ıp( - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d083550/2001/2001_ayduzs.pdfastronomik hesaplamalarda daha...

14
SANAT VE KÜLTÜR MERKEZi IRCI CA •• OSMANLI DUNYASINDA BILIM VE EGITIM MiLLETLERARASI TE B 12-15 Nisan 1999 Derleyen . Hidayet Yavuz 2001

Upload: others

Post on 20-Feb-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • İSLAM TARİH, SANAT VE KÜLTÜR ARAŞTIRMA MERKEZi IR CI CA

    •• OSMANLI DUNYASINDA

    • • \ıp( • •

    BILIM VE EGITIM

    MiLLETLERARASI KONGRESİ TE B LiGLERİ

    İstanbul 12-15 Nisan 1999

    Derleyen

    . Hidayet Yavuz Nuhoğlu

    İSTANBUL, 2001

  • Osmanlı Tarihi Kaynak ve İncelemeleri Dizi Seri No:7

    İsHim Konferansı Teşkilatı (İKT) İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)

    Adres: Barbaros Bulvan Yıldız Sarayı, Seyir Köşkü Beşiktaş

    Posta Adresi: P .K. 24, 80692 Beşiktaş -İstanbul -Türkiye

    Tel: 0212 259 17 42 Fax: 0212 258 43 65 e-mail: [email protected] web-site: http://ircica.org

    Sayfa Düzeni ve Dizgi: Acar Taıılak Kapak: Hatice Polat

    PC/6 - 2001/5 ISBN= 92-9063-090-6 (talnm için) . ISBN= 92-9063-093-8 (Türkçe edisyon ·için)

    IR CI CA KÜTÜPHANE KATALOG FİŞİ Osmanlı Dünya.sında Bilim ve Eğitim Milletlerarası Kongresi (12-15 Nisan 1999: Istanbul) Osmanlı Dünyasında Bilim ve Eğitim Milletlerarası Kongresi

    Tebliğleri!Derleyen: Hidayet Yavuz Nuhoğlu.- Istanbul: İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, 2001. ..

    XXXVTI, 76ls.: res., fig.; 24 sm.- (Osmanlı Tarihi Kaynak ve İncelemeleri Dizisi seri no: 7)

    ISBN 92-9063 -093-8 1. Eğitim- Tarih" Türkiye- Osrrianlı Dönemi 2. Bilim- Tarih

    - Türkiye - Osmanlı Dönemi I. Nuhoğlu, Hidayet Yavuz (Derleyen) Il. Osmanlı Dönemi Konu III. K.a.N. (Seri) 370.9561

  • MEKTEB-İ FEl\lN-İ NÜCÜM

    Salim AYDÜZ·

    XIX. yüzyıl ortalarına doğru, Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği yıllarda açılan, Mekteb-i Fenn-i Nücfım, Osmanlı tarihinde astronomi eğitimi için açılan ilk ve tek okuldur. Pek fazla olmayan eğitim ömrü süresince oldukça az talebe yetiştiren bu okul müneccimbaşılar tarafından idare edilmekteydi. Bir müddet Tıbbiye-i Adiiye binasında eğitime devam eden bu okulun, medreselerde olduğu gibi salı ve cuma hariç haftada beş gün eğitimi bulunmaktaydı. Takvim yapmak, Ramazan ayında imsakiye hazırlamak ve bunun ötesinde astronomi alanında faaliyetlerde bulunmak üzere açılmış olan bu okulun, Osmanlı bilim ve eğitim tarihi açısından büyük öneminin olduğu şüphesizdir.

    Giriş

    Osmanlılarda Avrupa' dakilerine benzer tarzda eğitim müesseselerinin a-çılması XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlamış, Tanzimat'ın iHinmdan sonra da artarak devam etmiştir. 1839 yılında Tanzimat'ın ilanı ile birlikte Avru-pa tarzı müesseseleşme hızlanmıştır. Açılan bu tür kurumlarm esasını Fran-sa'daki okulların modelinin oluşturduğu düşünülmeh.'tedir. Bu süreçte daha önce açılan Deniz ve Kara Mühendishanelerini (Mühendishiine-i Bahri-i Hümayun 1773-4, Mühendishane-i Berrl-i Hümayun 1795) Mekteb-i Tıbbıye-i Adliye-i Şiihane (1827-1839) gibi yeni tarz okullar takip etmiştir. Mekteb-i Fenn-i N ücum da, Tanzimat'ın ilanından bir sene kadar evvel açılmış bir eğitim kurumu olması hasebiyle, daha önce açılan bu tür okullar tarzında bir mektep olduğu kanaatini uyandırmaktadır.

    Arşiv kayıtlarında "Mekteb-i Fenn-i Nücum", "Mekteb-i Fenn-i Nücurniye", "Meheb-i Fünı1n-ı Nücfım", "Mekteb-i Fünı1n-ı Nücumiye", "Meh.'teb-i Müneccimin" "Tencimhiine" ve "Müneccimhiine", gibi yedi değişik isimle zikredilen bu mektep, Osmanlı tarihinde salt astronomi eğitimi vennek maksadıyla açılan ilk ve tek okul olmasından dolayı büyük önen-le sahiptir. Ne var ki çok kısa süren eğitim süresi, eğitim tarihi ile ilgilenenler ve diğer araştırıcıların konu üzerinde derinlemesine çalışmalarına man i olmuştur. Yaklaşık beş-altı

    • Fatih Üniversitesi - İstanbul

    335

  • ikisi de mektep ile ilgili iki arşiv vesikasından hareketle konu hakkında sınırlı malümat vermektedir1 . Mektep hakkındaki incelemelere geçmeden önce rnekte-bin bağlı bulunduğu müneccimbaşılık müessesesi ve mektebin ilk müdürü Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü ile Müneccimbaşı Sadullah Efendi hakkında kısa bir bilgi vermek, müessesenin anlaşılması açısından faydalı olacaktır.

