vboxmag agust 2010

59
VBOX 8.10

Upload: vbox-magazine

Post on 30-Mar-2016

230 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Zaman nasıl geçti biz pek anlayamadık...Şöyle dönüp eski sayılarımıza baktığımızda 1 yılı tamamladığımızı görmek bizi hembiraz şaşırttı hemde 1 yaş büyümenin hakli gururunu yaşattı... Zamanın hızlı akışı,değişen trendler ve yakalanmayı bekleyen teknolojiye bizde uyduk ve geçtiğimizaylarda herşeyimizle yenilendik. Sizlerden aldığımız mailler ve tüm geri dönüşlerdoğru yolda olduğumuzu bize daha da çok hissettiriyor. Bir kez daha tesekkürler...

TRANSCRIPT

Page 1: VBOXMAG AGUST 2010

VBOX8.10

Page 2: VBOXMAG AGUST 2010

2

GENEL KOORDİNATÖR ve YAYIN YÖNETMENİ

KREATİF DİREKTÖR

EDITORYAL

KATKIDA BULUNANLAR

TEMSİLCİLERİMİZ

ART

İLETİŞİM

Elif Türkoğ[email protected]

Mert Türkoğ[email protected]

Selin Bilgiç[email protected]

Esra Yarıcı[email protected]

Dr. Adil Ası[email protected]

Eda [email protected]

Ebru [email protected]

Aslı GündoğanYusuf AkıncıAli Osman TaşDefne Aydın

Los AngelesAlper [email protected]

İstanbulAhu Kılıç Naniç[email protected]

Washington DCErkan [email protected]

Viyanaİsmail Gö[email protected]

ME [email protected]

250 Pacific Ave. Long Beach California 90802Phone: +12132717854 [email protected]

AĞUSTOS 2010 SAYI: 13

Page 3: VBOXMAG AGUST 2010

3

VBOXMAG 8.10

editorZaman nasıl geçti biz pek anlayamadık...

Şöyle dönüp eski sayılarımıza baktığımızda 1 yılı tamamladığımızı görmek bizi hem biraz şaşırttı hemde 1 yaş büyümenin hakli gururunu yaşattı... Zamanın hızlı akışı, değişen trendler ve yakalanmayı bekleyen teknolojiye bizde uyduk ve geçtiğimiz aylarda herşeyimizle yenilendik. Sizlerden aldığımız mailler ve tüm geri dönüşler doğru yolda olduğumuzu bize daha da çok hissettiriyor. Bir kez daha tesekkürler...

Ağustos sayımızda Gucci’den Diamente Canvas koleksiyonu ve Mario Testino’nun gözünden Versace’yi Trend bölümümüzde bulabilirsiniz. Tülin Şahin’den bronz teninize uygun yaz makyajı tiyoları, Hollywood starlarının yaz sezonu jean tercihleri, Trendsetter’da ise Tropikal bir esinti sizi bekliyor.

Delikli ayakkabıya saten kurdeleli bağcık takıp, önünü ve arkasını deri fırfırlarla süsleyen Sertaç Delibas’la keyifli bir sohbet var Evlilik Asistani’nda bu ay, Futbol ile dolu bir ayın ardından, aklımızda; jabulani, vuvuzela, ahtapot Paul kaldı... Dünya kupası farklı bir yorumla Köşe

Kapmaca’da, Babacan Kötü Adam Erol Taş ve son olarakta Akupunktur hakkında bilmedikleriniz bu ay sizlerle.

1. yil hediyemizi yoğun ilgi karşısında 1 ay daha uzattık. Vboxmag, EF Uluslararası Dil Okulları ortak çalışmasıyla tüm okuyucularımıza 1 aylık ücretsiz İngilizce eğitim fırsatı veriyor. Bize mail atmaniz yeterli. Detaylı bilgiyi sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Keyifli seyirler

elif türkoğlu

Page 4: VBOXMAG AGUST 2010

4 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

Armani’nin, seksenlerin Giorgio Armani gözlük koleksiyonlarından esinlenerek hazırladığı çerçeler “Frames of Life” sloganıyla hayatımıza giriyor. Modern duruşu ve zarif tararımıyla hayatınızın bir çok anında kullandığınız çerçeveleriniz bu sezon neden Armani’den olmasın?

Geçmişe dönüş

trends

Page 5: VBOXMAG AGUST 2010

5VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

TRENDS

Kozmetik sektürününde devi olmaya hazırlanan Burberry Beauty koleksiyonu, Temmuz ayı itibariyle satışa çıktı. Allık, pudra, bronzer, sıvı fondöten, göz farı, göz kalemi, dudak parlatıcısı, ruj ve maskara gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip koleksiyonun fiyat aralığı 48-25 sterlin.

Burberry Beauty

Page 6: VBOXMAG AGUST 2010

6 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

TRENDS

Converse klasiği haline gelen Star Player ve One Star koleksiyonları bu sezonun da gözde modelleri arasında yer alıyor. Yeni renk ve desenleri ile Converse’in enerjisi bu koleksiyonlarda birleşiyor.

Converse’in Eskimeyen Stilinin Göstergesi: Star Player ve One Star

Page 7: VBOXMAG AGUST 2010

7VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

TRENDS

Yazın trend renkleri pembe, mor, kırmızı, gümüş gri ve siyah seçenekleriyle rafları süsleyen Casio EX-Z2000, fotoğraf tutkunlarının hayatlarını kolaylaştıracak bir çok yeniliğide üzerinde barındırıyor.

Renk Renk Exilim

Page 8: VBOXMAG AGUST 2010

8 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

TRENDS

Page 9: VBOXMAG AGUST 2010

9VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

TRENDS

1930’lar dan bugüne lüksün anlamı elmas deseni, Frida Giannini tarafından tekrar keşfedilince Gucci’nin

ürünleri de lüksün mirası olarak anılır oldu. Siz koleksiyondan hangi ürünleri tercih edersiniz?

Gucci’den Diamante Canvas Koleksiyonu

Page 10: VBOXMAG AGUST 2010

10 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

TRENDS

Page 11: VBOXMAG AGUST 2010

11VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

TRENDS

Mario Testino’nun Gözünden VersaceVersace’nin sonbahar-kış 2010-11 reklam kampanyası Mario Testino’nun objektifinde hayat buldu. Çekimlerde Anna Selezneva, Iselin Steiro ve Valerija Kelava metal ayrıntılı siyah ve beyaz çarpıcı kıyafetlerle karşımıza çıkarken, Marcel Castenmiller ve Tomek Szczukiecki ise deri, ince uygun takım elbise ve rockabilly botları sunuyor.

Page 12: VBOXMAG AGUST 2010

12 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

Hatırlarsanız ilk sorumuz; ‘kim olmak isti-yorum’ idi. Kaç yaşındasınız? Olmak iste-diğiniz kişi olduğunuzu söyleyebiliyormu-sunuz? Bu soruyla yüzleştikten sonraki an itibariyle olmak istediğiniz kişi için nasıl bir karar aldınız? Kendinizde nasıl bir değişim ya da dönüşümü başlattınız? Ya da henüz başlatmadınız mı?

Çocukluğumuzda, büyüklerimiz sohbet sı-rasında birçok kez sormuştur. “Büyüdü-ğünde ne olmak istiyorsun ya da kimin gibi olmak istiyorsun?” diye. Herbirimizin ha-yali kendine özeldi. Kimimiz doktor, mi-mar, avukat olmak isterken bazılarımız hostes, hemşire ya da polis olmayı tercih etmişizdir. Bilim adamı, sanatçı hatta ba-zılarımız sadece gelin ya da damat olmak

istediğini bile söylemiş olabilir. Yetiştirilen sosyal çevrelerinde seçimlerimizde etkiside olmuştur pek tabii.

