neil faulkner roma britanyası’nın gerileyişi ve yıkılışı britanya’nın...

319

Upload: others

Post on 27-Jan-2021

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • NeilFaulknerArkeologve tarihçiolanNeilFaulkneryazarlık,okutmanlık,örenyerikazısorumluluğu,kimizamanda televizyonyayıncılığıyapmaktadır. Eğitimini King’s College (Cambridge) ile Arkeoloji Enstitüsü’nde (UCL) tamamlayan Faulkner halen BristolÜniversitesi’ndearaştırmagörevlisi,MilitaryHistorydergisieditörüveNADFASokutmanıolarakçalışmaktadır.SedgefordTarih ve Arkeoloji Araştırması Projesi (Norfolk), Büyük Arap Ayaklanması Projesi (Ürdün) veBüyük Savaş ArkeolojiGrubu’nda(BirinciDünyaSavaşıarkeolojisiüzerineuzmanlaşansahaçalışmalarıbirimi)ortakeditörlükgöreviyürütmektedir.

    Başlıcaeserleri:

    Roma Britanyası’nın Gerileyişi ve Yıkılışı; Kıyamet: Roma Aleyhtarı Büyük Yahudi Ayaklanması; Gizli Hazine:Britanya’nınGeçmişiniGünIşığınaÇıkarma;Roma:Kartallar İmparatorluğu;Ziyaretçiler içinEskiÇağOlimpiyatOyunlarıKılavuzu;MarksistDünyaTarihi:NeandertallerdenNeoliberallere.

  • EserinOrijinalAdı:AMarxistHistoryoftheWorldFromNeanderthalstoNeoliberals

    (PlutoPress,Londra,2013)

  • YordamKitap:215•MarksistDünyaTarihi•NeilFaulknerISBN-978-605-4836-66-6•Çeviri:TuncelÖncelDüzeltme:GünnurAksakal•KapakveİçTasarım:SavaşÇekiçSayfaDüzeni:GönülGöner•BirinciBasım:Haziran2014©NeilFaulkner,2012;©YordamKitap,2012

    YordamKitapBasınveYayınTic.Ltd.Şti.(SertifikaNo:10829)ÇatalçeşmeSokağıGendaşHanNo:19Kat:334110Cağaloğlu-İstanbulTel:02125281910Faks:02125281909W:www.yordamkitap.com•E:[email protected]/YordamKitap•www.twitter.com/YordamKitap

    http://www.yordamkitap.comhttp://[email protected]://www.facebook.com/YordamKitaphttp://www.twitter.com/YordamKitap

  • TÜRKÇEBASIMAÖNSÖZ

    TaksimMeydanı, küresel direnişin simgelerindenbiri olarakAtina’nınSyntagma,Kahire’ninTahrirveMadrid’inPuertadelSolmeydanlarıylabirlikteanılıyorartık.Taksim’deçevikkuvvetpolisiyle çatışan on binler, Türkiye’nin dört bir yanında sokak gösterilerinde yüz binlerinyürüdüğüne,yolkenarlarıylabalkonlardanonlarımilyonlarınalkışlarıyladesteklediğine tanıklıkedenbirkitlehareketininmilitanöncüleriydiler.Meydanuğrunaverilenkavga,göstericilerinbirsüreliğinegeriçekilipbinalardavemeydanın

    hemen dışındaki barikatların gerisinde sığınacak yer aramaları sonucunda meydanı çevreleyensokaklara taştı. Ama bıkıp usanmadan tekrar tekrar meydana akın ederek, bu önemli kamusalmekânınkontrolümücadelesinicanlıtuttular.Yenikitlehareketidemokrasisi,değişimekapalıneoliberal rejiminkibrineveçürümüşlüğüne

    meydan okuyordu. Rejim, bu meydan okumaya bildiği tek yöntemle yanıt verdi: Coplarla,TOMA’larla,gazvesesbombalarıyla.Ülkelerarasındabazıufaktefekfarklılıklarolsadatabandanyükselenkitlemücadelesininyeni

    kalıbıdünyaçapındaaçıkçagörülebiliyor:Esasengençsokakgöstericilerininoluşturduğuradikalöncüler,büyüksermayeileotoriterdevletinşehirlerimizikontrolaltınaalmasınakarşıçıkıyorlar.Parlamenter demokrasinin içinin boşaltılması ve sendikalarla diğer halk örgütlerininzayıflatılması, toplumsal düzenin basınçölçerlerini ve emniyet supaplarını çalışmaz halegetirmiştir.Bununyerine toplumun tabanındaöfkebirikiyor,“sistem”denkopmaderinleşiyorveardındanbuöfkeninpatlamasıçokşiddetlioluyor.Heterojen, güvencesiz, değişken işçi sınıfıylamodern şehir, başlıcamücadele arenası haline

    gelmiştir. Sosyal medya, gevşek ağların oluşturulmasını ve birbirlerinden kopuk haldekibireylerin hızla harekete geçmesini kolaylaştırmıştır. Bunlar bir araya geldikleri zaman, karşıkültürünbirbirinehiçbenzemeyenradikalleribirkitlehareketiolduklarınıkeşfediyorlar.PolisinGeziParkı’na kurulan çadırlara acımasızca saldırmasının,Türkiye çapındaböylesine

    güçlübiröfkepatlamasınavedirenişeyolaçacağınıkimsetahminedemezdi.Polisiktidarınauzunsüredirgenişkitlelerkarşı çıkmıyordu.Polisingöstericilerekarşı şiddetebaşvurması çoktandırsıradanlaşmıştı.Üstüsteüçseçimdenzaferleçıkarakonyılıaşkınbirsüredir iktidardakalmayıbaşaran başbakan Recep Tayyip Erdoğan rakipsiz gözüküyordu. Hızla büyüyen, “açgözlülükiyidir” özdeyişinin simgesi neoliberal İstanbul’da sokaklarda demokrasinin yokluğu bir normolmuştu.Ama Erdoğan’ın kültürel muhafazakârlık ve şirketler iktidarı karışımı, göz alıcı ışıltısının

    altındazehirleyicisonuçlardoğurmuştu.Erdoğanikidünyaarasındadengededuruyor.Bunlardanbiri, yoksullaştırılmış köylülerin yaşamlarını edilgen bir muhafazakârlık içinde sürdürdükleri,Anadolu’nun ücra yerlerindeki geri kalmış köylerin ve belki de, kırsal kesimin yoksulluğundan

  • kaçanların, şehir kapitalizminin sınırlarında varoluş mücadelesi verdikleri hareketli gecekondumahallelerinindünyası.Sefaletedair istatistikler içkarartıcıdır.Türkiye,OECD’nin34üyesi arasında (Meksika’dan

    sonra)toplumsaleşitsizliğinenfazlaolduğuikinciülkedir.Heraltıkişidenbiriyoksulluksınırınınaltında yaşıyor ve bu oran, tarım kesiminde çalışanlar arasında %40’a çıkıyor. Ayrımcılıkyüzündenkadınlarınancaküçtebirindenazı(OECDortalamasınınyarısı)birişteçalışabiliyorken,yaklaşık300-350binçocukişçiolduğutahminediliyor.Erdoğan’ın diğer dünyası, Türkiye burjuvazisinin, Boğaz kıyısındaki milyonlarca dolarlık

    konaklarınveyatlarındünyası;birkaçkatlıyeraltıotoparkıyla,1.000dolarlıkkadınçantalarından10.000dolarlıksaatlereve100.000dolarlıksporarabalarakadarherşeyinsatıldığı300seçkinmağazasıylatasarımkapitalizminincamveçeliktenmoderntapınağıİstinyePark’ındünyası.Erdoğan’ınAKPrejimi,İslambayrağınısallayarakvekürtaj,zina,içkiileilgiliyasaklargibi

    simgeselmuhafazakârpolitikalarıdestekleyerek,Türkiye toplumununengerikesimleri arasındakendisine bir seçmen tabanı oluşturmuş durumda. Ancak bu, dünyanın geri kalanında siyasetseçkinlerinindesteklediklerineoliberalprogramdanözündefarksızolan,katıbirprogramısarıpsarmalayanyeşilrenklibirambalajkâğıdıdır.Erdoğan, ekonomiyi kuralsızlaştırarak, yabancı sermayeyi davet ederek ve art arda IMF

    kredileri alınmasını sağlayarak, görevde kaldığı dönemde Türkiye ekonomisinin büyüme hızınıkorumuştur. Sıradan halk, bu refahın ancak çok küçük bir kısmından faydalanabilmiştir.Sendikaların darbe döneminin yasalarıyla boyunduruk altına alınması, çalışma hayatındakadınların rutin olarak ayrımcılığa maruz kalması, süreklilik arz eden yüksek işsizliğin gençnüfusunhayatınıkarartmasıveşehirlerdekonutfiyatlarınınhızlayükselmesiyüzündenyıllariçindebüyükbirhoşnutsuzlukbirikmiştir.Sokaktaki radikaller, 76 milyonluk Türkiye’nin oldukça küçük bir azınlığıdır. Buna rağmen,

    milyonlarca emekçi arasında direnmenin mümkün olduğu duygusunu yeniden canlandırarak veErdoğan’ıntümsaldırgansöyleminekarşınrejimisavunmakonumunagerileterek,Türkiyetoplumuüzerindemuazzambiretkiyapmışlardır.Türkiye,Taksimöncesininrutininegeridönmeyecektir.Artıkyenibirprotestoçağıbaşlamıştır.Herpopülerkitlehareketi,ileriyegitmekistiyorsaüçtemelgörevleyüzyüzegelmelidir.Bunlar

    üçkelimeyleözetlenebilir:birlik,demokrasiveberraklık.Birlik,mümkünolanengeniştoplumsalgüçlerinmücadele içineçekilmesiyleeldeedilir.Demokrasi,kitlelerin iradesinidoğrudanifadeetmesinisağlayabilecekörgütlenmebiçimlerininyaratılmasınıgerektirir.Hareketiyönlendirmek,desteğiniazamidüzeyeçıkarmakveonuradikaldeğişimedoğruileritaşımakiçinhemamaçhemdegidilecekyönkonusundaberraklıkgereklidir.Solcu bir iktisatçı ve gazeteci olan Paul Mason, Taksim Meydanı hareketi ile 1871 Paris

    Komünü’nükarşılaştırıyordu.Komün50güniçindemağlupolmuştu.Sebeptutkueksikliğideğildi.Kadınlara siyasi haklar tanımamış ve devrimi şehrin dışına yaymak için ciddi bir girişimdebulunmamıştı. Versay hükümeti, köylü askerlerden oluşan bir orduyla devrimci Paris’i ezmeyibaşarmıştı.Kazanmakiçinpopülerbirkitlehareketihareketsizbeklemeyikaldıramaz.Büyümeli, tabanını

    genişletmeliveyenikuvvetlerimücadeleyeçekmelidir.Bunuyapmasıiçindeşehirdekidemokrasimücadelesini, işçi, köylü ve yoksul halk kitlesinin toplumsal reform mücadelesiylebirleştirmelidir.

  • 1917Rusyası’nınBolşevikPartideneyimi,tarihineniyiörneğiolmayadevamediyor.“Barış,EkmekveToprak”sloganı,devrimcihareketinamaçlarınıberraklaştırarak,olasıengenişkitlenindevrimci öncünün önderliğinde birleşmesini sağlamıştı. “Tüm İktidar Sovyetlere”, büyük birdoğrudan demokrasi ağı olan işçi, asker ve köylü konseylerini, eski devlet aygıtına alternatifkonumagetirmişti.EkimDevrimi,buikisloganınpratiğegeçirilmesiydi.Britanya’danolaylarınseyriniizlerkenTaksimMeydanıilhamvericigözüküyordu.Uykusundan

    silkinen halk kitleleri işte yeniden tarih sahnesine dönüyordu. İşte “çoğunluk” bir kez daha“azınlık” karşısında ayağa kalkıyordu. Eski katılıklar yine çözülüp akışkan ve hareketli halegeliyordu;katıolanherşeybuharlaşıyordu.Buradatarihyapılıyordu.Taksim Ayaklanması başlamadan önce Marksist Dünya Tarihi’nin Türkçeye çevrilmesine

    karar vermiştik. Sanırım zamanlamasımanidar oldu. Bu kitabın, Türkiye’de giderek daha fazlasayıdainsanınhareketegeçmesineufakdaolsabirkatkısıolacağınıumutediyorum.Çünküamacıbudur. Amacım tarihin önceden belirlenmiş sonuçları olmayan, açık uçlu bir süreç olduğunu;yaptıklarımızlaonutekrartekrarşekillendirdiğimizi;kezaolumsalbirsüreçolduğunu,öylekibirkarabasangibiüstümüzeçökenneoliberaldüzeninbüyükkrizinin,bundanöncekikapitalistkrizlergibi faşizmle ve savaşla sonlanmasının gerekmeyip aksine toplumsal dönüşümlesonuçlanabileceğinigöstermekti.Kısacası, tarihten çıkarılacak en önemli ders, yaptıklarımızın önemli olduğudur. Eğer

    önümüzdekiyıllardaveonyıllardaaramızdanyeterlisayıdainsanberaberhareketederse,finanskapitalin iktidarına son vermek, yoksullukla şiddeti dünya üzerinden silmek, polis iktidarınınyerine demokrasiyi geçirmekve gezegenimizi çevresel bir felaketten kurtarmak için ihtiyacımızolandevrimigerçekleştirebiliriz.Eğeristersekgeleceğimizişekillendirmekbizimelimizdedir.

    NeilFaulknerAğustos2013

  • GİRİŞ

    TARİHNEDENÖNEMLİDİR?

    Tarih bir silahtır. Geçmişi kavrama şeklimiz bugün nasıl hareket edeceğimizi etkiler. Bunedenledirkitarihaslındasiyasivetartışmalıbiralandır.Bugüne (bugünün krizlerine ve devrimlerine) dair tüm bilgimiz ister istemez tarihseldir.

