tele.com.tr nisan 2015

Fiya

tı: 5

Nis

an 2

015

Sayı

: 119

ISSN

130

4-94

45

"BÜYÜK VERİ ve BULUT BİLİŞİM" “Veri Merkezi Hizmetleri ve Sanallaştırma / Rack Kabin ve KGK”

Sayfa 11

Hotswappable özelliği ile olası arıza

anında hızlı ve kesintisiz çözüm sunma

Güç arttırımı ve yedekli çalışma esnekliği

Gelişmiş tam dijital DSP kontrol teknolojisi

Gelişmiş paralelleme teknolojisi

Yüksek verimlilik

Her türlü şebeHer türlü şebeke koşulunda çalışmaya elverişlilik

Tek bir kabin ile boyut konusunda

kazanım sağlanması

Kolay kurulum ve servis imkanı

Akıllı akü yönetim algoritması ile aynı sistemde

daha uzun akü ömrü

MT300 SERİSİ MODÜLER UPS

34 YILDIR“Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

www.tescom-ups.com [email protected]

4 tele.com.tr nisan ‘15baskı tarihi nisan 2015

tele.com.tr Biliflim Teknolojileri Dergisi Telekom TürkiyeKaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. fiti. Ad›na ‹mtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Ersin KAYA [email protected] Yay›n Müdürü Ekim Naz›m Kaya [email protected] Müdürü Ersin Kaya [email protected] | Reklam Satış Koordinatörü Nurhan Alparslan [email protected] Müşteri Temsilcisi Ümran Öztürk [email protected] | Abone Sorumlusu Savafl Özbek [email protected] | Tasarım Kaynak YayınBask› Golden Print Tel: 0212 629 00 25 Yüzy›l Mh. MAT-S‹T 1. Cd. No: 88 Ba€c›lar / ‹stanbul Tel: (0212) 629 00 24 - 25 | Da€›t›m Dünya Süper Da€›t›m A.fi.www.tele.com.tr Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹fl Merkezi No:30/10 Mecidiyeköy/‹stanbul Tel: 0212 272 59 59 Faks: 0212 272 59 00© Tele.com.tr Dergisi, Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. fiti. taraf›ndan T.C. yasalar›na uygun olarak yay›mlanmaktad›r. Dergide yay›mlanan yaz›, foto€raf, harita, illüstrasyonve konular›n her hakk› sakl›d›r. ‹zinsiz, kaynak gösterilerek dahi al›nt› yap›lamaz. tele.com.tr bas›n meslek ilkelerine uymaya söz vermifltir.Yerel Süreli Yay›n | ISSN 1304-9445

iCindekiler.. ..

14SÖYLEŞİ

AANADOLU SIGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ABACI

“GÖRSEL ZENGINLIK, KULLANIM KOLAYLIĞI

VE HIZ: QLIKVIEW”

34 TURKCELL

36 DOUBLE-TAKE

38 PROLINE

40 EMC2

42 QLIKVIEW TÜRKIYE

44 TESCOM

46 INFORM

KAPAK KONUSU RÖPORTAJLARI 48GÜNDEM

4G ILE TANIŞMAYA HAZIR MIYIZ?

06SEKTÖR

Yüz yüze teknoloji

BİLDİĞİNİZ İLETİŞİMİN ÖTESİ

Karel UCAP. Yeni Nesil Tümleşik İletişim Karel UCAP, işletmelerin iletişim ihtiyaçlarına, bildiğiniz

tüm yöntemlerin ötesinde, yeni ve sınırsızca gelişebilen çözümler sunuyor. Karel UCAP, ses görüntü, konferans, birleşik

mesajlaşma, anlık mesajlaşma, e-posta, durum bilgisi gibi haberleşme olanaklarını, mekandan bağımsız iletişimi ve takım

çalışmasını bir araya getiriyor. Açık mimarisi sayesinde ölçeklenebilirlik, iş süreçlerine entegrasyon sağlıyor. Alt yapısı en üst

teknolojiyle çalışırken, sunduğu mükemmel kullanıcı deneyimi sayesinde, iletişimi rahat, kolay ve eğlenceli hale getiriyor. Karel

UCAP Tümleşik İletişim Çözümleri, iletişim ve iş yapma yöntemlerini hiç olmadığı kadar hızlandırıyor, kolaylaştırıyor ve sınırsızca

ileri taşıyor; böylece performansı ve verimliliği artırıyor.

www.karel.com.tr

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

KUCAPtelecomtr.ai 1 26.06.2012 15:27

49GÜNDEM

TELKODER: “DÜNYADAKI SANAL MOBIL ŞEBEKE

PAZARI 45 MILYAR DOLAR,

TÜRKIYE’DE ISE MAALESEF SIFIR”

Yüz yüze teknoloji

BİLDİĞİNİZ İLETİŞİMİN ÖTESİ

Karel UCAP. Yeni Nesil Tümleşik İletişim Karel UCAP, işletmelerin iletişim ihtiyaçlarına, bildiğiniz

tüm yöntemlerin ötesinde, yeni ve sınırsızca gelişebilen çözümler sunuyor. Karel UCAP, ses görüntü, konferans, birleşik

mesajlaşma, anlık mesajlaşma, e-posta, durum bilgisi gibi haberleşme olanaklarını, mekandan bağımsız iletişimi ve takım

çalışmasını bir araya getiriyor. Açık mimarisi sayesinde ölçeklenebilirlik, iş süreçlerine entegrasyon sağlıyor. Alt yapısı en üst

teknolojiyle çalışırken, sunduğu mükemmel kullanıcı deneyimi sayesinde, iletişimi rahat, kolay ve eğlenceli hale getiriyor. Karel

UCAP Tümleşik İletişim Çözümleri, iletişim ve iş yapma yöntemlerini hiç olmadığı kadar hızlandırıyor, kolaylaştırıyor ve sınırsızca

ileri taşıyor; böylece performansı ve verimliliği artırıyor.

www.karel.com.tr

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

KUCAPtelecomtr.ai 1 26.06.2012 15:27

editOrden

6 tele.com.tr nisan ‘15

...

Ekim Naz›ım Kaya [email protected]

Fotoğraf: Özgür G

üvenç

Binbir şeyle uğraşırken kitap okumaya yeterin-ce zaman ayıramamaktan şikayetçiyseniz, bir önerim var. Amazon’dan Kindle alın, -benim gibi cihazı her yere taşımak istemiyorsanız- telefonunuza uygulamasını indirin. Malum,

okurken kitapta önemli bulduğunuz yerlerin altını çize-biliyorsunuz. Kindle, altı en çok kişi tarafından çizilen bö-lümleri anonim bilgi olarak sunuyor. Sadece bu bölümle-ri okuyarak, üç saatlik bir uçak yolculuğunda 10 kitabın beğenilen bölümlerini bitirdim. Diğer okurlar çok farklı profillerde olabilir ama aynı zamanda bir ortalamayı da ifade etse, bir “ortak akıl” ürünü olan bu özetleri değerli buluyorum.

Arayüz aşağıdaki gibi görünüyor. Genelde altı çizilen yerler birer-ikişer paragraflık metinler. Siyah noktalar, bölümlere göre altı çizili paragrafların konumunu göste-riyor. Burada dikkat edilebilecek bir diğer şey de, altı çizili bölgelerin kitabın yalnızca ilk yarısına toplanıp toplanma-dığı. Böylece, okurların çoğunun kitabı bitirmeye değer bulup bulmadığı hakkında da fikir sahibi oluyorsunuz.

Ayrıca Amazon’un yeni özelliği Kindle Unlimited’dan da daha çok verim almanızı sağlıyor. Unlimited, ayda 9.99$ karşılığında 800.000 kitaptan istediğinizi indirebildiği-niz bir program. Tek sınırlaması, aynı anda en fazla 10 ki-tap indirmenize izin vermesi. İlk 10’u sildim, şimdi ikinci 10’a geçiyorum.

@ekimnazimkaya

ÜÇ SAATTE 10 KITAP NASIL “OKUDUM”?

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

T50HIZ_228X270-ilanBaski.pdf 1 3/20/15 4:04 PM

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

T50HIZ_228X270-ilanBaski.pdf 1 3/20/15 4:04 PM


SEKTÖR Geçtiğimiz aydan seçmeler

Panasonic, denizcilik sektörünün zorlu dış ortam koşullarına dayanıklı Toughbook ve Toughpad’leriyle en zorlu şartlarda bile kesintisiz iş verimliliği sağlamayı hedefliyor. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler (CPS), suya, darbeye ve toza dayanıklı olmasının

yanı sıra yüksek bilgi güvenliği seviyesine ve modeline göre 8 ila 16 saat arasında değişen pil ömrüne sahip olan Panasonic Toughbook ve Toughpad’leri tanıttı. Cihazlar -29 ila +60 derece ortalama sıcaklıklarda dahi çalışmayı sürdürebiliyor. Germanischer Lloyd - Alman Loydu sertifikasına sahip olan Toughpad ve Toughbook’lar, ayrıca IP65 seviyesinde korumaya ve askeriye standartı olan MIL-STD 810G sertifikasına sahip. Ürünler nem, yağmur veya toz gibi dış etkenlerden etkilenmedikleri gibi düşme ve titreşime de dayanıklı. Panasonic Mobil Çözümleri, özellikle denizcilik sektöründe güverte, liman, üretim alanı, depo veya taşımacılık gibi operasyonlarda kullanılabiliyor. Dümen, Navigasyon ve Radar sistemlerine uzaktan erişim sağlamanın yanı sıra ölçüm değerlerinin, yükleme ve yanaşma bilgilerinin belgelendirilmesi ekiplerin daha verimli çalışmaları açısından fayda sağlaması için tasarlanan cihazlar ayrıca bakım ve onarım çalışmalarının daha hızlı ve güvenli tamamlanmasında da etkin rol oynuyor. Toughbook ve Toughpad’ler “Man-portable repeater” ekranına sahip ve navigasyon, iletişim, sensör teknolojilerine destek sağlıyor.

Panasonic mobil çözümlerini Europort Istanbul Fuarı’nda tanıttı

DO MOREEğer işinizi yönetiyorsanız ya da şirketinizin BT’sinden sorumluysanız,ESET’in hızlı ve kullanımı kolay güvenlik ürünleri algılamada pazar lideri olan teknolojisiyle size en iyi korumayı sağlar. Üstün korumamız sayesinde daha fazlasını yapmanıza olanak tanıyoruz.Detaylı bilgiyi ESET.COM/TR/BUSINESS ‘da bulabilirsiniz.

WITH YOUR I.T.SECURED BY ESET

BimSA’dan, ERP hizmeti alan firmalara 7/24 destekBimSA, firmalara profesyonel bir

seviyede çözüm ve destek sağlamak amacıyla, SAP Destek Hizmetleri

Organizasyonu’nu kurdu. BimSA, SAP Destek Hizmetleri Organizasyonu ile SAP uygulamalarında tüm modüllerde destek verecek ekibi tek başına bünyesinde barındırma operasyonuyla birlikte kaybedeceği maliyeti geri kazandırmayı hedefliyor.Günümüzde firmalar için iş süreçlerini dijital ortama taşıyarak, kurumsal yönetim sürecinde kullandıkları her fonksiyonu birbirine entegre etme isteğiyle birlikte iş yapış biçimlerinde dijital çözümleri hızla tercih ettiklerini belirten BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman, “ERP hizmetinde hem kapsamın hem de modül çeşitliliğin artması ile özellikle SAP kullanan firmalar için destek ihtiyaçlarının giderilmesi sıkıntılı bir süreç haline geldi. İşletmelerin iş süreçlerinde kullandıkları bütün fonksiyonların, bütünleşik olarak çalışabilmesine imkan veren Kurumsal Kaynak Planlanma (ERP) uygulaması, yeni teknolojilerin kullanımına izin vermesi özelliği nedeniyle firmaların ilk tercihi oluyor” dedi.SAP Destek hizmetini bir ya da birden fazla danışmanlık firmaları ile çözmeye çalışan IT yöneticilerinin, danışman sürekliliğinin sağlanamaması, know-how transferinin yapılmaması, danışmanlardaki yüksek işe girip-çıkma oranı, hizmet sürekliliğinin ve kalitesinin uzun vadede korunamaması sorunu ve riskleri ile karşılaştıklarını belirten Tunç Taşman, “BimSA olarak, SAP Destek hizmeti çerçevesinde, 7/24 destek, SLA Bazlı Müdahale, Uzaktan veya Yerinde Destek, Etkin Proje Yönetimi, Ayrılmış Kaynak, BimSA Solman Üzerinden Bilet Girişi, Bilet Analizi ve Detaylı Analizler, Sürekli Gelişen Çözüm Veri Tabanı, SAP OSS Desteği hizmeti veriyoruz” diye konuştu.


Suudi Arabistan Kimlik Doğrulama Yönetim Sistemi Projesi kapsamında açılan ihalede yeterlilikleri sağlayıp son dört firma

arasına kalan Proline, ihaleyi kazanması halinde ülkenin kamu kurumlarında geçerli olacak kimlik doğrulama sistemlerinin tedarikini ve kurulumunu sağlayacak. “Akıllı ve Güvenli Şehirler” konsepti altında yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra çipli pasaport ve biyometrik kimlik doğrulama projelerinde faaliyet gösteren Proline, Suudi Arabistan’ın 190 milyon dolarlık “Kimlik Doğrulama Yönetim Projesi”ne talip oldu. Proje kapsamında Suudi Arabistan’da bulunan bakanlıklar, devlet daireleri, bankalar ve diğer kamu kurumlarındaki işlemler sırasında Suudi Arabistan vatandaşlarının kimlik bilgilerinin elektronik ortamda doğrulanması amaçlanıyor. Çipli kimlik kartlarının kullanıldığı Suudi Arabistan’da kamu kurumlarıyla vatandaşlar arasındaki ilişkilerin tüm isteklere yanıt verebilecek bir doğrulama sistemi üzerinden yürütülmesi planlanıyor. Bu plan kapsamında kimlik doğrulama sistemi dört farklı veri merkezinde yedekli olmak üzere “bulut teknolojisi” üzerinden çalıştırılacak.

İhale sonucunda belirlenecek firmanın sunucu, depolama, ağ ve güvenlik bileşenleriyle birlikte bulut sistemi, kiosk, parmak izi ve akıllı kart okuyucu gibi donanımları ve gerekli yazılımları da sağlaması gerekiyor.2015 yılı içinde netleşmesi beklenen projenin tasarlama ve tedarik sürecinin 60 ay sürmesi, bunun yanı sıra planlanan projenin 1 yıl içerisinde devreye alınması hedefleniyor. Proline Bilişim İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit konuyla ilgili şunları söylüyor: “Proline olarak ülkemizde başarı ile uyguladığımız çipli pasaport ve biyometrik kimlik doğrulama projelerinin getirdiği heyecanla uluslararası bir projede finale kalmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ar-Ge yapılanmamızı odakladığımız önemli noktalardan biri olan biyometri alanındaki tecrübemiz ve yeterliliklerimizle yalnızca Türkiye’nin değil, içerisinde bulunduğumuz bölgenin de önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.”Yaklaşık 30 milyon nüfusa sahip olan Suudi Arabistan için geliştirilen projede kurulacak bulut sistemi ise 60 milyondan fazla vatandaşın anlık kimlik doğrulama süreçlerini gerçekleştirebilecek ölçekte tasarlandı.

