dusunce tarihi

308
DÜŞÜNCE TARİHİ Orhan Hançerlioğlu Altıncı Basım: Eylül 1995, Remzi Kitapevi. 1. B Ö L Ü M GÖK BOġLUĞUNDA BĠR DÜNYA Milyonlarca yıl önce, gök boĢluğunda sıcak bir gaz bulutu belirdi. Bu bulut, uzun bir geliĢme sonunda dünyamız olacak. Biz insanlar, acı ve tatlı bütün serüvenlerimizi onun üstünde yaĢayacağız: Öykümüz, güneĢin parlak ıĢıkları altında renklenen bu bulutla baĢlıyor. Sıcaklığın bulutumuzdaki hidrojen ve oksijen bireĢimini göğe uçurduğunu varsayıyoruz. YaĢamımızın gerçekleĢmesi için gereken su kalın bir bulut halinde dünyamızı çevrelemiĢ olmalı. Yoksa dünyamız soğuyamazdı. Bu, öylesine kalın bir buluttu ki güneĢ ıĢınlarının dünyamıza ulaĢmasına engel oluyordu. Dünyamız karanlıktı, bundan ötürü de soğuması hızlanmıĢtı. Soğuma, milyonlarca yıl sürmüĢtür herhalde. Isı, kaynama derecesinin altına düĢtüğü zaman, dünyamızı çevreleyen bulut sağanaklar halinde boĢanmaya baĢlamıĢtır. Böyle olmasaydı suyu nereden bulabilirdik? Dünyamızdaki boĢluklar sularla dolmuĢtur. Yağmurların tuzsuz olduğunu biliyoruz. Tuz, okyanuslara, uzun jeolojik çağlar boyunca kara parçalarından taĢınmıĢtır: Ġnsan tohumlarının varlaĢabilmesi için tuzlu sular gerekiyordu. SUDA BĠR HÜCRE Canlılığın gerçekleĢebilmesi için hücre (cellule) yaĢamına elveriĢli bir ortam oluĢmalıydı. ĠĢte, canlılığın ilk adımı olan hücre, okyanusların bu tuzlu sularında gerçekleĢmiĢ olmalı. Bilgin Oparin, hidrokarbonların, tuzlu suyun etkisiyle inorganik karbon bileĢimlerinden meydana geldiğini tanıtlamıĢ bulunuyor. Okyanuslarda erimiĢ olarak bulunan hidrokarbonların birbirleriyle birleĢerek gittikçe daha geliĢmiĢ bileĢikler meydana getirmiĢ olmaları düĢünülebilir. Kimya laboratuvarlarında yapılabilen bu bileĢiklerin, geniĢ okyanus laboratuvarlarında da yapılabileceği yadsınamaz. Bu bileĢiklerin içinde, canlılığın temel özdeği olan proteinler de vardır. Proteinler, amino asitler denilen çok küçük parçacıklardan meydana gelmiĢlerdir. Ġçlerinde karbon, hidrojen, oksijen, azot ve kimi durumlarda da fosfor ve kükürtlü elementler bulunur. Canlılığın en gerekli özdeği olan enzimler de proteinlerden baĢka bir Ģey değildirler. Canlı hücrenin plazmasının büyük bölümü proteindir. Bütün canlı organizmaların bileĢimini meydana getiren bu canlı özdeğe protoplazma denir. En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün canlılar, içlerinde protoplazma bulunan hücrelerden dokunmuĢtur.

Upload: yasturk-yasturk

Post on 31-Mar-2016

300 views

Category:

Documents


16 download

DESCRIPTION

dusunce tarihi

TRANSCRIPT

  • DNCE TARH Orhan Hanerliolu

    Altnc Basm: Eyll 1995, Remzi Kitapevi.

    1. B L M

    GK BOLUUNDA BR DNYA

    Milyonlarca yl nce, gk boluunda scak bir gaz bulutu belirdi. Bu bulut, uzun bir gelime sonunda dnyamz olacak. Biz insanlar, ac ve tatl btn servenlerimizi onun stnde yaayacaz: ykmz, gnein parlak klar altnda renklenen bu bulutla balyor. Scakln bulutumuzdaki hidrojen ve oksijen bireimini ge uurduunu varsayyoruz. Yaammzn gereklemesi iin gereken su kaln bir bulut halinde dnyamz evrelemi olmal. Yoksa dnyamz souyamazd. Bu, ylesine kaln bir buluttu ki gne nlarnn dnyamza ulamasna engel oluyordu. Dnyamz karanlkt, bundan tr de soumas hzlanmt. Souma, milyonlarca yl srmtr herhalde. Is, kaynama derecesinin altna dt zaman, dnyamz evreleyen bulut saanaklar halinde boanmaya balamtr. Byle olmasayd suyu nereden bulabilirdik? Dnyamzdaki boluklar sularla dolmutur. Yamurlarn tuzsuz olduunu biliyoruz. Tuz, okyanuslara, uzun jeolojik alar boyunca kara paralarndan tanmtr: nsan tohumlarnn varlaabilmesi iin tuzlu sular gerekiyordu.

    SUDA BR HCRE

    Canlln gerekleebilmesi iin hcre (cellule) yaamna elverili bir ortam olumalyd. te, canlln ilk adm olan hcre, okyanuslarn bu tuzlu sularnda gereklemi olmal. Bilgin Oparin, hidrokarbonlarn, tuzlu suyun etkisiyle inorganik karbon bileimlerinden meydana geldiini tantlam bulunuyor. Okyanuslarda erimi olarak bulunan hidrokarbonlarn birbirleriyle birleerek gittike daha gelimi bileikler meydana getirmi olmalar dnlebilir. Kimya laboratuvarlarnda yaplabilen bu bileiklerin, geni okyanus laboratuvarlarnda da yaplabilecei yadsnamaz. Bu bileiklerin iinde, canlln temel zdei olan proteinler de vardr. Proteinler, amino asitler denilen ok kk paracklardan meydana gelmilerdir. lerinde karbon, hidrojen, oksijen, azot ve kimi durumlarda da fosfor ve kkrtl elementler bulunur. Canlln en gerekli zdei olan enzimler de proteinlerden baka bir ey deildirler. Canl hcrenin plazmasnn byk blm proteindir. Btn canl organizmalarn bileimini meydana getiren bu canl zdee protoplazma denir. En knden en byne kadar btn canllar, ilerinde protoplazma bulunan hcrelerden dokunmutur.

  • YAAMAK

    Yaamak, devimlilik (hareketlilik) demek. Tayla toprayla, gyle yldzyla tm evren yaamakta. Ama biz insanlar bu deyimi, gzlerimizle grebildiimiz kmltlar lsnde kullanmz. Bitkilerle hayvanlar canl, bunlarn dndaki tm [sayfa 11] nesneleri cansz saymz. yle olsun. Biz de, gerekte henz bir balang olduu halde bizlere pek uzun gelen insanlk servenimizde bu yanl anlam srdreceiz. Bu anlamda yaam, protein zdeinin varlk biimidir ve btn gizleri zmlenmitir: Yaam, bir zdein (maddenin) baka bir zdekten bir eyler almas ve baka zdeklere bir eyler vermesiyle gerekleiyor. Canlanma, bylesine bir alverile balamaktadr. Bu alverii salayan da doann yansma (inikas, reflexion) zelliidir. Doada her nesne baka nesneleri yanstr ve baka nesnelerde yansr. Cansz doada bu yansma, rnein suyun gnei yanstmas ve gnein suda yansmas gibi, pasif bir olgudur. Bu pasif yansma, uzun bir gelime sreci sonunda, protein zdeinde aktif bir yansmaya ulamtr. Protein zdei, artk evresinin etkilerine aktif tepkiler gstermeye balyor ve bunu yaparken de yeniden kazanmak zorunda bulunduu bir enerji harcyor. Demek ki bu enerjiyi evresinden geri alma yeteneini oluturmaktan baka kar bir yolu yok. Protein zdeinin evresiyle bu srekli zdek alverii mayalanma (fermentation) zelliini oluturmutur. Mayalanma da, zorunlu olarak, metabolizma (deitirme ve dntrme) olayn gerekletiriyor. Metabolizma elikili bir sretir, hem zmler hem ayrtrr. Bir yandan besinsel zdekler canl dokulara dntrlrken, br yandan canl dokular cansz zdeklere dntrlr. Souyan gaz bulutundaki o gzelim yaam, bylelikle balar: Cansz doadaki yansma, bu canl organizmann oluumuyla yaambilimsel (biyolojik) bir yansmaya, uyarlganla (tenbih yeteneine) dnmtr. Canl organizmann gelimesi, zamanla, daha yksek bir yanstma biimi olan duyum (ihsas)lar oluturacaktr. Giderek, ok daha yetkin bir yanstma arac olan sinir sistemleri meydana gelecektir. Canl organizmann en gelimi biimi olan insandaysa dnme ve bilgi edinme sreci, ok zellemi bulunan bu sinirler araclyla balar. nsann dnda bulunan tm nesnel gereklik bu sinirler araclyla yansr ve bilgileir. Ne var ki, ksaca zetlediimiz bu pek ak ve yaln sonuca varmak iin, yzlerce bilginin bilimsel abalar ve bulgular gerekmitir.

    YERYZNDE BR NSAN

    Talardan, topraklardan, madenlerden; bitkilerden, hayvanlardan insana kadar gelen bu sre, ne trl bir sretir? Bu akl durdurucu grnmn altnda yatan nedir? imdi artk bu ok yaln doa yasasn ak seik biliyoruz. Milyonlarca yl sren bu dramatik servenin altnda yatan, doann evrensel evrim yasasdr. Ama bu yasay bilimsel olarak aklayabilmek iin Charles Darwin (1809- 1882) gibi bir bilgin gerekiyordu.

    kze, korunmas iin, boynuz verilmi. Ya mrekkepbal korunmayacak m? Onun da boyas var. Mrekkepbal ylesine boyar ki suyu, saldranlar ne etseler onu bulamazlar. Boynuzsuz, boyasz tavan da evik bacaklarna gvenir. Kular kanatlanp uarak kendilerini kurtarrlar. Ya boynuzsuz, boyasz, kanatsz, hantal bacakl insan? Onu da usu (akl) koruyacak. yi ama neden kimine boynuz, [sayfa 12] kimine boya, kimine evik bacak, kimine kanat, kimine us? rnein btn varlklar boynuzlu olamazlar myd? Bu soruya Darwinden ok nce Fransz bilgini Jean Lamarck (1744-1829) karlk vermiti: Hayr, olamazlard. nk her varlk; iinde varlat zdeksel koullara gre oluuyordu. Ne trl koullar iindeyse o trl olmak zorundayd. Kuu varlatran koullar evik bacaklar gerektirmedii gibi kz varlatran koullar da usu gerektirmiyordu. Gereksinme (ihtiya) organ yaratmaktayd. Buna kar, artk gereksenmeyen organlar da kreliyor ve ortadan kalkyorlard. Ortamn zorlamasyla meydana gelen zellikler kaltmla kuaklardan kuaklara geiyor, geerken daha da geliiyorlard. rnein zrafa, nceleri otla beslendii iin normal boyunlu ve normal

  • bacakl bir hayvand. Yaad evre lleince baka bir evreye geerek yiyeceini yksek dallardan salamak zorunda kalmt. O yksek dallara eriebilmek iin de zorunlu olarak bacaklar ve boynu uzamt. Ne var ki bu karlk evrimi aklamaya yetmiyordu. Daha baka ve hakl sorular da karlayabilmek gerekiyordu. evresel koullarn etkisiyle varlaan zellikler nasl oluyor da kuaklardan kuaklara geebiliyordu? Ortam ad verilen bilinsiz bir g bu kadar dzenli rnler meydana getirebilir miydi? Darwinin byk nemi, bu sorular bilimsel olarak karlamasndadr. Darwin bu alana bol sayda bilimsel kantlar getiriyor. Kendinden nce bu alanda alan Lamarck, Diderot, Robinet, Charles de Bonnet vb. gibi evrimcilerin kuramsal varsaymlarn dzeltiyor ve bilimsel olarak doruluyor. zellikle Lamarckn soyaekim ve evreye uyma varsaymlarn yepyeni doal ayklama ve yaama sava bulgularyla glendiriyor. Darwine gre yaam kasrgas iinde ancak yaama gc olanlar canl kalrlar ve trlerini srdrrler. Bu, bir doal ayklanma ya da doal seme (selection naturelle)dir. Yaama savanda ayakta kalanlar belli zellikler gsterenlerdir. Bu zellikler, soyaekimle yeni kuaklara gemektedir, hem de daha gelierek. Bitki ve hayvan yetitirenler kurald (mstesna) zellikler gsterenleri birbirlerine alaya alaya yeni trler elde ederler. nsanlarn bile yapabildii bu alamay doa daha kolaylkla ve doal olarak yapmaktadr. Gerekten de, bu seim, doumdan nce balamaktadr. rnein bir insan yaratmak iin iki yz yirmi be milyon erkek tohumu sekiz saat sren bir yara giriirler. Kadn yumurtas karanlk bir kede gizlenmitir. ki yz yirmi be milyon yar arasndan hangisi amaca daha nce varr, yumurtay gizlendii kede bulabilirse, doacak ocuu o meydana getirecektir. Kazanan, en gldr. nk, en iyi koucu, en iyi bulucu ve en iyi delici olarak snavda da baarya ulamtr. En gl, en iyi, en uygun bylelikle seilir ve yenilen iki yz yirmi drt milyon dokuz yz doksan dokuz bin dokuz yz doksan dokuz olanak (imkan), doal sprgenin acmak bilmeyen spr nnde lp giderler. Cinsi yaatan, srdren en gllerdir (Dr. Fritz Kahn, nsan ve Hayat, s. 38). Darwine gre bylesine bir evrim sonunda hayvandan insana geite son hayvan halkas maymundur. nsan, ok gelimi bir maymun trnn uygun koullar altnda evrimi sonunda meydana gelmitir. [sayfa 13] Bir fille bir kertenkelenin, bir insanla bir solucann ayn soydan olduklarn hemen kavramak kolay deildir elbet. Prof. Alfred Weber, insann bir maymun deiimi olduunu bir trl anlamak istemeyenlere: Utanmayn, diyor, aslandan ya da gl aacndan geldiiniz sylenseydi, hi kuku yok, hounuza gidecekti. Kutsal Kitap size, yzyllarca, bir toprak klesinden var olduunuzu syleyip durdu da niin utanmadnz? (Felsefe Tarihi, s. 345- 346). Gerekte insanla hayvan arasnda, sanld kadar, byk bir uurum yoktur. Hayvann insana oran, tomurcuun iee oran gibidir. Antropoloji bilgini Sir Arthur Keith yle diyor: Darwinismei maymundan hemen insana geivermi bir evrim zinciri olarak anlamak yanltr. Byk insan familyasnn eitli gruplara ve bu gruplarn da eitli trlere ayrld bir eski dnya dnn. Bugn maymunlar nasl bykl kkl eitli gruplar halinde grnyorlarsa, o eski dnyann insanlar da yle grnmekteydiler. te bu eitli trler girdab iinde bir tr, yaama kavgasndan artakalarak bugnk insan trn meydana getirmitir (A. Keith, nsanln Eskiliine Dair). Darwin kuram, evrene alt bin yllk bir ya bien, gkle yer arasndaki btn varlklarn alt gn iinde yaratldn bildiren Kutsal Kitaplar kknden rtmektedir. Ondokuzuncu yzyln btn dincileri, bu yzden, Darwine geni apta tepki gstermilerdir. Oxford Piskoposu Wilberforce, Darwini savunan Th. Huxleye, kendisinin baba ynnden mi, yoksa ana ynnden mi maymundan geldiini sormaktadr. Huxley, bu kabala u karl veriyor: Bilimsel gerekleri baltalamak iin diller dken bir adamn soyundan gelmektense, alakgnll ve haddini bilen bir maymunun soyundan gelmeyi tercih ederim (A. Advar, Tarih Boyunca lim ve Din, c. II, s. 109). Yurdumuzda da bu kuram tantmaya alan Ahmet Mithat Efendinin yazlarna kar o gnn hkmeti u buyruu vermitir: Fmbat Mithat Efendinin maymunlarna dair matbuata zinhar nesne yazdrlmamas...

