vboxmag.com

VBOX7.10

2

GENEL KOORDİNATÖR ve YAYIN YÖNETMENİ

KREATİF DİREKTÖR

EDITORYAL

KATKIDA BULUNANLAR

TEMSİLCİLERİMİZ

ART

İLETİŞİM

Elif Türkoğ[email protected]

Mert Türkoğ[email protected]

Selin Bilgiç[email protected]

Esra Yarıcı[email protected]

Dr. Adil Ası[email protected]

Eda [email protected]

Ebru [email protected]

Aslı GündoğanYusuf AkıncıAli Osman TaşDefne Aydın

Los AngelesAlper [email protected]

İstanbulAhu Kılıç Naniç[email protected]

Washington DCErkan [email protected]

Viyanaİsmail Gö[email protected]

ME [email protected]

250 Pacific Ave. Long Beach California 90802Phone: +12132717854 [email protected]

TEMMUZ 2010 SAYI: 12

3

VBOXMAG 7.10

editorKeyifli bir merhaba...

Yazın gelmesiyle herşey ama herşey sıcacık renklere büründü. İnsanın içini kıpır kıpır yapan yaz akşamları, tatile özlem, arkadaşlarla buluşmak, yeni çıkan kitapları keşfetmek, farklı yerler görmek, yoğun iş temposundan azda olsa uzaklaşmak hepimizin isteği. Sizde bu yoğun tempoda biraz ara verip hayatınıza keyif katın ve sizin için hazırladığımız Temmuz sayısına bir göz atın...

Fondöten kullanımı hakkında bilmediklerinizle başlıyoruz sayfalarımızda gezintiye, Portre de bu kez ‘Küçük Hadımefendi’ Belgin Doruk var, Yaşam Koçumuz hayata yeni bir başlangıçın yöntemlerini gösterirken, Evlilik Asistanı ile keyifli bir evlilik hazırlığı serüveni yaşayacaksınız, birbirinden lezzetli kokteyl tariflerini mutlaka deneyin.Seyahat planlarınız varsa Travel bölümümüzde San Francico’yu öneriyoruz, Yaz aylarında beyaz giymenin dayanılmaz hafifliğinine Trendsetter ile varırken, Köşe Kapmaca’da Kadriye Adanır ile hayat verdiği takılar üzerine keyifli sohbeti bulabilirsiniz, Yaz aylarında beslenmenize dikkat edin diyor ve tarihteki mumyalar hakkında bilmediklerinizle

gezintimizi tamamlıyoruz. Son olarak Yeni bölüm Book Club sizlerle...

Ücretsiz 1 aylık inglizce eğitimine ne dersiniz? O zaman size güzel bir haberimiz var!!! 12. sayımız şerefine Vboxmag, EF Uluslararası Dil Okulları ortak çalışmasıyla tüm okuyucularımıza 1 aylık ücretsiz İngilizce eğitim fırsatı veriyor. Detaylı bilgiyi sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Keyifli seyirler

elif türkoğlu

4 TEMMUZ 2010 VBOXMAG.COM

VBOXMAG 7.10

Mavi’nin yaz koleksiyonunda öne çıkan, farklı renk ve kesimlerde, her zevke uygun denim şortlar, rahatlıktan vazgeçemeyen ve seksi görünmek isteyenlerin favorisi oluyor. Özellikle nar çiçeği ve yeşim renkli asit yıkamalar, bu yaz en çok tercih edilen modeller arasında yer alıyor.

Mavi’den Kısacık Denim Şortlar...

trends

5VBOXMAG.COM TEMMUZ 2010

TRENDS

İngiliz hazır giyim devlerinden Burberry, 2010/11 sonbahar-kış sezonu için tamamen interaktif bir reklam kampanyası hazırladı. www.Burberry.com adresinde ilgili tüm ürünler 180 derece

etraflarında döndürüp tüm konsepti 3 boyutlu olarak takip edilebiliyor.

Burberry, 2010/11 sonbahar-kış sezonu için interaktif bir reklam kampanyası hazırladı


TRENDS

Mobilya donanımları ve aksesuarları konusunda rakipsiz ürün portföyüne sahip, dünya markası Häfele, tüm yaşam alanları için estetik ve işlevsel binlerce kapı kolu ile modern, klasik, country, grange, minimalist, barok, her tarz için özgün tasarımlar vaat ediyor.

Klasikten moderne tüm stillerde Häfele kapı kolları


TRENDS

Sporu hayatının bir parçası haline getirenler, sandaletlerinde de Nike’tan vazgeçemiyor. Yaz sıcağının etkisini azaltan sandaletlere sportif bir yorum getiren Nike, gladyatör modeliyle sezonun gözdesi oluyor.

Sandalet modasına “Nike” yorumu!


TRENDS

Günlük yaşamın her anında kolayca fotoğraf ve video çekme imkanı sunma amacıyla “dual kamera” (fotoğraf ve video çekebilen kamera) konseptini yaratan Sanyo, kullanıcılara su altında da fotoğraf ve video çekebilme keyfi vaat ediyor.

Sanyo’dan Dünyanın İlk Su Geçirmez Full HD Dual Kamerası


TRENDS

Yaz coşkusunu the WOO’nun birbirinden farklı

ve güzel ürünler ile yaşamaya ne dersiniz? Ev

yaşamına dair mobilyadan terliğe geniş bir ürün

yelpazesini yepyeni bir mağazacılık anlayışı

ile sunan the WOO, yaza özel çok farklı bir

kampanya başlattı. Tarih sınırlaması olmayan

bu özel kampanya kapsamında the WOO tüm

ürünlerinde yüzde 40 indirim üzerine yüzde

20 indirim fırsatı ile 2010 yılı sonbahar sezonu

öncesi yazın coşkusunu evinizde, bahçenizde ve

ofisinizde yaşatıyor…

The WOO’da Yaz Fırsatları Başladı


TRENDS

Yazın keyfini ayrıcalıklı çıkarın

Versace’nin yaz sezonu gözlük modelleriyle fark yaratıp, plajların aranılan kızı siz olun.


TRENDS

Vestel, geniş buzdolabı hayali kuran ailelere 3 çekmeceli büyük derin dondurucusu ve soğutucu bölmesiyle Vestel XXL’ı sunuyor.

Vestel XXL ile aylık alışverişi tek buzdolabına sığdı


VBOXMAG 7.10

Olmak istediğim noktaya nasıl gidebilirim?

Gün içinde 1440 dakikaya sahibim. Bu zaman dilimini nasıl kullanıyorum, doğru değerlendiriyormuyum?

İşimi, eşimi, evimi seviyorumuyum? Evde ve işte enerjimi tüketen durumlar, kişiler, olayalar neler? Sahip olduğum bedensel yapıdan memnunmuyum? Değilsem, memnun olabileceğim duruma gelebilmem için atmam gereken ilk adım ne?

Soruları çoğaltmak mümkün. Sorular kişide farkındalık yaratır…

Farkına vardığınız her soruyla birlikte yaşamınızın kontrolünü elinize alırsınız

ve bir heykeltıraş gibi onu şekillendirirsiniz. Farkındlıklı şekillendirilen hayatlarda çoğunlukla ilham veren sanat eserlerine dönüşür.Örneğin eviniz, insanlara ilham verir, dış görünüşünü ve davranışlarınızda öyle. Yaptığınız iş bir şekilde insanların yaşamına dokunur.

İşte bu yüzden yapacaklarınızı ertelemeyin… Hemen şimdi harekete geçin.

Gardrobunuzdan kullanmadıklarınızı ayırın, evdeki eşya fazlalıklarınızı verin, bedeninizdeki fazlalıkları atın,

Hayata yeni bir başlangıçKim olmak istiyorum? Olmak istediğim yerdemiyim?

YAZAN: Aynur Tü[email protected]

C CYAŞAM KOÇU


C [[D


Bu gün kendimi mutlu edecek ne yaptım?Bu gün hedefime ulaşabilmek için bir adım attım mı?Sevdiklerim için bir şey yaptım mı?İç huzurum yerinde mi?Kuşkularımı temizledim mi?Korkularım var mı?Duygusal sorunlarımı hallettim mi?

Merak etmeyin her şeyi bir ay ya da bir gün de halletmek gibi bir zorunluluğunuz yok. Siz Temmuz sayısın da bu soruları tespit edip cevaplayın. Sonraki sayılarda sırasıyla ben size konu konu yazılarımla yardım edeceğim. Fikirlerimle katkıda bulunacağım.

Şimdilik sevgiyle kalın…

D

size negatif enerji veren insanları hayatınızdan çıkarın. Ertelediğiniz tatile çıkın. Sizi bunaltan ve sinirlendiren, aldatan, aşağı çeken sevgiliniz varsa terk edin. Sizi güldüren, mutlu eden yücelten enerji olarak besleyen insanlarla birlikte olun. Her zaman ulaşmak istediğiniz ve ulaşılabilir hedefleriniz olsun. Onlara gidecek yol üzerinde atılan adımlara sahip olun.

