dÜnyadakİ trendler iŞiĞinda tÜrkİye’de teknolojİ ... · için “ulusal bilim ve teknoloji...

16
AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT SEKTÖREL 19 Giriş Küreselleşme ile birlikte dünyada ekonomik, siyasi ve sosyal anlamda birçok değişim yaşanmaktadır. Küreselleşme sürecinde; tarım devrimi birinci dalga, sanayi devrimi ikinci dalga, enformasyon devrimi veya bilgi toplumundaki gelişmeler ise üçüncü dalga olarak nitelendirilmektedir. Üçüncü dalga ile birlikte “yeni ekonomi” sözcüğü literatüre girmiş, ekonominin enformasyon ve iletişim teknolojileri ile olan ilişkilerini açıklamak için kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Sosyo-ekonomik gelişme sürecinde başta insan faktörü ve bilgi olmak üzere tüm alanlarda yapısal değişimi gerekli kılan, sanayi toplumunun uzantısı olarak ortaya çıkan bilgi toplumu, “bilgi ekonomisi”, “sanayi -sonrası toplum”, “bilişim toplumu”, “bilgi çağı” ve benzeri şekillerde ifade edilmektedir. Gelinen nokta; ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanda yeni bir yaşam biçimini ortaya koymaktadır. Bilginin; sermaye, insan gücü ve maddi kaynakların yanında stratejik bir üretim faktörü olarak kullanıldığı toplumlara "Bilgi Toplumu" denmektedir. Bir başka deyişle, bilgi toplumunun teknoloji ve bilgi temelinde şekillenen ve itici gücünü küreselleşmenin dinamizminden alarak gelişme gösteren sanayi sonrası toplum biçimi olduğu da söylenmektedir. Bilgi toplumunda temel kaynak bilgi; bilgi toplumunun gelişmesini sağlayan faktör ise bilişim teknolojileridir. Bu noktada, sanayi toplumunda refah yaratmanın temel unsuru olan sanayi sektörü yerini bilgi sektörüne bırakmaktadır. Ekonomik kalkınmayı, ülkelerin rekabet gücünü ve toplumsal refah düzeyini arttırmaya yönelik en önemli etken bilimsel alanlardaki ilerlemeler ve teknolojik gelişmelerdir. Bu alanlardaki ilerleme ve gelişmelerin ülkelerin üretim sürecine uygulanması kalkınmayı da beraberinde getirmektedir. Ülkeler arasındaki rekabetin hız kazandığı günümüz koşullarında ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmalarına yönelik olarak bilim ve teknoloji politikalarının önemi oldukça artmaktadır. DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME POLİTİKALARI VE İZMİR’İN POTANSİYELİ Övgü PINAR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ

Upload: others

Post on 30-Sep-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

19

Giriş Küreselleşme ile birlikte dünyada ekonomik, siyasi ve sosyal anlamda birçok değişim yaşanmaktadır. Küreselleşme sürecinde; tarım devrimi birinci dalga, sanayi devrimi ikinci dalga, enformasyon devrimi veya bilgi toplumundaki gelişmeler ise üçüncü dalga olarak nitelendirilmektedir. Üçüncü dalga ile birlikte “yeni ekonomi” sözcüğü literatüre girmiş, ekonominin enformasyon ve iletişim teknolojileri ile olan ilişkilerini açıklamak için kullanılan bir kavram haline gelmiştir.

Sosyo-ekonomik gelişme sürecinde başta insan faktörü ve bilgi olmak üzere tüm alanlarda yapısal değişimi gerekli kılan, sanayi toplumunun uzantısı olarak ortaya çıkan bilgi toplumu, “bilgi ekonomisi”, “sanayi-sonrası toplum”, “bilişim toplumu”, “bilgi çağı” ve benzeri şekillerde ifade edilmektedir. Gelinen nokta; ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanda yeni bir yaşam biçimini ortaya koymaktadır.

Bilginin; sermaye, insan gücü ve maddi kaynakların yanında stratejik bir üretim faktörü olarak kullanıldığı toplumlara "Bilgi Toplumu" denmektedir. Bir başka deyişle, bilgi toplumunun teknoloji ve bilgi temelinde şekillenen ve itici gücünü küreselleşmenin dinamizminden alarak gelişme gösteren sanayi sonrası toplum biçimi olduğu da söylenmektedir. Bilgi toplumunda temel kaynak bilgi; bilgi toplumunun gelişmesini sağlayan faktör ise bilişim teknolojileridir. Bu noktada, sanayi toplumunda refah yaratmanın temel unsuru olan sanayi sektörü yerini bilgi sektörüne bırakmaktadır. Ekonomik kalkınmayı, ülkelerin rekabet gücünü ve toplumsal refah düzeyini arttırmaya yönelik en önemli etken bilimsel alanlardaki ilerlemeler ve teknolojik gelişmelerdir. Bu alanlardaki ilerleme ve gelişmelerin ülkelerin üretim sürecine uygulanması kalkınmayı da beraberinde getirmektedir. Ülkeler arasındaki rekabetin hız kazandığı günümüz koşullarında ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşmalarına yönelik olarak bilim ve teknoloji politikalarının önemi oldukça artmaktadır.

DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME POLİTİKALARI VE İZMİR’İN POTANSİYELİ

Övgü PINAR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ

Page 2: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

20

Çünkü bir ülkenin refah düzeyinin artması, küresel pazarda rekabet edebilmesi, Ar-Ge ve ileri teknolojiye dayalı ürün ve üretim yöntemlerini geliştirebilmesine, bilim ve teknoloji alanında gösterdiği başarıya bağlıdır.

1. Dünyada Bilim ve Teknoloji Politikaları Uruguay Turu Nihai Senedi’nin imzalanması ile birlikte endüstrinin rekabet gücünü arttırmaya yönelik teşvik politikalarının uygulandığı bir dönem sona ererken yerine Ar-Ge ve yenilik çalışmalarının desteklenmesine yönelik yeni bir döneme geçilmiştir. Küreselleşmenin de etkisiyle günümüzde giderek uluslararası bir boyut kazanmaya başlayan bilim ve teknoloji politikaları, Ar-Ge ve yenilik konuları gerek ulusal gerek uluslararası düzeyde birçok girişime konu olmaktadır. 2000’li yıllarla birlikte gelişmiş ekonomilerde kalkınma politikaları, öncelikli olarak Ar-Ge ve yenilik konularına eğilmektedir. Bu açıdan lider durumda olan ABD ve Japonya, sürecin önemli aktörleridir. Öte yandan İsveç, Finlandiya ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerinin başarısını bir yana bırakırsak bu alanda uzun yıllar ABD ve Japonya’nın gerisinde kalmış olan AB, süreç içerisinde bilim ve teknoloji politikalarına daha fazla önem vermeye başlamış, İskandinav ülkelerinde görülen başarıyı AB’nin tamamına yaymak üzerine yoğunlaşmıştır. Grafik 1: Dünyada Ar-Ge Yoğunluğu’nun Gelişimi (2000 – 2009)

Kaynak: Innovation Union Competitiveness Report Ülkelerin GSYH’dan Ar-Ge’ye ayırdıkları paylar bakımından; en fazla kaynağı %4,7 ile İsrail, %3,4 ile Japonya’nın ayırdığı görülmektedir. ABD’de bu oran %2,7 iken, 27 üyeli AB’de ise %1,8 düzeyindedir. OECD ülkelerinin ortalaması olan %2,3 oranı, AB ortalamasının üzerinde kalmaktadır. Türkiye’nin ise 2010 yılı itibariyle Ar-Ge’ye ayırdığı pay %0,85 düzeyindedir. Bu oran diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Türkiye’nin 2023 hedefi ise %3 düzeyindedir.

Page 3: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

21

Grafik 2: Avrupa’da Araştırma ve Yenilik Grupları

Kaynak: Innovation Union Competitiveness Report AB’nin bilgi iletişim teknolojileri alanında birbirinden kopuk olarak ilerleyen ulusal çabaların birleştirilmesi, uygulamada eşgüdümün sağlanarak hem daha erken hem de daha etkin çözümler üretilmesi adına strateji, eylem planı ve programlar oluşturma ihtiyacı doğmuş ve bu kapsamda sırasıyla “e-Avrupa Girişimi” (1999) ve “Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi” (2000), “e-Avrupa 2005” (2002), “i2010: Büyüme ve İstihdam için Bilgi Toplumu Stratejisi” (2005) girişimleri uygulanmıştır. Avrupa Birliği’nin Lizbon Stratejisi, 2010 yılına kadar AB ekonomisinin dünyanın en rekabetçi ve dinamik bilgi ekonomisi olmasını amaçlamaktaydı. Ancak tüm bu sürece rağmen AB, ABD ve Japonya ile arasındaki bilimsel ve teknolojik uçurumu kapatamamıştır. Bu Avrupa Birliği’ni bilim ve teknoloji politikalarını gözden geçirmeye yöneltmiştir. Bu doğrultuda; AB’nin yeni ekonomik stratejisini ve 2020 için ekonomik hedeflerini belirleyen “Avrupa Birliği 2020 Stratejisi” ortaya konmuştur. “Akıllı, yeşil ve kapsayıcı büyüme için Avrupa Stratejisi” olarak da bilinen belgeye göre; yenilik, büyüme ve istihdamın artışında merkezdeki rolünü sürdürmektedir. Bilgiye dayalı büyüme ile değer yaratılması hususunu merkeze oturtan stratejide, “Yenilik Birliği” adı altında, bu alanda yapılacaklar tanımlanmıştır. Yenilik Birliği, “Avrupa Araştırma Alanı” oluşturulması, yenilikçi işletmelerin finansmana erişiminin güçlendirilmesi, araştırma ve yenilik sistemlerinin geliştirilmesi, Avrupa Yenilik Ortakları oluşturulması, Avrupa yaratıcı potansiyelinin açığa çıkarılıp sermayeleştirilmesinin sağlanması gibi otuzdan fazla eylem noktasını tanımlamakta ve bu alanda yapılacaklara ışık tutmaktadır.

