1 kasým 2005 sayý 139 yasamýzý gerektirecek veri yok

8
TTB Merkez Konseyi, 6023 Sayýlý TTB Yasasý’nýn 60. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptal edilmesinin ardýndan, Aralýk 2002 tarihine kadar TBMM’ye tanýnan “yeniden düzenleme” görevinin halen yerine getirilmemiþ ol- masýnýn hükümet açýsýndan Anayasal bir suç oluþturduðunu açýkladý. gündem ... 1 Kasým 2005 Sayý 139 Dr. Füsun Sayek “...Sosyal yardýmlar açýsýndan ko- nuya bakýldýðýnda bu sosyal güvenlik “reform”unun hiç de bahsedildiði gibi olmadýðýný doðrudan söylemek gere- kir. Çünkü sosyal yardým Batý Avru- pa’da uygulanýyor. Bu uygulama ör- nekleri acaba hiç incelenmedi mi? ....Doç. Dr. Nilgün Küçükkaraca yazdý. Sayfa 7’de dýþarýdan göz ... c m y k Týp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Birliði Mer- kez Konseyi, 6023 Sayýlý TTB Yasasý’nýn “delege sa- yýlarýný düzenleyen” 60. maddesinin Anayasa Mahke- mesi tarafýndan iptal edilme- sinin ardýndan, Aralýk 2002 tarihine kadar TBMM’ye ta- nýnan “yeniden düzenleme” görevinin halen yerine geti- rilmemiþ olmasýnýn hükümet açýsýndan Anayasal bir suç o- luþturduðunu açýkladý. Bu durumun TTB açýsýndan da artýk bir hak gaspýna dönüþ- tüðünü bildiren TTB Merkez Konseyi, “görevi ihmal” ge- rekçesiyle Bakanlar Kurulu hakkýnda suç duyurusunda bulundu. TTB Merkez Konseyi, 5 Ekim 2005 Çarþamba günü bir basýn toplantýsý düzenle- yerek, bu hak gaspýna son ve- rilmesini ve TTB Yasasý’nda gerekli düzenlemenin yapýl- masýný istedi. Ayný gün, tüm Türkiye çapýnda tabip odala- rý da Pakistan depreminin ardýndan çeþitli ulusal ve u- luslararasý kuruluþlarla temasa geçerek üzerine dü- þeni yapmaya hazýr olduðunu bildiren TTB, Kýzý- lay’ýn talebi üzerine Pakistan’da görev yapacak gö- nüllü hekimler için çaðrýda bulundu. TTB, Muzaffe- rabat bölgesindeki saðlýk hizmetlerinin koordinas- yonuna katký ve danýþmanlýk sunacak. Sayfa 7’de TTB’den Pakistan için çaðrý Gönüllü hekimler Pakistan’a gidiyor Týp Dünyasý - ANKARA - An- kara Tabip Odasý, dünyada ya da Türkiye’de kuþ gribi salgýný yaþana- caðýna dair bir veri bulunmadýðýný; kuþ gribinin insanlara bulaþmasýnýn belirli tedbirlerle önlenebileceðini belirterek, panik yaþanmamasý ge- rektiðini bildirdi. Kuþ gribi ile ilgili olarak gerek medyada gerek kamuoyunda yaratý- lan panik havasý sürerken, ATO ko- nuyla ilgili bir basýn toplantýsý dü- zenledi. ATO Baþkaný Dr. Ali Gö- köz’ün açtýðý basýn toplantýsýnda, kuþ gribi ile ilgili bilgiyi Gazi Hasta- nesi Enfeksiyon Hastalýklarý Anabi- lim Dalý öðretim üyesi Prof. Dr. E- sin Þenol verdi. Esin Þenol, kuþ gri- bi virüsünün 1997 yýlýndan bu yana insanlara bulaþtýðýnýn bilindiðini söyledi. Dünya Saðlýk Örgütü’nün (WHO) henüz virüsün insan- dan insana geçtiðini gösteren bir vaka tespit et- mediðini kaydeden Þenol, hay- vanlardan insanlara da, yalnýz hay- vanlarla direkt temasta bulunulmasý durumunda geçti- TTB, Bakanlar Kurulu hakkýnda suç duyurusunda bulundu UEMO’nun 14-15 Ekim 2005 tarihlerinde Ýstanbul’da gerçekleþ- tirilen Genel Kurulu için Türkiye’de bulunan Avrupa Genel Pra- tisyenler Birliði (UEMO) Baþkaný Dr. Christina Fabian, bütün Av- rupa’da birinci basamak saðlýk hizmetlerinde ekip anlayýþýna da- yalý hizmet sunumuna dönüþ olduðunu belirtirken, “Türkiye neden aksini yaparak bireysel hekimlik uygulamasýna geçmek istiyor” sorusunu yöneltti. Sayfa 4’te Aile Hekimliði’ne UEMO yorumu: Herkes Mersin’e, siz tersine! Ankara Tabip Odasý’dan açýklama: Ankara Tabip Odasý, dünyada ya da Türkiye’de kuþ gribi salgýný yaþanacaðýna dair bir veri olmadýðýný belirte- rek, yaratýlan paniðin abartý- lý olduðunu açýkladý. “Kuþ gribinde panik gerektirecek veri yok” Yasamýzý istiyoruz! devamý sayfa 5’te devamý sayfa 5’te YÖK, yeni týp fakültelerine olumsuz TTB, yeni týp fakültelerinin açýlmasý- nýn týp ve saðlýk ortamýnda yarataca- ðý sorunlara iliþkin görüþlerini YÖK’e iletti. YÖK Baþkaný Prof. Dr. Erdoðan Teziç de, yeni týp fakültele- rinin açýlmasýna olumsuz yaklaþtýðý- ný bildirdi. Sayfa 4’te Belçikalý turistlerde Türkiye seyahati sonrasý kolera görüldü Avrupa Hastalýklarý Kontrol ve Önleme Merkezi Bulaþýcý Hastalýklarýn Ýzlenmesi ve Kontrolünde Avrupa Bilgi Sistemi’nin 13 Ekim tarihli raporuna göre, Türkiye’ye seyahat eden Belçikalý turistler arasýnda 2 kanýtlanmýþ, 4 de olasý kolera olgusuna rastlandýðý bildirildi. Sayfa 7’de 10. P ratisyen Hekimlik K ongresi 9-13 Kasým’da Antalya’da… Türk Tabipleri Birliði Genel Pratisyenlik Enstitüsü, TTB Pratisyen Hekimler Kolu ve Pratisyen Hekimlik Derneði’nce düzen- lenen 10. Pratisyen Hekimlik Kongresi 9- 13 Kasým tarihlerinde, Antalya Beldi- bi’nde gerçekleþtirilecek. 2. Sayfada 3. Sayfada 3. Sayfada 3. Sayfada 6. Sayfada 7. Sayfada 7. Sayfada 8. Sayfada “Deneme-yanýlma” sýkýntýsý Týp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi ve Pratisyen Hekimlik Derneði üye- leri, 15 Eylül’de aile hekimliði “pi- lot” uygulamasýna geçen Düzce’de incelemelerde bulundu. Heyet, ha- len sorunlarýn yaþandýðý uygulama- da, sistemin “deneme-yanýlma” yoluyla yürütülmeye çalýþýlmasýnýn sýkýntý yarattýðýný gözledi. Heyet, sistemin yürümeyeceðinin Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan da kabul edil- mesi ve yanlýþta ýsrar edilmemesi gerektiðini bildirdi. TTB Merkez Konseyi ve Pratis- yen Hekimlik Derneði üyeleri, 12 Ekim 2005 Çarþamba günü, Düz- ce’ye giderek, aile hekimliði pilot uygulamasýyla ilgili incelemelerde ve temaslarda bulundular. Düzce Valisi, Düzce Ýl Saðlýk Müdürü ve Düzce Týp Fakültesi Dekaný ile gö- rüþmeler yapan heyet, saðlýk ocak- larýný ziyaret ede- Düzce’de 15 Eylül tarihi itibarýyla “baþlatýlan” aile hekimliði uygula- masý sorunlarla sürüyor. Uygulamanýn birinci ayýnda bölgede incelemeler yapan TTB heyeti, siste- min “deneme-yanýlma” yoluyla uygu- lanmaya çalýþýldýðýný gözledi. devamý sayfa 4’te “GSS’nin taahhüt ettiði saðlýk hizmeti deðil” Prof. Dr. Erinç Yeldan anlattý. Mezhebe göre fiþleme TTB VE TPD’den açýklama : “Zihinsel Özürlüler-Türkiye" raporu abartýlý Hasta yakýnlarý yine hekimlere saldýrdý “Zorunlu hizmet: Yine, yeniden...” Avukat Mustafa Güler Hukuk Köþesi’nde yazdý. Prof. Dr. Þükrü Hatun: Kötüye kullanýlan þiþmanlýk... TTB-STED Fotoðraf Yarýþmasý-2005 sonuçlandý Behçet Aysan Þiir Ödül Töreni yapýldý Sayfa 2’de Gelecek sayýda görüþmek üzere...

Upload: others

Post on 17-Nov-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

TTB Merkez Konseyi, 6023 Sayýlý TTB Yasasý’nýn 60. maddesinin AnayasaMahkemesi tarafýndan iptal edilmesinin ardýndan, Aralýk 2002 tarihine kadarTBMM’ye tanýnan “yeniden düzenleme” görevinin halen yerine getirilmemiþ ol-masýnýn hükümet açýsýndan Anayasal bir suç oluþturduðunu açýkladý.

gündem ...

1 Kasým 2005 Sayý 139

Dr. Füsun Sayek

“...Sosyal yardýmlar açýsýndan ko-nuya bakýldýðýnda bu sosyal güvenlik“reform”unun hiç de bahsedildiði gibiolmadýðýný doðrudan söylemek gere-kir. Çünkü sosyal yardým Batý Avru-pa’da uygulanýyor. Bu uygulama ör-nekleri acaba hiç incelenmedi mi? ....”

Doç. Dr. Nilgün Küçükkaraca yazdý.Sayfa 7’de

dýþarýdangöz ...

c m y k

Týp Dünyasý - ANKARA- Türk Tabipleri Birliði Mer-kez Konseyi, 6023 SayýlýTTB Yasasý’nýn “delege sa-yýlarýný düzenleyen” 60.maddesinin Anayasa Mahke-

mesi tarafýndan iptal edilme-sinin ardýndan, Aralýk 2002tarihine kadar TBMM’ye ta-nýnan “yeniden düzenleme”görevinin halen yerine geti-rilmemiþ olmasýnýn hükümet

açýsýndan Anayasal bir suç o-luþturduðunu açýkladý. Budurumun TTB açýsýndan daartýk bir hak gaspýna dönüþ-tüðünü bildiren TTB MerkezKonseyi, “görevi ihmal” ge-

rekçesiyle Bakanlar Kuruluhakkýnda suç duyurusundabulundu.

TTB Merkez Konseyi, 5Ekim 2005 Çarþamba günübir basýn toplantýsý düzenle-

yerek, bu hak gaspýna son ve-rilmesini ve TTB Yasasý’ndagerekli düzenlemenin yapýl-masýný istedi. Ayný gün, tümTürkiye çapýnda tabip odala-rý da

Pakistan depreminin ardýndan çeþitli ulusal ve u-luslararasý kuruluþlarla temasa geçerek üzerine dü-þeni yapmaya hazýr olduðunu bildiren TTB, Kýzý-lay’ýn talebi üzerine Pakistan’da görev yapacak gö-nüllü hekimler için çaðrýda bulundu. TTB, Muzaffe-rabat bölgesindeki saðlýk hizmetlerinin koordinas-yonuna katký ve danýþmanlýk sunacak. Sayfa 7’de

TTB’den Pakistan içinçaðrýGönüllü hekimler Pakistan’a gidiyor

Týp Dünyasý - ANKARA - An-kara Tabip Odasý, dünyada ya daTürkiye’de kuþ gribi salgýný yaþana-caðýna dair bir veri bulunmadýðýný;kuþ gribinin insanlara bulaþmasýnýnbelirli tedbirlerle önlenebileceðinibelirterek, panik yaþanmamasý ge-rektiðini bildirdi.

Kuþ gribi ile ilgili olarak gerekmedyada gerek kamuoyunda yaratý-lan panik havasý sürerken, ATO ko-nuyla ilgili bir basýn toplantýsý dü-zenledi. ATO Baþkaný Dr. Ali Gö-köz’ün açtýðý basýn toplantýsýnda,kuþ gribi ile ilgili bilgiyi Gazi Hasta-nesi Enfeksiyon Hastalýklarý Anabi-lim Dalý öðretim üyesi Prof. Dr. E-sin Þenol verdi. Esin Þenol, kuþ gri-bi virüsünün 1997 yýlýndan bu yanainsanlara bulaþtýðýnýn bilindiðinisöyledi. Dünya Saðlýk Örgütü’nün

( W H O )henüz virüsün insan-

dan insana geçtiðinigösteren bir vaka tespit et-

mediðini kaydeden Þenol, hay-vanlardan insanlara da, yalnýz hay-vanlarla direkt temasta bulunulmasýdurumunda geçti-

TTB, Bakanlar Kurulu hakkýnda suç duyurusunda bulundu

UEMO’nun 14-15 Ekim 2005 tarihlerinde Ýstanbul’da gerçekleþ-tirilen Genel Kurulu için Türkiye’de bulunan Avrupa Genel Pra-tisyenler Birliði (UEMO) Baþkaný Dr. Christina Fabian, bütün Av-rupa’da birinci basamak saðlýk hizmetlerinde ekip anlayýþýna da-yalý hizmet sunumuna dönüþ olduðunu belirtirken, “Türkiye nedenaksini yaparak bireysel hekimlik uygulamasýna geçmek istiyor”sorusunu yöneltti. Sayfa 4’te

Aile Hekimliði’ne UEMO yorumu:

Herkes Mersin’e, siz tersine!

Ankara Tabip Odasý’dan açýklama:

Ankara Tabip Odasý,dünyada ya da Türkiye’dekuþ gribi salgýný yaþanacaðýnadair bir veri olmadýðýný belirte-rek, yaratýlan paniðin abartý-lý olduðunu açýkladý.

“Kuþ gribinde panik gerektirecek veri yok”Yasamýzý

istiyoruz!devamý sayfa 5’te

devamý sayfa 5’te

YÖK, yeni týpfakültelerine

olumsuzTTB, yeni týp fakültelerinin açýlmasý-nýn týp ve saðlýk ortamýnda yarataca-ðý sorunlara iliþkin görüþleriniYÖK’e iletti. YÖK Baþkaný Prof. Dr.Erdoðan Teziç de, yeni týp fakültele-rinin açýlmasýna olumsuz yaklaþtýðý-ný bildirdi. Sayfa 4’te

Belçikalý turistlerde Türkiyeseyahati sonrasý koleragörüldüAvrupa Hastalýklarý Kontrol ve ÖnlemeMerkezi Bulaþýcý Hastalýklarýn Ýzlenmesive Kontrolünde Avrupa Bilgi Sistemi’nin13 Ekim tarihli raporuna göre, Türkiye’yeseyahat eden Belçikalý turistler arasýnda 2kanýtlanmýþ, 4 de olasý kolera olgusunarastlandýðý bildirildi. Sayfa 7’de

10. Pratisyen Hekimlik Kongresi 9-13 Kasým’da Antalya’da…Türk Tabipleri Birliði Genel PratisyenlikEnstitüsü, TTB Pratisyen Hekimler Koluve Pratisyen Hekimlik Derneði’nce düzen-lenen 10. Pratisyen Hekimlik Kongresi 9-13 Kasým tarihlerinde, Antalya Beldi-bi’nde gerçekleþtirilecek.

2. S a y f a d a

3. S a y f a d a

3. S a y f a d a

3. S a y f a d a

6. S a y f a d a

7. S a y f a d a

7. S a y f a d a

8. S a y f a d a

“Deneme-yanýlma” sýkýntýsýTýp Dünyasý - ANKARA - Türk

Tabipleri Birliði Merkez Konseyive Pratisyen Hekimlik Derneði üye-leri, 15 Eylül’de aile hekimliði “pi-lot” uygulamasýna geçen Düzce’deincelemelerde bulundu. Heyet, ha-len sorunlarýn yaþandýðý uygulama-da, sistemin “deneme-yanýlma”yoluyla yürütülmeye çalýþýlmasýnýnsýkýntý yarattýðýný gözledi. Heyet,sistemin yürümeyeceðinin SaðlýkBakanlýðý tarafýndan da kabul edil-

mesi ve yanlýþta ýsrar edilmemesigerektiðini bildirdi.

TTB Merkez Konseyi ve Pratis-yen Hekimlik Derneði üyeleri, 12Ekim 2005 Çarþamba günü, Düz-ce’ye giderek, aile hekimliði pilotuygulamasýyla ilgili incelemelerdeve temaslarda bulundular. DüzceValisi, Düzce Ýl Saðlýk Müdürü veDüzce Týp Fakültesi Dekaný ile gö-rüþmeler yapan heyet, saðlýk ocak-larýný ziyaret ede-

Düzce’de 15 Eylül tarihi itibarýyla“baþlatýlan” aile hekimliði uygula-masý sorunlarla sürüyor.

Uygulamanýn birinci ayýnda bölgedeincelemeler yapan TTB heyeti, siste-min “deneme-yanýlma” yoluyla uygu-lanmaya çalýþýldýðýný gözledi. devamý sayfa 4’te

“GSS’nin taahhüt ettiðisaðlýk hizmeti

deðil”Prof. Dr.

Erinç Yeldan anlattý.

Mezhebe göre fiþleme

TTB VE TPD’den açýklama : “Zihinsel Özürlüler-Türkiye"

raporu abartýlý

Hasta yakýnlarý yine hekimlere saldýrdý

“Zorunlu hizmet: Yine, yeniden...”

Avukat Mustafa GülerHukuk Köþesi’nde yazdý.

Prof. Dr. Þükrü Hatun:Kötüye kullanýlan

þiþmanlýk...

TTB-STED Fotoðraf Yarýþmasý-2005 sonuçlandý

Behçet Aysan Þiir ÖdülTöreni yapýldý

Sayfa 2’de

Gelecek sayýdagörüþmek üzere...

Page 2: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

Týp Dünyasý - ANKARA -Türk Tabipleri Birliði GenelPratisyenlik Enstitüsü(TTB-GPE),Türk Tabip-leri BirliðiPratisyen He-kimler Kolu(TTB-PHK) vePratisyen Hekim-lik Derneði’nce(PHD) düzenlenen10. Pratisyen Hekim-lik Kongresi 9-13 Ka-sým tarihlerinde, AntalyaBeldibi’nde Sungate PortRoyal Resort Hotel’de ger-çekleþtirilecek. Bu yýl,“Mesleðimize, iþ güvence-mize, saðlýk ocaklarýmýzasahip çýkýyoruz” sloganýyladüzenlenen kongrede, baþta ge-nel saðlýk sigortasý ve aile hekim-liði olmak üzere saðlýk alanýndagündemde olan çeþitli konular ma-saya yatýrýlacak.

Pratisyen Hekimlik Kongreleri-nin ilki 1990 yýlýnda düzenlenmiþ-ti. Baþlangýçta 2 yýlda bir düzenle-

nenPra t i syen

Hekimlik Kongrele-ri, gerek birikimlerin ve de-

neyimlerin paylaþýlmasý, gereksealanýn sorunlarýnýn çeþitli yönle-riyle tartýþýlabilmesi ihtiyaçlarýn-

dan hareketle, 6. kongreden buyana her yýl düzenlenmeyebaþlandý.

Geçen 15 yýllýk sürede,pratisyen hekimler genelpratisyenlik alanýndakiçaðdaþ geliþmeleri izle-diler ve birinci basa-mak saðlýk hizmeti a-lanýna sahip çýktýlar.40 yýlý aþkýn bir sü-redir tüm engelle-me ya da ihmal-lere karþýn sos-yalleþtirilmiþsaðlýk hizme-tinin ayaktakalmasý içinçaba gös-

terdiler. 224 sayýlýyasaya ve saðlýk ocaklarý-

na sahip çýktýlar, birinci basamaðýetkisizleþtirecek tüm giriþimlerekarþý durdular. Artýk her yýl düzen-lenen bu kongrelerde pratisyen he-kimler birikimlerini bir araya geti-riyorlar, deneyimlerini paylaþýyor-lar, bilimsel geliþmeleri izliyor vetoplum yararýna olmayan tüm o-

lumsuz saðlýk politikalarýna, mes-leðin ve reçetelerin sýnýrlanmasýnakarþý çýkýyorlar, on binlerce heki-min sesini duyurmaya çalýþýyorlar.

Pratisyen hekimler, bu yýl birkez daha “Mesleðimize, iþ güven-cemize, saðlýk ocaklarýmýza sa-

hip çýkýyoruz” sloganýyla bir a-raya gelecekler ve birinci basa-mak saðlýk hizmetlerine yönelikolarak uygulanan tüm olumsuz-luklara karþý, “biz hep birlikte-yiz ve buradayýz” mesajý vere-cekler.

Týp Dünyasý - ANKARA -Bilkent Üniversitesi Ýktisat Fakül-tesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. E-rinç Yeldan, AKP hükümetinin“Saðlýkta Dönüþüm Progra-mý”nda yer alan ve þu andaTBMM gündeminde bulunan Ge-nel Saðlýk Sigortasý’nýn (GSS)saðlýk hizmeti taahhüt etmediðini,“hasta”yý “müþteri”ye dönüþtü-recek bir yönetim anlayýþýný uygu-lama amacýný taþýdýðýný söyledi.

