loui̇s althusser'i̇n materyali̇st i̇deoloji̇ teori̇si̇ (baykuş)

Upload: verumindexsuietfalsi

Post on 08-Oct-2015

43 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Louis Althusserin materyalist ideoloji teorisiTaner Yelkenci[footnoteRef:1] [1: Kocaeli niversitesi Felsefe Blm Aratrma Grevlisi ]

Hakikiyle sahtenin karmnda, hakiki sahteyi ne karr, sahte hakikiye inanmamz engeller. Hakiki bir frtnaya yakalanm, hakiki bir geminin gvertesinde, batmaktan korkuyormu gibi yapan bir oyuncu grdmzde, ne oyuncuya inanrz, ne gemiye, ne de frtnaya.[footnoteRef:2] [2: Bresson, Sinematograf zerine Notlar, ev. Nilfer Gngrm, Nisan Yaynlar, 2000, ss. 28-9.]

Robert Bresson

Louis Althusser (1918-1990), kendi deyimiyle komnist bir filozoftur. Marksist gelenek iinde byk tartmalara yol aan eserlerini 1960-70l yllarda yazmtr. Eserlerini temel olarak iki ana balkta tasnif etmek mmkn: lk bala damgasn vuran hkim disiplin epistemolojidir. kincisi ise ideoloji teorisiyle belirlenmitir.Althusserin epistemoloji bal altnda snflandrabileceimiz yazlar 60l yllarn hemen banda yazlmtr ve onu uluslararas alanda tannm bir filozof haline getiren iki nemli kitabnda (Marx in ve Kapitali Okumak) bir araya getirilmitir. Bu yazlar Marksist gelenek iinde byk bir ihtilaflara neden olmutur, nk Marxn erken dnem eserleriyle (ideoloji) ge dnem eserleri (bilim) arasnda keskin bir ayrm yapmakta ve erken dnemde ortaya konulan eserleri zne (bilin) felsefesinden tam olarak kurtulamam felsefi bir antropoloji (dolaysyla idealizm) olarak mahkm etmektedir. Teamllere aykr, sansasyonel ve tartmal bir ayrmdr bu.[footnoteRef:3] Ancak durum ne olursa olsun, Marx zerinde yaplan bu almayla sonuta teorik hmanizme, insan-zne ideolojisine, yani tarihe be yzyl boyunca egemen olmu burjuva ideolojisinin felsefi biimine[footnoteRef:4] kar ciddi bir eletiri yneltildiini ifade etmek gerekir. Epistemolojik kopu, semptomatik okuma, epistemolojik alan, problematik, dnce aygt, stbelirle(n)me, yapsal nedensellik gibi kavram ve terimler bu eletirel almann rndr. Althusser bu kavram ve terimlerden hareket ederek insan-znesiz (dolaysyla bilimsel-materyalist) bir epistemolojik zmleme ortaya koymutur. nsan teminat altnda tutan hkim epistemolojik gelenee kar zneden yoksun (toplumsal sreci esas alan) materyalist bir epistemoloji. Yani teorik hmanizme kar teorik anti-hmanizm. [3: Althusserin Marx okumas hakknda ayrntl bilgi iin bkz. Sava Ergl, Sulu Bir Kuramsal Giriim ve Althusserin Yalnzl, Felsefelogos, say 39, 2010/2, ss. 113-129; Ersin Vedat Elgr, Althusserde Bilim Etkinlii: Teorik Pratik Olarak Bilim ve Felsefe Bilim - Politika likisi, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Felsefe Blm Dergisi, say 19, 2008, ss. 21-44.] [4: Althusser, Marx ve Freud Hakknda, Psikanaliz zerine Yazlar/ Freud ve Lacan, 3. cilt, ev. rvem Keskinolu, thaki Yaynlar, stanbul, 2008, s. 278.]

Bu materyalist projenin ekseni 70li yllara doru epistemolojiden ideoloji teorisine kaymtr.[footnoteRef:5][footnoteRef:6] Althusserin gnmzde brakt etkiyi epistemolojik zmlemelerinden ok bu ideoloji teorisine borlu olduunu ifade etmek yanl olmaz. Bu teori, Marksist gelenek iinde boy gsteren iki farkl ideoloji anlayyla mcadele etmek iin ileri srlmtr. lk anlay Alman deolojisinden tretilmitir ve ideolojik tasarmlar da dahil olmak zere btn styapsal eleri epifenomene indirgeyen kaba materyalist veya ekonomik determinist bir eilim olarak tanmlanabilir. kincisi ise Marxtan ok Hegelin otoritesine sahiptir ve gereklii son safhada bilince ya da daha dorusu snf bilincine izafe eden bir praksis felsefesi olarak grlebilir. Althussere gre her iki eilim de zne-nesne kartlndan (yani burjuvazinin/idealizmin temel epistemolojik n kabulnden) hareket eder; ilkinde ideolojik tasarmlar gerekliin dolaysz yansmasdr, ikincisinde ise gereklik ideolojik tasarmlarn somutlam halidir. Althusserin ideoloji teorisi, Marksist gelenee sinmi bu idealist emadan tamamen kurtulmak amacyla ileri srlmtr. Hi phesiz, her Marksist tartmada olduu gibi, bu tartmada da sorun aslen politiktir. Uzatmamak iin, Althusserin ad geen ilk eilimi niforma giymi resmi Stalinist parti politikasyla, ikincisini ise anarizm ya da goizmle zdeletirdiini belirtmekle yetinelim. Kendi ideoloji teorisi ise proletaryann ve dolaysyla ondan kuvvet alan klasik Marksist-Leninist politikann doal mttefikidir. En azndan bu mitle kurulmutur. [5: ] [6: Bu eksen kaymas 1968 Olaylarndan sonra gereklemitir. Marxn ge dnem eserlerini felsefeyle (Marksist felsefeyle) balamaya alan ve ayrca bilimsel bilginin ayrcalkl konumu zerinde srar eden satrlar geri ekilmi, yerini ideoloji teorisi almtr. Fakat bu deiiklii bir reddiye ya da kkl bir revizyon olarak grmek yanl olur. Bilim-ideoloji kartlnn eskisi kadar vurgulanmad dorudur, bilimsel pratikle uyumlu bir felsefe tanmndan (teorik pratiin teorisi) ideolojik pratikle uyumlu bir felsefe tanmna (teorik alanda snf mcadelesi) gei yapld da dorudur, ancak temel epistemolojik n kabullerin terk edildiini gsteren ak bir ifade yoktur. ]

Proleter hareketle yoldala soyunan bir teorinin Marksist gelenee yabanc sayabileceimiz kaynaklara davetiye karm olmas ilgintir. Yabanclardan ilki Benedictus de Spinozadr. Felsefe tarihinin en incelmi rasyonel-metafiziksel sistemlerinden bir tanesini ina eden ve stelik inaatnda diyalektie hi yer vermeyen bu byk dnr Marxn klasik politik iktisat eletirisini materyalist bir ideoloji teorisiyle tamamlamak zere yardma arlmtr. Spinozann etkisini Althusserin ilk yazlarndan itibaren grmek mmkndr. Althusserin epistemolojik argmannda, felsefi antropoloji (hmanizm-psikolojizm) eletirisinde ve teleolojiyle (Hegelle) hesaplaan satrlarnda Spinoza her seferinde temel bavuru kayna olarak hazr bulunur.Dier bir nemli kaynak ise Jacques Lacandr. Althusserin de katksyla Fransz Psikanaliz Derneinde ve cole Normale Suprieurede bir sre ders ve seminer veren bu dnr, ego psikolojisine kar ynelttii eletiriyle, bilind-dil-yap ilikisine yapt vurguyla ve elbette gerek-imgesel-simgesel ayrm zerine kaleme ald yazlarla temel ilham kaynaklar arasnda yer alr. Althusserin 1964te yaynlanan nl Freud ve Lacan adl metninde bu ilham ak bir ekilde grmek mmkndr. Lacan, bu metinde psikanalizi varoluu fenomenolojiden ve psikolojizmden temizleyen ve bylece ona bilimsel niteliini iade eden bir dnr olarak anlr.[footnoteRef:7] [7: Louis Althusser, Freud ve Lacan, Psikanaliz zerine Yazlar/ Freud ve Lacan, 3. cilt, ev. rvem Keskinolu, thaki Yaynlar, stanbul, 2008, s. 37/Freud und Lacan, Freud und Lacan, Internationale Marxistische Diskussion 58, ev. Hanns-Henning Ritter ve Herbert Nagel, Verlag, Berlin, 1970, s. 16.]

Aada yer alan satrlar, bu iki nemli dnrn grleriyle Althusserin ideoloji teorisini kyaslamay ve eer baarabilirse ksa bir deerlendirme yapmay hedeflemektedir.

