rÜzgÂr eken, firtina bÝÇer - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411dergi.pdf ·...

52
RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER DÜNYADAKÝ SU GÜNEÞTEN DAHAYAÞLI GÝZLÝ BÝLGELÝÐÝN SALIVERÝLMESÝ KASIM 2014 Sayý: 551 Fiyat: 7 TL

Upload: others

Post on 17-Oct-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇERDÜNYADAKÝ SU GÜNEÞTEN DAHA YAÞLIGÝZLÝ BÝLGELÝÐÝN SALIVERÝLMESÝ

KASIM 2014 Sayý: 551 Fiyat: 7 TL

Page 2: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 80TLYurt Dýþý: 100 TL

Cilt: 46 Sayý: 551 Kasým 2014

Rüzgâr Eken, Fýrtýna Biçer ................. 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Güzeller Güzeli Bir Peygamber .......... 5Ahmet Kayserilioðlu

Kur’an ve Laiklik ................................ 13Güngör Özyiðit

Tanrý Ýnancý ....................................... 19Zuhal Voigt

3. Alternatif ........................................ 25 Ayþegül Çelikkol

2014 Kristalografi Yýlý ........................ 30www.haber3.com

Yaþayacak Dünya Bulursanýz,Savaþýrsýnýz ...................................... 32 Neva Çiftçioðlu Banes

Dünyadaki Su Güneþten Daha Yaþlý ........................ 34 Çeviren: Necati Tarýman

Yalýnayak Üniversitesi ....................... 36Çeviren: Nelda Bayraktar

Gizli Bilgeliðin Salýverilmesi ............... 41(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Page 3: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

1

Sevgili DostlarGerçeði aramak, kendini aramak gibidir; aslýnda belki

tamamiyle odur. Bu yolculuða çýkmak isteyenlerin, temizlikleniyetlenenlerin iþi ne kadar kolay þimdi, öncekilere göre.Bilgi, artýk her yerde, korunmasý ve yok olmamasý içinönceleri olduðu gibi saklanmasý gerekmiyor; çünkü bilgiyikorumanýn þimdi gizlemekten baþka yollarý da biliniyor.Tecrübe, kendini arama yollarýndan geçenlerin istekli dinleyi-ci ve alýcý kitlesi bulamalarýyla kulaktan kulaða, gönüldengönüle çok daha çabuk yayýlýyor. Çeþitli kanallar üst âlemler-den neredeyse her gün bilgi yaðdýrýyor. Ama hangi bilgi, amahangi tecrübe daha doðru ve yanlýþa götürmeyecek olandýr?Onu tespit etmek tamamen bize ait. Kimsenin ve hiçbirgörüþün etkisinde kalmadan sadece aklýmýz ve gönlümüzleyalnýzýz kararlarýmýzda. Varýlacak yere din yoluyla mý yoksabilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin maddi vemanevi diye ayrýlamayacaðýna, bu ayýrýmýn insanlarýn iþiolduðuna kani olmak önemli baþlangýçta. Ama daha sonrafarkedeceðiz ki, bu yol hiçbir türlü baðnazlýðý, dedim dedik-liði, bir yere yapýþýp kalmýþlýðý kabul etmiyor. Aksine öyle biran geliyor ki, saðlam ve güvenilir diye ayaðýmýzý bastýðýmýztaþlar kýmýldanýyor, bin bir emekle inþa ettiðimiz koruyucusaðlam kuleler çatýrdýyor. Onlarý býrakmanýn vaktinin geldiði-ni, onlarý býrakmadan daha ileri gidilemeyeceðini anlaya-biliyoruz deðil mi? Kandýrýlma ve kullanýlma korkusu mu variçimizde? O zaman korkumuz geçene kadar beklemek engüzeli olacak; kendimize sýkýntý çektirmek, bir baþkasýnaeziyet etmek kadar haksýzlýk olabilir. Nasýl olsa eðer zamanýnýsabýrla bekliyorsak, kendimizi O’nun sevgi kollarýna veO’nun þaþmaz düzeninin adaletine býrakacaðýmýz hayýrlýzaman gelecektir. O zaman O’nun bir an bize gülümsediðini,alnýmýza ýþýkla dokunduðunu farkedebiliriz, bilgi denizininkýyýsýndaki yemyeþil, dümdüz ovada neþeyle yola çýkarýz.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

Page 4: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI2

Rüzgâr Eken, Fýrtýna Biçer

Dr. Refet Kayserilioðlu

Dünyanýn temel hastalýðýbencilliktir. En güzelesaslar ve en güzel fikir-ler bencillik süzgecindengeçince zararlý ve çarpýkþeyler olup çýkýyor.

Ýnsanlarýn ve toplumlarýnmutluluðu için yalnýzcaekonomik ve sosyaldüzenlemelerin yetmediði,insanlarý eðitmek, yüceideallere baðlamak vesevgiyi gönüllerdegeliþtirmek de gerektiðiapaçýk görülmekte

Düþmanlýk düþmanlýðý,kötülük kötülüðü çeker.Düþmanlýk yalnýz sevgi vedostlukla durdurulabilir.

Page 5: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

3SEVGÝ DÜNYASI

Dünya gerçekten birbunalýmýn içinde veondan nasýl çýkacaðýný dabilemiyor. Kapitalist, ko-münist, dinci gibi grup-lara bölünmüþ, bunlarýnarasýnda ve dýþýnda bir defýrsatçýlar var. Onlarhiçbir fikre ve idealebaðlý olmayan, fýrsatlar-dan alabildiðince fay-dalanýp çýkar saðlayanlar.Bir fikre, bir ideolojiyeve bir inanca baðlanan-larsa genellikle hoþgörü-den sýyrýlýp koyu birtaassuba (baðnazlýk)saplanýyorlar. Birininfikrini diðerine, onunkiniberikine kabul ettirmekdeðil, dinletmek imkân-sýz. Herkes toplumunhayrýný gözettiði para-vanasý arkasýna gizlenipkendi kiþisel çýkarlarýnýsaðlamak amacýnda..Elbette körü körüne davauðrunda koþan, gizliniyetleri göremeyen safkiþiler de var. Bu boðuþ-malar, bu mücadeleler vebu savaþlar nekazandýrýyor insanlara?Kim yanlýþýný, ne derecegörebiliyor, gören degördüðünü ne orandakabul edip deðiþmeninyoluna girebiliyor?Kayýplarýn büyüklüðünekýyasla kazançlar ne

kadar küçük!.. Emeklerkayboluyor, canlar vemallar kayboluyor,ümitler sönüyor ve hayrakullanýlýnca ne büyükimkânlar getirecek olanzamanlar kayboluyor.

TEMEL HASTALIK

Bütün bu kargaþanýntemelinde yatan esashastalýkBENCÝLLÝKTÝR. Engüzel esaslar, en güzelfikirler bencilliksüzgecinden geçincezararlý ve çarpýk þeylerolup çýkýyor. Aslýnda iyiniyetli, insanlarý gerçek-ten, kendisini sevdiðigibi, seven bir kimseister saðcý olsun, istersolcu olsun, o insanlarýnhayrýna çalýþacaktýr.Elverir ki, katý prensip-leri veya parti disiplininikörü körüne uygulamakzorunda kalmasýnlar.Kötü niyetli ve bencil birkiþi de hangi doktrine,hangi dine, hangi esasabaðlanýrsa baðlansýninsanlara zararlý olacak-týr. Ýlk fýrsatta kendiçýkarý için insanlarý har-camaktan çekinmeyecek-tir. Belki kendi çýkarýnýsaðlamak için bazý gös-teriþli iþler, bazý fedakâr-

lýklar yapacak, "kaz gele-cek yerden tavuk esir-genmez" misali bazý kârlýalýþ veriþler yapacaktýr.

Ýþte dünya bu gerçeðe,yani insaný arýtmak,düzeltmek, gerçek insanyapmak gerektiðineyönelmeden, toplumlarýmutlu edebileceklerinisanýyorlar. Yalnýzcaekonomik ve sosyaldüzenlemelerinyetmediðini, insanlarý vetoplumlarý eðitmek, yüceideallere baðlamak,sevgiyi gönüllerde vetoplumlarda geliþtirmekde gerektiðini görmeklâzýmdýr.

Dünyada huzursuzlukve mutsuzluklar, kav-galar ve savaþlar,sömürmeler ve ezmeler,insanlarýn kardeþ olduk-larýný kabul ve idraketmeleriyle, birbirlerininiyiliðini ve hayrýný içten-likle düþünmeleriyle,sevginin bencilliði yen-mesiyle son bulacaktýrancak.

RÜZGAR EKENLER

Yoksa kötülüðünkarþýsýna daha büyükkötülükle çýkmak, yenidaha da büyük kötülük-

Page 6: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

leri davet etmek olur.Düþmanlýklar, düþman-lýklarý biler, keskinleþtirirve sivrileþtirir. Düþman-lýk, yalnýzca sevgi vedostlukla, bir yerde dur-durulabilir. Bugün kapi-talist düzenlerin kötülü-ðüne karþý, zulmünekarþý silâhlanan, aynýzorbalýklarý yapanlarýn,yarýn daha kötü sömü-rücü ve kötülük ediciolduklarýný görmektedeðil miyiz? Rus ihtilaliyapýlýrken halkýn hakkýnýkoruyacaðýný iddia eden-ler, kendi halklarýna enbüyük zulmü ve katliamýreva görmediler mi?Hangi komünist ülkedesöz hürriyeti, mülkiyetserbestisi, seyahat hür-riyeti var?!.. Herkes eþitolacak denilen ülkelerdeherkes sýkýntý ve yoklukiçinde. Hâlbuki onlar neparlak lâflar ve ideallerleyola çýkmýþlardý. Amayönetecek olanlar bencil-likten kurtulamadýk-larý için ve insanlarýtam sevemedikleri,onlarýn hayrýný en azkendi hayýrlarý gibidüþünemediklerindenzulme saptýlar, iþleri-ne gelmeyenleri ezdi-ler. Fakat zulüm yolunuaçanlar, baþkasýný birer

ikiþer temizleyenler, birgün kendileri de temiz-lendiler, baþkalarý daonlarýn kuyusunu kazdý.Yaþadýklarý ve iktidardakaldýklarý sürece dekorku ve kuþku içindeyaþadýlar. Ýnsanýn dünya-da yapacaðý iþ bu mudur?Korku vermek ve korkuiçinde yaþamak mýgüzeldir? Yoksa huzur vemutluluk vermek,sevmek ve sevilmek mi?Elbette düzenlerde bazýbozukluklar var. Elbettebozuk düzenden çýkarsaðlayanlar durumundeðiþmesini istemeyecek-ler. Ama onlarýn dakardeþimiz olduðunuunutmadan, onlara yan-lýþlarýný sevgiyleuyararak, devamlý fikir-lerinizi delilleriyle,doðruluðunu gösterenbelgeleriyle yayarsak ve

söylersek onlarý dadoðruya çekemez miyiz?

Eðer bir fikir doðruysao saðda da doðrudur,solda da. Aslýnda karþýtfikirlerden yapýlacakdoðru sentezler çoðun-lukla deðiþimi daha tatlýbir akýþla ve daha hýzlýyapar. Hem de kimseezilmeden, kimse yokedilmeden. Karþýlarýn-dakileri baþtan sona yan-lýþ sayýp, onlarý yok et-mek kararýyla yola çýkan-lar, çoðu kez kazdýklarýkuyuya kendileri düþer-ler. Yollarý kýsaltmamýþ,aksine çok uzatmýþ olma-larý ise en küçük zarar-larý. Olaylarý, dünyadakigeliþimleri incelersekbunu açýkça görmektegüçlük çekmeyiz.

Doðru yol, kendimizibencillikten kurtarmayaçalýþmakta, insanlarý

kendi öz kardeþimizolarak bilip, sevmek-

te, onlara sabýr vetahammül göstererekdoðruya, faydalýyave yeniliðe, çekmek-

tedir. Elimizdekirehber doðru araþtýrmave gözlemlere

dayanan, doðru bil-gilerdir þüphesiz.

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI5

KUYUDAN MISIR'A…

Peygamber Yakub, ayný anneden doð-muþ son iki oðlunu çok ama çok sevi-yordu. Hele Yusuf'u… Onun farklýhanýmlardan 10 oðlu daha vardý amaYusuf'a sevgisi bir baþkaydý. Sadeceçok güzel, sevimli, iyi huylu olduðun-dan deðildi bu sevgisi. Ýleride onun dagülyüzlülerden biri olacaðý kendisinebildirildiði içindi. Geçen yazýmda aða-beylerinin bu sevgiden dolayý onu nasýlkýskandýklarýný, suyu derin olmayan sýðbir kuyuya býrakýverdiklerini, babalarý-na kana buladýklarý bir gömleðini geti-rerek kurt parçalamýþ gibi gösterdikleri-ni anlatmýþtým. Böylece babalarýnýnYusuf'tan ümidini tam kesmesini vesevgisini kendilerine hasretmesini bek-liyorlardý. Babalarýnýn önceden Yara-dan'dan oðlunu kaybedeceðini, ancakuzun sabýr yýllarýndan sonra ona tekrarkavuþacaðýný öðrendiðini bilmiyorlardýki. Haber gizliydi, açýklayamazdý Hz.

Yakub. Kuþkusuz özlem dolu kanlýgözyaþlarý döktü yýllar boyunca… Tektesellisi, tekrar kavuþmak ama nezaman?!.

Kýskanç aðabeylerinin tahminleriaynen gerçekleþti. Mýsýr'a gitmekte olankervancýlar, su almak için sarkýttýklarýkovayý çekince, bir de baktýlar ki içindedünya güzeli bir çocuk. Ne yapsýnlarçocuðu? Mýsýr'a varýnca az bir parayasatýverdiler onu. Ama kime?!. Mýsýr'ýnbakan seviyesindeki çok önemli birdevlet adamýna. Bu çok akýllý, çoksevimli çocuðu baðrýna bastý, karýsý da.Çünkü kendi çocuklarý yoktu. Bu çoküst düzey yöneticinin yanýbaþýndabüyüyen Yusuf, o keskin zekâsýylakonuþmalardan, görüþmelerden insanve devlet idaresinin inceliklerini süngergibi içine sindirmekte gecikmedi tabii.Kuran "Hikâyelerin en güzeli" dediði,12. Yusuf suresinde baþtan sona onunserüvenini anlatýr. Yusuf'un ilerde yük-

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Gülyüzlülerden Ýbretler: 12

Güzeller Güzeli Bir Peygamber

Page 8: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI6

leneceði büyük devlet idaresi sorumlu-luðuna þimdiden hazýrlanmasý içinYaradan'ýn nasýl bir ince düzen kurduðu21. âyette þöyle anlatýlýr:

** Ýþte biz böylece Yusuf'u oraya yer-leþtirdik ki, ona olaylarýn/ haberlerinyorumunu öðretelim.

Ýleride milletlerin hayatýnda çokönemli roller oynayacak kiþilerin, buhayat - memat meselesi olacak büyükproblemleri göðüsleyebilmeleri için,önceden nasýl özenle yetiþtirildiklerininbir örneðini görmekteyiz burada.Atatürk'ümüzün çocukluðu, gençliði deböyle bir örnek. Onun daha küçükyaþlarýnda annesi tarafýnda nasýl daadam çocuk gibi yetiþtirildiðini bili-yoruz. Ýstanbul'da Harp Okulunda veHarp Akademisinde okurken, yakýnarkadaþlarý sayesinde baþkentin enseçkin insanlarýnýn fikir meclislerindenasýl olgunlaþýp geliþmiþti. Sonrasýndada aldýðý bu hýzla savaþlarda cephedencepheye sürüklenirken, elinde altýnýçizdiði kitaplarla nasýl çeliðe su veril-diðini hayat hikâyesini okurken hayretlegörmekte ve Yaradan'ýn ince düzeninebir kere daha hayran olmaktayýz.

YUSUF, SOSYETE KADINLARININ TUZAÐINDA

Evet, Yusuf böylece üstün yönetimtecrübeleriyle dolu yýllar geçirirkenergenlik yaþýna ulaþmýþ, güzelliðinegüzellikler eklenmiþ son derece yakýþýk-lý bir genç olmuþtu. Kader aðlarýný örü-yordu. Bu dayanýlmaz cazibeye can mý

dayanýr? Olan oldu ve evin hanýmý aþk-larýn en þiddetlisiyle yanýp tutuþmayabaþladý. Sabrýn önüne geçip açýldýYusuf'a. Sonrasýný Kuran'dan okuyalým:

** ... Kapýlarý kilitledi "Hadi gel!"dedi Yusuf'a. Yusuf: "Allah'a sýðýnýrým.Rabbim beni güzel bir barýnaða kavuþ-turmuþtur, zalimler iflah olmaz" dedi.Andolsun kadýn onu arzulamýþtý. EðerRab'binin gerçeðe dikkat çeken delilinigörmeseydi, o da onu arzulamýþtý. Bizböylece ondan, kötülüðü ve fuhþu uzaktutuyorduk. Çünkü o bizim ihlaslý(seçkin) kullarýmýzdandý. (Yusuf 23-24)

Kadýn erkek iliþkileri üzerinde birazsöz etmeden önce, Kurandaki ihlaslýkullar kavramýna kýsaca deðinmek isti-yorum: Âdem'e secde etmeyen Ýblis,Yaradan'a "Bana mühlet ver, onlarýnhepsini azdýracaðým; yalnýz ihlaslýkullar müstesna" diye talepte bulunmuþ-tu. Yaradan'ýn, bizler henüz dünyayaayak basmadan, meleklere ve aralarýndabulunan Ýblis'e insaný yaratma planýndansöz ettiðini biliyoruz. Anlaþýlýyor ki,ihlaslý kullarýndan da bahsetmiþ onlara,yoksa Ýblis nereden bilecek? Ve Ýblis'insözlerinden de anlaþýlýyor ki, aramýzdadolaþan öyle kardeþlerimiz var ki,büyük günahlardan uzak yaþayan veyanlýþlarýndan hatalarýndan çabucakdönüp er geç doðru yolu bulan birolgunluk içindeler. Toplumumuzda 100kiþiden biri bile onlardan olsa; hangidüzensizlikler, adaletsizlikler içindeyuvarlanýrsak yuvarlanalým er geçdoðru yolu bulacaðýmýzýn bir temi-natýdýr onlar.

Page 9: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI7

Âdem'den kýyamete her dönemde heryerde yaþanacak bir büyük olgunluksýnavýndan söz ediliyor Yusuf'un olayýn-da. Ýhlaslý bir kul olmasýna raðmen onunda cinsel arzusunun kabardýðý, ancakYaradan'ýn korumasýyla yanlýþtan uzakdurduðu anlatýlýyor âyette. Yani kadýnerkek iliþkilerinde doðruda kalmak, hiçde öyle kolayýndan çözümlenebilecekbir mesele deðil. Ancak þeytana uyul-duðu zaman bile kurtulma þansý herzaman elimizin altýnda. Tek ki, nef-simizi arkalamadan, yanlýþýn altýnýçizip, en azýndan kendi kendimize itirafedip tekrarlamamak için söz verip uygu-layarak.

