düşler ve düşünceler d yahya aksoy atatürk ve türk gençliği · mal erkin ve cemal reşit...

4
13 BD MAYIS 2016 Düşler ve Düşünceler Yahya Aksoy Atatürk ve Türk Gençliği “Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmış- tır. Bütün ümidim gençlik- tedir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.” M. K. Atatürk

Upload: others

Post on 29-May-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

13

BD MAYIS 2016Düşler ve DüşüncelerYahya Aksoy

Atatürk ve Türk Gençliği

“Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmış-tır. Bütün ümidim gençlik-tedir. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.” M. K. Atatürk

14

BD MAYIS 2016

(1924-Dumlupınar) diyen Mustafa Kemal Atatürk, gençlere güven, umut ve cesaretle bağlanmış ve gençlerin eğitimine öncelik tanı-mıştır.

“Bu kadar kuvvetli ve zinde bir gençlik içinde kendimi gördüğüm-den dolayı mutluyum. Türk gençliği gayeye, bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecek-tir. Ey yükselen yeni nesil!..Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yaşatacak yükseltecek olan

sizsiniz” demiştir.Biz “barış istiyoruz” de-

diğimiz zaman “tam bağım-sızlık istiyoruz” dediğimizi herkesin bilmesi gerekir” diyen ve dünya barışı için eğitim fikrinde “Eğer de-vamlı barış isteniyorsa insan kitlelerinin durumlarını iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır. İnsan-lığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçme-

lidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidirler”diyerek UNESCO’ya öncülük eden Atatürk, modern Türkiye yaratmada yeni bir eğitim ve toplum modeli ortaya koymuş ve çağdaş uygarlığın üzeri-ne çıkmayı hedeflemiştir.

Bunu sağlayacak toplumu yarat-mak için toplumsal dinamik-

leri harekete geçirecek gençlerdir. Gençler, güvendir, güçtür, umuttur ve gelecektir. Gençlerin akıl, bilim ve teknoloji aydınlığında “fikri hür

Mustafa Kemal, Harp Oku-lu’nun ilk yıllarını ve askeri lise dönemini şöyle anlatır:

“Birinci sınıfta saf gençlik hayallerine tutuldum, dersleri ihmal ettim. Senenin nasıl geçtiğinin hiç farkında olmadım. Ancak ders-ler kesilince kitaplara sarıldım. Matematik merakı devam ediyor-du. İkinci sınıfa geçtikten sonra askerlik derslerine merak saldım...Şiir bana cazip geliyordu. Fakat kompozisyon öğretmenim Mehmet

Asım Efendi ‘Bu uğraş seni asker olmaktan uzaklaştırır’ dedi. Fakat güzel söyleme ve yazma konusunda hevesim devam ediyordu. Tenneffüs zamanlarında kompozisyon eğitimi yapıyorduk. Saati elimize alıyor, ’bu kadar dakika sen, bu kadar dakika ben söyleyeceğim’ diye yarışmalar tertip ediyorduk.”

“Gençler! Cesaretizmizi kuv-vetlendiren ve devam ettiren sizsi-niz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız”

15

BD MAYIS 2016

ulu çınarı sonsuza dek korumak, geliştirmek ve yüceltmekle görevli ve sorumludur. Akıl yolunda ve bi-lim ışığında, ulusal bilgi ve bilinçle yetişmeli ve her alanda geçmişi bilerek geleceğe sahip çıkmalıdır.

“Türk çocuğu, her işte olduğu gibi, havacılıkta da en yüksek dü-zeyde, gökte, seni bekleyen yerini az zamanda, dolduracaksın. Bundan gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır.”

“Her çeşit spor faaliyetini, Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lazımdır. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.”

Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramları, Büyük önderimizi anma, anlama, anlatma ve ulusal bilgi ve bilincimizi gönül birliği ile bayraklaştırma zamanıdır. Kutlu olsun. Ulusal ve ülkesel birlik ve bütünlüğümüze güç versin.

“Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım... İnancı-mıza,ülkümüze ve geleceğimize yan bakan her bireyi düşman saydığımız

vicdanı hür” yetişmesi için bütün yönleriyle çağdaş, laik ve ulusal eğitim almaları esastır.

Çağına karşı sorumluluk duygusu taşıyan yüreği yurt ve Atatürk

sevgisi ile dolu şair Ceyhun Atuf Kansu, Atatürk’ü “Ortaçağa savaş açmış başöğretmen” diye ifade etmiştir.

“Bir ulusun yeniyi almasında ölçü, müzik değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir” diyen Atatürk, 1927’de Necil Kazım Akses, A. Adnan Saygun, H. Ferit Alnar, Ulvi Ce-mal Erkin ve Cemal Reşit Rey beşlisini musiki alanında eğitim almak üzere yurt dışına göndermiş ve Türki-ye’nin kalkınması ve sanayileşmesine hız kazandırmak amacıyla 1933-1937 yılları arasında 700 öğ-renci yurt dışında Almanya, Fransa, İsviçre ve ABD gibi ülkelerde eği-tim almaları için gönderilmiştir.

Bu gelişmeleri 1948 yılında “5245 Sayılı Harika Çocuk Yasası” takip etmiş, İdil Biret (piyano) ve Suna Kan (keman) Paris Konser-vatuvarı’nda eğitim almaları için gönderilmiştir. Bu yasa 1956 yılında 6660 sayılı yasa ile değiştirilerek güzel sanatların bütün alanlarında üstün yetenekli çocukların yurt dı-şında eğitim almaları amaçlanmıştır.

Türk gençliği, Türkiye Cum-huriyeti’nin can damarlarıdır. Bu

“İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya

vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidirler”

16

BD MAYIS 2016

belirtebilmiş isem, kendimi mutlu sayacağım”diyerek; Gençliğe Hi-tabesi’nde gençlerin üzerine düşen görevleri ifade ederek Söylev’ini tamamlamıştır:

“Ey Türk Gençliği ! Birinci vazifen Türk istiklâlini

ve Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir... Muhtaç olduğun kudret, damarla-rındaki asil kanda mevcuttur.”

İlk iki cilt bilgiler, üçüncü cilt belgelerden oluşan Söylev, tüm yurttaşlarımızın ve özellikle gençlerimizin görev ve sorumluluk belgesidir.

“Türk genci, dünya meseleleri-ne Büyük Atatürk’ün gözü ve ruhu ile bakan delikanlıdır.”

Şemsettin Günaltay (Başbakan- 1949) •

[email protected]

gün, ulusal benliğe uzanacak her eli şiddetle kırdığımız, ulusumuz önüne dikilecek her engeli derhal devirdiğimiz gün,gerçek kurtuluşa erişeceğiz. Ve sizler gibi aydın , kararlı, imanlı gençler sayesinde bu kurtuluşa ulaşacağımıza inanabi-liriz.” 1923 (Atatürk’ün S. D. II. s. 143)

Atatürk, 19 Mayıstan itibaren 1927 yılına kadar olan sürede,

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş, kuruluş ve gelişme aşamalarına ait temel bilgi ve belgeleri 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplam 36.5 saatte Ankara’da verdiği Söylev’de toplayarak tarihimize ışık tutan temel kaynağı tarihe altın sayfalarla yazmıştır.

“Ulusum için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanık-lık sağlayabilecek bazı noktaları

“Türk genci, dünya meselelerine Büyük Atatürk’ün gözü ve ruhu ile bakan delikanlıdır.”

Şemsettin Günaltay (Başbakan- 1949)