Althusser: ideolojik tasarmAlthusser, ideoloji teorisine temel oluturan epistemolojik erevesini ampirizme kar muhalefet ederek olgunlatrmtr. Ancak burada ampirizm, epistemolojide duyu organlarna ncelik tanyan bildik felsefi eilimle snrl deildir. Onunla ilgisiz ve hatta zt gibi grnen idealist-rasyonalist akmlar da bu isim altnda yer alr.[footnoteRef:8] Althussere gre ampirizm, epistemolojide hakim olan o bildik soyut zne-nesne kartlndan hareket eder; yani verili bir zne ile verili bir nesneyi kar karya getiren, onlar izole edilmi bir ortamda ba baa brakan bir eilimdir. Althussere gre bu eilimde soyutlama bilginin temel zellii olarak kabul edilir. Yani bilgi, znenin soyutlama olarak adlandrlan ileminde yatar; zne, gerek nesneden zn soyutlar, nesnenin zn (grnmeyen i ksmn) zsel olmayan yanndan (grnen d ksmndan) ayklayarak temsil eder. Bu adan bakldnda rasyonalizm ve (bilinen hakim anlamyla) ampirizm arasnda hibir fark yoktur. Her iki eilim de soyutlamaya, yani gerekten yaplan, gerekle dorudan temas halinde yrtlen bir ayklama ilemine dayanr. Dolaysyla bilgi, her iki eilimde de gerek nesnenin dolaysz yansmas veya temsilidir.[footnoteRef:9] Althusser, bu nedenle ampirizmin sonuta dinsel bir tavra sahip olduunu ifade etmitir. Ampirizm, tasarm gerein dolaysz bir ifadesi (hakikatin iareti) olarak kabul eder. Yani ifade yeteneinden yoksun olan eyler ifadeye tanr; sessiz olanlar seslendirilir; konuamayan konuturulur. [8: Bkz. Louis Althusser/ tienne Balibar / Roger Establet / Pierre Macherey / Jacques Rancire, Kapitali Okumak, ev. A. Ik Ergden, thaki Yaynlar, stanbul, 2007, s. 55/Althusser ve Balibar, Das Kapital Lesen I, ev. Klaus-Dieter Thieme, Rowohlt Taschenbuch Verlag, Hamburg, 1972, s. 43.] [9: A.g.e., s. 60/a.g.e., s. 47; bu durumda, mutlak bilgide kavramn nesneyle ve nesnenin de kavramla zde olduunu ileri sren Hegel de hi phesiz bu ampirizm tanmna dahildir. Dahas, doay yanstan bilin ile bilin tarafndan yanstlan doa arasndaki uygunluk sz konusudur diyen Lenin de bu kefede yer alr. Bkz. V. . Lenin, Materyalizm ve Ampiryokritisizm: Gerici Bir Felsefe zerine Eletirel Notlar, ev. Sevim Belli, Sol Yaynlar, Ankara, 1993, s. 145. ]

Althusser, ampirizmi (son safhada insan-zneyi teminat altnda tutan bir felsefeyi) tamamen dlayan bir epistemoloji ortaya koymaya alm ve bunu yaparken ncelikle gerek nesne ile onun temsilini birbirinden ayrarak ie balamtr. Teorik anti-hmanizme kuvvet veren bir felsefede gerek nesne ile dnce nesnesi birbirinden ayrdr ve aralarnda hibir iliki yoktur. Gerek nesneyle dncedeki nesnenin birbirinden farkl olmas ve aralarndaki mesafenin hibir ekilde ortadan kaldrlamyor olmas, dnmenin (yani btn tasarm ve temsillerin) nesnesiyle hibir zaman dolaysz bir iliki iinde bulunmadn gsterir. Althussere gre bilim, bu nedenle dorudan gerek nesne zerinde deil, her zaman genel zerinde, yani gerek nesneyle ilgili bir tasarm zerinde alr.[footnoteRef:10] [10: Althusser, Marx in, ev. Ik Ergden, thaki Yaynlar, stanbul, 2002, s. 225/ Fr Marx, ev. Karin Brachmann ve Gabriele Sprigath, Suhrkamp Verlag, Frankfurt a/M, 1968, s. 125.]

alma kelimesi nemli. Althussere gre teori, aslnda belirli bir etkinlik veya pratiktir (teorik pratik). Dolaysyla dnceyi yanstma, temsil veya dolaysz bir ifade olarak deil, kelimenin tam anlamyla etkinlik, yani retim, alma ya da imalat olarak kavramak gerekir. Burada esas alnan basbaya maddi ve teknik retim srecidir: Belirli bir hammaddeyi retim aralarndan faydalanarak belirli bir rne dntrmek. Yani bilim (kuramsal pratik), gerek nesneyle ilgili bir tasarm (hammaddeyi) yntem ve kavramsal aralardan (retim aralarndan) faydalanarak bilimsel kavramlara (rne) dntrr.[footnoteRef:11] Althusserin terimleriyle ifade edecek olursak: Bilim, gerek bir nesneyle deil, her zaman bu nesneye ilikin bir tasarmla i grr. Bu tasarm teorik etkinliin hammaddesini oluturur ve Althusser ona Genellik I adn verir. Genellik I ideolojik tasarmlardan veya eski bilimsel kavramlardan oluur. deolojik tasarmlar ve kavramlar zerinde alan, onlar eletiren ve yeniden biimlendiren teorik etkinlie Genellik II ad verilir. Nihayet, teorik retim aralaryla ilenen ideolojik tasarm ve kavramlar baka bir kavrama (rne) dntrlr ve Althusser bu kavram Genellik III olarak adlandrr. Gerek nesneye ilikin ideolojik bir tasarm teorik etkinliin mdahalesiyle bilimsel bir kavrama dntrlr. Bu iki temsilin (ideolojik tasarm ile bilimsel kavramn) birbirinden tamamen farkl olmas, hatta birbirine zt olmalar, teorik etkinliin yanstma ya da kopya deil, aslnda retim ya da alma olduunun gstergesidir. Althussere gre bilgi, merkezden, kaynaktan ya da kkenden yoksun bir retim srecidir. Dnen ben deil aygttr. Dnce aygt. [11: Bkz. Althusser, Amiens Savunusu, Makyavelin Yalnzl ve Baka Metinler/Althusserin Miras, ev. Turhan Ilgaz; Aleddin enel; Seda armk, Epos Yaynlar, Ankara, 2003, s. 251.]

Bu epistemolojik erevede ideolojik tasarmlar (Genellik I) illzyonla zdetir. deolojik bir tasarm, gerek bir nesneyle rttn, yani onun dolaysz bir temsili ya da ifadesi olduunu sanr; halbuki gerek nesneyle deil, bu nesneyle kurulan imgesel bir ilikinin temsilidir. Althussere gre ideoloji, bireylerin kendi gerek varolu koullaryla kurduklar imgesel ilikinin imgesel bir tasarmdr.[footnoteRef:12] O halde ideolojik tasarmlar gerek nesnenin arptlm bir ifadesi ya da onun uygun olmayan bir biimi olarak grmek mmkndr. Fakat ideolojik tasarmlara biilen bu konumun negatif bir ideoloji tanmlamasna destek verdiini syleyemeyiz. deolojik tasarmlar elbette gerek nesnenin arptlm bir ifadesidir, ancak bu onlarn basite yanl bir tasarm veya yanl bir bilin durumu olarak nitelendirilebileceklerini gstermez. Althusserin ideoloji teorisinde imgesel tasarmlar bilinle (zneyle) ilgili bir mesele olarak grlmez, aksine maddi/nesnel srecin veya toplumsal varln tamamlayc unsurlar olarak deerlendirilir. Baka bir deyile, burada ideolojik (imgesel) tasarmlar ruhsal veya manevi (znel) deil, maddi/nesnel bir belirlenime sahiptir. deoloji, bedensel bir tavrdr. [12: Althusser, Ideologie und ideologische Staatsapparate: Anmerkungen fr eine Untersuchung, Ideologie und ideologische Staatsapparate: Aufstze zur marxistischen Theorie, ev. Rolf Lper; Klaus Riepe; Peter Schttler, VSA, Hamburg/Westberlin, 1977, s. 133/ deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar: Bir Aratrma iin Notlar, Yeniden retim zerine, ev. Ik Ergden ve Alp Tmertekin, thaki Yaynlar, stanbul, 2006, s. 390.]

Peki, bireylerin kendi gerek varolu koullaryla kurduklar iliki neden her seferinde zorunlu olarak imgesel (yanl tanma) olmak zorunda kalsn? Yanl tanmay (imgesel tasarm), yani geleneksel n kabullerle bilince (insan-zneye) atfetmeye alk olduumuz bir durumu (yanl bilin durumunu) bedensel bir tavr olarak grmek nasl mmkn olabilir? Althusserin dedii gibi, bu imgeselliin (ideolojinin) doas nedir?. Bu ve buna benzer sorular laykyla cevaplayabilmek iin ncelikle Spinoza ve Lacana gz atmak gerekir. Bu nedenle cevaplar ilerleyen satrlarda vermek zere imdilik erteliyoruz.Ancak Althusserin bu epistemolojik giriiminde nemli bir sorun bulunduunu ifade etmeden gememek gerekir. Althusserin zmlemelerinde teorik (bilimsel) almann gerekle veya gerek nesneyle kurduu ilikinin tatminkar bir aklamas bulunmamaktadr. Bilimsel alma, gerekle ilikisini yanstma veya dorudan temsil etme dnda nasl kurabilir? Gerekten kopuk bir materyalist zmleme dnlemeyeceine gre bu ilikinin ak bir ekilde gsterilmi olmas gerekir. Althusser, bilimsel etkinlikle gerek arasndaki ilikiyi sahiplenme/benimseme (appropriation) kavramyla aklamay denemitir.[footnoteRef:13] Teorik etkinlik (bilgi retim sreci), gerek dnyay yanstmaz veya kopyalamaz, aksine bu dnyaya ilikin ideolojik bir tasarm deitirip dntrerek kendisine mal eder. Baka bir deyile, teorik etkinlik gerek nesneyi sahiplenir, ama bunu dorudan yanstarak veya kopyalayarak deil, ona ilikin ideolojik bir tasarm dntrerek yapar. Teorik etkinlik bilgi etkisi retir ve bu etkiyle gerek nesneyi kendisine mal eder. [13: Bkz. Althusser, Kapitali Okumak, s. 85, 88/ Das Kapital Lesen I, ss. 71, 77-8.]

Nihayet, ve bu da az bir hedef deildir, Marxla birlikte gerein bilgisinin o gerekte birtakm eyleri deitirdiini, nk ona tam da onun bilgisini eklediini, ama her eyin sanki bu toplama ilemi sonucu iinde kendiliinden iptal oluyormuasna cereyan ettiini hatrlatmak sz konusuydu. Gerein bilgisi nceden ve onun bilgisinden ibaret olduu iin geree ait olduundan, ona ancak hibir ey eklememenin paradoksal kouluyla bir ey eklemektedir, [bilgi] bir kez retildikte kendiliinden ona dner ve onda kaybolur. Bilgi sreci, her admda, geree kendi z bilgisini eklemektedir; ama gerek, her admda, onu kendi cebine atar, nk onun bilgisidir. Bilgi nesnesi ile gerek nesne arasndaki ayrm bylece yalnzca iptal edilmek iin ortaya konmu olmann paradoksunu sunmaktadr.[footnoteRef:14] [14: Althusser, Amiens Savunusu, s. 256.]