    Onlarcayılınbirikmişbilgisinebaşvurmadanbirbilgisayarimaletmemiznasılmümkündeğilse,geçmişe başvurmadan dünyamızı anlamamız da söz konusu olamaz. Bizi yönetenler bunubiliyorlar; kendi mülk ve iktidarlarını korumak menfaatlerinin bir gereği olduğundan, tarihikendilerincearındırılmışbirbakışla sunmak içineğitimivekitle iletişimaraçlarınıdenetimlerialtında tutuyor olmalarından faydalanıyorlar. Sömürüyü, yönetici sınıfın uyguladığı şiddeti veezilenlerinmücadelelerinikastenönemsizgösteriyorlar.Yönetenlerin benimsedikleri tarih anlayışı, geçtiğimiz 30 yılda daha da egemen olmuştur.

    Günümüzün emperyalist savaşlarını destekleyen “yeni muhafazakârlar” [neokonlar], Roma veBritanya gibi imparatorlukları, uygarlık modelleri olarak yüceltiyorlar. Ortaçağ Avrupası,milyoner bankerlerin taraftarı oldukları “yeni klasik” iktisadın örneği olarak yenidenyorumlanıyor. Büyük tarih anlatıları inşa etme (yani bugünü anlayabilip, geleceği değiştirmeküzerehareketegeçebilmemiziçingeçmişiaçıklama)girişimleri,tarihinhiçbiryapıya,kalıbaveyaanlamasahipolmadığınıdilegetiren, revaçtakipostmodernist teorisyenlercehorgörülüyor.Bufikirlerinetkisi,bizidüşünselaçıdansakatlamakvesiyasiolarakhareketsizkılmakoluyor.Hiçbirşeyyapmayınmesajıveriliyor,çünküsavaşdemokrasiyiteşvikeder,piyasanınalternatifiyokturvetarihi,insanlarınbilinçlieylemişekillendiremez.Bukitaptafarklıbirgeleneğisavunuyoruz.DevrimcidüşünürveeylemciKarlMarx’ın1852’de

    yayınlanan siyasi bir kitapçıkta yazdığı gibi bu geleneği şöyle özetleyebiliriz: “İnsanlar kenditarihlerini kendileri yaparlar, amakendi iradeleriyle ve kendi seçtikleri koşullar içinde değil”.Başkabirdeyişle,tarihinseyriöncedenbelirlenmişdeğildir;olaylar,insanlarınyaptıklarınagörefarklı bir yönde gelişebilir. Ne de tarihi yalnızca siyasetçilerle generaller şekillendirir; yani,örgütlenirvebirliktehareketederlersesokaktakiinsanlardatarihişekillendirebilirler.

    Counterfire’ıninternetsitesinde(www.counterfire.org)haftalıkolarakyayınlananmakalelerbukitabakaynaklıketti.Ancak,kitapolarakyayınlanmadanöncebumakaleleribaştanaşağı eldengeçirdik.Bugirişinyanısıragöreceuzunbirsonuçkısmıdaekledik.Herhaftayayınlanankısawebbölümleribirarayatoplanarak,dahauzunkitapbölümlerininaltkısımlarıhalinegetirildiveherbölümiçinkısabirönsözyazıldı.Okurlarınkullandığımkaynaklarıkontrolediptamamlayıcıokumalar yapabilmeleri için kaynakça kısmı eklendi; yine okurların anlatı içinde kaybolupgitmeleriniönlemeküzerebirzamantablosunadayerverildi.

  • İnternette yayınlanan makalelerinin yeniden düzenlenip elden geçirilmesi, kitabı başındansonunakadar okunabilir hale getirmiş olmalı ama illa bu şekilde okumanız gerekmiyor.Kitabı,önemli tarihî konular için ihtiyaç duyduğunuzda başvurabileceğiniz kısa bir analitik makalelerderlemesiolarakdakullanabilirsinizpekâlâ.Hangisitercihedilirseedilsin,kitapherşeydenönceeylemciler için, bugün harekete geçerken tarihi bir rehber olarak anlamak isteyenler içinhazırlandı.

    Değerlizamanlarınıayırarakkitabıntamamınıyadabazıkısımlarınıokumazahmetinekatlanan,kıymetli yorumlarıyla beni birçok değişiklik yapmaya sevk eden çok sayıda kişiye teşekkürborçluyum: William Alderson, Dominic Alexander, David Castle, Lindsey German, ElaineGraham-Leigh,JackieMulhallen,JohnRees,AlexSnowdon,AlastairStephens,FranTraffordveVernonTrafford.Elbette,dikbaşlılıkediptavsiyelerinireddettiğimzamanlardaoldu;onedenleortayaçıkansonucunsorumluluğutamamenbanaait.Belirli yerleri ve dönemleri ihmal ettiğim eleştirisiyle, kitabın Avrupa merkezciliğin hatta

    İngiliz merkezciliğin etkisinden sıyrılamadığı eleştirisiyle sıklıkla karşılaştım. Bu eleştirihaklıdır.Bueksikliğigidermekiçinelimdengeleniyaptımamaancakkısmenbaşarılıolduğumusöylemeliyim.Nedeni basit ve açık: İngiltere’de doğup büyümüş, çeşitli konularda aynı ölçüdeuzmanolmayanbirarkeologvetarihçiyim.Çokkapsamlıbirkonuyuelealanherkesgibibenimdealdığımeğitimin,deneyimleriminveokuduğumşeylerinyolaçtığıkısıtlamalardantamanlamıylakurtulmamaslamümkünolmayacak;bunedenle,İngilizyadaAvrupalıolmayanokurlarımınbenianlayışlakarşılayarakhoşgörüleriniesirgemeyecekleriniumuyorum.Korkarımkielealdığımkonudabilebirtakımhatalaryapmış,yanlışanlamalaranedenolmuş–

    çeşitli alanlardan uzmanları beni acımasızca eleştirmeye davet etmiş– olabilirim. Bu da yineböylesine kapsamlı bir konuya bulaşan birisinin kaçınılmaz kaderidir. Kendimi savunmak içinsöyleyebileceğim tek bir şey var.Hataların düzeltilmesi ve yanlış anlamaların giderilmesi, anaargümanlarıgeçersizkılıyormu?Eğeröyleyse,projebaşarısızolur.Öyledeğilse,yaniMarksistyaklaşım, yanlış yorumlanmış ayrıntılara bakmaksızın insanlık tarihinin başlıca olaylarını vegelişmeleriniinandırıcıbirşekildeaçıklayabiliyorsa,projebaşarılıolur.Amabundanbirazdahafazlasınıyapacağınıumutediyorum:İnsanlarkenditarihlerinikendileri

    yaptığına,öylekiherbirimizyaptıklarımızlageleceğibelirlediğimizegöre,bazılarımızıhareketegeçmekgerektiğineiknaedecektir:“Şimdiyekadarfilozoflardünyayıyorumlamaklailgilendiler;oysaaslolanonudeğiştirmektir”.

    NeilFaulknerAralık2012

  • İkimilyonyılboyuncaenileriteknoloji:Aşölyenelbaltası

  • 1

    AVCILARVEÇİFTÇİLERykl.MÖ2,5milyon–3000

    Hikâyemize,yaklaşık2,5milyonyılöncesindenMÖ3000’lerekadarnelerolupbittiğinihızlıcagözden geçirerek başlayacağız. Bu dönemde biyolojik, kültürel ve toplumsal evrimin bir ürünüolarakdört köklü dönüşümyaşandı.Birincisi,DoğuAfrika’da2,5milyonyıl öncebazı insansımaymunlarevrimgeçirerek ilk insangilleri ([hominid] dikyürüyenvedolayısıyla serbest kalanellerini alet geliştirmekte kullanabilen hayvanlar) ortaya çıkardı. İkincisi, yaklaşık 200.000 yılönce yineAfrika’da, belli bazı insangiller evrim sonucundamodern insanlara, yani beyni dahabüyük ve alet yapma becerisi daha fazla olan, ortaklaşa [kolektif] emeğin, toplumsalörgütlenmenin ve farklı ortamlara kültürel uyum gösterme becerisinin geliştiği yaratıklaradönüştüler.Üçüncüsü,yaklaşık10.000yılönce,iklimdeğişikliğiileyiyecekkıtlıklarınınetkisiylebazı topluluklar avcılık-toplayıcılıktan çiftçiliğe geçiş yaptılar. Dördüncüsü, kabaca 6.000 yılönce, yeni toprak ıslahı ve yoğun [entansif] tarım teknikleri, uygun yerlerde yaşayan bazıtoplulukların,çapalamayadayalıekimdensabanadayalıtarımageçerekaldıklarımahsulüönemliölçüdeartırmalarınaolanaktanıdı.Bunların görece ani olmaları gerçeğini vurgulamak üzere bu dönüşümlere devrim diyorum:

    Tarihte, damlaya damlaya biriken evrimci gelişmenin birdenbire bardağı taşırarak nitelikseldeğişikliğeyolaçtığıanlar–dörtayaküzerindeyürürkenikiayağageçme;sınırlızekâsıolanbirinsangildenolağanüstübeceriyesahipolanbirinsangile;yiyecekeldeetmekiçintoplayıcılığayadaavcılığadayananbiryaşamtarzındanyiyeceğinbizzatüretildiğibiryaşamtarzına;çapalamayadayalı çiftçilikten sabana dayalı çiftçiliğe.Bu dönemin sonuna geldiğimizde, yani yaklaşıkMÖ3000yılında çiftçilik, dini, savaşı ve uzmanlaşmış grupları desteklemeyeyetecek tarımsal ürünfazlalarını sağlayabiliyordu insan toplumlarına. Artığın denetimini eline geçiren ilk sömürücüsınıflar,buuzmanlararasındanortayaçıkacaktı.

    İnsangillerDevrimi3,2 milyon yıl önce Etiyopya’nın Afar Çöküntüsü’nde yeni bir insansı maymun biçimi

    dolaşmaya başladı: Australopitekus afarensis (“Güneyli Afar insansı maymunu”). 1974’teantropologlar,bu“australopitekuslar”danbirinin47adetfosilleşmişkemiğinibuldular–iskeletinyaklaşıkyüzde40’ı.Narinvezayıfvücutbiçimiyüzündenkadınolduğunudüşünerekona“Lucy”adınıverdiler–aslındaerkekdeolabilirdi.Boyu sadece 110 santim, ağırlığı 29 kg kadar olanLucy, öldüğündemuhtemelen yaklaşık 20

    yaşında idi. Lucy, kısa bacakları, uzun kolları ve küçük kafatasıyla daha çok günümüzün

  • şempanzesine benziyordu. Ama önemli bir fark vardı: Ayakları üzerinde duruyordu. Leğenkemiğiyle bacaklarının şekli ve az ileride bulunan bir türdeşinin diz eklemi, bunu şüpheye yerbırakmayacakşekildeispatlıyordu.Lucy, meyve, kabuklu yemiş, tohum, yumurta ve yenebilecek diğer şeyleri toplamak üzere

    gezinen küçükbir toplayıcı grubununüyesiydimuhtemelen. İklimdeğişikliği yüzünden ormanlarazalıpyerinibozkırlarabıraktığındadoğalseçilim[seleksiyon],uzunmesafelerkatederekyiyecekarayabilen türün lehine işledi. Ama Lucy’nin bipedalizminin (iki ayak üzerinde yürümesinin)devrimcisonuçlarıoldu.Elvekollarınserbestkalması,aletyapımınıvediğeremekbiçimlerinikolaylaştırdı.Buisedoğalseçilimin,büyükbeyinkapasitesilehineolmasınıteşviketti.Güçlübirevrimcideğişimdinamiğihareketegeçmişti:Elilebeyin,emekilezihingücü,becerivedüşüncearasında(moderninsanlardadoruğaulaşan)müthişbiretkileşimbaşlattı.Lucy’ninaletyapıpyapmadığınıbilmiyoruz.Lucy’denveberaberindekilerdengeriyekalanlar

    arasında bunu akla getirecek bir şey bulunamadı. Ama 2,5milyon yıl önce Lucy’nin soyundangelenler artık alet yapıyorlardı. Kabaca yontulmuş taşlardan yapılan kesici aletler, alet yapmadavranışıylatanımlananyenibirtürfamilyasınınarkeolojikdamgasınısimgeliyordu:İnsangiller.Aletler,kavramsaldüşünmeyi, ileriyeyönelikplanlamayıveelbecerisinigerektirir.Kaynaklarıdahaetkinşekildekullanmakamacıylazihingücününvebecerininkullanımınıaçığaçıkarır.Diğerhayvanlar,tipikolarakönlerinegeleniolduğugibikabulederler.Kendilerinden önceki australopitekuslar gibi insangiller de Afrika’da gelişim gösterdiler ve

    yaklaşık1,5milyonyılboyuncaesasenbubölgedekaldılar.HernekadarGürcistan’da,Karadenizyakınında1,8milyonyılgeriyegidenfosilkalıntılarıbulunduysada,buBatıAsya’yakısasürelibirgirişgibigözüküyor.İlkinsantürüolanHomoerectus’un[ayaklarıüzerindedurabileninsan]Afrika’dan çıkarakGüney veDoğuAsya’nın büyük bir kısmına yerleşmesi, 1milyon yıl kadarönceoldu.Ardından,dahagelişmişbirinsangilolanHomoheidelbergensis[Heidelberginsanı],BatıAsyaileAvrupagenelineyerleşti.Amabuinsangrupları,sayıcaazveistikrarsızdı.İnsangiller, 2,5 milyon yıl önce başlayan Buzul Devri’nde yaşadılar. Buzul Devri iklimi

    dinamikti; soğuk buzul devirleri ile görece ılıman buzul arası [interglasiyel] devirler arasındadeğişiklikgösteriyordu.Şuandabuzularasıbirdönemdeyizamabundan20.000yılönce,KuzeyAvrupaileKuzeyAmerika’nınbüyükbölümübuzuldevriniyaşıyordu:Kalınlığı4km’yibulanbuztabakaları, 9 ay süren kışlar ve haftalar boyunca -20°C’nin altında seyreden sıcaklıklar. İlkinsangiller, soğuğa alışkın olmadıklarından sıcak dönemlerde kuzeye göç ediyor ve buzullaraşağılara indiğindeyenidengüneyedönüyorlardı.Örneğin,Britanya’ya ilkkez700.000yılöncegeldiler ama sonra ayrıldılar ve en az sekiz kez geri döndüler. Eski Taş Devri’nde (yaklaşıkolarak700.000-10.000yılönce)muhtemelenBritanya’nınyalnızca%20’sindeyaşayanlarvardı.Öyle gözüküyor kiHomo heidelbergensis, hayvan kaynaklarının bol, çeşitli olduğu deniz ve

    nehirkıyılarınayerleşmişti.Standartaletbir“Aşölyen”elbaltası(esasenbirdoğrayıcı)yadabir“Clactonien” yassı taş parçası (bir kesici) idi. Çeşitli amaçlarla kullanılabilen bu aletler,gerektiğinde çok sayıda üretiliyordu. İngiltere Boxgrove’da yapılan kazılarda, tarihi yaklaşık500.000yıl öncesine uzanan300 adet el baltası ve yontulmuş taş parçası kalıntısı bulundu.Bualetler, o zamanlar bozkırı andıran bir kıyı ovası üzerinde yaşayan at, geyik ve gergedanlarıöldürmektekullanılmıştı.Ancak, son buzullaşma sırasında topyekûn bir geri çekilme olmadı. Neandertal (Homo

    neanderthalensis),200.000yılkadarönceAvrupa ileBatıAsya’daHomo heidelbergensis’ten

