zaman france - n°249 - tr

32
25 - 31 OCAK 2013 N° 249 Prix : 2,5 € WWW.ZAMANFRANCE.FR John Bowen : les musulmans ont dépassé le communautarisme SOCIETE05 Pourquoi la France combat au Mali INTERNATIONAL09 Quand Ankara espionnait ses ressortissants TURQUIE08 Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36 Paris Mahkemesi, 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’i tutukladı. Sivas Şarkışla doğumlu Güney’in, infaz edilen Sakine Cansız’ın şoförü ve yardımcısı olduğu belirtildi. Polis, cinayetin yaşandığı gün zanlı Güney’in Cansız ile birlikte bina önünde kameralara takıldığını ve içeride 50 dakika kaldığını tespit etti. 1eMre DeMİr, GÜNDEM 05 FeDİF, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı heyetini ağırladı Fransız psikolog beni anlar mı? - Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Gümrük ve Ti- caret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız ve beraberindeki heyet, Fransa Yöneticiler ve Girişimciler Federasyonu’nun (FEDİF) düzenlediği yemekli toplatıda Fransız-Türk işa- damlarıyla bir araya geldi. R VeDaT BuluT, eKonoMİ 09 - Zaman France 2013 Abone Kampanyası, Fransa’nın farklı şehirlerin- de düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Zaman Alsa- ce-Lorraine Temsilciliği, bu hafta aboneleriyle Colmar’da bir araya geldi. R ERKAN HAN, TOPLUM 15 Ferhan Köseoğlu Paris - Fransa, üniversitelerde öğrencilerin hocalara not vermesini sağlayan yeni reform paketini tartışıyor. Üniversite hocalarının da görüşü alınarak hazırlanan tasarı, öğretim görevlilerinin kariyer gelişimlerinde öğ- rencilerin vereceği notların dikkate alınmasını öngörüyor. Yürürlükteki uygulamada dersi anlatmalarındaki kalite hocanın kariyerine yansımıyor. Öğretim görevlileri için tek kri- ter yaptıkları araştırmalar. Ders içeriklerinin belirlenmesinde de öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor. R GÜNDEM 03 İsMaİl çITaK aNNEMassE - Türk aileler, koruyucu aileliği keşfet- ti. Zaman France’ın “Çocuklarımız yabancı ellerde büyümesin” çağrısını dik- kate alan Keskin ailesi de, bu ailelerinden sadece biri. Gerekli başvuru işlemlerini ta- mamlayan aile, ‘koruyucu ailelik’ statüsü kazanmak için gün sayıyor. Koruyucu aile olmak için aile bireyle- rinin tümünün rızasının gerektiğini söy- leyen Keskin ailesi, koruyucu aile olmaya hazır olduktan sonra gereken başvuru iş- lemlerini başlatmış. Koruyucu aile olmanın bakıcı aile olmaktan daha fazla sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Dilek Keskin, mes- leki birikimin ikamet edilen yerin belediye- si, Centre de protection maternelle et in- fantile (PMI)’si ve Allocation de Logement Familiale (ALF) kurumları tarafından ak- redite edildiğini ifade ediyor. R GÜNDEM 07 - Fransa’da yaşayan Türk toplumunun psikolojik danışmaya talebi oldukça yüksek olduğu- nu ve artmaya da devam ettiğini görebiliriz. Lakin şimdiye kadar yaptığımız görüşmeler ve seminer son- rası soruların başında gelen “Fransız psikologlar beni anlar mı ?” sorusuna yanıt aramaktadır insanımız. R MesuDİYe BeDİr, GÜnDeM 06 ÇOCUKLARIMIZ SAHİPSİZ KALMASIN Koruyucu ailelere (famille d’accueil) teslim edilen çocukların bazıları, yeni ailelerinin yaşam tarzına ve kültürüne ayak uyduramıyor. Koruyucu ailelik başvurusunda bulu- nan Keskin ailesi, Türk koruyucu aile sayısının artması için çağrıda bulundu. Yeni reform paketinde üniversite öğrencilerinin de hocalarına not vermesinin önü açıldı. ömer Güney’i ele veren detaylar KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ Savcı François Molins, suikastın işlendiği gün Ömer Güney’in hareketlerini dakika dakika tespit ettiklerini kaydetti. Polis, cina- yetin 12.43 ve 12.56 arasında işlenmiş olabi- leceğini tahmin ediyor. Zaman ailesi Colmar’da buluştu BaKICI aİle olMaK İçİn Yol harİTasI Bakıcı aile olmak için Conseil General bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI)’den başvuru dosyası istenmeli. Başvuru dosyasını inceleyen kurum yetkilileri dil yeterliliğini ölçmek için görüş- meye davet ediyor. Dil düzeyinin yeterli bulunması halinde kişinin evinin çocuk bakımına uygun olup olmadığı görevliler tarafından kontrol ediliyor. Artık üniversite öğrencileri hocalara not verecek savcı Molins’in verdiği bilgiye göre ömer Güney’e cinayetlerin işlendiği odada bulunan 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı. öMer GÜneY

Upload: zaman-france

Post on 31-Mar-2016

255 views

Category:

Documents


15 download

DESCRIPTION

aman France est le premier hebdomadaire franco-turc. Fondé en septembre 2005, c'est d'abord un mensuel qui devient hebdomadaire en février 2008. Distribué auprès de 12.500 abonnés, le journal se propose un double objectif : offrir une fenêtre ouverte sur la Turquie et la communauté turque de France, et participer à une meilleure connaissance de la société française auprès de ses lecteurs d'origine turque. Chaque semaine, l'actualité parcourue par l'équipe de rédaction contribue à présenter cette double culture comme une richesse.

TRANSCRIPT

Page 1: Zaman France - N°249 - TR

25 - 31 OCAK 2013 N° 249 Prix : 2,5 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

John Bowen : les musulmans ont dépassé le communautarisme SOCIETE05

Pourquoi la France combat au Mali INTERNATIONAL09

Quand Ankara espionnait ses ressortissants TURQUIE08

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36

Paris Mahkemesi, 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’i tutukladı. Sivas Şarkışla doğumlu Güney’in, infaz edilen Sakine Cansız’ın şoförü ve yardımcısı olduğu belirtildi. Polis, cinayetin yaşandığı gün zanlı Güney’in Cansız ile birlikte bina önünde kameralara takıldığını ve içeride 50 dakika kaldığını tespit etti. 1eMre DeMİr, GÜNdeM 05

FeDİF, Gümrük ve ticaret Bakanlığı heyetini ağırladı

Fransız psikologbeni anlar mı?

-Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Gümrük ve Ti-

caret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız ve beraberindeki heyet, Fransa Yöneticiler ve Girişimciler Federasyonu’nun (FEDİF) düzenlediği yemekli toplatıda Fransız-Türk işa-damlarıyla bir araya geldi.RVeDaT BuluT, eKonoMİ 09

-Zaman France 2013 Abone Kampanyası,

Fransa’nın farklı şehirlerin-de düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Zaman Alsa-ce-Lorraine Temsilciliği, bu hafta aboneleriyle Colmar’da bir araya geldi.ReRKAN HAN, tOPluM 15

Ferhan Köseoğlu Paris

-Fransa, üniversitelerde öğrencilerin hocalara not

vermesini sağlayan yeni reform paketini tartışıyor.

Üniversite hocalarının da görüşü alınarak hazırlanan tasarı, öğretim görevlilerinin kariyer gelişimlerinde öğ-rencilerin vereceği notların

dikkate alınmasını öngörüyor. Yürürlükteki uygulamada dersi anlatmalarındaki kalite hocanın kariyerine yansımıyor. Öğretim görevlileri için tek kri-ter yaptıkları araştırmalar. Ders içeriklerinin belirlenmesinde de öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor. RGÜNdeM 03

İsMaİl çITaK aNNEMassE

-Türk aileler, koruyucu aileliği keşfet-ti. Zaman France’ın “Çocuklarımız

yabancı ellerde büyümesin” çağrısını dik-kate alan Keskin ailesi de, bu ailelerinden sadece biri. Gerekli başvuru işlemlerini ta-mamlayan aile, ‘koruyucu ailelik’ statüsü kazanmak için gün sayıyor.

Koruyucu aile olmak için aile bireyle-rinin tümünün rızasının gerektiğini söy-leyen Keskin ailesi, koruyucu aile olmaya hazır olduktan sonra gereken başvuru iş-lemlerini başlatmış. Koruyucu aile olmanın bakıcı aile olmaktan daha fazla sorumluluk gerektirdiğini söyleyen Dilek Keskin, mes-leki birikimin ikamet edilen yerin belediye-si, Centre de protection maternelle et in-fantile (PMI)’si ve Allocation de Logement Familiale (ALF) kurumları tarafından ak-redite edildiğini ifade ediyor. RGÜNdeM 07

-Fransa’da yaşayan Türk toplumunun

psikolojik danışmaya talebi oldukça yüksek olduğu-nu ve artmaya da devam ettiğini görebiliriz. Lakin şimdiye kadar yaptığımız görüşmeler ve seminer son-rası soruların başında gelen “Fransız psikologlar beni anlar mı ?” sorusuna yanıt aramaktadır insanımız.RMesuDİYe BeDİr, GÜnDeM 06

ÇOCUKLARIMIZSAHİPSİZ KALMASIN Koruyucu ailelere (famille d’accueil) teslim edilen çocukların bazıları, yeni ailelerinin yaşam tarzına ve kültürüne ayak uyduramıyor. Koruyucu ailelik başvurusunda bulu-nan Keskin ailesi, Türk koruyucu aile sayısının artması için çağrıda bulundu.Yeni reform paketinde üniversite öğrencilerinin de hocalarına not vermesinin önü açıldı.

ömer Güney’i ele veren detaylarKAMERA KAYITLARI ELE VERDİSavcı François Molins, suikastın işlendiği gün Ömer Güney’in hareketlerini dakika dakika tespit ettiklerini kaydetti. Polis, cina-yetin 12.43 ve 12.56 arasında işlenmiş olabi-leceğini tahmin ediyor.

Zaman ailesi Colmar’da buluştu

BaKICI aİle olMaK İçİn Yol harİTasIBakıcı aile olmak için Conseil General bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI)’den başvuru dosyası istenmeli. Başvuru dosyasını inceleyen kurum yetkilileri dil yeterliliğini ölçmek için görüş-meye davet ediyor. Dil düzeyinin yeterli bulunması halinde kişinin evinin çocuk bakımına uygun olup olmadığı görevliler tarafından kontrol ediliyor.

Artık üniversite öğrencileri hocalara not verecek

savcı Molins’in verdiği bilgiye

göre ömer Güney’e

cinayetlerin işlendiği odada

bulunan 4 su bardağı üzerinden

ulaşıldı.

öMer GÜneY

France combat France combat

INTERNATIONAL09

Page 2: Zaman France - N°249 - TR
Page 3: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM03 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar, yazının başlığı net olmadı. Farkında-yım. Ama bazı düşünceleri ancak kavramlarla ifade edebiliyoruz. Önemli hususlar kavramlaştırılabilirse hatırda kalır ve unutulmaz. Kavramlar az kelime ile çok şey anlatmanın da bir yoludur. Onun için bu ke-limeleri seçtim. Nüfus belli. Manasını herkes biliyor. Mesela biz Fransa’da altı yüz bin kişiyiz, deyince Fran-salı Türklerin sayısını anlıyoruz. Nüfuz ise kısaca etki, tesir gücü olarak tanımlanabilir. Yazının konusu bu. Altı yüz bin kişi az değil. Nitekim göçmen toplulukları sayılırken Türkler de en kalabalık grupların içinde yer alıyor. Mesele bu nüfus kadar etki ve tesir gücümüzün olup olmadığı. Bugün itibarı ile tesir gücümüzün oldu-ğunu söylemek zor.

eTKİMİZİ arTTIrMaK ZorunDaYIZEtkili olmak için toplumun her yerinde olmak gere-kir. Mesela önemli bir seçmen kitlesi olarak seçimlere katılmak gerekir. Siyasi partilerle ve siyasilerle yakın olmak gerekir. Hatta faaliyetlere aktif olarak katılmak gerekir. Sporda, ekonomide, bilim ve sanatta varlığını göstermek gerekir. Tanınmış sporcumuz, hukukçu-muz, bilim ve sanat insanımız henüz yok. Oysa olması gerekir. Zira toplumlar bu yolla tanınmakta ve kamu-oyu oluşturarak sempati toplamaktadır. Bunun için zaman gelmiş ve hatta geçmektedir. Bu itibarla bilim ve hukuk gibi bazı sahalarda çok iyi yetişmiş insanlara şiddetle ihtiyacımız var. Hukukçuları özellikle sayıyo-rum. Zira önemli tartışmalar, hakkına sahip çıkmalar ve sesini duyurmalar hep ulusal ya da uluslararası top-lantılarda, kamuoyunu yakından ilgilendiren davalar-da, konferanslarda vs. ortaya çıkmıştır ve hukukçular bu etkinliklerin baş aktörleridir. Nitekim geçen yıl in-kar yasası tartışmaları, siyasileri saymazsak, daha çok tarihçiler ve hukukçular arasında cereyan etti. Ayrıca altı yüz bin kişilik bir topluluk küçük sayılmaz. Çalışır hedef edinirse toplumda iyi bir yere gelebilir. Örnek olarak Türk okullarını göstermek mümkün. Bu okulla-rın kuruluş hikayesini anlatan bir fi lmin çekimine baş-lanmış. Bu amaçla seçilen ülkelere giden yönetmen Levent Demirkale, “Senegal, Bosna, Afganistan’da Türk deyince akan sular duruyor”, diyor. Bu prestiji sağlayan birkaç düzine fedakâr öğretmen. İnşaallah bir gün gelir bu rüya Fransa’da da gerçek olur.

sorun Değİl çöZÜM ÜreTen olMaKHedefi miz sorun değil çözüm üreten bir toplum ol-malıdır. Ekonomik zorlukların arttığı, birlikte yaşama-nın güçleştiği zamanlarda, gözler daha çok yabancı kökenlilere çevrilir, problem gibi görülür. Elbette bu durumdan biz de nasibimizi alıyoruz. Böyle kriz dö-nemlerinde çözüm üreten insanlar ise takdir ve şük-ranla anılır. Biz ikincisi olmaya çalışmalıyız. Etkin ve saygın toplum olmanın yolu buradan geçmektedir. Dolayısıyla bir taraftan birinci derecede bizim toplu-mumuzu ilgilendiren, sonra da bütün toplumu ilgilen-diren sorunlar üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Bilhassa her üniversiteli genç bunu yapabilir. Kendi branşında ya da sevdiği, ilgi duyduğu konuda bir hobi gibi çalışa-bilir. Bunun için asıl işini aksatması da gerekmez. Her gün seçtiği konuya zaman ayırarak bir müddet çalışa-cak. Konuya ara vermeyecek. Az ama devamlı çalışa-cak. Bu taktirde belli bir zamanın sonunda güzel bir sonuç ortaya çıkacak, yapan bile şaşıracaktır. Edebiyat ve bilim dünyası bunun örnekleri ile doludur.

Hekimoğlu İsmail, bir zamanların satış rekorları kıran romanı “Minyeli Abdullah’ı”, gece herkes yat-tıktan sonra, devrin şartlarından dolayı, karısından bile gizleyerek yazmış. Ama arada sırada değil, her akşam çalışmış. Nuriye Akman’a verdiği röportajda da başarısını ona bağlıyor: Her gece ızdırapla, sancı ile, dertlenerek yazmak. Su gibi aziz olun değerli dostlar. [email protected]

Gençlere Teklifl er: nüfusdan nüfuza

Ferhan Köseoğlu Paris

-Fransa, üniversitelerde öğren-cilerin hocalara not vermesini

sağlayan yeni reform paketini ko-nuşuyor. İktidardaki Sosyalist Parti milletvekili Jean Yves Le Detaut'un, "Üniversiteleri yeniden düzenleyin, kaliteyi artırın" başlığıyla hazırladı-ğı reform paketini 14 Ocak tarihinde Başbakanlığa sunduğu belirtildi.

Üniversite hocalarının da görü-şü alınarak hazırlanan tasarı, öğretim görevlilerinin kariyer gelişimlerinde öğrencilerin vereceği notların dikkate alınmasını öngörüyor. Yürürlükteki uy-gulamada dersi anlatmalarındaki kalite hocanın kariyerine yansımıyor. Öğre-tim görevlileri için tek kriter yaptıkları araştırmalar. Ders içeriklerinin belirlen-mesinde de öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor.

Konuyu Zaman France'a değer-lendiren Rouen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Mehmet Ali Akıncı, bu uygulamanın Avrupa'nın diğer ül-kelerinde mevcut olduğunu belirterek Fransa'da uygulanmasının da yararlı olacağını söyledi.

Akıncı, Fransa'daki üniversiteler-de öğretim görevlilerinin, işleyecekleri konuları kendilerinin belirlediğini ha-tırlatarak, "Yıllarca aynı dersi işleyen hocalarımız var. Onların da kendilerini yenilemeleri için faydalı olur." yoru-munda bulundu. Reform teklifi ndeki bazı unsurları kendi inisiyatifl eriyle uy-gulayan hocalar olduğunu ifade eden Profesör Akıncı, "Ben de bazı dersle-rimde bunu yapıyorum, özellikle gele-cek sene devam edecek öğrenciler için neleri beğenip neleri beğenmediklerini onlara soruyorum." diye konuştu. De-ğişikliğin daha önce de gündeme gel-diğini fakat yeterli desteği bulmadığını

hatırlatan Akıncı, "Bu uygulama öğren-ciyle öğretmen iletişimi açısından bir sözleşme niteliği taşıyabilir." dedi. Uy-gulamanın bazı öğrenciler tarafından suistimal edilebileceğini kabul eden Akıncı, "Ama neticede güzel bir uygu-lama olur." ifadelerini kullandı.

Bordeaux Segalen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Emmanu-el Cuny de yeni reformun üniversite hocalarının da desteklediği bir adım olduğunu belirterek, "Çok iyi olacağı kanatindeyim. Her şeyden önce dersi-ni geliştirmek isteyen hocalara büyük kolaylık sağlayacaktır." diye konuştu.

Cuny, reforma karşı çıkan öğretim gö-revlilerinin de öğrencilerin derse olan ilgilerinin artmasıyla tutumlarını değiş-tireceklerini düşündüğünü söyledi.

Fransa'da ilk kez 1997 yılında gün-deme getirilen reform yeterli deste-ği bulamamıştı. 2008 yılında Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döne-minde de gündeme gelen değişiklik daha sonra üniversitelerin inisiyatifi ne bırakılmıştı.

Başbakanlığa sunulan yeni paketi Yüksek Eğitim Bakanlığı'nın destekle-yip desteklemeyeceği ise henüz netlik kazanmadı.

Artık üniversite öğrencileri hocalara not vereceksosyalist Parti milletvekili Jean yves le Detaut'un başbakanlığa sunduğu üni-versite öğrencilerin hocalara not vermesiyle ilgili reform paketi tartışılıyor. Konuyu Zaman France'a değerlendiren rouen Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mehmet ali akıncı ise bunun güzel bir uygulama olacağını söyledi.

Başbakanlığa sunulan yeni reform pake-tinde üniversite öğrencilerinin de hocalarına not vermesi-nin önü açıldı.

-Fransa ile Almanya, iki ülke ara-sında yıllarca süren savaşlara

bir son veren Elysee Antlaşması’nın 50. yılını kutluyor. François Hollande kutlamalar için Almanya’nın Başkenti Berlin’e aralarında bakan ve milletve-killerin de olduğu geniş davetli top-luluğuyla giderek kutlamalara katıldı. Fransa ile Almanaya’nın dostluklarının 50. yılı nedeniyle her iki ülkede 25 bin kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen an-ket ise çarpıcı bilgileri ortaya koydu.

Ankete katılan Fransızların üçte 2’si Almanya’yı Fransa’nın en önemli stratejik ortağı olarak gördüklerini be-lirtti. Bu oran Almanlar da ise yüzde 55 olarak gerçekleşti. Anket, Fransızların

çoğunluğunun Almanya’yı ekonomik model olarak gördüklerini de ortaya koyarken Almanların Fransa’ya bakış-larında ise siyasi ilişkiler ön plana çıktı. Buna göre Fransızların yüzde 70’i Al-manya ile dostluğun Fransa ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı. Bu oran Almanlarda ise yüzde 60'da kaldı. Almanya’da Fransa ile siyasi ilişkilerin önemli olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 64 olarak gerçekleşti. Fran-sızların ise yüzde 57'si siyasi ilişkilerin önemli olduğunu ifade etti.

İki ülke vatandaşları Almanya ve Fransa arasındaki dostluğun Avrupa kıtası için önemi konusunda ise ortak görüş beyan etti. Fransızların yüzde

77’si Almanların ise yüzde 75’i iki ülke arasındaki dostluğun Avrupa geneli-nin istikrar ve barışı için önemli oldu-ğunu vurguladı. İki ülke dostluğunun 50. yılında kültürel ilişkilerin önemini belirten Alman ve Fransızların sayı-sında ise gerileme yaşandı. Almanla-rın yüzde 43’ü Fransızların ise sadece yüzde 36’sı kültürel ilişkilerin önemli olduğunu belirtti.

Dönemin Fransa cumhurbaşka-nı Charles De Gaulle ve Almanya'nın eski Başbakanı Konrad Adenauer ara-sında 22 Ocak 1963 tarihinde Paris'te imzalanan Elysee Antlaşması iki ülke arasında dostluğun temellerini atmıştı. Ferhan Köseoğlu Paris

eski düşmanlar dostluklarının 50. yılını kutluyor

MehMeT alİ aKInCI

Page 4: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM04 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Ferhan Köseoğlu Paris

-Jean Sarkozy’nin, Creteil Üni-versitesi Hukuk Fakültesi’nde

şirketler hukuku dersini geçici olarak vereceği belirtildi. Bölüm sorumlusu Philippe Dupichot, ''Her sene geçici ho-calar derslere giriyor. Bu olağanüstü bir şey değil." vurgusunda bulundu.

Hukuk fakültesinden lisans derece-siyle mezun olan Jean Sarkozy'nin yük-sek lisans eğitimini ise Paris'in en büyük iş merkezi 'La Defense bölgesinden so-rumlu Kamu Düzenleme Kurulu'nun başkan adaylığı için terk etmişti.

Fransa Ulusal Öğrenci Birliği (UNEF) Başkanı Emmanuel Zemmour ise Sarkozy'nin üniversitede ders ve-recek olmasını 'gülünç' olarak niteledi. Çok az gencin böyle bir kariyer yaka-lama şansının olacağını belirten Zem-mour, oğul Sarkozy'nin hangi şartlar altında bu göreve layık görüldüğünün netleşmesini bekleyeceklerini söyledi.

Sarkozy’nin 26 yaşındaki oğlu üniversite hocası oldueski cumhurbaşkanı nicolas sarkozy'nin 26 yaşındaki oğlu Jean sarkozy, Creteil Üniversitesi Hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencilerine ders verecek.

sarkozy'nin 26 yaşındaki oğlu

Jean sarkozy herkese nasip

olmayacak bir şans elde etti

-Fransa'nın 2012 yı-lında en çok kazanan

şarkıcıları listesinde Johnny Hallyday 7.6 milyon euro ile ilk sırayı aldı.

Hallyday, 2012 yılında üçü Paris'teki büyük stadyum olmak üzere ülke genelinde 40'a yakın konser verdi. Dünyaca ünlü şarkıcının, geçen yılki konserlerini yaklaşık 650

bin kişi izledi. Hallyday'in, geçen yıl

çıkardığı ''L'attente" isimli albüm ise 380 bin satarak, önemli bir başarı sağladı.

“Challenges'' müzik magazin dergisi, ünlü şarkıcının 2013 yılında ya-pacağı turne karşılığı daha şimdiden organizatörler-den 2.5 milyon euro avans aldığını duyurdu.

en çok kazanan şarkıcı Johnny hallyday

-Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yürütülen müzakereler

konusunda, İrlanda dönem başkanlığı sırasında, pozitif gündemin de sağla-dığı ivme ile üç olası fasıl üzerinde gö-rüşmeler yapıldığı öğrenildi.

AB Komisyonu yetkililerinden edi-nilen bilgiye göre, bu fasıllardan ilki Fransa tarafından bloke edilen 17. fasıl; yani 'Ekonomik ve Parasal Politikalar'.