Prof. Dr. Erinç Yeldan, TýpDünyasý’nýn GSS ile ilgili sorula-rýný yanýtladý. Yeldan’ýn deðerlen-dirmeleri þöyle:

- Sayýn Yeldan, GSS AKPHükümeti’nin “Saðlýkta Dö-nüþüm Programý”nda yer a-lan düzenlemelerden biriydi.Hükümet þimdi bu düzenle-meleri adým adým yaþama ge-çiriyor…

Evet. Saðlýkta Dönüþüm Prog-ramý, AKP Hükümeti’nin DünyaBankasý ve IMF gibi uluslararasýkuruluþlarýn doðrudan gözetim veyönlendiriciliðinde saðlýk sektö-ründe yürütmekte olduðu düzen-lemelerin genel adý bildiðiniz gibi.Bu programýn ana eksenini oluþ-turan düzenlemeler þunlardý: Tümsaðlýk çalýþanlarýnýn sözleþmelipersonel haline getirilmesi, SSKsaðlýk kuruluþlarýnýn Saðlýk Ba-kanlýðý’na devri ve özelleþtirilme-si için alt yapýnýn hazýrlanmasý,birinci basamak saðlýk hizmetle-rinde saðlýk ocaklarýnýn yok edil-mesi ve aile hekimliði sisteminegeçilmesi ve GSS. Hükümet bun-lardan ilk ikisinin yaþama geçme-si yönünde önemli adýmlar attý.Sýrada ise GSS ve aile hekimliðibulunuyor.

- Bu baþlýklarý bütün ola-rak ele aldýðýnýzda, AKP’ninamacýna dönük olarak nasýlbir deðerlendirme yapýyorsu-nuz?

Program bir bütün olarak de-ðerlendirildiðinde, AKP hüküme-tinin esas amacýnýn saðlýk hizmet-lerini piyasa koþullarýnda üretile-

cek ve satýlacak bir ticari mal ola-rak özel sermaye kuruluþlarýnadevretmek olduðu açýkça görülü-yor.

- Sizin söylediðiniz gibi sý-radakilerden biri GSS ve þuanda TBMM gündeminde.Görüþülmesi ve kabul edilme-si belki de an meselesi. Önce-likle GSS’nin genel bir deðer-lendirmesini yapar mýsýnýz?

Genel Saðlýk Sigortasý (GSS),sosyal güvenlik reformu ile birlik-te Saðlýkta Dönüþüm Progra-mý’nýn en önemli unsurudur. An-cak, GSS’nin saðlýk hizmeti sun-masý düþünülmediði gibi, SSK’deolduðu üzere eczane iþletmesiyapmasý da düþünülmemektedir.Buna karþýn, tasarýda yer alan ifa-delerle bireylerin saðlýklarýnýn ko-runmasý ve hastalýklarýnýn önlen-mesi için “Aile Hekimliði’ne da-yalý Birinci Basamak hizmetmodeline uygun bir finansmanmodeli geliþtirilecektir” den-mektedir. Daha ileri tetkik ve ya-tarak tedavi gerektiren hallerde i-se “..kendi gelirleri ile giderleri-ni karþýlayabilen, çaðdaþ iþlet-mecilik esaslarý ile yönetilen,hizmet sözleþmeleri ile çalýþan,idari ve mali açýdan özerk, ikin-ci basamak hizmet sunumu mo-deline uygun bir finansman mo-deli geliþtirilecektir” ifadesi kul-lanýlmaktadýr.

Yine tasarýdan ifadelerle; “...saðlýk hizmetleri geliþtirilecekhizmet sözleþmeleri ile satýn alý-nacak”; “gerçekçi fiyatlama tes-pitinin yapýlabilmesi için mo-dern ölçme ve izleme yöntemle-ri uygulamaya konulacak”; ve“ayaktan tedavi ve günübirliktedavi uygulamalarý gibi mali-yetleri düþürecek uygulamalarhayata geçirilecektir”.

- Bütün bunlarýn yorumunedir?

Program tüm vatandaþlarýmýzýGSS kapsamý altýna almayý taah-hüt etmektedir. Ancak burada ta-ahhüt edilenin bir saðlýk hizmeti

olmaktan ziyade, vatandaþlarýný,öncelikle kar ve maliyetlerin dü-þürülmesi dürtüleriyle çalýþan sað-lýk iþletmelerinin korunmasýz bi-rer müþterisi haline dönüþtüren biryönetim anlayýþýný uygulamak ol-duðu çok açýktýr. Nitekim TemelTeminat Paketinin kapsamý belir-lenirken “... finansal açýdan uy-gulamalarý tehlikeye sokacak is-tisnai baþlýklar ve hizmetler pa-ketin içinde öncelikle yer alma-yacaktýr” hükmüyle vatandaþla-rýn, örneðin kanser gibi, aðýr fi-nansal yük getiren hastalýklardanuzak durmasýný öðütlemektedir!

- Böylesi bir dönüþüm, þuanda zaten saðlýk hizmetineulaþmakta güçlük çeken ke-simleri, gelir düzeyi düþükvatandaþlarý nasýl etkiler?

AKP hükümetinin getirmeyiarzuladýðý saðlýk sisteminde, hastaayakta tedaviyi yeterli gören mua-yenecilik hizmetleriyle yetinecek-tir. Bundan daha fazlasýný talep e-den “müþteriler”, “çaðdaþ” sað-lýk iþletmelerinden parasýna göresaðlýk hizmeti satýn almak duru-mundadýr.

Dolayýsýyla, GSS’de çizilençerçeve, Ankara Tabip Oda-sý’ndan Dr. Tufan Kaan ve Dr.Selçuk Atalay’ýn sözleriyle “hemsosyal güvenliðin, hem de saðlý-ðýn kamusal niteliklerinin orta-dan kalkmasý ve kendi kaderle-rine terk edilmesi anlamýný taþý-maktadýr. GSS, saðlýk hizmetle-ri sunumunun iþletmeleþtirilme-si, saðlýk hizmeti talep edenlerinmüþteri konumuna gelmeleri vetoplumsal ihtiyaçlarýn deðil,karlýlýðýn esas alýndýðý ve bunauygun olarak her bir hizmetinparça baþý ücretlendirildiði birmodeldir”. (SSK Gerçeði, Kasým2004) Böylesi bir dönüþüm so-nunda zaten son derece adaletsizbir yapý sergileyen ulusal gelirindaðýlýmý daha da bozulacak veTürkiye yoksulluðun arttýðý vesosyal sýnýflar arasýnda uçurumla-rýn derinleþtiði bir ülke olmaya sü-rüklenecektir.

- Tablonun vatandaþýnyararýna olmadýðý a-çýk gibi görünüyor…

Nihai tahlilde konu-nun özü þudur: Tür-kiye, uluslararasýiþbölümündeyüksek borç-lu bir ülkeo l a r a kg ö -

zükmekte ve öncelikle borçlarýnýnçevrilmesi görevi yükümlülüðüy-le, IMF ve ulusal ve uluslararasýfinans sermayesi tarafýndan dene-tim altýnda tutulmaktadýr. Öteyandan 2003 ve 2004 Türkiye’sin-de çok yüksek tempolu büyümeve kamu sektöründe ulaþýlan faizdýþý fazla bütçe hedeflerine rað-men borç yükünün azaltýlamadýðýgözükmektedir. Kamu harcama-larýndaki kesintilerin ve vergi ge-lirlerinin de sýnýrýna gelinmiþ ol-duðu izlenmektedir.

Dolayýsýyla, Saðlýkta Dönü-þüm Programý özünde, gerekIMF’ye gerekse ulusal ve ulusla-rarasý sermaye çevrelerine aktarý-lacak yeni kaynak arayýþý içindeolan AKP’nin kýsa dönemde ger-çekleþtirmeye çabaladýðý bir ranttransferi ve güven tazeleme ope-rasyonu olarak deðerlendirilmeli-dir.

- Sayýn Yeldan, son olarakGSS’nin hekimler ve saðlýkçalýþanlarý açýsýndan ne geti-rebileceði/nasýl bir ortam ya-

ratabileceði yönünde bir de-ðerlendirme yapar mýsýnýz?

Yeni GSS sistemi içinde artýk“hasta” bir “müþteri”ye; “hasta-hane” ise “saðlýk iþletmesi”nedönüþtürülmektedir. Esas amacýpiyasa þartlarýnda, piyasa fiyatlarýüzerinden kar elde etmek olan“saðlýk iþletmeciliðinde” de çalý-þanlar artýk birer hekim, hemþireya da hangi saðlýk personeli olur-sa olsun, “saðlýk hizmeti verenpersonel” olmaktan çýkacak vebirer “ücretli” konumuna indir-genecektir. Dolayýsýyla saðlýk ça-lýþanlarý da “ücret maliyetleri-nin” düþürülerek, kar yaratmayaçalýþan iþletme mantýðýna göre is-tihdam edileceklerdir. Saðlýk hiz-metleri “sosyal hizmet” üretmek-ten uzaklaþýp, piyasanýn arz ve ta-lep koþullarýna baðlandýkça, artýkönemli olan þeyin “vatandaþlarasaðlýk sunmak” deðil; ücret mali-yetlerinin bastýrýlacaðý ve çalýþan-larýn iþ koþullarýnýn esnekleþtirile-rek kar elde edilmeye çalýþýlacaðýbir çalýþma ortamý yaratýlmasý ilekarþý karþýya kalýnacaktýr.

1 Kasým 20052

aradabir...

Hükümet tarafýndan IMF’ye verilen sözler arasýndaolduðu beyan edilen ve 4 Nisan 2005 tarihli BaþbakanRecep Erdoðan imzalý üst yazý ile TBMM Baþkanlý-ðý’na gönderilen “Sosyal Sigortalar ve Genel SaðlýkSigortasý Kanunu Tasarýsý” bugünlerde verilen sözünyerine getirilmesi adýna yeniden gündemimizde. Dahaönce tasarýnýn içeriðinin ülkenin ve ülke insanýmýzýngereksinimlerini karþýlama hedefinde olmadýðýný kanýt-layan pek çok yazýyý bu sayfalarda okuma fýrsatýmýz ol-muþtu. Dünya Bankasý ve IMF’nin sýký denetimindeyürütülen yeni liberal ekonomik politikalar çerçevesin-de, benzer ekonomik baðýmlýlýðý yaþamakta olan vehalka bunun dýþýnda bir seçenek olmadýðý afyonununyutturulduðu ülkelerde olduðu gibi bizde de, dayatma-lar sonucu ve saðlýklý toplum hedefinden daha da uzak-laþmaya neden olacaðý bilindiði halde tasarý yasalaþtý-rýlmaya, saðlýk sistemimiz bütünüyle dönüþtürülmeyeçalýþýlýyor. Genel Saðlýk Sigortasý uygulamasýyla para-sý olana parasý kadar saðlýk hizmeti sunulacaðýný, do-laylý vergilerin toplanan vergilerin yarýsýný geçtiði ülke-mizde bir baþka dolaylý vergi kalemi olarak da saðlýkprimlerinin yine çalýþanlardan kesileceðini görüyoruz.Bu durum saðlýk emekçileri için de geçerli olacak. He-kimler de, hemþireler de, ebeler de vb. saðlýk hizmetle-ri için para ödemek zorunda kalacaklar.

Tasarý yasalaþýrsa saðlýk emekçilerine de getireceðiyükü lise son sýnýfta okuyan bir çocuklarý olan karý ko-ca doktor, üç kiþilik bir aile üzerinden paylaþabiliriz.Öncelikle söylememiz gereken iþe yeni baþlayanlarýnüç ay boyunca prim ödeyecek, ancak saðlýk hizmetle-rinden yararlanamayacak olmalarý. Bu süre içinde ame-liyat olmalarý vb. gerektiðinde bütün masraflarýný cep-lerinden karþýlayacaklar. Bunu belirtip devam edelim.Performansa dayalý döner sermaye primi de dahil karý,koca hekim arkadaþlarýmýzdan her birinin aylýk 2.5mil-yar TL gelirleri olduðunu kabul edelim. Genel saðlýk si-gortasý arkadaþlarýmýzý kapsamaya baþladýðý andan iti-baren, arkadaþlarýmýzýn her biri aylýk gelirinin125milyonunu saðlýk sigortasý primi olarak ödeyecek.Bir baþka deyiþle aylýk kazancýný 2.5milyar yerine2milyon 375bin TL olarak alacaklar. Evlerinin toplamaylýk geliri 5milyar TL’den 4milyar 750milyon TL’yedüþecek. Ancak, örnek ailemiz, bu yeni zorunlu harca-ma kalemine raðmen, halen ulaþabildikleri, baþka birdeyiþle haklarý olan saðlýk hizmetlerine ulaþabilmek i-çin baþka zorunlu saðlýk harcamalarý da yapmalarý ge-rekecek. Örneðin diþlerine dolgu, kanal tedavisi yapýla-caksa, köprü ya da proteze gereksinimleri olursa öncemuayene için 2milyonTL(her yýl artacak) ödeyecekler.Ardýndan da yapýlacak bütün iþlemlerin masraflarýnýceplerinden karþýlayacaklar. Ancak bu iþi biraz “kibar-laþtýrýp” arkadaþlarýmýzýn ellerini ceplerine atmalarýnýengelleyecekler. Takip eden ay baþýnda ellerine geçe-cek paradan düþecekler. Yani 4.75milyara düþen gelir-leri daha da azalacak. Bununla da bitmiyor, eðer çalýþ-týklarý saðlýk kurumunda arkadaþlarýna reçete yazdýr-mak isterlerse de muayene parasýný, bunun dýþýnda iste-necek her türlü tetkikin de %3-6 kadarýný(örneðin rutinbiyokimya için en azýndan 3-4milyon TL, MR için5milyon TL), alacaklarý ilacýn %20’sini (örneðin birÜSYE reçetesi için en azýndan 20-30milyon TL) öde-mek, yine pardon, maaþlarýndan kesilmiþ olarak almakzorunda kalacaklar. Özetle genel saðlýk sigortasý kapsa-mý içine aldýklarýný ister doktor, ister hemþire ister ebeolduðuna bakmadan öðretmenden, mühendisten, ame-leden ayýrt etmeden hem prim hem de katký paylarýylakucaklayacak. Kapsadýkça daha da sarmalayacak. Çün-kü yakýn bir zamanda çýkaracaklarý baþka mevzuatlagenel saðlýk sigortasýnýn teminat paketini(hangi hiz-metlerin giderlerinin sigorta kapsamýnda karþýlanacaðý)de açýklayacaklar. Genel saðlýk sigortasýnýn kapsamaalaný(teminat paketi) dýþýndaki hizmetler için de hepi-mizin “baþkalarý” gibi tamamlayýcý özel sigorta yap-týrmamýz gerekecek. Örnek ailemiz, ailenin üç üyesi i-çin bu defa özel sigorta þirketlerine prim ödemek duru-munda kalacak.

Özetle, genel saðlýk sigortasý uygulanmaya baþlan-dýðýnda, hekimler de dahil bütün saðlýk emekçileri sað-lýk hizmeti üreterek kazandýklarý ücretlerinin büyükkýsmýný saðlýk hizmeti satýn almak için harcamak zo-runda kalacaklar.

* Kocaeli Tabip Odasý Pratisyen Hekimlik Komisyonu Üyesi

GSS’nin Kapsama Alanýndaki Hekimler

Dr. Onur Hamzoðlu*

c m y k

Prof. Dr. Erinç Yeldan, GSS’nin vatandaþlara saðlýk hizmeti taahhüt etmediðini;“hasta”yý “müþteri”ye dönüþtürecek bir yönetim anlayýþýný uygulama amacýný taþýdýðýný söyledi. Yeldan, yeni sistemde hekimler ve saðlýk çalýþanlarýnýn da

“saðlýk hizmeti veren personel” olmaktan çýkacaðýný ve birer “ücretli” konumuna indirgeneceðini kaydetti.

“GSS’nin taahhüt ettiðisaðlýk hizmeti deðil”

10. Pratisyen Hekim-lik Kongresi’nin bi-limsel programýndayer alanlar ise þöyle:

9 Kasým 2005 Çarþamba: 17.00 - 18.30: Açýlýþ Töreni18.30 - 19.30: Nusret Fiþek

Saðlýk Ocaðý Ödülü alan Sað-lýk Ocaklarýnýn tanýtýmý

20.00: Açýlýþ Kokteyli10 Kasým 2005 Perþembe:09.00 - 10.30: Gen-Etik’te

son geliþmeler (salon 1), GenelSaðlýk Sigortasý, Aile Hekimli-ði ve Ýþ Güvencemiz (salon 2),Rinosinüzitler (salon 3)

11.00 - 12.30: 21. yy daSaðlýk Ocaklarýmýz (salon 1)

13.00 - 13.45: Uydu Sem-pozyum - Hiperlipidemi Teda-

visinde Güncel Yaklaþým 14.00 - 15.30: Okul çaðý ço-

cuklarý psikolojik sorunlarý (sa-lon 1), Kentleþme yoksulluk vesaðlýk (salon 2), Yara YanýkBakýmý (salon 3)

16.00 - 17.30: Anemik has-taya yaklaþým (salon 1), Birincibasamakta cinsel sorunlarayaklaþým (salon 2), Birinci ba-samakta döner sermaye ve per-formans (salon 3)

18.00 - 19.30: Hekim veÖrgütlenme (salon 1)

21.00: Söyleþi - Sunay Akýn(salon 1)

11 Kasým 2005, Cuma: 09.00 - 10.30: Birinci Basa-

mak için her yönüyle BPH (sa-lon 1), Aile Hekimliði PilotUygulamalarý: Düzce

(salon 2), Sokakta yaþayan ço-cuklar (salon 3),

11.00 -12.30: TTB GPEGeçiþ Dönemi Eðitimi (salon1)

13.00 - 13.45: Uydu Sem-pozyum (salon 1)

14.00 - 15.30: Metabol iksendrom (salon 1), Ýþyeri he-kimliði (salon 2), Eriþkin baðý-þýklamasý (salon 3)

16.00 - 17.30: Diyabetikhasta takibi (salon 1), Birincibasamakta araþtýrma yapmak(salon 2), Anksiyete bozukluk-larý (salon 3)

18.00 - 19.30: Birinci Ba-samak Ülke Örnekleri (salon 1)

21.00: Konser12 Kasým 2005, Cumartesi:09.00 - 10.30: Çocukluk ça-

ðýnda obesite sorunu (salon 1),Birinci basamakta Laboratuvarkullanýmý (salon 2), Gebeliktebeslenme egzersiz ve izlem(salon 3)

11.00 - 12.30: Mesleki Ka-rarlarýmýz (Adli Raporlar) (sa-lon 1)

13.00 - 13.45: Uydu Sem-pozyum (salon 1)

14.00 - 16.00: Serbest Bil-diriler (salon 1)

16.30 - 18.00: S a ð l ý k l ýYaþlanma (salon 1), Teni TCKve Hekimin Yasal Sorumluluk-larý (salon 2), Kontrasepsiyon-da geliþmeler (salon 3)

20.00: Gala Yemeði13 Kasým 2005, Pazar:10.30 - 11.00: Forum

“Mesleðimize, iþ güvencemize, saðlýk ocaklarýmýza sahip çýkýyoruz”

Page 3: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

Týp Dünyasý - ÝSTANBUL -Türk Tabipleri Birliði ile Türki-ye Psikiyatri Derneði (TPD),merkezi Amerika’da Uluslarara-sý Zihinsel Özürlülerin Haklarý(MDRI) adlý kuruluþun “KapalýKapýlar Ardýnda; Türkiye’ninPsikiyatrik Kurumlarýnda,Yetimhanelerinde ve Rehabili-tasyon Merkezlerinde ÝnsanHaklarý Ýhlalleri” baþlýklý ra-poru inceledi.

Türkiye’de zihinsel özürlüçocuk ve eriþkinlere karþý insan

haklarý ihlallerinin söz konusuolduðu, zeka geriliði gibi zihin-sel özürlü ve psikiyatrik bozuk-luðu olan kiþilerin kimsenin gör-mediði mekanlara kilitlendiði,bu kiþilere iþkence sayýlabilecektedaviler uygulandýðý, insanlýkdýþý ve aþaðýlayýcý hapis koþulla-rýnýn Türkiye’nin ülke genelin-deki ruh saðlýðý sistemini oluþ-turduðu yönünde görüþmeleri i-çeren MDRI raporuna iliþkinTTB ve TPD’nin inceleme so-nuçlarý Ýstanbul Tabip Oda-sý’nda düzenlenen bir basýn top-lantýsýyla, TPD Genel BaþkanYardýmcýsý Doç. Dr. MustafaSercan tarafýndan açýklandý.

Açýklamada, MDRI Türkiyeraporunun aniden Türkiye ruhsaðlýðý gündemini kapladýðýnadikkat çekilerek, raporun nesnelgerçekliðinin “abartýlý” ve yan-lýþ ifadelerle süsleyerek “olum-suz efsaneye” dönüþtüren birüslup ve söylenen sözlerin ar-dýnda yatan gerçekliði anlamayaçalýþmadan yalnýzca sözleri öneçýkaran bir rapor tekniði kullaný-larak hazýrlandýðý kaydedildi.Raporun düzeltilmesi gerekenbir çok yönü bulunduðuna dik-kat çekilen açýklamada, Türki-ye’de ruh saðlýðý hizmetleriningeliþmiþ ülke ruh saðlýðý ve hat-

ta Türkiye’deki genel saðlýkstandartlarýnýn çok gerisindekaldýðýnýn ise bilinen bir gerçekolduðu vurgulandý. Ancak bu-gün itibariyle henüz ruh saðlý-ðýnda hedeflenen adýmlarýn atýl-dýðýný, gözle görülür bir deðiþ-me saðladýðýný söylemenin isegüç olduðu bildirildi.