Page 4: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

22

AB’nin 2020 Stratejisi içerisinde araştırma, bilim ve teknolojiye ilişkin düzenlemeleri sıralayacak olursak; öncelik alanlarından akıllı büyüme, bilgi ve yenilikçiliği gelecekteki büyümenin anahtarı olarak görmekte ve Birlik içindeki eğitim kalitesini iyileştirme, araştırma çalışmalarını güçlendirme ve bilgi transferini sağlama yoluyla yenilikçi fikirlerin ekonomik büyüme, istihdam yaratıcı ürün ve hizmetlere dönüştürülmesini hedeflemektedir. 2020 Stratejisi kapsamında; üye ülkelerinin GSYH’larının %3’ünü Ar-Ge’ye ayırmaları hedefinin gerçekleştirilmesi; özel sektörün Ar-Ge’ye yatırım yapması için koşulların iyileştirilmesi ve yenilikçilik takibi için yeni bir gösterge oluşturulması hedeflenmektedir. Ayrıca söz konusu strateji kapsamında AB, “yeşil ekonomi” hedefi kapsamında çevre dostu ve ileri teknolojiye dayalı üretim ve tüketime geçmeyi planlamaktadır. Buradan hareketle; son dönemde düşüş yaşanmakla birlikte dış ticareti hala büyük oranda AB’ye bağımlı durumda olan Türkiye’nin ileri teknolojiye dayalı ürünlerin üretimine geçmesi, ileride “yeşil ekonomi” kriterlerine uygun olmayan ürünleri talep etmemeyi hedefleyen bir AB ile dış ticareti açısından sorunların oluşmaması için de bir önlem niteliğindedir.

2. Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Politikaları Dünyadaki gelişmelere paralel bir şekilde, Türkiye’nin uluslararası rekabet açısından başarılı olabilmesi için en önemli araçlar yenilik ve Ar-Ge’dir. Ancak, göstergeler incelendiğinde Türkiye’nin bu açıdan oldukça geride kaldığı görülmektedir. Bu kapsamda; Türkiye’de teknoloji ve yenilikçilik alanında yaşanan tarihsel sürece göz atmakta fayda bulunmaktadır.

2.1. Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Politikalarının Tarihsel Gelişimi Türkiye’de bilim ve teknoloji alanında ilk çalışmalara Planlı Dönem’in başlangıcı olan 1962 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulması, takiben Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın (1963-1967) ortaya konması ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) kurulmasıyla geçilmiştir. Türkiye’nin beş yıllık kalkınma planları içerisinde bilim ve teknolojinin yerine bakıldığında; İkinci ve Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planları’nda teknolojik gelişme ve teknoloji transferi konuları ele alınmış, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ilk kez teknoloji politikalarından söz edilmiş, “teknoloji politikalarının sanayi, istihdam ve yatırım politikaları ile birlikte bir bütün olarak ele alınması ve belirli sektörlerin kendi teknolojilerini üretecek biçimde geliştirilmesi” öngörülmüştür. Ancak 60’lı ve 70’li yıllar boyunca bilim ve teknoloji alanında izlenen politikalar; doğa bilimlerinde temel ve uygulamalı araştırmaların desteklenmesinin ötesine geçememiştir. Uygulamalı bilimlerde Ar-Ge faaliyetlerinin başlatılmasına yönelik 1972 yılında Gebze’de TÜBİTAK-MAM (Marmara Araştırma Merkezi) kurulmuştur.

Page 5: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

23

1980’li yılların başında bilim ve teknoloji politikasına yönelik ilk belge niteliğinde olan, “Türk Bilim Politikası: 1983-2003” hazırlanmıştır. Ancak teknoloji konusunda öncelikli alanların detaylandırıldığı, bilim ve teknoloji politikasının ortaya konulmaya çalışıldığı söz konusu rapor malesef hayata geçirilememiştir. 1983 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kurulmuş, bu kurul “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politika ve Stratejisi”nin belirlenmesinde en üst karar organı olarak uzun vadeli bilim ve teknolojik politikaların tespitinde hükümete yardımcı olmakla görevlendirilmiştir. BTYK’nın ilk toplantısında, Ar-Ge insan gücü ve harcamalarının arttırılması, yeni araştırma merkezleri, laboratuarları ve teknoparkların kurulması görüşülmüştür. BTYK’nın ikinci toplantısına alınan kararlar, Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikası tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu kararlar; bilim ve teknoloji politikalarının uygulanmasının, toplumsal refahı sağlama ve ekonomik katma değer yaratma açısından şart olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Ayrıca söz konusu toplantıda 1993-2003 yıllarını kapsayan “Türkiye Bilim Politikası” dokümanı kabul edilmiştir. Bu belge ile kabul edilen değerler ise şu şekilde özetlenmektedir:

10.000 nüfus başına araştırıcı sayısının 15’i aşması,

Ar-Ge harcamalarının, GSMH içerisindeki payının %1’i aşması,

Ülkemizin evrensel bilime katkısı açısından dünya sıralamasındaki yerinin 30. sıraya yükseltilmesi,

Ar-Ge harcamaları içerisinde özel sektör payının %30’a çıkarılmasıdır. Bu değerler temelinde şekillenen bilim ve teknoloji politikası, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ve bu plana bağlı yıllık programlarda da yer almıştır. Böylece Türkiye’nin Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası ortaya resmen konulmuştur. Tüm bu gelişmelere paralel olarak, 1991 yılında Türk sanayisinde teknoloji geliştirme etkinliklerini desteklemek, sanayi sektöründe ticari Ar-Ge bilincini arttırmak amacıyla “Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı” (TTGV) kurulmuştur. Söz konusu vakıf; Hazine Müsteşarlığı aracılığıyla Dünya Bankası’ndan sağlanan 50 milyon $ kaynak ile kurulmuştur. BTYK’nın altıncı toplantısı da Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Politikası tarihinin mihenk taşlarından birini oluşturmaktadır. Söz konusu toplantıda ülkemizin gelecek 20 yılı için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir. BTYK’nın yedinci toplantısında ise projenin adı “Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji Stratejileri” olarak belirlenmiştir. Söz konusu belgenin ana teması; Cumhuriyetimizin 100. yılında bilim ve teknolojiye hakim, teknolojiyi bilinçli kullanan, yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürme yeteneği kazanmış bir refah toplumu yaratmak olarak açıklanmıştır.