    Müneccimbaşılık

    Osmanlı Devleti'nde müneccimbaşılık adı altında bir müessese bulun-maktadır. Devlet teşkilatı içinde önemli bir yeri bulunan bu müessesede, senelik takvimler hazırlanmakta, ayrıca Ramazan ayı için imsakiye yapılmakta ve uğurlu saat tayin edilmektedir. Hekimbaşılara bağlı olan müneccimbaşılar, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra sarayda yer almaya başlamış ve devletin yıkılmasına kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ayrıca saraydaki müneccimlerin idaresine de bakan müneccimbaşılar, İstanbul ve taşradaki muvakkıthfuıelerin idaresi ile de ilgilenmekteydiler2 •

    Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi

    Müneccimbaşı Abdullah Efendi'nin biraderi Ahmed Sabih Efendi'nin (öl. 1 784) oğludur. Tahsilini İstanbul'da yaptı, bir ara Arap ülkelerine gitti ise de fazla kalmayarak döndü. II. Mahmud döneminde müneccim-i sam, hareket-i ha-riç ruusuyla müneccimbaşı (1825) ve Selanik kadısı oldu (1838). Aynı sene Mekke-i Mükerreme ve Haremeyn-i Muhteremeyn payesiyle bu payeye uygun nişan; cülus sebebiyle de Edirne payesini aldı (1839). Mustafazade Bekir Bey'in sahilhanesi iki yüz bin kuruşa satın alınarak II. Mahmud tarafından kendisine hediye edildi (1838). Yaklaşık on beş sene müneccimbaşılık yaptı. İstanbul'da 1840 yılında vefat etti. Kabri Karacaahmet'tedir. Arapça, Farsça ve Fransızca bilir di.

    Klasik astronomi eserlerine vakıf olmanın yanında, Avrupa'da yapılan astronomi çalışmalarım takip eden Hüsnü Efendi, özellikle Paris'te yeni rasatlar sonucunda hazırlanan ziçlerin tercümesi ve kullanılması hususıında önemli ça-lışmalar yaptı. Astronomik hesaplamalarda daha dakik sonuçlar elde etmek üze-

    1 O. N. Ergin, Tilrkiye Maarif Ta;ilıi, İstanbul 1972, I-W190; N. Gökdoğan, "Türk astronomi tarihine bir bakış", Tanzimat I, İstanbul 1940, s. 469-475. Ömer Faruk Akün, Hoca Tahsin Efendi'nin de "Mekteb-i Fünti.n-ı Nücüm ile bir ilişkisinin bulunduğunu" belirtmektedir; bkz. "Hoca Tahsin", DİA, XVIII, 199.

    2 Osmanlı Devleti'ndeki Müneccirnbaşılık müessesesi hakkında daha fazla bilgi için bk. Salim Aydüz, Osman/i Devleti 'nde Müneccimbaşılık ve Müneccimbaşılar, yayınlanmaınış Yüksek Lisans Tezi, ilir, Sosyal Bilim-ler Enstitüsü, ı993.

    336

  • re, 1772 yılında Uluğ Bey Zici yerine Cassini Zici tercüme edilmişti. Ancak bu zicin de istenilen dakikliği sağlamadığını tesbit ederek, Fransız astronomlardan Joseph-Jerome Lalande'ın (öl. 1807) hazırladığı zicin 'takvim çıkarmak' ile ilgili kısmını 1814 yılında Arapça ya, ı 826 yılından önce de, altı bab halinde genişleterek, Türkçe'ye çevirdi. ı832 yılında Hekimbaşı Mustafa Behçet Efeneli ile pacli-şaha sunduklan arzla resınl hesaplarda kullanılmasını teklif etti ve padişalıın emriyle resmi takvim hesaplarında kullanılmaya başlandı.

    Müneccim-i sfull Sadullah Efendi'nin yardımlanyla takvim hazırlamak ve astronomi eğitimi vermek üzere Mekteb-i Fenn-i Nücfun adıyla ilk astronomi okulunu açtı. Fransızcaya vakıf olması ve Fransa'daki astronomi çalışmalarını takip etmesi bu okulu tesisinde etkili oldu. Bu okulıın ilk müdürlüğünü de bir müddet yürüttü3•

    Eserleri

    1. Cedavil-i Mfkatiyye li-'arz-i Kabe Yani Mekke (A). Mekke enlemine ve burçlara göre düzenlenmiş astronomi cetvellerinden meydana gelir.

    2. Küçük İlm-i Hey'et (T). Fransız astronomlardan Camille Flammarionne'nun bir eserinin tercümesidir (Kastamonu 1325).

    3. Takvim-i Sal 1230-1231 (T). Hicd 1230-ı23 ı yılına ait resm1 takvim. Cassini Zici'ne göre tertib olunan son takvimdir5 .