Türkiye’de ruh saðlýðý hasta-larýna ayrýlmýþ yatak sayýsýnýnyetersiz olduðuna dikkat çekenTTB ve TPD açýklamalarýnda,psikiyatriye ayrýlmýþ yatak sayý-sýnýn toplam yataklarýn beþte bi-ri düzeyinde olduðuna iþaret e-dildi. Açýklamada, “Ülkemizdeson yýllarda ‘ekonomik zorun-luluk’ adý altýnda uygulanankamu saðlýk hizmetlerinin çö-kertilmesi politikasýndan en

çok da ruh saðlýðý hizmetlerietkilenmiþtir. Saðlýk hizmetle-ri içerisinde ruh saðlýðý hiz-metlerine bir öncelik tanýnma-sý ve özellikle de ruh saðlýðýnabir ‘pozitif ayrýmcýlýk’ uygula-masý gerektiði kanýsýndayýz”denildi.

Rapor incelemesonuçlarý

TTB ve TPD’nin MDRI’ýnTürkiye raporuna iliþkin deðer-lendirmesinde, üslubu kabul e-dilemez olan raporun, “hastahaklarý” söz konusu edilerek“Türkiye’de ruh saðlýðý ala-nýnda çalýþanlara haksýzlýk e-dilen” bir rapor niteliðinde ol-duðu belirtildi. Raporda gözlen-miþ ya da saptanmýþ olan eksik-

liklerin çoðunun olgu düzeyinde(genelleme yapýlmadan) gerçek-lere uygun olduðu kaydedildi.Bu alanda yaþanýlan eksiklikle-re, maddi kaynaklarýn yetersiz-liðinden, rehabilitasyon kurum-larýnýn ve konuyla ilgili görevli-lerin olmamasý ve var olanlarýnsayýsýndaki azalmanýn temel et-ken olduðu kaydedildi. Açýkla-mada, MDRI yetkililerine “Heryorum ya da tahmin bir yana,bu rapor baþlýklarýnýn gazetemanþetlerine veya televizyon-lara yansýmasýndan sonra te-davi almaktan kaçýnacak has-talarý düþünecek olursak,‘saðlýklý yaþama hakký’ baðla-mýnda ‘tedavi hakký’nýn zede-leneceði bir durumu MDRIyetkilileri nasýl açýklayacak-lar” sorusu yöneltildi.

Türkiye’de uygulanan Elekt-rokonvülzif Tedavi’nin (EKT)

dünya ortalamasýndan dahayüksek olmadýðýnýn vurgulandý-ðý açýklamada, MDRI raporun-da yer alan EKT’nin aþýrý sýklýk-la veya gereksiz uygulama alan-larýnda, iþkence olarak uygulan-dýðýna yönelik kanýt bulunmadý-ðý kaydedildi. Bu iddialarýn ger-çeðe uygun olmadýðýna dikkatçekilen açýklamada, EKT’nin a-nestezili uygulamasý için gerek-li her türlü alt yapýnýn acilengerçekleþtirilmesinin Türki-ye’deki psikiyatri topluluðununöncelikli istekleri arasýnda yeraldýðý vurgulandý. TTB ve TPDinceleme sonucu açýklamasýn-da, “Türkiye’de ruh saðlýðýhizmetleri koþullarýnýn düzel-tilmesi için gösterdiðimiz ça-balara devam edeceðiz. Bukonuda toplumun tüm kesim-lerinin desteðini bekliyoruz”denildi.

1 Kasým 2005 3

Nusret Fiþetetkinlikleri12 Kasým’daTýp DDünyasý - AANKARA -Türk Tabipleri Birliði’ninProf. Dr. Nusret Fiþek’inanýsýna düzenlediði et-kinlikler, 12 Kasým 2005Cumartesi günü, Hacet-tepe Üniversitesi Týp Fa-kültesi Kongre Merkezi RSalonu’nda gerçekleþtiri-lecek. Anma etkinliklerisaat 9.30’da baþlayacak.Nusret Fiþek anýsýna veri-len bilim, hizmet ve sað-lýk ocaðý ödüllerinin sa-hiplerine verileceði töre-nin ardýndan, TTB STEDFotoðraf Yarýþmasý ÖdülTöreni gerçekleþtirilecek.

Ödül törenlerini OD-TÜ Mimarlýk Fakültesi Þe-hir ve Bölge PlanlamaBölümü Öðretim ÜyesiDoç. Dr. Oðuz Iþýk’ýn“Türkiye’de Yoksulluk”baþlýklý konferansý izleye-cek. Akþam saat 19.00’da ise Sevda Cenap AndMüzik Vakfý, ÇankayaBelediyesi ve NÜSED’indüzenlediði “Nusret FiþekAnýsýna Barýþ Dinletisi”sunulacak.

2. sýnýf geriçekmeTýp DDünyasý - AANKARA -Johnson & Johnson fir-masýnýn ruhsatýna sahipolduðu Durogesic Trans-demal Flaster 50mcg/saat adlý prepara-týn, iyi yapýþmamasý ne-deniyle ilacýn dýþarý sýzdý-ðý tespit edilen serilerineüretici firma tarafýndan2. sýnýf geri çekme uygu-landý. Saðlýk Bakanlýðý Ý-laç ve Eczacýlýk Müdürlü-ðü, söz konusu hatalý se-riden Türkiye’ye ithal edi-lerek daðýtýmý yapýlan5CB2P00 ve 5DB3D00seri numaralý olanlarýn,geri çekilmesi gerektiðinibildirdi.

Düzce’de “AileHekimliði”sempozyumuTýp DDünyasý - AANKARA -Türk Tabipleri Birliði vePratisyen Hekimlik Der-neði’nce düzenlenen “Ai-le Hekimliði: Düzce’deNeler Oluyor” baþlýklýsempozyum, 19 Kasým2005 Cumartesi günüDüzce Kýzýlay ToplantýSalonu’nda gerçekleþtiri-lecek. Saat 9.00’da baþ-layacak sempozyumda,“Dünden Bugüne AileHekimliði Tartýþmalarý”,“Düzce’de Neler Olu-yor”, “Düzce’de Aile He-kimliði Pilot Uygulama-sý’nýn; Saðlýk Bakanlýðýaçýsýndan, Düzceli he-kimler açýsýndan, çalý-þanlar açýsýndan, vatan-daþ açýsýndan deðerlen-dirilmesi”, baþlýklý su-numlar gerçekleþtirile-cek. “Saðlýkta Dönüþümve Aile Hekimliði Siste-mi”ne iliþkin konferansýnardýndan, yapýlmasý ge-rekenlere iliþkin sunum-lar gerçekleþtirilecek.

Týp Dünyasý - ORDU - Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan veSaðlýk Bakaný Recep Akdað’ýn, hekimlerle vatandaþlarý karþý kar-þýya getiren açýklamalarý, zor koþullarda saðlýk hizmeti görevini ye-rine getirmeye çalýþan hekimlerin sýk sýk fiili ve sözlü saldýrýlaramaruz kalmasýna neden oluyor. Son olarak Ordu ve Þanlýurfa’da he-kim ve saðlýk çalýþanlarýna yönelik saldýrýlar meydana geldi. Orduve Þanlýurfa Tabip Odalarý, saldýrýlarý kýnadýlar.

Ordu Gölköy Devlet Hastanesi acil servisinde görev yapan Dr.Turgay Temiz, hemþire Funda Öztürk ve hemþire Hatice Kara-dað’ýn 23 Eylül günü hasta yakýnlarýnca uðradýklarý fiili ve küfürlüsaldýrýnýn ardýndan, Þanlýurfa Doðum Hastanesi’nde görev yapanDr. Mehmet Ýnce de 18 Ekim günü, görevi baþýndayken hasta ya-kýnlarýnýn saldýrýsýna uðradý. Ýnce’nin burnu kýrýldý.

Ordu ve Þanlýurfa Tabip Odalarý yaptýklarý açýklamalarla saldýrý-larý kýnadýlar. Ordu Tabip Odasý Baþkaný Dr. Mithat Yaðlý, her tür-lü kýsýtlý koþula karþýn en iyi hizmeti sunmaya çalýþan saðlýk çalý-þanlarýnýn, son zamanlarda tüm Türkiye’de olduðu gibi Ordu’da dagiderek artan biçimde saldýrýlara maruz kaldýðýný söyledi. GölköyDevlet Hastanesi’nde yaþanan saldýrýya tepki gösteren Yaðlý, “Sað-lýk çalýþanlarýmýza hiç hak etmedikleri halde yöneltilen bu sal-dýrýlarý þiddetle kýnýyoruz. Yetkililerimizden özellikle devlethastanelerinin acilleri baþta olmak üzere emniyet önlemlerininartýrýlmasýný istiyoruz. Görevi baþýnda saldýrýya uðrayan arka-daþlarýmýza geçmiþ olsun diliyoruz” diye konuþtu. Hekimlerin vesaðlýk çalýþanlarýnýn güvenli ortamlarda çalýþmak istediklerini vur-gulayan Yaðlý, vatandaþlarý da saðlýk hizmeti vermekten baþka hiç-bir amaç ve düþüncesi olmayan saðlýk çalýþanlarýna karþý daha du-yarlý olmaya çaðýrdý.

Þanlýurfa Tabip Odasý’ndan yapýlan açýklamada da, “Ülkemizindeðiþik bölgelerinden hizmet amacýyla ilimize gelen meslektaþ-larýmýza yapýlan baský ve saldýrýlara karþý gerekli önlemlerin a-lýnmasýný ilgililerden istiyoruz” denildi.

TTB VE TPD’den açýklama :

Merkezi Amerika'da bulunan UluslararasýZihinsel ÖzürlülerinHaklarý adlý kuruluþunTürkiye'deki zihinselözürlülere iliþkinhazýrladýðý rapor,TTB ve Türkiye Psikiyatri Derneðitarafýndan "abartýlý"ve "üslubu kabuledilemez" bulundu.

Baþbakan ve Saðlýk Bakaný’nýn hekimler ve vatan-daþlarý karþý karþýya getirmeye çalýþan açýklamalarý, son derece zor koþullarda

saðlýk hizmeti görevini yerine getiren hekimlerin sýk sýk fiili ve sözlü saldýrýlara maruz

kalmalarýna neden oluyor.

“Zihinsel Özürlüler-Türkiye" raporu abartýlý

Ordu ve Þanlýurfa’da saðlýk çalýþanlarýnasaldýrýlar…

Hasta yakýnlarý yine hekimlere saldýrdý

Týp Dünyasý - ÝSTANBUL -Ýstanbul’da, devraldýðý eski SSKhastanelerindeki personele “bil-gi toplama formu” daðýtanSaðlýk Bakanlýðý, saðlýk çalýþan-larýndan mezheplerini bildirme-lerini istedi. Türk Tabipleri Bir-liði ve Ýstanbul Tabip Odasý’nýnuygulamanýn derhal sonlandýrýl-masýný istediði basýn toplantýsý-nýn ardýndan, Ýstanbul Ýl SaðlýkMüdürlüðü “yanlýþlýk” sonucubaþlatýldýðýný savunduðu uygu-lamayý durdurdu.

Ýstanbul’da geçtiðimiz gün-lerde Saðlýk Bakanlýðý’na devre-dilen SSK hastanelerinde tümpersonele 3 sayfadan oluþan bil-gi formlarý daðýtýlarak, çalýþan-larýn bu formlarý eksiksiz dol-durmasý istendi. Ýlk sayfasýndanüfus bilgilerinin sorgulandýðýformun ikinci sayfasýnda memu-run ölümü halinde ölüm yardý-mýnýn kimlere verileceði sorul-du. Formun “Saðlýk BakanlýðýMemurlarý Sicil Fiþi” baþlýðýnýtaþýyan üçüncü sayfasýnda ise,memurun bitirdiði okul, diplo-

ma tarihi, iþe baþladýðý tarih, ün-vaný, sicil numarasý gibi bilgile-rin yaný sýra tabiyeti ve mezhe-binin de açýklanmasý istendi.Bakanlýðýn bu uygulamasý sað-lýk personelince büyük tepkiylekarþýlandý.

Uygulamanýn baþlatýlmasý-nýn hemen ardýndan bir basýn a-çýklamasý yapan Türk TabipleriBirliði ve Ýstanbul Tabip Odasý,saðlýk çalýþanlarýnýn fiþlenmesi-nin bir an önce sonlandýrýlmasý-ný istedi. Bu bilgilerin nerede vehangi amaçla kullanýlacaðýný so-ran TTB ve ÝTO, daðýtýlan form-larýn geri alýnmasýný, þimdiyekadar toplanan bilgilerin hiçbirþekilde kiþiler aleyhine kullanýl-mayacaðýnýn garanti altýna alýn-

masýný, bundan önce toplanmýþolan ve kiþilerin dini inanç vekanaatleriyle ilgili bilgileri içe-ren tüm form ve belgelerin sa-hiplerine iade edilmesini, iadesimümkün olmayanlarýn imha e-dilmesini ve baþta Saðlýk Baka-ný olmak üzere bu hukuksuz uy-gulamanýn tüm sorumlularý hak-kýnda derhal soruþturma baþla-týlmasýný istedi.

Geri adýmTTB ve ÝTO’nun 8 Ekim ta-

rihli basýn açýklamasýnýn ardýn-dan, Ýstanbul Ýl Saðlýk Müdürlü-ðü yazýlý bir açýklamayla uygu-lamaya son verildiðini bildirdi.9 Ekim tarihli açýklamada “per-sonel bilgi formunun önceki

dönemlerde kaldýðý ve dikkat-sizlik sonucu bazý hastaneler-de daðýtýldýðý” savunuldu. A-çýklamada þöyle denildi:

“Ýddialarýn dayandýrýldýðýpersonel bilgi formlarý öncekidönemden kalma matbuformlardýr. Üçüncü sayfasýn-da ‘mezhep’ sorusunun da bu-lunduðu bu formlar, dikkat-sizlik sonucu incelenmedenbazý hastanelerimizde perso-nele daðýtýlmýþ ve daha sonrabazý personelimizin uyarýlarýile yapýlan yanlýþlýk fark edile-rek toplattýrýlmýþtýr. Bu yan-lýþlýða sebebiyet veren ilgililerhakkýnda gereken soruþturmabaþlatýlmýþtýr. Çalýþanlarýmýzýkategorize etmeyi düþünme-miz mümkün deðildir.”

ÝTO, Ýl Saðlýk Müdürlü-ðü’nün açýklamasýnýn ardýndanda, geliþmelerin takip edileceði-ni belirterek, uygulama nede-niyle herhangi bir biçimde mað-dur olan hekimlerin tabip odasý-na baþvurmalarýný istedi.

Mezhebe göre fiþleme Devraldýðý eski SSK hastanelerindeki personele“bilgi toplama formu” daðýtan Saðlýk Bakanlýðý,

saðlýk çalýþanlarýndan mezheplerini bildirmelerini istedi. Saðlýk Bakanlýðý’nýn bu

uygulamasýna sert tepki gösteren Türk TabipleriBirliði ve Ýstanbul Tabip Odasý’nýn

giriþimlerinin ardýndan, uygulama sonlandýrýldý.

Týp Dünyasý - ANKARA -Ýngiliz Tabip Birliði’nin (BritishMedical Association/BMA) or-ganizasyonunda, Avrupa TabipBirlikleri Forumu’nun (Europe-an Forum of Medical Associa-tion/EFMA) katkýsý ve Avrupaülkeleri tabip birliklerinin katý-lýmýyla düzenlenen “TütünKontrolü’nde Hekimler Aðý”toplantýsý, 23-24 Eylül tarihle-rinde Prag’da yapýldý. Toplantý-ya Türk Tabipleri Birliði adýna,TTB Genel Pratisyenlik Ensti-tüsü (GPE) Baþkaný Doç. Dr.Özen Aþut katýldý. Toplantýda,

ülkelerin tütün kontrolü konu-sundaki deneyimleri paylaþýlýr-ken, sigara býrakmada ulusalrehberler oluþturulmasý ve siga-rayý býraktýrýcý ilaçlarýn giderle-rinin ulusal sigorta sistemleri ta-rafýndan karþýlanmasý önerildi.

Toplantýya, Ýngiltere, Al-manya, Letonya, Çek Cumhuri-yeti, Slovakya, Türkiye, Ro-manya, Polonya ve Slovenya ta-bip birlikleri temsilcileri katýldý.Doç. Dr. Özen Aþut, toplantýylailgili olarak Týp Dünyasý’na bil-gi verdi. Aþut’un aktardýklarýnagöre, toplantýda sigaranýn saðlýküzerine etkileri ve sigaranýn bý-rakýlmasý konusunda -ilaç teda-visi gibi- kanýtlanmýþ örneklerkonuþuldu, hekimlere ve saðlýkpersoneline sigarayý býrakma vebýraktýrma konusunda önerileraktarýldý.

Sigara içmek hastalýkToplantýda, sigara içmenin

bir yaþam biçimi olmadýðý, birhastalýk, bir baðýmlýlýk olduðuve tedavi edilmesi gerektiði vur-gulanýrken, bunun için de rep-lasman tedavisinin önemine dik-kat çekildi. Bu süreçte hekimle-re çok önemli görevler düþtüðü

vurgulandý ve hekimlerin sigaraiçen hastaya sadece “býrak” de-mesinin bile olumlu payý oldu-ðunu gösteren örnekler aktarýldý.Hekimin “sigarayý býrak” öne-risine bir de ilaç tedavisi ekle-nince, býrakma oranýnýn daha dayükseldiðine iliþkin veriler pay-laþýldý.

Ýngiltere izliyorÜlke örnekleri aktarýlýrken,

Ýngiltere’de bir süredir uygula-nan bir izleme programý payla-þýldý. Buna göre, sigarayý býrak-mak isteyen kiþiler düzenli ara-lýklarla, yüz yüze görüþerek yada telefon görüþmeleriyle izleni-yor. Ancak bu takibi yoðunluk-larý nedeniyle þu aþamada he-kimler yapamýyor; onlarýn yeri-ne sigarayý býraktýrma konusun-da kurs görmüþ ve bu konuda e-ðitim almýþ hemþireler bu izle-meyi yapýyorlar. Sigarayý býrak-mak için baþvuran ve hemþirelertarafýndan izlenen bu kiþiler, buhizmet için para vermiyorlar,kullandýklarý nikotin bantlarý,nikotin spreyleri ve nikotin sa-kýzlarý gibi ilaçlar da sigorta sis-temi tarafýndan geri ödeniyor.Ýzlemenin baþarýlý sonuç verdiði

“Tütün Kontrolü’nde Hekimler Aðý” toplantýsý Prag’da yapýldý

Sigara içmek hastalýktýr

-Dünyada, kadýn nüfusunun yüzde 12’si, erkeknüfusunun yüzde 47’si sigara içiyor.

-11998 yyýlý iitibarýyla, ddünyada ssigara iiçen nnüfus1.2 mmilyardý.

-Sigaranýn içinde 4 binin üzerinde madde var.Bunun en az 43’ü kanserojen.

-SSigara iiçenlerin yyarýsý, ssigaraya bbaðlý nedenlerle yyaþamýný yyitiriyor.

-Akupunktur ve hipnozun plasebodan fazla bir etkisi yok.

Toplantýda, ülkelerin tütün kontrolü konusundaki deneyimleri paylaþýldý, sigara býrakmada ulusal rehberleroluþturulmasý ve sigarayý býraktýrýcý ilaçlarýn giderlerini ulusal sigorta sistemleri tarafýndan karþýlanmasý önerildi.

kanýta dayalý olarak aktarýlýr-ken, hekim sadece “býrak” de-diði zaman bile sigara içenlerinyüzde 1’inin; buna izleme ek-lendiði zaman ise yüzde 5-10’unun en az 1-2 ay süreyle si-gara içmeyi býraktýklarýnýn ka-nýtlandýðý bildirildi. Ülkelerinsaðlýk sistemlerinde izlemeyedayalý bir uygulamaya gerek ol-duðu önerisi toplantýnýn sonuçbildirgesine de yansýdý.

SSUK’un çalýþmalarýaktarýldý

Toplantýya TTB’yi temsilenkatýlan Doç. Dr. Özen Aþut, su-numunda TTB’nin de içindebulunduðu Sigara ve Saðlýk U-lusal Komitesi’nin (SSUK) ça-lýþmalarýný anlattý. Aþut, hekim-ler arasýnda sigara içme oraný-nýn öncelikli olarak düþürülme-si gerektiðinin çok önemli oldu-ðunun altýný çizdi. Hekimlerineðer sigara içiyorlarsa, hastala-rýna karþý çok inandýrýcý olama-dýklarýný, yeterince çaba içindeolmadýklarýný söyleyen Aþut, ta-bip birliklerinin hekimlere yö-nelik olarak sigarayý býraktýrmaçalýþmasý içinde olmalarý gerek-tiðini belirtti.

Page 4: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

1 Kasým 20054

UluslararasýRuhsal TravmaToplantýlarýÝstanbul’daTýp DDünyasý - ÝÝSTANBUL -IV. Uluslararasý RuhsalTravma Toplantýlarý 1-4 A-ralýk 2005 tarihlerinde Ýs-tanbul’da gerçekleþtirile-cek. Kocaeli ÜniversitesiTýp Fakültesi Pskiyatri Ana-bilim Dalý Ruhsal TravmaBirimi, Türkiye PsikiyatriDerneði Afet Psikiyatrisi Bi-limsel Çalýþma Birimi, Ýs-tanbul Üniversitesi ÝstanbulTýp Fakültesi Psikiyatri Ana-bilim Dalý Psikososyal Trav-ma Programý, Türk Tabip-leri Birliði ve Türkiye ÝnsanHaklarý Vakfý’nca düzenle-nen toplantý, “Ýnsan EliyleOluþturulan Travmalar veGöç” temasý üzerine kurul-du. Toplantý, toplum ruhsaðlýðýný olumsuz etkileyenve mücadelesinde çokyönlü yaklaþýmlarýn gerek-tiði insan eliyle oluþturulantravmalar, çatýþmalar, terörolaylarý, iþkence ve zorunlugöç konularýnda, ilgili di-siplinleri bir araya getire-rek, bütün yönleriyle elealmayý hedefliyor.

Kocaeli yürüyor!

