Ön kol kemİklerİ ( prof. dr. İsmail hakkı nur)

Post on 17-Jul-2015

378 Views

Category:

Education

43 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

ÖN KOL KEMİKLERİ

Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR

Ön kol

Scapula Humerus Antebrachium Radius Ulna Ossa carpi Ossa metacarpi Phlanx I, II ve III

OSSA MEMBRİ THORACİCİ (Ön bacak kemikleri)

• Ön bacak gövdeye cingulum membri thoracici denilen

• omuz kemeri tarafından bağlanmıştır.

• • Scapula, os coracoideus ve clavicula’ olmak üzere üç

• kemiten oluşan bu kemer kuşlarda(aves),

• sürüngenlerde(reptilla) ve ilkel memelilerde

• (monotremate) da tam olarak teşekül etmiştir.

• • İnsanda bu kemiklerden os coracoideus

• kaybolmuş, evcil memelilerde buna ilave

• olarak clavicula da kaybolmuş ve sadece

• scapula kalmıştır.

• • Scapula’nın da gövde iskeleti ile bağlantısı

• yoktur. Bu nedenle ön bacak gövdeye kaslar

• aracılığı ile bağlanmıştır(synsarcosis).

• • Evcil memelilerde os coracoides scapula’nın

• alt ucunda proc. coracoideus’a, clavicula

• ise bazı büyük köpek ırklarında m. Brachiocephalicus içinde iz olarak kalmıştır.

Scapula (kürek kemiği) • Omuz kemerine ait bir kemiktir. • •Evcil memelilerde ön bacağın ilk kemiğidir. • •Vücudun dik eksenine 40º lik bir açıyla durmaktadır. • •Şekil itibariyle tavanı sırta dönük bir üçgene benzer. • •Bunun omurlara dönük üst yüzüne margo dorsalis(2), • •Boyna dönük keskin ön yüzüne margo cranialis(6), • •Geriye bakan küt yüzüne margo caudalis(12) denir. • •Margo dorsalis’in margo cranialis ile birleştiği • köşesine angulus cranialis(3), mago caudalis ile • birleştiği köşesine angulus caudalis(2) denir. • •Margo cranialis ve caudalis’in oluşturdukları eklem • yüzü de taşıyan alt köşeye angulus ventralis(9) denir. • •Margo cranialis, alt uca ulaşmadan yaptığı girintiye • incisura scapulae denir. • •Margo dorsalis üzerinde cartilago scapulae bir kıkırdak • •Anguluc ventralis üzerinde cavitas glanoidale isimli bir • eklem çukuru yer almıştır

• Scapula’nın dış yüzüne facies lateralis, • • Kaburgalara dönük yüzüne facies costalis denir. • • Facies lateralis’i ikiye bölen kemik çıkıntısına spina • scapulae (5) denir. • • Spina’nın önünde kalan kısma fossa supra spinata (4), • arkasında kalan kısma fossa infraspinata(13) denir. • • Spina scapula’nın üzerindeki kabartıya tuber spina • scapulae, alt uyunda bazı türlerda görülen çıkıntıya • acromion(7) denir. • • Acromion canis’te çengel gibi uzayarak proc. hamatus’a • dönüşürken kedide geriye doğru yönelik bir proc.

suprahamatus’u yapmıştır. • • Alt kısmında, angulus ventralis’e geçmeden önceki

daralmaya collum scapulae denir. • • Angulus ventralis’de yer alan cavitas glonoidale’nin iç

kenarı equus’ta incisura glanoidalis isimli bir çentikle bölünmüştür.

• • Cavitas glanoidale’nin üst ve ön kenarındaki yumrunun ismi tuberculum supraglanoidale ve bunun iç yüzündeki çıkıntının ismi proc. coracoideus’tur.

• • Carnivorlarda bunun aksi tarafında görülen ikici çıkıntının ismi tuberculum infraglanoidale’dir.

• Facies costalis scapula’nın kaburgalara dönük iç yüzüdür.

• • Bunun ortasındaki çukura fossa subscapularis,

• • Üst köşelerindeki üçgensel kas yapışma yüzeylerine facies serrata adı verilir.