  • Antropoloji alanndaki son bulgular gnmzden 400 milyon yl nceki Silr dneminde deniz hayvanlarnn yaadn, 300 milyon yl nceki Karbon dneminde kara bitkilerinin belirdiini, 150 milyon yl nceki Jura dneminde dinozorlarla srngenlerin grndn, 60 milyon yl nceki Eosen dneminde de maymun ve ilerde insanlamas muhtemel primatlarn oaldn meydana koymutur. Bu alardan kalma fosil kalntlar, gnmzden 35 milyon yl nceki Oligosen dneminde yaam olan Aegyptopitehecus Zeuxisin insanlamay hazrlayan maymun trlerinden Drvopithecusn atas olabilecei kansn uyandrmtr. Dryopithecus Africanus ad verilen bu maymun tryse, gnmzden 25 milyon yl nceki Miosen dneminde yaamt. Bu ada bulunan Ramapitehecus punjabicus ve Kenyapithecus Africanusn insan trn meydana getirecek olan ilk insanmslar (Latince: Hominidae) olduklar sanlmaktadr. 12 milyon yl nceki Pliosen dneminden hibir fosil bulunamamsa da 3 milyon yl nceki Pleistosen dneminden ilk insanlaan maymun grubu olduu sanlan Australopithecus fosilleri bulunmutur. nk, bunlara gelinceye dek btn maymun gruplar ounlukla aalarda yaarken bu grubun yerde yaad saptanmtr. Bu maymun-insan fosillerinin [sayfa 14] ilki 1924 ylnda Rodezyada bulunmutu. Daha sonra bu trden dzinelerle fosil meydana karlmtr. Bu fosillerle birlikte bunlarca yapld sanlan yontulmu akl talar da bulunmutur. Pleistosen dneminin nc buz andan nce insan tznn geni lde yayld sanlmaktadr. Neandertal adam bu ilk insanlardan biridir ve Homo sapiens Neanderthalensis adyla anlmaktadr. Bu dnemin drdnc buz a Neandertal adamn hemen tmyle yok etmitir. Ama, bu a sona ermeden Homo sapiens sapiens ad verilen gerek insanlar dnya stnde grnmlerdir. Srp gitmekte olan soyumuzun atalar bunlardr. Bu insanlar eitli rklar halinde var olmulardr. Bu rklarn ilki de Cro-Magnon rkdr. Zaman iindeki bu tarihsel serveninden de anlalaca gibi, insan, doann rndr ve yaambilimsel evrimin sonucudur. Yaambilimsel evrimden insansal tarihe gei emekle balamtr. nsansal emei hayvansal abadan ayran, bu emein bilinli oluudur. Emek ve bilin, birbirlerinin koulu olarak, insana zg bir diyalektik ikilemedir. Yksek hayvan trlerinde beliren zeka ve onunla snrl olarak gelimi bulunan aba, evrim sonucunda insansal bilin ve bilinli emee dnmtr. Bu gelime, pek uzun bir evrimin rndr. Hayvansal zeka ve aba, sadece doadan yararlanmakla kalm, doay yararna uygun olarak deitirip, ona egemen olmakla insanlamtr. nsan, kendisini meydana getiren doasal koullar amakla varlamtr ve bundan trdr ki, artk o, doasal koullara indirgenemez. Bilin ve eyleminin birbirlerini karlkl olarak etkilemesiyle gerekleen uzun bir evrim sonunda alet yapm ve hayvandan farkl olarak kendi kendini retmitir. Hayvan, tek bana bir varlk olduu halde, insan ancak toplumsal bir varlktr: "nsan, toplumsal ilikilerinin toplamdr". Ama gene de karlanmas gereken bir soru var: nsan nedir? Madenler, bitkiler ve hayvanlar arasnda bylesine bakalamak (insanlamak) neden? Hollandal anatom Louis Bolka gre, bu bakalamann nedeni, bireysel gelimedeki gecikmedir (Retardation kuram). nsana zg nitelikler, bu gecikmenin sonucudurlar. Hayvan doduktan birka gn, ya da birka hafta sonra yrr, insan ancak bir yl sonra yrmeye balar. Hayvann bymesi birka gn ya da birka ylda biter, insann bymesi on dokuz yl srer. retme yetenei hayvanda birka ay ya da birka ylda, insanda on be ylda balar. Hayvanlar tyl doarlar, insan on be yl sonra tylenir. Daha pek ok alanlarda da grlecei gibi insan, pek uzun yllar, dou srasndaki durumunda (embrional durum) kalr. Bu gecikme, sonunda insann klszlnda grld gibi bsbtn yok olmaya varacak olan (elimination) bir organ gerilemesini, gszln dourur. Her hayvan evresine uyar, insansa bu gszlnden tr evresine uyamaz. Bu yzden de yaayabilmek iin evresini kendisine uydurmak zorundadr. Tkenip yok olmamasn da gene bu gecikmeye borludur. Profesr Bolka gre, gelimenin gecikmesi, bir i engelleme yzndendir. Bu engellemeyi de i guddelerin rnleri olan hormonlar salamaktadr. nsan vcudunda engelleyici hormonlarn oalmas, beynin bymesiyle balantldr. Zekannsa, beynin bedene gre byklyle arttn biliyoruz. u halde, denilebilir ki, insann gc gszlndedir. nsan evresine [sayfa 15] uyamayacak kadar gszletiinden, evresini kendisine

  • uydurabilmek iin akllanmak zorunda kalmtr. Beyni bym, zekas artmtr. Maymun, soua kar, kllanarak yaar. nsan kllanamaynca, maymunun derisini yzp kendi srtna geirerek yaar. Bu yzdendir ki, da hayvan dada, ova hayvan ovada, deniz hayvan denizde, scak hava hayvan scakta, souk hava hayvan soukta yaayabildii halde insan, dnyann her kesinde yaamaktadr. svireli zoolog Portmann da, insangillerin (hominid) bakalamasn erken doumlarna balamaktadr. Bu erken dou, kuaklar boyunca, olaanlamtr. nsan, doduktan sonra daha bir yl ana rahmindeki gibidir, hzl bir byme iindedir. Bir yl sonra bu byme yavalar. Maymungiller (anthropoid) yetime ana eritikleri zaman insangiller henz erginlemeye balamlardr. nsann erken douundan ileri gelen bu gecikme, mr boyunca srmektedir. Bu gecikme, insan yavrusunun uzun yllar ana babasnca beslenmesini gerektirir. Evlilik kurumunun biyolojik temeli budur. Gszln nedeni olan erken doum, gszln gerei olan beyni zorlamtr. Portmanna gre insan, insanln erken douuna borludur. Grld gibi, Adolf Portmannla Louis Bolk, bu konuda birbirlerini tamamlamaktadrlar. Alman antropologu Profesr Arnold Gehlen, ortak bir atadan gelmi olduklar halde, insanla hayvan arasnda bir nitelik (mahiyet) ayrm bulunduu kansndadr. nsanda bir hayvanlk vardr ama, insan denilen varlk, bu hayvanln snrn atktan sonra balar (A. Gehlen, Der Mensch, Seine Natur and Seine Stellung in der Welt, 1940). Hayvann her organ; bir evreye uymadr. nsann hibir organ, evreye uyma deildir. Hayvann herhangi bir organn ele alarak onun yaad evreyi, yedii eyleri, karlat dmanlar ortaya koyabiliriz. Devekuu step iin, empanze orman iin yaplmtr. Buna kar insann, doann hibir kouluna uygun gelen hibir organ yoktur. Buz a hayvanlarnn hepsi tyldr. Buz a insan tyl deildir. nsan, yaamasn, hayvan gibi evreye uymasna deil, kendine zg bir zellikle evreyi kendisine uydurmasna borludur. te insan demek, bu zellik demektir. Hayvanlk alannda evreye gre organlarn zellemesi kavram (specialisation), insanlk alannda evrenin zelletirilmesiyle elde edilmitir. Hayvan, doa karsnda tam ve uygun, insansa eksik ve doaya kart bir varlktr. Hayvann btn davranlar doann isteine gre dzenlenmitir, insann btn davranlarysa doaya kardr. nsan varl, dik yrme ve bunun ardndan beynin bymesi ve zekann ortaya kmasyla balar. Dik yrme, insann ellerini serbest klmtr. Ayaklk etmekten kurtulan eller bo kalnca, zekann gdmyle, aletleri ilemeye ve kullanmaya balamtr. Hayvan, organlarnn zellemesi yznden evresine baldr. nsansa, organlarnn zellememesi yznden evresine kar zgrdr. nsan, zgrln, beyin-el diyalektiine borludur. Bu yzdendir ki, hayvan uygunsuz koullar iinde trn yok ettii halde, insan her eit koullar iinde trn srdrmektedir. Beyin ve el, insan btn zel durumlar karsnda zgr klmtr. nsan bu evre, koullarn deitirebilir ya da onlara kar kendini koruyabilir, doayla savaabilir ve doay yenebilir. Bylesine bir g, insandan [sayfa 16] baka hibir canlda yoktur. Hayvan aletsiz yaayabildii halde, insan aletsiz yaayamaz. Ate, balta, silah vb. gibi aletlere sahib olmayan insan doay yenemez ve tkenip gitmek zorunda kalrd. u halde insan, doayla deil, kltrle bir balant iindedir. Kltr, zekayla deitirilen bir doa, yeniden ve insana gre yaplm bir doadr. Buna kar, insanla hayvan arasnda hibir nitelik ayrl bulunmadn; insann gelimi zekal bir hayvan olduunu ileri sren kuramlar da vardr. Bu kuramlara gre; insan yetenekleri (kabiliyetleri) hayvan yeteneklerinin yetkinlemi (mkemmellemi) bir biiminden baka bir ey deildir. W. Khler, zekann hayvanlarda da bulunduunu tantlamtr. nsanda karlatmz tre (ethik), deer lleri, toplumsalln meydana koyduu, doayla hibir ilgileri bulunmayan fenomenlerdir. nsanca bir zellik olarak ileri srlen dil fonksiyonu da nihayet gelimi bir beyin iidir. Dil fonksiyonu, beyinde, silvius yar dolaylarna yaylmtr (bkz. J. Lhermitte, Les Mcanismes da Cerveau). Maymungillerde kendilerine gre bir dil bulunduu Gerner ve Schwidetzkynin gzlemleriyle dorulanmtr. Kohts yirmi szckl, Blanche W. Learned otuz iki szckl bir maymunca bulunduunu ileri srmektedirler (bkz. Jean Rostand, Biyoloji Asndan nsan, Ender Grol evirisi, 1964). nsanlk yapyla hayvanlk yap arasnda, temelde, hibir ayrlk yoktur. nsanlk yapda grlen organ eksiklikleri, bu organlarn grevlerini beynin yklenmesi yznden meydana gelen doal gerilemeler, daha ak bir

  • deyile, gereksiz klnmalardr. Tyl bir hayvann derisini yzp srtna geirmeyi beceremeseydi, souktan donmamak iin, insan da tylenecekti. Bilimsel bulgular, insan insan edenin emek (i) olduunu tantlyor. Hayvan doada bulduklaryla yetinir, insansa doay emek harcayarak retir. nsan, alet yapan bir hayvandr. Ancak alet ii deil, i aleti dourmutur. Elin gelimesi, insangillerin bakalnda, atlm en nemli bir admdr. Kantn da dedii gibi, el, darya doru uzam bir beyindir. Tyl atalarmz dik yrmeyi, bir zorunluk olarak gze almlarsa, bunun nedeni, ellerin baka trl iler yapmak zorunda kalm olmasdr. Maymunlarda bile eller, trmanmak iin, ayaklardan baka trl kullanlmaktadr. El, iin bir aleti deil, iin ortaya kard bir rndr. El, yetkinlemesini yapt ilere borludur. Elin gelimesi, insan yapsnn btn blmlerini dorudan doruya etkilemitir. in eli ve karlkl olarak elin de ii gelitirmesi insangillerin ibirliini zorunlu klmtr. Bu ibirlii, baka bir deyile toplumsallk, insanlar, birbirlerine sylemeleri gereken bir eyleri olmak durumuna getirmitir. Dil, bu zorunluktan domutur. nsanbilim (antropoloji) alanna byk katklarda bulunan, Friedrich Engels, Doann Diyalektii adl nl yaptnda yle der: "Ekonomi politikiler i (emek) btn zenginliklerin kaynadr, derler. Fakat i, bundan da te sonsuz bir eydir. nsann tm varl iin ilk temel art odur ve bu ldedir ki bir anlamda insan i yaratmtr, dememiz gerekir. Yz binlerce yl nce, jeologlarn nc zaman dedikleri, henz kesinlikle saptanamayan dnya tarihi dnemi srasnda, belki de onun sonlarna doru, dnyann scak blgesinde muhtemelen imdi Hind Okyanusunun [sayfa 17] dibine batm byk bir kara paras zerinde insan benzeri maymunlarn son derece gelimi bir kua yayordu. Bizim bu ecdadmz Darwin aa yukar tanmlamtr. Bunlarn bedeni tamamen kllarla rtlyd, sakallar ve sivri kulaklar vard ve topluluk halinde aalarn stnde yayorlard. Bu maymunlar, belki de zellikle yaay biimleri dolaysyla aalara trmanrken ellerine ve ayaklarna farkl fonksiyonlar kazandrarak dz yerde yrrken ellerini kullanma alkanln yava yava brakmaya, dik biimde bir yry kazanmaya baladlar. Bylece maymundan insana geiin en nemli adm atlm oldu. Bugn btn insan-benzeri maymunlar ayakta durabilirler ve iki ayak zerinde hareket edebilirler. Ama bunu yalnz zorunlu hallerde ve pek beceriksizce yaparlar. Doal yryleri yar-diktir ve ellerini de kullanrlar: ou ise el kemiklerini yere dayar ve sakat bir kimsenin koltuk denekleriyle yry gibi bkk bacaklarla uzun kollarn arasnda bedenlerini titretirler. Genel olarak maymunlarda drt ayak zerinde yrmeden iki ayak zerinde yrmeye geiin btn basamaklarn bugn bile grebiliyoruz. Ama iki ayak zerinde yrme onlar iin bir son are olmaktan te gitmemitir. Kll ecdadmz arasnda dik yrme zamanla bir gereklilik haline geldiyse, bu, arada geen zamanda eller iin gittike deiik alma ekilleri gelimesini zorunlu klmtr. El ve ayan kullanlmasnda baz farklarn meydana gelii maymunlar arasnda da grlr. Belirtildii gibi aaca trmanrken el, ayaktan baka trl kullanlr. Daha aa memeli hayvanlarn n ayaklarnn kullanl gibi, el daha ok yiyeceklerin toplanmasna ve tutulmasna yardm eder. Baz maymunlar aalarda yuvalarn ellerle yapar, hatta empanze gibi kt havadan korunmak iin dallarn arasnda at meydana getirirler. Dmanlara kar korunmak iin sopalar ellerle yakalar, ya da meyveleri ve talar bunlarla frlatrlar. Yakalandklarnda insanlardan kopya ettikleri birok basit hareketler iin ellerini kullanrlar. Ama insana en ok benzeyen maymunlarn bile gelimemi eli ile binlerce yzyllk i yoluyla son derece gelimi insan eli arasndaki farkn ne kadar byk olduu burada anlalr. Kemiklerin ve kaslarn says ile genel dzeni ikisinde de ayndr. Ama en ilkel vahinin eli, hibir maymun elinin taklit edemeyecei yzlerce i yapar. Hibir maymun eli ta ban en kabasn bile meydana getirememitir. Ecdadmzn binlerce yllk srede maymundan insana gei srasnda yava yava eli uydurmay rendikleri ilk hareketler balangta herhalde en basitleriydi. En ilkel vahiler, hatta ayn zamanda fiziksel bir gerileme gstererek daha ok hayvana benzer bir duruma dnenler bile, bu gei dnemi yaratklarndan ok daha stndr. lk akmak ta insan eliyle bak haline getirilinceye kadar, yle zaman dnemleri gemitir ki, bizce bilinen tarihsel dnem onunla karlatrlnca nemsiz kalr. Ama asl adm atlmt, el zgr hale gelmiti ve artk durmadan yeni beceriler kazanabiliyordu. Bylece kazanlan daha byk esneklik kuaktan kuaa geiyor ve artyordu. O halde el,