Page 6: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

24

2.2. Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Politikalarının Mevcut Durumu Son açıklanan veriler doğrultusunda; günümüzde Türkiye’nin Ar-Ge yoğunluğu % 0,85’e ulaşmıştır. 2000–2009 yılları arasındaki dönemde Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasındaki Ar-Ge harcamalarının payı, yıllık ortalama %10,1 oranında artmıştır. Böylece Türkiye, Avrupa’daki 4. en büyük artış hızına ulaşmıştır. Ancak Türkiye’nin Ar-Ge yoğunluğu Avrupa ortalamasının oldukça altındadır. Bununla birlikte Türkiye aradaki farkı kapatma sürecindedir. Grafik 3: Türkiye’nin Araştırma ve Yenilik Performansındaki Ortalama Yıllık Büyüme

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye’nin Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (2011–2016), Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından 2010 yılı Aralık ayında kabul edilmiştir. Söz konusu strateji; bilim, teknoloji ve yenilik (BTY) alanında insan kaynaklarının geliştirilmesi, araştırma sonuçlarının ticari ürün ve hizmete dönüşümünün teşvik edilmesi, çok ortaklı ve çok disiplinli Ar-Ge ve yenilik işbirliği kültürünün yaygınlaştırılması, KOBİ’lerin yenilik sisteminde daha güçlü aktörler olmalarının teşvik edilmesi ve Ar-Ge altyapılarının ve uluslararası BTY işbirliğinin etkinleştirilmesi hususlarını hedeflemektedir. 2011–2016 Stratejik Çerçevesi kapsamında otomotiv, makine ve üretim teknolojileri, bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji, su, gıda, güvenlik ve uzay sektörleri odak alanları olarak belirlenmiştir. Bu hedef doğrultusunda, söz konusu odak alanları ile yaratıcılığın destekleneceği araştırma alanları arasında denge kurulmasına özel önem verilmiştir.

Page 7: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

25

Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik bakımından göstergeleri değerlendirildiğinde; Türkiye'nin Ar-Ge görünümünün AB ortalamasına göre zayıf durumda olduğu görülmektedir. Özellikle doktora mezunları ve patent faaliyetleri açısından değerlendirildiğinde bu zayıflık göze çarpmaktadır. Bununla birlikte bilimsel yayınların kalitesi bakımından değerlendirildiğinde; Türkiye’nin göreceli olarak daha güçlü bir durumda olduğu görülmektedir. Türkiye’nin yaptığı bilimsel yayınların %6,9’u dünya çapında en çok atıf yapılan bilimsel yayınların ilk %10’luk dilimi içerisinde yer almaktadır. Ancak Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon performansı, insan kaynakları yoğunluğu ve ekonomisindeki bilgi yoğunluğu açısından değerlendirildiğinde; kendisi ile benzer bilgi kapasitesine sahip ülkeler ve benzer sanayi altyapısına sahip ülkelerin gerisinde kalmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve sağlık sorunları gibi Avrupa Birliği’nin belirlediği toplumsal sorunlarla alakalı uluslararası patent başvurularına bakıldığında; bu alanların Türkiye’nin öncelik verdiği bilim ve teknoloji alanları arasında yer almadığı göze çarpmaktadır. Bununla birlikte; Türk araştırma ve inovasyon sistemindeki büyüme temel göstergelerde kendini göstermektedir. Sanayi yapısı ve bilgi kapasitesi açısından karşılaştırılabildiği diğer ülkelere göre Türkiye, özellikle araştırma ve yenilik alanındaki insan kaynaklarında daha yüksek oranda gelişme sağlamıştır. 2000–2008 yılları arasında Türkiye’deki kamu araştırmalarından özel sektöre yapılan bilgi transferinin oldukça geliştiği görülmektedir. Araştırma yatırımları açısından bakıldığında, bilimsel ortaklık yapılan başlıca ülkeler İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya gibi büyük Avrupa ülkeleridir. Ortak bilimsel yayınlar, teknolojik işbirliğinden farklı olarak AB üye devletlerinin hemen hepsiyle ve AB’yle ilişkili diğer ülkelerin bazılarıyla yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Bununla birlikte, özellikle ERASMUS öğrenci hareketliliği programı gibi Avrupa hareketlilik araçlarına katılımlarında olduğu üzere Türk öğrencilerin Avrupa çapında nispeten fazla olan hareketliliği sebebiyle, Türkiye'nin Avrupa’daki bilim ve teknoloji ağlarıyla bütünleşmesinin önümüzdeki yıllarda artması beklenmektedir. Grafik 4: Türkiye’nin Ar-Ge Görünümü

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Page 8: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