Gerein bilgisinin (teorik almann ve bu alma sonunda doan bilimsel kavramn) o gerekte birtakm eyleri deitirmesi ne anlama gelir? Sz konusu ideolojik pratik olduunda bu bellidir: mitlerle, hayallerle, yani illzyonlarla beslenen kuvvetli bir iradeyle geree mdahale etmek, bozmak ve ona yeniden ekil vermek. Geree kuvvet kullanarak yeniden ekil vermek ideolojik pratiin temel zelliklerinden biridir. Bu nedenle devrimcilerin hesapsz, hayalperest ya da sorumsuz kiiler olarak nitelendirilmeleri az rastlanan bir durum deildir. Peki, bilimsel alma geree nasl mdahale eder? Onu nasl benimser veya kavrar? Cevap: Dolayl olarak, yani illzyona (ideolojik tasarma) mdahale ederek, bu illzyon zerinde alarak ve bylece ondan (hayalden) tamamen arnm (bilimsel) kavramlar reterek. Fakat gerein dnda, yani tamamen dncenin snrlar iinde retilen bu kavramlarn yeterli ya da geree uygun olup olmadklarn gsterebilecek hibir pratik lt yoktur. Bilimsel bilginin gerekte birtakm eyleri deitirdiini, nk ona tam da onun bilgisini eklediini gsterebilecek pratik bir kstas yoktur. Burada nemli olan, proleter ideolojinin de tpk dier ideolojiler gibi bilimden dlanm ve lt olmaktan karlm olmasdr. lt teorik almann kendisidir. Bilimler, rettikleri bilgileri doru, yani bilgi olarak ilan etmek iin dsal bir pratiin dorulamasna hi ihtiya hissetmezler.[footnoteRef:15] Marxn teorisi doru olduundan baaryla uygulanmtr, yoksa baaryla uyguland iin doru deildir.[footnoteRef:16] Althusser, rasyonalizmle flrt eden bu tr ifadelerini Marksizme kuvvet katmak amacyla ileri srdnde haliyle bulank bir terminolojiye teslim olur.[footnoteRef:17] Gerek ve dnce arasndaki iliki almalarnda zlememi bir sorun olarak kalr. Kl krk yaran zmlemeler bu konuda derin bir sessizlie gmlr.[footnoteRef:18] [15: Althusser, Kapitali Okumak, s. 66/ Das Kapital Lesen I, s. 54. ] [16: A.g.e., s. 92/a.g.e., s. 78.] [17: Bkz. Glnur Acar-Savran, zlerin Reddinden Snf Politikasnn Reddine, zne-Yap Gerilimi: Maddeci Bir Bak, Kanat Kitap, stanbul, 2006, ss. 92-3. ] [18: Bkz. Sebastiano Francesco Ghisu, Epistemologische Untersuchung zum Verhltnis von historischem Materialismus und Psychoanalyse bei Louis Althusser, Inaugural-Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades am Fachbereich Philosophie und Sozialwissenschaften I der Freien Universitt Berlin, 1994, ss. 28-32; bkz. Bodo Grimm, Konstitutionbedingungen, Inhalt und Funktion der Theorie Louis Althussers, Pahl-Rugenstein Verlag, Kln, 1980, s. 138; bkz. Hans Jrg Rheinberger, Die erkenntnistheoretischen Auffassungen Althussers, Das Argument, 94. Say, 1975, s. 938; bkz. Kurt Bayertz ve Rolf Dieter Vogeler, Ist es einfach in der Wissenschaftstheorie Anti-Empirist zu sein?, Betr.: Althusser: Kontroversen ber den Klassenkampf in der Theorie, der. Hans Jrg Sandkhler, Pahl-Rugenstein Verlag, Kln, 1977, s. 109, 127.]

Spinoza: birinci tr bilgi Althusser tarafndan ileri srlen bu epistemolojik erevenin Marxtan ok Spinozadan ilham aldn ifade etmek gerekir. 17. yzyldan seslenen bu byk antikartezyanist, cogitoyu (bilin felsefesini) ve teleolojiyi (yani Hegelci eilimleri) ortadan kaldrmak ve Kapitalle uyum iinde duran bir bilgi ve ideoloji teorisi oluturabilmek iin yardma arlmtr. Gerek nesne ve dnce nesnesinin birbirinden ayr olduunu ifade eden o nl sz yle: Gerek bir fikir nk gerek bir fikrimiz vardr nesnesinden baka bir eydir. Bylece bir daire bir daire fikrinden bakadr. nk dairenin fikri, dairedeki gibi evresi ve merkezi olan bir ey deildir; ne de bir cismin fikri cismin kendisidir.[footnoteRef:19] [19: Spinoza, Verhandeling over de verbetering van het verstand, ev. Theo Verbeek, Historische Uitgeverij, Groningen, 2002, s. 41.]

Spinoza tarafndan yaplan bu ayrmn ne anlama geldiini ve hangi sonulara yol atn anlayabilmek iin Tanrnn (tzn) tanmn dikkate almak gerekir. Spinozaya gre Tanr, sonsuz sfattan oluan, baka bir deyile, kendisini sonsuz sayda sfatla ifade eden bir varlktr. Ethica, bu sfatlardan sadece ikisini, dnce ve mekan bildiimizi syler. Bu sfatlar birbirinden ayrdr; aralarnda nedensel bir iliki yoktur. Yani dnce ve mekan, Tanrnn farkl ifadeleridir. Dolaysyla dnce sfatyla domu veya retilmi bir tavr (dnce nesnesi, herhangi bir fikir, mesela daire fikri) ile mekan sfatyla domu ya da retilmi bir tavr (gerek nesne, herhangi bir cisim, mesela daire) Tanrnn birbirine indirgenemeyen farkl ifadeleridir.Bu dzeye kadar olaand hibir ey yok. Neticede bu ayrm Spinozadan nce zaten yaplmtr. Fakat Spinozann dnce ve mekan tz olarak deil de sfat olarak tanmlam olmas kk bir ayrnt deildir. Spinoza dnce ve mekann Kartezyenlerde olduu gibi tz olarak deil, yani varolabilmek iin kendilerinden baka hibir eye ihtiya hissetmeyen varlklar olarak deil, aksine sfat olarak, yani Tanrdan zorunlu bir ekilde domu ya da retilmi znitelikler olarak anlalmas gerektiini ileri srmtr. Burada Tanrnn zgr iradesinden, dolaysyla yaratclndan bahsedilemez artk. Cisimler ve fikirler, Tanr eliyle yaratlm eyler (eserler) deil, aksine onun zorunlu ifadeleridir. Fikir ve cisimler Tanrnn yaratc kudretine deil, bizzat kendisine iaret etmektedir. Bunlar Tanrnn sonsuz varlndan zorunlu bir ekilde domutur ve dolaysyla onun sonlu ve snrl ifadeleri olarak anlalmaldr. Skandal! Tikel varlklar (zellikle cisimsel olanlar) Tanrnn snrl ve sonlu ifadeleri olarak kavramak, teolojiyi reddetmek ve Tanrnn aslnda doadan baka hibir ey olmadn ileri srmektir. Deus sive natura[footnoteRef:20]. [20: Tanr doadan ayrlamaz. ]

