zaman france n°241 - tr
DESCRIPTION
Zaman France N°241 - TRTRANSCRIPT
30 KASIM - 6 ARALIK 2012 N° 241 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR
Les Turcs d’Europe ne sont plus des gurbetçiSOCIETE07
Ligue Europa : quelles sont les chancesde Fenerbahçe ?SPORT16
türk dernek başkanlarını tehdit eden Ermenilere beraat
ismail çItak LYON
ÖZEL
HABER
Fransa’da faaliyet gösteren 400 civarında-ki Türk derneğinin
başlıca sorunlarından biri dernek üyelerinin resmi kayıtlarda yer almaması. Uzmanlar, dernek
faaliyetlerine katılımın üyelik oranına göre daha fazla olduğunu ifade ederken, derneklerin genç neslin ilgisini çekebilecek çalışamalara hayata geçiremediğinde hem fi kir.R GÜNDEM 06-07
-Paris’te 4 yıldır himzet veren Gonca Kültür
Merkezi, ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nin 6’ncısını Livry-Gargan’daki genel merkezin-de gerçekleştirdi. Son 1 yılda 300 kişiyi ağırlayan merkez, komşuluk kavramına yeni bir soluk getirdi. R TOPLUM 14
- Paris’te Ermeni soy-kırım iddialarına karşı
Paris’te 30 bini kişinin katıl-dığı protesto yürüyüşlerini organize eden heyette yer
alan Emine Çetin Bozkurt’u ölümle tehdit eden zanlılar, Nanterre Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. RVEDAT BULUT, GÜNDEM 03
-‘Şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle ailesinden alınarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na verilen Nico’ya Hatice
Akeroğlu, sahip çıktı. 2 yıldır Nico’nun her türlü ihtiya-cıyla yakından ilgilenen Akeroğlu, ilk zamanları şiddete meyilli ve gelişim sorunu yaşayan Nico’nun şimdi çok mutlu olduğunu söylüyor. R mEhmEt dinç, GündEm 04
1 yılda 300 kişi komşu oldu
TÜRKLERİN DERNEĞİ ÇOK, RESMİ ÜYESİ YOK
fransa’daki türk dernekleri, üyelik sayısı bakımından kıyaslandığında son sırada yer alıyor. türk derneklerinin resmi üye sayısının az olmasının nedenlerini de-
ğerlendiren uzmanlar, ‘kayıt dışı dernekçilik’ ve ‘gençlik projeleri’ne dikkat çekti.
dernekleşmenin önemi NEVZAT CEYLAN r08YORUM
Türk derneklerinde genellikle üyelerin aidatları kayıt altına alınmıyor. Böyle olunca da toplumun ödediği bu bedeller kayıt dışı kalıyor ve de dernek faaliyetlerinden faydalanan kişi ‘üye’ olarak algılanmıyor. Bu durum resmi istatistiklere, derneklerin sadece dernek kurucularından oluştuğu şeklinde yansıyor. ‘Derneçilik’te Fransa’daki diğer göçmen gruplara göre son sırada yer almamızın ana nedenlerinde biri bu uygulama şeklinden kaynaklanıyor. 1filiZ tInas, GÜNDEM 09
{ {
Foto
ğraF
: Fa
tih
tu
rsu
nTÜRK DERNEKLERİNİN EN BÜYÜK PROBLEMİ:
kayıt dışı dernekçilik
nico artık hatice annesine emanet
strasbourg’da 24. türk sinema günleri başlıyor
-Bu sene 24.sü düzenle-necek olan Türk sine-
ma günleri, bir ay boyunca ‘Evim Sensin, Çanakkale Çocukları, Uzun Bir hikaye, Lal Gecesi, Nar, Araf Gecesi fi lmlerini Strasbourglular ile buluşturacak. R KÜLTÜR 13
melahat çağmır, fransa’da pilot-luğa ilgi duyan
türklere her ko-nuda yardımcı olmaya hazır.
melahat çağmır, fransa’nın en genç pilotu oldu
-Mulhouse’de yaşayan 15 yaşındaki Melahat
Çağmır, tek ve çift motorlu küçük uçak kullanım izni almaya başardı. Çağmır, böylelikle Fransa’nın en genç pilotu olarak bir ilke imza attı. Ryaşam 12
WWW.ZAMANFRANCE.FR
Emine çetin Bozkurt, zanlılar hakkında verilen karara tepki gösterdi.
Souriez, vous êtes fl ashé !FRANCE04
GÜNDEM03 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
VEDAT BULUT paris
-Türk Komitesi’ni tehdit eden Er-meni sanıklar beraat etti. Savcılı-
ğın haklarında 3 ay hapis ve 500 euro para cezası talebinde bulunduğu sa-nıkların, mahkemeye katılmamalarına ve savunma yapmamalarına rağmen beraatine karar verildi. Mahkemenin beraat kararına tepki gösteren Avukat Selçuk Demir, “Bu karar bir hukuk skandalı!” dedi.
Paris’te Ermeni soykırım iddiaları-na karşı Türklerin protesto yürüyüşünü organize eden heyette bulunan Emine Çetin Bozkurt’u ölümle tehdit eden zanlıların duruşması Nanterre Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık sıfa-tıyla katılması beklenen Ermeni asıllı Fransız vatandaşı iki kardeş davaya katılmadı. Savcılığın haklarında 3 ay hapis ve 500 euro para cezası istediği sanıkların avukatları da duruşmaya ka-tılmadı.
aVukat sElçuk dEmir karara tEPkiliMahkemeye herhangi bir savunma vermeyen sanıklara hakim beraat ka-rarı verdi. Bozkurt’u tehdit eden iki sa-nık haklarında polis tarafından teknik takip sonucu elde edilmiş çok sayıda delilin olmasına rağmen hakimin bu delilleri görmezden geldiğini belirten Avukat Selçuk Demir, “Hayatımda ne
böyle bir karar gördüm, ne de işittim. Davaya sanıklar ve avukatlar katılma-masına rağmen beraat etmeleri büyük bir soru işaretidir” dedi.
“daVayI aihm’E taşIyacağIZ”Beraat kararı karşısında büyük hayal kı-rıklığı yaşadığını belirten Emine Çetin Bozkurt, “Eğer adalet varsa ve adalet herkes içinse, ben de adalet istiyo-rum.” dedi. Bozkurt, mahkemeye ölüm tehditlerinin ve ırkçı hakaret-ler içeren delillerin sunulduğunu, bu rağmen sanıkların salıverilme-sinin anlamsız olduğunu belirte-rek, “Bu dava burada bitmiş sa-yılmaz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz.” ifadelerini kul-landı. Bozkurt’un avukatı Selçuk Demir de kararın temyizi için bir üst mah-kemeye başvuracaklarını açıkladı.
Fransa’da Ermeni soykırım iddialarını inka-rını suç sayan yasa tasarı-sının ardından 35 bin Türk Paris’te ‘Büyük Yürüyüş’e katılarak, kararı protesto etmişti. 22- 23 Ocak 2012 tarihlerinde Paris’teki yürüyüşün düzenlen-
mesine öncülük eden Türk Dernekleri Koordinasyon Komitesi yetkilileri teh-dit telefonları almıştı.
Ölüm tehditleri ve ırkçı hakaretler karşısında hukuki süreç başlatan Emi-ne Çetin Bozkurt, beraat kararına itiraz etmeye hazırlanıyor.
Türk dernek başkanlarını tehdit eden Ermenilere beraat
Ermeni soykırım iddi-alarına karşı Paris’te
30 bini kişinin katıl-dığı protesto yürü-yüşlerini organize eden heyette yer alan Emine Çetin Bozkurt’u ölümle
tehdit eden zanlılar, mahkemece serbest
bırakıldı.
Emine çetin Bozkurt, fransız adaletinin kendisini ölümle tehdit eden zan-lılar hakkında verilen karara tepki gösterdi.
ocak ayında Paris’te toplanan binlerce türkiye kökenli, senato’da kabul edilen ve Ermeni soykırımı iddialarının inkarını suç sayılma-sını öngören yasa tasarısını protesto etti. ‘Büyük Yürü-yüş’ adı altındaki organizasyona Fransa’nın farklı şehirlerinde bulu-nan Türk dernek-leri öncülük etti.
fErhan kösEoğlu paris
-Fransa'da muhalefet partisi Halk Hareket Birliği'nde bir
haftayı aşkın süredir devam eden genel başkanlık krizi partinin bölün-mesine yol açtı.
Başkan adaylarından François Fillon, mecliste yeni bir grup kura-cağını açıkladı. Kendisine destek ve-ren milletvekilleriyle buluşan Fillon, partide yeni bir seçim yapılana kadar bu kararlarından dönmeyeceklerini söyledi. Üç ay içinde yeniden se-çime gidilmesi çağrısını yineleyen eski başbakan, bu seçimin tamamen bağımsız kurulların gözetiminde ol-
ması gerektiğini vurguladı.
120 VEkilin fillon’dan yana olduğu id-dia EdiliyorMilletvekillerine hitap eden Fillon “UMP sizsiniz, işte bunda hiç şüp-he yok.” diye konuştu. UMP'nin Fransa'nın partisi olduğunu söyle-yen Fillon, “Krizden çıkmak için tek yol gerçek demokrasi.” ifadesinde bulundu. François Fillon'un kuraca-ğı yeni gruba ise 120 milletvekilinin katılacağı iddia edildi.
Bu arada UMP'li senatör Gerard Longuet, François Fillon'un yeni grup kurma kararının Meclisle ilgili
olduğunu, Senato için böyle bir duru-mun söz konusu olmadığını söyledi.
Nicolas Sarkozy'nin halefi ni belirleyen seçimler 18 Kasım'da gerçekleştirilmişti. Seçimlerin üze-rinden 24 saat geçtikten sonra açık-lanan sonuçlarda ise Jean François Cope'nin 98 oyla seçimi kazandığı belirtilmişti.
Sonuçlara itiraz eden diğer aday François Fillon ise Fransa'nın dış bölgelerindeki oyların sayılmadığı-nı, asıl kazananın kendisi olduğunu iddia etmişti. İtirazları değerlendiren parti tahkim kurulu, Cope'un baş-kanlığını tasdiklemişti.
fransa’nın en büyük muhalefet partisi ikiye bölünüyor
siyasi gözlemciler merkez sağdaki kavganın sosyalist cumhurbaşkanı françois hollande ve aşırı sağcı ulusal cephe lideri marine le Pen'e yarayacağı görüşünde.
GÜNDEM04 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
mEhmEt dinç sTrasBOUrG
-Avrupa’nın farklı ülkelerinden çe-şitli nedenlerle ailelerinden alınan
binlerce Türk çocuğu, Türk kültürüne ya-bancı koruyucu ailelere uyum sağlayamı-yor. Yeni bir kimlik kazanan bu çocuklar, yıllar sonra geçmişine, ailesine ve vatanı-na bir yabancı gibi yetişiyor.
Türkiye’de de sık sık gündeme gelen ve Hükümet’in “Türk çocuklarını, Türk aileler yetiştirilmeli” dediği ‘koruyucu aile’ konusunu dikkate alan bazı aileler, Türkiye kökenlilerin yanı sıra yabancı kö-kenli çocukların da bakımını üstleniyor.
Anaokulu Öğretmenliği mezunu Hatice Akeroğlu, koruyucu aile başvuru-su kabul edilen Türklerden. 2010 Aralık ayından bu yana 7 yaşındaki Nico adlı çocuğun bakımını üstlenen Akeroğlu, Nico’nun ev halkı tarafından çok sevildi-ğini söylüyor.
Nico’nun ilk önceleri hafta sonları geldiğini belirten Akeroğlu, bu süre-nin daha sonra kalıcı olarak değiştiği-
ni “4-5 ay demene süresi oldu. Hem ailemiz hem de Nico memnun kaldı. Deneme süresinde iyi bir bağ oluştu. Çocuklar da eşim de kabullendi. Kararı verdiğimizde Nico da çok sevinmişti.” sözleriyle anlatıyor.
“sEni sEViyorum dEmEsi BilE mutluluk VErici”Nico’nun da kendilerine çok alıştığına dikkat çeken Akeroğlu, ailedeki huzur-suzluğun çocukları etkilediğini ifade ederek; yardıma muhtaç çocuklara sıcak bir yuva vermenin büyük mutluluk oldu-ğunu söylüyor. Eşinin de küçük Nico’ya sahip çıktığını anlatan Akeroğlu, adap-tasyon sürecinde yaşadıklarını şöyle an-latıyor: Benim en büyük avantajım geçiş süreci çok doğal ve uzun oldu. Öncesin-den Nico ile tanıştığım için birbirimize bu süreçte alışmıştık. Nico yaşıtlarına göre az gelişmiş bir çocuk. Düzgün bir aile ortamında yetişmediği için davranış bozuklukları da sergileyebiliyor. Şiddete
meyilliydi, o yaşta bilmesi gereken sayı-ları ve renkleri bilmiyordu. Ama bu işin sıcak bir ortam ve sevgi gibi çok güzel yanları var. Belki kendi çocuğun gibi ka-bullenemiyorsun çünkü hep gitme durumu var ama Nico bize o kadar bağlandı ki kaybetme korkusu oluş-tu. ‘Seni seviyorum’ de-mesi bile çok mutluluk verici bir durum. Nico, eşim akşam eve geldi-ğinde çok seviniyor ve hemen onun kucağına atlıyor.
Nico artık Hatice annesine emanet
Çocuk Esirgeme Kurumu’nun veya dev-letin asıl hedefi çocukları aileden almak-tan ziyade, o ailenin problemlerine içe-ride çözüm bulmak. Başvurulan en son kurum ise aile mahkemesi. Mahkeme kararı olmadan çocuk alınamıyor. Sadece acil durumlarda polis belirli süre zarfında alabiliyor. Bu tür adli vakalarda çocukla-rın ailesiyle iletişimi tamamen kesiliyor ve yetkili kurumlarca alınan çocuklar, 9 ay içerisinde koruyucu aile ile tanıştırılıyor.
Hangi çocuklar ailelerinden alınıyor?
Avrupa genelinde 13-16 yaş arası hami-lelik oranı çok yüksek. Çocuk Esirgeme Kurumu, hamileyken hem anneyi hem bebeği korumak zorunda. Aileler, be-beklere bakamayacak durumda oldu-ğunda bu çocuklar evlatlık veriliyor.
ÇOCUĞUN ÖZ AİLESİYLE İLETİŞİMİ TAMAMEN KESİLEBİLİYOR
KORUYUCU AİLELİK BAŞVURU-SUNDA SABIKA KAYDI ÖNEMLİÇocuk mahkemesi çocuğun alınması yönünde karar verirse, öncelikle koru-yucu ailenin sabıka kaydı ve çocuğun bakımını üstlenmek isteyenlerin evi kontrol ediliyor. Koruyucu ailelik başvu-rusunda bulunan aile fertlerinin tama-mının onayının olması gerekiyor. Aile ve çocuk en az 3 defa görüşebiliyor. Ço-cuğun kendine ait odası ve oyun alanı olması da önemli. Ailenin mali durumu da yapılan kontroller arasında.
Çocuğun kendi ailesi, sorunlarını çözüdüğü takdirde mahkemeye başvu-rurak çocuğun velayetini tekrar alabilir.
Çocuğun, tekrar aileye kazandır-mak için hafta sonları görüşülmesine izin veriliyor.
‘şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle ailesinden alınarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na verilen Nico’ya, Hatice akeroğlu sahip çıktı. 2 yıldır Nico’nun her türlü ihtiya-cıyla yakından ilgilenen akeroğlu, ilk zamanlarında şiddete meyilli ve gelişim sorunu yaşayan Nico’nun şimdi çok mutlu olduğunu söylüyor.
akeroğlu ailesinin bir ferdi olan nico, yeni yuvasında çok mutlu. 2010 yılından bu yana yeni ailesiyle yaşa-yan Nico, Hatice akeroğlu’na her fırsatta “seni seviyorum” diyor.
hatice akeroğlu, türkiye’de açıköğretim sos-yoloji ve strasburg’da türkoloji eğitimi alıyor.
Cehalete yenilmemek için bilgiyi, Nefrete yenilmemek için sevgiyi,
Düşmanlığa yenilmemek için dostluğu, İnançsızlığa yenilmemek için inancı,
Hissizliğe yenilmemek için duyguları,Kötülüğe yenilmemek için iyiliği,
Farklılıklara yenilmemek için beraberliği, Savaşlara yenilmemek için barışı, İnsana yenilmemek için insanlığı,
YENİLEYELİM
M. Fethullah Gülen14 x 21 cm / 308 syf.
Gelin bir kez daha dünyanın ezberlerini bozalım. İnsanlığı cehalete, yoksulluğa ve nefrete yenik düşürmemek için bizi biz yapan değerlerimizle kendimizi yenileyelim, kendimize gelelim.
NT Frankfurt - Tel.: +49 (0) 69 788 06 58 18-19
Kitabın tanıtımı için mobil cihazınızdan barkodu okutabilirsiniz.
GÜNDEM06 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
ismail çItak LYON
-Dernek sayısında dünya ikincisi olan Fransa’da 400 civarı Türk derneği bulu-
nuyor. Fransa’da yaşayan Türk toplumu çok sayıda dernek kurmasına rağmen, Fransız res-mi İstatistik Kurumu’nun (INSEE) raporunda ‘derneklere üyelik’ sıralamasında son sırada yer alıyor. Fransa’da yaşayan göçmenlerin der-nekçilik bakımından kıyaslandığı ankete göre Türklerin sadece yüzde 18’inin herhangi bir derneğe üyeliği bulunuyor. Zaman France'a konuşan uzmanların ortak görüşü ise, der-neklerin daha aktif hale gelmesi için resmi üye sayısının artması ve gençlere hitap edilmesi gerektiği yönünde.
Geçen yılın verilerine göre Fransa'da farklı alanlarda faaliyet gösteren 1 milyon 470 bin civarında derneğin bulunduğu ve ortala-ma her 40 kişiye 1 derneğin düştüğü bilgisi yer alıyor. Aynı çalışma verilerine göre her 10 Fransız'dan 4'ünün en az bir derneğin fa-aliyetine katıldığı da ifade ediliyor. Bunun-la birlikte Almanya’dan sonra en fazla Türk nüfusunun yaşadığı Fransa’da, Türk toplumu tarafından kurulan 400 civarında derneğin olduğu tahmin ediliyor.
Fransız resmi İstatistik ve Ekonomik Etüd-ler Kurumu (INSEE) tarafından göçmen ve göçmen kökenli Fransız vatandaşlarını konu alan son araştırma, Fransa’da yaşayan Türk toplumunun Sivil Toplum Kuruluşları ile ilgili durumunu da ortaya koymuştu. Za-man France’ın bir ay önce gündeme getirdiği
araştırmada Türk toplumunun sadece yüzde 18’inin herhangi bir derneğe üyeliğinin bu-lunduğu ve dernekçilik bakımından son sıra-da yer aldığı açıklanmıştı. Aynı rapora göre, 3 Fransız’dan birisi herhangi bir derneğe resmi üye iken, göçmenlerde dernek üyesi nüfusun oranı yüzde 24 olarak belirlendi. Türklerin yüz-de 9'u spor derneklerine, yüzde 7'si ise kültürel alanda faaliyet gösteren derneklere üye. An-cak, çok sayıda Türk derneği olmasına rağmen, resmi üye sayısının olması dikkat çekiyor. Za-man France’a konu hakkında açıklamalarda bulunan uzmanlar, Türk vatandaşların dernek faaliyetlerine sık sık katılsa da, resmi olarak üye olmayı tercih etmediğine vurgu yapıyor.
