Yıldızlı Projeler Yarışması ‘11Finalist Projeler Bülteni

Ana Sponsor

Altın Sponsorlar Destek SponsorlarıGümüş Sponsor

İçindekiler...

Rektör................................................................................1Dekan................................................................................2YTÜ IEEE Yönetim Kurulu Başkanı...............................3YPY Hakkında..................................................................4YTÜ Teknopark................................................................5İTO...................................................................................6ERICSSON......................................................................7GERSAN..........................................................................8YILDIZ SEM...................................................................9ETİYA............................................................................10VİKO..............................................................................11YAZ................................................................................12Projeler...........................................................................13YTÜ IEEE......................................................................31

ypy taslak.indd 1 15.09.2011 01:23:54

1

Üniversiteler bilimsel düşünceye ve araştırmalara ağırlık veren, araştırmalardan elde ettiği ürünleri ülkesinin ve bütün insanlığın yararına sunan, nite-likli insan gücü yetiştiren ve bulunduğu bölgeyle bütünleşen eğitim kurumlarıdır. Bu anlamda, toplum-sal gelişmeye ivme kandıran Üniversitelerin toplum-sal kültürel ve ekonomik yaşamın zenginleşme süre-cinde de çok büyük sorumlulukları vardır.

Üniversitemizin 100. Yılını kutladığımız bugünlerde bulunduğumuz bölge ve ülkemizdeki ilgili kurumlar ile işbirliği köprülerini kurmak ve ortak çalışmalar yapmak, öğrencilerimize yeni ufuklar açacak ve girişimci üniversite kimliğimizi oluşturmamıza katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle, ülke üretiminin sağlıklı, kalıcı olabilmesi ve toplumsal faydaya dönüşebilmesi için akademisyen, öğrenci ve sanayiyi bir araya get-iren bu tür çalışmalara destek vermek Üniversitemi-zin öncelikleri arasındadır.

Bu hedefler doğrultusunda, Üniversitemiz IEEE Öğrenci Kulübü Yıldızlı Projeler Yarışması ile üni-versite öğrencileri tarafından yapılacak çalışmaların kalitesi konusunda, bilim dünyasını, araştırma ve sa-nayi kurumlarını bilgilendirmeyi amaçlayan öğrenci kulübümüz, önemli bir çalışmaya imza atmaktadır. Bu yarışma ile üniversite öğrencilerinin yapacakları proje çalışmalarının, sanayinin ihtiyaçlarını karşılamaya ve sorunlarını çözmeye yönelik olarak hazırlanması he-deflenmekte ve başarılı çalışmaların bilim dünyasına, araştırma kurumlarına, sanayi kuruluşlarına ve sek-töre duyurulması amaçlanmaktadır.

Üniversitemiz YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’nün düzenlediği Yıldızlı Projeler Yarışması’nın 29 Eylül 2011 tarihinde gerçekleştirilecek olan ödül törenine katılarak öğrencilerimize vereceğiniz destek için şimdiden teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Yıldız Teknik Üniversitesi RektörüProf. Dr. İsmail YÜKSEK

Başlarken...“ Ülke üretiminin sağlıklı, kalıcı olabilm-esi ve toplumsal fay-daya dönüşebilmesi için akademisyen, öğrenci ve sanayi-yi bir araya getiren bu tür çalışmalara destek vermek Üni-versitemizin önce-likleri arasındadır.”

ypy taslak.indd 1 14.09.2011 23:22:07

2

Sevgili Öğrencilerim,

Öğrenci kulüplerinin içinde yer almak, üniversite öğ-rencisi olmanın en güzel yanlarından biridir. Geriye dönüp bakıldığında, üniversite hayatımda hem eğlen-dim, hem de kendimi mesleki, sosyal ve kültürel açı-dan geliştirdim demek için yolunuz öğrenci kulüplerin-den geçer. 2001 yılında kurulan YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü de bu anlayışı benimseyen, Türkiye’de adını duyurmuş sayılı kulüpler arasında hızla yerini alan bir kulüp oldu ve sayısız başarılara imza attı.

YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’nün başarısı sadece et-kinliklerini ciddiye alarak yapmalarından değil, aynı zamanda büyük bir çalışma ve özveri kaynaklıdır. YTÜ IEEE arkada bırakılan 10 yıl içerisinde büyük bir dayanışma, takım ruhu ve tecrübe aktarımı örneği oluşturmaktadır.

Bu sene 3. sü düzenlenen Yıldızlı Projeler Yarışma-sı ise bunun en önemli örneklerinden bir tanesidir. Geçtiğimiz iki senede 244 proje başvuru alan yarış-

mamız, bu sene 50 farklı üniversiteden 112 proje başvurusu alarak Türkiye’nin en geniş katılımlı pro-je yarışmalarından bir tanesi olmuştur. Üniversite öğrencileri arasında Ar-Ge kültürünün oluşmasına büyük katkı sağlayan bu proje yarışması YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’nün 10. yılında ulaştığı büyüklüğü ve sahip olduğu takım ruhunun en büyük göstergesidir.

Üniversitemizin 100.yılını kutladığımız bu yıl, sizler de değerli kulübünüzün 10.yılını kut¬lama heyeca-nı içerisindesiniz. 10 yıllık sürecin üç yılında sizlerin Danışman Hocası olmaktan gurur duyar, her zaman yanınızda olacağımı bilmenizi isterim.

Eminim ki, bu dinamizm ve inançla YTÜ IEEE uzun yıllar daha adından söz ettirecek, büyük başarılara imza atan ve üniversitemizi en iyi şekilde temsil ede-cektir.

10 yılda emeği geçen YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’ne bu 10 yılda emeği geçen bütün öğrencilerimi kutlar, başarılarınızın daim olmasını temenni ederim.

Yıldız Teknik ÜniversitesiElektrik-Elektronik Fakültesi DekanıProf. Dr. Galip CANSEVER

“ YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü’nün başarısı sadece etkinliklerini ciddiye alarak yap-malarından değil, aynı zamanda büyük bir çalışma ve özveri kaynaklıdır.”

Dekanımızdan...

2.indd 1 15.09.2011 22:07:21

3

IEEE, mühendisliğin yaratıcılık, geliştirme, bütünleştirme, paylaştırma işlevine; insanlığa yararlı bilimlere ve uzmanlık alanlarına katkıda bulu-nan kar amacı olmayan teknik bir mesleki organizasyondur.

Bu ailenin bir parçası olarak 8 Mayıs 2001 tarihinde temelleri atılan Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü “İnsanlığın ve mesleğin yararı için elektro teknoloji, bilgi teknolojileri ve fen bilimleri hakkındaki mühendislik yöntemleri olan yaratıcılığı, geliştirmeyi, bütünlemeyi, paylaştırmayı ve bilgiyi uygulamayı teşvik etmek” misyonuyla çıktığı bu yolda, başarılar ve ödüllerle dolu bir 10 sene geçirmenin haklı gururunu yaşamaktadır.

Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü olarak önceliğimiz mühendislik sınırlarını zorlayarak, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri sadece takip etmek değil, bu gelişmelere bizzat katkıda bulunmak, insanlığa faydalı olacak projelerde yer alarak mühendislikte dünya standartlarını yakalamak; sanayi, üniversite, öğrenci üçgenini kuv-vetlendirerek, ülkemizin bilim yuvalarının, yine ülkemiz teknolojisine katkı vermesi konusunda üstlendiğimiz sorumluluğu harfiyen yerine getirme-ktir.

Kurulduğu tarihten bugüne kadar YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü gerçekleştirdiği etkinliklerle, sadece bir öğrenci kulübü olmaktan öte, mühendis adaylarıyla, iş dünyası arasındaki köprünün temelini sağlamlaştırarak, üyelerimizin teknik donanımlarının yanında, ekip ruhu,

liderlik, takım çalışmasına yatkınlık gibi günümüz dünyasında kimlik teşkil edecek sosyal özellikler kazanmasına da önem vermiştir.

Kulübümüz vizyon sahibi üniversite öğrencilerini teşvik etmek ve onların çalışmalarına destek sağlamak amacıyla 2009 yılında ilk defa gerçekleştirilmiş olan “Yıldızlı Projeler Yarışması” nı düzenlemektedir. Bu sene 3. sü düzenlenen yarışmamızda Türkiye’nin dört bir yanından to-plam 50 farklı üniversiteden 112 proje başvurusu almıştır. Bu başvurular sonucu yapılan değerlendirme sonucunda ise finalist projeler belirlenmiş ve proje sahiplerinin “Proje Yönetimi” eğitimlerine iştiraki sağlanmıştır.

“Sadece derse girerek mühendis olunmaz!“ sloganıyla sene içerisinde üyeleri ve üniversite öğrencilerinin katılımına açık 50’den fazla etkinlik düzenleyen Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü, 2010 ve 2011 yıllarında toplam 800 Öğrenci kulübünün katıldığı “IEEE Region 8 Exemplary Student Branch” yarışmasında iki defa “Örnek IEEE Öğrenci Kolu Ödülü” ne layık görülmüştür

Bu bağlamda bu sene “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganıyla 3.sünü düzenlediğimiz Yıldızlı Projeler Yarışmasına destek olan başta Sayın Rektörümüz, Sayın Dekanımız ve tüm sponsorlarımıza kulübüm adına teşekkürlerimi sunuyorum.

YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü Y.K. BaşkanıYusuf KUŞ

YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü

1.indd 1 15.09.2011 00:12:05

4

Günümüzün hızla değişen ve rekabetçi koşullarında yüksek refah seviyesine ulaşmak, güçlü bir ekono-mi ve kalkınma ile gerçekleşir. Bilgi ve teknoloji üret-

menin esaslarını oluşturan bu ana öğelerin gelişmesinde hiç şüphesiz üniversitelere ve sanayiye büyük görevler düşmektedir. Üniversiteler bir yandan yaptıkları eğitim-öğretim faaliyetleri ile san-ayinin ihtiyaç duyduğu Ar-Ge personelini yetiştirmekte, diğer yan-dan da araştırma yaparak sanayinin ihtiyaç duyacağı alanlarda bilgi üretmeye çalışmaktadırlar. Sanayi ise, ülkedeki mevcut bilim-sel ve teknolojik potansiyeli harekete geçirerek önceden yapılmış araştırma sonuçlarını üretime dönüştüren kesimdir. Ülkelerin kalkınmışlık düzeyini o ülkedeki sanayinin gelişmişlik düzeyi belirleme-ktedir. Bu ise ancak güçlü bir üniversite–sanayi işbirliği ile mümkündür.

Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü (YTÜ IEEE), kurulduğu günden bu yana mesleki ve teknik gelişmelere önem veren, gerçekleştirdiği etkinliklerle ekip ruhunun, takım çalışmasının ve liderliğin en güzel örneklerini sergileyen, düzenlediği organizasyonlarla mühendis adayları ve iş dünyası arasında köprü oluşturarak mühendis-

lik yetkinliğinin artmasına olanak veren bir öğrenci topluluğudur. Kulübümüz, vizyon sahibi üniversite öğrencilerini teşvik etmek ve onların çalışmalarına destek vermek amacıyla 2009 yılında ilki gerçekleştirilmiş olan “YILDIZLI PROJELER” proje yarışmasını düzenlemektedir.

Amacımız, üniversite öğrencilerinin yapacakları çalışmaların kalites-ini destek ve teşvik ile arttırarak, kabul edilen projelere ilgi duyacak kişi ve kurumlarla temasa geçmek; bu yolla danışmanlık, malzeme, laboratuar ve hizmet desteği almak ve ortaya çıkan çalışmaların; bilim dünyasına, araştırma kurumlarına, sanayi kuruluşlarına ve sektöre duyurulmasına yardımcı olmaktır. Bu proje yarışması ile üniversite-sanayi işbirliği için somut bir adım atılmış olacaktır.

Yıldızlı Projeler Yarışması’11

3.indd 2 15.09.2011 00:44:08

9

teknopark.indd 1 15.09.2011 20:56:16

6

İstanbul Ticaret Odası, Türkiye’nin ve üyelerinin; uluslararası ticaretten daha fazla pay alan, küresel

boyutlardaki siyasi ve ekonomik oluşumları kendi ya-rarı doğrultusunda yönlendirebilen bölgesel bir güç olmasına katkıda bulunma vizyonuyla hareket eder.

İTO, özel sektörün yapısal ve güncel sorun-larının çözülmesi, Türkiye’nin uluslararası re-kabet gücünün geliştirilmesi, ülke ekonomi-sine güvenli ve istikrarlı bir gelişim ortamı sağlanmasının hayati önem taşıdığını bilir. Ve tüm çalışmalarını; ekonomik ve ticari hayatın her yönüy-le geliştirilmesini desteklemek misyonuyla yürütür.Türkiye’nin geleceğine adanmış bir kurum olarak İTO, bu misyondan aldığı güçle; ticaret, küçük sanayi ve hizmet sektörlerinin hızla gelişme ve yaygınlaşmasını teşvik eder. Yurtdışında yeni pazarlar oluşturmak için çalışır. İş dünyasının gelişmesinin önündeki engelle-ri tespit eder ve kaldırılması için faaliyette bulunur.