Bu faslın açılış kriterlerine ilişkin

dönem başkanlığı mektubu Ocak 2007'de verilmiş, Türkiye de müza-kere pozisyon belgesini Mart 2007'de sunmuştu.

Açılması öngörülen ikinci fasıl da, yine Fransa tarafından bloke edilen 22. 'Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu' faslı.

Üçüncü fasıl ise, Rumlarca bloke edilen 26. fasıl olan 'Eğitim ve Kültür'. Bu fasıl için de Nisan 2006'da Avus-turya dönem başkanlığında Türkiye'ye açılış kriteri mektubu gönderildi ve Türkiye de müzakere pozisyon belge-sini Mayıs 2006'da AB'ye iletti.

Komisyon yetkilileri ve Türk ta-rafından alınan bilgilere göre, ortaya çıkan durum, bugün itibarı ile üyelik müzakereleri önündeki esas engelin Rumlar'dan ziyade hâlâ Fransa oldu-ğunu gösteriyor.

Türkiye’yi Fransa mı engelliyor?

-İngiltere Başbakanı Da-vid Cameron'un 2015

yılında seçimleri kazanması halinde ülkesinin AB üyeli-ğiyle ilgili referanduma gitme sözü vermesine Fransa'dan tepki geldi.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Cameron'un seçimlerde Avrupa kartını oynamasını eleştirdi. Fabius, "Avrupa'yı oyuncusu ol-duğumuz bir futbol kulübü gibi düşünelim. Eğer biz bu kulübün içerisine girmişsek

ben rugby oynayacağım di-yemeyiz." vurgusunda bu-lundu. Fabius, bu kararın İngiltere'nin kendisi için de tehlikeli ve zor olacağının al-tını çizdi.

Le Figaro gazetesinin konuyla ilgili anketine katı-lanların çoğunluğu ise "İn-giltere AB'den çıksın." dedi. Ankete katılan 15 bin kişinin yüzde 70'i "İngiltere Avrupa Birliği'nden çıkmasını ister mi-siniz?" sorusuna "evet" cevabı verdi. Ferhan Köseoğlu Paris

Fransızlar: İngiltere

AB’den çıksın

Page 5: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM05 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

eMre DeMİr Paris

-3 PKK’lı kadına yönelik suikastın ardındaki sır perdesi aralanıyor.

Paris Cumhuriyet Savcısı François Mo-lins, Sakine Cansız, Leyla Söylemez ve Fidan Doğan cinayetlerinde baş şüphe-linin 1982 Sivas Şarkışla doğumlu Ömer Güney olduğunu açıkladı.

Savcı, Cansız’ın şoförü ve yardımcısı Güney’in haricinde, işbirliği yapan baş-ka isimlerin bulunma ihtimalini de göz ardı etmediklerini aktardı. Terör örgütü-ne 2 yıl önce katılan Ömer Güney, mah-keme tarafından tutuklandı. Güney’e ci-nayetlerin işlendiği odadaki 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı. Polis, cinayet anında 3 kadının yalnız bulunmadığı ve katilin tanıdıkları biri olduğu ihtimalini değer-lendirdi. Yağma ve hırsızlık yapıldığına, katile direnç gösterildiğine dair emareye rastlanmadı.

suİKasTTe BİrDen FaZla KİŞİ ŞÜPhesİKamera görüntülerini inceleyen polis, şüphelinin cinayet saatinde binaya 50 dakikalığına girdiğini ve ‘büyük bir valiz’

ile çıktığını tespit etti. Çantasında barut izlerine rastlandı. Mermi kovanların-da bir kişinin DNA parçacıkları tespit edildi ancak mermileri silaha yerleştiren kişinin DNA’sı ile Güney’inki örtüşme-di. Bu, birden fazla kişinin suikastte rol aldığı ihtimalini güçlendiriyor. Şüpheli Güney ise suçlamaları reddetti.

Polise ilk ifadesinde yalan beyan-da bulunduğunu kabul eden Ömer Güney, dernekte unuttuğu meyve su-yunu almak için binaya geri döndüğü-nü ve içeride sadece 5 dakika kaldığını iddia etti. Şüpheli, cinayeti kendisinin işlediğini kabul etmedi. Savcı Molins, Güney’in polis sorgusunda ‘kamera görüntülerinin montajlandığını’ ve ‘çantasına birisinin silah koyduğunu’ iddia ettiğini bildirdi.

Molins, “Güney, polis sorgusunda Sakine Cansız’ın yardımcısı olmanın çok ayrıcalıklı bir görev olduğunu söy-ledi.” ifadelerini kullandı. Polis 3 kadını hedef alan 10 mermi kovanı üzerinde yaptığı DNA testinde bir kişinin DNA parçacıklarına rastladı. Ancak, mermi-

leri silaha yerleştiren kişinin DNA’sı ile Ömer Güney’in DNA’sı örtüşmüyor. Bu bilgi, birden fazla kişinin suikast-ta rol almış ihtimalini güçlendiriyor. Fransız savcı, suikastta kullanılan sila-hın henüz bulunamadığını, ancak bu durumun Ömer Güney aleyhindeki delillerin önemini azaltmadığına vurgu yaptı. 7.65 mm kalibreli silahın otoma-tik silah olup olmadığını henüz tespit etmediklerini de ekledi.

Ömer Güney’in iki yıldır PKK üyesi olduğunu belirten Molins, Güney’in ci-nayetten bir gün önce 8 Ocak’ta Paris’te bir bankamatikten 1.000 euro nakit para çektiğini, ancak paranın kaynağını açıklayamadığını söyledi. Molins, Kür-distan Enformasyon Merkezi’nin ‘AB tarafından terörist örgüt olarak kabul edilen PKK’ya bağlı bir kurum’ olarak faaliyet gösterdiğini aktardı. Molins, Leyla Söylemez ve Sakine Cansız’ı, ‘Te-rörist bir organizasyonun üyesi’ ve Fidan Doğan’ın PKK’nın sempatizanı olarak tanımlaması da dikkat çekti. Güney, Pa-ris Mahkemesi tarafından tutuklandı.

-Tutuklanan Ömer Güney’in baş şüpheli olarak isminin açıklan-

masının ardından Paris’in banliyösün-de yer alan Garges-les-Gonesse’de de aileyi tanıyanlar evine gitti. Zaman’a konuşan Güney’in yakın çevresi, zan-lının yaklaşık 2 yıl önce terör örgütü PKK’ya girdiğini ve Almanya’daki bir örgüt kampında eğitim aldığını ileri sürdü. Güney’in PKK’ya katıldığı için ailesiyle arasının bozulduğu ve 2 yıldır aile fertleriyle görüşmediği iddia edil-di. Ayrıca, Güney’in örgüte girdikten sonra eşinden boşandığı ve psikolo-jik tedavi gördüğü belirtildi. Yakınları, Ömer Güney’in beyninde tümör bu-lunduğunu öne sürdü. CNN Türk te-levizyonuna bağlanan zanlının amcası Zekai Güney ise, “Yeğenim hasta. Bey-ninde tümör var, hastane raporları var, rahatsız” diye konuştu.

İşte Ömer Güney’i ele veren detaylarParis Mahkemesi, 3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki Ömer Güney’i tutukladı. sivas Şarkışla doğumlu Güney’in, infaz edilen sakine Cansız’ın şofö-rü ve yardımcısı olduğu belirtildi. Polis, cinayetin yaşandığı gün zanlı Güney’in Cansız ile birlikte bina önünde kameralara takıldığını ve içeride 50 dakika kaldığını tespit etti.

3 PKK’lı kadının öldürülmesiyle ilgili baş şüpheli 31 yaşındaki ömer Güney’in terör örgütüne 2 yıl önce katıldığı belirtildi. savcı Molins’in verdiği bilgiye göre Ömer Güney’e cinayet-lerin işlendiği odada bulunan 4 su bardağı üzerinden ulaşıldı.

“İÇ HESAPLAŞMA” İHTİMALİ -Fransa İçişleri Bakanı Manuel

Valls, “Kendi topraklarında kamu güvenliğine hiçbir tehdidi kabul etme-yen Fransa, söz konusu soruşturmayla bu iğrenç olayın aydınlanması yönün-deki koşulsuz kararlılığını göstermiş-tir.” ifadelerini kullandı. Fransız haber ajansı AFP ise savcılık kaynaklarına dayandırdığı haberinde “iç hesaplaş-ma” ihtimalinin güçlendiğini iddia etti.

ZANLIYI, KAMERA KAYITLARI ELE VERDİ-Savcı François Molins, suikastın

işlendiği gün Ömer Güney’in ha-reketlerini dakika dakika tespit ettikle-rini kaydetti. Molins’in verdiği bilgilere göre, 9 Ocak günü saat 11.19’da Saki-ne Cansız ve Ömer Güney, suikastın işlendiği derneğin kapalı otoparkına giriş yaptı. Elinde bir çanta taşıyan Cansız, Güney’le birlikte 11.29’da der-neğe girdi. 20 dakika sonra 11.49’da zanlı Güney, dernek binasından ara-basıyla yalnız ayrıldı. Derneğin çifte şifreli kapısının kodlarını bilen Ömer Güney 12.11’de derneğe tekrar gelerek 12.56’ya kadar içeride kaldı. Güney’in dernek binasından hızlı bir şekilde elinde büyük bir valizle çıktığı görüldü. Suikastın işlendiği derneğin bilgisaya-rının en son 12.43’te kullanıldığı tespit edildi. Savcılık, bu süre zarfında 3 kur-ban ve katil zanlısının masada bulunan 4 bardaktan yola çıkarak sohbet ettiğini ve cinayetin 12.43 ve 12.56 arasında iş-lenmiş olabileceğini tahmin ediyor.

“GÜNEY’İN BEYNİNDE TÜMÖR VAR” İDDİASI

Françoİs Molİns

Page 6: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM06 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

MESUDİYEBEDİR

Fransa’da yaşayan Türk toplumunun psikolo-jik danışmaya talebi oldukça yüksek olduğunu ve artmaya da devam ettiğini görebiliriz. Lakin şimdiye kadar yaptığımız görüşmeler ve seminer sonrası soruların başında gelen “Fransız psikolog-lar beni anlar mı ?” sorusuna yanıt aramaktadır insanımız.

Kişi, psikolojik danışmadan beklediği sonucu, ilgiyi ve anlayışı bulamamanın sıkıntısıyla kaygı-lanmaktadır. Kimi zaman danışmana çocuğunu götüren ebeveyn anlaşılmadığını düşünerek çö-zümü terapist değiştirmek ya da çocuğunu birden fazla psikoloğa teslim etmeyi çözüm olarak gör-mektedir. Bu durum ise çocuk için oldukça güç bir sürecin başlamasına sebep olabilir.

Oysa ki aile için bu tür alternatifl er çözüm amaçlı düşünülmektedir. Öte yandan, aile içi sorunlardan dolayı psikoterapiste başvuran ye-tişkinler ise terapist ile kendileri arasındaki aile ve kültürel değerlerin farklılığından dolayı tera-pinin sonuç vermemesinden yakınmaktadır. Peki psikolojik danışmada terapistle danışanın kültür farkı problemin tanımlanmasında ve çözümlen-mesinde ne derece etkilidir?

Psikolojik danışmada kültür faktörü oldukça önemlidir. Zihinsel prosesüsler yani psişik meka-nizmalar evrensel olsa da kültürün oluşturduğu anlamlar dünyası ve normları sayesinde olaylar ve davranışlar anlam kazanmaktadır. Örneğin kültür ve depresyon araştırıldığında (Camilli) Türk insa-nında depresyon belirtisi olarak bedenselleştir-meye çok sık rastlanıldığı belirtilir. Yani, bireyin ön planda olduğu toplumlarda psikolojik sorunların dışavurumu ve anlamlandırılması ile toplumun ön planda olduğu kültürlerdeki dışavurum ve an-lamlandırma farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, psikolojik sorunların belirtileri türü ve dışavurumu kültür bağlamında incelenmektedir. Velhasılı, psi-kolojik işlevler, içinde yaşanılan sosyal ve kültürel normlara göre anlamlandırılır ve yorumlanır.

Bu durum ise Psikolojik Danışman’ın, danışa-nın problemine tanı koyma adına ve çözüm nok-tasında da önemli bir etken karşımıza çıkmaktadır. Zira kültür farklılığının bulunduğu terapilerde unu-tulmaması gereken önemli unsurlardan birisi de; danışmanın kendi değer yargılarının, inançlarının sosyo-kültürel geçmişinin ve benimsediği kuram-sal yaklaşımının öneminin kaçınılmaz olmasıdır. Çünkü psikolojik danışman büyük bir olasılıkla kendine yakın hissettiği kuramı benimseyecek ve danışanın sorununu kavramlaştırırken kendi bakış açısını yansıtacaktır. Dolayısıyla, psikolojik danış-manın kendi farkındalığı sayesinde danışanlarının fenomonolojik alanını anlayabilmesi için kültürel psikolojinin katkılarına ihtiyaç duyacaktır. Çünkü tek genel geçer doğrudan ziyade bağlam içeri-sinde bireylerin yaşantıları ve bu yaşantıları nasıl anlamlandırdığının anlaşılması gerekmektedir. Günümüzde sorgulanmadan kabul gören ve diğer kültürlere genellenen varsayımların doğurduğu hatalar terapiyi olumsuz etkilemektedir.

Bu varsayımlardan birisi de “normal davra-nış” ile ilgili varsayımdır. Bu varsayım normal ve anormal davranışın evrensel olduğuna ilişkindir. Oysa normal ya da anormal davranış toplumdan topluma, durumdan duruma, yaşanan çağdan çağa değişen bir olgudur. Normal ve normal dışı davranışın ölçülmesinde kullanılan standart öl-çek terapide yanlışlıklara yol açabilir. Burada altı-nı çizmemiz gereken önemli bir unsur ise psiko-lojideki baskın görüşlerin Batı kültürünün değer yargılarını taşıması ve danışan davranış ve duy-gulanımları ile Batı normlarını yansıtmadığında “patolojik” olarak etiketlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmasıdır. [email protected]

Psikolog

Fransız psikologbeni anlar mı?

-Sosyal ve kültürel alanlar-da yaptığı aktiviterle tanınan

Gonca Kültür Merkezi, ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nin yedincisini Livry-Gargan’daki genel merkezinde gerçekleştirdi. Programda Doğu ve Güneydoğu Anadolu kültürü tanıtıldı.

Gonca Kültür Merkezi, altıncısı-nı düzenlediği ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’nde 100 kişilik davetli gru-bunu ağırladı. Programa 93 Bölgesi Sosyalist Parti Milletvekili Pascal Pop-lin, Clichy sous Bois belediye encü-

menleri, banka müdürleri ve Fransız esnafl ar katıldı. Farklı ülke vatandaş-larından oluşan davetli grubu da, di-yalog yemeğinde Anadolu kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. Yemek sonrası düşünceleri dile getiren davet-liler, Urfa ve Antep yöresine ait türküler eşliğinde yapılan çiğ köfteyi çok beğen-diklerini ve ilk kez böyle bir gösteri izle-diklerini dile getirdi.

Her ayın son Cumartesi düzenle-nen ‘Komşuluk Diyaloğu Yemekleri’ Ocak 2011’den bu yana 400 kişiyi ağır-

ladı. Gonca Kültür Merkezi Genel Ko-ordinatörü Yunus Kıyagan, ‘komşuluk’ kavramının sadece yakın yerlerde otu-ranlarla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek “Anadolu’nun güzelliklerini farklı ülkelerin vatandaşlarına anlat-mak için bu türlü organizasyonlar dü-zenliyoruz. Bu etkinliğimizde de Doğu ve Güneydoğu Anadolu kültürünü ta-nıttık.” dedi.

Davetliler program sonunda yemek hakkındaki görüşlerini yazarak, kültür merkezi yetkililerine teşekkür etti.

anadolu’ya muhteşem tanıtım

Doğu ve Güneydoğu

anandolu kültürünün

tanıtıldığı ‘Komşuluk

Diyaloğu yemekleri’

yoğun katı-lıma sahne

oldu.

-Türkiye kökenli Fransız gençler ta-rafından kurulan Reseau ProActif

derneği, 2013 yılında gerçekleştireceği faaliyetleri Saint-Mande'deki dernek merkezinde düzenlediği kokteyl ile ta-nıttı. Dernek, yeni yılda birçok farklı meslek grubuna hitap eden kulüpleriyle Fransa’da yüksek meslek gruplarında çalışan Türk kökenli Fransızları bir araya getirmeyi hedefl iyor.

100'ü aşkın davetlinin katıldığı resep-siyonda Réseau ProActif Derneği Başkanı Tuna Baş, 2012'de Paris ve çevresindeki

birçok ilde düzenledikleri Mesleki Kariyer ve Yönlendirme Programı'na devam ede-ceklerini açıkladı. Seminerler çerçevesin-de, mesleklerinde başarılı isimler öğrenci-lere, meslek seçimi ve kariyer konusunda ayrıntılı bilgiler veriliyor. Ayrıca, iş arayan genç üniversite mezunları için bir kariyer merkezi kurulması da amaçlanıyor.

Fransa’da yaşayan Türk gençlerine yardımcı olmak için gece gündüz çalış-malarına devam ettiklerini belirten Baş, kendilerine www.reseauproactif.org ad-resinden ulaşılabileceğini söyledi.

Reseau ProActif yeni yılfaaliyetlerini anlattıFransa’da yaşayan Türkiye kökenli gençlere birçok farklı konuda reh-berlik eden reseau Proactif derneği, yeni yıl faaliyetleri-ni tanıttı.

reseau Proac-tif derneğinin,

2013 yılı aktivi-telerini tanıt-tığı kokteyle

100'den fazla davetli

katıldı.

Page 7: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM07 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

İsMaİl çITaK aNNEMassE

-Annemasse şehrinde yaşayan Keskin ailesi çeşitli gerekçelerle Türk ailelerinden alınan

çocuklara sahip çıkmak için koruyucu aile olma-ya hazırlanıyor. 4 yıldır Fransız ve Afrika kökenli 12 çocuğa bakıcılık (assistante maternelle) yapan Dilek Keskin, Zaman France’ın gündeme getir-diği koruyucu aile sorununa duyarsız kalmamak için koruyucu aile olacaklarını söyledi.

Fransa’da birçok Türk ailesinin çocuklarının çeşitli gerekçelerle ellerinden alındığını duyduk-larını söyleyen Keskin, bu durumun ileride Türk toplumu açısından daha ciddi sıkıntılara yol aça-bileceğini kaydetti. Bu tarz üzücü vakaların her-kesin başına gelebileceğine dikkat çeken Dilek Keskin, koruyucu aileliğin (Famille d’accueil) Fransızca bilen, hem aile bütçesine katkı yapma-yı hem de huzur bulmayı düşünen Türk kökenli kadınlar için birebir olduğunu söyledi.

Fransa’da Türk ailelerin çocuklarına sa-hip çıkacak koruyucu aile ve koruyucu aile derneği bulunmadığını bildiklerini söyleyen Keskin, Türk devlet makamlarından ken-dilerine koruyucu aileliğe yönelik bir talep gelmesi halinde üzerlerine düşeni severek yapabileceklerini kaydetti.

TÜM sosYal haKlar MeVCuT4 yıldır belirli bir ücret karşılığında, çalışan an-nelerin çocuklarına bakıcılık yaptığını söyleyen Dilek Keskin, bakıcı olabilmek için Conseil Ge-neral bünyesinde faaliyet gösteren Centre de Protection Maternelle et İnfantile (PMI) kuru-mundan 60 saat ücretsiz formasyon aldığını bu formasyonun dil bilen fakat ne yapacağını bil-

meyen ev kadınları için huzur verici bir iş kapı-sını aralayacağını ifade etti. Kendi evinde, kendi işinin patronu olma fırsatını sunan bakıcılığın 5 haftalık ücretli izin gibi kişiye her türlü sos-yal hakkı tanıdığını kaydeden Keskin, bugüne kadar birçok farklı işte çalıştığını aldığı formas-yon sayesinde hem kendi çocuklarının başında durabildiğini hem de ev ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getirdi. “Kendi evimde sev-diğim bir işi yapıyorum.” diyen Keskin, bu işi maddi getirisinden ziyade manevi bir kaygıyla da yapmaya çalıştığını bunun da kendisine çok huzur verdiğini ifade etti.

Eşi Tuncay Keskin tarafından çocuk bakı-mına teşvik edilen ve her daim desteklenen iki çocuk annesi Dilek Keskin’in 9 yaşındaki kızı Dilara’da annesinin baktığı çocuklardan rahat-sızlık duymadığını, evlerine gelen çocuklara kardeşleri gibi sahip çıktığını söyledi. Baktığı çocuklara müşteri değil annelik güdüsüyle yak-laştığını kaydeden Keskin, baktığı çocukların kendisine dadı (nounou) demesinden de rahat-sızlık değil mutluluk duyduğunu belirtti.

TÜrK aİle YaPIsIna KarŞI önYarGIlar KIrIlIYorÇocuğun bakılacağı saat ve kalacağı günün çocuğun ailesi ile bakıcı arasında imzalanan anlaşma ile belirlendiğini belirten Keskin, şimdiye kadar baktığı çocuklar ve aileleri ile

herhangi bir sorun yaşamadığını kaydetti. Bu vesile ile ailelerin Türk aile yapısına kar-şı sahip oldukları önyargıların da kırıldığını söyleyen Keskin, bakıcı aile formasyonunun koruyucu aile olabilmek için bir ön hazırlık olduğunu belirtti.

KoruYuCu aİle olMaK İçİn BaŞVurularIMIZI YaPIYoruZKoruyucu aile olmak için aile bireylerinin tümünün rızasının gerektiğini söyleyen Kes-kin, aile olarak koruyucu aile olmaya hazır olduklarını ve koruyucu aile olmak için ge-reken başvuru işlemlerine başladıklarını söyledi. Koruyucu aile olmanın bakıcı aile olmaktan daha fazla sorumluluk gerektir-diğini söyleyen Keskin, ilk etapta bakıcı aile olmanın aradan geçen zaman ve kazanılan tecrübe sayesinde ikamet edilen yerin be-lediyesi, Centre de protection maternelle et infantile (PMI)’si ve Allocation de Logement Familiale (ALF) kurumları tarafından akredi-te edildiğini söyledi. Keskin, bunun akredi-tenin bakıcı ailelere koruyucu aile olabilmek için büyük kolaylık sağladığını ifade etti.

600 bin civarında Türk nüfusunun bulun-duğu Fransa’da farklı gerekçelerle Türk aileleri-nin elinden alınan korumaya muhtaç çocuklara sahip çıkacak herhangi bir sivil toplum kurulu-şu ve koruyucu aile henüz bulunmuyor.

BAKICI OLACAKLAR İÇİN YOL HARİTASI

Bakıcı olmak isteyen kişi Conseil General bünyesinde faaliyet gös-teren Centre de Protection Mater-nelle et İnfantile (PMI)’den başvuru dosyası istenmeli.

Başvuru dosyanızı inceleyen kurum yetkilileri dil yeterliliğinizi ölçmek için sizi bir görüşmeye davet ediyor. Diliniz yeterli bulunması halinde evinizin çocuk bakımına uygun olup olmadığı görevliler tarafından kontrol ediliyor.

Kurum en geç dört hafta içinde formasyona kabul edilip edilmedi-ğiniz yazılı olarak size bildiriliyor. Cevabın olumlu olması halinde sizi 4 hafta süren 60 saatlik ücretsiz formasyona kabul ediyor.

Aldığınız formasyondan sonra sizi öncelikle bir mülakata davet eden ku-rum adayın formasyon kapasitesini ve motivasyonu sözlü olarak ölçülüyor.

Bu aşamalardan başarı ile geçen adaya ilk aşamada 5 yıllık sertifika veriliyor.

Sertifika sahibine ikamet ettiği yerin belediye, PMI’ve Allocation de Logement Familiale (ALF)’si tarafın-dan kişinin isteğine göre ilk aşamada en az 1 en fazla 3 bakım için çocuk ayarlanıyor.

Bakıma başlayabilmeniz için kurum tarafından zorunlu mesleki sorumluluk sigortası edinmeniz isteniyor.

Bakacağınız her bir çocuk için ayrı bir sözleşme imzalamanız gerekiyor.

Bakıcı kişi Conseil General delegesi olan bir PMI sorumlusu tarafından düzenli olarak takip ediliyor.