Bugün başarılı sonuçlar ve ista-tistikler gösteriyor ki; mesleğinin doruk noktasında olanlar ve ala-nında başarılı olan ünlüler, daima çocukluk hayallerinin peşinden koşan, her koşulda ve engel kar-şısında hedefinden vazgeçmeye-rek mücadele verenler olmuştur.Çalıştığım bazı kişiler tanıyorum çocukluk hayalini 50, 57 hatta 61 yaşında gerçekleştirme olanağı bulmuş, yıllarca mecbur kaldıkları, sistemin çocukluk hayallerinden

Kim olmak istiyorsunuz?Merhaba Sevgili Okuyucular,Temmuz sayımızda, sizleri hayatınızda birçok farkındalık yaratacak soruyla baş başa bırakmıştım. Umarım bu soruları kendinize sorup, sizi hedeflerinize taşıyacak ilk adımları atmaya başlamışsınıdır.

YAZAN: Aynur Tü[email protected]

CC

YAŞAM KOÇU

Page 13: VBOXMAG AGUST 2010

13VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

C[[

D

Page 14: VBOXMAG AGUST 2010

14 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

zin gibi bir insan, o yapabildiyse siz neden yapamayasınız. Haya-lini sizden önce gerçekleştirmiş olabilmesinin tek nedeni gerçek-leştirdiği güne kadar amacından vazgeçmemiş ve inanmış olma-sıdır.

Geç mi kaldığınızı düşünüyorsu-nuz? Hiçbir şey için geç değildir. %100 arzuya sahip olma şartıyla ölmediğiniz sürece, hala yaşıyor-ken her şeyi yapabilirsiniz...

Şimdi tekrar soruyorum! Kim ol-mak istiyorsunuz?

Eğer olmak istediğiniz kişiyseniz, olmak istediğiniz yerdemisiniz?Sevgiyle kalın,

D

saptırdığı, toplumun dayatmalarıy-la geldikleri pozisyonlarını bir kenara itme cesareti göstermiş. Yeniden kendi olma haline daha doğrusu özüne döne-rek gerçek hayalinin peşinden gitmiş ve başarılı olmuş.

Bu yüzden bu yazıyı okuyan her kişi için geçerli olan asıl soruyu tekrar soruyo-rum... Kaç yaşında olduğunuz önemli değil! Kim ve ne olmak istiyorsunuz? Kim derken kimlik tanımlamanızı yazılı yapsarsanız daha iyi olur. İşini, tarzını, davranışını beğendiğiniz, yapmak is-tediklerinizi sizden önce yapmış birini modelleyin. Böylece olmak istediğiniz kişi konusunda çalışırken strateji belir-lemek ve eylem planı hazırlamak daha kolay olacaktır. Örnek aldığınız kişi de si-

Page 15: VBOXMAG AGUST 2010

15VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

1. yıl HEDİYEMİZİ

KAÇIRMAYIN!!!Online magazin Vboxmag tüm okuyucularına EF Uluslararası Dil

Okulları’ndan 1 aylık ücretsiz

online İngilizce

eğitim veriyor.

31.08.2010 tarihine kadar [email protected] adreslerine

“Vboxmag’ın sıkı takipçisiyim” yazıp e-posta gönderen herkes bu

fırsattan yararlanabilir. Acele edin fırsatı kaçırmayın…

EF Uluslararası Dil Okulları 16 ülkede 40’ı aşkın okulu bulunan EF; 13-18 yaş arası gençler için yaz kampları, 16 yaş ve üzeri herkese her pazartesi minimum 1 haftadan başlayıp istenilen süre boyunca uzatılabilen dil kursları sunuyor. Yurtdışında lisans veya yüksek lisans eğitimi almak isteyen gençlere hazırlık ve yerleştirme programları

sunan EF’in, 6 veya 9 aylık akademik yıl dil eğitim programları da bulunuyor.

İnönü Cad. No:11/2 Kat:1 Gümüşsuyu-Taksim 34437 İstanbul Tel: 0 212 292 34 55 | Faks: 0 212 249 12 33

VBOX

Page 16: VBOXMAG AGUST 2010

16 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

the guidebeauty 17Yaz makyajı için tiyolar

fashion 26Egzotik adaların esintisi ve doğanın cezbeden renkleri bu yazın sıkça rastladığımız tropik baskı desenleriyle içimizi ısıtıyor

health 22İş hayatınız doğru beslenmenize engel olmasın

food 41Zeytinyağının dayanılmaz lezzeti

wedding 38Stil sahibi, cesur ve yenilikçi kadınlar için ayakkabılarını kendi tezgahında tamamen el yapımı üreten Sertaç Delibaş ile keyifli bir sohbet

travel 46İngilizlere inat kapılarını kırmızı, turuncu, sarı, yeşil ve maviye boyayan Dublin

Page 17: VBOXMAG AGUST 2010

17VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

VBOXMAG 8.10

beauty3’

lü Ç

anta

Set

i: 3

5,90

TL

Mono Farlar: 28,90 TL

3’lü Çanta Seti: 35,90 TL

Mini Manikür Seti: 28,50 TL

Tırnak Eti Makası: 37,50 TL

Page 18: VBOXMAG AGUST 2010

18 TEMMUZ 2010 VBOXMAG.COM

BEAUTY

Yaz için keyifli önerilerGeliştirilmiş formülü ile kirpiklere dolgunluk veren ve istenlen bakışları yaratan Nivea Max Volume Twist mascara. Fiyatı: 26,50 TL

Nivea Sun Light Feeling Yüz Kremi, sürüldüğü anda emilen ekstra hafif formülüyle, varlığını hissettirmeden, güneşin zararlı ışınlarına karşı etkin bir koruma sağlıyor. Fiyatı: 22 TL

Rexaline Hydra Lip Care, nemlendirici Dudak Balsamı Yaz-kış bakımlı ve canlı dudakların hayalini kuranları gülümsetiyor. Fiyatı: 46 TL

Rexaline Hydra-Eye Zone, Göz Çevresi Bakım Kremi, yoğun nemlendiricili formülüyle kırışıkları, mor halkaları

ve şişlikleri azaltarak, göz çevresine yenilenmiş bir görünüm kazandırıyor.

Fiyatı: 98.50 TL

Golden Rose’ dan çok fonksiyonlu kolajenli dudak dolgunlaştırıcı lipgloss, 29 günlük kullanımdan sonra kalıcı dolgunluk ve kontür belirginleştirme sağlıyor. Fiyatı: 14.90 TL

Page 19: VBOXMAG AGUST 2010

BEAUTY

YAZAN Tülin Şahin WWW.TULISS.COM

Bronz olacağınızı tahmin ettiğim için sizlere genelde bronz ve altın tonlarını tercih etmenizi önereceğim. Fondöten veya pudra seçiminiz hafif ışıltılı, sedefli olursa bronzluğunuz daha iyi ortaya çıkacaktır...

Yaz Makyajı İçin Tiyolar

19VBOXMAG.COM TEMMUZ 2010

Page 20: VBOXMAG AGUST 2010

20 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

BEAUTY

Süreceğiniz ürünü, elmacık ke-miklerinize, burun kemiğinize, çene kemiğinize yani anlayacağı-nız yüzünüzdeki tüm kemiklere sürün. Çünkü sedefli ürünler, ke-mikte ışığı daha iyi yansıtır. Böy-lece yüzünüzde hoş ışık oyunları yaratmış olursunuz. Yaz makya-jınızda, cildinizi pudrayla veya fondötenle çok kapatmamanızı öneririm. Şeffaf olursa daha çekici durur. Bu yüzden sadece kemikle-rinize sedefli bir ürün sürmenizi önerdim.