    4. Tercüme-i Zfc-i Lalande (A., T.). Fransız astronom J. J. Lalande'ın Tables Astronomiques (Paris ı 759) adlı zicini ilk olarak Arapça'ya, bir süre sonra Türkçe'ye tercüme etti. Her iki tercüme de müneccimbaşı olmadan evvel yapıldı. Çok sayıda nüshası bulunan tercümenin bazı nüshalarının mukaddimesinde II. Mahmud'un, bazılarında Abdülmecid'in ismi yer alır. Arapça tercümesinin ismi bazı yerlerde Tezlıibü'l-Enam fi Ta'ribi Zfci LaZande-nam olarak geçer. Türkçe tercümelerin bazı nüshalarının başında bııluna.tı b.ilgilerden anlaşılelığına göre, eserin sadece takvim yapımıyla ilgili bölümleri, altı bab üzere genişletilerek ter-

    3 Başbakanlık Ar§ivi (BOA), Maliyeden Müdevver Defterler Tasnifı (MAD), nr. 8356, s. 2~, 85; BOA, İradeDahiliye, nr. 101, 109, 724, 1015, 2826; BOA, Cevdet-Maarif, nr. 254ı, 4748; 5236; SO, II, s. 224; Ahmed Lütfi Efendi, Tarih, İstanbul 1302, V, s. 71, VI, s. 131; Süleymaniye Ktp., Süheyl Ünver Kolleksiyonu. Dosya nr. 174; Kandilli Rasathanesi Ktp., Takvim, nr. 183, vr. 13a; Yazma, Kandilli Rasathanesi Ktp., nr. 323, vr. 3b; Tali:vim-i Vekayi, sene. 13 Cemaziyelevvel 1256, defii. 201, s. 2; A Adıvar, Osmanlı Türkle-rinde İlim, İstanbul1982, s. 200-201,217.

    4 Kiilıire, Diirü'l-kütüb Ktp., Felek-Riyaza, nr. 2002, 40 v .. 5 Kandilli Rasathanesi Ktp., nr. 24, 14 v. t

    337

  • cüme edildi. Tercüme, Uluğ Bey Zici ile Cassini Zic'lerini geçersiz bırak:tı6 .

    Bu eserlerinin yanısıra Veladet-i Hiinıayılna Dair Bir Risale-i Nildmıiye (T) adlı şehzadelerden birinin doğumuna dair ahkam takvimF ile Zaiçe-i Sal (T) adında senesi.belli olmayan diğer bir ahkam takvinıi8 vardır.

    Müneccinıbaşı Seyyid Melımed Sadullalı Efendi

    Celvetiye Tarikatı'll111 k:umcusu meşhur mutasavvıf ve şair Aziz Mahmud Hüdayf Efendi'nin (öl.1628)9 tomıılarıııdandır. İstanbul'da doğdu. Hayatı ve tahsi-li hakkında bilgi yoktur. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra Beylerbeyi Ca-mii Hatibi oldu. 27 Ekim 1832 Cuma günü Durakpaşazade İbrahim Bey'in vefa-tıyla, yerine müııeccim-i sani olup10, kaide olduğu üzere Bab-ı Ali'de müııeccim-i sanilik bil'ati giydi11 . Bu arada batiplik vazifesine devam eden Sadullab Efendi, Müııeccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi'nin (12 Aralık 1840) vefat etmesi üzerine 29 Aralık 1840'ta İstanbul Müderrisliği rütbesini alarak müneccimbaşı tayin edil-di12. Aynca müııeccimbaşılara mahsus olan nişan Müııeccimbaşı Hüsnü Efendi zamarunda kaybolduğundan yeni bir nişaıı yaptınlarak Sadullah Efendi'ye veri1-di13. Sekiz sene müneccimbaşılık yapan Sadullah Efendi kirada oturması sebebiy-le oldukça sıkıntılı bir hayat geçinniş ve zaman zaman da borç içine girdiğinden maliyeden para İstemek zorunda kalmıştır14. Milsıla-i Sabıı rütbesindeyken mab-reç mevleviyetini aldı15 . 22 Aralık 1848 tarihinde İstanbul'da vefat etti ve Aziz Mahmut Hüdayf Caıııll Haziresi'ne defnedildi16.

    6 İÜ Ktp., TY, nr. 6553, 82 v.; Kandilli Rasathanesi Ktp., nr. 193, 78 v., 231, 360, 409, 45611, 492, 505. 7 İÜ Ktp., TY, nr. 4293. 8 İÜ Ktp., TY, nr. 6569,21 v. 9 H. Kfunil Yılmaz, "Celvetiyye",Dİ4, VII, 273-275. 10 Takvim-i Vekayi, defa. 44, sene. 13 C 1248, s. 1, sü. 2; Sicill-i Osmauf, III, 23.

    ll TaJ..:vim-i Vekayi gös. yer. 12 Müneccim-i Sani Sadullalı Efendi'nin Müneccimbaşı olmasına dair 5 ZA 1256 tarihli İrade, BOA, İrade'

    Dalıiliye, nr 1367; Sicill-i Osmauf, III, 23.

    l3 BOA, İrade-Da!ıiliye, nr 1367; BOA, MAD, nr. 8356, s. 21, 85. 14 Müsıla-ı Salın rütbesinde olan Sadullah Efendi'nin evindeki tamirattan dolayı borç içinde olduğu ve bu·nun

    ödenmesi ile kendisinin ma!ıreç mansıblarından birine tayin edilmesi isteğini hiivi müneccimbaşı Sadullah Efendi'nin takriri ile bu takrir üzerine 1 O 000 kuruş verilerek malıreç mansıblarından birinin kendisine ve-rilınesine dair cevabİ İrade, BOA, İrade-Dalıiliye, Tarih 21 RA 1264, nr. 8726; Ayrıca Hüsni Efendi'nin sahilhanesinin kendisine verilmesine dair Sadullalı Efendi'nin takriri ve cevabi irade, BOA, İrade-Da!ıiliye, sene 1258, No. 2826.