Proline, Suudi Arabistan’da Dev Projeye Talip


www.StorageCraft.com.tr

www.StorageCraft.com.tr

M obil satış dağıtım ve tedarik zinciri yönetimi konularında hizmet veren Univera, gelenekselleşen Mobil Teknolojiler Günü Etkinliğini bu yıl 14. Kez gerçekleştirdi. Her yıl farklı birçok sektörden firmanın

katılımı ve özel konuklarıyla tüm gün süren etkinlikte, özellikle Univera Müşterilerinin mobil teknolojileri kullanarak satış dağıtım ve saha operasyonlarında nasıl faydalar sağladıklarını anlattıkları bölüm ilgi çekti. Tüm gün süren etkinliğin öğleden sonraki bölümünde, 3 farklı salonda gerçekleştirilen eş zamanlı sunumlarla, tüm konukların ilgi ve sektörlerine göre istedikleri sunumu dinleyebilmelerini sağladı. Nestle Professional, DO&CO, Sütaş, Nivea gibi sektör lideri firmaların, başarı hikayesine dönüşen projelerini ve deneyimlerini aktardıkları etkinlikte, teknoloji dünyasının dev ismi Microsoft ana sponsor olarak hem sunumları hem de fuaye alanına kurulan standı ile Windows 10’u tanıttı. Windows İş Grup Lider Kadir Şener Windows 10 teknolojisi ile son yıllarda gündeme gelen güvenlik açığının minimuma indirileceğini ve günlük hayatımızda birçok kolaylık sağlayacağını anlatırken, Windows Cihazları Çözüm Uzmanı Emre Kaya ise donanım tarafında yakın zamanda göreceğimiz yenilikleri konuklarla paylaştı. Ayrıca Univera ile çözüm ortaklığı yapan birçok teknoloji firması da etkinlikte stantları ile hazır bulundu. Bu yılın özel konuşmacısı ise Bilardo denince akla gelen, Türkiye ve Dünya’da birden çok Şampiyonluğu bulunan Semih Saygıner ise spor kariyerinin yanısıra yaptığı tek kişilik gösteri ile de bu alanda da başarılı olduğunu kanıtladı. Mobil Teknolojiler Günü’nde “Oyun nasıl kazanılır?” başlığıyla konuklara seslenen Saygıner, marka haline geldiği Bilardo Dünyasında başarıya nasıl ulaştığını esprili bir dille anlattı. Konuşma sonrasında kısa bir bilardo gösterisi de yapan Saygıner, konuklara keyifli anlar yaşattı.Univera

Genel Müdürü Cüneyt Ersin: “Her sene olduğu gibi bu sene de konuklarımıza verimli ve keyifli bir etkinlik sunabilmek için uğraştık. Konuklardan aldığım geri dönüşlere göre bu sene de amacımıza ulaştık. Mobil Teknolojiler Günü etkinliği, müşterilerimiz ile gerçekleştirdiğimiz projelerin başarı hikayesine dönüşmesi kadar onları diğer profesynellerle paylaşmak için önemli bir platform. MTG bu yönden etkinliğin ötesinde, firmalar için iş geliştirme planlarını oluşturacak doneleri kazanmalarını sağlayan bir kaynak da oluyor. Kendi sektörlerinden ya da farklı sektörlerden firmaların sorunlarını ve çözümlerini detaylı dinleme, fikir alma şansı yakalıyorlar. Örnek projelerle kendi yapılarına en uygun sistemi bulmaları kolaylaşıyor. Bu nedenle farklı birçok sektörden Satış, Lojistik ve IT profesyonelinin de fayda sağladığını düşünüyorum.” dedi.


SEKTÖR

14. Mobil Teknolojiler Günü 25 Mart’ta gerçekleştiUnivera Mobil Teknolojiler Günü Etkinliği, bu yıl 25 Mart’ta, Istanbul Marriott Hotel Asia’da 300 katılımcı ile gerçekleşti...

Geçtiğimiz aydan seçmeler

Las Vegas’ta Digital Signage Federasyonu tarafından düzenlenen Digital Signage Expo (DSE) 2015 Apex En İyi Sistem Kurulumu Ödülleri

törenine katılan Sistem 9 Medya İcra Kurulu Başkanı Kaan Akın, Türkiye’ye ‘’birincilik ’’ ile döndü.Her yıl yapılan değerlendirmeler sonucunda Digital Signage Federasyonu, evlerin dışında pazarlama amaçlı kullanılan dijital mecralara (DOOH-Digital Out of Home) yönelik yenilikçi çözümler sunan firmaları

ödüllendiriyor. DSE Apex En İyi Sistem Kurulum Ödülleri, bağımsız jürinin dijital bilgi ekranları sektöründe faaliyet gösteren firmaları bireysel ve uzun süren değerlendirmeleri sonunda belirleniyor. Jüri üyeleri projeleri, özgünlük ve yenilikçi dijital iletişim kıstaslarına göre ince eleyip sık dokuduktan sonra son kararını veriyor.Fuarla eş zamanlı olarak verilen 2015 Apex En İyi Sistem Kurulum Ödülleri’ni almak için 13 ülkeden 100’den fazla dünya devi şirket birbiriyle yarıştığı etkinlik 11 kategoride gerçekleşti. Sport In Street projesi için geliştirdiği interaktif uygulama ve çözümleriyle katılan Sistem 9 Medya yönetimi, Interactive Self-Service kategorisinde dünya birinciliğini almayı başardı. Söz konusu fuarda daha önce de ödül aldıklarını hatırlatan Sistem 9 Medya İcra Kurulu Başkanı Kaan Akın: “2012’de CTV reklam mecramızla ‘En İyi Sistem Kurulumu’ ve ‘En İyi İçerik Yönetimi’ dallarında iki dünya üçüncülüğü kazandık. İngiltere’de düzenlenen ‘Digital Signage 2013 Awards – The Doohdas’ ödüllerinde ise geliştirdiğimiz projelerle iki farklı kategoride dünya birincisi olduk. Katıldığımız DSE 2015 Apex En İyi Sistem Kurulumu Ödülleri’nde bize verilen ‘’Altın Ödül’’, 10’ncu yılımızda yenilikçi teknolojimizin uluslararası otoritesi olarak kabul gören Digital Signage Federasyonu tarafından da onaylandığını kanıtlıyor.” dedi.

Türkiye Fotokopi Pazarında En Çok Satan Kyocera

Uluslararası Bağımsız Araştırma şirketi IDC’nin (International

Data Corporation) araştırma sonuçlarına göre, Bilgitaş distribütörü olduğu Japon KYOCERA Document Solutions ürünleri ile 2014 yılı Türkiye fotokopi makinası pazar lideri oldu.Adetsel bazda A3 siyah beyaz fotokopi segmentinde yüzde 59.2, A3 renkli fotokopi segmentinde yüzde 23.2, toplam A3 segmentinde de yüzde 51.5 pazar payına ulaşan KYOCERA, 2014’ü açık farkla rakiplerinin önünde tamamladı. Bilgitaş İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Türkay Terzigil konuyla: “Müşteri ihtiyaçlarına uygun, uzun ömür teknolojisine sahip, çevre dostu ve maliyet avantajı sunan KYOCERA ürün gamımız ile 2014 yılı için hedeflediğimiz pazar liderliğine ulaşmaktan son derece mutluyuz, bundan sonraki süreçte de bu başarımızı devam ettirmenin gayreti içerisinde olacağız. ” dedi.

9 Medya’ya büyük ödül

Jani ile akıllı telefonlar anahtara dönüşüyorApartman kapılarında akıllı telefonla giriş sağlayan akıllı giriş sistemi Jani; otopark bariyerlerinde, garaj

kapılarında ve turnike sistemlerinde de kullanılabilmekte. İnsanları anahtar, kumanda ve giriş kartlarından kurtarmayı hedefleyen Jani, akıllı telefonları anahtara dönüştürüyor.

Jani tarafından geliştirilen teknolojiyle artık elleriniz doluyken apartman kapınızı rahatça açabilecek, sizi ziyaret eden misafirlerinize uygulama üzerinden anahtar gönderebilecek, misafirlerinizi otopark

girişlerinde bekletmeyecek ve anahtar-kumanda-kart kaybetmek gibi güvenlik zaafiyetleriniz kalmayacak. Sistem akıllı telefon uygulaması ve Jani cihazından oluşmaktadır. Cihazın mevcut giriş sistemine (apartman kapısı, otopark bariyeri, garaj kapısı, turnike, personel takip sistemi) monte edilmesi ve telefon uygulamasının kurulması, sistemin hazır hale gelmesi için yeterli. Jani, kullanıcıya uygulama üzerinden sistemi açıp kapama, misafirleriyle anahtar paylaşma ve hatırlatmalar alabilmesini sağlamakta. Türk girişimciler, Ankara Cyberpark’ta geliştirdikleri Jani’ye

Indiegogo’da başlattıkları kampanya ile destek arıyor. Jani için belirlenen hedefe kampanya tamamlanmadan ulaşmayı amaçlayan girişimciler, Akıllı Giriş Sistemi Jani’nin 2015 yılı içerisinde seri üretime geçmesi için çalışmalarına devam etmekte.



“Görsel zenginlik, kullanım kolaylığı ve hız: QlikView”

“2012 Yılında İş Zekası Yetkinlik Merkezi

(Business Intelligence Competency Center)

Anadolu Sigorta’da hayata geçirildi. BICC

yapılanması sayesinde, belirlenmiş standartlar

çerçevesinde oluşturulan

analizler dahili kullanıcılarımıza

ve acentelerimize sunulmaya

başlandı. Bu çalışma modelinin en önemli

kazanımlarından birisi de değişik

birimlerin ihtiyaçları doğrultusunda

oluşturulan raporların tutarlı değerler içermesi oldu”

Kurumunuz hakkında ve kurumunuzun tek-noloji yaklaşımı hakkında bilgi verebilir mi-siniz? Şirketimiz, 1 Nisan 1925 tarihinde, Ulu Önder Atatürk’ün girişimiyle, ilk ulusal bankamız olan Türkiye İş Bankası’nın öncülüğünde kuruldu. Kurulduğu günden bu yana sektöründe yeniliklerin takipçisi ve uygulayı-cısı olan Anadolu Sigorta, bünyesinde bulundurduğu uzman ve deneyimli kadroları, güçlü teknolojik ve fi-nansal alt yapısı, sürekli gelişme ve iyileştirme anlayışı, deneyimli ve yaygın acente ağıyla, sigortalılarına kali-teli ürün ve hizmet sunmakta ve bunların sürekliliğini

sağlamaktadır. Banka şubeleri de dahil olmak üzere beş bine yakın noktada sigortalısıyla buluşan Anadolu Sigorta, son yıllarda gerçekleştirdiği birçok teknolojik altyapı yatırımı sonucunda, teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak, müşterilerine daha iyi hizmet vermek hede-fine doğru kararlılıkla ilerlemektedir.

İş Zekası çözümleri kurumunuz bünyesinde nasıl bir yere sahip, neden bir iş zekası ara-cına ihtiyaç duyuldu? İş zekası çözümleriyle ilgili beklentileriniz nelerdi? Dünyada bugüne kadar üretilmiş verilerin yaklaşık yüz-de 90’ı son iki yıl içinde üretilmiş durumda. Her daki-

ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ABACI


SÖYLEŞİ

1967 yılında Ankara’da doğan Mehmet Abacı, 1991 yılında ODTÜ Metalurji Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Profesyonel iş yaşamına aynı yıl Türkiye Iş Bankası Bilgi Işlem Müdürlüğü’nde Yazılım Uzmanı olarak başlayan Abacı, 1999’da Yazılım Geliştirme Bölümünde Müdür Yardımcısı, 2004’de ise Birim Müdürü unvanına yükseldi. 2008 yılında SoftTech’te Genel Müdür Yardımcılığı

görevine getirilen Abacı, 2010 yılında Türkiye Iş Bankası BT Çözüm Geliştirme Bölüm Müdürü, 2011 yılında ise Proje ve Değişim Yönetimi Bölüm Müdürü olarak görevini sürdürdü. 1 Ocak 2012 tarihinde SoftTech’te Genel Müdür Yardımcılığı görevine tekrar

getirilen Mehmet Abacı, Haziran 2012 tarihi itibariyle Anadolu Sigorta’ya Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmıştır.

ka 100.000’den fazla Tweet atılırken, Youtube’a her dakika 48 saatlik video yükleniyor. Yapısal ve yapısal olmayan verilerdeki bu müthiş büyüme, verinin analiz edilmesini çok zorlaştırırken, veri analizi beklentileri-ni de aynı oranda artırmaktadır. Veri hacmindeki hızlı büyümeye rağmen, daha karışık veri analizinin hızla gerçekleştirilmesi ve kurum stratejilerine yön verecek şekilde kullanıma sunulması artık bir zorunluluktur. Ayrıca müşterilerimize beklentileri doğrultusunda hiz-met vermek, veriyi doğru incelemekten geçmektedir. Mobilitenin artması, sosyal medya üzerinden bilginin hızla paylaşımı ve sektörümüzde yaşanan yoğun reka-bet, belirtilen büyük verinin sürekli analizini gerektir-mektedir. Alışılmış yöntemler ve donanımlar ile veri ambarılarının günlük oluşturulması artık günümüz ihtiyaçları için yeterli olmamaktadır. Değişen veri büyüklüğü ve veri analizi ihtiyaçlarına ce-vap verebilmek için kurum içinde belirli standartların konulması, veri sözlüğü, rapor kataloğu ve veri sahipli-ği gibi kavramların netleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla 2012 yılında İş Zekası Yetkinlik Merkezi (Business Intelligence Competency Center) Anadolu Sigorta’da ha-yata geçirildi. BICC yapılanması sayesinde, belirlenmiş standartlar çerçevesinde oluşturulan analizler dahili kul-lanıcılarımıza ve acentelerimize sunulmaya başlandı. Bu çalışma modelinin en önemli kazanımlarından birisi de değişik birimlerin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulan raporların tutarlı değerler içermesi oldu.

QlikView ile çalışma kararını nasıl verdi-niz? Yapılan işbirliği size neler kattı. Ya-pılan işbirliğinden önceki süreç ile işbirliği sonrası süreci değerlendirir misiniz? Ne gibi faydalar sağladınız? Yöneticilerimize ve acentelerimize, ihtiyaçlarına özgü raporları tablolar şeklinde sunmanın yanı sıra görsel zenginliği fazla olan gösterge panosu (Dashboard) şek-linde sunmak için piyasada bulunan alternatif ürünler

incelendi. Görsel zenginliğin yanı sıra son kullanıcıla-rımızın da kolay ve hızlı bir şekilde raporlar oluştura-bilmeleri önemli bir gereksinim idi. Bu konuda alter-natif birçok ürün incelendi. QlikView ürününü, hem kullanım kolaylığı, hem görselliği, hem de in-memory çalışması sebebiyle tercih ettik. QlikView ürününü kul-lanmamız sayesinde, acentelerimiz ve yöneticilerimiz verilerine rahatlıkla ulaşabilir hale geldiler. Kolay ve esnek kullanım olanakları sayesinde, bir yandan kulla-nıcı memnuniyeti sağlarken bir yandan da önyüzlerde gösterilen verinin güvenilirliğini sağlamış olduk. Qlik-View ürününü acentelerimiz için kullanmak isterken, ürünün kurum içinde de kullanılmasını destekledik. İş birimlerinin standart önyüz dokümanlarını oluştura-rak, şirket içinde QlikView kullanımını arttırdık. Veriye hızlı ulaşmak, kullanıcıların kaynak sistemlerden veri elde etme ihtiyacımızı da ortadan kaldırdı.

QlikView Türkiye ile nasıl bir sinerji oluş-turdunuz, proje uygulama aşamasındaki deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz? QlikView ürününün kolay kullanılabilirliğinin yanısıra, QlikView Türkiye ekibinin verdiği destek sayesinde, projemiz kısa sürede hayata geçti. QlikView Türkiye ekibinin gerek onsite gerekse offsite çalışmaları saye-sinde, zaman kaybetmeden kullanıcılarımıza ön yüz-lerimizi sunmayı başardık. Ekibimize, ürünü kullanma konusunda yol gösterip, bilgi ve tecrübelerini paylaş-tılar. Proje bitiminden sonra da, ürün özelinde yeni-likleri paylaşmaları ve her türlü sorunumuzda destek olmaları, hem bizlerin hem de diğer kullanıcıların ha-yatını epey kolaylaştırdı.

Bir cümle ile özetlemenizi istesek, QlikView’un kurumunuz ve günlük işlerinize katkısını nasıl ifade edersiniz? QlikView, veriye görsellik katarak hızlı bir şekilde kulla-nıcılarımızı mutlu eden bir üründür.

“QlikView ürününün kolay kullanılabilirliğinin yanısıra, QlikView Türkiye ekibinin verdiği destek sayesinde, projemiz kısa sürede hayata geçti. QlikView Türkiye ekibinin gerek onsite gerekse offsite çalışmaları sayesinde, zaman kaybetmeden kullanıcılarımıza ön yüzlerimizi sunmayı başardık. Ekibimize, ürünü kullanma konusunda yol gösterip, bilgi ve tecrübelerini paylaştılar. Proje bitiminden sonra da, ürün özelinde yenilikleri paylaşmaları ve her türlü sorunumuzda destek olmaları, hem bizlerin hem de diğer kullanıcıların hayatını epey kolaylaştırdı”

nisan ‘15 tele.com.tr 17



Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Silikon Vadisi’nde HP’yi ziyaret etti B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Amerika Birleşik Devletleri

Palo Alto’da yer alan Silikon Vadisi’nde HP’yi ziyaret etti. Teknoloji alanındaki en son yeniliklere dair HP yetkililerinden bilgi alan Bakan

Fikri Işık, Türkiye’de bir bilişim vadisi kurma hedefine yönelik olarak oluşturulması planlanan ekosistemin en önemli parçalarından biri olarak gördükleri HP’nin, Türkiye’nin Ar-Ge alanında yapacağı atılımlara sunacağı katkıları çok önemsediğini ifade etti. HP’nin en son geliştirdiği 3D baskı, Memristor ve HP Sprout ile yakından ilgilenen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, “HP, bugün bir dünya devi olmasını 1940’larda başladığı Ar-Ge

çalışmalarına borçlu. HP’nin çalışmaları, Türkiye’de kurulacak bilişim vadisinin altyapı çalışmaları için de örnek oluşturacak” açıklamasını yaptı. HP 3D baskı teknolojisi, yeni “Harmanlanmış Gerçeklik” vizyonuna dayanıyor. Harmanlanmış Gerçeklik ekosistemi “HP MultiJet Fusion” ve “HP Sprout” olmak üzere iki yeni teknoloji ile destekleniyor. HP MultiJet Fusion, 3D baskı teknolojisini ticari alana taşıma alanında devrimsel nitelikte yenilikler sunarken, HP Sprout, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayan ve geleceğin üç boyutlu teknolojileri için de bir temel oluşturacak, türünün tek örneği bir bilişim platformu olarak öne çıkıyor.