Tüm üyelerinin ve diğer iş sahiplerinin işlemle-rini süratle sonuçlandırır. Kamuoyunu aydınla-tır. Kuruluş Yasası’nda da öngörüldüğü şekil-de, meslek ahlak ve dayanışmasını korur. Ülke kalkınmasının sağlanmasında ve değişim yaratıl-masında, kamu veya özel her türlü mesleki, bilim-sel, toplumsal ve kültürel kuruluşla işbirliği yapar.

İTO’nun, 1882 yılından bu yana, üyeleri ile bütünle-şerek, eksilmez bir heyecan ve şevkle sürdürdüğü hizmet yolculuğu, bu özellikleri ile aynı zamanda, tüm Türkiye’nin gelişmeyi ve aydınlığı hedefleyen ekonomik ve ticari yaşamının da bir fotoğrafıdır.

İTO, Türkiye’nin ekonomik panoramasında daima en merkezde bulunmuştur. Bunun için de üç ayaklı ama her şartta “üye odaklı” bir hizmet anlayışı benimsen-miştir. Bunlardan ilki, kanunla kendisine verilen, tes-cilden ihracata kadar birçok resmi belgenin düzenlen-mesini içeren görevleri, ikincisi, üyelerine, yerelden evrensele uzanan bir strateji ve perspektif kazandır-mak için eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri, üçüncüsü ise, üyelerinin ticari hak ve menfaatlerini korumak ola-rak özetlenebilir. İTO, bugüne kadar bu görevlerinin tümünü hakkıyla yerine getirme gayreti içinde olmuş-tur. Neticede, Türk ekonomisinin öncü kurumu olarak İTO, sadece Türkiye’nin değil bulunduğu bölgeden tüm dünyaya yayılan bir ticari ekol haline gelmiştir.

7

2G, 3G ve 4G mobil teknolojilerde pazar lideri olan Ericsson, 2 milyardan fazla kullanıcıya hiz-

met veren şebekelerin yönetimini üstlenmekte ve “managedservices” alanında lider konumda bulun-maktadır. Şirketin ürün yelpazesi; operatörler, ku-rumlar ve medya endüstrisi için mobil ve sabit şe-beke altyapısı, telekom servisleri, yazılım, genişbant ve multimedya çözümlerinden oluşmaktadır. Sony Ericsson ve ST-Ericsson ortak girişimleri, tüketicilere zengin özelliklere sahip mobil cihazlar sunmaktadır. İsveç’te 1876 yılında kurulan Ericsson, 121 yıl-dır Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Türki-ye’deki ilk yatırımını 1890 yılında, bugün halen çalışmakta olan Dolmabahçe Sarayı’nın telefon hattını kurarak gerçekleştiren Ericsson, 1925 yı-lında ise İzmir ve çevresine, o günlere göre olduk-ça büyük sayılan ilk telefon santralini kurmuştur.

Türkiye’ye verdiği önemin bir göstergesi olarak, 2007 yılında dünyadaki üçüncü IMS Merkezi’ni Türkiye’de açarak Ar-Ge yatırımlarına başla-yan Ericsson, TÜBİTAK ve İsrail Sanayi-Ticaret Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü EUREKA girişimi ile Türkiye ve İsrail arasında BT alanında Ar-Ge iş-birliği gerçekleştirmiştir. Ardından, öncü teknoloji firması Bizitek’in %100 hissesini 2009 yılında satın alarak Türkiye’deki Ar-Ge yatırımlarını arttırmıştır.

2010 yılında ST-Ericsson bünyesindeki IC Design Center’ı (Çip Dizayn Merkezi) bünyesine katan ve kü-resel standartlarda çalışmalar yürüterek Ar-Ge faali-yetlerini güçlendirmeye devam eden Ericsson,sadece Türkiye’ye değil,Orta Doğu Bölgesi’ndeki ve Tür-ki cumhuriyetlerdeki pek çok projeye de yetkinli-ği ve uzman mühendisleriyle değer katmaktadır. Telekom sektörüne yönelik geliştirilen ve şu anda kullanmakta olduğumuz olan çok sayıda teknoloji-

nin geliştiricisi olmasının yanı sıra, dünya çapında 20.000’den fazla patentin de sahibi olan Ericsson, her yıl bu sayıya yaklaşık 500 yeni patent başvurusu ekle-mektedir. İnovasyon, teknoloji ve sürdürülebilir iş çö-zümleriyle “herkes için iletişim” vizyonuyla yol almak-tadır.Ericsson, 90.000’den fazla çalışanı ve 2010 yılı itibariyle 28,2 Milyar ABD Doları (203,3 Milyar İsveç Kronu) geliriyle 175 ülkede faaliyetlerini sürdürmek-tedir. Şirket hisseleri NASDAQ OMX, Stockholm ve NASDAQ, New York borsalarında işlem görmektedir.

8

Sanayileşme ile birlikte enerji talebinin artma-sı, mevcut enerji tesislerinin rehabilitasyonu,

AB uyum yasalarının getirdiği standardizasyonlar, yeni yatırımlar, enerji iletim sistemleri ve bu sis-temlerin güven ve dayanıklılığını sağlayacak tek-nik malzemelere duyulan ihtiyacı da artırmaktadır.

Elektrik sektörünün öncü kuruluşlarından olan GER-SAN A.Ş., enerji santrallerinden evdeki prize kadar uzanan hat üzerindeki iletkenleri taşıyan, birleştiren, koruyan sistemleri ve malzemeleri üretmektedir.Bu sektördeki üretimlerine 1980 yılında Ger-san Ticaret olarak başlamıştır. 1985 yılın-dan itibaren GERSAN A.Ş. olarak devam ede-rek 28 yıllık bir deneyime sahip olmuştur.Ana faaliyet alanlarımız; Enerji nakil hatları, Mekanik taşıyıcı sistemleri, Bina, Sanayi tesisleri, Otomobil fabrikaları, Havaalanları, Petrol-Gaz Rafinerileri, Alışveriş Merkezleri, Oteller gibi üretim ve tüketim sistemlerinin ihtiyacı olan Busbar iletim ve Dağıtım sistemleri, Kablo taşıyıcı sistemleri, Topraklama ve Yıldırımdan korunma sistemleri, parafudurlar, Ana ve ara dağıtım panoları, Yükseltilmiş döşeme tipi kablo taşıyıcıları ve buatları, Havalandırma sistem-leri taşıma elemanları, Çeşitli kablo birleştirmele-ri, ayırma, bağlantı ve taşıma elemanları, Kablo ve boru etiketleme sistemleri, her türlü projede uygu-lanması gereken özel taşıyıcı, Çelik konstrüksiyon birleştirme ve sabitleştirme sistemleri özel imalatı, Platform ızgaraları ve betona sabitleme sistemleridir.

GERSAN A.Ş. üretime başladığı günden bu yana işinde uzman teknik ve akademik persone-liyle ürünlerin üretimlerinden kullanımına kadar olan aşamasında her türlü teknik hizmet ve çö-

zümleri müşterisine sunmaktadır. Bu anlamda GERSAN A.Ş. tam anlamıyla bir “AR-GE” firma-sı olup müşterilerine geleceğin ürünlerini sunar. Firmamız bünyesinde bulunan modern test laboratua-rında, IEC/TS EN 60439/1 ve 2 standartlarında adi ge-çen; Sıcaklık artısının, Elektriksel karakteristiklerinin, Yapısal dayanımın, Ezilmeye karşı dayanımın, Ola-ğandışı ısılara karşı izolasyon dayanımının, Alev yayı-lımına karşı dayanıklılığın doğrulanması, Yangın bari-yeri ve EMC testleri hassas cihazlar ile yapılmaktadır.Uluslararası belgelere dayandırdığımız üretim-lerimiz, GOST, IEC, BS, TSE, EN, ISO, CE ser-tifikalarımız ile Vietnam’dan Şili’ye, Arjantin’den Sri Lanka’ya, Cezayir’den Rusya’ya, Fas’tan Türki Cumhuriyetlere, Arnavutluk’tan Dubai’ye ve Katar’a, çeşitli ülkelerde gerçekleşen pro-jelerde ülkemizin gurur kaynağı olmaktadır.

Kalite politikamız, müşterilerimizin isteklerini karşı-layacak kaliteli ürün ve hizmetleri en ekonomik şe-kilde sunmak, zamanında teslim etmek, hizmetin ve kalitenin sürekliliğini sağlamaktır. Hedefimiz kaliteli ve iyi malzemeyi sürekli olarak üretmektir. Temel hedefimiz, konumuzda bir dünya markası olmaktır.Ürünlerimiz patentlidir. Gersan A.Ş., %60’i hal-ka açık olan, I.M.K.B.’ye kote olmuş bir şirkettir.

9

TARİHÇE1997 yılında kurulan İnsan Kaynaklarını Geliştirme Merkezi, 18 Şubat 2010’da Resmi Gazetede ya-yınlanan 27497 sayılı kararla Yıldız Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi adını almıştır. Ku-ruluş amacı; üretim faktörlerinin en değerlisi olan bireyleri eğitmek ve geliştirmeye yönelik faaliyetler-de bulunmak ve çeşitli projeler üretmektir. YILDIZ-SEM amaçları doğrultusunda kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşlara ve kişilere ihtiyaç duyduk-ları alanlarda araştırmalar yapar ya da yaptırır, da-nışmanlık hizmetleri verir; çeşitli alanlarda eğitim programları planlar, ulusal ve uluslararası düzeyde kurslar, seminerler, konferanslar v.b. etkinlikler dü-zenler. Üniversitenin kamu kuruluşları, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğini geliştirmek, Türk sanayi ve ülke kalkınmasına hizmet etmek, bu hizmeti uluslararası bir boyuta ulaştırmaktır.

VİZYONBilgi toplumuna geçiş sürecinde; eğitim alanlarının çeşitliliği ve yüksek hizmet kalitesiyle, kişi ve kurum-lara yaşam boyu eğitim, araştırma ve danışman-lık desteği veren alanında öncü bir merkez olmak.

MİSYONToplumun gelişmesine yönelik faaliyetlerde bulun-mak amacıyla, ihtiyaç duyulan alanlarda, eğitim, bilim, teknoloji ve sanat birikiminden yararlanarak gelişen teknolojiyi kullanan, kaliteli, güncel ve ye-nilikçi, yaşam boyu eğitim programları hazırlamak, geliştirmek ve ulusal ve uluslararası düzeyde iş dün-yası ile üniversite arasında bir köprü oluşturmaktır.

KİŞİSEL EĞİTİMLERÜniversiteler, ülke gelişimini kişisel gelişimin tetik-leyeceği bilinciyle toplumumuzu geleceğe hazırla-

mak ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere, eğitim merkezleri aracılığıyla, kişiler ve toplumla bir araya gelerek hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Toplumumuzun ihtiyacı olan konularda öğrenmeyi ve kişisel gelişimi desteklemek amacıyla yeni prog-ramlar hazırlamak ve bu programları kişilere ve top-luma ulaştırmak YILDIZ-SEM’in öncelikleri arasında yer almaktadır. Gücünü, Yıldız Teknik Üniversitesi ve değerli öğretim üyelerinin bilgi birikiminden alan merkezimiz; Yabancı Dil, Bilgisayar, Teknik, Sertifika, Uzaktan Eğitim, Kültür, Sanat ve Spor programların-dan oluşan geniş eğitim yelpazesi ve her yaştan insa-na sunduğu eğitim fırsatlarıyla yaşam boyu öğrenme kavramına yeni bir bakış açısı kazandırmaktadır.

KURUMSAL EĞİTİMLERYıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Sürekli Eğitim Uygu-lama ve Araştırma Merkezi, üniversitemizin değerli öğretim üyelerinin bilgi birikimi ve tecrübesinden yararlanarak geniş eğitim yelpazesi ile kurumsal gelişime katkı yapmaya çalışmaktadır. YILDIZ-SEM kurumsal eğitim programları ile, üniversitemizdeki öğretim üyelerimiz danışmanlığında hazırlanan ve kurumların mevcut ihtiyaçlarını karşılamayı ve gele-cekteki olası ihtiyaçlarını tahmin etmeyi hedefleyerek kurumlara destek olmaya çalışmaktadır. YILDIZ-SEM, kurumsal anlamda eğitim aldırma hedefini ger-çekleştirmeye çalışan kurumlara yönelik çözüm öne-rileri ve eğitim fırsatları geliştirmeye çalışmaktadır.

10

Merkezi İstanbul’da olan Etiya; ağırlıklı olarak Bilgisayar Yüksek Mühendisliği mezunu ve

akademik çalışmalarını devam ettiren bir personel profiline sahiptir. Kadromuz deneyimli mimar, ta-sarımcı, yazılımcı ve analistlerden oluşmaktadır.