Hayat amacınız olsun. Enerjinizi kanalize ederken meditasyon haline geçtiğiniz her şeyi unuttuğunuz yaratıcılığınızı ortaya koyabildiğiniz saatler ve uğraşlarınız olsun. Her gece yattığınızda kendinize şu soruları sorun.


1. yıl HEDİYEMİZİ

KAÇIRMAYIN!!!Online magazin Vboxmag tüm okuyucularına EF Uluslararası Dil

Okulları’ndan 1 aylık ücretsiz

online İngilizce

eğitim veriyor.

31.07.2010 tarihine kadar [email protected] adreslerine

“Vboxmag’ın sıkı takipçisiyim” yazıp e-posta gönderen herkes bu

fırsattan yararlanabilir. Acele edin fırsatı kaçırmayın…

EF Uluslararası Dil Okulları 16 ülkede 40’ı aşkın okulu bulunan EF; 13-18 yaş arası gençler için yaz kampları, 16 yaş ve üzeri herkese her pazartesi minimum 1 haftadan başlayıp istenilen süre boyunca uzatılabilen dil kursları sunuyor. Yurtdışında lisans

veya yüksek lisans eğitimi almak isteyen gençlere hazırlık ve yerleştirme programları sunan EF’in, 6 veya 9 aylık akademik yıl dil eğitim programları da bulunuyor.

İnönü Cad. No:11/2 Kat:1 Gümüşsuyu-Taksim 34437 İstanbul Tel: 0 212 292 34 55 | Faks: 0 212 249 12 33

VBOX


VBOXMAG 7.10

the guidebeauty 17Yaz geceleri için parfümünüzü seçtiniz mi?

fashion 26Deniz, güneş ve yaz gecelerinde beyaz giymenin dayanılmaz hafifliği

health 22Yaz aylarında beslenmenize dikkat edin. Rehavet oluşumunu önlemek için tatlı tercihlerini daha çok sütlü ve meyveli tatlılar veya meyveden yana kullanmak faydalı olacaktır.

food 41İşte birbirinden leziz pratik kokteyl tarifleri.

wedding 38Evlilik Asistanı ile evlilik hazırlığı serüveni ve 2010 düğün tüyoları

travel 46San Francisco


VBOXMAG 7.10

beauty

Yaz geceleri için parfümünüzüseçtiniz mi?

Birkaç öneriye ne dersiniz?


BEAUTY

Sephora ile güneşten

parlak ışıltılıbir yaz!

2010 yazında ışıltılı teni ve makyajıyla fark yaratmak isteyen kadınlar, Sephora mağazalarındaki zengin

ürün seçenekleriyle beklentilerini karşılıyor. Günbatımında ışıldayan

bir cilt için, yazın olmazsa olmazı yanık ten, bakımlı parıldayan bir cilt ve göz alıcı makyaja sahip olmak

isteyenler, Sephora’nın fark yaratan, yenilikçi ürünleriyle bu yaz da göz kamaştırıyor.

Göz ve Yanak Aydınlatıcı

Hem allık hem de far olarak kullanılabilen ürün, pudramsı ince yapısı sayesinde kolayca uygulanabiliyor. Yanık tende mercan rengi ve şeftali tonunda yanaklar yaratan allık-far, alev alev yanaklara ve haylaz ve seksi gözlere kavuşturuyor. Fiyatı : 28,90 TL

Mini Super Shimmer Dudak Parlatıcısı

Yumuşak ve seksi dudaklar isteyenler, yeni mini boylarıyla kolayca taşınan rujlar dudaklara ışıltı katıyor. Fiyatı: 10,00 TL

Benefit Bathina Vücut Balsamı

‘‘Take a picture...It lasts longer...’’ Benefit Bathina vücut balsamı, simli ve kremsi yapısıyla parlak ve ipeksi tene sahip olmak isteyenlerin ilgi odağı oluyor. Fiyatı: 89 TL


BEAUTY

Güneşsiz Bronzlaştırıcı Seri

Tatile gidemeyip güneşlenemeyenler Güneşsiz Bronzlaştırıcı Serisi’yle

seviniyor. Ürün, güneşin veya solaryumun zararlı ışınlarına maruz kalmadan doğal

bronzluk sağlıyor. Fiyatı: 30,50 TL

Nars Kuala Lumpur Duo İkili Far

Göz makyajına üç boyutlu bir görünüm kazandıran

Kuala Lumpur Duo göz farı, gül ve altın pigmentleriyle zenginleştirilmiş böğürtlen

renginin cazibesini göz kapaklarına yansıtıyor. Yanık

tende göz kamaştırıcı bir sonuç yaratan ikili far, bu yaza

damgasını vuruyor. Fiyatı: 73 TL

Dikkat çekmek isteyenlere “Golden Sparkle Body Oil” Işıltılı Vücut Yağı

Altın ışıltısı veren vücut yağı, cildi nemlendiren ve çabuk emilen formülü, yanık tende yarattığı seksi görünümle, çılgın yaz partilerinin vazgeçilmez ürünleri arasında yer alıyor. Fiyatı: 22,50 TL


BEAUTY

YAZAN Tülin Şahin WWW.TULISS.COM

Fondöten Kullanma SanatıFondöten sadece size özel bir mak-yaj malzemesidir. İsteseniz bile en yakın arkadaşınızla paylaşamazsı-nız. Çünkü sadece sizin cilt renginize, cilt tipinize ve cil-dinizin ihtiyacına göre seçilip alınır. Bu üç unsur da zamana ve yaşadığımız mevsime göre değişir. Mesela yazın kullan-dığınız fondöteni, kışın kullanamazsınız veya normal bir cilt tipi belli bir dönem geçiriyordur; örneğin gereğinden fazla kuruyordur, makyaj tutmuyordur, dışa vuruyordur… Stres, hastalık veya mevsim bu tür sorunlara neden olabilir. Bu du-rumda doğal olarak fondöteninizi değiştirmeniz lazım. Dört tip fondöten bulunmaktadır; Likit, krem, mousse, tinted mo-isturizer. Fondöten sürerken sünger veya artık çok gelişmiş olan fondöten fırçalarını kullanmanızı öneririm, çünkü doğal bir görünüm sağlamasıyla beraber daha hijyeniktir.

Krem fondötenler, diğerlerine göre daha kalındır ve kapatıcı özelliğe sahipdirler. Özellikle olgun ve kuru ciltler için ide-

aldir. Tinted moisturizer (renkli nemlendici) en şeffaf fondötendir. Bu fondötende nemlendirici ve renk bir arada bulunur. Çok aktif bir haya-tınız varsa ve yüzünüzde kapatılması gereken birşeyler yoksa fakat yine de yüzünüze hafif bir renk vermek istiyorsanız sizin için en ide-ali, renkli nemlendiricidir. Spor yaparken bile kullanabilirsiniz. Dönem dönem benim de ter-cihimdir. Tüm cilt tipleri kullanabilir.

Likit fondöten, en popüler olanı ve en çok ter-cih edilendir. Likitlerin iki çeşidi vardır biri su bazlı, diğeri ise yağ bazlı olanıdır. Kuru ciltler daima yağ bazlı, karma ve yağlı ciltler ise su bazlı olanları kullanmalıdır. Normal ciltler ih-tiyaçlarına göre seçmelidir. Hassas ciltler ise su bazlı olanları tercih etmeleri gerektiği gibi süngerlerini de sık sık temizleyerek kullanma-


BEAUTY

nemli bir süngerle fazlalığı almaya çalışın.*Önce concealer sürdüyseniz mutla-ka üzerine fondöten sürmenize gerek yok! Kapattığınız yer daha çok belli olur ikisinden birini seçin. Ya fondö-ten ya concealer. Sabitlemek için bir fırça ile toz pudra sürün.

*Fondöteni tüm yüzünüze sürdüyse-niz asla boynunuzu unutmayın. Bu kadınların yaptığı en büyük hatadır ve maalesef çok çirkin duruyor.

*Renk seçerken elinize değil de boy-nunuza veya yüzünüze sürerek de-neyin boynunuza sürdüğünüz renk kaybolmuşsa o doğru renk demektir. *Alacağınız makyaj malzemesini her zaman gün ışığında deneyin. Alaca-ğınız ürünü önce mağazada sürün ve mağazadaki ışıklarla nasıl göründü-

lıdırlar. Mousse fondöten, fon-dötenlerin en yenisidir ve adından da belli ol-duğu gibi aynen köpük gibi hafif ve yumuşaktır. Hatta kullanması da eğ-lencelidir. Silikon içer-diği için cildinizi kadife gibi yumuşacık yapar. Özelllikle kış aylarında cilt çabuk kuruduğundan köpük fondötenin içerdiği silikon cildinizin soğuktan ku-rumasını da engelleyecektir.

