a * $ am ba>

ık

—• -■:*

—

»eleri

S^JSSı*%%*&şavjSja«ttSsâti". <İ«%M

Verİ>

Perşembe12

Temmuz

1962B o ı h u y t

KURULUŞ g j ı ı w w ı » ı i l M l l W M 4 l « M » W l J . ■ m I Y1I': 11195 1 jSAYI: 2232

KUKULUS 1 95 1

MUdür ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN Dililip Basıldığı Yer: "BOZKURT Ba»mevt”. Telgraf: **BOZKUWT*Telffon: 2>5I. Adres: Olme Caddeal. I^flcosa—Kıhna. Flvalı: 15 Mil

PARİS’TEN BEKLENEN İYİ HABER ULAŞTI:

GÜVENEBİLİRSİNİZ

s ! Törkîyeye Bir Milyar800 Mil-Dolar Yardım Yapılacak

CemiYenid

eth

»gbirlardaSero-

Hş-

ra-de

len

ılu-

bir

ıı

lirli

ü in ­

iyle

ısan

Lski

sMücadele

b e s im d e ^Bir Yaz

yesini te!

amıştır

*4 Temn\u, de saat 2 '

°®k olan piVe,to,

S" *• %5,Sn? mp. yatınlacaJctal

Olivtet h°ny Stone t;

lanmıştır.

Biletler a şa j^ g den temin edikti

lvi Hacı E f i |

Lefkoşa KazaJ

r ■ v Sİ’T<M İ v »ırne Kaza An|J|

ÇALIŞMA GRUBUNUN BUGÜN TOPLANMASIBEKLENMEKTEDİR

İsim DeğişbBen aşağıda iJj

Ekrem özçelik,^

ismim olan 1 resmen değ

ederim.

Ankara: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Turhan KeyziogUı. fletisudî İşbirliği ve Kalkınma .Teşkilâtı (O.E.C.D.) Konseyinin Türkiye'ye yapaca­ğı yardımlar ilgili olarak aldı­ğı karar hakkında, bazı gaze­tecileri» soruları üzerine şu a- çuklamayı yapmıştır:

BEKJLENE İYİ HABER "Paris’ten beklediğimiz iyi

haber getaılş bulunmaktadır. Uzun zamandan beri çeşitli ka nallardan yapılan çalışmaların, temaslarla ve plânlı kalkınma gayretcrtmdzle ilgili etraflı ince İtmelerin aonucu llarak İktisa­di İşbirliği ve Kalkınma Teşki­latı Konseyi O.E.CC.D., Türki­ye’nin kalkınması İçin gerekli djş kaynakların sağlanması yo landa umumi bir karar almıştır.

KAKAR SURETİ Genel Sekreter Mr. Kristen-

seln’le yapılan temaslarda ve teşkilâtın içindeki devamlı ça­lışmalarda, olgunlaşmış olan karur süreti Konsey toplantısın da oy birliğiyle kabul edllmuş-

“ÖZEN" Kı

da çalışabilecek

ihtiyaç vardır

canen sanatın lij|

leri öğretilecekti,

işbirliği Ve Kıbrıs

Radyosu

Müracaat: Pa||

“ÖZEN” Kot’.'

Dr. Şemsi Kâzmff'

Köşkte!®

»yit

net)

desi

pta-

anu

ilen

Ali

. Ev

Ley eno-

nev-

;avıt

î / l ) .

resi

ev-arla-icar

ımuzPehsaat

ıcak-

nütndö-

£nde

n ü m

Mer-

şeylikdaro-

îevin

i j B S İ f

KIBRIS Cumhuriyetinin yaşa ması, gelişmesi ve bu ada halkının refah ve saadete

kavuşması İçin, iki cemaat ara­sında sıkı bir işbirliği kurulma­sı, 0.1 başta gelen şartlardan biridir. Bunu, gerek Kibrisin in kişafmı gönülden arzu edenler, gerekse tarafsız müşahitler ka­bul etmiş; açıkça birçok defa­lar belirtmiş bulunmaktadırlar.

Cemaat olarak biz bu gerçeği HAKİM, CCRKfi n evvelinden görmüş; takdir etMET! MEÇHUL & mlf ve tutumumuzu ona güreÖl DÜRDÜĞÜ K® düzenlemiş bulunuyoruz. TUrk

(Birinci Savİm TUrk b**u,1> Türk Uder‘(Birinci ^ TUrfc yetkuuerl< ikJ cema.

LHlrkiye^^»1 at arasında tam bir İşbirliği ku­rulması arzularını hiçbir zaman gizlememiş; bilâkis her fırsatta bunu açığa vurmağı kendilerine bir vazife saymışlardır.

Cumhurbaşkan Muavini Dr. Küçük’Un, halen yapmakta ol­duğu köy gezilerindeki konuş­maları da, umumiyetle bu nok­ta üzerinde toplanmakta; iki ce maat arasında samimî bir İşbir­liği kurulmasını sağlamak için ciddi bir teşebbüs teşkil etmek tedir. Nitekim Dr. Küçük, her konuşmasında böyle bir işblrli ğinl tavsiye etmekte; bunun başta gelen şartlardan biri ol­duğunu taraflara bildirmekte­dir.

Fakat, cemaat olarak bizim yaptığımız bu ciddî teşebbüsler maalesef bugüne kadar, gözle görülür, elle tutulur müsbet bir netice elde etmiş değildir. Çün kü, bizim bütün teşebbüsleri­miz, karşı tarafın ters propa­gandası, menfi çalışması karşı­sında tesirsiz kalmakta; Rum- lar arasında yaratılan Türk düş manlığı hergiin blrazdaha artı­rıldıkça, cemaatlar arasında iş­birliği İmkân ve ihtimallerisönmektedir.

Bu durumun yaratılmasında, \HIÎ soruŞ>u/% Kıbrıs Radyosunun Rumca neş' ı m ^ > riyat bölümü de, en az Rumca

gazeteler kadar faaliyet göster­mektedir. Meselâ, geçen akşam radyodan yayımlanan bir tem­silde, Türklük çok çirkin ve iğ­renç bir şekilde tahkir edi'mlş; Rumlar arasındaki Türk düşman “* m ^ U l bir şekilde kamçı-

Rum yetkilileri. Rumca gaze­telerde çıkan ve Türklüğü tah­kir eden yazıların kendi fikirle­rini belirtmediğin! iddia edebi­lir. Fakat, acaba, resmî bir ya-

k 8,'?cı 0,an ve hükümet NUçeshden finanse edilen rad

caklar? tu,umuna ne buyura-

Radyo, Türk liderliğinin bin-

4. ı . î £ S ! tlerle kurma6a çalıştı f* ruhunu bozmağa ça-lışmaktadır. Türk cemaat. İleri Selenlerinin köylerde böyle bir

va yaratmak için çırpındığı " Mn>anda radyonun bu tutu­munu nasıl yormak gerektiği- ,ah‘bl 861161 efkftra

toplantısı yaptıkta1'; . ya dönüşünde tat heli şahısların tw » ğını söyleyen tw >.■ cam, avukat oUmp zalardan Left&ffiijgŞ önüne bir takım S# ığını ve kendisöjf 4 terini bildirmiş; mğğ likede olduğun® 1 f i ti.” demiştir. J>| esrarengiz on*

İki esrarengu Ede bahsedenotomobilin kapılarının numaralarını .1 otomobillerden

cesi saat İtfJ- geçtiğim ve bu

deki 5ahıs b«| sını vuran ukuvvetle tah®*11

mi|tir-lhn ^ 1 Tanıgu1' %n(tlmahkemede ■ |

5abade< Mb i l d i r m e s i J J

şüphe e t t W «

la bunumaralan

Sokak'ta kiralıktır-

adrese v U #

MeYdaSÖmer « ‘i

tır.İLK TOPLANTI

Türkiye’nin plânlı kalkınma­sını destekleniıek için zaruri o- iun dış kaynakların temiıvi yol lannı teabit ve bu arada Türki­ye’ye Yardım Konsorsdyomu’- nuıa sür’atle kurulması İle gö­revli olmak üzere 15 üye dev­letin ve bazı uluslararası t es ok küllerin katılacağı bir 'Çalış­ma Gruibu’ kurulmuştur Gru­bum. ve Konısorsiyomun daimi Başkanı seçilinceye kadar, biz zat Dr. Kristensein, Başkanlık görevini yapacaktır. Teşkil e- cilen grub ilk toplantısını ya- rto (bugün) yapmayı kararlaş­tırılmıştır.

İktisadî işbirliği ve Kalkın­ma .Te.3kilfi.t1 O. K C.D. üyesi O'an 20 devletten 15’i gruba katılmayı kabul etmişlerdir.

TEMSİLCİLER Avrupa îk t is ilî Camiası

Müşterek Pazar da ayrı varlık oıarak gruba katılmaktadır Bundan başka Dünya B ankası, Milletlerarası Parı Fonu, Av- vupa Bankası ve Avrupa Para Anlaşması temsilcileri de Tür­kiye’ye yardım ıçn kurulan P'ubun çalışmalarına katılmış J ardır.

RAPORLARKarada, İktisadî İşbirliği ve

Kalkınma Teşkilâtının kalkın­ma yolundaki devletlere yar­

dımla göreıvlı olduğu ifade edil­mektedir, Ayrıca Türkiye’nin beş yılhk plân hazırlığı ve kal­kınma gayretleri konusunda son aylarda yapılmış olan ince lemelere ve yazılanı raporlara yer verilmektedir.

MUTLD GELİŞME Bu yeni daim, hürriyet ve de

mokrasi içinde kalkınma azmin de olan Ulusumuz için mutlu bir gelişmedir. Millet olarak kendi kaynaklanmışa iyi şekil­de kullanmak yoluna samimi­yetle girmiş olmamız, dost dün yanın görevini artırmıştır.”

Y ARDIMIN MİKTARI İstanbul’da yayımlanan ‘Ak-

şiım’ gazetesine göre 50 yıl vâ­deyle yapılan yardımın miktan 1 milyon 800 milyon dolar ola cak ve yarısı hibe edilecektir.

HEDİYE: Fotoğrafta görUlen kayık, sepet, U’liııı, doldurulmuş timsah yavrusu, balta ve Afrika yerlilerinin kullandıkları taın tam, Tanganyika yerlileri tarafından Başkan Kenne- dy’ye gönderilmiş olan hediyelerdir. Afrika’da Tanganylka’nın birçok bölgeleri, bundan bir müddet evvel su baskınlarına uğramış ve buradaki halk, günlerce aç kalmıştır. Bunun üze­rine Amerikan uçakları, Tangaıtylka’nm bu bölgesine yiyecek götürmüşler,, böylece halkı açlıktan kurtarmışlardır. Tanganylka’lalar, bu İyiliği unutmamış ve Başkan Kennedy’ye kendi memleketlerini hatırlatan bu hediyeleri göndermişlerdir.

Sophia Lo re n , Ava Gardner, Alaın Delon istandul’ a Gidiyor

20 SAHNE VE PERDE YILDIZI BOĞAZİÇİ FESTİVALİNE KATILACAK

Aralarında, Sophia Loren, Ava Gardnar, Alain Dtelon, Claudia Cardinale gibi tanınmış yıldızların da bulunacağı 20 ki şilik bir “Şöhretler Kafilesi”, önümüzdeki Eylül ayı içinde İstanbul'a gideceklerdir.BİR HAFTA İSTANBUL’DA

Basın-Yayın ve Turizm Ba­kanlığının tertipliyeceği l ’inci Boğaziçi festivaline misafir ola rak katılacak yıldızlar ve şöh­retler, İstanbul’da bir hafta ka­lacaklardır.

Şöhretlerin gelmeleri hakkın­da Roma, Paris, Londra ve Mad rid basın ateşeliklerinin yaptık­ları temaslar müsbtet netice ver miştir.

