gülbanklar

27
ALEVİLİKTE GÜLBANKLAR Esat Korkmaz Şahkulu Sultan Külliyesi Mehmet Ali Hilmi Dedebaba Araştırma Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları

Upload: memet-camur

Post on 23-Jun-2015

268 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

Page 1: Gülbanklar

ALEVİLİKTE

GÜLBANKLAR Esat Korkmaz

Şahkulu Sultan Külliyesi Mehmet Ali

Hilmi Dedebaba Araştırma Eğitim ve

Kültür Vakfı Yayınları

Page 2: Gülbanklar

ALEVİLİKTE

GÜLBANKLAR Esat Korkmaz

Şahkulu Sultan Külliyesi Mehmet Ali

Hilmi Dedebaba Araştırmas Eğitim ve

Kültür Vakfı Yayınları

Page 3: Gülbanklar

ÖNSÖZ

Kullandığımız sözcüklere duygularımız akmıyorsa

biz en yüksek olasılıkla

iyi bir oyuncu olabiliriz.

Yol törenlerinde, yüksek sesle okunan yakarıya ya da istekleri-dilekleri, acıyı-sevinci, öğüdü-

telkini dile getiren kurallı sözlere gülbank(hayırlı) adı verilir; ötesinde bir nefes, bir deyiş de

gülbanktır. Nefesler-deyişler, bu kapsamda gülbanklar(hayırlılar), şeriatçı inançlardaki duayı

ya da ayeti karşılar.

Sünni anlamda ayet, Kuran cümlesi ya da Kuran’ın her bir bölümünü oluşturan

numaralandırılmış kısa paragraftır. Alevilik-Bektaşilikte ise insan Konuşan Kuran, doğa

Sessiz Kuran olarak algılandığından insanın sözleri, zâhirî anlamda doğa ve doğa olayları ayet

anlamında gülbanktır.

Bu nedenle, Hakk’ın varlığının kanıtı olarak algılanan ve varlığın içinden dışına taşma

biçiminde tanımlanan ve vahyin sonucu durumunda bulunan tüm doğa ya da doğa parçaları

ayet olarak bilince-inanca taşınır.

Bâtınî algıda, görünmeyen tanrısal öz, eyleme geçerek, yani gülbank okuyarak görünüşe

taşınır. Eğer tanrısal olanın sırrına ermek istersek insanı, doğayı ve doğa parçalarını

okumamız zorunludur.

İnsanın ve doğanın okunması dileğiyle canlara aşk-ı muhabbetlerimi sunarım. (*)

(*) Bu broşür, Demos Yayınlarından yayımlanan Kitap/ Yol Rehberi/ Erkânlar-Gülbanklar adlı

kitabımdan yararlanarak oluşturuldu. Daha fazla bilgiye ve kaynaklara ulaşmak isteyenler adı geçen

çalışmama başvurabilirler.

Page 4: Gülbanklar

Akşam Gülbangı

-Bismişah! … Allah Allah!...

Yaptığım hizmetler Hak Defteri’ne kayıt olsun; hep hatırlansın, unutulmasın. İşimde-

gücümde hizmet pirlerime sığındım; bir hatam-eksikliğim olduysa onlar bağışlasın; hayır-

himmetlerini üzerimden eksik etmesin. Ali yoldaşım, Hızır haldaşım olsun. Pirim Hünkârım

Hace Bektaş Veli iyiliklerini benden esirgemesin.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Aşure Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Yediğimiz bu aşure Kerbelâ şehidi Hz Hüseyin lokması olsun; Hz Hüseyin’in direnişini

beslesin-büyütsün; bizleri ebedi gerçeğin özüne götüren birlik lokması olsun.

Kerbelâ şehitlerinin artık yiyeceklerinden hazırlanan son lokmayı canlandırmak için yapıp

yediğimiz bu aşure, bir isyan olarak sevdiğimiz, bir kıyım olarak yandığımız Kerbelâ anısını

yaşatsın; çoğaltsın, gönüllerimize taşısın.

Çocuk yaşta Kerbelâ kıyımından sağ kurtulan Zeynelabidin anısına hazırlanan kutlama

lokmasını canlandırmak için yapıp yediğimiz bu aşure, emperyalist politikalar uğruna

öldürülen masum çocuklara yaşama sevinci olsun; acılarının insanlığın acısı durumuna

gelmesini sağlasın; yaralı bilincimizden artık kan damlamasın.

Hz Hüseyin’in şehit edildiği gün geleceğine inanılan Mehdi’nin anısına hazırlanan şölen

lokmasını canlandırmak için yapıp yediğimiz bu aşure, ezilenleri-sömürülenleri bir gün

esenliğe çıkaracak olan umudumuza lokma olsun; artsın eksilmesin.

Dileriz sözlerimiz Bozatlı Hızır tanıklığında ve Pirimiz Hace Bektaş Veli’nin huzurunda Hak

defterine kayıt edilir; hep hatırlanır, hiç unutulmaz.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Cem Açılış Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Akşamlarınız hayırlı olsun. Hayırlar açılsın, Meydan şenlensin, şerler kovulsun. Hizmetleriniz

kabul, muratlarınız hâsıl olsun. İkrarından dönen, inanmayan ama inanır gibi görünen

yenilsin. Hak-Muhammet-Ali yardımcınız, gözcünüz olsun. Demler sürüp gitsin, cemler her

zaman var olsun. İbadetleriniz kabul edilsin, gönüller sevinçle dolsun. Fakir fukara mutlu

olsun.

Üçler, Beşler, Yediler, Oniki İmamlar, Ondört Masumu Pâk, Onyedi Kemerbest ve Kırklar

canlarımıza doğrusunu, düzgününü, hayırlısını versin. Erenler, evliyalar cümle muhip

canlarımızı dirliğimizden, birliğimizden, kardeşliğimizden ayırmasın. Dertlerimize derman,

Page 5: Gülbanklar

gönüllerimize iman, hastalarımıza şifa, borçlarımıza kolaylıklar versin. Gökten hayırlı

rahmetler, yerden hayırlı bereketler ihsan etsin. Dert verip derman aratmasın. Kötüye

düşürmesin. Her türlü insanlık dışı hal ve hareketlerden uzak tutsun.

Niyazlarınız kabul edilsin, Hak Defteri’ne yazılsın unutulmasın.

Dil bizden, nefes Hünkâr-ı Pir’den olsun. Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Cem Mühürleme(Birleme) Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Akşamlar hayırlı olsun. Şerler kovulsun. Canlar mutlu olsun. Meydanlar şenlensin, sırlar gizli

kalsın.

Hak-Muhammet-Ali erenler ceminde hizmet edenleri didarlarından, katarlarından ayırmasın.

Dertlerinize derman, gönüllerinize iman, hastalarınıza şifa versin. Borçlarınıza kolaylıklar

sağlasın. Namerde muhtaç etmesin...

Oniki İmam, Ondört Masum Pâk, Onyedi Kemerbest’in himmetleri üzerinizde olsun. Üçler,

Beşler, Yediler, Kırklar ve gayb erenleri gönül rahatlığı versin. Pirimiz hünkârımız Hace

Bektaş Veli yardımcınız olsun.

Dil bizden, nefes Hünkâr’dan olsun.

Oturan duran, koğsuz gaybetsiz evine varıp yastığına baş koyan sağ yatsın, selamet kalksın.

Ali yoldaşı, Hızır kılavuzu olsun.

Gerçek erenler demine Hü! Eyvallah!

Cenaze Veda Gülbangı

-Bismişah!.. Allah Allah!...

Bu can Hakk’a yürüdü; hisseden doğanın bir temsilcisi olarak yaşarken kendi ölümsüzlüğünü

yakaladı. Bu nedenle ölümsüz doğanın bir parçası oldu. Bedeninin bilgeliğiyle buluşmanın

verdiği güçle sonsuz devinimli ve yanılgısız doğanın aklıyla, yani Tanrı’yla buluştu. Ölümün

olmadığı doğada Hakk’a yürüdükten sonra yeniden dirildi.

