0808dergi

51
AÐUSTOS 2008 Sayý: 476 Fiyat: 3.5 YTL Kadýnlar ve Ýliþkiler Üzerine Yalnýz ve Güzel Ülke: Türkiye Kryon - 2008 Enerji Deðiþimi

Upload: inci-kovacioglu

Post on 01-Feb-2016

24 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

..

TRANSCRIPT

Page 1: 0808Dergi

AÐUSTOS 2008 Sayý: 476 Fiyat: 3.5 YTL

Kadýnlar ve Ýliþkiler ÜzerineYalnýz ve Güzel Ülke: Türkiye Kryon - 2008 Enerji Deðiþimi

Page 2: 0808Dergi

ÝÇÝNDEKÝLER

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýnaSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Nihal Gürsoy

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda Bayraktar

Özenç KayserilioðluHale Ürkmezgil

Haberleþme Sorumlusu veOkur/Abone Ýliþkileri:

Kazým Erdemoðlu0212 252 85 850542 676 83 47

Faks: 0212 249 18 28P.K: 471 Beyoðlu/Ýstanbul

Yönetim Yeri:Oba Sok. Silla Ap. No: 7/1

Cihangir/ÝstanbulBaský:

Inkýlap Kitabevi San. Tic. A.Þ.Çobançeþme Mah. Sanayi Cad.

Altay Sok. No:8 Yenibosna/Ýstanbul

Fiyatý: 3.5 YTLYýllýk Abone: 40 YTL

Yurt Dýþý: 50 YTL

Nefis DenetlemesiUygulamasý .......................................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Doðru SöyleyeneOnuncu Köy Yeter ............................... 6Ahmet Kayserilioðlu

Yalnýz ve Güzel ÜlkeTürkiye ............................................... 13Güngör Özyiðit

Seth ve Reenakrnasyon - II ............... 16Zuhal Voigt

Sihirli Bir Söyleþi Anjelika Akbar ile Söyleþi ....................... 21Nihal Gürsoy

Kryon 2008 Yeni Enerji ................................ 30

Doðum Ýzleri(Çocuklarýn geçmiþ yaþamlarý) ................. 38Carol Bowman/Nelda Bayraktar

Elfler DünyasýnýnGeri Dönüþü - IV ................................ 41Kirael/Arýn Ýnan

Kadýnlar ve Ýliþkiler Üzerine ............... 45Özer Baysaling

Cilt: 40 Sayý:476 Aðustos 2008

Kapak resmi: William-Adolph Bouguereau

Page 3: 0808Dergi

1

Sevgili DostlarRuhsallýðý hayatýn ayrýlmaz bir parçasý olarak kabul edenler, maddi-

yatýn yanýnda maneviyatýn da gerçeðini yaþayanlar, kendi varoluþu içinyaþarken baþkalarýnýn gönlünü gerektiðinde kendi gönlünden önce düþü-nenler... nasýlsýnýz? Olan bitene bakýp ümitsizliðe düþüyor musunuz? Bunuelbette yapmayacaðýz; ancak ümitsizliðe düþmeyeyim derken kendi göz-lerini kendi elleriyle kapayanlara, kendini kandýranlara benzemiyoruzdeðil mi? Dünyamýzýn, yani üzerinde rahatça dolaþtýðýmýz yerkürenin debizim gibi canlý bir organizma olduðunu billyorsak, onun feryatlarý kulak-larýmýza kadar ulaþýyor olmalý. Dünyamýz yapýlan yanlýþlýklar ve hatalar-dan ötürü yokoluþ yolunda hýzla yol alýrken, herkes konuþa konuþa, tartýþatartýþa, güle oynaya, hoplaya zýplaya küçük þeylerle meþgul ola ola,önemli hiçbir þeyi deðiþtirmeye niyetlenmeden günlerini harcýyor. Þöylebir düþünülse karanlýðýn gittikçe arttýðý, “alýnan nefesin ciðerlere dek alevgibi girdiði”, alýþtýðýmýz düzenin bozulduðu günlerde, yememiz içmemizdýþýndaki, þimdi hararetle tartýþýladuran hangi konu daha önemli olabile-cektir? Amerika, Rusya? Silah kaçakçýlýðý, uyuþturucu kaçakçýlýðý, insankaçakçýlýðý? Petrol, benzin, altýn? Ýktidar sahibi olmak, dünyaya hükmet-mek? Devlet, derin devlet, asker, sivil, zengin, fakir? Hangisi? Yalnýzcabiraz temiz su, biraz zehirlenmemiþ yiyecek ve zararsýz, hayýrlý insanlarlabirlikte olduðunu bilmek. Oysa hergün maruz býrakýldýðýmýz “gündem”bizi bu ayýrýmý yapmaktan uzak tutuyor ve kendi kendimizle baþ baþaolmamýz, bütünü görmeye çalýþarak kesin bir seçim yapýp karar vermemizgereken zamanlarý bizden çalýyor. Her þeye, ama her þeye raðmen iyinin,doðrunun, çalýþkanlýðýn, bilginin ve sevginin tarafýnda olacak mýyýz?Belki de çok yakýn bir gelecekte temiz bir lokmanýn, berrak bir damlasuyun, merhametli, hatýrþinaz, þefkatli ve saygýlý bir sevginin yaþamak içintek çare olduðunu anlayacaðýz hep birlikte. Gelecek güzel günler için ken-dini satmýþ, zorluðu ve kötülüðü göðüslemek için bekleyenler, sizler bunuzaten biliyorsunuz deðil mi?

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

Page 4: 0808Dergi

2

Dr. Refet Kayserilioðlu

Nefis DenetlemesiUygulamasý

ÖZDEN ÝLE ERDEM KONUÞUYOR

Eniþtesi tarafýndan hamilebýrakýlmýþ bir kýz vardý.Ablasýyla evli olaneniþtenin üç çocuðu vardý.Namus meselelerine çokdüþkün olan bir köydeaðanýn kýzýydý bu. Kýzýnbabasýnýn muhtemel birfevri hareketi iki yuvanýnyýkýlmasýna sebep olabilirdi. Diðer yanda dadünyada yaþamak isteyen,yola çýkmýþ bir yavru vardý.Doktor ne yapacaðýnýþaþýrmýþtý. Sorumuz doktor nasýlhareket ederse nefsani,nasýl hareket ederse vic-dani hareket etmiþ biri idi?

SEVGÝ DÜNYASI

Page 5: 0808Dergi

Özden - Geçen konuþ-mamýzda size bir örnekvermiþtim. Bunu, oku-mamýþ olanlarý dikkatealarak kýsaca özetlemekistiyorum. Eniþtesitarafýndan hamilebýrakýlmýþ bir kýz vardý.Ablasýyla evli olaneniþtenin üç çocuðuvardý. Namus meselele-rine çok düþkün olan birköyde aðanýn kýzýydý bu.Kýzýn babasýnýn muhte-mel bir fevri hareketi ikiyuvanýn yýkýlmasýnasebep olabilirdi. Diðeryanda da dünyada yaþa-mak isteyen, yola çýkmýþbir yavru vardý. Doktorne yapacaðýný þaþýrmýþtý.Sorumuz doktor nasýlhareket ederse nefsani,nasýl hareket ederse vic-dani hareket etmiþ biriidi?

Erdem - Buradahâkim, doktorun idrak veþuuru, dava konusu:Eniþtesinden hamilekalan kýzýn durumunundüzeltilmesi; davacýhamile kýz, davalý veyasanýk hem kýz, hem deeniþtesi. Hamile kýzdiyor ki: Eniþtem,ablamýn evde olmadýðýzaman beni kandýrdý vearzusunu yerine getirdi.Ben þimdi bu çocuðu

nasýl doðurayým, ablamane derim, baþkalarýnýnyüzüne nasýl bakarým?Beni bu felâketten kur-tarýn, ne yapýn edin, biran önce kurtarýn.Eniþtemin de cezasýnýverin. Sanýk durumundaolan eniþtesi de diyor ki:Evet ben bir hata yaptým,ama o da bana çok soku-luyordu. Nihayet ben dedayanamadým. Bu zorladeðil, onun rýzasýnýalarak yapýlan bir iþti.Sonra çocuk olacaðýnýbilmiyordum. Eðer bensuçlu isem o da benimkadar suçludur. Onundurumunun düzelmesiiçin gereken her masrafýgöze alýrým.

Bu durumda doktorunidrak ve þuuru, eniþtenindaha çok olmaklaberaber her ikisinin deburada kabahatli olduðu-na karar vermelidir.

Özden - Güzel ama, bukarar davayý halletmedi.Ortada bir de kýzýnbabasý var. Ben sizeolayýn gerisinianlatayým: Doktor buhadisenin kýzýn babasýnaaçýlmadan halledile-meyeceðini ve bunu dabaþkasýndan haberalmasýnýn doðuracaðýfelâketleri düþünerek

kendisi söylemeye kararveriyor. Kýzý dýþarýçýkarýyor ve babasýnýiçeri alýyor. Hadiselerisükûnetle karþýlamanýnlüzumunu ve öfkeyleyapýlan hareketlerinzararlarýný anlatarak sözebaþlýyor ve sonra hadise-yi anlatýyor. Adamýn ilkreaksiyonu "Vay namus-suzlar!.." diyerekyerinden fýrlamak olu-yor. Doktor onu teskinediyor, akýlla hareketetmenin ve buna bir çarearamanýn lüzumunuanlatýyor. Duygusalhareketlerin getireceðifelâketleri sayýp döküyor.Onu akýlla hareketesevkediyor. Adam, "Benne yapayým þimdi?" diyedoktora soruyor. Þimdiburada doktor ne tavsiyeetsin?

Erdem - Burada du-rum biraz deðiþti. Hâ-kim, doktorun þuur veidraki; davacý, kýzýn ba-basý; sanýklar: Kýz, eniþ-tesi ve karýndaki çocuk.Dava konusu: Sanýklarakarþý babasýnýn ne þe-kilde muamele edeceði.

Hâkim, önce kendisinidavacý yerine koyuyor.Davacý baba diyor ki: Bureziller, baþta damadým,sonra kýzým benim þeref

SEVGÝ DÜNYASI3

Page 6: 0808Dergi

ve haysiyetimi iki paralýkettiler.

Bunlarý öldürsemlâyýktýr ama, ben suçluduruma düþerim. Onlarýcezalandýrmam lâzým.Peki onlarý cezalandýr-sam bile karýndakiçocuðu ne yapacaðým,onun doðmasýna nasýlmüsaade edeceðim?Hâkim bir de sanýklardankýzla eniþtesi yerine ken-disini koyuyor. Onlar daevet suçluyuz, cezamýzarazýyýz ama bu çocuktanbizi kurtarýn diyorlar.Hâkim bu defa üçüncüsanýk karýndaki çocuðunyerine kendini koyuyor.Çocuk diyor ki: Bunlarbir yanlýþ iþ yapmýþlarsabenim kabahatim nedir?Ben dünyaya gelmek içinbir erkek hücresi ilebüyüyeceðim bir kadýnkarný istiyordum. Ýþteonlarý buldum. Amababam, annemin eniþtesiimiþ, bundan bana ne!Bunlarýn hepsinin birolup benim hayatýma sonvermelerine ne haklarývar. Ben yaþamak,dünyaya gelmek istiyo-rum. Ne zamandan beribeklediðim ve özlediðimbu fýrsatý elimden almayane haklarý var bunlarýn?..diyor.

Özden - Görüyorsunuzki, burada zincirleme yerdeðiþtirme iþlemi oluyor.Þimdi sanýk durumundaolan çocuk, davacý duru-muna geçti. Kýzýn babasý,kýz ve eniþtesi de sanýkdurumundalar. Davakonusu da çocuðun doð-masýna müsaade edilipedilmemesi meselesidir.Davacý çocuk doðmak veyaþamak istiyor. Benimyaþamama engel olmakkatilliktir diyor.

Erdem - Hâkim, ken-dini üç sanýðýn yerinekoyuyor. Onlar da diyor-lar ki: Bu çocuk yaþamakistemekte haklýdýr. Fakatbu þartlar altýnda doð-masý kendisinin geleceðiiçin de, bizlerin geleceðiiçin çok sakýncalýdýr.Köy yerinde biz nederiz? Ona da herkes"piç" der, doðsa bile heran ýstýrap içinde olur. Buolacak iþ deðil. Biz çoküzülüyoruz ama, onundoðmasý bizim için de birfelâket olur. Hâkimtekrar davacýnýn müta-laalarýna müracaat edi-yor. Davacý çocuk diyorki: "Bunlar kendi hata-larýnýn cezasýný bana çek-tirmek istiyorlar. Ortadahatalý bir hareket varsa,

bunu yapan ben deðilimki cezasýný ben çekeyim.Kabahati yapanlarcezalarýný kendileriçeksinler. Onlarýnyapacaðý fedakârlýksadece dedikodularamaruz kalmaksa, bendenistedikleri hayatýmdýr.Ben doðduktan vedünyada yaþadýktansonra bana ne derlersedesinler výz gelir.

Özden - Þimdi iþ enkritik noktaya geldi.Hâkimin, yani doktorunidrak ve þuuru kendi vic-dan ölçülerine uyaraknasýl bir karar verirsedoðru olur?

Erdem - Burada hâkimkarardan önce kýzýnbabasýnýn görüþlerine birkere daha müracaatetmelidir. Çünkü en çokmaðdur olanlardan birisiodur. Baba diyor ki,çocuk doðmak ister, bun-larda cezamýza razýyýzdiyerek boyun bükerler.Ben bu iþin içinden nasýlçýkarým. Bu olayýn mey-dana gelmesi bile benimköyde oturmamý imkân-sýz kýlar. Çocuðun doð-masý ise her þeyikarýþtýrýr. Bu kýzý eniþtesiile evlendiremem, zaten

SEVGÝ DÜNYASI4

Page 7: 0808Dergi

5SEVGÝ DÜNYASI

niþanlýdýr. Þerefim,haysiyetim iki paralýkolur. Böyle yaþamaktansaölmem daha hayýrlýdýr.

Babanýn bu görüþlerikarþýsýnda hâkimçocuðun doðmasýnýnaleyhine karar verme-lidir. Sonuçta bu üzücübir karar ama, aksi haldedaha büyük üzücü olay-larýn olmasý mümkün vemuhtemeldir. Çocukvakit geçirilmedenaldýrýlmalýdýr.

Özden -Görüyorum ki"aldýrýlmalýdýr"derken sizin deelleriniz titriyor.Cidden buradakarar vermek çokzordur. Fakat böylezor hadiselerkarþýsýnda doðruve vicdani kararlarvermeye alýþ-mamýz bize çokþeyler kazandýrýr.Onun için isterkendi hayatýmýzdaolsun, isterbaþkalarýnýn haya-týnda olsun çeþitliolaylarý böyletahlil etmemiz,onlarýn nefisdenetlemesimahkemesini yap-

mamýz lâzýmdýr. Bunlarýyapa yapa öyle bir angelir ki herhangi birolayýn nefsani ve vicdanihususlarýný ayýrmak vevicdani bir kararý süratlevermek kolaylaþýr. Bukarar süratidir ki bizibirçok hatalý kararlardanve ýstýraplardan korur veruh hayatýndakibaþarýlarýmýzý da buradanhazýrlamýþ olur.

Erdem - Nefisdenetlemesi üzerindebenim de bir örneðimvardý.

Özden - Karar verilme-si güç olan bir çokörnekler vardýr. Ýmkânbulursak gelecek konuþ-malarýmýzda bunlarüzerinde durabiliriz.

Page 8: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI6

Doðru Söyleyene Onuncu Köy Yeter

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Gerçeðe sahip olmayanlar arasýnda, gerçeðe sahip olarakyaþayanlara ne mutlu!

Gerçeði yaþayanlara ne mutlu! Çünkü onlar dünyayýdeðiþtirecekler.

Page 9: 0808Dergi

7SEVGÝ DÜNYASI

1960'lý yýllarýn sonunda ÝstanbulBelediye Sarayýnda Ýmar MüdürlüðüStatik Büroda mühendis olarak görevyapýyorum. Öðle tatilinde 5.kattakiodamda ziyaretçilerim oluyor. Dernekçalýþmalarý, spiritüel konular ve rehbervarlýk bilgilerinin yorumlarý üzerindekoyu sohbetlere dalýyoruz.

Baþka bir büroda göreve yenibaþlamýþ bir mimar arkadaþla aynýodayý paylaþmakla beraber tanýþýk-lýðýmýz sadece selâmlaþmaktan ibaret.Ne var ki öðle tatili sohbetlerimizdediðer arkadaþlar kendi âlemlerindeyaþarken bu yeni arkadaþýmýzýn tümkulaðýný bizim konuþmalarýmýzaaçtýðýný görmekte gecikmiyorum... Vesonraki günlerde Bilgin Sunam isimlibu mimar arkadaþ sadece kulak misa-firliði ile yetinmeyerek adým adýmbizim masamýza yaklaþtý... Ve sonundasohbet grubumuzun aktif bir elemanýolarak en doðru sorularý soran, yorum-larý yapan da bu arkadaþ oldu ve iþ bir-liðimiz bugünlere kadar uzandý...

O zamana kadar dergilerimizi vekonularýmýzý belediyedeki pek çokarkadaþla paylaþmakla beraber, yalnýz-ca statik bürodaki Yük.ÝnþaatMühendisi Aykut Erkip arkadaþýmbüyük ilgi duymuþ ve iþin peþini býrak-mamýþtý. Þimdi Bilgin Sunam'ýn eklen-mesiyle üç kiþi olmuþ ve beraber-liðimizi günümüze kadar sürdür-müþtük.

Burada bir baþka hoþluk da þuydu:Belediyede herkes birbirini iyisiylekötüsüyle yakýndan tanýr. Kulaktankulaða doðru yoldan ayrýlmadan görevyapanlarýn isimlerini sýralarken pek

çok defa üçümüzü listenin baþýnda say-malarý o yýllarda gönüllerimizde serinrüzgârlar estirmiþti.

DAÐDAKÝ VAAZIN SON ÝKÝ BÝLDÝRÝSÝ

ABD Kaliforniya'da 19 yýldan bericelseler yapan rehber varlýk Kryon, Hz.Ýsa'nýn daðdaki vaazýnýn sekiz vedokuzuncu bildirilerini þöyle aktarýr:

* Gerçeðe sahip olmayanlar arasýnda,gerçeðe sahip olarak yaþayanlara nemutlu!

* Gerçeði yaþayanlara ne mutlu!Çünkü onlar dünyayý deðiþtirecekler.

Dergimizin sadýk okuyucularý olarakbizleri yakýndan tanýyorsunuz. Boþzamanlarýmýzý doldurmak için sýrçaköþklerde felsefe yaparak, dünyadan veinsanlýðýn sorunlarýndan kopuk gönüleðlendirmediðimizi biliyorsunuz. Yediuyuyanlar örneðinde açýkçagördüðümüz gibi

Yaratan'ýn gerçek ahlâk kurallarýtartýþýlmaz, benimsetilmez ve uygulan-mazsa aradan 300 yýl bile geçsetoplumlar kendi kendine ne yazýk kidüzelip mutluluðu bulamýyorlar. Çevre-siyle insanýyla, havasý suyu, hayvaný vebitkisi ile feryat içinde bir yokoluþagiden dünyamýzý yaþar kýlmak içinþimdi çok yeni þeyler söylemek hayatiönemde. 800 yaþýndaki Mevlâna'mýzbu gerçeði ta o zamanlardan yüreðininözünde duyuyordu.

Her gün bir yerden göçmek ne iyi,Her gün bir yere konmak ne güzel.Bulanmadan donmadan akmak ne hoþ.

Resim: Ron Wilson, The Sentinel, Center of the Universe (Gözcü, Evrenin Merkezi)

Page 10: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI8

Dünle beraber gitti, cancaðýzým,Ne kadar söz varsa düne ait.Þimdi yeni þeyler söylemek lâzým.

Kryon daðdaki vaazýn bu son bildiri-lerini yorumlarken, yeni gerçeklerisöyleyenlerin çok yerde saðýr kulaklar-la karþýlaþacaðýný, ancak almayagerçekten istekli olanlarla yol alýnmasýgerektiðini önemle vurgulamaktadýr.Zaten benim de Belediye Sarayýndaki ogeçmiþ yýllara ait anýmý sizlere aktar-mamýn nedeni tamamen budur.Çevremde eðitim düzeyi yüksekyüzlerce kiþi vardý. Fýrsat buldukça pekçoðu ile hayati önemdeki yeni gerçek-leri yeteri kadar tartýþtýðým halde, neyazýk ki kulak verenlerin sayýsý bir elinparmaklarý kadar bile olmamýþtý. Ancakyine de yeni gerçekleri duymaktandeðiþik nedenlerle kaçýnanlarý saygýylakarþýlayýp; daðdaki vaazýn en çok ener-ji taþýyan ilk bildirisinde dile getirildiðigibi onlarýn gönülerleri ailesinin potan-siyel bir üyesi olduðunu asla hatýrdançýkarmadan, uyanýþ zamanýnýn çabukgelmesi için dilekçi olmalý, sadece din-lemeye hazýr olanlarýn peþine düþme-liyiz. Kryon bu son bildirilerin yoru-munda özetle þöyle konuþmaktadýr:

"Ruh, (Allah) size bakýp gülenler...vegözlerini çevirip düþünceye dalanlar vesizin kim olduðunuzu görmeyenler yada inanç sisteminizdeki gerçek inciler-den söz ettiðinizde size inanmayanlararasýnda yaþamanýn nasýl zor bir þeyolduðunu anlar. Bunlar bazýlarýnýzýnaile üyeleri, bazýlarýnýzýn iþarkadaþlarýdýr. Yine de size bunlarýn herbirini Ýncil'deki doðru yolu bulan

savurgan oðul olarak yani potansiyeldev bir ýþýk iþçisi olarak görmeye davetediyoruz.