  • evrimleşerekortayaçıkan,soğuğauyumsağlamışbirinsangiltürüydü.Neandertal’inuyumu,hembiyolojik evrimle hemde yeni teknolojiyle ilgili birmeseleydi.Geniş kafa, büyük burun, kalınkaşlar,alçakalın,kısaçenegelişimivekısa,tıknaz,güçlüyapılıbedeniyleNeandertal,ortalamasıcaklığın -10°C’ye kadar düştüğü kış aylarında hayatta kalacak yapıdaydı. Ama kültür dahaönemliydivebu,beyingücüylebağlantılıydı.İnsangillerinbeynigiderekbüyüyordu.Buözelliğinseçilimiciddibirmeseleydi.Beyindokusu

    diğer dokulardan daha maliyetlidir: Beyin, vücut ağırlığımızın yalnızca %2’sini oluştururken,besinlerden sağlanan enerjinin%20’sinden fazlasını kullanır.Ayrıca oldukça risklidir. İnsanlardikyürümeyeuygundurlar;bunun,biryandandarbirleğenkemiğiniamaöteyandandagenişbirkafatasınıgerektirmesi,doğumsırasındakadınların leğenkemiğinebüyükbiryükgetirir; sonuç,yavaş, acılı ve kimi zaman da tehlikeli bir doğum travması olur.Ama avantajları çok fazladır.Geniş beyin, modern insanların yaklaşık 150 kadar türdeşiyle karmaşık toplumsal ilişkilergeliştiripsürdürmesinimümkünkılar.İnsanlaryalnızcasosyalhayvanlarolmayıp,buamacauygunolarakbilhassagenişlemişvegelişmişbeyinleriyleaşırıderecesosyalhayvanlardır.Sosyallik, muazzam evrimsel faydalar getirir. İnsangil avcı-toplayıcı grupları muhtemelen

    oldukçaküçüktü–30-40kişi.Amabenzer büyüklüktebelki deyarımdüzinekadar başkagruplabağlarıvardı;eşlerini,kaynaklarını,emeği,bilgiyivefikirleripaylaşıyorlardı.Sosyallik,işbirliğive kültür birbiriyle yakından ilgilidir; bunların gelişmesi üst düzeyde zekâ, yani biyolojiterimleriylesöylersekbeyindokusugerektirir.Neandertaller şüphesiz zekiydiler. Klasik Neandertallerin “Mousterien” alet takımı, özel

    tasarlanmışçeşitlisivriuçlar,bıçaklarvekazıyıcılardanoluşuyordu–GüneybatıFransa’daeldeedilen arkeolojik bulgularla ilgili bir çalışmaya göre 63 farklı çeşit. Zeki, ilişki ağlarınıgeliştirmiş ve iyi donanımlı Neandertaller, barınaklar inşa ederek, elbise yaparak ve donmuşovalarda büyük ölçekli avcılık için kendi aralarında örgütlenerek, Buzul Devri’nin ağırkoşullarına mükemmel uyum sağladılar. İngiltere’deki Lynford, 60.000 yıllık geçmişi olan biravlanmayeridir.Buradaarkeologlar,mamutlarınkemikvedişleriylebirliktealetlerbuldular.Ama doğal organizmalar, kendi evrimsel mükemmellikleri konusunda tutucudurlar. Soğuğa

    mükemmel uyum gösteren Neandertaller, biyolojik bir çıkmaza girdiler. Bu arada, türlerinkaynaşmapotasıolanAfrika’da,eskierectus [ayaklarıüzerindedikilebilen] kolundan yeni birsüper-insangil türü ortaya çıktı. Yaratıcılığı, ortaklaşa örgütlenmesi ve kültürel uyum göstermeyeteneğiöylesinegelişmiştiki85.000yılönceAfrika’dangöçettiğizamanhızladünyanındörtbiryanınayayılıpenücrayerlerebileyerleşti.Buyeni türHomosapiens (modern insanlar) idivediğertüminsangillereüstüngelerekonlarıyokolmayasürükleyecekti.2,5milyonyılkadaröncebaşlayanİnsangillerDevrimi,gelişimiartıkbiyolojikevrimledeğil,

    zekâ, kültür, toplumsal örgütlenme ve planlı ortaklaşa emekle belirlenecek yeni bir türlesonuçlanmıştı.

    AvcılıkDevrimi200.000yılönceAfrika’nınbiryerinde,günümüzdeyerküreüzerindekiherinsanınortakatası

    olan bir kadın yaşadı. Tüm Homo sapiens türünün (modern insanların) ilkel atasıydı. Onu“AfrikalıHavva”diyetanıyoruz.Bugerçeği,fosilleşmişkemikteneldeedilendelilleredayanarakdiğerbiliminsanlarınınulaştıklarısonuçlarıteyitedenvegüçlendirenDNAanaliziortayaçıkardı.DNA,hücreler içindebulunanveorganikyaşamındetaylıbirplanını sunankimyasalkoddur.

  • Çeşitli yaşam biçimlerinin birbirleriyle ne kadar yakından ilgili olduğunu görmek içinbenzerlikler ve farklılıklar incelenebilir.Mutasyonlar, oldukça düzenli hızlarda olur ve birikir.Bu,genetikçilerintürleriçindekivearasındakibiyolojikçeşitliliğiölçmelerineizinverdiğigibiiki grubun birbirinden kopup karışmasının ne kadar zaman önce sonlandığını tahmin etmeye deyarar. Bu nedenle, DNA’mızdaki mutasyonlar, geçmişimizin, canlı doku içindeki “fosil”kanıtlarınımeydanagetirirler.AfrikalıHavva’nınDNAtarihi,bilineneneskiHomosapiens fosillerinin tarihiyleörtüşüyor.

    EtiyopyaOmo’dabulunanikikafatasıileiskeletparçasınıntarihiGYÖ195.000uzanıyor–(GYÖ:günümüzden…yılönce;insangillerinevriminitartışırkenyaygınkullanılanbirterim).Yenitüründışgörünüşüfarklıydı.İlkinsanlarınuzun,alçakkafatasları,eğimlialınları,bombeli

    kaşçıkıntılarıveağırçenelerivardı.Bizmoderninsanlarıngeniş,kubbeşeklindekafataslarımız,çok daha yassı yüzlerimiz ve küçülmüş çenelerimiz vardır. Değişikliğin başlıca sebebi beyinbüyüklüğününartmasıydı:Homosapiensoldukçazekiydi.Büyükbeyinbilgiyisaklamayı,yaratıcıdüşünceyivekarmaşıkşekillerdeiletişimkurmayımümkünhalegetirir.Dil,tümbunlardakilitroloynar. Dünya, konuşma yoluyla tasnif ve tahlil edilir, tartışılır. Afrikalı Havva çok konuşanbiriydi. Bu nedenledir ki, evrimci terimlerle söyleyecek olursak, uyum gösterebiliyordu vedinamikti.Homosapiens’ineşsizbirniteliğivardı:Diğerinsangillerdâhildiğertümhayvanlardanfarklı

    olarak biyoloji onu sınırlı bir çevreye mahkûm edemiyordu. Üzerine düşünerek, hakkındakonuşarak, birlikte çalışarak Homo sapiens, neredeyse her yerde yaşamaya uyumgösterebiliyordu.Dolayısıylakültürelevrim,biyolojikevriminönünegeçmişti;değişiminhızıdaartmıştı.ElbaltasıkullananHomoerectus, 1,5milyonyıl boyuncaAfrika’da kalmıştı.AfrikalıHavva’nın torunları,bu süreylekarşılaştırıldığındabirgözkırpmasüresigeçmedengöçetmeyebaşlamıştı.Enazındanbirkısmı içinbugeçerliydi.Genetikkanıtlar,Asya,Avrupa,Avustralya,Kuzey-GüneyAmerika’nın tamamında,Afrika’yı yaklaşık 3.000kuşak önce (GYÖ85.000) terketmiş tek bir avcı-toplayıcı grubunun torunlarının yaşadığına işaret ediyor. Güney Asya ileAvustralya’ya GYÖ 50.000, Kuzey Asya ile Avrupa’ya GYÖ 40.000 ve iki Amerika kıtasınaGYÖ15.000önceyerleşildi.İnsanlarnedenhareketediyordu?Avcı-toplayıcıların,kaynaklarıntükenmesine,nüfusbaskısına

    ve iklim değişikliğine tepki olarak yiyecek peşine düştükleri neredeyse kesindir. Uzun süreyürüyüp koşacak şekilde tasarlanmış olmaları sayesinde uzun mesafeler katedebiliyorlardı. Elbecerileri onları mükemmel alet üreticileri yapıyordu. Büyük beyinleri sayesinde soyutdüşünebiliyor,ayrıntılıplanyapabiliyor,dilbecerilerinikullanabiliyorvetoplumsalörgütlenmegeliştirebiliyorlardı.Küçük, birbirine sıkı sıkıyabağlı, işbirliği yapangruplar oluşturdular.Bugruplar arasındaki

    bağlar gevşekti ama akrabalık, değiş-tokuş ve karşılıklı desteğe dayalı geniş ağlara sahiptiler.Onlar, arkeologların kullandığı anlamıyla “kültürlü” idiler: Yiyecek bulma, birlikte yaşama,görevleri paylaşma, alet yapma, süslenme, ölülerini gömme şekline ve daha pek çok şeye grupiçindekararveriliyor,öncedenbelirlenmişkurallartakipediliyordu.Bubirşeyidahaimaeder:Bilinçli,ortaklaşaseçimleryapıyorlardı.Meselelerienineboyuna

    konuşur, ondan sonra bir karara varırsınız. Hiç bitmeyen yiyecek arayışının zorlukları sıklıklaalternatifleriortayaçıkarıyordu:Bazıgruplardahamuhafazakârbirseçimyaparakolduklarıyerdekalır,yaşamlarınıeskisigibisürdürürveişlerinyolundagideceğiniumutederler.Dahagirişken

  • olanbazılarıysabelkiyenibirbölgeyegöçecek,yeniavlanmatekniklerigeliştirecekyadabilgi,kaynakveemeklerinibirarayagetirmeküzerediğergruplarlabağlantıkuracaklardır.Bunedenle,Homosapiens’inbaskınbirkarakteristiği,farklıvedeğişkenortamlarıngereklerini

    yerine getirme konusundaki rakipsiz becerisiydi. İlk başlarda, kaynak bakımından zengin denizkıyıları venehir sistemleri boyuncagöç edeceklerdi.Amaöylegözüküyorki çokgeçmeden artbölgelere [hinterland] de yayıldılar. Gittikleri her yere uyum sağladılar ve yerleştiler. KuzeyKutbu bölgesindeRen geyiği, donmuş ovalardamamut, çayırlıklarda yaban geyiği ve at, tropikbölgelerdedomuz,maymunvekertenkeleavladılar.Aletçantaları,karşılaştıklarızorluklaragöredeğişiklikgösteriyordu.Basitelbaltaları ile taş

    parçaları yerine çeşit çeşit “kesiciler” ürettiler –boyu eninden daha uzun olan ve özel olarakhazırlanmış prizmatik damarlardan vurarak yontulmuş keskin ağızlı taş aletler. Yine, elbise vebarınaklarını da koşulların gerektirdiği gibi yaptılar. Isınmak, yemek pişirmek ve korunmakamacıylaateşikullandılar.Avladıklarıhayvanlarınsanatsalresimveheykelcikleriniyaptılar.Herşeyden öte, deneme ve icat yapıyorlardı. Başarılar paylaşılıyor ve kopya ediliyordu. Kültürdurağanolmayıp,aksinedeğişkenvebirikimlibirnitelikarzediyordu.Homosapiens,çevreyleilgilizorluklarayeniyapmayöntemleriylekarşılıkveriyorveöğrenilendersler,giderekbüyüyenbilgi ve yapabilme-bilgisi [know-how] havuzunun parçası haline geliyordu. Çevre koşullarıdeğiştiğinde biyolojik evrim geçiren ya da ölüp giden modern insanların aksine daha iyibarınaklar,dahasıcaktutanelbiselervedahakeskinaletlergeliştirerekçözümlerbuluyordu.Doğaile kültür etkileşime giriyor; bu etkileşim sayesinde insanlar, geçimlerini sağlama konusundagiderekkendilerinigeliştiriyorlardı.Bazıyerlerde,Homosapiens ileilkinsanlarbirsüreliğinebiraradayaşadılar.GYÖ40.000-

    30.000,Avrupa’dahemmoderninsanlarhemdeNeandertallerbulunuyordu.Türlerarasındabirölçüdekarışma–dolayısıylatoplumsaletkileşim–olduğunadairdelillervaramaresmingenelinebakıldığında, türlerden birinin yavaş yavaş diğerinin yerini aldığını görüyoruz. Neandertallerinsoyu nihayetinde tükendi; iklim değişir, Homo sapiens nüfusu artar ve bütün insangillerinyaşamlarının bağlı olduğu büyük av hayvanları aşırı avlanırken, ne bu koşullara uyumsağlayabildilernedediğertürlerekabetedebildiler.Taş alet teknolojisi, bu türün yerinden edilmesini gölgede bıraktı. Neandertal fosilleri,

    Mousterien taş parçalarıyla bağlantılıdır. Kro-Magnon fosiller (Avrupa arkeolojisinde Homosapiens kalıntıları), çeşitli ve gelişmiş Orinyasyen kesicilerle bağlantılıdır. Bu terimler,arkeolojikkayıtlardakabuledilmişikialetyapmageleneğiniyansıtırlar.Amahepsibukadardadeğil.Farklıvedinamikolanbuyenikültür,zamanlamızrakatıcılar,zıpkınveoküretti.Köpeklerevcilleştirilerek avda kullanıldı. Neandertaller besin zincirinin en tepesindeydiler, ama yenigelenleronlarıkazanmalarımümkünolmayanbir“kültürelsilahlanmayarışı”nazorladı.İngiltereCheddarBoğazı’nda bulunanGoughMağarası, klasik birHomo sapiensmekânıdır.