Scapula (karşılaştırma) • Equus : • Spina scapula alçak başlar, yükselir, tekrar alçalır. • Spina’nın üzerinde tuber spinae scapulae vardır • Kemiğin dış yüzü spina scapulae tarafından 1/3'ü fossa supraspinata,

2/3'ü fossa infraspinata olacak şekilde bölünmüştür. • Cartilago scapulae yassı ve geniştir. • Eklem yüzünün ön ve iç tarafında incisura • glenoidalis isimli bir eklem yarığı bulunur.

• Ruminant : • Spina scapulae alçak başlar, yükselir ve acromion'la son bulur. • Kemiğin dış yüzü spina tarafından 1/4'ü fossa supraspinata, 3/4'ü fossa

infraspinata olacak şekilde ikiye bölünmüştür. • Cartilago scapulae geniştir.

• Sus : • Spina capulae alçak başlar, yükselir ve geriye dönük,

büyük bir tuber spinae scapulae yaptıktan sonra tekrar alçalarak biter. • Fossa infraspinata fossa supraspinata'dan daha enlidir. • Cartilago scapulae geniştir.

• Carnivor : • Canis’te spina scapulae alçak başlar,yükselir ve alt uçta

aşağı doğru uzayan,processus hamatus isimli bir çıkıntıyla biter.

• Felis'te burada geriye yönelik processus suprahamatus isimli ikinci bir çıkıntı görülür.

• Spina dış yüzü eşit olarak ikiye böler. • Cartilago scapulae ip gibi incedir

Scapula (duruş ve yön tayini)

• Spina scapulae lateral'e, tuberculum supraglenoidale cranial'e, processus coracoideus medial'e ve kemiğin uzun ekseni dik eksenle önde ve üstte 40°lik bir açı yapacak şekilde cranioventral yöne eğik olarak durur.

• Bu duruş pozisyonundayken spina scapulae hangi yana bakıyorsa o yanın kemiğidir

Skeleton brachii (kol iskeleti) Humerus (kol veya pazu kemiği)

• •Kolun (brachiuum) temelini oluşturan uzun bir kemiktir.

• Extremitas proximalis, diaphysis (corpus) ve extremitas distalis olmak üzere üç kısımdan oluşur.

• •Proximalindeki scapula, distalinde antebrachium ile craniale açık takriben •125˚ lik bir açı yapacak şekilde bacağın dikey eksenine eğri durur.

RUMİNANT

• Scapula ile eklemleşen geriye yönelik yuvarlak ucuna caput humeri(1) denir.

• Caputun arka ve alt tarafındaki daralmış bölüm collum humeri (6)dir. • Caput’un ön ve dış tarafındaki büyük çıkıntı tuberculum majus (2,2’), • ön ve iç tarafındaki daha küçük çıkıntı tuberculum minus (5) adını alır. • Bu iki çıkıntı arasında bulunan oluk sulcus intertubercularis (4) adını alır. • Sulcu içinde özellikle equide’de belirgin olan yumrulanmaya tuberculum

intermedium (3) adı verilir. • Felis dışındaki türlerde tuberculum majus bir çentikle pars cranialis (2) ve

caudalis (2’) diye ikiye ayrılmıştır. • Equus ve ruminant’larda aynı bölünme tuberculum minus içinde geçerlidir. • Tuberculum majus’un dış tarafında facies musculi infra spinati (7) isimli bir

kas yapışma yüzeyi yer almıştır.

Humerus

Humerus (Corpus-diaphisis) • Genel görünüm olarak silindirik olmasına rağmen bu özelliği yukardan aşağıya

doğru inen uzunlamasına kemik çıkıntıları ve kabartıları ile bozulmuştur.

• Carnivor’larda tuberculum minus’tan aşağı doğru inen çizgi crista tuberculi minoris’tir.

• Equus ve ruminant’ta crista yerinde tuberositas teres isimli bir yumru bulunur.

• Tuberculum majus’tan aşağı inen uzunlamasına çıkıntı crista tuberculi majoris(8) veya crista humeri olarak bilinir.

• Crista humeri’nin üzerindeki küt çıkıntı tuberositas deltoidea’dır(10).

• Tuberositas deltoidea’dan tuberculum majus’a doğru uzanan çizgi crista anconea(9) veya linea musculi tricipitis ve bunun üstündeki pürüzlü saha

• facies teres’dir.

