us life magazine

42
USLIFE MAGAZINE / 1 US LIFEMAG

Upload: mert-turkoglu

Post on 29-Mar-2016

224 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

Turkish life Magazine

TRANSCRIPT

Page 1: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1

USLIFEMAG

Page 2: US LIFE MAGAZINE

2 / U S L I F E M A G A Z I N E

Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bu

projeye yorucu çalışmalar, uzun soluklu

araştırmalar neticesinde eksikleri ele alıp

ihtiyaçları sağlamak, her kesimi ve her sesi

ortak bir platformda buluşturmak amacıyla

hazırladık.

Amerika’da yaşayan Türkler olarak

birbirimizle daha çok iletişim kurabilmeyi

ve ihtiyaçlara daha kolay yollardan

ulaşabilmeyi hedefliyoruz.

USLIFE Amerika’da yayınlanan en yeni aylık

dergi olma özelliğine sahip. Habercilik ve

dergicilik anlamında uzun yıllar çalışmalarda

bulunmuş profsyonel bir ekip tarafından

hazırlanıyor.

Bizlerden olan haberleri yine bizlere

yansıtabilmek...

Samimiyeti ve Türklüğümüzü ön planda

tutarak bir bütün olabilmek adına uzun

soluklu bir dergi olmayı hedefliyoruz.

USLIFE’da Amerika’da yaşayan başarılı ve

kendi alanlarinda kendilerini ispatlamış

Türklerle yapılmış özel röportaj ve

fotoğraf çekimlerini, aylık eventleri, event

duyurulanırını, yeni mekanları ve açılışları

ya da ürün lansmanlarını, ayrıca her ay özel

köşe yazarlarıyla avukatlık ve muhasebe

işlemleri hakkında bilgi alabilirsiniz.

Bizlere [email protected] adresinden

yazabilirsiniz.

USLIFE’ı Twitter ve Facebook sayfalarında da

çok yakında takip edebilirsiniz.

Yayın öncesinde bize inanan ve gönülden

desteklerini eksik etmeyen tüm dostlarımıza

çok teşekkür ederiz.

Mert Turkoglu

Merhaba

Page 3: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3

CONTENT

“Ankara’da dogup büyüdüm. Babam devlet memuru olduğundan birkaç sene Ankara dışında yaşadık, bu nedenle farklı okullara devam ettim. Sekizinci sınıftan itibaren ise sürekli Ankara’daydım. Bir çok kişi sıkıcı bulsa da, Ankara’yı severim. Kendine has kültürel ve sosyal ortamı hoşuma gider.”

“Başkanlık dönemimde İsviçre’de yaşayan bir Türk buldum fakat son dakikada işler yolunda gitmedi ve getiremedik. Belki daha sonraki senelerde Türk yarışçıların da burada yarışması için imkan yaratabilirim.”

11 yaşından bu yana bale yapan Utku Bal, ünlü koreograf Giuliano Peparini’nin daha önce asistanlığını ve baş dansçılığını yaptığı efsane koreograf  “Roland Petit” anısına kurduğu toplulukta görev yapan ilk Türk dansçı olacak.

LOS ANGELES BİZLER İÇİN AYRI BİR ÖNEME SAHİP

TÜRK YARIŞÇILARININ BURADA YARIŞMASI İÇİN İMKAN YARATABİLİRİM

DÜNYACA ÜNLÜ DANS OKULU BİR TÜRK’E KAPILARINI AÇIYOR

28 3610

6 20

Page 4: US LIFE MAGAZINE

4 / U S L I F E M A G A Z I N E

Atatürk’ü Anma Günü10 Kasım Perşembe 19:00-22:00 saatleri arasında

Chapman University, Orange, CA’da gerçekleştirilecek olan anma törenine Assembly of Turkish American

Associations (ATAA) Başkanı Ergun Kırlıkovalı konuşmacı olarak katılıyor. Katılımın ücretsiz olduğu

gecede event’in facebook sayfasından http://www.facebook.com/event.php?eid=244685188911958

bildirimde bulunup isim yazdırmanız yeterli olacaktır. Event Chapman University Turkish Student Association

tarafından organize edilmekte, OCTAA ve ATASC tarafından desteklenmektedir.

Chapman University One University Drive,Orange, CAArgyros School of Business & Economics Beckman Hall

4th floor Beckman Hall 404

EVENT

Page 5: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 5

Kurban BayramıOrange County Turkish American

Assocition (OCTAA) tarafından organize edilen Kurban Bayramı

Kutlaması’na 6 Kasım Pazar günü Irvine, William R Mason

Regional Park’ta katılım göstrebilirsiniz. ATASC üyeleri 6 $, üye olmayanların ise 12 $ karşılığı

katılım sağlayabileceği bu güzel günde kavurma, pilav, salata, börek,

baklava ve çay menüsüyle ailece ya da dostlarınızla keyifli bir gün

geçirebilirsiniz.

06 Kasım Pazar · 12:00-16:00William R Mason Regional Park

18712 University Drive, Irvine, CA 92612-2601

Page 6: US LIFE MAGAZINE

6 / U S L I F E M A G A Z I N E

Kutsal’dan “Kalbimin

Aydınlık Yüzü”Uzun yıllardır müzik yapan

ve Amerika’da albüm çıkaran ilk bayan Türk sanatçı olan

Kutsal Koçer, Los Angeles’ın en gözde mekanlarından biri olan El Cid Restoranda sahne

aldı. LATAA’nın desteği ile “Kalbimin Aydınlık Yüzü” adlı

4. albümünün tanıtımını yaptığı geceyi Türk Hava Yolları, Yeni

Rakı ve RakTel destekledi.

MUSIC

Page 7: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 7

Ayşe Taşpınar’dan Van için yardım konseriTüm geliri Van’daki depremzedeler için bağışlanacak konser 19 Kasım Cumartesi günü 18:00-21:00 saatleri arasında Santa Monica Public Library’de gerçekleştirilecek. Los Angeles Turkish American Association, LATAA tarafından organize edilen konserin detaylarını önümüzdeki günlerde www.aysetaspinar.com adresinden de ulaşabilirsiniz.

Page 8: US LIFE MAGAZINE

8 / U S L I F E M A G A Z I N E

MUSIC

Depremzedeler için konserAmerika’da yaşayan başarılı Türk müzisyen Sinem Saniye, Van’daki depremzedeler içn New York’ta konser verecek.

Nisan ayındaki Japonya depremi sonrası Red Cross’a 16.600 $ bağışlayan Sinem, 9 Kasım’da New York’ta vereceği konserin tüm gelirini Van’daki depremzedeler için Türk Kızılay’ına bağışlayacak.

New York’un en güzel mekanlarından biri olan Joe’s Pub’da sahne alacak olan genç sanatçıya sizde http://sinem.net/turkishearthquake.html adresinden bu güzel yardım örneği için destekte bulunabilirsiniz.

