dÜnden bugÜne edİrne’de eĞİtİm…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf ·...

14
DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM… Eğitim, yetişen nesillerin topluma intibakını sağlamak, millî kültürü genç kuşaklara aktarmak, böylece fert ve cemiyet hayatında bir denge ve ahenk meydana getirme faaliyetidir. Bununla birlikte çok eski çağlardan beri eğitime önem veren toplumlar, diğer toplumlar üzerinde egemen olma özelliğini sürdürmüş, eğitime gereken önemi vermeyen toplumlar ise geri kalmışğın karanlığı içinde yok olup gitmişlerdir. Çünkü eğitim; ailede, okulda, çevrede ve toplumun genelinde hayat boyu süren bir etkileşimin adıdır. Her devlet, kendi toplumunun değer yargılarına, zamana, ekonomik ve diğer şartlara göre bir eğitim sistemini ve anlayışını benimsemek ve yaymak zorundadır. En eski çağlardan günümüze değin zengin geçmişiyle göz dolduran, bu yönüyle de dünyanın sayılı şehirlerinden olan Edirne’nin Tarihi, dilden dile hep anlatıla gelmiştir. Bu tarihi geçmişi ile Edirne’nin dününe inilecek olursa, M.Ö. 3500’lü yıllara yani İlk Tunç Çağı’na kadar gerilere gitmek gerekir. Çünkü Edirne’nin ilk kurulduğu dönem M.Ö. 3000-4000 yılları aralığına kadar uzanmaktadır. O dönemden bu güne kadar Edirne; Akadlar, Traklar, Makedonya Krallığı, Peçenekler, Roma İmparatorluğu, Bulgarlar, Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti halkının yerleşim yeri olmuştur. Ancak, eğitim ve kültürel yönünden Edirne, 1361 yılında Osmanlı Devleti’nin fethi ile adından daha çok bahsettirmeye ve ilgi odağı olmaya başlamıştır. Sultanların şehri şehirlerin sultanı Edirne, tarihsel dönemlerde çeşitli ünvanlarla anıldığı gibi eğitim ve kültürel uygulamalarıyla Osmanlı’ya ve dünyanın öncü merkezlerinden biri olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti, kuruluşundan XVI. yüzyıl ortalarına kadar hızla ilerlemiş, sadece İslam dünyasının değil, aynı zamanda tüm dünyanın en büyük ve en güçlü devleti haline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu büyümesi ve güçlenmesi devlete bağlı kurumların; özellikle de “eğitim kurumları”nın tâbi bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Devletin gereksinim duyduğu her türlü bilimsel ve entelektüel ihtiyaç bu kurumlar tarafından karşılanmıştır. Osmanlı’ya yaklaşık 92 yıl başkentlik yapmış bir şehir olarak Edirne’nin eğitim ve kültürü ile impatoratorluğun büyümesi ve güçlenmesine önemli katkısı olduğunu söyleyebiliriz. II.Murat zamanında kurulan Edirne’de Darülhadis Medreseleri Osmanlı medrese geleneğinde sadece hadis dersleri değil diğer ilimlerde okutularak önemli bir atılım olmuştur. Bu medreselerde önemli alimlerden Fahrettin Acemi, Sinan Paşa, Molla Lütfi, Kemal Paşazade Ahmet Efendi, Kadızade Ahmet Şemsi Efendi, Abdurrahman Hibri Çelebi gibi yüksek rütbeli müderrisler eğitim vermiştir. Bu dönemde Edirne’de kurulan Medrese Kütüphanesi Osmanlı’da kurulan ilk medrese kütüphanesidir. Seyyahların piri Evliya Çelebi (XVII. y.y) ünlü Seyahatnamesi’nde “ En güzeli de II. Selim Darülhadisi’dir. Yine bu dönemde 14 padişah camisinde birer Sıbyan Mektebi (Çocuk Okulu) açılmıştır. En başarılıları Murat Han, Çelebi Han ve Selim Han okullarıdır. Beyazid Han Hastanesinde mütehassıs doktorlar nabız ilminde usta cerrahlar bulunmaktaydı. O dönemde Edirne’deki bilgin sayısı 6.190’nın üzerindeydi.” diye Edirne’deki eğitimi günümüze kadar yansıtır. Bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetleri ile önceki dönemlerin

Upload: others

Post on 21-Feb-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…

Eğitim, yetişen nesillerin topluma intibakını sağlamak, millî kültürü genç kuşaklara aktarmak, böylece fert ve cemiyet hayatında bir denge ve ahenk meydana getirme faaliyetidir. Bununla birlikte çok eski çağlardan beri eğitime önem veren toplumlar, diğer toplumlar üzerinde egemen olma özelliğini sürdürmüş, eğitime gereken önemi vermeyen toplumlar ise geri kalmışlığın karanlığı içinde yok olup gitmişlerdir. Çünkü eğitim; ailede, okulda, çevrede ve toplumun genelinde hayat boyu süren bir etkileşimin adıdır. Her devlet, kendi toplumunun değer yargılarına, zamana, ekonomik ve diğer şartlara göre bir eğitim sistemini ve anlayışını benimsemek ve yaymak zorundadır.

En eski çağlardan günümüze değin zengin geçmişiyle göz dolduran, bu yönüyle de dünyanın sayılı şehirlerinden olan Edirne’nin Tarihi, dilden dile hep anlatıla gelmiştir. Bu tarihi geçmişi ile Edirne’nin dününe inilecek olursa, M.Ö. 3500’lü yıllara yani İlk Tunç Çağı’na kadar gerilere gitmek gerekir. Çünkü Edirne’nin ilk kurulduğu dönem M.Ö. 3000-4000 yılları aralığına kadar uzanmaktadır. O dönemden bu güne kadar Edirne; Akadlar, Traklar, Makedonya Krallığı, Peçenekler, Roma İmparatorluğu, Bulgarlar, Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti halkının yerleşim yeri olmuştur. Ancak, eğitim ve kültürel yönünden Edirne, 1361 yılında Osmanlı Devleti’nin fethi ile adından daha çok bahsettirmeye ve ilgi odağı olmaya başlamıştır.