26

“Avrupa İnovasyon Puan Tablosu 2009” raporunda Türkiye inovasyonda Bulgaristan, Hırvatistan, Latvia, Romanya ve Sırbistan ile yukarıdaki ülkeleri yakalama grubundaki ülkeler arasındadır. İnovasyon performansları AB 27 ortalamasının bir hayli altında olsa da bu performansların AB 27 ülkelerinin ortalaması karşısında zaman içinde artacağına dikkat çekilmektedir. Raporda; "Avrupa'nın inovasyon liderlerini "yakalamak için çalışan grupta bulunan Türkiye'de inovasyon performansı, AB ülkeleri ortalamasının oldukça altında, iyileşme hızı ise AB27 ülkelerinden üç kat daha fazladır. Ülkenin ortalama performansıyla kıyaslandığında göreceli güçlü yönleri "Finans ve Destek”, "İnovasyoncular” ve "Ekonomik etkiler”, göreceli zayıflıkları ise "İnsan kaynakları”, "Firma yatırımları” ve "Üretilen iş” alanları olarak belirlenmektedir.” denmektedir. Rapora göre Türkiye'de son 5 yılda bilim ve mühendislik mezunlarıyla sosyal ve insani bilimler mezunlarının sayısı %17,2, yaşam boyu eğitimden faydalananların sayısı %13,1, bireysel krediler %17,3, Ar-Ge harcamaları %28,5 ve Avrupa Patent Ofisi patenleri %15 artmıştır. Bu artışların sonucu olarak inovasyon performansında iyileşmenin ana sürükleyicileri olarak gösterilmektedir. “Küresel Yenilik Endeksi 2011” isimli toplam 125 ülkenin farklı başlıklar altındaki yenilik göstergelerinin analizinin yapıldığı çalışma; dünyadaki Ar-Ge ve yenilik durumuna ışık tutması açısından oldukça önemlidir. Söz konusu çalışmada; çeşitli yenilik göstergeleri bakımından Türkiye’nin sıralamasının 25. ile 96. sıralar arasında değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Örneğin; Türkiye, özel sektör tarafından finanse edilen Ar-Ge oranı bakımından 25., mezun edilen mühendis sayısı bakımından 33., Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı bakımından 40., milyon nüfus başına düşen araştırmacı insan sayısı bakımından 41., ileri teknoloji içeren ürünlerin ithalatında 51., ihracatında 63. sırada yer almaktadır. Yapılan Ar-Ge harcamalarının finansman kaynağı analiz edildiğinde; 2010 yılı itibariyle özel sektörün payının %45, kamu sektörünün payının %31, yükseköğrenim sektörünün payının ise %20 seviyesinde olduğu görülmektedir. Türkiye, üniversite-sanayi işbirliği bakımından ise dünyada 75. sırada yer almaktadır. Yenilik endeksinde 65. sırada olan Türkiye, rekabet endeksinde ise 61. sırada bulunmaktadır.

2.3. Türkiye’de Ar-Ge, Yenilik, Bilim ve Teknoloji Alanında Verilen Teşvikler

Türkiye’de bu alandaki faaliyetler 5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” kapsamında düzenlenmektedir. Söz konusu kanuna göre Türkiye’deki teknoloji merkezleri, Ar-Ge merkezleri, Ar-Ge ve yenilik projeleri, rekabet öncesi işbirliği projeleri ve teknogirişim sermayesi desteği teşvik edilmektedir. 2008-2012 yılları arasında 5746 Sayılı Kanuna göre sağlanan Ar-Ge indiriminin toplam 5 milyar TL olduğu bildirilmiştir. 2023 yılı sonuna kadar yürürlükte kalacak kanun kapsamında; gelir vergisi stopajı teşviki, sigorta primi desteği, damga vergisi istisnası gibi birçok avantaja yer verilmiştir. Verilen destekler ile Türkiye’nin Avrasya’nın bir üretim üssü olması planlanmaktadır.

Page 9: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

27

5746 sayılı kanunda; söz konusu kanunun amacı şu şekilde ifade edilmektedir: “Ar-Ge ve yenilik yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini, teknolojik bilginin ticarileştirilmesini, rekabet öncesi işbirliklerinin geliştirilmesini, teknoloji yoğun üretim, girişimcilik ve bu alanlara yönelik yatırımlar ile Ar-Ge’ye ve yeniliğe yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılmasını, Ar-Ge personeli ve nitelikli işgücü istihdamının artırılmasını desteklemek ve teşvik etmektir.” 5746 sayılı kanun kapsamında söz konusu teşvikler aşağıda yer almaktadır:

Ar-Ge İndirimi Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile 500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde, ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı, ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılmaktadır. Tablo 1: 5746 Sayılı Kanuna Göre Sağlanan Ar-Ge İndirimi (TL)

2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı 2011 Yılı Toplam

590.372.969 1.288.134.298 1.532.229.043 1.642.466.312 5.053.202.622

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012

Gelir Vergisi Stopajı Teşviki Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar için yüzde doksanı, diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden muaftır.

Sigorta Primi Desteği Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan

Page 10: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

28

sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmaktadır.

Damga Vergisi İstisnası Her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmamaktadır.