KESKİN AİLESİ ‘KORUYUCU AİLE’ OLMAYA HAZIRLANIYOR

4 yıldır Fransız ve afrika kökenli 12 çocuğa bakı-cılık (assistante ma-ternelle) yapan Dilek Keskin ve ailesi çeşitli gerekçelerle Türk aile-lerinden alınan çocuk-lara sahip çıkmak için koruyucu aile olmaya

hazırlanıyor.

Konuyla ilgili daha fazla bilgi almaK için http://www.assistante-maternelle.org/ , http://www.famidac.fr/ ve http://vosdroits.service-public.fr adresleri ziyaret edilebilir.

Keskin ailesi, Fransa’da yaşayan birçok ailenin ‘koruyucu aile’ olarak

hem Türk çocuklarına sahip çıka-bileceğini hem de ev ekonomisine

katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Page 8: Zaman France - N°249 - TR

GÜNDEM08 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Pınar Selek için destek istedi

15 yıldır devam eden Pınar selek Davası’na Fransızlar yoğun ilgi gösteriyor. Fransız milletvekilleri ve senatörler selek’in yanında olduklarına dair mesajlar verdi. strasbourg Üniversitesi rektörü ala-in beretz ise, tüm öğrencilerine ve akademisyenlere mail yollayarak Pınar selek için destek istedi.

M.FATİH KILIÇ

Kıymetli dostlar, Fransa’nın farklı bölgele-rinde, programlar ve ziyaretler vesilesiyle bulunuyor ve toplumu, farklı fıtratları tanı-ma ve tahlil etme fırsatı buluyoruz.

Aynı zamanda toplumlara ait problem-lere ve hastalıklara da şahit oluyoruz. Yazı-nın başlığından mevzuyu anlamış olabilir-siniz. Hepimizin hemen hemen her zaman kalp balansının iyi yapılmadığı zamanlarda ortaya çıkan, dedikodu, koğuculuk, iftira gibi bünyeyi kemiren bir hastalıkla alakalı başlık.

Bir gün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Müfl is kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu.

Ashâb-ı kirâm: “–Bize göre müfl is, parası olmayan

ve malı bulunmayan kimsedir.” deyince, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- (sözlerine) şöyle devam etti:

“–Ümmetimden müfl is, kıyâmet günü namaz, oruç ve zekât sevâbı ile, (ancak bu sevapların yanında bir de amel defterine) şuna sövdü, buna zinâ iftirâsı yaptı, şunun malını yedi, bunun kanını döktü, şunu döv-dü (diye yazılmış olarak) gelen kimsedir. Onun hasenâtının sevâbından (hak sahibi olan) şuna-buna verilir. Eğer üzerindeki borç ödenmeden önce ibâdet ve iyilikleri-nin sevâbı tükenirse, alacaklıların günahla-rından alınıp onun üzerine yüklenir. Sonra (onların günahları ile birlikte) cehenneme atılır.” (Müslim)

Bu yüzden Hasan-ı Basrî Hazretleri:“–Eğer illâ dedikodu yapacaksan, anne-

babanın dedikodusunu yap!... Âhirette en azından sevabın onlara gitmiş olur ve on-ların günahını yüklenirsin!..” buyurmuştur.

“Küpte ne varsa, dışarıya o sızar.” Atasözü bizler için dilimiz, kalbimiz ve hissiyâtımızın tercümanlığı vazifesini îfâ et-mektedir.

Nitekim Fudayl bin Iyâd der ki:“Gıybetin girdiği yerden kardeşlik çıkar

gider.”Şikarinin enfes ifadeleriyle,Bize ban olsa da bellidir kamil,Kendinden gayriyi beğenmez cahil,Kendi çalar, kendi oynar demişler.Her kare bu dünya böyledir, ezelden

ekser,Destiyi kıran da mükafat bekler,Herkes kar peşinde koşar birader,Boş kaşık ağıza uymaz demişler.Kötü günde beraberdir dost düşman,Kazanırsan, bari yine dost kazan,Bin dostun olsa da, güvenme ey can,Bin dosttan çoktur bir düşman demişler.Kimsenin ardından zemmedip yerme,Yüzüne karşı da hiç surat germe,Hasmın karıncaysa sakın hoş görme,Bilinir mi kimde ne var demişler.Küçük işer, büyük kayar demişler.Bahtından ağlama, terket fi ganı,Bulunur her derdin demi dermanı,Aşk ağlatır, dert söyletir insanı,Öz ağlarsa, göz de ağlar demişler.Toplumu içten içe kemiren bu hastalık-

lara bulaşmama ve müfl is olmama temen-nisiyle iyi haftalar efendim.

[email protected]

Müfl is kimdir ?Biliyor musunuz ?

MehMeT Dİnç sTrasboUrG

-Avrupa milletvekilleri, Fransız parlamen-ter ve senatörlerden oluşan 30 kişilik grup,

Pınar Selek için desteklerini açıklayan bir bildiri yayımladı. Grup açıklamasında uluslararası ma-kamları, diplomatik müdahaleye davet etti. Av-rupa parlamentosu bünyesindeki ekoloji grubu olan Yeşiller, Pınar selek davasının hukuk kural-ları çiğnenerek devam eden yargılama olduğu ifade etti.

Pınar Selek’e destek verenlere Fransız mil-letvekilleri ve senatörler de katıldı. 30’dan fazla politikacı, 24 Ocak’taki duruşması için destek-lerini açıklayan bir bildiri yayınladı. Açıklamada Pınar Selek’in 11 Temmuz 1998’deki olaydan dolayı değil polis şiddeti, Kürt sorunu ve eşcin-seller üzerine araştırmalar yaptığından dolayı haksız yere tutuklandığına dikkat çekildi. Ayrıca Pınar Selek’in 2006, 2008 ve 2011 yıllarındaki duruşmalarda beraat etmesine rağmen mahke-meye sevk edildiğini dile getirildi.

seleK’e sİYasİ sIğInMaCI sTaTÜsÜ TaleBİAçıklamanın devamında “Yasadışı bir yargılama süreci var. 24 Ocak’taki du-ruşmada bir sonuca varılması gerek-lidir. Bu yargılama biçiminden dolayı Fransa Parlamentosu, İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Masası bu adaletsizliğe tepki

vermek durumundadır. Bu sebeple Pınar Selek için 14 yıl önce başlamış bir yargılamayı sonlan-dırmak için Avrupa düzeyinde diplomatik bir çağrıda bulunuyoruz. Sonuç olarak 24 Ocak’taki yargılamanın negatif sonuçlanması durumunda siyasi sığınmacı statüsünde Fransa’da kalması için hükümetin desteği olacaktır.” ifadeleri yer aldı.

“YarGIsal TaCİZ DeVaM eDİYor”Avrupa Parlamentosu bünyesinde bir ekoloji grubu olan Yeşiller de yayınladığı bildiriyi “Yar-gısal Taciz devam ediyor.” şeklinde duyurdu. Bildiride delil yetersizliğinden dolayı serbest kalan Pınar Selek’in gaz kaçağından meydana gelen hadiseden dolayı anlaşılamaz ve kabul edilemez bir şekilde dördüncü Kez hâkim kar-şına çıktığına dikkat çekildi.

sTrasBourG ÜnİVersİTesİnDe BÜYÜK DesTeK430 bin öğrencisi bulunan Strasbourg Üni-

versitesi Rektörü Alain Beretz, üniversitede eğitim gören öğren-cilerin tamamına Pınar Selek’e destek amaçlı mail gönderdi. Be-retz üniversite camiasından da destek istedi.

Alain Beretz 3 Aralık tarihli bildirisinde “Temel hak ve insani değerleri savunan bir üniversite

olarak Strasbourg Üniversitesi’nin destekledi-ği, ifade özgürlüğünün, temel araştırma hak-larının ihlal edilmesine ve çiğnenmesine karşı duyarsız kalmamız düşünülemez. Strasbourg Üniversitesi ve akademik camia olarak Pınar Selek’in yanında olmamız, her öğrencinin, her vatandaşın, her inananın temel haklarının yanında olduğumuzu yeniden ifade etmek anlamına gelmektedir. Akademik araştır-maların ideolojik ve siyasi ne-denlerle istismar edilmesini reddediyoruz. Hümanizm ve özgürlük değerleri sonsuza kadar üniversitemiz tara-fından desteklenecektir. Bu sebeple Strasbourg Üniversitesi Ocak ayın 24'ünde, mahkeme günü, İstanbul’da başkan yardımcısı tarafından temsil edilecektir.” ifade-lerini kullandı.

S t r a s b o u r g Belediyesi de 24 Ocak’taki duruşma için Pınar Selek’e destek vermek için İstanbul’a gidecek. alaIn BereTZ

PInar seleK

Page 9: Zaman France - N°249 - TR

T.C. BURSA

2. SULH HUKUK MAHKEMESİNDENSayý : 2006/2022 Esas 08/01/2013

Konu : YURTDIÞI ÝLAN

Esas No:2006/2022 - Karar No: 2010/2363

Davacý vekili Av. Ercan GENÇLER tarafýndan davalýlar Adeviþ KÖROÐLU, Ayþe DÖNMEZ, Hüseyin SOYALTUN, RecepALBAYRAK, Saadettin ÝÇÝN aleyhlerine mahkememize açýlmýþ bulunan Ýzale-i Þuyu davasýnýn yapýlan duruþmasý sýrasýndaverilen kararý gereðince;

Bilinen en son adresleri FRANSA olup, açýk adresi tespit edilemeyen dahili davalýlar ÞÜKRÝYE ALSAÇ ve 15691804318TC Kimlik Numaralý SELAMÝ ALBAYRAK'a mahkememiz kararýnýn tebliði mümkün olmadýðý gibi tüm araþtýrmalara raðmende tebligata yarar baþkaca adresleri tespit edilmediðinden,

Bursa ili, Osmangazi Ýlçesi, Alaþar Mahallesi, 6751 Ada, 5 parsel sayýlý taþýnmazýn açýk arttýrma yolu ile satýlarak ortak-lýðýn giderilmesine karar verilmeþ olmakla, verilen bu karara karþý davalýlarýn kanuni süre içerisinde TEMYÝZ ÝTÝRAZLARINIbizzat veya bir avukat vasýtasý ile yazýlý olarak yapmasý , aksi halde ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebligat yapýlmýþsayýlacaðý , yasal süre içinde temyiz edilmediði takdirde kesinleþeceði keyfiyeti gerekçeli karar yerine geçerli olmak üzeredavalýlara Ýlanen teblið olunur. 08/01/2013

B: 3341

VedAt Bulut Paris

-Fransa Yöneticiler ve Girişimciler Fede-rasyonu (FEDİF), Gümrük ve Ticaret Ba-

kanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız ve berabe-rindeki heyeti ağırladı. Pantin’de gerçekleşen yemekli davete bakanlık heyeti, Fransa’da faa-liyet gösteren işadamları ve federasyon yetkili-leri katıldı. İkili ilişkiler çerçevesinde Fransa’ya resmi bir ziyarette bulunan heyet, işadamları-na Türkiye’nin 2023 vizyonu hakkında bilgi-lendirmede bulundu.

Fransız Gümrük İdaresi Başkanı’nın ısrarlı davetleri üzerine geldiklerini belirten Altunyıl-dız, “Fransız muhataplarımız uzun zamandır bizleri davet ediyordu. Fakat 2012 yılında Er-meni soykırım iddiaları nedeni ile gerilen ikili ilişkilerimiz, davetlerini askıya almamıza se-bep olmuştu. Şimdi sürecin normale dönmesi ile birlikte bizlerde kendilerinin davetine icabet ederek, muhataplarımızla bir araya geldik.” diye konuştu.

ZİYareT, İKİlİ İlİŞKİlerDe Bİr İlKFransa ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi, müste-şarlık düzeyinde yapılan ilk görüşme olduğunu değerlendiren Altunyıldız, “Görüşme boyunca muhataplarımızın ilgi ve alakasından son dere-ce memnun kaldım. Fransız yetkililerin iki ülke ilişkilerinin normale dönmesi için olumlu bir adım attıklarını düşünüyorum.” dedi.

“TeK Bİr KonuDa İçİMİZ YanDI”Fransız yetkililer ile yaptıkları konuşmaya de-ğinen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Altunyıldız, Fransız meslektaşından gelen bir soru üzerine “İçimiz yandı” diye konuştu. Al-tunyıldız, “Bize ‘Uluslararası alanda bir marka-nız var mı?’ sorusuna verecek bir cevap bulma-dık. Mutlaka irili-ufaklı marklarımız mevcut ama dünya genelinde beş kıtada isminden söz

ettiren bir markamızın henüz olamayışı bizleri ziyadesi ile üzdü.” ifadelerini kullandı. Marka-laşma adına bakanlık olarak attıkları adımları aktaran Altunyıldız, Türk sanayici ve girişimci-lerini markalaşma konusunda teşvik ettiklerini ve marka bilinci oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi.

ŞİrKeT KurMaK KolaYlaŞaCaKGümrük işlemlerinin gelişen teknolojiler ve şartlara göre yeniden dizayn edildiğini belirten Altunyıldız, amaçlarını daha güvenli ve hızlı bir gümrük hizmeti sunmak olduğunu açıkla-dı. Güvenilir ve gerekli şartları yerine getirmiş şirketlere kendi gümrük işlemlerini yapma imkanı tanıyacaklarını ifade eden Altunyıldız, “İhracat yapan şirketlerin gümrük işlemlerini daha kolay bir hale getirecek çalışmalar gün-demimizde.” dedi. Şirket kurma işlemlerini de hızlandırdıklarını belirten Altunyıldız, bütün işlemlerin internet üzerinde yapılacağı ve şir-ket kurmanın üç-beş dakikada tamamlanacağı bir çalışma yürüttükleri müjdesini verdi.

aYlİn BeBeKoğlu Parİs’e VeDa eTTİGörev süresi sona eren Paris Büyükelçiliği Dış Ticaret Müşavirliği Aylin Bebekoğlu, salonda bulunanlara hitaben veda konuşması yap-tı. FEDİF’in ve FATİAD’ın çalışmalarından övgü ile bahseden Bebekoğlu, FEDİF Başkanı Nevzat Ceylan’a teşekkür ederek, “Görevim boyunca büyük desteğinizi ve yardımlarınızı gördüm. Sizleri çok güzel anılarla hatırlaya-cağım. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Etkinlik, FEDİF Başkanı Nevzat Ceylan’ın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyıldız’a ve Dış Ticaret Müşaviri Aylin Bebekoğlu’na takdim ettiği hediyeler ve hatıra fotoğrafl arı ile son buldu.

Fransa’ya resmi ziyarette bulunan Gümrük ve Ticaret bakanlığı Müsteşarı Ziya altunyıldız ve beraberindeki heyet, Fransa yö-neticiler ve Girişimciler Federasyonu’nun (FEDiF) düzenlediği yemekli toplatıda Fransız-Türk işadamlarıyla bir araya geldi.

FEDİF, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı heyetini ağırladı

FeDİF Başkanı nevzat Ceylan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya altunyıldız’a ve Dış Ticaret Müşaviri aylin Bebekoğlu’na hediye takdim etti.

EKONOMİ09 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Page 10: Zaman France - N°249 - TR

3.4.5 Mayis LYON EUREXPOKÜLTÜRÜMÜZLE, SANATIMIZLA, SANATKARIMIZLA, TEK YÜREK OLUP FESTICULTURDE BULUŞUYORUZ

ANADOLU MUTFAĞININ EŞSİZ LEZZETLERİ STAND SATIŞL ARI BAŞL AMIŞTIR

Tel : 06.99.70.79.79 [email protected]

Sponsor GOLD

ZENGİN ALIŞVERİŞ STANDLARI,

Page 11: Zaman France - N°249 - TR

TOPLUM11 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

İsMaİl çITaK GrENoblE

-Anadolu Kültür Merkezi Lyon Şubesi tarafından organize

edilen “Mutlu Aile” seminerinde huzurlu bir yuvaya sahip olmak için yapılması ve sakınılması gereken davranışlar ele alındı.

Her yaştan çok sayıda dinleyicinin katıldığı semineri gerçekleştiren İstan-bul Baş Vaizi Mustafa Akgül, aile ku-rumunun öneminin dünyanın her ye-rinde gün geçtikçe artmaya başladığını söyledi. “Yuva kurmak ne kadar değer-liyse o yuvayı yıkmamak da bir o kadar değerlidir.” diyen Akgül, evli çiftlerin daha huzurlu bir yuvaya sahip olmaları için hassas olmaları gerektiğini söyledi.

Evlilik müessesinin kurulması ve sürdürülmesinde hayati öneme sahip olan eşlerin birbirleri üzerinde sahip oldukları hak ve sorumlulukları ciddi-yetle sahiplenmeleri gerektiğine dikkat çeken Akgül, “Daha huzurlu bir aile

için eşler haklarından çok vazifelerine sahip çıkmalı.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu seminerde eş seçi-minin önemine de değinen Akgül, özellikle gençlerin evlenecekleri kişiyi seçerken daha dikkatli davranmaları gerektiğini kaydetti.

KaTIlIMCIlar seMİnerDen MeMnun aYrIlDISeminere katılan Hidayet Yaşar semi-nere ailecek katıldıklarını ve semineri çok beğendiklerini söyledi. Son za-

manlarda aileleri Fransa’da özellikle erkek çocuklarını evlendirmekte güç-lük yaşadıklarını kaydeden Yaşar, ev-lilik ve aile konulu bu tarz seminerlerin daha sık aralıklarla düzenlenmesini umduklarını ifade etti.

Rhone Alpes Bölgesi Anadolu Kül-tür Merkezleri Sorumlusu Ahmet Gay-retli ise katılımdan memnun olduklarını, bölgede yaşayan Türk toplumuna fayda-lı olabilecek bu tarz seminerleri düzenle-meye devam edeceklerini söyledi.

İsMaİl KoçPInar Paris

-Argenteuil Etude Plus Eğitim Merke-

zi, yeni yılın ilk etkin-liğinde Eğitim Şenliği düzenledi.

Şenlikte öğrenciler ve aileler Berrak Show Grubu’nun birbirinden eğlenceli programları ile keyifli dakikalar yaşadı. Hacivat-Karagöz gösteri-

si, şarkı ve çuval yarış-ması büyük ilgi gördü.

Etude Plus Eğitim Merkezi Müdürü Aydın Yıldız, eğitimde başarı-nın aile-eğitmen-öğrenci üçgeninde gerçekleş-tiğini söyledi. Yıldız, eğitimin kültürün genç kuşaklara aktarılmasında da büyük bir role sahip olduğunu belirtti.

Grenoble ’da Mutlu Aile Semineri düzenlendianadolu Kültür Merkezi lyon Şubesi “Mutlu aile” konulu bir seminer düzenledi. istanbul baş Vaizi Mustafa akgül tarafından gerçekleştirilen seminer büyük ilgi gördü.

anadolu Kültür Merkezi lyon Şubesi’nin düzen-lediği seminere konuşmacı olarak istanbul baş Vaizi Mustafa akgül katıldı.

argenteuil’de eğitim şenliği

Page 12: Zaman France - N°249 - TR

TOPLUM12 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

VedAt Bulut Paris

-Aulnay-Sous-Bois’da şehrinde düzen-lenen etkinliğe çok sayıda davetli katıldı.

İki bölümden oluşan seminerin ilk bölümünde Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliği Çalış-ma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Nihat Ünal, Türkiye’de emeklilik konusuna değinerek va-tandaşlardan gelen soruları yanıtladı. Semine-rin ikinci bölümünde söz alan Avukat Selçuk Demir, Fransa’da kağıtsız yaşayan ve hukuki sorunlar yaşayan vatandaşların sorularını ya-nıtladı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Fransız Türk Kültür Derneği Başkanı Ayşe Ba-rış, konuşmacılara ve davetlilere teşekkür etti.

Türkiye’de emeklilik konusu hakkında detaylı bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güven-lik Müşaviri Nihat Ünal, dinleyicilerin soru-larını yanıtladı.

Ünal, “Emeklilik durumu kişinin duru-muna ve şartlarına göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle vatandaşlarımız öncelikle tek tip bir emeklilik yaşının ya da şeklinin olmadığını kavramalı.” dedi. Borçlanarak emeklilik konu-suna değinen Nihat, tek tek vatandaşların du-rumlarını değerlendirdi ve en uygun, kişiye özel emeklilik şartlarını belirtti.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği seminer verilen kokteyl ile son buldu.

Kilim Mobilya Fransa Distribütörlüğü açıldı

1200 metrekarelik bir alan üzerine kurulu Kilim ma-ğazasında birçok ürün bulunuyor.

MehMeT selVİ Paris

-Kilim Mobilya’nın Fransa Distribütör-lüğü Paris’te hizmete girdi. Açılışı ku-

rumun yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılışa Kilim Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Yayla ve Dış Ticaret Genel Mü-dürü Zeki Okçu katıldı.

20 yıldır ticaret yaptığını belirten Ki-lim Fransa Distribütörlüğü Genel Müdürü Mehmet Çakıroğlu, Fransa’da ilk oldukla-rını açıkladı. Kilim Mobilya’nın, marka bi-linirliğiyle ve yükselen dış ticaret hacmiyle Türkiye’nin güzide markaları arasında yer aldığına dikkat çeken Çakıroğlu, “Fran-sa’daki şube sayımızı 10’a çıkaracağız.” dedi.

Kilim Mobilya’nın insan kaynakla-rı, kalite, tasarım, satış sonrası ve tüketici odaklı yatırımlarına devam ettiğini söyle-yen Çakıroğlu, 1200 metrekarelik bir ma-ğazada hizmet verdiklerini ifade etti. Ça-kıroğlu ayrıca, ürünleri arasında ev tekstili, oturma grupları, yatak çeşitleri, halı ve ki-lim gibi çeşitler olduğunu belirtti.

Vatandaş emekliliği merak ediyor

aulnay-sous-Bois Fransız-Türk Kültür Derneği, ‘Türkiye’de Emekli-lik ve Hukuki sorunlar’ seminer düzenledi. seminerde Türkle-rin yaşadığı hukuki ve emeklilik sorunları ele alındı.

FİLİZ TINASAvukat

Ticaret fonu satın alımı sözleş-mesi, tarafl arın güvenliği için bir avukat tarafından akdedilmelidir.

Bir ticaret fonunun satışı söz konusu olduğunda, satış sözleş-mesinin, ticaret fonu sözleşme-sini hazırlayan avukat tarafından akdedilmesi bir çözüm olabilir. Avukat, sözleşme hazırlamaya yetkili diğer herkes gibi, hazırla-dığı sözleşmenin geçerliliğinden sorumludur ve doğabilecek tüm geçersizlik nedenlerini bertaraf etmelidir. Avukat özellikle ticaret fonu devir sözleşmesinde bulun-ması gereken zaruri noktaların bulunduğundan emin olmalıdır.

Bu zaruri noktalar kanun ko-yucu tarafından düzenli olarak değiştirilmektedir. Örnek vermek gerekirse Ticaret Kanunu’nun L.141-1. maddesi 22 Mart 2012 tarihli ve 2012-387 sayılı, Huku-kun Basitleştirilmesi ve İdari İş-lemlerin Kolaylaştırılması Kanu-nu tarafından değiştirilmiştir.

Bu maddede belirtilen zorunlu noktaların yokluğu, alıcı tarafın-dan aynı yıl içinde belirtildiği tak-tirde satış sözleşmesinin iptaline neden olabilir.

Bundan böyle satıcı, ticaret fonu satışı sözleşmesine satışla ‘aynı zamanda gerçekleştirilmiş faaliyet sonuçları’nı eklemek zo-rundadır. Bu sonuçlar sadece iş-letme karlarını değil aynı zaman-da işletme kayıplarını da kapsar ve bilançoda değil gelir tablo-sunun ilk bölümünde yer alır. Eğer satıcının elinde hiçbir hesap sonucu bulunmuyorsa (mesela tüccar mikro şirket rejiminden is-tifade ediyorsa) tüccar, hasılattan faaliyet masrafl arını (kira tedarik-çiler, elektrik, su, telefon fatura-ları) çıkartarak faaliyet sonucunu hesaplar.

Avukat, sözleşmeyi kontrol edip geçerliliğini sağlamaktan öte yediemin olarak satış parasını, herhangi bir alacaklı muhalefeti ya da satıcının borcu olmadığı ke-sinleşinceye kadar saklar.