Unutmayın, aslında en iyi fondöten ve pudra her şeyden önce sağlıklı bir cilttir. Kendimize dikkat eder-sek, düzenli spor, sağlıklı beslenme, bol bol su ve iyi uyku ile sağlıklı ve mükemmel bir cilde sahip olabiliriz. Mükemmeli yakalamak için ise dışa-rıdan yardımı, her geçen gün daha iyi olan fondötenlerden alabilirsiniz.

FONDÖTEN SÜRMENİN PÜF NOKTALARI*Fondöteni nemli bir süngerle, fır-çayla veya parmak uçlarınızla sürün.*Şeffaf ve doğal durması için sadece kapatılması gereken yere sürün ve iyice dağtın.

*Ne kadar çok sürerseniz o kadar çok kapatmaz, güzel görünmenin aksi-ne bir maskeniz varmış gibi durur-sunuz. Yanlışlıkla fazla sürdüyseniz

ğüne baktıktan sonra elini-ze bir ayna alın ve dışarıda gün ışığında bakın. Renk-ten emin olamadıysanız hemen silmeyin, dışarıda bir saat gezindikten sonra aynaya tekrar bakın, renk

muhtemelen yerine daha iyi oturmuş olacaktır aynı

zamanda bu yöntemle fondö-tenin cildinize nasıl bir etki yaptığını

da anlamış olursunuz.

*Fondöten cildinizden ne çok açık ne de çok koyu olmalı, cildinizle aynı renkte olmasına dikkat edin. Fondö-tenin amacı size renk vermek değil-dir, rengi size allık, far ve ruj verecek-tir.

*Elinizin altında hep iki renk fondö-ten olmalıdır. Biri yaz diğeri ise kış için.

*Kışları yüzünüze fondöten sürerken bir iki dakika kaynamış suyun içinde beklettiğiniz bir süngerle sürün, bu yüzünüzü kışın sert beyaz ışığında daha doğal gösterir.

*Fondöten fırçası ile sürülen fondö-ten ciltte çok daha iyi ve uzun süre kalıyor. Çok doğal durması ile birlik-te fondöten sürdüğünüz zor anlaşılı-yor. İlk denemelerde belki zorlanabi-lirsiniz ama zamanla emin olun ki, en iyi makyözden bile daha iyi olacak-sınız.


VBOXMAG 7.10

health

Yaz aylarında beslenmenize dikkat edin

Beslenme birçok insan tarafından açlık duygusunun bastırılması ve canının istediği yiyeceklerin yenmesi veya içilmesi olarak algılanmaktadır. Oysaki beslenme, vücudun büyümek, yenilenmek ve varlığını sürdürebilmek için gerek duyduğu bütün besin öğelerini yaş, cinsiyet ve hareketine uygun miktarda alıp kullanmasıdır.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte temel besin ihtiya-cındaki değişmelerden ziyade vücudun sıvı ihtiya-cında bir artış ve daha az yağlı yemeklere doğru bir yöneliş başlamaktadır. Havaların sıcak olması sıvı ihtiyacımızın bir kısmını da karşılayabileceğimiz meyvelere doğru bizi yönlendirmekte. Ama şuda unutulmamalıdır ki yaza özgü verdiğimiz doğru beslenme kuralları aslında tüm yaşamımızdaki beslenmemizi belirlememiz gereken şekildedir.

Genel ÖnerilerYaz ayların sıvı kaybı çok olur. Bol bol su için.Bol miktarda sebze ve meyve tüketin.Yazın fazlaca yapılan kızartmalardan uzak durun.Az yağlı yapılmış zeytin yağlı sebzeleri tercih edin.Et tercihlerinizi de ızgara veya fırında pişirme yön-temleriye az yağlı olarak tercih edin. Dondurmayı dikkatli tüketin.

Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edin.

Tuz tüketiminize dikkat edin.İşlenmiş gıdalar yerine, yazın bolca bulu-nan taze sebze ve meyveleri tercih edin.

Alkollü ve asitli içeceklerden yaz ayların-da sakınmak gerekir. Bunun yerine soda, ayran, su tüketin. Yaz aylarında ağır yemekli öğünlerden kaçınmalıdır. Ağır olmayan yoğurt ve sıvı gıdaların tercih edilmesi sıcakla beraber gelen rehaveti önler.Gece geç saatlerde yemek yemeyin. Ak-şamları metabolizma normalden daha ya-vaş çalıştığı için besinler zor yakılır.

Günlerin uzaması avantajını kullanarak fi-ziksel aktivitenizi arttırın.

Yağ tüketimi için önerilerGünlük yağ hakkınızı zeytinyağı (veya yerine fındık yağı) ile mısırözü yağı (veya yerine soya yağı) karışımı şeklinde tüke-tiniz.

Fındık, fıstık, ceviz, badem gibi yağlı be-sinleri günlük tükettiğiniz yağ miktarını azaltarak kullanabilirsiniz. 1 tatlı kaşığı


HEALTH


yağ yerine 8-10 adet fındık veya 3 adet ceviz tüketebilir-siniz.

Besinlerde bulunan görünmez yağı gözardı etmeyin ve en azından pişirme yönteminizi az yağlı olarak gerçekleştirin.

Kırmızı et tüketilebilir mi? İçerdikleri kolesterol miktarı açısından değerlendirildi-ğinde tüm hayvansal ürünlerin kolesterol içeriği birbiri-ne benzerdir. Bu nedenle kırmızı eti tek başına suçlamak doğru olmaz. Ancak balıkta bulunan yağ asitlerinin kalp sağlığımız için yararlı etkileri düşünülerek daha sık tüke-tilmesi uygundur. Pratik öneri olarak haftada 2 kez balık tüketilmesi omega-3 yağ asitlerinden yararlanmamızı sağ-lar. Ancak balığın yağsız ızgara veya fırında yağsız olarak pişirilmesi önemlidir. Kümes hayvanları (tavuk/hindi) ve kırmızı etin ise yağsız olmasına dikkat edilerek yenil-mesi önemli. Haftada 1-2 kez yağsız kırmızı et yenilebilir. Önemli olan pişirme şekli ve tüketilen miktardır.

Meyve ve sebzeler neden önemli?Meyve ve sebzeler vitamin ve mineral deposu olmalarını-nın yanı sıra içerdikleri posa açısından da değerlidir. Yaz aylarında özellikle sıvı ihtiyacımızı karşılamada da bize yardımcı olurlar. Ayrıca posa, fazla kolesterolün oluşma-dan vücuttan atılmasına yardımcı olur, posa almanıza en-gel bir hastalığınız yoksa; meyve, sebze ve salata tüketimi-nizi arttırın. Kabuklu yenebilen meyveleri kabuklu olarak tüketmeye çalışın. Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam buğday ekmeğini tercih edin. Haftada veya onbeş günde 1 kez kurubaklagiller tüketmeye çalışın.

Tatlılar Yaz sıcağında rehavet oluşumunu önlemek için tatlı tercih-lerini daha çok sütlü ve meyveli tatlılar veya meyveden

yana kullanmak faydalı olacaktır. Öğün DüzeniYine dengeli öğün düzeni de dengeli beslenmek isteyen herkes için önemli bir püf noktadır. Yine yaz aylarında çok aşırı miktarda yemek tüketerek vücudu hem yiye-ceklerin termik etkisiyle oluşan sıcağa hem de havanın sıcağına maruz bırakmamak için az az ve sık sık besin tüketmek önemlidir. Sabah kahvaltısı alışkanlığının mutlaka olması, öğle ve akşam yemeklerinin düzenli yenilmesi ve buna ilave olarak yoğurt ve meyve gibi hafif besinlerden oluşan ara öğünler tüketilmesi vü-cudu yormadan sindirimin gerçekleşmesine yardımcı olur. Bununla bereber gündüzden akşama doğru besin tüketiminin azalması da daha rahat bir uyku düzeni sağlar.

Sıvı ihtiyacımız ne kadardır?Vücutta normal koşullarda idrarla, terle, solunumla ve dışkıyla günde yaklaşık 2,5 litre sıvı kaybı olur. Bu nedenle vücuttan atılan sıvıyı yerine koyabilmek için günde 2,5 litre yani 8-10 bardak suya veya su içeren gıdalara ihtiyacımız vardır.


Bu nedenle su içmek için susama hissini beklemek ye-rine su tüketimini alışkanlık haline getirip gün boyu sık sık içmek gerekir. Vücutta sıvı atımı sıcaklık ar-tığında, enfeksiyon durumlarında, diüretik ilaçlar kullanıldığında artar. Bu nedenle sıvı ihtiyacı daha da artar.