Sadece onlar henüz bunu bilmiyorlar.Þimdi onlarýn her biri daha önce deanlattýðýmýz gibi merhametle dolu yastuttuðu için saygý duyulan saf gönüllüolabilir. Ama henüz asýl kontratlarýnavakitleri var. Onlarýn size gerçeklerinizhakkýnda soru soracaklarý bir zamangelebilir. Bildiklerinizi kiþisel birgerçeðiniz olarak sessizce ve saygýylapaylaþmaya hazýr olun. Ruh katlanmakzorunda olduðunuz þeylerden ötürüsize saygý duymakta ve sizden sabýrlýolmanýzý istemektedir..... Bir zamangelecek bu savurgan oðullar sizinlegeçmiþte alay etmiþ bu varlýklar göz-lerinde dehþet ve kalplerinde korkuylakapýnýzýn eþiðinde belirip sizdenyardým isteyeceklerdir. Etrafkarardýðýnda, býçak kemiðe dayandýðýn-da ve kalplerinde korku hissettiklerindedehþet içinde kalacaklar, bununla baþaçýkamayacaklardýr. Ne olup bittiðini deanlamayacaklar ve bedenleri bu yükütaþýyamayacak ve panik içinde sizegelip bilgi almak için adeta yalvaracak-lardýr." (3. kitap S:108-110)

ZOR GÜNLERÝN EÞÝÐÝNDEYÝZ

Sevgili dostlar, dünyamýzýn bu yanlýþgidiþe daha fazla dayanamayacaðýþimdi sýk sýk yaþadýðýmýz depremler,yanardaðlar, seller, kasýrgalar, tsunami-lerin çok daha dehþetlileriyle karþýlaþa-caðýmýz; açlýðýn, susuzluðun kapýmýzýçalmak üzere olduðu gün gibi aþikâroldu artýk. Bu felâketlerin dehþetini

Page 11: 0808Dergi

9SEVGÝ DÜNYASI

azaltmak süresini kýsaltmak için O'nunkurallarýna göre yaþamaktan baþkaçaremiz yok. Çünkü sorunlar ancakiþbirliði ile çözülecek boyutta ve iþbir-liði için de kardeþliði, saygýyý, sevgiyiyeni baþtan öðrenmemiz þart.

"Tanrý ile Sohbet" kitaplarýnýn yazarýNeale Donald Walsch'un yeni yayým-ladýðý "Yarýnýn

Tanrýsý" kitabýnda Yaratanýn gerçekdileði olan iyilik, doðruluk, çalýþma,bilgi, sevgi düzenine yani "YeniRuhanilik" düzenine bir an evvelgeçemediðimiz takdirde; dünyanýnbuna daha fazla dayanamayacaðý"Doða Kanunlarý SÝSTEMÝNÝN" birgeri bildirimle patlama tarzýnda kükre-yeceði; nesiller boyu uðraþmamýz gere-ken yýkýmlarla karþýlaþacaðýmýz "Reh-ber Varlýk" tarafýndan yedi milyon kerealtý çizilerek þöyle ihtar edilmektedir.

"Bu Yeni Ruhanilik insanlýk kendiniyoketmenin eþiðine biraz daha yak-laþtýðýnda, yaþamýnýzý sürdürecekkýymetlerden az bir miktar kaldýðýndave sizler düþtüðünüz çukurdan çýka-bilmek için nesiller boyunca uðraþ-manýz gerektiðinde mi meydana gele-cek?!.. Yoksa bu mutlak çaresizlik nok-tasýna gelmeden önce, yeryüzündekiyaþamýn güzel ve harikûlade yanlarýnýkoruma þansýnýz varken mi?!..

Senden bunu yedi milyon kere sor-maný istiyorum. Senden bu soruyubirisi seni duyana, birisi seni dinleyenekadar, tekrar tekrar sormaný istiyorum.Çünkü artýk bu soru kaçýnýlmaz oldu.Yakýnda kendi cevabýný bulmaya zor-lanacak. Sistem kendi kendini düzelte-cek."n(Yarýnýn Tanrýsý S:193)

Bizim celselerimizde çocuk-larýmýzý, torunlarýmýzý hesabakatmadan topyekûn yaþadý-ðýmýz bu çýlgýn gidiþe karþýinsanlýk þöyle uyarýlmaktadýr:

* "Üzerinde Rahatça Dolaþtýðýnýzda herþey, en alttan en yukarýya kadar belli biroran içindedir, bunu bilmelisiniz... Ve bunuhiç kimse, hiçbir þey deðiþtiremez. Çünkübiri deðiþirse, diðerleri onun düzelmesiiçin memur olmuþlardýr, O'nun emri ile, iyibiliniz. Öyleyse düzelmek, icabýnda herþeyin birdenbire yer deðiþtirebileceðidemektir... Öyleyse dikkatli olunuz vedikkatli olsunlar. O kendini mutlaka düzel-tecektir."

* "Kendinizi Üzerinde RahatçaDolaþtýðýnýzdan sorunuz... Þimdi o usan-madan ve býkmadan, þaþmadan, sapmadan,O'nun emriyle hayrýnýza dönmededir;dönecektir ve öyle bir vakte kadar bekleye-cektir. Siz boþ yere kaynaþýp gözçýkartýrken, biliniz ki susmayacak, püsküre-cektir. Öyle emir aldý, öyle yapar. Onundüzeni önceden öyledir, þaþmaz."

* "Ýnsanýn bugün gidiþ hýzý kendisinezararlýdýr böylece. Ve böyle gidecekse,doðruyu görüp durmadan ve birleþmedenel ele, "Üzerinde Rahatça Dolaþtýðýnýz"fazla dayanamayacaktýr biliniz. Þimdi tümetrafýnda, onun hayrýna olmayan çok þeyiiþlemektedir insan, kendi faydasý için sanýpda kendi zararýna olan."

* "Ýnsan þimdi hýzla mahvý için yolalmadadýr... Ýnsan hayrýna zannettiðihalde, kendi kendini kahretme yolundadýr;bozarak, yok ederek, çoðalarak,

Page 12: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI10

Mevlâna hazretleri de yüzyýllaröncesinden gönül birliðine varmadanbu hýrgürün, bu savaþýn sona ermeye-ceðini vurgulayýp; birbirimize þaþý bak-maktan kurtulmamýzý içtenlikle öðütle-mektedir:

Beri gel, daha beri, daha beri.Bu yol vuruculuk nereye böyle?Bu hýrgür bu savaþ nereye dek?Sen bensin iþte, ben senim iþte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?Ne diye aydýnlýktan kaçar aydýnlýk nediye?Topumuz bir tek olgun kiþiyiz, bir tek,Ne diye böyle þaþý olmuþuz, ne diye?

RUHSALLIÐIN KIÞI

Rehber varlýk Kryon, Eylül 2004 dekibildirisinde yüzyýllar boyunca gerçektanrýsal mesajlarý ýskalaya ýskalayayaþayageldiðimizden, bugün dünyaçapýnda koyu bir ruhsal kýþýn göbeðinedüþtüðümüzü örnekleriyle anlatmaktave bunun çýkýþ yolunun, þimdi büyü-mekte olan Ýndigo çocuklarýný ruhsalgerçeklerle donatarak yetiþtirmektengeçtiðini önemle belirtmektedir. Yani iþonlarý eðitecek eriþkin yaþtaki aydýn-lanmýþ gönülerlerine, ýþýk savaþçýlarýnadüþmektedir.

Kryon'un bu çok önemli mesajýnýnbazý bölümlerini aktarmakta çok yarargörüyorum:

"Dünyaya baktýðýnýzda ve haberleriizlediðinizde her þey karanlýk görünür.Karanlýk oradadýr, deðil mi? Bu sizehiç de aydýnlanmýþ bir dünya gibi

çoðaltarak kötü olaný... O yücedir, çünküen ince düzeni kurdu. O yücedir, çünkühayýrla vermede, yoktan varetmede.Öyleyse insan, serbest kaldýðý yerden ken-dini mutlak kontrol etmelidir... Þimdiinsan kendini beslemek için bile, yalnýzbesleyebilmek için bile hayrýna olmayançok iþi yapýyor; hayrýnýza olan çok þeyiyerinden oynatýyor ve bozuyor. Öyleysehep birlikte bir þeye inanýp, yalnýzdoðruyu yapmak esas olandýr, bütüninsanlarla birlikte. Çünkü "ÜzerindeRahatça Dolaþtýðýnýzýn" bu gidiþle zamanýazdýr..."

* "Þimdi insanoðlu bugün yalnýz bulun-duðu günü düþünüyor ve yaþýyor.Geleceðe, hele uzun geleceðe kimseninbakmaya niyeti yoktur. Etrafýnýzý sarankaranlýk yoðunlaþýnca çaresiz kala-caðýnýzý bilmelisiniz... Önünüzdeki günleryaþanacak günler kýsalmaktadýr."

* "Biliniz ki insan sýkýntýdadýr. Ve bili-niz ki, þimdi gönüllerde yer eden O'nundilediðinden baþkadýr da, ondandýr hepsýkýntý ve ondandýr hep böyle ayrý ayrýbölük bölük toplanmak. Ve iþte ondanyalan ortada. Ve iþte ondan kavga herzaman var. Ve iþte ondan düzen böylebozuk.

Böyle gidecekse, böyle duracaksa herþey yerinde size ve kardeþlerinize neyazýk!.."

Page 13: 0808Dergi

11SEVGÝ DÜNYASI

görünmez... Þimdi size hiç mantýklýgelmeyen þeylerin bir örneðini verelim.Bu daha büyük tabloyu görmenizeyardýmcý olabilir ve sözünü ettiðimizþeye bir kanýt sunabilir. Sizi deðerli biryere götürüyorum. Kudüs'teki TapýnakTepesine... Dünyanýn üç büyük diniorayý paylaþýr. Orasý hepsi için kutsalbir yerdir. Mesih Ýsa orada yürümüþtür,Ýbrahim tek oðlunu neredeyse kurbanedecekken oralarda dolaþmýþtýr.Muhammed peygamberin de oradanmiraca yükselmiþ olduðu söylenir. Yanibu yer üç din için de kutsaldýr. Ancakorasý dünyanýn en istikrarsýz ve enhuzursuz bölgesinde yani Ýsrail'debulunmaktadýr.

Filistinliler hâlâ kendi devletleriniaramaktadýrlar. Onlar ellerinden alýn-mýþ topraklarý geri istemekte diðerleriise bunu kabul etmemekte ve 50 yýldýrbu tartýþma giderek þiddetlenmektedir.

ÞimdiÝsrail'deTapýnakTepesindebulun-duðunuzudüþünün vegörüþalanýnýzý veanlayýþýnýzýtüm Ortado-ðu'yu kapsa-yacak þekildegeniþletin.Yarýmyüzyýldýroradaki ateþteaðýr aðýr kay-

nayan hoþnutsuzluðu hissetmeyeçalýþýn. O yara azýp cerahatlenerek þuanda hepinizi etkileyen bir nefretedönüþmüþtür. Dünya çapýndaki teröriz-min ve bir çok kiþinin deneyimlemekteolduðu kutuplaþmanýn ana nedeni bu-dur. Kardeþ kardeþe karþý kutup-laþmýþtýr.

Museviler ve onlarýn destekçileri birtarafta durmakta, Müslümanlar veonlarýn kültürleri ise öbür tarafta dur-maktadýr. Ve bu mücadelenin merkeziÝsrail'dir. Orasý sizin ruhsal kýþýnýzýntetiði oldu. Bu uygarlýðýn büyük birþekilde deðiþtiði artýk tarafsýz birbiçimde bir kenarda duramayacaðýnýzbir zamandýr. Bu Lemuryalýlarýn geridöndükleri bir zamandýr. Bu gelecekfýrtýna için ýþýk kulelerinin inþa edildik-leri bir zamandýr; bu insanlýðýn devamedip etmemeye karar verdiði birzamandýr...

Page 14: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI12

"Öyleyse sevgili insanlar iþte size mantýk-lý bir soru: Tüm modernliðiniz, tüm liderliðiniz ve tüm bilgeliðinizle bizebarýþ plânýnýzýn ne olduðunu söyleyin. Bir patlamanýn adým adým yaklaþmaktaolduðunu herkesin gördüðü o yerdeçözümünüz nedir? Hiçbir çözüm yoktur,hiçbir plân yoktur.

Ne kadar mantýksýz deðil mi? Herkessorunu görmekte ve hiçbir örgüt çözümesahip çýkmamaktadýr. Akýllý bilge adamlar nerede, barýþ kurucu-larý nerede? Bunun nedeni kimsenin neyapacaðýný düþünemediði ruhsal bir kýþtabulunmanýzdadýr.

"Sevgili okur, þimdi bu sözleri onbinlercekiþi okumaktadýr. Siz bu yüzdenburadasýnýz. Siz bu ruhsal kýþ boyunca ýþýðýyanýk tutmak için buradasýnýz. Durum birsüre daha iyiye gitmeyecektir. Ama umutsuzluða kapýlmayýn, o ýþýðý tutun.Siz bu dünyaya bu yüzden geldiniz ve þuanda bu yüzden yaþýyorsunuz.

Ey ýþýk fenerleri, artýk bu dünyada nedenbulunduðunuzu anlýyorsunuz. Dinleyin size iyi bir haberim de var: Budünyada kahramanlar hâlâ vardýr. Aðaçlarölmemiþ ve kuþlar þakýmaya son ver-memiþlerdir. Çocuklarýnýz iyi haberleringerçekleþtiðini görecekler, bir çoðunuz dagöreceksiniz ama biraz daha yaþlanmýþolarak."

(Kryon Cilt:9 S:334-340)

UYGULANMASI GEREKEN ÜÇ ESASKryon görüldüðü gibi Ýndigolar

henüz görevi devralacak yaþagelmediðinden, þimdi bütün yüküonlarý yetiþtirecek ýþýk savaþçýlarýnýnomzuna yüklüyor. O da Mevlâna gibikýþ gününde de olsalar yaz meyveleriyetiþtirmek için kollarýný sývamalarýnýbekliyor onlardan.

Öyleyse satýrlarýmýza umursamayan-lar, inanmayanlar ve karþý duranlarlaçepeçevre kuþatýlmýþ ýþýk savaþçýlarýnaKryon'un önerdiði üç davranýþ modeli-ni özetleyerek son verelim:

"Birincisi, sizinle çekiþmeye girenlerleasla doktrin tartýþmalarý yapmayýn.

Ýkincisi, onlarýn istedikleri þeye inanmahaklarýna saygý gösterin ve seçtikleri yolakarþý hoþgörülü olun, kullandýklarý yöntem-ler sizi sinirlendirse bile onlarý yanlýþtagörmeyin. Sizinle mutlak biçimde eþitolduklarýný unutmayýn. Birçoðu daha sonrakendi dar doktrinlerinin gerçekleri ýþýðýndadünyada olup bitenleri düþünüp tarttýktansonra size katýlabilir. Yeni çaðýn doktrinisevgidir. Birçoðu sizi onlardan ayýran tekþeyin örgütleri ve artýk geçersiz eski bilgi-leri olduðunu anlayacaktýr.

Üçüncüsü, yeniçað çalýþmalarýnýzdabüyük örgütler oluþturmayýn. Sizin en iyiçalýþmanýz sýk sýk deðiþen bir çok bireyleolacaktýr. Bu üyelik ve uzun süreli örgütselsorumluluk gerektiren kurumlar oluþtur-mayla baðdaþmaz. Siz birçok üyeli büyükörgütlerin sahip olduklarý görkemlibinalara sahip olmadan da en az onlarkadar iþ baþarabilirsiniz."

Page 15: 0808Dergi

Yalnýz ve Güzel Ülke:TürkiyeGüngör Özyiðit, Psikolog

Page 16: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI14

ürkler milenyumun baþlarýndaÝslâm dinine girmeleriyle birlik-te, Ýslâm'ýn koruyucusu kesilir-

ler ve Haçlý Seferleri'ne karþý kale gibidururlar. Selçuklulardan sonraOsmanlý'lar da Ýslâmiyet'i üç kýtayayayarlar. Otuz kadar ýrký bünyesindebarýndýrarak ve adaletle yöneterek, ege-menliklerini altý yüz yýl sürdürmeyibaþarýrlar.

Türkiye, tarih içinde atalarýnýn yerinegetirdiði bu görevin günümüzde doðaladayý durumundadýr. Türkiye'ningeçmiþten getirdiði miras olarak tarih-sel bir deneyim ve birikim zenginliðivar. Bu hepimizin kolektif bilinçaltýnaiþlenmiþ, genlerimize yazýlmýþ, bozul-madan duran Kuran'a dayalý birtasavvuf kültürüne sahibiz.

Buna baðlý olarak Ahmet Yesevi,Yunus Emre, Mevlâna, Hacý Bayram,Hacý Bektaþi Veli gibi nice evrenseldeðerler, model insanlar yetiþtirmiþiz.Üç yüz yýldýr batýlýlaþma çabasý sonu-cu, batýnýn akýlcý ve bilimsel görüþünübelli bir ölçüde kazanmýþýz. Yüzde yet-miþi genç ve yetenekli, giriþimci, ataðakalkmýþ bir nüfusa sahibiz. Her konudayetiþmiþ, eðitilmiþ bir insan gücümüzvar. Lâik ve demokratik Cumhuriyetyönetimini sürdürebilen tek Ýslâm ülke-siyiz. 20. yüzyýlda sömürgeci devletlerekarþý ilk baðýmsýzlýk savaþýný veren vebunu zaferlerle taçlandýran ülke olarak,üçüncü dünya ülkelerinin doðalönderiyiz. Türkî devletlerle, diðerdevletler arasýnda bir barýþ köprüsü veenerji koridoru konumundayýz.Kaynayan kazan durumundakiOrtadoðu'da güvenilir bir denge ve

istikrar unsuruyuz.Tarihsel yürüyüþümüz güneþi izliyor:

Doðudan batýya doðru, coðrafyamýzdoðu ile batýyý birleþtiriyor. Kafayapýmýz ve birikimimiz de, doðununmistik kültürü ve sezgisi ile batýnýnakýlcý, araþtýrýcý ve eleþtirel düþüncesiniuzlaþtýracak kapasitede.

Ayrýca Anadolu, birçok uygarlýðýnbeþiði. Çeþitli kültürlerin buluþup, bir-birini etkilediði zengin bir kültür moza-iði. Þair Ýsmet Özel'in dediði gibi:"Ýnsanlar hangi dünyaya kulakkesilmiþse ötekine saðýr." Batý aklýylakibirlenip kendine kapanmýþ. Doðu, içdünyasýna dalmýþ, aklý dýþlamýþ. O yüz-den ne doðu batýyý tam anlayabiliyor,ne de batý doðuyu. Bu sentezi baþara-bilecek, doðunun gönlü ile batýnýnaklýný bir edebilecek tek ülke Türkiye!

Bilim ile din arasýndaki eksik halkaolan spirtüalizmayý olaylar, deneyler vebilimsel kanýtlarla ele alan ve bu konu-da öncü olan Dr. Bedri Ruhselman veDr. Refet Kayserilioðlu da çalýþ-malarýyla ülkelerine büyük katkýlardabulunmuþlardýr.

Öyleyse Türkiye deðiþen dünyaiçinde "deðiþmeyen evrenseldeðerlerin" öncülüðünü yenidenüstlenmek durumunda. Geçtiðimizbin yýlýn Türkiye'ye ve Türklerebiçtiði tarihsel misyon bu. ABDeski baþkaný Clinton'un da sýk sýkdile getirdiði ve Türkiye BüyükMillet Meclisi'ndeki konuþmasýndasöylediði gibi "Gelecek, Türkiye'-nin bu görevi yerine getirme dere-cesine göre belirlenecek."

T

Page 17: 0808Dergi

15SEVGÝ DÜNYASI

GÖRÜLEN BELÝRTÝLER

Uluslarýn vitrini olan sporda, özellik-le en çok izlenen futbol'da gösterdiðisýçrama, dünyanýn ilgisini Türkiye'ninüzerine çekiyor.Türkiye'yi AvrupaBirliði'ne almamakta direnen Avrupa,Avrupa Kupasý'nda Türkiye ile yarýfinali oynamak zorunda kalýyor.

Motivatör Fatih Terim, ilk yarýyý 1-0maðlup bitiren takýmýný, ikinci yarýyaçýkarken þöyle ateþliyor: "Siz, budeðilsiniz. Adým gibi biliyorum ki sizbu maçý çevirirsiniz. Haydi çýkýn, kimolduðunuzu sizi bilmeyenlere de gös-terin." Ve Milli Takým bu ruhla maçýlehimize çeviriyor.

Ve Türkiye'nin baþarýsý Avrupabasýnýna yansýyor. Ýsviçre basýnýndanL'express Gazetesi þunu yazýyor:"Cenevre'de Türk mucizesi. Türklertarih yazdý. Ýmkânsýzý baþardý." Fransýzbasýnýnda Le Figaro: "Çýlgýn bir maç.Ýsviçre'den sonra Türkiye bir kez dahamucizeye imza attý. Türk futbolcularzihinsel olarak olaðanüstü güçlü.Türkler inanýlmazý gerçekleþtirdi." Çekbasýnýndan Deniksport: "Olaðanüstü...Ýnanýlmasý güç. Türkler bizi eve gön-derdi." Ýngiliz basýnýndan DailyExpress, Ýngiltere'nin Türkiye'den dersalmasýný söyledikten sonra þunu ekli-yor: "Ýngilizlerin þapka çýkartacaðý anvarsa, bunun Çekoslovakya karþýsýnda-ki oyunudur."

Sanat alanýna gelince Leyla Gencer,Ýdil Biret, Suna Kan ve Fazýl Say,Cumhuriyet döneminin müzik dünyasý-na sunduðu evrensel deðerler. OrhanPamuk, Nobel Edebiyat ödülünü alarakbir ilki baþarýyor.

Atatürk Cumhuriyetinde doðupbüyüyen bir kýzýmýz "Atatürk'ü sevmi-yorum; Humeyni'yi seviyorum" diyedursun, Amerikalý bir yazar, çaðdaþölçütlere göre Atatürk'ü, yirminci yüzyýlýn en büyük önderi olarak görüyor.

Atatürk'ün insan olarak da nasýl birduyarlýlýk sergilediðini gösteren birörnek. Zülfü Livaneli "Umut" baþlýklýyazýsýnda, Yalova'da 'Yürüyen Köþk'denilen yazlýk evden söz ediyor. Þöyleki: Gazi'nin yaptýrdýðý bu basit, sadeevin yaný baþýnda bir çýnar aðacý var.Çýnarýn dalý eve doðru uzayýnca, Ata-mýz ne yapýyor dersiniz. Dalý kesmekyerine, evi tramvay raylarý üzerindedört metre yana kaydýrýyor. Livaneli'nindediði gibi doðaya, çevreye bu denlibir saygý insaný derinden etkiliyor.

