hareketlendikle-rini görmüş. bu mucizeye şaşırmış ve kendisi de ağacın küçük meyvelerini kaynatıp suyu-nu içmiş. bir süre sonra enerjisi artmış, kalp

atışları hızlanmış. Ve tüm dünyayı saracak olan bu tadın kâşifi olmuş...

Türklerin Kahve İle Tanış-masıArabistan yarımadasından sonra Güney Amerika öncelikli olmak üzere pek çok farklı bölgede değişik türde kahveler üretilmiş. Os-manlı topraklarına kahvenin, Hükm ve şems isimli iki Suriyeli tarafından 1500´lü yıllarda getirildiği söyleniyor. Ancak bazı kaynaklarda Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından yemen´den getirilip saraya taşındığı bilgileri-ne de rastlanıyor. Sarayın görkemli salonları-na getirilen kahve, 40 kişilik kadrolu kahveci ustaları tarafından türk kahvesi biçimine ge-tirilmişti.

İlk KahvehaneKahvenin tekeli Mısır Çarşısı´nda tahmis so-kaktaydı. bu ilk kahvehane yalnız halkın değil, müderris ve kadı gibi okumuş kesimin, tanın-mış kişilerin ve bilginlerin buluşma noktası, sohbet yerleri halini almıştı. bu yerler zaman öldürmek için değil karşılıklı fikir alışverişi ve kitap okumak için kurulmuş yerlerdi. tiryaki-ler burada içilen kahvelere ´kara inci´ adını vermişlerdi. burada kahve emininin gözeti-minde yeni kavrulmuş kahveler satılıyor, kah-venin saflığını bozanlara da ağır cezalar veri-liyordu. Evliya Çelebi´nin Seyahatnamesi´nde yazdığına göre, bugün tahtakale adıyla bili-

nen taht-ul kale, o günlerde 55 kahvehanesi ve 200 çalışanı vardı.

Kahvenin YasaklanmasıKahvenin bu kadar ilgi görmesi üzerine za-manın şeyhülislamı, kahvenin ne olduğunu tam olarak anlayamayıp uyuşturucu hükmü-ne vardığından kahve için yasaklı günler baş-ladı. Kömürleştirilmiş bir nesnenin suyunu içmenin günah olduğu fetvası verilince kah-ve dolu gemilerin dipleri delinerek, kahveler Marmara denizi´ne döküldü.

Fakat bu yasak bile türk in-sanının kahveye olan alış-kanlığını engelleyemedi. Hatta kahvenin birçok derde deva, hastalığa şifa olduğu söylentileri yayılınca kahveye olan ilgi daha da arttı. 3. Mu-rat döneminin şeyhülis-lamı ´Sakınca kahvenin kavrulurken kömür-leşmesinde ise kah-veyi kömür haline getirmeden ka-vurmak sakıncayı ortadan kaldırır´ anlamını taşıyan bir fetva yayınla-dı. böylece kahve serbestçe içilir hale geldi.

kahvenin Hikayesi„gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane...“

www.turquaz.de20

Page 21: TurQuaz Bayram Special 15

kahvenin HikayesiSağlıklı Türk Kahvesiuzmanlar özellikle filtre edilmiş kahvelerin çok fazla tüketilmesinin insan sağlığına za-rarlı olduğu konusunda birleşiyorlar, oysa türk kahvesi tüm yönleriyle sağlık koşullarına uygun bir içecektir. Pişirilip servis edilen türk kahvesinin sadece suyu içildiğinden, yani telvesi fincanın dibinde kaldığından insan vücuduna doğal kafein verir. Zihin açar, uya-rır, enerji verir, baş ağrılarını azaltır, sindirimi kolaylaştırır.

Kahve olarak içtiğimiz toz, kahvenin tanesi dediğimiz tohumların kavrulup öğütülmüş halidir. tohumlar güçlü bir alkoloid olan kafe-in maddesi içerir. uyarıcı özelliklerinden ötü-rü, kahve insana geçici de olsa zindelik verir. Solunumu güçlendirir, kalp atışlarını hızlan-dırır, bedenen olsun, zihnen olsun çalışmayı kolaylaştırır.

Mide ve bağırsak kaslarının çalışmalarını hızlandırması nedeni ile kahve sindirimi ko-laylaştırır. bazı kimselerde baş ağrısını, hatta migreni geçirir. ne var ki kahvenin zararlı yani üre, üre asidi ve ürat tuzları gibi zararlı maddelerin dışarı atılmasını engellemesidir. Üremsi, romatizmamsı, damla hastalığı olan kişiler kahveden vazgeçmelidirler. böbrek-te kum ve taş oluşmasına yol açabilmesi de kahvenin kötü özelliklerinden biridir.

Türk Kahvesi’nin Hazırla-nışı

İyi bir kahve hazırlamak için suyun klor-suz ve soğuk olması gerekir. Kahve

tiryakileri, en iyi kahvenin man-galda, küllü kömür ateşiyle

15-20 dk. ağır piştiğinde birleşirler.

Kahveyi bulabilirseniz kömür mangalı, bula-mazsanız ocakta kısık ateşte yapabilirsiniz. dibi kalın bakır cezve-de soğuk suya salınan

kahve, birkaç kez ka-

rıştırılarak ateşe konur ve fazla karıştırılmaz. Köpüklenince ateşten çekilen cezvenin ilk kö-püğü fincanlara pay edilir ve kahve yeniden ateşe sürülür. Kalan kahve bir taşım daha pi-şirilir ve fincanlara boşaltılır. Köpüğünün bol olmasına özen gösterilen kahvenin lezzetinin yanında, ikram şekli de önemlidir. yanında güllü veya sakızlı lokum yenilmesi adettendir.

Kahve üzerine zikredilen bu söz, kahvenin çok güzel bir muhabbet aracı olduğunu özet-lemesi açısından manidardır:

Gönül ne kahve ister ne kahvehane,Gönül muhabbet ister kahve bahane

www.turquaz.de 21

Page 22: TurQuaz Bayram Special 15

eski yatağınızı evinizden alıyoryeni yatağınızı 200 euroya varan indirimlerleevinize ücretsiz teslim ediyoruz*

© d

ESiG

n4y

Ousağlıksız bir yatak özellikle bel ve sırt bölgelerinizde ağrı

oluşumuna neden olabilir!

YATAĞINIZ

SiZi BEKLiYOR

İNDİGO baza başlık

90 x 200 299€ 199€90 x 200 469€ 339€90 x 200 499€ 369€

Fürther Str. 18890429 Nürnberg

0911-252 889 95

Gögginger Str. 11986199 Augsburg

0821-567 23 37

Industriestr. 489231 Neu-Ulm

0731-940 20 363

Gruberstr. 60B85586 München - Poing 08121-25 07 891

*bis zu 50 KM - lieferung und Montage gegen Aufpreis - Alle Angebote ohne dekoration - Abgabe nur in handelsüblichen Mengen - Alle Artikel nur solange der Vorrat reicht – Alle angegebenen Maße sind ca. Angaben - Maß-, Farb- und Modellabweichungen, Preisirrtümer und liefermöglichkeiten vorbehalten – Für druckfehler keine Haftung

© d

ESiG

n4y

Ou

%30‘a varan indirimler

ücretsiz nakliye ve montaj

Fürther Str. 18890429 Nürnberg

0911-252 889 95

Gögginger Str. 11986199 Augsburg

0821-567 23 37

Industriestr. 489231 Neu-Ulm

0731-940 20 363

Gruberstr. 60B85586 München - Poing 08121-25 07 891

Flow Yatak Odası Arya Yatak Odası

Flow Yemek Odası Arya Yemek Odası

Flow Oturma Grubu Arya Oturma Grubu

Page 23: TurQuaz Bayram Special 15

eski yatağınızı evinizden alıyoryeni yatağınızı 200 euroya varan indirimlerleevinize ücretsiz teslim ediyoruz*

© d

ESiG

n4y

Ousağlıksız bir yatak özellikle bel ve sırt bölgelerinizde ağrı

oluşumuna neden olabilir!