  • i organ olmakla kalmaz, ayn zamanda bu iin rndr de. Ancak i, gittike yeni hareketlere uyma, bu yoldan gelitirilmi kaslarn, ba organlarnn, daha uzun dnemler iinde kemiklerin kaltsal yoldan gemesi bu kaltsal inceliin yeni, gittike daha karmak hareketlere gittike yenilenen biimde uygulanmas, [sayfa 18] insan elini Rafaelin tablolarn, Thorwaldsenin heykellerini ve Paganininin mziini yaratabilecek bir mkemmellik dzeyine kadar getirmitir. Ama el tek bana deildi. O, son derece karmak bir tm organizmann ancak tek bir organyd. Elin yararland eyden btn beden de yararland, hem de iki yoldan. nce, Darwinin dedii gibi, byme korelasyonu yasasndan yararland. Bu yasaya gre, bir organik varln ayr paralarnn belli biimleri, grnte onlarla bants olmayan baka paralarn belli biimleriyle her zaman bantldr. Bylece, ekirdeksiz krmz kan hcrelerine sahip ve kafann iki eklemle (kondil) kaburgann ilk kemiine baland btn hayvanlarda hi eksiksiz; yavrular emzirmek iin st bezeleri de vardr. Bunun gibi, memeli hayvanlarda atal trnaklar kural olarak gevi getirmek iin krkbayr ile bantldr. Belli biimlerdeki deimeler, aradaki banty aklayabilecek durumda olmamza ramen, teki beden ksmlarnn biiminde de deimelere sebep olur. Gzleri mavi olan tamamen beyaz kediler her zaman ya da hemen her zaman sardr. nsan elinin gittike gelimesi ve buna paralel olarak ayan dik yrye uymas, hi phesiz byle bir korelasyon yoluyla organizmann teki ksmlar zerinde de etkisini gstermitir. Elin gelimesinin dolaysz, belirlenebilecek biimde geri kalan organizmaya yapt etki ok daha nemlidir. Daha nce deinildii zere, bizim maymun ecdadmz sr halindeydi, btn hayvanlarn en toplumsal olan insann, toplumsal olmayan bir nceki ecdattan kn aramann imkanszl aktr. Elin gelimesiyle, ile balayan doa zerindeki egemenlik her yeni ilerlemede insann gr asn geniletti. nsan, doadaki maddelerde srekli olarak yeni, o gne kadar bilinmeyen zellikler kefetti. te yandan iin gelimesi, karlkl destekleme, ortaklaa etkinlik hallerini oaltma ve bu ortaklaa etkinliin her birey iin salad yararn bilincine varma yoluyla toplum yelerinin birbirine gittike yaklamasna zorunlu olarak yardm ediyordu. Ksacas, oluan insanlar, birbirlerine syleyecek bir eylerinin bulunduu noktaya eritiler. htiya, kendine bir organ yaratt. Maymunun gelimemi grtla, durmadan daha gelimi modlasyon elde etmek iin yaplan modlasyon yoluyla yava, ama salam biimde deiti ve az organlar yava yava birbiri ardndan ahenkli harfleri sylemesini rendi... nce i, sonra onunla birlikte dil, bir maymunun beynini etkileyen en nemli iki drt bunlardr ve bu etki altnda maymun beyni, btn benzerliine ramen ok daha byk ve ok daha stn bir insan beynine doru gelimitir" (bid, Ankara 1970, Arif Gelen evirisi). Grld gibi, insan usunun, ne kkeninin ne de znn, sadece doal ve yaambilimsel (tabii ve biyolojik) etkenlerle aklanamayaca aktr. Usun ve bilincin z, ancak toplumsal (itimai, sosyal) karakteriyle kavranabilir. nsan toplumu olmakszn insan usu, insan bilinci ve insan dncesi de olamazd. A. Spirkin ve O. Yakhot, Diyalektik ve Tarihi Materyalizm adl yaptlarnda bu konuda u somut rnei verirler: "Hepimiz ormanlarda hayvanlar tarafndan yetitirilen ve sonradan insanlar tarafndan bulunan ocuklarn yklerini duymuuzdur. Bu tr olaylarn en heyecanls 1920 ylnda Hindistanda ortaya kandr. kszler evinin bakan olan Mr. Singh, birtakm garip varlklarn kurtlarla birlikte bir maarada yaadklarn [sayfa 19] duyar. Halk bunlarn hayalet olduklarn sylemektedir, fakat daha sonra bunlarn iki kk kz ocuu olduklar anlalr. Bu ocuklar kurtlarn elinden alnr ve teki ocuklarla birlikte yetitirilmek zere kszler evine getirilir. Ancak kzlar evreleri iin byk bir dert kayna olurlar. nk, bir insandan domu olmalarna ramen; iki kk hayvan gibi davranmaktadrlar. Hayvanlarn arasnda geen yaamlar yalnz davranlarn deil, ayn zamanda bedensel yaplarn da etkilemitir. nsanlarn nemli zelliklerinden biri olan dik yrme bu ocuklarca bilinmemektedir. Ayrca insan bilincine ve dnme yeteneine veya insanca duygulara, heyecanlara sahip olduklar yolunda da hibir belirti yoktur. Alacakaranlkta yaarlar, gndzleri uyur, gece olunca hareketlilik gsterirler. Yllar geer. Zamanla, byk abalar sonucunda, fakat yava yava, insanca zellikler belirmeye balar. lk szckler sylenir. evrelerinde olup bitenleri kavradklarn gsteren insanca kavrayn ilk belirtileri ortaya kar. Balang kavramlar biimlenir ve kk hayvanlar insana dnmeye balarlar. Ne yazk ki byyemeden lrler. Bu

  • gerekler bize neyi anlatr? lkin bilincin doal yaambilimsel kayna kuramnn tamamen yanl olduunu gsterir. Kaba ya da bilimsel olmayan zdekiler (maddeciler) insann, doann ocuu olduunu ileri srerlerdi. Bu iddiada, bilincin kaynann doast olduu yolundaki idealist ve teolojik iddialarla elitii lde gereklik pay vard. Fakat, insan bilincinin yalnz doal temelini vurgulayan metafizik zdekilik de tmyle doru deildir. Bu gerek, kurtlardan kurtarlan ocuklar olaynda hi kuku brakmayacak bir biimde kantlanmtr. Bilin, rnein ellerimiz, kanmz, gzlerimiz ve samzda szkonusu olduu gibi doann basit bir rn deildir. Bilincin ortaya kabilmesi ve grevini yapabilmesi iin, doal yaambilimsel temelinin yansra, toplumsal koullar (toplumsal yaam ve insan toplumu) da gereklidir. nsan bilinci karakteri itibariyle toplumsaldr. nsann toplumsal ilikilerinden, toplumsal yaamndan ve hareketliliinden soyutlanm olarak ortaya kamaz. Bir ocuk, ancak bir insan topluluu iinde yaayarak, bir insan olabilir" (bid, Bilim Yaynlar, Engin Karaolu evirisi, s. 53-5). nsann z, tek bana bir bireye zg ve soyut bir ey deil, toplumsal ilikilerinin tmdr. Bu gerek, genel olarak insan konusunda herhangi bir akl yrtmeyi gereksiz ve olanaksz klar. nsan, btn insanln gelimesinin bir rndr (Nasl ki bir elma da, elma aacnn deil, btn bir doann rndr). nsan, toplumsal soyunun, yzbinlerce yllk deney ve bilgi mirasna sahiptir. nsanbilim (antropoloji), doal varlklar iinde insann zelliklerini igdler, dil ve dnce, teknik, us ve eylem alanlarnda da en ince ayrntlarna kadar incelemi ve bilimsel gerekler ortaya koymutur. nsan insan eden, kendine zg igdleri midir?... Bu sorunun karl kesindir: Hayr. nce, igdlerin, imdiye kadar sanld gibi psiik deil, fizyolojik olduklar anlalmtr. gd, bir dnce ii deil, bir beden yaps iidir. Her hayvan tr iin baka olan davran biimleri, hayvan fizyolojisini biimlendirip, soydan soya geerek igd haline gelmilerdir. gdler renilmezler ve deneme yoluyla kazanlmazlar. Dahas var, igdsel davranlarla renilmi davranlarn gelimeleri birbirleriyle ters orantldr. renebilen hayvanlarn igdleri, [sayfa 20] renebildikleri oranda, azalmaktadr. Bu anlamda, insan denilen varlkta hibir igd bulunmamaktadr. gd, belli bir olay karsnda belli bir davrantr. Dmann grmek, hayvan ya bartr, ya kartr, ya da dmanna saldrtr. nsannsa ne trl davranaca belli deildir, daha dorusu ne trl davranaca o anda iinde bulunduu sosyal, ethik ve entellektel koullara baldr. Barmak, kamak, saldrmak yle dursun, insan eer o anda iine yle geliyorsa dmann yanaklarndan pebilir. Ama, iinde, gene de ho olmayan bir duygu kvranr. nsann igds ite bu kadarcktr ve pek gszdr. Onu fizyolojik bir davrana srkleyemez. nsann soydan gelen igdsel davranlarnn yerini, zeka ile ilgili plastik (birbirleriyle kaynaabilen) davranlar almtr. nsann, igdleri deil, igd kalntlar olan itepileri (ilcalar, impulsleri) vardr. nsann zellemi organlar olmad gibi, zellemi davranlar da yoktur. Buna kar, dil ve dnce, insan insan eden insanca zelliklerin banda geliyor. nsan, dnyaya alan ilk canldr. nsann dnyaya almasn dili ve dncesi salamtr. Yirmi milyon yl nce yaad sanlan ayn trden geldikleri halde, ada maymunun bilgisizliine kar ada insann stn bilgisi, insangillerin azlarndaki dili gerei gibi kullanabilmelerinden domutur. ada maymun, aa yukar, yirmi milyon yl nceki ortak atamzn deneylerini tekrarlamaktadr. Maymun, pek yava gelien bireysel deerleriyle birlikte gp gidiyor. nsann bireysel deerleriyse, szcklerin gcyle gittike toplumsallamaktadr. Maymun, ocuuna hemen hibir bilgi veremeden lr. nsan, ocuuna yirmi milyon yllk bir bilgi brakr. Dil, insangillere, kendisini teki canllara pek stn klan hzl bir gelime salamtr. nsann dilini kulland gnden beri yepyeni bir diyalektik gereklemeye balamtr. Bu diyalektik, dil dnce diyalektiidir. nsann zgrl, diliyle gereklemektedir. Dncenin dile ball (identik birlii) tantlanmtr. lk dnen ilk konuand. Konumadan dnme yetisi, uzun bir sre sonra gelimitir. Dil ve dnce, birbirlerini karlkl etkileyerek, genel diyalektiin iinde, ok hzla gelien zel bir diyalektie balam bulunmaktadrlar. nsan, szcklerle zetleyerek dnyann fizik yknden kurtulmutur, bilgi elde edebilmek iin harcamak zorunda bulunduu gc ve sreyi kazanmtr. Artk gitmesi, grmesi, dokunmas, bulmas, iitmesi, aramas, koklamas, tatmas gerekmez. Dnmesi yeter. Dil ve

