rusya ÖrneĞİnde kÜltÜrlerarasi Önyargilarin...

16
Toplum Bilimleri Dergisi Ermamat ERGESHOV (*) RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR öz Başka bir kişi veya gruba yönelik önceden oluşturulmuş, bir kimse veya bir şey- le ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş ve çoğunlukla din, cinsiyet, milliyet gibi sosyal gruplara yönelik olarak gelişrilen olumsuz yargı ve tutum olarak karşımıza çıkan önyargı, sosyal yaşamın en çık- maz problemlerinden biridir. Çok kültürlü toplumlarda, farklılıkların öne çıkğı ortamlarda önyargının ortaya çıkardığı birçok zararı görmek mümkündür. Basit sayılabilecek bir nefret duygusuyla başlayan ve dışlayıcılığa kadar uzanan ön- yargıyı aşmanın yolları mutlaka bulunmalıdır. Dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesi olan Rusya Federasyonu da etnik, kültür, cinsiyet ve din gibi sebepler- den dolayı vatandaşları arasında oluşabilecek gerilimi önlemek amacıyla çalış- makta, bu amaçla çeşitli projeler gelişrmektedir. Elinizdeki çalışma önyargının giderilmesi amacıyla Rusya’da gelişrilen ve bir arada huzur içinde yaşama, hoşgörülü olma, Rus vatandaşı olabilme gibi saygı ve sevgi temelli duygularla hareket etmeyi vatandaşlarına kazandırmayı hedefleyen REDCo projesi ile Rus- ya Dinlerarası Konseyinin girişimlerine dikkat çekmeyi, bu iki kurumun çalışma- larının Rusya’daki yansımalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. anahtar kelimeler Rusya, Önyargı, REDCo, Rusya Dinlerarası Konsey, Hoşgörü. © Toplum Bilimleri • Ocak - Haziran • 11 (21) : 125-140

Upload: others

Post on 18-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

ToplumBilimleriDergisi

Ermamat ERGESHOV (*)

RUSYA ÖRNEĞİNDEKÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN

GİDERİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR

öz

Başka bir kişi veya gruba yönelik önceden oluşturulmuş, bir kimse veya bir şey-le ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş ve çoğunlukla din, cinsiyet, milliyet gibi sosyal gruplara yönelik olarak geliştirilen olumsuz yargı ve tutum olarak karşımıza çıkan önyargı, sosyal yaşamın en çık-maz problemlerinden biridir. Çok kültürlü toplumlarda, farklılıkların öne çıktığı ortamlarda önyargının ortaya çıkardığı birçok zararı görmek mümkündür. Basit sayılabilecek bir nefret duygusuyla başlayan ve dışlayıcılığa kadar uzanan ön-yargıyı aşmanın yolları mutlaka bulunmalıdır. Dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesi olan Rusya Federasyonu da etnik, kültür, cinsiyet ve din gibi sebepler-den dolayı vatandaşları arasında oluşabilecek gerilimi önlemek amacıyla çalış-makta, bu amaçla çeşitli projeler geliştirmektedir. Elinizdeki çalışma önyargının giderilmesi amacıyla Rusya’da geliştirilen ve bir arada huzur içinde yaşama, hoşgörülü olma, Rus vatandaşı olabilme gibi saygı ve sevgi temelli duygularla hareket etmeyi vatandaşlarına kazandırmayı hedefleyen REDCo projesi ile Rus-ya Dinlerarası Konseyinin girişimlerine dikkat çekmeyi, bu iki kurumun çalışma-larının Rusya’daki yansımalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

anahtar kelimeler

Rusya, Önyargı, REDCo, Rusya Dinlerarası Konsey, Hoşgörü.

© Toplum Bilimleri • Ocak - Haziran • 11 (21) : 125-140

Page 2: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)126

abstract

Researches in the Directıon of Overcoming Intercultural Prejudices on Case of Russia

The negative judgments and views that we have preliminarily formed for another person or for a group, as well as for social groups such as religions, gender and nationality are prejudices and they remain unresolved problems of social life. In multicultural societies, prejudices reveal many rubbed and stand out in an environment where one can see the difference. Under such circumstances, prejudice can be viewed as simple hatred and as an exception, and ways of overcoming must be found. The ninth largest country in the world, the Russian Federation, is working to prevent the tension between its citizens due to reasons such as ethnicity, culture, sex and religion and develops various projects for this purpose. This article focuses on projects that have been developed in Russia and aimed at eliminating prejudices. Links with this draw attention to the initiatives of the REDCo project and the Interreligious Council of Russia, which seek to provide citizens with the opportunity to be citizens of Russia, live together, be tolerant and act with respect and with love. In addition, it is intended to demonstrate the findings of these two institutions in Russia.

key words

Russia, Prejudice, REDCo, Interreligious Council of Russia, Tolerance.

GirişÇoğulcu toplumların aşması gereken temel problemler arasında sosyal, kültü-rel, millî ve dinî farklılıkların bir arada, birlik ve beraberlik içerisinde, hoşgörü ve saygı ortamlarında yaşayabilmelerine engel olabilecek önyargı bulunmaktadır. Önyargı, öteki olarak değerlendirilen gruplara yönelik olumsuz tutumlar (Ünlü, 2004: 181) olarak tanımlandığında, çokkültürlü toplumların endişesi önem ka-zanmış olur. Çünkü önyargı, bir taraftan farklı olana tavır alma olarak ortaya çıkarken, diğer taraftan sosyal farklılaşmayı inşa etme eğilimi olarak varlığını hissettirmektedir.

Farklı kültür, din, milliyet gibi Özelliklere sahip vatandaşlarına dengeli ya-şam standartları sunmaya çalışan devletlerin işi bu noktada oldukça zor olarak görünmektedir. Nitekim Allport, önyargı (prejudice) kelimesinin Latince “pra-ejudicium” sözcüğünden geldiğini dile getirerek, “sadece kendi eğilimleri te-melinde bireylerin yanlış bir genelleştirmeye giderek bir gruba veya o grubun üyelerine karşı olumsuz tutum ve davranış sergileme” olarak tanımlamaktadır.

Page 3: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 127

(Allport, 1954: 6-8). Önyargı oluşumunda kilit kelime farklı gruba, daha doğ-rusu kendinden olmayan gruba yönelik olumsuz tutum sergileme olarak de-ğerlendirilmelidir. Bu gibi durumların önlenebilmesi için ise önyargının oluşum süreçleri dikkatlice araştırılmalı ve çözüm yolları sunulmalıdır.

Önyargının Oluşum SüreciÖnyargının nasıl ortaya çıktığına dair birçok kuram geliştirilmiştir. Bunlardan biri önyargının küçük yaşlarda öğrenildiğini, şuursuz bir şekilde benimsenerek bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri çeken sosyal öğrenme kura-mıdır. Kuramın temeli J. Rotter (1947) tarafından atılmış olmasına rağmen, A. Bandura ve W. Mischel (1999) tarafından geliştirilmiştir. (Bayrakcı, 2007: 200). Önyargıyı, engellenmenin tetiklediğini öne süren engellenme saldırganlık kura-mında ise J. Dollard, N. Miller ve arkadaşları (1939), her engellenmenin saldır-ganlığa yol açabileceğini; saldırının daha güçsüz gruba ya da kişiye yöneltile-bileceğini; hatta engeli oluşturan asıl kaynağa güç yetmediği durumlarda daha çok savunmasız yöne çevrilen düşmanlığa dönüşebileceğini ifade etmişlerdir (Yapıcı, 2001: 26).