Page 9: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 9

MOVIE

ABD’den Türk Yönetmene ÖdülAmerikan Bağımsız Sinema örgütü Filmmakers Alliance, bu yıl 14. kez düzenlenen VisionFest’te Nilsson Ödülü’nü, Altın Ayı ödüllü Bal’ın yönetmeni Semih Kaplanoğlu’na verdi. ABD’li ünlü bağımsız yönetmen Rob Nilsson adına verilen ödül; cesur, direk/açık, dürüst ve estetik olarak sınırları zorlayan filmlerin hakkını teslim etmek ve kutlamak için veriliyor. Semih Kaplanoğlu, geçen yıl Bal filmi ile ABD’de düzenlenen 13. Uluslararası RiverRun Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Görüntü” ödüllerini de almıştı.

Page 10: US LIFE MAGAZINE

1 0 / U S L I F E M A G A Z I N E

“Ankara’da dogup büyüdüm. Babam devlet memuru olduğundan birkaç sene Ankara dışında yaşadık, bu nedenle farklı

okullara devam ettim. Sekizinci sınıftan itibaren ise sürekli Ankara’daydım. Bir çok kişi sıkıcı bulsa da, Ankara’yı severim.

Kendine has kültürel ve sosyal ortamı hoşuma gider.”

Los Angeles bizler için ayrı bir

öneme sahip

INTERVIEW

Interview & Photo by Mert Turkoglu

Page 11: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1 1

Page 12: US LIFE MAGAZINE

1 2 / U S L I F E M A G A Z I N E

INTERVIEW

Page 13: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1 3

Geçtiğimiz dört yıl süresince Los Angeles konsoloslu-ğunda görev alan Hakan Tekin, tam bir Türk ve Dünya edebiyatı hayranı. Diğer yandanda yeni bir koleksiyoncu. Hawaii tatilinde tesadüfen girdiği bir haritacıdan Osman-lı İmparatorluğu, Anadolu ve İstanbul temalı antik harita ve gravürler bulunca yeni tutkusu harika koleksiyonculu-ğu başlamış.

Meslek hayatının ilk yıllarında Abu Dhabi ve Sofya Büyükelçiliğinde görev yapan Tekin, sonraki yıllarda Roma’daki NATO Savunma Kolejinde kıdemli kursu, New York’ta ki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’nde de 4 yıl görev alarak çok taraflı diplomasinin merkezi konu-mundaki Birleşmiş Milletler’de ülkemizi başarıyla temsil etmek açısından paha biçilmez deneyimlere sahip olmuş. Kendisi ayrıca Los Angeles’taki görev süresiylede dış tayinler bakımından oldukça deneyimli bir diplomat.

Öğrencilik yıllarınız ve üniversite hayatınız nasıl geçti? İlkokulu dört ayrı okulda okudum; iki sene dahi üst üste aynı okulda okuma şansım olmadı. Buna karşın ciddi bir uyum sorunu yaşamadım, o açıdan kendimi şanslı hisse-diyorum. Belki ileride seçeceğim mesleğe erken bir hazır-lık süreciydi bu durum. Orta son ve liseyi ise Ankara’nın en eski ve köklü okullarından TED Ankara Kolejinde okudum. Üniversitede ise önce ODTU’de iki yıllık bir makine mühendisli-ği maceram oldu. Mühendisliğin bana göre olmadığı kararına varmam üzerine, ikinci yılımda tekrar üniversite giriş sınavla-rına girerek, eski adı Mülkiye olan AU Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümüne girdim ve buradan mezun ol-dum. Birçok kişi gibi, üniversite yıllarını hayatımın en eğlenceli dönemi olarak görüyorum.

Ailede başka bir diplomat ya da devlet görevinde çalışan biri var-mıydı? Babam Dışişleri Bakanlığında idari memur olarak bir süre görev yapmıştı. Ben orta okul-dayken memuriyetten ayrıldı. Elbette babamın Dışişleri Ba-kanlığında bir dönem çalışması,

Page 14: US LIFE MAGAZINE

1 4 / U S L I F E M A G A Z I N E

çocukken bulunduğumuz yabancı ülkelerde gördük-lerim, benim ileride diplomasi mesleğini seçmemde önemli bir rol oynamıştır. Ancak şunu ilave etmeliyim ki, babam devlet memuru olmama pek sıcak bakma-mıştı. Bununla birlikte, ailem tercihlerime her zaman saygı göstermiş ve destek olmuştur. Bu bakımdan kendilerine minnettarım.

Oğlunuzunda sizin gibi bir diplomat olmasını istermiydiniz? Oğlum bu yıl liseye başlayacak ve henüz ne tür bir kariyer istediğine dair bir fikri yok. Kendi tercih eder-se elbette diplomat olmasından memnun olurdum. Dünya ve Türkiye çok hızlı değişiyor ve bu durum şimdiki genç kuşakların önüne çok farklı seçenekler sunuyor. Benim için bu hususta önemli olan, oğlumun mutlu olacağı ve kendi ayakları üzerinde durabileceği herhangi bir alanı seçmesidir.

İş hayatınızın büyük bölümünde seyahat edi-yorsunuz, bu durum aileniz ve sizin için zaman zaman yorucu olmuyor mu? Mesleği benim için çekici kılan unsurlardan birisi buydu esasen. Ancak yıllar geçtikçe, yaşınız ilerledik-çe, sürekli yer değiştirme, yeni yerleri keşfetme ve ülkeniz için buralarda hizmet vermek bakımından heyecan verici niteliğini pek kaybetmese de, özellikle zihinsel açıdan daha yorucu olmaya başlıyor. Görev gereği birçok insanla tanışıyorsunuz, görüşüyorsunuz. Ama belli bir yaştan sonra gerçek dostluk ilişkileri

kurmak daha güç olabiliyor. Yine de bu açıdan kendimizi şanslı görüyoruz. Gittiğimiz her yerde çok yakın ilişkiler kur-duğumuz dostlar edindik. Tabii bu sefer de edindiğiniz yeni dostlardan ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşayabiliyorsunuz. Örneğin, oğlumuz, Los Angeles’taki okuluna, arkadaşlarına veda edeceği için pek mutlu değil.

Bildiğim kadarıyla Los Angeles’a atanan en genç konsolos sizsiniz. Meslektaşlarınızın şehit oldugu bir şehir! Yaşanan vakalar hakkında dün ve yarınlar icin siz ne düşünüyorsunuz? Buraya gelirken kendim için hiçbir kaygı duymadım. Çok daha riskli bölgelerde özveriyle görev yapan birçok meslektaşımız var. Evet, Los Angeles bizler için ayrı bir öneme, anlama sahip bir görev yeri. Diplomatlarımıza yönelik terör eylemlerinin gerçekleştirildiği ilk yer, 1973-1982 yılları arasında üç meslek-taşımızın şehit edildiği bir şehir. Maalesef o dönemde 40 meslektaşımız veya aile mensuplarını aşırı Ermeni grupların terör eylemlerine kurban verdik. Şehitlerimizi daima saygı ve minnetle anıyoruz. Ben her sabah ofise girerken gördüğüm ilk görüntü, devletimiz ve milletimizi temsil ederken canlarını feda etmiş olan üç meslektaşımın duvardaki fotoğraflarıdır. Görevde bulunduğum dört yıldır boyunca bu görüntü beni her gün aynı dercede etkilemiştir. Öte yandan, geçmişte yaşanan acıları unutmadan, geleceğe odaklanılması, bazı aşırı çevreler-ce maalesef hala pompalanmakta olan nefrete son verilerek, esasen birbirlerine birçok açıdan çok yakın iki millet olan, zengin bir ortak geçmişe sahip bulunan Türkler ile Ermenile-rin, gelecek kuşakların dostça, barışcıl ve refah içinde yaşaya-bilecekleri bir ortam yaratılması için birlikte çaba harcanması gerektiğine de yürkten inanmaktayım. Los Angeles’taki görevimde de bu amaca yardımcı olmak için elimden geleni

