ii. ampirik-nitel Çalışmanın araştırma tasarımı · 2017. 9. 27. · ii. binder –...

15
“Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu II. Ampirik-Nitel Çalışmanın Araştırma Tasarımı Charlotte Binder Eylül 2017

Upload: others

Post on 09-Feb-2021

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde

    Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu

    II. Ampirik-Nitel Çalışmanın Araştırma Tasarımı

    Charlotte Binder

    Eylül 2017

    €€€

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 2

    II. Ampirik-Nitel Çalışmanın Araştırma Tasarımı

    1.1 Teorik ve Metodolojik Çerçeve

    Bu araştırmanın teorik çerçevesini, kadın hareketlerini1 çoğul olarak farklılaşmış ve ulusaşırı

    konumlanmış toplumsal hareketler araştırmaları kapsamında kavramsallaştıran feminist

    olarak konumlanmış toplumsal hareket araştırmaları (Lenz, 2014) ile bu hareketleri oluşturan

    topluluklar içerisinde de etkili olan, çeşitli toplumsal eşitsizlik ve güç ilişkilerini

    anlamlandırmayı içeren kesişimsellik (intersectionality) araştırma kavramı oluşturuyor

    (Walgenbach, 2012).

    Teorik olarak kadın hareket(ler)inin toplumsallık olgusu, ilk olarak yeni toplumsal hareketler2

    araştırmaları tarafından geliştirilen teoriler ile ele alınacaktır. Toplumsal hareketler, genel

    olarak hedefi “kamusal protestolar aracılığıyla sosyal değişim”e sebebiyet vermek,

    engellemek ya da geri almak olan, “harekete geçmiş grup ve organizasyonların ağlarından

    oluşan, kolektif kimlik ile desteklenen aksiyon sistemi” olarak kavramsallaştırılır (Neidhardt &

    Rucht, 1991: 450). Bu tanımlamanın izinde, özerk aktörlerin3 inisiyatiflerinin yanında

    dayanışma organizasyonları ve kurumları da bu tanıma dahil edilebilir; ayrıca olaylar, harekete

    geçme dinamikleri ve bu spesifik protesto formlarının akışları incelenebilir (Raschke, 1985).

    Bunlara ek olarak “(Toplumsal) Cinsiyet Politikasının Kadife Üçgenleri” (Woodward, 2001: 35)

    kavramı ile kadın hareketleri, yönetim ile siyasette kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları ve

    son olarak feminizm - daha doğrusu (toplumsal) cinsiyet çalışmalarının koşulları- (az önce

    sayılan araştırma noktalarına) eklenebilir. Wichterich’e göre, Worward, bu kavramı “a) kadın

    aktivistlerin ve kadın hareketlerinin, b) bilimsel (kadın) uzmanların ve c) femokratların ve

    kadın politikacıların karşılıklı ilişkilerini ve etkileşimleri”ni resmi kurum politikaları ve sivil

    1 Türkiye’deki araştırma bağlamında kadın hareketleri kavramı hakkında daha ayrıntılı açıklama için III. 1.B. (Feminist)“Kadın Hareket(ler)i?:Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Uzmanları için Tanım Önerileri” (Binder, 2017) başlıklı bölüme bakınız. 2 Yeni toplumsal hareketler ilgili teoriler hakkında genel açıklamalar için bakınız: Kern, 2008. Toplumsal cinsiyet kategorisinin özel olarak göz önünde bulundurulduğu tartışmalar için bakınız: Ferree&McClurg Mueller, 2006. 3 Kadın ve toplumsal cinsiyet politikaları hakkındaki aktiviteler ve tartışmalara katılanları tanımlamak için niteliksel sosyal araştırmalarda sosyal (olarak) yapanı/ faili (Almanca: der Handelnde) ifade eden aktör kelimesi seçildi. Hem eylemlilik (agency) konseptine– yani eylem becerisi ve eylem gücü (Bethmann et al. 2012) – hem de siyasi aktivizme referans gösteren bu kavram bireysel aktörler ve kolektif aktörler olarak farklılaşabilir. Aktör, birey ve özne gibi kavramların ayrımı için bakınız: Lüdtke Matsuzaki, 2011.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 3

    toplum düzeyinde daha yakından betimlemek için kullanır. Bununla birlikte “üç aktör tipinin

    biyografileri birbirleri ile bağlantılı olduğu ve bazılarının bir ya da daha fazla defa gruplar

    arasında yer değiştirdiği için” bu üçgen ‘kadife’ olarak betimlenir (Wichterich 2007: 10).

    Metodolojik açından “izlenecek yol hakkında düşünmek”, yani “araştırmaya yönelik ne, neden

    ve nasıl soruları” (Sturm 2010: 400) özellikle “temsil krizi” meselesi ile bağlantılı olarak temel

    bir öneme sahiptir (Winter 2011: 76).4 Bu yüzden araştırma süreci boyunca, Amerika Birleşik

    Devletleri- Avrupa merkezci, erkek egemen konumlanmış araştırmalara ve bilgi üretiminde

    ortaya çıkan ‘ötekileştirme süreçlerine’ yöneltilen (post)yapısalcı, feminist ve postkolonyal

    eleştiriler temel alındı (Abu-Lughod, 1996). Bu eleştiriler, özellikle araştırma yapan öznelerin,

    seçilen araştırma sahalarındaki konumları ve rollerinin hesaba katılmasıyla oluşturulan

    araştırma deneyimleri, derinlemesine tartışmaya sunulduğunda göz önünde bulunduruldu.