Bir diğer kuram, grup üyeleri arasındaki önyargılı davranışları tetikleyen süreçleri ve kişilik faktörünü öne çıkararak açıklamaya çalışan otoriter kişilik kuramıdır. Theodor W. Adorno, Else F. Brunswik, D. Levinson ve N. Sanford’un (1950) araştırmalarının toplamıdır. Bu yaklaşımda altta yatan psikanalitik var-sayım, çocukluk dönemlerinde ebeveynleri tarafından baskılanmış, cezalan-dırılmış kişilerin, cinsellik ve/veya saldırganlık dürtüleriyle ilgili psişe-içi (içsel psikolojik süreçler) çatışmalarını dengeleyebilmek için otoriter bir kişilik geliş-tirdikleri ve bu kişilik üzerinden kendi geçmiş baskılanmışlıklarını başkalarına yansıttıkları (Paker, 2012: 45) şeklinde özetlenebilir.

Önyargının oluşum süreçlerini araştıran kuramların arasında kategorizas-yon kuramı da önemli yer almaktadır. Buna göre insanlar, dünyayı, çevresini ve kendisini anlamlandırmak ve konumlandırmak için bilişsel olarak sınıflan-dırma yapmaya muhtaç oldukları belirtilmektedir. Capozza ve Nanni’nin (1986) araştırmalarından, bireylerin sosyal kimlikleri sınıflandırma eğiliminde olduk-larını, kendilerini benzeyenlere kayırmacı davrandıklarını, benzemeyenlere ise ayrımcı yaklaşım sergilediklerini dile getirmişlerdir. Bu durum Arcuri’nin (1982) belirttiği gibi bireyin, bu sefer iç-grup ve dış-grup ayrışımına giderek, Brewer’in (1999) ortaya koyduğu - kendi grubu ile özdeşleşme, öteki gruba karşı ise ne-gatif, ayrımcı ve karşı gelme duygularını – geliştirmesine (Paker, 2012: 47-48) yol açmaktadır.

Page 4: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)128

Önyargının Aşılmasına İlişkin Görüşler Bireylerin birbirleri ile gerçekleşecek ilişkilerini belirleyen temel faktör sosyal kimliklerdir. Bu kimlikler aile, çevre, grup, toplum, kültür, din vb. sosyal gerçek-likler çerçevesinde oluşturulur. Bazı bireylerin önyargıyı çocukluk yıllarından öğrendiklerini, bazılarının ise sürekli engelle karşı-karşıya kaldıkları ve otoriter birinin etrafında büyüyüp yetiştikleri için, bazılarının ise ait olduğu veya olmak istediği grupla özdeşim değerinin yüksekliğine göre – öğrendiği ve dahası dav-ranışlarına dönüştürdükleri ortaya konulmuştur. Peki, önyargıları aşmanın yol-ları neler olabilir?

Bu soruya bazı önyargıların bilgi verilerek değiştiğini, bazılarının ise her tür-lü bilgiye rağmen değiştirilemediğini belirten görüş ile cevap aramanın mantıklı olacağı kanaatindeyim. İlgili görüşün devamında şu gerçekliklere değinilmiştir: “Eğitim verilerek düzelmeyen önyargıların anlaşılabilmesi için bireysel ve geniş grup kimliklerinin gelişim basamaklarının, bu basamaklardaki örtük veya bi-linçdışı süreçlerin psikanalitik bir bakış açısıyla incelenmesi gerekmektedir. Bu sayede bazı önyargıların neden değiştirilemediği daha net ortaya çıkar. Gerek bilinç, gerekse bilinç öncesi ve bilinçdışı düzeyindeki yargıları bütün olarak ön-yargı olarak adlandırmak ve bu kavramın sadece bilinçli değil, bilinçdışı dü-zeyde de karşılıklarının olabileceği akılda tutulmalıdır. Psikanalitik kuramların ışığında değerlendirdiğimizde, kötü huylu ve yıkıcı önyargıların önlenmesinde özellikle anne ve çocuk ilişkisinin kalitesini arttıracak politikalara ihtiyaç duyul-duğu görülmektedir…” (İlhan ve Çevik, 2003: 12).

Bilgi verilerek değiştirilebilecek önyargıların aşımı konusunda din-öğreti-minden faydalanmak ikinci yoldur. Nitekim önyargıların karşısında modern eği-timi sisteminin nasıl tavır alması gerektiği ile ilgili açıklanan görüşte; öncelikli olarak din öğretiminin inanç sistemlerini etraflıca araştırarak açıklığa kavuştur-ması ve bireylerin öz-değer ve öz-yeterliliklerinin tanımlanması gerektiği dile getirilmiştir. Söz konusu açıklamanın devamında: “Hristiyan dünyası, Yahudi-lerin, öz-değer ve öz-yeterlilik kavramları kapsamında, varlığını kabul ettikleri zaman grupları biri-birine olan tavrı değişmiştir. Birbirlerinden “özür diledikle-ri” zaman ise, önyargıların hem bireyler arası hem de gruplar arası ilişkilerde etkisi azalabilecektir. Demek özür dilemeyi – öğretme eğilimine yönelmeliyiz. Son olarak da her iki grup, kin ve nefretlerini ortak düşmanı – seküler ateist dü-şünceye – yönlendirmelerinde fayda vardır” – şeklinde (Tabak, 2001, 416-422) görüş ifade edilmiştir.

Öncelikli olarak din öğretiminin doğruluğuna inanılan dinin öğretilmesine, herkese din gerçeğinin, farklı dinlerden örnekler verilerek anlatılmasına ve gi-derek birbirine daha çok açılan kültürlerin çok önemli bir unsuru olan dinlerin karşılıklı olarak insanlara öğretilmesine (Bilgin ve Selçuk, 2000: 40) önem ver-

Page 5: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 129

diği belirtmeliyiz. Ayrıca bir toplumda farklı kültürlerin bir arada yaşamasını onaylayan bir tanınma ve farklı ırk, dil, din ve ulusal gelenekleri barındırma po-litikasının çoğulcu toplumlarda olduğunu (Altaş, 2003, 13-14) belirtmeliyiz. Bu açıklamadan, din öğretiminin kültürlerarası önyargıların aşılmasında mutlaka katkısı olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. Çünkü hoşgörüsüzlük durumuna karşı hoşgörü eğitiminin gerçekleştirildiği bilinen bir gerçekliktir. Bu doğrultuda bütün insanların insanlık onurunun ve saygınlığının tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi hususu – hoşgörü eğitiminin temel hedefi (Kaymakcan, 2011: 117) haline getirilmiştir. Kısaca din öğretimi – önyargıların aşılmasında bireylere, öncelikli olarak kendi dinlerini öğrenmeleri, ardından sosyal ortamı paylaştığı farklı kültür ve dini yaşantıya sahip bireylerin din ve dünya görüşlerini tanıması-nı, son olarak da saygı, sevgi ve hoşgörü ortamlarını geliştirmenin hem bireysel hem de toplumsal görevi olduğunun farkına varmasına yardımcı olacaktır.