TELEVİZYONCULAR Eylül başında İstanbul’da ola

cak şöhretlerden A. Delon, ni­

şanlısı R. Schneider Amerika’da film çevirdiği için yalnız gele­ceğini bildirmiş, Ava Gardner ise beraberinde arkadaşı bir ma tador bulunacağını açıklamıştır. Şöhretler kafilesinde, ayrıca PARİS MATCH mecmuasının yazı işleri müdürü Paul Carti-

er, B.B.C., Alman ve Italyan radyosunun televizyoncuları ile İspanyol yıldızı Carmen Sevilla bulunmaktadır.

Türkiye’yi dünyaya tanıtmak maksadıyle bu yıl ilk defa ter­tiplenmekte olan Boğaziçi fes­tivali her yıl genişletilecektir.

Türk Subaylar, Dün İngiliz Kıra- liyet Askerî Kolleji’ni GezdilerBritanyadaki Askeri Üsleri

ziyaret etmekte olan Türk ve CENTO memleketleri subay ları dünü “Sandhurst" Kırali- yet Askerî Kollejinde geçir-

b c e halk

« î f e sp a v o n l a n 111

i l e b eIT Ç IL ^ K - T l»

m ü z ik .

' ;

»al F « f

*♦*«BOZKURT

Eski Bir Nazi Görevinden Uzaklaştırıldı

Hükümet Bunun Tayininin Siyasî Bir Hata Olduğunu Açıkladı

Borta (Rjoyter) 11- Batı Al­manya Baş MUddelumumial Dr. Wol£gang Fraenkel, Nazller devrindeki hareketlerinden do­layı mecburi emekliye sevkedi- lec ektir.

Geçen hafta, Doğu Almanya tarafındaın Federal Almanya Cumlhıuriyetl Adalet Bakanlığı­na verilen vesikada, Dr. Fraen­kel, harp zamanındaki ıbazı ha­pislik cezalarının ölüm cezası­na takvlli'fli istemekle suçlan­dırılmaktadır.

ii G Ü V E N f i

Bir hükümet sözcüsü, Dr, Fraenkel’in, eski görevi olan Federal Hük.ûmet Savcılığında emeklilik maaşını tam olarak alacağını v.‘ aleyhine hiçbir ta­kibat yapı jnayaçığını söylemiş tir.

Sözcü, Dr. Fraenkel’ln yeni görevine tayininde siyasi bir bata yakıldığını kahul etmiş ve söz Jjonusu mevki İçin uy­gun şal .is olmadığı mülâbaza- .sıy’.e gı>rovlnde uzak kıştın laca ğını ilâve etmiştir.

mişlerdir. Salı gün de Sııffolk eyaletindeki ‘Wattisham’ Kra liyet Hava Gücü üssünde av­cı uçakları mürettebatlarım savaş eder halde ve düşmanı karşılamak için havalanan iki ‘Lightning1 ile iki ‘Juvelin’ avcı uçağını seyreden subay­

lar, uçakların hareketini ta­kip ederek onların radyo va sıtasıyle 50 mil ötedeki bir noktaya nasıl iletildiklerini ve daha sonra radar vasıta- siyle üsse nasıl indirildikleri­ni görmüşlerdir.

Aydoğan köyünde C.B.M. ve ar uıdaşiarı davul zurna ve hava a at lan silAh sesleri ile karşı­lanmıştır. Resmimiz bu karşıla .1 ışı tesbit etmektedir

MIIHIlIHıllllMlllin IIIMlimıHIMIIHIHIIItMIU

Ayhan Hikmet’in Katliyle ilgili Tahkikat, Sona Erdi

TAHKİKATIN SONUCU, 16 ............. *\ÇIKLANACAK

TURK KÖYLERİNİN MODERN TARIM TATBİK ETMESİ

İSTENDİBaf köylerini £rezmekte otan

Cumburibaşkan Yardımcısı Dr, Küçük dün Aydın’dan Aydoğan Ye'.ilova, Timi, Finike, Aksultı, Yoğurtçular ve D ağadan köyle­rine gitmiş ve yaptığı konulma larda, kendilerine en faydalı şekil önceden arayıp uzmanlar vasıtasıyle teslMt ettirdikten so»nra, İlmî ve modern taran tatbik etmelerini öğütlemişftlr.

SU DERDİ K-bns Türk Cemaatinin yüz

de yetmişini tenkil eden çiftçi rımfının, bugün en ö>nemli preto temlerinden birinin su mes’eleal olduğuna işaret ede Cumfhurbaş kan Yardımcısı, bu hususta her şeyin hükümetten beklemiyerek şahsi teşebbüslerde bulunulma­

d ı gerektiğini söylemistlr.SEBZE VE MEYVE

Küçük, köylünün sadece ar­pa ve buğdayla bel Ibağ'amajna lannı önemle belirtmiş ve seb zeyle meyvenin daha çok yetiş tirilmesim istemiştir.

Avukat Ayhan Hikmet’in katliyle ilgili adlî tahkikata, dün devam edilmiş ve ilk olarak Polis Müfettişi Behiç Dilâver ifade vermiştir. Şahit, verdiği ifadede, olay akşamı saat 2.30 sıralarında maktulün evine git­tiğini; söylemiş ve mütecavizle rin, mutfak penceresinden içe­riye girip kapıdan kaçtıklarının tesbit edildiğini belirtmiştir.

OLAY GECESİ ŞCPHELENMEMIŞTİ

Maktulün vücûdundan dört kurşun çıkarıldığını, bunların otomatik olmayan 38’lik taban

ca kurşunu olduklarını söyleyen Müfettiş, telefon ve elektrik hat­larının kesik bulunduğunu, te­lefonun ahizesi üzerindeki bir parmak izinin polise yardımcı olamadığını ifade etmiş ve ha­dise gecesi, maktulün karısı Sabiha Hikmet’in birinden şüp helenmediğini kendisine söyle­mediğini belirtmiştir.

Avukat tarafından sorguya çekilen Behiç Dilâver, bir so­ruya verdiği karşılıkta, Ayhan

TEMMUZDAHikmet’in politik sebeblerden öldürüldüğü kanaatini izhar et­miştir.

TAHKİKATIN NETİCESİDaha sonra Polis Müfettişi

Menzis, tahkikat hakimi huzu runa gelerek soruşturma sıra­sında polisin bilmediği herhan gi bir şahıs varsa, bunun poli­se bildirilmesini istemiş ve bu bilginin, tahkikatın daha çok derinleştirilmesi için gerekli ol­duğunu söylemiştir. Tahkikatın neticesinin açıklanması, 16 Temmuz Pazartesi gününe te­hir edilmiştir.

Kıbrıs’ta Dün iki

Yangın ÇıktıBeşparmak dağlarında dûn sa

bah çıkan ve dört yüz dönüm ormanın hasarına söbep olan bir orman yangını, saat 20.0G sıralarında kontrol altına alın mış bulunmalrtadır. Orman yan gınmı söndürmek İçin 350 işçi nin, 40 Kıbrıs Ordusu aakerintn ve orman dairesi memurlarıyla jandarma mensuplarının çalış­tıkları öğrenilmiştir.

Dün öğleden sonra Adelfi ve Maşera ormanlarında da bir yangın çıkmıştır. Yangının sön

(Devamı 4. Sayfada)

İSMET İNÖNÜ, ERZURUM’DA TEZAHÜRATLA KARŞILANDIBAŞBAKAN, BİR DAHAKİ SEFERE ATATÜRK ÜNİVERSİ­

TESİNDE OKUMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİERZURUM — Başbakan is­

met İnönü, beraberinde Milli Sa vunma Bakanı İlhami Sancar olduğu halde, dün sabah bir askerî uçakla Erzurum’a gitmiş tir.

BÜYÜK TOPLULUK VE TEZAHÜRAT

Başbakan ismet İnönü çok kalabalık bir halk topluluğu­nun tezahürleri arasında şehre gelmiş ve doğruca II. Ordu Karargâhına inmiştir. Burada Erzurum’lulara hitaben bir ko­nuşma yapan Başbakan İsmet İnönü, "Aranızda bulunmaktan çok memnunum. Sizi yağmur­da daha fazla bekletmek iste­miyorum. Hepinizin gözlerin­den öperim” demiştir.

İKİNCİ KONUŞMA Validen Erzurum’un ziraat

hayvancılık ve yem sanayii hakkında bilgi alan, geçen yıl başgösteren yem sıkıntısının Hükümetin zamanındaki ted­birleriyle giderildiğini, bu sene ekimin gayet elverişli olduğu­nu, hayvancılığın geçen yıllara nazaran bir gelişme kaydettiği ni öğıenen Başbakan, saat 15.10’da Hükümet Konağı önün de toplanan halka hitaben şu kısa konuşmayı yapmış ve

‘‘Aranızda bulunmakla bahit- yarım. Beni muhabbetle kabul ettiniz. Size minnettarım. Tek­rar ziyaret edeceğim, o zaman bol bol konuşma fırsatı bula­

cağız. Teşekkür ederim." de­miştir.ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE

Başbakan ismet İnönü, daha sonra Atatürk Üniversitesini zi­yaret ederek öğretim üyeleriy­le görüşmüş ve çalışmaları hak kında bilgi almıştır. Bir dersa- neye girerek kürsüye oturan Başbakan, “Bu Üniversiteyi çok beğendim. Bir daha sefere bu­

rada okumak isterim” demiştir. Daha sonra kürsünün çekme­sini çekerek buradan bir not defteri çıkaran Başbakan, öğren çilerden Yücel Erdemir’i çağı­rıp notlar hakkında bilgi almış tır.

TEFTİŞBaşbakan ismet İnönü saat

16.00’da askeri birlikleri teftiş

etmek maksadıyle beraberinde Genel Kurmay Başkanı, Kara ve Deniz Kuvvetleri Kumandan lan il eüçüncü Ordu Kuman­danı bulunduğu halde 51. Tü- men’in garnizonunu ziyaret et­miştir.

Başbakan ismet İnönü gece­yi Erzurum’da geçirecek ve bu gün incelemelerine devam ettik ten sonra Ankaraya dönecektir.

C E Z A Y İR L İ L İD E R L E R A N L A Ş T IBEN BELLA DÜN YAYA OLARAK

CEZAYİR’E GİRDİ

■•HHIIIIIIIHIIIMHılIHlulımi

MARNI A (Royter) 11 — Ge­çici Cezayir hükümetinden ay­rılan Başbakan Yardımcısı Ben Bella, bugün, doğum yeri olan bu kasabanın yanındaki bir nok tadan, Fas’tan Cezayir toprağı na geçmiştir.

Ben Bella’ya, Geçici Cezayir Hükümetindeki Devlet Bakanlı­ğından istifa eden Muhammed Hidder de refakat etmiştir.

Geçici Cezayir hükümetine yakın çevreler, Ben Bella’nın Cezayir şehrine gideceği yerde, kendi doğduğu kasabaya gitme­sini hayretle karşılaşmışlar ve Rabat’ta yapılan gizli müzakere

Tercüman Olmadığı İçin Babası İle Görüşemedi

Doğu Berlin (Royter) 11- Doğu AlmanyalI bir hakim bu gün, bütün tercümanların Mos- kovada yapılmakta olan Dünya Barış Konferansında bulunduk­ları mülâhazasıyle, burada yar gılanmakta olan Amerikalı bir öğrencinin balbasıyle görüşmesi ne müsaade etmemiştir.

Amerikalı öğrenci, Doğu Al­

manyalI bir şahsı Batıya kaçır mağa çalışmakla itham edil­mektedir.

Amerikalı öğrenci ile Batıya kaçırmağa çalıştığı İddia edi­len Doğu AlmanyalInın hüvi­yetleri tesbit edildikten sonra emniyet sebepleri mülâhazasıy le duruşmaya kapalı celsede devam edilmiştir.

lerin yüzde yüz başarı sağladı­ğından şüphe izhar etmişierdir.