Sultanların şehri şehirlerin sultanı Edirne, tarihsel dönemlerde çeşitli ünvanlarla anıldığı gibi eğitim ve kültürel uygulamalarıyla Osmanlı’ya ve dünyanın öncü merkezlerinden biri olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti, kuruluşundan XVI. yüzyıl ortalarına kadar hızla ilerlemiş, sadece İslam dünyasının değil, aynı zamanda tüm dünyanın en büyük ve en güçlü devleti haline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu büyümesi ve güçlenmesi devlete bağlı kurumların; özellikle de “eğitim kurumları”nın tâbi bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Devletin gereksinim duyduğu her türlü bilimsel ve entelektüel ihtiyaç bu kurumlar tarafından karşılanmıştır. Osmanlı’ya yaklaşık 92 yıl başkentlik yapmış bir şehir olarak Edirne’nin eğitim ve kültürü ile impatoratorluğun büyümesi ve güçlenmesine önemli katkısı olduğunu söyleyebiliriz.

II.Murat zamanında kurulan Edirne’de Darülhadis Medreseleri Osmanlı medrese geleneğinde sadece hadis dersleri değil diğer ilimlerde okutularak önemli bir atılım olmuştur. Bu medreselerde önemli alimlerden Fahrettin Acemi, Sinan Paşa, Molla Lütfi, Kemal Paşazade Ahmet Efendi, Kadızade Ahmet Şemsi Efendi, Abdurrahman Hibri Çelebi gibi yüksek rütbeli müderrisler eğitim vermiştir. Bu dönemde Edirne’de kurulan Medrese Kütüphanesi Osmanlı’da kurulan ilk medrese kütüphanesidir.

Seyyahların piri Evliya Çelebi (XVII. y.y) ünlü Seyahatnamesi’nde “ En güzeli de II. Selim Darülhadisi’dir. Yine bu dönemde 14 padişah camisinde birer Sıbyan Mektebi (Çocuk Okulu) açılmıştır. En başarılıları Murat Han, Çelebi Han ve Selim Han okullarıdır. Beyazid Han Hastanesinde mütehassıs doktorlar nabız ilminde usta cerrahlar bulunmaktaydı. O dönemde Edirne’deki bilgin sayısı 6.190’nın üzerindeydi.” diye Edirne’deki eğitimi günümüze kadar yansıtır. Bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetleri ile önceki dönemlerin

Page 2: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

kültür ve medeniyetlerden en iyi şekilde yararlanıldığı gibi, bu bağlamda önceki tarihsel miras ve birikim en iyi şekilde değerlendirilip çağa uyarlanma da başarılmıştır.

İlk seviyedeki eğitim-öğretim müesseseleri olarak sıbyan mekteplerine; “Daru’ttalim”, “Daru’l-ibn”, “Muallimhâne”, “Mektephâne”, “Mahalle Mektebi”, “Mekteb-i İbtidaiye” adları verilirdi. Bu mekteplerin hocasına “Muallim”, yardımcısına “Kalfa”, talebelerine de “Suhte”, “Puser”, “Şakird” denilirdi. Daha çok cami ve mescit bitişiğine yapılan bu okullar, medreselerin çekirdekleri idi. İlk tahsil veren bu mekteplerde 5-6 yaşlarındaki çocuklara okuyup yazmayı, başta Kur’an-ı Kerim okumak olmak üzere dinî bilgileri ve dört işlemden

ibaret olan matematik dersini verilirdi. Bu mektepler camilerin veya mescitlerin yanına yapılırdı. Osmanlılar her mahalleye, her köye varıncaya kadar bu okulları yaygınlaştırmışlardı. Bu mekteplerin en önemli özelliklerinden biri de mektebe başlama şekliydi. Çocuk, okuma çağına gelince mektebe büyük bir merasim ile başlatılırdı ki, buna “Âmin Alayı” denirdi. Mektepteki okuma müddeti içinde, çocuklara çalışıp kolayca öğrenmeleri için teşvikte bulunulur ve çocuklar hediyeler alınıp ödüller verilirdi. Bu mektepleri bitiren çocuklar, rüşdiye ve emsali okullara devam edebilecek duruma gelirlerdi.

Bu okullarda Elifba, Kur’an-ı Kerim, Tecvid,

İlmihâl, Ahlâk, Sarf-ı Osmanî, İmlâ, Kıraat, Mülahhas Tarih-i Osmanî, Muhtasar Coğrafya-ı Osmanî, Hesap, Hendese, Hüsn-i Hatt gibi dersler okutulurdu. Okuma yazma bilen ve bu işe uygun olan herkes, bu mektepte muallim olabilirdi. Okulun belirli sınıfları ve süresi yoktu. Her çocuk, öğretilen bilgiyi öğreninceye kadar mektebe giderdi.

Bölgede orta ve yüksek seviyedeki eğitim-öğretim müesseseleri olarak da medreseler vardı. Medrese, Arapça bir kelime olan “derese” türevinden gelir. “İlim öğrenilen yer”

Page 3: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

anlamına gelir. Medrese teşkilatlı bir kuruluş olup, dershane ve etrafında öğrencilerin kaldığı odalar, medreselerin bel kemiğini teşkil eder. Kütüphane, imaret, hamam gibi kuruluşlarda medresenin ayrılmaz parçalarıdır. Çoğu zaman cami ve mescid bitişiklerine yapılırdı. Temel eğitim ve öğretim kurumları medreselerdi.