Elmacık kemiklerinizi pembe, şef-tali, kiremit, bronz veya kırmızı tonlarında bir allıkla canlandırın. Dudaklarınıza ise, ister kırmızı, nar çiçeği, şeker pembemsi veya kiremit rengini seçin ve makyajı-nıza son noktayı kirpiklerinize bol bol maskara sürerek koyun.

Page 21: VBOXMAG AGUST 2010
Page 22: VBOXMAG AGUST 2010

22 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

health

İş hayatınız doğru beslenmenize engel olmasın

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Binnur Okan, günümüzde cinsiyet ayırt etmeksizin hemen hemen her sektörde uzun çalışma saatleri, yoğun tempo, iş stresi gibi sebeplerle beslenme düzeninin bir kenara atıldığını belirtiyor. Özellikle kahvaltının atlanılmaması gerektiğini belirten Dyt. Okan, ofiste sıvı tüketiminin de oldukça önemli olduğunu hatırlatıyor.

Büyük çoğunluğun “Beslenmemi düzenlemek için yo-ğunluğun azalmasını, tatil dönemini bekliyorum” diye-rek doğru beslenmeyi ertelediğini, bazılarının ise “Bu düzende nasıl kendime özen gösterebilirim?” şeklinde bu konuda iyice umutsuz olduğunu belirten Uzman Di-yetisyen Binnur Okan, iş temposu ne olursa olursa bes-lenmenin asla gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulu-yor.

Kahvaltıyı atlamayın“İş hayatında erken mesai saatiyle beraber en çok yapı-lan hata kahvaltının atlanması. Kahvaltısız başlanmış bir günde ne yaparsanız yapın ‘sağlıklı beslendim’ diye-mezsiniz. ‘Kahvaltımı yapıyorum ama ofiste’ diyorsanız da hata yapıyorsunuz” diyen Dyt. Okan, öncelikli terci-hin uyandıktan sonra ilk yarım saatte yapılmış bir kah-valtı olduğunu söylüyor. Ancak kişi bunu yapamıyorsa,

ilk yarım saatte kan şekerini düzenleyecek, metabo-lizmayı uyandıracak, zihnin çalışmaya başlamasına yardımcı bir ara öğün yapıp evden öyle çıkmasını öneren Dyt. Okan, bunun için şu besinlerden birinin tercih edilebileceğini belirtiyor:

• Bir kutu probiyotik yoğurt (içine yulaf ezmesi eklenebilir)• Bir su bardağı süt ve bir porsiyon taze-kuru meyve• Bir küçük kase mısır gevreği/müsli

Bu öğün alındıktan sonra iki saat içinde mutlaka kah-valtı yapılması gerektiğinin altını çizen Dyt. Okan, kahvaltı alternatiflerini ise şöyle sıralıyor:

• Yarım simit ve beyaz peynir• Yağsız kepekli tost• Beyaz peynirli sandviç

Kahvaltıda bu besinlerin beraberinde söğüş domates, salatalık tüketilmesinde büyük fayda olduğunu da sözlerine ekliyor.

Çantanızda kuru meyve bulundurunKahvaltıdan sonraki ara öğünde ise taze meyve tü-ketmenin en uygun seçenek olduğunu belirten Dyt. Okan, taze meyve imkanı olmadığında ise ofiste, ara-bada veya çantada bulundurulması kolay alternatifler olan üç-dört adet kuru kayısı, bir yemek kaşığı kuru

Page 23: VBOXMAG AGUST 2010

23VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

HEALTH

Page 24: VBOXMAG AGUST 2010

24 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

üzüm ya da kuru dut veya bir-iki adet kuru incir tüke-tilmesinin faydalı olacağını dile getiriyor. “En kötü ih-timalle, öğle yemeğine kadar aç beklemektense bol süt (süttozu değil) ile yapılmış açık çay veya kafeinsiz kahve tüketmek de bir çözümdür” diyen Dyt. Okan öğle yeme-ği içinse şu önerilerde bulunuyor:

• Bir porsiyon ızgara/haşlama/fırın et/tavuk/balık, salata ve çorba veya ekmek (esmer)• Kepekli tavuklu/peynirli/ton balıklı sandviç ve ayran• Izgara tavuklu/ton balıklı/akdeniz salata ve ekmek

Karbonhidrat alımından korkmayınÖğle yemeğinde dikkat edilmesi gereken en önemli nok-tanın çoğunluğun yaptığı hatayı tekrarlamamak; ekmek ve çorba tüketmekten, karbonhidrat alımından korkma-mak gerektiğini belirten Dyt. Okan, “Kontrollü miktarda tüketilen karbobhidrat hem öğleden sonraki enerjimizi yönetir hem de ikindi, akşam ve gece tekrarlayan tatlı ataklarının önüne geçer” diyor.

İkindi ara öğün seçiminin ise akşam yemeği ve gece atış-tırmalarını yönetmemizi sağladığını vurgulayan Dyt. Okan, ikindi alternatiflerini şöyle sıralıyor:

• Beyaz peynirli kepekli sandviç• Yağsız kepekli tost• Meyve ve yoğurt• Grissini ve peynir• Kepekli yağsız bisküvi ve ayran• Bir küçük kase mısır gevreği/müsli ve süt

Akşam yemeği 19.00–19.30 arasında yenmeliAkşam yemekleri uzayan mesai saatlerinden dolayı geç saatlere kalıyorsa, akşam yemeğini yemek için eve gitmeyi beklememek gerektiğini söyleyen Dyt. Okan,

Page 25: VBOXMAG AGUST 2010

25VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

“19.00-19.30 saatleri arasında ofiste de olsa akşam yemeği yenmeli. Eve geç saatlerde gidiliyorsa ailece sofraya oturup ana yemek değil ara öğün tüketilmeli-dir. Ya da akşam yemeğinde alınması gereken besinler ikiye bölünüp, yarısı ofiste, geriye kalanı eve gidin-ce tüketilebilir. Böylece sofraya çok aç oturmayarak, planlanandan daha fazlası yenmemiş, yemek sonrası tatlılara yada abur cuburlara karşı kontrol sağlanmış olur” diyor.

Dyt. Okan, ‘Akşam yemekten sonra veya şu saatten sonra yemek yemek yasak’ tavrının bir süre sonra kontrolünü tamamen kaybetmemize, anlamsız atış-tırmalara veya tatlı krizlerine sebep olabileceğinin de altını çiziyor ve yemekten iki saat kadar sonra eğer hemen yatılmayacaksa şu besinlerin tüketilebileceği-ni belirtiyor:

• Meyve ve süt• Meyve ve peynir• Meyveli yoğurt• Mısır gevreği/müsli ve süt• Grissini ve peynir

Dyt. Okan son olarak, beslenme düzeniyle beraber günlük sıvı alımının da ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çeke-rek, “Süt, ayran, şekersiz içecekler, bitki çayları tüketilmeli ancak sadece bir şeyler içerek sıvı ihtiyacının karşılandığı düşünülmemeli, mutlaka su içilmelidir” diyor.

Page 26: VBOXMAG AGUST 2010

26 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

fashion

Bershka’dan Yaz İçin Aksesuarlar

Bershka’nın yaz akseuar koleksiyonu cıvıl cıvıl renklerden oluşuyor. Her parçası plaj kıyafetlerinizi tamamlayacak türden.