TİCareT Fonu DeVrİnDe KarŞIlaŞIla-BİleCeK Dİğer ZorluKlar Ticaret fonu devrinde kiranın devri birçok uyuşmazlığa konu olabilir. Genel olarak ticari kira sözleşmeleri devirle ilgili sınır-layıcı şartlar içerirler. Bu şartlara uyulmaması kira sözleşmesinin iptaline neden olabilir. Satılanın işletilmesine yarayan sözleşmele-rin devir sözleşmesine eklenmesi başka bir sorun olarak ortaya çı-kabilir (avukat bu sözleşmeleri in-celemeli ve alıcı için diğer tarafça konulmuş bir rıza şartı içerip içer-mediğini kontrol etmelidir)[email protected]

Ticaret fonu satın alımında avukatın rolü

Page 13: Zaman France - N°249 - TR
Page 14: Zaman France - N°249 - TR

TOPLUM14 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

youtube.com/DemkaGmbH

facebook.com /demka.de

yörem.de / [email protected]

VedAt Bulut Paris

- Paris Kültür Sanat Merkezi’nin iki yıllık çalışması sonucu ortaya çıkan tiyatro gu-

rubu, çeşitli şehirlerde Türk toplumu ile buluş-maya devam ediyor.

Yılmaz Erdoğan’ın ‘Kadınlık Bizde Kalsın’ adlı eseri genç tiyatrocular tarafından Goussainville’de sahnelendi. Goussanville Belediyesi ve Hanımeli Derneği tarafından organize edilen gecede sahne-lenen tiyatro eseri izleyenlerin beğenisini kazandı.

Oyunun sonunda seyirciyi selamlayan tiyat-ro kulübü adına konuşma yapan Paris Kültür Sanat Merkezi Direktörü Ali İnan, izleyenlere gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Yeni yılda yeni tiyatro oyunları ve yeni tiyatro grup-ları oluşturdukları bilgisini veren İnan, 2013’ün ikinci yarısında yeni oyunlar ve yeni oyuncular ile seyirci karşısına çıkacaklarını söyledi.

İnan, konuşmasını tiyatronun sahnelenme-sinde emeği geçen Goussainvil Belediyesi ve Ha-nımeli Derneği’ne teşekkür ederek sonlandırdı.

Gece alkışlar eşliğinde ve çekilen hatıra fo-toğraflarıyla son buldu.

‘Kadınlık Bizde Kalsın’ Goussainville’de sahne aldıParis Kültür sanat Merkezi Tiyatro Kulübü’nün sahneye koyduğu ‘Kadınlık bizde Kalsın’ Goussanville Türk toplumu ile buluştu.

İzleyici-ler, genç tiyatrocuların performan-sını ayakta alkışladı.

İsMaİl çITaK lyoN

-Etude Plus Eğitim Merkez-leri Lyon Şubesi yaklaşan

üniversite tercihleri dolayısıyla öğ-renci ve velilere yönelik bir bilgi-lendirme programı düzenledi.

Etude Plus Eğitim Merkezle-ri Lyon Şubesi üniversiteli adayı gençleri unutmadı. Vaux en Velin Belediyesi etkinlik salonunda ‘ter-cih masası’ kurularak adayların bil-gilendirildiği programa çok sayıda öğrenci ve veli katıldı.

Lyon üniversitelerinde birbirin-den farklı bölümlerde okuyan öğ-rencilerin açtığı tercih stantlarından üniversite ve bölümler hakkında bil-

gi alan öğrenci ve veliler, etkinlikten oldukça memnun ayrıldı.

Etude Pluse Eğitim Merkezleri Rhone Alpes Bölgesi Sorumlu-su Emre Öğütçen, her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri tercih programlarının hem öğrenci hem de veliler için çok faydalı olduğu-nu söyledi. Ortaokul ve lise sonrası yapılacak tercihlerin öğrencilerin hem eğitim hem de gelecekle-ri açısından çok önemli bir süreç olduğuna dikkat çeken Öğütçen, “Tercih programına gönüllü olarak destek veren Lyon üniversitelerin-de eğitim gören öğrencilere teşek-kür ediyoruz.” dedi.

Üniversite adaylarına tercih programı

etude Plus eğitim Merkezleri lyon Şubeleri üniversiteli adayı gençler için tercih masası kurdu

Page 15: Zaman France - N°249 - TR

TOPLUM15 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

MAHMUT ÇEBİ

Zaman’da o haberi okuduğumda “İşte Zaman’ın misyonu bu!” demiştim içim-den. İlkokul mezunu bir Karadenizli esnaf taa Uganda’ya gitmiş ve orada bir araba yıkama fi rması kurmuştu. Daha önce hiç-bir gazetenin okuru olmayan esnaf abi Za-man gönüllülerinin biraz da zorlamasıyla Zaman ailesine katılır.

Abone olarak önce o Zaman’ın elin-den tutmuş ve Zaman’ı Trabzon’da sahip-siz bırakmayanlardan biri olmuştur. Esnaf abi zeki biridir ve abone olduğu gazeteyi okumayı da ihmal etmez. Okunan Zaman etkisini göstermeye başlar. Esnaf abi bir süre sonra durumun değiştiğini ve bu kez Zaman’ın adeta onu elinden tuttuğunu ve bir başka dünyalara doğru yelken açtırmaya başladığını fark eder.

Zamanla kazandığı yeni bilgiler ve ga-zetenin ufkunu açması sonrası daha hızlı bir şekilde Zaman okuru olmuştur. Sonrasında Zaman’da okuduğu bir Uganda haberi ve sohbetlerde dinlediği Uganda hikâyeleri ile kendi kendini ikna edip Uganda’ya gitmeye karar verir. O, bir işlevi de eğitim olan Zaman gazetesinin adeta hızlandırılmış bir eğitimle uluslararası işadamı haline getirip mezun ettiği okurlarından biri olmuştur. Damarla-rındaki asil kanda gezinip duran Laz cesareti onun itici gücü, abiler ise yeni yürüyüşündeki rehberi olacaktır.

Bugüne kadar kimseyi aldatmayan reh-berlerine itimadı ve Zaman’a olan güveni ile yola çıkar. Trabzon’dan önce İstanbul’a uçar. Oradan Fas’a geçer. Oradan da Uganda’ya yani gönüllü hicret bölgesine ulaşır. Firması-nı kurar, işletmeye başlar. İşleri de niyeti gibi bereketli olur. Firması küçük olsa da hikâyesi ve sergilediği örnek tavır çok çok büyüktür.

Bu hikâye Zaman’ı Zaman yapan eğitim gönüllülerinin yazdığı binlerce hikâyeden biridir. Zaman’a olmadık eleştiriler yapan-lar aslında onun okur-yazar dünyamıza yüz binlerce yeni okur kazandıran muhteşem bir halk okulu olduğunu görmezden gelirler. Ya da her nedense bir türlü anlamazlar. Hayatı umutsuzca ve hep ağlayarak yorumlayanlar için gülen ufku anlamak herhalde bir nasip meselesi olsa gerek.

Zaman abonelerinin benim tahmi-nimce en az yüzde 80’i yeni gazete okur-larıdır. Daha önce başka hiçbir gazetenin okuru olmayan bu kişilerin ilk göz ağrısı da Zaman’dır. Hem dışarıdan hem de içeriden birçok kişi tarafından eleştirilen Zaman abo-ne kampanyaları olmasa bu kişilerin gazete ile tanışmaları veya bir gazete okuru olmaları bir açıdan imkânsız dense yeridir.

Zaman kampanyaları, adeta kenarda kö-şede kalmış, hiç kimsenin görüp el uzatma-dığı, el uzattığınız zaman ise “işlenen demir ışıldar” misali parlamaya başlayan bu kişileri bulup ortaya çıkarmakta ve toplumumuza zenginlik katmaktadır.

Zaman’ın görünmeyen başarısı ve toplu-ma yaptığı katkı da, bu pek fark edilmeyen sırlarda gizlidir. Yeni eğitim kampanyamı-zın yepyeni simalarla şenlenmesi ve bir gün “okur-yazar olmakla övüneceğine inandığı-mız toplumumuzun” gurur duyacağı tirajlar-da buluşmak dileğiyle… [email protected]

Zaman, bir halkokuludur

eRKAN HAN ColMar

-Zaman France Alsace-Lorraine Temsilciliği, abone kampanyasına

hızlı girdi. Her hafta farklı etkinliklere imza atan Zaman ekibi, Colmar’da kahvaltı programı düzenledi.

Kadınlara özel düzenlenen programda Zaman France Alsace-Lorraine Temsilcisi Mehmet Dinç, Zaman gazetesinin Fran-sa’daki misyonunu anlattı. Zaman France Colmar kadın aboneleri için düzenlenen kahvaltıya Colmar, Selestat ve çevre şehir-lerden çok sayıda abone katıldı.

“Zaman France, Fransa’da yaşayan vatandaşlarımız için neden önemli? Fran-sızca ve Türkçe yayın yapan gazetenin misyonu ve vizyonu” gibi konular üzerine seminer veren Mehmet Dinç, yeni dö-

nemdeki abone hedefi nin 15 bin olduğu-nu açıkladı.

Programa katılan aboneler, düzenle-nen etkinliklerin birlik ve beraberlik için çok önemli olduğunu ifade etti.

Strasbourg Bölgesi Zaman Aboneleri kampanya dönemine gezilerle başladı, se-minerlerle devam ediyorAlsace-Lorraine Bölgesi Temsilciliği , 2013 Abone Kampanyası dönemi bo-yunca gezi ve seminerler düzenliyor. Mulhouse, Haguenau, Strasbourg, Molsheim aboneleri Almanya’daki Za-man Avrupa merkezini ziyaret etti.

Etkinliklerde Strasbourg Zaman Ga-zetesi aboneleri ve Strasbourg Üniversitesi öğrencileri, Metz ve Haguenau abonelerine yönelik kahvaltı programları düzenlendi.

Zaman ailesi Colmar’da buluştuZaman France 2013 abone Kampanyası, Fransa’nın farklı şehirlerinde düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Zaman alsace-lorraine Temsilciliği, bu hafta abonele-riyle Colmar’da bir araya geldi.

strasbourg Bölgesi, abone kampanyasına gezilerle başladı. Programlar semi-nerlerle devam ediyor.

VedAt Bulut Paris

-Temiz Futbol Gönüllüleri Hareketi’nin Türkiye’de düzenlediği protestolar

Paris’e kadar uzandı. Bir grup Trabzonspor taraftarı, Paris Bastille Meydanı’nda, Türk fut-bolunda yaşanan şike iddialarını protesto etti.

Soğuk hava şartlarına rağmen bir araya gelen taraftarlar horon teperek Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) tepki gösterdi. Yüze yakın taraftar ‘Şikesiz Futbol’, ‘Temiz Toplum’ ve ‘Bize her yer Trabzon’ yazan pankartlar ta-şıyarak ilginç bir eyleme imza attı.

Şike iddialarına tepki gösteren her yaştan taraftarın katıldığı eylem olaysız bir şekilde geçerken, eylemi organize eden Temiz Futbol Gönüllüleri Hareketi’ne en büyük destek Pa-ris Trabzonlular Derneği’nden geldi. Dernek Başkanı Bülent Cumur ve dernek üyelerinin de katıldğı eylem hakkında bilgi veren Cumur, “Soğuk hava şartlarına rağmen eyleme destek veren bütün taraftarlara teşekkür ediyorum. Hava şartlarının daha uygun olması halinde eyleme daha çok taraftarın destek vereceğin-den eminim.” ifadelerini kullandı.

Trabzonspor taraftarından horonlu şike protestosu

Bastille Meydanı’nda toplanan Temiz Futbol Gönüllüleri hare-keti gönüllüleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nu protesto etti.

Page 16: Zaman France - N°249 - TR

TOPLUM16 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

-Mevlid Kandili, Lille’de düzenlenen

programla kutlandı. Ka-dınlara yönelik düzenlenen programda, Kur’an-ı Ke-rim okundu, farklı ilahiler ve şiirler seslendirildi.

Salavatlarla başlayan programda, öğrencilerin oluşturduğu ilahi grubu birbirinden güzel eserler sundu. Zeynep Eşme’nin seslendirdiği “Kırk yaşındasın” şiiri davetli-leri duygulandırdı. Lise

ve üniversite öğrencileri tarafından kurulan ilahi grubunun performansı davetlilerden tam not aldı.

Mevlid Kandili’nin öneminin anlatıldığı programda, bu mübarek gecenin nasıl değerlen-dirileceği ayrıntılı şekilde açıklandı. Katılımcılara program sonunda Haz-reti Muhammed’i (s.a.v) temsilen Hadis-i Şerif’le-rin yazılı olduğu güller takdim edildi.

lille’de kadınlara özel Mevlid programı

lille şehrinde kadınlara özel Mevlid Kandili programı düzenlendi.

VedAt Bulut Paris

-Diyalog ve Vatandaşlık İnisi-yatifi Derneği (ADIC), medya

konulu bir tartışma programı düzen-ledi. Le Point’ın attığı “Arsız İslam” (l’Islam sans gêne) manşetinin de tartışıldığı programa yüzden fazla genç katıldı.

ADIC’in üçüncüsünü düzenle-diği tartışma programı Le Mée sur Seine şehrinde gerçekleşti. Etkinliğe konuşmacı olarak Le Point’dan Aziz Zemour, Presse et Cité’den Farid Me-barki, Le Secteur’den Vincent Vieu ve Sosyolog Melanie Roger katıldı.

Moderötörlüğünü ADIC Başka-nı Çağlar Ersoy’un yaptığı tartışma programının organizasyonunu Ra-mazan İmre ve Çetin Yazıcı gerçek-leştirdi.

Katılımcılar, Le Point yazarı Aziz Zemour’u, derginin İslam’a yönelik manşetleri nedeniyle sert dille eleş-tirdi. Zemour’a “Nasıl bir gazetecilik sergiliyorsunuz? Editöryal bölümde gazetecilerin hiç mi sözü geçmiyor?” diye sorarken, İslami konulara daha fazla hassasiyet gösterilmesini istedi.

Fransa’da medyanın geldiği nok-tayı anlatmak için Le Point’ın ‘Arsız İslam’ (l’Islam sans gêne) manşetini gösteren Vincent Vieu, bu manşeti atanların İslam dininin itibarsızlaştır-maya çalıştıklarını savundu.

“haKİM MeDYaYa KarŞI KenDİ MeDYanIZI oluŞTurun”Katılımcılar, Fransa medyasının çok güçlü grupların kontrolü al-tında olduğuna dikkat çekerken, Farid Mebarki dinleyenlere, farklı bir öneri sundu. “Hakim medyaya karşı kendi medyanızı oluşturun.” çağrısında bulunan Mebarki, farklı kesimlerin sesini bu sayede duyu-rabileceğini belirtti.

Etkinlik, oturumun ardından ik-ram edilen kahveler eşliğinde yapılan ikili sohbetler ile son buldu.

Gençler medyayı tartıştıMedyanın toplum zihni-yeti üzerindeki etki-lerinin konu alındığı tartışma programı Türk ve Fransız gençleri bir araya getirdi.

Medyanın top-lum zihniyeti

üzerindeki etkilerinin

konu alındı-ğı tartış-

maya yüze yakın davetli

katıldı.

Page 17: Zaman France - N°249 - TR
Page 18: Zaman France - N°249 - TR

KürsüB U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

İkindi SohbetleriAhlakı güzel olanın her yanı güzeldir

Bir taraftan insanla-rın kusurunu affet-me, bir taraftan da

öfkelenip köpüreceği yerde dahi sabırlı ve mülâyim davranma bir mümin sıfatıdır.

1

Güzel ahlakla donanmış bir sîne, ihtimal, cehen-neme konulsa bile tavrını değiştirmez. Orada da başına gelenleri geniş bir yürekle karşılar.

2

Kardeşliğin tesisi mevzuu iradîdir ve sağlam bir uhuvvetin gerçekleşmesi için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardır.

3

İnsanın öfkeleneceği, dolup taşacağı anlar da mutlaka olur. O esnada insanın öfkesini yutması, dince çok önemli bir vasıf sayılmaktadır. Bir ta-raftan insanların kusurunu affetme, bir taraftan da öfkelenip köpüreceği yerde dahi köpürmeme, sabırlı ve mülâyim davranma bir mümin sıfatıdır.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Müminlerin en kamil ve olgunu ahlak bakımından en güzel olan, başkalarıyla en iyi geçinendir.” buyurmuş ve bize, affetmeyi de ih-tiva eden güzel ahlaklı olma yolunu göstermiştir. Evet, “Ahlak iledir kemâli âdem, ahlak iledir ni-zamı âlem.”

Güzel ahlakla donanmış bir sîne, ihtimal, ce-henneme konulsa bile tavrını değiştirmez. Ora-da da hilm ü silm çizgisinde yaşar, zebanilerle hasbihal eder, başına gelenleri geniş bir yürekle karşılar. Güzel ahlaka açık bir gönül geniş bir mekâna benzer ki, dünya kadar gaile dolsa da o, yine öfkesini, şiddetini gömebilecek bir yer bula-bilir. Huyu kötü, sinesi de dar kimselere gelince onlar, kargadan bile aptal öyle “Kâbil”lerdir ki, koskocaman arzda bile kötü duygularını, hiddet ve nefretlerini gömebilecek bir mezar bulamazlar.

Huyu güzel olanın her yanı güzeldir. Fakat huy güzelliği, huysuzlukla test edilmeden ispat-

lanmış olmaz. Bir insan huysuzluk karşısında da tavır değiştirmiyorsa, yani çevresindekiler akrep ve kobra bile olsa, onlara da adab ve erkân öğret-meye çalışıyorsa, o güzel huyludur. Mümin, taşı-dığı yüksek karakteri ve yüce ahlakıyla çıyanların bulunduğu yere konulsa dahi onlara da insanî adab ve erkân öğretmeye gayret etmelidir. İyi in-sanlarla geçinmek kolaydır. Maharet en kötü in-sanla veya kötü gördüğümüz insanla da daima iyi münasebetler içinde bulunmaktır. İşte, cennetin kapılarını açan sırlı anahtar da budur.

Bir diğer önemli husus da, Uhuvvet ve İhlas risalelerinde üzerinde durulan “Kardeşlerini-

-

Page 19: Zaman France - N°249 - TR

Ey bütün hamd ü senaların yegâne sahibi ve biricik mercii Yüce Rabb’imiz! Hazinelerinden bizlere lütfettiğin bütün nimetler, kalplerimizi donattı-ğın tüm zînetler ve ruhlarımıza sevdirdiğin topyekûn güzellikler için biz

de Sana hamd ve şükranlarımızı arz ediyoruz. Bahtına düştük, halimize merhamet eyle ve lütfen bu kadar ikram ü i’zaz ve ihsanda bulunduktan

sonra bunları geri almak suretiyle bizi ikab etme... {haftanın Duası

Kişinin bu dünyada yaşarken cennetin zümrüt tepelerinde tenezzüh etme-si, onun, hayatını ahirete göre plânlaması demektir. Bu duygu ve düşün-cede olan bir insan, iman, mârifet, muhasebe ve murakabe kanatlarıyla her lâhza âdeta Cenâb-ı Hakk’ın müşahedesi altında bulunuyor gibidir. İmanın diriltici atmosferinde derinleşen her fert, bu duyguyu, bütün can-lılık ve enginliğiyle vicdanında duyabilir.{Sözün Özü

Renk renktir gurûb tâ ilk günden beri,Gök kuşağına inat bütün sema.

Tül tül büyülüdür karanlık amâ,Rüyadaki Cennetlerin benzeri...

Varlık binler mesaj o Bilinmez’den,Ötesi hep masal üstüne masal..

Sinede azap başkasıyla visal,Koş Dost vuslatına içten ve özden.

İnsan sayılır mı gafl etle yatan!Burası, yolculara bir ilk durak..

Eşya O’nun mührü ağaç, taş, toprak,O’nu tanımazsan kendinden utan!

Uğradığın gibi çık git buradan,Bak seni bekliyor ötede gözler;

Ayın on dördü gibi gökçek yüzler,Dahası visal ufk unda Yaradan!..

his dünyasıMavi Rüya

-İnsana bahşedilen hayat bir çekirdek, bir tohum mesabesindedir. Bir tane tohum veriliyor ve denili-

yor ki “Çok dikkatli kullan bunu, ondan meyve de alabi-lirsin, onu çürütebilirsin de.

Dünyevî-uhrevî hayatının saadeti, bu tohumun çok iyi değerlendirilmesine, nemalandırılmasına bağlı.” Kendisine verilen bu tohumun suyuna dikkat eden, top-rakta onun için kuvve-i inbâtiye arayan, güneşe temasını hesaba katan ve hatta kuşların gelip gagalamasına karşı dahi çareler arayan sonunda cennet meyvesi yiyecektir. O tohum için gerekli bakım görümü yapmayanın elinde de, olsa olsa cehennem zakkumu kalacaktır.

Allah (cc), ondan ebeden razı olsun, Üstad ne gü-zel söylemiş “İman hem nurdur, hem kuvvettir.” Bu söz artık bizim tabiatımız olmuş, slogan değil. İmanın gücü içimize girmiş, bir trafi k memuru gibi duygularımızı yönlendiriyor. Duygularımızın trafi k memuru. Ne büyük bir nimete mazhar olmuşuz bu küfür ve dalâlet asrında!..

Bu nimet bir şükür ister. Hakkım olsa, onlar da istis-

kal etmeseler ve ben de doğru ifade edebilsem, arkadaş-larımdan, kardeşlerimden imanın güzelliklerini başkala-rına da duyurma heyecanını canlandırmalarını isterdim. Yani otursun kalksınlar, çevrelerinde dîn-i mübîn-i İslâm’a bağlı ve onu neşretme adına bir heyecan.. sön-meyen bir heyecan uyarsınlar. Ve bunun dışındaki her şeyi fuzulî ve gereksiz görsünler ve göstersinler. Bizim kaybettiğimiz şey İslâmî aşk ve heyecandır. Yıkılışımızın arkasında o vardır.

Yanlış anlaşılmasın, İslâmî heyecan herhangi bir şeyi protesto etmek için bağırıp çağırma, yakıp yıkma, kin ve nefret besleme değildir. İslâmî heyecan, hiç yorulmadan, hiç duraklama yaşamadan sürekli gönlünün ilhamları-nı başka sinelere boşaltma; ye’se, ümitsizliğe düşmeme; Allah’ın yarattığı her kulu muhterem sayarak kim ve ne-rede olursa olsun tek kişi kalmışsa bile atını mahmuzlayıp ona da iman meşalesi götürme.. götürüp çağı, konjonktü-rü ve muhatapları gözeterek uygun bir üslupla herkesin iman nuruyla aydınlanması için gayret göstermedir.

zin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefl eriyle şâkirâne iftihar etmek.” düsturudur. Arkadaşla-rın meziyetleriyle şâkirâne övünme, yani birinin ortaya koyduğu başarıyı önce “Elhamdülillah..” diyerek Allah’a verme, daha sonra da o başarı kendi eliyle gerçekleşmiş gibi sevinme bir ihlas emaresidir. Mesela; bir arkadaşımız güzel yazı-yor, diğeri güzel konuşuyor.. bir başkası da hem güzel konuşuyor, hem güzel yazıyor olabilir.. Cenâb-ı Hak hem konuşma vermiş ona, hem kalem vermiş; duygularını, düşüncelerini oturup irticalen anlatırken de güzel anlatıyor, kaleme dökerken de kusursuz döküyor. Bu durumda bize düşen, o arkadaşımız adına sevinmek, sevi-nip takdir ettiğimizi söylemektir. İcabında hem de kulağına gidecek şekilde söylemek gerekir. Gıybet etmeyiz, Allah (cc) için söyleriz; onun hakkında bir takdir ifadesi olarak dile getiririz. Şâkirâne şükretmeye zorlarız kendimizi ve aynı zamanda nefsimizi başkalarının başarı, kabiliyet ve istidatlarını kabule alıştırırız.

SÖZÜNÜN REHİNİ OLMABu bir tür rehabilitasyondur. Bu kabulümüzü bir defa söyleriz, bir başka fırsatta yine söyleriz. Bel-ki başlangıçta nefi slerimizin tepkileri olur, takdir hissi içimizden gelmeyebilir; fakat yine de her fırsatta sadece sözle de olsa nefi slerimize rağ-men bu kabul ve takdiri söyler, zamanla yalancı çıkmamak, kendi kendimizle çelişki yaşamamak için kendimize de kabul ettiririz.

