cetele - doğan yurdakul

235
/ 235 1 Resmi Belgelerle ÇETELE Siyaset Mafya Bürokrasi İlişkilerinde Kim Kimdir? Doğan Yurdakul Cengiz Erdinç Birinci Baskı 1998 A Cengiz Abaoğlu MİT görevlisi. Kasım 1987'de hazırlanan 1. MİT raporunda, İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in yardımcısı olarak, yeraltı dünyasıyla yakın ilişki içinde olduğu ileri sürüldü. Raporda, Cengiz Abaoğlu'nun Nuri Gündeş'le birlikte Dündar Kılıç ve Yaşar Yamak'la ilişkilerinden dolayı, MİT'ten ayrılmak zorunda bırakıldığı iddiası da yer aldı. Abaoğlu'nun MİT'ten Şehmuz Tatlıcının Şetat adlı şirketinde çalıştığı ileri sürüldü. Cengiz Abaoğlu'nun amirleri ile birlikte Nevzat Ayaz, Fahrettin Aslan ve Şükrü Balcı'yla gayri müslimlerden haraç alınması olayına karıştığı da ileri sürüldü. 1980'den sonra öldü. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri, 2-3-4, Susurluk Tutanakları 399-1181) Hiram Abas 1932'de İstanbul'da doğdu. Saint Joseph Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubesini bitirdikten sonra, 18 Mayıs 1967'ye kadar İstanbul'da müfettiş muavin adayı, müfettiş muavini ve 2. sorgu müfettişliği görevlerinde bulundu. Sorgu müfettişliği görevini daha sonra Ankara'da sürdüren Hiram Abas, yedek subaylığından, sonra MİT'te çalışmaya başladı. Yurtdışında, özellikle de ABD'de, istihbarat eğitimi gören Abas, Batum, Atina ve Beyrut'ta uzun yıllar görev yaptı. 12 Mart döneminde MİT'te etkin görevlerde bulundu. Ev baskınlarında yer aldı ve 19 Şubat 1972'de, Fındıkzade operasyonu adıyla bilinen olayda Ziya Yılmaz'la girdiği çatışmada yaralandı. Ziverbey Köşkü'nün Eyüp Özalkuş öncesi döneminde sorgulamalara katıldı. MİT İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Sabahattin Savaşman'a CIA adına casusluk yaptığı suçlamasıyla yapılan operasyonu gerçekleştiren Abas, 1978'de Namık Kemal Ersun cuntasının tasfiyesiyle ilişkili olarak kendi isteği ile emekliye ayrıldı ve işadamı Halit Narin 'in bir şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak çalıştı. 1983'te Burhanettin Bigalı'nın MİT Müsteşarı olduğu dönemde, yeniden teşkilata döndü. Hayri Ündül' ün müsteşarlığı döneminde ise MİT müsteşar yardımcılığı görevine getirildi. Özal'ın MİT'İ sivilleştirme operasyonunun ilk adımı olarak değerlendirilen bu atamadan sonra Abas, ilk kez açık kimliğiyle Başbakanın Suriye gezisine katıldı. Bu gezi sırasında basınla açık bir ilişki kuran ve her türlü soruya net yanıtlar veren Abas, MİT'in görüntüsünün değiştirilmesi gerektiğini savunuyor ve "Örgütün görevi içerde solcu avına çıkmak olmamalı. Dışardan gelecek tehditlere yönelik bir istihbarat çalışması yürütmeli" diyordu.

Upload: meymur

Post on 02-Jul-2015

6.515 views

Category:

Documents


119 download

TRANSCRIPT

Page 1: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 1

Resmi Belgelerle

ÇETELE

Siyaset Mafya Bürokrasi İlişkilerinde Kim Kimdir?

Doğan Yurdakul Cengiz Erdinç

Birinci Baskı 1998

A

Cengiz Abaoğlu

MİT görevlisi. Kasım 1987'de hazırlanan 1. MİT raporunda, İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in yardımcısı olarak, yeraltı dünyasıyla yakın ilişki içinde olduğu ileri sürüldü. Raporda, Cengiz Abaoğlu'nun Nuri Gündeş'le birlikte Dündar Kılıç ve Yaşar Yamak'la ilişkilerinden dolayı, MİT'ten ayrılmak zorunda bırakıldığı iddiası da yer aldı. Abaoğlu'nun MİT'ten Şehmuz Tatlıcının Şetat adlı şirketinde çalıştığı ileri sürüldü. Cengiz Abaoğlu'nun amirleri ile birlikte Nevzat Ayaz, Fahrettin Aslan ve Şükrü Balcı'yla gayri müslimlerden haraç alınması olayına karıştığı da ileri sürüldü. 1980'den sonra öldü. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri, 2-3-4, Susurluk Tutanakları 399-1181)

Hiram Abas

1932'de İstanbul'da doğdu. Saint Joseph Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubesini bitirdikten sonra, 18 Mayıs 1967'ye kadar İstanbul'da müfettiş muavin adayı, müfettiş muavini ve 2. sorgu müfettişliği görevlerinde bulundu. Sorgu müfettişliği görevini daha sonra Ankara'da sürdüren Hiram Abas, yedek subaylığından, sonra MİT'te çalışmaya başladı. Yurtdışında, özellikle de ABD'de, istihbarat eğitimi gören Abas, Batum, Atina ve Beyrut'ta uzun yıllar görev yaptı. 12 Mart döneminde MİT'te etkin görevlerde bulundu. Ev baskınlarında yer aldı ve 19 Şubat 1972'de, Fındıkzade operasyonu adıyla bilinen olayda Ziya Yılmaz'la girdiği çatışmada yaralandı. Ziverbey Köşkü'nün Eyüp Özalkuş öncesi döneminde sorgulamalara katıldı. MİT İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Sabahattin Savaşman'a CIA adına casusluk yaptığı suçlamasıyla yapılan operasyonu gerçekleştiren Abas, 1978'de Namık Kemal Ersun cuntasının tasfiyesiyle ilişkili olarak kendi isteği ile emekliye ayrıldı ve işadamı Halit Narin 'in bir şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak çalıştı. 1983'te Burhanettin Bigalı'nın MİT Müsteşarı olduğu dönemde, yeniden teşkilata döndü. Hayri Ündül' ün müsteşarlığı döneminde ise MİT müsteşar yardımcılığı görevine getirildi. Özal'ın MİT'İ sivilleştirme operasyonunun ilk adımı olarak değerlendirilen bu atamadan sonra Abas, ilk kez açık kimliğiyle Başbakanın Suriye gezisine katıldı. Bu gezi sırasında basınla açık bir ilişki kuran ve her türlü soruya net yanıtlar veren Abas, MİT'in görüntüsünün değiştirilmesi gerektiğini savunuyor ve "Örgütün görevi içerde solcu avına çıkmak olmamalı. Dışardan gelecek tehditlere yönelik bir istihbarat çalışması yürütmeli" diyordu.

Page 2: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 2

Abas, 1988'de patlak veren ünlü "MİT Raporu" olayında sorumlu görülerek, raporu kaleme alan Mehmet Eymür'le birlikte pasif göreve alınmak istenince, ikinci kez teşkilattan ayrıldı ve İstanbul'a yerleşti. Amerikan silah firmalarının Türkiye temsilciliğini yapan Ganduri'lerin, şirketinde çalışırken 26 Eylül 1990'da failleri hâlâ tespit edilemeyen bir suikastte öldürüldü. Azmettirenleri bugüne kadar belirlenemeyen bu suikast hakkında yakın çalışma arkadaşı Mehmet Eymür "Analiz" kitabında şunları yazdı: "Dev-Sol tarafından yapıldığı kanaatine çok inanarak bakmıyorum... Bence Dev-Solun taşeron olarak kullanılmış olması daha büyük bir olasılık." (MİT Raporu Olayı, Aydınlanmamış Cinayetler)

Rıdvan Abay

Adı ilk kez Emlak Bankasının da karıştığı Sicilya mafyasının para aklama operasyonunda, bankadan 10 adet 25 milyon dolarlık iyi niyet mektubu alan işadamı olarak geçti. Kapalıçarşı'da bir döviz büfesi ve Altın Borsası'nda faaliyet gösteren bir aracı kurumun hisselerini satın alma girişiminde bulundu. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından Çelik Halat hisselerinde yapay fiyat ve piyasa oluşturmaya yönelik işlemleri nedeniyle, Mehmet Esener ve Asil Onay'la birlikte hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Son olarak Türk Ticaret Bankası Adapazarı Şubesinin 125 milyon lira dolandırılması girişimine adı karıştı. (Hürriyet, 06.06.1996)

Garabet Serkiz Abriyan

18 Eylül 1973'te İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından hazırlanan iddianameye göre Suriye uyruklu Akil Çubukçı'yla birlikte Türkiye'de ortaya çıkan ilk organize Kaçakçılık şebekesinin beyni! Casusluk şüphesiyle gözaltına alınan M. Akil Çubukçı'nın ifadesi üzerine, 18 Eylül 1973 tarihli iddianameyle açılan soruşturmada Hüseyin Uğurlu, Mustafa Uğurlu, Abuzer Uğurlu, Akil Çubukçı, Zihni İpek, Hacı Mirza, Süleyman Abdullahoğlu, Süleyman Şevket Yavuz, Sefer Bezal, Mustafa Mirza, Ali Bezal, Mehmet Cantaş, Nusret Demir, Fahri Bank, Ömer Mirza, Nail Araz, Abdullah Şap, Hayrettin Yağcı, Necmettin Karadeniz, Nurettin Ormancı, Fahrettin Soysal, Süleyman İnan, Doğan Yonucuoğlu, Ali Yenigün ve Mehmet Kapanoğlu'nun yargılandığı bu şebeke 1966-1973 yılları arasında Türkiye'ye 45 ayrı partide toplam 27 milyon civarında mermi ve 70 bin civarında silah soktu. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 66)

Nedim Acar

Turizm Bakanlığı İşletmeler Genel Müdürü iken, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Turizm Bakanlığı müfettişlerinin yaptıkları soruşturma sonucu görevine son verilen 23 bürokrat arasında yer aldı. Acar, Ömer Lütfü Topal'ın usulsüz kumarhane ruhsatlarını sağlayan bürokratlar arasında. Turizm Bakanlığı Müsteşar eski Yardımcısı Mevhibe Can'dan sonra ikinci önemli isimdi. (Hürriyet, 30.05.1998) Alaattin Çakıcı'nın Fransa'da yakalanmasından sonra üzerinde çıkan diplomatik pasaportta N.Acar isminin yer alması, dikkatleri bir kez daha bu bürokratın üzerine çekti.

Şenol Acar

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Sakarya çevresinde polis memurunu yaralama, gasp, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, suçluları kaçırmak, patlayıcı madde bulundurmak gibi suçlamalarla aranıyor.

Ali Açma k

Page 3: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 3

Karadenizli ünlü kaçakçı. 1965'te Havza'da yapılan bir silah kaçakçılığına, 1966'da Stutgart'ta Bayram Ali Yenigün ve Aziz Turgut'la birlikte 150 bin mermi kaçırılması olayına karıştı. 1967'deki Sürmene operasyonunda da adı geçti. Samsun'da kimi askerler tarafından korunduğu iddianamelerde yer aldı. MHP Sungurlu ilçe eski Başkanı Şakir Babuç'la ilintili olarak, Sami Karamanoğlu, Ziya Çiçek, Sait Çelik ve Ali Yenigün ile birlikte oldukça ilginç bir başka silah kaçakçılığına daha karıştı. Bu operasyonda aynı şebeke tarafından hem MHP'lilere hem de Fatsa'daki sol gruplara silah satıldığı ortaya çıkmıştı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 126-129)

Kutlu Adalı

Kıbrıslı gazeteci. Gazeteciliğe 1959'da Nacak gazetesinde başladı. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla 1960'ta kamu görevine geçti. Rauf Denktaş'ın siyasi görüşlerine muhalif olan Adalı, son resmi .görevi olan Kayıt Dairesi Müdürlüğü ve Nüfus Başyazmanlığından, Kıbrıs vatandaşlarıyla ilgili bazı gizli bilgi ve belgeleri yetkisiz kişilere, vermemesi nedeniyle, 22 Aralık 1979'da alındı. Bu dönemde yazdığı ve Denktaş'ı eleştiren "Minaredeki Deli" başlıklı yazı yüzünden 13 Şubat 1980 gecesi evi kurşunlandı. (Vatan Sağ Olsun, 22-28) Yazılarında Kıbrıs'ta faaliyet gösteren Kıbrıs Türk Halk Hareketi, Türk İntikam Teşkilatı, Genç Türk Mukavemet Teşkilatı, Milli İrade ve İntikam Örgütü gibi, paramiliter örgütlerin suikast, bombalama gibi faaliyetlerini eleştirdi. Yeni Düzen gazetesinde 1996 yılının Mart ve Nisan aylarında kaleme aldığı "Dikenli Yol" adlı yazı dizisinde Kıbrıs yakın tarihinde bilinmeyen pek çok olaya ve özellikle KKTC, kurulmadan önceki dönemde Türk örgütleri tarafından Rumların üzerine atılan bir dizi cinayete ışık tuttu. 14 Mart 1996'da Kıbrıs'ta gerçekleşen, St. Barnabas Müzesi'nin 1974'ten kalan bir ganimetin bulunması için basılması ve bekçilerin bağlanarak dört saat süreyle kazı yapılması olayının Sivil Savunma Teşkilatı (SST) ile ilişkili olduğunu yazdı. Kutlu Adalı Bakanlar Kurulu kararıyla SST üyeliğine atanmıştı. 1996 Mayıs ayı sonunda dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Hasan Kondakçı tarafından KKTC yönetimi aleyhine yazılar yazmaması için uyarıldı. 6 Temmuz 1996'da Lefkoşa'da evinin önünde Uzi marka bir silahla taranarak öldürüldü. Cinayeti TİT (Türk İntikam Tugayı) üstlendi. Cinayet sırasında sokak lambalarının sigortalarının sökülmesi dikkat çekti. (Gazete Pazar, 19.10.1997)

Henry Salah Adamson

1979'da Yayladağ sınır kapısında yakalanan, üzerinde ünlü kaçakçı Henry Arslanyan'la, Vardar şirketi sahipleri Bekir Gültaş ve Selami Gültaş kardeşlerin şifreli telefon numaraları bulunan Amerikan pasaportlu, Suriyeli kaçakçı. (Papa, Mafya, Ağca, 56)

Celal Adan

MHP davasında İstanbul bölgesi sanıkları arasında yer alan ülkücü militan. MHP' nin Eğitimciler olarak bilinen kadrosundan. Yılma Durak tarafından, Musa Serdar Çelebi'nin Almanya'ya gönderilmesi, Abdullah Kılıç'ın askere gitmesi üzerine 1979'da İstanbul'a gönderildi. Yılma Durak başkanlığında Orhan Çakıroğlu, Mustafa Verkaya ve Recep Öztürk'le birlikte oluşturdukları komiteyle İstanbul'da ülkücü militanların eğitilmesi, eylemlere yönlendirilmesi ve. korunması işlerini yürüttüğü ileri sürüldü. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesi olayında Türkler'in adresini Bahçelievler, katliamı sanığı Ünal Osmanağaoğlu'na verdiği ileri sürüldü. MHP davasının zaman aşımından düşmesiyle, beraat etti. Haluk Kırcı ifadesinde Abdullah Çatlı'yı, Bahçelievler katliamından kaçarak İstanbul'da saklandığı dönemde Celal Adan vasıtasıyla bulduğunu söyledi. Tansu Çillerin DYP Genel Başkanı seçilmesinden sonra, .Doğru Yol Partisi

Page 4: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 4

İstanbul il Başkanlığına getirildi. Adı Flash TV'nin kurşunlanması ve Budapeşte'de Mesut Yılmaz'ın yumruklanması olayına karıştı. (MHP İddianamesi 740, 748-749)

Bünyamin Adanalı

Bahçelievler katliamına karışan ülkücü militan. Bu davada gıyabi tutuklu olarak aranırken J995'te yakalandı ve beraat etti. Ancak-Yargıtay 9. Dairesi sanığın mahkûm olması gerekçesiyle bu kararı bozdu ve dosyasını Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Mahkeme, bu dosyanın Bahçelievler katliamı ana dosyasına eklenmesine 22 Nisan 1998'deki duruşmada karar verdi. (Anadolu Ajansı, 22.04.1998)

Ayhan Adar

Bingöl Solhan'da yeşil adıyla tanınan Mahmut Yıldırım'm akrabası. Yeşil'in birlikte iş yaptığı isimlerden olduğu ileri sürüldü. Uzun süre Suudi Arabistan'da çalıştı. 1995 seçimlerinde MHP Bingöl milletvekili adayı oldu. Kısa bir süre Solhan MHP ilçe Başkanlığı yaptı. (Ülkede Gündem, 09.06.1998)

Harry Aderholt

Amerikalı Yeşil Bereli, özel savaş teknikleri uzmanı general. 1992'de Bakü'de büro açan Amerikan şirketi Mega Oil'in İran Contra skandalinin ünlü ismi Richard Secord ile birlikte ortağı. (Reis, 299)

Niyazi Adıgüzel

İstanbul Ticaret Odası Başkanı iken, MHP'li Avukat Kürşat Özkan tarafından 1 Haziran 1988'de Büyük Ankara Otelinde Türkiye gazetesi Ankara temsilcisi Mevlüt Işık ve işadamı Davut Çelik'le birlikte öldürüldü.. Bu karanlık olayda, katil Özkan üç kişiyi vurduktan sonra intihar etti. Tanıklara göre Özkan Adıgüzel'e "Ben 5 milyar lira eksik paranın hesabını nasıl veririm?" dedi. Niyazi Adıgüzel Bedrettin Dalan'ın eski ortağıydı ve fabrikalarının iflas ettiği dönemde Bedrettin! Dalan'ın da desteğiyle İstanbul Ticaret Odası Başkanlığına seçilmişti. Çek ve senet mafyasının gelişmesine karşı çıkan Adıgüzel, olaydan bir hafta önce Musa Serdar Çelebi'yle ve olaydan iki saat önce de Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'la görüşmüştü. Cinayet soruşturması Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından 12 Nisan 1989'da sona erdirildi ve dosya kapandı. (Milliyet, 13.06.89) Olayın yurtdışındaki ülkücülerle bağlantılı olduğu ve 1980 öncesinde cezaevindeki Ülkücüler için Avrupa'da toplanan paraların Kürşat Özkan aracılığıyla Adıgüzel'e verilmesi ve geri alınamaması yolundaki iddialar da Musa Serdar Çelebi tarafından reddedildi. (Milliyet, 05.06.1988)

Agop Agopyan Ermeni terör örgütü ASALA'nın lideri. Lübnan asıllı. Mihran Mihranian, Vahram Vahramian, Iran Irmian takma adlarını kullandı. 1988'de Atina'da öldürüldüğü ileri sürüldü. (Cumhuriyet, 29.04.1988) ASALA yaptığı açıklamada, Agopyan'ın Türkler tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. Ancak ASALA üyesi bir başka kadın Paris'teki AFP Bürosunu arayarak Agopyan'ı Ermenilerin öldürdüğünü söyledi. (Milliyet. 28.05.1988) 1997'de yayımlanan Yedekteki Taşeron adlı kitapta, aslında Agopyan'ın öldürülmediği, ASALA tarafından bir stratejinin parçası olarak öldüğünün yayıldığı ileri sürüldü. (Yedekdeki Taşeron, 130-135)

Hülya Ağaç

Page 5: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 5

ANAP Manisa Milletvekili Tevfik Diker'e başvurarak Topal ailesinin Çiller'lere 1 trilyon lira verdiğini söyleyen tanık. Daha önce maliyede memur olarak çalışan ve eşinin Ömer Lütfü Topal'm Manavgat'taki Seven Seas Otelinde koruma ve şoför olarak çalıştığını ifade eden Hülya Ağaç, Tevfik Diker tarafından Topal cinayetini soruşturan Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına gönderildi. Hülya Ağaç savcılıkta verdiği ifadede Topal'm tüm para işlerini Seven Seas Otelinin muhasebecisi Duygu Hanımın bildiğini, Kemer'deki tatil köyünün yapımı için 1 trilyon liraya yakın paranın üç parti halinde (Duygu Hanım aracılığıyla Çiller ailesine iletildiğini, Antalya Sorgun'daki Ayışığı Restoran'da Çiller ailesinin yakınlarıyla Topal'a yakın isimlerin sık sık bir araya geldiğini anlattı. Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı iddiaların Manavgat Cumhuriyet Savcılığının alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı Manavgat'a gönderdi: (Cumhuriyet, 28 Ocak 1998)

Nurullah Tevfik Ağansoy

Ülkücü, itirafçı, İstanbul Mecidiyeköy bölgesinde faaliyet gösterdi. 1980 öncesinde aralarında Profesör Ümit Doğanay cinayetinin de bulunduğu 13 cinayete karıştı. Çuval cinayetlerinin açığa çıkmasına ve Alaattin Çakıcı'nın da suçlanmasına yol açan itirafları nedeniyle tahliye edildi, jtiraflarında, MHP İl Başkanı Recep Öztürk döneminde Marksist öğretim üyelerinin fişlendiğini ve bunlardan Cavit Orhan Tütengil, Ümit Yaşar Doğanay ve Bedri Karafakioğlu'nun öldürüldüğünü söyledi Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan 'ın 19 Eylül 1994'te vurulmasına Çakıcı'yla birlikte karıştıktan sonra yurtdışına kaçtı. MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanı yavuz Ataç'm ekibindeki ülkücülerden olduğu ileri sürüldü. Polis tarafından aranırken Ankara-Esenboğa Havalimanından Haluk Uçar'la birlikte Yavuz Ataç tarafından uçağa bindirildi. Ceplerinde MİT'in pasaportçusu Timur. Hanoğlu tarafından hazırlanmış pasaportlar vardı ve Haluk Uçar 1957 İstanbul doğumlu İsmail Bozkurt adına hazırlanan bir pasaportu kullanıyordu. Almanya'nın Neuhaus sınır kapısında 30 Ağustos 1995'te yakalandı, 1 Kasım 1995'te ailesinden haber alamazsa, iltica talebini geciktireceğini söyledi ve bundan devletin zarar göreceğini ileri sürdü. Ailesinden haber alamaması üzerine paniğe kapılarak verdiği ifadede MİT'le ilişkilerini ve bazı operasyonları anlattı. Alaattin Çakıcı ve Osman Nuri Van gibi isimlerle DEP'ten ayrılan milletvekillerinin 15 Ağustos 1994'te Belçika'da düzenleyecekleri basın toplantısının bombalanması hazırlığına karıştığı ileri sürüldü. (Aktüel, 371) Türkiye'ye döndükten sonra polise ayrıntılı bilgiler verdi, Yavuz Ataç tarafından korunduğunu anlattı. Yine bu dönemde Alaattin Çakıcı'yla arası bozuldu, dava sürerken Çakıcı'nın adamı Fatih Bayata tarafından İstanbul Adliyesinde düzenlenen başarısız bir suikast girişiminden kurtuldu.28 Ağustos 1996'da Bebek'teki Deniz Taksi adlı Cafe'de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Olayda Ağansoy dışında, polis memuru Celal Babür ve Ayşegül Gülçin Balaban adlı vatandaş ve saldırganlardan Recep Çiçek öldü. Tanıklara göre Ağansoy olaydan önce Mey Restoranda Mehmet Tatar, Caner Oktay ve Fehim Kaya'yla Kastamonu'daki bir ihaleyi konuşmak üzere buluştu. Çakıcı'nın 1998'de Selçuk Ural'ın kızıyla birlikte yakalanmasından sonra, o gün Deniz Taksi'de bulunan Ural'ın Ağansoy'un yerini Çakıcı'ya bildiren isim olduğu ileri sürüldü. Öldürüldüğü tarihte askerde olması gerekirken itirafçılık yasasından yararlandığı için serbestçe dolaşması ve yanında Başbakan Tansu Çiller'in resmi korumaları olan polis memurlarının bulunması dikkat çekti. Ağansoy'un şoförü Ramazan Vurmaz, Ağansoy'un öldürüldüğü olayda saldırganların olay yerinde bulunan MİT tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. (Ağansoy Dosyası/ Susurluk Raporu/ Reis) Ömer Lütfü Topal, öldürülmeden hemen önce International Hospital'de doğum yapan karısını ziyaretten dönmüştü. Ağansoy'da aynı gün kalp spazmı teşhisiyle International Hospital'a kaldırılmıştı. Topal cinayeti zanlısı polisler de 25 Ağustos'ta İstanbul polisine gelen bir ihbar telefonu nedeniyle

Page 6: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 6

Ağansoy'un öldürüldüğü gün, 28 Ağustos 1996'da gözaltına alınmıştı. Bu bağlantı nedeniyle polisleri ihbar edenin Ağansoy olduğu ileri sürüldü. Ağansoy cinayetinden dolayı Çakıcı'nın adamları olan Adnan Çiçek, Kenan Ali Gürsel cinayeti tasarladıkları için, Ferdi Heybet, Hasan Taşkın, Aydın Göker, Yener Üçüncü olayda silah kullanan isimler oldukları için ve gıyabi tutuklu sanıklar Alaattin Çakıcı, Kâmil Özkılıç ve Ahmet Atlılar yargılandılar. Ağansoy'un yanında bulunan Çiller'in koruma polislerinden Ferda Temel ve Ağansoy'un adamlarından Burak Çalışkan ve Ramazan Vurmaz da aynı davada, kasten adam öldürmek suçlamasıyla yargılandılar. Susurluk kazasından sonra 11 Kasım 1994'te öldürülen Avukat Medet Serhat'ın olaydan yaralı kurtulan eşi Yurdanur Serhat saldırganı daha sonra televizyonlarda yayımlanan görüntülerden teşhis ettiğini ve Tevfik Ağansoy olduğuna emin olduğunu söyledi. (Ülkede Gündem, 06.11.1997) Ağansoy'un eşi Hülya Ağansoy, 15 Eylül 1998'deki duruşmanın çıkışında gazetecilerin "Alaattin Çakıcı, Tevfik Nurullah Ağansoy'un konuşmalarıyla bazı kesimleri rahatsız ettiği için öldürüldüğünü söylemiş. Bunlar kimler?" sorusuna "Benim isim zikretmeme gerek yok. Onlar zaten biliniyorlar" karşılığını verdi. (Anadolu Ajansı, 15.09.1998)

Mehmet Ağar

Elazığ'da 1951'de doğdu. Babası Zülfıkar Ağar gibi polislik mesleğini seçti. Siyasal Bilgiler Fakültesinde Emniyet Genel Müdürlüğü adına okuyan Ağar, 1972'de mezun olduktan sonra, polislik mesleğine Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı korumalarında görev alarak başladı. Daha sonra İznik, Selçuk ve Torul Kaymakamlıkları da yapan Mehmet Ağar, Derince Kaymakamlığı görevinden sonra, İstanbul Siyasi Şube Müdür Muavinliğine getirildi. 5 yıl süren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Personel ve Asayiş Şube Müdürlüğünden sonra Şükrü Balcı-Ahmet Ateşli-Ünal Erkan ve kendisini hedef alan MİT raporunun etkisiyle 1988 yılı başında tenzili rütbe sayılabilecek bir göreve, Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Bu dönemde siyasilerle yakın ilişki kurmaya özen gösterdi. Ankara Emniyet Müdürü olarak Semra Özal'ın hiçbir programını kaçırmayan, Bayan Özal'ın Ankara dışına çıkış ve gelişlerinde her zaman havaalanında da hazır bulunan Mehmet Ağar'ın adı zaman zaman, "Papatya Bürokrat" olarak da geçti. Bu dönemde Turgut Özal'a karşı (düzenlenen suikastin soruşturmasını yürüttü ve Kemal Horzum'un video kasede alınan sorgulamasını yaptı. Korkut Özal, bu nedenle Ağar'ın suikastın arkasındaki isimleri bildiğini ileri sürdü. (Sabah, 15.03.1998) İstanbul Emniyet Müdürü, 1992'de Erzurum Valisi oldu. Bu görevi sırasında l Ağustos 1992'de gıyabi tutuklu olarak aranan, Bahçelievler katliamı zanlısı Haluk Kırcı'nın nikâhında, gelin Vesile Erzincanlı' nın şahitliğini yaptı 1993 Temmuz ayında Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanı ve Başbakan olmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne getirildi. Bu göreve gelir gelmez, Milli Güvenlik Kurulu'na Özel Tim'm güçlendirilmesi ve PKK'nın büyük şehirlerdeki fınans kaynaklarını kurutmak gibi önlemler içeren "terörü 1 yılda yok edecek" bir plan sundu. (Hürriyet, 28.08.1993) Özel Harekât Timi'nin PKK'yı l yılda sileceğini söyledi. "PKK'ya karşı Ülkücü ordusu kurulduğu" iddialarını yalanlayan Ağar, bu sözlerinden 40 gün sonra "özel ordu çok yakında hazır" açıklamasını yaptı. Polis örgütüne MHP yanlılarının hâkim olmasına göz yummakla suçlandı. Ağar yönettiği polis örgütü nedeniyle, işkence iddialarına, ve yargısız infaz suçlamalarına hedef oldu. Ağar, 'Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Cem Ersever' gibi suikastlerin hiçbirisi çözülmemesine karşın, faili meçhul cinayetlerden 893'ünün ortaya çıkartıldığını savundu. MGK'da 26 Nisan 1995'te Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin Türkiye Raporu görüşülürken, Demirci "İşkence yok" diyen Ağar'ı "İşkence, yok demekle yok olmuyor" diyerek tersledi. Daha sonra işkenceyi "münferit olaylar" olarak nitelendiren Ağar, eleştirilerin tırmanması üzerine "Polis hatasız değil" demek zorunda kaldı. İstanbul'daki mafya iddiaları nedeniyle de eleştirilen Ağar, yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra "Mafyaya karşı daha katı" olacaklarını söyledi. Bu dönemde Mülkiye müfettişlerinin incelemesiyle ortaya çıkan bir skandalda kimi sabıkalı mafya üyelerine yasalara aykırı bir biçimde silah ruhsatı verildiği ve ruhsat dosyalarında eski İçişleri Bakanı Abdülkadir

Page 7: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 7

Aksu'nun imzası bulunduğu ortaya çıktı. Mehmet Ağar bu soruşturma için "kendisi hakkında yapılmış bir işlem olmadığını" belirtti. (Cumhuriyet, 27.09.93) Ağar kayıp dosya olmadığını söylerken, müfettişler 400 silahın dosyasının kaybolduğunu ortaya koydu ve mafya üyelerine verilen ruhsat sayısının 2 binden fazla olduğu belirlendi. (Cumhuriyet, 01.10.93) Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde faili meçhul cinayetlerde büyük bir artış yaşandı. Başbakanlığı döneminde Emniyet Genel Müdürü olarak, ona en büyük desteği veren Ağar, Çiller'in yurtiçi, yurtdışı tüm gezilerine katıldı. Mehmet Ağar, aynı dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Necdet Menzir ile büyük bir çekişmenin de içinde oldu. Aralık 1995 seçimlerinden önce 28 ay sürdürdüğü Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden ayrıldı ve DYP milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Çiller'in A takımı içinde yer aldı. Adalet Bakanı olduğu Anayol Hükümeti döneminde cezaevlerinde 12 siyasi tutuklu açlık grevlerinde öldü. Refahyol Hükümetinin kurulmasından sonra İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. Başbakan Necmettin Erbakan'ın Libya gezisine karşı çıkışıyla dikkat çekti. Bakanlar Kurulu toplantısında bu geziye karşı çıkan tek isim olan Ağar, Erbakan'ın kararnamesini de imzalamayarak, direnişini sürdürdü. Ağar görevinden istifa edene kadar da bu tutumunu sürdürdü. Mehmet Ağar'ın bu tutumunu sürdürmesi üzerine azledilmesi gündeme geldi. Susurluk olayından hemen sonra polis müdürü Hüseyin Kocadağ'ın Abdullah Çatlı'yı "teslim olmaya götürdüğü" yolundaki açıklaması dikkat çekti. Bu açıklamanın hemen ardından, Tansu Çiller tarafından istifaya zorlandı ve istifa etti. 1996 Eylül ayında Aydınlık dergisi tarafından açıklanan ikinci MİT raporunda bizzat Ağar tarafından verilen yeşil pasaportlar ve silah taşıma belgeleriyle özel bir örgüt kurduğu, bu örgütün adam kaçırma, uyuşturucu kaçakçılığı gibi işlere bulaştığı ileri sürüldü. Susurluk kazasından sonra yapılan incelemelerde Çatlı'nın üzerinde çıkan silah taşıma belgesindeki imzanın Ağar'a ait olduğu Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından tespit edildi. İstanbul DGM Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 30 Ocak 1997'de Meclise gönderilen fezlekede, Sedat Edip Bucak ile "Cürüm işlemek için çete kurmak. Hakkında yakalama ve tevkif müzekkeresi bulunan kişileri yetkili mercilere haber vermemek ve görevi kötüye kullanmak" suçlamalarıyla 6'yla 12 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istendi. 11 Aralık 1997'de dokunulmazlığı kaldırıldı. Anayasa Mahkemesinin itirazını reddetmesinden sonra, DGM'de 10 Ocak 1998'de 3 saat süreyle sanık sıfatıyla ifade verdi. Hospro Silahlarıyla ilgili yaptığı yazılı savunmada, silahları Korkut Eken'e senet karşılığı verdiğini ve konunun devlet sırrı olduğunu söyledi. Mesut Yılmaz ise bu tür bir devlet sırrının kayıtlarda yer almadığını ileri sürdü. (Kutlu Savaş Raporu/ Susurluk Tutanakları/ Susurluk Raporu/ Susurluk Fezlekesi/ Susurluk İddianamesi/ 1. MİT Raporu/ MİT Etütleri/ 2. MİT Raporu/ 3. MİT Raporu)

Yunus Ağar

Mehmet Ağar'ın kardeşi. HAVAS ihalesini kazanan Turgay Ciner'in Park Holdinginde koordinatörlük ve yönetim kurulu üyeliği yaptığı ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları 2072, Reis) Mehmet Ağar bu iddiayı reddederken, Ciner'le kardeşinin askerlik arkadaşı olduğunu söyledi.

Bayram Ağca

Mehmet Ali Ağca'nın amcasının oğlu olan başkomiser. 13 Eylül 1997'de Atatürk Havalimanında görevliyken toplu kaçakçılık suçundan hükümlü ve aranan kişilerden Ayhan Kutlu'yla seyahat ettikleri ve giriş çıkışta kolaylık gösterdikleri iddiasıyla Emniyet Müdürü Engin Can, Emniyet Amiri Tahsin Tatar ve polis memuru Erdinç Bezgen'le birlikte açığa alındı. (YeniYüzyıl, 14.09.1997)

Mehmet Ali Ağca

Page 8: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 8

Abdi İpekçi'yi öldürmekten gıyabında idama mahkûm edilen ve Papa'yı vuran ülkücü militan, 1 Şubat 1979'da Milliyet Gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastte yer aldı. 25 Haziran 1979'da yakalandı, İpekçi suikastı davasında yer alan "gizli" damgalı bir dosyada "Ocak 1979'da Alparslan Türkeş'le ilişkili Mehmet Ali adında Malatyalı bir eylemci tarafından muhtemelen dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı'ya yönelecek sansasyonel bir eylem yapılacağı" bilgisinin yer aldığı ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 01.06.1997) Ağca, verdiği çeşitli ifadelerde Oral Çelik, Mehmet Şener, Yavuz Çaylan gibi isimler verdi. Polis tarafından soruşturulma sürdürülürken, gereken ek gözaltı süresi verilmedi ve Ağca polisten alınarak Maltepe Askeri Cezaevine kondu. 23 Kasım 1979'da Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırıldı. 26 Kasım 1979'da Milliyet gazetesinin yakınındaki bir çöp kutusunda bulunan mektupta kendi el yazısıyla Papa'yı vuracağını bildirdi. Bu tarihten sonra 80 gün kadar İran'da kaldığı sanılıyor. 28 Nisan 1980'de İpekçi suikastından dolayı ölüm cezasına çarptırıldı. 13 Mayıs 1981'de Papa'ya suikast düzenledi ve olay yerinde yakalandı. Papa suikastı soruşturması boyunca, 128 ayrı ifade verdi. Gizli servislerin dezinformasyon savaşı yüzünden içinden çıkılmaz bir hal alan Papa suikastından 22 Mart 1986'da ömür boyu hapse mahkûm oldu. (Papa, Mafya, Ağca)

Al Ahdal

Belçika'da bulunan İslam Kültür Merkezinin müdürü ve Rabıtad-al Alam al İslami örgütünün Avrupa temsilcisiydi. Gazeteci Uğur Mumcu'yla yaptığı görüşmede, Belçika'da görevli Türk din adamlarının maaşlarının Rabıta tarafından ödendiğini söyledi. Ancak daha sonra bu bilgiyi yalanladı ve bir tek Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcisinin maaşının Rabıta tarafından ödendiğini söyledi. Al Ahdal 29 Mart 1989'da faili meçhul bir cinayete kurban gitti. (Tanksız Topsuz Harekât)

Hüseyin Hıfzı Ak

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Aydın ve çevresinde borca karşılık adam kaçırma, senet tahsilatı gibi suçlarla aranıyor.

Fehmi Akar

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Kayseri'de menfaat sağlamak için teşekkül oluşturma, gasp, darp, tehdit, suça azmettirme gibi suçlarla aranıyor.

Ayhan Akça

Özel Harekât Dairesinde görevli polis memuru. 2. MİT raporunda, İbrahim Şahin 'in kontrolünde, özel örgütte yer aldığı ileri sürüldü. 23 Aralık 1996'da havaalanında kaçak dövizle yakalanan kurye Dilek örnek ile ilişkili olduğu ve onu karşılayanlar arasında olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Olayın soruşturması sırasında Ayhan Akça'nın Kurye Dilek Örnek'in ilişkili olduğu Azer Döviz Büfesi'nin ortakları arasında yer alan Alakel Kardeşlerle silah alışverişi yaptığı ve otomobillerini kullandığı ortaya çıktı. Ayhan Akça'nın Avşar Kederoğlu'na ait cep telefonundan Tarık Ümit'in telefonunu son arayan kişi ve Ziya Bandırmalıoğlu'yla birlikte Ümit'le son olarak Erenköy Divan Pastanesinde görülen polis memuru olduğu da ortaya çıktı. Akça, Dilek Örnek ile birlikte kara para aklamak ve cürüm için teşekkül oluşturmak suçlamasıyla iki ayrı davada yargılandı. (Susurluk Raporu/ Susurluk İddianamesi/ Susurluk Tutanakları)

Yılmaz Akçadağ

Page 9: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 9

Mehmet Ağar'ın dayısı. İlk MİT raporunda Mehmet Ağar, Nihat Camadan, İsmail Taşkafa, Ziver Öktem ve Necati Altuntaş gibi polis müdürlerinin gayri meşru paralarının ortağı Ekrem Gocay'la birlikte işlettiği ileri sürüldü. Mehmet Ağar'ın 18 ev ve arsa tapusunun Yılmaz Akçadağ'ın boşandığı eşi. Şükran Akçadağ'ın üzerinde bulunduğu ilk MİT raporunda yer alan iddialar arasındaydı. (1. MİT Raporu)

Ali Akçiçek

Susurluk'ta kaza yapan Sedat Bucak'a ait Mercedes'in bagajında bulunan 34 NUL 63 numaralı sahte mühürlü plakanın adına kayıtlı olduğu Hep-İş Otopark İşletmeciliği Ud. adlı şirketin sahibi. Urfa Siverek nüfusuna kayıtlı. (Susurluk Raporu)

Nihat Akgün

Yeraltı dünyasında MHP'li olarak tanınan isimlerden. 14 Nisan 1987'deki polis tarafından dağıtılan öğrenci yürüyüşünde, sivil polislerle birlikte öğrencileri döverken dikkat çekti. 1989'da bir haberden dolayı gazeteci Aydın Özdalga'nın dövülmesine karıştı. İstanbul'da yapılan Türk Kurultayı'nda mafyayla ilişkili olduğu gerekçesiyle MHP yöneticileri tarafından salondan çıkarılması MHP'de mafya tartışmalarına yol açtı.

Syed M. Akhtar

Kara para akladığı ve uyuşturucu ticaretine bulaştığı için kapatılan BCC1 Bankasının Türkiye Müdürü. BCCI, Türkiye'deki yabancı bankalar arasında büyüklük açısından ikinci sırada geliyordu.

Reşat Akkaya

Eski Ankara Emniyet Müdürü. Bu dönemde, ülkücülerin ölüm listesinde bulunan Dürüst Oktay isimli polisi sürgün etmek istediği için Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından görevden alındı. Başbakan Süleyman Demirel'in kurduğu 2. Milli Cephe Hükümeti tarafından Ordu Valiliğine getirildi. Ordu Valiliği sırasında 10 Temmuz 1980'de, askeri birliklerin de yer aldığı Fatsa'daki ünlü Nokta Operasyonu gerçekleştirildi. Akkaya, bu olayda kafalarında kukuleta bulunan ülkücüleri muhbir olarak kullanmasıyla tanınmıştı. 12 Eylül 1980'de MHP Genel Merkezinde yapılan aramada Akkaya'nın İçişleri Bakanlığına yazdığı yazıların birer sureti de ele geçirildi. 1982 yılı Şubat ayında re'sen emekli edildi. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 165)

Ahmet Akkurt

PKK itirafçısı. General Zinnar adıyla da bilinen PKK itirafçısı Alaattin Kanat'ın kendisine Mehmet Sincar'ı öldürdüğünü anlattığını belirten ifadesini İstanbul DGM'ye verdikten hemen sonra, 7 Eylül 1996'da Bayrampaşa Cezaevinde şüpheli bir biçimde ölü bulundu.

Feridun Akkuzu

1980 öncesinde, Abdullah Çatlı ve Nevzat Bor'la birlikte Bahçelievler-Emek bölgesinde faaliyet gösteren ülkücü militanlardan olduğu Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer aldı. Abdullah Çatlı da zaman zaman bu ismi kullandı. (Reis)

Page 10: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 10

Mustafa Akman

3 Şubat 1994'te Cenevre'de 7 kilo eroinle yakalanan THY görevlisi. 25 Eylül 1994 bir başka THY teknisyeni Sadık Kara'nın Amsterdam'da 8.5 kilo eroinle yakalanması ve 12 Kasım 1994'te yine THY teknisyeni Süleyman Hanilci'nin yakalanması üzerine ortaya çıkarılan, Ömer Lütfü Topal'a kuryelik yapan ve Van, Ankara, İstanbul üzerinden Avrupa'ya uyuşturucu sevk eden bir grup THY teknisyeninden biri olduğu anlaşıldı. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına verdiği ayrıntılı ifade nedeniyle aralarında ünlü sanatçılar da bulunan çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını sağladı. (Zaman, 30.09.1998)

İmdat Akmermer

Bülent Öztürkmen'le birlikte DPT müsteşar yardımcısıyken, başbakanlık danışmanlığına çekildi. 1983'te Ali Osman Sönmez için tahakkuk ettirilen 1 milyar liralık vergi cezasına itiraz ettiği için cezanın uygulanmadığı ileri sürüldü. 1988'de TCDD yönetim kurulu üyeliğine atandı. (Hayali İhracat)

Hakkı Aksakal

Banker Kastelli olarak tanınan Cevher Özden'i bürosundan çıkarken vurduktan sonra 16 Mart 1990'da İzmit'te yakalandı. Çek senet tahsilatı yapan ülkücü Metin Sağıroğlu tarafından azmettirildiği ileri sürüldü. Hüseyin Baybaşin Kastelli'yi vuranlar ile Cesim Alagöz'ü öldürenlerin aynı kişiler olduğunu ileri sürmüştü.

Yesugay Aksakal

Başkomiser. Ömer Lütfü Topal cinayeti zanlısı polislerden Oğuz Yorulmaz, cinayet saatinde Bakırköy'deki Rıfat Usta Lokantasında Başkomiser Yesugay Aksakal ve bir jandarma üsteğmen ile yemek yediğini ileri sürdü. Ankara'da görevli olan ve olay günü izinli olarak İstanbul'a geldiğini ileri süren jandarma üsteğmenle Aksakal'm aynı yöndeki ifadeleri arasında çelişkiler ortaya çıktı, ancak daha sonra lokanta sahibi baskı altında Oğuz Yorulmaz'ı gördüğünü söylediği ifadeyi verdiğini, söylediklerinin doğru olmadığını ileri sürdü.

Bekir Aksoy

İçişleri Bakanlığı eski müsteşarı. Kaçırılan M. Ali Yaprak'a silah ruhsatı verilirken, Yaprak'ın sabıkalarına rağmen mevzuata aykırı olarak olumlu görüş bildirmesi dikkat çekti.

Fahrettin Aksoy

Eski İstanbul Sıkıyönetim Adli Müşaviri. Deve Fahri lakabıyla tanındığı, Necdet Üruğ'un yeraltı dünyasıyla ilişkilerini kuran isimlerden biri olduğu eski MİT raporunda ileri sürüldü. (1. MİT Raporu)

Turgay Aksoylu

Ahmet Özal'ın Cem Uzan'la gizli ortak olduğu MBI Reklamcılık ve Filmcilikten ayrılırken, anlaşmazlığa düşmesi üzerine "20 milyar lira borç almıştık" dediği ve senet verdiği asker arkadaşı. Oğuz Çarmıklı'yla bacanak ve 80'li yıllarda Yeşilköy Havalimanında gümrük komisyonculuğu yaptı. Ahmet Özal-Turgay Aksoylu

Page 11: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 11

ikilisi Cem Uzan ile karşılıklı 2 4 dava açtıktan sonra 4 Eylül 1993'te Nail Keçili'nin evinde düzenlenen bir toplantıyla barıştılar. Ve Ahmet Özal Liechtenstein'da kurulu Magic Box ortaklığını l dolar karşılığı devretti. (Rüşvetin Belgesi)

Meral Akşener

Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı başkanlığı yaptı. Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde MİT'in İstinye'deki arazisi bu vakfa 49 yıllığına kiralandı. Ağabeyi Nihat Güner, Mehmet Özbay kimliğiyle dolaşan Abdullah Çatlı'yla ortaklık yaptı. (Hürriyet, 06.07.1997) Akşener'in İçişleri Bakanı olmadan önce Abdullah Çatlı'yla bir düğünde aynı masada oturduğu ortaya çıktı. Mehmet Ağar'dan sonra Tansu Çiller tarafından İçişleri Bakanlığına getirildi. Alaattin Çakıcı'nın yakalanması için Amerika'da yapılan operasyonu Çakıcı'ya bildirdiği ileri sürüldü.

Vekin Aktan

MİT raporuna kaynak olan etütteki iddialara göre, Ulus Mahallesinde Ünal Erkan ve Mehmet Ağar'ın gizlice buluştukları evin sahibi gözüküyordu ve evin parası uyuşturucu kaçakçısı Behçet Cantürk tarafından ödeniyordu. Ayrıca, ünlü kaçakçılardan Selahattin Delidere 1984'teki Babalar operasyonu sırasında teslim olmadan önce Vekin Aktan ve Nizamettin Laçin'e başvurdu. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri, Cantürk'ün Anıları)

Yakup Aktaş

Polise 840 gram uranyum satmak isterken Ahmet Gündüz, Sami Akkaya ve Suat Ünal'la birlikte yakalandı ve Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Mahkeme, görevsizlik kararı vererek sanıkların Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmasını kararlaştırdı. (Radikal, 21.07.1997)

Gabriel Aktürk

Adı ordudan TNT çalınarak, MHP'ye aktarılmasına karıştı. 1978'de Maraş'ta patlayıcılarla yakalanan Ökkeş Çokuçkun'un ifadesi üzerine "esrarengiz yüzbaşı" olarak tanınan Mehmet Ali Çevikel'le birlikte 1978 yılı Şubat ayında tutuklandı.

Yaşar Aktürk

Berber Yaşar olarak da tanınan hayali ihracat ve kara para aklama olaylarına karışan isim. 1983'te aralarında banka genel müdürleri ve ünlü işadamlarının da bulunduğu ünlü altın kaçakçılığı davasında Erol Aksoy, Hüsnü Özyeğin, Nasrullah Ayan gibi iş dünyasının önde gelen isimleriyle birlikte yargılandı. Muhammed Şekerci'nin Türkiye'deki uzantısı olarak biliniyordu, özal 'ın Davos'ta Şekerci'yle yaptığı ünlü görüşmede de yer aldığı ileri sürüldü. Banker Şevket olarak tanınan Şevket Türkeli, yaptığı açıklamalarda Yaşar Aktürk 'ün Şekerci'nin ayakçısı olduğunu ve Çatal kod adıyla kendisine gelen döviz talimatlarını Şekerci'ye ilettiğini söyledi. Aktürk 'ün İsviçre'de Mirellis adlı şirketi kasası gibi kullandığını söyleyen Banker Şevket, Aktürk 'ün Kemal Horzum'a da ters faiz işleterek 6 milyon dolarlık bir kazık attığını ileri sürdü. (Hürriyet, 19.12.1987) 1988'de İzmir'de ortaya çıkarılan bir hayali ihracat olayından dolayı İsviçre'ye kaçtı. Turan Çevik ve Ertan Sert gibi isimleri piyon olarak kullanarak hayali ihracat yaptığı ileri sürüldü. Türkiye'ye dönük altın ve döviz kaçakçılığında yer alan Guadrag AG adlı şirketin de Yaşar Aktürk'e ait olduğu ve Simon Ankechian ile Jacques Bovey tarafından

Page 12: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 12

yönetildiği ileri sürüldü. Aktürk sahibi olduğu döviz büfesinde hayali ihracatçı Uğur Süzer'le ortaktı. (Hürriyet, 30.08.1988) Bacanağı Erol Cengiz, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamalarda Aktürk 'ün İnter Dış Ticaret, Özpa Dış Ticaret, Körfez Su Ürünleri ve Ege Dış Ticaret şirketleri aracılığıyla hayali ihracat yaptığını ileri sürdü. (Hürriyet, 28.11.1988) 2 Ocak 1990'da İzmir DGM'ye teslim oldu. Hayali ihracat ve altın kaçakçılığıyla suçlanan Aktürk'ün gizli pazarlıkla teslim olduğu ve Berber Yaşar'ı sorgulamakta ısrar eden eski Emniyet Müdürü Lütfü Tomuş'un bu pazarlık sonucu görevden alındığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 04.01.1990) Aktürk'ün tutukluluğu iki gün sonra kaldırıldı, ancak bir uyuşturucu olayına karıştığı için yeniden gözaltına alındıktan sonra İstanbul DGM tarafından serbest bırakıldı. Gazetecilere bu tarihte servetinin 65 milyar lira olduğunu söyledi. 12 Eylülden sonra aranırken pasaportuyla birlikte uçakla İsviçre'ye gittiğini, son gelişinde Kapıkule'den giriş yaptığını, İsviçre'ye kaçtıktan sonra bir kez daha Türkiye'ye gelip gittiğini anlattı. Tempo dergisine yaptığı açıklamalarda turizmle ilgili 15 şirketi ve 4 oteli olduğunu, hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu ve şu an sabıka kaydının bulunmadığını söyledi. (Tempo, 560) Halen İstanbul DGM'de cinayete azmettirme ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla 16 yıl hapis cezası istenen bir davada yargılanıyor. (Hürriyet, 25.10.1998)

Yakup Akkuş

Ahmet Gündüz, Sami Akkaya, Suat Ünal'la birlikte yurtdışından aldıkları 840 gr. uranyumu polise satmak isterken yakalanıp çıkarıldıkları Bursa 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. (Radikal, 21.07.1997)

Erol Aksoy

Bankacı. 1983'te Mersin'de ortaya çıkarılan ünlü altın kaçakçılığı davasında banka müdürü olarak yargılandı. Bankalar Yeminli Murakıbı Mustafa Tosun tarafından yapılan incelemede Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Genel Müdürü iken Ergun Ahmetoğlu adına hayali bir hesap düzenleyerek bankanın kredi müşterileriyle para alışverişi yaptığı ileri sürüldü ve 29 Mart 1983'te İstanbul Cumhuriyet Savcılığına resmi evrakta sahtekârlık suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunuldu. Açılan davada bilirkişi Çetin Büktel tarafından hazırlanan raporda Aksoy'un Ergun Ahmetoğlu adına sahte işlemler yaptığı kabul ediliyor, ancak bunun üçüncü şahıslara zararı dokunmadığı için sahtecilik suçunun oluşmadığı ifade ediliyordu. Aksoy 10 Nisan 1986'da ANAP hükümeti tarafından verilen izinle 3 milyon dolar transfer ederek Fransa'da Banque National France'ın yüzde 70 hissesini satın aldı ve Suudi Bakan Şeyh Zeki Yamani, Hadi Tahir ve Al-Turki ailesiyle ortak oldu. (Yeni Gündem, 57,5-11.04.1987) Erol Aksoy'un sahibi olduğu AKS şirketi Gümrük Müsteşarlığı tarafından 1996'da ortaya çıkarılan hayali ihracat olayı nedeniyle, 22 Ağustos 1997'de incelemeye alındı. (Sabah, 09.09.1997) AKS TV'nin yöneticileri Altan Ediş, Mehmet Fehim Tobur ve muhasebe müdürü Gürbüz Kuşçu, 1992-1994 yılları arasında Fransa'da bulunan Show TV SA şirketine toplam 12 bin 841 program ve film kasetini 60 milyon dolara ihraç ettikleri gerekçesiyle 7.2 milyon dolar vergi iadesi almayı amaçladıkları için teşekkül halinde ihracat kaçakçılığı ve resmi evrakta sahtecilik suçlamalarıyla Bakırköy l. ve 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. (Milliyet, 11.09.1997) Bir başka hayali ihracat davasına sunulan dilekçede AKS TV'nin 25 Ocak 1996'da 665 bin dolarlık hayvan ihraç ettiği ortaya çıktı. (Milliyet, 11.09.1997)

Ehat Akyol

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, senet

Page 13: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 13

tahsil etmek, taammüden adam öldürmek ve yaralamak, suçu azmettirmek gibi suçlardan aranıyor.

Akman Akyürek

27 Haziran 1961'de Antakya'da doğdu. 1982'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1984'te İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans öğrenimini tamamladı. 1989'da da aynı üniversitenin Kamu Hukuku bilim dalında doktora programını tamamlayıp doktor unvanını aldı. 6 Haziran 1983'te İstanbul Adli Yargı Yargıç adayı olarak memuriyet görevine başlayan Akman Akyürek, 18 Nisan 1985'te Afyon Hâkimliğine atandı, daha sonra Kahta Yargıcı olarak görev yaptığı sırada 4 Ekim I990'da Başbakanlıkta görevlendirilmişti. Hayali İhracat Komisyonu, Faili Meçhul Siyasal Cinayetleri Araştırma Komisyonu ve Susurluk Komisyonu gibi kritik araştırmalarda, raportör olarak yer aldı. Susurluk Komisyonunda çalışırken kimi milletvekilleri tarafından MİT ile ilişkili olmakla suçlandı. 13 Mart 1997'de MİT ajanı olduğuna ilişkin iddiaların Fikri Sağlar'dan kaynaklandığını zabıtlarda belirleyerek istifa etti. istifa dilekçesinde "komisyon başkanının bilgisi dahilinde bugüne kadar bilinmeyen bir örgütle ilgili gizli araştırmada kritik belgelere ulaştığını" anlattı. Ancak komisyon başkanı Mehmet Elkatmış bu tür bir araştırmanın varlığını reddetti. Susurluk Komisyonunun ANAP'lı üyeleri Yaşar Topçu ve Metin Öney tarafından hazırlanan, "muhalefet şerhinin" bir madde dışında tamamını yazdı. 8 Aralık 1997'de, şüpheli bir trafik kazası geçirerek öldü. Ölümünden sonra bürosunun meçhul kişilerce arandığı ileri sürüldü. Akman Akyürek 'in evinde ve bürosunda yapılan aramada iki ayrı isme düzenlenmiş pasaportlar ve etkili patlayıcılar bulunduğu ileri sürüldü. (Cumhuriyet, 24.12.1997)

Cesim Alagöz

Hayali ihracat sanıklarından. Kabataş Setüstü'ndeki döviz bürosunda 12 Kasım 1988'de öldürüldü. Alagöz'ün Turan Çevik ve Fevzi Öz'le ilişkisi olduğu ileri sürülüyordu. (Hürriyet, 13.11.1988) Katil zanlısı Murat Öztoprak 27 Ocak 1989'da abisi Muhammet Öztoprak tarafından polise teslim edildi. Uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin, Cesim Alagöz 'ü vuranların Banker Kastelli'yi vuranlarla aynı kişiler olduğunu ve avukatlarının Hadi Ardalı'nın oğlu Atilla Ardalı olduğunu ileri sürdü. Kastelli'ye saldırıda bulunan Hakkı Aksakal 16 Mart 1990'da İzmit'de yakalanmış ve kendisini ülkücü tahsilatçı Metin Sağıroğlu'nun azmettirdiği ileri sürülmüştü. (Hürriyet, 18.03.1990)

Mehmet Alakel

Kardeşi Abdüllatif Alakel'le birlikte 16 Aralık 1996'da Yeşilköy Havaalanında yakalanan kurye Dilek Örnek'in getirdiği dövizleri teslim alan kişi. Kapalıçarşı'da Azer Döviz Büfesinin ortaklarından. Özel Tim polislerinden Ayhan Akça'nın kullandığı 34 L 2034 plakalı BMW otomobilin sahibi. Adı Tarık ÜMİT'in kaçırılması olayına da karışan Ayhan Akça, Alakel Kardeşlerle İbrahim Şahin 'in akrabası Musavvat Dervişoğlu'nun aracılığıyla tanıştığını ve bir silah sattığını DGM ifadesinde söyledi. Azer Döviz 'in sahibi olan Alakel Kardeşler Dilek Örnek ve Hurşit Han'la birlikte para aklamak suçuyla yargılandı. (Susurluk İddianamesi,)

Lokman Ghodsi Mahbood Alam

Kurye Dilek Örnek olayında adı geçen Youssef Gharachehdaghai'nin Alakel Kardeşlerle birlikte, Azer Döviz Büfesindeki ortağı. Yine aynı isimle birlikte Hurşit Han'ın yakalandığı 7 Eylül 1996'daki operasyondan dolayı polis tarafından

Page 14: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 14

aranıyordu. Ayrıca, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığınca 27 Eylül 1993, DGM Başsavcılığınca da 21 Temmuz 1994 tarihlerinde tutuklandı.

Tuncay Alankuş

İşadamı. Hindistan'da ortaya çıkarılan 38 milyon dolarlık gübre skandalında rüşvet verdikleri gerekçesiyle Cihan Karancı'yla birlikte İsviçre'de yakalandılar ve 4 Ekim 1997'de Hindistan'a iade edildiler. İnterpolün kırmızı bültenle aradığı işadamları, Karsan şirketi adına 200 bin ton gübrenin 100 bin tonunu getirdiklerini, kalan bölümün de gümrükte bozulduğunu ileri sürdüler. (Sabah, 17.10.1997)

Abdülbaki Albayrak

19. Dönem ANAP İstanbul Milletvekili. 1991 yılı Ocak ayında bir milletvekilinin, Avrupa'da yakalanan uyuşturucu şebekesinin bir üyesiyle yaptığı telefon görüşmesinin Alman polisi tarafından kayda alındığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 2.01.1991) Türk İnterpolünün Alman ve Avusturya İnterpolünden üç kez yıldırım bilgi isteyerek bu milletvekilinin kimliğini öğrenmek istediği, ancak yanıt alamadığı gazetelerde yer aldı! Dönemin TBMM Başkanı Kaya Erdem, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'dan bu İstanbul milletvekilinin kim olduğunun açıklanmasını istedi. Abdülkadir Aksu bu ismi bilmediğini söyledi, ancak 21 Mayıs 1991 tarihli Hürriyet gazetesinde Avusturya polisinin "Eroin sanıkları Türk milletvekilinin adını bize verdi. Bu Türk milletvekilinin adını Türk İnterpolüne derhal bildirdik ve gerekli bilgiyi verdik" açıklaması yer aldı. Aynı gazetede söz konusu ismin ANAP Milletvekili Abdülbaki Albayrak olduğu açıklandı. Albayrak "Ben hayatımda o beyaz tozu ne gördüm, ne elime aldım. Adamın birinin üzerinden benim telefon numaram çıkmış. Benim bir ilgim yok." dedi. (Hürriyet, 21.051991)

Adem Albayrak

Gazi olayları davasında yargılanan polis memuru. Polis memurları Hamdi Özata, Metin Gündoğan, Hasan Yavuz, İsa Bostan, Hayrullah Şişman, Sedat Özenir ve Metin Çakmaz ile birlikte haklarında 16 Eylül 1997'de gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. (Sabah,17.09.1997)

İlhan Aliyev

Kutlu Savaş Raporunda Bakü'de yapılan devlet konukevinin yapımındaki finansman sıkıntısı üzerine, inşaatın otel olarak tamamlanması ve otele bitişik bir kumarhane yapılmasının kararlaştırıldığı, işletmeciliği Topal'a lait Emperyal'in üstlendiği ve 8 milyon dolar harcadığı, İlhan Alıyev'm bu projeyi gerçekleştiren isim olduğu ve Topal'a 500 bin dolar kumar borcu olduğu iddiaları yer aldı. Haydar Aliyev tarafından oğluna yönelik bu iddialara sert tepki gösterilmesi üzerine Başbakan Mesut Yılmaz, iddiaların gerçekdışı olduğunu açıklamak zorunda kaldı. (Kutlu Savaş Raporu, 52)

Emir Alpaslan

Yeraltı dünyasında ülkücü Zeki Saral'a yakınlığıyla bilinen isim. Topal cinayeti soruşturması nedeniyle aranan eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'i, firarda olduğu sırada Gemlik'te sakladığı ileri sürüldü.

Mehmet Serdar Alpan

Page 15: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 15

Bülent Gökben, Fikri Pahparoğlu, Fahrettin Özdemir'le birlikte 5 Ağustos 1985'te Milano'da 10 kilo 230 gram eroinle yakalandı. 1. MİT raporunda yer alan iddialara göre, İtalyan polisi bu olaydaki sanıkların üzerlerinden çıkan telefonları araştırdığında Mehmet Ağar'ın makam telefonları olduğu anlaşıldı, ancak olay örtbas edildi. (1. MİT Raporu)

Reşat Altay

İstanbul Emniyet Müdürlüğünde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı. 16 Mart 1978'de 7 kişinin ölümü ve 41 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliamda öğrencileri ön kapıdan çıkmaya zorladığı, saldırganları izleyen polislere geri dönmeleri emrini verdiği, polis memuru Yahya Girgin'in mahkeme ifadesinde yer aldı. Ömer Lütfü Topal cinayetinin soruşturması sırasında Abdullah Çatlı'ya ait olan cep telefonuyla birkaç kez Reşat Altay'a ait cep telefonu arasında görüşme yapıldığı tespit edildi.

Enver Altaylı

Hergün Gazetesi Genel Yayın Müdürü. MHP'nin Federal Almanya'daki başmüfettişi. Talat Aydemir'in ihtilal girişiminde yer aldığı için Kara Harp Okulundan 1963'te ayrıldı. Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi. MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun çağrısıyla 1975'te MİT'e girdi, 1977 yılına kadar çalıştı. 1991'de zaman aşımından düşen, MHP davası sanıkları arasında yer aldı. Altaylı'nm Turkeş'e yazdığı mektuplarda Dr. Kannapin adlı Alman istihbarat görevlisi ve Ruzi Nazar ile ilişkileri de ortaya çıkmış ve bu davanın belgeleri arasında yer almıştı. Anayasa Mahkemesinin 28 Haziran 1976'da MHP'ye yaptığı uyarıyla Federal Almanya'daki eylemli örgütlülüğe son vermesi isteği karşısında, parti defterlerine göre 2 Temmuz 1976'da genel müfettişlikten alındığı kararı işlendi. Afganistan'da bir grubun başında bulunan Raşit Dostum'a örtülü ödenekten yapılan para yardımında Kâmil Yüceoral ile birlikte suçlandı.

Fehmi Altınbilek

Mehmet Ali Ağca'yı Türkiye'den İran'a kaçarken arabasıyla sınıra bırakan kişi olduğu ileri sürülen MHP yandaşı subay. 13 Nisan 1970'te sol görüşlü Dr. Asteğmen Necdet Güçlü'nün Ali Güngör ve İbrahim Doğan adlı ülkücüler tarafından öldürülmesi olayında kullanılan 6815296 seri numaralı tabanca Jandarma Teğmen Fehmi Altınbilek'e, 6815248 seri numaralı silah Jandarma Teğmen Mustafa İlerisoy'a aitti. Ancak bu kesin verilere rağmen, her iki subay hakkında da soruşturma açılmadı. Altınbilek ve İlerisoy'un MHP Genel Merkezinde ülkücülere özel harp eğitimi veren subaylardan olduğu da ileri sürüldü. Altınbilek albaylığa kadar yükseldi.

Mehmet Ali Altındağ

Diyarbakır Söz gazetesi sahibi. 1997 Eylülünde Cumhuriyet gazetesi Diyarbakır Bürosunu adamlarıyla basarak, temsilci Ziya Aksoy'u tartakladığı için Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı. (Cumhuriyet, 20.11.1997)

Mustafa Altınok

Sedat Bucak'ın isimleriyle istediği altı resmi korumadan biri. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde süren çete davası sanığı olarak aranırken 7 Ocak 1997'de İstanbul DGM'ye teslim oldu. 14 Ocak 1997'de tutuklandı. 2 Haziran 1997'deki duruşmada tutuksuz yargılanmasına karar verildi. 24 Haziranda Sarıyer Cumhuriyet

Page 16: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 16

Başsavcılığı tarafından sürdürülen Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturmasından dolayı tutuklandı.

Seyit Ahmet Altıntaş

Tarık Ümit olayını soruşturan jandarma astsubay. Olayda Ayhan Çarkın, Ayhan Akça ve İbrahim Şahin'in kendisine baskı yaptığını ileri sürdü. Tarık Ümit'in 4.5 milyon dolarlık uyuşturucu parasının aklanmasında çıkan sorun nedeniyle öldürülmüş olabileceğini söyledi. (Susurluk Tutanakları, 1567-1600)

Ayhan Altıntaş

18 Aralık 1997'de Ümitköy'deki bir eve düzenlenen baskında Fatih Altıntaş, Volkan Bakırcı, Pınar Bakırcı'yla birlikte işadamı Mehmet Nacak ve karısını kaçırdığı için yakalanan isim. 1993'te öldürülen Ümit Ölmez'in adamı. Grupla birlikte 1 adet M-16 tüfek, 1 Beretta tabanca ve 1 Parabellum tabanca yakalandı. (Anadolu Ajansı, 18 Aralık 1997)

Birsu Hilal Altıntaş

Ömer Lütfü Topal'ın imam nikâhlı eşi. Topal'ın öldürülmesinden 2 ay sonra, oğlu ve kızı tarafından Abdullah Çatlı'nın kullandığı kimliklerden biri olan "Mehmet Özbay"a, 535 bin dolar ödeme yapıldığına ilişkin iddia konusunda savcılıkta ifade verdi. Söz konusu çeki kendisine gelen belgeler arasında fark ettiğini ve neden ödeme yapıldığını bilmediğini söyledi. (Anadolu Ajansı, 24.09.1997) 25 Eylül 1997'de Etiler'de Pelin Keskin, Hüseyin Açık, Yüksel Uluer ve Musa Tanışan'la birlikte ruhsatsız silah bulundurmak nedeniyle gözaltına alındı. Altıntaş serbest bırakılırken, Yüksel Uluer sahte plaka kullanmak, koruma Hüseyin Açık ise ruhsatsız silah taşımak suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Olayda kullanılan 34 H 6148 plakalı cipin emekli Oramiral Nejat Tümer'in oğlu Yalçın Tümer'e ait olduğu ortaya çıktı. Altıntaş'ın avukatı Rahmi Özkan, Yalçın Tümer'le Ömer Lütfü Topal'ın Florya'da bir kumarhanede ortak olduklarını söyledi. (Yeni Yüzyıl, 27.09.1997) 20 Eylül 1998'de Dedeman Otelinin çıkışında uğradığı silahlı saldırıda bacağından yaralandı. Olay Altıntaş'ın borsadaki aracı kurumu olan Emper Menkul Değerler'e değerlendirilmek üzere verilen 40 milyar liranın geri ödenmemesi nedeniyle gerçekleştiği ileri sürüldü. Olayda Kayserispor eski yöneticisi Hacı Ömer Okutucu'nun azmettirici, Salih Gündoğdu'nun ise tetikçi olduğu iddia edildi. Okutucu ve Gündoğdu Mersin'de yakalanarak gözaltına alındı. Olaya karışan Ali Suayın ve Yadigar Ünlü sahte kimliğini kullanan Fırat İnce de Atatürk Havaalanında gözaltına alındı. (Anadolu Ajansı, 05.10.1998)

Dikran Bahadır Altun

Kuyumcu. 1989'daki altın kaçakçılığı, döviz ve kara para operasyonunda tutuklandı. İsviçre'deki Magaryan Kardeşlere 1982-88 yılları arasında 72 milyon dolar transfer ettiği belirlendi. (Milliyet, 09.01.1989) Magaryan Kardeşler, Dikran Bahadır Altun ve Osman Asilsoy'un ilişkilerini araştırmak için DGM savcı yardımcılarından Günay Kumru, Cayan Ülgen ve Cemalettin Çelik çeşitli ülkelerde araştırmalar yaptı. (Milliyet, 21.01.1998) Bu davada 24 Mayısta Mehmet Yıldırımla birlikte tahliye edildi. (Hürriyet, 25.05.1989)

Ünal Altuntaş

Page 17: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 17

DPT Müsteşar Yardımcısıyken soruşturma raporlarında zaman aşımına yol açmak ve üçüncü kişilere haksız çıkar sağlayarak görevim kotuye kullanmakla suçlandı. Hakkında soruşturma açıldı. (Kıyamet Mahkemesi,139)

Erol Ankara

Ankara Esenboğa Havaalanında görevli polis memuru. Polis Ökkeş Erdoğan'la birlikte kaçak işçilerin sahte pasaportlarına 1000 mark karşılığı çıkış mührü basarak, yurtdışına adam kaçıran bir şebekenin üyesi oldukları suçlamasıyla tutuklandılar. İki polisle birlikte Gıyasettin Kaya, Dede Özcan, Mehmet Ali Yılmaz da değişik illerin emniyet müdürlüklerinden alınmış çok sayıda pasaportla birlikte yakalandı ve tutuklandı. (Hürriyet, 14.04.1995)

Ohannes Simon Ankechian

Kardeşi Manuel Simon Ankechian ile birlikte Muhammed Şekerci'nin para trafiğinde yer alan Bulgaristan'daki adamları. 1975' te Türkiye'de M. Kemal Derinkök ile ilişki kurdular. (Mülkiye Müfettişleri Raporu, 31.05.1984) Ohannes Simon Ankechian, ayrıca Türkiye'ye yönelik altın kaçakçılığı ve döviz trafiğinde yer alan Yaşar Aktürk'e ait Guadrag AG'de İsviçreli Jacques Bovey'le birlikte yönetici olarak yer aldı. (Hürriyet, 30.08.1988)

Halim Apaydın

Söylemezler kardeşlerle ilişkili olduğu ileri sürülen eski Ahlak Masası Amiri. Gıyabi tutuklama kararından sonra, kaçak olarak gezerken 17 Ocak 1997'de Florya'da yakalandı. Söylemezler soruşturması sırasında verdiği ifadede, İstanbul Emniyetinde havuz sistemiyle yasadışı iş yapanlardan para toplayan bir mekanizma olduğunu, bu paradan sadece kumar ahlak masasına 20 milyar lira düştüğünü ve bu paranın üst düzey polislere dağıtıldığını ileri sürdü. (Susurluk Raporu, 342) 12 Ağustos 1997'de tahliye edildi.

İsa Armağan

Ülkücü militan. Mustafa Pehlivanoğlu'nun itiraflarına göre Akdere bölgesinden gelerek. Dikmen Büyük Ülkü Derneği'ne bağlı olan Karapınar Mahallesi Kitaplık Teşkilatında eylemler yaptı, silah temin etti. Bir süre sonra Mustafa Pevlivanoğlu, Haydar Şahin, İsmail Koksal, Mehmet Varlık, Sebahattin Bayrak, Remzi Ağaçbekler ve Fehmi Kandemir'le birlikte kitaplıktan ayrılarak Genel Merkezde Abdullah Çatlı'nın emrine girdi. Abdullah Çatlı'yla birlikte Mustafa Pehlivanoğlu'nun suç dosyalarını yok ederek Nevşehir Kozaklı Cezaevinde 6 ay 20 gün yattıktan sonra tahliye edilmesini sağladı. Pehlivanoğlu'na göre Abdullah Çatlı tarafından kurulan, Türkiye Ülkücü Şeriatçı Komando Ordusu'nun (TÜŞKO) Ankara sorumlusu oldu. (MHP İddianamesi, 595) İsmail Koksal, Mustafa Pehlivanoğlu ve Fehmi Kandemir'le birlikte 10 Ağustos 1978'de Ankara Balgat'ta üç ayrı kahveyi tarayarak 5 kişinin ölümüne, 14 kişinin yaralanmasına sebep oldu. TÜŞKO adıyla bilinen Türkiye Şeriatçı Komando Ordusu Dikmen Obası'nı oluşturan beş eylemcinin lideri olarak yakalandıktan sonra Mustafa Pevlianoğlu, Naim Yanık ve Mehmet Varmı'yla birlikte idam cezasına çarptırıldı. 26 Temmuz 1980'de Mamak Askeri Cezaevinden Mustafa Pevlivanoğlu'yla birlikte kaçtı. Kaçışın, İç Güvenlik Amiri Yüzbaşı Hasan Mesçi ve bazı görevli erlere rüşvet verilerek sağlandığı ileri sürüldü. Hasan Mesçi bu olay nedeniyle yargılandı ve beraat etti. Mesçi olay günü cezaevinden uzaklaştırdığı Er Abdülkadir Böcü'nün, kolorduya iade edilmeyip dış emniyete verildiğini gördüğünü ve bu erin sorgulanmasını istediğinde kendisinin tutuklandığını söyledi. (Sabah, 03.06.1995)

Page 18: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 18

Armağan, 1995'te iade edildikten sonra polise verdiği ifadede yaptıklarını ayrıntılı olarak anlattı. Hapisten kaçtıktan sonra İran'a kaçak olarak gitti, pasaportundaki vize Şah dönemine ait olduğu için bir süre cezaevinde kaldı, serbest bırakıldı ve Türkiye'ye sahte pasaportunun sabıkasız olması sayesinde tekrar girdi. Ardından yine İran'a gitti ve kimliğini açıklayarak siyasi sığınma talebinde bulundu. İran'a saldıran Kürtlerle ilgili bilgi verdiği için serbest bırakıldı. İran-Irak savaşına katıldı, Pastarlar olarak bilinen devrim muhafızlarına katılarak yüzbaşılığa kadar yükseldi. Devrim muhafızı olarak bir liman kentinde kontrolörlük, Tahran'da bir eğitim kampında komutan yardımcılığı ve Afganistan'da bir mülteci eğitim kampının komutanlığını yaptı. (YeniYüzyıl, 02.06.1998) Bu kamplarda aralarında Türklerin de bulunduğu çok sayıda kişinin silahlı eğitim gördüğü ileri sürüldü, (İkibine Doğru 17.04.1988) Suriye sınırından Türkiye'ye geçti, İstanbul'dan bir işçinin pasaportuyla Almanya'ya gitti. 27 Ağustos 1992'de Almanya'nın Bochum kentinde tutuklandı ve daha sonra 30 Mayıs 1995'te Türkiye'ye iade edildi. (Hürriyet, 20.05.1995) Terörle Mücadele Yasasındaki değişiklikten sonra idam cezası 10 yıl hapis cezasına, gasp suçundan aldığı ceza 3 yıl 9 aya düştü. Armağan'ın İran'da bulunduğu dönemde, Kum kentinde Türkiye'den gelen öğrencilere silahlı eğitim verdiği ve Hizbullah örgütü ile ilişkileri olduğu ileri sürüldü. 1990'da İstanbul'da yapılan bir operasyonda yakalanan ve aralarında İmam Kâzım Üstün gibi, Atatürkçü 4 din adamını öldürmekle suçlanan 22 kişilik grubun TÜŞKO (Türk Şeriatçı İntikam Tugayı) örgütünü oluşturdukları ve Hizbullah ile iç içe çalıştıkları ileri sürüldü. (Sabah, 21.03.90) Armağan 30 Mayıs 1995'te iade edilerek Bandırma Kapalı Cezavine kondu. Halen burada bulunuyor. Yeni Şafak gazetesinde yer alan bir haberde, Armağan'ın Susurluk kazasından sonra ortaya çıkan devlet çetesi içinde yer aldığı ileri sürüldü. Avukatı Veysel Aşkın yaptığı açıklamada Armağan'ın çete içinde olduğunu yalanladı ve şu an devam etmekte olan davalarda Alman ve Türk makamları karşısında olumsuz duruma düştüklerini ileri sürdü. Avukat Can Özbay, İsa Armağan'ın çok şey bildiğini söyleyerek, cezaevinde öldürülebileceğini ileri sürdü. (YeniYüzyıl, 10.12.1996)

Samir Arosyan

Ya da Ariss. Bekir Çelenk'in dostu. Antepliyan isimli başka bir Ermeniyle İspanya'da ticaret yapıyor. Uluslararası kaçakçılık dosyalarında adı geçiyor. (Papa, Mafya, Ağca, 296-297)

Mustafa Arpacı

Ülkücü militan. 1979'da silah bulundurmak ve meskûn mahalde ateş etmek suçlarından 2 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. 17 Temmuz 1979 tarihinde Paşakapısı Cezaevi karantinasında Hüseyin Er'in öldürülmesine karıştı. 15 Temmuz 1982 tarihinde serbest bırakıldı. 10 Mart 1987'de Yeniköy'de bir eve yapılan baskında eroin bulundurmak suçuyla aranan iranlılar Safar Ali Lotfollah Zadeh, Djamsid Baghahei, Mohammed Amou Fini'yle aynı evde yakalandı. 29 Mayıs 1996 tarihinde Ankara 12. Noterliğinde yapılan satışla Mehmet Eymür'e Chevrolet marka bir cip devretti. (Aktüel, Nisan 1997)

Hasan Arslan

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Bursa ve çevresinde adam öldürmeye azmettirme, adam öldürmeye teşebbüs, fidye isteme gibi suçlarla aranıyor.

Henry Arslanyan

Ya da Henri Arsan. Suriyeli silah ve uyuşturucu kaçakçısı. 1984'te Trento davası sırasında kuşkulu bir biçimde cezaevinde ölen Amerikan DEA ajanı. Banker

Page 19: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 19

Calvi'nin yakın arkadaşı. Mehmet Cantaş ve Ali Açmak'la gibi kaçakçılarla çalıştığı, 1980'den önce Samsun'da Sıkıyönetim Bölge Komutanı Albay ve Samsun Emniyet Müdürü yardımıyla Türkiye'ye silah soktukları Uğur Mumcu tarafından ileri sürülmüştü. (Papa, Mafya, Ağca, 122,300-306 / Silah Kaçakçılığı ve Terör)

Hakan Aslan

Yeşil olarak tanınan Mahmut Yıldırım'la, 1989'dan sonra beraber çalıştıkları ileri sürüldü. Elazığ Ülkü Ocakları eski yöneticilerinden. Elazığ Belediyesindeki görevinden 1994'te Yeşille birlikte Ankara'ya gelirken istifa etti. 1995'te Ankara Bahçelievler'de işlettiği Cafe Turkuaz'da Mahmut Yıldırım'la birlikte yakalandı. Üzerinde Hasan Arıkan adına düzenlenmiş Başbakanlık istihbarat Elemanı ibareli sahte bir kimlik çıktı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya'ya gelen bir mektupta yer alan iddialara göre İHD Elazığ Şube Başkanı Metin Can ile Dr. Hasan Kaya'yı Yeşil, Hakan Aslan ve Cengiz Ersever öldürdü. (Artıhaber, 40/19-25.09.1998) Hakan Aslan, Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'nun gözaltına alınmasından sonra, 17 Ekim 1998 tarihinde Elazığ'da gözaltına alındı, bir süre sonra serbest bırakıldı.

Gülay Aslıtürk

Şişli Belediye Başkanı. Eşi Orhan Aslıtürk 'ün Ayazağa'daki 44 dönüm arazisine usulsüz imar affı çıkarmak, Piyalepaşa'da belediyeye ait bir araziyi ihalesiz olarak belediye şirketi Şipa'ya 11 milyar liraya, ardından Mustafa Duran isimli şahsa yine ihalesiz olarak 13 milyar liraya satılmak, belediye meclis üyeleriyle ticari faaliyette bulunmak, görüşülmediği halde bazı konuları Encümende görüşülmüş gibi sonradan kayıtlara eklemek gibi usuzüzlüklerle suçlandı. Görev süresi boyunca hakkında resmi mercileri iğfal ve görevi kötüye kullanmak gibi 16 ayrı suç duyurusunda bulunuldu. 13 Kasımda Belediye Başkanlığından ve ANAP'tan istifa etti. Hesaplarına el kondu. Yurtdışına kaçtı.

Orhan Aslıtürk

Şişli Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk 'ün eşi. 1985'te Oras Şirketler Grubu adına hayali ihracat yaparak devletten haksız vergi iadesi aldığı ileri sürüldü. 15 ayrı tekstil şirketi kurdu. Sahibi olduğu Ebas Tekstil için Birleşik Yatırım Bankasından aldığı teminat mektuplarını amacına aykırı olarak tahsil ederken dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandı, beraat etti. Soyadını üç kez Aslı, Aslitürk ve Aslıtürk olarak değiştirdi. Üresin kardeşler'le List 2000 adlı şirkette ortak. Yurtdışına kaçmadan hemen önce hisselerini Strateji Mori şirketinin sahibi Selim Oktar'a devretti. Gülay Aslitürk tarafından Çatı Teknoloji Vadisi adıyla Ayazağa'da oluşturulan 5 bin dönümlük alan içinde Orhan Aslıtürk'e ait 44 dönümlük arsaya usulsüz yollarla toprak dökümü yaptırılarak 60 milyar liralık haksız kazanç sağlandığı ileri sürüldü. Gülay Aslıtürk'le birlikte yurtdışına kaçtı. Kısa bir süre sonra döndü ve gözaltına alındı.

Sebahattin Artun

Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Dairesinde Emniyet Amiri iken Söylemezler çetesine yardım ettiği için Bayburt'a tayin edilen polis.

Fahrettin Aslan

Gazinocular kralı olarak tanındı. İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'yla azınlıklardan haraç alınmasını organize ettiği için yargılandı, beraat etti. 1.

Page 20: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 20

MİT raporunda Şükrü Balcı ve Nevzat Ayaz'la birlikte azınlıklardan haraç alınması olayını organize ettiği ileri sürüldü. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri)

Osman Asilsoy

Osman Mirza adıyla da biliniyor. Eski Adıyaman Nüfus Müdürü ve uluslararası kaçakçı Hacı Mirza'nın yeğeni. Muhammed Şekerci'ye ait olan Shakargo şirketinin Türkiye temsilcisi. Kapıkule'de 1988 Ağustosunda yakalanan 125 kilo altın operasyonunun uzantısında, 4 Kasım 1988'de gözaltına alındı. Topkapı Şerbet Han'a yapılan baskında 6 kilo altınla yakalanan kuyumcu Ayhan Eyigün ile kaçak altın almak için gelen ve üzerinde 150 bin Alman markı yakalanan Nihat Calban'ın yakalanmasıyla Osman Asilsoy'a ulaşıldı, ifadesinde ucu Magaryan Kardeşlere ve Muhammed Şekerci'ye kadar uzanan bir kaçakçılık ve para aklama şebekesi ortaya çıkarıldı. (Milliyet, 16.11.1988) Osman Asilsoy, Dikran Bahadır Altun, Mehmet Yıldırım ve Veysi Canbaloğlu tarafından toplanan altın ve dövizlerin Serkiz Zakayan, Hakkı Deliçay ve Zeki Macit ile İsviçre'ye ulaştırıldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 02.12.1988)

Samet Aslan

70'li yılların sonunda Ağrı'da 14 kişinin öldürülmesi, bombalama, yaralama gibi eylemlere karışan ülkücü militan. Mehmet Ali Ağca'yla birlikte Papa suikastına karıştığı için Hollanda'da yakalandı ve yargılandı, beraat etti. Papa'ya ateş eden ikinci kişi olduğu ileri sürüldü. Türkiye'ye iade edildikten sonra hakkındaki gıyabi tutuklama kararı 22 Temmuz 1987'de vicahiye çevrildi. Maksut Aslan'ı Köroğlu Karamızrak ve Mehmet Selim Savaş'la birlikte öldürmekten idamla yargılandığı sırada cezaevinde, 30 Aralık 1987'de şüpheli bir biçimde kendini asarak öldürdü. Aslan, "Hür kalırsam konuşurum. Hollanda'da batılı istihbarat örgütleri tarafından başka Türkleri suçlamam için bana baskı yapıldı" demişti. (Hürriyet, 31.12.1988)

Yavuz Ataç

MİT'in Dış Operasyonlardan Sorumlu eski Daire Başkan Yardımcılarından. Harbiye 1966 çıkışlı. Yarbay rütbesinde MİT'e geçti. Hanefi Avcı'nın Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Nurullah Tevfik Ağansoy'u polis tarafından arandığı sırada yurtdışına kaçıran, Alaattin Çakıcı'yı koruyan ve yurtdışına giriş çıkış işlerini organize eden MİT görevlisi olduğu ileri sürüldü. Ağansoy, 30 Ağustos 1995'te Almanya'da yakalandığında Yavuz Ataç'm ismini THY görevlisi olarak verdi. Bursalı işadamı Erol Evcil'in banka sahibi olmak için Çakıcı'yla işbirliği yaptığı olayda, Çillerlere yakın olan borsa yönetim kurulu üyesi Adil öngen'in tehdit edilmesi üzerine araya girdiği ileri sürüldü. Akın Birdal'a düzenlenen suikastın planlayıcılarından Semih Tufan Gülaltay'ın ifadesinde adı geçen Mikail Sarı'nın Yavuz Ataç ile çok yakın ilişkisi olduğu ileri sürüldü. (Aktüel, 371) 1997'de Pekin'e İdari Ataşe olarak gönderildi. Şenkal Atasagun'un MİT Müsteşarlığına gelmesinden sonra, Alaattin Çakıcı ve yeraltı dünyasıyla ilişkileri ve MİT'in "ilişiğini kes" direktifine rağmen Çakıcı'yla olan ilişkisi nedeniyle soruşturulurken, Çakıcı'nın yakalanması ve üzerinden diplomatik pasaport çıkması üzerine, pasaportun Ataç tarafından verildiği ileri sürüldü ve geri çağrıldı. MİT Müsteşarlığına 27 Eylül 1998'de emeklilik dilekçesini vererek emekli oldu. Yavuz Ataç hakkında "Çakıcı'ya kaç" demek, kırmızı pasaport sağlamak ve çetelere yardım etmekten soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda Ataç, suçlu bulunursa TCK'nın 314'üncü maddesine göre, "çete mensuplarına yardım etmek" suçundan l yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Ataç hakkındaki soruşturma evrakının tamamı, İstanbul DGM Savcılığının Alaattin Çakıcı hakkında yürüttüğü soruşturmayla birleştirildi. (Hürriyet, 10.10.1998)

Page 21: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 21

Selçuk Atar

Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılışında yer alan ülkücü militan.

Dursun Cengiz Atak

1970'te Asteğmen Dr. Necdet Güçlü'nün öldürülmesi ve Dr. Selim Ölçer'in kaçırılması davasından tutuklu yargılandı ve 1974'teki af yasasıyla serbest kaldı. Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen tarafından MTA Genel Müdürlüğüne getirilmesi üzerine CHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar tarafından Atak'ın katil zanlısı olup olmadığı yolunda bir soru önergesi verildi. (Hürriyet, 04.10.1997)

Osman Atay

Kemal Horzum'un adamı. Adı Kartal Demirağ'la olan ilişkisinden dolayı Turgut Özal'a Başbakanlığı döneminde ANAP Kurultayında yapılan suikast girişimine karıştı. 1989'da yaptığı açıklamada 1986 Temmuzunda başka bir arkadaşını görmeye gittiği cezaevinde aynı köyden olduğu için uğradığını söyledi. (Milliyet, 13.06.1989) suikastın azmettiricisi olarak 1988'den beri aranan Atay, 19 Şubat 1996'da izmir'de yakalandı. Kartal Demirağ, Özal suikastından önce adam yaralama suçuyla yattığı Dinar Cezaevinde Kemal Horzum'un adamı Osman Atay'ın kendisini iki kez ziyaret edip para verdiğini söylemişti. Demirağ, Osman Atay'ın yakalanmasından sonra yaptığı açıklamada "iki Osman Atay var. Beni cezaevinde ziyaret eden, para veren Osman, üç yıl önce Türkiye'ye geldi. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. İzmir'de yakalanan Osman Atay'ı tanımıyorum" dedi. Osman Atay ise ifadesinde İsviçre'den izinli geldiği günlerde Kartal Demirağ'ı hemşehrisi olduğu için Dinar Cezaevinde iki kez ziyaret ettiğini, Özal suikastıyla ilişkisi olmadığını ve korktuğu için Türkiye'ye gelemediğini söyledi. (YeniYüzyıl, 29.02.1996) Osman Atay 28 Şubatta serbest bırakılırken, Kartal Demirağ 'ın iki Osman Atay olduğunu ileri sürmesi dikkat çekiciydi. Demirağ ısrarla iki Atay olduğunu, ikisinin de İsviçre'de çalıştığını, birinin 1985'te yattığı Dazkırı Cezaevine arkadaşı Şeref Ünal'ı ziyaret için geldiğini ve merhabalaştığını, kendisini para veren Osman Atay'ın ise üç yıl önce Türkiye'ye döndüğünü ve ifade verdikten sonra serbest bırakıldığını söyledi. Demirağ, Osman Atay'ın Horzum'un adamı olduğunun polis tarafından kendisine söyletildiğini ileri sürdü. Soruşturmayı yapan DGM savcısı Nusret Demiral ise Demirağ 'ın yalan söylediğini, üç yıl önce Türkiye'ye dönen Osman Atay olmadığını ileri sürdü. (YeniYüzyıl, 01.03.1996)

Bedri Ateş

7 Haziran 1979'da Malatya'da öğretmen Nevzat Yıldırım'm öldürülmesine ve bir dizi eyleme Oral Çelik'le birlikte adı karışan ülkücü militan. Oral Çelik Fransa'da yakalandığında kendi kimliğini kabul etmedi ve uzun süre Bedri Ateş olduğunu ileri sürdü. Bedri Ateş o sırada başka bir olaydan dolayı tutuklu bulunuyordu. (Papa, Mafya, Ağca,/Susurluk Tutanakları)

Celal Ateş

Uyuşturucu kaçakçısı. 11 Kasım 1992'de Hollanda'da öldürüldü.

Gülbahar Ateş

Page 22: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 22

1992'de Hollanda'da öldürülen ve uyuşturucu kaçakçısı olduğu ileri sürülen Celal Ateş'm karısı. Astsubay Hüseyin Oğuz'un Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede cinayet zanlısı olarak cezaevinde tutuklu bulunan ve Gülbahar Ana olarak tanınan Ateş'm Mossad ajanı olduğunu ileri sürdü. Gülbahar Ateş'in Malatya'da Doğan Erşahin tarafından öldürülmek istendiğini anlattı. (Susurluk Tutanakları)

Ahmet Ateşli

Eski polis müdürlerinden. İlk MİT raporunda, yeraltı dünyasıyla ilişkili olduğu ileri sürüldü. Polis memuru ve Ateşli'nin şoförü Mumm Mandıl'm 7 Ekim 1987 tarihli ifadesine dayanılarak hazırlanan raporda, Ateşli'nin mafya tarafından işlenen çok sayıda cinayeti kapattığı ya da faillerini değiştirdiği ileri sürüldü. 1. MİT Raporunda, Ateşli'nin kilit rol oynadığı ileri sürülen olaylar Savcı Marlon Kemal'in öldürülmesi, şarkıcı Esengül'ün ölümü, Oflu İsmail'in yurtdışına kaçırılması, Banker Servet'in kaybolması, Kürt İdris'in Boğaz Köprüsünde eroinle yakalandığı halde salıverilmesi, Beyoğlu İtalyan Otelindeki Kesikbaş cinayeti, İbrahim Telemen'in öldürülmesi, Baybaşin tarafından vurulan İbrahim Çalışkan olayı, Ziya Kalkavan'ın kızının ölümü, Tarık Ümit'in vurulması olayıydı. (1. MİT Raporu) Mehmet Ağar'ın oğlunun düğününde davetliler arasında yer aldı

Tolga Şakir Atik

Tansu Çiller'in Boğaziçi Üniversitesinden "prensi" olarak tanıttığı öğrencisi. Aralık 95 seçimlerinden DYP adaylarının listesini hazırladığı ileri sürülüyor. MİT'te çalıştığı, ancak ismi açığa çıktıktan sonra önce Malatya Bölgesine tayin olduğu, daha sonra ayrıldığı ileri sürüldü. Tolga Atik 1997 Temmuzunda Özer Çiller'e yakınlığıyla bilinen Sevgi Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan özcanlfnın sahibi olduğu Öncü gazetesinde Yayın Koordinatörü olarak çalışmaya başladı. ( Kutlu Savaş Raporu / 3. MİT Raporu)

Eyüp Atmaca

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çete listesinde yer alıyor. Samsun ve çevresinde işyeri basma, iki kişiyi öldürme, halk üzerinde baskı ve şiddet kurma, çek-senet imzalatma gibi suçlardan aranıyor.

Hanefi Avcı

Başkomiser olduğu dönemde Mersin'de bir hayali ihracat olayını soruştururken 1983'teki ünlü altın kaçakçılığı dosyasını ortaya çıkaran polis. 1984-1992 yılları arasında Diyarbakır'da, daha sonra İstanbul'da çalıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı iken Susurluk Komisyonuna önemli bilgiler verdi. Cem Ersever'le birlikte öldürülen itirafçı Mustafa Deniz'e silah taşıma belgesi verdiği ileri sürüldü. Yaptığı açıklamalardan sonra kimi subaylar ve emniyetçiler tarafından suçlandı. Temmuz 1997'de Genelkurmayı dinleme skandalına adı karıştığı için önce başka bir göreve atandı, daha sonra açığa alındı. Hanefi Avcı için açıklamalarından dolayı çok sayıda dava açıldı. MİT'in 2 Eylül 1997'de yaptığı suç duyurusu üzerine açılan bir davada MİT Müsteşarlığının telefon numaralarını açıkladığı gerekçesiyle yargılandı. 20 Şubat 1998'de bu olay nedeniyle gözaltına alındı ve tutuklandı. Kısa bir süre sonra savcının isteği üzerine serbest bırakıldı. Avcı, emniyetteki görevine mahkeme kararıyla geri döndü.

Zahit Avcıbaşoğlu

Page 23: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 23

15 Aralık 1979'da Ankara'da kırk torba eroinle yakalanan İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli emniyet müdürü. Avcıbaşoğlu'nun özlük dosyasında Enver Akova adlı bir bakanın İstanbul dışına atanan Zahit Avcıbaşoğlu'nun atanmasının durdurulması için gönderdiği kartvizit bulunuyordu. (Silah Kaçakçılığı ve Terör)

Ali Ay

Amcaoğlu Heybet Ayla birlikte İsveç'te uyuşturucu madde kaçakçılığından yakalandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1991 Şubatında yaptıkları başvuruyla cezalarının kalan 8 yılını Türkiye'de çekmek istediklerini söylediler. Bakanlar Kurulunun 1992 Ocak ayında aldığı kararla Türkiye'ye iade edilmeleri kararlaştırıldı. Türkiye'de de uyuşturucu kaçırdıklarına ilişkin çeşitli soruşturmalar sürerken, DGM tarafından infaz yasası gereği serbest bırakıldılar. Sorgulanmadan serbest bırakılmaları, polisle DGM savcıları arasında gerilime yol açtı. (Hürriyet, 21.03.1992)

Öme r Ay

Ülkücü militan. Galip Yılmaz adına düzenlenmiş sahte pasaport kullanarak yurtdışına kaçtı. Nevşehirli. Federal Almanya'da yakalandı ve iade edildikten sonra CHP Nevşehir İl Başkanı Zeki Tekiner'in öldürülmesi olayına karıştığı için ömür boyu hapse mahkûm edildi. Ağca'ya Faruk Özgün adına düzenlenen sahte pasaportu sağladı. Ömer Ay'ın pasaportu Ağca'ya düzenlenen pasaportun seri numarasını takip ediyordu. (Ağca Dosyası) Ülkücülere Nevşehir Emniyet Müdürlüğünden verilen 14 pasaportun Ömer Ay tarafından sağlandığı ileri sürüldü. 1980 öncesinde Ülkücü Teknik Elemanlar Derneği Başkanlığı yaptı. CHP Nevşehir İlçe Başkanı Mehmet Zeki Tekiner'in öldürülmesi olayına karıştığı için aranırken 14 Şubat 1982'de Almanya'da yakalandı ve Türkiye'ye iade edilerek bu olaydan Malatya Sıkıyönetim Komutanlığı l Nolu Askeri Mahkemesi tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hapisten çıktıktan sonra teşekkül halinde kaçakçılık ve oto hırsızlığı suçundan 6 Haziran 1995'te hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Ay, üç ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu davada Ömer Ay'ın Aytekin Eraslan, Deniz Kayaharman, Ali Çelik, Yaşar Poyraz, Erol Apo ve Özalp soyadlı şahıslarla muhtelif illerden otomobil çalarak bu araçları sahte belgelerle tescil ettirdikten sonra sattıkları ileri sürüldü. Ayrıca yine bu olayda sanıkların emniyetteki ayaklarının Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Vekili Turgut Topkala olduğu ileri sürüldü. (Reis, Anadolu Ajansı, 22.01.1998)

Nasrullah Ayan

Batık borsa bankeri. 1984'te iflas eden Naskores şirketinde Muhammed Şekerci'yle 1982 Nisanına kadar ortaktı. Adı ilk defa 1983'te yurtdışına altın kaçırılarak karşılığının ihracat prefinansman RS kredisi gibi gösterilerek getirilmesi olayına karıştı. Hazine müfettişlerinin raporlarına göre altın kaçakçılarından sağlanan döviz, Şekerci ve Nasrullah Ayan aracılığıyla Türkiye'ye getiriliyordu. Bu yöntemle 90'la 450 ton arasında altının yurtdışına kaçırıldığı ileri sürüldü. Ayan Nascor şirketinde Şekerci'yle ortaktı, 1982'de ayrıldığını söyledi. Bu davada Ayan'la birlikte o dönem Çukurova Grubu bankalarının müdürleri olan Erol Aksoy, Hüsnü özyeğin, Halit Soydan, Vural Akışık, Osman Berkmen, Cevher özden, Yaşar Aktürk, Muhammed Şekerci gibi isimlerin adları geçti. Bu altın kaçakçılığı olayının 24 Ocak kararlarının hemen öncesinde dönemin Maliye Bakanı İsmet Sezgin'in döviz işi yapanlarla görüşerek devletin elinde bol miktarda bulunan altının dövize çevrilmesi için yardım istemesiyle başladığı ileri sürüldü. (EP Dergisi, Altın Kaçakçılığı, 1993) Ayan bu olaydan sonra AOG Menkul Kıymetler'in en büyük ortağı oldu. Ayrıca Tam Sigorta, Afyon Çimento, Çelik Halat gibi şirketlerin kontrolünü de borsa yoluyla sağladı.