INTERVIEW“İki kardeşiz, benden dört yaş büyük bir ablam var. Birbirimizden uzakta yaşama mecburiyetine karşın aramız çok iyidir. Annem bankacılık kariyerine, ikinci çocuk olarak ben doğduktan sonra

veda etmiş. Babam Dışişleri Bakanlığından bir süre görev yaptıktan sonra, özel sektöre geçip, muhasebecilik yaptı.

Şimdi her ikisi de Ankara’da emekliliğin keyfini çıkarıyorlar.”

Page 15: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1 5

Page 16: US LIFE MAGAZINE

1 6 / U S L I F E M A G A Z I N E

yaptım. Tabii bu hedefe ulaşmak için gayretlerin karşılıklı olması gerekiyor.

Sizin döneminizde herhangi bir üzücü durum yaşandı mı? Ufak tefek bazı vakalar dışında ciddi bir sorun yaşamadım. Buradaki Türk kültürünü yaymaya çalışan sivil kurum ve kuruluşlara bakış açınız nasıl? Deneyimlerinizden yola çıkarak söylemek istediğiniz önerileriniz var mı? Bu açıdan son yıllarda sevindirici bir kıpırdanma, bir hare-ketlilik olduğunu söyleyebilirim. Elbette Türk toplumunun sayısal olarak görece küçük bir grup olması, Kaliforniya’ya has ilave sorunlar yaşanabilmesi, Türkiye’ye mesafenin uzaklığının yarattığı güçlükler gibi etkenlere rağmen, görev bölgemizdeki Türk dernekleri, iyi niyetle çalışmalarını, gayretlerini sürdürmektedirler. Kendilerine de daima söyle-diğim gibi, toplum üyelerimizin her biri esasen ülkemizin, milletimizin birer elçisi konumundadır. Aynı zamanda, Amerikan toplumunun da bir parçası olarak yaşadıkları yerlerin sorunlarına sahip çıkmaları, gündemdeki konuları takip ederek tutum belirlemeleri, gerek yerel, gerek federal düzeydeki temsilcileri nezdinde varlıklarını hissettirmeleri de büyük önem taşımaktadır.

Göreviniz süresince Türk dernek ve vakıflarının sizden beklentileri ne yönde oldu? Beklentiler daha ziyade, faaliyetlere katılım ve mümkün ol-duğu takdirde mali destek sağlanması şeklinde oldu. Manevi desteği her zaman veriyoruz zaten. Ancak maddi destek konusu tabii daha farklı. Çok daha güç koşullar içinde olan topluluklar dahil dünyanın birçok yerinden benzer talepler devletimize iletilir. Elbette kısıtlı kaynaklarla bu taleplerin hepsini karşılamak mümkün olmuyor. Esasen bu kuruluş-larımızın, eşyanın tabiatı gereği, devlet dışından kaynak sağlamaya ağırlık vermeleri gerekiyor ve mevcut eğilimleri de bu yönde. Bu vesileyle, hiçbir karşılık beklemeden, maddi ve manevi büyük fedakarlıklarda bulunarak değerli çalışma-larda bulunan tüm toplum önderlerimize ve temsilcilerimize şükranlarımı sunarım.

Biz devletin kurumlarından çok şey mi bekliyoruz bazen? Bu gayet doğaldır. Ama zamanla taşlar yerine iyice otura-caktır. Devletimiz de, vatandaşlarımıza, derneklerimize, soydaşlarımıza daima imkanların elverdiği azami desteği sağlamaya devam edecektir.

Buradaki gelecek nesilleri temsil eden Türk gençliğine tavsiyeleriniz nelerdir?

Öncelikle eğitime azami önem vermeleri. İyi bir eğitim, bilgi günümüzde en büyük güç. Görev bölgemdeki Türk gençlerinin de genelde bu konuda çok bilinçli olduğunu memnuniyetle gözlemlemekteyim. Ayrıca Türk kimlikle-rinden kopmadan, Amerikan toplumunun seçkin bir bireyi olmak için çaba göstermelerini, dünyada olup bitenleri de mümkün olduğunca yakından izlemelerini tavsiye ederim. Günümüzün dünyası çok kimlikli bir topluma yönelmekte. Bu itibarla, buradaki gençlerimizin Türk kimliklerine sahip çıkarak, Türk dili, kültürü ve tarihini de iyi bilmeleri, aynı zamanda iyi bir ABD vatandaşı olmaları açısından engelle-yici değil, bilakis zenginleştirici bir işlev görecektir. Zaten ABD toplumunun yapısı göçmenlik üzerine bina edilmiştir. Gençlerimizin ABD siyaset sahnesinde de seslerini duyura-bilmeleri en büyük temennilerimizdendir.

Dernekler arasında bir boşluk olduğu görünüyor, farklı görüşteki kişilerin birbiri ile çalışmaması sizi ne yönde etkiledi ve öneriniz nelerdir? Farklı görüşlerin olması gayet doğaldır. Bu aynı dernek içinde kişiler arasında olabileceği gibi farklı kuruluşlar ara-sında da olabilir. Dayatmacı, baskıcı bir yaklaşım olmadığı müddetçe, demokratik çoğulculuğun bir gereği ve sonucu-dur bu durum. Burada önemli olan husus, derneklerimizin, toplumumuzun, milletimiz ve devletimiz için kritik önem taşıyan konularda asgari müşterekte buluşabilmeleri, ortak bir platform çerçevesinde hareket edebilmeleridir.

Türkiye’den bahsedecek olursak, Türkiye’nin çevresinde gerçekleşen bir “Arap baharı” hareketlenmesi var. Bunun Türkiye’ye de sıçrayacağını bazı yabancı meslektaşlarım belirtiyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?Bu tabii çok yanlış bir değerlendirme. Türkiye’yi pek iyi tanımayan çevrelerin değerlendirmesi olarak görülebilir. Zira, ülkemizde bu bakımdan uzun yıllardır yaşan ve kök salan, birçok sınamadan geçmiş bulunan adeta Güney Kaliforniya’nın iklimini andıran daimi bir bahar zaten vardır ve varolmaya da devam edecektir. Bu “bahar”ın sıçramasın-dan bahsedilecekse, Türkiye ancak bir esin kaynağı olarak değerlendirilebilir.