Eğitim öğretim sistemlerinin temelini oluşturan medreseler, Osmanlı’larda ilk medrese, 1330’da İznik’in fethini müteakip İznik’te Orhan Gazi tarafından açılmıştır. Burası kısa zamanda bilim yuvası haline geldikten sonra, ikinci medrese Bursa’nın fethini müteakip yine Orhan Gazi döneminde, şehrin en büyük manastırının(Manastır Medrese’si) medreseye çevrilmesiyle Bursa’da açılmıştır(1335). Orhan Gazi’den sonra sırasıyla Edirne’de I.Murat, Yıldırım Bayezıt, I. Çelebi Mehmet, II. Murat’ın yaptırdığı medreseler izlemiştir. Yine pek çok devlet ricali, medrese ve diğer hayır kurumları açmakta âdeta birbirleriyle yarışıyorlardı. Açılan bu medreseler Osmanlılarda bilim ve düşünce hareketliliğini ve faaliyetlerini artırıyor, devletin her alanda büyük bir ilerleme ve gelişme kaydetmesini sağlıyordu. Kuruluş döneminin en önemli medreseleri aynı zamanda devletin de başkentliğini de yapmış olan İznik, Bursa ve Edirne medreseleri idi.

Bu medreseler darü’l hadis, tıp, tabiiye, riyaziye ve diğer ilimlerin okutulduğu 6 fakülteden ibaretti. Ayrıca sitenin hastane, imaret, tabhâne(mutfak), hamam da bulunmaktaydı. Sonraki yıllarda bunlara yenileri eklendi. II. Selim zamanında Edirne’de Selimiye, III Murat döneminde III. Murat Medresesi, III. Mehmet devrinde III. Mehmet Medreseleri inşâ edilerek yüzyıllarca bu böyle devam etmiştir. Bu medreselerde Davudî Kayseri, Molla Fenari, Kadizâde Rumî, Ali Kuşçu, Celaleddin Hızır, Zenbilli Ali Efendi, Gelenbevi İsmail, Mirim Çelebi, İbn-i Kemâl, Taşköprüzâde Ahmet, Meşhur Hekim Âhî Çelebi, Kınalızâde Ali, Kanuni’nin meşhur Şeyhülislamı Ebussuud Efendi gibi pek çok âlim yetişmiş ve yine bu medreselerde ders vermişlerdir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Edirne’de on iki medresenin bulunduğunu belirtmiştir. Bu medreselerden Muradiye Medresesi, Yıldırım Medresesi’nin önde geldiğini belirtmiştir. Ahmed Badi Efendi’de “Rıyaz-ı Belde-i Edirne” isimli eserinde, Edirne’de 46 medresenin olduğundan söz etmiştir. Bu medreselerden günümüze ancak bir kaçı ulaşabildi. Var olanların da kurtulma sebebi büyük camiler ve külliye yanında var olmaları nedeniyle korunmuşlardır.

Medreselerin vakfiyesi vardı. Bu vakfiye de medresenin çalışma sisteminden, çalışanların günlük yevmiyelerine varıncaya kadar her türlü bilgi yer alırdı. Ayrıca hoca ve talebelerin ihtiyaç ve masrafları da bu vakfiyelerden karşılanırdı.

Edirne`nin ilk Tıp Fakültesi olarak “Medrese-i Etibba” adıyla tıp eğitimi verilmeye başlanmıştır.

Evliya Çelebi'nin bu medrese için aktardığı bilgiler ise şunlardır: "Bâyezid Han Camii'nin dış büyük avlusu sağında irem bağı içinde bir şifa yurdu var.

Başkaca, Medrese-i etibba ve odalarında talebeler vardır ki her biri daima Eflatun, Sokrat, Filbos, Aristotalis, Calinos, Fisagor tevhidinden bahseden hâzik, olgun tabiplerdir. İlim ikidir. Dinler ilmi, ikincisi beden ilmidir. Her biri bir fenne yönelip doktorluk ilminde kıymetli kitaplara itibar ederek ademoğullarının derdine deva eriştirmeye çabalarlar.” söylediklerinden anlayabiliyoruz.

Evliya Çelebinin bu açık seçik ve ayrıntılı anlatışı karşısında bu medresenin, Çelebi’nin ziyaret tarihi olan 1652 (H.1063) yılında Medrese-i etibba, yani dârüşşifa ile birlikte döneminin "Tıp Fakültesi" olduğunu kabul etmek gerekir.

Page 4: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

Medreselerinin önem sırası, müderrislerine verilen ücrete göre belirlenirdi. Bu dereceler 20'den başlayıp 30,40,50,60,ve 60 üstü olarak değerlendirilirdi. Yazılır veya konuşulurken de 20’li, 40’lı veya 60’lı gibi terimlerle anlatılırdı. Bu, aynı zamanda medrese için derece, müderris için rütbe ifadesi idi. Edirne Sultan II. Bayezid Medresesi vakfiyede paye bakımından 60 lı olmuştur. O zamanlar İstanbul-Ayasofya, Medine -III.Murat, Mercaniye - Bağdat, Şam-Süleyman Han ve Bursa - Çelebi Mehmet Medreseleri de 60’lılar arasında bulunuyordu. Bu değerlendirmeye göre Edirne’de bulunan Külliye Medresesi, devrinin önemli bir eğitim ünitesi sayılmaktadır.

Bu medresede XVI. yüzyılda ders vermiş olan müderrisler ise şunlardır.:

1- İlk müderris Şeyh lûtfullah zade Bahaüddin Efendi. 895 (1489) 2- İbni Kemal 919 (1513) 3- Şücâeddin İlyas Rûmî 923 (1517) 4- Abdul Vâsi Efendi. 927 (1520) 5- Kara Haydar Efendi. 925(1519) 6- Halîlî Efendi. 7- Muhyiddin Mehmet bin Hatip Kasım. 8- Yakup bin Şeydi Ali Efendi 931 (1524)'den önce 9- Pamuk Kadı: Edirne'de öldü. 939(1532) 10-Muhaşşı Sinan Efendi. 945 (1538) 11-Vâsî Alisi (Alâeddin Ali bin Salih) 944(1537) 12-Celalzade Salih Efendi. 949 (1542 13-Mehmet Bey (Muhyiddin Mehmet) Vefatı:950 (1543) 14-Arapzade Abdulbâki Efendi:951 (1544) 15-Taşköprülüzade Ahmet Efendi: 952(1545) 16-Abdurrahman bin Şeydi Ali:952(1545-46) 17-Baldırzade Abdurrahman Efendi :958(1551-52) 18-Cafer Efendi. 957(1550) 19-Kaf Ahmet Efendi. 955(1548-49) 20-Karamanlı şeydi Mehmed Efendi. 962(1554) 21-Abdulkerim Efendi. 971 (1563) 22-Manav ivaz Efendi. 974(1566) 23-Samsunluzâde Mehmet Efendi. 974 (1566-67) 24-Hâcegîzâde Mustafa Efendi. 977(1569-70) 25-Mahmut Bey. 979(1571-72) 26-Kasapzâde Abdulkerim Efendi. 981(1573-74) 27-Ayas Efendi 988(16 Kasım 1580) 28-Küçük Mahmud Efendi 989(1581-82) 29-Abdulhâmîd Efendi. 994(2 Şubat 1586) 30-İbrahim bin Mustafa Efendi. 996 (1587) 31-Adulkerim Efendi 988(1589-90) 32- Kazancı kulu Sinaneddin Yusuf Efendi. 1004 (1595) 33-Kavalahzâde abdulfettah Efendi. 1003(1594) 34-Potur salih Efendi 1005 (1596) 35-Baba Cafer Efendi. 1007(1598)

Medrese-i Etibba’nın yanında Sultan II. Bayezid Külliyesi Darüşşifası da vardı. Yeni adıyla; Trakya Üniversitesi Edirne Sağlık Müzesi, yüzyıllar önce ruh hastalarının su ve müzik sesiyle tedavi edildiği sağlık ve eğitim kurumuydu. Edirne II. Bayezid Külliyesi, 2004 yılında "Avrupa'nın En İyi Müzesi" seçilerek, Edirne adını Avrupa'ya duyurdu.

Page 5: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

Dârüşşifa, İslâm ve Türk Dünyasında pratiğe ve gözleme dayalı sağlık bilgileri veren, hastaları tedavi eden sağlık ve eğitim kurumlarına verilen adlardan biridir. Sultan II.Bayezit Dârüşşifası için halk arasında yaygın olarak söylendiği gibi yalnız akıl hastalarının tecrit ve tedavi edildiği bir yer değil, her türlü hastalığın tedavi edildiği bir merkez olduğunu vurgulamak gerekir.

Dârüşşifalar, ortaçağ boyunca zaman zaman ve bölgeden bölgeye değişen "Dâr- üs-sıhha" "Dâr-ül afiye", "Dâr-ür raha", "Dâr-ütTıp", "Mâristan", "Bîmâristan", "Bîmarhâne", kervansaraylarda "tâbhane" adlarıyla da adlandırılmıştır.

Bu kuruluşlara örnek olarak Osmanlı zamanında yapılmış 1399'da Bursa'da Yıldırım Bayezid, 1470'de İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet, 1488'de Edirne'de Sultan II.Bayezid, 1550'de İstanbul'da Haseki Hurrem Sultan, 1556'da Süleymaniye, 1583'de Üsküdar'da Nurbânu Valide Sultan, 1591'de Manisa'da Yavuz Sultan Selim’in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan ve son olarak 1617 yılında İstanbul'da Sultan II.Ahmet tarafından kurulan ve değişik adlarla anılan dârüşşifalar bu tür hizmet yapılarının en ünlülerindendir.

Birer kamu sağlık hizmet birimi olan dârüşşifalar, temeli vakıflara dayanan halk ve hanedanın hayır kuruluşlarıdır. İslâm hukuku esaslarına göre düzenlenen vakıfnamelerinde, kuruluş amaçları, gelir kaynakları, kuruluşta çalışacak hekim ve diğer görevliler, çalışma şekilleri, gelirin dağıtılması ve kuruluşun yönetimi gibi konular en ince ayrıntılarına kadar anlatılır ve denetlenmesi de ayrıca gösterilirdi.

Bu kurumlarda bir yandan hastaların tedavileri ile uğraşılırken, bir yandan da vakfiyelerdeki şartlara uygun olarak alınan çıraklar, usta hekimler yanında tıp eğitimi verilirdi.

Edirne’deki o dönemde var olan ve bilinen diğer medreseler; 1. Darül Hadis Medresesi (Merkez); Edirne’de Tunca Nehri kıyısında, demiryolu

köprüsünün yanında bulunan Darül Hadis Medresesini Sultan III.Murat 1435’de yaptırmıştır. Sonraki yıllarda bu medreseye bir minare eklenerek camiye dönüştürülmüştür. Bu minare Balkan Savaşı sırasında, l913’de medresenin üç kubbesi ile birlikte yıkılmıştır. Medrese kesme taştan yapılmış, avlusunun ortasına da sonraki dönemlerde bir şadırvan eklenmiştir.

Page 6: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

2. Selimiye Medresesi Darülkurra (Merkez);Mimar Sinan, Selimiye Camisi’nin etrafına iki medrese ile altına da bir çarşı yapmıştı. Selimiye yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan bu medrese kıble duvarının solunda bulunmaktadır. Mimar Sinan yapı topluluğunun avlusundaki bu yapıları camiyi gölgelememesi için gözden uzak tutmuştur. Bununla beraber son derece güzel bir işçiliği olan medrese kesme köfeki taşından kare planlı olarak yapılmıştır. Avludan dikdörtgen söveli bir kapıdan içerisine girilen medrese avlusunu çepeçevre bir revak çevirmektedir. Yuvarlak kemerlerin birbirine bağladığı sütunların iki yönünde medrese hücreleri sıralanmıştır. Girişin solunda ise kare planlı, üzeri kubbeli bir darülkurra yerleştirilmiştir. Burada üzeri kubbeli on iki hücre bulunmaktadır. Hücrelerin her birinin içerisinde ocaklar ve nişler bulunmaktadır.