Ancak bu metafizikle krlan sadece teolojik nyarglar deildir. Kartezyanizmin epistemolojik nkabulleri de tahribattan nasibini alr. yle ki: Dnce (zihin), Spinozann metafiziksel sisteminde Tanr ya da doann sfatlarndan biri olarak tanmlanmtr. Bu tanma gre Tanr/doa, bilinen ve bilinmeyen dier sfatlar bir yana, dnce/zihin sfatyla sonsuz anlama ve kavrama dzleminde ifade bulan bir varlktr. Yani Tanr/doa, sonsuz anlama ve kavramayla zdetir. Fikir (mesela daire fikri) ise bu sonsuz anlama ve kavramann (Tanrnn/doann) belirli bir tavr, yani onun snrl ve sonlu bir ifadesidir. Dolaysyla daire fikrini douran ya da reten ben deil, Tanr/doadr. Tpk dier tm fikirler gibi o da Tanrnn/doann zorunlu ifadelerinden biridir. nsan, burada hem bedeniyle hem fikriyle Tanrnn/doann snrl ve sonlu bir ifadesidir. Marksizm, insann dncesiyle belirlenmi (yani toplumsal) bir varlk olduunu ifade ettiinde bundan farkl bir ey sylememektedir. Althusser, dnmenin (Genellik IInin) insan-zne (bilin) tarafndan gerekletirilen bir tr soyutlama ilemi olarak deil de znesiz bir retim/alma sistemi (dnce aygt veya mekanizmas) olarak anlalmas gerektiini ifade ettiinde Spinozay neredeyse harfiyen tekrarlamaktadr. Peki, Spinoza belirli bir cisimle (gerek nesneyle) onun temsili veya fikri (dncedeki nesne) arasndaki ilikiyi nasl aklar? Bu konuda Althusserden ok daha ak ve tereddtsz olduu sylenebilir: nsan zihnini oluturan fikrin nesnesi bedendir ya da mekann fiilen varolan belirli bir tavrdr ve bundan baka bir ey deildir.[footnoteRef:21] Gerek bir fikir, fikri olduu ey ile rtmelidir.[footnoteRef:22] Ancak cisim (gerek nesne) ile zihnin (dnce nesnesinin) nasl olup da hem birbirinden ayr hem de mtekabiliyet iinde durabildiklerini aklamak gerekiyor: Yukarda da ifade edildii gibi, Ethicada Tanr (doa) sonsuz sfattan oluan bir varlk olarak tanmlanmtr. O halde Tanry, ayn anda hem cisimsel hem de zihinsel etki reten merkezsiz bir btn, hatta yap veya aygt olarak grmek mmkndr.[footnoteRef:23] Bu ontolojide, mekan sfatyla retilmi bir tavrla (cisimle, mesela daireyle) dnce sfatyla retilmi bir tavr (fikir, mesela daire fikri) birbirinden ayrdr, ama ayn btnden veya yapdan domalar ve dolaysyla onun ifadeleri olmalar nedeniyle birdirler. Farkl sfatlarla retilmi varlklar tek ve ayn btn iinde yer almakta ve bu btn kendi doalarna uygun (yani farkl) bir ekilde ifade etmektedirler. [T]zn zn oluturuyor olarak alglanabilen her ey yalnzca tek bir tze aittir ve dolaysyla dnen tz ve mekansal tz bir zaman bu, bir baka zaman ise u sfat altnda kavranan bir ve ayn tzdr. Bylece, yine bir mekan tavr ve o tavrn fikri iki ayr yolda ifade edilen bir ve ayn eydir.[footnoteRef:24] Spinozann bu szleri, her fikrin belirli bir cisme, her cismin de belirli bir fikre tekabl ettiini anlatr. Doa (Tanr), kendisini birbirine indirgenemeyen farkl tavrlarla ifade eder. Belirli bir mekansal tavr doduu anda onunla rten ya da ona ait bir fikir de hazr bulunur ve ayn durum tersi iin de geerlidir. Althusserin szleriyle tekrarlayacak olursak, gerek bir nesne retildii anda ona uygun bir dnce nesnesi de retilmi demektir ve ayn durum tersi iin de geerlidir. Spinoza, bu iki farkl nesnenin birbirleriyle uygun olmas veya rtmesi gerektii sonucuna ulamtr. Bu sonu, Ethicada ortaya konulan metafiziin (monizmin) mantksal ve sistematik bir gereidir.[footnoteRef:25] Althusserin bu konuda ihtiyatl davranm olmas ve bu iki nesne arasndaki ilikiyi sahiplenme/benimseme (alarak kendine mal etme) ile aklamaya alm olmas, metafizikten ya da teki ontolojiden kanma kaygs olarak deerlendirilebilir.[footnoteRef:26] Fakat sonu deimemitir: deolojik tasarm (Genellik I) gerek nesnenin arpk ve yanl ifadesiyken, bilimsel kavram (Genellik III) bu nesnenin uygun veya doru ifadesidir. Yani bilimsel bir kavram, ideolojik tasarmdan farkl olarak, gerek nesneyle rtr, onun yeterli ya da upuygun ifadesidir. Teorinin yanstma olarak deil de retim/alma olarak tanmlanm olmas bu durumda kkl bir deiiklik meydana getirmez. [21: Spinoza, Ethica, ev. Nico van Suchtelen, Wereldbibliotheek, Amsterdam, 1979, B. II, n. 13.] [22: A.g.e., B. I, Aks. 6.] [23: Bkz. Pierre-Franois Moreau, Spinoza: Versuch ber die Anstigkeit seines Denkens, ev. Rolf Lper, Fischer Taschenbuch Verlag, Frankfurt a/M., 1994, s. 49; Marin Terpstra, Spinoza en de anti-naturalistische filosofie van Louis Althusser, Mededelingen vanwege het Spinozahuis 53, Brill, Leiden, 1987, s. 6.] [24: Spinoza, Ethica, B. II, n. 7, Not.] [25: Bkz. Francis Amann, Ganzes und Teil: Wahrheit und Erkennen bei Spinoza, Schriftenreihe der Spinoza-Gesellschaft, Verlag Knigshausen & Neumann, Wrzburg, 2000, s. 90.] [26: Bkz. Althusser, Amiens Savunusu, s. 254.]

Althusserin ideoloji teorisini daha iyi anlayabilmek iin Spinozann kademeli bilgi tasnifini gz nnde bulundurmak gerekir. Spinoza, dnce sfatyla retilmi tavrlar (bilgileri) e ayrarak ele almtr. Birinci bilgi tr san/kanaat (opinio) ya da imgeleme (imagination) dayanr ve nesnesiyle upuygun olmayan (inadaequata) yetersiz fikirlerden oluur. kinci bilgi tr akla (ratio) dayanr ve yukarda da ifade edildii gibi nesnesiyle uygun olan (adaequata) yeterli fikirlerden meydana gelir. Son bilgi tr ise rasyonel bilgi biimi zerinde ykselen ve zleri temin eden sezgisel bilmeye (scientia intuitiva) dayanr. lk iki bilgi tr arasnda yaplan bu ayrm Althusseri etkilemi ve onun ideolojik tasarm ile bilimsel kavram arasnda yapt ayrma zemin oluturmutur.[footnoteRef:27]* [27: * Spinozann birinci bilgi trn ideoloji (Genellik I) ile zdeletirmek merudur. nk Spinoza, kudret sahibi olanlarn egemenliklerini srdrp pekitirebilmek iin kitlenin yanlsamalarna ve cehaletine ihtiya hissettiini (zellikle Tractatus Theologico-politicus adl eserinde) birok defa ifade etmitir. Bkz. Th. H. Zweerman, Spinoza en de hedendaagse kritiek op het humanisme als ideologie, mededelingen vanwege het Spinozahuis XXXIV, Brill, Leiden, 1975, s. 9. ]

Birinci tr bilgi bedensel bir ilikinin rndr; bedenlerin kar karya gelmeleri, etkilemeleri ve karmalaryla retilir. Bu bilgi tr, bir bedenin baka bir beden zerinde brakt maddi izle, mesela ok anlaml iaretlerle, imge ve grntlerle, yani alg ve hayallerle birlikte doar. Temel zellii duygulan fikirlerinden affectio olumas, yani etkiye maruz kalan bedenin nee ve keder duygularyla yorulmu olmasdr. Bu bilgi trnde belirleyici olan etkidir, yani bedensel ilikinin bende meydana getirdii duygusal sonutur. Spinozann onu kark, yani nesnesiyle uygun olmayan yetersiz bir bilgi tr olarak nitelendirmi olmasnn nedeni budur.[footnoteRef:28] Althusserin ideolojik tasarmlar gerek nesneye deil de bu nesneyle kurulan ilikiye balamas ve ardndan ideolojiyi gerein duygusal ifadesi olarak tanmlamas da buradan kaynaklanr. Birinci tr bilgi veya ideolojik tasarm (Genellik I), etkileyen bedenin doas ve z hakknda hibir ey aklamaz, sadece kendi bedenimizin zsel olmayan geici bir durumuna iaret eder.[footnoteRef:29] Dolaysyla bu bilgi tr, nedenleri ortaya koyan disiplinli bir muhakemeyle uyumaz, daha ok tatmin edilmeyi bekleyen arzu ve isteklerimizi aa vurur. Fakat bu durum onun nemini ortadan kaldrmaz; gnlk hayat iinde (kar karya gelmeler, rastlamalar ve etkileimlerle) ekillenen ve bu hayatn ritmine ayak uyduran (tutku-duygularn birbirine zincirlenip dalgalanmalarna neden olan) en yaygn bilgi tr olduu aktr. [footnoteRef:30] [28: Bkz. Spinoza, Ethica, B. II, n. 28, Kantlama.] [29: Bkz. Gilles Deleuze, Spinoza und das Problem des Ausdrucks in der Philosophie, ev. Ulrich Johannes Schneider, Wilhelm Fink Verlag, Mnchen, 1993, ss. 129-131. ] [30: Deleuze, Spinoza: Pratik Felsefe, ev. Ulus Baker, Norgunk Yaynclk, stanbul, 2005, s. 53.]

Spinozann ayrt edici zellii, upuygun olmayan bu trden kark bilgileri yarglarken ihtiyatl davranm olmasdr. Birinci bilgi trnn hayal gcnden destek ald ve bu nedenle gerei temsil etme kabiliyetinden yoksun olduu dorudur. Fakat bu onun yetersizlikten, yoksunluktan, yani olumsuzluktan ibaret olduunu gstermez. Birinci bilgi tr, hilie mahkm edebileceimiz znel bir artk ya da posa deildir. Bir defa nesnel bir zemini vardr, yani etkilenen bedende doal bir sonutur. Bu zelliiyle zorunlu bir ekilde retildiini gsterir. Yetersiz ve kark fikirler yeterli ya da ak ve seik fikirlerle ayn zorunlulukta doar.[footnoteRef:31] Dolaysyla birinci tr bilgiyi sadece olumsuzluk olarak, yetersizlik ve eksiklik olarak ya da kavramay sakatlayan bir tr engel olarak grmek doru deildir. Bir illzyon olduu dorudur, ancak bu illzyonun nedeni znel deil, nesneldir. yleyse nesnedeki bir eyi onaylayan veya reddeden biz deiliz, aksine kendisindeki bir eyi bizde onaylayan veya reddeden nesnenin kendisidir.[footnoteRef:32] Bu durumun konumuz asndan nemli olan yan udur: mge, tasarm ve kelimelerden oluan birinci bilgi tr ile upuygun fikirlerden ve kavramlardan oluan ikinci bilgi tr birbirinden ayrdr. lki bedensel hareketin bir rndr, ikincisi ise Tanrnn dnce sfatyla retilmi bir tavrdr. Bu nedenle birinci bilgi trn ikincideki bir eksiklik veya yoksunluk olarak deerlendirmek mmkn deildir. Birinci bilgi tr, eksiklik ya da yoksunluk giderildiinde bile varln srdrr. Eksikliin giderilmesi, yani daha kuvvetli bir bilgi trnn hesaba katlmas, birinci tr bilginin bundan byle geree uygun bir bilgi olarak kabul edilmesini engeller, ancak varln ortadan kaldrmaz.[footnoteRef:33] Spinoza, bu durumu yle ifade eder: [31: Spinoza, Ethica, B. II, n. 36.] [32: Spinozann Kurze Abhandlung von Gott, dem Menschen und seinem Glck adl eserinden aktaran Moreau, Spinoza: Versuch ber die Anstigkeit seines Denkens, s. 60.] [33: A.g.e., s. 61. ]

[G]nee baktmzda bizden 200 ayak kadar uzak olduunu imgeleriz. Hata yalnzca imgeden olumaz, ama onu byle imgelediimiz zaman gerek uzakl ve bu imgenin nedenini bilmememizden doar. nk daha sonra gnein bizden 600 dnya apndan daha byk bir uzaklkta olduunu renebilmemize karn, bize yakn olduunu imgelemeyi srdrrz. nk onu yle yakn olarak imgelememizin nedeni, gerek uzakln bilmememiz deil, ama bedenimizin kendisi onun tarafndan etkilendii srece gnein zn iermesidir.[footnoteRef:34] [34: Spinoza, Ethica, B. II, n. 35, Not.]