Page 27: VBOXMAG AGUST 2010

27VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FASHION

Scalpers, Beymen Blender’da

Beymen Blender, zengin ürün koleksiyonuna bir yenisini daha ekliyor. 19. yüzyılın simgeleri arasında yer alan, “Albert” adıyla bilinen, üzeri sembol veya arma işlemeli pabuçları bugünün çizgileriyle yeniden yorumlayan Scalpers, Beymen Blender’da meraklılarıyla buluşuyor. Şıklığı ve rahatlığı birlikte sunan el yapımı Scalpers pabuçlar, öğle yemeğinden özel davetlere kadar günün her saatinde giyilebiliyor. Hem erkek hem de kadınların kullanabildiği pabuçlar, müşterilerin zevkine uygun olarak seçilen kumaş ve işlemelerle kişiselleştirilebiliyor.

Page 28: VBOXMAG AGUST 2010

28 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FASHION

Fabrika 2010-11 Sonbahar-Kış

Fabrika Sonbahar-Kış Kadın Koleksiyonu’nda ironik yorumlarla farklı stiller bir araya geliyor. Gölge oyunları ve abiye detaylar günlük hayatın giyim tarzını etkilemeye başlıyor. Gri, kahve, bej, yeşil, fuşya, mor ve mavi tonlarının hakim olduğu Sonbahar-Kış sezonunda, melanj efektler, baskılar, desenler, İngiliz tarzı ekoseler, mikrogeometrik armürler, diyagonal çizgiler, leopar desenler ve yumuşak kadifeler ağırlıklı olarak kullanılıyor. Kamuflaj deseniyse mat ve parlak yeni yorumlarıyla tekrar yükselişe geçiyor.

Page 29: VBOXMAG AGUST 2010

29VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FASHION

Jimmy Key’de Aksesuarlar Aşka Geldi

Jimmy Key 2010 Yaz Koleksiyonundaki şapka, çanta ve ayakkabı tasarımları genç, dinamik, cesur ve oldukça eğlenceli. Geniş şapka koleksiyonuyla size hem şıklık, hem de güneşin yakıcı ışınlarından korunma şansı veriyor. Koleksiyona hakim olan sarı, mor, mavi renkteki şapkalar, çiçek, pötikare gibi desenlerle hareketlendirilerek yeniden hayat buluyor.

Page 30: VBOXMAG AGUST 2010

30 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FASHION

Kom’dan farklı temalar

Kom, 2010 yaz koleksiyonu için modern ve cesur çizgileri yan yana getirerek bu sezon da yine dikkat çekici tasarımlar sunuyor. Kom koleksiyonu 5 ana temada hazırlandı Straplez bikinilerin ve mayokiniler öne çıktığı koleksiyonda özel kumaşlar, grafikler ve farklı desenler kullanıldı. Cuba, Tropicana, Nomade, So chic ve Carioca serilerinden oluşan Kom’un yeni koleksiyonu ile bu sezon plajlar her zamankinden şık ve cıvıl cıvıl olacak.

Page 31: VBOXMAG AGUST 2010

31VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FASHION

“Jean”im olmadan asla

Günlük yaşamın, sahillerin, partilerin hatta şimdilerde davetlerin bile vazgeçilmezleri arasına giren jeanler 2010 ilkbahar-yaz

sezonuna damgasını vurdu.

Birçok ünlü kot firması ve her daim paparazzilerin peşinde olduğu ünlü

Hollywood starları sürekli yeni akımların peşinde. Kendini ifade etme özgürlüğünü mini şortlarının altına giydikleri kopuklu ayakkabı ya da botları ile tamamlayan starların bu sezon ki denim showlarını

yakından takip ettik.

Page 32: VBOXMAG AGUST 2010

32 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FASHION

Page 33: VBOXMAG AGUST 2010

33VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FASHION

Page 34: VBOXMAG AGUST 2010

34 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FASHION

Page 35: VBOXMAG AGUST 2010

35VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FASHION

Page 36: VBOXMAG AGUST 2010

36 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

Egzotik adaların esintisi ve do-ğanın cezbeden renkleri bu yazın sıkça rastladığımız tropik baskı desenleriyle içimizi ısıtıyor. Sanki bir ressamın paletinden çıkmış-casına güzel renklerden oluşan egzotik trendin izlerine, elbiseler-den, aksesuarlara, ayakkabılardan gözlük çerçevelerine kadar geniş bir yelpazede rastlamak mümkün. Etrafınıza enerji saçmak istiyorsa-nız bu trendi uygulamak tam size göre, üstelik çok da zevkli.

En başta Prada olmak üzere Marc Jacobs, Diane Von Furstenberg, Roberto Cavalli, Maison Martin Margiela ve Christian Louboutin 2010 yaz koleksiyonlarında en gü-zel egzotik desenlere yer vermiş.

Marc Jacobs tasarladığı elbiseleri, etekleri ve çantaları rengarenk papağanlarla süslemiş. Christian Louboutin Tahiti adını verdiği ayakkabılarını tropikal çiçeklerden ilham alarak tasarlarken, Prada Hawai t-shirtlerini ve çiçek bas-kılarını bir yana bırakıp modern ve klasiğin birleştirildiği kolleksi-yonda saten kumaş üzerine parlak gökyüzü, güneş şemsiyeleri ve kumsalların yer aldığı retro etkili posta kartı baskılarına yer vererek

Tropikal esintiler

TRENDSETTER

VBOXMAG 8.10

YAZAN Esra Yarıcı [email protected]

Page 37: VBOXMAG AGUST 2010

37VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

tamamen farklı bir trend ya-ratmış.

Tatili anımsatan fotoğrafik baskıları tercih ederek günü-nüze neşe ve tatil zamanları hisettiğiniz rahatlama hissini katabilirsiniz.Üzerinizde kesinlikle pozitif etkiler yaratacağını düşün-düğüm tropik baskılı par-çalar ile genç, eğlenceli ve dinamik bir görünüm çize-ceksiniz.Önemli olan tercih edilen ku-maşın kaliteli olmasına dik-kat etmek, turist olduğunuzu düşündürecek yoğunlukta desenli parçalardan da uzak durmak ve vücudunuza tam oturan elbisleri seçerek dinamik görüntünüzü des-teklemek olacaktır. Sezonun favori parçalarından tulum ve tabiki bikini ve mayolar için tropik desenli kumaşla-rın kullanıldığı kolleksiyon-lardan alışveriş yapmak ise doğru karar olacaktır.

Tropik desenli kıyafetlerinizi platform ayakkabılar, hasır şapkalar ve çantalar ile doğal bir şekilde tamamlayabilir-

siniz. Mini eteğinizin üzerine giyeceğiniz tropik baskılı bluzunuz, stilettonuz ve dağınık bıraktığınız saçlarınız ile de yaz gecelerinde şıklığınızla ön plana çı-kacaksınız.

Şimdi sadece okyanusu, upuzun beyaz kumsal-ları, palmiye ağaçlarını ve gün batımı renklerini hayal edin..

Page 38: VBOXMAG AGUST 2010

38 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

EVLİLİK ASİSTANI

VBOXMAG 8.10

Televizyon dizilerindeki ünlü oyuncuların ayakkabılarına sponsor olan tasarımcı Sertaç Delibaş için ayakkabının iç dizaynı, topuğu ve rahatlığı birinci sırada.