Suyun yerine geçebilecek sıvılar nelerdir? Çay, bitki çayları, kahve sıvı ihtiyacımızı karşılar mı?Çay ve kahve gibi kafeinli içecekler ve bazı bitki çay-ları diüretik etki göstererek idrar atımını artırır. Bu ne-denle bu içeceklerle aldığımız suyu neredeyse atmış oluruz. Yani çay ve kahve tüketerek yeterli sıvıyı sağ-lamış olmayız. Çay, kahve yerine yaz aylarında taze meyve suları, ayran, süt gibi içecekler ve taze meyve-ler sıvı ihtiyacımızı karşılamada daha çok destek olur. Meyve suları tüketilirken hazır meyve suları yerine taze olanları tercih etmek hem daha az şeker (dola-yısıyla daha az kalori) almamızı sağlar hem de taze meyvelerin C vitamininden yararlanmamızı sağlar. Ancak taze meyvelerin suyu sıkılırken hemen tüke-tilmesine dikkat etmek gerekir yoksa vitamini azalır. Ayran ise hem kalsiyumdan zengin hem de protein

içeren bir içecek olarak yaz aylarında sıvı ihtiyacımızı kar-şılamada iyi bir seçenektir.

Suyun zayıflamaya etkisi nedir? Suyun zayıflama diyetlerinde en önemli etkilerinden biri açlık hissini azaltmasıdır. Bununla birlikte vücutta yağ kay-bedilirken oluşan artık ürünlerin vücuttan atılması suyla sağlanır. İhtiyacımız kadar su içmezsek vücutta su birikir ve ödem oluşur. Bunu önlemenin en iyi yolu vücutta kay-bedilen suyu yerine koymaktır. Yeterli su tüketimi ayrıca vücutta kilo kaybına bağlı deri sarkmalarını da önlemede yardımcı olur. Kabızlığı önler.

İçilen suyun sıcaklığı kilo kaybını nasıl etkiler?Suyun sıcak olarak içilmesi midede daha uzun süre kalarak şişkinlik yapmasına neden olur. Sıcak suyun mideyi terk et-mesi soğuk suya göre daha geçtir. Sıcak havalarda vücuda kaybolan sıvının yerine konabilmesi için içtiğimiz su soğuk veya oda ısısında olmalıdır. Ayrıca egzersiz yaparken içilen suyun da sıcak olmamasını sağlamak gerekir.

Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik


VBOXMAG 7.10

fashion

Bambi’de 2010 yazının olmazsa olmazları

Koşuşturmalı geçen bir günde, tüm gün boyunca rahat edebileceğiniz yumuşacık pudra babetler.Skinny jeanlerinizle giymekten vazgeçemeyeceğiniz bir çift bootie.En sexy imajına ihtiyaç duyduğunuz heran heryerde mutlaka yüksek platformlar.Sıcak yaz günlerinde giyebileceğiniz hem şık hemde rahat sandaletler, süet, deri, saten çiçekli çiçeksiz hepsi bu yaz çok moda.Yaz akşamlarının özel geceleri için sexy saten stilettolar ve bunların portvöy tipi çantaları.Kot, kot, kot, her türlüsü bu sezon olmazsa olmazlardan.Ve …yanınızda bulundurmak istediğiniz tüm eşyaları rahatça sığdırabileceğiniz kocaman, yumuşacık bir çanta.


Beymen, 2010 yaz gecelerini renklendiriyor

Beymen kadını, 2010 yaz sezonunda Alberta Ferretti’nin şeftali rengi uçuşan elbiseleriyle zarafeti, Elie Saab’ın omuzları pırıltılarla süslenmiş siyah tuvaletiyle gösterişi temsil ediyor. Klasik ve büyüleyici olmak isteyen kadınlar, Lanvin’in dökümlü yırtmaçlı ipek elbiselerini tercih ederek, adeta tanrıçaların asaletini taşıyor. Modanın biraz masum biraz heyecanlı markası Etro’nun rengarenk şifonları, Yves Saint Laurent’in straplez elbiseleri, farklı ve modern görünmenin sırlarını paylaşıyor.

FASHION


FASHION

Birbirinden Güzel Yağmur Botları Bu Kış Beymen Blender’da

Kopenag’dan gelen Ilse Jacobsen’ın rengarenk yağmur botları sonbahar/kış sezonunda Blender’larda sizi bekliyor


FASHION

Ünlü ispanyol markasi Hoss,BNG ile Türkiye’deAksesuar ve ayakkabıları ile ön plana çıkan ünlü İspanyol markası HOSS, müşterilerine bir yaşam stili sunan BNG mağazalarında Türk kadınlarıyla buluşuyor. İspanyol HOSS’un aksesuar ve ayakkabı koleksiyonunda birçok seçenek bulunuyor. BNG’nin tasarımlarıyla rahatlıkla kombinlenecek bu ürünler, alternatif çizgisi ile dikkat çekiyor. Ağırlıklı olarak deri ve yarı değerli taşlardan oluşan koleksiyonda, zincir kombinli kumaş destekli iğneler, kolyeler, bileklikler yer alıyor.


FASHION

Alexander Mcqueen’in geride bıraktığı eşsiz

detaylar

MTV ödüllerine damgasını vuran

fuşya elbise

John Galliano’un 2010 sonbaharı için tasarladığı

cep saatlerini andıran zincirli saatleri

2010 moda makyaj paleti

Fashion PanelHAZIRLAYAN Esra Yarıcı


FASHION

Penelope Cruz’un kırmızı halıda

kaybolmuş takımı

Rihanna’nın kendi tarzında Chanel yorumu

Sonia Rykiel’in eğlenceli çizgileri ve yüksel bel

pantolonu

Katy Perry’nin mavi Stella ayakkabıları ve Chanel 2.55

ile tamamladığı hoş tarzı

Katy Pery’nin zar elbisesi

Taylor Momsen moda ikonuna dönüşürken


Beyaz giymek için yıl boyu bekledi-ğimiz yaz günleri kadar uygun bir zaman yoktur. Yaz boyu beyaz ren-gin sadeliği ve hafifliği, siyah rengin asaletinin yerini alırken yılın en taze ve aydınlık görünümünü sahilde parlak güneşin altında ya da ışıltılı yaz gecelerinde hissederiz. 2010 yazı için de beyaz giymek sezonun de-ğişmez görünümü, trend ise tercih ettiği-niz beyaz parçaların tasarımlarında ve ke-simlerinde saklı.

Fırıllı, yumuşak ke-simli ya da siluetinizi ortaya çıkaran beyaz elbiseler arasından yapacağınız seçim ile belki masumiyet ve romantik hisler, belki de doğal çekicilik ve zerafet ön planda olacak. Beyaz blazer ceket ile sofistike bir tarzı, kafes ayakkabı-lar ile iddialı adımları ve payetli bir bluz ile kombinleyebileceğiniz beyaz mini etek ile de parti kızı imajınızı vurgulayabilirsiniz. Metalik aksesu-

Deniz, güneş ve yaz gecelerinde beyaz giymenin dayanılmaz hafifliği

TRENDSETTER

VBOXMAG 7.10

YAZAN Esra Yarıcı [email protected]


arlar, çantalar ve ayakkabılar ile beyaz kıyafetlerinizi bir arada kullanmak da bronz teninizdeki parıltıyı ortaya çıka-racaktır. Sahilde beyaz bikini giyecek cesurlar için ise bu sezon pek çok farklı model bulmak mümkün.

Bej ve beyazı da birlikte harmanlaya-bilirsiniz, bunu yaparken saçlarınızın, makyajınızın ve kullandığınız aksesuar-ların da sade olmasına dikkat edin, böy-lece görünümünüzde tam bir bütünlük yakalarsınız. Gündüzleri sıcak saatleri keten ve pamuklu kumaşların kullanıl-dığı beyaz elbise yada pantalon ile rahat ve özgür bir şekilde geçirip, geceleri ise dantel ve şifon elbiseler ile göz kamaştı-rabilirsiniz.Beyazı en sade formlarda kullanan mar-ka denildiğinde akla ilk gelenlerden Ch-loe bu sezon elbisileriyle, yine beyazdan vazgeçemeyen Calvin Klein blazer ceket ve şortlarıyla, D&G fırfırlarıyla, Narciso Rodriguez pantolon ve kafes ayakkabı-larıyla, Gucci deri ceket ve çantalarıyla, Dior, Michael Kors ve sevdiğimiz diğer tüm markalar da yaz kolleksiyonlarıyla podyumları beyaza boyadı. Şimdi gard-romunuzdaki en sevdiğiniz beyaz kı-yafetinizi giyin ve bu güzel güneşli yaz gününde hafifleyin...


FASHION

Koleksiyonda yer alan rengarenk flip flop’lar, rahatlığın ve seksiliğin simgesi mini şortlarla kombinlenerek özgürlüğün tadını çıkartmak isteyenlere hitap ediyor. Surf partilerinin esintisini taşıyan deniz şortları, yazın olmazsa olmazı çiçekli çantalar, cesur tonlardaki bikiniler ise plajlara hareketlilik katıyor. Gündüzleri plaj partilerinde göz dolduran Mavi modelleri, geceleri yerini askılı atletlerin altında bol paçaları ve düşük beliyle tarz yaratan “DeliDolu” jean’e bırakıyor.