Bu szlerin Althusserde nasl yank bulduunu grmek zor deil. Althusserin gerek nesneyle dnce nesnesini ayrrken tpk Spinoza gibi konutuunu daha nce ifade etmitik. Durum bilimle ideoloji arasnda yaplan ayrmda da farkl deil. Althusser, bilimle ideolojinin farkl kavray biimlerine tekabl etmeleri nedeniyle birbirlerinden ayrlmalar gerektiini ifade ettiinde Spinozaya bir adm daha yaklar. Aralarndaki mesafeyi neredeyse tamamen ortadan kaldran son hamle ise, bilimle ideolojinin sadece farkl deil, ayn zamanda zt sonular douran kavray biimleri olarak tanmlanmasdr. Althussere gre bilim gerei kavramaya ehil disiplinli bir muhakeme srecidir; ideoloji ise duygulan fikirleriyle yorulmu bir tr aldanma, gerei skalamaya mahkm (zorunlulukla retilmi) bir yanlsamadr. Althusser, yapt bu ayrmla, Alman deolojisinin snrlarndan taan pozitif bir ideoloji teorisine adm atmtr. Buna gre ideoloji, bilinte bulunan ya da kafann iinde yer alan bir fikirler yn deildir. Dolaysyla onu yanl bilin veya gerekliin arpk bir temsili olarak deerlendirmek mmkn deildir. deoloji, her eyden nce fikirlerle ilgili bir mesele deildir. Kelimelerle, imgelerle, tasarmla, grntyle ve resimle ilgilidir, yani bedenseldir. Daha dorusu bedenler arasnda gerekleen etkileimin doal ve nesnel bir sonucudur. Bu durum, onun gnlk hayata elik ettiini, dahas bu gnlk hareketin kurucu unsuru olduunu, en cra kelere kadar yayldn, yani tokalamadan tutun konumaya kadar btn jestlerde hakim bir unsur olarak yer aldn gsterir. deolojinin hareket, taklit ve ritelle olan ilikisini aada biraz daha ayrntl bir ekilde ele almak zere erteleyebiliriz. imdilik, bilim ile ideoloji arasnda yaplan bu kat ayrmn sadece kazan hanesine yazlabilecek bir gelime olarak deerlendirilemeyeceini, ayrmn ayn zamanda zor hazmedilebilecek bir sonuca doru kap araladn gz nnde bulundurmak yeterli. yle ki; ayrm, teori ve pratii birbirinden koparmakta ve rtmelerini rastlantya balamaktadr. Bu durum klasik Marksist gelenee aykrdr. Gelenek ki, teori (bilim) ve pratik (ideoloji) arasnda srarla birlik olduunu iddia etmi, Kapital ve Komnist Manifestoyu birbirine tercme ederken hi zorlanmamtr. Lacan: imgesel Althusser, ideoloji zerine kaleme ald temel metninde (deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar) devlete vurguda bulunmu, ideolojinin merkezden yoksun bir aygt veya mekanizma olarak, yani maddi bir ileyi biimi olarak dnlmesi gerektiini ifade etmitir. Althussere gre devlet, ideolojik aygtlaryla (kilise, okul, aile, hukuk sistemi, siyasal parti, sendika, haberleme/medya) toplumsal yaam btnyle kuatr ve temel olarak belirli davran biimlerini yerletirmek ve yeniden retmek iin alr. Bu nedenle ideoloji, fikirlerle deil, kalplam davran biimleriyle, yani bedenle, bedensel hareketlerle ve ileyile ilgili bir meseledir. Bedensel hareketler ile imgesel tasarmlar (yani Genellik Ii oluturan grnt ve resimler) arasnda bulunan ilikiyi daha iyi anlayabilmek iin Lacann grlerini gz nnde bulundurmak gerekir. Lacan, zellikle gerek, imgesel ve simgesel arasnda yapt ayrmla Althusseri derinden etkilemitir.Lacana gre gerek, toplumsal dokuyu meydana getiren ve simgesel an bir trl nfus edemedii bir ekirdektir. Dil ve dnce (insan) ncesidir; bir tr tarif edilemez ya da imknsz olandr.[footnoteRef:35] Gerekte ayrmlar yoktur; i ve d, fantezi ve gereklik, ben ve teki vs. onun bnyesinde hep bir arada durur. Arzu ilkesi burada en saf haliyle cisimlemi olarak bulunur.[footnoteRef:36] Mesela henz konuamayan ve imgeler oluturamayan insan yavrusunun btn deneyimleri gerektir. nsan ncesi olan doa da yle. Gerek, varoluuyla zde, iinde her eyin duyulabildii bir grlt olarak mevcuttur; btn kelimelerin sustuu ve tm kategorilerin iflas ettii andr; kayg konusudur.[footnoteRef:37] [35: Bkz. Joon-Kee Hong, Der Subjektbegriff bei Lacan und Althusser: ein philosophisch-systematischer Versuch zur Rekonstruktion ihrer Theorien, Peter Lang Verlag, Frankfurt a/M/ Berlin/ Bern/ Bruxelles/ New York/ Wien, 2000, s. 113.] [36: Gerda Pagel, Jacques Lacan zur Einfhrung, Junius Verlag, Hamburg, 2002, s. 57.] [37: Bkz. Jacques Lacan, Das Seminar II: Das Ich in der Theorie Freuds und der Technik der Psychoanalyse, ev. Walter Verlag, Olten/ Freiburg im Breisgau, 1980, s. 205; bkz. Malcolm Bowie, Lacan, ev. V. Pekel ener, Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara, 2007, s. 95. ]

mgesel dzey ise bebein altnc aydan sonra gerein kaotik yapsyla baa kabilmek iin bulduu areye iaret eder. Bu dzeyde gerek imgelere hapsedilir, imgeselliin kayd altnda maskelenir, kaotik harekette imgesel sabitler yaratlr.[footnoteRef:38] deolojik tasarma kaynak oluturan zdelemeler de bu dzeyde gerekleir. ocuk kendi dnda yer alan ve libidoyla yklenmi bir imgeyle zdeleir, ona yknr ve onu benimseyip taklit eder. Bedensel etkileimin ilk nemli sonucu yknmedir. Yani bedenin baka bir beden tarafndan etkilenmesi taklit retir. Birey, imgesel olanla zdeleerek aslnda -m gibi ya da sanki () gibi yapar.[footnoteRef:39] Taklit, gerein kaotik halinden kurtulmak, ona yenik dmemek, ksacas ba etmek ve tutunmak iin bulunmu bir yoldur. Yani aslnda doal bir savunma yntemidir. nsan yavrusu, taklit ederek insan dnyasna adm atar, olanaklarn artrr ve daha nce yapamad eyleri yapar hale gelir. Konumamz, hareketlerimiz, davran ve jestlerimizin neredeyse tm bu imgeselle zdelemenin (taklidin) sonucudur. Durumu ilgin hale getiren ey, imgeselle zdelemenin sadece insan yavrusuyla ilgili olmayp, yetikinler iin de geerli olmas, yani toplumsal hayatn ayrlmaz bir paras olmasdr.[footnoteRef:40] Toplumsal yaamn kurucu unsuru olan ideolojide (Genellik I veya birinci bilgi trnde) gerek her zaman znenin zdeletii imge araclyla tasarlanr.[footnoteRef:41] Gerek, ancak bu maskelemeyle, yani imgeyi taklit etmeyle, onun hareketlerini ve davranlarn tekrar etmeyle benimsenip tannabilir. Dolaysyla zdelemeyle (taklitle) yaratlan btn bilgilerin (ideolojinin) zorunlu olarak yanlsamayla son bulduu sylenebilir, nk gerei imgelere hapsederek, yani maskeleyerek gerekletirilmi bir tanma ilemine dayanr. [38: Terry Eagleton, deoloji, ev. Muttalip zcan, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 2005, s. 203.] [39: Slavoj iek, deolojinin Yce Nesnesi, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlar, stanbul, 2002, s. 51: Toplumsal gereklik dediimiz ey son tahlilde etik bir inadr; belli bir sankiden destek alr (Sanki brokrasinin kadir-i mutlaklna inanyormuuz gibi, sanki Bakan Halk radesinin tecessmym gibi, sanki Parti ii snfnn nesnel karn ifade ediyormu gibi davranrz). ] [40: Gabriel de Tarde, Die Gesetze der Nachahmung, ev. Jadja Wolf, Suhrkamp Verlag, Frankfurt a/M, 2003, s. 92: Toplumsal bir grup, birbirini taklit eden ya da benzeyen/kopyalayan varlklardan oluur. Birbirlerini belki o anda taklit etmezler; ancak ortak zellikleri, ayn modeli daha nce taklit ederek domu olmalardr; Ren Girard, iddet ve Kutsal, ev. Necmiye Alpay, Kanat Kitap, stanbul, 2003, s. 207 ve 209: ocuk arzusunun taklitilii evrensel olarak bilinen bir taklitiliktir. Erikin arzusu bundan hi farkl deil; yalnzca, erikin, zellikle bizim kltrel balammzda genellikle bakalarn rnek almaktan utanr; kendi olmakta kusur ettiini aa vurmaktan korkar () Burada bizi taklit et, beni taklit et, gerek yaamn, gerek olmann srr bende szlerini her tondan yineleyenler, baba ile anneden balamak zere tm erikinler, en azndan bizim toplumumuzda, kltrn tm sesleridir. ] [41: Bkz. Henk Manschot, Aanzetten voor een histories materialistiese ideologiekritiek: de bijdrage van Louis Althusser, Te Elfder Ure, say 78, 1978, s. 111]