“dErnEklEr GEnçlErE hitaP EtmEktE ZorlanIyor”Limoges'da yerel yönetim ve Haute-Vienne bölgesinde görev yapan Sosyalist Parti üyesi Prof. Dr. Gülşen Yıldırım, sivil toplum örgüt-lerinin önem kazandığını ve kendisini yeni-leyemeyen derneklerin hayatta kalmasının zor olduğunu belirtiyor. Yıldırım, “Toplumsal ihtiyaçların hızla değiştiği günümüzde der-neklerin de kendilerini yenileyebilmeleri ve gençlere yönelik çalışmalara daha çok ağırlık vermeleri gerekiyor. Yeni nesille beraber bu alanda da bir değişim ve yenilenmenin olması gerekiyor. Günümüz gençleri için derneklerin sosyal medya işlevi görmesi yani onları kuşatı-cı, yönlendirici ve zenginleştirici bir rol üstlen-mesi gerektiğini düşünüyorum. Türk toplumu gençlere daha çok destek olmalı, onlara değer
fransa genelinde sayıları 400’ü bulan Türk dernek-
lerinin üye sayısı, diğer göçmen derneklerinin çok altında. Her 40 ki-
şiye 1 derneğin düştüğü Fransa’da Türk toplumu-
nun sadece yüzde 18’i herhangi bir derneğe
üye oluyor. Uzmanlar ise Türk derneklerinin üye
sayısının artırılması için farklı alanlarda da faaliyet
göstermesi gerektiğini ve gençlere yönelik yeni
projeleri hayata geçirmesi gerektiğini söylüyor.
fransa genelinde mevcut 400 türk derneğinden 260’ı diyanet işleri türk islam Birliği’ne (ditiB) bağlı faaliyet gösteriyor.
z
öğretim Görevlisi Prof. dr. Gülşen yıldırım, dernekle-rin kendilerini yenileyebil-
meleri ve gençlere yönelik çalışmalara daha çok
ağırlık verilmesi gerek-tiği görüşünde.
TÜRKLERİN DERNEĞİ ÇOK,
RESMİ ÜYESİ YOK
GÜNDEM07 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
Zafer Girişit (SiyaSetçi, avrupa ekoloji ve yeşiller partiSi):
“Gençler dernek ortamında kendilerini rahat hissetmiyorlar”“Derneklerimizin son yıllarda kültürel faali-yetlere daha çok ağırlık verdiğini görüyoruz ancak bu faaliyetler daha çok derneklerin kendi tabanına yönelik gerçekleştiriliyor. Fransız toplumuna da kendimizi tanıt-mamız gerekiyor. Yapılan kendi içinde el-bette doğru fakat yaşadığımız ülkede bize yönelik olumsuz algıları ancak kendimizi tanıtarak değiştirebiliriz. Toplumumuzun, derneklerimizin birlik sağlama yerine son dönemlerde daha çok bölünmeye doğru eğilimli olduğu da zaman zaman hissede-biliyor. Bunun dernek başkanlıklarını yıl-lardır aynı kişilerin yürütmesinden kaynak-lanabileceğini düşünüyorum. Dört beş yıl görev yapan birinin başkanlığı bir başka-sına devretmesi ve birikimini gençlerin ya-nında yer alarak aktarması gerekir. 1970’li yıllarda gelen vatandaşlarımız içerisinde dernek başkanları olanlar var. Gençler ile onlar arasında bir kuşak çatışması var. Bu nedenle gençler o dernek ortamında ken-
dilerini rahat hissetmiyorlar. Bunu Cuma namazı dışında vakit namazlarında göz-lemlemeniz mümkündür. Derneklerin de bu anlamda kendilerini yenilemeleri gerek-mekte. Buradaki derneklerin Türkiye’deki siyasi partilerin yapısını işleyiş bakımından olabildiğince (gençlik kolları, kadın kolları) kendilerine örnek alırlarsa iyi bir noktaya gelebilirler. Dernek yöneticilerinin de ilgili Fransız makamlarından dernekçilik hak-kında eğitim talep etmeleri gerekir. Fransız makamlarla diyaloğu bulunan derneklerin sayısı yok denecek kadar az. Bu nedenle bizler dernekçilikte buranın yapısına uygun olarak hareket etmeliyiz.
vermeli.” ifadelerini kullandı. Türk Çalışan-lar Derneği Başkanı Abdullah Boğazkaya da, “Fransa’daki Türk derneklerinin en önemli so-runu Türk toplumunun dernek çalışmalarına katılmaması yani ilgi göstermemesi olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımızın katılım hu-susunda daha hassas olmasını diliyoruz. Der-neklerin de özellikle çocuklar ve gençlerimizin ilgisini çekecek, onların gelişimine katkı sağla-yacak aktiviteler yapması gerekiyor.” dedi.
En aktif üyElEr cami dErnEklErindE Ayrıca mevcut derneklerin büyük bir kısmı-nın camiler etrafında örgütlenen dernekler olduğuna da dikkat çekiliyor. Fransa genelin-de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı faaliyet gösteren 260 dernek bulunuyor. Sadece Paris'te Cenaze Fonu'na üye yaklaşık 25 bin kişi mevcut. Cami derneklerine resmi üyelik konusunda aktif bir katılım olsa da, kültürel, sportif ve sosyal alanlarda faaliyet gösteren diğer derneklerin üye sayıları çok az. Türk kökenli üniversite öğrencilerini bir araya getiren UniDivers Derneği Başkanı Çelebi Ertaş, “Fransa’da yaşayan Türk top-lumunun kurmuş olduğu derneklerin genel olarak cami dernekleri olduğunu görüyoruz. Türk toplumunun genel olarak dini bilgi ve ibadet ihtiyaçlarını karşılayan bu dernek-lerin toplumumuz için önemi tartışılamaz. Ancak Türk toplumunun eğitim, kültür ve sosyal konulardaki ihtiyaçları da görmez-den gelinemez.” ifadelerini kullandı. Lyon
Başkonsolosluğu’ndan edinilen bilgiye göre konsolosluk görev bölgesinde 150’nin üze-rinde dernek bulunuyor ve derneklerin 71’i Lyon DİTİB çatısı altında çalışmalarını sür-dürüyor. İbadet ihtiyaçları da yine bu cami dernekleri tarafından tadil ve temin ediliyor.
dErnEk faaliyEtlEri çEşitlEnmEliSon yıllarda Trabzon, Sivas ve Yozgat gibi Fransa'ya yoğun göç veren şehirleri temsil eden hemşehri derneklerinin faaliyet sayı-sı ve çeşitliliği arttı. Aynı zamanda, 3. nesil Türk kökenli gençler tarafından girişimcileri, eğitimcileri, meslek gruplarını bir araya geti-ren derneklerin sayısı ve aktiviteleri da aynı oranda artış gösteriyor. Lyon'da öğrencilik yapan Esra Tosun, “Gençlerin kendilerini geliştirebilecekleri kültürel manada zengin-leştirebilecekleri derneklere ihtiyaç olduğu-nu düşünüyorum. Farklı alanlarda faaliyet gösteren etkin rol üstlenebilecek derneklere ihtiyacımız var.” sözleriyle özellikle büyük şehirler haricinde bu tür derneklerin sayı-sının az olduğuna vurgu yapıyor. COJEP Rhone-Alpes Başkanı Ayvaz Çolakoğlu da, “Derneklerimizde malesef Fransız kurum-ları ve toplumu ile kolayca iletişim kurabi-lecek köprü vazifesi görebilecek insanımız yok. Derneklerimiz Türk toplumu ile oldu-ğu kadar Fransız toplumuyla da iletişim ve paylaşım içinde bulunmalıdır.” sözleriyle genç neslin sivil toplum hayatına katılması-nın önemine vurgu yapıyor.
z
GÜNDEM08 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
Brumath’da ikamet eden Muhammet Tepegöz’ün eşi
Şahzene Tepegöz’ın
21 Kasım Çarşamba günü Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Dar-ı bekaya göç eden
merhumeye Allah’tan (c.c) rahmet, ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.
strasbourg temsilciliği
T a z i y e
Değerli dostlar, gazetemiz bu hafta der-nekler konusunu ele aldı. Çok önem-li aktivite ve hizmetlere kapı aralayan dernekleşmenin bütün imkanlarının toplumumuz tarafından kullanılmadığı muhakkaktır. Oysa bütün dünyada ‘sivil toplum kuruluşları’ adıyla anılan dernek-ler, büyük bir önem ve fonksiyon kaza-nırken dernek faaliyetlerinden bizim de maksimum faydayı sağlamamız şarttır. Hemen hemen her alanda dernek çatısı altında bir araya gelerek çalışmak müm-kün. Ancak bizim toplum olarak içinde bulunduğumuz zaman dilimini ‘kuruluş dönemi’ olarak adlandıracak olursak, Fransalı Türklerin sağlam bir temel üze-rinde saygın, eğitimli, aydın fi kirli bir top-lum oluşturması istikametinde bir dernek çatısı altında yapılan tüm çalışmalar çok hayati bir önem arzetmektedir.
hErkEs Bir dErnEğE üyE olmalIdIrBelki çok tekrar ve bıktırıcı olacak ama bana göre her ferdin toplumsal bir görevi, manevi mesuliyeti olmalıdır. Ben deme-nin yanında ‘biz’ demeyi de öğrenmeli ve hatta içselleştirmeliyiz. Aslında bu bizim tarih ve medeniyet olarak uzak olduğu-muz bir haslet değil. Yabancı ziyaretçiler gezi notlarında Osmanlı toplumunu an-latırken bizdeki diğergamlık, başkasını
düşünme, topluma karşı sorumluluk şu-urunu takdir ve hayretle anlatırlar. Mese-la bir yabancı seyyah, tek bir bakkaldan bütün istediklerini temin edemediğini nakleder. Zira kendisinden şeker aldığı bakkalın “Yağı da şu komşumdan al, zira o daha siftah yapmadı.” diyerek kendisini oraya gönderdiğini söyler. Yine bir baş-kası bozuk imal edilmiş bir top kumaşın rengini çok beğenmesine ve fi yatından fazla para teklif etmesine rağmen alama-dığını yazar. Zira tüccar, ‘milletimin adı ecnebi dünyasında kötüye çıkar’ diye sat-mayı reddeder.
dErnEklEr toPlumu tEmsil EdEn GüçlErdirDerneklerin bir diğer çok önemli fonksi-yonu durumuna göre büyük ya da küçük bir gücün, grubun, toplumun temsilcisi ve sözcüsü olmasıdır. Günümüzde hiç kim-se bir bakan, başbakan veya cumhurbaş-kanı ile kendisi olarak görüşemez. Ama bir sendika, federasyon, dernek vs. olarak görüşebilir. Çünkü onlar bir kitleyi, grubu veya topluluğu temsil ediyorlar. Demok-ratik ülkelerde bu kuruluşları devamlı olarak gözardı etmek mümkün değildir. Yani dernekler muhatap alınmanın halk tabiri ile ‘Adam yerine konmanın’ bir di-ğer adıdır. Bu husus derneklerin önemini daha da arttırmaktadır.
NEVZAT CEYLAN
dernekleşmenin önemi
Size kuruluşunda bulunduğum FATİAD’ın (Fransa Aktif Türk İşadamları Derneği) faali-yetlerinden örnekler vererek derneklerin öne-mini göstermek istiyorum. FATİAD aynı alan-da çalışan Fransız derneklerle işbirliği yaparak Türkiye-Fransa İş Formu düzenledi. Meclis’te çeşitli milletvekilleri ve senatörlerle bir araya gelerek, Türkiye-Fransa ilişkilerinin geliştiril-mesi, yeni dostlukların kurulması, gezilerin organize edilmesini sağladı. Hala gündemden düşmeyen ‘İnkâr Yasası’nın geçmemesi için çeşitli görüşmeler yaptı. Geçtiğimiz seçimler sırasında dört büyük siyasi eğilimin temsilcileri ile toplumumuzu buluşturdu. Yükselen Fransa Türk toplumuna siyasiler nezdinde dikkat çek-ti. Yine Türkiye’ye, GAP bölgesine gezi düzen-ledi. Fransalı Türkler, Cumhurbaşkanı Sayın Gül’ü ve Ankara’daki Fransız Büyükelçiliği’ni kalabalık bir heyetle ziyaret etti. Çok memnun kalan büyükelçi, heyeti kahvaltıya davet etti, bu sayede yeni dostluklar kuruldu. FATİAD, bunların hepsini dernek olduğu için yapabil-di. Ahmet, Mehmet olarak bunları yapması mümkün değildi. Bu sebeple “Her vatandaşı-mız bir derneğe üye olmalı” diyoruz.
fatiaD ÖrNeĞi
Dernekler, büyük ya da küçük bir gücün, grubun,
toplumun temsilcisi ve sözcüsüdür. Demokratik
ülkelerde, bu kuruluşları gözardı etmek mümkün
değildir. Yani dernek-ler, halk tabiri ile ‘Adam
yerine konmanın’ bir diğer adıdır. Dolayısıyla Fransalı Türklerin, saygın, eğitimli,
aydın fi kirli bir toplum oluşturmasında; dernek
çatısı altında yapılan faaliyetler son derece
önemlidir.
GÜNDEM09 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
türk derneklerinin en büyük problemi:
Gizli istihdamla mücadele kapsamında, 2012 Sosyal Güvenlik Finansman Yasa-sı derneklerin müteselsil sorumlulukla-rını güncelledi. İş ve Ceza Kanunu’nda bulunan genel hükümlerin yanı sıra, 2012 Sosyal Güvenlik Finansman Yasa-sı kaçak isçi çalıştırmak nedeniyle mah-kum olan dernek yöneticilerine (yasal veya fi ilen) ek yaptırımlar öngörüyor. İlgili düzenleme dernek yöneticilerine müteselsil sorumluluk prensip alanı oluşturarak, kaçak istihdama ilişkin prim ve sosyal harçların bedelinin yö-neticilere yüklenmesini amaçlıyor.
Derneğin, bünyesinde işçi çalıştırmak is-tediğinde, işyeri bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgelerini normal olarak ver-mek gerekiyor. Ama dernekler kaynak yetersizliğinden dolayı, bu durumlarda gönüllülerden faydalanmayı tercih edi-yor. Bundan dolayı da birçok dernek ‘ka-çak işçi çalıştırmakla’ suçlanıyor.
DerNek yÖNetiCileriNe yeNi MÜeyyiDeler uyGulaNaCak
GÖNÜllÜler, kaçak işçi DuruMuNa DÜşeBiliyor
FİLİZ TINAS
KAYIT DIŞI DERNEKÇİLİK-Hukuki açıdan, Türk derneklerinin ya-
şadığı zorlukların esas kaynağı, dernek yönetiminde kaynaklanır. Dernek yönetimi, şirket yönetimine nazaran basitlendirilmiş olsa da, önemli beceriler gerektirir. Bunu ka-bul etmek zor olsa da Fransalı Türkler ‘kağıt kürek’ işlerinden pek hoşlanmaz.
Türkler tarafından kurulan derneklerin hazırlık aşaması minimum seviyede gerçek-leştirilmektedir. Yasalar çerçevesinde kuruluş esnasında, derneğin esas sözleşmesi kurucu-lar tarafından hazırlanır ve valiliğe (préfecture) kayıt edilir. Söz konusu bu süreç, Türk der-neklerinde farklı şekilde işliyor. Genellikle bu işlemin toplu bir şekilde gerçekleştirildikten sonra yönetimce -üyelerin gözetim ve dene-timi dışında- başkan tarafından tek tarafl ı ger-çekleştirildiğini fark ediyoruz. Hatta başkan, çoğu zaman diğer üyelerin bilgisi olmadan genel kurulu kağıt üzeri gerçekleştirerek kayıt altına alıyor.
aidatlar kayIt dIşI BIrakIlIyorDaha da endişe verici olanı ise üyelerin ödedik-leri giriş ve yıllık aidât miktarlarının işlendiği üye kayıt defteri tutulmuyor. Böyle olunca toplum-dan alınan aidatlar kayıt dışı kalıyor ve dernek faaliyetlerinden faydalanan kişiler ‘üye’ olarak algılanmıyor. Yani dernek üyeleri, çoğu zaman sadece dernek kuruculardan oluşuyor. Dolayı-sıyla, sıralamada son sırada yer almamızın en büyük nedenlerinden birini kayıt dışı kalan der-nekçilerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Bunun yanı sıra, Türk derneklerin kay-nakları tamamen toplumdan oluşmaktadır. Ne yazık ki subvansiyon ve diğer yardım ve teşviklere Türk dernekleri tarafından başvuru yapılmıyor. Oysa, diğer dernekler de bu tip kaynaklardan faydalanarak kendilerini daha fazla geliştirebilirler.
Muhasebe, vergi, istihdam, iletişim, multi-medya gibi konular, dernekçiliğin esas
konularındandır. Dernek yöne-timi, bu konuları gözardı et-meyerek, bu konuları birincil amaç edinmelidir.
ürün satIşI BildirimindE Bulun-mama VErGi kaçakçIlIğI nEdEni
Derneklerde en sık karşılaştığımız diğer problemleri yabancı kaçak
işçilik olgusu, hesapların yasal zorunlulukları-na riayet edilmemesi, dernek varlıklarının yö-netici veya üyeler tarafından suistimal edilmesi ve vergi kaçakçılığı olarak sıralayabiliriz.
Prensip olarak dernekler ticari vergilerden muaftır (TVA, kurumlar vergisi ‘impôt sur les sociétés’). Dernekler, kurumlar vergisi mükel-lefl eri arasında sayılmamakla beraber iktisadi işletmeleri kurumlar vergisine ve diğer ticari vergilerine tabi olabilir. Örneğin, kar ama-cı gütmeyen ancak ek olarak gelir getiren bir faaliyeti gösteren dernekler, bu gelir miktarı-nın 60 bin euroyu geçmemesi kaydıyla, gelir vergisinden muaf olur. Vergiyi kolaylaştırmak yönünde alınan bu tedbir, derneğin gönüllü-leri tarafından gerçekleştirilen ürün satışlarına ilişkin gelirini kurum vergisinden muaf tut-masını sağlıyor. Derneklerin bu avantajdan faydalanmaları için gelir getiren faaliyetlerini vergi dairesine beyan etmeleri gerekiyor. Bildi-rimde bulunmayan dernekler, vergi kaçakçılığı ile suçlanabilir.