YATAĞINIZ

SiZi BEKLiYOR

İNDİGO baza başlık

90 x 200 299€ 199€90 x 200 469€ 339€90 x 200 499€ 369€

Fürther Str. 18890429 Nürnberg

0911-252 889 95

Gögginger Str. 11986199 Augsburg

0821-567 23 37

Industriestr. 489231 Neu-Ulm

0731-940 20 363

Gruberstr. 60B85586 München - Poing 08121-25 07 891

*bis zu 50 KM - lieferung und Montage gegen Aufpreis - Alle Angebote ohne dekoration - Abgabe nur in handelsüblichen Mengen - Alle Artikel nur solange der Vorrat reicht – Alle angegebenen Maße sind ca. Angaben - Maß-, Farb- und Modellabweichungen, Preisirrtümer und liefermöglichkeiten vorbehalten – Für druckfehler keine Haftung

© d

ESiG

n4y

Ou

%30‘a varan indirimler

ücretsiz nakliye ve montaj

Fürther Str. 18890429 Nürnberg

0911-252 889 95

Gögginger Str. 11986199 Augsburg

0821-567 23 37

Industriestr. 489231 Neu-Ulm

0731-940 20 363

Gruberstr. 60B85586 München - Poing 08121-25 07 891

Flow Yatak Odası Arya Yatak Odası

Flow Yemek Odası Arya Yemek Odası

Flow Oturma Grubu Arya Oturma Grubu

Page 24: TurQuaz Bayram Special 15

Hayatı

Sultan Mehmed Çelebi, 1389 yılında Edirne‘de doğdu. Babası Yıldırım Baye-zid, annesi de Germiyanoğullarından

Devlet Hatun‘dur. Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, kırmızı yanaklı ve geniş göğüslüydü. Kuvvetli bir vücuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok ku-vvetli yay kirişlerini bile çekebilirdi. Padişahlığı süresince bizzat 24 savaşa katılan Mehmed Çelebi, bu savaşlarda kırka yakın yara aldı. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan giyinirdi.

Sultan Mehmed Çelebi Müslümanlara karşı göstermiş olduğu adaleti, aynı zamanda Hıristiyan topluluklara karşı da gösterirdi. İyi bir idareci ve politikacıydı. Tahsilini Bursa Sarayı‘nda tamamladı. Daha sonra babası tarafından Amasya sancakbeyliğine tayin edil-di ve bu sırada devlet işlerini öğrendi. Fetret Devri‘nden sonra Anadolu‘daki beylikleri tek-rar bir araya toplamayı başaran Sultan Meh-med Çelebi‘ye Osmanlı İmparatorluğu‘nun ikinci kurucusu gözüyle de bakılabilir.

Fetret DevriAnkara Savaşı sonunda Anadolu‘da Türk birliği bozulmuş ve Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi ile karşılaşmıştı. Yıldırım Bayezid‘in oğulları, babalarının ölümünden sonra taht mücadelesine başladılar. Osmanlı tarihindeki en büyük kargaşa dönemi böylece başlamış oldu. Fetret Devri adı verilen bu dönemde-ki taht mücadeleleri, Timur‘un Anadolu‘da kuvvetli bir devlet bırakmak istememesi ve Bizans‘ın entrikalarıyla daha da arttı.

Süleyman Çelebi Edirne‘de, İsa Çelebi Bursa‘da, Mehmed Çelebi Amasya‘da, Musa Çelebi Balıkesir‘de padişahlıklarını ilan ettiler.

Mehmed Çelebi ile Musa Çelebi aralarında anlaştılar ve Bursa‘da vali bulunan İsa Çelebi‘yi ortadan kaldırdılar. Mehmed Çele-bi, Süleyman Çelebi‘nin de ortadan kalkması gerektiğini biliyordu. Bu amaçla Musa Çelebi‘yi Edirne‘ye Süleyman Çelebi‘nin üze-rine gönderdi. Musa Çelebi, kardeşi Süley-man Çelebi‘yi yenerek, Edirne‘yi ele geçirdi. Ancak Mehmed Çelebi‘ye verdiği sözü tut-mayarak Edirne‘de kendini padişah ilan etti. 1413 yılında, son olarak Musa Çelebi‘yi de saf dışı bırakan Mehmed Çelebi Fetret Dev-rine son verdi.

I.Mehmed ÇelebiBirlik MücadelesiOsmanlı Devleti‘ni tekrar bir araya toplayan ve bir bakıma Anadolu‘da ki Türk birliğini tekrar sağlayan Mehmed Çelebi, Osmanlı Devletinin tek hakimi olarak padişahlığını ilan etti. Bu dönemde Anadolu‘daki toprakların bir çoğu kaybedilmiş durumdaydı. Mehmed Çelebi bu toprakların tekrar geri alınması için harekete geçti.

1414 yılında Aydınoğlu Cüneyd Bey‘den İzmir‘i geri aldı. Saruhan ve Menteşoğlu bey-likleri yeniden Osmanlı Devleti‘ne bağlandı. Bursa‘ya saldıran Karamanoğulları üzerine bir sefer düzenlendi.

Yenilen Karamanoğlu Mehmed Bey af dile-di. Mehmed Çelebi de onu bağışladı ve ül-kesinde yaşamasına izin verdi. Aynı şekilde, Fetret Devri sırasında tekrar kurulmuş olan Candaroğulları Beyliği‘de Osmanlı topraklarına bağlandı..

Çıkan İsyanlarOsmanlı Devleti, yeniden eski ihtişamına kavuşmak üzere iken, iç ve dış düşmanlar, iki büyük gaileyi Osmanlı Devleti’nin başına açmakta gecikmediler. Ancak Sul-tân Mehmed’in fevkalade basiretli idaresi ve Allah’ın yardımıyla bu iki büyük bela da aşıldı.

Bunlardan birincisi, Şeyh Bedreddin isyânı idi. Musa Çelebi’nin Kazaskeri ve bir nevi Şeyhülislâmı olan bu ilim adamı, belli çe-vrelerce kullanıldı. Musa Çelebi’nin tasfi-yesinden sonra Sultân Mehmed tarafından yüksek bir maaş verilerek İznik’te mecburi ikamete zorlanan Şeyh Bedreddin, Aydın ve İzmir taraflarında fesada başlayan Börklüce Mustafa ve Manisa civarında ortaya çıkan ve aslında bir Yahudi dönmesi olan Torlak Kemal ile olan eski ilişkilerinden korkarak, Kastamonu-Sinop-Kefe üçgenini takipten sonra Eflak Voyvodasına sığındı. Daha önce

Şeyh Bedreddin’in kazaskerliği sırasında onun kethüdalığını yapan Börklüce Mustafa, İzmir’de, Urla yarımadasının kuzey tarafındaki Karaburun’da, Yahudi dönmesi Torlak Kemal ise, Manisa’nın Kızılbaşlarla meskûn bölge-lerinde Osmanlı Devleti’nin aleyhinde bir isyan hareketine hazırlık yapıyorlardı. Şeyh Bedreddin’in de Rumeli’de bu tür hareketlere girişme teşebbüsleri bardağı taşıran son dam-la oldu. Bizans bunları şiddetle destekliyordu. Ordularının sayısı 5.000 ve 10.000’lerle ifa-de edilen ve Dede Sultân diye de anılan Börk-lüce Mustafa’nın isyanı, Timurtaş Paşa-zade Ali Bey’in de mağlup olmasıyla ciddileşti. Mehmed Çelebi’nin oğlu Şehzâde Murâd, Bâyezid Paşa’nın da yardımıyla Börklüce Mustafa ve asi kuvvetlerin üzerine yürüdü ve ele geçirilen Dede Sultân idam edildi. Bunu Torlak Kemal’in tepelenmesi izledi ve böyle-ce Osmanlı Devleti’nde ilk ciddi alevi isyanı bastırılmış oldu.

