zaman france n°225 - tr

32
10 - 16 AĞUSTOS 2012 N° 225 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR La Turquie, nouvelle oasis des investisseurs étrangers ECONOMIE13 Des intellectuels turcs contre l’interdiction des noms kurdes TURQUIE08 Islamophobie au travail : ne pas «crier au loup à chaque fois» SOCIETE04 Harçlığını Arakan için bağışladı - Myanmar’da Budist çeteleri- nin saldırısına uğrayan Arakan Müslümanlarına Fransalı Türklerin yardımları sürüyor. Her yaştan kişi Arakan Müslümanları için seferber olurken, çocuklar da harçlıklarını Ara- kan’daki Müslümanlara yolluyor. Myanmar’da Budist çetelerinin saldırısına uğrayan Arakan Müslü- manlarına yardım eden büyüklerini örnek alan ilköğretim öğrencisi Leyla Bilici, “Biz burda rahat içinde yaşıyo- ruz. Oradaki insanlar aç.” diyerek tüm harçlığını bağışladı. R TOPlUm 10 mOTiF, ÇAD’DA rAmAzAn KUmAnYA- lArInI DAĞITTI Yılın her döneminde Türkiye’de ve Afrika’da yok- sulun ve ihtiyacı olanların yanında olan Motif İnsani Yardım Derneği, bu Ramazan ayında Çad’ın başkenti N’Djamena’da yardım kumanyası dağıttı. SAmAnYOlU TV Yeni- Den FreeBOX’DA Fransa’da en çok izlenen Türk kanalı olan Samanyolu TV’nin bir süre- dir Freebox’da kesintiye uğrayan yayınları izleyiciy- le yeniden buluştu. rAmAzAn’A Ve iBA- DeTlere Bir ÇOCUK nASIl BAKAr? Çocuğunuzun, torununu- zun, yiğeninizin yaptığınız ibadetleri nasıl gördüğünü hiç düşündünüz mü? 11 10 17 Fransız vatandaşı olmak kolaylaşıyor Cumhurbaşkanı François Hol- lande ile başlayan normalleşme süreci, vatandaşlık yasasının da değişmesinin önünü açtı. Sosyalist hükümet, yabancıları sevindire- cek projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başladı. FerHAn KÖSeOĞlU Parİs - Fransa’da Nicolas Sarkozy yöneti- minin uygulamaları tarihe karışma- ya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Fran- çois Hollande’la başlayan normalleşme süreci, vatandaşlık yasasının da değişme- sinin önünü açtı. Fransa’nın yeni İçişleri Bakanı Manuel Valls, Fransız vatandaşlı- ğına geçişlerin kolaylaşa- cağını açıkladı. Valls yaptığı açıklamada Nicolas Sarkozy döneminin sert politikalarına atıfta bulunarak, vatan- daşlığın Fransa için bir kazanım olacağını söyledi. Vatandaşlık sürecinin algısının da değişmesi gerektiğini belirten Valls, bu sü- recin bir ayrışma gibi değil, bütünleşme sürecinin bir sonucu olarak al- gılanması gerekti- ğinin önemine vurgu yaptı. R GÜnDem 03 ik inci pasaport ihalesi de Fransız şirketin oldu Güvensiz olduğu gerekçesiyle çipli pasaport ihalesi elinden alınan Fransız Gemalto şirketi, Başbakanlık’ın ‘gizli’ genelge- sine rağmen 4 milyon adetlik yeni e-pasaport ihalesini kazanmayı başardı. Firma, tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ihalenin galibi oldu. Özellikle izincilerin zor durumda kalmasına neden olan pasaport krizinin baş aktörü Gemalto, tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ikinci ihaleyi kazanmayı da başardı. - eKOnOmi 07

Upload: zaman-france

Post on 24-Mar-2016

260 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

Zaman France N°225 - TR

TRANSCRIPT

Page 1: Zaman France N°225 - TR

10 - 16 AĞUSTOS 2012 N° 225 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

La Turquie, nouvelle oasis des investisseurs étrangers ECONOMIE13

Des intellectuels turcs contre l’interdiction des noms kurdes TURQUIE08

Islamophobie au travail : ne pas «crier au loup à chaque fois» SOCIETE04

Harçlığını Arakan için bağışladı-Myanmar’da Budist çeteleri-

nin saldırısına uğrayan Arakan Müslümanlarına Fransalı Türklerin yardımları sürüyor. Her yaştan kişi Arakan Müslümanları için seferber olurken, çocuklar da harçlıklarını Ara-kan’daki Müslümanlara yolluyor.

Myanmar’da Budist çetelerinin saldırısına uğrayan Arakan Müslü-manlarına yardım eden büyüklerini örnek alan ilköğretim öğrencisi Leyla Bilici, “Biz burda rahat içinde yaşıyo-ruz. Oradaki insanlar aç.” diyerek tüm harçlığını bağışladı. RTOPlUm 10

mOTiF, ÇAD’DA rAmAzAn KUmAnYA-lArInI DAĞITTIYılın her döneminde Türkiye’de ve Afrika’da yok-sulun ve ihtiyacı olanların yanında olan Motif İnsani Yardım Derneği, bu Ramazan ayında Çad’ın başkenti N’Djamena’da yardım kumanyası dağıttı.

SAmAnYOlU TV Yeni-Den FreeBOX’DAFransa’da en çok izlenen Türk kanalı olan Samanyolu TV’nin bir süre-dir Freebox’da kesintiye uğrayan yayınları izleyiciy-le yeniden buluştu.

rAmAzAn’A Ve iBA-DeTlere Bir ÇOCUK nASIl BAKAr?Çocuğunuzun, torununu-zun, yiğeninizin yaptığınız ibadetleri nasıl gördüğünü hiç düşündünüz mü?

11

10

17

Fransız vatandaşı olmak kolaylaşıyorCumhurbaşkanı François Hol-lande ile başlayan normalleşme süreci, vatandaşlık yasasının da değişmesinin önünü açtı. Sosyalist hükümet, yabancıları sevindire-cek projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başladı.

FerHAn KÖSeOĞlU Parİs

-Fransa’da Nicolas Sarkozy yöneti-minin uygulamaları tarihe karışma-

ya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Fran-çois Hollande’la başlayan normalleşme süreci, vatandaşlık yasasının da değişme-sinin önünü açtı.

Fransa’nın yeni İçişleri Bakanı Manuel Valls, Fransız vatandaşlı-ğına geçişlerin kolaylaşa-cağını açıkladı. Valls yaptığı

açıklamada Nicolas Sarkozy döneminin sert politikalarına atıfta bulunarak, vatan-daşlığın Fransa için bir kazanım olacağını söyledi. Vatandaşlık sürecinin algısının da değişmesi gerektiğini belirten Valls, bu sü-

recin bir ayrışma gibi değil, bütünleşme sürecinin

bir sonucu olarak al-gılanması gerekti-

ğinin önemine vurgu yaptı.

RGÜnDem 03

süreci, vatandaşlık yasasının da değişme-

Fransa’nın yeni çişleri Bakanı Manuel

Valls, Fransız vatandaşlı-ğına geçişlerin kolaylaşa-cağını açıkladı. Valls yaptığı

recin bir ayrışma gibi değil, bütünleşme sürecinin

bir sonucu olarak al-gılanması gerekti-

ğinin önemine vurgu yaptı.

RR

ikinci pasaport ihalesi de Fransız

şirketin oldu

Güvensiz olduğu gerekçesiyle çipli pasaport ihalesi elinden alınan Fransız Gemalto şirketi, Başbakanlık’ın ‘gizli’ genelge-sine rağmen 4 milyon adetlik yeni e-pasaport ihalesini kazanmayı başardı. Firma, tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ihalenin galibi oldu. Özellikle izincilerin zor durumda kalmasına neden olan pasaport krizinin baş aktörü Gemalto, tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ikinci ihaleyi kazanmayı da başardı. - eKOnOmi 07

Page 2: Zaman France N°225 - TR
Page 3: Zaman France N°225 - TR

GÜNDEM03 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar, herkesin mutlaka unatamadığı bir Ramazan hatırası vardır. Bu yazıda ben de sizinle böyle bir iftarı paylaşmak istiyorum.

Yetmişli yılların başı idi. Zannediyorum An-talya Lisesi son sınıf öğrencisiydim. Yanında okuduğum ağabeyim o yıl askere gittiği için tek başıma kalırken, Ramazan geldi ve oruç tutma-ya başladık. Hiç unutmuyorum. Ramazan’ın bi-rinci günü idi ve işe başlamıştım. Yeni yapılan bir binada mutfak ve ıslak zeminlerin fayansını döşeyecektim. Fayans ustası olan ağabeyime amelelik yaparken fayans döşemeyi öğrenmiş-tim. O gün akşama kadar çalıştım. Cebimde tek kuruş para ve gidecek uygun hiç bir yer yok. Bahar aylarıydı ve iftar yaklaşmıştı. Aslında akşama kadar çalışmıştım. İş sahibinden avans isteyebilirdim. Üstelik ağabeyimin bir arkada-şıydı. Ama delikanlıyız ya! ‘Parası yokmuş’, diye düşünür endişesiyle para isteyemedim.

‘İftara doğru, camiye giderek akşamı ceme-atla kılayım. Allah kerim, ondan sonra bakarız’, diye düşündüm ve tarihi Murat Paşa Camii’ne geldim. Büyük bahçesinin içindeki şadırvanda abdest alarak ezanı beklemeye başladım. Az sonra vakit geldi ve ezan okunmaya başladı. Ezan bitince oturduğum banktan kalkarak ca-miye yöneldim. Yaklaşınca farkettim. Bu esna-da imamla birlikte iki üç kişi son cemaat mahal-line peynir, zeytin ve sıcak pideden müteşekkil bir sofra kurmuşlar. İmam Mehmet Hafız, ben caminin içine gireceğim zaman “Gel, sen de önce orucunu aç ondan sonra namazımızı kıla-cağız.” dedi. Böylece orucumu onlarla beraber açarak iftarımı yapmış, açlığımı gidermiştim. Aradan kırk yıldan fazla bir zaman geçmiş ol-masına rağmen bu iftarı unutamıyorum. Hatta şu anda bile bütün tazeliğini koruyor.

VAKIFlArIn HiKmeTi Ve HizmeTiSevgili dostlar. İki hususu dikkatinize sunmak istiyorum. Birincisi, benim o gün kılığıma, kıya-fetime, duruşuma bakan biri beş parasız olduğu-mu aklına getirmezdi. Tam gençliğin başladığı yıllar. Biraz da karakter olarak aç kalmaya razıy-dım ama kılıksız, perişan gezmeye razı değildim. Üstüme, başıma çok dikkat ederdim. Gerekirse akşam yıkar sabah ütüler giyerdim. Oysa durum aynen böyle idi ve beş param yoktu. Belirtmek lazım. O yıllarda benim gibi evlerinden, ocakla-rından uzak yüzlerce, binlerce öğrenci vardı.

İkincisi, ecdat yadigârı vakıfl arın mille-timize halen devam eden hizmetleri. Murat Paşa Camii’ni yaptıran Kuyucu Murat Paşa, minaresinden görünen arazinin tamamını ca-miye vakfetmiş. Adeta uçsuz bucaksız bir ara-zi. Maalesef daha sonraları bu araziler yağma-landı ama cami hala hizmete devam ediyor. O an için gideceğim hiç bir yer yok iken, oraya sığınmam hep rikkatime dokunur ve her Ra-mazan hatırlar, oruç tutanların içinde acaba benim gibi kaç kişi var diye düşünürüm. O yi-yecekleri kimin aldığını bilmiyorum. Ama siz alanın sevabını düşünün. Fehmi Koru yazdı. 1979’da Şam’da Arapçasını ilerletmek için bu-lunurken, bir bayram arefesi kaldığı eve kadar bir ihtiyar gelerek ısrarla kendisini Hamidiye Çarşısı’na davet etmiş. Oranın esnafı bir vakıf kurarak Türkiye’den gelen öğrencileri, öksüz kalmasınlar diye arefe günü tepeden tırnağa giydirirlermiş. Bu da muhteşem Osmanlı’ya vefa ve halen devam eden kredi olsa [email protected]

Unutulmayan ramazanlar

FerHAn KÖSeOĞlU Parİs

-Fransa’da Nicolas Sarkozy yöneti-minin uygulamaları tarihe karışmaya

devam ediyor. Fransa’nın yeni cumhur-başkanı François Hollande ile başlayan normalleşme süreci, vatandaşlık yasasının da değişmesinin önünü açtı.

Fransa’nın yeni İçişleri Bakanı Manu-el Valls, Fransız vatandaşlığına geçişle-rin kolaylaşacağını açıkladı. Valls yaptığı açıklamada Nicolas Sarkozy döneminin sert politikalarına atıfta bulunarak, vatan-daşlığın Fransa için bir kazanım olacağını söyledi. Vatandaşlık sürecinin algısının da değişmesi gerektiğini belirten Valls, bu sürecin bir ayrışma gibi değil, bütünleşme sürecinin bir sonucu olarak algılanması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

VATAnDAŞlIĞA GeÇiŞ TeŞViK eDileCeKYeni yönetim, ilk iş olarak eski İçişleri Baka-nı Claude Gueant yönetiminin 16 Haziran 2011 tarihinde Meclis’ten geçirdiği yasayı değiştirmek için kolları sıvadı. Valls bunun için yeni yasama yılını beklerken, hüküme-tin vatandaşlığa geçmeyi ağır şartlara bağ-layan bu yasayı kolaylaştıracağı açıklandı. Sarkozy dönemindeki amacın Fransız va-tandaşlığa geçişi en aza indirgemek oldu-ğu belirtilirken, aksine vatandaşlığa geçişin teşvik edileceğine vurgu yapıldı.

Gueant yönetimi Fransız vatandaşlı-ğına geçmeyi ağır şartlara bağlamış, va-tandaş olmak isteyenlerin Fransız tarihi ve kültürü hakkında çok iyi bilgi sahibi olması zorunlu hale getirmişti. Özellikle vatandaşlık için Fransız değerleriyle uyuş-ması şartı gerekçe gösterilerek, başvuruda

bulunan birçok Müslümanın vatandaşlık başvurusu reddedilmişti. Gueant yönetimi ayrıca Fransız dilini bilme seviyesini de ilk öğretim son seviyesine yükseltmişti.

“SArKOzY AŞIrI SAĞ POliTiKA izleDi”Konuyla ilgili Zaman France’a açıklama-larda bulunan Türkiye Paris Büyükelçiliği Müsteşarı ve Büyükelçilik Sözcüsü Engin Solakoğlu, hükümetin tutumunun olum-lu olduğunu söyledi. Nicolas Sarkozy yönetimindeki yabancılarla ilgili uygula-malara değinen Solakoğlu, Sarkozy’nin son döneminde aşırı sağ politikalar izle-diğinin altını çizdi. Şu an Fransa’da Sos-yalist bir hükümetin olduğunu hatırlatan Solakoğlu, yabancılara karşı yumuşama-nın da beklenen bir durum olduğunu vurguladı. Avrupa’da süregelen krizin ekonomik etkilerinin Fransa’da da görül-düğünü hatırlatan Solakoğlu, hükümetin atacağı adımda bu unsurun sınırlayıcı olabileceğini belirtti. Türkiye Paris Bü-yükelçiliği Sözcüsü, beklentilerin de çok yükseğe taşınmamasını, kolaylaştırılacak yeni vatandaşlık yasasından Fransa’da oturma hakkı olan, çalışan ve yasal olarak vatandaşlık almaya bir engeli olmayan kişilerin yararlanacağını ifade etti.

“FrAnSIz VATAnDAŞI OlUn”Fransa’da yaşayan Türk toplumuna da çağrıda bulunan Engin Solakoğlu, vatan-daşlığın önemli bir hak olacağını belirte-rek, “Bizim bu konudaki tutumumuz net, Fransa hükümetinin sunacağı böyle bir imkandan Türk vatandaşlarının yararlan-masını bekliyoruz.” diye konuştu.

HenÜz KAnUn neTleŞmeDiAvukat Filiz Tınas ise konuyla ilgili yaptığı açıklamasında hükümetin bu konuda ata-cağı adımların henüz netleşmemesiyle bir-likte, önceki döneme göre daha adil bir pro-je üzerinde çalışıldığına vurgu yaptı. Tınas, hükümetin yabancı öğrencilerle ilgili yasaya ise son şeklini verdiğini hatırlatarak, “Artık yabancı öğrencilerin okul sonrası Fransa’da kalarak çalışması kolaylaştı.” diye konuştu.

2007 yılında iktidarı devralan Nicolas Sarkozy yönetimi, Fransız vatandaşı olmak isteyenlerin bir hayli zorlandığı bir döne-min de kapılarını araladı. İki kez Fransız va-tandaşı olmak için başvurduğunu söyleyen Ahmet Er yaşadığı sıkıntıları Zaman France ile paylaştı.

“BAnA YAKlAŞIm IrKÇIYDI”1999 yılında resmi yollarla Fransa’ya geldi-ğini söyleyen Ahmet Er, 2007 ve 2010’da iki kez Fransız vatandaşlığına başvurduğunu fakat her iki dönemde de başvurusunun red-dedildiğini söyledi. Lise eğitimini Fransa’da tamamladığını ve iyi derecede Fransızca bil-diğini belirten Er, kendisine karşı tutumun tamamen ırkçı olduğunu söyledi. Er, “13 yıldır Fransa’dayım. Yasalarda vatandaşlı-ğımı engelleyecek hiçbir durumla karşılaş-madım. Fakat Müslüman ve Türk olmam bana karşı takınılan olumsuz tutumun ana nedeni” dedi. Yeni hükümetin girişimlerini de olumlu karşıladığını belirten Er, adalet-sizliğin son bulması temennisinde bulundu.

Fransa’da 2011 yılında 2010’a göre va-tandaşlığa geçme oranı yüzde 30 daha aza-lırken, 2011 ile 2012 arasında ise bu oran yüzde 40’a kadar yükseldi.

Fransız vatandaşı olmak kolaylaşıyor

VATAnDAŞlIK YASASI HOllAnDe ile ‘nOrmAl’e DÖnÜYOr

François Hollande yönetimindeki sosyalist hükümet, yabancıları sevindirecek projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başladı. sarkozy döneminde büyük tartışmalara yol açan Fransız vatandaşlığına

geçişi zorlaştıran yasalar yumuşatılacak, dil ve oturum gibi şartlarda değişikliğe gidecek.

Fransa’da 2011 yılında bir önceki yıla göre vatandaş-lığa geçişlerde yüzde 30 düşüş yaşandı. Bunun en büyük nedenlerinden biri, sarkozy hükümetinin vatandaşlığa geçişi zorlaş-tıran kararları gösteriliyor.

Page 4: Zaman France N°225 - TR

GÜNDEM04 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçe-sinde Bayram Şenses yönetimindeki

otomobil, Karayolları Kavşağı'nda Mehmet Katran idaresindeki TIR'la çarpıştı. Kazada otomobil sürücüsü Şenses ile araçta bulu-nan Zahide Aydın ve Mehmet Emin Oğuz, olay yerinde öldü, Ahmet Kaya ve Gamze Meray ise ağır yaralandı. TIR sürücüsü Kat-ran gözaltına alınırken kaza sonrası ilginç bir olay da yaşandı.

Fransa'dan memleketi Şanlıurfa'ya

giden gurbetçi Mehmet Çetinkaya, olayı görünce yol kenarında durarak yaralılara yardım etmek istedi. Ambulansların olay yerine gelmesinin ardından aracına dönen Çetinkaya, otomobilin camının kırık oldu-ğunu, çantasından yüklü miktarda paranın çalındığını fark etti. Çetinkaya, "Memleke-te giderken kazayı gördüm, yardıma koş-tum. Bu sırada otomobilimdeki 6 bin lira nakit para, kimlik ve cep telefonları çalın-mış. İnsanlık ölmüş." diye konuştu

Yardıma gitti,6 bin TL'den olduFransa'dan memleketi Şanlıurfa'ya giden gurbetçi Mehmet Çetinkaya’nın, yaralılara yardım etmek isterken 6 bin Türk Lirası değerindeki parası çalındı.

Parası çalınan Çetinkaya, “Yardıma

koştum. Her şeyim çalın-mış. İnsanlık ölmüş.” diye

konuştu.

VeYSel YAVUz, TUrAn SAĞlAm MarsİLya

-Udef Paca İş adamları Derneği, gele-neksel Ramazan etkinliklerine bu yıl

da devam etti. Udef Paca İş Adamları Derneği, üyelerini iftar yemeğinde bira-raya getirdi. Programa Marsilya, Cannes, Nice, Toulon, Avignon ve Ales şehirlerin-de yaşayan dernek üyeleri katıldı.

Programda başkanlık devir teslimi töreni de yapıldı. Beş yıldır Udef Paca İş Adamları Derneği başkanlığını yapan Hakan Demir-ci, görevi Cemal Aslan’ a devretti. Demirci

konuşmasında, “Kuruluşundan bu zamana kadar sürdürdüğüm başkanlığı yeni seçilen Cemal Aslan kardeşimize devrediyorum. Bu vazifenin hakkını vereceğinden hiç şüphem yok. Kendisine başarılar diliyorum.” ifade-lerini kullandı. Yeni başkan Cemal Aslan ise “Bu görevi bana uygun gören üyelerimize teşekkür ediyorum. Görevimi hakkıyla yerine getirmek için elimden gelenin en iyisini yap-maya çalışacağım.” dedi.

Program Hakan Demirci’ye hediye takdimi ile son buldu.

Udef Paca üyeleriiftarda bir araya geldi

Udef Paca üyeleri iftar ye-

meğinde bir araya gelerek

birliktelik mesajı verdi.

OSmAn USTA Rouen

-Rouen Rumi Kültür Derneği üyele-riyle iftar yemeğinde biraraya geldi.

Yemeğe Dernek Başkanı Erkan İnci ve yardımcısı Ahmet Demiray da katıldı.

Başkanı Erkan İnci, gönüllüle-rin yardımlarıyla açılan Rumi Kültür Merkezi’nin büyük hizmetler vereceğini söyledi. Yaz kurslarıyla eğitime başla-

dıklarını sözlerine ekleyen İnci, böyle bir merkezin bölge halkı için büyük şans olduğunu dile getirdi.

İnci ayrıca Rouen Türk toplumu-nun böyle bir mekana kavuşmasının gençlerin eğitimi için çok büyük bir şans olduğunu ve derneğin ilerleyen zamanlarda daha çok hizmetlerde bu-lunmasını ümit ettiğini belirtti.

rouen rumi Derneği’nden iftar programırouen rumi Kültür Derneği’nce düzenlenen iftar yemeğine çok sayıda davetli katıldı.