    Böylelikle öznel konumlanmışlıkların (situatedness) anlamları da epistemolojik ilgi ve

    araştırma sonuçları için irdelenebildi ve araştırma sürecine dahil edilebildi. 2016 yılında

    Ankara ve Bremen’de Türkiye’den akademisyen ve aktivistler ile araştırma sonuçlarının

    masaya yatırılması, bu derinlemesine tartışma sürecini destekledi.5

    Araştırmanın bilimsel anlamda niteliğini sağlamak için araştırma sürecinin tamamı, Ines

    Steinke tarafından dile getirilen ve Lüders tarafından bir araya toplanan nitel sosyal araştırma

    kalite ölçütleri olan “özneler arası tekrar edilebilirlik/ izlenebilirlik”, “obje/süje uygunluğu

    (Gegenstandangemessenheit), araştırma süreci ve değerlendirme ölçütleri anlamında ölçüm”,

    “kuramlaştırma ve kuramın denetiminin amprik sağlaması”, “şahsa/kendine ait sonuçların

    sınırları […]”, “derinlemesine tartışılmış/ düşünülmüş öznellik”, “teorinin uyumu” ve “hem

    sorunun hem de geliştirilen teorinin önemi” (Lüders, 2006a: 81) yön bulmak açısından

    belirlendi.6

    4 Özellikle sosyal ve kültürel antropologlar 1970’lerden bu yana “etnografik temsilin krizi” (Fuchs &Berg, 1993) ile ilgili “kültürü yazma (writing culture) meselesi” yani “etnografinin metinselliği ile kendi disiplinlerinin sosyal anlamları, rolleri ve görevleri” (Massmünster, 2014: 526) hakkında tartışıyorlar. 5 Bunun için Haraway (1996) ya da Harding (2004)‘in kullandığı konumlandırılmış bilgiler (situated knowledges) ile Spivak (2008)’ın bilgi üretimi hakkındaki postkolonyal eleştirilerine bakınız. 6 Nitel araştırmaların değerlendirme ölçütleri hakkındaki tartışmalar, önceden olduğu gibi, hala sonuçlanmış bir konsensüs ortaya çıkarmadı. Steinke (2000), Mayring (2003) ve Silverman (2010) tarafından formüle edilen nitel araştırmalara yönelik kalite kriterleri ve Breidenstein et al. (2013: 184–188) tarafından sıralanan etnografik araştırmalar için özel kalite ölçütleri bu çalışmaya yön vermesi için seçilmiştir.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 4

    1.2 Araştırma Metotları

    Bu araştırma için, araştırma sorularına uygun araştırma tasarımının geliştirilmesi, etnografinin

    metodik anlamda çoğul olan ve üçgensel (triangulativ) araştırma kavramına göre

    yönlendirilmiştir (Flick, 2006: 161–162; Lüders, 2006b: 151–152). Bir “ara-metot-üçlemesi”

    (Denzin,1977: 308) “veri analizinde dilsel olarak iletilen kavramlar ve gözlemlenen eylem

    stratejileri ve yapıları arasındaki ilişkiyi” (Münst, 2010: 384) göz önünde bulundurmayı

    mümkün kılar. Uzman mülakatını tamamlayan metot olarak katılımcı gözlemin bütüncül

    araştırma yaklaşımı böylelikle “hem özel olarak araştırma sahasına dilsel erişime özgü sınırları

    aşmaya hem de söylemsel anlamda ulaşılabilir olmayan bilgi ve kültürel pratikleri yakalamaya”

    izin verir (Münst, 2010: 384). Pfadenhauer’e göre mülakatı verenleri nitelendirmek ve uzman

    olarak tanımlamak için uzman mülakatlarının uygulanmasında, etnografik bir araştırma

    tasarımına yerleştirme vazgeçilemez bir önkoşuldur. Böylelikle araştırmacı, katılımcı gözlem

    metodu ile ilk olarak “yüksek bir saha yeterliliğine ve sahada (kendisinin) yüksek bir saha

    kabulüne“ ulaşır (Pfadenhauer, 2009: 113).

    İlgili kadın hareketlerini bütüncül bir bakış açısı ile ele alabilmek için, iki senelik araştırma

    sürecinde, dört araştırma bölgesinde - Ankara, Diyarbakır, Ege Bölgesi (Denizli ve Muğla) ve

    Doğu Karadeniz Bölgesi (Artvin’in Merkez ve Hopa ilçeleri ile Trabzon) - öncelikle etnografik

    katılımcı gözlem ve belgeleme metotları uygulandı (Beer und Fischer, 2009). Bunun için

    özellikle 2014 ve 2015 yıllarında 8 Mart Dünya Kadınlar günü gibi kadın ve toplumsal cinsiyet

    politikaları ile ilgili etkinliklere katılım gösterildi. Buna ek olarak basın bildirileri, broşürler,

    afişler, posterler ve medya raporları gibi belgeler daha sonraki değerlendirmelerde

    kullanılmak üzere toplandı.

    Toplanan bu verilerin izinde, kılavuz ile desteklenen yarı açık yapılandırılmış uzman

    mülakatları için mülakat kılavuzu hazırlandı. Bu mülakat kılavuzu ise daha sonra test amaçlı

    yapılan mülakatlar ile kontrol edildi. Hem uzman mülakatlarının uygulanması için hem de

    mülakat kılavuzunun kurgulanmasında Gläser ve Laudel (2009: 111–196) ile Pickel ve Pickel’in

    (2008: 456)7 pratik yönelimli talimatları yol gösterici oldu. Mülakatı veren kişilere kurumları,

    7 Nitel araştırma tasarımının oluşturulması, veri toplama ve değerlendirme için yol gösterici olabilecek, uzman

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 5

    (çalıştıkları) konular, kadın hareketlerinin etkinlikleri ve kullandıkları iletişim kanalları,

    belirlenen araştırma bölgelerinin kadın ve toplumsal cinsiyet politikaları özelinde aktivizm için

    önemi ile görüşme yapılan kişilerin kadın-olmak ve kadın hareket(ler)i hakkındaki anlayış ve

    düşüncelerine dair sorular soruldu. Saha araştırmaları çerçevesinde gerçekleştirilen ve görsel-

    işitsel olarak kayıt altına alınan, kadın hareketleri uzmanları ile yapılan toplam 65 nitel uzman

    mülakatı, süreç odaklı veri toplamanın merkezi araştırma verisini oluşturuyor.