Kadýn-erkek iliþkilerinde bir de iþiniçyüzünü bilmeden kapý kapý dolaþýpdedikodu sarmalýna girenler ya da tam

tersine yanlýþý doðru gibi gösteripkýþkýrtanlar var ki, problemin çözümünüzorlaþtýranlar asýl onlar oluyor. Çünküöyle bilmediðimiz incelikler olabilir kiiþin içyüzünde, gün gelip öðreniverincededikodulardan ve kýþkýrtýcýlýklardanyüzümüz kýzarýr kaçacak delik ararýz.Kýzýlderili atasözü bunu ne güzel vur-gular: "Baþkasýnýn çarýðýyla uzunca yü-rümeden onun hakkýnda karara var-mayýnýz."

Pek çok davranýþýmýzda da olduðugibi kadýn-erkek iliþkilerinde de yanlýþýdoðrudan ayýracak her zaman içingeçerli olan temel ilâhi yasa: "Kendineyapýlmasýný istemediðini baþkasýnayapma" buyruðudur. Bu altýn kuralýtopluca uyguladýðýmýzda dünyamýzbambaþka bir mutluluk dönemi yaþaya-cak kuþkusuz. Þimdi olayýn devamýnýKuran'dan okuyalým:

** Ýkisi birden kapýya koþtular. Kadýnonun gömleðini arkadan yýrttý. Kapýnýnyanýnda kadýnýn beyi ile yüz yüze geldi-ler. Kadýn seslendi: "Senin kadýnýna kö-tülük düþünenin cezasý nedir, hapse-dilmek mi, acýklý bir iþkence mi?"

Allahtan akýllý ve doðru sözlü birivardý kadýnýn yakýnlarý arasýnda"Erkeðin gömleði arkadan yýrtýldýðýnagöre suçlu olan kadýndýr" dedi açýklýkla.Yusuf'a: "Sus!" Kadýna da: "Günah-kârsýn af dile" dediler ama olay oradakalmadý ki. Kulak misafirleri olan biteniþimþek hýzýyla yaydýlar. Her tarafdedikoduyla çalkalanýrken kadýnýn dakulaðýna eriþmekte gecikmedi. Hiçbirini

Page 10: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI8

yüzlemeden, sanki bilmiyormuþçasýnaçok akýllý bir düzen kurdu. Elit züm-renin seçkin kadýnlarýný evinde ziyafeteçaðýrýp býçakla meyvelerini soyarken,Yusuf'u aniden önlerine çýkarýverdi.Kuran'da, gördükleri bu muhteþemgüzellikten büyülenip þaþkýnlýkla elleri-ni kestikleri anlatýlýr. Ve þöyle dediklerieklenir: "Aman Allah'ým!.. Bu bir insandeðil asil bir melek!.."

KURTULUÞ YERÝ: HAPÝSHANE

Bu kadýnlarýn pek çoðunun da Yusuf'agöz koyup tekliflerde bulunduklarý vedelikanlýnýn bunalýmlar içinde Rab'bineþöyle yakardýðý anlatýlýr:

** Rabbim zindan benim için bunlarýnbeni çaðýrdýðý þeyden daha sevimlidir.Eðer onlarýn oyununu benden uzak tut-mazsan onlara meyleder de cahillerdenolurum. (Yusuf 33)

Rabbi duasýný onayladý ve Yusufhapsedildi. Onunla birlikte hapiste olaniki kiþi, Yusuf'un bilgeliðini ve öngörü-lerinin doðruluðunu yakýndan görüpanlamýþlardý. Ondan rüyalarýnýn yoru-munu istediler. Biri kendini þarap sýký-yorken, diðeri ise baþýnýn üstündekisepette ekmek taþýrken onlarý kuþlarýnyediðini gördüklerinden söz ettiler.Kuran'da Yusuf'un hemen rüya yorumu-na koyulmadýðý, onlarý çok Tanrýlý din-lerindeki yanlýþlarýndan vazgeçmeye vetek Tanrýlý dine, atalarý Ýbrahim, Ýshakve Yakub'un doðru yoluna çaðýrdýðýuzunca anlatýlýr. Buradan anlýyoruz kiartýk Yusuf'a nebi ve resûl olarak insan-larý uyarma görevi verilmiþ. En ufak fýr-sattan yararlanarak hemen duyurma,çaðýrma görevine koyuluyor. Bunu son-raki olaylarda daha açýk göreceðiz. Opeygamberlikle görevlendirildiðindenartýk bundan sonra Hz. Yusuf diye sözedeceðiz ondan. Sýra rüyalarýnýn yormu-na gelmiþti. Kuran bunu þöyle anlatýr:

** Ey benim hapis arkadaþlarým!Gelelim rüyalarýnýza sizden birinizefendisine þarap sunacak, diðeri iseasýlacak, kuþlar baþýndan yiyecek. Ýþterüyalarýnýz hakkýnda hükmüm bu.Onlardan kurtulacaðýný düþündüðüne,"Efendinin yanýnda benden söz et" dedi.Ama þeytan o adama efendisinin yanýn-da Yusuf'tan bahsetmeyi unutturdu.Böylece yýllarca hapiste kaldý. (Yusuf42-43)

Yeri gelmiþken rüya çeþitleri üzerindekýsaca durmak isterim. Onlarýn birbölümü sadece fizyolojik, fizik etkilerin

Page 11: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI9

sonucu. Örneðin çok tuzlu yemeklerdensonraki derin uykumuzda pýnar pýnardolaþýp susuzluðumuzu gidermemiz yada bir öðrencinin uyanmaya yakýn dýþar-dan gelen tiz bir sesi rüyasýnda teneffüszili sanmasý gibi. Ýkinci çeþit rüyalarFreud'un, psikologlarýn hastalarýndaipucu olarak yakaladýklarý, yani derinarzularýmýzýn veya korkularýmýzýn etki-siyle gördüðümüz bilinçaltý rüyalarý.Hýrsýzýn uykusunda sürekli polis tarafýn-dan kovalanmasý, kavuþulamayansevgiliyle kucaklaþma gibi. Bir de biz-lerin "haberci rüyalar" dediðimiz birüçüncü çeþidi var. Ne fizik, fizyolojikya da bilinçaltý diye asla yorumlanma-yacak olanlardýr bunlar. Yaþayacaðýmýzya da sakýnacaðýmýz gelecekte baþýmýzagelecek olaylara ön hazýrlýk yapmamýziçin üst âlemden veya rehber varlýklar-dan gelen sezgilerle gördüðümüzrüyalar bu türdendir. Üzerlerinde derin-liðine ve dikkatle durulmasý gerekir. Hz.Yusuf'un yorumladýðý bu çeþitten ikirüya aynen gerçekleþtiði halde söylen-mesi unutturuldu. Ama Kral þu rüyayýgörüp, çevresindeki bilge danýþmanlarýçaresiz kalýp, bunlar "hayal ve kuruntueseri rüyalar" diye kestirip atýnca, bunuduyan þarap daðýtýcýsý Hz.Yusuf'u hatýr-lamaz olur mu? Kralýn rüyasý aynenþöyle:

** Rüyamda 7 semiz inek görüyorum.Bunlarý 7 cýlýz inek yiyor. Ayrýca 7 yeþilbaþak, 7 de kuru baþak görüyorum…."(Yusuf 43)

Hz. Yusuf'un rüyasýný doðru yorum-ladýðý hapis arkadaþý tabircilerin çaresiz

kaldýðý Kralýn bu rüyasýný duydu veyorumu için kendisini hapishaneye gön-dermelerini istedi. Hz. Yusuf'a rüyayýaynen aktardý. Onun yorumu çok ilginç:Gelecek 14 yýlda Mýsýr dahil tüm obölgede olacaklarý bildiren bir rüyadýrbu. Önce 7 yýl bolluk, sonra da 7 yýlkýtlýk var. Bolluk yýllarýnda har vurupharman savurmadan kýtlýk yýllarýnahazýrlýklý olmayý öðütleyen uyarýcý birrüya olduðunu da sözlerine ekledi. Buyorum Kralýn tam aradýðýydý, hemensaraya çaðýrdý Hz. Yusuf'u. Ne güzel,bunca meþakkatli tutukluluk yýllarýndansonra sevinçle koþarak saraya gitmelideðil mi? Hayýr böyle olmadý. Onun hiçacelesi yok. Gelecekte Mýsýr'da doldura-caðý yüce makamlarý, öncedenYaradan'ýndan öðrenen Yusuf'un ömürboyu yakasýna yapýþacak olan "ýrz düþ-maný" iftirasýndan kurtulmasý gerekirönce. Ve Krala haber gönderdi. Hanionu görüp býçakla ellerini kesen elit

Page 12: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI10

sýnýftan kadýnlar var ya; evin hanýmýgibi ona cinsel tekliflerde bulunan.Lütfen Kral onlarý bir bir sorgulasýn.Dileði aynen uygulandý ve evin hanýmýdahil hepsi de Hz. Yusuf'un tamamensuçsuz ve masum olduðunu açýkça dilegetirdiler.

Bu olayda hepimizin ibret alacaðý çokönemli bir sýr var. Toplumda önemlimevkilere talip olan veya þöhretbasamaklarýnda yükseklere týrmanankiþilerin geçmiþlerinde böyle iftiralar,haksýz hükümler varsa makamýn veþöhretin cazibesine kapýlmadanmümkünse önce aklanmalarý çok gerek-li. Yoksa ömür boyu töhmet altýndakalmak bir yana, bire bin katarakdedikodular üreterek onu periþanetmeleri iþten bile deðil.

Hz. Yusuf iftiralardan aklanýp Kralýnhuzuruna tertemiz çýktý. Bu bilge, dos-doðru ve devlet iþlerinden de anlayankiþiden; akýllý ve uzak görüþlü olduðuanlaþýlan Kral sonuna kadar yararlan-maya karar verdi ve Hz. Yusuf'un talebiüzerine onu bugünkü maliye bakanýbenzeri hazine yönetimine getirdi.Mýsýrda Kraldan sonra sözü dinlenenikinci kiþiydi artýk. Nereden nereyedeðil mi?

ÝBRETLÝK OLAYLAR

Hz. Yusuf bolluk yýllarýný çok iyiyönetti, halk tarafýndan çok sevildi.Hazýrlýklý olduklarýndan kýtlýk yýllarýnýda kazasýz belâsýz geçirmeye baþladýlar.Mýsýr tedbirli, ya çevredeki ülkeler

örneðin Filistin ne durumda? Hepsi deaçlýða mahkûm. Ama öðrendiler kiMýsýrda yiyecek var. Onu kuyuya atanon aðabeyi, bu nedenle Mýsýr'a gelinceHz. Yusuf onlarý tanýdý ama onlar deðil,hâlâ gaflet içindeler. Onlara iyidavrandý, sohbet etti ve aðýzlarýndanküçük kardeþinin varlýðýný da onlarasöyletince, ikinci geliþlerinde onu dagetirmezlerse onlara asla mal vermeye-ceðini kesinlikle ihtar etti. Ayrýcaadamlarýna, yükleri arasýna verdikleriparalarýný gizlice koyuvermelerini de.Filistin'e varýp paralarýna da kavuþuncabu iyilik dolu ulu kiþinin dileðini, çokdil dökerek de olsa babalarýna kabulettirdiler. Ýkinci gidiþlerinde Hz.Yusuf'un öz kardeþi Bünyamin de vardýyanlarýnda. Hz. Yusuf baþ baþa ikenBünyamin'e kardeþi olduðunu açýkladý.Kucaklaþýp hasret gözyaþlarý döktüler.Kardeþine onu yanýnda alýkoyacaðý,bunun için zor bir durumda suçüstüyakalanacaðýný, sabretmesini ve sýr ver-memesini öðütledi. Çünkü onun yüküarasýna çok kýymetli nadide bir kupayýkoyup hýrsýz diye yakalayacak ve gitme-sine izin vermeyeceklerdi. Plan aynenuygulandý ve Bünyamin suçüstü hýrsýzdiye yakalandý. Aðabeyleri çok üzül-düler ama kýskançlýklarýný sürdürdük-lerinden þöyle demekten de gerikalmadýlar.

** Kardeþler dediler ki: "Bu çaldý ya,bundan önce de onun kardeþi çalmýþtý."Yusuf bunu içinde sakladý onlara açýkla-madý. Þöyle dedi: "Kötü bir konum-dasýnýz. O sizin dilinize doladýðýnýz þeyiAllah daha iyi biliyor." (Yusuf 77)

Page 13: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI11

Burada biraz duralým. Hz. YusufMýsýrda ikinci adam. Böyle bir hýrsýzlýksenaryosuna ne gerek var ki? Kardeþinidoðrudan yanýnda alýkoyamaz mý? Kimengel olabilir buna?

Ama gerçek böyle deðil. Öyle anlaþý-lýyor ki Mýsýr o zaman bir kanun devleti.Kralýn yasasýna göre bunu yapmayakimsenin hakký yok. 1990'larda "Ana-yasayý bir defa delsek ne olur?" diyenbaþbakanlar gördük ülkemizde. Ýþte Hz.Yusuf iktidarda olduðu halde bunu bileyapmýyor, kanunu çiðnemiyor.

Bir baþka ibretlik olay daha var bura-da. "Onun kardeþi de çalmýþtý" diyerekfarkýna varmadan Hz. Yusuf'u suçladýlarya, âyette okuduk. Ýçine attý açýklamadýve iþi Allah'a havale etti.

Olayýn aslý þu imiþ. Doç. Dr. AhmetLütfü Kazancý'nýn Peygamberler TarihiKitabý'nýn 2. Cilt 33. Sayfasýnda açýk-landýðýna göre Yusuf çocukluðundabakýlmak üzere bir süre halasýnýn yanýn-da kalmýþ ve günü dolunca da geri isten-miþ. Ama halasý ondan hiç ayrýlmakistemiyor. Hiç olmazsa biraz daha…Kötü bir kurnazlýk yapýyor. Çocuðu süs-leyip püsleyip geri yollarken eþyalarýarasýna koyduðu bir mücevheri suçüstüyapýp yakalýyor. Bu düzmece hýrsýzlýðýncezasý olarak halasýnýn yanýnda bir süredaha onun hizmetinde çalýþýyor. Bu olayher neyse öyle anlaþýlýyor ki Hz. Yusufkendisini temize çýkarmak için saygýn-lýklarý zedelenmesin diye büyükleriniele vermemeyi tercih ediyor. Bu olaybizlere þu öðüdü hatýrlatýyor:

"Yenilmekten deðil, ayrýlýktaolmaktan, kötüye vardýrmaktankorkunuz."

Bünyaminsiz yanlarýna varýnca Hz.Yakub bir kez daha sarsýldý. Kýsmetinehep hasretlik mi düþecekti onun?Bulacaðýndan emin ama þu özlem acýsýolmasa. Bunu en iyi çocuklarýný uzak-lara göndermiþ ana babalar hisseder. VeHz. Yakub'da "Yusuf, Yusuf!.." diyeinlemeye baþlamýþtý:

**Ve yüzünü onlardan öteye döndürdüve þöyle inledi: "Ey Yusuf'a duyduðumgam neredesin?!" Ve kederden gözlerineak düþtü. Durmadan yutkunuyordu.Dediler ki: "Hâlâ Yusuf'u anýp duruyor-sun. Sonunda ya kederinden eriyeceksinyahut da helâk olup gideceksin." Dediki: "Ben içimi doldurup taþan özlemimi,kederimi Allah'a arz ederim. Ve Allah'ýnyardýmýyla sizin bilmediðiniz þeyleribilirim." (Yusuf 85-87)

Üçüncü defa hem ihtiyaçlarý hem deküçük kardeþleri için Mýsýr'a geldik-lerinde Hz. Yusuf kendini onlara tanýttý.Ve vesvese verene uyarak ona yaptýkla-rýný da hatýrlattý. Af dilediler onlara yu-muþak davrandý ve baðýþlanmalarý içinAllah'a niyazda bulundu. Babalarý yüzü-ne sürsün de gözleri açýlsýn diye göm-leðini gönderdi. Artýk tüm ailenin gelipMýsýr'a yerleþmelerini de istedi onlar-dan. Filistin'e doðru yola düzülür düzül-mez Hz. Yakub: "Bana bunak demeyinama Yusuf'un kokusunu duyuyorum"demeye baþlamýþtý bile. Ve gömlek gelipyüzüne sürünce de açýldý gözleri.

Page 14: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

BAYRAM GÜNLERÝ

Nihayet mutlu son gelmiþti.Dönmemek üzere hep beraber Mýsýr'agöçtüler. Bu muhteþem kavuþmagününün tarife sýðmaz coþku ve heye-canýný birlikte yaþadýktan sonra Hz.Yusuf ana babasýný tahtýnýn üstüneçýkardý. Ve hepsi birden Hz. Yusuf'unönünde secde ettiler. Kuþkusuz ki, bubir ibadet secdesi deðildi. MeleklerinÂdem'e secdesi gibi onun yolundahizmete hazýr olduklarýnýn bir iþaretiydisadece. Hz. Yusuf'un çocukluk rüyasýgerçekleþmiþti böylece: Ýþte babasý,annesi yani Güneþ ve Ay ve 11 kardeþiyani 11 yýldýz onun için secdeye kapan-mýþtý. Bütün bunlardan sonra Hz. Yusuftüm içtenliðiyle Rab'bine þöyle þükürduasý ediyordu:

** Rabbim sen bana egemenlikverdin. Bana olaylarýn yorumlanmasýnýöðrettin. Sen göklerin ve yerin yönetici-sisin. Sen Dünyada ve ahirette benimkoruyucumsun. Benim canýmýMüslüman olarak al ve beni barýþseverhayýrlý kullar arasýna kat. (Yusuf 101)

Hz. Yakub'un Rabbi tarafýndan Ýsrailadýyla onurlandýrýldýðýný biliyoruz. OMýsýr'daki yýllarýnda da bir nebi olaraksadece kendi soyuna peygamberlik etti.Ama Hz. Yusuf'un Mümin Sûresi 34.âyette resul olduðu da bildiriliyor:

** Yemin olsun daha önce Yusuf dasize açýk seçik mesajlar getirmiþti de,onun size getirdikleri hakkýnda hepkuþku duymuþtunuz. O ölünce de þöyledemiþtiniz: "Allah ondan sonra bir daharesûl göndermez" Allah aþýrý gidenkuþkucularý iþte böyle saptýrýr.

Anlaþýlýyor ki Hz. Yusuf nebiliðininyanýnda resûllükle de görevlendirilmiþ.Öyleyse Mýsýrlýlar arasýnda da Hz.Yusuf'a inanan bir topluluk olmasýgerekir. Ýsrailoðullarý ve onlar Mýsýr'da600 yýl boyunca çoðala çoðala Hz.Musa dönemine kadar yaþadýlar. Ancakbaþka ümmetlerin baþýna gelen onlarada geldi. Her baktýklarý yerde mevcutolan Yüce Yaratýcýyý unutup elleriyleyaptýklarý böðüren altýn buzaðýya taparolmuþlardý. Aralarýndan Hz. Musa veHz. Harun gibi iki kardeþin peygamber

seçildiði günlerde onlarhem firavun ailesinin esirihem de gerçeði kaybetmiþacýnacak bir yaþamamahkûm yaþýyorlardý.