Page 5: Zaman France N°225 - TR

Coût de connexion : 0,15€

Hayırlı Ramazanlar!Bon Ramadan!

Cep telefonunuzdan Türkiye’yi arayın

www.lycamobile.fr 01 77 72 23 22

Appelez le monde pour moins cher

Recharge

10€20€30€50€

Crédit offert(4) pour tout rechargement en ligne

2€5€10€25€

25€de crédit offert (4)

pour l’achat d’une recharge de 50€ en ligne

Appels et SMS

gratuits illimités(2)gratuits gratuits de Lycamobile à Lycamobile de Lycamobile à Lycamobile

Aucun coût de connexion

cts

SMSnational

10cts/min

Appels nationaux(3)

sur les mobiles

15 cts

SMS international

15cts/min

Appels nationaux(3)

sur les lignes fixes

9

Obtenez votre carte SIM avec 1€ de crédit offert en appelant le 01 77 72 23 22 ou sur notre site internet

(1) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012 sur les lignes fixes de plus de 25 destinations (voir liste complète sur www.lycamobile.fr), avec un coût de connexion de 0,15€. Appels internationaux facturés à la minute. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(2) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012 pour tout appel et SMS de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine, sans aucun coût de connexion. Pour bénéficier de l’offre « Appels et SMS gratuits et illimités de Lycamobile à Lycamobile », il suffit de recharger votre carte SIM Lycamobile tous les 7 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou tous les 15 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou tous les 30 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€. Si vous ne rechargez pas votre carte SIM dans ces délais alors l’offre promotionnelle n’est plus applicable. Aussi, pour chaque appel de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine hors promotion, c’est-à-dire à partir du 8ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou à partir du 16ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou à partir du 31ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€, seules les 15 premières minutes sont offertes, avec un coût de con-nexion de 0,15€. Au-delà, le tarif national en vigueur s’applique. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(3) Offre et tarifs valables jusqu’au 31/08/2012, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.(4) Offre valable jusqu’au 31/08/2012 pour tout rechargement en ligne sur www.lycamobile.fr. Les recharges achetées d’une valeur nominale de 10€, 20€, 30€ et 50€ donnent respectivement droit à 2€, 5€, 10€ et 25€ de crédit de communication supplémentaire offert. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.Visitez www.lycamobile.fr pour connaître nos offres et le détail des tarifs vers l’international. Lycamobile SARL au capital social de 7.500€ – 47, boulevard de Courcelles 75008 Paris – RCS Paris 528 332 505

Lycamobile!

ct/min(1)1vers les fixes

Cep telefonunuzdan Türkiye’yi arayınAppelez la Turquie depuis votre mobile

LM_France_Zaman_(w)300x(h)380mm.indd 1 03/08/2012 15:01:58

Page 6: Zaman France N°225 - TR

YORU

M06

10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

GAriP TUrUnÇ*

-Batılıların akılcı, doğuluların ise duygusal olduğuna ilişkin

kanının fazlaca seslendirilmesi, bir süreden beri biz doğuluları rahatsız ediyor. Modernliğin kaçınılmaz ol-duğu ortaya çıktığı andan itibaren Os-manlı ve daha sonra Türkiye aydınları bizim de ‘onlar’ kadar akılcı olduğumuzu kanıtlama peşine düştüler.

Çünkü modern dünya hem birey dü-zeyinde, hem de bu bireylerin bir araya geldiği durumlarda akılcı kararların alınma-sını mükâfatlandırıyordu. Bizler için bir araya gelmenin en somut hali ise "devlet"ti ve bizler özellikle devletimizin akılcı, dolayısıyla çok akıllı olmasını önemseriz. Ancak Türkiye'de hiç çözül-meyen ve giderek kemikleşen sorunların bu kadar çok olmasından hareketle, devletin yeterli akılcılığa bir türlü sahip olamadığının da farkındayızdır. Ale-vilerin, gayrimüslimlerin, bizzat Müslümanların ve tabii ki Kürtlerin karşılanamayan vatandaşlık talep-leri, devletin paralize olduğunu, sorunları görmemeyi 'siyaset' sandığını, baskı ve otorite uygulamak dışında hiçbir 'çare' düşünemediğini, kısacası aklını kullana-madığını ortaya koyuyor.

Öte yandan söz konusu akıl tutulmasını kabullen-mek ve açıkça söylemek de bizler için hiç kolay değil-dir. Çünkü Türkiye'de devlet bir 'ortak akıl' olmanın çok ötesinde, tam da modernist otoriter eğilimlere uygun bi-çimde bir 'üst akıl'dır. Dolayısıyla ülkemizde bizlere su-

nulan ana yemeğin adı "devletçilik"tir. Asıl mesele devlet-le toplum arasındaki kadim mesafenin nasıl tutulacağı ve nasıl denetleneceğidir. Açık tutulan bu mesafenin ürettiği yapay 'kamusal alanın' kimler tarafından doldurulacağı, oraya girişin kısıtlanması sayesinde üretilen rantın kimler tarafından paylaşılacağı her daim en 'siyasi' meselemiz olmuştur. Devletçiliğin sosları olan milliyetçilik ve laikli-ğin asıl işlevi ise söz konusu kamusal alana girip orada pay sahibi olacak 'vatandaş'ın niteliğini belirlemekten ibarettir. Diğer bir deyişle milliyetçilik ve laiklik devletin elinde devletçiliği paylaşacağı adamları seçmede kullan-dığı bir nevi elektir.

Anlaşılıyor ki laiklik 'çağdaş yurttaşın' kim olduğunu bize gösteren, insanlarımızı yeterince laik olan olmayan diye ayıran, 'makbul' vatandaşı belirlemede kullanılan

bir süzgeç. Dayandığı tanım ise yukarıda zikredilen devletçi zihniyetin laiklik yorumu. Yani biz-

deki laiklik, devletin devletçiliğe uygun adam seçmek üzere kullandığı, bize

yutturulan lokmaları tatlandıran soslardan biri sadece.

DeVleTin YOrUmUBugünlerde Meclis'e bir ce-mevi yapılması isteğini değer-lendirmek üzere Diyanet'in görüşü soruluyor ve kurum

da doğal olarak basmakalıp yaklaşımını yineliyor. Kısaca,

Aleviliğin bir mezhep olmadığı, Sünniliğin içinde telakki edilmesi ge-

rektiği söyleniyor ve buradan hareketle Meclis'teki Alevilerin camide ibadet etmeleri tavsiye edilmiş oluyor. Aşikâr ki, bunu söyle-yebilmek inançlı Sünnî Müslümanlara doğ-ru geliyor ama gene aşikâr ki Alevilerin ken-

dilerine doğru gelmiyorsa, kural budur, ben aynı Osmanlı'daki gibi ta baştan Sünniliğe göre

bir dirlik-düzen kurmuşum, başka çareniz yok, buna uyacaksınız noktasında ısrar etmek, şu veya

bu mezhep ya da dine mensup insanların ibadet yer ve tarzını, genel demokrasi ve özgürlük kurallarına göre

değil, başka bir dinin kurallarına göre belirlemek isteyen devletçi bir zihniyet ve yönelimi yansıtıyor. Oysa, devlet, dini, ibadethaneyi tanımlayamaz; haddine düşmez. İba-dethane, içinde ibadet edilen yerdir. İsteyen namaz kılar,

isteyen semah döner, isterse de kediye tapar. "Bu benim ibadetimdir" dediği an konu kapanmış-

tır. Biri ona "gerçek Alevilikte bu olmaz, şu olur" diyebilir. Ama devlet diye-mez. Devlet, din ve vicdan özgürlü-ğünün gereğini yapmak ve bu konuda susmak zorundadır.

Görünen o ki, ataerkillik bugün hâlâ Türkiye'de gücünü korurken dindar ke-sim, Osmanlı'da olduğu gibi, diğer din mensuplarına (gayrimüslimlere) 'hoşgö-rü' gösterebiliyor çünkü onları kendi ev-ren yorumlarına yönelik bir tehdit olarak algılamıyorlar. Devletin zulmünden ka-çarak sığındıkları dağların ve ormanların kuytuluğunda ibadetlerini farklı yorum-larla bugüne kadar sürdürmeye çalışanları ise hazmedememek bir yana, onları dev-let gücüne yaslanarak ya asimilasyona ya da toplum dışı kalmaya zorluyorlar. Oysa, demokratik, eşitlik hassasiyetine sahip ya-şamakta olduğumuz bu dünyada kimse kendi yorumunun diğerlerinkinden daha 'doğru' olduğunu söyleyemez. Dolayı-sıyla Aleviliğin farklı olan ve farklı olma

hakkı olan "meşru bir yorum" oldu-ğunun kabullenilmesi gerekmekte. Bu kadar akılcılık bizim için fazla mı yoksa? Yoksa hâlâ 'akılcılık' adı al-tında yürüttüğümüz yüzeysel tepki-lerle kendimizi mi avutuyoruz?*Bordeaux IV Üniversitesi, iktisadi Bilimler Öğretim

Üyesi

Akılc

ılığı

n sı

navı

nda

Demokratik, eşitlik hassasiyetine sahip yaşamakta olduğumuz bu dünyada kim-

se kendi yorumunun diğerlerinkinden daha ‘doğru’ olduğunu söyleyemez. Dolayısıyla aleviliğin farklı olan ve farklı olma hakkı olan “meşru bir yorum” oldu-

ğunun kabullenilmesi gerekmekte. Bu kadar akılcılık bizim için fazla mı yoksa?

Page 7: Zaman France N°225 - TR

AHmeT DÖnmez AnKARA

-Fransız bilişim firması Gemal-to, Türkiye'nin elektronik pasa-

port üretimi sürecine damgasını vurdu. Başbakanlık'ın 'gizli' genelgesine rağmen 30 Temmuz'da yapılan 4 milyon adetlik yeni e-pasaport ihalesine bu firma da katıl-dı. Tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ihaleyi kazanmayı da başardı.

Firmanın, ilk ihalenin elinden alınması-na yol açan 'kırık çip' yerine bu kez başka bir işletim sistemi ile ihaleye girdiği belirtil-di. Genelge engelininse bu firma için 'sözlü' olarak aşıldığı bildirildi. Ocak ayında yapılan 5 milyon adetlik ilk e-pasaport ihalesini ka-zanan firma, daha sonra çiplerinin kırılmış olduğu ortaya çıkınca Kamu İhale Kurumu (KİK) kararıyla diskalifiye edilmişti. Üstü-ne bir de Fransa ile yaşanan 'inkâr yasası' krizi sonrası yayımlanan gizli Başbakanlık genelgesi gelince firma tamamen köşeye sıkışmıştı.

Ancak, bütün kamu kurumlarına yöne-

lik çıkarılan 'Fransız şirketlerine iş verme-yin' genelgesi Gemalto için delinmiş oldu. Başbakanlık Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihale-de 4 firma teklif sundu. Gemalto dışındaki rakamlar şöyle oluştu: Teknoser 1,51 Euro, IRIS 1,55 Euro, Arjowings ise 1,95 Euro. 4 milyon pasaport karşılığında Gemalto'ya toplam 5 milyon 960 bin, yani yaklaşık 6 milyon Euro ödenecek. Firma, elinden alı-nan ilk ihalede tane başına 1,55 Euro öner-mişti.

PASAPOrT Krizine neDen OlmUŞTUFransız firmasının Türkiye piyasasına hakim olma inadını gösteren bu ihalenin gerekçesi, birinci ihaleye dayanıyor. Sonuçlar KİK ta-rafından değiştirilmiş ve ihale ikinci sıradaki IRIS'e kalmıştı. Çin firmasıyla 11 Haziran'da sözleşme imzalanmış, ancak firma "11 Eylül'den önce teslimatı yapamam." deyin-ce Türkiye pasaport darboğazına girmişti. Temmuz ve ağustos aylarında yaşanacak

sıkıntıyı aşmak için ihalesiz olarak doğru-dan alım usulüyle bin adet e-pasaportun alınması kararlaştırılmıştı. İlk olarak 700 bin adet için firmalara davet yazısı gönderildi. Burada da iki firma karşı karşıya geldi; sade-ce Gemalto ile IRIS teklif sundu.

FrAnSIz FirmASI DAHA DÜŞÜK TeKliF VerDiGemalto'nun teklifi 1,85 Euro, IRIS'in teklifi ise 2,66 Euro idi. Ancak Başbakanlık genel-gesi gereği Gemalto yerine IRIS'le sözleşme imzalandı. Ardından 480 bin adetlik yeni bir alım yapıldı. Bu kez Başbakanlık'ta bir toplantı yapılarak genelgenin sözlü olarak kaldırılması sağlandı ve Gemalto da teklif sundu. Fransız firması daha düşük teklif ve-rince bu kez hedefe ulaştı.

Fakat Gemalto, ilk ihaleyle ilgili KİK kararını Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne götürdüğü için muhtemel bir iptal kararı durumunda yeni bir krizle karşı karşıya gel-mek istemeyen Darphane yönetimi, 4 mil-yon adetlik bu son ihalede karar kıldı.

İkinci pasaport ihalesi de Fransız şirketin olduGüvensiz olduğu gerekçesiyle çipli pasaport ihalesi elinden alınan Fransız Gemalto şirketi, Başbakanlık'ın 'gizli' genelgesine rağmen 4 milyon adetlik yeni e-pasaport ihalesini kazan-mayı başardı. Firma, tane başına 1,49 Euro ile en düşük teklifi vererek ihalenin galibi oldu.

Özellikle izincilerin zor durumda kalmasına neden olan pasaport krizinin baş aktörü Gemalto, tane başına 1,49 euro ikinci ihaleyi de kazandı.

-Uluslararası Para Fonu (IMF) beklentilerine göre Euro Bölgesi

ekonomileri bu yıl daralacak. IMF dü-zelmeyi kriz ülkelerinin aşırı borç yü-künden kurtarılması şartına bağlıyor.

Merkez Bankası'na göre Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,1 oranında azalacak. 2012'nin ikinci üç aylık döneminde de Fransız ekonomisinde yüzde 0,1'lik nega-tif büyüme beklenmekteydi. Böylece Fransa üst üste iki çeyrekte ekono-mik daralma kaydettiği için resesyona girmiş olacak. Fransız ekonomisi son olarak küresel ekonomik krizin sona erdiği 2009 yılında resesyon geçirmişti.

BÜTÇe HeDeFleri TUTmAYACAKBu yılın ilk üç aylık döneminde bü-yüme hızı sıfıra düşmüştü. Ekonomik daralmada, konjonktür motoru ye-rine geçen iç talebin hızla düşme-si önemli rol oynamış ve Sosyalist hükümet 2013 yılı için hedeflenen büyüme hızını yüzde 1,7'den, yüz-de 1,2'ye düşürmüştü.

Ekonomik daralma, Fransa'nın milli bütçesindeki tasarruf hedef-lerini tutturmasını da zorlaştırıyor. Fransa'nın ek borçlanma ihtiya-cını bu milli gelirin yüzde 4,5'ine, 2013'te ise yüzde üçün altına indir-mesi öngörülmekteydi.

Fransız ekonomisi tekliyor

Üst üste iki çeyrekte negatif büyüme kaydeden Fransız ekonomisi resesyonda.

ispanya ve italya'dan sonra Avrupa Birliği'nin temel taşların-dan Fransa için de tehlike sinyalleri gelmeye başladı.

EKONOMi07 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Page 8: Zaman France N°225 - TR

GÜNDEM08 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

MESUDİYEBEDİR

Fransa’da doğmuş gençlerimiz çoğu zaman kendilerinin “Fransız zihniye-tine” sahip olduklarını ifade ederler. Bu ifadenin gencin çevresi tarafından tah-kir ifadesi olarak kullanıldığı zamanlar da olur. Ergenlik döneminin bitmesiyle, yetişkinliğe geçisin tamamlanmasının ardından gencin ailesinden aldığı kültüre bağlılık derecesi netlik kazanır. Buna içinde yaşadığı toplumun baskın kültürü de eklenince ortaya tanımlanması güç bir durum çıkar.

Gençlerimiz evde ve okulda davranışları için temelde iki farklı kültürel referans noktası belirlemek zorunda kalır. Evde, ebeveynin yaşam felsefesi ve doktrinlerinin yanı sıra ailenin sosyal çevresinin kültürel kodlarıyla yaşamaya alışan genç, okul ortamında daha farklı kriterlerle tanışmaktadır. Gence sunulan farklı referanslar onun iki kültür arasında sağlıklı bir süreç geçirmesini zorlaştırır. Bu durum gencimizde 3 katlı (triple) kimlik krizine neden olabilir. Öncelikle ‘ergenlik krizi’ dediğimiz süreç ortaya çıkar. Yani bir nevi gencin kendisiyle yüzleşmesidir ki bu süreçte “Ben kimim?” sorusuna bir-biriyle çelişen farklı cevaplar verilir. Diğer yandan ebeveynine karşı bir kriz durumu söz konusu olabilir: Kültürel olarak anne babayı ve aile değerlerini reddetme vs (aileyle yüzleşme). Son olarak da toplu-ma karşı bir kriz süreci baş gösterir, yani çevreyle yüzleşme.

Mesela Kuzey Afrika kökenli gençler için kullanılan ‘beur’ ifadesi ve Türkler için kullanılan ‘tête de turc’ gibi sıfatlar gencin kimlik oluşturma sürecinde fev-kalade yaralayıcı olabilir. Zira bu bir imaj bulandırmasıdır. İmajı bulandırılan gen-cin kimlik oluşumu da yara alır.

Fransa’da yaşayan Türk toplu-mu olarak, gençlerimizin iki kültür arasında sıkışıp kalmamaları ve kimlik oluşturma sürecini sağlıklı atlatmaları için anne baba olarak bilinçlenmemiz kaçınılmazdır. Öncelikle genç ile ebe-veynin arasında ciddi bir iletişim boşluğu olmamalıdır. Evin dışında, okul ve sosyal hayatı olan genci anlayabilmek, kimlik ve kişilik oluşumunda etkili olabilmek için yaşadığımız ülkenin kültürüne ve sistemine vakıf olmak durumundayız. Çocuğumuzun sağlıklı bir gelişim ya-sayabilmesi için bulunduğumuz ülkeyi ve kültürünü dikkate almadan sadece kendi değerlerimizi ve yaşam felsefe-mizi sunmaya çalışmak başarılı sonu-çlar vermeyebilir.

Yabancı ülkelerde yasayan Türk aile-leri haklı olarak çocuklarından kendi örf ve geleneklerini, yaşam biçimle-rini, dini inançlarını benimsemelerini ve yaşamalarını ister. Bu süreçte atılacak adım mümkün olduğu kadar Fransız kültürünü, yaşam biçimini yok sayma-dan, kendi kültürümüzü çocuklarımıza doğru yoldan aktarmaktır. Farklılıkların zenginlik olduğunu öğreterek işe başlayabiliriz. [email protected]

Psikolog

Gençlerin iki kültür arasında yaşadığı sorunlar

Fransızlar mars’ta hayat

olduğuna inanıyor

-NASA'nın şimdiye kadar üretilen en kapsamlı robot

olan Curiosity'yi Mars'a gön-dermesi, Fransızları heyecan-landırdı. Le Figaro gazetesinin anketine katılan 14 bin kişinin yüzde 52'si Mars'ta hayat oldu-ğuna inandıklarını ifade etti.

Katılımcılardan bazıları ise

Mars'taki canlı türlerinin zaman-la yok olabileceğinden endişe ettiklerini belirtti.

NASA'nın Mars'a robot göndermesi Fransa medyasında da geniş yer bulmuş, konuyla ilgili haberlerde Mars'ta yaşanı-lıp yaşanılamayacağının ortaya çıkacağına vurgu yapılmıştı.

Page 9: Zaman France N°225 - TR

EKONOMi09 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Fransız üreticinin geçtiğimiz günlerde tanıtı-mını gerçekleştirdiği ve Paris Fuarı sonrasında

Avrupa’da pazara sunacağı yeni Clio’nun Fransa’daki başlangıç fi yatı açıklandı. Buna göre Clio’nun en ucuz donanımlı versiyonu 13 bin 700 Euro’dan satılacak. Bu fi yat şu an satışa sunulan Clio’nun en ucuz versiyo-nundan 250 Euro daha düşük fi yata karşılık geliyor.

Renault’tan yapılan açıklamada, fi yatın Av-rupa pazarında yaşanan durgunluk ve bu sınıfta yaşanan yoğun rekabetten dolayı düşük tutuldu-ğunu kaydedildi. Fiyatın düşük olması için uy-gulanan projeler hakkında bilgi veren yetkililer, araçta kullanılan parçaların Nissan Micra ve Re-nault Modus’ta da kullanıldığını, bu yüzden ma-liyetin uygun bir seviyede olduğunu belirtti.

1300 eUrO AVAnTAJlIRenault, Sarkozy’nin itirazları nedeniyle yaşanan krizin ortasında yaptığı açıklamayla, Bursa’da üretilen Clio’ların Fransa üretimi Clio’dan 1300 Euro daha ucuza mal olduğunu belirtmişti. Re-nault, özellikle küçük otomobillerde artan fi yat savaşının, Avrupalı markaların kâr marjlarını ne-redeyse yok ettiğini savunmuştu.

Bursalı Clio, daha ucuz olacak

Fransız üretici Renault tarafından yeni kalite atılımının ilk örneği ola-rak görülen Clio 4 için Oyak Renault fabrikası-na 245 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı. Yeni Clio’dan Bursa’da yılda 200 bin adet üretilmesi düşünülüyor. Fran-sa’daki Flins fabrikasın-da, yeni Clio’nun pahalı üst donanımlı modelle-rinin üretileceği, ancak ekonomik ve satış adedi yüksek diğer tüm versi-yonlarının da Bursa’dan gideceği belirtiliyor.

TÜrKiYe’Ye 245 milYOn DOlArlIK YATIrIm

eski Cumhurbaşkanı nicolas Sarkozy’nin itirazlarına rağmen büyük ölçüde Türkiye’de üretim kararı alan renault, Bursa’da üreteceği yeni Clio’yu maliyet avantajı sayesinde eskisinden ucuza satacak.

Türkiye’de 245 milyon dolarlık

yatırım yapan renault, yeni Clio’yu daha

ucuz fi yatla pi-yasaya sürmeye

hazırlanıyor.

-Oumma.com sitesinin Fas hü-kümet kaynaklarına dayandırdı-

ğı haberinde, Nicolas Sarkozy'nin Fas Kralı'nın ‘özel' danışmanı olacağı ve birçok dünya başkentinde Fas'ın lobi faaliyetlerini yürüteceği iddia edildi.