Page 24: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 24

f990'da karşılıksız repo işlemi yaptığı için büyük bir kriz yaşadı, ancak atlattı. Daha sonra 1994'te yine benzer bir kriz yüzünden iflas etti. Hileli iflas gerekçesiyle İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor. Ayan'm sahibi olduğu Makroborsa Menkul Kıymetler A.Ş.'ye ait 34 UDN 87 plakalı bir otomobil 1994'te Maltepe Gülensu Mahallesinde iki kişinin yaralandığı bir çatışmaya karışmıştı. (Panorama dergisi, 18-25.05.1994) Müşteri emanetlerini izinsiz kullandığı gerekçesiyle Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından l yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. (Hürriyet, 13.12.1997)

Derya Ayanoğlu

Osman Ayanoğlu'nun kızı. Nejat Daş'ın sevgilisiydi. Babasının ölümünden 1 ay sonra Kısmetim-I ve Lucky-S gemileri olayıyla ilgili olarak tutuklandı. Kısmetim-I gemisinin 3.1 ton uyuşturucuyla batırılması iddiasıyla açılan ve 27 Ekim 1994'te Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından onaylanan davada 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. 28 Mart 1996'da cezaevinden çıktı.

Osman Ayanoğlu

Uyuşturucu kaçakçısı. Aralık 1992'de Sarp sınır kapısında ele geçirilen 5 ton esrarın sahibi olduğu ileri sürülüyordu. 31 Aralık 1992'de İstanbul Çakıl Gazinosunda Kürşat Yılmaz'ın adamı olduğu söylenen Yavuz Kaşıkçı tarafından öldürüldü. Azmettirici olarak suçlanan ülkücü Kürşat Akyol bu davadan beraat etti. Ayanoğlu'nun ölümü mafya içinde çatışmalara ve cinayetlere neden olan zincirleme olayları başlattı. (Mafyanın Ekonomi Politiği)

Bahtiyar Aydın

Tuğgeneral. 1993'te Lice'de uzun menzilli bir silahla gerçekleştirilen suikast sonucu öldürüldü. İtirafçı Murat Demir ve Murat İpek Aydın'ın ölümünü Bitlis suikastına ve itirafçıların kontrol dışı eylemlerine bağladılar.

Mustafa Aydın

Mahmut Yıldırım'm ekibinden olduğu ileri sürülen özel timci. Kejan aşireti lideri Ahmet Kıran, Mustafa Aydın'ın Mehmet Ağar, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı ve İbrahim Şahin gibi isimler arasında bağlantı kuran polis olduğunu ileri sürdü. (Cumhuriyet, 07.02.1997) Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılmasına karıştığı, 1996 yılına kadar Urfa Siverek civarında görev yaptığı, İbrahim Şahin'le ilişkili olduğu ileri Sürüldü. (Gazete Pazar, 08.02.1998)

Nail Aydın

Almanya'da Yalçın Özbey'le uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla yakalandığı sırada 2,3,4,6, ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde bir dizi görüşme yapan Emniyet Genel Müdürlüğü irtibat görevlisi. Bu görüşmeye ilişkin tutanaklar İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde Oral Çelik'in yargılandığı Abdi İpekçi cinayeti davasında mahkeme tarafından resmen istendi. Ancak Emniyet Müdürlüğü tarafından konuyla ilgili olmayan dosyalar gönderildi. (Sabah, 25.02.1998)

Zeki Aydoğan

1984'te otomobilinde 36 kilo esrarla yakalandı ve uyuşturucu kaçakçılığı suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 2 Haziran 1996'da yapılan yerel

Page 25: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 25

ara seçimde ANAP'tan Antalya Kumluca ilçesine bağlı Cavuşköy beldesinde belediye başkan adayı oldu.

Hasan Aydostlu

MİT'in Muğla'da bir dönem yararlandığı muhbirlerinden. Adı İngiltere'de Halkevleri Başkanı Nafiz Bostancı'ya yapılan başarısız suikast girişimine karıştı. Mehmet Ali Yaprak'ın İbrahim Şahin ekibi ve Cengiz Cömertle birlikte fidye için kaçırılmasında da yer aldığı ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu, 64)

Baki Cengiz Aygün

Banker Bako adıyla tanınan banker. İlk MİT raporunda, İbrahim Kılıç ve Erdoğan Arslan'ın piyonu olarak 1984'te Çaybank'a ait 1987 yılı rakamlarıyla 12 milyar liralık sahte senet ve tahvili piyasaya sürdüğü ileri sürüldü. Rapora göre, 1980'de iflas edince alacaklılarından korunmak ve alacaklarını rahat tahsil edebilmek için Dündar Kılıç'a sığındı. Baki Aygün'ün isme yazılı mevduat sertifikalarını, kaybettiği gerekçesiyle hamiline yazılı sertifikalara çevirdiği, ve daha sonra bankaya kaybettiğini bildirdiği, senetleri şirketleri aracılığıyla piyasaya sürdüğü ortaya çıktı. (Hürriyet, 17.12.1987) Bu davada tutuksuz olarak yargılanan Cumali Yükçü ve İş Bankası Sorular Şubesi Müdürü Mukadder Coşkun bir süre sonra tutuklandı. (Hürriyet, 31.12.1987). 1991'de İlba, Haksan, Meko ve Denge adlı şirketleri üzerinden banka müdürü Ahmet Dut ve akrabası Mustafa Orhan aracılığıyla Emlak Bankası Pendik ve Altıyol şubelerinden toplam 50 milyon dolar kredi kullandığı ortaya çıktı. Bu olay nedeniyle Banka Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu soruşturuldu. Banker Bako'nun adı son olarak Söylemezler operasyonunda geçti. (1. MİT Raporu)

Cengiz Ayhan

Ülkücü militan. MHP İl Başkanı Recep Haşatlı'nın öldürülmesinden sonra, bu cinayetin intikamını almak için 4 Ekim 1978'de Sarıyer sırtlarında otobüsten indirdiği üç Kıbrıslı genci kurşuna dizdi. MİT, 11 Ekim 1978'de MHP İl Başkanlığını arayarak yardım isteyen Cengiz Ayhan'ın yerini tespit etti. Eve yapılan polis baskınından hemen önce, baskını haber alarak kaçan Ayhan, ertesi gün Siyasi Şubeyi arayarak evini basan polisleri isim isim saydı ve tehdit etti. (Gizli Kulaklar Ülkesi, 87) 12 Eylül sonrası aldığı çeşitli hapis cezalarından sonra 6 Mayıs 1991'de Nazilli Cezaevinden tahliye oldu. Daha sonra yaptığı açıklamalarda bu dönemde Hizbullah örgütü içinde yer aldığını ve İslami Hareket adıyla bilinen örgütün lideri İrfan Çağrıcı'yla görüştüğünü ileri sürdü. 17 Aralık 1992'de Almanya'da Ayşe Kaymakçı ve Ramazan Erol adlı iki Türkü öldürmek suçundan Almanya'da cezaevinde bulunduğu sırada, Alman polisine mektup yazarak Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Hiram Abas suikastları hakkında bilgi sahibi olduğunu ileri sürdü. Ankara DGM savcılarından Hamza Keleş tarafından Almanya'da ifadesi alındı. (Milliyet, 07.12. 1997)

Fatih Azizoğlu

Söylemezlerin ileri sürdüğüne göre Üsküdar E Tipi Cezaevinde bulunan mahkûmlardan ve Erdal Aksakal'la birlikte Sedat Peker'in adamı. Söylemezler bu isimlerin Peker'in emriyle kendilerine suikast yapacaklarını ileri sürmüştü.

Page 26: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 26

Abbas Babat

Korucu. Şırnak'ın Uludere ilçesinde 29 Ocak 1998'de kullandığı kamyonun gizli bölmelerinde 8 Kalaşnikof, 1 Sten ve 35 bin mermi bulunduğu için gözaltına alındı. Uludere, Şenoba bölgesinde 10 yıldır koruculuk yapan Babat, ifadesinde silahları Halliye Mahallesi Muhtarı ve Sedat Bucak'ın koruması Hasan Güler'e teslim edeceğini söyledi. (Gazete Pazar, 08.02.1998)

İbrahim Babat

Abdurrahman oğlu, Şırnak, Uludere, 1972 doğumlu. PKK itirafçısı Adil Timurtaş'ın Nokta dergisine yaptığı açıklamaya göre, JİTEM'in kurucusu olarak bilinen Binbaşı Cem Ersever'in en yakın adamıydı. Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan PKK itirafçısı Muhsin Gül'ün Diyarbakır Cinayet Büro Amirliğine 22 Temmuz - 16 Ağustos 1994 tarihleri arasında verdiği ifadeye göre Ersever'i Ahmet Demir, Alaattin Kanat ve Hoca kod adlı Antepli bir şahısla birlikte öldürdü. PKK'dayken Besta - Uludere - Beytüşşebap bölgesinde komutanlık yaptı. Aslen Suriye uyruklu bir Kürt. Ama itirafçı olduktan sonra Babat aşiretinin Türkiye sınırları içinde kalan bölgesinden, Uludere nüfusundan TC vatandaşlığı aldı. Adı bölgedeki pek çok faili meçhul cinayete karıştı, İstanbul'da bir işadamının yanında çalışırken kendisine emanet edilen 7 bin markı alıp ortadan kayboldu, ama yakalanacağını anlayınca parayı iade etti. Yargılanmadan itirafçı statüsüne kavuştu. İstanbul'da adam öldürmeye teşebbüsten Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı ve Kırklareli Cezaevinde tutuklu. Mahkeme dosyasında yer alan ve Komiser Yardımcısı Fikret Yücel'in imzasını taşıyan 7.9.1996 tarihli yakalama tutanağı "Babat'ın Yalova ti Jandarma Alay Komutanlığında yakalandığını" ortaya koydu. Asker kaçağı olarak aranan Babat'ın Yalova il Jandarma Alay Komutanlığında ne aradığı sorusunun yanıtı bulunamadı. (Aktüel, 315) Babat 7 yıl ceza vaadine karşılık 17 yıla mahkûm olunca, İstanbul DGM ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına ifade vermek için başvurdu. Kırklareli Cezaevinde müfettişlere 19 Aralık 1997'de verdiği ifadede 1990'dan sonra Diyarbakır ve çevresinde Jitem çatısı altında illegal bir örgütlenmeye gidildiğini, PKK'yla ilişkili olduğundan şüphelenilen herkesi öldürme yetkilerinin bulunduğunu, grupta Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki, Abdülkadir Aygan, Hayrettin Toka, Recep Tiriz, Adil Timurtaş gibi itirafçılar bulunduğunu söyledi. (Kutlu Savaş Raporu) Şüpheli bir trafik kazasında ölen Hâkim Akman Akyürek de TBMM Susurluk Komisyonundan istifa ederken yazdığı dilekçede benzeri bir örgütlenmeden söz etmişti.

Hikmet Babataş

Ömer Lütfü Topal'ın Bodrum'daki Regata, Otelinde ortağı. 28 Nisan 1996'da öldürüldü. Olayı, para karşılığı üstlenen sanıklar, Topal'ın ölümünden sonra söz verilen parayı alamadıkları için, Arena programına yaptıkları açıklamalarda cinayeti para karşılığı üstlendiklerini açıkladılar. Babataş'ın Ömer Lütfü Topal'la olan anlaşmazlığı nedeniyle Bülent Fırat'ın öldürülmesi olayında da yer alan Topal'ın adamı ihsan Karayakalı tarafından öldürüldüğü anlaşıldı.

Celal Babür

Tansu Çiller'in koruması. Tevfik Ağansoy'la birlikte öldürüldü. Ağansoy'un ortağı Zafer Yılmaz'ın verdiği ifadeye göre Celal Babür, Ağansoy'la çeşitli ihale işlerine de giriyordu. En son Ahmet zal'dan tahsil edilecek 25 milyon markın üçte biri Temel ve Babür 'ün olacaktı. (Ağansoy Dosyası)

Page 27: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 27

Ömer Bağcı

Ağca'ya Papa suikastında kullanılan silahı Milano istasyonunda veren dönemin Olten Ülkücü Gençlik Derneği kasiyeri olan militan. Papa davasında verdiği ifadede Eyüp Erdem1m talimatı üzerine bir gece Mahmut İnan, Erdal Ünal ve Mehmet Ali Ağca'nın kendisine silah paketi bıraktıklarını, tabancayı Milano'ya beladan kurtulmak için götürdüğünü, Papa suikastından haberi olmadığını söyledi. Tahliye olduktan sonra Denizli Çal ilçesi Bahadırlar köyüne döndü ve muhtar seçildi. (Milliyet, 19.07.1995)

Mehmet Sıddık Bakır

Komiser. Söylemezler ailesine karşı yürütülen operasyonlarda, Ankara'da silahlarla birlikte ele geçirilen Mercedes'in sahibi. Silopi Jandarma Komanda taburunda asteğmen olarak askerlik yapıyor. Söylemezlerle olan ilişkisinden dolayı polislikten çıkarıldı.

Pınar Bakır

Ekonomi profesörü. 5 Ekim 1993'te 3 İranlı ajana 2.5 kilo uranyum satmak istediği için polis tarafından yakalandı. 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılandı.

Ömer Balaban

22 Aralık 1997'de Edirne-İstanbul otoyolunun 17. kilometresinde oğlu Murat Balaban ve ortağı Nedim Sevim'le sahip oldukları 34 YSE 98 plakalı otobüsün içinde Ayhan Fındık, Halil Altınoy ve Bedri Kara'yla birlikte öldürülmüş olarak bulundu. Öldürülenlerden Murat Balaban dışındakilerin Topal davasının firari sanığı Sami Hoştan'ın adamları olduğu, 1997 Mayıs ayında, Sami Hoştan'ın Metsan şirketi aracılığıyla Makedonya'ya yaptığı 4 milyon dolarlık hayali ihracatın belgelendiği Arena programında, bu isimlerin Hoştan'ın kara parasını Türkiye'ye soktuğu ortaya çıkmıştı. Hoştan'ın devletten 35 milyar lira vergi iadesi aldığı bu olayda, Ömer Balaban 700 bin dolar, Nedim Sevim 1 milyon 73 bin dolar, Ayhan Fındık 400 bin dolar, Bedri Kara 305 bin dolar ve Halil Altınoy'un 910 bin doları Türkiye'ye soktukları anlaşılmış, Arena'nın görüştüğü Ayhan Fındık parayı Hoştan adına soktuklarını kabul etmişti. TEM cinayetiyle ilgili bir başka iddiada otobüstekilerin bir süre önce Hasan Erkuş'un sahibi olduğu 1 ton esrar ve 200 kilo eroin olayını polise bildirdikleri için öldürüldükleriydi. Otobüste yapılan aramada paketler içinde 126 bin 175 Alman Markı'yla 39 bin 276 ABD Doları bulundu. Otobüsün Kapıkule'den giriş yaptığı girişte 2 milyon dolar deklare ettiği ve Aslanlı, Tesislerinde mola verdiği anlaşıldı. Otobüsten sağ çıkan ve olayın aydınlatılmasında en önemli görgü tanığı olduğu kaydedilen Polonya uyruklu Renata Kinga Wesolowska'nın, olay anında otobüsün ön tarafında uyuduğunu ve silah sesine uyandığı ve otobüsün içinde iki kişiyi silahlı halde gördüğü, bu kişilerin pasaportuna baktıktan sonra, pasaportu yere atarak, olay yerinden uzaklaştıklarını anlattı. Türkiye'ye "bavul ticareti" için geldiğini belirten Wesolowska'nın, pasaportunda yapılan incelemede, Edirne'nin Kapıkule Sınır Kapısından Türkiye'ye sık sık giriş yaptığı da anlaşıldı. Otobüs, Muzaffer Gülgün ve Erhan Özkılıç'ın sahip oldukları Avar şirketine aitti. Tem cinayetiyle ilgili olarak Gaffur Çalışkan, eski özel Tim polisi Cemil Andırmak, kardeşi Mustafa Andırmak, Recep Ramadan, Ali Tekin Tamgaç, Fatih Okşan ve Mahmut Önder Topbaş gözaltına alındı. Topbaş, Cemil Andırmak ve Gaffur Çalışkan 18 Ocakta tutuklanırken, olayda Bahçelievler katliamı sanıklarından Ahmet Ercüment Gedikli ve Tarsus Canavarı olarak bilinen ülkücü Selahattin Büyüköztekin'm de yer aldığı ortaya çıktı. (Cumhuriyet, 13-16.01.1998)

Page 28: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 28

Şükrü Balcı

Eski İstanbul Emniyet Müdürü. 12 Mart döneminde siyasi şube müdürlüğü yaptı. ABD'de Uluslararası Polis Akademisi, Panama School ve Askeri İstihbarat Okulu mezunu. Poliste rüşveti organize hale getiren isim olduğu ileri sürüldü. 1983'te ABD'ye askeri ataşe olarak gönderildi. Yine 1984'te Mülkiye müfettişlerinin raporu üzerine, Fahrettin Aslan, Hüseyin Cevahiroğlu ve Dündar Kılıç'la birlikte azınlıklardan haraç alınması olayını organize ettiği için yargılandı. Lehte tanıkları Tayyar Sever, Orhan Uzeller, Mehmet Ağar ve Nihat Camadan sayesinde 1986'da beraat etti. (Babalar Senfonisi, 103-105) Hüseyin Baybaşin 70'li yıllarda devlet eliyle yapılan uyuşturucu kaçakçılığının başında Şükrü Balcı'nın bulunduğunu ileri sürdü. Balcı 1993 Mayısında ABD'de öldü. (Gazete Pazar, 26.01.1997/1. MİT Raporu, MİT Etütleri)

Murat Balçık

Keçiören Belediyesi Zabıta Müdür Yardımcısı. 30 Ağustos 1995'te Keçiören Kalaba Halkevi önünde öldürülen Erdal Yıldırım'm ölümüne sebebiyet vermekten 8.5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor.

Ziya Bandırmalıoğlu

Astsubay Ahmet Altıntaş'ın Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede, Ayhan Akça'yla birlikte Tarık Ümit'in kaçırılmasına karıştığı ileri sürülen polis memuru. Beyoğlu'nda çok sayıda silahla yakalanan Osman Gürbüz'e silah satmaktan yargılandı. Gürbüz, kendisine silahları Ziya isimli bir polis memurunun emanet bıraktığını, yakalandıktan sonra polislerin kendisinden Ziya Bandırmalıoğlu'ndan silah aldığı yolunda zorla ifade aldığını söyleyince 8 Ekim 1997'de beraat etti.

Ahmet Baş

Yahya Demirel'in DEFKUR A.Ş. şirketinde Şahap Karaosmanoğlu, A. Oğuz Güneş, Doğan Ünver'le birlikte ortak. DYP-SHP Hükümeti döneminde Adana'da bir KİT'e genel müdür yapıldı.

Murat Başesgioğlu

Eski İçişleri Bakanı. 23 Ocak 1975'te ülkücü militanlar tarafından Vatan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde öğrencilerin üzerine ateş açılması sonucu Kerim Yaman'm ölümü, Metin Turgar, Metin Yalçın Girişken, Erol Erdoğan, Erdinç Demirpolat ve Feride Sağlık'ın ağır yaralandığı olayda, saldırgan grupta yer aldığı ve arkadaşlarının ateşiyle yaralandığı ileri sürüldü. 1976'da MHP İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

Ali Batman

Avrupa Türk Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çelebi'nin yardımcısı. Papa suikastı nedeniyle Türkeş, Musa Serdar Çelebi ve Ali Batman'a tavır aldı. Abdullah Çatlı, Papa suikastı davasında Roma' da verdiği ifadede Ali Batman'm kendisine Ağca'nın Bulgar ajanı olup olmadığını sorduğunu anlattı. (Reis, 241)

Fatih Bayata

Page 29: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 29

Alaattin Çakıcı'nın adamı. Tevfik Ağansoy'a karşı 3 Nisan 1996'da adliyede suikast girişiminde bulundu. Bir süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 13 Temmuz 1998'de İstanbul'da Mehmet Üstünkaya'ya suikast hazırlığı içinde olduğu ileri sürülen Tanju Atlıhan, Ömer Korkmaz, Musa Dülger, İsmet Bütün, Ali Taşçı, Mehmet Korkmaz, Süreyya Cem Topaloğlu, Astsubay Faruk Bayram Özarslan, Suat Şahin, Ali Yaşar Alan, Mustafa Usta ve Ali Genç'le birlikte yakalandı. Çakıcı'nın isteği üzerine Savaş Çakıcı'nın öldürülmesi için Adnan Çiçek'in Bayata'dan adam bulmasını istediği ileri sürüldü. (Hürriyet, 14.07.1998)

Abdullah Baybaşin

Baybaşin ailesinden. İlk kez 28 Haziran 1973'te İstanbul Şişli'de 29.5 kilo esrarla yakalandı. Cezaevinden çıktıktan sonra bu kez 23 Mayıs 1984'te İngiltere'de 600 gram eroinle yakalanarak tutuklandı. 27 Mart 1998'de Baybaşin ailesine karşı yapılan çok uluslu polis operasyonunda Londra'da Mehmet Baybaşin'le birlikte yakalandı.

Edip Baybaşin

Baybaşin ailesinden Nedim Baybaşin'in kardeşi. Diyarbakır'da 13.8 kilo eroin olayından soruşturulurken kaçtı.

Hüseyin Baybaşin

Uyuşturucu kaçakçısı. Lice 1956 doğumlu. 10 Mayıs 1976'da ikamet ettiği Fatih'teki Fener Cephesi Sokakta bulunan evinde yapılan aramada 10.8 kilo esrarla yakalandı ve 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 23 Mayıs 1984'te, İngiltere'de Dover kentinde, Doğu İskele gümrüğünde 6 kilo eroin ve Necdet Yılmaz adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandıktan sonra 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yaklaşık dört yıl hapiste kaldıktan sonra cezasının kalanını çekmek üzere 7 Aralık 1988'de cezasının kalanını çekmek üzere Türkiye'ye döndü. Sağmalcılar Cezaevinde 4 ay yattıktan sonra 11 Mart 1989'da tahliye edildi. Serbest bırakıldıktan dört gün sonra İstanbul Silivri'de 79 kilo eroin, 2 kilo baz morfin, laboratuvar malzemeleri ve silahla yakalandı. 22 Mart 1989'da tekrar tutuklandı. Kendi iddiasına göre kirli işlerden uzaklaştığı için suçlanmaya başlandı. 17 Aralık 1992'de Akdeniz'de batırılan Kısmetim I gemisindeki 3100 kilo baz morfinin onun olduğu, Ayanoğlu'nu onun öldürdüğü ileri sürüldü. Yurtdışına kaçtı. 1992'de 13 ton uyuşturucuyla ele geçirilen Lucky-S gemisinde de payı olduğu ileri sürüldü. 1993'te EP dergisine önemli açıklamalar yaptı ve Ağar'la Menzir'i suçladı. İngiltere'de Türk konsolosluğu yetkililerinin cezaevinde kendisini ziyaret ettiklerini ileri sürdü. 80'li yılların ikinci yarısına kadar Mehmet Ağar, Yunus Ağar'la devletin bilgisi dahilinde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını ileri sürdü. Hollanda'da tutuklandı, Türkiye'ye iade edilmesi istendi. 24 Aralık 1995'te gözaltına alındı. Hollanda'da bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 25 Aralık 1996'da serbest bırakıldı. Hollanda mahkemeleri Baybaşin'in iddialarını ciddi bularak Türkiye'ye iade edilmesini engelledi. Baybaşin, 1994'te kendisiyle temas kuran eski bir emniyetçinin, Dursun Karataş ve Behçet Cantürk'ün öldürülmesi karşılığında kendisine bir servet önerdiğini ileri sürdü. (Artıhaber, 07.02.1998) 27 Mart 1998'de aynı anda İngiltere, İtalya, Belçika, Almanya ve Hollanda polislerinin birlikte hazırladığı bir operasyonda Belçika-Hollanda sınırında yer alan bir villada yeğeni Giyasettin Baybaşin'le birlikte yakalandı. (Sabah, 28.03.1998) (Kutlu Savaş Raporu / Susurluk Tutanakları / 3. MİT Raporu-3)

Mehmet Emin Baybaşin

Page 30: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 30

Baybaşin ailesinin en önemli ismi. TKDP (Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi) Merkez Komite üyesi ve KUK üyesi olduğu için soruşturuldu. Hakkında 4 ayrı uyuşturucu davasında soruşturma yürütüldü.

Mehmet Şerif Baybaşin

1946 Lice doğumlu. Baybaşin ailesinin en önemli isimlerinden. Hüseyin Baybaşin'in amcası. 15 Şubat 1984'te Diyarbakır'da ele geçirilen 67 kilo eroinle ilgili olarak Nedim Baybaşin'le birlikte tutuklandı. Ayrıca 13 Temmuz 1984'te Frankfurt'ta ele geçirilen 32 kilo eroinle ilgili olarak da 13 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Kefaletle serbest kaldıktan sonra Almanya'nın Quickbom kentinde 14.5 kilo eroinle tekrar yakalandı. Almanya'dan kaçtı, İstanbul'da 1993 Eylülünde Necmettin Çetin adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı, ancak kaçtı. 25 Kasım 1984'te Viyana'da düzenlenen operasyonda Mehmet Demirbilek'le birlikte yakalandı. Nükleer madde ticaretine de karıştığı ileri sürüldü. (Sabah, 02.12.1994)

Mehmet Şirin Baybaşin

1963 Lice doğumlu. Baybaşin ailesinden Hüseyin Baybaşin'in kardeşi. 1984'te İngiltere'de eroinle yakalandı. Cezasını çektikten sonra İstanbul'a döndü, iki ayrı uyuşturucu olayında tutuklandı. Cezaevinden firar etti, 1994'te yurtdışına çıkmak isterken Edirne'de yakalandı.

Mahmut Baybaşin

1944 Lice doğumlu. Baybaşin ailesinden. Hüseyin Baybaşin'in amcaoğlu. İki ayrı olayda 132 kilo eroin ve 193 kilo asit-anhidrit ile yakalandı. TKDP (Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi) Merkez Komitesi üyesi olmak, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmaktan da soruşturuldu.

Nizamettin Baybaşin

1965 Lice doğumlu. Nedim Baybaşin'in kardeşi. 1981'de ruhsatsız silah taşıma suçundan 13 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1983'teki ünlü "babalar operasyonu"nda adı geçti. 1989'da bir başka uyuşturucu operasyonunda tutuklandı. Almanya'nın Bonn ve Köln kentlerinde emlak ve ithalat ihracat işleriyle ilgili şirketleri bulunuyordu. Kara para akladığı gerekçesiyle 27 Mart 1998'deki çokuluslu operasyonda Bonn'da yakalandı. (Sabah, 28.03.1998)

Ziya Baycan

Şaziye Bar işletmecisi. 2. MİT raporunda 20-25 civarında tetikçi beslediği ileri sürüldü. Eski ülkücü. 1996 yılı başında Abdullah Sülük'le birlikte yakalandı. Ancak Sülük'ün 14 cinayeti birden üstlenmesiyle serbest bırakıldı. Eyüp Aşık Susurluk Komisyonundaki ifadesinde Baycan'ın İbrahim Genç ve Abdullah Sülük'le birlikte oluşturduğu çetenin 17 cinayet işlediğini, emniyet ile ilişkili olduğunu ileri sürdü. (2. MİT Raporu, Susurluk Tutanakları, 2079-2080)

Ahmet Baydar

Botaş Ceyhan Bölge Müdürlüğünden 22 bin tonluk petrol çökeltisinin tanklardan temizlenmesi ihalesini alan Baysa şirketinin patronu. Abdullah Çatlı da Mehmet Özbay kimliğiyle şirketin yönetim kurulu üyesiydi. Ahmet Baydar, Gonca Us'un

Page 31: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 31

ablasıyla arkadaş olduğunu ve Çatlı'nın bu vesileyle Gonca Us ile tanıştığını söyledi. (Kutlu Savaş Raporu / Susurluk Tutanakları)

Kudret Bayhan

6 Mart 1972'de Fransa'nın İtalya sınırındaki Menyon gümrüğünde, Anadol otomobilinde piyasa değeri 30 milyon dolar olan 146 kilo baz morfinle yakalanan Milli Hareket Partisi senatörü. (Milliyet, 08.03.1972) Otomobilin şoförü İbrahim İkier dışında olayla ilgili olarak Sami Binicioğlu adlı bir Adalet Partisi milletvekili de tutuklandı. 1974'te Pulitzer ödülü alan The Heroin Trail adlı kitapta bu kişilerin Nuri Bostan adlı bir patrona çalıştıkları ileri sürüldü. (Silah Kaçakçılığı ve Terör,97) 1977'de Almanya'da yakalanan "mühendis" lakaplı uyuşturucu imalatçısı İzzet Gündüz Sarıyar'ın da Kudret Bayhan'la ilişkisi olduğu Stern dergisinde yer aldı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör)

Ahmet Tekin Baykal

Kasım 1996'da İzmir'de ortaya çıkarılan ülkücü çetenin lideri. Aydın'da en az 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutuluyor. Torbalı'da Ahmet Böcek'in, Kınık'ta Doğan Pandur'un, Çine'de Ali Karaduman'ın öldürülmelerine karıştı. Devletten ihaleler aldı. Adamlarından Mustafa Yılmaz bir askeri öldürdü. Yılmaz Nurettin Kurt ve Sabri Galer'in ölümünden sorumlu tutuldu. Çeteye karşı yapılan operasyonda 45 kişi gözaltına alındı. Bandırmaspor eski Başkanı İhsan Kuruoğlu, yerel gazete sahibi Serdar Tülütaş da gözaltına alındı. Emekli Binbaşı Hasan Yekta Keleş ile emekli Başkomiser Ahmet Doğan da bu operasyonda gözaltına alındı. Operasyonda 1 Kanas suikast tüfeği, 3 Kalaşnikof, 1 pompalı tüfek ve 15 tabanca ele geçirildi. Firari olarak aranan Ahmet Tekin Baykal, 1997 Mayısında yakalandı. CHP Milletvekili Fikri Sağlar TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde Şercin köyü muhtarı Mehmet Şahin 'in kayınbiraderi Göksel Dolduran'ın Nazilli'de bir inşaatın 8. katından atılarak öldürüldüğü iddiasına yer verdi ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın bu dönemde Şercin köyüne gidip gitmediğini sordu. (Hürriyet, 03.08.1997)

Murat Bayrak

Yugoslavya'da İkinci Dünya Savaşında Nazilerle işbirliği yaptığı gerekçesiyle savaş suçlusu olarak aranan Boşnak kökenli işadamı. Adalet Partisi Çanakkale milletvekili olarak parlamentoya girdi. Balıkesir, Ayvacık'ta ortaya çıkarılan komando kampını kurdu. 1980'de MHP Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 12 Eylülden sonra gözaltına alınmayan tek MYK üyesi oldu. Adı, Frank Terpil adlı eski CIA görevlisi ve silah kaçakçısının açıklamalarında, silah alan isimler arasında geçti.

Üzeyir Bayraklı

11 Temmuz 1978'de Ankara'da Bedrettin Cömert'i Rıfat Yıldırım ve Ahmet kod adlı kişilerle birlikte öldüren ülkücü militan. Cömert cinayetinde Abdullah Çatlı azmettirici olarak aranıyordu. Olaydan sonra yurtdışına kaçtı. 2 Şubat 1985'te Almanya'da uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle Frankfurt Başsavcısı Dr. Herald Korner tarafından aralarında Rıfat Yıldırım'm da bulunduğu 5 kişi ve 1.5 kilo eroinle birlikte yakalandı. Türkiye'ye iade edilmediler ve serbest bırakıldılar. Üzeyir Bayraklı 1992'de öldürüldü. Türkiye'de yapılan cenaze törenine Abdullah Çatlıyla Muhsin Yazıcıoğlu da katıldı. (Reis, 200)

Mustafa Sıddık Bayram

Page 32: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 32

Vanlı otelci. Cantürk'ün ifadesine göre İranlı Haci Reşit Zigari, Seli (Salih) ve Ertuşlu Feto gibi kaçakçılarla kendisini tanıştıran isim. 1979'da Van'da 8.8 kilo eroin kaçakçılığı olayına adı karıştı. 1980'de Halil Havar'ın 5 kilo eroinle yakalandığı olayda da suçlandı. 1983'te 13 kilo baz morfin olayıyla ilgili olarak tutuklandı. 1988'de ise bir başka uyuşturucu kaçakçılığı olayından dolayı hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı. 1984'te Van'da 64 kilo eroin, 1987'de İstanbul'da 7 kilo eroin, 1986'da yine İstanbul'da 20 kilo eroin kaçakçılığıyla ilgili olarak tutuklandı. Ancak bütün bu davalardan aklandı. Hakkında yurtdışına çıkış yasağı bulunurken ve Diyarbakır DGM'de yargılanırken 1995 seçimlerinde ANAP'tan Van milletvekili oldu. 5 Temmuz 1996'da Refahyol Hükümetine verilen bir gensorunun oylanmasından hemen önce Refah Partisine geçti. 30 Kasım 1995'te Resmi Gazetede yayımlanan geçici aday listelerinde soyadı yanlış yazıldığı için sabıkalarının ortaya çıkmadığı ileri sürüldü. 1991'de Van'da iki kişiyi kasten öldürdüğü iddiasıyla 9 Ocak 1998'de TBMM Genel Kurulu tarafından dokunulmazlığı kaldırıldı. 8 Ocak 1998'de Aktüel dergisine yaptığı açıklamalarda Yeşil olarak tanınan Ahmet Demir'in de kendisinden haraç istediğini ileri sürdü. (Sabah, 10 Ocak 1998) Mustafa Bayram, bu bilgilerin gerçekdışı olduğunu ileri sürerek Sabah gazetesi aleyhine 50 milyar liralık tazminat davası açtı. Bayram, uyuşturucu suçlamalarının 1976'da ters düştüğü polis komiseri Serper Baltacıoğlu'nun kininden kaynaklandığını ileri sürdü. (Aktüel, 287)

Cezayir Baysal

15 Haziran 1977'de, Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Orhan Yavuz'u Harun Gerçek'le birlikte öldüren Bekir Kum takma adlı ülkücü militan. Baysal'ın Erzurum Ülkü Ocakları Başkanı Emin Yılmaz tarafından azmettirildiği MİT Elazığ Bölge Başkanlığı tarafından dinlenen bir telefonla tespit edildi. (Gizli Kulaklar Ülkesi,100)

Ceyhan Bektaş

Kapalıçarşı çevresinde "Parlak" adıyla tanınan borsa bankeri. DEHA Menkul Kıymetler, Randıman Döviz A.Ş. gibi şirketlerin en büyük ortağı. Yaman Törüner'in borsa başkanlığı döneminde İstanbul Altın Borsasının kurulmasıyla ilgili olarak oluşturulan beş kişilik komitenin üyesi. Bektaş'ın adı Mecattaf adlı uluslararası para organizatörünün Türkiye uzantısı olarak geçti. SPK yöneticilerine "Türkiye'de yapılan altın işinin yüzde 80'i kaçak olarak gerçekleşir, bunun yüzde 40'ını ben kontrol ederim" dediği ileri sürüldü. Bektaş'm adının ünlü Pizza Connection operasyonuna ve çok sayıda altın ve döviz kaçakçılığı olayına karıştığı, ancak aklandığı ileri sürüldü. Ünlü altın kaçakçılığı dosyasına bakan savcı ve Kapıkule'de yakalanan 85 kilo altın olayına bakan Yargıtay 7. Dairesi üyesi savcı Uğur Tönük daha sonra Bektaş'ın Randıman Döviz şirketine murakıp oldu. Ceyhan Bektaş'ın Kapalıçarşı'daki ortakları Talat Alacahanlı ve Adnan Bıyıkbeyi'ydi. (EP, Altın Kaçakçılığı 1993)

Sabri Bektaş

Laleli piyasasının önemli isimlerinden. Adı Tem cinayetine karıştı. Polonya'yla sıkı ticari ilişkileri olduğu, Yaman Törüner'e yakın isimlerden olduğu, para aklayıcılığı yaptığı, devlete olan 700 milyon dolar borcundan dolayı ABD'ye kaçtığı ileri sürüldü. Polonya'daki batık paralarının Mehmet Ökten ve Mustafa Koçinoğlu tarafından 1993-94 yıllarında tahsil edildiği ileri sürüldü. Bosna'daki savaş sırasında devletin bilgisi dahilinde Bosna'ya silah sattığı da iddialar arasında yer aldı. (Gazete Pazar, 22.02.1998)

Elia Benyeş

Page 33: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 33

Daha sonra Kemal Horzum'un şirketi Hortaş'la birleşen yine hisselerinin büyük çoğunluğuna Horzum'un sahip olduğu Okinex şirketinin kâğıt üzerindeki patronu. Kemal Horzum Anadolu Finansman şirketi aracılığı'yla ilk hayali ihracatlarını Okinex şirketine gönderdiği halılarla yaptı. (Uğur Dündar, Horzum Komisyonu Tutanakları)

Bülent Berkarda

Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü. Susurluk'taki kazada ortaya çıkan Emniyete ait kayıp silahları hibe eden Hospro şirketinin sahibi Ertaç Tinar'la üniversitelere tıbbi cihaz satan Metsan adlı şirkette ortaklık kurdu. Sayıştay tarafından yapılan bir incelemede Bülent Berkarda'nın İstanbul Üniversitesine ait misafirhane, tatil kampı ve kantin gibi tesisleri "Sosyal Tesisler Yönetim Kurulu Başkanlığı" adı altında hukuki yetkisi bulunmayan bir komisyon olarak yönettiğini ve elde edilen 21.2 milyar liralık kârın Ö.S.H. Birimi Fon Saymanlığı bütçesi dışında harcandığını tespit ederek usulsüzlük yapıldığına karar verdi. (Yeni Şafak, 12.03.1997)

Nevzat Bilecen

Fuat Koçal, Şeref Benli, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik'le birlikte İtalya'daki 3 kilo eroini İsviçre'ye getirerek pazarlamaya çalışırken yakalandı. 14 Haziran 1984 tarihinde Şeref Benli'nin yakalanmasıyla ortaya çıkan örgüt, İsviçre polisinin uzman dedektiflerinden Buscheau'nun raporuna göre Hasan Hüseyin Şener, Abdullah Çatlı, Nuri Aydın, Mahmut Şener, Mehmet Bülbül, Fuat Koçal, Şeref Benli, Nevzat Bilecen, Necmettin Sönmezcan ve Guido Lentini'den oluşuyordu. Bilecen 2 Temmuz 1984 tarihinde tutuklandı ve 29-30 Ağustos 1984 tarihinde polise verdiği ifadede kendisinin Abdullah Çatlı, Mehmet Şener ve Oral Çelik'i izlemekle görevli MİT ajanı olduğunu söyledi. (Basel İddianamesi / Reis, 228-230)

Kahraman Bilgiç

Havar kod adıyla tanınan PKK itirafçısı. 1994 yılı başında güvenlik güçlerine teslim oldu. Resmi kayıtlarda yer almadan, Eylül 1996 tarihine kadar aranmasına rağmen Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanlığı ve Sınır Tabur Komutanlığı'yla birlikte PKK'ya yönelik operasyonlara katıldı. (Susurluk Raporu, 343) Astsubay Hüseyin Oğuz'un bir uyuşturucu operasyonunun üzerine gitmesi sonucu, Kahraman Bilgiç'in itiraflarıyla Yüksekova Çetesi olarak bilinen grubun ilk soruşturması yapıldı. Hüseyin Oğuz tarafından sorgulanan Kahraman Bilgiç, olayın kendi üzerine yıkılmak istendiğini anlayınca konuşmaya başlamış ve şaşırtıcı bilgiler vermişti. Bilgiç ifadesinde, bölgede PKK adına para toplandığını, uyuşturucu kaçakçılığına yönelik operasyonlarda şahsi çıkarlar uğruna yasadışı uygulamalar yapıldığını ve bu faaliyetlerin bizzat Yüksekova Tugay Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Albay Hamdi Poyraz, Sınır Tabur Komutanı Yarbay Kanber Öğür ve Dağ Komando eski Tabur Komutanı Mehmet Emin Yurdakul'un bilgisi dahilinde yürütüldüğünü Söyledi. (Kutlu Savaş Raporu, 92) Soruşturmayı yürüten Astsubay Hüseyin Oğuz olaya Özel Tim polisleri Fatih Özhan, Yusuf Azmi Aydın ve Abdülkadir Bayram' ın karıştıklarını, polislerle birlikte "kayıt dışı" itirafçı Kahraman Bilgiç, korucular Abdülkerim Özcük-, Osman Ergen, Mehmet Emin Ergen, Osman Özpazar ve Necmettin Hazayi 'nin bir "çete" oluşturduklarını ortaya çıkarmıştı. Çete, kendilerini PKK'lı gibi tanıtarak kaçırdıkları Necip Baskın'ı İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunan Özel Harekât Timine ait bir bölümde tutmuşlardı. Planları, buluşma noktasına getirilen 200 bin mark fidyeyi aldıktan sonra, Necip Baskın'ı ve fidyeyi getirenleri öldürüp, olaya "PKK'yla çatışma" süsü vermekti. Bilgiç, Astsubay Oğuz'a verdiği ifadede Astsubay Yüce

Page 34: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 34

Karademir'in Ankara'ya getirdiği 6 lav silahıyla bir banka soygunu planlanması da dahil olmak üzere dokuz olaydan bahsetti. Kahraman Bilgiç'in de katıldığı bir operasyonda elde edilen 13 kilo eroin ve dört silah Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tarafından kayıtlara geçirilmemiş, Bilgiç'e göre bu eroinin 8 kilosunu İzmir'de satmak isteyen bir astsubay da yakalanmıştı. Ayrıca, milletvekili Esat Canan'ın yeğeni Abdullah Canan'ın da kaçırıldıktan sonra öldürüldüğünü anlattı, CHP Milletvekilleri tarafından aylar önce hazırlanan Yüksekova raporuna paralel bilgilerden söz etti. Ancak Hüseyin Oğuz dokuz gün sonra görevinden alınarak başka bir birliğe tayin edildi ve davanın üzeri örtülmek istendi. Soruşturmayı başlatan Yüksekova Cumhuriyet Savcısı Mehmet Turgay görevinden alınarak Malatya'nın Yazıhanı ilçesine atandı. (YeniYüzyıl, 15.10.1996) Mahkemenin talebi üzerine, bir yazı yazan Hakkari İl Jandarma Komutanlığı, Kahraman Bilgiç'in 26.4.1995 tarihli tutanakla öldüğüne ilişkin bir başka "Havar"a ait 2.10.1995 tarihli yazıyı mahkemeye yolladı. Hüseyin Oğuz'un Susurluk Komisyonunda verdiği ifadede olayı ayrıntılarıyla anlatması üzerine, Yüksekova davası üst rütbeli subaylara kadar ulaştı. Mahkeme, bu davada yargılanan asker sanıklar Kurmay Albay Hamdi Poyraz, Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul, Yüzbaşı Nihat Yiğiter hakkında da görevsizlik kararıyla suç duyurusunda bulundu. (YeniYüzyıl, 15.07.1998) Abdullah Canan'ın öldürülmesi, Necip Baskın'ın kaçırılması ve çete davası üç ayrı mahkemede görülmeye başlandı. Necip Baskın'ın kaçırılması davası Diyarbakır 1 Nolu DGM'de görülüyordu ve 18 Eylül 1998'deki duruşmada sanıkların "çete oluşturma" suçlamasından beraatlarına, adam kaçırıp fidye isteme suçundan ise mahkûmiyetlerine karar verdi. Mahkeme, Özel Harekât Timi görevlileri olan sanık Fatih Özhan, Abdülkadir Bayram, Yusuf Azmi Aydın ile geçici köy korucuları Osman Özpazar, Necmettin Hazeyi, Abdülkerim Özcük, Mehmet Emin Ergen ve Osman Ergen'i 14'er yıl 7'şer ay hapis cezasına çarptırdı. İtirafçı Kahraman Bilgiç ise 12 yıl 6 ay hapse mahkûm oldu. Polislerin bir süre avukatlığını yapan Fuat Turgut hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. (Anadolu Ajansı, 17.09.1998)

Kemal Bilgin

İnci Baba'nın fedailerinden, ülkücü militan. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında İbrahim Bozkurt'un öldürülmesi olayına karıştığı ileri sürüldü. Yurtaslan'a göre, 1977 Aralık ya da 78 Ocak ayında işlenen cinayete, Ersin Eter ve Ender Eter de, Genelkurmay İstihbaratında albay olan babalarının beylik silahını kullanarak karıştı. Eter kardeşlerin babası ve Selahattin Arpacı'nın araya girmesiyle suçu Hanifi Tokgöz üstlendi. (Ali Yurtaslan'ın İtirafları)

Ömer Bilgin

Süleyman Demirel'e yakınlığı nedeniyle Turban Genel Müdürü yapıldı. Bu dönemdeki faaliyetleri nedeniyle teftiş kurulu raporlarında 101 madde olarak sıralanan yolsuzluk dizisiyle suçlandı. Konuyla ilgili araştırma yapan Meclis komisyonu Ömer Bilgin, Ahmet Dündar, Sinan Erol ve Erol Uğurlu hakkında 18 ayrı suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. (Milliyet, 24.07.1996) 1995 seçimlerinden İsparta'dan DYP milletvekili seçilerek parlamentoya girdi.

Ali Fevzi Bir

Aliço lakabıyla tanınıyor. Ömer Lütfü Topal'm İstanbul Ceylan Oteli kumarhanesini işleten Leissure Investment şirketinde Arnavut Sami olarak tanınan Sami Hoştan'la birlikte ortak. Topal cinayetine karıştığı ileri sürüldü. 28 Temmuzda özel tim polisleriyle birlikte gözaltına alındı ve Ankara'ya gönderildi, serbest bırakıldı. Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından hakkında suç duyurusunda bulunuldu. 6 Ekim 1997'de bir çiftlik evinde yakalanarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Bir, hakkındaki suçlamaları reddederek Topal cinayetiyle

Page 35: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 35

herhangi bir ilgisi olmadığını söyledi. Çatlı'yla 1995'te Topal tarafından tanıştırıldığını söyledi. 24 Kasım 1997'de özel timci polislerle birlikte 250 milyon lira kefaletle tahliye edildi. Poliste verdiği ifadede Topal cinayeti sırasında ortaya çıkan cep telefonu trafıği'yle ilgili olarak kayınbiraderi Tarkan Dikici adına kayıtlı telefonu kullanmadığını, Dikici'nin de neden bu telefonu kendisinin kullandığını söylediğini bilmediğini anlattı.

Ali Birincioğlu

Bayrampaşa Özel Tip Cezaevi Müdürüyken Susurluk skandalı'yla bağlantılı olarak yargılanan Osman Gürbüz'den rüşvet aldığı iddiasıyla açığa alındı. İddialara göre Cezaevi Müdürü Ali Birincioğlu 1997 Ağustosunda "Osman Gürbüz'ü cezaevinde rahat ettirmek ve başka bir cezaevine nakledilmesini engellemek" karşılığında Gürbüz tarafından Antalya Kemer'deki 5 yıldızlı Marko Polo Tatil Köyüne tatile gönderildi. Bu arada müdür nakit olarak da bir milyar lira'yla 3 bin mark rüşvet aldı. Olay Osman Öztürk adlı Bayrampaşa Cezaevi gardiyanının Adalet Bakanlığı müfettişlerine gönderdiği 3 sayfalık ihbar mektubuyla ortaya çıktı ve Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinde Ali Birincioğlu'nun TCK.nın 212. maddesine göre 10 yıl hapsedilmesi istemiyle dava açıldı. Bir komployla karşı karşıya kaldığını iddia eden Birincioğlu ise "Bana rüşvet verdiğini iddia eden Gürbüz 'ün kaldığı koğuşta yapılan arama sırasında bir tabanca ele geçirdik. Bize yapılan ihbarla bunun sahibinin Osman Gürbüz olduğu belirlendi. Ona bir hafta hücre cezası verildi. Bu nedenle benden intikam almak için bu senaryoyu uydurdu" dedi. (Sabah, 17.05.1998)

Eşref Bitlis

Jandarma Genel Komutanıyken 17 Ocak 1993'te uçağının düşmesi sonucu öldü. Genelkurmay Başkanlığı tarafından, uçağın buzlanma nedeniyle düştüğü açıklandı. Ancak daha sonra uçağın motorunu üreten şirketin uzmanları ve İTÜ öğretim üyeleri tarafından uçağın buzlanma nedeniyle düşmediği ileri sürüldü. Bitlis'in Çekiç Güç'e karşı çıktığı için Amerikalılar tarafından istenmediği ve bu yüzden öldürüldüğü ileri sürüldü. Bitlis suikastıyla General Bahtiyar Aydın'm öldürülmesi ve Cem Ersever'in öldürülmesi arasında bağlantılar olduğu iddia edildi. Bitlis'e düzenlenen suikastın Ersever tarafından gerçekleştirildiği de ileri sürüldü. Olayda ölen pilot Tuğrul Sezginler'in ablası Saime Sezginler, avukatı Nusret Senem'le MSB'ye yeni raporlar ışığında soruşturmanın yenilenmesi için 22 Ocak 1997'de başvurdular. Olayda düşen Beecrahft King Air 2000 tipi uçağın yapımcı şirketine karşı Saime Sezginler'in açtığı tazminat davasına bakan Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Üzeyir Termeli hakkında "üzerimde ağır baskı var" dediği için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulunuldu ve dava dosyasını ilgisiz bazı kişilere okuttuğu ileri sürüldü. (Anadolu Ajansı, 12 Ekim 1997) Davada ODTÜ ve TAI uzmanları tarafından hazırlanan ve 10 Mart 1998'de mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda kazanın "sabotaj yapılması" nedeniyle de gerçekleşebileceği ihtimalinin bulunduğu belirtildi. ODTÜ Havacılık Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Yalçın Göğüs, Doç. Dr. Mehmet Ş. Kavsaoğlu ve TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş'de görevli Prof. Dr. Ünver Kaynak'tan oluşan bilirkişi heyetinin 13. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 10 Mart 1998 tarihli raporda "Uçakta yapım ve bakım hatası bulunmadığı, ancak (uçuş rotasının ve kazanın yeniden inşası gibi dolaylı bir yöntem kullanılarak) oluşturulacak bir senaryoyla buzlanma sonucuna varılabileceği, pilotaj hatasının tespit edilmediği ve motor sistemleri, buzlanma sistemleri ve diğer hayati bir sistem üzerine bir sabotaj yapılmış olabileceği" belirtildi. Rapordaki tanık nöbetçi askerin, pilot bereli bir astsubayı uçuştan önceki gece olağandışı bir şekilde görmesi, hangar civarının yaklaşmaya ve hangara girmeye son derece müsait olması ve çevrenin hangara girecek kişiyi görmeye elverişli bir ışıklandırmaya sahip olmayışı bilirkişilerin dikkatini çekti. (Anadolu Ajansı, 19.03.1998)

Page 36: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 36

Nevzat Bor

Ali Yurtaslan'ın itiraflarına göre, Abdullah Çatlı'yla birlikte Bahçelievler Emek bölgesinde faaliyet gösteren ülkücü militan. Mustafa Pehlivanoğlu, itiraflarında Nevzat Bor'un kendisine Bulgaristan'a kaçabileceğini, orada Hüseyin Demirel ve Oflu İsmail ile buluşabileceğini söylediğini anlattı. Nevzat Bor, 1992'de Çatlı ve Kırcı'nın Orta Asya'ya 400 bin dolarlık şeker ihraç etmesi için kefil oldu. Parayı peşin aldıkları halde, şekerlerin gönderilmemesi yüzünden araları açıldı. (Reis, 271)

Neval Boz

Jandarma Binbaşı Cem Ersever'le birlikte çalışan, onunla aynı dönemde öldürülen kadın. Neval Boz'un daha önce El Muhaberat'ta çalıştığı, PKK lideri Apo'nun kontrolünü sağlamak amacıyla sekreterliğini yaptığı, daha sonra Yeşil tarafından angaje edildiği ve Ersever'le tanıştırıldığı, Ersever tarafından JİTEM'e kazandırıldığı ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları)

Mete Bozbora

Avukat, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı. Dündar Kılıç, Civan olayında kendisinden arabuluculuk yapması istendiğinde Bozbora'ya danıştı. Hüseyin Baybaşin açıklamalarında Bozbora'nın Ağar'la kendisi arasında aracılık yaptığını ileri sürmüştü. Baybaşin ayrıca Küçüktaşkıner'le birlikte uyuşturucu işi yaptıklarını, Almanya'da hayali ihracat işlerine bulaştığını söylemişti. Küçüktaşkıner'm birlikte çalıştığı avukat Mete Bozbora'yla 22 Mayıs 1989'da Hüseyin Baybaşin'in kardeşi Mehmet Şirin Baybaşin'in vekâletini aldığı ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları, 568-572) Abdi İpekçi'nin eşi Sibel İpekçi ise Emniyet adına cinayet soruşturmasına katılan Mete Beyin Mete Bozbora olduğunu ileri sürdü. (YeniYüzyıl, 05.03.1997) İpekçi suikastı soruşturmasında yer alan Mete Beyin daha sonra ASALA'ya karşı ülkücü katillerin kullanılması operasyonunda yer aldığı ileri sürülmüş, yine soruşturmada yer alan Metin Günyol da olduğu iddia edilmiş, ancak kim olduğu anlaşılamamıştı.

Fatih Bucak

Bucak aşiretinden. Aşiret lideri Mehmet Celal Bucak'ın oğlu. Sedat Bucak'ın amcaoğlu. Bilkent ekonomi bölümü mezunu. 1996 Ekimindeki Harran ovası sulama ve toprak tesviyesine ilişkin ihalede Sedat Bucak'a karşı yüzde 35 fiyat kırarak ihaleyi almasının Bucak aşireti içinde huzursuzluğa neden olduğu ileri sürüldü. 7 Kasım 1997'de 94.7 milyar liralık bu ihaleden çekilmesini istedikleri Mütaahhit Ramiz Çelik'e ait büroyu basarak adamlarını dövdükleri, ve sokak ortasında rastladıkları Ramis Çelik'i de dövdükleri iddiasıyla Zafer Erdem, Hasan Gelener, Mehmet Güven, Adil Develi ve Şerafettin Özcan'la birlikte yargılandı. Fatih Bucak'a ait olan Bucak İnşaat ilk kez 25 Eylül 1996'da düzenlenen ihaleyi almış, ancak ihale Bakan Bekir Aksoy'un talimatıyla milli güvenlik gerekçesiyle iptal edilmişti. Merkezde yapılan ikinci ihaleyi Sedat Bucak'a yakın olduğu ileri sürülen Çarıksız inşaat şirketi almış, ancak işe başladıktan sonra Fatih Bucak'ın idare mahkemesine açtığı dava sonucu ilk ihalenin iptali kararı durdurulmuştu. İki ihalenin iptal edilmesinin ardından, saldırı olayından sonra öğleden sonra yapılan üçüncü ihalede Bucak İnşaat belgelerini eksik teslim ettiği gerekçesiyle elenirken, ihaleyi yüzde 45.99 fiyat kıran Sahara İnşaat şirketi aldı. Bucak aşiretinden Faruk Akayra'nın Eskişehir Bozüyük karayolunda öldürülmesinin de ihaleyle ilişkili olduğu ileri sürüldü. (Sabah, 08.11.1997) Bu davanın 21 Ocak 1998'deki duruşmasında Bucak aşiretinden 100 kişinin duruşma salonunun kapılarını tutarak gazeteci ve avukatların salona girmesini engellemesi dikkat çekti. (Sabah, 23.01.1998)

Page 37: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 37

Sedat Edip Bucak

DYP Milletvekili. Bucak aşiretinin reisi. Aşiretin 89'u geçici köy korucusu 345'i gönüllü köy korucusu olmak üzere 434 resmi korucusu bulunduğu ve geçici köy korucularının ayda 1.2 milyar lira ödenek aldığı Meral Akşener tarafından ifade edildi. (Cumhuriyet, 14.01.1997) Bucak, Söylemez Kardeşlerle olan çatışmasında da bazı polis şefleriyle birlikte komplo düzenlemekle suçlandı. İstanbul Hilton Otelinde Abdullah Çatlı'yla buluştuktan sonra İzmir'e gelip, Hüseyin Kocadağ'la birlikte Susurluk yakınlarında trafik kazası geçirdi. Bu kazadan sonra, ortaya çıkan skandallar zinciri Susurluk adını aldı. Abdullah Çatlı ve Ömer Lütfü Topal cinayetine karışan özel timci korumaları nedeniyle suçlandı. Bucak, Gözcü gazetesi, HBB Televizyonu ve Sabah gazetesine yaptığı açıklamalarda çelişkiye düştü. Kocadağ'ın Çatlı'nın kimliğini bilmediğini, silahların kendisine ait olduğunu, ancak susturucuları bilmediğini söyledi. Hakkında görevi kötüyü kullanmak, cürüm işlemek için çete kurmak ve kanun kaçağını gizlemek suçlamalarıyla soruşturma açılması isteğiyle İstanbul DGM tarafından fezleke düzenlendi. (Susurluk Raporu, Ekler 251-274) Dokunulmazlığı kaldırılan Sedat Bucak, 14 Ocak 1998'de İstanbul DGM'ye gelerek savcılara 5.5 saat süreyle ifade verdi. (Sabah, 15.01.1998) Soruşturma sırasında Bucak'a 1 koruma verilmesinin uygun görülmesine rağmen, 6 koruma birden aldığı ve Bucak'ın korumaların tayin edildiği tarihten 1 gün sonra, 7 Ağustos 1996'da talepte bulunduğu ortaya çıktı. (Susurluk Raporu, Ekler, 21)

Abdurrahman Buğday

Elazığ, Palu 1959 doğumlu. Malatya'da Oral Çelik, Bedri Ateş ve Hamit Gökenç gibi ülkücü militanlarla birlikte bir dizi eyleme karıştı. Doğan Sarı, Bedri Ateş'le birlikte 20 Aralık 1978'de Malatya'da taksi şoförlüğü yapan Şahverdi Altıparmak'm öldürülmesi olayına karıştı. İkinci MİT Raporunda Özel örgütte bulunduğu öne sürülen isimlerden. Raporda, 1980 öncesinde üç cinayetten arandığı, 1987'den sonra Almanya, Hollanda ve Fransa'da Türk Kültür ve İbadet Derneğinde faaliyet gösterdiği ileri sürüldü. (2. MİT Raporu)

Nihat Buldan

İkinci MİT raporunda Askar Smitko ve Lazım Esmaeılı'nm olumune karıştığı ileri sürülen Kürt kaçakçı. Raporda 1962 doğumlu olduğu, 1979'da Bitlis'te çok sayıda Kalaşnikof, tabanca ve mermiyle yakalandığı ileri sürülüyor. (2. MİT Raporu)

Savaş Buldan

2 Haziran 1994'te Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'la birlikte ölü bulundu. Daha sonra cinayetin polisler ve itirafçılardan oluşan bir özel örgüt tarafından işlendiği ileri sürüldü. Kardeşi Necdet Buldan, 7 Temmuz 1994'te gazetelere yaptığı açıklamada kardeşi ve yanındaki iki kişinin devlet içindeki bir örgüt tarafından öldürüldüğünü, devletin içinde SHP lideri Murat Karayalçın'ın bile bilmediği bir örgüt olduğunu söyledi. Birkaç yıl önce Etiler Alkent'teki evine yapılan baskında öldürülmek istendiği, ancak Leyla Zana'nın orada olması sayesinde kurtulduğu ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları)

Ali Bulut

Eskişehir'de iki kardeşlerinin öldürüldüğü olayda otomobili kullanan adam olduğu gerekçesiyle Söylemezler tarafından kara listeye alınan isim. Cinayeti İlyas Sarıca'yla birlikte işlediği ileri sürüldü.

Page 38: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 38

Ertuğrul Bulut

Astsubay, uzmançavuş Nuri Okur'la birlikte 178 kilo eroinle yakalandı. Askerlerin daha önce de eroin taşımacılığında kurye olarak kullanıldıkları anlaşıldı. (Sabah, 25.98.1997)

Sait Büyükbayrak

22 Aralık 1997'de işlenen TEM cinayetindeki sanık ifadelerine göre olayda yer alan Sait Büyükbayrak ve Sabri Bektaş Polonya'da 250 milyon dolarlık bir yatırım yaparak Türkiye'den gelen uyuşturucunun dağıtılması için 50 minibüslük bir araç filosunu da içeren bir dağıtım ağı kurdular.(Cumhuriyet, 16.01.1998)

Selahattin Büyüköztekin

MHP Ana davasında yargılanan ve Tarsus Canavarı olarak tanınan ülkücü militan. 17 Nisan 1980'de Adana'da avukat Ahmet Albay'ın öldürülmesi olayına karıştı. Adana MHP davasından 200 yıla yakın ceza alan Büyüköztekin, 15 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. (MHP İddianamesi, 648) 22 Aralık 1997'de 6 kişinin öldürüldüğü TEM cinayetinde 51 plakalı beyaz Şahin marka otomobili kullanan isim olarak aranıyor. (Cumhuriyet, 13-16.01.1998)

C

Nihat Camadan Adı 1. MİT raporunda da Mehmet Ağar'la birlikte geçen Şükrü Balcı ekibinden eski Kocaeli Emniyet Müdürü. Son olarak Kocaeli Çetesi olarak bilinen Mehmed Hadi Özcan ve arkadaşlarıyla ilişkili olarak hakkında soruşturma açıldı. Balıkesir Emniyet Müdürlüğüne atanan Camadan, 26 Aralık 1996'da görevinden uzaklaştırıldı. Camadan'la birlikte Balıkesir Emniyet Şube Müdürü Cemal Şencan, Kırşehir Emniyet Şube Müdürü Sezai Konuklar, Başkomiser Oktay Durmuş, memur N. Kemal Kara, Alper Tekdemir ve Latif Özdemir de görevlerinden uzaklaştırıldı. Nihat Camadan'm Balgat Katliamı mahkûmu İsa Armağan'ın akrabalarıyla iki ayrı petrol şirketinde ortak olduğu ileri sürüldü. İddialara göre kaçak solvent getirerek hileli benzin işi yapan Camar şirketinin ortakları arasında İsa Armağan'ın akrabaları Ali Armağan ve Hayriye Armağan'la Nihat Camadan'm akrabası Yaşar Camadan bulunuyor. Camar'ın 1992'den bu yana Tüpraş tarafından dolum izni verilmeyen tesislerinde kaçak solvent ile hileli benzin üretildiği ileri sürüldü. Camar'ın ortaklarının Pet-Line adını taşıyan bir başka şirketi bulunuyor. Tüpraş'dan dolum izni alamadığı halde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından açılan bu şirkette Yaşar Camadan'la Ali Armağan'ın yanı sıra Yakup Camadan, Fehmi Camadan ve Cengiz Armağan ortak olarak yer alıyor. (Radikal, 20.04.1998)

Mevhibe Can

Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısıyken, Topal'ın kumarhane izinlerindeki rolü nedeniyle açığa alındı. Ömer Lütfü Topal'ın Emperyal Grubu'nun gazino izinlerinin büyük bir bölümünde imzası olan bürokrattı.

Emin Cankurtaran

Adı ilk MİT raporunda Kapıkule'ye takılan bir TIR kamyonu nedeniyle yer alan işadamı. Fenerbahçe Başkanlığı da yaptı. Cankurtaran Şirketler Grubu'nun sahibi.

Page 39: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 39

29 Mayıs 1995'te Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından vuruldu. (1. MİT Raporu)

Mehmet Cantaş

Bekir Celenk'in ortağı. İnce Mehmet olarak tanınıyor. Sabıkalı kaçakçı. Los Angeles'e yerleşti. Pizza Connection operasyonu sonucu 1983'te İtalya'da tutuklandı. 28 Ekim 1987'de başlayan Torento'daki ünlü mafya davasının başladığı sırada, tuhaf bir biçimde bağırsak düğümlenmesi yüzünden öldü. (Papa, Mafya, Ağca) Cantaş'm Amerikan mafyasının en önemli isimlerinden Rossano Brazi'yle ilişkisi olduğu ve tutuklanmasından sonra yerini Sarı Avni olarak bilinen Avni Musullulu'nun aldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 06.12.1987)

Abdullah Cantürk

Diyarbakır, 1954 doğumlu. Behçet Cantürk 'ün amcasının oğlu. Avusturya'nın Grassau Lower kentinde 6 Temmuz 1982'de Urallar Şirketi'ne ait bir kamyonda ele geçen 13.7 kilo eroinin sahibi olarak yakalandı, kefaletle serbest bırakıldıktan sonra kaçtı. Diyarbakır'da yakalanan 217 kilo eroinle ilgili olarak İnterpol tarafından uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle aranırken, 16 Ağustos 1988'de Amsterdam Schipol Havalimanında sahte bir Danimarka pasaportuyla Hollanda'ya girmek isterken yakalandı. Abdullah Cantürk kimliğinin anlaşılmasından sonra sığınma isteğinde bulundu. (Hürriyet, 17.08.1988)

Ağa Cantürk

Behçet Cantürk'ün yeğenlerinden. 1 Haziran 1996'da Kızıltoprak'ta Şerafettin Cantürk'le birlikte Mehmet Emin Araş ve Yusuf Yıldırım adındaki iki kişinin kumar borcu nedeniyle öldürülmesi olayına karıştı. Şerafettin Cantürk tutuklanırken, Ağa Cantürk yakalanamadı.

Behçet Cantürk

Ünlü Liceli uyuşturucu kaçakçısı. Aşireti arasında Beco lakabıyla, yeraltı dünyasında ise ayakkabılarının topuklarına taktırdığı altın nedeniyle Altın Topuklu Adam lakabıyla tanınıyordu. Küçük yaştan itibaren çeşitli olaylara karıştığı için cezaevine girip çıktı. 15 yaşında cinayet işlediği için bir yıl hapis yattı. Aşiret kavgasında bir kişiyi öldürmek ve iki kişiyi yaralamaktan aranırken 1971'de teslim oldu, 1974 affından yararlanarak dışarı çıktı. İranlı baz morfin kaçakçıları ve Sarı Avni'yla kurduğu ilişkilerle çeşitli uyuşturucu ve silah işleri yaptı. 1984'teki "Babalar Operasyonu"nda gözaltına alındı, işkence altında verdiği ifadelerle ASALA'yla bağlantısı olduğu ileri sürüldü. KUK'a para yardımı yapmakla suçlandı. Bu davadan beraat ettiği gün Bülent Ersoy'u izlemek üzere bazı hâkim, savcı ve subaylarla Ankara'nın ünlü gece kulüplerinden birine gitti. Aynı gece orada bulunan bir polis müdürünün ihbarı üzerine Cantürk'le birlikte gazinoda bulunan kamu görevlileri açığa alındı ve tayinleri çıktı. PKK'ya yardım ettiği gerekçesiyle devlet tarafından ölüm listesine alındığı ileri sürüldü. 15 Ocak 1994'te şoförü Recep Kuzucu'yla birlikte Sapanca'da ölü bulundu. (Kutlu Savaş Raporu / MİT-2 / Susurluk Tutanakları/ MİT-3 / Cantürk'ün Anıları)

Ali İhsan Cesur

Emekli istihkam albay. Ünlü kaçakçı Sarı Avni (Avni Karadurmuş) ile dünür. MİT raporuna göre Behçet Cantürk'ün yaptığı uyuşturucu kaçakçılığına askeri

Page 40: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 40

kamyonlarla destek sağladığı için girdiği Mamak Cezaevinden çıktıktan sonra bir süre Beşler Sucukları'nın müdürlüğünü yapmış, daha sonra DYP'ye katılarak Kâğıthane ve Beykoz ilçelerinde faaliyet göstermişti. (1. MİT Raporu/MİT Etütleri)

Hasan Cevahiroğlu

İstanbul'un ünlü mafya babalarından. 1969'da 58 yaşındayken kalp krizinden öldü. Cenaze törenine 20 kadar emniyet müdürü, 50 kadar polis şefi katıldı. Ayrıca cenazeye gelen çelenkler arasında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın oğlu Kaya Sunay'ın çelengi de bulunuyordu. (Mafyanın Ekonomi Politiği)

Osman Cevahiroğlu

Oflu Hasan'ın oğlu. Oflu lakabıyla tanınan mafya babası. Oflu Osman olarak da tanınan ünlü uyuşturucu kaçakçısı. 20 Ocak 1988'de Edirne Cumhuriyet Savcılığına teslim olduktan sonra serbest bırakıldı.

Selahattin Cevheri

Eski Bakanlardan Necmettin Cevheri'nin kardeşi. Söylemezlerin iddiasına göre Ankara'daki Rumours Diskoteğinin yasadışı iznini 200 milyon nakit ve yüzde 15 hisseyle aldı.

Stefano Delle Chiaie

Bologna Garının 1980'den bombalanması olayındaki zanlıların ismini verdiği İtalyan kontrgerilla üyesi. 17 yıl Venezüella'da kaçak olarak yaşadıktan sonra 31 Mart 1987'de italya'ya iade edildi ve yargılandı. Abdullah Çatlı'yla 1982'de birlikte Miami'ye gittikleri ileri sürüldü. Papa suikastı davasının sorgu yargıcı İlario Martella tarafından Çatlı'yla Güney Amerika'da görüldüğü bilgisi üzerine sorguya çekildi. Bologna Garı saldırısından yargılanan CIA ajanı Francesco Pazienza tarafından Papa suikastıyla ilintili olmakla suçlandı. (Hürriyet, 19.04.1987) Chiaie'nin Michael Ledeen aracılığıyla İran-Contra olayında Yarbay Oliver North ile ilişkili olduğu açıklanmıştı. (Reis / JMS)

Hüsamettin Cindoruk

DTP Genel Başkanı. İlk MİT raporuna göre Osman Cevahiroğlu'nun, Dündar Kılıç'ın ve eski Ortaköy Şifayurdu sahibi Banker Fikri Erdöş'ün avukatı. Erdöş'ün 1981-82 yıllarında Dündar Kılıç ve Oflu Osman'la ortak olduğu Kuruçeşme'de gümrük depoları bulunuyordu. (1. MİT Raporu)

Ender Ciner

İstanbul Erkek Liseliler Vakfı başkanı. 26 Mayıs 1996'da, vakfın açacağı özel ilkokula giriş için çekilen kurada hileli torba olduğu anlaşılınca kayıplara karıştı. Noter vekili Adnan Gündoğdu'yla birlikte gıyabında tutuklama kararı verildi. Gündoğdu'nun daha önce zimmetine para geçirmekten yargılandığı da ortaya çıktı.

Turgay Ciner

Page 41: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 41

Havaş'ın yüzde 60'ını 36 milyon dolara 28 Mart 1995'te satın aldı. Havaş 'ın Genel Müdürü Ahmet Kutlu, ilk yönetim kurulu ise Turgay Ciner, M. Kenan Tekdağ, Süleyman Yaşar, Ertin Akgüç, Ahmet Ciner, Atilla Çelebi ve Enver Tuğ'dan oluştu. Mehmet Ağar'ın kardeşi Yunus Ağar'ın Havaş'ta genel müdürlük yaptığı ileri sürüldü. Turgay Ciner Beşiktaş kulübü yönetiminden de çıkarılmıştı.

Engin Civan

Emlak Bankası eski Genel Müdürü, Özal'ın prenslerinden. Selim Edes'e vaat ettiği kredi karşılığı aldığı 5 milyon dolarlık rüşveti geri vermediği için Çakıcı'nın adamı Davut Yıldız tarafından 19 Eylül 1994'te vuruldu. Emlak Bankasındaki yolsuzluklar için hazırlanan 45 dosyadan 23'ünde sanık durumundaydı. Civan, Laleli Otelcilik şirketine 10.5 milyon dolar usulsüz kredi vermek, Kutlutaş'a yüksek avans ödemek, kredi alması imkânsız Eksan şirketine 35 milyon dolar kredi vermek, Selim Edes'in Eska şirketine haksız yere fiyat farkı ödemek, Camel Tur'a 2.5 milyon dolar usulsüz kredi vermek, Sultan Air'e alışılmamış şekilde yetki aşımıyla kredi vermek, Libya'da Telfa şirketine usulsüz kredi vermek, Kirchmann şirketinden bilgisayar alınırken rüşvet almak gibi suçlamalarla yargılandı. Edes'ten rüşvet almak suçundan dolayı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Civan, 550 gün cezaevinde kaldıktan sonra, infaz yasasından yararlanarak serbest kaldı. Tahliye edildikten sonra 62.5 milyar liralık para cezasının 6.25 milyar liralık ilk bölümünü ödedikten sonra yurtdışına kaçtı. Para cezasını ödemediği için hakkında yeniden tutuklama emri çıkartıldı ve İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranmaya başladı. Ocak 1997'de ABD'de olduğu ve İnterpol tarafından aranıp aranmadığının Türkiye'ye sorulduğu açıklandı. Civan, bir süre sonra borçlarının tamamını ödeyip Türkiye'ye iade edilmekten kurtuldu. (Rüşvetin Belgesi)

Hasan Conkara

Topal Hasan olarak da tanınan uyuşturucu kaçakçısı. 19 Ekim 1979 ve 26 Eylül 1980 tarihlerinde gıyabında verilmiş 10 yıllık mahkûmiyet cezası aldı. Bulgaristan'a kaçtı. 7 Şubat 1983'te Türk vatandaşlığından çıkarıldı Bekir Çelenk, Hikmet Uzun, Doğan Çelik, Fikri Kocakerim, Suphi Aşıcıoğlu. Ali Açmak, Hikmet Sevcan'la ünlü Vitoşa Oteli Zirvesine katıldığı ileri sürüldü. 20 Nisan 1987'de İstanbul'da yakalandı. Ordu Efili Cezaevinde kalp yetmezliğinden 10 Ekim 1987'de öldü.

Tekin Coşkuner

Adı Mumcu suikastına karışan Malatyalı halı tüccarı. Susurluk Komisyonuna bilgi veren astsubay Hüseyin Oğuz "şişko" lakaplı Tekin Coşkuner'in Mumcu suikastından önce evinde C-4 tipi patlayıcıları sakladığını söylemişti. Tekin Coşkuner 22 Şubat 1997'de Cumhuriyet gazetesinde Hikmet Çetinkaya'nın köşesinde Hüseyin Oğuz ile Malatya'da tanıştığını, cezaevinden kaçan Malatyalı Doğan Erşahin'in yakalanması için Veli Küçük'ün astsubay Oğuz aracılığıyla kendisine geldiğini ve baskı yaptığını söyledi. Coşkuner 3.5 yıl önce Mumcu suikastıyla ilgili ifade verdiğini, Uğur Tonük'ü Malatyaspor'a kayyum olarak atandığında tanıdığını söyledi. (Susurluk Tutanakları)

Cengiz Cömert

Gaziantepli işadamı ve Coptagon kaçakçısı Mehmet Ali Yaprak'ı fidye için ilk kez İbrahim Şahin ekibi ve Hasan Aydostlu'yla birlikte kaçırdığı ileri sürülen, Mehmet Eymür'ün de işin içinde olduğunu söyleyerek paradan pay alan isim. (Kutlu Savaş Raporu,64-65)

Page 42: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 42

ç

Turan Çağlar 1978'de CIA'ya bilgi sattığı gerekçesiyle yakalanan MİT görevlisi. Turan Çağlar'ın o dönemde Aydınlık tarafından yapılan kontrgerilla yayınlarının da kaynağı olduğu ileri sürüldü. Cezaevinde şüpheli bir kalp krizi geçirerek öldü.

Yüksel Çağlar

Emekli öğretmen. 70'li yılların başında Türkiye Öğretmenler Sendikasının kurucuları arasında yer aldı. Daha sonra emekli olarak ticarete atıldı. Sakarya'da bir kum ocağı işletti. 1993'ten sonra Bodrum'a yerleşti. Bodrum'da üç kişinin yaralanması olayına adı karıştı. Alaattin Çakıcı'nın Fransa'da yakalanmasından sonra, mahkemeye giderek destek vermesiyle dikkat çekti. (Tempo, 561/10-16.09.1998)

Ahmet Çağman

Süleyman Varlı'yla birlikte adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Akhisar, Eskişehir, Tire, Gaziantep, Kastamonu, Kırklareli, Balıkesir genelevlerinde faaliyet gösterirken, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, genelevlerinde organize bir şekilde sahte belgeler hazırlayarak izinsiz kadın çalıştırmak suçlamalarıyla tutuklandılar.

İrfan Çağrıcı

İslami Hareket örgütünün ileri gelenlerinden. Çetin Emeç ve Uğur Mumcu suikastlarının katil zanlısı. Almanya'da cezaevinde bulunan ülkücü Cengiz Ayhan, Mumcu suikastı konusunda bilgisi olduğunu ve İrfan Çağrıcı'yla görüştüğünü açıklamıştı.

Rıdvan Çağrıcı

1981'de Kasımpaşa'da bir evde Hizbullah'ı kuran isimlerden. 1984'te Mecidiyeköy' de bir kuyumcuyu soyarken yakalandı. 1991 yılına kadar hapiste kaldı. Örgütün diğer kurucuları Osman Torun, Abdullah Bilici ve İrfan Çağrıcı gibi isimlerden oluşuyordu. Rıdvan Çağrıcı'nm orgut içindeki konumu cezaevinde olmasına rağmen, 1993'te Uğur Mumcu suikastıyla aynı günlerde başlayan İslami Hareket örgütü operasyonuna kadar anlaşılamadı. Bu operasyondan sonra verdiği ifadede İrfan Çağrıcı'nın kendisine boş öğretmen, polis ve MİT kimlikleri getirdiğini söyledi. (Susurluk Konferansı 106-107)

Alaattin Çakıcı

Ülkücü mafya şefi. Trabzonlu. 17 yaşındayken bir İETT görevlisini yaralama olayına karıştı. 1980 sonrasında 41 kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasına adı karıştı, 1 Nisan 1984'te gerçekleştirilen ve emekli MİT mensubu Süleyman Seba'nın başkan seçildiği Beşiktaş Spor Kulübü seçimlerinde salon düzenini sağladı. (Tempo, 560-1998) 30 Mayıs 1988'de İsviçre'de Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada "Ege kıyılarında bir süre dolaştıktan sonra Atatürk Havaalanından çıkış yaptım, burada 20 kişi varız" dedi. 1988'deki kayıp 59 TIR olayının arkasında Alaattin Çakıcı'nın olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 10.11.1988) Babaların pasaportçusu olarak tanınan ve MİT ile ilişkili olduğu ileri sürülen Timur Hanoğlu Mali Polise verdiği ifadede Alaattin Çakıcı ve Turan Çevik'in kendisinden sahte pasaport istediklerini söyledi. (Milliyet,

Page 43: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 43

03.12.1988) Çakıcı Emniyetin çağrısı üzerine 27 Ocak 1989'da Ankara Emniyet Müdürlüğüne teslim oldu. Ve Ali Yavuz ile Kaya Portakal'ı yaralamak suçundan tutuklandı. Yargılandığı Muğla Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Mart 1989'da tahliyesine karar verildi. Çakıcı 7 Haziran 1989'da cezaevinden çıktı. 12 Eylül 1989'da İstanbul'da zorla tahsilat, haraç alma ve pavyon kurşunlama gibi olaylara karıştığı için gözaltına alındı, ancak mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Mamak Askeri Cezaevinde yatan müebbet hapis mahkûmu İbrahim Uğurbaşçı'yı öldürmeye azmettirdiği iddiasıyla kardeşi Gençağa Çakıcı'yla birlikte yargılandı ve 5 Ekim 1989'da beraat etti. imar Bankası 24 Kasım 1991'de Çakıcı'nın menkul, gayri menkul ve üçüncü şahıslardan alacaklarına haciz kararı aldırdı. 5 Mart 1994'te gazeteci Hıncal Uluç'a yapılan saldırı için ertesi gün "Hıncal Uluç'u ben vurdurdum" dedi. Engin Civan'ı vuran Davut Yıldız da 23 Eylülde "Civan'ı vurmam için Çakıcı bana 28 milyon lira verdi" dedi. Çakıcı'nın devlet adına Lübnan'daki Ermeni kamplarının basılmasında görev aldığını ileri sürmesine karşı Kenan Evren 26 Eylülde "MİT Çakıcı'yı kullanmış olabilir. Bazen yararlı olacaksa bu tür adamlar kullanılabilir" dedi. Çakıcı'nın Yaman Törüner ile de ilişkili olduğu, Borsa Başkanlığı döneminde Törüner 'in Çakıcı'nın adamları tarafından korunduğu ileri sürüldü. Alaattin Çakıcı'nın 24 Ocak 1993'teki Uğur Mumcu suikastından hemen önceki iki gün Büyük Ankara Otelinin 806 numaralı odasında kaldığı ve suikast günü oteli terk ettiği tespit edildi. (Mumcu Komisyonu) Civan skandalındaki önemli açıklamalarıyla tanınan Çakıcı'nın eski karısı olan Uğur Çakıcı 21 Ocak 1995'te Uludağ'da öldürüldü. Çakıcı'nın adamları 30 Mayıs 1995'te Cankurtaran Holding başkanı Emin Cankurtaran'ı silahla yaraladılar. Cankurtaran olaydan sonra yaptığı açıklamada "Vurulma olayında bir yanlışlık var, Alaattin Çakıcı benden bir tek lira istemedi. Ayrıca ben Çakıcı'yla görüşürüm ve kendisini severim" dedi. Bu olayda yer alan tetikçilerden Recep Çiçek, daha sonra Tevfik Kurulları Ağansoy'un vurulması olayına karıştı ve olay sırasında öldürüldü. Susurluk Komisyonuna ifade veren Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Alaattin Çakıcı'nın MİT'in adamı olduğunu ileri sürmüştü, 1 Mayıs 1997'de Flash TV' de canlı yayına katılarak yaptığı açıklamalarda Türk Ticaret Bankasının işadamı Erol Evcil'e satışı için Özel Çiller'in 20 milyon dolar komisyon istediğini ileri sürdü. Çakıcı, Adil Öngen 'in yeşil pasaportla Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı kimlikleri kullandığını, Özer Çiller'in bankalar konusundaki danışmanı olduğunu, Mehmet Eymür'ün MİT'e dönüşünü sağladığını, dört MİT mensubu tarafından korunduğunu ileri sürdü. Çakıcı, Kanal 6'nın satışı için Erol Evcil, Ufuk Söylemez ve Ahmet Özal'ın bir araya gelerek konuştuğunu, bunun üzerine kendisinin devreye girerek Mehmet Kocabaş aracılığıyla Mehmet Kurt ve Ahmet Özal'ı bir araya getirdiğini anlattı. Çakıcı'nın yeğeni Savaş Çakıcı ve Çiller'e yakınlığıyla bilinen işadamı Mehmet Üstünkaya'yı öldürtmek için İstanbul'a yolladığı ileri sürülen 13 kişi 15 Temmuz 1997'de yakalandı. İstanbul DGM'de çete kurmak suçuyla yargılanan sanıklar 27 Nisan 1998'deki duruşmada tahliye edildiler. Alaattin Çakıcı 17 Ağustos 1998'de Fransız polisinin düzenlediği bir operasyon sonucunda Nice'de bir otelde Muradi Güler ve Aslı Ural'la birlikte yakalandı. Çakıcı'nın suç dosyasında hepsi de "MİT ile çalıştığı dönemde" olmak üzere adam yaralama, tehdit, öldürmeye azmettirme, haraç alma gibi tam 35 ayrı olay yer aldı. 1985'ten bu yana 13 kez hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan Çakıcı'nın Atilla Yılmazer, Atilla Vural ve Nuri Ayyıldız (yeşil pasaport) adına düzenlenmiş sahte pasaportlar kullandığı belirtildi. (Hürriyet,04.09.1998) Çakıcı'nın üzerinde ayrıca Turizm Müşaviri Nedim N. Acar adına düzenlenmiş 1896/97 seri numaralı 24 Ekim 1997'de düzenlenmiş gerçek bir diplomatik pasaport çıktı. (Radikal,19.08.1998) Çakıcı'nın yakalan-masından sonra ortaya çıkan sis kasetleri Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın istifasına sebep olurken, Aşık ile birlikte Çakıcı'ya kaçması için uyarıda bulunduğu iddia edilen Meral Akşener, Yavuz Ataç ve Erol Evcil de suçlandı. (TAĞD / Kutlu Savaş Raporu / MİT-3 / Susurluk Tutanakları)

Gençağa Çakıcı

Page 44: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 44

Alaattin Çakıcı'nın kardeşi. Ailede ülkücülükle ilk ilişki kuran kardeş. İbrahim Uğurbaşçı'yı öldürmeye azmettirdiği iddiasıyla Alaattin Çakıcı'yla birlikte yargılandığı davada 5 Ekim 1989'da beraat etti.. Jandarma İstihbarat Astsubayı Ahmet Altıntaş'ın ifadesine göre Tarık Ümit'in kaçırıldığı 3 Mart 1994'te telefon kayıtlarına göre kendisiyle son konuşan isim. (Susurluk Tutanakları)

Savaş Çakıcı

Alaattin Çakıcı'nın yeğeni. Çakıcı'nın adamlarından Adnan Çiçek'in Alaattin Çakıcı'dan aldığı talimatla 7 Temmuz 1997'de Savaş Çakıcı'yı öldürmek üzere Fatih Bayata'nın görevlendirildiği, ancak grubun 13 Temmuz 1997'de yakalanmasından sonra bu eylemin gerçekleşmediği ileri sürüldü. (Hürriyet,14.07.1998) Çakıcı'nın Ağustos 1998'de Fransa'da yakalanmasından sonra hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan Savaş Çakıcı da 22 Eylül 1998'de İstanbul'da dört adamıyla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. (Anadolu Ajansı, 22.09.1998)

Ergun Çakır

Engin Civan 'ın ABC Menkul Kıymetler'deki eski ortağı. Hisselerini Borova Holding ortaklarından Ersin Bortöçen'e satarak ayrıldı. Silahlı saldırıya uğrayan eski ABC Genel Müdürü Bülent Sümer ve Eyüp Ensari Ergin tarafından suçlandı. HAS Reklam Ajansının sahibi. Daha sonra Civan'la aralarının açıldığı ileri sürüldü. (Rüşvetin Belgesi)

İsmail Çakır

1978'de Duisburg'da yakalanan eski MSP Milletvekili Halit Kahraman ile ilişkisi olduğu ileri sürülen Duisburg'da eğlence yeri işleten Türk.

Osman Çapalı

Refahyol kararnamesiyle Rize Emniyet Müdürlüğüne getirildi. 16 Mart 1978'de 7 kişinin ölümü, 41 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliam sırasında Üniversite Birliğinde görevli başkomiser iken polis memuru Yahya Girgin'in bombayı atanı gördüğünü söyleyen bir tombalacıdan bahsetmesi üzerine dönemin Beyazıt Karakol Amiri Behzat Peker'le birlikte polis memurunu terslediği yine Yahya Girgin'in mahkeme ifadesinde yer aldı.

Mehmet Nafi Çapan

Hacı Çapan adıyla tanınan ünlü uyuşturucu kaçakçısı. 1988'de kokain kuryeliği suçlamasıyla gözaltına alınan sinema oyuncusu Nuri Alço, ifadesinde Hollanda'da bulunan Hacı Çapan tarafından kokainin Türkiye'de Selahattin Döğer'e gönderildiği, kendisiyle birlikte, Sabri Yazar ve Basri Ayan tarafından dağıtıldığını ileri sürdü. (Hürriyet, 22.11.1988) Çapan 26 Mart 1989'da İnterpol savcılığı tarafından Madrid'te yakalandı. Bir süre cezaevinde kaldı. Lucky-S davasından yargılanıyordu. Hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunurken Sarıyer'deki Kocadağ Gazoz Fabrikasında yakalandı. (Hürriyet, 3 Mart 1994) 1994'te eşi ve kızıyla birlikte uğradığı silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtuldu. Civan olayında düzenlenen arabulma toplantılarında yer aldı. 10 Ekim 1996'da International Hospital'dan çıkarken saldırıya uğradı. Birkaç gün sonra öldü. Saldırganlar Mehmet Tosun ile Alaattin Çuhadar yakalandı. Azmettirici Vedat Şahin olay yerinden kaçtı. Şahin bir süre önce yapılan AN Grafik şirketi genel kurulunda Asil Nadir'in vekili bir avukat gibi gözükmüştü. (YeniYüzyıl, 11.10.1996)

Page 45: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 45

Ayhan Çarkın

25 Ağustos 1996'da İstanbul polisine gelen bir telefon ihbarıyla Topal cinayetine karıştığı gerekçesiyle 28 Ağustosta gözaltına alınan Sedat Bucak'ın altı resmi korumasından biri. Ömer Kaplan'la birlikte 35 kişinin "ölü ele geçirildiği" operasyonlardan yargılanıyor, İstanbul Terörle Mücadele Şubesinde çalıştıkları dönemde 5 ayrı ev baskınında öldürülenlerle ilgili olarak yargılanıyorlar. Çarkın ve Kaplan 13 Ağustos 1993'teki Perpa baskınında Selma Çıtlak (Tan), Mehmet Salgın, Sabri Atılmış, Hakan Kasa ve Nebi Akyürek'in ölümünden sorumlu tutularak yedi polisle birlikte yargılanıyor. Çarkın, İbrahim İlçi'nin ve İbrahim Yalçın'ın öldürülmesi nedeniyle açılan davalarda İstanbul 4. Ağır Ceza ve Kartal 2. Ağır Ceza mahkemelerinde yargılanıyor. (YeniYüzyıl, 28.12.1996) Gizlice kaydedilen ifadelerinde Kürtlere karşı yürütülen siyasi suikastları üstlendiği, ancak Topal cinayetini üstlenmediği ileri sürülüyor. 7 Ocakta teslim olduğu İstanbul DGM tarafından 13 Ocak 1997'de tutuklandı. Tutuklu bulunduğu Metris Cezaevinde 25 Şubat 1997'de Susurluk Komisyonuna ifade veren Çarkın, Topal cinayetiyle suçlandığında Yalova'ya gittiğini, Yaşar Okuyan ve Agâh Oktay Güner'in kendilerine yurtdışına kaçmayı teklif ettiklerini ileri sürdü. Hatta Mesut Yılmaz'ın kardeşinin kaçışta ekonomik destek sağlayabileceğini söylediklerini ileri sürdü. 19 Eylül 1997'deki duruşmada tahliye edildi. (Susurluk Raporu/ Kutlu Savaş Raporu / Susurluk Tutanakları/ Susurluk İddianamesi)

Abdullah Çatlı

Nevşehir 1956 doğumlu ülkücü militan. 1977'de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı, 1978'de Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı oldu. Çok sayıda siyasi cinayet, bombalama, kahve tarama ve hapisten adam kaçırma gibi olayın örgütleyicisi olmakla suçlandı. 25 Ağustos 1978'de Sakarya'da Nevzat Bor ve Mustafa Pehlivanlı'yla birlikte gözaltına alındı. Ancak İstanbul'a götürülüp, daha sonra serbest bırakıldı. Ankara polisi tarafından tekrar gözaltına alındıklarında Muhsin Yazıcıoğlu'nun her yerde bomba patlatırız tehdidiyle salıverildi. Ankara ÜGD şube başkanıyken, İstanbul ÜGD şube başkanıyla birlikte gittikleri Ökkeş Çokuçkun aracılığıyla götürüldükleri Yüzbaşı Mehmet Ali Çevikel'den TNT satın aldıkları, bu TNT'lerin bir bölümü Maraş'ta Ökkeş Çokuçkun'un üzerinde yakalandığı, 1978 Nisan sonunda Mayıs başında Ankara Emniyet Müdürlüğünde bu TNT'leri sakladığı için gözaltına alınan bir kişinin konuşmamak için intihar ettiği ve 16 Mart katliamında da bu TNT'ler kullanıldığı Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer aldı. Çatlı ÜGD Genel Başkan Yardımcısıyken, ÜGD'nin yerine kurulan Ülkü Yolu Derneğini Nevşehir'de kurdu. 11 Temmuz 1978'de Ankara'da işlenen Doç Dr. Bedrettin Cömert cinayetinin faili olarak aranıyordu. 9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler'de Türkiye İşçi Partisi üyesi 7 gencin öldürüldüğü olayın tertipleyicisi ve baş sorumlusu olarak hakkında gıyabi tutuklama kararı ancak 4 yıl sonra, 4 Mart 1982'de çıkarıldı. İdam edilen Balgat katliamı sanığı Mustafa Pehlivanoğlu, açıklamalarında TÜŞKO (Türkiye Ülkücü, Şeriatçı Komando Ordusu)nun Abdullah Çatlı tarafından kurulduğunu ileri sürdü. Pehlivanoğlu, Abdullah Çatlı'nın emriyle yapılan Balgat katliamına karışan Haydar Şahin isimli ülkücünün de çok şey bildiği için Çatlı tarafından öldürüldüğünü anlattı. (MHP İddianamesi, 594-596) İstanbul'a gelerek Hasan Kurtoğlu sahte kimliğiyle yaşadı ve birçok eyleme karıştı. Bu dönemde silah ve uyuşturucu kaçakçılarıyla yakın ilişki kurdu. Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılması olayının organizasyonunda yer aldı, Ağca'yı evinde sakladı. 12 Eylülden sonra Nevşehir Emniyetinden sağladığı sahte pasaportla yurtdışına çıktı. 13 Mayıs 1981'de Ağca tarafından gerçekleştirilen Papa suikastının tertipçileri arasında yer aldığı ileri sürüldü. 22 Şubat 1982'de İsviçre'de Mehmet Saral adına düzenlenmiş bir pasaportla, Mehmet Tarol adına sahte pasaport kullanan Oral

Page 46: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 46

Çelik ve Durmuş Unutmaz adına düzenlenmiş sahte pasaport kullanan Mehmet Şener'le birlikte yakalandı. Ancak tuhaf bir biçimde serbest bırakıldı. Mehmet Şener ise tutuklandı. Yine 9 Eylül 1982'de İtalyan Gladio'sunun önemli isimlerinden Stafane Deele Chiaie'yle birlikte Latin Amerika'da yapılan Dünya Antikomünistler Birliği (WACL) toplantısına katıldığı ileri sürüldü. 22 Ekim 1983'te Paris'te MİT ile temasa geçtiği ve ASALA'ya karşı 5 ayrı eylemde yer aldıktan sonra 24 Ekim 1984'te "uyuşturucuyla yakalandığı" gerekçesiyle ilişkisinin kesildiği MİT'in resmi belgelerinde yer aldı. Ancak bu tarihten çok önce ilişki kurduğu ve uyuşturucu alışverişinde bulunduğu Nevzat Bilecen, Basel davasında verdiği ifadede MİT görevlisi olduğunu söyledi. 22 Ekim 1984'te Paris'te 450 gr. eroinle yakalandığı için Fransa'da 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dönemde Papa suikastı soruşturmasının savcısı Antonio Marini'ye cezaevinde verdiği ifadede Papa suikastını kendisinin planladığını, Oral Çelik'i bulabileceğini, bildiklerinden dolayı iki defa öldürülmek istendiğini, serbest kalmak garantisiyle her şeyi anlatabileceğini söyledi. Ancak, mahkemede verdiği ifadede bunları reddetti. (Hürriyet, 13.09.1985) Aynı suçla 7 yıl ceza aldığı İsviçre'ye iade edildi. Bu dönemde Türkiye'nin iade talebi "idamla yargılandığı" gerekçesiyle 27 Mayıs 1985'te Fransa tarafından reddedildi. 21 Mart 1990'da Bostadel (Zug) Cezaevinden kaçtı. Türkiye'ye gelip MİT'le serbest bırakılmak kaydıyla teslim olmak üzere pazarlığa oturduğu, ancak MİT buna yanaşmadığı için tekrar yurtdışına kaçtığı ileri sürüldü. Çatlı'yla ilgili bir başka ilginç iddia da ülkücü Metin Kaplan tarafından ileri sürüldü. Kaplan, Çatlı'nın 1994'te kendisine Fransa'nın ASALA'yı desteklemekten vazgeçmesi için, devlet adına uyuşturucu ticareti yaptığını söylediğini ileri sürdü. (Tempo 6, 1997) Çatlı, İsviçre Uyuşturucu Madde Bölümü dedektiflerinden P. Buschaue tarafından hazırlanan rapora göre Hasan Hüseyin Şener, Oral Çelik, Nuri Aydın, Mehmet Şener, Mehmet Bülbül, Fuat Kocal, Şeref Benli, Nevzat Bilecen, Necmettin Sönmezcan, Rıfkı Arda ve Guido Lentini'yle birlikte uyuşturucu ticareti yapıyordu. Türkiye'ye geldikten sonra, Şahin Ekli ismiyle kullandığı pasaportun sahte olduğunun anlaşılması üzerine 1993'te Yeşilköy Havaalanında gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı. Burada alınan parmak izlerinin yıllar sonra, Topal cinayetinde kullanılan silahlardan birinin şarjöründeki bandajda yer aldığı iddia edildi. Çatlı 3 Ekim 1994'te İstanbul'da şüphe üzerine PY 88 FT yabancı plakalı kaçak durumdaki araç ile yakalandı ve Mehmet Özbey kimliğiyle 1567 sayılı kanuna muhalefet suçuyla çıkarıldığı savcılık tarafından kayden işlem yapılarak salıverildi. Çatlı'nın 26 Nisan 1996'da Ömer Lütfü Topal'la aynı uçakta Kıbrıs'a geldiği ve l Mayıs 1996'da geri döndüğü de kayıtlardan ortaya çıktı. Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay sahte kimliğiyle Baysa inşaat ve Taahhüt Sanayi AŞ (Ahmet Baydar ile), GSC Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Limon Lokantacılık ve Turizm İşletmeleri A.Ş., Japet Et Mamulleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Sultan Tekstil ve Gülden Tekstil adlarını taşıyan 6 şirkette ortaklığı olduğu anlaşıldı. Japet, Emirgan Hakkak Yumni Sokak 9/7 adresinde, mimar Soli Ovadya'yla ortak olarak kuruldu. Abdullah Çatlı sahte kimliklerinde Mehmet Özbay, Mehmet Özbey, Abdullah Çatalı, Abdullah Çaltı, Mehmet Saral, Hasan Dağarslan, Hasan Kurtoğlu ve Şahin Ekli isimlerini kullanıyordu. 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında öldü. Üzerinden Mehmet Ağar tarafından hazırlanmış sahte silah taşıma belgesi ve yeşil pasaport çıktı. Otopsi raporunda kokain kullandığı anlaşıldı. Yüksekova Çetesi tarafından öldürülen Abdullah Canan'ın oğlu Mehmet Canan, kaçırılıp öldürülmesinden yarım saat önce Savaş Buldan'ın öldürülmesinden iki gün önce Abdullah Çatlı'nın Kalyon Otelinin önünde kendisine polis kılığında kimlik sorduğunu ileri sürdü. (Gazete Pazar, 14.09.1997) Çatlı'nın PKK'ya finansman sağlayan Kürt işadamlarının öldürülmesi operasyonunda yer aldığı da ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları, Susurluk Raporu, Kutlu Savaş Raporu, 2. MİT Raporu, 3. MİT Raporu, Basel İddianamesi)

Musa Serdar Çelebi

Page 47: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 47

1952 Hatay Dörtyol doğumlu. 1969'da girdiği İTÜ Maden Fakültesinde ülkücü eylemlere başladı. MHP'nin "eğitimciler" olarak tanınan üst düzeyinde yer aldı. Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı İstanbul Bölge Başkanlığı emrinde 1 Ağustos 1976'da devlet memurluğuna başladı. 13 Ekim 1977'de Gün Sazak'm Gumruk ve Tekel Bakanlığı sırasında bakanlık kontrolörlüğü kadrosuna atandı. 19 Nisan 1978'de istifa etti. Yılma Durak ve Mehmet Şandır'la birlikte 200 bin lira sermayeli Frankfurt merkezli TÜMPAŞ A.Ş. şirketini kurdu. 1978'de Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonunun başına geçmesi için Almanya'ya yollandı. Lokman Kondakçı'dan sonra Avrupa Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı oldu. Adı İpekçi suikastına da karıştı. Ağca'nın İpekçi suikastına para karşılığı üstlendiğini ve olaydan iki gün sonra kendisini polise ihbar ettiğini söyledi. (Hürriyet, 20.07.1998) Papa suikastından sonra Mehmet Ali Ağca'nın ifadesi üzerine Kasım 1982'de Almanya'da tutuklandı ve Nisan 1986'ya kadar tutuklu kaldığı bu davada delil yetersizliğinden beraat etti. Tutukluyken, yurda dön çağrısına uymadığı için Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Musa Serdar Çelebi'nin yerine ADÜTD Federasyonu Başkanlığına getirilen Ali Batman, Alparslan Türkeş tarafından azledilince Çelebi ve arkadaşları da Türkeş'ten uzaklaştı ve 1987'de Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliğini kurdu. (Milliyet, 16.06.1995) 21 Mayıs 1988 de Federal Almanya'nın Koblenz kentinde toplanan Türk İslam Birliği Genel Kurulunda başkan seçildi. Bu toplantıya ANAP milletvekilleri Mustafa Taşar, Eyüp Aşık ve Namık Kemal Zeybek de katılmıştı. Bonn Büyükelçisi Oktay İşcen'in bu toplantıya katılmadığı için 2 ay sonra Ankara'ya tayin edildiği ileri sürüldü. (Tanksız Topsuz Harekât, 132-133) Niyazi Adıgüzel cinayetinde, olayın yurtdışındaki ülkücülerle bağlantılı olduğu ve 1980 öncesinde cezaevindeki ülkücüler için Avrupa'da toplanan paraların Kürşat Özkan aracılığıyla Adıgüzel'e verilmesi ve geri alınamaması yolundaki iddialar da Musa Serdar Çelebi tarafından reddedildi. (Milliyet, 05.06.1988) Bu faaliyetin, Özel Harp Dairesinin bir uzantısı olan Toplumla İlişkiler Başkanlığına (TİB) bağlı olarak Avrupa'daki Avrupa Milli Görüş Teşkilatı (Milli Görüş), İslami Cemiyetler ve Cemaatlar Birliği (Cemalettin Kaplan), İslam Kültür Merkezleri Birliği (Süleymancılar) gibi gurupların Türk vatandaşları üzerindeki etkinliğini kırmak için organize edildiği ileri sürüldü. Albay Altan Ateş, Albay ihsan Beriş, Albay Tamer Kumkale ve Albay Oğuz Kalelioğlu tarafından ülkücülere kurdurulan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği teşkilatının bir uzantısı olarak ATİB'in kurulduğu da iddia edildi. Musa Serdar Çelebi, halen çevresinde 123 kuruluş, 80 cami ve bunlara bağlı 9 bin üyesi olan ATİB'in başkanı. (Tanksız Topsuz Harekât/Papa, Mafya, Ağca / Reis) Çelebi, Papa suikastının arkasında CIA'nın olduğunu, bu konuda kitap yazdığını ve açıklayacağı çok şey olduğunu da söyledi. (YeniYüzyıl, 26.04.1996)

Bekir Çelenk

Ünlü uyuşturucu ve silah kaçakçısı. Gaziantep doğumlu. 1962'de İsviçre'ye yerleşti. 1970'te Biel'de Falcon A.Ş. adlı saat şirketini kurdu. 1976'da Çelenk isimli kargo gemisini satın aldı ve kendi denizcilik şirketini kurdu. 18 Aralık 1981'de gemisi Benil, İspanya Menorka'da karaya oturdu. Paralarını alamayan mürettebat gemiye el koydu. İsviçre'de Mehmet Zeki adlı bir kaçakçıyla ortak olarak saat kaçakçılığı yaptı. Trabzon'da 1967'de ortaya çıkarılan bir silah kaçakçılığı olayına Fahri Mor, Mehmet Kürekçi ve Halil Zelzele'yle birlikte adı karıştı. Türkiye'de aranırken, İngiltere'de oturma izni aldı. Bu olaydan sonra İstanbul'a yerleşti ve Nilüfer Koçyiğit'le evlendi. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 145-147) İstanbul'da Piyer Loti Otelini satın alıp yeniledi. Londra, Los Angales ve Münih'de ticaret büroları açtı. CIA denetiminde silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan Henri Arslanyan'la tanıştı. Ortağı Ali Galip Kayıran, Tuncay Mataracı tarafından Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğüne getirildi. Adamı Ömer Mersan, 10 Temmuz 1980'de Sofya'da Vitoşa Otelinde buluştuğu Mehmet Ali Ağca'ya Hintli Joginder Singh pasaportunu verdi.