Teknogirişim Sermayesi Desteği Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından kanunda yer alan koşulları taşıyanlara bir defaya mahsus olmak üzere teminat alınmaksızın 100.000 TL’ye kadar teknogirişim sermayesi desteği hibe olarak verilmektedir. Tablo 2: 5746 Sayılı Kanun Kapsamında Terkin Edilen Vergi Tutarı (TL)

Doktoralı Olanlar İçin Diğerleri İçin Toplam

2009 Yılı 3.612.821 70.614.605 74.227.426

2010 Yılı 5.572.270 105.608.157 111.180.427

2011 Yılı 8.594.823 137.442.995 146.037.818

2012 Yılı 4.152.393 68.205.541 72.357.934

Toplam 21.932.307 381.871.298 403.803.605

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012 Yanı sıra, bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış teknoloji geliştirme bölgeleri de bölgesel ve ulusal kalkınma açısından önemli bir rol oynamaktadır. Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri önemli bir kalkınma aracı olarak kullanılan teknoparklar, Türkiye’de ise 1990’lı yılların ortalarında gündeme gelmiştir. Teknoparklar konusundaki yasal düzenleme; 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası olup kanunun amacı söz konusu kanunda şu şekilde tanımlanmaktadır: “Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.” 4691 sayılı kanun kapsamında kurulan teknoloji geliştirme bölgelerine yönelik destek ve muafiyetler ise şu şekildedir:

Page 11: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

29

Bölgelerin kurulması için gerekli arazi temini, alt yapı ve idare binası inşası ile ilgili giderlerin yönetici şirketlerce karşılanamayan kısmı yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilmektedir.

Yönetici şirket, Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınmamaktadır.

Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve Ar-Ge'ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları, faaliyete geçilmesinden itibaren beş yıl süre ile gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bakanlar Kurulu, seçilen, hedef alınan, belirli teknolojik alanlar ve ürünler için on yıla kadar süreyi uzatabilir.

Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri, Bölgenin kuruluş tarihinden itibaren on yıl süre ile her türlü vergiden istisnadır.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince bu bölgelerde Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan kişi, kurum veya kuruluşlara makbuz karşılığı sponsor olarak yapılan bağış ve yardımlar toplamı belli oran ve esaslar dahilinde indirime tabi tutulmaktadır.

3. İzmir’in Ar-Ge, Yenilik, Bilim ve Teknoloji Potansiyelinin

Değerlendirilmesi Dünyada Ar-Ge ve yenilik çalışmaları hızla ilerlerken, Türkiye’nin de bu sürecin gerisinde kalmaması ve uluslararası platformda rekabet edebilmesi için bu alandaki çalışmalara önem verilmesi gerekmektedir. Bu süreçte Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’e de önemli bir rol düşmektedir. İzmir’de Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin geliştirilmesine yönelik önemli bir potansiyel bulunmasına rağmen, İzmirli firmaların Ar-Ge ve yeniliğe verdiği önem diğer bölgelere göre daha düşük kalmıştır. İzmir’in sanayi ve ticari potansiyeli göz önüne alındığında Türkiye’nin 3. büyük kenti durumunda olan bir kentin altyapı ihtiyacı da dikkate alınarak Ar-Ge ve yenilik açısından mevcut potansiyelin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sanayi-üniversite işbirliğinin arttırılarak, Ar-Ge merkezlerinin kurulmasına öncelik verilmesi, firmaların teşvik edilmesi önem taşımaktadır. İzmir’in Ar-Ge ve yenilik bakımından mevcut durumu incelendiğinde; özellikle üniversitelerin sayısında son yıllarda artış olduğu görülmektedir. İzmir’de 4’ü devlet ve 5’i vakıf olmak üzere toplam 9 adet üniversite bulunmakta olup Türkiye’deki üniversitelerin %5,45’ine sahiptir. Bu oran, İstanbul’da %22,42; Ankara’da ise %8,48 düzeyindedir. Araştırmacı sayısı bakımından incelendiğinde; İzmir, üniversite, üniversitelerdeki toplam öğretim üyesi ve araştırmacı sayısı bakımından Türkiye’nin üçüncü büyük bölgesidir.