Yüksek performanslı işlem veritabanı Adabas’ı olay analitiği teknolojisiyle güçlendiren Software AG, piyasaya sürdüğü yeni ürünüyle işletmelerin

kritik kurumsal verilerini gerçek zamanlı olarak koruyabilmeyi hedefliyor. İ şletmelerin kendi sistemlerindeki hassas verilerini koruma altına alan Software AG’nin yeni ürünü Adabas Olay Analitiği (Event Analytics for Adabas), yüksek performanslı Adabas veritabanı tarafından işlenen ve işletmelerin kritik iş operasyonlarında kullanılan hassas verileri dinamik bir şekilde denetliyor. Yeni çözüm, önceden tanımlanmış kriterler dışında gelişen veya farklı bir coğrafi konumdan gelen güncelleme ve veri erişimi taleplerini, gerçek zamanlı uyarı olarak işletmelere iletiliyor. Gösterge panelinden de takip edilebilen bu tür olağandışı davranışlar, aynı zamanda otomatik hale getirilmiş güvenlik süreçlerini de devreye sokabiliyor.“Bir işletmenin veya kamu kurumunun veri korsanlığı ya da yetkisiz veri erişimi sonunda yaşayabileceği maddi kayıplar, herhangi bir nakit hırsızlığından çok daha vahim sonuçlara neden olacaktır” diyen Software

AG CTO’su Wolfram Jost, yeni Software AG ürününün veri korumaya yönelik avantajlarıyla ilgili şunları söyledi: “Artık işletmelerin dijital veri güvenliği seviyelerini, yasal erişimleri kısıtlamadan, ABD’nin altın kasası olarak bilinen Fort Knox düzeyine taşımaları zorunluluk halini aldı. 16-20 Mart tarihleri arasında Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen CeBIT 2015 Fuarı’ndaki Software AG standında katılımcıların yakından görebileceği Adabas Olay Analitiği, işletmelerin veri güvenliğini bu noktaya taşıyor ve iş ortaklarımızın kritik verilerini barındıran kurumsal veritabanlarını uçtan uca korumaları için gereken tüm kabiliyetleri onlara kazandırıyor.”Adabas Olay Analitiği, aynı zamanda Apama Veri Akış Analitiği Platformu’nu güçlendirerek veritabanı olaylarını gerçek zamanlı olarak kontrol ediyor, olası tehditler konusunda rapor oluşturuyor, gerektiğinde gerçek zamanlı uyarı ve aksiyonları

devreye sokuyor. Apama Veri Akış Analitiği Platformu, Software AG’nin bellek içi veri yönetimi, analitiği ve karar araçları gibi sık işlem ve denetim yapılan pazarlardaki yüksek teknolojilerden faydalanıyor.

Adabas Olay Analitiği Software AG’de

http://www.idcciosummittr.com/

CIO Zirvesi; CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin paylaşıldığı, yeniliklere ve fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır.

CIO Zirvesi BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri ve trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru yönlendirmenizi sağlayacak 2 günlük öğrenme ve bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır.

9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya

3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması

Türkiye genelinde 100+CIO ve Kıdemli BT karar vericisi ile buluşunFarklı sektörlerde en çok talep edilen çözümlerde fikir liderliği yapın Networking aracılığı ile firma ürünlerini ve çözümlerinizi tanıtınTürkiye’deki CIO’lar ile ilişkilerinizi geliştirin

Konferans hakkında detaylı bilgi için;Zeynep Yaylalı, [email protected], +905335291635Şule Saltık, [email protected], +905363505822

Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim �rmaları için;Nevin Çizmecioğulları, [email protected], +905336665587

İş Ortaklarımız

TÜRKİYE CIO SUMMIT 2015Where IT meets Business

CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

Jyoti LalchandaniGrup Başkan Yardımcısı,IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye

Nevin ÇizmecioğullarıÜlke Müdürü IDC Türkiye

Melih MuratAraştırma Müdürü BT ServisleriIDC Türkiye

Mike JennettBaşkan yardımcısı IDC

Serge FindlingBaşkan yardımcısı IDC

Stephen ElliotBaşkan yardımcısı IDC

Steven FrantzenEMEA Bölgesi Araştırma Kıdemli Başkan Yardımcısı,CEMA Bölgesi Genel Müdürü IDC









İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+








Karan DixitBaşkan yardımcısı IDC MEA









İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

















İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

















İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

















İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

















İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+









www.idcciosummit.com/antalya








İş Ortaklarımız


CIOs100+

Workshop4

BT Tedarikçisi50+

Konuşmacı40+

ZirvePlatin

Altın

Gümüş

Sergi

GalaBasın

DATASERV


Stephen ElliotBaşkan Yardımcısı, BT Altyapı ve Bulut UygulamaIDC

Nevin ÇizmecioğullarıÜlke MüdürüIDC Türkiye


Rajeev AgarwalBaşkanı Yardımcısı, AraştırmaIDC

Serge FindlingVice-President Research - IT Executive Programs (IEP) &the CIO Agenda programIDC

Şimdi, altyapınız hakkında bilinçli kararlar verin:

> Gerekli kapasite için ön planlamalar yapın.

> Veri merkezi genişletme ve birleştirme işlemlerini tasarlayın.

> İş becerisi ve kullanılabilirliğini geliştirmek için IT �ziksel altyapınızın iş akışı yönetimini düzenleyin.

> Değişiklikleri işinizi nasıl etkileyeceğini bilerek yapın.

> Karlılığınızı artırmak için değişim/kapasite senaryolarınızı görselleştirin.

> Akıllı enerji yönetimi kararları vermek için, mevcut ve geçmiş PUE/DCiE ve alt sistemlerin enerji maliyetlerini görüntüleyin.

Veri merkeziniz ve işletmeniz arasındaki stratejik köprü sizsiniz!Sadece StruxureWare iş odaklı çalışan, sağlıklı bir veri merkezini mümkün kılar.APC by Schneider Electric™, modüler veri merkezi altyapısının ve yenilikçi soğutma teknolojisinin öncüsüdür. InfraStruxure™ da dahil olmak üzere, ürünleri ve çözümleri, Schneider Electric IT portföyünün entegre parçalarıdır.

Veri merkezinizin işletme değerinden faydalanın!Nasıl olduğunu yönetim yazılımı broşürünüzden öğrenin.

www.SEreply.com adresini ziyaret edinTürkiye: 08002612135

> Genel Özet

Veri Merkezi Altyapı Yönetim Yazılımının Planlamayı Geliştirme ve İşletme Maliyetlerini Düşürme Yöntemi

Broşür 107

Keycode: 17467P

DATASERV

Üretim Kordsa Global Grup Şirketleri Sabancı Holding Eğitim Finans & Sigorta Medya Kamu Kuruluşları & Belediyeler

Akçansa Man Türkiye Arkas Holding TAV American Robert College Anadolubank Anadolu Ajansı Adalet Bakanlığı

Arçelik MAİS Motorlu Araçlar Boydak Holding Yıldız Holding Anadolu Üniversitesi Halkbank Doğan Yayın Holding Başbakanlık

Arzum Mey İçki Borusan Holding Yüksel Holding Bahçeşehir Eğitim Kurumları Groupama Dsmart BDDK

Banvit Nuh Çimento Coşkunöz Holding Telekom Boğaziçi Üniversitesi Kuveyttürk Turkuvaz Medya EPDK

Baydemirler Otokar Çelebi Holding Türk Telekom Doğa Koleji Kredi Kayıt Bürosu TV8/Acun Medya İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Boydak Holding Otokoç Dedeman Holding Turkcell FMV Işık Okulları Türkiye İş Bankası Hizmet İSKİ

Brisa Toyota Doğuş Holding Vodafone İstanbul Teknik Üniversitesi Odea Bank ETS İGDAŞ

Çolakoğlu Metalurji Perakende Eczacıbaşı Holding Lojistik & Ulaşım ODTÜ Yapı Kredi Bankası Detur Kalkınma Bakanlığı

Daikin Genpa Hedef Grup Omsan Lojistik VKV Koç Özel İlkokul Ortaokul ve Lisesi İlaç Hepsiburada.com Kültür ve Turizm Bakanlığı

Danone KoçTaş Kipaş Holding Sabiha Gökçen İşletme A.Ş. İ.E. Ulagay İlaç Morhipo Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

JTI Tütün Ürünleri Makro Market Koç Holding Sun Express Glaxo Smith Kline Setur TEDAŞ

Teknosa Limak Holding Türk Hava Yolları Novartis Yemeksepeti

Servier İlaç

Karel’den Büyük Sıçrama’ya destekTürkiye’deki dijital dönüşümün mimarı inovasyon ve girişimciliğe önem veren gençler olacak. Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği sponsorluğunda yapımı gerçekleşen ve Karel’in destekçilerinden olduğu Büyük Sıçrama Belgeseli tanıtım etkinlikleri kapsamında 18 Mart Çarşamba günü Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde bir panel gerçekleşti. Belgesel, elektronik ve bilişim sanayisinde Ar-Ge temelli katma değeri yüksek üretimin, inovasyonun ve girişimciliğin geliştirilmesi hedeflerine katkı sağlamayı ve bu yönde bir kurumsal hafıza oluşturmayı amaçlıyor.Panelden sonra Büyük Sıçrama Belgeseli ile ilgili açıklama yapan Karel Teknik Murahhas Üyesi Yaman Tunaoğlu, “Günümüzün rekabetçi ortamında, farklı ürün ve çözümleri en kısa sürede pazara sunabilme kabiliyeti teknoloji firmaları için kaçınılmaz bir gereklilik. Farkı yaratacak olan ise inovasyon. Bir ülkenin Ar-Ge ve inovasyon yeteneği kendi başına oluşmuyor; büyük bir eko sistemin doğal sonucu olarak ortaya çıkıyor” dedi.

Gelişmiş ülkelerde bu konuların birincil öncelik taşıdığını belirten Tunaoğlu sözlerine şöyle devam etti:“Türkiye’de de bu konuda bir bilinçlenmenin yaratılması ve politika üretenlerin dikkatinin bu noktaya daha çok çekilmesi amacıyla yapılan

Büyük Sıçrama Belgeseli’ne Karel olarak katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kendi teknolojisini yaratan bir şirket olan Karel, kuruluşundan itibaren Ar-Ge ve inovasyon gücünü en önemli katma değer olarak görmüş ve bu yönde yatırım yapmıştır. Ar-Ge temelli ve katma değeri yüksek üretimin sürdürülebilir kalkınmadaki önemi anlaşıldıkça, bunun temel taşı niteliğinde olan inovasyon ve girişimcilik hak ettiği değeri ve desteği gördükçe gençler, Türkiye’nin dijital dönüşümünü çok daha kolay gerçekleştirecek. İnovasyon kabiliyeti olan Ar-Ge’siyle bu yeteneği somut ürün ve hizmete dönüştürebilen firma sayısı arttıkça, bunlara yenilerinin eklenmesi çok daha kolay olacak ve ülke olarak daha hızla hedefe yaklaşacağız. Projede emeği geçen ve katkı sunan herkesi kutluyorum.” Büyük Sıçrama Belgeseli radyo-telsiz ile başlayan ve zaman içinde elektronik ve bilişim sanayisine

dönüşen gelişmelerin Türkiye’nin modernleşmesine sağladığı katkının genç kuşaklara aktarılmasını hedefliyor. Belgesel yedi şehirde on iki üniversitede gerçekleşecek etkinliklerle tanıtılacak.



Logo Yazılım, yurt içi ve yurt dışı bayilerinden 600 kişinin katıldığı iş ortakları toplantısını “Yeniliklere Yelken Açıyoruz” sloganıyla Antalya’da yaptı. Toplantıda, Logo’nun 2015 pazarlama, ürün

geliştirme ve teknoloji stratejilerinden bahsedilirken, dijital pazarlamanın önemi de vurgulandı. Logo ekosistemine değinilen ve e-Dönüşüm sistemlerinin konuşulduğu toplantıda, başarılı iş ortaklarına ödülleri

takdim edildi. Yeni dönem satış hedeflerinden iş zekâsı, CRM ve yenilikçi çözümlere yönelik sunumlar yapıldı.Toplantıda konuşan Logo Yazılım CEO’su Mehmet Buğra Koyuncu geçmişte bir büyüme stratejisi belirleyip, ‘doğru zamanda, doğru yerde’ oldukları dönemlerin fırsatlarını değerlendirmeyi başarırken ve bunu önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini belirtti.

Logo, İş Ortaklarıyla “Yeniliklere Yelken Açtı”



Veri entegrasyon yazılımı sağlayıcısı Informatica, özellikle finansal hizmetler, telekomünikasyon, hızlı

tüketim, üretim ve perakende alanlarında daha geniş kapsamlı hizmet vermek üzere Türkiye’de ofis açıyor.Merkezi ABD’de bulunan ve Avrupa’da 1997 yılından bu yana faaliyet gösteren Informatica, küresel büyüme stratejisi çerçevesinde; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi’nde 14 ülkede faaliyet gösteriyor. Informatica Güney Avrupa Bölgesi Satış’tan Sorumlu Başkan Yardımcısı Emilio Valdes, İstanbul’da ofis açma kararlarını şöyle açıkladı: “EMEA büyüme planlarımız ve Türkiye’deki varlığımızı genişletmek üzere İstanbul’da bir ofis açtık. EMEA bölgesinde ve özellikle Türkiye’de Veri Yönetimi alanındaki yatırımlardaki artış, bizim yatırım kararımızda da etkili oldu. Verideki bu artış sürdükçe, verinin yönetimi için biz de çalışmalarımızı artırma doğrultusunda yeni yatırımlar yapıyoruz. Bugün

Türkiye’de ofis açması, veri yönetiminde dünya lideri olarak sürdürdüğümüz başarıyı kanıtlamaktadır. Bu yatırımımız, bugüne kadar Türkiye’de çözüm ortağımız olan KOMTAŞ Bilgi Yönetimi ile birlikte müşterilerimize sunduğumuz hizmet kapsamımızı genişleterek sürdüreceğimizi gösteriyor. Hizmetlerimize olan talebin artışı, bölgedeki müşterilerin de -bilgi potansiyelini doğru kullanmanın yarattığı rekabet avantajının farkına vardıklarını-ortaya koymaktadır. Informatica olarak, KOMTAŞ Bilgi Yönetimi aracılığı ile hali hazırda Türkiye’de bulunan güçlü ortaklığımızı geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.2014 yılında 1.05 milyar ABD Dolarla “rekor yıllık kazanç” gerçekleştiren Informatica, Türkiye’de KOMTAŞ Bilgi Yönetimi ile birlikte; başta Yapı Kredi Bankası, Tanı Pazarlama ve Türk Telekom olmak üzere ulusal ve uluslararası birçok şirkete hizmet veriyor.

Informatica Türkiye’de faaliyete geçiyor

Arena Bilgisayar, Avaya Yetkili Distribütörü Oldu Arena Value, dünyada 58 ülkede faaliyet gösteren Avaya ile distribütörlük anlaşması imzaladı. Konuyla ilgili konuşan Arena Bilgisayar Satış ve Pazarlama’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Atıf Büyüksoy katma değerli iş modeli ile; yazılım, donanım ve servis ile uçtan uca çözüm sunan bir yapıda, güçlü markaları ve çözümleri ile hizmet vermenin heyecanı içinde olduklarını belirtti. Büyüksoy ayrıca bünyelerinde kurdukları uzman Avaya mühendis kadrosu ve KOBİ odaklı bakış açıları ile iş ortaklarına Tümleşik İletişim, Network, Çağrı Merkezi ve Video konferans Çözümleri özelinde de katma değerler sunacaklarının altını çizdi.

Liderlervadisi.com’dan sanayi fonları modeli ile inovatif proje ve teknoloji sahiplerine yeni fırsatİnovasyonu hızlandırma ve işe dönüştürme platformu Liderlervadisi.

com, özgün Sanayi Fonları Modeli ile sanayicileri teknoloji geliştirenlerle buluşturuyor.