Bunun üzerine Rumeli’deki Deliorman’da yerleşen Şeyh Bedreddin, isyanı genişletme çabalarını sürdürdü. Selanik taraflarında Düzmece Mustafa ile meşgul olan Sultân Mehmed, olayı duyunca hemen Serez’e geldi ve Bâyezid Paşa’nın gayretiyle Şeyh Bedred-din ele geçirildi ve Serez çarşısında idam edildi. İdamına fetvâ veren ise, Sa’deddin Teftezâni’nin talebelerinden olan Herat’lı Mevlânâ Haydar’dır. 1420 yılında bu olay da kapatılmıştır.

Sultân Mehmed’in ikinci belası ise, Ti-mur tarafından esir alınarak 16 yıl ortadan kaybolan ve ancak Bizans ve benzeri dış düşmanların tahriki ile saltanat iddiasıyla or-taya çıkan Yıldırım’ın gerçekten oğlu Düzme-ce Mustafa’dır. Normalde Sultân Mehmed’in ağabeyidir. Niğbolu Sancakbeyi Aydınoğlu Cüneyd’in de desteğini alarak kıyam eden Düzmece Mustafa, Sultân Mehmed’e yenildi ve Bizans İmparatoruna sığındı. Sultân Meh-med hayatta olduğu müddetçe salıverilmemek ve buna karşılık İmparatora yılda 300.000 akçe ödenmek şartıyla anlaşma yapıldı ve hatta bu anlaşmanın da etkisiyle Sultân Mehmed, 1420’de İstanbul’da İmparator II. Manuel’i ziyaret bile etti.

VefatıSultan Mehmed Çelebi 26 Mayıs 1421 de Edirne‘de vefat etti. Ölüm haberi gizlendi. Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu. Cenazesi Bursa‘ya getirile-rek Yeşil Türbe‘ye defnedildi. Samimi, dürüst, dindar ve diplomat bir devlet adamı ola-rak bilinen I. Mehmed Çelebi’nin vefatında Osmanlı Devleti, eski genişliğine ve kuvvetine tekrar ulaşmış oluyordu.

tarİH

www.turquaz.de24

Page 25: TurQuaz Bayram Special 15

Programa, davetli olarak katılan Augsburg belediye başkanı Kurt Gribl, türkiye cumhu-riyeti başkonsolosu Hidayet Eriş, t.c. Münih başkonsolosluğu ticaret Ateşesi dr. Mehmet baykal ve iHK başkanı Andreas Kopton ile birlikte Pasha tours, ingenuerbüro dalyan ve bundesagentur für Arbeit gibi iş dünyasının birçok önde gelen kuruluşu ve çok sayıda basın mensubu iştirak etti.

türk ve Alman iş adamlarını ve alanında uzman kişileri buluşturan organizasyon iHK başkanı

Andreas Kopton´un açılış konuşmasıyla başladı. Ardından söz alan t.c. başkonsolosu Hidayet Eriş ve Augsburg belediye başkanı Kurt Gribl, günün önemine dair düşüncelerini ifade ettiler. daha sonra dr. Andreas Goldberg, türk ekono-misinin bayern´deki yeri ve Almanya´ya işçi alı-mıyla başlayan ve günümüze kadar süregelen göç hikayesinde türkiye ve türk´lerin rolü ve konumu üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Prog-ramın ikinci bölümünde ise Augsburg belediye başkanı Kurt Gribl, keepbit Solutions GmbH sahibi uğur Adnan baştürk, ingenuerbüro

dalyan´ın sahibi Mustafa dalyanoğlu ve rEnK AG yöneticisi Florian Hofbauer arasında soru cevap şeklinde geçen tartışma platformunda Augsburg´da yaşayan iş potansiyeli ve iş bulma imkanları üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.

iHK Schwaben tarafından düzenlenen ve iş adamlarının buluştuğu organizasyon, yapılan kısa müzik ziyafetinin ardından konuklar için hazırlanan açık büfenin sunulmasıyla sona erdi.

02.07.2012 tarihinde IHK Schwaben tarafından Türk ve Alman iş dünyasının bir araya geldiği bir program düzenlendi. Türk iş gücünün Alman ekonomisi üzerindeki etki-lerinin tartışıldığı organizasyona birçok saygın davetlinin yanısıra Türk ve Alman iş adamları katıldı.

Türk ve Alman İş Dünyası IHK’da buluştu

Fatih Gökkaya (Anes GmbH), Erkan Aslan (Şirin Backwaren)

Ulrike Müller (Freie Wähler), Dr. Linus Förster (SPD),Niko Kanelakis (Moderator), Alexander Süßmair (Die Linke)

Güler Cubuk (Integrationsbeirat Augsburg),Paul Bajic (IHK München)

Hidayet Eriş (T.C. Münih Başkonsolosu), Dr. Cevdet Baykal(Ticari Ateşe), Kemal Çınar (Pasha Tours)

Ebru Tuncay (Yuvam Immobilien),Öznur Tuncay (Henneck Gebäudereinigung)

Axel Sir, Matthias Köppel, Josefine Steiger(IHK Schwaben-Augsburg)

www.turquaz.de 25

Page 26: TurQuaz Bayram Special 15

ADAC Yurt Dışı Sağlık SigortasıAlmanya içinde üyesi olduğunuz Sağlık Si-gortası, yurt dışı sağlık sorunlarınızda tutarın sadece küçük bir bölümünü karşılıyor. Üye-lerinin her türlü rahatını düşünen AdAc’nin sunduğu yurt dışı Sağlık Sigortasi sayesinde izniniz daha sağlıklı ve rahat geçiyor. Üyeler, her türlü hastalık ve yaralanma durumlarında en ideal ve rahat tedavi yöntemleriyle kendilerini özel hissetme fırsatına sahipler. bütün hastane masraflarının AdAc tarafından karşılandığı bu Sağlık Sigortası’nın dünya çapında kolaylığına sahip olmak isteyen AdAc üyeleri, bu opsiyonu yıllık küçük bir meblağ karşılığında AdAc Hiz-

met Merkezi Fuggerstr. 11 Augsburg adresinde aktif hale getirebilirler.