Gelecek yazýlarýmýzdaÞuayb ve MusaPeygamberi incelerkenbunlar üzerinde daha çokduracaðýz.

12

Page 15: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI13

aynaðý tanrýsal olsun veyaolmasýn, toplumsal geliþmelereayak uyduramayan hiçbir kurum

varlýðýný sürdüremez. O nedenle mutlak vedeðiþmez hükümler içerdiklerini iddia edendinlerin toplumsal sorunlara çözümgetiremediklerinden dolayý uygulanamazolmalarýný doðal görmek gerekir.

Ankara Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesindeöðretim üyesi olan Prof. Dr. Salih

Akdemir'e göre, evrende en deðerli varlýkinsandýr. Her þey insan için, insanýn yüceliþiiçin. Ýþte o nedenle evrende en büyükcinayet ona yönelik olandýr. Ve yine buyüzden Yüce Yaratýcý, kutsal kýldýðý insanýnhaksýz yere öldürülmesini, bütün insanlýðýnöldürülmesi olarak nitelemiþtir. Ýnsanýn kut-sallýðý, içinde tanrýsal bir tohum bulundur-masýndan kaynaklanmaktadýr. Ýnsanýn göre-vi, içindeki tanrýsal kökenli gizil güçleriaçýða çýkarmak, eyleme dönüþtürmektir.

K

Prof. Dr. Salih Akdemir Anýsýna:

Kur’an ve LaiklikGüngör Özyiðit, Psikolog

Page 16: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI14

Oysa insan özündeki tanrýsal tarafý farkedip, bu güçleri, kendisini gerçekleþtirecekyerde, söz konusu güçlerini kendi dýþýndakivarlýklara yükler. Kendi dýþýndakilerigüçlendirirken, kendini güçsüz hale getirir.Sonuçta kendine yabancýlaþýr. Baþkasýnayüklediði kendi gücü, ona düþman, yabancýbir güç olarak geri döner. Öylece bir türlükendisi olamayan insan, özünden uzaklaþýrve mutsuz olur. Ýnsan nasýl kendisi olabilir;baþka deyiþle yabancýlaþmaktan nasýl kurtu-labilir? Ýþte yanýt asýl sorun budur:

Sayýn Akdemir, insanýn içindeki tanrýsalgüçlerini tanrý olmayan varlýklara yük-lemesinin, yani þirk koþmasýnýn, yedek ilâh-lar edinmesinin yabancýlaþmaya yol açmasýnedeniyle en büyük günah olduðunu belir-tir. Tanrý'ya ortak koþmanýn dýþýnda bütüngünahlarýn affedilmesi yanýnda, YüceYaratýcý'nýn þirki af dýþý tutmasýnýn sebebiniise þöyle açýklar:

"Mademki, insan içinde ilahi gücübarýndýran bir varlýktýr, o halde o, her nepahasýna olursa olsun, içindeki gizli güçlerisadece kendini gerçekleþtirmek için kullan-malýdýr. Aksi davranýþlar, onu kendi olmak-tan, yani insan olmaktan çýkarmaktadýr. Þuhalde insanýn insan olarak kalmasý kendiolmasýna, kendine yabancýlaþmamasýnabaðlýdýr. Ancak insanýn insan olmasý,olmaya devam etmesi son derece güçtür;çünkü kendi dýþýndaki dünya, onu, o olmak-tan engellemek için elinden geleni esirge-memektedir. O öylesine güçlüdür ki, kendiolmak isteyenleri çok defa engellemektedir.Ama insan, insan olarak kalmak istiyorsa,bütün engellemelere, hayatý pahasýna karþýkoymak durumundadýr. Aksi halde insan-

lýðýný yitirir, yani ilâhi kaynak ile olanbaðlantýsýný yitirir. O, artýk kendi deðil,yabancýlaþmýþ bir toplumun ürünü olmuþtur.Þu halde sorun Hamlet'in dediði gibi"Olmak ya da olmamak" sorunudur. Ýnsanseçimi mutlak yapmak durumundadýr.Olmak, yani insan olmak isteyenler,toplumun her türlü dayatmasýna raðmen yýl-madan insan olmanýn gereklerini her zamanyerine getireceklerdir. Buna karþýlýk,aldatýcý ve geçici bir takým çýkarlarkarþýlýðýnda kendileri olmayý terk edenlerde, içinde yaþadýklarý düzenin insanlýk dýþýdeðerlerini savunmaya çalýþacaklardýr. Ýþtebu baðlamda laiklik, insan olmayý tercihedenler ile insan olmayý reddedenler arasýn-daki onurlu mücadelenin adýdýr. Bu bakým-dan bize göre, ilâhi bir mücadelenin adýdýr.Buna raðmen yine de dine karþý bir hareketolarak gösterilmiþtir."

Kur'an'ýn indiriliþ amacý da, bir bakýma,insana ilâhi ve sorumlu bir varlýk olduðu-nun hatýrlatýlmasýdýr. O, bu tanrýsal tarafýnýunutmamak için, takva'ya sarýlmalý, yanikötülüðün her çeþidinden sakýnarak zarar-sýzlýðý öðrenmelidir. O yüzden, her zamanýnhep gündemde olmasý gereken en önemlisorunu, insana, ilâhi bir varlýk olduðu bilin-cini kazandýrmaktýr. Buna insaný, yenideninsanlaþtýrmak da diyebiliriz. Prof. Dr. SalihAkdemir'in "Kur'an ve Laiklik" kitabý,insanýn insanlaþma çabasýnda Kur'an'la laik-liðin örtüþtüðü tezini savunmaktadýr.

DÝN VE DEVLET ÝLÝÞKÝSÝ

Ýnsanýn özgürce düþünüp inanabilmesi vebunu özgürce dile getirebilmesi, insanolmanýn olmazsa olmaz koþuludur. Bu

Page 17: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI15

saðlanamazsa insanlar baþka türlü düþünür,baþka türlü konuþur, yani ikiyüzlülüðe itilir.Öylece düþüncelerini gizleme ya da bastýr-ma yoluna gider. Ama böyle yapmaklasorumluluktan yakayý kurtaramaz. Ýçindeki-lerin bilindiði konusunda Bakara Suresinin284. âyeti onu uyarýr: "Ýçinizdekileri açýk-lasanýz da, açýklamasanýz da, yine de Allahonlardan dolayý sizi hesaba çekecektir."

Buna göre saðlýklý yol, insanlarýn düþünceve inançlarýný özgürce dile getirecekleritoplumsal bir yapýyý oluþturmaktýr. Ýçimizdeðiþirse, bu deðiþiklik dýþa da yansýr:"Allah bir toplumun içinde bulunduðudurumu, (o toplumun fertleri) içlerinideðiþtirmedikçe, deðiþtirmez." (Rad - 11)

Sayýn Akdemir'in bu âyetle ilgili yoru-mu þu: "Bir toplumun içinde bulunduðudurumdan kurtulabilmesi, fertlerin saðlýklýbir ruhsal yapýya, yani yabancýlaþmamýþ birkiþiliðe sahip olmalarýna baðlýdýr.Yabancýlaþmadan kurtulmasý ise, ancakÝslam ile yani insan doðasýnýn arýndýrýlmasýve böylece orada barýþýn egemen kýlýn-masýyla mümkündür. Bu, insanýn kendisiylebarýþýk, yani saðlýklý olmasý demektir. Ýþtebizim Ýslam'da anladýðýmýz da budur."

Burada saðlýklý bireylerden oluþan saðlýk-lý bir toplumda, düþünce ve inançlarýnözgürce dile getirilmesi gereði açýkçaortaya çýkmaktadýr. Özgürlüklerin güvence-ye alýndýðý laik bir düzen, insanlarýn büyüksavaþýmlar sonunda, büyük bedeller ödeye-rek ulaþmýþ olduðu bir yönetim biçimidir.

1789 Fransýz Devriminden önce, Doðu'dave Batýda ülkeleri yönetenler, yönetme

yetkisini Tanrý'dan aldýklarýný ileri sürerler-di. Kendilerini yeryüzünde Allah'ýn gölgesiolarak görürlerdi. Hükümranlýk yetkisiniAllah'tan aldýklarýndan, yaptýklarýndandolayý halk onlardan hesap soramazdý. Budönemlerin bir önemli özelliði deKilise'nin, dinsel kurumlarýn ve dinadamlarýnýn böylesi hükümdarlara destekçýkmalarýdýr. Egemenliði Allah'tan aldýðýnýsöyleyen Hükümdarýn yasallýðýný sürdüre-bilmesi için, Kilise ile iyi geçinmesigerekir. Bu durumu kurnazca kullananKilise, kendisi de hükümranlýðý paylaþýr.Düþünce ve vicdan hürriyetine karþý çýkar,Kendi istediði gibi düþünüp inanmayanlarýaforoz eder, hattâ daha ileri gider,öldürülmelerini emreder. 1573 yýlýndaFransa'da Saint Bartelemy katliamýnda,30.000 Protestan, kadýn çocuk ayrýmý yapýl-maksýzýn hunharca öldürülür. BüyükHýristiyan felsefecisi kutsal Thomas'ýnKilise öðretisini benimsemeyenlerle ilgiliönerisi tüyler ürperticidir. "Ýnsanýn ruhunahayat veren imaný bozmak (ifsat etmek),sadece dünyevi çýkar saðlayan sahte parabasmaktan daha aðýr bir suçtur. Sahte parabasan kalpazanlarý öldürmek konusundatereddüt etmiyoruz; öyleyse sapýklarý evle-viyetle (öncelikle) öldürebiliriz."

Böylesi baðnaz bir tutumun gerisinde"Mutlakçýlýk" anlayýþý yatar. Gerçek, kurtu-luþ yalnýz Kilisenin tekelindedir. "Papayanýlmazdýr" ilkesi, sonunda onlar gibidüþünmeyenleri cezalandýrmaya,engizisyonda sorgulamaya ve diri diri yak-maya kadar varmýþtýr.

Buna tepki olarak 1776 yýlýndaAmerika'da, 1789'da Fransa'da gerçekleþen

Page 18: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI16

Devrimler sonucu, egemenliði halka verenlaik devlet anlayýþý ortaya çýkar. ÝnsanHaklarý Bildirgesinde bütün insanlarýn hürolduðu ileri sürülür. Ýnsanlar haklarý yönün-den hür ve eþit görülür. Ýstediði gibi inanmakonusunda serbest býrakýlýr. Kimse kimseyi"Benim düþündüðüm gibi düþünmeye,benim inandýðýma inanmaya mecbursun"diye zorlayamaz. Ýnsan Haklarý Bildirgesiaklýn ürünüdür. Ve týpký doða yasalarý gibi,herkes için yasal, zorunlu ve ebedidir.

Böylece laiklik ile ilk kez düþünce ve vic-dan özgürlüðü güvenceye alýnýr. Toplumiçinde tek düzelik yerine çoðulculuðun ege-men olmasý saðlanýr. Laiklik, dinsizlikolarak yorumlanamaz ve uygulanamaz.Laiklik, Devletin, inansýn inanmasýn veyaneye inanýrsa inansýn, her dine ve inancaeþit mesafede durmasý, birini diðerine tercihetmemesi demektir.

LAÝK DEVLET

Sayýn Akdemir'in iyice altýný çizdiði gibilaik devlet ile birlikte iktidarýn dayanaðýTanrýsal olmaktan çok, hak iradesine doðrukaymýþtýr. Hukukun temelleri de dinsel dog-malardan arýndýrýlmýþ, insan aklýnýn ürettiðikurallara dayandýrýlmýþtýr.

Bu kurallar, çaðdaþ bilimin ýþýðýnda, top-lumun gereksinmelerine göre deðiþebilmek-tedir. Çünkü insan aklýna dayanmakta vegereksinmelere uyarlanabilmektedirler. Zirahukuk, ancak toplumsal geliþmeye ayakuydurabildiði ölçüde baþarýlý ve kalýcýçözümler üretebilir. Kaldý ki, din kurallarýbile, iddia edildiði üzere deðiþmez midirler?Öyle olsaydý Tevrat'tan ve Ýncil'den sonra

1977'de doktora, 1984'de doçentve 1989'da profesör oldu.Doktorasýný Paris Hukuk

Fakültesi'nde tamamlayan SalihAkdemir, Ankara Üniversitesi

Ýlahiyat Fakültesi Tefsir AnabilimDalý Öðretim Üyeliði yaptý.Arapça, Akkadça, Ýbranice,

Aramice, Latince, KlasikYunanca, Fransýzca, Ýtalyanca,

Ýspanyolca, Portekizce, Ýngilizce,Almanca ve Boþnakça bilen ve

30 (yeryüzündeki bir kelime her-hangi 50 dilde ortak olabileceðnegöre, 30 az bile) kadar dille ilgile-

nen Salih Akdemir'in en önemliaraþtýrma alanlarýndan biri "Vahye

Dayalý Dinlerin Aþkýn Birliði"'dir.Dinlerin ezoterik yönleri ile de

ilgilenen Akdemir, farklý dinlerinkutsal metinlerini de inceleyerekruhsallýk olgusunun evrenselliðiüzerinde durdu ve dinin þekilsel

boyutunun modern insanýnihtiyaçlarýný karþýlamaya

yetmediðini vurguladý. Kur'an'ýndaha iyi anlaþýlmasý için Ýbranice

çalýþmak gerektiðine inananAkdemir, dönem bilgisine ve kul-lanýlan kelimelerin asýl anlamlarý-

na nüfuz etmek için karþýlaþtýr-malý dinler tarihi çalýþmalarýna

önem verdi.

Page 19: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI17

Kur'an'ýn gelmesine gerek kalmazdý. Diðeryandan vahiy yoluyla gelen bilgilerin, asýliþlevinin, Allah'la insan iliþkilerini düzen-leme konusunda yol gösterici olduðu gözardý edilemez. Kur'an'ýn toplumsalgeliþmeler doðrultusundaki çözümleriinsana býraktýðý pekâlâ ileri sürülebilir.

Kaynaðý tanrýsal olsun veya olmasýn,toplumsal geliþmelere ayak uyduramayanhiçbir kurum varlýðýný sürdüremez. Onedenle mutlak ve deðiþmez hükümleriçerdiklerini iddia eden dinlerin toplumsalsorunlara çözüm getiremediklerinden dolayýuygulanamaz olmalarýný doðal görmekgerekir. Batýda Katolikliðin, Türkiye'deÝslam'ýn uygulamadan kaldýrýlmasýnýn veyerlerine laikliðin konulmasýnýn temelindebu tarihsel ve toplumsal zorunluluk yat-maktadýr.

DÜNYA DEVLETÝ - DÝN DEVLETÝ

Dinin, özellikle Hýristiyanlýðýn siyasetebulaþmasýnda þu iki öðreti etkili olmuþtur:V. Yüzyýlda Batý-Roma'nýn çökmesiyle bir-likte bazý Romalýlar, bunun nedenini, ata-larýnýn dinini býrakýp da Hýristiyanlýðagirmelerine baðlar. Bu yýkýlýþtanHýristiyanlýðýn sorumlu olmadýðýný göster-mek amacýyla Aziz Augustin 426 yýlýnda"Tanrý Devletine Dair" isimli bir kitapyazar. Devlet felsefesini iþleyen bu eser,Ortaçað boyunca bütün Hýristiyanlýðý etkisialtýna almýþtýr. Aziz Augustin'e göre, ilkgünah sonucu Âdem'in Cennetten kovul-masýndan beri, dünya, Tanrý devleti veDünya devleti olarak üzere ikiye ayrýlýr.Tanrý devletinin ülkesi, inanmýþ, arýnmýþkullardan oluþur. Buna karþýlýk Dünya

devletinin ülkesi, þeytana uymuþ kiþilerdenkurulur. Aziz Augustin'in, bu doktrininibenimseyen Kilise, kendini Tanrý devletinintemsilcisi olarak görür. Ve böylece hemdini, hem de dünyevi erki kendi bünyesindebarýndýrýr.

ÝKÝ KILIÇ ÖÐRETÝSÝ

Hýristiyanlýk Konstantin zamanýndaRoma'nýn resmi dini olana dek,Romalýlar'dan çok çekmiþ, ilk Hýristiyanlariþkenceler görmüþ, arenalarda aslanlarayem olmuþtur. O yüzden Romalýlar'ýnbaskýsýndan kovuþturmasýndan korunmakiçin, Hýristiyanlar sözlerinde ve yazýlarýndasiyasi bir amaç gütmediklerini vurgulamayaözen gösterirler. Ve bunu Matta Ýncili'ndekiþu sözlere dayandýrýrlar: "Kayzer'in þeyleri-ni Kayzer'e ve Allah'ýn þeylerini de Allahaödeyin" (Matta 22/21) Bu öðretiye göre"din iþleri" ile "dünya iþleri" birbirindenayrýlýr, dünyevi güç, otorite, imparatoratanýnýrken Kiliseye sadece ruhani konulardayetki verir.

Ne var ki, Konstantin zamanýnda,Hýristiyanlýðýn resmi dini olmasýndan sonra,durum tamamiyle deðiþir. Bundan böyleKilise, geçmiþte olduðu gibi, Kayzer'in þey-lerini Kayzer'e vermeyerek, onlarý da ken-disi kullanmak ister. Buna bir kýlýf uydur-mak için de "Ýki Kýlýç" öðretisini geliþtirir.Öylece Luka Ýncil'ine gönderme yapar: "Veonlar: Ya Rab, iþte burada iki kýlýç, dediler.Ýsa onlara: Yeter, dedi" (Luka 22/38)

Kilise, iþte bu "iki kýlýç" sözünü, Tanrý'nýnHýristiyanlýðý korumak üzere vermiþolduðu, biri dünyevi, diðeri ruhani olan iki

Page 20: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI18

güç kaynaðý olarak yorumlar. Kilise, hemdünyevi, hem manevi gücü eline alarak,Papalýða ve Ýmparatorluða soyunarak, buiki otoriteyi, ayný kiþide somutlar.Kendisine uymayan krallarý da aforoz eder.

Kilisenin siyasi ve ruhani gücü kötüye vekendi çýkarýna kullanmasý üzerine, dinözünden uzaklaþýr. Geliþen toplumunihtiyaçlarýna karþýlýk veremez. Giderek dinbaský ve zûlüm aracý haline dönüþür. Baþtaaydýnlar olmak üzere, insanlar KatolikKilisesine karþý tepkide bulunur.