Rahat uyu; senin canına, aklına beden olacağız. Binlerce bedene taşıyacağız canını, aklını,

inancını. Sen yaşarken kendi bedeninde binlerce kez ölmedin mi? Binlerce kez dirilmedin mi?

sevgili can; şimdi başkalarının bedeninde dirileceksin; canlı-cansız her şeye sızacaksın ve

sonsuza kadar yaşayacaksın.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Cenaze Niyaz Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hakikat abdestini aldık eyvallah. Günahımız sevabımız boynumuzda niyaza geldik. Şah

medet mürvet ya Cananım, dâr’ına niyaza geldik.

Ezelden seyrettik biz bu âlemi; Güneş doğmadan, Ay doğmadan, Ay’dan, Gün’den ezelden.

Bu mülke biz taa ezelden gelmiş-gitmiş idik. Günahlarımızı sevaplarımızı bir mizanda tartmış

idik. Binbir handa yatmış idik. Konağımız ışık, handan ezelden. Cananı gördük hoş olduk;

Page 6: Gülbanklar

özümüzü tanıdık yol olduk. Ana rahmine düştük kızıl kan olduk, kandan ezelden. Canımız

acıktı geleceğe koştuk; çabalarımızı mihman ede ede, düşlerimizi bir kura bir kıra bugünlere

geldik. Kalbimizi hızlandırıp iç ısımızı yükselttiğimizde gönül suyumuzu buharlaştırdık: Yeri

geldi güdemedik, bulut olduk, vadileri, dağları-tepeleri aştık. Sonra rüzgârla buluştuk ‘gebe’

kalıp ağırlaştık başladık süzülmeye, damla damla düşmeye yaprakların-çiçeklerin üzerine: İşte

böyle böyle kendimize döndük…

Şah medet Mürvet Cananım, Hakk’a yürüyen canımızın yeni bedenler edinmesini, beden

edinme gailesi içinde unuttuğu geçmişini anımsamasını, anımsayarak hapishanesinin

zincirlerini kırmasını, yeni bedenlerde özgürce dolaşarak ölümsüzlük kazanmasını niyaza

geldik. Niyazımız Hak katına taşınsan, Hak niyazımızı kabul etsin.

Hû gerçeğe.

Cenaze Niyazı Niyet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hakk’a yürüyen can için Yüce Tanrım durdum sana gülbanga; uydum Üçler, Beşler, Yediler,

Onyediler, Kırklar ve Oniki İmam’a.

Çene Birleme-Ağız Sırlama Gülbangı

(Cenaze Erkânında)

-Bismişah!.. Allah Allah!...

Doğan doğuran, esirgeyen bağışlayan ya Hak; senden geldik sana gideriz. Bu canın canı,

bedenini terk etti: Didar-ı Hakk’ı görmek için yol hazırlığındadır. Yol hazırlığına sen yardım

et ya Şah-ı Merdan; dâr’ında rehber ol ya Mansur, ya Fazlı, ya Nesimi, ya Hüseyin; yoldaş ol-

haldaş ol ya Hızır.

Allah Eyvallah! Gerçeğe Hû!

Çerağ(Delil) Uyandırma Düvazı

(Çerağcı tarafından okunur)

Çün çerağı fahrı uyandırdık, Hüda’nın aşkına!

Fahr-ı âlem ol Muhammet Mustafa’nın aşkına!

Saki-i Kevser Aliyyel Murtaza’nın aşkına!

Hem Hatice Fatıma Hayrünnisa’nın aşkına!

Şah Hasan, hulki Rıza, hem Şah Hüseyin-i Kerbelâ,

Ol İmam-ı Evliya Zeynel âbânın aşkına!

Hem Muhammet Bakır, ol kim nesl-i pâk-ı Murtaza,

Cafer’üs Sadık İmam-ı Rehnüma’nın aşkına!

Page 7: Gülbanklar

Musa-i Kazım, imam-ı sefinaz-ı ehl-i Hak,

Hem Ali Musa Rıza’yı sabiranın aşkına!

Şah-ı Taki ve Naki hem Hasan’ül Askeri,

Ol Muhammet Mehdi-i sahip livanın aşkına!

Pirimiz üstadımız Hace Bektaş Veli’nin aşkına!

Haşre dek yanan yakılan âşıkanın aşkına!.

Çerağ(Delil) Hizmet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hizmetin kabul, muradın hâsıl olsun. Çerağın hep uyansın; ışığı Şah-ı Merdan ışığı olsun.

Hizmet pirinin himmeti üzerinde olsun. Tuttuğun ileri gitsin; evin, ocağın şen, kısmetin gür

olsun.

Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar ve gayb erenleri, Hak için-halk için Meydan’da yanan bu

çerağı kabul etsin, bizlere yardımcın olsun. Oniki İmamlar, Ondört Masum-u Pâklar ve

Onyedi Kemerbestler, Meydan’da yaktığımız bu çerağı evliyanın-enbiyanın nuru için;

pirlerimizin bir gün doğacağını müjdelediği umut aşkı için kabul etsin.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Çerağ(Delil) Sırlama Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!

Bâtın oldu, bize tanıklık etsin diye çağırdığımız ışık; zâhir oldu varlıklarda beliren ışık.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Dâr Gülbangı

-Bismişah!.. Allah Allah!...

Hak kapılarınız açık olsun. Hak, Mansur Dârı’nda niyaz eden başlarınıza, Allah Allah diyen

dillerinize, sallanan kollarınıza, Nesimi Dârı’nda dâr çeken dizlerinize, Hüseyin Dârı’nda

mühür yapan ayaklarınıza acı vermesin. Hak erenler, evliyalar cümle muhip canlarla birlikte

nice uzun yıllar böyle hizmetler nasip etsin.

Dil bizden, nefes Hünkâr-ı Pir’den olsun. Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Erkân Çalma Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Sitemleriniz hak, kalpleriniz pâk, gönülleriniz nur olsun. Hak erenler, eksik noksan kapılara,

namerde muhtaç eylemesin. Çıktığınız postlardan ayağınızı kaydırmasın; kötülere

düşürmesin. Eline-beline-diline sahip olarak nice uzun ömürler sürdürmeyi nasip eylesin.

Dil bizden, nefes Hünkâr-ı Pir’den olsun. Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Page 8: Gülbanklar

Erkân Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Erkânlarınız temiz, muratlarınız hâsıl olsun. Tuttuğunuz ileri gitsin, eviniz-ocağınız şen,

kısmetiniz gür olsun. Hizmet pirlerinizin himmetleri üzerinizde olsun, eksik-noksan yerlere

uğratmasın. İçeriden alınıp dışarıya satılmasın. Nur olsun, sır olsun. Şah-ı Merdan

yardımcınız olsun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Eşik Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Eşiğiniz kabul olsun. Muradınız hâsıl olsun. Tuttuğunuz ileri gitsin, eviniz-ocağınız şen,

kısmetiniz gür olsun. Eşiğiniz Hak kapısı, aşk kapısı olsun. Şah-ı Merdan yardımcınız olsun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Göz Sırlama Gülbangı

(Cenaze Erkânında)

-Bismişah!... Allah Allah! …

Sırladığım Hakk’a yürüyen canımızın beden gözüdür-ten gözüdür. Onun can gözü-gönül gözü

şu an açıktır. Bizi izlemekte, bize tanıklık etmektedir. Bulunduğumuz-gezdiğimiz yerler onun

ışığıyla aydınlansın. İkrar verdiğimiz-el aldığımız Hızır gözcümüz olsun. Meydan pirlerimiz

Hallac-ı Mansur, Fazlullah Hurufi, Nesimi ve Hz Hüseyin ölçümüz olsun.

Allah Eyvallah! Gerçeğe Hû!

Güniçi Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Üçler, Beşler, Yediler, Oniki İmamlar, Ondört Masum-u Pâklar, Onyedi Kemerbestler ve

Kırklar ruhsatımızı açık etsin. İşimiz sağ, yüzümüz ak olsun. Hizmetlerimizden şefaat

bulalım.

Gerçeğin demine-devranına Hû! Allah eyvallah!