Önyargıların aşılmasındaki bir diğer unsur da “ortak hedefler doğrultusun-da”, farklı kültür ve dini anlayışa sahip bireylerin, üst amaçları içeren ve işbir-liği gerektiren birlikteliklerini oluşturmaktır. Bunun en güzel örneği de Allport (1954) ile Şerif ve W. Şerif’in (1996) üzerinde durdukları temas hipotezidir. Te-mas hipotezinin asıl hedefi, önyargılı davranışların değişmesinde etkili faktör-leri sunmaktır. Buna göre – etkileşimden çok işbirliği gerektiren birliktelikleri ve gündelik etkinliklerin içerilmesine, bu birlikteliğin resmi ve kurumsal destekli çerçeve içerisinde geliştirilmesine (Allport, 1954: 354) dikkat edilmelidir.

Sosyal kimlikler üzerine inşa edilen negatif önyargılar, gitgide sosyal me-safeyi oluşturmaktadır. Sosyal mesafe koymanın tam tersi sosyal (toplumsal) temastır. Sosyal temas üst amaçları içeren koşullar ile desteklenirse (Sherif ve W. Sherif, 1996: 318-319) daha faydalı olacaktır. Bunun anlamı; farklı toplum-sal gruplardan bireylerin, birbirleriyle temas kurmasının sağlanması, önyargı-nın temelinde yatan hatalı genellemelerin fark edilmesi, farklılıkların yanı sıra benzerliklerin keşfedilmesi, dış-grubun aslında sanıldığı kadar kötü olmadığının anlaşılması olarak değerlendirilebilir. Bu sayede dış-grupla daha çok bilgi sahibi olma, diğerlerine karşı davranışların değişmesi gerektiği ve iç-grubu yeniden değerlendirme (Gürkaymak, 2012: 3) zorunlulukları ortaya çıkar ve bireylerde değişim fark edilebilir.

Rusya’da Önyargıların Giderilmesine Yönelik ÇalışmalarRusçada önyargı sözcüğü – “predubejdenie” (предубеждение) olarak geç-mektedir. Bu kelimenin mastarı olan – “predubejdatsya” (предубеждаться) ise - batıl inançlar eğilimi olarak anlaşılmaktadır (Karpenko vd., 1998). Ayrıca bu kavram, öğrenilmeden düşünülmeden, kritik hale getirilmiş görüş olarak bi-linmektedir (Kon, 1975: 608).

Page 6: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)130

Rusya Federasyonunda önyargıların aşılması, çokkültürlülük bağlamında – kültürlerarası diyalogu geliştirme girişimiyle bağlantılıdır. Konuyla ilgili olum-suz düşünenlerin aksine, çokkültürlülüğün gerçek anlamı dikkate alındığında, ülkedeki göç eğilimi esasında, bütün milli ve kültürel kimliğe sahip bireylerin özgürlüğü ve eşitliği, etnik ve dini kültürlere saygı göstermenin bir örneği ve kültürle ilgili önyargılardan kurtulmanın bir anahtarı olabilir. Özellikle çoğulcu-luğun ve ulusal azınlıkların korunması, kültürlerarası ve dinlerarası diyalogun sağlanması gibi konular (Russkikh, 2014: 86) çerçevesinde oluşan çokkültürlü-lük, etnik-ulusal sorunların olası çözümü olarak (Deryabina, 2005: 14) değer-lendirilmektedir.

Antonova (2006: 85) kültürlerarası diyalogu, bireyin kültür, düşünce ve bi-linç özellikleri gibi oluşum anlamlarının doğasını tanımlamak için gerekli olan yayın mekanizması – şeklinde tanımlarken, kültürü oluşturan bireyin – öteki ile ilişkisini formüle etme mekanizmasına ve doğal bir şekilde iletişime geçe-bilme olarak öne sürmektedir. Rusya bilim adamlarının bu konudaki en önemli görüşü, kültürlerarası diyalogu, eğitim sisteminin estetik ilkelerinin inşası ve hümanist öğretim sistemini oluşturmanın en önemli temeli haline getirmektir (Koshmina, 1997: 31).

Rusya Federasyonu açısından önyargılar niçin aşılması gerekmektedir? Bu sorunun cevabı, ülkedeki ulusal azınlıkların korunması, çoğulcu kültürün güç-lenmesi ve kültürlerarası diyalogun korunması – tarzında şekillenebilir. Diğer çoğulcu toplumlarda olduğu gibi Rusya Federasyonundaki din, dil, sosyal-kül-türel ve etnik olarak birbirinden farklı olan, ancak “vatandaşlık” temelinde bir-leşen bireyler bir arada, toplumsal barış, huzur ve hoşgörü ortamında yaşamak zorundadır. Çoğunluğun azınlık gruplara sahip çıkması, azınlıkların ise baskın kültüre saygı göstermesi – birlikteliğin ve üst amaçların gerçekleştirilebilme-sine bağlıdır. Uzun süredir devam eden terörizme karşı girişimler çerçevesin-de, dindarların haksız yere yargılanmasını önlemenin ve etnik ulusal sorunla-rı çözmenin yolu – önyargıları aşarak, diyalogun kurulmasına bağlıdır. Bu ise göçmenlerin güvenliğini sağlamaya ve devletlerarası ilişkilerin olumlu yönde gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Diyalog temelinde farklılıklara sahip insanların birbirleriyle ilişkilerinde hoşgörünün geliştirilebilmesi konusunda, Rusya Federasyonu’nda iki önemli unsur bulunmaktadır. Bunlardan biri REDCo1 eğitim politikası, diğeri de RDK2 kurumudur. Bu iki organizasyonun, ülkede önyargıların aşılmasına ve ülkedeki din eğitimi-öğretiminin yapılanmasına katkı sağladığı bilinmektedir.

REDCo Eğitim PolitikasıAvrupa ülkeleri din ve değerlerin, bireylerin barış içinde yaşayabilmelerine önemli ölçüde katkı sağlayacağına inandıkları günden bu yana, birçok proje ge-

Page 7: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 131

liştirmiştir. Bunlar arasında, eğitim sürecinde dinin rolü ile ilgili geniş çaplı bir program çalışma ve araştırma projesi haline dönüşen REDCo eğitim politikası bulunmaktadır (Weisse, 2006; Kozyrev, 2012).

Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen proje, çokkültürlü toplum-larda, kültürlerarası eğitim ve öğretim bağlamında farklı kültür ve inançtan ge-len bireyler arasındaki diyalogun önemini vurgulamaktadır. Koordinatörlüğü-ne Hamburg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Wolfram Weisse getirilmiştir. Projede: Prof. Dr. Wolfram Weisse ve Prof. Dr. Thorsten Knauth (The University of Hamburg, Almanya), Prof. Dr. Robert Jackson (The University of Warwick, İngiltere), Jean- Paul Willaime (Ecole Praktique des Hautes Etudes Sorbonne, Fransa), Prof. Dr. Siebren Miedema ve Dr. Ina ter Avest (Utrecht University, Hol-landa), Prof. Dr. Cok Bakker (Vrije Universiteit, Amsterdam), Geir Skeie (Univer-sitetet i Stavanger, Norveç), Dr. Pille Valk (Tartu Ülikool, Estonya) Muhammed Kalisch ve Dr. Dan-Paul Jozsa (Üniversität Müenster, Almanya), Dr. Vladimir Fedorov ve Prof. Dr. Fedor Kozyrev (Russian Christian Humanities Academy, Rusya), Gunther Dietz ve Dr. Aurora Alvarez-Veinguer (University of Granada, İspanya) yer almışlardır.