ADAC Kaza Sigortası ve Trafik Hukuk SigortasıGünlük hayatta geçirilen birçok kaza iş saati dışında gerçekleşiyor. AdAc Kaza Sigortası ile küçük dikkatsizliklerin bedelini pahalıya ödemeyeceksiniz. bu bağlamda AdAc, olası spor yaralanmaları ve trafik kazalarında sizleri özel sigorta bünyesine dahil ediyor. normal sigortanızın karşılamadığı her türlü masrafla-rı karşılayan AdAc, sizi ve ailenizi bir an önce sağlığınıza kavuşturma amacı güdüyor. Ay-

rıca üyeleri için her zaman en ideal çözümü sunmayı hedefleyen AdAc, geçirdiğiniz trafik kazalarında onarım, hastane masrafları, kas-konuzun yetmediği ve karşılamanız gereken daha birçok olumsuz durumda trafik Hukuk Sigortası sayesinde avukat ücretleri ve diğer bütün masrafları karşılayarak sizi bu zor anı-nızda yalnız bırakmıyor.

İzin öncesi bütün bu imkanlara ve daha fazla-sına sahip olmak için, AdAc Augsburg şubesi Fuggerstr. 11 adresine uğramanız yeterli ola-caktır. Ayrıca çalışan türk personel sayesinde kendi dilinizde daha detaylı bilgi edinme imka-nı da bulacaksınız. AdAc Augsburg Fuggerstr. 11 de, izninizin daha renkli ve rahat geçmesi için ziyaretinizi bekliyor.

İzin sezonunun açılmasıyla birlikte birçok aile bavullarını toplamış durumda. dünyanın en büyük Sigorta şirketi olan AdAc, çoğu zaman çile olarak adlandırılan bu yorucu yolculuğunuzda sunduğu sınırsız imkanlarla size eşlik ederek, ihtiyacınız olan her türlü hizmeti ayağınıza getiriyor. Özellikle yurt dışı seyahatlerinde Araç Sigortası, yurt dışı Sağlık Sigortası, trafik Hukuk Sigortası gibi birçok imkanlar sunarak, yolculuğunuzu oldukça zevkli hale getiriyor. bu hizmetler dahilinde AdAc üyeleri, yola çıkmadan önce, AdAc Hizmet Merkezi’nden yol güzergahını gösteren haritaları temin edebilecekleri gibi, aynı zamanda kendi yol rotasını çizme ve hesaplama olanağı da buluyor. AdAc üyeleri ayrıca Avrupa sınırları içinde geçerli olan otoban ücretleri hakkında da AdAc internet sayfası üzerinden veya Hizmet Merkezlerinden detaylı bilgi alma imkanına sahipler.

36

Ramazan Bayramınızı kutlar ve iyi yolculuklar dileriz.

www.turquaz.de26

Page 27: TurQuaz Bayram Special 15

İnsanların çoğunun niçin, daha çok sağ elleri-ni kullandıkları henüz bilinmiyor. Eğer dünya

nüfusunun yarısı solak olsaydı veya dünyada hiç solak olmasaydı, bu durum tabiatın kuralla-rına daha uygun olabailirdi, ancak tek yumur-ta ikizlerinin bile yüzde onunun farklı ellerini kullanmaları şaşırtıcıdır. bu durumun genetik olmadığı, kalıtımla bir ilgisinin bulunmadığı da kesin. bebeklerin rahimdeki pozisyonlarıyla il-gili teoriler var ama kanıtlanmış değil.

İnsanın dışında hiçbir yaratık, bir elini veya aya-ğını diğerine göre öncelikli kullanmaz. dünya-da tarih boyunca, kültür ve ırk farkı olmaksızın insanlar arasında sağ elini kullananlar hep ço-ğunlukta olmuşlardır. bilim insanları yıllardır bunun nedenini arayıp durmaktadır.

bilindiği gibi, beynimizin her iki yarısı değişik

yetenekleri kontrol eder. Önceleri beynimizin sol yarısının konuşma yeteneğimize kumanda ettiği bilindiğinden, yazmamıza da kumanda ettiği, bütün önemli kumandaları bu tarafın üst-lendiği sanılıyordu. Ama sonraları beynimizin sağ yarısının da idrak, yargılama, hafıza gibi çok önemli işlevlere kumanda ettiği, beynin her, iki yarısının da birbirinden üstün olmadığı ve her iki tarafın da eşit değerde görevler üstlendiği görüldü.

Solakların oranı hakkında çeşiti görüşler var. Genel görüş bunun 1/9 oranında olduğu şeklin-dedir. Her azınlığın başına geldiği gibi solaklar toplumda bazı zorluklarla karşılaşmışlar, hatta tarihin karanlık çağlarında şeytanla bile özleş-tirilmişlerdir. Günümüzde bile solak doğan ço-cuklar, aileleri tarafından sağ elleri ile yazmaya zorlanmaktadırlar. Sağ ellerini kullananlar için

hayat daha kolaydır. Onlar daha iyi organize olmuşlar, acımasız bir üstünlük kurmuşlar, dün-yada her şeyi kendilerine göre ayarlamışlardır. Arabaların vitesleri, silahlarda boş kovanların fırlayış yönü, hatta tuvaletteki muslukların yeri bile hep sağ ellilere göre tasarlanmıştır.

İngilizce’de sol anlamındaki “left” kelimesi, zayıf ve kullanışsız anlamında eski İngilizce’de kul-lanılan “lyft” kelimesinden türetilmiştir. Sağ anlamındaki “right” ise haklılık ve doğruluk anlamında da kullanılır. türkçe’de de öyle de-ğil mi? Sağ hem canlı ve hayatta anlamında kullanılır, hem de sağlıklı, sağlam gibi sıfatların kökünü oluşturur, solun ise soluk gibi bir sıfatın kökünü oluşturma dışında sadece bir nota ile isim benzerliği vardır.

İnsanların Bazıları NiçinSolaktır?

www.turquaz.de 27

Page 28: TurQuaz Bayram Special 15

1-Kronik bronşit: Eğer bir hasta senede üç aydan fazla durmadan öksürür, devamlı balgam çıkarırsa ve bunu iki sene arka arkaya tekrarlarsa bu hastaya kronik bronşit tanısı konabilir. Bildiğimiz normal bronşit de böyle öksürük, balgam ve nefes darlığıyla olur ama bir kereye mahsus bir olaydır. Çoğunlukla üşütme hastalıklarında olur ve yine geçer. Ama tekrar tekrar gelirse o zaman buna kronik diyoruz.

Acaba neden tekrarlıyor, tekrar tekrar geliyor diye sebeplerini ve nasıl korunulacağını anlatalım: Biz nefes alınca havayla beraber ciğerlerimize oksijen çekiyoruz. Bu oksijen yaşamımız için kesin olarak gerekli bir madde. Bu olmazsa yaşayamayız. Akciğerlerin içinde ağac dalları gibi kalın ve ince bronşlar ve alveollar var. Bunların içine giren hava buralardan kana karışıyor. Ama bu bronşların içinde aşağıda yazacağım sebeplerden dolayı iltihap, şişme veya bronş duvarında bir kalınlaşma olmuşsa, hasta öksürüyor, nefes darlığına uğruyor, balgam çıkarmaya başlıyor. Vücuduna gereken oksijen girmediği için nefes darlığına uğruyor.

Bu hastalığa neden olan insanın bronşlarını tahrip eden en önemli sebeplerden biri SİGARA. Kronik bronşitli hastaların %90’ı sigara içenler. Çocuklukta sık rastlanan, sık tekrarlayan enfeksiyon hastalıkları, bakteri-yel ve virütik solunum yolu hastalıklarında göründüğü gibi, meslekle ilgili çok tozlu yerlerde çalışma gibi durumlarda da ortaya çıkıyor.