Mamia’da büyük bir tezahü­ratla karşılanan Ben Bella’nm, Oran’a hareket etmesi beklen­mektedir.

Hududu yaya olarak geçen Ben Bella, spor bir otomobil­de Marina’ya olan 13 millik me safeyi gidene kadar, arkasında­ki otomobillerin sayısı 300’ü geçmiş ve sevgi tezahüratı ya­pan kalabal.k polis kordonunu

yararak otomobilin yanma yak laşmıştır.

öte yandan, Rabat’ta yapılan gizli müzakerelerde, Cezayirli râkip liderlerin anlaşmaya var dıkları haber verilmektedir. Va rılan anlaşmanın, askeri liderla rin tasvibine sunulacağı bildi­rilmekte ve Rabat’ta, Ben Khed da’nm iki temsilcisi ile Ben Bella ve Muhammed Hidder ara sında varılan anlaşmanın kısmi olduğu bildirilmektedir.

IIMIIIMIIMIIIIIIIIIIIMIMIIIIIIIIIMHIIMIIIIN |

Türk Ordusu Komuta Kademe­lerinde Yeni Tâyinler Yapıldı

ANKARA (RADYO): Milli Savunma Bakan'ığı Basm-Irtibat Bürosu ndan bildirildiğine göre kısa hizmeti sebebiyle Silâhlı Kuvvetler Komuta kademelerin de yeni general tâyinleri yapıl­mıştır.

15’inci Kolordu Komutan, Tümgeneral Fikret Esen, Jandar ma Genel Komutanlığına; 9'un- cu Kolordu Komutanı Tümge­neral Kemalettin Gökakın, CENTO TUrk Temsilciliğine; 100’üncü Kolordu Komutanı

nitUllUlMlIMIHtMIHHIKHIlllllll

Güveneceğiniz SigortadırMotorlu taşıt vasıtaları sahiplerinin nazarı dikkatına ..!

Vasıtalarınızın her cins sigortası için “GÜVEN” Türk Anonim Sigorta Şirketi

enırinizdedir.Tel: 74474

Tümgeneral Nazmi Karakoç, Kara Kuvvetleri Kurmay Baş­kanlığına; CENTO TUrk Temsil cisi Tümgeneral Haydar SUkan, Beşinci Kolordu Komutanlığı­na; Tümgeneral Rejit Fâtin, 9’- uncu Kolordu Komutanlığına; Millî Emniyet Hizmetleri Baş­kanı Tümgeneral Nâci Aşkın, İkinci Kolordu Komutanlığ,na; Dördüncü Tümen Komutanı Tuğgeneral Yusuf Akmansu, Ge nel Harekât Başkanlığına; Ge­nel Kurmay Harekât Başkanı Tuğgeneral Semih Sancak, Harb Akademileri Komutanlığına; j Harb Akademileri Komutanı Tuğgeneral Faruk Güler, Millî Savunma Bakanlığı Müsteşar­lığına; Kara Kuvvetleri Kurmay Başkan Vekili Tuğgeneral Zeki IIter, 15’inci Kolordu Komutan­lığına; Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarı Tuğgeneral Burca, Yedinci Kolordu Komutanlığına tâyin edilmişlerdir.

«mm........................ .

Kıbrıs’a DöndüKıbrıs Radyo Yayın Korpo-

rnsyomı Türkçe Yaym Müdürü Sulbhl Rıza, Ankara’daki temas lannı bitirmiş ve dün uçakla Kıbrıs’a dönmüştür..

"şaş1 sssrsese s a r :

Düzelim)Dünkü sayımızda Ahmet

Muzaffer GUrkan’m ölümüyle ilgili davada, maktutün ailesini temsil eden Avukat LeHcos Kli- ridis’in adı, yanlışlıkla Glafkos Kliridis olarak çıkmıgtır. Dü­zeltiriz.

i AKTA>

«AVFA S( K O Z ! URT) ............. ............................... .

....................... ..........

Bir Çocuğun Kopan Kolu Yerine Ne Şekilde Takıldı ?Tıp Tarihinde Büyük Bir Vak’a Olan Ameliyat, 6 Saat Sürdü

KOLUN NAB7J ATMAĞA | BAŞLIYOR

Harvard Üniversitesi cerrah­larından Dr. Robert Shavv bu na rağmen, ameliyatın başa

Su sırada Amerika'da Bos- banliyölerinden birinde otur- bir husus da -Everett in ko­lon şehrinin General Hastane maktadır, 12 yaşındaki Eve- paıı kolunun yaralı olmama sinde yatan kızıl saçlı ve çilli rett o gün okuldan dönerken siydi, yüzlü Evereti Knovvles, geçir tren raylarına fazla yakın yü diği ameliyatın, cerrahî tarihi rümek ihtiyatsızlığını işlemiş ııin dönüm noktalarından ve o esnada geçmekte olaıı birini teşkil edeceğinden ha- bir marşandiz trenin sadmesi bersizdir. Zira Boston hasta ne manız kalmıştı. Yerden nesinin doktorları heyecan kalkınca yalnız bir bağla o-verici bir ameliyattan sonra, muzuna takılı kalmış sağ ko nlı olması ihtimalim mıl> on tamamiyle kopmuş olan kolu lıınu sol eliyle tutarak 20 met da bir olarak goruyordu. Bu- | nu yine omuz mafsalına bağ re uzaktaki bir eve kadar ge na rağmen vakit kaybetme- * lamaca muvaffak olmuşlar- lebildi. Bunun kapısında den müdahaleye karar venl- (jır duran bir adama, 'Ne olur, di. Zira altı saat zarfında kol

Bu doktorlar böylece orga bana yardım edin” dedikten da tekrar kan ak ım ı kurulma nizmanın, kısa bir zaman için sonra, kendini kaybederek ye dığı takdirde kol butun gay dahi kendisinden ayrı kalmış re yığıldı. Kol büsbütün kop- ıetlere rağmen ölmekten kur- bir dokuyu kabul etmediğine muş ve yerde atılı kalmıştı, tutamazdı, dair yerleşmiş olan prensibi Doktorlar ilk iş olarak, ol-yalanlamış oluyorlar. Maama Derhal çağırılan ambülans, müş olan dokuları koldan vefih başarının derecesi, ancak hâlâ ayılmamış olan çocuğu omuzdan kesip çıkardılar, küçük Everett, takılan kolu- Boston'un General Hastane Bundan sonra evvela, kan akı ııu tekrar oynatabildiği za- sine nakletti. Nöbetteki dok- minin iadesi için kol ve omuz man belli olacak. Vaziyetin tor ilk iş olarak kopuk kolu daki atar ve toplar damarlar tamamiyle aydınlanması için buzluğa koydurdu. birleştirildi. Everett ııı, ameliise İliç değilse iki senelik bir Modern cerrahî o vakte ka yat masasına yatmasından mühletin geçmesi lâzım. dar hiçbir insanın kopuk bir beş saat sonra sağ kolunda,

Yapılması gereken ilk mü uzvunu yerine takamamış, bu nabız, sayılabilir hale gelmişdahale, yani kolun damarları yöndeki bütün denemeler ba ti. Bu yarışı kazandıktan sonmn vücudünkilerle birleştiril şarsızlıkla sonuçlanmıştı. Gel ra doktorlar, kol kemiğini o-mesi ve üst kol kemiğin o- gelelim, Boston’un doktorları muza çivilediler. Kazadan beşmuz mafsalıyla kaynatılması on yıldan beri devam eden gün sonra ise, açık yara bal-başanyla sonuçlanmıştır. Bir tecrübeleri sayesinde, böyle dırdan alınan bir deri parça vakitler kopan kolda şimdi bir vak’aya karşı silâhlıydı- sı ile örtüldü. Koldaki kan yine kan dolaşmaktadır. Fa- 1ar. ' ‘ akımının normal olduğunu,kat en önemli operasyon seri Bir kere ellerinde damarla yaranın kapandığını ve derix ve omuzlarının sinirlen birleş Fakat genç çocuk Şimdi­sine dört ilâ altı ay sonra baş rın kusursuz şekilde dikilme aşısınm tuttuğunu gören Dr. tirildikten sonra Everett, si- den ümitlidir. Kazadan evvel1 anacaktır Bu kol ile vücu- sini mümkün kılan ve Naka- Shavv, Everett’in bir gün ko nir demetlerini tekrar faali- okulunun beyzbol şampiyon­dun sinirlerinin birleştirilme yama adlı bir Japon'un icadı lunu yine oynatabileceğini yete geçirecek olan fizyotera larından bin ıdı. Doktorlarınsidir; bıı ameliyat da iyi neti olan bir cihaz vardı. Üstelik kuvvetle ümit etmektedir. pötik idmana tâbi tutulacak- kurtarmağa çabaladıkları kol ce vermezse, Everettin kolu o esnada hastanede, pıhtılaş Hastanenin nüroloji müte- tır. Kolunun kendisine itaat sayesinde, takımına defalarla ölü olarak kalmaktan kurtu- mış kanın tekrar sulanmasını hassısları, yeni bir ameliyat edip etmeyeceğini, ancak bü zafer kazandırmıştı. Şimdijajnaz temin eden 'Fibrolysin* adın serisine başlamadan önce, ya tün bu müdahaleler sona er- hastane yatağında ilerideOLAY NASIL OLMUŞTU? daki maddeden de bulunu- ranın tamamiyle kapanması- dikten yani ikiyıl geçtikten profesyonel bir beyzbolcu ol

Knovvles ailesi Boston’un yordu. Onlara yardımcı olan m bekleyeceklerdir. Kolunun sonra anlıyacaktır. mağı hayal etmektedir.

Everett, yine eskisi gibi sıhhatli ve sağlam bir çocuk ol­muştur. Arkadaşları ile istendiği gibi koşup oymyabile-

cektir.

IIIHHIIHİİIIIIIHMIIİHIIHIUIIIIIIİIIIIMIIIII

m m ı B m s m

Avrupa’ nın En Garip HeykeliBrüksel halkının medarı

iftiharı olan bu heykele bir çok kral*ardan prenslerden hediyeler yağıyordu, öyle ki belediye bu elbiseleri muha faza etmek için bir daire tah­sis etmek mecburiyetinde kal clı.

Brüksel belediye binası içinde bulunan bu dairede hâlâ bu elbiseler ve hediye­ler teşhir edilmektedir.

1918 de, müttefiklerin Bel çika’yı Almalardan kurtar­ması üzerine Kral Birinci Al- bert bu heykele muzaffer or­du üniformasını hediye etti ği gibi onu Fransızlann, On dokuzuncu avcı birliği efra- dmdanmış gibi sayarak kendi sine fahri bir rütbe vermişti.

Bu hususta neşredilen ente

(Dünden Kalan) resan karar şu idl:

“Heykelin bir rütbe ile tal tif edilmesinin sebebi; 1914 de düşman Belçika toprakları nı istilâya başladığından be ri, sükûnet ve soğukkanlılığıy la yerinde kaJması ve tehlike ye göğüs germesidir. Her za­man maziyle İftihar eden, za ferden ümidini kesmiyen bu heykel Brüksel’in eski bir va tandaşı sıfatiyle durumu tak dir ve mesuliyeti idrâk etmek tedir. Dört sene bütün baskı ve tahribata rağmen yorulma dan, usanmadan yerinden kı- mıldanmıyan bu heykel, bü­tün vatandaşlara örnek ola­cak bir varlık olduğunu isbat etmiştir.”

General De Cornier’in im

SATILIK VEYA İCAR EDİLECEK BAR

Girne Boğandaki büyük ailevi Cennet Bar ucuz fiyatla satılacak veya icar edilecektir. Bar, suyu ve her şeyi tamam olarak teslim edilecektir.

Arzu edenler hergün ö.s. saat 8 - 10 arası (daha fazla malûmat için) ayni barda sahibini görebilirler.