İnternet sitesi, Sarkozy'nin Fransa'da yaşayan Müslümanlarla arasının iyi olmadığını ve Müslüman-lara yönelik birçok yasaya da imza

attığını hatırlatarak, tüm bunlara rağ-men Fas'ın Kralı VI. Muhammed'in Sarkozy ile dostluğunu ön plana çı-kardığına vurgu yaptı.

Sarkozy, Mayıs ayında gerçekleş-tirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerin-den sonra da tatil için Fas'ın Marakeş şehrini seçmiş, eşi Carla Bruni ile Fas Kralı VI. Muhammed'e ait saraylar-dan birine yerleşmişti.

Sarkozy, Fas Kralı'na danışman oluyor

eski cumhur-başkanı nicolas Sarkozy'nin Fas kralı VI. Muhammed'e danışman olaca-ğı ileri sürüldü.

Page 10: Zaman France N°225 - TR

TOPLUM10 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Myanmar’da Budist çetelerinin saldırısına uğrayan Arakan Müs-

lümanlarına Fransalı Türklerin yardım-ları sürüyor. Her yaştan kişi Arakan Müslümanları için seferber olurken, çocuklar da biriktirdikleri harçlıkları Arakan’daki Müslümanlara yolluyor.

“OnlAr iÇin ÇOK DUA eTTim”Fransa'nın Creutzwald şehrinde ya-şayan ilköğretim öğrencisi Leyla Bilici de harçlığını Arakan’daki Müslüman-lara gönderdi. Leyla ailesinden top-ladığı bağışları Motif İnsani Yardım Derneği’ne Arakanda’ki Müslüman-lara ulaştırılması için teslim etti. Leyla, “Oradaki Müslümanlar aç. Biz burda rahat içinde yaşıyoruz. Televizyondan Arakan’daki Müslümanları gördüm. Onlar için çok dua ettim. Bende kendi harçlığımı onlara göndermeye karar verdim.” diye konuştu.

Bu arada Fransa’daki Türk kökenli yardım derneklerinin Arakan’a yar-dımları devam ediyor. Kimse Yok Mu Derneği’nin partnerleri olan Fransa merkezli Motif ve Espoire yardım ku-ruluşları, Bangladeş-Myanmar sını-rındaki mülteci kamplarına gönderdi-ği binlerce erzak paketinin Müslüman mağdurlara ulaştığını belirtti.

Harçlığını arakan’a bağışladımyanmar’da Budist çetelerinin saldırısına uğrayan arakan Müslümanlarına yardım eden büyüklerini örnek alan ilk-öğretim öğrencisi Leyla Bilici, “Biz burda rahat içinde ya-şıyoruz. Oradaki insanlar aç.” diyerek harçlığını bağışladı.

Creutzwald şehrinde yaşayan ilköğretim öğrencisi Leyla Bilici, harçlığını arakan’daki Müslümanlar için bağışladı.

-Fransa’da en çok izlenen Türk ka-nalı olan Samanyolu TV’nin bir

süredir Freebox’da kesintiye uğrayan ya-yınları yeniden izleyicisiyle buluştu.

Samanyolu Televizyonu yayınlarının tekrar başlamasıyla ilgili olarak açıklama yapan Free yetkilileri, yayınların birkaç aydan beri verilemediğini belirterek, bu yönde kendilerine çok sayıda şikayet te-lefonu geldiğine dikkat çekti. Açıklamada, Samanyolu ile ilgili sorunun giderildiği ve kanalın yayınlara tekrar başladığı belirtildi.

Haziran ayında, Samanyolu Tv’nin Freebox üzerindeki yayınları durmuş, Free yetkilileri bunun teknik bir arıza-dan kaynaklandığını açıklamıştı.

10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Samanyolu Tv yeniden Freebox’da

Page 11: Zaman France N°225 - TR

GÜNDEM11 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Udef Paca ve Motif Uganda’da umut olduVeYSel YAVUz, TUrAn SAĞlAm UGanDa

-Ramazan ayında ‘paylaşma’ya en güzel örne-ği Udef Paca İşadamları Derneği verdi. Üyele-

riyle birlikte Uganda’ya yardım paketlerini ulaştıran dernek, ihtiyaç sahiplerini sevindirdi.

Marsilya merkezli Udef Paca İşadamları Derne-ği ve üyeleri bu Ramazan’da da “Kimse yok mu?” diyen ihtiyaç sahiplerine “Biz Varız” dedi.

Udef Paca Derneği yöneticileri ve işadamları Afrika’da yokluğun en fazla hissedildiği bölge-lerden olan Uganda’da, Ramazan için hazırla-nan yardım paketlerini dağıttı. Merkezi Lyon’da bulunan Motif İnsani Yardım Derneği ile ortaklaşa düzenlenen dağıtım organizasyonu başta başkent Kampala olmak üzere ülkenin değişik şehirlerinde devam etti. Dağıtım organizasyonunda yüzlerce muhtaç aileye ulaşılırken Uganda Türk Koleji yet-

kilileri, yıl boyunca fakir aileleri tespit edilmesinde büyük rol oynadı.

“Bizler ŞÜKÜr FAKiriYiz”Yardım kampanyası için Uganda’ya giden işadamları, organizasyondan çok etkilendiklerini dile getirdi. Dağıtıma katılan Udef Paca üyesi işadamlarından Cemalettin Yeşilyurt duygularını “Fransa’da biz ve çocuklarımız her türlü imkânlarla sahibiz. Buradaki insanların içinde bulundukları duruma rağmen şükür içerisinde bulunmaları asıl fakirin bizler olduğunu anlatıyor. Bizler şükür fakiriyiz. Allah’ ın bize verdiği nimetlerin şükrünü yine böyle yardımlar yaparak yerine getirmeliyiz.” sözleriyle anlattı. Diğer yandan Udef Paca’ nın kurduğu iftar çadırları Ra-mazan ayı boyunca başkent Kampala’ da Türk Koleji aracılığıyla hizmet vermeye devam edecek. Yardım kampanyasına katılan işadamları, Uganda’da gördükleri manzaradan çok etkilendiklerini belirtti.

VeYSel YAVUz, YÜKSel erDOĞAn ÇaD

-Motif İnsani Yardım Derneği, Çad'ın baş-kenti N'Djamena'da gıda mamullerinden

oluşan Ramazan kumanyaları dağıttı. Pirinç, şe-ker, salça, makarna ve sıvı yağdan oluşan yardım paketleri başkent N'Djamena'da yerel görevlile-rin gözetiminde ihtiyaç sahibi kişilere verildi.

Ramazan vesilesiyle dağıtılan gıda paketle-rini Kimse Yok Mu Derneği ile ortaklaşa dü-zenlediği organizasyon ile Afrika’ya ulaştıran Lyon şehrinde bulunan Motif İnsani Yardım Derneği yetkilileri, Çad halkına yönelik bu tür desteklerin devam edeceğini belirtti.

Motif Genel Sekreteri Yüksel Erdo-ğan, İslam'ın yardımlaşmayı emrettiğini dile getirerek dağıtılan yardım malzeme-lerinin Fransalı Türklerin verdiği destekle sağlanıldığını dile getirdi. Çad’ın başkenti N’djemena’da başlayan dağıtımlar 900 kilo-metre uzaklıkta bulunan Çad’ın ikinci bü-yük kenti olan Abeche’de devam etti.

mOTiF’in YArDImlArI DeVAm eDiYOrDağıtım organizasyonuna Çad’da bulunan Çad-Türk koleji yetkilileri de katıldı. Motif Derneği ile partnerlik anlaşması imzalayan Kimse Yok Mu derneği adına dağıtımları Motif Derneği koordine etti. Dağıtım orga-nizasyonu çekimleri için gelen Cihan Haber Ajansı görevlisi de dağıtıma katkıda bulun-du. Motif Derneği Genel Sekreteri Yüksel Er-doğan, dağıtım organizasyonunda yüzlerce

aileye ulaştıklarını, yardımları alan ailelerin yüzlerindeki tebessümün görülmeye değer bir manzara olduğunu ifade etti. Erdoğan, kendileri Fransa’ya döndükten sonra da Türk Koleji yetkilileri tarafından dağıtım faaliyet-lerinin devam ettiğini sözlerine ekledi.

Çad-Türk Koleji yetkilileri yardım gönde-

ren Motif gönüllülerine her yıl gönderdikleri yardımı katladıkları için teşekkür etti.

ÇADlIlAr, FrAnSAlI TÜrKlere TeŞeKKÜr eTTiZaman France’a konuşan konuşan Çadlılar, Ramazan ayında Fransalı Türkler tarafın-dan kendilerine böyle bir desteğin yapılmış

olmasından çok memnun olduklarını dile getirdi. Gıda paketini alanlardan Hasan Ab-durrahman, “Uzatılan bu yardım eli için şük-ranlarımızı sunuyoruz. Türkiye’yi yanımızda görmek bizi çok memnun etti. İhtiyaç sahibi insanlara yönelik bu tür hayır işlerinin çoğal-masını diliyoruz.” diye konuştu.

Motif, Çad’daki muhtaçların umut ışığı olduYılın her döneminde Türkiye’de ve afrika’da yoksulun ve ihtiyacı olan-ların yanında olan Motif İnsani yardım Derneği, bu ramazan ayın-da Çad'ın başkenti n'Djamena'da yardım kumanyası dağıttı.

motif insani Yardım Derneği, Çad’ın başkenti n’Djamena’da

ihtiyaç sahiplerine ramazan kumanyaları dağıttı.

Page 12: Zaman France N°225 - TR
Page 13: Zaman France N°225 - TR

GÜNDEM13 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Hepimizin eline geçmiştir yardım zarfları ya da birileri “Afrika için yardım topluyoruz.” diye kapınızı çalmıştır. İlk aklımıza gelen gerçekten “Doğru kişilere veriyor muyuz acaba ve yaptığımız yardımlar yerine ulaşıyor mu?” sorusuydu.Tabi ki hiçbir-şey tesadüf değil. Gün geldi, Rabbim bu yardım zarflarını benim dağıtmamı na-sip etti. En heyecan verici yanı ise yar-dım zarflarını dağıtmak için bizzat oraya Togo’ya gitme fırsatını bulmuştum.

Önce etrafımdan başladım L’Espoir Derneği’nin Togo için düzenlediği yardım zarflarını dağıtmaya başladım. Zarfları dağıt-tığım kişilere bizzat kendi ellerimle yardım pa-ketlerini dağıtacağımı söylediğimde az da olsa tereddüt etmeden yapacakları yardımları verme-lerini sağladığımı düşünüyorum ki, kendilerine ulaşamadığım kişiler Togo’ya gideceğimi daha önce yardım yapanlardan duymuşlar ve yolcu-luğa son gün kala evimize gelip yardım yapmak istediklerini söylediler. Üstelik gelen üç kişi için tek bir zarfım kalmıştı. Yeni doğan çocukları için akika kurbanları verenlerden tutun da son gün fitrelerini getirenlere kadar büyük bir yarış başlamıştı Togo’ya yardım için.

Nihayet 27 Temmuz geldi ve bana bu heyecanlı Togo yolculuğu imkânını teklif eden Mustafa Güler hocamızla yaklaşık 11 saatlik Casablanca ve Coto-nou üzerinden Togo yolculuğuna baş-ladık. Hoş sohbetlerle iftar ve sahuru ile maceralı yolculuğumuz sabah 5 gibi sona erdi. Başkent Lome’de bulunan Türk oku-lundaki (Ecole İnternational Togo – Turquie) ve yurttaki öğretmen ve öğrencilerden oluşan bir grup bizi karşılamaya gelmişti. Okulun 250 öğrencisi var ve bunların içinden tanışma imka-nı bulduğumuz bazıları okulda başarılı oldukları için Türkiye’de okuma imkanı bulmuşlar. He-nüz bir senedir Türkiye’de olan öğrenciler çok güzel Türkçe konuşuyorlar ve ileride cumhur-başkanı, mimar ve doktor olmak istiyorlar.

ABilerimiz TOGOlU KArDeŞlerimizDen DUA iSTiYOrDUOradaki abilerin hazırladıkları, dağıtılmak için bizi bekleyen 350 gıda paketini dağıt-mak için ilk günden ise başladık. Önce yetim yurduna gidip oradaki çocuklara oyuncak ve birkaç gıda paketi vermek için yola çıktık. Ardından içimizde bize yardım etmek için gelen Türkiye’de oku-yan Togolu kardeşlerimizin mahallesinden başladık ve o köy bu köy dolaştık. Gittiğimiz köylerde bizleri çok hoş karşıladılar. Medre-sede okuyan çocuklar bizlere ilahiler söyleyerek karşılama töreni hazırlamışlardı. Bir yandan pa-ketleri dağıtırken bir konuşmaya kulak misafiri

oldum. Abilerimizden biri Togolu din kardeşle-rimizden dua istiyordu, bunu duyan köyün ima-mı tekbirler getirerek hep beraber dualar etmeye başladılar. Anlatması çok zor bir atmosfer yaşanı-yordu. Allah herkese bu duyguyu yaşatsın.

DAHA FAzlA PAKeTle Gelmemizi iSTiYOrlArDIPaketlerimizi bitirmiş yurda geri dönmüştük. İf-

tarımızı yapıp teravih namazını kıldıktan sonra yarın dağıtılacak olan 500 adet gıda paketini

hazırlamaya başladık. Bir saatlik bir süre içerisinde sistemli bir çalışma sonucu bü-tün paketleri bitirdik ve yarınki zorlu bir gün için dinlenmeye çekildik. Sabah ol-duğunda iki araba gıda paketini doldurup listemizdeki köylere yola çıktık. Herşey öyle güzel ayarlanmıştı ki gittiğimiz köy-

lerde herkes buluşma noktasında hazır bekliyordu. İsmi okunan gelip paketini alıp

bir kenara çekiliyor ve en sonunda dualarla bizleri uğurluyorlardı. En uç noktadaki köyle-

re kadar ulaşıyor, zor yol şartlarında arabamızın bataklığa batmasına rağmen her engeli aşıyor yine de görevimizi yerine getiriyorduk. Sırtların-

da veya kucaklarında bebeklerle gelen bayanlar paketleri kafalarının üzerinde taşıyor çocuklar ise bir hayli zorlanıyorlardı o ağır paketleri taşımakta ve daha fazla paketlerle gelmemizi istiyorlardı.

OKUllArImIz AFriKA’nIn Yeni neSillerini eĞiTmeK iÇin ÇAlIŞIYOrOradaki açlığı hergün paket dağıtmakla doyu-ramayacağımızı düşünüyorduk. Bu sebeple ki okullarımız Afrika’nın her ülkesinde oradaki yeni nesilleri eğitip kendi sorunlarına çözüm bulabilen insanlar yetiştirmek için çalışıyorlar. Günümüzü tatlı bir yorgunlukla bitirip iftara yurda dönmüştük. 2 günlük bu koca huzur seya-hati bitmişti ve 30 Temmuz gece saat 01.50’deki uçuşumuz için abilerimiz bizi hava alanına bı-raktılar. Onların gönüllü olarak orada bulun-malarından dolayı Allah onlardan razı olsun. Herkesin oraya gidip o ortamı görmesini tavsiye ederim. Anlatılmaz yaşanır derler ya, biz iki gün yaşadık onlar hep oradalar. Bu hallerinden de çok memnunlar. Onlar gerçek kahramanlar.

Allah oradaki gönüllü hizmet eden ve hayır-da yarışan herkesi onun yolunda daim eylesin.

YOrUm Ali ÖzTÜrK

Togo’da YardİM zaManİ

Page 14: Zaman France N°225 - TR

MEMLEKET14 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Gülleriyle adını duyuran Isparta, 70’li yıllar-da başladığı lavanta üretimi ile kurak toprak-

ları yeniden canlandırıyor. Keçiborlu ilçesindeki, Kuyucak, Kuşcular, Aydoğmuş, Çukurören ve Ardıçlı köylerii lavanta vadisine dönüştü.

Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünü artık dünya artık Kuyucak köyünü ta-nıyor. Kuyucak Lavantasının ününü duyan da Türkiye’ye ziyarete geliyor.

70’lerDe FrAnSIzlAr DiKTiKuyucak’a 1970’li yıllarda Fransız girişimciler gel-miş ve Kuyucak’ta bir arazi kiralamışlar. Arazide

lavanta üretimine başlayan Fransızlar’ın ektiği lavanta bitkisinin tohumları kendiliğinden çevre-ye yayılıp üretim alanı dışında da yeni lavantalar çıkmaya başlamış. Bunu fark eden köylüler üreti-mi devam ettirmiş. Sonuçta Kuyucak köyüne ait arazilerinin yüzde 70’i lavanta ile kaplanmış.

Lavanta kozmetik endüstrisi dışında ilaç sa-nayiinde de çok önemli bir hammadde olarak kullanılıyor. Güçlü antiseptik ve sakinleştirici özelliği olan bu hoş kokulu bitkiyle uygulanan lavanta kürü, Hepatit- B ve Hepatit- C hastaları için de destekleyici tıbbın sık başvurduğu yön-temlerden biri olarak biliniyor.

Isparta lavantasıyla Fransa’ya rakip oluyor

10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

lavanta üretimine başlayan Fransızlar’ın ektiği lavanta bitkisinin tohumları kendiliğinden çevre-ye yayılıp üretim alanı dışında da yeni lavantalar çıkmaya başlamış. Bunu fark eden köylüler üreti-mi devam ettirmiş. Sonuçta Kuyucak köyüne ait arazilerinin yüzde 70’i lavanta ile kaplanmış.

Lavanta kozmetik endüstrisi dışında ilaç sa-nayiinde de çok önemli bir hammadde olarak kullanılıyor. Güçlü antiseptik ve sakinleştirici özelliği olan bu hoş kokulu bitkiyle uygulanan lavanta kürü, Hepatit- B ve Hepatit- C hastaları için de destekleyici tıbbın sık başvurduğu yön-temlerden biri olarak biliniyor.

Isparta lavantasıyla Fransa’ya rakip oluyorTürkiye'nin en büyük gül üreticisi Isparta, lavanta-sıyla da marka olma yo-lunda. Üretimlerine de-vam eden Kuyucaklılar, lavanta üretiminin mer-kezi sayılan Fransa’ya rakip olmak üzere.

3 bin hektarlık la-vanta üretim alanı olan Isparta’da, emekli olan köyüne dönerek üretime destek veriyor.

FOTO rÖPOrTAJ - m. Ali POYrAz

-Motor sporları denince akla hemen yüksek hız

gelir. Çeşitli dallarda yapılan müsabakalarda sporcular can güvenliği için korunaklı malzemelerle donatılır.

Yaşanan aksilikler bazen ölüme sebebiyet verse de, giy-dikleri özel kıyafetler sayesin-de sporcular çoğunlukla küçük yaralarla atlatırlar kazaları.

Konya'daki 'mobiletçi' gençlerin ise ne özel pistleri var ne de korunaklı kıyafetle-ri. Gençler, şehir içi yollarda, kamyon ve otomobillerin arasında ölümle dans ediyor. ‘Tutku' olarak değerlendir-dikleri mobilet sevdalarını Konya'nın yollarına yazıyor-lar. 45 cc olan eski mobilet-lerin motorlarını sanayideki ustalar 100 cc'ye çıkarıyor. Normal şartlarda 60 km hız yapan mobiletler, motorla-rının güçlenmesiyle 150 km hıza ulaşabiliyor.

Konyalı mobilet jokeyleri

Polis ekipleri, 150 km hıza ulaşabilen modifi ye mobiletleri tarfi kten men ediyor.

ArAÇlArInA GÖzÜ GiBi BAKIYOrlArMobiletçi gençler alışılmadık biniş taktikleri uy-guluyor. Rüzgarı kesmek için motorun üzerine uzanıyorlar. Bir elle direksiyonu, diğer eliyle vite-si kontrol ediyorlar. Yatarak sürdükleri motorlarla akrobatlara taş çıkartıyorlar. İkili olarak yapılan ya-rışların 'jokey' denilen özel sürücüleri var. Jokeyler motorla adeta bütünleşiyor. Özel tasarımlarla bo-

yanan mobiletler, isteğe göre kromla kaplanarak modifi ye ediliyor. Kendi aralarında sınıfl andırılan mobiletler 'İspanyol', 'Glardion' gibi isimlerle anı-lıyor. Hız yapması için strateji geliştiren ustalar, mobiletine göre çift ya da tek silindir motor takıyor.

Konyalı mobiletçilerin en büyük korkusu polis ekipleri. Sebebi ise yasal olmayan yarışlarda yakalan-dıklarında çok sevdikleri mobiletlerine el koyulması.

Konya'daki 'mobiletçi' gençlerin ise ne özel pistleri var ne de korunaklı kıyafetleri. Gençler, şehir içi yollarda, kamyon ve otomobillerin arasında ölümle dans ediyor.

-Aksaray'ın merkeze bağlı Yeşilova kasabasında 1962 yılında kazı ça-

lışmalarının başladığı Acemhöyük, bölge halkına sağladığı istihdamla birlikte bel-de ekonomisine de katkı sağlıyor.

4 bin yıllık insanlık tarihine ışık tu-tan Acemhöyük'te çalışan Yeşilovalılar ekmeklerini tarihten kazanıyor. Böl-gede 12'si kadın 38 işçi, her sabah saat 05.30'da Acemhöyük'te mesaiye başlıyor ve öğlen saat 13.00 gibi mesaiyi bitiriyor.

Asgari ücret ve sigorta karşılığında çalışan Yeşilovalı işçiler, çalışarak para kazanmanın yanı sıra tarihe ışık tutmanın da heyecanını yaşadıklarını dile getirdi. Kimi bayanlar ellerinde küreklerle el ara-balarına toprak doldurup çalışırken, kimi-leri de kazı alanlarında oluşan toprakları el fırçası ile toplayarak temizlik yapıyor.

Evin ekonomisine katkı sağlamak ve eşlerine yardımcı olmak için evdeki işle-rini bırakarak Acemhöyük'te çalışmaya başlayan kadınlar ise, halinden son de-rece memnun. Yeşilovalı Sultan Çorapçı, "Ben kazıda çalışmaya bu sene başladım. 15 gündür falan çalışıyorum. Hem aile-me katkım olsun diye çalışıyorum hem de evde oturmaktan çok daha iyi. Aynı zamanda sosyal hayatım genişliyor, ta-rihimizi öğreniyorum ve çocuklarıma daha iyi bilgiler veriyorum. Hem maddi hem manevi çalışmak çok güzel. Sabah 05.30'da burada iş başı yapıyoruz. Öğ-len 13.30'da da iş bitiyor. Ondan sonra yemeklerim, işim derken yetiştiriyorum gayet. Sigortam buradan yatıyor. Artık bir sigorta başlangıcım var. İlerde emekli ol-mam için şarttı bu" diye konuştu.