Ardk dzenin sonuncusu simgeselden oluur ve Lacan bununla nceden kurulmu insani dzene, yani gsterenlerden oluan toplumsal yaama veya yapya iaret eder. Althusser bu dzeni Kltr Kanunu olarak adlandrm ve onun biimsel z itibaryla dilin dzeniyle i ie getiini ifade etmitir.[footnoteRef:42] Simgesel, iaretlerden oluan dilsel ve kltrel bir dzen meydana getirir. Yeni doan insan-hayvan, sre iinde gerekten uzaklaarak, arzularn bastrp unutarak (bilindna iterek) ve sonu olarak simgesel olana (toplumsal dzene) boyun eerek insan-zne (toplumsal fail) haline gelir. [42: Bkz. Althusser, Freud ve Lacan, s. 45/ Freud und Lacan, s. 25.]

Bu l tasnifte imgesel dzeyin (ideolojinin) maddi bir belirlenime sahip olduu aka grlyor. deolojinin fikirle deil de imgelerle ilgili olmas, onun duygulanla, zdelemeyle, taklitle, ksaca bedensel hareketlerle ilgili bir mesele olduunu gsterir. Althusserin, ideoloji sz konusu olduunda kafadaki fikirlere deil de bedene ve harekete odaklanmasnn nedeni budur.

[D]nyaya ilikin belirli bir (dinsel, ahlaki, vb.) tasarmlama iinde yaayan bireylerde neler olup bittiine bakalm () Sz konusu birey, u ya da bu biimde davranr, u ya da bu pratik davran benimser, dahas, zne olarak, tmyle bilincinde olarak zgrce setii dncelerin baml bulunduu ideolojik aygtn baz dzenlenmi pratiklerine de katlr. Tanrya inanyorsa, Ayine katlmak zere Kiliseye gider, diz ker, dua eder, rahibe gnah kartr, tvbede bulunur, cezasn eker (eski zamanlarda szcn gndelik anlamnda maddi bir cezayd bu), gnahlar affolur ve yaamna devam eder, vb. Greve inanyorsa, greneklere uygun, kurallar uyarnca belirli pratikleri yerine getirir, uygun davranlarda bulunur. Adalete inanyorsa, hukuk kurallarna tartmakszn boyun eer ve bu kurallar inendiinde vicdannn en derin yanlarndan infiale kaplr, kar kar, hatta ii dilekeler imzalamaya, gsterilere katlmaya, vb. kadar vardrr.[footnoteRef:43] [43: Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar: Bir Aratrma iin Notlar, ss. 396-7/ Ideologie und ideologische Staatsapparate: Anmerkungen fr eine Untersuchung, ss. 137-8.]

Kiliseye gider, diz ker, dua eder, gnah kartr, cezasn eker vb. Btn bu ifadeler somut davran biimlerine iaret eder. rneklerin dinsel pratikten seilmi olmas belki de ideoloji ve inan (zdeleme) arasndaki sk ilikiyi vurgulamak iin. Bilin felsefesiyle dirsek temasna geen herhangi bir kavray biimi, btn bu davranlarda fikre ncelik tanr. Birey inanr ve ardndan dua eder, inanr ve sonra oy sandna gider, inand iin uruna mcadele eder vs. Bu idealist kavray biimi fikir ve eylem arasnda tzsel bir ayrm yapar ve ister istemez fikrin (dolaysyla insan-znenin) belirleyici olduunu kabul eder. Yani fikir ideal bir varlktr ve kendisini maddede veya madde araclyla gerekletirir. Oysa Althusser ideolojinin ne olduuna karar vermek iin somut bireylerde ne olup bittiine bakalm derken, olup bitenin hangi fikirle tayin edildiini deil, bu olup bitenin bizzat kendisini, yani bireylerin davran biimlerinde ileyen mekanizmay kasteder. Materyalist ideoloji teorisi bir fikirler (bilin) aratrmas deildir. Esas olan neye ya da hangi fikre (ideale) inanld deil, nasl inanlddr. Yani mesele her seferinde -m gibi yapma ya da sanki () gibi yapma meselesidir; zdeleerek ve taklit ederek hangi tasarmn domasna izin verildii meselesidir. Burada tasarm, gerein deil, aslnda ona ilikin bir istein, arzunun, yani duygulann (objenin bende brakt etkinin) ifadesidir. deoloji, gerein duygusal ifadesidir. Bu ifade, gndelik yaamn ritmi iinde, yani karlamalar eliinde zorunlu bir ekilde doan imgesel tasarmlara dayanr.Althusser, ideolojide hkm sren bu mekanizmay Blaise Pascaln szn zetleyerek ifade eder: Diz kn, dua eder gibi kprdatn dudaklarnz, inan sarar sizi.[footnoteRef:44] Pascaln bu sz, fikirlere atfetmeye alk olduumuz ya da isel kanaat olarak grdmz ideolojilerin aslnda bedensel icrayla ya da ritelle ilgili olduunu gsterir. Bu durumun tam olarak anlalabilmesi iin ideolojinin maddi varlyla tam olarak ne kastedildiini iyi anlamak gerekir. deoloji, maddi koullara sahip ruhsal bir varlk deildir, aksine bizzat kendisi maddidir.[footnoteRef:45] deoloji diz kme, seim sandna koma, partiye ye olma ya da imza kampanyasna katlmadr. Burada esas olan ideali gerekletirmek deil, imgeyle zdelemek, taklit ve tekrar etmektir. Diz ker, dua ediyor(mu) gibi yapar ve yava yava inanmaya balarz. deolojiler tekrar otomatizmi zerinde ykselir. [44: A.g.e., s. 398/ a.g.e., s. 138.] [45: Bkz. Isolde Charim, Der Althusser-Effekt: Entwurf einer Ideologietheorie, Passagen Verlag, Wien, 2002, ss. 78-80.]

Althusserin diz kme ve inan (dolaysyla ideoloji) arasnda kurduu ilikinin idealist emay ters eviren ya da onu ayaklar zerine oturtan bir bak asyla rtmediini gz nnde bulundurmak nemlidir. Diz kmenin imgesel tasarma dntn ya da yer deitirdiini (verschiebung)[footnoteRef:46] iddia eden materyalist tezi idealizmin (yani fikri neden ve diz kmeyi de sonu olarak gren eilimin) basit bir tersyz edilii olarak grmek mmkn deildir. zne ve nesne arasnda dolaysz neden-sonu ilikisi ngren kaba materyalist ya da davran eilim, diz kmenin bilindyla iliki iinde icra edildiini, iekin deyiiyle, her zaman znenin bilindnn maddi bir destei olduunu gzden karr. Taklit, temsil edilemeyen (yani fikir ya da biime kavuamayan) ve hibir zaman tam olarak tatmin edilemeyen arzulara yneliktir; eksiklii gidermeye dnk bir giriimdir. Arzuyu (bilindn) dikkate almadan tekrarn neden gerekletirildiini aklamak mmkn deildir. Tekrarn amac, bal bana tekrar etmek deil, arzuyu tatmin etmektir. Taklit ve tekrarn ardndan, zaten bilinen bir eyle kar karya geliyor olmamzn nedeni de arzunun (bilindnn) bu varldr. zne, bir deti izleyerek, bilmeden inanr, yle ki en sonda yaad dnm, zaten inandmz eyin farkna varmamz salayan biimsel bir edimden ibarettir.[footnoteRef:47] Althusserin ideoloji tanmnda bu ayrnt atlanmamtr: []deoloji maddi bir kurallar btn tarafndan dzenlenen maddi pratikler gerektiren maddi bir ideolojik aygtn barnda var olur; sz konusu pratikler kendi inanc uyarnca eylediine gnlden inanan bir znenin maddi edimlerinde var olurlar.[footnoteRef:48] O halde ideolojinin maddi varoluunu daha iyi anlayabilmek iin Pascaln diz kerek inanacaksnz sz u ekilde okunmaldr: Diz kn, inandnz iin diz ktnze inanacaksnz.[footnoteRef:49] [46: Bkz. a.g.e., ss. 80-2.] [47: iek, deolojinin Yce Nesnesi, s. 55.] [48: Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar: Bir Aratrma iin Notlar, s. 399 (italik bana ait)/ Ideologie und ideologische Staatsapparate: Anmerkungen fr eine Untersuchung, s. 139.] [49: Charim, Der Althusser-Effekt: Entwurf einer Ideologietheorie, s. 80 (italik bana ait).]

zetleyecek olursak; Althussere gre, ideoloji zdelemeye dayand iin, yani bilind arzu tarafndan tevik edilen taklit ve tekrar zerinde ykseldii iin maddi bir varlk olarak anlalmaldr. deolojinin imgesel tasarmlara dayanmas, yani gerek toplumsal varolu koullarn ancak bu tasarmlarla kavrayabiliyor olmas ise zorunlu olarak yanl olduunu gsterir. deoloji maddidir; zorunlu bir yanlsamadr. deolojinin bu iki temel zelliiyle nasl ilediini Eagleton u ekilde anlatr:[Y]anllk, ille de sylediimiz eylerde deil, yaptmz eylerde yatyor olmal [] Bir baka anlatmla, ideoloji yalnzca bir durum hakknda ne dndmz meselesi deildir, ideoloji bir biimde o durumun iine ilenmitir. Bir parkta, zerinde Yalnzca Beyazlar! yazl bir bankta otururken, kendi kendime rkla kar olduumu anmsatmann faydas yoktur; bu bankn stnde oturma edimimle rk ideolojiyi desteklemi ve yaatm oluyorum. deoloji, deyim yerindeyse, kafamda deil oturduum banktadr.[footnoteRef:50] [50: Terry Eagleton, deoloji, ev. Muttalip zcan, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 2005, ss. 68-9. ]

deolojinin bu ileyi biimini iek de benzer bir ekilde aktarr:

deoloji yalnzca bir yanl bilin, gerekliin yanlsamaya dayal bir temsili deildir; daha ziyade oktan ideolojik olarak kavranmas gereken bu gerekliin kendisidir ideolojik, tam da mevcudiyeti katlmclarnn, onun zn bilmemesini gerektiren bir toplumsal gerekliktir yani yeniden retilmesi, bireylerin ne yaptklarn bilmemelerini gerektiren toplumsal fiiliyattr. deolojik, bir (toplumsal) varln yanl bilinci deil, yanl bilinten destek ald srece bu varln kendisidir.[footnoteRef:51] [51: iek, deolojinin Yce Nesnesi, s. 36.]