REDCo projesi, din ve eğitimle ilgili ilk önemli araştırma projesidir ve 14-16 yaş grubundaki öğrencilere yönelik geliştirilmiştir. Öğrencilerin gündelik ve okul hayatında dinin yeri ve önemine odaklanan nicel araştırma çerçevesinde, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda, Norveç, Estonya, Rusya, İspanya olmak üzere sekiz ülkede uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin, din ile kişisel deneyim, dinin sosyal boyutu ve dini tutumlarını açıklamaya çalışan REDCo bulguları, hem Avrupa'da hem de ulusal düzeyde eğitimde daha fazla politika geliştirmeyi teşvik etmiştir (REDCo, 2006-2009: 8-9). Böylelikle din eğitimi veya eğitimde din – konusu, söz konusu projenin tematik arka planı haline dönüş-müştür.

Projenin teorik arka planında din eğitimi geniş anlamda kullanılmaktadır. Proje, okuldaki din(i) ve değer eğitiminin felsefi ve pratik yönlerinin yanı sıra akademik öğretmen eğitimini de kapsamaktadır. Okullarda din ve dindarlığın nasıl ele alınacağını inceleyen bu projede, soyut inanç sistemi değil, her dinin (dini anlayışın) kendi temsilcileri tarafından sergilenen dünya görüşleri üze-rine yoğunlaşılmakta ve komşu dini eğitimi esas alınmaktadır (Weisse, 2003: 191-208). “Elbette, dünya dinleri artık komşu dinler şeklinde bulunmaktadır. Bu nedenle yaklaşımımız onları bugünkü biçim ve potansiyelleriyle – diyaloga ve çatışmaya ne denli katkı sağladığı incelenmiştir…” – şeklindeki açıklama bu kanıtı doğrulamaktadır, ayrıca din eğitiminin başlıca uyarıcısı “çeşitliliğin ince-lenmesinde yorumlayıcı yaklaşım” olmuştur. Bu çerçevede din - homojen ve sınıflandırılmış sistemler olarak değil, dinler arasındaki çeşitliliği ve her üye-nin benzersizliğini tanımanın yanı sıra, her üyenin vatandaşlık eğitimine katkı

Page 8: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)132

şeklinde değer kazanmıştır. REDCo’nun çocuklara çoğulcu bir toplum ile ilgili konuları tartışma becerisi kazandırma potansiyelinde olduğunu dile getiren araştırmalar mevcuttur (Weisse, 2006: 13-14; Weisse, 2010: 190-191).

REDCo’nun anahtar araştırma bulguları arasında öne çıkan maddeler aşa-ğıdaki gibidir:

• Öğrencilerin çoğu, kendi toplumlarındaki dini heterojenliği açıklarken, diğer dinlerle ilgili önyargılarını gizleyememektedir.

• Öğrenciler genellikle farklı dini geçmişe sahip akranlarına açık, fakat dini çeşitlilik ile karakterize edilen alanlarda yaşıyor olsalar bile, kendileriyle aynı dini inanca sahip olan akranlarla sosyalleşme eğilimi göstermekte-dirler.

• Öğrenciler genelde pratik bir seviyeden ziyade soyut bir tavır sergile-dikleri için sınıf tartışmasında ifade edilen hoşgörü, günlük hayatta her zaman sergilenememektedir.

• Okulda, dini çeşitlilik hakkında bilgi sahibi olanlar, böyle bir fırsata sahip olmayanlara göre, diğer din ve dünya görüşlerine sahip öğrencilerle bir arada bulunmaya daha fazla isteklidirler.

• Öğrenciler kendi dinlerinin yanında diğer dinlerle ilgili bilgi sahibi olmak istediklerini belirtmişlerdir.

• Öğrenciler, dini farklılıklar karşısında barış içinde birlikte yaşamayı arzu etmekte ve bunun mümkün olduğuna inanmaktadırlar.

• Öğrencilere göre, farklı dindeki insanların barışçıl dünyada bir arada yaşamasının ana koşulları, birbirlerinin dinleri ve dünya görüşleri, pay-laşılan çıkarları ve ortak etkinlikleri hakkındaki bilgiye sahip olmalarına bağlıdır.

• Çoğu ülkede öğrenciler, okulda dinî inancın ılımlı bir ifadesine (göze bat-mayan dini semböl, dini elbise vb.) karşı değildirler ve karşı taraftarın haklarını desteklemektedirler.

• Çoğu öğrenci, belirli bir dini inanç veya dünya görüşü doğrultusunda yönlendirmektense, okulun farklı konularda öğretime ayrıldığını gör-mek istemektedirler.

• Öğrenciler genellikle eğitimle ilgili din modelini tercih etmektedirler (REDCo, 2006-2009, 9-10).

Bu verilere bakıldığında, var olan önyargıların aşılmasının aslında kolay olabileceği ortaya çıkmaktadır. Çünkü çoğu öğrenci, diğer ve komşu dinler hakkında bilgi almak istediğini ve bunun, din öğretimi dersinin yardımıyla ger-çekleştirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca birbirinden farklı din ve dünya

Page 9: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 133

görüşüne sahip olanların ortak işbirliği içerisinde olmalarında, diyalogun sağ-lamlaştırılması gerektiğini de ifade etmektedirler. REDCo projesinin – dünya dinlerinin ve İnanırlarının “komşu” olduklarını vurgulayarak, dinin kültürel yö-nünden mümkün olduğu kadar yararlanmayı hedef aldığı dikkate alındığında; projede barış içinde yaşamaya teşvik, çeşitlilik yönetimi, din dışı dünya görüşü-ne dinin dâhil edilmesi gibi (REDCo, 2006-2009: 11-12) önemli konular işlendi-ğini görmek mümkündür.

REDCo projesinin çalışma perspektifleri ise aşağıdaki şekilde ortaya çık-maktadır:

• Kültürlerarası diyalogun önemini - eğitimde, din bağlamında dinlerarası diyalogun teşviki ile gösterebilmek;

• Dinlerarası diyaloğun olanak ve sınırlarının kavramsal ve ampirik düzey-de ortaya koymak;

• Özellikle, 14-16 yaş grubundaki gençlere gelecekte kamuoyundaki geliş-meler için belirleyici olacak bir bakış açısı bırakmak;

• Çok farklı profillere ilişkin ulusal çalışmaları karşılaştırılabilir bir teorik, metodik ve tematik yaklaşımla birleştirmek (Weisse, 2006: 17).

Belirlenen hedef veyahut çalışma perspektiflerinin gerçekleşmesine yöne-lik, öncelikle ilk sene, katılımcı ülke ve bölgelerin eğitiminde, din için mevcut yasal ve kurumsal çerçeveler, kullanılan yaklaşımlar incelenmiş, katılan ülke-lerdeki eğitimin tarihsel geçmişinin, diyalog için potansiyeli ile ilgili derin ana-lizler yapılmıştır. (Jackson vd., 2007). REDCo’nun bütün çalışmaları esnasında yorumlayıcı yaklaşım esas alınarak, bu yaklaşımın tanımlayıcı ve kuralcı yönleri arasındaki denge sağlanmıştır. Böylelikle "temel eğitim teorisi", "komşu din-ler", "vatandaşlık eğitimi" ve "kimlik oluşumu" konularına ilişkin tartışmalar gerçekleştirilmiştir (REDCo, 2006-2009: 13-14).