Türkiye’nin genç dinamikleri sizce etkin durumda mi, yoksa yetersiz mi buluyorsunuz, farkli neler yapabilir? Dinamik genç nüfusumuzu en büyük güçlerimizden biri olarak görüyorum. Bu açıdan, gelişmiş ülkeler dahil birçok ülkenin bize gıptayla baktığını söyleyebiliriz. Elbette potan-siyelimiz daha da iyi kullanılabilir. Bu hususta ben iyimser bir düşünceye sahibim. İyi eğitim almış, dışa dönük, girişim-ci ruhu kuvvetli, pragmatik bir genç nüfusla ülkemizin kısa süre içinde çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.

INTERVIEW

Page 17: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1 7

“Siyaset yapmak gibi bir düşüncem yok. Mesleğimi elimden geldiğince iyi yapmaya devam etmeyi arzuluyorum”

Page 18: US LIFE MAGAZINE

1 8 / U S L I F E M A G A Z I N E

EVENT JOE BACASPECIAL EVENT

Ediörümüz

Mert Türkoğlu,

Amerikan Kongre

Üyesi Joe Baca,

Ali Çayır ve Ergun

Kırlıkovalı ile

röportaj yaparken

Ali Çayır ve ailesi BB King’in

özel imzaladığı tablosunun

önünde misafirlerini

eksiksiz ağırlamının tatlı

yorgunluğunu atarken

görüntüledik.

Page 19: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 1 9

Az sayıda özel davetlinin

buluştuğu Joe Baca sohbet

organizasyonda, misafirler

özel olarak hazırlanan

çeşitli Türk yemekleri

eşliğinde sohbet etme

fırsatını yakaldı. Türkiye-

Amerikan ilişkilerinin

önemine değnildiği gecede

iki ülkenin geçmişe dayanan

güzel dostlukların daha da

illerlemesi yönünde fikir

birliğine varıldı.

Page 20: US LIFE MAGAZINE

2 0 / U S L I F E M A G A Z I N E

Cumhuriyet BalosuGeleneksel 29 Ekim Cumhuriyet

Balosu bu yılda ATASC tarafından

Long Beach Hyatt Regency oteli

balo salonunda büyük bir coşkuyla

kutlandı. Geceye 200’ü aşkın Türk

ve Amekalı konuk katıldı. İki ülke

marşlarının sırasıyla söylenerek

başlayan gece ATASC başkanı Vega

Sankur ve göreve yeni başlayan

Los Angeles konsolosu Aydın

Topçu’nun konuşmalarıyla devam

etti. Misafirler gecenin anısına Türk

bayrağı önünde hatıra fotoğrafğı

çektirdiler.

EVENT

Page 21: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 2 1

Pho

tog

rap

hy

by:

A.T

un

a Pa

lab

ıyık

lu

Page 22: US LIFE MAGAZINE

2 2 / U S L I F E M A G A Z I N E

Anadolu Kültürleri ve Yemek FestivaliBu yıl 3. sü düzenlenen Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali, Orange County’de 50 bin metrekarelik alan üzerinde gerçekleşti. Türkiye’ye yönelik büyük ilgi ve merak uyandıran festivalde birbirinden leziz Türk yemekleri Amerikalı ziyaretçilere sunuldu. Ziyaretçiler alana Selçuk, Osmanlı, Hitit, Bizans ve Roma medeniyetlerini simgeleyen kapılardan geçerek ilerlediler. Festival alanında ise İstanbul, Konya, Mardin, Van, Antalya, Isparta ve Burdur’u simgeleyen üç boyutlu dev maketlerde Türkiyeyi tanıma şansını yakaladılar. Festivalde Türk yemeklerinin yanı sıra taş, ahşap, telkari, çini, tespih, ebru, hattat ve cam ustalarının eserleri de bir o kadar ilgi gördü.

Photography by: A.Tuna Palabıyıkoğlu

EVENT

Page 23: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 2 3

Page 24: US LIFE MAGAZINE

2 4 / U S L I F E M A G A Z I N E

“İzmir’e olan borcumu ödedim, sırada yeni projeler var”İzmirli olan ve şimdi Kaliforniya’da yaşayan fotoğraf sanatçısı Mert Türkoğlu kültürlerin birleşimini hedeflediği

sergisinin son durağını geçtiğimiz ay Long Beach Yat Klübü’nde gerçekleştirdi. Geçtiğimiz Haziran ayında İzmir Eski

Gaz Fabrkası’ında 20 gün süreyle sergilen Kaliforniya sergisi Türk basınında geniş yer buldu. Kültürleri birleşimi

hedeflenen projeyi Long Beach Belediyesi, Los Angeles Türk Konsolosluğu, Turizm Ateşeliği, Los Angeles Yat Klübü ve Yeni

Asır Gazetesi ve Sabah Gazetesi destekledi. Mert Türkoğlu; “İzmir’e olan borcumu ödedim, sırada yeni projeler var” dedi.

EVENT

Page 25: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 2 5

Photography by: A.Tuna Palabıyıkoğlu

Page 26: US LIFE MAGAZINE

2 6 / U S L I F E M A G A Z I N E

HEALTH

Yakından televizyon seyretmek ve uzun süre bilgisayar başında çalışmak gözü bozar mı? Havuç yemek daha iyi görmemizi sağlar mı? Peki, gözlük takmak göz numarasını artırır mı? Şüphesiz çoğu insan bu sorulara evet yanıtını verir. Ancak halk arasında yaygın ancak doğru olmayan pek çok bilgi göz bakımı konusunda insanların yanlış hareket etmelerine neden oluyor. Peki neleri yanlış biliyoruz, doğrusu nedir?

Göz sağlığında doğru bilinen 16 yanlış

01 03

0204

Yanlış: Gözlük veya kontakt lens takmak, gözlük kusurunun ilerlemesini önler.Doğru: Gözlük veya kontakt lens takmanın ya da takmamanın gözlük kusurunun ilerlemesi üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Gözlük veya kontakt lens kullanmanın tek amacı daha iyi bir görme kalitesi sağlamaktır.

Yanlış: Çok ağlamak gözyaşını kurutur. Doğru: Ağlamak psikolojik bir olaydır ve gözyaşı göz çevresindeki çeşitli dokularda sürekli üretilir. Ağlamakla kurutmaz.

Yanlış: Bir insan uzağı ve yakını net görüyorsa gözü sağlam demektir. Doğru: Özellikle genç yaşlarda insanlar net görmesine rağmen hipermetrop ve hatta astigmat olabilirler.

Yanlış: Dinlendirici gözlük baş ve göz ağrısını azaltır. Doğru: Dinlendirici diye bir gözlük yoktur. Gözlük rakamlarla ifade edilen değerlere sahiptir ve takıldığı zaman görmeyi daha iyi yapıyor ise kullanılmalıdır. Yaygın olarak kullanılan ve dinlendirici olarak bilinen gözlüklerin herhangi bir tedavi edici özelliği yoktur.

Prof.Dr. Can Üstündağ göz sağlığı konusunda doğru bilinen yanlışları sıraladı

Page 27: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 2 7

05 11

06

07

08

09

10

12

13

14

15

16

Yanlış: Tuzlu yemekler göz sağlığını olumsuz etkiler.Doğru: Tuz, hipertansiyon gibi bazı hastalıklar üzerinde olumsuz etki yapabilir ama göz sağlığı üzerine olumsuz etkisi yoktur.