SonuAlthusserin ideolojiyi devlete balamas, daha dorusu onu Devletin deolojik Aygtlarnn (bundan sonra DA) bir sonucu olarak kavramlatrmas, snf mcadelesini belirleyici klan bir teoriye doru alabilir mi? Zor olduunu itiraf etmek gerekir: Althussere gre zne [dolaysyla ideoloji] devletin bir ilevidir. yleyse politik bir zne olamaz, nk devrimci politika devletin ilevi olamaz.[footnoteRef:52] Fakat Althusserin partisiz (znesiz) kendiliinden muhalefete sempatiyle yaklamad, bu tr hareketlere destek veren dnrleri (bata Sartre olmak zere) anarizm ve goizmle sulad, hatta 1968 Hareketine srf bu nedenle ihtiyatla yaklat biliniyor. Althusserin snf mcadelesine ve dolaysyla klasik Marksist-Leninist parti politikasna (proletarya diktatrlne) srarla vurgu yapan dnrlerden biri olduu kesindir. O halde elikiyi tespit etmek gerekiyor: Althusserin giriimi, teorik olarak DAya, yani znesiz kuvvet ilikilerine[footnoteRef:53] ya da snfsz snf mcadelesine[footnoteRef:54] doru alrken, pratik olarak DA dnda yer alan devrimci bir zneye, yani partiyle kuvvet kazanan proleter ideolojiye balanmaya alr. Yani teori ve pratik arasnda uyum yoktur. Althusser, bu uyumsuzluu, proleter ideolojinin istisnai durumuna iaret ederek amaya almtr. [52: Alain Badiou, Althusser: Das Subjektive ohne Subjekt, ber Metapolitik, ev. Heinz Jatho, Diaphanes, Zrich-Berlin, 2003, s. 76.] [53: Bkz. Charim, Der Althusser-Effekt: Entwurf einer Ideologietheorie, s. 17.] [54: Bkz. Henning Bke, Allgemeinheiten und ihre Brche: Zum Problem von Rationalitt und Kritik bei Althusser, Denk-Prozesse nach Althusser, der. Henning Bke/ Jens Christian Mler/ Sebastian Reinfeldt, Argument-Verlag, Hamburg, 1994, ss. 68-70.]

[P]roletarya ideolojisi denilen ideoloji, proleter elerin (Lenin) burjuva elerle birletii ve de ou kez burjuva elere boyun edii proletaryann katksz kendiliinden ideolojisi deildir. nk proletaryann kendi birliinin bilincinde ve mcadele rgtnde etkin bir snf olarak var olabilmesi iin, yalnz deneyime (neredeyse yzyldan fazladr srdrd snf mcadelelerinden edindii deneyim) deil, ilkeleri Marksist kuram tarafndan salanan nesnel bilgilere de ihtiyac vardr. Bu ok zel bir ideolojidir demek ki.[footnoteRef:55] [55: Althusser, Devletin deolojik Aygtlar (DAlar) stne Not, Yeniden retim zerine, ev. Ik Ergden ve Alp Tmertekin, thaki Yaynlar, stanbul, 2006, ss. 349-351/ Anmerkung ber die ideologischen Staatsapparate (ISA), Ideologie und ideologische Staatsapparate: Aufstze zur marxistischen Theorie, ev. Rolf Lper; Klaus Riepe; Peter Schttler, VSA, Hamburg/Westberlin, 1977, ss. 164-6.]

Proleter ideolojinin parlak teorisyenlere sahip olduu en bandan beri biliniyor. Bu ideolojiyi srkleyen nclerin sadece retorik ve polemikle yetinmedikleri, ayn zamanda soukkanl bir ekilde yazlm sekin eserlerin altna imza da attklar ok iyi biliniyor. Parti programlar zerine yaptklar mektuplamalarn ve mzakerelerin bilimsel eserlere ta kartacak dzeye kolaylkla eriebiliyor olmasnn nedeni bu. Klasik rnek Gotha ve Erfurt Programlarnn Eletirisi. Lenin ve Trokinin hararetli polemiklerini devlet teorisine tercme etmek ok da zor deil. Dolaysyla Althusserin yukardaki ifadesinde yeni olan pek bir ey yok. Ancak bu ifadenin, neredeyse herkes tarafndan bilinen basit bir gerei hatrlatmak amacyla deil, aksine bilim zerine vurguda bulunmak iin ileri srldn gz nnde bulundurmak gerekir. Althusserin ayrt edici zellii teori zerindeki srardr. Daha dorusu, bilim ve ideoloji arasnda ayrm yaparak ilkini gerekle ikincisini ise illzyonla ilikilendirmi olmasdr.[footnoteRef:56] Gerei kavrayan hangisi? Proleter ideoloji mi, yoksa Marksist teori mi? Bu soru, bilim ve ideoloji arasnda ayrm yapmayan, daha dorusu onlar zt olarak konumlandrmayan klasik Marksist gelenek nezdinde gereksizdir elbette. nk bu gelenee gre Komnist Manifesto ile Kapital gerein farkl ifadelerinden baka bir ey deildir. Fakat Althusserin durumu farkldr; epistemolojik n kabulleri esas alndnda, proleter ideoloji, teori olmadan, tpk dier ideolojiler gibi illzyon ve hayal olarak tanmlanr. Yani proleter ideoloji, zelliini devrimci kuvvetine deil, nesnel bilgiler reten teorisine borludur. ne kan snf mcadelesi deil, ister istemez teoride snf mcadelesidir.[footnoteRef:57] [56: Bu tutum dorudan ideoloji zerine kaleme alnan yazlarda da (yani zeletiriden sonra da) srdrlr. Althusser ideolojinin ideolojisini ideoloji teorisinden ayrr. lki ideolojilere ilikin ideolojik bir tasarm zerinde ykselirken ikincisi ideolojinin bilimsel teorisini ifade eder. Bu ayrm, sonu olarak Kapitali Okumak ve Marx inde hkim olan bilim-ideoloji ayrmnn bir devam olarak kabul edilebilir. Bkz. deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar: Bir Aratrma in Notlar, Y, s. 397/Ideologie und ideologische Staatsapparate: Anmerkungen fr eine Untersuchung, s. 138. ] [57: Althusserin klasik Marksist-Leninist parti politikasnda srar etmi olmas, yani proleter ideolojinin parti olmadan yenilgiye mahkum olduunu ifade etmi olmas, bilim zerindeki vurgusuyla kartrlmamaldr. Parti aygt, bilim adamlar tarafndan harekete geirilen bir mekanizma deildir. deolojik bir harekettir.]

Ulatmz bu sonucu Lacann dncelerinden faydalanarak da gsterebiliriz: Lacan gerei tasvir ederken u ifadeleri kullanmt: dil ve dnce ncesi, bir tr tarif edilemez olan, iinde her eyin duyulabildii bir grlt, kelimelerin sustuu ve tm kategorilerin iflas ettii an, kayg konusu vs. Btn bu ifadelerin yeni domu bir insan yavrusuna ve onu karlayan doal duruma iaret ettii aktr. Fakat bununla snrl deildir. Gerein izine simgesel dzende de (toplumsal gereklikte) rastlanr. Bu durumda gerek, imgesel ve simgesel dzene kar direnen, bir trl ele geirilemeyen ve hibir zaman tam olarak kuatlamayan mphem bir eydir. Ancak burada gerek ile toplumsal gerekliin (simgesel dzenin) diyalektik bir birlik oluturduklarn gz nnde bulundurmak gerekir. Gnlk hayatmz (gereklik) bu mphem zemin zerinde ancak yarm kalm bir simgeselletirmeyle varlk kazanr. Gereklik, iekin deyiiyle, simgeselletirme son kertede baarsz olduu iin, gerei hibir zaman tam olarak kuatamad iin vardr.[footnoteRef:58] Yani simgesel dzenin (toplumsal gerekliin) koulu veya kurucu unsuru baarszlktr. Baarszlk ise geree iaret eder. Toplum, tam da onun uyumlu, saydam, rasyonel bir Btn iinde kapanmasn nleyen antagonizma, yarlma tarafndan her trl rasyonel btnletirme abasn ykan engel tarafndan bir arada tutulur [dolaysyla bu antagonizma] hep yeni simgeselletirmeler domasna neden olan bir mani, bir engel anlamnda gerektir.[footnoteRef:59] kan sonu udur: Gerek, simgesel dzene kaytl olan bir tehdittir. Bu gerek, tehdit olarak kald mddete atk veya artk olarak deerlendirilen silik bir ifadedir. Avrupann zerinde bir hayalet dolayor. Ancak zincirlerinden boanp her eyi altst etmeye baladnda kendisini bir tr tarif edilemez olarak, kelimelerin sustuu ve kategorilerin iflas ettii an olarak gsterir. Gerek bu haliyle sadece lm, deprem, sel ve buna benzer doal olaylarda deil, byk toplumsal buhranlarda da grnr. Kriz, sava, isyan, devrim Bunlar simgesel dzene sinmi olaanst veya doal durumlara iaret eder. Lacann travmadan bahsetmesi bouna deil: Gerek aktarlamayan bir deneyimdir ve bu zelliiyle ancak travma olarak yaanabilir. iekin snf mcadelesine yapt vurgu ayn balam iinde yer alr: Snf mcadelesi, toplumsal varl mmkn hale getiren engel/ tehdittir.[footnoteRef:60] Bu zelliiyle geree kap aralar. [58: Slavoj iek, deoloji Hayaleti, Krlgan Temas: Slavoj iekten Seme Yazlar, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlar, 2002, s. 71. ] [59: A.g.e. ss. 72-3.] [60: Bkz. a.g.e., s. 72.]