Mavi’yle bu yaz “delidolu” geçecek!..


FASHION

BOSS Black Erkek giyim Pre-Collection kış 2010, nazik ve hoş erkeklerin ilgisini çekecek gibi görünüyor.

Hugo Boss’tan “Metropolitan Paradise”


FASHION


Louis Vuitton Erkek ilkbahar-yaz 2011 koleksiyonunu keşfedin…

FASHION


EVLİLİK ASİSTANI

VBOXMAG 7.10

Bu serüvende istedikki Evlilik Asistanınız olarak sizinle beraber yürüyelim ve hem psikoljik hazırlık, hem yapılacak bir sürü

iş, alışveriş, seçilecek gelinlik, mekan, süsleme, organizasyon ayrıntıları, saç-makyaj-bakım ve birçok konuda size destek

verelim ve işinizi kolaylaştıralım.

Hepiniz evleniyorsunuz, peki kaç çift yardım alıyor ?... Yapılması ge-reken bir düzine iş adeta beceri ve sabrınızı sınamak için düşünülmüş gibi.

İŞİNİZİ HAFİFLETMEYE YÜKÜNÜZÜ AZALTMAYA NE DERSİNİZ? Bu serüvende istedikki Evlilik Asis-tanınız olarak sizinle beraber yürü-yelim ve hem psikoljik hazırlık, hem yapılacak bir sürü iş, alışveriş, seçi-lecek gelinlik, mekan, süsleme, or-ganizasyon ayrıntıları, saç-makyaj-bakım ve birçok konuda size destek verelim ve işinizi kolaylaştıralım. Sizlere de o günün keyfini yaşamak için bol bol vakit kalsın.

İşte bu bölümde Evlilik Asistanı ile çiftlerin serüvenine ilk aşama olarak “Zamanlama ve Düğün Ajandası” ile başlıyoruz.

ZAMANLAMA VE DÜĞÜN AJANDASINERDEN BAŞLASAM AYLAR VAR...Düğüne aylar kala nikah tarihine ve düğün mekanına karar vermiş olmalısınız. Tarih, sonraki adımlar konusunda belirleyicidir. Yani davetliler listesi, gelinlik, düğün kon-septi ve menüsü, balayı tatili herşey tarihe bağlı. Herşeyden önce bir yapılacaklar lis-tesi hazırlayın.

Evlilik Asistanı ile EvlilikHazırlığı Serüveni

YAZAN Ebru Demirel [email protected]


SON GÜN İNANAMIYORUUUMMM, BEN EVLENİYORUMMM YEHOO..O gün bugün... Gerekli minimum doz heyecan bir kenara, telaş etmeyi bıra-kın, detayları düşünmeyin ve muhte-mel aksilikleri unutun. O gün yerine getirilmesi gereken tek görev, güne keyifli başlayıp onu artan coşku ve mutlulukla bitirmek. Hafif bir kah-valtı, saç makyaj giyinme, objektife ve misafirlere gülümseyen bir yüz... Gün sizin gününüz... cEn şanslı, en şık, en mutlu gelin tabii ki sizsiniz..!

EVLİLİK ASİSTANINDAN 2010 DÜĞÜN TÜYOLARIFildişi renginde dans pisti eğer düz-gün aydınlatılırsa, zemin çok roman-tik bir ortam yaratabilir.

Davetlilere verilen hediyelerin dü-ğünün konseptine uyması çok hoş oluyor. Doğayla dost temalar çok trendy..

Geleneksel beyaz, açık renk tonları yerine koyu renkler ön plana çıkıyor.Kristalli şamdanlar yerine modern cam aydınlatmalar masanın ortasına yerleşiyor.

Masaların üzerine asılan gece fener-leri yaz ayı düğünlerinde çok çarpıcı detaylardan biri olabilir.

Siyah-beyaz kurdeleler bu sezon me-kan dekorasyonunda farklı bir ayrın-tı.. Masalarda abajur çiçekler hoş bir aydınlatma ve şıklık sağlıyor.

AAAA BİRKAÇ AY KALDI! HANGİ AŞAMADAYIM, GEÇ KALMIYORUM DİMİ?Gelinlik modeli, aksesuarları ve saç modelinizi seçmeli, özellikle uzakta olan davetlilere düğün tarihini bil-dirmelisiniz. Özellikle yazın herkes tatile çıktığı için davet ettiğiniz insan-lara plan ve program yapmaları için vakit tanıyın. Hazırlıklar listenizdeki ana kalemleri “yapıldı” yada “karar verildi” diye işaretlemiş olmanızda fayda var.

GERİYE SAYIM BAŞLIYOR VE SON 1 AY...Geri sayım başladığına göre gelinlü-ğünüz hazır ya da bitmek üzere, saç ve makyaj provası için gün belirledi-niz, fotoğrafçı tuttunuz, o gün çalın-masını istediğiniz müzik konseptini seçtiniz (DJ veya canlı Müzik), balayı rezervasyonunuzu yaptırdınız, öyle değil mi? Öyleyse şimdi beslenme ve spora dair çok ağır olmayan birkaç faydalı girişimde bulunmanın tam zamanı.

ÇOK HEYECANLIYIM, VEEE İŞTE SON HAFTA...Kendinize bir iyilik yapın. Tempo-yu biraz düşürün. Artık son günlere gelindiğine göre listenizde sadece kendinizi iyi hissetmeye, biraz rahat-lamaya yönelik maddeler kalmalı. Bakım, gelin hamamı, masaj gibi... Bekarlığa veda partisi yapmaya ni-yetiniz varsa bunu düğünden en az iki gün önce planlayın ki sonrasında yorgun, enerjisiz bir gelin olmayın.


Gelinlik seçiminde bu senenin trendlerinde en çok ilginizi çekenler nelerdir?

MEHLİKABen de bu yaz sonu evleniyorum. Sizi bu köşeden her ay takip ediyorum özellikle trendler köşenize kesin bakıyorum... Gelinliklerde özellikle kuşaklar ve danteller çok ilgimi çekti. Gelinliğimde de bu detayları kullanıyorum. Teşekkürler.

DİDEMBen gelinliklerde hep straplezi sevmişimdir ve o yöne yöneldim. Bu sene straplez yakaya yapılan eklentiler konusunda yazdıklarınız da ilgimi çekti, uygulamak isterim.

MELİSUçuşan etekler ve tek omuz benim favorim oldu. Gerçekten hoş duruyor.

EVLİLİK ASİSTANI

VBOXMAG 7.10

Düğün bütçenizi planlarken hangi noktalarda yardim almak isterdiniz?

DENİZDüğün hazırlıkları sırasında okadar detay varki inanılmaz pahalı bir iş aslında. Ve biz evlenirken bu en büyük stresimiz oldu, bütçemize her şeyi nasıl uyduracaktık? Tam bir kaostu. Hergün bir şey çıkıyor ve ödeme yapıyorsunuz. İşte bu konuda çok yardım almak isterdim. İhtiyacıma ve tarzıma en uygun ve doğru adresler gösterilerek bir fiyatlandırma yapılsaydı ve ben gönül rahatlığıyla bütçemi yönetebilseydim.

TOLGADüğünümüz için onlarca yer dolaştık ve pazarlık yaptık tabi... İnanılmaz bir kaos bu... Şehrin bu trafiğinde nişanlımla gerilerek onlarca yer dolaşıyorsun ve herkes senden anlamsız şekilde değişken fiyatlar istiyor. Bu konuda bana doğru fiyatları ve seçimleri gösterecek bir yardım almak çok isterdim.

ESINÇok fazla alternatif var ve bende her şeyi almak kusursuz bir düğün yapmak istedim. Çok araştırma yaptım, çok zamanım gitti ve belli

bir bütçe harcamayı planlarken dağılarak en az 5 katını harcadık. En çok arzu ettiğim; tüm markaları dolaşarak bukadar zaman harcıyacağıma tüm trendler, tarzlar ve marka seçenekleri hakkında bilgi ve fiyatları alabileceğim bir yardımcı olsaydı ve ben yoluma yorulmadan devam edebilseydim.

Evlilik kararı aldığınız kişiyle uyumunuz nasıl,Sizce evlenecek çiftler arasında sağlıklı ve uzun bir evlilik için mutlaka olmalı dediğiniz uyum noktaları neler?

Bu senenin düğün trendlerinde en çok ilginizi çeken detaylar neler?

Cevaplarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Okuyucu Köşesi

Geçen ayın okuyucu cevapları;


VBOXMAG 7.10

food

İşte birbirinden leziz pratik kokteyl tarifleri.