Gelin ayakkabıları da tasarlayan Ser-taç Delibaş tasarım adına çok önemli işler yapıyor ve ayakkabı sektörüne taze kan, yeni nefes getiriyor. Tasarım-larında korkusuzca en parlak renkleri, en absürd topukları kullanıyor. Delik-li ayakkabıya saten kurdeleli bağcık takıp, önünü ve arkasını deri fırfırlar-la süsleyebiliyorlar. Stil sahibi, cesur ve yenilikçi kadınlar için ayakkabılarını kendi tezgahında tamamen el yapımı üretiyor Sertaç Delibaş. İkinci kez baktığı her şeyden ilham alıyor. Feminen bir tarzı var. Parlak deri ve kurdele gibi malzeme-leri sıklıkla kullanıyor. Bulduğu her farklı malzeme ile yeni bir koleksiyon yaratabiliyor. Ayakkabıda topuk ve gövdeyi farklı renklerde tasarlamayı seviyor. Üstelik kalıplarını da kendi hazırlıyor. Önce kalıpları ürettiriyor sonra modelleri uyguluyor. Her mo-delden sadece 4 numara yapan Sertaç Delibaş, kadının zarafetini ortaya çı-karacak ayakkabıların yanı sıra ayak-kabıyı tamamlayan şık çantalarda ta-sarlıyor. Her zaman kendi modasını yaratan Sertaç Delibaş, eğilimleri ta-kip ettiğinden ama onları bire bir kul-

Kadınların hayatının başrol oyuncusu, ayakkabılar...

YAZAN Ebru Demirel [email protected]

www.evlilikasistani.com

lanmadığından sözediyor.Çocukluğundan beri ayakkabıyla ha-şır neşir olan Sertaç Delibaş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde eğitimini tamam-lamış. Aldığı resim eğitimini, alaylı ayakkabı eğitimiyle birleştirince kendi kariyerini de oluşturmuş. Birçok fir-maya da koleksiyon hazırlayan Sertaç Delibaş, son üç yıldır kendi markası-nı çıkarıyor. Sertaç Delibaş tasarımlı ayakkabıları ayrıca wwww.sertacdeli-bas.com adresinden online olarak satın alabilirsiniz.

Ayakkabı bir gelin için en önemli par-çalardan biri. Sizce gelin ayakkabıla-rında olmazsa olmaz unsurlar neler ve

sizin gelinler için tasarladığınız ayak-kabılarda hangi unsurlar ön plana çı-kıyor yani temelde neyi yansıtmanız önemli sizin için?

Gelinlik rengine kesinlikle uyum sağ-lamalı, favori rengim kırık beyaz, dan-tel ve taş işlemesi olması çok gerekli değil, gelinin tek gün değil sonrasında-da özel anlarında kullanmasını isterim, rahatlık tabiki önemli acılı bir gece ol-sun istemem.

Topuk kısmı çok önemli ayakkabıda. Siz 15 pont ve üstü ayakkabılar yapı-yorsunuz. Özellikle düğün zamanı gün boyu koşturma içinde olan gelin-ler bu yükseklikteki ayakkabılarla na-

Page 39: VBOXMAG AGUST 2010

39VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

Gelin ayakkabısı seçerken nele-re dikkat etmeli, sizin önerileri-niz neler? Bence gelin damattan daha uzun durmalı, bu sonuçta bi görsellik ve ihtişam, kısa boylu duran bi gelin o kadarda gör-sel olmayabilir, yüksek ökçe ve platformlu seçmelerini tavsiye ederim.

Düğününüz için farklı tüyolar:• Kır gelinleri buket seçerken iki unsuru göz önünde bulun-durmalı; boyları ve gelinliğin içeriği

• Işıltılı gelinlik kullanacaksa-nız seçiminizi mutlaka sade ak-sesuarlardan yana kullanın

• Kabarık gelinliklerde kuyruk ve duvak arasındaki uyuma özen göstermelisiniz

• Aile yadigarı kumaş kemerler, ayakkabılar, portföy çantalar ve şapkaları değerlendirin

sıl rahat olabiliyorlar? Peki siz tasarımlarınızda ayakkabının iç dizaynı için özel bir çalışma yapıyormusunuz? Yüksek ökçeli yapıyoruz ama platform faktörünü kesinlikle uyguluyoruz, iç konforda farklı çalışmalar yapıyoruz.

Page 40: VBOXMAG AGUST 2010

40 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

Evlilik kararı aldığınız kişiyle uyumunuz nasıl? Sizce evlenecek çiftler arasında sağlıklı ve uzun bir evlilik için mutlaka olmalı dediğiniz uyum noktaları neler?

Sema:Karşılıklı özgürlük alanların mevcut olması gerekiyor. O zaman çiftler evlilik hayatlarında bir nefes alabiliyor ve dialogları daha sağlıklı yürüyor.

Erkan:Eşimi çok seviyorum. İlişkide karşılıklı anlayış 2000’li yılların evliliklerinin olmazsa olmazı bence...

Gizem:Eşimle 10 yıllık bir ilişkimiz var ve son 1 yıldır evliyiz.

EVLİLİK ASİSTANI

VBOXMAG 8.10

Üniversiteden sonra bir nevi birbirimizi büyüttük, ama bunu yaparken birbirimizin önünü kesmemeyi, ilişkimize saygılı olmayı, ortak keyif alanları oluşturabilmeyi ve en önemlisi sevgimizi asla eksiltmemeyi öğrendik. Önce birbirimizi büyüktük şimdide kızımızı büyütüyoruz...

Bu senenin düğün trendlerinde en çok ilginizi çeken detaylar neler?

Sema:Özellikle çok çiçek kullanılması favorim. Bir de fenerler tabi.

Şebnem:Davetlilere verilen hediyelerin doğayla dost temaları çok tuttum, daha fazla uygulanmalı.

Nida:Gelinlerin artık belirli kalıplardan çıkmış olması yani özgür olmaları beni oldukça etkiledi. Düğün organizasyonlarınıdaki uyuma ve düzene ayrıca hayranım, onlarında artık sıradanlık yerine gayet keyifli, zevkli ve daha çok emek harcanıp mükemmel kombinasyonlar oluşturulduğu görmemek imkansız.

Bu ayın Soruları;

Organizasyon firması ile çalışırken en çok hangi konuda yardım almak istersiniz?

Sizin düğününüz nasıl olmalı? Farklı alternatifler mi yoksa klasik bir düğün mü hayallerinizi süslüyor?

Cevaplarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Okuyucu Köşesi

Geçen ayın okuyucu cevapları;

Page 41: VBOXMAG AGUST 2010

41VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

VBOXMAG 8.10

food

Zeytinyağının Dayanılmaz Lezzeti

Page 42: VBOXMAG AGUST 2010

42 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FOOD

Malzemeler1 kg. yeşil bakla 2 yemek kaşığı un 2 adet limonun suyu 1 adet kuru soğan 1 demet dereotu 1 çay bardağı zeytinyağı 6 adet kesme şeker 2 çay kaşığı tuz

Hazırlanışı1 kaşık un ve 1 adet limon suyunu iyice çırpın. Derin bir kabın içinde 1 bardak suyla karıştırıp bekletin. Baklaları yıkayın. Uçlarını ve yanlarını temizleyin. Kararmaması için limonlu ve unlu suya atıp, bekletin. Bir tencerede doğradınız soğanı biraz zeytinyağı ile kavurun. Baklaları koyun. Başka bir yerde zeytinyağını, 1 kaşık unu ve 1 adet limonun suyunu karıştırın. Baklaların üzerine dökün. Şekerini, tuzunu atın. Üzerini kapatacak kadar sıcak su koyun. Kısık ateşte en az 1 saat pişirin. Tencerinin içinde soğumasını bekleyin. Üzerini dereotuyla süsleyerek, servis yapın.