    15 BOA, İrade-Da!ıiliye, tarih 21 RA 1264, nr. 8726. 16 Vefat eden müneccimbaşı yerine tayin edilecek kişiye dair yazılan bir arz tezkiresi, BO;( A MKT. MHM,

    338

  • Hüseyin Hüsnü Efendi ile birlikte kurduldan "Mekteb-i Fenn-i Nücfun"un eğitimi ve talebelerinin yetişmesi için çok çalıştığından dolayı Padi-şah tarafından 4000 kuruş ihsan-ı şahane ile mükafatlandırmıştır17• Melcteb-i Fenn-i N ücum' a bina ve kendisine ev olmak üzere Hüsnü Efendi'nin sahilhanesinin kendisine verilmesini istemesi Bab-ı Ali tarafından olunılu karşılanmamıştır. Ancak Sadullah Efendi'nin ısrarla bu işin üzerine gitınesiyle Tıbbiye binasında kendileri için bir sınıf açılmasına karar verilmiştir18. Mekteb-i Fenn-i Nücfun'un kurulmasında ve daha pek çok işlerinin yürütülmesinde Sadullah E-fendi bizzat gayret göstermiş ve talebelerin eğitinıi ile ilgilenmiştir. Ne var ki Sadullah Efendi'nin bu kadar gayret gösterdiği bu mektep kendisi daha hayatta iken kapanmıştır.

    Sadullah Efendi'nin müneccim-i sfuıiliğe tayinini haber veren TakVıın-i Vekayi'deki yazıda kendisinin ilm-i nücfun bilgisi yanında iyi derecede mılsikişinas olduğu ifade edilir19•

    Eserleri

    1. Alıkam-ı Külliye-i Tali'-i Sal 'ala Tarfki'l-İcmal (T)20•

    2. Takvfnı ve Alıkanı-ı Sal (T) 21 • 125811842-3 senesi için hazırlanmış tak-vim ve ahicim-ı sal.

    3.1264 Senesi Takvfnı-i Sali (T)22 •

    4. Zayiçe-i Stll maa Takvim 126423•

    9/23, tarih, 27 M 1265; Sicill-i Osma11f, III, 23; Kandilli Rasathanesi Ktp .. , nr. 323, v. 3b. Burada vefatı 1264 olarak verilmiştir.

    17 Mekteb-i Fenn-i Nücüm talebelerinin yaptıklan takvimlerin t:ı.kdimine dair irade, BOA, İrade-Dahiliye, sene 1256, nr. 1015. · ·

    18 Sadullah Efendi'nin sahilbaneyi istemesine karşılık verilen cevabın ilgili kısmı şu şekildedir. " .. sahilbane-i mezldlrun ihsiin-ı şiliane olarak Hüseyin Hüsni Efendi'ye itii ve. balıası olan 200 000 kuruş bii-irade-i seniyye ber-vech-i münasefe maliye ve evkıl.f-ı hümayün hazineleri.'ı.den terliye ve lfa olunmuş ise de sahilhanenin müneccinı.hiine ittihazına dair bir güne irade kaydı bulunmamış ... " Ayrıca bu ta.krirde kendisi-nin borç içinde olduğunu ve halen kirada oturduğunu da ekleyerek kendisine ilisanda bulunulınası ricasında da bulunmuştur. BOA, İrade-Dahiliye, sene 1258, nr. 2826.

    19 Takvim-i Vekayi gös. yer.

    20 Kütalı.ya., Tavşanlı, Zeytinoğlu Ktp. nr. 295. 21 TSMK, nr. R. 1712. 22 İstanbul Üniversitesi Ktp., TY, nr. 103. 23 İstanbul Üniversitesi Ktp., TY, nr. 553. l

    339

  • Mektebin Açılışı

    Mekteb-i Fenn-i Nücfun'un ne zaman açıldığı tam olarak tespit edileme-mektedir. Konu ile ilgili (25 Recep 1256) 22 Eylül 1840 tarihli ilk vesikada oku-lun "müceddeden inşa edildiğinden" bahsedilmekte ve kısa süre içerisinde ileride konu edineceğimiz bir takım faaliyetlerin yapıldığına işaret edilmektedir24• Bel-gede verilen bilgilere göre mektebin bir sene kadar önce açılnuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mektebin tesisinde 3 Kasım 1839 tarihinde ilan edilen Tanzimat fermanının herhangi bir etkisinin olup olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Bununla birlikte, Mekteb-i Fenn-i Nücfun; Osmanlı Devleti'nde, XIX. yüzyılın başlarından itibaren, mühendishaneleri de göz önünde bulundura-cak olursak, XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren açılmaya başlayan Tıbbıye gibi Avrupa tarzı mekteplerden sayılabilir. Zira, daha önce de bahsedildiği gibi Mek-tebin ilk müdürü ve kurucusu olan Hüseyin Hüsnü Efendi'nin kişiliği, Mektebin tesisinde, Fransa Astronomi Cemiyeti'nin veyahut benzer bir kurumun etkisi al-tında bulunulduğunu göstermektedir.