Yaz akşamlarında serinlemek için kokteyl için


FOOD

MalzemelerEsmer şeker1 adet yeşil limon (lime)RumNane yaprağıSoda

HazırlanışıBir tutam nane yaprağı, dilimlenmiş yeşil limon ve 3 tatlı kasığı esmer şeker ezilir. Büyük bir kokteyl bardağına alınan karışımın üzerine tamamı dolacak şekilde kırılmış buz eklenir. 2 parmak soda, kalan boşluğada rum koyularak, dilim limon ile servis yapilir.

Mojito


FOOD

Malzemeler4,0 cl Votka 2,0 cl Peach Schnapps 4,0 cl Portakal Suyu 4,0 cl Kızılcık Suyu

HazırlanışıBütün malzemeler buz ile shaker da çalkalanır ve buzlu bardağa dökülür. İstege göre portakal dilimi eklenerek servis yapılır.

Sex On The Beach


FOOD

Malzemeler8 ölcek cin3 adet yeşil zeytin1 olcek sek vermut1 adet ince limon dilimi

HazırlanışıCin, bardaklar ve kokteylin hazırlanacağı kap buzlukta, vermut ise buzdolabında iyice soğutulur. Buzluktan çıkarılan karıştırma kabı yarısına kadar buzla doldurulur. Üzerine 1 ölcek vermut dökülerek kaşık yardımıyla dairesel hareketlerle 30 sn karıştırılır. Ardından 8 ölcek cin ileve edilerek 1 dk aynı şekilde karıstırılır. Son olarak içene yeşil zeytin taneleri konarak servis edilir.

Martini


VBOX


VBOXMAG 7.10

travel

San FranciscoYeniliklerin zarif bir şıklıkla harmanlandığı, inişli çıkışlı sokakları ve ünlü Golden Gate köprüsü ile insanı kendine hayran bırakan, gece hayatı, partileri, öğrenci eylemleri ve Milenyum gençliğinin merkezi olmasının yani sıra rüzgar sörfü yapılıp, okyanusta yüzmenin tadına varılabileceği büyülü bir sehir…


KÖŞE KAPMACA

VBOXMAG 7.10

Takıların hepimiz için farklı bir anlamı vardır. Sevgilinin verdiği bir yüzük, anneden yadigar bir kolye…

Rengarenk boncukların ve ışıltılı taşların dünyası takıları, bir de tasarımcısından dinleyelim istedik ve Mino Takı’nın kurucusu ve tasarımcısı Kadriye Adınır ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Kadriye Adınır, kişiye özel tasarım kavramını klişe bir ifade olmaktan çıkararak, hikayesi ve enerjisi olan takılar hazırlıyor. Kadriye Adınır’ın fotoğrafını bu sayfalarda göremeyeceksiniz; çünkü Adınır, benim yüzüm takılarım diyor ve bol bol takılarının boy göstermesini tercih ediyor.

Adınır; ilk olarak Mino Takı’nın kuruluşundan bahsediyor; “Mino Takı’yı, 20 yıllık resim, grafik ve yerel sanatlar konusunda gerçekleştirdiğim projelerin buluşma noktası olarak tanımlayabilirim. Takı üzerine çalışmalarım parça kreasyonlar ve daha çok “pop-up” projelerle başladı. Daha sonra bunları bir araya toplamak, bir isim altında birleştirmek istedim ve 2005 yılında Mino Takı ile yola devam etmeye başladım. Geçtiğimiz yıl ise, hem yurtdışındaki trendleri daha iyi takip etmek hem de tasarımları yurtdışına açmak adına Londra ofisimizi kurduk”.

Takılar Anadolu motiflerinden doğuyorTakılarla buluşmasının ilk adımının koleksiyonerlik olduğunu söyleyen Adınır, bu kavramın hem kişisel hem de üretim hayatının merkezinde yer aldığının altını çiziyor.

Rengarenk boncukların ve ışıltılı taşların dünyası takıları, bir de tasarımcısından dinleyelim istedik ve Mino Takı’nın kurucusu ve tasarımcısı Kadriye Adınır ile

bir söyleşi gerçekleştirdik. Kadriye Adınır, kişiye özel tasarım kavramını klişe bir ifade olmaktan çıkararak, hikayesi ve enerjisi olan takılar hazırlıyor. Kadriye Adınır’ın fotoğrafını bu sayfalarda göremeyeceksiniz; çünkü Adınır, benim yüzüm takılarım diyor ve bol bol takılarının boy göstermesini tercih ediyor.

“Benim Yüzüm takılarım”

YAZAN Selin Bilgiç [email protected]


Eskiyle yeninin bir harmanını yaptığını belirten Adınır, en büyük esin kaynağının Anadolu motifleri olduğunu vurguluyor.

Kendi ifadesiyle sanatının kaynağı; “Tüm tarih boyunca Anadolu’nun ürettiği formlar, desenler, yerel sanatlar ve zanaatçılar ilgi alanlarım arasında önemli bir yere sahipti. Tüm sanat hayatım boyunca bu desenlerin izini sürmeye çalıştım. Aklımda, sürekli yok olan bu formları bir şekilde kayda geçirmek ve modern çizgilerle yeniden yorumlamak vardı. Mino Takı’da bunu gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.”

Anadolu kültürünü özümsemek için uzun bir süre zanaatçılarla atölye çalışmaları düzenleyen Kadriye Adınır, farklı üretim alanlarını bir araya getirerek üretimi yaşatmaya ve zenginleştirmeye çalışmış. Bu atölye çalışmalarında özellikle yerel keçe ustaları ile bir araya gelen Adınır, antik

Anadolu motiflerini de kendine özgü ürünler aracılığıyla keçeye yansıtmış.

Tasarımın incelikleri toplamak, yorumlamak ve yeniden üretmekte gizliTakının tam bu noktada doğduğunu ifade eden Adınır, “Yaptığımız bu atölye çalışmaları ve hayatın boyunca gerçekleştirdiğim geziler, yerel pazarlardan üreticilerden toplamaya başladığım malzemeler Mino Takı’nın harcını oluşturdu ve bu benim için artık bir döngü haline geldi. Toplamak, yorumlamak ve yeniden üretmek” diyor. Tasarım sırasında kullanılan malzemelerle ilgili Kadriye Adınır, şunları söylüyor; “Aslında tasarım ve malzemeler bazen eş zamanlı olarak birbirlerini doğuruyorlar, bazen de birbirlerinin sebebi ya da sonucu oluyorlar. Bazen bir tasarım o an ve o yerde bir malzemeden ortaya çıkabiliyor. Bazen de tasarım fikri, o malzemeyi arayıp bulmama yol


açabiliyor. Gelen talep ve müşterinin arzusu tabi ki önemli oluyor. Ancak en az onun kadar önemli olan bir şey de müşterinin kimliği ve kişiliği. Sonuçta benim için esas amaç, takıyı bu kişilik ile bütünleştirmek; takı ve sahibinin bir bütün olmasını sağlamak.”

Bir tasarımcı için en önemli noktayı, ilham kaynağını sorduğumuzda Adınır, “Her ürün benim için özel bir durumu ve her özel durum kendi özel sürecini ve yöntemini belirliyor” diyor. Biraz açmasını istediğimizde de sürekliliğe gönderme yaparak bazen bir kavramdan, bazen müşterinin arzusundan, bazen bir obje ya da hiç ummadığı bir malzemeden yola çıkarak tasarıma başladığını dile getiriyor.

Kadriye Adınır, “Tasarımda hiçbir zaman belirli bir yöntem yok ve herşey benim için şahsına münhasır bir yeniden başlangıç” diyor ve ekliyor; “İlham kaynaklarım ise bütün bu sürecin kendisi aslında ve bu süreç de; rastladığım bir yerel zanaatkardan mimari eserlere, mesneviyattan bir bienale kadar çeşitleniyor.”

Kişiye özel takıların hikayesi olurVe bu noktada insan sormadan edemiyor, bir ürün bittiğinde satmasam bende kalsa diyor musunuz? Adınır’dan aldığımız cevap şöyle oluyor; “Benim üretmek istediğim de aslında objenin kendisinden çok hikayenin kendisi.”

Takılar, belki müşterilere gidiyor ama hikayeleri kalıyor. Ve takılar, müşterilerin hayatlarında bir oyuncu olduklarında hikaye yeniden yazılıyor. Kişiye özel tasarım yaklaşımı da bu noktada can buluyor. Evet, Mino Takı’da tasarlanan bir ürün size özel oluyor, kendi hikayenizde minik de olsa bir rol alıyor.

Kadriye Adınır “Günümüzde herkesin dilinde olan kişiye özel kavramından çok bahsettiğim hikaye

kurgusundan dolayı, ürettiğim takıdan sadece bir kişide olmasını istiyorum. Üretim biçimim de bunu gerektiriyor. Müşterinin ilgisi ve isteği kıvılcımı ateşliyor” diyor.

Taşlar ve renkleriyle ilgili ufak ipuçları istediğimizde; taşların büyüleyici olduğunu ve insanın taşların içinde kaybolabileceğini belirten Kadriye Adınır, “Taşların ve renklerin klişe yorumlarına değil; kişilere hissettirdiği enerjiye odaklanılması gerektiğini düşünüyor.