    Burada insan kalıntıları, hayvan kemikleri, binlerce taş alet, kemik ve boynuzdan yapılmış elyapımı nesneler bulundu.YaklaşıkGYÖ 14.000’e ait olan bu bulgular, at avcısı bir topluluğaaitti. Barınak olarak kullanılanmağara, yaban atı ve geyik sürülerinin düzenli olarak geçtikleriboğazabakan,elverişlibirgözetlemenoktasıydı.BuradakiHomosapienstopluluğuoldukçaözelbirekolojikyaşamalanınauyumsağlamıştı:Sonbüyükbuzullaşmanınikinciyarısıboyuncavahşihayvanların göç yolları üzerinde yer alan doğal bir geçit. Alet yapımının başladığı 2,5milyonönceileGYÖ10.000arasındakidönemEskiTaşDevriyadaPaleolitikDönemolarakbilinir.Bu

  • devrinsonevresiolanÜstPaleolitikDönem,Homosapiens’indönemidirveöncekievrelerdendevrimcibirkopuşutemsileder.ÜstPaleolitikDevrimhembiyolojikhemdekültüreldi.Yenibirsüper-insangiller türü Afrika’dan çıkmış ve dünyanın dört bir yanına yayılmıştı. Bu ilkküreselleşme sırasında tür, çok sayıda ayrı “kültür” –alet repertuvarları, çalışma yöntemleri,toplumsalâdetlerveritüeller–yaratarakfarklıçevrelerevefırsatlarauyumgösterdi.AmaGYÖ10.000’egelindiğindebirsorunortayaçıktı.İnsangillerinçokbaşarılıolması,büyük

    avhayvanlarınınsoyunutüketiyordu:Mamutlar,devgeyiklerveyabanatları,soylarıtükeninceyekadar avlandılar. Aynı zamanda yeryüzü ısınıyor ve açık ovalar ortadan kaybolarak yerleriniyenidencanlananormanlarabırakıyordu.ÜstPaleolitikDönemdünyasıçıkmazagirmişti.Mevcutgeçimini sağlamabiçimi, artıkhayattakalmayıgüvencealtınaalamıyordu.Homosapiens, çetinbirevrimseluygunluksınavıylakarşıkarşıyaidi.

    TarımDevrimi20.000 yıl kadar önce son buzullaşmanın buzları erimeye başladı. MÖ 8000 tarihlerinde

    dünyanınsıcaklığı,bugünküneyakındüzeylerdeistikrarkazandı.MÖ5000civarınageldiğimizdedünyabugünkühalinialmıştı.ÖrneğinAvrupa,yükselendenizseviyesininkaraköprüleriniyarıpgeçerekBaltıkDenizi,KuzeyDeniziveKaradeniz’isuyladoldurmasıylaşekillenmişoldu.Sonuç,dünyadakiinsanlariçinyavaşçagelişenbirekolojikkrizoldu.Kuzey’deaçıktundralarınyerlerinisıkormanlarabırakması,avcılarınhedefiolanavhayvanımiktarınıyaklaşık%75azalttı.OrtaveBatı Asya’da kriz çok daha ağırdı: İklim değişikliği geniş alanları çöle dönüştürürken, canlıyaşamıgidereknemliyüksekbölgelere,nehirboylarınavevahalarasıkıştı.Builkkezolmuyordu.2,5milyonyılsürenBuzulDevri’ndebuzullarbirçokkezilerleyipgeri

    çekilmişti. Bu sefer farklı olan, ısınan dünya belasıyla yüz yüze gelen insangillerin kimliğiydi.Homo sapiens, hem düşünsel hem de kültürel bakımdan ekolojik krizle başa çıkma konusundaatalarındançokdahaiyidonanımasahipti.Kuzeyinormanlıkyerlerindeinsanlarınçoğu,yiyeceğinbolveçeşitliolduğunehirlere,göllere,

    deltalara, nehir ağızlarına ve deniz kıyılarına yerleşmişti. MÖ 7500 gibi Yorkshire’daki StarCarr,heryılbaharsonuileyazboyuncakullanılanmevsimlikbirkampalanıydı.BurayıkullananMezolitik Dönem (Orta Taş Devri) insanları, sığır, Kanada geyiği, alageyik, karaca ve yabandomuzu(kezaağaçsansarı,kızıltilkivekunduzgibidahaküçükhayvanları)avlıyorlardı.Sinsiceyaklaşma ve pusu kurup avın iyice yakına gelmesini bekleme, tercih ettikleri yöntemdi.Kazıyıcılar,delicilervediğertaşedevatınyanısıraboynuzdanyapılmışdikenlimızrakbaşlarıdaalettakımlarıarasındabulunuyordu.StarCarrinsanları,oldukçarahatbiryaşamsürüyorlardı.İncelikliavlama-toplamateknikleri,

    sulak ve ağaçlık arazinin yeni besin kaynaklarından faydalanmalarını mümkün kılıyordu. AmaAsya’nın kurak bölgelerinde daha radikal bir şey gerekiyordu:Yeni yiyecek toplama biçimlerideğil,yiyeceküretimi.Avcılar,uzunsüredirkurbanlarıylaortakyaşam[simbiyotik] ilişkisi içindeydiler.Avları için

    ağaçsızalanlaryarattılar,onlarınhareketleriniyönlendiripbesinsağladılar,yırtıcılarıuzaklaştırıpgençleri öldürmekten sakındılar. Yakınlarında bol miktarda av hayvanı bulundurmak onlarınçıkarına idi. Avcılıktan hayvancılığa (evcilleştirilmiş hayvanların otlaklarda yetiştirilmesine)geçişkademelivesorunsuzolabilirdi.Bitkilerin, tohumlardan çıkıp büyüdükleri gözlemleyerek anlaşılabilir. Dolayısıyla, bitkileri

  • hasatetmekiçininsanlarıntohumekmekzorundaolduklarıöyledevasabiradımdeğildi.Amabirseçimeişaretediyordu–kibununilladahoşbirseçimolduğusöylenemez.Çiftçiliksıkıçalışmayıgerektiriyordu:Uzunsüren,sürekli tekrarlanan,insanınbelinibükenzorlubirçalışmademekti–araziyi temizleme, toprağı belleyip çapalama, tohumları serpme, zararlı otları temizleme,haşaratınöldürülmesi,tarlalarınsulanmasıyadafazlasuyunboşaltılması,ekininbiçilmesi;üstelikbunları, bitmek bilmeyen kuraklık, sel baskını ve mahsulün mahvolması tehlikesine rağmenyapmak.Aynısını her yıl bıkıp usanmaksızın tekrar tekrar yapmak. Çiftçiliğin pek de ideal birseçenekolduğusöylenemez.Avlanmavebalıktutma,toplamaveleşyiyicilikçokdahakolaydır.Bu nedenle tarım devrimi, insanların kendi tarihlerini yapmalarının bir örneğidir, ama kendi

    seçtikleri koşullarda değil.Doğal besin kaynaklarının tükendiği, giderek kuraklaşan bir arazidebaşka çareleri olmadığından toprağı işlemek ve hayvan yetiştirmek gibi ağır bir işi yapmayamecburoldular.Örneğin,modernÜrdün’dePetrayakınındakiEl-Beidha,MÖ6500’lerdeErkenNeolitik Dönem (Yeni Taş Devri) çiftçi topluluğuna ev sahipliği yapmıştı. Taş, kereste veçamurdan yapılmış “koridorlu” evlerde birlikte yaşıyor; un elde etmek için eyer şekilli eldeğirmenlerinde (bu şekildeki öğütme taşlarında) buğdayı dövüyor; aralarında ok başlarının,bıçakların, kazıyıcılarındabulunduğuçakmak taşı parçalarındanyapılmış çok sayıdave çeşitlialetlerüretiyorlardı.Coğrafya ve iklim, insanın maharetiyle etkileşime girerek farklı yerlerde farklı ekonomiler

    ortayaçıkardı.BatıveOrtaAsya’daçiftçiliğingelişmesi,kısmenburalarındahakurakolmasıvebesin kaynakları üzerindeki baskının daha fazla olması, kısmen de ehlîleştirilmeye uygun temeltürlerin yabani çeşitlerinin mevcut olması yüzündendi –arpa, emmer buğdayı, sığır, koyun vedomuzlar. Ama iklim değişikliği küresel bir olguydu ve çiftçilik, birbirinden oldukça uzakyerlerde farklı zamanlarda bağımsız olarak keşfedildi. Örneğin, Dağlık Papua Yeni Gine’deNeolitikekonomi,şekerkamışı,muz,kabukluyemişler,kulkas,otlarveyeşilsebzelertemelindeMÖ7000 gibi gelişti.Avrupa’nın ilk çiftçileri,MÖ 7500-6500 arasında EgeDenizi’ni aşarakdoğu Yunanistan’a gelen Asyalı öncülerdi. Yanlarında “Neolitik paket” getirmişlerdi –tarımürünleri ve evcilleştirilmiş hayvanlar; kalıcı yerleşim yerleri ve kare evler; iplik eğirme vedokuma; çapa, orak ve keskin baltalar; çanak-çömlek ve öğütücü taşlar; bereket tanrıçalarınıtemsileden,seramik“Venüs”yada“şişmankadın”heykelcikleri.Tümbunlar,belirginbiçimde“Asyalı”DNA’sıtaşıyaninsanlarınmezarlarınınyanıbaşındabirdenbireortayaçıktı.Çiftçiliğin yayılması binlerce yıl sürdü ve şimdi bile genelleşmiş değildir. Yaklaşık MÖ

    7500’den beridir avcılık-toplayıcılık, hayvancılık ve toprağı işleme bir arada var olmuştur.Birçok Erken Neolitik Dönem topluluğu, bunların her üçünü de içeren karma bir ekonomiyesahipti. Diğerleri, çiftçiliğe bütünüyle karşı çıktılar. Çiftçiliğin Balkanlar’dan,Macar Ovası’nıaşıpKuzeyveBatıAvrupa’yayayılmasıyaklaşıkMÖ5500’densonraoldu.Oradabirkezdahabekledi. Mezolitik dönemde Baltık Denizi, Kuzey Denizi kıyılarında, Atlantik’in sahilkesimlerinde veBritanyaAdaları’nda yaşayan avcılar binlerce yıl süresince değişimin dışındakaldılar. Sonra, MÖ 4300-3800 arasında onlar da Neolitik döneme geçtiler. AvustralyaAborjinleriveKalahariBuşmenlerigibibazıtopluluklar,avcı-toplayıcıekonomiyiyakınzamanakadarsürdürdüler.Çiftçilik her zaman gönülsüzce yaklaşılan bir seçenekti ama bir kez başladıktan sonra geri

    dönüşü yoktu. Çiftçilikle arazi çok daha yoğun kullanıldığından, avcılık-toplayıcılığa göre çokdaha büyük bir nüfusu destekleyebiliyordu. Bu, çiftçilerin çalışmayı bırakması durumunda ait

  • oldukları toplumun açlıktan öleceği anlamına geliyordu, çünkü artık yaban hayatta varlığınısürdüremeyecek kadar çok sayıda insan vardı. İnsanlık, kendi başarısı yüzünden zorlu çalışmakoşullarına esir olmuştu. Yaklaşık olarak MÖ 5000’e gelindiğinde, (arkeologlarınLinearbandkeramik kültürü dedikleri) Neolitik dönem çiftçileri, Avrupa’nın büyük bir kısmınayerleşti. Uzunluğu 30-40, genişliği 5metreyi bulan, ağaçtan yapılmış iki ya da üç düzine uzunevdenmüteşekkil köylerde yaşıyorlardı. Bu evleri inşa etmek, ortaklaşa çabayı gerektiriyordu.Evlerden her biri, bir geniş aile grubuna barınak sağlıyordu. Ne evlerde ne de mezarlarda,toplumsaleşitsizliğinizlerinerastlanır;herkesinyeteneğiölçüsündeeşittemeldekatkıdabulunuptükettiği varsayılabilir. Yani Erken Neolitik dönem toplumunda ne sınıfsal bölünmeler ne deçekirdek aileler vardı. Bunların “doğal” olması söz konusu değildir. Avcı-toplayıcılar gibi ilkçiftçilerde,KarlMarxileFriedrichEngels’indedikleriüzere“ilkelkomünistler”idiler.Amabubirkıtlıkkomünizmiydi.Erkendönemtarımısavurganidi:Topraktemizleniyor,ekilip

    biçiliyor, verimsiz hale geldikten sonra terk ediliyordu. Toprağı “yaşam dolu” tutacak nadasabırakmavegübrelemehenüzyaygınbiruygulamadeğildi.Nüfusartıkça,ulaşılabilirveişlenebilirtoprak da tükenmeye başladı. ErkenNeolitik dönem ekonomisinin bu çelişkileri çok geçmedensavaşlarıdoğurdu.