3. Darül Tedris Medresesi (Merkez) ;Edirne Selimiye Camisi’nin bir bölümünü oluşturan Darül Tedris Medresesi caminin arka avlusundadır. Sultan II.Selim tarafından cami ile birlikte Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Avludan gösterişli dikdörtgen söveli bir kapıdan medrese avlusuna girilmektedir. Kare planlı avlunun çevresinde yuvarlak sütunların birbirine bağlandığı revaklar ve bunların arkasında da avlunun iki yönüne on üç küçük medrese odası sıralanmıştır. Kare planlı bu hücrelerin üzerleri kubbelerle örtülüdür. Odaların içerisinde niş ve ocaklar bulunmaktadır. Edirne Müzesi kurulduğu sırada bu medreseden yararlanılmıştır. Günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi işlevini sürdürmektedir.

4. Üç Şerefeli Saatli Medrese (Merkez);Edirne, Üç Şerefeli Cami’nin ve Peykler Medresesinin yanında bulunan Saatli Medrese Sultan II.Murat zamanında 1437-1447 yıllarında yapılmıştır. Avlulu medreseler gurubundan olan medresenin çevresinde medrese hücreleri sıralanmıştır.

5. Yıldırım Medresesi (Merkez); Yıldırım Beyazıt’ın cami ile birlikte yaptırmış olduğu medrese XV.yüzyılın başlarına tarihlendirilmektedir. Medresenin plan düzeni daha geliştirilerek Bursa Yeşil Medresede

uygulanmıştır. Giriş kapısından dikdörtgen planlı bir avluya girilmektedir. Bu avlunun çevresini üç yönlü kubbeli revaklar çevirmiştir. Yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan bu revakların arkasında tonozlu odalar yer almıştır. Girişin karşında kare planlı kubbeli dershane bir kemerle avluya açılmaktadır. Bu medrese de Selçuklu ve Beylikler Devri medreselerinin bir bakıma Osmanlı medrese mimarisine uyarlanışı olarak

tılmıştır. Bunlardan

ştir. Mimar Sinan yapısı olan bu yapı topluluğunun

düşünülmektedir. 6. Sultan II.Beyazıt Medresesi (Merkez); Sultan II.Beyazıt’ın (1447-1512) 1484-1488

yıllarında Akkirman Savaşı’nın ganimetleri ile yaptırdığı Beyazıt Külliyesinin bir bölümü olan Sultan II.Beyazıt Tıp Medresesi Edirne Tunca Nehri yanındadır. Dikdörtgen planlı medresenin revaklı avlusunun çevresinde 18 oda, girişin karşısına gelen yerde de büyük kubbeli, dışarı taşkın bir dershanesi bulunmaktadır. Kesme taş yapılan medresenin duvarlarında tuğla frizler bulunmaktadır. İki uzun kenarda kubbe ile örtülü yedişer hücre bulunmaktadır. Medrese duvarları iki sıra halinde pencerelerle aydınlaalt sıradakiler dikdörtgen, üst sıradakiler de yuvarlak alçı şebekelidir.

7. Sokollu Medresesi (Havsa); Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Kasım Paşa’nın 1576-1577 yılında yaptırdığı Sokollu Külliyesi cami, kervansaray, medrese, imaret, hamam, tekke, köprü ve arastadan meydana gelmimedresesi günümüze gelememiştir.

Page 7: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

8. Peykler Medresesi; Saatli Medresenin yanındadır. Bu medreseye Peyki, diğer adla Çifte Medrese de derler. Çatısı taş kubbelidir. Peyk ise; padişah yanında bulunan hizmetli askerlere denmektedir. Selamlık olaylarında ve resmi günlerde, padişahın önünde iki

mle anılmıştır. İkinci Murat tarafından yaptırılan

yaptırılmıştır. Bu nedenle Eminiye adıyla da

ı denilen yerde olduğu için, sonradan Meydan

esenin çatısı ahşaptandı.

t Feyzinin öncülüğünde Ali

t devri simalarından Beylerbeyi Yusuf

ekteydi.

bulunduğu için bu adı almıştı.

şi tarafından Saraçlar Çarşısı'nda, Saraçlar

ne ev yaptırmıştı.

resesi; 1468 yılında ölen ve Dar-ül Hadis Cami mihrabı önüne

yeniden ve

ndan yaptırılmıştır.

taraflı sıra ile ve değişik giysileriyle giderlermiş. Bunların bir bölümüne de "solak" denmekteydi.

9. Halebi Medresesi (Halebiye); Kazancılar Medresesi de derler. Vaktiyle yakınında kazancı çarşısı bulunduğu için bu isiHalebi Medresesi hakkında, Badi Efendinin Ermenilerle Yahudiler arasında yaşanmış bir arsa çatışmasına ilişkin öyküsü vardır.

10. Taşlık Medresesi; Medrese Ali Bey Mahallesi'ndedir ve Sadrazam Mahmut Paşanın oğlu Ali Bey tarafından yaptırılmış olup, çatısı ahşaptır.

11. Sarucapaşa Medresesi (Eminiye); Sarıca Paşa mahallesinde, 1542 yılında vefat eden Edirne Şehremini Cafer Çelebi tarafındananılmakta idi. Çatısı ahşaptan olan bu medresenin 1813 yılında Mehmet Tahir Ağa tarafından restore edildiği bilinmektedir.

12. Meydan Medresesi;Yeniçeri MeydanMedresesi adıyla ünlenmiştir. Serraciye, İsmail Ağa veya İsmail Bey Medresesi olarak ta anılan bu medr

13. İbrahim Paşa Medresesi; Fatih Sultan Mehmet'in vezirlerinden İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştı.

14. Küçük Laleli Medresesi; Çuhalı Hacı (Astarcı Hacı) adlarıyla ünlenmiş Hacı İlyas tarafından daha sonraları Edirne eski müftüsü Hacı MehmeAğa adlı kişi tarafından yeniden yaptırılmıştı. 1878 Rus İstilası'nda yıkıldığında ise yaptırılması için Padişah fermanı çıkmıştı. Çatısı ahşaptandı.

