obezİte
TRANSCRIPT
İdeal ağırlık (kg) = Boy (cm)-100 (Erkek)İdeal ağırlık (kg) = Boy (cm)-105 (Kadın)
Obezite
İdeal ağırlıktan % 20 ↑
Türkiye Toplam nüfusun % 35 obez, % 6 morbid obez
Kadınların % 38.5, Erkeklerin % 26.4 ’si obez
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) (Body Mass Index)
VKİ = Ağırlık (kg) / boy (m)2
Normal: 18.5-24.9
Aşırı Kilolu: 25-29.9
Şişman (Obez): >30
Obez (BMI 30 - 34.9)
Ciddi Obez (BMI 35 -39.9 )
Morbid Obez (BMI > 40)
Süper Obez (BMI > 50)
Ultra Obez (BMI > 60)
Mega Obez (BMI > 70)
Obezite ile ilişkili sorunlar
Pulmoner emboli
DVT
Kanser
İnme
Uyku Apne Sendromu,
Osteoartritis
Tip 2 DM
Hipertansiyon
Koroner arter hastalığı
Metabolik sendrom
Hipoventilasyon sendromu
Hava yolu ve solunum sistemi etkilenmesi
Üreme sorunları
KC ve safra kesesi hastalıkları
Tidal volüm(TV) N hafif ↓
İnspiratuvar yedek volüm (İYV) ↓
Ekspiratuvar Yedek Volüm (EYV) ileri derecede ↓
Rezidüel volüm (RV) N veya hafif ↓
Fonksiyonel rezidüel kapasite (FRK=RV+EYV) ileri derecede ↓
Vital kapasite (VK=İYV+TV+EYV) ↓
Zorlu 1. sn ekspiratuvar volümü (FEV1) N veya hafif ↓
Maksimal ekspirasyon ortası akım hızı (MMEF) N veya hafif ↓
Toplam akciğer kapasitesi ↓
CO2’ye duyarlılık
Solunum sayısı Veya
Dakika volümü Veya
Kompliyans
Solunum işi
Ventilasyon/Perfüzyon bozukluğu
PaO2
PaCO2
Kan hacmi ↑
KO
Sempatik tonus: N
KAH: N
Sağ-sol kalp end diyastolik basınç ↑
Ventriküler hipertrofi, biventriküler yetmezlik
% 10 obez hastada KKY
Oksijen tüketimi ↑ Atım hacmi ↑ Sol ventrikül hipertrofi
Hipoksi/ hiperkapni pulmoner vazokonstriksiyon pulmoner HT Sağ kalp yet
Hipoksi
Kalp ileti ve uyarı sistemlerine yağ birikimi
Miyokardiyal hipertrofi aritmi
Koroner arter hastalığı
Katekolamin
Hipoventilasyon
Hipoksemi Metabolizma
Eritropoetin
Kan hacmi
Renin Anjiyotensin Aldosteron
Sempatik tonus Vazokonstriksiyon
Kan basıncı
Artan kalp debisi ve kan hacmi kalbin iş yükünün artmasına neden olur
Kalp debisi artışı ( her 1 kg yağ dokusu için 0.1 L/dk) atım hacminin artışı
ile sağlandığından arteriyel hipertansiyon ve sol ventrikül hipertrofisi
gelişir.
Pulmoner kan akımı artışı ve hipoksiye bağlı gelişen pulmoner
vazokonstriksiyon, pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonleye neden
olur
Ağırlık ↑ → İntraabdominal basınç ↑ → intragastrik basınç ↑ Hiyatal herni, gastrik reflü ↑ aspirasyon riski
Açlıkta gastrik volüm ↑
Karaciğerde
YağlanmaİnflamasyonFokal nekrozSiroz
↑
İnsülin rezistansı ↑
İnsülin aktivitesi ↓
Karaciğerde glukoz üretimi↓
Glikoz kullanımı ↓
Metabolik Sendrom
Kriter Değer
Abdominal obezite Bel çevresi erkekte >102 cm ve kadında >88 cm
Trigliseridler ≥150 mg/dL
High-density lipoprotein kolesterol Erkekte <40 mg/dL ve kadında <50 mg/dL
Kan basıncı ≥130/85 mm Hg
Açlık kan şekeri ≥110 mg/dL
Bel çevresi
Vücut Kitle İndeksi (kg/m2)
Normal Ağırlık Aşırı Kilo Obezite Class 1
<102 cm (♂) Düşük risk artmış risk Yüksek risk
<88 cm (♀)
≥102 cm (♂) Artmış risk Yüksek risk Çok yüksek risk
≥88 cm (♀)
Obezite-hipoventilasyon Sendromu (Pickwickian sendromu) aşırı obezitenin bir
komplikasyonudur. Hiperkapni, hipoksiye bağlı polisitemi, sağ kalp yetmezliği
ve uyku hali ile karakterizedir.