Kronik bronşit zamanla çok ağır bir hastalığa dönüşüp ağır nefes darlığı yaparak tedavi edilemeyecek hale gelebilir. Bunun için bundan korunmak gerekiyor ve ilk şartı sigara içmemektir!! Tozlu, zararlı buhar ve gazların oluştuğu ortamlarda korunma-dan calışmamak ve kışın geçirilen üşütme hastalıklarının zamanında tedavisi gerekiyor. Spor yapmak, bol bol açık havaya çıkmak, doğru ve güzel beslenme yapmak gerekiyor.

Son senelerde yan tesirleri az ,fakat çok etkili olan çeşitli şekillerde ciğere çekile-rek kullanılan Spray ve benzeri ilaçlar çıktı piyasaya. Bunların kullanılması, hastaları çok rahatlatıyor. Bazen hastalar bunların iyi olmadığını, alışkanlık yaptığını düşünüyorlar. Ancak bu tamamen yanlış bir düşünce şekli. Bunları kullanması gereken hastaların hiç endişelenmeden kullanmalarını ve kullanımlarına dikkat etmelerini özellikle tavsiye ederim.

2- Astım hastalığı: Bu hastalıkta bronşların içi her zaman değil, zaman zaman aniden daralıyor ve nefes darlığına sebep oluyor. Yani bu hastalık nöbetler halinde gelir. Örneğin alerjik sebeplerden, toz, buhar gibi zararlı maddelerden, virütik veya bakteri-yel hastalıklardan, kronik sinüsitte, burunda olabilen poliplerde, hatta bazen psikolojik sebeblerle, aynı zamanda küflü, nemli yerler-de yaşama ve çalışma sebebiyle...

Allerji deyince en önemli olarak hepini-zin duyduğu ev tozu, çiçek tozları, çayır çimen, fındık polenlerine, çavdar ve buğday

polenlerine, kedi tüyüne karşı olan etkenleri sayabiliriz. Bunun yanında küf ve daha nadir bitkilere karşı gelişen allerjilerden oluşan astım hastalığı da vardır. Yiyecek maddele-ri de örneğin çilek, kivi, domates, yumurta ve yer fıstığı da bazı hastalarda ağır astım nöbetlerine yol açabilirler.

Tedavide en önemli yeri elbette korunma alıyor: Allerji yaptığını tahmin ettiğimiz veya bildiğimiz maddelerden uzak durmak, mümkünse „Hyposensibilisierung“ dediğimiz yöntemlere başvurmak. Ev tozunun çok olduğu ortamlara girmemek, özel yatak çamaşırlarıyla korunmak. Ev tozunun içindeki gözle görünmeyen ufak canlılar allerjiye sebeb oldukları ve özellikle yün ve pamuklu kumaşlarda üredikleri için, giyimde ve yatak çarşafında sentetik kumaşları tercih etmek gibi önlemler almak gerekiyor. Allerji yaptığını bildiğimiz yiyecek maddelerinden uzak durmak da bunlara dahil. Ayrıca ilaç ve tablet tedavisi ile sprayler de bu amaçla kullanılıyor.

Sevgili okurlarımız,

Gördüğünüz gibi çok önemli, birbirine benzeyen, ama değişik iki hastalığı anlatma-ya çalıştım. Gençlere sigaraya başlamayın, veya hemen vazgeçin diye seslenmek istiyo-rum.

Dr. Behnan Hägeleİç Hastalıkları Uzmanı

KrONİK BrONŞİt

ASTIM HASTALIKLARI

Sayın okurlarım,

Sizlere bugünkü yazımda bazı akciğer hastalıkları hakkında bilgiler vermek istiyorum. Bunlardan Kronik Bronşit ve Astma Hastalığı üzerinde duracağım. Almancaları: Chronische Bronchitis(COPD) ve Asthma Bronchiale.Bunlardan şu anda özellikle bahsetmek istedim, çünkü içinde bulunduğumuz bahar ve yaz mevsimlerinde oluşan çiçek tozları alerjisiyle de ilgileri var ve oldukça önemli.

sağlıK

www.turquaz.de28

Page 29: TurQuaz Bayram Special 15

Holen Sie sich vor ihrem reiseantritt in ihrem AdAc-Servicecenter ihr kostenfreies tourset ab.

Seyahatiniz öncesi ADAC hizmet merkezimizden ücretsiz yol setinizi (harita ve yol bilgilerini) temin edebilirsiniz.

ADAC üye hizmetleri:• Kaza sigortasi• Yurt dışı sağlık sigortası• Trafik hukuk sigortası• tüm Türkiye için geçerli

zorunlu araç sigortası• Otoyol ücreti (vinyet)• Otomatik yol harcı (KGS)• ve daha birçok hizmetler

Augsburg’un mütevazi takımlarından JKV Augs-burg yaptığı önemli transferlerle kadrosunu güçlendirerek sezonu şampiyonluk parolasıyla açtı. Kadrosunu 12 transferle güçlendiren ve takımın başına da türkspor´un eski futbolcu ve antrenörü olan Ali Serengil´i getiren yönetim, yeni sezonda tek vücut şampiyonluğa kilitlendi. Sezon açılış konuşmasını yapan başkan durmuş Erdoğan „ bu sene yönetim olarak maddi ma-nevi bütün gücümüzle mücadele ederek iyi bir kadro kurduğumuza inanıyoruz. bundan sonra

top artık teknik heyet ve futbolcularda“ diyerek şampiyonluk beklediğini kaydetti.

Ardından söz alan İkinci başkan Mehmet Aş-kar, takım içindeki arkadaşlık olgusunun ve disiplinin kendisi için şampiyonluktan daha önde olduğunu ve zaten bunların sağlanması durumunda şampiyonluğun otomatik olarak geleceğine vurgu yaparak, sözlerini, takıma yeni katılan oyunculara hoşgeldiniz diyerek ve başarılar dileyerek bitirdi.

JKV Augsburg Antrenörü Ali Serengil de fut-bolculara hitaben yaptığı konuşmasında „ Kad-romuzda şu anda 24 kişi var ve hazırlık döne-minde en iyi performansı gösteren oyuncularla 11’imizi belirleyeceğiz. bu noktada herkesin eşit şansı var“ dedi.

Açılışın sonunda türk JKV yönetimi, basın men-suplarına ve futbolculara karpuz ve baklava ikramında bulundu.

Hikmet KONUK / AUGSBURG

Türk JKV Yeni Sezonu İddialı Açtı

Page 30: TurQuaz Bayram Special 15

Patrick Mölzl - FC Ingolstadt, burak tok - FC Augsburg, şafak Çetinkaya- SC Ichenhausen, Hüseyin Keleş - TSV Thanhausen, Fırat tülü - BCA Oberhausen, Volkan turan - SPVGG Erdveg, Aytaç togay, rıdvan Ekin TSV Pfersee, Oğuzhan şanlı, burak Günhan, Mehmet şentürk - Türk JKV, Mehmet navruz - Stadtwerke Augsburg

Geçen sezonun şampiyonu türkspor Augsburg, yeni sezona da şampiyonluk parolasıyla girdi. Geçen yılki şampiyon kadrosunu koruyan türk-spor, izleyenlere güzel futbol izlettirme ve yine şampiyon olma parolasıyla açtığı yeni sezonda, kadrosunu yaptığı birçoğu yıldız futbolcudan oluşan 13 yeni transferle daha da güçlendirdi.yeni sezon için düşüncelerini ifade eden başkan

Anıl Çil, kadroya katılan yeni oyuncular saye-sinde güçlerine güç kattıklarını ve bu sezon işi şansa bırakmayarak doğrudan bir üst lige çıkmayı hedeflediklerini söyledi. taraftarları bu yıl da kendilerine destek vermeye çağıran Çil, yeni sezonun bütün spor klüplerine hayırlı olması dileğinde bulundu.