Bu tepki, Fransa ve Ýtalya'da Rönesansa,aydýnlanmaya, devrime ve sonuçtaLaisizme yol açarken, Germen ülkelerinde,dinin özüne dönülmesiyle reforma, uzlaþ-maya, oradan da sekülarizme ulaþýr.Luther'in protestosu ile Papalýk ve KatolikKilisesinin eriþilmez, eleþtirilmez, insanüstükonumu yerle bir edilir. Öylece dünyevigüç, dünyevi iktidara verilir. Luther tarafýn-dan baþlatýlan Protestan hareketi sayesindeAlmanya kendini Katolikliðin pençesindenkurtarýr. Ýki kýlýç doktrini de böylece red-dedilir. Kayzer'in þeyleri yine Kayzer'e,Allah'ýn þeyleri ise yine Allah'a ait olur.Böylelikle dünya, din adamlarý tarafýndandeðil, dünya adamý krallar tarafýndanyönetilir. Din ve dünya iþleri kendi çizgile-rine çekilerek, devrime gerek kalmadan,dünyevileþme, yani sekülarizm gerçekleþir.

Deðiþmez ve statik bir din anlayýþýnýn,hýzla deðiþen toplumlarýn geliþenihtiyaçlarýný karþýlayamadýðý tarihsel birgerçektir. Bunun somut kanýtý ise, katolik-liðe dünya iþlerinden el çektirilerek, yerinelaik sistemlerin geçirilmesidir.

Sayýn Akdemir, yabancýlaþmaya dikkatiçekerek "Toplum içindeki, din de dâhilbirçok kurum, taþýdýklarý isimler ne kadaryüce olursa olsun, yabancýlaþma kaynaðýolabilir" der ve tarihsel bir gerçeði vurgular.

"Çünkü bu kurumlar, tarihin birçok döne-minde açýkça görüldüðü üzere, Yaratýcý'nýnkutsal ve onurlu kýldýðý insanýn kendine ya-bancýlaþmasýna, yani köleleþmesine yardým-cý olmuþlardýr. Burada çok sýk karþýlaþýlanbir yanýlgýya da dikkat çekmek istiyoruz:Allah'a inanmak, insaný Allah'a ortak koþ-maktan, yani kendine yabancýlaþmaktankurtarmaz. Kur'an'ýn kendisi de bu yamangerçeði doðrular: "Onlarýn çoðu, ortak koþ-madan Allah'a inanmazlar" (Yusuf, 104)

Ayný gerçek çaðýmýzýn büyük psikanaliz-cilerinden Erich Fromm'un þu sözlerindedile gelir: "Fakat çoðunluk Tanrý'ya inanmýþinsanlarýn uðraþmasý gereken sorunlarla hiçilgilenmez. Üretimimizle övünür, tüketimi-mizle de yetinmeyiz, aslýnda Tanrý tanýmazdiye kýnadýðýmýz materyalistlere yük-lediðimiz niteliklere sahip olan bizkendimiziz. Tanrý ile iliþkilerimizde ciddiyealýnacak tek bir yan kalmýþsa o da Tanrý'yýputlaþtýrdýðýmýz gerçeðini kabul etmektir.Bu put, atalarýmýzýn yaptýðý aðaçtan veyataþtan bir put deðilse de, sözcüklerden âyet,sûre, yorum ve doktrinlerden oluþan birputtur. Tanrý adýnýn boþ ve gereksiz yerekullanýlmamasý yolundaki Tanrý emrini heran çiðneyip duruyoruz."

Din, gerçekten din olmak istiyorsa,insanýn özünü ve doðasýný doðru bir þekildeyansýtmalý, insanýn ve toplumun yükseliþinekatkýda bulunmalýdýr.

Page 21: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI19

Tanrý ÝnancýZuhal Voigt

Tanrý inancý nedir? Neye inanýyoruz? Neden inanýyoruz? Ýnananneden inanýyor, inanmayan neden inanmýyor?Bilim dünyasý son senelerde bu ve bunun gibi sorularla büyük birmerakla ilgileniyor, çeþitli üniversitelerde ve araþtýrma kurumlarýn-da denemeler yapýlýyor, çeþitli teoriler ileriye sürülüyor.Bunu yaparken de, bu konuda her zaman olduðu gibi, yine aynifikirde birleþemiyor. Bazýlarý, sadece bilimsel denilen metodlarlaher þeyin izah edilemiyeceði kanýsýna varýrken, bazýlarý Tanrýinancýný ve ruhsal fenomenleri, beynin kývrýmlarý içine hapsetmeyeuðraþýyorlar.

Page 22: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI20

eçenlerde izlediðim bir TV pro-gramýnda, bir tarafta iki fizikçi,diðer tarafta iki teolog, bilim ve

dinin karþýlýklý pozisyonlarý üzerindetartýþýyorlardý. Fizikçiler tabii ki yalnýzcaölçebildikleri dünyayý kabul ediyor amakarþýlarýndaki din bilginlerinin ve onlarýntemsil ettiði büyük kitlenin ayaðýna bas-mamak için de büyük gayret göstererek,sanki reddettikleri þeylerin onlarla ilgisiyokmuþ gibi davranarak, bir çeþit dil vedüþünce cambazlýðý sergiliyorlardý.Sonunda meali kýsaca aþaðý yukarý þöyleolan bir söylemde birleþtiler:

" Bilim dünyayý açýklamaya, din deinsanýn ve dünyanýn varoluþ nedenleriniizah etmeye devam etsin." Her biri birönemli mevkiye ve bir sürü ünvana sahipbu bilginler, böylece konuyu, dünyayýbilimsel olarak açýklamak ve insanýnvaroluþu nedenleri üzerinde düþünmeksanki birbirinden çok farklý þeylermiþgibi ortaya koyarak bitirdiler.

Eðer varsam ve bu fiziki dünyaüzerinde yaþýyorsam, burada bulunmagerekçelerimin ve bunun nasýl husulegeldiðinin de mantýklý bir açýklamasýolmalý ve benim bu açýklamalara gününbirinde, - müsbet ilim denilen bilim dalý-na veya þu anda mevcut olan veya dahaileride ortaya çýkacak her hangi baþka biraraþtýrma dalýna mensup- birilerininulaþacaðýný beklemem de en mantýklýsonuç olarak anlaþýlabilmeli.

Çok þükür ki günümüzde pek çokbaþka bilim insaný da, büyük bir meraklave en önemlisi, önyargýlarýný bir tarafakoymaya çalýþarak bu konunun üzerinegidiyorlar.

Dinlerin Geri Dönüþü

Yapýlan araþtýrmalara göre, din veTanrý inancý kavramlarý, içinde bulun-duðumuz teknik açýdan hayal edemeye-cek olduðumuz þeylerin gerçekleþtiðizamanlara raðmen, yukarýya doðru yük-selen bir ivme gösteriyor. Yani ilerleyenteknoloji ve bilim, insanlarýn inancýnýazaltmýyor, tersine arttýrýyor. ÖrneðinAlmanlarýn yarýsý meleklere inanýyor-muþ. Hattâ Avrupa genelinde, "DinlerinGeri Dönüþü" adý verilen bir akýmgözlemlenmekte. Amerikan halkýnýnyüzde doksaný her hangi bir doðaüstügüce inanmakta. (Nature isimli dergiyegöre). Bu oran Amerikan bilim adamlarýarasýnda yüzde kýrka iniyor. En öndegelen bilimciler arasýnda ise bu oranyüzde yedi oluyor.

Bilim ve ruhsallýðýn birbiri karþýsýndakibu duruþu, akýllara bir çok soruyugetirmekte. Bilimin nimetlerinden yarar-lanan büyük kitlelerde, inancýn yükseliþgösterdiði tesbit edilirken,bazý bilimadamlarýnda neden bunun tersi gözlem-lenmekte? Bilimin temelinde düþünmekyatmaz mý? Düþünmek, inanmaya engelmi? Yoksa düþünceyi sýnýrlamak, onuyalnýz belli bir kulvarda koþmayamecbur etmek mi bu sonucu doðuruyor?Hem önce hangisi vardý, düþünmek mi,inanmak mý? Düþünmeden, düþünceolmadan inanmak mümkün mü? Elbette,akla uygun olmayan bir takým þeylere deinanmak mümkün ama onlarýn datemelinde, yanlýþ da olsa, düþünmek yeralmýyor mu?

Soru sormaya devam edebilir, düþün-menin inançtan uzaklaþtýrdýðýný mý,

G

Page 23: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI21

yoksa düþünmenin inanca götürüyorolduðunu mu tartýþabiliriz. Burada her-halde kilit noktasý, nasýl, hangi doðrultu-da düþünülüyor olmasý. Örneðin ilkinsanlarýn, doða güçlerinden, vahþi hay-vanlardan, karanlýktan vesaire korktuk-larý için inanmaya baþladýklarý savunulur.Ama insanoðlunun, neden inanmak eðili-minde olduðu hiç tartýþýlmaz. Yani, inan-mak eylemine çeþitli sebepler gösterilirde, insanoðlunda neden böyle bir ihtiyaçbulunduðu konusu ihmal edilmiþ birkonudur aslýnda. Öyle ya, doða güç-lerinden, vahþi hayvanlardan korkaninsan, kendisini korumasý için görünmezgüçler icat edip veya görünen þekilleregörünmez kuvvetler atfedip onlara ibadetedeceði yerde; korunmak üzere deðiþikstratejiler üretebilir veya örneðin hiçkorkmayacak bir yapýda ortaya çýkmýþolabilirdi. Örneðin güçlü bir vahþi hay-vandan korkuyorsam, ondan daha güçlübaþka bir hayvana veya o hayvaný altettiðini gördüðüm baþka görünür birgüce güvenebilirim. Ýlk veya ilkel insan-larda görülen putlara veya totemlere tap-mak olgusu herhalde bu þekilde geliþmiþbir inanç þeklidir. Bunun daha ötesi tekTanrýlý dinler olarak görülür ama kork-mak duygusu ile korunmak için görün-mez bir güçten medet ummak düþüncesiarasýnda da çok mantýklý bir baðlantý vargibi görünmemekte. Korunmak içinneden göremediðim ve varlýðýndan tamemin olamadýðým bir güçten yardýmisteyeyim?

Ýnsanoðlu acaba aslýnda görünenþekillere görünmeyen güçler mi atfetti,yoksa görünmeyen güçleri, zatenyapýsýnda bulunan yetenekleri ile misezdi? Ýþte yine tartýþýlacak bir konu.

Beyin mi Tanrý'yý, Tanrý mý Beyni Yarattý?

Bu konu üzerinde kafa yoran bilimadamlarý, bundan kýsa bir süre önce,Arþimed gibi banyodan çýplak olarak fýr-lamadýlar ama "Evreka" (buldum) sevinççýðlýklarý ile þunu ilan ettiler:

"Dinlerin kaynaðýný bulduk: Ýnsanbeynindeki paryetal lob ve frontal lobruhsal denemelerde özellikle aktif halegeçiyor."

Yani bilim adamlarý, dua halinde veyabir vizyon görüldüðünde, beynin bu böl-gesinde faaliyet tesbit etmiþler. Bilimadamlarý bu bölgeye güzel bir isim debuldular: Tanrý Lobu. Bunu daha fazlaaraþtýrabilmek için de, budist rahiplerleve dua eden hristýyan rahibelerle bir dizidenemeler yaptýlar. Hattâ içlerinde dahada ileri giderek, Amerikalý beyin araþtýr-macýsý Dr. Vilayanur Ramachandran gibi,örneðin havarilerden St. Paul'un, çölde

Page 24: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI22

Hz. Ýsa ile olan karþýlaþmasýný, bir epi-lepsi olayý olarak açýklayanlar bile oldu.Sonra Kanadalý Dr. Michael Persinger,üzerinde, beynin paryetal lobuna elek-trikle etki eden manyetik bobinlerinbulunduðu bir çeþit kask icat etti ve bunuçeþitli denekler üzerinde denedi. Ger-çekten de, denekler kaský taktýktan sonra,Tanrý'yý hissettiklerini, havada uçtuk-larýný, meleklerle karþýlaþtýklarýný anlat-maya baþladýlar. Hattâ bazýlarý þeytanýgördükleri iddiasýyla korku içinde deneyiterketti. Bu durum tabii ki dini çevrel-erde ve dini inançlara sahip halk arasýndainfiale neden oldu. Ýnanan insanlar,Tanrý'yý beynimizdeki paryetal lobun birtakým halüsinasyonlarýna indirgeyen butezi þiddetle reddettiler. Bunun üzerinearaþtýrmacýlar, Tanrý'nýn varlýðýný ya dayokluðunu deðil, insanýn nasýl ve nedeninandýðýný araþtýrdýklarýný ifade ederekortalýðý yatýþtýrmaya çalýþtýlar.

Bunun arkasýndan Ýsveç'te yapýlan birdizi araþtýrma, paryetal lobun çalýþ-malarýný yine biraz kritik bir gözlearaþtýrmak gereðini ortaya koydu:Uppsala üniversitesinde yapýlandeneylerde, deneklerin hepsine manyetikkasklar giydirildi ama, yalnýzca yarýsýndabobinler faaliyete geçirildi, diðer yarýsýn-da ise, hiç bir þey yapýlmadý. Yalnýz budurum deneklerden gizlendi. Sonuçta heriki taraftaki denekler de Tanrýsaldeneyler yaþadýklarýný bildirdiler. Budurum þu þaþýrtýcý neticeye götürüyordu:Dini veya ruhi deneyimleri yaþatan,beynin belli bir bölgesinin elektrikselolarak uyarýlmasý deðildi. Bu gizem dahaderinlerde bir yerde, insanýndüþüncelerinde veya beklentilerinde;kýsaca ruhsal yapýsýnda saklanýyordu.

Sevgili araþtýrmacýlarýn aslýnda soruyubelki biraz baþka türlü sormalarý gerek-mekte. Ruhsal duygular ve inançfenomeni acaba maddi beynin belli biryerinde mi gizli ve o bölgenin uyarýlmasýsonucu mu ortaya çýkýyorlar, yoksabeynin o bölgeleri, onu yapan tarafýndanözellikle mi o þekilde yapýlmýþ? Yaniinsanoðlunun, maddi perdeyi aralayarak,ruhsallýkla ve görünmeyenle temasageçebilmesini saðlamak için mi? YaniYaradan maddenin o noktasýnda, gerek-tiðinde açýlabilecek bir kapý mý býrak-mýþ?

Bunu sorabilmek için, elbet ki yalnýzcamaddi âlemin varlýðýna inanmanýn biradým ötesine geçmek gerek.

Burada dönüp, o soruyu da yinele-memiz gerekiyor: Neden inanýyoruz,korktuðumuz, sýðýnmak istediðimiz birþey aradýðýmýz için mi? Ve eðer öyleyse,neden sýðýnmaya, korunmaya ihtiyaçduyar haldeyiz? Bu ihtiyacý birisi bilerekmi oraya koymuþ? Yoksa inancýmýz, beþduyumuzun dýþýnda olan bir þeylerle, biz-den üstün görünmeyen bir gücün var-lýðýný seziyor olmamýzdan mý kay-naklanýyor? Yoksa her ikisi de mi doðru?Yaradan bizi, kendisine giden yolu bula-bilmemiz için açýk býraktýðý bir kapý ilemi yarattý ve biz oradan aldýðýmýz- tabiricaizse- dürtülerle mi onu arýyoruz?

Yorgun Bay Brown

ABD'li Psikolog Jesse Bering, 4 ile 6yaþ arasýndaki küçük çocuklarla birdeneme yapýyor: Onlara bir kukla oyunugösteriyor. Bu oyunun baþ rolündeki FareBay Brown, kötü bir gün geçirmiþtir.

Page 25: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI23

Yorgundur ve karný açtýr. Üsüne üstelik,evine gitmeye çalýþýrken yolunu kaybe-der. Tam o sýrada çalýlarýn arasýndan fýr-layan bir timsah, zavallý fareyi yakalar veonu midesine indirir. Oyundan sonraPsikolog Bering küçüklere çeþitli sorularyöneltir.

1. Fare yaþýyor mu? Küçüklerin hepsifarenin artýk hayatta olmadýðýnda hem-fikirdir.

2. Fare artýk hiç tuvalete gitmeyemecbur kalacak mý? Çocuklarýn yüzdedoksaný bu soruyu "hayýr" diye cevaplar.

3. Acaba farenin kulaklarý hâlâ duyu-yor mu? Cevap: Hayýr.

4. Kendisini hâlâ kötü mü hissediyor?Bu soruya yüzde seksen " Tabii" ceva-býný verir. Bir o kadarý da, zavallý BayBrown'ýn hâlâ evine gitmek istediðindenemindir.

Deney daha sonra onbir yaþýndakiçocuklarla tekrarlanýr. Burada da çocuk-larýn dörtte biri, farenin hâlâ evine git-mek istediðini ifade eder.

Deneyden çýkarýlan sonuç, 6 yaþakadar olan çocuklarýn genelde, ölenbirinin artýk iþlemeyen bedeniyle, ruhsalve duygusal dünyasý arasýnda sezgiselolarak kesin bir ayýrým yaptýklarýnýortaya koymaktadýr. Bazý bilim adamlarýbu sonuçlarda, ölümsüz bir ruh ve haya-let inançlarýnýn tohumlarýný görüyorlar.Oysa bu apaçýk, dünyada henüz çok fazlavakit geçirip de, çeþitli etkenlerledüþünce ve inanýþlarý deðiþmemiþ olan-larýn, genelde, beden ve ruh kavramlarýkonusunda dosdoðru düþündüklerinin birdelilidir. Demek küçük çocuklar olarak,ruhsal gerçeklerin daha bilincinde oluyo-

ruz ama daha sonralarý inanç ve düþün-celerimiz çeþitli istikametler alýyorlar.Yine bu yüzden, bazý bilim adamlarý,görünmeze inanmanýn insanlarda doðuþ-tan olduðunu ifade ediyorlar. "Ýnanmakdoðuþtandýr, neye inanýlacaðý sonradanedinilen bir olgudur."

Yine ABD'li Psikolog DeborahKelemen de þunlarý söylüyor: "Eðerçocuklarý, her türlü kültür etkisindenuzak ýssýz bir adaya toplamamýzmümkün olsaydý, onlar sezgisel olarakAllaha inanýrlardý." Kelemen yaptýðýaraþtýrmalardan çýkardýðý sonuçlarýn,çocuklarýn doðuþtan inançlý olduðunuispat ettiðini ifade ediyor.

Kuantum Fiziðin babasý olarak bilinenAlman Fizikçi Max Planck, yaþamý bo-yunca inançlý kalmýþ biriydi. Oðlu Er-win, 1945’de, Hitler'e karþý düzenlenensuikast denemesine katýldýðý iddiasýyla,Naziler tarafýndan idam edildikten sonraþunlarý söylüyordu: "Çocukluðumdanitibaren içimde kök salmýþ olan, her þeyiyaratan o en iyiye olan sarsýlmaz, hiç birþeyin yýkamayacaðý inancýmý, banagökyüzünün en büyük lütfu olarakgörmekteyim."

Yirminci Yüzyýlýn büyük fizikçisiAlbert Einstein hangi fikirde olduðunutarihe geçen þu sözleriyle ifade etti:"Dinsiz bilim felçli, bilimsiz din kördür."