  • dnce diyalektii, gemile gelecei birletirmi, uzakl yakna getirmitir. Hayvan gemiini bilemez, insan bilir. Hayvan geleceini tasarlayamaz, insan tasarlar. nsan, dillenmesi yznden, sreyi ve uzay (zaman ve mekan) eline geirmitir, bakalarnn deneyleriyle eylemde bulunmaktadr. Ralp Waldo Emersonun dedii gibi: Eitilmi bir kpek, baka bir kpei eitemez. Bu baar, dil dnce gcyle, insanca bir baardr. De la Mettrienin dedii gibi, azdan szckler kmadan nce neydi insan? teki trlere gre daha az igds olan kendi trnn hayvan. Kendini kral grmezdi. Maymun kendine neyse, o da kendine oydu (La Mettrie, LHomme-Machine, 1748). nsanca zelliklerden biri de, tekniktir. nsan, igdlerinin eksikliini nasl zekasyla gideriyorsa, organlarnn eksikliini de teknikle giderir. Umak iin kanatlar [sayfa 21] olmayan insan uma makinesi yapar, kanat organnn eksikliini teknikle giderir. Ayrca insan, birok organlarnn grevlerini de teknie ykler. Araba yapp ayaklaryla yrmekten kurtulur, asansr yapp merdivenleri trmanmaktan kurtulur. Bunlardan baka insan, birok organlarnn grevini de teknikle aar. Sesini iittiremeyecei uzaklklara telefon telleri eker, yumruuyla vuracana bir tala vurarak iini daha iyi yapar, gzleriyle gremediini drbnle grr. Teknik, her gn biraz daha, organik doay grev d brakmaktadr. Uygarlmzda yk tayc hayvanlarn yeri her gn biraz daha azalmaktadr. nsan, dnyay teknikle deitirebilen tek canldr. Ya kendine organlar yaratr, ya organlarnn igcn artrr, ya da kendi organlarnn iini doaya grdrr. nsan, teknii zekasyla ortaya koyar. Teknik, doada yoktur: rnein bir mihverin evresinde dnen tekerlek, insan zekasnn rndr, doada byle bir ey bulunamaz. nsann yarm milyon yl nce yapt bak, doada yoktur. ividen, dmeden tutun da buhar makinesine kadar hibir teknik aleti doada bulamazsnz. nsan, ilerini teknie grdrrken, kafa almalarna ayraca sreyi de artrm olmaktadr. Teknik, ayrca, insan doaya ballktan da kurtarmtr. Artk insan, atn yrme, aacn byme hzna bal deildir. Atn yerine otomobili, aacn yerine kmr ve petrol koyarak btn kltr srelerini hzlandrmtr. nsan, yepyeni bir doa yapabilmek gcn kazanmaktadr. rnein doada yirmi milyon elektrovoltluk elektrik gerilimleri yoktur. Oysa insan, byle bir gerilimi teknikle meydana getirerek bu durumda doann nasl davranacan deneyebilmektedir. Grld gibi, insan insan eden emek, i, tek szle eylem (action)... Kafadaki beyni us, n ayaklar el, azdaki tad alma organn konuan dil eden hep o. nsan trn meydana getiren hayvann, teki hayvanlara baskn kan eylemsellii nereden domutur? Soru, karln, insann atas hayvann teki hayvanlara gre daha ok oyunseverliinde bulmaktadr. Nitekim, insan ocuunun maymun ocuundan daha oyuncu olduu bilinmektedir. nsan, duyulur izlenimler ynn oyunla dzenlemitir. Oynayan ocuk, ilkin, hibir ayrma yapmakszn, btn duyularyla birlikte davranr. Eyay grr, dokunur, koklar, sesini iitmek iin birbirine arpar, tadn almak iin azna sokar. Bu oyun, ona duyu niteliklerini ayrt etmeyi retir. iei koklar artk, azna sokmaya almaz. Oysa, iein bir tad da vardr. Ama ocuk, iekte kokunun tattan nemli olduunu renmi, kokuyu teki nemsiz niteliklerden soyutlayabilmitir. Bu soyutlama, insanlamada, ok nemli eylemsel bir baardr. Artk eker yeil, krmz, ya da sar renkte olabilir. ocuun ekerde arayaca renk deil, tat olacaktr. ocuk, bu oyun deneyleriyle, eyann tepkilerini ve kendi davranyla olan ilgilerini de renmektedir. Avuta sklan cam elini kesmektedir, elden braklan tabak dp krlmaktadr. Yanmayan sobaya dokunulabilir, yanan sobaya dokunulmaz. nemli bir sonu daha meydana kar: Gz, ellerin grevini stne alm, ellerin ykn azaltmtr. ocuk artk bir eyin ya m kuru mu, ar m hafif mi, sert mi yumuak m olduunu grebilir. Bunlar anlamak iin o eye elleriyle dokunmas gerekmez. Grevleri azalan eller imdi daha ok eylemde bulunabileceklerdir, el bilgi iinden kurtarlmtr. [sayfa 22] Daha sonra gz, oyunun salad duyularn ibirliinden glenerek, teki duyularn da grevlerini yklenmektedir. Sessiz bir filmde bir kiinin ark sylediini grebiliriz, nmze getirilen, bir tabakta tatl bulunduunu grebiliriz, bahemizde bulunan bir karanfilin gzel koktuunu grebiliriz. Duyularn bu ibirlii, insandan baka hibir hayvanda gereklememitir. Cisimlerin, teki duyularn niteliklerini de kapsayan bu optik grnleri sembollerdir. nsan, artk, eylemsel oyunlaryla edindii bir semboller dnyasnda yaamaktadr. Optik (grnen) dnya, yk azaltlm bir dnyadr. u halde,

  • yk azaltlm bir dnyaya alan insan atas hayvan, insanlama yolunda, br hayvanlara gre, ok daha eylemde bulunmak imkanna kavumutur. Bu geni eylemsel alma, onu, ele, dile ve akla gtrmektedir. Daha ak bir deyile, eylemin drtsyle el-dil-akl diyalektii balamtr. Buysa, tmyle, insanlama iidir.

    NSANDA BR KORKU

    lk insan, soumu lav kayalarnn stne kp evresine baknca, kendisine gre deerlendirdii iki ey grd: Kendisinden aada olanlar, kendisinden yukarda olanlar... Kendisinden aada olanlara aldrmad ama, kendisinden yukarda olanlardan lesiye korktu. Usuz bucaksz bir doann ortasnda ne kadar yalnzd. Gkler grlyor, imekler akyor, yldrmlar dyor, kendisinden pek gl hayvanlar saldrp paralyorlard. Kendisinden yukarda olanlarn en stnde gk vard. Artk, yzyllar boyunca korkacakt bu gkten, sayg duyacakt bu ge. ylesine bir korku, ylesine bir saygyd ki bu, gelecek kuaklarn en aklllar bile kendilerini bundan kurtaramayacaklard. Milyonlarca yl ycelik, tanlk, gllk lsn mavi ellerinde tutacakt, gk. Gk, ona baryor, parman sallyor; onu bomak iin saanaklarn, onu yakmak iin yldrmlarn gnderiyordu. Ona yalvarr, tapar, yaltaklanrsa belki kendisini korurdu da.

    KORKUDA BR KAVRAM

    Bir XVIII. yzyl dnr, Volney (Constantin Franois, Comte de Chasseboeuf, 1757-1820), gk lsnn hikayesini kendi asndan; yle anlatyor: lk insanlarn hibir dnceleri yoktu. nce kollarn, bacaklarn kullanmasn rendiler. Gittike; babalarnn deneylerinden yararlanarak gelitiler. Yaama aralarn salama baladka zekalar, ilkel gereksemeler (ihtiyalar) zincirinden kurtularak dolaysyla anlamalara; sonu karmalara (istidlallere) yneldi. nsan zekas, giderek, soyut bilgileri kavramak gcn de kazand. Yeryznde kendilerinden baka birok varlklar kaynayordu, bu varlklarn ou kar gelinmez nitelikte glydler. Ate yakyor, gk grlemesi rktyor, su bouyor, yel srklyordu. Uzun yllar bu etkilerin nedenlerini dnmeden katlandlar. Btn bunlarn neden byle [sayfa 23] olduklarn anlamak isteyen ilk insan akna dnd. Sonra, yle dnmeye balad: 1- Onlar kendisinden gl, kendisine stndler. Tanr dncesinin temeli budur. Kimileri ac, kimileri tatl etkiler uyandrmaktadrlar. Acyla etkileyenlerden korkuyor, onlardan uzaklamak istiyordu. Tatlyla etkileyenlere umut balyor, onlara yaklamak istiyordu. te korku ve umut, gk lsnn bu ilkeleri, bylece dodular. Kendisi nasl bir bakasn itmek isteyince itebiliyorsa onlar da yakmak isteyince yakabiliyorlard. u halde onlarda da kendisininki gibi bir irade, bir zeka olmalyd. te Tanrlk irade, Tanrlk zeka dncesi byle balad. Kendisine ktlk etmek isteyen bir soydann nnde nasl alalyor, ona nasl yalvaryorsa, tekilerinin nnde de alalabilir, onlara da yalvarabilirdi. te ilk yere kapan, ilk dua. Yoluna engel olan daa yer deitirmesi iin yalvarrken onu dncesinde varlklatrdnn, ilk dnce varlklarn yaratmaya baladnn farknda bile deildi. Kendisinden gl, kendisine stn olan bu dnce varlklar pek oktular, u halde evren, saysz Tanrlarla doluydu (politeisme). Bunlarn kimisi iyilik ediyordu, kimici ktlk. yilikle ktlk, iyiliki ruhlarla ktlk Tanrlar bylece dodular. te ilk insanlarn dini byle balad (lk sistem: Fizik glere tapmak).

  • 2- Yeryznde ve insan dncesinde balayan btn bu ilkeler (stnlk, korku ve umut, stn irade ve stn zeka, glnn nnde eili, yalvar, dnce varlklar, bu varlklarn okluu, iyiliki ya da ktlk varlklar) insanlarn tarm gereksemeleri iin ge yneldiler. Tarm, toplulukla yaamaya balayan insanlar iin bir zorunluktu. Tarm baarmak iinse gn gzetlenmesi gerekiyordu. Topran gkle ilgisi belirmeye balamt. Bir yldz kmesinin grnmesi, en yksek yerine varmas ve batmasyla bir bitkinin gvermesi, bymesi ve kurumas arasndaki ilgi, olanca aklyla insanlarn gzne arpyordu. u halde yeryzn yldzlar, bu gk varlklar, ynetiyorlard. On be bin yl nce Msrda yaayanlar yldzlara tapmaya baladlar. Bunlar, Nil nehrinin yukar kylarnda yaayan zenci rktan ilkel topluluklard (kinci sistem: Yldzlara tapmak). 3- nsan bu yldzlara birer ad takma gereini duyunca, bunlara yeryz adlarn yaktrmaya balad. Tebli Habe, rman tamas srasnda grnen yldzlara tama yldzlar, sapan srme srasnda grnen yldzlara kz ya da boa yldzlar, aslanlarn susuzluktan lleri brakp rmak boylarna geldii srada grnen yldzlara aslan yldzlar, kuzularn ya da olaklarn doduu zaman grnen yldzlara kuzu ya da olak yldzlar adn veriyordu. Bu benzetmeler sayszd. Artk kuzu, k mevsiminin ktlk eden ecinnisinden gkleri temizliyor, boa yeryzne bereket tohumlar sayordu. nsan dili bylelikle mecazlara alyor, gittike zenginleiyordu. Artk insan, gn boasndan (boa adn verdii yldzlardan) bekledii gc, yeryzndeki boadan da bekler olmutu. Yerden ge kan mecazlar bylelikle. gene yeryzne indiler. Birtakm yanl kyaslamalar balad. kz, balk ve daha bir sr ey kutsallat (nc sistem: Putlara tapmak).

    4- Kyaslamalar insanlar maddi anlamlardan manevi anlamlara geirdiler. yilik getiren tanrlara bilgi, temizlik, erdem melekleri; ktlk getiren tanrlara da [sayfa 24] cahillik; gnah, kabahat zebanileri denilmeye baland. Tanrlarn zleri birbirlerine uymadndan tapnma ikiye blnd. yi tanrlara yaplan sevgi ve sevin tapnmasyd, kt tanrlara yaplan korku ve strap tapnmasyd (Drdnc sistem: Kart ilkelere tapmak).

    5- Yolculuktan dnen Fenike gemicileri, okyanusun br ucundaki lmsz bahar lkelerini, kuzey blgelerinin lmsz gecelerini anlata anlata bitiremiyorlard. te cennet ve cehennem dnceleri bu hikayelerden dodu. Yzyllardan beri ldkten sonra ne olacan kendi kendine soran insan, bu yerlerde yaayabilmek dncesinden holanyordu. Bylelikle sevgili llerini barndracak bir yer de bulmu oluyordu. Sonsuz bahar lkesi ekiyor, sonsuz karanlk lkesi korkutuyordu. u halde iyiler birinciye, ktler ikinciye gitmeliydiler. Bundan da tanr tzesinin (adaletinin) insanlarn tzelerindeki yanllar dzelttii dncesi dodu (Beinci sistem: Mistiklik, byk yargca tapmak). 6- nsanlar giderek stnde yaadklar yeryzn tanmaya baladlar. Dnyann ap lld. Bu ap, bir kocaman pergel gibi gklere alarak gklerin akllar durdurucu, sonsuz yrngeleri hesapland. Dnyann evren iindeki kkl meydana kt. Tanr dncesi nce dnyadan, sonra gneten koparak btn evrene yayld. Evren Tanr, nedenle sonucu, etkenle edilgeni, gdc ilkeyle gdlen eyi kendinde toplayan ok daha byk, ok daha yaygn bir varlk olmalyd (Altnc sistem: Evrene tapmak). 7- Sonralar etkenle edilgeni, nedenle sonucu, gdcyle gdleni tek varlkta birletirmeyi doru bulmayarak bunlar birbirlerinden ayrdlar. Her trl kyaslamalar ancak kendi varlklarna bakarak yapabildikleri iin, evrenin gdc ilkesine cin, akl, ruh adn verdiler. Tanr da, evrenin kocaman gvdesini hareket ettiren, btn varlklara dalm yaama ruhu oldu. Her varlk, byk varln bir parasn tamaktayd. Bu para, ate ya da tzd (Yedinci sistem: Evrenin ruhuna tapmak). 8- Matematik ve fizik geliiyordu ama, insanlarn byk ounluu bilgisizdi. Bu yzdendir ki bilginin getirdii bilimsel deyiler, ounluun elinde bayalaveriyordu. Bylelikle evrenin herhangi bir makineden baka bir ey olmad ileri srld. Bir makine de kendi kendine yaplamayacana gre, herhalde bunun bir iisi olmalyd (Sekizinci sistem: Byk iiye tapmak).