REDCo projesinin 2011 yılında yayınlanan ve 2016’da tekrar yenilenen bil-dirisinde yer alan nihai faaliyet raporunda: “…Proje çerçevesi iyice ve verimli bir şekilde ele alınmıştır. REDCO proje ekibi tarafından yapılan ardışık tartış-malarda bir dizi faktör açığa çıkarılmıştır. Yorumlayıcı yaklaşım tam olarak pro-je önerisinde tasvir edildiği gibi görülmüş ve bu yaklaşımın temel kavramla-rı gerek yöntemler, gerekse veri analizi ve pedagojide alan araştırmalarında kullanılmıştır. Yaklaşım, bu bağlamların her ikisinde de sorunların tartışılması için bir çerçeve oluşturmada yararlı olmuştur. Projemiz, epistemolojik ve teorik konularda uzman ve yöntemsel yaklaşım becerisine sahip akademisyenlerden oluştuğu için, proje epistemolojik, teorik ve alan araştırmalı konularda yapıcı bir diyalog oluşturmada etkili olacağı düşünülmektedir…” (REDCo, 2016: 1-2) denilmiştir.

Page 10: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)134

Görüldüğü gibi, REDCo projesi din eğitiminin diyaloga katkı sağlayıcı yönü-ne vurgu yapmaktadır. Diyalogun gerçekleştirilebilmesi için, yakından tanıma, bilgi sahibi olma, karşılıklı anlaşabilme gibi daha çok birleştirici kavramların an-lam kazanması ve davranışa dönüştürülebilmesi gerekmektedir. Bu durumlar önyargıların etkisinin azaltılmasında öneme sahiptirler.

REDCo Projesinin Rusya’daki Yansımaları REDCo projesinin, Rusya’daki yansımaları incelendiğinde, projenin önyargının giderilmesinde önemli adımlardan biri olan temas ve diyalog kurma girişim-lerine olumlu bir şekilde etki ettiği görülebilir. Rusya’da “birlikte yaşama” ar-zusunun, din eğitimi ve öğretimi ile bağdaştırılması gerektiği öne çıkmaktadır. REDCo projesinin de temel aldığı yorumlayıcı yaklaşımın Rusya’daki din eğitimi ve öğretimi alanına nüfus ettirilmesi durumunda, çokkültürlü ortamdaki ön-yargıların etkisinin azaltılabileceği yönünde olumlu görüşler mevcuttur. Nite-kim R. Jackson’un belirttiğine göre, yorumlayıcı ya da hermeneutik yaklaşımın yardımıyla öğrenciler, dini çoğulculuk hakkındaki temel düşünceleri tartışırken, kendi yeri ve duruşunu belirleyebileceklerdir (Jackson, 2016).

Jackson’un araştırmalarından önemli ölçüde etkilendiğini dile getiren F. Kozyrev REDCo projesinin hermeneutik ve diyaloga dayalı yaklaşımlarının (Koz-yrev, 2011: 257-258) ülkedeki önyargıların aşılmasına katkı ssağladığı belirt-mektedir. Bunlardan ilki, “Rusya devlet okullarında dinin öğretilmesi çok bü-yük tehlikelere yol açacaktır” – tarzındaki laik yorumları ortadan kaldırmasıdır (Kozyrev, 2011: 259). Diğeri ise sınıf içinde diyalogu oluşturmakla görevli olan öğretmenlerin, tarafsızlığı gerçekleştirmek yerine, öğrenciler arasında dinler ve inançlara karşı empatik tavırları teşvik etmelerini önermesi ve "kendi inançları-na açık olmanın, başkalarına aynı şeyi yapmaları için bir çağrı oluşturabileceği-ni" ifade etmelerini sağlamasıdır (Kozyrev, 2011: 261).

Dine inanan öğrencilerin, dine pek önem vermeyen öğrencilere nazaran diyaloga daha açık olduğunu ve farklı olanla toleranslı ilişki kurduğunu ortaya koyan bazı araştırmalar (Kozyrev ve Valk, 2009: 347) dikkate alınarak, REDCo projesinin Rusya’da başarıya imza attığı söylenebilir. Örneğin daha önceleri “Estonya, Fransa ve Rusya gibi din eğitimi konusunda daha tecrübesi olmayan ülkelerde, din eğitiminin devlet okullarında okutulmasına karşı çıkmaktadırlar. Ancak bu kişilerin önemli bir kısmı, bir okul konusu olarak din eğitiminin ge-rekliliği konusunda hala açık fikirlidirler…” – (Weisse, 2010: 198) gibi görüşler sergilenmiş ise de zamanla Rusya’da hem din eğitim ve öğretimi geliştirilmiş hem de farklı dinlerin öğretilmesine ilgi (Şekil 1.) büyümüştür.

Page 11: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 135

Şekil 1. REDCo projesinin söz konusu ülkelerdeki din öğretiminin, farklı olanı anlama konusu ile ilgili araştırması (Weisse, 2010: 198).

Sonuç itibarı ile Kozyrev’in: “Öğrencilerin eleştirel düşüncesinin ve tarafsız olabilme becerilerinin geliştirilmesi, yalnızca çoklu yorumların olması gerçeği ile değil aynı zamanda kendi varsayımlarına yansıyan düşüncelerin yanı sıra kişisel taahhüt ve inançlara sahip olma deneyimlerini de teşvik etmelidir. Bu diyalog temelli ilişki, öğretmenin kişisel taahhüt ve inançlarının ortaya çıkması, öğrenci yorumlarının değişimi için daha aktif ve rahat bir şekilde katılım sağla-maya teşvik etmede yararlı olacaktır. Sınıfta kişisel taahhütlerin ve öznel bilgi biçimlerinin tanınması ise çeşitli bilgi biçimlerinin farkındalığına dayanan daha iyi bir objektiflik ve tarafsızlık kalitesine yol açar. Bu ise değişen bilimsel araş-tırma standartlarıyla daha yakından ilgilidir” – demektedir. (Kozyrev, 2011: 268-269) Buna göre, REDCo projesi Rusya’daki mevcut dini önyargıların gide-rilmesine yönelik, en azından din öğretimi derslerinin – öğrencilere objektiflik ve tarafsızlığı – öğretme, yeni perspektifler geliştirme amacıyla girişimlerde bulunmaktadır.

Rusya Dinlerarası Konseyi1998 yılında kurulan RDK’nin Onursal Başkanlığını tüm Rusya ve Moskova Patri-ği Kirill yürütmektedir. Üyeleri arasında, Moskova Patrikhanesi Büyükşehir Kili-sesi Dış İlişkiler Dairesi başkanı: Hilarion (Alpheus) Vokolamsk; Rusya Müftüler Konseyi Başkanı: müftü-şeyh Ravil Gaynuddin; Rusya Müslümanları Merkezi Dini İdaresi Başkanı Baş Müftüsü: şeyhül-islam Talgat Tacuddin; Kuzey Kafkasya Müslümanları Koordinasyon Merkezi Başkanı: müftü İsmail Berdiyev hacı; Rus-ya Hahambaşısı: Lazar Berl; Moskova Hahambaşısı: Adolf Solomonovich Sha-

10

empatik tavırları teşvik etmelerini önermesi ve "kendi inançlarına açık olmanın, başkalarına aynı

şeyi yapmaları için bir çağrı oluşturabileceğini" ifade etmelerini sağlamasıdır (Kozyrev, 2011: 261).

Dine inanan öğrencilerin, dine pek önem vermeyen öğrencilere nazaran diyaloga daha açık

olduğunu ve farklı olanla toleranslı ilişki kurduğunu ortaya koyan bazı araştırmalar (Kozyrev ve

Valk, 2009: 347) dikkate alınarak, REDCo projesinin Rusya’da başarıya imza attığı söylenebilir.