Yukarda ifade edilenler, gerein bilimle benimsenemeyeceini ya da kavranamayacan yeteri kadar gstermi olmal. Bir adm daha atp, geree ancak arpk bir biimle yaklaabileceimizi ileri srelim: Lacan, arptma ve/veya baka trl gstermenin bal bana aklayc olduunu iddia ederken unu kasteder: Gerekliin kesin temsilinin arptl yoluyla ortaya kan ey, gerektir yani etrafnda toplumsal gerekliin yapland travmadr.[footnoteRef:61] Bu durum, proleter ideoloji iinde barnan mesiyanik, topik ve hatta sama elerin gerekle balant iinde olabileceini dndrr. i hareketi iinde kalplam davranlar, zdelemeler, riteller ve taklitler ille de yalan sylemek zorunda deildir. [61: A.g.e., s. 78.]

Kaynaka

Acar-Savran, Glnur. zlerin Reddinden Snf Politikasnn Reddine, zne-Yap Gerilimi: Maddeci Bir Bak, Kanat Kitap, stanbul, 2006.

Althusser, Louis. Amiens Savunusu, Makyavelin Yalnzl ve Baka Metinler/ Althusserin Miras, ev. Turhan Ilgaz; Aleddin enel; Seda armk, Epos Yaynlar, Ankara, 2003.

Althusser, Louis. Anmerkung ber die ideologischen Staatsapparate (ISA), Ideologie und ideologische Staatsapparate: Aufstze zur marxistischen Theorie, ev. Rolf Lper; Klaus Riepe; Peter Schttler, VSA, Hamburg/Westberlin, 1977.

Althusser, Louis/ Balibar, tienne. Das Kapital Lesen I, ev. Klaus-Dieter Thieme, Rowohlt Taschenbuch Verlag, Hamburg, 1972.

Althusser, Louis Devletin deolojik Aygtlar (DAlar) stne Not, Yeniden retim zerine, ev. Ik Ergden ve Alp Tmertekin, thaki Yaynlar, stanbul, 2006.

Althusser, Louis. Freud ve Lacan, Psikanaliz zerine Yazlar/ Freud ve Lacan, 3. cilt, ev. rvem Keskinolu, thaki Yaynlar, stanbul, 2008.

Althusser, Louis. Freud und Lacan, Freud und Lacan, Internationale Marxistische Diskussion 58, ev. Hanns-Henning Ritter ve Herbert Nagel, Merve Verlag, Berlin, 1970.

Althusser, Louis. Fr Marx, ev. Karin Brachmann ve Gabriele Sprigath, Suhrkamp Verlag, Frankfurt a/M, 1968.

Althusser, Ideologie und ideologische Staatsapparate: Anmerkungen fr eine Untersuchung, Ideologie und ideologische Staatsapparate: Aufstze zur marxistischen Theorie, ev. Rolf Lper; Klaus Riepe; Peter Schttler, VSA, Hamburg/Westberlin, 1977.

Althusser, Louis. deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar: Bir Aratrma in Notlar, Yeniden retim zerine, ev. Ik Ergden ve Alp Tmertekin, thaki Yaynlar, stanbul, 2006.

Althusser, Louis/ Balibar, tienne/ Establet, Roger/ Macherey, Pierre/ Rancire, Jacques. Kapitali Okumak, ev. A. Ik Ergden, thaki Yaynlar, stanbul, 2007.

Althusser, Louis. Marx ve Freud Hakknda, Psikanaliz zerine Yazlar/ Freud ve Lacan, 3. cilt, ev. rvem Keskinolu, thaki Yaynlar, stanbul, 2008.

Althusser, Louis. Marx in, ev. Ik Ergden, thaki Yaynlar, stanbul, 2002.

Amann, Francis. Ganzes und Teil: Wahrheit und Erkennen bei Spinoza, Schriftenreihe der Spinoza-Gesellschaft, Verlag Knigshausen & Neumann, Wrzburg, 2000.

Badiou, Alain. Althusser: Das Subjektive ohne Subjekt, ber Metapolitik, ev. Heinz Jatho, Diaphanes, Zrich-Berlin, 2003.

Bayertz, Kurt/ Vogeler, Rolf-Dieter. Ist es einfach in der Wissenschaftstheorie Anti-Empirist zu sein?, Betr.: Althusser: Kontroversen ber den Klassenkampf in der Theorie, der. Hans Jrg Sandkhler, Pahl-Rugenstein Verlag, Kln, 1977, ss. 103-134.

Bowie, Malcolm. Lacan, ev. V. Pekel ener, Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara, 2007.

Bke, Henning. Allgemeinheiten und ihre Brche: Zum Problem von Rationalitt und Kritik bei Althusser, Denk-Prozesse nach Althusser, der. Henning Bke; Jens Christian Mler; Sebastian Reinfeldt, Argument-Verlag, Hamburg, 1994.

Charim, Isolde. Der Althusser-Effekt: Entwurf einer Ideologietheorie, Passagen Verlag, Wien, 2002.

Deleuze, Gilles. Spinoza: Pratik Felsefe, ev. Ulus Baker, Norgunk Yaynclk, stanbul, 2005.

Deleuze, Gilles. Spinoza und das Problem des Ausdrucks in der Philosophie, ev. Ulrich Johannes Schneider, Wilhelm Fink Verlag, Mnchen, 1993.

Eagleton, Terry. deoloji, ev. Muttalip zcan, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 2005.

Elgr, Ersin Vedat. Althusserde Bilim Etkinlii: Teorik Pratik Olarak Bilim ve Felsefe Bilim - Politika likisi, Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Felsefe Blm Dergisi, Say 19, 2008, ss. 21-44.

Ergl, Sava. Sulu Bir Kuramsal Giriim ve Althusserin Yalnzl, Felsefelogos, Say 39, 2010/2, ss. 113-129.

Ghisu, Sebastiano Francesco. Epistemologische Untersuchung zum Verhltnis von historischem Materialismus und Psychoanalyse bei Louis Althusser, Inaugural-Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades am Fachbereich Philosophie und Sozialwissenschaften I der Freien Universitt, Berlin, 1994.

Girard, Ren. iddet ve Kutsal, ev. Necmiye Alpay, Kanat Kitap, stanbul, 2003.

Grimm, Bodo. Konstitutionbedingungen, Inhalt und Funktion der Theorie Louis Althussers, Pahl-Rugenstein Verlag, Kln, 1980.

Hong, Joon-Kee. Der Subjektbegriff bei Lacan und Althusser: ein philosophisch-systematischer Versuch zur Rekonstruktion ihrer Theorien, Peter Lang Verlag, Frankfurt a/M/ Berlin/ Bern/ Bruxelles/ New York/ Wien, 2000.

Lacan, Jacques. Das Seminar II: Das Ich in der Theorie Freuds und der Technik der Psychoanalyse, Walter Verlag, Olten/ Freiburg im Breisgau, 1980.

Lenin, V. . Materyalizm ve Ampiryokritisizm: Gerici Bir Felsefe zerine Eletirel Notlar, ev. Sevim Belli, Sol Yaynlar, Ankara, 1993.

Manschot, Henk. Aanzetten voor een histories materialistiese ideologiekritiek: de bijdrage van Louis Althusser, Te Elfder Ure, Say 78, 1978, ss. 104-139.

Moreau, Pierre-Franois. Spinoza: Versuch ber die Anstigkeit seines Denkens, ev. Rolf Lper, Fischer Taschenbuch Verlag, Frankfurt a/M., 1994.

Pagel, Gerda. Jacques Lacan zur Einfhrung, Junius Verlag, Hamburg, 2002.

Rheinberger, Hans Jrg. Die erkenntnistheoretischen Auffassungen Althussers, Das Argument,Say 94, 1975, ss. 922-951.

Spinoza. Ethica, ev. Nico van Suchtelen, Wereldbibliotheek, Amsterdam, 1979.

Spinoza. Verhandeling over de verbetering van het verstand, ev. Theo Verbeek, Historische Uitgeverij, Groningen, 2002.

de Tarde, Gabriel. Die Gesetze der Nachahmung, ev. Jadja Wolf, Suhrkamp Verlag, Frankfurt a/M, 2003.

Terpstra, Marin. Spinoza en de anti-naturalistische filosofie van Louis Althusser, Mededelingen vanwege het Spinozahuis 53, Brill, Leiden, 1987.

iek, Slavoj. deoloji Hayaleti, Krlgan Temas: Slavoj iekten Seme Yazlar, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlar, 2002.

iek, Slavoj. deolojinin Yce Nesnesi, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlar, stanbul, 2002.

Th. H. Zweerman, Spinoza en de hedendaagse kritiek op het humanisme als ideologie, mededelingen vanwege het Spinozahuis XXXIV, Brill, Leiden, 1975.