Týp DDünyasý - KKOCAELÝ -Kocaeli’nde 21-24 Eylültarihleri arasýnda “KocaeliHalký Yürüyor” baþlýklý ey-lemler gerçekleþtirildi. Aralarýnda Kocaeli TabipOdasý’nýn (KTO) da yer al-dýðý sendikalar, meslek o-dalarý, dernekler (KTO,KESK, Belediye Ýþ, GenelÝþ, Eczacýlar Odasý, Veteri-ner Hekimler Odasý, Ser-best Muh. ve Mali M. Oda-sý, Kocaeli Gazeteciler Ce-miyeti, Halkevleri) tarafýn-dan ortak olarak organizeedilen eylemler “Ýþçisiyle,Memuruyla, Esnafýyla, Ka-dýnýyla, Genciyle, Dokto-ruyla, Mühendisiyle HepBirlikte Kocaeli Halký Ola-rak Yürüyoruz” sloganýylayürütüldü. Etkinlik programý 21 Eylülgünü yapýlan basýn toplan-týsý sonrasý “Parasýz EðitimÝçin” yürüyüþü ile baþladý.Ýkinci gün “Parasýz Saðlýk Ý-çin” yürüyüþ, Derince Dev-let Hastanesi’ne yapýldý veburada yapýlan konuþma-larla saðlýkta özelleþtirmepolitikalarýnýn halkýn saðlýkhakkýnýn gaspýna yönelikuygulamalar olduðu dilegetirildi. Üçüncü gün De-rince Limaný’nda “LimanýnÖzelleþtirilmesine Karþý”yapýlan eylem sonrasý et-kinlikler, 24 Eylül 2005Cumartesi günü TÜPRAÞmitingi ile sona erdi.Mitingde Körfez ilçe mer-kezinden TÜPRAÞ Rafineri-si önüne kadar yürüyenmiting katýlýmcýlarý birliktemücadele ve özelleþtirme-lerin durdurulmasý çaðrýsýyaptýlar. Etkinlikler için ha-zýrlanan broþürde “Þimdisýra bizde. Ya bu sorunlarýyaþayanlar olarak umutsuzve kaygýlý bir biçimde bek-leyip, sadece haberleridinlerken kýzýp öfkelenece-ðiz ya da çocuklarýmýzýn,kendimizin, ülkemizin ge-leceði için okullarýn, hasta-nelerin, limanlarýn, TÜP-RAÞ’ýn ve diðer tesislerimi-zin satýlmamasý için hayký-racaðýz. Satamazsýnýz” de-nildi.

Týp Dünyasý - ÝSTANBUL - SaðlýkBakaný Prof. Dr. Recep Akdað’ýn, ailehekimliði ile ilgili olarak “Ben bütündünyayý bu mesele için gezdim. He-men her ülkede aile hekimliði var”sözlerine karþýn, Avrupa Genel Pratis-yenler Birliði Baþkaný (UEMO) Dr.Christina Fabian, bütün Avrupa’da bi-rinci basamak saðlýk hizmetlerinde e-kip anlayýþýna dayalý hizmet sunumunadönüþ olduðunu söyledi. Fabian, “Tür-kiye neden bireysel hekimlik uygula-masýný baþlatmak istiyor” sorusunuyöneltti.

UEMO’nun 14-15 Ekim 2005 tarih-lerinde Ýstanbul’da gerçekleþtirilen Ge-nel Kurulu için Türkiye’de bulunan U-EMO Baþkaný Dr. Christina Fabian,Türk Tabipleri Birliði, Ýstanbul TabipOdasý ve Pratisyen Hekimlik Derneði(PHD) tarafýndan Türkiye’de birincibasamak saðlýk hizmetlerine iliþkin o-larak düzenlenen basýn toplantýsýna ka-týldý.

AB koþulu deðilBasýn toplantýsýnýn açýþ konuþmasý-

ný yapan PHD Genel Sekreteri Dr. Er-kan Kapaklý, saðlýkta dönüþüm prog-ramýyla hem saðlýk hizmetlerinin “pa-ralý” hale getirilmeye çalýþýldýðýný hemde saðlýk çalýþanlarýnýn sosyal güvence-lerinin ortadan kaldýrýldýðýný söyledi.Dünya Bankasý ve IMF tarafýndan da-yatýlan bu programýn iktidar tarafýndan“Avrupa Birliði’ne girmenin olmazsaolmaz koþulu” olarak gösterilmek is-tendiðini belirten Kapaklý, oysa Avru-pa’da ülkelerin gerek hizmetin sunumþekli, gerekse finansmaný anlamýndafarklý modellere sahip olduklarýný anlat-tý. Ülkelerin kendi sistemlerini kendile-rinin kurmalarý gerektiðini belirten Ka-paklý saðlýk hizmet sunumunun deðil,bu hizmetin kalitesinin standardize e-dilmesi gerektiðini söyledi.

Kapaklý, Düzce’de baþlatýlan ailehekimliði pilot uygulamasý kapsamýndayapýlan deðiþikliklerin birinci basamaksaðlýk hizmetlerini olumsuz etkileyece-ðini, saðlýk hizmet sunumuna ulaþmayýengelleyeceðini, ilaç satýþýný artýracaðý-ný ve ülkeyi bir teknoloji çöplüðüne dö-nüþtüreceðini belirtirken, bu uygulamaile ekip anlayýþýnýn da alt üst edileceði-ni söyledi. Bu modelin Türkiye gerçek-lerine uymadýðýna da dikkat çeken Ka-paklý, pilot uygulamanýn durdurulmasý-ný istedi.

“Herkese doktor”aldatmacasý

TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr.Füsun Sayek de, UEMO’nun tüm Av-rupa ülkelerini kapsayan bir örgüt oldu-ðunu ve Genel Kurulu’nu Ýstanbul’dayapmasýnýn çok önemli olduðunu belir-terek sözlerine baþladý. Sayek, UEMOile iliþkilerin hükümet dýþý örgütler kap-samýnda 15 yýldýr yürütüldüðünü vur-guladý. Türkiye’de birinci basamaktagetirilmek istenen sistemin saðlýk çalý-þanlarýna ciddi bir yük getireceðini vehizmete ulaþmayý zorlaþtýracaðýný anla-tan Sayek, uygulamanýn sonuçlarýnýnkýsa vadede fark edilmese bile 1-2 yýl i-çinde temel saðlýk göstergelerinin o-lumsuz etkilendiðinin ortaya çýkacaðýnýkaydetti.

Sayek, “herkesin özel doktorun o-lacak” þeklindeki yaklaþýmlarýn aldatý-cý olduðunu belirtirken, özellikle med-yanýn halkýn bilgilendirilmesinde ö-nemli bir rolü olduðunu söyledi.

Yanlýþtan ne zaman dönülsekar

ÝTO Baþkaný Prof. Dr. GençayGürsoy da, konuþmasýnda saðlýkta dö-nüþüm programý ile uygulanmak iste-nenlerin, 1980’lerden bu yana ülkemizedayatýlan neoliberal politikalarýn bir

yansýmasý olduðunu; hiçbir iktidarýnçeþitli nedenlerle cesaret edemediði bupolitikalarý AKP iktidarýnýn gözü karabir yaklaþýmla uygulamaya koyduðunusöyledi. Gençay Gürsoy, bu politikala-rýn sadece bizim gibi ülkelere dayatýl-masýnýn saðlýðý ticarileþtirmek isteyenbir anlayýþýn eseri olduðunu vurgulaya-rak “Yanlýþtan ne zaman dönülsekardýr. 1980’lerden bu yana geri gi-dilmiþ olsa da Türkiye saðlýk ocakla-rýnda yarattýðýmýz bu bilgi ve dene-yim birikimini elinin tersiyle itmeklüksüne sahip deðildir” dedi.

Avrupa “bireysel” çalýþmayýterkediyor

Christina Fabian da, sözlerine top-lantýnýn baþýndan beri konuþulanlarakatýldýðýný vurgulayarak baþladý. Fabi-an, “Bütün bu konuþulanlar bizim detartýþtýðýmýz konulardýr. Görüyorumki Türk meslektaþlarýmýzla ayný so-runlardan söz ediyor ve ayný dili kul-lanýyoruz” diye konuþtu. Bugün Avru-

pa’da pek çok ülkede birinci basamaksaðlýk hizmetlerinde bireysel çalýþma-nýn terk edildiðini ve liderliðini heki-min yaptýðý bir ekip çalýþmasýna dönüþolduðunu vurgulayan Fabian, “Türki-ye neden bireysel hekimlik uygula-masýna baþlamak istiyor” sorusunuyöneltti. Fabian, Avrupa’da bugün has-tane yataklarýnýn yüzde 30 oranýnda a-zaltýldýðýný belirtirken, bunu “Teknolo-jideki geliþimle birlikte daha çokhasta hastane dýþýnda tedavi edilebi-liyor ve birinci basamaktan daha çokhizmet alabiliyorlar” sözleriyle açýk-ladý.

Fabian, Düzce’de uygulanan ailehekimliði modeli ve Türkiye’nin Avru-pa’nýn tersine ekip çalýþmasýndan bi-reysel çalýþmaya dönmesini nasýl de-ðerlendirdiðine iliþkin bir soruya, “Bizsaðlýk hizmetini bir özel çalýþma ola-rak yürüten bu sisteme karþýyýz. BizAvrupa’da bunun tersini yaþýyoruz.Hekimin önderlik ettiði bir ekip ça-lýþmasý modelini ve hekimlerin de birarada olduðu bir grup çalýþmasýný ö-neriyoruz. Bu nedenle önerilen mo-dele kesinlikle karþýyýz” yanýtýný ver-di.

Fabian ayrýca, ülkelerin kendi ko-þullarýna uygun olarak seçtikleri saðlýksistemlerine saygý gösterilmesi gerekti-ðinin altýný çizdi ve “Avrupa Birli-ði’nde her ülkenin kendi seçtiði bir ö-deme sistemi var. Herkesin ayný sis-temde olmasý gibi bir zorunlulukyok. Bu ödeme sistemi vergilerle ola-bileceði gibi sigorta sistemi ile de ola-bilir. Burada en önemli ülkenizdehastalarýn, saðlýk çalýþanlarýnýn vehükümetin uygulanacak sistemin neolacaðý konusunda anlaþmasý, yanikonsensus saðlanmasý” görüþünü ilet-ti.

Týp Dünyasý - ANKARA -Türk Tabipleri Birliði MerkezKonseyi, 13 Ekim 2005 günüYÖK Baþkaný Prof. Dr. Erdo-ðan Teziç ile Türkiye’de mezu-niyet öncesi ve sonrasý týp eðitimi ile ilgili birgörüþme yaptý. TTB heyetinin yeni týp fakül-telerinin açýlmasýna iliþkin deðerlendirmele-rini ilettiði görüþmede, YÖK Baþkaný Teziçde yeni týp fakültelerinin açýlmasýna olumsuzyaklaþtýðýný bildirdi.

TTB Merkez Konseyi üyeleri, Teziç ilegörüþmede Türkiye’de varolan týp fakültele-rinde yaþanan sýkýntýlarý dile getirirken, busýkýntýlar ve sorunlar çözülmediði sürece ye-ni týp fakültelerinin açýlmasýnýn týp ve saðlýkortamýna zarar vereceðini ilettiler. Teziç, ye-ni týp fakültelerinin açýlmasýna olumsuz yak-laþtýðýný iletti.

TTB heyetinin Teziç’e ilettiði konular a-rasýnda þunlar yer aldý:

- 2004 Mezuniyet Öncesi Týp Eðitimi Ra-poru’ndan da görüleceði üzere, mevcut týpfakültelerinin altyapý ve öðretim üyeleri ileilgili eksikliklere ait sorunlar çözülmediðisürece yeni týp fakültelerinin açýlmasý týp or-tamýna zarar verecektir.

- Týp fakültelerindeki eðitim ve altyapý i-le ilgili akreditasyon çalýþmalarýna iliþkin,Türk Tabipleri Birliði’nin de içinde bulundu-ðu kurullar hýzla oluþturulmalý ve ziyaretprogramlarýna baþlanmalýdýr.

- Türkiye’nin de imza atarak yer aldýðýyükseköðretim ile ilgili Bologna Deklaras-yonu’nun* týp eðitimi için uygulanamayaca-ðý görüþündeyiz. Týp fakülteleri deklarasyonkapsamý dýþýnda býrakýlmalýdýr.

- Avrupa Birliði’nin direktiflerinden olanve serbest dolaþýmý düzenleyen uygulamadahekimler öncelikli meslek grubu olarak yeralmaktadýr ve týp fakültesi mezunu doktorla-rýn iki yýl, 2006’dan sonra da üç yýl kamudaçalýþacaðý alanda eðitimi zorunlu kýlýnmýþtýr.Türkiye’de de finans ve eðitim programlarý-nýn geliþtirilmesi ve uygulanabilmesi içinYÖK, Saðlýk Bakanlýðý ve Türk TabipleriBirliði (Pratisyen Hekim Enstitüsü)’nin u-yum içinde çalýþabileceði ortamlarýn saðlan-masý gerekmektedir.

- Týp fakültesi mezunlarýnýn diploma o-naylarýnýn mezun olduklarý fakülte dýþýndaSaðlýk Bakanlýðý’nda yapýlmýþ olmasý birçok

sorunu da beraberinde getir-mektedir. Özellikle diplomalara“el koyma” tehdidi bile yapýla-bilmektedir. Avrupa Birliði’nde-ki pek çok ülkede ve Türki-

ye’deki pek çok meslek grubunda olduðu gi-bi diploma ve sertifikasyonun mezun olunanfakülte ve üniversitelerce verilmesinin uy-gun olacaðýný düþünüyoruz.

- Týpta Uzmanlýk Tüzüðü ile ilgili gelinennokta bu alanda tam bir kargaþaya neden ol-muþtur. Yükseköðretim Kurumu, Saðlýk Ba-kanlýðý ve Türk Tabipleri Birliði’nin (Uz-manlýk Dernekleri) eþit olarak temsil edile-ceði Týpta Uzmanlýk Kurulu ile ilgili yasaldüzenlemenin süratle yapýlmasý halinde so-runun çözüleceði inancýndayýz.

- Týp fakültelerinde görevli öðretim üye-lerinin Ankara, Ýstanbul, Ýzmir gibi büyük il-lerin eðitim hastanelerinde þef-þef muavini,baþhekim unvanlarý ile görevlendirilmeleri,mezuniyet öncesi eðitim ile ilgili sorumlu-luklarýnda aksamalara neden olmaktadýr. Ge-rek bu aksamalar, gerekse iki eðitim hastane-sinde kadrolarýnýn bulunmasý verimlilik açý-sýndan þüpheler uyandýrmaktadýr. YÖK’üntýp fakültesi mezuniyet öncesi týp eðitimin-deki bu soruna çözüm bulmasý, farklý illerdeeðitimle ilgili görevlendirmelerin önlenmesigerekmektedir.

YÖK, yeni týpfakültelerine olumsuz

“Deneme-yanýlma” sýkýntýsýrek, hekimler

ve saðlýk çalýþanlarýndan da bilgialdý. Aile hekimliði pilot uygula-masýna geçildiði 15 Eylül 2005 ta-rihinden bu yana yaklaþýk 1 aygeçmesine karþýn, Düzce’de “de-neme-yanýlma” uygulamalarýnýnsýkýntýlarýnýn yaþandýðý gözlendi.

TTB Merkez Konseyi’ninDüzce’de yapýlan görüþmeler veincelemeler sonucu edindiði izle-nimler þöyle:

- Saðlýk Bakanlýðý Düzce’de a-ile hekimliði için 104 kadro açma-sýna ve bunu doldurmak için yap-týðý tüm “baský ve tehditlere”karþýn, bu kadrolarý dolduramadý.Baþvuru sayýsý, 69’da kaldý.

- Pratisyen hekimler her çeþit i-þi yapýyorlar. Bu koþullarda asýl iþ-leri olan “koruyucu saðlýk hiz-meti sunma” görevini yapmakyerine aðýrlýklý olarak tedavi edicigörevleri yerine getiriyorlar.

- Altyapý hazýrlýklarýnda ciddieksiklikler var. Hekimler yaptýkla-rý iþleri bilgisayarlara giremiyor-lar. Saðlýk Bakanlýðý bunu izleye-miyor. Nüfus kayýtlarý alýnamadýve hasta profili belli deðil.

- Sistem “doktor merkezli” o-larak yürüyor. Eskiden bir saðlýkocaðý kapansa bile diðer saðlýk o-

caðý üstlenirdi. Þimdi iþ yükü çokarttý.

- Hekimler arasýnda þimdidenrekabet ortamý doðdu. Ýleriye dö-nük olarak, “bu hasta benim, buhasta senin” anlayýþýnýn etik sý-kýntý yaratabileceði endiþesi duyu-

luyor.- Halen sisteme kayýtlý olma-

yan vatandaþlar var. Bölgeleri ol-mayan vatandaþlara saðlýk hizme-tini kimin/nerenin vereceði bellideðil.

- Yardýmcý saðlýk personelininbaþvurularý da yeterli deðil. Ciddibiçimde saðlýk elemaný açýðý yaþa-nýyor.

- Þu anda sistemin öngördü-ðünden farklý olarak yürütülen birtakým “geçici” uygulamalar ileri-de daha büyük sorunlar yaratabile-cek gibi görünüyor. Örneðin þuanda sabit bir maaþ almakta olanhekimler, 6 aydan sonra kayýtlýhasta sayýsý üzerinden maaþ ala-caklar. Saðlýk elemanlarýnýn maaþ-larý hekim tarafýndan ödenecek.Hastalarýn ücretsiz bakýmý gele-cekte sürmeyecek.

- “Ekip hizmeti”, “iþ güven-cesi”, “çalýþma barýþý” gibi tümunsurlar zarar gördü. Bir yýldýr ai-le hekimliðine geçiþin hazýrlýklarýyapýlýyor ama halen sistem ayakla-rý üzerine oturtulabilmiþ deðil. Bumantýkla sistemin yürümesine ola-nak yok. Sistemin yürümeyeceðiSaðlýk Bakanlýðý tarafýndan da ka-bul edilmeli ve yanlýþta ýsrar edil-memeli.

TTýýpp DDüünnyyaassýý - AANNKKAARRAA - AvrupaGenel Pratisyenler Birliði’nin (UE-MO) Genel Kurulu 14-15 Ekim2005 tarihlerinde Ýstanbul’da top-landý. Türkiye’yi, TTB Pratisyen He-kimler Kolu ile Pratisyen HekimlikDerneði’nin temsil ettiði UE-MO’nun bu yýlki olaðan ikinci top-lantýsýna 24 Avrupa ülkesini temsileden 54 delege katýldý.

TTB PHK ile PHD’nin ev sahipli-ði yaptýðý toplantýda, genel pratis-yenlik alanýna iliþkin politikalar tar-

týþýldý, ülke deneyimleri ve sorunla-rý ele alýnarak çözüm önerileri oluþ-turuldu.

Toplantýnýn son bölümünde ya-pýlan seçimlerde, görevine 2006yýlýnda baþlayacak olan Portekiz’liDDrr.. ÝÝssaabbeell CCaaiixxeeiirroo baþkanlýða se-çildi. Baþkanlýðýný PHD Genel Sek-reteri DDrr.. EErrkkaann KKaappaakkllýý’nýn yaptýðýUEMO Türkiye DelegasyonundaDDrr.. MMeelleekk KKaarraaddeemmiirr ve DDrr.. MMuussttaa-ffaa SSüüllkküü yer alýyor.

UEMO Genel Kurulu Ýstanbul’da toplandý

* Bologna Deklarasyonu, 19 Ha-ziran 1999’da Avrupa’daki 29 ülke-nin eðitim bakanlarýnca imzalananbir bildiri. Bu bildiriyle, “diploma e-ki”nin uygulanmaya baþlamasýyla ü-niversiteler arasýnda ortak bir genelyapýnýn oluþturulmasý; 3 yýldan azsüreli olmayan lisans ile yüksek li-sans derecelerinin tüm Avrupa ülke-lerinde tanýnmasý; Avrupa KrediTransfer Sistemi’nin (ECTS) Avrupageneline yaygýnlaþtýrýlmasý yanýnda,yaþam boyu öðrenmede Avrupa bo-yutuna vurgunun güçlendirilmesi;yükseköðretim alanýnda, kalite gü-vencesinin Avrupa boyutunun oluþtu-rulmasý ve tam hareketliliðin saðla-nabilmesi için diðer engellerin orta-dan kaldýrýlmasý amaçlanýyor.

Düzce’de 15 Eylül tarihi itibarýyla

“baþlatýlan”aile hekimliði uygulamasý

sorunlarla sürüyor. Uygulamanýn birinci ayýnda

bölgede incelemeler yapan TTB heyeti, siste-

min “deneme-yanýlma” yoluyla

uygulanmaya çalýþýldýðýný

gözledi.

baþ tarafý sayfa 1’de

Aile Hekimliði’ne UEMO yorumu: Herkes Mersin’e, siz tersine!UEMO’nun 14-15 Ekim 2005

tarihlerinde Ýstanbul’da gerçekleþtirilen Genel Kurulu

için Türkiye’de bulunanAvrupa Genel PratisyenlerBirliði (UEMO) Baþkaný

Dr. Christina Fabian, bütün Avrupa’da

birinci basamak saðlýk hizmetlerinde ekip anlayýþýna

dayalý hizmet sunumuna dönüþ olduðunu

belirtirken, “Türkiye nedenaksini yaparak bireysel hekimlik uygulamasýna

geçmek istiyor” sorusunu yöneltti.

Dr. Christina Fabian

Page 5: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

“Yasamýzý Ýsti-yoruz” baþlýklý basýn toplantýlarý dü-zenlediler.