    SavaşınveDininKökenleriYarısıçocuk,34kişinincesetleri3metregenişliğindebirçukuraatılmıştı.Yetişkinlerdenikisi

    okla kafasından vurulmuştu. Aralarında çocukların da olduğu yirmisi sopayla dövülereköldürülmüştü.Arkeologlar,buranınbirkatliamyeriolduğundaneminler.GüneybatıAlmanya’dakiTalheimölümçukuru,MÖ5000’lerinErkenNeolitikdönemdünyasıylailgiliürkütücübirgerçeğiaçığaçıkarıyordu:İnsanlarsavaşmayabaşlamıştı.Başlangıçta savaş yoktu. Eski Taş Devri boyunca, 2,5 milyon yıl süresince küçük insangil

    grupları, avcılık-toplayıcılık ve leş yiyiciliği yaparak, yiyecek peşinde yeryüzünü dolaştılar.Birbirleriyle nadiren karşılaşıyorlardı; herhangi bir çatışma olması daha da nadirdi.Amadahasonra,insansayısıartıkça,arasırakaynaklariçinanlaşmazlıklaryaşanıyordu.Mağararesimleri,avcılarınoklayalnızcahayvanlarıdeğil,kimizamanbirbirlerinidevurduklarınıgösteriyor.Amabu, bildiğimiz anlamda savaş değildi. Savaş, karşıt gruplar arasında yaşanan geniş çaplı, uzunsüreliveörgütlüşiddetdemektir.MÖ7500civarındabaşlayanTarımDevrimi’ndenöncesavaşadairbirdelilbulunmuyor.Çiftçilik,avcılığanazaranyiyecekeldeetmeninçokdahaetkinbiryoluolduğundan,YeniTaş

    Devri’ndenüfusönemliölçüdearttı.Paleolitikdönemfosilleriyüzlerleifadeedilirken,Neolitikdönem iskeletlerinin sayısı on binleri bulur.Ama sorun tamda burada yatıyordu.Teknik basit,üretkenlik düşük, üretim fazlası sınırlıydı. İnsanlar, mahsulün çürümesi, hayvan hastalıkları veolumsuz hava koşulları gibi doğal felaketlerin etkisine açık bir halde, açlığın eşiğindeyaşıyorlardı.Kıtlık,açlıkveölümbelaları,ErkenNeolitikdönemçiftçi topluluklarınınyakasınıbırakmıyordu.Sorun, Erken Neolitik dönem ekonomisinin başarısından kaynaklanıyordu, çünkü nüfus

    durmaksızın büyürken toprak sınırsız değildi. Toprağın azalan besleyici kaynaklarıyenilenmedikçe, bakir doğadanyeni tarlalarınkoparılıp alınması gerekiyordu.Nüfusbüyüdükçemevcut köyler herkesi besleyemiyor ve öncü gruplar, yeni yerleşim yerleri bulmak içinayrılıyorlardı.İlkyerleşimyerleriyakınındakisonbakirdoğaparçalarıdakullanılınca,savurgan

  • ErkenNeolitikdönemekonomisisınırlarınaerişmişoldu.Toprakaçlığıveyiyecekkıtlığı,komşugruplarıçatışmayasürükleyebilirdi.İlk çiftçiler, zor zamanlarda savunacak ortak [komünal] mülkiyete sahiptiler –tarlalar,

    hayvanlar, ambarlar, kalıcı evler. Bu yoksulluk-mülkiyet, kıtlık-fazlalık bileşimi, ilk savaşlarınasıl nedeniydi. Açlık çekenler, komşularının buğdayını ve koyununu gasbederek karınlarınıdoyurabilirlerdi.Talheimölümçukuru,böylebirilkelmücadeleyetanıklıketmişgibigözüküyor.Amaeğersavaşyapmakistiyorsanız,savaşçılara,müttefiklerevesavunmaamaçlıçalışmalara

    ihtiyacınız olur.Bunlardan daha fazlasına sahip olan gruplar, diğerlerini yenecektir.Artıklarınısavaşsanatınayatıranlar,diğerlerineegemenolacaktır.Arkeologlar,örneğinBritanya’daNeolitikDevrim’in başlamasından sadece birkaç yüz yıl sonra, MÖ 3500 civarını Britanya’daki ilksavaşların tarihiolarakgörüyorlar.Tepebaşlarında,büyükgeçitlikamplarkuruldu.Wiltshire’dabulunan,eşmerkezliüçtümsekvehendekhalkasıylaçevrelenmişWindmillTepesi,15adetfutbolsahası büyüklüğündedir. Muhtemelen siyasi toplantılar, dinî ayinler ve savunma amacıylakullanılıyordu.Burası yenibir düzeni, farklı köylerden insanları tekbir kabileyönetimi altındabirleştiren bir düzeni simgeliyordu. Aynı zamanda insanlar, anıtsal taş levhalar ile toprakyığınlarından oluşan ortakmezarlara gömülüyordu.Wiltshire’dakiWestKennet uzun höyüğününuzunluğu 100, genişliği 20 metredir. İnşa ediliş tarzıyla insanı etkileyen bu yer, bölgeselhâkimiyetinbirifadesiydi.Buihtiyacınhissedilmesi,denetiminrakipsizolmadığınıgösterir.Windmill Tepesi gibi geçitli kamplar ibadet yerleriydi; West Kennet gibi uzun höyükler

    anıtmezarolarakkullanılıyordu.ErkenNeolitikdönemindahabüyükyönetimbirimlerinibirbirinebağlayan şey, ortak inanç ve ritüeldi. Büyü ve din yeni işlevler üstlenerek, bölgenin ve kıtkaynaklarındenetimikonusundadiğergruplarladahaiyirekabetedebilecek,dahagüçlütoplumsalgruplaryaratmanınmekanizmalarıhalinegeliyordu.Büyü (istediğinizi şaklabanlıkla elde etme girişimi) ile dinin (aynı şeyi daha büyük güçlere

    yalvararak yapma girişimi) uzun bir tarihi vardır. Üst Paleolitik Dönem avcıları, yaşadıklarımağaraların karanlık derinliklerinde duvarlara av hayvanlarının resimlerini çiziyorlardı. Tarihöncesiaklınagörebirsimge,resmedilmişbirimgeöylegözüküyorkigerçekliği,geleceğeaitbiravıçağırıyordu.Yalnızcasanattadeğil,dans,müzikvekişisel süseşyalarıaracılığıyladabüyüyapılıyordu. Koreografik bir hareket, ritmik bir gürültü ve bir kostüm, ortak arzu ve umutlarıiçinde taşıyordu. Ayin sonunda fiziksel heyecanla dolan avcılar, tazelenmiş bir özgüvenlekaldıklarıyerdenyiyecekaramayadevamediyorlardı.İnsangrubu(uyumu,doğurganlığıvehayattakalması)dabirkültmeselesiydi.Totemcilik,büyü

    ile dinin ilkel bir alaşımıdır: İnsan grubunu bir hayvanla özdeşleştirerek, grubun esenliğinigüvenceye almak için o hayvanı kutsal sayar. Atalara tapınma da aynı ölçüde eskidir: Ölüakrabaları, yaşayan nesilleri korurcasına onların üzerinde dolanan müşfik ruhlar olarak görür.Amadörtbaşımamurdin,ilahlaratapınmayıiçerir–güneş,ay,toprakana.Yabancılaşma–doğaüzerinde denetimin olmaması– böylece en gösterişli ifadesini bulur. İnsanlar, işe yarayacağınıdüşündükleri şeylere yalvararak (dualar) ve rüşvet vererek (kurban ve adaklar),denetleyemediklerigüçlerdenkendilerinikorumayaçalışırlar.İlk din biçimleri (totemcilik, atalara tapınma, güneş, ay ve yeryüzü kültleri), daha sonraki

    kültlerde “fosilleşmiş” olarak yaşadı. Bugün bildiklerimizin çoğu bunlardan türemiştir. EskiAtina’da dişi ayı kılığında dans eden genç kızlar, Yunanlıların vahşi doğa tanrıçası Artemis’etapınırlardı.İtalya’dakırsalkesimdeyaşayanlarıntanrısıLupercus’a,birmağaradaoruçtuttuktan

  • sonrakeçipostugiyipşehrinetrafındayarışatutuşanEskiRoma’nıngençsoylularıtapıyordu.Din,kabileyönetimleriyleayrılmazşekildeiçiçegeçtiğiErkenNeolitikdönemköylerindeyeni

    bir anlam kazandı. Toprak rekabeti ve bu uğurda yapılan savaşlar, küçük grupları daha büyükbirimleriçindegüvenliklerinisağlamaalmayaitti.Ortaktotemlere,atalaraveilahlaratapınmak,yeni toplumsal kimlikler yarattı. Paylaşılan inançlar ve ritüeller, dayanışmayı güçlendirdi.Amasonuç,rakipgruplararasındakanlıçatışmalarolabiliyordu.Gloucestershire’dabulunanCrickleyHill’dekiErkenNeolitikdönemgeçitlikampısaldırıyauğramışveyakılmıştı.Kampınetrafında400’den fazla çakmak taşından ok ucu bulunmuştu. Erken Neolitik dönem uzun höyüklerindebulunanölülerinçoğu,ok,sopa,kazma,baltayadataşlaöldürülmüştü.Organikkalıntılardakikarbon-14’ünbozunmasınadayananradyokarbonsaptamalarileBayesci

    istatistik bileşimi, bu olayların ne zaman yaşandığıyla ilgili yeni deliller ortaya çıkarmıştır.Geçitli kamplarla uzunhöyüklerin inşası ve kitlesel kıyımların baş göstermesi hemenhemen eşzamanlıdır. Yaklaşık olarak MÖ 3700-3400 arasında (bölgesel hâkimiyete, kabile gruplarına,büyükölçekliayinseltörenlerevesavaşhalinedayanan)yenibirdüzenBritanya’dakuruldu.Budüzen, savaşağaları ileyüce rahiplerdenmeydanagelenyenibir toplumkatmanınıgüçlendirdi.Zamaniçerisindebunlardanyöneticisınıfortayaçıkacaktı.

    UzmanlarınOrtayaÇıkışıÇözümsüz çelişkilerle boğuşup duran ErkenNeolitik dönem ekonomisi yenilgiyemahkûmdu.

    Teknik ilkeldi ve israfa yol açıyordu. Toplum, doğal afetleri ve zorlu zamanları atlatmasınısağlayacakyedekkaynaklardanyoksundu.Eskiaraziler tükenipnüfusbüyüdükçebakir topraklargiderekazalmıştı.Savaş, bu çelişkilerin bir ifadesiydi. Bazı gruplara, başkalarının mallarına el koyarak

    yoksulluktan kurtulmanın yolunu açıyordu. Ama bu çözüm değildi, çünkü üretkenliği artıracakhiçbirşeyyapmıyordu;tekyaptığışey,toprak,hayvanvetahıldepolarındanoluşanmevcutrefahkaynaklarınıyenidenbölüştürmekti.Homo sapiens’in tanımlayıcı karakteristiği yaratıcılıktır. Modern insanlar, yeni alet ve

    teknikler geliştirerek, karşılaştıkları zorluklara göğüs germeye çalışırlar. Onlar, şartlara uyumsağlamışlardır.Kültürel yenilik sayesinde gelişip serpilirler. Tarım, taşımacılık ve alet yapımıalanlarındakidevrimniteliğindegelişmeler,ErkenNeolitikdöneminekonomikaçmazınıortadankaldırdı.Çapaya dayalı “bahçeciliğin” (küçük bostanların işlenmesi) yerini sabana dayalı “tarım”

    (arazilerin sürülmesi) aldı.Öküzünçektiği saban, çiftçilerindahabüyükarazilerde çalışmasına,toprağıyarıpbesleyicikaynaklarınıortayaçıkarmasına izinverir.Çekmegücündenfaydalanılanhayvanlar, toprağı gübrelemek için gereken gübreyi de üretirler. Sulama sistemleriyle kuraktopraklara su taşındı. Çiftçi topluluklarının bentler, kanallar ve savaklar ağı kazıp yapmak,onarmak ve işletmek üzere aralarında örgütlenmeleri, düzensiz yağış riskini azaltarak verimlitoprağın sürekli işlenmesini sağladı. Öte yandan drenaj [akaçlama] düzenekleriyle bataklıklararaziye dönüştürüldü ve daha önce hiç ekim yapılmamış yerlerdeki besince zengin topraklartarımaaçıldı.Yine,hemkanallarıkazmakhemdetemiztutmakiçintoplumsalemekgerekiyordu.Gerek tekerleğin icadı, gerekse yük hayvanlarının (öküz, eşek, at ve deve) üretilip

    yetiştirilmesi, kara taşımacılığını dönüştürdü.Artık yükler, insanın taşıyabileceği ya da kızaklasürükleyebileceğimiktarlasınırlıdeğildi.Yelkensayesindesu taşımacılığıdadönüşümgeçirdi.