Bir mümin, kardeşindeki bir fazilete kar-şı belki gıpta edebilir; ama hased ve gıybetlere götürecek bir kıskançlığa asla düşmez. Bu du-rumda yapılması gereken şey, az önce de ifade edildiği gibi, “Allah keşke beni de o arkadaşım gibi yapsa..” diyerek takdirimizi bir dua şeklinde ortaya koymaktır. Bu takdirin bizzat o arkada-şımıza karşı ya da gıyabında olsa da ona ula-şacak şekilde söylenmesi de önemlidir. Çünkü bir sahabî “Ben falan arkadaşımı seviyorum Ya Resûlallah!” deyince Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) “Git, ona sevdiğini söyle.” bu-yurmuştur. Bizden o arkadaşımız hakkında hep olumlu şeyler sadır olunca, o da bize karşı ters davranmayacaktır. Bir, iki, üç, dört, beş.. gizli-açık, bizden hep takdir ve kabul görünce, o da nihayet bize gönlünü açacaktır.

Bu sözlerimle yapmacık hal ve davranışlara girmeye teşvik ettiğim kat’iyen zannedilmesin. Başta da ifade ettiğim gibi kardeşlik mevzuu iradîdir ve sağlam bir uhuvvetin gerçekleşme-si için herkesin irade, azim ve gayretine ihtiyaç vardır. İnsan kendi nefsinde bin tane kurt ta-şıdığı mülahazasıyla kendi elini-kolunu, dili-ni-dudağını bağlamalıdır ki başkalarına zarar vermesin. İnsan, kurttan daha yırtıcı bir nefi s taşıdığını hesaba katmalı.. kardeşi hakkında az önce misalleri verildiği gibi tahşidât yapmalı, el, dil, onur, haysiyet ve şerefi ni bağlamalı, ipotek etmelidir. Siz biri hakkında elli defa “Mükem-mel bir dost, çok güzel konuşuyor, iyi yazıyor, oldukça başarılı ve dahası çok muhlis.” demiş-seniz; bir süre sonra “O gayet aciz, beceriksiz, zavallı, yüz karasının tekidir...” şeklinde nasıl konuşabilirsiniz? Size demezler mi, “Şimdi sen yüz karası bir insan oldun. Senin hangi sözüne güvenelim ki?” Evet, insan bağlamalı kendini. O mevzuda aksine fi kir beyan edemeyecek şekilde nefsini ipotek etmeli. Sözünün rehini olmalı.

M. Fethullah Gülen

{{

Hayat çekirdeği Fasıldan Fasıla

Page 20: Zaman France - N°249 - TR

AİLEM20 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

-Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak Kefeli, “Saç dökülmesinde stres, ye-

tersiz saç bakımı, yanlış ürün kullanımı gibi etkenlerin yanı sıra beslenme düzenindeki yanlışlıklar da en az bu sebepler kadar etkili. Engellemek ise mümkün.” dedi.

Özel Biyofi z Fizik Tedavi ve Romatiz-mal Hastalıklar Tıp Merkezi, Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak Kefeli, saç bakımı için demirin önemine dikkat çekti. Demirin en çok kırmızı et, ciğer, yumurta sarısı, hindi ve tavuk eti, pekmez ve kuru baklagillerde bu-lunan yaşamsal bir mineral olduğunu belir-ten Kefeli, demirin eksikliğinin Türkiye’de her 2 kadından 1’inde görüldüğünü söyledi. Demir yetersizliği veya kansızlık durumun-da saç, kirpik ve kaşların bu durumdan he-men etkilendiğine işaret eden Başak Kefeli, eğer son zamanlarda halsizlik, yorgunluk, uyku hali, şiddetlenen saç dökülmesi, üşü-me hissi yaşanılıyorsa demir değerlerinin baktırılmasında fayda olduğunu dile getirdi.

Genelde mide ve bağırsak sorunları ya-

şayanlarda veya hayvansal kaynaklı besin-leri az tüketenlerde görülen çinko eksikliği-nin de özellikle saç dökülmesi nedenlerinin arasında yer aldığını anlatan Kefeli şunları kaydetti: Normal kan değerinin ortalama 100 civarında olması gerekirken 70-80 de-ğerinin altına düştüğü anda saç dökülmeleri başlar. Çinko eksikliğinizin olup olmadığını tespit edebilmek için kan tahlilli yaptırma-lısınız. Eğer eksiklik var ise 1 kutu çinko suplemanı kullanmanın yanı sıra çinko de-ğeri yüksek et, tavuk, balık, peynir, yumurta sarısı, patates, kuruyemişlerden ise badem, fındık, fıstık gibi besinlerden destek alınma-lıdır. ‘B7 vitamini veya H vitamini’ olarak da bilinen biotin oldukça önemli vitaminler-den biri. Yetersizliği genelde biotin içeren besinlerin az tüketilmesinden veya rutin şekilde çiğ yumurta yenilmesi durumunda ortaya çıkabilir. Çiğ yumurtadaki avidin proteini biotini bağlar ve yetersizliğine yol açar. Bu durumda da saç dökülmeleri artar, tırnak kırılmaları çoğalır.

saçınızın dökülmemesi için beslenmenize dikkat edinUzmanlara göre; hem kadın hem de erkeklerin korkulu rüyası olan saç dökülmesinin günde 100 teli aşmıyorsa normal kabul edildiğini; ancak seyrekleşmeye başlayan, günde 100 telin üstünde dökülmesi ile saçın yapısındaki incelmenin yaşanması tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

Saç dökül-mesinin en önemli sebeple-rinden biri de demir eksikliği.

şayanlarda veya hayvansal kaynaklı besin-leri az tüketenlerde görülen çinko eksikliği-nin de özellikle saç dökülmesi nedenlerinin arasında yer aldığını anlatan Kefeli şunları kaydetti: Normal kan değerinin ortalama 100 civarında olması gerekirken 70-80 de-ğerinin altına düştüğü anda saç dökülmeleri başlar. Çinko eksikliğinizin olup olmadığını tespit edebilmek için kan tahlilli yaptırma-lısınız. Eğer eksiklik var ise 1 kutu çinko suplemanı kullanmanın yanı sıra çinko de-ğeri yüksek et, tavuk, balık, peynir, yumurta sarısı, patates, kuruyemişlerden ise badem, fındık, fıstık gibi besinlerden destek alınma-lıdır. ‘B7 vitamini veya H vitamini’ olarak da bilinen biotin oldukça önemli vitaminler-den biri. Yetersizliği genelde biotin içeren besinlerin az tüketilmesinden veya rutin şekilde çiğ yumurta yenilmesi durumunda ortaya çıkabilir. Çiğ yumurtadaki avidin proteini biotini bağlar ve yetersizliğine yol açar. Bu durumda da saç dökülmeleri artar,

dökülmesi ile saçın yapısındaki incelmenin yaşanması tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

Saç dökül-mesinin en önemli sebeple-rinden biri de demir eksikliği.

ÜNAL LİVANELİ ANKARA

-Restoranlar da son zamanlarda küçük porsiyon taleplerine olumlu cevap veri-

yor. ‘Az kuru fasulye, az pilav’, ‘az güveç, az pi-lav’ gibi küçük porsiyon yemek isteyenlerin sa-yısı artıyor. Küçük porsiyonun doygunluk hissi verebilmesi için yemeklerin yavaş yenilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzma-nı Esra Gültekin, yeme işlemini yavaşlatmak için ise küçük tabak ve küçük kaşık kullanmayı öneriyor. Gültekin, “Tüketilen besinlerin sade-ce porsiyonlarını küçülterek günlük yaklaşık 500 kilo-kalori daha az enerji alınabilir ve böy-lece 1 ayda 2 kg zayıfl anabilmektedir.” diyor.

Lokmaları küçük miktarda alıp çiğneme sü-resini uzatmak, beyinde tokluk hissi uyandıran ghrelin hormonunun erken salgılanmasını ve erken doymayı sağlıyor. Gereğinden fazla por-siyonlar alındığında bir müddet sonra midede dolgunluk, karın şişliği ve ağırlaşma hissi oluştu-ğunu hatırlatan Gültekin, “Böyle olunca yedikle-rimizden aldığımız lezzet ortadan kalkar.” diyor.

Bir süredir obeziteyi önlemeye yönelik çalışmalar yapan Sağlık Bakanlığı, porsiyon küçültülmesini tavsiye ediyor.

Küçük tabak kullan ayda 2 kilo ver!

Page 21: Zaman France - N°249 - TR

AHMED ŞAHİN

İkinci hicret asrının Basra zenginlerinden biri de Habib-i Acemi idi. Acemi’nin haramlarla dolu günahlı bir hayattan vazgeçip ter-temiz bir dini hayata başlaması, ibretli olduğu kadar da insanlara ümit vericidir. İşi gücü tefecilik iken nasıl kurtulup da bir maneviyat büyüğü haline gelmiş, kısaca bir göz atalım isterseniz.

Habib-i Acemi Basra’da ticaretle meşgul oluyordu. Ama nasıl bir ticaret? Sahip olduğu parasını faizle borç veriyor, kimsenin gözyaşına bakmadan faiz üstüne faiz yükleyerek de tefecilikle zen-gin oluyordu. Basra sokaklarında onu gören çocuklar bile hemen kaçışıyorlar:

-Çekilin yoldan faizci Habib geliyor, ayağının tozu bulaşıp da bizi de kirletmesin, diye feryat ediyorlardı.

Bir gün kendisine yaklaşan bir gönül ehli insan:–Efendi dedi, sen iyi kalpli birine benziyorsun; ama seçtiğin

kazanç yolu iyi kalpli bir adamın yolu değildir. Gel, sen yoksulları ezen bu tefecilikten vazgeç, helal yolla hayatını kazanmaya çalış. Eğer nefsini razı edemiyorsan, git Hasan Basri’yi dinle. Ola ki kal-bine, gönlüne ilham gele, Rabbimizin yardımı sana da ere!...

İhlaslı insan bu konuda ısrar edince Hasan Basri’yi merak et-meye başladı. Bir gün gidip onun meclisinde bir köşeye oturarak dinlemeye başladı. Hayret! Öylesine hoş ve yumuşak konuşuyordu ki, sanki iliklerine işliyordu söyledikleri. Bir iki gün derken Hasan Basri’nin hayranı olmaya başladı. Bu sırada yaptığı nefi s mu-hasebesi sonunda Basra sokaklarında şöyle bir duyuruda bulundu:

-Ey Basralılar! Bundan böyle Habib’e borçlu olanlar rahat dolaşsınlar sokakta. Çünkü Habib, faizle verdiği bütün paraları Al-lah rızası için bağışladı! Kimsenin Habib’e borcu yoktur, bugünden itibaren böyle biline!.

Sokağa çıkamayan borçlu yoksullarda bir sevinç ki görme gitsin. Ancak Habib bununla da tatmin olmuyordu. Alacaklarını bağışlamıştı ama o güne kadar aldığı faizler vardı üzerinde. O faiz-ler de huzurunu kaçırıyor, faiz yemiş biri olarak yaşamak istemiyor-du. Bu defa da ikinci bir duyuruda bulunarak söyle sesleniyordu Basralılara:

–Kim Habib’e faiz ödemişse gelip geri alsın. Bundan böyle Ha-bib şimdiye kadar aldığı faizlerin hepsini de sahiplerine iade ediyor, kimsenin hakkının üzerinde kalmasını istemiyor!.

Bu defa Habib’e faiz vermiş olanlar sıraya girdiler, hepsi de geçmişte verdikleri faiz paralarını tümüyle geri aldılar.

Habib, bu olaydan sonra, insanların gözünde öyle saygıdeğer bir hale geldi ki, yoldan geçerken gören çocuklar bu defa da birbir-lerine şöyle sesleniyorlardı:

-Kaçın yoldan, tövbekâr Habib geliyor, ayağımızın tozları değip de onu rahatsız etmeyelim!.

Ne var ki, eskinin zengini Habib’de artık ihtiyacını karşılayacak imkan da kalmamıştı.

Nitekim çok geçmeden hanımın ikazı geldi:-Efendi! Erzakımız da bitmek üzeredir. Bundan sonra çarşı pa-

zara çıkıp kendine iş bulman gerekecektir. Yoksa açlık kapımızda!..Artık Habib iş arayan bir gündelikçi durumundadır. Ancak

aradığı işi de hemen bulmuş değildir. Yine Hasan Basri’nin soh-betlerine devam ediyor, münasip bir iş bulmaya da bakıyordu. Hanımı, çalışıyor musun? diye sorunca da:

-Çok cömert birinin işinde çalışıyorum, bire on misli veriyor. Bakalım bize nasıl ödeme yapacak? diye de mânâlı sözler söylüyor-du. Rabbimizin, bir iyiliğe on misli karşılık veririm dediği ayetine işarette bulunuyordu.

Bir akşam yine evine eli boş dönerken:-Ben ne söyleyeceğim şimdi bu masum hanıma? Evde erzak

tükenmişti... diyerek endişe ile kapıya gelmişti ki, eşikte sıra sıra dizilmiş erzak çuvallarını gördü. Bir mânâ veremeyince kapıya çıkan hanımı sevinçle izah etti durumu:

-Bey dedi, gerçekten de işinde çalıştığın zat çok cömert biriymiş, baksana on çuval dolusu erzak göndermiş bize!.

Meğer kendisini geriden takip eden eski borçluları, şimdi yardım sırası bize geldi, diyerek birkaç misli fazlasıyla çuvalları er-zakla doldurup getirmişler tam bir dönüş yapan Habib’in kapısına!.

Bunu anlayan Habib-i Acemi’nin son sözü şöyle olur:-Hanım, ben demedim mi sana, bire on veren bir zatın işinde

çalışıyorum diye. Biz Allah (cc) için bir bağışta bulunduk. O da on misliyle iâde etti bize. Demek ki insan önce niyetini, sonra ame-lini düzeltirse Rabbimiz de ona olan muamelesini düzeltir. Yeter ki insanda samimi bir dönüş söz konusu olsun! -Ne dersiniz bu tecel-liye? Gerçekten de insan yanlışlarından samimi dönüş yapsın yeter mi? Habib-i Acemi gibi bir maneviyat büyüğü dahi olabilir [email protected]

Faizcilikten kurtulup maneviyat liderliğine böyle yükseldi!

AİLEM21 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

-Hicrî takvime göre 12 Rebîülevvel’e denk gelen gü-

nün sadece gecesinde mevlid kutla-ması yapılırken (miladî takvime göre 20 Nisan 571, Pazartesi) bu hafta, ‘Kutlu Doğum Haftası’ adı altında çeşitli etkinliklerle değerlendiriliyor.

Bu kutlamalar şüphesiz Efendimiz’i daha yakından tanı-mamız ve O’nun (sallallahu aley-hi ve sellem) yolundan gitmemiz için güzel bir vesile niteliğinde. Resûlullah’ın dünyayı teşrif ettiği zaman dilimi, mucizeleri de bera-berinde getirmiştir. O gece Allah’ın sevgili Habibi’nin dünyaya gözlerini açmasının şerefi ne, Yüce Rabb’imiz tarafından, ‘irhasat’ adı verilen bir-takım olağanüstü olaylar meydana gelmiştir. Bunlardan bazıları şunlar: Dünyanın doğusunu ve batısını ay-dınlatan bir nur görüldü. Bazı insan-ların kendisine taptığı rivayet edilen Sâve Gölü’nün suları bir anda çeki-liverdi. Ateşe tapanların, bin yıldır aralıksız yanmakta olan ateşleri hiç sebepsiz söndü.

MEVLİD KUTLAMALARININ TARİHİSünni Müslümanlarda ilk mev-lid merasimi, hicrî 604 yılında Selahattin-i Eyyûbî’nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddin Gökbürü tarafından tertip edilir. Daha sonraları Mekke’de de kısmî değişikliklerle mevlid programla-rı yapılmaya başlanır. Mekke ve Medine’den sonra merasimler, İslâm coğrafyasının hemen her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiple-nir ve bu durum bugüne kadar sü-regelir.

Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murad zamanında, 1588’de resmî hale getirilir. Merasimler, ön-ceden belirlenmiş teşrifat kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir. Ön-celeri Ayasofya Camii’nde, sonraları ise Sultanahmed Camii’nde yapılan merasimlere, devlet erkânıyla birlik-te halk da katılır. Bu merasimlerde, önce müezzin tarafından Kur’an-ı

Kerim okunur, ardından da vaaz-lar verilir. Daha sonra mevlithanlar kürsüye çıkar ve her biri mevlidin bir bölümünü okur. Böylece mevlid kut-lamaları son bulur.

MEVLİD’İN DİNÎ HÜKMÜTarihsel süreçte de gördüğümüz gibi mevlid, Peygamberimiz’den (sallal-lahu aleyhi ve sellem) yaklaşık 3–4 asır gibi bir süre sonra kutlanmaya başlanır. Yani –sonradan ortaya çı-kan anlamında- bid’at olduğu görü-lür. Ne var ki âlimlerimiz, bid’atleri iki kısma ayırır. Bunlardan birinci kı-sım; dinimizin temel değerlerine ters düşen şeylerdir ki, bid’at denilince çoğunlukla bu kısım anlaşılır. Tür-belere adak adamak, dilek ağaçlarına çaput bağlamak, nazardan korun-mak için nazarlık takmak gibi dav-ranışlar ki dinimizde kesin hatlarla belirlenmiş emir ve yasaklara aykırı uygulamalardır.İkinci kısım ise ‘bid’at-i hasene’ (gü-zel bir bid’at) dediğimiz, dinen hoş görülebilecek işleri kapsar. İbn Hacer ve Suyûtî gibi âlimler, mevlid mera-simlerinin, bid’atin bu ikinci kısmına girdiğini, dolayısıyla kutlanmasının dinî açıdan caiz olduğunu belirtir.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Mevlid kutlaması, öncesi ve son-rasındaki, gerek okunan Kur’an-ı Kerim’ler, gerek getirilen salavat-ı şerifeler, vaaz ve nasihatlerle bir-likte, dinî his ve heyecanımızı ha-reketlendirmesi sebebiyle ve ayrıca Efendimiz’in dünyaya gelişine bir sevinç ve şükür gösterisi olması iti-bariyle âlimler tarafından ‘bid’at-i hasene’ olarak değerlendirilmiş ve bu kutlamalarda –aşırılığa gidilme-mesi kaydıyla– fayda olduğu belir-tilmiştir. Her ne kadar bazı âlimler bu uygulamaların ‘bid’at-i seyyie’ (kötü bid’at) olduğunu belirtseler de bunlar azınlıkta kalır. Burada dikkat etmemiz gereken asıl husus; mevlid kutlamasını, dinimizin kesin emirleri gibi değerlendirip namaz-oruç gibi ibadetlerin önüne geçirmemektir.

Mevlid kandili kutlamak bid’at mıdır?

Sevgili Peygamberimiz’in (sallallahu aleyhi ve

sellem) dünyayı teşrif ettikleri, Rebîülevvel ayı-

nın 12. gecesidir Mevlid Kandili. Ki buna Mevlid-i Nebi denir. Bu tarih, gü-

nümüzde daha çok ‘Kutlu Doğum’ adı altında kutla-

nıyor.

Page 22: Zaman France - N°249 - TR

AİLEM22 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

-Günümüzde pek çok anne-baba, çocukla-rının iyi eğitim almaları için gerekirse ye-

miyor-içmiyor. Onlar için her türlü imkânı seferber ediyorlar. Fakat aynı itinayı

evlatlarının ahlâkî gelişimi için göste-remeyebiliyorlar. Özellikle çocukla-

rını özel okula gönderenler, onları ilgili öğretmenlere teslim etme-nin rahatlığıyla manevî değerler eğitiminden el etek çekebiliyor. Sadece zengin olanlar değil imkânı kısıtlı olan anne-babalar da çocuğunun ahlâkî eğitimin-

den ziyade okuldaki başarısıyla ilgileniyor. Çocuk başarılıysa onu

iyi yetiştirdiğini düşünüp terbiyesi üzerine kafa yormuyorlar.“Eğitim bir

bina ise ahlâk onun tuğlaları.” benzet-mesinde bulunan Marmara Üniversitesi

Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın da ailelerin din

eğitimini ahlâk eğitiminden ayrı düşündüğü kanaatinde. Uzman psikolog Yasemin Eyüpoğ-lu, kal (söz) ile değil hal (örnek) diliyle çocukların terbiye edilmesi gerektiğini vurguluyor. Zira ço-cuk bazı değerleri görerek kavrıyor.

Her çocuğun kendine has bedeni, mizacı, manevi yapısı, ruhi özellikleri var. Fakat bazı anne-babalar çocuklarını eğitirken onun ken-dine özgü hususiyetlerini umursamıyor. Hal böyle olunca çocuk, yeteneği, ilgisi ve eğilimi-ne göre eğitilmediğinde ömrü boyunca başka bir insan olmaya zorlanıyor. Aydın’ın ifadesiyle anne-babalar, evlatlarına tüm çocuklar birbiri-nin aynısıymış gibi davranıyor ve çoğu, bütün çocuklara ayrıcalıksız uygulanacak değişmez bir yöntemin peşinde! Hâlbuki aynı evde büyüyen çocuklar bile birbirinden farklı ve her çocuğa ayrı bir öğretim yöntemi uygulamak lazım. Yu-muşak başlı bir çocuğa başka, çözümsüzlükleri olana başka türlü davranmak icap ediyor. Aydın ailelere, “Anne-babalar çocuklarının birey oldu-ğunu unutmamalı ve bireysel ayrılıklarını dik-kate almalı. Çocuk öğrenmekte serbest olmalı. Ebeveyn onu kendi alanlarında uğraşmaya zor-lamamalı. Çünkü çocuğun ilgisi kısıtlanırsa sev-diği alanda ilerleyemez. Meslekle ilgili seçenek-ler kontrol edilmeli ve tercih çocuğa bırakılmalı. Eğer bu tercih ona fayda sağlamayacaksa çocuğa alternatifler sunulmalı.” tavsiyesinde bulunuyor.

YAŞA GÖRE EĞİTİM VERİLMELİGünümüz çocuklarını ‘çok bilmiş’ olarak nite-lendiriyoruz. Nitekim onların merakı, soru bi-çimleri, teknolojiye yatkınlıkları, öğrenme hızları bizleri şaşırtıyor. Oysa her şeyi çabucak kavrayan cin fikirli minikler, soyut kavramları algılamakta zorlanıyor. Bu sebeple her dönemin ihtiyacının ve gelişim özelliklerinin farklı olduğunu öğrenip ona göre davranmak önem arz ediyor. Prof. Dr. Aydın, çocukların gelişim özelliklerinin ilk yıllar-da düzenli bir çizgi izlemediğine değiniyor. Ona göre dengeli bir dönemden sonra dengesiz bir dönem gelir ki 2-3 yaş arası böyle bir olumsuz-luk evresidir. Bu çağdaki çocuk, bebeklikten ço-cukluğa geçiş bunalımını atlattığı için kendisine güvenir, çevresiyle uyum içindedir. 3 yaş okul-öncesi çağın en tatlı dönemidir.

4-5 yaşlarında bilinçli hareketler başlar ve 6. yaşta bilincin sesi çok kuvvetli hale gelir. Bu evrede sevgi, güvenme ve bağlanma gibi duy-gular geliştirilmelidir. 5-6 yaşlarındaki çocuk, adeta atına atlayıp dört yöne birden koşar. Yani kağıda önce kedi çizmeye başlar, fakat resim bir at olarak bitiverir. Kararsızlık bu dönemin en belirgin özelliğidir. Çocuk bu yaşlarda taşkındır, kızar, tekme atar, paylaşmak istemez ve abartılı hareketler sergiler. Komşuda oynadığı oyuncağı “Benim!” deyip bırakmak istemeyebilir. Böyle durumlarda evladınızın bencil olduğunu düşü-nüp endişelenmenize gerek yok. Çocuğunuzun direnme payını kavradıktan sonra kesin tavrınızı korumanız yeterli. 6 yaşındaki çocukta “Her şey benim istediğim gibi yapılsın.” tutumu hâkim olsa da çevresindekilerin davranışlarını benim-ser. Farkında olmadan ya da taklitle öğrendiği ahlâkî davranışları sergilemeye başlar. 7 yaşın-dan sonra çocuk, her şeyi ayırt etmeye başlar ve hüküm çıkarmayı öğrenir. Bu süreçte çocuğun, kendi davranışları üzerinde düşünmesi sağlana-bilir ve ahlâk bilinci oluşturulabilir.