Türk Telekom xDSL CRM SistemiGenişband hizmetleri müşteri takibinin yapıldı-ğı, satış, sipariş, aktivasyon ve şikayet işlemle-rinin tek noktadan yapıldığı sistemdir. Çoklu fir-ma yapısı sayesinde Türkiye’deki DSL servis sağlayıcılarının hepsi tarafından kullanılan siste-min bazı özellikleri şöyledir. DSL hizmeti dışında IPTV, webTV, VOIP ve VAS ürünlerinin de bü-tün yaşam döngüleri sistemde takip edilmektedir. –40.000 Kullanıcı –7 milyon müşteri –Yirminin üzerinde servis sağlayıcı(Türk Telekom,TTNET,Superonline,Biri, vb)

TTNET XSBTTNET VAS aktivasyon işlemlerini yöneten SOA mi-marisi esas alınarak Etiya tarafından geliştirilmiş ESB dir. Sistem bir ESB sisteminde olması gereken temel fonksiyonların yanı sıra, hızlı ve güvenli entegrasyon prensiplerini esas alan ve üzerinde ek geliştirmeler ya-pılmasına imkan veren bir yapıdadır. Sistem yaklaşık olarak günlük 700K transaction trafiğini yönetmektedir.

TTNET eFatura PortalıFatura için sanal posta mantığı ile geliştirilen portal ile TTNET aboneleri faturalarını takip edebilmekte, fatura alma tercihlerini ayarlayabilmektedir. Portalden fatura ödeme imkanı da sağlanmaktadır. Aylık orta-lama 6 milyon fatura bilgisi sisteme yüklenmektedir.

Diğer referanslardan bazıları şu şekildedir:TTNET Bayi PortalıESA: Türk Telekom IPTV aktivasyon arakatmanıWM: TTNET wifi entagrasyon arakatmanıOIM: TTNET online işlem merkezi

11

VİKO, İstanbul Sancaktepe’de 50.000 m2 ka-palı alana sahip, Türkiye’nin sektöründeki en

büyüğü olarak tanımlanan endüstriyel tesislerinde elektrik enerjisinin aktarılması, kullanılması ve daha kolay sunumu amacıyla çözümler üretmektedir.VİKO’nun ürün gamı içerisinde elektrik anahtar ve

prizleri, grup prizler, sigorta kutuları, aksesuarlar, ko-ruma ve kumanda amaçlı otomatik sigortalardan açık tip kesicilere, kontaktörlerden motor koruma şalterle-rine, enerji yönetimi ve ölçme alanında ise monofaze, trifaze ve kombi elektronik sayaçları yer almaktadır.

VİKO, Türkiye pazarlarında liderliğini korurken, satışlarının yüzde 50’si 66 ülkeye yaptığı ihra-cattan oluşmaktadır. Dünya pazarlarında da ba-şarıyla ülkemizi temsil etmekte ve pek çok yeni ürün piyasaya sunmak için, AR-GE, tasarım ve markalaşma yatırımlarını hızla sürdürmektedir.

Thea marka anahtar serilerinde dünyada ilk kez Led teknolojisi ile anahtarı buluşturan VİKO, dün-yada bir ilki gerçekleştirerek birçok farklı kuruluş tarafından ödüle layık görülmüştür. “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” içerisinde 329’uncu sırada yer alan VİKO, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OH-SAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Siste-mi belgeleri ve TUSİAD-KALDER Ulusal Kalite Ba-şarı Ödülü sahibidir. Sektöründe Turquality marka destek programı kapsamına alınan ilk kuruluştur.

12

YAZ, Core Banking yazılımı ile finans sektö-ründe başlayan uzmanlığını; iş süreçleri yö-

netimi ve dış kaynak kullanımı, organizasyonel verim ve iş zekası kullanımı konularında anahtar teslimi projeler üreterek diğer sektörlere de yaymıştır.

Firmalardaki kritik geçişleri başarıyla ta-mamlayan, bir Bilişim Teknolojileri şirke-ti olarak anılan YAZ, 19 yıllık deneyimi, ge-niş kadrosu ve R&D konusundaki ezber bozan çalışmalarıyla sektördeki ender kuruluşlardan birisidir.

1992 yılında Mardata adıyla kurulan şirketi-miz ortaklık yapısındaki değişikliklere paralel olarak, 1994 yılında Baysis, 2002 yılında Yaz Bilgi Sistemleri ve Ticaret A.Ş adını almıştır.

Müşterilerimiz; orta ve büyük ölçekli kurumlar, ban-kalar, holdingler, tüketici finansmanı şirketleri, özel finans kurumları ve telekomünikasyon şirketleridir.

YAZ, bugüne kadar geliştirdiği yazılım ve kullandığı teknolojileri mükemmelleştirmek amacıyla 2010 yı-lında Ankara Gazi Üniversitesi Teknopark ve 2011 yılında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Tekno-park havuzunda yapılanmasına devam etmektedir.

VizyonumuzMevcut ve potansiyel müşterilerimizin iş ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlayarak; sunduğumuz ürün vehizmetler ile Bilişim Teknolojileri firmaları arasın-daki yerimizi sağlamlaştırmak ve çalışanlarımıza,müşterilerimize ve şirketimi-ze kattığı değeri sürekli arttırmak.

Misyonumuz •Yurtiçindeki ve yurtdışındaki müşterilerimize yazılım geliştirme ve katma değerli çözüm hizmetleri sunmak,

•Java, Oracle, .NET teknolojileri kullanarak geliş-tirdiğimiz projeler ile müşteri ağımızı genişletmek,

•ARGE yatırımları ile teknolojik gelişme-leri ürünlerimize yansıtmak ve yeni tekno-lojileri ile yeni ürünler / pazarlar yaratmak,

•Güvenilir, çözüm sağlayıcı, kendisini sürekli geliştiren, daha iyi hizmet, daha mutlu müşteri, daha mutlu çalışan felsefesini benimseyen bir organizasyon oluşturmak,

•Etkin eğitimler ile personel bil-gi ve beceri gelişimine imkan sağlamak,

•Seçkin çalışanlarımızla iş mükemmeliyetini hedefle-yerek; müşterilerimizin projelerinde zaman, içerik, ka-lite ve bütçe hedeflerini yakalayabilmelerini sağlamak.

13

Geliştirdiğimiz yerli 2D Türk Çizim Programı çizim yapmaya yeni başlayan mühendisler, mimar-

lar, teknik ressam ve elemanlar için düşünülmüş.Tasarımcıların kağıt üzerinde kalemle çizim yapı-yormuşcasına bilgisayar ortamında farklı geometrik şekiller ve tasarımlar oluşturabileceği bir yazılım.Bu sayede yeni çizim yapmaya başlayanların tek-nik çizim oluşturmada kendini geliştirebileceği bir ortam yaratılmış. Programda birçok şey düşünül-müş; çizgi, daire, dikdörtgen,üçgen, elips ve oluşan hataları gidermek için birde silgi.Şekillerin ölçüleri doğrusal ve yatay oklarla gösterilebilir. Yapılan Ta-sarımlara metin eklenebilir.Oluşturulan çizimlerin içleri taranabilir.Kısacası yeni başlayanların çi-zim yaparak kendini geliştirebileceği bir program.

Mekanik Sistemlerin Bilgisayar Ortamındaki Ta-sarımı İşlevini Yapabilecek bir CAD(Computer-Aided Design) yazılımı geliştirilmiştir.

Mekanik bir sistem üzerine tasarım yapmak isteyen bir tasarımcının,tasarımlarını bilgisayar ortamında çizerek çizimleri analiz etmeye yarayan bir proje.Bu sayede düşünülen sistemler bilgisayar or-tamında (sanal ortamda) elde edilmiş olur.

Bu Buluş, Tasarım Teknolojileri alanında Tasarım işlemini sırasıyla tek başına yapabilecek bir Yazılım-dan ve buna bağlı olarak da yazılım üzerinde sanal ortamda yapılan çizim ve tasarımları bilgisayar orta-mına aktarabilecek bir elektronik donanım ile ilgilidir.

Daha öncesinde tasarımcılar ürün geliştirirken bil-gisayar ortamında CAD programları kullanarak ma-use ile çalışırlardı. Geliştirdikleri ürünleri burada gözlemleyerek çeşitli sonuç ve analizlere ulaşırlardı. Geliştirdiğimiz uygulama ile mause kullanma-

ya gerek kalmadan bir tasarımcının tasarım-larını gerçek ortamda oluşturuyormuşcasına sanal ortamda çizerek buradan bilgisayar orta-mına aktarıp, tasarımları gözlemleyebilmektedir.

Amacımız Türk imalat Sanayinin CAD(Bilgisayar Destekli Tasarım) çizim alanındaki yazı-lım gereksinimini dışa bağımlılığı en aza in-direcek şekilde en kısa sürede karşılamak.

Geliştirmekte olduğumuz Yazılım Ülkemizdeki İlk CAD Çalışmalarından biridir. Kullanıcılar bu alandaki yazı-lım ihtiyaçlarını genellikle dışarıdan sağlamaktaydı.

Dışarıdan alınan yazılımların kullanıcıya getir-diği mali yük oldukça fazla olduğu gibi aynı za-manda da Türkçe olmadığı için yazılım içeri-sinde kullanılan ifadeler profesyonel olmayan kullanıcılar tarafından anlaşılır nitelikte değildir.

Ayrıca teknik anlamda incelendiğinde ülkemiz ima-lat koşullarının üstünde olduğu görülmektedir. Do-layısıyla İmalat yapmak isteyen endüstrilerin para emek ve zaman kaybetmesine neden olmaktadır. Bu nedenle üzerinde çalışıp geliştirmekte oldu-ğumuz yazılım bu ve benzeri sorunlara çözüm getirecektir. Geliştirmekte olduğumuz yazılım kul-lanıcıya Türkçe Dilde kullanım sunacaktır. Pa-halı yabancı programlara nazaran yerli üretim olduğu için ekonomik olacaktır. En önemlisi ise Tamamen ulusal kaynaklarla üretilen(beyin gücü) ve dışa bağımlılığı önleyen yerli bir yazılımdır.

Türkiye’ye ithal edilen(dışarıdan aldığımız) imalata yönelik CAD yazılımlarını aynı kalitede üretmek üze-re yola çıktık.

Selim KaralarMurat Selçuk Karalar

2D Türk Çizim Programı

Selçuk Üniversitesi

14

Koagulometre cihazı; kanın pıhtılaşma süresini öl-çen elektromanyetik prensibiyle çalışan bir kan

cihazıdır. Koagulometre kan cihazı kanın pıhtılaş-ma süresini ölçmek amacıyla kullanılır. Busürenin insan sağlığı açısından önemi çok bü-yüktür. Kanın pıhtılaşması için geçen süre,insanlarda olması gereken standart değerle-re sahiptir. Bu değerlerin altı ve üstü, insanlardaçeşitli rahatsızlıkların olduğunu işaret eder.

Damarlardaki yaralanma durumlarındaki ka-namanın durmasına hemostaz (hemostasis)denir. Kanın pıhtılaşmasına ise koagülasyon adı verilir. Hemostaz sağlayan mekanizmalar damar spazmı, trombosit tıkacı oluşumu, kanın koagülas-yonu sonucu pıhtı oluşumu ve fibröz dokunun pıhtı içine doğru büyümesi ile damardaki deliğin kapan-ması şeklinde aşamaları içerir. Böyle bir durum-da ilk önce yaralanma yerinde damarda büzülme meydana gelir. Hasara uğrayan kan damarlarının

büzülmesinde trombositlerden salgılanan ve çok kuvvetli olan seratonin maddesinin rolü vardır.Kanın pıhtılaşmasında etkili olan trombositlerin şekil değiştirici ve yapışkan özellikleri vardır. Da-marların zedelenmesi sonucu trombositler zede-lenen yere gelerek üst üste yapışmak suretiyle zedelenen damar çevresinde tıkaç oluştururlar. Kanamanın durdurulmasında en etkili husus kanın pıhtılaşmasıdır. Kanın pıhtılaşması ise son derece karmaşık bir olaydır. Takdir edilmelidir ki bu sistemi ölçebilen bir cihazında yapısı oldukça karmaşıktır. Projemiz kapsamında Türkiye’de üretimi daha önce gerçekleştirilmemiş olan ve dışa bağımlı olduğumuz bu cihazın prototip üretimini hedeflemekteyiz. Bu ba-ğımlığın kaldırılması askeri ve siyasi açıdan da özel-likle soğuk ve sıcak savaş anında toplum sağlığının güvenliği açısından büyük öneme sahiptir. Hedefle-diğimiz cihazın elektromekanik özellikleri; 4 elektro-manyetik ölçüm kanalı, yazıcıya bağlanabilen, hasta verilerini saklayıp istenilen zamanda çağırılabilen ve reçeteleme yapabilen dokunmatik ekran, numunele-rin 37 C° de tutulmasını sağlayan ısıtma bölümü ve elektromanyetik karıştırıcı bölümü şeklinde olacaktır.