Giessen Üniversitesi SosyalbiyoloðuEckart Voland þunu tesbit ediyor:"Bilindiði kadarýyla þimdiye kadar hiçbir toplum tamamen dinsiz olmayýbaþaramamýþtýr. Ýnanç insanlýk tarihikadar eskidir."

Page 26: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI24

Ýnanç ve Ýnsan Doðasý

Bu noktada "Ýnanç nedir, neye inaný-yoruz ve neden inanýyoruz?" þeklindekibaþtaki sorularýmýza tekrar dönersek,inanç dediðimiz þeyin, insan varlýðýndanayrý bir þey olmadýðýný, aslýnda insanýndoðasýndan hiç ayrýlmamýþ olduðunuidrak etmeye baþlýyoruz. Ancak bu olgu-nun tezahür þekilleri deðiþmektedir. Yakoyu ve þekilci bir iman, ya yanlýþþeylere takýlýp inanmak, baðnazlýk veTanrý ve inanç adýna akýl ve vicdan dýþýeylemlerde bulunmak veya hiç inanma-mak ve ruhsallýðý ve Tanrý'yý toptan red-detmek veya dini þekilcilikle ilgisiolmayan doðal ve kendiliðinden bir Tanrýinancý. Ama görüyoruz ki insanoðluyaþamý boyunca her zaman inanç sorunuile bir þekilde mücadele halinde, onun biryerinde, bir safhasýnda bulunuyor.

Bundan þu sonucu çýkarabiliriz ki,inanmak veya inanmamak sorunu,temelde birbirinden ayrýlan deðil ancakbiçim itibarile þekilden þekile giren birinsani olgudur. Her insan o anki tutu-muyla bu olgunun her hangi bir nok-tasýndadýr ama her zaman bu konu ileilgilidir, onu sorgular, onunla uðraþýrhaldedir.Bazýlarý neden inanmak gerek-tiðini ispata çalýþýrken, diðerleri nedeninanmamak gerektiðini ateþli bir þekildesavunurlar. Bir insanýn yaþamý boyuncaya hep inançlý ya da hep inançsýz olmasýda bir kural deðildir. Ömür boyu inançlýkalanlarýn yaný sýra, inanmayý hep redde-denler olduðu gibi, yaþamý boyunca safdeðiþtirenlerin sayýsý da az deðildir.

Bu noktada tekrar küçük bir geri dönüþyapýyor ve bilim adamlarýnýn " Ýnanmak

doðuþtandýr, neye inanýlacaðý sonradanedinilen bir olgudur." söylemini ele alý-yoruz: Demek ki, inanmak olgusunu do-ðuþumuzla birlikte getiriyoruz ama neyeinanacaðýmýzý, yaþadýðýmýz olaylar veedindiðimiz kanýlar belirliyor. Bu durum-da Tanrý'nýn var olmadýðýna inanmak dabir çeþit inanç demek oluyor. Ama böylebir kiþisel inanca varmýþsak, bu Tanrý'nýnolmadýðýnýn ispatý demek olmadýðý gibi,kiþisel olarak inanýyor olmamýz da,Tanrý varlýðýnýn nesnel bir ispatý demekolmuyor. Demek ki inanç durumumuzsonuçta, yalnýzca kiþisel yolumuzun birgöstergesi, adeta kendi o anki seviye-mizin aynadaki aksi, bir tanýsýdýr.

Bilim günün birinde, Tanrý'nýn varlýðýnýbugünün müsbet bilim kriterlerine göreaçýkça ortaya koyacak bulgulara ulaþacakmýdýr bilemeyiz. Ama belki de o zamanakadar müsbet bilim çoktan kýlýk deðiþtir-miþ ve bambaþka kriterler geçerli olmuþolacaktýr.

Görünen o ki, insanlýk öyle bir durumaulaþýncaya kadar, görünmeyene veTanrý'ya inanmak kiþisel bir tercih vekarar olarak kalmaya devam edecektir.Ve yine o zamana kadar dinlerin þekilcive tekelci anlayýþlarý sürecek, Tanrýdüþüncesini açýklayabilecek tek merciolarak ama yine her biri sadece kendileri-ni görmeye devam edecekler.

Oysa insan aklý, insan sezgisi, insanvicdaný ve insan düþüncesi neye veneden inandýðýný, inanacaðýný bulmayave bilmeye yeteneklidir.

Yeter ki düþünsün.

Bilimsel veriler: P.M. Bilim Dergisi

Page 27: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

instein, "Yaþadýðýmýz önemlisorunlar, onlarý yaratmýþolduðumuz düþünce düzeyiyle

çözülemez" demiþtir. Karmaþýkolmayan bir hayat, düþünümüzü kökün-den deðiþtirmekle mi mümkündür?

Bu soruyu 87 yaþýnda, 1300 kiþiyekonuþma yapmak için sahne basamak-larýný çýkan yöneticimi seyrederken dü-þündüm: Her zamanki gibi gözlerimizleanlaþacaðýmýzý bildiðimden, beni göre-bileceði yakýnlýkta yerimi aldým.

25

3. Alternatif

Stephan Covey “3.Alternatif” kitabýnda, 2 alternatifli düþünceþeklinin kiþiyi sadecerekabete götürdüðünü,iþbirlikçi duygusundanuzaklaþtýrdýðýný, herzaman "onlara karþýbiz" duygusunubeslediðini, böyleceinsanlarýn sürekliyaratýlan sahte ikilemlere maruz kaldýklarýný ve farklý bakýþ açýlarýna asla tahammül edemediklerinivurgular. Ve bu sorunlara son vermenin çözümünü 3.Alternatif diyeadlandýrdýðý "Biz" olgusunun yaratýmýyla þöyle açýklar: "Kiþisel inancým ve fikrim, birliðin gücünden oluþan o eþsiz sinerjimucizesidir ve bu dünyanýn her yerinde iþleyen temel bir ilkedir.

E

Kendimi görüyorum Seni görüyorum

Seni Arýyorum

Seninle senkronize oluyorum

Derleyen ve Özdeþleyen: Ayþegül Çelikkol

Page 28: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

"Her þey yolunda, konuþma metninizkürsünün önünde ve metnin tamamýezberimde. Bir sorun olursa sesimiduyacaksýnýz merak etmeyin" dedim.

Rahatladýðýný gördüm. Hiç bekle-nilmeyecek bir çeviklikle kürsü önünegeldi, mikrofonunu kontrol etti. Ko-nuþma metnini eline aldý ve ters çevi-rerek tekrar kürsüye býraktý. Neler olu-yor diye baktým? Þaþýrdýðýmý görüncebana göz kýrptý. "Deðerli emekçilerim"diye gür sesiyle salona seslendiktensonra: "Siz olmasaydýnýz ne bu þirketbu þekilde, ne de ben böyle olurdum.Allah hepinizden razý olsun" dedi.

Anlýk derin bir sessizlikten sonra1300 kiþi ayaða kalkarak gözyaþlarýiçinde çýlgýnlar gibi alkýþ tuttu. Basýnmensuplarý aðlayan iþçilerinfotoðraflarýný çekmek için birbirleriyleyarýþýrken yöneticim; ayný gününsabahýnda, birbirimize StephenCovey'in "3.Alternatif" kitabýný hediyeetmenin iyi tesadüfünü hatýrlatýrcasýna;"yaþadýklarýmýza verdiðimiz tepkilerarasýnda geniþ bir özgürlük alanýmýzýnolduðunu ve davranýþ biçimlerimizinbizlerin mutluluðunu ve baþarýlarýmýzýbelirlediði görüþünü" dile getirerek:“Bu Biziz” dedi.

Yeni çaðýn yeni söylemi olan "BÝZ"dilini, Dr. Stephen Covey 3. Alternatifkitabýnda þöyle anlatýr:

"Tüm anlaþmazlýklar hep iki taraf-lýdýr. "Senin takýmýna" karþý "benimtakýmým" diye düþünmeye alýþkýnýz.

Benim takýmým iyi, senin takýmýnkötüdür, ya da en azýndan "o kadar iyideðil"dir. Benim takýmým haklý veadildir; senin takýmýn haksýz, hattâbelki de adaletsizdir. Benim dürtülerimsaf, seninkiler en iyi haliyle karýþýktýr.Bu benim partim, benim ülkem, benimçocuðum, benim þirketim, benimgörüþüm, seninkine karþý benimtarafýmdýr. Bunlarýn her birinde 2alternatif bulunur.

"Hemen hemen herkes bu alternatif-lerini biri ya da diðeriyle özdeþleþtirir.Muhafazakârlara karþý liberallerin,Demokratlara karþý Cumhuriyetçilerin,yöneticilere karþý çalýþanlarýn, kentselekarþý kýrsal kesimin, siyaha karþý beya-zýn, bilime karþý dinin, satýcýya karþýalýcýnýn, davalýya karþý davacýnýn,geliþmiþ uluslara karþý geliþmekte olanuluslarýn, eþe karþý eþin, kapitalistlerekarþý sosyalistlerin ve inançsýzlarakarþý inananlarýn bulunmasýnýn nedenibudur. Her türlü ýrkçýlýðýn, önyargýnýnve savaþýn nedeni budur."

Stephan Covey, 2 alternatifli düþünceþeklinin kiþiyi sadece rekabetegötürdüðünü, iþbirlikçi duygusundanuzaklaþtýrdýðýný, her zaman "onlarakarþý biz" duygusunu beslediðini,böylece insanlarýn sürekli yaratýlansahte ikilemlere maruz kaldýklarýný vefarklý bakýþ açýlarýna asla tahammüledemediklerini vurgular.

Buna en güzel örnek, son zamanlardaülkemiz olarak yaþadýklarýmýz deðilmidir?

26

Page 29: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

Kendi ülkemiz tarihine ve þu andayaþanan olaylara da bakýnca; insanlýktarihindeki en kötü devirlerin böyleolumsuz ötekileþtirmeyle baþladýðýna,sonra da þiddet içeren aþýrýcýlýðadönüþtüðüne þahidizdir ve bu türolaylarýn bizleri nereye götüreceðinide biliriz üstelik.

Ýþte yazar bu sorunlara son vermeninçözümünü 3.Alternatif diye adlandýr-dýðý "Biz" olgusunun yaratýmýyla þöyleaçýklar:

"Kiþisel inancým ve fikrim de; bir-liðin gücünden oluþan o eþsiz sinerjimucizesidir ve dünyanýn her yerindeiþleyen temel bir ilkedir.

"Örneðin; servi aðaçlarý saðlam dur-mak için köklerini iç içe geçirip inanýl-maz yüksekliklere eriþirler. "V" oluþtu-ran kuþlar, kanat çýrpmalarýnýn yarat-týðý çekiþ gücü nedeniyle tek bir kuþtanneredeyse iki kat uzaða uçabilirler.Yosunda birleþen yeþil alg ve mantar,baþka hiçbir þeyin yetiþemediði çýplakkaya üzerinde geliþip çoðalýr. Buörneklerin tümünde "bütün" parçala-rýnýn toplamýndan daha büyüktür."

Dr. S.Covey, 3.Alternatif düþünedoðru ilerlemenin ancak sinerjiyaratýmýnýn içinde yer almaklamümkün olabileceðini yazar. Veparadigmalarýmýzý dört önemliaçýdan deðiþtirmemiz gerektiðinisavunur. ("Paradigma" sözcüðü;davranýþlarýmýzý etkileyen düþüncekalýbý ya da modeli anlamýna gelir.)

Birinci Paradigma: Kendimi Görüyorum

Bernard Shaw'ýn deyiþiyle söylersek:"Dünyanýn benim ya da bizim-düþüncetarzýmýza uymadýðýndan yakýnan bencilbir küçük þikâyetler yumaðý deðilim."

Kendimizi kendi baþýmýza tam göre-meyiz çünkü kendilikte kör noktalaryer alýr. 2 alternatifli düþünürler kendiprogramlarýný nadiren sorgularlar.Onlara tamamen makul görünen, amaher zaman yetersiz olan kültürelvarsayýmlara bel baðlarlar. Sinerji yal-nýz baþkalarý hakkýnda deðil, kendimizhakkýnda da bir þeyler öðrenmemizeneden olacaktýr, bu kaçýnýlmazdýr. Buanlayýþ bizi alçakgönüllü yapar.

3.Alternatif her zaman "kendim'le"baþlar. Ýçten dýþa doðru, içimin en derinparçasýndan, bir güven ve alçakgönül-lülük temelinden geliþir. Kendime dýþa-rýdan bakarak, kendi önyargý ve eðilim-lerimi gözlemleyip tartmamý saðlayanöz bilinç paradigmasýndan doðar.

Ýkinci Paradigma: Seni Görüyorum

Baþkalarýna baktýðýmýzda ne görürüz?Bir birey mi? Herkesi aslýnda kendifikirlerimizi, önceden edinilmiþkavramlarýmýzý, hattâ onlarla ilgiliönyargýlarý gördüðümüz kadargörmeyebiliriz.

"Seni görüyorum" paradigmasý,temelde bir karakter sorusudur. Ýnsan

27

Page 30: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

sevgisi, cömertlik ve dürüst niyetleilgilidir.

Aslýnda bu paradigmaya bu isminverilmesi Afrikalý Bantu halkýnýn bil-geliðinden gelen bir iç görüdür. O kül-türde insanlar birbirini "Seni görüyo-rum" diye selâmlar. "Seni görüyorum"demek, "eþsiz bireyselliðine deðerveriyorum" demektir. "Ýnsanlýðýn,seninkine karýþmýþ, çözülmez biçimdeseninkine baðlanmýþ" demektir.

Psikologlar, çoðumuzun baþkalarýhakkýnda olumlu þeylerden çok olum-suz þeyleri hatýrlamaya eðilimliolduðumuzu bilirler. Oscar Ybarra'yagöre "Ýnsanlarý kötü davranýþlarýndansorumlu tutar, onlarýn iyi davranýþla-rýnýn hakkýný vermeyiz."

Birbirimizi tam olarak gördüðümüzdeBaþpiskopos D.Tutu'nun da dediði gibi,"Dünya bir merhamet ruhu ve inanýl-maz bir cömertlik dalgasýyla can-

landýðýnda; kýsa bir süreliðine þefkatliinsanlýk baðlarýyla birbirimize bað-landýðýmýzda daha iyi olaný bir an içingörürüz." "Seni görüyorum" paradig-masýnýn gücü budur iþte.

Üçüncü Paradigma: Seni Arayýp Buluyorum

Bu paradigma, birbiriyle çeliþengörüþlerden kaçýnmak ya da kendimizionlara karþý savunmak yerine onlarýbilinçli olarak arayýp bulmakla ilgilidir.Olaylarý sizin gibi görmeyen birineverilecek en iyi karþýlýk: "Ayný fikirdedeðil misin? O halde seni dinlemeli-yim!" demektir. Bunu söylerken sami-mi olmaktýr.

Ýyi bir lider çatýþmayý yadsýmaz ya dabastýrmaz. Onu ilerlemek için bir fýrsatolarak görür. Kýþkýrtýcý konular ortayadökülüp dürüstçe ele alýnmadýkçahiçbir geliþim, keþif, yenilik, hattâ barýþolmayacaðýný bilir.

28

Stephen Covey

Dr. Stephen R. Covey saygýn bir uluslararasý liderlik otoritesi, eðitmen, kurumsaldanýþman ve hayatýný ilke merkezli yaþam ve liderliðin öðretilmesine adamýþ olan biryazardýr.

Harvard Üniversitesinden Ýþletme Yüksek Lisansý(MBA), kurumsal davranýþ ve iþyönetimi profesörü olduðu, ayrýca rektör yardýmcýsý ve üniversite iliþkileri yöneticisiolarak çalýþtýðý Brigham Young Üniversitesinden de doktorasý bulunmaktadýr.

Kitaplarý 28 dilde 20 milyonun üzerinde satmýþ ve "20. Yüzyýlýn en etkili kitaplarýolarak nitelendirilmiþtir.

Page 31: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

"Hakikat asla katýksýz deðildir venadiren basittir" der Oscar Wilde.3.Alternatif düþünürleri, ne kadar çokhakikat payýna sahip olurlarsa, olaylarýo kadar olduðu gibi göreceklerini kabulederler. Dolayýsýyla da bilinçli olarakfarklý hakikat dilimlerini arayýpbulurlar. Bende olmayan gerçeksendeyse, bana da öðretebilmen içinneden gelip seni bulmayayým?

Þöyle düþünüyorum: Anlamak herzaman ayný fikirde olmak anlamýnagelmeyebilir. Ýnsanlar gerçekten birbiri-ni anlamaya çalýþýrsa, her zamandeðilse bile genellikle hemfikir olmayabaþlayabilir.

Týpký Carl Rogers'ýn: "Paradigmam,‘Benimle ayný olduðun için seni önem-siyorum’ deðil, ‘Benden farklý olduðuniçin seni takdir ediyor ve sana deðerveriyorum’ olmalýdýr" dediði gibi.

Dördüncü Paradigma: Seninle Sinerji Oluþturuyorum

Bu son paradigma birbirinindöngüsüne kapýlmaktansa, herkesindaha önce düþündüðünden daha iyi birçözüm yolu bulmakla ilgilidir.

Týpký çalýþanlarýný tanýyýp iþ dýþýndada onlarla ahbaplýk eden, geliþimleri veferahlýklarý için çareler üreten, takdirve teþekkür etmeyi gayet iyi bilen biriolarak yöneticim, sinerji yaratýmýiçinde bir kez daha: "Bu Biziz!" diyeyeniledi sözlerini.

Kendisini izleyenlere tebessümünüesirgemeden sahne merdivenlerindenaðýr aðýr indi.

"Dosyan için teþekkür ederim "dedi.Ben de: "Ýçten bir sözün gücü, birçokdosya etkisinden daha güçlüdür"dedim.

"Madem öyle çalýþanlardan birigünün birinde zamansal ücret soru-nunu, fazla haklar talep ederek krizedönüþtürürse, nasýl çözmeyidüþünürsün?" diye fikrimi sordu.

"Haklarýnýn dýþýnda istediklerini vere-meyiz ancak Cuma günleri ofisten ikisaat erken çýkmasýna izin verebiliriz "dedim. Kendisini izleyen bunca çiftgöz varken bu kadar güldüðünü hiçgörmemiþtim. Yazarý hatýrlatarak: "Kazan kazan" dedi "gülümseyerek."3.Alternatif " dedim. Bugünkü iþgünüm de böylelikle bitiverdi.