Mumyalar

Mumyalar denilince aklımıza doğrudan Mısır mumyaları geliyor olmasına rağmen, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan bazı eski uygarlıklarda mumyalama, yani ölülerin vücutlarını çürümeyi engelleyecek şekilde ilaçlama işlemi, geleneksel olarak uygulanmaktaydı.

Tarihte MumyalarAfrika kabilelerinde görülen mumyalama, daha çok kabile şeflerine yapılmaktadır. Bu iş için genellikle cesedin içorganları çıkarılarak ateşte veya dumanda kurutulup sonrada içine dallar, çalı çırpı doldurularak tekrar kapatılırdı. Kuzey Amerika’da yaşamış olan bazı Kızılderili kabileleri de buna benzer yöntemlerle şeflerini veya kabile büyücülerini mumyalıyorlardı. İç organlar çıkarılıp, ceset ateşte kurutuluyordu. Bu esnada, cesedin mumyalaşmasını sağlayan doğa üstü güçleri memnun etmek için, ayinlerde yapılıyordu. Hatta bazı mumyaların bizatihi doğa üstü güçleri olduğuna inanılıp, yardım almak maksadıyla savaşlara ve av partilerine götürülüyordu. Bazen bu konuda şöhret olmuş mumyaların, rakip kabileler tarafından çalındığına bile rastlanmaktadır. Amazon’ da yaşayan en savaşçı kabile olan Jivaroslar’ da, kazandıkları zaferleri simgelemek, düşmanlarına korku salmak amacıyla, öldürdükleri rakiplerinin kafalarını mumyalıyorlardı. Kafatasını mumyalamak için kafatası kemikleri tamamen ayıklanır

52

BAKIŞ AÇISI

VBOXMAG 7.10

YAZAN Adil Asimgil [email protected]

53

ve kafa ¼ üne kadar küçülünceye dek ateşte ısıtılır. Bu suretle bütün kafada aynı oranda bir küçülme sağlandığından yüz hatları bozulmadan kalır ve dolayısıyla ölünün yüzü eski şeklini korumuş olur. Tanza adı verilen bu kafatası mumyaları, günümüzde çok büyük paralar karşılığında, bazı zenginlerin koleksiyonlarını süslemektedir. Hatta tanzaların bu kadar çok para etmesi karşısında, maymum kafasından sahteleri de imal edilmiştir. Türkler de de, Ota Asya steplerinden beri mumya geleneği görülmektedir. Şamanizme göre bütün kötülükler insanın iç organlarında barınır ve ölümden sonra başlayan uzun bir yaşam vardır. Bu inança göre, ölen kimsenin iç organları çıkarılır, onların yerine bedene güç ve huzur veren kutsal otlardan yapılmış ilaçlar, okunup üflenmiş çeşitli karışımlar, zift ve yağa batırılmış bezler doldurulurdu. Mumyalar mezara konurken ölünün canlanacağı düşünülerek, sevdiği eşyaları, hatta bazen eşi, ölü veya canlı olarak yanına yerleştirildi. Mezar yerinin bilinmemesi için gömme işlemi gizlice bitirilir ve gömme işini yapanlarda, daha sonra saklıca öldürülürdü. Özellikle Hunlar’ da ve Göktürkler’ de, kip adı verilen ve kutsal sayılan hayvan mumyaları da vardır. Kipler, at, katır, köpek, kedi gibi evcil hayvanların içlerine, ilaçlanmış saman ve ot doldurularak hazırlanıyordu. İslam dinini kabul ettikten sonra da Türkler, bir süre daha mumyalama geleneğini devam ettirmişlerdir. Konya’ da bulunan Selçuklu Mumyaları, özellikle Selçuklu Sultanları’ nın mumyalandığını göstermektedir.

Mısır MumyalarıÜzerinde en çok durulan ve en çok araştırılan mumyalar, hiç kuşkusuzki Mısır mumyalarıdır. M.Ö. 3000 yılına kadar uzandığı söylenen mumyalama sanatının ilk örnekleri M.Ö. 1500 yılına aittir.


Bu geleneğin, miladın ilk yıllarına kadar devam ettiği tahmin edilmektedir. Yunanlı tarihçiler Herodotos, Diodoros ve Sicilus gibi yazarların bildirdiğine göre, Mısırlılar da ölümden sonraki yaşama inanıyorlar, ruhların tekrar bedenlerine döneceğini düşündükleri için de bedeni sağlam muhafaza etmeye çalışıyorlardı. Hatta söz konusu bedene tekrar dönme olayını kolaylaştırmak için, ruh dünyaya döndüğünde bedenini tanımasına yardımcı olmak gayesiyle, mumyanın yüz kısmına ölenin maskı yapılıyor veya en azından resmi çiziliyordu. Yine lahitlerin ve mezar odalarının duvarlarında da cesedin kimliği ile ilgili bilgiler, mumyanın yanında da sağlığında kullandığı, sevdiği eşyalar mevcuttu. Eski Mısırlılar’ ın, ölülerini tam olarak ne şekilde mumyaladıkları, günümüzde hala sırrını korumaktadır. Ancak genel manada nasıl yapıldığı bilinmektedir. Mumyalanacak olan cesedin öncelikle, kalbi ve böbrekleri dışında bütün iç organları çıkarılarak, ilaçlanıp, kurutulup kavanozlara konulurdu. Bu işleme dahil olarak beyin de, özel aletlerle burun deliklerinden dışarıya çekilirdi. Bundan sonra vücuttaki suyu uzaklaştırmak gayesiyle iç organları alınmış ceset, 50 gün kadar süt karbonatı içinde dinlendirilerek, bu sure sonunda yıkanıp temizlenir, iç boşluklarına kokulu maddeler, reçineler, zift yağ ve muma batırılmış ketenler, talaş ve bilinmeyen bazı maddeler doldurulurdu. Ardından sarmalama işlemine geçilirdi. Her uzuv ve parmak ayrı olmak üzere, yüzlerce metre uzunluğunda yağa batırılmış ince ketenlerle ceset kundaklanarak, bir çeşit kocaman paket haline getirilirdi. Böylece, mumyalama bitirilmiş olurdu. Daha sonra mumya, öncelikle zamk ve reçine ile sertleştirilen

ketenbir tabuta konur, sonra bu keten tabuttan, birkaç adet daha yapılarak iç içe yerleştirilir ve en son olarak da paket büyük bir sanduka içinde, taş bir lahite yatırılırdı. Mumyayı kötü ruhlardan korumak maksadıyla da bantlar arasına muskalar, mürekkeple çizilmiş yaprak bezemeler, dualar konmakta ve ruh bedene döneceği zaman mumyasını bulmasını kolaylaştırmak gayesiyle lahit süslemeleri kullanılmaktaydı. Bu süslemelerde ölünün adı ve akrabalıkları sık sık tekrarlanır, dini ayinler anlatılır, bazı dini sahneler ve semboller çizilirdi. Mumyalama işleminin tamamı yaklaşık 70 gün sürmekteydi.

Tıpta Mumyalaşma Tıpta bazı durumlarda ölünün, dış görünüşünü bozulmadan korumasına mumyalaşma adı verilir. Yani herhangibir mumyalama işlemine tabi tutmadan da mumyalaşma olabilmektedir. Mumyalaşmanın olabilmesi için ölü zayıf ve yağsız olmalı, ortamda sürekli hava sirkülasyonu bulunmalı ve hava rutubetsiz, kuru, sıcak, rüzgarlı olmalıdır. Mumyalaşma daha çok toprak üzerinde kalan cesetlerde görülmekte, nadiren toprak altında olanlar ise, çöller gibi kuru, susuz, gözenekli topraklarda, sıcak iklimlerde oluşabilmektedir.

Mumyalaşmış ölü küçülür, rengi esmerleşir ve kurur. Yüzü tanınabilir haldedir. Mumyalaşmış cesetlere dünya üzerindeki birçok inanışta kutsiyet yada doğaüstülük yakıştırılmasına rağmen, görüldüğü gibi, halk arasında bilinenin aksine, cesetlerin cürümemesi doğa üstü mucizeler değil, bilimsel olarak açıklanabilen normal olaylardır. Ayrıca ölümden sonra tırnakların ve saçların bir miktar uzaması da, fizyolojik olarak açıklaması olan normal bir vakadır.