Batuhan YılmazBarış SönmezMeltem EreğilmezHanife Gül BalkıAlişan Yılmaz

4 Kanallı Koagulometre Prototip Üretimi

Bahçeşehir Üniversitesi

15

Günümüzde, metropollerin başlıca dertlerinden biri kısıtlı alan ve otopark sorunudur. Nüfus yoğun-

luğunun artışıyla doğru orantılı olarak araç yoğunlu-ğu da artmaktadır. Gelişimin doruğunda bulunan bu şehirlerde, alan darlığının olduğu her mekanda, park büyük bir sorun teşkil etmektedir. Yeni yerlerin açıla-maması ve mevcut yerlerin talepleri karşılayamaması “Kısıtlı alandan nasıl daha etkin bir biçimde yararla-nabiliriz?” sorusunu da beraberinde getirdi. İşte bu soru da projenin başlangıç noktası oldu.

Akıllı otopark sistemi 2 step ve 1 DC motor olmak üzere toplam 3 motor ve o motorların senkronize ça-lışmasını sağlayan PLC sistemi ile kontrol edilir. Step motorlardan birincisi sistemin dönmesini kontrol eder. Diğer step motor ise yüksekliği kontrol eder. Ve DC motor ile de kızağımız kontrol edilir.Projenin diğer mevcut projelerden farkı temelde iki adettir. Bunlar; binanın dairesel olması ve aracı alıp bırakan mekanizma olarak bu projeye özel geliştiril-miş tırnaklı palet sisteminin kullanılmasıdır.Dairesel bir bina tasarımını tercih edilmesinin sebe-bi dikdörtgen veya kare olan mevcut akıllı otopark sistemlerinde binaların köşelerinin atıl kalmasını önlemek ve bu yolla açısal bir kazanç elde etmektir. Ayrıca mevcut akıllı otopark sistemlerinin çalışması gelen aracın istenilen kata asansörle getirilip daha sonrasında paletler üzerinde kayarak boş yere park edilmesi prensibine dayanır. Bu durumda da arkada kalan bir aracı çıkarabilmek için bir kaç aracı kaydır-mak gerekebiliyor. Ancak dairesel yapıda böyle bir kaydırmaya gerek duyulmadığı için kaydırma esna-sında sarf edilen enerjiden tasarruf edilebilmektedir.Mevcut sistemlerde aracın altına konulan sabit bir palet yardımıyla kaldırma ya da komplike kaldırma sistemleri kullanılmaktadır. Sadeliğin en etkili yöntem olduğu varsayımından yola çıkarak tırnaklı sistemi

geliştirildi. Bu sistem sayesinde araç alış ve bırakışta mekanik ve kullanım pratikliği sağlamaktadır.Akıllı otopark sistemi, diğer katlı otopark sistemle-riyle kıyaslandığında, araç sistem içinde çalışmadı-ğı için benzin sarfiyatını önleyecek ve bu oranda da karbondioksit salınımını engelleyecektir. Ayrıca katlı otoparklarda araçların üst katlara çıkarken manevra yapması için yollar, rampalar, kolonlar ve yayaların dışarı çıkması için asansörler veya merdivenler bulu-nur. Bu projede ise bunlar bulunmadığından alandan daha etkili bir biçimde yararlanılmaktadır. Bu ölçüde kıyaslandığında akıllı otopark projesinin araç kapasi-tesi çok daha yüksektir. Dairesel biçimde tasarlanan bina sayesinde dar alanlarda çözüm üretmektedir. Araçlar sistem tarafından otomatik park edileceği için olası kazaların da önüne geçilecektir. Araç doluluğu sistem tarafından kontrol edileceği için yığılmaların önüne geçilebilinecektir. Finansal alanda yapılan kıyaslamalarda ise uzun vadede akıllı otoparkların daha fazla kar getirdiği öngörülmüştür.

Akıllı otopark projesinin normal boyuta göre 1/32 öl-çeğinde bir prototipi gerçeklenmiş olup test işlemleri yapılmıştır. Her katına 8 aracın park edebildiği 4 katlı bu prototipi gerçek boyutta inşa ettiğimizde zaman her katında 24 aracın park edebildiği bir akıllı otopark sistemine sahip olunabilecektir.Proje, gelecekte, yukarıda da belirtildiği gibi kısıtlı alanların bulunduğu metropollerde yerel yönetimler veya sanayiciler ile iş birliği içerisinde işler hale getiril-diği takdirde mevcut otopark sorununa kalıcı çözüm-ler getirecek kalibrededir. Yapılan hesaplara göre 40 araç kapasiteli bir alanda akıllı otopark sistemi 5 katlı olarak gerçeklendiğinde 120 araç kapasitesine ulaşılabilmektedir. Bu da şehir merkezlerinde adeta devrim niteliğinde bir otopark çözümü olarak karşımı-za çıkıyor.

Erdem ÖzkanFırat KoçBaran ArıkanCan Aşan

Circular Automated Parking System

Kadir Has Üniversitesi

16

Doküman Benzerlik Kontrolü (DBK) projesi intihalin önüne geçme düşüncesiyle ortaya çıkmış bir ça-

lışmadır. Ödev, staj defteri, tez çalışmaları, makale-lerin yazımları akademik hayatta daima önemli bir rol oynamaktadır. Tüm akademisyenlerin veya staj def-teri, ödev gibi yazıların kontrolünü yapanların aklında, ilgili yazıların özgünlüğü, orijinalliği konusunda şüp-heler olmaktadır. Zaman zaman elle internet üzerin-den, zaman zaman da daha önceden verilmiş yazıları karşılaştırarak orijinalliklerini kontrol edenler için bu kontrol sisteminin bilgisayarlaştırılması hedeflenmek-tedir. Bu bağlamda, projenin daha önce bahsedilen yazıların dışında bir çok yazıyı sistematik bir biçimde kontrol edip benzerliklerinin ölçülmesi bu bu çalışma-nın bir ürünü olup, proje gerçek hayatta kullanılmaya başlamıştır. Projenin çalışma safhasındaki adımları inceleyecek olursak özetle şunları sıralayabiliriz: DBK yazılımı öncelikle kullanıcıdan kısıtlamaları alır, keli-meleri köklerine ayırır ve sonrasında bu kökleri uygu-lanacak olan algoritmaya uygun olmak üzere listeler, nümerik benzerlik algoritmalarını kullanarak ilgili al-goritmanın ürettiği sonucu kullanıcıya gösterir. Top-lamda 4 adet algoritma kullanılmıştır (Cosine, Binary Cosine, Binary Dice Coefficient, Jaccard Coefficient) bu algoritmaların ürettiği sonuçlar 0-1 arasında olmak üzere, sonucun 1’ e yakınlığı karşılaştırılan belgelerin benzerliklerinin güçlü olduğunu gösterir.

1.YAZILIM GELİŞTİRME SAFHASIYazılım, Microsoft Visual Studio 2008 kullanılarak .NET 3.5 versiyonu üzerinde C# ile geliştirilmiştir. Bu aşamada Microsoft’un 2007’de ortaya koyduğu WPF (Windows Presentation Foundation) teknolojisi kulla-nılmıştır. WPF, Microsoft’un en yeni teknolojilerinden birisi olan Silverlight paralel gelişmekte olan bir plat-

formdur. Projede, WPF’nin sunduğu MVVM(Model-View-ViewModel) framework üzerinde XAML gibi yeni teknolojiler ile çalışılmıştır.

2.FİZİBİLİTE ÇALIŞMALARIProje çerçevesinde Teknik, Sosyal, Ekonomik ve Za-man fizibilitesi olmak üzere 4 adet önemli nokta ana-liz edilmiştir. Bunlar arasında en çok öne çıkanlardan bir tanesi sosyal açıdan eğitim kurumlarına veya uy-gulamayı kullanacak kişilere kazandıracağı bilgidir. Tüm Türkiye genelinde senede 100.000’ in üzerinde Tez çalışması yapıldığı göz önüne alındığı var sayı-lırsa bunların birbirleriyle kıyaslanması, orijinallikleri-nin ölçülmesi ve intihal olup olmadığının tespiti elle yapılmak istendiğinde oldukça zahmetli olurken, bu çalışmayla birlikte, Ekonomik ve Teknik fizibilite so-nucu elde edilen bilgi ışığında gerekli donanım ve yazılımsal altyapının sağlanması sonucunda oldukça hızlı ve verimli bir sonuca varılabilecektir.

3.GELECEKTE YAPILABİLECEK ÇALIŞMALARProjenin devamında yapılabilecek çalışmalardan bir tanesi programı, intihal(plagiarism)’ in mevcut olup olmadığını, bu söz gruplarının alıntı yüzdelerini be-lirtecek şekilde geliştirmektir. Bu işlemi yapabilmek için büyük bir donanımsal kaynağa ihtiyaç olacaktır. Ve bu önemli büyüklükte olan donanımı da en verimli kullanabilecek biçimde projeyi şekillendirmek gerekli-dir. Aynı zamanda web üzerinden bir platform kurulur ve bu platform üniversite öğretim görevlilerine açılır-sa çevrimiçi ödev değerlendirme mümkün olacaktır. Ayrıca öğrencilerin de kullanımına açılabilecek olan sistem üniversite çapında tez/ödev orijinallik kontrolü otomasyonu olarak kullanılabilir.

Ali Gençay

Döküman Benzerlik Kontrolü

Yıldız Teknik Üniversitesi

17

Günümüzün askeri alanda en büyük sorunla-rından birisi mayın patlaması sonucu oluşan

ölümler ve yaralanmalardır. Projemizde bu mayın tehlikesine herhangi bir çözüm bulunabilir mi? so-rusundan yola çıkarak bir çözüm yolu bulduğumuzu düşünmekteyiz. Bu proje ile bu soruna başarılı bir önlem almış durumdayız. Özellikle jammerların bile etkisiz olduğu telsiz santral modelli mayınlara kar-şıda askerimizi korumaktadır. Ayrıca sistemimizde Güneş pillerini de kullanarak günümüzün önemli enerji kaynaklarından olan ve kullanılmayı bek-leyen güneş enerjisine dikkat çekmek istedik.

Cihazımız izim için bir puzzle dı ve bizde bu puzzle’ın parçalarını birleştirdik ve cihazımızı meydana getir-dik. Puzzle’ın ilk parçası uzaktan kumandalı araçtı. Bu aracı projemizde kullanmamızın amacı; asker mayın dedektörünü elinde taşımayıp, onun yerine araç üzerinde taşınacaktır. Bu sayede asker uzaktan kumandalı bir mayın ile karşılaştığı zaman mayını bulmuş olmasına rağmen mayının kumanda ile pat-latılması sonucunda ölüm veya sakat kalma olayla-rını yaşamayacak. Araç sayesinde bulunan mayına uzaktan müdahale imkânı olmuş olacaktır. Diğer bir önemli parça ise güneş panelidir. Bu paneller sa-yesinde aracımızın batarya sorununa büyük ölçüde çözüm bulunmuş olacak. Güneş pillerimiz aracı ba-taryaya ihtiyaç duymadan çalıştırabildikleri gibi yeterli akımı üretemedikleri zaman aracın üzerinde bulunan bataryaları şarj işine de yaramaktadırlar. Projemizin bir modülünde çift batarya kullanarak birisi ana aracı çalıştıran batarya diğeri ise yedek bataryadır. Yedek bataryamız ve ana bataryamızın ikisi de güneş pa-nelimizin şarj devresine bağlı durumda olacaklardır ve ana batarya boşaldığı zaman devreye yedek ba-tarya girecektir bu sırada ana batarya güneş pilleri sayesinde şarj işlemine başlayacaktır. Bu sayede

araçların arazide daha uzun süre kalmaları sağlana-caktır. Başka bir parçamız ise Kamera sistemimizdir. Bu sistem sayesinde araç arazide iken önde giden aracın yolun durumunu görmesi ve herhangi bir kazı yapılmışsa bunun önceden fark edilmesi amaçlan-maktadır. Diğer araç modülümüzde ise uydu kontrollü aracımızın yol bulmasında ve karşıdan gelecek tehli-kenin görülmesinde yardımcı olacaktır. Son parçamız ise Boya sistemidir. Bu sistemle mayının bulunduğu bölge işaretlenmiş olacaktır. Puzzle’ın bütün parça-larını bu şekilde tanımış olduk. Parçaların birleşimi sayesinde oluşan aracımız tamamen kullanılabilecek şekildedir. Üretime hazır bir şekildedir. Bu özelliği sa-yesinde çok fazla AR-GE istemektedir. Bu durumda projeye oldukça cezp edici özellik kazandırmaktadır.

Projemiz sonuç olarak yenilikçilik, var olan cihazları geliştirme ve uygulanabilirlik açısından ön plana çık-maktadır. Ve bu projenin fiyatından çok hedef kitlesi göz önüne alındığında kısa sürede uygulamaya ge-çilmesi gereken bir proje olduğu görülecektir. Han-gi askerimizin değeri bir cihazdan ucuz olabilir ki.