ALNINDAN ÖPÜLECEK ADAM

Dev isimlerin yer aldýðý Cannes FilmFestivali'nde Nuri Bilge Ceylan "ÜçMaymun" filmiyle en iyi yönetmenödülünü alýyor. Ve ödülünü Ülkesiylepaylaþarak, az sözle çok þey söyle-menin örneðini veriyor:

"Bu ödülü, tutkuyla sevdiðim yalnýzve güzel Ülkeme adýyorum."

Görevli insanlar gibi, büyük bir mis-yona hazýrlanan uluslar da, çalkantýla-rýn, zorluklarýn, türlü çilelerin ocaðýndapiþerler. Bir dýþlanmýþlýk evresindengeçerler. Ve yalnýzlýk kozasý içinde,ipekböceðinin kelebek oluþu gibi, birbaþka hale dönüþürler. Türkiye, tarihsahnesinde gerçek rolünü oynamayaçýkmanýn eþiðinde. Görülen belirtiler,Türkiye'yi dünyaya tanýtan iþaretler,sökecek olan þafaðýn ilk ýþýltýlarý...

Page 18: 0808Dergi

Seth ve Reenkarnasyon (II)

Zuhal Voigt

Page 19: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI17

Hayatýmýz boyunca birçok problemlekarþý karþýya kalýr, onlarý çözmekkonusunda çoðu kere zorlanýrýz.Baþýmýza bu sorunlarýn neden geldiðiniise, çok defa anlamaz, herþeyin sebebi-ni ya baþkalarýnda ya da adaletsiz birkaderde arayarak, onlarý suçlarýz.

Spiritüel bilgilerin doðruolduðunu düþünenler ise,kendi hayatlarýnýn düðümünüçözebilme ve ondan gereklisonuçlarý çýkarabilme açýsýn-dan þanslýdýrlar. Onlaryaþadýklarý þeylerin sebepleri-ni, dýþarýya bakarak deðil,kendi içlerine bakarak anlaya-bileceklerini öðrenmiþlerdir.

Yaþamýn doðumla baþlayýp,ölümle bittiðini düþünenler,birçok sorunun cevabýný bul-makta zorluk çeker, hayatý birsürü inanýlmaz tesadüflerinyumaðý olarak kabul edip,çoðu kere cevap aramaktan davazgeçerler. Birçoklarý da kendileriniherhangi bir dini inanýþýn dogmalarýnateslim edip, Yaradan'ýn en güzelhediyelerinden olan akýl ve sezgiyi rafakaldýrarak, bu açýdan olduklarý yerdesaymayý tercih ederler.

Geçen sayýlarýmýza, medyumu JaneRoberts vasýtasýyla verdiði bilgilerdenbir kýsmýný bu satýrlara aktardýðýmýz"Seth", reenkarnasyon konusuna þöyledevam ediyor:

"Sizin çevreniz, hayal edebileceðiniz-den çok daha fazlasýný içerir. Ben sizedaha önce, gündelik varlýðýnýzdan veiçinde yaþadýðýnýz çevreden söz ettim.Gerçekte çok daha fazlasýný içine alan

çevrenizden hiç haberiniz yoktur.Kendinizi, bir tiyatro oyununda sahne--ye çýkmýþ bir aktör olarak düþünün, bubenzetme yeni deðil ama çok isabetli.Oyun yirminci yüzyýlda geçsin.Kulisleri, senaryoyu ve konuyu sizseçmiþ olun.

Ama ayný zamanda, içinde baþkaroller oynadýðýnýz baþka oyunlar dasahnelenmektedirler. Bu oyunlarýn dakendi kulisleri, kendi senaryolarývardýr. Bu oyunlar, baþka zamanlardageçerler. Biri örneðin "OnikinciYüzyýlda Yaþam" ismini taþýyabilir, birdiðeri "Onsekizinci Yüzyýlda Yaþam"veya "Ýsa'dan 500 Yýl Önce" ya da"Ýsa'dan sonra 3000 de" olabilir. Bu o-yunlarý da siz yazar ve oyundaki rolle-rinizi oynarsýnýz. Bu senaryolar, çevre-nizi de belirlerler, sizin asýl benliðinizisaran çevrenizi. Sizin bu özel oyundaki(yirminci yüzyýl) parçanýzdan söz eder-sem, bu parçanýz, buradaki bu dramlaöylesine örülmüþtür ki, diðer dramlarda

Bu oyunda siz, tek kiþi olarak, yazar,rejisör ve oyuncusunuz. Ve bu oyunda rol alandiðer kiþiler de ayný durumda. Bu oyun içindesizler, rolünüze o derecede konsantre olur vekendi yarattýðýnýz realiteye o derecebaðlanýrsýnýz ki, rolünüzün gereði olan sorunlar,imtihanlar, ümit ve üzüntüler tarafýndan oderece özümsenirsiniz ki, artýk bu oyunu kendieseriniz olarak görmezsiniz. Ýþte sizin þimdikiyaþamýnýz, bütün sevinçleri, trajedileri ile insanýderinden sarsan böyle bir drama benzetilebilir,hem kiþisel hem de toplumsal olarak.

Page 20: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI18

da rol alýp sahneye çýkmakta olduðunuunutmuþtur.

Basit bir gerçeði dile getirmekistersek: Zaman, ardý ardýna dizilmiþanlardan meydana gelmiþ deðildir.Konuþtuðunuz sözler, yaptýðýnýz iþler,zaman içine yayýlmýþ gibi görünür,týpký bir iskemlenin ya da masanýn yerkaplýyormuþ görünmesi gibi. Bu görün-tüler aslýnda, sizin önceden tespit edipyerleþtirdiðiniz ve oyun sýrasýndagerçek olarak kabul etmek zorundaolduðunuz komplike bir sahnedüzeninin parçalarýdýr."

Seth'in anlatýmý, öyle sanýyorum ki,herhangi bir eklemeye gerek duyul-mayacak kadar açýk. Zamanýn aslýnda,bizim algýladýðýmýz þekilden baþkaolduðunu düþünebilirsek ve sabahuyandýðýmýzdan, uykuya geçtiðimizana kadar dizginleri elinde tutan dünyabilincimizin, aslýnda tüm benliðimizinsadece bir parçasý olduðunu tasavvuredebilirsek, bu bilincimizin dýþýndaiþlerin baþka türlü yürüdüðünü hiçdeðilse varsayabilmemiz de kolaylaþýr.Tüm hayatýmýzýn, doðum ve ölümarasýnda sýkýþmýþ bir süreç olmadýðýnýda kabul edebiliyorsak, yaþamýmýzda

karþýlaþtýðýmýz birçok þeyi, aslýndakendi kendimizin bizzat planlamýþ

olduðunu kabul etmek de çokzor olmayabilir.

Bunun faydasý ise, nedenbaþka tarzda deðil de bu tarz-daki olaylarýn içinden geçiyorolmamýzý, saðlýklý bir þekildesorgulayabilmemiz, neyiöðrenmeyi hedeflemiþ olduðu-muzu anlayabilmemiz olabilirneticede. Bunun da faydalarý,

olumsuzluklardan ötürü suçubaþkalarýnda aramamak, kendiyaþamýmýzýn odak noktalarýný, kendieksikliklerimizi ve yeteneklerimizifarkedebilmektir herhalde.

Bu noktada, "herþeyi planlamak"deyimi, kaderciliðe karþý düþünceleriharekete geçirebilir normal olarak.Yaþamýmýzý önceden planlýyor isek,nerede kalýyor özgür irade? Sethdevam ediyor:

"Ben burada tiyatro oyunu ben-zetmesini kullandýðým halde, bu oyun-lar (yaþamlar) aktörlerin, oyunun sýnýr-larý içinde tam özgürlüklerini kul-landýklarý spontan olgulardýr. Oyunprovalarý da yoktur. Her iyi oyundaolduðu gibi, asýl bir konu mevcuttur.Bu oyunlarda çok yönlü kiþilik, kendiicraatýndan çýkardýðý sonuçlardan,öðrenmesi gerekenleri öðrenir. Sonsuzsayýda davranýþ biçimlerini, duruþlarý,görüþ açýlarýný dener, yerlerinideðiþtirir. Gerçekleþtirme sanatýnýöðrenir.

Sizlerden her biri, þu anda, içinde buoyunun geçeceði çerçeveyi çizen temelverilerde birbiriyle anlaþmýþ olarak,

Sizler, sizlerin çok yönlü gerçeðinizianlayamazsýnýz, bu yüzden size, sizlerinçeþitli yaþamlarý ayný anda yaþadýðýnýzýsöylersem, bu size acayip ve inanýlmaz gelir.Sizlere, ayný anda iki ayrý yerde bulunabilmekdüþüncesi bile garip gelir, baþka zamanlarda,hatta çaðlarda ayný anda bulunmayý hiç düþünemezsiniz.

Page 21: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI19

çok daha kapsamlý bir gösteride yeralmaktadýr. Temel veriler ise, zamanýnbirbirini takip eden anlar dizisi olduðu,kendi yaratýcýlýðýnýz ve algýlamanýzdýþýnda objektif bir dünyanýn mevcu-diyeti, kendi meydana getirdiðiniz fizikbedenlerinize baðlý olmanýz ve zamanve mekân ile kendi sýnýrlarýnýzý çizmiþolmanýzdýr.

Reenkarnasyon ayný anda vuku bulur.Reenkarnasyon denen, son dereceenteresan ve komplike yaþamlar içindeörülmüþ olanlar, bunun dýþýný görmek-te zorlanýrlar. Oyunlar arasýnda adetadinlenmekte olan diðerleri, oyun içindeolanlara bazý þeyleri iletmeye çalýþýrlarama neticede onlar da, adeta hâlâkulislerde bulunmaktadýrlar ve dahaöteleri göremezler."

Seth'in anlatýmýndan çýkarabile-ceðimiz neticeye göre, dünya yaþam-larýmýzýn ana hatlarýný planlýyoruz.Nerede yaþayacaðýmýz, hangi cinse aitolacaðýmýz, hangi anne ve babadandünyaya geleceðimiz, hangi mesleðiseçeceðimiz örneðin, bu ana hatlar ola-bilir. Mutlaka öðrenmeyi planladýðýmýzbir konu için de, daha fazla detaylarýbu plana koyabiliriz. Belli bir hastalýkörneðin. Veya baþka hayatlarýmýzdabelli durumlarý yaþadýðýmýz bazý insan-larla tekrar karþýlaþmak,belki baþka pozisyonlar-da. Ondan sonrasý ise,hangi durumlarda, negibi reaksiyonlargöstereceðimize baðlý.Bir þeyi öðrenmeyi red-dedip, eski hatalarýmýz-da ýsrar da edebiliriz

veya ilerleme de kaydedebiliriz. Bukonuda tamamen özgürüz.

Sadece oyunlarýn geçeceði yerin þart-larý hakkýnda genel bir görüþ birliði,daha doðrusu kurallar vardýr ve bunlarda fiziki dünya þartlarýdýr, kanunlarýnatabi olduðumuz fizik bedenlerimiz, bir-biri ardýna dizilen anlardan oluþanzaman görüntüsü ve belli bir mekaniçinde olmaktýr.

Reenkarnasyonda yaþamlarýn ayný"zaman"da yer aldýðýný düþünürsek, buyaþamýmýzdaki kiþiliðimizin, asýl ben-liðiyle, diðer bir deyimle "üst" ben-liðiyle iliþkisi nasýldýr? Seth bu soruyuçöyle cevaplýyor:

"Þimdi, bu oyunda bu oyuncu ile sizkendinizi tamamen özdeþleþtirdiðiniziçin, tabii ki size þöyle gelmektedir ki,siz kendi benliðinizin tek bilinçliparçasýsýnýz. Ama sizin çok yönlü kiþi-liðinizin baþka reenkarnasyon oyun-larýnda sahneye çýkmýþ diðer parçalarýda, ayný þekilde kendi varlýklarýnýn bi-lincindedirler. Ve siz, çok yönlü birbilinç olduðunuz için, bu bilincinyanýnda, diðer realitelerdeki bilinç-lerinizin de farkýndasýnýzdýr. Sizin çokyönlü kiþiliðiniz, ki sizin asýl kim-liðiniz, sizin asýl benliðiniz, oynadýðýbütün rollerin bilincindedir."

Demek oluyor ki, bilinç üstümüz, zaman zaman bizimle rüyalarýmýzda temasa geçen ve uyanýkyaþamýmýzda da bizimle, ilham ya da duygu yoluylafasýlasýz irtibatta olan asýl kimliðimiz, tüm yaþamlarýmýzýn farkýndadýr, yaþadýklarýmýzýnbilançolarý, öðrendiðimiz bilgiler, asýl benliðimizdetoplanmaktadýr.

Page 22: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI20

Aþaðýdaki paragrafta Seth, bugünkükonunun baþýna dönerek daireyitamamlýyor:

Ne kadar geniþ kapsamlý bir bilgi!Bir kere asýl varlýðýmýz, bizimtanýdýðýmýz kiþiliðimiz ile, yani "ben"ile tamamen örtüþmemektedir, ondançok daha fazla bir þeydir. Ve demek kibizler, sadece doðumumuzdanölümümüze kadar yaþadýðýmýz süreçtebizi þekillendiren þeylerle þekillenmiþdeðiliz. Þu davranýþýmýzýn, bu huyu-muzun, þöyle veya böyle algýlamamýzýnveya þu ya da bu karakter özelliðimizinaltýnda yatan sebepler, baþka yaþam-larýmýzdan kaynaklanabilir. Ayrýcaiçinde bulunduðumuz þartlarý hazýr-layan olgular da, baþka yaþamlarýmýz-dan gelebilir.Ama ters yönde de, yinebizler, düþüncelerimiz ve duygularý-mýzla, yani þu ana kadar tüm yaþam-larýmýzda öðrendiklerimizle þekil-lendiðimiz biçimle, yine þu anki yaþamortamýmýzý þekillendirebiliriz. Ve

sadece onu deðil, reenkarnasyon aynýanda olduðuna göre, þu anda içindezuhur etmekte olduðumuz tüm ortam-

larý da þekillendirebiliriz.Bu demek oluyor ki, aynývarlýðýn çeþitli zaman di-limlerindeki çeþitli enkar-nasyonlarý, zaman denenþey aslýnda olmadýðýnagöre, birbiriyle iliþkidedirve birbirlerini etkilerler.

Anlaþýlýyor ki, kimolduðumuz deðil, nasýl birinsan olduðumuz önemli,hem de ne kadar önemli!

(Gelecek sayýdaReenkarnasyon ve

Rüyalarýmýz konusunu incelemeyedevam edeceðiz.)

Varlýk ya da ruh, bütün bunlara göre, busatýrlarý okumakta olan "ben" ile ayný þeydeðildir. Sizin çevreniz de, sizi sarmakta olan,bildiðiniz tanýdýk çevrenizden ibaret deðildir.Bu çevre ayný zamanda, þu anda onlara ayarlýolmadýðýnýz diðer yaþamlarýnýzca da meydanagetirilir. Sizin asýl çevreniz, düþüncelerinizdenve duygularýnýzdan oluþur, çünkü sizler düþünceve duygularýnýzla yalnýzca þu anki realitenizideðil, içine girdiðiniz ve yaþadýðýnýz herrealiteyi þekillendirirsiniz..

Alýntýlar: "Das Seth Material"(Seth Bilgileri) Jane Roberts

Page 23: 0808Dergi

ANJELÝKA AKBAR ile

Sihirli Bir Söyleþi

Aslýnda söze dökülen her þey kýsýtlýyor bizi.Duygularýmýzý tam olarak ifade edemiyor. Sonsuz bir sevgi ve sonsuz bir enerji, yaratmanýn büyükgücü ve þefkat nasýl anlatýlabilir veya tanýmlanabilir ki? Okalbimizin içindedir. Herkes için Tanrý onun taþýdýðý kalpkadardýr.

Nihal Gürsoy

Page 24: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI22

Nihal Gürsoy - Sizi müzisyen vebesteci kimliðinizle tanýyorduk ama budefa "Uzaylý Köpek Baaþa'nýnHikâyeleri" isimli kitabýnýzla çok sözedildi sizden. Nasýl çýktý bu kitap ortayave Baaþa ne anlama geliyor acaba?

Anjelika Akbar - Baaþa'nýn ne anlamageldiðini ben de bilmiyorum, o kendisiniböyle tanýttý. Hindistan'da idim odönemde. Ýlk oðluma hamileydim, on ikigün boyunca bana on iki hikâye anlatankocaman iki metre boyunda, uçan mavigözlü bir köpekti. Bana her gün birhikâye anlattý, çok kýsa zamanda çokbilgi verdi. Ben de yazdým.

Nihal Gürsoy - Yani, siz sadeceanlatýlanlarý kaleme aldýnýz, öyle mi?

Anjelika Akbar - Evet, öyle oldu.Vizyon olarak gördüm ve görüp duyduk-larýmý kaleme aldým. Her þey o kadarnetti ki, anladým ki yazmam lâzým. Sankiçizgi film seyrediyor gibiydim. Bakarak,seyrederek yazdým. On iki günlük ilginçbir seans oldu benim için.

Nihal Gürsoy - Peki neler anlatýyorBaaþa? Henüz kitabýnýzý okuma fýrsatýbulamadýðým için sizden öðrenmek iste-rim. Okuyucularýmýz da merak edecek-lerdir. Kýsaca paylaþabilir misiniz?

Anjelika Akbar - Tabii.. Zaten çok birsüre oldu çýkalý. Öncelikle þunu söyle-mek isterim, bir çocuk kitabý gibigözüküyor ama deðil aslýnda. Banasorarsanýz, çocuklar bunlarý zaten çok iyibiliyorlar. Anne ve babalar çocuklarýnabu kitabý okurken çok þey alacaklar. Öylede oldu zaten. Þu anda ilk tepkilerbüyüklerden gelmeye baþladý. Ýlgileriniuyandýrdý, düþündürdü büyükleri kitap.Benim alaným müzik olduðu için, müzi-ðin evrenselliðine ve her boyuttaki var-lýðýna, paylaþýlabilirliðine dikkat çekiyormesela, bu sadece hikâyelerden biri.Sevginin önemine ve deðerine iþaretediyor. Bir hikâye. Evrenin yapýtaþlarýnýn sevgiden oluþtuðunu vurgulu-yor. Baþka bir gezegenden dünyamýzagelen bu sevimli varlýðýn kavgalarýmýzkarþýsýndaki þaþkýnlýðýný anlatýyor. Artýkköpek gezegeninde bile varolmayan

anlaþmazlýklarýmýz için bizi düþünmeyeçaðýrýyor. Sevgiyle baþlayýp, sevgiylebiten hayal gücümüzü ve düþünme kapa-sitemizi geliþtiren hikâyeler.

Nihal Gürsoy - Biz de kutluyoruz sizibu özel çalýþmanýzdan ötürü. Sizinherkes tarafýndan bilinen piyanist,müzisyen ve besteci kimliðinizin yanýn-da, sanatýn pek çok dalýyla ve birbirindenfarklý pek çok konuyla yakýndanilgilendiðinizi okudum. Çok yönlü, zen-gin ve derin iç dünyanýzý son derece sadeve doðal bir biçimde ifade edebiliyor-sunuz, müziðinizde, kitabýnýzýn içer-iðinde ve konuþurken bu açýkça görülü-yor. Sizi yazarak da anlatmaya çaðýran,coþkuyla paylaþmak istediðiniz birfarkýndalýðýnýz olduðunu seziyor gibiyim.Bunu net olarak ifade edebilir misinizokuyucularýmýz için?

Anjelika Akbar - Teþekkür ederim.Herkes dinliyor, okuyor, görüyor amapek azý sizin kadar açýk algýlayabiliyor,anlayabiliyor. Ben böyle insanlarlakonuþurken formatlarý bir kenara býraký-yorum zaten. Elbette ki alt yapým vetekniðim var. Bu iþin sistematiðine vebilgisine sahibim ama ben sadecearacýyým. Aldýklarýmý veriyorum.Yapabildiðim kadarýyla temiz ve berrakbir kanal olmaya çalýþýyorum.

En çok insanlarýn kendilerini tanýmalarýve bunu yapabilmelerine aracý olmak içinuðraþ veriyorum. Dünya'da neden bulun-duðumuzu, niçin varolup, yaþadýðýmýzýçözerek her þeyin otomatik olarakdüzelmeye baþlayacaðýný biliyorum.Ýnsan Tanrýsal bir varlýk olduðunu buradayaþarken unutabiliyor. Eðer özündekiTanrýsal yaný yakalayabilirse, özündekiTanrýsallýða ulaþabilirse, özüne göredavranmaya baþlayacaktýr. Tek yapmasýgereken þey hatýrlamak. Çünkü biz, biziYaratan'dan hiç bir zaman ayrý deðiliz.Her zaman, her yerde Onunla beraberiz.Gönül gözlerimizi açtýðýmýz anda, derhalbu bizim için netleþecek.

Yazarak da bu farkýndalýðýmý paylaþ-mak istememe gelince, kitap olarak ilkdefa yazdým ama Rusya'da iken þiirlerim

Page 25: 0808Dergi

23SEVGÝ DÜNYASI

yayýnlanmýþtý. Bunun dýþýnda yýllardanberi Türkiye'de yazýyorum. Ýnternetteyayýnlanan "Der ki.com" dergisindeyazýlarým yayýnlanýyor. Müzikle ve spi-ritüel konularla ilgili olarak çýkýyoryazýlarým. Yazmayý seviyorum aslýndaama kendimi asla bir edebiyatçý olarakgörmüyorum.

Her hangi bir konu üzerinde konsantreolduðum zaman, o konuyla ilgili olarakbana verilenleri aktarýyorum, yukarýdakibir kaynaktan.

Nihal Gürsoy - Bizlerle paylaþtýðýnýziçin teþekkür ediyorum. Mesajýnýzayürekten katýlýyorum. Üstün yetenekleriolan bir çocuk olarak dünyaya geldiniz,yukarýlara kadar uzanýp oradan alabili-yorsunuz, böyle bir ayrýcalýðýnýz vefarkýndalýðýnýz var. Elbette bunlar yinesizin tarafýnýzdan önceden hak edilmiþayrýcalýklardý. Benim merak ettiðimbütün bunlarýn ýþýðý altýnda Tanrý'yý nasýlalgýlýyorsunuz?