Bu olguların solunum uyarısı zayıftır ve uyku sırasında horlama ve üst
havayalu obstrüksiyonu (obstrüktif uyku apne sendromu) görülür.
Obstrüktif uyku apne sendromu perioperatif komplikasyonların artışına neden
olur: hipertansiyon, hipoksi, disrtitmi, MI, pulmoner ödem, indüksiyonda
havayolu açıklığında güçlük, derlenme sırasında havayolu obstrüksiyonu
Opioid ve sedatifler kullanılmış ise ve supin pozisyonu verilmiş ise, postop
havayolu obstrüksiyonu riski yüksektir. Bu nedenle tam derlenme sağlanana
dek CPAP uygulaması düşünülmelidir.
Obezitede ilaç dağılımını etkileyen faktörler: artmış kalp debisi,
artmış kan volümü, artmış organ büyüklüğü ve artmış yağ kitlesi
Teorik olarak yağ depolarının fazla olması yağda çözünen ilaçların
dağılım volümünde artışa neden olur ( benzodiazepinler, opioidler,
tiyopental, propofol).
Dağılım volümündeki artışın anlamı, aynı plazma konsantrasyonu
için daha fazla yükleme dozu gereği demektir. Fakat yağ
dokusunun kısıtlı kan akımı artan yağ dokusunun ilacın akut
distrübisyonu ve eleminasyonu üzerindeki etkilerini azaltmaktadır.
• Lipofilik ilaçların, distrübisyon volümleri ve eleminasyon yarı ömürleri
obez hastalarda artmıştır.
• Obez hastalarda santral sinir sisteminin tiyopentalin indüksiyon
dozuna yanıtı obez olmayan olgulardan farklı değildir bu nedenle
ilacın dozu, hastanın aktüel ağırlığına göre değil ideal vücut ağırlığına
göre seçilmelidir.
• Özet: İntravenöz indüksiyon ajanlarının dozu, kilogram başına
miligram hesabı ile değil, hastanın gereksinimine göre ayarlanmalıdır.
Dağılım hacmimim yüksek olması nedeniyle klirens hızının azalması
beklendiğinden, idame ilaç uygulamalarının sıklığı da azaltılmalıdır.
Suda çözünün ilaçların (nöromuskuler blokerler) dağılım hacmi
değişmemiştir. Fakat ilaç aşırı dozundan kaçınmak için suda çözünen
ilaçlar ideal vücut ağırlığına göre verilmelidir.
Volatil anesteziklerin yağ dokusuna dağılımı oldukça yavaştır. Volatil
anestezikler yağ dokusunda depolanabilmektedir. Fakat yağ dokusuna
yavaş dağılım nedeniyle obezlerde volatil anesteziden derlenmenin
uzaması beklenmez.
• Obez olgularda volatil ajanların daha fazla metabolize edilmeleri ve
hipoksi, bu olgulardaki artan halotan hepatiti riskini açıklamaktadır.
• İzofluran ve desfluran en az metabolize olan volatil ajanlar
olduğundan obez olgularda seçilebilir.
• Artmış intrapulmoner şantlar ve oksijen gereksinimi nedeniyle,
obez olgularda azot protoksit kullanımında dikkatli olunmalıdır.