Ahmet SarıHacer Öztunç

GEÇMATA

Çukurova Üniversitesi

18

Gemi ambarları gibi kapalı mekanlarda uzun süre kalma sonucu metan ,etan , asetilen

, hidrojen , azot , argon , neon , karbondioksit gibi gazlar havadaki oksijen oranını düşürerek ASFİKSİ (Oksijensiz kalma) olayını meydana getirirler.Gemi gibi çok sayıda kapalı alanlara sahip yerlerde bu gibi tehlikeler sık görülmekte ve çoğu olayda ölümle sonuçlanmaktadır. Bu soruna bir çözüm getirip ka-palı alan zehirlenmeleri ile meydana gelen faciaları önlemek amacıyla tasarladığımız cihazımız kapalı alanlarda etkin şekilde kullanılabilecek özelliktedir. Gemilerde kapalı alanlarla ilgili olarak birçok olay yaşanmaktadır. En çok karşılaşılan olay-lardan biride kapalı alanlarda biriken zehir-li gazlar nedeniyle yaşanan can kayıplarıdır. Tüm olumsuz durumları önlemek adına IMO bir takım yeni kararlar almıştır. Alınan kararlar sonu-cunda kapalı alanlara girişler de belli kurallara bağ-lanmıştır. 2010 yılı 42/2 MANİLA değişiklikleri ile öngörülen STW 42/7 düzenlemesi 2011 sonu iti-bariyle kapalı mahallere girişleri zorunlu kuralla-ra bağlamaktadır. Yani her gemi kapalı alanlar için önlem almak zorundadır.Projemiz kapalı mahal-lere giriş için önlem alınması konusunda etkilidir. Şu anda gemilerde yapılan uygulamalar teknolojiden çok daha uzak uygulamalardır. Gemilerde bulunan kapalı alanlardaki zehirli gaz konsantrasyonlarını be-lirlemek için portatif ve sadece bazı gazların konsant-rasyon değerlerini ölçen cihazlar kullanılmaktadır. Yapılan uygulamalar uzun zaman alabilecek uygu-lamalardır.Ayrıca kapalı ortamda tehlike olduğu da gemi mürettebatına ve sorumlu zabite bildirilmesi ge-rekir bunun için de kapalı ortam girişlerine ve kontrol

odasına uyarı yazıları asılır.Tüm bu yapılan işlemler normal iş düzenini bozar ve yapılması gereken işleri geciktirir ve şirketlerin zarara uğramasına neden olur. Sistem, sabit şekilde sürekli ölçüm durumunda ola-cak, köprüüstünde bulunan ayrı bir şekilde tasarlan-mış olan panele ve sorumlu zabite belli aralıklarla veri gönderecek ve zehirlilik sınırı aşıldığında alarm verecek şekilde tasarlanmıştır.Aynı zamanda sis-tem zehirlilik sınırı aşıldığında kapalı alan içine yerleştirilmiş olan müstakil fan düzeneğini devreye alır ve ortamı girişe elverişli hale getirir. Cihaz or-tamdaki zehirli gazların konsantrasyon değerlerini algılayabilen sensörlerden oluşmaktadır. Her gazın tehlikeli olma sınırı farklı olduğu için cihazda birden fazla sensör bulunmaktadır . Cihaz konsantrasyon değerlerine göre insan sağlığına zararlı olabilen oksijenin,yanıcı ve patlayıcı gazların ve toksik gaz-ların ( karbonmonoksit , hidrojensülfür , kükürtdi-oksit , amonyak ) ölçümünü yapabilen özelliktedir. Cihazda uyarma sistemi,kapalı alanda bulunan ana ünitede ve köprüüstüne yerleştirilmiş olan pa-nelde sesli ve görsel şekilde gerçekleşir. Kapalı alan içine yerleştirilecek olan ana ünite kötü ortam şartlarına ve darbelere karşı dayanıklı olan rezistif özellikte dokunmatik bir ekrana sahiptir.Cihaz üze-rinde bulunan bir tuşla etkin hale getirilen dokunma-tik ekran üzerinde cihaz ölçüm yaptıkça değişiklik gösteren gaz konsantrasyon değerleri yer alır ,her ortam için gaz konsantrasyon değerlerinin alt ve üst sınırları aynı değildir ,bu nedenle bu değerler ortamın durumuna göre ayarlanmalıdır.Ayarlamanın kolay bir şekilde yapılmasını sağlayan dokunmatik ekran-da, ilgili alana dokunulduğunda ortaya çıkan sanal klavye, sistemimiz için özel olarak tasarlanmıştır.

Halil ŞanlıerUğurcan KüçükbaşBurakhan Külcü

Gemilerde Kapalı Alanlarda İnsan Sağlığına Zararlı Gazları İzleme ve Tahliye Sistemi Yıldız Teknik Üniversitesi

19

Şerif Okumuş ve Melih Orhan ‘ın Süleyman Demi-rel Üniversitesi Mühendislik – Mimarlık Fakültesi

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 2010-2011 yılı bitime projesi kapsamında yürütülen “Genetik algoritma ile elde edilen uyumlu renklerin web sayfalarında ger-çeklenmesi” adlı projeyle web sayfalarındaki renk uyumsuzluk sorununa çözüm getirilmiştir.

Web sayfa tasarımı, firmanın kurumsal kimliğinin en güzel bir biçimde ulusal ve uluslararası ağ ortamın-da tanıtımı ve dışa açılan en önemli pencerelerinden bir tanesidir. Web sayfasının tasarımında en önemli unsurlarından biri renk kullanımıdır. Renk, nerdeyse bir sitenin başarısını tanımlamada içerik ve gezin-ti kadar önemlidir ve tasarımın etkili bir bileşenidir. Renk, siteye sadece görsel bir çekicilik katmaz, aynı zamanda hedef kitleye gönderdiği mesajdan ötürü de önemlidir. Web tasarımında renkler kullanıcıyı yormayacak, ürünü yeterince vurgulayacak şekilde seçilmelidir. Bazı web sayfalarına bakıldığında renk kombinasyonları hiç de etkileyici değildir, lacivert arka plan üzerinde sarı yazılar. Beyaz arka plan üze-rinde siyah yazı olan web tasarımda okunabilirliğin ne kadar kolay olduğunu fark edebiliriz. Web üzerinde renk kombinasyonları için çalışmalar W3C tarafından sağlanmıştır.

Yapay zekâ günümüzde çoğu yazılımda önemli bir işlevi yerine getirmektedir. En küçük yazılımda bile çok basitte olsa bir yapay zekâ tekniği kullanılmakta-dır. Bu çalışmada yapay zekânın güçlü tekniklerinden olan genetik algoritmalar yardımıyla, web sayfaların-daki renk uyumluluk probleminin çözümü üzerinde durulmuştur. W3C standartlarında elde edilen uyumlu renkler, web tabanlı yazılımlar yardımıyla web şab-lonları (template) üzerinde test edilmiştir. Problemin farklı boyutları için, çözüm başarısı değişik parametre

değerleri kullanılarak ölçülmüştür. Problemin çıkan sonuçlarının daha iyi görülebilmesini sağlayacak şe-kilde web yardımıyla görselleştirme aracı geliştirilmiş-tir.

Geliştirilen bu araç yardımıyla web sayfalarında de-ğişik genetik algoritma parametreleri kullanılarak uyumlu renkler elde edilebilmekte ve sitilleri önceden belirlenebilen web şablonları üzerinde uyumlu renkler test edilebilmektedir.

Yazılım, Java tabanlı web uygulamalarını kolaylaştır-mak için MVC yapısına uygun olarak geliştirilmiş JSF 2.0 web teknolojisiyle gerçekleştirilmiştir. Kullanıcılar sadece Java 1.6 veya daha üzeri bir jdk kullanarak web server üzerinde çalıştırabilirler. Grafik ara yüzü Ajax üzerinde inşa edilmiş Primefaces 2.1 ile oluş-turulmuştur. Veri tabanı olarak MySQL kullanılmıştır.Projenin ara yüzü iki kısımdan oluşmaktadır.

İş akışı düzenleyicisi (Workflow editor): Bu kısım-da sistemin genel kontrolünü sağlayan menüler bun-maktadır.

Sihirbaz (Wizard): Orta kısımda bulunan sihirbaz sistemin adım adım çalışmasını kontrol eder. Sihir-bazın adımları: Kullanıcı web standartlarına uygun önceden tanımlanmış bir web şablonu sitili seçer. Daha sonra genetik algoritma işleçlerinin değerlerini belirler. Sihirbaz rastgele renkler içeren web şablon-ları oluşturur. Bütün şablonların sahip olduğu renkler ekran üzerinde ön izlemeli olarak gösterilir. Gerekli genetik algoritma prosedürleri uygulanarak en uyum-lu renge sahip web şablonu seçilir.

Şerif OkumuşMelih ORHAN

Genetik Algoritma ile Elde Edilen Uyumlu Renklerin Web Sayfaları Üzerinde GerçeklenmesiYıldız Teknik Üniversitesi

20

Göz Kontrollü Hasta – Bilgisayar Etkileşimli Arayüz Sistemi kapsamında, 3 kisilik bir ekip ile, konus-

ma veya yazı dili ile kendini ifade edemeyen has-taların, bir usb webcam ve ekran üzerinde yer alan arayüzler aracılıgıyla göz hareketlerini takip etmek suretiyle; söylemeye çalıstıklarını yazdırabilmesini, var olan seçenekler ile sorunlarını anlatabilmesini ve yazılım üzerinde tanımlı bilgisayar programlarını kul-lanabilmesini saglamaktayız. Hastaların ihtiyaç özel-likleri göz önünde bulundurularak bir ana arayüzden açılan üç farklı arayüz gelistirdik. Bunlar sanal klav-ye, eglence araçları ve bazı hastane opsiyonlarıdır. Bu sistemle, felç ya da felç benzeri ALS, MS gibi hasta-lıklar sonucunda konusma yetisini yerine getiremeyen ya da yeni ameliyattan çıkmıs ve kendini ifade edeme-yen hastaların iris hareketlerinden yararlanarak ileti-sim kurabilmelerini saglamak öncelikli amacımızdır. Bu sayede, engelli ya da felçli hastaların, kendilerini daha rahat ve anlasılır bir sekilde ifade edebilmesini saglayarak, bireysel yasam kalitesinin ve toplumla iliskilerinin arttırılması planlanmaktadır. Engelli has-taların saglıklı bir sekilde toplumda yer alabilmeleri ve diger saglıklı insanlara göre eksik yönlerinin oldugu hissinden kurtulmalarını saglamak amaçlanmaktadır.Göz Kontrollü Hasta-Bilgisayar Etkilesimli Arayüz Sis-temi projesi kapsamında, bir usb kamera ve monitör aracılıgıyla göz tanıma ve takip sistemi gelistirilmistir. Ürünün amacı, hastanın gözünün baktıgı noktanın bulunmasıyla, monitör üzerindeki alfabe içeren sanal klavye seklinde bir arayüz yardımıyla, istedigi harfleri seçip kelime ve cümle olusturabilmesini ve bu saye-de iletisim kurabilmesini saglamaktadır. Ek olarak, kelimeleri seslendiren bir mekanizma da eklenmistir. Ayrıca hastanın kendini daha rahat hissedebilmesi için çesitli ortam araçlarına da erisim saglanmaktadır.

Örnegin Windows Live Messenger, Media Player, In-ternet Explorer ve Windows Live Mail kullanımı gibi. Bununla birlikte hastanelerde kullanım için çesitli has-tane fonksiyonları da sistemde yer almaktadır. (dok-tor/hemsire çagırma, ısıkları açma/kapama istegi, tuvalet ihtiyacı belirtme, su isteme, agrı skalası vb.). Sistemimizin kullanıcı açısından en önemli özelligi sadece sanal klavye degil bununla beraber ihtiyaç-larını sadece bir butona tıklayarak ifade edebilecegi çoklu arayüze sahip olmasıdır. Ayrıca yurt dısındaki çogu benzer uygulamada ortam araçları kullanılma-maktadır. Bu kullanıcı açısından cazip bir özelliktir. Bu fikir ile simdiye kadar gelistirilmis sistemlerin, maddi açıdan bakıldıgında, genel gelir seviyesi düsü-nüldügünde toplumdaki çogu engelli veya felçli hasta-nın satın alabilecegi bir düzeyde oldugu söylenemez.Bizim gelistirecegimiz sistemin, standart bir usb kamera ve belli boyutlarda bir monitör kullanı-larak hemen hemen aynı islevselligi saglama-sı amaçlanmaktadır. Bu sayede, piyasadaki di-ger pahalı sistemlerle rekabet edilebilecektir. Günümüzde piyasada bulunan sistemlerin fiyatla-rı, $10000’dan başlamakta ve $60000’a kadar çık-maktadır. Biz standart bir monitor ve usb webcamle bu teknolojiyi kullanıcılara sunmus dolayısıyla çok daha ucuza benzer bir sisteme erisimlerini saglamıs olacagız. Ucuz olmasının yanında sistemimiz kulla-nım açısından da esneklik saglamaktadır. Kullanıcı kafasını oynatmadıgı ve web cam kullanıcının yü-zünü maksimum 50 cm uzaklıkta görecek sekilde yerlestirilebildigi sürece ister oturur ister yatar po-zisyonda nasıl rahat ediyorsa o konumda kullana-bilir. Genelde varolan sistemler özellestirilmis do-nanım nedeniyle bu esnekligi saglayamamaktadır.