Yanlış: Uzun süreler bilgisayar başında çalışmak gözü bozar.Doğru: Bilgisayar başında çalışmak gözü bozmaz ancak bulunan küçük gözlük kusurlarının açığa çıkmasını kolaylaştırır.

Yanlış: Çok yakından televizyon izlemek veya kitap okumak gözü bozar.Doğru: Göz sağlığı üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Ancak göz bozukluğunun habercisi olabilir.

Yanlış: Çok okumak gözü bozar. Doğru: Gözün temel işlevi görmektir. Dolayısıyla, göz asli görevini yaparken zarar görmez. Yeter ki; bu sırasında ultraviyole ışık, lazer ışığı, demir kaynağı gibi güçlü ışıklara maruz kalmasın.

Yanlış: Havuç yemek görmeyi artırır. Doğru: Göz sağlığı açısından gerekli olan vitaminler çoğu sebze ve meyve de bol olarak bulunur. Dengeli beslenen bir kişi için bol havuç yemenin fazladan bir faydası yoktur.

Yanlış: Katarakt sadece yaşlılarda olur. Doğru: Katarakt en sık yaşlılarda olmakla birlikte bebeklerde, çocuklarda ve gençlerde de görülebilir.

Yanlış: Katarakt bir gözden diğer göze geçebilir.Doğru: Katarakt bir gözden diğerine geçmez ancak çoğunlukla çift taraflıdır.

Yanlış : Gözlükten kurtulmak için gözü çizdirmek gerekir.Doğru: Görme kusurunun tedavisi için uygulanan laser (excimer) tedavisinde, gözün saydam tabakası belirli bölgelerde inceltilir. Çizmek gibi bir işlem yapılmaz.

Yanlış: Bebekler gözlük takamaz.Doğru: Göz muayenesi doğuştan itibaren yapılabilir. 3 aylıktan itibaren bebekler gözlük takabilir.

Yanlış: Bebeklerdeki şaşılık büyüdüğünde geçer. Doğru: Bebeklerdeki bazı şaşılıklar çok ciddi olup hemen tedavisi gerekebilir. Tedavi gözlük veya ameliyat şeklinde olabilir. Bu tip şaşılıklar tedavi edilmediğinde ileriye dönük kalıcı görme kayıpları (göz tembelliği) gelişebilir.

Yanlış: Katarakt tekrarlayabilir. Doğru: Katarakt tekrarlayıcı değildir. Bazen katarakt ameliyatından sonra, göz içine yerleştirilmiş olan merceğin arkasındaki zarda kesifleşme olabilir ve bu yanlış olarak ‘katarakt tekrarladı’ şeklinde bilinir.

Yanlış: Göz damlasını damlattıktan sonra gözü sık kırpıştırmak gerekir.Doğru: Göze damla uyguladıktan sonra bir dakika süre ile gözü uyur gibi kapatmak gerekir. Sık kırpıştırılması, gözyaşı kanalı vasıtası ile damlanın burun boşluğuna geçerek etkisinin azalmasına yol açar.

Page 28: US LIFE MAGAZINE

2 8 / U S L I F E M A G A Z I N E

Page 29: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 2 9

INTERVIEW

“Başkanlık dönemimde İsviçre’de yaşayan bir Türk buldum fakat son dakikada işler yolunda gitmedi

ve getiremedik. Belki daha sonraki senelerde Türk yarışçıların da burada yarışması için imkan yaratabilirim.”

Türk yarışçılarının burada yarışması

için imkan yaratabilirim

Interview & Photo by Mert Turkoglu

Page 30: US LIFE MAGAZINE

3 0 / U S L I F E M A G A Z I N E

INTERVIEW

Page 31: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3 1

Amerika’nın önemli yat klüplerinden Long Beach Yat Club’ın geçen dönem başkanlığını yapan Mustafa Altuner’i bulmuş-ken kendisiyle Match race’ten sualtına uzanan bir sohbet gerçekleştirdik...

25 yıl önce sualtına olan tutkusu nedeniyle Amerika’ya gel-miş ve profesyonel dalgıçlığa başlamış Mustafa Altuner. Yak-laşık 15 sene Amerika’yı çevreleyen okyanuslarda ve diğerle-rinde dalışlar gerçekleştirmiş.90’lı yıllarda sualtından sonra yelkenciliğe de merak sa-lan Mustafa altuner, 2010 yılında kendisini Kaliforni-ya Eyaleti’nin en önemli kulüplerinden Long Beach Yat Kulübü’nde başkanlık yaparken bulmuş.

Long Beach Yat kulübü’nden bahseder misiniz? Zaman içerisinde önemli skipper ve yelkencilere ev sahipli-ği yapan Long Beach Yat Kulübü’nün yaklaşık 100 yıllık bir tarihi var. Bu kulüpte ilk günden itibaren göreve gelenlerin amacı, yelkencilik tarafına ağırlık vermek olmuş. Zaten bu kulüp, başlangıcı 47 sene öncesine dayanan Congressional Cup’ı yaratan ve match race’lere yön veren yarışçı bir geçmişe sahip. Kulüp üyelerimizin yarısı her ne kadar motoryat sa-hibi olsa da, kulüp kendini her zaman yelken kulübü olarak görüyor. Amerika’nın batı kıyısındaki Long Beach, ülkenin en çok tekne bulunan yeri. ardından San Diego, San Fransisko ve Seattle geliyor. Kulüp olarak, uluslararası seviyede yılda altı-yedi organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. Bir de yaz ay-larında her çarşamba günü ve haftasonu regatta’lar düzenli-yoruz. Bunların dışında, sayılamayacak kadar çok ufak çaplı organizasyonumuz var.

ABD’nin en önemli yarışlarından biri olan Con-gressional Cup nasıl bir organizasyon?Congressional Cup’ın başlangıcı 47 sene evveline gidiyor. İs-minin Congressional Cup olma nedeni, o zamanki komodo-rumuz William Dalasi’nin kongreye teklif vererek bir yarışı ‘kongre’nin ismiyle anmak için izin istemesiydi. Congressi-onal Cup’a çok farklı yatlar katılıyor olsa da asıl amaç, tabii ki match race. Bildiğiniz gibi match racing, aynı özellikleri taşıyan iki teknenin birbiriyle yarışmasıdır. İki skipper, tüm yeteneklerini ortaya koyar; yani bu sürat yarışından ziyade yetenek yarışıdır. Bu ‘düello’ yarışlarını her yıl martın üçüncü haftasında yapıyoruz.