Acemhöyük'te çalışmaya başlayan kadınlar ev ekono-misine katkı sağlıyorlar.

eKmeKlerini TAriHTen KAzAnIYOrlAr

Page 15: Zaman France N°225 - TR

DIS HABERLER15 -

Clermont Ferrand’da yaşayan gönüllülerimizden

Seyhan-Zülfi ye Çapraz

çiftinin henüz 3 aylık olan minik

yavrularının vefatını teessürle öğrenmiş

bulunmaktayız

Kendisine Allah’ tan rahmet, geride kalanlara sabr-ı cemil

niyaz ediyoruz.

mOTiF insani Yardım Derneği

T a z i y e

-Kaçak göçmen girişlerini kısıtlamak isteyen Hollanda, yeni formüller arıyor. Yeni uygu-

lamaya konulan güvenlik tedbirleri kapsamında ülke sınırlarına yerleştirilen kameralarla ülkeye giriş yapan otomobillerin plakası, modeli, şoförü ve araç içindeki yolcuların fotoğrafl arı çekilecek ve aralarında kontrol edilmesi gerekenler yeni güvenlik sistemi tarafından denetlenecek.

Hollanda'nın Almanya ve Belçika ile olan sınır hattına yerleştirilen kameralar aracılığıyla uyuştu-rucu kaçakçıları, insan tacirleri ve kaçak göç giri-şimlerine karşı daha etkili mücadele hedefl eniyor. AB genelinde geçerli olan Schengen Anlaşma-sı aslında sınır kontrollerini yasaklıyor. Ancak Hollanda makamları yeni gözetim kamerala-rıyla fotoğrafı çekilen plakaların kaydedilme-yeceğini vurgulayarak, bu sayede yeni sistemin mevcut mevzuatta herhangi bir değişiklik yap-madan uygulanabileceğini açıkladı.

Hollanda, sınırdan geçenleri kamerayla TAKİP EDECEK

Hollanda kara-yoluyla ülkeye girmek isteyenle-rin fotoğrafl arını çekmeye başladı.

-Flaman İş Bulma Kurumu ve-rilerine göre bölgede şu an

toplam 214 bin 419 işsiz var. Aynı zamanda bölgedeki dört işsizden biri yabancı asıllı. VDAB’den yapılan yazılı açıklamada yabancı asıllı işsiz-lerin oranı yıl bazında yüzde 7,8’lik bir oranda arttı. Diğer işsizlerin ora-nınında ise yüzde 0,6’lı azalma kay-dedildi. Açıklamada “Yabancı asıllı iş arayanların zayıf iş piyasası pozis-yonu, demografi k özellikler ve tarihi yüksek göç (oranı) rakamlarda göze çarpıyor.” ifadeleri de dikkat çekti.

Anvers, Flaman Brabant ve Lim-burg gibi yabancı asıllıların yoğun yaşadıkları bölgelerde bir önceki yıla göre işsizlik oranları yüzde 0,9 ila

3,5’le artış sağlarken Doğu ve Batı Flaman bölgesinde hafi f bir düşüş kaydedilmesi göze çarptı.

Genel manada yüze 1,4’lük bir artış gözlemlenilen işsizlik oran-larında genç işsizlerin sayılarında yüzde 3,2’lik oranla düşüş görüldü. Devletin gençlerin okul sonrası işsiz olarak kaydolma sürecinde getirdiği düzenlemeler sonucunda genç iş-siz sayısında artışın ağustos ayında gözlemlenmesi bekleniyor.

İşsizlerin yüzde 59,6’sı bir sen-den az bir süredir işsizken yüzde 15,8’i bir ila iki yıldır işsiz ve yüzde 24,6’lık bir bölümü ise 2 yıldan fazla bir süredir işsiz olarak kayıtlı.

10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Yabancı asıllı işsizlerin sayısı artmaya devam ediyor

Belçika’nın Flaman böl-gesinde işsizlik oranı

artmaya devam edi-yor. Flaman İş Bulma Kurumu’nun (VDaB)

sunduğu yeni verilere göre bir önceki yıla

nazaran yüzde 1,4’lük bir artış oldu.

Anvers, Flaman Brabant ve

limburg gibi yabancı asıl-lıların yoğun

yaşadıkları bölgelerde

işssizlik arttı.

Page 16: Zaman France N°225 - TR
Page 17: Zaman France N°225 - TR

1710 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

Ey bütün cebbar ve gaddarları azametinin dizginleriyle dizginleyip durduran, yüce dinimiz İslam’a ve kemerbeste-i ubudiyetle ona yürekten bağlanmış Müslümanlara kinle, nefretle düşmanlık besleyenleri kudretiyle ihata eden Yüceler Yücesi Rab! Sen’den, sırf Sana inandıkları için, inanan kullarına adavet besleyen insafsız ve yola gelmez kimselerin ağızlarına gem vurmanı, ellerine kelepçe geçirmeni, ayaklarına zincir takmanı istiyoruz.. biz masum ve garip kullarına merhamet buyur da, bize karşı kin ve nefret duygularıyla oturup kal-kan hasetçilerin menfur emellerine ulaşmalarına müsaade etme..

Masum ve garip kullarına merhamet buyur

-Benim adım Süper Çocuk. Daha doğrusu ben kendime öyle di-

yorum ve benim güçlerimi kimse bilmiyor. Geçen gece su içmek

için kalktığımda çok ilginç bir şey oldu. Annem, babam, babaannem

hepsi yere küçük halıları sermişler, yere yatıp kalkıyorlardı. Bir yan-

dan da sessiz sessiz bir şeyler mırıldanıyorlardı. Bunu gündüz yap-

tıklarını da görmüştüm gerçi. Spor yapıyorlar diye düşünmüştüm.

Ama insan gece uykusundan uyanıp spor yapar mı?

Neyse sporlarını bitirince yanlarına gittim. Benden utanma-

nıza gerek yoktu canım, sporunuzu gündüz de yapabilirsiniz de-

dim. Yine herkesi güldürdüm.

-Ne sporu evladım, sabah namazı kılıyorduk, dedi babaan-

nem.-Camiden gelen ezan sesini duymadın mı oğlum? Allah bizi

namaz kılmaya davet etti. Biz de uyanıp abdest alıp namaz kıl-

dık. Her gün beş defa Allah bizi çağırıyor, biz de namaz kılarak

onun önünde saygıyla eğiliyoruz, verdiklerine teşekkür ediyo-

ruz.-Vay canına! Evdeki herkes her gün Allah'la buluşuyor yani!

Ben niye buluşmuyorum ki? Benim süper güçlerim var bir kere,

ben de Allah'la konuşabilirim, ben de ona teşekkür edebilirim.

Süper babaannem beni kucağına aldı;

-Tabii evladım sen de namaz kılabilirsin. Yarın ilk iş seninle

birlikte namaz kılalım mı?

-Bana ne, ben şimdi yapmak istiyorum! Beni uyutamazsı-

nız! Boyum küçük diye beni dışlayamazsınız! Ben de namaz

kılabilirim.

Babam gülerek babaanneme baktı:

-Valide sultan size kolay gelsin, benim istirahat etmem

lazım!Yani "Anneciğim siz uğraşın bu çocukla, ben uyuyo-

rum" demek istedi babam. Babaannem gülümseyerek

elimden tuttu.

-Pekala en baştan başlıyoruz, önce ab-

dest alman lazım.

-Niye ya, daha dün banyo yaptım ben!

-Namaz Allah'ın huzuruna çıkmaktır. Allah'la

buluşmadan önce temiz ve şık olmalıyız.

-O zaman takım elbisemi giyeyim! O zaman çok

şık oluyorum onları giyince.

-Peki evladım takım elbiseni de giyebilirsin.

Süper babaannemin sesinden bıkkınlık sezdim ama herhalde uy-

kusuzluktandır.

PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM

Bu namaz çok ilginç bir şey. Bugün okuldan gelince babaan-

nemle öğle namazını kıldık. Bu arada namaz kılarken etrafa bakma-

mak gerekiyormuş. Babaannem, "Oğlum sen okul müdürünüzün

önünde etrafına mı bakarsın? Biz de namazda Allah'la buluşuyo-

ruz, başka bir şeyle ilgilenmemeliyiz." dedi. Süper babaannem çok

akıllı gerçekten. Neyse namaza başladık. Babaannem dudaklarını

kıpırdatarak sessizce bir şeyler söylüyordu. Ben de epey düşün-

düm ne söylesem diye... Aklıma süper bir fi kir geldi.

"Portakalı soydum. Başucuma koydum. Ben bir yalan uydur-

dum. Duma duma dum..."

Sanırım biraz sesli söyledim annem kahkahalarla gülmeye

başladı. Babaannem de namazını bitirip epey güldü. Her ne

kadar büyüklere saygım sonsuz olsa da bu sefer dayanama-

yıp kızdım;

"Ne gülüyorsunuz ya! Burada ciddi bir iş yapıyoruz!"

Annem gülmesine devam ederken babaannem cevap verdi.

-Evladım namazda tekerleme değil, dua okunur.

-Niye ki Allah'la istediğim gibi konuşamaz mıyım? Ben bu

tekerlemeyi çok severim, o da sever diye düşündüm.

Babaannem yeni öğrendiğim sübhanekeyi, elhamı, inna-

ataynayı okuyabileceğimi söyledi. Büyüyünce daha çok

sure öğrenip onları da okuyabilirmişim. İşin en eğlence-

li tarafı namaz bitince minik halıya, pardon seccadeye

oturup dua etmek. Aklına ne geliyorsa isteyebiliyorsun.

NAMAZDA AMUDA KALKILMAZ!

Babaannem ilk namazımı kılacağım zaman baştan

uyardı: Ben ne yaparsam aynısını yap tamam mı ev-

ladım?

O kılarken ben de onu izledim. "E bu çok kolay,

babaanne! Ben bundan çok daha zorlarını da ya-

pabilirim ki!"

Sonra da o yere yatarken ben amuda kalktım.

Çok da havalı oldum. Allah'ım ne kadar komik

bir süper çocuğum ben! Babaannem namazı

bitirince bana namazdaki her hareketin bir

anlamı olduğunu ve istediğimiz gibi hareket

edemeyeceğimizi anlattı.

EVDEKİLER HER GECE KaLKIP SPOR YaPIYOR

Ramazan'a ve ibadetlere bir çocuk nasıl bakar?

Çocuğunuzun, torununuzun, yiğeninizin yaptığınız ibadetleri nasıl gördüğünü hiç düşündünüz mü? Sizler namaz kılarken,

Kur’an okurken, iftar ya da sahur yaparken acaba o ne düşünüyor?

Page 18: Zaman France N°225 - TR

1810 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

Ramazan ayı, içinde barındırdığı Kadir gecesiyle, mümin-lere izzet-i ikram olarak sunulmuş huzur ve bağışlanma zamanıdır. Efendimiz (sas), “Ramazan; evveli rahmet, ortası mağfi ret ve sonu cehennem ateşinden kurtulma

ayıdır.” buyuruyor. Bu mübarek ayın sonuna yaklaşsak da bereketinden faydalanmak için daha on günümüz

var. Bugünlerde af ve mağfi ret kapıları sonuna kadar açık...

Diyanet İşleri Başkan-lığı Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ramazan Altın-taş, Ramazan ayının; ev-

velinin rahmet, ortasının mağfi ret, sonunun ise ce-

hennem azabından kurtuluş zamanı olduğunu hatırlatıyor.

Peygamber Efendimiz (sas), Ra-mazan ayının son on gününü; “Mü-

min kulların, Ramazan’a hürmet eden, Ramazan’da gayret eden kulların cehen-nemden azad olma zamanı.” diye tarif ediyor. Yani kulların cehennemlik olacak günahları varsa bile, Ramazan bereketin-de Allah’ın (cc) rahmetiyle bağışlanıp ce-hennemden azad olacakları zaman oldu-ğu müjdesini veriyor. Prof. Dr. Altıntaş’a göre, bu mübarek ayı, Allah’ın istediği gibi, bireysel ve sosyal ibadetlerle değer-lendirip bu ayın hakkını vermiş bir kulun bağışlanmayı ümit etmesi gerekiyor.

BİZ ORUÇ TUTARIZ, ORUÇ DA BİZİ...Bakara Sûresi’nin 43. âyetinde orucun farz olduğundan bahsediliyor. Bu âyet, “...umulur ki korunursunuz.” diye bitiyor. Altıntaş, Arapçada ‘oruç’ kelimesinin tam karşılığının ‘tutmak’ olduğunu hatırlatıyor ve, “Biz oruç tutarız, oruç bizi tutsun diye. Oruç tutan bir Müslüman, iç ve dış dünyasını kötülüklere ge-çit vermemek için adeta bir zırhla örmüş gibidir.” diyor. Zira Hz. Peygamber’den gelen rivayetlerde, inanarak ve karşılığını da sırf Allah’tan bekleyerek Ramazan ayını namazla, oruçla geçiren ve Kadir Gecesi’ni ihya eden bir Müslüman’ın günah-larının bağışlanacağı ifade ediliyor.

Ramazan ayının son on gününün ehemmiyetli olduğuna dair bir ışık daha var. Kur’an-ı Kerim’de, Fecr Sûresi’nin ikinci

ayetinde Ramazan ayının son on gecesi üzerine yemin edi-liyor. Altıntaş’a göre, Yüce Allah bir şeye yeminle başlıyorsa, onun değerli ve önemli olduğunu beyan etmiş oluyor.

EFENDİMİZ, SON ON GÜNE AYRI ÖNEM VERİRDİPeygamber Efendimiz’in kızı Hz. Aişe Validemiz’in riva-

yet ettiğine göre Peygamberimiz, Ramazan ayında diğer aylardan daha çok ibadet ederdi. Son on günde ise ibadetlerini biraz daha artırır, geceleri ihya eder, aile-sini de geceyi ihya etmeleri için uyandırırdı. Mescid-i Saadet’te itikâfa girerdi. Hayır ve hasenat alanında daha fazla yoğunlaşır-dı. Peygamberimiz’in bu davra-nışı vefatına kadar sürmüş. Her yıl on gün itikâfa girerken, vefat ettiği yıl itikâfı 20 gün sürmüş, o yılki Ramazan ayında Cebrail(as) Kur’an-ı Kerim’i iki defa arz et-miş, karşılıklı okumuşlardı.

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Ramazanın son günlerini sünne-te uygun geçirmek için vakit na-mazlarını cemaatle kılmayı tavsi-ye ediyor. Diğer gecelerden farklı olarak kılınabildiği kadar gece namazı kılınmasının da çok fazi-letli olduğunu vurguluyor. Bir de Efendimiz’in Aişe Validemiz’e bu-günlerde sıkça okumasını tavsiye ettiği duayı hatırlatıyor: Allahüm-me inneke afüvvün tuhibbü’l-afve fa’fu annî. (Allah’ım! Sen affedici-sin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet.)

GECE NAMAZISahabe efendilerimizden İbn Abbas, Hz. Peygamber’in Ra-mazan ayının bütün gün ve gecelerinde olduğu gibi son on gününde de bol bol Kur’an okuduğunu, hayır ve hasenat yaptığını, geceleri teheccüd namazı kıldığını rivayet edi-yor. Prof. Dr. Altıntaş’ın anlattığına göre, Hz. Peygamber; Kur’an’ın doğum gecesi olan Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on gününde arayın demiş ve bu ayın 23., 25. ve 27. ge-

Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirin

Bizi terk edip gitmesini istemediğimiz günler,

su gibi akıp geçiyor. On bir aydır hasretle bek-

lediğimiz Ramazan ayı-nın sonlarına yaklaştık. Ramazan, bu ayın Allah katındaki değerini, bu ayda yapılan ibadetle-rin sevaplarının katla-narak geri döneceğini

bilen bir Müslüman için gerçekten hızlı geçiyor. Neyse ki, on günümüz

daha var. Manen temiz-lenmek için bir fırsat

niteliğinde bir on gün...

Ramazan’ın son on günü

cehennem azabından

Ramazan ayının hangi gecesinin Kadir Ge-cesi olduğu belli değil. Peygamberimiz’in tavsiyesi, onu Ramazan ayının son on gü-nünün tek gecelerinde aramak...

Page 19: Zaman France N°225 - TR

celeri Mescid-i Nebevi’de ashabına 8 rekatı nafi le 3’ü vitr olmak üzere 11 rekât gece namazı kıldırmış. Cemaatle kılınan bu namazlar, sahur vaktine kadar devam etmiş. Altıntaş, bu namazların bizim için de sünnet-i müekke-de ve çok faziletli olduğunu ifade ediyor.

İTİKÂFA BİR ODA AYIRABİLİRSİNİZİtikâfta önemli olan, insanın günlük meşguliyetlerden sıyrı-lıp maneviyat iklimine girmesidir. İtikâfl a Müslüman nefi s muhasebesi yapar, Rabb’iyle bağ kurar. Günümüzde dünya meşguliyetleri eskiye nazaran fazla olduğu için itikâf yap-mak çok zor gelebiliyor. Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın, bu sünneti ihya etmeye yeniden alışmak için birkaç günlük itikâfl ar düşünülebileceğini anlatıyor. Bu konuda bazı tavsi-yeleri var: Mesela evinizde bir odayı ayırıp adını ‘itikâf oda-sı’ koyabilirsiniz. Bu odada işi olmayan aile bireyleri birkaç saatliğine de olsa itikâfa girebilirler. Hatta durumu uygun olanlar 2 gün, 3 gün veya 10 güne kadar itikâf yapabilirler.

NEFİS MUHASEBESİ, İNSANI ADAM EDERRamazanın son günlerinde ibadete sımsıkı sarılmak ge-rekiyor. Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, son on günle ilgili tavsiyelerde bulunuyor. “Bu günlerde Kur’an-ı Kerim’i elden düşürmemeliyiz. Günahlarımızın bağışlanması için bol bol dua etmeliyiz. Oruç ibadetinin hakkını ver-meli, geceleri teravih, teheccüd ve nafi le namazlarla de-ğerlendirmeliyiz. Farz ve vacip olan zekât ve fi trelerimi-zi vermenin yanında hayır ve hasenat yapmalıyız. İftar sofralarımıza fakiri, fukarayı davet etmeli, çocuklarımı-za bu gecelerin önemini yaşayarak öğretmeliyiz. Müm-künse, son on günün bir ya da iki gününü bir camide ya da evimizde itikâfa girerek ibadette yoğunlaşmalıyız.”

Altıntaş, nefi s muhasebesi yapmanın önemini de vurguluyor. Ömrümüzün bir muhasebesini yapmalı ve hayatımızı ‘helal ve haram’ sınırlarını gözeterek yaşama konusunda kendimize bir istikamet çizmeliyiz. Altıntaş’a göre, nefi s muhasebesi, toparlanmak ve değişmek için önemli bir vesile. Bir kimse nefi s muhasebesi yapınca Ra-mazan ayını verimli geçiriyor. Bu da diğer aylarında ma-neviyatla geçmesini sağlıyor. Altıntaş’a göre iyi bir nefi s muhasebesi ve ibadetle geçirilen bir Ramazan ayı, kişide iyi yönde ahlaki değişimi gerçekleştiriyor. Tabiri caizse, iyi bir nefi s muhasebesi, insanı adam ediyor. Bu kişinin ha-yatında muhakkak olumlu değişiklikler gözleniyor.

İTİKÂF, MAĞFİRETİN ANAHTARI...İtikâf; Ramazan ayının son on günü itikâf niyeti ile bir

camiye, mescide ya da kadınlar için evde uygun olan bir odaya çekilerek zarurî ihtiyaçlar dışında dışarı çıkma-dan inzivaya çekilip zamanını ibadet ve dua ile geçir-mektir. İtikâf, kifâî nitelikli bir sünnet-i müekkededir. Hz. Aişe Validemiz’in (ra) anlattığına göre Peygamber Efendimiz (sas) Ramazan’ın son on gününde itikâfa gi-rerlerdi. Bu, aziz ve celil olan Allah’ın kendisini ebedî âleme alıncaya kadar devam etti. Kendinden sonra ha-nımları da odalarında itikâfa girerlerdi.

Emekli imam Mehmet Duman, ömrünü hayır işleri-ne adamış insanlardan biri. Her sene Ramazan ayında bir mani olmadığı takdirde itikâfa giriyor. Duman, ihlâs ile yapılan bir itikâfın, amellerin en faziletlisi sayıldığını ha-tırlatıyor. Bu sayede kalpler bir müddet için de olsa dünya işlerinden sıyrılıp Allah ile irtibat içinde oluyor. Duman, ko-nuyla ilgili bir rivayeti anlatıyor: “İslâm büyüklerinden Atâ şöyle der: “İtikâfa giren kimse ihtiyacından dolayı büyük bir zâtın kapısında oturup ‘Hâcetimi yerine getirmedikçe bura-dan ayrılıp gitmem.’ diye yalvaran bir kimseye benzer. O da Allah’ın bir mâbedine sokulmuş, ‘Beni bağışlayıp mağfi ret etmedikçe buradan ayrılıp gitmem.’ demektedir. Kısacası, itikâf sayesinde insanın maneviyatı yükselir, kalbi nurlanır, simasında kulluk nişaneleri parlar, feyizlere mazhar olur.”

KADİR GECESİ SON ON GÜNDE SAKLIKadir Gecesi, müminlerin en değerli, en bereketli gece-si. Çünkü Rabb’imizin rahmet kapılarını sonuna kadar açtığı, manevî ziyafetin davetlilerine her türlü ihsan-da bulunulduğu bin aydan daha hayırlı bir gece. Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edilen bir hadise göre Peygam-berimiz, Kadir Gecesi hakkında şöyle buyurmuş: “Kim ki inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”

Ramazan ayının hangi gecesinin Kadir Gecesi olduğu belli değil. Peygamberimiz’in tavsiyesi, onu Ramazan ayının son on gününün tek gecelerinde ara-mak... Buna göre Kadir Gecesi Ramazan’ın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu ge-celerinden herhangi biri olabilir.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın, bu gecede uzun uzun dua etmeyi ihmal etmemek gerektiğini hatırlatıyor. Çünkü bu gece Rabb’in kullarına ihsan gecesi... Aydın’a göre, herke-sin iyiliğini isteyerek genelden başlayarak özele doğru dua etmemiz gerekir. Yani insanlık, İslam âlemi, Müslümanlar, ülkemiz, yakınlarımız, çevremiz, sevdiklerimiz, dostlarımız, ailemiz ve kendimiz sıralamasıyla dua etmek faziletlidir.

KURTULUŞ VAKTİ...