VBOXMAG 7.10

portre


Bu ayki portre sayfamızı renklendiren yıldız nam-ı diğer ‘Küçük Hanimefendi’, aşk temelli güldürü filmlerinin gamzeli esmeri, sinema da varlık da yokluk da görmüş isim Belgin Doruk…

1936 yılında Ankara’da dünyaya gelen ve sanatçı olması için en cok anne ve babası tarafından destek gören Belgin Doruk, 1952’de ailesinin önerisi ile Yıldız Dergisi ve İstanbul Film’in açtığı yarışmaya katıldı. Ayhan Işik ve Mahir Özerdem ile yarışmayı kazanarak sinemaya adımını attı ve ilk filmi ‘Cakircali Mehmet Efendi’nin Definesi’ filminde rol aldı. İlk filminden 1500 lira kazanan sanatçı, 1953 yılında katıldığı güzellik yarışmasında da ikinciliği kazandı. Romancı Kerime Nadir’in eserinden alınan Samanyolu filmi 1959 yılında gişe rekorları kırdı.

Sinemada güzeliğiyle, oyun gücüyle ve yanağındaki gamzesiyle büyük sükse yapan Doruk gamzesinin sırrını espri ile karışık şöyle açıkladı: “Annem bana hamileyken Ankara’da Gazi Çiftliği’ndeymiş. Benim gamzeli olmamı istediği için de bol bol ayva yemiş. Gerçekten de gamzeli doğdum. Tesadüf işte... Ama annem bunun tesadüf olmadığını söylerdi hep.”

İlk evliliğini kendinden 27 yaş büyük olan yönetmen Faruk Kenc ile yapan melodramların değişmez oyuncusu Doruk ikinci evliligini yapimci Özdemir Birsel ile yaptı.

Ayhan Işik, Zeki Müren ve Göksel Arsoy gibi isimlerle birçok filmde rol alan duygusal güldürülerin yüzü Doruk için Ayhan Işik yaptığı bir açıklamada “Evine gittim, Belgin Doruk gelinliğe benzeyen güzel bir elbise içinde bir prenses

PORTRE

Sinemada varlık da yokluk da görmüş bir ‘Küçük Hanimefendi’

YAZAN Eda Atalay [email protected]


PORTRE

gibiydi beraber oynadığımız filmdeki karakter kimliğinden çok uzaklarda idi hele yarışma günü gördüğüm beyaz çoraplı kız o değildi” dedi.

Türk sinemasının bir dönem en cok film çeviren isimlerinden biri olan Doruk Ayhan Işik ile ‘Küçük Hanimefendi’ film serisini çekti ve nami Küçük Hanimefendi olarak devam etti.

1970’te yapılan 2. Adana Film Festivali’nde ‘Yuvanın Bekçileri’ filmiyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

1971 yılında dönemin ünlü gazinosu Çakıl’ da sahneye çıkmaya hazırlanan Doruk, genel provada söyleyeceği şarkıları unutunca bu hayalini gerçekleştiremedi.

1970’lerde değişen sinemayla birlikte önce starlığını, sonra sağlığını yitirdi. 1975’ten sonra sinemadan ayrıldi. Kalp yetmezliği sonunda 1995’in Mart ayında hayatını kaybetti.

Belgin Doruk’ un yaşamı ayrıca ‘Acı Dolu Yıllar’ adlı kitaba da konu oldu. Eski gazeteci Bircan Usallı Silan’ ın ünlü sanatçıyla bire bir yaşadıklarını aktardığı kitapta, Belgin Doruk’un en büyük isteğinin yaşamının TV dizisi veya bir sinema filmi olmasını istediğinin altı çiziliyor.


VBOXMAG 7.10

book club

Ayşegül Elif Şafak’ın Aşk adlı kitabı... Aşkın anlatımı, mevlananın nasıl bir yol izleyip kendini bulduğu, tebrizi şemsin ve mevlananın birbirlerine duydukları aşk gibi kuvvetli bir duyguyla bağlanmaları, aşkın sadece sevgiliye değil bir dostada aşkla bağlanabilme hatta işine çocuklarına nasıl bağlanabildiğini çok net anlatabilen bir kitap. Ben çok etkilendim ve kitabın bitmesini hiç istemedim ve şimdiye kadar 10 arkadaşım okudu, sonunda herkes benimle aynı kanıya vardı daha da okumak isteyen arkadaşlarım var...

Ebru Sen ve Ben’i şiddetle önerdim, öneriyorum. Çünkü sizi yakalıyor, dostunuz oluyor ve içinizde çözümlediklerinize “evet işte bu” dedirtiyor, çözümleyemedikleriniz içinse sizi kendi içinizde bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yaz için Sen ve Ben’i yarısına geldim bile, çok farklı bir dille yazılmış, rahatlatıcı bir kitap. Onu bitirdikten sonra da Bir Nefes İstanbul’a başlıcam. Her iki kitabın yazarı da aynı kişi. Son dönemin parlayan ismi, Aret Vartanyan.

Derya Boleyn Kızı serisini önermiştim. Entrika doluydu bu etkilemişti beni…

AslıAyşe Kulin’in kitaplarını çok beğeniyorum. En son Nefes Nefese’yi okudum. II. Dünya Savaşı döneminde Nazizm’in hakim olduğu Avrupa’dan bir kaçış hikayesini anlatıyor. Okumayanlara tavsiye ederim.

Necla Şebnem Susam Sarajeva’dan Doğal Doğuma Doğru kitabını okudum. Kitapta 20 anneden normal doğum hikayeleri anlatılıyor. Tüm bebek sahibi olmayı planlayan ya da hamile olan bayanlara okumalarını tavdiye ediyorum. Doğuma olan bakış açınız değişebilir.

Nilay Alparslan Işıklı’dan Said Nursi Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanları.

Atike Biraz eskise de herkese her zaman Yiğit Kulabaş’ın Zamanya isimli kitabını öneriyorum. Zamanı (ya da zamansızlığı) bir iş görüşmesi senaryosunda anlatıyor. Çok keyifli, masal tadında bir kitap.

NesilAlain de Botton kitaplarının tümü. Kendisini biraz geç keşfettim, yeni

Biz Sorduk; En son arkadaşlarınıza önerdiğiniz kitap nedir? Sizi ne etkiledi?

Siz Cevapladınız


çağın filozoflarından, klasik kişisel gelişim kitaplarından hiç hoşlanmadığım için daha önce dikkatimi çekmemiş sanırım. İlk Aşk Üzerine ile başladım herkese tavsiye ederim.

Biz Sorduk; Yaz hangi türde kitap\kitapları okumayı planlıyorsunuz?

Siz Cevapladınız

Ayşegül Daha çok diye bir şey yok ama şöyle ayırıyorum, gündüzleri daha ağır, yatmadan öncede daha hafif aşkla ilgili kitaplar okuyorum. Gündüzleri şu sıra M.S.2150 makro felsefeyi anlatan bir kitap okuyorum. Gerçi günümüz şartlarında bu kitapta yazılanları uygularsak aç kalır ve çalışamaz bir hal alırız. Çok güzel ama etrafta bu kadar akıllı varken uygulamaya koymak imkansız ama gerçekten etkileniyorum, akşamları ise Uçurtma Avcısı sürükleyici ve okudukca haline şükrettiğin, dostluğunun kıyaslanamaz boyutta olduğunu anladığın bir kitap. Sinir, kızgınlı, üzüntü, dostluk, acıma hepsi bir arada...

YarenRefik Halid Karay’ın Üç Nesil Üç Hayat, Alaattin Karaca’dan Necip Fazıl Adnan Menderes İlişkisi ve Sevan Nişanyan’ın Yalnış Cumhuriyet kitaplarını okumayı planlıyorum.

Nilay Marc Levy’den Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey

AhmetDan Brown’ın son kitabı Kayıp Sembolü özellikle yaz tatili için sakladım. Romanlar için kendime daha geniş vakitler ayırıyorum. Zübeyir Kındıra’nın Kemal (Kemal Kılıçtaroğlu’nu anlatıyor) ve Aytunç Altındal’ın Devlet ve Kimlik kitapları da okumak istediklerim arasında.

Atike Yaz için aldığım ama henüz başlayamadığım bir sürü kitap var. Aynı anda hem işle ilgili hem de hafif kitaplar okumayı seviyorum, birinden diğerine geçiyorum…

Kitap isimleri şöyle:The Girl With The Dragon Tatoo (Stieg Larsson), Genbuy (Kit Yarrow ve Jane O’Donnell)-Gençlerin ve 30

yaş altındakilerin harcama alışkanlıkları üzerine bir kitap, çok keyifle okuyorum. Mutluluk Projesi (Gretchen Rubin)Bir de Evrenden Torpilim Var kitabını çok duyuyorum bu aralar. Bana pek bi Secret’a benziyormuş gibi geliyor ama bir ara incelemek istiyorum.Şöööyle Twilight tadında laylaylom okunacak bir kitap daha arıyorum, henüz bulamadım…

Nesil Tatilde kolay okunabilecek roman tarzı kitapları seviyorum, henüz okumadığım Ayşe Kulin ve Elif Şafak kitaplarım var belki onları okurum.

En son bir oturuşta okuyup bitirdiğiniz kitap hangisiydi?Cevaplarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Ağustos sayısında görüsmek üzere

VBOX

vboxmag.com

Documents