Karþýmýza çýkan en zor sorunlarý,hattâ çözümsüz görünenleri bile çöz-menin bir yolu vardýr. Hayatýnneredeyse tüm ikilemlerini ve derinayrýmlarýný kesip geçen bir yol vardýr.Ýleriye doðru yükselten ve yücelten biryoldan bahsediyorum. Bu senin yolundeðildir, benim yolum da deðildir. Budaha güzel bir yoldur çünkü ikimizinde þimdiye kadar düþündüðümüzdendaha iyi bir yoldur. Bu yeni çaðýn birlikyolunun bir edici, bütünleyici veyaratýcý düþün yoludur. Bilgi ve sevgidolu bizim yolumuzdur…

29

Page 32: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

Genel SekreteriBan Ki-moon, 2014'ü"Uluslararasý Krista-

lografi Yýlý" ilan ederek, BM'nin bualanda farkýndalýðý artýrmayý amaçladý-ðýný söyledi. BM Enformasyon Merke-zi'nden yapýlan yazýlý açýklamaya göre,2014 Uluslararasý Kristalografi Yýlýolarak kutlanacak ve bugün Paris'tedüzenlenecek toplantý ile yýl boyu süre-cek etkinliklerin ilki gerçekleþecek.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moonkonuyla ilgili olarak yayýmladýðýmesajýnda, 2014'ün modern krista-lografinin doðuþunun yüzüncü yýldönümü olduðunu vurguladý.Kristalografinin maddenin yapýsýnýnanlaþýlmasýnýn temelini oluþturduðunubelirten Ban, bu sayede bilim, saðlýk,tarým ve biyoteknoloji alanlarýndasaðlanan ilerlemede kristalografininbüyük önem taþýdýðýný ifade etti.

Günümüzde kristalografi sayesindeyeni kuþak materyaller ve hayat kur-taran ilaçlarýn üretilebildiðini anýmsa-tan Ban, 2014'ü UluslararasýKristalografi Yýlý ilan ederek BM'ninbu alanda farkýndalýðý artýrmayýamaçladýðýný vurguladý.

Ban, bilimadamlarýna bilimin gücünüsürdürülebilir kalkýnmanýn desteklen-mesi amacýyla daha fazla kullanmalarýçaðrýsýnda da bulundu.

Neden Uluslararasý Kristalografi Yýlý?

Açýklamada, saðlýðýn korunmasýndanenerji üretimine, madencilikten tarýmüretimine, temiz su elde edilmesinekadar insan yaþamý için büyük önemtaþýyan birçok alanda ciddi ilerlemelerelde edilmesine katký saðlamasýna rað-men, kristalografinin, çok sayýda kiþitarafýndan yeteri kadar tanýnmadýðýnaiþaret edilerek, bu alandaki bilincingeliþtirilmesi ve kristalografiye ulusalve küresel seviyede desteðin artýrýlmasýiçin Birleþmiþ Milletler'in 2014'üUluslararasý Kristalografi Yýlý olarakkutlayacaðý bildirildi.

30

BM

Page 33: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI

Kristalografi Ne Anlama Geliyor?

Maddenin atom ve moleküler haliniinceleyen kristalografi bu nedenlemodern bilim, mühendislik, kimya,fizik ve matematik ve sanayi üreti-minde yararlanýlan diðer tüm uygula-malar için büyük önem taþýyor.

Kristalografi uzay çalýþmalarýnda dakullanýlýyor. Amerikan uzay ajansýNASA tarafýndan Mars'a gönderilenCuriosity (Merak) isimli araç, Marstopraðýný x-ray kristalografi teknolojisikullanarak tetkik ediyor.

Günümüzde teknolojinin geliþmesiyleortaya çýkan yeni röntgen cihazlarý vebenzer cihazlar sayesinde kristalografiaracýlýðýyla atomlarýn incelenmesininçok daha baþarýlý biçimde yapýlýr halegeldiðine deðinilen açýklamada, þuifadelere yer verildi:

"Artýk, biyoloji, kimya, sanayi, fizik,arkeoloji ve jeoloji alanlarýnda krista-lografi yaygýn olarak kullanýr bir halaldý. Bu sayede, arkeologlar kazýlardançýkan eþyalarýn tam yaþýnýbelirleyebiliyor, jeologlarmeteor ve ay taþlarýný analizedebiliyor, küresel ýsýnmayayol açan karbon salýmýnýnazaltýlmasý için kullanýlanyalýtým malzemelerinin üreti-mi saðlanýyor, özelliklekimya sanayisinde çevreyezararlý atýklarýn önlen-mesinde önemli adýmlaratýlýyor.

Kristalografi sayesinde bilgisayarhafýza kartlarýndan akýllý televizyon-lara, arabalardan uçaklara kadar birçokalanda kullanýlan yeni malzemelergeliþtirilebiliyor.

Kristalografi sayesinde sadece mad-delerin atom yapýlarý incelenmeklekalýnmýyor, malzemelerin farklý özel-liklere sahip olmasý da saðlanabiliyor.Üreticiler, mallarýna "parmak izi"býrakabiliyor ve böylece telif hakkýalanýnda dahi önemli bir rol oynanmýþoluyor."

BM Eðitim, Bilim ve Kültür Örgütü(UNESCO) ve UluslararasýKristalografi Birliði (IUCr) tarafýndanortaklaþa düzenlenen UluslararasýKristalografi Yýlý (IYCr2014) bugünParis'te yerleþik UNESCO genelmerkezinde yapýlacak toplantýlarla res-men baþlatýlmýþ olacak. Toplantýnýn,önde gelen bilimadamlarýnýn, tanýnmýþsanayicilerin ve þahsiyetlerin katýlýmýy-la gerçekleþmesi bekleniyor.

Kaynak: www.haber3.com

31

Page 34: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI32

zellikle 1970'li yýllarda doðan-lar için 40 yýl "koskoca" diyetanýmlanabilecek bir süre.

Bütün bir hayat! Yazmaya kalksanroman olur. Çocukluk, gençlik, eðitim,evlilik, çocuk, kazanýlanlar, kaybe-dilenler... Oysa bu süre 4.5 milyaryaþýndaki yaþadýðýmýz gezegen yanidünyamýz için son derece kýsa bir süre.

Bilimsel kaynaklara göre dünyanýnüzerinde (tek hücreli de olsa) canlýbarýndýrmaya baþladýðý süre yaklaþýk3.6 milyar yýl. Modern insanoðluna ise200 bin yýldýr ev sahipliði yapýyor. Busüre içerisinde dünya aslýnda topraðýy-la, suyuyla, solunabilir havasýyla, hertürlü ihtiyacý karþýlayan yiyecekçeþidiyle, yaþamý daha anlamlý ve

Habertürk'ten Neva Çiftçioðlu Banes

Yaþayacak Dünya Bulursanýz, Savaþýrsýnýz!

Ö

Page 35: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI33

kolay kýlan hayvan türleriyle bizlere evsahipliðinden çok analýk yapýyor. Doðaana bu son 40 yýl içerisinde maalesefinsanlarýn görmediði ya da görmezdengeldiði büyük bir kayýpla kývranmakta.200 milyon yýldýr üzerinde taþýdýðý,bizim "vahþi hayat" diye isim-lendirdiðimiz canlýlarýn yarýsý son 40yýl içerisinde yok olmuþ durumda.Okurken es geçtiyseniz, büyük harfler-le tekrar ediyorum: Dünyanýn 200milyon yýldýr üzerinde taþýdýðý "VahþiHayat" taki canlýlarýn yarýsý son 40 yýliçinde yok oldu. Bu inanýlmaz acýgerçeði, WWF (World Wide Fund forNature) ve Londra Zooloji Cemiyetiaraþtýrmalarý geçen hafta ortaya koydu.Bu kaybýn sorumlusu olarak da bizleriyani insanlarý gösterdi. WWF, 50 yýldýrTürkiye'nin de dahil olduðu 100 ülke-den yaklaþýk 6.5 milyon bilim insanýyardýmýyla doðaya verilen zararýengellemeye çalýþan bir kurum. MikeBarratt yönetiminde gerçekleþtirilenincelemede 3 bini aþkýn canlý türü 10bin farklý bölgede incelenmiþ. Özellikleson 40 yýl içerisinde insan nüfusuylaparalel olarak artan orman kesimi, kon-trolsüz balýk ve hayvan avý, ýrmaklar-dan düzensiz olarak tarlalara su pom-palama, geri kalan orman veokyanusun yok edemeyeceði orandaatmosfere karbondioksit salýnmasý,bütün bu deðiþikliklere baðlý olarakyaðmur dengelerinde deðiþme yok olantürlerin baþ katilleri olarak gösteriliyor.

"E biliyoruz bunlarý zaten, ne yapa-biliriz ki. Yine de bu dünya hepimizidaha çook besler" diyenlere

tartýþtýðýmýz konunun tehlike boyut-larýný anlamalarý için WWF raporundanbirkaç cümle seçtim: "Ýnsanlarýn yiye-cek ihtiyacýný karþýlayabilmesi ve doðalhayata verdikleri zararý kaldýrabilmesiiçin yapýlan hesaplamalara göredünyamýzýn 2,5 kat daha büyük olmasýgerekmekte. Kurulan barajlar ve salý-nan fabrika atýklarý yüzünden ýrmak venehirlerdeki hayat 40 yýl içerisinde %75 gibi inanýlmaz bir oranda yok oldu.Su sarfiyatý ise bu süre içerisinde tam 7kat artmýþ durumda. Bu korkunç gidiþatekonomisi bozuk ve eðitim seviyesidüþük olan ülkelerde daha çok dikkatçekiyor. 'Zengin' (özellikle Avrupa)ülkeleri aldýklarý önlemlerle kenditopraklarý içerisinde bir nebze olsundoða dengesini iyileþtirmiþ durumdalar.Bu ülkelerde yaþayan bireylerde dahaçok çevrecilik ve hayvan sevgisigeliþmiþ durumda. Fakat dünyanýn gerikalan kesimi umursamaz bir þekildedoða katliamýna her geçen yýl artandozlarla devam etmekte".

WWF yöneticilerinden DavidNussbaum yaptýðý basýn toplantýsýndatüm dünya politikacýlarýný, iþadamlarýnýve "insaným" diyen her bireyi kendileriiçin olmasa bile çocuklarý için 2015yýlýnda "uyanýþ"a çaðýrdý.

Gazetecilerden birinin "Siz bu çaðrý-da bulunurken dünya yeni savaþlaragiriþiyor. Sesinizi duyurabilecekmisiniz?" demesi üzerine Nussbaumbir süre sessiz kaldý ve "Politikacýlaryaþayacak dünya bulurlarsa savaþýr-lar" diyerek sözlerini tamamladý.

Page 36: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI34

uyun dünyadaki yaþam açýsýn-dan hayati öneme sahip olmasýnedeniyle bilim insanlarý suyun

dünyaya nasýl geldiðini bilmek istiyor-lar. Bu konuyla ilgili teorilerden birinegöre Güneþ sisteminde bulunan su,Güneþin doðumundan sonra geliþenkimyasal süreçlerin bir sonucudur. Eðerdurum böyleyse, bundan çýkarýlacaksonuç suyun ancak belli yollarla oluþanyýldýz sistemlerinde var olabileceðidir.Ancak, bugün Science dergisinde

yayýnlanan yeni bir çalýþma ile ilgili birmakalede dünyadaki suyun en azýndanbir bölümünün Güneþin oluþumundanönce varolduðu ve bu suyun yýldýz-lararasý uzaydan geldiði öne sürülmek-tedir.

Bu bundan sonra su içtiðinizdeaklýnýzda tutmanýz gereken bir husus-tur. Ama bu keþfin ilginç olmasýnýnbaþka bir nedeni de suyun - ve bununlabaðlantýlý olarak yaþamýn - Galaksinin

Dünyadaki SuGüneþten Daha YaþlýYazan: Sarah Fecht, Çeviren: Necati Tarýman

S

Page 37: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI35

her tarafýna yayýlmýþ olmasý anlamýnagelmesidir.

Bu çalýþmayý yapan ve makaleyiyazan Conel Alexander yayýnladýðý birbasýn bülteninde, "Eðer su Güneþ sis-teminin erken dönemlerinde esasitibarýyla buz þeklinde yýldýzlararasýuzaydan miras alýndýysa, büyük miktar-da buzun ve onun içinde yer alanyaþam öncesine ait organik maddeninoluþmakta olan yýldýzlarýn etrafýndabulunan proto (ilk) disklerin çoðundaveya hepsinde bol miktarda varolmasýgüçlü bir olasýlýktýr." demektedir.

Hidrojen ve Doteryumun göreceliolarak bol miktarda mevcut olduðunugöz önüne alan bilim insanlarýdünyadaki suyun önemli birbölümünün yýldýzlararasý uzaydangelmiþ olmasý gerektiðine hükmettiler.

Doteryum (deuteryum) aslýndaHidrojenin daha aðýr olan kardeþigibidir. Her iki atomun da çekirdeðindebir proton olmakla birlikte, deuteryu-mun çekirdeðinde fazladan bir nötronbulunmaktadýr ve bu madde genellikleçok özel koþullarda yýldýzlararasý uzay-da oluþmaktadýr.

Örneðin, yýldýzlararasý uzaydaki çokdüþük sýcaklýk ve iyonize ediciradyasyon nedeniyle buradaki subuzunda büyük miktarda doteryumbulunmaktadýr. Dünyadaki suda daDoteryum vardýr ama miktarý çok azdýr,yýldýzlararasý uzayda bulunan buz-dakinden 30 kat daha az miktarda. Bir

su örneðindeki Hidrojen ile Doteryummiktarý arasýndaki orana bakarak suyunoluþmasý sýrasýnda koþullarýn nasýlolduðu konusunda bir hükme varabili-riz. Ancak, þimdiye dek bilim insanlarýdünyada bulunan Doteryumun uzaydanmý geldiði yoksa Güneþin oluþumusýrasýnda mý ortaya çýktýðý konusundaemin olamýyorlardý.

Bunu ortaya çýkarabilmek amacýylaaraþtýrmacýlar genç Güneþ sisteminingezegenlerinin ilk oluþumunda ortayaçýkan diski - yeni doðmakta olanGüneþin etrafýnda bulunan bulut - sanalolarak yeniden yaratmak için matem-atik modeller kullandýlar. O zaman varve geçerli olmasý gereken ýsý ve radyas-yon deðerleri temeline dayalý olarakyapýlan hesaplarda ilk oluþum aþama-sýndaki Güneþ sisteminin bilim insan-larý tarafýndan þu anda dünyadaki okya-nuslarda ve kuyruklu yýldýzlarda göz-lenmekte olan Hidrojen ve Doteryumoranýný yaratmasýnýn mümkün olmadýðýortaya çýkarýldý. Zira suyun Güneþ sis-teminin içinde doðduðu yýldýzlararasýortamdan gelmesi zorunluydu.

Diðer Güneþ sistemlerinin de aynýyýldýzlararasý ortamda oluþmuþ olmasýgerektiði göz önüne alýnarak olayabakýldýðýnda, bulgularýn dünyada bulu-nan suyun menþeinin özgün olmadýðýnýve susuzluðu bastýran ve yaþamýdestekleyen bu maddenin Galaksininher tarafýndaki gezegenlerde yaygýnolarak bulunmasýnýn yüksek bir olasýlýkolduðuna iþaret ettiði sonucuna varýl-masý gerekmektedir.

Page 38: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI36

Bir Sosyal Sorumluluk Projesi:

Yalýnayak ÜnversitesiGüneþ Enerjisi Mühendisleri olarak eðitilmiþ kadýnlar çok uzaktaki bölgeleregüneþ enerjisi götürüyorlar. Nilanjana Bhowmick/ Tilonia, Rajasthan

The Guardian.com'dan Çeviren: Nelda Ýnan Bayraktar

"Yüzyýllar boyunca, dünyanýn dört bir yanýndaki köylerde, insanlar yaþamayýsürdürdüler. Onlar gereksinim duyduklarý her þeyi yalnýzca üzerindekidünyadan saðladýlar. Modernleþme genellikle daha az sürdürülebilir bir yoldageliþti. Yaþamýn geleneksel unsurlarý nadiren modern ve uygun teknoloji ileakýllýca biraraya gelebildi.

Ama artýk insanlar hemen her yerde, toplumsal duyarlýlýðý ve özgüveni, dahayüksek bir anlamda yeniden inþa etmenin ve üretmenin yeni yollarýný keþfedi-yorlar. 'Yalýnayaklar Üniversitesi' Hindistan'ýn yarý-kurak bir eyaleti olanRajasthan'da 1972 yýlýnda kuruldu. Burasý sürdürülebilir niteliðe sahip bir'toplumsal kalkýnma' örneðidir. Bu okulda yalýnayak öðretmenler, doktorlar,güneþ mühendisleri, el pompasý teknisyenleri, tasarýmcýlar, kimyagerler,iletiþimciler ve muhasebeciler yetiþmekte, buradaki çocuklar ve yetiþkinler bir-birlerine yardým edip öðrenerek sürdürülebilir bir toplum yaratmaya devametmektedirler. Yalýnayaklarýyla var ettikleri bu örnek, çevre köylerde ve on üçHindistan eyaletinde de kök salmýþtýr. Gerçekleþtirilenler, eðitim ve geliþimkonusunda yerel, eyalet ve ulusal politikalarý etkileyen boyuttadýr. YalýnayaklarÜniversitesi özsaygý ve özgüven oluþturmak üzere gereksinilen her yerde uygu-lanabilir bir örnektir. Sürdürülebilir su yönetimi, enerji kullanýmý, ormansýzlaþ-ma, artan yoksulluk, iþsizlik ve azalan saðlýk hizmetleri yalnýzca Hindistan'aveya 'Güney'e özel kaygýlar deðildir. Yalýnayaklar Üniversitesi'inde herkes içinalýnacak dersler vardýr."UNESCO

Page 39: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI37

amla Devi Rajasthan'nýnYalýn Ayaklar Üniversitesin-den mezun olan ilk kadýn

güneþ enerjisi mühendisi. Parlak sarýve portakal renkli sarisinin ucunubaþýnýn üstünde sýkýca tutturan SantoshDevi, evinin çatýsýndaki güneþ panel-lerini temizlemek için dama týrmanýyor.Geçen yýl kendisinin monte ettiði par-lak aynalý paneller, köydeki tek katlýbasit evlerin karþýsýnda çarpýcý birgörüntü oluþturuyor. Bundan hiç dedaha az çarpýcý olmayan þey ise 19yaþýndaki okuma yazmayý tambilmeyen ve Rajastan çölünün uzak-larýndan gelmiþ bu genç kadýnýnHindistan'ýn katý kast sistemini kýrarak,ülkenin ilk güneþ enerjisi mühendisiolmasý. Kastlar arasýndaki farklarþehirlerde azalmaya baþlarkenHindistan'ýn kýrsal bölgelerinde hâlâ birtabu olarak geçerliliðini korumakta ve

üstelik de Dalitler denilen tabaka diðer-leri tarafýndan ötekileþtirilmekte veyoksul býrakýlmaktadýr.

Santosh, genç kýzlýða adým atarkenköyündeki üst kasta ait insanlardankaçýyor ya da onlarýn varlýðýndayüzünü örtüyordu. Þimdiyse onlarSantosh'tan yardým talep ediyorlar."Onlara göre ben ýþýk ile ilgili tümtamir ve montaj iþlemlerini yapabilenbir kiþiyim" diyor ve þöyle devamediyor: "Eskiden üst kasttan birileriyanýmdan geçerken hep yere bakardým.Artýk onlarýn gözlerinin içine bakýyo-rum ve bunun gerçek olabileceðini aslahayal etmemiþtim."