Hakk’a Yürüyenin Sesleniş Gülbangı

(Cenaze erkânında)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Tenim sunak taşında, canım ruhlar âleminde. Zâhir âlemde-can gölgemde bir ömür sürdüm;

yedim-içtim; kondum-göçtüm. Bâtınımdan gelen seslere ilgisiz kalmadım. Doğa çağırdı,

Page 9: Gülbanklar

Tanrıma koştum. Belki kiminizi üzdüm, belki kiminizin hakkını yedim. Yaptımsa bütün

bunları bilmeyerek yaptım; bilmemek benim kusurlarımı ortadan kaldırmaz.

İşte hepinizin huzurundayım: Hepimiz için geçerli yasa; Hak’tan geldik Hakk’a gideceğiz.

Haklarınızı helal edin. Bunu niyaza geldim.

Yaşam gelip geçicidir. Pirimiz Hünkâr Hace Bektaş Veli’nin; Benim üç iyi dostum vardır:

Ben ölünce birisi evde kalır, birisi yolda kalır, birisi benimle birlikte gelir. Evde kalan

malımdır, yolda kalan ailem ve yakınlarımdır, benimle birlikte gelen ise iyiliklerimdir,

sözlerini unutmayın.

Beni bedensiz bırakmayın, bana acı çektirmeyin. Sırrımız ortada kalıp utancından

kıvranmasın. Allah Eyvallah! Gerçeğe Hû!

Helallik Gülbangı-1-

(Cenaze Erkânında)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Yüce Tanrım, can kıblesine döndük sana yakarıyoruz. Hakk’a yürüyen can senin âşığındır;

Sen Canan’sın, o can. Şimdi canı, bedenini terk etti; bedeni toprağa dönecek, canı ise sana.

Aklı ortada kaldı: Canan’ım, özün eyleme geçsin, yeni bedenler oluşsun ya da yeni bedenler

ölmeden evvel ölsün ya da yaşarken dirilsin, Hakk’a yürüyen canımızın canına can olsun,

aklına akıl; dondan dona yürüyelim; sızıntılarını toplayalım canlı-cansız her şeyden.

Sızıntılardan derecikler, dereciklerden ırmaklar, ırmaklardan denizler oluşturalım.

Atalarımızla, pirlerimizle, mürşitlerimizle buluşalım. Buluşalım ki onun kötülüklerini

silebilelim, iyiliklerini çoğaltabilelim.

Yaşamın, ölümün saklayamayacağı bir sırrı vardır: bu; sırra ermek için canımızı dünyasal

bağlarından kurtaralım. Dünyasal bağlardan kesin kurtuluş olduğu için ölüm sır saklayamaz.

Hakk’a yürüyen canımızın açıkta kalan sırrına, canımızı maddenin denetimi dışına taşıyarak

ulaşalım. Ulaşalım ki sırrımız düşmanlarımızın eline geçmesin.

Pir Ali, mürşit Muhammet ve Ehlibeyt yüzü suyu hürmetine Üçler, Beşler, Yediler, Onikiler,

Ondörtler, Onyediler ve Kırklar bize yardımcı olsun, yol göstersin. Hakk’a yürüyen canımızın

arkasından yaptığımız bu helallik töreni gönül defterine kayıt edilsin, silinmesin hatırlansın.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Helallik Gülbangı-2-

(Dâr’dan İndirme Erkânında Dede Okur)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Canan’ım, Hakk’a yürüyen can senin âşığındır; canı, bedenini terk edeli kırk gün oldu; bedeni

toprağa döndü, canı sende, aklı ortada.

Yeni bedenler ölmeden evvel ölsün ya da yaşarken dirilsin, Hakk’a yürüyen Melikoff

Annemizin canına can olsun, aklına akıl; dondan dona yürüyelim; sızıntılarını toplayalım

canlı-cansız her şeyden. Sızıntılardan derecikler, dereciklerden ırmaklar, ırmaklardan denizler

oluşturalım. Annemiz Melikoff’la buluşalım ve O’nu çoğaltalım.

Page 10: Gülbanklar

Üçler, Beşler, Yediler, Onikiler, Ondörtler, Onyediler ve Kırklar bize yardımcı olsun, yol

göstersin. Hakk’a yürüyen Annemizin kırkında yaptığımız bu dâr’dan indirme erkânı ibadet

ve hizmet pirlerimizin tanıklığında Hak defterine kayıt edilsin, silinmesin hatırlansın.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Helallik Gülbangı-3-

(Dâr’dan İndirme Erkânında Hakk’a Yürüyen Okur)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Tenim toprakta, canım gayb âleminde. Zâhir âlemde-can gölgemde bir ömür sürdüm; yedim-

içtim; kondum-göçtüm. Doğa çağırdı, Hakk’a koştum. Belki kiminizi üzdüm, belki kiminizin

hakkını yedim. Yaptımsa bütün bunları bilmeyerek yaptım; bilmemek benim kusurlarımı

ortadan kaldırmaz.

İşte hepinizin huzurundayım: Hak’tan geldik Hakk’a gideceğiz. Haklarınızı helal edin. Bunu

niyaza geldim.

Yaşam gelip geçicidir. Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin; ‘Benim üç iyi dostum vardır:

Ben ölünce birisi evde kalır, birisi yolda kalır, birisi benimle birlikte gelir. Evde kalan

malımdır, yolda kalan ailem ve yakınlarımdır, benimle birlikte gelen ise iyiliklerimdir’

sözlerini unutmayın. Kırk gündür dâr’da bu anı bekliyorum. Beni bedensiz bırakmayın, bana

acı çektirmeyin. Sırrımız ortada kalıp ‘utancından’ kıvranmasın. Öyleyse soruyorum sizlere; -

Bana beden olmak istiyor musunuz? İstiyor musunuz? İstiyor musunuz?

–Allah Eyvallah!, sözlerinizi delil kabul ediyorum. Ayaklarımın mührünü çözüyorum ve Hz

Hüseyin’in kavgasını sürdürmeyi sizlere bırakıyorum. Secdede yere kapanan alnımın

mührünü çözüyorum ve Fazlullah’ın kavgasını sürdürmeyi sizlere bırakıyorum. Dizlerimin

mührünü çözüyorum ve Nesimi’nin kavgasını sürdürmeyi sizlere bırakıyorum. Bir bütün

olarak dâr duruşumun mührünü çözüyorum ve Hallac-ı Mansur’un kavgasını sürdürmeyi

sizlere bırakıyorum.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Hızır Gülbangı

-Tanrı’dan ruhsat alıp gebe kalan doğaya göz-kulak ya Hızır: Yetiş ya Hızır bizi kurtar.

Gel artık darda olanlarımıza elini uzat. Destur alıp cümle varlık doğurmak üzere; onlara

ebelik yap. Girdiğin evlere dert girmesin; bastığın yerlerde güller açsın, ekinler yeşersin,

bülbüller ötsün. Dokunduğun canlar dertlerden, uğursuzluklardan ve hastalıklardan arınsın.

Gel artık bir türlü gerçekleştiremediğimiz isteklerimiz, dileklerimiz berekete dönüşsün;

özlemlerimiz kırılsın yeni özlemler oluşsun.

Gel artık özlem denen atımıza bindirelim seni, düşlerimizde gezdirelim. Ali ol, Hace Bektaş

Veli ol; dondan dona bürün, bize öğretmenlik yap.

Senin için oruç tutuyoruz gel artık: Umudumuzu doğurtalım.

Dil bizden, nefes hizmet pirlerimizden olsun. Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Hızır Orucu Niyet Gülbangı

Page 11: Gülbanklar

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hak-Muhammet-Ali aşkına; dertlerimize derman, hastalarımıza şifa, borçlarımıza kolaylıklar

versin diye çağırdığımız Hızır için, Hızır orucu tutmaya niyet ettim.