Anjelika Akbar - Aslýnda sözedökülen her þey kýsýtlýyor bizi.Duygularýmýzý tam olarak ifade edemi-yor. Sonsuz bir sevgi ve sonsuz bir ener-ji, yaratmanýn büyük gücü ve þefkat nasýlanlatýlabilir veya tanýmlanabilir ki? Okalbimizin içindedir. Herkes için Tanrýonun taþýdýðý kalp kadardýr.

Nihal Gürsoy - Ailenizden aldýðýnýzbir dini eðitim veya inanç þekli var mý?

Anjelika Akbar - Babam, müzisyen,felsefeci ve uzay araþtýrmalarý konusun-da bilimle uðraþan, kürsü sahibi bir pro-fesördü, annem ise müzisyendi. Bilim,sanat ve felsefenin birleþik alanýndabüyüdüm. Tabii ki bütün bunlar görüþaçýmý çok etkiledi. Olaylara ve her þeyegeniþ bir perspektiften bakmamý saðladýen baþtan itibaren ama ne ailem, ne deben her hangi bir dini inanca mensupdeðildik. Biz, pek çok kanýn ve kültürünkarýþtýðý köklere sahip bir aile olduðu-muz için, oralardan gelme bir tek Allahinancýmýz vardýr. Onlar da bu inancasahipti, ben de ayný inanca sahibim. Taminsanlýðýn ayný amaç için varedildiðine,dünyaya büyümek olgunlaþmak için ve

içimizdeki öze ulaþmak için geldiðimize,sevginin bizleri hedefe, yani birlik vebütünlüðe götüreceðine inanýyorum.

Nihal Gürsoy - Üstün yetenekleri olanbir çocuk olduðunuz nasýl fark edildi?

Anjelika Akbar - Daha bir kaçaylýkken, müziðe karþý aþýrý bir ilgigöstermeye baþlamýþým. Müzisyen birailede dünyaya geldiðim için evde sýkçapiyano çalýnýyormuþ. Ben o kadarduyarlýlýkla yaklaþýyormuþum ki müziðe,piyanoyu benim karyolamýn yanýna taþý-mak zorunda kalmýþlar. Ýlk tanýþtýðýmobjelerden biri piyano oldu ve çocuk-luðum boyunca oyuncaðým olmadý. Birkaç aylýkken doðaçlama piyano çalmayabaþlamýþým. Beðendiðim resimlere veyabir kitaptaki objelere bakarak çalýyor-dum. Önüme sürekli dergi ve kitapkoyuyorlardý. Her hangi bir objeye kon-santre oluyor ve çalýyordum. Ýki, ikibuçuk yaþlarýndayken annem notalarýöðretti bana, üç yaþýnda artýk notaylamüzik yapýyordum. Beþ yaþýnda ilkbestemi yaptým.

Ailem müziðe gösterdiðim aþýrý ilgidenve henüz yürüyemezken, yataðýmda otu-rarak piyano çalmamdan durumu farkettiler ve benimle o yönde ilgilendiler.Kendileri de müzisyen olduklarý içinolaðanüstü bir durumla karþýlaþtýklarýnýanlamýþlardý.

Nihal Gürsoy - Müzikle ve piyanoçalmakla ilgili hatýrlayabildiðiniz ilkdeneyimle neler oldu? Henüz hiç notabilmezken nasýl piyano çalabiliyor-dunuz? Okuyucularýmýzla paylaþmakister misiniz?

Anjelika Akbar - Yukarýda sözünüettiðim gibi bir resme bakarak konsantreoluyordum sonra renk ve ses olarak teza-hür ediyordu çaldýðým müzik, hep böyleoldu.

Nihal Gürsoy - Nasýl gerçekleþiyordubu? Anlayabilmemiz için biraz dahaaçýklayabilir misiniz?

Anjelika Akbar - Ben bir yerebaðlanýyordum. Hâlâ da öyle devamediyor. Bir þeyler aracý oluyor orayabaðlanmama. Benim hazýr olup, elimi

Page 26: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI24üzerimdeki okyanusa uzatmam yeterlioluyor almam için. O'nun eli her zamanbana uzatýlmýþ vaziyette, ben hazýrolduðum zaman kapý açýlýyor ve oradanakýyor.

Nihal Gürsoy - Muhteþem bir þey.Renkler ve ses olarak tezahür ediyoraldýklarým dediniz. Bu renklerin her biri,birer notayý temsil ederek size yardýmcýolmuþ olabilir mi? Çok küçüktünüz ozaman.

Anjelika Akbar - Aynen öyle oluyor-du. Halen de öyle oluyor. Söylediðinizgibi renkler bir takým notalara iþaretediyorlar. Çalarken iki nota yan yanageldiðinde ara renkler de oluþuyor. Sankiiki notanýn yan yana gelmesinden birkimyasal reaksiyon çýkýyor ortaya. Renkve ses arasýndaki olaðanüstü iliþkiyideneyimliyorsunuz. Ben çok küçükken,herkes de bunu bu þekilde görüyorzannederek durumu son derece normalkarþýlýyordum. Daha sonra ailemle birlik-te konuþurken onlara bazý þeyler söyle-dim ve onlar çok fazla meraklanýp soru-lar sormaya baþladýlar ve bir süre sonraanladým ki bu baþkalarý için söz konusudeðil. Yalnýz, geçen yüzyýlda yaþamýþolan ünlü bir Rus besteci var, AlexanderSkriabin diye, o da ayný þekilde notalarýrenk olarak görüyordu. Tez çalýþmamý daA. Skriabin'in "Seçme Piyano EserlerininArmonik, Melodik, Ritmik, Biçimsel veFelsefi Açýdan Analizi" olarak tamam-ladým. Farkýna vardým ki Skriabin'le benayný notalarý, ayný renklerle görüyoruz.

Nihal Gürsoy - Yaþadýðýnýz olaylar,duygu ve düþüncelerinizi ortaya koy-duðunuz müzikle ayný paralellikte mioluyor?

Anjelika Akbar - Evet, anladým. Ýlginçbir soru gerçekten. Þöyle anlatayým size.Sanki, birtakým tünellerden geçerek ýþýðavarýyorum. Diyelim ki çok üzüldüm ve oüzüntü bende bir müzik olarak çýkmakistiyor, kapýyý çalýyor. Ben o durumdabaðlandýðým zaman, müzik önce benimruh halime göre gelmeye baþlýyor sonraçok temiz ve yüksek bir frekansa baðla-narak mutlaka umut ve ýþýkla bitiyor.

Onun için hiç bir eserim kötü bitmiyor,iyi bir sonla biten masallar gibi. Bubenim için çok önemli, her zaman kur-tarýcý oluyor ve insanlara da bu mesajýveriyor. Umut ve ýþýk her yerde var veolan her þey o ýþýðýn içinde. Olaylar bizenasýl gözükürse gözüksün her þey oýþýðýn içinde. Bu benim çok þükrettiðimdurumlardan biri, eðer kendi ruh halimledevam edecek olsa, insanlarý da o karan-lýðýn içine çekebilirsiniz yaptýðýnýzmüzikle, Allah'tan sanki kanal deðiþtire-rek baþka bir frekansa baðlanýyorum dabu durum baþýma gelmiyor.

Nihal Gürsoy - Kitabýnýzý, gördüðünüznet bir vizyonla yazdýðýnýzý söylemiþ-tiniz, buna benzer baþka önemli vizyon-larýnýz da oldu mu?

Anjelika Akbar - Evet, defterlerdolusu vizyonum var yazdýðým. Ýlkoðluma hamileydim "Uzaylý KöpekBaaþa'nýn Hikâyeleri" vizyonunualdýðýmda, ilk oðlum Yürek 18 yaþýnda,ikinci evliliðimden olan oðlum Timur isehenüz üç aylýk. Ýkinci oðluma hamilekalmadan önce de "Bilinçli anne.com"isimli bir site kurdum Internette. Eþimbunu duyunca çok þaþýrdý. "Sen bu kadariþinin arasýnda bir de bu siteyle nasýluðraþacaksýn? diye sordu. Meðer bir süresonra ben de anne olacakmýþým. Vizyongörerek veya baþka biçimde sürekli olay-lara hazýrlanýyordum. Sizinle paylaþa-bileceðim beni çok etkileyen iki vizyon-um daha var. Birincisi Vivaldi ile ilgili.Biliyorsunuz Vivaldi'nin "Dört Mevsim"Konçertosu'nun dünyada ilk defa solopiyano uyarlamasýný ben yaptým veyorumladým. Yapým Sony Classical ka-taloðuna seçildi ve Sony Internationaltarafýndan 2002'de piyasaya çýkartýldý.Albüm uluslararasý Sony ClassicalKataloðuna giren ilk Türk Klasik MüzikAlbümü oldu. Ýþte bu albümün kaydý içinBerlin'de çok önemli bir stüdyoyagirdim. Karayan'a ait bir stüdyo veKarayan'ýn yirmi üç yýllýk tonmeister'ýkayýt yapacak. Kayýttan bir önceki gecegördüðüm vizyon ise þöyle: Son derecefýrtýnalý ve karlý bir kýþ gecesi, uzakta bir

Page 27: 0808Dergi

25SEVGÝ DÜNYASI

ev var. Evin içinde ortada bir yerde birmum yanýyor. Camýn önünde bir adamduruyor, kýþ manzarasý seyrediyor. Onugörüyorum dýþarýdan ama kim olduðunubilmiyorum, uçarak adamýn içine giriyo-rum ve o zaman anlýyorum ki, bu adamVivaldi. Duyduðum þey "Dört Mevsim"Konçertosunun Ýlkbahar müziði, halbukio kýþ manzarasý seyrediyor. Çiçekleri,böcekleri ve baharý düþünüyor, yeni biraçýlýþ gibi özlüyor. O kadar etkilendimki, bambaþka bir biçimde hissettim müzi-ðini ve o duygularý yaþayarak aktardým.Baþka bir bað kuruldu aramýzda vestüdyoda çok farklý çaldým. Kayýtöncesinde de iki haftalýðýna HimalayaDaðlarýnýn en yüksek yerlerine gittim.Bunu özellikle, hazýrlanmak amacýylayaptým. Orada da çok özel þeyleryaþadým ve belli bir duruma geldim. Çokþeyi geride býrakarak temiz bir kanalhaline gelebilmek, benim için önemli.Vivaldi'nin "Dört Mevsim" Konçertosuinsanlarýn yüreklerine ulaþmýþ önemli bireser. Bu eseri çalarken iletmek istediðimesajý ulaþtýrabilmeniz için temiz birþekilde kontakt kurabilmeniz çok önemli,ancak o zaman parmaklarýnýzdan akýyor,akmasý gereken þey. Doðru enerjilerin,insanlara faydalý olacak olanlarýn, onlarýnihtiyacý olanlarýn akmasýna aracýlýketmek için duam ettim ve gerçekleþti.

Bir gün de Beethoven'ý gördüm. Elindemürekkebe batýrýlarak yazýlan kuþtüyübir kalem var. Hiç durmadan yazýyor.Sonra birdenbire bana baktý. Kalemini,benim kalbime doðru tuttu. Oradan çýkanýþýk kalbime doðru aktý. Bu bir vizyondu.Bir ki gün sonra bir öðrencim geldi.Bana bir hediye getirdiðini söyledi.Tatilde Avusturya'ya gitmiþ, oradaüzerinde bütün meþhur bestecilerin re-simleri olan fincanlar satýlýyormuþ.Benim için Beethoven'a gitmiþ elleri.Fincanýn üzerinde Beethoven'ýn el yazýsýda bulunuyor. Onun fincaný aldýðý gün ilebenim vizyonu gördüðüm gün ayný. Ýþteböyle ilginç olaylar benim hayatýmdaçok sýk oluyor.

Nihal Gürsoy - Spiritüel konulara buyaþadýklarýnýz mý yöneltti sizi?

Anjelika Akbar - Hayýr. Henüz ikiyaþlarýndayken benimle kurulan teke tekbaðlantý sayesinde pek çok bilgi verildi.Direkt olarak spiritüel bir hayat baþladýbenim için. Bu þekilde korundum ve nezaman istersem baðlantý kurarak bir þe-kilde hep yukarýsýyla birlikte oldum.Spiritüel konularý öðrenmeyebaþladýðýmda, yapabildiðim olaylarýn bil-gisini öðrendim. Bir takým özel yetenek-lerin ve sýra dýþý þeylerin sadece banaözgü olmadýðýný anladým.

Nihal Gürsoy - Kolay bir durum deðilgerçekten de peki bu durumdan kimseyesöz ettiniz mi o zaman? Zaten farklý birçocukluk geçiriyorsunuz kendinizi çokyalnýz hissetmiþ olmalýsýnýz.

Anjelika Akbar - Çok doðru söyledi-niz. Kendimi çok yalnýz hissediyordum.Benimle kurulan bu direkt baðlantýdanve olaylardan aileme de hiç söz etmedim.Ben çok iyi hatýrlýyorum, henüz beþyaþýnda idim. Hattâ bir kaç gün öncedoðum günümdü o nedenle kaç yaþýndaolduðumu hatýrlýyorum. Yuvadan evedönerken düþünüyorum: "Ben hep böyletek baþýma mý yürüyeceðim bütün ha-yatým boyunca". Çevremdeki insanlar,annem ve babam çok iyi insanlar amaanladým ki hiç bir þey bilmiyorlar, banayardým edemezler. Yapabildiklerimin,gördüklerimin, bildiklerimin çok farklýolduðunu biliyordum bu beni mutlu edi-yordu ama o yaþta yalnýz olmak, paylaþa-mamak çok zordu. Sonralarý bunu oyunadönüþtürdüm ve benim gibi olan insan-larý aramaya baþladým. Otobüste vemetroda insanlar belli bir yöne doðruotururlar biliyorsunuz. Ben her zaman enbaþa geçiyor, yüzümü onlarýn yüzlerinintam karþýsýna gelecek bir yere oturuyorve tam gözlerinin içine bakýyordum.Aralarýnda benim gibi biri varsa, biliyor-dum ki beni gözlerimden tanýyacak veben o zaman yalnýz olmayacaðým.

Yaþadýklarýmýn bilgisini öðrenmeyebaþladýðýmda çok mutlu oldum. Anladým

Page 28: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI26

ki pek çok insan bu konularda düþünü-yor, araþtýrýyor. En eski ezoterik, kadimbilgilere kadar uzanýyor kökleri.Öðrendiklerim bana yaþatýlanlarý doðru-lar nitelikte oldu her zaman.

Nihal Gürsoy - Yaptýðýnýz müziði debaðlantý kurduðunuz ve size yol gösterenbu varlýk tarafýndan mý alýyorsunuz?

Anjelika Akbar - Hayýr. Bu tamamenfarklý bir baðlantý, müziðimle hiç birilgisi yok.

Nihal Gürsoy - Siz, soyadýnýzýTürkiye'ye geldikten sonra seçerekaldýnýz deðil mi? Bu nasýl oldu?

Anjelika Akbar - Evet. Türk vatandaþýolmayý seçtikten sonra soyadýmý kendimbuldum. Tabii ki buraya gelmem bu so-yadýný almam da bana bulduruldu.Ekber-Hindistan'da Müslüman dünyasýn-dan çýkmýþ 15.y.y.da yaþamýþ bir impara-tor. Dinleri, sanatlarý, bilimleri ayný çatýaltýnda birleþtirmeye çalýþan özel birinsan. Benim önceki soy ismim babayagöre Timchenko, anneye göre Rosen-baum, Akbar benim seçtiðim soyadý.

Nihal Gürsoy - Dünya'nýn pek çokyerinde bulundunuz ve yaþadýnýz. Türkinsanýný nasýl görüyorsunuz?

Anjelika Akbar - Samimiyetle söylü-yorum, buradaki insanýn kalbi hâlâ canlý,ölmemiþ. Avrupalý insanlarýn kalpleriyabancýlaþmýþ, duygusuz. Amerikalýlarson derece yüzeysel insanlar. Türklerinderinlikleri ve duygularý var. Avrupalýlaraözenen bazý insanlar var, bu insanlardaha maddi ve fiziksel þeylere yönelmiþgörünüyorlar. Halkla konuþtuðunuzzaman gözleri capcanlý, yürekleri sýcacýkve tertemiz. Çok þey bilmiyor olabilirlerama doðallar ve kalp bilgileri var. Bubenim için çok önemli, o nedenle buradamutlu ve huzurluyum. Anadolu hüma-nizminin etkileri hâlâ devam ediyor.

Nihal Gürsoy - Siz ne tür müzikleriseverek dinliyorsunuz?

Anjelika Akbar - Klasik BatýMüziðinin dýþýnda, Dünya HalkMüziklerini çok seviyorum. Orada dasaflýk, bozulmamýþlýk buluyorum.Hindistan'ýn Tantralarý, Türkiye'de de

Karadeniz müziðini dinliyorum.Kemençe, bana enerji ve neþe veriyor.

Nihal Gürsoy - Okullarýmýzda müzikderslerinin sayýsý çok az tutuluyor. Oysa,hepimizin bildiði bir cümle durumuyeterince açýk ortaya koyuyor sanýyo-rum: "Müzik ruhun gýdasýdýr". Siz nedüþünüyorsunuz okullardaki müzik eðiti-mi konusunda?

Anjelika Akbar - Sanýyorum busadece bu karanlýk döneme ait bir uygu-lama olabilir. Ýnsanlar olarak karanlýk birdönemden geçiyoruz. Müzik, temizleyen,ýþýða kavuþturan bir fonksiyon görüyorsöylediðiniz gibi. Müziksiz bir eðitimçocuklarýn ýþýktan mahrum kalmasý olu-yor. Bu dönem bitmeden, bu deðiþmez.Müzik derslerini artýrsanýz bile kalite okadar düþük olacak ki, sonuç deðiþmeye-cek. Yine de Klasik Batý Müziði temeleðitim olarak çok önemli. Hem zekâyýgeliþtiriyor, hem de ruhsal anlamda sis-tematik olarak basamak, basamak aydýn-latýyor. Sebepsiz mutluluk için ise HalkMüziklerini önerebilirim. Çok fazladerinliði yok belki ama neþe veriyor.Olumlu örnekleri kastediyorum burada,üzüntü ve karamsarlýk veren, geriyeçeken müziklerden söz etmiyorum.

Nihal Gürsoy - Musiki ile tedavikonusundaki görüþlerinizi de paylaþabilirmisiniz okuyucularýmýzla?

Anjelika Akbar - Müzikle terapikonusundaki görüþlerim nedeniyle dok-torlar bana çok tepkililer. Belki biliyor-sunuzdur Ýbn-i Sina bu konuda çokçalýþtý ve Ýbn-i Sina þu anki týbbýn babasýsayýlýr. Onun en önemli çalýþma ayaðýolan müzik terapisini kesinlikle redde-derek bir paradoks yaratýyorlar. Onuyüceltiyor ama en önemli çalýþmasýnýreddediyorlar. Müzik bir frekanstýr, sesve titreþimdir. Ýlk yaratýlýþta vardý.Bununla varolduk. Müziðin ve sesin kay-naðý Yaratan'dýr. Ýnsan müziklekarþýlaþtýðý zaman o nedenle mutlulukduyuyor. Onunla rezonansa girebiliyor.Müziði temiz ve doðru olarak alýrsanýz,yarattýðý efekt sizi kaynaðýna yaniYaratýcýya götürür. Müzikle terapide

Page 29: 0808Dergi

27SEVGÝ DÜNYASI

sesin sahip olduðu renk, enerji ve frekansçok önemli. Sizin hasta bir organýnýzvarsa müzik ve renk enerji olduðundan oorgana iyi gelerek þifalandýrýyor.Biliyorsunuz organ gruplarýnýn baðlýolduðu çakralar da renklerden oluþuyor,bu renklerin dengelenmesinde müzik çokönemli, iyi bir müziði ihtiyacý olan organalarak þifalanýyor. Henüz on yedi, onsekiz yaþlarýnda idim, bir yerim aðrýyor-du. Aðrýyla birlikte hafifçe dalmýþým amauyumuyorum. Bir vizyon gördüm.Küçülerek aðrýyan organýmýn içinegirdim. Birdenbire o organýn müziðininve notasýnýn bozuk olduðunu anladým.Mesela do olmasý gerekirken bir komakaymýþ ve baþka bir ses olmuþtu. Oorganýn sesini ve müziðini akort ettim,aðrým tamamen geçti ve iyileþtim.

Nihal Gürsoy - Biliyorsunuz þu andapek çok ruhsal bilgi, yeni kanallararacýlýðýyla geliyor ve neredeyse heryerde duyduðumuz bir Yeni Çað anlayýþývar. Ýnsanlarýn birlikte ve bütünü görerekbarýþ içinde yaþayacaðý mucizevi birdönemi anlatýyor bu kavram. Söz böylebir devrenin geleceðini düþünüyormusunuz?

Anjelika Akbar - Þu anda bir deðiþimyaþanýyor önemli bir devreden geçiyoruz.Baðlantýlar çok daha net ve teke tek çoðuzaman. Daha önceden insanlarýnihtiyaçlarýna göre farklý zamanlarda,farklý bölgelere farklý peygamberlergeldi. Etik deðerler ve din bozulmayabaþladýðýnda yeni bir peygamber geldi.Þimdi ne olacak peki? Peygamberlerinüzerinde de bir sistem ve bir güç var budünyayý organize eden. Bu hep vardý.Þimdi de bu þekilde bilgilendiriyorinsanlarý. Çünkü teknoloji ve daha baþkafaktörler insanlýða hizmet etmesigerekirken, insanlarý gerçekten uzak-laþtýrdý, her þeyi elde ettiklerinidüþünerek gerçekten uzaklaþtýlar. Birtakým doðal afetler yaþanacak çünkü buþekilde devam edersek dünyanýn sonunubiz kendi elimizle getireceðiz.Gezegenimiz yok olacak. Elbet ki buafetler gerekli olduðu için de yaþanacak

dünyamýzda. Teknoloji çok yerde dura-cak belki ama bu hayrýmýza olacak,insanlarýn içindeki özel yetenekler çýka-cak ortaya. Tanrýsal baðlantý ancak bunahazýr olan insanlarla bu þekilde kurula-bilecek. Tabii ki dünyanýn bazý yerlerindeteknoloji hâlâ varolmaya devam edebilirhepsi birden yok olmayabilir varolan-larýn. Etik olarak buna hazýr olan insanlaryeniçaðýn getirdiði ruhsal yeteneklerledonanacaklar. Zaten buna hazýr olduklarýiçin bu yeteneklere çok çabuk ulaþacak-lar. Hazýr olmayanlara verilemez de bu;çünkü doðru kullanamazlar.Kaynaðýndan direkt olarak almayý veyönelmeyi öðrenecek Yeni Çað'da insan-lýk. Bakýn kutuplardaki insanlarýnbýrakýn cep telefonlarýný, telefonlarý bileyok ama o bölgedeki insanlar, Eskimolarbelli bir yerde belli bir zamanda buluþ-malarý gerekiyorsa , farklý noktalardanbirbirlerinden habersiz olarak yolaçýkarak ayný anda, ayný yerde buluþa-biliyorlar. O yetenekler hâlâ orada var,kaybolmamýþ. Onlar belli bir kaynaðayönelmeyi ve oradan almayý unut-mamýþlar hâlâ. Oysa fizik bilgilerle,maddi bilgilerle geliþmiþ olan kesim,ruhsal bilgiler yönünden çok eksik kal-dýðý için bu tür yeteneklere sahip olamý-yor. Basitçe böyle anlatabilirim size.