Distal ucun lateralinden corpus’a doğru uzanan kemik çıkıntısı crista epicondylus lateralis(12) adını alır. • Corpusun yan yüzünde sınırlarını Crista humeri ile crista epicondylus lateralis’in çizdiği spiral oluğa sulcus musculi brachialis veya spiralis(11) denir

• Condylus humeri lateralis (15) ve medialis isimli iki yumrunun birleşmesinden oluşan alt uca trochlea humeri denir.

• Trochlea’nın caudalindeki pürtüklü kas yapışma çıkıntılarına epicondylus lateralis (12) ve medialis denir.

• Caudal yanda iki condylus arasındaki derin çukurluğa fossa olecrani denir.

• Trochlea humeri’nin ön ucunda yer alan çukurluğa fossa radialis (14) denir.

• Canis’te bu iki fossa birleşerek for. supratrochleare (14’) isimli bir delik oluşturmuşlardır.

• Felis’te epicondylus medialis’in proximalinde yeralan deliğe foramen supracondylare adı verilir.

Humerus (karşılaştırma) • •Equus: Tuberculum majus ve caput humeri aynı hizadadır. Sulcus • intertubercularis'i iki oluğa ayıran tuberculum intermedium isimli kuvvetli bir • kemik çıkıntısı bulunur.

• •Ruminant: Tuberculum majus çok büyük olup, caput humeri düzeyini oldukça • aşmış ve sulcus intertubercularis'e doğru uzanmıştır.

• •Sus: Tuberculum majus, sulcus intertubercularis'i delik haline getirecek şekilde • onun üzerine doğru bükülmüştür. Sulcus intertubercularis kemiğin medial yüzüne • kaymıştır. Bazen foramen supratrochleare bulunabilir.

• •Carnivor: Boyu küçük ruminant’lara göre nisbi olarak daha uzundur. Canis'te • foramen supratrochleare vardır. Felis'te ise bu delik bulunmaz. Ancak felis'te • epicondylus medialis'in üzerinde foramen supracondylare vardır.

Skeleton (ossa) antebrachii

• Ön ve içte bulunan radius ile arkakdae vem yanidka bluelurnain) ulna’dan oluşur.

• • Bu iki kemiğin arasındaki ilişkinin şekli elin-ayağın hareket kabiliyetiyle yakından ilişkilidir.

• • Equus, ruminant ve sus’ta kemikler birbiriyle hareket edemiyecek şekilde bağlantıdırlar.

• • Carnivor’larda iki kemik birbiriyle eklemleşmiştir. • • Radius ve ulna’sı birbiriyle sıkı şekilde bağlı olan equus, ruminant ve sus

gibi hayvanlarda ön ayak bir eksen üzerinde sadece öne ve arkaya haraket eder.

• • Radius ve ulna’sı birbiriyle eklemleşmiş olan carnivor’larda ayak yan ve dönme hareketlerini yapabilir.

• • Başparmağın içe (pronation) ve dışa (supinatio) hareketi kedide %80, köpekte bundan daha azdır.

• • Equus, ruminant ve sus ayakları daimi olarak pronation vaziyetindedirler.

Radius (Ön kol kemiği)

• Uzun kemikler grubundandır. • Ulna’ya göre ön ve iç tarafta bulunur. • Sus dışındaki türlerde ulna’dan daha • güçlüdür. • Öne doğru hafifçe kavislenmiştir. • Proximal ve distal uçlar eklem yüzleri • taşırlar. • Ulna ile bağlantısı equide ve ruminat’larda • kemiksel kaynaşma, sus’ta bağ doku • aracılığı ile ve hareketsizdir. • Carnivor’larda ulna ile bağlantı alt ve üst • uçlarında eklemler aracılığı ile • sağlandığından ulna daha çok olmak üzere • iki kemik arasında hareket vardır.