Ulu Dergâh kabul etsin.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Hızır Orucu Açma Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hızırı çağıranlar aşkına tuttuğum umut orucunu Ulu Dergâh kabul etsin.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Hizmet Sahipleri Çağrı Gülbangı

Halka oturuşundan sonra hizmet sahipleri, saz ile çağrılır:

Hak’tan bize name geldi

Pirim sana ayan olsun

Şah’tan bize name geldi

Mürşidime ayan olsun

(Mürşit ayağa kalkar)

Kimi okur kimi yazar

Can arsız yoldan azar

Mihmanları ceme dizer

Rehberime haber olsun

(Rehber ayağa kalkar)

Hak kuluna eyler nazar

Seyyah olup âlem gezer

Kalleş gelir cemi bozar

Gözcü sana haber olsun

(Gözcü ayağa kalkar)

Şeyda bülbül bağın ister

Delil yanmaz yağın ister

Yak delili nurun göster

Delilciye haber olsun

(Delilci ayağa kalkar)

Âşıkların zikri sazdır

Daim Hakk’a niyazdır

Okunan nefes düvazdır

Zâkirlere haber olsun

Page 12: Gülbanklar

(Zâkir/zakirler ayağa kalkar)

Cemde herkes kardeş bacı

Bunlardır güruh-u naci

Seyyid-i Ferraş süpürgeci

Ferraşa da haber olsun

(Ferraş ayağa kalkar)

Bu ceme gelenler hacı

Bunlardır Hakk’a duacı

Cemin kilidi kapıcı

Kapıcıya haber olsun

(Kapıcı ayağa kalkar)

Ey gözü gönlü tok kişi

Daim Hak iledir işi

Hazırla lokmayı aşı

Niyazcıya [sofracı] haber olsun

(Niyazcı ayağa kalkar)

Ta ezelden dedik beli

Muhammet Ali’nin yolu

Engür tasla gelsin dolu

Sakacıya haber olsun

(Saka ayağa kalkar)

Gerçek olan dolu içer

Cemiyete güller saçar

Canlar gelir ceme geçer

Peyikçiye haber olsun

(Peyik ayağa kalkar)

Bir üzümü böldü Kırklar

Yiyemez özü çürükler

Allah deyip dönsün çarklar

Semahçıya haber olsun

(Semahçılar ayağa kalkar)

Şah Hatayi’m pire geldi

Hak yolunu süre geldi

Mümin, müslim dâr’a geldi

İznikçiye haber olsun

(İznikçi ayağa kalkar)

Page 13: Gülbanklar

Çağrılan hizmet sahipleri hizmet gülbangı’nı almak üzere dede’nin karşısında rehber sağ başta

olmak üzere sırayla dâr’a dururlar. Dede, hizmet gülbangı’nı okur:

Hizmet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah...

Akşamlar hayırlı olsun. Hayırlar gelsin, kötülükler kovulsun. Hizmetleriniz kabul,

muratlarınız hâsıl olsun. Cem erenlerinin gül cemallerine aşk olsun. Tanrı, cem canlarını Hak-

Muhammet-Ali eşiğinden mahrum etmesin. Dâr ve hizmet pirlerinizin hayır-himmetleri

üzerinizde olsun.

Hızır yoldaşımız, evliya haldaşınız olsun.

Dil bizden, nefes Hünkâr’dan olsun. Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Hizmet Mühürleme Gülbangı-1-

-Bismişah! Allah Allah!...

Hizmetiniz kabul, muradınız hâsıl olsun, istekleriniz gerçekleşsin; Hak Defteri’ne yazılsın,

unutulmasın.

Hizmetinde bulunduğunuz erenlerin, evliyaların hayır-himmetleri sizinle beraber olsun.

Gerçekler demine Hû! Eyvallah!

Hizmet Mühürleme Gülbangı-2-

(Dâr’dan İndirme Erkânında Dede Okur)

-Bismişah!... Allah Allah!

Ruhu etini terk etti; şimdi ruhu kendi gecesini yaşıyor. Biz O’nun ruhuna su verebilirsek O

ruhunun gecesinden doğacak ve kıpırdayan bir ete aya da ufalanan bir taşa taşınacak. Canlı ve

cansız doğada yeniden dirilecek.

Hizmet pirlerinin himmetleri, Meydan’da Melikoff Anne için hizmet yapan canların üzerinde

olsun. Onları ele-yere düşürmesin; yollarını şaşırtmasın. Dileklerinin gerçekleşmesine

yardımcı olsun.

Dil bizden, nefes Hünkâr-ı Pir’den olsun.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

İbrikçi Hizmete Başlama Gülbangı

(İbrikçi Okur)

-Bismişah!... Allah Allah!…

Bâtın suyu ile gönül abdesti vereceğim yardım etsin bana Hak. Hizmetimde bana örnektir

Selman-ı Pâk. Hak-Muhammet-Ali aşkına derim Eyvallah!

İbrikçi Hizmet Gülbangı

Page 14: Gülbanklar

-Bismişah! Allah Allah!...

Hayır-hizmetiniz kabul olsun. Hizmetinizle şefaat bulasınız. Hizmet pirinizin kerameti

üzerinizde hazır ve nazır olsun. Dileğinizi Hak-Muhammet-Ali versin. Elleriniz dert

görmesin. Gönlünüz incinmesin.

Dil bizden, nefes Hünkâr’dan olsun.

Gerçeğe Hû!

Kurban Tığlama Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Destur Şah! Ya Allah ya Muhammet ya Ali!

İkrarımızın delili olsun. Eyvallah!

Kurban Gülbangı

-Bismişah! Allah Allah!...

Kurbanınız kabul olsun, muradınız yerini bulsun. Yüzünüz ak, gönlünüz pâk olsun.

Tığladığınız kurban, size yaklaşan kötülüklere karşı dursun; hastalarınıza şifa, borçlarınıza

eda, dertlerinize deva nasip eylesin.

Üçler, Beşler, Yediler, Oniki İmamlar, Ondört Masum-u Pâklar, Onyedi Kemerbestler ve

Kırkların kerametleri üzerinizde hazır ve nazır olsun. Sizleri bu demden, bu cemden, bu

ikrardan mahrum etmesin.

Nur-u Nebi, Kerem-i Ali, Pirimiz Hünkârımız Hace Bektaş-ı Veli kurbanlarınızı,

hizmetlerinizi Dergâh Defteri’ne kayıt eylesin.

Dil bizden, nefes Hünkâr’dan olsun. Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Matem Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!…

Tanrım, tuttuğumuz susuzluk orucu anısına bizleri Hak-Muhammet-Ali sevgisiyle aydınlat;

aydınlat ki bu sevgi bize yol göstersin.

Tanrım, tuttuğumuz susuzluk orucu anısına her türlü olumsuzluğumuzdan arınmamız için Hz

Hüseyin ve Kerbelâ şehitleri bizlere aracı olsun.

Tanrım bizleri, Ehlibeyt yolundan, Oniki İmam katarından, pirimiz hünkârımız Hace Bektaş

Veli’nin şefaatlarından ayırma; gönül susuzluğumuzu onların nuruyla gider.

Gerçek erenler demine ya Hüseyin Hû Dooost!

Matem Orucu Açma Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Page 15: Gülbanklar

İmam Hüseyin’e, O’nun izinden gidenlere, mücadelesini sürdürenlere selam olsun. Yezit’e,

O’nun kinini sürdürenlere yüz bin lanet olsun.

İmam Hüseyin aşkına tuttuğum susuzluk orucunu Ulu Dergâh kabul etsin.

Gerçeğe Hû!

Matem Orucuna Niyet Gülbangı

-Bismişah!.. Allah, Allah!...

Hak-Muhammet-Ali aşkına; Kerbelâ’da şehit olanların ve Oniki İmamlar’ın ruhları ve dâr

pirimiz Hz Hüseyin’in ruhu için Fatıma Ana’mızın şefaatı dileğiyle susuzluk orucu tutmaya

niyet ettim.

Ulu Dergâh kabul etsin...

Gerçeğe Hû!