Page 48: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 48

Bekir Çelenk 12 Eylülden sonra Türkiye'ye dönmedi. Dışişleri Bakanlığnın 11 Mart 1981'de verdiği talimatla pasaportunun uzatılmaması üzerine Kenter Albayrak adına düzenlenmiş bir pasaport kullandı. 23 Aralık 1981'de Londra Başkonsolosluğuna başvurarak bazı şartlar karşılığı Türkiye'ye dönmeye hazır olduğunu bildirdi. İnterpolün 10 Nisan 1982'deki uluslararası arama kararından sonra, Bulgaristan'a sığman Çelenk, 6 Temmuz 1985'te İstanbul'a gelerek teslim oldu. Uyuşturucu, silah kaçakçılığı suçlarından yargılanan Çelenk, 14 Ekim 1985'te Mamak Askeri Cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu, hastaneye götürülürken yolda öldü. (Papa, Mafya, Ağca / Reis / JMS)

Apel Çelik

Büyük ortaklarından olduğu Lapis Holding kanalıyla 1994 krizinde batan TYT Bankın ortaklarındandı. Robert Tamraz'la çeşitli kredi ilişkileri kurdu. 1998 yılı Mayıs ayında Lapis Holding'in ödenmeyen vergi borçlarına karşılık Apel Çelik'in iş Bankasında bulunan mevduatına el kondu. (Sabah, 13.05.1998)

Cemalettin Çelik

Binbaşı, İstanbul DGM Askeri Savcısı. 17 Ocak 1992'de İstanbul Laleli'de yapılan polis kontrollerinde 34 EAB 47 plakalı bir Mercedes'ten uyuşturucu kaçakçısı Çillo lakaplı Mehmet Yıldırım'la birlikte çıktı. Çelik, bir süre önce Mehmet Yıldırım'ı idamla yargılayıp delil yetersizliğinden beraatine karar veren mahkemenin de üyesiydi. (Sabah, 19.01.1992)

Oral Çelik

Ülkücü militan. 1978-1979 arasında Malatya'da bir dizi cinayet ve bombalama olayına girişen ülkücü grup arasında yer aldı. 7 Haziran 1979'da öğretmen Nevzat Yıldırım'm öldürülmesi olayına karıştı. Ancak İstanbul'a kaçarak izini kaybettirdi. 19 Eylül 1979'da silah zoruyla oto gasp etmek, 20 Eylül 1979'da Eyüp'te Avukat İsmet Erdemli'nin bürosunda Mustafa Erdemli'yi öldürmeye teşebbüs etmek gibi olaylara karıştı. İpekçi suikastının yönlendiricisi ve Papa suikastının kilit ismi oldu. İpekçi suikastı soruşturmasında ismi önce ortaya çıkmadı. Adı ilk olarak Mehmet Ali Ağca'yı cezaevinden kaçıran er Bünyamin Azer Yılmaz ve diğer sanıkların ifadesinde geçti. Hakkında tam iki yıl sonra 25 Mart 1982'de tutuklama kararı çıkarıldı. 1985'te İsviçre'de Abdullah Çatlı ve Mehmet Şener'le birlikte yakalandı. Bir iddiaya göre Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'nin müdahalesiyle sınırdışı edildi. 14 Kasım 1986'da Fransa'da uyuşturucu suçundan yakalandı. Üzerinde Bedri Ateş adına çıkarılmış bir pasaport bulundu. Gerçek Bedri Ateş 1956 Malatya doğumlu ve 7 Haziran 1979'da Malatya'da öğretmen Nevzat Yıldırım'm öldürülmesi olayı da dahil olmak üzere bir dizi olayda Oral Çelik'le birlikte yer almıştı. O sırada gözaltındaydı. Oral Çelik uzun süre kimliğini reddetti ve Bedri Ateş olduğunu ileri sürdü. 9 Temmuz 1991'de Bedri Ateş kimliğiyle üç yıldır hapiste yatanın Oral Çelik olduğu anlaşıldı ve Türk Hükümeti tarafından iadesi istendi. Bedri Ateş kimliğiyle Fransa'da bir cezaevinde yatan Çelik'in estetik ameliyatlarla yüzünü değiştirdiği ileri sürüldü. Uyuşturucu nakli suçundan mahkûm olan Çelik'in bir dilekçe vererek cezasının kalanını Türkiye'de çekmek için başvurduğu ileri sürüldü. Adalet Bakanı Suat Bilge, 6 Kasım 1991'de Çelik'in iadesinin resmen istendiğini açıkladı. Oral Çelik ismini 29 Temmuz 1993'te kabullendi. Cezası dolduktan sonra 17 Aralık 1993'te İtalya'ya iade edildi. İtalya üzerinden İsviçre'ye 3 kilo eroin götürmek ve sahte kimlik kullanmaktan suçlandığı İtalya'daki davadan beraat etti. Dava, Mısır Koçanı operasyonunda yakalanan Nevzat Bilecen'in verdiği ifade üzerine açılmıştı. Ancak Bilecen 1995 Ekiminde İsviçre'de kendisini sorgulayan İtalyan Savcı Marini'ye Oral Çelik hakkında

Page 49: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 49

yalan ifade verdiğini söyledi ve daha önceki ifadelerini reddetti. Bunun üzerine Çelik bu davadan delil yetersizliğinden beraat etti. (YeniYüzyıl, 08.12.1995) Çelik Mehmet Ali Ağca'yı tanıdığım ve yakın arkadaş olduğunu 29 Aralık 1993'te kabul etti. İtalya'dan İsviçre'ye iade edilen Çelik, burada Basel"deki uyuşturucu davasından yargılandı. En önemli tanık olan ve uyuşturucuyu Çelik'ten aldığını söyleyen Nevzat Bilecen'in duruşmalara gelmemesi üzerine beraat etti. Oral Çelik İsviçre'ye siyasi sığınma hakkı bulunduğu halde, yargılanacağını bile bile Türkiye'ye dönmek istedi. (Hürriyet, 15.09.1996) 1996 Eylülünde Türkiye'ye iade edildi ve yargılanmaya başlandı. Çelik aleyhinde silahlı çete üyesi olmak, ruhsatsız silah taşımak ve cezaevinden adam kaçırmak suçlarından açılan davalar zamanaşımından düştü. İpekçi suikastında ortaya çıkan sürpriz tanık Abdullah Yavuz, ateş edenin Oral Çelik olduğunu söylemiş ve güvenliğinin sağlanması halinde tanıklık edeceğini açıklamıştı. Bu tanık, baskı altında kaldığı için ifadesini değiştirdi. Nevzat Yıldırım davasında da asıl fail olan Oral Çelik, dava dosyası ve özellikle bu davada suçlu bulunan Fahri Yüksel'm cinayeti Çelik'in işlediğine dair 19 Aralık 1980 tarihli polis ifadesi ve bu ifadesinin doğru olduğunu bir kez daha söylediği askeri savcılık ifadesinin yok olmasıyla beraat etti. Oral Çelik'in Çatlı'nın Adalet Bakanlığı ve bürokrasideki ilişkileriyle sağladığı bazı garantilerle Türkiye'ye getirildiği ileri sürüldü. Dışarı çıktıktan sonra merkezi Malatya'da bulunan ve Bekir Çelik, Esme Çelik, Zarife Çelik ve Kemal Birarı'yla ortak olarak Çağrı İnşaat, Nakliyat, Güvenlik Turizm vs. adlı 50 milyar lira sermayeli bir şirket kurdu. (Susurluk Tutanakları/ Papa, Mafya, Ağca / Reis/ JMS)

Mustafa Çerezci

Albay. Bahçelievler katliamı davasında 17 Mayıs 1983'teki kararda sanıklara verilen idam cezasına muhalefet eden askeri yargıç. Karar, tutanaklarda kâtip imzası bulunmadığı için bozuldu.

İsmet Çetin

Bülent Ecevit'e CHP Genel Başkanı olduğu sırada, 29 Mayıs 1977'de İzmir Çiğli Havaalanında düzenlenen ve Mehmet İsvan'ın yaralanmasıyla sonuçlanan suikastın faili olarak yargılanan polis memuru. Olayda kullanılan Tengaz marka Amerikan malı ve 023949 seri numaralı silah olay günü sabahı İsmet Çetin tarafından 10 adet mermisiyle birlikte teslim alınmıştı. Üç aylık polis olan İsmet Çetin sol eğilimli Pol-Der üyesiydi. Olaydan sonra CHP konvoyunu izleyen İsmet Çetin ateşlendikten sonra silahta kalan kovanı da Bornova Ortaokulunun tuvaletine atmıştı. Çetin, avukatına itiş kakış sırasında sanki birisinin silahım tutup ateşlediğini söyledi. Bir süre sonra MHP'ye yakınlığıyla tanınan Pol-Bir'in üst düzey yöneticileri İsmet Çetin lehine olayla ilgilenmeye başladılar ve sanığın avukatlığını Alparslan Türkeş'e yakınlığıyla tanınan eski Sıkıyönetim Savcısı ve Hâkim Ali Rıza Hafızoğlu'yla Menemen Cumhuriyet Savcısı Semih Kaynakçıoğlu, suikast girişiminin sanıldığından daha geniş çaplı olduğunu öngörünce, ani bir kararla önce Denizli'ye ardından Diyarbakır'a ve sonra da Siirt'e tayin edildi. Davaya bakan ikinci savcı Na/im Karaaslan, mahkemeye verdiği mütalaasında suçun TBMM üyesini taammüden öldürmeye tam derece teşebbüs olduğunu ve diğer sanıkların emniyet örgütü içinde bulunduğunu ileri sürerek memur İsmet Çetin'le birlikte Toplum Polisinden Başkomiser Hüseyin Bayram, Komiser Muavini Nuri Oğuz, Müdür Ayhan özaslan, yardımcısı Fethi Gördük, Emniyet 7. Şube Müdürülüğü Ayniyat Mutemedi Polis Memuru Hüseyin Sert, izmir Emniyet Müdürü Mehmet Yalçın ve kamuoyunu yanıltıcı beyanları nedeniyle İzmir Valisi Turgut Eğilmez hakkında yasal işlem yapılması için İçişleri Bakanlığına ihbarda bulundu. Menemen Asliye Ceza Mahkemesi savcılığın bu mütalaasını kabul ederek dosyayı 21 Kasım 1978'de İzmir Ağır Ceza Mahkemesine önderdi. 6 Mayıs 1980'de sonuçlanan davada İzmir Ağır Ceza Mahkemesi olayın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu

Page 50: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 50

yarama olduğu görüşüne vardı ve sanık İsmet Çetin 3 ay hapis cezası aldıktan sonra eski görevine iade edildi ve Pol-Bir'e üye oldu. (Nokta,15.09.1985)

Lokman Çetin

İşadamı Senar Er'in babasının kaçırılması olayında fidyeye aracılık eden kişi. 1981'de Şerif Pişkin'i öldürmekten mahkûm oldu. 1994'te Mersin'de bir otomobilde 50 kilo eroinle yakalandı. Diyarbakır'da tanınan isimlerden Niyazi Ağa'nın üç oğlundan biri. DDKD davasından yargılandı. Canlı hayvan kaçakçılığı ve çek senet tahsilatıyla uğraştığı ileri sürüldü. Kardeşi Esat Çetin'le birlikte Ankara Aşağıayrancı'da bir evi büro olarak kullanıyordu. Çetin 11 Şubat 1997'de Diyarbakır'daki Turistik Otel'm 213 numaralı odasında ruhsatsız bir tabancayla yakalandı. (Aktüel, 285)

Aydın Çetinkaya

Abdullah Yavuz, ateş edenin Oral Çelik olduğunu söylemiş ve güvenliğinin sağlanması halinde tanıklık edeceğini açıklamıştı. Bu tanık, baskı altında kaldığı için ifadesini değiştirdi. Nevzat Yıldırım davasında da asıl fail olan Oral Çelik, dava dosyası ve özellikle bu davada suçlu bulunan Fahri Yüksel'in cinayeti Çelik'in işlediğine dair 19 Aralık 1980 tarihli polis ifadesi ve bu ifadesinin doğru olduğunu bir kez daha söylediği askeri savcılık ifadesinin yok olmasıyla beraat etti. Oral Çelik'in Çatlı'nın Adalet Bakanlığı ve bürokrasideki ilişkileriyle sağladığı bazı garantilerle Türkiye'ye getirildiği ileri sürüldü. Dışarı çıktıktan sonra merkezi Malatya'da bulunan ve Bekir Çelik, Esme Çelik, Zarife Çelik ve Kemal Birarı'yla ortak olarak Çağrı İnşaat, Nakliyat, Güvenlik Turizm vs. adlı 50 milyar lira sermayeli bir şirket kurdu. (Susurluk Tutanakları/ Papa, Mafya, Ağca / Reis/ JMS)

Mustafa Çerezci

Albay. Bahçelievler katliamı davasında 17 Mayıs 1983'teki kararda sanıklara verilen idam cezasına muhalefet eden askeri yargıç. Karar, tutanaklarda kâtip imzası bulunmadığı için bozuldu.

İsmet Çetin

Bülent Ecevit'e CHP Genel Başkanı olduğu sırada, 29 Mayıs 1977'de İzmir Çiğli Havaalanında düzenlenen ve Mehmet İsvan'ın yaralanmasıyla sonuçlanan suikastın faili olarak yargılanan polis memuru. Olayda kullanılan Tengaz marka Amerikan malı ve 023949 seri numaralı silah olay günü sabahı İsmet Çetin tarafından 10 adet mermisiyle birlikte teslim alınmıştı. Üç aylık polis olan İsmet Çetin sol eğilimli Pol-Der üyesiydi. Olaydan sonra CHP konvoyunu izleyen İsmet Çetin ateşlendikten sonra silahta kalan kovanı da Bornova Ortaokulunun tuvaletine atmıştı. Çetin, avukatına itiş kakış sırasında sanki birisinin silahını tutup ateşlediğini söyledi. Bir süre sonra MHP'ye yakınlığıyla tanınan Pol-Bir'in üst düzey yöneticileri İsmet Çetin lehine olayla ilgilenmeye başladılar ve sanığın avukatlığını Alparslan Türkeş'e yakınlığıyla tanınan eski Sıkıyönetim Savcısı ve Hâkim Ali Rıza Hafızoğlu'yla MHP eğilimli avukat Burkay Kaymaz üstlendi. Olayı soruşturan Menemen Cumhuriyet Savcısı Semih Kaynakçıoğlu, suikast girişiminin sanıldığından daha geniş çaplı olduğunu öngörünce, ani bir kararla önce Denizli'ye ardından Diyarbakır'a ve sonra da Siirt'e tayin edildi. Davaya bakan ikinci savcı Nazim Karaaslan, mahkemeye verdiği mütalaasında suçun TBMM üyesini taammüden öldürmeye tam derece teşebbüs olduğunu ve diğer sanıkların emniyet örgütü içinde bulunduğunu ileri sürerek memur İsmet Çetin'le birlikte Toplum Polisinden Başkomiser Hüseyin Bayram, Komiser Muavini Nuri Oğuz, Müdür Ayhan Özaslan, yardımcısı Fethi Gördük,

Page 51: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 51

Emniyet 7. Şube Müdürülüğü Ayniyat Mutemedi Polis Memuru Hüseyin Sert, izmir Emniyet Müdürü Mehmet Yalçın ve kamuoyunu yanıltıcı beyanları nedeniyle İzmir Valisi Turgut Eğilmez hakkında yasal işlem yapılması için İçişleri Bakanlığına ihbarda bulundu. Menemen Asliye Ceza Mahkemesi savcılığın bu mütalaasını kabul ederek dosyayı 21 Kasım 1978'de İzmir Ağır Ceza Mahkemesine önderdi. 6 Mayıs 1980'de sonuçlanan davada İzmir Ağır Ceza Mahkemesi olayın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yarama olduğu görüşüne vardı ve sanık İsmet Çetin 3 ay hapis cezası aldıktan sonra eski görevine iade edildi ve Pol-Bir'e üye oldu. (Nokta,15.09.1985)

Lokman Çetin

İşadamı Senar Er'in babasının kaçırılması olayında fidyeye aracılık eden kişi. 1981'de Şerif Pişkin'i öldürmekten mahkûm oldu. 1994'te Mersin'de bir otomobilde 50 kilo eroinle yakalandı. Diyarbakır'da tanınan isimlerden Niyazi Ağa'nm uç oğlundan biri. DDKD davasından yargılandı. Canlı hayvan kaçakçılığı ve çek senet tahsilatıyla uğraştığı ileri sürüldü. Kardeşi Esat Çetin'le birlikte Ankara Aşağıayrancı'da bir evi büro olarak kullanıyordu. Çetin 11 Şubat 1997'de Diyarbakır'daki Turistik Otel'm 213 numaralı odasında ruhsatsız bir tabancayla yakalandı. (Aktüel, 285)

Aydın Çetinkaya

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün 1998 yılı Ağustosunda açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. İstanbul ve çevresinde adam öldürmeye teşebbüs, adam öldürmeye azmettirme, uyuşturucu gibi suçlardan dolayı aranıyor.

Turan Çevik

Malatya Arapkirli bir aileden geliyor. 1959 İstanbul doğumlu. 1984-87 yılları arasında Türkiye'nin en büyük hayali ihracatçılarından biri oldu. Bir dönem Malatyaspor Başkanlığı .da yaptı. 1984'te Çevik Dış Ticaret, Boncuk Gıda, Raca Tekstil, Burçe Deri, Çevik inşaat, Resa Tekstil gibi şirketler kurdu. Bu şirketleri aracılığıyla İngiltere'de Nil Schultz tarafından kurulan Pelthand LTD, Foalgrove LTD, Rhmecarm LTD, Bubblecharm LTD ve Eloucester Elector LTD şirketlerine hayali ihracat gerçekleştirdi. Sekreteri Oya Demir'in ifadesine göre Çevik, Ertan Sert, Necdet Ulucan, Mehmet Aşçıoğlu ve Yaşar Aktürk'le birlikte çalışıyordu. Çevtaş ve Besa şirketlerinin toplam 900 milyon liralık vergi iadesi hayali ihracat nedeniyle Maliye Bakanlığı tarafından Merkez Bankasına 20 Eylül 1985 tarihli bir yazıyla ödenmedi. Daha sonra Öztürkmen'in genelgesiyle bu vergi iadesini alabildi. (Milliyet, 12.11.1988) 1988'de Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından otomobili kurşunlandı. 12 Eylül 1988'de İzmir'de ortaya çıkarılan 90 milyonluk hayali ihracat girişiminden sonra Çevik Rodos'a, Berber Yaşar olarak tanınan Yaşar Aktürk de İsviçreye kaçtı. Kaçarken ardında bıraktığı belgelerden İbrahim Yazıcı'yla ortak olarak Marmaris'te inşa ettiği turistik tesise Fevzi Öz'ün de yüzde 10 oranında ortak olduğu anlaşıldı. 1988 yılı rakamlarıyla toplam 150 milyar liralık hayali ihracat gerçekleştirdiği ileri sürüldü. (Hürriyet, 25.11.1988) Çevik'in vergi iadeleri Merkez Bankasının ödemeyin talimatına rağmen Bülent Öztürkmen tarafından ödendi. Çevik 16 Aralık 1988'de Atina'da yakalandı. Yunan polisinden kaçarak Türkiye'de yakalanan eroin kaçakçısı Adem Hüseyinoğlu ifadesinde "Çevik'in çok şey bildiğini ve Türkiye'ye iade edilirse hükümetin düşebileceğini" söyledi. Daha sonra Türkiye'ye iade edildi ve cezaevine girdi. 28 Nisan 1992'de Marmaris davasından tahliye edildi. (Cumhuriyet, 29.04.1992) Sadece ruhsatsız silah bulundurmaktan ceza aldı, bütün hayali ihracat davalarından beraat etti.

Page 52: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 52

Mehmet Ali Çevikel

Esrarengiz yüzbaşı olarak da tanınan 1966 harbiye mezunu emekli Komando, Yüzbaşısı. Kıbrıs çıkarmasına katıldı. Emekli General ve MHP Genel Sekreteri Necati Gültekin vasıtasıyla 1975'te MHP Genel Merkezinde seçilmiş gruplara özel harp eğitimi veren kimi subaylar arasında yer aldı. Kahramanmaraş'ta patlayıcılarla yakalanan Ökkeş Çokuçkun'un ifadesi üzerine 16 Şubat 1978'de Ankara Piyade Sokakta bir evde yakalandı. Ankara'da Mamak Harman yolu 543 numaradaki evine baskın yapıldı. 110 adet fünye, 200 gramlık TNT tahrip kalıbı, 2 adet 1 paundluk TNT tahrip kalıbı, 100 gramlık burgu fişeği, 6 metre saniyeli fitil ve 1 adet adaptör ele geçirildi. Ele geçen bombalar CHP Milletvekili Süleyman Genç'in evine ve Halkevlerine atılan bombalarla aynı özelliklere sahipti. Çevikel ifadesinde Gabriel Aktürk, Ökkeş Çokuçkun ve Mustafa Acil ile Gönül isimli bir kadın aracılığıyla tanıştığını söyledi. Gönül adlı kadının Toyota şirketinin Türkiye mümessili olan Suriyeli Hassan Hamdi 'nin nişanlısı olduğu anlaşıldı. 11 kez soruşturma geçirdiği, 1977'de oto hırsızlığından sabıkalı olduğu, Maltepe Askeri Cezaevinden kaçmayı başardığı ortaya çıktı. Oto hırsızlığının Özel Harp operasyonlarında kimi otomobillere patlayıcı konması bakımından anlamlı olduğu ileri sürüldü. 17 Şubat 1978 tarihinde Maltepe'de öldürülen Başçavuş Mehmet Balcı'nm olumunun Çevikel'le ilişkili olabileceği ileri sürüldü. 1978'de ordu depolarından harcanmış gibi gösterilen TNT 'nin çalınması ve bütün Türkiye'de MHP organizasyonlarına dağıtılması işinde yer aldığı iddia edildi. Gabriel Aktürk'le ilişkisi de yine bu dönemde ortaya çıktı. 16 Mart katliamında patlayıcıları temin eden isim olduğu ileri sürüldü. 28 Temmuz 1980'de adliyede, çok sayıda askerin arasından tuhaf bir biçimde kaçtı. Sekiz saat sonra,' Aydınlıkevler'de teyzesinin evinde, bir dolabın içinde ikince defa polis Dürüst Oktay tarafından yakalandı. Çevikel'm ıkı gün önce Mamak Cezaevinden kaçan İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun yerini öğrenmek üzere ülkücülerin yanına geldiği ileri sürüldü. (Reis, 86) Dürüst Oktay'a başka bir ile tayin edilerek öldürüleceğini haber verdi. Ali Yurtaslan itiraflarında Selahattin Arpacı'yla birlikte bu yüzbaşıyla görüştüğünü, yüzbaşının ordudan silah ve malzeme çıkartmak için ordu içinde MHP Milletvekili Necati Gültekin ve Baki Tuğ'dan yararlanarak bir teşkilat kurduklarını anlattığını aktardı. Çevikel 'in Gabriel Aktürk ve Ökkeş Çokuçkun'la bir şirket kurarak MHP'nin silah ve bomba ihtiyacını orduya hibe edilen Amerikan malı mühimmatla karşıladığı ileri sürüldü. Önce Mamak Askeri Cezaevine konan Çevikel 'in daha sonra dengesiz davranışları yüzünden Sivas Cezaevine nakledilmesi sağlandı. Çevikel, harp nevrozu geçirdiği gerekçesiyle kısa bir süre sonra tahliye edildi. (Hürriyet, 06.11.1983) Astsubay Oğuz Serçinlioğlu, Küçükçekmece'deki İstihkam Taburunda çalışırken Mehmet Ali Çevikel tarafından ordudan çalınan TNT'lerin Abdullah Çatlı'ya verildiğini, Çevikel 'in aynı taburda görevli üstteğmen Bülent Ertınaz'ın verdiği bir kartla Hadımköy'den kasalarca TNT aldığını ve bu TNT'lerin bir bölümünün kasaları mühürlü halde Bakırköy'de bir inşaatta tesadüfen bulunduğunu ileri sürdü. Serçinlioğlu'na göre ordu içinden büyük miktarda TNT çalınmasıyla ilgili olarak Yüzbaşı Rıfat Monkul, Üsteğmen Bülent Ertınaz, Astsubay Ekrem dursun, Astsubay Nezih Gündoğan ve Yüzbaşı Mehmet Ali Çevikel hakkında açılan soruşturma da daha sonra kapatıldı. (Gazete Pazar, 25.05.1997)

Adnan Çiçek

Alaattin Çakıcı'nın adamlarından. Tevfik Ağansoy'a adliyede 3 Nisan 1996'da suikast girişiminde bulunan Fatih Bayata'yı azmettiren isim olarak Alaattin Çakıcı, Kenan Ali Gürsel, Nilgün Angün ile birlikte yargılandı. Çiçek, Çakıcı'nın talimatıyla Bayata'ya para ve Uğur Çakıcı'yı öldüren Abdurrahman Keskin'le aynı cezaevine konma ve firar garantisi verdi. Çiçek, Bayata'nın yakalanmasından sonra firar etti. (Sabah, 12.04.1996) Tevfik Ağansoy'un ölümüyle sonuçlanan saldırının azmettiricisi olarak yakalandı. 12 Mart 1997'de Tanju

Page 53: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 53

Atlıhan, Sinan Zembil, Mehmet Mustafa Bingöl tarafından borsacı Adil Öngen'e yapılan saldırıyı Ali Gürsel'le birlikte azmettirdiği için Çakıcı'yla birlikte yargılandı.

Recep Çiçek 28 Ağustos 1996'da Tevfık Ağansoy'a karşı giriştiği silahlı saldırıda öldürüldü. Alaattin Çakıcı'nın adamıydı. Amcası Ağansoy'a adliyede suikast girişimini azmettiren Adnan Çiçek. Recep Çiçek, 29 Mayıs 1995'te işadamı Emin Cankurtaran'ın yaralanması olayına karışmıştı. (TAĞD)

Ali Çiftçi

Eski ANAP Milletvekili. Kemal Horzum ve Kürt Ahmet'in cezaevinde görüşmesine aracılık etti. Bu aracılık karşılığı bir Mercedes otomobil aldığı ileri sürüldü. Çiftçi, görüşmeyi organize ettiğini doğrularken, otomobil aldığı iddiasını yalanladı. (Milliyet, 08.05.1990)

İbrahim Çiftçi

Bahçelievler katliamı nedeniyle yargıladı. ÜGD Ulus Bölge başkanı. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer alıyor. 24 Mart 1978'de 18 tanık önünde Ankara .Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz'ü öldürdü. Yargılandığı mahkeme tarafından 4 kez idamına karar verildi. Yargılanması 6 yıl 9 ay sürdü. 9 Ocak 1985'te beraat etti. Mahkeme suçu sabit buldu, ancak "Askeri Yargıtay kararına direnilemeyeceği " gibi hukuk tarihine geçecek bir gerekçeyle Çiftçi'yi beraat ettirdi. Çiftçi daha sonra işadamı oldu, MHP Genel İdare Kurulu üyeliği yaptı. (Nokta, 27.12.1992) Ortağının şüpheli bir biçimde öldürülmesi olayından dolayı gözaltına alındı. 17 Haziran 1997'de yapılan MHP Kurultayında Genel Başkan adayı oldu. 23 Kasımdaki Kurultaydan hemen önce, 1997 Ekiminin ilk haftasında, MHP Konya İl Başkanının vurulması olayına karıştığı için, parti MYK'sının oybirliğiyle aldığı kararla, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkedildi. (BAHKAT / Reis)

Varujan Çiğdemgil

1988'de Kapıkule'de yakalanan altınlarla ilgili operasyonlarda gözaltına, alınan Dikran Bahadır Altun'un polis iradesinde uluslararası döviz ve altın trafiğinde önemli bir isim olarak bahsetti. Kara para akladığı için kapatılan BCCI'yla da ilişkileri olan Varujan Çiğdemgil'in İsviçre'de tutuklandığı ve Kapalıçarşı'dan toplanan paraların Çiğdemgil'de toplandığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 20.11.1988)

Özer Çiller

Asıl adı Özer Uçuran. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in eşi. 1982'de batan İstanbul Bankasının Genel Müdürü. Genel Müdürlüğü sırasında paravan birtakım şirketlere kredi vererek komisyon aldığı ileri sürüldü. İstanbul Bankasının batışı nedeniyle Özer Çiller hakkında yürütülen soruşturmada tek aleyhte tanık Mehmet Urhan, korumalığını yaptığı Matild Manukyan'a yapılmış gibi gösterilen bir suikast sonucu öldürüldü. Özer Çiller'in İstanbul Bankasının batışından sonra, kamu bankaları tarafından üstlenilen ve ödenen mevduat sertifikaları yoluyla zenginleştiği ileri sürüldü. Eşi Tansu Çiller'le birlikte kurdukları Bizim Vadi koperatif ındeki çeşitli usulsüzlükler nedeniyle yargılandı. Eşinin başbakan olmasından sonra bürokrasiye kumanda etmesi tartışmalara yol açtı. Amerika'daki mal varlığının kaynağını açıklayamadı, bu konuda yürütülen Meclis soruşturumasında üzerinde oynanmış belgeler verdiği için soruşturmaya uğradı. Resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla 8 yıla kadar hapis cezasıyla

Page 54: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 54

cezalandırılması istendi. Suna Gönül Pelister'in üzerinde gözüken çiftliği önce reddetti, sonra eşiyle birlikte üzerine geçirdi. (Çiller Komisyonu)

Tansu Çiller

Malvarlığında bakanlık ve başbakanlık yaptığı döneme ilişkin artışlara ilişkin açıklamalarındaki tutarsızlık nedeniyle soruşturuldu. Hazine ve Bankalar Yeminli Murakıplarının raporuna göre Sankim Kimyevi Maddeler Sanayii adlı şirkette Çiller'le ortak olan Müfit Dikmen, Sümer Tont, İbrahim Topuz ve L. Büşra Müftüoğlu, Tansu Çiller'in Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde Halkbank'tan yurtdışı kredilerine karşılık aldığı 15 milyon dolar tutarındaki teminat mektuplarıyla, bankanın yurtdışındaki kreditörlere 229.3 milyar lira faiz ödemesi yapmasını sağladı. (Sabah, 10.07.1998) TBMM KİT Komisyonunda banka hesaplarının görüşüldüğü günlerde Halk Bankası Hukuk Müşavirliği bölümünde çıkan ve kredi sözleşme asılları, ihtarnameler, yazışmalar gibi önemli belgelerin yok olmasına neden olan yangın dikkat çekti. (Hürriyet, 18.07.1998) Maliye Bakanlığı Tansu Çiller ve Özer Çiller hakkında Marsan Holding'e ait hesaplarda ciddi usulsüzlükler bulunduğu ve 1.6 milyon dolar eksik mal bildiriminde bulundukları gerekçesiyle 9 ayrı yasaya göre suç duyurusunda bulundu. (Hürriyet, 15.08.1998) Tansu Çiller, servetinin kaynağını soruşturan komisyona 15 Ekim 1998'de ifade verdi ve annesinden kalan mirasın kaynağı sorulduğunda "Keşke annem yaşasaydı da, ona sorsaydınız" yanıtını verdi. (Hürriyet, 16.10.1998) (Çiller Komisyonu)

Kâzım Çillioğlu

3 Şubat 1994 günü Tunceli İl Jandarma komutanıyken şüpheli bir biçimde intihar eden albay. Çillioğlu, l yıl önce Albay Ahmet Yıldırım'm istifası üzerine bu göreve gelmişti. Tunceli Jandarma İl Komutan Yardımcısı Necdet Hoşgör de 1993 yılı sonbaharında bir helikopter kazasında ölmüştü. Genelkurmay sözcüsü Doğu Silahçıoğlu Çillioğlu'nun bu göreve gönüllü olarak geldiğini hatırlatırken intiharından önce yazdığı içeriği açıklanmayan pusulada Türkiye'deki terör sorununun çok büyük boyutlu düşünülmesi gerektiği konusunda ifadeler yer aldığını söyledi. (Hürriyet, 5 Şubat 1994) Çillioğlu'nun Düzce, Kaynaşlı'da yapılan cenaze töreninde halk cenazeyi askerlere vermek istemedi. Ailesi ise Çillioğlu'nun intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Ağabeyi Osman Çillioğlu kardeşimin ölümü Eşref Bitlis Paşanın ölümü gibi sır olduğunu ileri sürdü. "Önce çatışmada vurulduğu haberi geldi, sonra intihar etti dediler" dedi. (Hürriyet 6 Şubat 1994)

Hüseyin Çoban

Uluslararası dolandırıcı ve tarihi eser kaçakçısı. 1980'de dolandırıcılıktan mahkûm oldu. İngiltere'de Golden Horn şirketini kurdu, The Candy Club'ı açtı. 1992'de yakalandığında CIA operasyonu yaptığını söyledi. İngiliz bankalarını 8.2 milyon sterlin dolandırdığı iddiasıyla aranırken İstanbul'da 11 Şubat 1996'da yakalandı. Sorgusunda paraları İstanbul'a Emniyet Müdürü Ümit Bavbek aracılığıyla soktuğunu ve karşılığında iki daire ve 1 milyon dolar verdiğini söyledi. Polis ifadesinde İngiliz bankalarından dolandırdığı paranın 500 milyon dolara ulaştığını söyledi. (Hürriyet, 12.02.1996) Son olarak Londra'dan Leslie John Harrison ve Royston Croney adlı iki ingiliz vatandaşı tarafından Bank Capitol Kozyatağı şubesine Hüseyin Çoban adına 100 bin dolar tutarında havale gönderilmesi üzerine kara para aklama suçlamasıyla tutuklandı. (Hürriyet, 05.03.1997)

Ökkeş Çokuçkun

Page 55: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 55

Kahramanmaraş'ta bir ihbar üzerine ordudan çalınmış patlayıcılarla yakalanan ülkücü militan. Çokuçkun'un ifadesi üzerine Ankara'da Yüzbaşı Mehmet Ali Çevikel yakalanmış, ordudan TNT çalarak MHP'ye veren bir şebeke ortaya çıkmıştı.

Ali Çubuk

Kardeşi Şevket Çubuk'la birlikte Lucky-S gemisinin sahibi. 1993 yılının hemen başında, gıyabi tutuklu olarak aranırken elinin kolunu sallayarak dolaştığı sırada Aktüel dergisi tarafından fotoğrafları çekildi.

Mustafa Çubuk

Ali ve Şevket Çubuk'un babaları. 16 Mart 1986'da Güney Kıbrıs Greko Burnunda Hollanda Bandıralı Morenzo (Semerkant) gemisinin kaptanıyken, gemiden denize atılan 50-60 kiloluk esrar torbalarının fark edilmesiyle yakalandı. Üç ay hapis ve para cezasına çarptırıldı. Bu olayda yer alan ve esrar bulundurmaktan altı ay hapis cezası alan tayfa Mustafa Gürsu 14 ton eroinle yakalanan Lucky-S'de de yer alıyordu. 20 Ocak 1989'da, Ahırkapı açıklarında Sahil Güvenlik tarafından el konulan ve Turan Çevik'in hayali ihracat işlerinde kullandığı ve daha sonra Kısmetim-I adını alarak içinde 3 ton uyuşturucu olduğu iddiasıyla batırılan, Osman Ayanoğlu'na ait Burak Akad gemisinin kaptanı. 1993'te Akdeniz'de 14 ton uyuşturucuyla yakalanan Lucky-S'in kaptanı. (Halil Nebiler, Mafyanın Ekonomipolitiği)

Şevket Çubuk

Ünlü uyuşturucu kaçakçısı. 1981'de, İzmir'de Anika adlı gemileri battı. 1986'da Semerkant adlı gemilerine hayali ihracat nedeniyle el kondu. 1984'te Pehlivan Tığlı adlı gemisi Beyrut'a mal boşalttıktan sonra Taşucu açıklarında battı. Bu gemideki uyuşturucuyu denize attıkları ileri sürüldü. 1987'de bir başka gemisi Yenikapı açıklarında yandı. 1992 yazında Şekerbank Göztepe şubesinde bozdurduğu ve son derece kaliteli basılmış 236 bin dolar nedeniyle yakalandı. Bu olayın polise nasıl ulaştığı gizli kaldı. Davanın aranan sanıklarından Savaş Köseoğlu ve Mehmet Sakallı'nın ihbar ettiği ileri sürülmüştü. Yine aynı günlerde Şekerbank'a bozdurulan 1 milyar 635 milyon liralık sahte doların kim tarafından bozdurulduğu da meçhul kaldı. Şevket Çubuk paraları Beyrutlu Ermeni işadamı Harut Mübarek Sofian'dan aldığını söyledi. Sofian 1978'de ASALA tarafından Türk büyükelçiliklerinden birine Avrupa'da düzenlenen bir baskından dolayı İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranıyordu. Sahte dolar operasyonunda kullanılan gemi, daha sonra 14 ton uyuşturucuyla yakalanacak olan Lucky-S'ti. Kardeşi Ali Çubuk'la birlikte Lucky-S ve Lucky-C gemileriyle akaryakıt kaçakçılığı yaptılar. Uyuşturucuyla yakalandığı sırada Lucky-S'in kaptanı Şevket Çubuk'un babası Mustafa Çubuk'tu. (Mafyanın Ekonomi Politiği, Aktüel, Ocak 93) Paşakapısı Cezaevinden tahliye edildikten sonra kayıplara karışan Şevket Çubuk, 10 Mayıs 1998'de Atatürk Havalimanında amcasının oğlu Ahmet Çubuk'un kimliğiyle yakalandı. (Sabah, 11.05.1998)

Nejat Daş

Uyuşturucu kaçakçısı Şeyhmus Daş'ın oğlu. Eroin olduğu iddiasıyla 15 Kasım 1992'de batırılan Kısmetim l ve uyuşturucuyla yakalanan Lucky-S gemileriyle ilgili olarak yakalandı. Kısmetim l'le ilgili olarak İstanbul 2 Nolu DGM'de

Page 56: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 56

yargılandı ve 29 Mart 1994'te 5 yıl 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca 7 Ocak 1993'te 11.039 kilo esrar ve 2568 kilo baz morfinle yakalanan Lucky-S ile ilgili olarak İstanbul l No'lu DGM'de yargılanması sürerken 8 Kasım 1994'te jandarmaları uyutarak kaçtı. İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 11 Kasım 1994'te çıkarılan gıyabi tutuklama kararıyla aranıyordu. 21 Şubat 1995'te Bükreş'te yakalanmak üzereyken, haberin gazetelerde erken yer alması üzerine yeniden izini kaybettirdi. 7 Temmuz 1997'de İspanya Madrid'le 14 kilo eroinle yakalanan bir İranlının yanında yakalandı ve tutuklandı. Türkiye'ye iade edilmesi yolundaki talep reddedildi.

Şeyhmus Daş

Uyuşturucu kaçakçısı. Akdeniz'de batırılan Kısmetim-I gemisindeki uyuşturucunun ortaklarından olduğu ileri sürüldü. 25 Aralık 1992'de Drej Ali'nin kardeşinin düğününe giderken öldürüldü. Topal'm avukatı Ekrem Marakoğlu Susurluk Komisyonuna Şeyhmus Daş'ın 4 Mart 1997'de gönderdiği mektupta, Lucky-S ve Kısmetim'm ele geçirileceğini öğrenen ve Daş'm yakalanarak kendilerini ihbar edeceğinden korkan büyük patronlar tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. (Susurluk Raporu, 344-345)

İbrahim Yaşar Dedelek

Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı. 27 Aralık 1976'da ülkücü militanların İstanbul'daki Güzel Sanatlar Akademisine yaptıkları ve Ali Necip Bozalioğlu'nun öldürülmesiyle sonuçlanan baskını yöneten isim olarak mahkeme kayıtlarına geçti. 26 Ekim 1979'da delil yetersizliğinden beraat etti. (Hürriyet, 07.01.1996) Dedelek, Bülent Ecevit'le girdiği polemik üzerine ortaya çıkan suçlamalar için Abdullah Sarı isimli öğretim üyesinin tanıklığıyla beraat ettiğini söyledi. (Hürriyet, 07.01.1996) Öldürülen Ali Necip Bozalioğlu'nun babası Necmettin Bozalioğlu ise oğlunun hastanede ölmeden hemen önce Yaşar Dedelek ve Ağabey Taşçı adlarını verdiğini söyledi. (Hürriyet, 08.01.1996)

Ertürk Değer

Tataristan'da kurulu Suvar şirketinin Tataristan'dan ihraç edilip Türkiye'den Transit geçirilerek Avrupa'daki firmalara satılan 23 milyon dolarlık ham petrolün satışında tam yetkili aracıyken, Tatar Cumhuriyetini 23 milyon dolar dolandırmakla suçlanan ve İstanbul Şişli 8. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan işadamı. (Sabah, 08.09.1997)

Selahattin Delidere

Liceli uyuşturucu kaçakçısı. 20 Şubat 1984'te işkence görmeyeceği garantisiyle teslim olduktan sonra işkence altında ayrıntılı bir ifade verdi. Akrabası Fikri Canpolat ile ilk kaçakçılığı 1972'de yaptığını, Samsunlu Fahri Bank aracılığıyla Ali Açmak ve Ziya Çavdar'la tanıştığını ve birlikte kaçakçılık yaptığını, getirdikleri silahları Nusaybin'de Hacı Ahmet Kop'a sattıklarını anlattı. Mehmet Han Kozat aracılığıyla Behçet Cantürk'le tanıştığını, birlikte silah kaçakçılığı yaptığını anlattı. Mehmet Emin Baybaşin'le birlikte kaçakçılık yaptığını, Baybaşin'i İbrahim Çalışkan ve Reşit Alpan'la tanıştırdığını anlattı. (Cantürk'ün Anıları)

Ahmet Demir

Yeşil olarak tanınan Mahmut Yıldırım'm kullandığı sahte isimlerden biri. Mahmut Yıldırım'm Tunceli Emniyet Müdürü Ahmet Demir döneminde bu sahte ismi

Page 57: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 57

kullandığı da ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu) Ahmet Demir, 2 4 Ekimde Nesim Malki cinayetiyle ilgili suçlamalar nedeniyle İzmir Emniyet Müdürlüğü görevinden açığa alındı. Demir'in Malki ile arasında para trafiği olduğu tespit edildi. (Hürriyet, 25.10.1998)

Murat Demir

PKK itirafçısı. 9 Şubat 1997'de bir başka PKK itirafçısı Murat İpek'le birlikte Radikal gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Murat Demir Özer Çiller'le tanıştırıldığını, Mehmet Ağar'la yemek yediğini, İbrahim Şahin'le de sık sık görüştüğünü ileri sürdü. Murat Akdemir adıyla işadamı Senar Er'in babasının kaçırılarak fidye istenmesi olayında Özel Harpçi Nafiz Karacan'la birlikte adı karıştı. Daha sonra Murat İpek'le birlikte, gazetecilerin kendilerini tehdit ederek bilgi aldıklarını ileri sürdüler ve üç gazetecinin Diyarbakır DGM'de yargılanmasına yol açtılar. Sedat Demir Eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı. Adı ilk defa Söylemezler olayında ortaya atıldı ve Söylemezler çetesiyle işbirliği yaptığı ileri sürüldü. Sena Söylemez'in iddialarına göre Ağar ve Taşanlar'ın adamı. Eskişehir'de Söylemezleri Bucaklara l milyar lira karşılığı ihbar ederek tuzağa düşürülmelerini sağladığı müfettiş raporlarında ileri sürüldü. Demir'in toplanan rüşvetleri yukarıya dağıtan kilit isim ojduğu ileri sürüldü. Söylemez Kardeşlere yardımcı olduğu için Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçelin, Cirmyet Büro Amiri Erdal Durmaz, Mehmet Faysal Söylemez, Halim Karataş, Levent Şeker, Gazi Dönmez, Cengiz Akgün ve Mehmet Aslan Ünal'la birlikte yargılandı. Bu davada tüm tutuklu sanıklar 23 Ağustos 1997'de serbest kaldı. Sedat Demir, Ağansoy'un karısı tarafından Tevfık Ağansoy'un korumalarını kaldırtmakla suçlandı. Daha sonra ortaya çıkan Haluk Kırcı'nın gözaltından kaçması olayında, bunu sağlayanın da Sedat Demir olduğu ileri sürüldü. Demir, Kırcı'nın kaçırılması yüzünden Komiser Servet Atan ve polis memurları

Cevat Yanar ve Nihat

Demiray'la birlikte yargılandığı davada 14 Ekim 1997'de beraat etti. Susurluk Komisyonunun yaptığı araştırmalarda, Sedat Demir'in kredi kartı borçlarını cinayet zanlısı olarak sorguladığı İbrahim Genç'e ödettiği ileri sürüldü. (Susurluk Raporu 3487 Söylemezler Dosyası)

Kartal Demirağ

Turgut Özal'a başbakanlığı sırasında, 18 Haziran 1988'de yapılan ANAP kongresinde suikast girişiminde bulunan eylemci. Kartal Demirağ Afyon Dazkırı'da Ülkü Ocakları 2. Başkanlığı yapmış eski bir ülkücüydü. DSP kurucusu olan eski bir ülküdaşını bıçakladığı için cezaevine girmiş ve suikasttan altı ay önce 22 Ocak 1988'de Hayati İpek sahte kimliğiyle Dalaman Yarıaçık Cezaevinden kaçmıştı. Altı ay boyunca Ankara, Antalya, Akşehir, Karadeniz Ereğlisi, Dazkırı, Burdur ve Adana'da dolaştı. (Cumhuriyet 09.04.90) Demirağ 'ın kimler tarafından desteklendiği bulunamadı. Kongre salonuna "Hareketçi" Ankara Milletvekili Mehmet Çevik'i destekleyen Kırıkkaleli bir grup ülkücüyle girdiği, suikast sırasında Demirağ'a yardım eder gibi davranan kişilerin salonda bulunduğu ileri sürüldü. (Devlet, Ocak, Dergah,188-189) Demirağ ilk ifadesinde özellikle başbakanı vurmayı düşünmediğini, Uğur Mumcu'yu da vurmayı düşündüğünü söylemişti. Demirağ 'ın suç ortağı olarak Gazi Aydın yakalandı. Yaralı olarak hastanede yattığı odaya eski polis kimliğiyle silahlı olarak girmeye çalışan bir polis yakalandı. Demirağ'a silah sattığı belirlenen Mehmet Çevik tutuklandı. Kemal Horzum'un adamı Osman Atay'ın cezaevinde yattığı günlerde Kartal Demirağ'ı ziyaret edip para yardımında bulunduğu anlaşıldı. Osman Atay'ın Demirağ'la Horzum ilişkisini sağlayan adam olarak arandığı açıklandı. 1990'da Dalaman Tarım Açık Cezaevinden Sabah gazetesi yazarı Ahmet Vardar'a mektup yazan Bahadır

Page 58: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 58

Tamer, Cezaevi Savcısı Necmettin Karabacakoğlu'nun kendisine Özal'ı vurmasını önerdiğini iddia etti. Sabah gazetesi önce mektubu Adalet Bakanlığına iletti. Ancak bir gelişme olmaması üzerine 5 Nisan 1990'da Bahadır Tamer'in ihbar mektubunu yayımlayan .gazete toplatıldı. MHP davası itirafçılarından Muhsin Polat Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, Çanakkale Cezaevinde tanıştığa ülkücü Cemal Kozan'ın radyoda Özal suikastını duyduğu anda daha hiçbir şey açıklanmamışken hapishanedeki koğuş arkadaşlarına "Bunu Kartal yaptı" bilgisini verdiğini anlattı. Polat'ın Cemal Kozan'dan aldığı bilgilere göre suikast Özal'm salona girişindeki karışıklık esnasında planlanmış, Demirağ bu sırada ateş etme fırsatını bulamamış, suikastte kendisine yardımcı olmak için bekleyen ülkücü polislerin kendisini sıkıştırması üzerine Özal kürsüdeyken ateş açmıştı. Polat, suikastın MHP'den ayrılan eskilerin tekrar dönmesi ve partiyi ele geçirerek, Özal 'ın ölümü halinde ilk seçimde iktidar olacaklarını tasarlamalarından kaynaklandığını söyledi. (Devlet, Ocak, Dergah, 191-192, Cumhuriyet, 06.04.1990) Kartal Demirağ'a uygulanan TCK'nın 450/2,4 ve 62. madde ve fıkralarının da yanlış olduğu, 146. maddeden yargılanması gerektiği, bir kez yargılanıp hüküm giydikten sonra olayın boyutları tam olarak ortaya çıkarılsa bile bir daha yargılanma olanağının ortadan kaldırıldığı ileri sürüldü. (Susurluk Konferansı, 154) 27 Ocak 1989'da 20 yıl hapis cezası onaylanan Kartal Demirağ, 16 Nisan 1992'de şartlı tahliye yasasından yararlanarak tahliye oldu. Demirağ daha sonra 32. Gün programına yaptığı açıklamada MİT'le ilişkisi olduğunu söyledi. Emekli Yargıtay üyesi Uğur Tönük "Horzum olayıyla bağlantılı olarak suikastı araştırırken Kartal Demirağ 'ın Afyon Dazkırı'da bir kontrgerilla teşkilatının üyesi olduğunu tespit ettik" dedi. Kartal Demirağ, Kasım 1996'da Yaman Törüner'e şantaj yaparak 50 bin dolar istemek suçundan 1 yıl ağır hapis ve 2 milyon lira ağır para cezasına mahkûm edildiği için cezasının Yargıtay tarafından onaylanıp kesinleşmesinden sortra 18 Aralık 1997'de cezaevine konuldu. Daha önceki şartlı tahliyesi kaldırıldığı için 2017 yılına kadar cezaevinde kalacağı belirtildi. (Anadolu Ajansı, 18 Aralık 1997) 1998'de yeniden alevlenen Özal suikastı tartışmasında, Korkut Özal, suikastın arkasındaki kişiyi Mehmet Ağar'ın bildiğini ileri sürdü. (Sabah, 15.03.1998) Özal suikastı soruşturması dönemin Ankara Emniyet Müdürü olan Mehmet Ağar tarafından yürütülmüştü.

Şentürk Demiral

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu Amiri. Selçuk Parsadan, Kürşat Yılmaz gibi önemli isimleri yakaladı. 1997'de Âlaattin Çakıcı'yı yakalamak üzere Amerika'ya giden polis ekibinde yer aldı. Çakıcı'yı Long Island'da bir evde yakalamak üzereyken Ankara'dan gönderilen soruşturma evrakındaki eksiklik nedeniyle harekete geçmesi gecikince başarısız oldu. Operasyonu Yavuz Ataç'tan haber alan Erol Evcil'in polisle ilişkisi sayesinde eksik evrak gönderilmesini sağladığı ve Çakıcı'ya kaçması için zaman kazandırdığı da ileri sürüldü.

Mehmet Demirci

Asayiş Şube Müdürlüğünde görevli polis memuruyken şark hizmetine gitmediği için atıldı. Adamları Yusuf Söğüt, Ulvi Çığırtkan, Erdal Halis, Mehmet Keşaf Dincel, Erol Aydoğan, Çetin Gencer, Turgay Yıldırım, Murat Yıldırım, Necati Yıldız ve Akın Karadağ'la birlikte çok sayıda kişiyi kaçırıp, fidye aldıkları iddiasıyla yakalandı. (Sabah, 10.19.1997)

Sürmeli Demirci

Page 59: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 59

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çete listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, adam öldürmeye azmettirmek gibi suçlarla aranıyor.

Şükrü Demirçelik

Şaban Demirkapı tarafından silahla yaralanan Sarp Kuray, TF Trend Holding'in birtakım mallarının Şükrü Demirçelik'e devredildiğini ve alacaklılara geçmesi gereken bu malların Demirçelik tarafından satıldığını ileri sürdü. (Hürriyet, 25.04.1995)

Osman Kürşat Demirdöğen

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Eskişehir ve çevresinde teşekkül oluşturarak şartlı tehdit, suça azmettirme, yaralama, Ateşli Silahlar Yasasına muhalefet gibi suçlardan tutuklu.

Hacı Ali Demirel

Süleyman Demirel 'in kardeşi, işadamı. Demirci ailesinin kontrolünde olan Orma, Haymak, Terakki Kollektif, Kuştur, Göltaş ve Pereja, Coca-Cola gibi şirketlerin ortağı. Süleyman Demirel 'in başbakan olduğu dönemde bu şirketlerin Devlet Bankalarından aldıkları krediler gazetelerde yer aldı. Hacı Ali Demirel 'in 1967'den başlayarak sadece Ziraat Bankasından yaklaşık 13.5 milyon lira nakit 4 milyon lira teminat mektubu olmak üzere 17.5 milyon lira kredi kullandığı belirlendi. (1.7 milyon dolar, bugünkü düzeyle yaklaşık 10 milyon dolar) Dünya Kalkınma Bankasından alınan 2.5 milyon dolarlık kredinin 1.2 milyon doları Demirel'lere ait Terakki Şirketine verildiği ileri sürüldü. Ankara Şoförler Derneği tarafından imar izni alınamadığı için satılan Gar çevresindeki 8.2 bin metrekarelik araziyi 125 lira metrekare fiyatıyla 25 Haziran 1966'da satın alarak, Nazım planda yeşil alanın kaldırılmasını ve inşaat yapılmasını sağladığı ileri sürüldü. Yine bu arazinin İmar ve İskan Bakanlığına ait bir KİT olan Güven Sigorta'ya ait bölümünü iki yıl ödemesiz üç taksitle ve ihalesiz olarak satın aldığı iddia edildi. Devlet Demir Yollarına ait araziyi metrekaresi 350 liradan alarak, yine metrekaresini 1000 liraya Ziraat Bankasına ipotek etti. Altı ay önce aynı yerde bir arsanın metrekaresine 410 lira ödeyen Hacı Ali Demirel 'in DDY idaresinin bu arsasını alarak 500 bin lira kâr ettiği ileri sürüldü. Eski Demir Yolları Genel Müdürü dönemin Milletvekili Vedat Önsal, bu arsanın uygun şartlarla satılması için Süleyman Demirel'den tazyik gördüğünü ileri sürdü. Yine Demirel ailesine ait Orma şirketine sermayesinin 144 katı kredi sağlandığı öne sürüldü. (Günaydın Gazetesi, 9-15.02.1970) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 'in Elazığ'da üniversite açtığı sırada, kentin Refah Partili Belediye Başkanıyla eski iplik fabrikasının üzerinde bulunan araziye toplu konut yapmak üzere, daha önce iptal edilen imar iznini yeniden almak için girişimlerde bulundu. (Hürriyet, 06.10.1995)

Murat Demirel

Şevket Demirel 'in oğlu. Arena programında gazeteci Uğur Dündar tarafından ortaya çıkartılan skandalda Murat Demirel 'in askere gitmemek için sahte belgelerle askerliğini erteleterek bedelli askerlikten faydalanmak istediği ortaya çıktı. Murat Demirel kendisini yurtdışında iş sahibiymiş gibi gösterdi. MSB tarafından soruşturma açıldı. (Hürriyet 27.04.1995)

Şevket Demirel

Page 60: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 60

Demirel ailesinden. İşadamı. 1970'te, kamuoyunda Süleyman Demirel'in başbakanlığı döneminde aile şirketlerinin kamu bankaları ve kuruluşlarıyla olan ilişkileri için kamuoyunda oluşan sorulan cevapladı. Ankara'da 15 Şubat 1970'te yaptığı basın toplantısında ileri sürüldüğü gibi bankalardan kullandıkları kredi miktarının 26 milyon lira değil, 19 milyon lira olduğunu, Süleyman Demirel'in Güniz Sokaktaki 4 katlı apartmanı 4500 lira olan memur maaşından tasarruf ederek yaptığını söyledi. Demirci şirketlerinin bankalardan sağladığı toplam kredinin 50 milyon lira (Bugünkü kurla yaklaşık 50 milyon dolar) olduğu konuyla ilgili olarak kurulan Meclis Hazırlık Komisyonu raporunda yer aldı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyesi ve Merkez Bankası eski Genel Müdürü Ziya Kayla, gazetelere yaptığı açıklamada, Süleyman Demirel'in kardeşlerinin devlet kuruluşlarıyla ilişkileri ve kamu bankalarından kullandıkları kredileri inceleyen müfettişlerin ve Yüksek Denetleme Kurulu üyelerinin Demirel'in imzasıyla görevden alındığını ileri sürdü. (Günaydın, 30.06.1970)

Yahya Demirel

Süleyman Demirel'in kardeşi Hacı Ali Demirel'in oğlu. Türkiye'de ilk kez hayali ihracatı gerçekleştirerek, İsviçre'deki paravan şirket aracılığıyla mobilya adı altında sunta ihraç etti ve devletten vergi iadesi aldı. Demirel'in İsviçre'de kullandığı paravan şirketlerin adres ve telefonları 100 milyon dolar civarında borç bırakarak Türkiye'den kaçarak İsviçre'ye yerleşen eski DP milletvekillerinden Mıgırdıç Sellefyan'ın oğlu Arden Sellefyan'a aitti. Ticaret Bakanlığında 1.2 milyon dolarlık ihraç talebinin reddini sağlayan Müsteşar Şeref Durugönül dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından görevinden alındı. 20 Temmuz 1975 günü Durugönül 'ün evinde bir bomba patladı ve ertesi gün kafasına nişan alınan bir kurşun şans eseri duvara saplandı. Ateş eden Osman Mutlu kısa bir süre sonra yakalandı, ancak olayı önce sarhoşluk olarak açıkladı, sonra inkâr etti. Yahya Demirel'in Petrocom şirketinin adı 1982 Şubatında Chioggia Limanına getirilen 800 kilo baz morfinin yakalanmasına da karıştı. Yahya Demirel, Şekerbank Dış İlişkiler Müdürü Mehmet Cemil Özdöl'den 3 milyar liralık çek karşılığında bankanın şifrelerini kullanarak 8 adet teminat mektubu ve para sağladı. Yahya Demirel Defkur şirketiyle gerçekleştirdiği bu olayda Şekerbank'ı 20 milyon 50 bin dolar dolandırdığı için 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yahya Demirel yargılanırken duruşmalara gelmediği için hakkında yakalama emri çıkartıldı. (Sabah, 24.01.1993) Başbakan Demirel yeğeni için "Yahya Demirel T.C. vatandaşıdır. Benim soyadımı taşıdığı için Türkiye'de hiçbir imtiyaza sahip değildir" dedi. Ancak yakalama kararına rağmen bir türlü bulunamayan Yahya Demirel televizyon programlarına çıkarak Kıbrıs'ta kurduğu bankayı anlattı. (Hürriyet, 10.03.1993) Sümerbank tarafından Kıbrıs'ta kurduğu bankasına mevduat hesabı açıldı. (Hürriyet, 15.03.1993) TBMM Hayali İhracat) Araştırma Komisyonunun incelediği 438 dosya arasında Yahya Demirel'in Defkur şirketi de haksız vergi iadesi almakla suçlandı. (Hürriyet, 15.03.1993) Mahkeme, sicili dolayısıyla bu cezanın ertelenemez ve paraya çevrilemez olduğunu da kararlaştırdı. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesinde Yahya Demirel'in dolandırıcılık olayına asli ve manevi fail olarak katıldığı belirtildi. (Sabah, 01.07.1993) Yahya Demirel Kıbrıs'ta Kıbrıs Yatırım Bankasını kurdu. Ayrıca Demser adlı 10 milyar lira sermayeli bir şirket ve Şevket Demirel'le birlikte liman ve iskele yapımıyla işletmeciliği konusunda faaliyet gösterecek Demport isimli bir şirket kurdu. (Sabah, 12.07.1993) Kasım 1992'de Genel Müdür Şükrü Karahasanoğlu döneminde Emlakbank tarafından Demirelin Kıbrıs Yatırım Bankasına 1432 nolu yasa çerçevesinde 5 milyar lira, 1 milyon dolar işlem kredisi ve 5 milyar lira kredi tahsisi yapıldığı, Tarık Ümit ve Engin Civan 'ın Yahya Demirel'in bankasına ortak olduğu da ileri sürüldü. (Basel İddianamesi / Reis /Papa suikastı)

Şaban Demirkapı

Page 61: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 61

Nisan 1995te TF Trend Holding yönetim kurulu üyesi Sarp Kuray'ı silahla yaraladıktan sonra 22 Nisan 1995'te polise teslim oldu. Kuray, saldırının 5 milyar lira değerinde bir arsanın alacaklılara devredilmeyip Şükrü Demirçelik tarafından satılmasından kaynaklandığını ileri sürdü. (Hürriyet, 24.04.1995)

Duran Demirkıran

Bahçelievler katliamına karışan ülkücü militanlardan. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer alıyor. ÜGD Bahçeli bölge başkanı. (BAHKAT / Yurtaslan/ Reis)

Ferman Demirkol

15 Mart 1995'te Azerbaycan'da Devlet Başkanı Haydar Aliyev'e karşı düzenlenen darbe girişimine karışan MİT görevlisi. Demirkol Dışişleri Bakanlığının bir yan kuruluşu olan TİKA Ajansı aracılığıyla gittiği Azerbaycan'da Meclis Özelleştirme Komisyonu Danışmanı oldu. Bakü Devlet Üniversitesinde öğretim görevlisi ve TİKA Ajansı Bakü Temsilcisi de olan Demirkol, Ruşen Cevadov'un kontrolündeki Omon Birliklerinin darbe teşebbüsünde aktif rol oynadığı için Bakü'den Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ricasıyla, Türkiye'ye gelmesine izin verildi. İddialara göre darbe Ayvaz Gökdemir'in örtülü desteğiyle Acar Okan ve Kâmil Yüceoral'ın katkısıyla Ruşen Cevadov, Ayaz Muttalibov, Suret Hüseyinov ve Ebulfez Elçibey tarafından yapılacaktı. Ancak gelişmeler 10 Mart 1995'te Aliyev'e bildirildi. Aliyev'in aslında muhaliflerini tasfiye etmek için darbe girişimini el altından kışkırttığı ve kontrol ettiği de ileri sürüldü. Ferman Demirkol, Türk Büyükelçiliğine alınmadı ve Din Hizmetleri Müşaviri Abdülkadir Sezgin'in evinde kaldı. Başbakanlık Müsteşarı Ali Naci Tuncer ve MİT Daire Başkanı Yalçın Ertan tarafından Aliyev'in ikna edilmesi üzerine özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi. (Kutlu Savaş Raporu 67/Cumhuriyet 19.02.1998, Milliyet 19.02.1998)

Mehmet Deniz

Diyarbakır'da Uçak Palas otelinin sahibi. Diyarbakırlı. Behçet Cantürk'ün Babalar operasyonunda verdiği ifadeye göre birlikte eroin kaçakçılığı yapıyorlardı. Cantürk Sarı Avni olarak tanınan Avni Musullulu'yla kendisini Mehmet Deniz'in tanıştırdığını söyledi. (Cantürk'ün Anıları)

Mehmet Deniz

İstanbul Barosu avukatlarından. Abdullah Çatlı'nın kimliğini kullandığı İngiltere'de ticaretle uğraşan Mehmet Özbay'ın avukatı. Hâkim Akman Akyürek'in ölümünden sonra Kavaklıdere Güniz Sokaktaki evinin satış işlemlerini Mehmet Deniz'in yürüttüğü belirlendi. (YeniYüzyıl, 27.12.1997)

Mustafa Deniz

Jitem komutanlarından Binbaşı Cem Ersever'in yakın adamlarından olan itirafçı. Mustafa Deniz Ersever'le birlikte 4 Kasım 1993'te ölü bulundu. Deniz'e 1990'da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından L-27507 seri numaralı Browning marka bir silah verildiğine dair bir belge ortaya çıktı. Hanefi Avcı imzasını taşıyan belge Deniz'in itirafçı olduğunu ve can güvenliği nedeniyle silah ruhsatı edinene kadar bu belgeyi kullanabileceğini ifade ediyordu. Tevfık Diker tarafından dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in yanıtlaması isteğiyle TBMM'ye verilen bir soru önergesinde söz konusu silahın Mustafa Deniz'in üzerinden çıkıp çıkmadığı, ayrıca Topal cinayetinde kullanılıp kullanılmadığı soruldu. (Cumhuriyet, 15.01.1997)

Page 62: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 62

M. Kemal Derinkök

Adı İpekçi suikastına karışan, Malatyalı işadamı. 1966'da SBF'den mezun oldu. 70'li yılların ikinci yarısından itibaren silah piyasasına girmeye çalıştı. Bu dönemde Muhammed Şekerci ve Bulgaristan'daki adamları Ohannes Simon Ankechian ve Manuel Simon Ankechian'la ilişki kurdu. İstanbul'da Ekspress gazetesini satm alarak dikkat çekti. 1976'da Mersin, Dereköy, Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarında Free Shop işleten ortaklan arasında Kâzım Erdem, Mehmet Emin Görpe, Suphi Aşıcıoğlu gibi isimlerin bulunduğu Tamtur A.Ş'ye Yönetim Kurulu Başkanı ve büyük ortak oldu. Özellikle Dereköy sınır kapısındaki Free Shop'un Mehmet Cantaş, M. Emin Görpe ve Suphi Aşıcıoğlu gibi isimlerin yer aldığı organizasyonla döviz karşılığı Türkiye'ye silah sokulmasında kullanıldığı ileri sürüldü. (MM Raporu, 31.05.1984) 1980'de iflas etti, ancak 1981'de tekrar kaynağı kuşkulu bir parayla piyasaya girerek Nişkoz Holding, Kariş, Deniz Yıldızı ve İşçi Kredi Bankası gibi şirketler kurdu. 1981-82 yıllarında İngiliz silah şirketi British Aerospace'nin temsilciliğini yaptı. Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar'la SSK'ya satılan arsalara ilişkin yolsuzluğa karıştığı için müteahhit Kâzım Erdem'le birlikte 13 Nisan 1982'de Yüce Divan tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Bu dönemde hapis cezasının infaz edilmesini engellemek için Ankara İnfaz Savcılığı Yazı İşleri Müdürü M. Cahit Üngün'e rüşvet verdi. Yine arandığı dönemde Nişkoz Holding adına Doğan F. Giray'la birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinin nakliye uçağı ve roket gibi çeşitli gereksinimleri için girişimlerde bulundu. Bu dönemde elde ettiği kritik bilgileri İtalyan, İngiliz ve Amerikan diplomatlarına ve silah şirketi temsilcilerine Türk ordusunda kritik noktadaki subayların listesiyle birlikte ilettiği Mülkiye Müfettişlerinin yaptığı soruşturmada tespit edildi ve MİT araştırması istendi. (MM Raporu 7.10.1983) Yine bir başka soruşturmada Suriye Arap Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ali Moustafa, Ticaret Müsteşarı Chassan Masrizade ve Ahmet Çokuçkun ile gümrük kaçakçılığı yaptığı anlaşıldığı için yargılandı. 21 Mayıs 1983'te yakalandı. Cezaevindeyken batık durumda bulunan İşçi Kredi Bankasını kurtarmak için Turgut Sunalp'm Genel Başkanlığını yaptığı Milliyetçi Demokrasi Partisini destekledi. Sahip olduğu Ekspress gazetesi İzzettin Doğan, Namık Kemal Şentürk ve Erdoğan Kutlu gibi MDP'li isimlerin talimatlarıyla haber ve makaleler yayımladı. MDP'ye 150 milyon lira yardım yapacağı vaadiyle, Turgut Sunalp'm Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'yla görüşmesini sağladı ve bankaya el konulmayacağı garantisini aldı. Gizli genel koordinatörü olarak çalışan Davut Akça, MDP'nin Ankara aday listesinin 1. sırasında yer aldı. (M.M.Raporu, 10.10.1983) Kemal Derinkök'e 1992'de İskenderun Demir Çelik Fabrikasından alacağı demir karşılığında Meksan İnşaat adına 25 milyar liralık teminat mektubu veren Salih Mesudiyeli ve Josef Tan, borcun ödenmemesi üzerine teminat mektubunu paraya çevirdi. Derinkök Meksan'a devrettiği 70 milyar lira değerinde arsanın 230 milyar lira olduğunu ileri sürdü ve 25 milyar liralık senet düzenleyerek taraflar aleyhine haciz uygulamasına girişti. Senet üzerindeki imzaların Mesudiyeli ve Tarı'ya ait olmadığı anlaşılınca İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Derinkök 13 Şubat 1998'de yakalandı ve cezaevine kondu. (YeniYüzyıl, 14.02.1998)

Musavvat Dervişoğlu

Mehmet Hadi Özcan'ın 11 Temmuz 1996'da polise ve Mart ayında Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede adı geçti. İstanbul'da Dere Döviz 'in sahibi Muammer Dereli'nin damadı. Mehmet Hadi Özcan, Dervişoğlu'nun kendisini İbrahim Şahin ile konuşturduğunu, birlikte Abdullah Çatlı, Kürşat Yılmaz ve Yeşil adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ı öldürmek istediklerini, Dervişoğlu'nun kendisine "Bunların yerlerini İbrahim Şahin telefonları dinleyerek bize söyleyecek" dediğini, Dervişoğlu'nun Kürşat Yılmaz'ı önce öldürmek konusundaki ısrarından huylandığını söyledi. Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturmasında, Topal'm Abdullah Çatlı'ya

Page 63: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 63

ödediği ileri sürülen 535 bin doların, Musavvat Dervişoğlu'nun kayınpederi olan Dereli'ye ait Dere Döviz'e ödendiği ileri sürüldü. Kürşat Yılmaz, Varna Cezaevi'nde yaptığı açıklamalarda da benzer bilgilerden bahsetti. Halis Toprak'ı öldürmeyi reddettiği için, kendisinin öldürülmek istendiğini söyledi. (Susurluk Tutanakları)

Fuat Dinçer

Hamsi Fuat lakabıyla tanınan emekli albay. 1. MİT raporunda yeraltı dünyasıyla yakın ilişki içinde olduğu ileri sürüldü. Raporda, Dinçer'in üsteğmenliği sırasında battaniye ve askeri kıyafet satarken yakalandığı, Necdet Üruğ'a evinde kalacak kadar yakın olduğu ileri Sürüldü. (1. MİT Raporu)

Murteza Didin

MHP Gölcük İlçe Yönetim Kurulu üyesi. 22 Ocak 1997'de yaptığı açıklamayla Doğu Perinçek tarafından ileri sürülen Pendik Kurtköy'de ülkücü kampı olduğu iddialarını doğruladı. Didin, kampın lideri Kemal Öktem'i 20 yıldır tanıdığını, 16 Mart katliamı sanıklarından eski polis Mustafa Doğan'ın Kemal Öktem tarafından öldürüldüğünü, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e suikast girişiminde bulunan İbrahim Gümrükçüoğlu'nun bu kampa Ahmet Orhan Say tarafından getirildiğini, Ağansoy ve Çakıcı'nın sık sık kampa geldiğini ileri sürdü. Didin, Parsadan'ı ünlü olmadığı dönemde MHP adına sahte makbuz bastığı için sorguladığını söyledi. Ayrıca öldürülen Sabah gazetesi muhabiri İhsan Uygur'un arabasının bu kampta bulunduğunu ileri sürdü. (Aydınlık, 22.01.1997)

Müstecabi Dilek

Alman, İtalyan, İspanyol, Avusturya, Macar, Romen ve Türk polisinin Mozart kod adıyla yaptığı ortak operasyonda 1995 Temmuz ayında para aklama suçundan yakalandı. Yılda 60 milyon mark akladığı iddiasıyla çocuklarıyla birlikte mahkemeye verilen Dilek, Münih'de Discount Döviz adlı bir döviz bürosu işletiyordu. (Hürriyet, 15.02.1996)

David Dingwall

Kanada'da yakalanan uyuşturucu kaçakçısı. Eroin satıcısı Bert Samuel Davidson'la bağlantı kurmak için Türkiye'de 0.312.417 04 76 numaralı telefonu aradığını söyledi. Numaranın Başbakanlık Müsteşarlığına ait olduğu ortaya çıktı. Müsteşar Akın İstanbullu söz konusu telefonun Başbakanlığa ait olduğunu doğruladı. Başbakanlık Denetleme Kurulu tarafından yapılan soruşturmada Telekom tarafından "gizli bir emirle" geçmişe yönelik kayıtlar silindiği için olay kapatıldı.

Erol Sakıp Dizmen

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Bursa çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, adam kaçırmak, fidye istemek gibi suçlardan aranıyor.

Ahmet Doğan

Emekli Başkomiser. İzmir'de ortaya çıkarılan Ahmet Tekin Baykal'ın çetesinde istihbarat ve eylem grubunda yer aldığı ileri sürüldü.

Page 64: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 64

Arif Doğan

Gazeteci Soner Yalçın'ın Binbaşı Ersever'in İtirafları adlı kitabında bir dipnotta A.D. olarak geçiyor. Bu dipnota göre JİTEM kurucularından ve 1994'te Niğde Jandarma Alay Komutanlığında görevli. Aktüel muhabirlerine JİTEM1m değil Jandarma İstihbarat Grubunun beş yıl komutanlığını yaptığım, kendisinden önceki komutanın da Tuğgeneral Veli Küçük olduğunu anlattı. Arif Doğan İbrahim Babat'ın Yalova'da komutanlığını yaptığı il jandarma alayında yakalanmasından sonra İstanbul'a tayin edildi. (Ersever'in İtirafları / Aktüel 315-1997)

Ercan Doğan

Kurye Dilek Örnek'in teyzesi Fatma Kunt'un resmi olmayan eşi. 30 Aralık 1996'da Antalya Havalimanında yakalandı. 1953 Ordu Perşembe doğumlu. 1981'de Hollanda'da silahla adam yaralamak suçundan cezaevine girdi. Cezaevinde tanıştığı Garabet Gökoğlu'nun teklifiyle çıktıktan sonra İspanya'ya yerleşti ve Fatma Kunt ile Dilek Örnek'in para taşıma işine girmesini sağladı. Fransa'da yakalanan 39 kilo eroinle ilgili olarak sanıkların ifadelerinde suçlandı ve İspanya'da para aklama organizasyonlarıyla ilişkili olduğu ileri sürüldü. Dilek Örnek'in yakalanmasından sonra Mehmet Alakel ile telefonda görüştükten sonra Türkiye geldiğini ve Avukat Necmi Yıldızla görüştüğünü söyledi. Dilek Örnek, Ayhan Akça, Youssef Gharachehdaghai'yle ile teşekkül oluşturarak uyuşturucu kaçırmak ve para aklamak suçlamalarıyla iki ayrı davada yargılandı. 8 Kasım 1997'de tahliye edildi.

İbrahim Doğan

13 Nisan 1970'te, Tıp Fakültesi öğrencisiyken Hacettepe Üniversitesinde Yedek Asteğmen Dr. Necdet GÜçlü'yü Ali Güngör adlı ülkücüyle birlikte öldürdü. İbrahim Doğan ve Ali Güngör olayda, Jandarma Teğmen Fehmi Altınbilek ve Jandarma Teğmen Mustafa İlerisoy'a ait silahları kullanmışlardı. İbrahim Doğan'ın yıllar sonra TBMM'de doktor olarak çalıştığı ortaya çıktı. Ayrıca Çankaya İlçe İdare Kurulu tarafından hazırlanan bir fezlekede İbrahim Doğan'ın Dr. M. Ülker Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Satın Alma Dairesi Başkanı olduğu döneme ilişkin usulsüz işlemler ve zimmet gibi suçlamalarla yargılanmasına karar verildi. Yöneticilerin 1991'de Göktuğ firmasından satın alınan 3 kalem tıbbi demirbaş malzemeyi fahiş fiyattan satın alarak Hazineyi 286 milyon lira zarara uğrattıkları ileri sürülen soruşturmada, İbrahim Doğan'la birlikte aralarında Başhekim Savaş Ağaoğlu'nun da bulunduğu 13 kişinin yargılanmasına karar verildi. (Cumhuriyet, 19.12.97)

Mustafa Doğan

16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesinde 8 öğrencinin ölümüne yol açan saldırının azmettiricisi ve planlayıcısı olarak aranan eski polis memuru. Mustafa Doğan 1992'den bu yana davanın görülmekte olduğu İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aranıyor. Mustafa Doğan'ın bir süre Pendik Kurnaköy'de'deki Baybora Çiftliğinde saklandığı ve çiftliğin sahibi Kemal Öktem tarafından çiftliğe davet edildiği, çiftliğe ilişkin soruşturmada ortaya çıktı. Ayrıca Kemal Öktem'in kız kardeşi Benginür Öktem ile imam nikahıyla evlenen Mustafa Doğan, Benginür Oktem'm Pendik Jandarması tarafından alınan ifadesine göre 1993 Temmuzunda Azerbaycan'a gitti. (Cumhuriyet, 08.12.1997)

Ahmet Doğu

Berber Azmi olarak da tanınıyor. MİT ve Kaçakçılık İstihbarat Dairesi Başkanı Atilla Aytek'in bilgisi dahilinde sahte pasaportlar hazırlayarak babalara veren

Page 65: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 65

Demir kod adlı Timur Hanoğlu'nun ortağı. Hanoğlu ile 1979'da tanışan Doğu, Kasımpaşa'daki kahvesini pasaport işinin merkezi olarak kullandı. Hanoğlu tarafından Abuzer Uğurlu'nun bir adamına teslim edilen sahte Hint pasaportunu Mehmet Ali Ağca'ya hazırladıklarını fark edip tüm mühür ve damgaları Haliç'e attılar. Bu olaydan sonra korkan Doğu, bir daha kahvenin bu işler için kullanılmamasını Hanoğlu'ndan istedi. Doğu, bu olaydan birkaç gün sonra l Temmuz 1980'de dükkânına gelen bir saldırgan tarafından dört kurşunla öldürüldü. Doğu'nun eşi ve çocuklarına Kasımpaşa'da demir ticaretiyle uğraşan ve Bekir Çelenk'e yakınlığıyla tanınan bir kişinin yanında çalışan Suat isimli bir başka kişi tarafından bakıldı. (Hürriyet, 07.11.87)

Sabri Donat

Gelibolu'ya bağlı Bolayır Belediyesi eski Başkanı Turhan İnce'yi kaçırarak 9.5 milyar lira para, çeşitli arsalar, tarla ve otomobilini tehditle alan 14 kişilik Sürmeneliler Çetesinin azmettiricisi. 9 Mart 1998'de İstanbul'da yakalanan Orhan Yılmaz, Göksal Yılmaz, Hayrettin Yılmaz, Ali Yılmaz, Zekeriya Yılmaz, Rafet Yılmaz, Ahmet Yılmaz, Hasan Yılmaz, Suat Ülker, Ender Teker, Nurettin Çakır, Adnan Atasever ve Halit Ekinci'den oluşan çeteyle birlikte çeşitli silahlar da yakalandı. (Sabah, 10.03.1998)

Celal Duman

Kör Celal lakaplı ünlü uyuşturucu kaçakçısı. 16 Temmuz 1993'te cezaevinden kaçtı. Yüksekovalı Galericiler Havzullah Düzenci ve Bahattin Düzenci'nin öldürülmesine karıştı. Şoförü Mustafa Tamer'le ortaklarından 240 kilo eroin kaçırdıkları gerekçesiyle Bedirhan Işık ve adamları tarafından 27 Ağustos 1993'te işkence edilerek öldürüldü.

Hüseyin Duman

Silah ve nükleer element kaçakçılığı yaptığı ileri sürülüyor. Özer Çiller'in Hüseyin Duman'la birlikte Lacosa GmbH adlı Alman şirketine parça başına komisyonla nükleer madde sağlayacağı yolunda anlaşma yaptığı ileri sürüldü. (Çiller Özel Örgütü)

Erdal Durmaz

Asayiş Şubesi, Cinayet Bürosu eski amirlerinden. Başkomiser. Söylemez Kardeşlerden rüşvet aldıkları gerekçesiyle 4 Eylül 1996'da aranmaya başlandı. 17 Ocak 1997'de, Sedat Demir'le birlikte Elmalı'da Mustafa Haskırış'ın evinde yakalandı. (Hürriyet.18.01.1997)

Birhan Dursun

Kürşat Yılmaz'ın kızı Ülkü Gümgüm'ü kaçıran polis memuru Dursun İri'nin kardeşleri Yaşar ve Bayram İri'nin katil zanlısı. Diğer zanlı Selami Tazegül'le birlikte 3 Mart 1997'de İstanbul'da yakalandı.

Mustafa Duyar

Sabancı suikastı zanlılarından. 24 Aralık 1996'da Şam Büyükelçiliğine teslim olmak için gitti. 4 Ocakta yakalandığı açıklandı. Emri Bayrampaşa Cezaevinden Ercan Kartal'dan aldığını, Atina'da Faruk Ereren ile buluştuğunu, Aslan Tayfun

Page 66: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 66

Özkök'le Suriye'ye gittiğini söyledi. Ancak ifadesinde bulunduğunu söylediği tarihler ve yerler arasında çok sayıda çelişki ortaya çıktı.

Selim Edes

ANAP'a yakınlığıyla tanınan işadamı. 19 Eylül 1994'te Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan 'ın vurulmasıyla ortaya çıkan skandaldan sonra, Civan'a rüşvet verdiğini kabul ettiği için 1 yıl 8 ay hapis ve 111.1 milyar lira para cezasına çarptırıldı. 1995 yılı Nisanında Amerika'ya giden Edes, bir daha Türkiye'ye dönmedi. Edes'in 1997'de Kongo'da çeşitli ihaleler aldığı ileri sürüldü. (Artıhaber)

Yahya Efe

Adana Ülkücü Gençlik Derneğinin illegal yönetim kurulunda yer aldı ve ülkücülerin hastane, cenaze işlerini düzenledi. MHP davasında 105 numaralı sanık olarak yer aldı. (MHP İddianamesi, 788) Kardeşleri Yaşar Efe, Hüseyin Efe ve Ali Maraşlı, Turgay Maraşlı, Ali Aydın, Salih özdal'la Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması olayına karıştıkları ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu, 64) 8 Ekim 1997'de İzmir-Manisa yolunda MHP eski avukatlarından Sadık Tokuçoğlu'nun öldürülmesi olayına da karıştı. Olayda Yahya Efe'nin Sedat Şahin'in kontrolünde çalıştığı ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu)

Zeki Efe

Mehmet Sena Söylemez'in Diyarbakır Diş Fakültesinden arkadaşı olduğu, eroin işiyle uğraştığı cesedinin TEM yolunda bulunduğu ileri sürüldü.

Burak Eke

Ali Yurtaslan'ın itiraflarına göre Çatlı'nın emrinde faaliyetlerde bulunan ülkücü. Ertuğrul Alpaslan'ın yardımcısı. Hukuk Fakültesine yerine başkasını sınava sokarak girdiği ileri sürüldü. Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi. Abisi, ülkücülerin avukatlarından Refet Eke.

Korkut Eken

Emekli Yarbay. 1945 doğumlu, 1965 Kara Harp Okulu mezunu. Askerliğinin büyük bölümü Özel Harp Dairesinde geçti. Almanya, İngiltere ve ABD'de kurslara katıldı. 1981'de İslamcı bir grup tarafından kaçırılan Diyarbakır uçağına düzenlenen operasyonda adını duyurdu. 80'li yılların ikinci yarısından itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Özel Harekât timlerinin yetiştirilmesiyle uğraştı. 1986'da Hiram Abas ile gece görüş cihazlarının denendiği bir tatbikatta tanıştı ve MİT'e çağrıldı. MİT'te Kaçakçılık Dairesi Başkan Yardımcılığı yaptı. Eymür tarafından yazıldığı bilinen 1. MİT raporuyla tasfiye edilen Hiram Abas-Mehmet Eymür ekibinden. Esenboğa Havalimanı ve BOTAŞ'ta çalıştığı biliniyor. BOTAŞ Genel Müdürlüğüne 8 Kasım 1990'da geldiği, 8 Nisan 1993'te Enerji Bakanlığında, 8 Eylül 1993'te Başbakanlıkta, 2 Ağustos 1994'te İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünde görevlendirildiği, 12 Nisan 1996'da döndüğü BOTAŞ'tan 3 Haziran 1996'da ayrıldığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai

Page 67: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 67

Kutan tarafından açıklandı. Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğüne atanmasından sonra müşavir oldu. 12 Mart 1995'te Gazi Mahallesinde başlayan olaylar sırasında oluşturulan Güvenlik Masasında "Özel Harekât Danışmanı" olarak yer aldı. Susurluk Komisyonuna yaptığı açıklamada Çatlı'yla bir yemekte tanıştığını, Çatlı'nın 1980 öncesinde kullanılmış olabileceğini ve Tarık Ümit'i tanıdığını söyledi, çete iddialarının asılsız olduğunu ileri sürdü, İstanbul DGM'de süren çete davasında yargılandı. Emniyete Hospro şirketi tarafından hibe edilen ve bir kısmı ortadan kaybolan silahlarla ilgili olarak Eken'le birlikte Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Şemsettin Canpolat, Necmettin Ercan, Musa Teber, Tekin Hatipoğlu, Nazmi Kara, Ömer Aydoğan, Niyazi Pek hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Ağar bu soruşturma sırasında verdiği yazılı ifadede silahları Eken'e senet karşılığı verdiğini ileri sürdü. (Hürriyet, 16.06.1998)

Uğurcan Elmas

Urcan lakabıyla tanınıyordu. 1978 Haziranında Hollanda'ya 1450 kilo esrar sevketmek suçundan Abuzer Uğurlu ve Süleyman Necati Topuz'la birlikte İnterpol tarafından aranıyordu. Uğurcan Elmas, Mataracı davasında İpsala Gümrük Müdürlüğüne Harun Gürel adındaki emekli jandarma astsubayın atanması için Bakana rüşvet vermek suçundan yargılandı. İstanbul'da Urcan Balık Lokantası'm kardeşiyle birlikte işletirken anlaşmazlığa düştü. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 94-95)

Oktay Engin

1959'da Selanik'te Atatürk'ün evine bomba atarak 6-7 Eylül olaylarının başlamasına neden olan MİT ajanı. Daha sonra vali oldu.

Senar Er

Kürt işadamı. 19 Aralık 1996 tarihli Aktüel dergisine yaptığı açıklamada kendisinden haraç almak isteyen Alaattin Kanat, Mehmet Yazıcıoğulları ve Nizamettin Kutlu'yu 26 Ağustos 1994'te Silivri'de yakalattığı için babası Kadir Keremoğlu'nun kaçırıldığını söyledi. Olayı dönemin Emniyet Genel Müdürü Ağar'a bildirdiğini, Ağar'ın aynı gün Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin 'i çağırarak olayı anlattığını ve talimatlar verdiğini, bunun üzerine Lokman Çetin'in bürosunda gelen iki özel harekâtçının polis timi tarafından kuşatılmalarına ve kameralı ve teypli tuzağa rağmen çekip gittiklerini, ardından da Senar Er'i arayarak "bizi emniyet müdürüne ihbar etmişsin" diye tehdit ettiklerini ileti sürdü. (Susurluk Raporu, 337) Er'in babasının kaçırılması olayına karışan Nafiz Karacan 12 Ekim 1998'de Ankara'da, Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ise 13 Ekim 1998'de İstanbul'da yakalandı.

Mustafa Necati Ercan

Hayali ihracatçı. Ertan Sert'in sekreteri Oya Demir'in ifadesine göre Ertan Sert ve Turan Çevik'in hayali ihracat işlerini takip eden eski MİT görevlisi. 14 Ekim 1984 tarihli bir iç yazışmada yer alan, Mustafa Ercan'ın Kaçakçılık ve İstihbarat Dairesi Başkanlığına verdiği 11 maddelik ifadesinde Nuri Gündeş ve MİT İstanbul Bölge Müdürlüğündeki yolsuzluklara ilişkin iddialar 1. MİT raporuna kaynaklık etti. (MİT Etüdleri 2-4) Mustafa Ercan İzmir'de ortaya çıkarılan bir hayali ihracat olayıyla bağlantılı olarak 14 Haziran 1988'de İzmir DGM tarafından tutuklandı. Ercan, bu olayda polise verdiği ifadede 1984'te MİT Bölge Başkanlığının emriyle hayali ihracatçılarla ilişki kurduğunu, daha sonra bu ilişkinin iş ortaklığına dönüştüğünü anlattı. (Hürriyet, 23.08.1988)

Page 68: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 68

Kâzım Erdem

Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar ve M. Kemal Derinkök'le birlikte arsa yolsuzluğundan Yüce Divan tarafından 1 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm oldu. Mülkiye Müfettişleri tarafından yapılan incelemede Kâzım Erdem1m silah kaçakçılığına karıştığı, Fatsa'da bulunan Demas Su Ürünleri bina ve tesislerini, ortaklan arasında Yaşar Erdem, M. Emin Görpe, Alu Uncu, Saffet Uncu ve Hüseyin Topsakal'ın bulunduğu Zirai İlaçlar Hammaddeleri Ticaret A.Ş. adına 2 yıllığına kiralayarak patlayıcı ürettikleri, ayrıca etkili patlayıcılarda kullanılan sodyum klorat aldıkları, 300 ton sodyum kloratın kayıp olduğu ve Suriye'ye satılmış olabileceği yolunda karineler bulunduğu ileri sürüldü. Kâzım Erdem'in ortağı olan Kemal Derinkök'ün Çarşamba'daki fabrikasında sodyum kloratı tahrip kalıbı ve el bombası dolgusu gibi patlayıcı madde haline getiren nişasta ve glikoz üretildiği de Mülkiye Müfettişlerinin raporunda yer aldı. (Mülkiye Müfettişleri Raporu, 13.01.1984 ve 31.05.1984)

Hüseyin Cavit Erdemir

Doğru Yol Partisi eski milletvekili. Eski Çalışma Bakanı. Milletvekili ve Bakan olduğu dönemlerde Kemal Horzum'un Hortaş ve Desan şirketlerinden yönetim kurulu üyeliği yaptığı belirlendi. Dokunulmazlığı olduğu için 12 yıl boyunca yargılanamadı. 1995 seçimlerinden yeniden milletvekili seçilemeyince hakkında teşekkül oluşturarak sahtecilik yapmak suçundan 24 Ocak 1995'te soruşturma açıldı. (Hürriyet, 25.01.1996)

Adnan Erdoğan

Fazilet Partisi Eğirdir ilçe başkanıyken polislere 10 kilo esrar satmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Evinde de 39 kilo esrar bulunan Erdoğan tutuklandı. (Anadolu Ajansı, 02.101998)

Namık Erdoğan

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanıyken takriben 9 Mayıs 1994'te kaçırıldı. Cesedi 12 Mayısta Kırıkkale'nin Kılıçlar köyü yakınlarında başına iki kurşun sıkılmış olarak bulundu. Erdoğan'ın kuruldaki gelişmelerden rahatsız olduğu ve bunu Başbakana iletmeyi düşündüğü ileri sürüldü. Erdoğan'ın ölümünü soruşturan müfettişler Çiller'in imzasını taşıyan sahte genelgeyle denetleme ve teftişten geri çağrıldılar. (Milliyet, 03.07.1994)

Fikri Erdöş

Ortaköy Şifa Yurdu sahibi, eski banker. Dündar Kılıç ve Oflu Osman olarak bilinen Osman Cevahiroğlu'nun ortağı. 1981-82 yıllarında İstanbul Kuruçeşme'de gümrük depoları işletti. MİT raporuna kaynak olan etütlerde yer alan Mustafa Ercan'ın 14 Ekim 1984 tarihli ifadesine göre 1982'deki bir olayda Hüsamettin Cindoruk MİT İstanbul Daire Başkanı Nuri Gündeş'e Erdöş 'ün depolarına mal boşaltmak isteyen bir gemi için gümrükte zorluk çıkarıldığını söyledi ve yardım istedi. Bu ifadeye göre Nuri Gündeş'in gümrük amirine yolladığı MİT personeli, amir Erkan Kılıçay tarafından Erdöş 'ün kalın bir dosyası olduğu gerekçesiyle reddedildi. Gündeş, bu defa Cengiz Abaoğlu'nu İstanbul Gümrük Başmüdürü Oktay'a göndererek işi halletti. Abaoğlu, Erdöş 'ün Konsey üyelerinden birinin yakını olduğunu söyledi. Yine bu ifadeye göre Erdöş Fahrettin Aslan kanalıyla Kastelli'den aldığı Kuzguncuktaki yalıya Dündar Kılıç ve Cindoruk kanalıyla Bako'yu yerleştirdi. Ayrıca Dündar Kılıç, Menaim (Metin) Futsi, İsmail Hacısüleymanoğlu (Oflu İsmail) Yaşar Yamak ve Osman isimli bir şahısla

Page 69: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 69

yurtdışından sac, demir ve çelik boru getirdi. Bir hesap meselesi yüzünden Dündar Kılıç'la arası açılınca yurtdışına kaçtı. Süleyman Demirel'e yakınlığı sayesinde Yapı Kredi ve İş Bankalarından kredi aldı. (MİT Etüdleri, 1. MİT Raporu)

Recep Ergun

Kayseri'de, 1926'da doğdu. Kara Harp Okulundan 1944'te birincilikle diploma aldı. Harp Akademisi ve Alman Harp Akademisini bitirdi. 1971'de MİT Dış İstihbarat Başkanlığına getirildi ve bu görevde iki yıl kaldı. Bu dönemde bir grup MİT mensubu tarafından yazılan ve gazetelere de yollanan bir açık mektupta Müsteşar Nurettin Ersin ve yardımcısı Nuri Kazandağıyla birlikte eski Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'i Cumhurbaşkanı seçtirebilmek için Süleyman Demirci, Semih Sancar ve bazı Adalet Partisi ileri gelenlerinin telefonlarını dinletmekle suçlandı. (Gizli Kulaklar Ülkesi , 110-111) 1978'de Korgeneralliğe yükseldi. Aynı yıl MİT Müsteşar Yardımcılığına atandı. Bu dönemde 1980'de Ankara Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı oldu. 1983'te Orgeneralliğe yükseldi. 1983-1985 arasında Harp Akademileri Komutanlığında bulundu. 1985'te Birinci Ordu Komutanlığına atandı. Emekliliğinden sonra bir dönem ANAP milletvekilliği yaptı.