Sorunların giderilmesi ve dolayısıyla Türk derneklerin gelişmeleri, yasalara itaat eden bilinçli yöneticilerin varlığına bağlıdır. Yöneti-ciler görevlerini belirli kapsamlar içinde yerine getirmelidir. Yönetim ve genel kurul üyeleri, kendilerine devredilen ve emanet edilen gö-revler doğrultusunda haraket etmekle yüküm-lü olduklarını unutmamalıdır. Bu kişiler aynı zamanda diğer delegelerin gözetiminden de sorumlu tutulur.
dErnEk üyEsinin haklarI daha aZ korunmaktadIrDernek yöneticileri veya personeli arasında görevi kötüye kullanma, zimmete para geçir-me ya da yolsuzluk saptanması halinde so-rumlular hakkında dernek disiplin kurulunca veya adli makamlarca soruşturma açılması için bir denetleme prosedürünün oluşturulması gereklidir. Pay sahibine nazaran dernek üyesi-nin hakları daha az korunmaktadır. 1 Temmuz 1901 tarihli yasaya göre, tıpkı bir sözleşmede olduğu gibi, derneğin kuralları ve işleyişi ta-rafl ara bırakılır. Oluşabilecek uyuşmazlıkların çözümünü mahkemelere bırakmak riskli ve uzun çaba sarf eden prosedürler gerektirebilir.
Dolayısıyla, derneğin denetlenmesini ve üyelerin bilgi alma hakklarını derneğin usül kurallarına yerleştirmek gerekiyor.
Türk derneklerinde genellikle üyelerin
aidatları kayıt altına alınmıyor. Böyle olunca
da toplumun ödediği bu bedeller kayıt dışı kalıyor ve de dernek
faaliyetlerinden fayda-lanan kişi ‘üye’ olarak
algılanmıyor. Bu durum resmi istatistiklere, derneklerin sadece
dernek kurucularından oluştuğu şeklinde yan-
sıyor. Dolayısıyla resmi istatistikler sonucuna
göre ‘derneçilik’te Fran-sa’daki diğer göçmen
gruplara göre son sırada yer almamızın ana nedenlerinde biri
bu uygulama şeklinden kaynaklanıyor.
(aVukat)
EKONOMi11 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
fErhan kösEoğlu paris
-Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2020 EXPO için adaylığını koyan İzmir’in
bu kez dünyanın 5 farklı ülkesinden şehirlerle yarıştığını belirterek, “Bu yüzden son ana ka-dar işimizi çok sıkı tutmamız lazım.” dedi.
EXPO 2020’ye aday şehirlerin sunumları, Paris’teki Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Kurulu’nda yapıldı.
Diğer aday ülkelerle İzmir’in 3. sunumu-nu OECD merkezinde yapmasının ardından konuşan Günay, 2015 EXPO için İzmir’in sa-dece İtalya’nın Milano şehrine karşı yarıştığı-nı hatırlattı. Bakan Günay, “Oylama biçimi de bir miktar değişiyor. Eleme tarzında bir oyla-ma olacak.” dedi ve son ana kadar bu işin sıkı biçimde takip edilmesini istedi.
Ertuğrul Günay, “Uluslar arası ilişkiler-de her ülkeyle EXPO konusundaki talebi-
mizi yüksek tutarak bir sonuç almaya çalış-mamız hem de genel olarak dış politikada Türkiye’nin bugün çizdiği olumlu imajı sür-dürmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“En iyi sunumu BiZ yaPtIk”İzmir Valisi Cahit Kıraç ise programda en iyi sunumu yaptıklarını söyleyerek sitayişle teb-rik edenler olduğunu belirtti. Kıraç, “Tema’sı (sağlık) en güçlü ve en iyi hazırlanan ülke Tür-kiye. Hep beraber başaracağız inşallah.” dedi.
Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ise “İzmir’in sunumu yapılan en iyi sunumdu. Ben iftihar ettim. İzmir ekibi, süratle en üst seviyelere gelmiş.” değerlendirmesini yaptı.
EXPO 2020’yi kazanan ülke Kasım 2013’de yapılacak oylamadan sonra belirle-necek. İzmir Haziran ayında da 4. sunumu-nu gerçekleştirecek.
Günay: EXPo’da 5 ülke ile yarışıyoruz, son ana kadar işimizi sıkı tutmalıyız
kültür ve turizm Bakanı Ertuğrul Günay, türkiye’nin EXPo 2020’yi kazansa da kazanmasa da avrupa’nın en iddialı yeşil alanını üreteceğini söyledi.
-Paris’te düzenlenen Uluslararası Am-balaj Fuarı’na Türk şirketleri damga-
sını vurdu. Villepinte Fuar Merkezi’ndeki fuarda 60 Türk firması stant kurdu.
Dünyanın ikinci büyük fuarı olan Pa-ris Uluslararası Emballage 2012 Ambalaj Malzemeleri ve Makineleri Fuarı, 19 – 21 Kasım 2012 tarihlerinde düzenlendi. Türk ambalaj sektörü, İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin önderliğinde 37’si milli katılım olmak üze-re toplam 60 Türk firması ile fuara katıldı.
Ambalaj sektörü, ‘‘Turkey is ready’’ konsepti ile katıldığı dünyanın en büyük ikinci ambalaj fuarında, katılımcıların da ilgisini çekti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İs-tanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürün-leri İhracatçıları Birliği Başkanı Abdullah Tever, potansiyel rakipleri takip etmek, uzun dönemli müşteri ilişkileri oluştur-mak ve ortaklıklar kurmak için fırsatlar arayan Türk firmalarının fuarda 50’yi aş-kın ülkeden gelen sektör temsilcilerine ürünlerini tanıttığını dile getirdi.
Tever, aralarında İtalya, Fransa, Belçi-ka ve Almanya gibi ambalaj sektörünün öncü ülkelerinin bulunduğu Avrupalı delegasyonlarının 905 metre karelik alan-da kurulu Türkiye standını, fuarın en iyi
standı seçtiği bilgisini verdi.
10 milyar dolarlIk PaZar, 3,5 milyar dolar-lIk ihracatTürk ambalaj sektörünün 2011 yılında 2 milyar 950 milyon dolar olan ihracat raka-mının, bu yıl 3,5 milyar dolara yaklaşaca-ğını ifade eden Tever, sektörün 10 milyar dolarlık bir pazarı olduğuna dikkati çekti.
Tever, sektörün Almanya, İngiltere, Irak, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail ve Rusya’ya ihracat yaptığını dile getire-rek, bu pazarlardaki etkinliklerini her yıl
artırdıklarını anlattı. Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’te 7
milyar dolar ihracat hedeflediklerini belir-ten Tever, şunları kaydetti:
“Çin, hala ambalaj sektöründe en büyük üretici. Dünyada ambalaj tüketimi kişi başı ortalama 78 dolar. Türkiye’de ise 110 dolar civarında. AB ülkelerinde bu ra-kam 250 dolara çıkarken, ABD’de 350 do-lar, Japonya’da ise 550 dolar. Kullanılan ambalajların yüzde 50’sini plastik, yüzde 5’ini karton kağıt, yüzde 7’sini teneke, yüzde 6’sını ahşap ve yüzde 5’ini ise cam
ambalajlar oluşturuyor. Uluslararası fuarlar, yeni pazarlar
oluşturma ve o pazarları tanıma anlamın-da önemli katkılar sağlıyor. Türk firma-ları özellikle Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyor ve bunun da karşılığını ge-liştirdiği ürün çeşitliliği ile alıyor. Sektörün yıllık kapasitesi 4 milyon ton. 5 binin üze-rindeki firma kağıt - karton, metal, cam, ahşap ve plastik olmak üzere 5 ana grupta faaliyet gösteriyoruz. Özellikle kağıt-kar-ton ambalaj üretiminde Avrupa’da 5. bü-yük oyuncu konumundayız.’’
Türk ambalaj standı, Paris’te ‘En İyi Stand’ seçildi
uluslararası ambalaj fuarı’nda bin 653 stant yer aldı. Türkiye, 60 firma ile temsil edildi.
FotoğraF:Fatih tursun
GSM : +32 (0) 498/82.95.49
MINISTER DELBEKELAAN 62/68 2170 MERKSEM - ANTWERPEN / BELGIË
FAX : +32 (0) 3 689.13.74HORECACENTER TEL : +32 (0) 3 685.73.03
www.horecacenter.com [email protected]
AG01-M16IRIS BRFRANSA’DA BAYILIKLER VERILECEKTIR
LISA MA ZW
DT7070A-324DT7070A-324190X190cmSS190x190-DD02
Rana set Safran S48 set S48 set
VENUS-DD02+ZK
SSK120-K01
SKXL-M16+ZK
LISA MA RO
YASAM12 -30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
Melahat Çağmır, Fransa’nın en genç pilotu oldu
melahat çağ-mır, fransa’da pilotluğa ilgi duyan türklere her konuda yardımcı olmaya hazır.
mulhouse’de yaşayan 15 yaşındaki Melahat Çağ-
mır, tek ve çift motorlu küçük uçak kullanım izni almaya başardı.
Çağmır, böylelikle Fransa’nın en genç
pilotu olarak bir ilke imza attı.
MEHMET KARGI MULHOUsE
-Mulhouse Havacılık Kulübü ve Pilotluk Okulu’nda, uçuş eğitimi alan Melahat
Çağmır, 13 saatlik eğitimini tamamlayarak ‘Fransa’nın en genç pilotu’ ünvanını aldı.
Melahat Çağmır, bir yıldır devam ettiği eğitimi boyunca haftada iki kez teorik dersler aldı ve aerodinamik hava akış ve basınç teknik-leriyle, uçak motorlarının çalışmasını öğrendi. Genç pilot, sadece Mulhouse hava sahası için-de uçma izni aldı. Melahat’ın tek hayali Türk Hava Yolları pilot olarak görev almak.
“hEnüZ Bu yaşta Bir Pilot yok”Melahat’ın başarısı pilotluk eğitimi aldığı okul idareciler tarafından takdir edildi. Mulhouse Aero Club Başkanı François Furstenberger düşüncelerini anlatırken “Havacılık kulübümüzün tarihinde ilk
defa 15 yaşında bir kız pilot oldu. Henüz bu yaşta bir pilot yok. Melahat Fransa’nın, hat-ta belki de Avrupa’nın en genç pilotu oldu” diye konuştu. Uçuş Öğretmeni Michel An-tal, Melahat’in çok azimli olduğunu belirterek “Bundan sonra yalnız başına uçabilir.” dedi.
Lise 1 öğrencisi Melahat Çağmır’ın en bü-yük destekçisi ise babası Celal Çağmır. Bir in-şaat fi rmasında çalışan Celal Çağmır, kızının bir saatlik uçuş ücretinin kendisinin bir günlük kazancı olmasına rağmen “Kızım için her türlü zorluğa katlanırım.” diyor.
Ordu’dan Fransa’ya yerleşen Çağmır ai-lesi, uçuş provaları ve imtahanlar sırasında Melahat’i yalnız bırakmıyor.
Melahat Çağmır, 17 yaşında başka kent ve ülkelerde de geçerli bir uçma
izni alabilmek için bir sınav-dan daha geçecek.
KÜLTÜR13 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
ali kayhan, hüsEyin koçak sTrasBOUrG
-Türkiye dışında gerçekleştirilen en uzun soluklu etkinlik olma özelliğini
taşıyan Türk Sinema günleri, 24 yıldır her sene Strasbourg’da düzenleniyor.
Bu yıl 30 Kasım’da Özcan Deniz’in “Evim Sensin” fi lmi ile başlayacak olan Türk sinema günleri 31 Aralık’ta son bulacak.
Yönetmenliğini Osman Sınav’ın yaptığı, başrolde Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı “Uzun Bir Hikaye” fi lmi 11 Aralık’tan itibaren gösterime girecek.
Sinan Çetin’in “Çanakkale Çocuk-ları”, Reis Çelik’in “Lal Gecesi”, Ümit Ünal’ın “Nar”, Yeşim Ustaoğlu’nun “Araf” fi lmleri ve Can Dündar’ın “Deniz Gezmiş” belgeseli Cinema Odyssee’de Strasburglularla buluşacak.
Osman Sınav, Kenan İmirzalıoğlu, Onur Ünlü, Yeşim Ustaoğlu gibi yönet-men ve oyuncular, vatandaşlarla sinema gecelerinde buluşacak.
Faruk Günaltay, Türk sinema günleri sayesinde Türkiye’deki kültürel yaratıcı-lığın çeşitliliğinin Fransızlara tanıtıldığını söyleyerek, “24 yıldır mücadele verdi-ğim Türk sinema günlerinin ana hedefi , sinema aracılığıyla kendi kültürümüzle yabancı kültürler arasında bir diyalog köprüsü kurmak. Türkiye’deki aktör, si-nemacı, yönetmen ve oyuncuları burada insanlarla buluşturmak, aralarında bir bağ oluşturmak, böylece ırkçı ve ayrılıkçı oluşumları azaltma gayemiz var.” dedi.
Türk sinemasının son yıllardaki geli-şiminden de bahseden Günaltay, sine-maya henüz ciddi bir bütçe sağlayacak fi nans destek politikaları gelişemedi-ğini belirterek, “Filmleri mahkeme ve adaletle sınırlandırmak yerine bu çok renkliliğimizi ortaya çıkaracak açılım-lar yapılmalı. Bugün Türkiye’de sinema yapmayı bilen çok iyi bir oyuncu ve yö-netmen kitlesi var. Tarihiyle eski ve yeni hazineye sahip bir ülkeyiz, bunları bir araya getirmek lazım” diye ifade etti.
Euroimage sayesinde Türk sinema-sının Avrupa’ya açılma imkanı bulduğu-nu söyleyen Günaltay, “Bunun ilk adımı olan “Eşkıya” fi lmidir. Türk sineması, müthiş bir rekorla Avrupa’ya adımını attı.” diye konuştu.
Faruk Günaltay, uzun yıllar Avru-pa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Euroimages’da Türkiye temsilciliğini yaptı.
faruk Günaltay, strasbourg’da düzen-lenen türk sinema Günleri sayesinde türk kültürü ile yabancı kültürler arasında diyalog kurmayı amaçlıyor.
Bu sene 24.sü düzenlenecek olan türk sinema günleri, bir ay boyunca Evim sensin, çanakkale çocukları,
uzun Bir hikaye, lal Gecesi, nar, araf Gecesi fi lmlerini strasbourglular ile buluşturacak.
KÜLTÜR1313 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
ali kayhan, hüsEyin koçak sTrasBOUrG
-Türkiye dışında gerçekleştirilen en uzun soluklu etkinlik olma özelliğini
taşıyan Türk Sinema günleri, 24 yıldır her sene Strasbourg’da düzenleniyor.
Bu yıl 30 Kasım’da Özcan Deniz’in “Evim Sensin” fi lmi ile başlayacak olan Türk sinema günleri 31 Aralık’ta son bulacak.
Yönetmenliğini Osman Sınav’ın yaptığı, başrolde Kenan İmirzalıoğlu’nun oynadığı “Uzun Bir Hikaye” fi lmi 11 Aralık’tan itibaren gösterime girecek.
Sinan Çetin’in “Çanakkale Çocuk-ları”, Reis Çelik’in “Lal Gecesi”, Ümit Ünal’ın “Nar”, Yeşim Ustaoğlu’nun “Araf” fi lmleri ve Can Dündar’ın “Deniz Gezmiş” belgeseli Cinema Odyssee’de
faruk Günaltay, strasbourg’da düzen-lenen türk sinema Günleri sayesinde türk kültürü ile yabancı kültürler arasında diyalog kurmayı amaçlıyor.
Bu sene 24.sü düzenlenecek olan türk sinema günleri, bir ay boyunca Evim sensin, çanakkale çocukları,
uzun Bir hikaye, lal Gecesi, nar, araf Gecesi fi lmlerini strasbourglular ile buluşturacak.
Strasbourg’da 24. Türk Sinema günleri başlıyor
strasbourg’da düzen-
Günleri sayesinde türk
TOPLUM14 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi
youtube.com/DemkaGmbH
facebook.com /demka.de
yörem.de / [email protected]
Bayram şEn paris
-Gonca Kültür Merkezi, altıncısını düzenlediği ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nde 50 kişilik
davetli grubunu ağırladı.Fransızların yanı sıra farklı ülke vatandaşların-
dan oluşan davetli grubu, diyalog yemeğinde Ana-dolu kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. Ye-mek sonrası düşünceleri dile getiren davetliler, Ebru Sanatçısı Halit Kına’nın gösterisini ilgiyle izledi.
Yemek sonrası davetlilere aşurenin hazırlanı-şı anlatıldı. Gonca Kültür Merkezi Kadın Kolları temsilcilerinin yaptığı sunumda ‘aşurenin farklı ürünlerden biraraya geldiği ve farklı kültürlerin kaynaşmasıyla toplumlar arası diyaloğun gelişe-bileceği’ vurgulandı.
“komşuluk kaVramInI GEnişlEttik”Her ayın son Cumartesi düzenlenen ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’ Ocak 2011’den bu yana 300 kişiye ev sahipliği yaptı. 10 kişilik bir ekiple çalışma-larını sürdürdüklerini belirten Gonca Kültür Merke-zi Genel Koordinatörü Yunus Kıyagan, ‘komşuluk’ kavramının sadece yakın yerlerde oturanlarla sınırlı
kalmaması gerektiğini belirterek “İşte, okulda ya da mahallede kısacası her yerde diyalog halinde oldu-ğunuz insanlar komşunuz olabilir. Biz de komşuluk kavramını daha da genişleterek ve Anadolu’nun gü-zelliklerini farklı ülkelerin vatandaşlarına anlatmak için bu türlü organizasyonlar düzenliyoruz.” dedi.
dil kurslarI da düZEnlEniyorKültür merkezinin çalışmaları hakkında bilgi veren Kıyagan, çocuklar ve yetişkinler için çeşitli kurslar düzenlediklerini söyledi. “Ebru sanatı ve saz kursları ile halk oyunları dersleri düzenliyoruz. Aktiviteleri-mize herkes katılabilir.” diyen Kıyagan, Fransızca, Arapça ve İngilizce gibi yabancı dil kursları da dü-zenlediklerini sözlerine ekledi.
Gonca Kültür Merkezi Kadın Kolları Başkanlığı’nın yıl içinde farklı organizasyonlara imza attığını söyleyen Kıyagan, “Kültür merkezimizde 4 farklı sınıfta verdiğimiz derslerde 6-16 yaş arası ço-cuklara eğitim verebiliyoruz.” dedi.
Livry-Gargan’da 4 yıl önce faaliyetlerine başla-yan Gonca Kültür Merkezi, Paris ve çevresinde kül-türel ve sosyal alanlarda çalışmalar gerçekleştiriyor.
1 yılda 300 kişi komşu olduParis ve çevresinde 4 yıldır faaliyet gösteren Gonca Kültür Merkezi, ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nin 6’ncısını Livry-Gargan’daki genel merkezinde gerçekleştirdi. son 1 yılda 300 kişiyi ağırlayan merkez, komşuluk kavramına yeni bir soluk getirdi.