1910 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirin (2)

Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edilen bir hadise göre Peygamberimiz, Kadir Gecesi hakkında şöyle buyurmuş: “Kim ki inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ibadetle ge-çirirse geçmiş günahları bağışlanır.”

Page 20: Zaman France N°225 - TR

Asya Food - Toptan Gıda 168 rue de Paris93000 Bobigny

Tel.: 0033 01 48 40 05 06Fax: 0033 95 96 42 16 4

, ,

market ve restorant müsterilerimize degerinde Bisiklet

hediye!

ve

Asya Food - Toptan Gıda Asya Food - Toptan Gıda

[email protected]

Page 21: Zaman France N°225 - TR

2110 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

Resulullah (sas) Medine’ye hicret ettiği zaman ilk defa Kuba’da Amr b. Avf oğullarına indi ve orada pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri kalıp Kuba Mescidi’nin teme-lini attı. Sonra cuma günü Medine’ye doğru yola çıktı, Salim b. Avf oğullarına ait bir vadiye geldiğinde cuma namazı vak-ti girmişti; Resulullah orada hutbe okuyup cumayı kıldırdı ki işte Hz. Peygamber’in ilk kıldırdığı cuma budur.

Peygamberimiz’in ilk kıldırdığı cuma

-Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

İdris Şengül, nimetlerden ancak nimetlerin sa-hibinin emir ve yasakları, öğütleri çerçevesinde faydalanılabileceğini söylüyor.

İnsanın nimet karşısındaki konumunun ve sorumluluğunun ne olduğu konusunu, iki temel gerçekten hareketle ele alıp değerlendirmemiz gerekir. Biri nimetin, ihsan ve ikramın asıl sahibi ve yaratıcısı olan Allah Teâlâ’nın ulûhiyetini, ya-ratıcılığını ve Rabb’lığını ilgilendiren hakikatlerle alakalı gerçeklerdir. Diğeri de; insanın farklı ya-ratılış özellikleri, istidatları, ilim ve idrak ile alakalı harika donanımı sebebiyle, varlık içinde başka hiçbir yaratığa verilmemiş üstün konumu çerçe-vesinde uhdesine verilen teklife, emanete, hilafe-te yani Yüce Allah’a karşı sorumlu oluşuna yakışır en ideal bir tavrın sergilenmesi ve ortaya konma-sıyla ilgili hakikatlerdir. Şüphesiz insan Ahsen-i Takvîm’de yaratılmış mümtaz bir varlıktır. Bu farklı konum ve sorumluluğu sebebiyledir ki, yoktan var edilişinden başlayarak sayılamayacak derecede sayısız nimetlerle donatılması karşısın-da bütün bu nimetlerin sahibini tanıması, bilmesi ve ulûhiyette başka hiçbir varlığı ona eş koşma-ması gerekmektedir. Aksi takdirde Kur’ân’ın ifa-desiyle insan, insanlığını kaybedecek, aşağıların en aşağısı mertebeye hak kazanacaktır. Tabiatıyla insan için bu düşüş, varlık ve imkân sahası içinde daha büyüğü ve kötüsü olmayan ve olmayacak olan bir düşüş olacaktır.

NİMET KARŞILIĞINDA İNSANDAN NE İSTENİLİYOR?Nimetler karşısında her şeyden önce insandan istenilen şey, nimetin sahibini bilmek, tanımak ve

O’na (cc) karşı layık olduğu şekilde sami-mi kulluk tavrını sergilemektir. Marife-

tullah merkezli kulluk bilinci içinde gerek fert olarak gerekse toplum-

lar, milletler olarak insanın yaratılış gayesine uygun bir

hayatı gerçekleştirmektir. Söz konusu ideal hayatı

gerçekleştirirken de öl-çüsü yine nimetlerin

sahibi olan, yaratan ve dolayısıyla en

iyi bilen Allah’ın en son mesa-

jı Kur’ân-ı Kerîm ve

Kur’ân’ı bizzat yaşayan Hz. Peygamber (sas)’in sünnet-i seniyyesi olmalıdır.

VERİLEN NİMETLERİN NE KADAR FARKINDAYIZ?İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden biri-ni gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları sakat bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise bars hastalığı oldu-ğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağ-men ellerini kaldırmış şöyle dua ediyordu:–Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabb’im! Sana ağaçların yaprakları sayısın-ca şükürler olsun!

HAZRETİ İSA KÖTÜRÜM ADAMA YAKLAŞTI:–Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bede-nin de sıhhatli görünmüyor. Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen? Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelerek dedi ki:

– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de O’na şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde O’nu tanıma sevinci, dilinde de O’na şükretme mutluluğu yoktur. Ama gel gör ki, ayakları topal, gözleri kör, bedeninde hastalıklar bulunan bu kö-türüm adama Rabb’im, bu sevgiyi ihsan eylemiş, bu nimetin farkına varma tefekkürünü lütfeyle-miş. Bunu düşününce kendimi tutamıyor da:

– Nice zenginlere vermediği nimeti bana ve-ren Rabb’ime ağaçların yaprakları sayısınca şü-kürler olsun! diye sevinç duaları etmekten kendi-mi alamıyorum. İsa aleyhisselam:

– Ver şu elini öyle ise! diyerek adamın elinden tutar, görmeyen gözlerinden öper.

Peygamber’in dudaklarının değdiği gözler açılır. Karşısındakinin İsa aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:

– Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifalar bah-şeden mucizelerin sahibi peygamber değil misin? der.

– Belli olmuyor mu? deyince:– Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan

henüz belli değil, der. Tebessüm eden Hz. İsa:– Sen hele bir ayağa kalkmayı dene! deyin-

ce, silkinen kötürüm adam dimdik ayağa kalkar. Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söyledi-ği ilk sözü şu olur:

– Ey Allah’ın Nebisi, sende-ki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kal-mayayım, O’na bir şükredeyim, diyerek başını secdeye koyarak der ki:

– Rabb’im! Seni ta-nıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken, şimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak lütfettin. Artık bi-lemiyorum nasıl ödeyeceğim bu nimetlerin karşılığını?.

Halk, gösterdiği bu mu-cizelerden dolayı İsa aley-hisselamın elini öpmek ister. Ama Allah’ın Nebisi işaret eder: Benim değil, şu secdedeki kötürüm adamın elini öpün!..

nimetleri vereni bilmeli, O’na (cc) şükretmeliyiz

desiyle insan, insanlığını kaybedecek, aşağıların en aşağısı mertebeye hak kazanacaktır. Tabiatıyla insan için bu düşüş, varlık ve imkân sahası içinde daha büyüğü ve kötüsü olmayan ve olmayacak olan bir düşüş olacaktır.

NİMET KARŞILIĞINDA İNSANDAN NE İSTENİLİYOR?Nimetler karşısında her şeyden önce insandan istenilen şey, nimetin sahibini bilmek, tanımak ve

O’na (cc) karşı layık olduğu şekilde sami-mi kulluk tavrını sergilemektir. Marife-

tullah merkezli kulluk bilinci içinde gerek fert olarak gerekse toplum-

lar, milletler olarak insanın yaratılış gayesine uygun bir

hayatı gerçekleştirmektir. Söz konusu ideal hayatı

gerçekleştirirken de öl-çüsü yine nimetlerin

sahibi olan, yaratan ve dolayısıyla en

iyi bilen Allah’ın en son mesa-

jı Kur’ân-ı Kerîm ve

HAZRETİ İSA KÖTÜRÜM ADAMA YAKLAŞTI:–Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bede-nin de sıhhatli görünmüyor. Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen? Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelerek dedi ki:

– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de O’na şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde O’nu tanıma sevinci, dilinde de O’na şükretme mutluluğu yoktur. Ama gel gör ki, ayakları topal, gözleri kör, bedeninde hastalıklar bulunan bu kö-türüm adama Rabb’im, bu sevgiyi ihsan eylemiş, bu nimetin farkına varma tefekkürünü lütfeyle-miş. Bunu düşününce kendimi tutamıyor da:

– Nice zenginlere vermediği nimeti bana ve-ren Rabb’ime ağaçların yaprakları sayısınca şü-kürler olsun! diye sevinç duaları etmekten kendi-mi alamıyorum. İsa aleyhisselam:

– Ver şu elini öyle ise! diyerek adamın elinden tutar, görmeyen gözlerinden öper.

– Ey Allah’ın Nebisi, sende-ki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kal-mayayım, O’na bir şükredeyim, diyerek başını secdeye koyarak der ki:

– Rabb’im! Seni ta-nıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken, şimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak lütfettin. Artık bi-lemiyorum nasıl ödeyeceğim bu nimetlerin karşılığını?.

Halk, gösterdiği bu mu-cizelerden dolayı İsa aley-hisselamın elini öpmek ister. Ama Allah’ın Nebisi işaret eder: Benim değil, şu secdedeki kötürüm adamın elini öpün!..

Her nefeste büyük rızıklarla nimetleniyoruz. Görmek,

duymak, akıl sahibi olmak, hissetmek, yiyip içe-

bilmek, konuşabilmek paha biçilemez nimetler-den. Denizdeki balıkların

denizi fark etmemesi gibi pek çok insan, için-

de yüzdüğü nimetle-rin farkında değil. Bir

Müslüman’a yakışan ise sahip olduğu nimetleri fark edip başta bu ni-

metleri vereni hatırlaya-rak O’na (cc) şükretmek. Nimetleri birer emanet olarak kabul edip onları

titizlikle korumak.

Page 22: Zaman France N°225 - TR

2210 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

Resulullah insanların en cömertiydi. Bilhassa Ramazan ayında daha da cömertleşirdi. Resulullah ömrü boyun-ca bir şey isteyen hiçbir kimseye “hayır” dememiştir. Bir defasında, kendisini yalnız dağıtıcı ve veznedar olarak nitelemiş, her şeyi verenin Allah olduğunu söylemiştir. Bazen, Resulullah’ın bir şey satın alıp, satıcıya hediye ettiği olmuştur. Resulullah hiçbir öğün yemeğini yalnız yememiş, daima ashabını davet etmiştir.

Kimseye hayır dememişti

ALİ DEMİREL

-Sahuru, mukabelesi, if-

tarı, teravihi, teheccüdü

ve infakıyla bütün Ramazan ayı bir iba-

det mevsimi, adeta bir kulluk kampıdır. Bir

ay devam eden bu kamp bizim için bir okul

mahiyetindedir. Bu okul bize Rabb’e yakınlaşma,

Kur’an okuma, sabır, paylaşma, muhtacı anlama..

gibi pek çok değerler öğretir.

Şunda şüphe yok ki, bu değerler, kul ile Allah

arasındaki münasebetin kopmaz ipleridir. İnsan, bu ip-

leri sağlamlaştırdığı nispette, ruhî yönüyle gelişmiş, me-

lekiyet durumunu inkişaf ettirmiş olur ki, kulluğun gerçek

manası da budur. Ancak esas olan bu bağın, bir hayat boyu

devam ettirilmesidir. Nitekim Efendimiz’in, “İbadetlerin en

faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır.” (Buhari, Libas, 43) ifa-

deleri bu hakikati dile getirmektedir. Şimdi Ramazan okulu-

nun bize neler öğrettiği üzerinde duralım.

RAMAZAN DİSİPLİN GETİRDİ

Hayatı disipline etmeyi öğretti: Ramazan, yemek-içmek-

uyumak gibi nefsin arzu ettiği şeylere karşı tavır belirleyerek

zamanımızı tanzim etti, düzene koydu. Ramazan’dan önce

istediğimiz zaman yiyip içerken bu durum, sahuru ve ifta-

rıyla belli bir programa bağlandı. Yani Ramazan bize ye-

me-içme arzumuzu kontrol altında tutmamızı temin etti

ve bir beslenme disiplini getirdi. Nitekim vakitli vakitsiz

sürekli bazı şeyler yiyip içmek ve mideyi hep dolu tut-

mak bedene zarardır, hem de Rabb’imizin hoşlanma-

dığı bir alışkanlıktır. Ayrıca sahur ve iftar vesilesiyle

yemeklerimizi ailecek yediğimiz için evimizdeki

paylaşım daha da arttı. Kur’an-ı Kerim’in işle-

meli sandıklar ve ipekten kılıflar arasındaki

hapsine son verip beraberce mukabeleler

okuduk. Aslında bize, her zaman yap-

mamız gerekli olan günlük Kur’an

okuma alışkanlığını öğretti.

Sabır eğitiminden geç-

tik: Ramazan

vesilesiyle orucumuzu

sadece midemize değil, göz,

kulak, ağız, kalp, hayal, fikir ve

sair organlarımıza da tutturduk. Yani

onları haramlardan, mâlâyani şeylerden

uzak tutmaya çalıştık. Gözümüz harama

bakmadı, kulağımız haram işitmedi, ağzımız

gıybetten uzak durdu, kalp dünyamız günah dü-

şüncesine karşı kapalı oldu.

Aslında oruç bir sabır eğitimidir. Ramazan vesile-

siyle hepimiz bir sabır eğitiminden geçtik. Şu sıcak gün-

lerde canımız kana kana su içmek istedi, sabrettik. Kar-

nımız acıktı, iftar vakti olmadığı için dayandık. Bizi gerip

öfkelendirecek durumlara karşı sabırla göğüs gerdik. Yani

Ramazan bize sıkıntılara karşı katlanmayı öğretti.

HAYATIMIZ DÜZENE GİRDİ

Ramazan, aç-susuz kalmayan, açlığın sıkıntısını bilmeyen

bizlere, bizzat yaşayarak açlığın ve susuzluğun ne demek ol-

duğunu, ihtiyaç sahibi insanların halini anlamayı öğretti. Do-

layısıyla bu ayda elimizi cebimize daha fazla attık, verdiğimiz

iftarlarla, sadakalarla, zekatımızla fakir fukarayı sevindirdik.

Kulluk hayatımız düzene girdi: Ramazan ibadetlerimi-

ze de bir düzen getirdi. Beş vakit namazımızı, hem de ca-

mide cemaatle beraber kılmaya çalıştık. Teravih namazıyla

Rabb’imizin huzurunda daha uzun durmayı öğrendik.

Adeta bir teheccüd provası hükmünde olan sahur vesi-

lesiyle teheccüd namazıyla tanıştık. Akşam namazından

sonra kılınan evvabin namazına daha bir önem verdik.

Rabbimiz beş vakit namazı düzenli kılma, nafile

ibadetleri yerine getirme, günlük Kur’an okuma,

infakta bulunma, sabırlı olma, gıybet etmeme,

dedikodu yapmama gibi Ramazan’la elde

ettiğimiz alışkanlıklarımızı Ramazan’dan

sonra da devam ettirmeyi nasip eyle-

sin. Böylece bütün bir seneyi Ra-

mazanlaşmış olarak geçiren

kullarından eylesin.

Âmîn!

Ramazan ayının sonuna yaklaştık.

Ramazan hepimiz için bir okul

oldu. Bu kutlu günlerde sıkı

bir eğitimden geçtik. Sıcak

günlerde sabretmeyi, ha-

yatımızı disipline etmeyi,

ibadetlerimizi şuurla ve

düzenle yapmayı öğ-

rendik. Mukabelelerle

Kur'an'la bütünleştik,

teravihle cemaatle

namaz kılmayı, zekat

ve sadakalarla 'Allah

için vermeyi' bir kez

daha hatırladık. Şimdi

iş bu düzeni, bu alışkan-

lıkları yitirmeden sürdü-

rebilmekte.

bize ne öğrettiRamazan

İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?

İman kelimesi, inanmak, güven ver-mek, başkalarının emniyetini temin

etmek.. ya da emin, güvenilir ve sağlam olmak manâlarına gelir.

İman, Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatü vesselâm) yüce

Allah’tan getirdiği kat’î ola-rak bilinen hükümlerde (zarûrat-ı dîniyede) O’nu tasdik etmek, haber ver-diği şeyleri tereddütsüz kabul etmek, bunların gerçek ve doğru oldu-ğuna kalben inanmak demektir. Vicdanî itiraf ve kalbî iz’anda bulun-mak demektir. İman, insanın aklını kullan-ması veya âfâkî (kâinat) ve enfüsî (kendisini) tefekkür neticesinde

Allah’ın, insanın içinde yakacağı bir meş’aledir.

İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî ima-

nı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve ima-

nın kuvvetine göre, olayların tazyikatından kurtulabilir. İman,

insanı fizik âlemin dar, statik ve bo-ğucu sınırlarından kurtarıp onu kendi

dışındaki âlemlerle bütünleştiren, önünü aydınlatan bir ışık kaynağıdır. İman, kişi-yi topyekün varlığın yegâne sahibi olan Allah’a muhatap kılması ve O’na bağla-ması itibarıyla, insana huzur ve şeref veren büyük bir güç kaynağıdır.

DUAMIZDA EDEP VE SAYGI OLMALI

Rabb’imize karşı el açıp dua ederken, ki-min karşısında olduğumuzun şuuru için-de olabildiğine edepli ve saygılı olunma-lıdır. Bana şunu ver, beni affet gibi emir kipleri içinde değil de, başımıza gelen her musibetin, sıkıntının kaynağının biz ol-duğunun bilincinde, samimi bir şekilde el açıp hicap içerisinde halimizi arz et-meliyiz. Rabb’imiz nasıl takdir buyurursa buyursun baştan rıza ve hoşnutluğumuzu ifade etmeliyiz. Bu konuda peygamberle-rin yapmış olduğu dualar bize rehberlik etmektedirler. Mesela Hz. Adem (as); “Rabb’imiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer merhamet buyurup da kusurlarımızı bağışlamazsan apaçık hüsrana uğrayan-lardan oluruz.“ (Araf, 7/23) duasıyla bize bir edep öğretmektedir. Yine Hz. Eyyüp (as) maruz kaldığı musibetler karşısın-da; “Afiyet ver ve beni bu sıkıntılardan kurtar” demeyi dahi peygamber edebine muhalif saymış; “Ya Rab! Bana ciddi bir zarar dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiya, 21/83) mahi-yetindeki iç çekişiyle yetinmiştir.

Ramazan'la bir

ay boyunca,

yeme-içmeden

yatıp kalkma-

ya, ibadet ü

taatten evrad

ü ezkâra kadar

hayatın hemen

her alanıyla

alakalı birta-

kım manevi

kazanımlar

elde ettik, kul-

luk hayatımız

düzene girdi.

Hasretini çekti-

ğimiz bir kulluk

performansı

ortaya koyma-

ya çalıştık.

Page 23: Zaman France N°225 - TR

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PARİS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 01 6 31 14 03 18 01 21 22 22 42 11 07 11.08.2012 5 03 6 33 14 03 18 00 21 21 22 41 11 06 12.08.2012 5 04 6 34 14 03 17 59 21 19 22 39 11 05 13.08.2012 5 06 6 36 14 03 17 58 21 17 22 37 11 04 14.08.2012 5 07 6 37 14 02 17 58 21 15 22 35 11 03 15.08.2012 5 08 6 38 14 02 17 57 21 14 22 34 11 02 16.08.2012 5 10 6 40 14 02 17 56 21 12 22 32 11 00

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 56 6 54 14 15 18 08 21 24 23 09 11 02 11.08.2012 4 58 6 55 14 15 18 08 21 22 23 06 11 01 12.08.2012 4 59 6 56 14 14 18 07 21 21 23 04 10 59 13.08.2012 5 01 6 57 14 14 18 06 21 19 23 02 10 58 14.08.2012 5 03 6 58 14 14 18 06 21 18 23 00 10 57 15.08.2012 5 05 6 59 14 14 18 05 21 16 22 58 10 55 16.08.2012 5 07 7 01 14 14 18 04 21 14 22 56 10 54

ORLEANS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 06 6 36 14 05 18 02 21 22 22 42 11 06 11.08.2012 5 07 6 37 14 05 18 01 21 20 22 40 11 05 12.08.2012 5 09 6 39 14 04 18 00 21 18 22 38 11 04 13.08.2012 5 10 6 40 14 04 17 59 21 16 22 36 11 03 14.08.2012 5 11 6 41 14 04 17 58 21 15 22 35 11 01 15.08.2012 5 13 6 43 14 04 17 58 21 13 22 33 11 00 16.08.2012 5 14 6 44 14 04 17 57 21 11 22 31 10 59

CAEN İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 11 6 41 14 14 18 12 21 34 22 54 11 06 11.08.2012 5 13 6 43 14 14 18 11 21 32 22 52 11 05 12.08.2012 5 14 6 44 14 14 18 10 21 31 22 51 11 04 13.08.2012 5 16 6 46 14 13 18 10 21 29 22 49 11 03 14.08.2012 5 17 6 47 14 13 18 09 21 27 22 47 11 02 15.08.2012 5 18 6 48 14 13 18 08 21 25 22 45 11 01 16.08.2012 5 20 6 50 14 13 18 07 21 23 22 43 11 00

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 41 6 11 13 41 17 39 21 00 22 20 11 09 11.08.2012 4 42 6 12 13 41 17 38 20 58 22 18 11 08 12.08.2012 4 43 6 13 13 41 17 37 20 57 22 17 11 07 13.08.2012 4 45 6 15 13 41 17 37 20 55 22 15 11 06 14.08.2012 4 46 6 16 13 41 17 36 20 53 22 13 11 05 15.08.2012 4 47 6 17 13 40 17 35 20 51 22 11 11 04 16.08.2012 4 49 6 19 13 40 17 34 20 50 22 10 11 03

ANNECY İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 54 6 24 13 48 17 43 20 59 22 19 11 06 11.08.2012 4 55 6 25 13 48 17 42 20 58 22 18 11 04 12.08.2012 4 57 6 27 13 48 17 41 20 56 22 16 11 03 13.08.2012 4 58 6 28 13 47 17 41 20 55 22 15 11 02 14.08.2012 4 59 6 29 13 47 17 40 20 53 22 13 11 01 15.08.2012 5 00 6 30 13 47 17 39 20 52 22 12 11 00 16.08.2012 5 02 6 32 13 47 17 38 20 50 22 10 10 59

LIMOGES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 14 6 44 14 07 18 02 21 19 22 39 11 04 11.08.2012 5 15 6 45 14 07 18 01 21 17 22 37 11 02 12.08.2012 5 16 6 46 14 07 18 01 21 16 22 36 11 01 13.08.2012 5 18 6 48 14 07 18 00 21 14 22 34 11 00 14.08.2012 5 19 6 49 14 07 17 59 21 12 22 32 10 59 15.08.2012 5 20 6 50 14 07 17 58 21 11 22 31 10 57 16.08.2012 5 21 6 51 14 06 17 58 21 09 22 29 10 56