Osman Ergün

Londra Başkonsolosluğunda sözleşmeli personel olarak çalışan emekli kurmay albay. Oğlu Orhan Ergün 'ün Bekir Çelenk'in şirketinde çalıştığı ortaya çıktıktan sonra görevden alındı. (Papa, Mafya, Ağca)

Ünal Erkan

Eski İstanbul ve Ankara Emniyet Müdürü, Olağanüstü Hal Bölge Valisi. 1987'deki MİT raporunda Mehmet Ağar'la birlikte Şükrü Balcı ekibinde yer alan ve yeraltı dünyasıyla yakın ilişkiler kuran polis müdürü olarak adı geçti. 1995 seçimlerinde Doğru Yol Partisinden milletvekili seçildi. (Kutlu Savaş Raporu /SusurlukTutanakları)

Fikret Erkılınç

Ankara Stad Otelinde kat görevlisi olarak çalışırken, DYP yönetimi sırasında Bolu Abant Palace Oteli Müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı olan Taksim Otelcilik A.Ş.'nin Genel Müdürü oldu. Erkılınç'ın Genel Müdürlüğe atandığı 1994 Nisan ayında DYP Sarıyer Belediye Başkan adayı Koray Büyükasan, DYP Kadıköy Belediye Başkan adayı Tankut Ünal ve DYP İstanbul Milletvekili adayı Ali Doğan Ünlü Taksim Otelcilik şirketinin yönetim kurulu üyeliklerine getirildiler ve 22 Kasım 1994'te Intercontinental Otelinin Ömer Lütfü Topal'ın kontrolünde bulunan Leisure İnvestment Overseas şirketine verilmesini sağlayan kararı aldılar. (Artıhaber 13.02.1998)

Ahmet Cem Ersever

1950 doğumlu. Basın Yayın Yüksekokulunda bir yıl okuduktan sonra geçtiği Harp Okulundan 1972'de mezun oldu. BYYO'da okuduğu dönemde ülkücülerle ilişki kurdu ve Muhsin Yazıcıoğlu'yla tanıştı. 1976 yılı Aralık ayında Silopi'de çıkan olaylar ve halka ateş açılması nedeniyle soruşturuldu ve Mecliste bir soruşturma komisyonu kuruldu. 19 Aralık 1978'de Vahe Ohannes Köylüyan'ın Oversas şirketi tarafından Kuveyt'e yollanıyormuş gibi gösterilip sahte mühür ve damgalarla Türkiye'ye sokulan kaçak 63 TIR olayının ortaya çıkmasından sonra Köylüyan'ın ortağı Nejat Söyler ile

Page 70: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 70

ilişkisi nedeniyle soruşturuldu ve delil yetersizliğinden beraat etti. 1976'da Hüsamettin Türkmen aracılığıyla tanıştığı Söyler'le görev gereği ilişki kurduğunu ileri sürdü. 11 Aralık 1979'da Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Hatay, İçel, Gaziantep, Mardin, Urfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde TIR kaçakçılığını soruşturmakla görevlendirildi. Ersever, savunmasında Söyler'le ilişkisini reddetmedi. 20 Şubat 1980'de Trabzon'da kaçakçılığın takibi ile görevlendirildi. 28 Şubat 1980'de Vakfıkebir'de ele geçirilen silahlarla ilgili olay büyüdü ve MİT görevlileriyle takıştı. (Jitem Gerçeği, 31-48) 80'li yılların ortalarında JİTEM'm ust düzey kurucuları arasında yer aldı. Güneydoğu'da çok sayıda faili meçhul cinayet olayına karıştı. TİT adıyla eylemler yapan itirafçı gurubunu yönetti. Aydınlık gazetesinden Soner Yalçın'a yaptığı açıklamalarla Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım ve kimi faili meçhul cinayetlere ilişkin önemli bilgiler verdi. Eşref Bitlis'in ölümünün ardından 17 Mart 1993'te 30 arkadaşıyla ordudaki görevinden ayrıldı. Bir dönem Hüsamettin Cindoruk'a güvenlik konusunda danışmanlık yaptığı söylendi. Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalardan sonra 4 Kasım 1993'te Ankara'da ölü bulundu. Ersever'in ardından yardımcısı itirafçı Mustafa Deniz ve Neval Boz da ölü bulundu. Ersever'in Mete kod adlı İbrahim Babat tarafından öldürüldüğü iddiası ilk kez Nokta dergisinde yer aldı. (Nokta, 28.11-04.12.1993) Susurluk Komisyonuna bilgi veren İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Ersever'in güvendiği şoförü Çubuklu Kemal olarak tanınan eski itirafçı ve JİTEM görevlisi tarafından tuzağa düşürüldüğünü söyledi. Radikal gazetesine açıklamalarda bulunan itirafçılar Murat Demir ve Murat İpek, Ersever'in eroin işinden büyük para istediği için öldürüldüğünü, öldürenin de manevi oğlu olarak bilinen Mete olduğunu, olayın içinde Yeşil kod adlı Mahmut Demir'in de bulunduğunu ileri sürdüler. Kutlu Savaş'm Susurluk raporuna göre Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan PKK itirafçısı Muhsin Gül'ün Diyarbakır Cinayet Büro Amirliğine 22 Temmuz - 16 Ağustos 1994 tarihleri arasında verdiği ifadede, Cem Ersever'in Ahmet Demir, Alaattin Kanat, İbrahim Babat ve Hoca kod adlı Antep şiveli bir şahıs tarafından öldürüldüğünü, Mustafa Deniz ve Neval Boz'un da aynı şekilde öldürüldüğünü ve öldürenlerin silahlarını Ankara Aydınlıkevler'de bulunan Jandarma istihbaratına bıraktıklarını söyledi. (Kutlu Savaş Raporu, 39) ölümünden sonra, arkadaşlarının cenazeyi askerlere vermemesi dikkat çekti. Ersever'in adı MİT'in bulunduğu caddeye verildi. Ersever'in JİTEM'in lağvedilmesinden sonra, JİTEM'den ve bazı sivil kişilerden oluşan yeni bir örgütlenmeye gireceği ve 1998 yılı başlarında harekete geçeceği, bu örgütün işadamları tarafından finanse edilen güvenlik şirketlerini paravan alarak faaliyet göstereceği ileri sürüldü. (Jitem Gerçeği, 112-114)

Cengiz Ersever

İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a yapılan saldırıyı organize eden isimlerden. Büyükçekmece Jandarma Karakolunda uzman çavuş olarak çalışıyordu. Fırat kod adıyla Yeşil ile ilişkili olduğu ve Tunceli bölgesinde çok sayıda öldürme ve işkence olayına katıldığı, 1993'te Elazığ'da İHD Başkanı Avukat Metin Can ve Dr. Hasan Kaya'nın öldürülmesi olayında bizzat yer aldığı ileri sürüldü. Polisin telefon trafiğini izlemesi sonucu 21 Mayıs 1998 günü saldırganlar Kerem Deretarla, Bahri Eken ve olaya karışanlar Ahmet Fulin, Erkan Ulaş, Hasan Hasanoğlu'yla birlikte yakalandı. Erkan Ulaş'm 1 Mayıs 1997'de İstanbul'da Flash TV'ye yapılan ve DYP yöneticilerince azmettirilen saldırıda yer aldığı belirlendi. 1988'den beri Mahmut Yıldırım'la birlikte çalıştığı, Güneydoğu'da Haydar, İstanbul'da Fırat kod isimlerini kullandığı, dört yıldır birlikte yaşadığı Cihan Tanzim adlı kadının üzerine kayıtlı 5 ayrı evi olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 30.05.1998) DGM'deki ilk ifadesinde Yeşil olarak tanınan Mahmut Yıldırım'ı tanıdığını, ancak bağlantısı olmadığını söyleyen Cengiz Ersever, mahkemede Türk İntikam Tugayı'nın kurucusu olduğunu ileri sürdü. Mahkemede "İstersem 24 saat içinde Birdal'ın kafasını bu duvara yapıştırırım" diyen Ersever, ikinci duruşmaya can güvenliği

Page 71: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 71

olmadığı gerekçesiyle çıkmadı ve öldürüleceğini söyledi. Kısa bir süre sonra da cezaevinde bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu.

Erkan Ersil

MİT Personel Dairesi Başkanvekili imzasıyla, Avukat Necdet Küçüktaşkıner'e 1 Mayıs 1977 katliamından önce verilen 8 milyon liraya ilişkin belgenin altında yer alan isim.

Ercan Ersoy

Ömer Lütfü Topal cinayetine karıştıkları ileri sürülen Sedat Bucak'ın altı resmi korumasından biri olan Özel Timci polis. Çete davasıyla-ilişkili olarak 7 Ocakta teslim olduğu DGM tarafından 13 Ocak 1996'da tutuklandı. (Susurluk Tutanakları)

Namık Kemal Ersun

Orgeneral. Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu sırada 5 Haziran 1977'deki seçimlerden hemen önce, 2 Haziran 1977'de emekli edildi. Ersun'un emekli edilmesiyle birlikte orduda 200 kadar subayın.da olası bir darbe hazırlığına karşı emekli edildiği ve MİT içinde kimi tasfiyelerin gerçekleştirildiği ileri sürüldü. 1 Mayıs 1977'deki katliam, 29 Mayıs 1977'de İstanbul Sirkeci Garında patlayan bombayla 7 kişinin ölümü, 29 Mayıs 1977'de İzmir Çiğli Havaalanında CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e karşı başarısız suikast girişimi ordu içinde tasfiye edilen bu grupla ilişkilendirildi. (Susurluk Konferansı, 120-121)

Doğan Erşahin

Astsubay Hüseyin Oğuz'a göre 800 milyon liraya İzmit'te cezaevinden kaçmasına göz yumulan tetikçi. Oğuz'a göre sabıka dosyası hayli kabarık ve üç defa cezaevinden firar etmesine göz yumuldu. Malatya Battalgazi'de bir kişiyi yüzbaşı kılığında ve kendisini Jandarma komutanı olarak tanıtarak öldürdüğü ve misilleme olarak Erşahin'in muhtar olan kardeşinin öldürüldüğü ileri sürüldü. Hüseyin Oğuz, Gülbahar Ateş'i öldürmek isteyen Doğan Erşahm'm donemin İzmit İl Jandarma Alay Komutanı Veli Küçük tarafından korunduğunu ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları, 2199-2301)

Mehmet Ertaş

İş Bankası Bursa Şubesi Müdürü iken, Erol Evcil'e açılan krediler nedeniyle emekli edildi ve Bursa Cumhuriyet Savcılığı tarafından emniyeti suiistimal suçlamasıyla hakkında dava açıldı. Davada, İş Bankasını temsil eden hukuk müşaviri avukat Mehmet Mustafa Güneş, Eze Zeytincilik'e sağlanan kredilerin 'İş Bankasını sarsacak' boyutlara ulaştığını belirterek, yürüttükleri 18 işlem nedeniyle soruşturmanın Genel Müdür Ünal Korukçu, Genel Müdür Yardımcısı Mahir Bayyurdoğlu, eski yönetici Berhan Civelekoğlu, Teftiş Kurulu Başkanı Atakan Yumrukçal'ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi isteminde bulundu. Mahkeme müdahale istemini reddederken, soruşturmanın genişletilmesi talebini bilirkişiye inceletmeye karar verdi. Ancak müdahaleyle soruşturmanın genişletilmesi talepleri Güneş'e pahalıya patladı. Suç duyurusunda bulunarak yöneticileri küçük düşürdüğü gerekçesiyle 26 Ağustos 1998'de sözleşmesi tazminatsız olarak feshedildi. Kuşkulu ilişkilerin odağında yer alan, genel müdürün bizi yanılttı, dediği Mehmet Ertaş, bütün olanakları kullanarak emekliye ayrılırken, ilişkilerin bütün ayrıntılarının ortaya çıkarılmasını isteyen Güneş, aralarında CHP temsilcilerinin de bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin

Page 72: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 72

oybirliğiyle tazminatsız olarak işine son verilerek ödüllendirildi. (Cumhuriyet, 03.10.1998)

Hayrettin Ertekin

Semra Özal'ın kuyumcusu olarak tanındı. Eylem Cülcüloğlu ve Murat Şahinbaş'la birlikte sahte kartları yeniden şifreleyerek 1.5 trilyon lirayı kendi hesaplarına aktardıkları için 24 Ağustos 1996'da yakalandı. Çıkarıldığı mahkemede "devlet için çalıştığını" ve Yunan Merkez Bankası National Bank of Greece'e bilgisayar yoluyla girerek birtakım operasyonlar yaptıklarını ileri sürdü. Ertekin'e dönemin Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Musa Öztürk tarafından Cumhurbaşkanlığı Köşküne giriş kartı verildiği ortaya çıktı. (Hürriyet, 10.09.96) Birlikte çalıştığı iki bilgisayarcıya kendisini Özel Harpçi olarak tanıtan Ertekin, Ulus'taki bürosunu karargâh olarak niteledi. Ertekin polisteki ifadesinde de, askerliğini Özel Harp Dairesinde yaptığını söyledi. Daha önce yine bilgisayarla kredi kartı dolandırıcılığından cezaevinde bulunan Eylem Cülcüloğlu ve Ali Murat Şahinbaş'ı MİT, MGK Genel Sekreterliği ve Toplumla İlişkiler Başkanlığına bilgisayar bilgilerinden yararlanma önerisiyle götürdü ve hapisten çıkmalarını sağladı. Ertekin, polis sorgusunda kredi kartlarının çoğaltılmasına yarayan Encoder cihazını MİT Müdür Yardımcısı Cemal Koç aracılığıyla Erkal Erdem'e gönderdiğini söyledi. (Hürriyet, 10.09.1996)

Mehmet Zeki Erzen

Bekir Çelenk'in İsviçre'deki ortaklarından. 1969 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul milletvekili adayı.

Lazem Esmaeili

İstanbul'da Yeşil tarafından kaçırıldıktan sonra, ailesi tarafından fidye ödenmesine rağmen, yanlışlıkla öldürülen İranlı uyuşturucu kaçakçısı. (Kutlu Savaş Raporu)

Erol Evcil

Bursalı işadamı. İş hayatına 1986'da Eşrefoğlu Turizm şirketiyle atıldı. 1991'de Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar ile olan yakınlığı sayesinde iplik işine girdi. Hem Çağlar, hem de Ali Osman Sönmez'den iplik alarak piyasaya sattı. İplik piyasasında önemli bir rolü olan tefeci Nesim Malki'nin öldürülmesini sağladığı Susurluk Komisyonuna gelen bir mektupta ileri sürüldü. Evcil'in Malki'nin paralarını piyasaya plase eden kişi olduğu ve Malki'ye önemli miktarda borcu olan Bursalı bir işadamıyla işbirliği yaparak Malki'yi öldürttüğü de iddia edildi. (Hürriyet, 05.10.1998) Uzun süre sahte rapor alarak askerlikten kurtulmak için hile yaptığı gerekçesiyle gıyabi tutuklama kararıyla arandı. Bu sürede İş Bankasından kredi almayı başardı. Asker kaçağı olarak yakalandıktan kısa bir süre sonra İstanbul Borsası yönetim kurulunda yer alan ve Özer Çiller'e yakınlığıyla tanınan Adil Ongen' in Türkbank'ın Evcil'e satışına engel olduğu için Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından taranması olayına adı karıştı. Soyadını mahkeme kararıyla Eşrefoğlu olarak değiştirdi. Evcil, İMKB Başkanı Adil ongen ve korumasının zırhlı makam aracı içinde kurşunlanması olayında Alaattin Çakıcı'yı azmettirmekle suçlandı. Evcil hakkında 8 yıl 9 ay hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede Evcil'in Türkbank'ı almak istediği, banka müdür muavinlerinden Burhan Ünlüata'nın bu girişime engel olması üzerine Ünlüata'nın yakın arkadaşı borsacı Adil öngen'e baskı yaptığı belirtildi. Evcil'in Öngen'i defalarca

Page 73: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 73

telefonla arayarak tehdit ettiği öne sürülen iddianamede, sanığın Çakıcı'yı devreye soktuğu iddia edildi. (Hürriyet, 05.10.1998) Erol Evcil'in 12.5 milyon dolar döviz kredisi ve Mart 1996 itibarıyla 1.5 trilyon lira dövize endeksli kredi kullandığı, Türk Ticaret Bankasını satın almaya çalıştığı, ancak satışın özer Çiller ve İstanbul Borsası üyesi Adil Ongen tarafından engellendiği, bu yüzden de Adil Öngen'in vurulduğu ileri sürüldü. Grubunda Eze Zeytincilik A.Ş., E.E.V. Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş., Erev Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., Erin İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., Eşrefoğlu Sigorta Aralıcılık Hizmetleri A.Ş. şirketleri bulunuyor. Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk raporunda, Erol Evcil'm İş Bankası ve Türk Ticaret Bankasından kullandığı krediler yer aldı. Ancak raporun bu bölümü "devlet sırrı" sayılarak kamuoyundan gizlendi. (Kutlu Savaş Raporu,99) İş Bankası tarafından Erol Evcil'e açılan usulsüz krediler, bankanın içinde de karışıklıklara sebep oldu. Evcil'e kullandırılan kredilerle ilgili tartışmalar, müfettiş Ertuğrul Senem1m hazırladığı raporun Teftiş Kurulu Başkanı Alakan Yumrukçal tarafından örtbas edilmek istenmesiyle tam bir skandala dönüştü ve Genel Müdür Ünal Korukçu'nun erken emekliliğinde etken oldu. (Cumhuriyet, 03.10.1998) Çakıcı'nın yakalanması için ABD'ye yollanan polislere gönderilen 'eksik evrak'ın arkasından İnterpol bağlantılı bazı polislerle işbirliği yaptığı öne sürülen Evcil olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 5.10.1998)

Ahmet Kenan Evren

Cumhurbaşkanlığı döneminde, Köşk bünyesinde ASALA'ya karşı aranan ülkücü cinayet zanlılarının kullanılması operasyonuna onay verdi. 6 Kasım 1983'teki seçimlerden hemen önce, 22 Ekim 1993'te Çatlı ve ekibiyle resmi ilişki kurularak bu yasadışı ilişkinin MİT'e devredilmesi sağlandı. (Kutlu Savaş Raporu) Çakıcı'nın devlet adına Lübnan'daki ASALA kamplarının basılmasında görev aldığı iddiasını "MİT Çakıcı'yı kullanmış olabilir" sözleriyle değerlendirdi. (Milliyet, 26.09.1993)

Mehmet Eymür

1943 İstanbul doğumlu. Ankara Maarif Koleji, İTİA Yüksekokulundan mezun olduktan sonra MİT'e girdi. 12 Mart döneminde Hiram Abas'la birlikte Ziverbey'de Faik Türün 'ün emrinde çalıştı. Ulaş Bardakçı'nın öldürüldüğü operasyona, Kızıldere operasyonuna katıldı. 1975'te Ankara MİT Bölge Daire Başkanlığı Takip Şube Müdürü oldu. 1980'de Bulgaristan'a gitti. 1982'de Erkan Gürvit tarafından Köşke çağrıldı. Marsilya operasyonu olarak bilinen ASALA'ya karşı eylemler için görevlendirildi. Bulgaristan'da kaçakçıların içine sızdı, ancak kimliği öğrenildi. Son anda Türkiye'ye döndü. Kendisine çok benzeyen bir Bulgar yüzbaşısı öldürüldüğü ileri sürüldü. Mardin MİT Bölge Müdürlüğüne getirildi. Buradan Ankara'da Kontrespiyonaj Dairesi içinde kurulan Kaçakçılık ve İstihbarat Şube Müdürlüğüne tayin edildi. Başkan Yardımcısı oldu. 9 Şubat 1984'te Genelkurmay Başkanlığından aldığı izinle Babalar Operasyonunu başlattı. Bu operasyonda işkence altında alınan ifadeler çok tartışma yarattı ve daha sonra MİT raporuna kaynaklık etti. Eymür 1985'te MİT Müsteşarı Burhanettin Bigalı'ya yazdığı mektupta "Tetkik edildiği zaman yukarıda saydığım provokatif operasyonlar olarak nitelendirdiğim faaliyetlerin (80 öncesi faili meçhul cinayetler) faillerinin (Ağca, Oral Çelik, Abdullah Çatlı, Aydın Telli) Abuzer Uğurlu, Bekir Çelenk ve Bulgaristan ile iltisaklı olduğu görülecektir" demişti. (Analiz) Dündar Kılıç, Çakıcı'nın evinde Semra Özal, Ahmet Özal ve Mehmet Eymür 'ün Uğur Kılıç'ın öldürülmesini planladıklarını ileri sürdü. Eymür'ün adı Zeynep Ozal'ın eski eşi Asım Ekren'i kaçırma girişimine de karışmıştı. Eymür'ün Küçükçekmece Cennet Mahallesindeki E-5 Motelinin arkasında bulunan poligonda ülkücüleri eğittiği de ileri sürüldü. Dündar Kılıç 28 Ocak 1995'te katıldığı bir televizyon programında Ahmet Ozal'ın Mehmet Eymür'ün evinde oturan Vahit Kayırıcı'ya para gönderdiğini öne sürdü. Mehmet Eymür'ün Mehmet Ali Yaprak'ın Çatlı ve ekibi tarafından kaçırılması

Page 74: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 74

olayına karışan MİT elemanı Müfit Sement'i korumak için tanıklara baskı yaptığı da ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, muhalefette olduğu dönemde Tansu Çiller'in emriyle Mehmet Eymür tarafından konutunun dinlendiğini ileri sürdü. (Hürriyet, 05.10.1995) 29 Mayıs 1996 tarihinde Ankara 12. Noterliğinden yapılan satışla eski MHP'li ve eroin kaçakçılığından soruşturulan Mustafa Arpacı'dan 1996 model Chevrolet marka bir cip aldığı ileri sürüldü. Alaattin Çakıcı'nın yakalanmasından sonra Washington'dan merkeze çağrılan Eymür, emeklilik kararına direnince MİT yasasının 19. maddesi işletildi ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın onayıyla Şeker Fabrikalarına müşavir olarak atandı. (Yeni Yüzyıl, 02.10.1998) Mehmet Eymür 'ün Yeşil'i Apo'nun öldürülmesine yönelik 6 Mayıs 1996 tarihli operasyonda kullandığı da ileri sürüldü. (Hürriyet, 06.10.1998)

Kâmil Ethem Fayganoğlu İnterpol kayıtlarına göre Frankfurt polisi tarafından uyuşturucu madde kaçakçılığı nedeniyle aranıyor. Metin Acar ve Vural Çavlar ile ilişkili. Adana 1953 doğumlu. (Silah Kaçakçılığı ve Terör)

Hamit Fendoğlu

Hamido adıyla da tanınan Malatya Bağımsız Belediye Başkanı. 17 Nisan 1978'de evine gönderilen bir bombalı paketi açarken iki torunuyla birlikte parçalanarak öldü. Paket, Fendoğlu'nun daha önce tanıdığı ve kendisine Meclis sigarası gönderen AP Milletvekili Kasım Önadım'm adıyla gönderilmişti. Cenazesinde çıkan olaylarda 60 kişi yaralandı, 1 kişi öldü. (Reis)

Bülent Bilal Fırat

Ömer Lütfü Topal'a ait olan Akgün Oteli gazinosunun otoparkını işletirken ortaya çıkan anlaşmazlık üzerine öldürülen adamı. Fırat'ın Topal'ın emriyle İhsan Karakayalı, Çetin Gencer, Yavuz Murat Balbal tarafından öldürüldüğü 13 Ekim 1998'de Arena programına bilgi veren ve daha sonra polise teslim olan Çetin Gencer tarafından açıklandı. Bu olayda Topal'ın adamları "cürüm işlemek için teşekkül oluşturdukları" gerekçesiyle 4 yıla kadar ağır hapis cezası isteğiyle İstanbul DGM'de yargılanıyorlar.

Duran Fırat

Özel Harpçi astsubay. Hanefi Avcı'nın ifadelerine göre Mehmet Eymür 'ün çevresinde, Yüzbaşı Kaşif Kozinoğlu ve bir ülkücü grupla birlikte yer alıyor. Kocaeli Çetesi olarak bilinen Mehmet Hadi Özcan ile bağlantılı. Ayhan Çarkın'ın Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Duran Astsubay olarak adı geçiyor. Aktüel dergisinde yer alan bir başka haberde Mahmut Yıldırım'm Metin Atmaca kimliğiyle 23 Kasım 1996'da İstanbul'dan saat 16.40'da kalkan Malev uçağıyla Budapeşte'ye gitti. (Aktüel) Bu tarihten bir gün sonra Mesut Yılmaz Budapeşte'deki otel lobisinde Veysel Özerdem adlı Elazığ kökenli bir ülkücü tarafından yumruklandı. Yıldırım yine Metin Atmaca kimliğiyle 28 Kasımda uçakla Ankara'ya döndü. Ertesi sabah yine uçakla İstanbul'a gitti ve tekrar Macaristan'a döndü. Bu uçakta MİT mensubu olduğu bilinen Astsubay Duran Fırat da bulunuyordu. Kutlu Savaş tarafından hazırlanan soruşturma raporunda Duran Fırat'la Hadi Özcan arasında geçen bir telefon konuşmasının kayıtlarına da yer verildi. (Susurluk Tutanakları)

Page 75: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 75

Robert Kevin Forster

Eski Fenerbahçe Klübü yöneticisi Erol User'le birlikte Sterling National Bank'a ait çalıntı çeki üzerine 25 milyon dolar yazarak tahsil ermeye çalışırken Mart 1997'de yakalandı. User kefaletle tahliye edilirken, Forster 14 Ocak 1998'de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Forster 1993'te İzmir'de sahte şifreyle bankadan 112 milyon İsviçre Frangı çekmek isterken yakalanıp 2 yıl hapis ve 1.9 trilyon lira para cezasına çarptırılmıştı. (Hürriyet, 15.01.1998)

Graham Fuller

CIA eski Türkiye ve Ortadoğu Masası şefi. ABD Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı ve Ortadoğu Başanalisti. İran-Contra skandalındaki önemli isimlerden. 1948'de kurulan Rand Corporation'da analist olarak çalıştı. Türkiye, Ortadoğu ve Ortaasya'ya ilişkin analizleriye tanınıyor.

Ahmet Ercüment Gedikli

Bahçelievler katliamı sanıklarından ülkücü militan. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında babası MHP yanlısı albay olduğu için tahliye edildiği ileri sürüldü. 15 Mayıs 1980'de tahliye edildi. Karar 17 Mayıs 1983'te verildi, ancak defalarca bozuldu. 1987'de, Haluk Kırcı'yla birlikte yedişer kez idam cezası aldı. Ülkü Ocaklarının Bahçelievler bölge sorumlusuydu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Ahmet Ercüment Gedikli'nin Haluk Kırcı ve Kadri Kürşat Poyraz'la birlikte katliama bizzat katılanlardan olduğuna karar verdi. 22 Aralık 1997'de Edirne-İstanbul otoyolunun 17. kilometresinde meydana gelen Tem cinayeti olarak adlandırılan olaya adı karıştığı için polis tarafından aranıyor. (Reis, Cumhuriyet, 16.01.1998)

İbrahim Genç

Döviz bürosu sahibi. 8 Eylül 1996'da gazetelerde yer alan bir haberde İçişleri Bakanlığı müfettişlerine verdiği ifade yer aldı. Bu ifadeye göre Genç, 6 Şubat 1996 tarihli 12.8 milyar liralık çeki poliste Abdullah Sülük ile birlikte kendisinin de adını veren Ziya Ayçan yüzünden rüşvet olarak Sedat Demir'e verdiğini söyledi. (Susurluk Tutanakları)

Kasım Gençyılmaz

Ülkücü mafya babası. 1995'te tefeci Veli Sözdinler'in ayağından vurulması ve 1996'da öldürülmesi olayından dolayı gıyabında müebbet hapse mahkûm oldu. Cezaevinden firar etti. 1996'da Rauf Denktaş'ın Bilkent Üniversitesinde okuyan torunu Rauf'u bacağından yaraladı. 1997'de Zeki Çatalo'nun öldürülmesine karıştı. Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde çıkan ve Emre Doğan'ın ölümüyle sonuçlanan silahlı çatışma haberi nedeniyle 19 Ocak 1998'de Sabah gazetesi muhabiri Kâmil Elibol'u adamları Murat Doğru ve Sertaç Akkuş'a vurdurttu. Ankara'da elinde telsizle bakan koruması kisvesi altında dolaştığı ileri sürüldü. 14 ayrı suçun faili ya da azmettircisi olarak aranırken 4 Nisan 1998'de Bolu Gerede ilçesinde bir otelde yakalandı.

Page 76: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 76

Harun Gerçek

15 Haziran 1977'de Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Doçent Orhan Yavuz'u Bekir Kum takma adlı Cezayir Baysal'la birlikte bıçaklayarak öldüren ülkücü militan. (ASC)

Yusuf Geyik

Bozo lakaplı TİKKO itirafçısı. Kırklareli Cezaevinde Alaattin Kanat ve diğer itirafçılar gibi dışarı çıkarılıp sorgulara sokulduğu ve Çerkes Ethem adını da kullandığı ileri sürüldü. Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım'm Gazi olaylarını başlattığı ileri sürüldükten sonra, Yusuf Geyik'in de Yeşil'le birlikte bu olayda yer aldığı adını açıklamak istemeyen emniyet yetkilileri tarafından ileri sürüldü.

Yusuf Gharachehdaghai

16 Aralık 1996'da Atatürk Havaalanında 28 milyar liralık dövizle yakalanan Dilek Örnek'le birlikte yargılanan İranlı. Kapalıçarşı'da bulunan Azer Döviz Büfesinin Lokman Ghodsi Mahbood Alam ile birlikte ortağı. Kurye Dilek Örnek'in getirdiği paraları teslim alan Mehmet ve Abdüllatif Alakel bu paraları Gharachehdaghai'ye teslim ediyorlardı. Gharachehdaghai, Lokman Ghodsi Mahbood Alam ile birlikte 7 Eylül 1996'daki Hurşit Han'a yönelik eroin operasyonundan da aranıyordu.

Kirman Cilan

Kars'ta 1979'da öldürülen sol eğilimli edebiyat öğretmeni Talat Temel cinayetine karıştı. Akın Birdal suikastının azmettiricisi olarak yakalanan Semih Tufan Gülaltay polise verdiği ifadede 1987'de Sincan'da Kirman Gilan'ın işlettiği bilardo salonunda Asker Mustafa lakaplı biriyle tanıştığını, Asker Mustafa'nın da kendisini Duran Fırat aracılığıyla Yeşil'le tanıştırdığını anlattı. (Artıhaber, 40/1998)

Ekrem Gocay

İlk MİT raporunda, Mehmet Ağar'ın dayısı Yılmaz Akçadağ'ın ortağı ve kimi polis müdürlerinin paralarını Akçadağ ile beraber işleten isim olduğu ileri sürüldü . (1. MİT Raporu)

Muhammed Jamal Gonzari

Kasım 1988'de ortaya çıkarılan iki İranlıya ait hayali ihracat olayında kilit konumda olan işadamı. Nepa isimli şirketin sahibi Asad Gonzari 'nin ağabeyi. Bu olaydan sonra kardeşlerine kurdurduğu Nepa isimli şirketin çok sayıda hayali ihracat olayına karıştığı ve Gonzari 'nin değişik ihracatçılar adına Türkiye'ye döviz transferi yaptığı ortaya çıktı. (Hürriyet, 24.11.1988)

Eyüp Zafer Gökbilen

Kıbrıs Teakwando Federasyonu Başkanı. Ülkücü. Girne'nin en büyük oteli Kaşgar Court'un sahibi. Abdullah Çatlı'nın Kıbrıs'a gelmesi sırasında Ercan Havaalanının VIP salonunu açtırıp, "Emniyet müdürü geliyor" diye resmi karşılama

Page 77: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 77

töreni yaptırdığı ileri sürüldü. 13 Ocak 1993'te Bektaş Korkusuz'u kaçırarak haraç almaya kalkan Burhan Mahmutoğlu'nun ifadesinde "bu işe MİT'İ karıştırma" uyarısı yaptığı ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 09.11.1997)

Melih Gökçek

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kururhu Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde 1990 ve 91 yıllarında ihtiyacın çok üzerinde 30 bin çift kalitesiz ayakkabının satın alınmasından sorumlu olarak kurumu 850 milyon lira zarara uğrattığı ve Seçil Ticaret ile Emek Ucuzluk Pazarı şirketlerine haksız kazanç sağladığı ileri sürüldü. 20 Ekim 1991 seçimlerinde milletvekili seçildiği için dokunulmazlığı nedeniyle yargılanmadı. Danıştay 2. Dairesi tarafından verilen 1993/2715 sayılı kararda Gökçek'in maiyetinde çalışan memurların mevzuata aykırı eylem ve işlemlerini kapsayan suçlara katıldığı için hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi

Deniz Gökçetin

İstanbul Emniyet eski Müdür Yardımcısı. Söylemezler'den rüşvet aldıkları ve Metin Göktepe soruşturmasında, sanık polislere işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanan polis müdürlerinden. 4 Eylül 1996'da aranmaya başlandı, 17 Ocak 1997'de yakalandı. Söylemez Kardeşlere yardımcı olduğu için Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir, Cinayet Büro Amiri Erdal Durmaz, Mehmet Faysal Söylemez, Halim Karataş, Levent Şeker, Gazi Dönmez, Cengiz Akgün ve Mehmet Aslan Ünal'la birlikte yargılandı.

Hayrettin Gökdemir

Süleyman Demirel'in yakın çevresinden Elazığlı emekli polis memuru. Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Çankaya Köşkünde başdanışman olarak yer aldı. 8 Ekim 1997'de Avukat Sadık Tokuçluoğlu'nun öldürülmesinde azmettirici olan Halil Hikmet Karabacak'ın 1996'da İstanbul'da Fors Döviz şirketindeki ortağı Musevi işadamı Matio Almazino'ya kaptırdığı paraları kurtarmak için Hayrettin Gökdemir'in devreye girdiği ileri sürüldü. İddialara göre Karabacak, Tokuçoğlu cinayetine de karışan Hayati Baran ve Ertuğrul Özgül'le birlikte 1996 yılı Martında Çırağan Otel'de Almazino ile buluştular ve tehditle 1.2 milyon dolarlık çek alarak Fors Döviz'in Karabacak'a devrini sağladılar. Abullah Çatlı'nın da karıştığı ileri sürülen bu olayla ilgili dava İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açıldı. Hayrettin Gökdemir, olayda tehdit iddialarını yalanlarken Almazino'nun kendi isminin kullanılarak baskı yapıldığını söylediğini, kendisinin de "bir şey olursa bana haber ver" dediğini söyledi. (Sabah, 12.10.1887) Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Kürşat Yılmaz'ı kaçmadan önce Burdur Cezaevinde ziyaret eden isimler arasında yer aldı. Yaptığı açıklamada eski dostu olan Kürşat Yılmaz'ı Burdur'dan geçerken şöyle bir uğrayarak ziyaret ettiğini söyledi. (Hürriyet, 26.03.1998) Yeşil olarak tanınan Mahmut Yıldırım Ocak 1995'te Ankara'da yakalandığında üzerinden Cumhurbaşkanlığının 440 72 12 numaralı telefonu "Hayri Baba" adıyla çıktı. Yeşil'in Hayrettin Gökdemir 'i cep telefonundan da aradığı Kutlu Savaş raporundan sonra ortaya çıktı. (Aktüel, 11.06.1998)

Arif Gökdemir

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Hayrettin Gökdemir'in oğlu. Dokuz ayrı suçtan aranırken 6 Mart 1996'da Bolu'da üzerinde Hüseyin Yücel adına düzenlenmiş bir sahte kimlikle yakalandı. Ayrıca üzerinden çıkan Başbakanlık koruması ve polis kimliklerini bazı tesislere ve havuza girmek için aldığını söyledi. 1997

Page 78: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 78

Martında Türkiye'ye kaçak olarak getirdikleri otomobilleri sahte plaka ve ruhsatla pazarlarken yakalanan Yavuz Uçar, Yılmaz Kargı, Erkan Kızıltaş, Erhan Tavukçu, Murat Doğancık, Adem Karatepe ve Ramazan Şenocak ile ilişkili olduğu ileri sürüldü. Şebekenin Bulgaristan bağlantısını sağlayan Veysel Özçiçek, Suat Selami Yenal ve Selim Özkaraşoğlu'nun yakalanması için İnterpolü devreye soktu. Operasyonlarda, otolardan çaldıkları teypleri İstanbul'da satan Hakan Başer, Ahmet Göçmüş ve Nevzat Daraklı suçüstü yakalandı. (Sabah, 03.03.1997) Ankara'da süren davada Arif Gökdemir'in "nüfuz kullanarak" doktor raporları aldığı ve mahkemeye çıkmadığı ileri sürüldü. (Aktüel, 11.06.1998)

Hamit Gökenç

1957 Malatya doğumlu. Ülkücü ilkokul öğretmeni. Adı 7 Haziran 1979'da Malatya'da öğretmen Nevzat Yıldırım'm Oral Çelik tarafından öldürülmesi olayına Fahri Yüksel, Doğan Sarı, Nazmi Poyraz'la birlikte karıştı. Elazığ Sıkıyönetim Mahkemesindeki bu davada beraat etti. 5 Şubat 1980'de Malatya Pasaport Şubesinde kendi adına çıkarttığı pasaportu Mehmet Ali Ağca'ya verdiğini 5 Aralık 1980 tarihli polis ifadesinde kabul etti, ancak daha sonra 29 Aralık 1980 tarihli savcılık ifadesinde bu bilgiyi reddederek pasaportun çocuğu tarafından yırtıldığını söyledi. Nurettin Güven'le birlikte Türkiye'den Kuzey Avrupa'ya yönelik uyuşturucu trafiğinin önde gelen isimleri arasına girdi. 1993 Kasımında Fransa Calais'de 23 kilo eroinle yakalanacakken şans eseri kurtuldular. İngiltere'ye kaçtılar. 21 Nisan 1994'te Londra'da Selahattin Aydınalp ve Ali Erdal adına düzenlenmiş iki hususi pasaport ve 2 silahla yakalanan Nurettin Güven'm yanında yakalandı. Yakalanan Hasdasi ve Browning marka silahların Emniyet Genel Müdürlüğüne ait olduğu ileri sürüldü. İngiliz polisinin olayı bildirmesine rağmen, Emniyet Genel Müdürlüğü bu olayla ilgilenmedi. (Susurluk Tutanakları, 335)

Aydın Göker

Yener Üçüncü, Adnan Çiçek, Hasan Taşkın, Ferdi Heybet, Ali Gürsel, Sinan Zenbil, Mehmet Mustafa Bingöl, İsmet Bütün ve Süleyman Tüfekçi'yle birlikte Bebek'te Nurullah Tevfık Ağansoy'un da içlerinde bulunduğu 4 kişinin ölümü, 5 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayda çete oluşturmak suçundan yargılandı. Yener Üçüncü'yle birlikte İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başka bir cinayetten de yargılanıyordu. 9 Temmuz 1997'de Deniz Taksi davasından tahliye edildi. (Ağansoy Dosyası)

Ergun Göknel

İSKİ Genel Müdürüyken, ihalelerin hakedişlerinin ödenmesi için rüşvet aldığı gerekçesiyle soruşturuldu. Usulsüz klor alımı nedeniyle 3 Ocak 1995'te 8 yıl 4 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onaylandı. Ayrıca Moda Kollektörü'nün yapımcısı Torno Yöntaş şirketine 5 milyon dolar fazla ödeme yapılması nedeniyle yargılandı.

Mikail Göleli

Iğdırlı. 70'li yıllarda Ankara Abidinpaşa semtinin tetikçi ülkücülerinden. 12 Eylül 1980'den sonra yurtdışına kaçtı. 2. MİT raporunda Rıza Savcı, Rıza Savı ve Michael Göleli adlarına düzenlenmiş iki yeşil, bir de hususi pasaport taşıdığı ileri sürüldü. 4 Nisan 1987'de Brüksel'de silahlı çatışmada iki kişiyi yaraladı. 25 Mart 1992'de Brüksel'de Avenue Louise'de Le Picotin adlı diskotekte uyuşturucuyla yakalandı. 1995 seçimlerinde Iğdır'dan MHP 1. sıra milletvekili adayı oldu, MHP barajı aşamadığı için seçilemedi. (Reis)

Page 79: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 79

Orhan Gönülal

Mimar. Bodrum'da Ömer Lütfü Topal tarafından öldürtülen Regata Otelinin sahibi Hikmet Babataş'ın kardeşi Yaşar Babataş'ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde verdiği ifadeye göre, Hikmet Babataş'ın ölümünden sonra Mimar Orhan Gönülal 'ın kendisine gelerek Abdullah Çatlı tarafından görevlendirildiğini ve oteli ele geçirmeye çalışan Topal'a karşı birlikte çalışabileceklerini söyledi. (Cumhuriyet, 26.12.1997)

Selim Gösterişli

Avrasya Feribotu'nun kaçırılması sırasında devreye girerek pazarlıklar yaptı.

Mehmet Gözen

Yeni MİT raporunda Özel Örgütte bulunduğu ileri sürülüyor. Nurettin Güven'in bacanağı, Ülkü-Bir derneği üyesi. (2. MİT Raporu)

Horst Grillmayer

Avusturyalı silah kaçakçısı. Uğur Mumcu, Papa Mafya Ağca adlı kitabında "batı basının pek üzerine gidemediği" Grillmayer'm Papa suikastında kullanılan silahı ülkücü teröristlere satan kişi olduğunu söylüyor. 11 Ocak 1983'te Avusturya-Çekoslovakya sınırında çok sayıda tabanca ve otomatik tüfekle yakalanan ve çıkarıldığı Viyana mahkemesinde gizli oturumla yargılanan Grillmayer Ömer Bağcı'nın 9 Mayıs 1981'de Ağca' ya verdiği Browning'i satan kişi. (Papa, Mafya, Ağca / Reis / Mesih Papayı Neden Vurdu)

Semih Tufan Gülaltay

İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a yapılan suikastın planlayıcısı ve azmettiricisi olarak emekli Binbaşı Namık Zihni Ozansoy'un evinde 2 Haziran 1998'de yakalandı. Gülaltay 'ın adı Ankara'da Samime Sanay'ın bürosuna yapılan silahlı baskın olayına ve 1997 Kasım ayında Musevi asıllı tekstilci Hayati Ennekavi Vensiyon'un vurulması olayına karışmıştı. Polise verdiği ifadede Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile 1987'de Sincan'da bilardo salonu işleten Kirman Gilan'ın tanıştırdığı Asker Mustafa lakaplı kişi aracılığıyla tanıştığı Duran Fırat tarafından tanıştırıldığını söyledi. Cengiz Ersever'i kendisine Yeşil'in tanıştırdığını anlattı.

Muradi Güler

Alaattin Çakıcı'yla birlikte Fransa'da yakalanan Ülkücü militan. 1978'de Ferhat Tüysüz, Oğuzhan Cengiz, Veli Can Oduncu, Fuat Çatalbaş, Ömer Uyar, Yusuf Arpacı, İsmet Koçak, Nizamettin İşçi, Vedat Kasımlar, Halil Güner, Mustafa Yılmaz ve İ. Yüksel Erdoğan gibi ülkücü militanlarla birlikte Abdullah Çatlı tarafından organize edilen firarla İstanbul Bayrampaşa Cezaevinden kaçtı. 15 Temmuz 1980 günü İstanbul Mecidiyeköy'de CHP Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu'nun öldürülmesine karıştı. Alaattin Çakıcı'yla birlikte Fransa'da yakalandı. Hakkındaki arama kararının poliste yok edildiği bu olaydan sonra ortaya çıktı. (Radikal, 21.98.1998)

Hulusi Gülgü

Page 80: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 80

Eski astsubay. Görev yaptığı Metris Cezaevinde yatan kabadayılardan Mehmet Öktem'in kaçmasına yardımcı olduğu için ordudan atıldı. Titan'ın patronu Kenan Şeranoğlu'nun sağ kolu olarak tanınan Hayrettin Bayhan'la Mahmut Ural, Murat Öncel ve Bedii Patır arasında çalınan 694 bin markın tahsiliyle ilgili çıkan tartışmada Ural ve Öncel'in olay yerinde ölümü üzerine, ölenlerin arkadaşı olarak gözaltına alındı. (Hürriyet, 03.05.1998)

Bekir Gültaş

Kardeşi Selami Gültaş'la birlikte Münih'te Vardar Eksport şirketinin sahibi. Abuzer Uğurlu'yla birlikte çeşitli kaçakçılık olaylarına karıştılar. Ağca'ya Bulgaristan'da sahte pasaport veren Ömer Mersan da Vardar Eksport şirketinde çalışıyordu. (Papa, Mafya, Ağca 56,101)

İbrahim Gümrükçüoğlu

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e suikast girişiminde bulunan isim. Gümrükçüoğlu'na verilen silah ruhsatı için soruşturma açıldı. Ayrıca MHP Gölcük Yönetim Kurulu Üyesi Murtaza Didin, Gümrükçüoğlu'nun Kemal Öktem'e ait olduğu ileri sürülen Pendik Kurtköy'deki kampa Ahmet Orhan Say tarafından getirildiğini ileri sürdü. İstanbul DGM'de süren davada Gümrükçüoğlu Adli Tıptan şuurunun yerinde olmadığına dair bir rapor aldı. (Sabah, 26.09.1997)

Mustafa Günaydın

İstanbul Boğaz Köprüleri Koruma Şube Müdür Yardımcısı iken kullandığı 560 SLC marka lüks Mercedes otomobilin kaçak olduğunun anlaşılması üzerine 16 Eylül 1992'de yapılan bir operasyonla yakalandı ve açığa alındı. (Meydan, 17.09.1992)

Nuri Gündeş

İstanbul MİT eski Bölge Müdürü. Harp Okulu mezunu, 23 yıl çalıştığı MİT'ten, Hiram Abas'ın geri döndüğü 1986 tarihinde "prensip nedeniyle" ayrıldı. İlk MİT raporunda, yeraltı dünyasıyla ilişki kurduğu ileri sürüldü. Raporda yer alan iddialarda, Gündeş'in Dündar Kılıç'la iş yaptığı, Şükrü Balcı, Nevzat Ayaz ve Fahrettin Aslan'la birlikte gayri müslimlerden haraç alınması işine akrabası Hacı Ali Aslan ve Cengiz Abaoğlu ile birlikte karıştığı, Başak Grubu sahipleri hayali ihracatçı Ertan Sert ve Turan Çevik'i himaye ettiği, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Nihat Yıldız'ı Başak Holding'e soktuğu, Erdoğan Demirören'in Arşimidis cinayetini kapattığı, Emin Cankurtaran'm Kapıkule'de takılan bir TIR'ını Gümrük Müdürü Birol Kalkan kanalıyla kurtardığı, Birol Kalkan'ı daha sonra Mataracı davasında koruduğu ileri sürülüyor. Gündeş'in Tansu Çiller döneminde Başbakanlık İstihbarat Müsteşarlığına getirildiği ve kimi istihbarat raporlarını Başbakanın eşi Özer Çiller'e verdiği Susurluk Tutanaklarında yer aldı. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri, Susurluk Tutanakları)

Metin Günyol

Marmaris Martı Otelinin Casino yöneticilerinden. Eski MİT Dış İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı. Çatlı, Bucak ve Kocadağ'la kazadan önce Marmaris'te konaklayarak Günyol ile görüştüğü ileri sürüldü. Uğur Mumcu'nun Papa suikastından önce Mallorca'da Ağca ile görüştüğünü ileri sürdüğü eski MİT görevlisinin de Mumcu'nun sandığı gibi Gündeş değil, Metin Günyol olduğu ileri sürüldü. Günyol'un İpekçi suikastını soruşturan MİT görevlisi olduğu, daha sonra ASALA operasyonunda kullanılan ülkücülerle bağlantıyı sağladığı ve "Mete Bey" olduğu ileri sürüldü. (YeniYüzyıl, 27.02.1997) Abdi İpekçi'nin eşi Sibel İpekçi

Page 81: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 81

ise İpekçi suikastı soruşturmasına katılan Mete Beyin avukat Necdet Küçüktaşkıner' m ortağı Mete Bozbora olduğunu ileri sürdü. (YeniYüzyıl, 05.03.1997) İstanbul DGM Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Çatlı'nın cep telefonundan tam üç kez Metin Günyol ile görüştüğü belgelendi. Günyol ise Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Mete Bey olmadığını, 1980 öncesinde Turan Çağlar gözaltına aldığı için kendisinin suçlandığını ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları, 1421-1455)

Ergün Gür

Balıkesir Spor Klübü eski Başkanı. Balıkesir Seyahat'le sahibi olduğu Misyatur otobüs işletmeleri arasında rekabetten ortaya çıkan çatışmada 8 kişi öldü. 16 Kasım 1997'de Ergün Gür'e silahlı saldırıda bulunduktan sonra yakalanan Orhan Kılıç, polisler tarafından etkisiz hale getirildiği sırada Ergün Gür 'ün adamı Kadir Kurt tarafından öldürüldü. Rakip şirket Balıkesir Seyahat'ın ortaklarından Fuat Mutlu'nun evinin yanında kiraladıkları apartman dairesinde 3 silah, 151 mermi, 2 el bombası ve iki çelik yelekle yakalanan Ergün Gür ve adamları Kadir Kurt ile Kenan Poyraz 23 Aralık 1997'de l yıl 2 ay ile, 5 yıl arasında hapis czelarına çarptırıldılar. (Anadolu Ajansı, 23.12.1997) Ayrıca her iki şirketin yetkilileri hakkında çete oluşturmak, tasarlayarak adam öldürmek gibi suçlamalarla İstanbul DGM'de dava açıldı. 3'ü tutuklu 17'si gıyabi tutuklu 20 sanıklı davada Fuat Mutlu, Metin Çayanlı, Yılmaz Kocagöz ve Aydın Gümüş hakkında kan gütmek saikiyle adam öldürtmeye azmettirmek, Ertuğrul Özen, Polat Herman, Semih Cem Mutlu hakkında ise kan gütme saikiyle tasarlayarak adam öldürmek suçlarından idam cezası isteniyor. (Sabah, 11.03.1998)

Naci Gür

3. Kolordu Komutanlığı Başsavcılığı yaparken 8 Mart 1978'de geçirdiği şüpheli trafik kazası sonucu öldü. DGM savcılığı da yapan Gür, 12 Mart döneminde, Cayan davasında da savcı olarak yer almıştı. Gür, aynı zamanda Milli İstihbarat Teşkilatının İstanbul'daki üst düzey yöneticilerinden biriydi. Beyni parçalanarak ölen Gür 'ün üzerinden dokuz ayrı kimlik, şifreli bir pusula, altı değişik kişisel adres, üç banka cüzdanı ve on iki anahtar çıktı. Gür 'ün yanında bulunan bir zarf içinde Ermeni örgütlerine ilişkin 12 ayrı not, bir Ermeni kadınla ilgili özel notlar da bulunmuştu. Olay yerinde yapılan keşif sırasında aracın şoför mahallinde önemli bir hasara rastlanmamış, hatta kan ve saç izi de bulunmamıştı. Fenerbahçe Dalyan'da oturan Gür, saat 04.30'da bilinmeyen bir nedenle anayoldan ayrılarak Hasanpaşa yönüne giden arayola sapmış, büyük bir hızla geldiği tahmin edilen araç anlaşılamayan bir nedenle üç metrelik hendeğin üzerinden on metre ileriye uçmuştu. Ancak yol üzerinde de hiçbir fren izine rastlanamamıştı. (Hürriyet 09.03.1978) Gür o dönemde ordu depolarından çalındığı anlaşılan ve 1978'den başlayarak bütün Türkiye'de sabotaj ve katliamlarda kullanılan çok miktarda TNT tipi patlayıcı maddeye ilişkin soruşturmayı da yürütmekteydi. Olaydan kısa bir süre sonra otomobilin rotbaşlarının eğelendiği ileri sürüldü. Ancak olay kayıtlara bir trafik kazası olarak geçti.

Ali Rıza Gürbüz

İzmir ve İsviçre'de otelleri bulunan Alibaba Reisen adlı turizm şirketinin sahibi. 1995 seçimlerinde İzmir MHP 2. Bölgede 1. sıradan milletvekili adayı oldu. İzmir'deki otelinin Türkeş'in yazlığına yakınlığı sayesinde aday olduğu ileri sürüldü. Zürih polisince arandığı, uyuşturucu kaçırmak ve kara para aklamakla suçlandı. MHP İzmir İl örgütünü karıştıran bu iddiaları ortaya attıkları gerekçesiyle eski İl Başkanı Naşit Birgüvi, İsa Ambarcı, Kenan Aksoy,

Page 82: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 82

Levent Özbay, Zeki Gündoğdu, Ercan Akbaş ve İbrahim İyiçi MHP'den ihraç edildi. (Cumhuriyet, 07.12.1995) Ali Rıza Gürbüz 17 Şubat 1996'da Zürih'in Oerlikon semtinde yapılan bir polis baskınında ele geçen 40 kilo eroin ve 150 kilo katkı maddesiyle ilgili olarak 2 Türk ve 3 Yugoslavla birlikte yakalandı. (Hürriyet,20.02.1996) Seçim kampanyasında 70 milyar lira harcayan Gürbüz 'ün seçim için Yugoslav mafyasından da 500 bin frank borç aldığı ileri sürüldü. Bir başka iddiada Gürbüz 'ün İzmir Özdere'deki otelinde Alaattin Çakıcı'yı sakladığı ve Çakıcı'nın etkisiyle aday olduğu ileri sürüldü. (Milliyet, 22.02.1996)

Mehmet Gürbüz

Ağca'yı Kartal Maltepe Cezaevinden kaçıranlar arasında olduğu için yargılandı. 1988'de İstanbul Tarlabaşı'nda çok miktarda esrar ve çalıntı deri ile yakalandı. (Milliyet, 22.01.1988)

Osman Gürbüz

1 Aralık 1994'te Gebze'de şarampole yuvarlanan 06 MKZ 82 plakalı araca yardım etmek isteyen polislerin şüphelenmesi Üzerine Ahmet Tecen adına düzenlenmiş polis kimliği gösterdi, daha sonra çıkan çatışmadan sonra kaçtı. Gerçek kimliği daha sonra anlaşıldı. Otomobilde yapılan aramada bir cep telefonu, 9 mm çaplı ve 41853 seri numaralı çek yapısı bir tabanca ve askeri elbiseler ve malzemeler bulundu. Otomobil, hakkında çalıntı kaydı olduğu halde 21 Aralık 1994'te Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderildi ve 18 Temmuz 1995 tarihine kadar kullanıldı. (Susurluk Raporu, 338) Osman Gürbüz daha sonra 1997 Mayıs ayında İstanbul Sıraselviler Caddesinde bulunan bir büroda bir MP-5 ve bir Kalaşnikofla ve Nurettin Elibol adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandı. Gürbüz silahları kendisine Ziya isimli bir polisin bıraktığınrve Ankara'da görev yapan Bülent Öztürk isimli yüzbaşının da kendisine bir silah hediye ettiğini söyledi. Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, Osman Gürbüz 'ün "Sahte mühür ve belge bulundurmak", "sahte otomobil plakası kullanmak" ve 6136 sayılı "Ateşli Silahlar Kanunu"na muhalefet etmek suçlarından toplam 39 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Osman Gürbüz'le yakalanan emekli General Habil Küçük'ün de yine 6136 sayılı "Ateşli Silahlar Kanunu"na muhalefet etmek suçundan 2 yıla kadar hapsi talep ediliyor. Bu arada, Osman Gürbüz kalmakta olduğu Bayrampaşa Cezaevinin müdürlerinden Ali Birinci'ye rüşvet verdiği için Eyüp Ağır Ceza Mahkemesinde 12 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. (Sabah 17.05.1998)

Ragıp Gürdel

11 Ağustos 1988'de Kapıkule'de 125 kilo kaçak altın yakalanan Adriyatik şirketine ait otobüsün sahibi. Kapıkule'de yakalanan yüksek miktarda kaçak altına ilişkin soruşturma, Osman Mirza'nın gözaltına alınmasıyla, Magaryan Kardeşlere ve Muhammed Şekerci'ye kadar uzanan bir para zincirinin Türkiye'deki ilişkilerinin önemli bir bölümünü ortaya çıkardı. (Hürriyet, 12.08.1988)

Kenan Gürel

Mart 1995'te Azerbaycan'da ortaya çıkan darbe girişimine karıştığı için halen Azerbaycan'da tutuklu bulunun işadamı. Darbenin başarısızlığa uğramasından sonra Ferman Demirkol, Cumhurbaşkanının ricasıyla Türkiye'ye getirilirken, Gürel'in feda edildiği ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu)

Atilla Gürle

Page 83: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 83

Emateks Tekstil Fabrikasının sahibi Hayati Ennekavi Vensiyon'u Çorlu'ya bağlı Velimeşe kasabası yakınlarındaki fabrikasından çıkarken ayağından vurduktan sonra yakalanan isim. İstanbul'da yakalanan Gürle, bu işten 70 bin dolar alacaklarını söyledi. Bu olayın arkasında İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a yapılan suikastı planlayan ve azmettiren Semih Tufan Gülaltay'ın yer aldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 26.11.1997)

Erkan Gürvit

Kenan Evren'in damadı. MİT görevlisi. ASALA'ya karşı ülkücü katillerin kullanıldığı ilk operasyonların, Evren'in devlet başkanı olduğu dönemde, Köşkte Erkan Gürvit ve Hiram Abas tarafından başlatıldığı ileri sürüldü.

Murat Toros Gürkaya

Yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden Enis Karaduman'ın Asil Nadir'le olan uyuşmazlığı nedeniyle, İmpeksbank önünde bekleyerek Bülent Şemiler zannettiği başka bir kişiyi yaralamak suçundan 22 Ekim 1994'te Şişli 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Gürkaya 'nın yaraladığı kişinin Nesim Malki olduğu ileri sürüldü.

Ertuğrul Güven

MİT eski Müsteşar Yardımcılarındandı. Güven, Emre Taner'le birlikte Teoman Koman'ın Müsteşarlıktan ayrılırken gösterdiği iki müsteşar adayından biri oldu. Ancak iki adayın çekişmeleri yüzünden hiçbiri müsteşar olamadı.(Bir Gizli Servisin Tarihi) Mehmet Eymür'ün MİT'e geri alınmasına karşı çıktığı için Bakü'ye gönderildi. Mart 1995'te Azerbaycan'daki darbe sırasında darbeye karıştığı gerekçesiyle Aliyev'in de baskısıyla, başarısızlığı bahane edilerek merkeze alındı, ardından emekli olmak zorunda bırakıldı. Güven, darbeye karışmakla suçlanırken, darbe girişimini Süleyman Demirel'e haber veren ismin Güven olduğu ve MİT İstihbarat Daire Başkanı Yalçın Ertan imzalı bir kripto ile darbe girişiminin Aliyev'e haber verilmemesi istendiği ileri sürüldü. (Cumhuriyet, 19.02.1998)

Fesih Güven

Bayrampaşa Cezaevi ikinci müdürüyken, 12 Eylül 1995'te Yeni Günaydın gazetesi sahibi Bekir Kutmangil'i öldürmekten idam istemiyle yargılanan İbrahim Cici'nin iki silahını ve cep telefonunu cezaevi dışına çıkarmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Suçunu itiraf eden Güven, daha önce de cezaevine iki kez uyuşturucu, bir kez cep telefonu ve tabanca soktuğunu söyledi. Buna bağlı operasyonda "simitçi" lakaplı Sami Harman, Şaban Erkol ve Salman Çetin isimli gardiyanlar gözaltına alındı. Şaban Erkol, Narkotik Şube nezarethanesinde şüpheli bir biçimde "ölü" bulundu.

Nurettin Güven

Malatyaspor eski başkanı. Yeraltı dünyasının önemli isimlerinden. Yeni MİT raporunda Tarık Ümit aracılığıyla ilişki kurulan Güven'in Yaşar Öz gibi Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilen yeşil pasaport ve silah taşıma belgesi bulunduğu ileri sürüldü. 1957 Malatya Kernik doğumlu. 1976-77 döneminde İstanbul Hukuk Fakültesine kaydoldu. Ancak bitiremedi. Laleli'de kaçak Amerikan sigarası ve döviz sattı. 1979'da babasının ölümü üzerine Malatya'ya döndü ve baba mesleği olan ayakkabıcılık işini sürdürdü. Kazandıklarını MHP'ye verdiği için battı. Tekrar

Page 84: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 84

İstanbul'a döndü. Bakliyat işine girdi. Ürünü tarlada ucuza kapatıp, fiyatlar yükselince peşin parayla satmaya başladı. Malatyaspor Başkanlığı yaptı. 1989'da Sarıyer'de bir gazinoda otururken ruhsatsız silah taşımak suçundan tutuklandı. Tahliye edildiği gün (Temmuz 1989) Emniyet Genel Müdürlüğünden gelen yıldırım teleks emri üzerine bu kez Narkotik Şube ekipleri tarafından gözaltına alındı. Mayıs 1989 sonunda İtalya-Yugoslavya sınırındaki Trieste kentinde yakalanan 100 kilo eroin olayında kilit adam olduğu ileri sürüldü ve İnterpol tarafından aranıyordu. Hamit Gökenç'le birlikte 1993 Kasımında Fransa Calais'de 23 kilo eroinle yakalanacakken şans eseri kurtuldu, ingiltere'ye kaçtı. 21 Nisan 1994'te Londra'da Selahattin Aydınalp ve Ali Erdal adına düzenlenmiş iki hususi pasaport ve 2 silahla Hamit Gökenç'le birlikte yakalandı. Yakalanan Hasdasi ve Browning marka silahların Emniyet Genel Müdürlüğüne ait kayıp silahlardan olduğu ileri sürüldü. ingiliz polisinin olayı bildirmesine rağmen, Emniyet Genel Müdürlüğü bu olayla ilgilenmedi. Nurettin Güven'in Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olmasından sonra, PKK'nın fınans kaynağı olduğu ileri sürülen Kürt işadamlarına karşı yürütülen örtülü operasyona katıldığı ileri sürüldü. (Mafyanın Ekonomi Politiği, Susurluk Raporu, 335)

Hasan Celal Güzel

Başbakanlık eski Müsteşarı. Bu dönemde, özel Harp Dairesinin bir uzantısı olan Toplumla İlişkiler Başkanlığının Avrupa'da yürüttüğü dini örgütlenmenin organizasyonuna katılan sivillerden biri oldu. 1998'de Batı Çalışma Grubu'na ait olduğu ileri sürülen kimi belgeleri kamuoyuna açıkladığı için yargılandı. (Tanksız Topsuz Harekât / Susurluk Tutanakları)

İsmail Hacısüleymanoğlu

Oflu İsmail olarak da bilinen yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. Dündar Kılıç'ın eniştesi. 2 Ekim 1977'de Hollanda'nın İjimuiden limanında Helena isimli gemide yakalanan 3.7 ton esrarın İsmail Hacısüleymanoğlu'na ait olduğu ileri sürüldü. MHP'ye yaptığı para yardımları ile tanınıyordu. 31 Mart 1979'da çıkan tartışmada Semiramis Gazinosu patronu Ahmet Karayol ve şef garson Hasan Yolan'ı öldürdüğü için yurtdışına kaçtı. Bu davada 36 yıl hapse mahkûm oldu. İngiltere'de Ali Osman kimliği ile polise muhalefet suçundan 1985 Şubatında yakalandı. 14 Şubat 1985'teki davada hazır bulunması şartıyla, 200 bin sterlin karşılığı serbest bırakıldı ve ortadan kayboldu. Oldukça şüpheli bir biçimde intihar eden uyuşturucu kaçakçısı İbrahim Telemen, ölümünden kısa bir süre önce gazeteci Uğur Mumcu'ya gönderdiği ayrıntılı mektupta İsmail Hacısüleymanoğlu'nun uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptığını ileri sürdü. Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde kızı Zeynep Özal'a hediye edilen Jaguar otomobilin de İsmail Hacısüleymanoğlu'na ait olduğu ileri sürüldü. 19 Şubat 1987'de Hollanda'daki evi polis tarafından basıldı, evde 13 silah çıktı ve tutuklandı. Türkiye'de idamla yargılandığı için iade edilmedi ve serbest bırakıldı. İtalya Torino Savcılığının isteği üzerine Hollanda'da tekrar tutuklandı. Celal Erdoğan'a uyuşturucu satmak, uyuşturucu kaçakçısı İbrahim Çalışkan'ın ölüm emrini vermek, Bulgaristan bağlantılı uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile suçlandı. Milano 8. Ağır Ceza Mahkemesinde Osman Cevahiroğlu ile birlikte yargılandı ve 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu yargılama sırasında Atilla Aytek tarafından devlet arşivinde olmayan ve İsmail Hacısüleymanoğlu'nun uyuşturucu kaçakçılığından sabıkalı olduğuna dair belgelerin "resmi belge olarak"

Page 85: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 85

Milano'daki mahkemeye sunulduğu ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 09.11.1997) Avukatı Ali Rıza Dizdar, MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün oğlu Hasan Hacısüleymanoğlu aracılığıyla 1995 Ekim ve Kasım aylarında İsmail Hacısüleymanağaoğlu'na MİT hesabına çalışma önerisinde bulunduğunu, Mehmet Ali Ağca hakkında bilgim var demesi karşılığında pasaport ve Türkiye'ye gelme garantisi verdiğini, bu amaçla İtalya'da Bali Cezaevine iki görevlinin gönderildiğini ileri sürdü. (Gazete Pazar, 16.11.1997) 26 Eylül 1995'te Türk vatandaşlığına geri alındı.

Muhammet Hacısüleymanoğlu

22 Mayıs 1998'de İstanbul Çiftkurtlar Oto Galerisinde öldürülen işadamı Fethi Müf tüoğlu'nun katil zanlısı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde Fethi Müftüoğlu'nu öldürmek suçundan Hayri Gürsoy ve Eşref Keleş'le birlikte yargılanıyor. Fethi Müf tüoğlu'nun kardeşi Sedat Müf tüoğlu, ağabeyi Fethi Müf tüoğlu'nun, Mehmet Şahin Çelik ve Ali Osman Hacısüleymanoğlu tarafından planlanarak öldürüldüğünü ileri sürdü.

Ahmet Hamoğlu

Çorum kökenli. Tuğla-kiremit işleriyle uğraşan bir aileden geliyor. İstanbul'da Klasis Otel'm sahibi. Bir dönem Ankara Sheraton ve Moda Deniz Kulübü kumarhanelerini işletti, ancak devretti. Sahip olduğu Vega Turizm ve Talih Oyunları İşletmecilik A.Ş.'nin sermayesini 1995 Şubatında 500 milyon liradan 40 milyar liraya çıkardı. Alaattin Çakıcı'ya polis müdürleri Mehmet Çağlar ve Hüseyin Kocadağ'ın isimlerini verdiği ileri sürüldü. Beşiktaş Kulübü yönetiminden karanlık ilişkileri nedeniyle çıkarıldığı iddia edildi.

Hurşit Han

Savaş Buldan'la birlikte faili meçhul bir cinayette öldürülen Hacı Han'ın kardeşi. Öldürülen Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın'ın eniştesi. 1955 doğumlu. Özcan Otomotiv şirketinin sahibi. 7-9 Eylül 1996 tarihlerinde Pakistan'dan gelen bir TIR'ın içinde yakalanan 750 kilo baz morfin operasyonu ile ilgili olarak yakalandı. Halil Havar ve Hüseyin Baybaşin'e uyuşturucu temin eden adam olduğu ileri sürüldü. 16 Aralık 1996'da Atatürk Havalimanında yakalanan Dilek örnek ifadesinde Hurşit Han'ın adını verdi. Dilek Örnek'in adını verdiği ve birlikte yargılandığı Mehmet Alakel dışında Lokman Ghoudsi Mahbood Alam, Youssef Gharachehdaghi Hurşit Han ile birlikte yargılandı. Kapalıçarşı'daki Azer Döviz Büfesi de bu olaydan sonra kapandı. Pakistan'dan Türkiye'ye bir TIR içinde getirilen 750 kilogram baz morfinle ilgili olarak, Hurşit Han'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi İstanbul 6 Nolu DGM'de yargılandı. Bu davada tutuklu sanıklar Hurşit Han, Şükrü Han, Şükrü Çağrıtekin, Şevket Çağrıtekin, Hasan Yılmaz, Muhittin Aslan, Kenan Koyan ve Youssef Gharachehdaghai, tutuksuz sanıklar Lokman Ghoudsi Mahbood Alam, Musa Stoçi, İdris Çağrıtekin ve Musa Hanifoğlu ile gıyabi tutuklu Tahsin Canan yer alıyordu. 27 Temmuzdaki duruşmada, Hurşit Han'ın kardeşi Şükrü Han ile Tahsin Canan'm yargılandıkları bir başka uyuşturucu dava dosyasının, "aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu" gerekçesiyle bu dava ile birleştirilmesine karar verildi. DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Hurşit Han ve Şükrü Han'ın, 1995 yılının Temmuz ayında, Pakistan uyruklu Hacı İbrahim ile Türkiye'ye İran üzerinden baz morfin getirmek için anlaştıkları, taşıma işini de TIR şirketleri bulunan Şevket Şükrü ve İdris Çağrıtakin'in, kilosu 700 mark karşılığında üstlendiği, 750 kilogram baz morfinin yüklendiği Hasan Yılmaz ve Muhittin Arslan'ın yönetimindeki TIR'ın Horasan'da yakalandığı kaydedilen iddianamede, Hurşit ve Şükrü Han'a ait Şapanca 'daki bir çiftlikte de 43 kilogram

Page 86: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 86

asitanhidrit ile eroin yapımında kullanılan çeşitli malzemelerin ele geçirildiği ifade ediliyor. (Kutlu Savaş Raporu, 41-72 / Susurluk Tutanakları 2322-2335))

Timur Hanoğlu

Adı ilk olarak, 1974'te Alman polisi tarafından ortaya çıkarılan ve Pasaport Şubesinden çalınan pasaportların üzerinde değişiklik yapılarak kullanılması organizasyonuna karıştı. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Hanoğlu bir süre önce yakalanmış ve polislere verdiği ifadede MİT ve Kaçakçılık İstihbarat Daire Başkanı Atilla Aytek'in bilgisi dahilinde yeraltı dünyasının ünlü isimlerine pasaport sağladığını anlatmıştı. Demir kod ismini kullanan ve eski soyadı Üşümüş olan Hanoğlu, itiraflarında bu kapsamda 274 pasaport yaptığını, yaptığı pasaportu kullananlar arasında Hikmet Sevcan, Mehmet Cantaş, Sabri Uğurlu, Enis Karaduman, İsak Kumdagezer, Murat Kara, Murat Yılmaz, Mehmet Kapan gibi isimler olduğunu anlattı. Hanoğlu, Mehmet Ali Ağca'nın da kaçışında kullandığı Hint pasaportunu hazırladığını ve Abu/er Uğurlu'nun bir adamına verdiğini söyledi. Hanoğlu MİT'le ilişkisinde "12 öğretmen" kodunu kullanıyordu. (Hürriyet 04.10-05.10-07.10 ve 08.10.1987) Hanoğlu'nun 21 Ocak 1987 tarihinde polise verdiği ifadede sahte pasaport hazırladığı kişilerin isimleri arasında Ömer Lütfü Topal da yer alıyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturmasında Topal'ın 1975'te Sami Onar ve 1992'de Sadık Salma adına iki pasaport çıkarttığı ortaya çıkmıştı. (Hürriyet, 29.01.1997)

Mustafa Haskırış

Kemal Yazıcıoğlu'nun DAL olarak bilinen ekibinde yer alırken 25-26 Eylül 1980'de Dev-Yol davası sanıklarından Zeynel Abidin Ceylan'ı işkenceyle öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Sıkıyönetim Mahkemesince 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karardan önce firar eden Haskırış bir süre sonra yakalandı ve hapiste yattı. Firari polis müdürleri Sedat Demir ve Erdal Durmaz, Mustafa Haskırış'ın ağabeyi eski Elmalı Muhtarı Abdülhamit Haskırış'ın evinde, 17 Ocak 1997'de yakalandılar.

Mehmet Havar

Kaçakçı. 25 Mayıs 1979'da evinde yapılan aramada çok sayıda tabanca, mermi, uyuşturucu ve oto parçası yakalandı. Kaçak silahları, uyuşturucuyu ve mallan kardeşi Mustafa Havar üstlendi. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 138-139)

Halil Havar

Ünlü silah kaçakçısı Mehmet Havar'ın oğlu. Gaziantepspor Kulübü başkanlığı yaptı. Müthiş Türk diye tanınan uluslararası uyuşturucu kaçakçısı. Mehmet Kapanoğlu'nun anlatımına göre Metin lakabıyla tanındığı Amsterdam'da eroin işini kontrol eden en önemli isimdi. (Hürriyet, 20.02.1989) Lucky-S'de yakalanan malların büyük ortaklarından olduğu ileri sürüldü. Hollanda'da tutuklu bulunduğu cezaevinden İtalyan mafyasının ünlü ailelerinden Trappani'ler tarafından helikopterle kaçırıldı. Türkiye'ye gelip, kısa bir süre cezaevinde kaldı. Lucky-S davasından İstanbul DGM'de Mustafa Çubuk, Abdurrahman Çubuk, Ömer Yaşar, Suat Gürgöl, Rüstem Ergen, Mustafa Gürsü, Recep Gürsu, Recep Pınar, Nedim Kaynarca, Nejat Daş ve Vahdet Daş'la birlikte yargılandı. 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (Mafyanın Ekonomi Politiği)

Ökkeş Havar

Page 87: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 87

Halil Havar'ın kardeşi. İstanbul'da yapılan bir operasyonda Sarıyer Fuatpaşa Otelinin sahibi Mustafa Özyardımcı ile birlikte yakalandı ve tutuklandı. 1995'te Mersin'de yakalanan 139 kilo eroin ve 1996'ı Nisanında Mehmet Kasar'la yakalanan 150 kilo eroin olayından dolayı iki gıyabi tutuklama kararı bulunuyordu. (Siyah Beyaz, 16.01.1997)

Paul Henze

1980 öncesinde Ankara'daki CIA şefi. 1943-45 yılları arasında ABD ordusu adına Avrupa'da bulundu. Bu dönemde Nazi istihbaratçılarıyla CIA ilişkisini sağladığı ileri sürüldü. 1948'de Olaf Kolejinden mezun oldu. CIA Ortadoğu Masası şefi oldu. Türkiye ve Ortadoğu üzerine, Rand Corporation'daki analizleriyle tanındı. Papa suikastını KGB'nin organize ettiğini ileri sürdü. ABD Başkanı Jimmy Carter'ın güvenlik danışmanlığını yaptı. 1982'den beri bu kuruluşta çalışıyor. İpekçi'nin ölmeden birkaç gün önce Henze ile görüştüğü ileri sürülüyor. Carter'ın Güvenlik Konseyi danışma üyelerinden. MHP ve ülkücü bağlantılarını görmezden gelerek, Papa suikastını Bulgaristan'ın yaptığını ileri sürdü. (Papa, Mafya, Ağca/Reis)

Tahsin Horasanlı

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Bursa ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, adam kaçırma, işyeri ve oto kurşunlama, adam kaçırma, fidye isteme gibi suçlamalarla aranıyor.

Kemal Horzum

Afyonlu işadamı. Motor Sanat Okulu mezunu. İlk olarak Anadolu Menkul Değerler adında bir şirket kurdu ve Genel Müdürlüğüne Şevket Türkeli'ni getirdi. İpek halı görünümünde değersiz halılar göndererek yaklaşık 20 milyon dolarlık hayali ihracat yaptı. Halıları Elia Benyeş'in sahibi gözüktüğü paravan Okinex firmasına gönderdi. Banker Şevket olarak tanınan Şevket Türkeli ile birlikte İmitaş, AVA gibi şirketler kurdu ve birlikte hayali ihracat yaptı. (Hürriyet, 16-17.12.1987/Horzum Tutanakları) Demir tekelini ele geçirmek için Karabük Demir Çelik tesislerinde büyük bir arıza meydana gelmesini sağladığı ileri sürüldü. Sahte lisanslarla Haydarpaşa Gümrüğünden çok miktarda kaçak demir soktu. Horzum, otuz civarında paravan şirketle çeşitli hayali ihracat işine girdi. Emlak Bankasını usulsüz kredilerle 64 milyon dolar dolandırdıktan sonra yakalandı. 14 ay cezaevinde kaldıktan sonra 6 Aralık 1988'de tahliye edildi. Kemal Horzum'un BC adını taşıyan havayolu şirketinin İran-Contra skandalında silah naklinde kullanıldığı da ileri sürüldü. Ankara'nın ünlü babalarından Kürt Ahmet tarafından himayeye alındığı ileri sürüldü. Horzum'un daha sonra İcraatın İçinden programını hazırlayacak olan Ankara Video Ajansı adlı kuruluşu Kürt Ahmet'in Tandoğan'daki bir dairesini kullandı. MDP'nin Genel Merkez olarak kullandığı Gaziosmanpaşa'daki Mavi Ev'i de daha önce Horzum-Kürt Ahmet ikilisi tarafından kumarhane olarak kullanılmıştı. (Hürriyet, 16.12.1987) Horzum'un Özal'a suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ'a adamı Osman Atay aracılığıyla para yardımı yaptığı ileri sürüldü. Horzum'un şirketlerinin arkasında istihbarat teşkilatının olduğu da ileri sürüldü. 1997'de Refahyol Hükümetinin düşürülmesi sırasında milletvekili transferlerine bizzat katıldığı ileri sürüldü.

Sami Hoştan

Arnavut Sami olarak da biliniyor. 2. MİT raporunda DHKP-C ile ilişkili olduğu, İspanya, Hollanda ve Kolombiya bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ileri

Page 88: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 88

sürüldü. Ataköy Galleria'da bulunan Natural Ayakkabı mağazasının ortaklarından, İstanbul Sheraton Otelinin (Ceylan Intercontinental oldu) gazinosunun ortaklarından. 2. MİT raporunda Tarık Ümit'in kaçırıldıktan sonra Çatlı tarafından Arnavut Sami'nin çiftliğinde sorgulandığı da ileri sürüldü. Cürüm işlemek için çete oluşturmak suçlamasıyla İstanbul 6 No'lu DGM'de ibrahim Şahin, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Ziya Bandırmalıoğlu, Aylan Akça, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Abdülgani Kızılkaya, Korkut Eken, Yaşar öz ve Ali Fevzi Bir'le birlikte yargılandı. Sami Hoştan, Topal cinayetiyle ilgili olduğu iddiasıyla Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde taammüden adam öldürmek suçuyla Haluk Kırcı, Serdar özdağ, Ali Fevzi Bir, Aylan Çarkın, Oğuz Yorulmaz Ercan Ersoy, Mustafa Altunok ile birlikte yargılandı. Bu davadan 9 Mart 1998'de tahliye edildi. Bir başka iddiaya göre Topal cinayetiyle ilgisi olmadığı halde, yeraltına lojistik destek sağladığı için ismi yıpratılmak üzere özellikle ortaya atıldı. DHKP-C ile ilişkisi ise kendisinden para isteyen militanları Hollanda'daki işyerinde tuzağa düşürerek öldürmesiyle sınırlı olduğu iddia edildi. (Kutlu Savaş Raporu / Susurluk Tutanakları / Susurluk İddianamesi / 2. MİT Raporu/ 3. MİT Raporu)

Velit Hüseyin

Irak vatandaşı Türkmen kökenli PKK itirafçısı. TBMM Mumcu Suikastını Araştırma Komisyonuna ifade veren itirafçılar Murat Demir ve Murat İpek Velit Hüseyin'in Mumcu'nun katili olduğunu ileri sürmüşlerdi. Komisyon MİT ve İçişleri Bakanlığından Velit Hüseyin'le ilgili olarak pasaport kanununa muhalefetten sınır dışı edildiği bilgisini almıştı. Velit Hüseyin 1998 yılı Mayıs ayının son günlerinde Silopi'ye bağlı Telkabin (Başköy) köyünde ölü olarak bulundu. Velit Hüseyin'i sara hastalığından öldüğü de ileri sürüldü. Ancak Velit Hüseyin'in sara hastası olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmuyordu ve ölüm olayı ceset gömüldükten sonra kimliği meçhul bir şahsın "zehirlendiği" iddiasıyla ortaya çıktı. (Sabah,05.04.1998, Tempo, Mayıs 1998)

Bedirhan Işık

Hakkârili uyuşturucu kaçakçısı "tilki" lakaplı Selim İşık'ın kardeşi. Adı 27 Ağustos 1993'te Celal Duman ve Mustafa Coşkun'un öldürülmesine karıştı. Bu nedenle aranırken Silivri Çeltik köyünde çatışmada Bülent Saygıner, Murat Akdoğan, Seyfettin Hocaoğlu, Kadri Yeşilkaya, Mehmet Salih Aydın, Ramazan Özaslan ve Hüsamettin Kıyançiçek'le birlikte yakalandı. (Hürriyet 18.01.1994) Cezaevindeyken savcılık tarafından yanlışlıkla "tahliye" edildi. Yurtdışına kaçtı, ispanya'da yine bir uyuşturucu anlaşmazlığından dolayı öldürüldü. (Tempo, 561)

Selim Işık

Tilki Selim lakabıyla tanınan ve İnterpolün kırmızı bülteniyle aranan Hakkârili uyuşturucu kaçakçısı. Adı ilk defa 1984'teki "Babalar Operasyonu'nda alınan kimi ifadelerde geçti. 1. MİT raporuna kaynak olan etütlerde, İstanbul Asayiş Şubesi Müdürü Ahmet Ateşli'nin şoförü Mümin Mandil'in bahsettiği kaybedilen dosyalar arasında adı geçti. Tilki Selim'in bir işadamı tarafından yaralanması olayı polis tarafından kapatılmış, Tilki Selim de kendisini öldü gibi göstererek yurtdışına kaçmış ve bu yüzden de "tilki" lakabını almıştı.

Page 89: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 89

1995'te, cinayet zanlısı Aydın Çetinkaya' yı arayan polisin bir villaya yapılan baskın sonucu ele geçirilen eroinin Sarı Kedi lakaplı Selim Işık, Kör lakaplı Celal Duman ve Beton lakaplı Mustafa Coşkun ve Yüksekovalı Abdullah Başçı'ya ait olduğu ileri sürüldü. 600 kilo eroinin bir bölümünü makam odasında sakladığı gerekçesiyle Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Nevzat Birdal da tutuklandı. Ayrıca 240 kilo eroinin de Celal Duman tarafından kaçırıldığı ileri sürüldü. Yüksekovalı uyuşturucu kaçakçıları Havzullah Düzenci ve Bahaattin Düzenci kardeşlerin Celal Duman tarafından öldürülmesinden sonra, Selim Işık, Celal Duman'm peşine düştü. Kaybolan malımın karşılığını aldım diyen Duman, 27 Ağustos 1993'te Selim İşık'ın adamları tarafından yakalandı. Silivri Çeltik köyünde dere kenarında bir villada Mustafa Tamer'le işkence edildikte sonra öldürüldü. (Hürriyet 17.01.1994) Selim İşık'ın daha sonra uyuşturucu kaçakçılarını ihbar ettiği ileri sürüldü. Tilki Selim ismi son olarak Alaattin Çakıcı'nın ifadesinde geçti. Çakıcı'nın kendisini ihbar edenin Tilki Selim olduğunu söylediği ileri sürüldü. (Tempo, 561)

Mustafa İlerisoy

13 Nisan 1970'te Dr. Necdet Güçlü'nün öldürülmesi olayında katil İbrahim Doğan tarafından kullanılan silahların Teğmen Fehmi Altınbilek ile birlikte sahibi olan diğer teğmen. Bu olayla ilgili olarak askeri mahkemede yargılandı ve beraat etti. 1980 yılı başında görevli olduğu Zonguldak Devrek'te kaybolan 5 sten yarı otomatik tabanca olayına adı karıştı. 1980 Mayıs ayında kendi isteği ile silahlı kuvvetlerden yüzbaşı rütbesinden ayrıldı ve yurtdışında "özel" bir göreve gitti. (Silah Kaçakçılığı ve Terör,156)

Yusuf İlhan

Eski polis. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdür Yardımcısı iken 31 Aralık 1994'te emekli oldu ve hemen 'zeytin kralı' Erol Evcil'in yanında çalışmaya başladı. Eze Zeytincilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına getirilen İlhan, 1995 yılının ilk aylarında Bursa Emniyet Müdürlüğünde görevli 8 polisi istifa ettirip, polislikten aldıkları maaşın iki üç katı aylık ödeyerek yanına aldı. Polislerden 3'ü Erol Evcil'in yakın korumasında, 5'i ise şirketin diğer bölümlerinde görevlendirildi. 28 Kasım 1995'te, DYP Milletvekili ve işadamı Ali Osman Sönmez'le görüşmek üzere Bursa'ya giden Nesim Malki, şoför Cengiz Yüksel'in kullandığı Renault marka otomobille fabrikaya giderken, Çevre Yolundaki kırmızı ışıkta, 3 kişinin saldırısına uğradı. Çapraz ateşe tutulan ve MKE yapımı 9 mm çapında 12 kurşunla ağır yaralanan Nesim Malki, yakındaki Özel Vatan Hastanesine kaldırılırken yolda yaşamını yitirdi. Jandarma bölgesinde işlenen bu cinayetten hemen sonra, Erol Evcil'in yanında çalışan eski polis şefi Yusuf İlhan, iddiaya göre hastaneye geldi. Malki 'nin durumunu soran İlhan, saldırıyla ilgili neyin bilinip neyin bilinmediğini öğrenmeye çalıştı, daha sonra da hastaneden ayrıldı. O zaman, Yusuf İlhan'ın olayı nasıl duyduğu ve jandarmadan önce hastaneye nasıl geldiğinin üzerinde durulmadı. (Hürriyet, 10.10.1998)

Osman İmamoğlu

Çayırovalı Osman adıyla da tanınan kaçakçı. Avni Karadurmuş aracılığıyla 1980 öncesinde Bulgaristan'dan yapılan silah kaçakçılığının kilit isimlerindendi, Türkiye'deki en önemli dağıtıcılarından biri oldu. 1982'de İstanbul Sıkıyönetim Savcılığının 21 Ocak 1982 tarihli iddianamesinde yer alan ifadesine göre 1979'da

Page 90: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 90

Aksaray'da Kilim Pastanesinde tanıştığı Yılma Durak'ın teklifi üzerine ülkücülere silah satmaya başladı. Yine kendi ifadesine göre İlhan Taşmerdivenli adlı bir sol eylemci aracılığı ile sol kesime de silah sattı. Samsun bölgesinde, Henry Arslanyan ile birlikte çalışan kaçakçılardan Ali Açmak ile de iş yaptı. (Papa Mafya Ağca, 109)

Mehmet Nabi İnciler

Yeraltı dünyasının İnci Baba lakabıyla tanınan, ihalelerde etkinliği olan önemli ve renkli isimlerindendi. Maksim Gazinosu çıkışında Drej Ali olarak tanınan Ali Yasak tarafından ayaklarından vuruldu. (Cumhuriyet,07.02.1989) Zorla senet imzalatmak, adam yaralamaya azmettirmek suçlarından 9 ay 10 gün hapis cezası aldı. (Sabah,29.12.1992) Ankara'da bir ihaleye girecek Çelikler ve Kolin inşaat şirketlerinin bürolarına yönelik saldırılarla ilişkili olarak arandığı sırada yurtdışına çıkış yasağı kondu. (Milliyet,25.08.1993) Bir inşaat şirketine gözdağı vermek için şantiyenin kapısına bağladığı aslan yüzünden soruşturuldu. 4 Aralık 1993'te Ankara'daki evinde 10 yıllık adamı Yakup Güven tarafından vurularak öldürüldü. Güven, polis ifadesinde amacının İnci Baba'yı değil, yeğeni Faruk Kasapoğlu'nu vurmak olduğunu söyledi. (Sabah,07.12.1993)

Aydın İpekli

Abdullah Çatlı'nın Sultan Tekstil'deki ortağı. Yoğun olarak Macaristan'la yoğun ticari ilişkisi bulunuyor. Mesut Yılmaz'ın Kasım 1996'da yumruklanması olayını organize ettiği ileri sürüldü.

Dursun İri

Ülkücü baba Kürşat Yılmaz'ın kızı Ülkü Gümgüm'ü evlendikten kısa bir süre sonra kaçıran eski sözlüsü trafik polisi. Dursun İri'nin kardeşleri Yaşar İri ve Bayram İri 24 Şubat 1997'de öldürülmüştü. Dursun İri, Afyon Bolvadin'de Kürşat Yılmaz'ın tedavi olduğu devlet hastanesi yakınlarında silahı ile birlikte jetonlu telefonu kullanırken yakalandı. İri, telefonla polise Yılmaz'ın yanındakilerin silahlarının balistik kontrolünün yapılmasını söylediğini ileri sundu.

Zülküf İsot

16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi öğrencileri üzerine bomba atarak 7 öğrencinin ölümüne, 42 öğrencinin yaralanmasına karışan ülkücü. 1995'te Zülküf İsot'un kardeşi Mehmet Şakir, babası Kurtuluş ve annesi Sultan İsot tarafından verilen yeni ifadelerle dava yeniden açıldı. İsot'un kardeşi Remziye Akyol, mahkemede verdiği ifadede kardeşinin katliamı Mustafa Doğan, Latif Aktı ve Sıddık Polat ile yaptığını söylediğini, öldürülmekten korktuğunu ve gizlenme için gittiği Elazığ'da bir kahvede öldürüldüğünü söyledi. (Hürriyet, 02.04.1996)

Akın İstanbullu

Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde Özel Kalem Müdürlüğünü yürüttü. Selçuk Parsadan'ın örtülü ödeneği dolandırdığı olayda, ödemeyi Akın İstanbullu'nun yaptığı ileri sürüldü. (Reis)

Turan İtil

Page 91: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 91

New York Üniversitesi Biyolojik Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi. 21 Ocak 1985'te İstanbul'da "Türkiye'de Teröristlerin Rehabilitasyonu" adlı sempozyuma Paul Henze, Neil Livingstone, Michael Leeden gibi İran-Contra skandalına karışan isimlerle birlikte katıldı. Türkiye'de HZİ Vakfı aracılığıyla CIA için insan beyni üzerinde etkili ilaçların geliştirilmesi konusunda araştırma yaptığı ve Türkiye'de kimi siyasi mahkûmlar üzerinde piyasaya çıkmamış ilaçlarla deneyler yaptığı ortaya çıktı. Olay Psikofarmakolojik Bülteninin Nisan 1975 sayısında Turan İtil adıyla yayımlanan makaleyle ortaya çıktı. İtil'in makalede araştırmaya katıldığını söylediği doktorların, bu araştırmalarda yer almadığı da ortaya çıktı. (Nokta,03/10/17/24.03.1985)

Mürşit Jolker Avukat. 1989'da Doğubank'ı dolandırarak yurtdışına kaçan Hasan Kaşkavalcı'nın avukatı olduğu için, eşi Yüksel Jolker ile birlikte vahşi bir biçimde işkence yapılarak öldürüldü. Hasan Kaşkavalcı Jolker'in MİT'e kara para konusunda liste hazırladığını ve kuryelerini etkisiz hale getirdiğini, dışarıya para taşıyacak adam bulamaz hale geldikleri için öldürdüklerini ileri sürdü. (Hürriyet, 18.07.1989)

Halit Kahraman

1978 yılı Ekim ayında, Federal Almanya'nın Duisburg kentinde eroinle yakalanan MSP eski milletvekili. Kahraman'ın suç ortağı olan Nusrettm Gunduzhan adlı işçi duruşma sırasında yargıcın önünde bir jiletle intihar etmeye kalktı. Gündüzhan açıklama yaparsam beni öldürecekler dedi ve dinleyici bölümünde oturan bir Türkü gösterdi. (Mafyanın Ekonomi Politiği)

İsmail Kahraman

Ömer Lütfü Topal'ın Bakü'deki kumarhanesinin ikinci müdürü olarak çalışırken, karısı Özlem Kahramanla birlikte vahşi bir biçimde öldürüldü, Özlem Kahraman Afyon Valisi Ahmet Özyurt'un kızıydı. 21 Nisan 1996'da gerçekleşen cinayette kalabalık olduğu zannedilen katiller, uzun süre evde kalmış, her şeyi alt üst edip ev sahipleri ve hizmetçiyi öldürdükten sonra gitmişlerdi. Olayı araştırmak için kurulan 70 kişilik polis ekibinden bir polis müdürü kısa bir süre sonra düzenlenen bombalı suikastta ağır bir biçimde yaralandı, önemli mali kayıtları tutan ikinci müdürün, Azerbaycan'daki darbe girişimine katılan kimi isimlerle Ömer Lütfü Topal arasındaki tuhaf para trafiğini öğrendiği için öldürüldüğü ileri sürüldü. Bakü cinayeti ile ilgili olarak 13'ü Gürcü 17 kişi, 26 Eylül 1997'de yakalandı.

Saim Kahveci

Sakarya Karasu eski Emniyet Amiri. 16 Aralık 1996'da Atatürk Havaalanında döviz dolu bir çantayla yakalanan kurye Dilek örnek'i karşılayanlar arasında olduğu

Page 92: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 92

için, Ahmet Bıyıkoğlu, Numan Turhan, Sinan Gürdoğan'la birlikte haklarında 5 yıla kadar hapis cezasıyla soruşturma açıldı. (Hürriyet. 09.10.1998)

Mehmet Kahya

TBMM Koruma Müdürü iken, amir Cemal Kuru ile birlikte Fatma Akıntürk'ün milletvekili İlyas Aktaş'ı vurduğu olayda delilleri yok ettiği gerekçesiyle yargılandı, ancak her iki sanık da delil yetersizliğinden beraat etti.

Mustafa Kalemli

ANAP Milletvekili. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun Olağanüstü Hal Bölge Valiliğine gelen yardım paralarını, kendi kişisel hesaplarına aktardığı iddiasıyla ortaya çıkan skandalda, Kozakçıoğlu dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin olaydan haberi olduğunu söyledi. Ancak Kalemli bunu yalanladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın telefonlarının dinlendiği iddiasını ileri sürdüğü günlerde, Kalemli'nin evi önünde bekleyen şüpheli üç kişiye koruma polisleri tarafından kimlik sorulması sonucu, bekleyenlerin MİT mensubu oldukları ortaya çıktı. Olayın büyümesi üzerine MİT Müsteşarı Sönmez Köksal söz konusu MİT ekibinin başka bir konuyla ilgili olarak orda olduğunu söyledi. (YeniYüzyıl,12.10.1995) ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan, gözetlemenin Emniyet Teşkilatı içinde bir çete gibi kullanılan bir grup tarafından yapıldığını ileri sürdü. (Hürriyet, 13.10.1995) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olduğu dönemde, Meclis Genel Kurulunun inşaatıyla ilgili yolsuzlukta kusurlu bulundu. Kalemli'nin imzası ile fahiş ödemeler yapılan MESA şirketinden ev alacağı ortaya çıkınca, evi almaktan vazgeçtiğini ve hata yaptığını açıkladı. Kalemli'nin devleti 2.7 trilyon lira zarara uğrattığı için dokunulmazlığının kaldırılması istendi. Kalemli'nin dokunulmazlığı 7 Ekim 1998'de TBMM Genel Kurulunda kaldırıldı.

Tuncer Kalın

Niyazi Adıgüzel'i öldürdükten sonra intihar eden avukat Kürşat Özkan'ın evine bu olaydan iki yıl önce, 16 Nisan 1986'da giren sabıkalı. Adıgüzel cinayetinden sonra ortaya çıkan bu tuhaf hırsızlık olayında, Tuncer Kalın gürültü üzerine uyanan Kürşat Özkan ile boğuşmuş ve her ikisi de yaralanmıştı. (Hürriyet, 07.06.1988) Kalın, polisteki ifadesinde evden iki şişe viski çalacağını ileri sürdü ve hırsızlık suçundan hüküm giydi. Kalın'ın ilginç sabıka kayıtlarında 9 hırsızlık vakasının yanı sıra, bir ruhsatsız silah ve bir de yasadışı Devrimci-Sol örgütü adına afiş asılması yer alıyordu. Tuncer Kalın'ın yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Kürt Ahmet lakabıyla tanınan Ahmet Turgut'un adamı olduğu da ileri sürüldü. (Milliyet 13.01.1989)

Birol Kalkan

Kapıkule'de görev yapan Gümrük Müdürü, 1. MİT raporunda Cengiz Abaoğlu'nun isteğiyle, Emin Cankurtaran' m sınırda takılan bir TIR'ını kurtardığı, daha sonra Kapıkule soruşturmasında kollandığı ileri sürülüyor. (1. MİT Raporu)

Doğan Kalkavan

Armatör. 15 Temmuz 1997'de Kuruçeşme'de Sedam adlı bir gemiden fuel oil boşaltılması üzerine yapılan operasyonda ortaya çıkan kaçakçılıkla ilgili olarak Kadri Özcan, Sabri Yüksel, Recep Yetim, Metin Durmaz, Ali Soylu, İbrahim Kara ve Yaşar Bozbaşı ile birlikte yargılandı.

Page 93: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 93

Kalkavan'ın dava dosyasında yer alan yakalama tutanağına göre Emniyet Amiri Adil Serdar Saçan'a olay yerinde "Bana işlem yapamazsınız. Sizin Müdürünüz Yaşar Keskin'e haber verdim. Kendisine bu konuyla ilgili olarak 10 bin mark bir, 10 bin mark da daha sonra verdim. Bu konudan haberi var. Şua anda Bodrum'da, kendisine ulaşamıyorum. Kendisine ulaşın. Para verdiğim halde malıma el koyuyorsunuz" dediği ileri sürüldü. Bu ifade üzerine Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Kesin hakkında soruşturma başlatıldı. Kalkavan ise daha sonra verdiği ifadelerde olayla ilgisinin olmadığını ve olay yerine arkadaşı Metin Durmaz'ın çağrısı üzerine gittiğini söyledi. (Anadolu Ajansı, 25.07.1997)

Cevdet Kaman

Söylemezler ile ilişkili olduğu için Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığından Erzincan'a sürülen Emniyet Amiri.

Alaattin Kanat

General Zinnar kod adlı ünlü PKK itirafçısı. 1964 Kızıltepe doğumlu. Diyarbakır Cezaevi İç Güvenlik Amiri Binbaşı Esat Oktay Yıldıran'ı İstanbul'da öldüren isim. 1986'da katıldığı PKK'dan 1991'de kaçarak devlete teslim oldu. 69 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. Kanat'ın güneydoğu'daki çok sayıda faili meçhul cinayette kullanıldığı ileri sürüldü. 22 Eylül 1994'te Silivri'de Senar Er'in babasını kaçırıp fidye isterken bir ihbar üzerine Nizamettin Kutlu, Abdülkadir Akbıyık, Mehmet Yazıcıoğulları ve Erkan Akbıyık ile birlikte yakalandı. 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bir başka itirafçı olan Ahmet Akkurt'un ifadesine göre DEP Milletvekili Mehmet Sincar'ı dört itirafçıyla birlikte öldürdüğünü anlattı. Kırklareli E Tipi Cezaevinden Ankara'daki Ankara Kalecik Yarı Açık Cezavine götürüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, TBMM Komisyonuna gönderdiği açıklamada Kanat'ın 24 Temmuz 1991 ile 18 Mayıs 1993 tarihleri arasında 11 kez güvenlik güçlerine yardımcı olmak gerekçesiyle Diyarbakır Cezaevinde çıkarıldığını açıkladı. 21 Ağustos 1994'te askere alındı, ancak acemi birliğinde olması gerekirken 9 Ağustos 1994'te Senar Er'den fidye isteme olayına karıştı. Er'e fidye parasını yatırmak için verdiği 123843 numaralı Ziraat Bankası-Ankara hesabı'nın Yeşil'e ait olduğunu ifadesinde söyledi. Kırklareli Cezaevinde yatarken 20 defa savcı tarafından çağrılarak dışarı çıktı. (Kutlu Savaş Raporu / Susurluk Tutanakları)

Mehmet Kapanoğlu

Silah ve eroin kaçakçılığı sanığı. 1977'de silah, mühimmat ve eroin kaçakçılığı ve cinayete teşebbüs suçlarından idam cezasına mahkûm olduktan sonra yurtdışına kaçtı. 22 Nisan 1988'de ortağı Mehmet Öztürk ile İspanya'da yakalandı. Madrid Ağır Ceza Mahkemesi Avrupa Tutukluların İadesi Anlaşması'nın 16. maddesine göre Kapanoğlu'nun DGM'de yargılanmaması, ölüm cezasına çarptırılmaması ve verilecek hapis cezasının 20 yılı aşmaması koşuluyla Türkiye'ye iade edilebileceğine karar verdi. (Hürriyet,29.11.1988) Türkiye'nin bu garantileri zamanında vermemesi üzerine bir süre hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı. 30 Haziran 1991'de yine İspanya'da çantasında altı kilo eroinle yakalandı. (Hürriyet,01.07.1991)

Ömer Kaplan

Sedat Bucak'ın altı resmi korumasından biri. Ayhan Çarkın'la birlikte Perpa'daki yargısız infaz olayından yargılanıyor. Ayrıca İsmail Cengiz Göznek, Hüseyin Yaşar ve Servet Samım'm öldürülmeleri nedeniyle Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinde, Kayhan Tazeoğlu ve kimliği bilinmeyen bir kadının öldürülmesi nedeniyle Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor. Topal cinayetine

Page 94: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 94

karıştığı için 7 Ocakta teslim olduğu İstanbul DGM tarafından 13 Ocak 1997'de tutuklandı. (Susurluk Tutanakları / Reis)

Ömer Karaahmetoğlu

Efrayim Aksakal'la birlikte Abdullah Çatlı'ya yeşil pasaport düzenlenmesi nedeniyle görevi ihmalden haklarında soruşturma açılan polis memurlarından.