    Mektebin Kuruluş Gayesi

    Yesikalardan anlaşıldığı kadarıyla, Mekteb-i Fenn-i Nücılrrı'a kHisik med-rese mezunu kimseler arasından seçilen ve astronomi öğrenmeye talip olan öğrenciler alınmaktaydı. Mektepteki eğitimin süresi tam olarak belli değildir. Tale-beler Mekteb-i Fenn-i Nücı1m'da takvim yapmayı, Ramazan ayında imsakiye hazırlamayı ve ayıu zamanda vakit tayini ile ilgili astronomi ilimlerini öğrenirlerdi. Nitekim Sadullah Efendi bir belgede " ... zabt-ı sinin-i şuhfu ve alıbar-ı evklit-ı salat için tahsil olunmakta olan Fenn-i Nücfunun mebdei ve esası olan rakam-ı takvimi istilıracı.." şeklinde bir cümle ile kuruluş maksadını ifade etmek-tedir. Astronomi dersleri yanında ilm-i mikat adı verilen ve muvakkıtlar tarafından namaz vakitlerinin tayini için kullanılan derslerin verilmesi, mektebin hem devlet işlerinde kullanılacak takvimleri yapmak üzere müneccimleri yetiştirme, hem de camiierin ve şehirlerin muvakkıt ihtiyacını karşılamak maksadıyla açılmış olduğunu göstermektedir25 •

    Mektebin Yeri

    Mekteb-i Fenn-i Nücfun'un müstakil bir binasının olup olmadığı husı1su tam olarak tespit edilememektedir. Özellikle ilk yıllarında dersler

    24 BOA, İrade-Dahiliye, tarih 25 B 1256, nr. 1015. 25 BOA, İrade-Dahiliye, tarih 13 RA 1258, nr. 2826.

    340

  • münecc:imbaşımn konağında veyahut ders veren her hocanın kendi evinde yapılmaktaydı. Sadullah Efendi, Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi'nin vefatından sonra, Sadaret'e yazdığı bir arz ile Sultan II. Mahmud'un kendisine hediye ettiği sahilhanenin, varisierinden satın alınarak Mekteb-i Fenn-i Nücfun talebelerine ders yeri olarak tahsis edilmesini aynı zamanda kendisi için bir ev olarak veril-mesini istemiştir26 . Bu arada arizasında, kirada oturduğırndan ve hayli borç içinde bulunduğırndan bahseden Sadullah Efendi, Mekteb-i Fenn-i Nücfun talebelerinin derslik bulmakta sıkıntı çektiklerinden de bahsetmiştir. Bunun üzerine yazılan cevapta, sahilhanenin Sultan II. Mahmud tarafından Hüseyin Hüsnü Efendi'ye ilisan-ı şahane olarak tahsis edildiği ve tahsis kayıtlarında buranın Tencimhane olmasına dair bir kaydın bulunmadığı belirtilmiştir. Belgede, Sadullah Efendi'nin sahilhaneyi almaktan maksadının mektep talebelerinin eğitimini orada icra etmek olduğu ve Mekteb-i Fenn-i Nücfun talebelerinin derslik ihtiyacının giderilmesi için Mekteb-i Tıbbıye-i Adiiye binasından bir odanın tahsis edilebileceği, bunun için Hekimbaşı ile görüşmesi gerektiği belirtilmiştir27 . Talebelere derslik bulma ihtiyacı yanında kendisine de ev bulma sıkıntısında olduğu anlaşılan Sadullah Efendi, bu talebini birkaç kez daha tekrarlamış ise de kendisine müsbet cevap verilmemiştir28 . Aynca sahilhanenin 200.000 kuroşa satın alındığı ve bunun yan-sının Evkaf, diğer yansının da Maliye hazinesinden karşılandığı belirtilerek tek-rar satın almanın çok fazla masraf olacağı, tabiatıyla bunun da mümkün olama-yacağı ifade edilmiştir. Mekteb-i Fenn-i Nücfun'un Tıbbıye binasında eğitime devam edip etmediği belirtilmemiştir. Aynca Rıza Tahsin Bey'in Mir'at-z Mekteb-i Tzbbıye adlı eserinde de konu ile ilgili maalesef herhangi bir bilgi bu-lumnamaktadır29.