Mirac Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Erenler dem-i sefasına varsın, ikrarından dönen cezada kalsın, canlar selamete ersin, insan

olmayanlara lanet olsun. Miracınız kutlu olsun.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Musahiplik Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Geldiğiniz yoldan, durduğunuz dâr’dan, çağırdığınız pirden şefaat göresiniz! Hak, ikrarınızda

sizi kararlı kılsın. Hünkâr Hace Bektaş Veli Ali’ye talip eylesin. Bu yoldan, bu dâr’dan, bu

pirlerden ayırmasın; yaramaza, uğursuza, pirsize uğratmasın; görünmez belalardan korusun;

hayırlı evlat, gökten hayırlı rahmet, yerden hayırlı bereket nasip eylesin.

Dâr’ınız, niyazınız kabul olsun. Gerçeğin demine Hû! Eyvallah!

Nevruz Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Ruhsat verdiğin için cümle varlık gebe kaldı Tanrım. Işık oldun havaya düştün hava, suya

düştün su, toprağa düştün toprak ateş aldı; her yer ateş oldu. Kışın çocukları bugün destur

aldı: Doğa doğurdu; biz yaşarken doğurduk, Hakk’a yürüyenlerimiz yeni bedenlere taşınarak

yeniden dünyaya geldi. Hepimiz, her şey bereket oldu. Bereketi-bereketimizi hakça

paylaşalım. Cümle varlığın doğum gününü kutlayalım. Mezarlıklarımızı ziyaret edelim: Yeni

bedenlerde dirilememiş, beden beden diye çığrışan Hakk’a yürümüş canlarımızın feryatlarına

kulak verelim; oları doğuma hazırlayalım. Dağların-taşların, suların-bulutların hatırcığın

soralım.

Page 16: Gülbanklar

Hizmet pirlerimizin himmetleri üzerimizde olsun, doğuran doğanın olanaklarından

yararlanmada bizlere yardımcı olsun. Sıcak Hızır günlerinde, bereket hasadında Pirimiz

Hünkârımız Hace Bektaş Veli ihsanını bizlerden esirgemesin.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Nikâh Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hakikat abdestini aldık eyvallah. Şah medet mürvet ya Cananım, bu bacı ve erkek can

evlenmeye karar vermiş, huzuruna tanıklık et demeye geldik.

Hak meydanında sizlere sesleniyorum: Bu andan başlayarak var olma nedeniniz birbirinize

duyduğunuz aşktır: Nedenler gizlenmeyi sever; siz artık birbirinizde sırsınız. Sırrınızı keşfe

çıkın: Birbirinizi bardağa doldurun ama eğilip birlikte içmeye kalkışmayın. Ekmeğinizi

bölüşün ama aynı lokmayı birlikte dişlemeyin. Birbirinizin gönlüne girip çıkın ama

birbirinizin içine saklanmayın. Can gölgelerinizde dinlenin ama birbirinizin gölgesini silmeye

kalkışmayın. Çünkü yaşam yalnızdır ve bu denli yakınlığı kaldırmaz.

Cana bir şeyler veren yaşamdır; durmayın yaşamın vereceği şeyleri alacak can olun. Nasıl

yemişler ağacın bütününden onay almadan olgunlaşmıyorsa siz de birbirinizden onay almadan

bir şey yapmayın.

Zamanı bir ırmak yapın geçin başına oturun: Bugünün anısına ve düşüne taşının. Birbirinizin

yarınına kapanın; ölüm acıkıp bedenlerinizi yiyene, kanlarınızı-gözyaşlarınızı içene değin

birbirinizi üretin; birbirinizde bereket görün; bereketleriniz birbirine gülümsesin, birbirine

koşsun.

Karanlığınıza parlayanları sevin bu size yeter: Olur olmaz sevinç gösterilerine kapılmayın;

unutmayın sizin geçici sevincinizin bedeli biri tarafından üzüntü olarak ödenecektir.

Yapacaklarınıza tanıklık etmek için yarınlara koşun; seviyorum sözcüğünü dudaklarınızda

büyütmesini, ete ve kana dönüştürmesini bilin. Sözcükler yetersiz kaldığında hiç durmayın

dudaklarınızı yüreklerinize çağırın.

Kendi karanlığınızın bekçisi tarafından avlanmamaya bakın. Ayrılmanız zorlaşsın diye

birbirinizin gönlüne birbirinizin geçmişini taşımaya, birbirinizde kendi görüntünüzü görmeye,

kendi sesinizi duymaya bakın.

Kendinizi uyutacak ninnileri çocuklarınıza söylemeyin. Size sevgiden söz edenlere acısı

nerede?, diye sormayı sakın unutmayın.

Özlemlerinizi bulutlara yazın; yazdığınızı okuyamazsanız bulutları kederlendirin; bırakın

ağlasınlar. Birbiriniz için gürültü, birbirininiz için feryat olmayın: Dilin ve telin

çıkaramayacağı sesleri dinlemeye bakın.

Yaşamlarını birleştirmeye karar vermiş bu canlara sen yardım et ya Şah-ı Merdan; rehber ol

ya Mansur, ya Fazlullah, ya Nesimi, ya Hüseyin; şahit ol ya Pir Sultan Abdal; yoldaş ol ya

Hızır.

Dil bizden şefaat Hak’tan olsun. Allah eyvallah! Gerçeğe Hû!

Niyaz(Hakullah) Gülbangı

Page 17: Gülbanklar

-Bismişah!... Allah Allah!...

Üçler, Beşler, Yediler, Oniki İmamlar, Ondört Masum-u Pâklar, Onyedi Kemerbestler,

Kırklar ve gayb erenleri niyazınızı kabul etsin. Muradınız hâsıl olsun, tuttuğunuz ileri gitsin.

Biri bine sayılsın, çoğalsın eksilmesin. Bereketinden yarar görelim. Şah-ı Merdan yardımcınız

olsun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Post Gülbangı

Yücelik sana olsun ya Ali

Cömertlik sana olsun ya Ali

Selamet sana olsun ya Ali

Nimetler sana olsun ya Ali

Post Duası’nda birinci dize (Yücelik sana olsun ya Ali), postun sağını; ikinci dize(Cömertlik

sana olsun ya Ali), postun solunu; üçüncü dize (Selamet sana olsun ya Ali), postun arkasını ve

dördüncü dize(Nimetler sana olsun ya Ali), postun önünü simgeler.

Rehber Gülbangı

(Musahiplik Ceminde)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Eli erde, yüzü yerde, özü Dâr’ı Mansur’ da, Hak-Muhammet-Ali yolunda; erenler

meydanında-pir divanında canı kurban, teni terceman. Oniki İman, Ondört Masum-u Pâk’ın

dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak kaydıyla Hak erenlerin öğüdünü kabul ve

gereğince davranmak üzere, yalın ayak, yüz üzere sürünerek, cem erenlerinin izniyle Hak-

Muhammet-Ali aşkına, Hünkâr Hace Bektaş Veli yoluna dâhil olmak üzere koç kuzulu

kurbanlarıyla gelmişler. Hakk’ı görmüş, yolu Hak bilmiş, Mansur gibi asılıp, Nesimi gibi

yüzülüp, Fazlı gibi hançerlenmek, Hüseyin gibi şehit olmak, bu yolla borçtan kurtulmak

dilerler.

Himmet ederseniz niyaza varacaklar. Allah eyvallah!

Sabah Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Sabahlar hayırlı olsun; hayırlar açılsın. İkrarından dönenler, inanmayan ama inanır gibi

görünenler yenilsin. Niyazımız kabul olsun; muradımız hâsıl olsun. Şah-ı Merdan, Oniki

İmam yardımcımız olsun. Pirimiz hünkârımız Hace Bektaş Veli hayırlar versin.

Allah eyvallah. Gerçekler demine Hû!

Saka Gülbangı

(Saka tarafından okunur)

Page 18: Gülbanklar

-Selam ya Hüseyin; selam Muhammet’in torunu. Selam Aliyyel Murtaza’nın, Fatımat-ı

Zehra’nın evladı, gözünün nuru İmam Hüseyin. Selam Yezit’in saltanatına, gücüne, kuvvetine

boyun eğmeyen, insanlığın, mertliğin, yiğitliğin simgesi İmam Hüseyin. Selam zulüm

düzenine karşı 70 kişiyle 70 bin kişiye karşı aç, susuz, çoluk çocuğuyla direnen, canını-başını

feda eden İmam Hüseyin. Selam örnek kişi, erlerin eri, pirlerin piri, her çağın nuru İmam

Hüseyin.