Nihal Gürsoy - Yeni Çað ile ilgili birzaman tahmininiz var mý?

Anjelika Akbar - Ben bir vizyongörüyorum hep, bununla ilgili olarak.Saat 12'ye 1 var. Ama bu bir dakikalýkdilim yukarýsýnýn ölçüsüne göre nekadardýr bunun hakkýnda hiç bir bilgimyok. Biz son ana kadar çalýþmak vehazýrlanmak durumunda olduðumuz içinbunu söylemezler de zaten, ama çok azkaldýðý gösteriliyor bana. Zaman hakkýn-da yorum yapmak zaten yanlýþ olur.

Nihal Gürsoy - Bu yeni devredemüzik anlayýþý deðiþebilir mi acaba?Çünkü þimdiden bir takým akýmlar, NewAge müzikler var, ruhsallýkla uðraþaninsanlarýn ilgisini çeken.

Anjelika Akbar - Bizler çok þanslýyýzböyle bir zamanda yaþadýðýmýz için,

Page 30: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI28böyle bir zaman bir defa daha yaþan-madý. Bir sürü þey oldu ama hiç birzaman bu kadar çok dibe vurmadý dünya,çýkmasý için olaðanüstü bir hareket varþu anda. Karanlýktan çýkabilmemiz içinýþýðýn en güçlü olarak geldiði zaman bu,onun için bu kadar çok bilgi akýyor, ruh-sal kanallar yoluyla. Ýnsanlýðý ýþýða çýkar-mak için. Benim ýþýða kavuþmuþ insan-larýn yaptýðý müzikle ilgili ilginç birvizyonum var. Yeni çað bir takýmteknolojik harikalarla birlikte ortaya çýk-mayacak, pek çok insanýn düþündüðügibi. Gerek bana gelen bilgilerden,gerekse de baþka kaynaklardan bir takýmdoðal afetlerin olacaðýný ve insanlýðýnbüyük bir bölümünün teknolojiden yok-sun kalacaðýný biliyorum.

Yirmi beþ yýl önce gördüðüm birvizyonda, bu temizlenmiþ dünyada insan-larýn müziði koro olarak yaptýðýný gör-müþtüm. Bu koro o kadar güzel birþeydi ki, sanki yukarýdan aldýklarýnýveriyorlardý. Evrenin ve dünyanýn güzel-liðine yapýlan bir övgü ve þükür gibi birþey. Ýnsanlar sanki her biri birer enstrü-man gibi, birbirlerini hissederek ve kendivücut enstrümanlarýný kullanarak ahenklemüzik yapýyorlardý. Belki duymuþsunuz-dur, her bir müzik enstrümaný insanýnsesini taklit etmeye çalýþýyor. O zamanbelki enstrüman olmayacak ve mecburenkendi bedenlerini kullanarak yapacaklarmüziði.

Nihal Gürsoy - Hobileriniz ve baþkailgi alanlarýnýz nelerdir?

Anjelika Akbar - Resim yaparým,Rusya'da iken tiyatro oyunlarý da yazý-yor, müziklerini yapýyor, içinde deoynuyordum. Birleþik sanatlardan olduðuiçin sinemayý da çok seviyorum ve deðerveriyorum, ancak çok seçiciyim, yüzfilmden belki bir tanesini seyrediyorum.Kendimi korumak zorunda kalacaðýmyaralayýcý, üzücü filmleri seyretmiyorum.Tabii ki kendimi koruyabilirim ama ener-jimi lüzûmsuz yere tüketmiyorum.Enerjimi yararlý iþlere ayýrýyorum. Kitapokumayý, müzik dinlemeyi seviyorum,daha pek çok þey. Þimdi bir oðlum var

biliyorsunuz, çok küçük onunla ilgilen-meye çalýþýyorum. Bir de bu yeni kitap-tan dolayý çekimler, röportajlar beni çokyoðunlaþtýrdý.

Nihal Gürsoy - Hassas ve duyarlý birkiþiliðe sahip bir sanatçý olarak,yaþamýnýz ve müziðiniz sizin için neifade ediyor?

Anjelika Akbar - Bu hayatýmdamüzik, benim evrenle ve insanlarlailetiþim biçimim. Daha önceki hayat-larýmda belki konuþma, belki yazma,belki de baþka bir þey vardý. Bununbenim için en iyisi olduðunu düþünüyo-rum, çünkü müzik soyut olduðu içinherkes istediðini ve ihtiyacý olaný ala-biliyor içinden. Ýnsanlar kelimelere ve birtakým kliþelere karþý defanslý ve býkmýþdurumdalar, kavramlarýn içi boþaltýlmýþ.Müzik yeteneði bana verildi, benim içinamaç deðil, insanlara ulaþmak içinaraçtýr. Ben format böyle olduðu içinmecburen besteciyim diyorum, sizin gibiduyarlý olarak bunu anlayanlara aslaböyle bir þey söylemiyorum. Sadecearacýyým diyorum. Ayný müzik, farklýinsanlarýn farklý ihtiyaçlarýný karþýlayabi-liyor. Konser salonuna çýkmadan önce,uzunca bir süre, yarým saat kadar medi-tasyon yapýyorum, içeride tek baþýma.Tek dileðim ve duam tertemiz olmak vebeni en iyi þekilde kullanmalarýna izinvermek. Orada bulunan insanlarýn ihti-yacýna uygun olanýn gelmesi için duaediyorum. Sahneye çýkmadan önce ayrý-ca seyircilerle benim aramda koruyucubir ekran oluþturuyorum. Onlardan banagelecek olan etkileri engelliyor ve ben-den onlara gidecek olanlarýn net olarakgitmesini saðlýyor bu ekran. Bunu yap-mak zorundayým çünkü ýþýðý sevmeyen-ler, konser salonlarýna da gelebiliyorlarve kötü etkiler yollayabiliyorlar. Ben,planýma uygun, son derece elveriþli birortamda dünyaya geldim. Pek çok zorlukve sýkýntýlardan da geçtim. Ýnsanlarýnyaþadýðý her þeyi ben de yaþadým. Böyleolmasý da gerekiyordu, çünkü bu kadaryukarýsý ile birlikte olarak, baþka türlüayaklarým yere basmaz ve insanlarýn ne

Page 31: 0808Dergi

29SEVGÝ DÜNYASI

yaþadýðýný anlayamazdým. O nedenleyaþadýðým her þeye þükrediyor, her þeyinbenim ve herkesin hayrýna olduðunubiliyorum.

Nihal Gürsoy - Çok teþekkür ediyo-rum. Ýçtenliðiniz ve doðallýðýnýz sanýyo-

rum buradan okuyucularýmýza da ulaþa-cak. Sizi tanýdýðým için kendimi þanslý vemutlu hissediyorum.

Anjelika Akbar - Ben de öyle. Çokteþekkür ediyorum. Okuyucularýnýzaselâm ve sevgilerimi iletiyorum.

ANJELÝKA AKBAR KÝMDÝR?

Tam adý Anjelika Rosenbaum olan sanatçý, 8 Temmuz1968 yýlýnda Kazakistan'ýn kültür baþþehri Karaganda'dadünyaya geldi. Üstün yetenekleri ailesi tarafýndan farkedilince, üstün yetenekli çocuklarýn yetiþtirildiði TaþkentDevlet Uspensky Müzik Okulu'na devam etti. Beþ yaþýnageldiðinde ilk bestesini yapmýþtý. On bir yýllýk piyano vekompozisyon eðitimini ve yüksek lisansýný, Doç. V.Fadeyeva ve St Petersburg Devlet Konservatuarý profesör-lerinden B. Seydman'dan aldý. Moskova Konservatuarýnabaðlý bu okuldan sonra da müzik eðitimini sürdürdü. 1991yýlýnda Türkiye'ye gelen sanatçý 1993 yýlýnda TürkVatandaþý oldu. Ýstanbul'a yerleþmeden önce ve sonradünya çapýnda müzik festivallerine katýldý. HacettepeKonservatuarýnda master ve sanata yeterlilik Yüksek

Lisans diplomasýný bestecilik ve orkestra þefliðinden aldý. 1996-1997 yýllarý arasýndaAnkara Üniversitesi Konservatuarýnda Öðretim Görevlisi olarak çalýþtý. KurucuÖðretim Üyeliði görevini üstlendi. Senfonik ve Oda Orkestrasý, koro, piyano ve diðerenstrümanlar için birçok beste yapan Anjelika Akbar, Orta Asya, BatlýkCumhuriyetleri, Rusya, Hindistan, Almanya ve Türkiye'de çeþitli konserler verdi.Ayrýca Özbekistan Milli UNESKO Komitesinde üyelik yaptý. Ýlk evliliðinden 18yaþýnda Yürek isimli bir oðlu olan sanatçý, ikinci evliliðinden de henüz bir kaç aylýkolan oðlu Timur'u dünyaya getirdi. Güzel sanatlarýn hemen her dalýnda çalýþmalaryaptý, 2008 yýlýnda "Uzaylý Köpek Baaþa'nýn Hikâyeleri" adlý kitabý piyasaya çýktý veyoðun ilgi gördü.

Anjelika Akbar'ýn çýkardýðý albümler: "SU" isimli albümüyle 1999 yýlýnda ilk defa müzikseverlerle buluþtu. 2002 yýlýnýn baþlarýna

Vivaldi'nin "Dört Mevsim" keman konçertosunun solo piyano uyarlamasýný Sony MusicInternational etiketi ile çýkarttý. Yine 2002 yýlýnda Rana Erkan ve Zara ile birlikte çalýþtýðý"Bir"den "Bir'e" albümü ile çok farklý bir çizgi yakalamayý baþardý. Geleneksel batý klasikmüziði sýnýrlarýný aþýp, görsel efektler ve kendi dizelerini ilave ederek müziðine farklý birboyut kazandýrdý. Bach'ýn eserlerini doðru enstrümanlarýyla sentezlediði "Bach A L'Orientale"isimli albümünde Türkiye'nin önemli müzisyenleriyle çalýþtý. Anjelika Akbar'ýn kendi beste vedüzenlemelerinden oluþan "Bir Yudum Su" isimli albümü ise Kasým 2005 yýlýnda piyasayaçýktý.

Anjelika Akbar'ýn ödülleri: "Moskova Sobesednik" Basýn Ödülü (Senfonik Orkestra ve Çocuk Korosu için "Kantat")SSCB Etnik Müzik Ödülü ("Rus Suiti" Oda Orkestrasý için)Taþkent Devlet Konservatuarý "Altýn Lenin Ödülü" (Üç yýl boyunca)Özbekistan "En Ýyi Genç Kompozitör Ödülü"SSCB Kompozitörler Cemiyeti "En Ýyi Genç Kompozitör Ödülü"Nejat Eczacýbaþý Beste Yarýþmasý Üçüncülük Ödülü

Page 32: 0808Dergi

“Hepinize merhaba sevgili varlýklar,ben Manyetik Hizmetlerden Kryon. Bu,on dokuz yýldan fazla bir süredir duy-makta olduðunuz bir selamlaþmadýr. Buzamandan önce sizinle her hangi birselamlaþmamýz yoktu. Bu zamandanönce, Kryon gibi bir manyetik üstadýnýnsizinle þimdiki gibi konuþmak üzere bugezegene inebilmesiyle ilgili her hangibir iþaret de yoktu. Medyumumdan önceKryon ile irtibat kuranlar oldu elbetki…Ancak, onlar öncülerdi ve yaptýklarýbüyük hizmetten dolayý kutsanmýþlardýr.Þimdi onlardan bazýlarý perdenin arkasý-na geçmiþlerdir çünkü onlar manyetiküstadýnýn enerjisini deneyimlemiþler vebilgelikleriyle de bugünün taþýdýðý potan-siyeli görebilmiþlerdir. Beni medyumum-la (Lee) tanýþtýran da iþte bu kiþilerdenbirisidir. Ancak hiç birisinde 11:11'inpotansiyelinin bulunmadýðýný belirt-meliyim.

“On dokuz yýldan beri sizinle selam-laþan hep bu ses olmuþtur. Ve bu zamanzarfýnda oluþan bilgelik, geliþme ve açýk-lýk/þeffaflýk sayesindedir ki size, þimdikigibi bir mesaj iletebiliyoruz. Bu gününiçinde taþýdýðý potansiyeli gerçekleþtire-bilmek, insanoðlunun özgür seçiminebýrakýlmýþtýr daima. Evet bizler bu potan-siyeli görmüþtük ancak sizin bunu tamolarak gerçekleþtirebileceðinizden emindeðildik. Bu mesaj iþte bundan dolayý bu

zamanda verilmektedir ki, 2007 ile 2008yýllarý arasýndaki enerji geçiþlerindenelerin açýða çýkmýþ olduðunun iþaret-lerini size gösterebilsin. Bunun, sizeancak 2008 yýlýnda verebildiðimiz birtamamlayýcý bilgi olduðunudüþünebilirsiniz. Ancak bunun, sizinözgür iradenizle yaratmýþ olduðunuz yenibir bilgi olduðunu da hesaba kat-malýsýnýz.

Kýsa Bir Gözden Geçirme

“Þimdi zamanda geriye gidelim. Biziokuyan ve dinleyenlere neler söylemiþolduðumuza yeniden bakalým. 2007yýlýndan 2008 yýlýna geçerken yaþaya-caðýnýz enerji geçiþinin dokuz sayýsýndanbir sayýsýna doðru olan sayýsal bir geçiþolduðunu size bildirmemizin üzerindençok uzun bir zaman geçmedi. En basitbir nümeroloji bile, 2007 yýlýný dokuz,2008 yýlýný ise bir olarak hesaplar. Dokuzile bir sayýsý bir araya ve sýrt sýrta geldik-lerinde, her on yýllýk süre içinde ortayaçýkan yeni bir durum yaratýrlar. Ancak,bu durum, þimdiki milenyumda ilk kezolmaktadýr ve son kez olmak üzere 2012tarihinden önce bir kez daha gerçekleþe-cektir.

“Sizinle kurduðumuz son irtibatta,bunun eskisinden çok farklý olduðunu vekendisini apaçýk bir þekilde belli edeceði-

SEVGÝ DÜNYASI30

2008 yýlýnýn yeni enerjisiyleilgili bilgiler içeren bumesaj, yücelmiþ bedensizvarlýk Kryon tarafýndan Colorado'da verilmiþtir

“www.Kryon.org” tan çeviren: Nelda Bayraktar

Page 33: 0808Dergi

ni ve bu nedenle de sizlerin farklý birenerji arayýþýna çoktan girmiþ olmanýzgerektiðini söylemiþtik. Ancak aranýzdanbir çoklarý bunu yapmadýlar. Size ayrýca,spiritüel vasýflar kazanmanýn lineer birdoðruda ilerlemediðini de duyurmuþtuk.Yani, bunun paradigmalarýnýza uymasýnýbeklediðiniz bir çalýþma olmadýðýnýsöylemiþtik. Sizin, "öðrenmek"tenanladýðýnýz þey, öðrenme geliþtikçe, bilgikavanozunuzun yavaþ yavaþ dolmasýdýr.Þimdi size, kavanozunuzun bir gün,öðrendiklerinizin çok dýþýndaki bir þeyleyeniden doldurulmak üzere bir ikidakikalýðýna boþaltýlacaðýný söylesek,bize, bunun saçma bir þey olacaðýnýsöylersiniz. Ýþte bu, sizin þimdi henüzanlamadýðýnýz, spiritüel öðrenmeninlineer olmayan bir yolla gerçekleþtirilme-si yöntemidir. Bu bir bilmece midir?Evet. Öyleyse bu bilgiyi biraz sindir-menizi rica ediyoruz.

“Þimdi diðer bilgileri yeniden gözdengeçirelim. Bu bilgi artýk sizin için geridekaldý. Sizin için son dört ay çok iyigeçmedi. (2007 yýlýnýn Eylülü ile Aralýkaylarýndan bahis ediyor). Bazýlarýnýz,spiritüel gerçeklerinin/doðrularýnýnözünün adeta kendilerinden çekilmiþolduðunu hissediyor. Çünkü bazý þeylerolmasý gerektiði gibi geliþmedi ve iler-lemedi. Kesif bir enerji tabakasýiçersinde akýl saðlýðýnýzý korumak vedevam ettirmek için kullandýðýnýzaraçlardan bazýlarý da sizden geri çekildi.Sýrtýnýzý dayadýðýnýz bazý þeyler, örneðindengeniz, sükunetiniz, baþkalarýnýyargýlamayan tavrýnýz ve çaðlarýn bil-geliði adeta elinizden alýnmýþ gibi.Shaman bilgeliði ona en ihtiyaç duy-duðunuz anda artýk yanýnýzda deðil.Kültürünüzün bayramlarý yýlýn tam da buzamanýnda kutlamasýnýn ve salt bunedenle ailelerinin bir araya gelmelerininde bir nedeni vardý. Bu bazý þeyleri dahada kötü bir duruma soktu. Aranýzdanbazýlarýnýn ne demek istediðimi anladýk-larýný düþünüyorum. Çünkü, geniþ ailelerarasýndaki iliþkiler sýkça bilgelik gerek-

tirmektedir. Bilgeliðin elinizden alýn-masýnýn tam da sýrasýydý deðil mi?Çünkü bilgelik dilinize tam zamanýndahakim olmanýzý saðlar ve belki debazýlarýnýz bunu yapamadýlar deðil mi?Ýþte bu geri çekilme, bir çoðunuz tarafýn-dan hissedildi.

“Sizinle kurduðumuz son irtibatta,2008 yýlý ilerledikçe, özellikle Ocakayýnýn ortalarýna doðru, bazý þeylerinyeniden yerlerine konulacaðýný ve hattagüçlendirileceðini söylemiþtik. Sizinleþimdi kurduðumuz bu irtibatta ise, buyeni enerjinin nasýl güçlendirildiðini enbasit þekilde anlatmaya çalýþacaðýz.Bunlardan bazýlarýnýn hangileri olduðunusize anlatayým:

“Bu odada bulunan, bizi dinleyen, biziokuyan ve bunun olmasýný uzun bir süre-den beri hasretle bekleyen insankardeþlere bunlarý anlatmaktan büyük birzevk duyacaðým. Çünkü 2008 yýlý bunuanlatmanýn ve yeni baþlangýçlarýn yýlýolacak.

Yeni Enerji

“Medyumum yýllarca Ýsrail'de celseyaptý ve onun kanalýyla orada Ýbranice veArapça konuþan topluluða bilgiler ilet-tim. Orada bulunanlardan bir çoðu aðla-yarak bana: "Bazý þeyler ne zamandeðiþecek?" diye sordular. Onlara Ýsrailve insanlýðýn kendilerinde bir deðiþimgörmeye baþlamalarýnýn 2008 yýlýndanönce gerçekleþmeyeceðini söyledim.Aranýzdan bazýlarýnýz bunu ve bununneden bunca yýl önce konuþulmuþolduðunu anlayacaklardýr. Potansiyel herzaman buradaydý. Dokuzdan bire geçiþher zaman oradaydý. Size bunu öncedensöyledik ve bu potansiyellerin ip uçlarýnýverdik ve bazýlarýnýz bunlarý yakaladýlarve bazýlarýnýz yakalayamadýlar. Þimdibunun tam ortasýnda oturuyorsunuz.Artýk yeni araçlarýnýz var. Enerjinizgüçlendirildi ve bu mesajýn güzelliðiþudur ki, bu sadece ýþýk iþçileri için gön-derilmemektedir. Yeryüzü bir yerden

31SEVGÝ DÜNYASI

Page 34: 0808Dergi

baþka bir yere geçmektedir, eðer farkýnavardýysanýz.

Kaosu Anlamak

“Bir: Bir çoðunuz önceden kaos diyebilinen þeyden anlam çýkarmaya baþlaya-caklar. Ruh'un yeryüzündekilerle iletiþimkurmak için kullandýðý yöntem - yani birzamanlar kaotik görünen ve tesadüfiymiþgibi algýlanan - artýk size bir anlam ifadeetmeye baþlayacak. Bu, ihtiyacýnýz olancevaplarý aldýkça sizi daha da rahatlata-cak ve tatmin edecektir. Aranýzdankendilerini Iþýk Ýþçileri olarakadlandýranlar ve metafiziðe yatkýn olan-lar hazýrlanan planýn ne olduðunu gör-meye baþlayacaklar. Sizler bu potansiyel-lerin neler olduðunu ve kaosun aslýndakaos olmadýðýný görmeye baþlayacak-sýnýz.

“Ýçinde bulunduðunuz üç boyutludüzlem nedeniyle gönderilen cevaplarýanlamaya çalýþan sizler için bu, gerçek-ten bir lütuftur. Böylesine bir inancasahip olan ve gelen bilgileri bunca yýldýröðrenmeye çalýþan insanlara ne mutlu!Medyumum size: "Üç Boyut baðýrarak,inanç ise fýsýldayarak konuþur" demiþti.Çünkü sizin gerçekliðiniz üç boyutludur,siz zaten bunun böyle olmasýný bek-lersiniz, size zaten böyle öðretilmiþtir veetrafýnýzdaki her þey size bunun böyleolduðunu baðýrýr. Ama Ruh'un kullandýðýyöntemler (bunu hiç anlamayanlara kaosgibi gözüken) ise fýsýldar. Dolayýsýyla herzaman kazanan üç boyut olur. Onlarkendilerine minik bir sesle söylenen:"Tanrýnýn sevgisini dinleyin" diyenfýsýltýyý duymazlar.