    Mektepteki Eğitim

    Daha önce belirttiğimiz gibi Mekteb-i Fenn-i Nücfun'da takvim yapımı ve vakit tayini ile ilgili astronomi konularında eğitim verilmektedir. Dönemin diğer okullan gibi Mekteb-i Fenn-i Nücfun;da da beş gün ders, Salı ve Cuma günleri tatil yapılmaktadır. Müneccimbaşı ve münecc:im-i sam'den başka kimlerin ders verdiği vesikalarda belirtilmemekle beraber30, Mekteb-i Fenn-i Nücılm'da

    26 BOA, İrade-Dahili ye, tarih 13 RA 1258, nr. 2826. 27 BOA, İrade-Dahili ye, tarih 13 RA 1258, nr. 2826. 28 BOA, İrade-Dahiliye, tarih 13 RA 1258, nr. 2826. 29 Rıza Talısin, Mir'at-ı Mekteb-i Tıbbiye, İstanbul 1328. 3 0 Müneccimbaşılar ayrıca isteyenlere özel astronomi dersleri de verirlerdi. Müneccimbaşı Meluned Riikım

    Efendi'nin takvim yapmayı öğrettiği Seyyid Sadullah Müderrisziide b. Abdülkerirn b. Şeyh Mu~a ei-Ankaravi'nin (öl. 1272/1856) hazırladığı takvimlerin bazıları için bkz. Kandilli Rasathanesi Ktp. nr. ~34 ve

    341

  • başka hocaların da ders verdiği tahmin edilmektedir. Mektebteki talebeler önce-likle takviınlerin nasıl yapıldığını öğrenınekteydiler. Nitekim, Münecciınbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi, mektep ile ilgili ilk belgede öğrencilerin takvim yapma işini kısa sürede öğrendiklerini ve bu süre içerisinde herbirinin bir takvim hazırladığını belirtmektedir. Takvim yapımı yanında okulda gösterilen en mühim ders, "ilm-i mikat" adı verilen ve muvakkıtların asli vazifesi olan namaz vakitlerinin tayinidir. Bu derslerin taliıni esnasında okutulan kitaplar hususunda herhangi bir bilgi verilmemektedir. Ayrıca ne tür astronorni aletlerinden yararlanıldığı da bi-linmemektedir. Mekteb-i Fenn-i Nüclim'da, namaz vakitlerinin hesaplanmasının öğretilmesi ve muvakkıthanelerde görev yapacak kimselerin yetiştirilmesi de hedefleniyordu31 •

    Mektebin TaZebeleri

    Mekteb-i Fenn-i Nüclim'un pek fazla sayıda talebesi yoktur. Mektebin ilk yılında gelen talebelerin sayısı dörttür. Vesikalarda ismi zikredilen ve kendilerine "şagird" denilen birinci sınıftalebelen şunlardır.

    1. Ahmed Eşref Efendi 2. Ahmed Muhsin Efendi 3. Hasan Efendi 4. Mehmed Efendi.

    Ahmed Eşref Efendi, mektebin mümeyyiz-i evveli'dir. (Sınıf katibi ya da hocaların yardımcısı). Daha sonra münecciınbaşı olan Tarsus1zade Osman Karnil Efendi'ye (öl. 1896) ilm-i hey'et, nüclim ve ilm-i mlkat dersleri vermiştir. Medre-se mezunu olduğu anlaşılan Eşref Efendi'ye yaptığı takvimlerden dolayı İstanbul müderrisliği ruusu verilmiştir32 •

    Ahmed Muhsin Efendi ise, Mekteb-i Fenn-i Nüclim'un müdürü Münecciınbaşı Seyyid Sadullah Efendi'nin oğludur. Babasının münecciınbaşı olması üzerine, yerine münecciın-i sfuıi. olmak istediyse de, Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin Osman Saib'i tayin etmesi ile isteğine kavuşamadı33 • Bunun

    Millet Kütüphanesi, Ali Eıniri, Ryz. nr. 231. 31 O. N. Ergin, Mô.arif, I-II/190. 32 İstanbul Müftülüğü Şeriyye Sicilieri Arşivi (İMŞSA), Dosya nr. 1155. 33 Ahmet Muhsin Efendi ile Osman Saib Efendi'nin müneccim-i siiniliğe atanması mevzubahis olduğu~da

    özellikle Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin "Silih Efendi'nin malı1mat-ı tıbbıyeden ziyade fenn-i niicıima mahareti ve Muhsin Efendi'ye viicuh/a niçhaniyeti olduğundan hizmet-i mez]dlrenin Siiib Efendi'ye ihalesi ... " yönündeki tavsiyesi üzerine hareket edilerek Saib Efendi Tıbbıye muallimliğjnden alınarak bu makama getirilmiştir. 22 ZA 1256 taribii İrade-Dahili ye, nr. 1426

    342

  • üzerine Mekteb-i Fenn-i Nücfun'a talebe oldu34• Babasının vefatından sonra Os-man Saib Efendi müneccimbaşı, Ahmed Muhsin Efendi de müneccim-i sfuıi ol-muştur (2 Ocak 1849). Ahmed Muhsin Efendi, mektebin ilk yılında yaptığı tak-vimlerden dolayı istanbul müderrisliği ruusu ile taltif edilmiştir. Ahmed Muhsin Efendi'nin takvimleri yanında astronomi konusunda yazdığı bazı eserleri bulun-maktadır.

    Eserleri

    Cedvel-i Ma'rifet-i Tahvil-i Salhave Tevarilı-i Meşhiire (1219'dan 1259'a kadar) (T). Hi eri 1219-125 9 arasındaki bazı meşhur tarihierin çevrilmesi konu-sundadır35 •

    Alunet Muhsin Efendi'nin ayrıca Risale fi Alıkami sene 1266, Cedvel-i Merkezi'l-Hamel, Cedvel-i Sfttini, Hicri 1195 Yılı TakvimP6 , Cedvel-i Sinfn-i Hey'et37, ve Fal-i Sene-i 120()38 gibi eserleri bulunmaktadır.