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 41 6 33 13 51 17 43 20 56 22 36 11 02 11.08.2012 4 42 6 35 13 51 17 42 20 55 22 35 11 01 12.08.2012 4 44 6 36 13 51 17 42 20 53 22 33 11 00 13.08.2012 4 46 6 37 13 50 17 41 20 52 22 31 10 58 14.08.2012 4 47 6 38 13 50 17 40 20 50 22 29 10 57 15.08.2012 4 49 6 39 13 50 17 39 20 49 22 27 10 56 16.08.2012 4 51 6 40 13 50 17 39 20 47 22 25 10 54

LYON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 00 6 30 13 53 17 48 21 04 22 24 11 05 11.08.2012 5 01 6 31 13 53 17 47 21 03 22 23 11 04 12.08.2012 5 02 6 32 13 53 17 46 21 01 22 21 11 03 13.08.2012 5 03 6 33 13 53 17 46 21 00 22 20 11 01 14.08.2012 5 05 6 35 13 52 17 45 20 58 22 18 11 00 15.08.2012 5 06 6 36 13 52 17 44 20 56 22 16 10 59 16.08.2012 5 07 6 37 13 52 17 43 20 55 22 15 10 58

METZ İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 45 6 15 13 48 17 46 21 08 22 28 11 09 11.08.2012 4 47 6 17 13 48 17 45 21 06 22 26 11 08 12.08.2012 4 48 6 18 13 47 17 44 21 04 22 24 11 07 13.08.2012 4 50 6 20 13 47 17 43 21 03 22 23 11 06 14.08.2012 4 51 6 21 13 47 17 42 21 01 22 21 11 05 15.08.2012 4 52 6 22 13 47 17 42 20 59 22 19 11 03 16.08.2012 4 54 6 24 13 47 17 41 20 57 22 17 11 02

RENNES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 5 20 6 50 14 19 18 16 21 36 22 56 11 05 11.08.2012 5 21 6 51 14 19 18 16 21 35 22 55 11 04 12.08.2012 5 22 6 52 14 19 18 15 21 33 22 53 11 03 13.08.2012 5 24 6 54 14 19 18 14 21 31 22 51 11 02 14.08.2012 5 25 6 55 14 18 18 13 21 30 22 50 11 00 15.08.2012 5 26 6 56 14 18 18 12 21 28 22 48 10 59 16.08.2012 5 28 6 58 14 18 18 11 21 26 22 46 10 58

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 45 6 15 13 43 17 40 20 59 22 19 11 08 11.08.2012 4 46 6 16 13 43 17 39 20 58 22 18 11 07 12.08.2012 4 47 6 17 13 43 17 38 20 56 22 16 11 06 13.08.2012 4 49 6 19 13 43 17 38 20 54 22 14 11 05 14.08.2012 4 50 6 20 13 42 17 37 20 53 22 13 11 04 15.08.2012 4 51 6 21 13 42 17 36 20 51 22 11 11 03 16.08.2012 4 53 6 23 13 42 17 35 20 49 22 09 11 01

LILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 53 6 23 14 00 18 00 21 25 22 45 11 09 11.08.2012 4 55 6 25 14 00 17 59 21 23 22 43 11 08 12.08.2012 4 56 6 26 14 00 17 58 21 21 22 41 11 07 13.08.2012 4 58 6 28 14 00 17 57 21 19 22 39 11 06 14.08.2012 4 59 6 29 13 59 17 56 21 17 22 37 11 05 15.08.2012 5 01 6 31 13 59 17 55 21 15 22 35 11 04 16.08.2012 5 02 6 32 13 59 17 54 21 14 22 34 11 03

VALENCE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 33 6 32 13 53 17 47 21 02 22 47 11 04 11.08.2012 4 35 6 33 13 53 17 46 21 01 22 45 11 03 12.08.2012 4 37 6 34 13 53 17 45 20 59 22 43 11 02 13.08.2012 4 39 6 35 13 52 17 45 20 57 22 41 11 00 14.08.2012 4 41 6 36 13 52 17 44 20 56 22 39 10 59 15.08.2012 4 43 6 37 13 52 17 43 20 54 22 36 10 58 16.08.2012 4 45 6 39 13 52 17 42 20 53 22 34 10 57

MACON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 58 6 28 13 53 17 48 21 06 22 26 11 06 11.08.2012 5 00 6 30 13 53 17 48 21 04 22 24 11 04 12.08.2012 5 01 6 31 13 53 17 47 21 03 22 23 11 03 13.08.2012 5 02 6 32 13 53 17 46 21 01 22 21 11 02 14.08.2012 5 03 6 33 13 52 17 45 20 59 22 19 11 01 15.08.2012 5 05 6 35 13 52 17 45 20 58 22 18 11 00 16.08.2012 5 06 6 36 13 52 17 44 20 56 22 16 10 58

BEZIERS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

10.08.2012 4 49 6 42 14 00 17 52 21 05 22 45 11 02 11.08.2012 4 51 6 43 13 59 17 51 21 04 22 43 11 00 12.08.2012 4 52 6 44 13 59 17 50 21 02 22 42 10 59 13.08.2012 4 54 6 45 13 59 17 50 21 01 22 40 10 58 14.08.2012 4 56 6 46 13 59 17 49 20 59 22 38 10 56 15.08.2012 4 57 6 47 13 59 17 48 20 58 22 35 10 55 16.08.2012 4 59 6 49 13 58 17 47 20 56 22 33 10 53

2310 - 16 AĞUSTOS 2012

ZAMAN FRANCE

İnsanın Allah ile olan bağını koparmaktan ibaret olan inkarcılık, insa-nın içine girerse o manalı sanat eserleri karanlığa düşer ve okunmaz. Yüce sanatların çoğu gizlenir. Görünenler ise sebeplere, tabiata ve te-sadüfe verilir. İman, insanı fi zik âleminin dar, statik ve boğucu sınır-larından kurtarıp onu kendi dışındaki âlemlerle bütünleştiren, önünü aydınlatan bir ışık kaynağıdır. İman, kişiyi bütün varlığın tek sahibi Allah’a muhatap kılması ve O’na bağlaması itibarıyla, insana huzur ve şeref veren büyük bir güç merkezidir.

İman, insanı insan eder

M. SAİD TÜRKOĞLU

-Kendine güvenmiyorsa insan dünya ile sınan-

maktan sakınmalı, bunun için dua etmeli. Dünya, gönül ehli insanlar için bile yaman bir sı-nanma meydanıdır.

Bu sırrı anlatan güzel bir hikâye: Sultan Ahmet'le Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri, biri memlekette sultan diğeri gönüller sultanı; lakin birbirle-rini de pek severler. Sultan Ah-met, gönülden bağlıdır Hüdayi Hazretleri'ne bir hediye sun-mak ister ona. Mürşidi bu hedi-yeyi kabul ederlerse çok mutlu olacaktır.

Sultan, düşündüğü mü-nasip hediyeyi bir gün Hüda-yi Hazretleri'ne gönderir ama korkulan olur, hediye kabul edilmez. Bu reddediş, Sultan'a karşı gelmek, onu kırmak mânasına gelmez şüphesiz. Bir prensip meselesi. Allah dostla-rının dünya metaına bakışının bir ölçüsü.

Sultan Ahmet, iade edilen

değerli hediyeyi bu defa devrin maneviyat büyüklerinden Abdül-mecid Sivasi'ye gönderir. Ve hedi-ye kabul edilir.

Şimdi izaha muhtaç hayret-fe-za bir durum ortaya çıkmıştır.

Sivasi Hazretleri'ne söylerler: Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri bu hediyeyi kabul etmedi.

Cevap gelir:- Hüdayi Hazretleri bir karga

değil ki leşi kabul etsin!Şimdi büyük bir istifham doğ-

muştur.Bu defa Aziz Mahmud Hüdayi

Hazret-leri'ne gider, soruya çevi-rerek ona sorarlar:

- Sizin kabul etmediğiniz he-diyeyi Şeyh Sivasî kabul etti.

Cevap gelir:- Onun açısından bir mahzur

yoktur çünkü derya bir miktar ça-murla bulanmaz.

Ölçüye çok dikkat etmeli. Dünyada olmak ama 'dünyacı' ol-mamak.

Mal, mülk, şöhretin merkezin-de olunsa da kalp selametini hep korumak!

Dünyada olmak ‘dünyacı’ olmamakDünya malı insan içindir; lakin insanın helaki de mal yüzündendir. Sır şuradadır ki ne koyup kay-natırsan içine, pekmezin tabiatı onu kendine benzetir. İş kendi varlığını koruyabilmede. Öte yandan tek damla zehir bir bedeni yok edebilir. Demek ki bünyeden bünyeye fark vardır.

-Allah Resûlü yemeğe başlama-dan önce ellerin yıkanmasını

tavsiye ettiği gibi yemeklerden sonra da ellerin tekrar yıkanmasını hatır-latmıştır. Ellerin yıkanmasıyla alâkalı bir rivayet Selmân-ı Fârisî'den (radı-yallahu anh) nakledilmektedir. Ken-disi şöyle demiştir: "Tevrat'ta yeme-ğin bereketinin yemekten sonra elleri yıkamak olduğunu okudum. Sonra bu konuyu Resûlullah'a hatırlatarak Tevrat'ta okuduğumu haber verdim. Bunun üzerine Resûlullah 'Yemeğin bereketi hem yemekten önce hem de yemekten sonra elleri yıkamaktadır." (Ebû Dâvûd, Et'ime, 11) buyurdular.

Elleri yıkamak, bereketi artırıyor

“Yemeğin bereketi hem yemekten önce hem de yemek-ten sonra elleri yıkamaktadır.” (Ebû Dâvûd, Et'ime, 11)

Page 24: Zaman France N°225 - TR

BULMACA24 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

313 MAYIS 2012 PAZAR

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Katman

Bir türpeksimet

Dayanıklılık

Taş silindir

Şahit

Tabaklamadakullanılan bir

madde

Bir peygamber Hücum

İnanç

Bir kürkhayvanı

Kökboyası Aşırı yemekyiyen Güven

İçindebulunulan

şartlar, vasat

Yükseklik

Otel girişi,dalan

Arı mamulü

Bitkibilim

Üsttekiyönetmen

Sinirli

Tekerlekli taşıt

Utanmaduygusu

Sağlık, esenlik

Kuramsal

Bir cins peynir

MetalBalözü

Zekâ, kavrayışMeleke

Söz

Kazıklı-humma

Havadar

İyilik

Kalıtım

İkiyüzlülük

Namazdadizleri tutarak

eğilme

SıkıTerbiyesiz

kimse

Valide

Akdeniz’deküçük bir ada

Mübarek

İnsanlık

Motor gücübirimi

Boyunbağı

Yazıda müzikteel alıştırması

yapma

Dağ oyularakaçılan yol

Sarhoşbağırtısı

Karagözdeçalınankaynanazırıltısı

Üslup, stil

Kanun

Bir güçle ça-lışan düzenek

Sema yapanderviş

Çatı, tavan

Ahlak kural-larına bağlılık

Dolaylıanlatma

Büyükler gibikonuşan kız

çocuğu

Dogma

Bir sayı

Deri. cilt

Cevizin yeşilkabuğu

Uyma, boyun eğme

Lorentiyumsimgesi

Hitit

Vilayetİnatçı

Kaon simgesi

Geçmişianlatan bilim

dalıBir malı

tanıtmak içinyapılan şeyler

Orta resim

Refakat Ses müziğitopluluğu

Lokmanruhu

Rehin

Eski İstanbuladlarından biri

SaçmalamaLahza

Yeniçerilerinisim kütüğü

Giysinin boyunbölümü Öğüt Yetke

Tarikatkurucusu

Zabıt

Pulluğuntarlada

bıraktığı iz

Selenyumunsimgesi

Yayvan, çukur-ca yemek kabı

Cömert

Amerikaarmudu

Bir Türkmüziği çalgısı

Od

Helyumunsimgesi

Üzüm suyuAzarlama

Kırmızı

Lityumsimgesi

Perdesiz üf-leme sazı, boru

Küçük kusur

İl yöneticisi

Yoksul

Son, sonuç

Öğütülmüştahıl

Beddua

Mesafe

İtalya’ninbaşkenti

Kağan,hükümdar

Sık sık küçükkazalar yapan

Bilgiçliktaslayan

Gelenek

Hattatlarınkâğıt cilası

Evin birbölümü

Ana musluk

Bir güreşoyunu

Alttaki aktris

Şaman rahibi

Anot karşıtı

Demirinsimgesi

Sentetik birkumaş Uydumuz

Asya’da bir nehir

Sonuçsuzluk

Yabani hayvanvurma işi

Yazı

Kur’an-ıkerimin son

suresi

Tarlayı dinlen-meye bırakma

Avukatlarbirliği

Lüferin irisi

Tutamak

Yabancı

Sağ veya sol taraf

Adana’da bir ilçe

Arjantinplakası

Soyluluk

Elmasın değer ölçüsü

Yüzyıl (kısa)

YurdumuzunAvrupabölümü

Asker yemeği

Avrupa’da bir ülke

Olumsuzluköneki

Germanyumunsimgesi

Ağrılı kaskasılması

Çölün anamaddesi

Ot yeme

İlkel su taşıtı

Tropikal bir meyve

İ simgelielement

Çadır vb ile ya-pılan konak yeri

Kamaragörevlisi

Gökbilim

Tutsak

Etap, mertebe

Ad çekme

Çağlayan

Yaygın biryumuşakça

Avrupa’dadevlet

Güzellik

Yardım

Üflemelikamış çalgı

Geçimlik

Isırgın

Gelecek

Kuzey AtlantikPaktı

Merhem

Haberci

Dinlence

Uzun olmayan

Başıboş, işsiz

Bilgin

Kilim, yünyaygı

Ulusalçorbamız

Kiloamperinsimgesi

Boş

Kurşun borutakozu

Su baskını

Kaolin

Tirsi balığı

Ağaçlıklı yol

Hayat arkadaşı

Baryumunsimgesi

Milattan sonra(kısa)

Duman lekesi

Beyaz

Taze Fikir yazısı

İspanya’daBask Örgütü

Gözünüzerindeki

kıllarBağımsız

ÇAĞAN IRMAK

İZMİR SAAT KULESİ

ÇOLPAN İLHAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Page 25: Zaman France N°225 - TR

BULMACA25 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca13 MAYIS 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 MY

A K

2 3 4

K A

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Tutuşturmak. 2. Doğu. 3. Kızartılmakamacıyla hazırlanmış ya da kızartılmış sığıreti parçası. 4. Süsleme. 5. Sadist. 6. Bir türbaharat. 7. Sert şeyleri vurarak ya da ezerek

parçalamak. 8. Yabani yonca. 9. Sürülmeden bırakılmış tarla. 10. Güreşte bir oyun. 11. Giresun’un birilçesi. 12. Sera. 13. Nitelik. 14. Kum yığını, kumul. 15. Süreç, vetire. 16. Bir tiyatroda en üst balkon. 17.İstavritin küçüğü. 18. Kuşkulu, vesveseli kimse. 19. Çavuşkuşu, hüthüt. 20. Bir deniz teknesinin başkabir tekneye, bir iskeleye ya da bir rıhtıma yanını vererek yanaşması. 21. İçle ilgili. 22. Açma aleti. 23.Cengiz Aytmatov’un bir romanı. 24. Tarımla uğraşan kimse, çiftçi. 25. Yırtıcı bir kuş. 26. Sofrada kul-lanılan sahan altlığı. 27. Samuray kılıcı. 28. Bir doku türü. 29. Armağan. 30. Japonya’nın eski adı.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Yeni evlenmiş kadın. 2. Üzülmüş olan. 3. Editör,

yayımcı. 4. Silinmiş olan. 5. Bir şeyin ön yüzü. 6. Bir

sebze türü. 7. Ahize. 8. Kısıt, kısıtlılık. 9. “Mehmet …”

(Valencia’da top oynayan Türk futbolcu). 10. Eylül’de

Gel adlı şarkıyı söyleyen sanatçı. 11. Bozma, kırma. 12.

Bir sebze türü. 13. Serbest. 14. Bir yere asılmak için

yazılmış yazı. 15. Bir mekanizmanın kumanda kolu. 16.

Uyarma. 17. Bir şeyin üzerinde bastırarak el

gezdirmek. 18. Kuzey Avrupa’da kullanılan, 2000 kg’a

yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mal-

larına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi. 19.

Medeni. 20. Üst üste yapılan yatak yerleri.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

ELGİN

1

GÜZÜN

2

ŞİRAN

3

KİLİS

4

NALÇA

5

KABAL

6

ÇALMA

7

CİHAR

8

PALTO

9

YALPA

10

KIZAN

11

BAYMA

12

NEKİR

13

HELVA

14

YELVE

15

TAHİR

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

KOVMA

17

TALAS

18

GAYUR

19

NAZAR

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1 4 2 9 5 5 8 2 7 1 8

9 9 3 6 8 4 1 6 5 8 4

8 1 4 2 4 5 1 5 2 8 4

8 4 9 1 3 2 5 2 3 3 1

9 7 3 6 7 4 5 1 3 4 6

9 3 1 8 2 2 3 4 7 5 7

3 2 6 6 4 7 7 6 4 3 5

7 9 2 5 8 4 3 7 2 5 9

2 9 8 4 2 5 7 9 6 9 5

4 3 2 1 5 8 5 2 1 8 4

8 9 1 7 2 4 3 2 9 1 8

9 2 1 9 3 4 1 6 5 9 3

5 3 4 2 3 9 7 2 3 6 1

7 2 3 6 7 8 9 5 4 8 3

9 6 4 1 6 5 1 5 2 7 9

8 4 2 6 3 8 4 9 9 4 2

9 7 4 1 9 7 3 2 7 5 7

1 6 4 8 3 4 9 7 5 8 3

8 6 1 7 2 9 3 4 6 9 6

2 1 3 5 9 7 2 4 6 1 7

34326

37248

38459

41727

45891

47329

52112

52288

59724

65477

68416

69189

72855

79143

79243

83497

86323

86466

3 HARFLİBAP CEPKOV LÜPMAŞ VAK

4 HARFLİACEP MAPAOVAL ŞİVEURBA ÜMMİ

5 HARFLİABULİAKKADAMBERARİZAASPUREPRİKERDEKESPASİLİCE İSTOPMUSAPNOKTAORGANPARAFSİPERTETİRTORBAZANKA

6 HARLİAKİFERAZİMETEGEMENOMERTARAPİDORUMELİ

7 HARFLİANAGRAMATERİNAEVELEMEİDAMELİİSİMLEROKİNAVA Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. AMBER’i ipucu olarak yerine biz koyduk.

A M B E R

Page 26: Zaman France N°225 - TR

BULMACA26 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 13 MAYIS 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini kara-layın. Geride kalan harfler Sabahattin Kudret Aksal’ın dizelerini oluşturacaktır.

ALBİNO

BİLGİN

CEVVAL

ÇEVRİM

DÖNGEL

EKSİBE

FORİNT

GİRGİN

HAYRET

ISKALA

İSPARİ

JORJET

KUSKUS

LOMBAR

MISKAL

NİSYAN

OTOMAN

ÖGLENA

PRATİK

REGAİP

SUPAP

SOL DAN SA⁄A1. Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinde, Milli takım da top oynamış, çeşitli kulü-plerde teknik direktörlük yapmış, bir süre önce vefat eden resimdeki sporadamımız – Padişahın ahırlarına bakan kimse. 2. Önceden belirlenmiş kalıp, düzgü– Yağlanmaya başlayan uskumru balığı – Gelecek, istikbal – Tırpana balığı. 3.Mısır’ın plâka işareti – Aksama, aksaklık – Vahşi binek atı – Bıçak bilemeye yarayandemir. 4. Soğurma, emme – Kimi yörelerde acele, çabuk anlamında kullanılansözcük – İlkel silâh – Fransa’da bir kent – Fas’ın plâka işareti. 5. Oğuz Türklerininyirmi dört boyundan biri – Yaprakların düz ve parlak bölümü – Varlığı duyularlaalgılanamayan, somut karşıtı – Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. 6. Sofa –Kömür türü – Dinlenmek ve sağlık kazanmak için gidilen orman, dağ, göl kıyısı gibiyerleri kapsayan turizm etkinliği. 7. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ünlü şiiri – Gösteriş,fiyaka – Anadolu Ajansı (kısa). 8. Usta, becerikli – Beyaz – Kısa yazı. 9. Eş, benzer– Evrensel alıcı kan grubu – Anlama yeteneği. 10. Gözün ağ tabakası – Hızlı yüzmekiçin ayağa geçirilen araç. 11. Kısa kılıç – Büyükbaş hayvanların genel adı - Kazdağlarının mitolojik adı – Kur’an’da bir sure. 12. Mecazen çok zayıflama –Musikimizde bir makam – Eski dilde ayak. 13. Burun iltihabı – Bir bağlaç – Topoyunu karşılaşması. 14. Yaban incirinin döllenmesinde etkili olan sinek – Saygıduruşlarında verilen boru sesi – Doğrusu, esasen. 15. Japon hükümdarlarına ver-ilen san – İdare – Bir organımız – En gelişmiş röntgen tekniği. 16. Anlamlı işaret,parola – Cömert – Çıplak, kel – Gemilerde türlü işlerde kullanılan demir halka. 17.Dökme demir – Boğa güreşi alanı – Dibine ışık vermeyen aydınlatma aracı –Sindirim organlarımızdan biri. 18. Namzet – İri yapraklı palmiye – Sonradan, dahasonra. 19. Cüzam hastalığı – Büyük sarayların iç bölümü – Kristof Kolomb’unAmerika seferine çıktığı üç gemiden biri. 20. Kenar süsü – Kovma – Doğal ve tari-hi özellikleri nedeniyle korunma altına alınmış yer – Geçirimsiz yağlı toprak.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Kulak yıkama, lavaj aleti – Böbreğin ürettiği katı tanecikler – Osmanlıdevletinde 1843’ten sonra askeri ferik rütbesine karşılık olarak sivil yöneticilereverilen unvan. 2. Uçak veya geminin izlediği yol – Osmanlı camilerinin avlusundayer alan, duvar veya parmaklıkla çevrili küçük mezarlık – Bilim. 3. Doktor (kısa)– Maçın rakamlı durumu – Alternatif – Elâzığ’ın bir ilçesi. 4. Kalça kemiği –Pamuk ipliğini sarmaya yarayan el çıkrığının adı – Sadrazamların ve kimi devletadamlarının padişaha verdikleri hediye. 5. Demir yolu – Bir şeyin nicelik bakımın-dan erişebileceği miktar – Gemi onarım havuzu – Plâtinin simgesi. 6. Atmaca,doğan, şahin gibi kuşların ortak adı – Şan, şöhret – Bir ağırlık ölçüsü – İri ve bolrenkli papağan türü. 7. Çekişme, kavga – Küçük bitki – Resim gibi sanat eser-lerinin sergilendiği yer – Kesinleşmiş kesin vargı. 8. Gürbüz kundak çocuğu –Civar, etraf. 9. Radyumun simgesi – Dünyanın uydusu – Yün eğirmekte kullanılanucu çatallı değnek. 10. Karakter – Temiz, namuslu – Kokulu bir bitki. 11.Güneydoğu Anadolu’da bir dağ – Tavır, davranış. 12. Ters, zıt – Tantalın simgesi –Futbolda bir mevki. 13. Yemek – Kemiklerin yuvarlak ucu – Bir ilimiz. 14.Avrupa’da bir ülke – Dağcılık – Millet. 15. Bir soru takısı – Yemek borusu – Bolrenkli bir kelebek türü – Zonguldak yöresi halk oyunu. 16. Kendi başına konuyaözellik kazandıran öğelerin her biri – Ek olarak. 17. Tütün kurutma sergisi – Diri,canlı – Bir yerde çalışanlardan her biri. 18. Duygu – Türk Malı (kısa) – Vasat –Manganın simgesi – Duygusal. 19. Tasdik etme – Baba – Sıcak, şifalı sularlatedavi yöntemi – Uygar. 20. Kökü sürgün kesici bir ağaççık – Daha çok Türkmenoymakları arasında rastlanan bir tür kukla oyunu – Bir renk.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