  • Volneye gre, btn bu basamaklardan eski Msrda klm, sonralar yeryznde tekrarlanm btn eyler eskiden Nil kylarnda da olmutur. Volney, gk lsnn, doum yeri olarak Msr topraklarn grmektedir. Volneye gre, btn din sistemleri, eski Msrn gnee tapmakla balayan fizik glere tapmak sisteminden kmtr. Hintlilerin Chris-nas (Krina), Hristiyanlarn Chris-tosu (Hristos) hep eski Msrllarn gnee taktklar koruyucu anlamndaki chris szcnden gelmedir. Ayrca, eski Msrllar gnee Ys de diyorlard! ki Latincelemi Ys-su ya da Jesus adnn kayna budur. Eski Yunanllar bu ad Tanr Bakse de vermilerdi. Bilindii gibi, Tanr Baks de, Meryemden babasz olarak doan saya rnek olarak Minervadan babasz olarak domutu. [sayfa 25]

    Bir yanda sonsuzdan gelip sonsuza giden sonsuz bir uzay, teki yanda dnen yepyeni bir varlk insan... Bir XX. yzyl dnr, Felicien Challaye, din duygusunu bu sonlu varlkla sonsuz varlk arasnda kurulan bada bulmaktadr. Felicien Challayea gre, sonlu ve kutsal olmayan varlk, sonsuz ve kutsal varlkla karlanca kendinden geer. Gk ls, bu kendinden gei halinin sonucudur. Challaye gk lsnn hikayesini, kendi asndan, yle anlatmaktadr: lk insanlar, kendi kiiliklerinin dndaki yaygn gc (Mana) kavradklar anda sonsuzu duymulardr. Ben varm, varla katlyorum. Ne yalnz anam babam, bykanamla bykbabam, atalarm, ne de btn insanlk ve btn hayvanlk beni var edemezdi. Evrenin btn gleri bende toplanyor. Bir gne, bir samanyolu, bir evcen olmasayd, ben de var olamazdm. Ben, evrensel hayatn rnym. Varlmn derinliinde varl buluyorum. Bu varlk, benim dar kiiliimi her yandan sarmakta ve onu amaktadr. Bu varlk sonsuzdan beri benden nce gelmekteydi, snrsz ak boyunca sonsuza kadar benden sonra gidecektir. te bu, sonsuz varlktr. Sonlu varln, kendisinden km olduu sonsuz varla ballk duymas, onun nnde eilip ona tapmas, onu evlat bir sevgiyle sevmesi, onda evrensel hayatn btn ynlerini bulmas akla uygundur. Bu akla uygunluk ve sevgi, gk lsnn temelidir. Sonlu varln sonsuzluk duygusuna erimesi yle olmutur: lk eilim, karland zaman sevin, karlanmad zaman ac veren bir duygudur (haz ve elem). Bu eilim, zekann ie karmasyla ruhsallar, toplumun etkisiyle de sosyalleir. Bu sevin ve ac eilimi, korunma igds, insan yalnz btn hayat boyunca gzetmekle kalmaz, lmle yok olu dncesinden tr ac ekmesine de engel olur. nsan, bu yok olu dncesini sevimsiz, aalatc bularak reddeder. Korunma igds, yok olu dncesinin dourduu sonsuzlukla sonluyu badatrmaya abalar. nsann doal eilimlerinden bir bakas da, merak eilimi, bu abay destekler. Evreni tanmak, onun kklerine ve derinliklerine inebilmek bu merak eiliminin karlanmas zorunluundan domutur. nsann nc bir doal eilimi olan sevgi (sempati) de ilk iki eilimin iini tamamlamaktadr. Sevgi, sonlu varlklardan aarak sonsuz varla ynelmitir (mistisizm). Din, bu doal eilimin, korunma igdsnn, merakn ve sevginin zekayla ruhsallamasndan ve toplumla sosyallemesinden domutur. Felicien Challaye din dncesinin geliimini de yle sralamaktadr: 1. nsan, nce, kendi kiiliinin dnda her ynde belirmi bulunan yaygn bir g grd. Bu g, hem maddede, hem ruhta beliriyordu. lkel insanlar bu gce Mana adn taktlar. Mana dncesine btn dinlerde eitli semboller halinde rastlanmaktadr. En ileri felsefelerde bile k noktas hep bu ilkel Mana dncesidir. 2. Toteme olan inan bu Mana dncesinden kmtr. Totem, Manann cisimlemesidir. Bir klann insanlar belli bir hayvan, ya da bitki eidini en ok Mana toplayc saymlar ve onu kutsal grmlerdir. [sayfa 26] 3. nsan, kendi cann dnnce Manay kiiletirmitir. Bundan da lmden sonra yaama dncesi domu, lmden sonra yaama dncesi llere tapnmaya yol amtr. 4. Manann kiiletirilmesi canlcl (animizm) meydana getirmitir. Canlclk, doada insann ruhuna benzer ruhlar bulunduuna inanmaktadr. nceleri fetiizm adyla adlandrlan animizmin bycle yol amas kolaylkla anlalr bir olaydr. 5. nsan, Manada bir dzen ilkesi bulduu zaman, dine tresel kayglar girmi demektir. Erdem, bu dzeni salamak iin gereklidir.

  • 6. nsan, Manay kiiletirince artk onu her bakt yerde grmeye balamtr. Bunun sonucu da elbette oktanrclk olacakt. 7. Soyutlamadaki ve tek olan evrenin aklanndaki ilerleme bu ok tanrlar tek tanrda birletirmeye yol amtr. Bu birletirme, nce bir hiyerariden (tanrlar sralayarak en byn bulmaktan) geerek, evrenin tek ve biricik Tanrsna varmtr. 8. Budizmde olduu gibi, din dncesinde bir adm daha ilerleme, engin evrenin varln anlamak ve aklamak iin tanr dncesinin gerekmediini, bu anlama ve aklamann tanrsz da yaplabileceini ilerisrer. Kurban, dua, yasalara sayg, erdem, bayram, efsaneler ve kendinden gei hali en ilkel totemizmden ok gelimi dinlere kadar btn dinlerin ortak temalardr. Mutluluunu salamak iin abalayan insan, epeyce uzun bir tarih sresi sonunda, kendini rahat ettirecek, mutlu klacak yeni bir l buldu. Bu l, gk lsdr. Gerekte bu l nce yerden balad, sonra ge kt. Bilimsel adan ele alnnca hikayesi bir hayli ilgi ekicidir. Bu l, insann evresini sarp onu rkten gizlilikleri aklyor, karanlklar aydnlatyor, ona gven veriyor, geleceine umutla bakmasn salyordu. Hele, insanln en byk korkusu olan lm korkusunu karlamas bu ly bsbtn vazgeilmez klmt. l, karanlklar olduu kadar, aydnlklar da dzenliyor, hemen her alanda yararl oluyordu. nsanlar birbirleriyle olan anlamazlklarn bile bu lye vurarak zmeye balamlard. Toplumlar, bu lye snarak birlemeye alyorlard. l, gerekte, insan yapsn eitli alardan kavramas bakmndan, ok gl bir lyd. Fransz dnr Auguste Comte (1798-1857) bu lye, insanln aklama gereksemesi (ihtiyac) asndan bakmaktadr. hal kanununun, insanln birbiri ardnca geirdii hale bak as budur: 1. Auguste Comtea gre insanlk, nce teolojik hal iindeydi. Evren, insan iradesinin tpks iradelerle ynetilmektedir. nsan dncesinin ilk vard aklama budur. Oysa, bu ilk dnce de basamakldr, yava yava gelimitir. Birinci basamakta insan, evresindeki eyay tpk kendisi gibi canl, akll olarak dnmtr (fetiizm). kinci basamakta insan dncesi, evresindeki olaylarn grnmez varlklarca ynetildii inancna ynelmitir (oktanrclk-politeizm). nc basamakta bu grnmez varlklarn tek ve byk bir iradenin ynetimi altnda bulunduu inancna varlmtr (tektanrclk-monoteizm). [sayfa 27]

    2. nsanln bu halini metafizik hal kovalamtr. nsanlk bu sre sonunda teolojik halden metafizik hale gemitir. Metafizik hal, bir soyutlama (tecrit) halidir. Evreni yneten artk insana benzeyen bir varlk deil, soyut bir gtr, soyut bir ilkedir: Oysa bu halde de insan, soyutlad nitelikleri, soyut iyilii, soyut gzellii, soyut taml (mkemmellii) gerek varlklar saymaktadr. 3. nsanln nc halinde, metafizik hal, yerini pozitif hale (olumlu hal, mspet hal) brakmtr. Bu hal; ortaan sona ermesiyle balar. Yenia dncesi artk olaylar baka olaylarla aklamaktadr. Bilimsel ilerlemeler, bu hale gelinceye kadar nedeni bilinemeyen birok olaylar, bilim yasalaryla aklamaya balamtr. Baka bir deyile, nce teolojik aklama, sonra metafizik aklama, yerini pozitif aklamaya brakmtr. Baka bir Fransz dnr, Henri Bergson (1859-1941) da gk ls gereksemesinin kaynan yaanlan hayatn iinde bulmaktadr. Bergson, Treyle Dinin ki Kayna (Des deux Sources de la Morale et de la Religion) adl yaptnda bu konuyu inceleyerek u sonuca varyor: nsan, dnmeden nce yaamak zorundadr. Toplumsallk eilimi (itimailik meyli), insann yaama zorunluunun sonucudur. Toplum nasl insan iinse, insan da ylece toplum iindir. Toplumunsa birtakm gerekleri vardr, ite bu gerekler, insan treye ve dine zorlar. Hayvan toplumlarnda rnein bir arnn, toplumunu unutarak sadece kendi isteklerinin peinden gitmeye baladn dnelim. Bilinsiz igds bu haylaz ary toplum ykmne (mkellefiyetine) aracaktr. nk, arlar ykml olmazlarsa kovan yaayamaz. nsan toplumlarnda da bu ykm insan devine iter. Toplumsallk, insan varlnn en byk parasdr. Suunu sadece kendisi bilen, cezadan yakay kurtaran bir katilin ektii vicdan acs; insann kendi varlna, kendi benliine dnmek isteyiidir. Suunu aklarsa vicdan acsndan kurtulacaktr, nk devini yerine getirmi, benliinin byk paras olan topluma

  • dnmtr. Toplum alkanlndan doan, igdlerin zorlad bu devseverlik, insan treye ve dine gtrr. Bu devseverlik, trenin ve dinin birinci kaynadr. Bu devseverlik iyice deilirse, insanlarn korunma igdsne dayand grlr. nsan, akas, bu grevseverliiyle kendisini korumakta, yaama zorunluuna uymaktadr. Bu kaynak, kiinin, iradesini iten bir kaynaktr. Bu kaynaktan gelen din ve tre, insan koruyan bir din ve tredir. Din ve trenin ikinci kayna, insan heyecandr. Toplumsal insan bir taklit, bir benzeme gereksemesi iindedir. nsan yaps, rnek almak, benzemek eilimini tar. Bu ikinci kaynaktan kan din ve tre, model olarak alnan kiiliin yaratt heyecan yaamak ve taklit etmekle gerekleir. Toplum, kiiyi, toplumca beenilenleri taklide arr. Bu kaynak, birinci kaynak gibi, kiinin iradesini iten bir kaynak deil, tersine, eken, aran bir kaynaktr. Bu, heyecandan doan taklitilik kayna iyice deilirse, insanlarn yaratma igdsne dayand grlr. nsan, akas, bu taklitiliiyle, gene yaama zorunluunun sonucu olan yaratma gereksemesini karlamaktadr. Bu kaynaktan gelen din ve tre, insann yaratma gereksemesini karlayan bir din ve tredir. [sayfa 28] Bu iki eit din ve tre, ayr nitelikler, ayr zellikler tamaktadr. Birinci kaynaktan (alkanlktan, korunma igdsnn sonucu olan grevseverlikten gelen) din ve tre statiktir, toplumsaldr, tutucudur, eskiye baldr, kolektiftir. kinci kaynaktan (heyecandan, yaratma igdsnn sonucu olan taklitilikten gelen) din ve tre dinamiktir, bireyseldir, eskiyi acdr, ileriye gtrcdr, kiiseldir. Bergson, yaptnn ikinci blmnde gk lsnn asl gerekesi olan lm korkusu stne unlar sylemektedir: Hayvanlar leceklerini bilmezler, leceini bilmek insancadr. nsandan baka btn canllar, doann (tabiatn) istemi olduu gibi, hayat hamlesine uymaktadrlar. nsann leceini bilmek dncesiyse, doann verdii zeka ile elde edildii halde, doann karsna dikilmekte, insann hayat hamlesini yavalatmaktadr. leceini bilmek dncesi umut krc bir dncedir. nsan, lecei gn de bilseydi, bu dnce, daha da umut krc olurdu. lm olay bir anda meydana gelecektir, oysa her an meydana gelmedii grldne gre srekli olarak tekrarlanan bu deney, insanda belirsiz bir kuku yaratmakta, lm dncesiyle eriilen kesinliin etkilerini hafifletmektedir. Bu hafifletme olmasayd insann hayat hamlesi bsbtn krlrd. lmek kesinliinin, yaamay dnmek iin yaratlan canllar dnyasnda, insan dnce ve anlayyla belirmesi, doann niyetine aka kardr. Doa, bylelikle, kendi yoluna konulan engel stnde sendelemektedir. te bu sendeleyi onu yeniden dorulamaya, lmn kanlmazl dncesine kar yaamann lmden sonra da srecei dncesini koymaya zorluyor. Doa, dncenin yerletii zeka alanna bu hayali atmakla, her eyi yerli yerine koymu olmaktadr. Bu hayalin lm dncesinin kt tepkilerini nleyebilmesi, kendisini uuruma kaymaktan alkoyan doann dengesini gsterir. O halde bize dinin kaynaklarn belirten hayal ve dncelerin zel bir oyunu karsnda bulunuyoruz. Bu adan baklnca din, zekann lm kanlmaz olarak dnmesine kar doann savunucu bir tepkisi olmaktadr. Bu tepki, kii kadar, toplumla da ilgilidir. Toplum, kiisel emekten yararlanr. Kiinin hamlesi yavalamamaldr ki toplumun hamlesi de yavalamasn. Bundan baka uygarlkta ilerlemi toplumlar, srtlarn srekli yasalara, srekli kurululara (messeselere), zamana bile meydan okuyan antlara dayarlar. lkel toplumlarsa sadece kiilerden kuruludur. Onlar kuran kiilerin srekliliine inanlmazsa etkileri de kalmaz. u halde llerin de dirilerle birlikte bulunmas gerekmektedir. Bunun sonu, atalara tapma olacaktr. O zaman da ller, tanrlara yaklaacaktr. Bunun iin de tanrlarn hi olmazsa anlar halinde var olmas, bir din bulunmas, dncenin mitolojiye doru ynelmesi gerekecektir. Zeka, k noktasnda, lleri, iyilik ya da ktlk yapabildikleri bir toplumda dirilere karm olarak dnmek zorundadr.

  • KAVRAMDA GZ

    stn glerle evrili olduklarn gren, bu stn glerden korkan ilk insan topluluklar koruyucularn evrelerinde aradlar. Bu koruyucu ou zaman bir [sayfa 29] hayvan, kimi topluluklarda bir bitki, pek az rastlanmakla beraber kimi topluluklarda da

    deniz ya da yldz oldu. Bu koruyucunun adna totem dendi. nsan denilen yaratn ilk dini, totem dinidir. Artk her topluluun (klann) kendisini koruyan bir totemi vard. Yzyllar bylece geti. nsanlar bir hayli mutluydular. Tanrlar yanbalarndayd ve onlar koruyup gzetiyordu. Totem andan sonra tanr, insanlardan gittike uzaklaacak, bir daha bu kadar yaknlarna sokulmayacakt. Totemin ana dncesi, bir Malenezya deyimi olan Manadr. Mana, her yere dalabilen, bir bakma tapan insanlarn kendisinde de bulunan yaygn ve kutsal bir gtr. Gn geldi, insanlar, totemle yetinemez oldular. evrelerinde gzleriyle grmedikleri birtakm yaayan ruhlar dnmeye baladlar. llerinin de yaamakta devam ettikleri dncesi kafalarn kurcalyordu. Canlclk diye evirebileceimiz bu animizm, insanlarn ikinci dinidir. Grnmez ruhlar, yaayan ller elbette bycl douracaktr. Bunun iindir ki, nerede animizme rastlarsak yanbanda bycl de buluyoruz. Totemizmin temel dnceleri (mana, tabu, yar insan yar hayvan atalar), animizmde de devam etmektedir. lk dinin bu ilk ilkeleri en gelimi tektanrc dinlerde bile devam edecektir. Animizme nceleri fetiizm deniyordu. Bu sz zencilerin perili ve byl nesnelerine bakarak Portekizli gemiciler yaktrmlard. Feitiio, Portekiz dilinde byl nesne demektir.