Liderlervadisi.com, Türkiye’nin inovasyon ve Ar-Ge ortamına katkıda bulunmak amacıyla sürdürdüğü faaliyetlerine yepyeni bir model ilave ederek devam ediyor. Hayata geçirilen Sanayi Fonları Modeli ile, sanayiciler hedeflediği teknoloji çıktılarını, başvuru ve işbirliği koşullarını, hedef kitlesini, sunacağı desteği vb. belirleyip fonunu oluşturuyor. Otomotivden bilişime, gıdadan tekstile pek çok sektörde şirketlerin altyapılarını teknoloji geliştirenlere açabildiği sistemde, sanayi firmaları laboratuvar, Ar-Ge ekipmanı ve personeli, prototip imalatı ve üretimi için gerekli olan imkanları kullandırıyor. Böylece bir projesi veya prototipi olanlar Liderlervadisi.com platformunu kullanarak finansman için ihtiyaç

duydukları uzmanlığı ve altyapıyı kendisine sağlayacak bir firma ile işbirliği gerçekleştirebiliyor. Karşılığında, fikir ürün haline geldiğinde, firma alıcı olduğu için girişimci ürününü pazarlama derdinden kurtularak bir sonraki inovasyonunu tasarlamaya başlayabiliyor.Liderlervadisi.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Metin Uçucu sistemin işleyişini şöyle anlatıyor: “Diyelim ki bir otomotiv sanayi firması, yeni bir otomobil modeli için far geliştiriyor. Artık geliştiricilere ‘al bu teknik resmi, bundan bana imal et’ demiyor. ‘2017-2018 modeli için bana bir far geliştir’ diyor. Geliştirdiğimiz modelle bu süreci kolaylaştırıyoruz. Dünya’da iki bini aşkın fon destek programını inceledik. Firmalar bu birikimden yararlanarak kendi fon destek programını oluşturuyor. Örneğin ‘inovatif far geliştirme’ konulu işbirliği çağrısı yayınlıyor. Böylece Ar-Ge şirketleri, akademisyenler, teknoloji girişimcileri gibi binlerce beyni harekete geçirebiliyor. Üstelik firmalar işbirliği yaptığı geliştirici sayısını hızla artırabiliyor. Ya da diyelim bir akademisyen, öğrenci ya da teknokent firması yeni bir far modeli geliştiriyor. O andan itibaren geliştiricinin tasarım noktasından başlayarak son ürüne kadar fiziksel olarak ciddi bir altyapıya ihtiyacı var. Optik laboratuvarı olacak, geliştirdiği farın ölçümlerini yapacak, prototip yapıldığında doğrulama testleri yapılacak vesaire. Geliştiriciler, bunu fon arayarak çözmeye çalışıyor ama aradıkları her şey sanayide de var. Sanayi firmaları destek programlarını oluşturup altyapı olanaklarıyla işbirliği yaptıkça, hem finansman süreci hem de ürün geliştirme süreci kolaylaşıyor. Sanayi fonu bütün bu süreçleri kolaylaştıran, işbirliği olanaklarını zenginleştiren bir çözüm.”Türkiye’de sanayicilerin altyapı imkanlarını açarak işbirliği yapmasının ülkenin rekabette öne geçmesini sağlayacak önemli bir unsur olduğunu belirten Metin Uçucu “Sanayicilerin işbirliği olanaklarını altyapı imkânlarını açacak olmasının özellikle orta ve büyük ölçekli sanayiciler için yepyeni kanallar açacağına ve önemli olacağına

inanıyorum. Bu sayede yeni projeler ve piyasaya henüz çıkmamış teknolojiler, maliyeti azaltacak yeni

yöntemler için taraflar arasında işbirliği kapıları açılacak. Türkiye’deki sanayicileri, teknoparklarda faaliyet gösteren ve dışa açılmak isteyen bütün firmaları, girişimcileri, ülkemizin tüm üretim sektörünü bu imkandan yararlanmak üzere Liderlervadisi.

com’a üye olmaya davet ediyoruz” diyerek bunun kendileri için aynı zamanda bir kurumsal

sosyal sorumluluk olduğunu söylüyor.



Aruba’dan inovatif şube ağı çözümüAruba Networks, ofis gereçleri ile erişim sunucularından

oluşan karmaşıklığı tek ve kompakt bir bulut hizmetinde birleştiren inovatif bir şube ağı çözümünü

tanıttı. Aruba 7000 serisi Bulut Hizmetleri Denetim Birimleri, şubedeki birbirinden tamamen farklı tek ve özel amaçlı ürünlerin yönetilmesi için gereken zamanı, maliyeti ve karmaşıklığı ortadan kaldırarak işletmelerin mevcut bulut tabanlı birleştirilmiş iletişim ve güvenlik duvarı yatırımlarından daha fazla değer elde etmelerini hedeflemekte.

Farpoint Group Başkanı Craig Mathias şunları ifade etti: “Gerekli olan tüm ofis BT işlevlerinin merkezden yönetilen tek bir pakette konsolide edilmesi, operasyonların temelde her yere genişletilmesi için tercih edilen yaklaşımdır. Aruba kullanımı oldukça kolay ve maliyet etkin 7000 serisi ile bu

alanda öncülük etmektedir.” Aruba 7000 Serisi Bulut Hizmetleri Denetim Birimi donanımı listelenen tüm hizmetler 2015’in ikinci çeyreğinde teslim edilecek. Fiyatı, 1,495 ABD dolarından başlamakta.

Intel, öğrencileri inovasyona teşvik etmek amacıyla geliştirdiği “Intel Galileo - İcat Kiti Programı”nın Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleşen Türkiye ayağında, toplam 37 üniversiteden 60 akademisyene, 1050 adet Galileo Geliştirme Platformu gönderimini tamamladı. Proje, üniversitelerle özel şirketler arasındaki işbirliğinin Galileo sayesinde artırılmasını ve Türkiye’den milyar dolarlık şirket çıkmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

“Türkiye’den Milyar Dolarlık Şirket Çıkması Için Vites Büyütmemiz Şart”Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, “Gelişim ve girişimcilik insanın doğasında var, bugüne kadar farklı şekilde ilerleyen oyunun kuralları, son yirmi yıldaki teknolojik gelişmelerle yeniden tanımlandı. Herkesin teknoloji sayesinde eşit seviyeye geldiği yeni dünyada keşfedilecek çok şey var. Artık dünya ekonomisi girişimcilik üzerine dönüyor, dünyayı değiştiren fikirler dev şirketlere dönüşmüş durumda. 19 trilyon dolarlık giyilebilir teknolojiler ve Nesnelerin Interneti (IoT) pazarı yeni keşifler, yeni kaşifler bekliyor. Akıllı sistemler pazarı tüm sektörlerdeki iş yapış modellerini değiştirecek. Türkiye’den de milyar dolarlık şirket çıkması için vites büyütmemiz gerekiyor. Intel olarak bu konu üzerinde ısrarla çalışıyoruz, hayallerimiz büyük, yapacak çok işimiz var. Başarılı olmak zorundayız, çünkü biliyoruz ki, en güçlü toplumlar, girişimci toplumlardır” şeklinde konuştu.

Intel Ar-Ge Merkezinden Çıkan Projeler Gençlere Örnek OlacakTürkiye’nin trilyon dolarlık pazardan pay alması için çalıştıklarını ifade eden Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, “İstanbul, İTÜ Teknokent’te açtığımız Ar-Ge merkezimiz dünyadaki 3. açık Ar-Ge merkezi konumunda. Bu merkezde Nesnelerin Interneti ve giyilebilir teknolojiler üzerine çalışıyor, yeni projelere destek veriyoruz.

Bunların yanı sıra ABD`de SMS Audio ile birlikte ürettiğimiz akıllı kulaklık yazılımının bir bölümü ve girişimcilere yönelik geliştirilen Edison platformu da Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizde üretildi. Merkezimizden çıkan projelerin global arenada başarı kazanarak gençlere örnek olmasını hedefliyoruz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Intel Türkiye olarak İstanbul Ar-Ge Merkezi’nde yapılan çalışmalarla birlikte çok kısa zamanda 2 adet patent başvurusunda bulunduk. Merkez daha birinci yılını doldurmadan ilk ürünleri görebildik. Bunun yanında düzenlediğimiz birçok Ar-Ge ve inovasyon odaklı yarışma ve etkinlikle Türkiye’deki genç girişimcilerin yeteneklerini ortaya çıkartmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede Türkiye’deki, genç girişimcilerin Silikon Vadisi deneyimi yaşamasına ve dünyanın en büyük risk sermayesi şirketleriyle buluşarak küresel pazarlara açılma fırsatı edinmesine destek olmak amacıyla farklı projeler yürütüyoruz.”


SEKTÖR

Intel’den gençlere destekIntel, Türkiye’den milyar dolarlık şirket çıkması için gerçekleştirdiği çalışmalarına devam ediyor. Gençlerin yeni teknolojiler geliştirmesine katkı sağlayarak, çığır açacak projeleri ortaya çıkarması için adım atan Intel Türkiye, “Intel Galileo – Icat Kiti” programı dâhilinde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliğiyle toplam 37 üniversiteden 60 akademisyene, 1050 adet Galileo Geliştirme Platformu gönderimini tamamladı. 2020’de 19 trilyon dolarlık bir pazar olması beklenen giyilebilir teknolojiler ve Nesnelerin Interneti (IoT) alanında yeni icat ve ürünlerin ortaya çıkması için atılan bu adım sonrasında hedef, Türkiye’nin trilyon dolarlık pazardan yeni fikirlerle pay alması ve bu fikirleri dünyaya ihraç etmesi.

Geçtiğimiz aydan seçmeler

TÜRKİYE’DEN GİRİŞİMCİ GENÇLER ÇIKMASI İÇİN ÖZEL SEKTÖR – ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİIntel, girişimci gençlerin önünü açmak amacıyla gerçekleştirdiği “Intel Galileo – İcat Kiti” projesini bir adım ileri taşımak amacıyla, ODTÜ Teknokent’le de işbirliği gerçekleştirildi. İşbirliği kapsamında, Galileo geliştirme platformları ile ortaya çıkarılan projeler, ODTÜ Teknokent tarafından düzenlenen “Yeni Fikirler, Yeni İşler” yarışmasına katılabilecek. Birinci seçilen fikrin 10 bin dolar para ödülüyle ödüllendirilmesinin yanı sıra, dereceye giren fikirlerin sahipleri ODTÜ Teknokent bünyesindeki kuluçka merkezini 2 yıl boyunca ücretsiz olarak kullanabilecek. Ayrıca, birinci seçilen proje, Intel EMEA Yenilikçilik Zirvesi kapsamında düzenlenen “Challenge-Up” yarışmasına doğrudan katılma hakkı elde ederek, Intel Capital ve benzeri yatırım şirketleri ile buluşma şansına sahip olacak.

FortiGate-3810D performans testinden tam puan aldıSpirent TestCenter’ın Avalanche çözümü ile yürütülen performans testi, dünyanın ilk 100GbE arayüze sahip Veri Merkezi Güvenlik Duvarı FortiGate-3810D’nin, yalnızca 4 mikrosaniyelik düşük gecikme süresinde 320 Gbps’ye ulaştığını kanıtladı.

Fortinet, ağ, ürün ve hizmetlere yönelik test çözümleri geliştiren Spirent Communications ile birlikte yürüttüğü FortiGate-3810D performans testinin sonuçlarını açıkladı. Son yıllarda uygulama ve içerik

tüketimindeki radikal artış, işletmelerin ağ altyapıları üzerindeki bant genişliği ihtiyaçlarını da önemli ölçüde artırdı. Veri merkezi trafiğinin endüstri standardı olan 10 Gbps Ethernet’i (GbE) aşarak 10 kat artması nedeniyle ağlar her geçen gün daha fazla zorlanıyor ve kapasite problemleri ile karşılaşıyor. Bu eğilim, 100 GbE ve daha fazlasını sunabilen çekirdek ağ bant genişliğine sahip sistemlere yönelik talebi de beraberinde getiriyor. Bu kapsamda büyük ölçekli işletmeler, haberleşme hizmet sağlayıcıları (CSP) ve veri merkezleri

için özel olarak tasarlanan FortiGate-

3810D, test sonunda oldukça

yüksek puanlara ulaştı. FortiGate-3000

Serisi’nin en yeni üyesi FortiGate-3810D, düşük

gecikme süresiyle birden fazla Gigabit Ethernet ortamında

CSP’leri ve büyük ölçekli işletmelerin varlıklarını koruma altına almayı hedefliyor. Spirent çözümleriyle yapılan performans değerlendirmesi sonucunda, altı adet 100 Gigabit Ethernet bağlantı noktası ve kompakt 3U form faktörü ile birlikte gelen FortiGate-3810D’nin, 512 byte’lık paket boyutunda sıfır paket kaybıyla, 292 Gbps’lik TCP ve 317 Gbps’lik UDP performansı sunabildiği ortaya çıktı. Testler, aynı zamanda cihazın yüzde 100 yük altındayken bile 4.23 mikrosaniyelik (µs) düşük gecikme süresine sahip olduğunu ve cihaz performansının IPv4 ve IPv6 arasındaki trafikten hiçbir şekilde olumsuz etkilenmediğini ortaya koydu. Testler sayesinde FortiGate-3810D’nin ayrıca 100 milyondan fazla eşzamanlı oturumu ve saniyede 550 bin yeni bağlantıyı destekleyebildiği kanıtlanmış oldu. Spirent Communications Uygulama ve Güvenlik Birimi Genel Müdürü John Weinschenk, “Spirent’in güvenlik ve performans çözümlerini kapsayan zengin portföyü, karmaşık süreçlere sahip ağlar için geliştirilen yüksek kalitedeki güvenlik ürünlerinin test ve ölçümünde artık bir standart haline geldi. Büyük ölçekli işletmeler, hizmet sağlayıcılar ve veri merkezleri, sahip oldukları kritik kurumsal verileri korumaya çalışırken, aynı zamanda her geçen gün artan ağ bant genişliği gereksinimlerini de dikkate almalılar. Test sonuçlarımıza göre FortiGate-3810D, Fortinet müşterilerinin yüksek kaliteye sahip bir ağ güvenlik sisteminden bekleyebileceği sağlamlığı, performansı ve dayanıklılığı sunabiliyor” diyor. Fortinet Kurucusu, Başkanı ve CTO’su Michael Xie, “FortiGate-3810D, işletmelerin performans ve güvenlikten ödün vermeden, veri hacmi yüksek ortamlarda yüksek hıza sahip bir güvenlik duvarı oluşturmalarını sağlıyor. Spirent’in test yöntemleri ve hizmetleri sayesinde, kendi sınıfında benzersiz bir iletim hızı, esneklik ve güvenlik sunan FortiGate-3810D’nin olağanüstü performansını ve iş kalitesini objektif bir şekilde değerlendirip ispat edebiliyoruz” diyor.



Alcatel-Lucent Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Önder Sönmez oldu20 yılı aşkın mesleki deneyimi bulunan Önder Sönmez ik yılı Türkiye olmak üzere

toplam yedi yıl Digital Equipment Kanada/Compaq Canada’da satış ve pazarlama alanında çalıştı. Daha sonra on yıl boyunca Microsoft Türkiye’de değişik pozisyonlarda

bulunan Sönmez, en son “Kurumsal Müşteriler ve İş Ortakları Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı” görevinin ardından, 2009 Eylül’de EMC Türkiye bünyesine katıldı. Önder Sönmez, EMC Türkiye’de 2010-2015 yılları arasında Genel Müdür olarak görev yapmıştı. Alcatel-Lucent Ailesi’ne katılmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Önder Sönmez, Alcatel-Lucent’ın bu bölgedeki faaliyetlerini daha ileri noktalara taşımanın en büyük hedefi olacağını belirtti.

ESET daha fazlasını hedefliyor 2014 yılında 140 milyon yeni virüs, sanal dünyada yerini aldı. Suçun giderek siberleştiği dünyada, hem global ölçekte hem de Türkiye’de en büyük hedefler kurumlar ve kurumların parası. Global güvenlik firması olmanın sorumluluğuyla hareket eden ESET, kurumları hedef alan zekice tasarlanmış tehditlere karşı çok güçlü savunma hattı oluşturan yeni çözümler geliştirdi.

Kimlik Avı Hırsızlığı, İstismar Önleyici, Güvenlik Açığı Kalkanı gibi pek çok yeni teknoloji ile gelen yeni ESET Kurumsal Çözümler (ESET Business Solutions), farklı sistemler arasındaki güvenlik karmaşasını

ortadan kaldırıyor ve yeni uzaktan yönetim konsoluyla güvenliğin her an her yerden denetlenmesine imkan tanıyor.Dünyanın en büyük antivirüs yazılım kuruluşları arasında yer alan ESET, yeni ESET Kurumsal Çözümler’ini ve bu çözümlerin içerdiği ürünleri, İstanbul’da Divan Taksim Oteli’nde yapılan bir basın toplantısıyla duyurdu.

Dijital dünyada kirlilik artıyorToplantıda konuşan ESET Türkiye CEO’su Alain Soria sözlerine ESET’in ilk günden günümüze gelişimini anlatarak başladı. Amerika’da 2006-2009 yılları arasında en hızlı büyüyen şirketlerden olan ESET’in CEO’su Soria’nın verdiği bilgiye göre dijital dünyada ciddi kirlenme söz konusu. Soria konuyla şu bilgileri paylaştı: “2012’de 50 milyon düzeyinde olan yeni virüs girişi neredeyse 3 kat arttı. 2014 yılında dijital dünyaya en az 140 milyon yeni virüs dahil oldu. Siber dünyadaki zararlı yazılım sayısının 350 milyonu aşmış olduğunu tahmin ediyoruz. Virüs, truva atı, solucan, casus programlar ya da oltalama dalgaları biçimindeki zararlı yazılımlarla gerçekleşen saldırılarda en büyük hedef ise kurumlar ve kurumların parası.”