Hiç kuşkusuz çocuğun hayatındaki ilk 5 yıl onun kişiliğinin biçimlendiği en önemli yıllar. Fakat bu, 5 yaşından sonra çocuğa ahlâkî eğitim verilmeyeceği anlamına gelmiyor. 6 yaşındaki çocuğun kişiliğinin temel yapısı belirlenmiş olsa da sonraki süreçte ahlâkî eğitim önemini koru-maya devam ediyor. Arkadaşlık ilişkileri, okul hayatı ve kitle iletişim araçları çocuğun ahlâk eğitiminde elbette önemli rol oynuyor. Fakat hayatî görev aileye düşüyor.

Bu çocuknasılBüyüyecek?Her çocuk bir sırdır; tıpkı bir tırtılın koza içine gizlenmiş hali misali. Bembeyaz kozanın içindeki tırtılın göz kamaştıran bir kelebeğe dönüşmesi gibi çocuk da zamanla çıkar kozasından. Çocukluktan ergenlik ve yetişkinliğe geçer-ken tırtıl benzeri dönüşüm geçirir. Bu süreçte anne-baba hayatî rol oynar.

EBEVEYN, KENDİNİGÜNCELLEMELİ

İçinde bulunduğumuz bilgi çağın-da çocuklar, bazı konuları çok er-ken öğreniyor. Eğitimci sosyolog Abdürrezzak Çil, meseleye zama-ne çocukları açısından yaklaşıyor. Ona göre önceden televizyon, internet gibi beslenme kanalları azdı. Bugün ise çocuklar her ka-naldan bilgiye ulaşıyor. Bu ulaşım hızı, kuşaklar arasında uçurum oluşturuyor. Mesela 10 yıl önce ergenliğini yaşamış birini düşüne-lim ve onu bugünkü ergenlerle kı-yaslayalım. Teknoloji, yaşam şekli, kültür anlamındaki ayrılıkları gö-rebilmemiz için dürbün gerekmez değil mi? Zira ‘kuşak’ dediğimiz kavram ciddi bir değişim geçirdi/geçiriyor. Önceleri kuşak farkın-dan bahsedebilmemiz için 20-25 sene gerekirken artık 5 yıl bile ciddi bir fark oluşturuyor. Ailele-rin çocuklarıyla arasında uçurum oluşmaması için sürekli kendisini güncellemesi gerekiyor.

Page 23: Zaman France - N°249 - TR

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PARİS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 34 8 25 13 10 15 18 17 43 19 03 8 33 26.01.2013 6 33 8 24 13 10 15 20 17 44 19 04 8 34 27.01.2013 6 32 8 23 13 10 15 21 17 46 19 06 8 35 28.01.2013 6 31 8 21 13 11 15 22 17 48 19 08 8 36 29.01.2013 6 30 8 20 13 11 15 24 17 49 19 09 8 37 30.01.2013 6 29 8 19 13 11 15 25 17 51 19 11 8 38 31.01.2013 6 28 8 17 13 11 15 26 17 52 19 12 8 39

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 42 8 24 13 22 15 43 18 07 19 38 0 00 26.01.2013 6 41 8 23 13 22 15 44 18 08 19 39 0 00 27.01.2013 6 41 8 22 13 22 15 45 18 09 19 40 0 00 28.01.2013 6 40 8 21 13 22 15 46 18 11 19 42 0 00 29.01.2013 6 39 8 20 13 22 15 48 18 12 19 43 0 00 30.01.2013 6 38 8 19 13 23 15 49 18 14 19 44 0 00 31.01.2013 6 37 8 18 13 23 15 50 18 15 19 45 0 00

ORLEANS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 35 8 23 13 12 15 23 17 48 19 08 8 27 26.01.2013 6 34 8 22 13 12 15 25 17 49 19 09 8 28 27.01.2013 6 33 8 21 13 12 15 26 17 51 19 11 8 29 28.01.2013 6 32 8 20 13 12 15 27 17 52 19 12 8 30 29.01.2013 6 31 8 19 13 13 15 29 17 54 19 14 8 31 30.01.2013 6 30 8 18 13 13 15 30 17 55 19 15 8 32 31.01.2013 6 29 8 16 13 13 15 31 17 57 19 17 8 33

CAEN İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 45 8 37 13 21 15 28 17 53 19 13 0 00 26.01.2013 6 44 8 36 13 21 15 29 17 54 19 14 0 00 27.01.2013 6 43 8 34 13 21 15 31 17 56 19 16 0 00 28.01.2013 6 42 8 33 13 21 15 32 17 57 19 17 0 00 29.01.2013 6 41 8 32 13 22 15 33 17 59 19 19 8 34 30.01.2013 6 40 8 31 13 22 15 35 18 01 19 21 8 35 31.01.2013 6 39 8 29 13 22 15 36 18 02 19 22 8 36

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 12 8 02 12 48 14 58 17 22 18 42 8 44 26.01.2013 6 11 8 01 12 48 14 59 17 24 18 44 8 45 27.01.2013 6 10 8 00 12 49 15 00 17 25 18 45 8 46 28.01.2013 6 09 7 59 12 49 15 02 17 27 18 47 8 47 29.01.2013 6 08 7 58 12 49 15 03 17 28 18 48 8 48 30.01.2013 6 07 7 56 12 49 15 04 17 30 18 50 8 49 31.01.2013 6 06 7 55 12 49 15 05 17 32 18 52 8 49

ANNECY İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 16 8 01 12 55 15 13 17 37 18 57 8 25 26.01.2013 6 16 8 00 12 55 15 14 17 38 18 58 8 26 27.01.2013 6 15 7 59 12 55 15 15 17 40 19 00 8 27 28.01.2013 6 14 7 58 12 55 15 16 17 41 19 01 8 28 29.01.2013 6 13 7 56 12 56 15 18 17 43 19 03 8 29 30.01.2013 6 12 7 55 12 56 15 19 17 44 19 04 8 30 31.01.2013 6 11 7 54 12 56 15 20 17 46 19 06 8 31

LIMOGES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 36 8 20 13 14 15 33 17 57 19 17 0 00 26.01.2013 6 35 8 19 13 15 15 34 17 58 19 18 0 00 27.01.2013 6 34 8 18 13 15 15 35 17 59 19 19 0 00 28.01.2013 6 33 8 17 13 15 15 36 18 01 19 21 0 00 29.01.2013 6 32 8 16 13 15 15 37 18 02 19 22 8 18 30.01.2013 6 32 8 15 13 15 15 39 18 04 19 24 8 19 31.01.2013 6 31 8 13 13 15 15 40 18 05 19 25 8 20

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 17 7 56 12 58 15 24 17 47 19 16 8 05 26.01.2013 6 16 7 55 12 58 15 25 17 48 19 17 8 06 27.01.2013 6 16 7 55 12 58 15 26 17 50 19 18 8 08 28.01.2013 6 15 7 54 12 58 15 27 17 51 19 19 8 09 29.01.2013 6 14 7 53 12 59 15 28 17 52 19 20 8 10 30.01.2013 6 13 7 52 12 59 15 29 17 54 19 21 8 11 31.01.2013 6 12 7 51 12 59 15 30 17 55 19 23 8 13

LYON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 21 8 05 13 00 15 19 17 42 19 02 8 20 26.01.2013 6 21 8 04 13 00 15 20 17 44 19 04 8 21 27.01.2013 6 20 8 03 13 00 15 21 17 45 19 05 8 23 28.01.2013 6 19 8 02 13 01 15 22 17 47 19 07 8 24 29.01.2013 6 18 8 01 13 01 15 23 17 48 19 08 8 25 30.01.2013 6 17 8 00 13 01 15 25 17 50 19 10 8 26 31.01.2013 6 16 7 59 13 01 15 26 17 51 19 11 8 27

METZ İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 19 8 10 12 55 15 02 17 27 18 47 8 43 26.01.2013 6 18 8 09 12 55 15 03 17 28 18 48 8 44 27.01.2013 6 17 8 08 12 55 15 05 17 30 18 50 8 45 28.01.2013 6 16 8 07 12 55 15 06 17 31 18 51 8 46 29.01.2013 6 15 8 06 12 55 15 07 17 33 18 53 8 47 30.01.2013 6 14 8 04 12 56 15 09 17 35 18 55 8 48 31.01.2013 6 13 8 03 12 56 15 10 17 36 18 56 8 49

RENNES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 50 8 39 13 26 15 37 18 01 19 21 0 00 26.01.2013 6 49 8 37 13 26 15 38 18 03 19 23 0 00 27.01.2013 6 48 8 36 13 26 15 40 18 04 19 24 0 00 28.01.2013 6 47 8 35 13 27 15 41 18 06 19 26 0 00 29.01.2013 6 46 8 34 13 27 15 42 18 07 19 27 0 00 30.01.2013 6 45 8 33 13 27 15 43 18 09 19 29 0 00 31.01.2013 6 44 8 31 13 27 15 45 18 11 19 31 0 00

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 13 8 01 12 50 15 02 17 26 18 46 8 38 26.01.2013 6 12 8 00 12 50 15 03 17 28 18 48 8 39 27.01.2013 6 11 7 59 12 50 15 05 17 29 18 49 8 40 28.01.2013 6 11 7 58 12 51 15 06 17 31 18 51 8 41 29.01.2013 6 10 7 57 12 51 15 07 17 33 18 53 8 42 30.01.2013 6 09 7 56 12 51 15 09 17 34 18 54 8 43 31.01.2013 6 08 7 54 12 51 15 10 17 36 18 56 8 44

LILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 33 8 28 13 07 15 09 17 34 18 54 8 44 26.01.2013 6 32 8 27 13 07 15 11 17 35 18 55 8 45 27.01.2013 6 31 8 26 13 07 15 12 17 37 18 57 8 46 28.01.2013 6 30 8 24 13 08 15 13 17 39 18 59 8 47 29.01.2013 6 29 8 23 13 08 15 15 17 41 19 01 8 48 30.01.2013 6 28 8 21 13 08 15 16 17 42 19 02 8 49 31.01.2013 6 26 8 20 13 08 15 18 17 44 19 04 8 50

VALENCE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 20 8 03 13 00 15 21 17 45 19 16 8 15 26.01.2013 6 20 8 02 13 00 15 22 17 46 19 17 8 16 27.01.2013 6 19 8 01 13 00 15 23 17 47 19 18 8 18 28.01.2013 6 18 8 00 13 00 15 24 17 49 19 20 8 19 29.01.2013 6 17 7 59 13 01 15 25 17 50 19 21 8 20 30.01.2013 6 16 7 58 13 01 15 27 17 52 19 22 8 21 31.01.2013 6 15 7 57 13 01 15 28 17 53 19 23 8 22

MACON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 22 8 07 13 00 15 17 17 41 19 01 8 24 26.01.2013 6 21 8 06 13 00 15 18 17 42 19 02 8 25 27.01.2013 6 20 8 05 13 00 15 19 17 44 19 04 8 26 28.01.2013 6 19 8 04 13 01 15 20 17 45 19 05 8 27 29.01.2013 6 19 8 03 13 01 15 22 17 47 19 07 8 28 30.01.2013 6 18 8 02 13 01 15 23 17 48 19 08 8 29 31.01.2013 6 17 8 00 13 01 15 24 17 50 19 10 8 30

BEZIERS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

25.01.2013 6 26 8 05 13 06 15 32 17 56 19 24 0 00 26.01.2013 6 25 8 04 13 07 15 33 17 57 19 25 0 00 27.01.2013 6 24 8 03 13 07 15 34 17 58 19 27 0 00 28.01.2013 6 24 8 02 13 07 15 35 18 00 19 28 8 04 29.01.2013 6 23 8 01 13 07 15 36 18 01 19 29 8 05 30.01.2013 6 22 8 00 13 07 15 38 18 02 19 30 8 07 31.01.2013 6 21 7 59 13 08 15 39 18 04 19 31 8 08

AİLEM23 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

ERKAM EMRE İSTANBUL

-Başta Peygamber Efendimiz’in (sas) mü-nafık sıfatı olarak saydığı vaadinden cay-

mak, binler esef ki toplumumuzda revaç bu-luyor. En ufak meselelerde dahi yemin üstüne yemin etme alışkanlığı, farkında olmadan bü-yük günahlara girmeye de bir sebep.

ALLAH’IN ADINI AĞZINA SAKIZ EDENLERYemin, kişinin, kendi sözünü kutsal tuttuğu bir değere bağlaması anlamına geliyor. Yani insanların hedefe varabilmek için başvurduk-ları güçlü bir ahit. Yemin etmek, dinimizce yasak olmasa da ikna etmek için çokça baş vurulması hoş görülmüyor. Ancak yalan yere vaatlerde bulunan ve bunu Allah’ın ismi üze-rine yapan kimseler, Kur’an-ı Kerim’de birçok kez tedip ediliyor. Çokça yemin edip vaadin-den caymak büyük günahlar arasında yer alıp bir münafık sıfatı olarak addedilmiş. İslâm fıkhı, bu tür yemin etmeyi ‘yemin-i gamus’ olarak nitelendirmiş ve kefareti geçersiz sayı-

larak doğrudan günah olarak adlandırılmış. Cenab-ı Hak, Âli İmran sûresinin 77. ayetinde “Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlara gelince; işte bunların ahirette bir nasibi yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için elem verici bir azap vardır.” buyuruyor.

YANLIŞ ÜZERİNE EDİLEN YEMİN BOZULMALIİnsanlar arasında bir iyi ya da kötü hedefe ulaşmak için edilen yemini, fıkıhçılar (yemini münakide) olarak tesmiye ediyor. Yani yarın bir yere gideceği veya falanca kişiyle konuş-mayacağı üzerine yemin etme gibi. Bu du-rumlarda kişi eğer ahdini tutamayarak bozar-sa kefaret ödemesi gerekli. Aksi halde yemine sadık kalmamak, bir günah olarak deftere kaydediliyor. Kur’an-ı Kerim’in Maide sûresi 89. ayetinde “…yeminin kefareti, ailenize ye-dirdiğiz orta hallisinden fakire yedirmek, ya-hut onları giydirmek. Yahut da bir köle âzat

etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yemin-lerinizin kefareti işte budur.” buyrulmakta. Bununla birlikte, Peygamber Efendimiz (sas) Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadiste yemin ile ilgili şu önemli detayı aktarır: “Kim bir şey hususunda yemin eder, sonra da hilafını daha hayırlı görürse, derhal kefaret vererek yemi-ninden vazgeçsin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın.”

Dinimiz yeminini bozanları ise ‘yemin kef-fareti’ ile yükümlü tutuyor. Yemin keffareti on fakiri doyurarak ya da giydirerek yerine getirili-yor. Bu imkanı bulamayan fakirler, üç gün arka arkaya oruç tutuyorlar.

BASKICI AİLE YOK YERE YEMİNİ TETİKLİYORÇocuklar okul öncesi çağında ebeveynlerin

elinde bir hamur gibi şekillenir. Dünya kavramı, doğru-yanlış ölçütleri aile ortamında kazanılır. Psikologların çocuklarda görülen sıkça yemin etme ve sözünden dönme vakalarının belki

de en büyük müsebbibini sıkboğaz eden ebe-veynler olarak gösteriyor. Zira ailenin baskıcı ve yargılayıcı tutumunun çocuğu sık sık yemin etmeye iteceğinin altını çizen uzmanlara göre, çocuklar anadilini öğrendiği gibi davranış dili de silsile halinde aktarılıyor. Ayrıca okul veya sokak ortamına kapı aralayan çocuklar bu yeni dönemde farklı mefhumlarla karşılaşıp menfi yönde etkilenebiliyor. Bu noktada aileler, ço-cuklarını bu kötü alışkanlığa karşı duyarlı kıl-malı ve arkadaşlarını inandırmada sık sık yemi-ne başvurmaması gerektiğini öğretmeli.

DİNİMİZİN KULLANILMASINI HOŞ GÖRMEDİĞİ YEMİN İBA-RELERİ:İnan olsun, ölümü gör, evladımın ölüsünü gö-reyim ki, Ku’ran nimet çarpsın, Allah canımı alsın ki, ekmek mushaf çarpsın, akşama ermek nasip olmasın, yarına çıkmak nasip olmasın evladımın ölüsünü göreyim, iki gözüm önüme aksın ki, şuradan şuraya gitmek nasip olmasın ki Taş olayım, Allah seni inandırsın...

AİLEMAİLEM 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

BiN kere düŞüN, Bir kere yeMiN et

‘Vallahi ne yapalım, iyiyiz’, ‘Val-lahi şöyle olsa güzel olur’,

‘Vallahi mi?’ Farkında olma-dan sürekli ağzımızdan çıkıyor bu yemin ifadeleri. Oysa kişinin sözünü kutsal tuttuğu bir değere bağlaması anlamına gelen yemine çok özel du-rumlarda başvurulması gerekiyor.

Tutamayacağı sözü vermenin, yok yere yemin etmenin ve bu yeminden kolay-ca yüz çevirmenin ne kadar güven sarstığı da tartı-şılmaz bir unsur.

Page 24: Zaman France - N°249 - TR

BULMACA24 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

32 ARALIK 2012 PAZAR

Ticari mal

Üst resimdekiaktris

Kalıtım

Bir yumurtapişirilişi

Ayak direme

İşaretEski on para

Bir sinirhastalığı

Büyük ev

İsim

Ad. ün

Ton balığı

Norveç’inbaşkenti

Dar karşıtı Çoban çalgısı

İlkel silah

Beyaz

Köpeğinboynuna

takılır

Yeterli

Saçtutturacağı

Rutenyumunsimgesi

Merdiven

Yarı yanmışodun

Demiryolukatarı

Bağışlanmadileme

Hükümdar

Eşkıya,haydut

Sorun

BasamakAvuç içi

Tam olmamışmeyve

YerliRomanya

halkı

Bitim

Bebekyiyeceği

Su

Bir çevrevakfı

Yerine koyma

Antalya’da bir ilçe

Yolcu evi

Çardak

Dar, kalıncatahta

Seher vakti

Temiz,namuslu

Sırlı cam

Radyumunsimgesi

Taşıt dizisi

Gece bekçisi

Bir Türkmüziği

makamı

Atın ayağınaçakılan demir

Issız, köşebucak

Olgun

Bisikletoturmalığı

Yasaklama

Sürat

Latife

Ortaresimdekigölümüz

Görerekbilme

BüyükanneYeni olmayan Bir bağlaç Lider Kanun

yapma

İnsantopluluğu

Önemli birgünün öncesi

Zaviye

Avrupa Birliği(kısa)

Yarımemnunluk

anlatır

DünyaGarez

İmamı Azammezhebinden

olan

Erzak odası

EtkinAy ağılı Bozukluk Avrupa Uzay

füzesi

Küçük

Küçük bir kuş

Bir jimnastikbiçimi

Yanardağpüskürtüsü

Erkek unvanı

İlaveBir göz rengi

Zehirli birörümcek

Basit, süssüz

Tabak çanakyapılan bir

madde

Bir tür başlık

Bir tatlı

Kanun

Özürlü

Parazit

Ekin biçmearacı

Birinci sırada

Rey

Balık havuzu

Astatınsimgesi

İstem

Dalgalı Akım(kısa)

Saatinaltmışta biri

Kovuk

Fasıla

Karadenizteknesi

İnanç

Bir ilimizAraç gereç

Yoksul aşevi

Boşa dönenkasnak

Girdap,burgaç Kas

Bir Türkmüziği çalgısı

Vilayet

Koyacak

İflas etmek

Büyük kemik

Nezir

Sözleşme

Yapı

Devlet Suİşleri (kısa)

Bir meyveBal yapan

böcek

LenfUyarı

Hollandaplakası

Zayıf,hastalıklı

O yer

Hatay’da bir ova

Tavır

Yazı

Alt resimdekiaktör

Senegal’inbaşkenti

Bilgiçliktaslayan

Uçurum

Düzenlitropikal

rüzgârlar

Söz

Ceylan derisi

Holmiyumunsimgesi

Olumsuzluköneki

Beygir Binek hayvanı

Kaldıraç

Gemininçizilmiş yolu

Hangi kişi

Galyumunsimgesi

Mera

İyiliğe ahi-rette veri-

lecek mükâfat

Azerbaycanlı

Kent

Ağırlık,hareketsizlik

Kâğıttutturacağı

Kur’anıkerimin

103. suresi

Çiftçi

Bir meyveSevi

Acele

Oltaya takılankurşun

Mikroptanarındırılmış

Kir izi

Süslü caddekemeri

Çanakkale’debir ilçe

Koca

Voleyboldadevre

Otuz günlüksüre

Küçük bakırkova

Köşedenköşeye

kesilmiş

Beyanat

Çizgi

Hor,aşağılanan

Kaba, kalınkumaş

Cilt, deri

Üç ayların ilki

Yönetimsel

Eleme aracı

Zulüm

Terbiye

Pişirilmişyemek

Yazı, mektup

Üzüntü, acı

Dökme demir

Sarı, mavi vb

Donuk renkliHitit

Küçük limon

Bir bağlaç

Voltamperinsimgesi Lisan

Ezan okunan yer

Bir nota

Bulaşıkyıkanan tekne Yapım Satrançta

yenilgi

Firari Meşepalamudu

Bir küçükbaşhayvan

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

ZERRİN TEKİNDOR

MANYAS KUŞ CENNETİ

MUSTAFA AVKIRAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Page 25: Zaman France - N°249 - TR

BULMACA25 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca2 ARALIK 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 İD

E V

2 3 4

E B

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Çölde yaşayan göçebe. 2. Diploma. 3.

Küçümseme yoluyla şimdiki zaman. 4.

Askerler. 5. İkisi bir arada. 6. Gebreotu. 7.

Bir tür peynir. 8. Büyük fare. 9. Kocaman

olma durumu. 10. Kadın hükümdar, hükümdar karısı. 11. Çok tekrarlanmaktan usanç verici bir

durum alan söz. 12. Film çeken aygıt. 13. Bir kandil gecesi. 14. “… yağı” (gres). 15. Kansız. 16.

Yıllık. 17. Nitelik. 18. Üzerinde kümbet biçiminde bir kapağı bulunan, oldukça büyük bir tür cep

saati. 19. Gergin duruma getirmek. 20. Ödlek. 21. Ortalama. 22. Keçiyolu. 23. Bir şeyi bir yere

bırakmak. 24. Sürülmeden boş bırakılmış tarla. 25. İtalya’da bir kent. 26. Güvenlik. 27. Bir tür

balık oltası. 28. Ünlü bir erkek pop müziği şarkıcısı. 29. Çok konuşan kimse. 30. Artvin’in eski adı.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Üstü kapalı anlatma, sezdirme. 2. Alıkoyma,

geciktirme. 3. Uzaya gönderilen ilk köpek cinsi. 4.

TV, monitör camı. 5. Akis. 6. Coğrafya haritaları der-

lemesi. 7. İzleme. 8. Birinin arandığında bulunabile-

ceği yer. 9. Yasal evlilik işlemi. 10. Basınca çöken

toprak. 11. Suçluyu ele verme. 12. Değiştokuş. 13.

Sürgün. 14. Akran. 15. Bir yere mal ederek deftere

geçirme. 16. Çok büyük. 17. Güzel, hoş, ince bir

güzelliği olan. 18. Ay. 19. Boya ya da sıvadan önce

vurulan kat. 20. Su düzeyindeki sıra kayalar.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri

olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

HASİS

1

VAKİT

2

KALAY

3

KARNE

4

KAYIN

5

SALTA

6

PATİK

7

SERDA

8

KAHİN

9

TABAK

10

HARBİ

11

SAKAT

12

TELİN

13

SELAM

14

YATIK

15

ZAMAN

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzeriniiflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

İTLAF

17

MERAK

18

SARAT

19

SEFİR

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

6 8 3 8 4 3 1 9 7 1 8 4 3

2 9 4 8 8 3 4 8 6 2 9 6 5

2 1 6 4 7 1 9 5 8 7 3 9 7

6 9 8 6 2 1 4 4 7 4 3 7 9

2 5 8 6 4 5 4 9 3 3 2 3 5

9 7 8 1 1 1 3 5 3 5 1 4 5

6 6 1 2 5 3 6 5 6 5 4 6 1

6 5 9 9 2 2 1 4 6 7 5 2 5

8 9 6 8 4 6 3 8 1 6 4 2 9

4 2 4 1 7 3 2 8 5 3 9 7 5

3 6 8 3 7 4 6 2 5 7 9 8 7

7 2 5 1 9 9 3 6 3 6 6 5 4

8 1 4 8 5 2 6 8 5 5 6 8 9

1 5 8 8 1 3 4 2 7 4 4 7 5

1 1 9 7 2 8 9 6 6 8 5 7 2

1 4 1 2 9 9 7 5 3 4 5 3 8

5 4 9 2 4 8 1 7 2 8 2 4 5

3 3 6 8 6 8 7 1 3 5 1 6 7

7 6 4 4 7 8 9 2 4 1 9 5 1

34363

34862

38714

43197

43781

46381

54535

56546

58813

64122

65342

65617

73922

78111

78587

82657

86871

89241

2 HARFLİAL DA FA İL

4 HARFLİADAŞ ATKIEPEY FORAİCAP İDİLKAZA KORUKORT LİDOMODA ÜREM

5 HARFLİABULİAHŞAPANLAMİMSAK İTLAFKETUMSİYAHSUKUTÜNİTEYEDEK

6 HARFLİAFACANBULADAELEZERHALİLEMATRAHSEMERETAKSİTURANUS

7 HARFLİANAKARABALABANHAFAKANLİYAKAT Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. BALABAN’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.