Rana AlganMelike ÖzdemirElif Boncuk

Göz Kontrollü Hasta – Bilgisayar Etkileşimli Arayüz Sistemi Hacettepe Üniversitesi

21

Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle Bilgisa-yar Destekli Cerrahi büyük önem kazanmakta-

dır. Bizim de motivasyonumuz Tümör segmentasyo-nunu otomatik bir hale getirerek Bilgisayar Destekli Cerrahi’de tümör takibi desteği sağlamaktır. Projenin amacı Manyetik Rezonans görüntülerinden labo-ratuarımızda geliştirilen hücresel otomaton tabanlı yöntemini kullanarak beyin tümörlerinin 3D segmen-tasyonunu ve tümör hacmi hesaplamasını gerçek-leştirmektir. Aynı zamanda Radyoterapi Planlama’ya destek verebilmek ve radyologlara pratikte kullanışlı bir yöntem sunabilmektir.

1.ÖZETSağlıklı doku ve hastalıklı dokunun farkları Şekil 3’te görüldüğü gibidir. Hücresel otomaton tabanlı yöntemi kullanarak beyin tümörlerinin 3D segmentasyonu-nu ve tümor hacmi hesaplaması yapılabilmektedir. Tümörün sınırları ortaya çıkarıldıktan sonra Moore Komşu İzleme Methodu ile tümörün sınırları değiş-tirilebilmektedir. Böylece hücresel otomaton tabanlı yöntemin hesapladığı tumor sınırlarını değiştirme im-kanı verilerek doğruluk payı artırılmaktadır.

Hücresel otomaton tabanlı yöntemi kullanarak 3D beyin tümörü yapılan kullanıcı arayüzü Şekil 4’te gös-terilmektedir.Tümörün 3 boyutlu sonucu Şekil 5’te gö-rüldüğü gibidir. Önerilen yöntemin avantajları düşük kullanıcı etkileşimiyle, pratikte kullanıma elverişlidir. Ayrıca farklı kaynaklardan elde edilen verilerde ve farklı tümör tiplerinde literatürle karşılaştırılabilir tutar-lı sonuçlar verdiği görülmüştür.

2.KAYNAKLAR[1] A. Hamamci, G. Unal, N. Kucuk, and K. Engin, “Cellular automata segmentation of brain tumors on post contrast mr images,” in MICCAI, LNCS 6363. Beijing, China: Springer, 2010, pp. 137–146[2] http://www.imageprocessingplace.com/downlo-ads_V3/root_downloads/tutorials/contour_tracing_Abeer_George_Ghuneim/moore.html

Övünç UzunAndaç Hamamcı

MR Görüntülerinden Beyin Tümörlerinin 3D Seg-mentasyonuSabancı Üniversitesi

22

Flycam Autonomus çok maksatlı insansız bir hava aracı platformudur. Bu proje ile harita, in-

şaat, reklam, basın yayın, arama kurtarma, güven-lik gibi çeşitli sektörlerde havadan görüntüleme ve ölçümlemeyi amaçlamaktadır. Flycam Autonomus projesi sayesinde kullanıcılara farklı bakış açıla-rı, düşük maliyetler ve son kullanıcıya doğrudan sistemin kontrolünü verebilmek amaçlanmıştır.

Uçak, helikopter, balon, zeplin gibi hava araçları ile yapılacak görüntüleme işlemlerinde yüksek maliyet-ler, gereken uzun bakım zamanları, gerekli zamanda uçuş izinlerinin alınamaması, uçuşlarda belli irtifaların altına inilememesi havadan görüntülemede sıklıkla karşılaşılan sorunlardır. Flycam Autonomus platformu bilinen bu sıkıntıların üstesinden gelmek için tasar-lanmıştır. 2 metre boyunda küçük bir helikopter olan Flycam Autonomus yerden radyo sinyalleri aracılığı ile kontrol edilir. Bir iş çantası boyutlarında olan yer kontrol ünitesi rahatlıkla elde taşınarak istenilen yere kurulabilir. Yer kontrol ünitesi helikopterin kontrolü ba-sitçe herkes tarafından yapılabilecek şekilde 2 kont-rol kolu, 5 buton, 8’’ ekran ve LCD gözlükten oluşur.Operatör LCD gözlüğü takarak helikopter üzerinden gelen görüntüyü kafasını istediği yöne çevirerek san-ki içindeymişçesine görebilir ve helikopteri yönetebilir. Aynı zamanda helikopter üzerinde bulunan sistemler aracılığı ile kamera ve ölçüm cihazlarını baktığı nok-taya tıpkı bir savaş uçağı gibi odaklayabilir yada 8’’ ekran sayesinde görüntüyü çevresine izletebilir yada başka bir noktaya aktarabilir. Üzerinde bulundurdu-ğu GPS oto pilot sistemi sayesinde yere gönderilen görüntüye helikopterin hızı, yüksekliği, konumu gibi daha birçok veriyi entegre edebilir yada kendi kendi-ne yer istasyonu aracılığı ile verilen noktalara uçabilir

veya belirli bir noktada sabit kalabilir. Böylelikle ope-ratör uçuş yerine kamera sistemlerine odaklanarak daha iyi görüntüler alabilir yada iş yükünü azaltabilir. Bu sayede belirli noktalardan gözetleme yapılabilir, devriye gezebilir yada panorama çekebilir. Siste-min elektrik enerjisi ile çalışıyor olması sayesinde zararlı gaz çıkışı ve gürültü olmaz.Böylelikle fuar, konser gibi kapalı alanlarda görüntüleme yapılabilir.

Flycam Autonomus Böylelikle havadan görüntüleme ihtiyacı duyulan sektörlerde farklı bakış açıları, düşük maliyetler sunabilir. Sistemin üretime geçmesi ile her firma kendi görüntüle ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile rahatlıkla birden fazla görüntüleme istasyonunu birkaç saatlik hava aracı kiralama ücreti ile edinebilecektir.

Irmak Poçar

Flycam Autonomus Çok Maksatlı İnsansız Hava Platformuİstanbul Üniversitesi

23

Zamanın değerli olduğu bir çağda sektörün stok ve fiyat bilgilerine 7 gün 24 saat canlı olarak

ulaşabileceğiniz, fiyat teklifi oluşturabileceğiniz kı-sacası demir çelik ile ilgili her türlü ihtiyacınızı bu-labileceğiniz bir Web sitesinin eksikliğini gördüm ve PcBilisim.com sitesini kurdum. Amacım ihtiyaç duyulan demir çelik ürünlerinin ilk elden en hızlı şe-kilde imalatçı firmalara ve müşterilere ulaşmasıdır.

Pc Bilişim Demir Çelik Hesaplama Sistemi; Demir çe-lik sektörünü ele alan, piyasadaki malzemelerin he-saplama sıkıntısını göz önüne alarak satıcı-müşteri ilişkisini başka bir boyuta taşıma amacı içerisindedir. Yönetici panelinden istediği her sayfaya hemen mü-dahale edebilir. Örneğin; satıcı gün içerisinde birim fiyatları güncelleyebilir veyahut iskonto oranlarını değiştirebilme avantajı sunmaktadır. Bunun yanında müşteride istediği malzemeyi sepetine ekleyebilir ve aldığı malzemeler hakkında detaylı bilgilere rahat-lıkla ulaşabilmektedir. Kısacası müşteri sepetindeki malzemenin toplam ağırlığını, toplam uzunluğunu veya malzemelerin birim fiyatlarını aynı pencere gö-rebilmektedir. Bunların dışında malzemeler hakkında detaylı bilgiler verebilir veya resimler ekleyebilme gibi birçok özelliği bir arada bulunduran bir sistemdir.

Neden böyle bir sisteme gerek duyuldu? Hızlı gelişen teknolojiye uyum sağlama ve işlemleri daha hızlı, hataları minimum seviye düşürme amacı çerçevesinde böyle bir sistemi yapmaya karar verdim. Dünya üzerinde böyle bir sistemin bir örneği olmama-sı hem avantaj sağlarken hem de dezavantajı yanın-da getiriyordu, bu da projenin başlangıç nedeni oldu.

Her demir çeşidinin tutarı değişik hesaplan-maktaydı. Sistem admin bölümü sayesinde hangi matematiksel işlem yapılacağı seçilebilmekteydi.

Sistemin en önemli özelliği de buydu, ayrıca sistem sonuç tutarını Türk lirası haricinde dolar ve euro ba-zında da hesaplayıp müşteriye sunmaktaydı. Tutar kutusunda görünen tutar miktarı, iskonto miktarını da içerisinde bulundurmaktaydı yani bütün işlem-ler göz önüne alınarak müşterilere sunulmaktadır.

Bütün bilgiler admin sayfası kontrolü altında bulun-ması sayfayı daha önemli kılıyordu. Yönetici fiyatlara ve iskonto oranlarına anında müdahale edilebiliyordu.

Daha önce böyle proje yapılmamasına rağmen hedeflendiği gibi sistem hatasız bir şekilde çalış-maktadır. Müşteriye online fiyat bilgisi veren ilk siteyi de yapmış olmam ayrı gurur kaynağı ol-maktadır. Hedefim bu sistemi daha çok geliştirip bayilik sistemi olarak kullanılmasını sağlamak ve ürünün dağılının ve kaydının tek bir yerde bulun-masını sağlamak.Bütün bilgilerin bulunabileceği bir sayfa düşünün, işte bu yazılım bu özelliklere sahiptir.

Yapmış olduğum projenin birçok eksiği göze çarp-maktadır. Bu eksikleri de sponsorlar ve destek-çiler yardımı ile gidereceğimi ve ileride bu pro-jem büyük işlere imza atabileceği kanısındayım.

Niyazi Volkan Polat

PC Bilişim - Demir Çelik

İstanbul Üniversitesi

24

Normal operasyon sırasında endüstriyel ro-botlar, kontrolörleri içinde bulunan daha ön-

ceden yazılmış programlar doğrultusunda, ön-ceden öğretilmiş noktalara erişerek işlerini yaparlar. Hazırladığımız bu projede, nokta öğretmemize gerek kalmadan, robotu istediğimiz koordinata yönlendirebil-iyoruz. Bunun için Şekil 1’de görüldüğü gibi C# dilinde bir arayüz programı tasarladık. Bu arayüzün robotla olan haberleşmesini, bilgisayar üzerinden ethernet bağlantısı ile sağlamaktayız. Ayrıca hazırladığımız ‹vision› özelliği ile, görüntü işleme teknolojisini kul-lanarak kamera bilgisi doğrultusunda, robot için yeni hedef pozisyonları üretebilmekte ve nesne takibi yaptırabilmekteyiza. Robotun kontrolünü, eş zamanlı olarak bilgisayar üzerinden 3 boyutlu uzayda sağlamaktayız. Farklı uygulamalar için ise joystick ile robotun kontrolünü sağlayabilmekteyiz..Programın testi için ABB Robotics’in RobotStudio 5.13 simüla-syon programını kullandık. Projemizle ilgili son tes-tlerimizi ise bölüm laboratuarında bulunan ABB robotlarından IRB1600 endüstriyel robot ile yaptık.

Hedeflenen şekilde ethernet üzerinden ABB IRB1600 endüstriyel robotun kontrölü başarılı bir biçimde gerçekleştirdik. Hazırladığımız bu projenin getirisine gelirsek; imalat sahasında nokta öğretilmesine ge-rek kalmayacağı için, kurulum sırasında zaman ve maliyet faktörlerinin en aza indirgeneceğini düşünüyoruz. Mevcut klasik kurulumda robot, çevre ile haberleşmesini PLC üzerinden yapmaktadır. Hazırladığımız bu program ile robotun çevre etkileşimini arttırdığımız için çok farklı süreçlerde robotu değerlendirme imkanı oluşmuştur. Ayrıca ro-botun kullanımı açısından kullanıcıya daha güvenli bir ortam sunulmaktadır. Sağladığımız ethernet

bağlantısıyla bu bağlantıyı çok uzak mesafelerden gerçekleştirebiliriz. Böylece kullanıcı olumsuz saha koşullarında ve güvenliğini tehlikeye atabilecek du-rumlarda robota uzaktan müdahale ederek kontrolü real-time olarak sağlamış olur. Projeye dahil ettiğimiz ‘vision’ özelliği ile otomasyon uygulamalarında za-mandan kazanç elde edilebilceğini düşünüyoruz.