Örneğin daha önceleri “Estonya, Fransa ve Rusya gibi din eğitimi konusunda daha tecrübesi

olmayan ülkelerde, din eğitiminin devlet okullarında okutulmasına karşı çıkmaktadırlar. Ancak bu

kişilerin önemli bir kısmı, bir okul konusu olarak din eğitiminin gerekliliği konusunda hala açık

fikirlidirler…” – (Weisse, 2010: 198) gibi görüşler sergilenmiş ise de zamanla Rusya’da hem din

eğitim ve öğretimi geliştirilmiş hem de farklı dinlerin öğretilmesine ilgi (Şekil 1.) büyümüştür.

Şekil 1. REDCo projesinin söz konusu ülkelerdeki din öğretiminin, farklı olanı anlama konusu ile ilgili araştırması (Weisse, 2010: 198).

Sonuç itibarı ile Kozyrev’in: “Öğrencilerin eleştirel düşüncesinin ve tarafsız olabilme

becerilerinin geliştirilmesi, yalnızca çoklu yorumların olması gerçeği ile değil aynı zamanda kendi

varsayımlarına yansıyan düşüncelerin yanı sıra kişisel taahhüt ve inançlara sahip olma

deneyimlerini de teşvik etmelidir. Bu diyalog temelli ilişki, öğretmenin kişisel taahhüt ve

inançlarının ortaya çıkması, öğrenci yorumlarının değişimi için daha aktif ve rahat bir şekilde

katılım sağlamaya teşvik etmede yararlı olacaktır. Sınıfta kişisel taahhütlerin ve öznel bilgi

biçimlerinin tanınması ise çeşitli bilgi biçimlerinin farkındalığına dayanan daha iyi bir objektiflik

ve tarafsızlık kalitesine yol açar. Bu ise değişen bilimsel araştırma standartlarıyla daha yakından

ilgilidir” – demektedir. (Kozyrev, 2011: 268-269) Buna göre, REDCo projesi Rusya’daki mevcut

dini önyargıların giderilmesine yönelik, en azından din öğretimi derslerinin – öğrencilere objektiflik

ve tarafsızlığı – öğretme, yeni perspektifler geliştirme amacıyla girişimlerde bulunmaktadır.

Page 12: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)136

yevich; Rusya Merkezi Budist Kurulu (Sankha’sı) başkanı: Pandido Hambo Lama Ayusheev Damba bulunan RDK’nin yüksek yönetim organı - Konsey Başkanlığı bulunmaktadır.

RDK 2000 yılından itibaren, ülkenin karanlık geçmişini temsil eden Kargaşa Zamanının (XVII. yy) çözülmesine alternatif olarak ve sembol haline dönüştü-rülen Milli Birlik Günü (4 Kasım) ulusal bayramını gerçekleştirmiştir. 4 Temmuz 2001 yılında RDK “Tüm Dinler Barış İçin” adlı çalışmaya imza atarak Avrupa Konseyi Dini Liderleri bünyesinde faaliyet göstermeye başlamıştır. Faaliyetlerini hızlandıran RDK, 2005 yılı itibarı ile ülkenin birçok merkezi bölgesinde (Perm’, Krasnodarsk, Karaçay-Çerkesya, Kamıkiya) şubeler açmıştır.

2009 yılında, tüm Rusya ve Moskova Patriği Kirill, yüksek düzeyde dini li-derler toplantısında UNESCO’ya bağlı dinlerarası diyalog üzerine danışma gru-bunun kurulması gerektiğini dile getirerek, RDK yönetim kurulu dini liderlerin onayını almıştır. 2014 yılında Soçi'de gerçekleşen Kış Olimpiyatları sırasında dünya dinlerinin inananları için “dua” odalarının organize edilmesinde Olimpi-yat Organizasyon Komitesi ile ortak çalışmıştır. (RDK, 2015). Bu girişim RDK’nın ülkede dini hayatın önünde hiçbir zorluğun olmaması ve bütün dinlere eşit hak tanınması üzerinde oldukça titiz çalışmalar gerçekleştirdiğinin göstergesi ola-rak değerlendirilebilir.

Önyargıların aşılmasına yönelik çalışmalar kapsamında RDK’nin “Terörle Mücadelede Dinin Rolü” (02.12.2015), “Kuzey Kafkasya’da Dinlerarası ve Mez-hep İçi Diyalog” (23-24.03.2016), “İfade Özgürlüğü ve İnananların Duygularına Saygı” (20.06.2016), “Bizi Birleştiren Nedir?” (26.08.2016), “Terörle Mücadele-de Geleneksel Dini Kuruluşların Dünya Deneyimi” (05-06.09.2016) gibi konu-larda ülke çapında yaptığı konferanslar, seminerler ve dini liderlerin oturumları sayılabilir.3

Bu çalışmalar genel olarak değerlendirildiğinde, RDK’nin, Rusya Federas-yonu Anayasası ve Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisi ilkelerine bağlı kalarak, toplumun laik ve dini sektörlerinin birlik temeli olarak “Rus vatansever-liğini” ulusal bir fikir olarak gençlere benimsetmek, hümanizm karşıtı ideolojiye karşı gençlerin manevi ve insani eğitiminin arttırılmasında tüm mezhepleri gö-reve davet etmek; Terörizmi haklı çıkarmaya çalışan, radikal ve anti-hümanist fikirler ile ülkenin kabul ettiği geleneksel dinlerin ilkelerinin açık ve net ayırı-mını yapmak; Bölgelerdeki etnik ve dini çatışmaların çözüm önerilerini siste-matik olarak geliştirilmek; Etnik ve dinlerarası konseylerini oluşturulmak; Dini ve teolojik eğitimi güçlendirerek, gençlerin farklı gruplara saygı göstermesini öğretmek ve öğrendiklerini davranışa dönüştürebilmelerine yardımcı olmak; Medya aracılığı ile dinlerarası işbirliğinin olumlu bir deneyim olduğunu herkese sunmak; dini nedenlerle ortaya çıkan çatışmaların çözümü için arabuluculuk yollarını geliştirmek4 gibi, önyargıların aşılmasında yardımcı konularda çaba

Page 13: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 137

gösterdiğini söylemek mümkündür.

Ülkedeki dinlerarası sorunların çözümü, dinlerarası diyalog temelinde aranmaya çalışılmaktadır. Bunun en bariz örneği, Rusya’da uzun süredir çalış-malarına devam ettiren Federal Hoşgörü Merkezi ile UNESCO’nun bir araya ge-lerek "ırksal, etnik ve dini açıdan kalıplaşmaya mahkûm olmayan özgür bir ne-sil yetiştirmeye” imza atmasıdır. Bu proje sayesinde, Hoşgörü Merkezi, eğitim faaliyetlerinde en son interaktif yöntemleri bilimsel ve metodolojik bir temel ile birlikte sağlamaya başlamış ve “Açık Yüreklilik ile Mültecilere Yardımcı Ol” kampanyası başlatmıştır.5

Rusya’nın çok uluslu yapısı dikkate alındığında RDK, ülkede yaşayan dinleri “geleneksellik” kapsamında aslında birbirine düşman olmadıklarını, Rusya tari-hinin oluşmasında bütün bu dinlerin belirli ölçüde etki ve katkısı olduğunu ileri sürerek, başta dini liderler olmak üzere bütün millet, kültür ve dini anlayışlar arasındaki barışı, birlik-beraberliği ve diyalogu oluşturmaya çalışmaktadır.