Zararlıyı algılamak ya da algılayamamak. Bütün sorun bu!Artan kurumsal saldırılar karşısında şirketler için daha güçlü ve en küçük ayrıntılara kadar kontrol edilebilir savunma mekanizması oluşturmaya odaklanan ESET, yeni kurumsal çözümlerinde pek çok yeni ve geliştirilmiş teknolojiye yer veriyor. Botnet Koruması, Kimlik Avı Hırsızlığı, İstismar Önleyici, Güvenlik Açığı Kalkanı ve Gelişmiş Bellek Tarayıcısı gibi yenilikçi uygulamalarla ESET Kurumsal Çözümler, düşük sistem kaynağı tüketimi ve zararlı yazılımları mükemmel düzeyde algılama oranı sağlıyor.

Karmaşık sistemler, siber suçlular için çekiciŞirketler geliştikçe bilgi işlem altyapılarında farklı farklı ve karmaşık sistemler yer almaya başladı. Karmaşık sistemler siber suçlular için daha çekici. Çünkü bu sistemler arasında güvenlik entegrasyonu sağlamak, sıkıntıya dönüşebiliyor. Yeni ESET Kurumsal Çözümler’in en öne çıkan unsurlarından biri, çoklu platformlarda rahatlıkla kullanılıyor olabilmesi. ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu’nun verdiği bilgiye göre şirketler, özellikle de çok şubeli yapılara sahip kurumlar pek çok farklı IT sistemi kullanıyor. Farklı sistemler arasında güvenlik açıkları oluşabiliyor. Akkoyunlu’nun verdiği bilgilere göre dünyada sadece 2014 yılında 56 milyon kredi kartı bilgisi çalındı. Yeni ürünlerin multiplatform özelliği, farklı IT sistemlerinde dijital güvenliğin aynı güçlü şekilde sürdürülebilmesine imkan

tanıyor. ESET, desteklenen tüm platformları korumak için tek birleşik lisanslama sağlıyor.

Kontrol şirkette!“ESET’in yeni ürün yelpazesinin özünde Uzaktan Yönetim Konsolu yer alıyor” bilgisini paylaşan ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, “Mobilleşen dünyada güvenlik ayarlarını da mobil şekilde yapabilmek öne çıkıyor. Yeni ürünlerimizde müşterilerimiz yeni ESET

Uzaktan Yönetim Paneli ile web konsolu üzerinden en küçük ayrıntılara kadar inebilir, detaylı ayarlamalarını yapabilir, sistemlerini görüntüleyebilir ve IT güvenlik durumlarını kontrol edebilirler.”



KURUMSAL ÜRÜNLERİN YENİ KONSEPTİ: DO MOREGüvenlik çözümleriyle şirketlere ‘daha fazlasını yapmaları’ için imkan tanıyan ESET, kurumsal ürürler için yeni marka konseptini de “Do More” olarak duyurdu. Artan ve karmaşıklaşan dijital sistemler karşısında şirketlerin cesaretle çalışmayı sürdürebilmelerine odaklanan ESET, kurumlar işleri için daha fazlasını yaparken, onlara daha fazla güvenlik sunmayı hedefliyor.



Bünyesinde İndeks Bilgisayar A.Ş. (INDES), Datagate Bilgisayar A.Ş. (DGATE), Despec Bilgisayar A.Ş. (DESPC), Neteks İletişim

Ürünleri A.Ş. , Artım Bilişim A.Ş. , Homend Elektrikli Cihazlar A.Ş. ve Teklos Lojistik A.Ş.’yi bulunduran bilişim teknolojileri grubu Index, değerlendirme toplantısında 2014 yılı performansını ve önümüzdeki dönem hedeflerini açıkladı.Toplantıda konuşan Erol Bilecik, “Index Grup olarak 25. yaşımızı kutladığımız 2014 yılı, önemli atılımların kaydedildiği ve pozitif rakamların ortaya çıktığı bir yıl oldu. Gerek 2014 yılı içinde yaptığımız ve gerekse 2015 yılında hedeflediğimiz yatırımlarla geleceğe emin adımlarla yürüyoruz” dedi.

Index Park yatırımı ve Teklos Lojistik Üssü İştiraklerinin ve yönetim merkezini Kâğıthane’deki 7 bin metrekarelik alana taşıyan Index Grup, 25. yılda yeniden yapılanma sürecinin en önemli aşamalarından birini tamamlarken 2006 yılından bu yana telekom ve bilişim firmalarına lojistik hizmet veren Teklos A.Ş.’nin operasyonlarını da Gebze-Şekerpınar’daki 24 bin metrekarelik lojistik üssüne taşıdı. Bilecik, grup iştiraki İndeks Bilgisayar’ın 2013 sonunda dünyanın en değerli markalarından biri olan Apple ile imzaladığı iPhone distribütörlük anlaşmasının ise, 2014 içerisinde akıllı mobil ürünler alanında Index Grup’un büyümesine çok olumlu katkılarda bulunduğunu ve 2015’te Apple ürünlerinin Index cirosuna önemli artılar kazandıracağını vurguladı: “Son dönemlerde distribütörlüğünü yaptığımız birçok önemli BT üreticisinin akıllı cep telefonu üretmeye başlaması ile grubumuz ileriki dönemlerde mobil pazarda daha güçlü bir oyuncu olacaktır.” 2014 yılında Seba İnşaat ortaklığıyla hayata geçirilen ödüllü Seba Office Boulevard Projesi’nin ise, bu yıldan itibaren Kâğıthane-Cendere’de 24 bin 651 metrekarelik alan üzerinde yükseleceğini aktaran Bilecik, Cendere Kentsel Planlama Projesi

kapsamındaki ilk iş yeri sitesi projesi olan Seba Office Boulevard’ın 1 Mayıs 2017’de tamamlanacağını söyledi. Bilecik, toplam 200 milyon dolar yatırım değeri olan Seba Office Boulevard projesinin tüm yatırımcılar ve paydaşlar için “çok değerli bir kazanım öyküsü” olacağının altını çizdi.

2015’te BT dünyasında yenilikler 2015 yılındaki yatırımlarını üç ana başlıkta yürütmeyi planladıklarını belirten Erol Bilecik öncelikle lojistik sektöründeki yatırımlarına devam edeceklerini vurguladı. Aynı zamanda mobil ürün ve teknolojilere yönelik odaklarını da genişleteceklerini söyleyen Bilecik, üçüncü olarak da katma değer yaratacak alanlara odaklanmayı hedeflediklerini belirtti. Katma değer yaratımı konusunda özellikle ‘4S’ olarak adlandırılan Software (yazılım), Server (büyük sunucular), Storage (büyük bilgi depolama ürünleri) ve Services (servisler), şirketin 2015’te sıkı bir şekilde tutunacağı katma değerli alanlar olacak. Bu doğrultuda şirketin büyüme hedefiyse 2015 yılındaki yüzde 22, ciro hedefi ise 3,3 milyar TL olarak planlandı. 2023’e yönelik hedef ise, teknoloji kulvarında Avrupa’nın ilk beş büyük grubu içerisinde yer almak.

Index Grup 25. yılında yüzde 32 büyüdüBilişim sektöründe çeyrek yüzyılı geride bırakan ve 2023’te teknoloji kulvarında Avrupa’nın ilk beş büyük grubu içinde olmayı hedefleyen Index Grup, 2015 için büyüme hedefini 3,3 milyar TL’ye çıkardı.

IFS Türkiye’den Yeditepe Üniversitesi’nde ERP Eğitimi

Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası Lojistik Bölümü “Supply Chain

Information Systems” dersi öğrencilerine iş süreçlerinde ERP’nin rolü anlatıldı. IFS Türkiye tarafından verilen eğitimlerde öğrencilerin profesyonel hayata daha hazır başlamaları için ERP’nin iş hayatındaki etkileri ve proje yönetimi ele alındı. IFS Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Göksel Sanbay ve Proje Yöneticisi M. Çetin Kızılboğa tarafından verilen eğitimde ERP Proje Metodolojisine de değinildi. Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Assoc. Prof. Dr. Erkut Akkartal tarafından organize edilen eğitimlere Nisan ayında uygulamalı laboratuvar çalışmaları ile devam edilecek. Projeyle birlikte öğrenciler hem teorik olarak ERP’yi öğrenirken aynı zamanda da ERP’deki iş süreçlerini ve ERP’nin tüm fonksiyonlarını IFS ERP programı ile uygulamalı olarak öğrenme fırsatına sahip olacaklar. IFS Türkiye danışmanları tarafından verilecek eğitimler bu dönem Nisan ayında başlarken önümüzdeki eğitim yılı için dönem boyunca sürecek ERP eğitimleri planlanıyor.



Alanında dünyanın en prestijli ödüllerinden olan The Stevie Awards 2015 yılının ‘En İyi Müşteri Hizmetleri / Çağrı Merkezi Eğitim Programı’

dalında UNIQ Eğitim ve Danışmanlık Altın Madalya kazandı.Stevie Awards, 2002 yılından beri tüm dünyada çeşitli sektörden, farklı ölçekteki firmaların performanslarını ödüllendiriyor. Bu yıl gerçekleşen yarışmada 139 uzman, dünya çapında katılan 1,900’den fazla adayı değerlendirdi. Müşteri ve İletişim Hizmetleri alanında 54 kategoride verilen ödüller arasında UNIQ, ‘Yönetici Gelişim Akademisi’ programı ile ‘Yılın En İyi Müşteri Hizmetleri / Çağrı Merkezi Eğitim Programı’

dalında Altın Madalyaya layık görüldü.Ödül sonrasında açıklama yapan UNIQ CEO’su Alp Kohen, ‘İş dünyasının uluslararası platformda değerlendirildiği Stevie Awards’da ödüle layık görülmek büyük mutluluk. UNIQ, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, beklenti ve ihtiyaçlara göre Gelişim Akademileri adı altında farklı ve yaratıcı eğitim programları sunuyor. Eğitimler bir gelişim süreci olarak tasarlanıp, belli adımlardan oluşuyor, zamana yayılıyor ve sonuçları mutlaka ölçümleniyor. İşte bu vizyonla

tasarlanan UNIQ Akademi Programlarının ilki, Yönetici Gelişim Akademisinin bu ödüle layık görülmesi bizim için çok gurur verici’ dedi.

Uniq, Stevie Awards’da birinci oldu

TEB Arval filo yönetimini dijital ortama taşıdı Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de araç filo kiralama yöntemi şirketler tarafından daha çok tercih edilirken, genişleyen filoların yönetimi ve masrafların takibi bir hayli zorlaşıyor. Operasyonel kiralamada uzman şirket TEB Arval, dijital çözümleriyle bu tip kurumsal ihtiyaçlara karşılık vermeyi hedefliyor. Operasyonel kiralama sektöründe teknolojiye olan ihtiyaç her geçen gün artarken bu alanda çalışan TEB Arval, sürekli artan bu ihtiyacı TEB Arval Smart Experience teknoloji çözümü ile karşılamayı hedeflemekte. TEB Arval Smart Experience portföyünde filo yöneticilerinin, ihtiyaç duydukları tüm bilgilere erişebilmelerini sağlayan, otomotiv dünyasına dair haberler ve sürücülerin işlerini kolaylaştıracak belgeleri içeren TEB Arval Connect internet sitesi yer alıyor. Çözümün bir parçası olan TEB Arval Fleet View platformu ise, harcamaları, egzoz emisyon miktarları ve kontrat süresi başta olmak üzere, filodaki araçların performans ve çevresel etkilerinin anlık olarak takip edilebilmesini sağlıyor. TEB Arval Mobile + ise, filo araçlarını kullanan sürücülerin servis noktalarının coğrafi konumları ve en yakın anlaşmalı servis noktaları gibi bilgilere ulaşabilmelerini ve “Sanal Cüzdanım” işlevini kullanarak araç ruhsatı, ehliyet ve zorunlu trafik sigortası gibi önemli belgelerin dijital kopyalarını güvenli bir şekilde saklayabilmelerini sağlıyor. TEB Arval’in sunduğu teknoloji çözümleri içerisinde sürücü davranışlarını geliştiren ve trafikte kaza oranlarını düşürmeyi amaçlayan TEB Arval Drive Challenge

oyunu da bulunuyor. Oyun ivmelenme, hız limitlerine sadakat ve fren kullanımı kriterleri üzerinden sürücünün performansını puanlıyor.

Toplanan puanlar sürücülere, sürüş ustalığını simgeleyen rozetler ve ödüller kazandırıyor. Oyunda elde edilen başarı Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar üzerinden paylaşılabiliyor. TEB Arval Genel Müdürü Luc Soriau, TEB Arval Smart Experience’ın, filo yönetiminde müşterilerine dijital dünyanın kapılarını açtığı görüşünü paylaşıyor. “Filo yönetimi operasyonel açıdan son derece ayrıntılı bir süreç” diyen Soriau, sundukları uygulamalar ve platformlar sayesinde filo yöneticilerinin iş yükünün hafifleyeceğini, maliyetlerin düşeceğini ve trafik kazalarının azalacağını söylüyor. Soriau, “TEB Arval Smart Experience altında yer alan uygulamalardan TEB Arval Mobile +, TEB Arval Connect ve TEB Arval Drive Challenge’ı müşterilerimize sunmaya başladık. TEB Arval Fleet View platformunu da yakın zamanda kullanıma sunacağız” diye ekliyor.



ASUS’a ödül yağmuruASUS, Münih’teki BMW Welt Event Forum’da düzenlenen iF Ürün Tasarım Ödülü’nde 10 farklı ödüle

layık görüldü. Tasarım alanında dünyanın en prestijli ödül kuruluşu IF Design Award’un her yıl düzenlediği iF Tasarım Ödülleri, uluslararası bağımsız uzmanlardan oluşan 53 kişilik güçlü jürisiyle,

uluslararası marka ve tasarımcıların ürünlerini, tasarım kalitesi, inovasyon düzeyi, işlevsellik ve ergonomi gibi pek çok tasarım kriterine göre değerlendiriyor. Münih’te düzenlenen ve 53 ülkeden 4 bin 783 tasarımın başvurduğu yarışmada, Transformer Book Chi, ZenFone 2, ZenWatch, ZenBook UX305, Chromebook C, Republic of Gamers (ROG) GX 500, ROG G20, ROG Swift PG278Q, ASUS MX27A ve ASUS Akıllı Ev Sistemleri rakipleri arasından sıyrılarak ödüle layık görüldü.

Geleceğin girişimcileri için yepyeni blog: FutureLeadNow.comGirişimcilik kültürünü aşılamak ve uzun vadeli düşünce yapısı ile gençlere ilham olmak

adına kurulan Girişimcilik Vakfı’nın girişim alanındaki yeni bloğu FutureLeadNow.com açıldı. “Farkınız özgürlüğünüz, cesaretiniz girişiminiz olsun” mottosu ile yola çıkan

Girişimcilik Vakfı’nın girişim alanında hayata geçirdiği yeni bloğu yayına geçti. FutureLeadNow.com isimli blog üzerinden ziyaretçiler girişimcilik alanındaki yolculuklarına dair paylaşımlar, girişimcilik alanında yapılan Türkiye’deki etkinliklere yönelik izlenimler ve girişimci/yatırımcı ya da internet ekosistemine yönelik yeniliklerin duyuruları takip edebilecek bunun yanında girişimcilik ile ilgili vizyon sahibi yazılara ulaşabilecek. Girişimcilik ile ilgilenen

herkesin kendinden bir şey bulabileceği blog, dünya çapından girişimcilerin ilham verici öykülerini yayınlarken ve farklı kaynaklardan gelen ilgi çekici, rehber niteliğindeki yazıları da içeriğinde barındıracak. Nisan 2014’te Türkiye’nin önde gelen girişimcileri, işadamları ve fikir önderleri tarafından kurulan Girişimcilik Vakfı, nüfusunun yarıdan fazlası genç olan ülkemizde girişimcilik kültürünün gelişmesi için gençler ile çalışıyor.

Qualcomm Snapdragon 410 işlemcisini temel alan yeni geliştirme kartını duyurdu

DragonBoard 410c, ori-jinal ürün üreticilerine, geliştiricilere ve yapım-

cılara, yüksek performanslı Snapdragon platformu sağla-mayı hedefliyor.Qualcomm, Snapdragon 410 işlemciyi temel alan, düşük maliyetli geliştirme kart tasarımını duyurdu. Hızlı yazılım geliştir-mek ve yeni ürünlerin ticari-leşmesi esnasındaki prototip-lerinin desteklenmesi için tasarlanan Snapdragon 410 işlemcinin performansını ve özelliklerini daha çok geliştiri-cilere ve ürün üreticilerine ulaştıran kredi kartı büyüklü-ğünde bir geliştirme kiti. İşlemci, Nesnelerin İnterneti ürün kategorileri içindeki ürünler arasında yer alan nesil robotlar, fotoğraf makineleri, set-top box ürünler, giyilebilir ürünler, tıbbi cihazlar, otomat-lar, otomasyon kurulumu, endüstriyel kontrol, dijital tabela ve oyun konsolları gibi pek çok ürünle uyumlu çalışı-yor. DragonBoard 410c’nin dağıtıcılara bu yaz ulaştırılma-sı bekleniyor.



Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler (CPS) birimi, saha testlerinden geçebilen ve bütünüyle entegre edilebilen mobil yazıcı

çözümlerini belirli sektörlere sunmak amacıyla Brother International Europe Ltd. ile işbirliğine gitti. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler tarafından geliştirilen Toughbook ve Toughpad, yüksek performans, güvenilirlik ve bağlanabilirliğin son derece önemli olduğu polis, asker, yangın ve acil durum ekipleri gibi kritik hizmet alanlarında Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılmakta. Mobil çalışanlar için mobil yazıcı çözümleri sunan Brother International Europe, işbirliği kapsamında, hareket halindeki acil durum

ekipleri için geliştirilen ürünler kategorisindeki tam sayfa mobil termal yazıcı serisi PJ600 Serisi’ni sundu. Bunun yanısıra, zorlu koşullara dayanabilen mobil yazıcılardan oluşan ‘RJ Serisi’, A6/A7 yazıcı yaprak kapasiteli MW Serisi ve perakende sektörüne yönelik olarak geliştirilen fatura ve etiket yazıcılarından oluşan TD2000 Serisi de anlaşma kapsamındaki ürünler arasında yer almakta. Söz konusu Brother ürünleri, Panasonic Toughbook ve Toughpad cihazlarıyla birlikte kullanılmak üzere test edilecek. Panasonic’in üçüncü parti mobil çözümler portföyüne ProServices fırsatıyla eklenen Brother Mobile Solutions çözümleri, karar vericilere birbirinden cazip uçtan uca avantajlar sağlayan mobil çözümler sunuyor. Saha çalışanları için sınıfının en iyisi mobil teknolojileri sunan bu ürünler, birbiriyle uyumlu çalışan cihazları belirleme ve mevcut sistemlere entegre etme konusunda büyük bir baskı altında olan BT yöneticilerine de destek oluyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Brother International Europe Ticaret Direktörü Ian Metcalfe, “Sektör profesyonelleri daha üretken olmanın, operasyon maliyetlerini düşürmenin, rekabet avantajı yakalamanın ve mevcut sistemlerin tamamında verimlilik sağlamanın yollarını ararken, mobil teknoloji kullanımı da, saha çalışmalarında, kamu güvenliği alanında ve sigorta sektörlerinde her geçen gün artıyor. Panasonic ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği, hızla değişen pazarlarda saha çalışanlarının ihtiyaçlarına yanıt vermek amacıyla mobil bilgisayar ve yazıcı çözümleri

arasında kesintisiz bir entegrasyon kurmamıza yardımcı olacak” dedi. Panasonic Avrupa Kurumsal Mobil Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Robert Blowers ise saha çalışmalarındaki işgücünün gittikçe mobil çalışma biçimini daha fazla benimsediğini ve mobil teknolojilere

yönelik beklentilerin de bu yönde arttığını belirtti.

Panasonic, önceden yapılandırılmış Brother mobil yazıcı çözümlerini, Avrupa’daki mevcut dağıtım kanalları üzerinden satışa sunacak. İlk etapta öne çıkacak sektörler ise acil durum hizmetleri ve perakende olacak.

ÖLÇSAN’ın yeni Satış Müdürü Tunç Pınar oldu

Türkiye ve EMEA bölgesine akıllı kart, biyometri ve güvenlik

çözümleri, uygulama geliştirme ve teknoloji entegrasyonu alanlarında 1984 yılından bu yana hizmet sunan ÖLÇSAN’ın satış ekibi yeni atamalarla genişliyor. Yeniden yapılanma kapsamında kurulan yeni satış ekibinin başına teknoloji sektöründe 20 yıla yakın tecrübeye sahip Tunç Pınar getirildi.ÖLÇSAN’ın yeni satış müdürü Tunç Pınar, siber güvenlikten güvenlik algoritmalarına, tehdit yönetiminden kimlik ve sertifika yönetimine, parmak izi, parmak damar izi, göz damar izi, iris tanıma ve 3 boyutlu yüz tanımanın da dahil olduğu biyometrik çözümlerden kurumsal ve ulusal kimlik kartlarına kadar geniş bir yelpazede ürün ve çözümler sunan şirketin satış ve bayi ağını yönetecek.

Panasonic, Brother ile iş ortaklığına imza attı

Software AG, kurumsal yazılım tasarımı, üretimi ve kurulumunda yenilikçi yaklaşımlar sunmayı hedefleyen ve BT sektöründeki hızlı değişimlere ayak uydurabilen dünyanın ilk Dijital Dönüşüm

Platformu’nu CeBIT 2015 Fuarı’nda görücüye çıkardı.Avrupa Komisyonu, bugün itibarıyla gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 8’ini oluşturan dijital ekonominin, 2016 yılında yalnızca G20 ülkelerinde 3.2 triyon Euro seviyesine ulaşacağını tahmin ediyor. Bu bağlamda Software AG ise platformların günümüz müşterilerinin ve vatandaşlarının ihtiyaçlarına yanıt verebilecek esneklik, çeviklik ve hızda olması gerekliliği üzerinde durmakta. Software AG’nin hızla dijitalleşen ekonomilere ve rekabetçi yeni piyasalara karşı geliştirdiği ilk Dijital Dönüşüm Platformu’nu, dünyanın en büyük BT fuarı olan CeBIT 2015’te tanıtıldı. Hem özel sektörde hem de kamu sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin, küresel dijital ekonominin büyümesiyle birlikte ortaya çıkan ani değişimlere hızla ayak uydurarak büyük iş fırsatlarını yakalamalarına yardımcı olan Dijital Dönüşüm Platformu iş ortakları birlikte kısa sürede uyarlanabilir uygulamalar ve farklı iş çözümleri geliştirilmesini hedefliyor. Dijital Dönüşüm Platformu mevcut uygulama, süreç, iş modelleri ve işletmeleri dönüştürecek altyapıyı sağlamak, gerçek zamanlı olaylara ve hızla değişen pazar hareketlerine yanıt vermek üzere tasarlandı. Konuyla ilgili

konuşan Software AG CTO’su Wolfram Jost işletmelerin bugün değişen pazar hareketlerine, bireysel müşteri taleplerine, tedarik zinciri boyunca yürüttükleri tüm iş operasyonlarına ve yeni hükümet düzenlemelerine hâkim olabilmek için yüzlerini tamamen dijitale çevirmeliler gerektiğini söyledi.

Defne, Barselona’da yeni ürünü VAS Monitoring’i tanıttıDünyanın teknoloji devlerinin katıldığı GSMA Mobile World Congress Mart ayında Barselona’da

gerçekleşti. Dünyanın en büyük telekom fuarı olan GSMA Mobile World Congress’e 9. kez katılan Defne Telekomünikasyon, fuarda mobil pazarlama çözümlerinin yanı sıra yeni

geliştirdiği operatörlerin servis kalitelerini ve müşteri memnuniyetini arttırmalarını sağlayan VAS Monitoring ürününü de tanıttı.Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu, Barselona’da gerçekleşen GSMA Mobile World Congress ile ilgili şunları söyledi: “VAS Monitoring mobil operatörün iletişim ağında sunduğu katma değerli hizmetleri aynı bir abone gibi kullanıp, işlevsel test yapan sistem görevi görüyor. Servislerin düzgün çalışıp çalışmadığını ve önemli fonksiyonlarını uzaktan test edebilen VAS Monitoring ürünü, mobil operatörlerin gelirlerini korurken, aynı zamanda insan kaynağı verimini arttırıyor ve operasyon giderlerini düşürmeye yardımcı oluyor. Daha önce biz hep servis üreten taraftaydık ancak üretilen servislerin kontrol ve test edilmesinin operatörler açısından sıkıntılı olduğunu gördüğümüz için bu servisleri test eden, alarmlar üreten ve bunların kalitesini, performansını monitör eden bir ürün geliştirdik. Hem servis kalitesini hem de müşteri memnuniyetini arttıran yenilikçi bir çözüm olan VAS Monitoring ürünümüze çok yoğun ilgi olduğunu görüyoruz. Bunun dışında, spam SMS‘i filtreleyen çözümümüze de fuarda çok ciddi bir ilgi gördü. “ Özellikle Asya Pasifik bölgesinde hızlı ilerleme kaydettiklerini belirten Haliloğlu, Afrika pazarının da bu yılki hedefleri arasında olduğunu belirtti.



Software AG’den, Dijital Dönüşüm Platformu

TP-LINK, Yeni Teknolojilere HazırTP-LINK, başta 4G olmak üzere, nesnelerin interneti, akıllı evler gibi yeni teknolojilere hazır olduğunu duyurdu. Şirket, yepyeni ürünleri ve 2015 hedeflerini, düzenlediği basın toplantısı ile paylaştı.

Kablosuz ağ pazarının lider markası TP-LINK, 7 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yeni ürünleri ve 2015 hedeflerini paylaşan şirket, başta 4G olmak üzere yeni

teknolojilere hazır olduklarını açıkladı.TP-LINK Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer, 2014 yılında TP-LINK’in dünya genelinde büyümesini sürdürerek gelirlerini 2 milyar doların üzerine çıkardığını belirterek, “TP-LINK, küresel pazara açıldığı 2005 yılından bu yana her yıl büyüme gerçekleştirdi. 2014 yılında uluslararası satış gelirleri yüzde 19 arttı. Türkiye’de de ofis açtığımız 2010 yılından beri büyüme elde ediyoruz” dedi. Türkiye pazarında, yaşanan genel daralmaya karşın gelirlerini yüzde 10 artırdıklarını açıklayan Dinçer, 2015 yılında da hem küresel pazarda hem Türkiye pazarında büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini ifade etti. Desteklenen Teknolojiler: 4G, Akıllı Ev, Bulut Bilişim ve Nesnelerin İnternetiTP-LINK’in yeni teknolojilere yatırım yaptığını açıklayan Dinçer, 2015 yılında odaklanılacak yeni ürünleri tanıttı. Türkiye’de bu yıl içinde kullanıma açılması planlanan 4G teknolojisine yönelik ürün ve çözümlerin hazır olduğunu belirten Dinçer, 4G destekli taşınabilir yönlendiricilerini yıl içinde satışa sunmayı planladıklarını söyledi. 4G ile birlikte mobil cihazlardan veri trafiğinin katlanarak artacağını vurgulayan Dinçer, “Mobil cihaz kullanımı daha da yaygınlaşacak. Farklı cihazlar arasında veri aktarımlarını daha hızlı yapabileceğiz. TP-LINK olarak her yerden, her zaman internete ulaşmamızı sağlayan cihazlar üretiyoruz. 4G teknolojisi de desteklediğimiz teknolojiler arasında yer alıyor” dedi.TP-LINK’in akıllı ev, bulut bilişim ve nesnelerin interneti (loT) teknolojilerine yatırım yaptığını belirten Dinçer, 2015 yılında bu teknolojilere yönelik ürünleri duyuracaklarını vurguladı. TP-LINK’in ana faaliyet alanı olan kablosuz ağ teknolojilerini tamamlayan teknolojilere ilgi duyduğunu açıklayan Dinçer, “Akıllı evleri yönetmeyi sağlayan ürünlerimizden bazıları şu anda mevcut. Yeni modeller ve yepyeni ürünler de görücüye çıkmaya başladı” diyor. “‘Nesnelerin İnterneti’ konusunda çalışma yapan uluslararası konsorsiyumda yer alan TP-LINK, giysiden evde kullandığımız eşyalara kadar her nesnenin internete bağlanıp, akıllı hale gelmesini sağlamak üzere çalışmalar yapıyor” diyen Dinçer, TP-LINK’in mobil, dokunmatik ve akıllı cihazlara odaklandığını vurguladı.

Kolay Yönetilen Kurumsal ÇözümlerTP-LINK’in Türkiye’de daha çok bireysel ürünleriyle tanındığını, ama

kurumsal pazara yönelik de çok sayıda ürünü olduğunu ifade eden Dinçer, özellikle yeni model erişim noktalarının (access point) kolay yönetilebilmeleri ve şık tasarımları ile dikkat çektiğini belirtti. EAP serisinin 2015 yılında yeni modeller ile genişleyeceğini söyleyen Dinçer, “Fiyat/performans açısından kurumlara avantaj sağlayacak çözümlerimiz ile 2015 yılında kurumsal pazarda daha iddialı olacağız” dedi.TP-LINK’in 2014 yılında satışa sunduğu farklı ürün gruplarına da değinen Dinçer, yedek şarj birimi (powerbank) ile güzel bir başarı elde ettiklerini söyledi. Bu ürün grubunda model sayısını artıracaklarını açıklayan Dinçer, ayrıca ‘evde eğlence’ temalı yeni bir ürün grubu daha oluşturduklarını ve bu grubun ilk ürünleri olan bluetooth hoparlör ve müzik alıcılarını 2015’de pazara sunacaklarını bildirdi. Basın toplantısında 2015 yılında satışa sunulması planlanan yeni ürünler de basın mensuplarına tanıtıldı. Tanıtılan ürünler arasında 4G destekli taşınabilir yönlendirici, kablosuz internetin kapsama alanını genişleten yeni nesil menzil genişleticiler ve powerline adaptörler, dokunmatik ekranlı yönlendirici ve yeni powerbank modelleri bulunuyor.



Cisco servis dağıtımını hızlandırmak ve bulut sağlayıcıları için Intercloud yolculuğunu kolaylaştırmak amacıyla

tasarlanan ortak bir platform için Microsoft ile veri merkezi ve bulut alanında işbirliğini genişlettiğini duyurdu. Bugünün yeni nesil bulut hizmetlerinin donanım, yazılım, ağ, depolama ve sunucu platformları arasında uyumluluk gerektirdiğini belirten Cisco Türkiye Veri Merkezi ve Sanallaştırma Teknolojileri Müdürü Baran Karakurt “Bunun sonucu olarak bulut sağlayıcıları yeni bulut hizmetlerini pazara sürerken gerekli olan altyapı ile uygulama katmanlarının entegrasyonunun karmaşıklığını ve yüksek bütçelerini yönetme sorunu ile karşı karşıya kalıyorlar” dedi. Bu sorunu çözmek için Cisco ve Microsoft’un, dikkate değer oranda sadeleştirilme ve maliyet avantajı sağlayan ve bunun yanında hizmet dağıtımını hızlandıran “Microsoft Bulut Platformu için Cisco Bulut Mimarisini” (Cisco Cloud Architecture for the Microsoft Cloud Platform ) duyurduğunu ifade eden Karakurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Cisco, Intercloud teknolojisi ile bulut inovasyonunun yeniçağına öncülük ediyor. Tıpkı 1990’larda farklı yerel ağları birbirine bağladığımız gibi bugün farklı bulut altyapılarını da Intercloud ile birleştiriyoruz. Microsoft ile birlikte, iş ortaklarımızın pazara gidiş sürelerini gözle görülür şekilde hızlandırıyor ve müşterilerimizin talep ettiği hibrit bulut hizmetlerini sunmalarını sağlıyoruz.” Cisco ve Microsoft’un hâlihazırda bulut ve veri merkezi pazarında güçlü bir iş birliği olduğunu vurgulayan Microsoft Global Yer Sağlayıcı Genel Müdürü Aziz Benmalek ise “Bugün ortak partnerlarımızın daha hızlı hizmet vermesini ve bulut tabanlı platformlarla kazançlarını daha hızlı artırmalarını sağlayacak ortak bir çözümle bu iş birliğini daha da geliştiriyoruz. Önerdiğimiz Teknoloji, Cisco ACI ile Windows Azure Paketini,

bulut sağlayıcıların pazara sunma hızlarını artırırken, bir yandan da maliyetlerini düşürecek şekilde birleştiriyor. Cisco ve Microsoft beraber, iş ortaklarının güncel pazar koşullarında ve hızla değişen müşteri ihtiyaçları karşısında gelişmesine yardımcı oluyor” dedi.

Cisco ve Microsoft Entegre Bulut Platformu SunuyorMicrosoft Bulut Platformu için Cisco Bulut Mimarisi (LINK) bulut sağlayıcılarına geleneksel IaaS (“hizmet olarak alt yapı”) hizmetlerinin ötesinde, IaaS, PaaS (hizmet olarak platform) ve SaaS (hizmet olarak yazılım) çözümlerini birlikte sunarak müşterilerine daha fazla değer önerebilecekler. Yeni çözüm öncelikle geleneksel kurumsal uygulamaların ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlandı ve bulut kaynaklı iş yükleri için Cisco’nun OpenStack destekli mimarilerini tamamlayacak. Cisco ilk referans mimarisini Nisan 2015’te yayınlamayı planlıyor.