    Uzmanlar, bu yeniden inşa eden sosyal araştırmada, araştırmanın ‘objeleri’ değil, aksine

    incelenen sürecin “tanıkları” olarak görülüyor (Gläser & Laudel, 2009: 10–11). Bu araştırma

    yönteminde sosyal olguların yeniden inşa edilmesi için “katılımları sonucunda bu olgular

    hakkında uzman bilgileri elde eden” kişilerle mülakat yapılır (Gläser & Laudel, 2009:

    13).Uzmanlar “bir problem çözümünün tasarısı, detaylandırılması, uygulanması ve/ veya

    kontrolünden” sorumludur. Böylelikle “kişiler, gruplar, sosyal durumlar, karar alma süreçleri,

    politik alanlar hakkındaki bilgilere ayrıcalıklı bir erişimi” ellerinde bulundururlar (Meuser &

    Nagel, 2008: 470). Bununla birlikte “kurumsal ve düzenleme ile ilgili bağlamlarda görev

    sahipleri olarak” uzmanlar ve onların “buna bağlı olan yetki alanları, görevleri, çalışmaları ve

    bunlardan kazanılan özel deneyim ve bilgi kaynakları” araştırmanın konusu için büyük önem

    taşıyor. Yani kişisel biyografiler değil, aksine “bir organizasyon ya da kurumun temsilcileri

    olarak uzmanlar” inceleniyor (Meuser & Nagel, 1991: 443–444).

    Uzman kavramı, Meuser ve Nagel’e göre - Schütz’den (1972) hareketle - “bilgi sosyolojisine

    dayanan uzman ve uzman/meslekten olmayanlar (Almanca: die Laien) arasındaki ayrım ve

    genel bilgi ve uzmanlaşmış özel bilgi arasındaki benzer ayrıma” dayanır. Her ne kadar

    uzmanlığın gelişimi tarihsel olarak sıkı bir şekilde mesleki rollerin farklılaştırılmasına bağlanmış

    olsa da geç modern toplumlarda, uzman bilgisi, meslek dışı bağlamlarda da üretiliyor.

    Böylelikle mesela vatandaş girişimlerinden, yardım organizasyonlarından ve kendi kendine

    yardım gruplarından aktivistler ya da gönüllü olarak hizmet ve sosyal yardımda görevli kişiler,

    çalışmaları ile “uzmanlaşmış özel bir bilgi” elde edebilirler ve “bilgiye ayrıcalıklı bir erişime”

    sahip olabilirler (Meuser & Nagel, 2010: 377).

    mülakatının teorisi, metodu ve analizi için bazı yayınlar mevcut: Bogner et al., 2009; Gläser & Laudel, 2009; Littig, 2011; Meuser & Nagel, 1991, 2008, 2010; Mieg & Näf, 2006. Bu araştırmada kullanılan mülakat kılavuzu için rapordaki eklerle ilgili bölüme bakınız.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 6

    Bu kavrayışın izinde, bu araştırma için, araştırma sürecinde sivil toplum alanıyla bağlantılı olan

    ve/ veya kurumsallaşmış kadın ve toplumsal cinsiyet politikaları alanında ya da araştırma

    merkezlerinde mesleki düzeyde çalışan kadın ve toplumsal cinsiyet politikaları aktörleri ile

    uzmanlar olarak mülakatlar gerçekleştirildi. Her ayrı organizasyon ve kurumda, işlevleri, yetki

    alanları ve görevleriyle bu aktörler, kadın ve toplumsal cinsiyet politikaları etkinlikleri ve

    tartışmaları hakkında sorumluluk taşıyorlardı. Aynı zamanda bilgilere - örneğin koalisyon

    imkan(sızlık)ları hakkındaki araştırma sorusu için - önemli karar alma süreçlerine ayrıcalıklı

    erişime sahiptiler (Meuser & Nagel, 2010: 377; Pfadenhauer, 2009: 100). Uzman bilgisinin

    üretilmesindeki farklı sosyokültürel koşulların göz önünde bulundurulması için meslek, etnik

    köken ya da yaş gibi mülakat veren kişilere has belirleyici özellikler, kadın ve toplumsal

    cinsiyet politikaları aktörlerinin heterojenliği aksettirmelidir.

    Ampirik verinin değerlendirilmesi, bir bilgisayar programı olan MAX.QDA desteği ile, ampirik

    verinin, yani mülakat deşifrelerinin, gözlem protokollerinin ve araştırma sahalarında toplanan

    dokümanların kodlanması ve kategorize edilmesini içeriyor. Uzman mülakatlarının somut

    değerlendirme stratejisi olarak Meuser ve Nagel’in gömülü teoriye (grounded theory)

    dayanan altı adımlık değerlendirme sistemi seçildi (Meuser &Nagel 1991, 2008). Uzman

    mülakatlarının değerlendirilmesi, öncelikli olarak uzman bilgilerinin içeriklerinin analiz

    edilmesi ve karşılaştırılmasını izler (Flick, 2005: 141). Her bir mülakatın birbiri ile

    karşılaştırılması ile “bireyüstü-ortaklıklar, temsiller/ örnekler, hep birlikte paylaşılan bilgi

    kaynakları, ilişki yapıları, gerçeklik kurguları, yorumlamalar/ anlamlandırmalar ve yorumlayıcı

    şemalar (Almanca: Deutungsmuster) hakkındaki ifadeler” araştırılır (Meuser & Nagel, 1991:

    452).

    Mülakatların deşifresini, karmaşıklığın azaltılmasını sağlayan ve uzmanların “konuları,

    deneyim demetleri ve tartışma şemaları, ilişkileri ve gözlem düzeyleri arasındaki ayrım

    çizgilerini” aydınlatan her mülakat paragrafının özetlenmesi takip eder. Sıradaki adımda

    yorumlanmış pasajlar bir ya da daha fazla başlık altında işaretlenir. Bu adımı aynı ya da benzer

    konuları ele alan pasajların bir araya getirilmesi ve (benzer) başlıkların birleştirilmesi amacı ile

    teker teker mülakatların tematik olarak karşılaştırılması takip eder. Kavramsallaştırma adımı,

    mülakat veren kişilerin kullandıkları terminolojilerden uzaklaşmaya yarar. Teorik bilgi

    kaynaklarını ve diğer ampirik araştırmaları göz önünde bulundurarak elde edilen bilgiler,

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 7

    bilimsel bir dile çevrilir. Her bir konsepti birleştirme imkanlarını dikkate alan bu değerlendirme

    adımının hedefi, “ilişkilerin, tipleştirmelerin, genelleştirmelerin, yorumlayıcı şemaların

    sistemleştirilmesidir”. Teorik genelleştirme olarak tanımlanan son adım ise teker teker işlenen

    konularla ilgili önemli teorilerin dahil edilmesini içerir (Meuser &Nagel, 1991: 451–466).