Türkspor augsburg

Bomba Transferlerle

sezonu açtı

TÜrKspor auGsburG´un Kadrosuna KaTTığı oyunCular şu isimlerden

oluşuyor:

Hikmet KONUK / AUGSBURG

www.turquaz.de30

Page 31: TurQuaz Bayram Special 15

Türkspor augsburg

Bomba Transferlerle

sezonu açtı

Web: www.abi-immo.deE-Mail: [email protected]

Tel.: +49 (0) 821 / 81 53 970Fax: +49 (0) 821 / 81 54 076

Ludwigstraße 1786152 Augsburg

Der zuverlässige Partner in Sanierung und Neubau !

Avrupalı türk demokratlar birliği (uEtd)bavye-ra teşkilatınca kurulan bavyera Akademi birimi (ubAb) basına tanıtıldı. İstanbul restoran’daki kahvaltılı tanıtımda konuşan ubAb sorumlusu deniz Güler, türkiye’ye dönen akademisyen sayısının 2010’da kırk bine ulaştığına dikkati çekerek “bu beyin gücü çöküşünde kaybeden Almanya olmaktadır. türkiye’de bu dönenleri nasıl efektif olarak kullanabilir, o konuda çalış-malar yapmalıdır. birimimiz beyin gücü göçleri, akademisyen iş gücünün Almanya’daki iş pi-yasasındaki durumları, öğrencilerin sorunları gibi konularda projeler üretecektir” dedi. Mü-nih başkonsolosluğu ticaret Ataşesi dr. cevdet

baykal ise örgütlenmenin önemini vurgulayan bir konuşma yaptı.

uEdt genel sekreteri Hakan Özbek’in kurulu-şu ve misyonunu slaytlı anlatmasından sonra (uEtd)bavyera teşkilatı başkanı Fikret Özdemir lobicilik konusunda bir konuşma yaptı. Özde-mir, konuşmada uEtd’nin hiçbir siyasi kuru-luşun uzantısı olmadığını söyleyerek “lobicilik siyasi bir harekettir. biz birlik olarak türkiye’de hangi parti iktidarda olursa olsun devletimizin çıkarına olan lobiciliği sürdürürüz. Almanya’daki il dernekleri türklerin buradaki gücünün par-çalanmasına neden olduğunu söyleyen Özde-

mir “sadece Münih’te yaklaşık 63 türk derneği vardır. bu derneklerin ayda ortalama bin Euro kira gideri olduğuu düşünsek, bu para ile muh-teşem bir türkevi yapılabilirdi. bu bir anlamda bölücülüktür, bu dernek başkanlarının egosunu tatmin uğruna türklerin gücünü bölmektir. bu milleti Avrupa’da bu şekilde bölmek ihanettir” dedi.

UBAB yönetim kurulu şu isimlerden oluşu-yor: deniz Güler,Melik Fırat yalnız, Ayşe Zorlu-oğlu, tuba Sarıaltın, cihangir Çetin, Alev yılmaz ve dr. Sadi Aydın.

UBAB tAnıtıldıMustafa Sandal, Hakan Özbek, dr. cevdet baykal, Fikret Özdemir, deniz Güler, Melik Firat yalniz

Ahmet ZEKI - Münih

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD)Bavyera teşkilatınca kurulan Bavyera Akademi Birimi (UBAB) basına tanıtıldı. Tanıtım toplan-tısında konuşan (UETD)Bavyera teşkilatı başkanı Fikret özdemir Almanya’daki il derneklerinin Türklerin gücünü parçaladığını söyledi.

www.turquaz.de 31

Page 32: TurQuaz Bayram Special 15

FIFA kokartlı türk hakem cüneyt Çakır Euro 2012´de tarih yazdı. 16 yıl aradan sonra Avrupa şampiyonası’nda düdük çalan ilk türk hakemi olan cüneyt Çakır, 2012 Avrupa şampiyonası’nda turnuvada daha önce yönettiği 2 karşılaşmanın ardından Portekiz ile İspanya arasında oynanan yarı final karşılaşmasını da yöneterek tarih yazdı. Çakır, görev aldığı bütün karşılaşmalarda otori-lerden tam puan alarak adını yarı finale yazdırdı.bu dev karşılaşmada cüneyt Çakır’ın yardım-cılıklarını ise FiFA kokartlı yardımcı hakemler bahattin duran ve tarık Ongun yaptı. FiFA ko-kartlı hakemlerimiz bülent yıldırım ve Hüseyin Göçek de kale çizgilerinde görev aldı. Çakır ayrıca İspanya ile İtalya arasında oynanan final karşılaşmasının da 4. hakemliğini üstlendi.

Euro 2012’deki 3. Maçıturnuvada ilk olarak 11 Haziran’da Kiev’deki ukrayna-İsveç maçını yöneten 36 yaşındaki hakemimiz, 18 Haziran’da da İtalya-İrlanda cum-huriyeti maçında düdük çalmıştı. Çakır ayrıca 24 Haziran’daki İngiltere-İtalya karşılaşmasında da dördüncü hakem olmuştu. bu müthiş çizgisini Portekiz ile İspanya arasında oynanan dev yarı filan karşılaşmasının orta hakemliği ve İspanya İtalya arasında oynanan final karşılaşmasının 4. hakemliği ile sürdüren Çakır, ülkemizin gurur kaynağı olarak, Euro 2012’de yer alamamış ol-mamızın yaralarını da bir anlamda sarmış oldu.

Cüneyt Çakır Euro 2012´de tarih yazdı!

www.turquaz.de32

Page 33: TurQuaz Bayram Special 15

www.turquaz.de 33

Page 34: TurQuaz Bayram Special 15

Gökhan &Songül

Bahar &Ferit

Sevim ve Halil Özkan’ın kızları Songül Özkan ve Zahide& Cengiz Aldemir ciftinin oğulları Gökhan Aldemir düzenledikleri düğün töreniyle hayat-larını birleştirdiler. Park Diva Düğün Salonu’nda gerçekleşen ve 1000’e yakın davetlinin katıldığı organizasyonda misafirler Yediden Yetmişe Grubu’nun çaldığı müziklerle hoş vakit geçirdiler. Genç çifte mutluluklar diliyor, bir yastıkta kocamalarını temenni ediyoruz.

Fatma ve Seyit Tuna´nın kızları Bahar Tuna ile Kadriye ve Orhan Talas’ın oğlu Güven Talas düzenledikleri düğün töreniyle dünya evi-ne girdiler. Beienfurt Salonu’nda gerçekleşen organizasyonda Grup Rüzgar sahne aldı. Davetlerine icabet eden katılımcılara teşekkür et-tiklerini bildiren genç çiftimize Turquaz Ekibi olarak biz de ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

www.turquaz.de34

Page 35: TurQuaz Bayram Special 15
Page 36: TurQuaz Bayram Special 15

ISTANBOOOL - KONGRESS AM PARK - 09.06.2012

Page 37: TurQuaz Bayram Special 15

ISTANBOOOL - KONGRESS AM PARK - 09.06.2012

Page 38: TurQuaz Bayram Special 15

Türk insanına özgü yöresel hastalık tarifleri

Hangi öğretmen öğrenciyi nasıl tehdit eder?