Gonca kültür merkezi’nin düzenlediği ‘komşuluk
diyaloğu ye-mekleri’ yoğun katılıma sahne
oldu. Ebru sanatçısı
Halit Kına, davetli-
lere ebru sanatından
örnekler verdi.
Foto
ğraF : Fatih tu
rsun
MESUDİYEBEDİR
Adını, Yunan mitolojisinde su birikinti-sinden yansıyan kendi görüntüsüne aşık olan Narkissos’tan alan Narsisizm ‘özse-vi’ kişinin kendisini sevmesidir. Kendisini adeta değerli, benzersiz, önemli, üstün, vazgeçilmez farklı biri olarak hissetmesi-dir.
Narsis mitosunun klasik versiyonun-da Narsis, çocukluğundan beri kendi görüntüsünü hiç görmemiştir. Susuz bir durumda kıvranıp duran Narsis, bir su kaynağından su içmek isterken kendi yü-zünü görür, hayran olur, büyülenir. Önce onu bir başkası zanneder, görüntünün kendisi olduğunu anlayınca da bu imkan-sız aşkın işkencesi içinde kendini acıma-sızca ölüme terkeder.
“Ben yaptım”, “Ben düşündüm”, “Ben başardım”, “Ben becerdim”, “Ben verdim”, “Ben çözdüm”, “Ben olmasam olmazdı”, ağzımızda bir “Ben” dolaşıp dururuz. Gö-zümüz kulağımız hep etraftadır, herkes bizden bahsetsin isteriz. “Alkışlanalım, bü-tün gözler üzerimizde olsun, sevilelim hep takdirleri kendimize alalım çünkü bizden daha değerlisi yoktur şüphesiz...” Bu ve buna benzer duygu ve düşünce içindeyse bir insan, narsistik özelikleri taşıyor de-mektir. Bu tip kişiler, başkalarının duygu-larını ve ihtiyaçlarını anlamakta zorluk çe-kerler. Empati kuramazlar. Kendi egosunu yüceltirken başkalarını ötekileştirirler. Bu durum popüler psikolojide ‘üstünlük has-talığı’ olarakta tanımlanmaktadır.
Bu, son zamanlarda moderniteyle bir-likte insanlara dayatılan bir kavram haline gelmiştir adeta. Kitaplarda bireysel önem-den bahsedilirken “Sen daha önemlisin” gibi ifadeler sıkça yer almaktadır. Bilhas-sa reklam sektörü “Size özel kampan-ya”, “Kişiye özel kıyafet üretimi”, “Kişiye özel….” ifadeler kullanarak insanların zihinlerine kendilerini diğer insanlardan farklı hissettirecek ve özel gösterecek me-sajları iletir. Mesela çok kıymetli bir tab-loya büyük paralar verenlere baktığınızda arkasında narsistik beslenmeyi görebiliriz. Burada kişi için önemli olan bu tablonun çok pahalı bir eser olması ve sadece onda bulunmasıdır. Bu durum ise kişinin ego-sunu yüceltmektedir.
Karşımıza çıkan üstünlük hastalığının aşılabilmesi için de kişinin farkındalığı ol-dukça önemlidir. Kişinin, kendi gücünü ve sınırlarını bilmesi gerekir. Sınırsız bir özgüven ise farkındalığı engelleyecek ve düzelmeye fırsat vermeyecektir.
Narsisizmin yaygınlaşmasının en önemli sebebi değerlerin aşılmasıdır. İn-sanları sevmek, yardımsever olmak gibi değerlerden uzaklaşan insan egosunun zamanla yücelip önü alınamaz bir hale gelmesini engellemekte güçlük çekebilir.
Günümüzde narsisizm ile alakalı çok sayıda akademik araştırma varken ve bu konuda tartışmalar sürüp giderken her-kesin kabul edeceği bir şekilde ‘narsisizm’ tanımı yapmak zordur.
Haftaya çocuklarımızı narsisizm has-talığından koruma adına: Modern çağda narsisizm ve çocuk eğitimi…[email protected]
Psikolog
asrın ölümcül hastalığı : narsisizm
TOPLUM15 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
VEysEl yaVuZ CLErMONT FErraND
-Filistin’ in Gazze şehrine düzen-len saldırılar sonucu hayatını kay-
bedenleri anmak ve saldırıyı protesto etmek için binlerce kişi Fransa’nın farklı şehirlerinde bir araya geldi.
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği sal-dırılar, Paris, Strasbourg ve Lyon gibi birçok şehirde protesto edildi.
Clermont Ferrand şehrinde bulu-nan sivil toplum kuruluşları öncülü-ğünde biraraya gelen yüzlerce kişi İs-rail’ in Filistin’ in Gazze’ye düzenlediği saldırıları protesto etti.
Siyasi parti, sendika ve dernek tem-silcilerinin de katıldığı protesto yürüyü-şü, Place de Jaude Meydanı’ndan valilik binasına kadar devam etti.
Yaklaşık 700 kişinin katıldığı protes-to gösterisinde çeşitli sloganlar atıldı ve
uluslararası kuruluşları göreve çağırıldı. Yürüyüşü olaysız bir şekilde sona erdi.
Yürüyüşe Auvergne Türk Dostluk ve Kültür Derneği Başkanı Gazi Keser, dernek yönetimi ve üyeleri de katıldı. Dernek Başkanı Gazi Keser protesto yürüyüşü ile ilgili olarak “Türk toplumu olarak haklı protestomuzu yapmak için
buradayız. İsterdik ki daha kalabalık olalım sesimiz daha gür çıksın. Ama biz üzerimize düşen vazifeyi yerine getir-mek için buradayız. Resmi makamların tek endişesi olay çıkması idi. Çok şükür olaysız bir şekilde protestomuzu yaptık. Katılan vatandaşlarımıza teşekkür edi-yorum.” ifadelerini kullandı.
mEhmEt dinç sTrasBOUrG
-Strasbourg’a 30 kilometre mesa-fede bulunan Haguenau’da açılan
Sema Eğitim Merkezi, bölge Türkleri ta-rafından büyük ilgi görüyor.
Brumath, Bischwiller, Saverne gibi şehirlerle beraber 10 bine yakın Türki-ye kökenlinin yaşadığı bölgede açılan kurumda, ilkokul birinci sınıftan liseye kadar 44 öğrenci eğitim alıyor.
Kuruluş aşamasında yaşanılan sı-kıntıların bölge halkının gayretleriyle aşıldığını söyleyen Sema Eğitim Derneği Başkanı Abdullah Şahin “Böyle bir işe niyetlenince çevremizde insanlar bize çok güvendi. Başka sıkıntılı günler geçir-
dik ama insanların güvenlerini boşa çıkarmadık. Şu an 44 öğ-renciyle eğitime başladık, inşal-lah eğitimli ve ahlaklı nesiller için ileride daha büyük ve güzel mekanlarda eğitim hizmeti ve-rebiliriz.” dedi.
ailElEr Eğitim mErkEZindEn çok mEmnunBölgede yaşayan Türkler de okulun açıl-masını memnuniyetle karşıladı. 3 çocuğu eğitim merkezine gönderen Nursel Pazarlı “Önceki senelerde çocuklarımın iyi bir eğitim alabilmeleri için Strasbourg’a gidip geliyorduk. Hatta Çarşamba günleri oğ-
lum sabah erkenden babasıyla beraber inşaata gidiyor, öğlen ders saatinde eğitim merkezine geçiyordu.” şeklinde konuştu.
Saverne’den çocuklarını Sema Eğitim Merkezi’ne ge-tiren Hasan Demiral ise “Ço-cuklarım buraya başladıktan sonra okuldaki başarıları da arttı. Hatta birkaç gün önce
oğlum Fransızca sınavından 20 üze-rinden 19 aldı. Eğitim merkezi öğret-menlerine ve vesile olanlara çok teşek-kür ediyorum.” diyerek Saverne’ye de bir eğitim merkezinin açılmasını iste-diklerini belirtti.
Bir eğitim meşalesi de Haguenau’da yandıhaguenau’da 44 öğrenciyle hizmet veren sema Eğitim Merkezi, Brumath, Bischwiller, saver-ne şehirlerinde yaşayan Türklerin eğitim için ilk tercih ettiği kurum haline geldi.
hasan dEmiral
fransa Gazze için yürüdü
clermont Ferrand’da-ki protesto yürüyüşün-de israil’in Gazze’ye yaptığı saldırılar protesto edildi.
İkindi SohbetleriKürsü
B U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .
Ölüm endişesi ve vicdan duruluğu
Vicdanı duru bir insan, Allah’tan
başka hiç kimseden korkmaz. Herkesin on-dan korkup ürktüğü ölüm dahi böyle biri tarafından şeb-i arûs görülür.
1 Ölüm korkusu-nu boyunlarına
sarılmış yılan gibi taşıyan insanların kendilerine veya içinde bulundukları cemiyete faydalı olmaları zordur.
2 Türlü kaprisin altında ezilmiş
kimselerin ne fert ne cemiyet ne de insanlık adına en küçük bir mesele halletmeleri müm-kün değildir.
3
Vicdanı duru bir insan, Allah’tan başka hiç kimseden korkmaz.
Herkesin ondan korkup ürktüğü ölüm dahi böyle biri tarafın-
dan şeb-i arûs görülür. Öyle ki, Rabb’e kavuşmanın neşvesi
onun bütün benliğini sarmış, korku ve endişeye o bünyede zer-
re kadar yer kalmamıştır.Aksine o ölürken hayatının en son fakat en lezzetli anını
yaşamaktadır. Çünkü ölümü, her türlü ürperticilikten uzak ve
bütün güzelliğiyle görmüştür. Onun ızdırabı, bu güzelliği öm-
rünü körlük içinde geçirenlere gösterememekten kaynaklan-
maktadır.Kur’ân-ı Kerim, böyle düşünüp ve ölümü böyle değerlen-
diren korkusuzları şöyle tebrik ve tebcil eder: “Allah, şüphesiz
Kendi yolunda savaşıp, öldüren ve öldürülen mü’minlerin can-
larını ve mallarını, Tevrat, İncil ve Kur’ân’da söz verilmiş bir hak
olarak, Cennet’e karşılık satın almıştır. Verdiği sözü Allah’tan
daha çok tutan kim vardır? Öyleyse yaptığınız alışverişe sevi-
nin; bu, büyük mazhariyettir.” (Tevbe, 9/111)
Onlar, “Kim Allah’ın adının yücelmesi için mücahede eder-
se, o, Allah yolundadır.” (Buhârî, ilim, 45) fehvâsınca, Allah’ın
yüce adının, gönül âleminde, fikir hayatında, içtimaî yapıda
şehbâl açıp yükselmesi, yükselip bir bayrak gibi ufuklarında
dalgalanması istikametinde varlarıyla-yoklarıyla bu uğurda
seve seve nefislerini feda ederler.Onlar serbest ve hürdürler. Öyle ki, icabında onlar, sıratın
üstünde oynar, gidip Cehennem’de kaylûle yapar ve Cennet’te
de gece uykusuna çekilirler.. Evet, onlar o kadar rahattırlar.
Ben, Yunus Emre’nin, dinin özüyle istihza gibi anlaşılan bazı
sözlerinden, onun, insanların mabut hâline getirdikleri ne
kadar totemleri varsa, onlarla istihza manasını anlıyorum:
Ben dervişim diyene bir ün edesim gelür,
Seğidüben sesine varup yetesim gelür.
Sırat kıldan incedir kılıçtan keskincedür,
Varup anun üstüne evler yapasım gelür.
Altında Gayya vardur içi nâr ile pürdür,
Varuban ol gölgede biraz yatasım gelür.
‘Od’a gölge dedüğüme tânetmenüz hocalar,
Hatırınuz hoş olsun yanub tütesim gelür.
Ben günahumca yanam rahmet suyiyle yunam,
İki kanat takınam biraz uçasım gelür.
Andan Cennet’e varam Cennet’te Hakk’ı görem,
Hûri ile gılmânı bir bir kocasım gelür.
Derviş Yunus bu sözi eğri büğrü söyleme,
Seni sîgaya çeker bir Molla Kasım gelür.
Yunus’un bu sözlerinde, bizim totemlerimizle ve değişik
endişelerimizle, korkularımızla istihza vardır. Onun mısra-
larında hep hür vicdanın sesi ve feryadı duyulmaktadır. Bu,
aynı zamanda ‘Lâ ilâhe illâllah’ı yürekten söylemenin ve
‘Muhammedün Resûlullah’ı vicdanında duymanın adıdır.
KahramanlıKlar KorKusuzların EsEridir
Vicdanı duru bir insan asla ölüm endişesi duymaz. Çün-
kü o, hürriyetin zirvesine yükselmiştir. Her gün ölüm kor-
kusunu boyunlarına sarılmış yılan gibi taşıyan insanların
kendilerine veya içinde bulundukları cemiyete faydalı ola-
cakları şüphelidir. Onların sararmış yüzleri, titreyen el ve
dudakları bize bunu söylemektedir.Sağlam bir cemiyeti, hayatı istihkâr edenler kurar ve
yine onlar korurlar. Bir milletin idbârını (çöküş) ikbâle
(yükseliş) çevirenler/çevirecek olanlar da yine bu korku-
suzlardır. Kur’ân bir hâdise münasebetiyle, bizlere bu kor-
kusuzları destanlaştırıp şöyle anlatır:Şöyle ki, Uhud’da kolu kanadı kırılan Müslümanlar, bu
halleriyle müşrik ordusunu takibe hazırlanırlar ki, tarihin
bize ‘Bedr-i Suğrâ’ diye anlatacağı bu hâdise, korkusuz
insanların nelere muktedir olduğunu göstermesi bakımın-
dan çok önemlidir.Nuaym b. Mesud o gün henüz Müslüman olmamış-
tır. Medine’ye gelerek Müslümanların içine korku salmak
ister. Gayesi Müslümanlar’ı bu takip işinden vazgeçirmek-
tir. Onlara Mekkelilerin büyük bir orduyla tekrar gelmekte
olduklarını söyler ve Medine’de tek bir Müslüman bırak-
mama niyetinde bulunduklarını ilave eder. Ancak onun bu
sözleri Müslümanlar’ın sadece iman ve tevekküllerini şah-
landırır. İşte aşağıdaki ayet bize bu tabloyu anlatmaktadır:
“İnsanlar onlara, ‘Düşmanlarınız size karşı bir ordu
topladılar, onlardan korkun!’ dediler. Bu, onların imanını
artırdı da, ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ deyiverdi-
ler.” (Âl-i İmrân, 3/173)Hiçbir istikbal endişesi duymadan, ölümü istihkâr edip,
herkesin ölümden kaçtığı ölçüde ölümün üzerine yürü-
yen bu korkusuzlar, ancak hür vicdanların yapabileceği bir
kahramanlık sergilemişlerdir.Zaten tarih yapan da işte bu tür kahramanlardır ve
böyle büyük meseleleri ancak, çeşitli mevcelenme-
lerden sonra istenilen durumu kazanmış kıva-
mında ruhlar halledebilir.Hırsını aşamamış, korkuyu yeneme-
miş, makam, mansıp ve mevki düş-
künlüğünden kurtulamamış, gönlünü
herhangi bir koltuk sevdasına kaptır-
mış veya bütün hisleriyle bir hareketin
başında kalmaya kilitlenmiş ya da bir baş-
ka kaprisinin altında ezilmiş kimselerin ne fert
ne cemiyet ne de insanlık adına en küçük bir mesele
halletmeleri mümkün değildir.
İlme ve ilim adamına saygı
Ya Rabbena ve Ya İlahena! İçler acısı halimize merhamet buyurup bize de re’fet ve lütufla muamelede bu-
lunmanı ümid ediyor ve diliyoruz. Sana iman etmiş insanlar olmanın izzetini bizim gönüllerimize de duyur! İçine düştüğümüz bir kısım yakışıksız fiillerden
dolayı bizi muâheze etmemen ve taksîratımızdan dolayı cezalandırmaman evvel-âhir niyazımızdır. Dualarımızı kabul buyur Rabb’imiz! Âmin… {
haftanın DuasıYeryüzünde İslâm’ın yücelmesi ve yükselmesi, onu temsil edenlerin istikamet üzere yaşamaları ile mümkündür. Onlar ister bu yolla velayet makamına ulaşmayı, ister insanları insanlığın semasına yükseltmeyi, ister bu milleti, devletler muvazenesinde hâkim bir yere getirmeyi düşünsünler, mutlaka istikamet üzere olmaya fevkalâde özen göstermelidirler. Bu, aynı zamanda hedefe varmanın da önemli bir vesilesidir.{Sözün Özü
Arkada kalmış bir yaz gibidir geçen yıllar,Sîneler mahrumsa sonsuza açık ufuktan.
Hicrana varır o şen-şakrak yürünen yollar,Habersiz akıp giden ömürler için Hak’tan...
Hüzünle inler durur şen vadiler, şûh dağlar,Güllerin çehresinde damla damla soğuk ter..
Matemle tüter her yer, her yanda hazan çağlar.Kederle yaşanan bu ömür, kederle biter.
Yeis esirir durur bu kıpkızıl dünyada..Ve kasvetle kararır ufuklar perde perde..
Her mevsim kış gibi geçer, kışlar da ard arda,Cehenneme denktir günler, bu uğursuz yerde.
Bilinmez bizim iklimde ne tasa ne hüzün,Her sabahı, her kuşluğu, her akşamı hazdan..
Tadı, neş’esi, ışığı, büyüsüyle her gün,Ümit fısıldar geçer Cennet gibi bir yazdan...
M. Fethullah Gülen
his dünyasıGeçmiş ve Gelecek
Fasıldan FasılaBizde ilim düşmanlığı yoktur ve hiç olmadı. Aksine ilim erbabı her yer-de i’zaz ve ikram gördü.. ve her za-man ilim erbabının eli değil, etekleri öpüldü.
Celâdetli padişah Yavuz Sultan Selim Hazretleri, arkasında İbn Ke-mal olduğu hâlde ihtişamıyla yolda giderken İbn Kemal’in atının aya-ğından sıçrayan çamur Yavuz Sultan Selim’in cübbesine sıçrayıvermişti.. Haşmetli hükümdardan gelecek bir gazap endişesiyle o büyük ve hak-perest insanın içinde bir endişe hâsıl olur düşüncesiyle Yavuz Sultan Se-lim Han hemen dönüp nedimlerine şu talimatı verdi:
“Sizlere vasiyetim: Şu anda be-nim üzerimdeki, hocamın atının ayağından sıçrayan çamurla çamur-lanmış bu cübbeyi mutlaka benim tabutumun üzerine örtmenizdir.
Zira ben Rabb’imin huzuruna bu cübbe ile gitmek isterim.”
İlim, hiçbir devirde böyle i’zaz görmemiş ve hiçbir hükümdar tara-fından ilim adamına bu kadar saygı gösterilmemiştir. Gösterilemezdi de; zira o saygının kaynağı Kur’ân-ı Kerim’di. O Kur’ân ki, “Allah’a kar-şı kulları içinde ancak âlimler saygı duyarlar.” (Fâtır, 35/28) demektedir.