Santosh, Hindistan'ýn Tilonia böl-gesindeki Yalýn Ayaklar Üniver-sitesinde Güneþ enerjisi mühendisiolarak eðitilmiþ. Burasý,1972 yýlýnda

K

Page 40: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI38

Bunker Roy isminde gönüllü ve hayýrlýbir insan tarafýndan, kýrsal bölgedeyaþayanlarýn, cinsiyet, kast, etnikköken, yaþ ve eðitim seviyesi ayrýmýyapmadan, beceriler kazanabilmeleri vekendilerini dönüþtürebilmeleri amacýy-la kuruldu. Üniversite Güneþ enerjisimühendisliði, saðlýk ve su deneylerikonularýnda bu güne kadar 15 bin kadý-na beceri kazandýrdý. 65 yaþýndakikurucu Bunker Roy "Düþük maliyetli,merkezden yönetilmeyen, toplulukgüdümlü" bu yaklaþýmýn köyde zatenvar olan kaynaklarýn kullanýlmasýfikrinden beslendiðini söylüyor.

Üniversite 32 dönüm arazi üzerinekurulmuþ olup, enerjisinin tümünüGüneþ enerjisinden saðlýyor. Güneþenerjisi kurslarý 2005 yýlýnda verilmeyebaþlandýðýndan beri 300'den fazla yalýnayaklý mühendis Hindistan'daki 13binden fazla eve enerji götürdüler. Veyine ayný modelle Afganistan'danUganda'ya kadar 24 ülkedeki 120'denfazla köy ayný imkândan faydalandý.

Bu yöntemle, çok uzakta, kolayulaþýlamayan ve elektriði olmayanköylere Güneþ enerjisi götürülmekte.Okyanusta bir damla belki, çünküHindistan'ýn kýrsal bölgelerinin%44'ünde elektrik yok. Ama bu kadýn-lar ülkelerinin enerji ihtiyacýna önemlibir katkýda bulunuyorlar. Hindistannüfusunun %72'sini oluþturan kýrsalbölgeler hala fosil yakýtlara baðýmlýlar.Eðer hükümet bu baðýmlýlýðýyenilenebilir kaynaklara dönüþtüre-mezse, ülkenin çevreyle ilgili hedefleri

de sekteye uðramýþ olacak. BunkerRoy'un mühendisleri yýlda en az birbuçuk litre gaz yaðý tasarruf etmiþdurumdalar ki bu yað aksi takdirdelambalarý, ocaklarý yakmak için kul-lanýlacaktý. Santosh'un daha öncekiköyü her biri birbirinden tahta çitlerleayrýlmýþ çamurdan yapýlmýþ 20 taneevden oluþuyordu. Ama artýk köyün tekkerpiç evinde oturuyor, eþi, minik oðluve eþinin anne ve babasý ile birlikte.Evi iki yatak odasýndan, avludakiçamurdan yapýlmýþ iki kulübeden, biraðýldan, bir mutfaktan ve de Santosh'unatölye amaçlý kullandýðý bir odadanoluþuyor. Burada günde altý saatinigüneþ fenerlerini tamir etmek için har-cýyor.

Santosh evini Güneþ enerjisimühendisliðinden elde ettiði paraylayapmýþ. Onun sayesinde þimdi diðerevler de Güneþ enerjisi kullanýyorlar.Yalýn ayaklar modelinde her ev gazyaðýna, mumlara, oduna harcayacaklarýparayý aylýk aidat olarak ödemek duru-munda. Bu paranýn bir kýsmý Güneþenerjisi mühendisinin aylýk harca-malarýna diðerleri ise panellere veyedek parçalarýna gitmekte.

Sanosh'tan bir yukarý kastta olankomþusu 60 yaþýndaki Choti Deviegüneþ fenerleriyle ilgili þunlarý söylü-yor: "Iþýk olduðunda geceleri daharahat yapýyorum yataklarý. Yaðmurlumevsimde birçok zehirli böcek gelirama þimdi ýþýk olduðuna göre endiþeetmemize de gerek kalmýyor. Iþýk olun-ca ayrýca sýðýrlarýmýzý da daha iyi

Page 41: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI39

koruyabiliyoruz. Akþamlarý onlarý evegetirmemiz daha kolay oluyor."

Hindistan'da kadýnlarýn evin ve tar-lanýn tüm iþlerini yapmalarý birgelenek. Santosh artýk tarladaçalýþmamasýna raðmen evde inanýlmazmeþgul. Eðer o gün 17 aylýk oðluylailgilenmiyorsa, ineklerden süt saðýmýyapýyor, sýðýrlarý besliyor, evinde kur-duðu manav dükkânýnda müþterilerleilgileniyor veya güneþ fenerlerini tamirediyor. Santosh artýk kendine güvenenbir kadýn.

"Üniversitenin ilk günü korkunçtu.Hiçbir þey anlamayacaðýmý zannetmiþ-tim. Býrakýn tek baþýma imal etmeyi,evlerimizde akþamlarý Güneþ ýþýðýylaaydýnlanacaðýmýzý bile hayal ede-memiþtim."

Santosh, Yalýn Ayaklar Üniversitesin-den Güneþ enerjisi mühendisi olarakmezun olduðundan beri ailenin geliriikiye katlanmýþ. Önceleri tüm gün tar-lada çalýþýp da Güneþ batmadan nefes

nefese eve koþturup yemek piþirdiðigünlerin geride kaldýðýný düþünüyor.Yalýn Ayaklar Üniversitesinde kadýnlardinleyerek ve ezberleyerek öðreniyor-lar. Bunun için de renklerle kodlanmýþþemalar kullanýyorlar ki, tellerin kom-binasyonlarýný ve dizilimleriniöðrenebilsinler. Böylece yazmalarýnaya da okumalarýna gerek kalmýyor.

Bu modelin aynýsý Afrika'da, LatinAmerika'da ve Güney Asya'da uygulan-makta. Tanzanya, Uganda, Gambiya,Malawi, Etopya, Sierra Leone, Rwandave Butan'dan gelen kadýnlar,Tilonia'daki altý aylýk eðitimlerinitamamladýktan sonra köylerine dönüp,evlerine güneþ panelleri monte etmiþdurumdalar.

Uzak, ulaþýlamayan, elektriði bulun-mayan bölgelerden gelen 35 yaþýnýnüzerindeki her kadýn, köyü tarafýndandesteklendiði sürece bu uluslararasýeðitime kaydýný yaptýrabilir. BunkerRoy'un söylediði gibi: "Bu yaþýnüzerindeki kadýnlarý seçmek, köklerine

baðlý olmalarý veyeni þeyleri dene-mede daha azsabýrsýz olduk-larýndan dolayýdaha baþarýlýoluyor, çünküerkekler serti-fikayý bir kezaldýktan sonrahiçbir þey yap-mýyorlar."

Page 42: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI40

Dört çocuðu olan 42 yaþýndakiPrecious Molobane isimli kadýn GüneyAfrika'nýn Johannesburg þehrinin yak-laþýk 500 km. uzaðýndaki bir köydengelmiþ buraya ve önündeki elektrikdevresine büyük bir konsantrasyonla,kaþlarýný çatmýþ biçimde bakýyor.Aslýnda huzursuz çünkü Hindistan'ýnbu denli sýcak olabileceðini düþün-memiþ. Bununla birlikte tüm olumsuzþartlara ve vejetaryen beslenmeye rað-men geleceði için büyük umut taþýyoriçinde. "Ülkeme geri dönmek veyaþadýðým yere ýþýk götürmek, sonra daburadaki üniversitenin aynýsýný oradaaçmak istiyorum ki daha çok kadýn eði-tilebilsin" diye açýklýyor. Ülkesindeiþsiz ve devlet tarafýndan yalnýzca soniki çocuðuna yardým edilen Precious'unkocasý da en yakýn kasabada taksi þofö-rü olarak çalýþýyor. Böyle bir eðitimolduðunu duyar duymaz hem ailesinehem de içinde yaþadýðý topluma yararsaðlamak amacýyla hemen yazýlmýþ.

Dersler geniþ bir dikdörtgen atölyedeuzun bir çalýþma masasýnda yapýlýyor.Kadýnlar her biri kendilerine ait olanrenkli paneller ve dosya kâðýtlarýylabirlikte masanýn çevresinde otuyorlar.Temizce dizilmiþ Güneþ enerjisi fener-leri raflarý süslüyor. Renk kodlarýnýayrýntýlý biçimde gösteren þemalar iseduvarlarda asýlý ve tepede dönen vanti-latörün esintisiyle titreþmekte. Oda ha-vadar ancak sabah saat onu gösterme-sine raðmen sýcaklýk topraðý kavuruyor.

Guman Singh, kýsa boylu gözlüklüöðretmenleri, onlarý renk kodlarýný oku-

sunlar diye tahtaya çaðýrýyor. Aralarýn-dan birisi Ýngilizce bilgisini, arkadaþla-rýna renk kodlarýný kendi dillerindeöðretmek için kullanýyor. Guman Singhyaptýðý iþin inanýlmaz zor olduðunuhattâ bazen saçýný baþýný yolacak halegeldiðini, bununla birlikte kadýnlarýnrenk kodlarýný bir kez kavradýktan son-ra daha hýzlý ilerleyebildiklerini söylü-yor. Ýþaret lisanýnýn kullanýlmasý ve herþeyin deneysel olarak öðrenilmesi buüniversitenin en önemli özelliði.

Uzun masanýn daha da ilerisindeZimbabwe'nin bir köyünden gelmiþolan Matildah Chikwata oturuyor.Köyünde sebze satýyor ve günde beþdolar kazanýyor. Bu onun için o kadaraz bir para ki, sebzeleri en yakýnkasabaya götürüp satmak için bileyeterli deðil. Bu nedenle köylerine kimgelirse onlara satmak zorunda.Matildah þunlarý söylüyor:"Hindistan'daki insanlar da fakir amaonlar yaþamlarýný daha iyi bir halegetirmek için ellerini kullanýyorlar. Bende köyüme döndüðümde insanlaraellerini nasýl kullanacaklarýný öðretmekistiyorum. Eðer ben bu yaþýmda bunuöðrendiysem, onlar da öðrenebilirler."

Balaji Ki Dhani'ye döndüðümüzdeise, Santosh çatýdan inerken ailesi içinbir televizyon, kocasý için bir motosik-let ve evi için bir un deðirmeni almayýdüþündüðünü söylüyor. Artýk bu küçüklüks ihtiyaçlar onun ulaþabileceði uzak-lýkta onun için. "Asla bunlarý baþara-bileceðimi düþünmemiþtim" diyorkendinden emin bir þekilde.

Page 43: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI41

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon.Partnerim biraz kaygýlý. Kenara

çekiliyor ama dinliyor. Onu hissediyo-rum ve onu biliyorum. Kaygýlýolmasýnýn nedeni onun geçmiþiyle ilgiliolarak yapacaðýmýz ve þimdiye dek hiçduymamýþ olduðu ifþaatlardýr. Ancak,bunlar okunmak üzere onun Akaþýiçinde yer almaktadýr. Bunu okuyabile-cek durumda olanlar vardýr. Ben uygunolmayan hiçbir þeyi ifþa etmem.Partnerimin geçmiþiyle ilgili ifþaatlarþu anda bulunduðum yer hakkýndaverilen bilgilerin geniþletilmesi amacý-na yöneliktir. Bu celse pek uzunolmayacak ama üzerinde düþünmeniz

gerekecek þeylerle dolu olacak. Önemlisorulardan biri, benim açýklayacaðýmþeylerin parçasý olup olmadýðýnýzdýr.Þimdi odada bulunanlardan bazýlarýkafalarýný sallýyor ve bunu bildiklerinisöylüyorlar. Size zaten bildiðiniz þey-leri söylemek istiyorum.

Yaþlý ruhlar, gruplar halinde enkarneolma eðilimine sahip olduðunuzu bili-yor musunuz? Belirli gruplar defalarcave üst üste belirli nedenlerden dolayýbelirli bölgelerde bazen uzun sürelerboyunca ve bazen de daha kýsa süreler-le enkarne olurlar. Þu anda bulun-duðunuz bölgede gruplar üst üste veuzun süreler boyunca enkarne olmaya

S

Gizli Bilgeliðin Salýverilmesi

Kryon Celsesi, Medyum: Lee Carroll, Çeviren: Necati Tarýman

14. 9. 2014, Londra, Ýngiltere

Page 44: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI42

eðilimlidirler ve bunun bir nedenivardýr. Bazýlarýnýz son 2000 yýlýntamamýný burada geçirdiniz. Onlarsürekli olarak bu bölgede enkarneoluyorlar, benim deyimimle adatoplumlarýna katýlýyorlar, dilleriöðreniyorlar ve etrafta dolaþýyorlar.Bunun bir nedeni vardýr ve bu nedenielimden gelen en iyi þekilde açýklaya-caðým.

Size gezegenin tarihini birçok kezanlattýk þimdiye dek. Size zaman çizel-gesini açýkladýk, Lemuryalýlarýn tohum-lanmasý ile birlikte iþlerin nasýlbaþladýðýný, Pleiadeslilerin nasýl tümdünyaya yayýldýklarýný ve nasýl birözgür seçim gezegeninin oluþtuðunuanlattýk. Bu gezegende kendi bilincinizikontrol edebilir ve kendi kararlarýnýzýverebilirsiniz ve sonuç itibarýyla bukararlar Galaksinin tamamýný etkileye-bilirler. Size gezegeninizin bu süreçtengeçen birçok gezegenden biri olduðunuanlattýk ama siz hâlâ burada 3 boyuttaoturmuþ bunun güzel bir hikâyeolduðunu söylüyorsunuz.

Þimdi bu hikâyeyi biraz geliþtire-ceðim. Bunun Birleþik Krallýðýnhikâyesi olduðunu söylemek isterdimama öyle deðil. Bu adanýn hikâyesidir.Bu bir bölgenin hikâyesi ve gezegendebulunan bölge aslýnda sýnýrlarýn veisimlerin öncesine gidiyor amagüneyde Plymouth'dan kuzeydeWarwick'e kadar her tarafý kapsýyor.Burasý aslýnda çok büyük bir bölgedirve tüm hikâyenin baþlamasýndan beri

buranýn sýnýrlarý pek çok kezdeðiþmiþtir. Lemuryalýlar tüm gezegeneyayýldýklarýnda, diðer tohum kolonileriyerleþtiklerinde, karanlýk ve aydýnlýkbilgisiyle birlikte insan yaþamýbaþladýðýnda ve toplumlar geliþmeyebaþladýklarýnda burasý çok özel biryerdi. Buranýn neden özel bir yerolduðunu size söyleyeceðim.

Þimdiye dek sözünü etmiþ olduðumaðlar dýþýnda kalan bazý aðlar çok özelþekilde birbirleriyle çakýþýrlar. Bunlarçok eski aðlardýr ve bunlarýn bazýlarýPleiadesliler tarafýndan, diðerleri insan-lar tarafýndan gezegenin derinliklerinegidecek þekilde yerleþtirilmiþlerdir.Burada kapýlar ve vorteksler (girdap)vardýr. Birçoðu kadim zamanlardanberi deðiþmiþlerdir ama bunlardan pekçoðu burada bulunmaktadýr. Gayet tabiibunun bir nedeni vardýr. Bu bölgedefaylar öylesine yerleþmiþlerdir ki, aðlaronlarý desteklerler. Bunu anlayamaya-caksýnýz ama buna hazýr olsanýz da,olmasanýz da bugün size birazmetafizik, biraz da fizikten söz ede-ceðim.

Dünyanýn sýrlarý çok iyi saklayabilenbazý bölgeleri vardýr. Buna istersenizÝþbirlikçi Gaia Enerjisi diyebilirsinizveya baþka bir isim verebilirsiniz amane derseniz deyin, gezegende varolanen büyük sýrlarý çok iyi saklayan yerlervardýr. Ýnsanlar yaratýlýþ zamanýndanberi ve ondan sonraki binlerce yýlboyunca kendi bilinçlerini, onunla neyapacaklarýný, nereye gideceklerini

Page 45: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI43

seçtiklerinde, kendilerine baþtan ver-ilmiþ olan bilinç düzeyinin altýndakalan bir bilinç düzeyine sahip olmayakarar verdiler. Bu nedenle bazý þeylerinsaklanmasý icap etti. Bu odada bulunanbazýlarý bu konu hakkýnda bilgisahibidir ve bunun nedeni onlarýnAkaþlarý dolayýsýyla buna aþinaolmalarý ve orada bulunmuþolmalarýdýr.

Akdeniz'in derinliklerinde ve ayrýcaYunanistan'da, Mýsýr'da ve tabii buradahenüz açýklanmamýþ olan sýrlar vardýr.Ýnsan bilincinin, aydýnlýðýn sýkýntýyagireceði kadar düþük düzeye gerileye-ceði ortaya çýkýnca, sizler yer altýnaindiniz. Gizem okullarýnýn sýrlarýný alýponlarý saklamak zorunda kalan bölgeleriþte bu alanlardý. Burada yerleþmiþ olantoplumlar bu sýrlarý en iyi þekildegizleyebilecek olanlardý. Bu toplum-larýn pek çok ismi vardýr sevgili varlýk-lar. Ve bunlar için doðru veya yanlýþdenmesi uygun olmaz. Bunlarýnbazýlarý sahte isimleri olan sahtetoplumlardý ve bunun amacý da diðerinsanlarýn onlara yaklaþmalarýný önle-mekti. Bu iþlerin hepsi ýþýðý tutmak içinyapýldý.

DNA ile neler yapabilecekleriniz,yeniden programlama, Akaþta madenarama, içinizdeki Tanrý gibi bugünitibarýyla ifþa edilmiþ olan sýrlar düþükdüzeyde bilince sahip olan toplumlaraeskiden asla açýklanamazdý. GüneydekiPlymouth'dan kuzeydeki Warwick'ekadar adanýn tamamý bu baðlamda

iþbirliði yaptý. Bu bölgede pek çok por-tal (kapý) vardýr. Büyük miktarda enerjihâlâ buradadýr. Gizemler hep saklandýve gizli kaldý. Druid'lerin (putperesttoplumlarda rahipler) ve 1100'lü yýllarageri giden Merlin efsanesinin amacýnýkendinize sorun. Merlin aslýnda biradam deðil, daha çok sihirle ilgilikavramlarýn birleþimiydi. Peki, sihirdenilen þeyler neydi? O da bizimbugün metafizik olarak öðrettiðimizþeydi.

Ýþte siz böyle bir yerde oturuyorsunuzve gizleme iþini de çok iyi becerdiniz.Þu anda odada kimler var öyleyse?Onlar gizlemenin üstatlarýdýr. SizlerinAkaþlarý bununla dolu. Bu gizemleri vesýrlarý saf tutmanýzdan dolayý sizi kut-lamak amacýyla burada bu sandalyeyeoturmak için çok uzun bir süre bekled-im. Bunu gerçekten de baþardýnýz veburada dolaþtýðýnýzda bunun gerçekolduðunu anlayabilirsiniz. Burasý çoközel bir yerdir. Bunu bilmiyormusunuz?