    1.3 Araştırma Sahaları

    Bu araştırma, dört farklı araştırma bölgesinin seçimi ile coğrafi, sosyo-ekonomik, politik ve

    ulusal-etnik-kültürel açıdan farklı bölgelerin ve şehir-kırsal ayrımının, toplumsal hareketler

    olarak kadın hareketlerinin oluşumunda sahip olduğu etkilerini dikkate alıyor.8 Araştırma

    sahalarının - örneğin nüfus, politik-ideolojik yönelim ya da (toplumsal) cinsiyet ilişkileri gibi-

    yapısal özelliklerle farklılaştığı istatistiksel olarak ortaya çıkıyor (KEİG 2013; TEPAV 2014).

    Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri ve batıda kalan bölgelerdeki ve merkezi iller arasında

    örneğin gelir ve eğitim düzeyleri açısından önemli farklılıklar var (Altınay & Arat 2009: 67–

    68).9

    Araştırma için bölgelerin seçimi, istatistiksel olarak gözlemlenebilen, seçilmiş farklılık

    ölçütlerinin yanında uzmanların Türkiye’nin farklı bölgelerinde gözlemlenebilen, kadın

    hareketlerinin çalışma konuları, örgütlenme şekilleri ve yapılarının oluşturduğu olabildiğince

    büyük bir spektrum oluşturan danışmanlıkları göz önüne alınarak olabildiğince büyük çaplı

    karşılaştırma ölçütleri izinde yapıldı. Bu faktörlerin yanında, (sahaya) erişim ve güvenlik

    meseleleri gibi araştırma açısından pragmatik düşünceler de bölgelerin seçiminde rol oynadı.

    Araştırmanın gözlem odağı ise ‘bölgesel özelliklerin’ sınırlandırmasında da kalmıyor çünkü

    “küresel yüzyılda ulusal veya yerel feminizmler var olamaz” zira tüm küresel hareketler ve

    8 Kültür ve sosyal bilimlerde, bir paradigma değişimini tanımlayan mekânsal dönem (spatial turn) ile 1980’lerden bu yana mekan, kültürel bir nicelik olarak yükseltiliyor, bilimsel analizlerde önemseniyor (Döring&Thielmann, 2008). Toplumsal cinsiyet çalışmaları hakkında bakınız: Bauriedl et al., 2010. Kadın hareketleri hakkında yer, mekan ve ulusun önemi için bakınız: Nyhagen Predelli, 2012. 9 Eleştirel olarak derinlemesine düşünülmesi gereken noktalar ise Türkiye bağlamında 1950’lerde gerçekleşen iç göçten bu yana kullanılan modern/ şehirli/ seküler/ Türk sıfatlarına karşı modern olmayan/ kırsal/ dindar/ Kürt gibi Türkiye bağlamında kullanılan iki kutuplu kavramlar. Mesela Altınay ve Arat örnek çalışmaları ile ev içi şiddetin “Doğu meselesi“ olduğu tezini çürütüyorlar (2009, xi). Modernleşme söylemlerine karşı postkolonyal eleştiriler için bakınız: Göle, 1996.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 8

    söylemler birbirine bağlı hale gelmiştir (Schulz, 2007: 14). Al-Rebholz da Türkiye’nin araştırma

    bağlamı için “kadın aktivistlerin politik katılımlarının ulus aşırı konumlandırılmasını, örgütsel,

    finansal, ideolojik ve entelektüel (fikir) alışverişin ve ulusal sınırları aşan, uluslararası kadın

    hareketleri ile feminist ağları ile dayanışmanın bağlamında” betimler (Al-Rebholz, 2011: 29).

    Uluslararası feminist ağların ulus aşırı stratejilerin ve taleplerin geliştirilmesindeki anlam ve

    önemi ile küresel feminist iletişim alanlarının oluşması bölgesel kadın ve (toplumsal) cinsiyet

    politikaları aktivizminin analizinde göz önünde bulunduruldu.

    Sırada ise - aralarında seçilen araştırma bölgelerinin kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları

    uzmanlarının bizzat sunduğu ifadelerin de bulunduğu - özel ölçütler ile seçilen araştırma

    sahaları ele alınacaktır.10 Türkiye’nin en kalabalık nüfuslu şehri İstanbul, uzman

    mülakatlarında Türkiye’deki kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları açısından çok önemli

    olarak değerlendiriliyor (örn. Kalkan, 2014: 31; Özkazanç, 2014: 40; Ülker, 2014: 36). Mevcut

    araştırma bağlamı için İstanbul’daki kadın hareketleri hakkında zaten yeterli miktarda farklı ve

    güncel çalışmalar mevcut olduğu için (Binder 2016; Somersan 2011) bu araştırma projesinde

    bilinçli bir şekilde şimdiye kadar daha az incelenmiş araştırma sahaları seçildi.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923 yılında yeni başkenti olarak seçilen Ankara, yaklaşık beş

    milyonluk nüfusu ile Türkiye’nin ikinci en büyük şehridir. 1994’ten bu yana büyükşehir

    belediyesi Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) siyasetçi İbrahim Melih Gökçek tarafından

    yönetilmektedir. 2014 yılı yerel geçimlerinde AKP, 44,9% oy oranı ile Cumhuriyet Halk Partisi

    (CHP)’nin aldığı 43,8% oy oranı karşısında ufak bir fark ile yeniden en güçlü parti oldu.11

    Eğitim, siyasi katılım, istihdam, sağlık ve kadınlar için hizmetler gibi alanlarda toplumsal

    cinsiyet eşitliği açısından Ankara, Türkiye’nin diğer 81 ili ile karşılaştırıldığında 15. sırada yer

    alıyor (TEPAV, 2014: 9–10).