“Ýþte size söylemeye çalýþtýðýmýz budursevgili varlýklar: Üç boyutun sesi artýkazaltýlmaya baþlanacaktýr. Kavramlarartýk daha eþit olacak ve bu geçiþesnasýnda sizler öylesine büyük bir sýkýn-tý yaþamayacaksýnýz. Ýþte bu size söyle-memiz gereken birinci þeydi.

Iþýk Ýþçilerinin Kendilerine Duyduklarý Öz Deðer

“Size söyleyeceðimiz ikinci þey isemuhtemelen hiç birinizin beklemediði vedaha önceden bilmediði bir þey. Size biraksiyom vereceðim. Bu gezegende endüþük öz deðere sahip olanlar Iþýk Ýþçi-leridir. Bunu biliyor muydunuz? Endüþük öz deðere sahip olanlar sýkça þifacýolurlar. Ruh'la daima bir irtibat halindeolduklarýný düþündüðünüzden dolayý,onlarýn böyle olduklarýný tahmin etme-meniz gayet normal. Aslýnda kendilerineyetenekler baðýþlanan bunlardýr. Ancakonlar sýkça, kendilerini tam olarakbesleyemeyen bir enerji içinde otururlarve kendisini rahat hissetmeyen birisi buenerjinin içersine girdiðinde onlar dakendilerini rahat hissetmezler.Kiþiliklerinin üç boyutu bundan etkilenirve öz deðer ise bunun bir kýsmýdýr.

“Daha önce de söylediðimiz gibi,bizler sizin kim olduðunuzu biliriz.Sizler baþýnýz dik bir þekilde dolaþa-bilirsiniz ama bizler sizin kendinizi yal-nýz hissettiðinizde neler yaptýðýnýzý veneler düþündüðünüzü de biliriz. Bizlersizin pek çok kez aðlayarak: "Nedenben? Baþýma gelen bu þey çözülebilecekmi? Ailem beni anlayabilecek mi? Eþimbeni anlayabilecek mi?" demenizi de iþit-mekteyiz. Sizi bir yerden baþka bir yereaktaracak olan yeni enerjide olacak olanbir þeyi anlatacaðým size. Bu gerçektenher þeyi eþitleyecek olan büyük bir olay-dýr. Bu yavaþ yavaþ olacaktýr sevgili var-lýklar. Bu bir gecede olmayacaktýr amabu onun baþlangýcýdýr. Bu sizin bek-lediðinizden çok fazlasýdýr sevgili ýþýkiþçileri. Iþýk Ýþçisinin öz deðeri, temsilettiði þeyin tüm ihtiþamýyla ortaya çýka-caktýr. Çünkü onlar artýk kendilerine zýtolan bir enerjinin içinde olmayacaklardýr.Onlar kendilerini tam olarak besleyen birenerjinin içinde olacaklardýr.

“Gaia'nýn ve sizlerin ayný amaçla yanyana geldiðiniz yerde, bir çoðunuzyeryüzündeki barýþ potansiyelini yavaþ

SEVGÝ DÜNYASI32

Page 35: 0808Dergi

yavaþ hissetmeye baþlayacak. Her bak-týðýnýz yerde bunu görmeye çalýþýn vebunu ilk hissedecek olanlar, ýþýk iþçi-lerinin ve þifacýlarýn arasýna katýlacak-lardýr. Sizi bunu kutlamaya davet ediyo-rum. Sizi, daha yeniye hazýrlayan eskienerjinizin heykelini dikmeye çaðýrýyo-rum. Bu, sadece kötü olaylarýn anýsýnaanýtlar diken insanlar için de yeni bir þeyolur. Belki bu bilinçten de çýkmanýnvakti gelmiþtir. Neden bu baþarýnýzýölümsüzleþtirmiyorsunuz o halde? Oh,ýþýk iþçileri ne demek istediðimi anlýyormusunuz? Bunun artýk vakti gelmiþtir.2008 bunun tam yýlýdýr ve bu yeni birbaþlangýçtýr. Gelmesini arzu ettiðiniz vegelsin diye çabaladýðýnýz desteði artýkalmak üzeresiniz.

Fotoðrafýn Bütününü Görmek

“Üç: Artýk fotoðrafýn bütününü görme-ye baþlayacaksýnýz ve bunun vakti artýkgelmiþtir. Þimdi gözünüzün önünde þunucanlandýrmaya çalýþýn: Öðrenmenin veruhsallýðý geliþtirmenin eski enerjidekiklasik yolu sizi iþaretsiz bir þekildekaranlýkta býrakmýþtýr. Sonunda yardýmaihtiyaç duyduðunuz ama hiç bir yardýmalamadýðýnýz bir yere geldiniz. Ýþteçözümsüz kaldýðýnýz yerde çözüm sizeulaþtýrýldý. Fotoðrafýn bütününü gördüðü-nüzde problemin de ötesini görebilirsi-niz. Daha büyük resim/fotoðraf sizilineer olmayan bir durumun içine sokar.Yani siz, geçmiþten geleceðe doðru akanzaman tarafýndan daha az kýsýtlanýrsýnýz.Þimdiyi görebildiðiniz için kendinizidaha rahat hissedersiniz çünkü "þimdi"zamanýn lineerliðini saygýyla yücelten birenerji deðildir. Gelecekte size gelecekolan çözümler de daha beklenilebilir ola-caktýr. Bu çözümler, fotoðrafýn bütününügörebildiðiniz için, size, geçmiþteki hal-lerinden daha fazla anlam ifade edecek-lerdir. Size þimdi vermeye çalýþtýðýmkavramlar hayli ileri olup, bazýlarýnýzbunlarý anlamamakta ve yeniden oku-mayý ve dinlemeyi dilemektedirler.

Buraya kadar anlattýklarýmý kýsa bir þe-kilde özetlemem gerekirse, ýþýk iþçilerikendilerini bundan böyle daha rahathissedecekler ve onlarýn "Zaman" ileiliþkileri daha kolay olacaktýr.

Alternatif Þifacýlýða Daha Fazla Meyil Olacaktýr

“Dört: Þifacý, geriye çekil, çünkü þimdielinde olanlar daha da güçlendirilecektir.Elbet ki bu biraz zaman alacaktýr ancakyaptýklarýna þimdi inanmayanlar o zamandaha fazla inanmaya meyil edeceklerdir.Böylesi bir enerji çalýþmasýnýn gerisindegeliþecek olan bilimi bekleyin.Ummadýðýnýz yerlerden gelerek kapýnýzýçalacaklarý bekleyin. Söylediklerimiz birbir gerçekleþtiðinde: "Evet, evet.. oluyor"diyeceksiniz. Ýþte bunu kutlayýn. Sevgilive deðerli varlýklar, bunu kutladýðýnýzdabunlarýn olmasýný saðlayan Ruh'ubilirsiniz. Bu, varolduklarýný bildik-lerinizi, hiç ummadýðýnýz ve bek-lemediðiniz þeyler olduðunda tanýmayave tasdik etmeye benzer. Ýþte bu, boyutlararasý olmaktýr. Ýnanç gerçeðiniz halinegeldikçe, þifa vermek de sizin için dahakolaylaþacaktýr.

“Siz, þifacý olmayanlar, kendinize þifavermek ister misiniz? Buradabulunuþunuzun sebebi bu deðil mi?Gözleriniz tam da bu nedenden dolayý busayfayý taramýyor mu? Kulaklarýnýzbunun için dinlemeye hazýr deðil mi? Sizbunlarý duymak için buraya gelmedinizmi? Bu enerji sizin içindir. Bir tesadüfeseri burada bulunmuyorsunuz. Bugün,bu an ve size yapabileceðiniz söylenenþeylerin hepsi sizindir. DNA'nýzý,hastalýk veya problem bedeninize gelme-den önceki haline döndürün. Onu bozul-mamýþ ve saf haliyle görün ve þifanýnzamana baðýmlý olmayan yani lineerolmayan halini görün. DNA'nýzý bozul-mamýþ, eski saf haline döndürebilmenizmümkün müdür? Evet. Bu odada bulu-nan kiþilerden bazýlarý bunu bir sürediryapmakta ve bunun nasýl yapýldýðýný

33SEVGÝ DÜNYASI

Page 36: 0808Dergi

bilmektedirler. “Size söylemek istediðim þudur ki,

artýk her þey eskisinden daha kolay ola-caktýr. Niçin? Çünkü çaðýn enerjisi sizeulaþmak üzeredir. Çünkü manyetik kafes2002 yýlýndan beri bunu gerçekleþtirmekiçin kurulmaktadýr ve bu artýk sizindir."Oh, Kryon, bunlarýn hepsi ne zamanolmaya baþlayacak?" dediðinizi duyuyo-rum. Ben, bunlarýn þimdi olmayabaþladýðýný söylüyorum ama bunlarýnhepsini bir anda görebilmeniz mümkündeðildir. Bu deðiþimleri onlar üzerindeçalýþmaya baþladýktan sonra görmeyebaþlayacaksýnýz. Þu çok iyi bilinmelidirki, hiç bir insan yan gelip yatarakTanrýnýn mucizelerinin kucaðýnadüþmesini bekleyemez. Iþýk iþçisindenayaða kalkmasý ve kapýlarý açmasýistenecektir daima. Sistemi çalýþtýransenkronizasyonu bulun ve size yaklaþ-makta olan yeni enerjiyi sahiplenin.

Üst Benliðinizle Ýrtibat Kurmak

“Beþ: Üst benliðinizle irtibat kurmaksizin için daha kolay olacak. Bununzamaný sizin için artýk gelmemiþ midir?Þu anda bunu kutlayan pek çok melekvar aramýzda ve onlar harikulade birþarký söylüyorlar sizin için. Keþke buþarkýyý iþitebilseydiniz. Ýnsan kulaðýtarafýndan henüz iþitilemeyen notalardan,boyutlar arasý seslerden, çok yüksekfrekanslarda olduklarý için ölçülmesihayli zor olan ýþýktan ve ýþýðýn renkleriiçersinde eriyen seslerden dahamuhteþem ve etkileyici olabilecek baþkabir þey yoktur. Onlarýn söylediði þarkýyýbir iþitebilseydiniz! Dinleyin. Þarkýnýnsözlerini dinleyin! Oh, sizin isminizgeçiyor hep, sizin meleksi isimleriniz...bunlar sonsuza kadar size ait olan vedünyadakinden farklý olan isimleriniz...Onlar, daha önceden tahmin edilmemiþ,iþareti verilmemiþ ve gerçekleþebileceðikonusunda hiç bir peygamberinkehanette bulunmamýþ olduðu yeni çaðýkutluyorlar.

“Beklediðiniz Armageddon neredeþimdi? Baþýnýza geleceði söylenilenkýyamet nerede? Nerede tüm olumsuz-luklar, kasvet ve keder?Evet, mücadeleher zaman vardý ve daima da olacaktýrancak siz binlerce yýldýr içinde bulun-duðunuz eski enerjiden çýktýnýz ve hiçkimsenin beklemediði bir enerjiningelmesini saðladýnýz. Iþýðýnýz, insanýrkýnýn yüzde birinin bir buçuðundan azbir bölümü tarafýndan yaratýldý. Ýþte buonun ne kadar güçlü olduðunu gösteri-yor. Eðer bu mesajý dinliyorsanýz veneler olup bittiðiyle ilgili her hangi birkanýya sahip deðilseniz, size þunusöyleyeyim: Bu sadece seçkinlere iletilenbir mesaj deðildir. Bu, sadece ezoterikkiþilere iletilen bir mesaj da deðildir. Bizsizlerin kimler olduðunuzu biliyoruz vesizi yargýlamýyoruz. Sizler her hangi birailenin üyesi gibi sevilensiniz. O haldeneden daha yakýndan bakmýyorsunuz vegelenlerin sizin için de olduðunu gör-müyorsunuz? Elbet ki özgür iradenizolduðu için bunu yapmak zorunda dadeðilsiniz ama bu gezegende güzel þeyleroluyor ve ben bugün bunlar hakkýndakonuþuyorum.

Tanrýyla Ýliþki

“Altý: Bir ýþýk iþçisi elbisesi içinde ken-dinizi þimdiye kadar hissettiðinizden çokdaha rahat hissedeceksiniz. Ruh'la olaniliþkiniz aðabeyiniz ya da birkýzkardeþinizle aranýzdaki iliþki gibi ola-cak. Eðer deðiþmek istiyorsanýz bu, Tanrýile insan arasýndaki iliþkiye benzemeye-cektir. Bu aranýzdan bazýlarýnýn kanallýkyapmasýný gerektirecektir. Buna hazýrmýsýnýz? Oh, bunu yüksek seslesöyleyemiyorsunuz belki de. Daha öncede söylediðim gibi, bu daha üst ben-liðinizle irtibat kurmak olabilir. Bundankorkmanýz gerekmez. Bu sizinle kendiaranýzda gerçekleþecek bir irtibat olacak-týr. Tanrýnýn hayatýnýzdaki sevgisindenkorkmayýn. Hayatýnýzda gerçekleþecekolan dönüþümden ve geçiþ döneminden

SEVGÝ DÜNYASI34

Page 37: 0808Dergi

korkmayýn. Herkes deðiþimi ürkütücü vekorkutucu bir þey olarak görür. Ama yabu tüm sorunlarýnýzýn tek çözümü ise neyapacaksýnýz? O halde büyük olumludeðiþimi düþünün.

Yeni Baþlangýcýn Zorluklarý

“Þimdi, yeni baþlangýçlarýn yaratacaðýdeðiþimlerin sizi farklý þekillerde nasýlmücadeleye davet edebileceklerini ayrýn-týlý bir þekilde anlatmak istiyorum... Buenerjinin vasfý, medyumumun hayatýnýbile deðiþtirebilir.

Çok Fazla Iþýk

“Ýçinizdeki ýþýk sonunda öyle bir halegelecektir ki, dýþarýdan görünmemesiimkansýzlaþacaktýr. Belki de içinizdekalmasýnýn sizi daha güvende tutacaðýnýdüþünmüþtünüz (gülüþmeler). Onu artýkdaha fazla içinizde tutamayacaksýnýz.Ýnsanoðlu, nasýl bir þeye soyunduðunuzuve sizin ne yaptýðýnýzý gayet iyi bilecek.Size bugünün haberini çok önceden ver-miþ olduðumuzu hatýrlayýn. Size ýþýk ilekaranlýk arasýndaki savaþlardan söz etmiþve sahip olduklarýnýzý kabul etmeyecekolanlarýn da bulunabileceðinisöylemiþtik. Bunlarýn sayýlarýnýn daha daartabileceðine dikkatinizi çekmek iste-rim.

“Baþkalarý tarafýndan fark edilmeksizinhayatlarý deðiþtirebilen bir spirtüel güceve ýþýða sahip olamazsýnýz. Ne kadar ses-siz ve ne kadar mütevazý olursanýz olun,içiniz Ruh'la ve Tanrý'nýn sevgisiyledoludur ve insanlar bunu ister istemezfark edeceklerdir. Ve siz bunuþimdikinden daha fazla açýklamaya zor-lanabilirsiniz. "Kryon, ben þimdi neyapacaðým? Ne anlatacaðým? Bir ýþýkiþçisi olduðumu onlara söyleyecekmiyim?" diye sorabilirsiniz bana. Bunavereceðim cevap: "Hayýr"dýr. Bunlarýnyerine insanlara neden Tanrýya aþýkolduðunuzu anlatmýyorsunuz? Onlarakendinizi farklý bir þekilde gördüðünüzü

ve bu kýlýðýnýz içinde kendinizi daharahat hissettiðinizi neden söylemiyor-sunuz? Anlattýklarýnýzýn hiç birininonlarýn hayatlarýný ve baðlý olduklarýkiliseleri asla tehdit etmediðini nedenaçýklamýyorsunuz? Ýnsanlarýn Tanrýyýsizde görmelerine izin verin ve kork-mayýn.

Iþýk Ýþçisinin Korkusu

“Bir çok ýþýk iþçisi bundan korkacaktýr.Bu, ýþýðýn tabiatýnda vardýr zaten.Binlerce yýldan beri koyu bir enerji içinekurulmuþ olan yeryüzü daha önce hiçolmadýðý kadar bir ýþýða bürünürse, ola-caðý budur. Karanlýða alýþmýþsanýz vekarþýnýza aniden ýþýk çýkarsa, gözlerinizikapatýr ve bunun ne olabileceði üzerindedüþünmeye baþlarsýnýz. Karanlýk içindeaðlayýp, sýzlayanlar olabileceði gibi, ha-yatýn sýkýntýlarýný ve acýlarýný mutluluðadönüþtürecek olanlar da olacaktýr.Karþýnýza kurbanlar ve kurban olmaktanhoþlananlar çýkacaktýr. Ýnsanlarýn bazýlarýsizden korkup kaçacaklardýr.

“Çünkü siz onlarýn henüz anlamadýk-larý bir þeyi temsil ediyor olacaksýnýz veironik olan þudur ki, elinizde taþýdýðýnýzýþýk onlarýn hayatlarýna þifa getirecek,acýlarýný dindirecek ve onlarý yükseltecekolandýr. Ancak onlar size dokunmayacak-lardýr. Elinizdeki þeyin kendilerini deyakacaðýný düþüneceklerdir. Güçlü olansizsinizdir! Kendinize: "Bende sevme-dikleri þey nedir? Beni ansýzýn bu denlireddetmelerinin ve bana ihanet etmele-rinin nedeni nedir? Oysa ki ben sadeceýþýk taþýyorum!" dersiniz. Bu davranýþ-larýn tek sebebi korkudur. Bu ýþýða vekaranlýk dünyada onun temsil ettiði þeyekarþý duyulan korkudur. Bu durum sizide etkileyecek midir? Elbet ki...

“Öyleyse bunun böyle olacaðýný ve neyapmanýz gerektiðini önceden bilin. Sizbuna hazýrlýklý olun. Böyle bir þeybaþýnýza geldiðinde onlara sadecesevginizi gösterin. Ýyileþmek istemeyeneþifa veremezsiniz. Yapabileceðiniz tek

35SEVGÝ DÜNYASI

Page 38: 0808Dergi

þey, ýþýðýnýzýn parlamasýna izin vermektir.Iþýðýnýzý görenlerin týpký sizinki gibiözgür iradeleri vardýr. Bunu ya kabuledeceklerdir ya da ondan kaçacaklardýr.Yaptýðýnýz keþfe henüz hazýr olmayanlarakarþý yargýlayýcý bir tutum sergilemeyin,çünkü onlar Tanrý tarafýndan týpký sizinsevildiðiniz gibi sevilmekteler ve bugezegende dersler almak için her birikendilerine ait olan kavrayýþ yollarýüzerinde ilerlemektedirler.

Lee Carroll'a Mesaj

“Üç numaralý mesaj hepinizin iþite-bilmesi ve bilmesi için medyumum LeeCarroll'adýr.

“Yýllardan beri ona medya ile ilgiliikaz edici öðütlerde bulunmaktayým.Yýllardan beri kitlesel medya içinde ruh-sal irtibat kurma çalýþmalarýnýn yapýl-masýnýn ve bunun yayýnlanmasýnýnuygun olmadýðýný anlattým ona. Herhangi bir yayýný dinlediðinizde bir þeyiisteyerek deðil de, havaya yayýlmýþ olanyayýndan tesadüfi olarak seçtiðiniz birkanal vasýtasýyla bulursunuz. Böylece biranda karþýnýzda Kryon'un konuþtuðunugörürsünüz.

“Tam ve kayýt edilmiþ bir irtibatý radyove TV kanalýyla yayýnlama izni yokturve dahasý bu doðru bir eylem deðildir.Belki ileride bunun da zamaný gelir amaþimdi deðil. Ama bu noktadan itibarenmedyumumun daha önce asla yapmadýðýiki þeyi yapmasýna izin verdim.Bunlardan birincisi: Daha önceden tasar-lanmýþ olan ve kendi yarattýðý irtibatörneklerini yayýnlama izni vardýr. Bunlarirtibatýn hepsi deðil, belli bölümleridir.Ýkincisi ise, Kryon ile ilgili röportajlaryapabilir ve sorulan sorulara cevaplarverebilir. Ve o bir evanjelist olmadýðýn-dan dolayý bunu sevebileceðini zannet-miyorum. Bu yeni enerjinin gerektirdiðibir þey, dostum. Genel halkýn kabul et-meye veya reddetmeye hazýr olmasýnýnbir parçasý bunu gerektiriyor. Onu bir

palyaço olarak görecek bir çok insan dabulunacaktýr. Yine de size söyleyeyim buiþe onu Tanrýnýn sevgisi hazýrladý ve buiþin içinden de yine Tanrýnýn sevgisiçýkaracaktýr.

Sahtesi

“Kanallama iþinin sahtesini yapmakgitgide daha da zorlaþacaktýr çünkü ýþýðýgörecek olan insanlarýn sayýsý her geçengün daha da artacaktýr. Herkes ýþýðýnsahte mi, gerçek mi olduðunu bilecektir.Sahte olanlar hemen açýða çýkacaklardýr.Bunu, baþkalarý üzerinde kontrol kurmakve güç ve haksýz ün kazanmak içinyapanlar istisnasýz herkes tarafýndananlaþýlacaktýr. Böylece insanlar ýþýk iþçi-leri ve ýþýk iþçileri olmayanlar diye ikiyeayrýlacaktýr.

“Her bir sözcüðün içindeki TanrýSevgisinin bütünlüðünü arayýn. Ýnsanlýðaolan sevgisini apaçýk belli eden, hiç kim-seyi ayýrd etmeden sevdiðini haykýran,kendisini dinleyen her bir insan oðlunuyargýlamadan kabul eden Tanrýnýnsevgisinin bütünlüðünü arayýn heryerde.Ýþte bu sizin bildiðiniz Tanrýdýr. Ýþte busizin aþýk olduðunuz Tanrýdýr. Ýþte bu,bugün sizin ayaðýnýzý yýkayan Tanrýdýr.