• Postoperatif artmış hipoksemi ve hipoventilasyon riski nedeniyle
opiodilerin kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Hikaye
• Uyku-apne,
• Somnolans
• HT, KKY, koroner arter hastalıkları
• GER, hiyatal herni
• DM
• Derin ven trombozu
Fizik bakı
Solunum sistemi: Dispne, ortopne, siyanoz
Havayolu değerlendirilmeli ; Oturur ve supin pozisyonda
Boyun kısa ve kalın
Temporomandibüler ve atlantooksipital eklem hareketleri kısıtlıdır
Üst havayolları dardır
Mandibula ve sternal yağ yastıkları arasındaki mesafe kısadır
Faringeal ve palatal yumuşak dokular fazladır
Larinks anteriyor lokalizasyonda olabilirDil büyüktür
KapnografPulsoksimetre
Fiberoptik bronkoskop
Kardiyovasküler sistem: Hipertansiyon, kalp yetm, anjina
Arter ve ven girişleri açısından değerlendirilmeli
Büyük tansiyon manşonu (manşon kolun% 70’ini kaplamalıdır)
Arter kateteri
Testler:
EKG
Ac grafisi
Ayrıntılı biyokimya (KC fonk, Lipid,kan şekeri vs)
Kan gazları
Solunum fonksiyon testleri
Pozisyon:
20-30 Ters Trendelenburg : İdeal
Premedikasyon:
Gastrik asidite (H2 antagonistleri, antisitler) ve gastrik volümü (metoklopramid) azaltılmalı
Uyku apnesi nedeniyle sedatif, hipnotik ve opioidler dikkatli kullanılmalı
Entübasyon:
Masif obez, küçük ağız-kısa boyun, uyku apnesi olan hastalar ve pulmoner ve
kardiyovasküler fonksiyonu bozuk olgularda uyanık endotrakeal entübasyon güvenli
olabilir.
Fiberoptik entübasyon gerekebilir.
Rampa pozisyonu entübasyonu kolaylaştırabilir.
• Obez olgularda akciğer volümleri azalmış ve oksijen
tüketimi artmış olduğundan entübasyon sırasındaki apne
periyodu sırasında hızla desatürasyon gelişebilir.
• Bu nedenle olgular indüksiyon öncesi preoksijene edilerek
akciğerlerin denitrojenasyon sağlanmalıdır.
• İndüksiyon ajanları kısa etkili olmalıdır.
• Solunum sesleri iyi duyulamayacağı için entübasyon end-
tidal karbondioksit ile doğrulanmalıdır.
Ventilasyon:
Genel anestezi fonksiyonel rezidüel kapasitede düşüşe ve ventilasyon-
perfüzyon ilişkisinde bozulmaya neden olarak oksijenasyonu kötüleştirebilir. Bu
nedenle bu olgularda sıklıkla %50 oksijen ile kontrollu ventilasyon uygulanır.
Bu olgularda yüksek tidal volüm ile kontrollu ventilasyon uygulaması daha iyi
oksijenasyon sağlar.
Litotomi, trendelenburg ve pron pozisyonunda kontrollu ventilasyon yapılsa
bile yeterli oksijenasyon sağlanamayabilir ve bu olgularda oksijen
konsantrasyonu artırılır.
PEEP dikkatli kullanılmalıdır. Aşırı PEEP düzeyleri var olan pulmoner
hipertansiyonu daha da artırabilir.
Rejyonel anestezi:
Yağ dokusu nedeniyle işaret noktaları belirsizdir, bu nedenle güçlük olabilir
Obez olgularda epidural yağ dokusu fazla olduğundan ve epidural venler
geniş olduğu için epidural ve spinal anestezi için kullanılacak lokal anestezik
dozu normal bireylere göre %20-25 az olmalıdır.
Oturur pozisyonda orta hattın lokalizasyonu ve spinal iğnenin girişi daha
kolaydır.
Rejyonel anestezide postop solunum komplikasyonları daha azdır.
Postop
Ağrı kontrolu için rejyonel teknikleri tercih edin. Hasta kontrollu analjezi de
tercih edilebilir. Solunum depresyonu açısından dikkatli olun.
Kas gevşetici etkisinin tümüyle antagonize edildiğinden emin olun (gerekirse
nöromuskuler monitorizasyon yapın)
Oksijenasyonu puls oksimetre ile izleyin
Derlenme odasında yarı oturur (45 derece) pozisyon verin (diyaframın yükü azalır)
Hipksi riski postop birkaç gün devam edebilir; rutin olarak oksijen verilmelidir.
Erken ambulasyon sağlanmalıdır
Postop yara enfeksiyonu, derin ven trombozu ve pulmoner emboli riskleri vardır.