    Mektebin üçüncü talebesi Hasan Efendi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Eşref ve Muhsin Efendi'ler ile birlikte yaptığı takvimden dolayı kendisine 500 kuruş atıyye verilmiştir. Ayrıca mektebe devam etmeyen Mehmed Efendi'nin maaş ı kendisine eklenrniştir39•

    Mektebin son talebesi olan Mehmed Efendi ise, mektebe bir müddet de-vam etmiş ancak daha sonra derslere gelmeyerek eğitimini yarım bırakmıştır. Diğer talebeler gibi takvim yapmayan Mehmed Efendi'nin maaşı kesilmiş ve derslere karşı lakayd davranmasından dolayı mektepten çıkartılmış, 200 kuruşluk aylığı da Hasaıı Efendi'nin maaşma zam olarak ilave edilmiştir.

    Mektep talebeleri, hazırladıklan takvimleri aynı zamanda mektebin mü-dürü olan Müneccimbaşı vasıtasıyla Padişah'a sunarak çeşitli hediye ve in'amlar almaktaydılar. Müneccimbaşı Hüseyin Hüslıü Efendi, "müddet-i kallle zarfinda dört kıta rakam takvimini hesab ve istihrac eyledikleri", ayrıca "fenn-i merkllmu

    34 BOA, İrade-Dahiliye, 7 S 1265, nr. 10288; Sicill-i Osman!, IV, 100; BOA. İriide-Da!ıiliye, nr. 1015; nr. 1265, nr. 1426; SO, IV, s. 100; Cevdet, Tarih, X, 212; A. Lütfi Efendi, Tarih, IX, 120; Aydüz. Miineccimbaşılzk, s. 218-219.. ·

    35 Ankara, Milli Kütüphane, nr. A. 255, 256 v. 36 Kandilli Rasathanesi Ktp., nr. 515, 80 v. 37 Belediye, Ktp, M. Cevdet, nr. 401. 38 Türk Tarih Kurumu Ktp., Yazına ıır. 12. 39 BOA, İrade-Dahiliye, sene 1258, ıır. 2826; Bqf, İrade-Dahiliye, sene 1256, nr. 1015. l

    343

  • ta'allüm ve İstifadede sa'y ve gayret etmede olduklannı, az vakitte tahsllatlan derece-i kemale vasıl olmakta olduğunu ve bu makilleleriıı bir gılna mukarat-ı seııiyyeye mazhanyetle mesriiriyetleri bir kat daha şevk ve halıişlerini mucib olacağını" ifade ederek Sultan Abdülmecid'ten takvim yapan kimseleri ödüllen-dirmesini istemiştir. Bu arada Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi kendisinin de bir gılna maaşı olmadığından ve Müneccim-i sam Sadtillah Efendi'nin de borç-lu olduğundan dolayı ümit içinde olduklarım ilave etmiştir. Mektep talebelerine yukarıda bahsettiğimiz şekilde ihsan-ı hümayfin sadır olurken, müneccimbaşıya yakın bir zamanda evine hırsız girdiği için 15.000 kuruş verildiğinden dolayı bu sefer verilmeyeceği, Sadrılialı Efendi'ye de 4. 000 kuruş in' am verilmesi kararlaştmlmıştır.

    Mektebin ilk yılında dört olan talebe sayısı, 1842 yılında altı kişiye kadar çıkmıştır. Bu sene Müneccimbaşı Sadullah Efendi'nin gayretleri ile takvim hazırlayan mektep şakirtleriııin takvimleri yine Padişah'a sunulmuştur. Konu ile ilgili belgede, daha önce olduğu gibi, Sadrılialı Efendi 50.000 kuruş borcu olduğıırın ve aynca kirada oturduğunu belirterek, selefi Hüseyin Hüsnü Efendi'nin sahilhanesinin kendisine verilmesini, aynca borcunun ödenmesinde yardırncı olunmasını tekrar istemiştir. Ancak Sadaret'ten verilen cevapta sahilhanenin veri-lemeyeceği, borcunun da ödenmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş, takvimler için ödenecek ilisarılar ise zikredilınemiştir.

    Mektebin Aylık Tahsisatı

    Mekteb-i Fenn-i Nücfim'un aylık 5.500 kuruş tahsisatı bulunmaktaydı. Maliye hazinesinden her ay düzenli olarak ödenen bu maaşın bir kısmı müneccimbaşıya, diğer kışını da mektebin talebelerine aitti. Maaşın her ay ö-deıırnekte olduğıırıa dair elimizde iki belge bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 1257 yılı Zilkade ayıria40, diğeri de 1259 yılının Şubat ayına aittir1 • Her iki bel-gede de maaşın daha önceki aylarda düzenli olarak ödendiğine dair sabıkl kaydı bulunmaktadır. Cevdet tasııifi Maarif belgeleri arasında bulunan vesikalann her ikisinin başında, Müneccimbaşı Seyyid Sadrılialı Efendi'nin mülırünü taşıyan şu ibareler yer alır "Ba irade-i şahane Mekteb-i Fenn-i Nücum'a ve müneccimbaşı dfu1erine Maliye hazfne-i celilesinden malı be malı i'ta buyrulan beş bin beş yüz kuruşun iş bu bin iki yüz elli dokuz senesi Şubatına mahsuben ba hazine-i

    40 Mekteb-i Fünün-u Nücfim talebelerine ve müneccimb~ılara her ay maliyeden muhasses 5.500 kuruşun verilmesine dair müneccimb~ının takriri, BOA, M. Cevdet, Maiirif, tarih 28 Zilkade 1257, nr. 2391; BOA M. Cevdet, Maarif, tarih 9 Safer 1259, nr. 6665.