Mehmet Ahmet Hoca RmmımidiHKUHinıaetımtdtdKiKjitMHeintaaımtaHiiMHiBiammiiaHiHiBimiHHiHitiiBtiaHKMİ

k ib r is in e n m o d e r n t ü rk

PLAJI OLAN

ŞEPERD EVKAF PLAJI’NIh iç z iy a r e t ettin iz m i?...O halde neyi bekliyorsunuz?.. Herkes

Şeperd Evkaf Plajından sitayişle bahse­diyor.

Şeperd Evkaf Plajı Sizi Bekliyor!..★ Fevkalâde Manzara

it Hiç bir sayfiye yerini aratmıyacak konfor

•k Her çeşt hafif ve ispirtolu içkiler

* Nefis yemek ve çeşiüi Speşaliteler

Ve bütün bunlara ilâveten

★ Çok makul fiyatlar.

MÜDÜRİYETİ ATILA ÇAKIRZADE

K*#WHK &#?!('

zaladığı bu kararın okunma sından sonra Alsas Loren bir liklerinden birkaç müfreze tarafından se^m lanmış ve kendisine tarihî üniformala­rından biri armağan edilmiş tür.

Bu heykelin asıl hikâyesini Belçika’lilar şöyle anlatır: “iki yaşında iken babası ölen Dük Godrey’nin talıta geçme sini istemiyen ' hanedandan bazıları, ona ilânı harp etmiş ti. Bunun üzerine hâmisi Kont Flander’e haber go rerek yardım istemiş, Kont altı bin kişilik bir muharip kuvvet göndermiş. Muharip­ler, Brüksel sokaklarında kü çük dük Jehine tezahürat yap tılar ve cepheye gitmeden önce küçük dükü görmek istediler, annesi onu kundak layıp kolları arasına almış, muharipler hemen onu alıp savaş meydanına götürmüş- ler.Savaş kızışmcâ onu yakın lannda bulunan bir ağacın dalları arasına koymuşlar. Onun o vaziyeti taraftarları na cesaret veriyordu. Muha­ripler dört defa geriye püs- kürtülmelerine rağmen derin bir uykuya da'mış olan dü­kün bulunduğu ağacı geçme mişlerdi.

Küçük Dük birdenbire u- yanmış, ve o yaştaki çocuklar gibi gayet tabiî ve safiyane bir şekilde su dökmeğe başla mış. Bunu gören taraftar mu haripleri, onların tabansızlık lariyle ve cesaretsizlikleriyle alay etmek maksadiy su dök tiiğünü telâkki ederek mah- çup olmuşlar ve kendilerini topar'ayıp büyük bir gayret ve cesaretle hücuma geçmiş­ler, ve kendilerinden silâh ve sayıca üstün dan düşman larını bozguna uğratmışlar.”

Heykelin tabiî çocuk bo­yunda ve su döker vaziyetin de yapılması bu sebeptendir. Belçika halkı, küçük dükün bu mânalı pozundan çok mü tehassis olmaları bu hâdise­den ileri gelmektedir.

BURSLARIN İMTİHAN MÜFREDATI

Maarif Müdürlüğünden öğrendiğimize göre Burs

imtihanarma girecek öğrenciler aşağıdaki derslerden

imtihana tabi olacaklar.

İlahiyat Fakültesi burs imtihanlarına girecek olan­

lar Türkçe Kompozisyon, Sosyoloji, Tarih ve Hitabetten,

Fen Fakültesine girecek olan öğrenciler Fizik, Matema­

tikten, Yüksek Ticaret Öğretmen Okuluna girecek öğ

renciler Türkçe Kompozisyon, Muhasebe, Genel Ticaret

bilgisi. Erkek Teknik Öğretmen Okuluna girecek öğren­

ciler Matematik, Teknik resim, Türkçe Kompozsyon, Ga

zi Eğitim Resim Bölümüne girecek öğrencer Türkçe Kom

pozisyon, Resim/ (aynca kendi eserlerinden üç taplo).

Gazi EğiÜm Müzik bölümünden imthana grecek öğren­

cilerden Türkçe Kompozisyon, Müzik Teorik ve pratikten

(Keman veya piyana), Kız Teknik Öğretmen Okulunun

Nakıg Çamaşır bölümüne girecek olan öğrenciler

Türkçe Kompozisyon ve Nakış Çamaşır, Ev idaresi ye­

mek bölümüne girecek olan öğrenciler ise Türkçe Kom­

pozisyon ve Ev idaresi yemekten imtihana mesul ola­

caklar. Müfredat son sınıf müfredatıdır. İmtihan yer ve

zamanı ieride ilân edilecektir.

Fodis

dün

Para Cezasına

ÇarptırıldıVoııi’li 42 yaşında

Gleantis’iıı duruşmasıLefkoşa Mahkemesi huzurun

da son bulmuştur. Hatırlan*! cağ gibi, Gleantis, 30 Ocak 1961 Ue 13 Mart 1982 tanh; £ arasında sekreterhgmı yapmakta olduğu Voni Koo peratif Bakkaliyesine ait £287,586 mil tutarındaki bir parayı zimmetine geçirmek suçu ile itham edilmekteydi.. Maznun suçlu bulunmuş ve 50 lira para cezasına çarptı nlıp bir sene müddetle 100 lira kefalete bağlanmıtır.

BildiriBen aşağıda imza sahibi Asım Mahmut Çelebi daha

evvel ismim olan Asım Mah­mut Mustafa’yı resmen değiş tirdiğimi ve bundan böyle Asım Mahmut Çelebi olarak bilineceğimi ve o isimle imza atacağımı ilân ederim.

İmzaAsım Mahmut Çelebi

PERŞEMBE, 12 TEMMUZ

MİCKEY ROONEY’e DOSTLARI YARDIMKAMPANYASI AÇX]vr m il y o n LtRA BORCU OLAN AKTÖRÜN Do Sri

LARl ALACAKLARINDAN VAZGEÇİYOR

Namık Kemal Lisesi Müdürlüğünden:

Ağustos sonuna kadar okul idaresi çalışma saatleri aşağı­dadır. Bilgilerinizi saygı ile

rica ederim.

HER ÇARŞAMBA:Ö.E. 9-12 arası.

Okul Müdiirü

MevlidAile Büyüğümüz merhum

Dr. Nuri Bey’in ölümünün 40 mcı gününe tesadüf eden 12 Temmuz Perşembe günü akşa mı, yatsı namazından sonra, Arab Ahmet Camiinde, isti— rahati ruhu için okunacak Mevlidi Şerife, bütün akraba ve dostlanıı teşrifleri rica o- lunur.

Eşi veEvlâtları

MMIIMIIimimtMIDIfMMtMtmMMMIliimtMIMHMff

İsim DeğiştirmeBen aşağıda imza sahibi

Teralı Hüseyin Cahit 6 6 1914 tarihinde Tera kö­yünde doğdum ve Baf Komi serlik Dairesinde kayıtlı bu lunan Hüseyin Cahidi res­men değiştirerek CAHİT FA­İK olduğumu resmen ilân ederim.

Cahit Faik.Tera - Baf

DoğunAhmed Köse ile eşi *

Bahire, kızları TÎJEN’ $ in dünya’ya geldiğini Ş dost ve akrabalarına müjdelerler.3.7.1962 Lefkoşa.

Soyadı AlmaBiz aşağıda imza sahibi o-

lan Ömer -Ahmet, Şerif Ömer Kutlu Ömer, İlkay Kutlu (H. Niyazi) adlarımıza ek o- larak ADALI soyadını aldığı mızı vebıından böyle adımı­zın aşağıdaki gibi olduğunu duyuranız.

Ömer Adalı Şerif Adalı Kutlu Adalı

„ _ İlkay Adalı11 Temmuz, 1962.

'm ICKEY BEŞİNCİ KARISI tLE: Mlyonluk »enetmen b,

p a r a kalmamış olduğunu bildiren Mickey ltooney hakla*

İflâs muamelesine başlamıştı. Mickey’i halen dostlun

van kurtarmağa çalışmaktadırlar. Fakat aktörün eski tam

ı-uıa olan birikmiş nafaka borjjarmı na«ı ÖOİyeceği b iı^

inektedir. Zira Mickey, birinci karısı Betty Jane Kase

20,775, Martha Vıckers’e 4000, JSlaıne Malınken’e 147,000 ||j

Mrlkntfs nafaka borcu olduğunu söylenmektedir. Mickey,

dördüncü eşinden boşanması da kendisine 3,400,000 Ura,

maiolmuştur. Mickey yukarıda.beşüıai karısı Barbara Ihons

son ile beraber Hoilywood’un Cocoanııt Grove gece kulübtt de görülüyor.

Hollywood, 18 — Dört gün evvel iflâsı ile ilgili muamele lere başlanması için resmi makamlara müracaat eden Mickey Rooneyin dostları ken dişine yardım için bir kam­panya açmış bulunmaktadn lar. Bu cümleden o*mak üze ıe, bazı alacaklıları, alacakla rından vazgeçmiş oklularım bildirmeye başlamışlardır.

Bu hususta ne diyeceği sorulan meşhur aktör, "Dost kaybetmenin para kaybet­mek kadar kolay olmadığını, bu vesileyle öğrenmiş bulunu yorum. Bu benim ifJâs facia sından aldığım en mühim derstir,, demiştir.

Mickey Rooney’in, hakkın da iflâs muamelesine başlan ması için adli makamlara mü tacaatmdan hemen sonra es İd dostlan yardımına koşma­ya başlamışlardır. Aktör iflâs etmiş olduğunu ve 4 milyon 649 bin 140 lira borcu bulun duğunu bildirmiştir.

Mickey Rooney’in alacakla rından biri olan Los Ange1es’ li avukatlardan Robert

törün borçlarına dalıil 55,(K liralık bir borç senedine öd< miş gözüyle bakabileceğ bildirmiştir. "

Mickey Rooney’in dördi cü karısı Elaine’i bo§am dâvasında temsil etmi| ol Neeb, Rooney’e bir inekti göndermiştir. Avukat, mektubunda şöyle demekl dir: “Bana bir alacaklı o1® değil, bir dost gözüyle bak cağınızı umarım. Bu mekt bu bana olan borçlarınız tamamını ödemiş olduğuı zu ifade eden bir evrak olı rak kullanabilirsiniz.,,

Tanınmış avukat mektı bunda: “Sizden olan alaca) larmdan vazgeçmeleri içi borçlu bulunduğunuz diğı şahıslara da müracaat edeo ğim. Böylelikle başınızdak dertlerin biraz olsun hafifle- meşini temin için ne müm­künse yapmaya çalışacağım., demektedir.

Mickey Rooney’in 30 yıllık sahne hayatında kazandığı paranın yekûnu 12 milyon I radan fazladır. Aktör, iflâsı­nın yegâne sebebi: “HatılA.

Neeb, yardıma koşan ilk dos tavsiyelere ve hatlı kararlara, tu olmuş ve 39 yaşındaki ak atfetmektedir.

TEKLİFNAMESağlık Bakanlığına 'bağlı Lârnaka Hastahanesi yiyecek*

kamillerinin 1 Ağustos 1962 İle 31 Temmuz 1963 tarihls

arasında toplanması içJmtekllfnameler 28 Tonunuz 1962 Cuma

tesi saıbat saat 10’ dan geç olmamak üzere Sağlık Bakanlı#!

varmalıdır. Tafsilât, Cumhuriyet Resmi Gazetesindeki

Daire ilân tahtasındaki veyahut Sağlık Bakanlığı Genel Mü®

rtinden elde edilebilir. i

TEKLİFNAME

Çıktığımız kapı çarşıdan ayırdı bizi. De­mir Mehmet günlük olayları anlatıyordu.

— Müsamerenizi pek beğendik.— Kusurlarımız çoktu, ancak yetiştirebil-

dik.