    Mülakatlarda uzmanlar, Ankara’yı Türkiye’nin başkenti olması özelliği ve buna bağlı olarak

    hükümet ve yönetimin “merkezi” olması sebebiyle Türkiye‘deki kadın hareketleri açısından

    10 Türkiye’de kendi içlerinde ilçelere ayrılmış 81 il var. Araştırma sahalarının seçiminde yapısal özelliklerin ve kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları aktivizminin bölgelerdeki varlığının yanında araştırmanın pratikliğine dair düşünceler de önemli rol oynadı. 11 Toplamda AKP’nin 45,6%, CHP’nin 27,8% ve MHP’nin 15,2% oy aldığı 2014 yılındaki yerel seçimlerin araştırma bölgelerindeki sonuçları için bakınız: http://secim.haberler.com/2014/.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 9

    özel olarak önemli görüyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve siyasi parti merkezlerine

    mekânsal anlamda yakınlık yüzünden, Aksu Bora ile yapılan mülakata göre, özellikle Ankara’da

    aktörler kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları ile ilgili yasa değişiklikleri hakkında eleştirel

    çizgide taleplerde bulunabiliyor ve (bu süreçler) takip ediliyor (Bora, 2014: 37-38). Alev

    Özkazanç’a göre bu mekânsal yakınlık nedeni ile (hükümet) politika(ları), siyasi katılım ve

    temsil gibi konular, şehirdeki muhalif hareketler içinde özel olarak büyük bir rol oynuyor

    (Özkazanç, 2014: 40). Ankara aynı zamanda Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ile hem

    Birleşmiş Milletler Teşkilatı ya da Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar hem de yabancı

    büyükelçilikler için bir merkezi oluşturuyor (Acar, 2014: 40; Sancar, 2014: 46). Nesrin Semiz’e

    göre bu faktörlerden dolayı kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları ile ilgili talepler için

    lobicilik faaliyetleri daha kolay bir hale geliyor (Semiz, 2014: 36). Bazı mülakat veren kişiler ise

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı örneğinde olduğu gibi sivil toplum ve devlet yapıları

    arasındaki yakın ilişkilerin altını çiziyorlar.

    Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ya da Hacettepe Üniversitesi gibi

    uluslararası üne sahip üniversitelerin varlığının, şehirdeki - Feride Acar tarafından “daha

    entelektüel” olarak tanımlanan - kadın hareket(ler)i üzerinde etkisi var (Acar, 2014: 38).

    Ankara hakkında Handan Çağlayan tarafından “kendi yerel dinamizmi”ne sahip bir şehir

    olduğu görüşü reddedilirken, diğer mülakat ortakları şehrin kadın ve (toplumsal) cinsiyet

    politikaları ile ilgili tarihi geleneğini vurguluyor (Başak 2014: 78; Kapusuz Kütküt 2014: 37). Bu

    nedenle Selen Doğan’ın bakış açısından, şehre yakın bölgelerden kadınların da, “rol model”

    olarak gördükleri büyükşehir Ankaralı kadınlardan açıkça büyük beklentileri var (Doğan, 2014:

    46).

    Diyarbakır – Kürtçe Amed – yaklaşık bir milyon nüfusu ile Türkiye’nin Güneydoğu Bölgesindeki

    Kürt nüfusun yoğun olduğu en büyük şehri. Mülakatlarda şehir “Kürt hareketinin başkenti”

    (Zin& Emek, 2015: 73) ya da “Kürt ‘Özgürlük Mücadelesi'nin’ kalbi” (Aktaş, 2015: 15) olarak

    betimleniyor.

    2014 yılı yerel seçimlerinde AKP 35% oranında oy alırken, daha sonra Halkların Demokratik

    Partisi (HDP)’ne katılan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) 55,1% oy oranı ile seçimi kazandı.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 10

    Büyükşehir onlarca yıldan beri eş başkanlık sistemi12 ve kentin yönetim ve idaresinde kadın

    kotasını uygulamaya sokan Kürt ve sol eğilimli partiler tarafından yönetiliyor. Eğitim, siyasi

    katılım, istihdam, sağlık ve kadınlar için hizmetler gibi alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliği

    açısından Diyarbakır, Türkiye’nin diğer 81 ili ile karşılaştırıldığında 33. sırada yer alıyor (TEPAV,

    2014: 80). Diyarbakır’da faaliyet gösteren bir derneğin başkanına göre kentte düşük eğitim ve

    gelir seviyesine sahip fazla sayıda göçmen yaşıyor (Anonim, 2015: 43).

    Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgeler ve özellikle Diyarbakır 1990’lardan bu yana süregelen

    Türk devleti ve yasaklı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasındaki silahlı çatışmadan etkileniyor.

    Bununla birlikte Kürt Kadın Hareketi gerek Türk devletinin hamleleri gerekse feodal toplum

    düzeni altında olmaktan mustarip bir şekilde “kadın kurtuluş ideolojisi”ni geliştirdi ve yüksek

    bir örgütlenme seviyesine ulaştı (Aras, 2015: 36). Bu yüzden bazı uzmanlar, Diyarbakır’daki

    kadın hareketini, kadın örgütlerinin sayıca çokluğu veya genel olarak Kürt kadın aktivistlerin

    Türkiye’deki kadın hareketleri için bir örnek olması bakımından “çok gençtir, heyecanlıdır”

    ifadeleri ile değerlendiriyor (örn. Akkoç, 2015: 67; Çiçek & Gülen, 2015: 72).13

    Türkiye’nin güneybatısında sekiz ilden oluşan Ege Bölgesi için yaklaşık 350.000 kişilik nüfusu

    ile Denizli ve yaklaşık 65.000 kişilik nüfusu ile Muğla illeri örnek niteliğinde seçildi. Ege

    Bölgesi’nde, bilinçli bir tercihle, bölgedeki kadın ve (toplumsal) cinsiyet politikaları aktivizmini

    incelemek için, liberal ve Batılı olarak anılan büyükşehir İzmir dışında, odağa daha çok küçük

    iller alındı. 2014 yılındaki yerel seçimlerde Denizli’de CHP’nin 38,7%’lik oy oranının karşısında

    AKP 45,3% oy oranı ile seçimleri kazanırken Muğla’da CHP 49,1% oy oranı ile 29%’luk oy oranı

    elde eden AKP’ye karşı seçimi yine kazandı. Denizli 11. ve Muğla 13. sıra ile TEPAV’in

    toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili raporunda nispeten iyi bir derecede yer alıyorlar.

    Birçok tekstil firmasının üretim yaptığı Denizli’de kadın istihdamı oranı yüksek. Bilsen Özen

    mülakatında bu yüzden Denizli’deki kadınların, toplumsal ve siyasal katılımında kendini aktif

    bir şekilde gösteren “girişimci bir ruhu” olduğunu dile getiriyor (Özen et al., 2015: 137-139).