Zeytinyağlı Bakla

Page 43: VBOXMAG AGUST 2010

43VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

FOOD

Malzemeler6 adet enginar1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış patates, 1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış havuç, 1 avuç haşlanmış bezelye içi, 100 gr. arpacık soğanı3/4 su bardağı zeytinyağı1 tatlı kaşığı toz şeker, 1 adet limon, 7-8 dal dereotu, Tuz

HazırlanışıEnginarların kabuklarını ve saplarını soyarak içlerini iyice temizleyin. Limon suyuyla ovarak yıkayın ve bir tencereye yerleştirin. Doğradığınız soğanları zeytinyağı ekleyerek kavurun. İçine bezelyeleri, küp küp doğranmış havuç ve patatesleri ekleyin. 10 dakika kadar biraz suyla pişirin. Tencereye yerleştirdiğiniz enginarların üzerine pişirdiğiniz karışımı ekleyerek toz şeker ve tuz serpin. Limonsuyunu, 1/2 bardak su ve zeytinyağını ilave ederek orta ateşte 25-30 dakika pişirin. Enginarlar yumuşayınca bir tabağa alın. Üzerine kıyılmış dereotu serpiştirip servis yapın.

Zeytinyağlı Enginar

Page 44: VBOXMAG AGUST 2010

44 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

FOOD

MalzemelerMalzemeler 5 adet pırasa2 adet soğan1/3 su bardağı zeytinyağı2 adet havuç, 1/2 tatlı kaşığı şeker1 1/2 su bardağı su1/2 adet limonTuz

HazırlanışıPırasaları ayıklayın, 2 cm kalınlığında verev şeklinde kesin ve yıkayın.Havuçları soyup yarım cm kalınlınlığında daire şeklinde kesin.Bir tencereye önce havuçlar, üzerine pırasalar, ince doğranmış soğan, tuz, şeker, yağ ve su koyup kapağını kapatın. Kaynayınca ateşi kısın ve sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Servis tabağına alıp soğumasını bekleyerek limonla servis yapın.

Zeytinyağlı Pırasa

Page 45: VBOXMAG AGUST 2010

45VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

VBOX

Page 46: VBOXMAG AGUST 2010

46 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

travel

Dublinİngilizlere inat kraliçenin ölümünde yas tutmamak için kapılarını siyah yerine kırmızı, turuncu,

sarı, yeşil ve maviye boyayan Dublin, bugün ziyaret edenleri kendine hayran bırakan Avrupa’nın en önemli merkezerinden biri. “Neden bütün ünlü yazın adamları Dublin’den çıkmış” diye sorduğunuzda şehri yakından tanımaya başlayıp, etkileyici müzeleri, yaratıcı restoranları,

zaman geçirmeye değer dükkanları ve şehrin gece hayatı en hareketli ünü İrlanda dışına taşan yerlerinden biri Temple Bar ile turunuzu tamamlayabilirsiniz.

Page 47: VBOXMAG AGUST 2010

47VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

Page 48: VBOXMAG AGUST 2010

48 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

KÖŞE KAPMACA

VBOXMAG 8.10

2010 dünya kupasına; jabulaniyi tartışarak, vuvuzela-nın ne çekilmez bir şey olduğunu konuşarak başladık. Kupa bitti; halen futbol konuşmuyoruz. Dört yılda bir olan futbol ayinini izledik ama popüler kültüre yenik düştük. Taktik, teknik, goller, çalımlar bir yanda; kupa İspanya’da kaldı ama biz daha futbola dair düşünceler oluşturamadan dünya kupasıyla vedalaştık.

Yıl boyu izlediğimiz turnuvaların ve İspanya, İngiltere, Almanya lig maçlarının etkisi mi, futbolun artık belirli kalıplar içinde oynanması mı, oyuncuların hareketlerinin üç aşağı beş yukarı tahmin ediliyor olması mı? Herkesin elbette bir yanıtı vardır ama bu dünya kupası asidi kaç-mış kola gibiydi.

Güney Afrika, Uruguay, ABD ve Almanya dışında bu ku-payı hatırlayacak, ülke sayısı azdır. Güney Afrika, ev sa-hipliğinden, Uruguay Forlan’ın fantastik oyunuyla elde ettiği dördüncülükten, ABD futbolda da söz sahibi ola-cağını cümle aleme göstermesinden; Almanya ise genç jenerasyonuyla ve oynadıkları futbolla gurur duymala-rından dolayı 2010 yılını unutmayacak. İspanya ve Hol-landa tarafından zaten hep hatırlanacak.

Artık futbol teknoloji ile tanışmalıBu dünya kupasının çekim ve görüntü kalitesi açısından bir milat oldu. Özellikle ağır çekimlerde her ayrıntının gözler önüne serilmesi, artık teknolojinin futbolu da güzelleştirdiği gösterdi. Belki futbolun karar mercileri, buna istinaden teknolojinin futboldaki kullanımını biraz da olsa artırmayı düşünebilirler. En azından hakem hata-

Futbol ile dolu bir ayın ardından, aklımızda; jabulani, vuvuzela, ahtapot Paul kaldı…

Koca dünya bir topun peşinde koştuk

YAZAN Selin Bilgiç [email protected]

Page 49: VBOXMAG AGUST 2010

49VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

Page 50: VBOXMAG AGUST 2010

50 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

larını azaltmak adına, hiç olmadı to-pun gol çizgisini geçip geçmediğini anlamak için teknolojiye başvurabi-lirler. Turnuva topunu teknolojinin nimetlerinden yararlanıp tasarla-mak ve üretmek pek bir fayda ve anlam taşımıyor. Aksine turnuvanın başlamasına yakın, takımlara dağıtı-lan bu toplar hem kalecilerin hem de oyuncuların işini zorlaştırıyor.

Her maç defile gibiydiÇekim kalitesi gibi formalar da övgüyü hak ediyordu. Forma-lar, sanki modacıların elinden çıkmıştı, hepsi birbirinden gü-zeldi. Stadyumlar oldukça etkileyiciydi, turnuvadan sonra ye-terince kullanılmayacak olmaları üzücü. Evet, turnuvanın at-mosferi gayet güzeldi… Ta ki televizyonun sesini açana kadar, vuvuzelayla birlikte büyü bozuluyordu. Futbolu futbol yapan, tezahüratın yerini vuvuzela alınca; stadyumlar bir arı kovanı-na dönüştü. Neredeyse tüm maçları ekran başında izleseniz de o sese alışılmıyor. Gelenektir, kültürdür diyip yasaklanma-dı ama futboldaki taraftar olgusunu da yerle bir etti. Umarım önümüzdeki yıllarda, futbol maçlarında vuvuzela sesi duyma-yız.

Maradona ve Arjantin’e dairFutbol dünyası, Maradona’yı hatalarıyla sevdi; “Tanrı’nın Eli” ile başlayan hatalar zincirine rağmen Maradona ismi albeni-sinden bir şey kaybetmedi. Ülkesine dönen Arjantin milli takı-mını yaklaşık 15 bin kişi karşıladı, bu kalabalıkta hakim hava Maradona coşkusuydu. Maradona’nın milli takımın başında yola devam etmesini istiyorlardı, çünkü Maradona; futbolun hatalarıyla birlikte mucizelerini de simgeliyor. Yıllar geçse de kimse mucizelere inanmaktan vazgeçmek istemiyor.