) — Piyesi tam bize göre seçmişsiniz. "Va­tan fikrini ve duygusunu açıklayıp ortaya s ren bir konu. Son tablo çok güzeldi, gözleri­miz yaşardı.

— Dersler arasında bu kadar olgunlaştı rabildik. Daha başarılı çalışmalar yapabilme­liyiz.

— Buna da çok çok teşekkürler, Cema­atimizin bu biçim çalışmalara çok ihtiyacı var.

Çarşının başka bir yerindeyiz. Vitrinlerde her çeşit eşya dolu. İngiliz’in hazır elbisesi ve doğulunun hoşlandığı dik yakalı gömlek. Ço- cuk oyuncaldan, mutfak eşyas,.. Otomobil ısıklet... Ermeni ve Rum ticaret zihniyetinin

tam ortasındayız.

Avrupa, bütün fabrikalariyle Kıbrıs çarşı-

t m n m P i T O i a m vm sm m M M m M ,

Trodos Ormanında, Sellâdi du Stavru’dan, Argag*#

Kserargagas'a uzanan 3/4 millik bir orman yolunun in^> $

gönderilecek teklifnameler, 14 Temmuz, 1962 tarihinde saW

saat 10’ dan geç olmamak üzere Defterdarlıktaki TckllO

Encümenine ulaşmış olmalıdır. Teklifname saiıibd, yol W *

yarda üzerinden fiat teklif etmelidir.

Bu hususta bütün şartlar ve daha fasla M*1

Lefkofja'da Ormanı Dairesi Müdüründen veya Orman M»®#

sinden elde edilelbilir. (Tel: 4000/2272).

»U M M SaE

Z«fcl

13?

S ü v o ; aI ^ 5İt * lerİn temsücileri müşteri gözlüyor. Adanın alış-verişinde nefes alan Av-

y0r S£*nayu tn&lhz kesesine bahşişini esirgemi

Demir Mehmet:

veremiyorum.011110 ^ 0mm a<™ bir anlam

Sur d ^ ı n ^ y e p S m f f T ı 11111" 1" 111 elinde- len onL. **pi-

Pazar ve atılışla her

o15 TENZİLATI

YEMEK SOBASI

ve

9 —31 Temmuz’a kadarSEMAVERLERİ

almak suretiyle

GAZLA ÇALIŞAN

BU G Ü N

P A R A

TASARRUF

EDİNİZ

EN ÎYl YEMEK SOBALARI

ALMAKLA YAVERLERİNİ

müzdeler. Turistin, adalının parası onların ce- bine akıyor. Yüzlerindeki yalancı tebessüfflt işlerindeki ticaret aşkı onları politikada da ön­de tutuyor.

Burası Lidra Caddesi’ne paralel ik'nCİ Çarşı caddesi. Boydan boya diıkkân. Batı tt» uasının nabzı burada pek canlı. Batı anİAjfl da ış burada hareketli. Dükkânlarda, iş rinde çalışan kadınlar, erkekler, gençler— t e bazı yerlerde darlaşıyor, bazı yerlerde donu yor, bükülüyor.

Her işte geriyiz azizim. Para problemj- Kumların elindeki belediyelerin kendi yönlen ne doğru yontuşlarma kafa tutabiliriz aıııa»; sil sebep kendi güçsüzlüğümüzde. Yerinde s») c ır. Bir adım ileri gideceğimiz yerde a°‘ adım geri gittik. Elimizdeki toprağın sahil»

o amadık. Birliğimiz yok, dirliğimiz yok, w içimizde hürlüğümüz yok. Çok kaybetti''

(Devamı var) |

TENZİLATLI SATIŞLARlMl7n A m «

k a d a r istifade edeceksiniz . ya

KOSANGAZ’mBütün mümessilerine müracaat

Onasagoru Sok. No. 1 Tel- 295»

KYP Matsi (Esld Churchill No. 25 Tel 253»

■•lllllttIllltlıllltMMırıılıııiı ( I O Z I U 1 T)SAYFA 3

seneyimeşhur

MEŞHUR ALMAN RESSAMI ERNST WILHELM NAY 12 Haziran’da Köln’de, GO. dtfvrlyesini kulatmıstır. Berlin’de doğmuş olan bu sanaktâr, Federal Almanya’nın en «bsrakt ressamlarından Mri sayılmakadıtr. Onun ahenkli bir akışa sahip bulunan kompozisyon­larındaki unsurlar, ekspresyonizmi ortaya .koymaklar beraber renklerin serbest oyununda kuvvetli bir aksan teşkil etmektedir. O İsetr “Denizlerin Masalı”nı, isterse “Grideki SenfoırTyİ resmetsin, bütün bu tablolar, onun ifade kaabiliyeitni göstermektedir. Bir vakitler bu ressam söyle demişti: “Resim yapmak renklerden bir resion meydana getirmektir.” Diğer bir çak res­samlar gibi Erost Wllhelm Nay da, ilk olarak, kendi neslinin objektif resim sanatı sahasında yekiniştir. Bunun mlsftllnıi, ekspreslyonismus uslûbunda, olduğu gibi bir hakikatten sarfına­zar edip dahilî hislerin tesirini ortaya koyan bizzat kendisi tarafından yapılmış bulunan port­resi (solda) veriyor. Gerek I.ondradakI ve gerekse diğer Avrupa şehirlerindeki sergilerde Ernst WUhelm Nay’uı esehlehl büyük bir alâka toplamıştır. Bu Alman ressamı, Birleşik Amerika’da bilhassa New Yonk’dakl Kleemann Galerisi sayesinde şöhret yapmışıtr.

RUM BASININDAN

sSANİYE ŞAŞMAYAN, ÎSVtÇRENtN

“NlSUS’ ’dahil 5

ııediaejı

yin

ıey’in 30

la ka^j

ı 12milyı»§

Aktör,

iebi:

:ıatlı

Kadın ve Erkek Kol Saatlan Fabrika< tarafından garantili, yıllardır çarşımızda -

inmiş “NISUS” saatlarının en son kol leksiyonlanmn henüz hava yolu ile vardı-' ğını müjdeleriz.

Yepyeni modellerden teker teker yüz­lerce seçtiğimiz bu harika “NISUS”un en son kreasyonlarını göıiinüz, mutaka be­ğenecek ve bir model de siz seçeceksiniz. “NISUS” kalite, dakiklik, doğruluk ve tam garanti demektir.

ŞÜKRÜ VEYSİ ve KARDEŞİLEFKOŞA ve MAĞUSA.

n*i..nfc it» atm ■*»!.—■ aln A, ıfc ■

12 Tenımuz 62 Perşembe

SABAH YAYINI:06.30 Sabah Melodileri07.00 Haberler 07.15 Fantezi Şarkılar07.45 Rumbalar08.00 Seçme Sabah Şiirleri08.05 Nesrin Sipahi’den

Şarkılar08.30 Operetlerden Seç­

meler09.00 Kapanış ÖĞLE YAYINI:11.59 Açılış ve Program12.00 Perihan Sözeri’den

Şarkılar12.30 öğle Melodileri13.00 Şükran Doruk’tan

şarkılar13.30 Haberler13.45 İngilizce Program15.00 Kapanış.AKŞAM YAYINI:16.59 Açılış ve Program17.00 Batı Müziği17.30 Taşra Magazini18.00 Pepsi Kola Programı 18.20 Entrümental Geçit18.45 Koka-Kola Programı19.00 Aile Doktoru19.05 Gönül Akm’dan

Şarkılar19.30 Haberler

AVEROF - ERKİN g ö r ü şm e le r in in

MAHİYETİELEFTER1YA, neşretlfel uzun bir makalede özetle şunları ileri sürmektedir:

Kıbrıstaki Türkçe gazeteler Kıbrıs anayasasının kendilerine uygun bir şekilde tatbiki için plânlı bir kampanyaya girişmiş bulunmakatdır., Şöyle ki Ana­yasayı kendi menfaaiterine göre yorumlamaları neticesinde Türk Meclis Grubunun Temsilciler Meclisindeki tutumuyle memle­ketin ekonomisi cidd! kriz geçir miştir. Türklerin, belediyelerin taksimi, orduya 2,000,0000 lira­nın tahsis edilmesi, 70-30 nisbe tinin tamamlanması, hususunda daki talepleri yerine getiri miş olsaydı bir kaos yaratılacaktı. Türkler bu adada herşeyin taksimi için gayret sarfetmekte dir. Hatta adanın taksimi için uğraşmaktadırlar, işte Erkin ile Averof Kıbrıs meselesini görü­şecekleri zaman bu olayları göz önünde tutmalıdır. Ümit ederiz ki Kıbrıs Türklerinin arıtk sağ duyu ile hareket etmeleri sağla­nacak, bu ada sükûna kavuşa­cak, sakinleri işlerine rahat ra­hat devam edecek ve hükümet de kalkınma projelerini tatbike başlayacak. Ümitlerimizin aksi­ne bu durum devam ederse Tür kiye ve Yunanistan da takdir etmelidir ki kendileri de rahat­sız olacaklardır. Türkiye Yuna­nistan ve Kıbrısta yaşayan 30 milyon insanın menfaatleri göz önünde tutularak hareket edilmelidir.

BOZKURT’UN NOTU:Anlaşmalar imza edilirken

acaba ne yapıyordunuz? Anaya sanın 70/30, Belediye ve Ordu gibi maddeleri ihiva ettiğini bil miyorduk diyemezsiniz yal Unutmayın ki 70 - 30 maddele rinden İlk istifade eden siz oldunuz ve bu maddeyi hemen çıkarınıza polis ve Jandarmada değerlendirmesini bildiniz. Şim­di bu maddenin hatalı olduğunu iddia edemezsiniz. ÇünkU 70-30 u ilk siz tatbik ettiniz. Erkin He Averof’un Kibrisin şimdiki duru munu müzakere edeceğine şüp­he yokutr. Hakikat olan bir şey varsa o da iki siyaset adamının anlaşmaları değiştirmek için değil de, anlaşmaları yürürlüğe koymak için çalışacaklardır.

19.45 Lânitis Aile istekleri20.00 Ünlü Konçertolar20.45 Mülkiye Ecevit ve

Alımed Çağan’dan Şarkılar

21.15 Latin Amerikan Melodileri

21.30 İnce Saz22.00 Haberler22.15 Bale Müziği ve Or-

kestral Seçmeler23.00 Kapanış

Ayni gazete 195 8yılmda Sin­de Türklerine kurulan bir plân­da öldürülenler için anma tö­renleri tertipleneceğinin öğre­nildiğini yazmakta şunları ilâve etmektedir:

Komşumuz Türkler bu anma tütenleriyle sakın ırk nefret ve kinlerini tazelemeğe kalkışma­sınlar. ÇünkU Cemaatlararası kargaşalıklarda Rumlar maale­sef daha fazla kurban vermişler dir. Bu kargaşalıkların gayesi şüphesiz ki yabancılar tarafın­dan ve yine kendi emelleri uğru na başlatılmış faaliyetten iba­rettir. Biz eski olayları çöp sepetine atmış eski yaraları deş memeğe karar vermiş bulunu­yoruz. Türkler o zaman bir pro­pagandaya aldanarak kurban ol muş ve Rumlar aleyhine faaliye te girişmişlerdir. Temenni ede­riz ki o eski sayfalar yırtılsın ve iki cemaaıtn eski dostluğu avdet etsin.

İŞSİZLER ORDUSU SIRF BÜYÜMEKTE DEVAM MI

EDECEK? FILELEFTEROS, bu yıl me­

zun olan talebeler için şunları yazıyor:

Okullardan bu yıl mezun olup da güç bir hayata atılan talebe­lerin isimleri ilân edilmiş ve kendileri de bu güç şartlar al­tında çalışmaya başlayacakları­nı öğrenmişlerdir. Okullara de vam ettikleri müdet babaları ve akrabaları tarafından bütün ih­tiyaçları karşılanan bu mezun­ların şimdi gayretlerinin semere sini görmeği arzulayan ebeveyn lerini memnun etmeleri gereki­yor. Fakat bunlara iş bulunması mevzuu ortaya atılmış bulunu­yor. İşsizlerin sayısı ise haıtrı sayılır bir derecede çoktur. Yoksa şimdi bu mesele tama- mıyie feci bir hal alacak ve iş­sizler ordusu büyüdükçe büyü­yecek midir?