  • Bualandarüzgârgücü,kürekçilerinkasgücününyerinegeçti(yadaonudestekledi).Taştan,kemiktenveağaçtanyapılanaletlerinkullanımısınırlıydı.Ancakufakufakyontularak

    şekil verilebiliyordu bunlara.Kırıldılarmı atılmaları gerekiyordu.Bunlarla karşılaştırıldığındabüyülügözükenmadenleri eritmek,karıştırmakve saymaklabitmeyecekbiçimdekalıbadökmekmümkündü.Soğuyuncakatılaşıyor,sertvedayanıklıhalegeliyorlardı.Üstelikisrafdasözkonusudeğildi:Hurdamadenlerhiçdurmadanyenidendönüştürülebiliyordu.İlk işlenen maden olan bakır, bir süre sonra daha sert alaşımlar elde etmek için diğer

    madenlerlekarıştırıldı.MÖ3000’egeldiğimizde,kalaylakarıştırılaraktunç[bronz]eldeedildi.Takipedenikibinyıllıkdönemde,silah,süseşyalarıveitibarkazandıranmaddelerinyapımındatercihedilenmalzemetunçolacaktı.Maden işleme teknolojisi yepyeni bir şeydi. Seramik teknolojisi zaten vardı ama çömlekçi

    çarkınınkullanılmayabaşlamasıylahızlagelişmegösterdi.Kullanışlıbirkap(arzuedilirsebunundahaiyikalitevesüslübezemeliolanı)kısabirsüredeçarktabiçimlendirilebiliyor,kilyumakyadatabakalarındantekellekalıbadökülebiliyordu.Velhasıl, yaklaşıkolarakMÖ4000-3000arasındagerçekleşenbirdiziyenilik,BatıAsya’da

    çiftçilerin çalışmasını dönüşüme uğrattı. Sulama ve drenaj yoluyla kazanılan toprağı sabanlaişlemekdahakolaydı;düzenligübrelemeyleverimiartırılıyordu.Dökümcülerelyapımıeşyalarıçeşitlendirirken, çömlekçiler de çarkları kullanarak daha fazla sayıda ve daha iyi kaplaryapıyorlardı.Yükhayvanları,tekerleklitaşıtlarveyelkenliler,ağıryüklerinhareketettirilmesinevemallarınticaretininyapılmasınaolanakveriyordu.HernekadaryenifikirlerinbirçoğuBatıAsya’daortayaçıktıysada,bazılarıbaşkayerlerden

    alınmıştı.OrtaAsya’nınbozkırgöçebeleri, atı evcilleştirenveat arabalarını ilkyapan insanlarolabilirler.Avrupalıdökümcüler,mesleklerindeenöndeyeralıyorlardı.İyifikirlerçokgeçmedenrağbetgörür.GeçNeolitikdönemingelişmişçiftçilikyöntemleri,BatıAsya’danhızlaAvrupa’yayayıldı. Ücra bölgelerde, daha geç tarihli bağımsız bir gelişme vardı. Örneğin Çinliler, elarabasını, yamaçlara teras yapmayı bulmuş, zahmetli bir iş olan pirinç fidelerinin ekim vedikimineöncülüketmişlerdi.Yeniteknikler,toplumsaldeğişimigetirdi.ErkenNeolitikdönemindüşükteknolojiekonomisi,

    uzmanlaşmış emeği gerektirmiyordu: Üretime herkes katılıyordu. Geç Neolitik dönemin,Kalkolitik dönemin (BakırDevri) veTunçDevri’nin ileri teknoloji dünyası, çeşitli uzmanlarınvarlığınabağımlıydı.Saban,yükarabasıvetekneyapmakiçinvasıflımarangozlaraihtiyaçvardı.Çömlekçiler, çiftlik ürününden pay karşılığında çarkla şekil verdikleri kapları seri olaraküretiyorlardı. Dökümcüler, eritme ve demirciliğin sırlarını öğrenmek için uzun süre çıraklıkyapıyorlardı.Uzmanlaşma, emeği aile yurdundan koparıyordu. Tüccarlar, bakır, obsidiyen, lav taşı, süs

    kabuklarıveyarıkıymetli taşlardanoluşandeğerliyükleriyleuzunmesafelergidiyorlardı.Tarihöncesi dönemin birçok zanaatkârı, tıpkı ataları gibi gezgindi; köyden köye gidip becerilerinisatıyordu.Sonuçta,aile,klanvekabilebağlarızayıfladı.Akrabalığadayalı toplumsal ilişkilereilavetenartıkhimayeyeveticaretedayananyeniilişkilerortayaçıkmıştı.Cinsler arasındaki ilişkiler de değişti. Toplumsal grupların varlıklarını sürdürüp refaha

    ermeleri, ekonomik işler için ergen ve genç yetişkin nüfusun sürekliliğini gerektiriyordu. Gençkadınlar,bunusağlamakiçinveyüksekölümoranlarınedeniyle,hayatlarınınbüyükbirkısmınıyahamile ya da bebek emziriyor olarak geçiriyorlardı. Ama Paleolitik dönem toplayıcılığını ve

  • ErkenNeolitikdönemçapacılığınıçocukbakımıylabirliktegötürmekmümkünken,GeçNeolitikdönem toprak sürme işinde bu mümkün değildi. Avcı-toplayıcı ve ilk çiftçi topluluklarındakadınlarfarklıişleryapıyorlardıamaerkeklerleeşitstatüyesahiptiler.Cinsiyetedayalıişbölümüvardıamakadınlarezilmiyordu.Erkekleravlanıyor,kadınlartopluyorvekampyerinideğiştirmekgerektiğinde herkesin fikri soruluyordu.Çekirdek aile bugünkübiçimiylemevcut değildi.ErkenNeolitik dönemin uzun evleri, geniş aileleri barındırıyordu. Grup evliliği yaygın bir uygulamaolabilirdi. Anayersel ikamet (erkeğin, eşinin ailesiyle birlikte yaşaması) ve anasoyluluk (aileüyeliğinin,anneyoluylaizlenmesi)geleneklerininolduğu,neredeysekesinbirdillesöylenebilir.AmaGeçNeolitik dönem, erkeğin dünyasıydı.Hayvan otlatma, toprağı sürme, uzunmesafeli

    ticaret ve gezgin zanaatkârlığı, çocukları yanında taşıyarak yapılamazdı. Saban, kağnı ve demirdövme,erkekegemenliğinintoplumsalönkoşullarınıhazırladı.İkinci “tarım devrimi” (daha doğrusu, köklü yeniliklerin yavaşça birikmesi),Neolitik dönem

    ekonomisinidönüştürerekNeolitiktoplumdüzeninialtüstetti.Çapavegeçicibahçearazisiyerinisabana ve sulanmış-gübrelenmiş tarlaya bıraktı. Bundan ötürüdür ki anaerkil, aile temelli veeşitlikçitopluluklar,yeniotoritevehiyerarşianlayışlarıyladönüşümeuğradılar.

  • 4.500yılönceiktidarınyüzü:İkitanrıçanıneşlikettiğiMısırFiravunuMenkaure

  • 2

    İLKSINIFLITOPLUMLARykl.MÖ3000–1000

    MÖ 3000 civarından itibaren dünyanın belli yerlerinde, özellikle de Mezopotamya, Mısır,Pakistan ve Çin’in verimli nehir vadilerinde tam gelişmiş ilk sınıflı toplumlar ortaya çıktı.Rahipler,askerî liderlervedevletgörevlileri,konumlarındanistifadeederekartıklarüzerindekikontrolü tekellerine alıyor, otoritelerini toplumun geri kalanına dayatıyor ve kendi çıkarlarıdoğrultusundabaşkalarınınemeğinisömürüyorlardı.Arkeologların Tunç Devri dedikleri bu dönemde madenler silahlara, süs eşyalarına ve ıvır

    zıvıra şekil vermekte kullanılıyor ama gündelik çalışmanın başlıca araçları taştan, ağaçtan vekemikten yapılmaya devam ediyordu.Bu nedenle üretkenlik düşük, artıklar küçük ve uygarlığınyayılması sınırlı kalmış; imparatorluklar yükselip çökerken, insanlığın çoğu onların etki alanıdışındayaşamayadevametmişti.Tunç Devri seçkinlerinin muhafazakârlığı yüzünden teknik yenilikler, dünya sisteminin

    merkezinde değil de çevresinde oldu; yaklaşık olarak MÖ 1000 yılına geldiğimizde buyeniliklerdenbiri,eskiimparatorluklarındevrilipekonomikbirdevriminbaşlatılmasınayardımcıolacaktı:Demiriişleme.

    İlkYöneticiSınıfTarihöncesiSümer’inkurulduğugüneyIrak’ınFırat-DicleDeltası’ndakitopraklar,bataklıkve

    çölden oluşuyordu. Ama Neolitik dönem öncüleri, MÖ 3000’lerde mitlere konu olan CennetBahçesi’ningerçekdünyadabirbenzeriniburadayaratmışlardı.Bataklıkları kurutup bunlar arasındaki kum yığınlarını suladılar. Bunu yaparak, fevkalade

    verimliarazileryarattılar.MÖ2500’egeldiğimizde,birarpatarlasınınortalamarekoltesiekilentohumun 86 katıydı. Bunu, pişirilmiş kil tabletlere düşülen kayıtlardan biliyoruz. Sümerler,yarattıkları karmaşık, kentli, sınıf temelli toplumunayrıntılı kayıt tutmayıgerektirmesiyüzündenyazıyıicatettiler–özelliklevergivediğerharçlarlailgilikayıtlar.EskiSümerkabacagünümüzDanimarka’sıileaynıbüyüklükteydi.Zengintoprakları,işlenmeye

    başladığı zaman muazzam tarımsal ürün fazlaları sağlayabiliyordu. Bu, köylerde yaşamdanşehirlerdeyaşamadoğrunitelikselgeçişimümkünkıldı.Sümer, ikidünyasavaşıarasındabüyükbirünkazanantarihçiGordonChilde’ın“KentDevrimi”dediğişeyibaşardı.Bu devrimin başlıca arkeolojik işaretleri Sümer (veOrtadoğu’nun diğer yerlerinde bulunan)

    “höyükleri”dir –binlerce yıllık yerleşim sonucunda oluşmuş, üstü düzleşmiş yapay höyükler.Düzlenmiş,kerpiçtenbinaları temsil eden toprakkatmanları,buradayaşayanlarınkuşaklarboyu

  • sürenhikâyesinianlatır.BakırDevriköylerinin,MÖ4.ve3.binyıllararasındagenişleyerekTunçDevrişehirlerinedönüştüklerinigösterirler.Kazılar, ziggurat denilen büyük tapınak ve yapay höyüklerin hâkim olduğu şehirleri ortaya

    çıkarmıştır.ErkenHanedanlardöneminde(yaklaşıkolarakMÖ2900-2300)inşaedilenUruk’takibir ziggurat kerpiçten yapılmış, 10myüksekliğinde, topraktan yapılma binlerce kadeh kaplı veüzeriasfaltbirplatformlakapatılmışbiryapıydı.Şehir,ikametevesanayiyeayrılmışbölgeleriyle5km2’likbiralanıkaplıyordu.Tapınaklarveşehriçevreleyenkırsalalandakiaraziler,tanrılaraaitti.Lagaşbölgesi,20ilaharasındapaylaştırılmıştı.TanrıçaBo’nun44km2toprağıvardı.Bununbir kısmı ailelere tahsis edilirken, bir kısmıysa ücretli emekçiler, yarıcılar ve gelenekselhizmetleriyerinegetiren“klanüyeleri”tarafındanBo’nunkişiselmülküolarakişleniyordu.Bo’nunyokluğunda,mülküonunadınatapınakrahipleriidareediyordu.Bohalkınınçoğu0,32-1

    hektararasıbüyüklüktebirtoprağıişliyordu.Amaöndegelenbirtapınakyetkilisinin14,4hektararazisi olduğu biliniyor. Dolayısıyla, hem kendi arazilerinden özel servetleri, hem de tapınakmülkleri üzerindeki ortaklaşa denetimleri sayesinde rahipler, toplumun seçkin tabakasınıoluşturuyorlardı.Zenginlik onları güçlü kılıyor ve güçlerini de daha fazla servet biriktirmekte kullanıyorlardı.

    “Başlangıçtanberidirvarolduğuhaliyle”Lagaş’ıneskidüzeniniyenidentesisetmeyiamaçlayanbirkararnamede,rahiplerinyoksullardançaldıkları,türlüyollarlaparasızdırdıkları,tapınağaaittoprakları, hayvanları, malzemeleri ve hizmetçileri, kendi mallarıymış ya da köleleriymiş gibikullandıklarıbelirtilir.Şehiryöneticileri(dahasonranınkralları),rahiplerarasındançıkardı.Lagaş’taşehiryöneticisi,

    hembaştanrınınyücerahibi,hemdeyurttaşordusununbaşkomutanıidi.Bo’yaaitarazilerin246hektarlık kısmını kullanma ayrıcalığına sahipti. Sümer farklı şehir devletlere bölündüğünden,Lagaş şehri yöneticisi bir sürü yöneticiden sadece birisiydi. Bu şehirler sıklıkla savaşatutuşuyordu. Ur Sancağı’nda (geçmişi yaklaşık olarak MÖ 2600’e uzanan bir kral mezarındabulunanfazlasıylasüslübirkutu),düşmanlarıezipgeçendörttekerleklisavaşarabaları,miğfervemadenişlemelipelerinlergiyenmızrakçılar,kralınönündebekleşençıplakmahkûmlarresmedilir.Her yönetim birimi, komşularından korkarak yaşardı. Her birinin koruması gereken toprağı,

    hayvansürüleri,tahılambarları,hazinesiveişgücüvardı.Askerîgüç,savunmanınolmazsaolmazunsuruydu. Ama askerî güç, bir kere elde edildiği zaman inisiyatifi ele alacak şekildekullanılabiliyordu.Önleyici saldırı,gelecektegüvenliğigüvencealtınaalabileceken iyiyöntemolabilirdi.Yağmacısaldırı,hükümdarınzenginliğinivegücünübüyütebilirdi.Askerîgücüniçeridedeişlevivardı.Devlet(hükümdar,rahipler,memurlar ilekâtiplerdenoluşanbürokrasi,bunlarınkomutaettiklerisilahlıgruplar),şehrinyenitoplumsaldüzeninikoruyupsürdürenmekanizmaydı.Bürokrasizatensınıfiktidarınınaracıydı.Şehirtoplumununkarmaşıklığı,kayıttutulmasını,ticaretiçinstandarthalegetirilmişağırlıklarlaölçüleri,toprağınölçülmesiiçingeometriyivearitmetiğigerektiriyordu.Giderekkarmaşıklaşanve sınıf hâkimiyetininhüküm sürdüğübir toplumda, neyekiminsahipolduğundankiminneyeihtiyacıolduğunakadarherşeyinölçülmesi,yazıyadökülmesiveuygulatılmasıgerekiyordu.Busanatlardayeni türuzmanlaryetiştirildi.Aldıklarıeğitimolağandışıvebukesimeözeldi.

    Devlethiyerarşisionlaraotoritevestatükazandırıyordu.Dahaeskiuzmankategorileri(tüccarlarvezanaatkârlar)debuyenisınıfsalyapının içinegömülmüştü.Serbestpazardiyebirşeyyoktu.