    Btn gzel sanatlarn kknde animist bycln izleri vardr. lk insanlarn erdemleri de toteme tapmalar; totemin isteine aykr davranta bulunmamalarnda belirmektedir. Klann toteme sayg duyan yeleri erdemlidirler. nsann evresinde korkulacak, taplacak bu kadar eitli gler, ruhlar, yaayan ller bulunmas elbette oktanrcl douracakt. ok saydaki tanrlara ilkin Msrda rastlyoruz. Eski Msr oktanrcl aka totemizm ve animizm kalntlarna dayanmaktadr. Mana, tabu, lmden sonra yaama dnceleri, oktanrclkta devam ediyor. yi ruhlar iyi tanrlar, kt ruhlar da kt tanrlar meydana getirmitir. oktanrcln totemizmden doduuna baka bir kant da, her klann ayr birer totemi olduu gibi, eski Msrda yaayan her topluluun da ayr bir tanrs bulunmasdr. Bu yerli tanrlar bal olduklar topluluun br topluluklar stndeki etkilerine gre ne gemiler ya da geride kalmlardr. Msr oktanrclnn en nemli geni, kars zis ve olu Horusla birlikte Tanr Oziris genidir. Eski Msr oktanrlar l, sekizli, dokuzlu gruplar halinde toplanmaktadrlar. Bu gl tanrlarn yannda akl da ilemektedir. Eski Msr edebiyatnda len bir kadnn yaayan kocasna gnderdii yle bir mektup vardr: "Ey benim arkadam, benim kocam. Hibir zaman yemekten, imekten, sarho olmaktan, kadnlarla sevimenin zevkini tatmaktan ve enlikler yapmaktan geri kalma. Gndzn de, geceleyin de kendini her trl zevke terk et. Kalbinde kayglarn yer etmesine sakn meydan verme. nk, Bat lkesinde uyku ile karanlk hkm srmektedir. Buras yle bir lkedir ki, iinde bulunanlar hibir zaman darya kamayacaklardr. Uyumaktadrlar ve artk hi uyanmayacaklardr. Burada hkm sren tanrnn ad tam bir snmedir". Gk ls aratrsnda eski Msrn ok nemli bir yeri vardr. [sayfa 30] ncesizlik ve sonraszlk iinde bilincin bilinle kavranmas (uurun, uurla idrak edilmesi) insanla balyor. Bu, gerek bir balang deil, basz ve sonuz olmakta olann insan maddesince sezilmesidir. Baka bir deyile, bu hikaye, evrensel diyalektiin hikayesi deil, kendi kendini sezen maddenin hikayesidir. Biz insanlar henz bu byk hikayenin iindeyiz. Aklamaya altmz macera, kendi maceramzdr. Gnmzden be bin yl nce Msrda bir terzi yaad. Bu terzi, yz bin yllk bilin diyalektiinin oldurduu bir dnceydi. Be bin yldan beri, gk ve yer lleri iinde parlayan btn klarda, bu terzinin kvlcm vardr. Terzi, Msr papirslerinde Hermes Tut adn tayor. Yunanllar ona Ermis ya da kez bilgin anlamna Trismegiste diyorlar. Yahudilere gre ad Honoktur. Araplar, Hermes-l-Heramise adyla anmaktadrlar. Kurana gre o, Adem ve olu itten sonra gelen, nc peygamber dristir.

  • Ksas- Enbiya, onu yle anlatyor: Hazreti itten sonra peygamberlik dris aleyhisselama geldi. Ve ona dahi otuz sahife nazil oldu. Kalemle yaz yazan ve elbise diken ilk insan odur. Ondan nce insanlar, hayvan derisi giyerlerdi. dris aleyhisselama gklerin, esrar almt. Sonunda Tanr, onu diriyken ge kaldrd. Hazreti dris ge ekildikten sonra insanlar doru yoldan ayrldlar, putlara tapar oldular. Tanr, onlara Nuh aleyhisselam gnderdi (Ahmet Cevdet, Ksas- Enbiya ve Tevarih-i Hulefa, 1323 basks, s. 4).

    Oysa Yunan kaynaklar onun krk iki yapt bulunduunu yazmaktadrlar. Hermesin bu deerli papirsleri kaybolmutur. Bugn, onun dncelerini, rencilerinden gelen Msr ve Yunan kaynaklarndan reniyoruz. Tevrat, onu yle anlatmaktadr: Ve Yared yz altm iki yanda Hanokun babas oldu. Hanok, yz yl Tanryla yrd ve Hanokun btn gnleri yz altm be, yl oldu ve gzden kayboldu. nk, onu Tanr ald (Tevrat, Tekvin kitab, 5. bap, 18-24). Tevratn hesabna gre terzi Hermes, ilk insanlardan biridir, altnc kuaktandr. Baba-oul dizisi yle sralanmaktadr: Adem (930 yl yaam), it (912 yl yaam), Eno (905 yl yaam), Kenan (910 yl yaam), Mahalel (895 yl yaam), Yared (962 yl yaam), Hermes ya da Hanok (365 yl yaam).. Tevrat, Hermesin .. 3000 ylnda yaad bilindiine gre, insan soyunun gnmzden on bin yl nce baladn bildirmektedir. Oysa bilim, gnmzden krk milyon yl nce insana pek benzeyen yaratklarn yaamaya baladn hesaplam bulunuyor. ada bilimle Tevratn arasnda, otuz dokuz milyon dokuz yz doksan bin yl var. Terzi Hermesin, kendinden sonraki btn dnsel akmlara k tutan dncesi udur: nsanlar lml tanrlar, tanrlar lmsz insanlardr. Terzi Hermes, evrensel dn yle kuruyor: Kocaman boluun en altnda lmllk yeri dnya var, en stnde de lmszlk yeri Zuhal yldz... Zuhal yldz, evrensel akln btn esrarn tamaktadr, yedinci ve son kattr, lmszle orada eriilir. Zuhal, parlak bir k iindedir. Ruhlar, oradan koparak, dnyaya [sayfa 31] doru dmeye balarlar. Bu d bir sinavdr. D, byk ktan, inildike yava yava koyulaan karanla dorudur. Ik ruh, karanlk maddedir. Ruh, ksa bir snama iin yeryzne inip maddeyle birleecek, ama maddeye boyun emeyecektir. Ruhun maddeye boyun emesi, ona yenilmesi demek, sonsuz olarak yok olmas demektir. nsan ruhu, tmel ruhun (Tanrnn) ocuudur. Snav kazanamazsa, o ruhta bulunan tmel k (Tanrsal nur) snecek, k yalnz bana kt yere dnerek ruhu karanlkta brakacaktr. Ruh da, ksz kalnca, karanln iinde eriyip tkenecektir. Byk boluk, inen kan ve arada eriyip tkenen saysz ruhlarn kasrgasyla kavrulmaktadr. Snav kazanan ruhlar, yedi kat ge baaryla ykselip lmszle kavuurlar. Salt gerei (mutlak hakikat) renirler. Maddeye boyun emeyen baarl ruh, yeryzndeki ksa snavn verdikten sonra, ilk basamak olarak aya ykselir. Ay, dnce dehasdr, elinde gm bir orak tutar, doumlar ve lmleri dzenler. Ruhlar cesetlerden kurtararak byk a doru eker (cezbeder). Gn ikinci katn yneten Utarit yldzdr. Utarit, soyluluk dehasdr, snavn baaryla vermi ve birinci katta cesetlerinden ayrlm ruhlara kacaklar yolu gsterir. Bu kata kan ruhlar, soyluluklarn (asaletlerini) tantlam ruhlardr. nc kat Zhre yldz ynetmektedir. Zhre, ak dehasdr, elinde ak, aynasn tutar, birbirlerini unutan ruhlar ak aynasnda birbirlerini bulurlar. Drdnc kat gk, gnein egemenlii altndadr. Gne, gzellik dehasdr, baar klar, samaktadr, prl prldr. Baarl ruhlar, lmszle ykselebilmek iin byle bir tm gzellikten geerler. Gne, onlar tatl klaryla okayarak lmszle hazrlar. Beinci kat Merih yldz ynetir. Merih, tzenin (adaletin) dehasdr, elinde tzenin keskin klcn tutmaktadr. Altnc kat yneten Mteri yldzdr. Mteri, bilimin dehasdr, elinde byk gcn asasn tutmaktadr. Yedinci ve son katsa, lmszle kavuulan byk aydnlk, tmel akln tm srrn saklayan Zuhal yldznn katdr. Ruhlar lmszle gtren, dnya snavnda, iradelerini kullanarak, glerine dayanarak, ac ekerek elde ettikleri aydnlk bilintir. Bu bilince (uura) kavuabilmek iin, ykselmeyi istemek yeter. Ykselen ruh, aydnlk bilincine dayanarak, tm gzellik, tm g, tm akl olacaktr. Buysa lmszlktr.

  • Terzi Hennesin bu retisi, eski Msrn Tep ve Memphis tapnaklarnn byk ve kutsal srrdr. Bu yzden de hibir papirste yazlmamtr. Sadece yeraltnda gizlenmi bir maarann duvarlarna sembolik iaretlerle kazlmtr. Yzyllar boyunca, tapnaklar bakanlar birbirlerine azdan anlatmaktadrlar. Bylelikle sr, ona layk olandan baka, kimsenin eline gemez. Tep ve Memphis tapnaklarna balanarak yllarca snav geirip ile ektikten sonra bu srra kavuanlar, onu, en dayanlmaz ikenceler altnda bile aklamazlar. Dinler, hemen hepsi, kendilerine en byk kvlcm yollayan nc peygamber drisi birka satrla geitirmilerdir. Bunun nedeni de kolaylkla anlalmaktadr. Hermesin rencilerinden Asklepios, byk ustasnn u szlerini de aklamaktadr: nsanlar, lml tanrlardr, tanrlar da lmsz insanlar... Eyann d, ii gibidir. le d arasnda hibir ayrlk yoktur. Kk byk gibidir. Kkle byk [sayfa 32] arasnda hibir ayrlk yoktur. Evrende hibir ey ne i, ne d, ne kk, ne byktr. Bir tek yasa ve o yasann grd bir tek i vardr. Bu szlerin anlamn anlayan, gerei grr. Kimi insanlar, bu anlaylar, olaanst abalar ve yetkinlikleriyle teki insanlarn grmediklerini grebilirler. Oysa nedenler nedeni daima gizlidir. nk sonsuzluk, pek ksa bir son olan zaman ve gene pek ksa bir son olan mekan iinde anlalamaz ve anlatlamaz. Bizler, ancak, ldkten sonra onu anlayabilir ve anlatabiliriz. nk, yaarken zaman ve mekanla snrlyz. Snrszlk, snrllk iinde kavranamaz. te, dinleri ve felsefeleriyle, elli yzyl kaplam bulunan k karanlk diyalektii buralardan gelmektedir.

    Hermesin byk srrn renebilmek iin geirilecek snavlar pek gldr. Akl ve iradesi gsz olan istekliler, ya yolun dnlebilecek parasndan tersyz edip geriye dnerler, ya korkudan ldrrlar, ya da bin bir rktc grn iinde yrekleri durur, bir uuruma yuvarlanr, lr giderler. Snav baaryla geiren pek az kii vardr. stekliyi nce zis tapnana gtrrler. Tapnak, yeralt mezarlarna giden deliklerle doludur. Tapnan kapsnda zis heykeli vardr. zis, oturmutur, dizlerinde kapal bir kitap vardr, yz rtldr.Heykelin altnda u sz yazldr: Yzmdeki rty hibir lml kaldramad. u halde?... Bu yolda yryebilmek iin lmszle hazrlanmak gerekmektedir. Buysa, uzun yllar isteyen, katlanlmas pek zor bir abadr. stekli, buna katlanmay gze alrsa, tapnak hizmetilerinin yannda kalmak, ortal sprmek, bulak ykamak, ayakyollarn temizlemek zorundadr (kendilerini hor gren ve hor grdren kyniklerle melamileri hatrlaynz). Btn bu ileri yaparken tek sz sylemek, konumak yasaktr. Bu snavdan geen istekli, isteinde direniyorsa, kk bir deliin iinden karanlk bir labirente braklr. Kap, stne, grltyle kapatlr. stekli, dizleri ve dirsekleri stnde srne srne, amurlu ve ylanl dehlizlerde uzun uzun dolaacaktr. Arasra kck odalara yolu derek ayaa kalkabilecek, bu kk odalarda, eitli iskeletlere, hayvanlara ve ylanlara rastlayacaktr. Sonra, gene kk deliklerden karanlk yollara girerek, srne srne ilerleyecektir. Bu kk odalarda, kimi zaman, sessiz bir rahibe rastlayacak, rahip ona, geriye dnmek isteyip istemediini soracaktr. Srr renmek iin direniyorsa, gene kaderiyle ba baa kalarak, karanlk yollarda srnmeye devam edecektir. Derinlerden kulana, yle seslenen lklar gelecektir: Bilim ve g isteyen deliler, burada gebermilerdir... Artk geriye dnlemez yollara girmi bulunmaktadr, kimse karsna kp geriye dnmek isteyip istemediini sormayacaktr buradan kurtulmak iin lmekten baka bir ey yaplamaz. Souk, karanlk, ylanlar, akrepler, korkun lklar, alk, susuzluk; srnmekten paralanm dizler, kanayan avular... stekli, ya da artk aresiz, dizlerinin gittike gmlerek ayaklarnn ykseldiini, ok dik bir yokutan aaya doru srklenmekte olduunu hissetmektedir. Glkle srklendii bu yolun sonunda da, korkun bir uurumla karlaacaktr. Tutunabilir de dmekten kurtulursa, ldrmas iten bile deildir. ldrmayacak kadar [sayfa 33] glyse evresine baknabilir ve srnd dehlizin sol ucunda kk bir kurtulu kaps bulunduunu grebilir. Uuruma yuvarlanmadan o kurtulu kapsna srayabilirse uzun bir merdiveni trmanarak masallardaki gibi renk renk denmi bir odaya varacaktr. Odann duvarlarnda yirmi iki srr belirten nak semboller, harfler ve saylar vardr (Hermesin rencisi olan Pythagorasn say mistikliini, slam hurufiliini ve noktaviliini