Yezitler yaptı hile

Aşkın ile düştük yola

Saka suyun aldım ele

İçenlere abıhayat kıl ya İmam Hüseyin

Dertlere deva, hastalara şifa kıl ya İmam Hüseyin

Ahmed-i Muhtar aşkına, Haydar-ı Kerrar aşkına

Can-u baştan geçmişiz biz Şah Hüseyin aşkına

Kerbelâ’ya düşüp gamdan can verenler aşkına

Ol yezitler elinde su su su diyen ser verenler aşkına

Gözüm yaşı sebil ettim On İki İmamlar aşkına

Saka Hizmet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hizmetini Şehitler Şahı Hz Hüseyin kabul etsin. Hizmet pirinin hayır-himmetleri üzerinde

olsun.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Saka Suyu Sunma-Serpme Gülbangı

(Saka tarafından okunur-el bağlamadan-)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Candan-baştan geçmişiz biz erenleri aşkına. Can gözüyle dem be dem Hakk’ı görenler aşkına.

Kerbelâ’da can verenler aşkına. Yezit’in elinden susuz kalanlar aşkına. Sebil ederim canlar,

Şah Hüseyin aşkına.

Gerçek erenler demine eyvallah!

Aşkolsun içenlere. Lanet Yezit’e. Rahmet İmam Hüseyin’e, Ehlibeyt’e!

Saki(şemsi) Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Dolusu kabul, muradı hâsıl olsun. Tuttuğu ileri gitsin, evi-ocağı şen, kısmeti gür, yüzü ak, özü

pâk olsun. Taşsın dökülmesin, artsın eksilmesin. Şah-ı Merdan yardımcısı olsun. Hizmet

pirinin hayır-himmetleri yol göstersin. Divan-ı Dergâh’a yazılsın, hep hatırlansın, hiç

unutulmasın.

Gerçekler demine Hû! Eyvallah!

Page 19: Gülbanklar

Semahçılara Seslenme Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Semahçılar saf olsun. Hizmetleriniz boşa gitmesin; seyir için olmasın, Hak için olsun.

Döndüğünüz semahlar Kırkların döndüğü semah olsun; Hak Defteri’ne kayıt edilsin,

unutulmasın.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Semah Hizmet Gülbangı

-ismişah!.. Allah Allah!...

Hizmetiniz kabul, muradınız hâsıl olsun. İsteğinizi, dileğinizi Hak-Muhammet-Ali versin.

Döndüğünüz semahlardan hayır göresiniz. Hizmet pirlerinizin himmetleri üzerinizde olsun.

Semahlarımız Kırklar semahına yazılsın, unutulmasın.

Dil bizden, nefes Hünkâr Hace Bektaş Veli’den olsun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Sofra(Lokma) Destur Gülbangı

-Bismişah! Allah… Allah!...

Lokma hakkına, evliya keremine, gerçek erenler demine... Pirimizin desturu, mürşidimizin

izniyle yürüyenin lokması yürüye... Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Şah yürüsün!

Sofra(Lokma) Hizmet Gülbangı

-Bismişah!.. Allah Allah!...

Hayır-hizmetiniz kabul, muradın hâsıl olsun. Sofran, Kanber’in verdiği sofra olsun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Sofra(Lokma) Mühürleme Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Bu gitti ganisi gelsin. Hak-Muhammet-Ali bereketini versin. Niyazınız nur olsun. Yiyene

helal, yedirene delil olsun. Dertlerimize derman, hastalarımıza şifa olsun. Gittiği yerler gam,

kasavet görmesin. Lokmalarınız halka ve Hakk’a yarasın, Dergâh Defteri’ne kayıt olsun,

hatırlansın, unutulmasın.

Gerçeklerin demine Hû! Eyvallah!

Sofra(Lokma)Tercemanı

Page 20: Gülbanklar

(Sofranın açılışında sofracı okur)

-Bismişah!

Eyvallah diyelim... Kadim Allah diyelim... Geldi Ali sofrası, Hak versin biz yiyelim.

Allah eyvallah, gerçeğe Hû!

Sünnet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Sünnet bedenin biyolojik ikrarıdır; ikrarını alan beden amacını bir bir gerçekleştirmeye başlar.

Sünnetiniz kutlu ve mutlu olsun. Kazasız belasız geçsin. Muradınız hâsıl olsun, tuttuğunuz

ileri gitsin, eviniz-ocağınız şen, kısmetiniz gür olsun. Şah-ı Merdan yardımcınız olsun, Bozatlı

Hızır korusun.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Süpürgeci(Ferraş) Gülbangı

(Süpürgeci-ferraş- tarafından okunur)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Güruh-u Naci’nin bir hizmetlisiyim, Kırklar Meydanı’nda süpürgeciyim. Hizmet pirimin

hayır-himmetleri üzerimde olsun. Hizmetim Hak tanıklığında Dergâh Defteri’ne kayıt edilsin,

unutulmasın.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Süpürgeci(Ferraş) Hizmet Gülbangı

-Bismişah!.. Allah Allah!...

Hizmetlerin kabul, muradın hâsıl, yüzün ak olsun. Yezid-i Mervan kör olsun; Şah-ı Merdan

yetişsin, isteğin gerçekleşsin. İkrarından dönenler, inanmayan ama inanır gibi görünenler

yenilsin.

Hizmet pirinin hayır himmetleri yol göstersin. Hak-Muhammet-Ali, Hünkârımız Hace Bektaş

Veli yardımcınız olsun.

Dem-i pir, kerem-i evliya, gerçek erenler demine Hû diyelim Hû!.

Taçlama Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hak-Muhammet-Ali, Pirim Hünkâr Hace Bektaş Veli hürmetine yaptığımız cem ibadetleri,

okuduğumuz gülbanklar, döndüğümüz semahlar kabul olsun. Hak erenler cümle günahlarınızı

bağışlasın. Doğruluktan, dürüstlükten, insanlıktan ayırmasın. Kötülere yoldaş etmesin.

Eşinize, dostunuza, komşunuza, çocuklarınıza hayırlı işler, hayırlı düşünceler nasip eylesin.

Semah dönen, taçlama söyleyen canlar hizmetlerinden şefaat bulsun.

Dil bizden, nefes Hünkâr Hace Bektaş Veli’den olsun. Gerçek erenler demine Hû!

Page 21: Gülbanklar

Tecella-Tevella Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Tecella, tevella niyazınız kabul olsun, Hakk’a yazılsın. Tecellanız temiz, yüzünüz ak olsun.

Tecella gören Cehennem narı görmesin. Sır olsun nur olsun. İçerden alınıp dışarıda

satılmasın. Şah-ı Merdan yardımcınız olsun.

Erenlerden himmet, Allah eyvallah!

Telkin Gülbangı-1-

-Bismişah!... Allah Allah!...

Allah eyvallah kapısında, döktüğün varsa doldur. Ağlattığın varsa güldür. Yıktığın varsa

kaldır. Doğru gez. Dost gönlünü incitme. Mürşide teslim-i rıza ol. Yalan söyleme, haram

yeme, zina etme. Elinle koymadığın şeyi alma. Gözünle görmediğin şeyi söyleme. Gelme

gelme, dönme dönme. Gelenin malı, dönenin canı. Söylediğin meydanın, sakladığın senin.

Gerçek erenler demine Hû! Allah eyvallah!

Telkin Gülbangı-2-

Meydana geçirilmeden istekliye rehberi tarafından yol abdesti ya da tarikat abdesti aldırılır.

Rehber, her bir uzvun yıkanması için su dökerken kimi öğütlerde (telkinlerde) bulunur.

Ellerini yıkatırken;

-Ey talip! Ezelden bu ana gelinceye kadar Tanrı’nın yasak ettiklerine el sürdünse cümlesinden

arı olmak için ellerini yıkamak mürşit sünnetidir. Yıka!