Radius

• Üst uç kalınlaşarak caput radii’yi(a) meydana • getirmiştir. • Kemiğin corpus’u ile caput’u arasıda yanızca • etcillerde görülen daralmaya collum radii denir. • Capitis radii üzerinde trochlea humeri için fovea • capitis radii isimli bir eklem çukuru bulunur. • Fovea capitis radii (5)ortasından geçen bir çıkıntıyla • dışta dar içte geniş iki bölüme ayrılır. • Carnivor’larda bu eklem yüzlü saha kemiğin ulna’ya • bakan tarafına da taşarak circumferentia articularis • radii’yi oluşturmuştur. • Caput’un alt ve iç tarafında bulunan tümseklik • tuberositas radii (1) adını alır.

Radius

• Corpus radii • – Hafifçe kamburlaşma gösterir. • – Facies caudalis denen arka yüz • üzeri oldukça pürüzlü, • – Buna karşılık facies cranialis • denen ön yüz düzdür. • – Bu iki yüzü birbirinden ayıran • margo medialis ve lateralis • isimli iç ve dış kenarlar küttür

RADİUS’UN DİSTALİ

• Alt uç genişleyerek makara şeklindeki trochlea radii yapar. • Caudal yanda trochlea radii’nin corpus’a bağlandığı yerde

crista transversa isimli enlemesine bir çizgilenme oluşmuştur • Trochlea radii üzerindeki eklem yüzlerine facies articularis

carpea adı verilir. • Alt ucun iç kenarında processus styloideus radii (medialis)

isimli bir çıkıntı uzanır. • Equde’lerde benzer şekilde dış kenarda da processus

styloideus ulnae (lateralis) isimli bir çıkıntı yer alır. • Processus styloideus ulnae diğer türlerde ulna’ya aittir. • Sus ve carnivor’larda lateral tarafta ulna için incisura ulnaris

isimli bir çukur bulunur. • Carnivor’larda incisura ulnari’in üzeri eklem yüzü ile kaplıdır.

Ulna (dirsek kemiği)

• Uzun kemiler grubundandır. • • Sus hariç radius’tan daha zayıftır. • • Ruminant ve equide’de radius’un caudalateralinde bulunur. • • Sus ve özellikle carnivor’larda üst ucu mediale doğru eğildiğinden

radius ile çapraz durur. • • Epiphisis proximalis, corpus- diaphisis ve epiphisis distalis olmak

üzere üç kısımdan oluşur. • • Radius ile arasında oluşan boşluğa spatium interosseum

antebrachi denir. • • Equide’lerde bu boşluk bir tanedir ve spatium interosseum

antebrachi proximalis adını alır • • Ruminant’larda iki tanedir ve spatium interosseum antebrachi

proximalis ve distalis adını alırlar.

Ulna • Radius seviyesini aşarak geriye doğru olecranon • (11) denen dirsek çıkıntısını oluşturmuştur. • • Olecron’a önden ve bakıldığında mediali çukur, • laterali dış bükey görünümlüdür. • • Olecron’un ucundaki tümseğe tuber olecrani (12) • denir. • • Olecron’un aşağıya doğru inen ön kenarındaki sivri • çıkıntı processus anconeus’tur (13). • • Processus anconeus’tan aşağıya doğru gittikçe • genişleyen, üzeri eklem yüzüyle kaplı yarım daire • şeklindeki çentiklenmeye incisura trochlearis (14) • denir. • • İncisura trochlearis’den aşağıya doğru iç ve dış • yanlara kalınlaşarak uzayan çıkıntılara processus • coronoideus lateralis ve medialis denir. • • Processus coronoideus lateralis ve medialis • arasında aşağıya doru inen caput radi için oluşan • çentiğe incisura radialis denir. • • Carnivor’larda incisura radialis üzerinde eklem • yüzü bulunur.

Corpus-diaphysis ulnae (gövde)

• Gövde üç köşelidir ve bundan dolayı; Facies lateralis-medialis-cranialis olmak üzere üç yüzü, Margo lateralis- medialis-caudalis olmak üzere üç kenarı bulunur.

• Distale doğru indikçeinselir ve öne doğru hafifçe kemerleşir. • Equide’lerde radius’un proximal üçte birinde biterken diğer türlerde

radius’un distal ucuna kadar devam eder. • Equide ve ruminant’larda radius’la kemiksel olarak kaynaşmış,

sus’ta membrana inter ossea denilen bir bağ doku ile iki kemik birbirine bağlamışken carnivor’larda iki kemik arasında eklemsel bir bağlantı vardır.