Page 51: VBOXMAG AGUST 2010

51VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

Ama Arjantin’in elenmesi, ben dahil, bütün fut-bol romantiklerini derinden yaraladı. Vuvuzela-ya rağmen kollarındaki saatler ve elinden bırak-madığı tespihiyle Maradona’yı izliyorduk. Hep aynı kadroyla oyuna başlaması, Milito’ya burun kıvırmasına aldırmadan, gri takımının içinde Maradona kupayı kaldırsın istiyorduk. Taca çı-kan topu sektirip sahaya yolladığında tribün-lerden yükselen sese, bizler de eşlik ediyorduk. Hatalarıyla seviyorduk Maradona’yı… Arjantin elenince anladık; 2010’da sürpriz olmayacak-tı, kupa yavaş yavaş İspanya’ya gidiyordu. Biz romantikler, İspanya hak etmeyeceğinden de-ğil; içimizdeki Maradona sevgisinden, biraz da muzice isteğinden, Arjantin elenince başımızı eğdik.

Bu dünya kupası sistemli takım oyununun zafe-riyle sonlandı; “Barcelona yarısı” İspanya mutlu sona ulaştı. Messi’den yeni bir Maradona doğ-madığı gibi, yıldız oyuncuların çoğu havlu attı. Ronaldo, Rooney, Drogba ve Ribery gibi yıldız-lar kariyerlerine oldukça başarısız bir dünya ku-pası eklediler.

Bizler için ise, belki futbol açısından unutulmaz bir dünya kupası değildi. Ama bu turnuvanın simgeleriyle tarihte yerini aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Umarım bu simgelerden biri olan vuvuzela, sadece acı bir hatıra olarak kalır.

Bu dünya kupası sistemli takım oyununun zaferiyle sonlandı; “Barcelona yarısı” İspanya mutlu sona ulaştı. Messi’den yeni bir Maradona doğmadığı gibi, yıldız oyuncuların çoğu havlu attı. Ronaldo, Rooney, Drogba ve Ribery gibi yıldızlar kariyerlerine oldukça başarısız bir dünya kupası eklediler.

Page 52: VBOXMAG AGUST 2010

Akupunktur

Eski Çin tıbbına ait bir tekniktir. 5.000 yıldan beri uygulandığı tahmin edilmektedir. Akupunktur, Chi adı verilen ve vücutta 12 ana yol yada meridyen boyunca dolaştığına inanılan soyut bir yaşam gücü ilkesine dayanır. Bu 12 adet anayolun üzerinde akupunktur yapan şahsın, Chi’nin dolaşımını etkileyip yönlendirebileceği yaklaşık 1.000-1.500 adet nokta vardır.

Çinlilerin iddasına göre hastalıklar, Chi’nin dolaşım dengesinin bozulması sonucunda ortaya cıkmakta ve bahsettiğimiz 1.000-1.500 adet kadar olan vücut noktalarına iğne batırmak suretiyle Chi’nin dolaşımı, tekrar dengeye getirilebilmekte ve dolayısıyla hasta iyileştirilebilmektedir. Çin felsefesine göre, Chi adı verilen yaşam gücünün, hem birbirine zıt hem de birbirini tamamlayan yin ve yang güçleri vardır. Yin, kavrayıcı, dişi, karanlık, saklı, yumuşak ve ıslak olan; yang ise canlı, erkek, aydınlık, açık, sert ve kurudur. Fiziksel ve psikolojik sağlık için, iki gücün vücutta, hareketlerde, gıdada dengelenmesi zorunludur. Vücudun bir yerinde yin ya da yangın fazlalığı sağlıksızlık yaratır. İşte geleneksel akupunkturun amacı, kaybolan bu güç dengesini sağlayarak vücudu sağlığa kavuşturmaktır.

52

BAKIŞ AÇISI

VBOXMAG 8.10

YAZAN Adil Asimgil [email protected]

Page 53: VBOXMAG AGUST 2010

53

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz 12 anayolun her biri bir organa bağlıdır. Anayollar, kalp, akciğerler, dalak, karaciğer, safra kesesi, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, böbrek, idrar torbası ve iki adet de hayali organlar olan kalp sıkıştırıcı ile ısıtıcıdır. Akupunktur iğneleri, deri ve derialtı dokularına batırılmaktadır. İğnenin batırıldığı bölgeler, genellikle ağrı olan veya hasta olan bölge değildir. Çünkü organların vücut üzerindeki özel noktaları, çok değişik yerlerdedir. Örneğin bel ağrıları için iğneler kulak memesine batırılırken, boyun ağrıları içinse, ön kola batırılabilmektedir. İlkel tekniklerde iğneler batırıldıktan sonra, belli zaman aralıklarıyla döndürülür ya da moksa yakılır. Daha modern cihazlarda ise, iğnelere düşük elektrik akımları verilir. Bu tedavi, ağrıya ve hastalığa göre, ortalama 30’ar dakikalık seanslar halinde uygulanmaktadır. Moksa yakma işlemi, çalışılan nokta üzerinde bazı şifalı bitkiler yakmaktadır. Ten yanmadan önce, sıcaklık duyulduğunda söndürülür. Kullanılan şifalı bitkiler, hastalığa göre değişmektedir. Akupunkturun etki mekanizması, henüz bilimsel olarak açıklanmamıştır. Chi’nin dolaştığı idda

Page 54: VBOXMAG AGUST 2010

54 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

edilen meridyenlere uyan, hiçbir anatomik oluşum yoktur. Ancak akupunktur iğneleriyle ağrının kontrol edilebilmesini açıklayan, iğnelerin sağladığı elektrik akımının, ağrı duygusunu beyne taşıyan sinirleri etkilediğine dair kuramlar mevcuttur. Bu teoriler, akupunktur üzerine yapılan çok sayıda araştırma ile desteklenmektedir. Örneğin lokal anestezi sonrasında, akupunktur tedavisi fayda sağlamamaktadır. Yine son yıllarda beyinden salgılanan ve morfine benzer olarak ağrı kesici, rahatlacı rol oynayan endorfin adlı maddeler bulunmuştur. Akupunkturun, endorfin adı söz konusu maddelerin salgılanmasını sağlayabileceği de düşünülmüştür. Akupunktur, hemen hemen benzer tedavi yöntemlerinin tamamında olduğu gibi, bazı uygulayıcılar tarafından tüm hastalıkları tedavi edici olarak lanse edilmesine rağmen, asla öyle değildir. Daha çok kronik ağrılarda, yada pikolojik kökenli rahatsızlıklarda zaman zaman faydalı olabilmektedir. Ağrılara özellikle faydalı olan bir akupunktur şekli, kulak akupunkturudur. Anestezik özelliği oldukça yüksektir. Dr. Paul Nogier, akupunktur hakkında yaptığı araştırmalar sırasında kulak kepçesinin, anne karnındaki cenin ile olan benzerliğini farketmiş ve bazı tedavi noktalarını bulmakta bu benzerlikten yararlanmıştır. Esrar ve sigara bağımlılıklarını iyileştirmek için de, kulak kepçesi kullanılmaktadır.

Page 55: VBOXMAG AGUST 2010

55VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

VBOXMAG 8.10

portre

Page 56: VBOXMAG AGUST 2010

56 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

Hamallık, tezgahtarlık, boksorluk, iplik fabrikası işçiliğinden sonra tesadüf so-nucu sinema ile yolları kesişen Erol Tas Ağustos sayısı portre sayfamızın önemli ismi.