TTB Merkez Konseyi adýna açýkla-ma yapan TTB Ýkinci Baþkaný Dr. Me-tin Bakkalcý, basýn toplantýsýnýn gerek-çesini ve 6023 Sayýlý TTB Yasasý ile il-gili süreci anlattý. 6023 Sayýlý TTB Ya-sasý’nýn delege sayýlarýný düzenleyen60. maddesinin Anayasa Mahkemesitarafýndan iptal edildiðini anýmsatanBakkalcý, Anayasa Mahkemesi’nin bumaddenin yeniden düzenlenmesi içinTBMM’ye 6 aylýk hazýrlýk süresi taný-dýðýný anlattý. Bakkalcý, bu hazýrlýk sü-resinin 2002 Aralýk ayýnda sona erdiði-ni belirtirken, söz konusu sürede gere-ken deðiþiklik yapýlmadýðý için anaya-sal bir suç oluþtuðuna dikkat çekti.

Bu deðiþiklik yapýlmadýðý için TTBcamiasýnda 2 yýlda bir yapýlasý gerekenseçimlerin yapýlamadýðýný ve buna bað-lý olarak merkez organlarýn yenilene-mediðini kaydeden Metin Bakkalcý,2004 Haziran’ýndan bu yana merkezorganlarýn seçilemez hale geldiðinedikkat çekti. Bakkalcý, ortada bir meþ-ruiyet tartýþmasý olmadýðýný ancak, ör-gütün kendi demokratik ortamýný solu-masýnýn engellendiðini söyledi.

Bakkalcý, yasal düzenlemenin yapýl-masý için bu süreçte Saðlýk BakanýProf. Dr. Recep Akdað ile birçok kezgörüþüldüðünü; TTB 52. Büyük Kong-resi’nde kabul edilen madde önerisinin

Akdað’a iletildiðini; TBMM’de grububulunan partilerin grup baþkan vekille-rine baþvurularda bulunulduðunu; CHPGrup Baþkanvekili Prof. Dr. HalukKoç’un konuyu soru önergesiyle gün-deme taþýmasýna karþýn yine bir sonuçalýnamadýðýný; 12 Mayýs 2005 tarihindeTBMM Baþkaný Bülent Arýnç’a yazýlýbaþvuruda bulunulduðunu ve yasal de-ðiþikliðin bir an önce yapýlmasýnýn ta-

lep edildiðini aktardý. Bakkalcý, son o-larak da Bakanlar Kurulu üyeleri hak-kýnda Anayasa Mahkemesi’nce verilenkarar gereðince “6023 sayýlý TTB Ka-nunu’nda gerekli düzenlemeyi yap-mayarak, görevi kötüye kullanmasý”nedeniyle, 23.09.2005 tarihinde suç du-yurusunda bulunulduðunu bildirdi.

TTB’ye kasýtlý tutumMetin Bakkalcý, bütün bu çabalara

karþýn tek bir maddeye iliþkin düzenle-me yapmayan TBMM’nin, buna karþý-lýk aralarýnda TOBB, TESK ve ZiraatOdalarý Birliði’nin de bulunduðu bir-çok meslek kuruluþunun yasasýný gün-demine aldýðýný anýmsattý. Bakkalcý,“Demokrasi, insan haklarý, sivil top-lum kuruluþlarý ve meslek odalarý,

sendikalarla yakýn iþbirliðinde çalý-þacaklarýný söyleyerek iktidara gelenve bunu hala iddialý olarak tekrarla-yan bir siyasi grubun, TTB’ne karþýbu tavrý bilinçli bir tutum deðilse, ne-dir” sorusunu yöneltti. Bu kasýtlý tutu-mun, TTB’nin savunduðu deðerlerin veson dönemde yürüttüðü programýn kar-þýlýðý olduðunu kaydeden Bakkalcý,sözlerini þöyle sürdürdü:

“TTB olarak AKP Hükümeti’nin3 yýldýr ýsrarla uygulamaya çalýþtýðý‘Saðlýk Dönüþüm Programý’ ile has-tanelerin saðlýk iþletmesi, hastalarýnmüþteri haline getirilmesi, hekimle-rin meslek baðýmsýzlýðýnýn ve iþ gü-vencesini ortadan kaldýrarak, saðlýkhizmetlerini piyasanýn acýmaz koþul-larýna terk etmiþtir. AKP Hükümeti-nin toplumu, saðlýk çalýþanlarýný vehekimleri maðdur etme politikalarý-na Türk Tabipleri Birliði’nin etkin o-larak karþý koymasý nedeniyle, yasa-da gerekli düzenlemeyi yapmayarakTTB’ni zayýf düþürmek, teslim al-mak düþünülüyorsa, bu mümkün ol-mamýþtýr ve olmayacaktýr.”

Bakkalcý, baþta Saðlýk Bakaný Prof.Dr. Recep Akdað olmak üzere, hükü-mete bir kez daha seslendiklerini belir-tirken, yasadaki eksikliðin giderilmesiiçin her türlü ve kararlý sonuç alýcý ça-bayý ýsrarla yürüteceklerini vurguladý.

1 Kasým 2005 5

Sýnavsýz þefatamasýna hayýr!Týp DDünyasý - AANKARA -Saðlýk Bakanlýðý, eðitimhastanelerinde siyasi kadro-laþmaya yol açacaðý içingeçen Temmuz ayýndaCumhurbaþkaný’nca veto e-dilen yasa tasarýsýný aynýþekliyle tekrar TBMM’dengeçirmeye çalýþýyor. TasarýSaðlýk Bakaný’na profesörve doçentleri hiçbir sýnavagirmeden ve herhangi birnesnel deðerlendirmeye ta-bi olmadan þef ve þef yar-dýmcýlýðý kadrolarýna atamaolanaðý veriyor. Ýstanbul veAnkara Tabip Odalarý, yap-týklarý açýklamalarda, SaðlýkBakanlýðý’na tepki gösterdi-ler. Açýklamalarda, binlerceuzman hekimin yetiþmesin-den sorumlu olan klinik þef-leri ve þef yardýmcýlarýnýnmevcut yasal düzenlemeleregöre siyasi tercihlerden u-zak bir þekilde, tamamenbilimsel kriterlere göre seçil-mesi gerektiði vurgulanýr-ken, Saðlýk Bakanlýðý’nýn isebunun tam tersine hukuk dý-þý deðiþikliklerle bilimselkadrolara biler partizancaatamalar yapmak istediðibelirtildi. Saðlýk Bakanlý-ðý’nýn kesinleþmiþ yargý ka-rarlarýna uymayarak suç iþ-lediði kaydedilirken, þu ta-lepler yinelendi:- Þef/þef yardýmcýlýðý kadro-larýna herhangi bir nesneldeðerlendirmeye tabi olma-dan, tamamen Saðlýk Ba-kanlarýnýn öznel deðerlen-dirmeleriyle atama yapmaçabalarýndan vazgeçilmeli-dir. - Þimdiye kadar usulüne uy-gun olmayan sýnavlarla ya-pýlan þef/þef yardýmcýsý ata-malarý da, sýnavsýz yapýlanatamalar da bir an öncegeri alýnmalýdýr.- Eðitim hastanelerindeki e-ðitici kadrolar bilimsel, ada-letli ve liyakate dayanan ku-rallarla belirlenmelidir. - Bu alana iliþkin tüzük veyönetmelikler ilgili taraflarýnuzlaþmasýyla bir an önce çý-karýlmalý ve böylece halenyaþanmakta olan kaotik or-tama son verilmelidir. - Eðitim hastanelerindekitüm eðitici kadrolarý þeffafolarak ilan edilmeli, uygunkoþullarý taþýyan tüm hekim-lerin eþit koþullarda yarýþa-caðý bilimsel, adaletli ve li-yakati gözeten þef/þef yar-dýmcýlýðý sýnavlarý bir an ön-ce açýlmalýdýr.

EmekPlatformu'ndan GSSaçýklamasý Týp DDünyasý - AANKARA - E-mek Platformu bileþenleri,Sosyal Güvenlik ve GenelSaðlýk Sigortasý Kanun Ta-sarýsý TBMM ana komisyo-nu olan Plan ve Bütçe Ko-misyonu’nda dün 12 Ekimtarihi itibarýyla yeniden gö-rüþülmeye baþlamasýnýn ar-dýndan bir deðerlendirmetoplantýsý yaptý. Emek Plat-formu, bir yandan saðlýðýnfinansmaný için ek vergi an-lamýna gelen, saðlýðý “te-mel teminat paketi” adý ileasgari teminat paketlerinebölen, Türkiye’de finans-man, insan gücü ve teknikalt yapý olarak uygulanma-sý olanaksýz olan, öte yan-dan finansman boyutununötesinde hizmet sunumun-dan eðitime kadar hekimlikalanýný doðrudan etkileye-cek olan GSS çalýþanlarýnpek çok hakkýný ortadankaldýracak düzenlemeleri i-çeren Sosyal Güvenlik Ka-nunu’nun bu biçimiyle ya-salaþmasýnýn durdurulmasýgörüþünde birleþti. Tasarýla-rýn bu halini bir kez dahagözden geçirme kararý alanEmek Platformu, hükümetlemüzakerelerde sonuç alýna-mazsa tasarýlarýn askýya a-lýnmasý için her düzeydekietkinliklerin tüm Türkiye’deuygulamaya sokulmasý ka-rarlýlýðýný açýkladý.

Yasamýzý istiyoruz!

Kuþ gribi…Numune Eðitim ve Araþ-týrma Hastanesi Enfeksi-yon Hastalýklarý uzmanýDoç. Dr. Önder Ergönül,kuþ gribi ile ilgili olaraken çok sorulan sorularýyanýtladý.

- Kuþ gribi nedir?Kuþ gribi (avian influenza) influ-

enza virusunun A tipinin neden oldu-ðu ve kuþlarda görülen bir enfeksiyonhastalýðýdýr. Kuþlarýn çoðu enfeksiyo-na duyarlýdýr ama birkaç tür daha di-rençlidir. Enfeksiyon kuþlar arasýndaoldukça hýzlý yayýlýr ve öldürücü sey-reder.

- Etken virusun özellikleri ne-lerdir?

Etken olan influenza virusunun 15alt tipi bulunmaktadýr. Influenza vi-ruslarý hemaglutinin (H) ve nöromini-daz (N) antijenlerine göre sýnýflandýrý-lýr. Bunlar içinde H5N1’in özel bir ö-nemi vardýr. Balýkesir’de görülen sal-gýnda H5N1’in etken olduðu DünyaHayvan Saðlýðý Örgütü tarafýndan 13Ekim 2005’de açýklandý.

- H5N1 neden önemlidir?H5N1 tipi enfeksiyon insanlarda

hastalýk ilk kez 1997 yýlýnda bildiril-miþtir. H5N1 diðer influenza türlerinegöre daha ciddi ve öldürücü seyret-mektedir. Ayrýca, H5N1 hýzlýca mu-tasyon yapabildiði için daha hýzlý ya-

yýlabilecek yeni vi-ruslarýn oluþmasýnakaynak oluþturabile-cektir.

- Virus ne ka-dar dayanýklýdýrve nasýl etkisizleþ-tirilir?

Virus, enfekte ol-muþ alanlarda düþüksýcaklýkta en az 3 aycanlý olarak kalabilir.Enfekte olan kuþlarvirusleri en az 10gün boyunca aðýz vedýþký yoluyla atarlar.Virus, 60 derecede30 dakika ýsýnma yo-luyla ve ayrýca yay-gýn kullanýlan dezen-fektanlarla etkisizle-þebilmektedir.

- Salgýn nasýl o-luþur ve insanlaranasýl geçer?

Doðrudan ya da

dolaylý yollarla vahþi göçmen kuþla-rýn evcil kuþlara enfeksiyonu bulaþ-týrmasý en önemli salgýn nedenidir.Ayrýca, canlý kuþ pazarlarý salgýnýnyayýlmasýnda önemlidir. Özellikle ö-lü veya canlý hastalýklý kuþlar ve kuþ-larýn atýklarýna maruz kalan kiþileresolunum ve temas yoluyla bulaþýr.

- Ülke içinde ve ülkeler ara-sýnda nasýl yayýlýr?

Hastalýk bir ülke içinde çiftliklerarasýnda hýzlýca yayýlým gösterebilir.Enfekte olmuþ araçlar, elbiseler, a-yakkabýlar aracýlýðý ile bir yerden di-ðerine taþýnýrlar. Bir ülkeden diðerineise uluslararasý canlý kümes hayvan-larý ticareti ve göçmen kuþlar aracýlý-ðý ile taþýnabilir.

- Bugüne kadar olan salgýnla-rýn özellikleri nelerdir?

2003 ve 2004 yýllarýnda Asya ül-kelerinde (Vietnam, Kamboçya, En-donezya, Malezya, Thailand) toplamyaklaþýk 120 kiþi hastalanmýþ ve bukiþilerin 60’ý (%50) ölmüþtür.

- Kuluçka süresi kaç gündür?Ortalama 2-5 gün olup, 17 gün

sonra hastalýk geliþtiði bildirilmiþtir.

- Hastalýðýn klinik özelliklerinelerdir?

Gripte görülen klasik bulgular bugrupta da geçerlidir. Ateþ, baþaðrýsý,yaygýn vücut aðrýlarý, boðaz aðrýsý,öksürük en sýk görülen belirtilerdir.Ayrýca, bu hastalarda diðer grip türle-rine göre daha fazla ishal bildirilmiþ-tir.

- Ýnsandan insana geçiþ var mýdýr?Literatürde az sayýda saðlýk çalý-

þanlarý, kümes hayvancýlýðýnda çalý-þan iþçiler ve aile üyeleri arasýndaþüpheli geçiþ olgularý bildirilmiþ olsada Dünya Saðlýk Örgütü, insandaninsana geçiþ olmadýðýnýn altýný çiz-mektedir.

- Kimler risk altýndadýr?Ölü ya da canlý hasta hayvanlarla

veya hayvan atýklarýyla doðrudan te-masý olan kiþiler en büyük risk altýn-dadýrlar. Ayrýca hasta insanlarla te-masý olan saðlýk çalýþanlarý da koru-yucu önlemleri (eldiven, maske, ön-lük) almalýdýrlar.

- Yiyecek yoluyla geçer mi?Hastalýklý hayvanlarýn ürünlerini

yemek yoluyla enfeksiyon alan bildi-rilmiþ hasta yoktur. Ancak kümeshayvnalarýnýn etlerinin iyi piþirilme-den yenmemesi önerilmektedir.

- Korunma önlemleri neler-dir?

Hastalýk þüphesi olan hayvanlarlatemasý olanlar mutlaka eldiven vemaske kullanmalýdýrlar. Kümes hay-

vanlarý ürünleri piþirilerek yenmeli-dir. Eller sýkça yýkanmalýdýr.

- Tedavisi var mýdýr?Ülkemizde tedavi için lisans almýþ

2 ilaç bulunmaktadýr; oseltamivir vezanimivir. Bu ilaçlarýn belirtiler baþ-ladýktan sonra ilk 48 saat içinde baþ-lanmasý gerekmektedir.

- Aþýsý var mýdýr?Halen varolan grip aþýlarý H5N1

suþuna karþý koruyucu deðildir. An-cak insanlarýn diðer grip suþlarý içinaþýlanmalarý önerilmektedir.

- Salgýnýn önlenmesi için yö-netsel düzeyde neler yapýlmalý-dýr?

a. Hýzlýca hasta kuþlarýn izolasyo-nu ve hasta kuþlarýn itlafý saðlanma-lýdýr. Hastalýk hayvanlar arasýnda çokhýzlý yayýlabilmektedir.

c. Göçmen kuþlarýn gidebileceðiyerler potansiyel salgýn noktasý ola-rak yakýndan izlenmelidir.

d. Tüm bu çalýþmalarý yürütecekilgili tüm sektörleri barýndýran bir ör-gütlenmeye gidilmelidir.

- Ýnsanlar etkilenmemek için neleryapmalýdýrlar?

a. Ölü ya da canlý kanatlý hayvan-larla temasý olanlar gerekli temas ön-lemlerini (eldiven ve maske) almalý-dýrlarlar.

b. Canlý tavuk veya hindi alýnma-malý, denetimden geçmiþ ürünler tü-ketilmelidir.

c. Kanatlý hayvanlar uygun koþul-larda iyice (60-70 derece) piþirilmeli-dir, az piþmiþ olarak tüketilmemeli-dir. Çýplak elle dokunulduðunda ellermutlaka sabunla yýkanmalýdýr.

d. Yumurtalarýn kabuklarý enfekte

olabileceði için bol su ile yýkanmalý-dýr.

e. Hastalýk þüphesi olanlar hýzlýcasaðlýk merkezine baþvurmalýdýr.

f. Hasta olan veya hasta olduðun-dan þüphelenilen kiþilerle temas edenaile yakýnlarý ve saðlýk çalýþanlarý ko-ruyucu maske ve önlük kullanmalý-dýrlar.

Kaynaklar:1. Dünya Saðlýk Örgütü ve CDC web

sayfalarý, 10.10.20052. WHO report. Avian Influenza A

(H5N1) Infection in Humans. New EnglandJournal of Medicine 2005; 353: 1374-1385.

Tablolar: Beigel JH, Farrar J, Han AM, Hayden

FG, Hyer R, de Jong MD, Lochindarat S,Nguyen TK, Nguyen TH, Tran TH, Nicoll A,Touch S, Yuen KY; Writing Committee of theWorld Health Organization (WHO) Consul-tation on Human Influenza A/H5. Avian inf-luenza A (H5N1) infection in humans. NEngl J Med. 2005 Sep 29;353(13):1374-85.

“Kuþ gribinde panik gerektirecek veri yok”ðini kaydetti. Þenol,

“Dünya ya da Türkiye’de bir salgýnyaþanacaðýna dair bir veri yok ama ön-lemler tamamlanmalý. Bu derece panikyaþamayý gerektirecek bir veri biriki-mimiz yok” diye konuþtu.

“Kaygý virüsün deðiþime açýkolmasýndan”

Bilim adamlarý ve doktorlarda yaþa-nan kaygýnýn virüsün deðiþime açýk ol-masýndan kaynaklandýðýný söyleyen Þe-nol, bu yüzden temel önlemlerin alýnma-sýný önerdi. Þenol, bu amaçla özellikleçocuklarýn ve yaþlýlarýn piyasada var olangrip aþýlarýyla aþýlanabileceðini söyledi.

Esin Þenol vatandaþlarýn “tavuk etitüketilmesi tehlikeli” düþüncesine kapýl-masýnýn da yanlýþ olduðunu ifade etti. Vi-rüsün soðuða dayanýklý, piþirmeye daya-nýksýz olduðunu belirten Þenol,WHO’nun elle temas konusunda önlemalýnmasýný istediði ama bu hayvanlarýntüketilmemesi konusunda bir önerisi ol-madýðýný vurguladý. Yumurtanýn da piþiri-lerek rahatlýkla kullanýlabileceðini söyle-yen Þenol’un diðer önerileri arasýndaþunlar yer aldý:

- Bilinçsizce grip önleyici ilaçlarý ev-lerde depolamayýn, bu hem ilacýn kulla-ným süresini etkiler, hem hasta kiþilere u-laþtýrmak açýsýndan stoklara çok büyükbir zarar verir.

- Serbest dolaþan, pazarlarda sýkýþýkortamlarda satýlan kümes hayvanlarýný al-mayýn, evde kümes hayvaný keserek, te-mas etmeyin.

- Suda yaþayan hayvanlar özellikle ör-dek tehlikelidir. Ördekler virüsü taþýr amahastalanmaz. Bu sularla temas etmektenkaçýnýn, göçmen kuþlarla temas halindeolan av hayvanlarýnýn temasa dikkat edin.

baþ tarafý sayfa 1’de

baþ tarafý sayfa 1’de

“Üye sayýsý 200’e kadar 3,500’e kadar olanlar 5, bine

kadar olanlar 7, üye sayýsý dahaçok olanlar ise, her binlik üyedilimi için bir ilave temsilci veayný sayýda yedek seçerler.”

"Azasý 200'e kadar olanlar 3,500'e kadar olanlar 5 ve

500'den yukarý olanlar 7 temsilcive ayný sayýda yedek seçerler."

TTB’nin iptal edilen maddeyerine önerisi:

6023 Sayýlý yasada iptaledilen 60. madde:

Olgular ÜlkelerVietnam............................................ 90 olgu, 40 ölüm Tayland............................................. 17 olgu, 12 ölümKamboçya.........................................4 olgu, 4 ölümEndonezya........................................ 1 olgu, 1 ölümTOPLAM............................................112 olgu, 57 ölüm (mortalite % 51)

Hastalarýn yaþlarý................................ 9-22 (ortanca), 1-60 yaþ arasýEtkilen aile sayýsý.................................. 5Hastalýklý kanatlýlara maruz kalanlar..... Olgularýn %70'i ve üzeriHastaneye yyatýrýlan hhastalarda ggörülen ssorunlar

Solunum yetmezliði........................... 41 hastaRenal yetmezlik..................................12Kalp yetmezliði...................................7

Hastanede yyatanlarda vverilen iilaçlarOseltamivir........................................25Amantadine...................................... 10Ribavirin............................................3Kortikosteroid.................................... 25

Tablo 1. 2003’den bu yana Vietnam, Tayland, Kamboçya veEndonezya’dan bildirilen 117 hastanýn özellikleri

Klinik belirti ve bulgularAteþBaþaðrýsýMiyaljiÝshalKarýn aðrýsýKusmaÖksürükBalgamBoðaz aðrýsýRinoreNefes darlýðýPulmoner infiltratlarLemfopeniTrombositopeniKaraciðer enzim yüksekliði

Tablo 2. Sýklýk sýrasýna göreklinik belirti ve bulgular

Page 6: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

“Kutsal bir meslek olan hekimlik altý yýl gibi uzun süren bir eðitimdensonra elde edilebilmekte, uzman olabilmek için de Týpta Uzmanlýk Sýna-výný kazanmak ve 3 ile 5 yýl süren asistanlýk eðitimini baþarýyla tamamla-mak gerekmektedir. 2514 sayýlý Kanunla, insanýn en deðerli varlýðý olansaðlýðýn korunmasý, hastalýklarýn tedavisi ve insanýn daha kaliteli bir hayatsürmesi çalýþmalarýnda birinci derecede sorumluluk yüklenen ve her türlühastalýk riskine raðmen büyük bir özveriyle görev yapan hekimlere baþkahiçbir meslekte olmayan bir yükümlülük getirilmiþtir.