• Kemikler arasındaki spatium interosium antebrachi equus’ta tek, ruminant’larda çift spatium interosseum antebrachii proximale ve distale, susta dar ve tek carnivor’larda hareketin pozisyonuna göre

• değişik büyüklükte fakat genellikle dar olur.

Ulna (Epiphysis distalis) •

• Caput ulnae olarak ta bilinir. • • Equus dışındaki turlerde aşağıya

doğru processus styloideus ulnae -lateralis olarak uzamıştır.

• Carnivor’larda içtaraftaki üzeri eklem yüzü ile kaplı kabarıklık circumferentia articularis adını alır.

• Alt yüzünde bilek kemikleri ile eklemleşmek için facies articularis carpea isimli bir eklem yüzü bulunur.

Ossa antebrachii(karşılaştırma)

• Equus: Ulna, radius'un 1/3'ünde bitmiş ve ona tamamen kaynaşmıştır. iksi arasında spatium interosseum antebrachii proximale bulunur. Tuber olecrani tek parçadır. Proc. styloideus lateralis ulna'ya ait olmakla beraber (embriyolojik olarak) radius'un dış çıkıntısı halindedir.

• Ruminant: Gerek büyük gerekse küçük ruminant'ta ulna, radius'un distal'ine kadar uzamış ve onunla kaynaşmıştır. Aralarında spatium interosseum antebrachii proximale ve distale adı verilen iki aralık bulunur. Büyük ruminant'ta tuber olecrani bir çentikle önde ufak, arkada büyük iki parçaya ayrılmıştır.

• Küçük ruminant’larda ise tek parça halindedir. Proc. styloideus lateralis'i ulna yapmıştır.

• Sus: Öbür hayvanların aksine, ulna radius'tan daha büyüktür. Ulna'nın kalınlığı alt ucunda bile değişmez.

• Ayrı kemikler olmakla beraber birbirleriyle oynamayacak şekilde, membrana interossea aracılığı ile birleşmişlerdir.

• Proc. styloideus lateralis'i ulna yapmıştır. Ulna öne doğru fazlaca kemerleşmiş durumdadır.

• Carnivor: Ulna ve radius ayrı ayrı birer kemiktir ve birbiriyle üst ve alt uçlarında eklemleşmişlerdir.

• Tuber olecrani, iki tanesi önde sivri, bir tanesi geride büyük ve küt, üç adet çıkıntı taşır. Ulna'nın processus styloideus lateralis'i aşağı doğru uzamıştır. Radius'un alt ucunun dış tarafında ulna için, incisura ulnaris isimli bir oyukluk vardır.

Ossa antebrachii(karşılaştırma)

Skeleton manus (ön ayak veya el iskeleti)

• El veya ayak iskeleti bilekle başlar, parmak ucunda son bulur.

• • Bilek kemikleri basipodium’u, tarak kemikleri metapodium’u, el veya ayak ucu bölümü acropodium’u oluşturur. Tümüne birden autopodium denir.

• Elin veya ayağın öne bakan yüzüne dorsum manus, arkaya bakan yüzüne palma manus denir.

• • Arka ayakta bu isimlendirme dorsum pedis ve planta pedis olarak değişir.

Ossa carpi-carpus (ön ayak bilek kemikleri-bilek)

• Proximal veya antebrachial sıra : • • Os carpi radiale - os scapheideum(Cr) • • Os carpi intermedium – os lunatum (Ci) • • Os carpi ulnare – os triquetrum (Cu) • • Os carpi accesorium – o spsiforme (Ca) • --Sadece tavşanda Os carpi centrale (Ca) görülür.

• Distal veya metacarpal sıra : • • Os carpale primum – os trapezium(C1) • • Os carpale secundum – os trapezoideum (C2) • • Os carpale tertium – os capitatum (C3) • • Os carpale quartum – os hamatum (C4) • • Carnivor’da os carpi radiale ve intermedium birleşip os carpi intermedioradiale • (Cr+i) - os scapolunatum’u, • • Ruminant’larda os carpale secundum ve tertium birleşerek os carpale secundum ve • tertium (C2+3) – os trapezodeocapitatum’u meydana getirmişlerdir.