Cisco Iş ortakları ile Intercloud’u oluşturuyor

Cisco iş ortakları ile birlikte küresel olarak birbirine bağlı bulut ağı “Intercoud” u yapılandırıyor. Herşeyin Interneti ( IoE) için kurgulanan Cisco Intercloud, yüksek değerli uygulama iş yükleri, gerçek zamanlı analiz, ‘sonsuza yakın’ ölçeklendirilebilirlik ve yerel verilerin korunması kanunu ile tam uyumluluk içinde tasarlandı. Cisco; “en gelişmiş, tedariki ve kullanımı kolay hibrit bulut hizmetini sağlamak” vizyonu ile dünyanın en büyük bulut ağını

kuruyor. Cisco Intercloud ekosistem iş ortakları Cisco Bulut Hizmetlerinin satıcısı, diğer eko sistem iş ortaklarının önerdiği Cisco bulut hizmetlerinin satıcısı, ekosisteme bulut hizmetlerinin sağlayıcısı ya da her üçü birden olabiliyor. Ayrıca 14 bulut sağlayıcısı daha Cisco’nun Intercloud iş ortağı ekosistemine dahil olduklarını duyurdu. Böylece 50 ülkede 350’den fazla veri merkezinde çalışan 60’tan fazla Intercloud bulut sağlayıcısı oldu.



Cisco ve Microsoft Yeni Bulut Platformu ile işbirliklerini genişlettiCisco Türkiye’deki Bulut Sağlayıcıları için Servis Dağıtımını Hızlandıran Entegre Bulut Platformu için Microsoft ile işbirliği yaptı

“Turkcell AkıllıBulut ile şirketler masraf larını azaltıyor”

“25 kişilik bir işletme, tüm bu hizmetleri

Turkcell AkıllıBulut ile aldığında, altyapıda

yüzde 73, yazılımda yüzde 82 ve genel

toplamda ortalama yüzde 80 tasarruf elde

edebiliyor.”

Turkcell olarak kurumsal müşterilerimiz için, ken-di müşterilerinin içinde bulunduğu şartların yer, zaman, durum verilerini toplayarak analiz edebi-

lecekleri, müşterilerine doğru zamanda ulaşabilecekleri büyük veri çözümleri sunuyoruz. Böylece şirketler, doğ-ru yerde, doğru zamanda, doğru kişiye, doğru içerikle teklif sunarak gerçek zamanlı pazarlama yapabiliyor. Aynı zamanda maliyet-fayda dengesi Turkcell kurumsal müşterilerinin daima lehine işlemiş oluyor. Bulut hizmetlerini Turkcell Superonline bünyesinde Turkcell AkıllıBulut portalı ile tek bir çatı altında topla-dık. Türkiye ekonomisine, işletmelerin bütçelerine ve rekabetçi yapılarına katkı sağlayacak bulut teknolojisini Turkcell AkıllıBulut portalı sayesinde, en kullanıcı dostu haliyle kurumsal müşterilerimizin hizmetine sunuyo-ruz. Artık şirketler donanım, yazılım, lisans, işletim, inter-net ve güvenlik gibi IT hizmetlerini yüzde 80 tasarruf ile HYPERLINK “http://www.turkcellakillibulut.com” www.turkcellakillibulut.com adresi üzerinden alabiliyor.Turkcell AkıllıBulut, şirketlerin donanım ve yazılım sa-tın alma, lisans güncelleme, sistem işletiminin yanında bu teknolojileri kullanacak kalifiye personel istihdam etme, sistemlerin sürekliliği ve güvenliğini sağlayarak internette erişim masraflarını yüzde 40’tan başlayan oranda azaltabilmelerini sağlıyor. Örneğin, 25 kişilik bir işletme, tüm bu hizmetleri Turkcell AkıllıBulut ile aldı-ğında, altyapıda yüzde 73, yazılımda yüzde 82 ve genel toplamda ortalama yüzde 80 tasarruf elde edebiliyor. Turkcell AkıllıBulut ile bulut hizmetlerine her an, her yerden ve her cihazdan istenilen kapasiteyle ulaşılıyor. Turkcell AkıllıBulut içerisinde yer alan bir servisten örnek vermek gerekirse, Akıllı Faks ile işletmeler faks cihazı, kağıt, kartuş ve sabit telefon ücreti ödemiyor, toplam faks hacmine göre ücretlendiriliyor. Bu durum %80 civarında bir maliyet avantajı sağlamakla beraber, fakslar e-posta, mobil uygulama ve web sitesi aracılığı ile ofis dışından alıp gönderilebildiğinden, bir faks için

ofise gidilmesi gerekmediği için ulaşım maliyetleri de azalmış oluyor. Bulut bilişim geçtiğimiz birkaç sene boyunca kavram olarak tartışıldı, değerlendirildi ve sonunda kabul edildi. Hem dünyada hem de ülkemiz-de artık insanlar “bulut nedir?”i değil, “bu teknolojiden nasıl faydalanabilirim?” konusunu tartışıyor. Tabi ki bu süreçte bulut da teknoloji olarak belirli bir olgunluğa ulaştı ve bu alanda bir ekosistem oluşmasını sağlayarak belirli bir pazar yarattı. 2014 yılından başlayarak küresel oyuncuların da pazara agresif girişleriyle pazarda çok ciddi oranda penetrasyon ve bu yıl içerisinde çok daha büyük bir hacim oluşması bekleniyor.

KAPAK KONUSU RÖPORTAJI

YİĞİT KULABAŞ, TURKCELL KURUMSAL PAZARLAMADAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI



“Global Tehdit İzleme Merkezi” ile kullanıcıları dış tehditlerden koruyoruzMedyadan, ulaşıma, sağlıktan, eğitime birçok sek-tör, büyük verinin sağladığı imkanlarla dönüşüyor. Ölçeği ya da sektörü ne olursa olsun her şirketin bil-giye ve işe her yerden, her an erişebilmesi önemli. Bulut teknolojisini kullanan şirketler rekabet gücü-nün yanı sıra içinde bulundukları sektörün hızına ayak uydurarak bir adım öne çıkma şansına sahip oluyor. Her an her yerden video konferans yapma-yı sağlayan Turkcell Video Konferans, doküman-lara aynı şekilde tüm cihazlardan erişimi sağlayan Turkcell Akıllı Depo Kurumsal, faks cihazına ihtiyaç olmadan dilediğin her yerden faks alıp göndermeyi sağlayan Akıllı Faks gibi yeni nesil yazılım taban-lı bulut servisleri sayesinde çok noktalı çalışma ortamları olan, dağınık yapıda çalışan (saha ekibi olan) şirketlerin bu teknolojinin öncelikli kullanıcısı olduğunu gözlemliyoruz. Bunun yanında kurum-sal müşterilerimize sağladığımız yönetilebilir gü-venlik hizmetleri ile de mevcut bulut servislerimizi güvenle kullanmalarını sağlıyoruz. Böylece müşterilerimizi ilk yatırım mali-yetinden de kurtarmış oluyoruz. Intel Security ile yaptığımız global iş ortak-lığı ile dünyada 25 farklı noktada bulunan “Global Tehdit İzleme Merkezi”nin, 26.’sını Turkcell veri merkezimizde kurduk. Bu sayede de kurumsal müşteri-lerimizin son kullanıcı cihazlarını dış dünyadan gelebilecek zararlı yazılımla-ra karşı koruyoruz. Tamamen SaaS modeli ile sunduğumuz bu servisimizle müşterilerimizin güvenlik ihtiyaçlarını da kullandıkları kadar ödedikleri bir aylık modelde, her yerden yönetebilecekleri şekilde sunuyoruz.

“Şirketleri akıllı yapacak olan bilgiden ne kadar faydalandıkları”Yeni dünyada anlık, gerçek zamanlı çalışmak, süreçleri, iş yapış şekillerini hızlı ve gerçek zamanlı hale getirmek çok kritik. Ama gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta daha var. Şirketler çok hızlı olabilir, anlık değişimlere çok hızlı tepkiler ve-riyor olabilir, hatta müşterilere hep gerçek zamanlı da ulaşıyor olabilir. Ama sonucunda yanlış kararlar verirlerse veya müşteri-lere tam zamanında ama yanlış mesajlar ile ulaşırlarsa yine ba-şarılı olamazlar. Çünkü doğru karar verebilmek veya müşteriye doğru mesajı iletebilmek için bilgiye ve analize ihtiyaç var. Şir-ketleri akıllı yapacak olan da bilgiden ne kadar faydalandığıyla orantılı. İşte asıl değer, gerçek zamanlı ama işin içine veriyi, hatta büyük veriyi de dahil ederek çalışmaktan geçiyor. Bunun için de; sahadan, müşteriden, nesnelerden, ekiplerden gerçek zamanlı veri toplanması, analitik yeteneklerle toplanan verinin kararlara destek olacak şekilde gerçek zamanlı işlenmesi ve önceden be-lirlenen kurallara göre, alınan ve işlenen veriler uyarınca gerçek zamanlı olarak aksiyona geçirilmesi çok önemli.Türkiye’nin en büyük teknoloji şirketi olarak kurumsal müşterile-rimize, üstün network altyapımız, cihazlarımız, uygulamalarımız

ve veri platformlarımızla en iyi hizmeti sağlamaya devam edeceğiz. Müşteri-lerimizin operasyonlarını en verimli şekilde yürütebilecekleri, çalışanlarının her an işleriyle ilgili kritik verilere erişebilecekleri, altyapı ihtiyaçlarını sıfır ön yatırımla karşılayabilecekleri ve kendi müşterilerinin içinde bulunduğu şart-ların yer, zaman, durum verilerini toplayarak analiz edebilecekleri çözümleri genişletmeye devam ediyoruz. Birlikten kuvvet doğar diyerek bizimle çalış-mayı tercih eden şirketleri teknolojik dönüşümün yolunda bir adım öne taşı-mayı, başarı yolunda basamakları birlikte tırmanmayı hedefliyoruz.

“Hem dünyada hem de ülkemizde artık insanlar “bulut nedir?”i değil, “bu teknolojiden nasıl faydalanabilirim?” konusunu tartışıyor “

“Verilerin bulut ortamına aktarılmasında önemli bir görev üstleniyoruz”

“Dünyanın önde gelen iş sürekliliği ve felaket

kurtarma yazılımlarını sunan Double-Take

de hizmetlerini bulut bilişim

uygulamalarıyla bütünleştirmiş

durumda. Verilerin güvenle ve sıkıntısız

şekilde bulut ortamına aktarılmasında

önemli bir görev üstleniyoruz. Ve bu

konuda dünyanın en büyük kuruluşlarıyla

birlikte çalışıyoruz. Örneğin dünyanın en

büyük bulut bilişim hizmetlerinden birini sağlayan

Microsoft’un Windows Azure uygulaması,

replikasyon ve iş sürekliliği çözümleri

konusunda hem global hem de

Türkiye’de Double-Take ile işbirliği

yapıyor”

Bulut uygulamaları öncelikle verilerinize her yerden ve pek çok farklı şekilde kolayca erişmenizi sağlar. Fiziksel bir veri depolama merkezine ihtiyacınız

minimuma iner. Sadece kullandığınız kaynağın parasını ödeyebilirsiniz. Bu şekilde sadece gerektiğinde ödeme yaparak önemli bir maliyet avantajı sağlayabilirsiniz. Öte yandan IT ekibine daha az yük getirerek, daha verimli bir şekilde kullanılması sağlanır. Yine önemli bir nokta da, bulutun çok ölçeklenebilir bir yapıya sahip olmasıdır. Firmalar belirli süreçlerini buluta geçirmeden önce pek çok şeye çok dikkat etmelidir. Başka ortama taşı-nan verilerinizin güvenliğinin nasıl sağlanacağı çok önemlidir. Dikkat edilecek bir diğer önemli konu da, bulut altyapısının ihtiyacınız olan her durumda hazır halde olmasıdır. Bir iş sürecinizi buluta taşıdığınızda bunun her zaman kolayca erişilebildiğinden emin olmanız gerekir. Bunun yanında iş uygulamalarının sürekli çalışmasına ek olarak bu uygulamaların yeterli bir performansla da çalışması gerekir. Bu nedenle bu-lut sağlayıcının sunduğu performans kriterleri de göz önüne alınmalıdır.

KOBİ’ler için çok uygunTürkiye’de bulut uygulamaları kullanımına baktığımız-da şirketlerin yoğunlukla ofis uygulamaları, e-posta su-nucusu, CRM, ERP ve yedekleme uygulamalarını bulu-ta taşıdıklarını görüyoruz. Bu alanlarda pek çok başarılı bulut sağlayıcısının olması da bu alanların çok ilgi gör-mesine sebep oluyor. Buluttan yararlanan şirketlerin çoğunluğu, özellikle maliyet avantajı ve çeviklik sağla-mak isteyen teknoloji kullanımını seven KOBİ’ler. Bu şirketler bulut uygulamaları sayesinde büyümelerini de hızlandırmaya çalışıyorlar.

Double-Take, bulut uygulamalarıyla bütünleşmiş halde Dünyanın önde gelen iş sürekliliği ve felaket kurtarma yazılımlarını sunan Double-Take de hizmetlerini bu-

lut bilişim uygulamalarıyla bütünleştirmiş durumda. Verilerin güvenle ve sıkıntısız şekilde bulut ortamına aktarılmasında önemli bir görev üstleniyoruz. Ve bu konuda dünyanın en büyük kuruluşlarıyla birlikte çalışıyoruz. Örneğin dünyanın en büyük bulut bilişim hizmetlerinden birini sağlayan Microsoft’un Windows Azure uygulaması, replikasyon ve iş sürekliliği çözüm-leri konusunda hem global hem de Türkiye’de Doub-le-Take ile işbirliği yapıyor. Double-Take, donanımdan bağımsız olarak her hangi bir platformda bulunan veri-lerin Windows Azure üzerine replikasyonunu gerçek-leştirerek, iş sürekliliği ve erişebilirlik hizmeti sunuyor.


DOUBLE-TAKE TÜRKİYE ÜRÜN YÖNETİCİSİ AYŞENUR KETENCİ


Vision Solutions Ürün Strateji Bölümü Başkanı Tim LaplanteKARMAŞIK IT SİSTEMLERİNDEKİ VERİLER İÇİN ETKİLİ REPLİKASYON

Dünyanın önde gelen iş sürekliliği yazılımları sağla-yıcısı Vision Solutions, kurumsal sistemlere yönelik veri taşıma ve felaketten kurtarma çözümü Double-Take 7.1’i kullanıma sundu. Yeni sürüm, şirketlerin giderek karmaşıklaşan IT sistemlerine etkili taşıma, koruma ve kolay yönetim sağlıyor. Türkiye’de Stratus Bilişim Sistemleri tarafından sunu-lan Double-Take 7.1, yeni felaket kurtarma yetenekle-riyle yüksek erişilebilirlik için geliştirilmiş performans sunuyor. Windows ve Linux sunucu ortamlarına sa-hip firmalar, Double-Take 7.1’in arttırılmış ilk eşitleme hızı sayesinde daha güçlü taşıma ve korumaya sahip oluyor. Yeni ürün ayrıca yüzde 50’ye varan hissedilir derecede hızlı yük devretme zamanı sağlıyor.

Karmaşık IT sistemleri için Double-Take DR özelliği Double-Take, bu sürüm ile birlikte mevcut piyasa-daki Double-Take Availability ve Double-Take Move sürümlerinin iyileştirilmesiyle birlikte Double-Take DR adlı yeni bir çözüm de sunuyor. IT altyapısı kar-

maşıklaştıkça Double-Take 7.1, karışık veri merkezle-rinin daha fazla işletme için erişilebilir olmasını sağ-lıyor. Yazılımın etkili taşıma, koruma ve erişilebilirlik özellikleri, kolay yönetim amacıyla tek bütünleşik platformda geliyor. Buna ek olarak işletmelerin farklı ortamlarda bulunan çeşitli iş yüklerine sahip hizmet anlaşmalarını kolayca yönetebilmelerini sağlıyor.

Firmalar hazırlıklı değil Vision Solutions Ürün Strateji Bölümü Başkanı Tim Laplante, günümüzde özellikle karışık platformlarda çalışan firmaların iş sürekliliği için hazırlıklı olmaları gerektiğini fakat şaşırtıcı bir biçimde çoğunun böyle bir planı olmadığını belirtti. Tim Laplante, şunları söyledi: “Double-Take 7.1, ister veri korumaya yeni başlamış olsun, isterse en karma-şık kritik veri koruma sistemlerine sahip olsun daha fazla firmanın veri koruma çözümlerinden faydalana-bilmesini sağlıyor. Double-Take 7.1, veri koruması çö-zümleriyle ilk kez çalışacak firmaların önündeki en-gelleri de kaldırarak, iş sürekliliği planının neresinde olursa olsun tüm firmalara hitap ediyor. Kullanıcılar Double-Take DR ile daha karmaşık ve pahalı çözüm-lere yönelmelerine gerek kalmadan Double-Take’in felaket kurtarma yeteneklerinden faydalanabilirler. Yeni sürüm, felaket kurtarma çözümünün orta sınıf firmalar tarafından erişilebilir olmasını sağlıyor” dedi.