Edebiyat: Hiç mübalağa etmiyorum. Seni edebî bir parça olarak parçalar, bir güzel gazelini okurum.

Kimya: Bakın, kafamı bozmayın! Sizi atomlarınıza ayırır, oksijen yerine sözlü-de iyot yuttururum. Hasan 2 solak Osman 4’e dönersiniz.

Beden Eğitimi: Bak nasıl konuşuyor hâla? Bakın şimdi size kulağı amuda kalkmış öğrenci göstereceğim.

Müzik: Biraz daha konuşmaya devam ederseniz saz sapıyla hepinizin enstrümantal olarak notalarını çıkarırım. Bakın o zaman nasıl miskin kuzulara dönüyorsunuz.

Sınıf öğretmeni :Böyle devam ederseniz bahçeye çıkarmam bir dahaSizinle nasıl anlaşmıştıkAli yarın okula velinle geliyorsun

Cırcır oldumDöşüm yanıyi:Göğüste yanma şikayetiDişim kımlıyor:dişim sallanıyorBıldırdan beri:Geçen yıldan bu yanaBeynim çatlıyorİçim burkuluyorİçim kıyılıyor:AçımSırtıma bıçak saplanıyorGözlerim fersizDem geçmek:Adet görmek Kursağım kaynıyorSırtım gidişiyo: sırtım kaşınıyor.Boğazım gıcıklanıyoDamak yaptıracam:protez ihityacım varDişim ırganıyor:dişim sallanıyorDilim damağım kurudu:Susadım

TurQuaz Magazin ekibine

KatilmaK İstermİsİn?eğer...• Genç• Motivasyonlu• Güleryüzlü• Konuşkan• Türkçeyehakim• GündemTakipeden• veenaz18yaşındaysan

ekibimiz seni bekliyor ...

Başvuru:[email protected]

veyaTel.: 0821 / 540 90 547

Page 39: TurQuaz Bayram Special 15

•Ben...Hayvanlarıçokseviyorum.Özellikletavukkızartmasınabayılırım.

•Eskiden...Çokgüzelgünleryaşıyordum.Busıralarçokmutsu-zum.Bütündünyahabireüstümeüstümegelipduruyor.

•Eskiden...İnsanlarcahilvepasaklıydı.•Elimdengelseydi...Biröğretmendö...amaolmazki.

dikkat yazılı var !Okulda Öğrencilere Uygulanan Doldurmalı Anketlerdeki İlginç Yanıtlardan Seçmeler

Alican fizik dersindeymiş... Hoca bütün öğrencileri kaldırıp ru-tin sorular soruyormuş...“ Otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?

Öğrenci: camı açarım, Hoca: söyle giren havanın sürtünme katsayısı,

Öğrenci: bilmiyorum, Hoca: otur sıfır“ bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş

herkes dökülüyor... Alican kalkmış... Hoca: oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?

AliCan: Ceketimi çıkarırım. Ama oğlum çok sıcak... Gömleğimi çıkarırım... oğlum çok çok sıcak... Alican dayanamamış:

Hocam beni öldürseniz de size o camı açtırmam....!

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Fadime,

- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm

onuuu.....

duvar yazılarıCüzdanımı silah şeklinde aldım,

şeytan doldurur belki...Kelebekler köstebekler, ama ben beklemem.

Michael Schumacher Türkiye’den kız iste-

miş, sen şoförsün demiş vermemişler.

Hangi araba namaz kılar?

Araba namaz kılmaz ki. Ama reno clio!

Dinozorlar, ama ben zorlamam!

www.turquaz.de 39

Page 40: TurQuaz Bayram Special 15

„STEP UP: MiAMi HEAT“ iN MAxxiMUM 3DStart: 30.08.2012

das erfolgreiche tanzfilmfranchise geht in die vierte runde.Als Emily (Kathryn Mccormick) nach Miami kommt, hat sie nur einen traum: Sie will professionelle tänze-rin werden. Schon bald verliebt sie sich Hals über Kopf in Sean (ryan Guzman). Auch für ihn gibt es nichts Wichtigeres im leben als zu tanzen. Sean ist Anführereiner tanzgruppe, die unter dem namen „the Mob“ atemberauben-de und aufwändige Flashmobs ver-anstaltet. Als ein reicher Geschäfts-mann droht, das historische Viertel, aus dem „the Mob“ kommt, einer luxussanierung zu unterziehen und damit tausende vonAnwohner zu vertreiben, verwan-deln Sean, Emily und „the Mob“ ihre

Performancekunst in handfesten Protest. doch mit der Entscheidung, ihre tanzleidenschaft in den dienst einer höheren Sache zu stellen, setzen sie auch ihren lebenstraum aufs Spiel...

„JEFF, DER NOCH ZU HAUSE LEBT“Start: 09.08.2012

Jeff lebt noch zu Hause - weiter hat er es in sei-nem leben bisher nicht geschafft.der arbeitslose Jeff (Jason Segel) ist alles andere als ein durchstarter: mit seinen 30 Jahren sitzt er die meiste Zeit im Wohnzimmer kiffend auf seiner couch und philosophiert über seinen lieblingsfilm „Signs – Zeichen“… dieses Wohn-zimmer ist ausgerechnet im Keller des Eltern-hauses, in dem er und sein ungleicher bruder Pat (Ed Helms) aufgewachsen sind. Seiner be-sorgten Mutter Sharon (Susan Sarandon) ge-hen langsam die ideen aus, wie sie ihren trägen Sohn dazu bringen könnte, endlich seinen eige-

nen Weg zu gehen und auszuziehen. Fern von der Verwirklichung ihrer eigenen träume, bleibt ihr nur noch tagtäglich die Hoffnung, dass Jeff zumindest die kleinen Aufgaben im Haushalt erledigt hat, bevor sie abends von der Arbeit nach Hause kommt. Aber für Jeff ist das leben alles andere als einfach. Er ist davon überzeugt, dass ein Mensch nur auf die Zeichen des univer-sums achten muss, um sein Schicksal und den ihm vorgezeichneten lebensweg zu erkennen. So wird z.b. der Weg in den baumarkt durch skurrile begegnungen und scheinbar bedeut-same Ereignisse plötzlich zur Suche nach dem Sinn seines lebens … denn nichts passiert ohne Grund!

„PROMETHEUS – DUNKLE ZEiCHEN“Start: 09.08.2012

Von „Alien“-regisseur ridley Scott inszenierter Science-Fic-tion-Horrorthriller über die Expedition zu einem Planeten und den größten Geheimnissen menschlichen lebens.

Als die crew der Prometheus nach zwei Jahren im tiefschlaf das Ziel ihrer reise erreicht, hoffen Shaw und Holloway, die wissenschaftlichen leiter der Expedition, die Fragen des Menschen nach seinem ursprung endlich beantworten zu können. doch so lebensfeindlich wie die umwelt des Plane-ten ist auch die Spezies, die sich hier unberechenbar entwi-ckelt und bereits ihren Schöpfern den tod gebracht hat. ihr aggressiver Evolutionszyklus bedroht nicht nur das leben der crewmitglieder, sondern sogar die ganze Menschheit.

Oder kostenlos reservieren unter:www.cinemaxx.de

(01805) 24 63 62 99(0,14 € / Min zzgl. 0,50 € Aufschlag pro Karte)

Kartenreservierung:(01805) CINEMAXX

Page 41: TurQuaz Bayram Special 15

mercedes-Benz Cls shooting Brake tanıtıldı

Önce 2008 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ConceptFascination’ın, sonra da 2010 Pekin Otomobil Fuarı’nda tanıtılan CLS Shooting Break fuar otomobilinin olumlu tepkiler almasının ardından Mercedes-Benz’in patronu Dieter Zetsche CLS Shooting Brake’e yeşil ışık yakmıştı.