Hele şâz bir kıraatte bu ayetteki lafza-i Celâl’in ötreli okunuşu vardır ki, o zaman mana, “Allah, Kendisini bilenlere, eşya ve hâdisenin kün-hüne vâkıf olanlara, ‘Nefsini bilen, Rabb’ini bilendir’ sırrına erenlere karşı saygı duyar.” şeklinde olur ki, üzerinde durulmaya değer.
Bu ne baş döndürücü bir ifade ve bu ne müthiş bir tespittir! Evet, ilim bizde daima tebcil edilmiş ve mina-relerin başında âdeta bir alem hâline
getirilmiştir. Öyleyse, ilim adamının bize ve bizi ifade eden mukaddesle-rimize küsmeye hakkı yoktur.
Zira biz, ilme ve ilim adamına karşı sonsuz denecek ölçüde bir say-gı ve hürmet beslemekteyiz. Yeter ki o, bizim ruhumuzdan fışkıran haki-katlere tercüman olsun ve kâinat ki-tabını, kâinatın Sahibi adına şerh ve izah yolunda bulunsun.
Bundan dolayıdır ki, Gazzâlî bi-zim gözümüzde abideleşir; İmam Rabbânî gönüllerimizdeki tahtına oturur; Mevlânâ gönül gözümüz-de zebercet bir kaş gibi parıldar.. ve daha binlercesini biz birer beyin ya-pıcı ve ruh mimarı olarak kabul eder ve onların maziden uzanan ışıktan elleriyle istikbalimizi şekillendirdik-lerini görür gibi oluruz. Çünkü biz, ilmin fazilet ve değerini kabul eden-lerdeniz.
AİLEM20 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
-AKÜ Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından
düzenlenen konferansta konuşan As-lan, stres, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, öğün dışı atıştırmalar, alkol, uyuşturucu, kirlilikler (hava, gürültü, vb.), beslenme alışkanlığı, uykusuzluk, karaciğer rahatsızlıkları, böbrek yor-gunluğu, yanlış solunum gibi faktörlerin yaşlılık göstergeleri üzerinde etkili fak-törler olduğunu belirtti.
Fazla aĞrı KEsiCi dE zararlıAslan, “Yaşlılık göstergeleri üzerine fak-törler çok fazla ancak en önemli faktör, hayata nasıl baktığınızdır. Bu nedenle stres, hayata kazandırdığınız anlama göre ‘var ya da yok' olan bir kavramdır. Hayatınızda stres varsa, yaşlılık üze-rindeki diğer faktörler de katlanarak artıyor. Bir kişide şikayet yazılımı var-sa, bunun doğal çıktısı strestir. Yaşlılığı etkileyen faktörlerden biri olan sigara
kullanımı, öncelikle beyin sağlığı için bı-rakılmalıdır. Öte yandan hiç gerek yok-ken alınan ağrı kesiciler ve gerektiğin-den fazla uyumak da yaşlılık üzerindeki faktörler arasındadır.” dedi.
Prof. Dr. Aslan, hava, gürültü, kimya-sal kirlilik gibi kirliliğin her türlüsünün yaş-lılığı hızlandırdığını anlattı. Aslan, "Hava kirliliğinden kastım, özellikle tozdur. Toz kadar yaşlılığı hızlandıran bir ikinci hava kompenanti yoktur." diye konuştu.
-Manavgat Devlet Hastanesi Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet
Kuru, 6 aydan küçük çocukların boğmacaya da-vetiye çıkarması nedeniyle yanağından ve ağza yakın kısımdan öpülmemesi gerektiğini söyledi.
Uzman Dr. Mehmet Kuru, 6 aydan küçük bebeklerde boğmacaya bağlı ölümlerin önüne geçilmesi için anne ve babanın duyarlılık gös-tererek bebeklerin yanaktan öpülmesine izin vermemesi gerektiğini kaydetti.
Boğmaca hastalığının yüzde 45'nin 2 yaş altı çocuklarda görüldüğünü belirten Kuru, boğmaca aşısının 8 yıl etkisini gösterdiğini ifa-de etti. Kuru, boğmaca hastalığı belirtileri hak-kında şu bilgileri verdi: " Boğmaca çocuklarda kendini peş peşe öksürük ve arkasından kus-ma ile kendini gösteriyor. Öksürük krizlerinde çocuklarda morarma ve sonrasında derin nefes alma görülebiliyor. 6 ay öncesi bebeklerde aşı yapılmazsa boğmaca çok tehlikeli olabiliyor. Bebeklerde boğmaca hastalığının yüzde 85'i aşı yaptırmayanlarda görülüyor."
6 aydan küçük çocukları yanağından öpmeyin
Yeni doğan bebekler kalabalık ortamlardan uzak durmalı. aile-ler, büyüklerin bebeklerle yakın temas kurmasını engellemeli.
Uykusuzluk yaşlılığı hızlandırıyorafyon Kocatepe Üniversitesi (aKÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Aslan, uykusuzluğun yaşlılığı hızlandırdığını söyledi. Prof. Dr. Aslan, her insanın bir ritmi olduğunu vurgulayarak, "Kimi insan 8 saatlik, kimi de 9 saatlik bir uyku sonucunda yataktan dinç olarak kalkar." dedi.
Çağımızın hastalığı olan stresten kaynaklanan fazla uyuma alışkanlığı, insan meto-balizmasının yaşlanmasını hızlanıdırıyor.
Akbank TR 600 004 600 140 036 000 300 000Albaraka Türk TR 910 020 300 000 444 444 000 009Asya Katılım Bankası TR 810 020 800 021 002 141 770 028Finansbank TR 460 011 100 000 000 031 045 112Garanti Bankası TR 590 006 200 101 700 009 099 188Halk Bankası TR 890 001 200 988 900 058 008 887
ŞİMDİ GAZZE’DEYARALARI SARMAZAMANI!Gazze’deki çaresiz yürekler, açılan yaralarının kapanması için yardımlarınızı bekliyor.
İş Bankası TR 170 006 400 000 210 601 276 314Kuveyt Türk TR 070 020 500 000 033 333 300 104Türkiye Finans TR 040 020 600 056 993 092 290 102Vakıf Bank TR 620 001 500 158 048 000 407 019Yapı Kredi TR 150 006 701 000 000 087 582 098Ziraat Bankası TR 310 001 000 403 053 822 035 011
AİLEM22 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
salih hamurCu
-Kimya öğretmeni Nihal Bedir’in Sakarya Üniversitesi’nde çaylar üzerine yaptığı
tez çalışması, çay demlemeyle ilgili doğru bili-nen yanlışları ortaya koyuyor.
Çay demlemenin basit gibi görünse de bü-yük dikkat istediğini belirten Bedir, siyah çay-da demleme süresinin su kaynadıktan sonra 5 ila 10 dakikayı, bitkisel çaylarda ise 3 ila 5 dakikayı geçmemesi gerektiğini söylüyor.
Çay demlemede en önemli noktanın ise süzgeç kullanılması olduğunu dile getiren Be-dir, iyi bir çay demlemek için kabın özelliğinin de önemli olduğunu vurguluyor ve şu tavsi-yeleri sıralıyor: Cam ya da porselen demlik kullanılmalı. Suyu çok ya da az kaynatmamak gerekiyor. Suyun 100 derecede 3 dakika kay-
naması lazım. Bunun faydalı antioksidanların çözülmesinde büyük etkisi var. Bu yüzden su kaynar kaynamaz çay demlenmemeli. Çayın üzerine su dökülmemesi gerekiyor. Su kay-nadıktan sonra üstüne çay dökülmeli. Çayı süzgecin içine doldurup 10 dakika suyun içinde tuttuktan sonra alınmalı. İçinde kalan süzüntü en faydalı süzüntü. Bu süreden sonra ağır metallerin suya geçme hızı artıyor. Soğuk içilen çaylar ise zararlı. 80 derecenin altındaki çayın içilmemesi gerekiyor. Soğuk çay meta-bolizmanın işleyişini bozuyor ve yavaşlatıyor. Faydalı antioksidanların geçişini azaltıyor. Mi-dede kasılmaya yol açıyor.
PaKET ÇaYlarda mETal oranı daha YÜKsEKDünyada yüzde 70 siyah çay, yüzde 30 ora-
nında da bitkisel çay tüketildiğini anlatan Be-dir, “En çok siyah çay tüketiyoruz. Bedenin ihtiyacı olan antioksidan siyah çayın, hastalık-lardan koruyucu, uyarıcı ve dinçleştirici etkisi var. Bunun yeşili daha kıymetli. Ihlamur, nane gibi bitkisel çayların faydası yüksek olduğu halde tercih edilmiyor.” diye konuşuyor. Yap-tıkları çalışmada marketlerden aldıkları farklı meyve çayları ile nane, kantaron, rezene, ke-kik, melisa, biberiye ve siyah çayların içindeki ağır metalleri incelediklerini dile getiren Bedir, “Bulgular incelendiğinde tüm çay örneklerin-de deme geçen metallerin insan vücuduna alınması gereken miktarların üzerinde olduğu görüldü. Bu metal miktarları paket çaylarda çok fazla, açık çaylarda ise paket çaylara göre nispeten daha azdı.” diyor.
-Kuru gıdalarınızın dolaba saçılma-sına, eldiven ve ayakkabı çiftlerinin birbirine karışmasına, çivi çakarken çekicin parmağınızı ezmesine bir
çamaşır mandalıyla engel olabilirsiniz.Kuruyemiş, bakliyat ya da bisküvilerinizi
paketini açtıktan sonra kendi ambalajında sak-lamayı tercih ediyorsanız, bunların dolap ya da çekmecelere dökülme ihtimaline karşı renkli mandallar kullanabilirsiniz. Aynı zamanda buz-dolabınızın dondurucu kısmına yerleştirdiğiniz besinlerinizin ağzının daha sıkı olması için de aynı şeyi yapabilirsiniz.
BEBEKlErE aCil mama önlÜĞÜMisafirliktesiniz ve bebeğinizin mama önlüğünü yanınıza almayı unuttunuz. Hemen ev sahibin-den bir mandal rica edin. Bebeğinizin ağız men-dilini veya bir kâğıt havluyu bebeğinizin yakası-na takıp arkasından mandallayın.
Çivi ÇaKarKEnÇivi çakarken elinize gelmesini önlemek için çiviyi bir mandala geçirip öyle çakabilir, böylece ani kazaların da önüne geçmiş olursunuz.
EldivEn vE aYaKKaBı iÇin mandalEldiven çiftlerini sürekli kaybediyorsanız, onları cici mandallarla birbirine tutturabilir, böylece te-kini aramak zahmetinden kurtulmuş olursunuz. Aynı uygulamayı, ayakkabı dolabınızın farklı köşelerine dağılan ayakkabıları bir arada tutmak için de yapabilirsiniz.
Evinizi sÜslEYinEvinizin herhangi bir odasını ya da girişinizi biraz hareketli hale getirmek istiyorsanız, tavandan bir ip sarkıtıp, üzerine de değişik kartpostalları farklı ebatta, renkli mandallarla tutturabilirsiniz. Böylelikle evinizde enerjinin boş olduğu alanları renkli, sevimli ve hareketli yapmış olursunuz.
Bu mandallar kulağınıza küpe
olsun!
Çay demlemeyi ne kadar doğru biliyoruz?
sakarya Üniversitesi’nde çaylar üzerine yapılan
araştırma, tiryakilerin alışkanlıklarını değiş-tirecek gibi duruyor.
Siyah çayda demleme süresi, su kaynadıktan sonra 5 ila 10 dakikayı geçmemeli. Demlenen çay ise 10 dakika bek-
lemeli ve süzgeçten geçirilmeli.
herkesin kolaylıkla yapabileceği düşünülse de çay demle-menin de püf noktaları var.
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
NA
MA
Z V
AK
İTL
ER
İ
Paris imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 23 8 16 12 46 14 42 17 04 18 24 0 00 01.12.2012 6 24 8 18 12 47 14 42 17 03 18 23 0 00 02.12.2012 6 25 8 19 12 47 14 42 17 03 18 23 0 00 03.12.2012 6 26 8 20 12 47 14 41 17 02 18 22 0 00 04.12.2012 6 27 8 21 12 48 14 41 17 02 18 22 0 00 05.12.2012 6 28 8 23 12 48 14 41 17 02 18 22 0 00 06.12.2012 6 29 8 24 12 49 14 41 17 01 18 21 0 00
BordEauX imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 29 8 14 12 58 15 09 17 30 19 04 0 00 01.12.2012 6 30 8 15 12 58 15 08 17 30 19 04 0 00 02.12.2012 6 31 8 16 12 59 15 08 17 29 19 03 0 00 03.12.2012 6 32 8 17 12 59 15 08 17 29 19 03 0 00 04.12.2012 6 33 8 18 13 00 15 08 17 29 19 03 0 00 05.12.2012 6 34 8 19 13 00 15 08 17 28 19 03 0 00 06.12.2012 6 35 8 20 13 00 15 08 17 28 19 03 0 00
ORLEANS imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 23 8 15 12 48 14 48 17 09 18 29 0 00 01.12.2012 6 24 8 16 12 48 14 48 17 09 18 29 0 00 02.12.2012 6 25 8 17 12 49 14 47 17 08 18 28 0 00 03.12.2012 6 26 8 18 12 49 14 47 17 08 18 28 0 00 04.12.2012 6 27 8 19 12 50 14 47 17 08 18 28 0 00 05.12.2012 6 28 8 21 12 50 14 47 17 07 18 27 0 00 06.12.2012 6 29 8 22 12 50 14 46 17 07 18 27 0 00
CaEn imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 34 8 29 12 57 14 52 17 13 18 33 0 00 01.12.2012 6 35 8 30 12 57 14 52 17 13 18 33 0 00 02.12.2012 6 36 8 31 12 58 14 51 17 12 18 32 0 00 03.12.2012 6 37 8 32 12 58 14 51 17 12 18 32 0 00 04.12.2012 6 38 8 34 12 59 14 51 17 11 18 31 0 00 05.12.2012 6 39 8 35 12 59 14 51 17 11 18 31 0 00 06.12.2012 6 40 8 36 12 59 14 50 17 11 18 31 0 00
STRASBOURG imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 01 7 54 12 25 14 22 16 43 18 03 8 12 01.12.2012 6 02 7 55 12 25 14 22 16 43 18 03 8 12 02.12.2012 6 03 7 56 12 25 14 21 16 42 18 02 8 12 03.12.2012 6 04 7 57 12 26 14 21 16 42 18 02 8 12 04.12.2012 6 05 7 59 12 26 14 21 16 41 18 01 8 12 05.12.2012 6 06 8 00 12 27 14 20 16 41 18 01 8 12 06.12.2012 6 07 8 01 12 27 14 20 16 41 18 01 8 12
annECY imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 04 7 50 12 31 14 38 17 00 18 20 7 51 01.12.2012 6 05 7 52 12 32 14 38 16 59 18 19 0 00 02.12.2012 6 06 7 53 12 32 14 38 16 59 18 19 0 00 03.12.2012 6 07 7 54 12 32 14 37 16 58 18 18 0 00 04.12.2012 6 07 7 55 12 33 14 37 16 58 18 18 0 00 05.12.2012 6 08 7 56 12 33 14 37 16 58 18 18 0 00 06.12.2012 6 09 7 57 12 34 14 37 16 58 18 18 0 00
LIMOGES imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 23 8 10 12 51 14 58 17 19 18 39 0 00 01.12.2012 6 24 8 11 12 51 14 58 17 19 18 39 0 00 02.12.2012 6 25 8 12 12 51 14 57 17 19 18 39 0 00 03.12.2012 6 26 8 13 12 52 14 57 17 18 18 38 0 00 04.12.2012 6 27 8 14 12 52 14 57 17 18 18 38 0 00 05.12.2012 6 28 8 15 12 53 14 57 17 18 18 38 0 00 06.12.2012 6 29 8 16 12 53 14 57 17 17 18 37 0 00
MARSEILLE imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 03 7 45 12 34 14 50 17 11 18 42 0 00 01.12.2012 6 04 7 46 12 35 14 50 17 11 18 42 0 00 02.12.2012 6 05 7 47 12 35 14 49 17 11 18 42 0 00 03.12.2012 6 06 7 48 12 35 14 49 17 10 18 42 0 00 04.12.2012 6 07 7 49 12 36 14 49 17 10 18 42 0 00 05.12.2012 6 08 7 50 12 36 14 49 17 10 18 42 0 00 06.12.2012 6 09 7 51 12 37 14 49 17 10 18 42 0 00
LYON imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 08 7 55 12 36 14 44 17 05 18 25 0 00 01.12.2012 6 09 7 56 12 37 14 44 17 05 18 25 0 00 02.12.2012 6 10 7 57 12 37 14 43 17 05 18 25 0 00 03.12.2012 6 11 7 58 12 37 14 43 17 04 18 24 0 00 04.12.2012 6 12 8 00 12 38 14 43 17 04 18 24 0 00 05.12.2012 6 13 8 01 12 38 14 43 17 04 18 24 0 00 06.12.2012 6 14 8 02 12 39 14 43 17 03 18 23 0 00
METZ imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 08 8 02 12 31 14 26 16 48 18 08 8 11 01.12.2012 6 09 8 03 12 31 14 26 16 47 18 07 8 11 02.12.2012 6 10 8 05 12 32 14 25 16 46 18 06 8 11 03.12.2012 6 11 8 06 12 32 14 25 16 46 18 06 8 11 04.12.2012 6 12 8 07 12 32 14 25 16 46 18 06 8 11 05.12.2012 6 13 8 08 12 33 14 25 16 45 18 05 8 11 06.12.2012 6 14 8 10 12 33 14 25 16 45 18 05 8 11
RENNES imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 38 8 30 13 02 15 01 17 23 18 43 0 00 01.12.2012 6 39 8 31 13 03 15 01 17 22 18 42 0 00 02.12.2012 6 40 8 32 13 03 15 01 17 22 18 42 0 00 03.12.2012 6 41 8 33 13 04 15 00 17 21 18 41 0 00 04.12.2012 6 42 8 35 13 04 15 00 17 21 18 41 0 00 05.12.2012 6 43 8 36 13 04 15 00 17 21 18 41 0 00 06.12.2012 6 44 8 37 13 05 15 00 17 20 18 40 0 00
MULHOUSE imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 01 7 52 12 26 14 27 16 48 18 08 8 06 01.12.2012 6 02 7 54 12 27 14 26 16 48 18 08 8 06 02.12.2012 6 03 7 55 12 27 14 26 16 47 18 07 8 06 03.12.2012 6 04 7 56 12 28 14 26 16 47 18 07 8 06 04.12.2012 6 05 7 57 12 28 14 26 16 46 18 06 8 06 05.12.2012 6 06 7 58 12 28 14 25 16 46 18 06 8 06 06.12.2012 6 07 7 59 12 29 14 25 16 46 18 06 8 06
LILLE imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 22 8 21 12 43 14 32 16 54 18 14 0 00 01.12.2012 6 23 8 22 12 44 14 32 16 53 18 13 0 00 02.12.2012 6 24 8 24 12 44 14 32 16 53 18 13 0 00 03.12.2012 6 25 8 25 12 45 14 31 16 52 18 12 0 00 04.12.2012 6 27 8 26 12 45 14 31 16 52 18 12 0 00 05.12.2012 6 28 8 27 12 45 14 31 16 51 18 11 0 00 06.12.2012 6 29 8 29 12 46 14 31 16 51 18 11 0 00
valEnCE imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 07 7 52 12 36 14 46 17 08 18 42 0 00 01.12.2012 6 08 7 53 12 37 14 46 17 08 18 42 0 00 02.12.2012 6 09 7 54 12 37 14 46 17 07 18 41 0 00 03.12.2012 6 10 7 55 12 37 14 46 17 07 18 41 0 00 04.12.2012 6 11 7 57 12 38 14 46 17 07 18 41 0 00 05.12.2012 6 12 7 58 12 38 14 45 17 06 18 41 0 00 06.12.2012 6 13 7 59 12 39 14 45 17 06 18 41 0 00
maCon imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 09 7 57 12 36 14 42 17 04 18 24 0 00 01.12.2012 6 10 7 58 12 37 14 42 17 03 18 23 0 00 02.12.2012 6 11 7 59 12 37 14 41 17 03 18 23 0 00 03.12.2012 6 12 8 01 12 38 14 41 17 02 18 22 0 00 04.12.2012 6 13 8 02 12 38 14 41 17 02 18 22 0 00 05.12.2012 6 14 8 03 12 38 14 41 17 02 18 22 0 00 06.12.2012 6 15 8 04 12 39 14 41 17 01 18 21 0 00
BEZIERS imsaK GÜnEŞ öĞlEn iKindi aKŞam YATSI K. saaTi
30.11.2012 6 12 7 54 12 43 14 58 17 20 18 51 0 00 01.12.2012 6 13 7 55 12 43 14 58 17 19 18 51 0 00 02.12.2012 6 14 7 56 12 44 14 58 17 19 18 50 0 00 03.12.2012 6 15 7 57 12 44 14 58 17 19 18 50 0 00 04.12.2012 6 16 7 58 12 44 14 58 17 19 18 50 0 00 05.12.2012 6 16 7 59 12 45 14 58 17 18 18 50 0 00 06.12.2012 6 17 8 00 12 45 14 57 17 18 18 50 0 00
AİLEM23 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
-Sakarya Adatıp Hastanesi Kulak Bu-run Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr.