  • hatrlaynz). Buras, Ozirisin kl tapnadr. Burada, insan, gerei belirtmek ve tzeyi gerekletirmek iin tanrsal gle birleir. steklinin ilesi henz balamtr ve daha pek uzun yllar srecektir. Geirecei saysz snavlar arasnda ate snav, su snav, ehvet snav vardr. Bunlarn her biri, yukarda anlattklarmzdan da rktc ve yorucu snavlardr. Ate snav, cehennem atei gibi yanan kzgn bir frndan cesaretle gemeyi gerektirmektedir. Gerekte, bu frn, isteklinin cesaretini denemek iin hazrlanm yapma bir frndr. ehvet snav, kimileri iin belki de ok daha g bir snavdr. stekli, gnlerce, a ve susuz, karanlk dehlizlerde dolatktan sonra eitli renklerle denmi bir yatak odasna varacak, orada, bir ehvet mzii dinleyerek, kendisine iki ve yiyecek sunan plak ve gen bir gzelle karlaacaktr. Gzel kz, ona, bugne kadar ektiklerinin karl olarak, kendisini ve elindekileri sunacaktr. Eer bu gen kza kanar da aln, susuzluun ve ehvetin gcne boyun eerse, o gne kadar ektii btn ileler bouna harcanm olacaktr. O zaman, artk, mr boyunca tapnakta tutsak olarak hizmetilik etmek zorundadr, kamaya alrsa hemen ldrlr. stekli, bu snavlarn her birinin sonunda, tek bana ta bir odaya kapatlarak, aylarca, kendi kendine dnmeye braklmaktadr. Bylelikle, hamur gibi yorulan insan yaps, gittike, tanrlk yapya yaklamaktadr. Eski Msr rahiplerinin o byleyici ve etkileyici gleri, bylesine bir yorulma sonunda elde edilmitir. Son snav, mezar snavdr. stekli, diri diri ve zel bir trenle bir mezara gmlr. Oysa artk, dnyallndan hemen, hibir ey kalmam, mezara pek yaraan bir yapdr. Mezarda, tam bir letarjiye derek, kendi ruhuyla karlar. Uzun yllar sonunda elde ettii bu sonu, onu, byk srra, gerei gibi hazrlamtr. Mezardan ktktan sonra, kendine gelince, byk rahiple birlikte, Msrn scak, sessiz ve derin bir gecesinde, tapnan rasathanesine kacak ve orada yedi kat gn yedi yldzn seyrederek, byk rahibin azndan Hermesin srrn renecektir. steklinin geirdii snav, tek ruhtan kopan saysz ruhlarn yeryznde geirmekte olduklar snavn kk bir rneidir. Hermese gre, insanca lml olmak da, tanrca lmsz olmak da elimizde... Ancak, Hiyerofan denilen barahibin yeni ermiine syledii gibi, her akl bu gerei kavrayamaz... Byk srr gnlmzde saklayarak eylemlerimizle syleyelim. Bilim gcmz, inan klcmz, skut kalkanmz olsun. Ufaklklar, ki byk ounluktur, ya aptal ya da ktdrler. Aptalsalar, bu gerek karsnda akllarn bsbtn yitirirler. Ktyseler, bu gerei ktye kullanarak bsbtn ktlk ederler. Gerei gizlemekten baka kar bir yol yoktur. Bilmek, bulmak, susmak gerek. [sayfa 34]

    ALTINA

    sadan nce 700 yllarndayz. Yunanllar yzyldan beri derebeylik an yaamaktadrlar. Mal edinenlerle mal edinemeyenler yerlerini almlar, snflar domu. Tedirginliklerinin nedenlerini henz kavrayamyorlar ama, eitlik ve zgrlk iinde geen eski altnalarnn zlemini ekmeye balyorlar. Ozan Hesiodos yle yaknyor:

    Heyhat, demek ki gkyznn beni Alaka yaanlan bu kederli zamana atmas gerekiyormu. Bu a daha nce ya da daha sonra gelemez miydi? Oysa bugn yeryznde bet bereketin kalkt Ac ve kederli bir yokluk a yayoruz. Zeusn grevlendirdii, gece ve gndz alan insanlar trl skntlar iinde bocalyor. Ama yaknda Zeus, insann beikten kt an Yaland bu a mezara sokacaktr. Bu a ki ocuklar babadan; babalar ocuklardan uzaklatran Kimsenin kimseye sayg duymad, grevlerin unutulduu

  • Kimsenin dostu ve konuu kalmad bu a son bulacak. Amansz saldranlar antlar hie sayacak, hakka kar Alay ederek bir tek canl brakmayacaklar. te o zaman, gk kubbeye doru birlikte Utan ve Nemesis, gvdeleri parlak giyitlerle, uacaklar nsann kendilerini srp att uzak yerlere gidecekler Tanrlarn gsterecekleri yere yerleecekler Bizse burada aclar iinde kalacaz. Yrtc kular gibi gller gszlere saldracak.

    zlemi ekilen bu altna nasl bir adr?.. Yzyllarca nce, kuzeyden gelerek Balkan yarmadasnn gneyine inen yon, Dor ve Eolya boylar, buralar ele geirerek yerletiler. obanlkla geiniyor, eitlik ve zgrlk iinde yayorlard. Kimsenin kimseye stnl yoktu. Herkes doadan ortaka ve eite payn alyordu. Bolluk vard ve yoksulluk bilinmiyordu. Dzeni, doal yasalar salyordu. Devlet, yasa, d ve i basklar yoktu. Hemen hibir su ilenmiyor, buna kar da hibir ceza dnlmyordu. Mutluydular. ylesine mutluydular ki, altnan zlemi, sonralar, Kutsal Kitaplarda bile dile getirilmitir. Altna, Tevratta Eden baheleri (cennet) olarak belirtilir. nsan, buradan, bir hrszlk sonunda kovulmutur. te Askral Hesiodos, bu an zlemini ekmektedir. ifti ocuudur. Kardei Perses, soylu kiilerden seilen yarglara para yedirerek mallarnn stne oturmutur: [sayfa 35]

    Ey Perses, kulana kpe et diyeceklerimi: Karnn doyur da yle kalk kavga dve Bakalarnn mal iin, gcn yetmeyecek bir daha Bunu yapmaya, neyse burada bitirelim kavgamz Artk letik mirasmz, ama ok eyleri alp gtrdn, hediye yiyici baylara Yaltaklanp iyice, gnlldr onlar byle ilere. Budalalar bilmiyorlar yarmn btnden ne kadar ok olduunu Ebegmecinde ve iri otunda ne byk yarar bulunduunu.

    nk, artk mal kavgalar vardr, yasalar vardr. Yaanlan bu yeni ada, altnaa gre nedenleri bir trl anlalmayan bir sr dalavereler dnmektedir. Eitlik bozulmu, insanlarn kimi glenirken kimi gszlemitir. nsanl utan ve pervaszlk kaplamtr:

    Kt bir utan yoksula yoldalk eder. Utan insanlara hem dokunur hem de yarar. Utan yoksullarda, pervaszlk zenginlerde bulunur. Maln alnm deil, Tanr vergisi olan hayrldr. Bir kimse byk varlk toplarsa yumruk gcyle Ya da diliyle, yama ederse ok kez olduu gibi Kazan hrs akln yanltnca nsanlarn, utanmazlk utanc susturunca.

  • Ne olur? diyeceksiniz. Hesiodos, aresiz, bylelerini Tanryla rktmeye, dzensizlii Tanr korkusuyla nlemeye alyor:

    Karartverirler Tanrlar bahtn, kalmaz evinin bereketi Bu adamn, pek ksa srer varln yoldal Bylesine Zeus kendi kzar, sonunda da ona Haksz ilerine karlk ykler ar bir ceza.

    nk, artk sular ve cezalar vardr. Ama ne sular cezalardan rkmekte, ne de cezalar sular nleyebilmektedir. Bu yzden insanlar, tresel nitelikler edinmeli, rnein Hesiodosun dedii gibi, yarmn btnden ok olduunu bilmelidirler. Yaknda Yunan topraklarnda boy gsterecek olan treci dnceler, ezenleri nlemekten ok ezilenleri teselliye yarayacak olan tresel kurallar hazrlayacaklardr. imdilik Tanrya yalvarmaktan baka yapacak bir ey yoktur:

    Fakat sen uzak tut deli yreini bunlardan Gcn yettii kadar kurban sun lmsz Tanrlara Saf ve temiz olarak, yak gzel but paralarn [sayfa 36] Ayrca arap tts sunarak dost kl kendine Yatacan vakit yatana, bir de kutlu k knca Ta ki sana dost olsun yrekleri ruhlar Ta ki satn alasn bakasnn maln, deil seninkini bakas.

    Peki ama, bu altna birdenbire neden yok oluverdi?.. Gn en tepesinden braklan bir ekicin yere on gnde deceini sanan zavall Hesiodos bunu nereden bilsin:

    Fakat Zeus gizledi geimi fkelenince yrei Aldatt iin onu Prometeusun dzeni Bu yzden insanlar iin aclar tasalar buldu yle dedi fkeyle bulut toplayc Zeus ona: Iapetes olu, ok bilmilikte olmayan ei. Seviniyorsun atei aldna, aldattna beni Fakat byk dert aacam gelecekteki insanlarn bana Onlara ben ate yerine bir afet yollayacam, hepsi Neelenecekler yrekten okayp severek afetlerini.

    Hesiodosun hakk var. Nitekim aradan bunca yzyl getii halde, insanlarn pek kk bir aznl bilerek ve pek byk ounluu bilmeyerek bu afetlerini yrekten okayp sevmektedirler*.

  • ZDE BMLENDREN MARDUK

    Bulabildiimiz ilk dnce rnlerine Smerlerde rastlyoruz. Bu ilk dnceleri Smer Tanrs Marduk simgelemektedir. Smer Tanrs Mardukun byk nemi, bugn dnya uluslarn etkileyen byk dine kaynaklk etmi olmasdr. Tevratla ncildeki hikayelerin, kurallarn kaynan grmek isterseniz, .. drdnc bin yla kadar inmeniz gerekecek. O zamanlar Dicleyle Frat nehirleri arasnda (Mezopotamya) Smerler diye adlandrlan bir kavim yayordu. Smerlerin birok tanrlar arasnda Marduk, maddeye biim veren, ve deltay yaratan tanr saylyordu. Tevratla ncildeki hikayelerin ou Smer efsaneleridir. Bu efsanelere gre teki tanrlar, Marduku, okyanus tanrs Tiamatla savamaya ardlar. Marduk, Tiamat yendi ve denizlere snrlar ekti. Tanrlara tapnan bir varlk bulunsun diye de balktan insan yaratt. Sonralar insanlardan honut kalmayan tanrlar, onlar yok etmeyi kararlatrdlar. Tanr Ea, tanrlar kurulunun [sayfa 37] bu kararna kar, ok sevdii bir insan olan Ut-Napitimi kurtarmay dnr. Onun dne girerek bir gemi yapmasn fsldar. Ut-Napiim, yapt geminin iine karsn, ocuklarn, iilerini, hayvanlarn ve tohumlarn doldurur. Tufan balamtr, btn insanlar boulmulardr. Ut-Napitimin gemisi yzmektedir. nsanlarn boulduunu gren tanrlar, kukuya kaplmlardr. Tanrlar kraliesi olan tar szlanmaya balamtr: nsan yeniden balk oldu. Tanrlar kurulunun bu kararna katldm iin ben de sorumluyum bundan...

    Frtna, yedi gn srdkten sonra kesilir: Ut-Napitim, nce bir gvercin salverir, gvercin geri gelir: Ertesi gn bir krlang salverir, o da geri gelir. nc gn bir karga salverir, karga geri gelmeyince, gemisini durdurur ve gemisinin konduu dan doruunda bir kurban keser. Tanrlar, kurbann evresine sinekler gibi rler. Tufan tertipleyen tanr Enlil, tanrlar kurulunun kararna ihanet ettii iin tanr Eaya bir gzel kr. Tanrlar artk yapacaklar bir ey kalmad iin, Ut-Napitimle karsna lmezlik balarlar. Nuh ve Tufan hikayesinin asl olan bu Smer efsanesi, Tevratla ncilden drt bin yl (krk yzyl) ncedir. Gene ayn blgede, .. XX. yzylda yaam kral Hamurabinin (2003-1961) kanunlarn inceleyiniz. Smer efsanelerinin mirass olan Asur-Babilonya uygarlnn bu byk yapt, Hamurabi kanunlar, Tevrat kurallarna kaynaklk etmilerdir. Samuel Reinach, Qrpehus adl kitabnda yle demektedir: Hamurabi kanunlar, Musevi kanunlar iin ilerisrlmesi gelenek haline gelen tarihten yedi yzyl nce yaplmtr. Eer Musevi kanunlarnn Musaya tanr tarafndan yazdrld doruysa, tanr, Hamurabinin yaptn arm demektir.

    TANRILARA KAFA TUTAN KRAL

    lk mitolojik tanrlara Smerlerde rastladmz gibi tanrlar hie sayan ilk insanlara da gene Smerlerde rastlyoruz. Felsefesel dncenin temeli mitolojik dncedir. zellikle antika Yunan felsefesinde mitolojik dncenin izlerine Platonda bile rastlanr. Hint, in, ran vb. gibi uluslarn ilk felsefeleri mitolojileriyle kaynaktr. Bu bakmdan Glgamn nemi bugn insanln elinde bulunan en eski mitolojik metin olmasdr. nsanln en eski destan olan Glgam Destan, dnce yaps bakmndan da mitolojik kalntlarn en ilgincidir. Babillilerin ilk szckleriyle adlandrdklar destan Sha Nagba muru (Her eyi grm olan) deyimiyle anlr. Smer, Asur, Akad vb. gibi eitli Mezopotamya topluluklarnca ilenmi olan destann bugn elde bulunan metni Smerlerden kalmadr. Asur ve Akadlardan kalma blmler de bulunmutur. lkin Thompson tarafndan ngilizce The Epic of Gilgamish (Oxford 1930) adyla yaymlanm