Halil Hikmet Karabacak

8 Ekim 1997'de MHP avukatlarından Sadık Tokuçluoğlu'nun İzmir-Manisa karayolunda öldürülmesi olayında azmettirici olarak tutuklandı. Olaya Alaattin Çakıcı, Turgay Maraşlı ve Abdullah Çatlı gibi isimlerle ilişkili olan ve adı işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılmasında geçen Yahya Efe'nin de adı karıştı. Eski öğretim üyesi olan Hikmet Karabacak, 1990-1991 yıllarında Faruk Fişekçi aracılığıyla Ertuğrul Özgül ve Hayati Baran'la tanıştı birlikte ticarete girdi. Dr. Asil Onay ile kurduğu Karon Menkul Değerlerdeki yüzde 17 hissesine karşılık 850 bin dolarlık üç adet çek aldı. Çekleri tahsil edemeyen Hayati Baran ve Ertuğrul Özgül, buna karşılık Karon Altın ve Döviz şirketinin yüzde 83 hissesini aldı ve adını değiştirerek Fors Altın ve Döviz adını verdi, tş hacmini büyütmek üzere Musevi işadamı Matio Almazlino'ya yüzde 17 hisse ve 500 bin dolar verdi. Ancak paranın geri ödenmemesi üzerine anlaşmazlığa düşerek Almazlino'ya baskı uyguladı. Devreye Çankaya Köşkü Müşaviri Hayrettin Gökdemir'i de soktuğu ileri sürüldü. 1996'da Çırağan Otelinde Almazlino ile buluşan grup tehditle 1 milyon 200 bin dolarlık çek alarak Fors Döviz'in Hikmet Karabacak'a devredilmesini sağladı. Bu olayda yer alan Ertuğrul Özgül 'ün Abdullah Çatlı'nın grubundan olduğu ileri sürüldü. Karabacak, 1995'te Tür Menkul Değerlerin sahibi Taner Yılmaz'dan alacağına karşılık olarak aldığı 98 bin dolarlık senedi tahsil etmek üzere ciro ederek Hayati Baran'a verdi. Ancak senet tahsil edilemeyince ciro ettiği için borçlu duruma düşen Karabacak, paranın tahsili için icra yoluyla haciz işlemi uygulayan avukat Tokuçoğlu'nu önce tehdit etti, sonra öldürttü. İddialara göre Karabacak, Yahya Efe ve Ali Sultanoğlu'ndan yardım istedi ve fabrikayı işgal etmelerini sağladı. Hayati Baran'ın kardeşi İskender Baran İzmir Asayiş Şube eski Müdürlerinden Haluk Ercan, Uygar Makinacı ve Sadık Tokuçoğlu ile fabrikayı almak için Manisa Emniyet Müdürlüğünden yardım istedi. Emniyet fabrikayı boşaltarak İskender Baran'a teslim ettikten sonra, Yahya Efe'nin yönettiği suikastla Tokuçoğlu öldürüldü. (Sabah, 11.10.1997)

Abdülaziz Karabağ

Bizim Ocak dergisi Erenköy temsilcisiyken, Kadıköy Fikirtepe Karakolu yakınında elinde patlayan bomba ile parçalanarak öldü. Önce PKK ya da Dev Sol militanı olduğu ileri sürüldü. Daha sonra Bizim Ocak dergisinin bombalanması sırasında öldüğü ileri sürüldü. Sonra yolda bulduğu bombayı imha etmek isterken parçalandığı açıklandı.

Nafiz Karacan

Diyarbakırlı işadamı Senar Er'in babasını kaçırarak fidye isteyen Özel Harpçilerle ilişkili. Yavuz Ataç ile ilişkili olan ve Senar Er'in babasının fidye için kaçırılması, Akın Birdal'a suikast gibi olaylara organizatör olarak karışan M. Cemal Kulaksızoğlu zaman zaman Nafiz Karacan'ın kimliğini kullandı. Senar Er'in babasının kaçırılması olayına kendini Özel Harpçi Murat Akdemir olarak tanıtan itirafçı Murat Demir de karıştı. Lokman Çetin de fidye olayına aracı oldu. 24 Nisan 1995'te fidye pazarlığı yaparken fotoğrafı çekildi. (Aktüel, 13 Mart 1997) 12 Ekim 1998'de Ankara'da gözaltına alındı.

Page 95: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 95

Enis Karaduman

Vatan Konservelerinin sahibi Mahmut Karaduman'ın oğlu. Hava Harp Okulunu yarıda bıraktı. Ortağı Yılmaz Balıkçı'yı yaraladı, ancak delil yetersizliğinden beraat etti. Gazeteci Mehmet Şehirli'yi silahla yaraladı. Bu olaydan tutuklandı, ancak tedavi için getirildiği Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinden kaçtı, ancak Antalya'da bir tatil köyünde yakalandı. Ortadoğu'ya Alman malı silahların satışıyla uğraştı. Yahya Demirel ile 10 Temmuz 1984'te görüştükten sonra 1 milyon 300 bin dolarlık bir alacak meselesinin çözümlenmemesi nedeniyle, Enis Karaduman'ın Hacı Ali Demirel'e giden adamının polise teslim edilmesi üzerine Yahya Demirel 'i rehin aldı. Hacı Ali Demirel bu borcu polise ve çevresine fidye olarak açıkladı. Yahya Demirel'in rehin tutulduğu sırada çırılçıplak soyularak eziyet edildiği ve fotoğraflarının çekildiği ileri sürüldü. (Milliyet, 18.07.84) Bir aramada kokain ve eroinle yakalandığı için gözaltına alındı. (Sabah,26.08.1993) Enis Karaduman silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlanıyordu. 24 Ocak 1994'te Hendek'te bir lokantada çıkan kavgada silahının tutukluk yapması üzerine öldürüldü. (Mafyanın Ekonomi Politiği, 13-15)

Mahmut Karaduman

Vatan Konservelerimin sahibi. 50'li yıllarda İstanbul'da Karavan adlı gece kulübünü açtı. The Heroin Trail adlı kitapta uyuşturucu kaçakçısı olduğu ileri sürüldü. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Birleşik Arap Emirliklerini ziyareti sırasında fahri mihmandarlık yaptı.

Avni Yaşar Karadurmuş

Sarı Avni lakabıyla da bilinen, diğer adıyla Yaşar Avni Musullulu. Atilla Öksüz adını da kullandı. Silah ve uyuşturucu işlerinin en büyük organizatörlerinden. 1980'den önce ismini Musullulu olarak değiştirdi ve Bulgaristan'a kaçtı. 1985'te Pizza Connection adıyla ABD ve İtalya'da yapılan operasyonlarda ortaya çıkan şebekede önemli bir yeri olduğu anlaşıldı. Musullulu'nun sağladığı 7 ton baz morfinden elde edilen eroin New York'ta pizza lokantaları işleten İtalyan mafyası tarafından pazarlanmıştı. Bu organizasyonda, para aklama işlerinin Avni Musullulu tarafından yönetildiği ve özellikle BCCI'ı kullanarak 1982'den 1985 yılına kadar yaklaşık 1.5 milyar dolarlık kara para akladığı, bu paraların bir bölümünün Türkiye'ye kaçak altın olarak sokulduğu ileri sürüldü. (Hürriyet,13.11.1988) Sarı Avni'nin ortağı Hacı Mirza'ydı. Pizza Connection'dan sonra Hacı Mirza'nın elinde kalan 600 kilo eroinin iranlı resmi görevliler tarafından verildiğinin ortaya çıkması, İran-Contra skandalına ve Magaryan Kardeşlere kadar ulaşan bir zinciri de açığa çıkardı. Olaydaki bağlantılar Lübnanlı Banker Muhammed Şekerci ve İsviçre Adalet Bakanı Elizabeth Kopp'un Şekercilerle birlikte çalışan eşine kadar ulaştı. Alman Güvenlik Birimlerinin Türk mafyasına ilişkin raporunda Yaşar Musullulu adına düzenlenmiş sahte pasaportla gezdiği ileri sürüldü. The New York Times muhabiri Ralph Blumenthal'm Sicilyalıların Son Günleri Mafya ile Savaş adını taşıyan kitabında Sarı Avni'nin Sicilyalı eroin üreticilerine baz morfin sağlayan Türk armatör olduğu, Pakistan'dan sağladığı baz morfini Akdeniz'de gemilerle Sicilyalılara aktardığı ileri sürüldü. (Hürriyet,29.11.1988) Sarı Avni'nin adı ilk MİT raporunda sık olarak geçti, eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Milli Güvenlik Konseyi Üyesi Tahsin Şahinkaya ile ilişkisinden söz ediliyordu. Rapora göre Selahattin Delidere isimli bir uyuşturucu kaçakçısının ifadesinde Sarı Avni'nin Şahinkaya'ya yurtdışında bir villa aldığı ileri sürülüyordu. (1. MİT Raporu)

Page 96: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 96

Ahmet Karavar

20 Eylül 1994'te Siverek'te öldürülen eczacı Mehmet Emin Odabaşı'nın katil zanlısı olarak cinayetten iki gün sonra teslim oldu. Mehmet Emin Odabaşı'nın babası, CHP Şanlıurfa eski Milletvekili Abdurrahman Odabaşı, bir ay önce oğlunun öldürüleceği yolunda ihbar geldiği halde vali tarafından kendilerine koruma verilmediğini, cinayetten bir ay önce valiliğe verdikleri dilekçede Ahmet Şeyhmus, Mehmet Karavar ve Razaman Karavar tarafından öldürüleceklerini söylediklerini, ancak Vali Ziyaettin Akbulut'un koruma vermediğini ileri sürdü. Mahkemenin diğer sanıklar hakkında gıyabi tutuklama kararı vermesine rağmen, iki yıldır yakalanmadıklarını söyleyen Odabaşı, katillerin devlet tarafından korunduğunu ileri sürdü. (Hürriyet, 26.04.1996)

Vedat Kasımlar

Ataköy Regata'daki Kapkara Bar'ın ortaklarından. Tevfik Ağansoy'un saldırıya uğradığı tarihten bir gün önce, bara ortak olmak için kendisiyle görüştüğünü söyledi. Kasımlar, vurulduğu gece Ağansoy ile görüşeceklerini ve kendisini korumak için Bakırköy ilçe Emniyet Müdürlüğü'nde Araştırma Amiri Başkomiser olan Şükran Araş ve polislerin tertibat aldığını söyledi. (Ağansoy Dosyası)

Hasan Kaşkavalcı

Doğubank'ı 25 milyar lira dolandırarak 1989 yılı başında Londra'ya kaçtı. Ocak ayı sonunda avukatı Mürşit Jolker ve karısı Yüksel Jolker ölü bulundu. Kaşkavalcı, avukatının kara para konusunda MİT'e bilgi verdiğini ve kuryelerini yakalattığını, cinayetin kendi silahı ile işlendiğini ancak Jolker'leri öldürenin kendisi olmadığını söyledi. Kaşkavalcı'nın 12 bin 500 mark rüşvet vererek Atatürk Havalimanından yurtdışına çıktığı ileri sürüldü ve bu nedenle Havalimanı Emniyet Müdürü Yüksel Kuş hakkında soruşturma açıldı. Kaşkavalcı Londra'da bir bankayı dolandırmakla suçlandı ve tutuklanarak Winchester Cezaevine kondu. Ancak Türkiye'de idamla yargılanacak bir suçla arandığı için İngiltere tarafından iade edilmedi. (Hürriyet, 23.04-17.07-17.11.1989)

Atilla Kaya

Solcu itirafçı. Kırklareli Cezaevinde solcu itirafçıların lideri. Alaattin Kanat'la birlikte faaliyetlerde bulunduğu ve devlet içindeki çetede yer aldığı ileri sürüldü.

Şahin Kaya

Habur Gümrükleri Başmüdürlüğünde Gümrük İdare Memuru iken hayali ihracatı koordine ettiği için yargılandı ve cezalandırıldı. (Kıyamet Mahkemesi)

Yener Kaya

Borsa bankeri. 1993'te hâlâ faili meçhul kalan bir cinayet sonucunda öldürüldü. Nesim Malki cinayetinin, tekstil hisselerinde önemli işlemler yapan Yener Kaya cinayeti ile ilişkili olduğu, Malki 'nin alacaklı olduğu kişilerin ve kimi alacak senetlerinin Kaya'da olduğu da ileri sürüldü.

Ali Galip Kayıran

Page 97: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 97

Gümrük görevlisi iken Karaağaç Gümrük Kapısından soruşturma sonucu Derince'ye aktarıldı. 1978'de Haydarpaşa Gümrük Müdür Vekilliğine getirildi. 16 Nisan 1979'da İbrahim Telemen'in ihbarı sonucu başlayan operasyonda banka hesaplarında yüklü paralara rastlandı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 46-47) Kayıran, Yüce Divanda yargılanan Bakan Tuncay Mataracı döneminde de Gümrük Müdürlüğü yaptı ve yargılandı.

Şevket Kayıran

Eski MİT raporunda Necdet Üruğ'un yeraltı dünyasıyla ilişkilerini kurduğu isimlerden biri olduğu ileri sürülen Hâkim Albay. Tuncay Mataracı'nm Gumruk Müdürü Ali Galip Kayıran'ın ağabeyi. (1. MİT Raporu)

Atıf Keçeci

1. MİT raporuna göre Balıkesir'de, Hadi Üruğ'un da bulunduğu maden işinde adı geçiyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğünde çalışan Affan Keçeci'nin ağabeyi. (1. MİT Raporu)

Affan Keçeci

Kocaeli Emniyet Müdürü iken Mehmet Hadi Özcan'ı yakalamış, ancak Hadi Özcan'ın 11 Temmuz tarihini taşıyan ve Çatlı'dan, Botaş'tan, Yeşil'den ayrıntılarıyla bahsettiği 300 sayfayı aşan ifadesine karşı hiçbir şey yapmamak ve ifadeyi el altından Mehmet Ağar'a götürmekle suçlandı. (Susurluk Tutanakları, 435,515)

Abdullah Kederoğlu

DYP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi, eski İstanbul Ülkücü Gençlik Derneği Başkanı. Nevşehirli. Halkalı gümrüğü içinde yer alan bir TIR garajı sahibi. Asit borik ve sodyum perborat ticareti ile uğraşan bir şirketi var.

Avşar Kederoğlu

İbrahim Şahin 'in kullandığı beyaz Cheeroke cipin sahibi. DYP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi eski ülkücü Abdullah Kederoğlu'nun kardeşi. Kederoğlu'nun kız kardeşinin evinde Ayhan Akça kiracı olarak bulunuyordu. Avşar Kaderoğlu Tarık Ümit kaybolmadan önce, onunla son konuşan telefonun sahibiydi. Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Tarık Ümit kaçırıldığı zaman cep telefonunu İbrahim Şahin 'in kullandığını, Tarık Ümit'i en son arayanın Ziya Bandırmalıoğlu olduğunu söyledi. İfadelerde Tarık Ümit'in telefonunu arayan mı, aranan mı olduğu muğlak kaldı. (Susurluk Tutanakları)

Mehmet Kengerli

Doktora sahibi Azeri. MHP davası belgeleri arasında yer alan Enver Altaylı imzalı bir mektupta Federal Almanya Büyükelçiliği Çalışma Müşaviri olduğu, 1940'ta Almanlara esir düştüğü, Türkistan lejyonunda olduğu, harpte SS subayı olduğu, savaş sonunda binbaşı rütbesi taşıdığı, MHP'ye sempati duyduğu, Alman Sendikalar Birliği (DGB) nezdinde MHP lehine müsbet teşebbüsleri olduğu, ancak başarılı olamadığı anlatılıyor. (MHP İddianamesi)

Mustafa Keser

Page 98: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 98

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. İstanbul ve çevresinde organize suç çetesi oluşturma, tehdit, haraç isteme gibi suçlarla aranıyor.

Abdurrahman Keskin

27 Şubat 1990'da hayati tehlike arz edecek şekilde yaralama ve mütecaviz sarhoşluk suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 20 Ocak 1995'te Uludağ Kervansaray Otelinin lobisinde Uğur Kılıç'ı vuran tetikçi. Alaattin Çakıcı'dan 50 milyon lira alarak bu işi yaptığını ilk ifadesinde söyledi, sonra reddetti. Keskin'e Tevfik Ağansoy ve Ömer Oral'ın yardım ettiği ileri sürüldü. (Sabah, 21.03.1995)

Hasan Kesami

Ahmet Agihigi adlı diğer İranlı diplomatla birlikte Muammer Aksoy'un katil zanlısı olarak istihbarat örgütlerinin raporlarında yer alan İranlı diplomat. (Susurluk Konferansı, 126-127)

Dündar Kılıç

1953 Sürmene doğumlu. Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. İlk sabıkasını boksör Ercü'yü delik deşik ettiği için aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra Ankara'ya gelen Kılıç, 3 cinayet ve 35 yaralama olayına karıştı. 15 Ağustos 1972'de Diyarbakır ve Siirt İlleri Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından THKO örgütünde faaliyet göstermekten dolayı yargılanan Atilla Keskin'e yataklık yapmaktan yakalandı. 28 Ekim 1980'de silah ve mermi kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle Boğazlar Komutanlığı tarafından 25 arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. 9 Şubat 1984'te Behçet Cantürk ve Abuzer Uğurlu ile birlikte gözaltına alındı. MİT raporunda bu gözaltı olayından sonra Atilla Aytek ve MİT'in yıpratılması için Kılıç ve ekibi tarafından sistemli bir çalışma başlatıldığı ileri sürüldü. Semra Özal'ın ricasıyla Engin Civan ve Selim Edes arasındaki anlaşmazlığı çözmek için aracı oldu. Bu olaylar sırasında Çakıcı ile karşı karşıya geldi. Kızı Uğur Çakıcı, Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından öldürüldü. İstanbul Emniyetinin Teknik Şubesinde yer alan kayıtlara göre iki kez bıçakla yaralama, iki kez bıçak bulundurma, bir kez çakı ile yaralama, bir kez kafa atmak sureti ile yaralama, bir kez adliyede tabanca ile adam yaralama, üç kez tabanca ile yaralama, bir kez tabanca ve sustalı bulundurma, yedi kez tabanca bulundurma, bir kez alaka tetkiki ve bir kez durumunun sorulmasından dolayı toplam 22 kez geliş kaydı bulunuyordu Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Alaattin Çakıcı'nın MİT tarafından korunduğunu, Mehmet Eymür tarafından Bursa'da bir mahkemede aklanan Nihat Erim'in katillerinin yine Eymür tarafından kullanıldığını ileri sürdü. (1. MİT Raporu / Susurluk Tutanakları)

İbrahim Kılıç

Dündar Kılıç'ın kardeşi. Eski MİT raporunda, Erdoğan Arslan'la birlikte Banker Bako'yu piyon olarak kullanıp piyasaya sahte Çaybank tahvili sürdüğü iddia edildi. (1. MİT Raporu)

Kemal Kılıç

12 Nisan 1996'da Özal ailesinin 1979 yılına kadar oturduğu ve Turgut Özal'ın politikaya atıldıktan sonra özel arşivini saklamak için kullandığı Balmumcu Itri

Page 99: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 99

Sokak 38 numarada bulunan villayı Murat Bozkurt ve Ayhan isimli kişilerle birlikte soyan hırsız. Villadan 50 kadar kaset ve 10 milyon lira çalındığı anlaşılmış, Erhan Göksel tarafından da villada devlet sırrı niteliğinde belgeler bulunduğu ileri sürülmüştü. 1996 yılı Aralık ayı başında yakalanan hırsızlardan Kemal Kılıç serbest bırakıldı, tutuklanan Murat Bozkurt ise ifadesinde eve girmediğini, sadece soyadını bilmediği Ayhan'ın eve girdiğini ve bu iş karşılığında 10 milyon lira aldığını anlattı. (Hürriyet, 18.12.1997)

Kemal Kılıçkaya

Bucaklar ve Ağar'ı 1993'te bir araya getirerek Bucak aşiretini korucu olmaya ikna eden JİTEM'den emekli Albay BOTAŞ Ankara Bölge Müdürü. (Susurluk Tutanakları)

Abdurrahman Kıpçak

28 Eylül 1979'da Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürülmesi olayına karışan ülkücü militan. Yurdakul ölümünden önce, MHP milletvekilleri Cengiz Gökçek ve Ali Gürbüz tarafından basına yapılan açıklamalarla tehdit edilmişti. Ölümünden sonra Emniyet Müdürlüğü görevi İl Jandarma Alay Komutanı Osman Çitim'e verildi. Kıpçak, Ferhat Tüysüzle birlikte kahve taramak, adam öldürmek gibi suçlardan da aranıyordu. MHP Ana Davasında da yargılanan Kıpçak, Adana MHP Davasında 2 numaralı sanık olarak geçiyordu. Kıpçak'ın Aydın Telli ile birlikte cezaevinden kaçtıktan sonra ÜGD Başkanı Hasan Çağlayan aracılığı ile Yılma Durak'ın temin ettiği pasaportlarla yurtdışına çıktıkları MHP iddianamesinde yer aldı. (MHF İddianamesi, 657) Kıpçak 4 Ekim 1998'de Ümraniye'de bir tamirciye düzenlenen baskında 47 kilo eroinle ve sahte kimlikle yakalandı. Çatlı ile ilişkisi bulunan Kıpçak'ın 1980'den sonra sahte pasaportla Avrupa'ya gittiği ve burada uyuşturucu işine girdiği ileri sürüldü. (Sabah, 05.10.1998)

Haluk Kırcı

Bahçelievler katliamı sanığı. MHP çevrelerinde "İdi Amin" ve "Esmeray" lakaplarıyla tanınıyor. İki yıl sonra yakalandı. 17 Kasım 1980 tarihli 14 sayfalık ifadesinde Çatlı ile birlikte yaptıkları katliamı en ince ayrıntılarına kadar anlattı. 12 Nisan 1988'de idama mahkûm oldu. Bir yıl sonra şartlı tahliye yasasından yararlanarak "yanlışlıkla" tahliye edildi ve tekrar aranmaya başladı, 1 Ağustos 1992'de evlenirken nikâh şahidi Erzurum Valisi Mehmet Ağar'dı. II. MİT raporunda, özel örgütün Ülkücü Mafya içindeki bölümünde yer aldığı ve Çatlı'nın ölümünden sonra örgütün silahlı kanadının lideri olduğu ileri sürüldü. Abdullah Çatlı'nın ekibinde Abdurrahman Buğday, Sami Hoştan, Sedat Peker ve Mehmet Gözen'le birlikte yer aldığı da iddialar arasındaydı. 25 Ocak 1996'da Küçükçekmece'de yakalandı, 1 Şubat 1996'da Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi. Başsavcılığın, Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin ilamı gelene kadar nezarette tutulmasını istediği Kırcı, aynı gün firar etti. Sedat Demir ve Mehmet Ağar'ın baskılarıyla serbest bırakıldığı için Komiser Servet Atan ve polis memuru Celal Yanar'la Nihat Demiray hakkında soruşturma açıldı. Yanar, ifadesinde dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın "nezarete atmayın, polislerle otursun" talimatı verdiğini söyledi. Demir bu davada 14 Ekim 1997'de delil yetersizliğinden beraat etti. Diğer polislerin de beraat kararı Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozuldu, ancak CMUK'un aleyhte temyiz olmaz hükmü gereğince tekrar yargılanmaları mümkün olmadı. Sağlık sektöründe, Sağlık Bakanlığından ihale alan kimi şirketlerin sahibi. Faili meçhul bir cinayette öldürülen Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan'ın Haluk Kırcı'nın şirketleriyle ilgili bir yolsuzluğu bildiği ve üzerine gittiği için öldürüldüğü ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 11.01.1998) (Kutlu Savaş Raporu/Susurluk Tutanakları)

Page 100: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 100

Faruk Kırısun

1994'te Sedat Bucak'a ait bir aracın devrilmesi sonucunda ölen Adnan Hocanın müridi. Kamuoyuna yansımayan bu olayda Adnan Hocanın Kadir adlı bir başka müridi, Özel Harp Dairesinden Korkut isimli bir subay, Korucubaşı Halit Reşitoğlu ve Mustafa Bakan ölmüş, yaralanan koruma Şeymus Özkaya GATA'da gizlice tedavi edilmişti. Bu kazada ölen subayın üniformalı yeşil olduğu da ileri sürüldü.

İsmail Kısakaya

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Eskişehir'de teşekkül oluşturmak suretiyle senet tahsilatı yapmak, müessir fiil gibi suçlarla aranıyor.

Savaş Kibar

İmam Baba lakabıyla da tanınan yeraltı dünyasının isimlerinden. Mehmet Hadi Özcan ile yakın arkadaş olduğu, ancak Halil Bezmen adına iş yaptığı ileri sürülen ve Hadi Özcan 'ın yakını olan İbrahim Aracı'dan 200 bin dolar haraç istediği ve adamları Tanju Ece, Yakup Taşkır ve Bekir Boynuuzun'a Aracı'nın E-130 karayolu üzerinde bulunan otomobil galerisini kurşunlattığı için Özcan ile aralarının açıldığı ileri sürüldü. Kibar, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde İbrahim Aracı'nın işyerinin kurşunlanmasına azmettirdiği için yargılanıyor. Hadi Özcan 'ın da Kibar'ın çocukluk arkadaşı olan Yaşar Kardaş'ın vurulmasını emrettiği ileri sürüldü. 17 Şubat 1998'de işadamı Cemal Beller ve ağabeyi Recep Beller'den 5 bin dolar haraç isterken Mustafa Kibar, Yılmaz Hüner, Hasan Gazel, Tanju Ece ve Birol Tarcan'la birlikte yakalandı. Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, işyeri kurşunlatma gibi suçlarla tutuklu.

Hüseyin Kocadağ

Eski İstanbul Emniyet Müdür yardımcılarından, özel Timin kurucularından. Gölbaşı'nda bir kişinin vurulmasına karıştığı ve İranlı bir kadınla ilişkisi olduğu, yeraltı dünyasının önde gelen isimleriyle ilişki kurduğu iddiasıyla 19 Şubat 1985-19 Ağustos 1985 tarihleri arasında polislikten uzaklaştırıldı. Sonra mahkeme kararıyla geri döndü. Behçet Cantürk'le ilişkili olduğu ileri sürülmüştü. Cantürk, "Babalar Operasyonu" sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Tim eğitim merkezinde sorgulanmıştı. Alaattin Çakıcı eski karısı Uğur Kılıç'ı Mehmet Çağlar ile ilişkisi olduğu için suçlarken Kocadağ'ın da adını vermiş, açılan soruşturmada Mehmet Çağlarla bu ilişkiyi bildiği ileri sürülen meslektaşı Hüseyin Kocadağ'ın temiz çıktığı 2 Şubat 1995'te bizzat İçişleri Bakanı Nahit Menteşe tarafından açıklanmıştı. Kocadağ 11 kez disiplin soruşturmasına uğradı. Bunlardan birinde kumar oynanmasına müsaade etmek ve adli bir olayın boyutunu değiştirmek yoluyla menfaat temin etmekten dolayı 29 Ocak 1986'da meslekten kesin olarak ihraç edildi. 20 Mart 1987'de Danıştay kararı ile geri döndü. Devlet aracını özel işlerinde kullandığı için altı ay süreli kısa durdurma, resmi sıfatının saygınlığını sarsacak davranışta bulunmaktan 10 gün maaş kesimi, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısıyken işkence yapmaktan soruşturma geçirdi. Kocadağ'ın Susurluk kazasında İzmir ya da İstanbul'a emniyet müdürü olmak için Çatlı'nın aracılığıyla Ağar'la ilişki kurmak için yer aldığı ileri sürüldü. Ayrıca Ankara Sheraton Otelinin kumarhanesine yüzde 10 oranında ortak olduğu da ileri sürülmüştü. (Susurluk Komisyonu)

Page 101: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 101

Cenan Kocahakimoğlu

19 Ocak 1994'te Erbil'de batılı servislerin de yardımıyla Kürt grupları tarafından öldürüldüğü ileri sürülen MİT görevlisi. Olayla ilgili ilk açıklamayı yapan KDP Ankara Temsilcisi Şefin Dizayi Türkiye'den yapılan insani yardımın koordinasyonu ile görevli olan Can Cemal'm öldürüldüğünü bildirdi. Ancak Kızılay Genel Müdürlüğü böyle bir elemanı tanımadığını açıkladı. (Bir Gizli Servisin Tarihi)

Cahit Kocakaya

Adı Varujyan Kumdagezer'm Nişantaşı'ndaki butiğinin basılması ve ağabeyinin öldürülmesi olayına karıştı. 2. MİT raporunda Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu tarafından Tarık Ümit'e, Dündar Kılıç yerine kendisine yönelik çalışma yapılması için önerilen ve Ümit tarafından kabul edildiği ileri sürülen uyuşturucu kaçakçısı. Tarık Ümit'in Kocakaya'dan alınan iki milyon dolarlık haraç yüzünden kaçırıldığı ve Akça tarafından otomobilde öldürüldüğü de ileri sürüldü. (1. MİT Raporu, 2. MİT Raporu)

Haydar Koç

Kemal Horzum'la birlikte çeşitli hayali ihracat ilişkilerine karışan, 5 Eylül 1983'te İstanbul Hilton Otelinde kalırken, hakkında çıkarılan tutuklama kararını öğrendikten sonra yurtdışına kaçan, dört yıl kadar kaçak gezdikten sonra Türkiye'ye dönüp, dört gün sonra, 5 Kasım 1987'de polise teslim olan isim. Haydar Koç, Kemal Horzum'un üvey kardeşi Yusuf Koç'la birlikte iş yaptığını, İstanbul'u parsellediklerini, önemli açıklamalarda bulunacağını, Kıbrıs'a büyük miktarda hayali ihracat yapıldığını, dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve Ünal Erkan'ın da bu işlere bulaştığını söyledi.

Lokman Kondakçı

Ülkü Ocaklarının ilk başkanlarından. Avrupa'da ülkücü örgütlenmeyi gerçekleştirdi ve ilk federasyon başkanı oldu. Aydınlık gazetesi Frankfurt Bürosuna açıklamalar yapmak isterken konu dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş'e iletildi. Güneş, bir polisi gazeteci gibi yollayarak Kondakçı'yı konuşmaya ikna ettirdi. Daha sonra polisler kimliklerini açıkladı. Kondakçı Hasan Fehmi Güneş'le 30 Mart ve 10 Nisan 1979 tarihlerinde iki ayrı görüşme yaptı. Kondakçı bu görüşmede kimi cinayetlerle MHP yöneticileri arasındaki ilişki hakkında önemli bilgiler verdi. Kaydedilen tutanaklar basına sızınca, Bafra'da ülkücüler tarafından kurşunlandı. (Gizli Kulaklar Ülkesi,96-99) Yıllar sonra 16 Mart katliamı davasında bu bant çözümleri mahkemeye sunuldu. Miktad Alpay imzasını taşıyan dökümler için kimi gazeteciler ve avukatlar hakkında MİT tarafından devletin gizli belgelerini açıklamak gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu ve dava açıldı. Kondakçı, 1982'de yaptığı ihracatın dövizini yasal süresi içinde yurda getirmediği için Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tazminat cezasına mahkûm oldu. (Hürriyet, 15.12.1987)

Teoman Koman

MİT eski müsteşarlarından. Jandarma Genel Komutanı. JİTEM adında resmi bir kurumun varlığını reddetti. Emekli olduktan sonra, Cavit Çağlar'a ait İnterbank'ın yönetim kurulu üyesi oldu.

Mahmut Korkmaz

Page 102: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 102

Bahçelievler katliamına karışan ülkücü militanlardan. ÜGD Ankara Şubesi ikinci başkanı. Kaldıkları Tokat öğrenci yurdu kurşunlandığı için Bahçelievler 17. Sokakta Haluk Kırcı ile eski bir apartmanın bodrum katında oturdu. Abdullah Çatlı ve Nevzat Bor'la İstanbul'a giderek esrarengiz Yüzbaşı Mehmet Ali Çevikel ile tanıştığı Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer aldı. 30 Mart 1988'de Pişmanlık Yasasından yararlanmak isteyen Haluk Kırcı ile birlikte verdiği ifadede Bahçelievler katliamını ayrıntılarıyla anlattı. Olaydan sonra yurtdışına kaçtı. 1987'de sahte kimlikle Viyana'dan İstanbul'a dönerken Yeşilköy Havaalanında yakalandı. Bahçelievler katliamı davasında müdahil avukatlar tarafından Muhmut Korkmaz'ın Alaattin Çakıcı'ya karşı düzenlenen bir operasyonda yakalandığı, ancak serbest bırakıldığı ileri sürüldü. (Sabah, 21.10.1997)

Ömer Korkmaz

El Ezher Üniversitesine Türkiye'den sahte belgelerle öğrenci gönderilmesiyle ilgili soruşturma sırasında Yurtdışı Mezunları Gençlik ve Dayanışma Vakfı (YUVA) Başkanı olarak, Başkan Yardımcısı Bülent Alan, Genel Sekreter Sabri Öner ve Muhittin Hamdi Yıldırım'la birlikte gözaltına alındı. Mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra 4 Mart 1998'de laik devlet düzenine karşı suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçlamasıyla haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. (Hür, 5 Mart 1997)

Ziya Korkut

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Macaristan'ın Budapeşte kentinde 2 4 Kasım 1997'de yumruklanması olayına karıştıktan sonra Bulgaristan'a kaçan ve orada yakalanan isim. Ziya Korkut, 18 Eylül 1998'de Türkiye'ye iade edildi. Yılmaz'ın yumruklanması olayında, yumrukçu Veysel Özerdem ile İsmail Koçkaya'nın bindiği otomobili kullanan kişi olan Korkut, İstanbul 3 Nolu DGM'de yargılandı. (Hürriyet.19.12.1998)

Hatay Kortun

Emekli albay. Azerbaycan'da Aliyev'i devirmek isteyen gruplara komuta ettiği ileri sürüldü. 12 Eylülden sonra yurtdışına çıktığı, Fransa'da kaldığı dönemde Abdullah Çatlı ile ilişki kuran devlet görevlisi olduğu iddia edildi. (Artıhaber, 41-1998)

Hayri Kozakçıoğlu

İpekçi suikastının soruşturmasında polis müdürü olarak görev yaptı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği yaptığı dönemde, Kuzey Irak'tan göç eden Kürtler için yurtdışından gönderilen 2 milyar lirayı hesabına geçirmekle suçlandı. Kozakçıoğlu söz konusu parayı 12 Ağustos 1991'de getirdiğini ve 18 Ocak 1993'te Bölge Valiliğinin talebi üzerine geri gönderdiğini, parayı dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin onayı ile aldığını söyledi. Ancak Kalemli, olaydan haberi olmadığını söyledi. (Hürriyet, 08.09.93) Kozakçıoğlu'nun Vakıfbank'taki kişisel hesabında 7 milyar lira olduğu (Milliyet, 08.09.1993) ortaya çıktı, İçişleri Bakanı Gazioğlu bu paranın dondurulduğunu açıkladı. (Hürriyet, 12.09.93) Kozakçıoğlu olayı Ünal Erkan ve Mehmet Ağar'ın komplosu olarak nitelerken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Kozakçıoğlu'nun kendisi adına açılan hesaplardan kimlere ödeme yaptığını açıklaması halinde devletin sıkıntıya gireceğini söyledi ve paranın örtülü faaliyetlerde kullanıldığını ima etti. (Hürriyet, 11.09.93) Bu tartışma sırasında bir başka haberde müteahhit Metin Kaya Çağlayan'ın yaptırdığı Sarıyer Çamtepe, Mesa Konutlarından A-12 nolu 240 metrekarelik tripleks villanın Hayri Kozakçıoğlu'na 1989'da 86 ay taksitle,

Page 103: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 103

sıfır kâr ve faizle 300 milyon liraya satıldığı ileri sürüldü. (Sabah, 11.09.1993)

Armağan Kök

Emlak Bankası Mecidiyeköy eski Müdür Yardımcısı. 1995'te Sicilya mafyasının 1.3 milyar dolarlık para aklama operasyonuna adı karıştı. Kök, ifadesinde, bu olayda kullanılan ve organizasyonda yer alan A&M Securities'm adamı Heinz Bucher adına verilen 26 Ağustos 1993 tarihli 22 milyon dolarlık iyi niyet mektubu (Letter of Intent) konusunda Emlak Bankası üst düzey yöneticilerinin onayının olduğunu söyledi. Sahte olduğu anlaşılan mektup, Şube Müdürü Hamdi Töre ve Müdür Yardımcısı Armağan Kök 'ün imzalarını taşıyordu. Ancak Emlak Bankası yönetimi bankayı lekeleyen bu mektup için soruşturma açmadı. Kök, 26 Eylül 1993'te skandalin patlak vermesinden sonra, Emlak Bankasından ayrılarak az şubeli bir bankaya geçti. (Hürriyet, 10.11.1995) Sicilya mafyasında Giovanni Cannizzo'nun itiraflarıyla ortaya çıkan 1.3 milyar dolarlık para aklama operasyonu için İtalyan Merkez Bankası Müfettişi Otella Carli'nin hazırladığı raporda, Emlak Bankası adına İsviçre'de kurulu A&M Securities şirketine verilen 10 adet 25 milyon dolarlık iyi niyet mektubunun A Kök imzasını taşıdığı belirtildi. Armağan Kök 'ün arkadaşı ve A&M Securities'm sahibi Rıdvan Abay, aldığı iyi niyet mektubunu Kubri AG adlı tabela şirketine transfer etti. Rus Himbank'tan da alınan benzer teminatlarla 500 milyon dolarlık para aklama imkânına sahip olan Kubri AG daha sonra İtalyan mafyasına satıldı. (Hürriyet, 10-11-12.11.1995) Olaya karışan isimler bu mektupların sahte olduğunu ileri sürerken, Rıdvan Abay'a verilmiş, 9 Eylül 1993 tarihli, 25 milyon dolarlık ve Emlak Bankası yönetimi tarafından da onaylanan yine Armağan Kök ve İlgi Arıcan imzalarını taşıyan ikinci bir mektup daha ortaya çıktı. (Hürriyet, 16.11.1995) İyi niyet mektubu, para aklama operasyonlarında aklanacak para kadar kredi alınmasında ve kredinin batırılarak meşru bir kaynağa kavuşturulmasında kullanılıyor. Armağan Kök, söz konusu mektuplar için dönemin banka yönetimine bilgi verdiğini ve onay aldığını ileri sürdü. Kök, Rıdvan Abay ile Tekar Gıda'nın sahibi Engin Çıray aracılığı ile tanıştığını anlattı. (Hürriyet, 23.11.1995) Emlakbank müfettişlerinin yaptığı incelemede, bankanın uluslararası bir dolandırıcılık girişimi ile karşı karşıya olduğu ve Armağan Kök'le şube müdürü Hamdi Töre'nin kötü niyetli olmadıklarını, ancak bu girişim karşısında savcılığa suç duyurusunda bulunmayan yöneticilerin bilgisine başvurulması gerektiği kararına vardılar. (Hürriyet, 28.11.1995)

Davut Kölük

İplik üreticisi. 1990'da Yeşilköy'deki Dilkum sitesini yaptı. 1992'de Ömer Lütfü Topal'ın Emperyal Gazinosunda oynadığı kumarda 100 milyon dolar kaybedince Mehmet Ağar'dan yardım istedi. Topal'ın alacağına karşılık olarak Dilkum sitesindeki daireleri ve Gebze'de Kölük tarafından yapılan 18 daireyi aldığı ileri sürüldü.

Haydar Köroğlu

13 Ocak 1998'de İstanbul'da osmisyum satarken Mehmet Uğur Dirlik, Akif Dalyaprak ve Orhan Gür'le yakalandı. 500 bin dolar değerinde osmisyumun yakalandığı olayda Selim İslamoğlu, Muammer Ertuğrul, Recep Behar ve osmisyumu Rusya'dan Türkiye'ye getiren Günay Kaptan da yakalandı. (Anadolu Ajansı, 13.01.1998)

Şeydi Battal Köse

Page 104: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 104

Metin Göktepe cinayetine karışan emniyet amiri. Tutuklu olarak yargılandığı sırada, mahkemenin 25 Aralık 1997 tarihinde yapılan duruşmasında verdiği 11 sayfalık dilekçe ile tutuksuz sanıklar Metin Küşat, Fedai Korkmaz, Burhan Koç, Tuncay Uzun, Fikret Kayacan ve tutuklu sanık Şuayip Mutluer'i suçladı. Göktepe 'nin Eyüp Kapalı Spor Salonunda 8 Ocak 1996 tarihinde saat 19.00'da öldürüldüğünü ve bunun salonda görevli başkomiserler ve Eyüp Emniyet Amirliği tarafından bilindiğini söyledi. (Hürriyet 26.12.1997)

Vahe Ohannes Köylüyan

Merkezi Hollanda'da bulunan Overco şirketinin sahibi. Adı ilk kez. 19 Aralık 1978'de Gaziantep- Ankara arasında çevrilen bir kamyonda silah yakalanmasıyla ortaya çıkan 63 kayıp TIR olayında geçti. Bir başka TIR da Silvan yakınında bir mağaraya 400 civarında roketatar boşaltırken yakalandı. Kuveyt'e gönderileceği söylenen mallar 63 TIR tutuyordu ve hiçbiri Türkiye'ye girdikten sonra çıkış yapmamıştı. Mallar İclal Solmaz Asena'ya ait Ortadoğu Nakliyat ve Mehmet Karagülle'ye ait Yavuz Nakliyat tarafından taşınıyordu ve Vahe Ohannes Köylüyan'a ait Overco şirketinden gönderilmişti. Türkiye'de Ortadoğu Nakliyat şirketinin Genel Müdürü Nejat Söyler tutuklandı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 147-149) JİTEM'in kurucusu olarak bilinen ve 1993'te öldürülen Jandarma Binbaşı Ahmet Cem Ersever, kaçak TIR'lar olayının ortaya çıkmasından sonra Nejat Söyler'le ilişkisi nedeniyle soruşturuldu ve delil yetersizliğinden beraat etti. Ersever, savunmasında Söyler'le ilişkisini reddetmedi. 1976'da Hüsamettin Türkmen aracılığıyla tanıştığı Söyler'le görev gereği ilişki kurduğunu ileri sürüyordu. (Jitem Gerçeği, 31-38) Köylüyan'ın ismi 9 Temmuz 1983'te Avusturya'da uyuşturucu kaçakçısı olarak yakalanan İrfan Parlak'ın dosyasında da Bekir Çelenk ve Fikri Kocakerim'le birlikte geçiyordu. Ohannes Köylüyan'ın adı Kıbrıs'ta kaçakçılıkla ilgili kapatılan 16 ayrı dosyada Ahmet Akmal ve Mehmet Erdoğan'la birlikte geçti. Ayrıca 1988'de Kıbrıs'a giderken Mersin gümrüğünde yakalanan TIR'da ortaya çıkan 15.7 ton asit anhidrit olayında alıcı yine Vahe Ohannes Köylüyan'a kadar uzanan ilişkilere sahipti. (Vatan Sağ Olsun, 38-57)

Mehmet Köymen

Adı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Ağustos 1998'de açıklanan çeteler listesinde yer aldı. İstanbul ve çevresinde silahlı çete oluşturma, adam öldürme ve yaralamaya azmettirme, silahlı işyeri baskını gibi suçlardan tutuklu. (Reis)

Mehmet Cemal Kulaksızoğlu

Harp Okulu 1976 mezunu. Jandarma subayı Özel Harpçi Erdal Sarı'nın kimliklerini kullanan, Yavuz Ataç'la ilişkili isim. Nafiz Karacan ve Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ve Mikail Sarı kimliklerini başlangıçta tek kişinin kullandığı zannedildi. (Aktüel 372) 1956 Karabük doğumlu. Londra Üniversitesinde üç yıl İşletmecilik okudu. Özel Kuvvetler Komutanlığınca yurtdışında eğitildiği, Nuri Gündeş ile ilişkiye girdiği, MI5, GS G9 gibi yabancı istihbarat kursları gördüğü, 1988'de MİT'in Kontrespiyonaj bölümüne girdiği, yurtdışında çeşitli operasyonlara katıldığı, Şahin Kara, Abdülcelil Halit, Faruk Coşkun gibi kimlikler kullandığı ileri sürüldü. (Aktüel, 372) 1995 yılı Nisanında Senar Er'in babasının fidye karşılığı kaçırılması ve İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a yapılan suikastlere bu üç ayrı isim de karıştı. Birdal suikastı soruşturması sırasında Mehmet Cemal Kulaksızoğlu adı azmettiriciler arasında yer aldı. Suikastın azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay ifadesinde Kulaksızoğlu'nun Yavuz Ataç'm çok yakın adamı olduğunu söyledi. Sevgilisi Oya Demir de polis ifadesinde Astsubay Cengiz Ersever'le Kulaksızoğlu aracılığıyla tanıştığını söyledi. Kulaksızoğlu adı ile Aktüel dergisine yaptığı açıklamalarda iddiaları reddeden Sarı, Yavuz Ataç'ı çok sevdiğini ve onun için

Page 105: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 105

çocuklarını bile öldürmekten çekinmeyeceğini anlattı. Alaattin Çakıcı ile ilişkisinden dolayı suçlanan MİT görevlisi Yavuz Ataç'm Kulaksızoğlu'na da kırmızı diplomatik pasaport verdiği ileri sürüldü. (Radikal, 23.08.1998) Nafiz Karacan'ın 12 Ekimde yakalanmasından sonra, 12 Ekim 1998'de İstanbul'da gözaltına alındı. Sevgilisi Oya Kaya'yı takip ederek girdiği daireyi belirleyen polis, evde bulunan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ile birlikte sevgilisi Oya Kaya, sekreteri Ayten Çakır ile iki adamı da gözaltına alındı. Adı daha önce 4 ayrı dolandırıcılık, silah zoruyla çek ve senet imzalatma olaylarına karıdan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'nun Florya'da bir şirketi olduğu da kaydedildi. "Mikail Sarı" adına düzenlenmiş bir pasaport kullanan Kulaksızoğlu'nun üzerinde "Aslan Çakır" adına bir de sahte kimlik çıktı. (Hürriyet, 15.10.1998) Kulaksızoğlu'nun Ankara'da Rüzgâr Güvenlik şirketi ve Set Dış Ticaret şirketiyle ilişkili olduğu ve burada Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım ve Akın Birdal suikastının azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay ile ilişkili olduğu ortaya çıktı. (Radikal, 16.10.1998) Ersever'le birlikte çalışan isimlerden Şerif Tokgöz'ün açıklamalarına göre Cem Ersever'in elindeki bilgilerden rahatsız olduğu, ayrıca Ersever tarafından planlanan, ancak onun ölümünden sonra da sürdürülen itirafçıların ve sivillerin birlikte yer aldığı, özel güvenlik büroları adı altında faaliyet gösterecek bir örgütlenmenin de başında olduğu ileri sürüldü. (Jitem Gerçeği, 109-115) Kulaksızoğlu, polise verdiği ifadede MİT'in çeşitli operasyonlara katıldığı, Şahin Kara, Abdülcelil Halit, Faruk Coşkun gibi kimlikler kullandığı ileri sürüldü. (Aktüel, 372) 1995 yılı Nisanında Senar Er'in babasının fidye karşılığı kaçırılması ve İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a yapılan suikastlere bu üç ayrı isim de karıştı. Birdal suikastı soruşturması sırasında Mehmet Cemal Kulaksızoğlu adı azmettiriciler arasında yer aldı. Suikastın azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay ifadesinde Kulaksızoğlu'nun Yavuz Ataç'm çok yakın adamı olduğunu söyledi. Sevgilisi Oya Demir de polis ifadesinde Astsubay Cengiz Ersever'le Kulaksızoğlu aracılığıyla tanıştığını söyledi. Kulaksızoğlu adı ile Aktüel dergisine yaptığı açıklamalarda iddiaları reddeden Sarı, Yavuz Ataç'ı çok sevdiğini ve onun için çocuklarını bile öldürmekten çekinmeyeceğini anlattı. Alaattin Çakıcı ile ilişkisinden dolayı suçlanan MİT görevlisi Yavuz Ataç'm Kulaksızoğlu'na da kırmızı diplomatik pasaport verdiği ileri sürüldü. (Radikal, 23.08.1998) Nafiz Karacan'ın 12 Ekimde yakalanmasından sonra, 12 Ekim 1998'de İstanbul'da gözaltına alındı. Sevgilisi Oya Kaya'yı takip ederek girdiği daireyi belirleyen polis, evde bulunan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ile birlikte sevgilisi Oya Kaya, sekreteri Ayten Çakır ile iki adamı da gözaltına alındı. Adı daha önce 4 ayrı dolandırıcılık, silah zoruyla çek ve senet imzalatma olaylarına karıdan Mehmet Cemal Kulaksızoğlu'nun Florya'da bir şirketi olduğu da kaydedildi. "Mikail Sarı" adına düzenlenmiş bir pasaport kullanan Kulaksızoğlu'nun üzerinde "Aslan Çakır" adına bir de sahte kimlik çıktı. (Hürriyet, 15.10.1998) Kulaksızoğlu'nun Ankara'da Rüzgâr Güvenlik şirketi ve Set Dış Ticaret şirketiyle ilişkili olduğu ve burada Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım ve Akın Birdal suikastının azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay ile ilişkili olduğu ortaya çıktı. (Radikal, 16.10.1998) Ersever'le birlikte çalışan isimlerden Şerif Tokgöz'ün açıklamalarına göre Cem Ersever'in elindeki bilgilerden rahatsız olduğu, ayrıca Ersever tarafından planlanan, ancak onun ölümünden sonra da sürdürülen itirafçıların ve sivillerin birlikte yer aldığı, özel güvenlik büroları adı altında faaliyet gösterecek bir örgütlenmenin de başında olduğu ileri sürüldü. (Jitem Gerçeği, 109-115) Kulaksızoğlu, polise verdiği ifadede MİT'in çeşitli dış operasyonlarında görev aldığını ileri sürdü, Mikail Sarı adına düzenlenen pasaportun kendisine MİT tarafından temin edildiğini anlattı. (Radikal, 16.10.1998)

Varujyan Kumdagezer

Vedat Kumdagezer adıyla da tanınıyor, 1. MİT raporuna kaynak olan etütlerde uyuşturucu ve elmas kaçakçılığıyla ilgili olarak adı geçti. 28 Ekim 1988'de Nişantaşı'ndaki butiğinde meydana gelen olayda, ağabeyi Miran Kumdagezer, Cahit Kocakaya ve kardeşi tarafından öldürüldü. Varujyan Kumdagezer yaralı olarak

Page 106: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 106

kurtuldu. (Hürriyet, 29.10.1988) Bu olaydan sonra Kumdagezer'in uluslararası altın kaçakçılığı ve para aklama operasyonlarında çok önemli bir noktada olduğu, hakkında Üç klasör rapor yazıldığı ve 1986'da 13 ülke polisi tarafından ortak olarak başlatılan "Atilla" operasyonunun en önemli isimlerinden olduğu, ancak bütün bu bilgilere rağmen korunduğu için yakalanmadığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 04.11.1988) İsviçre'de Hacı Mirza'yı sorgulayan Benazona Savcılığının iddianamesinde Varujyan Kumdagezer'in Lübnan'dan Avrupa'ya uzanan ilişkilerde köprü olduğu ve Magaryan Kardeşlerin Los Angeles'da 2 milyon dolar kara parayla yakalanmalarından sonra devreye girdiği ve Madrid kentine yerleştiği, 1987'de Hollanda'da ortaya çıkan 70 kiloluk eroin operasyonundan sonra korktuğu için Türkiye'ye geldiği ileri sürüldü. (Hürriyet, 15.11.1988) Varujan operasyonunda yakalanan eroinci Yılmaz Kiraz poliste ifade vermemek için dilini kesti. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri)

Fahrettin Kunak

DPT Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı ve Müsteşar Yardımcısıyken hayali ihracata ilişkin soruşturma raporlarında zamanaşımına yol açmak ve üçüncü kişilere haksız çıkar sağlayarak görevini kötüye kullanmakla suçlandı, hakkında soruşturma açıldı.

Sarp Kuray

Partizan Yolu örgütünden olduğu için 1980 sonrasında yurtdışına kaçtı. 1993'te, Mehmet Eymür'le pazarlık ederek Türkiye'ye döndüğü ileri sürüldü. Eymür'ün Kuray'ın serbest bırakılması için Nasrullah Ayan'dan Antalya'daki Buz fabrikasının ortaklık hissesi biçiminde 250 bin dolar aldığı da ileri sürüldü. (Cumhuriyet, 29.01.1998) Nasrullah Ayan'ın Türkinvest AOG, Alkasar Sanat Merkezi A.Ş. ve Altın Tavuk Tarım işletmeleri A.Ş. adlı şirketlerinde yönetim kurulu Üyesi oldu. Paris Asliye Mahkemesi tarafından 1 Aralık 1993'te L'Express dergisine 8 bin frank tazminat ödemeye mahkûm edildi. L'Express dergisi 1985 Eylülünde Kuray'ın iki arkadaşıyla birlikte Faubourg Saint Denis Sokağında bir otelde 1.2 kilo eroinle yakalandığını yazmıştı. Mahkeme derginin yazdıklarının doğru olduğunu söyleyerek Kuray'ı mahkûm etti. Kuray bu bilgiye yer veren Panorama dergisi muhabirlerini de tehdit etti. (Panorama, 18-24.05.1994) Sarp Kuray Türkiye'ye döndükten sonra Nasrullah Ayan'nın TF Trend Holding şirketinde ve yan şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak bulundu. Türkinvest'in batışından sonra 21 Nisan 1995'te bürosunda Şaban Demirkapı tarafından saldırıya uğradı ve yaralandı. Bu olaydan sonra aynı gece Aks Menkul Kıymetler şirketinin sahibi Mehmet Gürol Aksoy Kadıköy'deki evinin önünde saldırıya uğradı. (Hürriyet 22.04.1995) Saldırıdan sonra 23 Nisan 1995'te yaptığı basın toplantısında saldırı nedenini Zekeriyaköy'deki 5 milyar lira değerindeki arazinin alacaklılara devredilmeyip Şükrü Demirçelik tarafından satılması olduğunu ileri sürdü. Araziyi geri istediklerini, ayrıca içinde kiracı olarak oturduğu evin de Şükrü Demirçelik tarafından Ankaralı bir yatırımcıya devredildiğini söyledi. Susurluk skandalından sonra Abdullah Çatlı'nın Fransa'da bulunduğu sırada cezaevinden Kuray'a haber ulaştırarak Papa suikastında Bulgar bağlantısını güçlendirmek için kendilerine baskı yapıldığını ve Kuray'dan kendilerine baskı yapan CIA ajanını kaçırmasını istediği ileri sürüldü. Kuray'ın 16 Haziran örgütünün yöneticisi olduğu gerekçesiyle idam istemiyle yargılandığı İstanbul 1 Nolu DGM'de kendiliğinden teslim olması ve itirafları nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. (Cumhuriyet, 28.01.1998)

Şerafettin Kurt

Eski Kandıra Ülkü Ocağı Başkanı. 26 Mart 1994 yerel seçimlerinden MHP Kandıra Belediye Başkan adayı. Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu'nun

Page 107: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 107

öldürülmesi olayına karıştığı için yargılandı ve 8 yıl hapis cezasına çaptırıldı, 1 Mayıs 1997'de kaldığı Aydın E tipi Cezaevinde adi suçlular koğuşunda kalan hükümlülerden Adem Sayın tarafından öldürüldü. Cinayetin Ülkücü Baba Yakup Kürşat Yılmaz tarafından işlettirildiği ileri sürüldü.

İhsan Kuruoğlu

Bandırmaspor eski başkanı. Ahmet Tekin Baykal çetesiyle ilişkili olarak gözaltına alındı. Ülkücü olarak tanınan Kuruoğlu'nun Baykal'ın devletten ihaleler alan ve para aklama işlerinde kullanılan Tekbay isimli şirketinde yüzde 20 hissesi olduğu ve çek senet tahsilatı yaptığı ileri sürüldü.

Aydın Kutlu

Adana'da 150 civarında esnafı haraca bağladığı için yakalandı. 16-18 yaşlarında gençlerle haraç çetesi kurduğu ileri sürüldü. Bu suçlardan tutuklandı. (Hürriyet, 23.03.1998)

Tülin Kutlu

Bankacı. Eski MİT raporunun yazıldığı sırada Pamukbank Nişantaşı Şubesinde çalışıyordu. Raporda yer alan bilgilere göre 1984'te Garanti Bankası Kurtuluş Şubesi Müdürüyken Banker Bako çok sayıda sahte Çaybank senedini teminat göstererek kendisinden kredi aldı. Senetlerin sahte olduğu sonradan anlaşıldı. (1. MİT Raporu)

Bedrettin Küçük

Jandarma yüzbaşısı. Diyarbakır 1 Nolu DGM tarafından 6 Mart 1995'te Hakkâri, Çukurca'da Naif Demir adlı kişinin öldürüldüğü iddiasıyla ilgili olarak sanıklar Astsubay Metin Koç'la birlikte 12 Mart 1997 gün, 1997/803 hz., 1997/42 görevsizlik karar sayısıyla hazırlık evrakı Van 21. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunuldu. (YeniYüzyıl, 15.09.1998)

Veli Küçük

JİTEM'in kurucusu olduğu ileri sürülen general. Faili meçhul cinayetlerle ün kazanan Kocaeli bölgesinde İl Jandarma Alay Komutanlığı yaptı. Adı ilk defa Hanefi Avcı'nın Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede ortaya atıldı, Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım'm kullandığı cep telefonunun Veli Küçük'e ait olduğu ileri sürüldü. Abdullah Çatlı, Sedat Peker ve Mahmut Yıldırım gibi isimlerle telefon konuşmaları tespit edildi. Kutlu Savaş raporunda yer alan ibrahim Babat'ın ifadesine göre 1990'da JİTEM'de bütün asker itirafçıları bir araya toplayan bir yapı kurulmasını öngördü. (Milliyet, 02.03.1998) Şerif Tokgöz'ün açıklamalarında Cem Ersever'in elindeki bilgilerden rahatsız olduğu, ayrıca Ersever tarafından planlanan, ancak onun ölümünden sonra da sürdürülen itirafçıların ve sivillerin birlikte yer aldığı, özel güvenlik büroları adı altında faaliyet gösterecek bir örgütlenmenin de başında olduğu ileri sürüldü. (Jitem Gerçeği, 109-115)

Necdet Küçüktaşkıner

Metin Göktepe'yi öldürmek suçuyla yargılanan polislerin avukatı. Adı 1979'da Aydınlık'ta kontrgerillacı avukat olarak geçmiş, barodan atılmıştı. Ayrıca yine

Page 108: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 108

Aydınlık'ın yayınlarında 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan 1 Mayıs olaylarının düzenleyicileri arasında geçti. Küçüktaşkıner'm 1 Mayıstan 15 gün önce MİT Personel Daire Başkanvekili Erkan Ersil imzasıyla 8 milyon lira aldığı ortaya çıktı. (Cumhuriyet, 14.02.1997) Hüseyin Baybaşin de açıklamalarında Küçüktaşkıner'le birlikte uyuşturucu işi yaptıklarını, Almanya'da hayali ihracat işlerine bulaştığını söylemişti. Küçüktaşkıner'm birlikte çalıştığı avukat Mete Bozbora ile 22 Mayıs 1989'da Hüseyin Baybaşin'in kardeşi Mehmet Şirin Baybaşin'in vekâletini aldığı ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları)

Rafet Küçüktiryaki

1979'da Emniyet Genel Müdürlüğüne getirilen merkez valisi. Küçüktiryaki'nin Abuzer Uğurlu ve ailesiyle ilişkisi Cumhuriyet gazetesinde yer alınca, görevinde alınarak Giresun Valiliğine atandı. 980'den sonra da emekli edildi. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 79-85)

Zekeriya Kürşat

18 Eylül 1970'te İsveç'te 4.5 kilo uyuşturucuyla yakalanan Adalet Partisi milletvekili. Kürşat ve arkadaşı Sedat Doğan Timur arama sırasında kaçar. Otomobille birlikte, arananlar listesinde bulunan Ahmet Yılmaz Mengütay, İrana Person adlı bir İsveçli kız ve Hüseyin Kasapbaşı yakalanır. Kasapbaşı suçu üzerine alır. Polisin araştırmasına göre şebeke Ahmet Yılmaz Mengütay, Sedat Doğan Timur ve Ergün Dikkafa'dan oluşmaktadır.

Philippe Laval

Poitiers'de Abdullah Çatlıyla birlikte yaşadığı sırada Oral Çelik'e Bedri Ateş adına düzenlenmiş mülteci kimliğini veren Fransız polis. (Reis, 245)

Guido Lentini

Şeref Benli, İtalya'da bir Yugoslavda olduğunu öğrendiği 3 kilo eroine müşteri ararken yardım istediği İtalyan. Lentini, eroini borçlu olduğu Roberto Vock'a teklif etti, Vock'un da polisi durumdan haberdar etmesi üzerine Mısır Koçanı harekâtı adı verilen polis operasyonu başladı ve Hasan Hüseyin Şener, Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Nevzat Bilecen, Fuat Kocal gibi isimlerin yer aldığı Basel davası ortaya çıktı. (Reis, 227-231)

M

Jean Magaryan

Kardeşi Barkev Magaryan'la birlikte Magaryan Kardeşler olarak tanınan ünlü kara para aklayıcıları. Zürih'te Nova Park Otelinin bir apartman dairesinde faaliyet gösteren BJM Finance S.A. şirketinin sahipleri. Türkiye'de toplanan kaynağı belirsiz paralar önce dövize çevriliyor, bu dövizler Magaryan Kardeşlere yollanıyor ve Magaryan Kardeşler tarafından toplanan paralar yurtdışındaki banka

Page 109: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 109

hesaplarına aktarılıyordu. Sarı Avni tarafından yürütülen eroin işinden gelen paranın aklanması sırasında gelişen Pizza Connection operasyonunun ardından, Avni Musullu'nun ortağı olan Hacı Mirza'nın elinde kalan 600 kilo eroini pazarlamak isterken DEA ajanlarının olaya sızmasıyla İran Contra skandali ve Magaryan Kardeşlere kadar ulaşan ilişkiler ortaya çıktı. Magaryanlar 7 Temmuz 1988'de Zürih'te tutuklandılar. 10 Mart 1989'da New York'ta bir mahkeme Magaryanlar hakkında kokain kaçakçılığı nedeniyle tutuklama kararı verdi. 1988'de Kapıkule'de yakalanan 125 kilo altınla ilgili soruşturma da özellikle Osman Mirza'nın ifadesinden sonra Magaryan Kardeşlere kadar uzanmış, Kapalıçarşı'da kuyumculuk yapan Çillo lakaplı Mehmet Yıldırım Magaryan Kardeşlerle ilişkili olduğu için tutuklanmıştı. Magaryan Kardeşlerin Türkiye'deki asıl uzantısı olan Muhammed Celal Zehebi ise yurtdışına kaçmış, ancak bu olayda soruşturulmamıştı. Ayrıca kuyumcu Dikran Bahadır Altun, Osman Asilsoy, Hasan Bozdoğan, Hostes Ayşe Arzu Topal (Dalokay), İsviçre'ye eroin sokarken yakalanan Hacı Mirza gibi isimlerin de Magaryan Kardeşlerle ilişkisi olduğu ileri sürüldü. DGM savcılarından Ceylan Ülgen İsviçre'de tutuklu bulunan Magaryan Kardeşlerin ifadesini almak için İsviçre'ye gitti. Perde arkasındaki patronu Mehmet Yıldırım olan EMEF Dış Ticaret'in kara para aklanmasında rolü olduğu ileri sürüldü. Tessin savcısı tarafından yürütülen kara para olayı soruşturmasında isviçre'nin SKA Bankasının 1985-88 yılları arasında 2 trilyon lirayı bilerek akladığı ortaya çıkarıldı. Magaryan Kardeşlerin ifadelerinin tamamı Türk polisine gönderilmedi. İlyas Cılız açıklamalarında kaçak altın piyasasında Magaryanların ve Muhammed Şekerci'nin rakibi olan Mecattaf şirketi ve Kuveytli altın kaçakçısı Nebil Hasebi ile birer milyon dolarlık ortaklıkla Türkiye'de bir şirket kurmaya çalıştıklarını söyledi. Magaryanların Türkiye'de iş yaptıkları kişilerin gerçek ya da kod adlarını açıkladıklar. (Babalar Senfonisi, 153-157) Magaryanların, Lübnanlı ortakları Walid Alaili, Bekir Çelenk'in Papa suikastından sonra Mehmet Ali Ağca'yı ödüllendirdiğini ileri sürdü.

Burhan Mahmutoğlu

Ülkücü. Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatında (TMT) çalıştı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın danışmanı oldu. 13 Ocak 1993'te narkotik polisi Kadir Özyay ve matbaacı Hulusi Özyay ile birlikte Etibank Elbistan Şubesini 100 bin mark ve 40 bin dolar dolandırarak Kıbrıs'a gelen Bektaş Korkusuz'u haraç almak üzere kaçırdı. Mahkemede ilk ifadesinden vazgeçip, Türkiye'den gelen MİT'çilerin isteği üzerine Bektaş Korkusuz'u konuşturmaya çalıştığını söyledi. Ancak, bu ifadeden sonra Tekwando Federasyonu Başkanı Eyüp Zafer Gökbilen ve Girne Polis Müdür Vekili Arif Barbaros tarafından yattığı hastanede MİT'i bu işe karıştırmaması için uyarıldı. Mahkeme sonucunda Mahmutoğlu ve Kadir Özyay 3 yıl, Hulusi Özyay ise 2 yıl hapse mahkûm oldu. (Gazete Pazar, 09.11.1997)

Nesim Malki

Musevi asıllı işadamı. 28 Kasım 1995'te Bursa'da Özdilek tesisleri önündeki trafik ışıklarında faili meçhul bir cinayette öldürüldü. Nesim Malki Tunca Tekstil'm sahibiydi ve piyasaya faizle para veriyordu. Bir süre önce Trabzonspor'un eski başkanlarından Sadri Şener'in iflasına yol açmış, kurşunlanmış, ancak ölmemişti Kıbrıs'ta 1993'te Tunca Bank'ı kurdu ve Genel Müdürlüğüne Emlakbank'ın eski Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu'nu getirdi. Kısa bir süre sonra Bank-Indosuez Türkiye'yi satın aldı. Ancak bu satış Hazine engeline takıldı. Malki 'nin uyarılara rağmen Sümerbank ihalesine giren ve 103.7 milyon dolara satın alan Hayyam Gariboğlu'nu desteklemesinin de ölümü ile ilişki olduğunu ileri sürenler oldu. Malki'den birkaç gün sonra öldürülen Yener Kaya'nın da Malki ile ilişkili olduğu, kimi tekstil hisselerinin işlemlerini kontrol ettiği ileri sürüldü.

Page 110: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 110

Nesim Malki'nin ölümünden kısa bir süre önce daha sonra Ömer Lütfü Topal'a devredilecek olan Jasmine Court Oteline talip olduğu da iddialar arasındaydı. Nesim Malki'nin öldürülmesine Erol Evcil'in de adı karıştı. Susurluk Komisyonuna gönderilen bir ihbar mektubunda, Malki'nin Erol Evcil'in adamları tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü. Söz konusu mektupta Bursa Emniyeti içinde bir çeteden söz ediliyor ve Malki cinayetinin, ikisi emniyette görev yapan polis olmak üzere altı kişi tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülüyor. Mektuba göre cinayete karışanlar içinde Erol Evcil'in korumalığını yapan emekli polisler de yer alıyor. (Cumhuriyet, 01.02.1997) Malki cinayetiyle ilgili olarak yakalanan ilk kişi, tetikçi Mehmet Sümbül oldu. Sümbül'ün sorgulanmasının ardından, ünlü işadamı Hayyam Garipoğlu, Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi eski Müdür Yardımcısı Yusuf İlhan, firari tetikçi Oğuz İşık'ın yeğeni Zeki Işık, İlhan Öztürk, Ömer Eker, Arif İrfan Eker, ANAP Milletvekili adayı Fazlı Taştan, Malki'nin sahibi olduğu Tunca Tekstil'in mali işlerden sorumlu müdürü Bayram Bozdemir, cinayet sırasında şoförlük yapan Cengiz Ülksel, tetikçi Burhanettm Turkeş'm baldızı, çetenin kasası Hamide Aykaç, olay tarihinde Evcil'in baş muhasebecisi olan Sabri Köroğlu, Ahmet Ersöz, Esat özgür, Mehmet Hanifı Kaya, Bursa Terörle Mücadele Şubesinde görevli eski polis memurları Eyüp Garip, Atilla Yılmaz ve Erdem Acar, Mehmet Sümbül 'ün eşi Mine Sümbül, Nesim Malki'nin ortağı Erol Erkohen gözaltına alındı. Olayın kilit isimlerinden Mehmet Sümbül, polise verdiği ifadede, cinayet silahlarını, Yalova'dan feribotla İstanbul'a gelirken denize attıklarını söyledi. Gözaltındaki polis memurlarının, olay öncesi istihbarat yaptıkları, bazı sanıkların, sadece Nesim Malki ile iş ilişkileri nedeniyle sorgulandıkları belirtildi. Polisin resmi açıklamasında, Nesim Malki'nin öldürülmesi olayında Erol Evcil'm azmettirici olduğu, Mehmet Sümbül, Şükrü Elverdi, Oğuz Işık ve Burhanettm Turkeş'm de tetikçi olarak görev yaptıkları ileri sürüldü. Yurtdışında bulundukları belirlenen Erol Evcil, Şükrü Elverdi, Oğuz Işık ve Burhanettm Turkeş, aranıyor. (Hürriyet, 20.10.1998)

Mümin Mandil

İstanbul İkinci Şube Müdürlüğünde görevliyken 7 Ekim 1987'de Kaçakçılık ve İstihbarat Dairesi görevlilerine verdiği ayrıntılı ifade MİT raporunda yer alan bilgilere kaynaklık etti. Mandil, ifadesinde başta Ahmet Ateşli olmak üzere dönemin üst düzey polis müdürlerinin yeraltı dünyası ile ilişkilerini anlattı. (MİT Etütleri, 4-19)

Ekrem Marakoğlu

Uğurlu ailesinin avukatı, Komünizmle Mücadele Derneği kurucusu. Ömer Lütfü Topal ve oğlu Murat Topal'm avukatı. 21 Ocak 1997'de İstanbul DGM'ye verdiği ifadede Topal cinayetinde Kıbrıs'taki Jasmine Court Otelinin ortağı Ömer Gültekin'in de parmağı olduğunu ve Murat Topal'm Gültekin'le ortak olarak babasına ihanet ettiğini ileri sürdü. Marakoğlu, Menzir'in kumar oynarken çekilmiş görüntülerinin Murat Topal'm elinde olduğunu, Cavit Çağlar'ın 3 milyon dolar alacaklı olduğu bir şahsı Topal' m desteklediğini, Çağlar'ın da Menzir aracılığıyla 3 milyon dolarını Topal'dan istediğini ileri sürdü. Marakoğlu Topal'm İsrail'den silah getirerek PKK'ya sattığını, bu işte de yalnız olmadığını ima etti. (Susurluk Tutanakları)

Turgay Maraşlı

Çatlı'nm Ozbay adıyla kurduğu GSC Tekstil'deki Efraim Barutla birlikte iki ortağından biri. Gerçek Mehmet Özbay'la birlikte Ataköy Atrium'da Pizzadays adında bir dükkân açtığı, ancak devrettiği ileri sürülüyor. Maraşlı'nın Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması olayında da kardeşiyle birlikte sanık olduğu ileri sürüldü. (Reis, Susurluk Raporu)

Page 111: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 111

Kont Alexandre de Marenches

Papa suikastı sırasında Fransız Gizli Servisinin Başkanı. Suikastı CIA ajanı Pazienza'dan haber alarak Vatikan'ı uyardı. Bir başka iddiaya göre, Fransız istihbaratı suikastı Romen istihbaratından öğrenmiş, ancak bilgiyi gizli tutmuştu. (Reis / JMS)

Mecattaf

Şekerci ve Magaryanlann rakibi olan İsveç'te yerleşik para aklama organizatörü. Mecattafin adı 1983'teki ünlü altın kaçakçılığı davasına karıştı, ancak önemli bir zarar görmedi. Bu davada Ant Mecattaf and Fils Beyrut adlı şirketin talimatıyla Abidin Cevher Özden'e para gönderildiği, bu paraların sarraf Nazif Bayer'e ait olduğu Hazine raporunda yer aldı. Şekerci ve Magaryan Kardeşlerin Türkiye'deki ilişkilerinin çökmesinde Mecattafm parmağı olduğu, ancak Mecattafm Türkiye'deki uzantısı olan Ceyhan Bektaş ile ilişkilerinin açığa çıkmadığı ileri sürüldü. Mecattafın 1989'da Kuveytli altın kaçakçısı Nebil Hasebi ile 1'er milyon dolar ortaklıkla bir şirket kurmaya çalıştığı ileri sürüldü. (EP.Altın Kaçakçılığı, 1993)

Ricardo Arias Medina

İspanyol uyuşturucu kaçakçısı. Ramira Garcia Domungues, Mehmet Üsküplü ve Nazım Üsküplü'yle birlikte 10 kilo kokain sokmaktan yargılandı ve iyi hali nedeniyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (Anadolu Ajansı, 27.11.1997) Yakalanan en büyük partilerden biri olan kokain, DEA stratejisi gereği Türk ve Güney Amerikan uyuşturucu tüccarlarının birebir takasa yöneldiğini gösteriyordu.

Monte Melkonyan

ASALA'nın ikinci adamı. Terör eylemlerine karşı çıktığı için Agop Agopyan'la çatıştı. Karabağ'da Azeri-Ermeni savaşı sırasında bir tankın altında kalarak öldüğü ileri sürüldü.

Uğur Mengenecioğlu

Armatör. Eski SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün bacanağı. Kayınpederi Ali Sohtorik'in sahibi olduğu Romoil Petrol Ltd. şirketinde genel müdür olarak çalışmaya başladı. Madeni yağlar için katkı maddesi üreten Pürsan A.Ş.'yi kurdu ve bu maddelerin yurtdışından ithalatını engelledi. 1981'de 12 Eylül yönetiminin denizciliğe verdiği olağandışı teşviklerden sonra armatörlüğe başladı. Genellikle eşi ve çocuklarıyla ortak olduğu şirketleri UM Denizcilik, Um Holding ve UM Finansman'ı bu dönemde kurdu. Yüzde 90 oranındaki teşviklerden ve kredilerden yararlanarak 1981-1984 yılları arasında sekiz adet süper tankeri 76.1 milyon dolara satın aldı. Bu tankerlerin piyasa değerlerinin çok üzerinde fiyatlarla satın alındığı ve gerçek değerlerinin ancak 50 milyon dolara ulaştığı daha sonra ortaya çıktı. (Nokta, 10.03.1985) UM Denizcilik'm bu tankerleri paravan şirketler aracılığıyla aldığı anlaşıldı. Denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı İsmail özdağlar'ın kendisinden rüşvet istediğini Adnan Kahveci'den aldığı minik teybe kaydetti ve bakanlık koltuğundan düşmesini sağladı. 1985'te DİTAŞ'ın Basra Körfezi'nden Akdeniz'e yapacağı petrol taşıma işini uluslararası rayiçler ton başına 9 dolar civarındayken, 15.80 dolara almayı başardı. Sahip olduğu PÜRSAN A.Ş aracılığıyla kanserojen özellikli PCB içeren rafineri ve petrokimya tesisi artığım Türkiye'ye hammadde adı altında ithal ederek elde

Page 112: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 112

edilen az miktardaki mazotu Gebze ve çevresinde sattığı ileri sürüldü. Toplu deterjan kaçakçılığından yargılandı ve 4 kez beraat etti. Ancak karar 4. kez Yargıtay tarafından bozuldu. (Hürriyet, 08.04.1988) Uğur Mengenecioğlu'nun Göktürk isimli tankeri 1995 yılı Mayısında Çanakkale'de durduruldu ve UM'nin borçları nedeniyle haczedilip, seferden men edilerek Bozcaada'nın 4 mil güneyine çekildi. Tanker 24 Ekimde şüpheli bir biçimde Yunanistan karasularına doğru sürüklendi. Daha sonra yapılan bilirkişi incelemesinde tankerin bir römorkör tarafından çekilerek götürüldüğü ortaya çıktı. Yunanistan'ın Türkiye'nin alacaklarını tanımadığı için tankerin iade talebini reddetmesiyle, Mengenecioğlu'nun 3 trilyonluk alacak için yapılacak hacizden kurtulduğu ileri sürüldü. (Sabah, 66.11.1995) Mengenecioğlu ise kendisine iftira atıldığını, geminin fırtına ile sürüklendiğini ve gidip alamadıklarını söyledi. (Milliyet, 27.11.1995) Mahkemede ortaya çıkan belgelerle, Mengenecioğlu, geminin Bozcaada'dan sürüklenmesinden bir gün sonrasının tarihi olan 25 Ekim 1995 tarihi itibarıyla geminin sorumluluğunu Seascot adlı şirkete devretti. Şirket Mengenecioğlu'na gemiyi Cebelitarık ya da istenen başka bir yere götüreceğine dair teminat verdi. (YeniYüzyıl, 21.12.1995)

Necdet Menzir

İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde, Danıştay 2. Dairesinin kararıyla Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren, Vali Yardımcısı Hakan Kanal, Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Çapalı, Ruhsat İşleri Şube Müdürü Metin Ömeroğlu, Ruhsat İşleri Şube Müdürü Ahmet Köse, Büro Amiri Abdullah Çelik, Komiser Alaaddin Aydıner, polis memurları Şaban Kırbaçoğlu, M. Emin Pamukçuoğlu, Aziz Ulutaş ve Erdinç Bezgen'le birlikte Selçuk Alan ve Zakir Yıldırımlı adlı kişilere usulsüz silah ruhsatı verilmesinden dolayı yargılanmasına karar verildi. (Tempo) 1995 seçimlerinden Çiller'in A takımı olarak adlandırılan kadrosunda yer alarak milletvekili seçildi.

Süleyman Mercümek

RP'nin gizli kasası olduğu ileri sürülen mali müşavir. Mercümek Bosna için toplanan yardım paraları nedeniyle dolandırıcılık suçundan 4 yıl 1 ay hapis ve 20.6 trilyon lira para cezasına mahkûm olmuş, karar Yargıtay tarafından "zimmet" suçundan yargılanma yapılması gerekçesiyle 13 Mayıs 1996'da bozulmuştu. Bozma kararına uyarak görevsizlik kararı veren Fatih Asliye Ceza Mahkemesinden sonra İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi de yetkisizlik kararı vermiş ve Mercümek Dosyası "Konya Selçuklu Belediyesinin zimmet suçu işleyip işlemediğinin araştırılması" için Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkeme tarafından Uluslararası insani Yardım Teşkilatı (İHH) yöneticilerinin de zimmet suçu işleyip işlemedikleri araştırılacak. RP'nin Genel Muhasibi olan Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak, TBMM Araştırma Komisyonunda sahip olduğu yetkiye dayanarak RP'ye devlet tarafından yapılan 65 milyar liralık hazine yardımını Mercümek'e gönderdiğini söylemişti. RP-Mercümek için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu "hukuk dışı bir parasal ilişki bulunamadığı" sonucuna varmıştı.

Ömer Mersan

Uğurlu ailesi adına çalışan Fikri Kocakerim'in yardımcısı. Bulgaristan ve diğer Avrupa ülkelerinde Uğurlu ailesinin işlerini yönetti. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 57-58) Mehmet Ali Ağca, Maltepe Askeri Cezaevinden kaçtıktan sonra Bulgaristan'da Sofya'da Vitoşa Otelinde kalırken Ömer Marsan ile tanıştı ve ondan sahte pasaport aldı. (Reis)

Şafak Mert

Page 113: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 113

DYP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi. Adı Flash TV baskınına karıştı ve bu olaydan dolayı 28 Temmuz 1998'de Mustafa Demirkol'la birlikte tutuklandı. Ümraniye'de kendisine ait Şafak Otomotiv şirketinin kurşunlanması ve molotof kokteyli atılması soruşturmasında gözaltına alınan Flash TV baskını failleri Hacı Çıtrak ve Erhan Ulaş ifadelerinde İstanbul DYP İl Yönetim Kurulu üyesi olan Şafak Mert'in işyerini, Flash TV baskınını üstlenmeleri için kendilerine vermeyi vaat ettiği 5'er milyar lirayı ödemediği gerekçesiyle, intikam amacıyla kurşunladıklarını söylediler. Mert ve Demirkol bunun üzerine tutuklandı. (Anadolu Ajansı, 28.08.1998) Şafak Mert ve DYP Ümraniye İlçe Yönetim Kurulu üyesi Yavuz Ürgün 8 Ekim 1998'de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiler.

Nedim Nesim Meşulam

Romet Dış Ticaret şirketinin sahibi işadamı. 1987'de sahte gümrük oluşturarak, bu gümrükten çıkmış gibi gösterilen mallarla İngiltere, İsviçre, Ürdün ve Bahreyn'e yaklaşık 9 milyon dolarlık ihracat yapmış gibi vergi iadesi almaya hazırlanırken, olayın ortaya çıkması üzerine yurtdışına kaçtı. (Hürriyet 04.08.1988)

Ali Balkan Metel

İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdürü. Çok sayıda hayali ihracat soruşturmasında yer aldı. Cem Ersever'le yakın ilişkisi nedeniyle kamuoyunda tanındı. Ersever'in son olarak Metel'm şoförü Çubuklu Kemal Sadık Uzunel'in evinde kaldığı ve burada yakalanarak öldürüldüğü de ileri sürüldü. MİT görevlisi olarak gümrük kapılarında görev yapan Abdülaziz Turhan, Metel'in Gümrük Muhafaza Başmüdürü olarak çalıştığı sırada Yeşil adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'm Habur sınır kapısından Türkiye'ye tarihi bir Tevrat soktuğunu ve bu dönemde Habur sınır kapısında kirli işlere göz yummayan gümrük görevlisi Mehmet Ay'ın öldürüldüğünü ileri sürdü. (Gazete Pazar, 09.11.1997)

İsmail Mısırlı

MHP Kilis İlçe Başkanlığı görevinden alındıktan sonra, Kilis Belediye Başkanı Dr. Burhan Kerküklü'yü makam odasında öldürdü. 31 Ocak 1995'teki olayda Başkan Yardımcısı Naim Aydoğdu, Yusuf Boydak, Ömer Mısırlı ve Murat Develi ağır yaralandı.

Saffan Mindivanlı

Avukat. Behçet Cantürk'e gönderdiği "Ankara ve İstanbul'da çok yüksek rütbeli nüfuzlu general arkadaşlarım var. İsterse kendisini kurtarabiliriz" mealindeki not yüzünden gözaltına alındı. (Cantürk'ün Anıları)

Hacı Mirza

Adıyaman'ın Gerger ilçesine bağlı Nakışlı köyünde doğan Hacı Mirza, adını ilk kez 12 Eylül 1980 öncesinde karıştığı sigara, oto yedek parçası ve silah kaçakçılığı olaylarıyla duyurdu. Hacı Mirza, bu suçlardan çeşitli mahkemelerde yargılanması devam ederken, uyuşturucu işine karıştı. Halen kendisiyle birlikte uyuşturucu suçundan İsviçre'de yargılanan İtalyan uyruklu Nicola Gıulietti aracılığıyla, Amerika'daki uyuşturucu mafyasının işlerini organize eden "Sam" kod adlı kişiyle tanıştı. Bu kişinin istediği eroin ve baz morfini İran'dan temin etti. Eroin ve baz morfin, TIR'la yola çıkarken, kendisi de ağabeyi Ramazan Mirza'nın pasaportuna fotoğrafını yapıştırarak yurtdışına çıktı. 80 kilo baz morfinle 20 kilo eroinin, İsviçre'nin Bellinzona kentinde alıcıya teslim

Page 114: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 114

edilmesi sırasında 23 Şubat 1987'de Lugano Exelcior Otel'de DEA ajanı Dick Marty tarafından tutuklandı. DEA ajanları Mirza'yı ikna edebilmek için tam teşekküllü bir laboratuvar bile kurmuştu. 12 Ekim 1989'da Bellinzona mahkemesinde Avrupa'ya 20 kilo eroinle birlikte 80 kilo saf eroini getirdiği için 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mirza'nın baz morfini İran hükümeti yetkililerinden aldığı, karşılığında Amerikan ve Fransız yapımı gelişmiş silahlar verdiği ortaya çıktı. Olayın soruşturması Lübnan'da bir dergide ABD'nin İran'la el altından diplomatik ilişkiler kurduğu haberiyle birleşince, İran-Contra skandali ortaya çıktı. (Mafyanın Ekonomi Politiği, 85-89/Babalar Senfonisi)

Osman Nuri Mutlu

Cantürk'le birlikte çalıştığı ileri sürülen eroin imalatçısı. Profesör lakaplı İzzet Gündüz Sarıyar ile tanışarak kimyagerliği öğrendi. 11 Şubat 1984'te yakalandıktan sonra Behçet Cantürk'le ilgili bütün bildiklerini anlattı. (Cantürk'ün Anıları)

N

Asil Nadir

Kıbrıslı işadamı, İstanbul İktisat Fakültesinden ayrıldıktan sonra İngiltere'ye giderek babası İrfan Nadir'in Wear Well adlı şirketinde çalışmaya başladı. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtının ardından Wear Well şirketi Kıbrıs'a geri döndü ve Rumlardan kalan işletmeleri değerlendirdi. Zarar eden Polly Peck şirketinin hisselerini Zelker Ailesinden 280 bin sterline satın aldı. 1983'te hisselerin değeri 36 sterline çıktığında dikkat çekti. 1989'da dünyanın en büyük meyve dağıtım şirketlerinden biri olan Del Monte'yi satın aldı. Ardından Japon elektronik şirketi Sansui'nin hisselerini satın aldı. Türkiye'de de Güneş, Günaydın gazeteleri ve Gelişim Yayınlarını satın aldı. Vestel'i kurdu. 1990'da Polly Peck şirketiyle çok sayıda büyük şirketin sahibiyken, hisselerin yapay yükselişini sağlamak için şirket içi alım yaptığı suçlamasıyla karşılaştı ve büyük bir krize girdi. İngiltere'de Ağır Dolandırıcılık Masası tarafından 69 kez yaklaşık 150 milyon sterlini zimmetine geçirmekle suçlandı. Mal ve para varlığının dondurulması için Yüksek Mahkeme tarafından karar alındı. Tutuklandı, kefaletle serbest bırakıldı. 1993 Mayısında yargılanmak üzereyken ülkücülerin de yardımıyla İngiltere'den kaçarak Kıbrıs'a döndü. Ağır Dolandırıcılık Masasının kimi suçlamalarda kasıtlı davrandığını kanıtladı. (Gazete Pazar, 25.05.1997)

Hakkı Yaman Namlı

Kaçırılan MİT elemanı Tarık Ümit'in Kıbrıs'taki First Merchant Bank'ında genel müdür ve hissedar. Namlı 1991'de İstanbul'da kurulan ve yüzde 95'i Gürkan Tufanoğlu'na ait olan Moneytron şirketinin de genel müdürüydü. Moneytron'un kapanmasının ardından 10 Aralık 1993'te Kıbrıs'ta kurulan First Merchant Bank'ın genel müdürü oldu. Vatikan için toplanan paraların First Merchant Bank'a yatırılması için Vatikan yetkilileri Dr. Carlo Galeaezzi ve Fabrizio Tagietti ile Lugano ve Kıbrıs'ta görüşmeler yaptı. Anlaşmaya göre 50 ile 100 milyon dolarlık partiler halinde yatırılacak paraların toplam tutarı 5 milyar doları bulacaktı. Ve bu paralar daha sonra gayri resmi bir biçimde dış hesaplara transfer edilecekti. (Hürriyet, 06.01.1996)

Fethi Namluoğlu

Page 115: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 115

8 Aralık 1996'da Süleymaniye Camii'nde Abdullah Çatlı için okutulan mevlitte Çatlı'nın kızının fotoğraflarını çekmek isteyen gazetecilere engel olarak dikkat çekti. 11 Ekim 1997'de Atatürk Havalimanında sahte bir pasaportla yurtdışına çıkmak isterken yakalandı. Namluoğlu sahte pasaportu 1988'den beri kullandığını ve hakkında 1992'den bu yana yurtdışına çıkış yasağı olduğunu söyledi. Şişli Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk'ün eşi Orhan Aslıtürk'le de yakın ilişkisi bulunan Namluoğlu, havaalanına Batı 4 apronunda Mach Air'den 5 bin dolara kiralanan Falcon 50 tipi uçakla Polonya'ya gitmek üzere gelmişti. Namluoğlu ile birlikte uçak kiralayan Zahit Büyükbayrak, Rıfat Büyükbayrak ve Yusuf Keser, Namluoğlu'nun gözaltına alınmasından sonra yolculuklarına devam ettiler. Namluoğlu Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (Hürriyet, 12.10.1997)

Nevzat Nas

Mardinli işadamı. 1. MİT raporuna göre Necdet Üruğ'un oğlu Hadi Üruğ'un karıştığı Balıkesir'deki maden olayında adı ortaklar arasında geçiyor. (1. MİT Raporu)

Ruzi Nazar

Türkistan kökenli eski Sovyet subayı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusuna katıldı. Ankara'da uzun yıllar CIA görevlisi olarak çalıştı. 1980 öncesinde Bonn'da Federal Almanya'daki ülkücülerle ilişki kurdu. (Papa, Mafya, Ağca )

Oliver North

Amerikan ordusunda yarbay. 1983'te Pizza Connection adıyla bilinen uyuşturucu operasyonunun uzantısı olarak ortaya çıkartılan İran-Contra skandalında en önemli isimlerden biriydi. Adı Promis adlı programın aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelere satılması ve data çalınmasıyla ilgili olan Octopus skandalına karıştı. (Bilgi Mafyası)

Nafiz Obay

Uyuşturucu kaçakçısı. 2000'e Doğru dergisine yaptığı açıklamalarda Türkiye'de çok ünlü işadamı, sanatçı ve politikacıların uyuşturucu ticaretiyle uğraştığını ileri sürdü, İpekçi ve Gün Sazak cinayetlerinin uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığıyla ilgili olduğunu söyleyen Obay, Irangate olayının Türkiye ayağının kapatıldığını ileri sürdü. (2000'e Doğru, 08.08.1992)

Mustafa Oğan

Sobacı takma adıyla da tanınıyor. Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Kayseri ve çevresinde cürüm işlemek için çete oluşturmak, adam yaralama, korku ve panik yaratma gibi suçlardan dolayı aranıyor.

Page 116: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 116

Mithat Okan

5 Nisan 1995'te Dohuk'ta Kızılay görevlisi kimliği kullanırken yine Kızılay görevlisi kimliği kullanan Orhan Butlu ve Yaşar Mutlu adlı MİT görevlileriyle birlikte öldürülen MİT elemanı. 1995 Mart ayında TSK tarafından 35 bin askerle yapılan Kuzey Irak harekâtı sırasında yedi çobanın kulakları kesik ve ölü olarak bulunması üzerine galeyana gelen halk tarafından öldürüldüler. Bir başka iddiaya göre Zeli kampını görüntüledikleri için PKK tarafından deşifre edildiler. Fransız temsilciliğine sığındılar, ancak bir başka istihbarat örgütünün adamları tarafından buradan çıkarıldılar ve öldürülerek PKK'lılara teslim edildiler.

Mehmet Okumuş

İşadamı. 2 4 Ocak kararları ile yıldızı parladı. Kısa sürede 22 şirketin sahibi oldu. Ancak, 1984'te bankalara ve piyasaya yaklaşık 31 milyar lira borçlanarak battı. Malvarlığının büyük bir bölümünü karısının üzerine geçirerek kurtardı. 1992'de Kıbrıs'ta iki banka kurdu, kısa süre sonra devretti. İstanbul Borsasında da Pak Borsa adlı şirketi satın aldı, ismini Pasifik olarak değiştirdikten kısa süre sonra devretti. 1997'de Almanya'ya gitti ve bir daha dönmedi. Kıbrıs'ta kurduğu Oki Bank ile İstanbul'da yaklaşık bin kişiden 2 trilyon liraya yakın para topladıktan sonra 1998'de tekrar battı. (Hürriyet. 19.04.1998)

Bülent Orakoğlu

1980-85 yıllarında Hatay ili Siyasi Şube Müdürü, 1989-1994 yılları arasında Hatay Emniyet Müdürü olarak çalıştı. 1996 Mart ayında Milli Güvenlik Kuruluna sunulan ve Hatay'da yaşayan Arap Alevilerin Suriye'nin verdiği parayla arazi aldığını ileri süren tartışmalı raporu hazırlayan isimlerden olduğu ileri sürüldü. Hatay'da çalıştığı dönemde yakalanan eroinde büyük bir artış oldu. Aynı dönemde Suudi Arabistan'a yönelik Coptagon kaçakçılığındaki artış da eroin ihbarları karşılığı Coptagon kaçırılmasına göz yumulması olarak değerlendirildi. (Hürriyet, 27.08.1997) Diyarbakır Cezaevinde çalışırken işkencelere katıldığı ileri sürülen, daha sonra Sevgi Hastanesinin Yönetim Kurulu Başkanı olan Orhan Özcanlı'yla tanıştığı ve bu ilişkisi sayesinde 1997'de Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Vekili olduğu ileri sürüldü. Daire Başkan Vekili iken Genelkurmaydaki Batı Çalışma Grubunu deşifre ettiği ve Genelkurmayın telefonlarını dinlediği gerekçesiyle Genelkurmay Başkanının isteği üzerine önce görevden alınarak ABD'ye gönderildi. Daha sonra dinleme olayının bir skandala dönüşmesiyle geri çağrıldı ve açığa alındı. Genelkurmayda onbaşı olarak askerlik yapan İstihbaratçı polis Kadir Sarmusak'ın elde ettiği belgeleri Orakoğlu'na verdiği, daha sonra söz konusu belgelerin Akşener, Çiller ve Erbakan aracılığıyla Cumhurbaşkanına verildiği ileri sürüldü.

Ünal Osmanağaoğlu

Bahçelievler katliamına karıştığı için ideolojik amaçla adam öldürmekten gıyabi tutuklama kararıyla aranan firari ülkücü militan. Kemal Türkler cinayetine de karıştığı için Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor. (MHP İddianamesi, 748-749) Dönemin Ülkü Ocakları Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu 13 Şubat 1981'deki Askeri Savcılık ifadesinde Ünal Osmanağaoğlu'nun kendisine Bahçelievler katliamını Abdullah Çatlı'nın organizasyonu ve yönetiminde Haluk Kırcı, Mahmut Korkmaz ve Bünyamin Adanalı ile birlikte gerçekleştirdiklerini anlattığını söyledi. (Reis,128) Ünal Osmanağaoğlu, Haluk Kırcı ve Ercüment Gedikli'nin Maraş katliamına da karıştıkları İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir raporda da yer aldı. (Yeni Gündem, 23.11.1986)

Page 117: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 117

Ali Oto

Müteahhit. Kardeşleriyle birlikte Mehmet Ağar'ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde Özel İdare Bütçesinden Aydın'daki polis okulu ihalesini aldı. Hüseyin Kocadağ'ın uzaktan akrabasıydı. Susurluk'taki kazadan önce Bucak ve Çatlı'nın kaldığı Balçova'daki Princess Otel' m faturaları Ali Oto tarafından ödendi. (Reis, 386)

Ümit Ölmez

Yeraltı dünyasının ülkücü olarak tanınan isimlerindendi. Ankara'da vize işlerini kontrolü altında bulunduruyordu. 6 Mayıs 1992'de Yusuf Kenan Yıldırım tarafından bir benzin istasyonunda öldürüldü.

Feridun Öncel

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. Urfa'da MHP İl Başkanlığı için Muzaffer Çakmak ile çatıştı. Genel Merkezin desteği ile kazandı.

Adil Öngen

Bankacı Türk Ticaret Bankasının Erol Evcil'e satılmasına engel olduğu için 12 Mart 1997'de Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından düzenlenen silahlı saldırıya uğradı. Çakıcı, Öngen'in Özer Çiller'e yakın olduğunu, bankanın satışı için komisyon istediğini ve yeşil pasaport taşıdığını ileri sürmüş, bu yayın nedeniyle Flash TV 1 Mayıs 1997 tarihinde basılmıştı.

Dilek Örnek

16 Aralık 1996'da Atatürk Havaalanında uyuşturucu parası olduğu ileri sürülen 28 milyar lira tutarında bir bavul dövizle yakalandı. 24 Aralıkta tutuklandı. Yakalandığı sırada kendisini bekleyenler arasında Özel Harekâtçılardan Ayhan Akça'nın da olduğu ileri sürüldü. Yine havaalanında bulunanlardan Sakarya Karasu Emniyet Amiri Saim Kahveci, Ahmet Bıyıkoğlu, Numan Turhan ve Sinan Gürdoğan, Bıyıkoğlu'nun "Dilek Örnek'in para getireceğini biliyorduk. Yakalandığını duyunca 5 kişilik bir ekiple havalimanına gittik" yolundaki ifadesi nedeniyle yargılandı. Tarım Bakanlığında uzman Hatice Benli kimliğiyle 17.9147-3 seri numaralı yeşil pasaporta sahip olduğu ileri sürüldü. Açıklamalarında daha önce 52 kez bavulla toplam 1.5 trilyon lira civarında para taşıdığını söyledi. Kara para trafiğine teyzesi Fatma Kunt ve kız kardeşi Yıldız Örnek'in teşvikiyle girdiğini söyledi. Taşıdığı paranın uyuşturucu parası olduğunu erkek arkadaşı Ercan Doğan'dan öğrendiğini söyledi. Her geldiğinde pasaport bölümünde Vahdettin Seyran adlı bir memur tarafından karşılandı, onun nöbetinde giriş yaptı. Mehmet Ağar, Ömer Lütfü Topal, Adnan Yıldırım ve Savaş Buldan'ın oturduğu Yeşilköy Dilkum sitesinde oturduğu ileri sürüldü. Örnek açıklamalarında teyzesi Fatma Kunt, dayısının oğlu Ali Kunt, nişanlısı Murat Aşkar, Parse Köroğlu, Sinan Aclaçoğlu ve Birigitte Baarslaf'ın kuryelik yaptığını, en az 50 kez Türkiye'ye geldiklerini ve toplam 13 trilyon lira taşıdıklarını söyledi. İstanbul DGM'de açılan davada Örnek, Ayhan Akça, İranlı Yusuf Gharachehdaghai ve akrabası Ercan Doğan uyuşturucu ticareti yapmak ve kara paranın aklanmasıyla ilgili yasaya muhafelefet etmekle suçlandı. Örnek İstanbul 4 Nolu DGM'de görülen davada 17

Page 118: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 118

Eylül 1997'de kara para davasında ise 8 Kasım 1997'de tahliye edildi. (Susurluk Tutanakları)

Fevzi Öz

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. Malatya Pötürgeli. 1947 doğumlu. 1980'de Kürt İdris ve Mustafa Çapan'ı kumarda borçlandırıp kaçırmakla suçlandı, çıkarıldığı 4. Ağır Ceza Mahkemesinde beraat etti. Sahibi olduğu Yenikapı'daki Elif Kafeterya'da eroin bulundurduğu gerekçesiyle tekrar yargılandı ve beraat etti. 3 Aralık 1988 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan bir yazıda anlattığı hayat öyküsünde amca oğlunu aptest alırken vurmaları üzerine olaya karıştığını, kan davası başladığını, Malatya'da Sabri'yi vurduğunu, cezaevine girdiğini ve 74 affı ile çıktığını anlattı. Fevzi Genç'i öldürmesini ise "Silah işine girmemi istediler, kabul etmeyince kendi adamımı bana" karşı çıkardılar. Beni vurmak istediler. Ancak yaralandım. Düşerken silahımı çektim. O öldü. Meşru müdafaadan beraat ettim" sözleriyle anlatıyor. Özallara olan yakınlığı ile tanınıyor. İlk MİT raporunda çeşitli hayali ihracat ve para aklama işlerinde yer aldığı ileri sürüldü. Necdet Ulucan polis ifadesinde ünlü hayali ihracatçı Turan Çevik'in Fevzi Öz'ün kontrolünde ve korumasında olduğunu söylemiş, daha sonra Çevik'in polisten kaçarken geride bıraktığı belgelerde de Fevzi Öz ile ortaklık anlaşması imzaladığı ortaya çıkmıştı. 1988'de kendisiyle Malatya'da bir dağ evinde yapılan röportajda "konuşursam çok kişiyi yakarım" dedi. İstanbul Emniyetinin aranmakta olan babalara yakınları aracılığıyla ilettiği "ya teslim olun ya da bu diyardan gidin. Burada barındırmayız" mesajına Alaattin Çakıcı ve Abuzer Uğurlu'yla birlikte olumlu cevap verdi. Aynı yılın ekim ayında İstanbul'daki bürosunda uyuşturucu, polis telsizi, dinleme cihazı ve tabanca ile yakalandı, sekiz adamı ile birlikte gözaltına alındı, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. 1989'da uyuşturucu bulundurmaktan 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1997'de ANAP Tekirdağ Milletvekili Enis Sülün'le ortak olduğu ileri sürüldü. Sülün, Fevzi Öz'le milletvekili olmadan önce işlettikleri bir benzinlikte ortak olduğunu, ancak daha sonra ayrıldığını söyledi.