Page 12: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

30

Üniversitelerde Ar-Ge ve yenilik çalışmalarına sanayi ile işbirliğini sağlayacak enstitü ve araştırma merkezlerinin mevcut olduğu görülürken üniversite ve sanayi işbirliğinin henüz istenilen düzeye gelemediği de dikkat çekmektedir. Özellikle üniversite ve sanayi işbirliğine yönelik proje üretimi ve Ar-Ge faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine imkan tanıyan aktif 1 adet teknoloji geliştirme bölgesi bulunmaktadır. Bununla birlikte 4 adet teknoloji geliştirme bölgesi de kuruluş aşamasındadır. Ankara’da 6, İstanbul’da 5 ve Kocaeli’nde 3 adet aktif teknoloji geliştirme bölgesi olması, İzmir’in bu alanda henüz istenilen düzeye ulaşamadığının en önemli göstergelerinden biridir. Haziran 2012 itibariyle Türkiye’de ise toplam 45 adet teknopark bulunmaktadır. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün kampüsü içerisinde yer alan İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, İzmir’deki aktif tek teknoloji geliştirme bölgesidir. Bununla birlikte İzmir’in Ar-Ge ve yenilik potansiyelinin farkında olan çevreler tarafından son dönemde teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmıştır. Bu çalışmalardan en önemlisi Odamız, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve İTOB Organize Sanayi Bölgesi öncülüğünde sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir enerji ve bilişim temalarına yoğunlaşmış “İzmir Bilim ve Teknoloji Parkı” Teknoloji Geliştirme Bölgesi’dir. Söz konusu teknoparkın kuruluşu 2012/3800 numaralı Bakanlar Kurulu kararıyla resmiyet kazanmış ve 20.10.2012 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girmiştir. Yanı sıra Dokuz Eylül Üniversitesi, biyomedikal alanda sürdürülebilir kalkınmanın unsurlarından biri olmak, tıbbi biyoteknoloji alanında nitelikli işgücünün yetiştirilmesini sağlamak hedefleri doğrultusunda kurmayı planladığı teknoloji geliştirme bölgesi dosyasını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sunulmuştur. Ege Üniversitesi tarafından da bir Gıda ve Tarım Teknoloji Geliştirme Bölgesi yönünde çalışmalara başlanmış olup Odamıza da ortaklık teklif edilmiş ve Odamız da kabul etmiştir. Katip Çelebi Üniversitesi ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi de Atatürk OSB içerisinde teknopark yapmak için ön protokol yapmıştır. Ayrıca Manisa’da kurulması öngörülen Celal Bayar Üniversitesi Teknoparkı da Resmi Gazete’de yayınlanarak onaylanmıştır. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda; söz konusu teknoloji geliştirme bölgelerinin hayata geçirilmesi ile birlikte İzmirli firmaların Ar-Ge faaliyetleri açısından önemli bir çekim merkezi haline geleceği düşünülmektedir.

Page 13: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

31

İzmir ile ilgili bir diğer önemli tespit ise; Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında 50 işletmesi bulunan bir kent olmasına rağmen, İzmir’de 12 tane Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. Tablo 3: İllere Göre Faaliyette Olan Ar-Ge Merkezleri

İl Adı Firma sayısı

Adana 2

Adapazarı 2

Ankara 17

Aydın 1

Balıkesir 1

Bilecik 1

Bolu 1

Bursa 21

Çanakkale 1

Düzce 1

Eskişehir 3

İstanbul 35

İzmir 12

Kocaeli 16

Kırklareli 1

Konya 1

Malatya 1

Manisa 8

Sivas 1

Tekirdağ 7

Yalova 1

TOPLAM 134

Kaynak: T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Söz konusu merkezlerin arttırılması İzmir’in Ar-Ge ve yenilik potansiyelinin geliştirilmesi bakımından bir an önce gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda İzmirli firmaların bünyelerinde Ar-Ge birimleri kurulması önem taşımaktadır. Sonuç Günümüz koşullarında bir ülkenin uluslararası platformda rekabet edebilmesi ve kalkınması; Ar-Ge’ye GSYH’dan ayrılan pay, araştırmacı sayısı, bilimsel yayın, teknolojik performans, patent sayısı, ileri teknoloji ihracatı gibi verilere bağlıdır. Dünyada artık ülkeler bu alanlara yatırım yapmakta, borç krizi nedeniyle zor günler yaşayan AB’de krizden çıkış yolu olarak bile Ar-Ge ve yeniliğe yapılacak yatırımlar gösterilmektedir.

Page 14: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

32

Türkiye’de ise bilim ve teknoloji alanında ulusal bir politikanın oluşturulması ve bu politikaya işlerlik kazandırılması konusu ancak son yıllarda sahiplenilmiş, ancak henüz istenen düzeye ulaşamamıştır. Bu durum Türkiye’nin rekabet gücünü ve refah düzeyini arttırmak açısından bir dizi önlem alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda;

Bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge merkezleri bölgesel ve ulusal kalkınma açısından önemli bir rol oynamakta olup söz konusu merkezler arttırılmalıdır.

Firmaların bünyesinde Ar-Ge birimlerinin kurulmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Bilim ve teknoloji alanında istihdam edilebilecek nitelikli işgücü ve araştırmacı sayısının geliştirilmesine önem verilmelidir.

Üniversite sanayi işbirliğinin arttırılmasına yönelik üniversitelerde gerçekleştirilen çalışmaların sanayiye etkin bir şekilde aktarımı sağlanmalıdır.

Ar-Ge ve yenilik destekleri konusunda bilgi eksikliğinin azaltılması için eğitim programları düzenlenmelidir.

Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet edebilmesini sağlamak için; ileri teknoloji ürünlerin üretimine geçilmesini sağlayacak teknolojilerin ülkemize transfer edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca İzmir’e yönelik olarak;

Bölgedeki yenilik çalışmalarına hız verilmelidir.

İzmir’in yenilik ve Ar-Ge potansiyelinin ortaya konularak bölgenin rekabet gücünü arttırıcı unsurlara yoğunlaşılmalıdır.

İzmir’deki üniversitelerde yenilik çalışmaları özendirilmeli, ders programlarında bu konulara da yer verilmesi sağlanmalıdır.

İzmir’in önde gelen kanaat önderleri, akademisyenler ve firmalarını bir araya getiren yenilik ve Ar-Ge odaklı platformlar sık sık düzenlenmelidir.