Dr. Cevdet İzmirli, soğuk günlerin kendini iyice hissettirdiği bu günlerde üst solunum yolu hastalıklarına yakalanmamak için doğ-ru nefes almanın, dengeli beslenmenin ve mevsimine göre giyinmenin büyük önem arzettiğini ifade ediyor.
Doğru nefes almanın vücudun bağışıklık direncinin arttırdığını, hastalıklardan korudu-ğunu vurgulayan İzmirli şu bilgileri veriyor: "Doğru nefes, burundan alınan nefestir. Çün-kü nitrik asit sadece burunda salgılanıyor. Bu asit, burundan nefes alındığında oksijeni akci-ğer alveollerine kolaylıkla nüfuzunu sağlıyor. Kana daha çok oksijen karışıyor. Ayrıca yine nitrik asit yanıcı özelliği olan oksijeni bir nevi nemlendirerek vücuda gönderiyor. Bu şekilde burun ve boğaz kısmında tahrişleri engelliyor. Ağızdan alınan nefes ise, ağızda nitrik asit sal-gılanmaması sebebiyle akciğer alveolleri oksi-jeni büyük çoğunlukla geri tepiyor. Burundan alınan nefesle kana karışan oksijen miktarı
yüzde 80 iken, ağızdan alınan nefeste ise kana karışan oksijen miktarı yüzde 40'a düşüyor. "
"Bilim halEn Burun özElliĞindEKlima YaPamıYor"Vücut direncinin zayıfl amasını ve hasta olmayı istemiyorsak mutlaka burundan nefes alın-ması ve burnun tıkalı olmamasına özen gös-terilmesini vurgulayan İzmirli şu tavsiyelerde bulunuyor: "Bilim adamları burun özelliğinde çalışabilen bir klima yapmak için uğraşıyor. Çünkü klimanın havayı kurutması gibi insan sağlığına zarar veren yönü halen giderilemi-yor. Ancak hala başaramadılar. Burnun açık olması, burundan nefes almak çok önem-li. Burnumuz tıkanmışsa hemen tedavisini yaptırmalıyız. Üst solunum hastalıklarının ilk belirtisi burun tıkanıklığıdır. Eğer burun tıka-nıklığını önemsemez, ciddiye almaz isek, üst solunum ve alt solunum hastalıkları peşinden gelecektir. Burun tıkanıklığının tedavisi çok kolayken, solunum yolu hastalıkların tedavisi daha da güçtür. "
Hastalanmamak için burnunuzdan nefes alınKulak Burun Boğaz hastalıkları Uzmanı Opr.Dr. Cevdet İzmirli, burundan alınan nefesin yüzde 80, ağızdan alınan nefesin ise sadece yüzde 40'nın kana karıştığını söyledi. Cevdet İzmirli, "Vücuda ne kadar çok oksijen girerse, hastalıklara karşı direnç o kadar artar. Bu sebeple burnumuzdan nefes almaya ve burnumuzun tıkanmamasına özen göstermeliyiz." dedi.
Burnun tıkanmaması ve hasta olmamak için mevsime göre giyinilmeli, mevsim sebze ve meyveleri tüketilmeli.
-Dişlerin sağlıklı kalması adına önerilen fırçalama-
nın yanı sıra kullanılan diş ipi-nin aslında düşünüldüğü kadar yararlı olmadığı iddia edildi.
ABD’nin tanınmış diş hekimlerinden Ellie Phillips, “Dişçinize güle güle diyin” isimli kitabında diş ipinin, diş sağlığına bir yararı olmadığını yazdı. Ünlü hekim, sadece bir araştırmanın diş ipi kullanma-nın yararlı olduğunu göster-diğini belirtti. Bu araştırmanın
da okula giden çocukların dişlerinin, bir uzman tarafın-dan haftada 5 gün diş ipiyle temizlenmesiyle ilgili olduğu-nu kaydetti.
Diş hekimi, İngiltere Diş-çilik Dergisi’nde 2006 yılında yayımlanan araştırmanın da diş ipi kullananlar ile kullan-mayanlar arasında bir fark olmadığını gösterdiğini yazdı. İngiltere’den bazı uzmanlar da diş hekimi Phillips’e destek çıktı.
diş ipi yararsızmış
uzun vadede diş
ipinin yararlı olduğunu
gösteren bir kanıt yok.
BULMACA24 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
Karebulmaca
Çengelbulmaca4
327 MAYIS 2012 PAZAR
fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Peşinat
Üstte İstan-bul’u fetheden
sultan
Örnek
Emlakmülkiyetbelgesi
Bir ilimiz
Sıcak, yakıcı
Alay kokan,İronik
PeykAdalet
Hac mevsimidışında
Kâbe ziyareti
Benek
Ceylan
Aritmetikteçıkarmaişareti
Hamur tahtası Din işleri
Bir kır çiçeği
Yutulur ilaç
Ürkme,çekinme
Hamur açmadeğneği
Nikelinsimgesi
İstimbot
Bir iletişimaracı
Irak’ta bir kent
İri saman
Yazı yazmayitimi
Şebnem
Miktarı kesin olarak
belirtilen ceza
Papaz
Japontiyatrosu
Hint biberi
Bulaşıkyıkamateknesi
Kuşatma
Zeki, anlayışlı
Milli EğitimBakanlığı (kısa)
Ebu Hanifemezhebinden
Çankırı’da bir ilçe
Beygir
Olumsuzluköneki
Zulmeden,acımasız
Sarıhummavirüsü
Bir sebze,yeregeçen
Bir renk
Sanat
Kansızlık
Eski 65 san-timlik bir uzun-
luk ölçüsü
Edebi bir türGemi veyükünün
gördüğü zarar
Dingil
Meşin sofraörtüsü
Evcil birhayvan
Çanakkale’debir ilçe
Bin metre
Toz halindeyağan kar
Yağda kızartılarakyapılan bir tatlı
Neşeli
Bir soyluluksanı
Tasdik
Ortaresimdeki
surlar
Girdap, burgaç
Kabul etmeme
Madenergitme işi
Bilgisiz
Hastalıktankurtulma
Enerji
Merhem
Köy yardım-laşması
Yetersiz
Meslek
Adlar, isimler
Bir eğlenceyeri
Çatı tahtası,pedavra
Demirinsimgesi İsimler Yüksek okul
Maymunlarınbilimsel adı
İtalyan yapımıbir keman
Anlayış,kavrama
Duygu
Ashab ve ta-biinden sonragelen kuşak
Hafıza
Avusturya’dabir ırmak
Yeni Zelandave Avustralya
askeri
İnleyen
Titanınsimgesi
Bir tür peynir
Kaba, kalınkumaş
Yabancı
Görme özürlü
Eklemleriaçan kaslar
Dökme demir
Sözü dinlenen kişi
Çeşme’deturistik yer
Bir basınajansı
Boş, saçmasöz
Çayın etkinmaddesi
Askere alma,çağırma
Eğik basımharfi
Lityumunsimgesi
Büyüme,gelişme
GelenekDerin sular
Yaban armudu
Piston
Şehzadeeğitmeni vezir
Başkentimiz Bir meyve
İl yöneticisi Sinirli
Çürük tahtalısahil çam
ağacı
Bayram
Bilgin Bağımlı
Hollandaplakası
AğabeyYasaklama
Su
Kesintidensonra kalan
maaş miktarı
Son
Dağınherhangi bir yanı
Gösteriş,tantana
Asya’da nehir
Numara (kısa)
Gelecek
Cüsseli,oylumlu
Hayır içinverilen para vb
Yazı
Bön
Erk, kudret
Lahza
Tırmanıcıbitkiler
Bir sayı
Mitos
Utanmaduygusu
Vilayet
İpucu, belirti
Seylanadasının eski adı
Beden yapısı
Tahılın tarlahali, firez
Faiz
Karşılıksızbağışlama
İmam başlığı
Dolu olmayan
Seyir
Ellik
İngilterevatandaşı
Düz pamukludokuma
Aynı adlıbalıktan
çıkarılan koku
Tellürünsimgesi
Berilyumunsimgesi
Tekne bakımı,ziftleme vb
Kitara
Alt resimdekiFatih’in hocası
O yer
Uyak
Çok bilgili
Nazi hücumkıtası
Şaman rahibi
Sodyumunsimgesi
Bir halkmüziği çalgısı
Köpeğebenzer bir
yaban hayvanı
Bir tane
Borudanalınan bağlantı
parçası
Anlatım
ABD UlusalBasketbolu
(kısa)
Çöp
İlişkin
Paylama
Kavşak
Ünlem
Bir nota
Özensizyaşılmış, sakil
Dişi deve
Fakat, lakin
Onuncu ay
Bir ırk
Karşı çıkma
Utanılacak şey
Süpürge otu
Akıl
Cömert
Beyaz
Akaju Kalp vuruşu
İlave Bir ilimiz Yurtluk
11 12
FATİH SULTAN MEHMED
TOPKAPI SURLARI
AKŞEMSEDDİN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
BULMACA25 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 27 MAYIS 2012 PAZAR 3
KARE BULMACA
ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızınüzerini karalayın. Geride kalan harfler bir sözü oluşturacaktır.
ALEYH
ANONS
BANKİZ
BUKLET
DEFNE
ENFİYE
ETNİK
HAMAK
RONİN
REOMÜR
RUMBA
SAMBA
SANDIK
SİRRUS
SUKUT
ŞİKAR
TAFRA
TARİFE
TOYAKA
VAKETA
VİDALA
SOL DAN SA⁄A1. Geçtiğimiz günlerde 82 yaşında vefat eden resimde görülen tarih yazarı ve bilimadamımız – Osmanlı Devleti’nde karayolu ve ulaşım güvenliğini sağlayan karakol.2. Baston – Seyrek, az bulunur – Yurdumuzun güneyinde bir ova – Atardamar. 3.Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu – İzin belgesi – Bal. 4. İdrak –Kalın bükülmüş sicim – Dini öğüt – Yerfıstığı. 5. Deniz ordusunda bir rütbe –Bursa’nın İnegöl ilçesinde kaplıcaları ile ünlü bir belde – Kuruyarak veya çürüyerekiçi boşalmış olan. 6. Yumurtanın beyazı – Kilometre (kısa) – Selenyumun simgesi –Kuşların uçma organı – Asaf Halet Çelebi’nin bir eseri – Bir bağlaç. 7. Pişmanlık –Uzaklaşma. 8. Kar fırtınası, tipi – Ekmek – Erzurum halk oyunu. 9. Parlak, kırmızırenkte bir süs taşı – Üflemeli bir çalgı – Kareli kumaş. 10. Mezopotamyamedeniyetlerinden biri – Güney Afrika’nın plâka işareti – Osmiyumun simgesi –Birdenbire oluşan. 11. Elâzığ’ın bir ilçesi – Badem. 12. “…” (saat) Özellikle namazsaatlerinin saptanması esasına dayanan zaman ölçüsü – Jeneratör, üreteç. 13. Birsoru sözü – Kur’an’ın 96. Suresin – Kulağın duyabildiği titreşim – Afrika’da birırmak. 14. Gözün renkli bölümü – Bir nota – Başında ok biçiminde bir tel demetibulunan, balıkla beslenen hayvan, telli balıkçıl – Lityumun simgesi. 15.Mevsimlerden biri – Büyük küp (yöresel) – Bir yerin sıcaklığını ve soğukluğunuayarlayan alet – Kulak iltihabı. 16. Buğdayın olgunlaşmış içi – Birdenbire ortayaçıkan tehlikeli durum – Bir sinir hastalığı – Notada durak işareti. 17. Kulak yıkama,lavaj aleti – Pembe veya yeşil dalgalı bir tür sedef – Yapım. 18. Kalayın simgesi –İspermeçet balinası – Yasaklama – Tecrübesiz, toy. 19. Türlü etkenlerin organiz-mada ve metabolizmada yarattığı bozuklukların tümü – Başsağlığı dileme – Uygurhükümdarlarına verilen san. 20. Mitoloji – Kâtibiadil – Bir sınav türü.
YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Kanun, santur gibi yatık biçimde çalınan çalgılara verilen ortak ad – Diyarbakıryöresine özgü, bir tür yoğurt çorbası – Sosyal Sigortalar Kurumu (kısa). 2. Termal,kaplıca – Bir tür çirişli parlak bez – Loğusa otu. 3. Bir müzik parçasının ağır vegörkemli çalınacağını belirten işaret – Tırnak yöresinde oluşan ağrılı şiş –Müsaade – Bir nota. 4. Kapı mandalı, sürgü – Kazakların ünlü destanı – Pinti,cimri. 5. Hatıra – Ürdün’ün başkenti – Lisan – Dairelerde, kurumlarda, belli konu-larda işlemlerin görüldüğü bölüm. 6. Zulmeden, gaddar – Zayıf, cılız – Turpgillerden,şalgama benzeyen bir bitki. 7. Safra – Motorlu araç yarışları ve koşular için özelhazırlanmış yer – Şarbon hastalığına halk arasında verilen ad – Gelecek, istikbal. 8.Sazın en ince teli – Renyumun simgesi – İstanbul’un bir ilçesi. 9. Çanakkale’de tar-ihi bir yer – Bir karaciğer hastalığı. 10. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü –Düşünülmeden, belirli aralıklarla düzenli yapılan. 11. ABD Uzay Üssü – Yakılmakiçin kesilmiş iri saman – Hayır anlamında ünlem. 12. Güney Amerika’da bir ırmak –Kütahya’nın bir ilçesi. 13. Şaşma ünlemi – Serçeden küçük, güzel sesli bir kuş. 14.Danimarka’nın plâka işareti – Greyfurt meyvesinin bir diğer adı – Manisa’nın bir ilçe-si. 15. Mesafe – Radyumun simgesi – Kuyumculuk işleri, altın, gümüş işlemeciliği.16. Gözlemevi – Denizcilikte, hep birlikte yapılan işlerde gayret vermek için kul-lanılan sözcük – Emre hazır. 17. Yapay mermer – İlâç – Eski Türklerde hakan –Romanya’nın plâka işareti – Çok acele. 18. Pastırma, kavurma yapmaya elverişlisemiz hayvan – Şehir içinde ulaşımı sağlayan araçlarda para yerine geçen bilet veyakart – Kuşun en sert ve uzun kanadı. 19. Neon elementinin simgesi – Karnı doymuş– İsyan eden – Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan halk gücü – Dibineışık vermeyen aydınlatma aracı. 20. Bir iletişim kurumumuz (kısa) – Ramazan ayıiçinde verilen, miktarı belli sadaka – İnce bağırsak iltihabı – Yapılar topluluğu.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
E Y İ F N E S E V K I D N A S
İ N İ E N F E D H Z T İ N S A
A H A M A K N Y H A A Y R A A
T N I N D A E B F K U A N L S
B D O A N L G R İ Ü K Z A İ T
T A E N A L A N B İ A D R İ A
E S N R S Ş T E Ş B İ R Y A R
L U Y K O E K T M V U U R K İ
K K S Ü İ R E U K S L İ B A F
U U İ R M Z R U T L U L U Y E
B T K N İ N O R A B M A S O T
R Ü M O E R U A T E K A V T R
KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Yılmaz Öztuna – Derbent. 2. Asa – Nadir – Amik – Arter. 3. Tırtıl – Ruhsat –Asel. 4. Algı – İp – Vaaz – Araşit. 5. Oramiral – Oylat – Kof. 6. Ak – KM – Se –Kanat – HE – Ki. 7. Nedamet – Irama. 8. Tozan – Nan – Bar. 9. Lal – Ney –Ekose. 10. Elam – ZA – Os – Ani. 11. Maden – Payam. 12. Ezani – Dinamo. 13.Ne – Alâk – Ses – Nil. 14. İris – La – Okar – Li. 15. Yaz – Karas – Klima – Otit.16. Evin – Badire – Sara – Es. 17. Enema – Arusek – İmal. 18. Sn – Kaşalot –Men – Acemi. 19. Stres – Taziyet – İdikut. 20. Esatir – Noter – Eleme.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Yatağan – Lebeniye – SSK. 2. Isıl – Ketal – Zeravent. 3. Largo – Dolama –İzin – Re. 4. Tırkaz – Manas – Nekes. 5. Anı – Amman – Dil – Masa. 6. Zalim –Eneze – Alabaş. 7. Öd – Pist – Yanıkara – Ati. 8. Zir – Re – Adalar. 9. Truva –Siroz. 10. Halk – Rutin. 11. NASA – Kes – Yo. 12. Amazon – Emet. 13. İt – Ya –İskete. 14. DK – Altıntop – Soma. 15. Ara – Ra – Sadekâri. 16. Rasathane –Yisa – Amade. 17. Breş – Em – Kaan – RO – Acil. 18. Etlik – Abonman –Teleke. 19. Ne – Tok – Asi – Milis – Mum. 20. TRT – Fitre – Kolit – Site.