    Hilal Can’a göre Denizli’de kadınlar “güçlü” ve “değerli”. Can bu ifadesini şehrin tarihinde adı

    12 Bu kavram siyasi bir partideki önemli kademelerin bir kadın ve erkek tarafından yönetilmesi anlamına gelir. 13 Kürt Kadın Hareketi ve Türkiye’deki diğer kadın hareketleri arasındaki ilişki için “III.2.B. Türkiye’deki Kürt Kadın Hareketi ve Görünür Olma Serüveni” bölüme bakınız.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 11

    geçen Laodike, Hierapolis ve Aphrodisias ile temellendirirken, kadınların Denizli dışında başka

    şehirlerden kişiler ise evlenmemesi geleneğini de örnek gösteriyor (Can, 2015: 23-25).

    Lale Aytaman’ın 1991 yılında Türkiye’nin ilk kadın valisi olarak görev yaptığı Muğla ise gerek

    tarım ve turizm gerekse Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya’dan gelen göçün etkilerinin

    gözlemlendiği bir il. Aktivist Zeze Muğla’yı kendi nüfusunun toplumsal ve politik olarak pek

    aktif olmadığı bir “tatil yöresi” olarak betimliyor (Zeze, 2015: 48). Gaye Cön ise İstanbul,

    Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin dışında, bağımsız kadın politikaları ile ilgili ilk yapı olarak

    1980’lerde kurulmuş Muğla’daki kadın dayanışma grubunu vurguluyor (Cön, 2015: 52). Dilek

    Bulut ve Özlem Şahin Güngör tarafından, Muğla’nın kırsal bölgelerinde de kendini gösteren

    feminist odaklı kadın hareketi ve çevre hareketi arasındaki son derece yakın ilişkiye işaret

    ediliyor (Bulut, 2015: 41; Șahin Güngör, 2015: 44).

    Türkiye’nin kuzeyinde yer alan Karadeniz Bölgesi, aralarından bölgenin kuzeydoğusunda

    bulunan Trabzon ve Artvin illerinin seçildiği, 18 ilden oluşuyor. İki ilde de 2014 yılının genel

    seçimlerini sırasıyla CHP’nin 24,9% ve 36,9% oy oranı karşısında 59,5% ve 46,3% oy oranları ile

    AKP kazandı. Eğitim, siyasi katılım, istihdam, sağlık ve kadınlar için hizmetler gibi alanlarda

    toplumsal cinsiyet eşitliği açısından Türkiye’nin diğer 81 ili ile karşılaştırıldığında Trabzon 10.

    sırayı alırken, Artvin 32. sırada yer alıyor (TEPAV, 2014: 79).

    Mülakatlarda, yaklaşık 300.000 nüfuslu şehir Trabzon’un kadınları bazı uzmanlar tarafından

    “güçlü” olarak tanımlanıyor. Emine Altundaş kadının yüksek bir yerde konumlandırılmasını

    özellikle kadınların ekonomik bağımsızlığı ile açıklıyor. İç açıcı olmayan ekonomik gidişat

    sebebiyle erkekleri göç etmek zorunda kalmış kadınlar, çocukları ile birlikte Karadeniz

    Bölgesinde geride kalmışlar (Altuntaş, 2015: 33-36). Bahar Bostan da Ankara ile

    karşılaştırıldığında Karadeniz’deki kadın yapısının “daha birey”, “daha güçlü” olduğundan ve

    kadınların “müthiş mücadeleci bir ruh” ve “güzel de bir enerji”ye sahip olduklarından

    bahsediyor (Bostan, 2015: 46-48). Örneğin hükümet tarafından planlanan ve çevreyi tehdit

    eden hidroelektrik santrallerine karşı düzenlenen direnişlerde sıklıkla kırsal kesimden

    kadınların öncülük etmesinde bu (özellikler) kendini gösteriyor (Arduç et al. 2015: 35).

    Bunlara karşılık, Pelin Şirin - örneğin Şahinde Yavuz tarafından da oldukça ağır bir şekilde eril

    ve ataerkil kodlar ile betimlenen (Yavuz, 2015: 27) - bölgeyi “milliyetçi, kapalı bir yapı” olarak

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 12

    tanımlıyor (Şirin, 2015: 35).

    Artvin ilinde yaklaşık 35.000 nüfuslu merkez ilçe ve yaklaşık 30.000 nüfuslu Hopa ilçesinde

    uzman mülakatları gerçekleştirildi. İki ilçede de mülakat veren uzmanlar Artvin’de yaşayan

    kadınların kadın politikaları ile ilgili farkındalıklarının eksik olduğu yönünde kendi görüşlerini

    paylaştılar (örn. Arıcı &Anonim, 2015: 95; Vayiç Aksu, 2015: 9). Nurcan Ay Katırcı’ya göre bu

    durum dini ve siyasi baskı uygulamayan “rahat insanlar”la ve nispeten düşük orandaki ev içi

    şiddet ile alakalı (Ay Katırcı 2015: 70). Yine Ay Katırcı’ya göre kadınlar tarafından işletilen

    birçok işletmenin bulunduğu Artvin şehrinde, kadınlar akşamları tehlike olmaksızın sokaklarda

    dolaşabiliyorlar (Ay Katırcı 2015: 68- 70). Özge Zeynep Arıcı ise dağlar tarafından izole edilmiş,

    kadınların boş zamanlarını değerlendirmek için sadece çok az imkânın olduğu küçük merkez

    ilçenin coğrafi yapısına dikkat çekiyor (Arıcı &Anonim, 2015: 90).

    Hopa ilçesinin Gürcistan sınırına olan yakınlığı nedeni ile şehrin “fuhuş sektörü”nden

    etkilendiği dile getiriliyor (Vayiç Aksu, 2015: 9). Bunun yanında Hopa’nın bir diğer özelliği ise

    12 Eylül 1980 darbesinden bu yana denize kıyısı olan bu ilçenin sahip olduğu sol gelenek

    (Arduç et al., 2015: 34). Bu sebeple Hopa, örneğin sol yönelimli Özgürlük ve Demokrasi Partili

    (ÖDP) Yılmaz Topaloğlu tarafından da yönetildi.

    Kaynakça

    • Abu-Lughod, Lila (1996): "Gegen Kultur Schreiben", içinde: Ilse Lenz, Andrea Germer und Brigitte

    Hasenjürgen (edt), Wechselnde Blicke, Frauenforschung in internationaler Perspektive, Opladen: Leske

    + Budrich, 14–46.