BİRLEŞİK AMERİKA VE DÜNYA BARIŞI

HARAVGI bir baş makale­de şunları İleri sürüyor:

Birleşik Amerikanın yeniden denemelere başladığı ve halen nükleer silâhlar patlattığı bu günlerde dünya barışı için bu memleketin ne kadar ilgilen diği kendiliğinden ortaya çıkar. Artık Dünya Genel efkârı bir tek ses halinde haykırıyor. Dünya barışı tehdit edilmemeli yeni bir harbin zuhur etmesine fırsat verilmemelidir. Bu talebe bütün memleketlerin kulak asmasını da haklı olarak iste­mektedir.

Kiralık EvLefkoşada Yeni Erkek Li­

sesi binası yanında Turuman sokak No. l'de 3 oda bir hol ve her türlü müştemilâtı tamam bir ev kiralıktır. Mü­racaat: Ayni adreste, üst ka­ta.

ilIHIHIMtlHtMtlIlMIIMIHHItMMtMMHMimMIlMimilMIHMmHiı

w \/v/v/v/ wvımfvr»\y\'/v>üww\!>vwwv\jw\!(v\jvwwwvfwxnyw

111 ^ i orman ***1

>0/2272 i-

Kışkırtılan

jBulgarlar

ttrkleri

İÖldürüyordu—13—

Bugün Türk azınlığına karşı çifte ölçü kullanan Bul­garistan’ın, Osmanlı İmpara­torluğuma katılmasından özgürlüğüne kavuşmasına kadar geçirdiği gelişmeler, Çok önemlidir. ÇünkU beş yüz yılın büyük bir bölümü, o günlere göre pek kötü du­rumda olan Bulgaristan'a, adalet, geçim genişliği, baş- dlnçllgı sağlamış; dilden baş­ka din özgürlüğünü tattır- mıştı.

B u l g a r i s t a n Ve

Türk Azınl ığının

Gerçek H i k â y e s iR öVE

P O R T A J RESİMLER

BerUn Andla.'jması’ndan sonra Bulgaristan'ın duru­munu göstere» harita.

ısı o r i f .

3>>*r«leLkan. B Batı &^ ’ler

yerle*1*1

Par» H

> fOlVtf) a

" m

Bulgarların bilmediği tü­tün ve pirinç, OsmanlIların Bulgaristan’a götürdükleri maddelerin başında geliyor­du. Buğun Bulgaristan'da tütUn, pirinç varsa, o günle­rin İzi, anısıdır.. Yumuşak davranışlarla gelişmeğe yüz tutan bu ülkenin, tarımla hayvancılığa önem verilmesi üzerine, Osmanlı imparator­

luğumun ürün ambarı olma­sı da ilgi çekicidir. Çünkü Osmanlı Türkleri, Bulgarla­rın bugün Tltrk azınlıklarına yakışık gördükleri baskıyı kesin olarak akıllarından geçirmemişler; Bulgaristan’ı kendi ülkelerinden daha çok severek benimsemişlerdi.

Ancak bütün güzel günler, sürekli gelişmeler, 300 yıl sürdü. Geriye kalan İki yüz yıl, Osmanlı İmparatorluğu­nun zayıflayarak duraklama çağına girmesi; Rusların çe­şitli oyun, kışkırtma ve

ayarmaları; ulusal erkinlik, bağımsızlık, birlik ve düş­manlık duygularının uyan­ması dolayısıyla, bir karanlık çağ olarak geçti. Bu duygu­ların gelişmesinde Papaz Paissi, öğretmen Vladisla * vov, ozan Georgi Rakovski, Karavelov, Hristo Botev ön­cü oldular.

Böylece Bulgarlar, Rusla­rın da kışkırtmasıyla, Türk köylerini basmağa, halkı öldürmeğe başladılar, ilk kötü olaylar, bu şekilde ger­çekleşti. ötflîd isyanlar gibi

başarısızlıkla sona eren 1875 isyanını ise, Rusların ortaya attıkları Pan-Sıâvizm ülküsünün Türkler arasında yarattığı yeni huzursuzluklar kovaladı. Sonuçta, gerçek amacını açığa vuran, yeni tekliflerle O sımamı İmpara­torluğumun İç işlerine karış­mak düşüncesinde olan Rus­ya'nın yarattığı bu huzursuz­luklar, 1877 - 1878 yıllarında Türk — Rus Savaşı olarak patlak verdi.

Bulgarlar, bu savaşta, Ruslara yardımcı olarak ba­ğımsızlıklarını kazanmağa çalıştılar. NlteJUm 3 Mart 1878’de yapılan Ayastefanos Andlaşması, Bulgaristan’a tam bir politik bağımsızlık sağladı. Fakat Ingiltere, Avusturya ve Almanya, aynı yd düzenledikleri ‘Berlin Kongresl’nde, Ayastefanos Andlaşması’nın kararlarına karşı geldiler. Rusya’nın da kabulüyle Bulgaristan’ı üçe ayıran Berlin Andlaşması’nı

rctcciCtt'

T*1'

Balkan Savaklarını sona erdiren aııdlaşm&lardan sonra Bulgaristan'la öteki Balkan devletlerinin durumu, soldaki harita- «ûtol gibiydi. Ç iEgili yerler, Osmanlı İmparatorlugu’ndan alınan bölgeleri göstermektedir. Bu yerter, el değiştirmiştir. Sağdaki resim, İkinci Dünya Savaşı'yla «kesin bir aımra kavuşan Bulgaristan’ın bugünkü durumunu ortaya koyuyor,

İzzet-Rıza Yalın

imzaladılar.Buna göre OsmanlIlara

bağlı kalarak vergi veren bir Bulgaristan Prensliği iıe muhtarlığı tanınan Doğu Rumeli Eyâleti doğdu. Ma­kedonya, OsmanlIlara bıra­kıldı. Fakat BulgaristanPrensi Ferdlnand, 1885’te Doğu Rumeli'yi tüımüyle Ul kesine bağladıktan ve 1908 Meşrutiyetimden sonra, 5 Ekim 1908'de Bulgaristan'ın bağımsız bir kırallık olduğu­nu bildirdi. Osmanlı devleti­nin yeni kırallığı tanımak zorunda kalması üzerine de Üçüncü Bulgaristan Devleti kurulmuş oldu.

Bu devlet, 1912 ■ 1913 yıllarındaki Balkan savaşla­rından sonra, çeşitli tarih­sel gelişmeler geçirdi. Os- manidarı Balkanlardan at­mak için girişilen savaşlarda Çatalca’ya kadar uzandı. Fa­kat İkinci Balkan Savaşı’nda yenUerek Dobruca’yı, Ro­manya’ya; Edirne, KIrklareli, Dimetoka’yı Osmanlı İmpa­ratorluğuna bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı, Bul­garistan’da sıkıntılara yol açan ikinci büyük olay ol - du. Savaştan önce M .'ce- donya’nın bir bölümü İİe Batı Trakya’yı bir ara sınır­lan içerisinde bulunduran bu küçük ülke, Birinci Dün­ya Savaşı’nda yenüenier ara­sında olduğu için, 1919 Ne- uilly Andlaşmasına göre, Güney Dobruca’yt Roman­ya’ya; Batı Trakya’yı Yuna­nistan’a bırakarak Ege deni­zimdeki küçük kıyısından yoksun kaldı, ülkeyi bu sa­vaşa sokan Kıral Ferdlnand da, tahttan ayrılmak, yerine oğlu III’ üncü Boris’I koy­mak zorunluluğunu duydu.. Boris, 1918’den 1943’e kadar kırallık sürdü. 1943’de kıral olan yedi yaşındaki Slmeon İse, Ihltldlden sonra ülkesin­den ayrıldı,

YARIN :

BULGARİSTAN HALK

CUMHURİYETİ

25 T* J nB^ t m i >l liniWAWAmWATfinCTAWAy AmmWATA*AWX¥^ AyAW/yÂrAyAy/^»S»aWATATAy/LtiiyA»AWATATATAİimTAyATATOrAMA»AWAWWAWAWAWAW*WXWAW«WtW*<î

YAVUZ *y( SULTAN SELİM

«fAĞLIYORAzablar mevcudları

nın yarısından fazlasını kay­bettiler. Rumeli Beylerbeyi Hsan paşa durumu düzelt­mek ümitlile maiyetindeki bü tün kumandanları ateş hattı na davet ederek mukabil taar ruza geçmek istedi. Fakat bu teşebbüsünde muvaffak ola­madı. Yorgun ve bitab olan Rumeli süvarisi saatlerce fera gat ve cesaretle dövüşmesine rağmen bir netice alınamadı. Şah îsmailin gerek adetçe ve gerekse teçhizat bakımından üstün olan kuvvetleri karşı­sında mağlûp oldular. Ricatı kabul etmek istemiyen Ha­şan paşa üç beş arkadaşiyle ileri hatta şehit düştü. Sol ce nahtan kurtulabilenler, ordu gâh üzerine düştüler. Şah ka zandığı bu muvaffakiyetten sonra merkezde ve ilk hatta bulunan Yeniçerilere yüklen­di. Yavuz, şayanı hayret bir süratle Yeniçerileri geriye ve maniaların arkasına çekerek şiddetli bir ateş açtırdı. Bu

Bulmaca

159

ateş tesirini göstermekte ge- cekıııedi. İranlılar şaşırır gibi oldular. Bunu farkeden Ya­vuz, Yeniçerilerin başına ge çerek manialardan fırladı. Ye niçerilerle beraber omuz o- mtıza ileri atıldı. Askerin

döndü. Şadi Paşa, güzel dö- ğüşüyor, mağlûbiyet kabul etmek istemiyor, savaşı uzat mağa ve zaman kazanmağa muvaffak oluyordu. Sultan Selim bundan istifade ederek Yeniçeriler ve bir miktar Ru meli süvarisile buraya koştu. Çaldıran Meydan Muharebe sinin en kanlı mücadelesi burada başladı. İnatçı ve ce­sur bir kumandan olan Şah İsmail hücumlarını tazeliyor, insan ziyiatma bakmıyordu. Neticeyi anlamak için hiç bir fedakârlıktan çekinmiyordu. Zafer henüz hiç bir tarafta gözükmüyordu, tranlıların ol duğu kadar bizim de zayiatı mız ağırdı. Sol kanadımız ar tık kalmamıştı. Merkez gru- pu kısmen mevkiini terkede rek ordugâhın müdafaasile meşguldü. Yavuz, isabetli emirler vermekle beraber kenkisini savaşın heyecanına kaptırmış, yorgun ve bitkin bir halde bulunan askerleri­ne şevk ve gayret vermek için naralar atıyor-'

(Devanu var)

Hazırlayan: M. Ş.

maneviyatını yükseltmeğe ça lışan Şah İsmail merkezde bir başarı kazanamayınca sola dönerek tekrar sol kanadımı za saldırdı. Ufak ardçı kuv­vetlerini ezerek Türk ordugâ hına girdi. Yavuz, geriden çevrilmek istenildiğinin farkı na vardı. Bununla beraber Şah îsmailin savaş kudretine olan hayranlığını gizleyeme­di:

— Şeyhoğlu güzel döğüş-

tür!..Sonrahemen yanında vuru

şan Yakub ve arkadaşlarına hitab ederek:

— Tiz koşun, Şadi Paşaya haber verin. Kendisinden faz la ikdam beklerim. Kulluğu­nu göstersin. Devlete hizmet demidir, ibrazı şecaat sırası­dır.