Programımızın özellikleri kısaca aşağıdaki gibidir :

-Sisteme bağlı olan robotları görüntüleyebiliriz. -Durum kısmında robot, çalışma modu ve motor du-rum bilgisini alabiliriz. -Eş zamanlı olarak jog edilen robotun koordinatlarını gözleyebiliriz. -Numeric ve trackbar’lar yardımıyla robotun X, Y, Z konumunu veya eksenlerinin derecelerini değiştirebi-liriz. -Robotla alakalı genel log’ları görüntüleyebiliriz. -Robottan okunan ‘RobTarget’ ve ‘JointTarget’ data-sını görüntüleyebiliriz.-Robot servolarını hızını ayarlayabiliriz. -ABB RobotStudio programına ve ABB’nin global in-ternet sitesine bağlanabiliriz. -Butonlar yardımıyla robotun konumunu değiştirebi-liriz.-Çizgi çizme özelliği ile robotun gitmesi gereken koordinat lineer olarak çizildikten sonra robota aktarabiliriz.-Kamera özelliği sayesinde görüntü işleme özelliği kullanılarak robota nesne takibi yaptırabiliriz.-Joystick kullanımı sayesinde robotu farklı alanlarda daha etkin kullanabiliriz.-Şifre korumasıyla diğer kullanıcılar için kullanımı engelleyebiliriz.

İlyas Furkan VuralAdil Kurt

PC İle Ethernet Üzerinden Endüstriyel Robot Kotrolü

Kocaeli Üniversitesi

25

Enerji bölünebilir, toplanabilir, biriktirilebilir bir güç-tür. Titreşim de enerjinin taşındığı bir formdur.

PiezoÇatı projesinde enerjinin, doğa kaynakların-dan titreşim formunda alınıp düşük maliyette verim-li bir kaynak oluşturulması üzerine tasarlanmıştır. Birçok cihazda ölçüm ve sürücü amaçlı olarak bu-lunan, maliyeti, uygun parametrelerde titreştirilmesi-nin zorluğu nedeniyle elektrik üretiminde çok tercih edilmeyen piezoelektrik malzemeler, ana yapıya uydu kütlelerden maksimum enerji aktarımı metodu ile verimli bir şekilde kullanılabilecektir. Az şiddet-li rüzgarlardan, düşük seviyedeki yağmurlara kadar değerlendirilmesi makul gözükmeyen çevresel et-menler bu sayede herkesin, evinin çatısına monte edebileceği pratik bir PiezoÇatı sistemiyle değerlen-dirilebilecek, belli bir yaygınlık kazanmasıyla yük-sek seviyede enerji kazanımı elde edilmiş olacaktır.

Hazırlanan 0.15m2’lik prototip düşük genlikte titreştirildiğinde 3.2mW ortalama güçte elektrik üretebilmektedir. Bir günde üretebileceği elektrik bu değer baz alındığında 250-480Wh değerlerini bul-maktadır. Daha yüksek etkenlikte titreşim doğal olarak daha yüksek miktarda elektrik üretimi sağ-layacaktır. Yapıda elektriği üreten ve maliyetin de %90 gibi bir oranını oluşturan piezo malzeme

dışındaki diğer alternatifler de değerlendirilmek-tedir ve daha ucuz bir üreteç sisteme adapte edil-diğinde çok kısa sürede maliyetini karşılayıp kulla-nıcıya kar sağlayan bir pozisyona geçebilecektir.

Rüzgar ve yağmur koşullarına göre bölge-ler spesifik olarak üretilebilecek olan Piezo-Çatı, özellikle doğa etmenlerinin güçlü ama arazi yapısının rüzgar türbini gibi santrallerle de-ğerlendirilemeyecek şekilde engebeli olduğu yer-lerde, pratik olarak evlerin çatılarına kurulabilir.

Geniş bir rüzgar hızı ve yağmur şiddeti aralığında çalışabilen PiezoÇatı projesinde, tasarlanan ek geliştirmelerin de denemeleri tamamlandığın-da bölgelere özgü ürünlerin geliştirilip pazar-da müşterisine ulaşması hedeflenmektedir.

Mehmet Akif Ceylan

Piezo Çatı

İstanbul Teknik Üniversitesi

26

Rezonans, mühendisler için uzun yıllar büyük bir sorun teşkil etmiştir. Günümüzde rezonansın

can ve mal kayıplarına yol açtığı ve hiçbir önlemi-nin alınamadığı durumlar mevcuttur. Bu projeyle hem deprem, rüzgar gibi doğal afetlerin zararlı et-kilerinden kurtulmayı, hem mühendislerin titreşim problemlerine alternatif bir çözüm sunmayı, hem de projenin ilerleyen aşamalarında savunma sa-nayine benzersiz, -ayrıca bir işlemci ile koordine-li çalışması sağlandığı takdirde- taklidi mümkün olmayan bir sistem kazandırmak amacındayım.

Mekanik rezonans mühendislerin karşısına problem olarak çıksa da, insanlığın faydasına kullanılabilir. Gü-nümüzde özellikle inşaat sektöründe ve savunma sa-nayinde kırıcı ve yıkıcı araçların önemli bir yeri vardır. Her malzemenin bir doğal frekansı vardır. Bu frekans matematiksel olarak incelendiğinde sinüzoal bir eğri-ye benzer. Yapay olarak elde edilmiş aynı frekanstaki periyodik bir dalgayı, malzeme üzerinde doğal frekas-ta seyreden dalga ile üst üste getirdiğimizde genlik kendisini maksimize ederek sonsuza yakınsamaya çalışır. Bu durumda salınımlar gözle görülecek kadar büyür ve kontrolden çıkar. Salınımlar malzemenin es-neklik sınırlarını zorladığında hasar kaçınılmaz olur. Bina, köprü gibi büyük yapıların, yıkımla sonuçlanma-sa bile büyük genlikli titreşime maruz kalması yapının ömrünü kısaltır. Bu durumun tersini düşündüğümüz-de ise rezonansa giren malzemenin, doğal frekansın-dan farklı bir frekansta, yapay olarak periyodik titre-şim verildiğinde, malzeme içinde seyreden dalgaların genliği azalacak ve malzemenin rezonansa girmesi engellenmiş olacaktır. Tabii en iyi sonuç yarım dal-gaboyu ötelenmiş ve genliği malzemede oluşan dal-ganınkiyle aynı büyüklükte dalga çok iyi bir zamanla-

ma ile üretildiğinde alınır. Bu durumda malzemenin titreşimi henüz başlamışken sönümlenebilir. Buna en güzel örnek salıncak olabilir. Salıncakta sallana-bilmek için iyi bir zamanlamayla ağırlık merkezi de-ğiştirilmelidir. Aksi takdirde sallanan hız kazanamaz.

Deprem esnasında binaların yıkılması da ancak depremin yüzeye verdiği frekansın binanın doğal frekansına eşitlenmesiyle olur. Depremde sadece binalar değil, zemin de rezonansa girebilir. Zeminin rezonansa girmesi durumunda -deprem haberle-rinde sıkça gördüğümüz- derin asfalt çatlakları olu-şarak büyük zararlara yol açar. Aynı şekilde köprü-lerin rüzgârla rezonansa girmesi de büyük can mal kayıplarına neden olabilir. Asma köprüler rezonansın birinci dereceden tehtid ettiği tipte köprülerdir. Köprü uzunluğu riski arttırır. Nitekim 18 Ekim 2010 tarihinde düzenlenen Avrasya Maratonu’nda Boğaziçi Köprü-sü büyük bir tehlike atlatmıştı. Bütün bunların önüne geçebilmek için, mevcut titreşimleri malzemenin do-ğal frekansından uzaklaştırarak ve ters yönde titre-şim uygulayarak oluşan gerilmeler sönümlenebilir.

Proje ayrıca küçük, verimsiz, sürekli dalgaların bir-leşmesiyle elde edilecek olan kuvvetçe büyük, ve verimli bir kuvvet elde etme anlamında da alanında ilk olacaktır. Piyasada istenilen frekansta ve genlik-te titreşim veren ve malzemelerin doğal frekansla-rını çok hassas bir şekilde ölçecek nitelikte cihazlar mevcuttur. Bu cihazları belirli bir koordinasyonla birleştirilebilir ve sistemi almaç, amplifier ve işlem yapma kapasitesi ve hızı yüksek bir işlemci ile bir-leştirdiğimizde günümüzde kontrolü mümkün ol-mayan rezonası kontrol edebilecek hale gelebiliriz.

Oral Bilici

Rezonansın İnsanlığın Yararına Kullanımı ve Fela-ketlere Alternatif ÇözümlerAkdeniz Üniversitesi

27

Dünyanın en mükemmel ve ucuz olan enerji kay-nağı güneştir. Radyoaktif yakıtlar dışındaki tüm

enerji kaynakları güneşin ışınımları sonucu oluşmuş-tur. Bir ağacın gövdesinden elde edilen odun, kömür, doğal gaz, rüzgar , hidroelektrik santrallerindeki po-tansiyel enerji v.b hepsinin kökeni Güneşin ışınımları sırasında verdiği enerjidir. Bunlar düşünüldüğünde ,bu muhteşem enerji kaynağından neden daha fazla yararlanmayalım sorusu ortaya çıkıyor. Ancak na-sıl! İste bu projenin amacı güneşten mükemmel şe-kilde yararlanmanın yollarını ortaya çıkarmak, yeni yollar keşfetmek ve bunların yaygınlaştırılmasıdır.

Güneş projesinde; yeni tasarımlar ortaya çıkararak verimliliğin artırılması , kurulum maliyetinin azaltılma-sı ve kullanım kolaylığı sunulması planlanmaktadır. Bu şartlar sağlandığında; enerji sıkıntısı, enerji kay-naklı savaşlar, CO2 salanımı gibi sorunlara çözüm üretmiş olacağız. Güneş ışınımının şiddeti, yeryü-zünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gös-terir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Günlük güneş enerjisinden yararlanılması, dünyada günlük 300 trilyon ton kömür yakılmasına eşdeğerdir. Başka bir hesaplamayla dünyamıza bir yılda düşen güneş enerjisi, dünyadaki çıkarılabilir fosil yakıt kaynakları rezervlerinin tamamından elde edilecek enerjin yaklaşık 15-20 katına eşdeğerdir.

Şuana kadar uygulanan güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren güneş pili sistemlerinde n ve p tipli yarı iletkenler birbirleri üzerine levha halinde yerleştirilirler. Foton parçacığının n ve p tipli yarı iletkenler üzerindeki elektron koparma ve pozitif yüklenme etkisiyle oluşan potansiyel farktan kaynaklanan bir elektrik akımı oluşturulur. Ancak yarı iletken olarak kullanılan silisyum, işlenmesi-

nin güç olması nedeniyle maliyeti artırmaktadır.

Geliştirdiğimiz “sıvı fazlı moleküler parcacıklı güneş pil” mevcut sistemden değişik olarak ışınım sonucu iyonlaşa bilen bir maddenin taşıyıcı bir sıvı içerisinde elektronegatiflik farkı bulunan iki levhaya pozitif ve negatif taneciklerin toplanması prensibiyle çalışmaktadır. Silisyum maliyeti yüksek olan bir elementtir ve işlemesi güçtür.(silisyum kristali ile yapılan güneş pillerindeki maliyet yaklaşık olarak 1watt\3dolar). Bu durum da güneş panellerinden elektrik üretiminin cazipliğini gölgelemektedir.Buna rağmen mevcut silisyum kristali kullanılan sistem-lerdeki enerji üretimi düşünüldüğünde hesaplama yıllık ve ideal koşullar gözetilerek yapıldığında ve güneş enerjili sistem kendini 3-4 yıl içinde amorti edecektir. Proje kapsamında geliştirilmiş olan gü-neş pili watt başına ilk kurulum maliyetini ciddi bir biçimde azaltmayı planlamaktadır. Ar-Ge çalışma-ları süren güneş pili projesi tam verimli bir prototip yapılmamasına rağmen yapılan çalışmalar sonu-cunda watt başına düşen ilk kurulum maliyeti cid-di oranda düştüğü ortaya çıkmıştır. Geliştirilmeye devam edilen proje çeşitli alanlarda kullanılmak üzere dış tasarımının kaliprikasyon çalışmalarına yakın bir zamanda başlanması planlanmaktadır.

Bu buluş; projenin bir ürünü olmakla beraber pro-je hedefinin, küçük bir kısmını teşkil etmektedir.Asıl hedef Proje kapsamında bu ve buna benzer modellerin tasarlanması, sanyiye uygun halde ge-tirilmesi, reklam ve tanıtımlarla yenilene bilir enerji kayanalarından olan güneşi aktif bir biçimde kullanıla bilir duruma getirmektir. Projeyi mali yönden des-tekleyecek sponsorların bulunması ve proje ekibi-nin kendi alanlarında eğitimlerini tamamlamasının ardında projenin ivme kazanması beklenmektedir.

Veli KaracaAslıhan KaracaTuncay DemirelMehmet Karaca

Sıvı Fazlı Güneş Pili

Bozok Üniversitesi

28

Deri vücudun en büyük organıdır. Vücudu me-kanik darbelere, güneşin zararlı ışınlarına ve

patojenik mikrobiyal ajanlara karşı korur. Deri, kan damarları ve sinirleri içeren dermis ve epidermis tabakalarından oluşmaktadır. Büyük kısmı kera-tinosit tabakalarından meydana gelen epidermis, dermisten bazal membran ile ayrılmaktadır. Yük-sek geçirgenliğe sahip olan epidermis, vücudun su kaybını kontrol eden ve vücudu dış darbelere karşı koruyan bir bariyer görevimdedir. Dermis ise ço-ğunlukla hücredışı matris (ECM) (kolajen, elastin ve glikozaminglikanlar)‘den ve fibroblast hücrelerinden oluşmaktadır. Bu tabaka deriye fiziksel kuvvet ve esneklik sağlar ve damar ve lenfatik sistemi destekler.