SonuçRusya Federasyonu dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesidir. Nüfusu146 000 000 (Rosstat, 2015) olan bu ülkede, 193 etnik grup (bazı kaynaklarda ise 200’e yakın ulusun olduğu belirtilmektedir6) mevcuttur. Rusya laik bir devlettir7 ancak anayasası gereği her bireyin, “özgürce bir dini seçme ve inanma; sahip olduğu inanca bağlı ibadet gereklerini tek başına veya topluca yerine getirme; inancını uygun bir şekilde yayma; ya da hiçbir dine bağlanmama konusunda vicdan öz-gürlüğüne sahip olduğu” belirtilmektedir.8

1997 yılında kabul edilen Vicdan Özgürlüğü ve Dinî Kurumlar yasası Rusya Federasyonu Federal Meclisinin, her bireyin vicdan ve din özgürlüğü hakkını ko-rumaktadır, bütün din ve inançları kanun önünde eşit değerlendirmeyi teyit et-mektedir. Ülkenin tarihindeki manevi kültürün gelişiminde Ortodoksluğun özel rolünü göz önünde bulunmakla birlikte, din ve vicdan özgürlüğü konularında herkesin karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörüye layık olduğu konusunda, Rusya halklarının tarihsel mirasının ayrılmaz parçasını oluşturan Hıristiyanlık, İslam, Budizm, Yahudilik ve diğer dinlere saygı gösterdiğini ve benimsediğini (Ponkin, 2007: 13; Dualı, 2014: 262) ortaya koymuştur.

Önyargıların aşılması konusunda işbirliği içerisinde olması gerektiğini bü-tün vatandaşlarına öğretmeye çalışan devlet, öncelikle REDCo eğitim politikası-nın öngördüğü yorumlayıcı yaklaşım temelinde geliştirilen diyalogu öngörerek, din eğitimi ve öğretiminin de bu konuda desteklenmesi gerektiğini vurgulamış-tır. Diyalogun, farklı anlayış ve yaşayış tarzlarına rağmen gerçekleştirilebilece-ğinin örneğini ortaya koyan RDK ise, bütün vatandaşların hak ve tercihlerinin korunması, terörle mücadele, birlik ve barışı tehlikeye atan sorunların çözümü konusunda beraberce hareket edilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Önyargı-

Page 14: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)138

nın aşılmasında en önemli unsur – üst amaçları içeren işbirliği gerektiren birlik-teliklerin oluşturulmasıdır. Üst amaca yönelik işbirliği içerisinde olan bireylerin mutlaka farklı olana saygılı ve hoşgörülü davranmayı da hedef haline getirebi-leceklerdir. Rusya devletinin sözü geçen iki kurumun desteği ve girişimleri saye-sinde güçlenen ve 2011-2012 öğretim yılı itibarı ile devlet okullarında okutul-maya başlayan Din Kültürü ve Laik Etiğin Esasları dersleri9 sayesinde, önyargıyı aşmaya gayret ettikleri kolayca görülmektedir.

İlgili dersin temel kavramlarının arasında – “kültürel gelenek”, “farklı dünya görüşler”, “maneviyat”, “samimiyet” ve “ahlak” gibi bir arada yaşamaya yöne-lik kavramlar yer almıştır. Tek ve birleşik eğitim sistemi olarak bilinen bu dersin içeriği, dini ve insani değerler ile yakından bağlantılı olarak, hümanizm ilkeleri çerçevesinde öğrencilerin kişiliğini geliştirmek üzere tasarlanmıştır (Daniliuk, 2010: 4). Ders müfredatının hedefi ise: Ortodoks, Müslüman, Budist, Yahudi kültürünün ve Laik etiğin temellerini öğrencilere doğru bir şekilde tanıştırmak; birey, aile ve toplum için gerekli birlikte yaşam standartların ve değerlerin öne-mi hakkında gençleri bilgilendirmek; manevi kültürü ve ahlak hakkında bilgi, kavram ve fikirleri öğrencilere sunmakla, bu becerilerin davranışa dönüşmesi ve ülkenin tarihi, kültürel ve dini değerlerinin bütünselliğini anlatmak; toplum-sal barış ve uyum uğruna karşılıklı saygı, hoşgörü ve diyalog temelinde çok ulus-lu ve çokkültürlü ortamda oluşması gereken iletişim yeteneklerini, öğrencilere kazandırmaktır (Daniliuk, 2010: 6).

Kendisini laik olarak tanımlayan ve inanç hürriyeti konusunda vatandaş-larına belli haklar tanıyan ülkelerin arasında yer alan Rusya Federasyonu’nda önyargıların aşılmasına yönelik geliştirilen proje ve çalışmaların sonuçları, bu konuda alan araştırması yapmak isteyen araştırmacıların çalışmaları için birer veri olarak kullanılabilir. Dolayısı ile Rusya Federasyonu’ndaki uygulamalar ile diğer ülkelerdeki önyargıların aşılmasına ilişkin çalışmalar karşılaştırıldığı za-man, REDCo eğitim politikasının verileri ve Dinlerarası işbirliği yürüten kurum-ların çalışmaları göz önünde bulundurulmalı, fakat bu çalışmada sözü edilme-yen ancak ilgili alanda etkili faaliyet yürüten sendikaların bulunduğunu akılda tutmak gereklidir.

Notlar(*) Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri (Din Eğitimi) Anabi-

lim Dalı doktora öğrencisi, [email protected] 1 Religion in Education. A contribution to Dialogue or a factor of Conflict in transforming

societies of European Countries – Din Eğitimi, Avrupa ülkelerindeki toplumların dönüşü-münde diyaloga mı ya da çatışmaya mı katkı sağlayacak? – konusu araştırmaktadır. Pro-jenin başlangıç tarihi: 1 Mart 2006. Projenin bitiş tarihi: 31 Mart 2009. Projenin sunum tarihi: 15 Mayıs 2009.

2 Rusya Dinlerarası Konseyi – Rusya’da geleneksel din olarak kabul edilen, Ortodoks, Müs-lüman, Musevi ve Budist dini cemaatlerin liderlerinin ortak olarak 1998 yılının Aralık ayın-da kurduğu üst kurumdur.

Page 15: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Rusya Örneğinde Kültürlerarası Önyargıların Giderilmesine Yönelik Çalışmalar 139

3 http://interreligious.ru/dokumenty/ erişim tarihi 24.11.2016.4 http://interreligious.ru/mezhreligioznyy-dialog/nalchik/ erişim tarihi: 21.11.2016.5 https://www.rt.com/news/350310-tolerance-unesco-prejudice-refugees/ erişim tarihi

22.12.2016.6 http://www.gks.ru/free_doc/new_site/perepis2010/croc/perepis_itogi1612.htm, erişim

tarihi: 10 Ekim, 2015.7 Rusya Anayasası, Anayasal Düzen Temelleri Başlığı, I. Kısım, Madde 14-15. 8 Rusya Anayasası, Anayasal Düzen Temelleri Başlığı, I. Kısım, Madde 28.9 Olga Gnezdilova, Prepodavanie Religii v Gosudarstvennih Şkolakh Rossii (Rusya Devlet

Okullarında Din Dersinin Okutulmasının Metodolojisi), İzdatels’tsvo Eksperiment, Voro-nij, 2010.