Dedi. Yakub yanma Çal Haşanla Şahin Beyi alarak ordugâha doğru at koşturdu.IIHIItlIHMIlHlIlllllllllMIHtilliniHIIIUMMIUlMIIIIII!

Şadi Paşayı buldu. Padişahın emrini tebliğ etti ve geriye

üzel dö-

1 2 3 4 5 6 7 8 9

ı B B i s e a f f l ü s

4 m s a m a m B im

s m & Z M fflE N B ffl

7s O T E 0 0 B Z ] ® ®

9 I g l l E K M S H B G BSOLDAN SAĞA

1. Yazdan sonra ge*en. 2.

Harf okunuşu. Hangi şey de

mektir. 3. İnsan eti yiyen. 4.

Kaba bir kumaş. Hırs. 5. Ala

turka musiki topluluğu. Be­

yaz. Nota. 6. Bir sayıdır. Yay

ile atılır. Bir emirdir. 7. Bir

uzuvdur. Istenilmediği halde

olan şey. 8. Ateşliyen. Tav­

lada atılır. 9.Beygir. Rutubet.

Tersi bir emirdir.

YUKARIDAN AŞAĞIYA.

1. İstanbul'un en ünlü cami idir. 2. Bir emirdir. Ehli bir

hayvandır. 3. Mümkün değil

demektir, Yama. 4. Nefesli

bir müzik aletidir. Vukubu-

lan. 5. Kavgacı. Harf okunu

şu. 6. Yad etmek. 7. Harf

okunuşu. Bu mevsim. 8. Ge­

veze. 9. Nota. Anadolunun

şarkında bir şehirdir.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN

ÇÖZÜMÜ

SOLDAN SAĞA:

1. Ağaç, Kafa 2. Gam, Ça­

tal 3. Uğur, Baha 4. Sadi,

Akit 5. İcar, Şu 6. Oy, Ara

7. Sarkan, Ok 8. Ab, Ada 9.

Katran

YUKARIDAN AŞAĞIYA'-

1. Ağustos 2. Gaga, Yama

3. Amudi 4. Ricakar 5. Araba

6. Kabaran 7. Atak 8. Fahiş,

Oda 9. Alaturka

YAYLA BARSizin ve çocuklarınızın hoş vakit ge­

çirebileceği Boğaz’ın en güzel yerinde inşa edilmiş bir istirahat ve eğlence yeridir.

Halis koyun sütünden yapmakta oldu­ğumuz ayranımızı bir defa tatmız.

Ayrıca yine koyun sütünden yapmak­ta olduğumuz Hellimlerimiz hergün taze olarak satılmaktadır.

Yayla Bar Sahibi SÜLEYMAN MULLA AHMET

‘tllllllltlItlIlllIMHMIlIMIIMMHMtlIlMllllfItlIIMnitM

KiralıktırLefkoşa’da 32, Kurt Baba

Sokak'ta kain 5 odalı bir ev kiralıktır. Müracaat ayni adrese veya 31 Atatürk Meydanında Avukat Kâtibi Ömer Niyazi'ye yapılabilir.

işçi AranıyorKundura Şirketimizde çalı

şabilecek kunduracı kalfası çırağı; makineci kalfası, çı­rağı aranmaktadır. Makine­ciler kız olabilir.

İsteklilerin müracaatı. örnek Turk Kundura Şirketi TEL: 6194

İplik Pazarı 16 Lefkoşa

i l â n“ÖZEN” Kuvafür Salonun­

da çalışabilecek iki genç kıza ihtiyaç vardır. Bunlara mec- canen san’atm bütün incelik­leri öğretilecektir.

Müracaat: Pembe Raif, “ÖZEN" Kuvafür Salonu,

Dr. Şemsi Kâzım Apartmanı, Köşklü Çiftlik

Lefkoşa.

ılllMHIIIHnilMltHMIIIIHHIIIMlHmimimillHllllllHHIIIIMimiM'IH'IIIH'1»''"'

ÇAĞLAYAN BAR (RESTÜRANT)

Bugünden itibaren öğle ve akşam yemeklerindeki fiat değişikliğini, Sayın halkımıza müjdeler.

Tabii Dot1. Salata veya Pilâv.2. Etli Yemek veya Kebab.3. Çeşitli Meyva.

•IIHIUIIİIIIHIIIIIIIIIIIIIIİIHIHIIHII«IMMIII

ı-YlLDIZİ1 jf- * **'*- 2*

NKOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) İlerde sizi piş

man edecek heveslere kapılmakta mâna yok. İn san bir şeyi ya tam yapmalı, yahut da yapmama­lı. Bunu hiçbir zaman unutmayın.

BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) Her şeyi alt üst eden kuvvet, basit bir tesadüften ibaret. Ama her şeyin düzelmesini sağlayacak hal çaresi de yine gayet basit bir tesadüfe bağlı.

KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan) Istemiyerek ve elinizde olmayarak -sebebiyet verdiğiniz kırgın lık, sizin kadar karşı tarafı da üzmüş bulunuyor. Ama hakikat meydana çıkacak.

BOCA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) Kalb kırma mak bakımından titiz davranmakla çok iyi edi­yorsunuz. Fakat günlük hayatınızdaki bütün te­ferruatı bu derece ciddiye almayın.

İKİZLER BURCU-- (21 Mayıs - 20 Haziran) O'ayla rı kuş bakışı incelemek fırsatı elinizde. Hiç tesir altında kalmadan bir neticeye varmak için başka çare yok. İşin içyüzü anlaşılacak.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) Baş kalarım düşündüğünüz kadar biraz da kendinizi düşünseniz çok iyi olacak, iyi niyet gösterisinde bulunanların çoğu aslında fena niyetli.

ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) Üzü lüp hayret etmeyi bir tarafa bırakıp bu meselede kimin haklı, kimin haksız olduğunu araştırırsanız gergin hava bir an-evvel yatışır.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) Olaylan tek cepheli bir zaviyeden mütalâa etmek insanı yanlış yollara doğru yöneltir. Sizin de böyle bir durumda olduğunuza hiç şüphe yok.

TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) Neşeli ve gamsız görünmenize rağmen, içinizde gizli bir sıkıntı var . Bunı» samimiyetle itiraf etmedikçe huzura kavuşmanız imkânsız görünüyor.

AKBEP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) Her bakım dan dikkati çeken bir insan olduğunuza şüphe yok. Hayranlarınızın sayısı devamlı olarak artı­yor. BMassa biri var ki size âdeta tapıyor.

YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık) Her şeye ta- tahammüliinüz var, fakat sabır ve tevekkülle bek lemeğe kendinizi bir türlü alıştıramıyorsunuz. Halbuki yegâne çıkar yol da bu.. Sabır.

OĞLAK BURCU: (21 Aralık - 20 Ocak) Tek başım za aldığınız kararlara mukabil müştereken vardı­ğınız kararların her bakımdan çok daha müspet netice verdiği tecrübeyle sâbittir.

SAYFA 4_____________________ _____ ( B O Z K U R T ) ............ ............. m

O rh a n G a la ta SaraydanBirliğine Dundu

TRANSFERİ KAPATTI. F. BAHÇE HAZIM’I ALDI

................. . ............ .

d B o z h u r t

Recep Serbest,...Millî Futbolcu Beşiktaş’a Girecek

Galatasaray Kulübü İdare Heyeti, Recep Adanır’a ser­best bonservis vermek kara­rını almıştır

Teknik meuacer Gündüz Kılıç, kulübün bu husustaki kurarını şu cümlelerle açıkla iniştir^

"Büyük futboluna sporculu guna çok inandığımız Recep Adanır'a Galatasaray kulübü olarak tekrar futbol itibarını kazandırmak için elimizden geleni esirgemedik.

Recep'in senelerce sonra, Galatasaray forması ile tek­rar milli takıma yükselmesi ile de hepimiz iftihar ettik. Fakat lıerşeye rağmen Recep' in içinde Beşiktaş aşkuıı çıka ramadığımızı ilk önce üzüntü ile, .sonraları ise, takdirle mü şahede ettik.

Zira Recep’in yetiştiği yu­vasını renklerini unutamamu- sı ancak takdirle karşılanabi­lirdi.

B u müşahademizden sonra Recep'in tekrar sevdiği renk lere dönebilmesi için gereken v a sa t ı hazırladığımızdan me m n u n olarak kendisini ser­best bıraktık. Onu hakikî yu­v a s ın d a görmek bizleri son derecede sevindirecektir. Re­cep Galatasaray’lılarca sevgi v e s a y g ı ile anılacaktır,,. RECEP MEMNUN

Galatasaray kulübü tarafın

dan serbest bırakılan Recep Adanır’m, Beşiktaşa dönmesi gün meselesidir. Galatasaray lıların anlayış gösterdiğim ifade eden Recep kulübe gi­derek idarecilerle, menacer Gündüz Kılıçla ve takım ar­kadaşları ile vedalaşıcaktır. Recep'in Galatasaray'dan aldı ğı bonservis ile resmen Beşik taşa müracaat edeceği bildi­rilmiştir.

RECEP Yuvaya dönüyor

•MlltlUMIIIIIIIIIIMillMMIİKHIllllM'IMIHIIlItHMMIlt

Dostluk Maçı14.7.1902 Cumartes günü

öğleden sonra saat 4 de Yeni Sahada Taksim Spor ile Ça­nakkale Gençlik Spor arasın­da bir dostluk maçı yapılaca ğı bütün sporseverlere du-

GençlerSARI-KIRMIZILILAR

İstanbul: - Evvelki gün Ga latasarayla 25 bin liraya iki senelik mukavele imzalayan Gençlerbirliği santrforu Or­han, dün de kendi kulübü ile 20 bin lira karşılığında kont­ratını iki yıl daha uzatmıştır.

Dün sabah başkente dönen Orhan Kırmızı-Siyahlı kulü­bün idarecileri tarafından karşılanmış ve kontratını >ı- zatmadığı takdirde 12.500 li­raya kulübe bağlı kalacağı söylenmiştir. Genç futbolcu bunun üzerine kulüp lokali ne gelmiş ve noter huzurun­da mukaveleye imzasını at­mıştır.

Orhan “bu durum karşısın da yapacak başka bir şey yoktu. Eğer Gençlerbirliği ile mukavele imzalanmay­dım 12.500 liraya iki sene da ha oynamak mecburiyetinde kalacaktım,,, demiştir.

F. BAHÇE, HAZIM LA MUKAVELE İMZALADI

Transfere yavaş giren Fe­nerbahçe kulübü Kasımpaşa kalecisi Hâzım’la iki senelik mukavele imzalamıştır. Hâ-

zım Sarı-Lâdvertli kulübe 37.500 liraya mal olmuştur Fenerbahçe’li idareciieı A. Ilışan için istenen ücreti faz-

BIRİ KULÜBÜNDE KALDI, BİBİ F. BAHÇELİ OLDU: Transfer ayının »^nbuldaki M mühim hadisesini Fenerbahçe’nin Kasımpaşa kalecisi Hazım la m u k a v e le

Kadıköy'ün Umefe, Galatasaray'a gitmeli İçin izin vermemesi tevkii ««i' * oıtografta, ku lübünde kalan tsmet (solda) ve F e n e r b a h ç e ’l l olan Hazım (sağda) görülüyor.

zuda şunları söylemiştir: özkarslı “Fenerbahçe kulübüla bulduklarını dir.

söylemişler-

Müzik GeceleriGüzel San’atlar Derneği, Sa­

lı gecesi Leymosun’da bir müzik programı düzenlemiştir. Derne­ğin müzik kolu atrafından su­nulan bu program, ilgi görmüş- tü r jö ti yandan Genç San’atçı- lar t)emeği MUzik kolu da, bu na benzer bir gece hazırlamak­tadır.yurululr

TAKSlM SİNEMASI TEL: 5069Bukşamdan Pazara kadar Saat $.15 deSENİ ÎK aybedersemGenç Kızların Sevgilisi GÖKSEL ARSOY

bu filmde kendi sesinden Şarkıilk defa olarak söylemektedir

Ba, Rollerde: GÖKSEL ARSOY. NURHAN NUR, ALİYE RONA, SENİH ORKAN, OSMAN ALYANAK, MUALLA KAVUR.