  • Antik şehrin ekonomisi, siyasi düzenin içine gömülüydü. Hükümdarlar, neyin ticaretininyapılacağını, neredeve kim tarafından satılacağını kontrol ediyorlardı.Özellikle, başta tunç vealtınolmaküzeremadenleritekellerindetutuyorlardı.Kısacası, Erken Hanedanlar dönemi Sümer’i, dünyanın tam anlamıyla gelişmiş ilk sınıflı

    toplumuydu. En altta köleler vardı. Onların üzerinde önemsiz konumdaki halk tabakasıbulunuyordu.Özgür yurttaşlar onların hemenüzerindeydi.Bir pişmiş kil tabletinde,muhtemelenmerkezî bir dokuma tesisinde çalıştırılan 205 köle kızla çocuktan bahsedilir. Bir diğerinde,Lagaş’ınBotapınağındakarşılaşılanmeslekihiyerarşianlatılır.Entepedekâtipler,memurlarverahiplervardı.Enaşağıdafırıncılar,birayapımcılarıve(çoğukadınveköleolan)tekstilişçilerivardı.Eşnunna’da gün ışığına çıkarılan evler, belirgin sınıfsal farklılıkları gözler önüne serer.Ana

    yollar üzerindeki büyük evler en az 200 m2 alanı kaplarken, çoğu kez sadece 50 m2 kadarbüyüklükteolanvedarvadilerboyuncasıralanandahaküçükevlerinsayısıçokdahafazlaydı.Sınıfsaleşitsizliğeöfkeduyuluyorvekarşıçıkılıyordu.Sümertabletlerinde,gerilimlerdenüstü

    kapalı bir biçimde bahsedilir. Toplum düzeni, uzlaşıya dayanmıyordu. Zorla dayatılıpsürdürülmesigerekiyordu.Azınlık,kendisiniçoğunluğunüzerindekonumlandıracakgücünasıl eldeediyordu?Küçükbir

    grubun,geriyekalanbüyükbirkesimpahasınaservetbiriktirmesinimümkünkılanneydi?Sınıf, hem zenginle yoksul arasında toplumsal bir ilişkidir, hem de iktisadi sömürü ve artık

    biriktirmesürecidir.Sürekliolarakyenidenüretilmesigerekir.Çekişmelereaçıkolduğundansınıfmücadelesini içerir. Hükümdarların servet ve güç sahibi olma çabası, yoksulluk ile mülkiyetbileşimindenbeslenir–sanayiöncesitoplumlarınhepsinibirmengenegibisıkıştıranbirbileşim.Yoksulluk, genel bir koşuldur. Geleneksel tarım ekonomilerinde, herkese bolluk sağlayacak

    kadar üretim yapılmaz. Üretim kimi zaman zorunlu ihtiyaçların karşılanmasına bile yetmez.Mülkiyet, kıt kaynaklar üzerindeki ayrıcalıklı, önsel [a priori] bir haktır. Zenginliği belirlibireyler,aileler, topraksahipleri, tapınaklar,kabileleryadaşehirdevletleriarasındapayeder.Mülkiyetözelveyakolektif[ortaklaşa]olabiliramaaslagenelolamaz.Buçelişkiliikilik(yoksullukvemülkiyet),sınıfsaleşitsizliği,devletiktidarınıvesavaşhalini

    ortaya çıkarır. Tarih öncesi Sümer’de askerî ve dinî uzmanlara, görevlerini bir bütün olaraktoplum adına yerine getirebilsinler diye artığı kontrol etme gücü verilmişti. Konumları ilkbaşlarda halkın onayına bağlıydı. Ama artık üzerindeki kontrolleri onları güçlendirdi veotoriteleri pekiştikçe, bunu kullanarak halkın onayı olmaksızın servetlerine servetkatabileceklerini ve konumlarını koruyabileceklerini anladılar. Bu yolla, şehirli Sümer’in yücerahipleri, savaş ağaları, şehir yöneticileri ve küçük kralları, artığı kendi çıkarına biriktiren vetüketen sömürücü bir yönetici sınıfa dönüştü:Artık toplumaait bir güç olmaktan çıkıp, toplumüzerindebirgüçoldu.

    UygarlığınYayılmasıBaşkabirçokyerdede,hemenhemenaynızamandayadabirazdahageçbirtarihtebenzerbir

    şeyoldu.Uygarlık,tekbirmerkezdendoğupdışarıdoğruyayılmadı:Koşullarınelverdiğiyerlerdebağımsızolarakortayaçıktı.Sümer’de rahipler yönetici sınıfın çekirdeğini oluşturuyordu; zenginliklerini, tapınak

    mülklerinden ve en heybetli anıtları olan tapınak zigguratlarından elde ediyorlardı. Şehir

  • yöneticilerivesavaşliderleri,teokrasidentoplanıyordu.Mısır’datersidoğruydu.Şahinklanınınşefi ve efsanevi ilk firavunolanMenes,NilDeltası’nı (AşağıMısır) veNilVadisi’ni (YukarıMısır) askerî fetihle birleştirdi. Merkezî bir devlet yaratmasının ardından kendisini tanrı-kral(firavun) ilanetti.Rahipler,memurlar, tüccarlar, zanaatkârlarveköylüler,hepsi firavununemrialtındaydı. Yönetici sınıf (rahipler ve memurlar), mülk ve konumlarını, firavunun himayesineborçluydular.EskiMısırKrallığı’nın(MÖ2705-2250)simgeleşmişanıtlarıolanpiramitler,birertapınakdeğilkralmezarıydı.SümerrahipleriveşehiryöneticilerigibifiravunlardaKentDevrimi’ninkültürelönkoşullarını

    geliştiripgüçlendirdiler:sulamaişleri,uzunmesafeliticaret(özelliklemadenler,kerestevetaş),okuryazarlıkvearşivcilik,rakamsistemivegeometri,standartağırlıkveölçübirimleri,takvimvezamanıkaydetme,astronomibilimi.Bu şehirli bohçası, devletin ve seçkinlerin ihtiyaçlarını yansıtıyordu. Nil sularının kontrol

    altınaalınması,hasadınverimli,artıklarınfazlaveişgücününsağlıklıolmasınısağlıyordu.Silahüretimi, anıtsal mimari ve lüks tüketim için gereken hammaddeler, resmî ticaret heyetlerisayesindeeldeediliyordu.Okumayazmabilenvematematiktenanlayanbürokrasi,devletgücünündayandığıharaçveişçihizmetleriniidareediyordu.BaşkabirçokyerdedebağımsızKentDevrimleriyaşandı.Bu, tüminsanlarınenüstünşeyleri

    başarmayamuktedirolduğunugösterir.Diğerlerineöncülükedecek“üstünırklar”yada“uluslar”yoktur. Tarihsel farklılıkları belirleyen, kültür ve koşullardır –biyoloji değildir. YaklaşıkMÖ2600’de, modern Pakistan’ın İndus Vadisi’nde kent uygarlığı doğdu. Mohenjo-daro’nun büyükanıtları ve yerleşim yerleri 2,6 km2’lik bir alanı kaplıyordu. Harappa’nın duvarlarla çevrilisınırları4kmuzunluktaydı.Kazılarakişlenmişdamgamühürler,standartağırlıkveölçübirimleri,karmaşıkbiridareninvarlığınaişaretediyor.KuzeyÇin’inSarıNehirbölgesindekiAntikAnyang,uzunluğu10km,genişliği4km’yibulanve

    duvarlarlaçevriliolmayanbiryerleşimyeriydi.Muhtemelen,MÖ13.yüzyıldaŞangHanedanı’nınbaşkentiydi. Kazılar sonucunda zengin kralmezarları, işlenmiş büyük tunç stokları, kırılmış vekazınaraküzerineyazılmışonbinlerce“kehanetkemiği”bulundu.Zamanda biraz ileri gidecek olursak, başka yerlerde de aynı kalıbı görürüz. Meksika’daki

    Teotihuacan, en şaşaalı dönemini sürdüğü MS 450-650 yıllarında, 20 km2 alanı kaplayan,150.000kişininyaşadığıbirşehirdi.Merkezinde,devpiramitlerinöneçıktığıbiranıtlarkümesibulunuyordu.GüneşPiramidinintabanseviyesindealanı210m2,yüksekliği64midi.Afrika’nınkalbindekiBüyükZimbabve(MS1100-1500)şehrinde20.000kişiyaşıyordu.Şehrin

    zenginliği, büyükbaş hayvancılığa, ürün ekimine, altın, bakır, fildişi ve köle ticaretinedayanıyordu. Zambezi ve Limpopo ırmakları arasında kalan 100.000 km2’yi aşan bir alanahükmediyordu.Eskiden uygarlığın tek bir merkezden yayıldığına inanılıyordu. Bilim insanları, “Antik

    Doğu’danyükselenışık”tanbahsediyorlardı.Bu,19.yüzyıldaki“BeyazAdamınYükü”anlayışınauygundu:Avrupalı emperyalistlerin “uygarlaştırma görevi”.Arkeoloji, farklı bir gerçeği ortayaçıkarmıştır:Uygarlık, farklı zamanlarda ve farklı yerlerde bağımsız olarak gelişti. Burada, tüminsanlarınortakbirinsanlığıveeşityaratıcıpotansiyelipaylaştıklarımesajıverilir.Ama uygarlığın ana merkezlerinin, etraflarındaki topluluklar üzerinde etkisi oldu. “Merkez”

    (dahagelişmişanabölgeler) ile“çevre”(iktisadiaçıdanmerkezebağımlıolan,dahaazgelişmiş

  • bölgeler)arasındabiretkileşimvardı.Mısır firavunu, odunu Lübnan’dan, bakırı Kıbrıs’tan ve altını Sudan’dan alıyordu. Bazen bu

    barışçılmübadeleyle oluyordu.Lübnan’ınBiblos şehri, kereste ticaretiyle zenginleşmişti.Yerlitüccarlar,Mısırcabilenkâtipler çalıştırıyordu.Kültürelbir etkileşim sözkonusuydu.Amakimizaman işin içine fetih girebiliyordu. Kuzey Sudan fethedilip firavuna altın haracı ödemeyezorlanmıştı. Dolayısıyla, merkez ile çevre arasındaki etkileşim çok yönlüydü –iktisadi, siyasi,askerîvekültürelboyutlarıvardı.Ticari talepler, tüccarları, deniz kaptanlarını ve gemi yapımcılarını teşvik etti. Kürekçilerin

    çektiği uzun tekneler, yaklaşık olarakMÖ3000’den itibarenEge’de kullanılıyordu.Troyhisarı(II. Troy olarak bilinir), kuzeybatı Türkiye’de Çanakkale Boğazı’nın girişinde limanı korumaküzereMÖ2700’deinşaedildi.Minos’unTalassokrasisi(denizgücü),Girit’inDoğuAkdeniz’dekimerkezî konumu ve adalıların derin gövdeli, yüksek kapasiteli, yelken gücüyle giden yükgemilerinin çığır açan tasarımı sayesinde yaklaşık MÖ 1950-1450’de hâkimiyet kurdu. Minosyöneticileri, geniş alana yayılmış, taştan yapılmış ve fresklerle süslenmiş saraylarda yaşadılar;devseramikkaplarlatıkabasadoluambarlarıvardı.Yunanlı şair Homeros, Odise’nin yolculuklardan bitap düşmüş halini tasvir ederken, onun

    “hantal bir gemide, dışarıya giden malından kaygılanan ya da eve aşırı kârlarla döndüğündegözünü yükünden bir an bile ayırmayan bir tüccar tayfasının kaptanı” gibi olduğunu söyler.Denizcilervetüccarlar,çoğuTunçDevritoplumununbilindikşahsiyetleridir.Ticaret, büyük imparatorlukların çevre bölgesinde değişikliğe yol açtı.Keza savaş tehdidine

    de.AkadKralıSargon,MÖ2300’densonrakibir tarihteMezopotamyaşehirlerinibirleştirerek,Basra Körfezi’nden Akdeniz’e kadar uzanan bir imparatorluk kurdu. Eski Krallık firavunları,bakırıyüzündenSina’yıişgalettiler.Süpergücünmilitaristpolitikasınıntehdidiylekarşıkarşıyakalan çevrenin daha küçük devletleri ve kabileleri savaşa hazırlandılar. Savaşçılar, silahlar vesavaş filoları, Tunç Devri dünyasına hâkim oldular. Silahlanma yarışı, yüzyıllar boyuncahızlanarakdevametti. Fresklerde,mallarla yüklü ticaret gemilerinin yanı sıra silahlı adamlarladolusavaşgemilerideresmedilir.Gerekticaretvesavaşsayesinde,gereksemalların,insanlarınvefikirlerinhareketisonucunda

    çevre ve merkez toplulukları birbirlerini etkilediler. Kültürün paylaşılması ve yayılması,arkeologların difüzyon dedikleri şeydir. Bu, bilgi ve üretkenliğin ilerlemesini sağlayan başlıcamekanizmalardanbiridir.İlerlemeyeengellerketvururken,köprülerkolaylaştırdı.Ama birbirleriyle çekişip duran seçkinlerin ve düşman orduların dünyası, israf ve gerileme

    potansiyelinideiçindetaşıyordu.GöreceğimizüzereTunçDevriuygarlığınınçelişkileri,insanlığıtekrartekrarkrizevebarbarlığasürükleyecekti.