ANAGRAM BULMACAAdet zamanla huya döner.
PETEK BULMACA1. Esinti. 2. İzahat. 3. Pahalı. 4. Isıdam. 5. Dolama. 6. Seyrek. 7. Kaytan. 8.Napoli. 9. Somali. 10. Manila. 11. Merkep. 12. Kaktüs. 13. Attila. 14. Kaside.15. Dineri. 16. İpekli. 17. Yüksük. 18. Taslak. 19. Mesken. 20. Revani. 21.İltica. 22. Tüysüz. 23. Salman. 24. Memati. 25. Avlama. 26. Tereci. 27.Zümrüt. 28. Nazizm. 29. İtiraz. 30. Himaye.
SÖZCÜK AVISeviniz! İnsan hayatında bundan güzel bir şey yoktur; sürekli bir mutluluktur.
SÖZCÜK MERDİVENİMALAK - MAL‹K - MEL‹K - MEL‹H - MES‹H - MES‹R - NES‹R
SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUKeşkül – Lügat – Nafaka – Litografi – Menafi – Yeknesak – Rayiç – Reçel –Zenne – Taslak – Yabani – Labrador – Apa – Kayak – Abluka – Rak – Kase –Fi – RaDIŞA DOĞRUArife – Sak – Karakul – Bakaya – Kaparo – Dar – Balina – Baykal – Saten –Nezle – Çerçi – Yarka – Sen – Keyif – Anemi – Fargo – Tilaka – Fanta –Güllük - Şek
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
YILMAZ ÖZTUNA
3 6 7
4 1 9
8 5 2
2 8 1
5 6 3
4 9 7
4 9 5
8 2 7
3 6 1
7 8 5
6 2 1
9 3 4
6 4 9
8 3 5
7 1 2
1 3 2
9 7 4
6 5 8
2 4 8
5 9 6
1 7 3
3 7 6
1 2 4
9 5 8
5 1 9
7 8 3
2 4 6
1 2 3
8 9 5
6 4 7
6 9 7
3 2 4
5 1 8
5 8 4
1 6 7
9 3 2
7 6 4
2 3 8
9 5 1
9 8 3
1 4 5
7 6 2
2 5 1
6 7 9
3 4 8
4 8 6
3 1 2
5 7 9
2 5 9
8 7 6
4 3 1
7 1 3
4 9 5
8 2 6
Bir süsbitkisi
Erzurum’unbir ilçesi
Hitit
Sermaye
Ülkenin esasyasası
Yankı
Bal
CengizHan’ınannesi
Ermiş
Çok fındıklıdal
Küçük taneli bakla
Başlıcaiçeceğimiz
Sıtma mik-robu taşıyan
sivrisinek
Ahenk
Litre (kısa)
Eski dildemavi
Gözlerigörmeyen
Çocuk sahibi kadın
Yüce
İstif edilmişmal
Eş, zevce
Kentavukatları
birliği
Musikimizdebir makam
Üsttekisanatçı
Doruk
Yapı
Faydalı
Bir ormanağacı
Bir halkçalgısı
Bir meyve
Burçlardanbiri
Silâh
Berilyumunsimgesi
Kız evlat
Pamuktandokunmuş
basma
Kadife
Pazar
Civar
Mızmız,sevimsiz
kimse
Etçil
Bir arazişekli, yazı
Katma,ekleme
İdrardakiazotlu madde
“…Cumbul”(sanatçı)
Yatkınlık,alışkanlık
Kimliğibelirsiz gök
cisimleri
Alttakisanatçı
Belâ, felaket
Yabanihayvanvurma
Esas, asıl
Bir hayırkurumu
Son, bitim
Bükülmüş,dürülmüş
şey
Yarışabaşlama
emri
Rüzgâr
İyiden iyiye
Yapım
Katarakt
Bir yerdeoturma
Musikimizdebir makam
Fiil, hareket
Bir kemikhastalığı
Ünite
Bir nota
Uzaklıkanlatır
Elma, armutkurusu
Siirt’in ilçesi
Bir gezegen
Bataklık vesazlık yer
Soylu
Meyveninyenmeyenbölümü
Sıçanotu,zırnık
Bulmayaçalışma
Bir besinmaddesi
Sunma
Eski dildegöz
Aylık
Proje
Atın, aslanınensesindeki
kıllar
Engel
Cetvel türü
ÜlkemizinAvrupa’daki
kısmı
Koca
Büyük vesert taşkütlesi
Ölçüt
Yaz yağmuru
Takım (kısa)
Notayaalınmış
müzik eseri
Rutenyumsimgesi
Hareketsiz,duruk
Yanardağpüskürtüsü
Nine
Kalın sicim
Yaratemizliği ve bakımı
Ekmek
Sıvacı aleti
Başkan
Yunanistansınırımız
ırmak
Bir spor dalı
Arjantin’inplâka işareti
Bir ilimiz
Katılmış,eklenmiş
Sodyumunsimgesi
Şaşmaünlemi
Genişlik
Nazi GizliPolisi (kısa)
Kalıtımınesas öğesi
Bir taşıtaracı
Ordugörevlisi
Beğeni
Yürürlüğekarşı çıkma,
protesto
Altınınsimgesi
Haberci
Ülkemizinplâka işareti
Uzak
Üflemelibir çalgı
Afrika’da bir ülke
Mektup
DoğuAnadolu’dabir ırmak
Güzel koku
Toplu yapılanhücum,saldırı
Bir süs taşı
Bir sessanatçımız
Balmumunayatırılmış fitil
Su
Yabancıhaber ajansı
(kısa)
Aygıt
Tantalınsimgesi
Bir nota
Rafinaj
Asya’da bir ülke
Mihracekarısı
S E A İ A T İ D T Ş
M U S T A F A K E S E R P A N S U M A N
Z İ R V E A Ş İ R A N R A N A M E
B İ N A T E M E L K A Y A A U A P
N A F İ Y E L A Y N B U R S A A
Ç A M M E L T E M A M A L A L A L
V U K E M A N E K A K R U A S K E R
A Ç E L Y A K E R İ M E A R S E N İ K I T I R
O L T U Ç İ L E K R A Ş İ T İ Z M T R T A
E T İ M A İ E T O B U R T A S A R I A K I N
A A S T O K N İ H A Y E T M E R İ Ç M İ
A N A M A L V E L U R M E R İ H N A
A N A Y A S A Ü İ M A L K A Y K
E K O A N A U L A M A E T L A V
F U L T Ü F E K L A K E T E N
A S E L B A R O S T A R T B E S T E
U L U N E K E M U A Z Z E Z E R S O Y
MUAZZEZ ERSOY
MUSTAFA KESER
fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Peşinat
Üstte İstan-bul’u fetheden
sultan
Örnek
Emlakmülkiyetbelgesi
Bir ilimiz
Sıcak, yakıcı
Alay kokan,İronik
PeykAdalet
Hac mevsimidışında
Kâbe ziyareti
Benek
Ceylan
Aritmetikteçıkarmaişareti
Hamur tahtası Din işleri
Bir kır çiçeği
Yutulur ilaç
Ürkme,çekinme
Hamur açmadeğneği
Nikelinsimgesi
İstimbot
Bir iletişimaracı
Irak’ta bir kent
İri saman
Yazı yazmayitimi
Şebnem
Miktarı kesin olarak
belirtilen ceza
Papaz
Japontiyatrosu
Hint biberi
Bulaşıkyıkamateknesi
Kuşatma
Zeki, anlayışlı
Milli EğitimBakanlığı (kısa)
Ebu Hanifemezhebinden
Çankırı’da bir ilçe
Beygir
Olumsuzluköneki
Zulmeden,acımasız
Sarıhummavirüsü
Bir sebze,yeregeçen
Bir renk
Sanat
Kansızlık
Eski 65 san-timlik bir uzun-
luk ölçüsü
Edebi bir türGemi veyükünün
gördüğü zarar
Dingil
Meşin sofraörtüsü
Evcil birhayvan
Çanakkale’debir ilçe
Bin metre
Toz halindeyağan kar
Yağda kızartılarakyapılan bir tatlı
Neşeli
Bir soyluluksanı
Tasdik
Ortaresimdeki
surlar
Girdap, burgaç
Kabul etmeme
Madenergitme işi
Bilgisiz
Hastalıktankurtulma
Enerji
Merhem
Köy yardım-laşması
Yetersiz
Meslek
Adlar, isimler
Bir eğlenceyeri
Çatı tahtası,pedavra
Demirinsimgesi İsimler Yüksek okul
Maymunlarınbilimsel adı
İtalyan yapımıbir keman
Anlayış,kavrama
Duygu
Ashab ve ta-biinden sonragelen kuşak
Hafıza
Avusturya’dabir ırmak
Yeni Zelandave Avustralya
askeri
İnleyen
Titanınsimgesi
Bir tür peynir
Kaba, kalınkumaş
Yabancı
Görme özürlü
Eklemleriaçan kaslar
Dökme demir
Sözü dinlenen kişi
Çeşme’deturistik yer
Bir basınajansı
Boş, saçmasöz
Çayın etkinmaddesi
Askere alma,çağırma
Eğik basımharfi
Lityumunsimgesi
Büyüme,gelişme
GelenekDerin sular
Yaban armudu
Piston
Şehzadeeğitmeni vezir
Başkentimiz Bir meyve
İl yöneticisi Sinirli
Çürük tahtalısahil çam
ağacı
Bayram
Bilgin Bağımlı
Hollandaplakası
AğabeyYasaklama
Su
Kesintidensonra kalan
maaş miktarı
Son
Dağınherhangi bir yanı
Gösteriş,tantana
Asya’da nehir
Numara (kısa)
Gelecek
Cüsseli,oylumlu
Hayır içinverilen para vb
Yazı
Bön
Erk, kudret
Lahza
Tırmanıcıbitkiler
Bir sayı
Mitos
Utanmaduygusu
Vilayet
İpucu, belirti
Seylanadasının eski adı
Beden yapısı
Tahılın tarlahali, firez
Faiz
Karşılıksızbağışlama
İmam başlığı
Dolu olmayan
Seyir
Ellik
İngilterevatandaşı
Düz pamukludokuma
Aynı adlıbalıktan
çıkarılan koku
Tellürünsimgesi
Berilyumunsimgesi
Tekne bakımı,ziftleme vb
Kitara
Alt resimdekiFatih’in hocası
O yer
Uyak
Çok bilgili
Nazi hücumkıtası
Şaman rahibi
Sodyumunsimgesi
Bir halkmüziği çalgısı
Köpeğebenzer bir
yaban hayvanı
Bir tane
Borudanalınan bağlantı
parçası
Anlatım
ABD UlusalBasketbolu
(kısa)
Çöp
İlişkin
Paylama
Kavşak
Ünlem
Bir nota
Özensizyaşılmış, sakil
Dişi deve
Fakat, lakin
Onuncu ay
Bir ırk
Karşı çıkma
Utanılacak şey
Süpürge otu
Akıl
Cömert
Beyaz
Akaju Kalp vuruşu
İlave Bir ilimiz Yurtluk
R U M E L İ H İ S A 11R 12I
FATİH SULTAN MEHMED
TOPKAPI SURLARI
AKŞEMSEDDİN
K T İ A H U A S
F A T İ H S U L T A N M E H M E D
P A P A T Y A K O R K U N İ
H A P R A D Y O K E S Ç İ Y
R U A N U S K A T İ H A T A
N O M E B I L G A Z A T N
H A V U Ç A R E N D A Z E
A M A R İ L A V A R Y A N A T
B T Ş O N A Y A N A F O R K A L
K İ L O M E T R E E R K E İ M E C E İ Ş
G A Z İ N O F E E S M A A K A D E M İ
B A L A R P R İ M A T İ Z A N H İ S F
A N Z A K T İ A B A
İ N N A M A T E L E M E
A G A A P B C E L P
A L A Ç A T I T E İ N L İ
A A B İ S İ T E N E K
A N A N E U A T A B E K
H S A R A L İ M K
V A L İ N L M M F Ş O B İ A T İ
S A D A K A E N A Y İ A N İ K İ A R
H A T K A R İ N E A N A T O M İ R İ B A
B S A R I K T E M A Ş A İ N G İ L İ Z
H İ B E A T E K A L A F A T
O R A B İ L G İ Ç K A M
A K Ş E M S E D D İ N N T E K
A N B A A İ T Ç A T R E
İ F A D E A R V A N A E K İ M
İ T İ R A Z E R İ K A A K A
A Y I P M A U N D A R A B A N
E K K A R S M A L İ K A N E
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
BULMACA26 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
SARMAL SUDOKU
SÖZCÜK MERD‹VEN‹
PUZZLE BULMACA
‹ÇE DO⁄RU1-6 Bir tatlı türü 7-11 Sözlük 12-17 Geçim parası 18-26Taş basması 27-32 Yararlar, faydalar 33-40 Tekdüze 41-45 Bir malın satış ve sürümdeğeri 46-50 Bir kahvaltıtatlısı 51-55 Orta oyununda ya da Karagöz’de kadınrolüne çıkan erkek oyuncu 56-61 Eskiz 62-67 Vahşi 68-75 Bir köpek türü 76-78 Konya’da bir baraj 79-83 Birspor dalı 84-89 Bir ülkenin ya da bir yerin dışarı ile olanher türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, kuşat-ma 90-92 Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylanderisi 93-96 Derince çanak 97-98 Çok eski tarih anla-tan deyim sözü 99-100 Radyumun simgesi
‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.
Merdivenin ilk basama€›ndaki MALAK sözcü€ününü son basamaktaki NESİR sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
DIfiA DO⁄RU100-96 Bayramdan önceki gün 95-93 Uyanık, açıkgöz92-86 Bir koyun türü 85-80 Askerlikten arda kalanlar,gitmeyenler 79-74 Pey akçesi 73-71 Ensiz 70-65 Enbüyük deniz memelisi 64-59 Sibirya’nın güneyindekidünyanın en derin gölü 58-54 Atlas kumaşı 53-49Nevazil 48-44 Köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarakufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf 43-39Büyük piliç 38-36 Tekil ikinci kişiyi gösteren zamir 35-31 İstek, heves, zevk 30-26 Kansızlık hastalığı 25-21Coen Kardeşler’in kült filmlerinden biri 20-15 Hintkadını alın süsü 14-10 Mavimsi yeşil renkli bir tür baş-tankara 9-4 Gül bahçesi 3-1 Şüphe
O T O M A T
D İ Z E L
I S I D A M
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
2 HARFLİAC AY EM ETES KT ME NANE OM PA RUTU ÜN ÜS VE
3 HARFLİANİ AYI CAMDUT EDA ETİ
LAM LOK LÜPMOL OLE ONAPAY PES TEZ
ULU UMU YAD
4 HARFLİANNE ARALAŞIK ATELATEŞ ENİSESAS FARKFAVA IRIP
LAİK LAMAMUDİ NURİOLEY OPALPARA RENKRİNA RÜYATAKI TİRE YİNE ZATİ
5 HARFLİAKKAN ASİDE AYLAK DİZEL ELEME ETENE İLETİ
İMECE KORKU KOTON KOPİL
OMACA OMEGA PAYAM TULUM TUTUM YAPIT
6 HARFLİALATAV
ALENEN ATILIM ISIDAMİTİMAT
OTOMATOVALIK
SENSEN SEYYİD TABAKA
YİYİCİ ZODYAK
MALAK
NESİR
ÇEM‹fiYEM‹fi
YEM‹NYEMEN
YEMEKYELEK
YEDEK
ÖRNEKT‹
R
Bir süsbitkisi
Erzurum’unbir ilçesi
Hitit
Sermaye
Ülkenin esasyasası
Yankı
Bal
CengizHan’ınannesi
Ermiş
Çok fındıklıdal
Küçük taneli bakla
Başlıcaiçeceğimiz
Sıtma mik-robu taşıyan
sivrisinek
Ahenk
Litre (kısa)
Eski dildemavi
Gözlerigörmeyen
Çocuk sahibi kadın
Yüce
İstif edilmişmal
Eş, zevce
Kentavukatları
birliği
Musikimizdebir makam
Üsttekisanatçı
Doruk
Yapı
Faydalı
Bir ormanağacı
Bir halkçalgısı
Bir meyve
Burçlardanbiri
Silâh
Berilyumunsimgesi
Kız evlat
Pamuktandokunmuş
basma
Kadife
Pazar
Civar
Mızmız,sevimsiz
kimse
Etçil
Bir arazişekli, yazı
Katma,ekleme
İdrardakiazotlu madde
“…Cumbul”(sanatçı)
Yatkınlık,alışkanlık
Kimliğibelirsiz gök
cisimleri
Alttakisanatçı
Belâ, felaket
Yabanihayvanvurma
Esas, asıl
Bir hayırkurumu
Son, bitim
Bükülmüş,dürülmüş
şey
Yarışabaşlama
emri
Rüzgâr
İyiden iyiye
Yapım
Katarakt
Bir yerdeoturma
Musikimizdebir makam
Fiil, hareket
Bir kemikhastalığı
Ünite
Bir nota
Uzaklıkanlatır
Elma, armutkurusu
Siirt’in ilçesi
Bir gezegen
Bataklık vesazlık yer
Soylu
Meyveninyenmeyenbölümü
Sıçanotu,zırnık
Bulmayaçalışma
Bir besinmaddesi
Sunma
Eski dildegöz
Aylık
Proje
Atın, aslanınensesindeki
kıllar
Engel
Cetvel türü
ÜlkemizinAvrupa’daki
kısmı
Koca
Büyük vesert taşkütlesi
Ölçüt
Yaz yağmuru
Takım (kısa)
Notayaalınmış
müzik eseri
Rutenyumsimgesi
Hareketsiz,duruk
Yanardağpüskürtüsü
Nine
Kalın sicim
Yaratemizliği ve bakımı
Ekmek
Sıvacı aleti
Başkan
Yunanistansınırımız
ırmak
Bir spor dalı
Arjantin’inplâka işareti
Bir ilimiz
Katılmış,eklenmiş
Sodyumunsimgesi
Şaşmaünlemi
Genişlik
Nazi GizliPolisi (kısa)
Kalıtımınesas öğesi
Bir taşıtaracı
Ordugörevlisi
Beğeni
Yürürlüğekarşı çıkma,
protesto
Altınınsimgesi
Haberci
Ülkemizinplâka işareti
Uzak
Üflemelibir çalgı
Afrika’da bir ülke
Mektup
DoğuAnadolu’dabir ırmak
Güzel koku
Toplu yapılanhücum,saldırı
Bir süs taşı
Bir sessanatçımız
Balmumunayatırılmış fitil
Su
Yabancıhaber ajansı
(kısa)
Aygıt
Tantalınsimgesi
Bir nota
Rafinaj
Asya’da bir ülke
Mihracekarısı
3 6 7
4
8
6
7
KO
LAY
ZOR
5
1
5
2
9
8 3 5
7
7
6
2
1
3
2
9
3
2 4 6
1 3
9 3
1
4
2
6
3
9 8
6 2
7
4
5
6 9
8 6
4
5
MUAZZEZ ERSOY
MUSTAFA KESER
pazar bulmaca27 MAYIS 2012 PAZAR4
f28spor
30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
HOLLANDA’NIN EN İYİ BİRİNCİ LİG HAKEMİ BİR TÜRKHollanda futbol tarihinde bir ilk daha yaşandı ve 2011-2012 yılının en iyi hakemi bir Türk seçildi. Hollanda’da doğan ve 12
yaşından bu yana hakemlik yapan Serdar Gözübüyük, futbol merakının daha küçük yaşlarda başlayarak, daha sonra bunun hakemliğe dönüştüğünü belirtti. Bu yılki tüm oylamalarda bütün puanları toplayarak en iyi hakemliğe seçildiğini
söyleyen Türk asıllı hakem Serdar Gözübüyük, “Bu sene birçok derbi maçları verdiler, geçtiğimiz haftalarda, Ajax, PSV, Feyonoord maçlarını yönetmiştim. İyi bir FİFA hakemi olmak yolunda ilerleyeceğini belirten ifade eden Gözübüyük,
“Maçlar süper, çok büyük heyecan var. İnşallah bir gün Türkiye’de de kendi takımlarımızın maçlarını yönetirsek bizim için harika olur. Onu artık federasyona bırakalım” diyerek Türkiye Futbol Federasyonu’na adeta yeşil ışık yaktı.