• • Bileğin ön yüzü gerilme - extention, arka yüzü bükülme – flexion yüzü olarak bilinir. • • Bilek kemikleri arasında hareketin büyük bölümü antebrachium ile proximal sıra • arasında, daha azı proximal ve distal sıralar arasında meydana gelirken, distal sıra ile • metacarpus kemikleri hareketsiz olarak bağlanmışlardır.

CARPAL KEMİKLER

Karpal Kemikler

Radius

Dorsal view

İlk sıra karpal kemikler

İkinci sıra kemikler

Ana 3. metacarpus ile tali 2. ve 4 .kemikler

radial carpal 2nd carpal

3rd carpal

accessory carpal

4th carpal

intermediate carpal

2nd metacarpal

Dorsal view

4th metatarsal

Palmar view

Kemiklerin duruşu

• Os carpi radiale ve os carpale primum medialde,

• Os carpi accesorium ve os carpi ulnare ile os carpale quartum lateralde yer alırlar.

• Bilek kemiklerinin dorsal(ön) yüzü dış bükey, palmar(arka) yüzü iç bükeydir.

• İçbükey olan bu arka yüzde oluşan oluğa sulcus carpi denir.

Ossa metacarpalia - metacarpus (Ön ayak tarak kemikleri)

• Tam olanlarda birbirine parelel dizilmiş beş kemikten oluşur. • Uzunluk, kalınlık ve sayıları türlere göre değişir. • İsimlendirilmeleri medial’den latera’le doğru ; • - Os metacarpale primum (Mc1) • – Os metacarpale secundum (Mc2) • - Os metacarpale tertium (Mc3) • - Os metacarpale quartum (Mc4) • - Os metacarpale quintum (Mc5) olarak isimlendirilirler.

• İçlerinden en büyük ve güçlü olanına veya olanlarına temel

tarak kemiği veya tarak kemikleri, diğerlerine tali tarak kemikleri denir.

Temel tarak kemiği • Epiphysis proximalis; • • Basis metacarpalis denir ve üzerinde facies articularis isimli düz bir eklem yüzü bulunur. • • Yanlarında eklem bağlarının yapışması için girinti ve çıkıntılar ile komşu kemikler için

eklem yüzleri yeralır. • • Bazı türlerde ön ve iç yanda tuberositas osis metacarpalis denile bir tümseklik görülür.

• Corpus- diaphysis metacarpi; • • Gövde uzun bir boru şeklindedir. • • Faces dorsalis denen ön yüz yuvarlak, facies palmaris denen arka yüz oldukça düzdür. • • Bu iki yüz arasıdaki kenarlara margo lateralis ve medialis denir.

• Epiphysis distalis; • • Caput metacarpi de denir ve makara şeklindedir (trochlea metacarpi). • • Üzeri eklem yüzüyle kaplı ve ortasında verticilus denen dairesel bir kemik çıkıntısı

bulunur. • • Yanlarında eklem bağları için çukurlar ve çıkıntılar mevcuttur.

Ossa metacarpalia (karşılaştırma)

• Equus ; Temel kemik Mc3, Mc1 ve Mc5 kaybolmuş, Mc2 ve Mc4 küçülmüş üst uçları • kalın alt uçları kalınca küt kemik çubuklar halindedirler. Mc2 ve Mc4,, Mc3‘in medial ve • lateral’inin arka taraflarına yapışıktırlar. Mc3 üzerinde tuberositas osis metacarpalis • belirgindir. • • Ruminant ; Mc3 ve Mc4 birleşerek temel kemiği oluşturmuşlardır. Mc1 ve Mc2 • kaybolmuş, Mc5 ise çok küçülmüştür. Temel kemiğin ön yüzünde Mc3 ve Mc4 ‘in • birleştiğini gösteren sulcus longitudinalis dorsalis isimli bir oluk ile proximal ve distal • uçlarda kemiğin ön ve arka yüzlerini birleştiren canalis metacarpi proximalis ve distalis • isimli birer kanal bulunur. Ayrıca alt uç incisura intertroclearis isimli bir çentikle ikiye • ayrılmış dolayısıyla çift trochlea bulunur.