Burnunu yıkatırken;

-Ey talip! Elest Bezmi’nden bu ana gelinceye kadar kokladığın iğrenç kokuların giderilmesi

için burnuna su vermek mürşit sünnetidir. Yıka!;

Yüzünü yıkatırken;

-Ey talip! Ezelden bu ana kadar yüz kızartıcı işlerin cümlesinden arı ve beri olmak için yüz

yıkamak mürşit farzızır. Yıka!

Kollarını yıkatırken;

-Ey talip! Bu ana gelinceye kadar kol salmış olduğun yasaklarının cümlesinden temizlenmek

için kollarını yıkamak mürşit farzıdır. Yıka!

Page 22: Gülbanklar

Başını yıkatırken;

-Ey talip! Baş Âbâ’nın en değerlisidir. Gövde insanı taşıyıcı, baş bilip anlayıcıdır. Akıl ve

fikir başta gerekir. Bu ana kadar akılsızca yaptığın işlerin ve suçların cümlesinden arı ve beri

olmak için başını yıka! Bu da mürşit farzıdır.

Ayaklarını yıkatırken;

-Ey talip! Ezelden bu ana değin Tanrı rızasına uymayan günah ve suça götürür yerlere vardın

ise cümlesinden arı ve beri olmak için ayağını yıka!. Bu da mürşit farzıdır, telkinlerini yapar.

Yol abdesti bittikten sonra silinmesi için omzundaki havluyu istekliye verirken;

-Ey talip! Adını andığımız organlarını yıkamaktan maksat, ezelden bu ana gelinceye kadar

işlemiş olduğun işlemiş olduğun günahlardan, yapmış olduğun hatalardan silinip pak olmak

içindir. Sil!

Ey talip! Adını andığımız organlarını yıkayıp temizlemekten maksat, bu uzuvların ile

yapılmış suç ve başkaldırmaların var ise seni ve oralarını bunlardan temizlemek içindir.

Bu abdest Yol erkânındandır. Allah, eyvallah... Hû dost!, der.

Telkin Gülbangı-3-

Beyaz kefen içindeki talibe dede tarafından şu telkin verilir;

-Bismişah!

Erenler meydanında, pir huzurunda, mürşidine teslim-i rıza oldun mu? Yalan söyleme, haram

yeme, livata ve zina etme, elinle koymadığın bir şeyi alma, gözünle her gördüğünü söyleme...

Hak-Muhammet-Ali’ye, On İki İmam’a, Ehlibeyt’e iman ettin mi? Hak-Muhammet-Ali’yi

mürşidin aracılığıyla bir bildin mi? Hak dediğimizi hak, batıl dediğimizi batıl bildin mi?

Tevella ve teberraya uydun mu? Bu ikrardan dönersen huzur-u mahşerde yüzün kara olsun

mu?

Hak-Muhammet-Ali, Hünkâr Hace Bektaş Veli ikrarında sana yardımcı olsun.

Gerçeğe Hû! Eyvallah!

Telkinin ardından tığbenti boynuna takılan talip, meydana alınır. Şeriat, tarikat, marifet ve

hakikat kapılarını temsil eden erenlere tek tek selam verilir; her selam verişte bir adım

ilerlenir. Böylece ikrara giren talip, dört kapıdan girmiş kabul edilir.

Boynundaki tığbent çözüldükten sonra Dede kulağına;

-Girme girme; dönme denme... Eline, beline, diline sağ ol... Mürşidin Muhammet, rehberin

Ali, der. Ardından kefen çıkarılır. Böylece talip yeniden dirilmiş, yeni yaşamına başlamış

olur.

Page 23: Gülbanklar

Telkin Gülbangı-4-

Rehber kurban sahipleriyle birlikte içeri girer. Musahip olacaklar bacılar ve rehber, beşi

birlikte eşiğin sağına ve soluna niyaz ederler; rehber sağ başta olmak üzere dâr’a dururlar.

Rehberin elini öpen kurban sahipleri onun sol yanında ve döşek üzerinde dâr’a durmuşlardır.

Arkalarında, eteklerine tutunmuş olarak eşleri gelir; ancak bacılar, yer değiştirmiş

durumdadır. Rehber, musahip olacakların boyunlarına birer mendil ya da tülbent bağlar. İki

mendilin ucunu sağ eliyle tutar; bu sırada musahip olacaklar pir karşısında, dâr’da ayaklarını

mühürlemiş durumdadır. Rehber:

-Aşk ola!, der.

Bunun üzerine beşi de meydanı niyaz eder ve yeniden dâr’a dururlar. Rehber:

-Hû tarikat erenleri!, deyince mürşit:

-Hû şeriat yolcusu! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz?, der. Ardından rehber:

-Şeriattan gelip tarikata gidiyoruz, diye yanıtlar.

Sonra beşi birlikte dâr’dan ayrılıp eşiğe varır ve geri dönerler. Rehber yeniden söze başlar:

-Hû tarikat erenleri! Ardından mürşit:

-Hû tarikat yolcusu! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz?, der. Rehber:

-Tarikattan gelip marifete gidiyoruz!, diye yanıtlar.

Bu kez yine beşi birden dâr’dan ayrılıp eşiğe varırlar ve geri dönüp dâr’a dururlar. Rehber:

-Hû marifet erenleri!, der. Bunu mürşidin:

-Hû marifet yolcusu! Nereden gelip nereye gidiyorsunuz? sorusu izler. Rehber:

-Marifetten gelip sırrı hakikate gidiyoruz, der. Mürşit ise:

-Gidemezsiniz! Kış var, aşılmaz yüksek dağlar var, geçitsiz ırmaklar var. Bu belleri

aşamazsınız, bu selleri geçemezsiniz. Çok zor bir ortama gireceksiniz; çok büyük engeller

var; bunlar demirden leblebidir yenilmez, ateşten gömlektir giyilmez. Gelme gelme! Gelirsen

dönme! Gelenin malı gider, dönenin canı gider. Öl ama ikrar verme. Öl, ikrarından dönme!.

Hal böyledir; bu halleri ben size demiş ve duyurmuş olayım evladım, telkinini yapar. Bu kez

rehber:

-Pirim Hakk’ın birliğine inanıp Muhammet-Ali yoluna, Hünkâr Hace Bektaş Veli katarına

girerek, Yol’a talip olmak için adlarını andığımız kişilere inanarak, güvenerek geldik.

Ölümümüz olur, dönüşümüz olmaz. Önünüzde başımız açık, ayağımız yalındır. Özümüz

dâr’da, yüzümüz yerdedir. Boynumuz kıldan ince, yolumuz kılıçtan keskindir. İnandık da

geldik. Huzurunuzda birliğe yettik. Allah eyvallah!

Rehberin sözünden sonra mürşit:

-Eyvallah talip! İkrarın imanına yoldaş olsun! Hak-Şah-ı Merdan, tümümüzü doğru yoldan

ayırmasın. Diz çökün!, der. Rehber:

Page 24: Gülbanklar

-Sana, Muhammet-Ali’nin yoluna girmek üzere bir çift kurban getirdim, diye karşılık verir.

Mürşit musahiplere telkin verir:

-Evladım, siz musahip oldunuz. En başta musahip, musahipten evini ayırmayacak, mallarını

ayırmayacak. Birbirinin evinde olanı, izinsiz alıp gidecek. Aranızda bir tartışma çıkması

durumunda, Allah korusun, bu dargınlığı, temmuz sıcağında bir tülbent kuruyuncaya değin

sürdürürseniz, derdinize derman bulunmaz.

Musahip musahibe demese beli,

Dünya ahirette eğridir yolu.

Ona şefaat etmez Muhammet-Ali

Söyleyen Muhammet, dinleyen Ali.

Musahip musahiplikten yolun ayıra,

Hak vura onun temelin devire,

Yedi cehennem narın ona buyura,

Söyleyen Muhammet, dinleyen Ali.

Talip olmak için sizden dört şey isterim. Önce şeriatı bilmek gerekir. İkincisi tarikatı bilmek

gerek. Üçüncüsü marifetten bilgi sahibi olmak gerek. Dördüncü sırrı hakikat ehli olmak gerek.