B A L A B A N

Page 26: Zaman France - N°249 - TR

BULMACA26 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca 2 ARALIK 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan dizeleri oluşturacaktır.

ANTANT

BURGAÇ

DİRGEN

ENBİYA

FISTIK

GİRGİN

HAMSİN

ISLAMA

İSTİFA

KAPELA

LOMBAR

MONDEN

NEKTAR

OYLAMA

PIRTIK

ROZBİF

SIRTAR

TERTİP

VANTUZ

ZEKAT

EVVEL

YAZ

ZAN

SOL DAN SA⁄A1. Fo to€ raf ta ki ya za r - ABD pro fes yo nel bas ket bol li gi - ‹ri ta ne li be zel -ye. 2. Ge çi ci, dü flün ce siz ce, de €ifl ken is tek - Kur tu lufl - Türk mü zi €in debir usul. 3. “… Aral “ (Rah met li ka ri ka tür cü müz) - A€ z› ka la ba l›k, gü rül -tü cü - Ya p›m. 4. Bil dik, ta n› d›k - Af ri ka'da bir ül ke - Anah tar - Pe ru pla -kası. 5. Af ri ka'da bir ›r mak - Ma hal li - ‹s tan bul De niz Oto büs le ri (K› sa)- Bol renk li bir tür ke le bek. 6. Es ki ko nak lar da ha rem ile se lam l›k ara -s›n da ki da ire - Sa hi bi bi lin me yen mü zik ese ri - Ba€ bu da ma ya ya ra yane€ ri b› çak. 7. Bir no ta - Cet - Ki fli. 8. Sa kat, has ta l›k l› - Bir no ta - ‹ri ke -mik. 9. Dev let me mur la r› n›n ma afl la r› n›n de re ce ve tu tar la r› n› dü zen le -yen sis tem ve çi zel ge - Ku zey At lan tik Pak t› - Yay silahı. 10. Gü nefl sa -ati - El ile bafl ile gös ter me. 11. Ayak ka b› ka l› b› n›n ça p› - Di van ede bi ya t›na z›m öl çü sü. 12. ‹d rar la vü cut tan at› lan azot lu mad de - Giy si ko lu -Ba l›k av la mak ta, odun ta fl› mak ta kul la n› lan bü yük ka y›k. 13. Su - Av ru -pa Fut bol Bir li €i (K› sa) - El ma, ar mut ku ru su - Ha va da ki su bu ha r›. 14.Bir kim se nin k›z kar de fli nin ya da ba yan h› s›m la r›n dan bi ri nin ko ca s› -Ta k›m (K› sa) - Es ki dil de yüz, su rat. 15. Rad yu mun sim ge si - Kas na €age ril mifl ku ma fla i€ ne ya da t›€ la ya p› lan bir tür na k›fl - De mir üze rin -de ki ok sit len me - Bü ro. 16. Fi ya t› be lir len mifl - Gunt her Grass'›n fil mede al› nan ün lü ro ma n›. 17. Ge nel lik le içi ne su lu fley ler ko nu lan me talvb.den ya p›l m›fl çu kur kap - Bir mey ve - Sa ni ye de 1 jul lük ifl ya pan birmo to run güç bi ri mi - Cey lan - Ku la €›n du ya bil di €i tit re flim. 18. Be yaz -Göz le ri gör me yen - Öde me - Kü çük kör fez - “… Na flit “ (Rah met li sa -nat ç› m›z). 19. Gü müfl ba l› €› n›n kü çü €ü - Arap al fa be sin de bir harf - Si -irt il çe si. 20. Ay lar dan bi ri - Ev ren - Bir be sin mad de si - Vi la yet.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Te le viz yon ca m› - Bir lefl mifl Mil let ler G› da ve Ta r›m Ör gü tü'nün k› salt -ma s› - Ifl›k ak› s› bi ri mi - Bah çe ler de çi çek dik me ye ay r›l m›fl yer. 2. Lan ta -n›n sim ge si - Ku zey - Rüz gar l›, flim flek li, gök gü rül tü lü, sa €a nak ya €›fl l›ha va ola y› - Tu zak. 3. Bir fle ye olan düfl kün lük, tir ya ki lik - Bir dü flün ce an -la tan bir ya da bir kaç cüm le lik söz - Ye fli l›r mak'›n mi to lo jik de vir ler de kiad› - Ka fi gel me yen. 4. Ta fl›t ara c› n› dur dur ma ya ya ra yan me ka niz ma - De -mir yol la r›n da tra vers le rin al t› na dö fle nen tafl k› r›k la r› - Bir ili miz - Ge le -cek. 5. S›z lan ma - Uy ma, say g› gös ter me - “.. Ez gü “ (Halk mü zi €i sa nat -ç› s›). 6. ‹s yan eden - Ba €›m s›z bü yük il - Ege’de ta ri hi bir yer - Si vas il çe -si. 7. “… Se si gü zel “(Halk mü zi €i sa nat ç› s›) - ‹nan d›k, öy le dir an la m›n dasöz cük - Giy si le rin bu ru fluk luk la r› n› gi de ren alet - Kü çük ma €a ra. 8. Birara zi öl çü sü - Ku flak tan ku fla €a ve hüc re den hüc re ye ge çen ka l› t›m salö€e - Dö fle me, ta ban. 9. Pul lu bir ba l›k - Ke sim hay van la r› na vu ru landam ga - Bay ram lar da ku ru lan süs lü ke mer. 10. ‹çin de bir çok ifl ye ri bu -lu nan bü yük ya p› - Türk mü zi €in de bir ma kam. 11. Hay van la ra yem ola -rak ve ri len bir bit ki - Yap ma, et me - Bir so ru ta k› s›. 12. Por te kiz halk flar -k› s› - Fa al, ak tif. 13. Ka l›n ku mafl - Bir sa y› - Pla ti nin sim ge si - Kal ça ke -mi €i. 14. O yer - Ede bi yat ta bir fle yin ter si ni söy le ye rek ya p› lan alay - Birili miz. 15. Sam sun il çe si - Ba€ ve bah çe ler de ekil mek için ay r›l m›fl top -rak par ça s› - Bir fle yin do€ ru lu €u nu ka n›t la mak için ya n› na ya p› lan ifla ret.16. Ar jan tin pla kası - ‹sim - Göz de ak bas ma, per de - Dal ga l› pa r›l t› l› ku -mafl. 17. Öbür dün ya - Ba l›k ak› n› - Bay burt Er zu rum ba€ lan t› s› n› sa€ la -yan ge çit - Bir mey ve. 18. Kö tü - ‹çi ne bal ko nu lan tek ne - Na maz ça€ r› s›- Ve ril mifl bir yar g› y› kal d›r ma, boz ma. 19. Ser ma ye - Kü çük bit ki - De -niz le rin çe kil me siy le yurt lan ma ya el ve rifl li du ru ma ge len k› y› fle ri di. 20.Gü refl te bir oyun - Kü çük ya y›k - Bü yük söz lük - As ya’da bir bafl kent.

G Ü S K Ü D Z U T N A V A N

İ E P I R T I K R A G İ E D

R E V R A M A L Y O İ G N K

G E I V R O Z B İ F R N E A

İ A S L E D I D A İ B İ D R

N L L Y A L K Ğ D M U R N K

A E A T İ I R A T K E N O B

İ P M M T İ N S T E T R M E

S A A S İ S U N L O M B A R

Z K I U I N A E N İ S M A H

E F T R E T T A Ç Z E K A T

Ğ N T İ N Ç E F Y A A M U R

K A B A A T R İ A İ G P U Y

R K U İ D A T T Z N U R Y A

N M I Ş Y G İ S Ö Z L E U R

İ M A H M A P İ Z A N U R B

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

KARE BULMACASOL DAN SA ⁄A:1. Elif fia fak - NBA - Ara ka. 2. Kap ris - Re ha - Bo la henk. 3. Te kin - Far -fa ra - ‹mal. 4. Afli na - Ugan da - Açar - Pe. 5. Nil - Ye rel - ‹DO - Ade la.6. Ma be yin - Ano nim - Ta ra. 7. Fa n- Ata - Zat. 8. Alil - La - Oma ca. 9.Ba rem - NA TO - Ok. 10. Ba si te - ‹fla ret. 11. Lor ta - Aruz. 12. Üre - Yen- Ala ma na. 13 Ma - UE FA - Kak - Nem. 14. Enifl te - Tk - Ru. 15. Ra -Sü ze ni - Pas - Ofis. 16. Fiks - Teneke Tram pet. 17. Tas - Üzüm - Vat -Ahu - Ses. 18. Ak - Ama - ‹ta - Koy - Adile. 19. Aterina - Mim - Eruh.20. Haziran - Kainat - Et - ‹l.YUKARIDAN AfiA⁄IYA:1. Ek ran - FAO - Lümen - Tarh. 2. La - fiimal - Boran - Fak. 3. ‹p tila -‹bare - ‹ris - Az. 4. Tren - Balast - Uflak - Ati. 5. fiikayet - Riayet -Sümer. 6. Asi - Eyalet - Efes - Zara. 7. Nuri - Amen na - Ütü - ‹n. 8. Ar- Gen - Zemin. 9. Kefal - En - Tak. 10. Han - Neva. 11. Nar din - ‹ka -Mi. 12. Fado - Et kin. 13. Aba - On - Pt - Oma. 14. Ora - ‹roni - Ak saray.15. Alaçam - Maflala - Sah. 16. Ra - Ad - Katarakt - Muare. 17. Ahiret- Corum - Kop - Dut. 18. Kem - Laza - Ezan - Fesih. 19. Anapara - Ot- Neritel. 20. Kle - At›k - Kamus - Seul.

ANAGRAM BULMACAİtle yatan bitle kalkar.

SÖZCÜK AVIÜsküdar’a gider iken altıda bir yağmur, / Katibimin setresi uzun eteği çamur, / Katip uykudan uyanmış gözleri mahmur.

SÖZCÜK MERDİVENİSELEK - MELEK - MELİK - MALİK - MALAK - MAKAK - ŞAKAK

PETEK BULMACA1. Bedev. 2. İcazet. 3. Zamane. 4. Asakir. 5. İkilik. 6. Kebere. 7. Teleme.8. Geleni. 9. İrilik. 10. Melike. 11. Terane. 12. Kamera. 13. Regaip. 14.Makine. 15. Anemik. 16. Senevi. 17. Kalite. 18. Piryol. 19. Germek. 20.Korkak. 21. Vasati. 22. Patika. 23. Koymak. 24. Geleme. 25. Verona. 26.Asayiş. 27. Paraka. 28. Tarkan. 29. Çeneli. 30. Livane.

SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUYakut – Rabıta – Rayiç – Reçete – Ledün – Evaze – Tibet – Haslet –Sekter – Yahşi – Mahlep – Eçhel – Besili – Kasap – İtila – Halik – Şetim– Replik – IraDIŞA DOĞRUArıkil – Permi – Teşkil – Ahali – Tipasa – Kilis – Ebleh – Çepel – Hamiş– Hayret – Kestel – Sahte – Bitez – Avenü – Delete – Çerçi – Yaratı –Bartu - Kay

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

EL‹F fiAFAK

Ticari mal

Üst resimdekiaktris

Kalıtım

Bir yumurtapişirilişi

Ayak direme

İşaretEski on para

Bir sinirhastalığı

Büyük ev

İsim

Ad. ün

Ton balığı

Norveç’inbaşkenti

Dar karşıtı Çoban çalgısı

İlkel silah

Beyaz

Köpeğinboynuna

takılır

Yeterli

Saçtutturacağı

Rutenyumunsimgesi

Merdiven

Yarı yanmışodun

Demiryolukatarı

Bağışlanmadileme

Hükümdar

Eşkıya,haydut

Sorun

BasamakAvuç içi

Tam olmamışmeyve

YerliRomanya

halkı

Bitim

Bebekyiyeceği

Su

Bir çevrevakfı

Yerine koyma

Antalya’da bir ilçe

Yolcu evi

Çardak

Dar, kalıncatahta

Seher vakti

Temiz,namuslu

Sırlı cam

Radyumunsimgesi

Taşıt dizisi

Gece bekçisi

Bir Türkmüziği

makamı

Atın ayağınaçakılan demir

Issız, köşebucak

Olgun

Bisikletoturmalığı

Yasaklama

Sürat

Latife

Ortaresimdekigölümüz

Görerekbilme

BüyükanneYeni olmayan Bir bağlaç Lider Kanun

yapma

İnsantopluluğu

Önemli birgünün öncesi

Zaviye

Avrupa Birliği(kısa)

Yarımemnunluk

anlatır

DünyaGarez

İmamı Azammezhebinden

olan

Erzak odası

EtkinAy ağılı Bozukluk Avrupa Uzay

füzesi

Küçük

Küçük bir kuş

Bir jimnastikbiçimi

Yanardağpüskürtüsü

Erkek unvanı

İlaveBir göz rengi

Zehirli birörümcek

Basit, süssüz

Tabak çanakyapılan bir

madde

Bir tür başlık

Bir tatlı

Kanun

Özürlü

Parazit

Ekin biçmearacı

Birinci sırada

Rey

Balık havuzu

Astatınsimgesi

İstem

Dalgalı Akım(kısa)

Saatinaltmışta biri

Kovuk

Fasıla

Karadenizteknesi

İnanç

Bir ilimizAraç gereç

Yoksul aşevi

Boşa dönenkasnak

Girdap,burgaç Kas

Bir Türkmüziği çalgısı

Vilayet

Koyacak

İflas etmek

Büyük kemik

Nezir

Sözleşme

Yapı

Devlet Suİşleri (kısa)

Bir meyveBal yapan

böcek

LenfUyarı

Hollandaplakası

Zayıf,hastalıklı

O yer

Hatay’da bir ova

Tavır

Yazı

Alt resimdekiaktör

Senegal’inbaşkenti

Bilgiçliktaslayan

Uçurum

Düzenlitropikal

rüzgârlar

Söz

Ceylan derisi

Holmiyumunsimgesi

Olumsuzluköneki

Beygir Binek hayvanı

Kaldıraç

Gemininçizilmiş yolu

Hangi kişi

Galyumunsimgesi

Mera

İyiliğe ahi-rette veri-

lecek mükâfat

Azerbaycanlı

Kent

Ağırlık,hareketsizlik

Kâğıttutturacağı

Kur’anıkerimin

103. suresi

Çiftçi

Bir meyveSevi

Acele

Oltaya takılankurşun

Mikroptanarındırılmış

Kir izi

Süslü caddekemeri

Çanakkale’debir ilçe

Koca

Voleyboldadevre

Otuz günlüksüre

Küçük bakırkova

Köşedenköşeye

kesilmiş

Beyanat

Çizgi

Hor,aşağılanan

Kaba, kalınkumaş

Cilt, deri

Üç ayların ilki

Yönetimsel

Eleme aracı

Zulüm

Terbiye

Pişirilmişyemek

Yazı, mektup

Üzüntü, acı

Dökme demir

Sarı, mavi vb

Donuk renkliHitit

Küçük limon

Bir bağlaç

Voltamperinsimgesi Lisan

Ezan okunan yer

Bir nota

Bulaşıkyıkanan tekne Yapım Satrançta

yenilgi

Firari Meşepalamudu

Bir küçükbaşhayvan

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10K U Z E Y G Ü N E Y

M İ İ M T A O B

Z E R R İ N T E K İ N D O R O K

T A S M A T O K A S K A L A

K A F İ T R E N M E L İ K V

A Y A U L A H S O N M A

K A D E M E İ K A M E O T E L

L A T A A K R A A S E S

T A N N A L K A M İ L M E N

Ş A E S Ü Y A S A M A A H A L İ

M A N Y A S K U Ş C E N N E T İ A Ç I E H

K İ N K İ L E R A Y L A A R I Z A A

H A N E F İ U F A K A E R O B İ K L A V

E L A S F B E R E

E K Y A S A M E L A M İ N

A S A L A K O Y A T

O R A K D A İ L K İ N

A K İ D E İ M A R E T

A D A N A A A V A R A A

U T K A P A A D A K

İ L B İ N A A A İ N O R A E D A

D A K A R Y A R K E L A M H O A

M U S T A F A A V K I R A N M A N İ V E L A

K İ M O T L A K A Z E R İ A T A L E T

G A A S R İ A Ş K Z O K A

L E K E E Z İ N E S E T T

T A K V E R E V H A T A B A

İ D A R İ E Z İ Y E T A Ş

R E C E P K E D E R R E N K

L İ M P D İ L M İ N A R E

V E E V İ Y E İ M A L M A T

K A Ç A K P E L İ T K E Ç İ

ZERRİN TEKİNDOR

MANYAS KUŞ CENNETİ

MUSTAFA AVKIRAN

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

Tel üzerindegiden hava

taşıtı

Ata

Bir sorusözü

Tayin edilme

Küçükkanal

İslimle çalı-şan kaldır-

ma makinesi

Kasırga

Alttakitürkücü

Güreşte bir oyun

Kraliçe

İçindekisıvının

sıcaklığınıkoruyan kap

İncir sineği

Şaşmaünlemi

Eşkenardörtgen

Trabzon’unbir ilçesi

Hitit

Numara(kısa)

Belirgin,belli

Denizli’ninbir ilçesi

Kur’an’dabir sure

Misketlimonu

Yapılmışşeyler

Uzun bo-yunlu ördek

Bir tür deri

Üsttekitürkücü

Bir şeyekarşı çıkma

Ucu bezlifırın

temizlemeküreği

Kıyametmeydanı

Nine (halk ağzı)

Acı anlatanünlem

Yardım is-teme sözcüğü

Bir antiloptürü

Doğru,gerçek

Alay, istihza

Yiyeceğiortaklaşatoplantı

Bezelye türü

İkaz

Teyze (halk ağzı)

Muhteva

Bir nota

Koruyan,himayeeden

Selenyumunsimgesi

Binekhayvanı

Nemlitoprak

Gelir getirenmülk

Matadorunelindeki

kırmızı bez

İzin belgesi

Avuç dolusu

Tropikalbölge

meyvesi

Hayvanın boy-nuzuyla yap-

tığı vuruş

Kum falı

Kötü

Tembihsözü

Lider, önder

İlmiyeningiydiğiüstlük

Yabanihayvanvurma

Küçük

Gizli birtehlikesi

olan

Lâhza

Gezegen

Rey

Dişi deve

Derebeyikonağı

Hulasa

Cüzamlı

AnonimOrtaklık

(kısa)

Yeraltındanaçılan yol

Büyük sopa

Hayvanlardaburun ucu

Anlam,mana

Küçük yayık

Suudi Ara-bistan’da

kutsal dağ

Kocaman,hantal

Dünyacaünlü şeker-

lememiz

Biricik

Bir sporaracı

Kıvırcık saç

Vekiller

Rütbesizasker

Avuç içi

Bir yerdeçalışanlar-dan her biri

Hararet

Musikimizdebir makam

İlkel nehirtaşıtı

Engelleme,reddetme

K. AtlantikPaktı

Saha

Birorganımız

Üretimdekişeker posası

Küçükzurna

Kaputbezi

Muşmulayabenzer bir

meyve

Şırnak’ınbir ilçesi

Çikolatalıtatlı

Halktürküsü

türü

Ululuk,büyüklük

İlkpeygamber

Kuralauygun

biçimde

Şöhret

Lahana

Bayat karşıtı

Gemibarınağı

3,14 sayısı

Peru’nunbaşkenti

Teklif

Fikir

Bilim

Yolcu evi

Bir şeyinölçülebilen

durumu

Yumuşak deri

Dünyanınuydusu

Gelenek

Maddenintemel öğesi

Oltayabağlanannaylon ip

İlâve

Nişastayışekere çevi-ren enzim

Kovma

Tarikatınkurucusu

Pamukkozası

Hareketbilimi

Arapçada“ben” adılı

Sabahrüzgârı

Şart edatı

Balmumunayatırılmış

fitil

Bir takımıngözde

oyucusu

Bir sorutakısı

Cetvel türü

Erzurum’unbir ilçesi

Suçubağışlama

Örtülü,kapalı, gizli

SELAHATTİN ALPAY

HÜLYA POLAT

S U A P A I A Ö E E

H Ü L Y A P O L A T S U Z İ N A K S A

E A N A Y A R I S I A D E M Ş İ F

İ T İ R A Z N A K A A M E R İ K A N

Ç I N Ş E F L Ü L E İ L İ M M

E S E A L A T A V V E T O A N A N E

K O A R A S A T T Ü N E L T A Z E A S

T E L E F E R İ K T O S K A Z U L E T T A R T

C E T B A K A R A Ö Z E T S İ L O P İ M U

N E İ L E K R E A V L O K U M M İ K T A R

Y İ A H M U L E T A A L A N R E N E

A T A N M A A R İ F A N E E R N A M

E O M A M U L A T K A L A K P İ

A R K S A R İ H K E M Y M E L A S

M A Ç U R A S E N E T A M E L İ İ

B O R A N K A A M A A O E L E M A N

S E L A H A T T İ N A L P A Y M A Y A

Page 27: Zaman France - N°249 - TR

BULMACA27 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca2 ARALIK 2012 PAZAR4

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-5 Değerli bir taş 6-11 Bağ, bağlayan şey 12-16 Birmalın satış ve sürüm değeri 17-22 Hastaya dok-torun yazdığı ilaç kağıdı 23-27 Allah (cc) katı 28-32Etek ucuna doğru genişleyen giysi 33-38 “Kartal …”(sinema sanatçısı) 38-43 Doğuştan gelen özellik,huy 44-49 Katı, hoşgörüsüz düşünce, tutum 50-54Güzel, iyi 55-60 Kokulu kiraz, idris ağacı 61-65 Çokcahil 66-71 Semiz 72-76 Et kesip satan kimse 77-81Yükselme, yücelme 82-86 “İyilik yap denize at, balıkbilmezse … bilir” 87-91 Sövme 92-97 Bir tiyatrokonuşması 98-100 Karakter

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu

bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki SELEKsözcü€ününü son basamaktaki ŞAKAKsözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-95 Kaolin 94-90 Yazılı izin belgesi 89-84Oluşturma 83-79 Halk 78-73 Cezayir’de antik bir kent72-68 Bir ilimiz 67-63 Aptal, sersem 62-58 Ürünekarışmış yabancı madde 57-53 Biten bir yazının altınayazılan çıkma not 52-47 Şaşkınlık, şaşırma 46-41Bursa ilçesi 40-36 Gerçek olmayan, imitasyon 35-31Bodrum’daki güzel bir koy 30-26 İki tarafı ağaçlıklıgeniş kent yolu 25-20 Klavyedeki silme tuşu 19-15Köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak ufak tefektuhafiye eşyası satan gezginci esnaf 14-9 Kreasyon 8-4 “… Küçükçağlayan” (aktör) 3-1 Kusma

A B A D A N

R A H A T

A B A J U R

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAB AC AL AV BU BU EM IS Kİ NO ON OS PA UŞ VE ZA