  • ve daha sonra Almanca, Franszca, Trke evirileri yaplmtr. Bu destann bulunmasyla Herakles Mitosu ve Tufan yks gibi birok gelimi mitlerin kaynaklar da meydana km olmaktadr. Destan, temel dnce olarak, doann srlarn bilmek isteyen insann [sayfa 38] aratrc abasn iler ve tanrlara bile kafa tutacak ldeki gcn belirtir. lmszln insan iin olanaksz bulunduunu saptar. nsan, karsna kacak doa engellerini yenip aarak kendi yolunu kendi yaratacaktr. nsann kendi yolunu amasna tanrlar bile engel olamayacaktr. Tufan bile gnderseler insan soyunu yok edemeyeceklerdir. Tanrlar ve doa, insana her gn biraz daha yenilecek ve srlarn her gn biraz daha kaptracaktr. Destan, ayn zamanda, insann idealist dlerle kendini kendine yabanclatrmadan nce ok daha gereki bulunduunu da tantlamaktadr. Tanrlar, insana yardm etmemekte, tersine, glkler karmaktadrlar. nsan bu glkleri kendi alnteriyle, bilinli abasyla yenmektedir. Destann bir baka zellii de, insann inanla deil, bilgiyle davranmas gerektiini belirtmesidir. Glgam inanmaz, ancak her eyi grp bilir (Sha Nagba muru). Bilmek ve anlamak, onun insanlk niteliidir. Glgam, efsaneletirilmi gerek bir kahraman sanlmaktadr. Kimi incelemecilere gre Mezopotamyada iki rmak vadisinin gneyinde gerekten yaam ve hkm srmtr. nl destanlarnda yar insan, yar tanr saylmtr. Kimi yorumculara gre de tanrlara kafa tutan insann, insan gcnn simgesidir. Grd iler, tpk Yunan mitolojisindeki Heraklesin ileri gibi on iki tanedir. Bu ok eski mitosun Herakles mitosunu geni lde etkiledii bellidir. Destanlarda anlatldna gre Glgam, ok akll ve ok alkan bir gen kralm. Halkn da, kendisi gibi bo oturmamalar iin, ie koarm. Uruklu kzlar ve kadnlar tanrlara yalvarp kocalarnn ve sevgililerinin biraz da kendilerine braklmasn istemiler. Tanra Aruru kadnlara acm ve toprak vcutlu yar hayvan Enkiduyu yaratarak Glgamla dost etmeye karar vermi. Bylelikle gen ve cesur kral eitli servenlere srkleyip Uruk erkeklerini rahat brakmasn salam. Gerekten de bu iki gl yaratn dostluu, birok tehlikeli servenlere atlmalarn gerektirmi. Bu dostluk bir grele balam, Glgam olaanst gcyle. Enkiduyu tuttuu gibi yere arpvermi. Yaratldndan beri ilk kez yenilgiye urayan Enkidu ok arm. Oysa bu yenilgide bir eit orospular olan tar rahibelerinin de rol varm. Gen kral, ormanlarda yaadn duyduu bu yar hayvan yarat kandrp kente getirmesi iin onlardan birini grevlendirmi. Enkidu da yedi gn ve yedi gece bu rahibeyle yatm, ondan insancl olmasn renmi. ki yiitin ilk servenleri, tanr Enlilin Sedir dan korumakla grevlendirdii Humbaba ya da Kumbaba adl devi ldrmek olmu. Bu baar Glgam ylesine yceletirip gzelletirmi ki, tanra tar dayanamam, onunla evlenmek istemi. Ama gen kral bu evlenmeye yanamam, stelik de tanrayla alay etmi. Onuru krlan tanra ok kzm ve tanr Anuya bavurarak cn alabilecek kutsal bir boa yaratmasn dilemi. Kahramanlarmzn ikinci ii bu boay ldrmek olmu. Gen kral, Uruk kentini evreleyen duvarlarn stne kp cnn alnn seyretmeye hazrlanan tanrann gzleri nnde, bir baltayla boann kafasn uuruvermi. Daha pek ok olaanst baarlar kazanan iki yiidin bu servenlerinde sonucu alan, edeyile devleri, boalar vb. ldren hep Glgamtr, arkada Engidu sadece yardmc durumdadr. Btn bu servenlerden sonra Engidu hastalanm ve lm. Arkadann lmne ok zlen gen kral bylelikle ilk kez lmn acln [sayfa 39] renmi ve lmszle erimenin yollarn aratrmaya balam. Dedelerinden Ut Napitim (Mezopotamya Nuhu)in Tufandan kurtularak lmszle kavutuunu hatrlam ve onu bulup lmszln yolunu renmek istemi. Birok servenlerden sonra dedesini bulmu, ondan nl Tufan yksn dinlemi (Bu yk, destann on birinci blmndedir). Dedesi ona, denizlerin dibinde byl bir ot bulunduunu, bu otu bulup yiyebilirse lmszle kavuacan sylemi. Dnnde, denizlerin dibine dalp bu otu koparan Glgam tam onu yiyicei srada otu bir ylana kaptrm. lmszlk umudunu yitiren Glgam, Uruka dnm ve yeralt tanrs Nergalin izniyle yeryzne dnm olan arkada Engidunun ruhuyla konuup avunmaya alm. lmn kesin olduunu bildiinden, dostuna br dnya stne birok sorular sormu. Destan bu sorulardan meydana gelen bir blmle sona ermektedir.

  • LLER KTABI

    Yirmi drt saatlik gnler ve yedier gnlk haftalar tertipleyen ilk takvimin gnmzden yetmi yzyl nce (.. V. bin yl) eski Msrda yapldn hatrlarsanz, gk bilgisinin eski Msrda ne kadar gelimi bulunduunu btn gerekliiyle belirtmi olursunuz. Kont de Volney, gk lsnn kaynan Msr topraklarnda bulmakta hakldr. XVI. yzylda Paris dolaylarndaki Issy kynde bir zis tapnann bulunduunu da hatrlaynz. Eski Msr tanrlar zis, Oziris ve Serapise eski Yunanda, eski Romada, Latin talyasnda, dnyann hemen her kesinde rastlayacaz. Gnein evresinde toplanan bir gk sistemi akm, eski Msrdan yola karak dnyaya yaylmtr. Btn dinlerdeki erdem kurallarn toplaynz. Sonra da bunlar papirs tomarlarnda gizlenen eski Msr ller kitabnn, lmden sonra Ozirisin muhakemesinde okunan, u blmyle karlatrnz: "Hi kimseye ktlk etmedim. Yaknlarm bahtszla srklemedim. Gerek evinde alaklk etmedim. Kimseyi gcnn dnda altrmadm. Benim yzmden kimse korku duymad, yoksulluk ve ac ekmedi, bahtsz olmad. Tanrlarn kt grdkleri eyleri hibir zaman yapmadm. Klelere kt muamele ettirmedim. Kimseyi a brakmadm. Kimseye gz ya dktrmedim. Kimseyi ldrmedim. Kimsenin kahpece ldrlmesini emretmedim. Kimseye yalan sylemedim. Hibir utandrc davranta bulunmadm. Zina etmedim. Yiyecekleri pahal ve eksik satmadm. Terazinin dirhemi zerine hibir zaman elimi bastrmadm. Teraziyle tartarken hibir zaman hile yapmadm. St ocuklarnn azlarndan st uzaklatrmadm. Hayvanlar almadm. Tanrnn kularn a kurup avlamadm. lm bal tutmadm. Hibir arkn suyunu baka yne evirmedim. Ben temizim, temizim, temizim". Eski Msrn lmden sonra yaama dncesi, gk lsnn bu en ekici yan, yeryz erdemini glendirmektedir. nk, lmden sonra sonsuza kadar mutlulukla yaayabilmek iin dnya stndeki ok ksa sreli erdem snavn [sayfa 40] baaryla vermek gerekir. Bu snav baaryla veremeyenler, ldkten sonra yeniden ldrlp yok edilirler. Tanr Oziris tahtnda oturmaktadr. nndeki terazinin bir kefesinde dirhem yerine gerek (hakikat) vardr. lnn , tartacaktr. l, hayatnn hesabn doru vermise cennetlik olur ve sonsuz mutlulua kavuur. Eski Msrllar buna inanmaktadrlar. u halde, erdemli bir yaay, eski Msr dininin temelidir. Nitekim dnyann drt bucandaki eitli dinler de hep bu temele dayanmaktadrlar. .. ondrdnc yzylda Msrda Thebae kentinde ok akll gen bir kral yaad. Bu kraln ad drdnc Amenotep (ya da Amenofis)tir. nsanlar tek tanrya balamay dnd srada henz yirmi yandayd. Tarihiler, onun bu ileri lksne eitli nedenler yaktryorlar. Kimine gre Amenotep, Thebae rahiplerinin siyasal egemenliklerini, krmak istemitir. Kimine gre de Msrl olmayan uyruklar balamak amacn gtmtr. inden gelen bir tek tanr sevgisine uyduunu syleyenler de var. Nedeni ne olursa olsun, drdnc Amenotepin baarmak istedii i, tarih apnda nemli bir itir. O zamanlar Msrda her kentin, her kasabann ayr tanrs vard. Bu tanrlar, totem dncesinin kalntlaryd. Nasl totem sadece kendi klann koruyup gzetiyorsa, kasaba tanrlar da kendi kasabalarn koruyup gzetiyordu. Thebae kasabasnn da Amon adnda bir tanrs vard. Thebae bakent olmadan nce nemsiz bir tanryd bu. Byk tanr Rann yannda ad bile anlmazd. Thebae bakent olunca Amon ba tanr oldu, gene de Ray bir kalemde silemedii iin, adna Amon-Radendi. Amon, artk her adn banda ya da sonunda yer alyordu. Kendisiyle savaacak olan Amenotepin ad bile onunla ssleniyordu. Amenotep, Amon honuttur anlamna geliyordu. Amonun ondan honut olup olmad bilinemezdi ama, bu gen adamn Amondan honut olmad pek yaknda grlecekti. Btn tanrlar glerini gneten alyorlard. Ra da Doan Gne Tanrsyd. Amenotep, evrensel gnein evrensel bir din yaratmaya yeteceini dnm olmaldr. Gne yuvarlan kiiletiren Aton gen, kral tahta kncaya kadar pek nemsenmemiti. Amenotep, egemenlii eline alr almaz byk din devrimine Amonun yerine Atonu getirmekle balad. Bata Amon olmak zere btn tanrlarn adlarn sildiriyor, onlara tapmay kesinlikle yasak ediyordu. Gen kraln korkusundan btn Amonlu adlar

  • Atonlamaya baladlar. Kendisi de Amenotep adn brakarak Atonun bykl anlamna gelen Akhnaton adn ald. Bu byk devrimi Thebae kentinde diledii abuklukla baaramayacan anlayan gen Akhnaton, krallnn drdnc ylnda bakenti de deitirdi. Orta Msrda gne yuvarlann ufku anlamna gelen Akhhetaton adl yeni bir bakent kurdu. Bu yeni bakent, Aton tapnaklaryla sslenmiti (bu kentin bugnk ad Tel-el-Amarnadr). Artk btn Msrda tek tanr egemendi. Atondan bakasna tapmak yasakt. oktanrclk bir akll delikanlnn zel gcyle bir anda silinivermiti ortadan. Amenotepin tek tanrs Aton iin yazd u ark, onun bu kocaman devrimle ne byk bir ama gttn aka anlatyor: Sen ki eyann oluu srasnda zaten yaamaktaydn ey canl Aton, ufukta parlayarak ykseliyorsun. Gzelliin btn lkeleri [sayfa 41] aydnlatyor. Gl byklnle dnyann stnde grndn zaman klarn, yarattn alemin son ularna kadar btn uluslar kucaklyor... Evrensel gnei evrensel bir dnce olarak btn uluslara yaymak... te Amenotepin bykl buradadr. Ne yazk ki mr bu byk devrimin kklemesine yetmemitir. ld zaman yirmi dokuz yandayd. lmnden pek az sonra gericiliin tepkisi balad, birka yl iinde de insanlar birlemeye ve zgrle aran bu dnce, yobaz ve karc kafalarn saldrlar karsnda yklp gitti.

    EVREN-TANRI

    lk din kitab, .. 2000 ylnda Hindistanda dzenleniyor. Evreni kiiletirip tanrlatrmak da Hindlilere zg bir bulu. Ar zengin aznlkla ar yoksul ounluun yaad bu byk lke, ayn zamanda, gizemciliin (mistisizmin) de kayna. Tarihte bilinen ilk kutsal kitap, Vedizm dininin kitab olan Rig-Veddir. Vedalarn ilk arklar byclk arklardr. Bunlarda henz byk tanrlarn adlar gememektedir. Boazky kazlarnda bulunan ok nemli bir antlama Vedizmin kaynaklarn baka lkelere ekmektedir. Bu antlama sadan nce ondrdnc yzylda Hititlerle Mitanniler arasnda yaplmt. Antlamada ad geen tanrlar (ndra, Mithra, Varuna) sonralar Vedizmin byk tanrlar olmulard. .. 1000 yllarnda tertiplenen Vedizm arklar artk bu tanrlarn szn etmektedirler. Vedalarn en byk tanrs ndradr. ndra bir doa tanrsdr, savadr da. Oysa onun karsna bir akl tanrs dikmek gerekiyordu. Bu akl tanrs da Varunadr. Varuna evrensel dzeni salyor, erdemi gerekletiriyordu. Tam bir gk tanns, yldzl gn tanrsyd (Varuna szcn ses bakmndan, gk anlamna gelen Uranus ve eski rann byk tanrs Ahurayla karlatrnz). Bunlarn yannda baka bir gk tanrs, gneli gndz gnn tanrs Mithra yer almaktadr. Mithra bir hukuk tanrsdr, insanlar arasndaki tzeyi salamaktadr. Veda arklarna gre Varunayla Mithrann analar Aditidir. Aditi, evrendeki btn varlklarn ortak z saylmakta ve totemizmin Manasnn yerini tutmaktadr. Vedalarda eski Yunann Zeus Paterinin karl olarak Diyaus Pitar vardr. Bu tanrlar gittike nemlerini kaybedecekler ve yerlerini kurban tanrlarna brakacaklardr. nk, Vedizme gre tanrlar yaratanlar kurbanlardr, bir baka deyile varl yaratan eylemdir. Vedizmde erdem, kurban yoluyla elde edilir. Kurbanlar tanrlar yaratrlar. Tanrlar da insanlar iyilie ve gvenlie ulatrrlar. Bu sistemde gk lsnn dnda bakaca bir erdem dnlmemektedir. Veda sz Hint dilinde bilgi anlamndadr. Ancak bu bilgi kulak yoluyla edinilen bir bilgidir. Vedann bilgisi erdemdir. nsanln en eski kutsal kitab olan Rig-Veda, doal bir sonu olarak, Hindistanda snflanmalar dourmutur. Kast ad verilen bu snflarn banda din adamlarnn, Brehmenlerin (rahip) kast gelmektedir. Din adamlarnn altnda prenslerle [sayfa 42] savalarn kast olan arya kast vardr. Bundan sonra, iilerin ve klelerin udra kast yer almaktadr. Bunlarn dnda da insanln en aal saylan paryalar vardr. Erdem btn bu snflarda ayr bir l tamaktadr. Bir kastn erdemi, br kastn erdeminden bakadr. Erdem bir snfa gre almak, bir baka snfa gre vermektir. Rig-Vedann onuncu kitabnn onuncu arks yle biter: nsan bir Brehmene bir inek verirse

  • btn alemleri elde etmi olur. Vedizmin gelimesi, lmden sonra yaamann birbirini kovalayan eitli hayatlar iinde gereklemesi yolunda olmutur. Buysa, yeni bir erdem ls getirmi bulunmaktadr. nsan iyi davranlarla yaamsa sonraki hayatnda iyi bir bedene, kt davranlarla yaamsa sonraki hayatnda kt bir bedene girecektir. Buysa, iyiliin armaan, ktln cezasdr. Hindistann temel dini Brahmanizm, bunun da saysz tanrlar arasnda yaratc olarak tektanr niteliindeki tanrs Brahmadr. Bu ad, Sanskrite tm varln kayna, ilkesi, ruhu anlamlarn dile getiren ve szck olarak saltk (Os. Mutlak, Fr. Absolu) anlamnda