“Ruh'un enerjisi bölümlere ayrýlamazveya bir doktrine dönüþtürülemez. Busözleri iþittikten sonra : "Bunu söyleyenbir Þeytan olmalý" diyenler olabileceðigibi : "Ýþte bu Tanrýnýn Sevgisi" diyenlerde olabilir. Ýnsan oðlunun özgür iradesi-ni, bunlarýn her ikisini birbirinden ayýrdedebilecek olan bilinçlilik hali belirler.

“Kryon adýndaki bu varlýðýn insanlýðaaþýk olduðunu ve sizlere uygun olmayanhiç bir mesajý ya da felaket haberinigetirmeyeceðini anlatmak isterim.Kryon, kendisini dinlemek ve okumaküzere þimdi bu odayý doldurmuþ olan veadýna insan denilen o varlýðýn muhteþem-liðini daha da belli etmek için buradadýr.

“Buna bakýp da çaðlarýn mitoloji-lerinden geliþtirdiðiniz bazý dünyasaldoktrinleri takip etmediðinden dolayý

SEVGÝ DÜNYASI36

Page 39: 0808Dergi

uygun olmadýðýný söylemeyin. Bunuyapamazsýnýz. Ev ödevinizi yerinegetirin. Buradaki sevgiyi hissedin. Sonrada sizi sýnýrlandýran kalýplarýn dýþýnaçýkarak kendiniz için karar verin. Býrakýnbu kararý kalbiniz versin.

“Þimdi dostum benimle radyo ve tele-vizyon kanalýyla konuþman için sananeden izin vermiþ olduðumu artýk bili-yorsun. Senin on dokuz yýldýr yaptýðýniþin sahte olduðunu göstermeye çalýþan-larla vereceðin mücadelede sana yardýmetmek için buradayým.

Deðiþim Size Ulaþmak Üzeredir

“Son söyleyeceðim budur. Büyükdeðiþim için hazýrlanýn. O size doðrugelmektedir ve pek çok ruhsal irtibatçalýþmasýyla bunun böyle olacaðý sizeönceden duyurulmuþtu. Maya'larýn2012'de olacaðýný söyledikleri deðiþimehazýrlanmanýn baþlangýcýdýr bu. Birçoðunuzun korktuðu bu sihirli yýl, dahaöncesinde melekler tarafýndan dabildirilmiþ olan, yeni bir enerjiye geçiþyaptýðýnýzý söyleyen zaman çizelgesinde-ki tek iþaret levhasýdýr. 2012 de, orayavarmýþ olduðunuzu kutlayacak olaniþaret levhasýnýn dýþýnda hiç bir belirginspirtüel olay olmayacaktýr. Bu farklý ola-caktýr. Aranýzdan deðiþimi sevmeyenleriçin bu korkutucu olacaktýr. Öyleysebuna hazýrlanýn. Size getirdiðim her þeydeðiþimin içinde bile pozitif ve ýþýkladoludur. Size çok önceden mümkün ola-bileceðinin haberini vermiþ olduðumuzþeye þimdiki ömrünüzden itibaren hazýr-lanmaya baþlayýn. Barýþýn yavaþ yavaþyeryüzüne hakim olacaðý gerçeði, dahaönceden asla beklemediðiniz bir þeydi.Deðiþen Ortadoðu'yu yakýndan izleyin.Oh, bu elbet ki hemen olmayacak. Ancaktohumlar oradadýr. Ben þu anda Ýbraniceve Arapça konuþanlarýn kulaklarýnasesleniyorum ve size diyorum ki:Zamanýnýz gelmek üzeredir. Bu sizinolmasýný dilediðiniz ve olsun diye duaettiðiniz bir þeydi. Zor bir coðrafyada

uzlaþma bilincine eriþmenin baþlangýcýdýrbu. Deðiþim size ulaþmak üzeredir. Onudikkatle izleyin, onun için dua edin, onaýþýðýnýzý gönderin, onun bir parçasýolun...çünkü o sizindir.

“Haber bültenlerinize fazla deðer ver-meyin. Onlar size kötünün en kötüsünügetireceklerdir. Onlar bunu her zamanyapmaktadýrlar ve yapacaklardýr da. Buonlarýn sisteminin bir parçasýdýr.Medyanýz daima, yeryüzünde vuku bul-muþ olan en kötü ve en nefret uyandýrýcýolayý arayýp bulacak ve tüm kaynaklarýnýbunlar için harcamaya devam edecektir.Onlar size olmakta olan diðer þeylerianlatmayacaklardýr. Örneðin þu andaOrtadoðu'da gerçekleþtiriliyor olanhükümetler dýþý barýþ çalýþmalarý hakkýn-da sizi bilgilendirmeyeceklerdir. Her ikitaraftan yüzbinlerce insanýn meseleyiçözebilmek amacýyla bir araya toplandýk-larýný anlatmayacaklardýr. Haber bül-tenlerinizde bunlar asla yer almamak-tadýrlar.

“Bu odada oturup da bu mesajýkulaðýyla iþitenlere ne mutludur ki onlarburadan, geldikleri gibi gitmeyeceklerdir.Onlar ayaklarýnýn bugün yýkandýklarýnýbileceklerdir.

“Ben Kryonum. Söylediklerim aynenböyle olmasa idiler onlarý size anlat-mazdým. Ben insanlýða aþýðým ve herzaman da böyle olacaðým, ta ki son güngeldiðinde hepimiz yeniden bir olanakadar.

“Ve öyledir...”

37SEVGÝ DÜNYASI

Page 40: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI38

Doðum Ýzleri,Eksik ya daDeformeOlmuþOrganlarCarol Bowman'ýn, "Children's Past Lives" Kitabýndan Çeviren: Nelda Bayraktar

ÇOCUKLARIN GEÇMÝÞ YAÞAMLARI

Hatýrlayacaðýnýz gibi geçen ay, yazarýmýz Carol Bowman, doktor Stevenson'un yaptýðýdiðer araþtýrmalara yer vermiþti. Bunlardan birisi Shamlinie adýndaki bir Hintli kýz,diðeri ise Ravi adýndaki bir çocuða aitti. Kýz, doðduðu zamandan beri birbirleriyle ilintiliolmayan iki tane belirgin fobiye sahipti. Bunlar, ancak geçmiþ hayatý incelendiðinde biranlam kazanýyordu.

Shamlinie küçük bir bebek iken sudan ölesiye korkuyor, yýkanmasý gerektiðinde red-dediyordu. Kýz ayný zamanda otobüslerden de çok korkuyordu. Kazara otobüse bindirildi-ðinde veya otobüsü uzaktan gördüðünde histerik bir þekilde aðlýyordu. Bebek Shamliniekonuþma yaþýna geldiðinde anne ve babasýna Galtudawa adýndaki bir kasabada yaþadýðýeski hayatýný tüm detaylarýyla anlatmaya baþladý. Ayrýca nasýl öldüðünü de söyledi. Ek-mek almak için evden çýktýðý bir gün, yaðan yoðun yaðmur nedeniyle her yeri sel bastýðýiçin, araçlara tahsis edilmiþ yoldan yürümeye baþladýðýnda bir otobüs üzerine doðrugelmiþ, su sýçratarak onu selin bastýðý alana doðru itmiþti ve ölümüne neden olmuþtu.

Ravi Shankar ise, 1951 yýlýnýn Temmuz ayýnda doðmuþtu. Ýki yaþýna geldiðinde anne vebabasýna kendisinin aslýnda Munna olduðunu, babasýnýn ise Kanauj kentinde berberlikyaptýðýný anlattý. Bir gün iki tane adam onu kaçýrarak boðazýný kesmiþler ve onu kumlukbir alana gömmüþlerdi. Bu olay yapýlan çalýþmalar neticesinde doðrulanmýþtý. Ravi'ninboðazýnda uzun bir býçak izi vardý. Dr. Stevenson Ravi'nin boðazýndaki bu iziincelediðinde Ravi onüç yaþýna gelmiþti. Stevenson yaranýn uzunluðunu, rengini veçevresindeki dokularý derinlemesine inceledi. Bunun, iyileþmiþ bir býçak yarasý olduðunusöyledi. Ravi on sekiz yaþýna geldiðinde eski hayatýyla ilgili anýlarý iyice soluklaþmýþ, jiletve býçaklara karþý duyduðu fobi ise kaybolmuþtu. Ancak boðazýndaki yara izi hâlâgörülebiliyordu.

Page 41: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI39

Ravi Shankar'ýnboðazýndaki doðum izinintýpatýp Munna'nýn boynun-daki öldürücü yarayla ilin-tili olmasý alýþýlmadýk birolay deðildir. Dr.Stevenson, 895 adetvakadan 309'unda yanikanýtlanmýþ vakalarýnýnyüzde otuz beþinde,geçmiþ hayatlarla bire birörtüþen doðum izlerine,eksik ya da deformeolmuþ organlara rast-lamýþtý. Adý:"Reenkarnasyon veBiyoloji: Doðum Ýzlerininve LekelerininEtimolojisine Bir Katký"olan bir dizi önemlikitabýný bu fenomene ayýr-mýþtý. Bu kitaplarýn 2300sayfasýnda 210 adet kanýt-lanmýþ vaka örneði ve-rilmektedir. Dr.Stevenson'un enmuhteþem eseri diye nite-lendirilebilecek olan bukitaplar, onun reenkar-nasyona delil olarak sun-duðu bu vakalara verdiðibüyük önemi de açýkçagöstermektedirler. Buvakalar, geçmiþle þimdikihayatlar arasýnda fizikselkanýt sunmalarý bakýmýn-dan önemlidirler. Birvakadaki sözel vedavranýþsal kanýtlar nekadar güçlü olurlarsaolsunlar, eleþtirmenlereninde sonunda verilerdebir hata bulacaklardýr.Ancak doðum izleri veeksik ya da deformeolmuþ organlar - özelliklede ölen kiþinin týbbý kayýt-larýyla kanýtlandýðýnda,geçmiþle þimdiki hayatarasýndaki ilintinin kesin

olarak reddedilemez veelle tutulur bir kanýtýhaline gelmektedirler.

Stevenson'un, "Journalof Scientific Exploration"dergisinde makale olarakda yayýnlanan vakalarýn-dan birisi ise geçmiþ ha-yatýnda göðsünden kurþunyarasý alarak ölen birHintli çocuða aitti. Buçocuðun göðsünde otopsiraporuyla da belgelenenve ölümcül bir yaraylabirebir örtüþtüðü açýkçagörülen bir dizi doðum izivardý.

Bir diðer kurban isekafasýnýn sað tarafýnaböyle bir kurþun isabetetmiþ olan bir Türk çocuk-tu. Bu durum eski hayatýn-daki hastane raporlarýndabirebir yer almýþtý. Geçmiþhayatýný hatýrlayan çocuk,deforme olmuþ ve tamoluþmamýþ bir kulakladoðmuþtu. Ayrýca yüzününsað tarafýnda geliþimbozukluðu vardý.

Bir kadýnýn sýrtýnda bir-birinden ayrý olacak þe-kilde, lineer dizilimliyaraya benzer doðumizleri vardý. Bu kadýngeçmiþ hayatýnda, sýrtýnýnüç yerinden balta darbesialmýþtý.

Hindistan'da doðan birdiðer çocuk ise, sað eliparmaksýz bir þekilde doð-muþtu. Bu oldukça nadirgörülebilecek bir vakaydý.Parmaklarý, geçmiþ ha-yatýnda bir saman parçala-ma makinesinin býçak-larýyla kökündenkesilmiþti.

Dr. Stevenson'unüzerinde çalýþtýðý doðum

izlerinin, yetiþkinlerinçoðunda görülen ve kalýnbenlere benzeyen vakalar-la hiç bir ilintisi yoktu.Bunlar çoðunlukla ya yaraizlerine ya da yaralarabenziyordu. Ayrýcaoldukça belirgin, büyük vefark edilebilir niteliktey-diler. Bunlarýn dýþýndadeforme olmuþ organlarlada dünyaya gelenler vardý.Bunlar da diðerleri gibinadir ve olaðan dýþý olay-lar olup, tanýmlanabilirnitelikteki geliþim bozuk-luðu kategorisine girmi-yorlar ve dýþsal bir uygu-lama neticesinde meydanageldikleri açýkça bellioluyordu.

Dr. Stevenson ayný sýkýaraþtýrma yöntemlerinidoðum izleri, eksik ya dadeforme olmuþ organlariçin kullanmaya baþladý.Bunlarýn doðumda mevcutolduklarýna dair þahitlerinverdikleri ifadeleri kayýt-lara geçirdi. Bunlarý dadiðerleri gibi dikkatliceölçtü ve fotoðraflarýnýçekti. Sujeyle eski haya-týndaki kiþi arasýnda birailevi ve genetik baðýnbulunup bulunmadýðýnýveya bunlarýn hamileliksýrasýnda meydana gelenolaylarla açýklanýp açýk-lanamayacaðýný iyiceinceledi. Sonra da bukiþinin önceki hayatýylave ölümüyle ilgili gerçek-leri dosyaladý. Bununlailgili þahitlerden eldeettiði bilgileri, týbbi kayýt-larý ve varsa otopsi rapor-larýný da topladý.Unutmayýn ki Dr.Stevenson batý týbbýna

Page 42: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI40

göre yetiþmiþ bir hekimdive neye bakacaðýný gayetiyi biliyordu. Sonundaeski hayatla ilgili kanýtlan-mýþ ölüm yaralarýný veyaizlerini þimdiki yaþamdakiizlerle karþýlaþtýrabilirdi.

Dr.Stevenson, öncekiþahsiyeti tanýmlayabilmekve tespit edebilmek için,çocuðun sözel anýlarýnýnyeterliliðine bakýyordu.(Örneðin Swarnlanta'nýnhatýrladýklarý gibi). Birçok çözülmüþ vakada bu,çocuðun veya ailenin dahaönce hiç görmedikleriveya tanýmadýklarý birisioluyordu. Diðer bir deyiþ-le, bu vakalar daha ilerikanýtlar olan doðum izleriveya eksiklikleri itirafedilmeden çok önce kendibaþlarýna yeterli olmalýy-dýlar.

Bazý eleþtirmenler budoðum izlerini ve eksik-liklerini tesadüfe baðla-maktadýrlar. Ancak Dr.Stevenson'un ortaya koy-duðu belirgin sayýdakidoðum izlerinde iki veyadaha fazla sayýdaki doðumizleriyle uyuþtuðugörülmektedir. Örneðin,sýrtýnda üç adet yara iziolan kadýn gibi...Stevenson, 210 vakadansekizinde bu tarz çiftdoðum izlerine rastlamýþtý.Bu vakalarýn dokuzukurþun yaralarýyla ilgiliy-di. Bunlar kurþunlarýnsadece giriþ ve çýkýþ yer-leriyle birebir örtüþmeklekalmýyor ayný zamandagiriþ yerinin küçük veyuvarlak olmasýna, çýkýþyerinin ise büyük ve

düzensiz olmasýna kadarbirebir aynýlýk gösteriyor-du. Bu durum, bir kurþu-nun çýkýþ yerinin balistikolarak daima giriþyerinden daha büyükolduðu gerçeðini onaylý-yordu.

Peki ya iki adet doðumizi tesadüfi bir þekilde ikiyarayla ayný olduðunda neolacaktý? Stevensonhesaplamasýný yaparak,bunun 25,600 de 1olasýlýkla doðru olabile-ceðini ortaya çýkardý.

ÝNANÇ

Dr. Stevenson reenkar-nasyonu ispat etmektemidir? Bunu asla iddiaetmemektedir ve etmeye-cektir de. Stevenson,reenkarnasyon için kanýtsaðlamakta ama reenkar-nasyonun tam olarakkanýtlandýðýný nedensesöylememektedir."Reenkarnasyon VakasýOlabilecek 20 Vaka" isim-li kitabýna bilerek bubaþlýðý vermiþtir. BirAmpirik (Deneyci) olarakStevenson, son sözüsöylemek istememektedir.Onun bu tutumuylabizlere söylemek istediðiþey çok açýktýr: "Kanýtburadadýr, kararý kendinizvereceksiniz"

Hatýrlayacaðýnýz gibibenzer bir tutum Dr.Woolger'da da vardý.Çünkü o:"Reenkarnasyona isterinanýn, isterseniz de inan-mayýn, sonuçlarýnýn kiþi-leri tedavi etmesi önem-

lidir" demiþti. Woolgergeçmiþ yaþam anýlarýnýnpsikolojik gerçekleriyleilgilenmiþti sadece.

Her iki bilim adamý dabulduklarý ince kanýtlararaðmen, reenkarnasyonainandýklarýný açýkça beyanetmemiþlerdi. Ben ise,geçmiþ yaþamdan gelenanýlarýn gerçekten geçmiþyaþamý anlattýklarýnýdüþünüyorum.

Bu doktorlarýn tutumlarýbana: "Bir þey ördek gibiyürüyorsa, bir ördeðe ben-ziyorsa ve bir ördek gibises çýkarýyorsa, o ördek-tir" diyen eski bir deyiþihatýrlattý. Dr. Stevensonsadece: "Ördeðin kanýtýburadadýr ancak ben sizeonun ördek olduðunusöylemeyeceðim" demek-tedir. Dr. Woolger ise:"Gelin buna ördekmiþ gibidavranalým" demektedir.

Ben bu þeyin ördekolduðunu söylüyorum veonun ördek olduðunainanýyorum.

Dr. Stevenson'un eser-lerini dikkatlice okuduk-tan, onun mantýðýný takipettikten ve vakalarýndakigerçekleri iyice sindirdik-ten sonra, bu anýlarýngerçek olmadýklarýný kimiddia edebilir ki? Kendideyimiyle: "Hangi kanýt,eðer ona sahip olsaydýnýz,sizi reenkarnasyonunolduðuna ikna ederdi?"

(Gelecek Ay: "KanýtEsas Nokta Deðildir"baþlýðýyla konumuzadevam edeceðiz)

Page 43: 0808Dergi

ELFLER DÜNYASININ GERÝ DÖNÜÞÜ - IV

Çeviren: Arýn Ýnan

Kahu Fred Sterling medyumluðunda, usta rehbervarlýk Kirael tarafýndan iletilen bilgilerdir. Kirael’inElflerin dünyasý hakkýnda ilettiði inanýlmaz bilgiler,medyum Kahu Fred Sterling tarafýndan bir kitaptatoplanmýþtýr. Okuyacaðýnýz yazý bu kitaptan yapýlmýþbir alýntýdýr.

Page 44: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI42

ÜSTAD KIRAEL, ELFLERLE ÝLGÝLÝ SORULARACEVAP VERÝYOR

Soru: Üstad Kýrael, hiç Elfler Dünyasýüzerinde bir çalýþma yaptýnýz mý? Ayrýcasiz açýlýþ konuþmanýzda Elf toplumunundiþil enerjileri hakkýnda konuþmuþ vebunlara neden Tanrýça denildiklerinisöylemiþtiniz. Tanrýça ýþýðýnýn, Elftoplumundaki rolü nedir?

Kirael: Elfler Dünyasý hakkýnda 600yýl süren bir çalýþma yaptým. Onlarý bukadar çok sevmemin nedeni de budur.600 Elf yýlý sizin dünyadaki yýllarýnýzdandaha uzundur. Ýþte bundan dolayý onlarýdaha iyi öðrenmek için iyi bir fýrsat veþans elde ettiðimi düþünüyorum.

Elf toplumunda periler toplumundaolduðu gibi diþil enerji güzelliðin mutlakþekilde mükemmelliði olarak tanýmlan-maktadýr. Her ýþýk tanrýçasý mükem-meldir. Tanrýçalardan birisi gözündenaþaðýya oradan da yanaðýna doðru inenbir yara izine sahip olduðunda bileaynaya baktýðýnda bunun ne kadar güzelbir yara izini olduðunu düþünür. Bunuyaparken de kendisini kandýrdýðýnýdüþünmez. Tanrýça mükemmel ýþýktýr vebu ýþýk sevginin ýþýðýdýr. O enkarne olansevginin enerjisidir. Böylece Elfdünyasýndaki her diþi, Tanrýça ýþýðýolarak bilinir ve bazýlarý bu ýþýðý diðer-lerinden daha güçlü bir þekilde yansýtýr.Þu anda sizin toplumunuzda diþil enerjiuyanmaktadýr ve bu inanýlmaz birtitreþimle olmaktadýr.

Elf toplumunda Kutsal olanlar erilbeden yapýsýna sahip olduklarý halde,kromozom deðerleri açýsýndan diþi bedenyapýsýna sahiptirler. Bu ne kadar þaþýrtýcýdeðil mi?

Soru: Ben de diþil enerji ile baðlantýkurduðumda, bu güzel varlýklar çevremisardýlar. Onlar içlerinden dýþarýya doðrubeyaz ýþýk yayan sütunlara benziyorlardý.

Bunlardan bir tanesi beni hiç býrakmadýve o günden beridir de her zaman benim-le beraber. Bana onlarýn Arcturia'dangeldikleri söylenmiþti ama bunun tamolarak doðru olduðunu düþünmüyorum.Sonra bir gökkuþaðýnýn resmini çek-tiðimde içinde sayýsýz yeþil enerji küre-ciklerinin olduðunu gördüm. Elf toplumubenimle irtibat kurmaya mý çalýþýyorsizce?

Kirael: Kapýlar açýktýr. Diðerdünyalardan içeriye girenler olacaktýr.Hangi ýþýðý kullanýrlarsa-kullansýnlar buolacaktýr. Þu anda ona yakýndan bak-týðýnýzda uzun boylu, soluk ve yeþil ýþýkyayan bir Elf'in hemen burada olduðunugörürsünüz. Size aynen þunu söylüyor:"Bir gün herkes aslýnda benim senolduðumu öðrenecek. Ýþte þimdi açýklýyo-rum ki sen benim serüvenimsin ve bende seninki. Ben Arcturia'lý deðilim amaben Kutsallarýn dünyasýndaným ve kut-sallýðýn içinde sana hizmet ediyorum kihep birlikte dünyaya hizmet edebilelim.Üstad Kýrael'e medyumu vasýtasýylakonuþmama izin vermesinden dolayýteþekkür ediyorum."