İlâveten İngilizce Sinemaskop

THEY CAME TO CORDURA

:: PEK YAKINDA

Baş rollerde: Gary Cooper. Rita Hayworth, Van Heflln ve Tab Hunter.

★

1. SENİ KAYBEDERSEM Yeni Film)! İ

2. KEDERLt YILLAR

Pazar Akşamı İki Türkçe Film

(Orhan Günşiray - Belgin Doruk)

SİYAH MELEK

Orhan Günşiray Türkan Şoray

★

NAYLON LEYLA

Nerman Koksal

Ahmet T. Tekçe

TATLI GÜNAH

Ayhan Işık

Belgin Doruk

★

G. SARAY TRANSFERİ KAPADI

Galatasaray kulübü dün transfer faaliyetini kapatmış­tır.

“Şimdi artık büyük bir transferin eşiğindeyiz, bu öz evlâdımız Metini tekrar Ga­latasaray’a kavuşturmak isin el birliği ile girişeniniz bü yük faaliyettir.,, diyen Sart- Kırmızılı kulübün teknik me- naceri Gündüz Kılıç bu mev

Burda bütün Galatasaray' lılara vazife düşccektir. Ve GalatasaraylIların seve seve bu vazifeye koşacaklarından eminiz. Yarın, obürgün Gala tasaray kulübü bir taraftan Palermo’ya resmi temsilcisini yollarken, diğer taraftan Ga- latasarayı ve Metini sevenleri vazifeye çağıran deklârasyo­nunu yayınlayacaktır...

TALAT İÇİN BABASI 100 BİN LİRA İSTİYOR

Galatasay’lı Talât özkars’ linin babası Hacı Mahmut

idarecilerinden Mühittiıı Bur gurlu diin yaptığımız telefon konuşmasında oğluma 70 bin lira teklif etti. Kendisinden 100 bin lira işedim, cevap bekliyorum.,, demştir.

Mahmut özkarslı, Gözte­pe’nin 100 bin liralık teklifini ısrarla tekrarladığını, Beşik­taş’ın ise, Gazi Akınal vasıta siyle her kulühün vereceği transfer ücretinden 10 bin li­ra daha fazla \ ermeyi kabul ettiğini bildirdiğini sözlerine eklemiştir.

1 ;«n CvcteCha^P -

3 NESİL

b o y u n c a

KIBRISL^H

HİZMET EDg

BİSİKLET

R A L E IG HT H E A L L " S T E E L B I C V C I. EA Producl of Raliigh Industrie Lımtltd, Notlinthtm.

DÎKRAN UZUNYAN & KUMPANYASI LU

28 - 34 Lldra Caddesi Tel. 2244 • LEFlû

.............. ........................................... .............««Jj

I B0SF0R OTELİBAR VE LOKANTA

Giınede iiçmil civarında

OTEL” yeniden hizmete açılmıştır. Her

nevi meşrubat ve içki bulunur. Fiatlar

ucuz ve servis itinalıdır. Geceleri ve hafta

sonları için en iyi istirahat edilecek ideal

bir yerdir. Tecrübe ediniz. Tel: 635

Türk Maarif MüdürlüğündenAnavatan hükümeti tarafından 1962-63 öğretim yı­

lında Kıbnsh öğrencilere verilecek

Ilâhiyet Fakültesine 6

Fen Fakültesine 1

Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümüne 1

Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümüne 1

Yüksek Ticaret Öğretmen Okuluna 5

Erkek Teknik öğretmen Okuluna 5

Kız Teknik Öğretmen Okuluna 2

- burs için müracaat kabul edilmektedir.

İsteklilerin Maarif Müdürlüğünden temin edecekleri

müracaat fişlerini doldurarak en geç 23 Temmuz, 1962

tarhine kadar Maarif Müdürlüğüne vermeleri gerekir.

I. Adaylardan istenecek şartlar:

a) Ilâhiyet ve Fen Fakülteleri için Devlet Lise Bitrme

Diplomasına veya muadili bir diplomaya sahip ol

mak.

b) Gazi Eğitim Enstitüsü için Öğretmen Koleji Diplo­

ması veya Devlet Lise Bitirme Diploması veya mu

adili diplomaya sahip olmak.

c) Yüksek Ticaret Öğretmen Okulu için Ticaret Lisesi

Diplomasına sahip olmak

d) Erkek Teknik Öğretmen Okulu için Sanat veya Yapı

Enstitüsü mezunu olmak.

e) Kız Teknik Öğretmen Okulu için Kız Enstitüsü me-

unu olmak.

f) Bedenen ve ruhen sağlam olduğuna ve bulaştırıcı

bir hastalığf. olmadığını Hükümet doktorundan alı­

nacak bir raporla tevsii etmek.

g) 25 yaşını aşmamış omak.

II. Burslar, imtihan sonunda başarıya göre verile­cektir.

III. Burs kazananlann gidiş -dönüş masrafları kendi­

lerine ait olacaktır.

IV. Öğrenimleri süresince devamsızlık veya başarı-

azlık sebebiyle bir yıl sınıfta kalan öğrencilerin

bursları kesilecek ve yapılan masraf kefili tara­

fından iade olunacaktır.

V. Herhangi bir bölüm için istenilen ehliyette öğren­

ci bulunmadığı takdirde burs verilmiyecektir.

VI. Müracaat tarihinden sonra dilekçe kabul edilmi- yecektir.

VII. Bütünlemeye kalanların müracaatları nazan dik-

kata almmıyacakhr.

NOT: Burslar için herhangi bir yazılı ve sözlü tavsiyeye

lüzum yoktur. Namzetlerce temin olunacak yazılı

veya sözlü tavsiyeler hiç bir suretle nazar iti­

bara ahnmıyacaktır................. ...... ................. ........

TEKLİFNAMESağlık Bakanlığına, bağlı Mağusa Hastaihanesl Büfesi­

nin 1 Ağustos 1962 ile 31 Temmuz 1963 tarihleri arasında kira­

lanması işin teklifnameler, 21 Temmuz 1962 Cumartesi sabah

saat 10’dan geç olmamak üzere Sağlık Bakanlığına varmalıdır.

Tafsilât, Cumhuriyet Resmî Gazetesindeki veya Daire ilân taah-

tasındaki ilândan veyahut Sağlık Bakaölıgı Genel Müdüründen

elde edilebilir.

TEKLİFNAMESağlık Bakanlığına, teşhise ait 90 KV (32KW) da 500 MA

ve 125 KV (25 KW) da 300 MA bir röntgen cihazı tedariki için

teklifnameler, 28 Temmuz 1962 Cumartesi sabah saat 10’dan

geç olmamak üzere Sağlık Bakanlığına varmalıdır. Taffsilât

Cumhuriyet Resmi Gazetesindeki veya Daire ilân tahtasındaki

İlândan veyahut Sağlık Bakanlığı Genel Müdüründen elde

edilebilir.

TEKLİFNAMEGümrük ve Rüsumat Dairesi için tuz toplama teklifname-

leri, 14 Temmuz, 1962 ö.e. saat 10'dan geç olmamak üzere Lef-

koşada Defterdarlık dairesine vasıl olmalıdır.

Bu husustaki tafsilât Cumhuriyetin Resmî Gazetesinde ya­

yımlanacak veya teklifname sahibinin Gümrük ve Rüsumat

Dairesi Müdürü, Mağusa veya Lârnaka’daki Gümrük ve Rüsu­

mat Dairesine müracaatı üzerine kendisine verilecektir.

niın ıııııiiiıluın ııU H iııu^ım m H H lilM iH i......... . . .. .

TEKLİFNAMESağlık Bakanlığına, Normal tip bir “SINOPTOFOR” teda­

riki için teklifnameler, 28 Temmuz 1962 Cumartesi sabah saat

10'dan geç olmamak üzere Sağlık Bakanlığına varmalıdır. Taf­

silât, Cumhuriyet Resmî Gazetesindeki vfeya Daire ilân tahta­

sındaki ilândan veyahut Şağlık Bakanlığı Genel Müdüründen elde edilebilir.

....................................................................... ..............

1.

★ Veınek yemek bir zevktir

★ yemeğinizi mühürlü kutularda satılan H*tx Fiştik Yogi llt pişiriniz

BENEKSATIŞEVI

Sizlere:Düğmelerin her çeşidini Dantellerin en güzelini İpeklerin her rengini Çorapların en zarifini Modellerin en yenisini Patronların en uygununu

16 Temmuz, 1962’den itibaren sunar

BENEK BENEKKadınlar Pazarı Meydanı

tş Hanı civarı)

___ TEL: 6211

Federasyonundrıa ;

Taksim Sahası Büfe İcarı

Taksim saltasındaki h 1962 - 63 sezonu için b zarf usulü ile teklif edildiği, alâkadarlara li rilir. Teklifler, en Temmuz 1962 ö.e. saat kadar Futbol Federasya Genel Sekreterliğine rilmelidir. Daha fazla mı maat için Genel Sekreta müracaat edilebilir.

Sarı Humma AşısıSarı Humma afisi icat

den memleketlere seyahj decek veya oralardan $ cek olan şahısların, şl mak üzere 13 Temmuz I Cuma günü ö.e. saat 1# Lefkoşa Kaza Hükûındlj torunun Dairesine mü* etmeleri gerektiği bildirili tedir.ılHlHlıfiıipıtiiıııııtıtıııiHHiıllIlMMlMl

Yeni Lefkoşa-Magıifl

Yolu, Gelecek Yaz Açılacak,

Yeni L*>fkQşa-Magwa )’ gelecek yaz mevsimin* 0 ge açılacak ve bu ma nt b e y ü z kırk bin Ura çektir. Bu parama 340W» sı bir anlaşma gereğince* tere tarafından ödenmişti sın mensublan, dün Jnşa» yaret ederek çalışmaları J de incelemişlerdir.

îki yüz işçinin olduğu yolun yapımın* İmin Ekim ayında başl*®1 Yolun uzunluğu, ligi ise 30 ayak olacak»1 nun 18 ayağı, daha ucu*™ h.ı iyi bir asfaltla ltapWJ tadır. Yol, eski demirff takip etmekte olduğun»* dece birkaç yerde•••••••M...... .

Mağusa Köy YolltfMağusa Kaza Afflİ? I

açıklandığına göre, ziran ayı zarfında k*2*, lindeki köy yolların»! ortalama 155 işçi . ^ rak vapılan işler İÇ’1’ , hemen £7456 sarfedı»hemen £7456

KIBRIS’TA DÜN»

YANGIN(Birinci Sayfadan W "

dürülmesi için 5»1>S®?“V maktadır. Bu yanığın^ i ta bulunan Türk ve . kerî alaylarından &istenmiştir.

★ Vükj.k kolittli★ Koku,», v. iki lUli|★ Hollt Fittik y0§ı.

^ bnt39Ünule™ ,^ r°,UVa 'n Cr,;?Vmaro1' Resmi Tahlil Sertifikasına sahiptir).

‘ tassSSss!"»

Mecburî Satış13/7/1962 Cuma

saat l l ’de Saray önü" , şa Kaza M ahkem esin' No.’lu davası mucibi» Elektrik

h e r y e r d e SATILMA KTAIl

Trap0.?0SMW^ artırma usulü ile M®0tışı olacaktır. t pn

En çok artırana f> |0, görüldüğü takdirde P«5

ile teslim e dİ!eVEDATT

Sherlff

TAMA AK ■ A