H N I E P B Ö T N İ R O F Y B

L E A S M I S K A L S A T İ K

L P İ Y K R A B M O L E L N Ş

A J İ İ S A İ R L E R G R Y A

V O A A Z İ L M A Y İ L I S N

V R Y I G K N A A N M E U P E

E J H U İ E D H G O B K O A L

C E Z T U Ö R İ N İ S T R P G

D T A O N L R İ S U O U G U Ö

E R C G E G B K K M D E N S B

P A E H İ L E S A İ R A P S İ

E L T N A S İ N N M İ R V E Ç

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Erdoğan Arıca – İmrahor. 2. Norm – Lipari – Ati – Rina. 3. Et – Arıza –Alaşa – Masat. 4. Mas – Acala – Ok – Lyon – MA. 5. Kayı – Aya – Soyut – Tan.6. Hol – Kok – Klimatizm. 7. Karadut – Afi – AA. 8. Uz – Ak – Not. 9. Misil –İdrak. 10. Retina – Palet. 11. Meç – Mal – İda – Asr. 12. Erime – Neva – Pa.13. Rinit – İle – Maç. 14. İlek – Ti – Zaten. 15. Mikado – Yönetim – El – MR.16. İm – Bonkör – Daz – Anele. 17. Pik – Arena – Mum – Mide. 18. Aday –Areka – Bilahare. 19. Lepra – Enderun – Nina. 20. Su – Tart – Sit – Kil. YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Enema – Kum – Mirimiran. 2. Rota – Hazire – İlim. 3. Dr – Skor –Seçenek – Palu. 4. Oma – Alamit – Rikabiye. 5. Ray –Limit – Dok – Pt. 6.Alıcı kuş – Nam – Ton – Ara. 7. Niza – Ot – Galeri – Karar. 8. Apalak – Yöre.9. Ra – Ay – Öreke. 10. Ira – Ak – Nane. 11. Cilo – Eda. 12. Aksi – Ta – Bek.13. Aş – Om – İzmir. 14. İtalya – Alpinizm – Ulus. 15. Mi – Yutak – Adela –Amani. 16. Motif – İlaveten. 17. Aran – Zinde – Eleman. 18. His – TM – Orta– Mn – Lirik. 19. Onama – Ata – SPA – Medeni. 20. Ratanya – Karaçor – Al.

ANAGRAM BULMACAGün sabahtan belli olur.

PETEK BULMACA1. Yakmak. 2. Maşrık. 3. Rozbif. 4. Bezeme. 5. Elezer. 6. Kakule. 7. Kırmak.8. Tirfil. 9. Keleme. 10. Elense. 11. Alucra. 12. Camlık. 13. Kalite. 14.Eksibe. 15. Proses. 16. Paradi. 17. Kıraça. 18. Meraki. 19. İbibik. 20.Aborda. 21. Dahili. 22. Açacak. 23. Cemile. 24. Dikici. 25. Atmaca. 26.Nihale. 27. Katana. 28. Epitel. 29. Hediye. 30. Yamato.

SÖZCÜK AVIHep böyle sakin şiirler yazmalıyım / Huzur dolu geceden bahsetsin

SÖZCÜK MERDİVENİPARAF - TARAF - TAVAF - KAVAF - KAVAK - KAVUK - KOVUK

SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUKas – Aba – Kal – Afat – Nafaka – Layka – Ressam – Lesepase – Lehistan –Amnezi – Ticaret – Se – Hayat – Lakap – Yak – Makam – Elif – Ede – Re –Vesile – SomataDIŞA DOĞRUAta- Mo – Selis – Evere – Defile – Makam – Kaypak – Altay – Aheste- Raci –Tiz – En – Manat – Si – Helesa – Pes – Elmas –Serak – Yalaka – Fanta – Fal– Aka – Bas - Ak

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

ERDOĞAN ARICA

4 6 9

5 2 7

1 8 3

8 7 2

1 9 3

6 4 5

3 5 1

4 6 8

9 7 2

3 1 6

2 7 4

8 9 5

4 2 7

9 5 8

3 1 6

5 8 9

6 1 3

2 4 7

7 3 2

9 5 1

6 4 8

5 6 1

2 8 4

7 3 9

8 9 4

7 3 6

1 2 5

1 2 4

3 7 6

9 5 8

8 3 5

9 1 2

7 4 6

9 7 6

5 8 4

2 3 1

8 3 1

2 4 7

6 9 5

5 7 9

1 6 8

3 2 4

4 6 2

3 5 9

8 1 7

7 6 9

5 1 2

4 8 3

2 5 3

4 8 7

6 9 1

1 4 8

6 9 3

7 2 5

Kazanma,iktisap

Bir araziölçüsü

Mahkeme ka-rarı belgesi

Üvey ana

Kilometre(kısa)

Cüretkâr

Haysiyet,şeref

Çocuk sahibikadın

Tasdik

Zorbahükümdar

Muğla’nın bir ilçesi

Bir tür mısırunu yemeği

Numara(kısa)

Ağzı geniş,tek kulplu

sürahi

Şalvar, don

İstem dışıyapılan kas

hareketi

Melezhayvan

Bobin

Meyvede deri ile

çekirdekarası

Babasıölmüş küçük

çocuk

Zamklı cilâ

İnce göze-nekli per-

delik kumaş

Küçük zurna

Üsttekisanatçı

Deva, em

Bir yerdeoturma

Eğitim, öğ-retim sistemi

Ülkemizinplâkası

Birini gör-meye gitme

Süslü çardak

Patlayıcı bir madde

Anlamlı

Lezzet

Her türlümüzik aleti

Asalak birhayvan

Gelişme,gelişim

Bir bilim dalı

Anahtar

Sıvı yakacak

Gam, kaygı

Fayton türü

Kaputbezi

Soru sözü

Sır

Yerinme

Bir halkoyunu

Yarım başağrısı

Tasa, üzüntü

Su

Akla, ger-çeğe aykırı

Emanet,vedia

Alttakisanatçı

Genişlik

Maksat,amaç

Yeterlilik

Gösterişsiz,yalın

Tunus’unplâka işareti

Şaşmaünlemi

Tümör

Köpek

Etken, faktör

Hitit

Manila keteni

denilenpalmiye türü

Göz rengi

At yavrusu

Oruç yemeği

Lâhza

Ses

Yılda birkaçkez açan gül

Arapalfabesindebir yazı şekli

Encümen

Küçük silâhlı birlik

Başa kakma

Selenyumunsimgesi

Köylüişbirliği

Ege’de antik yer

Ekşi birbaharat türü

Hint prensi

Bir nota

Müstahkemmevki

Gelir

Yavrularınısırtındataşıyan,

keseli fare

En küçük izci birliği

Değişiklikgöstermeyen

Kayaktayarışma türü

Belge

Dervişselâmı

Kur’an’da bir sure

Taşıt elektrikdeposu

Mevzu

Tahta sedir

G. Afrika’nınpara birimi

Derman,takat

Akıl

Lenf

Misafir

Ata

Açık, yazlıkayakkabı

“… Cabbar”(aktör)

Otomobil(kısa)

Padişahçadırı

Basit şeker-lerin genel adı

Bilgisiz

Jimnastikayakkabısı

Kısa pardesü

Güzel seslibir kuş

Bir çalgı

Küçük bitki

Karagöz oyna-tılan kahve

Avrupa’da bir ülke

Kutsal inanç,itikat

Yumuşakbaşlı, itaat

eden

Avınıboğarak

öldüren iriyılan

Aç karşıtı

Kaplumba-ğanın kabuğu

Kaon simgesi

Temel, esas

Ceylân

Hazır(yöresel)

G. Amerikasıradağları

Tembih sözü

Yapma, etme

Bir kangrubu

Uzaklıkanlatır

Sabır

Bir nota

Su taşkını

Bir bağlaç

Sodyumunsimgesi

Longplay(kısa)

Kâbe yönü

Siyasi

Plâtininsimgesi

AYŞEGÜL ATİK

ALİ ATİK

A A E U K O U T B Ç

İ L A Ç S İ R T O B A S M A K A L I P

İ K A M E T İ M S A K O T A Ğ D O

M A A R İ F A M İ L K O N U A S A L

T R G E N T A K A Z A A E M İ

Z İ Y A R E T S E L E N C A H İ L T

T T K A M E R İ Y E O R K O N U K K İ

E D İ N İ M K E N E E İ M E C E A A N I K

A R K A T I R K E D E R V E S İ K A A B

İ L A M Y E T İ M K İ F A Y E T M O N T L P

A N A L I K K A S A V E T T S A N D A L E T

K M K A N A T A A B E S H R A N D

A T A K M A N İ D A R S U M A K A

O N U R T Ü L N E E L A E N A M

M A M A L İ G A T N R A C A U T

A N A E T K İ M Y A R İ K A O T O

O N A Y S A Z A Y Ş E G Ü L A T İ K

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Katman

Bir türpeksimet

Dayanıklılık

Taş silindir

Şahit

Tabaklamadakullanılan bir

madde

Bir peygamber Hücum

İnanç

Bir kürkhayvanı

Kökboyası Aşırı yemekyiyen Güven

İçindebulunulan

şartlar, vasat

Yükseklik

Otel girişi,dalan

Arı mamulü

Bitkibilim

Üsttekiyönetmen

Sinirli

Tekerlekli taşıt

Utanmaduygusu

Sağlık, esenlik

Kuramsal

Bir cins peynir

MetalBalözü

Zekâ, kavrayışMeleke

Söz

Kazıklı-humma

Havadar

İyilik

Kalıtım

İkiyüzlülük

Namazdadizleri tutarak

eğilme

SıkıTerbiyesiz

kimse

Valide

Akdeniz’deküçük bir ada

Mübarek

İnsanlık

Motor gücübirimi

Boyunbağı

Yazıda müzikteel alıştırması

yapma

Dağ oyularakaçılan yol

Sarhoşbağırtısı

Karagözdeçalınankaynanazırıltısı

Üslup, stil

Kanun

Bir güçle ça-lışan düzenek

Sema yapanderviş

Çatı, tavan

Ahlak kural-larına bağlılık

Dolaylıanlatma

Büyükler gibikonuşan kız

çocuğu

Dogma

Bir sayı

Deri. cilt

Cevizin yeşilkabuğu

Uyma, boyun eğme

Lorentiyumsimgesi

Hitit

Vilayetİnatçı

Kaon simgesi

Geçmişianlatan bilim

dalıBir malı

tanıtmak içinyapılan şeyler

Orta resim

Refakat Ses müziğitopluluğu

Lokmanruhu

Rehin

Eski İstanbuladlarından biri

SaçmalamaLahza

Yeniçerilerinisim kütüğü

Giysinin boyunbölümü Öğüt Yetke

Tarikatkurucusu

Zabıt

Pulluğuntarlada

bıraktığı iz

Selenyumunsimgesi

Yayvan, çukur-ca yemek kabı

Cömert

Amerikaarmudu

Bir Türkmüziği çalgısı

Od

Helyumunsimgesi

Üzüm suyuAzarlama

Kırmızı

Lityumsimgesi

Perdesiz üf-leme sazı, boru

Küçük kusur

İl yöneticisi

Yoksul

Son, sonuç

Öğütülmüştahıl

Beddua

Mesafe

İtalya’ninbaşkenti

Kağan,hükümdar

Sık sık küçükkazalar yapan

Bilgiçliktaslayan

Gelenek

Hattatlarınkâğıt cilası

Evin birbölümü

Ana musluk

Bir güreşoyunu

Alttaki aktris

Şaman rahibi

Anot karşıtı

Demirinsimgesi

Sentetik birkumaş Uydumuz

Asya’da bir nehir

Sonuçsuzluk

Yabani hayvanvurma işi

Yazı

Kur’an-ıkerimin son

suresi

Tarlayı dinlen-meye bırakma

Avukatlarbirliği

Lüferin irisi

Tutamak

Yabancı

Sağ veya sol taraf

Adana’da bir ilçe

Arjantinplakası

Soyluluk

Elmasın değer ölçüsü

Yüzyıl (kısa)

YurdumuzunAvrupabölümü

Asker yemeği

Avrupa’da bir ülke

Olumsuzluköneki

Germanyumunsimgesi

Ağrılı kaskasılması

Çölün anamaddesi

Ot yeme

İlkel su taşıtı

Tropikal bir meyve

İ simgelielement

Çadır vb ile ya-pılan konak yeri

Kamaragörevlisi

Gökbilim

Tutsak

Etap, mertebe

Ad çekme

Çağlayan

Yaygın biryumuşakça

Avrupa’dadevlet

Güzellik

Yardım

Üflemelikamış çalgı

Geçimlik

Isırgın

Gelecek

Kuzey AtlantikPaktı

Merhem

Haberci

Dinlence

Uzun olmayan

Başıboş, işsiz

Bilgin

Kilim, yünyaygı

Ulusalçorbamız

Kiloamperinsimgesi

Boş

Kurşun borutakozu

Su baskını

Kaolin

Tirsi balığı

Ağaçlıklı yol

Hayat arkadaşı

Baryumunsimgesi

Milattan sonra(kısa)

Duman lekesi

Beyaz

Taze Fikir yazısı

İspanya’daBask Örgütü

Gözünüzerindeki

kıllarBağımsız

P A Z A R Z E V K İ

ÇAĞAN IRMAK

İZMİR SAAT KULESİ

ÇOLPAN İLHAN

T M T L A İ A O

G A L E T A O R T A M L O B İ

B O T A N İ K A S A B İ U T

Ç A Ğ A N I R M A K N A Z A R İ

K N E K T A R K L A F M

M A D E N İ N A Y E T R İ Y A

İ T İ F B E Ş E R İ Y E T

D A R K R A V A T T Ü N E L

T M A N A M U S A İ N A K T E N

Y A S A R İ A Y E T E T İ A N U T K A

R E K L A M E Ş L İ K K O R O E T E R

İ Z M İ R S A A T K U L E S İ A S İ T A N E

A N T P İ R K

H E Z E Y A N O T O R İ T E

S E A K A U T H E

Ç A N A K S A T E Ş L İ

M V A L İ A K I B E T

D E F O A H U N R O M A

U K A L A A H A R P

S A K A R T Ç K N A O K A A V

N A D A S K O F A N A Y A D K O Z A N

B A R O A S A L E T Y Y K A R A V A N A

N A K R A M P O T L A M A A N A N A S

G E K A M P A S T R O N O M İ

K U R A E N A A N N E Y

A Ş A M A İ S İ L İ K N A T O

E M T A T İ L A Y L A K T

U L A K T A R H A N A F O S

A R I K İ L A L E B A İ S

A L O S A Y E N İ M A K A L E

E T A K A Ş M Ü S T A K İ L

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Page 27: Zaman France N°225 - TR

BULMACA27 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-3 Adale 4-6 Eski bir Türk güreşi 7-9 Söz, laf 10-13Afetler 14-19 Geçim parası 20-24 Uzaya gönderilen ilkcanlı olan köpeğin türü 25-30 Resim yapan sanatçı 31-38 Sınırdan geçiş izni 39-46 Polonya 47-52 Hafıza kaybı53-59 Türlü ürün, mal vb alım satımı 60-61 Tavlada üçsayısı 62-66 Yaşam 67-71 Takma ad 72-74 Tibet öküzü75-79 Mevki 80-83 Arapçada ilk harf 84-86 Ağabey 87-88 Bir nota 89-94 Sözde neden 95-100 Badem şerbeti

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki PARAF sözcü€ününü son basamaktaki KOVUK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-98 Cet 97-96 Molibdenin simgesi 95-91 Akıcı söz90-86 Dört yaşına kadar dişi manda 85-80 Moda gös-terisi 79-75 Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimineverilen ad 74-69 Kaygan 68-64 İzmir’deki bir sporkulübü 63-58 Yavaş, ağır 57-54 Geri dönen 53-51 İnce,keskin ses 50-49 Genişlik 48-44 Azeybaycan para biri-mi 43-42 Silisyumun simgesi 41-36 Ramazan ayında,çocukların maniler eşliğinde kapı kapı dolaşarak para,hediye toplaması 35-33 Hafif, yavaş sesle söylenen 32-28 Değerli bir taş 27-23 Dik yerlerden inen buzullarda,derin yarılmalar nedeniyle buz parçalarının koparakaşağıya düşmesi 22-17 Dalkavuk 16-12 Mavimsi yeşilrenkli bir tür baştankara 11-9 Bakı 8-6 Ağabey 5-3 Enkalın erkek sesi 2-1 Beyaz

E Ş K I Y A

O T A M A

D U M A Ğ I

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAB AK AT İDLA NO OT OZPİ SE SU ŞUTE UŞ YA ZA

3 HARFLİALİ ASU ATAEDE FUL İTAİYE MUT NATOBA PAM POTROK SES TATURA UTA YOL

4 HARFLİAGEL AKINALAZ AZIK

BAZA BOĞADAYI GAYE IRIP İCAP

İDİL İMARKAZA LORİNALE OLUKOPAL OYUNPAŞA ROZARÜYA UZAYYEDİ ZADE

5 HARFLİAFONİ ALOSA ATAMA AYEVİ

BARAN DAİMA EPOPE İLETİ İPEKA LİNET OKTAV

OKUMA OTAMASETİR

SONAR SUMAK YAZIN

6 HARFLİACAYİP

AZAMETDUMAĞI EŞKIYA GLOBAL İPERİT KERATA OTONOMPİYADE SEVİYE

TORERO ZEMBİL

PARAF

KOVUK

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹

R

Kazanma,iktisap

Bir araziölçüsü

Mahkeme ka-rarı belgesi

Üvey ana

Kilometre(kısa)

Cüretkâr

Haysiyet,şeref

Çocuk sahibikadın

Tasdik

Zorbahükümdar

Muğla’nın bir ilçesi

Bir tür mısırunu yemeği

Numara(kısa)

Ağzı geniş,tek kulplu

sürahi

Şalvar, don

İstem dışıyapılan kas

hareketi

Melezhayvan

Bobin

Meyvede deri ile

çekirdekarası

Babasıölmüş küçük

çocuk

Zamklı cilâ

İnce göze-nekli per-

delik kumaş

Küçük zurna

Üsttekisanatçı

Deva, em

Bir yerdeoturma

Eğitim, öğ-retim sistemi

Ülkemizinplâkası

Birini gör-meye gitme

Süslü çardak

Patlayıcı bir madde

Anlamlı

Lezzet

Her türlümüzik aleti

Asalak birhayvan

Gelişme,gelişim

Bir bilim dalı

Anahtar

Sıvı yakacak

Gam, kaygı

Fayton türü

Kaputbezi

Soru sözü

Sır

Yerinme

Bir halkoyunu

Yarım başağrısı

Tasa, üzüntü

Su

Akla, ger-çeğe aykırı

Emanet,vedia

Alttakisanatçı

Genişlik

Maksat,amaç

Yeterlilik

Gösterişsiz,yalın

Tunus’unplâka işareti

Şaşmaünlemi

Tümör

Köpek

Etken, faktör

Hitit

Manila keteni

denilenpalmiye türü

Göz rengi

At yavrusu

Oruç yemeği

Lâhza

Ses

Yılda birkaçkez açan gül

Arapalfabesindebir yazı şekli

Encümen

Küçük silâhlı birlik

Başa kakma

Selenyumunsimgesi

Köylüişbirliği

Ege’de antik yer

Ekşi birbaharat türü

Hint prensi

Bir nota

Müstahkemmevki

Gelir

Yavrularınısırtındataşıyan,

keseli fare

En küçük izci birliği

Değişiklikgöstermeyen

Kayaktayarışma türü

Belge

Dervişselâmı

Kur’an’da bir sure

Taşıt elektrikdeposu

Mevzu

Tahta sedir

G. Afrika’nınpara birimi

Derman,takat

Akıl

Lenf

Misafir

Ata

Açık, yazlıkayakkabı

“… Cabbar”(aktör)

Otomobil(kısa)

Padişahçadırı

Basit şeker-lerin genel adı

Bilgisiz

Jimnastikayakkabısı

Kısa pardesü

Güzel seslibir kuş

Bir çalgı

Küçük bitki

Karagöz oyna-tılan kahve

Avrupa’da bir ülke

Kutsal inanç,itikat

Yumuşakbaşlı, itaat

eden

Avınıboğarak

öldüren iriyılan

Aç karşıtı

Kaplumba-ğanın kabuğu

Kaon simgesi

Temel, esas

Ceylân

Hazır(yöresel)

G. Amerikasıradağları

Tembih sözü

Yapma, etme

Bir kangrubu

Uzaklıkanlatır

Sabır

Bir nota

Su taşkını

Bir bağlaç

Sodyumunsimgesi

Longplay(kısa)

Kâbe yönü

Siyasi

Plâtininsimgesi

4 6 9 7 2

6 4

KOLA

YZO

R

3

8

9

1

9 5 8

4

2

9

8

6 1

7 3 1 2 5

3 6

5

3

9 1

2

1

4

6

5

4

2

5

8

8 7

9

4

6 3

9

AYŞEGÜL ATİK

ALİ ATİK

pazar bulmaca13 MAYIS 2012 PAZAR4

Page 28: Zaman France N°225 - TR

f28spor

EFE YİĞİT

-“Bu rakamlar etkileyici değil, sadece yakışıksız ve uygun-

suz.” Bu sözler, Milan’dan Paris Sa-int Germain (PSG)’e transfer olan Zlatan İbrahimoviç için Fransa Büt-çe Bakanı Jerome Cahuzac tarafın-dan söylendi. 21 milyon Euro bon-servis bedeliyle Milan’dan alınan İbrahimoviç’e yıllık ödenecek net 14 milyon Euro, küresel mali krizin ardından bütçe açığının artmasıyla zor günler geçiren Fransa’da adeta gündeme bomba gibi düştü.