Yaşar Öz

Düzcespor'un eski başkanı Yaşar Öz, Abdullah Çatlı'nın karısı tarafından dayısı. Tarık Ümit'in iş ortağı, Abhaz milliyetçisi. Mehmet Ağar'ın imzasını taşıyan uzman "belgelerinden birine sahip olan uyuşturucu kaçakçısı olduğu ileri sürüldü. Ayrıca Maliye Bakanlığında uzman gözükerek yeşil pasaport sahibi olduğu da iddia edildi. 12 Ocak 1994'te Adana Havaalanında sahte pasaportla yakalanan Metin Bozdoğan'ın ifadesi üzerine Öz, aralarında Tarık Ümit'in de bulunduğu iki kişi adına düzenlenen yeşil pasaportlar, 17 Türk pasaportu ve 8 İngiliz pasaportu, iki ayrı ehliyet, Eşref Cuğdar adına düzenlenmiş özel silah taşıma belgesi ve seri numaraları silinmiş üç silahla yakalandı. Olay yargıya intikal etmedi, Öz serbest bırakıldı. Bu olaya karıştıkları gerekçesiyle soruşturulan polisler, Etiler Polis Okulu Müdürü Mestan Şener, Mali Şube Pasaport ve Vize Sahteciliği bölümünde görevli polis memuru Nahit Yürüyen, Mali Şube Müdür Yardımcısı Osman Özkaraca, Komiser yardımcısı Levent Sevinç ve polis memuru Ali Alkan talimatı Ağar'dan aldıklarını söylediler. Yaşar Öz, Susurluk kazasından sonraki gelişmelerde, bu olay için Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı ve 24 Ocak 1998'de delil yetersizliğinden beraat etti. Öz, mahkemedeki savunmasında silah taşıma belgesini devlet sırrı olduğu için evde bulundurduğunu, ayrıca "kırmızı diplomatik", yeşil ve özel pasaportları bulunduğunu, ancak bu pasaportları kimin düzenlediğini söyleyemeyeceğini hakim önünde ifade etti. Yaşar Öz 1988'de Londra'da çeşitli işlere girip çıktıktan sonra 1991'de Kingland Road'da Özgen adlı bir kahve açtı. Sahte pasaportla adam kaçırmak suçundan 7 ay hapis yattı. Yaşar Öz 6 Aralık 1995'te ABD'de Erdal Aydın, Mehmet Ercengiz ve Metin Dokur (Mike) adlı kişilerle DEA ajanlarına eroin satarken son anda kaçarak kurtuldu.

Page 119: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 119

Ayrıca MİT tarafından kendisine suikast girişiminde bulunulduğunu söyleyen Londra Halkevi Başkanı Nafiz Bostancı, suikast girişiminden dolayı yargılanan Yılmaz Hasan'ın Yaşar Öz'ün adamı olduğunu söyledi. Yeraltı dünyasına sahte kimlik sağladığı için pasaportçu Kalın Ali olarak tanınan ve 5 Temmuz 1998'de Adapazarı'nda öldürülen Kalın Ali lakaplı Cihan Caner Türkler'in de Yaşar Öz'ün ortağı olduğu ileri sürüldü. Yaşar Öz, İstanbul DGM'de yurtdışına uyuşturucu ihraç etmekten yargılandığı davada açıkça söyleyemeyeceği nedenlerden dolayı uyuşturucuyla ilgilendiğini kabul etti. Öz, PKK'ya karşı istihbarat görevi nedeniyle uyuşturucuyla ilgilendiğini söyledi. (Sabah, 24.01.1998)

Orhan Özay

Yasadışı MLSBP Örgütü eski üyesi. İtirafçılık statüsünden yararlanarak Sedat Mete adına düzenlenmiş bir kimlik sahibi oldu. Kızıyla kaçan damadını öldürtmek için kiralık katil tuttuğu ileri sürülen işadamı Fahri Gülver'e Necati Yıldırım tarafından şantaj yapıldı. Orhan Özay'da Sedat Beker ve Resul Özdemir isimli iki polisle birlikte Gülver'in evine giderek esrar bıraktı ve Gülver'den para istedi. Gülver'in durumu polise haber vermesi üzerine, 6 Kasım 1991'de Kadıköy'deki buluşma noktasında çatışma çıktı. Olayda Orhan Özay ve şantajcı polis Sedat Beker ve olaya müdahale eden Başkomiser Ali Rıza Güzel öldü. Resul Özdemir ve Kadir Kapalak yaralı olarak yakalandı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olayda kullanılan otomobilin kime ait olduğu konusunda çelişkili açıklamalar yaptı. Ancak kısa bir süre sonra otomobilin Efe Özal'a ait olduğu anlaşıldı. Efe Özal otomobili takas etmek üzere 7 ay önce Selahattin Şen adlı galericiye verdiğini ve Necati Yıldırım'a satıldığını ancak devir işlemlerinin yapılmadığını ileri sürdü. Otomobilin Efe Özal'a Skorsky helikopterlerini satan şirket tarafından hediye edildiği de ileri sürüldü. (Hürriyet, 09.11.1991)

Ahmet Özal

Cumhurbaşanı Turgut Özal 'ın oğlu. 90'lı yılların başında Uzanlar'la MBI şirketinde gizli olarak yer aldı ve yasaları delerek Star 1 kanalını kurdu. Daha sonra anlaşmazlığa düştüğü Cem Uzan'la 4 Eylül 1993'te Cenajans'ın sahibi Nail Keçili'nin evinde düzenlenen bir toplantıda barıştı. Apel Çelik ve Bülend Ener'in ortağı olduğu TYT Bank'ın yüzde 30 ortağı olduğu ileri sürüldü. Lapis grubu Dışbank'ı satın aldıktan sonra, Ahmet Özal'a kredi verdi ve Kanal 6'nın yüzde 35 hissesini satın aldı. 5 Nisan kararlarından sonra batan TYT Bank'a Ahmet Özal 'ın baskılarıyla kamu bankaları Halk Bankası ve TKB'nin para yatırdığı ve bu paraların Ahmet Özal'a kredi olarak verildiği ileri sürüldü. TYT Bank'ın faaliyetleri durdurulmadan iki gün önce, Ahmet Özal Kanal 6 hisselerini geri satın aldı. Özal 'ın batan bankalardan TYT'ye 70 milyon dolar, İmpexbank'a 20 milyon dolar ve Marmarabank'a 5 milyon dolar borcu olduğu ileri sürülüyordu. Ayrıca, bu bankaların teminat mektuplarıyla Vakıfbank ve Emlakbank'tan da kredi kullanıyordu. Kazakistan Alem Bank ile birlikte Almanya'daki Frankfurt merkezli Deutsch-Schweizerische Bank (DSB) adlı bankanın yüzde 75'ini satın aldı. 27 milyon marka satın alınan bankanın bu dönemde 60 milyon mark batık kredisi ve 29 milyon mark zararı bulunuyordu. Türkiye'deki batık bankalara verdiği krediler nedeniyle mali krize girdikten sonra, yine Kazakistan Alem Bank'la birlikte 18 milyon dolarlık hissenin yüzde 75'ini İtalyan yatırımcı Sergio Cuoghi'ye sattı. Ahmet Özal 'ın hisseleri Londra'daki Plus Comminication adlı şirketin üzerinde gözüküyordu. DSB'nin faaliyeti 1 Kasım 1994'te sözleşmelerde öngörülen parayı sağlayamadığı için Alman Federal Bankacılık Teftiş Kurulu tarafından durduruldu ve mevduat hesapları donduruldu. Ve banka açık artırma ile satışa çıkarıldı. (Hürriyet, 13.10.1995) Emlak Bankasına olan 7.5 milyon dolarlık borcunu ödemediği için yasal takibata uğradı. (Milliyet, 16. 04.1996) (Rüşvetin Belgesi)

Edip Özbay

Page 120: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 120

MHP Kahramanmaraş eski Milletvekili Yusuf Özbay'ın oğlu. Esir Türklere Kurtuluş Ordusu (ETKO) üyesi olduğu için 1980 öncesinde Ankara Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılandı. Dava Kahramanmaraş katliamı ile ilgili bulunarak Adana Kahramanmaraş illeri sıkıyönetim komutanlığına gönderildi.

Mehmet Özbay

Abdullah Çatlı'nın kullandığı sahte isim. Çatlı bu isimle çıkardığı TRA 245202 seri numaralı pasaportu kullanıyordu. Gerçek Mehmet Özbay 1961 Urfa Birecik nüfusuna kayıtlı. 1982'den beri Londra'da yaşıyor. Oral Çelik ve Mehmet Ali Ağca'nın kullandığı sahte isimler gibi o da ülkücü. Gerçek Mehmet Özbay'ın Soli Ovadya ile 1993'te kurduğu Japet Et Ürünleri şirketini, Çatlı irtibat yeri olarak kullanıyordu. Gerçek Özbay'ın, Çatlı'nın Özbay adıyla ortak olduğu GSC Tekstil'deki ortaklarından Turgay Maraşlı ile Ataköy Atrium'da Pizzadays adıyla bir dükkân açtığı ancak devrettiği belirlendi. Özbay'ın Ali Yasak aracılığı ile sadece kimlik bilgilerini kullanması için Abdullah Çatlı'ya verdiği ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları)

Şevket Can Özbay

Bahçelievler katliamı sanıklarının avukatı. Ülkücüler arasında ileri gelen bir isim. 1980 öncesinde Mamak Cezaevine silah sokarken yakalanıp yargılandı. Genellikle ülkücü militanların davalarını aldı. Bir dönem Alaattin Çakıcı'nın avukatlığını da yaptı.

Yalçın Özbey

Ağca'nın İpekçi olayında zanlı olarak yakalandığı sırada sorgulanırken Mehmet Şener ve Oral Çelik'in yurtdışına çıkışından sonra verdiği isim. Ağca'nın Roma'daki duruşmalardan birinde verdiği ifadede, İpekçi'yi Özbey'in öldürdüğünü ileri sürmüştü. Özbey ise bu iddiayı reddetmiş, ancak İpekçi cinayeti öncesinde Ağca'ya para yardımı yaptığmı itiraf etmişti. Ağca'nın 23 Kasım 1979'da İstanbul Kartal Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılmasında kullanılan 34 RF 601 plakalı Renault'un da kendisine ait olduğunu kabul etmişti. Ayrıca Özbey ve Ağca'nın Yapı Kredi Bankası Gebze Şubesinde 9328/6 numaralı ortak bir hesabı olduğu da ortaya çıkmıştı. Özbey Ağca'nın kaçırılması için Oral Çelik'e de 3 bin mark para yardımı yaptı. (İllaria Martella'nın İddianamesi) Bochum'da 1983'te işlettiği lokalde Alman polisi tarafından gözaltına alındı, bir süre sonra serbest bırakıldı. 1993'te Almanya'da uyuşturucuyla yakalandığı için gözaltına alındı. Bu sırada Emniyet Genel Müdürlüğü İrtibat Görevlisi Nail Aydın ile 2,3,4,6, ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde bir dizi görüşme yaptı. Bu görüşmeye ilişkin tutanaklar İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Oral Çelik'in yargılandığı Abdi İpekçi cinayeti davasında mahkeme tarafından resmen istendi. Ancak Emniyet Müdürlüğü tarafından konu ile ilgili olmayan dosyalar gönderildi. (Sabah, 25.02.1998) Adalet Bakanlığı tarafından son olarak 19 Aralık 1995'te iade edilmesi talep edilen Özbey, Türkiye'ye iade edilmedi. (Milliyet, 06.08.1997) Yalçın Özbey 1997'de Almanya'da yattığı cezaevinden tahliye edildi. 30 Eylül 1997'de Belçika'da gözaltına alındı, ancak Belçika'da zamanaşımı süresinin 10 yıl olması nedeniyle serbest bırakıldı ve iadesi gerçekleşmedi. (Anadolu Ajansı 02.10.1997) Yalçın Özbey'in Malatya Pötürge'den dolayı ilişkili olduğu Abuzer Uğurlu ile ülkücüleri tanıştıran isimlerden biri olduğu da ileri sürüldü. Eski soyadı Gezgez olan Abdülvahap Doğu adlı eski bir polis memuru da yaptığı açıklamalarda Yalçın Özbey'e Mahir Süzer adına düzenlenmiş bir pasaport verdiğini, ancak Ağca'ya Papa suikastının tatbikatının yaptırıldığı 18 Ocak 1983 gününe rastlayan bu randevuya Özbey'in gelmediğini söyledi. Doğu, Papa suikastı

Page 121: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 121

sırasında Yalçın Özbey, Oral Çelik ve Antonio adlı bir İtalyan'ın bir Mercedes'le olay yerinden ayıldıklarını ileri sürdü.

Mehmet Özcan

Ömer Lütfü Topal'ın avukatı Ekrem Marakoğlu'nun ifadesine göre, Topal'ın Polat Otel'deki gazinosunun işletmesinde yüzde 20 oranında ortağı. 1995 seçimlerinden Şişli DYP adayı. (Susurluk Tutanakları)

Mehmet Hadi Özcan

Kocaeli Çetesi olarak bilinen grubun yöneticisi. 11 Temmuz 1996'da Rize'de yakalandı. On bir arkadaşıyla birlikte haklarında yapılan soruşturmada Kocaeli eski Emniyet Müdürü Nihat Camadan, Kocaeli eski Asayiş Şube Müdürü Cemal Şencan, Emniyet Amiri Sezai Konuklar, Ekipler Amiri Başkomiser Oktay Durmuş, polis memurları Namık Kemal Kara, Latif Özdemir ve Özel Harekât Dairesinde görevli Alper Tekdemir'in bu çeteyle ilişkili olduğu ileri sürüldü, özcan ilk ifadesinde Çatlı ile birlikte BOTAŞ ihalesine girdiklerini, Polis Memuru Alper Tekdemir'i Çatlı ile birlikte gördüğünü ileri sürdü. Mehmet Hadi Özcan 1994 Ağustos ayında Reşat Yüksel, Sürmeli Göçer, Fehmi Göçer ve Nizamettin Keskin'in öldürülmesi, Şaban Kurtuluş'un öldürülmesi, 1995 Şubatında Kader Yılmaz'ın öldürülmesi, 1996 Martında Muzaffer Yüksel'm oldurul-mesmden sorumlu tutularak yargılandı. 1996 Mayıs ayında İzmit Büyükşehir Belediyesi Protokol ve Dış İlişkiler Müdürü İskender Gül'ün evinin önünden kaçırılmasının faili olarak da suçlandı. Mehmet Hadi Özcan Orhan Can ve Turhan Şentürk adlarına düzenlenmiş iki sahte kimlikle ele geçirildi. Çete elemanı oldukları ileri sürülen Metin Ali Bağdat, Savaş Uzun, Polis Memuru Mehmet İlker Kayış, Muzaffer Osmanlı, Serkan Demirci, Selim Gökkaya, Şahit Sekanlı, Tuncay Çora, Servet Savaş, Şahin Tekdemir, Alaattin Keskin ve emekli Yüzbaşı Ramazan Öztürk de gözaltına alındı. Bir televizyon programında Mehmet Hadi Özcan'a Abdullah Çatlı, Ahmet Demir ve Kürşat Yılmaz'ı öldürme emri verildiği ancak bunu yerine getirilmediği Eyüp Aşık tarafından ileri sürüldü. Mehmet Hadi Özcan ve 26 sanık İstanbul 3 numaralı DGM'de cürüm işlemek için çete oluşturmak suçlamasıyla yargılanıyor. Özcan, 11 Temmuz 1996'da verdiği ayrıntılı ifadede Abdullah Çatlı'dan, Yeşil'den, İbrahim Şahin'den Baysa ve Botaş ihalesinden ayrıntılarıyla söz etti. Ancak bu ifadenin dönemin Kocaeli Emniyet Müdürü Affan Keçeci tarafından hasıraltı edildiği yine Özcan tarafından ileri sürüldü, Özcan 'ın bu tarihte verdiği ifade, birkaç ay sonra kamuoyuna açıklanan ve 2. MİT raporu adıyla tanınan belgelerden çok daha fazla ayrıntı içeriyordu. (Susurluk Tutanakları / Kutlu Savaş Raporu )

Ömer Özcan

Bahçelievler katliamına karışan ülkücü militan, Ankara ÜGD yöneticisi. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında yer aldı.

Orhan Özcanlı

Sevgi Hastaneleri ve şirketleri yönetim kurulu başkanı. Ayrıca BYS ve BAYS adlarında iki şirketi daha var. İşkenceleriyle ünlü Diyarbakır Cezaevinde doktor olarak çalışırken Esat Oktay Yıldıran ile birlikte işkencelere müşahit olarak katıldığı ve okul arkadaşları hakkında bilgi vererek sorgulanmalarını sağladığı çok sayıda tanık tarafından ileri sürüldü. Van'da eşi ile birlikte mecburi hizmetten döndükten sonra Ankara'da 1991'de Sevgi Hastanesi'ni kurmak için çalıştı, 1991'de DYP-SHP Hükümetinden sonra teşvik alarak hastaneyi kurdu. Tansu Çiller ile birlikte gittiği Amerika'da 24 Nisan 1995'te Mayo Clinic ile geniş kapsamlı bir anlaşma yaptı.

Page 122: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 122

Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı'nın kurduğu MERK şirketinin yüzde 10 hissesine sahip olan Meral Akşener'in Sevgi Hastanesi Vakfı tarafından kurulacak olan hastanede de yüzde 10 hisseye sahip olacağı ileri sürüldü. Sevgi Vakfı'nın geçici yönetim kurulunda Orhan Özcanlı, İskender Öksüz, Süleyman Sıtkı Kahraman, Ali Nuri Aksay, Olcay Çizmeci, Ömer Dönderici ve H. Barış Diren bulunuyor. Özcanlı ayrıca Özer Çiller, Tansu Çiller, Erdoğan Alkin, Arif Ateş Vuran, Murat Bekdik ve Meral Akşener'le birlikte 26 Temmuz 1996'da Geleceğin Dünyası Stratejik Araştırmalar Vakfı'nı kurdu. Meral Akşener'in içişleri Bakanlığı döneminde Şehit Anaları Vakfı'nın İstinye'de MİT'e ait, yaklaşık 43 milyon lira değer biçilen bir araziyi 49 yıllığına devralmasından sonra Sevgi Vakfı ile birlikte Avrasya Üniversitesi'm kurmak için YÖK'e başvurdu. Genelkurmay'ın dinlenmesiyle ilgili skandalda yargılanan Bülent Orakoğlu'nun özcanlı 'nın aracılığı ile İstihbarat Daire Başkan Vekilliğine getirildiği de ileri sürüldü.

İsmail Özdağlar

Denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı iken Armatör Uğur Mengenecioğlu'ndan rüşvet aldığı için Yüce Divan'da yargılandı ve mahkûm oldu. Özdağlar savunmasında olayın Cerrahoğlu ve UM Denizcilik şirketleri arasındaki rekabetten kaynaklandığını ileri sürdü. Özdağlar Körfezdeki savaş nedeniyle tankerlerin Ümit Burnu'nu dolaşmak zorunda olduğunu belirten armatörlerin daha yüksek navlun almak isteğiyle Özal'a gittiklerini, Özal'ın da kendisini yetkili kılmasından sonra kendisine bu komplonun yapıldığını ileri sürdü. (Nokta, 10.03.1985) Cezaevinden çıktıktan sonra MHP'ye katıldı. 1995 seçimlerinden kısa bir süre önce İzmir'den 7. Sırada aday gösterilmesini beğenmedi ve istifa etti. (Hürriyet, 02.12.195)

Bülent Özdemir

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 1998 Ağustosunda açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, işyeri basmak, iki polis memurunu yaralamak gibi suçlardan aranıyor.

Muammer Özdemir

Ülkücü mafya şefi Sedat Peker'in Bayrampaşa Cezaevinde bulunan adamları Mehmet Kurt ve Hasan Malkoç ile bağlantılı çalışan Diyarbakırlı mafya üyesi. 20 Şubat 1998'de başlayan polis operasyonunda yakalanan Özdemir'le birlikte bir Kalaşnikof, 6 tabanca, bir pompalı tüfek, üç taarruz tipi el bombası ele geçirildi. Özdemir ile birlikte Murat Gencer, D. Ali Aydar, Ali Kaşgar, Yılmaz Yazıcı, Fazlı Keylan, Ali Dinçer Çolak, Murat Ok, Ali Bin Kalkan, Cengiz Kartal ve Perihan Yüksel de yakalandı. Paralel bir operasyonda yine Peker'le bağlantılı olan Astsubay Murat Gencer ve 8 arkadaşı da yakalandı. (Hürriyet 27 Şubat 1998)

Nurettin Özdemir

Yeraltı dünyasından, Sedat Şahin'in adamı. Mart 1998'de çeşitli suçlamalarla 8 kişi ile birlikte gözaltına alındı. 30 Mart 1998'de çıkarıldığı DGM'de cürüm için çete oluşturmak suçlamasıyla tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Ancak 16 yıl önce işlediği bir cinayetten kalan cezasını çekmek üzere cezaevine kondu. 10 Nisan 1998'de açık görüşten yararlanarak Metin Badruk ile yer değiştirdi ve kaçtı. (Anadolu Ajansı,21.04.1998)

Rıdvan Özden

Page 123: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 123

Mardin'de kuşkulu bir biçimde ölen albay. Özden'in eşi Tomris Özden kocasının yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldüğünü, otopsi raporlarının ve elbiselerinin kendisinden gizlendiğini ileri sürmüştü. 9 Şubat 1997'de Radikal gazetesine açıklamalar yapan itirafçılar Murat Demir ve Murat İpek de Albay Rıdvan Özden'in Zeki isimli bir itirafçı tarafından vurulduğunu, Rıdvan Özden'in Bitlis'in kadrosundan olduğunu ileri sürdüler.

Birol Özder

Polis memurları Erhan Kaymak, Hüseyin Turhan, Kadir Deniz ve gıyabi tutuklu Ramazan Zeren ile taksi şoförü Mehmet Fidan'la birlikte İranlı otel sahibi Firouz Ghorbanzadeh'm katil zanlısı olarak yargılandı. (Radikal, 13.03.1998)

Mehmet Cemil Özdöl

Şekerbank Dış İlişkiler Müdürü iken Yahya Demirel'den aldığı 3 milyar liralık çek karşılığında bankanın şifrelerini Demirel'e kullandırarak 8 adet teminat mektubu ve para sağladı. Yahya Demirci DEFKUR şirketiyle gerçekleştirdiği bu olayda Şekerbank'ı 20 milyon 50 bin dolar dolandırdığı için 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Demirel'in sicili dolayısıyla bu cezanın ertelenemez ve paraya çevrilemez olduğunu da kararlaştırdı.

A. Kaya Özel

Botaş Genel Müdür Yardımcısı. Susurluk Komisyonuna ifade veren M. Hadi Özcan'a göre, Melih Aktaş'ın aracılığı ile BAYSA A.Ş.'ye tonu 10 dolardan tahmini 20 bin ton petrol çamurunun temizlenmesi işini veren isim. ihalede komisyon başkanı. Hadi Özcan, asıl işin Kerkük-Yumurtalık boru hattında bulunan 130 bin ton petrolün kendilerine çamur diye verilmesi olduğunu ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları, Susurluk Raporu)

Şenol Özel

Selçuk Parsadan'ın avukatı. Parsadan'ın elinde Mehmet Ağar'ın karanlık ilişkileriyle ilgili bir belge olduğunu ileri sürdü. Parsadan tarafından, iradesi dışında kimi politikacılarla pazarlık yaptığı gerekçesiyle azledildi.

Hacı Özer

Yaklaşık 1.5 milyon dolar değerinde ceylan derisi üzerine yazılmış iki Tevrat'ı Irak'ta bir müzeden, kaçırarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlayan bir şebekenin elebaşı olduğu ileri sürüldü. Hakkâri'de İshak Döviz ve Altın A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olan Özer'in piyasaya yüksek miktarda borçlandığı ve kendini kurtarabilmek için Tevrat işine girdiği ileri sürüldü. Eski milletvekili Ekin Dikmen'in Tevrat'ı Paris'e götürdüğü, olaya Hüseyin Gezici ve Sabri Kanat'ın da karıştığı ileri sürüldü. (Sabah, 12.12.1995) Bu kaçakçılıkla ilgili olarak Sabri Kanat, Ali Er, Iraklı Raat Mustafa Ahmet, Kemal Işık, Behçet Ege ve Yaşar Özbay tutuklanırken, Hacı Özer, Hüseyin Gezici ve Ekin Dikmen aranıyordu. (YeniYüzyıl, 04.12.1995) MİT görevlisi Abdülaziz Turhan, Ali Balkan Metel'in Gümrük Muhafaza Başmüdürü olarak çalıştığı sırada Yeşil adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'm Habur sınır kapısından Türkiye'ye tarihi bir Tevrat soktuğunu ileri sürmüştü. (Gazete Pazar, 09.11.1997)

Veysel Özerdem

Page 124: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 124

Mesut Yılmaz'a ANAP Genel Başkanı ve ana muhalefet lideri olduğu dönemde 2 4 Kasım 1996'da Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Hilton Otel'm lobisinde yumruklu saldırıda bulundu. Bu olayla ilgili olarak İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde açılan davada tutuksuz sanık Aydın İpekli ve gıyabi tutuklular İsmail Koçkaya ve Ziya Korkut'la birlikte yargılanırken 12 Mart 1998'de kimi milletvekillerinin de araya girmesiyle Türkiye'ye gelerek teslim oldu. Yumruk olayından hemen önce Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım ve bazı MİT görevlilerinin Budapeşte'ye gitmesi dikkat çekti.

Ömür Özçelik

Mehmet Ağar'ın makam şoförü Ümit Özçelik 'in kardeşi. Tarık Ümit'e ait Kıbrıs'taki First Merchant Bank'ın 2495 hissesine sahip.

Ahmet Özenç

1985'te İsviçre polisi tarafından uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle yakalandı ve 4.5 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Özenç ifadesinde 1. MİT raporunda geçen birçok isimden bahsetti. Mahkeme kararıyla tespit edilen telefon görüşmelerinde Mehmet Okumuş, Emin, Görpe ve Ömer Demirsoy gibi isimlerle ilişkide olduğu ortaya çıktı. (Gizli Kulaklar Ülkesi, 115)

Fatih Özhan

Yüksekova Özel Harekât Şubesinde görevli polis memuru. Necip Baskın'ın kaçırılması ve fidye istenmesi olayında yer aldığı için tutuklandı. 8 Ekim 1997'deki duruşmada cezaevinde can güvenliğinin olmadığını söyleyerek "Yüksekova gerçeğini anlatırsam, hiçbir ana buraya evladını askere göndermez" dedi. (Anadolu Ajansı, 08.10.1998)

Fatih Özkan

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğünde görevli başkomiser. Topal cinayeti zanlısı polisleri sorgulayan isimler arasında geçti. Zanlı polisleri, Mehmet Ağar'ın emriyle Ankara'ya gönderdiği için yargılandı. (Susurluk Raporu)

Kürşat Özkan

1 Haziran 1988'de Büyük Ankara Otelinde İTO Başkanı Niyazi Adıgüzel, işadamı Davut Çelik ve gazeteci Mevlüt Işık'ı öldürdükten sonra, "üç çakalı vurdum" diye bağıran ve ardından intihar eden avukat. Bu karmaşık olayda, Özkan'ın olay yerine neden iki tabanca ile geldiği gibi ayrıntıların yanı sıra, Adıgüzel ile Özkan arasındaki ilişki de karanlıkta kaldı. 16 Nisan 1986'da, Tuncer Kalın adlı sabıkalı Kürşat Özkan'ın evine girmiş, bu tuhaf olayda Özkan ruhsatlı silahı ile Kalın'ı yaralamış, Tuncer Kalın da Kürşat Özkan'ı vurmuştu. Kalın, mahkemede eve hırsızlık için girdiğini söylemiş ve silahlı gasp suçundan yargılanması gerekirken, basit hırsızlık suçundan mahkûm olmuştu. Kürşat Özkan'ın bu olaydan sonra çevresine "Niyazi Adıgüzel 'in kendisini öldürmek için şansını kullandığını, sıranın kendisine geldiğini" söylediği ileri sürüldü. (Güneş, 10.06.1988) Tuncer Kalın 1 Haziran 1988'deki cinayetten iki gün önce, 29 Mayıs 1988'de askerliğini yaptığı Sarıkamış'daki birliğinden firar etmiş, ve 6 Haziran günü yakalanmıştı.

Mehmet Öztel

Page 125: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 125

Tellioğlu lakabını da kullanıyor. Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. İstanbul ve çevresinde organize suç çetesi oluşturma, çek-senet tahsilatı gibi suçlarla aranıyor.

İsmail Öztoprak

Jandarma yüzbaşı. 1990'da Türkiye'ye sığınan ve Türk vatandaşlığına geçen bir peşmerge komutanının Cem Ersever tarafından Antalya'da askerlik yaptığı birlikten alınıp, Irak istihbarat subaylarına para karşılığı teslim edilmesi üzerine Cem Ersever'le tartıştı. Tartışmadan hemen sonra gece eğitimi sırasında Burdurlu bir er tarafından kazayla öldürüldüğü ileri sürüldü. (Nokta, 28.11-04.12.1993)

Aydın Öztürk

Mumcu suikastına ilişkin açıklamalar yapan Astsubay Hüseyin Oğuz'un ifadesinde adı geçti. Oğuz, Tekin Çoşkuner'in C-4 tipi patlayıcıyı Cem Ersever'den aldığını söylerken Aydın Öztürk adlı bir kişinin de olaydan haberdar olduğunu, tanıklar önünde dönemin CHP Malatya İl Başkanına "Erdal İnönü güvence versin, her şeyi anlatacağım" dediğini söyledi. (Susurluk Tutanakları)

Bülent Öztürkmen

Ankara Hukuk Fakültesini 1962'de bitirdi. 1966'da Ticaret Bakanlığında uzman olarak çalışmaya başladı. MİT'teki görevinin de etkisiyle kısa bir süre sonra müsteşar yardımcılığına getirildi. Aydınlık gazetesinde yer alan ünlü Kontrgerilla dizisinde ismi yer aldı. 1980 yılı başında silahlı bir saldırıya uğradı. Bu saldırıdan sonra New York Ticaret Başmüfettişi olarak atandı. Bu dönemde Turgut Özal'la yakınlık kurdu, Özal tarafından çağrılınca Türkiye'ye döndü ve 1984'te DPT Müsteşar Yardımcılığına getirildi. 1985'te Kaya Erdem'in pasifıze edilmesiyle yetkileri artırıldı. Hayali ihracatın patronu oldu. Kendisini "ben mevzuatı ve hükümet politikasını uyguladım" diyerek savundu. Merkez Bankasına hayali ihracatçıların vergi iadelerinin ödenmesi için gönderdiği talimat ve yaptığı protokolle ün kazandı. Yusuf Bozkurt Özal 'ın ekonomiden sorumlu devlet bakanı olmasından sonra, DPT Müsteşarlığına Ali Tigrel'i getirmesi üzerine DPT'den ayrıldı. Özal 'ın Başbakanlığı döneminde bir süre çeşitli yönetim kurullarında üyelik ve başbakanlık başdanışmanlığı yaptı. Has Holding'e ait HBB'de Genel Koordinatör oldu. (3. MİT Raporu)

Selçuk Parsadan

Aralık 1995 seçimlerinden hemen önce kendini Necdet Öztorun olarak tanıtarak örtülü ödenekten 5.5 milyar lira olan dolandırıcı. Açıklamalarıyla örtülü ödenek skandalinin ortaya çıkmasına yol açmış ve 22 Mayıs 1996'da gizlenmekte olduğu Edremit'te yakalanmıştı. Davaları sırasında Şevket Kazan tarafından kendisine olayı kimseye anlatmaması kaydıyla 4 milyon mark teklif edildiğini açıkladı. Her duruşması olaylarla geçen yargılanması sonucu Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 Temmuz 1997'de 6 yıl 3 ay hapis, 13.7 milyar lira para cezasına çarptırıldı. Birlikte yargılandığı Cahit Parsadan ve Mukadder Balkan da aynı cezalara çarptırıldı. Diğer sanık Ali Yiğitoğlu ise beraat etti. Avukatı Levent Yurdakul mahkemenin sanıklara örtülü ödenekten ödeme yapılıp yapılmadığının

Page 126: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 126

Başbakanlıktan sorulması yolundaki taleplerini reddettiğini, Başbakanlığın böyle bir ödeme yapmadığını söylediğini hatırlattı.

Ali Peker

Nurullah Tevfik Ağansoy'un itiraflarına göre, sevgilisine tecavüz ettikten sonra öldürüp çuvalla atan ülkücü militan.

Sedat Peker

Aydınlık'ın MİT raporunda çete elemanı olduğunu ileri sürdüğü ülkücü baba. Mehmet Sena Söylemez de açıklamalarında, Sedat Peker'in adamları tarafından öldürülmek istendiğini, Peker'in cezaevine gelerek müdürün yanında öldürmeye azmettiği adamlarını tartakladığını söylemişti. 5 Aralık 1996'da Rize'de ihracat kaçakçısı Abdullah Topçu'nün öldürülmesi olayında azmettirici olarak yargılanıyor. Bu olayla ilgili olarak Rize Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi Yaver Aktan tarafından yürütülen soruşturmaya Mehmet Ağar, Korkut Eken, Şadan Tuzcu gibi isimlerin Peker'e iyi davranılması için ricada bulundukları ileri sürüldü. Avukatlığını, CHP İl Örgütünden atılan Safiye Beyaz yaptı. Sedat Peker'in 1995'te Rize Kutluhan'da bir haraç bürosu açarak Karadeniz'e yerleştiği, işlerini İsmail Topçu"nun yürüttüğü ileri sürüldü. Rize Kapalı Cezaevi Müdürü İlhan Emir'in de Sedat Peker'le ilişkili olduğu ileri sürüldü. Önce cezaevinde öldürülmek istenen Abdullah Topçu, artırılan önlemler nedeniyle tahliye olduktan sonra 5 Aralık 1996'da Peker'in adamları olduğu ileri sürülen Alaattin Akdemir ve İbrahim Kocaman tarafından öldürüldü. Hakkında arama kararı varken Rize'ye 300 araçlık bir konvoyla gelen Peker, emniyette sorgulanmadan sevkedildiği savcılıkta Savcı Turgut Değirmenci tarafından serbest bırakıldı. (Aydınlık, 21.12.1997) Sedat Peker'in Hüseyin Özçep ve Veli Çetinkaya ile büyük ortağı olduğu Celal Han Limited Şirketi 1996 yılı sonbaharında İstanbul Bostancı'da faaliyet gösteren Yunus Emre Kolejini satın aldı. (Hürriyet, 21.09.1997) Sedat Peker'in cezaevinde bulunan adamları Mehmet Kurt ve Hasan Malkoç tarafından organize edilen ve çok sayıda tahsilat olayına karışan 12 adamı 20-26 Şubat 1998 tarihleri arasında yapılan operasyonlarda yakalandı. İşadamlarından tehditle para topladıkları ve senet tahsilatı yaptıkları iddiasıyla yakalanan ve ünlü "kabadayı" Sedat Peker'in adamları olduğu öne sürülen 9 kişi hakkında, "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan dava açıldı. İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Enver Çoban tarafından hazırlanan iddianamede, Muammer Özdemir, Murat Gencer, Dursun Ali Aydar, Ali Kaşkaş, Ali Binkalkan, Ali Dinçer Çolak, Murat Ok ile başka suçlardan halen cezaevinde tutuklu bulunan Mehmet Kurt ve Hasan Malkoç'un, "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak", "teşekküle yardım yataklık etmek", "vahim nitelikte silah bulundurmak", "basit silah bulundurmak", "bomba taşımak" ve "gasp" suçlarını işledikleri belirtildi. Soruşturmada aranan sanıklar Sedat Peker, Hasan Sedat Akdeniz, Paşa Güneysu, Hamit Dönmez, Şeref Kuk, Sedat Cengiz, Tuncay Oktay ile soyadları belirlenemeyen Ramazan ve Türker isimli kişilerin dosyaları ise ayrıldı. Sanıkların, Kasım-Aralık 1997 tarihlerinde Fuat Paşa Otelinin sahibi Mustafa Özyardımcı'dan toplam 35 bin mark haraç alınması, Aralık 1997'de Özyardımcı'nın ortağı Turan adlı kişiden para tahsil edilmesi, uyuşturucu suçundan cezaevinde bulunan Mehmet Kasar'ın suç ortağı Hakkı Aksoy'un ağabeyi Rıfat Aksoy'dan 120 bin mark para tahsil edilmesi olaylarını gerçekleştirdikleri ileri sürüldü. Bu yılın Ocak ayında da Kocaeli Mahkûm ve Mahkûm Aileleri Dayanışma Vakfı aracılığıyla Gülseren Özdemir isimli bir kadının Almanya'da bulunan ortağının işine elkonulması eylemini gerçekleştiren sanıkların, Taksim'deki bir restoran sahibinden de 42 milyar lira para tahsil ettikleri, ayrıca Şişli'de bir müteahhit ile arsa sahibi arasındaki problemin çözümlenmesi sonucu bir dükkân aldıkları iddia edildi. Sanıklarla birlikte, 1 adet Kalaşnikof marka makineli tüfek, 1 adet MP-5 marka makineli tabanca, çeşitli çap ve markalarda 7 tabanca, 1 pompalı tüfek, 3 NATO

Page 127: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 127

standardı taarruz tipi el bombası, bu silahlara ait şarjör ve mermiler, sahte nüfus cüzdanları ele geçirildi. (Hürriyet, 27.02.1998) Alaattin Çakıcı'nın yakalanmasından hemen sonra, araya giren kimi milletvekillerinin de etkisiyle işkence görmeyeceği sözü alan Peker, 19 Ağustos 1998 gecesi Romanya'dan özel bir uçak kiralayarak Türkiye'ye geldi ve polise teslim oldu. Peker'in 1994'te Gümüşsuyu Askeri Hastanesinden ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu nedeniyle askerliğe elverişli olmadığına dair rapor aldığı ortaya çıktı. (Radikal, 21.08.1998)

Vedat Peker

Sedat Peker'in adını kullanarak ve isim benzerliğinden yararlanıp kendisini ağabeyi gibi tanıtarak işadamlarından haraç aldığı, çek ve senet tahsilatı yaptığı ileri sürüldü. Orhan Kopelman adlı bir işadamının başvurusu üzerine zorla 15 milyar lira tahsil etmeye çalışırken 9 Mayıs 1998'de düzenlenen operasyonda Vedat Peker'le adamları olan Melih Korap Şeref Berber, Coşkun Pamukçu, Nebi Akdaş, Hızır Çağdaş, Mürsel Paçacı, Ahmet Akın ve Cemal Kaptı yakalanarak gözlem altına alındı. Sanıklarla birlikte, çeşitli çap ve marka ruhsatsız 3 tabanca ile bu silahlara ait 11 adet mermi yakalandı. Olayla ilgili Cengiz Yeşilyurt, İmdat Çifte ve Barış Salman da aranıyordu. (Anadolu Ajansı, 11.05.1998)

Zeki Peker

Gazeteci Abdi İpekçi'nin katil zanlısı Mehmet Ali Ağca'yı polise ihbar eden tombalacı Ramazan Gündüz'ü 3 Şubat 1980'de Cihat Sever'le birlikte öldüren ülkücü katil. 25 Temmuz 1980'de yakalandı, 11 Mart 1981'de tutuksuz yargılanmak üzere İstanbul 3 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. 23 Mart 1984'te sonuçlanan davada 24 yıl ağır hapis cezası aldı ve aranmaya başlandı. 1991'de Cihat Sever'in kardeşi Necip Sever'le Etiler'deki Küfe Bar'da korumaların yaralanması olayına karıştığı halde gerçek kimliği saptanamadığı için hapse girmedi. 19 Eylül 1993'te gerçek kimliğiyle birlikte yaşadığı sevgilisini dövdüğü için 6 Ekim 1993'te Cumhuriyet Savcısına ifade verdi. 1996 Ocak ayında yakalandı, ancak Keçiören Cezaevinden, beraat ettiği davadan hapis cezası almış gibi gösterdiği sahte mahkeme ilamıyla kendisini tahliye ettirdi. Sahte evrakla ceza mahsubu yapılarak serbest kalan Peker bu suç nedeniyle 10 yıl hapis cezası istemiyle İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor. Çatlı ile ilişkili ve devlet tarafından korunan ülkücü katillerden olduğu ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 08.06.1997)

Hüseyin Pepekal

Kıdemli piyade yüzbaşı. Yeni MİT raporunda özel örgütün TSK içindeki uzantısı olduğu ileri sürülüyor. Bolu'da 1995 Ocak ayında oğlu Matthew ile birlikte kaybolduktan on gün sonra bulunan Amerikalı Yarbay Mike Couillard'ı arama çalışmalarına katıldığı için şilt alırken fotoğrafı bulunuyor. (MİT-3) Genelkurmay Başkanlığı tarafından Susurluk Komisyonuna gönderilen açıklamada böyle bir personelin varlığı doğrulandı, ancak yeterli delil bulunmadığı için bir soruşturma açılmadığı belirtildi. (Susurluk Raporu)

Mehmet Perçin

Başbakanlık Müsteşarlığı ve DPT Müsteşar Vekilliği yaptıktan sonra Uğur Süzer'in maddi desteğiyle 1987 seçimlerinden ANAP'tan Adana milletvekili seçildi. Perçin 1985'te Zürich'e giderek Yaşar Aktürk, Mehmet Emin Görpe, Suphi Aşıcıoğlu gibi

Page 128: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 128

ünlü kaçakçılarla görüşerek cezalarının affedilmesi karşılığı 500-600 milyon dolar döviz getirmeleri için prensip olarak anlaştığı ileri sürüldü. (Soygun)

Okyar Pergünt

Emekli emniyet amiri. Sepertekstil adıyla kurduğu şirket, Kemal Horzum'un Hortaş şirketine fason olarak hayali ihracat yaptı. Okyar, daha sonra Kemal Horzum'un kendisine kazık attığını ileri sürdü. (Horzum Tutanakları)

Halil Peril

Kıbrıslı Con Aziz adıyla bilinen Aziz Mehmet Kent'in adamı. Londra'da kulüpçülük ve uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor. Mehmet Ağar'ı makam telefonlarından aradığı eski MİT raporunda ileri sürülüyor. (1. MİT Raporu)

Tarık Pervaz

Yurtdışından getirilen "encoder" cihazı ile yüksek limitli kredi kartlarını kullanarak alışveriş yaparken yakalanan Hayrettin Ertekin, Eylem Cücüloğlu ve Ali Murat Şahinbaş'ın çetenin başında olduğunu ileri sürdükleri isim. (Aktüel, 270)

Hamdi Poyraz

Hakkâri Yüksekova Komando Tugayında görevliyken itirafçı Kahraman Bilgiç'in açıklamaları üzerine tutuklandı, bir süre sonra serbest bırakıldı. Ankara 4. Kolordu Komutanlığında görevliyken yargılandığı Diyarbakır 1 Nolu DGM tarafından kendisiyle birlikte Piyade Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul, hakkında askeri suç niteliğindeki suçlarla ilgili olarak ve 16 Ağustos 1995'te Yüksekova Uluyol köyünden Ziya Zengin isimli kişinin öldürülmesi olayıyla ile ve 23 Kasım 1995'te Yüksekova Karlı köyünden iç güvenlik harekâtı birimlerince gerçekleştirildiği iddia edilen ızrar hakkında 14 Nisan 1997 gün, 1996/3385 hz., 1997/115 karar sayılı görevsizlik kararı ile hazırlık evrakı 21'inci Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunuldu. (YeniYüzyıl, 15.07.1998)

Kadri Kürşat Poyraz

Bahçelievler katliamında yer alan ve ideolojik amaçla 7 kişiyi öldürmek suçuyla gıyabi tutuklu olarak yargılanan firari sanıklardan. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Poyraz'ın katliama Haluk Kırcı ve Ahmet Ercüment Gedikli ile birlikte bizzat katıldığına karar yerdi. Poyraz, Adalet Bakanlığı tarafından Fransa'dan resmi olarak istendi. (Reis) Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme Ünal Osmanağaoğlu, Kadri Kürşat Poyraz ve Mahmut Korkmaz hakkında uluslararası düzeyde arama emri çıkartılmasını 20 Ekim 1997 tarihinde kararlaştırdı. Bahçelievler katliamında zamanaşımı 20 yıl ve TCK'nın 104. maddesine göre bu süre yarı yarıya artırılabilecek.

Nazmi Poyraz

Adı 7 Haziran 1979'da Malatya'da öğretmen Nevzat Yıldırım'm Oral Çelik tarafından öldürülmesi olayına karışan, ancak mahkemede beraat eden ülkücü militan.

Page 129: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 129

Cafer Joul Reyhani

İranlı kapar para aklayıcısı. Nesim Malki'nin öldürülmesinden kısa bir süre önce İstanbul'da Federal Alman Kriminal Dairesinin BKA, ABD, Hollanda ve Türk polisleriyle yaptığı bir dizi operasyonla 3-5 Kasım 1995 tarihleri arasında oğlu Hüseyin Reyhani ile birlikte yakalandı. Türkiye'den gönderilen eroini Almanya, Hollanda ve İspanya'da piyasaya sürdükten sonra, gelirini Almanya'da toplayıp, Los Angeles'deki bir banka üzerinden Türkiye'ye havale eden şebekenin 1993'ten beri en az 40 milyon mark akladığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 11.11.1995) Cafer Reyhani, vizesi dolduğu için Türkiye'den Almanya'ya gönderilmek üzere sınır dışı edildi. Uçakta bulunan sivil ajanlar tarafından izlenen Reyhani, Frankfurt Havaalanında tutuklandı ve DEA ajanlarına teslim edilerek ABD'ye götürüldü. (Sabah, 19.11.1995)

Celalettin Saatçılar

Balıkesir'de 1993'ten itibaren 11 kişinin ölümüne yol açan iki otobüs şirketi Misyatur ve Balıkesir Seyahat arasındaki rekabette her iki gruba da silah temin ettiği ileri sürülen çetenin elebaşı. 25 Şubat 1998'de Saatçılar'la birlikte Yüksel Gürcü, Esat Ceylan, Özkan Caner teşekkül oluşturarak toplu silah kaçakçılığı yapmak suçlamasıyla tutuklanırken, Şerif Ali Bayram, Ali Çadır, Hüseyin Kandemir, Aykut Ünal, Mustafa Tetik ve Cemalettin Demir tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. (Sabah.26.02.1998)

Ehud Sadan

Ankara'da 7 Mart 1992'de Anayasa Mahkemesinin karşısındaki pazaryerinin yakınında otomobiline konan bir bombanın patlamasıyla öldürülen Mossad ajanı. Ehud Sadan suikastı, Uğur Mumcu suikastı ile benzerlikler taşımasına rağmen, soruşturma benzer bir biçimde savsaklanmış ve olayda kullanılan patlayıcının türü tespit edilememişti. Eylem İslami intikam örgütü adında pek tanınmayan bir örgüt tarafından üstlenildi. (Hürriyet. 7-10.03.1992)

Vedat Sadioğlu

Öldürülen işadamı Nesim Malki'nin akrabası. Kapital Factoring şirketinin ortağı. 30 Mayıs 1997'de Istinye'de bir otomobil tarafından aracı sıkıştırıldıktan sonra, benzin istasyonunda tartıştığı İsmail ve Şükrü Hacısüleymanoğlu tarafından vuruldu. Saldırıda kullanılan 34 DCV 03 plakalı otomobilin sahibi Halil İbrahim Şenpınar polis ifadesinde İsmail Hacısüleymanoğlu'nu tanıdığını ve otomobilini emanet olarak verdiğini belirtti. Saldırının Vedat Sadioğlu'na bir uyarı niteliğinde olduğu ileri sürüldü. (Sabah, 01.06.1997)

Metin Sağıroğlu

Page 130: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 130

Banker Kastelli olarak tanınan Cevher Özden'i yaralayan ve 16 Mart 1990'da İzmit'te yakalanan Hakkı Aksakal'ı azmettiren Ülkücü tahsilatçı olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 18.03.1990)

Orhan Salman

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de yayımladığı çeteler listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, senet tahsilatı, zorla adam kaçırmak, öldürmek kastıyla denize adam atmak gibi suçlamalarla aranıyor.

Veli Sözdinler

Ankaralı galerici ve tefeci. 1996'da Kasım Gençyılmaz'm adamları tarafından sahip olduğu oto galerisinde öldürüldü. Sözdinler'in kızı Özlem Kingir'in Nasrullah Ayan'ın 1994' te batan Türkinvest adlı şirketinde 47 milyar liralık alacak hesabı olduğu ileri sürüldü.

Guiseppe Santovito

Papa suikastı sırasında İtalyan Gizli Servisinin başında bulunan general. Gladio skandali patlak verince. "Süper Sismi" de denilen P-2 Mason locasının yöneticilerinden olduğu ortaya çıktı. Yargılaması sürerken öldü. (Reis / JMS)

Cevdet Saral

Eski MİT raporunda Bako olayından dolayı tayini çıkarılan İstanbul Mali Şube eski Müdürü. Raporda Fevzi Öz, Necdet Ulucan, Yaşar Aktürk, Emin Görpe ve Mehmet Ali Yılmaz gibi isimlerle 17 milyar liralık hayali ihracat işi yaptığı ileri sürüldü. Yine aynı raporda Kalın Kara İnce Beyaz adlı ve Aycevren imzalı kitabın Cevdet Saral tarafından bir arkadaşıyla kaleme alındığı ve Adalet Partisi tarafından finanse edildiği ileri sürüldü. Ağar ekibinden olduğu ileri sürülen Cevdet Saral Emniyet Genel Müdür Yardımcısıyken, Ocak 1997'de hazırlanan kararname ile Meral Akşener tarafından görevinden alınan polis müdürleri arasında yer aldı. (1. MİT Raporu) Yılmaz hükümeti tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirildi.

Mehmet Saral

Abdullah Çatlı'nm Zurıh'te yakalandığında sahte kimliğindeki isim. Gerçek Mehmet Saral, 12 Eylül döneminde birçok MHP'li sanığın avukatlığını yaptı. (Vatan Yahut Susurluk)

Erdal Sarı

Harp Okulu 1976 mezunu. Jandarma subayı. Özel Harp Dairesi görevlisi. 1995 yılı Nisan ayında Senar Er'in babasını kaçıran, Akın Birdal suikastının örgütleyicisi, M. Cemal Kulaksızoğlu ve Nafiz Karacan ile ilişkili. Bu üçlünün birbirlerinin kimliklerini kullanarak çeşitli olaylara karıştıkları ileri sürüldü. Erdal Sarı'nın bir süre önce bir yurtdışı operasyonda öldüğü de ileri sürüldü.

Ali İhsan Sarıkavak

Page 131: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 131

Mehmet Sena Söylemez tarafından 1 Nisan 1994'te Ankara Rumours Diskoteğinde Memduh Bucak, Vahap Akpınar ve Ahmet Oynak'ın ölümüyle sonuçlanan olayda delilleri yok etmekle suçlanan Asayiş Şube Müdür Yardımcısı.

Abdullah Sarıkeçe

Keşanlı Apo lakabıyla da tanınıyor. 12 Ekim 1995'te DYP Edirne İl Başkanı İzzet Arseven'in öldürülmesi olayına azmettirici olarak adı karıştı. Olay kent merkezine 12 kilometre mesafedeki İskenderköy'de bir lokantada meydana geldi. Lokantada Başkomiser Seçkin Hayman ile aynı masada oturan Abdullah Sarıkeçe'nin kardeşleri Süleyman ve Hasan Sarıkeçe, İl Başkanı Arseven'in masasına gelerek bir ihale nedeniyle tartışmaya başladılar. Bir süre sonra silahlı çatışmaya dönüşen tartışmada Arseven başından tek kurşunla vurularak öldürüldü. Abdullah Sarıkeçe, Meriç Nehrinin kıyısındaki Söğütlük piknik alanının işletmesini 17 Mayıs 1995'teki ihalede ortak olduğu şirket vasıtasıyla aylık 301 milyon liraya aldı. Edirneliler ücretsiz piknik alanın kiralanmasına sert tepki göstermiş ve İl Başkanı Arseven de ihalenin iptalini istemiş, Edirne Valiliği ihaleyi iptal etmişti. (Hürriyet, 14.10.1995) İzzet Arseven'i Abdullah Sarıkeçe'nin azmettirmesiyle öldürenin Topuk Kemal lakabıyla tanınan Kemal Arabacı olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 15.10.1995) Kemal Arabacı'nın 1986'da Enis Sülün'e de silahlı saldırıda bulunduğu ileri sürüldü. Abdullah Sarıkeçe 24 Ekim 1995'te teslim oldu ve Jandarmaya verdiği ifadede cinayet gecesi Keşan'da bir polisle birlikte olduğunu söyledi. (Hürriyet, 25.10.1995)

Sabahattin Savaşman

MİT İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı ve MİT'm uçuncu adamıyken CIA görevlilerine ve İngiliz İstihbaratına bilgi satmakla suçlanan ve 1977 yılının Aralık ayında yakalanan emekli kurmay albay. 17 yıl hapse mahkûm edilen Savaşman, 1985 yılına kadar cezaevinde kaldı. Tahliyesinden sonra 1994'te öldü. Savaşman'ın yakalanması sırasında Hiram Abas ve Mehmet Eymür de görev aldı. Savaşman bu isimlerin önünün açılması için kendisine komplo yapıldığını ileri sürdü. (Analiz)

Ertan Sayılgan

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer'in dünürü. Bursa Uludağ'daki Kervansaray Otelinin sahibi. Uğur Kılıç'ın bu otelde öldürülmesinden sonra, otelin Çakıcı'nın adamları tarafından korunduğu ileri sürüldü.

Kadir Sayın

Adı Emniyet Genel Müdürlüğünün 1998 Ağustosta açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Sakarya ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, ölümle tehdit, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlamalarla tutuklu.

Richard Secord

Adı Yarbay Oliver North ile birlikte İran-Contra skandalına karışan ABD görevlisi. 1992'de başka bir özel savaş uzmanı olan Harry Aderholt ile birlikte Azerbaycan'da Mega Oil adlı Amerikan şirketini kurdu ve yine bu dönemde 25 adamıyla birlikte Azerbaycan'daki dört ayrı kampta Türkiye'den gelen ülkücülere gerilla eğitimi verdi. Aderholt ve Secord'un Vietnam'dan tanıdıkları Hava Komando Albay Tom Mc Grevey Çiller ailesinin ABD'deki The Hampshire Otelinin müdürüydü ve Secord ile Özer Çiller'i ABD'de bir kokteylde tanıştırmıştı. (Reis)

Page 132: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 132

Timur Selçuk

İpekçi suikastına karıştıktan sonra Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılan Mehmet Ali Ağca'nın, İran'a geçişini sağlayan Iğdırlı ülkücü. 1982'de yakalandıktan sonra verdiği ifadede Mikail Göleli'nin isteği üzerine Ağca'nın İran'a geçişini organize ettiğini anlattı. Hem bu suçtan, hem de Iğdır'da toplu ızrar suçundan dolayı hakkında çeşitli arama ve gıyabi tutuklama kararları bulunurken Ankara'da Araş Tekstil A.Ş'nin temsilcisi olarak çalışıyordu. Araş Tekstil 1985 yılı başında Iğdır İplik Fabrikası'nı uygun koşullarla satın almıştı. Timur Selçuk'un ANAP Milletvekili İlhan Aküzüm'le ilişkili çalıştığı da ileri sürüldü. (Nokta. 30.06. 1985) (MHP İddianamesi / Papa, Mafya, Ağca) DYP Iğdır İl Başkanı olduğu sırada, DYP Iğdır Milletvekili Şamil Ayrım'm vurulması olayında, saldırganlara ateş ettiği için gözaltına alındı. (Hürriyet, 20.02.1996)

Mıgırdıç Sellefyan

1914 doğumlu. 40'lı yıllarda hurda demir ticareti ile uğraşarak ticaret hayatına atıldı. Bir süre Ermeni cemaati başkanlığı yaptı. 1957 seçimlerinde Demokrat Parti İstanbul Milletvekili oldu. 27 Mayıs ihtilalinden sonra Yassıada'da yargılandı. Adını 1969'da ortaya çıkarılan "teneke ithalatı" skandalıyla duyurdu. 10 Ağustos 1970'de yurtdışına çıktı ve bir daha dönmedi. Yahya Demirel'in 1974'teki hayali mobilya ihracatı skandalına da adı karıştı. Bu dönemde, İsviçre'de kurduğu şirketlerle hayali ihracatı yönlendirdi. 1983'te Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi tarafından "teşekkül halinde kaçakçılık suçlamasıyla" hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. 27 Mart 1984'te Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 12 Aralık 1987'de Cenevre'de öldü.

Metin Selvi

Alman İstihbarat Örgütü BND'ye göre nükleer madde kaçakçılığında en önemli isimlerden biri. Eski KGB ajanı. Litvanya'da plütonyum ve uranyum-238 satın almaya çalıştığı tespit edildi. (Cumhuriyet, 15.05.1995) Ortadoğu'daki militanlara lojistik destek sağladığı da ileri sürülen Selvi için Alman İnterpolü Ankara'ya 30 Mayıs 1995'te yaptığı başvuruya yanıt alamadı. (Gazete Pazar, 05.10.1997)

Müfit Sement

Ülkücü militan. Tevfık Ağansoy'un itiraflarında adı Üzeyir Çakmaktaş'la birlikte Bayrampaşa'da bir kahvenin taranmasına karıştı. Olayda Şeriatçı İntikam Tugayı (ŞİT) imzası kullanıldı. MİT ile resmi ilişki kurdu. Adı Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması olayına karıştı. Abdullah Çatlı ile birlikte 1986'da Fransa'da uyuşturucu ticaretinden yargılandığı ve mahkûm olduğu ileri sürüldü. Sement' m Yaprak'ın kaçırılmasında Siverek'e giderek Yaprak'ın sorgulanmasını videoya kaydetti. Mehmet Eymür tarafından Sement'ten söz ermemesi için Yaprak'a ve olayda aracı olan Haluk Koral'a baskı yapıldığı ileri sürüldü. Müfit Sement'in MİT'in kadrolu elemanı olduğu halde. Yaprak olayında kullanılan otomobilde parmak izlerinin resmi raporlarla saptandığı mahkeme dosyasında yer almasına rağmen işlem yapılmadı. (Kutlu Savaş Raporu, 64)

Seren Serengil

Page 133: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 133

Öztürk Serengil'in kızı. 23 Ocak 1988'de İspanya'nın Barcelona kentinde eski eşi Nevin Teoman'ın da aralarında bulunduğu 4 kişiyle birlikte 5 kilo eroinle yakalandı. İspanyol Polisi eroinin sahibinin Sarı Avni olarak bilinen Yaşar Avni Musullulu olduğunu tespit etti.

Atilla Serpil

İpekçi suikastı davasında 1985'te ortaya çıkan sürpriz tanık. Abuzer Uğurlu ve Yılmaz Durak'ın da yargılandığı davanın 1 Ekim 1985'teki duruşmasında Ağca'nın Bulgaristan'ın kaçakçılığa bulaşan şirketi Kintex adına Ağca'yı para karşılığı hapisten kaçırdığını, İpekçi'nin Ağca' yı öldüren isim olmadığını, Kintex ve Bulgar Gizli Servisi adına çalışan Aleks'in İpekçi'nin öldürülmesinde yer aldığını, Papa suikastını kendisinin organize ettiğini ileri sürdü. (Hürriyet, 02-02.10.1985)

Ertan Sert

Hayali ihracatçı. Anadolu Bankasından kullandığı usulsüz krediler nedeniyle dönemin Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun istifasına yol açan Başak Grubu'nun patronu. Başak Grubu'nun sahip olduğu Jakarteks, Tüboplast, Masüs, Künteş, Başak Dış Ticaret gibi şirketleri mali darboğaza girince Maliye Bakanlığı' nm onculuk ettiği bir kurtarma operasyonuna tabii tutuldu. Gümrük müfettişlerinin yaptığı inceleme sonucu "geminin kapasitesinin birkaç kat üzerinde ihracat yapıldığı için" ortaya çıkarılan Marmaris hayali ihracatı olayının organizatörü olarak aranırken, bazı devlet görevlileri tarafından sahte kimlikle Kapıkule'den Avrupa'ya kaçırıldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 27.08.1988) Bu olayda MİT eski mensubu Mustafa Ercan'ın açıklamaları önemli rol oynadı ve daha sonra ortaya çıkan MİT raporunda yer alan bilgilere bu ifade kaynaklık etti. Ercan, ifadesinde Turan Çevik, Ertan Sert ve Mehmet Aşıcıoğlu'nun paravan olarak kurduğu 15 ayrı şirketle hayali ihracat yaptıklarını ileri sürdü. Raporda, Ertan Sert'in MİTin bazı üst düzey yöneticileriyle ilişkili olduğu ileri sürüldü. (1. MİT Raporu, MİT Etütleri, Kıyamet Mahkemesi)

Hikmet Sevcan

Zaza Hikmet olarak da tanınan yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. 1953 Gaziantep doğumlu. Babalar operasyonu sırasında Ankara 4 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde uyuşturucu kaçakçılığından yargılandı. Abuzer Uğurlu'dan sonra Bulgaristan'daki Türk mafyasının liderliğini yürüten isim olduğu ileri sürüldü. Bakırköy'de Londra Asfaltı üzerinde bulunan Sevcan Turistik Tesisleri'nin sahibiydi. 1983'te işyerinde yapılan aramada dört adet tabanca ve çok sayıda kurşun geçirmez yelek bulundu. Kardeşi ve ortakları bu olaydan dolayı tutuklanırken, kendisi hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı. 1984'te Afyon polisinden alınan Hasan Akseki adına düzenlenmiş sahte pasaportla sık sık yurtdışından İstanbul'a geldiği ileri sürüldü. Unkapanı'ndaki İMÇ piyasasında sözü geçiyor.

Ferda Seven

Tarık Ümit'in yakın arkadaşı. Kardeşi, Kazak Saffet lakabıyla da tanınıyordu. 1983'teki babalar operasyonunda silah ve uyuşturucu kaçakçılığından yargılandı. ORÜS' ün Kocaelindeki ahşap tesisini özelleştirme kapsamında satın aldı. Sapanca - Hendek - Karasu bölgesindeki Orman kaçakçılığı ve mafya faaliyetinin arkasındaki adam olduğu ileri sürüldü. Ellerinde Kalaşnikof gibi ağır silahlar bulunan kaçakçıların Orman Bakanlığındaki MHP kadrolaşmasından destek aldığı da ileri sürüldü.

Page 134: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 134

Mustafa Sevinci

7 Kasım 1997 tarihinde Ceylan Intercontinental Oteli önünde aralarında Belediye Başkanı Celal Doğan'ın da bulunduğu Gaziantepspor kafilesine silahlı saldırıda bulunduktan sonra yakalandı. (Hürriyet, 08.11.1997)

Vahdettin Seyran

Atatürk Havalimanında çalışan gümrük görevlisi. 28 milyar liralık dövizle yakalanan Dilek Örnek açıklamalarında 52 kez para getirdiğini, kendisini Vahdettin Seyran'ın karşıladığını, Seyran'ın nöbetinde giriş yaptığını söyledi. Seyran, Dilek Örnek'in yakalanışından sonra 23 Aralık 1996'da rapor alarak ortadan kayboldu, İstanbul DGM'de açılan davada uyuşturucu ticareti ve cürüm için teşekkül oluşturma suçlarından gıyabi tutuklama kararıyla aranıyor.

David Shemesh

Kasım 1997'de Antalya'da 176 kilo baz morfin, 600 kilo asitanhidrit ve 158 kilo eroinle yakalan İsrailli. Van ve Gaziantep'ten getirilen hammadelerle Antalya'da bir çif tlikevinde imal edilen eroinin İstanbul üzerinden Romanya, Hollanda ve Almanya'ya gönderildiği bu operasyonla ortaya çıkmış ve yeni bir uyuşturucu rotası da belirlenmişti. Shemesh'le birlikte Uğur Taş, Cevdet Tekin, Mahir Akkurt ve Farez Tolu da yakalandı. (Anadolu Ajansı, 27.11.1997)

Askar Smitko

Asker Simko ya da Asker Tahiroğlu olarak da biliniyor. İran asıllı uyuşturucu kaçakçısı. 14 Ocak 1995'te Çatlı ve ekibi tarafından Lazım Esmaeili ile birlikte öldürüldüğü ileri sürülüyor. (Kutlu Savaş Raporu)

Erdal Solak

Cemal Çelen ile birlikte 80 öncesinde, Ankara'da çeşitli cinayetlere karıştıkları için gözaltına alınan Esir Türklere Kurtuluş Ordusu (ETKO) üyesi.

Serkis Soğanlıyan

1929 İskenderun doğumlu silah taciri. Hınçak Partisi ve ASALA'yı silah sağlayarak desteklediği ileri sürüldü. Ailesiyle birlikte küçük yaşlarda Lübnan'a yerleşti. Lübnan'ın bağımsızlığından sonra ülkeyi terk eden Fransızların silahlarını Araplara sattı. General Motors, Volksvvagen, Colt gibi şirketlerin Lübnan'daki temsilciliğin yaptı. 1952'de ABD'ye yerleşti. 60'lı yıllarda Afrika ve Asya'daki bağımsızlık hareketlerine silah satarak zenginleşti. 1987'de Irak'a ABD'nin koyduğu ambargoyu sahte belgelerle delerek Irak'a silah satmak suçlamasıyla, üç yardımcısıyla birlikte yargılandı. (Hürriyet, 05.12.1987)

Ahmet Uğur Soylu

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Kocaeli, İstanbul ve İzmir'de organize suç çetesi oluşturmak, çek-senet tahsilatı, haraç isteme gibi suçlamalarla aranıyor.

Page 135: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 135

Ali Osman Sönmez

Bursalı, sanayici ve işadamı. 1987'de, şirketlerinin gerçekleştirdiği 60 milyon dolarlık ihracatın büyük bir bölümünün hayali olduğu ortaya çıktı. Sönmez, 1982'de tesislerinde bulunan 48 ton polyester nedeniyle, floş kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle toplu gümrük kaçakçılığı suçlamasından yargılandı, ancak yasanın değişmesi sonucu dava düştü.

Haydar Sönmez

Vakıflar Bankası Ausburg temsilcisiyken, Aralık 1996'da kara para akladığı gerekçesiyle temsilciliği kapatıldı ve yardımcısı Halil İbrahim Uzun ile birlikte tutuklandı. (Cumhuriyet, 29.12.1997) Ocak 1997'de 100 bin mark kefaletle serbest bırakıldı. Soruşturmanın ilerlemesi sonucu Budapeşte'de üslenen eroin kaçakçısı Türklere ait Aktaş adlı bir firmanın paralarını, Vakıfbank Augsburg temsilciliği aracılığı ile akladığı ortaya çıktı. Olayda Vakıfbank, Aktaş'ın paralarını Alman bankalarındaki cari hesaplarına dikkati çekmeyecek küçük partiler halinde transfer ediyor, buradan Ankara'daki Vakıfbank merkezine gönderiyordu ve Budapeşte'deki şirkete geri ödüyordu. Olay, bir ihbar üzerine şirkette 36.7 kilo eroin ele geçirilince ortaya çıktı, 1 Nisan 1997 itibarıyla Vakıfbank temsilciliğinin cari hesaplan kapatıldı. (Hürriyet, 21.02.1997)

Ahmet Söylemez

Söylemezlerin Eskişehir Cezaevinde bulunan kardeşleri. Resul ve Mehmet Söylemez, kardeşleri Ahmet'i ziyaret ettikten sonra öldürüldü. Söylemezlerin, aynı cezaevinde bulunan Nurullah Tevflk Ağansoy ile de görüştükleri ileri sürülmüştü. Söylemezler, kardeşlerinin cezaevi ziyaretinin dönemin Adalet Bakanı olan Mehmet Ağar tarafından Bucak'lara haber verildiğini ve cinayetin bu yolla organize edildiğini ileri sürdüler.

Fehmi Söylemez

1979'da öldürülen SBF Öğrenci Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Şenyuva'nın katil zanlısı ülkücü militan. Olayla ilgili Şedit Töre, Akif Koyuyeşil, Mustafa Tecirli ve Yaşar Güzeldemirci adlı ülkücüler yakalandı. Sefa Çavdar adlı bakkal çırağı olayı gördüğünü ve anlatacağını söylemiş, ancak mahkemede ifadesini değiştirmişti. Şevket Can Özbay tarafından savunulan sanıklar, önce mahkûm oldular ancak kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine beraat ettiler. Yıllar sonra sanıklardan Akif Koyuyeşil'in ifadesinde katilin Fehmi Söylemez olduğu açıklandı, ancak Söylemez yakalanamadı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde süren dava 1999'da zaman aşımına uğrayacak. (Gazete Pazar, 15.06.1997)

Mehmet Faysal Söylemez

Emekli astsubay. Özel Harp Dairesinde çalıştığı ileri sürüldü. 10 Haziran 1996'da TEM Pozantı turnikelerinde, polisle çıkan çatışma sonrası başlayan operasyonlarda yakalandı. İddialara göre örgütün silahlı birimlerini yönetiyordu. 1994'te Ankara Demirtepe'de Zeyno pastanesinde çıkan bir kavgada Güneydoğuda görevli bir subay ile babasını bıçakladığı için gözaltına alınan Gaffar Can'ın Kırağı sokakta basılan evinde Mehmet Faysal Söylemez bir Kalaşnikof ve mermilerle yakalandı. Mehmet Ağar'ın devreye girmesiyle serbest bırakıldığı ileri sürüldü. 2 Şubat 1994 tarihinde Ankara'da ortağı olduğu Rumours isimli barda çıkan çatışmada Bucak aşiretinden Memduh Sultan Bucak ve arkadaşları Ahmet Oynak, Vahap Akpınar öldürüldü.

Page 136: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 136

Dr. Mehmet Sena Söylemez

Diyarbakır Tıp Fakültesi ve GATA çıkışlı. Söylemezler olarak adlandırılan çetenin beyni olduğu ileri sürüldü. 2 Şubat 1994'te Romuours Disco'da çıkan ve Memduh Sultan Bucak, Ahmet Oynak ve Vahap Akpmar'm olduğu çatışmada yaralandı. Bu olay nedeniyle bir süre kaçak olarak gezdi. 10 Haziran 1996'da, Adana Pozantı TEM turnikelerinde çıkan çatışmada polis tarafından Samih Tosunoğlu adına düzenlenmiş sahte bir sürücü belgesiyle yakalandı. Polis onun beyin adam olduğunu ancak on gün sonra fark edebildi. Mehmet Sena Söylemez DYP Milletvekili Mehmet Ağar'ı kardeşini öldürtmekle suçlayarak, Adalet Bakanı olduğu dönemde kendisini de öldürülmesi için Kütahya Cezaevine gönderdiğini ancak, cezaevi savcısının kendisini kabul etmemesi üzerine öldürülmekten kurtulduğunu söyledi. (Susurluk Tutanakları) Söylemezler Çetesi olarak adlandırılan Mehmet Sena Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez, Mustafa Söylemez, Can Koksal, Mehmet Sıddık Bakır, Nazif Yavuz, Fevzi Şahin, Nihat Koç ve Ümit Atay hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlamasıyla dava açıldı. (Susurluk Raporu, 81) Söylemezler, Muhittin Yurtseven'in silahla tehdit edilerek arsasının alınması ve Abdurrahman Gölbaşı isimli şahsa satılması, Osman Aydın'ın tehdit edilerek 200 bin dolarının alınması, Ömer Çetinsaya'nın tehdit edilerek Etiler'de bir bardaki hisselerinin Ümit Atay adına devredilmesinin sağlanması, Yalçın ve Bülent Kılıç'ın tehdit edilerek 25 adet otomobil ve iki adet çek alınması, Hakan Çetinsaya ve Haluk Pişkinbaş'ın öldürülmesi gibi suçlamalarla yargılandılar. (Susurluk Raporu, 83-84)

Mustafa Söylemez

Komiser. 1993 yılı Kasım ayında Ankara'ya geldi. Söylemez Kardeşlere karşı düzenlenen operasyonda yakalanarak gözaltına alındı.

Nasır Söylemez

Eskişehir'de kardeşi Resul ile birlikte Eskişehir Cezaevinde bulunan kardeşleri Ahmet Söylemez'i ziyaretten dönerken 12 Mart 1996 tarihinde öldürüldü. Cezaevinde Tevfık Ağansoy'un da bulunması dikkat çekti. Komiser yardımcısıydı. Cinayeti Ali Bulut ve İlyas Sarıca'nın işlediği ileri sürüldü, İlyas Sarıca Arena Programı'na yaptığı açıklamalarda 3 Mart 1996'da işlenen cinayetten sonra, Ankara'da Sedat Bucak'ın milletvekili lojmanlarındaki evine götürüldüğünü ve bir ay kadar saklandığını söyledi. Daha sonra Siverek'e gittiğini söyleyen Sarıca, burada kendisine bir de sahte nüfus kimliği çıkarıldığını ileri sürdü, (Cumhuriyet, 03.12.1996)

Resul Söylemez

Kardeşi Nasır ile birlikte Eskişehir'de cezaevindeki kardeşini ziyaretten dönerken öldürüldü. Emekli Astsubay'dı.

Zeki Söylemez

Söylemez kardeşlerden, operasyon sırasında Güvercinlik Hava Grup komutanlığında görevli asteğmen. Adana Emniyet müdürlüğünde komiser.

Nejat Söyler

Page 137: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 137

Habur'da görev yapan eski gümrük komisyoncusu. Ortadoğu Nakliyat şirketinde yönetici olarak çalışırken Vahe Ohannes Köylüyan'a ait Overco şirketinden Kuveyt'e gönderilmiş gibi gösterilerek Türkiye içine mal boşaltan TIR'lardan birinde, 19 Aralık 1978'de yakalanan silahlar nedeniyle tutuklandı. Yapılan soruşturmada 63 TIR'ın Türkiye'ye girerek kaybolduğu anlaşıldı. 1993'te öldürülen Jandarma Binbaşı Cem Ersever, 1978 yılındaki bu büyük kaçakçılık olayında, Nejat Söyler'le olan ilişkilerinden dolayı soruşturmaya uğradı. Ersever savunmasında Söyler'le 1976'da Irak Türkmenlerinden Hüsamettin Türkmen aracılığıyla tanıştığını, Gaziantep'te yakalanan 2500 silah ile ilgili bilgi aldığını ve Jandarma Genel Komutanlığının 11 Aralık 1979 tarihli emriyle Hatay, İçel, Gaziantep, Mardin, Urfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde TIR kaçakçığılığının tetkiki için görevlendirildiğini söyledi. Nejat Söyler'den bu işte kullanılan bazı mühür ve belgeleri alarak İçişleri Bakanlığı'na teslim ettiğini anlattı. (Jitem Gerçeği, 31-38)

Musa Stoçi

Tuncelili Stoçi ailesinin önde gelenlerinden. Eylül 1997'de ele geçirilen 5.9 kilo eroinle ilgili olarak yakalandı. Musa Stoçi, Hurşit Han ile birlikte de yargılanıyordu. Stoçi ailesinin Hollanda'ya gelen uyuşturucuyu pazarladıkları ve toplanan parayı Türkiye'de Azer Döviz Bürosu aracılığı ile akladıkları ileri sürüldü. Musa Stoçi 'nin kardeşi Serdar Stoçi'de bir başka uyuşturucu davası nedeniyle Hollanda'da tutuklu bulunuyordu. Susurluk davasında yargılanan Yaşar Öz, Hollandalı savcılar tarafından Serdar Stoçi ile ilgili olarak sorguya çekildi. (Milliyet, 25.09.1997)

Kemal Serdar Stoçi

Stoçi ailesinden. Hollanda'da 22 Temmuz 1997'de 26 kilo, Ağustos 1997'de 124 kilo ve yine Hollanda'ya gönderilen 90 kilo eroin nedeniyle Bayram Kılıç ve Mehmet İlhan Kamışlıoğulları ile birlikte yargılanıyor. Hollanda'dan Türkiye'ye gelen savcılar tarafından Serdar Stoçi 'nin kardeşi Musa Stoçi ve Yaşar Öz sorgulandı. (Sabah, 13.03.1997)

Sabahattin Su

Bekir Çelenk'in ortağı uyuşturucu ve silah kaçakçısı Mehmet Cantaş'ın Londra'daki bürosunda ortağı. (Papa, Mafya, Ağca)

Lütfi Suyolcu

1980 öncesi CHP, 1989-94 döneminde DYP'den seçilen Kuşadası Belediye Başkanı. 16 Mayıs 1995'te evinin önünde pusuya düşürüldü. Kafasına ve vücuduna isabet eden 5 kurşunla öldürüldü. Suyolcu'nun ülkücü baba Kürşat Yılmaz'ın adamları tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü. Olaydan sonra Kaymakam Ekrem Özsoy ile Emniyet Müdürü Salah Çoral görevden alındı. Kaymakam Ekrem Özsoy Özer Çiller'e yakınlığı ile tanınan Zeki Küçükberber ve Orhan Özbaş için ağır suçlamalarda bulundu. Olaydan kısa bir süre sonra Kuşadası'ndaki dernekler gazetelere ilan vererek devleti göreve çağırdı. Cinayeti, Kürşat Yılmaz'ın adamı Fırat Erdoğan'ın işlediği belirlendi ve Erdoğan avukatıyla birlikte Aydın Emniyet Müdürlüğüne gelerek teslim oldu. Kuşadası Belediye Başkanı Engin Berberoğlu'nun Kürşat Yılmaz ile ilişkisi olduğu ileri sürüldü. Olayda Çiller ailesinin parmağı olduğu, ileri sürüldü. Halil Çulhaoğlu tarafından hazırlanan CHP'nin Kuşadası raporunda, ülkücü mafyadan isimlere CHP'nin üye kayıtlarında rastlandığı, mafyanın Lütfü Suyolcu'dan 250 milyar lira istediği ileri sürüldü. CHP Milletvekili Fikri Sağlar TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde Suyolcu cinayetinde yakalanan

Page 138: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 138

beş zanlının Özer Uçuran Çiller'in koruması olarak görev yapan Komiser Altan İçöz'ün tasarrufuyla serbest bırakıldığını ileri sürdü. (Hürriyet, 03.08.1997) Lütfı Suyolcu'nun ölümüne ilişkin davada aralarında Kürşat Yılmaz ve Yavuz Kaşıkçı'nın da bulunduğu 12 sanık yargılandı. Yargıtay'ın Yılmaz ve Kaşıkçı aleyhine bozma kararından sonra, dava yeniden görülmeye başlandı. (Anadolu Ajansı. 01.05.1998)

Murat Sükan

Abdullah Çatlı ile Kıbrıs'taki Palm Beach Otelinin kumarhanesinin satın alınması için buluştukları ileri sürüldü. Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay sahte kimliği ile düzenlediği kartviziti, tahrif ederek, miktarı 280 franktan 12 bin 510 franka yükseltilen çeki Kıbrıs'taki First Merchant Bank'tan tahsil ederken kullanmakla suçlandı. İlhami Yener Aydoğan ile birlikte 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (Hürriyet, 13.12.1997)

Abdullah Sülük

İstanbul, Malatya, Adapazarı ve Kocaeli'de 14 kişinin öldürülmesi, çok sayıda kişinin de yaralanmasından sorumlu tutulan ve "ölüm makinesi" olarak anılan isim. Sülük ve gurubu, 1992'de Samandıra'da Metin Topal'ın öldürülmesi, 5 Ekim 1993'te Sultanbeyli'de Hüsamettin Gül ve Kurban Oğul'un öldürülmesi, 19 Ocak 1995'te Kozyatağı'nda Tayyip Araç'ın öldürülmesi, 5 Nisan 1995'te Malatya Pütürge'de Halil İbrahim Erşahin'in Abdullah Sülük 'ün ağabeyi Şahin Sülük tarafından öldürülmesi, 11 Nisan 1995'te Abdullah Sülük 'ün azmettirmesiyle Burhan Erşahin'in öldürülmesi, 20 Mayıs 1995'te Eminönü'nde Recep Ateş'in öldürülmesi, 1 Haziran 1995'te Kadıköy Adliyesi önünde Binali Güneş'in öldürülmesi, 15 Haziran 1995'te Kadıköy'de Selahattin Çormu'nun öldürülmesi, 3 Ağustos 1995'te Maltepe'de İsmet Aydın'ın öldürülmesi, 1 Eylül 1995'te Sakarya'da Cihat Mutkan'ın öldürülmesi, 12 Ekim 1995'te Faik Doğan'ın öldürülmesi ve 30 Kasım 1995'te Kocaeli'nde Zühtü Mallı'nın kulaklarının kesilmesi olaylarına karıştı. 21 Aralık 1995'te Balıkesir'de yakalandı. Eskişehir Cezaevinden Isparta'ya nakledilirken adamlarını da beraber götürme şartını Adalet Bakanlığı'na kabul ettirmesiyle tanındı. (Sabah, 17.09.1996) İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ramazan Ateş'in 20 Mayıs 1995'te öldürülmesi olayından dolayı, Gülbahar Ateş, Murat Yıldırım ve Ersin Özlem Işık ile birlikte yargılandı. Bu ilginç davada gerek Abdullah Sülük 'ün yazdığı tehdit mektupları, gerekse dışarıdan gelen baskılar nedeniyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Azmi Ulu davadan çekildi. Ulu'nun çekilmesi üzerine dava dosyası, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Sunusi Öztemir'e verilmek istendi. Ancak, Öztemir'in de kabul etmemesi üzerine uyuşmazlık Yargıtay tarafından çözümlendi ve dosyaya Osman Sunusi Öztemir'in bakması kararlaştırıldı. Öztemir'in emekli olmasının ardından da İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine yeni atanan başkan Ahmet Münir Bilgen dosyaya bakmaya başladı. Yüksekova Çetesi' nin açığa çıkmasını sağlayan Astsubay Hüseyin Oğuz, Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede, Gülbahar Ateş'in Ramazan Ateş'i öldürtmek için kendilerine para teklif ettiğini söylemişti. Mahkemenin 15 Mayıs 1998'de verdiği kararla Abdullah Sülük ile tetikçi Murat Yıldırım müebbet hapis cezasına, Gülbahar Ateş 25 yıl, Ersin Özlem Işık da 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldılar.

Enis Sülün

ANAP Tekirdağ Milletvekili. Marmara Ereğlisi Belediye Başkanı olduğu dönemde yeraltı dünyasıyla yakın ilişkisi nedeniyle eleştirildi. Yine bu dönemde bir benzinlikte yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Fevzi Öz ile ortak ve Öz'ün vekili oldu. 1. derece SİT alanına yapılan ve daha sonra yıkılarak Mahmut Şahin'in zararına yol açan inşaatın iznini verdi. Mahmut Şahin İstanbul Opet

Page 139: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 139

Benzin İstasyonunda Ali Yasak'ın adamları tarafından öldürüldükten sonra, oğlu Süleyman Şahin de 14 Ağustos 1987'de Tekirdağ'da öldürüldü. (Tempo, 33,1997-36.1997/ Sabah 20.04.1998) Enis Sülün, Fevzi Öz ile ilişkisini reddetmedi ve bunun belediye başkanlığı döneminde kaldığını söyledi.

Bülent Sümer

Engin Civan 'ın gizli ortak olduğu ABC Menkul Değerler'in eski Genel Müdürü. 25 Temmuz 1994'te savcılığa yaptığı suç duyurusunda silahlı saldırıya uğradığını Engin Civan, kardeşi Ergin Civan ve dayıları Savaş Karakaya ile Ergun Çakır'dan şüphelendiğini söyledi. (Rüşvetin Belgesi)

Vahyettin Sümer

DYP Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer'in oğlu. İzmir'de bir otomobilin çukura düşmesinden sonra, otomobilin ve otomobilde bulunan lazer nişangâhına sahip Smith Wesson marka nadir bulunan silahın sahibi olduğu anlaşıldı. Kazada hayatını kaybeden Arman Acarbay ve yaralanan Tonguç Başar Sönmez'in otomobili Vahyettin Sümer'den aldıkları anlaşıldı. (Radikal, 19.10.1998)

İbrahim Şahin

Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Dairesi eski başkanvekili. Topal cinayetine karıştıkları ileri sürülen özel tim polislerini koruduğu ve Tarık Ümit'in kaçırılmasına karıştığı gerekçesiyle soruşturuldu. Susurluk Komisyonuna ifade veren Astsubay Ahmet Altıntaş, Tarık Ümit cinayetini soruşturduğu sırada İbrahim Şahin tarafından engellendiğini ileri sürdü. Şahin 'in adı Mehmet Ali Yaprak'ın ilk kaçırılmasına da karıştı. (Kutlu Savaş Raporu) Mehmet Hadi Özcan da Çatlı ve Kürşat Yılmaz'ı öldürme teklifiyle gelen Musavvat Dervişoğlu' nun kendisine "bu isimlerin yerlerini İbrahim Şahin 'in telefon dinleyerek tespit edeceğini" söylediğini iddia etti. İbrahim Şahin, Meclis Komisyonuna verdiği ifadede Tarık Ümit'in kaçırıldığı gün Ayhan Akça ile Diyarbakır'da olduğunu söyledi. Ancak uçak biletlerinden 2 Mart 1995'te saat 10 uçağı ile Ankara'ya geldikleri anlaşıldı. (Susurluk Raporu, 402-412) Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Abdullah Çatlı'yı Mehmet Özbay olarak tanıdığını ve sadece bir defa yemek yediğini söyledikten sonra gazetelerde Çatlı ile karşılıklı göbek atarken fotoğrafının yayınlanması üzerine güç durumda kaldı. Haklarında çıkan 27 Ocak 1997 tarihli tutuklama kararından sonra firar etti. Bu dönemde Gemlik'te Zeki Saral'a yakınlığı ile tanınan Emir Alpaslan tarafından saklandığı ileri sürüldü. 11 Mart 1997'de teslim olduktan sonra tutuklanarak İstanbul DGM'de açılan Susurluk davası'nda çete oluşturmak suçlamasıyla yargılandı. 19 Eylül 1997'de tahliye edildi. (Susurluk Tutanakları 1769-1817)

Mahmut Şahin

Aslan Nakliyat'ın ortaklarından, Süleymancılar olarak bilinen grubun liderlerinden Kemal Kaçar'a yakınlığı ile tanınan işadamı. Bülent Şemiler ile olan anlaşmazlığı nedeniyle Anadolu Bankası'ndan güç durumdaki Aslan Nakliyat'a kredi alabilmek için ortaklıktan ayrılmış gibi gözüktü ve hisselerini göstermelik olarak devretti. Ancak, daha sonra bu hisselerini geri alamadı.

Page 140: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 140

Anlaşmazlığın mahkemeye yansıması üzerine, şirketin genel müdürü Hasan Aslan imzalı belgeyle Anadolu Bankası'ndan kredi alınması için Ahmet Özal ve Bülent Şemiler'e 4 milyon mark verildiğini ileri sürdü. Bu belge nedeniyle Şemiler ve Özal yargılanırken, Şahin Aksel Akaryakıt adlı bir şirket kurarak Kartal TEM üzerinde benzin istasyonu açtı. Hisse davasını kazanmak üzereyken, duruşmadan tam iki gün önce 29 Eylül 1996'da benzin istasyonuna gelen Ali Yasak'ın adamlarıyla çıkan çatışmada, Nihat Yasak'ı öldürdükten sonra, öldü. Mahmut Şahin'in ölümünden sonra oğlu Süleyman Şahin tarafından işletilen OPET'i perde arkasında Ali Yasak'ın sahip olduğu Türeks Şirketi istasyonun 500 milyar liralık borcunu ödemek şartıyla satın aldı. Bu karmaşık olayda, sahte imzayla şirkete ait bir otomobilin satışı yüzünden Türeks Gıda ile Şahin ailesi arasında iki ayrı dava açıldı. Mahmut Şahin'in oğlu Süleyman Şahin de lehinde giden davayı kazanmak üzereyken 14 Ağustos 1997'de Marmara Ereğlisi'nde öldürüldü. Katiller arasında Drej Ali olarak tanınan Ali Yasak'ın adamı olduğu ileri sürülen Ali Deveci de bulunuyordu. (Tempo, 36,1997)

Mehmet Şahin

Kızılay Derneği Genel Müdür Yardımcısı iken İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir inceleme sonucunda, diğer yöneticiler Hayati Kalkanoğlu, Hüseyin Çatana, Yıldırım Yalçın ve Ahmet Çil ile birlikte sahte belgelerle Japonya'dan ithal edilen 240 bin kutu röntgen filmini gümrük belgeleriyle farklı miktarlarda göstererek Kızılay'ı 650 bin dolar zarara uğrattıkları gerekçesi ile TCK 235. Maddesi uyarınca haklarından suç duyurusunda bulunuldu. (Milliyet, 06.03.1997)

Sami Şahin

Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal'ın yeğeni, Kuşadası Emperyal Casinosu Genel Müdürü. İki yıl önce Kuşadası'nda 1 kişiyi öldürüp, 1 kişiyi de yaraladığı gerekçesiyle Aydın'da yargılandığı mahkeme tarafından 18 Temmuz 1997'de 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Sedat Şahin

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. Bursa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş 6 yıl 11 ay hapis cezası bulunuyordu, öldürme, soygun, haraç alma gibi olaylardan 3 ayrı suçtan aranıyordu. Alaattin Çakıcı tarafından desteklendiği de ileri sürüldü. Almanya'da Alman Polisi ile yürütülen ortak bir operasyon sonucunda Berlin'de bulunan ve yeni doğum yapan eşinin ziyaretine gittiği sırada 23 Eylül 1998'de yakalandı. (Anadolu Ajansı, 23.09.1998) Sedat Şahin'in kardeşi Vedat Şahin, sağ kolu Muammer Şenel ve 11 adamı 25 Mayıs 1998'de gerçekleştirilen bir başka operasyonda yakalanmıştı. Şahin'in gurubundan Bilal Öztek ve Şaban Erdoğan kaçmayı başardı.

Vedat Şahin

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Sedat Şahin'in kardeşi. Adı Hacı Çapan'ın 10 Ekim 1996'da International Hospital'dan çıkarken saldırıya uğrayıp, öldürülmesi olayına azmettirici olarak karıştı. Saldırganlar Mehmet Tosun ile Alaattin Çuhadar yakalandı. Azmettirici olduğu ileri sürülen Vedat Şahin olay yerinden kaçtı. Şahin'in bir süre önce yapılan AN Grafik şirketi genel kurulunda Asil Nadir'in vekili olarak avukat kimliğiyle yer almış, ancak avukat olmadığı anlaşılmıştı. (YeniYüzyıl, 11.10.1996) Hakkında 12 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunurken, adamları Muammer Şenel, Yavuz Cengiz, Sedat Kazan, Buğra Türkoğlu, Şaban Ali Durna, Şeniz Dervişoğlu, Zafer Geyik, Hakan Nayir, Ekrem Durgut, Fedai Dinç ve Mehmet Aydın,

Page 141: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 141

25 Mayıs 1998 günü yapılan operasyonlarda 9 adet çeşitli çap ve markalarda ruhsatsız tabanca ve 1'i otomatik 2 av tüfeği ile yakalandılar.

Tahsin Şahinkaya

Hava Kuvvetleri Komutanı. 12 Eylül darbesinden sonra 5 kişilik Milli Güvenlik Konseyi arasında yer aldı. Mal varlığından dolayı eleştirildi, ancak anayasanın geçici maddesi nedeniyle soruşturulamadı. 1. MİT raporunda yer alan iddialarda Sarı Avni ile ilişkisi olduğu ileri sürüldü.

İbrahim Faysal Sakar

Bodrum MHP ilçe başkanı. Ahmet Ertegün'ün rehberliğini ve kaptanlığını yapıyordu. 1995'te evinde tuhaf bir biçimde, üzerinde kadın küloduyla ölü bulundu.

Şemsettin Sanal

Muhammed Celal Zehebi ile ilişkili olduğu için soruşturulan İstanbul DGM hakimlerinden. Sanal 30 Ekim 1990'da Magaryan'lar davasında Zehebi'nin beraatine karar veren mahkemenin üyesi. (Öldürün O Gazeteciyi)

Mehmet Şandır

Hergün gazetesi muhabirlerinden. 1980 öncesinde. Musa Serdar Çelebi ve Yılma Durak ile birlikte Tümpaş şirketi ortağı. Gümrük ve Tekel Bakanlığı kontrolörü. Mali işlerle görevli MHP üyesi. (MHP İddianamesi)

Muhammed Şekerci

Irak doğumlu Lübnanlı ünlü banker. 1973'te babası Mahmut Şekerci tarafından kurulan Sharkarco A.G.'yi babasının 1983'teki ölümünden sonra devraldı. Aynı yıl kardeşi Selam Şekerci tarafından kurulan Shakarchi Trading A.G. ile birlikte çalışarak dünyanın en büyük para aklama organizasyonlarından birini kurdu. Her ülkede bulunan adamları aracılığı ile çoğu zaman gerçek müşterilerinin kim olduğunu bilmeden para transferleri ve aklama organizasyonları gerçekleştirdi. 1983'te Mersin'de ortaya çıkarılan yurtdışına altın kaçırılarak bedelinin ihracat karşılığı prefinansman kredisi gibi gösterilmesi olayına karıştı. Bu olayda Abdullah Ayan, Mehmet Zeki Ayan, Hadi Doğan, Ahmet Tanrıverdi, Kazoros Kalaycı, Muhittin Akdeniz, Nasrullah Ayan, Feyzullah Ayan, Muhammed Şekerci, Yaşar Aktürk, Uğur Sağlam, M. Uğur Dirlik, Şevket Akar, Şevket Akıncılar, Hasan Kurtar, Mustafa Şengül, Yavuz Doğan, Ağa Çelik, Hüseyin Çelik, Mehmet Hadi Çelik, Nurettin Çelik, Rüştü Kılıç, Sadrettin Koç, Zülküf Erdoğan, Mustafa Bulut, Mehmet Sucu, Talat Savata, Cüneyt Merze, Hasan Doğan, Mehmet Bileriş, Ferit Polat Altan, Halit Soydan, Hüsnü özyeğin ve Erol Aksoy gibi ihracatçı, banka genel müdürü, kuyumculardan oluşan kalabalık bir sanık grubu yer alıyordu. (Hürriyet, 10.12.1987) 1985'te Lübnan'dan savaş nedeniyle uzaklaşan finans ve para trafiğinin Türkiye üzerinden geçirilmesi için başbakan Turgut Özal'ın 1985'da Davos'taki Dünya Ekonomik Forumunun ardından, Zürih'de Dolder Otel'in bir odasında Bülent Şemiler, Yaşar Aktürk ve Ahmet Özal ile birlikte Muhammed Şekerci, Mehmed Emin Görpe ve Suphi Aşıcıoğlu, Ahmet Karaevli, Yakup Kefeli gibi isimlerle toplantı yaptığı ileri sürüldü. Eroin kaçakçılığına yönelik uluslar arası Pizza Connection operasyonunda Hacı Mirza'nın yakalanmasıyla birlikte ilişkilerin uzantısı, İran Contra skandalini ortaya çıkarmış, açığa çıkan uyuşturucu, kara

Page 142: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 142

para ve silah trafiğinde eşi Muhammed Şekerci ile birlikte çalışan İsviçre Adalet Bakanı Elizabeth Kopp istifa etmek zorunda kalmıştı.

Bülent Şemiler

Ahmet Özal ile olan dostluğu nedeniyle 1986'da Türkiye'ye geldi ve Turgut Özal'ın prensleri olarak adlandırılan kadro içinde yer aldı. önce Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresinde Özelleştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı oldu. Daha sonra Anadolu Bankası Genel Müdürü ve bu bankanın Emlak Bankası ile birleştirilmesinden sonra Emlakbank Genel Müdürü oldu. Emlakbank'ı 80 milyon dolar dolandıran Kemal Horzum'u Türkiye'ye getirmek için uğraştı. 1988'de dönemin Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in Horzum'a yardımcı olduğunu ima edince büyük bir hükümet krizine yol açtı. Önce Erdem, ardından Şemiler istifa etti. Kayınpederi Can Eliyeşil ile birlikte Asil Nadir'in İmpexbank'ını satın aldı. Impexbank 1994 krizinden sonra zor duruma düştü ve bankacılık yetkisi kaldırıldı. KKTC'de faaliyet gösteren kardeşi ve babasına ait Akdeniz Garanti Bankası'ndan 3 Nisan 1992'de aldığı 865 bin dolarlık krediyi ödemediği için Kıbrıs dışına çıkışı kısa bir süre yasaklandı ve yargılandı. (Hürriyet, 26.01.1996) Bülent Şemiler'in Turgut Özal'ın emriyle Özal suikastını araştırması için bir ekip kurduğu ve bu ekibin araştırmalarını bir noktaya ulaşılmasından sonra kestiği ileri sürüldü. Şemiler, Emlakbank Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin çok sayıda davada yargılandı, ancak hepsinden beraat etti. Aslan Nakliyat'ın ortakları arasında süren davada ortaya çıkan bir belgede, şirketin Anadolu Bankası tarafından kurtarılması karşılığında Ahmet Özal'a 4 milyon mark verileceği ileri sürülmüş, şirketin patronu imzasını inkâr etmiş, ancak adli tıpta imzanın gerçek olduğu ortaya çıkmıştı. Anadolu Bankası da Aslan Nakliyat'm bir arsasını piyasa fiyatının 300 kat fazlasına satın almıştı. (Hürriyet, 26.01.1996) Bu belgenin ortaya çıkmasından sonra Ahmet Özal ve Bülent Şemiler hakkında İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde nitelikli rüşvet almak ve rüşvete aracılık etmek suçlamalarıyla dava açıldı. (Sabah, 31.01.1996)

Adnan Şen

Ali Şen'in oğlu. Uğur Kılıç'ın öldürülmeden önce Uludağ'a giderken kullandığı Maş Air helikopterinin Alaattin Çakıcı tarafından kiralandığı, Adnan Şen'in helikopteri hazırlattıktan sonra benim işim var diyerek binmediği Dündar Kılıç tarafından açıklandı. Uğur Kılıç'ı Uludağ'a götüren MD-500 tipi Maş Air helikopteri 4 Şubat 1995'te Bolu Göynük ilçesi, Çubukköyü Yaylasına çarparak düştü. Pilot Ömer Oruçoğlu ile teknisyen İrfan Köken kazada öldü.

Ali Şen

Fenerbahçe Kulübü Başkanı, Maş Air ve Maga Deri şirketlerinin sahibi. Mehmet Hadi Özcan Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede İzmit'te Vefa Küçük'e ait plazanın karşısında bulunan eski Tekel binasının kasten yakıldığını ve içindeki malzemelerin Şen'e ait olan Maga Deri şirketine taşındığını ileri sürdü. Hadi Özcan olayı kendisine Alaattin Keskin'in haber verdiğini, olayın fotoğraf ve video kayıtlarının Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Toptaş'ta bulunduğunu ileri sürdü. Ayrıca futbolcu Saffet'in Kocaeli Kulübünden Fenerbahçe'ye transferinin 3 milyon dolar civarında paranın aklanması için yapıldığını ileri sürdü. Ali Şen, Özcan 'ın iddiaları üzerine Maga Deri'nin olay tarihinde kendisine ait olmadığını iddia etti. Türkiye'ye yapılan askeri helikopter satışı çerçevesinde Ali Şen'e 6.5 milyon dolar komisyon ödenmesi soruşturma konusu oldu. Türkiye'ye 60 milyon dolarlık eximbank kredisi borcunu helikopter satışıyla karşılamak isteyen Rusya 65 milyon dolar tutarındaki satıştan artan 5 milyon doları alamadığı gibi 6.5 milyon dolar komisyon ödemiş oldu. helikopterler için yüzde 10'luk komisyon çok yüksek

Page 143: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 143

bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı Yevgeni Şapoşnikov başkanlığındaki soruşturma heyeti silah satışlarında genellikle yüzde 5 komisyon alındığına dikkat çekti. Rosvourojeniye adlı dış ticaret şirketi Ali Şen'e yüksek komisyon ödemiş olmakla suçlandı. (Hürriyet, 19.04.1995/Susurluk Tutanakları 440-441-443)

Haydar Şen

İstanbul'da Gümrük ve Teşviklerden sorumlu Vali Yardımcısı olduğu sırada 19 Haziran 1995'te 75 milyon lira rüşvet alırken suçüstü yakalandı. Mahkeme, rüşvetin verildiği ileri sürülen zarfın Şen'in üzerinde değil, odasındaki etejerde bulunduğunu dikkate alarak tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Haydar Şen İçişleri Bakanlığı Merkez Disiplin Kurulu tarafından meslekten ihraç edildi (Hürriyet, 15.09.1995) . Olayda rüşvet alındığı iddiasında bulunan işadamı Şakir Özen'in daha sonra Ankara'da eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin 'in kaçak olarak dolaşırken gazetecilere yakalandığı Ankara'daki sağlık alanında iş yapan büronun ortağı olduğu anlaşıldı. Şen, 14 Kasım 1995'te 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı.