Kulüp bu yarış için nasıl yapılanıyor? Congressional Cup’ta da diğer yarışlarımızda olduğu gibi bir-çok gönüllüye ihtiyacımız oluyor. Bu gönüllülerin 300’den fazlası üyemiz. Aklınıza gelebilecek her konuda kaynak sağlı-yorlar. Kulüpte yapısal olarak önce başkan gelir, onun altında da farklı komiteler yer alır. Komitelerin altında da çalışanlar

Page 32: US LIFE MAGAZINE

3 2 / U S L I F E M A G A Z I N E

vardır. Her grup, bu yarışta mutlaka görev alır.Bu kupanın en önemli özelliği, yat kulübü-nün ve gönüllü görev alan üyelerin misafir-perverliği. Ekipler burada kulüp üyelerinin evlerinde konaklar. Kimin evinde hangi eki-bin konaklayacağı aylar öncesinden belirle-nir. Yarışçılar havaalanından alınarak evlere yerleştirilir. Bir hafta süresince kendilerini misafir ederiz. Her sabah yat kulüpte kah-valtıda buluşuruz. Gönüllü üyelerin bir kıs-mı skipper’ların su üzerindeki ihtiyaçları-nı da karşılar. Sırf bu dostane yaklaşım ve misafirperverlik yüzünden, birçok sınıfta yarışan önemli isimler buraya gelmeyi sür-dürür.

Match race’ler nasıl başladı? Cogressional Cup 1965 senesinde start aldı, match race formatına ise 1983’te geçildi. Modern zaman match race’lerinin doğuşu ve ilk ‘su üzerinde hakemlik’ sisteminin uy-

gulandığı yarış olarak kabul edilir Congressional Cup. İlk match race, 11 adet Catalina 37 ile tüm dünya yelken yarışçılarının dikkatini çeken, pres-tijli bir yarış oldu.

Congressional Cup’a girecek olan skipper’lar nasıl davet ediliyor? Congressional Cup, ISAF’ın Grade 1 olarak nitelendirdiği organizasyon-lardan biri. Skipper’ların ISAF’taki puanlarının 125 olmasının gerektiği anlamını taşır Grade 1. Bizim yarışımızda 10 yarışçı olduğu düşünülürse standartların çok üzerinde bir yarış grubuna kapılarımızı açıyoruz. Ayrıca yine Grade 1 olduğu için, yarışı yöneten ‘umpire’ların ıSaf tarafından gö-revlendirilmiş uluslararası tecrübe sahibi olması şartı var.

Bu yıl yarışa, dünyanın dört bir yanından üst düzey skipper’lar katıldı. Bunlar arasında İngiltere’den Ian Williams, fransa’dan Mathieu Richard, İtalya’dan Francesco Bruni ve Simone Ferrarese, Yeni Zelanda’dan Phil Robertson, Rusya’dan Evgeny Neugodnikov, İsviçre’den Johnnie Bernt-sson, Finlandiya’dan Staffan Lindberg, Virgin Islands’tan Taylor Canfield ve ABD’den Dave Perry ve takımlarını sayabilirim. Başkanlık dönemimde İsviçre’de yaşayan bir Türk buldum fakat son dakikada işler yolunda gitme-di ve getiremedik. Belki daha sonraki senelerde yine Türk yarışçıların da

INTERVIEW

Page 33: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3 3

buraya gelmesi için imkan doğabilir. Yarış bitince hemen bir sonraki yarışın hazırlıklarına başlıyoruz; skipper’ları davet ediyoruz, onlar takvimlerine bakıyorlar, resmi davet, kabul derken uzun zaman alıyor.

Başkanlık süreciniz nasıl başladı? Beş senelik bir yükümlülüğü var başkan olmanın. Gönül ve-rerek bu işe başladığınızda tüm yükümlülüğü üzerinize almış oluyorsunuz. Sekreter olarak başlıyor, ikinci sene karadaki işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi oluyorsunuz, sonra deniz üzerindeki organizasyonları yönetiyorsunuz, dördün-cü yıl başkan yardımcılığı, beşte başkanlık koltuğu...

Başkanlık dönemine ait unutamadığınız bir anınız var mı? Bu yılın ikicisi olan Francesco ile 2009 yılında çok iyi arkadaş olduk. o yıl finali kaybetmişti. Yarıştan sonra gözümün içine baktı ve “Seneye beni de dahil edersin umarım” dedi. Ben de “Üzerindeki formayı bana verirsen ederim” demiştim. Çıkar-dı hemen formasını verdi ve imzaladı. Francesco zaten çok iyi bir skipper, benim başkan olduğum yıl, yani bu olay gerçek-leştikten bir sene sonra birinci oldu.

Long Beach’te yat yarışlarının yanı sıra başka spor aktiviteleri de var mı? Long Beach yelkencilik başta olmak üzere su topu, yüzücülük ve her türlü su sporunun başkenti olarak biliniyor. Amerikan su topu milli takımı buradan çıkmadır. Kulübümüzün önün-de yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda bir kanal var. Kanal, 1971 olimpiyat oyunları’nda kürek parkuru olarak kullanıldı. 1972’de ise yine buradaki olimpik yüzme havuzu olimpiyat oyunları’na ev sahipliği yaptı. Su sporları konusunda bu böl-

genin ciddi bir altyapısı var. Nitekim kulübümüzde benim ya-şıtım olan ve gençliklerinde yelken yapmış, bu işe emek vermiş yetenekler var. Uluslararası ya da ulusal yat yarışları düzenlen-diğinde buradan tekneler gönderiliyor.

Bu bölgede Türk firmalarının da yatırım yapması mümkün mü?Kesinlikle. Rekabet şartlarını düşündüğümüzde ne kadar ge-çerli olabilir bilmiyorum ama halat, yedek parça ya da yelken üreticilerinin adı bu sularda da geçebilir. Böyle bir açık nokta var. Değerlendirilmeli. Long Beach’e 15 mil uzaklıkta, radius’ta da üç yelken imalatçısı var mesela. Catalina’nın imalatçısı yine buraya 1,5 saat uzaklıkta olan ventura’da bulunuyor. tekne ve aksesuarlar, doğal olarak suya yakın bölgelerde üretiliyor.

Türk gemisini kurtarma anınızı bizimle paylaşır mısınız? Bir gün Long Beach’ten çıkıp Tokyo’ya hareket eden bir yük gemisinin Pasifik’ten geçerken fırtınaya yakalandığı ve kur-tarılması gerektiği bilgisi geldi. US Coast Guard tavsiyesiyle gemi bir adanın kuytusuna sığınmıştı. Ben de kurtarma eki-bindeydim. Biz askeri nakliye uçaklarıyla malzeme ve makine-leri yükleyip Hawaii’den Wake Adası’na hareket ettik, geminin bulunduğu adaya indik. Gemi 285 metreye yakın, yedi ambar-lıydı. Fırtına sırasında tayfa can yelekleri giymiş, gemi ise ana güverteden, tam ortasından çatlamaya başlamıştı. Neyse, var-dığımızda gemi mürettabatıyla lisan konusunda sıkıntı yaşan-dığını öğrendik. Hangi dil olduğunu sorduk, mürettebat Türk dediler. Gemi, Türk gemisiydi. Kurtarma çalışmalarına başla-dık. Yalkaşık üç-dört hafta kaldık geminin üzerinde. Bir Türk gemisinin yardımına giden yine bir Türk oldu.