15. Beylerbeyi (Mirimiran) Medresesi; İkinci MuraPaşa tarafından yapıldığı söylense de; Miri miran Sinan Paşa veya Abdullah Bey adlı hayır sahiplerinin bu yapılışta adları geçm

16. Topkapı Medresesi; Yakut Paşa tarafından yaptırılmış olup Topkapı hamamının yakınında

17. Şeyhi Çelebi Medresesi; Şeyh Çelebi tarafından yaptırılmış olup, yapımı 1574'te bitmiştir.

18. Hacı Alamüddin Medresesi; Aynı adlı kiCami sokağında yaptırılmıştı. 1878 tarihine kadar arsa halinde dururken, daha sonraları satılarak bir Musevi üstü

19. Şeyh Şücaeddin Medresesi; Mütereddidin adı da verilen bu medrese aynı adı taşıyan mahallede yaptırılmıştı.

20. Şah Melek Medresesi; Şah Melek Cami yanındaydı ve Molla Hüsrev "Dürer ve Gürer" ismindeki eserini bu medresede müderris iken telif etmişti.

21. Kadı Fahrettin Medgömülen Molla Fahrettin Acemi tarafından yaptırılmıştı. Edirne'de ilk Rüştiye Okulu bu medresede açılmıştı.

22. Ekmekçi Köylü Medresesi (Hüsamiye); Hüsamettin adında bir kişi tarafından yaptırılmış. Ancak 1746 (Bazı kitaplarda 1748) yılı büyük Edirne yangınında yanmış; daha sonra, 1818 yılında, Ekmekçi oğlu Ali Ağa tarafından, ahşap olarak yaptırılmış ve bu kişinin adı verilmişti. Saatli Medrese doğu tarafından bitişik olanbugün taşları bile yok olan medrese arsasında askeri bir garaj bulunmaktaydı.

23. Bevvap Sinan Medresesi (Küçük Medrese); Bevvap Sinan tarafı

Page 8: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

24. Ders-i am Medresesi; Kadı Seyit Mustafa Efendi tarafından yaptırılmış, 1746 yangınında yanmış, daha sonra Hacı Hasan tarafından yeniden yaptırılmıştır.

aki bu medrese Cumhuriyet

çük Pazar semtinde yaptırılmıştır.

edresesi; Gazimihalbey mahallesinde 1856 tarihinde tamamlandığında adına

iye Küçük Pazar Sofu Bayezit an bir

edresesi; Kaleiçi'nde Hacı Doğan adlı kişi tarafından yaptırılmıştır. ı taşıyan camii civarında

Medresesi; Meşhur Ali Kuşçu Fatih zamanında Edirne'ye gelmiş olacak ki bu

Semtinde Eskiden arpa deposu olarak kullanılan bir

mıştır.

Efendi bu medresenin Kaleiçi'nde olduğunu belirtmekte ve

39. E

Bir İslam Duvan" tarihinde birçok kez felaketle de tanıştı. Şenlikleriyle "Mutluluk Kapısı" olarak hatırlanan Edirne'nin yanına "Daima bağrı yanık olan Edirne'yi de koymak gerekir.”

25. Aziz Efendi (Yediyol Ağzı) Medresesi; Yediyol Ağzı'nddöneminde yol yapımı nedeniyle yıkılmıştır.

26. Seyfullah Medresesi; Kü27. Kovacılar Medresesi; Fındık Fakih mahallesinde eşraftan Hacı Salih Bey tarafından

1861 yılında yapılmıştır. 28. Defterdar Medresesi; Defterdar Cami avlusunda, kalıpçı esnafından Hacı Ruşen Efendi

tarafından yapılmış; Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yıkılmıştır. 29. Necatiye M

Necatiye denmiştir. 1900 yılında Padişahın ikramına hazinenin katkıları girmiş ve tamir edilmiştir.

30. Hayriye Medresesi (Hacı Ahmet Bey); MuradMahallesi'nde kurulmuş; daha sonra 1867 yılında Hacı Ahmet Bey tarafınddeğirmen ile ahır arsası üzerine yeniden yaptırılmıştır.

31. Hacı Doğan M32. Atik Ali Paşa Medresesi; II.Bayezid döneminde aynı ad

yaptırılmıştır. 33. Yakut Paşa Medresesi; II.Bayezid döneminde yaptırılmıştır. 34. Emir Kadı Medresesi; Kaleiçi'nde Emir Kadı adında bir kişi tarafından yaptırılmıştır. 35. Ali Kuşçu

medrese onun adına yapılmıştır. Kirişhane'de Ali Kuşçu denilen mahallede olduğu tahmin ediliyor.

36. Arpa Emini Medresesi; Arpakervankervansaray varmış. Medrese bu kervansarayın yanında kurulmuş ise de 1752 zelzelesinde yıkılmış ve bir daha onarılma

37. Mesudiye Medresesi; Bu medresenin Yeniimaret Semti’nde Mesudiye Cami civarında olduğu tahmin edilmektedir.

38. Abdülvasi Medresesi; Badi Dimetokalı Abdülvasi Medresesi ile karıştırılmaması gerektiğini söylemekteydi. Bu medrese 1698'de yapılmıştır.

ski Camii Medresesi; Eski Cami arkasında, şimdiki Vakıflar Bölge Binası'nın bulunduğu yerde Musa Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Diğer adı Camiardı Medresesi 'dir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine yani 19. yüzyılda Edirne’de eğitim; eski ihtişamını ve kalitesini kaybetmeye başlamıştır. Edirne’nin Ruslar tarafından işgal edildiği Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında başlayan ve Balkan Savaşları ile zirveye ulaşan Edirne’nin kötü günleri, külliye gibi birçok yapının da sahipsiz kalmasına yol açmıştır. Evliya Çelebi'nin sözleriyle Edirne "

Page 9: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

19.Yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu genelinde Askeri Okulların arttırılması zorunluluğu duyulunca, Edirne'de yeni Askeri eğitim kurumları açıldı. Edirne'nin İkinci Ordu Merkezi olarak seçilmesinden sonra 1845'te bir Askeri İdadi açılması öngörüldü. Okulun Kurucuları, Babıali’den Tosun Bey ile Harbiye Mektebinden Yüzbaşı Ahmet Efendiydi. Daha sonra 1884'te Askeri İdadi'ye bağlı olarak Askeri Rüşti'ye kuruldu. 19.Yüzyılda Edirne'de Mülki Rüştiye'nin yanı sıra 1879'da Islahane adı ile açılan Erkek Sanat Okulu bulunmaktaydı. Bu okul, Ziraat Bölümü ve Sanatlar kolu olmak üzere, iki bölüme ayrılmıştır. Müşir Veysel Paşa tarafından Karaağaç Semti’nde hastane olarak yaptırılan binada, Balkan Savaşı’ndan önce Süvari Küçük Zabit Okulu faaliyet göstermiş, Balkan Savaşı’nda yine hastaneye çevrilmiştir.