• • Sus : Daha uzun olan Mc3 ve Mc4 temel kemiklerdir. Mc1 kaybolmuş, Mc2 ve Mc5

daha kısa ve incedirler. Şekilleri silindiriktir. Verticulus’lar eklem yüzünü tam dolaşırlar. Temel kemiklerin üst uçlarında geriye yönelik birer çıkıntı bulunur.

• • Carnivor ; Mc3 ve Mc4 temel kemiklerdir. Mc1 çok küçülmüş, Mc2 ve Mc5 ikincil • kemiktirler. Silindirik şekillidirler ve verticulus’lar eklem yüzlerinin gerisinde yer alırlar

Ossa metacarpalia (Kemiğin duruşu ve yön tayini)

• Basis metacarpalis proximalis, trochlea distalis,

yuvarlak yüz öne gelecek şekilde durur.

• Bu duruş vaziyetindeyken tuberositas osis metacarpalis ve proximal uçtaki eklem yüzlerinin büyük ve geniş olanları iç tarafa gelir.

• Ruminant’larda proximal ucun lateral tarafında 5. Metacarpus için ufak bir eklem yüzü bulunur.

• Bir başka değişle dar eklem yüzleri ne tarafta ise kemik o yanın kemiğidir.

Ossa digitorum manus (ön ayak parmağı kemikleri)

• Evcil memelilerde ön ayak parmak sayıları türlere göre birden beşe kadar • değişir. • • Temel ve ikincil parmaklar olmak üzere gelişmişlerdir ve isimlendirilmeleri • medialden laterale; • - Digitus primus, digitus secundus, digitus tertius, digitus quartus ve • digitus quintus şeklindedir. • • Carnivor’larda ; Herbir ayakta 3.ve 4. temel parmak, 2. ve 5. ikincil parmak • 1. küçük parmak olmak üzere toplam 5 parmak bulunur. • • Sus’ta ; Herbir ayakta 3.ve 4. temel parmak, 2. Ve 5. iİkincil parmak üzere 4 • toplam parmak bulunur. • • Ruminant’da ; Herbir ayakta 3.ve 4. temel parmaklar olmak üzere 2 esas • parmak ve bunların arkalarında iskeletle ilişkisi olmayan iki de eklenik • parmak.(2. ve 5. parmakların kalıntısı), bulunur. • • Equide’de ; Sadece 3.parmak yani tek parmak bulunur. Birincisi hariç bütün

parmaklar üç phalanx’dan (parmak kemiği), 1. si iki phalanx’tan oluşur. • • Parmak kemikleri; phalanx proximalis(prima), phalanx media(secunda) • ve phalanx distalis(tertia) olarak isimlendirilir.

Phalanx proximalis (Karşılaştırma)

• • Equide : Proximal uçtaki çukurlardan medialdeki daha geniştir. Corpus’un dorsal ve palmar kenarlarını birbirine bağlayan lateral me medial yüzler yuvarlaktır. Palmar yüz üzerinde tepesi distale bakan üçgen şeklinde ve lig.sesamoideum rectum’un yapışması için trigonum phalangis proximalis isimli saha vardır.

• • Ruminant : Proximal uçtaki eklem yüzlerinden axial olanı daha dardır. Corpus’un abaxial yüzü oldukça dış bükey, axial yüzü düzdür.

• • Sus : Genel olarak ruminant’larınkine benzemekle birlikte,proximal uçları biraz daha basıktır.

• • Carnivor : Proximal uçtaki fovea articularis sığdır ve palmar tarafı bir çentikle ikiye ayrılır.

Kemiğin duruş ve yön tayini :

• Fovea articularis proximale, troclea distale, dış bükey yüz öne gelecek şekilde durur. Bu durumdayken equide’lerde küçük eklemyüzleri laterale, ruminant ve sus’ta axial’e gelir. Ayrıca ruminant’larda corpus’un axial yüzü düz abaxial olanı dış bükeydir

Phalanx media - secunda • Os coronale veya tac kemiği de denir. • Phalanx proximalis’e göre kısa hafifçe yassımış silindire benzer. • Basis phalangis media dene üst ucun üzerinde bir fovea articularis bunun önünde proc.

extensorius isimli bir çıkıntı ve arkasında tuberositas flexoria denilen bir kabartı görülür. • Corpus phalangis media herhangi bir özellik göstermez. • Tochlea phalangis media denen alt uçu bir olukla ikiye ayrılmıştır. Yanlarında bağ yapışma

çıkıntıları bulunur

Phalanx distalis - tertia

• • Carnivor’larda os ungiuculare, equide, ruminant ve sus’ta os ungulare olarak da bilinir.