Bir çok yara kendiliğinden iyileşir fakat, derin veya kendiliğinden düzelemeyen yaraların iyileşmesi için kapatılması gerekmektedir. Geniş ve derin yaraların tedavisinde ilk uygulanan geleneksel yaklaşım, has-tanın vücudunun başka bir bölümünden alınan ken-di derisinin (otogreft) ya da başka bir kişiden alınan derinin (allogreft) kullanımıdır. Ancak derinin alındığı bölgede oluşabilecek olan ağrı, enfeksiyon, yara izi gibi dezavantajlar otogreft ve allogreftlerin kullanımı-nı sınırlamaktadır. Son zamanlarda, özellikle otogreft derinin uygulanmasının zor olduğu, geniş bölgesel yanıklarda doku mühendisliği yaklaşımı ile üretilen malzemelerin kullanımı geniş uygulama bulmuştur. Bu projede de doku mühendisliği yaklaşımıyla tasarla-nacak olan doku iskelesinin doğal doku ile kolay uyum sağlaması için, dermis tabakasının %70’ini oluşturan doğal polimer olan kolajen, doku iskelesinde kullanı-lacak olan malzeme olarak seçilmiştir. Yapılan doku iskelesinin derinin epidermis ve dermis tabakalarına benzer yapıda olmasını sağlamak için doku iskelesi farklı gözenek boyutlarına sahip ayrı iki katman olarak

tasarlanmıştır. Alt katman dermis tabakasının iyileş-mesine yönelik olmalıdır. Bu nedenle dermis tabaka-sındaki fibroblast hücrelerinin çoğalmasını hızlandır-ması için büyük gözenekli olarak tasarlanmıştır. Bu büyük gözeneklere sahip doku iskelesi asidik kolajen çözeltisinin dondurularak kurutulmasıyla yapılacaktır. Üst katmanın ise hem epidermis tabakasının koruyu-cu görevini yapabilmesi ve hem de oksijen geçişine izin verecek yapıda olması gerekmektedir. İstenen bu yapının elde edilebilmesi için nano fiberler oluşan ve nano gözenekleri olan film tabakası, dondurarak kurutma yöntemiyle yapılan kolajen sünger üzerine elektroeğirme yöntemiyle kaplanöıştır. Yaralarda enfeksiyon oluşumunu önlemek amacıyla iyileşme sürecinde antibiyotik tedavisi oldukça yaygındır.

Bu projede, yarada meydana gelebilecek enfek-siyonların önüne geçilmesi için antibiyotik tedavisi yerine üretilen doku iskelesine antibakteriyel ajanlar yüklenmiştir. Antibakteriyel ajan olarak da gösterdiği antibakteriyel özellikle literatürde bir çok çalışmada kullanılan gümüş nano partiküller seçilmiştir. Üretilen doku iskelesinin nanofiberlerden oluşan üst tabakası-na gümüş nano partiküller yüklenerek , çift katmanlı doku iskelesinin antibakteriyel özelliğinin arttırılması amaçlanmıştır. Yara iyileşmesini hızlandırdığı bilinen fibrinojen, kolajen doku iskelelerine yüklenerek iyi-leşme sürecinin kısaltılması amaçlanmıştır. Tasarla-nan yapının kullanım amacına uygunluğu belirlemek amacıyla dermis tabakasında bulunan hücre tipi olan fibroblast kullanılarak hücre kültür çalışmaları yapı-lacaktır. Üretilen doku iskeleleri hayvanlarda dene-nerek yaralardaki etkisi incelenecek ve şu an piya-sadaki ticari ürünlerin etkisinden farkı gözlenecektir.

Gürhan Uzunalan

Skincopy - Petri Kabında İnsan Derisi

Yıldız Teknik Üniversitesi

29

Vücutta kullanılan biyomalzemeler, insan vücu-dundaki canlı dokuların işlevlerini yerine getirmek

ya da desteklemek amacıyla kullanılan doğal ya da sentetik malzemeler olup, sürekli olarak veya belli aralıklarla vücut akışkanlarıyla (örneğin kan) temas etmektedirler. Bu materyallerin; biyouyumlu olma-sı, toksik ve kanserojenik olmaması, kimyasal açı-dan inert ve stabil olması, yoğun bir yaşama uyum gösterebilmesi, kolay bir üretim sürecinden geçme-si ve düşük maliyette üretilebilmesi istenmektedir.

Yapılan literatür araştırmasından da yola çıkarak bu zamana kadar vakum plazma ile kaplama işleminde soygazlar kullanılırken, projemizde özgün bir fikir ile mikron boyutta ve soğuk buhar formundaki monome-rin (kullanılan kimyasalların) atmosferik plazma siste-mine beslenmesi ve malzeme yüzeyine polimerik film tabakaları oluşturulması sağlanmıştır. Böylece kulla-nılan monomerin özelliklerinden ve sistemin avantaj-larından dolayı biyomalzeme yüzeyinde, biyouyumlu ve homojen bir modifikasyon meydana getirilmiştir.

Stent kaplama sonrasında, Atomik kuvvet mikroskobisi (AKM), temas açısı ve X-Işınları fotoelektron spektros-kopisi (XPS) testlerinin yapılması ile yüzeydeki fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tanımlanmasına karar ve-rilmiştir. Bilkent Üniversitesi’nde bulunan UNAM’da (Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi)’nde kimyasal ve fiziksel testler tamamlanmıştır.

Sonuçta, kaplamaların tam da hedeflendiği gibi azot gruplarını içerdiği ve malzemenin istenilen organik yü-zeye dönüştüğü görülmüştür. Projede geliştirilen genel kaplama yöntemi, özellikle kardiovasküler cihazlarda girişim gerektiren uygulamalarda; stent, tüp, kateter vs. biyomalzeme kaplamalarında uygulanabilir. Di-rekt stent biyomalzeme kaplamalarında kullanımı için biyolojik testlerin tamamlanması gerekliliği bulunmak-tadır. Proje kapsamında kullanılacak olan bu biyolojik testlerin literatür araştırılması yapılmıştır, fakat biyo-lojik test kısmının uygulanması için Başkent Üniversi-tesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı ile ortak çalışmalardan çıkan sonuçlara göre yapılmasının kararı alınmıştır.

Esma Ece Uluğ

Stent Biyouyumluluğunun Plazma Polimerizasyon Yöntemi ile Çok Yönlü GeliştirilmesiBaşkent Üniversitesi

30

20.yy teknoloji anlamında temel problemler için çözümlerin geliştirildiği bir yüzyıl olmuştur.

Günümüz dünyası ise, çözümünü bulduğumuz bu teknolojilerin nasıl daha stabil, konforlu ve güvenli kullanılabileceği sorusuna cevap aramaktadır . Zira teknolojik gelişmeler günümüz dünyasında hemen hemen her insanın günlük yaşantısının vazgeçilmez parçası haline gelmiştir ve insanlar normal olarak teknolojiden rahatlık beklemektedir.

Toplu taşıma sistemleri, bu noktada konfora ihti-yaç duyulan en önemli teknolojik gelişmelerden biri durumundadır. Her gün milyonlarca insan toplu taşıma kullanarak işe gitmektedir. Bu du-rum göz önüne alındığında, rahatsız yapılacak bir yolculuğun insanın çalışma performasın olumsuz etkileri olması kaçınılmazdır. Bunun yanında hasta ve yaşlılarında konforsuz bir top-lu taşımadan görecekleri olumsuz etki aşikardır.

İnsan üzerinde bir hareket sırasında olumsuz etki oluşturan olay ivme kavramıdır. İvme kısaca hızlanma oranı olarak adlandırılabilir. Hareket halindeki bir in-san eğer sabit bir hıza sahip ise, o hareket esnasında herhangi bir rahatsızlık hissetmeyecektir. Ancak hareket esnasında kişinin hızı değiştiği takdirde yani ivmelenmeye maruz kaldığında, insan vücudu bunu hissedecektir. İvme ne kadar yüksek ise vücudun ivmeyi algılama hassasiyeti o kadar yüksek olacaktır. Yeryüzü üzerinde bugün en çok ivmeye maruz kalan insanlar savaş uçağı pilotlarıdır ve maruz kaldıkları bu ivmelenmenin, üzerlerinde fiziksel olumsuzluklara yol açtığı bilinen bir gerçektir. Sadece toplu taşıma tabanlı insan konforu açısından değil, uzun me-safe yük taşıma araçlarında da sağlıklı ivmelenme

önemlidir. Özellikle petrol ürünleri gibi hassas yükler taşıyan araçların denetimi çok önemlidir.

Esasen konforsuz ivmelenme problemi günü-müz teknolojisi itibariyle karayolu araçlarına has bir problem durumuna gelmiştir. Raylı sistem-lerde aracın gideceği yol, duracağı duraklar be-lirli ve trafikten bağımsız olduğu için araçta ivme yönetimi kolaylaşmaktadır. Ayrıca elektronik kontrol sistemleride sürücünün talep ettiği hıza en uygun ivmelenme ile çıkmasını sağlamaktadır. Son yıllarda gittikçe gelişen bulanık mantık yöntemi ile ivmelenme oldukçta düşük seviyede tutulabilmektedir. Deniz taşıtlarında da yüksek ivmelenme imkanı mümkün olmadığından dolayı yolcular konforlu bir yolculuk yapmaktadırlar. Ancak insan faktörü söz konusu olduğunda sisteme elektronik kontrol sistemlerinde olduğu gibi belirli denklemler çerçevesinde bakmak pek mümkün olmamaktadır. Böyle bir durumda sürüş konforu sürücünün keyfiyetine kalmaktadır ve çoğunlukla yoğun trafik bölgelerinde sürücüler agresif sürüş eğilimindedirler. Bu durumda sürüş konforu-nun sağlanması sürücünün denetimine kalmaktadır.

Sürücünün denetimi ise açıklandığı üzere ancak ivme ölçümü ile mümkün olmaktadır. Sürüş Kon-foru Denetim Sistemi de burada devreye girerek ivme ölçümü yapmakta ve verilerin Gsm altyapısı ile internet üzerinden merkezi yazılıma kayıt ed-ilmesini sağlamaktadır. Merkezi yazılım ile kay-da alınan veriler web tabanlı analiz yazılımı ile sistem yöneticileri tarafından görüntülenebilme-ktedir. Verilerin analizi noktasında gerçekçi bir analiz yapabilmek adına bulanık mantık(fuzzy logic) tabanlı bir analiz yazılımı oluşturulmuştur.

Hayrettin Ertürk

Sürüş Konforu Denetim Sistemi

Yıldız Teknik Üniversitesi

YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü

34

YTÜ IEEE Kulübü, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin; Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerinin çabaları ile Elektrik-Elektronik

Fakültesi öğretim görevlilerinin desteğiyle 8 Mayıs 2001 tarihinde kar amacı gütmeyen, dünyanın en büyük mesleki, teknik organi-zasyonu olan IEEE‘nin 1150 öğrenci kolu arasında resmi olarak faaliyete geçmiştir. Kurulduğu hafta içinde, üye sayısını küçük bir öğrenci grubundan 100’lü rakamlara çıkararak Yıldız Teknik Üniversitesi’nin en çabuk büyüyen kulüplerinden biri olan YTÜ IEEE, tüm Dünya’daki üniver-sitelerde bir hafta içinde en çok yeni üye alan IEEE Öğrenci Kulübü olarak (107 üye ile) önemli bir rekora imza atmıştır. Günümüzde her yıl yaklaşık 1000 üyesine hitap etmektedir.

2001 yılından bu yana teknik ve sosyal alanda eğitim ve proje bazlı birçok aktivite gerçekleştiren topluluğumuz, kulüp üyelerinin yetkinlikleri çerçeves-inde özverili çalışmalarıyla birçok başarıya imza atarak girişimcilik ruhuna profesyonelliği de katmıştır.

Özverili çalışmalara imza atan kulübümüz 2008-2009 ve 2009-2010 dönem-lerinde yıl içerisinde düzenlediği aktivitelerle, Üniaktivite internet portalının Türkiye çapında farklı üniversitelerden 500’den fazla öğrenci kulübünün katılımıyla gerçekleştirdiği yarışmada “Bilim ve Teknoloji” kategorisinde iki yıldır Türkiye’nin En Aktif Kulübü ödülünü almaktadır. Ayrıca IEEE’nin Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’yu kapsayan Sekizinci Bölgesi’nin (Region 8) en prestijli ödüllerinden biri olan IEEE R8 Exemplary Award’ın da iki yıldır da sahibidir.

ypy taslak.indd 1 15.09.2011 00:55:12