“Bu yılın ikicisi olan Francesco ile 2009 yılında çok iyi arkadaş olduk. o yıl finali kaybetmişti. Yarıştan sonra gözümün içine baktı ve “Seneye beni de dahil edersin umarım” dedi. Ben de “Üzerindeki formayı bana

verirsen ederim” demiştim. Çıkardı hemen formasını verdi ve imzaladı. Francesco zaten çok iyi bir skipper, benim başkan olduğum yıl, yani bu

olay gerçekleştikten bir sene sonra birinci oldu”

Page 34: US LIFE MAGAZINE

3 4 / U S L I F E M A G A Z I N E

INFO CORNER

Bu yılki DV Lotarisi başvuruları 4 Ekim 2011 tarihinde baş-ladı ve 5 Kasım 2011 Doğu Yaz Saati (EDT) ile öğle saatinde sona erecek. Bu başvurunun belki de sonuncu başvuru olabi-leceği yönünde birtakım yorumlar da yapılmakta. DV/Green Card çekilisiyle her yıl tüm dünya genelinde 55,000 kişiye Yeşil Kart veriliyor. Ancak bazı ülke vatandaşları bu çekilişe katılamamakta. Bu ülkeler: Benglades, Brezilya, Kanada, Çin (Hong Kong SAR, Macau SAR ve Taiwan hariç), Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator, El Salvwador, Haiti, Hin-distan, Jamaika, Meksika, Pakistan, Filipinler, Peru, Güney Kore, İngiltere (Kuzey İrlanda hariç) ve Vietnam.

DV Lotari başvuruları son birkaç yıldır yalnızca “online” olarak kabul edilmekte. Bu yıl başvuru süresi 30 gün. Baş-vurular başlangıç tarihinden itibaren “online” ve elektronik olarak www.dvlottery.state.gov adresinden yapılmakta.

Çekilişe başvuruda bulunabilmek için:-Çekilişe katilabilen ülklerden birinin vatandaşı olmanız gerekmektedir. (Türkiye bu ülkeler içinde yer almakta).

-Ya lise mezunu olmak ya da son beş yıl içinde, çalışabilmek için en az iki yıllık iş deneyimi gerektiren bir iş dalında, iki yıl çalışmış olmak gerekmektedir.

Yukarıda sözü edilen özellikleri taşımayanlar, başvuruda bulunmamalıdırlar. Ayrıca, bir kişi ancak bir başvuruda bulunabilir.

1 Mayıs 2012'den itibaren katılımcılar, kazanıp kazanma-dıklarını, www.dvlottery.state.gov adresine giderek, Entrant Status Check'ten bakabilecekler. Bunun için başvuruda kendilerine verilecek elektronik "confirmation" numarası ve kişisel bilgileri gerekmektedir.Başvurularda, lotari kazanıldığında sorunlara yolacabilen ve dikkat edilmesi gerekli birkaç önemli konu bulunmakta. 1- Bunlardan ilki:- Başvuru sahibi- Başvuru sahibinin eşi, ve

- Başvuru sahibinin 21 yaşından küçük tüm çocuklarının başvuru formunda bildirilmesi gerekliliği.

21 yasin altındaki çocukların Green Card'ları varsa veya ABD Vatandaşı iseler, forma eklenmeleri gerekmiyor.

2- İkinci konu ise, tüm gerekli fotoğrafların başvuruda verilmemiş ya da elektronik olarak başvuruya eklenmemiş olması. Fotoğraflarının mutlaka başvuruya elektronik olarak eklenmesi gereken kişiler:

- Başvuru sahibi- Başvuru sahibinin eşi, ve- Başvuru sahibinin 21 yaşından küçük tüm çocukları.

Fotoğraf özellikleri ise şöyle:1- Fotoğraf “Joint Photographic Experts Group'” (JPEG) formatında olmalıdır;2- Fotoğraf dosya büyüklüğü 240 kilobytes (240 KB) olma-lıdır.3- Fotoğraf renkli olmalıdır. ( renk derinliği 24-bit)4- Eğer fotoğraf dijital olarak cekilmisse,en az 600 pixel ge-nişliğinde ve 600 pixel yüksekliğinde ve fotoğrafın boyutları kare şeklinde olması gerekmektedir.

5- Eğer fotoğrafı tarayıcıda tarayıp gönderecekseniz: - Fotoğraf “Joint Photographic Experts Group'” (JPEG) formatında - 600 pixel genişliğinde ve 600 pixel yüksekliğinde ve kare olmalı- Fotoğraf taranırken çözünürlüğü en az 300'dpi olup,- Renk derinliği 24 bit olarak taranmalıdır.

DEPARTMENT OF STATE’İN VERDiĞi BİLGİLERE GÖRE, BU BAŞVURU iÇiN GEREKEN BİLGİLER ŞÖYLE:

1- TAM ADINIZ: Soyadı önce, sonra adı ve varsa ikinci adı.Örnek: AKAR, Ömer Faruk

by Yasemin Elmas

DV Green Card Lottery 2013

Page 35: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3 5

2- DOĞUM TARİHİNİZ: Gün / Ay / Yıl olarak girilecek Örnek: 15 November 1961

3- CİNSİYETİNİZ

4- DOĞDUĞUNUZ ŞEHİR

5- DOĞDUĞUNUZ ÜLKE: Ülke adı, doğmuş olduğunuz yerin şu anki adı olmalıdır. (Örnek olarak: Yugoslavya yerine Slovenia; Bati Almanya yerine Almanya, vb.)

6- EĞER VATANDAŞI OLDUĞUNUZ ÜLKE DOĞUM YERİ-NİZDEN AYRI İSE,:Eğer, doğum yerinizden ayrı bir ülkenin vatandaşı iseniz, bunu basvurunuzda belirtmeniz gerekmektedir. Eger uy-gunsa ve gerekirse, anne-babanızın veya eşinizin vatandaşi oldugu ülke vatandaşlığını kullanabilme olanağınız var.

7- YAKIN ZAMANDA ÇEKİLMİS BİR FOTOĞRAFINIZ: Fotograf son 6 ay içinde çekilmiş olabilir. Hem kendinizin hem de eş ve çocuklarınızın, Department of State tarafından istenen özelliklerdeki fotoğraflarını elektronik olarak başvu-ruya eklemeniz gerekmektedir.

8- POSTA ADRESİNİZ: Bu, çekilişten Green Card kazandı-ğınız takdirde, gerektiğinde kullanılabilecek adres olacaktır. Bu nedenle bir yıl içinde değişmeyecek ve size kolay ulaşila-bilecek bir adres olmasında yarar var.

9- SU ANDA YAŞADIĞINIZ ÜLKE

10- TELEFON NUMARANIZ: İstenirse, telefon numarası da yazabilirsiniz. Ancak, zorunlu degildir.

11- E-MAİL ADRESİNİZ: Burada Department of State'in kazandığınızı öğrenip onlarla bağlantıya geçtiğinizde size ulaşabilecekleri e-mail adresinizi vermeniz çok önemli.12- ŞU ANDA SAHİBİ OLDUĞUNUZ EGİTİM DÜZEYİ: 1- İlkokul 2- Lise eğitimi, diplomasız 3- Lise Diploması 4-

Teknik Eğitim 5- Üniversitede ders almış olmak 6- Üniver-site derecesi 7- Yüksek lisans dersler almış olmak 8- Yüksek lisans (master) derecesi 9- Doktora dersleri almiş olmak 10- Doktora derecesi.