Soru: Elf toplumu güzel bir dünya,bozulmamýþ mükemmel bir çevre, temizsu, mavi gökler var etmiþ. Her bir Elf,birbirinin ýþýðýný çoðaltýyor ve birbir-lerinin tekamüllerine hizmet ediyor. Aynýþeyi kendimiz için nasýl gerçekleþtirebili-riz? Ayný realiteyi yeryüzünde de gerçek-leþtirebilmemiz için neler yapmamýzgerekir?

Kirael: Sizin zaten bunu gerçekleþtir-meniz gerekiyor ve bundan baþka birçözümünüz zaten yok. Siz bunu büyükdeðiþim sayesinde gerçekleþtireceksiniz.Elfler dünyasýnýn kutsallarý buna büyükaydýnlanma diyorlar. Aradaki fark nedir?Bu sizin yaklaþmakta olduðunuzdeðiþimdir. Ben gerçeðin üzerindekitozlarý temizleyerek onu ortaya çýkarýyo-rum sadece. Elf çocuklarýnýn kýrklý ve

Page 45: 0808Dergi

43SEVGÝ DÜNYASI

ellili yaþlarýna kadar çocuk kaldýklarýnýhatýrlayýn. Buna ilaveten her çocuktopluma ait oluyordu, sadece anne vebabalara deðil. Ýþte bundan dolayý hiç birçocuk aç kalmýyordu. Hiç bir çocukdiðerinden fazlasýna sahip olmuyordu.Çünkü çocuklar herkese aitti ki bu, herçocuðun eþ derecede sevildiðini vebakýldýðýný gösteriyordu.

Nefret ve çekiþme Elf çocuklarýndanalýnmýþtý çünkü onlara çocukluklarýndasevgi, þefkat ve iyilik öðretiliyordu. Elfçocuðu bir çiçeðe nasýl bakacaðýný veonu nasýl seveceðini, bir aðacý nasýlyetiþtireceðini ve kendi gýdasýný nasýltemin edeceðini öðreniyordu. Elf çocuk-larýnýn tümü çevrelerini nasýlgüzelleþtireceklerini öðreniyorlardý.

Elf çocuklarý yetiþkin olduklarýnda, kibu yaklaþýk 100 yaþýna geldiklerindeoluyordu, tarihini öðrenmeye baþlýyordu.Ýþte o zaman onlara DrowEflerden ve ýþýðý parlakolmayan diðer Elflerdensöz ediliyordu. Elfler detýpký dünyalýlar gibi karan-lýk ve kasvetli zamanlaryaþamýþlardý. Elfler bilinçdüzeylerini yükseltmek içinçalýþmak zorundakalmýþlardý.

Soru: Büyük ÝskenderKütüphanesinin yakýl-masýnýn Elf toplumuüzerindeki etkisi ne olmuþ-tur?

Kirael: Büyük ÝskenderKütüphanesi ilk yakýldýðýn-da Elfler üzülmüþlerdi.Ancak dört kez yakýlankütüphanede Elfler ile ilgilibilgilerin bulunduðu kitap-lar her nedense korunmuþ-tu. Ýkinci ve üçüncüyangýnlar daha da kötüydü

ve daha kasýtlýydý. Kötü sihirbazlarmanyetik güçlerini kullanarak bu yangýnýçýkarmýþlardý. Evet onlar kötü sihir yapankiþilerdi. Bu olaydan sonra Elf toplumudünyayý terk etmeye karar vermiþti.Ancak sonradan yeniden burayadöndüler, merak etmeyin.

Soru: Elfler neye benzemektedirler?Kirael: Ortalama bir Elf, uzun boy-

ludur ve badem þeklindeki gözlere sahip-tir. Erkek Elflerin ise platin renkli uzunsaçlarý vardýr. Diþi Elfler uzun siyahsaçlara sahiptirler ve Yaratýcýnýn ýþýðýndamükemmel bir güzelliðe sahiptirler.Dokuz yaþýndaki bir Elf henüz bebeksayýlýr ve kutsallýðýný ve hayat mücade-lesini bu yaþta seçer. Elfleri tanýmlamayaçalýþmak onlarý tarif etmek sayýlýr kionlar tanýmlanmaktan hiç hoþlanmazlar.

Soru: Bugünkü açýlýþ konuþmasýnda veyaptýðýnýz eski konuþmalarýnýzda Elf

Page 46: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI44

toplumunun Japon kültürüyle yakýndanilgili olduðunu söylediniz. Elflerin geridönüþü Japonya'daki ýþýk iþçilerini nasýletkilemiþtir? Japonca'yý ya da diðer Asyadillerini konuþtuðumuz zaman yeryüzüneElf titreþimini mi getirmiþ oluruz?

Kirael: Japon toplumunun Elftoplumuyla gerçekten yakýn bir alâkasývardýr. Japonya'ya gitmiþliðiniz varsaeðer, Japonlarýn mermi hýzýyla hareketeden trenlerini ya da þehirden þehremekik seferleri yapan minik ama hýzlýaraçlarýný gördüðünüzde bunlarýn Elflerleolan alakalarýný kurmamanýz imkânsýzdýr.Onlar da týpký Elfler gibi yoðun bir þek-ilde bir arada ama herbiri yerliyerindedir. Elf toplumuyla Japontoplumu arasýnda baþka benzerlikler devardýr. Elf toplumunda erkek ve kadýnaözel banyolar yoktur. Banyo yapmakkomünal bir aktivitedir. Beden týpkýJapon toplumunda olduðu gibi kutsaldýr.Bu nedenle üzerinin örtülmesi gerekmez.Örtüldüðü taktirde de koyu renkler kul-lanýlýr. Japonlar renklerin en güzelleriniyaratmýþ olan bir toplumdur. Japonlareðilerek selam verirler. Bir baþkasýnýnönünde eðilmek onun hizmetine girmekanlamýna gelmez. Bu karþýsýndakininýþýðýný yüceltmek anlamýna gelir. Bu,insanlarýn birbirlerine dokunma þeklidir.Japonlar dünyanýn diðer yerlerindeyaþayan toplumlara göre farklý gelenekve göreneklere sahiptirler. Onlar dahakapalý bir toplumdurlar.

Elflerin orijinal enerji kuvvetleriLemurya'nýn Japonya'ya yakýn olan kesi-minde konuþlanmýþtýr. Bunlar savaþçýsýnýfý temsil ederler. Japonlarýn dasavaþçý sýnýflarýyla uzun bir tarihigeçmiþi olmuþtur. Japonya'da þimdi dahadominant olan sýnýf spiritüel sýnýftýr. Elfenerjilerine sahip olan bizler ise yüksekenerji titreþimleri yayan sýnýfýz.Spirituelliðin Japonya'da son zamanlarda

yükseliþe geçmesinin nedeni de budur.Savaþçýlar kendi enerjilerini boþaltarakeðitime gitmiþlerdir. Bilinçlerinde mey-dana gelmekte olan büyük deðiþiminnedeni de budur. Japonya'da yaþayanElflere Carian'lar denilmektedir ki bu,ellerinde barýþýn ýþýktan yapýlma kýlýcýnýtaþýyanlar anlamýna gelmektedir. Yanidiðer anlamýyla bu, savaþçýlýðý terk ettik-lerini ve ruhlarýný uyandýrmaya doðru birgeçiþ yaptýklarýný göstermektedir.

Soru: Elflerin Avrupa'daki ve dinleriçindeki etkileri nelerdir?

Kirael: Avrupa toplumlarýnda yaþayanElf toplumlarýnýn bir çoðu spirtüel sýnýfadahildirler. Onlar dünyaya indiklerindespirtüel sýnýfýn dinler dünyasýndaolduðunu görmüþlerdi. ElflerRomalýlarýn, Yunanlýlarýn, Almanlarýn,Filistinlilerin ve farklý diðer gruplarýndinsel sýnýflarýna kendilerini uydurmayaçalýþmýþlar ama gerçek spirtüalist olduk-larýndan dolayý da din kopseptini tamolarak kavrayamamýþlardý.

Elfler aranýzda uzun zaman yaþadýlar.Artýk þimdi bilinmek istiyorlar çünküdünyanýn artýk dinler tarafýndan taným-lanmasýný ve sýnýrlandýrýlmasýný istemi-yorlar. Dünya artýk Elf realitesininspirtüel uyanýþý tarafýndan tanýmlanmayabaþlanmýþtýr. Elflerin Avrupa'daki dene-yimleri sayesinde spirtüel güç gün ýþýðý-na çýkarýlabilmiþtir.

Amerika'da yaþayan sizler sadeceJaponya ve Avrupa hakkýnda konuþtuðu-mu zannetmeyiniz. Tümünüz aslýnda birpota içersinde eriyorsunuz. Ýþte bundandolayý size büyük ýþýk tutuluyor.Dünyanýn geri kalaný da sizdendir. Hiçkimsenin üzülmesine izin vermeyiniz.Býrakýn melekler, Elfler, Periler ve diðer-leri dünyanýza gelsinler ki siz deYaratýcýnýn eli olduðunuzun heyecanýnýduyabilin.

Hepinize iyi akþamlar.

Page 47: 0808Dergi

45SEVGÝ DÜNYASI

Kadýn, Kadýnlarýmýz ve Ýliþkiler ÜzerineÖzer Baysaling

“Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilindeHakkýn yarattýðý her þey, yerli yerinde.Bizim nazarýmýzda, kadýn erkek farký yok, Noksanlýk da, eksiklik de, senin görüþlerinde!..” Hacý Bektaþ Veli.Resim: William-Adolph Bouguereau

Page 48: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI46

Ýnsan zaman geçtikçe kadýnlarýndeðerini daha iyi anlýyor!.. Kanserhastalýðýmda, eþim Günseli'nin bana gös-terdiði sevgi, þefkat ve yapýcý sarýcýlýksayesinde, acýlarýn kadýnlarla daha kolaykatlanýlýr olduðunu anladým.

Ben burada, asýrlardan günümüzekadar kadýn-erkek iliþkilerinde, kadýn-larýn istismara uðradýðý apaçýk gerçekolan bu hassas konuya, kadýnlara vefaborcu açýsýndan, naçizane deðinmekihtiyacý hissettim.

FADO ve PORTEKÝZ’DEKÝ OLAY

Dünya yarýþmasý dolayýsýyla bulun-duðum Lizbon'da, þehre tepeden bakanþahane manzaralý bir þatoda, akþam ve-rilen veda partisindeydim. Harika portoþaraplarýný yudumlarken deðiþik biryörenin içki kültüründen lezzetler alarakanýn derinliklerine iniyordum...

Sahnede Portekizli bir kadýn "Fado"söylüyordu. Bu onlarýn adeta milli mü-ziðiydi. Fado sanki hasret çeken kadýn-larýn yanýk baðýrlarýndan fýþkýrýp, engindenizlere karýþýp, ýlýk okyanus rüzgarýgibi insaný kucaklayan, zaman zamandurulup, zaman zaman fýrtýnaya dönüþenbir duygu yumaðýdýr. Portekizli kadýnlarbunu söylerken yüreklerindeki aþk,sevgi, ihtiras ve hasreti gýrtlaklarýndanses olarak çýkarýrken bazen aðlar, bazen

coþarlar. Biraz kendinizi vererek dinler-seniz bu fýrtýnalý hüzün sizi de yakar.

Bir ara yanýma, ilerlemiþ AvrupaÜlkelerinden birinin delegesi yanaþtý.Gülerek "Portekizli erkekler nedendenizci ve asýrlardýr yurtlarýný terk edipgiderek, yýllar süren veya dönmemeküzere seferlerle uzak diyarlara yelkenaçmýþlar biliyor musun?" diye sordu.

Merakla "Bilmiyorum" dedim. "Kadýnlarý çok çirkin olduðundan,

onlardan kaçmak için!.." dedi.Çok þaþýrmýþtým ve tüm romantizmim

bir anda yok olmuþtu. Oysa o mekanda,Fado'nun etkisiyle hayaller âlemininuçsuz bucaksýz derinliklerinde, sanki bin-lerce kadýnýn, benim de yüreðimi daðla-yan hasret dolu yakarýþlarýný dinler gibiy-dim... Þarkýyý söyleyen kadýn da hiç fenadeðildi. Irkýnýn özelliklerini taþýyan ihti-raslý ve hýrçýn görünüþlü bir esmer dil-beriydi. Sanki; "Bu feryatlarý senin içinsöylüyorum beni anlayabilirsen, senikadýnlýðýmýn ve aþkýmýn tüm varlýðýyla,erkekliðinin þahikalarýnda dolaþtýrýrým!.."diyordu.

O bizden ileri sandýðýmýz Avrupalýya,dilimin döndüðü kadar Ýngilizce ile þöylecevap vermeye çalýþtým.

"Eðer buranýn erkekleri kadýnlarýnýnkýymetini bilemiyorlarsa, onlarýn sevdalýgönüllerinden fýþkýran aþk, ihtiras ve sev-gi dolu yakarýþlarý duyup anlayamýyor-

larsa; gitsinler, okyanuslarýnsonsuzluklarýnda, kim bilirnerelerde ve kimlerle, ümitsizaþklara tutulup tükensinler vehiç dönmesinler!.."

Toplumumuzda genelde"eksik etek!", "saçý uzun aklýkýsa!" gibi yakýþtýrmalardançok rahatsýz olurum. Kadýnlarýiyi birer insan, dost ve yaþa-mýmýzýn en önemli varlýðý ola-rak algýlayabilmem için benimde yetkinleþmem gerekti.

Ýlerlemiþ ülkelerdeki fahiþe-ler ve çok acýdýðým "Nataþa"diye isimlendirilen, etiniparayla satmak

Resim: Fado Þarkýcýsý, Marcio Melo

Page 49: 0808Dergi

47SEVGÝ DÜNYASI

mecburiyetinde kalmýþ aþaðýlanan kadýn-larýn çoðu birkaç lisan bilirler.Ýhtiyaçlarýn o kadýnlara neler yaptýrdýðýdüþünülmez, bir anlýk seks iliþkisi açýsýn-dan erkeklerin peþinde koþtuðu bu kadýn-lar hep adilikle suçlanýr. "Ruhunadokunulamamýþ her kadýnýn bakireolduðu, manevi bekaretin kadýnlarýn ruh-larýnda ve en derinlerinde bulunduðu"akla getirilmez. Halbuki genelevleredüþmüþ kadýnlarýn çoðu, daha dürüst vedini akidelerine baðlýdýr.

Çoðunluk erkekler aklý, bilgeliði veüstünlük sýfatlarýnýn çoðunu kendilerinemal etmiþ. Oysa bir yerde dedikodu oldumu erkekler. Önce kadýnlarý günlükyaþamlarýndan soyutlayýp, sadece seksiçin ilgilenen, onlarý küçük gören, yok-luklarýnda da arkalarýndan "öldüm, bit-tim" diyerek ahlar, vahlar yakanlar dagene erkekler!..

Erkekler futbol oyunundaki golü,çirkin yakýþtýrmalarýnýn simgesinindayanýlmaz gururundan soyutlayamadýk-larý sürece, kadýnlar hakkýndaki görüþ-lerinde de pek fazla bir þey deðiþmeye-cek. Çünkü geçmiþten gelen kültürmirasý erkeklere üstünlük tanýmýþ...Çocuk sünnet ettirilir, düðünler dernek-ler, silahlar!.. Ne o "Çocuk erkek oldu,aslan erkek!.." Kýzlar hep kenarda. Kadýnolan anneler bile erkek evlada dahaönemli yerler verirler.

KADINLARIN EZÝLMÝÞLÝÐÝNETARÝHSEL BÝR BAKIÞ

Aiskhylos M.Ö. 500yýllarýnda yazdýðý bireserinde kadýnlarýn isyanve eylemini ne çarpýcýbir þekilde dile getirmiþ:Agamemnon donanmayýdüþman sularýna götüre-cek rüzgârýn esmesi içinöz kýzýný tanrýlara kurbaneder. Kýzýn annesiKlytaimestra bunun öcü-nü kocasý Agamemnon'uöldürerek alýr. Sonra

koroya þöyle seslenir; "Beni düþüncesizbir kadýn gibi sýnava çekmeyin. Övmüþveya kýnamýþsýnýz benim için ikisi de bir.Þurada yatan koca Agamemnon'dur.Cansýz bir ceset olmuþtur... Görülen iþ,beceren iþçiye lâyýk. Ýþte bu kadar!"

Esasýnda erkekler gönül dünyalarýndakadýnlara olaðanüstü deðerler verirler:

"..Kadehinde zehir olsa, ben içerimbana getir.."

"..Gittin bu gidiþ bence ölümden debeterdi.."

"..Ela gözlerine kurban olduðum..""..Bana sensiz cihanda can ne lazým.."

ve daha neler de neler.

Dünyanýn en kudretli padiþahý,yüzlerce haremi varken, feleðin kendisiniahu gözlü bir kadýna mahkum ettiðindenyakýnmýþtýr.

Halbuki okuyucu kadýn þarkýsýndabütün içtenliðiyle:

"Oysa piþmanlýðý bir denesen,Bilsen neler alýrdýn benden!.." diyerek

ne basit özetliyor.Dünyada, kadýnýn toplumdaki yeri yak-

laþýk 18. yüzyýl ortalarýna kadar içleracýsý olmuþ. Bu yýllarda baþlayan kadýn-larýn özgürlüðü hareketleri çok yavaþilerlemiþ ve yasalara yansýmasý da uzunyýllar almýþtýr. Günlük yaþam içindekadýnlar, sadece çocuk doðurup yetiþtirenve kocasýnýn cinsel zevklerine karþýlýkveren nesneler olarak görülmüþ. Geneldekadýnlarýn özgürlüðü hareketleri kadýn-larý zayýf, edilgen, cinsel nesneler olarak

Page 50: 0808Dergi

SEVGÝ DÜNYASI48

görülmeleri, aklýyla deðil duygularýyladavranan kiþiler olarak gören egemenerkek anlayýþýna karþý çýkmýþ. Kadýnlarýnkimliklerinin ve kiþiliklerinin bilincinevarmalarý öncelikli hedef olmuþ. Ancakdeðiþik ülkelerde ve toplumlarda birçokkesimin farklý tepkisiyle karþýlaþýlmýþ.Sadece erkekler deðil, kadýnlarýn büyükçoðunluðu bile bu hareketlere dirençgöstermiþler.

Her ne kadar asýrlar evvel Platon;"Kadýnlar da ayný eðitimi alýrsa, erkekgibi ayný mantýða sahip olur ve iyiyönetici olabilir." Sinoplu Diyogene;"Sekslerin birleþmesi karþýlýklý rýzayabaðlýdýr." Ortaçaðda ise BilgenliHildegard; "En bilimsel kiþiler kadýn-lardýr" gibi sözler söylemiþlerse de, bun-lar ne yazýk ki fazla etki yaratmadansilinip gitmiþ.

Hâtta ünlü düþünürler açýsýndan birkaçacý misal getirilirse:

Demosthene; "Meþru çocuklara sahipolmak için bir karý, iyi bakýlmak içinnikâhsýz kadýnlar, aþk zevkleri içincariyeler gereklidir!."

Marcel Proust; "Kadýnlar hiçdeðiþmeyen bir zevkin, deðiþebiliraraçlarýdýr!."

Lord Byron; "Eðer tek bir metresinizvarsa, o da karýnýz kadar can sýkýcý ola-bilir!."

Nietzsehe; "Kadýn yüreði özündekötüdür!."

Napolyon; "Tabiat kadýnlarý bizimkölemiz olarak yarattý!." v.s!..

Bunlarýn söylenmiþ olabileceðine inan-mak bile hem zor hem de acý.

Kadýn haklarý öncüleri Olympe deGouges ve Rosa Lacombe giyotinleöldürülmüþler.

Kadýnla erkeðin arasýndaki biyolojik,hormonsal ve anatomik ayýrýmlarýn kökütabiattan kaynaklanmaktadýr. Ancakbugünkü tetkikler ve yaþam, bu yapýsalfarklýlýklarýn beyin gücünü etkilemediði,hatta bu farklýlýklarýn kadýna daha fazlaözellik ve üstünlükler kazandýrdýðýnýgöstermektedir.

TÜRK ve ÝSLÂMTOPLUMUNDA KADIN

Türk kadýný açýsýndan; eski Türklerdekadýn, ayný devirdeki diðer toplumlardakikadýnlara nazaran çok daha iyi gözükü-yor. Türklerde ailenin çok önemli olduðugözleniyor. Ýskit, Göktürk ve Uygurlardakadýnýn yeri, diðer yerlere göre daha iyi.Ata binip günlük iþler yapabiliyorlar.Birçok Türk kavminde evli kadýn kutsalsayýldýðýndan, onlara tecavüz ölümlecezalandýrýlýrmýþ.

Ýslamiyet'te kadýn açýsýndan ise deðiþikgörüþler var. Þüphesiz Ýslamiyet, doð-duðu Arap topraklarýnda ve oranýnkoþullarýnda, yenilik ve iyilikler getirendevrimci bir din. Ýslamiyet o yöredekadýný kölelikten ve alýnýp satýlýr bir metaolmaktan kurtarmýþ. Bu açýdan bakýlýncaMüslümanlýk kadýnlara büyük haklargetirmiþ. Kuran ve Hadislerin özündekadýna saygý, sevgi, çeþitli haklar ve to-lerans da var.

Osmanlý toplumunda; Arap kadýný içindevrim ve haklar getiren Ýslamiyet'in,Türk kadýnýna kýsýtlayýcý etkiler yaptýðýve Osmanlý döneminde bunun daha dafazla arttýðý gözlenmekte. Bunun birbaþka sebebi de yobaz din adamlarýnýndini uygulamalarýnda tutucu mahiyetteetkili olmasý. Esasýnda diðer dinlerde dedurum bundan çok farklý deðil.

(Devamý gelecek ayda)

Resim: Nuri Ýyem

Page 51: 0808Dergi

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devametmek istiyorsanýz,Oba Sok. Sýlla Ap. No: 7/1 Cihangir/Ýstanbul adresine mektuplaveya Haberleþme Sorumlusu ve Okur/Abone Ýliþkileri: Kazým Erdemoðlu’na (0212) 252 85 85 no’lu telefonla, (0212)249 18 28 no’lu faxla abone adresinizi bildirmenizi rica ederiz.En içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................Abone ücreti: Yurt içi (40 YTL) ................

Yurt dýþý (50 YTL) ................Posta Çeki No: 385999 (Sevgi Yayýnlarý)