Yine bu Kanunun 22 yýllýk uygulamasý sonucunda; hekimlerin yurtsathýnda dengeli ve adil daðýlýmýnýn zorlamalarla saðlanamayacaðý, perso-nelin özlük haklarýnýn bölgelere göre özendirici hale getirilerek gönüllü-lük esasýna dayalý bir istihdam politikasýnýn benimsenmesinin etkin ve ka-liteli saðlýk hizmeti sunmak açýsýndan daha uygun olacaðý... kanaatine va-rýlmýþtýr.

Diðer taraftan, Kanunun yürürlüðe girdiði 1981 yýlýnda 15 civarýndatýp fakültesinde týp ve uzmanlýk eðitimi yapýlmakta iken, bugün itibarýyla52 týp fakültesinde týp ve uzmanlýk eðitimi verilmektedir ve yine bugün i-tibarýyla Yükseköðretim Kurulu Baþkanlýðý’ndan alýnan bilgiler ve SaðlýkBakanlýðý verilerine göre, týp fakültelerinden yýlda yaklaþýk 5 bin tabipmezun olmakta ve yine týp fakültelerinden, Saðlýk Bakanlýðý’na ve diðerbakanlýklara baðlý eðitim hastanelerinden yýlda yaklaþýk 3 bin tabip ihtisa-sýný tamamlayarak uzman olmaktadýr.”

“...2514 sayýlý Kanunun yürürlükten kalkmasý ile tabip istihdamýndaherhangi bir sorun olmayacak, yasal boþluk da doðmayacaktýr. Zira halenyürürlükte olan Saðlýk Bakanlýðý Atama ve Nakil Yönetmeliðine göre uz-man ve pratisyen tabipler de dahil olmak üzere, saðlýk hizmetleri sýnýfýn-da görev yapan tüm personelin ilk atanmalarýnda personel istihdamýndagüçlük çekilen Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesi illeri ile kalkýnma-da öncelikli illere öncelik verilmektedir.”

***Zorunlu hizmetin, yukarýdaki gerekçelerle, kaldýrýlmasýnýn üzerinden

henüz sadece iki yýl geçti. Bu iki yýl içinde ne deðiþti? Týp fakültelerindenher yýl mezun olan hekim sayýsý yine 5 bin civarýnda, uzman olan hekimsayýsý da ayný þekilde 3 bin civarýndadýr; Saðlýk Bakanlýðý Atama ve Na-kil Yönetmeliði halen yürürlüktedir. Öyleyse ne deðiþti de zorunlu hizmetuygulamasý yeniden getirildi?

Yanýtý bulabilmek için zorunlu hizmeti geri getiren 5371 sayýlý Kanu-nun gerekçesine bakalým:

“...özendirilerek gönüllü çalýþtýrma esasýna dayanan 4924 sayýlý Kanu-nun yaklaþýk iki yýllýk uygulamasýnda diðer saðlýk personelinde yeterli is-tihdam saðlanmakla birlikte, uzman ve pratisyen hekim istihdamýnda iste-nen sonuç elde edilememiþ ve ihtiyaç karþýlanamamýþtýr.

Nitekim, iki yýllýk süre içerisinde ilan edilen toplam 1081 sözleþmeliuzman tabip pozisyonuna 200 uzman tabip yerleþtirilebilmiþ ve bunlardan136’sý göreve baþlamýþtýr. Pratisyen tabiplerde kýsmen baþarý saðlanmak-la beraber ihtiyaç tam olarak karþýlanamamýþ, ayný süre içerisinde ilan e-dilen 3524 sözleþmeli pratisyen tabip pozisyonuna 2191 kiþi yerleþmiþ vebunlardan 1565 pratisyen tabip göreve baþlamýþtýr. Ayný dönemde 657 sa-yýlý Devlet Memurlarý Kanununa tabi olarak hizmete alýnan uzman hekimsayýsý 386, pratisyen hekim sayýsý ise 855’tir. Oysaki, Devlet hizmeti yü-kümlülüðünün uygulandýðý 2002 yýlýnda 1425 uzman hekim, 2735 pratis-yen hekim istihdamý saðlanmýþtýr. Bu durum göstermektedir ki, getirilenbütün teþvikler ve özellikle hekim ihtiyacý had safhada olan kalkýnmadaöncelikli yörelerde ödenen yüksek ücretler buralara yeterli talebin olmasý-ný saðlayamamýþtýr. “

Zorunlu hizmet kaldýrýrken, bu uygulamanýn yýllardýr sürmesine karþýnsoruna çözüm getirmediði, getiremeyeceði savunulmuþ; aradan daha ikiyýl geçmiþ iken yine zorunlu hizmetten medet umulmuþtur.

Getirilen yasal düzenlemenin Anayasa ve Avrupa Ýnsan Haklarý Söz-leþmesine aykýrýlýðý bir yana, sayýsal verilere bakýldýðýnda da ortada birçarpýklýk var: 2003-2005 yýllarý arasýnda Saðlýk Bakanlýðý, Devlet Me-murlarý Yasasýna göre 286 uzman 855 pratisyen hekim istihdam etmiþ, busuretle saðlayamadýðý istihdamý sözleþmeli saðlýk personeli yasasýna göretemin etmeye çalýþmýþtýr. Bakanlýk, iki yýllýk dönemde hekim ihtiyacýný1467 uzman ve 4379 pratisyen hekim olarak tanýmlamýþtýr. Zorunlu hiz-met ile istihdam edilecek hekim sayýsý ise, önümüzdeki iki yýllýk dönem-de, 10.000 pratisyen ve 6000 uzman hekim olacaktýr. Bu sayýlar bütünüy-le her iki yasanýn gerekçelerinde belirtilen Bakanlýk verilerine dayalýdýr.Bakanlýðýn hesabýna göre, yaklaþýk 5500 pratisyen ve 3500 uzman hekimkamusal saðlýk hizmeti sunumunda ‘fazladan’ istihdam olunacaktýr.

***Saðlýk hizmetinin vazgeçilemez ve ertelenemez olmasý da göz önüne

alýndýðýnda, ülkemizin her yerinde toplumun gereksinim duyduðu saðlýkhizmetinin kamusal olarak sunulmasý zorunludur. Ancak bunun nasýl sað-lanacaðý ile ilgili olarak temel yaklaþým farklýlýklarý bulunmaktadýr.

Katýlýma olanak saðlamayan yasal düzenlemelerle, dayatmacý bir þe-kilde, hizmetin sunumuna iliþkin olanaklar yaratýlmadan sadece hekimigöndererek saðlýk hizmeti sunulamayacaðý açýktýr. 22 yýllýk ‘zorunlu hiz-met’ deneyimi ortada iken ‘zor’ ile sorunlara çözüm aramak ayný hatayýtekrar etmekten öte deðildir.

1 Kasým 20056

Avukat Mustafa Güler

hukukköþesi k

Zorunlu hizmet: Yine, yeniden...

Soldan Saða1- 1903-1967 yýllarý arasýnda yaþayan ve

dýþavurumcu öðelerin egemen olduðu yapýt-larýyla tanýnan ressamýmýz. 2- Kakým, gelin-cik gibi hayvanlarýn lekesiz beyaz renktekipostu - “Araþtýrma-Geliþtirme” anlamýndakullanýlan kýsaltma. 3- Bir nota - Yabancý -Pembe renkli þarap. 4- Avrupa’nýn, Lado-ga’dan sonra ikinci büyük gölü - Soyundangelinen kimse - Siper, hendek. 5- 1517’deyapýlan ve Mýsýr’ýn Osmanlý topraklarýna ka-týlmasýný saðlayan savaþ - Kars’ýn doðusun-daki ünlü eskiçað kenti. 6- Yiyecek bulama-

yan, yoksul kimse - Bir meyve. 7-Küçük bir alan üzerine odaklan-mýþ yoðun ýþýk kaynaðý - Osmanlýdevletinde askerlik hizmeti yapanve vergi ya da haraç ödemeyenMüslüman halka verilen ad. 8- Tu-zaða düþürülen þey - Bebeklerikaldýrdýðý söylenen bir cins akba-ba. 9- Sert tutumlu bir kumaþ cin-si - Vilayet - Notada durak iþareti.10- Afrika’nýn sýcak bölgelerindeyetiþen ve çekirdekleri kahvedendaha uyarýcý olan bir bitki - Kalýnbükülmüþ sicim - Bir sanat yapý-týnda iþlenen ana konu. 11- Hýristi-yan sanatýnda, dua eder durumdabetimlenen insan figürü - Makbulbir sýcak ülke meyvesi. 12- Kar-

nýndan konuþan kimse - Sodyum elementi-nin simgesi.

Yukarýdan Aþaðýya1- Dilimize de çevrilen “Çimento” ve

“Enerji” adlý romanlarýyla tanýnmýþ Rus ya-zar. 2- Düþünülenin tersini söyleyerek yapý-lan ince alay - 1917 Ekimi’nde Petrograd’da-ki Kýþ Sarayý’na hücum ederek Rus devri-minde etkin bir rol oynamýþ Rus kruvazörü.3- Bin metrenin kýsa yazýlýþý - “Hasan Ali…….”: Çevirileriyle tanýnmýþ yazarýmýz -Meydan. 4- Bir balýk cinsi - Evropiyum ele-

mentinin simgesi - Yemin. 5- Hayvanlara vu-rulan damga - Karýþýklýk, kargaþa - Stronsi-yum elementinin simgesi. 6- Dolma yapmakiçin hazýrlanan karýþým. Dört Halife’nin so-nuncusu. 7- Anadolu’da mýsýr ekmeðine ve-rilen ad - Berkelyum elementinin simgesi -Bir cins güvercin. 8- Tümör - Yaþar Ke-mal’in bir romaný - “Doktor ……..”: Ýlk Ja-mes Bond filmi. 9- Hindistan’da Tac Ma-hal’in bulunduðu kent - Yapýlarý örten süslüçatý ve saçaklar. 10- Aslan takýmyýldýzýnýnLatince adý - Halk dilinde negatif fotoðrafaverilen ad - Geniþlik. 11- Briçte roberi oluþ-turan iki bölümden her biri - Sarp, dik. 12-Pamuktan düz dokuma - Yürürken dayan-mak için

Hazýrlayan: Sedat Yaþayan

Ýki hamlede mat

Satranç...Satranç...Satranç...Satranç...Satranç Bulmaca...Bulmaca...Bulmaca...Bulmaca...Hazýrlayan: Dr. Avni Dayýcan

Rus hekimler ilaçsatarak ek gelirsaðlýyor

Rusya medyasýna göre, Rusya’nýnsaðlýk çalýþanlarýna o kadar az ödemeyapýlýyor ki, bazýlarý gelirlerine ek yarat-mak için ilaç baðýmlýlarýna reçete satmayoluna baþvuruyor. Rusya’nýn 89 bölge-sinden sadece biri olan Rostov’da geçenyýl içinde yirmi saðlýk çalýþaný mahkumoldu.

Seçkin günlük gazetelerden Trud(“Emek”), bu tür suçlamalarla mahkumolan doktorlarýn, hemþirelerin ve eczacý-larýn bir listesini verdi. 20 yýllýk hekim-lik tecrübesi bulunan Natalya Arbuzova,gazetenin adýný verdiði kiþilerden biri.Kendisi Rusya’nýn en güneyindeki Ros-tov bölgesinde düzenlenen bir baskýndayakalandý.

Arbuzova’nýn 100 Ruble (2 pound;3.50 dolar; 3 euro), ya da baþka bir de-yiþle ucuz bir salam ve bir þiþe votkakarþýlýðýnda beþ ampul diazepam sattýðýortaya çýktý. Arbuzova üç yýl görevdenuzaklaþtýrma cezasý aldý.

Baþka bir olayda, bir Rostov hemþi-resi olan Tatyana Pyko, 15 ampul pro-medol (pethidine grubundan bir analje-zik) sattýðý için tutuklandý. Olay, bir has-tanýn yakýnlarýnýn, sonunda ihtiyaçlarýkalmadýðýný söyleyerek ilaçlarý iade et-mesinden sonra ortaya çýkmýþtý.

Ayný bölgede birkaç eczacý sahte re-çete hazýrlamaktan mahkum oldu ve birhekimin ölü insanlarýn adýna reçete dü-zenlediði ortaya çýkarýldý.

Bu olaylarýn ortaya çýkmasý, baþkanVladimir Putin’i saðlýk hizmetlerine da-ha fazla devlet yatýrýmý sözü vermeyezorlayan, hekimler ve hemþireler içinücret artýþýna yönelik gittikçe artan yük-sek sesli taleplerle ayný zamana rastladý.Geçen hafta bir milyondan fazla kamusektörü çalýþaný, daha fazla para talebiy-le, ülke çapýnda hükümeti protesto etti.

Rusya’da hemþireler ortalama ayda30 pounddan biraz fazla, genç hekimler40 pound civarýnda, kýdemli hekimler100 poundun biraz altýnda ve cerrahlaryaklaþýk 230 pound kazanýyorlar. Yaþa-mýn daha pahalý olduðu Moskova ve di-ðer büyük þehirlerde genellikle özelprimler ödeniyor.

Moskova’da hemþirelik yapan Irina,Moscow Times’a þöyle diyor: “Hükü-metten birilerinin bizim hastanemizdesadece bir gün geçirip, insanlara nasýldavranýldýðýný görmelerini isterdim.”

Baþkan Putin yakýn zamanda ulusaltelevizyondaki bir programda, petrol ge-lirleri kayýtlarýna dayanarak, önümüzde-ki iki yýl içinde kamu sektörüne ek 2,5milyar poundun aktarýlacaðý sözünü ver-di.

Putin, bu paranýn hastanelerin ýslahedilmesine ve birinci basamak saðlýk ça-lýþanlarýnýn maaþlarýnýn yükseltilmesineharcanacaðýný söyledi.

Hemþireler 100 poundun biraz altýn-da bir ücret artýþý için sýradayken, 1 O-cak’tan baþlayarak hekimler için aylýk200 poundluk bir iyileþtirmeye gidilece-ði belirtiliyor.

Ne var ki, eleþtirmenler, ambulanspersoneli gibi bir çok saðlýk çalýþanýnýn

kapsam dýþýnda býrakýldýðýný ve artýþla-rýn hemen hiçbir yerde yeterince iyi ol-madýðýný vurguluyorlar.

(BMJ, 22 Ekim 2005)

Oxfam: Afet yardýmlarýbaþarýsýz

Ýngiliz yardým kuruluþu Oxfam, bu-gün yayýmladýðý bir raporda hükümetle-ri, doðal afetler sonrasý gerekeni yap-makta baþarýsýz olmakla suçladý.

Yardým kuruluþu, “2005: FelaketlerYýlý” adlý raporunda, Birleþmiþ Millet-ler’in, afetlere yönelik yardým mekaniz-malarýnda reform yapýlmasýný öneriyor.

Oxfam, uluslararasý toplumun Nijer,Sudan’ýn Darfur bölgesi, Kongo ve Afri-ka’nýn güneyinde açlýkla mücadelede et-kin olamadýðýný belirtti.

Asya’da tsunaminin, New Orleans’takasýrganýn, Guatemala’da selin ve son o-larak Güneydoðu Asya’da, depreminmeydana geldiði bir yýldayýz.

Oxfam’ýn raporunda, 2005’in, gide-rek kötüleþen bir eðilimin parçasý oldu-ðu belirtiliyor.

Rapora göre son beþ yýlda hem dahafazla doðal afet görüldü, hem de özellik-le yoksul ülkelerde, bu afetler daha çokkiþiyi etkiledi. Oxfam, insani yardým fa-aliyetlerinin tüm ihtiyaçlara cevap ver-mediðini ve gereken yerlere çok geç u-laþtýðýný belirtiyor.

Örneðin medya, ilk haftasýnda, Gua-temala’da görülen sele pek de dikkat et-memiþti. Birleþmiþ Milletler’in bu ülke-ye yardýmý da, ihtiyacýn yüzde biri ora-nýnda artýrýlmýþtý.

Oxfam, Ýngiltere hükümetinin, acildurumlarda kullanýlmak üzere BirleþmiþMilletler bünyesinde yýlda bir milyardolarlýk bir fon oluþturulmasý çabalarýnýdestekliyor.

Söz konusu fon oluþturulabilirse, Ni-jer’deki açlýk krizi gibi sorunlara dahahýzlý müdahale edilebilecek.

Ýnsanlarýn, ölene kadar beklemeleri-ne gerek kalmayacak.

Ayrýca, Kongo ve Uganda’nýn kuzeyigibi, medyanýn dikkatinden uzak yerlerde, daha fazla yardým alabilecek.

(BBC Turkish - 18 Ekim 2005)

Depremzedelere çadýryetmiyor

Birleþmiþ Milletler’in Pakistan’dakiyardým çalýþmalarýndan sorumlu bir yet-kilisi, “Dünyada Keþmir depremzedele-rine yetecek kýþ koþullarýna dayanýklýçadýr yok” diyor.

BM yetkilisi Andrew McLeod, dün-yada bu tür dayanýklý çadýrlarýn en çoküretildiði ülkenin Pakistan olduðunu ha-týrlatarak, bu depremin herhangi bir hü-kümetin baþa çýkabileceði boyutlarýnçok ötesinde bir yýkým yarattýðýný kay-detti.

BM’in Pakistan’daki harekat sorum-lusu olan McLeod, dünyanýn en yüksekdaðlarý ve en derin vadilerine yayýlmýþbir bölgede onbeþbin civarýnda köyünyerle bir olduðunu söyledi.

BM yetkilisi yollarýn kapanmasýnayol açan heyelanlarýn öyle küçük bir kaçkaya deðil, kilometrelerce alana yayýlantoprak kaymalarý olduðunu da sözlerine

ekledi. Yetkililer 3 milyon 300 bin kiþinin

evsiz olduðu bölgeye 18 bin çadýr nak-letti. Ancak ilk aþamada en az 100 binçadýr daha gerekiyor.

Helikopterlerin dönüþüHafta sonundaki fýrtýna dinince, heli-

kopterler Pakistan’ýn kuzeyi ve Keþ-mir’deki deprem bölgesinde yardým vetahliye çalýþmalarýna geri döndü.

Yüksek tepelere kar düþmeye baþla-yan bölgede, kötü hava Cumartesi günüde bir yardým helikopterinin düþmesineneden olmuþtu. Pakistan ordusuna aithelikopterdeki altý mürettebattan kurtu-lan olmadý.

Heyelanlar nedeniyle dar ve sarp yol-larýn kapalý olduðu bölgeye baþlýca ula-þým yolu helikopterler.

Ancak Kýzýlhaç’a göre, bir ay içindeþiddetli kar yaðýþý helikopter kullanýmýnýbüyük ölçüde sýnýrlayacak. Pakistanlýmeteoroloji yetkilileri de haftaya yaðýþlabaþlayacak bölgeyi soðuk günlerin bek-lediðini belirtiyor.

Yardým ulaþamýyorDepremin üzerinden bir haftayý aþkýn

zaman geçerken, halen depremden enkötü etkilenen bölgelerin en az beþte bi-rine yardým ulaþmamýþ durumda.

Uluslararasý Kýzýlhaç örgütü, þu anadek eriþilemeyen Cellum Vadisi’nde ça-resiz durumdaki binlerce depremzedeyeacilen yardým götürmeye çalýþtýklarýný a-çýkladý.

Pakistan hükümetinin resmi rakamla-rýna göre geçen Cumartesi sabahý mey-dana gelen deprem sonucu ölenlerin sa-yýsý 40 bini geçti.

Keþmir yöneticisi: Sýnýr açýlsýnPakistan denetimindeki Keþmir’deki

yerel hükümetin baþbakaný Ýskender Ha-yat Han Keþmir’i Hindistan ve Pakistanarasýnda paylaþtýran ve yoðun þekilde si-lahlanmýþ olan Kontrol Hattý’nýn açýl-masý çaðrýsýný yineledi.

Han bu sýnýrýn açýlmasý halinde, Hin-distan tarafýndan eriþimi daha kolay olanücra köylere yardým ulaþtýrýlabileceðinisavundu.

Depremde Hindistan tarafýndan dayaklaþýk 1,500 kiþi hayatýný kaybetmiþ,buradaki hasar da daha az olmuþtu.

Bu arada Hindistan, Pakistan’a üçün-cü parti deprem yardýmýný da yola çýkar-dý. Yetkililer, toplam yardým miktarýnýn170 tona ulaþacaðýný söylüyorlar.

Gönderilen malzeme içinde battani-ye, çadýr, ilaç ve yüksek kalorili gýdamaddeleri var.

(BBC Turkish - 17 Ekim 2005)

BM’den AIDSkampanyasý

Birleþmiþ Milletler, AIDS’ten etkile-nen milyonlarca çocuða yardým amacýy-la yeni bir kampanya baþlatýyor.

BM Çocuklara Yardým Fonu UNI-CEF’in verilerine göre, 2010 yýlýna dekAIDS nedeniyle öksüz ya da yetim ka-lan çocuk sayýsý 20 milyonu bulabilir.BM rakamlarýna göre dünyada her daki-ka bir çocuk, AIDS yüzünden ölüyor veher dakikada dört çocuk HIV virüsü ka-pýyor.

Ancak UNICEF Baþkaný Anne Vene-man, AIDS kurbaný çocuklarýn doðru-dan virüsü taþýyanlarla sýnýrlý olmadýðý-na dikkat çekti.

Veneman “15 milyon çocuðun ebe-veynlerinden biri ya da ikisi birden A-IDS yüzünden ölmüþ durumda. 2010 yý-lýna kadar bu sayý 20 milyon çocuða çý-kabilir. Çocuklar sadece ana-babalarýnýkaybetmiþ olmuyor; öðretmenlerini,doktor ve hemþirelerini kaybediyor.