    • Al-Rebholz, Anıl (2011): "Frauenpolitik in der Türkei im Spannungsfeld zwischen Lokalem und

    Transnationalem", içinde: GENDER: Zeitschrift für Geschlecht, Kultur und Gesellschaft 1, 28–46.

    • Altınay, Ayşe Gül; Arat, Yeşim (2009): Violence against Women in Turkey. A Nationwide Survey,

    http://www.kadinayoneliksiddet.org/KYS_ENG.pdf, indirilme tarihi: 01.03. 2011

    • Bauriedl, Sybille; Schier, Michaela; Strüver, Anke (edt.) (2010): Geschlechterverhältnisse,

    Raumstrukturen, Ortsbeziehungen. Erkundungen von Vielfalt und Differenz im Spatial Turn, Münster:

    Westfälisches Dampfboot.

    • Beer, Bettina; Fischer, Hans (2009): Wissenschaftliche Arbeitstechniken in der Ethnologie, Berlin:

    Reimer.

    • Bethmann, Stephanie; Helfferich, Cornelia; Hoffman, Heiko; Niermann, Debora (edt.) (2012): Agency:

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 13

    Die Analyse von Handlungsfähigkeit und Handlungsmacht in qualitativer Sozialforschung und

    Gesellschaftstheorie, Weinheim: Beltz Juventa.

    • Binder, Charlotte (2016): Der Internationale Frauentag nach der Dekonstruktion von Geschlecht. Eine

    empirisch-qualitative Vergleichsstudie zu Bündnispolitiken im Rahmen des 8. März in Berlin und in

    Istanbul, Dissertationsschrift, Universität Bremen, Bremen.

    • Bogner, Alexander; Littig, Beate; Menz, Wolfgang (edt.) (2009): Experteninterviews: Theorien,

    Methoden, Anwendungsfelder, Wiesbaden: VS.

    • Breidenstein, Georg; Hirschauer, Stefan; Kalthoff, Herbert; Nieswand, Boris (2013): Ethnografie, Die

    Praxis der Feldforschung, Konstanz: utb.

    • Denzin, Norman K. (1977): The Research Act: A theoretical Introduction to sociological Methods, New

    York: Sage.

    • Döring, Jörg; Thielmann, Tristan (edt.) (2008): Spatial Turn: Das Raumparadigma in den Kultur- und

    Sozialwissenschaften, Bielefeld: transcript.

    • Ferree, Myra Marx; McClurg Mueller, Carol (2006): "Gendering Social Movement Theory.

    Opportunities, Organziations and Discourses in Women's Movements Worldwide", içinde edt: Anja

    Weckwert und Ulla Wischermann, Das Jahrhundert des Feminismus: Streifzüge durch nationale und

    internationale Bewegungen und Theorien, Königstein/Taunus: Ulrike Helmer, 39–60.

    • Flick, Uwe (2005): Qualitative Sozialforschung, Eine Einführung. Hamburg: Rowohlt.

    • Flick, Uwe (2006): "Triangulation", içinde: Ralf Bohnsack, Winfried Marotzki und Michael Meuser

    (edt), Hauptbegriffe Qualitativer Sozialforschung. Ein Wörterbuch. Stuttgart: Barbara Budrich, 161–

    162.

    • Fuchs, Martin; Berg, Eberhard (edt.) (1993): Kultur, soziale Praxis, Text. Die Krise der

    Ethnographischen Repräsentation, Frankfurt/M: Suhrkamp.

    • Gläser, Jochen; Laudel, Grit (2009): Experten İnterviews und Qualitative Inhaltsanalyse, Wiesbaden:

    VS.

    • Göle, Nilüfer (1996): The Forbidden Modern. Civilization and Veiling, Ann Arbor: University of

    Michigan.

    • Haraway, Donna (1996): "Situiertes Wissen. Die Wissenschaftsfrage im Feminismus und das Privileg

    einer partialen Perspektive", içinde edt: Elvira Scheich, Vermittelte Weiblichkeit. Feministische

    Wissenschafts- und Gesellschaftstheorie. Hamburg: Hamburger Edition, 217–248.

    • Harding, Sandra (edt.) (2004): The Feminist Standpoint Theory Reader: Intellectual and Political

    Controversies, New York, London: Routledge.

    • KEİG (2013): Türkiye'de Kadın Emeği ve İstihdamına yönelik Politikalar. Kadın Emeği ve İstihdamına

    dair Politika ve Faaliyetlerin 12 İlde Değerlendirilmesi, İstanbul.

    • Kern, Thomas (2008): Soziale Bewegungen, Ursachen, Wirkungen, Mechanismen. Wiesbaden: VS.

    • Lenz, Ilse (2014): "Geschlechter in Bewegung?", içinde edt: Barbara Rendtorff, Birgit Riegraf und

    Claudia Mahs, 40 Jahre Feministische Debatten, Resümee und Ausblick, Weinheim: Beltz Juventa, S.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 14

    12–30.

    • Littig, Beate (2011): "Interviews mit Experten und Expertinnen", içinde edt: Sabine Maschke und

    Ludwig Stecher, Enzyklopädie Erziehungswissenschaften Online, Weinheim, München: Juventa, 1–17.

    • Lüders, Christian (2006a): "Gütekriterien", içinde edt: Ralf Bohnsack, Winfried Marotzki und Michael

    Meuser, Hauptbegriffe Qualitativer Sozialforschung, Ein Wörterbuch. Stuttgart: Barbara Budrich, 80–

    83.

    • Lüders, Christian (2006b): "Teilnehmende Beobachtung", içinde edt: Ralf Bohnsack, Winfried Marotzki

    und Michael Meuser, Hauptbegriffe Qualitativer Sozialforschung, Ein Wörterbuch. Stuttgart: Barbara

    Budrich, 151–152.

    • Lüdtke, Nico; Matsuzaki, Hironori (edt.) (2011): Akteur – Individuum – Subjekt. Fragen zu Personalität

    und Sozialität. Wiesbaden: VS.

    • Massmünster, Michael (2014): "Sich selbst in den Text schreiben", içinde edt: Christine Bischoff,

    Caroline Oehme-Jüngling und Walter Leimgruber, Methoden der Kulturanthropologie, Bern: Haupt,

    522–538.

    • Mayring, Phillip (2003): Qualitative Inhaltsanalyse: Grundlagen und Techniken, Weinheim: utb.