Tepkiler bitmek tükenmek bilmi-yordu. Spor Bakanı Valerie Forney-ron ise astronomik transfer için ‘akıl dışı’ ifadesini kullanırken, Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem de transferi sert bir şekilde eleştirerek, daha önce seçim kampanyasında verilen sözlere uygun olarak yüksek transfer ücreti alan oyuncuların yine yüksek vergi vermekten kurtulamaya-cağını söylüyordu. Tepkilerin odağın-daki PSG ise sessizliğini koruyarak, transfer sezonunun tam ısınmadığı şu günlerde kasadan çıkan 100 milyon Euro ile Avrupa’da transfere en çok para harcayan kulüp sıralamasında ilk sıraya yerleşiyordu. 2010-11 sezonun-da sadece ve sadece 9 milyon Euroluk transfer yapan PSG’nin para musluk-ları kimin cebinden akıyordu?

FUTBOL SPOR OLMAKTAN ÇIKTIForbes dergisi, Avrupa spor kamu-oyu tarafından dikkatle incelenen ‘En değerli 10 kulüp’ listesini yayın-ladı. Listede herkesin az çok tahmin edeceği kulüpler vardı. Listede bu-lunan 10 takımdan sadece 4’ünün sahibinin ‘kulübün taraftarı’ olduğu görülürken, diğer 6 takımın sahip-leri ‘zengin işadamları’ydı. Listede yer bulan İspanya’dan Real Mad-

rid ve Barcelona, Almanya’dan Bayern Münih ve Schalke 04 ‘taraftarların takımı’ olurken, İtalyan ve İngiliz kulüplerinin sahipleri zen-ginlerden oluşuyordu. Forbes listesi, futbolun birçok ülke için spor dalı olmaktan çıkıp zenginler için bir yatırım metası olarak algı-landığını gösteriyordu. Para mus-luklarını sonuna kadar açıp kulüp satın alan işadamları başarıya pahalı transferler ve rakiplerin en iyi oyun-cularını alarak ulaşınca, rekabet or-tamı ortadan kalkıyordu.

Zenginlerin futbolu keşfettiği ilk ülke İtalya oldu. İtalyan futbolunun lokomotif kulüpleri olan Milan, Juventus, İnter ve Lazio, zengin aileler tara-

Avrupa kulüpleri bir bir zen-ginlerin oluyor. Bunun son örneklerinden biri olan ve

Qatar Investment Authority adlı grup tarafından satın

alınan Paris Saint Germain’in son transferleri Fransa’da

büyük tepki gördü.

fından satın alındı. Ticaretteki gücüne futbolun po-pülaritesini ekleyen bu isimler, geniş kitleler tarafın-dan bilinen isimler haline geldi.

Komünizmin ifl as edip Sovyetler’in dağılmasıyla Rusya’da çok sayıda yeni yetme ‘oligark’ zenginler

türedi. Kamu mallarının özelleştirilmesiyle ortaya çıkan bu zenginlerin en büyük özelliği, Kremlin

Sarayı’na yakın isimler olmalarıydı. Kimsenin adını bilmediği bu isimler bir anda ülkenin

en zenginleri arasına adını yazdırıp sınıf atlıyordu. Devlete ait şirketleri birer birer

satın alan oligarklar, komünizm dö-neminde devletin kontrolünde olan futbol kulüplerinin de yeni sahipleri oluyordu. Rusya’da oligarklar kulüp-leri ‘futbol aşkından’ ziyade sahip oldukları milyonlarca dolarlık kara parayı aklamak için kullanıyorlardı.

PREMİER LİGİ DÜNYA ZENGİNLERİNİNAvrupa’nın 1 numaralı ligi olarak kabul edilen İngiltere Premier Lig takımlarının yarıdan fazlası Rus, Malezyalı, ABD’li, Hindistanlı ve Abu Dabi’li işadamları tarafın-dan satın alınmış bulunuyor. Rus

milyarder Roman Abramovich’in 2003’te Chelsea’yi satın almasıyla

başlayan süreçte Manchester United, Arsenal, Liverpool ve Manchester City

gibi ülke futbolunun temel taşı kulüpleri birer birer yabancılara satıldı. İtalya, İngil-

tere ve Rusya’da kulüp sahibi olan zengin-lerin son adresi Fransa oldu. 2022’de Dünya

Kupası’na evsahipliği yapacak olan Katar, ül-kesinin reklamını en iyi yapmanın yolunu futbol

kulübü satın almada buldu. Son şampiyonluğunu 1994’te yaşayan Fransa’nın köklü kulübü Paris Sa-int Germain (PSG), 31 Mayıs 2011’de Qatar Invest-ment Authority adlı grup tarafından satın alınıyor-du. İlk kez bir Fransız kulübü yabancıya satılırken, PSG transfer borsasında gündemi belirliyordu.

FRANSA KRİZDEYKEN İBRAHİMOVİÇE ASTRONOMİK ÜCRET ÖDENDİPSG transfere 106 milyon Euro harcayıp tek hedef olarak lig şampiyonluğunu belirlemesine karşılık transfere sadece 2 milyon Euro harca-yan Montpellier mütevazı kadrosuyla ligi şam-piyon olarak tamamlıyordu. Takım ruhunun paranın gücüne boyun eğdirmesini hazmede-meyen PSG, önümüzdeki sezonlar için Zlatan İbrahimoviç’e 21 milyon Euro, Thiago Silva’ya 42 milyon Euro, Ezequiel Lavezzi’ye 26 milyon Euro ve Marco Verratti’ye 11 milyon Euro bon-servis ücreti ödüyordu. Fransa’yı ayağa kaldıran gelişme bu oyunculara ödenen bonservis ücre-tinden ziyade Zlatan İbrahimoviç’e ödenecek yıllık ücret oluyordu. Küresel mali krizden do-layı Avrupa’nın tamamına yakını kemer sıkma politikasını tercih ederken, PSG’nin zengin sahipleri ülke politikasıyla adeta alay eder gibi İbrahimoviç’e astronomik ücret ödüyordu. PSG, İtalya ve İngiltere örneklerinde oldu-

ğu gibi paranın gücüyle şampiyonluğa ulaşırsa, diğer önde gelen Fransız

kulüplerinin de satılmasını tahmin etmek bir kehanet olmayacaktır. Futbol ruhunu kaybedip bir tica-ri metaya hızla dönerken ‘parayı verenin şampiyon olduğu’ dö-nemleri yaşamaya çoktan başla-

dık bile.

Şampiyonluğu kafaya takan

PSG, önümüzdeki sezonlar

için Zlatan İbrahimoviç’e 21

milyon Euro, Thiago Silva’ya

42 milyon Euro, Ezequiel

Lavezzi’ye 26 milyon Euro ve

Marco Verratti’ye 11 milyon

Euro bonservis ücreti ödedi.

Bu Katar’ı da fazla!

10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Marco Verratti

Ezequiel Lavezzi

Thiago Silva

Page 29: Zaman France N°225 - TR

SPOR29 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

Devşirmelerimiz başarısız mı?-2012 Londra Olimpiyatları'nda iste-

nilen sonucun gelmemesinin ardın-dan devşirme oyuncular tartışması başladı. Devşirme sporcuların artmasının takıma faydalı mı yoksa zararlı mı olacağı münaka-şaları yeniden gündeme geldi. Olimpiyat-larda halter ve yüzme branşlarında hayal kırıklığı yaşadık. 9'u halter, 6'sı da yüzme branşında ülkemizi temsil eden sporcuları-mızın hiçbirisi madalya kazanamadı.

Ülkemizi masa tenisinde temsil eden Çin asıllı Bora Wang ve Melek Hu da ba-şarısız oldu. Bu durum, milli takımlarda-ki devşirme sporcuları gündeme getirdi. Ancak kadın basketbol takımımızın ABD asıllı üyesi Kuanitra Hollingsworth takı-mıyla yoluna devam ediyor. 23 yaşındaki basketbolcu, New York Liberty takımın-da forma giyiyor. Hollingsworth, ABD Kadın Basketbol Ligi'nin ve kadın milli takımımızın önemli isimlerinden.

Atletizm Federasyonu Başkanı Meh-met Terzi de devşirme sporcuları destekle-yerek "Türk vatandaşlığına geçen sporcu-lar dalının en iyileri. Sporumuzun önünü kapatmaları imkansız. " diye konuştu.

BÜLENT KARADAŞ LONDRA

-Londra Olimpiyat Oyunları'nda altın

madalya beklediğimiz genç güreşçimiz Rıza Kayaalp, birinci turda Ukraynalı rakibi Orlov'u 2-0 yendi. Çeyrek finalde ise ABD'li Byers'i 2-0 yenen başarılı sporcu-muz, yarı finalde ezeli rakibi Kübalı Mijain Nunez Lopez ile dünya şampiyonasının rövanşına çıkan Kayaalp, bu maçı 2-0 kaybetti. Rakibinin finale çıkmasıyla birlikte bronz madalya maçını Gürcü Guram Pherselidze ile yapan Rıza Kayaalp, karşılaşmadan rahat bir şekilde 2-0 galip ayrılarak bronz madalyanın sahibi oldu.

Grekoromende mindere çıkan 84 kilo güreşçimiz milli takım kaptanı Nazmi Avlu-ca, ilk turda Polonyalı rakibi Damian Janikowski'ye 2-0 yenildi. 2008 Pekin'in bronz madalyalı ismi Nazmi Avluca, Polonyalı Janikowski karşısın-da ilk periyodu 1-0 kaybetti. İkinci periyodu da 1-0 kay-beden Avluca, karşılaşmadan 2-0 yenik ayrıldı. Polonyalı güreşçi, yarı final müsabaka-sında Mısırlı İbrahim Karam'a yenilince Nazmi Avluca'nın madalya şansı kalmadı. 60 ki-loda mücadele eden Rahman Bilici ise ilk turda Japon güreş-çi Maksumotor'a 2-0 yenilerek madalya şansını yitirdi.

Londra'da ilk madalya Rıza Kayaalp'tenLondra Olimpiyat Oyunları'nda ilk madalya güreşten geldi. Son dünya şampiyonu milli sporcumuz Rıza Kayaalp, 120 kiloda Gürcü rakibi Guram Pherselidze'yi 2-0 yenerek bronz madalyanın sahibi oldu.

Olimpiyatlarda altın madalya beklediğimiz Rıza Kayaalp, bronz alarak Türkiye'ye ilk madalyasını kazandırdı. Genç güreşçi kariyerinin ilk olimpiyat madalyasını aldı.

Page 30: Zaman France N°225 - TR

SPOR30 10 - 16 AĞUSTOS 2012 ZAMAN FRANCE

-Galatasaray arka arkaya yaptıkları yıldız transferleriyle göz kamaştırdı. G.Saray

transferin ilk günlerinde G.Antepspor’dan Dany’yi renklerine bağladı. Sonra Fransa’nın Toulouse takımından Umut Bulut’u kiraladı. Birkaç gün içinde hem Hamit Altıntop’u hem Burak Yılmaz’ı hem de transferi yılan hikâyesine dönen Nordin Amrabat’ı renklerine bağladı.

Hamit Altıntop, profesyonelliğin zirvesinde bir oyuncuydu. Bu yüzden transferi zor oldu. Menajeri de G.Saray’ı çok sıkıştırdı. Hamit’in transferiyle yüzü gülen Terim, “Transfer bizim açımızdan kolay geçmedi.” diyecekti. Hamit ise, “Fazla zor olduğunu sanmıyorum. Her şeyi düzgün yaptığımıza inanıyorum.” görüşün-deydi. G.Saray’ın ses getiren transferlerinden biri de Burak Yılmaz oldu. Geçen yılın 33 gollü kralının sözleşmesinde 5 milyon Euro’ya ser-best kalır maddesi vardı. Ancak Burak yıl için-de çok defa “Avrupa’da oynamak istiyorum. Türkiye’de Trabzonspor’dan başka takımda oynamam” diyen oyuncuydu. Lazio ile gö-rüşmelerde bulundu ancak anlaşamadı. Sonra devreye Rusya’nın Lokomotif Moskova takımı girdi. Burak’ın menajerleri Rus ekibiyle anlaş-mamak üzere Moskova’ya gidince, G.Saray yöneticisi Abdurrahim Albayrak da soluğu orada aldı. Oyuncuyu Cim Bom için ikna etti.

Geçen yıldan beri Kayserispor’la Faslı oyuncu Amrabat konusunda gerilim yaşayan G.Saray, bu transferde de kesenin ağzını so-nuna kadar açarak mutlu sona ulaştı. Türkiye Futbol Federasyonu, Kayserispor’un şikâyeti üzerine ‘sözleşmeli oyuncuyu ayarttığı’ gerek-

çesiyle geçen yıl G.Saray’ı soruşturmaya tabi tutmuştu. Bonservisine 8 milyon Euro verilen Amrabat’ın da en büyük hayaliydi Galatasaray.

Juventus’tan kiralanan ve son şampiyonluk-ta büyük pay sahibi Brezilyalı Felibe Melo’nun takımda kalıp kalmayacağı ise henüz netleşme-di. Fatih Terim, Melo’yu ısrarla istiyor. Melo da G.Saray’ı... Juventus ile pazarlıklar sürüyor.

G.Saray’ın transfere son noktayı koyma-dığına dair Başkan Ünal Aysal’dan ilginç bir açıklama geldi. Aysal, “Son bir yıldız transferi pastanın çileği olacak.” dedi. Sarı-Kırmızılı camia şimdi o çileği bekliyor.

Spor otoriteleri bu hâliyle bile G.Saray’ın 2000’de UEFA Şampiyonu olan kadrosundan daha iyi bir kadro kurduğunu düşünüyor.

Muslera, Hakan Balta, Ujfalusi, Eboue, Sel-çuk, Hamit, Elmander, Burak gibi oyuncuların formaları şu an için garanti gibi. Stoperde ikinci isim Dany-Semih ikilisinden biri olacak. Orta sahada Amrabat, Engin’in bir adım önünde. Forvette ise Necati, Milan Baros ile Umut Bu-lut, Burak ve Elmander’i yedeğe çekmek için mücadele verecek. Melo transfer edilirse Yi-ğit, Ceyhun, Yekta gibi oyuncular uzun süre forma giymek için bekleyecek.

Cim Bom’un şu anki kadrosunda Sercan Yıldırım, Çağlar, Gökhan Zan gibi oyuncu-ların forma bulmaları çok zor görünüyor. Aydın, Culio, Riera, Sabri’nin de bu kadro yapısında formayı terletmeleri zayıf ama ihtimal dâhilinde. Geçen yıl iyi bir çıkış yaka-layan Emre Çolak’ın, Hamit Altıntop’un göl-gesinde kalacağı da kesin gibi.

Cim Bom bir açıldı, pir açıldı

Cim Bom’da ilk 11’e giremeyecek

yıldızların sorun çıkarıp çıkarma-

yacağı yarışın belirleyici unsu-

ru olacak.

F.Bahçe’nin transfl erine cevap cermek isteyen Cim Bom, ‘aslan’ olduğunu hatırladı. Ve transferde bombaları peş peşe patlattı.

Page 31: Zaman France N°225 - TR
Page 32: Zaman France N°225 - TR

Dünya manzaralı otelde konaklamak 160 bin dolarOrbital Technologies isimli Rus bir şirket, dünya, ay ve yıldızların altında uzay manzaralı odalar için hazırlıklarını tamamlıyor.2016’da hizmete girecek uzay otelde konaklamak 160 bin dolar. Uzayı, dünyayı, ayı ve gezegenleri seyretme imkânı bulacak uzay turistleri için dünyadan özel yemek menüsü taşınacak. Soğuk çay, maden suyu, taze meyve sularının ikram edilebileceği uzay otelde, alkol yasak. Tuvaletlerde su yerine hava kullanılacak.

İnternet kullanıcısı sahuru bilgisayar başında yapıyorTTNET Genel Müdürü’nün verdiği bilgiye göre, Ramazan ayında internette en fazla yapılan ilk 3 aktivite video izlemek, internette sörf yapmak ve sosyal ağlara girmek oldu. İnternet trafiğinde sahur saatlerinde artarken, bu artışa en büyük katkı Facebook’tan geliyor. Sahur saatlerinde Facebook’da yüzde 178, Youtube’da yüzde 136, internette sörf yüzde 91, videoda yüzde 84 oranında artış yaşanıyor. Türkiye veri kullanımın yüzde 55’i İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa-Antalya-Kocaeli illeri üzerinden gerçekleşiyor. En düşük veri kullanımı

ise Ardahan’da. TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Ramazan’da iftar öncesi internete ilginin yüzde 18, sahurda ise yüzde 79 oranında arttığını ifade eden Yımaz, “Ramazandan önceki günlerde TTNET abonelerinin interneti en yoğun kullandığı zaman dil-imleri gün içinde 14.00-16.00 ve akşamları 21.00-23.00 arası olarak öne çıkarken, Ramazanla birlikte internet trafiğinin 15.00-17.00 saatleri arasında yoğunlaşıyor. Ramazan önc-esinde aynı zaman dilimine göre yüzde 18’lere ulaşan dikkat

çekici bir artış yaşanıyor.” dedi.Dini içerikli müzik dinlemede yüzde 50 artışRamazanda internet trafiğindeki artışa paralel olarak veri kullanımında da bir artış görüldüğünü aktaran Yılmaz, hafta içi veri kullanımında, Ramazan öncesine göre yüzde 7’lik bir artış yakalandığı bilgisini verdi. Gündüz saatlerinde bu artışın yüzde 10’a çıktığını kaydeden Yılmaz, “TTNET’in sunduğu hizmetlere gösterilen ilgi de artıyor. TTNET’in TV izleme olanağı veren Tivibu Web servisine ilgi yüzde 11,3

oranında yükseldi. Ramazan ayından itibaren günlük toplam internet veri kullanımının yüzde 2,8’i Tivibu Web servisi için kullanılıyor. Tivibu Web akşam saatler-inde de en çok yoğun ilgiyi gören TTNET servisi. TTNET Müzik servisi de Ramazan ayında ilginin yükseldiği ikinci servis olarak öne çıkıyor. Dini içerikli müzik din-lemede yüzde 50’ye yakın artış var.”

Ramazan, internet kullanım alışkanlıklarını da değiştirdi. İnternet trafi ği iftar öncesi 15.00-

17.00 arasında ve sahurda Ramazan öncesine göre tavan yaptı. TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Ramazan’da iftar öncesi internete ilginin yüzde 18, sahurda ise yüzde 79 oranında arttığını söyledi.

FRA

NSA

’DA

BA

YR

AM

NA

MA

ZI V

AK

İTLE

Rİ PARIS

STRASBOURGLYONMONTREPEILLERBORDEAUXMULHOUSEANNECYNANCYRENNESNARBONNENANTESOYYANAXLIMOGESQUIMPERORLEANSTOULOUSESTENIENNEST. DIESAINT-DIWIERROUENREIMS

07 5007 2807 4307 4808 0507 3107 3707 3708 0707 5208 0707 3907 5707 5107 5207 5807 4407 3207 4007 5407 43

APPLE, İPAD İSMİNE 60 MİLYON DOLAR ÖDEDİ Çin’de uzun süredir hukuk savaşı veren Apple fi rması, iPad ismini bu ül-kede de kullanabilecek. Proview fi rması 2009 yılına kadar iPad adında bir ürün ürettiği gerekçesiyle Apple’ın bu ismi kullanamayacağını savu-nuyordu. Apple, yerel bir bilgisayar üreticisi Proview Technology’ye 60 milyon dolar ödemeyi kabul etti ve iki fi rma arasındaki ihtilaf sona erdi.

-Danimarka Arhus Üniver-site Hastanesi doktorların-

dan Ulrik Schioler Kesmodel, 4 bin kadın deneğin izlenmesi yo-luyla elde edilen sonuçlara göre, günde 3 bardaktan fazla kahve içen kadınların, kahve içmeyen kadınlara göre, doğal yollardan hamile kalma şanslarının yarı yarıya azaldığını ve düşük yap-

ma risklerinin arttığını açıkladı.

SUÇ KAFEİNDEKahvenin de sigara gibi hamile kalma olasılığını olumsuz etkile-diğini kaydeden Dr. Kesmodel, “Çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlerin alması gereken önlem-lerin başında, sigarayı ve alko-lü bırakmaları gerekiyor. Eğer

kiloları fazla ise kilo vermeleri de şart. Günde iki fi ncan kahve olabilir, üç fi ncan tartışmalıdır, 4 fi ncan kahveye ise kesinlikle ha-yır diyoruz” şeklinde konuştu.

Dr. Kesmodel ayrıca, hamile kalmak isteyen kadınların, kah-venin yanı sıra çay ve kolalı içe-cekler tüketmekten de sakınması gerektiği uyarısında bulundu.

Kahve çok hamilelik şansı az

Çok kahve içen kadınların hamile kalma olasılığının, içmeyenlere göre yarı yarıya daha az olduğu açıklandı.

-Amerikalı arkeologlar, Çin'de yaptıkları kazılarda dünyanın en

eski çömlek parçalarını buldu.Ciangsi eyaletinin Şianrendong

Mağarası'nda bulunan parçaların yak-laşık 20 bin yıllık olduğu belirtildi. Çömleğin yemek pişirmek ve maya-lı içecekler için kullanıldığı sanılıyor. Toprak kabın sanılandan 10 bin yıl önce kullanıldığını gösteren çömleğin 20 santimetre yüksekliğinde ve 15-25 san-timetre çapında olduğu düşünülüyor.

İşte dünyanın en eski çömleği

‘Fuji Dağı patlar mı?’ endişesiJaponya'yı geçen yıl sarsan 9,0 büyüklüğündeki depremin ardın-dan en son 1707'de patlayan Fuji Dağı'nın tekrar aktif hale gelebi-leceği endişesi artıyor. Dağa tır-manma sezonunun ay başında açılmasıyla yetkililer, Fuji Dağı'nın tekrar patlayıp patlamayacağına yönelik araştırmalara başladı. Çalışmalar çerçevesinde meyda-na gelebilecek üç ayrı depremin Fuji'yi faal hale getirebileceği ihti-mali üzerinde duruluyor.