    41 İMŞSA, Dosya nr. 1155.

    344

  • merkfune dinibinden i'tası babında enır ü ferman hazret-i men lehü'l-emrindir". Mekteb-i Fenn-iNücum talebelerinin herbiri ayda 200 kuruş almaktaydı42 • Bunun yanında müneccimbaşı, müneccim-i sfuıi ve talebeler derslerde yaptıkları takvim-leri zaman zaman padişaha sunmuşlar ve karşılığında bazı isteklerde bulunınuşlardır. Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi bir takvim takdimi esnasında verili-ği takrirde, bu talebelerin fenn-i nücılm öğrenmede gayretli ve istekli olduklarını, az zamanda mühim mesafe katettiklerini belirterek padişahın bu takvimler karşılığında vereceği ilisan ile talebelerin aşk ve şevkierinin daha da artacağını belirt-meyi ilimal etmemiştir3 • Talebelerin bu istekleri yerine getirilerek yaptıkları tak-vimlerden dolayı mükafatlandınlmışlardır. Bu takdimler esnasında mektebin talebelen yanında hacalarma da ilisanlarda bulunulmuştur. Mektebin ilk açıldığı senelere ait takvim takdiminde Müneccimbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi, Münec-cim-i sfuıi Sadullah Efendi ile mektebin ilk takbelerinden Hasan Efendi'ye birer miktar atıyye, Eşref ve Muhsin Efendi'ye de İstanbul Müderrisliği ruusu talebin-de bulunmuştur. Neticede Sadullah Efendi'ye gösterdiği gayTetten dolayı 4000 kuruş, Hasan Efendi'ye yaptığı takvimden dolayı 500 kuruş atıyye verilmiş, Eşref ve Muhsin Efendi'ler de İstanbul mı1suna nail olmuşlardır.

    Mektebin Kapatılması

    Elimizde bulunan sınırlı sayıdaki vesikadan hareketle mektebin kesin açılış tariliini tespit edemediğimiz gibi kapanış tariliini de belirleyememekteyiz. Yaklaşık altı yedi sene kadar eğitime devam eden Mekteb-i Fenn-i Nücüm ile ilgili arşivlerde bulunan son belge ll Mart 1843 tariblidir. Bu belge, mektebin aylık tahsisatı ile ilgili olup eğitimin devam etmekte olduğunu göstermektedir. Ancak 1880 yılında Müneccimbaşı olan Tarsusizade Osman Kamil Bey'in kendi yazdığı hal tercümesinde bulunan bir kayıtta, mektebin 1845 yılından önce mülga olduğu belirtilmektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi mektep talebelerinden Aluned Eşref Efendi, Osman Kamil Bey'e astronomi dersleri vermiştir. Osman Kfunil Bey, bu husüsu belirtirken, «mülga Mekteb-i Fenn-i Nücüm'un mümey-yiz-i evveli Eşref Efendi» diye ifade etmiştir4•

    Elimizdeki belgelerde mektebin kapanma sebepleri hakkında bilgi yok-tur. Ancak mektebe çok fazla rağbetin olmaması, müstakil bir binasının bulun-mayışı, ya da Müneccimbaşı Sadullah Efendi'nin sürekli istekleri muhtemelen

    42 Ayıu yıllarda Mekteb-i Tıbbiye talebelerine aylık 25 kuruş verilmesine bakılırsa Nücum Mektebi'nin talebe-lerine verilen bu maaş oldukça yüksek bir maaştır. Mir'at-ı Melcteb-i Tıbbiye, s. 23.

    43 BOA., İrade-Dahiliye, tarih 25 B 1256, nr. 1015. 44 İMŞSA, Dosya nr. 1155. 1

    345

  • mektebin kapanmasında etkili olmuştur.

    Sonuç

    Netice itibariyle, Mekteb-i Fenn-i Nücfun'un Osmanlı bilim ve eğitim ta-rihinde önemli bir yerinin olduğu anlaşılmaktadır. Mektebin kısa süren hayatı ve belgelerin azlığı, bilim ve eğitim tarihi açısından konu üzerinde çalışmak isteyen-ler için önemli bir talihsizliktir. Özellikle Osmanlı astronomi tarihi açısından büyük önemi bulunan bu okulun yeni çıkacak arşiv belgeleri ışığı altında ince-lenmesiyle daha iyi anlaşılacağı ve mahiyetinin tespit edileceği muhakkaktır. Her ne kadar büyük başarılan bulunmasa da mektepte kısa süren eğitim neticesinde az da olsa talebe yetişmiştir. Bunlar arasından Ahmed Muhsin Efendi'nin münec-cim-i sfuıi olması, Ahmed Eşref Efendi'nin de daha sonra müneccimbaşı olan Tarsusizade Osman Kamil Efendi'ye ders vermesi, buradaki eğitimin seviyesi hakkında fikir vermektedir.

    346