28
Kocaman, Avrupa’da ikinci
sezonunda başarıyı yakaladı uEFa avrupa ligi (C)
Grubu'nda deplasmanda
Fransa'nın olympique
marsilya takımını 1-0
yenerek, gruptan lider
olarak çıkmayı garantile-
yen Fenerbahçe'nin teknik
direktörü aykut Kocaman,
avrupa'daki ikinci sezo-
nunda başarıyı yakaladı.
-Fenerbahçe'de teknik direktörlük görevi-
ne getirildiği 2010-2011 sezonunda Avru-
pa kupalarına erken veda eden Aykut Kocaman,
sarı-lacivertli takımla ikinci Avrupa macerasın-
da şubat ayını şimdiden görmeyi başardı.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 3. ön eleme tu-
runda Romanya'nın Vaslui takımını eleyerek,
Avrupa'da ilk kez tur atlayan Aykut Kocaman
yönetimindeki Fenerbahçe, play-off turunda
Spartak Moskova'ya elenince yoluna UEFA Av-
rupa Ligi'nde devam etti. UEFA Avrupa Ligi (C)
Grubu'nda 5 maçta 4 galibiyet, 1 yenilgi alan sa-
rı-lacivertliler, gruptan çıkmayı garantileyerek,
şubat ayında 32'ler turunda mücadele etmeye
hak kazandı.
İLK SEZONUNDA
GALİBİYET ALAMADI
Aykut Kocaman, Fenerbahçe ile Avrupa'ya
çıktığı ilk sezonda başarılı olamadı.
Kocaman'ın ilk teknik direktörlük dönemi
olan 2010-2011 sezonunda UEFA Şampiyon-
lar Ligi 3. ön eleme turunda Young Boys'a,
UEFA Avrupa Ligi play-off turunda da
Yunanistan'ın PAOK takımına elenen sarı-
lacivertliler, Avrupa'ya erken veda etti.
Fenerbahçe, 2011-2012 sezonunda
ise futbolda şike soruşturması sü-
recinde men edildiği için UEFA
Şampiyonlar Ligi'nde yer
alamadı.
-Fenerbahçe’yle yollarını ayırdıktan sonra ülkesi-
ne dönerek Coritiba takımıyla sözleşme imzalayan Alex de Souza ve ailesi, Türkiye’deki günlerini unutamıyor. De So-uza ailesi, Brezilya’daki hayata alışmakta zorlanırken özellikle Alex’in çocukları Türk yemek-lerini özlüyor.
Fenerbahçe’den sürpriz bir şekilde ayrıldıktan sonra ülke-sinin yolunu tutarak Coritiba ile anlaşan Alex de Souza ve ailesi-nin Brezilya’ya adapte olmakta zorlandığı öğrenildi.
8 yıllık Fenerbahçe kariyeri-nin ardından, “Yüzde elli Türk olarak öleceğim.” diyen Sam-bacı yıldız ve ailesi, Türkiye’deki günlerini şimdiden özlemle anı-yor. Alex, özellikle çocuklarının doğup büyüdüğü, okula gittiği, birçok arkadaş edindiği İstanbul
özlemini dindirmek için büyük çaba harcıyor.
Ailesinin mutluluğunu sağ-lamak adına elinden geleni yap-maya çalışan tecrübeli futbolcu-nun hatta minik oğlu Felipe’nin çok sevdiği lahmacunu temin etmek için adeta seferber oldu. Öyle ki Alex, Felipe’nin ısrarla istediği lahmacunu eski takım arkadaşı Tuncay Şanlı’yı devreye sokarak Türkiye’den Brezilya’ya getirtmeyi hedefl iyor. Geçtiğimiz günlerde Tuncay ile telefonda hasret gideren 34 yaşındaki fut-bolcu, “Tuncay, oğlum Felipe’ye lahmacun, kızlarım Antonia ve Maria’ya da döner yollaman mümkün mü?” diye bir ricada bulundu. Bu istek karşısında bi-raz şaşıran Tuncay ise bu talebi “dondurulmuş” olarak en kısa zamanda Brezilya’ya yollamanın sözünü verdi.
alex’in derdi lahmacun ve döner!-Marsilya daha önce de
Türk takımlarıyla karşı karşıya geldi. Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'nde C Grubu'ndaki rakibi Mar-silya, daha önce Avrupa Kupaları'nda Türk takımları ile karşılaşmalar yaptı.
Olympique Marsilya, daha önce Göztepe, Beşiktaş ve Es-kişehirspor ile de Avrupa ku-palarında mücadele etti.
Bu sezon UEFA Avru-pa Ligi 3. ön eleme turunda Eskişehirspor'u 1-1 ve 3-0'lık sonuçlarla eleyen Fransa tem-silcisi, 2007-2008 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi (A) Grubu'nda Beşiktaş karşısında kendi sa-hasındaki ilk maçı 2-0 kazandı, İstanbul'daki rövanş karşılaşmasını ise 2-1 kaybetti.
Fransız ekip, 1968
-1969 sezonunda o dönemde-ki adıyla Fuar Şehirleri Kupası 1. tur mücadelesinde Göztepe ile karşı karşıya geldi. İlk maçta Göztepe'ye 2-0 yenilen Oly-mpique Marsilya, ikinci maçı aynı skorla kazandı ama tur atlayan Göztepe oldu.
Göztepe Marsilya’yı elemişti!
SPOR29 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
-İsveçli golcü Zlatan İbrahimo-vic, 23 milyon Euro'ya Paris
Saint Germain'e transfer olurken, tüm zamanların en pahalı ismi oldu.
İbrahimovic, rekora giden yol-da bir çok takım formasını giy-di. Ajax'tan Juventus'a 16 milyon Euro'ya geçen İsveçli golcü, bu yolda ilk büyük transferini gerçekleştirdi.
Zlatan İbrahimovic, en pahalı transferini ise Barcelona'ya geçer-ken gerçekleştirdi. Barça, çok şey umduğu Zlatan'a karşılık Inter'e Eto'o'nun bonservisiyle birlikte toplam 69.5 milyon Euro ödedi. İtalya'ya ikinci kez dönen İbrahi-movic bu kez Milan forması giydi. Milan ise Barcelona'ya golcü yıldız
için 24 milyon Euro ödedi. Tüm bu transferler sonrasında İbrahimovic'e toplam 171.1 milyon Euro ödendi.
hEr TaKımda BaŞarılı olduDoğal yeteneği bulunan Zlatan İb-rahimovic gittiği takımlarda yaşa-dıkları şampiyonluklarla da adından söz ettirdi. İsveçli golcü şike skandalı nedeniyle Juventus'un elinden alı-nan şampiyonluklar da katılırsa ka-riyerinde 8 kez şampiyonluk yaşadı. Golcü oyuncu Ajax, Juventus, Inter, Barcelona ve AC Milan ile mutlu sona ulaşmayı başardı.
son 17 Yılın En iYi GolCÜsÜZlatan İbrahimovic,rekorlarına bir
yenisini Ligue 1’de ekledi. Fransa Ligi’nde en son 1995-96 sezonunda Stephane Guivarc'h Auxerre forma-sı ile 14 haftada 12 gol ulaştı. İbra-himovic ise sadece 11 maçta 12 gole ulaşarak bu rekoru egale etti.
PsG’Yi sırTlıYorAyrıca kendi futbolculuk kari-yerinde de en iyi lig başlangıcı-nı yapan İsveçli golcü, bu sezon takımının attığı gollerin yüzde 65'ine katkı sağlayarak ligde lider durumda bulunan Paris Saint-Germain'i sırtlayan oyuncu oldu.
İbrahimovic Troyes’e attığı 2 golle kariyerindeki gol sayısını 200'e yükseltti.
Fransa 17 yıldır böyle futbolcu görmedi
isveçli golcü ligdeki gol sayısını 12'ye yükselterek, 1995 yılından bu yana ligue 1'in 14.haf-tasında bu sayıya ulaşan ilk oyuncu oldu.
Paris saint-Germain'in Troyes'i 4-0 mağlup ettiği maçta 2 gol atan İsveçli golcü Zlatan İbrahimovic’in, 14 haftası geride kalan Ligue 1’deki gol sayısı 12 oldu. Fransa Ligi’nde son 17 yıl boyunca bu rakama ulaşan oyuncu bulunmuyor.
SPOR30 30 KASIM - 6 ARALIK 2012 ZAMAN FRANCE
-Dünya Karate Şampiyonası’nda bir
altın, iki gümüş ve üç bronz ma-
dalya kazanan Türkiye, organizasyonu
Fransa, Japonya ve İtalya’nın ardından
dördüncü sırada tamamladı.Enes Erkan, 2006 yılından bu
yana bireysel olarak Türkiye’ye altın
madalya kazandıran ilk karateci ola-
rak tarihe geçti.Kumite Erkek Takımı, Paris'teki
Dünya Karate Şampiyonası'nda fi -
nalde ev sahibi Fransa'ya yenilerek
gümüş madalyada kaldı.Kumite Erkek Takımı, Fransa kar-
şısına Enes Erkan, Yaser Şahintekin,
Gökhan Gündüz, Murat Salih Kurnaz
ve Mustafa Utku Şahin'den oluşan kad-
royla çıktı. İlk maçta Yaser Şahintekin ile
Azedi Rghiou arasındaki maç 0-0 bera-
berlikle sonuçlandı.
haKEmlEr TarTıŞmalı Kararlara imza aTTı
İkinci maça çıkan +84 kilo dünya şam-
piyonu Enes Erkan da İbrahim Gary
ile puanları paylaştı. Üçüncü isim ola-
rak tatamiye çıkan Gökhan Gündüz
son 45 saniyesine 3-2 önde girdiği
mücadeleyi 6-4 kaybetti. Murat Salih
Kurnaz dördüncü maçta hakemle-
rin yanlı kararlarının damga vurduğu
maçta Mathieu Cossou'ya yenilince
Türkiye seriyi kaybetti.
Türkiye Karate Federasyonu Başkanı
Esat Delihasan şampiyonada son 10 yı-
lın en iyi sonucunu aldıklarını belirterek
hakemlerin yanlı tutumundan yakındı.
Ev sahibi Fransa'nın dokuz fi nal yap-
masının karate tarihinde eşi olmadığını
belirten Delihasan, şöyle konuştu:Hakemler adil olsa en az iki madalya
daha kazanabilirdik. Özellikle Tuba Yenen
ve Bayan Kumite Takımımız'ın Fransa ile
yaptığı maçlarda hakemlerin verdikle-
ri kararlar seyircilerin bile tepkisini çekti.
Herşeye rağmen çok önemli bir sonuçla
Türkiye'ye dönüyoruz. Madalya alan spor-
cularımızı tebrik ediyor, mücadele eden
tüm sporcularıma teşekkür ediyorum.
Türk karateciler Paris’te tarih yazdıParis'te yapılan dünya Karate Şampiyonası'nda, podyuma çıkan Kumite Erkek Milli Takımı
büyük başarı elde etti. Türkiye, şampiyonayı bir altın, iki gümüş ve üç bronz madal-
yayla tamamlayarak genel sıralamada dördüncü oldu.
Finalde evsa-hibi Fransa'ya kaybeden ay - yıldızlı ekip 2008 yılında Tokyo'daki şampi-yonluktan sonra en iyi derecesini elde etti.
-Paris'teki Dünya Karate Şampiyonası'nın son gününde
Bayan Kumite Takımı, Çin'i 2-0 yene-rek bronz madalya kazandı. Üçüncü-lük maçında Fransa'ya yenilen Erkek Kata Takımı ise beşincilikte kaldı.
Bayan Kumite Takımı, Çin kar-şısına Serap Özçelik, Tuba Yenen ve Meltem Hocaoğlu'ndan oluşan kad-royla çıktı. İlk maçta Linglin Tang ile mücadele eden Meltem Hocaoğlu, mücadelenin dokuzuncu saniyesinde vurduğu ura mawashi ile yakaladığı üstünlüğü üç dakika boyunca korudu ve ilk galibiyeti getirdi.
Hocaoğlu'nun ardından Cuilan Zeng ile karşılaşan Tuba Yenen ma-çın 33. saniyede yuko ile öne geçti. 45. saniyede ippon'la maçı 4-0'a geti-ren genç karateci, geri kalan bölüm-de kontrollü dövüştü ve rakibini 6-0 mağlup etmeyi başardı. Çin karşısın-da seriyi 2-0'a getiren Türkiye bronz madalyanın sahibi oldu. Bayanlar takım kumitede fi nalde Hırvatistan'ı 2-1 yenen Fransa şampiyon oldu.
“haKEm oYunları sonunda maĞluP olduK”Bayan Milli Takım Teknik Direktö-rü İbrahim Erçin bronz madalyaya sevinemediklerini söyledi. Erçin, "Avrupa Şampiyonu olarak buraya geldik ve dünya şampiyonu olmayı hedefl edik. Fransa hariç oynadı-ğımız tüm rakipleri ilk iki maç so-nunda yenmeyi başardık. Fransa'ya da hakem oyunları sonunda mağ-lup olduk. Böyle bir şampiyonada derece yapmak tabii ki gurur verici ama bunun sevincini yaşayamıyo-ruz." dedi.
KaTa TaKımı dÜnYa BEŞinCisiMetin Sofuoğlu, Arslan Çalışkan ve Orçun Duman'dan oluşan Er-kek Kata takımı ise üçüncülük maçında ev sahibi Fransa'ya 5-0 yenilerek dünya beşincisi oldu.
Karateci kızlar dünya üçüncüsü oldu
dünya Karate Şampiyonası'nın son gününde sabah se-
ansında tatamiye çıkan Bayan Kumite Takımı üçüncülük
maçını kazanarak bronz madalya aldı.
ENES ERKAN
iPad TahTını nEXus 7’YE KaPTırdı amerika’da tüketiciler üzerinde yapılan bir araştırma,
artık amerikalının yeni yıl hediyesi olarak iPad yerine Google nexus 7 beklediğini ortaya çıkardı. TechBargains.
com adlı internet sitesinin haberine göre, Google nexus 7, bu yılın gözdesi iPad’i kıl payı farkla geride bıraktı.
iPad TahTını nEXus 7’YE KaPTırdı amerika’da tüketiciler üzerinde yapılan bir araştırma,
artık amerikalının yeni yıl hediyesi olarak iPad yerine Google nexus 7 beklediğini ortaya çıkardı. TechBargains.
com adlı internet sitesinin haberine göre, Google nexus 7, bu yılın gözdesi iPad’i kıl payı farkla geride bıraktı.
nEXus 7
-ABD’li ünlü ressam, fi lm yapımcısı ve yayıncı Andy
Warhol’un 350’den fazla eseri, New York’ta yapılan açık artırmada top-lam 17 milyon dolara satıldı.
Christie’s Müzayede Evi, en yük-sek fi yata satılan eserin 1,2 milyon dolara alıcı bulan ‘Nesli Tükenmekte Olan Canlılar: San Francisco Gümüş Benekli Kelebeği’ (Endangered Spe-cies: San Francisco Silverspot) adlı tablo olduğunu açıkladı.
Christie’s, Warhol’un Jacqueline Kennedy’yi tasvir eden kolajının ise 626 bin dolara satıldığını belirtti. Müzayede evi yetkilileri, koleksiyon-cuların özellikle Warhol’un fotoğraf-larına ve baskılarına ilgi gösterdiğini ifade etti. Açık artırmada 12 bin dolar değer biçilen Warhol’un oto-portresi ise 50 bin dolara alıcı buldu.
Pop-art akımının öncüsü Andy Warhol, 1987 yılında hayata veda etmişti.
Bu kelebek, 1,2 milyon dolara satıldıaçık artırma-dan elde edilen gelir, andy Warhol Görsel Sanatlar Vakfı’na verilecek.
tablo olduğunu açıkladı.
-Data Mining International’ın yaptığı araştırma yüksek mik-
tarda siyah çay tüketen toplumlar-da diyabet hastalığı görülme oranı-nın, anlamlı bir şekilde daha düşük olduğu sonucuna ulaştı.
British Medical Journal Open’da yayınlanan araştırmada dünya ça-pında 42 ülkenin siyah çay tüketim oranını değerlendirdi ve bunları her ülkenin kanser, diyabet, solunum ve enfeksiyöz hastalık oranlarına göre inceledi.
Araştırma, ortalama olarak diğe-rine kıyasla iki kat siyah çay tüketen bir toplumda, 1/4 oranında daha az diyabet olgusu görüldüğünü buldu. Ancak bireylerde siyah çay tüketimi ile düşük diyabet riski arasında ne-densel bir ilişki olduğu ileri sürülmedi.
Çayı çok içen toplumun diyabeti az oluyor
-Özel eğitim kurumu EF’in yap-tığı araştırmaya göre, İsveçliler
dünyanın en iyi İngilizce konuşan halkı oldu. Türkiye ise 54 ülkenin yer adığı listede 33. sırada yer buldu.
Dünya genelinde dil kursları ve okulları bulunan özel eğitim kurumu EF, 54 ülkenin İngilizce seviyesini öl-çen bir araştırma yayınladı. Araştırma sonucunda İngilizce yeterlilik seviye-si en yüksek ülke İsveç oldu. İsveç’i; Danimarka, Hollanda, Finlandiya ve Norveç takip etti.
Araştırmada çıkan diğer ilginç sonuç ise bütün ülkelerde kadınların, erkeklere oranla daha iyi İngilizce ko-nuşmaları oldu.
ingilizce’de en başarılı ülke isveç