Toplumlar çiftçilerini ve gýda zinciri-ni ayakta tutan diðer yetiþkinleri kaybe-diyor. Ve onmilyonlarca çocuk o kadarçok þeyden mahsun kalýyor ki, bizim bil-diðimiz anlamda normal bir çocuklukyaþayamýyor.

Bugüne dek AIDS öksüzleri ve A-IDS’li bebekler için bazý kampanyalaryapýlsa da, halen AIDS’li çocuklarýnyüzde beþinden azý tedavi görebiliyor.Ýþte kapatmamýz gereken uçurum böylebirþey” dedi.

UNICEF, AIDS’le ilgili istatistiklerinutanç verici olduðu görüþünde.

AIDS’in vurduðu ülke: KenyaÖrgüt, bir süredir HIV/AIDS’in artýk

sadece erkeklerde deðil, kadýnlar arasýn-da da hýzla yayýlan bir hastalýk olduðunadikkat çeken kampanyalar yürütüyor.

Yýllardýr ilerleyerek geniþ kitlelere,hatta bazý ülkelerin neredeyse tümüneyayýlan hastalýða karþý þimdi yeni bircephe açýlýyor: HIV/AIDS’in en gençkurbanlarý olan çocuklar için bu kam-panya.

Örgütün yeni küresel kampanyasýbugüne dek küresel AIDS stratejisininkýyýsýnda, köþesinde kalan maðdur ço-cuklar için eðitim, ilaç ve tedavi yardýmýsaðlamayý hedefliyor.

Kampanya Doðu Avrupa ile bazý As-ya ülkelerini de kapsýyor ama özelliklehastalýktan en çok etkilenen bölge olanOrta ve Güney Afrika ülkeleri üzerindeduruyor.

Bu ülkelerden biri de, Kenya. Kenya’da her 10 çocuktan biri, AIDS

yüzünden öksüz kalmýþ. Yani giderek daha fazla sayýda genç

ve çocuk, kendi baþlarýnýn çaresine bak-mak zorunda.

Doðu Afrika muhabirimiz Karen Al-len’ýn aktardýðýna göre, Nairobi’nin ge-cekondu mahallelerinde ziyaret edeceði-niz her beþ evden birinde, hasta anne yada babasýna bakan bir çocukla karþýlaþ-mak mümkün.

Buna karþýlýk AIDS öksüzlerinin yal-nýzca yüzde beþi herhangi bir maddi yar-dým alabiliyor. UNICEF, kendisi ya daebeveynleri AIDS’e yakalanan çocukla-rýn yýllardýr ihmal edildiðini, bu durumuanlatmak için de Kenya’yý örnek ülkeseçtiðini belirtiyor.

Örgütün talepleri arasýnda annedençocuða virüs geçmesini önlemek içinyardýmlarýn artýrýlmasý, AIDS ilaçlarýnýnçocuklara uyarlanmasý ve tek baþýna ya-þayan öksüzlere daha fazla destek veril-mesi var.

Bu desteðin çocuðun okul, gýda vebarýnak ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek i-çin nakdi olarak yapýlmasýný talep edenUNICEF, aksi takdirde bu çocuklarýnseks iþçiliði ya da suça itilmiþ olacaðý u-yarýsýnda bulunuyor. (BBC Turkish - 25Ekim 2005)

Taþ plaða okunmuþ þarkýyý, þimdi CD’ye kaydedip çalsak ne deðiþir?

Dünyadan Haberler...Dünyadan Haberler...Dünyadan Haberler...

1-e4 e52-d4 exd43-Vxd4 Ac64-Ve3 g65-Fd2 Fg76-Ac3 Age7

7-0-0-0 0-08-f4 d59-exd5 Ab410-Fc4 Ff511-Fb3 Aexd512-Axd5 Axd5

13-Vf3 Vf614-c3 Ab415-Fc4 Va616-g4 Vxa217-Fe3 Fxc318-1 0

1-e4 c52-Af3 e63-d4 cxd44-Axd4 Ac65-Ac3 Vc76-Fe3 a67-Vd2 b58-f3 Axd49-Fxd4 Ae710-0-0-0 Ac611-Fe3 Fe712-h4 0-0

13-Þb1 Kb814-h5 b415-Ad5 exd516-exd5 b317-cxb3 Ab418-d6 Va519-a3 Vf5+20-Þa1 Ac2+21-Þa2 Ff622-Fa7 Ka823-Fd3 Ve524-Vxc2 Kxa7

25-Khe1 Vg526-Fxh7+Þh827-Fe4 Fb728-g4 a529-Vf2 Fxe430-Kxe4 Kb731-Ve2 Vb532-Kd3 Kbb833-f4 Þg834-g5 Fd835-Ke5 Va636-Ve4 Kb6

37-Ked5 Kc638-h6 a439-hxg7 axb3+40-Þxb3 Þxg741-Kh3 Kg842-Kh7+ Þf843-Kxf7+Þxf744-Vf5+ Þg745-Vxd7+Þg646-Ve6+47-1 0

Yakýn tarihten maçlarShort, N (2686) - Lutz, C (2640) 2003

Colburn - Blackburne 1892

ÇÖZÜM

1.Vf5 Tehdit Kd4

1….Ab52.Ac51….Vd32.Ad41….Ae22.d31….Axd52.Vxf1

Unutulmaz maçlar

Page 7: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

Týp Dünyasý - ANKARA - Pakistandepreminin ardýndan çeþitli ulusal ve ulus-lararasý kuruluþlarla temasa geçerek üzeri-ne düþeni yapmaya hazýr olduðunu bildi-ren Türk Tabipleri Birliði, Kýzýlay ile yapý-lan protokol kapsamýnda, Kýzýlay’ýn talebiüzerine Pakistan’da yürütülecek saðlýkhizmetlerinde görev alacak gönüllü hekimçaðrýsýnda bulundu. TTB, söz konusu pro-tokol kapsamýnda, Muzafferabat bölgesin-deki saðlýk hizmetlerinin koordinasyonunada katký ve danýþmanlýk sunacak.

Pakistan depreminin ardýndan yazýlý biraçýklama yaparak, Pakistan’a yardým eli u-zatýlmasýnýn bir zorunluluk olduðunu bil-diren TTB, 1990’lý yýllarýn baþlarýndan buyana olaðandýþý durumlar ile ilgili çeþitli a-lanlarda faaliyetler yürüten ve 1999 yýlýdepremleri ile önemli deneyimler edinenbirliðin gereksinimlere yönelik olarak üze-rine düþeni yapmaya hazýr olduðunu iletti.TTB, bu çerçevede çok sayýda ulusal ve u-luslararasý kuruluþla temasa geçti.

Kýzýlay ile protokolTTB, 2005 Haziran ayýnda Kýzýlay’ýn

çaðrýsýyla çeþitli meslek ve sivil toplum ör-gütlerinin de katýldýðý “Ulusal ve Uluslara-rasý Afet Yönetiminde Türk Sivil ToplumKuruluþlarý Ýþbirliði Protokolü”nü imzala-mýþtý. Pakistan depreminin ardýndan, TTBvarýlan protokol çerçevesinde görüþmeleri-

ni belli bir aþamaya getirdi. Gelinen nokta-da, Pakistan’da sorumluluðunu Kýzýlay’ýnüstlendiði deprem bölgesinde (Muzaffera-bat ve çevresi) saðlýk hizmetlerinin koordi-nasyonunun TTB ile iþbirliði içinde yürü-tülmesine karar verildi. Bu koordinasyonçerçevesinde bölgede hizmet verecek gö-nüllü hekimlerin saðlanmasý da öngörüldü.

Söz konusu gönüllü hekimler protokolgereði çalýþtýklarý kamu kurumlarýndan üc-retli izinli sayýlacaklar, 20 günlük dönem-lerde hizmet verecekler. Gönüllü hekimle-rin yemek ve barýnma gereksinimleri deTürkiye Kýzýlay Derneði tarafýndan saðla-nacak.

Gönüllü hekim çaðrýsýKonuyla ilgili hazýrlýklar sürerken,

TTB ve tabip odalarýnýn giriþimiyle “gö-nüllü hekim çaðrýsý” yapýldý. Muzaffera-bat’ta 50 yataklý seyyar hastanede hizmetvermek üzere ortopedi gibi bazý uzmanlýkdallarý öncelikli olmak üzere tüm hekimle-re çaðrýda bulunuldu.

Çaðrý üzerine, çok sayýda hekim Pakis-tan’a gönüllü gitmek üzere baþvurdu. Ga-zetemiz yayýna hazýrlandýðý sýrada, gönül-lü baþvuran hekim sayýsý 80’e ulaþmýþtý.

Sözü edilen koþullarda hizmet verebile-cek olan hekimlerin isimlerini en kýsa za-manda TTB ya da bulunduklarý bölgenintabip odasýna bildirmeleri gerekiyor.

Prof. Dr. Þükrü Hatun-Ko-caeli Üniversitesi Týp Fakülte-si-Çocuk Saðlýðý ve Hastalýk-larý Anabilim Dalý-Piyasa eko-nomisi ile insan bedeni arasýn-daki kötüye kullaným iliþkisininçeþitli yönlerinin en açýk ortayaçýktýðý alanlardan birisini þiþ-manlýk konusu oluþturuyor. Herþeyden önce son 15-20 yýlda A-merika’dan Çin’e- giderek artansayýda makale þiþmanlýðýn Çiniçin de önemli bir sorun halinegeldiðini gösteriyor- bir çok top-lumda þiþmanlýðýn bir halk sað-lýðý sorunu haline gelmesinde,insan bedenlerini tüketim aygýtýolarak gören ve böyle olmasý i-çin devasa reklam bütçeleriyleonu “stimüle eden” tüketimtoplumu manipülasyonlarýnýnsorumlu olduðunu biliyoruz. Bu“stimülasyon” konusu önemliçünkü Coca-Cola ve “Fast-Fo-od” gibi doðrudan þiþmanlýklailgili ürünlerin reklamlarý gücü-nü tamamen çocuk ve gençleribir tür “kendinden geçme”duygusuna neden olan imgeseletkilerinden alýyorlar. Geçenhaftalarda Ankara ÜniversitesiÇocuk Kültürü Araþtýrma veUygulama Merkezi’nce düzen-lenen “Popüler Kültür ve Ço-cuk” sempozyumunda üzerindeayrýntýlý olarak durduðumuz gibiörneðin ayran reklamlarý daha

çok bir besin olarak ayranýn kal-siyum içeriði gibi yararlý nokta-larý üzerinde duruyor ve hemenhiç imge gücü taþýmadýðý için et-kisi de sýnýrlý oluyor. Bazý iyiTV kanallarýnýn sanat filmleri a-ralarýna bile sýzan Coca-Colareklamlarý ise hiçbir za-man yarardan bahsetmi-yor ve doðrudan insanda-ki “aþkýnlýk” duygusu u-yandýran zihinsel süreçle-re seslenmeyi seçiyor.Belki de o toplantýda biröðrencinin sorduðu gibiaslýnda bu ürünleri pazar-layanlarýn izledikleri yol-la, “uyuþturucu” paza-rýnýn dinamikleri arasýn-da benzerlikler üzerindedüþünmemiz gerekiyor.Bunun bir örneðini geçenyýl yayýmlanan Hambur-ger Cumhuriyeti isimlikitabýnda Eric Schlos-ser’in Fast-Food endüst-risinin New Jersey Turn-pike’daki kimya fabrika-larýnda üretilen ve sürek-li deðiþtirilen sentetik tat-larý kullanarak nasýl ço-cuklarda “baðýmlýlýk”yarattýðýný anlattýðý satýr-larda görebiliriz. Baþtaçocuklar olmak üzere hiçbirimiz yoðurt, taze fa-sulye veya kýrmýzý et gibi

doðal ürünlerin baðýmlýsý olmu-yoruz ama 2-3 kez yenen Fast-Food ürünlerinin yeniden yemeisteði yarattýðýný biliyoruz.

Özetle baþta çocuklarda ol-mak üzere günümüzdeki þiþ-manlýk büyük ölçüde insan be-

deninin ve zihninin “stimüle”edilmesine baðlý görünüyor vebunu da doðrudan piyasa ekono-misinin ihtiyaçlarý belirliyor.Doðasý gereði hiçbir þeyin deðe-rini bilmeksizin her þeyin fiya-týyla ilgili olan piyasalar, bir tür

yeni tanrý gibi içinde in-sanýn da olduðu, evrenselvaroluþu yönlendirmeye,ona piyasalarýn amaçlarýnýdayatmaya kalkmaktadýr.Bu nedenle bir taraftanHindistan’daki Narmadavadisinden, Tunceli’dekimunzur vadisine coðraf-yalar sömürü için tahrip e-dilirken öte yanda esasmücadele insan bedenleriüzerinden yapýlmaktadýr.Kapitalizm, insan mutlu-luðunun beden aracýlýðýy-la oluþtuðunu, tinsel ola-nýn ikincil olduðunu var-sayar ve bu nedenle de in-san bedenlerinin zapt edi-lip, dönüþtürülmesini a-maçlar. Ýnsanýn biyolojikvaroluþuna içkin olan herþeyi (yemek, içmek, seviþ-mek, kendisiyle ilgili ol-mak gibi) ihtiyaç olmak-tan çýkarýp, baðýmlýlýk de-recesinde zevk aracýna dö-nüþtürür ve bu sayede tü-ketimi maksimize eder.Bu yeni bir barbarlýk türü-

dür, çünkü piyasalarýn neden ol-duðu küresel þiddet sayesindebir taraftan Amerikalýlar dünya-daki nimetlerin üçte birini tüke-terek þiþmanlýk trajedisine mah-kum olurken, diðer taraftan mil-yarlarca Afrikalý aç kalmaktadýr.

“Þimdi zayýflamakistiyorum…”

Piyasa ile insan bedeni ara-sýndaki kötüye kullaným iliþki-sinde þiþmanlýðýn tam karþý u-cunda ise bu kez güzel olmak-tan, saðlýk olmaya uzanan çeþit-li takýntýlarýn “stimüle” edildi-ði zayýflama endüstrisi duruyor.Bu yazýyý yazmamýn esas nede-ni de bu endüstrinin sonunda ül-kemizde “þahikalar yarata-rak”, bu konuyu “ Þimdi zayýf-lamak istiyorum” isimli bir ya-rýþma programýnda “alet et-me”si ve bunun aslýnda ülke-mizdeki “popüler kültür”ünsefaletinin bütün özelliklerini ta-þýmasý. Tanýtým yazýlarýna göre“daha saðlýklý olmak, çekicigörünmek, kendilerini daha i-yi hissetmek ve kilo vermek is-teyenleri baþtan çýkaracak buprogramda yarýþmacýlar ma-vi ve kýrmýzý adlý iki takýmaayrýlacak. Takýmlarýn baþýndabirer takým koçu yer alacak.Her iki takým da uzmanlardan

kilo vermenin püf noktalarýnýöðrenecek ve hafta boyuncatartýyý hiç görmeyecekler. Herhafta sonu final programýndatartýlacaklar ve takýmlarýn ay-rý ayrý tartýlmasý sonucundaen fazla kilo veren gurup haf-tanýn galibi olurken, daha azkilo vermiþ olan gurup kendiiçinden bir yarýþmacýyý eleye-cek. Yarýþmanýn galibi hem ki-lolarýna veda edecek hem dehayatýný deðiþtirecek büyük ö-dülü kazanacak”. Ýnsan “Geli-nim olur musun” formatýndakibu yarýþmanýn hangi trajedileritetikleyeceðini düþündükçe ön-ce üzülüyor, öte yandan bazý TVkanallarýnýn reyting uðruna yap-týklarýna ve bütün bunlarý körel-miþ bir dikkatle izleyenRTÜK’ü düþündükçe ise kýzý-yor. Kýzmak gerekiyor, çünkübu program ayný zamanda, ya-rýþmada “uzman” olarak taným-lanan ama aslýnda “zayýflamapiyasasýnýn” ana “aktörler”i-nin de bir yarýþmasý ve onla-rýn insan saðlýðýndan baþkaþeylerle uðraþtýðýný herkes bi-liyor. Örneðin bu “uzmanlar”dan Haluk Saçaklý’nýn Anado-luhisarý Gençlik ve Spor Akade-misi’ni bitirdiðini, doktorasýný‘Üniversite gençlerinde obezi-

tenin egzersiz ve diyet yoluylagiderilmesi’ konusunda yaptýðýiçin “doktor” olarak isimlendi-rildiðini, ama esas önemlisi þuanda ‘Haluk Saçaklý Zayýfla-ma Merkezi’nde çalýþmalarýnýsürdürdüðü biliniyor; diðer “uz-man” Dr. Ender Saraç ise sa-bah gazetesinden Ayþe Özyýl-mazel’e “Aile hekimi olduðu-nu, diyet vermeyip, vücudutoksinlerden arýndýrdýðýný”kendisi söylüyor. Ben de bu he-kimin “Hay Polikliniði”nin sa-hibi olduðunu, kendisini Ayur-veda ve Akupunktur uzmaný o-larak tanýtýp meslek uygulama-larý nedeniyle tabip odasý onurkurulu tarafýndan birkaç kez ce-zalandýrýldýðýný biliyorum.

Kestirmeden söyleyecek o-lursak bu yarýþma programýnýn,þiþmanlýðý kötüye kullandýðýný,insan bedenini reyting aracý ha-line getirdiðini ve bütün bunla-rýn gerisinde de saðlýklý yaþamörtüsü altýnda aslýnda pervasýz-utanmazca demem gerekiyorgerçekte- maddi getiriler dünya-sýnýn olduðunu düþünüyorum veRTÜK’ün bu yazýyý bir ihbar di-lekçesi olarak kabul etmesini di-liyorum

[email protected]

1 Kasým 2005 7

S osyal güvenlik konusu ve özellikle “reform” oluncaderyalarý dolduran bu konuya yer darlýðý nedeniyleçok küçücük dokunmamý hoþ görmenizi isteyerek

baþlýyorum.Öncelikle “reform” sözcüðünü çok dikkatli kullanmamýz ge-

rekiyor. Bu sözcük sosyal güvenliðin hem kapsadýðý nüfus grup-larýný hem de hizmetlerin, reform olmadan önceki halinden fark-lý olacaðýný söylüyor. O zaman ülkemizde 19. yüzyýldan beri çe-þitli þekillerde yürütülmeye çalýþýlan sosyal güvenlik hizmetleri-ni saðlayýcý kurum ve yararlanan kiþi ve gruplar için önemli so-nuçlarýný beklemekteyiz. Ýnsan haklarýnýn korunduðu ve geliþti-ði, sosyal adaletin saðlandýðý ve sosyal hukuk devleti anlayýþýnýnzemininde yer aldýðý ve þimdiye kadar her kesim tarafýndan eleþ-tirilen uygulamalarýn ortak akýl ile çözüme ulaþtýrýldýðý “re-form” beklemekte haklýyýz. Yýllar yýllar içinde çok çeþitli sorun-lara yol açtýðý söylenilen çok kurumlu sosyal güvenlik konusubirden bire reformlarla karþýmýza geldi ve “müþteri” olduk.“Müþteri” olduðumuz diðer IMF, Dünya Bankasý ya da diðer u-luslarüstü kurumlarýn projeleri gibi.

Biz aslýnda ilk olarak “reform” u anlayýþta bulmalýydýk, “a-dil” ve “hakkaniyet” kavramlarý hangi içeriklere sahip? Bunla-rý biz nasýl dolduracaðýz. Acaba böyle bir kavramlaþtýrma hangibilimde yer alýyor? “Adil” in ölçütleri nelerdir? “Hakkaniyet”iben baþka yerden tanýyorum. Ama ölçütü çok deðiþiyor. Ancaksosyal devleti tanýyorum, insan haklarýnýn içini doldurabiliyo-rum; çünkü herkesin kullandýðý ortak ölçütler var.

“Reform”a yol açtýðý söylenilen nedenlere çok kýsaca Baþ-bakanlýk tarafýndan yayýnlanan metinden bakýldýðýnda; genç nü-fusun önümüzdeki yirmi yýlda yaþlanacaðý belirtiliyor. Ancakkullanýlan istatistiki nüfus piramitlerinin alýntý kaynaklarýnýn ol-madýðý ve birden bire “eyvah nüfus yaþlanýyor hemen çözümbulalým” havasýnýn yaratýldýðý gözlenmektedir. Artan nüfusunekonomiye getirdiði yükler konu baþlýðý ise 19. yüzyýldaki ünlünüfusbilimci Malthus’u hatýrlamak için mi yazýlmýþ diye düþü-nülmeden geçilmeyecek bir anýmsama yaratýyor. Bugün ülke e-konomisinin üzerine bir de dünya ekonomisi geldiðine ve “kü-reselleþme”den bahsedildiðine ve küreselleþen ekonomilerinvarlýðýný doðrudan yaþadýðýmýza göre; nüfus ve ekonomi yakla-þýmý günümüzün gerçeðini gösteriyor mu? Nüfus ve ekonomiyaklaþýmý “öteki”leþtirilen nüfus gruplarý içindir. Bu ekonomiksorunlardan sorumlu olan “öteki”lerdir. Kimdir bu kiþiler? Yok-sullar, primini ödemeyenler; sosyal güvenlik kurumlarý arasýndakoordinasyon saðlayamayanlar; birden fazla sosyal yardým ku-rumundan yardým alanlar; yaþlýlar; özürlülerdir. “Reform” içe-riðinde bu gruplarýn nerede sorun yarattýklarý hiç gösterilmemiþsadece suçlanmýþlardýr. Sosyal güvenlik sisteminin bozulmasýnayolaçan gruplara, þimdiye kadar hiçbir þekilde gerçek rakamlar-la, yaptýklarý hasar(!) gösterilmemiþtir. Öyleyse kanýtlanmayanolaylar sadece varsayýmdýr. Günümüzde böyle bir “reform”davarsayýma yer olmamalýdýr.