Osman Şen

Muhammed Celal Zehebi ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle soruşturulan DGM hakimi. 30 Ekim 1990'da Çillo Mehmet ve diğer isimlerle birlikte Magaryan davasında Zehebi 'nin beraatine karar veren mahkemenin üyesi. (Öldürün O Gazeteciyi)

Sabahattin Şen

Ankara Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürü iken Sedat Bucak'la bağlantılı olduğu ve Urfa üzerinden silah kaçakçılığı organize ettiği ileri sürülen Ankara Çetesinin üyesi olarak suçlandı. Başkomiser Vahap Yılmaz, polis memurları Erol Akkaya, Emrah Demir, Mehmet Vural, Süleyman Kayışlı, Emrah Temel, Semih Manap, Enver Kara, Meryem Kılıç, Üstteğmen Ömer Gümüş, astsubaylar Arif Kan ve Hakan Işıksal'ın da aralarında bulunduğu 39 kişiyle birlikte gözaltına alındı. DGM 5 sanığın tutuklu olarak yargılanmasına karar verdi.

Hasan Hüseyin Şener

Mehmet Şener'in kardeşi. Ağca'nın Maltepe Cezaevinden kaçırılmasına karıştı. Ağca, Hasan Hüseyin Şener'in adına kayıtlı Renault otomobille Ankara'ya götürüldü. Basel davasında Nevzat Bilecen'e İstanbul'da 1 kilo eroini teslim ettiği ileri sürüldü. (Reis, 188)

Mehmet Şener

İpekçi suikastında Ağca'yı yönlendirdiği ileri sürülen ülkücü militan. Papa suikastına da karıştı. Abdullah Çatlı ile birlikte 22 Şubat • 1982'de İsviçre'de Nevşehir Emniyet Müdürlüğünden alınmış Durmuş Unutmaz adına düzenlenmiş sahte pasaportla gözaltına alındı. Çatlı serbest bırakıldı, Şener tutuklandı. Kürt olduğu için Türkiye'ye iade edilmemesini istedi. Alman gazeteci Jurgen Roth'un 15 Şubat 1983 tarihli bilirkişi raporuyla iade edilmedi. İtalya'da yargılandı, delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. (Papa, Mafya, Ağca) 2. MİT raporunda yer alan iddialara göre, Çiller-Ağar ikilisinin oluşturduğu özel ekiplerden ilkinde Mehmet Basri Ayçin kimliği ile, Yaşar Atilla Musullulu (Avni Musullulu ya da Sarı Avni), İsa Armağan, Alattin Çakıcı ile birlikte yer aldığı ileri sürüldü. Ayrıca, Mehmet Şener ve Avni Karadurmuş'a 1985'te İsviçre'nin Zürich şehrinde emekli Orgeneral Haydar Saltık, Fahri Yiğit, Avni Karadurmuş (Musullulu), Alaattin Çakıcı, Abdullah Çatlı ile yapılan toplantı sonucu dönemin

Page 144: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 144

Zürih Başkonsolosu Fahrettin Taşan ve Konsolos Taylan İzmirli tarafından Mehmet Basri Ayçin pasaportu verildiği iddia edildi. (Reis, 216-218)

Mestan Şener

Eski İstanbul Narkotik Şube Müdürü. Hüseyin Baybaşin tarafından uyuşturucu dağıtımında fiilen yer almakla suçlandı. Yaşar Öz'ün gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasını sağladığı için yargılandı.

Oktay Şenoğlu

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de açıkladığı çete listesinde yer aldı. Kocaeli ve çevresinde çete oluşturup bir çok kişiye şantaj, tehdit ve zorla para toplama, silahlı adam gaspetme suçlarıyla aranıyor.

Namık Şensoy

Eski polis memuru. Çete kurarak işadamlarından haraç aldığı gerekçesiyle Ankara'da Deniz Yıldızı balık lokantasının sahibi tarafından yapılan şikâyet üzerine yakalandı. (YeniYüzyıl, 06.12.1996)

Hakan Kenan Şeranoğlu

Almanya'da berberlik yaparken, arkadaşı Fahit Gülal'la birlikte İzmir'e gelerek oluşturduğu Titan saadet zinciriyle 5.5 ayda 16 bin kişiyle, yaklaşık , 4.4 trilyon liraya ulaşan sistemde 1.4 trilyon lira topladı. Titan ve Data isimli iki şirketle gerçekleştirilen zincir, kısa bir süre sonra çökünce, Şeranoğlu şirket yöneticileriyle yargılandı ve hapis cezasına çarptırıldı. Şeranoğlu'nun Kürşat Yılmaz'ın cezaevinden kaçışına da para desteğinde bulunduğu ileri sürüldü.

Doğan Şimşek

Abdullah Çatlı'ya Mehmet Özbay ismiyle verilen silah ruhsatını, araştırmayı yapan polis memuru Dinçer Sarıboğa'nın verilen adresin karakolun üzerindeki lojman olduğunu belirtmesine rağmen onaylayan ve hakkında soruşturma açılan polis komiseri. Başkomiser Doğan Şimşek, Polis Memuru Dinçer Sarıboğa ve Muhtar Burhan Kocapelivan 14 Ekim 1998'de TCK'nın 352. maddesi uyarınca 2'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Ceza, iyi halleri gözönüne alınarak 1 yıl 8'er ay hapse indirildi.

Miktat Şimşek

Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Necdet Bulut'un katil zanlısı. Ankara'da bir avukatın bürosuna girerken yakalandı. Trabzon'da Mustafa Seyhan'ın azmettirmesiyle Bulut'u öldürdüğünü, daha sonra Ankara'da çeşitli olaylara karıştığını, Adana'da bir kahvenin taranarak dört kişinin öldürülmesi olayına karıştığını anlattı.

Tuncay Şimşek

Sakarya'da ihalelere fesat karıştırmak, haraç almak, tahsilat yapmak için çete oluşturmak suçlamalarıyla Süleyman Şimşek, Yaşar Çınanoğlu, Erkan Ardasoğlu,

Page 145: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 145

Kadir Sayın, Abdullah Demircioğlu ve Mehmet Demircioğlu ile birlikte tutuklandı. (Sabah, 13.03.1998)

Robert Tamraz

Kahire doğumlu, daha sonra Lübnan'a göçen Ermeni bir ailenin George Tamraz ile birlikte iki çocuğundan biri. Lübnan'da iç savaş başlayınca, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Al Mashreq Bank'ın 200 milyon dolarını alarak ABD'ye gitti. Harvard mezunu da olduğu için 1989'da ABD vatandaşlığına kabul edildi. 1987-1989 yılları arasında genel müdürü olduğu Fransız Banque de Participations et de Placemenets'ı (BPP) 47 milyon dolar dolandırdığı ve iflasın eşiğine sürüklediği, yönetim kurulunun haberi olmadan 47 milyon doları Lübnan'da bir bankaya naklettiği için Fransa'da dolandırıcılık suçuyla yargılandı. (Sabah, 13.10.1997) 1973'te Suudi Arabistan Kralı Faysal'ın kızkardeşi İffet'in kocası ve Suudi istihbaratının başındaki isim olan Kemal Adham'la ortak olarak First Arabian Corp. isimli yatırım bankasını kurdu. Kemal Adham BCCI'ın ortakları arasında da yer aldı. 1973 Petrol krizinde CIA ile ilişkili işler yaptı. Yine C1A ile ilişkisi olduğu bilinen ve 1994'te kara para akladığı tespit edilen BCCI bankasının ortakları ile çeşitli işler yaptı. Batan TYT Bank'ın ve Lapis Holding'in sahibi Apel Çelik ile 1990'da Davos'ta tanıştı. Ortak olarak Türkmenistan'da petrol aramak üzere Lapis Oil Capital şirketini kurdu. Tamraz Lapis Oil'e taahhütü olan 7 milyon doları ve TYT Bank'tan aldığı krediyi ödemedi. Erol User ile birlikte Kanal 6'yı satınalma girişiminde bulundu. Erol User ve Tuğrul Türkeş'in aracılığı ile Başbakan Tansu Çiller ile görüştü ve Bakü-Ceyhan hattı için teklifte bulundu. Tansu Çiller Bakü-Supsa hattı için Gürcistan'a gittiğinde Devlet Başkanı Şevardnadze'ye hattın inşaası için bir İtalyan şirketiyle anlaştığını ve Gürcistan'ın da bu şirketle anlaşmasını istediğini söyledi. Çiller, Bakü-Ceyhan boru hattının imtiyazlarını Emre Gönensay, Hayrettin Uzun ve Enerji Bakanı Veysel Atasoy'u devre dışı bırakarak Robert Tamraz'a vermek istediği ileri sürüldü. Sözkonusu İtalyan şirketi de İtalya'nın petrol devi Salpan'ın bir alt kuruluşu olan Snarnprogetti şirketiydi. Bob kod adlı CIA ajanının Los Angeles Times Gazetesi'ne yaptığı açıklamada Tamraz'ın Özer Çiller'e rüşvet verdiğini ileri sürdü. (Sabah, 04.10.1997)

Mehmet Tanaydın

Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılması olayında Bünyamin Yılmaz, Ramazan Gürbüz ve Rasim Gürbüz'le yargılanarak mahkûm oldu. Bu davada, Firari Oral Çelik yakalanamadı. Çelik, Türkiye'ye döndüğünde de dava zaman aşımından düştü.

Ahmet Tanrıkulu

Abdullah Çatlı ile birlikte 1990'da Zürich'te Bostadel cezaevinde kaçtı. Yanlarında iki Yugoslav ve iki İtalyan bulunuyordu.

Cengiz Tanyıldızı

29 Kasım 1995'te Güven Kaymak, Hasan Katırcı, Mehmet Orhan Karvar'la birlikte "sahte istihbarat örgütü kurdukları için" tutuklandılar. 18 Kasım 1995'te polis tarafından bir kadına tecavüz ettikleri için gözaltına alınan Cengiz Tanyıldızı,

Page 146: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 146

Serdar Güreş'in koruması ve Marmara Bölgesi İstihbarat Başkanı olduğunu ileri sürmüştü. Tanyıldızı mahkemede de Jandarma İstihbaratının elemanı olduğunu ve elinde bulunan telsizle kimliği Jandarma General Osman Çitim'den aldığını ileri sürmüştü. Tanyıldızı'nın kullandığı kimlik gerçek, üzerindeki bilgiler sahteydi. Tanyıldızı mahkemede Genelkurmay'da sicilli personel olduğunu ileri sürerek, bu bilgiyi mahkemeye göndermeyen yetkililerin adli makamları yanılttığını da ileri sürdü. Tanyıldızı İstanbul 4 Nolu DGM'de sahte kimlikle çete oluşturmak, sahte belge düzenlemek, makam ve unvan gaspı gibi suçlardan 20 yıl hapis istemiyle yargılandı. 14 sanıklı davada Kilis Bağımsız Milletvekili Doğan Güreş'in oğlu Serdar Güreş'in de memuriyet ve unvan gasbına iştirakten 2 yıla kadar hapsi isteniyordu. (Sabah, 11.02.1998)

Öznur Taylan

İnci Baba lakaplı Mehmet Nabi İnciler'in avukatlarından. Eski MİT raporunda, Hadi Üruğ'un da adı geçen Balıkesir'deki maden işinde adı geçiyor. (1. MİT Raporu)

Selami Tazegül

Kürşat Yılmaz'ın kızı Ülkü Gümgüm'ü kaçıran polis memuru Dursun İri'nin kardeşleri Yaşar ve Bayram İri'nin katil zanlısı. Diğer zanlı Birhan Dursun ile birlikte 3 Mart 1997'de İstanbul'da yakalandı.

Ayşegül Tecimer

Asil Nadir'in eski eşi. Tarihi eser kaçakçılığından Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanırken yurtdışına kaçtı. Tecimer'in kaçakçılığını soruşturan iki polis müdürü başka görevlere tayin edilmiş, bir polis müdürü de istifa etmişti.

Alper Tekdemir

Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığında görevli polis memuru. Mehmet Hadi özcan ile Abdullah Çatlı'yı tanıştıran isim. Hadi özcan, Alper Tekdemir'in kendisini Çatlı'nın Bostancı'daki yalısına götürdüğünü söyledi Aynı ifadeye göre Tekdemir Ayhan Akça'dan önce İbrahim Şahin'in korumalığını yapmıştı. Çatlı ile olan ilişkisinden dolayı görevinden uzaklaştırıldı. Çatlı ile ilişkisi Kocaeli Çetesi lideri Mehmet Hadi Özcan 'ın 11 Temmuz 1996'da polise verdiği ifadede yer alıyordu. (Susurluk Tutanakları)

İbrahim Telemen

Uyuşturucu ve silah kaçakçısı. 22 Haziran 1967'de Almanya'da 12 kilo baz morfinle yakalandı. 1974'te İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yargılanarak mahkûm oldu. Cezasını tamamladıktan sonra 1975'te aranırken, Almanya sınırında yakalandı ve iade edildi. 4 Mayıs 1975'te Buca Cezaevinden kaçırıldı. Gazeteci Uğur Mumcu'ya gönderdiği bir ihbar mektubunda Abuzer Uğurlu ve silah kaçakçılığı ile ilgili çok geniş bilgiler verdi. 31 Mart 1979'da İstanbul'da Opera Otelinin 7. katından atlayarak intihar ettiği açıklandı. Telemen'in ölümü kuşkuluydu. Cesedi otopsi için arandığında hiçbir mezarlıkta bulunamadı. Telemen'i tanıyan bir savcı birkaç yıl sonra onu gördüğünü ileri sürdü. Ölmeden bir gün önce sıkıyönetim komutanlığına gönderilen ihbar mektubuyla yapılan soruşturmada çok sayıda kişi gözaltına alındı. Abuzer Uğurlu son anda kaçtı.

Page 147: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 147

Kaçakçıların avukatlığını 12 Mart döneminde hâkim olan Albay Ferruh Şenerdem ve Albay Coşkun Dündar yapıyordu. Aynı avukatlar daha sonra Ağca'nın İpekçi davasındaki suç ortağı Yavuz Çaylan 'ın da avukatlığını yaptılar. Emekli Hâkim Albay Metin Taran başkanlığındaki mahkeme Telemen'in suçladığı bu sanıkları salıverdi. Telemen açıklamalarında Abuzer Uğurlu, Sabri Uğurlu, Mustafa Uğurlu, Ahmet Uğurlu, Nedim Dişkaya, Seyfi Dadaş, Selahattin Güvensoy, Hayrettin Yağcı, İsmail Hacısüleymanoğlu gibi isimler verdi. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 8-52)

Ferda Temel

Tansu Çiller'in koruması. Tevfik Ağansoy'ün öldürüldüğü olayda yaralandı. Tevfik Ağansoy ile olayda ölen Celal Babür'ün ilişkili olduğunu ileri sürdü. Ağansoy'ün ortağı Zafer Yılmaz ise Ahmet özal'a ait senetlerin tahsili işinde Babür ve Temel'm de bulunduğunu söyledi. Hasan Sacit Kırkdeveli adlı işadamını, Kadir Kadiroğullan'na olan 33.4 milyar liralık borcu için tehdit ettiği gerekçesiyle adamları Eyüp Gögül, Halil Gedik, Kenan Dııransu, Abdullah Hakan Gül ile birlikte çete oluşturmak ve yasadışı çek senet tahsilatı yapmak suçlamalarıyla tutuklandı. (Radikal, 23.08.1998)

İbrahim Halil Temizoğlu

Adı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Ağustos 1998'de açıklanan çeteler listesinde yer aldı. Muğla ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak, adam kaçırmaya teşebbüs, hürriyeti tehdit gibi suçlardan aranıyor.

Frank Terpil

CIA ajanı binbaşı. Adı açıklanmayan İtalyan resmi kaynaklarına göre, Terpil, Mehmet Ali Ağca'nın İpekçi suikastinden sonra konulduğu Kartal Maltepe askeri cezaevinden kaçışını sağladı Terpil, bir Amerikan Televizyonuna yaptığı açıklamada Ağca'nın Bulgaristan üzerinden diğer Avrupa ülkelerine geçişinde ve Beyrut'ta terörist kamplarında eğitilmesinde rol oynadığını itiraf etti. (Hürriyet, 13.12.90)

İsa Yaşar Tezel

1995 Martında Aliyev'e karşı yapılan darbe girişiminde yer aldığı için Azerbaycan'da tutuklu olduğu ileri sürüldü.

Sabit Tırnovalı

Uyuşturucu kaçakçılığından İtalya'da tutuklu bulunduğu 1988'de hesabından Enka Pazarlama dahil yüzlerce kişiye ve şirkete binlerce dolar gönderdiği tespit edildi. Tırnovalı isminin adı Çetin Emeç cinayetine karışan Muhammed Celal Zehebi'nin Suriye'deki aile ismi olduğu, bu yüzden banka hesaplarında TIR kodunu kullandığı ileri sürüldü. (Öldürün O Gazeteciyi) Kaçakçılık ve Devletin Güvenliği başlığını taşıyan bir raporda Tırnovalı'nın Fazlı Akın, Bekir Çelenk, Muhammet Şekerci, Simon Simonian, Mehmet Yaşar Gül, Erol Özerol, Enver Altuntaş, Hanna ve Can Seber, Oral Çelik ve Doğan Yıldırım'm da içinde bulunduğu geniş ilişkiler ağında yer aldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 08.12.1987)

Ramazan Tilgen

Page 148: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 148

Şanlıurfa'da 12 bin 45 adet Kalaşnikof ve G-3 Piyade Tüfeği mermisini Hozat köyünden Mehmet Gelenek ile Suruç'ta oturan Yıldırım Bayat'a sattıktan sonra 19 aralık 1997'de yakalanan kaçakçı. (Anadolu Ajansı, 19 Aralık 1997)

Hasan Tilki

Sahte pasaportunda Sayman soyadını kullanıyor. Almanya ve Hollanda'da uyuşturucu madde taşımak suçlarından İnterpol tarafından aranıyor.

Ertaç Tinar

Polise ait kayıp silahları hibe eden Londra'da kurulu tabela şirketi Hospro'nun sahibi. Daha çok sağlık alanında cihaz ithaliyle uğraştı. Bülent Berkarda ile Metsan adlı şirkette ortaklık kurdu ve üniversitelere sağlık cihazları pazarladı. 21 Nisan 1994'te ithal edilen silahlar içinde yer alan 10 adet Beretta ve susturuculardan birinin Susurluk'da Sedat Bucak, Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ ve Gonca Us'un bulunduğu otomobilden çıkması üzerine başlayan soruşturmada, silahların kaydına rastlanamamış ve aralarında Uzi, Beretta gibi silahlar da bulunan 45 silahın kaybolduğu ortaya çıkmıştı. Kayıp silahlardan bir bölümünün Korkut Eken üzerine zimmetli olduğu ileri sürüldü. Hospro silahları ile ilgili soruşturmada Necmettin Ercan, Musa Teber, M. Tekin Hatipoğlu, Niyazi Pek, Nazmi Kara ve Ömer Aydoğan isimli polislerin sorumluluğu saptanmış ve soruşturma açılmıştı. Ancak bu soruşturma 30 Ekim 1998'de zamanaşımına uğradı. Ertaç Tinar 'ın hibe etmiş gibi gösterdiği silahların parasını örtülü ödenekten karşıladığı ileri sürüldü. Mehmet Ağar Hospro silahlarıyla ilgili yazılı savunmasında, silahları Korkut Eken'e senet karşılığı teslim ettiğini, ancak konunun devlet sırrı olduğunu söyledi. Başbakan Mesut Yılmaz ise devlette böyle bir bilgi olmadığını ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yurtdışında operasyon yetkisinin bulunmadığını açıkladı. (Kutlu Savaş Raporu, Susurluk Raporu)

Muhammed Emin Tokcan

16 Ocak 1996'da, sekiz kişiyle birlikte Avrasya Feribotu'nu kaçıran eylemcilerin lideri. Feribotu kaçıranlardan Tokcan ile birlikte Tuncer Özcan, Sedat Temiz, Erdinç Tekir, Ertan Coşkun, Ceyhan Mollamehmetoğlu, Roki Gistsba ve Ramazan Zubareyev ve Viskhan Abdurrahmanov teslim olmuş, silahların Tuncay Özcan tarafından Düzce'deki İleri Av Sanayi'nden alındığı anlaşılmıştı. Olayda, MİT'in isteği ile devreye girdiğini söyleyen ve eylemcilerle pazarlıklar yürüterek teslim olmaya ikna eden Selim Gösterişli'nin kim olduğu meçhul kaldı. Tokcan hapis cezasına çarptırıldıktan sonra 4 Ekim 1997'de Dalaman Tarım Açık Cezaevinden kaçtı. Avrasya Feribotu'nun kaçırılmasına karışan ve 8 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan bir başka eylemci Çeçen asıllı Viskhan Abdurrahmanov da aynı gün tedavi için kaldırıldığı Bursa Devlet Hastanesi'nden firar etti. Tokcan ve Abdurrahmanov'un firar ettikleri gün telefonla görüştükleri ve firarı beraber planladıkları ileri sürüldü. (Sabah, 06.10.1997)

Şerif Tokgöz

Cem Ersever'in yakınındaki isimlerden. Şamil kod adını kullanıyor. Ersever'in 1998 yılı başında harekete geçecek Jitem elemanları ve sivillerden oluşan, iş adamlarının desteğinde güvenlik şirketlerini paravan olarak kullanarak faaliyet gösterecek PKK'ya karşı sivil bir örgütlenme kurma peşinde olduğunu, Veli Küçük ile ters düştüğünü, elindeki bilgileri açıklamasından çekinildiğini ve bu yüzden öldürülmüş olabileceğini ileri sürdü. Kemal Uzunel'in evinde yakalandığı ileri sürülen Ersever için Yeşil ve İbrahim Babat'a bu adresi Veli Küçük ile bir

Page 149: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 149

çimento fabrikası sahibi işadamından başka kimsenin veremeyeceğini de iddia etti. (Jitem Gerçeği, 109-114)

Mehmethan Tokuş

İstanbul Gazi Mahallesinde 12 Mart 1995 gecesi başlayan olaylarda Gaziosmanpaşa Emniyet Amiri. 1975-77 yılları arasında görev yaptığı Kırşehir'de Kemal Koksal ve Mehmet Karakaya'ya işkence yaptırdığı için 2 Kasım 1982'de 2.5 ay hapis ve memuriyetten men cezasına çarptırıldı. 1979'da Afyon'a tayin oldu. 1980 öncesinde Vize'de solcu bir öğrencinin sırtından vurularak öldürülmesine karıştığı için Çorlu'ya tayin edildi. Çorlu'da Vefalı Hikmet adındaki şahsı polis otosuyla ezerek öldürdü. Sarhoş olduğu gerekçesiyle bu olaydan "kıdem indirme cezası" alarak kurtuldu. Bu olayda avukat olan CHP eski Tekirdağ milletvekili Yılmaz Alpaslan'ı tehdit etti. Trakya'dan sonra İstanbul'a tayin olduğunda MÇP İl Başkanlığına sık sık giderek "ülkücülüğünü" saklamadığı ileri sürüldü. Asayiş Şubesi Yankesecilik ve Dolandırıcılık Masası Amiri iken Neriman Papiş'i işkenceyle öldürmek suçundan yargılandı. Savunmasında Emniyet Müdürü Basri Çiftçi'nin verdiği izinle Erdek'de olduğunu söyledi. Necdet Küçüktaşkıner tarafından savunulduğu bu davada şahitler dinlenmedi ve delil yetersizliğinden beraat etti. Bayrampaşa Gazi Mahallesi Karakolunda öldürülen Simitçi olayını araştıran Tempo muhabirine "burada siz de ölebilirsiniz" yanıtını verdi. (Gazi Olayları)

Şahin Tolunoğlu

Mehmet Ali Ağca ile ilişkisi olduğu ileri sürülen MİT görevlisi. Tolunoğlu'nun İpekçi suikastı soruşturmasını yapan görevlilerden olduğu, daha sonra Atom Enerjisi Kurumuna geçtiği ve Malatyalı işadamı Kemal Derinkök ile birlikte çalıştığı da ileri sürüldü. (Kirli İşler İmparatorluğu, 145-146)

Arzu Top

Öldürülen Ömer Lütfü Topal'a ait Emperyal Kumarhaneleri'nin mali işlerden sorumlu müdürü. Şişli ve Kızıltoprak'da düzenlenen polis operasyonlarında Sarar Giyim'm çalınan faturalarıyla özen Plastik, Ara Giyim ve özge Tekstil şirketleri adına düzenlenmiş çok sayıda naylon faturayla yakalanarak gözaltına alındı. Arzu Top'la ortağı Sami Levi ve Mahir Çakır'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın çalıntı faturaları başka şirketler adına keserek ihracat yapılmış gibi gösterdikleri ve devletten haksız vergi iade aldıkları için sevkedildikleri mahkeme, sanıkları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (Anadolu Ajansı, 18-19.09.1998)

Murat Topal

Ömer Lütfü Topal'm oğlu. Babasının ölümünden sonra ABD'den dönerek işlerin başına geçti. Ailenin avukatı Ekrem Marakoğlu, Yeniköy savcılığına bilgi veren Murat Topal'm bazı şeyleri gizlediğim one sürerek istifa etti. Marakoğlu daha sonra Murat Topal'm elinde Necdet Menzir'in kumar oynarken kaydedilmiş görüntülerinin olduğunu ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları) 6 Ekim 1998'de adamı Bilal Özgenç ve iki kişi ile birlikte Muzaffer Zeren'i dövdürttüğü gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı. Zeren Ömer Lütfü Topal'a uyuşturucu kuryeliği yapmış ve Hollanda'da yakalanarak 3 yıl hapis cezası almıştı. 6 Ekim'de kızkardeşi Elif Topal ile birlikte gözaltına alındı. Emperyal şirketleri merkezi ile Serdar Murat Topal'm çeşitli semtlerdeki evlerinde yapılan aramalarda, 33 adet çeşitli çap ve markada tabanca ve av tüfekleri ele geçirildi ve bulunan 5.5 milyon dolara el kondu. Soruşturma genişletilirken adamları Mehmet Ali Tekgüç, Murtaza Karaman ve Mehmet Recep Parlak Elif Topal ile Serdar Murat Topal için "adam

Page 150: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 150

yaralamaya azmettirmek" ve "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" suçlarından, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi 14 Ekim 1998'de tutuklama kararı verdi ve dava açıldı.

Ömer Lütfü Topal

Kumarhaneler Kralı olarak tanınıyordu. Türkiye'de 20, KKTC, Polonya, Romanya, Azerbaycan ve Türkmenistan'da 6 kumarhanesi bulunuyordu. 1957'de İstanbul'a gelen Topal 1965 yılına kadar Beyazıt'da bakır işiyle uğraştı. 1972 yılına kadar iplikçilik, 1977 yılına kadar da maden işletmeciliği yaptı. 1977'de Yunanistan'da ve 1977'de New York'ta beş kilo eroinle yakalanan Zeki Akbaş ve Cahit Kraltürk'ün ismini vermesi nedeniyle ABD Mahkemelerinde 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1978'de Belçika'da Mesut İnce ile 6 kilo eroinle yakalandı. Üç yıl Belçika'da, üç yıl dört ay ABD'da hapis yattı. 1984'te serbest bırakıldı. 5 Mayıs 1989'da İstanbul Emniyetinin Narkotik Şubesi'nde verdiği ifadede en fazla 200 bin dolar tutarında bir mal varlığı açıklıyor ve 1977'de batan İnternos isimli gemisi için sigorta şirketinden 65 milyon dolar aldığını söylüyordu. 1990'da Caddebostan Büyük Klüp'ün işletmecisi oldu. 1993-1994 yıllarında Avrupa havaalanlarında uyuşturucuyla yakalanan 4 THY teknisyeni, Şenol Tunç, Sadık Kara, Süleyman Hanilci ve Mustafa Akman ifadelerinde Ömer Lütfü Topal adına çalıştıklarını söylediler. (Kutlu Savaş Raporu, 42) Kumarhanelerini, yine kendisine ait olan Regal Turizm, Emperyal Otelcilik ve Turizm ve Leisure Investments şirketleri tarafından çalıştırıyordu ve İsrailli ortaklan Ruven ve yardımcısı Eli idi. TopaPın ölümünden sonra şirketlerinin kontrolünün bu büyük ortağa geçtiği ileri sürüldü. Sağ kolu olarak bilinen Bülent Fırat'ı öldürmeye azmettirmekten yargılandı. Bu sırada kaçarak Antalya'da polis gözetiminde saklandı. İşadamı Mehmet Eraslan'ın kumar borcuna karşılık Kapıkule ve Karaköy gümrüklerindeki Free Shop mağazasının yüzde 50 hissesini devralmak istedi, ancak bu devir işlemi Topal'ın uyuşturucu sabıkası nedeniyle Gümrük Müsteşarlığı tarafından onaylanmadı. (Hürriyet, 16.02.1996) 28 Nisan 1996'da, ortağı Hikmet Babataş'ın öldürülmesiyle ilgili olarak aranıyordu. 28 Temmuz 1996'da öldürüldü. Katil zanlısı olarak Ercan Aksoy, Ömer Kaplan ve Ayhan Çarkın adlı Özel Harekât Timinde görevli polislerin adı ortaya atıldı. Bu polislerin ifadelerinde Topal işini kabul etmedikleri, Kürt işadamlarına karşı yürütülen suikastları düzenledikleri herkes tarafından bilindiği için bu işin onların üzerine atıldığı ileri sürüldü. Çatlı'nın parmak izlerinin Topal cinayetinde bulunan silahlardan birinde yer aldığı açıklandı. Emperyal Otelcilik, Denizcilik İşletmeleri'nin Rumeli Feneri'ne yakın bir bölgede 1994'te sattığı arazilerden dördünü de aldı. Kilyos'un kumarhanelerin toplanacağı üç bölgeden biri olacağı da ileri sürüldü. Topal'ın Türkmenistan'da Aşkaabat Havaalam'nın yer hizmetleri için Havas ile birlikte teklif verdiği ve bu işe uyuşturucu kaçakçılığı için talip olduğu da ileri sürüldü. Topal'ın kumarhanelerinin kazancı daha çok İsrail ve Avrupa ülkelerinde kazanılan kayıt dışı parayı komisyon karşılığında kumar kazancı olarak kayda geçirmek olduğu ileri sürüldü. Topal'ın özelleştirilen Havaş'a da en yüksek teklifi verdi, ancak ABD Büyükelçiliği1 tarafından Özelleştirme Yüksek Kurulu Başkanlığına "gizli kaydıyla gönderilen bir zarfta Ömer Lütfü Topal'ın uyuşturucu kaçakçılığından ABD'de 5 yıl hapis yattığı hatırlatıldı. (Hürriyet, 28.03.1995) Topal'ın öldürüldükten sonra üzerinde Yeşil adıyla bilinen Ahmet Demir'in telefonu çıktığı, bu isme yazdığı çeklerin ölümünden sonra ailesi tarafından ödendiği ve 10 ve 7 milyon dolarlık iki çekin Yeşil'in kullandığı isimlerden biri olan Ahmet Demir adıyla iş bankası Çankaya şubesinden çekildiği ileri sürüldü. Topal'ın Çatlı ile birlikte 26 .Nisan 1996'da aynı uçakla Kıbrıs'a gittiği de belgelendi. Susurluk Kazasından hemen sonra yapılan Başbakanlık Soruşurmasında, Topal'ın Sami Onar adına düzenlenen sahte pasaport kullandığı ortaya çıktı.

Page 151: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 151

Topal'ın avukatı Ekrem Marakoğlu, ölümünden sonra çocukları tarafından Abdullah Çatlı'ya 535 bin dolar ödendiğini ileri sürdü. Mahkeme'nin araştırması sonucunda bu paranın Dere Döviz tarafından ödendiği ortaya çıktı. Kutlu Savaş raporundan sonra Azerbaycan'da yapılan soruşturmada Bakü'deki Avrupa oteli kumarhanesinin Emperyal Grubu'na devredilmesi sırasındaki yolsuzluklar nedeniyle Dışişleri Bakanı Hasan Hasanov, damadı Rahimov ve ile üst düzey bürokratlar yolsuzlukla suçlandı. (Anadolu Ajansı, 13.02.1998)

Önder Topbaş

Tem cinayeti olarak bilinen 6 kişinin katledildiği olaya karışan zanlılardan. Eski polis olan Topbaş daha önce de yargısız infaz suçlamasıyla, Bağcılar'da 4 Ağustos 1994'te Güner Şar, Özlem Kılıç ve Hüseyin Arslan'ın öldürülmesinden sorumlu olarak yargılandı ve beraat etti.

Abdullah Topçu

Rize'de ihracat kaçakçılığı suçundan yargılandı. Sedat Peker'in adamları tarafından cezaevinde öldürülmek istendi. Ancak Rize Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi Yaver Aktan tarafından önlem alınınca teşebbüs gerçekleşmedi. Tahliye olduktan sonra 5 Aralık 1996'da öldürüldü. Olayla ilgili olarak Alaattin Akdemir ve İbrahim Kocaman yakalandı.

Süleyman Necati Topuz

Eski sendikacı. Kısa bir dönem Petkim-İş Sendikası'nın Yürütme Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 1970 öncesi çalışmak için gittiği Almanya'da kaçakçılarla ilişki kurdu. 12 Mart döneminde kısa bir süre tutuklu kaldı. 24 Ekim 1980'de İstanbul eski Emniyet Müdürü Korkut Önder'e yazdığı mektupta Uğurlu ailesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Babası Yusuf Topuz'un 23 Mart 1970'deki, kayınbiraderi Mehmet Ömer Topal'm 23 Mayıs 1979'de öldürülmelerinin, "adli cinayetler" olmadığını, Uğurlu ailesi ve Ramazan Üldes tarafından işlenen cinayetler olduğunu ileri sürdü. Uğur Mumcu'ya yazdığı 3 Ekim 1980 tarihli mektupta Türk mafyasının Bulgar Gizli Servisi'nin denetimi altında olduğunu söyledi. 1972 ve 1973 yıllarında THY uçaklarının kaçırılmasının arkasında mafyanın olduğunu ileri sürdü. Tuncay Mataracı'nın bakanlık dönemi ile ilgili soruşturmaları yürüten hazırlık komisyonuna tutuklu bulunduğu Almanya'da Nürnberg Konsolosluğu aracılığı ile ifade verdi. Sıkıyönetim'm 24 Ocak 1981 tarihli ilamından sonra T.C. vatandaşlığından çıkarıldı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 55-58)

Ara Toranyan

Ermeni Demokratik Hareketi lideri. ASALA içinde daha ılımlı olan Melkonyan grubu ile ilişkili. Agop Agopyan'm Monte Melkonyan ile çatışmasında Melkonyan'ın yanında yer aldı. (Kutlu Savaş Raporu /Reis)

Uğur

1983'teki ünlü Altın Kaçakçılığı davasının savcısı. Yargıtay 7. Dairesinde görevliyken, Kapıkule'de yakalanan ve Ceyhan Bektaş'a ait olduğu ileri sürülen 85 kilo altın davasına baktı. Daha sonra Bektaş'ın Randıman Döviz şirketinde murakıp oldu. Bir dönem Malatyaspor'a kayyum olarak atandı. Uğur Tönük Horzum skandalinin araştırılmasında ve Özal suikastı'nın özel araştırmasında da yer aldı. Adı, Astsubay Hüseyin Oğuz'un Susurluk Komisyonuna verdiği ifade de geçti. Hüseyin

Page 152: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 152

Oğuz, Uğur Tönük'ün Mumcu suikastında bilgi sahibi olduğu ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları)

Nuri Tulgay

Fatih Bucak'ın şoförü. Söylemezlerin kara listesinde. Kullandığı 06 LMN 57 plakalı otomobilin Keçiören Emniyet Müdürü Ali İhsan Sarıkavak'a ait olduğu ileri sürüldü.

Canip Turan

12 Şubat 1997'de İstanbul, Ortaköy'deki Princess Oteli kumar oynadıktan sonra, Çek malı Scorpions silahı ile tarayan ve üzerinde Uzi çıkan isim. Turan'ın Bucaklar'ın da desteğini alan ülkücü mafya lideri Ramazan Sarı adına çalıştığı ileri sürüldü. (Siyah Beyaz, 14 Şubat 1997)

Metin Turan

Alaattin Çakıcı'nın yakın adamlarından, işadamı Emin Cankurtaran' ı vurma emrini Çakıcı adına vermek ve tetikçileri bulmak suçlamasıyla aranırken, 5 Ocak 1996'da İstanbul'da yakalandı. Turan'ın, Çakıcı'nın Türkiye'deki ilişkileri ve Nesim Malki cinayeti konularında sorgulanacağı ileri sürüldü. (Hürriyet, 06.01.1996)

İbrahim Turganer

23 Kasım 1988'de bir ihbar üzerine Mersin gümrüğünde Kıbrıs'a gitmek üzereyken 15.7 ton asit anhidrit ele geçirilen kamyonla ilgili soruşturmada, malın Köln'de Direk Eksport şirketinden Nurettin Atun tarafından gönderildiği anlaşıldı, ancak Kıbrıs'taki alıcı üzerinde durulmadı. Bu dünyada nadir rastlanan büyüklükte bir partiydi. Gazeteci Çetin Yetkin'in o dönemde yaptığı araştırmalar Kıbrıs'daki alıcının İbrahim Turganer'e ait olan Bilim adlı bir şirket olduğunu ortaya çıkardı. Yetkin, Bilim adlı eczanenin sahibi Turganer'den olayın Ö.K. isimli Kıbrıslı bir kaçakçıya uzandığını öğrenmiş, Ö.K. 'nin bir başka şirkette Türkiye'den Hikmet Müezzinoğlu ile ortak olduğunu ve bu şirketin kimi kaçakçılık olaylarına karıştığını, bu olaylardan birinde yargılanan Nejat Söyler'in ise Türkiye'ye yapılan 63 kamyonluk silah kaçakçılığında Vahe Ohannes Köylüyan ile birlikte olduğunu ortaya koymuştu. Bu haberin ortaya çıkmasından sonra, Turganer'in avukatı sözkonusu şirketin "Bilim" değil. "Dilek" olduğunu, olayı açıklayan başbakanın dilinin sürçtüğünü söyledi. Ancak yapılan araştırmalarda Dilek adlı şirketin olaydan altı gün sonra kurulduğunu ortaya koydu. İbrahim Turganer Asil Nadir'in ortağıydı. (Vatan Sağ Olsun, 45,47)

Ahmet Turgut

Kürt Ahmet lakabıyla da tanınan ve Ankara'da etkin olduğu bilinen yeraltı dünyasının ünlü ismi. Kürt Ahmet'in Kemal Horzum'u kollayan isim olduğu, Horzum'un kimi şirketlerinin arkasında olduğu ileri sürüldü. Oğlu Melih Turgut, yargılandığı ilginç cinayet davasında beraat etmesi Ahmet Turgut'un nüfuzu ile ilişkilendirildi.

Kadir Turgut

Kürt Ahmet olarak tanınan Ankaralı ünlü kabadayı Ahmet Turgut'un yeğeni. 18 Aralık 1997'de, cinayet suçundan hükümlü olarak cezaevinde bulunması gerekirken

Page 153: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 153

Ankara Cebeci'de yine cezaevinde bulunması gereken arkadaşı Ramazan Akpınar'la birlikte yakalandı. Kadir Turgut'un 5 yıl önce bıçakla adam yaralama suçundan hüküm giydiği için Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi'nde bulunması gerekiyordu. Kadir Turgut'un üzerinden çıkan 7.65mm çapındaki silaha ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden alınmış süsü verilen sahte ruhsatla ilgili olarak Düzce'de yapılan operasyonda beş kişi gözaltına alındı. Kadir Turgut'un yarı açık cezaevindeki diğer mahkûmlar gibi kağıt üzerinde dışarıda çalıştığı gözüküyordu. Ancak Turgut'un cezaevinde bulunuyormuş gibi görünüp, dışarıda gayri meşru olaylara karıştığına dair istihbaratların gelmesi üzerine yapılan operasyonda yakalandı. (Anadolu Ajansı, 18 Aralık 1997)

Ekrem Tutar

Adı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde Sakarya ve çevresinde adam kaçırma fidye isteme gibi suçlamalarla yer aldı.

Yalçın Tümer

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer'in oğlu. 25 Eylül 1997'de gözaltına alınan Ömer Lütfü Topal'ın imam nikahlı karısı Birsu Hilal Altıntaş'ın kullandığı otomobilin Tümer üzerine kayıtlı olduğu ileri sürüldü. Altıntaş'ın avukatı Rahmi Özkan, gazetecilere yaptığı açıklamada Yalçın Tümer 'in, Ömer Lütfü Topal ile Florya'da bir kumarhanede ortak olduğunu söyledi. (YeniYüzyıl, 25.09.1997)

İbrahim Türk

Alaattin Çakıcı'nın adamlarından. Gazeteci Hıncal Uluç'u Çakıcı'nın azmettirmesiyle 5 Mart 1994'te Levent'te yaraladı. 7 Mart 1994'te Ankara'da yakalandı.

Kamil Türk

Söylemezler operasyonunda ele geçirilen roket motorları ve roket mermisini Mehmet Faysal Söylemez'in isteği üzerine sağladığı ileri sürülen Erzincan'daki Kobra Taarruz birliğinde görevli astsubay.

Sami Türk

Ülkücü baba Ümit Ölmez'i öldürtmeye azmettirmekten yargılandı. Tutuklu olduğu Aksaray Cezaevinde Ölmez'in adamı Şahin Tekeli tarafından tabanca ile vuruldu. (Hürriyet, 20.08.1993)

Mustafa Türkay

Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı'ndan emekli olduktan sonra, bir ihbar üzerine çalıştığı nakliyat şirketindeki masasında devlete ilişkin bazı belgeler ele geçirilerek casusluk suçlamasıyla 5 Kasım 1987'de tutuklanan polis memuru. Türkay 'ın daha önce de Güvenlik Dairesinde kaybolan üç silah nedeniyle soruşturulduğu, ancak beraat ettiği anlaşıldı. Türkay 'ın elinde bulunan dosyalarda Kırıkkale Silah Fabrikası'nın sattığı mallar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki önemli tesisler, Türkiye'deki İranlılara ait örgütlere ilişkin belgeler, 1986'da öldürülen Ürdün Ankara Büyükelçiliği Başkatibi Ziat Sati'nin ölümüne ilişkin kupürler, ayrıca köstebek adıyla tanınan Musa Süleyman Amerin

Page 154: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 154

hakkında bilgiler ve İran ile Irak'a ait bilgiler ele geçirildi. (Hürriyet, 06.11.1987)

Şevket Türkeli

Banker Şevket olarak da tanınan hayali ihracatçı. Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamalarda, bankerler skandali, hayali ihracat, dolandırıcılık gibi konularda Kemal Horzum, Yaşar Aktürk gibi isimler hakkında önemli bilgiler verdi. Hanefi Parlaktaş ile Anadolu Menkul Değerler adlı bankerlik kuruluşunu kurdu. Beyoğlu'ndaki Dede Han'ı satın aldı. Kemal Horzum ile birlikte İsviçre'nin Cenevre şehrindeki Elia Benias'a ait görünen Horzum'un paravan şirketi Okemex'e hayali ihracat yaptı. Bankerlerin peşpeşe battığı 1982-83 döneminde, alacaklı üst düzey askerleri nüfuzunu kullanarak hayali ihracattan gelecek vergi iadeleri karşılığında kredi almak için girişimlerde bulundu. Yurtdışına çıkış yasağı olmasına rağmen, mahkemelerden tahdidi geçici olarak kaldırarak yurtdışına çıktı. Kemal Horzum'la birlikte çeşitli banka dolandırıcılıklarına karıştı. Bir süre sonra Türkiye'ye döndü ve Ankara 5. Ağır Ceza mahkemesinde yargılandı. (Hürriyet, 16-19.12.1987)

Alparslan Türkeş

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak MHP davasında çok sayıda cinayet eylemini azmettirmek suçundan yargılandı. Davanın 1991'de zamanaşımına uğramasıyla beraat etti.

Burhanettm Turkeş

Adı ilk olarak Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ağustos 1998'de açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Bursa ve çevresinde adam öldürmeye teşebbüs, haraç isteme, ızrar, tehdit gibi suçlarla aranıyordu. Erol Evcil ile bağlantılı olarak Nesim Malki cinayetine karıştığı iddiasıyla da aranıyor.

Cihan Caner Türkler

Adapazarı'na bağlı Emirler köyü eski muhtarı. Yeraltı dünyasında Kalın Ali ismiyle tanınıyor ve sahte pasaport yapımıyla uğraşıyordu. 5 Temmuz 1998'de Adapazarı'nda Osman Özyüksel ve Şerif Demirtaş tarafından Kamışlı köyünde öldürüldü. Bu iki ismin Nisan 1998'de Kadir Karakaş'ın öldürülmesi olayına karıştıkları için Rusya'ya kaçmayı planladıkları ve Cihan Caner Türkler'den sahte pasaport istedikleri, anlaşmazlık nedeniyle Türkler'i öldürdükleri ileri sürüldü. Köy kahvesinden dışarı çağrıldıktan sonra Türkler'i öldüren Özyüksel cinayetten sonra Şerif Demirtaş'ın kullandığı 54 TD 273 plakalı otomobille kaçtı. Ali Kaplan adını da kullanan Türkler'in 1980 öncesinde sahte pasaport düzenlemek ve benzeri suçlardan birkaç defa mahkûm oldu. Türkler'in mahkeme kararıyla adını değiştirip, nüfus kaydını da Bolu Akçakoca'ya aldığı ileri sürüldü. Türkler'in, ayrıca Susurluk davası sanıklarından Sami Hoştan'ın ortağı olduğu ve Hoştan ile geçen yıl öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın suç işleyen adamlarının yurtdışına kaçmalarına yardımcı olduğu da ileri sürüldü. Bir başka iddiaya göre Türkler Yaşar Öz'ün Ortağıydı. (Anadolu Ajansı, 07.07.1998)

Selim Türkmen

Arap Selim lakabıyla tanınan Filistin asıllı ülkücü militan. Piyangotepe katliamına Erol Türkmen ve Ali Bülent Orkan'la birlikte karışan üçüncü kişi olduğu, olaydan sonra katilleri Filistin'e götürerek sakladığı ileri sürüldü.

Page 155: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 155

MHP davası gerekçeli kararında yer alan sanıklarının el yazısı notlarında da 7 Ekim 1977 tarihli nöbet defterinde "Sabah saat 05.00 civarında komünistlerin oturduğu bir kahve dinamitlenmiş, bizim arkadaşlarımızdan Selim Türkmen yakalanmış. Diğerleri aranıyor. Gençlik kollarına bildirildi" ifadesi yer aldı. MHP itirafçısı Ömer Tanlak'a göre 31 Ocak 1990'da Ankara'daki evinin girişinde öldürülen Prof. Muammer Aksoy'un katilinin olayın ertesinde gazetelerde çıkan fotoğraflardan teşhis ettiği Selim Türkmen olduğunu ileri sürdü. Tanlak, cenaze evden çıkarılırken çekilen fotoğraflardan birinde tesadüfen Selim Türkmen'i gördüğünü söyledi. Aksoy'un evinin çevresinde seyyar satıcılık yapan bir başka tanık da olaydan iki buçuk, üç ay öncesine kadar çevrede dolaşan, çöp karıştıran şüpheli bir kişiden söz etti. (Tempo, 1992 21-23)

Alattin Tüylüoğlu

Eski MİT raporunda Dündar Kılıç'ın adamı olduğu ve Hadi Üruğ'un adının geçtiği Balıkesirdeki maden olayında adı geçtiği ileri sürüldü. (1. MİT Raporu)

Abuzer Uğurlu

Ünlü kaçakçı. İlk kez, casusluk şüphesiyle gözaltına alınan Jakobi adıyla tanınan M. Akil Çubukçı'nın verdiği ayrıntılı ifade üzerine 18 Eylül 1973'te İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından açılan soruşturmada Hüseyin Uğurlu, Mustafa Sabri Uğurlu, Akil Çubukçı, Zihni ipek, Hacı Mirza, Süleyman Abdullahoğlu, Süleyman Şevket Yavuz, Sefer Bezal, Mustafa Mirza, Ali Bezat, Mehmet Cantaş, Nusret Demir, Fahri Bank, Ömer Mirza, Nail Araz, Abdullah Şap, Hayrettin Yağcı, Necmettin Karadeniz, Nurettin Ormancı, Fahrettin Soysal, Süleyman İnan, Doğan Yonucuoğlu, Ali Yenigün ve Mehmet Kapanoğlu gibi isimlerle Türkiye'ye 45 ayrı parti halinde 1966-1973 yılları arasında 27 milyon mermi ve 70 bin civarında silah soktuğu için yargılandı ve delil yetersizliğinden beraat etti. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 70-77) Kahve kaçakçılığı suçuyla arandığında Bulgaristan'a kaçtı. 1979'da İbrahim Telemen'in ihbarı ile tutuklandı. Serbest bırakıldı. 1974-1979 yılları arasında MİT tarafından "Yıldırım" takma adıyla kullanıldı. Bu dönemde Interpol tarafından Süleyman Necati Topuz ve Uğurcan Elmas'la birlikte 1450 kilo uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak suçuyla aranıyordu. Bu sırada Telemen'in ihbarı üzerine yakalandığı ve kaçakçılık yaptığını açıkça söylediği halde serbest bırakıldı, İbrahim Telemen Mumcu'ya yazdığı mektupta Ağurlu'nun kendisine üç adet sahte pasaport temin ettiğini anlattı. Uğurlu, Bulgar Kintex şirketinden sağladığı kaçak sigara ve elektronik eşyayı Alman Vörn taşımacılık şirketiyle Türkiye'ye getirilmesi işini organize ediyor ve Atilla kod adını kullanıyordu. Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı'ya rüşvet vererek sınır kapılarına istediği müdürün atanmasını sağladı. Sofya'daki işlerini Selahattin Güvensoy, Fikri Kocakerim ve Faruk Mahmutoğlu aracılığıyla yürütüyordu. Elektronik kaçakçılığını Selami ve Bekir Gültaş'a ait Vardar-Export şirketiyle yürütüyordu. Mehmet Ali Ağca'ya Sofya'da Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenen sahte pasaportu da bu şirkette çalışan Ömer Mersan verdi. Tuncay Mataracı'ya rüşvet vermekten tekrar tutuklandı ve serbest bırakıldı. 1984'teki babalar operasyonunda da tutuklandı, serbest bırakıldıktan sonra kaçtı. 1987'de yeniden tutuklandı, 4 Ocak 1988'de tahliye edildi. Kaçak olarak sokulurken yakalanan ve Haydarpaşa Gümrüğü'nde bulunan ve dönemin parasıyla 1 .7 milyar lira değerindeki bakır teli, ihaledeki rakiplerini korkutarak Mümtaz Çolak adına, 550 milyon liraya aldığı ileri sürüldü. (Hürriyet, 28.08.1988) İstanbul DGM tarafından 10 Aralık 1988'de Hollanda'da 99 kilo eroinle yakalanan 12 Türk

Page 156: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 156

ile ilişkili olarak, eroin kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Abuzer Uğurlu için, 10 Temmuz 1991'de yine İstanbul DGM tarafından 36 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İstanbul polisi tarafından 60 milyon mark değerinde Zirkonyum'u İran ve Irak'lı ajanlara satmaya kalkıştığının tespit edildiği, olaya Bulgarların Türkiye'ye yönelik silah kaçakçılığında önemli bir payı bulunan Kinteks şirketinin de karıştığı ileri sürüldü. (Gazete Pazar, 05.10.1997) (Susurluk Tutanakları / Papa, Mafya, Ağca / Reis)

Hüseyin Uğurlu

1950'de İstanbul'da Gümrük Hamalı olarak çalışmaya başladı. Sigara ve kakao kaçakçılığı yaptı. Uğurlu ailesinin babası. Oğullarıyla birlikte 1968-1973 yılları arasında Türkiye'ye 70 bin tabanca ve 27 milyon mermi sokmaktan yargılandı. İstanbul Tahtakale'de Asri Han, Kristal Han ve Şark Han'ın, Bağdat Caddesi' nde Batı Dilleri Merkezi'nin sahibi. 1979'da Hacı Mirza'nın yeğeni Mehmet Mirza tarafından planlanan olayda kaçırıldı.

Mustafa Uğurlu

Uğurlu ailesinin en güçlü üyesi olduğu zannediliyor. Kaçakçılık suçlarından tutuklandı. 25 Aralık 1980'de verdiği ifadede Bulgaristan bağlantılarını açıkladı. Fikri Kocakerim'in ve İran uyruklu Cemşit Sakuyan'ın yurtdışındaki işlerini organize ettiğini söyledi. Uyuşturucu kaçakçılarından Süleyman Necati Topuz 24 Ekim 1980'de Korkut Önder'e gönderdiği mektupta İbrahim Telemen'in öldürülmesinden Uğurlu ailesi ve Mustafa Uğurlu'yu sorumlu tuttu. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 54-55)

Hüseyin Ulaş

Sedat Peker'in talimatıyla She Bar'ın barmeni Oğuz Atak'ı arkadaşı Ali Metin'le birlikte Bebek Parkından öldürdü.

Enver Ulu

Sedat Bucak'ın korumalarından olan özel tim polisi. İstanbul DGM'de görülen Susurluk çetesi davasında ve Ömer Lütfü Topal cinayeti davasında yargılandı. Hakkında açılan idari soruşturmada 16 ay kıdem indirilmesi cezası aldı. İstanbul DGM'de süren Susurluk davası'nda tutuksuz yargılanıyor.

Necdet Ulucan

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden. İzmir'de ortaya çıkan ve Ertan Sert tarafından organize edildiği ileri sürülen 55 milyon dolarlık hayali ihracat olayında, Sert'in ortağı olduğu gerekçesiyle İzmir DGM tarafından gıyabi tutuklama kararıyla aranırken 4 Kasım 1988'de teslim oldu.

Mehmet Urhan

Matild Manukyan'a düzenlendiği ileri sürülen bombalı saldırıyla 27 Eylül 1995'te öldürüldü. Özer Çiller aleyhine İstanbul Bankası soruşturmasında ifade veren tek tanıktı. Özer Çiller'e ait çekleri tahsil ederek parasını Çiller'e verdiğini anlatmıştı. İstanbul Emniyeti İGDAŞ'ın mümkün olmadığını kanıtlamasına rağmen olayın ısrarla bombalama değil doğal gaz patlaması olduğunu ileri sürmüştü. Olayın Abdullah Çatlı ve ekibi tarafından gerçekleştirildiği de ileri sürüldü.

Page 157: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 157

Oğlu Mustafa Urhan babasının Manukyan'ın korumalığına İstanbul Bankasında Özer Çiller'in yardımcılığını yapan Mustafa Kalaycı aracılığıyla yerleştirildiğini söyledi. (Reis)

Gonca Us

Susurluk'ta Abdullah Çatlı'yla birlikte ölen ve üzerinden Melahat Özbay kimliği çıkan isim. İzmir Demir Çelik Fabrikalarında muhasebeci olarak çalışıyordu. 1994'te matbaacı Can Apa'yla sekiz ay süren bir evlilik yaptı. Çatlı'yla ortağı Ahmet Baydar'ın kız arkadaşı olan ablası vasıtasıyla tanıştı. (Susurluk Tutanakları / Reis)

Erol User

Eski Fenerbahçe Spor Klübü yöneticisi. Jayceess International Derneği'nin yöneticilerinden. Sarıyer Spor Kulübünde Özer Çiller'le birlikte yöneticilik yaptı. Doğal kozmetik ürünleri satan Nektar Şirketini kurdu. 1994'te iki İngiliz vatandaşının başvurusu üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla soruşturma açılmış şirketleri ve mal varlığı hakkında bilgi vermesi istenmişti. Aynı yıl, bir Fransız bankası tarafından hesabına yanlışlıkla yatırılan 5 bin doları iade etmediği için icra takibine uğradı. 1995'te İngiliz Hükümetinin resmi kanallardan yaptığı girişimle yasadışı yollarla kazandığı 6 milyon 300 bin doları User Dış Ticaret A.Ş.'nin Türkiye'deki hesaplarına gönderdiği ve kara para akladığı ileri sürülmüştü. (Sabah, 2 Ekim 1997) Erol User, Lübnan Interpolü tarafından kırmızı bültenle aranan ve ABD'de Clinton'un seçim kampanyasındaki usulsüzlükler nedeniyle soruşturulan Robert Tamraz'ın Tansu Çiller'le görüşmesinde aracılık etti. Çiller'in Tamraz'a Baku petrolleriyle ilgili ayrıcalıklar vermek istediği daha sonra ortaya çıktı. Erol User 1997 Mart'ında bir başka dolandırıcılık olayına karıştığı için tutuklandı. Bir ay cezaevinde kaldıktan sonra kefaletle bırakıldı. User, son olarak Akbank Üsküdar şubesinde, Osman Ceylan ve Kevin Robert Forster'le birlikte 25 milyon dolarlık Amerikan Union Sterling Trust Bank'a ait çalıntı çeki bozdurmaya çalışırken yakalandı ve tutuklandı.

Ümit Utku

Film yapımcısı. 1980 öncesinde MHP'ye para yardımı yapan ve organize eden isimler arasında adı geçti. Kıbrıs Türk Hava Yolları yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde şirketin borçları 228 milyon dolara ulaşırken, Utku, çok sayıda yolsuzluk, usulsüzlük ve dolandırıcılıkla suçlandı. (Sabah, 03.11.1997)

Necati Uygur

Faili meçhul bir cinayete kurban giden MHP Güney Almanya yürütme kurulu başkanı. Mehmet Ali Ağca'nın Almanya'da bulunduğu sıralarda işlenen bu cinayette, Ağca şüpheli görüldü.

Orhan Uzeler

Eski İstanbul Mali Şube müdürü. Behçet Cantürk'ten rüşvet aldığı için soruşturma geçirdiği halde İstanbul'a mali şube müdürü yapıldığı eski MİT raporunda ileri sürülüyor. Rapora göre Elazığlı ve hemşehrisi Mehmet Ağar'la Ünal Erkan tarafından müfettişlere karşı korunuyor. Söylemezler soruşturması sırasında Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanı. Söylemezlerle ilişkili olduğu

Page 158: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 158

gerekçesiyle soruşturmaya uğrayan Nazif Yavuz'un eşi Fatma Yavuz bir dönem Daire başkanı Uzeler'in sekreterliğini yapmış. (1. MİT Raporu)

Yusuf Uzun

18 Aralık 1978'de öldürülen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Bölge Şube Başkanı Akın Özdemir'in katil zanlısı ülkücü militan. Bu olay sırasında beş kişinin ölümü ve yedi kişinin yaralanmasından yargılandığı için cezaevinde bulunuyordu. Açıklamalarında bir gardiyanın yardımıyla dışarı çıkarak cinayeti işlediğini, sonra geri döndüğünü, MHP Adana Merkez İlçe Başkanı Adem Eroğlu'nun infaz emrini verdiğini söyledi. Akın Özdemir'in eşi Mine Özdemir'in kesin teşhisine rağmen Yunus Uzun ve diğer sanıklar bu olaydan beraat etti. Diğer suçlardan hüküm giyen Uzun idam cezası TBMM'de beklerken cezaevinde garip bir şekilde "elektrik çarpmasından" öldü.

Kemal Sadık Uzunel

Çubuklu Kemal olarak tanınan Ali Balkan Metel'm Habur Gümrük Müdürlüğü döneminde şoförü. İtirafçılıktan geldiği, Veli Küçük'ün Diyarbakır Jandarma İstihbaratı Bölge Komutanlığı yaptığı dönemde kadroya geçtiği, Silopi'de uzun süre Ersever'le birlikte çalıştığı ve ilk istifa eden itirafçı olduğu ileri sürüldü.(CEJG, 114) Cem Ersever'in ölümünden hemen önce Kemal Uzunel'm evinde kaldığı ve burada yakalanarak öldürüldüğü ileri sürüldü. (Kutlu Savaş Raporu)

U

Ahmet Ülger

Metin Göktepe davası sanıkları polislerin avukatlarından. Davada yargılanan katil zanlılarından Mehmet İşbitiren'in kardeşi. Bir televizyon programında, gizli kamera görüntüleriyle "hakimlere rüşvet verdiğini" söylediği için soruşturuldu. Gizli çekim sırasında, Ahmet Ülger'e aracılık yapan kişi Göktepe 'nin öldürülmesi emrini Eyüp Çevik Kuvvet Şube Müdürü Mehmet İşbitiren'in verdiğini ancak Ahmet Ülger'in kardeşini kurtardığını söyledi. (Sabah, 26.02.1997)

Tarık Ümit

Dündar Kılıç'ın eski ortağı, MİT Muhbiri. 1. MİT raporunda yeraltı dünyasına ilişkin önemli bilgilerin 191/8 rumuzunu kullanan Tarık Ümit tarafından verildiği, bu yüzden Dündar Kılıç tarafından vurulduğu ve yaralı olarak kurtulduğu ileri sürüldü. 1976'da Almanya'da Dortmund polisi tarafından uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle soruşturuldu. İtalya, Trieste'de 1981 yılı Mart ayında uyuşturucuyla yakalanan Abuzer Uğurlu ve Ferda Seven'le ilgili olarak 23 Aralık 1981'de ifadesi alındı. (Susurluk Raporu, 405-406) 1986'da Derince'de bulunan Devçelik Fabrikasının hisse senetlerine silah zoruyla sahip olduğu ileri sürüldü. (Hürriyet 07.01.1987) Kadıköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi MİT'in başvurusu üzerine 13 Ağustos 1987'de Tarık Ümit 'in telefonlarını dinlemesine karar verdi. (Sabah, 04.11.1997) 2 Mart 1995'te kaçırılan Tarık Ümit bir daha bulunamadı. Tarık Ümit'm son olarak Divan pastanesinde Ayhan Akça ve Ziya isimli polis memurlarıyla birlikte görüldüğü ileri sürüldü. Mehmet Eymür Susurluk komisyonuna yaptığı açıklamada Tarık Ümit 'in Dündar Kılıç'a yönelik polis eylemine girmediğini, kaçırılmasından İbrahim Şahin ve Mehmet Ağar'ın haberdar olduğunu, Abdullah Çatlı tarafından sorgulandığını ileri sürdü. Komisyona ifade veren

Page 159: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 159

Astsubay Ahmet Altıntaş Ümit'in ailesinin Orta Asya'daki 4.5 milyon dolarlık uyuşturucu parasının Kıbrıs'ta First Merchant Bank'da aklanması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlık olabileceğini söylediğini aktardı. Altıntaş, Ümit ile en son konuşulan Avşar Kederoğlu'na ait cep telefonunun Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu tarafından kullanıldığını söyledi. Tarık Ümit'in Kıbrıstaki First Merchant Bank'mm ortakları arasında, Mehmet Ağar'ın makam şoförü Ümit Özçelik'in kardeşi Ömür Özçelik yer alıyordu. Moneytron'un kapanmasının hemen arkasından 10 Aralık 1993'te kurulan First Merchant Bank'ın Vatikan ile 5 milyar dolara varan bir mevduat anlaşması yaptığı, ancak bu anlaşmanın son anda bozulduğu ileri sürüldü. (Hürriyet, 06.01.1996) Genel Müdürlüğünü Moneytron'da da yer alan Hakkı Yaman Namlı'nın yaptığ First Merchant Bank'ın diğer ortakları 4999 hisse ile Rus uyruklu Valeri Koubarov, 2495 hisse ile Tarık Ümifin makam şoförünün kardeşi ömür özçelik, 1500 hisse ile Tarık Ümit, 1000 hisse ile Türkan Namlı, 1'er hisse ile Ümit 'in sevgilisi Nur muğur, Şirin Berk, Celal Namlı, Gül Şeyma Seçer, Ahmet Nedim Narlı ve Elene Tolstaia'di. (Susurluk Tutanakları / Kutlu Savaş Raporu / 3. MİT Raporu)

Mehmet Aslan Ünal

Orhan Taşanlar'ın İstanbul Emniyet Müdürü olduğu sırada Özel Kalem Müdürü. Daha sonra Bursa Narkotik Şube Müdürü. Söylemezlerin üç milyar liralık çekini tahsil ettiği ileri sürüldü. Firardayken yakalanan polis müdürleri Deniz Gökçelin, Sedat Demir ve Erdal Durmaz Ünal'ın izlenmesiyle yakalandılar. Mehmet Aslan Ünal, ifadesinde masraflar için vatandaşlardan toplanan paraların deftere kaydedildiğini ve bu durumdan bütün amirlerin haberdar olduğunu söyledi.

Babür Ünsal

Kayseri Valisi olduğu dönemde ünlü kaçakçılardan Hacı Mirza ile içki masasında birlikte fotoğrafı yayınlandı. 12 Eylül 1980'den sonra valilik görevinden alındı. (Silah Kaçakçılığı ve Terör, 86)

Hadi Üruğ

Eski genelkurmay başkanı Necdet Üruğ'un oğlu. Eski MİT raporunda yeraltı dünyasıyla bağlantılı olduğu, Dündar Kılıç ile maden işine girdiği İR 405 ruhsat ve 660 sicil numaralı Balıkesir Dursunbey ilçesi Odaköy civarındaki madenin satış ve işletmesine ilişkin sözleşmelerde adı geçiyor. Nevzat Has, Mehmet Haddat, Atıf Keçeci, Fehmi Ayanoğlu, Kenan Nehrazoğlu, Selahattin Babüroğlu, Hakkı Mert, Tekin Alkan, Alaattin Tüylüoğlu, Emekli Albay Ziya Azak, Işık Finansman Işık Kamil Önol, Öznur Taylan, Aziz Güçlü, Çetin Güven, Muzaffer Atılgan ve Dündar Kılıç'ın isimlerinin geçtiği bu girift maden davasında Hadi Üruğ, Oğuz Kantarcıoğlu'ndan madeni satın alan şahıs olarak gözüküyor. Hadi Üruğ'un Delta Dış Ticaret Şirketi'nin 350 milyon liralık vergi iadesi diğer hayali ihracatçılarla birlikte Maliye Bakanlığı'mn 20 Eylül 1985'te Merkez Bankası'na gönderdiği yazıyla durdurulmuş, daha sonra Bülent Öztürkmen'in talimatıyla ödenmişti. (1. MİT Raporu, Hayali İhracat Raporu)

Mehmet Üstünkaya

Tansu Çiller'in yalı komşusu olarak tanınan işadamı. 1980 öncesinde Bulgarların kamu kuruluşu DSP-MAP aracılığıyla Türkiye'de oluşturdukları Trakya Transport Şirketi ve Balkan Nakliyat şirketi kurucu üyesi. Balkan Nakliyat MİT'in 18 Mart 1976 tarihli yazısıyla olumsuz görüş bildirmesine rağmen kuruldu. Balkan Transport Bulgaristan'ın kaçakçılığa karışan şirketi Kintex'in transit işlemlerini yürütüyordu ve sahipleri Mehmet Üstünkaya ile birlikte Demirel hükümetinin Turizm Bakanlarından Nihat Kürşat, AP milletvekili Arif Ertunga, DP

Page 160: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 160

eski milletvekillerinden Osman Kavrakoğlu'ydu. İstanbul eski Emniyet Müdürleri'nden Muzaffer Çağlar şirketin idari koordinatörlüğünü yaptı. (Papa, Mafya, Ağca, 114-115) Şirket Genel Müdürü Petkov Doçev'in Bulgar istihbaratının elemanı olduğunun anlaşılmasından sonra Maliye Bakanlığı 3 Eylül 1977'de şirketin feshedilmesi için dava açtı, ancak açılan dava kanıtlar bulunamadığı için reddedildi. (Papa, Mafya, Ağca, 114-117)

V

Osman Nuri Van

Belçika vatandaşı olduğu için Belçikalı Osman lakabıyla tanınıyordu. Yavuz Ataç tarafından Avrupa'da operasyonlar için kurulduğu ileri sürülen ekipte Alaattin Çakıcı ve Nurullah Tevfik Ağansoy ile birlikte çalıştığı ileri sürüldü. 27 Aralık 1997'de susturucu takılmış bir silahla Belçika'da öldürüldü. DEP'lilerin 15 Ağustos 1994'te Brüksel'de yapacağı basın toplantısına bomba konması için harekete geçen, ancak toplantının Hollanda'ya aktarılmasıyla gerçekleşmeyen operasyona Çakıcı ve Ağansoy ile katılan kişilerden olduğu ileri sürüldü. (Aktüel, 371/27.08-02.09.1998)

Mustafa Verkaya

Maraşlı ülkücü militan. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında geçti. İstanbul'da ve Fatih'te Ülkü Ocakları teşkilat başkanlığı yaptı, Varna'da Abdullah Çatlı'nın Ökkeş Çokuçkun ve Gabriel Aktürk aracılığıyla ilişki kurduğu silah kaçakçısı ile görüştü. Ülkücülere gelen silahların, Verkaya adına geldiği ileri sürüldü. (Reis)

Hacı Vural

14 Nisan 1994'te ANAP Kırıkkale Milletvekili Alparslan Pehlivanlı'yı otomobiliyle seyir halindeyken Halim Ünver ve Talay adlı şahıslarla birlikte öldürdü. Dava Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 13 Haziran 1994 Tarihli kararıyla Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay Ceza Dairesi'nin 9 Haziran 1995 tarihli kararıyla Manisa Ağır Ceza mahkemesine gönderildi. Hacı Vural'ın kardeşi Metin Vural 71 AZ 167 Plakalı otomobiliyle, yanında İdris Diri olduğu halde 9 Ocak 1995'te üzerinde seyyar mavi tepe lambası bulunan ve polis görünümü veren beyaz bir otomobille durduruldu ve daha sonra olay yerine getirilerek otomobilin içinde öldürüldükten sonra dışarı atıldı. Daha sonra 21 Ekim 1995'te Kırıkkale Merkez Jandarma Komutanlığınca Kırıkkale Cumhuriyet Savcılığına gönderilen bir yazıda, 31 Temmuz 1995'te İstanbul Merter'de Ulusoy Şirketine ait bir otobüsten kendisine polis süsü veren kişiler tarafından indirilerek 7 milyar lira değerinde altını çalınan İbrahim Tekin olayında yakalanan kişilerin aynı şahıslar olabileceği belirtildi. Ancak olayın üzerinde durulmadı. Metin Vural'ın Çatlı ekibi tarafından öldürüldüğü ve bu yüzden ünlü bir politikacının telefonla Çatlı'ya teşekkür ettiği ileri sürüldü.

Ercan Vuralhan

Eski Milli Savunma Bakanı. Zırhlı araç alımında bazı şirketlerin kayrılması ve çıkar sağlanması, Avrupa'daki Türk temsilciliklerinin kırtasiye işlerini komisyon karşılığı Schueca adlı Alman firmasına vermek, kimi giderlerinin bazı özel kişiler tarafından ödenmesi gibi yolsuzluklarla suçlandı. Gazeteci Uğur

Page 161: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 161

Mumcu'nun ortaya çıkardığı bu skandallar dizisi karşısında, Özal'ın talimatıyla kurulan özel istihbarat bürosunun Mumcu'nun özel hayatını ve ilişkilerini araştırdığı da ileri sürüldü.

Hidayet Vurgun

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ağustos 1998'de açıkladığı çetelerden. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, devleti dolandırmak, kara para aklamak gibi suçlardan tutuklu olarak yargılanıyor.

Ramazan Vurmaz

Tevfik Ağansoy'un şoförü. Ağansoy'un öldürülmesi olayına katılan isimlerden birinin Emin Cankurtaran'ın yaralanması olayına da karışan Bayram Doğutekin olduğunu ileri sürdü. Vurmaz, 17 Şubat 1997'deki duruşmada "Ağansoy'u vuran Recep Çiçek'i kanaatime göre konuşmasını istemeyen ve olay yerinde bulunan MİT'in öldürmüş olması gerekir" dedi. Ağansoy'un öldürüldüğü olayda kullanılan yedi silahtan üçü bulunamamıştı. (Hürriyet, 04.09.1996)

Ferizet Vuruşkan

Kıbrıs'da TMT Kurucularından bir Albay'ın kızı. Engin Civan döneminde Emlakbank'ın dış ilişkiler bölümünde çalıştı. Civan ile ilişkisi olduğu ileri sürüldü, reddetti. Daha sonra Civan ile Antalya'da bir şirkete ortak olduğu ortaya çıktı. Ferizet Vuruşkan'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şubesi'nden aldığı pasaportla aynı numaraya sahip Sahibe Ayrancı isimli bir kadının Civan 'ın tahliyesinden kısa bir süre önce 2 4 Şubat 1996'da Yeşilköy Havalimanından yurtdışına çıktığı saptandı. Vuruşkan'ın sahte pasaport kullandığı ileri sürüldü. (Milliyet, 16.04.1996)

Mustafa Vuruşkaner

DPT Teşvik Uygulama Daire Başkanlığı, Yatırımları Teşvik Daire Başkanlığı yaptığı sırada görevini kötüye kullanmak, üçüncü kişilere haksız çıkar sağlamak suçlarından hakkında çok sayıda dava açıldı. (Kıyamet Mahkemesi)

W

Antonio Weatherill

Civan skandahnda adı geçen naylon şirket MANG'ın İtalyan asıllı İngiliz ortağı. Kara para aklayıcısı ve komisyoncu. Özal ailesinin yakını. Türkiye'ye girişinin yasaklandığı ileri sürüldü. Weatherill'm uluslararası kara para aklayıcısı olduğu 1994'te İtalya'da yürütülen "Temiz Eller" operasyonunda Fininvest şirketiyle ilgili soruşturma sırasında ortaya çıktı. Kemal Horzum, Bülent Şemiler'in kendisinden Weatherill aracılığıyla Bülent Şemiler ve Ahmet Özal'ın rüşvet istediğini, Weatherill'in bunu noter kanalıyla itiraf ettiğini ileri sürmüştü. (Rüşvetin Belgesi)

Page 162: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 162

Orhan Yağar

İstanbul Medya Mensupları Derneği Başkanı. Tempo dergisine yaptığı açıklamada 1978 ile 1991 Mayıs'ı arasında Avusturya'da Gladio'da çalıştığını şefinin Franz Essel olduğunu ileri sürdü. Bazı gerçekdışı belgelerle kamuoyunu yanıltmaya çalıştı. Gerçekten Avusturya İçişleri Bakanlığı ile ilgili bir başka Orhan Yağar olduğu da ileri sürüldü.

Ümit Yalazlı

15 Mart 1995'te ODTÜ'de öğrenciler tarafından yakalanarak kimliğine el konan JİTEM üyesi provokatör. JİTEM elemanını yakalayan ve kimliğini açıklayan öğrencilerin büyük bir bölümü okuldan atıldı.

Süleyman Yalçıntürk

Erol Aydoğan, Yavuz Murat Balbal, İhsan Karakayalı ve Çetin Gençer'le birlikte Ömer Lütfü Topal'm talimatıyla Bülent Fırat'ı öldürdükleri için yargılandılar. 28 Aralık 1996'da İstanbul 3. Ağır Ceza mahkemesinde tahliye edildiler.

Yaşar Yavuz Yamak

Topal Yaşar lakabıyla tanınan ünlü uyuşturucu ve silah kaçakçısı. Mehmet Eymür'ün iddiasına göre Necdet Üruğ'un önerisi üzerine MİT tarafından eleman olarak kullanıldı. 6 Şubat 1988'de silahlı saldırıya uğradı. (Cumhuriyet, 07.02.1988)

Mehmet Ali Yaprak

Gaziantep'te Yaprak TV nin ve çok sayıda şirketin sahibi. Suudi Arabistan'a ve Orta Doğu ülkelerine kaçak Coptagon hapı sattığı ileri sürüldü. İbrahim Şahin ekibi, Cengiz Cömert ve Hasan Aydostlu tarafından bir kez fidye için kaçırıldığı, bu kaçırılmanın yaprağın rakibi olan Hidayet Turizm sahiplerince Captagon formülünü ve Captagon imalathanesinin yerini öğrenmek için yaptırıldığı ileri sürüldü. Kaçırma olayı Çatlı ve bir gurup polis tarafından organize edildiği, ve 1-2 milyon mark fidye alındığı, ancak Hidayet Turizm'm 10 milyon mark ödediğinin anlaşıldığı ve bunun üzerine 25 Mayıs 1996'da tekrar kaçırılarak anlattıklarının videoya kaydedildiği ileri sürüldü. Yaprak Susurluk komisyonuna verdiği ifadede kendisinin Turgay Maraşlı, Yahya Efe ve Müfit Sement tarafından kaçırıldığını Siverek'e ve bir köye götürüldüğünü 15 milyon mark fidye istendiğini söyledi. Yaprak, bir süre sonra kendisini kaçakçılıkla suçlayan eski avukatı Burhan Veli Torun'un 14 Mayıs 1997'de evinin önünde öldürülmesi olayında azmettirici olarak yargılandı. (Kutlu Savaş Raporu 64-66)

Kubilay Yaprak

Özal'a suikast düzenleyen Kartal Demirağ'ı yaralı olarak götürülürken vurmak isteyen Başbakanlık Koruma Müdürü Musa Öztürk'ün şoförü olan memur. (Hürriyet, 20.06.1988)

Erol Yarar

Page 163: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 163

MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı iken, 1994'te 1 trilyon liralık teşvik alarak Türkiye'ye getirdiği çocuk bezi üretecek makinaların, eski olduğunun anlaşılması üzerine toplu kaçakçılık suçundan yargılandı.

Ali Yasak

Drej Ali olarak tanınıyor. Abdullah Çatlı ile 1979'dan beri tanışıyor. Adamları 1988'de Milliyet gazetesini bastı. 1989'da İnci Baba'yı vurdu. 5 Haziran 1997'de Gazeteci Mahmut Övür'e yapılan saldırıyı azmettirdiği ileri sürüldü". Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına talimatla ifade verdi ve hakkındaki gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı. Bu davada Yusuf Deveci, Tuncer Kalaycı, Ali Yasak ve kardeşi Mehmet Yasak yargılanıyordu, 1 Ekim 1997'de Şişli'de bir pavyonda yakalandı. Mahmut Şahin 'in kızı Fatmagül Şahin 'i ölümle tehdit etmek suçundan çıkarıldığı Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı tarafından delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Korkut Eken, İstanbul DGM Savcılığında 2 4 Şubat 1997'de verdiği ifadede MİT'te görevli olduğu 1987-88 tarihlerinde Abdullah Çatlı ve Ali Yasak ile tanıştığını ve bu kişilerle MİT'in yurtdışında PKK'ya yönelik bazı istihbari faaliyetlerinde birlikte çalıştıklarını söyledi.

Nihat Yasak

29 Eylül 1996'da Pendik Kurtköy'de bulunan OPET benzin istasyonunu basan grupta yer aldı. İstasyonun sahibi Mahmut Şahin tarafından öldürüldü. Mahmut Şahin hastaneye kaldırıldıktan sonra öldü. Şahin, Aslan Nakliyat Şirketi'nin eski ortaklarından biriydi. Aslan nakliyatın kurtarılması için Bülent Şemiler ve Ahmet Özal'a rüşvet verildiğini ileri sürdü ve dava açılmasına yol açtı. Şahin'in eşi Ülkü Şahin, olaydan sonra yaptığı açıklamada, olayın arkasında Aslan kardeşler ve Kemal Kaçar'ın olduğunu ileri sürdü. Bir süreden beri İbrahim Aslan tarafından tehdit edildiklerini ileri süren Ülkü Şahin, Aslan kardeşlerden 3-4 trilyon lira alacakları olduğunu ileri sürdü. Olaydan sonra, OPET istasyonu Yasakların şirketine geçti. Mahmut Şahin'in tek mirasçısı olan oğlu Süleyman Şahin olaydan bir yıl sonra, Kırklarelinde şüpheli bir biçimde öldürüldü. Nihat Yasak'ın adı Susurluk Skandalından sonra da, ortaya çıktı. Yasak, Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay adıyla Mehmet Çakır'dan hibe olarak aldığı 9 mm.lik Beratta marka L 53461 Z seri numaralı silahın 23 Mart 1995'te hibe edilmesi işleminde, Mehmet Çakır'ın vekili olarak geçiyordu.

Sinan Yaşar

1963 Selçuk doğumlu. Güneydoğu'da Mardin Jitem'de tim komutanı olarak görev yaptı. Daha sonra İzmir Jandarma İstihbarat Grup komutanı oldu. 19 Temmuz 1996'da gerçekleşen Bodrum Sun Club'deki tahsilat olayıyla ilgili soruşturmanın ardından Hatay Dörtyol'a tayin edildi. (Susurluk Raporu, 341) Ankara Çetesi davasından yargılanan Kamber Sarıkurt olaya karışan Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Yüzbaşı Bülent Yılmaz'ı İzmirden Yüzbaşı Sinan adlı birisinin aracılığıyla tanıdığını söyledi.

Hurşit Yavaş

Sapanca doğumlu uyuşturucu kaçakçısı. Zülküf Topuz, Nuri Yazıcı, Emin Acar ve Volkan isimlerini kullanıyordu. 23 Nisan 1995'te Hollanda'da tutuklandı. Aralık 1992, Temmuz 1993 tarihleri arasında 135 kilo eroini İngiltere'ye sokmakla suçlandı ve şebekenin aralarında bir emekli yarbayın da bulunduğu 4 Türk, 3 İngiliz 7 üyesinin yakalanmasından sonra, Hurşit Yavaş'da yakalandığı Hollanda'dan iadesi istendi. Yavaş, İngiltere'ye iade edildikten sonra bütün kimlik unsurları yeterli olduğu halde Hollanda'da parmak uçlarını keserek parmak izlerini yok ettiği için delil

Page 164: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 164

yetersizliğinden beraat etti. Hurşit Yavaş'ın şebekesinde İngiltere'deki işlerini yürüten Yılmaz Kaya, eroinden kazanılan paraların Türkiye'ye getirilerek aklanmasında yardımcı olan emekli Yarbay Mehmet Asaf Ansen, Süleyman Ergun ve Bülent onay yer alıyordu. (Cumhuriyet, 04.05.1995) Mehmet Hadi özcan Susurluk Komisyonuna verdiği ifadede Hurşit Yavaş'ın Sami Hoştan'la ilişkisi olduğunu ve Necdet Menzir döneminde İstanbul'da elini kolunu sallayarak dolaştığını ileri sürdü. (Susurluk Tutanakları, 442-466-469)

Nazif Yavuz

Söylemezler ile ilişkili olduğu gerekçesiyle soruşturmaya uğrayan Bilgi İşlem Dairesindeki Komiser yardımcısı.

Haşim Yaz

İzmir Tire'de Kürt Haşim lakabıyla tanınan kulüpçü. İzmir DGM'de çete kurmak suçundan yargılandı ve ceza aldı. Şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. Tire'de ilçe esnafı üzerinde baskı uyguladığı ve ANAP Tire İlçe Başkanı Erdoğan Güngör'ü tehdit ettiği gerekçesiyle düzenlenen operasyonda adamları İbrahim Türel, Halil Yaykır, Süleyman Çelik, Ahmet Göndür, Şenel Altınok, İrfan keskinel, Mehmet Emin Şenol, Turgut Duman, Ahmet Gazcı, Nedim Çekiç, Nail Altaş, Sezgin Taşkın, Hasan Demir ve Serdar Yaz yakalandı. Haşim Yaz 9 adamı ile birlikte kaçmayı başardı. (Anadolu Ajansı, 21.01.1998)

Mustafa Sabri Yazganarıkan

Balıkesir Jandarma Alay Komutanlığı yaparken, yardımcısı Albay Hanefi Erkan ili birlikte Balıkesir'de çok sayıda yolsuzluğa karıştığı, pavyonlarda küçük yaşta izinsiz kadın çalıştırılmasına göz yumduğu, rüşvet aldığı iddiasıyla Çanakkale Boğaz Komutanlığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesine sevkedildi. Soruşturma sırasında iki albayın çok sayıda arsa ve evi, irtikap yoluyla edindikleri ileri sürüldü. Balıkesir Ağır Ceza mahkemesinde görülen davada Albay Yazganarıkan hakkında 44, Albay Erkan hakkında ise 5 yıl hapis cezası istendi. (YeniYüzyıl, 30.05.1996)

Kemal Yazıcıoğlu

Eski İstanbul Emniyet Müdürü. Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturmasında gözaltına alınan özel timci polisleri gerekli sürede yargı mercilerine bildirmediği ve görevinin savsakladığı için açığa alındı. 80'li yıllarda Ankara Emniyet Müdürlüğünde çalıştığı sıralarda Derin Araştırma Labortuarı (DAL) adındaki işkence birimini yönettiği, çok sayıda kişinin burada öldüğü ileri sürüldü. Yine bu dönemde Ali Yurtaslan'ın itiraflarında Kemal Yazıcıoğlu' nun yeğeni Bora Tuzcuoğlu aktif ülkücü militanlardan biriydi ve MHP eğilimli olarak bilinen Yazıcıoğurnun nüfuzunu kullanarak rahat hareket ettiği ileri sürüldü. Bora Tuzcuoğlu'nun 5 Eylül 1996'da gözaltına alınan uyuşturucu kaçakçısı Hurşit Han'la ilişkili olduğu ileri sürüldü. Topal cinayeti soruşturmasında, zanlı polislerin ifadelerini savcılığa bildirmediği ve Çatlı'nın daha sonra ortaya çıkan parmak izlerini hasıraltı ettiği ileri sürüldü. Ordu Valiliği'ne atanan Yazıcıoğlu Ömer Lütfü Topal cinayeti zanlıları olan polisleri Mehmet Ağar'ın talimatıyla Ankara'ya gönderdiği için dönemin polis şefleri Fatih Özkan Ahmet Duran Alp ve Bilgi Ünal 'la birlikte görevi ihmal suçlamasından dolayı yargılandı. (Susurluk Tutanakları / Kutlu Savaş Raporu)

Muhsin Yazıcıoğlu

Page 165: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 165

Eski Ülkü Ocakları Başkanlarından. 13 Ocak 1981'de Askeri Savcı'ya verdiği ifadede Ünal Osman Ağaoğlu'nun kendisine Bahçelievler katliamını Abdullah Çatlı'nın emri ve organizasyonuyla Mahmut Korkmaz, Haluk Kırcı ve Bünyamin Adanalı'yla birlikte gerçekleştirdiğini anlattığını söyledi.

Mehmet Yazıcıoğlu

Yeşil olarak tanınan Mahmut Yıldırım1m memleketi Bingöl Solhan'daki grubundan. Solhan öğretmenevi Müdürü ve Dilektepe köyünde öğretmen. Solhan girişinde bir dinlenme tesisi bulunan Yazıcıoğlu'nun Yeşil'in 1992'den önce adının karıştığı Elazığ, Tunceli, Diyarbakır bölgesindeki eylemlerinde etkin rol oynadığı ileri sürüldü. Ayrıca Yazıcıoğlu'nun 1994'te itirafçı Alattin Kanat ve iki kişiyle birlikte Senar Er'in şikâyeti üzerine İstanbul'da gasp suçundan yakalandığı ancak serbest bırakıldığı ileri sürüldü. (Ülkede Gündem, 9 Haziran 1998)

Necati Yelkovan

Yalova'da müteahhit Esat Şahin 'in 1 milyon mark fidye için kaçırılması olayında yer aldığı için yakalandı. Yeşil adıyla tanınıyordu. Çetesinden Şevki Avşar, İsmet Köse, Naci Beğen, M. Sedat Çabuk, Celal Beğen, Zülküf Beğen, İhsan Alçiçek, Behçet Alçiçek, Uğur Karaman, Orhan Danabaş, Ahmet Altürk, Abdülkadir Akın ve İlhami Ocak da gözaltına alındı. (Hürriyet, 24.11.1997)

Ömer Yeşilyurt

Göktepe cinayetinden sorumlu tutulan 48 polisin avukatı. Soruşturmayı yürüten Sedat Demir'e güvenmediklerini açıklamış, Sedat Demir, Muzaffer Candan ve Deniz Gökçetin tarafından işkence yapıldığını ileri sürmüştü. Avukat Ömer Yeşilyurt'un bürosunda yapılan gizli çekimlerde polisler gördükleri işkenceyi anlatmıştı.

Abdullah Yetkin

Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından Mumcu cinayetinin sürpriz tanığı olarak açıklanan, gardiyan. Yetkin, Mumcu Komisyonuna verdiği ifadede Narkotik Şubede otururken 1.70 boylarında beyaz saçlı ve MİT mensubu olduğu söylenen bir kişinin "Diyarbakır'daki eroin işini Mehmet Özbay sahiplendi. Mumcu bu ismi tesbit etmiş. Kendisi 'la görüşün, gazetelerde yayınlanmasın" dediğini, ayrıca şantiyede bulunan asfalt döküm makinesinin şarj dinamosunun zaman zaman İngiltere'ye gönderilerek içine kaçak altın sokulduğunu, bu olayı Mumcu'ya anlattığını ve Mumcu'nun bu konuyu yazdığını, Mumcu'nun bürosunda karşılaştığı eski Ankara Emniyet Müdürü Muharrem Bartın'ın kendisine Abdullah Öcalan'ı yakaladığını ancak adli işlem yapılmadığını, Apo'nun MİT Ajanı olduğunu ve bu konudaki belgeleri Mumcu'ya verdiğini söylediğini anlattı. Abdullah Yetkin Erzurum, Şenkaya Cezaevinde gardiyan olarak çalışıyordu. (Mumcu Tutanakları)

Adnan Yıldırım

3 Haziran 1994'te öldürülen Kürt işadamı. Dalan'ın daha sonra yaptığı açıklamaya göre, Yıldırım DYP Genel Başkanlığı seçimlerinden önce kendisine gelerek 500 milyar lira teklif etti. Dalan bu teklifi kabul etmedi. (Susurluk Tutanakları)

Bünyamin Yıldırım

Page 166: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 166

Bahçelievler katliamı sanıklarından ülkücü militan. Ali Yurtaslan'ın itiraflarında ÜGD'nin Platin Kıraathanesini çalıştırdığı ileri sürülüyor. (Yurtaslan)

Doğan Yıldırım

Abuzer Uğurlu'nun açıklamalarında Uğurlu'dan Ağca'ya para yardımı yapılmasını isteyen ülkücü. Deniz Harp Okulundan siyasi nedenlerle çıkarıldı. 12 Mart döneminde 83 deniz subayı davasında muhbir olarak yer aldı. Çetişli eylemlere karıştığı için tutuklandı. En son Yeşilköy Havalimanı Gümrük Muhafaza memuruydu. Oral Çelik, Abuzer Uğurlu, Yalçın Özbey gibi isimlerle toplu gümrük kaçakçılığı suçlamasıyla yargılandı. (Papa, Mafya, Ağca/Papa Suikastı)

Mahmut Yıldırım

Yeşil adıyla ve Ahmet Demir ismiyle bilinen Kontrgerilla elemanının gerçek adı. Bingöl, Solhan ilçesi Dicnik Köyünden, 1951 doğumlu. MHP kökenli, 1973'te Bingöl Genç İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından kullanıldı ve bu ilişki aynı yıl MİT Tatvan Bölge Müdürlüğü'ne devredildi. Kasım 1975'te askerden geldikten sonra Milli Görüş hareketi içinde MİT adına çalıştı. 1975'te Elazığ'a göç etti. Etibank Ferro Krom tesislerinde çalışmaya başladı, kısa süre sonra şehir merkezindeki irtibat bürosuna geçti. 1989'da MİT 'le ilişkisi kesildi. Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı emrinde çalışırken, halkın şikayeti üzerine Diyarbakır'a çekildi. Elazığ Aksaray Caddesi Pancarlı Sokakta 10 numarada otururken Ersever'in açıklamaları üzerine buradan ayrıldı. Tunceli eski Emniyet Müdürü Ahmet Demir'le çalışırken aynı adı taşıyan sahte kimlik kullanmaya başladı. 27 Mayıs 1992'de yakalanan 5 PKK'lıyı MİT'çi kimliğiyle öldürdü. 5 Mayıs 1992'de Muş Valisi, Emniyet Müdürü, İl Jandarma Komutanı ve MİT Bingöl Bölge Müdürü 'nün hazır bulunduğu İl Emniyet Komisyonu toplantısına katıldı. 27 Ocak 1993'te gözaltına alınan Celal Yaşar'dan PKK militanı gibi gönderdiği iki adamıyla para istedi. MİT'e Şemdin Sakık'ı öldürme teklifini getirdi, olaydan sonra İsviçre'ye gönderilme garantisi istedi, reddedildi. Diyarbakır Cezaevinde bulunan itirafçı Muhsin Gül, Yeşil'le ilgili olarak ayrıntılı bir ifade verdi ve Cem Ersever'i Alattin Kanat, İbrahim Babat ve Yeşil'in öldürdüğünü söyledi. Gül'ün ifadesine göre, Diyarbakır DGM'ye sevkedilen Şükran Mizgin ve Zeynep Baba'ya Rezzak kod adlı itirafçı ile birlikte işkence yaptı ve tecavüz etti. Batman'da milletvekili Mehmet Sincar'ı Alaattin Kanat, Mesut Mehmetoğlu, ve İsmail Yeşilmen'le birlikte planlayıp öldürdü. Vedat Aydın ve Musa Anter'in öldürülmesi olaylarını planlayıp uyguladı. 19 Ekim 1993'te Lokman Zuhurlu ve Zana Zuhurlu'yu PKK militanı maskesi ile kaçırdı ve öldürdü. Gül'e göre olayın planlayıcıları arasında Ahmet Demir ve Alaattin Kanat'la birlikte Jandarma İstihbarat Binbaşısı olarak tanıtan Abdülkerim Kırca da yer alıyordu. Ahmet Demir adıyla Ziraat Bankası Heykel Şubesi'nde açılan hesaba milyonlarca dolar haraç toplantığı ileri sürüldü. Gazeteci Halit Güngen'in 18 Şubat 1992'de öldürülmesi, Avukat Metin Can'la Dr. Hasan Kaya'nın 21 Şubat 1993'te öldürülmesi, olaylarında da Yeşil yer alıyordu. Yeşil, Senar Er'in babasının kaçırılması olayına da karıştı. Alaattin Kanat'ın fidye parasının yatırılması için verdiği hesap numarası Yeşil'e aitti, ancak adı kayıtlardan çıkarıldı. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım 1994'te çeşitli Avrupa Ülkelerinde faaliyet gösteren bir grubun, istendiği taktirde yurtdışında bazı eylemleri taşeron olarak gerçekleştirebileceği teklifini MİT'e Bingöl'de görevli bir MİT'çi aracılığıyla ulaştırdı ve konu Mehmet Eymür'e iletilerek kendisiyle Eylül 1994'te ilişkiye geçildi. 1995 yılı Ocak ayında Bahçelievlerde sahibi olduğu Violet Cafe'de Hakan Aslan'la birlikte gözaltına alındı ve o tarihte gözaltındayken çekilen fotoğrafı Akşam gazetesinde yayımlandı. Gözaltına alındığında Orhan Taşanlar tarafından sorgulanan Yeşil'in üzerinde Mehmet Eymür, İbrahim Şahin, Aydın İpekli, Mehmet Özbey, Sırrı Sakık, gibi isimlerin

Page 167: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 167

telefonları çıktı. Ayrıca Hasan Tanrıkulu adına düzenlenmiş bir sürücü belgesi ve İçişleri Bakanlığı İstihbarat Dairesi kimlik kartı bulundu. (Kutlu Savaş Raporu 44) MİT'le ilişkisi Susurluk kazasından yaklaşık bir ay sonra, Budapeşte'de Mesut Yılmaz'ın yumruklanmasının ardından, 30 Kasım 1996'da kesildi. Metin Güneş ve Hasan Tanrıkulu kimliklerini de kullanıyordu. Yeni Ufuk gazetesi 16-18 Temmuz tarihleri arasında Yeşil'le yapıldığr ileri sürülen görüşmeyi yayımladı. Ancak, daha sonra görüntülerin Emniyet Müdürlüğünde çalışan bir özel tim polisine ait olduğu ortaya çıktı. Yeni Ufuk gazetesinde yer alan Yeşil'in Üniformalı Yeşil, Koyu Yeşil ya da Sakallı lakabıyla tanınan Binbaşı Erhan olduğu da ileri sürüldü. Radikal Gazetesi'nde 19 Temmuz 1997'de yer alan bir haberde Mahmut Yıldırım'm Ağustos 1996'da Beyrut üzerinden yurtdışına çıktığı, önce Macaristan'a geçtiği daha sonra Prag'da öldürüldüğü ileri sürüldü. Ancak bunun bir yanıltma operasyonu olduğu ve Yeşil'in TİKKO'ya katıldığı yolundaki haberlerin de bu operasyonun bir parçası olduğu iddia edildi. Aktüel dergisinde yer alan bir başka habere göre Mahmut Yıldırım'm 9 Şubat 1996'da MİT tarafından Ankara Emniyetinden alınan Metin Atmaca kimliği ile 23 Kasım 1996'da İstanbul'dan saat 16.40'da kalkan Malev uçağı ile Budapeşte'ye gitti. Bu tarihten bir gün sonra Mesut Yılmaz Budapeşte'deki otel lobisinde Veysel Özerdem adlı Elazığ kökenli bir ülkücü tarafından yumruklandı. Yıldırım yine Metin Atmaca kimliği ile 28 Kasım 1996'da uçakla Ankara'ya döndü. Ertesi sabah yine uçakla İstanbul'a gitti ve tekrar Macaristan'a döndü. Bu uçakta MİT mensubu olduğu bilinen Astsubay Duran Fırat da bulunuyordu. (Aktüel, 329) Milliyet gazetesinde 18 Aralık 1997'de yer alan bir haberde Mahmut Yıldırım'm yeni fotoğraflarına yer verilirken Metin Yazıcıoğlu kimliğini de kullandığı ileri sürülüyor. (Kutlu Savaş Raporu, 37/49) Yeşil'in memleketi olan Bingöl Solhan'da da ihalelere giren MHP Bingöl milletvekili adayı Ayhan Adar, Mehmet Yazıcıoğlu ve Tavuz aşiretinden "Tenekeci" lakaplı Sıddık Tunç'la ilişkili olduğu ileri sürüldü. (Ülkede Gündem, 09.06.1998) Mahmut Yıldırım' ın 6 Mayıs 1996 ve 23 Kasım 1996'da Apo'ya başarısız iki suikast girişiminde bulunduğu ve MİT görevlileri ile uçak yolculuğunu bu amaçla, Beyrut'a yaptığı da ileri sürüldü. (Hürriyet, 05.10.1998)

Mehmet Yıldırım

Çillo Mehmet lakaplı uyuşturucu kaçakçısı ve kara para aklayıcısı. Laleli'de Gold Otel'm sahibi. 1989'daki ünlü altın kaçakçılığı operasyonunda Magaryan Kardeşlerin Türkiye'de ortağı olduğu gerekçesiyle 26 Ocak 1989'de tutuklandı. Yıldırım bu operasyonda uzun süre konuşmadı. Ancak evde bulunan ve Magaryan Kardeşlere ait bir makbuzdan dolayı kuryelik yaptığını itiraf etti. EMEF Dış Ticaret şirketinin kara para operasyonlarında kilit rol oynadığı perde arkasındaka patronunun Çillo Mehmet olduğu ileri sürüldü. Hacı Mirza'nın da Mehmet Yıldırım'la birlikte Magaryan Kardeşlerin 100 milyon dolar transfer ettiği ileri sürüldü. 17 Ocak 1992'de Laleli'de yapılan bir aramada DGM savcısı Cemalettin Çelik'le aynı otomobilden inmişti. Yine 22 Ocak 1992'de bu olaydan bir hafta sonra Magaryan kardeşlerin ilişkisi bulunan Türklere ait bilgilerin yer aldığı "çok gizli" rapor Çillo Mehmet'in kasasında bulundu. İsviçre Adalet Bakanlığı tarafından Türk yetkililere teslim edilen ve sadece 4 makamda bulunan belgelerin Çillo Mehmet'e nasıl ulaştığı anlaşılamadı. Raporun aslı emniyet müdürlüğünde kopyaları ise İstanbul Emniyeti, MİT ve İstanbul DGM Başsavcılığında bulunuyordu.