Yeni otomobil sedan CLS ile aynı mekanik temele sahip ve B sütunlarına kadar aynı hatları paylaşıyor. Buna kendine özgü çerçevesiz kapılar da dâhil.

B sütunlarının arkasında ise mevcut bütün diğer Mercedes steyşın otomobillerinden daha keskin bir açıyla arkaya inen benzersiz bir tavan hattı bulunuyor. Boyut açısından sedan CLS ile Shooting Brake arasında sadece küçük farklar var; uzunluk 16 mm artarak 4956

mm’ye çıkmış, genişlik 1881 mm ile aynı kalmış, yükseklik de 2 mm azalarak 1413 mm’ye inmiş. Her iki varyantta da dingil açıklığı 2875 mm, ön ve arka iz genişlikleriyse sırasıyla 1595 mm ve 1625 mm.

CLS Shooting Brake belirgin sportif profiline rağmen arka bagaj kapağının altında 590 litre gibi etkileyici bir kapasiteye sahip. Yine de bu değer E sınıfı steyşın otomobildeki 695 litrelik bagaj kapasitesinin yanından bile geçemiyor.

Arka koltuklar katlandığında CLS Shooting Brake’in toplam yük kapasitesi sınıfı için rekabetçi olan 1550 litreye yükseliyor.

CLS Shooting Brake iç kısmını sedan CLS ile paylaşıyor. Kabinin arka tarafında, yan yana üç kişi alabilen, arkalıkları arkadan yatırılabilen

arka koltuk sırası dikkat çekiyor.

Bagaj bölmesinin halı kaplı zemini isteğe bağlı olarak Mercedes’in Designo programı vasıtasıyla, kiraz ağacıyla ve fırçalanmış alüminyumun karışımından oluşan bir malzeme ile kaplanabiliyor.

Şirket içinde X219 kod ismiyle anılan CLS Shooting Brake, sedan modele göre daha sınırlı, dört farklı motor seçeneği ile satılacak.0’dan 100 km/s’ye 5,3 saniyede hızlanıyor ve 250 km/s azami hıza ulaşıyor.

CLS Shooting BrakeMercedes-Benz’in Stuttgart yakınlarındaki Sindelfingen’de bulunan ana imalat tesislerinde sedan CLS otomobiliyle beraber üretilecek.

Dikkat çekici bir tavan hattına sahip model, steyşın E Sınıfı’nın üstünde konumlandırılacak.

www.turquaz.de 41

Page 42: TurQuaz Bayram Special 15

Medineli Sabit bin Kays, sahabenin ileri gelenle-rindendi. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hizmetten asla geri kalmaz, sözünden ise bir an olsun dışarı çıkmazdı. Efendimiz de onu çok severdi. Hatta bir küçük hatası yüzünden aşırı üzüntüye kapılan Sabit’i teselli ederek “Sabit cennetlikler-dendir.” buyurmuştu.

İşte bu Sabit’in aile içi bir sıkıntısı vardı. Hanımı cemile, Sabit’e bir türlü ısınamamış, onu seve-memiş, içindeki ilgisizliği yenip de bir gün olsun sevgiyle muhatap olamamıştı.

cemile bir kadın olarak iç dünyasındaki bu fırtı-nayı kime anlatabilirdi? Kendisini kim dinlerdi? İslam’da kadın dinlenir miydi? Önceki devirde kadının söz hakkı yoktu çünkü;

cemile tereddütler içerisinde doğruca Efendimiz (sallallaha aleyhi ve sellem) Hazretleri’nin huzu-runa girdi, olanca cesaretini toplayarak kimselere açamadığı iç dünyasını Efendimiz’e açtı.

– ya resulallah, dedi, beyimin İslamî yaşayışına diyeceğim yoktur. Ahlakından da şikayetçi değilim. lakin ben onu bir türlü sevemedim. bu halimle ona isyan etmekten, isteklerine ters bir karşılık verip kötü bir sonuca düşmekten korkuyorum. Söyleseniz de beni boşasa. O, kendisini sevme-yen bir hanımı zorla nikanı altında tutan adam

durumuna girmese, ben de dinime zarar verecek bir itaatsizliğe doğru kaymasam!.

Efendimiz, iç dünyasını bu nitelikte anlatan cemile’yi tepkiyle değil ilgiyle dinledi. bir hanımı, seveme-diği erkekle bir arada kalmaya mecbur etmeyi zaten münasip de bulmuyordu. Ancak, beyi ne diyecekti? boşamak istemezse zorla boşayacaksın da denemezdi. bir de onu dinlemek gerekirdi. nitekim öyle de yaptı. cemile’nin duygularını, düşüncelerini aynen Sabit’e aktararak onu da dinledi.

Anlaşılan Sabit, cemile’yi seviyordu. Ama cemile’nin kendisini aynı sıcaklıkta sevmediğini, tek taraflı sevginin mutluluk getirmeyeceğini de biliyordu.

nasıl bir çare bulunabilirdi?Düşünmeye başladı. Gözlerini diktiği sabit noktadan başını kaldırıp dedi ki:– ya resulallah, cemile’ye nikahta en değerli bah-çemi mehir olarak verdim. bunca değerli serveti verdiğim kadını bir anda nasıl boşayabilirim? Üstelik benim öyle başka bir bahçem de yoktur!Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Sabit’in yaklaşımını öğrenmiş oldu. cemile’ye bu defa sorusunu şöyle sordu:– Sabit seni boşayacak olsa, nikah sırasında aldığın değerli mehri iade eder misin? böylece sen mehrini verip nikah bağından kurtulmuş olursun, Sabit de

nikah hakkından vaz geçip bahçesini geri almış olur. İki taraf da bir şey verirken bir şeyleri almış sayılarak karşılıklı mağduriyetlerinizi gidermiş sayılırsınız. teselli tarafınız bu olur.

cemile buna hemen razı oldu. Kocasının nikah sırasında kendisine mehir olarak verdiği bahçeyi “Memnuniyetle iade ediyorum.” dedi. Sabit de “Öyle ise ben de nikahını aynı memnuni-yetle ona iade ediyor, bu andan itibaren boşamış bulunuyorum, özgürdür.” dedi.

taraflar böylece bir şey verirken bir şey de aldık-larından helalleşerek ayrılmış oldular.

bu olay üzerine bakara Suresi’nin 229. ayeti nazil oldu. Ayet-i kerime anlaşmayı iptal etmiyor, hatta ortak aile hayatını sürdürme sevgisi yok olunca, hanımın aldığı mehri verip de nikahını ortadan kaldırmasını meşru görüyor; ancak erkeğin fır-satçılık edip de kadından veremeyeceği miktarda mal istememesini de tavsiye ediyordu.

Bu hadise üzerine fıkıhta hüküm şöyle tespit edildi:– Kadın ayrılmak istediği beyine bir şeyler vererek kendini boşatabilir! yeter ki beyi fırsatçılık edip de kadından veremeyeceği miktarda haksız mal isteğinde bulunmasın.

Asr-ı Saadet´ten Bir Boşanma Olayı

dİnİ HİkaYe

www.turquaz.de42

Page 43: TurQuaz Bayram Special 15
Page 44: TurQuaz Bayram Special 15