KaynaklarAllport, G. W., (1954), The Nature of Prejudice, Addison Wesley Publishing Company, Camb-

ridge.

Altaş, N., (2003), Çokkültürlülük ve Din Eğitimi, Nobel Yayınları, Ankara.

Antonova, L. E., (2006), Diyalog Kak Osnova İntulturatsii Liçnosti, Ulan Ude.

Bayrakçı, M., (2007), “Sosyal Öğrenme Kuramı ve Eğitimde Uygulanması”, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007, (14), ss. 198-210, Sakarya.

Bilgin, B., Selçuk, M., (2000), Din Öğretiminde Özel Öğretim Yöntemleri, Gün Yayıncılık, Anka-ra.

Daniliuk, A. Ya., (2010), Osnovı Religioznıh Kul’tur i Svetskoy Etiki: Programmı Obşeobrazovatel’nıh Uchrejdeniy, Prosveshcheniye, Moskva.

Deryabina, S. R., “Rossiya i Opıt Mul’tikulturalizma: Za i Protiv”, Journal Etnopanorama, 2005, 1/2, ss. 14-18.

Dualı, Şir M., (2014), Başlangıçtan Günümüze Rusya’da Din-Devlet İlişkileri, İz Yayınları, İstan-bul.

Gnezdilova, O., (2010), “Prepodavanie Religii v Gosudarstvennih Şkolakh Rossii” Eksperiment, Voronij, Çast 1, 34.

Gürkaymak, E, Ç., (2012), “Toplumsal Temas: Önyargı ve Ayrımcılığı Önlemek İçin Bir Sosyal De-ğişim Aracı Olarak Kullanılabilir mi?”, Ayrımcılık: Çok Boyutlu Yaklaşımlar, (der: Çayır, K., Ceyhan, M. A.,) İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 255-265, İstanbul.

İlhan, R. S., Çevik, A., (2003), “Önyargıların Psikolojisi: Psikodinamik Bir Gözden Geçirme”, Nes-ne Dergisi, http://www.nesnedergisi.com/makale/pdf/1365951202.pdf adresinden ulaşılmıştır, (erişim tarihi: 23.08.2014).

Jackson, R., (2016), “Intercultural Education and Religious Diversity: Interpretive and Dialogical Approaches from England”, http://folk.uio.no/leirvik/OsloCoalition/Jackson0904.htm sayfasından erişilmiştir, (erişim tarihi 09.09.2016).

Jackson, R., Miedava, S., Weisse, W., & Willlaime, J. P., (2007), Religion and Education in Europe. Developments, Contexts and Debates, Muenster, Waxmann.

Karpenko, L. A., Petrovskiy, A. V., & Yaroshevskiy, M. G., (1998), Kratkiy Psihologiçeskiy Slovar’, Fenix Yayınları, Rostov na-Donu.

Kaymakcan, Recep, (2011), “Hoşgörü ve Eğitimi”, Dem Dergi, Sayı 6, Yıl 2, İstanbul.

Kon, İ, S., (1975), “Predrassudok”, Bol’şaya Sovetskaya Ensiklopediya, Cilt: 20, Plata-Prob Ya-yıncılık, Moskva.

Page 16: RUSYA ÖRNEĞİNDE KÜLTÜRLERARASI ÖNYARGILARIN …toplumbilimleri.com/files/0849096e-a2a0-4ad1-8e63-e7c73c55de5208 MAKALE...bir nesilden sonraki nesle aktarıldığına dikkatleri

Toplum Bilimleri • Haziran 2017 • 11 (21)140

Koshmina, İ. V., “Vertikal’nıy Tematizm (printsip diyaloga gumanitarnıh predmetov)”, Jurnal İskusstvo v Shkole, 1997, (2), ss. 27-33.

Kozyrev, F., & Valk, P., (2009), “Saint-Petersburg Students’ Views about Religion in Education – Results of the Quantitative Survey”, in Teenagers’ Perspectives on the Role of Reli-gion in Their Lives, Schools an Societies. A European Quantitative Study, Waxmann: Muenster.

Kozyrev, F., (2011), “Russian REDCo findings in support of dialogue and hermeneutics”, British Journal of Religious Education, (March 2011), 33/2, ss. 257-270.

Kozyrev, F., (2012), “Religioznıye Vozzreniye Şkolnikov Evropı i Sankt-Peterburga po Dannım Mejdunarodnogo issledovaniya REDCo”, Vestnik Russkoy Hristiyanskoy Gumanitarnoy Akademii, 13/1, ss. 199-205.

Paker, M., (2012), “Psikolojik Açıdan Önyargı ve Ayrımcılık”, Ayrımcılık: Çok Boyutlu Yaklaşımlar, (der: Çayır, K., Ceyhan, M. A.,) İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, ss. 41-52, İstanbul.

Ponkin, İ. V., (2007), Komentariy k Nekotorım Statyam Federal’nogo Zakona – O Svobode So-vesti i O Religioznıh Obyedineniyah, İnstitut Gosudarstvenno-Konfessiyonal’nıh Otnos-heniy i Prava, İzdatel’stvo Garnitura, Moskva.

REDCo, (2006-2009), Project Acronym, Final Activity Report, Universität Hamburg, Fakultät 4, Von-Melle-Park 8, Hamburg.

REDCo, (2016), “Final REDCo Summary”, CORDİS, European Union 2016, http://cordis.europa.eu/result/rcn/47525_en.html sayfasından erişilmiştir, (erişim tarihi 24.11.2016).

Russkikh, L. V., “Osnovnıye Napravleniya Politiki Mul’tikul’turalizma v Rossii”, Vestnik Yujno-Ural’skogo Gosudarstvennogo Universiteta, 2014, 14/2, ss. 85-89.

Rusya Federasyon Anayasası, I. Kısım, I. Bölüm, Madde 1, 2; Madde 14-15; Madde 28; Ceza Hukuku, Madde 148.

Şerif, M., Şerif, W. Carolyn, (1996), Sosyal Psikolojiye Giriş II, (çev: Atakay ve Yavuz), Sosyal Yayınları, İstanbul.

TABAK, Y., (2001), “Modern Eğitim Sistemi ve Eski Dini Önyargılar”, Diyalogos sempozyum kita-bının içinde, ss. 416-432, Moskva.

Ünlü, S., (2004), Sosyal Psikoloji, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir.

Web Siteleri:

http://interreligious.ru/dokumenty/

http://interreligious.ru/mezhreligioznyy-dialog/nalchik/

http://www.gks.ru/free_doc/new_site/perepis2010/croc/perepis_itogi1612.htm

https://www.rt.com/news/350310-tolerance-unesco-prejudice-refugees/

Weisse, W., (2003), “Difference without Discrimination: Religious Education as a Field of Lear-ning for Social Understanding?”, International Perspectives on Citizenship, Education and Religious Diversity, London.

…………… (2006), “The European research-project on Religion and Education “REDCo”. An in-troduction”, in Report on “Religion in Education: Contribution for Dialogue or Conflict? Overview on historical and societal key developments in European Countries, (Septem-ber, 2006), Hamburg.

…………… (2010), “REDCo: A European Research Project on Religion in Education”, Religion and Education, Routledge, Taylor & Francis Group, 37, ss. 187-202.

Yapıcı, A., (2004), Din Kimlik ve Ön Yargı (Biz ve Onlar), Karahan Kitabevi, Adana.