Bunlara layık olmak için ise yalan söylememek, haram yememek, zina yapmamak, dedikodu

etmemek, elinle koymadığını almamak, gözünle görmediğini gördüm dememek gerek.

Kimseyi incitmemek gerek. Bütün bu dediklerimi yapacaksınız. Büyükleri sayacaksınız.

Küçükleri seveceksiniz. Yani sonuçta Yol’un buyurduklarını tutup, yasak dediğini yasak,

gerçek dediğini gerçek bileceksiniz. İşittiniz mi evlatlarım!

Telkin Gülbangı-5-

Mürşidin öğüdüne musahipler karşılık verir:

-Eyvallah! Bu kez mürşit:

-Ey talip, benim bu sözleri sana söylediğime bu cemaat şahit olsun mu? Vaktin imamı şahit

olsun mu? Ay, Güneş şahit olsun mu? Yer, Gök şahit olsun mu? Ölünceye değin ikrarınızdan

dönmeyeceğinize, elinizden geldiğince, gücünüzün yettiğince Allah’a kul, Muhammet’e

ümmet, Ali’ye talip olacağınıza, Hüseyin’in yolundan ayrılmayacağınıza söz veriyor

musunuz? der. Musahipler:

-Eyvallah, pirim!, karşılığını verirler.

Telkin Gülbangı-6-

Page 25: Gülbanklar

Post gülbangından sonra talipler eşiğe, meydana ve dede’ye niyaz ettikten sonra Hak-

Muhammet-Ali diyerek birbirleriyle niyazlaşırlar. Dede, kendisine niyaz edenlere,

-Niyaz Hakka!, diyerek karşılık verir.

Herkes yerine oturduktan sonra Dede, şu telkinle söze başlar:

-Cem erenleri, Meydan-ı Ali’de lokma sahiplerinin gereken hizmetlerini yerine getireceğiz.

Ancak önce kendi aramızda birliğimizi, dirliğimizi sorgulayalım; ardından çerağımızı

uyandıralım; sonra da hizmetleri görelim.

Şunu hiçbir zaman unutmayın bu cemde, sizlerin yerine getirmek zorunda olduğunuz kimi

görevler vardır.

Nedir bu görevler?

Bu andan başlayarak hizmetler yürümeye başlayacak; meydan, başta mürşit olmak üzere

hizmet sahiplerinin denetiminde/ gözetiminde olacak. Hizmete herkesin uyabilmesi için sessiz

olunacak, davranışlara dikkat edilecek: Konuşmak da, oturmak da, muhabbet de, ibadet de

izinle olacak. Bunlara dikkat etmek durumundayız”

Rehber’in;

-Edep erkân!, demesiyle; bağdaş durumunda oturmakta olan cem erenleri; toparlanıp dizüstü

oturuş durumuna geçerler. Dede telkinini sürdürür:

-Değerli canlar! Meydan-ı Ali için, insanda bulduğumuz Hakk’ın nurunu, yani çerağı

uyandıracağız. Ancak önce gönüllerimizin bir olması gerekiyor. İçinizde küskün/dargın varsa

gönül açıklığı ile ortaya döksün. Küçük büyüğün elini, büyük küçüğün yanaklarını öpsün;

aradaki kırgınlıklar kalksın. Çünkü aramızda kin-kibir olmaz. Diğer taraftan Meydan-ı Ali’de

erkeğin kişiliği, kadının dişiliği ortadan kalkar; bu nedenle bu meydanda kadına dişi gözüyle

bakılmaz, kişi gözüyle bakılır. Hak erkeğe, bacıya can verdi, gönlüne iman verdi, göresiniz

diye göz verdi, duyasınız diye kulak verdi, yürüyesiniz diye ayak verdi, tutasınız diye el verdi,

düşünesiniz diye akıl verdi ve konuşasınız diye dil verdi. Öyleyse döktüğün varsa doldur,

ağlattığın varsa güldür, düşürdüğün varsa tut elinden kaldır. Derdini söyle ki derman bulasın.

Döktüğün bizim, sakladığın günahıyla sevabıyla senin. Kaldırın başlarınızı, hakkı olan

hakkını talep etsin. Barışmamakta ısrarlı olan varsa lütfen cemi terketsin; bizi boşuna meşgul

etmesin.

Cemde bulunan bütün canlara soruyorum:

-Gönüller bir mi erenler?

-Eyvallah...

-Gönüller bir mi erenler?

-Eyvallah...

-Gönüller bir mi erenler?

-Eyvallah...

-Aşka nişan, davaya delil isterler. Öyleyse nişan-delil gösterin!

Dede’nin buyruğu üzerine cemde bulunanlar öne doğru eğilerek Meydan-ı Ali’ye niyaz

ederler. Dede telkinine devam eder:

Page 26: Gülbanklar

-Eyvallah. Hak tümümüzden razı olsun. Canlar kusur işler, Hünkâr bağışlar. Bilerek

bilmeyerek işlediğimiz kusurlarımız olabilir, der.

Terceman(sitem) Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Tercemanınız Hak divanında Dergâh Defteri’ne kayıt olsun. Meydana döktüğünüz

tercemanlar mağdurların mağduriyetlerini ortadan kaldırsın; Hak yolunda, insanlık yolunda

böyle hizmetler için kullanılsın.

Dil bizden, nefes Hünkâr-ı Pir’den olsun. Gerçek erenler demine Hû! Miraçlarınız kutlu

olsun.

Tevhit Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Vakitler hayırlı olsun; hayırlar gelsin, kötülükler kovulsun. Fazlı Dâr’ında başlarınız ağrı dert

görmesin. Hizmet pirlerinin himmetleri üzerinizde olsun.

Dil bizden, nefes Hazret-i Hünkâr’dan olsun. Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Tövbe Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!

Tövbe günahlarımıza estağfurullah; elimizle, dilimizle, belimizle işlediğimiz günahlarımıza

tövbe estağfurullah; kalbimizle, organlarımızla işlediğimiz günahlarımıza tövbe estağfurullah;

isyanımıza tövbe.

Durdum pirimin divanına, el bağladım evliya erkânına, sığındım erenler ihsanına, canım

kurban mürşidimin fermanına.

Gerçek erenler demine Hû! Eyvallah!

Yıkama Sırlama Gülbangı

(Cenaze Erkânında)

-Bismişah!... Allah Allah!...

Tanrı’nın çocukları olan hava, su, toprak ve ateşten varlığa geldin; önce can idin sonra beden

oldun. Derken yol’da Hak kapısı olarak algılanan ağızdan doğdun: Dil oldun, tel oldun, söz

oldun, harf oldun. Sese dönüşüp canlı-cansız her şeye sızdın; toprak donuna büründün, ateş

donuna büründün, su donuna büründün, hava donuna büründün; devriye oldun miracını

tamamlamak için koştun durdun.

Yolun açık, mekânın nur olsun. Hak-Muhammet-Ali yolunu aydınlatsın. Mansur dâr’ın olsun;

Fazlullah, Nesimi ve Hz Hüseyin şahidin olsun. Pir Sultan Abdal didarın olsun!

Her hizmetin görüldü: Bizden yana helali hoş olsun. Bu meydan senden razı oldu, Hak da

senden razı olsun.

Dil bizden, şefaat Hak’tan olsun! Gerçeğe Hû!

Page 27: Gülbanklar

Yıkama Niyet Gülbangı

(Cenaze Erkânında)

-Bismişah!... Allah Allah!...

(…) kızı ya da oğlu (…) Hakk’ın rızası için bedenini yıkamaya niyet ettik. Biz ondan razı

olduk; Hak da razı olsun.

Gerçeğe Hû!

Zâkir Hizmet Gülbangı

-Bismişah!... Allah Allah!...

Hizmetleriniz kabul, muratlarınız hâsıl olsun. Muhammet-Ali, Ehlibeyt katarlarından,

didarlarından ayırmasın. Ağzınız ağrı, dert görmesin. Adlarını andığınız hizmet pirlerinin

himmetleri üzerinizde olsun.

Dil bizden, nefes Hazret-i Hünkâr’dan olsun. Gerçeğe Hû! Eyvallah!