    • Meuser, Michael; Nagel, Ulrike (1991): "ExpertInnen interviews - vielfach erprobt, Wenig Bedacht, Ein

    Beitrag zur Qualitativen Methodendiskussion", içinde edt: Detlef Garz und Klaus Kraimer, Qualitative

    empirische Sozialforschung, Konzepte, Methoden, Analysen, Opladen: Westdeutscher, 441–471.

    • Meuser, Michael; Nagel, Ulrike (2008): "Das Experteninterview. Konzeptionelle Grundlagen und

    methodische Anlage", içinde edt: Susanne Pickel, Gert Pickel, Hans-Joachim Lauth und Detlef Jahn

    Methoden der vergleichenden Politik- und Sozialwissenschaft, Neue Entwicklungen und

    Anwendungen, Wiesbaden, 465–479.

    • Meuser, Michael; Nagel, Ulrike (2010): "Expertinneninterview: Zur Rekonstruktion spezialisierten

    Sonderwissens", içinde edt: Ruth Becker und Beate Kortendieck, Handbuch der Frauen- und

    Geschlechterforschung: Theorie, Methoden, Empirie, Wiesbaden, 376–379.

    • Mieg, Harald A; Näf, Matthias (2006): Experteninterviews in den Umwelt- und

    Planungswissenschaften, Eine Einführung und Anleitung, Berlin: Pabst Science.

    • Münst, Agnes Senganata (2010): "Teilnehmende Beobachtung. Erforschung der sozialen Praxis",

    içinde edt: Ruth Becker und Beate Kortendieck, Handbuch der Frauen- und Geschlechterforschung.

    Theorie, Methoden, Empirie, Wiesbaden: VS, 380–384.

    • Neidhardt, Friedhelm; Rucht, Dieter (1991): "The Analysis of Social Movements. The State of the Art

    and Some Perspectives for further Research", içinde edt: Dieter Rucht, Research on Social

    Movements. The State of the Art in Western Europe and the US. Frankfurt/M: Campus, 421–464.

    • Nyhagen Predelli, Line (2012): "Recognising Place, Space and Nation in researching Women’s

    Movements FEMCIT", Women’s Studies International Forum (35), 141–143.

    • Pfadenhauer, Michaela (2009): "Das Experteninterview. Ein Gespräch zwischen Experte und Quasi-

    Experte", içinde edt: Alexander Bogner, Beate Littig und Wolfgang Menz, Experteninterviews.

    Theorien, Methoden, Anwendungsfelder, Wiesbaden: VS, 99–116.

  • II. Binder – Araştırma Tasarımı

    “Türkiye’deki Kadın Hareketlerinin Farklı Şehirlerde Karşılaştırılması” Araştırma Projesi Raporu 15

    • Pickel, Gert; Pickel, Susanne (2008): "Qualitative Interviews als Verfahren des Ländervergleichs",

    içinde edt: Susanne Pickel, Gert Pickel, Hans-Joachim Lauth und Detlef Jahn, Methoden der

    vergleichenden Politik- und Sozialwissenschaft, Neue Entwicklungen und Anwendungen, Wiesbaden:

    VS, 441–464.

    • Raschke, Joachim (edt.) (1985): Soziale Bewegungen. Ein historisch-systematischer Grundriss,

    Frankfurt/M: Campus.

    • Schulz, Ulrike (2007): "Feminismus zwischen Identitätspolitiken und Geschlechterkonstruktionen. Gibt

    es einen Raum für internationale feministische Solidarität?", online verfügbar unter http://web.fu-

    berlin.de/gpo/pdf/tagungen/ulrike_schultz.pdf, indirilme tarihi: 26.06.2014.

    • Schütz, Alfred (Hg.) (1972): Gesammelte Aufsätze II. Njimwegen.

    • Silverman, David (2010): Doing Qualitative Research, London: Sage.

    • Somersan, Bihter (2011): Feminismus in der Türkei. Die Geschichte und Analyse eines Widerstands

    gegen hegemoniale Männlichkeit, Münster: Westfälisches Dampfboot.

    • Spivak, Gayatri Chakravorty (2008): Can the subaltern speak? Postkolonialität und subalterne

    Artikulation, Wien: Turia+Kant.

    • Steinke, Ines (2000): "Gütekriterien qualitativer Forschung", içinde edt: Uwe Flick, Ernst von Kardorff

    und Ines Steinke (edt), Qualitative Forschung, Ein Handbuch, Reinbek: Rowohlt, 319–331.

    • Sturm, Gabriele (2010): "Forschungsmethodologie: Vorüberlegungen für eine Evaluation

    feministischer (Sozial) Forschung", içinde edt: Ruth Becker und Beate Kortendieck, Handbuch der

    Frauen- und Geschlechterforschung. Theorie, Methoden, Empirie, Wiesbaden: VS, 400–408.

    • TEPAV (Hg.) (2014): 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi, Ankara: Türkiye Ekonomik ve

    Toplumsal Araştırmalar Vakfı, http://www.tepav.org.tr/upload/files/haber/1391012395-

    8.81_Il_icin_Toplumsal_Cinsiyet_Esitligi_Karnesi___Taslak.pdf, indirilme tarihi: 01.09.2014.

    • Walgenbach, Katharina (2012): Intersektionalität: Eine Einführung, online verfügbar unter

    http://portal-intersektionalitaet.de/theoriebildung/schluesseltexte/walgenbach-einfuehrung/, zuletzt

    geprüft am 22.07.2014.

    • Wichterich, Christa (2007): Transnationale Frauenbewegungen und Global Governance: Die Politik des

    Möglichen zwischen Emanzipation, Selbstregulierung und Anpassung, http://www.fu-

    berlin.de/sites/gpo/int_bez/globalisierung/Transnationale_Frauenbewegungen/index.html, indirilme

    tarihi: 28.08.2014.

    • Winter, Rainer (Hg.) (2011): Die Zukunft der Cultural Studies: Theorie, Kultur und Gesellschaft im 21.

    Jahrhundert, Bielefeld: transcript.

    • Woodward, Alison (2001): "Die McDonaldisierung der internationalen Frauenbewegung", Negative

    Aspekte guter Praktiken, içinde edt: Zeitschrift für Frauenforschung & Geschlechterstudien 19 (1+2),

    29–45.