Sosyal yardýmlar açýsýndan konuya bakýldýðýnda bu sosyalgüvenlik “reform”unun hiç de bahsedildiði gibi olmadýðýnýdoðrudan söylemek gerekir. Çünkü sosyal yardým Batý Avru-pa’da uygulanýyor. Bu uygulama örnekleri acaba hiç incelenme-di mi? Sosyal yardýmlarýn bizim ülkemizde olduðunun tersineinsanlarý kategorileþtirmediði; bunun temel bir vatandaþlýk hak-ký ve devletin de sosyal bir görevi olduðu hiç görülmedi mi?Sosyal yardýmýn hala tek bir kurumdan ve tek bir “ötekileþtiri-len” kiþilere yöneldiði ve yoksulun tamamen sosyal olarak dýþ-lanmasý uygulamalarýnýn temel bulduðu bu reformda sosyal yar-dýmýn insanlarýn çaðdaþ yaþam standartlarýnýn altýna düþmesiniengelleyici ve herkesi kapsayýcý nitelikte olmasý gerekliliði savu-nulmalýdýr. Sosyal yardým “ötekilerin” deðil herkesin ve herke-simin içinde yer aldýðý ve özellikle kadýn ve çocuklarýn korunmaaltýna alýndýklarý ve özgürleþmelerinin desteklendiði hizmetlerolmalýdýr. Gerçekten “reform”lar oluþturmak üzere..

* Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu

dýþarýdan göz ...

“Sosyal Güvenlik Reformu”naKüçük Bir Dokunuþ

* Doç. Dr. Nilgün Küçükkaraca

c m y k

Týp Dünyasý - ANKARA -Dr. Koen De Schrijver ve arka-daþlarýnýn, Avrupa HastalýklarýKontrol ve Önleme Merkezi Bu-laþýcý Hastalýklarýn Ýzlenmesi veKontrolünde Avrupa Bilgi Siste-mi’nde yer alan raporlarýnda,Türkiye’ye seyahat etmiþ Belçi-ka’lý turistler arasýnda 2 onay-lanmýþ ve 4 muhtemel kolera ol-gusu bildirildi. Belçika’nýn Ant-werp þehrinde 22 Eylül 2005günü 62 yaþýndaki bir kadýnýndýþkýsýnda Vibrio cholerae izoleedildi. Bu kadýn Türkiye’yeyaptýðý turistik geziden döndük-ten hemen sonra sulu ishal, sývýkaybý ve böbrek yetmezliði bul-gularýyla 17 Eylül’de hastaneyeyatýrýldý. Klinik tablo baþlangýç-ta çok açýk deðildi, çünkü gezi-ye katýlmadan önce kanser ne-deniyle mide ameliyatý geçir-miþti. Hastanede 4 gün kaldý vekinolon verildi. Yapýlan ileritestler, hastanýn V. cholerae O1biotip El Tor, serotip Inaba ile

enfekte olduðunu gösterdi. Bu vakanýn bildirilmesinden

sonra, diðer muhtemel olgularýnbelirlenmesi, kaynaðýn taným-lanmasý ve kontrol önlenlerininkoordine edilmesi çalýþmasýnayönelik araþtýrma yürütüldü. Tu-ra katýlan kiþilerle görüþmeleryapýldý.

Diðer bir kadýn hasta 18 Ey-lül’de sindirim sistemi yakýnma-larý ile baþvurdu ve yatýrýlmadanpoliklinikten tedavi edildi. Dýþkýkültüründe V. cholerae O1 sap-tandý. Bu 2 kiþiye ek olarak ikisikadýn olmak üzere 4 kiþi seyahat

sonrasý ciddi ishal olduklarýnýbelirttiler. Pratisyen hekimler ta-rafýndan görüldüler ve yakýnma-larýna yönelik (semptomatik) o-larak tedavi edildiler. Bu hasta-larýn dýþký kültürlerinde V. cho-lerae saptanmadý. Bu grupta yeralan 8 kiþiden 6’sýnda (% 75)hastalýk saptanmýþ oldu.

Türkiye’ye 14 günlük bir turiçin giden grup 58 ve 68 yaþ ara-sýnda kadýn ve erkeklerden olu-þuyordu. Özel bir otobüsle seya-hat etmiler, Ankara’dan Ýstan-bul’a uçakla gitmiþlerdi. Gezile-ri sýrasýnda Ýstanbul, Bursa, E-

fes, Pamukkale, Kuþadasý, An-talya, Kapadokya, Ihlara ve An-kara’yý ziyaret etmiþler. Farklýotellerde kalmýþlar, küçük lo-kantalarda yemekler yemiþler vemarketlerden yiyecek satýn ala-rak yemiþlerdi. Ayrýca iç hatlaruçaðýnda salata yediklerini be-lirttiler.

Kontrol önlemleriTüm grup üyeleri risk hak-

kýnda bilgilendirildiler, hekim-lerine baþvurmalarý ve dýþký ör-neði vermeleri önerildi. Pratis-yen hekimler tedavi ve takip

hakkýnda bilgilendirildiler. Has-talar, temaslarýný sýnýrlamalarýve daha fazla bulaþýn önlenmesiiçin hijyenik önlemlerin alýn-masý konusunda uyarýldýlar.Hastalar ne doðrudan hastaneyeyatýrýldý ne de antibiyotik veril-di. Dünya Saðlýk Örgütü(WHO), Türkiye’deki saðlýk o-toriteleri ve Avrupa Erken Uyarýve Yanýt Sistemi (EWRS) olgu-lar saptandýktan hemen sonrahýzlýca bilgilendirildiler.

Dünya Saðlýk Örgütü kayýt-larýna gore Türkiye’den bildiri-len son kolera olgusu 1977 yý-lýnda görülmüþtür. Türkiye’yeyakýn diðer ülkelerde (Ýran, Taji-kistan ve Afganistan) resmi ol-mayan salgýn bildirimleri sözkonusudur.

(Kaynak: Avrupa HastalýklarýKontrol ve Önleme Merkezi Bula-þýcý Hastalýklarýn Ýzlenmesi veKontrolünde Avrupa Bilgi Sistemi,h t t p : / / w w w . e u r o s u r v e -illance.org/ew/2005/051013.asp#2)

Artýk sýr deðil!

TTB’den Pakistan için çaðrý

Belçikalý turistlerde Türkiye seyahati sonrasý kolera görüldü

Kötüye kullanýlan þiþmanlýk...

Avrupa Hastalýklarý Kontrol ve Önleme Merkezi Bulaþýcý Hastalýklarýn Ýzlenmesi ve Kontrolünde Avrupa Bilgi Sistemi’nin 13 Ekim tarihli

raporuna göre, Türkiye’ye seyahat eden Belçikalý turistler arasýnda 2 kanýtlanmýþ, 4 de olasý kolera olgusuna rastlandýðý bildirildi.

HDM atölye çalýþmasý Ýzmir’de gerçekleþtirildiTýp Dünyasý - ÝZMÝR - TTB Ola-

ðandýþý Durumlarda Saðlýk Hizmetle-ri Kolu önümüzdeki dönemde planla-dýðý ülke genelinde kurulacak ekiple-re yönelik olarak yapýlacak Hýzlý De-ðerlendirme ve Müdahale EðitimProgramý ile ilgili bir atölye çalýþma-sý yaptý. 22-23 Ekim 2005 tarihlerin-de Ýzmir’de gerçekleþtirilen çalýþma-da eðitim programýna son biçimi ve-rildi ve bir deneme eðitimi gerçek-leþtrildi. Bilindiði gibi TTB olaðandý-þý durumlarda saðlýk hizmetleri ala-nýnda çalýþmak üzere, ülke genelindeHýzlý Deðerlendirme ve Müdahale E-

kibi (HDM) olarak adlandýrýlan ekip-ler oluþturuyor. Ekipler, olaðandýþýdurumun türüne göre deðerlendirmeve gereðinde müdahale edebilmek ü-zere eðitim alacaklar. Atölye çalýþma-sýnda standart formlar kullanarak,deprem, göç-savaþ, kimyasal kaza se-naryolarý üzerinden deðerlendirme vemüdahale yöntemleri ile ekiplerintemsiliyet, raporlama, teknik ve mal-zeme donanýmý ile kullanýmýna iliþkinbir program oluþturularak eðitime sonbiçimi verildi. HDM ekiplerinin eðiti-mi önümüzdeki aylarda gerçekleþtiri-lecek.

Page 8: 1 Kasým 2005 Sayý 139 Yasamýzý gerektirecek veri yok

TTB Behçet Aysan Þiir Ödül Töreni yapýldý

Yazý Ýþleri Müdürü ve SahibiTürk Tabipleri Birliði adýna Dr. Füsun SayekGenel Yayýn Yönetmeni Mutlu SereliKatkýda bulunanlar: Dr. Eriþ Bilaloðlu, Dr. Harun Balcýoðlu,Dr. Murat Civaner, Dr. Tufan Kaan, Dr. Volkan Kavas, Dr. Cavit Iþýk Yavuz, Dr. Önder Ergönül, Dr. Erkan Kapaklý

Týp Dünyasý, Türk Tabipleri Birliði tarafýn-dan on beþ günde bir yayýnlanýr. Ücret-sizdir. Bir yýllýk posta ücreti 6.000.000TL.dýr. 30.470 adet basýlmaktadýr. Hesap Numarasý:Türkiye Vakýflar BankasýMaltepe ÞubesiHesap No: 00158007281178784

Yazýþma adresi:Türk Tabipleri Birliði, Týp Dünyasý Gazetesi GMK Bulvarý, Þehit Daniþ Tunalýgil Sok. No:2 /4 06570 Maltepe Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx) Faks: (0312) 231 19 52- 53e-posta: [email protected] web: http://www.ttb.org.trBaský Öncesi Hazýrlýk ve Baský: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Tel: (0312) 229 09 85 Faks:(0312) 229 09 86 [email protected] Park Pursaklar Tesislerinde basýlmýþtýr. Ekim 2005

Týp Dünyasý Gazetesine www.ttb.org.tr adresinden ulaþabilirsiniz

c m y k

Týp Dünyasý - ANKARA -Türk Tabipleri Birliði SürekliTýp Eðitimi Dergisi’nce (STED)her yýl düzenlenen fotoðraf ya-rýþmasý sonuçlandý. TTB-STEDFotoðraf Yarýþmasý-2005 Büyük

Ödülü, bu yýl “Mavi Kapý” adlýfotoðrafýyla Ceyhun Ýrgil’e ve-rildi.

TTB-STED Fotoðraf Yarýþ-masý -2005 Seçici Kurulu 20 E-kim 2005 günü, saat 18.00’deTTB’de toplandý. Ýbrahim De-mirel, Hafize Kaynarca, Meh-met Beyazova, Mehmet Göka-ðaç, Mehmet Özen ve ÖzlemAkdað’dan oluþan Seçici Kurul,37 kiþinin toplam 148 fotoðraf i-le baþvurduðu yarýþmada, ilk e-lemede 40 fotoðrafý sergilenme-ye deðer buldu.

Seçici Kurul, daha sonra bu

40 fotoðraf içerisinden 12 fotoð-rafý, STED’in 2005 yýlý kapakresimleri olarak seçti. Bu 12 fo-toðraf arasýndan ödüle deðer bu-lunanlar þöyle:

Büyük Ödül: Likya-2 rumu-zu ile baþvuran Ceyhun Ýrgil’in“Mavi Kapý” adlý eseri.

Baþarý Ödülü: 6006-1 ru-muzu ile baþvuran A.Kadir E-kinci’nin “Bisikletli” adlý eseri.

Baþarý Ödülü: Denizci-4 ilebaþvuran Tunç Alp Kalyon’un“Suyun Coþkusu” adlý eseri.

Baþarý Ödülü: Likya-5 ru-muzu ile baþvuran Ceyhun Ýr-

gil’in “Romantizm” adlý eseri.Jüri Özel Ödülü: Denizci-2

rumuzu ile baþvuran Tunç AlpKalyon’un “Nisan Karý” adlýeseri.

Galeri Sanatyapým Ödülü:300866-5 rumuzu ile baþvuran

Ahmet Remzi Tülüce’nin“Kapý Önünde” adlý eseri.

Fotoðraflar, 12 Kasým 2005günü Ankara’da gerçekleþtirile-cek olan Nusret Fiþek Halk Sað-lýðý Sempozyumu’nda sergile-necek.

Dr. Vahide BÝLÝR - TTBBehçet Aysan Þiir Ödül Töreni,16 Ekim 2005 günü ÝstanbulTÜYAP Kitap Fuarý’nda ger-çekleþtirildi. Þair Dr. BehçetAysan ve 37 arkadaþýnýn Sý-vas’ta yakýlarak katledilmesiniunutmamak ve unutturmamakadýna Türk Tabipleri Birliði’nceher yýl düzenlenen ödül töreni-nin bu yýl on birincisi yapýldý.

Ahmet Telli, Emin Özde-mir, Ataol Behramoðlu, ArifDamar, Ali Cengizkan, DoðanHýzlan ve Cevat Çapan’dan o-luþan Seçici Kurul, 18 Eylül2005 günü yaptýðý deðerlendir-

me toplantýsýnda, Onur Cay-maz’ýn “Bak Hala Çok Güzel-sin” adlý eserini ödüle deðerbulmuþtu. Seçici Kurul’un veTürk Tabipleri Birliði MerkezKonseyi’nin önerileri doðrultu-sunda ödül töreninin ÝstanbulTÜYAP Kitap Fuarý’nda düzen-lenmesine karar verilmiþti.

Bu yýl ilk kez Ýstanbul’dagerçekleþtirilen törenin açýþ ko-nuþmasýný TTB Merkez Konse-yi Baþkaný Dr. Füsun Sayekyaptý. Ödülün yaþama geçirilmegerekçelerini anlatan Sayek, Sý-vas’ta yaþananlarýn asla unuttu-rulmayacaðýný söyledi.

Sayek’in konuþmasýnýn ar-dýndan, konuþmalara geçildi.Devlet Tiyatrosu sanatçýlarý Jü-lide Kural ve Þahin Ergü-ney’in sunduðu törende, BehçetAysan’ýn yakýn dostu HaydarErgülen de bir konuþma yaptý.Ergülen þunlarý söyledi:

“Behçet çok iyi bir þairdi.“Çok iyi þair” olmayý önemsi-yorsanýz, bu iyidir. Fakat Beh-çet çok iyi bir þair olmayý da,çok iyi doktor, çok iyi aþýk, çokiyi… her neyse olmayý da ö-nemsiz kýlan çok iyi bir erde-min sahibiydi: Çok iyi bir in-sandý, çok iyi adamdý. Behçet

öldürüldüðü gün, dünyadakiçok iyi olan þeyler yetim kaldý,babasýz kaldý, adamsýz kaldý,yalnýz kaldý. Onu katleden fa-þistler, iyiliðin ve umudun düþ-maný olduklarýný en vahþi bi-çimde bir kez daha gösterdi-ler.”

Ergülen’in konuþmasýnýn ar-dýndan Ahmet Telli, Seçici Ku-rul tutanaðýný okuyarak, ödülü-nü almak üzere Onur Caymaz’ýsahneye davet etti. Caymaz’a, ö-dülünü TTB Merkez KonseyiBaþkaný Dr. Füsun Sayek veBehçet Aysan’ýn kýzý Eren Ay-san birlikte sundular.

Behçet Aysan, Haydar Ergü-len ve Onur Caymaz’ýn þiirleri-nin okunduðu törende, bir kezdaha gericiliðe, yobazlýða karþýmücadele etmenin nasýl vazge-çilmez bir görev olduðunun altýçizildi.

Törende, Ezginin Günlüðügrubu da bir konser verdi. Ezgi-nin Günlüðü, TTB dostu oldu-ðunu bir kez daha kanýtlayarak,ikinci kez böyle bir etkinlikteTTB’ye omuz verdi. Törene ka-týlan sanatçý ve konuklar,TTB’yi böyle anlamlý bir etkin-liðe hayat verdiði için bir kezdaha kutladýlar.

Týp Dünyasý - ANKARA- Türk Tabipleri Birliði veTTB Uzmanlýk DernekleriKoordinasyon Kurulu’nun(UDKK) ortaklaþa düzenledi-ði Týpta Uzmanlýk EðitimiKurultayý’nýn on birincisi,Ankara Tabip Odasý’nýn evsahipliðinde, 25-27 Kasým ta-rihlerinde, Gazi ÜniversitesiTýp Fakültesi 75. Yýl Konfe-rans Salonu’nda gerçekleþtiri-lecek.

Týpta Uzmanlýk EðitimiKurultaylarý, týpta uzmanlýkeðitiminin düzenlenmesine veiyileþtirilmesine yönelik ola-rak TTB’nin ve tabip odalarý-nýn yýllardýr yürüttüðü faali-yetin önemli araçlarýndan biri

olarak kabul ediliyor. Kurul-tayda, hekim örgütlerinin uz-manlýk eðitimiyle ilgili olarakyýllardýr yaptýklarý çalýþmala-rýn birikimleri ve “SaðlýktaDönüþüm Programý”nýn uz-manlýk eðitimine etkilerininbütün boyutlarý ile ele alýnma-sý amaçlanýyor.

Yeni çýkarýlan ve çýkarýl-masý planlanan çeþitli yasalar(TCK - Malpraktis - Mecbu-ri Hizmet -

Personel Yasasý) ve halençýkarýlamayan Týpta Uzman-lýk Tüzüðü gibi düzenlemeler

de yine bu kurultayýn baþlýcakonularý arasýnda yer alýyor.

Geçen dönemde özellikleeðitim hastanelerinde yaþa-nan geliþmeler karþýsýnda veuzmanlýk eðitimi alanýnda ör-gütlerin aðýrlýðýný ve etkinli-ðini gösterdikleri, bu alandakibirikimlerini düþünsel ve ey-lemsel bazda ortaya koyduk-larý bir süreç yaþanmýþtý. Ö-zellikle Birinci Eðitim Hasta-neleri Kurultayý bu sürecindoruk noktalarýndan birini o-luþturmuþtu. bütün bu döne-min ve önceki kurultaylarýndeneyimleri ýþýðýnda, 11. Týp-ta Uzmanlýk Eðitimi Kurulta-yý’nýn zengin, geniþ katýlýmlýve verimli bir kurultay olmasýhedefleniyor. 11. Týpta Uzmanlýk EðitimiKurultayý’nýn programýþöyle:

25 Kasým 2005 Cuma ÇALIÞTAY1. Uzmanlýk Dernekleri ve

Ýnsan Gücü Planlamasý 2. Araþtýrma Görevlisi Bakýþýyla Uzmanlýk Eðiti-

minde Geliþtirilebilecek YeniKavramlar

3. Asistan Örgütlenmesin-de Tabip Odalarý ve Uzman-lýk Derneklerinin yeri

26 Kasým 2005 CumartesiOTURUMLAR 1. Yeni TCK ve Uzmanlýk

Derneklerine Düþen Görevlerve Ýþbirliði Olanaklarý

2. Uzmanlýk EðitimindeVar Olan Durum, Týpta Uz-manlýk Tüzüðü ve

Çözüm Önerileri 3. Saðlýkta Dönüþüm

Programýnýn Uzmanlýk Eðiti-mine Etkileri

4. Uzmanlýk Eðitiminde Yeterlilik Kurullarý: Nere-

deyiz ? 27 Kasým 2005 Pazar OTURUMLAR1. Sözlü ve Poster Bildiri-

ler UEMS ile Ýlgili GeçenDönemin Özeti ve Son Geliþ-meler Asistan ve Eðitim Ku-rumlarý Deðerlendirme An-ketleri

Sonuçlarý Sunumu 2. Çalýþtay Raporlarý 3. Sonuç Bildirgesi

TTB-STED Fotoðraf Yarýþmasý-2005 sonuçlandý

Büyük Ödül “Mavi Kapý”ya

11. Týpta Uzmanlýk Eðitimi Kurultayý25-27 Kasým’da…

TTB ve UDKK’nin ortaklaþa düzenlediði kurultaya bu yýl Ankara Tabip Odasý ev

sahipliði yapýyor.

TTB STED’in düzenlediði fotoðraf yarýþmasýnda Ceyhun Ýrgil’in “Mavi Kapý” adlý eseri Büyük Ödül’edeðer bulundu. Büyük Ödül: Ceyhun Ýrgil’in “Mavi Kapý”

TTB’nin þair Dr. Behçet Aysan anýsýna her yýl verdiði þiir ödülü töreni bu yýl ilk kez Ýstanbul’da TÜYAP Kitap Fuarý’nda gerçekleþtirildi. “Bak Hala Çok Güzelsin”

adlý eseriyle ödüle deðer bulunan Onur Caymaz, ödülünü TTB Merkez Konseyi Baþkaný Dr. Füsun Sayek ve Eren Aysan’ýn elinden aldý.

Kitap...Kitap...Kitap...

“SSK Hastanelerinin Ardýndan” çýktý…

Týp DDünyasý - KKOCAELÝ - Kocaeli Tabip Odasý Pratis-yen Hekimlik Komisyonu’nca hazýrlanan “SSK Hastanele-rinin Ardýndan” kitapçýðý, Kocaeli Tabip Odasý Yayýnla-rý’ndan çýktý. Kitapçýk, SSK saðlýk kurumlarýnýn Saðlýk Ba-kanlýðý’na devri sürecine iliþkin bir deðerlendirmeyi içeri-yor. Özellikle devir sürecinin ilk döneminde SSK hastane-lerine odaklanan ve orada yaþananlarý 3 hekimin gözün-den aktaran çalýþmada, Kocaeli’nin yanýnda Mersin’dengözlemlerle de yaþananlarýn sadece tek bir yere özgü ol-madýðýný ortaya koyuyor.

Kitapçýk, Kocaeli Tapip Odasý’ndan edinilebilir.