Þimdi de size burada oturmakta olanbir aile ferdini tanýþtýrmak istiyorum.Sözünü ettiðim kiþi sandalyede oturuy-or. O aslýnda Plymouth'dan Warwick'ekadar her þeyi ile tam bir Britanyalýdýr.Bu adam ve onun Akaþý burada tesisedilmiþ olan tüm ülkelerin ve onlarýnkolonilerinin bir ürünüdür. Kendisibundan önceki Avustralya'lý yaþamýnýbiliyor ve hattâ biz bunu yayýnladýk.Ancak, kolonilerde bir siyah adamolarak yaþadýðý dönemler hakkýnda bil-

Page 46: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI44

gisi olmadýðý gibi, biz de bununla ilgilibir yayýn yapmadýk. Aslýnda o herzaman ya Britanyada veya Britanya'nýnkolonilerinde yaþadý. Ve bugün deyine kolonilerin bir ürünü olarak osandalyede oturuyor. O her zamanBritanyalýdýr!

Onun iþi sýrlarý muhafaza etmektir vebu iþi çok iyi yapar. Onun Lemurya'dasýrlarýn muhafýzý ve asiller arasýndagidip gelen mesajlarýn ulaðý olarakgeçen yaþamýný açýklamýþtýk. Partnerimgizem okullarýnýn sýrlarýný da biliyordu.O aslýnda hayal edebileceðiniz her þeyolmuþtur. Tapýnak þövalyelerinekatýlmýþtý ve 3. derece bir masondu.Ülkenin sýrlarýný da muhafaza etmiþtirve ülkeyi çok iyi tanýr. Bunlarýn hepsionun akaþýnda kayýtlýdýr. Aslýnda o kýr-sal alandaki tepeler ve vadileri,topraðýn nasýl bir his yarattýðýný vesoðuk geçen kýþlarý sandýðýndan çokdaha iyi tanýmaktadýr ama henüz bunukeþfetmemiþtir.

Onun dünyada ne kadar çok seyahatettiðini düþündüðünüzde, onu þimdiyekadar Birleþik Krallýða gelmektenalýkoymuþ olmamýzýn ne kadar tuhafolduðunu anlayabiliyor musunuz? OnuÝrlanda'ya gitmekten de, Ýskoçya'ya git-mekten de alýkoyduk. Ruhundayankýlar yaratacak ve hatýralarýn yüze-ye çýkmasýna yol açacak yerlere git-mekten alýkoyduk onu ve o da sýrlarýçok iyi muhafaza etti. Sevgili varlýklar,size partnerim hakkýnda bilgi verdimama bu söylediklerimin aslýnda onunla

deðil, sizinle ilgili olduðunu bilmeniziistiyorum. Çünkü o bu sýrlarý sizler içinsaklýyordu.

Tüm bunlarý size neden anlattým?Mesajlarý ifþa etmeden önce bu ülkeninbir þeyleri bilmesini ve sizlerin bazýþeyleri anlamanýzý istiyorum. Mesajlarývermeden önce size çok boyutlu fizikhakkýnda þimdiye dek hiç duymadý-ðýnýz þekilde bilgiler vermek istiyorum.Ve bu bilgilerle bazýlarýnýn tesadüf,bazýlarýnýn ise hilebazlýk ürünü olaraknitelendirdikleri bir fenomenin baðlan-týsýný söylemek istiyorum.

Tarlalarda görülen esrarengiz EkinÇemberleri hakkýnda konuþmak istiyo-rum. Ýlk önce tesadüf olup olmadýðýnabakalým ve bunun söz konusuolmadýðýný söyleyelim. Noktalarý bir-leþtirmenin zamaný geldi. Bu görün-tüler ilk ne zaman ortaya çýkmýþtý? Ýlkçýkýþ zamanýna biraz yakýndanbakarsanýz, bunun uyumlu yakýnlaþ-madan hemen önce olmasýný büyük birtesadüf olarak mý nitelemek gerekiracaba? Bu þekiller ilk önce 36 yýllýkbir pencere oluþturan gündönümüdeviniminin 18 yýllýk ilk yarýsýnýnbaþlangýcýnda dikkate deðer sayýlardaortaya çýktýlar. Ýkinci olarak bu EkinÇemberlerinin büyük çoðunluðunungezegenin hangi bölümünde ortaya çýk-týðýna bakmakta yarar var. Tahmin ede-ceðiniz gibi bunun cevabý BirleþikKrallýktýr. Ne tesadüf ama! Gizemokullarýnýn sýrlarýnýn saklandýðý ülke-den söz ediyoruz burada.

Page 47: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI46

Öncelikle bu Ekin Çemberlerinin neolmadýðýný söylemek istiyorum. Buþekiller gecenin bir yarýsý ellerindesopalar, ipler ve bira þiþeleri ile ortayaçýkan iki kiþi tarafýndan oluþturulma-mýþtýr. Bunu zaten biliyordunuz. Eðerbu tarlalarýn teknolojik olarak gecelerikýzýlötesi ýþýklarla veya benzer teknik-ler kullanýlarak izlenmesi ve olaylarýnkaydedilmesi mümkün olsaydý, buþekillerin çok kýsa sürelerde ve hep-sinin birlikte oluþtuðu görülürdü.

Bunu size daha önce de söylemiþtikama þimdi bu bilginin sizin tarafýnýz-dan doðrulanmasýný istiyoruz. Ýzlemekmümkün olsaydý, bu þekillerin bir andatoprak üzerinde damga gibi ortaya çýk-týðý, etrafta kimselerin olmadýðý vetopraðýn bu sýrada çöktüðü, her þeyinbir anda ve hep birlikte olduðu görü-lürdü. Belki de bunu ilk kez duyuyor-sunuz. Bu bilgilerin teyidini izleyin.

Þimdi size bu þekillerin ne olabile-ceðiyle ilgili potansiyeller hakkýnda birþeyler söylemek istiyorum ama bubiraz zordur. Bu þekillerle mesajlar mýverilmektedir? Gayet tabii ki mesajverilmektedir. Bu þekiller dil içermektemidir? Bir bakýma evet, dil içermekte-dir. Bunlar kutsal mýdýr? Bu þekillerinüstünde bulunduðu toprak kutsaldeðildir ama içerdikleri mesajlar kut-saldýr. Bu mesajlarla gelecekte olacak-lar, bilgelik, kutsal geometri ve benzerþeyler hakkýnda bilgi aktarýlmaktadýr.Bunlarýn hepsi, hattâ DNA bileoradadýr. Bunlarý nasýl açýklasamacaba?

Partnerim, þimdi yavaþ gitmeni isti-yorum çünkü bunlar yeni þeyler. Sizebazý örnekler vereceðim. Yeni birPapanýn seçilmesinden 13 ay öncesin-den size yeni bir Papanýn seçileceðinisöylemiþtim.

Bu önceden belir-lenmiþ kader miydi?Hayýr! Peki, falcýlýkmý yapmýþtým?Hayýr! Papalýk ile,istifa edecek Papanýnbilinç durumu ile vePapalýk için öneçýkacak olan GüneyAmerika kökenli dinadamý ile ilgilipotansiyelleri göre-biliyorduk. Bupotansiyeller sizingöremeyeceðiniz

Page 48: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI46

yerlerde demleniyordu. Biz bunlarýgördük ve bundan size söz ettik. Ozamanlar bunun bu þekilde gerçek-leþmesi için %90'lýk bir olasýlýk vardýdiyebilirsiniz.

Aslýnda perdenin diðer tarafýndanbakýldýðýnda, olay çok açýk ve belliydi.Biz de size bu durumu söyledik vesonunda olay öngörüldüðü gibi gerçek-leþti. Olayý çok boyutlu potansiyelenerji fiziði sayesinde olmadan öncegörmüþtük.

Eðer bir potansiyel varsa, nasýl birenerji olursa olsun, çok boyutlu durum-da fiziksel karþýlýðý vardýr. Olayýn ener-jisi vardýr veya potansiyel olacak birþeyin enerjisini taþýr. Olay daha sonrasizin üç boyutlu saatinize göre gerçek-leþir ama bu üç boyutlu saat çok boyut-lu durumda yoktur. Çok boyutlu du-rumda %90 ve üstü olasýlýða sahip olanbir potansiyel olmuþ olarak kabul edi-lir. Açýklamak çok zor, öyle deðil mi?

Çok uzun olmayan bir süre önce sizeOrta Doðu'da baþka bir küçük savaþýnpatlak vereceðini söylemiþtik. Geçenay olanlarý hep birlikte gördünüz. Bufalcýlýk mýydý? Bu önceden belirlenmiþkader miydi? Bunun cevabý hayýrdýr.Aynen Papa olayýnda olduðu gibi,geliþmekte olan olaylarýn bilincihakkýnda kimsenin bilgisi yokken, bizolaylarý ve oyuncularýn neler yapacak-larýný görebildik ve sizlere %90'lýkolasýlýkla neler olacaðýný söyledik.

Sizin henüz anlamadýðýnýz saf, çokboyutlu fizikte potansiyellerin enerjisiiçin kuantum formüller vardýr. Bunlarbelli bir noktaya ulaþtýklarýnda öyle birþekilde tezahür ederler ki, bunlarýngerçekleþtiðini söyleyebilirsiniz. Örnekolarak diyelim ki, bir koronun provayapmakta olduðu bir binadasýnýz. Bubin kiþiden oluþan bir koro ve çokgüzel bir þarkýyý söylemek için hazýr-lanýyorlar. Siz provayý dinlersiniz,hangi þarkýnýn nasýl söyleneceðiniduyarsýnýz. Siz koronun belli birzamanda bir þalteri indireceðini ve tümþehrin þarkýyý dinleyeceðini bilirsiniz.Siz bunlarý bilirsiniz çünkü provasýrasýnda orada oturuyordunuz ve belkide bazý imtiyazlar sayesinde kenardanizliyordunuz. Koronun þarkýyý toplumasöylemesinden önce siz binadan dýþarýçýkarsýnýz ve gördüðünüz herkese bellibir zamanda çok güzel bir þarkýnýnsöyleneceðini ve bunun herkes tarafýn-dan duyulacaðýný anlatýrsýnýz. Þimdi buönceden belirlenmiþ kader mi olur?Ýnsanlar size inanýrlar mý? Belki inanýr-lar, belki inanmazlar ama olay gerçek-leþtiðinde bu insanlar sizin falcýolduðunuzu mu düþünürler? Belki öyle,belki deðil ama siz provayý izlemiþ-tiniz, þarkýnýn provasýnýn yapýldýðýný vekoronun o þarkýyý söylemek için hazýrolduðunu, saatin çalýþtýðýný ve belli birzamanda þarkýnýn toplum için terennümedileceðini biliyordunuz.

Ýþte bu durumlar kuantum fizikte for-müle edilebilir. Bu potansiyelin enerji-sidir. Bu durdurulmasý mümkün

Page 49: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI47

olmayan bir trendir, çünkü potan-siyeller ortaya çýkmýþtýr. Size tüm bun-larý Ekin Çemberlerinden söz etmekiçin anlattým. Bunu nasýl açýklasamacaba? Bu ýþýk gezegeninde söylenmeküzere olan bir þarký var. Bunun olmasýbir nesil sürebilir ama tren yola çýktý vepotansiyel %90. Tamam, sizin özgüriradeniz ve seçim hakkýnýz var amasizin bunu deðiþtirme olasýlýðýnýzinanýlmaz ölçüde düþük çünkü kartopuyuvarlanmaya baþladý.

Biz olayý gezegenin her tarafýndagörebiliyoruz. Barýþ için yapýlan ittifak-larý görüyoruz. Bilincin deðiþmeyebaþladýðýný görüyoruz. Örnek olarakverdiðimiz o güzel koro þarkýsýnýnprovasý bütün o terör olaylarý, pek çokyeri kaplar gibi görünen karanlýða rað-men tüm dünyada yapýlýyor çünküsizlerde çok aydýnlýk ve ýþýk var sevgilivarlýklar. O karanlýk kaybedeceðinibiliyor. Daha önce söylediðimiz gibi,bunun en iyi yolu onun maddi kay-naklarýný kurutmaktýr. Paralarýn nere-den geldiðini bulun ve bunu durdurun.Eðer olayý izlemeye devam ederseniz,tam da bunun olacaðýný göreceksiniz.Yetkililer bunu becereceklerdir. Etraftabu kadar ýþýk varken, bir müddet sonrakaranlýðýn desteklenmesindenvazgeçilecektir.

Size söylediklerimi aklýnýzda tutun vebenim muhakeme yolumu takip edin.Dünyada barýþýn tesisi amacýna yönelikolarak yüksek insan bilinci için potan-siyel varsa, eðer olasýlýk %90 ise, eðer

fiziksel olarak formüle edildiyse,mesajlar Ekin Çemberleri olarakdamga gibi topraðýn üstüne vuruluyor-sa, o zaman gelecek böyle þekil-lenecektir. Bu mesajlar öte âlemden migeliyor? Hayýr! Bu mesajlar sizdengeliyor ve metafizik olarak bir þekildetezahür etmiþ potansiyellerden kay-naklanýyor.

Size bu mesajlarda ne dendiðinisöyleyeceðim ve zaten bugün bu san-dalyede oturmamýn nedeni de budur.Gizem okullarýnýn tüm sýrlarýnýn açýðaçýkarýlmasýnýn zamaný geldi. Bu pekkolay bir iþ deðildir çünkü sizlernesiller boyu bu sýrlarý sakladýnýz ve busizin Akaþýnýzda kayýtlý. Sýrlarý bölüm-lere ayýrdýnýz, topluma mal ettiniz,isimler verdiniz ve bir yerlere sokuþtu-rup gizlediniz. Þimdi de ben size artýkonlarý açýða çýkarmanýn zamaný geldidiyorum. Bu büyükbabanýzýn bildiðimetafizik deðil. Bu yeni bir çaðdýr. Bukadim insanlarýn bekledikleri zamandýr.Sizler bu sýrlarý bir nedenden dolayýsakladýnýz. Þimdi sýrlarýn muhafýz-larýnýn kim olduklarýyla, ne için varolduklarýyla ilgili yeni bir kavramlaburadan ayrýlmalarýný istiyorum.

Bildiklerinizi paylaþmanýn zamanýgeldi ve bunu yapmanýn en iyi yoluüstatlýðý yaþayarak göstermektir. Ýnsan-lara nasýl muamele ettiðiniz, bedeninizenasýl þifa verdiðiniz görülecek ve tümbu yýllar boyunca ayrý tutup sakla-dýðýnýz þamanlýk bilgileri artýk açýðaçýkacaktýr. Etrafýnýzdakilerin sizdeki

Page 50: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

SEVGÝ DÜNYASI48

görkemi görmelerine izin verin. Tümsýrlar artýk açýða çýkýyor. Eðer sizesoran olursa, onlarý yüksek seslesöyleyebilirsiniz. DNA'nýzý deðiþtire-bilirsiniz. Gerçekliðinizi deðiþtire-bilirsiniz. Yaþamýnýzý deðiþtirebilirsiniz.Ýþte Merlin budur. Ýþte sihir budur.

Duvarlarý yýkýn. Dün gece baþka birülkede konuþurken bunu söylemiþtik.Kanalý aþýn. Duvarlarý yýkýn ve dahaönce asla biraraya gelmeyi düþün-medikleriniz ile biraraya gelin.Sevginin eþzamanlýlýðýný gözleyin.Etrafýnýzda tuhaf kýyafetler giyen, belkiinanç ve ruhsal açýdan farklý olan amayine de Tanrý ile dolu olan ve sizdeolduðu gibi sýrlarý olan insanlar olmasýmümkün mü? Buna dikkat edin. Buinsanlar da bu sýrlarý açýklamayahazýrdýr.

Size vermekte olduðum bu mesajsadece Kryon tarafýndan söylenmemek-tedir. Bu mesaj her tarafta söylenmekteve tüm medyumlar tarafýndan yayýl-maktadýr. Sizin beklemekte olduðunuzzaman gelmiþtir. Eðer "Kryon, 3 boyut-ta ne yapmamýz gerekiyor?" diyesorarsanýz, ne yapmanýz gerektiðinibiraz önce söyledim. Bu odadanayrýldýktan sonra bir üstat gibi yaþayýn.Söylediklerinize dikkat edin. Kýzmakta,sinirlenmekte ne kadar aceleci dav-randýðýnýza, ne kadar sabýrlý davran-dýðýnýza dikkat edin. BaþkalarýndaTanrý'yý görmeye çalýþýn.Yaþamýnýzdaki sorunlarý çözümekavuþturmaya baþlayýn. Böylece diðer-leri size bakýp, size "Senin ne yaptýðýný

ve nasýl yaptýðýný bilmiyorum ama bende bunun bir parçasý olmak istiyorum"desinler. Bunlarý yapabilirseniz, bunasihir diyebilirsiniz ve haklý da olur-sunuz. Bir insanýn ömür süresini,aklýný, yüksek benlik kapýsýndan aldýðýsezgiyi, geçmiþteki enerjiyi getirip kul-lanarak ve yüzyýllardan beri saklý tut-makta olduðu ýþýðý yaþamýna uygula-yarak uzatabildiðini hayal edin.

Baþkalarýnýn iþi yanlýþ yaptýðýný vemetafiziðin ayný olmadýðýný söyleyen-ler var. Bu engelleri ortadan kaldýr-manýn ve diðerlerinde Tanrý'yý gör-menin zamaný geldi artýk. Diðerlerinininançlarýna deðil, kalplerinde olanabakýn. Deðiþimden önce farkýndalýkgelir (Farkýndalýk deðiþimden öncedir.)Dinleyiciler arasýnda birisi bu sözlerinereden aldýðýmý tam olarak biliyor.Bundan sonra ne yapacaksýnýz? Bufarkýndalýk döngüsüdür. Bundan sonradeðiþim geliyor. Burayý terk ederkengeldiðinizden farklý olmaya çalýþýnçünkü toplantýnýn amacý budur.

Önümüzdeki haftalarda ve aylardaburada söylediðim þeylerin bazýlarýsizin yaþamýnýza girecektir. Onlarýn hiçbeklemediðiniz þekilde tezahür ettiðinigörecek ve bu anlarý hatýrlayacaksýnýz.Bu mesaj bu bölgede ve sizin içinsevgiyle verilmiþtir. Iþýðý bu kadar uzunsüreyle ve bu kadar baþarý ile tutmanýzdolayýsýyla sizi tebrik amacý güden birmesajdýr. Artýk ýþýðýnýzý açýða çýkarýnve parlayýn. Partnerim her þeyde sizinlebirlikte olacaktýr.

Ve öyledir.

Page 51: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2014 yýlý için tek dergi fiyatý: 7.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 80 TL

Yurt dýþý 100 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Page 52: RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1411Dergi.pdf · Varýlacak yere din yoluyla mý yoksa bilim yoluyla mý gitmekte hayýr vardýr? Bilginin