3 HARFLİALO AVA ÇAMDEV DOK EGE FOS GAG IRA İNİ LAL NAS

OMA OTO ROLRUH ŞIK ULU

4 HARFLİABUS ADIL APIŞ AYAK ÇAKI DURU

ENEZ EŞEKFORS İCAT İMAR İZAH KAVİ KENT KİLE KUPA LEKE MARS REST RİNA STOK SUNİ ŞİFA YAZI

5 HARFLİABULİ ALARM ALAŞA BAHAR BEDEN CASUS FİLİZ

İFADE İKAME İLETİ OLASI LEGAL RAHATTALHA TRANŞ TRENT YOKUŞ

6 HARFLİABADAN AFAKANABAJUR ASAKİR

BUTLAN ELEMANGERDAN İTİLAF

OTOGAR PAROLAPEREME SERVET

SELEK

ŞAKAK

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹R

Tel üzerindegiden hava

taşıtı

Ata

Bir sorusözü

Tayin edilme

Küçükkanal

İslimle çalı-şan kaldır-

ma makinesi

Kasırga

Alttakitürkücü

Güreşte bir oyun

Kraliçe

İçindekisıvının

sıcaklığınıkoruyan kap

İncir sineği

Şaşmaünlemi

Eşkenardörtgen

Trabzon’unbir ilçesi

Hitit

Numara(kısa)

Belirgin,belli

Denizli’ninbir ilçesi

Kur’an’dabir sure

Misketlimonu

Yapılmışşeyler

Uzun bo-yunlu ördek

Bir tür deri

Üsttekitürkücü

Bir şeyekarşı çıkma

Ucu bezlifırın

temizlemeküreği

Kıyametmeydanı

Nine (halk ağzı)

Acı anlatanünlem

Yardım is-teme sözcüğü

Bir antiloptürü

Doğru,gerçek

Alay, istihza

Yiyeceğiortaklaşatoplantı

Bezelye türü

İkaz

Teyze (halk ağzı)

Muhteva

Bir nota

Koruyan,himayeeden

Selenyumunsimgesi

Binekhayvanı

Nemlitoprak

Gelir getirenmülk

Matadorunelindeki

kırmızı bez

İzin belgesi

Avuç dolusu

Tropikalbölge

meyvesi

Hayvanın boy-nuzuyla yap-

tığı vuruş

Kum falı

Kötü

Tembihsözü

Lider, önder

İlmiyeningiydiğiüstlük

Yabanihayvanvurma

Küçük

Gizli birtehlikesi

olan

Lâhza

Gezegen

Rey

Dişi deve

Derebeyikonağı

Hulasa

Cüzamlı

AnonimOrtaklık

(kısa)

Yeraltındanaçılan yol

Büyük sopa

Hayvanlardaburun ucu

Anlam,mana

Küçük yayık

Suudi Ara-bistan’da

kutsal dağ

Kocaman,hantal

Dünyacaünlü şeker-

lememiz

Biricik

Bir sporaracı

Kıvırcık saç

Vekiller

Rütbesizasker

Avuç içi

Bir yerdeçalışanlar-dan her biri

Hararet

Musikimizdebir makam

İlkel nehirtaşıtı

Engelleme,reddetme

K. AtlantikPaktı

Saha

Birorganımız

Üretimdekişeker posası

Küçükzurna

Kaputbezi

Muşmulayabenzer bir

meyve

Şırnak’ınbir ilçesi

Çikolatalıtatlı

Halktürküsü

türü

Ululuk,büyüklük

İlkpeygamber

Kuralauygun

biçimde

Şöhret

Lahana

Bayat karşıtı

Gemibarınağı

3,14 sayısı

Peru’nunbaşkenti

Teklif

Fikir

Bilim

Yolcu evi

Bir şeyinölçülebilen

durumu

Yumuşak deri

Dünyanınuydusu

Gelenek

Maddenintemel öğesi

Oltayabağlanannaylon ip

İlâve

Nişastayışekere çevi-ren enzim

Kovma

Tarikatınkurucusu

Pamukkozası

Hareketbilimi

Arapçada“ben” adılı

Sabahrüzgârı

Şart edatı

Balmumunayatırılmış

fitil

Bir takımıngözde

oyucusu

Bir sorutakısı

Cetvel türü

Erzurum’unbir ilçesi

Suçubağışlama

Örtülü,kapalı, gizli

KOLA

YOR

TAZO

RÇO

K ZOR

SELAHATTİN ALPAY

HÜLYA POLAT

Page 28: Zaman France - N°249 - TR

f28spor

40’LARA DEMİR ATTIK. İspanya, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) dünya sıralamasında, zirvedeki yerini korudu. FIFA, Ocak ayı dünya

sıralamasını açıkladı. İspanya’nın bin 606 puanla liderliğini sürdürdüğü sıralama-da, Almanya ikinci, Arjantin ise üçüncü sırada yer aldı. Türkiye, 627 puanla

40’ıncı basamaktaki yerini korudu. Türkiye’nin 2014 Dünya Kupası elemeleri D Grubu’ndaki rakiplerinden Hollanda

8’inci, Macaristan 32’inci, Romanya 33’üncü, Estonya 83’üncü, Andorra ise 203’üncü sırada yer aldı.

25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

BaŞarIyI BoŞ ver, BiZe IFFHs istatistikleri yeter!

HASAN CÜCÜK

-IFFHS’nin 2012 değerlendirmesi yine Türkiye’deki

tüm gazetelerde, televizyonlarda ve internet sitele-

rinde haber oldu. Kulüplerin ulusal ve uluslararası organizasyonlarda oy-

nadığı maçlar baz alınarak yapılan ve 1 Ocak ile 31 Aralık

2012 tarihleri arasındaki son bir yıllık süreyi kapsayan IFFHS

raporunda F.Bahçe’nin 196 puanla 25. sıraya çıkıp Manc-

hester United, Liverpool, Paris Saint Germain, PSV Eind-

hoven ve Manchester City’nin de aralarında bulunduğu

Avrupa’nın çok sayıda önemli ekibini geride bırakması, tüm

yurtta, KKTC ve dış temsilciliklerimizde bayram etkisi yaptı!

1984’te kurulan ve merkezi Almanya’nın Bonn şehrin-

de bulunan IFFHS, 1991’den beri profesyonel maç sonuç-

larına dayanarak kulüpler ve millî takımlar için sıralamalar

yapıyor. Değerlendirmede kıta içi ve kıtalararası müsaba-

kalar, ulusal lig ve kupalarda alınan sonuçlar dikkate alı-

nıyor.IFFHS’nin 2012 değerlendirmesinde dünyanın en iyi

kulüpleri sıralamasında ilk sırada Barcelona yer alırken,

İspanyol ekibini İngilizlerin Chelsea ve Arjantin’in Boca

Junior takımı takip etti. Barcelona’nın en iyi olması doğal

ama sadece Şampiyonlar Ligi’ni kazanıp ligde kötü so-

nuçlar alan Chelsea’nin 2. olmasını izah etmek oldukça

zor. Keza listenin 10. sırasında son yılların kayıp takımı

Lyon’un bulunması, ‘Ne işi var burada!’ demek zorunda

bırakıyor.

EMANETÇİ HOCA EN BAŞARILI İKİNCİ İSİM

Teknik adam olarak Jose Mourinho’nun öne çıkması da

“Diego Pablo Simeone’ye ‘ayıp’ değil mi?” diye sormamı-

za engel olamıyor. Kabul, Real Madrid’i La Liga’da şampi-

yon yaptı ama bu sezonunun ilk devresinde Barcelona’nın

16 puan gerisinde kalmayı hangi başarıyla izah edeceğiz?

Devler Ligi fi nalinde Bayern Münih’in ‘kaçırmanın daha

kolay’ olduğu pozisyonları harcamasıyla kupayı Chelsea’ye

kazandıran ‘emanetçi’ Roberto Di Matteo’yu yılın en başa-

rılı ikinci teknik adamı seçen IFFHS, İtalyan teknik adamın

sezonun başlamasından kısa süre sonra kovulduğunu ve

Chelsea’nin gruptan çıkamayan ilk şampiyon olduğunu

bilmiyor sanırım.Ligler sıralamasında Barcelona ve Real Madrid’in etki-

siyle La Liga’nın ilk sırada olması normal; ama son yıllarda

kalitesi giderek düşen İtalya Serie A’nın 2012’de kalitede

İngiltere Premier Ligi’ni geride bıraktığına inanmanız için

futbolla fazla teşrik-i mesainizin olmaması gerekiyor. Spor

Toto Süper Lig’in dünyanın 15. ligi olmasının “Avrupa’nın

marka değeri olarak 6. ligiyiz” söylemimizle ters düştüğü-

nü belirtip IFFHS’ye teessüfl erimizi iletelim!

FENERBAHÇE, İNGİLİZ DEVİNİ SOLLADI

Gelelim F.Bahçe’nin devleri geride bırakıp ülkemizi sevin-

ce boğduğu 25. sıradaki başarısına. Kulüpler düzeyinde

2000 yılında G.Saray’ın kazandığı UEFA Kupası ve Süper

Kupa’dan sonra kayda değer bir başarıya imza atamadık.

2012’nin ilk yarısında Avrupa’da olmayan F.Bahçe’nin

Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden takımları geride

bırakmasına inanmak oldukça güç. Bir tarafta adını tüm

dünyanın ezberlediği, dünyanın en çok kazanan takım-

larından Manchester United, diğer tarafta Türkiye sınırları

dışında sadece Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin tanıdığı

F.Bahçe.Türk futbolunun içine düştüğü kısır döngüyü açıkla-

mak için en iyi örneklerden biri, IFFHS’nin yayımladığı

rapora atfettiğimiz değerin yüksekliği. Sonuçlar Avrupa’da

ciddiye alınmazken; bir Türk takımı üst sıralarda yer aldıy-

sa gazeteler, internet siteleri ve televizyonlar buna geniş yer

veriyor. Sonuçta IFFHS’nin bizden başka kimsenin itibar

etmediği, hangi uzmanların hazırladığını bilmediğimiz lis-

tesiyle övünmek yerine, kalıcı başarılar peşinde koşmalıyız.

HASAN CÜCÜK

-rinde haber oldu.

nadığı maçlar baz alınarak yapılan ve 1 Ocak ile 31 Aralık

2012 tarihleri arasındaki son bir yıllık süreyi kapsayan IFFHS

raporunda F.Bahçe’nin 196 puanla 25. sıraya çıkıp Manc-

hester United, Liverpool, Paris Saint Germain, PSV Eind-

hoven ve Manchester City’nin de aralarında bulunduğu

Avrupa’nın çok sayıda önemli ekibini geride bırakması, tüm

yurtta, KKTC ve dış temsilciliklerimizde bayram etkisi yaptı!

de bulunan IFFHS, 1991’den beri profesyonel maç sonuç-

larına dayanarak kulüpler ve millî takımlar için sıralamalar

yapıyor. Değerlendirmede kıta içi ve kıtalararası müsaba-

kalar, ulusal lig ve kupalarda alınan sonuçlar dikkate alı-

nıyor.

Uluslararası Futbol

Tarihi ve İstatistikle-

ri Federasyonu’nun

(IFFHS) her ay ve yılba-

şında yayımladığı sıra-

lamaya en çok Türkiye

rağbet gösteriyor. Av-

rupa ise bu sıralamaları

pek dikkate almıyor.

Page 29: Zaman France - N°249 - TR

SPOR29 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

TÜRKMEN TERZİ JOHANNESBURG

-Halen 2013 Afrika Uluslar Kupası için Fas Milli Takım kadrosunda bulunan yıldız fut-

bolcu Yunus Belhanda, Fener’e transferi hakkın-da kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bıraktı.

Belhanda, “Transfer konusunda kesin bir şey yok. Hafi f bir sakatlık geçirdim, gördüğünüz gibi iyiyim ve Afrika Kupası için konsantre olu-yorum.” dedi. Türkiye hakkındaki sorulara da cevap veren Faslı oyuncu, “Türkiye’yi daha önce görmedim. Fakat İstanbul için çok şey duydum ve okudum.” açıklamasını yaptı. Fas Milli Takımı Teknik Direktörü Rachid Taoussi ise Belhanda’ya sorulan F.Bahçe sorusundan rahatsız oldu. Tao-ussi, “Lütfen Fas Milli Takımı ve Afrika Kupası hakkında soru soralım.” şeklinde konuştu.

BELHANDA’YA GALATASARAY ANLATILDIBunun yanı sıra Fransız medyası da Belhanda’nın medya konferansına büyük ilgi gösterdi. Bir Fransız radyocu, “Belhanda’nın Fransa’daki per-formansı nasıl?” sorusuna, “Geçen sene çok iyi oynadı. Ama bu yıl formunda düşme vardı.” ya-nıtını verdi. G.Saray’da top koşturan bir diğer Faslı milli futbolcu Nurettin Amrabat ise, “Belhanda’ya Türkiye’yi ve F.Bahçe’yi anlattın mı?” sorusuna, “Hayır, sadece G.Saray’ın en iyi takım olduğunu anlattım.” dedi.

Fransız basını Faslı oyuncunun, “Montpellier’den ayrılmak istediğimi başkana ilettim. Çünkü F.Bahçe bana Montpellier’nin ödediğinden 3 kat daha fazla para ödeyecek.” dediğini ileri sürdü.

-Avrupa’da göğsümüzü ka-bartan FIFA kokartlı Cüneyt

Çakır, 2012’nin dünyada en iyi ikin-ci futbol hakemi olarak gösterildi.

Çakır, Portekizli Garcia’nın 174 puanla ilk sırada bulunduğu listeye 73 puanla girdi.

-Fransa Lig Kupası yarı fi nal maçında son Fransa şampiyonu Montpellier’i

yenerek adını fi nale yazdıran Rennes’de maça damga vuran isim Mevlüt Erdinç oldu.

Ligue 1 ekiplerinden Rennes, son Fransa şampiyonu Montpellier ile yarı fi nal mücadelesinde karşılaştı. Rennes, Route de Lorient Stadı'ndaki mücadeleyi , Mev-lüt Erdinç ve Julien Feret'in golleriyle 2-0 kazandı.

7. dakikada Julien Feret'in attığı golle 1-0 öne geçen Rennes, Mevlüt'ün 51. da-kikada kaydettiği golle adını fi nale yazdırdı.

MEVLÜT’ÜN FORMU YÜKSELİYORLigue 1'de şu ana kadar çıktığı 18 maçta 6 gol atan ve 3 asist yapan Mevlüt, Ligue Kupası'nda çıktığı 3 maçta da 3 gol kaydet-ti. Erdinç, Fransa Kupası'nda ise sadece bir maçta forma giydi.

2011-2012 sezonunda 12 maçta 4 gol atma başarısı gösteren Milli Futbolcu, ge-çen yıl 2 gol de Fransa Kupası'nda attı.

BelHaNda sIr verMiyorFenerbahçe’nin renklerine bağlamak istediği Montpellier’nin Faslı yıldızı Yunus Belhanda, transferi için yine renk vermedi.

25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

Bunun yanı sıra Fransız medyası da Belhanda’nın medya konferansına büyük ilgi gösterdi. Bir Fransız radyocu, “Belhanda’nın Fransa’daki per-formansı nasıl?” sorusuna, “Geçen sene çok iyi oynadı. Ama bu yıl formunda düşme vardı.” ya-nıtını verdi. G.Saray’da top koşturan bir diğer Faslı milli futbolcu Nurettin Amrabat ise, “Belhanda’ya Türkiye’yi ve F.Bahçe’yi anlattın mı?” sorusuna, “Hayır, sadece G.Saray’ın en iyi takım olduğunu

Fransız basını Faslı oyuncunun, “Montpellier’den ayrılmak istediğimi başkana ilettim. Çünkü F.Bahçe bana Montpellier’nin ödediğinden 3 kat daha fazla para ödeyecek.”

sIr verMiyorFaslı yıldızı Yunus Belhanda, transferi için yine renk vermedi.

Basında yer alan haber-lere göre Belhanda’nın Montpellier başkanı Louis Nicollin’le konuştuğu-nu, gitmek istediğini başkana açık açık söylediği bildirildi.

Rennes’in Mevlüt’ü varCüneyt Çakır'a bir ünvan daha

EFSANE, BAYERN’LE ANLAŞTIBarcelona’nın eski teknik direktörü Pep Guardiola, Bayern Münih’le anlaştı. Jupp Heynckes’in yerine göreve gelen 41 yaşındaki İspanyol hoca, Alman deviyle 2016’ya kadar sözleşme imzaladı.

Page 30: Zaman France - N°249 - TR

SPOR30 25 - 31 OCAK 2013 ZAMAN FRANCE

HALİL ŞEN PEKİN

-Çin Süper Ligi'nde yer alan 16 kulübün birçoğunun sahipliğini zengin işadamları yaparken, transfer için

geçen sezon harcadıkları 100 milyonlarca euro ile tüm dikkatleri üzerlerine çekmeyi başardılar. Özellikle Gu-angzhou Evergrande ve Şangay Shenhua takımları Çin'in mali gücü en yüksek iki takımı olarak ön plana çıkıyor. Şangay Shenhua'nın sahibi online bilgisayar oyunları milyoneri Çinli iş adamı Zhu Jun, Guangzhou kulübünün arkasında ise emlak şirketi Evergrande bulunuyor.

Çin Süper Ligi'nde yabancı oyuncular arasında Gü-ney Amerikalı futbolcular en fazla sayıda bulunuyor. Ül-kede 31 Güney Amerikalı futbolcu top koştururken, 25 Avrupalı, 15 Asyalı ve 8 Afrikalı futbolcu takımları için ter döküyor.

Ülke futbolundaki 16 Süper Lig ekibinden 14'ü ya-bancı teknik adamlar tarafından yönetilirken, yıllık seyirci ortalaması 15 binin üzerinde yer alıyor.

KULÜP SAHİPLERİNİN ASIL AMACI SİYASİ Çin medyasında çalışan muhabirler, ülkedeki zenginlerin futbola karşı büyük bir ilgi duyduğundan bahsederken, kulüp başkanı olma ve transfere büyük para harcamala-rındaki asıl amaçlarının ülke futboluna uluslararası prestij kazandırarak devlet yönetiminde bulunanların gözüne girmek olduğuna dikkat çekiyor.

Geçen yıl yaptıkları transferler ile büyük sükse yapan Çin futbolunda yaşanan şike ve organizasyonluk sorunları

ülke futbolunun gelişmesine engel oluyor. Ülkede yıllık cirosu 120 milyon euro olan bahis sektörü, ülke futbo-lundaki şeffaflığa darbe vururken, kulüp sahiplerinin tek başlarına aldıkları ani kararlar da profesyonellik ve istikrar sorunlarına yol açıyor.

2005-2007 yılları arasında Beşiktaş'ı da çalıştıran dün-yaca ünlü Fransız teknik adam Jean Tigana geçen sezon Shanghai Shenhua yönetimince maça çıkarken kovul-muştu. Takım maçı, Fransız teknik adamın teknik ekibi-nin de daha önce kovulduğu için yedek kulübesi bomboş oynamıştı.

Çin futbolu son iki sezonda yaşanan şike davaları ile gündeme gelmişti. Yaşanan şike sürecinde 39 kişi hapis

cezasına çarptırılırken, iki takım küme düşürülmüş ve li-sansı iptal olan kulüpler de yer almıştı. Dava sonrası alı-nan kararlarda özellikle hakemler ve futbol federasyonu görevlileri ağır cezalara çarptırılırken, para yedirenlerin kimlikleri hakkında herhangi bir bilgi yer almamış ve olay aydınlatılmamıştı.

ÇİN SÜPER LİGİNİN MARKA İSİMLERİFransızların efsane ismi Nicolas Anelka, Fildişi Sahilleri'nin yıldızı Didier Drogba, Blackburn Rovers'li Yakubu Aiyeg-beni, Sevilla'lı Frederic Kanoute, Barcelona ile 14 kupa kazanan Seydou Keita hepsi de Çin Süper Ligi'nde ter döküyor. Ve hepsi de bu sezon Çin'in yolunu tuttu.

Bir tek futbolu kopyalayamadılarDünyanın en hızlı gelişen ülkesi konumunda yer alan Çin'de zarar eden tek sektör olarak futbol gösteriliyor. Dünyanın yeni ekonomik gücü futbolda da söz sahibi ülkeler arasına girmek için dünya çapında yıldızlara milyonlarca dolar ödüyor.

Geçtiğimiz sezon transfer ücret-lerine harcadığı uçuk paralar ile ülkedeki futbol liginin dünyayla aynı seviyeye gelmesi için ça-lışmalar yürüten Çin kulüpleri, organizasyon-suzluk ve şike gibi sebepler-den ötürü yine hayal kırıklığı yaşıyor.

Page 31: Zaman France - N°249 - TR

TAHARETLI  WC  100€  dan  başlayan  fiyatlar    

%40  İndirim  CARRELAGE VE WC

DESIGN BATIMENT

Page 32: Zaman France - N°249 - TR

VEDAT DENİZLİ BRÜKSEL

-67 yaşındaki Moreau’nun Fran-sa sınırındaki kasabadan başlayan

yolculuğu bin 500 kilometre uzaklıktaki Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de ta-mamlandı. İki günlük yolculuğun sebebi ise araçtaki GPS cihazına çok güvenmiş olması. Yaşlı kadın yanlış yolda olduğunu ise ‘Zagreb’ tabelasını görünce anlamış.

Eşine az rastlanan olay Sabine Moreau’nun, arkadaşını istasyondan almak istemesiyle başladı. Arkadaşını Brüksel’in Kuzey tren istasyonundan

almak için arabasıyla yola çıktığını be-lirten Moreau, “Aracımdaki navigasyon cihazına adresi girdim. Ve GPS’in yön-lendirmelerini dikkate alarak sürmeye başladım. Arada sinyal kaybediyordu, fakat sonra yeniden toparlıyordu. Ne ol-duğunu hiç anlamadım.” dedi. Yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan Brüksel’e bir türlü ulaşamamasına anlam vere-mediğini anlatan yaşlı kadın, saatlerce direksiyon çevirmiş, Yolculuğunda fark-lı dilde tabelalar görmeye başlayan Mo-reau, “Önce Fransızca, sonra Almanca.

Fakat bunlar benim yanlış gittiğime dair hiç şüphelenmeme neden olmadı. Ta ki, birden ‘Zagreb’ tabelasını görene kadar. O zaman anladım ki Belçika’da değilim.” ifadelerini kullandı. Yaşlı ka-dın, Zagreb’de olduğunu anlamasının ardından aynı yoldan iki gün sonra tek-rar Belçika’ya döndü. Oğlu tarafından tek başına bir daha araba kullanmasına izin verilmeyen yaşlı kadın “Benim de tuhafıma gitti ama ben sadece GPS’in verdiği direktifleri takip etmeye çalış-tım.” diye konuştu.

-İspanya'daki Valencia ve İngiltere'deki Oxford üni-

versitelerinden bilim adamlarının yaptığı araştırma, kabın, içeriği-nin algısını nasıl değiştirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bilim adamları, 57 gönüllüye be-yaz, krem, kırmızı ve turuncu renkli fincanlarda sıcak çikolata ikram etti.

Katılımcılar turuncu ve ardından krem renkli fincanda ikram edilen sıcak çikolatayı daha lezzetli buldu.

Araştırmacılardan Betina Pique-ras-Fiszman, yiyecek veya içecekle-rin sunulduğu kapların tat ve aroma gibi bazı özelliklerin algısını değişti-rebileceğini belirtti.

Bilim adamları, sarı şişelerin gazlı içeceklerde limon tadını ar-tırdığı, mavi gibi soğuk renkle-rin harareti söndürdüğü, pembe renkli şişelerin ise içeceğin ya da yiyeceğin daha şekerli olduğu izle-nimi verdiğini vurguladı.

Araştırma, “Journal of Sensory Studies'' dergisinde yayımlandı.

-İtalya’nın Toskana kenti açık-larındaki bir antik Roma gemi

batığında 2 bin yıllık ilaç tabletleri bulundu. Pizza Üniversitesi Kimya Bölümü’nden Prof. Maria Perla Co-lombini ile ekibinin araştırmasına göre, küçük bir kutu içinde bulunan 6 tablette antibakteriyel özelliğe sa-hip çam sakızının yanı sıra nişasta, havuç, turp, maydanoz ve zeytin gibi bitki yağları, hayvan yağı ve çin-ko bulunuyor. Tabletlerden aldıkla-rı örnekleri kütle spektrometresi ile incelediklerini belirten Colombini, ilaçların yapımında bu kadar fazla madde kullanılmasının son derece şaşırtıcı olduğunu belirtiyor.

NavigasyoNa güveNdi Brüksel yeriNe ZagreB’e gittiBelçika’da Erquelinnes kasabasında yaşayan Sabine Moreau, Brüksel’e gitmek için yola çıkmıştı.

Sıcak çikolatayı turuncu fincanda için

Turuncu renkli fincan-da ikram edildiğinde

sıcak çikolatanın daha lezzetli geldiği

belirlendi.

2 bin yıl önceki ilacın içinde ne var dersiniz!