Türkiye’nin 3. büyük kenti durumunda olan İzmir’in kendi teknolojisini üreten ve teknoloji ihraç eden bir yapıya kavuşması önem taşımaktadır. Böylelikle Türkiye’nin de rekabet gücünü arttırmak konusunda İzmir’in önemli bir katkı koyması beklenmektedir. KAYNAKÇA

5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun

Commission of the European Communities. Green Paper: The European Research Ares: New Perspectives. COM (2007) 161 final. Brussels, 4.4.2007. http://ec.europa.eu/research/era/pdf/ era_gp_final_en.pdf,

Ç. İleri, “Avrupa Birliği’nin Bilim ve Araştırma Politikası”, 15 Soruda 15 Politika Serisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, , No:15, Aralık, İstanbul.

Page 15: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

33

Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi Başkanlığı, Bilim-Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu, 1997.

DPT, Bilim-Araştırma-Teknoloji Ana Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 1988

Europe 2020 Strategy, http://ec.europa.eu/europe2020/index_en.htm

European Commission, “An International Compendium of Indirect Schemes& Measures for Supporting RTD in Enterprises”, European Commission, DG XII European Technology Assesment Network, 1999.

European Commission, Innovation Union Competitiveness Report, 2011.

European Commission. Green Paper on Innovation. COM 95 (688 final) December 1995. http://europa.eu/documents/comm/green_papers/pdf/ com95_688_en.pdf

European Research Area (ERA), http://ec.europa.eu/research/era/index_en.html

Gamze Erdem Türkelli, AB 2020 Stratejisi, TÜSİAD, http://www.abhaber.com/ozelhaber.php?id=5894

H. Cansevdi, Avrupa Birliği’nin Bilim, Araştırma ve Eğitim Politikaları ve Türkiye’nin Uyumu, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları Kitap 19, İstanbul, Mart, 2004

http://ab.sanayi.gov.tr/Files/Documents/ab-yenilikcilik-birligi-2-18072011113948.pdf

http://eunec.vlor.be/detail_bestanden/doc014%20Europe%202020.pdf

http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0245:FIN:EN: PDF

http://www.ab.gov.tr/files/SBYPB/Sosyal%20Politika%20ve%20%C4%B0stihdam/avrupa_2020_stratejisi.pdf

http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/Raporlar/AB_Sayisal_Gundem_Calisma_Raporu.pdf

http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang=0&pId=3&fId=10&prnId=5&hnd=1&ord=4&docId=315&fop=0

http://www.proinno-europe.eu/node/24173

Hürrem Cansevdi, Avrupa Birliği’nin Bilim, Araştırma ve Eğitim Politikaları ve Türkiye’nin Uyumu. İktisadi Kalkınma Vakfı Yay., İstanbul Mart 2004.

İbrahim Ortaş, “Bilgi Toplumuna Geçiş ve Sorunları”, Çukurova Üniversitesi, http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/ibrahim_ortas_bilgi_toplumuna_gecis_ve_sorunlar.pdf

İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Bölgesel Yenilik Stratejisi, 2012.

Kamu Araştırmaları Vakfı, Bilgi Toplumu Sempozyumu, http://www.kav.org.tr/sayfalar/bilgi_toplumu_sempozyumu.aspx

P. Zagamé, “The cost of a non-innovative Europe”, 2010, http://ec.europa.eu/research/socialsciences/policy-briefs-research-achievements_en.html

Saadet İyidoğan, “Avrupa Birliği Sanayi ve Teknoloji Politikaları Paradoksu”, Ed: Beril Dedeoğlu, Dünden Bugüne Avrupa Birliği, Boyut Kitapları, 2003, s. 248.

T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, “Avrupa 2020 Stratejisi: Akıllı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Büyüme için Avrupa Stratejisi Özet Bilgi Notu”

Page 16: DÜNYADAKİ TRENDLER IŞIĞINDA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ ... · için “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi”nin hazırlanmasına karar verilmiştir

AR&GE BÜLTEN 2013 ŞUBAT – SEKTÖREL

34

http://www.ab.gov.tr/files/SBYPB/Sosyal%20Politika%20ve%20%C4%B0stihdam/avrupa_2020_stratejisi.pdf

T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, “Yenilikçilik Birliği Bilgi Notu”,

http://www.abgs.gov.tr/files/SBYPB/Bilim%20ve%20Arastirma/yenilikcilikbirligi.pdf

T.C. Kalkınma Bakanlığı, “Avrupa Birliği’nin Bilgi Toplumu Politikaları ve Avrupa İçin Sayısal Gündem Girişimi”, Ankara, Aralık 2011,

http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/Raporlar/AB_Sayisal_Gundem_Calisma_Raporu.pdf

Tulu Gümüştekin, “Bilgi Toplumu Yolunda Avrupa Birliği”, http://www.bilgicagi.com/Yazilar/2637-bilgi_toplumu_yolunda_avrupa_birligi.aspx

TÜBİTAK, Türk Bilim ve Teknoloji Politikası 1993-2003, 1993.

TÜBİTAK, Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgesi, Kasım 2004.

www.deltur.cec.eu.int/kitap/kbilimar.rtf

Zeynep Kaplan, ‘‘Avrupa Birliği’nde Bilim Ve Teknoloji Politikaları ve Adaylık Sürecinde Türkiye’nin Uyumu’’, http://iibf.ogu.edu.tr/kongre/bildiriler/04-05.pdf