13- MEDENİ DURUMUNUZ: Bekar, Evli, Boşanmış, Dul veya Ayrı Yasamakta

14- KAC ÇOCUK SAHİBİ OLDUĞUNUZ: 21 yaşın altındaki, Green Card veya Amerikan vatandaşlğı olmayan tüm çocuk-ların ve bilgilerinin listelenmesi gerekmektedir.

15- EŞİNİZ İLE İLGİLİ BİLGİ: Tam adı, doğum tarihi, cin-siyeti, doğduğu şehir, doğduğu ülke ve fotoğrafı. Eşinizle boşanmayı planlıyor bile olsanız, kendisiyle ilgili bilgiyi mutlaka basvurunuzda vermeniz gerekmektedir. Aksi tak-dirde basvurunuz diskalifiye olacaktır.

16- ÇOCUK(LAR)INIZLA İLGİLİ BİLGİ: Tam adı, doğum tarihi, cinsiyeti, doğduğu şehir, doğduğu ülke ve fotoğrafı

Herkese bol şans diliyorum.Bu bilgi, DV Green Card Lottery konusunda genel bilgi sağlamak üzere hazırlanmış ve sunulmuştur. Bu nedenle, yasal danışmanlık olarak algılanmamalıdır. Kişisel konular, herzaman bir yetkili otorite tarafından, özel olarak değer-lendirilmelidir.

*Yasemin Elmas, ABD'deki göçmenlere çeşitli konularda hiz-met veren The Theabridge Group'ta (www.theabridge.com) Danışman olarak çalışmaktadır. Kendisine +1-310-629-3375 numaralı telefondan veya [email protected] e-mail adresinden ulaşabilirsiniz.

**Yazinin tüm hakları yazara aittir.

Page 36: US LIFE MAGAZINE

3 6 / U S L I F E M A G A Z I N E

DANCE

Page 37: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3 7

DÜNYACA ÜNLÜ DANS OKULU BİR TÜRK’E

KAPILARINI AÇIYOR11 yaşından bu yana bale yapan Utku Bal, ünlü koreograf

Giuliano Peparini’nin daha önce asistanlığını ve baş dansçılığını yaptığı efsane koreograf  “Roland Petit” anısına kurduğu

toplulukta görev yapan ilk Türk dansçı olacak.

Antalya Devlet Opera ve Balesi ile dans hayatına başlayan Utku, eğitimine Hacettepe ve İstanbul Üniversiteleri’nde devam etti. 2 yıldır da Academie Internaitionale de la Danse’ta yaz stajını yapıyor. Bal: “Bu yaz tatil yapmak yerine kendim için büyük bir fırsat olduğunu düşündüğüm okula, ikinci kez staj için başvurdum ve kabul edildim. Stajımın bitmesine 3 gün kala okuldaki öğretmenlerimin  ısrarları üzerine Fransa’daki genç dansçıların 3 aydır heyecanla beklediği bir seçmeye katıldım ve 1100 katılımcı arasından seçilen 20 dansçıdan biri oldum” diyor.

by Elif Turkoglu

Page 38: US LIFE MAGAZINE

3 8 / U S L I F E M A G A Z I N E

Giuliano Peparini Kimdir? Dünya’nın en iyi koreograflarından biri olan Peperini, aslen Roma’da doğumlu ancak Paris’te yaşıyor. American Ballet Theater’da eğitim görmüş. Marsilya Ulusal Bale’sinde başdansçı olarak görev yapmış. Roland Petit’nin asistanı olarak  Petit’yle beraber Paris Opera’sında ve Bolşov Tiyatrosu’nda çalışmış. 2004’te Cirque Du Soleil’de, 2008 yılında ise “The Vitner’s Luck” ve “Oscar et la Dame Rose” filmler-inde koreograf olarak görev almış.

DANCE

Page 39: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 3 9

Seçilen dansçılar 1 yıl prova yaptıktan sonra sahneye çıkacaklar. Academie Internaitionale de la danse, Utku Bal’a bu süre içinde 1 yıllık da eğitim bursu verdi. Bal şimdi bu eğitimle eşzamanlı Koreograf Giuliano Peparini’nin 2013 yılındaki gösterilerinin provalarını da ya-pacak ve Koreograf Giuliano Peparini’nin 2013 yılı gösterilerinde Paris’te sahneye çıkacak. Profesyonel sahne hayatında Ajda Pekkan, Hande Yener, Betül Demir, Sıla, Deniz Seki ve Enbe Orkestrası gibi pekçok sanatçı ve grup ile sahneye çıkıyor.

Sponsor Desteği İle Dünyanın Ünlü Dansçılar Arasına Girebilir Paris’deki bu önemli gösteride sahneye çıkmaya başlayana dek, bir sponsorluk ilişkisi içinde özel gecelerde dans edebilir ve reklam filmi, katalog çekimi gibi işlerde yer alabilir. Sanat ve sanatçıya yatırım yapacak firmalarla işbirliği yapmaya da hazır.

Page 40: US LIFE MAGAZINE

4 0 / U S L I F E M A G A Z I N E

Ata Demirer’den “Berlin Kaplanı”Ata Demirer’in senaryosunu kaleme aldığı ve başrolünü üstlediği, “Berlin Kaplanı” isimli sinema filminin çekimlerine başlandı. İki hafta süren Berlin çekimlerinin ardından Türkiye’ye dönen ekibe Berlin sahnelerinde 1000’in üzerinde Alman figüran ve Almanya’da yaşayan Türk ve Alman oyuncu eşlik etti.

Page 41: US LIFE MAGAZINE

U S L I F E M A G A Z I N E / 4 1

MOVIE

Almanya’daki çekimler için Türkiye’den giden ana kadro, bir Alman Prodüksiyon ekibi ile çalıştı. Ata Demirer’in,  “Ayhan Kaplan” isimli bir boksörü canlandırdığı filmin oyuncu kadrosu, Tarık Ünlüoğlu, Necati Bilgiç, Nihal Yalçın, Özlem Türkad ve Cemil Özbayer’den oluşuyor. Yönetmen koltuğunda,  Demirer’in Eyyvah Eyvah film-lerinin yönetmenliğini de üstlenen Hakan Algül bulunuyor. Bkm Film yapımı, “Berlin Kaplanı” 27 Ocak 2012’de vizyonda olacak. Filmin Konusu: Ayhan Kaplan Berlin’de yaşayan, geçimini boksörlük ve bodyguardlık yaparak sağlayan bir Türk vatandaşıdır. Ayhan (Ata Demirer) ve antrenörü Cemal (Tarık Ünlüoğlu) için işler pek yolunda gitmemektedir. İkisi de artık hayattan bir mucize beklemektedir.  Film olası bir mucize ihtimalini anlatmakta.

Page 42: US LIFE MAGAZINE

4 2 / U S L I F E M A G A Z I N E

Bir sonraki sayıda buluışmak üzere ...