19 uncu yüzyılın sonlarına doğru Edirne’de ilk, orta ve yüksek dereceli eğitim yapan 47 Medrese, 21 Türk İlkokulu, 12 Rum Cemaati Okulu, 5 Ermeni Cemaati Okulu, 2 Musevi Cemaati Okulu, 11 Bulgar Ortodoks Cemaati Okulu, 3 yabancı okul (İtalyan, Avusturya, Fransız) olmak üzere toplam 54 mahalle mektebi vardı. 1782'de Vali Kadri Paşa, 1880'de yayımlanan Rumeli Vilayeti Kanununun 214.maddesi uyarınca "Cemaat-ı İslamiye" örgütünü kurdu ve Mahalle Mekteplerinin yönetimini bu kuruluşlara bağlandı.

1880 yılında Edirne’ye Vali olarak tayin edilen Mehmet Kadri Paşa’nın ömrünün sona erdiği 1884 yılına kadar Edirne’ye ve özellikle Edirne Milli Eğitimi’ne büyük hizmetleri olmuştur.

Kadri Paşa’nın eğitim üzerinde çalıştığı ilk okul, “Edirne Sanat Mektebi” günümüzdeki adıyla Edirne Anadolu Teknik Lise Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi’dir.

Edirne Sanat Mektebi dışında, Edirne Lisesi’nin de temelleri Kadri Paşa tarafından atılmıştır.

Kızların da eğitim görmesi gerektiğine inanan Kadri Paşa’nın İnas Rüştiyesi (Kız Ortaokulu)’ni eğitime açmıştır.

Page 10: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

Edirne Erkek Öğretmen Okulu’nun kurulup eğitime başlaması yine onun çalışmaları sonucu gerçekleşmiştir.

I.Dünya Savaşı sırasında, şehit çocuklarını okutmak için Edirne'de İttihat ve Terakki Dar'ül Eytam'ı açıldı. 1916'da ise Ermenilere ait bazı binalarda da Asım Bey Dar'ül Eytam'ı açıldı.

Cumhuriyet sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kültürel mirasa gereken önemin verilmemesi nedeni ile yıkılıp yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan tarihimizin bu önemli yapıların bir kısmı, 1984 yılında Trakya Üniversitesi’ne devredilmiş ve bir restorasyon süreci sonrasında, eğitim alanları olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1997 yılında müzeye dönüştürülen Sultan II.Bayezid Külliyesi’ nin darüşşifa bölümü, dünyanın en prestijli müzecilik ödüllerinden olan Avrupa Konseyi 2004 Yılı Avrupa Müze Ödülü’nü alarak önemli bir tanıtım fırsatı yakalamıştır.

Page 11: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

Sultan II.Bayezid Külliyesi’ nde 500 yıl öncesinin bir “Osmanlı  bimarhanesi” (bimar:hasta, hane:ev) canlandırılmıştır. Tedavide, dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra müziğin, su sesinin, güzel kokuların ve meşguliyetin kullanıldığı bu mekanlar geçmişi zengin bir görsel anlatımla günümüze taşınmaktadır.

Trakya Üniversitesi’nin bu önemli yapılara sahip çıkmasının altında, Edirne’nin yükseköğretim ve tıp tarihine sahip çıkması yatmaktadır. Çünkü 1488 yılında hizmete giren bu külliyenin medresesi, döneminin temel tıp bilimlerinin öğretildiği bir üniversite konumundayken, hastanesi ise bu öğrencilerin uygulama yaptıkları yerdi.

Günümüzde de hem tıp eğitimi ve uygulaması veren Trakya Üniversitesi, bundan beş yüz yıl öncesinin eğitim ve uygulama anlayışını da günümüzde yaşatarak tarihe karşı olan sorumluluğunu da ortaya koymaktadır.

Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber Edirne'de eğitim kurumları da hızlı bir gelişme

göstermiş, son yıllarda Edirne, eğitimde gelişmişlik düzeyi açısından Türkiye'nin önde gelen kentleri arasına girmiştir. Edirne'de okur-yazar oranı Cumhuriyet Dönemi boyunca hep Türkiye genelinin üzerinde olmuştur. Son yıllarda gerçekleştirilen kurslarla okur-yazarlık oranı % 99'a ulaşmıştır.

Page 12: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

İlimiz dahilindeki okul, öğretmen, öğrenci ve derslik durumu aşağıdadır.

OKUL TÜRÜ Okul sayısı Öğretmen sayısı

Öğrenci sayısı Derslik sayısı

ANA OKULU 5 28 582 27 İlköğretim 119 109 2.395 140 Özel 2 5 52 4 ANA SINIFI KML Bünyesinde 5 7 162 9

İLKÖĞRETİM Genel 145 2.038 37.944 1.853 Özel 3 97 836 71

ORTA ÖĞRETİM Genel lise 20 572 7.818 370 Mesleki lise 20 638 9.039 296

Özel 4 73 336 29

TOPLAM 200 3.580 59.240 2.653

Eğitim kurumlarımızda 2008-2009 eğitim öğretim yılı itibariyle 3.580 öğretmen, 59.240

öğrenci mevcuttur. İlköğretimde 1.924, ortaöğretimde 695 derslik mevcuttur. Okul Öncesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 18’dir. 4-5 yaşa göre Okullaşma

oranı %6 , 6 yaşa göre Okul Öncesi Okullaşma oranı %68, 4-5-6 yaşa göre Okullaşma oranı %28’ dir.

İlköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 20’dir. İlköğretimde Okullaşma oranı %100’ dür

Ortaöğretimde derslik başına düşen

öğrenci sayısı 25’dir. 31/12/2007 TUİK verilerine göre Ortaöğretimde Okullaşma oranı %77’dir. (Genel Liseler Okullaşma Oranı % 47, Meslek Liseleri % 53)

Özel eğitim gerektiren çocuklara

yönelik 6 Özel Eğitim Okulumuzda 348 öğrenci, 81 öğretmen ve 50 derslik bulunmaktadır.

Yaygın eğitim çalışmaları 9 Halk Eğitim Merkezinde mevcut 3 Müdür , 5 Müdür Vekili,

7 Müdür Yardımcısı 4 Öğretmen, 9 Kadrolu Usta Öğretici tarafından yürütülmektedir. 5 Halk Eğitim Merkezi kendi, 4’ü geçici binalarda faaliyet göstermektedir. 2008-2009 Eğitim Öğretim yılında açılan 257 kursta, 5.599 kursiyer faaliyetlere katılmış, bu kursiyerlerden 427 kursiyer belge almaya hak kazanmıştır.

Page 13: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

İlimizde mevcut 3 Mesleki Eğitim

Merkezinde 3 Müdür, 1 Müdür Baş

Yardımcısı, 5 Müdür Yardımcısı ve 23

Öğretmen tarafından 291 Çırak, 416

Kalfa ve 81 İş Pedagojisi olmak üzere

toplam 1.070 kişi eğitim görmüştür.

Merkezi sınavlarda başarı durumumuz; OKS’de; ilköğretim okulları OKS’de son yedi yıldır ülke genelinde başarılı ilk 5 il arasında yerini almaktadır.

2002 yılında her iki alanda Türkiye beşincisi, 2003 yılında hem Türkçe-Matematik ve hem de Matematik-Fen alanlarında Türkiye

birincisi, 2004 yılında Türkçe Matematik de Türkiye 1 incisi, Matematik-Fende ise Türkiye

ikincisi, 2005 yılında hem Türkçe-Matematik ve hem de Matematik-Fen Türkiye birincisi, 2006 yılında Türkçe-Matematik ve Matematik-Fen olmak üzere her iki alanda da

Türkiye birincisi, 2007 yılında TM ‘de 263,196 puan ile Türkiye BEŞİNCİSİ ve MF’de 258,192 puan ile

Türkiye İKİNCİSİ, 2008 yılı OKS’de ise son kez defa yapılan OKS’de TM ‘de 289,549 puan ile ve MF’de

281,807 puan ile her iki alanda da Türkiye ÜÇÜNCÜSÜ olarak başarımızı devam ettirdik. ÖSS-2008 Öğrenci Seçme Sınavı’nda ise ham puanlar sıralamasında; SÖZELDE 203,250 puan ile Türkiye 23 üncüsü, EŞİT AĞIRLIKTA 195,041 puan ile 29 uncu ve SAYISALDA 172,712 puan ile 37 inci olmuştur. Geçen yıl(2007) ise SÖZELDE 194,706 puan ile Türkiye 25. si, SAYISALDA 169,676 puan ileTürkiye 31. si, EŞİT AĞIRLIKTA ise 186,155 puan alarak Türkiye 33. sü olmuştur. Öğrencilerimizin bu yıl almış olduğu ham puanlarına göre 2008 ÖSS sıralaması, önceki

yıllara göre kıyaslandığında; puan ve başarı sırasının daha yüksek olduğunu görülmektedir. ÖSS’deki başarımız; eski sınav sisteminde OKS, yeni sınav sisteminde SBS’de

Türkiye’nin en başarılı illerinin başında gelmesine rağmen ÖSS’de aynı başarı seviyesine ulaşamamasının en önemli nedeni, Ortaöğretime geçiş sınavlarında başarılı olan yaklaşık 500 öğrencimiz her yıl il dışındaki, özellikle İstanbul’daki en iyi Liseleri kazandıkları için il dışına gitmektedirler. OKS(SBS) deki başarımız, ÖSS başarımızı yükseltmede dezavantajlı duruma düşürmektedir.

Page 14: DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…edirne.meb.gov.tr/_belgeler/dunden_bugun.pdf · 2012-02-27 · DÜNDEN BUGÜNE EDİRNE’DE EĞİTİM…. Eğitim, yetişen nesillerin topluma

Ancak; öğrencilerimizin almış oldukları puanlara göre %19,19’u Lisans (4 yıllık programlar) düzeyinde yüksek öğretim programına yerleşerek Türkiye DÖRDÜNCÜSÜ, toplamda %57,02’si herhangi bir yüksek öğretim programına yerleşerek Türkiye ALTINCISI oldular.

Son yedi yılda kıyaslandığında iller arası sıralamada İlimiz; ilköğretimde Ortaöğretim Kurumları Sınavında (OKS) başarıyı en üst düzeyde yakalamış ve adeta başarısını tescillemiş, Öğrenci Seçme Sınavlarında (ÖSS) ise her geçen yıl artan bir ivme ile özellikle yüksek öğretime yerleştirmede başarılı iller arasında yer almaktadır.

Eğitimde eskiden olduğu gibi dünü bugüne taşımak kadar; bugünü geleceğe aktarmak gayretindeyiz.

Sonuç olarak; şairlerin dizelerine anlam katmış, kitaplara konu olmuş, Osmanlı saltanatına ev sahipliği yapmış eski başkent Edirne, bugün 3 imparatorluğun izlerini taşıyan eşsiz tarih mirasının yanı sıra, kendine özgü doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle, bir şehirden daha fazlasını umut eden ziyaretçilerine unutulmaz izlenimler bırakıyor. Sizlerden Osmanlı İmparatorluğu’nun dünyaya nasıl medeniyet kaynağı olduğunu hissederek ve idrak ederek bahşetmeyi bekliyor...

Fikret MERTER

Şube Müdürü