Paşa Yıldırım

Emniyet Genel Müdürlüğünün Ağustos 1998'de yayımladığı çete listesi içinde, Bursa ve çevresinde silahlı teşekkül oluşturma, silah zoruyla senet imzalattırma gibi suçlarla aranıyor.

Page 168: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 168

Rıfat Yıldırım

Franfurt Ostpark semtindeki Scala isimli, Avrupa'daki Türk mafyasının buluşma yeri olarak bilinen gece kulübünün sahibi. Zaman Gazetesinde 1996 Eylül ayında yer alan bir habere göre, Ahmet Özal ve Alaattin Çakıcı 9 Haziran 1995'te burada buluştu. Buluşmayı Rıfat Yıldırım'la birlikte Nurettin Güven organize etti. Buluşmanın ilk adımları 1995 Ocak ayında Londra' daki Türk İslam Merkezinde Alaattin Çakıcı ile buluşan Nurettin Güven'in girişimleriyle atıldı. Yıldırım1m Abdullah Çatlı'nın ekibindendi ve 11 Temmuz 1978'de öldürülen Bedrettin Cömert'm katil zanlıları arasında yer alıyordu. Bu olaydan sonra diğer zanlı Üzeyir Bayraklı gibi yurtdışına kaçtı. 1985'te uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle Frankfurt Başsavcısı Dr. Herald Korner tarafından Bayraklı'nın da aralarında bulunduğu beş ülkücü ile yakalandı. Türkiye'de idam cezası uygulandığı için iade edilmeyerek serbest bırakıldılar. Rıfat Yıldırım'm ASALA'ya karşı düzenlenen operasyonlara katıldığı ileri sürülen ülkücülerden olabileceği de iddia edildi. (Reis,200)

Zekeriya Yıldırım

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olduğu dönemde ünlü Hayali İhracat Protokolü'ne imza attı. TBMM Komisyonu tarafından Hayali İhracattan sorumlu tutuldu. (Hayali İhracat Komisyonu Raporu)

Ali Yıldız

Jandarma İstihbarat Binbaşısı. Hanefi Avcı'nm ifadesinde Ankara'da piyasayı dolandırarak kaçan Öner Solakoğlu diye bir tefecinin bağlantısı olan Gempa şirketinin sahibi Muhammet Kundakçı'yı Solakoğlu'nun alacaklılarına karşı koruduğu iddia edildi. Ali Yıldız'ın Sedat Peker ile Muhammet Kundakçı arasında racon keserek, karşılığında önemli bir para aldığı ileri sürüldü. (Susurluk Tutanakları, 891-892)

Davut Yıldız

19 Eylül 1994'te Engin Civan' ı Alaattin Çakıcı'nın emriyle vuran tetikçi. Mustafa-Makbule oğlu 1956 Gümüşhane doğumlu. 25 Mart 1980'de Mecidiyeköy Ardıç sokakta Çeliktepe Ortaokulu Müdürü Mümtaz Salih Sinirlioğlu'nun öldürülmesi olayından dolayı yakalandı. 10 Haziran 1981'de Sıkıyönetim Askeri Savcılığına sevkedildi. Davut Yıldız ismi bir kez hüviyet tespiti için, iki kez şüpheli durumdan, bir kez kumar oynatmaktan ve bir kez örgütsel faaliyette bulunmaktan dolayı 6 kez emniyet kayıtlarında geçti.

Ahmet Yılmaz

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ağustos 1998'de yayınladığı çete listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, halkta korku ve panik yaratmak, ticaret serbestliğini engellemek gibi suçlamalarla aranıyor.

Akın Yılmaz

Özer Çiller'in ortağı olduğu ileri sürülen Nevzat Ak'ın ortağı. Kuşadasını kontrol eden ülkücü Kürşat Yılmaz'ın amcaoğlu. Bir dönem Ahmet Hamoğlu'nun korumalığını yaptı. MHP-DYP ittifakı için Rıza Müftüoğlu ile bağlantı kuran isim olduğu ileri sürüldü. Kiriş World isimli tatil köyünde Avrupalı bir grupla

Page 169: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 169

birlikte ortaklığı olduğu ayrıca İtalyan ve İsrailli ortaklar ile iş yaptığı ileri sürüldü. Musa Serdar Çelebi, Osman Van, İsmail Hakan gibi isimlerle birlikte çalıştığı ileri sürüldü.

Armağan Yılmaz

Ali Yurtaslan'ın itiraflarına göre, 80 öncesinde Bahçelievler Emek Beştepe bölgesinde saldırılarda bulunan Nenehatun Yurdundaki ülkücü grubun ikinci başkanıydı. Gruptaki diğer isimler Başkan Nidai Seven, Sekreter Mehmet Berk ve Muhasib Hanifi Tokgöz'dü. Bölgenin başkanı, adı daha sonra Bahçelieveler suikastine karışacak olan Mahmut Korkmaz'dı (Yurtaslan'ın İtirafları)

Bülent Yılmaz

Yüzbaşı. 14 Haziran 1997'de Ankara'da fidye parasını almak üzereyken yakalanan Ahmet Özbek'in açıklamalarından sonra, Üstteğmen Barbaros Alpşanlı, Astsubay Mehmet Satılmış, Kamber Sarıkurt, Lütfi Reşit İnal, ve Tanju Çetin'le birlikte işadamı Cemal Sümer'i kaçırıp 70 milyar lira fidye istedikleri için tutuklandı. Ekip, 4 Haziran'da üzerinde mavi bir lamba bulunan otomobille Cemal Sümer'in otomobilini durdurarak kaçırdı. Daha sonra parayı getirmesi için serbest bırakılan Sümer, buluşma yerine gelen Ahmet Özbek'i yakalattı. Bu çete'nin diğer illerde de adam kaçırdığı ve haraç aldığı ileri sürüldü. Bülent Yılmaz, olay sırasında eski adı Özel Harp Dairesi olan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevliydi ve bundan önceki görev yeri büyük bir uyuşturucu kaçakçılığı ve fidye çetesi yakalanan Hakkâri Yüksekova'ydı. 4 Aralık 1997 tarihli duruşmada Mahkeme Başkanı Mehmet Koçak, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan da sanık Piyade Yüzbaşı Bülent Yılmaz'ın 8-13 Haziran 1997 tarihleri arasında yurtdışında bulunduğuna ilişkin yazı geldiğini kaydetti. Sanık Bülent Yılmaz'ın avukatı Şevket Can Özbay, müvekkilinin mahkemeye bir dilekçe vererek önemli açıklamalarda bulunacağını bildirdiğini, bu nedenle gazeteciler ve izleyicilerin dışarıya çıkarılmasını istedi. Mahkeme Başkanı Koçak'ın bu talebi kabul etmemesi üzerine söz alan sanık Yılmaz, tutuklu olduğu süre içinde jandarmada manevi baskı altında tutulduğunu öne sürdü. Yılmaz, Güneydoğu'dan Kardak'a ve Azerbaycan'a kadar birçok yerde görev yaptığını belirterek, "Ben bu işlerle uğraşacak adam değilim. Müşteki Cemal Sümer'le görüşmeye gittiğimde, sanıklardan Kamber Sarıkurt'tan, yüksek faiz uygulayarak aldığı parayı iade etmesini istedim" dedi. Mahkeme, 14 Eylül 1998'de sanıklardan Yüzbaşı Bülent Yılmaz, Astsubay Üstçavuş Mehmet Satılmış ve Kamber Sarıkurt'un 21 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Ahmet Özbek 5 yıl, Tanju Çetin 3 yıl 20 gün hapis cezasına çarptırılırken Üsteğmen Babaros Alpşanlı ve Lütfı Reşit İnal'ın delil yetersizliğinden beraatine karar verildi. (Anadolu Ajansı 18.09.1998)

Bünyamin Yılmaz

Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevinde er üniformasıyla kaçırılmasına yardım eden ve hapis cezasına çarptırılan MHP yandaşı görevli er. (Papa, Mafya, Ağca /Reis)

Emin Yılmaz

Erzurum Ülkü Ocakları Başkanı. Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Orhan Yavuz'un 15 Haziran 1977'de öldürülmesi olayını azmettirdiği ve cinayetin Bekir Kum takma adını kullanan Cezayir Baysal tarafından işlendiği MİT Elazığ Bölge Müdürlüğü tarafından dinlenen telefonlardan, Emniyet'e iletildi. (Gizli Kulaklar Ülkesi, 100)

Page 170: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 170

Kemal Yılmaz

Özel Harp Dairesi Komutanı, General Aydın Yurtsever polisler imzasıyla dağıtılan bildiride sağkolu Korkut Eken'le birlikte ordu içinde sertlik yanlısı ve MHP'li olarak bilindiği ileri sürüldü. Aliyev'e karşı girişildiği ileri sürülen darbede öldürülen Azeri İçişleri Bakanıyla Ankara'da Stad otelinde Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken'le birlikte görüştüğü ileri sürüldü. (2. MİT Raporu)

Yakup Kürşat Yılmaz

Ülkücü mafya şeflerinden. Kuşadası Belediye başkanı Lütfi Suyolcu 16 Mayıs 1995'te evinin önünde uğradığı saldırıda Kürşat Yılmaz'ın adamları tarafından öldürüldü. Yılmaz, bu olayda 16 yıl ağır hapis cezası aldı. Ancak yargıtay bu kararı Kürşat Yılmaz'ın cinayete azmettiren esas fail olduğu gerekçesiyle idamla yargılanması gerektiği için bozmasından sonra dava yeniden görülmeye başlandı. Bu davada Kürşat Yılmaz ile birlikte 16 kişi yargılanıyordu. Yargıtay'ın aynı gerekçeyle bozma karan vererek, yeniden yargılanmasını istediği diğer sanık Yavuz Kaşıkçı ise bir başka suçtan Samsun Cezaevinde bulunuyor. (Anadolu Ajansı, 01.05.1998) Kürşat Yılmaz'ın adamı olduğu ileri sürülen Yavuz Kaşıkçı tarafından 31 Aralık 1992'de Yenikapı Çakıl Gazinosu'nda öldürülen uyuşturucusu kaçakçısı Osman Ayanoğlu'nu öldürmeye azmettirmekten yargılandı, ancak 15 Ocak 1993'te beraat etti. Uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'in itiraflarına göre Osman Ayanoğlu cinayeti, dönemin Cinayet Masası amiri Sarı Celal tarafından kendisine yıkılmaya çalışıldı. Ancak tefeci Kayhan Güvelioğlu cinayetinden dolayı tutukluluğu sürdü. 1994'te Çanakkale Cezaevinden hastanaye götürülürken kaçtı. Dört ay sonra yakalandı. 1997 Temmuzunda kızı ülkü Gümgüm'ü kaçıran polis memurunun iki kardeşi adamları tarafından öldürüldü. Mahkûmiyetinin kesinleştiği gün Afyon Devlet Hastanesinden kaçtı. Kısa bir süre sonra Kaş'ta, yurtdışına çıkma hazırlığı yaparken yakalandı. Burdur Cezaevinden, arkadaşı Ali Oymak'la birlikte 16 Şubat 1998'de cezaevinde görevli uzman çavuş Numan Güvenir tarafından özel otomobil ile hastanaye götürülme bahanesiyle çıkarıldı ve şüpheli bir biçimde kaçtı. Yılmaz'm kaçışından sorumlu tutulan Cezaevi Müdürü İbrahim Bülbül'le yardımcıları Ferhat Özkan ve Zihni Güngör tutuklu yargılandıkları davada Yılmaz ve Oymak'ın torpilli mahkûmlar olduklarını, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Hayrettin Gökdemir, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, eski Erzurum Valisi Oğuz Berberoğlu ve Eski Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir gibi isimler tarafından ziyaret edildiklerini anlattılar. (Susurluk Tutanakları) İzmir Polisi'nin araştırmalarına göre firar olayının arkasında Titan şirketinin başkanı Kenan Şeranoğlu olduğu ileri sürüldü. İddialara göre Şeranoglu Büyük Efes Oteli'nde Yılmaz'ın adamlarından Mehmet Ümit Şimşek'le buluştu ve haraç verdi. Kaçış olayı bu haraçla finanse edildi. (Yeni Yüzyıl, 3.03.1998) Bu olaydan sonra 23 Haziran 1998'de Levent Sanayi Mahallesi'nde İrfan Silik'in kaçırılması üzerine yapılan operasyonlarda olayın faillerinin Kürşat Yılmaz'a bağlı olarak çalıştığı ileri sürülen ve aralarında Yılmaz'ın kardeşi Yüksel Yılmaz ve kayınbiraderi Erdal Çetin'in de bulunduğu bir grup olduğu anlaşıldı. Operasyonlarda 13 kişi 9 tabanca ile birlikte gözaltına alındı. Sanıkların 3 Mart 1997'de Kağıthane İlçesi'nde İzzet Fıçıcı'nın, 9 Kasım 1997'de aynı ilçede Halil Aydın'm tabanca ile yaralanması, 15 Aralık 1997'de de Beyoğlu'nda Düven Bar'ın kurşunlanması olaylarına karıştıkları, ayrıca, 20 Şubat 1998'de Şişli'de As Menkul Değerler'in kurşunlanması, 24 Nisan 1998'de Gaziosmanpaşa'da İzzet Yılmaz'ın tabanca ile yaralanması, 12 Mayıs 1998'de Zeytinburnunda Mustafa İhtiyar'ın tabanca ile öldürülmesi, 3 Haziran 1998 günü de Güngören'de Hayri Dinçer Ekerer'in tabancayla yaralanması olaylarını gerçekleştirdikleri ileri sürüldü. (Anadolu Ajansı, 08.07.1998) Kürşat Yılmaz Behçet Cantürk'ü öldüren güçlerin kendisinden Lice'li işadamı Halis Toprak'ı öldürmesini istediklerini ve bunu reddettiği için bir takım cinayetlerin üzerine yıkıldığını ileri sürdü. (Artıhaber, 42)

Page 171: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 171

Uğur Dündar'a yaptığı açıklamalarda Burdur Cezaevinden resmi plakalı bir araçla Ankara'ya kaçtığını ve çok önemli bir politikacının misafiri olarak Ankara'da üç gün kaldığını, ceza muafiyeti getirilmesi şartıyla bildiği her şeyi anlatabileceğini ve esecek rüzgara kimsenin dayanamayacağını ileri sürdü. (Hürriyet, 25.10.198) Cumhurbaşkanı danışmanı Hayrettin Gökdemir ve Vali Oğuz Berberoğlu Yılmaz'ın cezaevindeki ziyaretçileri arasındaydı.

Selahattin Yılmaz

Adı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 1998 yılı Ağustos'un açıkladığı çeteler listesinde yer aldı. Samsun ve çevresinde senet tahsilatı, haraç almak, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçlarından aranıyor.

Muhlis Yılmaz

İstanbul Mali ve Narkotik Şube'den sorumlu eski Müdür Yardımcısı. Söylemezler çetesinin dağıttığı rüşvetten pay aldığı ileri sürüldü.

Zafer Yılmaz

Nurullah Tevfik Ağansoy'un ortağı. İfadesinde, Ağansoy'la 1992'de tanıştığını ortak iş yaptıklarını ve birlikte ihalelere girdiklerini söyledi. Ahmet Özal'ın Almanya'daki 25 milyon mark tutarındaki senetlerini tahsil ederek paranın yarısını alacaklarını, Celal Babür ve Ferda Temel'e bu işten pay verecekleri bilgisi ifadesinde yer aldı. (Ağansoy Dosyası)

Korkmaz Yiğit

İşadamı. İstanbul'da Akat, Etiler, Ulus gibi semtlerde yaptığı lüks konutlarla tanındı. Nesim Malki'la yakın olduğu ve Malki'nin paralarını piyasada değerlendirdiği'lan suruldu. Yiğit, Malki'yi Erol Evcil tarafından tehdit edilmesi üzerine Hayri Kozakçıoğlu'na götürdüğünü, bu olay üzerine de Alaattin Çakıcı tarafından arandığını söyledi. Bank Ekspress, Kanal 6, Kanal E, Kanal 4, Yeni Yüzyıl, Ateş gibi kuruluşları birbiri ardına satın alarak dikkat çekti. Son olarak, tartışılan Türk Ticaret Bankası ihalesini aldı. Bu ihaleye ilişkin Alaattin Çakıcı'la yaptığı telefon görüşmelerinin CHP tarafından 13 Ekim 1998'de TBMM'de yapılan bir basın toplantısıyla açıklanması karşısında güç duruma düştü. Türkbank'm satışı iptal edilirken, Korkmaz Yiğit'in banka kredileri soruşturulmaya başlandı. (Hürriyet, 15.10.1998) Yiğit hakkında açılan soruşturma nedeniyle DGM tarafından yurtdışına çıkış yasağı kondu. Bu gelişmeler üzerine Medya sektöründen çekildiğini açıklayan Yiğit, Milliyet gazetesini Aydın Doğan'a geri sattı.

Nihat Yiğiter

Hakkâri Yüksekova taburunda görevli yüzbaşıyken, Yüksekova Çetesi davasından tutuklandı. İtirafçı Kahraman Bilgiç Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadede cinayetlerin Binbaşı Yurdakul'un emriyle, Yüzbaşı Nihat Yiğiter ve Üsteğmen Bülent Yetüd tarafından gerçekleştirildiğini, Abdullah Canan'ın da Yurdakul'un emriyle Yüzbaşı Nihat Yiğiter tarafından beylik silahıyla öldürüldüğünü ileri sürdü. (Cumhuriyet, 20.11.1997) Yiğiter 24 Ekim 1997'deki duruşmada Mehmet Emin Yurdakul ve Bülent Yeflld'le birlikte tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Oğuz Yorulmaz

Page 172: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 172

Sedat Bucak'ın resmi korumalarından biri. 25 Ağustos 1996'da İstanbul polisine gelen bir telefon ihbarı nedeniyle, Topal cinayetine adı karıştığı için 28 Ağustos'da gözaltına alındı. Ancak Ankara'dan gelen emir üzerine İbrahim Şahin ve Halil Tuğ'a teslim edilerek serbest bırakıldı. Susurluk kazasından sonra, tekrar açılan soruşturmada tutuklanmadan önce yaptığı açıklamalardan birinde Sabancı cinayetinin rakip holding tarafından planlandığını ve örtbas edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. 7 Ocak'da teslim olduğu İstanbul DGM tarafından 13 Ocak 1997'de tutuklandı. (Susurluk Tutanakları, Kutlu Savaş Raporu, 11-54-95)

Mehmet Emin Yurdakul

Havar kod adlı PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç'in itiraflarıyla açığa çıkan Yüksekova Çetesi'yle ilişkili olduğu gerekçesiyle tutuklanan, eski Yüksekova Tabur Komutanı, Binbaşı. Bilgiç ifadesinde Yurdakul'un çeşitli cinayetlere karıştığını, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını ileri sürmüştü. Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren astsubay Hüseyin Oğuz'un Susurluk Komisyonuna verdiği ifadenin ardından, M. Emin Yurdakul da komisyona ifade verdi ve 13 Mart 1997'de tutuklandı. (Susurluk Tutanakları 1456-1498 / Kutlu Savaş Raporu, 91-92 ) Kurmay Albay Hamdi Poyraz'la birlikte yargılandığı Diyarbakır 1 Nolu DGM tarafından askeri suç niteliğindeki suçlarla ilgili olarak ve 16 Ağustos 1995'te Yüksekova Uluyol Köyü'nden Ziya Zengin isimli kişinin öldürülmesi olayıyla ile ve 23 Kasım 1995'te Yüksekova Karlı Köyü'nden iç güvenlik harekatı birimlerince gerçekleştirildiği iddia edilen ızrar hakkında 14 Nisan 1997 tarihli görevsizlik kararı ile hazırlık evrakı 21'inci Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca yine 27 Ekim 1995'te güvenlik güçlerince Yüksekova Ağaçlı Köyü'nde düzenlenen operasyonda Şemsettin Yurtseven, Muhtar Özekeıı ve Münir Sarıtaş isimli 3 kişinin gözaltına alınmaları ve daha sonra kendilerinden haber almaması, Abdullah Canan isimli kişinin 17 Ocak 1996'da gözaltına alındıktan sonra öldürülmesiyle ilgili adlan geçen Piyade Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul, Piyade Yüzbaşı Nihat Yiğiter ve Kahraman Bilgiç hakkında Hakkâri Cumhuriyet Başsavclığı'na suç duyurusunda bulunuldu." (Yeni Yüzyıl, 15.07.1998) Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tutukluluk halinin devam etmesine rağmen Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevi yetkilileri tarafından serbest bırakıldı. (Cumhuriyet, 24.111997)

Ali Yurtaslan

Ülkücü, itirafçı. 1979'da Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalarda MHP ve ülkücü kuruluşların yasadışı faaliyetlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler verdi.

Kamil Yüceoral

Emekli Deniz Yüzbaşı. Başbakan Tansu Çiller tarafından 1993 yılı Eylül ayında Başbakanlık Dış Türkler Koordinatörlüğünden sorumlu müşavir yapıldı. Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde Başbakanlık Başdanışmanı oldu. 1995 yılı Mart ayında düzenlendiği ancak başarısız olduğu iddia edilen Azerbaycan Darbesi ile ilişkisi olduğu ileri sürüldü. Raşit Dostum'a gönderilen para ile ilgili olarak Enver Altaylı'yla birlikte suçlandı. (Susurluk Tutanakları 1093-1095,1113 / Kutlu Savaş Raporu, 58-60) 323 z Muhammed Celal Zehebi Çetin Emeç cinayetine de karışan Suriye asıllı altın ve döviz kaçakçısı. Adı, 1989'da İsviçre Adalet Bakanı Elizabeth Kopp'un kocasının da adının karıştığı Magarian kardeşlerin tutuklandığı uluslararası kara para aklama operasyonunda geçti. Zehebi, Magarian kardeşlerin Türkiye'deki uzantısı olarak

Page 173: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 173

değerlendirildi. 17 Eylül 1987'de Türk vatandaşlığına geçtikten sonra Özel soyadını alan Zehebi, Dahabi, Zehabi, gibi adlarla da tanınıyor Doktor kod adını ve banka hesaplarında TIR kodunu kullandığı ileri sürüldü. Çillo Mehmet olarak tanınan Mehmet Yıldırım, Turan Çevik ve Mehmet Çelikel'le ilişkili olarak soruşturuldu. 12 Ocak 1989'da İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesine verdiği ifadede Türk vatandaşı olduğunu gizledi ve Mehmet Yıldırım'ı kardeşi Hüseyin Yıldırım'a otomobil sattığı için tanıdığını belirtti. Ayrıca Magaryanlar'la de hemşeri olduğu için tanıştığını, ve İsviçre'ye gidince yanlarında kaldığını söyledi. Çetin Emeç cinayetinde, evinde çalışan hizmetçi duyduğu bir telefon konuşmasında Zehebi 'nin Emeç'in öldürülmesi istediğini ileri sürdü. Ancak soruşturmadan bir sonuç alınamadı. (Öldürün O Gazeteciyi)

Şevket Zelzele

Bilecik Güvenlik Şube Müdürlüğü yaparken eroin kaçakçılığına karıştığı iddiasıyla açığa alınan emniyet müdürü. Hollanda polisi'nin yaptığı bir operasyon sırasında bir uyuşturucu kaçakçısıyla ilişki kurduğu belgelendi. Zelzele ile birlikte yurtdışına gidişi sırasında çantasını taşıyan dış hatlarda görevli komiser Mehmet Karataş da açığa alandı. Zelzele 1986'da döviz ve sahte para olayına karıştığı için tutuklandı ve polislikten çıkarıldı. Ancak mahkeme kararıya geri dönmüştü. (Hürriyet, 08.02.1992)

Cihat Zerger

Sovyetler birliğinden getirdikleri 825 milyon dolar değerinde 10 kilo zenginleştirilmiş uranyumu satmak isterken Emrullah Güngör, Zafer Yılmaz, Cumhur Erten, Adnan Kaya ve Erdoğan Reser'le birlikte Beyoğlu'nda bir otelde polis tarafından yakalandı. (Hürriyet 23.07.1994)

Ali İhsan Zeydan

Pinyaşini Aşiretinden. Hakkâri Yüksekova Belediye Başkanı. Yüksekova Çetesi olarak bilinen uyuşturucu, fidye ve cinayet davasına adı karıştı. Kahraman Bilgiç'in iddialarına göre Zeydan'ın gösterdiği adamlar yakalanıyor, daha sonra para karşılığı Mehmet Emin Yurdakul tarafından bırakılıyordu. Bilgiç Tabur Komutanı Yurdakul'un yakalanan eroini büyük şehirlerde sattırdığını da mahkemede ileri sürdü. Bilgiç'in bir başka iddiası da gözaltına alındıktan sonra öldürülen Abdullah Canan'ın Zeydan'ın hatırı için Yurdakul tarafından öldürüldüğüydü. (Cumhuriyet,08.03.1997) Evinde yapılan aramada, çok sayıda silahla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bulunması gereken kayıp Uzi'lerden bulundu. Mahkeme Heyeti, 16 Aralık 1997'deki duruşmada "yapılan araştırma ve yazışmalardan Belediye Başkanı Ali İhsan Zeydan'ın evinde bulunan silahların kısmen devlete ait, kısmen de devletin bilgisi dahilinde, terörle mücadele amaçlı bulundurulduğunun tespit edildiği" gerekçesiyle sanığın 3 milyar lira kefaletle serbest bırakılmasına karar verdi. (Anadolu Ajansı, 16.12.1997)

Kitapta Geçen İsimler Dizini

A

Page 174: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 174

A.Oğuz Güneş Abbas Babat Abdi İpekçi Cinayeti Abdullah Başçı Abdullah Baybaşin Abdullah Bilici Abdullah Canan Abdullah Cantürk Abdullah Çatlı Abdullah Hakan Gül Abdullah Kederoğlu Abdullah Kılıç Abdullah Sarıkeçe Abdullah Sülük Abdullah Şap Abdullah Yetkin Abdurrahman Buğday Abdurrahman Keskin Abdurrahman Kıpçak Abdülaziz Karabağ Abdülbaki Albayrak Abdülkadir Akbıyık Abdülkadir Aksu Abdülkadir Aygan Abdülkadir Bayram Abdülkadir Sezgin Abdülkerim Özcük Abdüllatif Alakel Abuzer Uğurlu Acar Okan Adem Albayrak Adil Develi Adil Öngen Adil Timurtaş Adnan Atasever Adnan Başer Kafaoğlu Adnan Bıyıkbeyi Adnan Çiçek Adnan Gündoğdu Adnan Şen Adnan Yıldırım Affan Keçeci Agop Agopyan Ağa Cantürk Ağabey Taşçı Ahmet Agihigi Ahmet Akkurt Ahmet Akmal Ahmet Albay Ahmet Ateşli Ahmet Atlılar Ahmet Baş Ahmet Baydar Ahmet Bıyıkoğlu Ahmet Böcek Ahmet Ciner Ahmet Çağman Ahmet Çokuçkun Ahmet Çubuk Ahmet Demir Ahmet Doğan

Page 175: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 175

Ahmet Doğu Ahmet Dut Ahmet Dündar Ahmet Gündüz Ahmet Hamoğlu Ahmet Karavar Ahmet Karayol Ahmet Kop Ahmet Orhan Say Ahmet Özal Ahmet Özyurt Ahmet Söylemez Ahmet Tanrıkulu Ahmet Tecen Ahmet Tekin Baykal Ahmet Turgut Ahmet Uğur Soylu Ahmet Uğurlu Ahmet Ülger Ahmet Yılmaz Akif Dalyaprak Akil Çubukçı Akın Birdal Akın Karadağ Akman Akyürek Al Ahdal Alaattin Çakıcı Alaattin Kanat Ali Açmak Ali Akçiçek Ali Armağan Ali Ay Ali Balkan Metel Ali Bezal Ali Birincioğlu Ali Çelik Ali Çubuk Ali Fevzi Bir Ali Galip Kayıran Ali Genç Ali Güngör Ali İhsan Cesur Ali İhsan Zeydan Ali Karaduman Ali Kaşgar Ali Maraşh Ali Metin Ali Moustafa Ali Naci Tuncer Ali Necip Bozalioğlu Ali Osman Sönmez Ali Ozansoy Ali Rıza Gürbüz Ali Soylu Ali Suayın Ali Şen Ali Taşçı Ali Tekin Tamgaç Ali Yasak Ali Yavuz Ali Yenigün

Page 176: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 176

Ali Yılmaz Ali Yurtaslan Alper Tekdemir Altan Ediş Altan İçöz Altın Kaçakçılığı ANAP Antonio Weatherill Ara Toranyan Arden Sellefyan Arias Medina Arif Doğan Arif Gökdemir Armağan Kök Arzu Top Asad Gonzari ASALA Asil Nadir Asil Onay Askar Smitko Aslan Çakır Aslı Ural Atakan Yumrukça Atıf Keçeci Atilla Ardalı Atilla Aytek Atilla Çelebi Atilla Gürle Atilla Kaya Atilla Serpil Atilla Vural Atilla Yılmazer Avni Karadurmuş Avni Musullulu Avrasya Feribotu Avşar Kederoğlu Avukat Kürşat Özkan Ayaz Muttalibov Aydın Çetinkaya AydmGöker Aydın İpekli Aydın Kutlu Aydın Öztürk Aydın Telli Ayhan Adar Ayhan Akça Ayhan Altıntaş Ayhan Çarkın Ayhan Eyigün Ayhan Fındık Ayhan Kutlu Ayşegül Tecimer Aytekin Eraslan Ayten Çakır Azer Döviz Azerbaycan Aziz Turgut

Page 177: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 177

Babür Ünsal Bahadır Tamer Bahattin Düzenci Bahriye Üçok Bahtiyar Aydın Baki Cengiz Aygün Banker Bako Banker Kastelli Barkev Magaryan Bayram Ağca Bayram İri Bedii Patır Bedirhan Işık Bedrettin Cömert Bedrettin Dalan Bedrettin Küçük Bedri Ateş Bedri Kara Bedri Karafakioğlu Behçet Cantürk Bekir Gültaş Bekir Aksoy Bekir Boynuuzun Bekir Çelenk Bekir Kum Bekir Kutmangil Bektaş Korkusuz Benginur Öktem Berhan Civelekoğlu Birhan Dursun Birol Kalkan Birol Özder Birsu Hilal Altıntaş Bitlis Suikastı Bora Tuzcuoğlu Burak Çalışkan Burhan Mahmutoğlu Burhanettin Bigalı Burhanettm Turkeş Bülent Berkarda Bülent Bilal Fırat Bülent Fırat Bülent Gökben Bülent Orakoğlu Bülent Öztürkmen Bülent Sümer Bülent Şemiler Bünyamin Adanalı Bünyamin Yıldırım

C

Cahit Üngün Can Seber Caner Oktay Canip Turan Cavit Çağlar Cavit Orhan Tütengil Celal Adan Celal Ateş

Page 178: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 178

Celal Babür Celal Duman Celal Erdoğan Celal Zehebi Cem Ersever Cem Uzan Cemal Kozan Cemal Kulaksızoğlu Cemal Kuru Cemal Şencan Cemalettin Çelik Cemil Andırmak Cenan Kocahakimoğlu Cengiz Abaoğlu Cengiz Akgün Cengiz Armağan Cengiz Ayhan Cengiz Cömert Cengiz Tanyıldızı Cesim Alagöz Cevat Yanar Cevdet Kamah Cevdet Tekin Cevher Özden Ceyhan Bektaş Cezayir Baysal Chassan Masrizade Cihan Caner Türkler Cihan Karancı Cihat Sever Cumali Yükçü

Ç

Çayan Ülgen Çetin Büktel Çetin Emeç cinayeti Çetin Gencer

D

David Shemesh Davut Akça Davut Çelik Davut Kölük Davut Yıldız Dede Özcan Deniz Gökçetin Deniz Kayaharman DEP Derya Ayanoğlu Dikran Bahadır Altun Dilek Örnek Djamsid Baghahei Doğan Çelik Doğan Erşahin Doğan F. Giray Doğan Güreş Doğan Kalkavan

Page 179: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 179

Doğan Pandur Doğan Sarı Doğan Ünver Doğan Yıldırım Doğan Yonucuoğlu Drej Ali Duran Demirkıran Duran Fırat Dursun İri Dursun Karataş Dündar Kılıç Dündar Kılıç

E

Ebulfez Elçibey Edip Baybaşin. Edip Özbay Efe Özal EhatAkyol Ehud Sadan Ekrem Gocay Ekrem Marakoğlu Ekrem Özsoy Elia Benyeş Elizabeth Kopp Emin Acar Emin Cankurtaran Emin Yılmaz Emir Alpaslan Emre Doğan Emre Taner Ender Ciner Ender Eter Ender Teker. Engin Can Engin Civan Enis Karaduman Enis Sülün Enver Akova Enver Altaylı Enver Altuntaş Enver Tuğ Enver Ulu Ercan Akbaş Ercan Doğan Ercan Ersoy Ercan Vuralhan Ercüment Gedikli Erdal Aksakal Erdal Aydın Erdal Durmaz Erdal Halis Erdal Solak Erdal Ünal Erdal Yıldırım Erdinç Bezgen Erdinç Demirpolat Erdoğan Arslan Erdoğan Kutlu

Page 180: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 180

Ergun Ahmetoğlu Ergun Çakır Ergün Dikkafa Ergun Gür Erhan Özkılıç Erhan Ulaş Erkal Erdem Erkan Akbıyık Erkan Ersil Erkan Gürvit Erol Aksoy Erol Ankara Erol Aydoğan Erol Cengiz Erol Erdoğan Erol Evcil Erol Özerol Erol Uğurlu Erol User Ersin Eter Ersin Özlem Işık Ertaç Tinar Ertan Sayılgan Ertan Sert Ertin Akgüç Ertuğrul Bulut Ertuğrul Güven Ertuğrul Özgül Ertürk Değer Esat Canan Esat Oktay Yıldıran Eşref Bitlis Eylem Cücüloğlu Eylem Cülcüloğlu Eyüp Atmaca Eyüp Gögül Eyüp Özalkuş Eyüp Zafer Gökbilen

Fahrettin Aksoy Fahrettin Aslan Fahrettin Kunak Fahrettin Özdemir Fahrettin Soysal Fahri Bank Fahri Gülver Fahri Yüksel Farez Tolu Faruk Akayra Faruk Bayram Özarslan Faruk Özgün Fatih Altıntaş' Fatih Bayata Fatih Bucak Fatih Okşan Fatih Özhan Fatma Kunt Fazlı Akın

Page 181: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 181

Fazlı Keylan Fehim Kaya Fehmi Akar Fehmi Altınbilek Fehmi Kandemir Ferda Seven Ferda Temel Ferdi Heybet Ferhat Tüysüz Feride Sağlık Feridun Akkuzu Feridun Öncel Ferman Demirkol Fesih Güven Fethi Müftüoğlu Fethi Namluoğlu Fevzi Öz Fikret Yücel Fikri Canpolat Fikri Erdöş Fikri Kocakerim Fikri Pahparoğlu Fikri Sağlar Fırat Erdoğan First Merchant Bank Flash TV Francesco Pazienza Frank Terpil Fuat Doğu Fuat Kocal Fuat Mutlu Fuat Turgut

Gabriel Aktürk Gaffur Çalışkan Garabet Gökoğlu Garabet Serkiz Abriyan Gazi Aydın Gazi Dönmez Gençağa Çakıcı Giovanni Cannizzo Giyasettin Baybaşin Gıyasettin Kaya Gonca Us Göksal Yılmaz Göksel Dolduran Graham Fuller Guido Lentini Gülay Aslıtürk Gülbahar Ateş Günay Kaptan Günay Kumru Gürbüz Kuşçu Güven Kaymak

Page 182: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 182

Hacı Ali Demirci Hacı Mirza Hacı Ömer Okutucu Hacı Reşit Zigari Hacı Vural Hadi Özcan Hadi Üruğ Hakan Aslan Hakkı Aksakal Hakkı Deliçay Hakkı Yaman Namlı Halil Altınoy Halil Bezmen Halil Gedik Halil Havar Halil Hikmet Karabacak Halil Peril Halim Apaydın Halim Karataş Halit Ekinci Halit Kahraman Halit Narin Halit Reşitoğlu Halit Soydan Haluk Ercan Haluk Kırcı Hamdi Ardalı Hamdi Özata Hamdi Poyraz Hamdi Töre Hamit Fendoğlu Hamit Gökenç Hanefi Avcı Hanifi Tokgöz Harry Aderholt Harun Gerçek Hasan Arslan Hasan Aydostlu Hasan Celal Güzel Hasan Cevahiroğlu Hasan Conkara Hasan Çağlayan Hasan Erkuş Hasan Fehmi Güneş Hasan Gelener Hasan Güler Hasan Hüseyin Şener Hasan Kaşkavalcı Hasan Kaya Hasan Kesami Hasan Kondakçı Hasan Malkoç Hasan Mesçi Hasan Sacit Kırkdeveli Hasan Taşkın Hasan Tilki Hasan Yavuz Hasan Yekta Keleş Hasan Yılmaz Hasan Yolan Haşim Yaz

Page 183: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 183

Hatay Kortun Havzullah Düzenci Hayati Baran Hayati Ennekavi Vensiyon Haydar Aliyev Haydar Koç Haydar Köroğlu Haydar Sönmez Haydar Şahin Haydar Şen Hayrettin Bayhan Hayrettin Ertekin Hayrettin Gökdemir Hayrettin Toka Hayrettin Yağcı Hayrettin Yılmaz Hayri Kozakçıoğlu Hayriye Armağan Hayrullah Şişman Hayyam Gariboğlu Henry Arslanyan Henry Salah Adamson Herald Korner Hidayet Vurgun Hikmet Babataş Hikmet Sevcan Hikmet Uzun Hilmi İşgüzar Hıncal Uluç Hiram Abas Hulusi Gülgü Hurşit Han Hurşit Yavaş Hülya Ağaç Hülya Ağansoy Hüsamettin Cindoruk Hüsamettin Kıyançiçek Hüsamettin Türkmen Hüseyin Açık Hüseyin Baybaşin Hüseyin Çoban Hüseyin Demirel Hüseyin Duman Hüseyin Efe Hüseyin Er Hüseyin Hıfzı Ak Hüseyin Kocadağ Hüseyin Oğuz Hüseyin Pepekal Hüseyin Tilki Hüseyin Uğurlu Hüseyin Ulaş Hüseyin Yücel Hüsnü Özyeğin

İbrahim Aracı İbrahim Babat İbrahim Bozkurt

Page 184: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 184

İbrahim Cici İbrahim Çalışkan İbrahim Doğan İbrahim Faysal Sakar İbrahim Genç İbrahim Gümrükçüoğlu İbrahim Halil Temizoğlu İbrahim İyiçi İbrahim Kara İbrahim Kılıç İbrahim Şahin İbrahim Telemen İbrahim Topuz İbrahim Turganer İbrahim Türk İbrahim Uğurbaşçı İbrahim Yaşar Dedelek İhsan Karayakalı İhsan Kuruoğlu İlhan Aliyev İlhan Emir İlyas Sarıca İmdat Akmermer İpekçi Cinayeti İpekçi Suikastı İran-Contra İrfan Çağrıcı İrfan Özaydınlı İsa Ambarcı İsa Armağan İsa Bostan İsa Yaşar Tezel İsmail Hacısüleymanoğlu İsmail Kahraman İsmail Kısakaya İsmail Koksal İsmail Mısırlı İsmail Özdağlar İsmail Öztoprak İsmet Bütün İsmet Çetin İzzet Gündüz Sanyar İzzettin Doğan

Jacques Bovey Jean Magafyan Josef Tan

K

Kadir Kurt Kadir Sayın Kadir Turgut Kadri Kürşat Poyraz Kadri Özcan Kahraman Bilgiç Kamil Elibol

Page 185: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 185

Kamil Ethem Fayganoğlu Kamil Özkılıç Kamil Türk Kamil Yüceoral Kartal Demirağ Kasım Gençyılmaz Kasım Önadım Kaşif Kozinoğlu Kaya Erdem Kaya Özel Kaya Portakal Kaya Sunay Kazım Çillioğlu Kazım Erdem Kemal Arabacı Kemal Bilgin Kemal Derinkök Kemal Horzum Kemal Kılıç Kemal Öktem Kemal Sadık Uzunel Kemal Türkler Kemal Yazıcıoğlu Kenan Aksoy Kenan Ali Gürsel Kenan Duransu Kenan Evren Kenan Gürel Kenan Poyraz Kenan Şeranoğlu Kerim Yaman Kıbrıs Kirman Gilan Kısmetim-I Kont Alexandre de Marenches Korkut Eken Korkut Özal Köroğlu Karamızrak Kubilay Yaprak Kudret Bayhan Kutlu Adalı Kürşat Özkan Kürşat Yılmaz Kürt Ahmet

L

L. Büşra Müftüoğlu Latif Aktı Latif Özdemir Lazem Esmaeili Lazım Esmaeili Leslie John Harrison Levent Özbay Levent Şeker Lokman Ghodsi Mahbood Alam Lokman Kondakçı Lucky-S Lütfi Suyolcu Lütfü Suyolcu

Page 186: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 186

Lütfü Tomuş

M

M. Kenan Tekdağ M. Tekin Hatipoğlu Mahir Akkurt Mahir Bayyurdoğlu Mahmut Baybaşin Mahmut İnan Mahmut Karaduman Mahmut Korkmaz Mahmut Önder Topbaş Mahmut Şahin Mahmut Şener Mahmut Ural Mahmut Yıldırım Manuel Simon Ankechian Matio Almazino Mecattaf Medet Serhat Mehmet Ağar Mehmet Alakel Mehmet Ali Ağca Mehmet Ali Altındağ Mehmet Ali Çevikel Mehmet Ali Yaprak Mehmet Aslan Ünal Mehmet Baybaşin Mehmet Bülbül Mehmet Cantaş Mehmet Celal Bucak Mehmet Cemal Kulaksızoğlu Mehmet Cemil Özdöl Mehmet Çağlar Mehmet Çevik Mehmet Demirbilek Mehmet Demirci Mehmet Deniz Mehmet Elkatmış Mehmet Emin Araş Mehmet Emin Baybaşin Mehmet Emin Ergen Mehmet Emin Odabaşı Mehmet Emin Yurdakul Mehmet Ercengiz Mehmet Erdoğan Mehmet Ertaş Mehmet Esener Mehmet Eymür Mehmet Faysal Söylemez Mehmet Fehim Tobur Mehmet Gelenek Mehmet Gözen Mehmet Gürbüz Mehmet Güven Mehmet Han Kozat Mehmet Hani fı Kaya Mehmet Kahya Mehmet Kapanoğlu

Page 187: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 187

Mehmet Kasar Mehmet Korkmaz Mehmet Köymen Mehmet Kurt Mehmet Mustafa Bingöl Mehmet Mustafa Güneş Mehmet Nacak Mehmet Okumuş Mehmet Ökten Mehmet Özbay Mehmet Öztel Mehmet Öztürk Mehmet Perçin Mehmet Sakallı Mehmet Salih Aydın Mehmet Selim Savaş Mehmet Serdar Alpan Mehmet Sıddık Bakır Mehmet Sümbül Mehmet Ş. Kavsaoğlu Mehmet Şahin Mehmet Şandır Mehmet Şener Mehmet Şerif Baybaşin Mehmet Şirin Baybaşin Mehmet Tanaydın Mehmet Tatar Mehmet Turgay Mehmet Uğur Dirlik Mehmet Urban Mehmet Üstünkaya Mehmet Varlık Mehmet Varmı Mehmet Yaşar Gül Mehmet Yazıcıoğulları Mehmet Yıldırım Mehmet Zeki Erzen Mehmethan Tokuş Melih Gökçek memuru Yahya Girgin Meral Akşener Mestan Şener Mesut Yılmaz Mete Bey Mete Bozbora Metin Acar Metin Atmaca Metin Çakmaz Metin Dokur Metin Durmaz Metin Gündoğan Metin Günyol Metin Kaya Çağlayan Metin Öney Metin Sağıroğlu Metin Selvi Metin Taran Metin Turgar Metin Yalçın Girişken Mevhibe Can Mevlüt Işık

Page 188: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 188

Michael Göleli Michael Leeden Mıgırdıç Sellefyan Mikail Göleli Mikail Sarı Miran Kumdagezer Mohammed Amou Fini Moneytron Monte Melkonyan Muammer Aksoy Muammer Dereli Muammer Ertuğrul Muammer Özdemir Muammer Şenel Muhammed Jamal Gonzari Muhammed Şekerci Muhammet Hacısüleymanoğlu Muhammet Öztoprak Muhammet Şekerci Muhsin Gül Muhsin Polat Muhsin Yazıcıoğlu Muradi Güler Murat Balaban Murat Balçık Murat Başesgioğlu Murat Bayrak Murat Bozkurt Murat Demir Murat Demirel Murat Doğru Murat Gencer Murat İpek Murat Öncel Murat Öztoprak Murat Sükan Murat Şahinbaş Murat Topal Murat Toros Gürkaya Murat Yıldırım Murtaza Didin Musa Dülger Musa Öztürk Musa Serdar Çelebi Musa Stoçi Musa Tanışan Musa Teber Musavvat Dervişoğlu Mustafa Akman Mustafa Altınok Mustafa Altınok Mustafa Andırmak Mustafa Arpacı Mustafa Aydın Mustafa Bakan Mustafa Çağlar Mustafa Coşkun Mustafa Çubuk Mustafa Deniz Mustafa Doğan Mustafa Duyar

Page 189: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 189

Mustafa Ercan Mustafa Gunaydın Mustafa Gürsu Mustafa Haskırış Mustafa İlerisoy Mustafa Kalemli Mustafa Keser Mustafa Koçinoğlu Mustafa Mirza Mustafa Oğan Mustafa Orhan Mustafa Özyardımcı Mustafa Pehlivanoğlu Mustafa Pevlivanoğlu Mustafa Sabri Yazganarıkan Mustafa Sevinci Mustafa Sıddık Bayram Mustafa Söylemez Mustafa Tamer Mustafa Tosun Mustafa Türkay Mustafa Uğurlu Mustafa Usta Mustafa Verkaya Mustafa Yılmaz Muzaffer Cülgün Mübarek Sofian Müfit Dikmen Müfit Sement Mümin Mandil Mürşit Jolker

N

N. Kemal Kara Naci Gür Nafiz Bostancı Nafiz Karacan Nail Araz Nail Aydın Nail Keçili Naim Yanık Namık Erdoğan Namık Kemal Ersun Namık Kemal Şentürk Nasır Söylemez Nasrullah Ayan Naşit Birgüvi Nazmi Kara Nazmi Poyraz Necati Uygur Necati Yelkovan Necati Yıldırım Necati Yıldız Necdet Güçlü Necdet Küçüktaşkıner Necdet Menzir Necdet Ulucan Necdet Üruğ Necdet Yılmaz

Page 190: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 190

Necip Baskın Necmettin Bozalioğlu Necmettin Cevheri Necmettin Çetin Necmettin Ercan Necmettin Hazayi Necmettin Karabacakoğlu Necmettin Karadeniz Necmettin Sönmezcan Nedim Acar Nedim Dişkaya Nedim Sevim Neil Livingstone Nejat Daş Nejat Söyler Nejat Tümer Nesim Malki Nesim Meşulam Neval Boz Nevzat Ayaz Nevzat Bilecen Nevzat Birdal Nevzat Bor Nihat Akgün Nihat Calban Nihat Camadan Nihat Demiray Nihat Güner Nihat Yasak Nihat Yiğiter Nihat Yıldız Niyazi Adıgüzel Niyazi Pek Nizamettin Baybaşin Nizamettin Kutlu Nizamettin Laçin Numan Turhan Nurettin Çakır Nurettin Güven Nurettin Kurt Nurettin Ormancı Nurettin Özdemir Nuri Aydın Nuri Ayyıldız Nuri Bostan Nuri Gündeş Nuri Okur Nuri Yazıcı Nusret Demir Nusret Senem Nasrettin Gütndüzhan Oğuz Atak Oğuz Işık Oğuz Yorulmaz Ohannes Simon Ankechian Oktay Durmuş Okyar Pergünt Oliver North Oral Çelik Orhan Aslıtürk Orhan Gönülal

Page 191: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 191

Orhan Gür Orhan Özay Orhan Özcanlı Orhan Salman Orhan Uzeller Orhan Yavuz Orhan Yılmaz Osman Asilsoy Osman Atay Osman Ayanoğlu Osman Berkmen Osman Cevahiroğlu Osman Ergen Osman Gürbüz Osman İmamoğlu Osman Kürşat Demirdöğen Osman Mirza Osman Mutlu Osman Nuri Mutlu Osman Nuri Van Osman Özkaraca Osman Özpazar Osman Öztürk Osman Şen

O

Ökkeş Çokuçkun Ökkeş Havar Öme r Ay Ömer Bağcı Ömer Balaban Ömer Bilgin Ömer Kaplan Ömer Karaahmetoğlu Ömer Korkmaz Ömer Lütfü Topal Ömer Mersan Ömer Mirza Ömer Özcan Özal Suikastı Özer Çiller Öznur Taylan

Papa Paul Henze Pelin Keskin Pelkov Doçev Petrocom Philippe Laval Pınar Bakır Pınar Bakırcı Pizza Connection

Page 192: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 192

Rafet Küçüktiryaki Rafet Yılmaz Ragıp Gürdel Ramazan Özaslan Ramazan Sarı Ramazan Tilgen Ramazan Vurmaz Ramira Garcia Domungues Ramis Çelik Raşit Dostum Rauf Denktaş Recep Behar Recep Çiçek Recep Kuzucu Recep Öztürk Recep Ramadan Recep Tiriz Recep Yetim Remzi Ağaçbekler Renata Kinga Wesolowska Resul Özdemir Reşat Akkaya Reşat Altay Reşit Alpan Richard Secord Rıdvan Abay Rıdvan Çağrıcı Rıdvan Özden Rıfat Büyükbayrak Rıfat Yıldırım Rıza Savcı Rıza Savı Robert Kevin Forster Robert Tamraz Royston Croney Ruşen Cevadov Ruzi Nazar

Sabahattin Savaşman Sabahattin Su Sabahattin Şen Sabit Tırnovalı Sabri Bektaş Sabri Donat Sabri Galer Sabri Yüksel Sadık Kara Sadık Tokuçoğlu Safar Ali Lotfollah Saffan Mindivanlı Saim Kahveci Saime Sezginler Sait Büyükbayrak Sait Çelik Salah Çoral Salih Gündoğdu Salih Mesudiyeli Salih Özdal

Page 193: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 193

Saıııct Aslan Sami Akkaya Sami Binicioğlu Snıııi Harman Sami Hoştan Sami Karamanoğlu Sami Şahin Sami Türk Samir Arosyan sanığı Sami Hoştan Sarp Kuray Savaş Ağaoğlu Savaş Çakıcı Savaş Kibar Savaş Köseoğlu Sebahattin Artun Sebahattin Bayrak Sedat Beker Sedat Bucak Sedat Demir Sedat Doğan Sedat Edip Bucak Sedat Özenir Sedat Peker Sedat Şahin Sefer Bezal Selahattin Arpacı Sefahattin Büyüköztekin Selahattin Cevheri Selahattin Delidere Selami Gültaş Selçuk Parsadan Selçuk Ural Selim Edes Selim Gösterişli Selim İslamoğlu Selim Işık Selim Türkmen Semih Tufan Gillaltay Semra Özal Sena Söylemez Senar Er Serdar Güreş Serdar Tülütaş Seren Serengil Serkis Soğanlıyan Serkis Zakayan Serper Baltacıoğlu Sertaç Akkuş Servet Atan Seydi Battal Köse Seyfı Dadaş Seyit Ahmet Altıntaş Sezai Konuklar Sıddık Polat Simon Ankechian Simon Simonian Sinan Erol Sinan Gürdoğan Sinan Yaşar Sinan Zenbil

Page 194: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 194

Söylemezler Stefano Delle Chiaie Suat Şahin Suat Ülker Suat Ünal Suphi Aşıcıoğlu Süleyman Demirci Süleyman Hanilci Süleyman İnan Süleyman Mercümek Süleyman Necati Topuz Süleyman Seba Süleyman Tüfekçi Süleyman Varlı Süleyman Yalçıntürk Süleyman Yaşar Sümer Tont Süreyya Cem Topaloğlu Sürmeli Demirci Syed M. Akhtar Şaban Demirkapı Şaban Erkan Şaban Erkol Şafak Mert Şahap Karaosmanoğlu Şahin Tolunoğlu Şakir Babuç Şehmuz Tatlıcı Şemsettin Sanal Şenkal Atasagun Şenol Acar Şenol Özel Şenol Tunç Şerafettin Cantürk Şerafettin Kurt Şerafettin Özcan Şeref Benli Şeref Ünal Şerif Tokgöz Şevket Çağrıtekin Şevket Çubuk Şevket Demirci Şevket Kayıran Şevket Türkeli ŞeyhmusDaş Şükrü Balcı Şükrü Demirçelik Şükrü Hacısüleymanoğlu Şükrü Han Şükrü Karahasanoğlu

Tahsin Canan Tahsin Horasanlı Tahsin Şahinkaya Tahsin Tatar Talat Alacahanlı Talat Aydemir Tanju Atlıhan

Page 195: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 195

Tanju Ece Tansu Çiller Tarık Pervaz Tank Ümit Tayyar Sever Tekin Coşkuner Teoman Koman Tevfik Ağansoy Tevfık Diker Timur Hanoğlu Timur Selçuk Tolga Atik Tuğrul Sezginler Tuncay Alankuş Tııncer Kalın Turan Çağlar Turan Çevik Turan İtil Turgay Aksoylu Turgay Ciner Turgay Maraşlı Turgay Yıldırım Turgut Özal Turgut Sunalp Turhan İnce Tülin Kutlu Türk İntikam Tugayı TÜŞKO

U

Uğur Çakıcı Uğur Kılıç Uğur Mumcu Uğur Süzer Uğur Taş Uğur Tonük UğurTönük Ulvi Çığırtkan Uygar Makinacı

U

Ümit Bavbek Ümit Ölmez Ümit Utku Ümit Yalazlı Ümit Yaşar Doğanay Ünal Altuntaş Ünal Erkan Ünal Korukçu Ünal Osmanağaoğlu Ünver Kaynak Üzeyir Bayraklı Üzeyir Termeli

V

Page 196: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 196

Vahdettin Seyran Vahe Ohannes Köylüyan Vahyettin Sümer Varujyan Kumdagezer Vedat Kasımlar Vedat Önsal Vedat Peker Vedat Sadioğlu Vedat Şahin Vekin Aktan Veli Küçük Veli Sözdinler Velit Hüseyin Vesile Erzincanlı Veysel Özerdem Veysi Canbaloğlu Volkan Bakırcı Vural Akışık Vural Çavlar

Yahya Demirel Yahya Efe Yahya Girgin Yakup Akkuş Yakup Aktaş Yakup Camadan Yakup Güven Yakup Taşkır Yalçın Ertan Yalçın Göğüs Yalçın Özbey Yalçın Tümer Yaman Törüner Yaşar Aktürk Yaşar Babataş Yaşar Bozbaşı Yaşar Camadan Yaşar Efe Yaşar İri Yaşar Karadurmuş Yaşar Keskin Yaşar Öz Yaşar Poyraz Yaşar Topçu Yaşar Yamak Yaşar Yavuz Yamak Yavuz Ataç Yavuz Çaylan Yavuz Kaşıkçı Yavuz Ürgün Yener Kaya Yener Üçüncü Yesugay Aksakal Yeşil Yıldırım Bayat Yılma Durak Yılmaz Akçadağ Yılmaz Kiraz

Page 197: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 197

Yılmaz Mengütay Yılmaz Yazıcı Yunus Ağar Yusuf Azmi Aydın Yusuf Geyik Yusuf Gharachehdagai Yusuf İlhan Yusuf Söğüt Yusuf Uzun Yusuf Yıldırım Yüce Karademir Yüksekova Yüksel Çağlar Yüksel Jolker Yüksel Kuş Yüksel Uluer

Zafer Erdem Zafer Yılmaz Zahit Avcıbaşoğlu Zekeriya Kürşat Zekeriya Yılmaz Zeki Aydoğan Zeki Çatalo Zeki Gündoğdu Zeki Macit Zeki Peker Zeki Yamani Zihni İpek Ziya Bandırmalıoğlu Ziya Baycan Ziya Çavdar Ziya Çiçek Ziya Kalkavan Ziya Kayla Ziya Korkut Ziya Yılmaz Zülküf İsot Zülküf Topuz

MİT Raporuna Kaynak Olan Etütler Dizini Nokta Dergisi Özel Eki 28 Ağustos 1988

A

Hiram Abas Cengiz Abaoğlu Mehmet Ağar Mehmet Ali Ağca Duran Akbulut Hamdi Akça Necmi Akça Rüstem Akgündüz Fazlı Akın Turgut Akman

Page 198: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 198

Ömer Aktürk Erhan (Erkan)Akyüz İsmet Alnıaçık NesimAnter Sıtkı Arabulan Mustafa Arda Hamdi Ardalı VuralArıkan Erdoğan Aslan Fahrettin Aslan Hacı Ali Aslan Mustafa (İspirli) Aslan Zeynep Aslan Mete Altan Suphi Aşçıoğlu Nuri Atalit Şenkal Atasagun Enver Ateşdağlı Ahmet Ateşli Fevzi Aysun Atilla Aytek Nizamettin Aytemiz

B

Şükrü Balcı Ali Balkaner Sarper Baltacıoğlu Fahri Bank (Hüseyin) Baybaşin Ali Bezal Sefer Bezal Cebra Bildirici Sümbül Bildirici Sadettin Bilgiç Fikri Bilgin Ezra Boz Musa Boz

C

Melih Caculi Akid Cahmi Emin Cankurtaran Abdullah Cantürk Behçet Cantürk Sedat Celasun Sedat Celasun 'un oğlu Fahrettin Ceylan Hüseyin Cevahiroğlu İbrahim Cevahiroğlu Osman Cevahiroğlu Hüsamettin Cindoruk Hasan Civelek Şahin Cizrelioğlu

Page 199: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 199

Fethi Çağatay Alaattin Çakıcı İbrahim Çalışkan Ali Çelenk Bekir Çelenk Doğan Dursun Çelik İsmail Çelik Ömer Çereken Cemal Çetin Turan Çevik Murat Çıkrık Savaş Çınar İbrahim Çiftçi Necdet Çobanlıoğlu RafetColak Mehmet Çolakoğlu

D

Öktem Dadoğlu Erdoğan Demirören Yahya Demirel Raif Diçkök Aykon Doğan Hüseyin Dönmez Ayhan Duru Salih Duruöz

Bülent Ecevit Eczacıbaşı Garbis Ekneyan Asım Ekren Mustafa Ercan Ali Erden Fikri Erdöş Celal Erel Şükran Ergun Mustafa Ergül Ünal Erkan Recai Erkli Erkan Ersil Nurettin Ersin İnayet Esen Mustafa Eser Mehmet Eymür

Kasım Gence Şahap Gül Tuncer Günday Nuri Gündeş Mustafa Gündoğdu Metin Günyol Adem Gür Ayhan Gür

Page 200: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 200

Osman Gür

H

Abut Hayat Hasan Heybetli

Cemal İlkbay Osman İmamoğlu Esat İnanç Zihni İpek

K

Kaddafi Adnan Başer Kafaoğlu Birol Kalkan Kalkavanlar Sefer Kalkavan Şadan Kalkavan Ziya Kalkavan Fethi Kamil Aslan Kandemir Mehmet Kapanoğlu İsa Kaplan Gündüz Kaptanoğlu Kaptanoğulları Ziyaettin Karaaslan Mehmet Karadağ Enis Karaduman Mahmut Karaduman Raul Kavalyero Osman Kavran Şevket Kayıran Hikmet Keçeli Şeref Keçeli Yaşar Keçeli Hayriye Keçi Mehmet Keçi Hayrullah Kefeoğlu Dündar Ali Kılıç İbrahim kılıç Mustafa Kılıç Yahya Kılıç Mehmet Kılıçarslan Erkan Kılıçay Bülent Kılıçtepe Mehmet Emin Kilisoğlu (Avukat) Melih Kiter Mehmet Koca Eva Kocamaki Kenan Koç Sait Koç Stavro Kordomidis Nevzat Köker Vedat (veya Varujan) Kumdagezer (Sarı Vedat)

Page 201: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 201

Bilgeç Kurtuluş Rafet Küçüktiryaki

Ali Lermioğlu İsak Lodrik Nesim Lodrik Tülin Lodrik

M

Mümin Mandil Tuncay Mataracı Faruk Metin Atilla Midilli Niso Moreno (Sarı) Avni Musullulu (Avni Karadurmuş)

O

Cavit Okçuoğulları Recep Ordulu İbrahim Ortakçılar

O

İlhan Öken Faik Tümer Öktem Fevzi Öz Semra Özal Zeynep Özal (Kürt) İdris Özbir AtaÖzdemir Cevher Özden (Kastelli) Nihat Özdür Hacı Mustafa Özkan Tahsin Özkul

Yorgi Papadopulos İbrahim Parlayan Ardaş Partukyan Artan Perinçek

R

SabiRusu

Talat Sadıkoğlu Sami Sadioğlu

Page 202: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 202

İzak Salti Levent Santer Cevdet Saral Gürbüz Saylan MuallaSelçuklS Onrçik Semerciyan Ertan Sert Hannik Sevecan Tayyar Seven İlhan Sipahioğlu l S Rone Somek

Selami Şahin Ahmet Şahinalp Sami Şalom Albert Şamas -Cebra Şamas Erkan Satl O Ercan Şekercan NatıkŞentürk Yusuf Şerefoğlu

Tamer Tabak Öktem Tadoğlu Süleyman Takkeci Ali Tannyar Sadettin Tantan Orhan Baki Tanyeli Hamit Tonba Metin Torun MehmötTürkmen Orhan Türkmen Faik Türün Ömer Tüzel

U

Abuzer Uğurlu Hüseyin Uğurlu Mustafa Uğurlu Mustafa Ulusoy İbrahim Ural

U

Şemsi Ülengin Tarık Ümit Aybars Ünlüer Mehmet Üstünkaya Ömer Üzümcü

Page 203: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 203

İsmail Yücel Yüksel Yalçınkoçak Ünal Yaltınk Yaşar Yamak Hikmet Yapar Kemal Yazıcıoğlu Süleyman Yenilmez Haldun Yeşil Bahattin Yıldız Nihat Yıldız Sabri Yıldız Talat Yılmaz Mustafa Yiğit

Z

Tanju Zarbon

Üçüncü MİT Raporu Dizini

Başbakan Necmettin Erbakan'a Aralık'da Sunulan MİT Raporu

(İsim Sırasına Göre)

12 Eylül 2000'e Doğru Dergisi 6. Filo A. ÇAKICI A. ÇATLI A. GÖKDEMİR A. Türkeş A. YASAK ABD Abdullah ÇATLI Abdullah Çatlı Abdurrahman Buğday Abdülkadim Zellüm Adnan YILDIRIM Ağaçlıdere AĞCA Ahmet Aydın Ahmet Cem ERSEVER Ahmet Fazıl AİTİA Akdeniz Akyazılı Köyü Alaattin ÇAKICI Alaattin Çakıcı Alemzade Camii Ali Balkan METEL Ali DAĞ Ali Ekinci Ali Hoca Ali YASAK ALMANYA

Page 204: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 204

Alparslan Türkeş Altunizade Anadolu Ajansı ANAP Anayasayı Koruma Kanunu ANKARA Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANTAKYA Antalya Anvers Apo ARTVİN ASALA Asayiş Kolordu Komutanlığı Asayiş Şube Askar SİMİTKO Askar SMİTKO Askeri Mahkemesi Aşkabat Ataköy Atatürk Avcılar köyü Avrasya Feribotu Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu AVUSTURYA Aydın Aydınlık Dergisi Ayvaz Gökdemir Azerbaycan Azmi GÜNDÜZ B.CANTÜRK Bahattin ANIK Bahattin ŞAMDER Bahçelievler Balıkesir Barclays Baretta Barış Derneği Barzani Başbakanlık BAYBAŞİN baz morfin Bedrettin DALAN BehçetCANTÜRK Bektaş Mutlu Belçika BELÇİKA Beyazıt Dış Ticaret Ltd.Şt Biçer YILDIRIM Biga Bilal EKMEKÇİ BİTLİS BM BOLU Bornova Bucak BUCAK Aşireti BULGARİSTAN Bursa

Page 205: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 205

Bülent ÖZTÜRKMEN Cahit KOCAKAYA Celal Aslan Celal BABÜR Celal TALABANİ Cellat Cem ERSEVER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi CHP CIA Çanakkale Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Çatalceviz ÇEÇENİSTAN Çeliktepe Çiller ÇİLLER Çınar Oteli D.BERLİN Dahhak DDKD Demokrasi Partisi (DEP) DENGE Denizli DEP Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) DEV-SOL DEV-YOL DGM DİYARBAKIR Diyarbakır DMMA Doğan Öz Doğanşehir Doğu PERİNÇEK Drej Ali DTCF Duran Demirkıran Duran DEMİRKIRAN Dündar KILIÇ DYP Edirne Edremit Ege Eğitim Enstitüsü Elazığ Elmadağ Emek Öğrenci Yurdu Emekçi Gazetesi Emin EMİR Emniyet Emniyet Genel Müdürlüğü Emperyal Gazinoları Emperyal Gazinosu Ercan İNCE Ercüment ÖZDEMİR Erenköy Ermeni• eroin Eroin Kaçakçılığı Erol Taş

Page 206: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 206

ERZURUM esrar Eşref BİTLİS Eyüp Eyüp KOCAKAYA F. Gülen Ferda TEMEL Ferit ELİUYGUN Fethullah GÜLEN Fethullah HOCA FRANSA G.Antep Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı GAZİANTEP Gaziantep GEE Genelkurmay Genelkurmay Başkanlığı Gonca Us Gölbaşı Gülcan ve Gülsen KARAY Gültepe Güneydoğu H. BAYBAŞİN H. KIRCI H. KOCADAĞ H. ALİYEV H. KOCADAĞ Habur Hacettepe Üniversitesi Hacı KARAY HAKKARİ Hakkari Halil SEVEN Haluk Kırcı Haluk KIRCI HamitGÖKENÇ Hande BİLİCİ Harbiye Harun USLU Hasan EREZ Hasan Gökçe Hasan ÖZMEN Hasan Süleyman Vahap Haydar ALİYEV Hayrettin Toprak Hayri BİRLER Hayri KOÇ Hayrullah Salih BABAN Haznedar HBB. Helvacıköy Hiram ABAS Hizb-üt Tahrir HMÖ HOLLANDA Hürriyet Gazetesi Hüseyin BAYBAŞİN Hüseyin DUMAN Hüseyin EREZ Hüseyin Kocadağ

Page 207: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 207

Hüseyin PEPEKAL Hüseyin Tuluk Hüsha Hüsho Iğdır International Hospital IRAK Isparta İBDA-C İbrahim Aslan İbrahim ŞAHİN İçişleri Bakanlığı İdi Amin İhsan HAKAN İlerici Gençlik Derneği (İGD) İlhan ONGAN İmam Hatip Lisesi Öğrencilerini Koruma ve Yetiştirme Derneği İngiliz Hükümeti İngiltere İNGİLTERE İpekçi İRAN İsmail Hacı SÜLEYMANOĞLU İsmail HACISÜLEYMANOĞLU İsmet ÇELENK İsmet YEDİYILDIZ İSPANYA İstanbul İstanbul Hukuk Fakültesi İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı İsviçre İSVİÇRE İttihad-ı Vatani Kürdistan Partisi İzmir İZMİR Jandarma JİTEM Kapalıçarşı Kara Harp Okulu KARS Kavaklı köyü Kayseri . Kemal Kaçar Kemal Yazıcıoğlu Kemalattin Eröge Polis Okulu Kerev deresi Kerkük Kestanepazarı Keşan Kısmetim-I gemisi Kızıltepe Kokain KOLOMBİYA Komiser Rahmi Komünizm Kontr/Gerilla Konya Korkut EKEN Korkut Özal KÖİP

Page 208: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 208

kumarhane Kuşadası Kürdistan Birlik Partisi Türkiye Meclisi Kürdistan İşçi Partisi Kürdistan Öncü İşçi Partisi Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları (KUK) Kürt Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı Kürt Ulusal Birliği kürtçülük Lazem (Lazım) ESMAEİLİ Lazım ESMAEİLİ Lice LONDRA M. AĞAR M. AĞCA M. Ali AĞCA M.AĞAR M.Ali EREN mafya MahmutŞahin Malatya Mali Bilimler Muhasebe Yüksek Okulu Maliye Bakanlığı MANUKYAN MBMYO MÇP Mecidiyeköy Medet SERHAT Mehmet AĞAR Mehmet EYMÜR Mehmet Özbay Mehmet ÖZKOÇAK Mehmet Saral Mehmet Şener Mekke Menemen Meral ÇATLI Mercedes Mersin Metris Cezaevi Mezopotamya Film-Video Basın-Yayın Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti MHP Milli Görüş Milli Türkmen Partisi MİT MİT Müsteşarlığı Molla MOSKOVA MOSSAD MP MSB Öğrenci Yurdu MSP Muhammed Kürdi Muhsin YAZICIOĞLU Muhsin Yazıcıoğlu Mustafa Deniz Mustafa DENİZ Mustafa Dikici

Page 209: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 209

Mustafa DİKİCİ Mustafa Mit Müsteşar Narkotik Şube Necati Çakıcı Neval Boz Nevroz Nevşehir Nevzat Bor New York Nükleer Madde Onura Otel ORAL ÇELİK Oral Çelik Ö. Lütfü TOPAL Ömer TARKAN Özel Harekâtçı polisler Özel Hareket Dairesi Özer ÇİLLER Özgür Gündem Gazetesi Özgür Ülke Pakistan PAKİSTAN Palu Paris Pişmanlık Yasası PKK Polat Rönesans Oteli Polatlı POL-DER Polis Akademisi Refah RP Rusya S . BUCAK S. DEMİREL S. Edip BUCAK Sabah Gazetesi Sabri Kadıoğlu Saddam Sadık Sami ONAR Said'i Nursi Sakarya Salih GÖKÇE Salih KASAPOĞLU Sami HOŞNAV SAMSUN Sapanca Savaş BULDAN Sedat BUCAK Sedat DEMİR Sedat Edip Bucak Selahattin YILDIZ Selim Kaptanoğlu Selim Sadak SHP Sig Sauer Siirt Silahlı Kuvvetler Silivri Silopi

Page 210: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 210

Siverek Sızıntı grubu Sovyet Komünist Partisi Sönmez Koksal Söylemez Söylemez Çetesi Suriye SURİYE Susurluk Süleymancı Süryani Şahin EKLİ Şam ŞİKAGO Şırnak Şişli T. AĞANSOY T. ÇİLLER T. Özal T. Şakir ATİK Tansu Çiller Tansu ÇİLLER Tarık Ümit Tarık ÜMİT Tarık Ziya EKİNCİ TBMM Tempo Dergisi Tercüman Gazetesi Tevfik AĞANSOY TİP TKP TOLGA ŞAKİR ATİK TOPAL Toprak Diş Kliniği TÖB-DER Trabzon Trabzon/Of TTYÖD Turkish Daily News Gazetesi Türk Türk Federasyonu Türk Telekom TÜRKİYE TÜRKMENİSTAN Uluborlu Uluç GÜRKAN Urfa Urumiye uyuşturucu ÜGD Ülkü Ocakları Ülkücü Mafya Ünal Erkan Üniformalı Çete ÜOD Yahudi Yalova Yapı Kredi Bankası Yargıtay Yaşar Bakırcı Yaşar Erdoğdu

Page 211: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 211

Yay-Kur YEASU Yeşil Yeşilyurt Yığılca YUGOSLAVYA Yukarıkarakaş Yusuf EKİNCİ Yusuf Tanık Yüksekova Zafer Çarşısı Zafer ERESKE Zagrep Zubeyir Aydar Zug

Kutlu Savaş Raporu Dizini

Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş Tarafından Hazırlanarak Başbakan Mesut Yılmaz'a Sunulan Rapor

(Soyadı Sırasına Göre)

Çetin Ababay Hiram ABAS Adana Mehmet Ağar Ömer Ağırbaş Ahu Bilgisayar Ak Altın (kumarhanesi) Nurcan Akad Fahrettin Akarsu Birsen Aker Mecit Akgün Mehmet Akın Akbank Abdülkadir Akbıyık Hafız Akdemir Akdeniz Üniversitesi Mustafa Akman Adil Akpirinç Meral Akşener Akman Akyürek İlhan Aküzüm Haydar Aliyev Mikdat Alpay İlhan Aliyev Mete Altan Mustafa Altunok Cengiz Altun Mustafa Ank Ankara MusaAnter ASALA

Page 212: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 212

Askeri İstihbarat Astım Hastanesi Aşkaabat Nurettin Ata Ataköy Atatürk Abdülkadir Ateş Tolga Şakir Atik Metin Atmaca Hanefi Avcı Avcılar Abdulkerim Avşar M. Şerif Avşar Dalyan Ay Aydın Ayaydın Ahmet Aydın Vedat Aydın Aydınlık Aydınlıkevler Hasan Aydostlu Abdülkadir Aygan Salih Ayten Azerbaycan

B

Zeynep Baba İbrahim Babat Hikmet Babataş Bahçelievler Katliamı Baku Şaban Bala Ziya Bandırmalıoğlu Baretta Barzani Başbakanlık Poligonu Başbakanlık Teftiş Kurulu Ahmet Nedim Başmısırlı Hüseyin Baybaşin Ahmet Baydar Alper Baydar Mine Baydar Bayram Bayram Kanat BAYSA Oğuz Baygüneş Akif Baytaz Sait Baytaz Belçika Nurdan Bergeman Bülent Berkarda Beyrut Kahraman Bilgiç (Havar) Ali Fevzi Bir Bismil Bodrum Gürcan Bora Nafiz Bostancı Neval Boz Bretscher

Page 213: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 213

Fatih Bucak Hakkı Bucak Murat Bucak Osman Bucak Sedat Edip Bucak Bucaklar Bulanık/ Muş Savaş Buldan

C

Caddebostan Büyük Kulüp Nihat Camadan Rıfat Can Mehmet Can Metin Can Abdullah Canan Esat Canan Behçet Cantürk Captagon Cemil AŞ Cenevre Ruşen Cevadov Turgay Ciner Cengiz Cömert Ekrem Ceyhun Cezayir Ticaret CHP CIA Company House

Ç

Alaattin Çakıcı Levent Çakır Ayhan Çarkın Abdullah Çatlı Çekoslavak Yusuf Çelik Çeşme Turban Tansu Çiller Özer Çiller

D

Dağ Komando Tabur Komutanlığı/Hakkari Daily News Danıştay DDKD Hayk DEĞİRMENCİOĞLU Ahmet Demir (A.Demir-Yeşil-General Zinnar) Sedat Demir Demirbank Ferman Demirkol Mustafa Deniz Salih-Derdi Salih Derviş Devlet Güvenlik Mahkemesi

Page 214: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 214

(DGM) Diyarbakır Diyarbakır Sur Diyarbakır İtimat Aysel Doğan DYP

Yahya Efe Korkut Eken Elazığ Ebufeyz Elçibey (Bay) Eli Emniyet Emniyet Genel Müdürlüğü Emperland Eğlence Merkezleri Emperyal Enterpol (İnterpol) Senar Er Ünal Erkan Lazem (Ahmad) Esmaeili Necmettin Erbakan Ercan Ersoy Ermeni Gençlik Örgütü Ermeni Gençlik Yurdu Ermeni Kültürevi ERNK eroin Siyami Ersek Ahmet Cem Ersever Celal Ertaş Eskişehir Etibank Erol EVCİL Kenan Evren Eximbank Mehmet Eymür Eze Zeytincilik

Fatma Tıp Malzemeleri A.Ş. Fatih (Tikkocu) Fırat Florya Musa Fidan

GAP Garanti Bankası Gaziantep Genelkurmay Başkanlığı Genelkurmay İstihbarat GKK Ayşegül Genç Geyve

Page 215: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 215

Global Air Global İnşaat Global Şirketler Ayvaz Gökdemir Ersan Gökmen Selahattin Görgülü (Numan) Grand Türkmen Oteli Grand Türkmen Oteli Kumarhanesi Muhsin Gül (Kekeç-Pepe-Metin) Fethi Gümüş Nuri Gündeş Metin Güneş (Sakallı Hacı) Güneş Gazetesi Gurbanmurodov Halit Güngen İrfan Gürpınar Ertuğrul Güven Nurettin Güven

H

Hurşit Han Halep Süleyman Hanilci Hatay Havas Hidayet Turizm Hidayet Ailesi Hilâl (Topal) Hizbullah Hollanda Hospro Sami Hoştan Humeyni Suret Hüseyinov

İbrahim Yiğit İkibine Doğru IKPP İLİM Haluk İncitmez İnönü Jran Gizli Servisi İslahiye İskenderun Demir Çelik Fabrikaları İşmar Süpermarket İsrail İstanbul İstanbul Ceylan İntercontinental Oteli İstanbul Üniversitesi İsviçre İzmir İZOL

Page 216: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 216

Jandarma JİTEM

K

Alaattin Kanat Kapalıçarşı Ahmet Kara Sadık Kara Burhan Karadenti Karakeçili Karakoçan/Elazığ Karataş Kasar Ahmet Kaya YenerKaya Kazan Affan Keçeci Kejan aşireti İzzet Keser Kıbrıs Ahmet Kıran Haluk Kırcı Kilis Cahit Kocakaya Eyüp Kocakaya Suphi Koç Haluk Koral Hikmet Koksal Kerim Binbaşı KGB Abdülkerim Kırca Mehmet Kırmızı Kirvar Aşireti KKTC Kocaeli Kocaeli Çetesi Kontr Terör Dairesi Mürşit Koryak Koskotas Hayri Kozakçıoğlu Koşuyolu Kalp Damar Cerrahi Merkezi Can Köksal Sönmez Köksal Ahmet Köseoğlu KUK Mehmet İsen Kul Kumarhane Necati Kurmel Kuşadası Ahmet Kutlu Veli Küçük Kürşat KYB

M

Page 217: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 217

Nesim Malki Manavgat Marmaris Mesut Mehmetoğlu Ali Balkan Metel Mensel JV Menzil Mercedes Metis METSAN Mezopotamya A.Ş MGK MHP Milli Görüş Milliyet Şükran Mizgin Mossad Muttalibov Muş MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı)

N

Nas firması Nazimiye Niyazov Ö.Faruk Nizamoğlu Nurol

O

Özel Harp Dairesi Özel Kuvvetler Komutanlığı Vahdet Özer Serdar Od Osman Nuri Oduncu ErtüğrulOğan KanberOğur Hüseyin Oğuz Acar OKAN OHAL Oniki Eylül Yahya Orhan Ovacık Ali Ozansoy

O

Abdullah Öcalan Abdullah Ölmez Cemal Ölmez Hüsniye Ölmez İsmet Ölmez Kemal Ölmez Adil Ongen Öz Diyarbakır Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı)

Page 218: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 218

HadiÖzcan Aytekin Özel (Celil) Özel Harekât Özel Harekât Dairesi Özgür Gündem Sudi Özkan Hasan Öztunç

Cihan Paçacı Pakistan Hakan Pamuk Mustafa Pamuk Henri Papazyan Park Holding Sedat Peker PKK Hamdi Poyraz

R

Radikal Rezzak Ruven

Sabah Gazetesi Cihan Sakarya Sırrı Sakık Semdin Sakık Hayrullah Salih Seral Saral Saran Tuğla Fabrikası Saray Halı - Kurmel Mehmet Savaş Hulusi Sayın Güven Sazak Silva Sazak Sedef Ticaret Şirketi Müfit Sement Medet Serhat Cemil Serhatlı Ferda Seven Abdülkadir Sezgin Sheraton Mehmet Sincar Sipahi Ocağı Sitoçi Sivas Tur Asgar Smitko Solhan /Bingöl Sosyalist Parti M. Sena Söylemez Söylemezler Söylemezler Çetesi Star

Page 219: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 219

Sunraise Tatil Köyü Susurluk Suriye Suudi Arabistan Gültekin Sütçü (Kürşad)

İbrahim Şahin Burhan Şare Ömer Şarlak Cemal Şencan Nurettin Şenözlü Şeyh Sait

Tahir Akarsu Tahir Baskın Talabani (Benzinci) Talat Yusuf Tan Hasan Tanrıkulu Orhan Taşanlar Hatun Taşkaya Tatvan Memiş Tavukçu TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu TBMM Susurluk Komisyonu Tempo Tercüman Terminatör Terörle Mücadele Hüseyin Tilki Adil Timurtaş Emrah Tinar ErtaçTinar Recep Tiriz TKP/B Hayrettin Toka ElifTopal Murat Topal Ömer Lütfı Topal (Fındıkzadeli Ömer) Toprakbank Ara Toranyan Tunceli Ali Naci Tuncer Murat Tunç Şenol Tunç Metin Tunçsu Türkmenistan TİKA TİKKO

U

Page 220: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 220

uyuşturucu Kemal Uzuner

U

Üçgen A.Ş Ümit Osman Ünsal

V

Versoix

Yabancı Sermaye Dairesi Yalçın Bey Nubar Yalimyan Ahmet Yaprak Mehmet Ali Yaprak Mustafa Yaprak Sadettin Yaprak Osman Yaprak Ömer Yaprak Yaprak TV Yargıtay Ali Yasak (Drej Ali) Celal Yaşar Yazeks Kemal Yazıcıoğlu Yeni Ülke Yeşil İsmail Yeşilmen Mahmut Yıldırım(Yeşil) Ağa Yıldız Mesut Yılmaz Bedir Yiğitbay Yirmiyedi Mayıs Oğuz Yorulmaz M.Emin Yurdakul Yurtbank Bahattin Yücel Kamil Yüceoral Yüksekova Çetesi Yüksel

Ali İhsan Zeydan Mustafa Zeydan Ziraat Bankası Abdülrezzak Zor Lokman Zuhurlu Zana Zuhurlu

Page 221: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 221

TBMM Susurluk Komisyonu Tutanakları Dizini

Yasadışı örgütlerin devletle olan bağlantıları ile Susurluk'ta meydana gelen kaza olayının ve arkasındaki ilişkilerin aydınlığa kavuşturulması amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (10/89, 110, 124, 125, 126) Tutanakları TBMM Basımevi Ankara 3 Cilt, 3014 sayfa. (Soyadı Sırasına Göre)

A

Cengiz Abaoğlu Hiram Abas Abdülhamid Celal Adan Agop Agopyan Nurullah Tevfik Ağansoy Mehmet Ağar Yasemin Ağar Yunus Ağar Tahsin Ağalı Mehmet Ali Ağca Sadık Ahmet Demet Akalın Cafer Akarsu Hıdır Akbalık Ayhan Akbıyık KadirAkbıyıkl Yıldırım Akbulut Ayhan Akça Akçalı Kel Mehmet Efe Nail Akdeniz Bayram Akdoğan NihatAkgün TalatAkgün Vedat Akgün İsmail Akkol Ahmet Akpak Bekir Aksoy Erol Aksoy Hakkı Aksoy Muammer Aksoy Bayram Aksu Cengiz Akşa Meral Akşener Haluk Aktan Melih Aktaş Önder Aktosun Muhittin Akyol Akman Akyürek Mehmet Alakent Abdülbaki Albayrak Ali Şen Albayrak Ersan Alkan Turan Alp Haydar Aliyev

Page 222: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 222

Necdet Almaz Enver Altaylı Fatih Altaylı Hilal Altıntaş Mustafa Altınok Osman Altuğ Mehmet Altun Nurettin Altun Seyit Ahmet Altuntaş Can Apa Burhan Apaydın Halim Apaydın Atilla Aras Mustafa Arda Fevzi Arıcı Vural Arıkan Zeynep Arıkan Emin Aslan Fahrettin Aslan Hacı Ali Aslan Hüseyin Aslan Mehmet Aslan Şahin Aslan Vahyettin Aslan Habip Aslantürk İbrahim Aslantürk Mehmet Aslantürk Ömer Aslantürk Güngör Asman Eyüp Aşık Yavuz Ataç Bilal Atak CabbarAtak Murat Alakan Şenkal Atasagun Veysel Atasoy Mustafa Kemal Atatürk Atilla Ateş Bedri Ateş (Oral Çelik) Celal Ateş GülbaharAteş Mehmet Ateş Tolga Atik İsmet Attila Hanefi Avcı Sadık Avundukluoğlu Sabri Ay Nasrullah Ayan Osman Ayanoğlu Nevzat Ayaz Alaattin Aydemir Bahtiyar Aydın Sait Aydın Seyfi Aydın Vedat Aydın Ali Aydınlıktan Mehmet Aydost Cumhur Aykutlar Atilla Aytek

Page 223: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 223

B

İbrahim Babat Hikmet Babataş Çetin Babayiğit MüslümBakan Banker Bako Şükrü Balcı Uğur Baliç Ali Balkan Ali Balkaner Mehmet Balkız Ziya Bandırmalıoğlu Şahin Barıç Sait Barkın LadimBarlas Efraim Barut Barzani İlhami Baskın Mecit Baskın Necip Baskın Tahir Baskın Kadir Baş Ahmet Nedim Başmısırlı RefıkBaştürk Mehmet Batallı Murat Batur Fatih Bayatay Hüseyin Baybaşin Mehmet Şirin Baybaşin Servet Baybaşin Ziya Baycan Ahmet Baydar Alper Baydar Mine Baydar Ahmet Tekin Baykal Deniz Baykal Mustafa Bayram Şerif Bedirhanoğlu Saffet Arıkan Bedük Safiye Belli Selahattin Belli Şeref Benli Doğan Beyazıt Halil Bezmen Burhanettin Bigalı Nevzat Bilecen Kadir Bilgen İbrahim Bilgi Ahmet Bilgiç Kahraman Bilgiç (Havar) Ali Fevzi Bir (Aliço) Çevik Bir Mehmet Ali Birand Nevzat Birdal Dahi Birinci Ahmet İhsan Birincioğlu Dahi Birinci Hande Birinci Şenol Birinci Eşref Bitlis

Page 224: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 224

Neval Boz Metin Bozbağ Mete Bozbora Hidayet Bozyiğit Ali Bucak Fatih Bucak İsmail Hakkı Bucak Mehmet Celal Bucak Sedat Bucak Sultan Memduh Bucak Savaş Buldan George Bush Cemal Büyükbaş

C

Necdet Calp Nihat Camadan Abdullah Canan Esat Canan Vahap Canan Behçet Cantürk Yasemin Cebenoyan Ekrem Ceyhun Hüsamettin Cindoruk Turgay Ciner Engin Civan Güneri Civaoğlu Tekin Coşkun Bedrettin Cömert

Ç

Cavit Çağlar Turan Çağlar İrfan Çağrıcı Alaattin Çakıcı Gencay Çakıcı Savaş Çakıcı Uğur (Kılıç) Çakıcı Hami Çakır Mehmet Çakır Sabahattin Çakmakoğlu Cengiz Çandar Hüseyin Çapkın Sabri Çardak Ayhan Çarkın Abdullah Çatlı Meral Çatlı Nikolay Çavuşesku Mahir Cayan YavuzÇaylan Çehadov Fatih Çekirge Turgay Çelebi Harun Çelik (Oral Çelik) Kadir Çelik Kemal Çelik Oral Çelik

Page 225: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 225

Abdullah Çetin Bilal Çetin Esat Çetin Lokman Çetin NihatÇetinkaya Selahattin Çetiner Ahmet Çetinsaya Ömer Çetinsaya Süleyman Çığlıoğlu İbrahim Çiftçi Hüseyin Çil Özer Çiller Tansu Çiller Hüseyin Çoban Kamuran Çörtük Mehmet Ali Çoru

D

Nejat Daş Nizamettin Dağdelen Necmettin Dede Yaşar Dedelek Cevat Demir İsmail Demir Ramazan Demir Sedat Demir Kartal Demirağ Kemal Demiral Şentürk Demiralp Rıdvan Demirat Bedrettin Demirel Süleyman Demirel Yahya Demirel Mustafa Deniz Turhan Deniz Muammer Dereli Dervişoğlu Tevfik Diker Aydın Dilek Emre Dinç Hüseyin Pepekal Kâzım Dinç Necdet Diyarbekirlioğlu Celal Doğan Ercan Doğan Hüsnü Doğan Yalçın Doğan Fuat Doğu Hayri Domaniç Raşit Dostum Robert Doutch Adil Dönmez Şehmuz Durak Yakup Erdoğan Durmuş Ferhat Durna Kızıl Rudi Dutscke Mustafa Duyar Musavvat Can Dündar Uğur Dündar

Page 226: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 226

Bülent Ecevit Selim Edes Yakup Ediş Kaya Erdem Namık Erdoğan Hikmet Erenkaya Yalım Erez Mehmet Emin Ergen Sedat Ergin Nihat Erim Uğur Erkan Ünal Erkan Hüseyin Eroğlu Cem Ersever Erkan Ersin Ercan Ersoy Doğan Erşahin İskender Ertoş Alpaslan Ertuğ Lazem Esmaeili Erol Evcil

Ahmet Ercüment Gedikli Turhan Gedikli Şemsettin Genay İbrahim Genç Çetin Gençer Kenan Evren Mazhar Eymür Mehmet Eymür

Fereckuruyev İdris Feyzimi Hakan Fındık Bülent Fırat Duran Fırat Graham Fuller Muhittin Füsunoğlu

Feyzi Gandur Ruen Gabriel TürkerGençer Naim Geylani Ali İhsan Göğüs Volga Gökçe Deniz Gökçelin Ayvaz Gökdemir Hamit Gökenç Metin Göktepe

Page 227: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 227

Akın Gönen Vecdi Gönül Mehmet Gözen Faik Gözeney Horst Grillmayer Kemal Güçyener İskender Gül Mithat Gül Altan Güler Abdullah Çatlı Serap Güler Meral Çatlı Fethullah Gülen Fatih Güllapoğlu OmerGültekin Nuri Gündeş Agah Oktay Güner Hasan Fehmi Güneş Naif Güneş Ülkü Güney Metin Günyol Uğur Gür Osman Gürbüz Doğan Güreş HamzaGürgüç Uluç Gürkan Ahmet Gürses Erkan Gürvit Nurettin Güven Paşa Güven Hasan Celal Güzel Mustafa Veysi Güzel

H

Hacısüleymanağaoğlu Vahit Halefoğlu Ahmet Hamoğlu Hurşit Han Ömer Haşhaş Paul Henze Kemal Horzum İsmail Hoşkaya Sami Hoştan (Arnavut Sami) Yusuf Hududi Hürrem Sultan Saddam Hüseyin Suret Hüseyinov

Mehmet Irmak Mahmut Işık Selim Işık Sıddık Işık Refik Isıtman

Page 228: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 228

İbrahim İçgüder Faik İçmeli Tayfun İlkebay Nur İlnur Ferit İlsever At tila İmamoğlu Füsun İnal Akın İnan Ünal İnanç Kadir İnanır Muhittin İncesu Mehmet Nabi İnciler (İnci Baba) Erdal İnönü İsmet İnönü Nur İnugur Aydın İpek Abdi İpekçi Sibel İpekçi Aydın İpekli Serpil İpekli

K

Mehmet Kabadayı Ahmet Kabaklı Mustafa Kaçmaz Adnan Başer Kafaoğlu Aslan Başer Kafaoğlu Adnan Kahveci Mustafa Kalemli Ali Kalkancı Cefi Kamhi Alaattin Kanat Ömer Kaplan Ahmet Kara Aliye Kara Ayla Kara Eyüp Karabağ Mahir Karabağ Nazif Karacan Yüce Karademir Ergun Karadere Ahmet Karaevli Bedri Karafakioğlu Erdem Karakoç Yalçın Karakurt Veysel Karani Burhanettin Karaoğlu Murat Karayalçın Dursun Karataş SabahatKarataş Hacı Karay Murat Karayalçın Çetin Karcı Osman Karlı Remzi Kartal Mehmet Kasar Tuncay Kavuncuoğlu Abdullah Kaya Ali İhsan Kaya

Page 229: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 229

Yener Kaya Mahir Kaynak Şevket Kazan Mehmet Keçeciler Affan Keçeli Abdullah Kederoğlu Avşar Kederoğlu John Kennedy Kadir Keremoğlu Adnan Keysan Behiç Kılıç Aliye Kılıç Dündar Kılıç İbrahim Kılıç Necati Kılıçkaya Haluk Kırcı Hikmet Kıvılcımlı Abdülgani Kızılkaya Ayhan Kocabaş Hüseyin Kocadağ Halis Kerimoğlu Abdullah Kerimov Alaattin Keskin Mustafa Keskin Abdullah Sabri Kocaman Rıdvan Kocaman Feridun Kocamaz Mehmet Koçaslan Teoman Koman Haluk Koral Handan Koral Cevat Korkmaz Necati Kostik Tuncay Koyuncu Hayri Kozakçıoğlu Ahmet Köksal Sönmez Köksal Ahmet Vasfi Köseoğlu Armağan Kuloğlu Muhammet Kundakçı Sarp Kuray Necati Kurmel Hasan Kurtoğlu (Abdullah Çatlı) Meral Kurtoğlu (Meral Çatlı) Mesut Kuru Onat Kutlar Tamer Kutlar Ahmet Kutlu Bekir Kutmangil Vefa Küçük Veli Küçük Necdet Küçüktaşkıner

Mark Lesin Zülfü Livaneli Luciano

Page 230: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 230

M

Cemal Madanoğlu Mehmet Malkıs Nesim Malki Matild Manukyan Ekrem Marakoğlu Gökhan Maraş Tuncay Maraşlı Turgay Maraşlı Antonio Marini İlario Martella Kemal Mazharoğlu Adnan Menderes Fakin Mengeç Güngör Mengi Nahit Menteşe Necdet Menzir Süleyman Mercümek Reha Muhtar Hande Mumcu Uğur Mumcu Ayaz Muttalibov

N

Asil Nadir Rüştü Naiboğlu Abdi Nakış Sultan Nakış

O

Oflu İsmail Ertuğrul Oğan İlhan Oğan Hüseyin Oğuz Sabri Ok Kâzım Oksay Güven Oktay Necati Okur Yaşar Okuyan Turhan Olcaytu İlhan Ongan Baki Onurlubaş İsmail Oral Mahmut Oturakçı

O

Abdullah Öcalan Kesire Öcalan Burhan Ölmez İsmet Ölmez Kemal Ölmez Ümit Ölmez Abdullah Önal Hikmet önder

Page 231: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 231

Aslan Önem Nezih Öner Adil Öngen Dilek Örnek Doğan Öz Fevzi Öz Timur Öz Yaşar Öz O

Ahmet Özal Efe Özal Korkut Özal Semra Özal Turgut Özal Yusuf Özal Zeynep Özal Nevres Özatlı Can Özbay Mehmet Özbay (gerçek) Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı) Adnan Özcan Mehmet Özcan Mehmet Hadi Özcan Ömür Özçelikl Latif Özdamak Bedri Özdemir Biltekin Özdemir Murat Özdemir Mustafa Özdemir Ab idin Cevher Özden Miktar Özeken Veysel Özerdem Nebil Özgentürk Faruk Özgün (Mehmet Ali Ağca) Arif Özkan Belma Özkan Fatih Özkan Sudi Özkan Tuncay Özkan Mehmet Öztekin Hasan Öztunç Aydın Öztürk Mahmut Öztürk Mehmet Öztürk Nedim Öztürk Yafes Öztürk Bahattin Özülker

Ekrem Pakdemirli Hacı Paray Mesut Parlak Necdet Pamir Papa Il.Jean Paul Alpaslan Pehlivanlı Sedat Peker Hüseyin Pepekal Doğu Perinçek

Page 232: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 232

Sadık Perinçek Di Pietro İbrahim Polat Hamdi Poyraz Kaşif Pozanoğlu

R

Jurgen Roth

Özdemir Sabancı Sakıp Sabancı Haydar Saltık Müfit Sament Yusuf Sancak Saffet Sancaklı Mehmet Saral (Abdullah Çatlı) Abdullah Sarı Doğan Sarı Ali İhsan Sarıkavak Münir Sarıtaş Kutlu Savaş Sabahattin Savaşman Hulusi Sayın Ant Güven Sazak Gün Sazak Güven Sazak Servet Süleyman Sazak Sylvia Sazak İlhan Selçuk İsmail Selen Sedat Semerci Cemal Sencer Rıfat Serdaroğlu Medet Serhat Erhan Sert Ferda Seven Mehmet Emin Sever Veysel Seviğ Yılmaz Sevimli Osman Seyfı Hacı Seydo İsmet Sezgin Elisabeth Shelton Erol Simavi Rıza Sirmen Safa Sirmen Askar Smitko Öner Solakoğlu Fahrettin Sökmener Söylemezler Mehmet Faysal Söylemez Resul Söylemez Mehmet Sena Söylemez Hillary Summerboyd Oltan Sungurlu Bora Süerkan

Page 233: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 233

Faruk Sükan Kanuni Sultan Süleyman Abdullah Sülük Salih Sümer Adil Sürme

Halil Şahin İbrahim Şahin Sami Şahin Uğur Şahin Tahsin Şahinkaya Ramazan Şahinoğlu Şekerciyan Bülent Şekerkaya Bülent Şemiler Ali Şen Baha Şen Haşim Şen İbrahim Şen Cemal Şencan Mehmet Şener Mestan Şener Ali Şükrü Paşa

Oktay Tabasaran Bilal Tak Celal Talabani İsmail Tank Sadettin Tantan Fehim Tarım Orhan Taşanlar Mustafa Taşar Hüseyin Avni Tataroğlu Mustafa Tatlıcı Ahmet Tecer Kamil Teciroğlu Nezir Tekçi Alper Tekdemir Şahin Tekdemir Hacı Teknik İbrahim Telemen Soner Tepekule Rıza Tevfik Mahmut Tezcan Ali Tigrel Adil Timurtaş Recep Tiril Mustafa Tınaz Titiz Arzu Tok Ayhan Toktaş Uğur Tonik Mehmet Topaç Elif Topal Murat Topal Ömer Lütfi Topal

Page 234: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 234

Zeynep Topal Kamil Toprak Ara Toranyan Halil Tuğ Piç Hüseyin Turan Rahmi Turan Mehmet Turgay Nejat Tümer Yalçın Tümer Suudi Türel Bülent Türker Alpaslan Türkeş Cezmi Türkyılmaz

U

İbrahim Uçar Abuzer Uğurlu Enver Ulu Coşkun Ulusoy İbrahim Ural Güngör Uras Abdullah Us Gonca Us Mahir Us Ümit Utku

U

Bahriye Üçok Zekeriya Ülkücü Cemalettin Ümit Tarık Ümit Bilgi Ünal Hayri Ündül Hadi Üruğ Necdet Üruğ

V

Ahmet Vardar Ali Velioğlu Ali Haydar Veziroğlu Volkan Vural

Yakovas Soner Yalçın Yalçın Yalıncak Yaşar Yamak Arzu Yaman Hakkı Yaman Mehmet Ali Yaprak Drej Ali Yasak Nihat Yasak Mahmut Yaşar

Page 235: Cetele - Doğan Yurdakul

/ 235 235

Mehmet Yaşar Sinan Yaşar Hurşit Yavaş Turan Yavuz Zeki Yavuztürk Kemal Yazıcıoğlu Mehmet Yazıcıoğlu Muhsin Yazıcıoğlu Ömer Yazıcıoğlu Mehmet Yazıcıoğulları Boris Yeltsin Mehmet Yenişehirli Rıdvan Yenişen Yeşil (Ahmet Demir, Mahmut Demir, Hacı Dayı) Savaş Yeşilbaş Adnan Yıldırım Cengiz Yıldırım Doğan Yıldırım Nevzat Yıldırım Veli Yıldırım Ağa Yıldız Ali Yıldız Abdullah Yılmaz Bünyamin Yılmaz Kürşat Yılmaz Mehmet Ali Yılmaz Mesut Yılmaz Tuncay Yılmaz İhsan Yılmaztürkl Oğuz Yorulmaz Mehmet Emin Yurdakul Şemsettin Yurtseven Hasan Ali Yücel Kamil Yüceoral Alaattin Yüksel Fahri Yüksel Yusuf Yüksel

Z

Leyla Zana Mehmet Ali Zengin Ali İhsan Zeydan Mustafa Zeydan Yücel Zeydan (Rüstem)