• • Üzerindeki tırnağın şekline uygun olarak türler arasında oldukça farklılıklar gösterir.

• • Genel olarak bütün türlerde ; • – Facies articularis denen bir eklem yüzü, – Facies parietalis

denen bir duvar yüzü, • – Facies solaris denen bir taban yüzü bulunur., • – Bu yüzlerden facies articularis ile facies parietalis’i

birbirinden kenar margo coranarius ve facies parietalis ile facies solaris’i birbirinden kenar margo solaris adını alır.

• – Margo cooranarius’un ortasındaki sivri çıkıntı proc. extensorius’tur.

Phalanx distalis( Karşılaştırma) -Equide

• Şekli tırnağınkine uymuştur ve kabaca şekli üçgen pirizmaya benzer. • Margo coronalis'in(6) ortasındaki processus extensorius(1) küt ve kuvvetli • bir çıkıntı halindedir. • Facies parietalis’in (2) iç ve dış yanları geriye doğru sivrileşerek processus • palmaris lateralis ve medialis (5) isimli çıkıntıları yapmıştır. • Bu çıkıntılara, cartilago ungularis medialis ve lateralis denen tırnak destek • kıkırdakları oturur. • Proc. palmaris’lerin uç kısımlarında for. palmaris lateralis ve medialis isimli Delikler veya incisura palmaris lateralis ve medialis isimli çentikler yeralır. • Bu delik ve çentiklerden ileriye doğru sulcus parietalis lateralis ve medialis(4)

isimli oluklar takip ederler. • Facies articularis, ortasından sagittal yönde geçen bir kabartı ile biri

medialde ve daha geniş diğeri lateralde ve daha dar olan iki yüze ayrılır.

Phalannx distalis – (Equide)

Facies articularis’in distalinde os sesamoidea distalis(sesamum ungulae) için facies articularis sesamoidea isimli ilave bir eklem yüzü bulunur. •Kemiğin facies solearis denen yere dönük yüzü, linea semilunaris (11) isimli yay şeklindeki ince bir kemik çıkıntısı ile arkada, facies flexoria ve önde, planum cutaneum (8) isimli iki bölgeye ayrılır.

• Middle phalanx • 6 Proximal articular surface • 7 Extensor process • 8 Distal articular surface • Distal sesamoid (navicular)

bone • 9 facies articularis • Distal phalanx • 10 proc.palmaris medialis • 11 proc.palmaris lateralis • 12 sulcus (parietalis)medialis • 13 sulcus (parietalis)lateralis • 14 Facies articularis • 15 Proc.extensorius • 16 Facies parietalis • 17 incisura solearis

• 18 margo Solearis

P3 ve cartilago unglea

chondrocoronal ligament (obliq)

Phalanx distalis (karşılaştırma) - Ruminant

• Facies articularis, derindir ve bir • sagittal kabartı ile axial olanı daha • geniş, abaxial olanı daha dar iki • bölüme ayrılmıştır. • • Bu sagittal kabartının arkasında os • sesamoidea distalis için bir eklem yüzü • bulunur. • • Facies solearis, atlarda olduğu gibi biri • facies articularis’in hemen distalinde • yer alan facies flexoria ile onun hemen • önünde yer alan planum cuteneum’a • ayrılır. • • Facies flexoria tümseklenmiş • tuberculum flexorium adını almıştır. • • Planum cuteneum ise iç bükey olup • apex’i öne bakan bir üçgen şeklindedir

Phalanx distalis duruş ve yön tayini

• Facies articularis proximal’e, facies solaris distalis’e facies parietalis öne gelecek şekilde durur.

• Facies articularis üzerindeki bölmelerden equide’lerde lateraldeki, sus ve ruminant’larda abaxial’deki daima

diğerinden daha küçüktür.

top related