    TunçDevri’ndeKrizTunçDevriimparatorluklarıyükselipgerilediler.140yıllıkbirtarihiolanIrakmerkezliAkad

    İmparatorluğu,MÖ 2190 civarında birdenbire çöktü. Bundan kısa bir süre önce, yaklaşıkMÖ2250’deMısır’dakiEskiKrallıkfiravunlarınınalaşağıedilmesideyineanidenolmuştu.Erken Tunç Devri uygarlığı neden başarısız oldu? Ayrıntıları bilmiyoruz ama Mısır

    kaynaklarında açlıktan, devletin parçalara bölünmesinden, batıdaLibyalı akıncıların ve doğudaNübyelilerin saldırılarından bahsedilir. Bu olayların neden yaşandığı açık değildir. Piramitlerinşa eden o güçlü merkezî devlet neden artık halkını doyuramamış, otoritesini sürdüremeyip

  • sınırlarınısavunamamıştı?Buyükselişvegerileyişkalıbıtekrarlandı.ErkenTunçDevrikrizinindoğurduğukaostanyeni

    imparatorluklar ortaya çıktı. MÖ 1600-1200 arasında, Doğu Akdeniz bir kez daha rakipimparatorluklar arasında bölündü –Yeni Mısır Krallığı, Anadolu Hititleri (Türkiye), kuzeyMezopotamya Mitanni devleti (Irak) ve Miken Yunanları. Ancak Geç Tunç Devri’nin bujeopolitiksistemideMÖ12.yüzyılınkargaşasıveçekişmesiiçindeçöktü.SavunmadurumundakiYeniKrallıkfiravunları,Libyalılarile“heryerdenbitenkuzeyliler”ineşgüdümlüsaldırılarındanbahsederler.Kuzeyliler çok daha tehlikeliydi.Çeşitli etnik yapılardan oluşanDenizKavimleri,büyük korsan filoları oluşturdular. “Aynı anda”, diyordu III. Ramses, “bu insanlar hareketegeçiyorlar.…Hiçbirülkeonlarınkarşısındaduramaz”.Rakipsiz denizciler ve savaşçılar olan Yunanlılar, bu Deniz Kavimleri arasındaydı.

    MuhtemelenHomeros’unİlyadaileOdise’si,MÖ1190civarındayaşanangerçekolaylarındildendile anlatılmasına dayanıyor. Kaleminin ustalığı sayesinde efsanevi kahramanların cesaretinianlatanmasallara dönüştüler. Truva Savaşı hakkındaki hakikatin özü, yağma peşindekiYunanlıkorsanlarınyaptıklarıçokbüyükbirdenizsaldırısıymışgibigözüküyor.Böylece, Geç Tunç Devri imparatorlukları aynen Erken Tunç Devri imparatorlukları gibi

    dağılıpgittiler.Akdeniz’inötesine,uygarlığınfarklızamanlardageliştiğiyerlerebaktığımızdadaaynıyükselişvegerileyişkalıbınıgörürüz.Pakistan’daki Mohenjo-daro ile Harappa’da gelişen İndus uygarlığı, yaklaşık MÖ 1900’de

    çöktü. Arkeologlar, büyük Mohenjo-daro şehrinin en üst katmanlarında, aniden ve vahşiceöldürülmüşçoksayıdainsanıngömülmemişkalıntılarınıbuldular.MÖ2.binyılıŞangdönemindenMS1644-1911MançudöneminekadarÇintarihi,birbirlerini

    takip eden, uzun ömürlü imparatorluk hanedanlarının yükselişini ve gerileyişini anlatır – arayakimi zamanyüzyıllar sürenbölünmeve iç savaş dönemleri girer.Bu zamanboyunca, etkileyiciteknikbaşarılaraveüretimlenüfustakibüyükartışlara rağmenÇinuygarlığıesasenmuhafazakârolagelmiştir. Toplumsal-iktisadi düzen, kuşaktan kuşağa, bir hanedanlıktan ötekine hep kendikendinitekrarlamıştır.Çin,Antikçağuygarlığınındöngüselrotasınıgösterenuçbirörnektir.Yani, iki tarihî sorunumuz var. Antikçağ imparatorlukları neden yükselip gerilediler? Bu

    çelişkilitoplumsalbiçimnedenuzuncabirsüreboyuncakendinidurmaksızınyineledi?Antik dünyanın ayırt edici özelliği, tekniğin durgunluğu idi. Birçok örnekte insanlar, mevcut

    “üretim tarzı”nın (iktisadi ve toplumsal sistemin) çelişkilerinden onu dönüştürerek kurtuldular.İklimdeğişikliği,GeçPaleolitikdönemavcılarınınbesinkaynağıolanbüyükhayvanlarınyaşamalanlarını tahripetti.Bunaverilenyanıt(TarımDevrimiyadaNeolitikDevrim),ürünekimiilehayvan yetiştirmenin benimsenmesiyle üretkenlikte, üretim düzeyinde ve nüfusta büyük artışlarsağladı.Toprakyorgunluğuvenüfusbaskısı,buErkenNeolitikdönemüretimtarzındakrizyarattı.Kent Devrimi’nde çelişkiler, toprak ıslahına, sulama sistemlerine ve toprağın sürülmesinedayananikincibiratılımlaçözümekavuşturuldu.AmaKentDevrimi,ilerlemeninönünebirengelde dikti: Yönetici sınıfın varlığı. Bu sınıfın ortaya çıkışını kabaca resmetmiştik. Kökenlerinin,gerek uzmanlaşmış dini, askerî ve siyasi işlevlerde, gerekse ilkel ekonomik sisteme içkinkıtlıklarla güvensizliklerde yattığını belirtmiştik: İlk yöneticiler, toplumsal rolleri sayesinde kıtkaynaklarıkontrol edenlerdi.Nedenyönetici sınıfyeni fikirlerinönündeengeloluyordu?Artığıbüyütmekiçintekniklerigeliştirmekkesinlikleonlarınçıkarınadeğilmiydi?Hemevethemhayır:Toplumsalhayattakiherşeygibiortadaçelişkilibaskılarsözkonusuydu.

  • Yeni yönetici sınıflar koltuklarında rahat değildi. Kendi aralarında bölünmüşlerdi: Ailelerailelere, şehirler şehirlere, kabileler kabilelere ve imparatorluklar imparatorluklara düşmandı.Öndegelenaileler,yönetimiçindekirakiplerinibertarafetmekiçinsadıkkullarıilemuhafızlardanoluşanbirmaiyeti besliyordu.Yabancı düşmanlarakarşı ordularavekalelere ihtiyaçları vardı.Yöneticiler,sömürüldükleri için isyanetmepotansiyeli taşıyan,dolayısıyladadikkatlibircebir(zor kullanma) ve aldatma bileşimiyle sindirilmesi gereken halk kitlesinden de kopukyaşıyorlardı.Cebir,soylumaiyetinvedevletkuvvetlerininsergilediğitehditdemekti.Aldatma,yöneticilerin

    vazgeçilmez bir rol oynadıkları ve halkın çıkarına davrandıkları ideolojik iddiasını ifadeediyordu.Herikiside,arkeolojikkayıtlardaöneçıkanbüyükanıtlardaaçığaçıkıyordu.EskiMısırKrallığı piramitlerini ele alın. Piramitler, sonsuza kadar yaşamaları beklenen tanrı-krallarınmezarıydı:Yöneticininmüthiş ve göz korkutucu güce sahip bir şahsiyetmertebesine çıkarıldığıyanlış bir ideolojinin anıtları. İnsanlara ait oldukları yeri öğretmek üzere tasarlanan piramitler,sınıfsavaşınınideolojiksilahlarıydı.Böylece Tunç Devri seçkinleri, kontrolleri altındaki artığı, tekniği iyileştirip üretkenliği

    artırmaya harcamadılar. Bunun yerine kaynakları, askerî rekabet, itibar kazandıran anıtlar veelbette lüks yaşam tarzları uğruna çarçur ettiler. Güç, propaganda ve ayrıcalık (ama üretkenlikdeğil), TunçDevri köylülerinin emekleriyle yaratılan artıkları tüketti. Aslında yenilik, fırsattançokmuhtemelen tehdit olarak görülüyordu.Yönetici sınıf elini kirletmiyordu; üretici çalışmayı,sıradaninsanlarsağlıyordu.Bunedenledirki (eğerolursa)yeni icatlarınaşağıdangelmesidahamuhtemeldi;sıradaninsanlarınelinigüçlendiriyor,yerleşikekonomikdüzenlemeleriaksatıyorvebelkidetoplumsaldüzeniistikrarsızlaştırıyordu.Buyüzdenyeniliklerşüpheylekarşılanıyorlardı.Tunç Devri yöneticileri, askerî bir uygulaması olmadıkça yeni teknolojilere nadiren ilgi

    duyuyorlardı. Rekabetçi bir jeopolitik sistem içinde güç biriktirmeye odaklanıyorlardı.Zenginlerin asla doymakbilmeyen açgözlülükleri bundanötürüdür.Eski anıtların ihtişamı, dahasonra gelenlerin aşmasını gerektiren standardı belirliyordu. Yöneticiler, sarayların şatafatı,türbelerin görkemi, büyük şehirlerin sanatı ve mimarisi konusunda birbirleriyle yarışıyorlardı.Ama hepsinden önemlisi, rakip devletler genişleyip birbirleriyle çatıştıkları için askerî birrekabet içindeydiler. Delicesine olmasa da silahlanma yarışının varlığı, Geç Tunç Devridünyasında tespit edilebilir.MÖ1600 ilekarşılaştırıldığındaMÖ1200’de,dahagüçlükalelerisavunan,dahaiyidonanımlıçokdahafazlasayıdaaskervardı.Dünyagiderekaskerîleşiyordu.Teknikbunedenle durağandı ama artık tüketimi yükseliyordu.Savaş, anıtlar ve lüks tüketimi

    yüzündensömürüdüzeyininartmasıgerekiyordu;toplumuntarımsaltabanınınbozulması,tepedekibu aşırı birikimin aynadaki yansımasıydı.Geç TunçDevri’ninmağrur savaş ağaları, ekonomikmaliyeti giderek sürdürülemez hale gelen, asalak bir toplumsal seçkinler tabakasıydı. MÖ 12.yüzyıldadünyalarınınçökmesinintemelnedenibuydu.Bu sorunun sistem içerisinde bir çözümü yoktu. Teknik durağanlık, toplumsal-iktisadi

    muhafazakârlıkanlamınageliyordu.Eski toplumun içindeyenigüçlergelişmiyordu.Dolayısıyla,işgalci güruhların barbarlığı ile eski (başarısız) imparatorluk uygarlıklarının yeniden dirilmesiarasındabirseçimyapılacaktı. İnsanlıkyineaçmazagirmişti.Amabukez,sınıflarladevletlerinvarlığı,insanyaratıcılığınınveilerlemeninönüneaşılmazengellerdikmişti.

    TarihNasılİşler?

  • TunçDevriaçmazı,birazsoluklanıpbirdurumdeğerlendirmesiyapmamıziçinuygunbirfırsatsunar.Karmaşıkbirtoplumuntümunsurlarıartıkyerliyerindeydi;tarihinnasılişlediğinisormakiçinuygunbirdurum.Tarihselsüreciyönlendirenüçmotorvardır:İlki,tekniğingelişmesi.İlerlemeyi,doğanındaha

    iyi denetlenmesini mümkün kılan, emek üretkenliğini artıran ve insan ihtiyaçlarınınkarşılanmasında kullanılabilecek ekonomik kaynakları çoğaltan bilgi birikimi olaraktanımlayabiliriz.Buanlamıyla ilerlemekaçınılmazdeğildir.SözgelimiŞangÇini’nde,MikenYunanistanı’nda

    yadaNormanİngilteresi’ndebirbiriardınatarihsahnesineçıkanköylükuşakları,netarımdanedeevdekullandıklarıaraçgereçteönemliyeniliklerolmaksızınyaşamlarınıgeçirdiler.Marxaçıkçaifadeeder:“Eskiüretimtarzlarınınolduğugibikorunması…dahaöncekitümsanayicisınıflarınilkvaroluşkoşuluydu”.Kapitalizmöncesitoplumdailerlemerastgeleydi,toplumsal-iktisadisistemindinamiğineiçkin

    değildi. Sınıflı toplum öncesinde, örneğin insan gruplarının varlığını tehdit eden ekolojik krizmuhtemelen çok önemliydi. Neolitik Devrim, iklim değişikliğine ve av hayvanlarının hızlaazalmasınaverilmişbirtepkigibigözüküyor.Öteyandan,ilksınıflıtoplumlardatekniğingelişimi,daha çeşitli etkilere tabi idi; bunlardanbazıları yeniliği kolaylaştırırken,bazılarıysa ilerlemeyeengeloluyordu.Bunuanlamakiçintarihselsürecindiğerikimotorunabakmamızgerekiyor.İkinci motor, yöneticilerin zenginlik ve güç uğruna birbirleriyle rekabete tutuşmalarıdır. Bu,

    yönetici sınıflar içinde (örneğin rakip soylu grupları arasında) çatışma ve yönetici sınıflararasında(rakipdevletlerileimparatorluklararasındakisavaşlardaolduğugibi)çatışmabiçiminialır.Modernkapitalisttoplumda,burekabetinhemiktisadihemdesiyasi-askerîboyutlarıbulunur.

    Yaşadığımızikidünyasavaşı,esasitibariylerakipulusal-kapitalistbloklararasındakisavaşlardı.Bunun aksine, kapitalizm öncesi sınıflı toplumlarda yöneticiler arasındaki rekabet esasensiyasiydi ve birbiriyle yarışan askerî birikimbiçimini alıyordu.Dünya, rakip gruplara ve idariyapılara bölünmüştü. Siyasi güvencesizlik, daimî bir koşuldu. Sonuç askerî rekabetti –rakiplerindendahahızlıbirşekilde,hiçdurmadanaskervesilahyığmak,tahkimatyapmak.Tarihsel sürecin üçüncü motoru, sınıflar arasındaki mücadeledir. Antik dünyada, rekabet

    halindeki askerî birikim,yönetici sınıfın sömürüoranını yükseltipköylülerin elindendaha fazlaartığı çekip almasını gerektiriyordu. Ama bu sürecin iki sınırı vardı. Birincisi, köylülüğün veiktisadi sisteminkendi kendini yenidenüretebilmesi gerekliydi:Aşırı vergi alınması, toplumsaldüzeninmadditemellerinitahripedecekti(kimizamanyaşandıbu).İkincisi,köylülerinsömürüyegösterdikleridirençti.TunçDevrisınıfmücadelesihakkındapekazşeybiliyoruz.Mısır’ınTebşehrinde(günümüzün

    Luksor’u)bulunan,MÖII.binyılındankalmabelgelerbiristisnadır.Seçkinlerintapınaklarınıvelahitleriniyapanvasıflıtaşocağıişçileri,taşustalarıvemarangozlarlailgiliolanbubelgelerde,sınıfsal bir gerilimden bahsedilir. Her ne kadar ustalar görece dolgun üc