28 Şubat 1928 yılında Erzurum’da doğan Erol Taş, babaını kaybettikten sonra ha-yata erken yasta atıldı. Boksörlük yaptığı önemlerde İstanbul ve Türkiye ikincilik-leri olan oyuncu, sinema ile tesadüf eseri ve boksörlüğünün verdiği cesaret ile ta-niştı ve o serüveni şu cümlelerle anlattı:“Lütfi Akad o bölgede bir film çekiyordu. Biz de işten kaytarıp çekimleri izliyorduk arka-daşlarla. Günlerce süren çekimlerden birinde mahallede oturan birkaç serseri, film ekibine musallat olup onları rahatsız etmeye başladı. Film ekibini korumak için birkaç arkadaşımla birlikte, serserilerle kavgaya giriştik ve Lütfi Bey’in yanında onlara bir güzel dayak çektik. Serseriler toz oldu tabi. Lütfi Akad daha sonra haber göndermiş bana, ‘Bir kavga sahnesi var, gelsin oynasın’ diye. Böylece sinema hayatım başladı. Filmdeki rolümü diğer yönetmenler de beğendi ve ardı ardına teklifler gelmeye başladı.”

Yüz hatları ile kötü adam tiplemesine kolayca yakıştırabildiğimiz oyuncunun ilk filmi 1957 yılında Mumtaz Alpaslan tarafında çekilen ‘Acı Günler’ adlı film. Sinemaya ilk basladığı dönemlerde kısa roller alsa da, 1960 yılı yapımı “Gecelerin Ötesi” adlı film oyunculuk kariyeri için önemli bir fırsat oldu. Kendisini göster-

mesinin ardından sinemanın aranan kötü adamı olmaya baslayan yıldız, birçok ödül almaya da hak kazandı.

Aldığı ödüller:1965 Antalya Altın Portakal Film Fes-tivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Duvarın Ötesiö 1968 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, İnce Cımali, 1975 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Diyet, İzmir Film Fes-tivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Sahildeki Ceset, Turizm Ba-kanlığı, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Susuz Yaz, Meksika Accopulco Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyun-cu Ödülü, Diyet

PORTRE

Babacan kötü adam

YAZAN Eda Atalay [email protected]

Page 57: VBOXMAG AGUST 2010

57VBOXMAG.COM AĞUSTOS 2010

PORTRE

Yaklaşık 200 filmde rol alan oyuncu bu filmlerin altısında başrol oynadıKotü adam tiplemesinden dolayı çevresinden gelen tepkile-re de alışık olan ve bunu kahkahalarla anlatmayı tercih eden oyuncu, gala gecesi macerasını şu cümlelerle anlattı:“Yılmaz Güney’in İnce Cumali filminde zalim ve gaddar bir köy ağasını oynuyordum. İğrenç, aşağılık bir adam. Başkasının çiftli-ğine sahip olmak için köydeki tüm insanları öldürüyor, şahit bırak-mamak için tavukları bile kesiyor. Film bitti, doğu illerimizden bi-rinde galası yapılacak kente gittik. Film gösterildi. Herkes sahneye çıkıp konuşma yaptı. Sıra bana geldiğinde ortalık karıştı. Sahneye şişe, taş, yağmaya başladı. Bazı seyirciler üstüme saldırıp yumruk-ladı. Üstüm başım kan içinde kaldı. Ben, ‘Atın, atın. Bana çiçek ve ekmek atıyorsunuz’ diye kahakaha atarak seyirciyi selamladım. Bu kez tüm salon ayakta alkışlamaya başladı beni.”

Sinemada kötü adam rolleri ile bilinen sanatçı, bu tiplerin dışına çıktığı filmlerde, aslında her tür karakteri rahatlıkla oynayabileceğini de ispatladı. Zaman zaman da olsa oyna-dığı iyi tiplerle seyirciyi şaşırttı. 1967’de çekilen ve Türkan Şoray’la başrolü paylaştığı ‘Ana’ filmi onun az rastlanan iyi adam tiplemeleri için gösterilecek ilginç bir örnek.

Filmlerdeki kötü adam rollerinde ne kadar kötü ise özel ya-şamında o kadar iyi niyetli olan oyuncu, işine ve çevresin-deki insalara her zaman cok saygılıydı. Film setlerinde ‘Erol Baba’ diye hitap edilen aktör, gercekten babacan bir tavra sahipti.

Oynadığı filmlerden ötürü halk tarafından sevilmeyen Erol Taş zamanla halkın sevgisini de kazandı. Sanatçının Emi-nönü Cankurtaran daki kahvehanesine birçok kişi başlarda gitmeyi uygun görmese de zamanla bakış açısı degisti ve nefretlerin yerini sevgi aldı. Rahatsızlandığı dönemde kah-ve işini bırakan Erol Tas, bir süre sonra sol ayağını kangren yüzünden kaybetti. 8 Kasım 1998 yılında aramızdan ayrıldı.

Simdi ise İstanbul Cankurtaran’da islettiği kahvenin yerini ‘Erol Tas Kültür Merkezi’ aldı. Türk sinema ta-rihinin duayenlerinden rahmetli Erol Taş’ın kahvesi olarak bilinen, vefatından sonra Kültür Merkezi olarak yaşatılan nostaljik ve keyifli mekana, İstanbullular kadar turistler de ilgi gçsteriyor. Mekan gelmiş geçmiş sinema yıldızlarının büyük boy fotoğrafları ve afişleri ile zaman tünelinde ziya-retcilerini tatlı bir yolculuğa çıkarıyor.

Page 58: VBOXMAG AGUST 2010

58 AĞUSTOS 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 8.10

book club

GülümsünSuzanne Collins Açlık Oyunları… Kesinlikle zekice kurgulanmış harika bir kitap. Aslında seri demek lazım. Şimdi ikinci kitap Ateşi Yakalamak’a başladım. Bir oturuşta okudum sayılır çünkü elimden bırakamıyorum.

Gizem Filmini beğenmemiştim ama kitap inanılmaz akıcı bir anlatımla yazılmış. Frank McCourt’un kendi acılı hiyakesi Angela’nın Külleri’de yazarın bir çocuk olarak açlığı, sefaleti nasıl yaşadığı ve nasıl ayakta durmayı başardığı anlatılıyor.

Nurşen İclal Aydın’ın şimdiye kadar cıkardığı tüm kitapları keyifle okumuşumdur. Son kitabı Kağıt Kesikleri de dahil. Acıları ve üzüntüleri anlatmayı ya da paylaşmayı İclal Aydın yorumuyla ve farkıyla tek solukta okunabilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

MuratTamamen hakkında yapılan reklamlara aldanıp aldığım Serdar Özkan’ın Kayıp Gül romanını aynı gün içinde bitirdim, ama neden yaptım hala bilmiyorum. Benim için tam bir hüsrandı.

BahriSürükleyici cinayet öyküleri ya da dedektif romanları en hızlı okuduğum kitaplardır. En son tavsiye üzerine Gilbert Adair’in Şenlikli Bir Cinayet kitabını okudum. Kitap 1930’lu yıllarda Noel tatilini ıssız Dartmoor kırlarındaki Folkes Malikanesi’nde geçirmekte olan konukları konu alarak başlıyor. Bir sabah uyandıklarında evde bir cinayet işlendiğini öğrenmeleri ve bu kilitli oda cinayetinin şüphelisi haline gelmeleri üzerine kurulu bir polisiye roman.

Favori yazarınız kim?

Cevaplarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Biz Sorduk; En son bir oturusta okuyup bitirdiginiz kitap hangisiydi?

Siz Cevapladınız

Page 59: VBOXMAG AGUST 2010

Eylül sayısında görüsmek üzere

VBOX