Sorunsuz replikasyon içinDouble-Take 7.1, kritik işletme verilerini tüm platform-lar veya donanımlar arasında taşıyabiliyor ve koru-yabiliyor. Ürün, şirketlerin veri depolama ünitelerini genişletebilmeleri için büyük esneklik sağlarken, bu sayede de verilerini istedikleri lokasyona gönderebil-melerini kolaylaştırıyor.

““Double-Take 7.1, ister veri korumaya yeni başlamış olsun, isterse en karmaşık kritik veri koruma sistemlerine sahip olsun daha fazla firmanın veri koruma çözümlerinden faydalanabilmesini sağlıyor. Double-Take 7.1, veri koruması çözümleriyle ilk kez çalışacak firmaların önündeki engelleri de kaldırarak, iş sürekliliği planının neresinde olursa olsun tüm firmalara hitap ediyor. Kullanıcılar Double-Take DR ile daha karmaşık ve pahalı çözümlere yönelmelerine gerek kalmadan Double-Take’in felaket kurtarma yeteneklerinden faydalanabilirler”

STRATUS’A YILIN DİSTRİBÜTÖRÜ ÖDÜLÜDouble-Take markasının sahibi ve geliştiricisi olan ABD merkezli Vision Solutions Inc., gelişen pazarlardaki iş ortaklarını Mayıs ayında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde bir araya getirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya, Hindistan ve Pakistan’ın da dahil olduğu büyüyen pazarlar arasında yapılan değerlendirmede Double-Take’in Türkiye distribütörlüğünü yürüten Stratus Bilişim Sistemleri, başarılı çalışmaları nedeniyle Vision Solutions tarafından “2014 Yılının En Iyi Distribütörü” seçildi. Geniş katılımla gerçekleşen ödül töreninde, en iyi distribütör ödülü Stratus Bilişim Sistemleri CEO’su Alain Soria ve Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu’ya verildi.


Double-Take hakkında detaylı bilgi için: www.felakettenkurtarma.com

“Ar- Ge ekibimiz yenilikçi ürün ve çözümler için çalışıyor”

“Günümüzde veri merkezi ihtiyacı

özellikle bulut servisleri, online

işlemler, kullanıcı sayıları, felaket

kurtarma, iş sürekliliği gibi kavram ve

ihtiyaçlar nedeniyle artmıştır. İdeal veri merkezinin asgari

gereksinimleri arasında; 7x24

çalışabilmesi, enerji tüketiminin olabilecek

en düşük seviyede olması ve yapımından sonraki süreçte en az 5

yıl daha kullanıcısına hizmet verebilmesi yer

almaktadır”

Sanallaştırmayıerinin sanal bir ağ üzerinden, tama-men fiziksel bir ağ üzerinde çalışıyormuş gibi, az kaynak ile çok iş prensibinden yola çıkılarak kulla-

nılması olarak tanımlayabiliriz. Sanallaştırma bu yönüyle hem verimliliği artırmakta hem de kurumları ek donanım maliyetlerinden kurtarmaktadır. Sanallaştırılmış plat-formlar, ağ ve güvenlik bileşenlerini tek bir platformda topladıklarından dolayı yönetimsel olarak da ciddi an-lamda kolaylık sağlamaktadır. Proline olarak müşterilerimize veri merkezindeki sunucu/depolama adedi, istenilen performans, ye-deklilik türü ve güvenlik seviyesine göre bir tasarım sunmaktayız. İlk etapta müşterilerimizi dinlemekte, ihtiyaçlarını analiz etmekte ve sonrasında ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda anahtar teslim çözümleri-mizi iletmekteyiz. Uygun ürünün bulunması, ürünün konfigüre edilmesi, fiyatlandırılması, veri merkezi içerisindeki yerleşiminin yapılması (mimari çizim ile), ürünün veri merkezine fiziksel montajı, kurulum, gerekli eğitimlerin verilmesi, teslimat, 7x24 bakım ve destek ile müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşıla-maya çalışmaktayız.Sanallaştırma hizmetlerimizi çeşitli sektörlerin önde gelen firmalarına sunmaktayız. Öncelik verdiğimiz sektörler arasında finans, kamu, eğitim, sağlık ve lojis-tik yer almaktadır. Çalıştığımız firmalara sunduğumuz her projede farklı bir sistem, ağ ve güvenlik ihtiyacı olduğunu görmekteyiz. Firmalara sunduğumuz tama-men kurumun özgün ihtiyaçlarına yönelik çözümler, sektörde tercih edilirliğimizin arkasındaki en önemli unsurdur. Alanında uzman Türk mühendislerinden oluşan Ar-Ge ekibimiz ile yenilikçi çözümler ve ürün-ler üzerine çalışmaktayız. Bitirdiğimiz her projede bir adım daha ileri gitme hedefini benimsemekteyiz. Fir-maların yapacakları projelerde bakış açımız ve yetkin-liklerimiz ile tercih sebebi olmayı amaçlamaktayız. Her proje yetkinliklerimizi farklı sistemler üzerinde değer-

lendirmemizi ve geliştirmemizi sağlamaktadır. Şirketlerde veri merkezi, altyapı ve enerji yatırımların-da son dönemlerde “Toplam Sahip Olma Maliyeti” ve “Düşük PUE (Power Usage Efficiency – Güç Kullanım Verimi) Oranı” önem kazanmıştır. Günümüzde enerji ve güç tüketiminin paralelinde soğutma ihtiyaçları da yüksek maliyetlidir. Bu nedenle, veri merkezine yatı-rım yapan şirketler daha planlı, ihtiyaçlar paralelinde genişleyebilen, verimli, işlevsel veri merkezleri oluş-turmayı amaçlamaktadır. Veri merkezlerinde oluşan hataların büyük bölümünün kullanıcı kaynaklı ve bunların büyük bölümünün de tasarım sırasında or-


PROLINE, SİSTEM ÇÖZÜMLERİ UZMANI MEHMET HARUN OĞUZ


“Türkiye’de de sanallaştırma konsepti çok hızlı bir şekilde yükselişe geçmiştir. Sanallaştırma teknolojileri ile kurumların veri merkezlerinde kullandıkları alan, elektrik ve soğutma maliyetleri gözle görülür şekilde azalmıştır. Kullanılan alanların küçülmesi ile beraber kurumlar kendi veri merkezlerini kurup yönetmek yerine daha istikrarlı olan ve 7x24 izlenen veri merkezlerinden hizmet alır duruma gelmişlerdir. Bundan sonraki süreçte ise kurumların sunucuları ve alt yapı bileşenleri için aldıkları hizmet şeklinin değişerek, uygulama ve sunucuları hizmet olarak almaya yöneleceklerini düşünmekteyiz”


taya çıkan hatalar olduğu düşünülürse veri merkezi tasarımının profesyonelce ve ihtiyaçlara yönelik ya-pılması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.Hizmet kullanımın güvenlik boyutu ise oldukça ge-niştir. Fiziki güvenlik, veri merkezinin kapısından cihazların bulunduğu alana kadar olan süreci kap-samakta ve söz konusu fiziksel güvenlik adımlarını göz, parmak izi taraması oluşturmaktadır. Her ihti-male karşı giriş ve çıkışlar kamera ile de izlenip kayıt altına alınmaktadır. Veri merkezinin başlı başına bir bina olması durumunda girişten itibaren standart iş merkezi tabanlı bir güvenlik politikasına ihtiyaç du-yulabilir. Proline olarak veri merkezi tasarımında gü-venliği tüm boyutlarıyla ele alan bir firmayız.Günümüzde veri merkezi ihtiya-cı özellikle bulut servisleri, online işlemler, kullanıcı sayıları, felaket kurtarma, iş sürekliliği gibi kavram ve ihtiyaçlar nedeniyle artmıştır. İdeal veri merkezinin asgari gerek-sinimleri arasında; 7x24 çalışabil-mesi, enerji tüketiminin olabilecek en düşük seviye-de olması ve yapımından sonraki süreçte en az 5 yıl daha kullanıcısına hizmet verebilmesi yer almaktadır. Bunun dışında veri merkezleri; işlevsel, izlenebilir, yönetilebilir, ileriye dönük, modüler sistemler kurul-madığında hizmete girdiği andan itibaren yaklaşık 1-2 sene içinde ilk gün sergilediği performansından uzaklaşmakta ve ilk gün oluşturulan standartların dı-şına çıkmaktadır. Bu da sistem yöneticilerine zaman kaybı ve risk olarak geri dönmektedir. Bunların önü-ne geçebilmek için veri merkezi tasarımında o günün koşulları değil, 5 sene içindeki hedef ve iş sürekliliği görünümünün düşünülerek işlevsel, genişleyebilir

ve güven sağlayan veri merkezi konsepti dikkate alın-malıdır.Sanallaştırma teknolojilerine dair ülkemizde belirli bir bilincin oluştuğunu görmek mümkündür. Zira sanallaştırma teknolojileri şirketlerin sahip oldukları kaynakları daha etkin kullanmalarını ve dolayısıyla da daha fazla maliyet avantajına sahip olmalarını sağ-layan teknolojilerdir. Türkiye’de sanallaştırma çok uzun yıllardan beri “Main Frame””ler (Merkezi Bilgisayarlar) üzerinde kullanılmaktaydı. Günümüzde kullanılmakta olan x86 mimarisi ile sunucu sanallaştırma teknolojisi ise ilk olarak 2000’li yılların ortalarına doğru gündeme gelmiştir. Türkiye pazarında; müşterilerimizin yeni

teknolojilere temkinli yaklaşma eğilimi sanallaştırma platformları-nın tercihinde de gerçekleşmiştir. Ancak sanallaştırmanın özellikle yurtdışındaki yayılımının hızla artması, buradaki başarı hikaye-lerinin ve sistemlerinin ne kadar

stabil çalıştığının ortaya konulması ile Türkiye’de de sanallaştırma konsepti çok hızlı bir şekilde yükselişe geçmiştir. Sanallaştırma teknolojileri ile kurumların veri merkezlerinde kullandıkları alan, elektrik ve so-ğutma maliyetleri gözle görülür şekilde azalmıştır. Kullanılan alanların küçülmesi ile beraber kurumlar kendi veri merkezlerini kurup yönetmek yerine daha istikrarlı olan ve 7x24 izlenen veri merkezlerinden hizmet alır duruma gelmişlerdir. Bundan sonraki sü-reçte ise kurumların sunucuları ve alt yapı bileşenleri için aldıkları hizmet şeklinin değişerek, uygulama ve sunucuları hizmet olarak almaya yöneleceklerini dü-şünmekteyiz.

“Akıllı Çözümlerimizle işletme maliyetlerini düşürüyoruz”

“EMC iş hayatının değişen ihtiyaçlarına

karşılık verebilme ve talep üzerine

çok kısa bir zaman içerisinde BT

hizmetleri sunabilme esnekliğine sahip

dinamik bir ortam yaratarak şirketlere

çeviklik kazandırıyor. Bütün bu faydalar

sayesinde, kurumlar BT altyapısının

bakımına daha az harcama yaparak ana

işlerine daha fazla yatırım yapabiliyor.

Müşterileri için yeni hizmetleri pazara

daha hızlı sunabiliyor. Böylece müşterilerine

sundukları hizmet kalitesini artırmalarına,

yeni müşteriler kazanmalarına ve

mevcut müşteri tabanlarını

korumalarına yardımcı oluyoruz”

Her geçen gün daha fazla kritik iş uygulaması sa-nal ortamlara taşınıyor. Bu da, uygulamaların değişen ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde adresle-

yen, çok daha güçlü altyapı ihtiyaçlarını doğuruyor. Ar-tık esnek, çevik, yatırımların en doğru şekilde değerlen-dirildiği yazılım tanımlı veri merkezinden bahsetmek gerekiyor. Bu doğrultuda EMC yazılım tanımlı depola-ma çözümleri sunuyor. Veri mer-kezindeki markadan bağımsız tüm depolama platformlarının kontrolü araya ayrı bir katman olarak girmek-sizin tek bir katmanda toplanıyor ve yönetiliyor.Her bir işletme ya da iş kolu, nor-malde farklı türlerde verilere sahip. EMC’nin yaklaşımı verileri akıllıca, uygun hizmet seviyesinde ve uy-gun maliyetlerle, doğru veri depo-lama çözümüne depolamaktır. Bu doğrultuda sektörün en kapsamlı kademeli veri depolama platform-larını yarattık: Üst-Uç, Orta Kademe, Dosya-Tabanlı Veri Depolama, Arşivleme Platformları, Yedekleme Platformları. Her bir platform kendi katego-risinde lider konumda bulunuyor. EMC çözümleri her sektör ve ölçekteki kurum için fay-da sağlıyor. Bu nedenle üretimden kamuya, finanstan enerji sektörüne kadar birçok alanda faaliyet gösteren şirketler çözümlerimizi kullanıyor. Müşterilerimizi, daima yürümekte olan proje için anlamlı olabilecek mevcut müşterilerimiz ile referans ziyaretleri yapmaya teşvik ediyoruz. Aynı ihtiyaçlarla yola çıkmış, aynı sek-törde faaliyet gösteren ve de projeyi hayata geçirmiş bir müşteri çok farklı bir ışık tutuyoruz.EMC olarak hizmet verdiğimiz şirketlere; ihtiyaç duyul-duğu anda kapasite, performans ve süreklilik ihtiyaç-ları göz önüne alınarak, verinin dinamik olarak değişik

kaynaklar arasında taşınması imkanını sunuyoruz. Bu noktada birçok oyuncunun yer aldığı veri depolama pazarında, yüksek seviyeli (high-end) ve orta ölçekli (mid-range) veri depolama çözümlerinde liderliğimizi sürdürüyoruz.EMC teknoloji çözümlerinin faydaları, kaynak kullanı-mının optimize edilmesi yoluyla işletme maliyetlerinin

düşürülmesi gibi birçok sistemi su-nuyor. Karmaşıklığın ve veri merke-zinde kapladığı alanın azaltılmasıyla enerji tüketiminin azaltılmasına da imkan sağlanıyor. Aynı zamanda, iş hayatının değişen ihtiyaçlarına karşılık verebilme ve talep üzerine çok kısa bir zaman içerisinde BT hizmetleri sunabilme esnekliğine sahip dinamik bir ortam yaratarak şirketlere çeviklik kazandırıyor. Bü-tün bu faydalar sayesinde, kurum-lar BT altyapısının bakımına daha az harcama yaparak ana işlerine daha fazla yatırım yapabiliyor. Müşterileri

için yeni hizmetleri pazara daha hızlı sunabiliyor. Böyle-ce müşterilerine sundukları hizmet kalitesini artırmala-rına, yeni müşteriler kazanmalarına ve mevcut müşteri tabanlarını korumalarına yardımcı oluyoruz.Şirket ağları için olmazsa olmaz güvenlik çözümlerinde, Büyük Veri ve Analitik Çözümleri’ne yönelimin arttığını görmekteyiz. Kurumların özellikle bilgi ve istihbarata dayalı tüm güvenlik programlarının karşı karşıya oldu-ğu risklerin bilincinde olarak hazırlanması gerekiyor. SIEM araçları gibi günümüzde kullanılan güvenlik tek-nolojileri genellikle bu alanda yetersiz kalıyor; günümü-zün tehditlerine yönelik yeterli görünürlük sağlayamı-yor ve analitik ihtiyaçlara göre ölçeklenemiyor.Elektrik kesintisi, disk sektörü tabanlı veri koruma, fe-laket kurtarma gibi, aslında bir veri merkezi içinde olu-


EMC PAZARLAMA MÜDÜRÜ SİBEL ESENALP


EMC Pazarlama Müdürü Sibel Esenalp

”EMC olarak, kontrol katmanı ile veri katmanının (disk sistemi, network katmanı, sunucu katmanı ve işletim sistemi katmanı) birbirinden ayrıştırıldığı, sadece konsolidasyon değil; tamamen politikalar ve kurallar çerçevesinde yönetilen otomatize veri merkezi vizyonunu benimsediğimizi söyleyebiliriz. Bu sayede veri merkezi içinde günler ile ölçülen yeni servisin açılmasını artık saatlere indirgeyebiliyoruz. Böylelikle kurumlar; verimliliği ve hızı arttırıp, artan kapasite ihtiyacı karşısında neredeyse sabit kalan BT bütçeleri kapsamında, bunun gibi akıllı ve yaratıcı yaklaşımlar ile sorunlarını çözüp rekabet güçlerini artırabiliyorlar”


şabilecek risklere karşı EMC olarak; çok gelişmiş bir güvenlik çözümü sunuyoruz. Ayrıca bir EMC Fede-rasyonu şirketi olan RSA’den elde ettiğimiz bilgi birikimi ile cihazla-rımıza olan erişimleri kayıt halinde tutup, kimin erişip kimin erişmeyeceğini belirleyebil-diğimiz gibi, disklere yazılan verileri istenirse donanım bazlı şifreleyebiliyoruz. Beklenmeyen bir olağanüstü durum veya felaket olursa bu durumda veri depolama sistemi tabanlı veri kopyalama teknolojilerimiz bu-lunmakta. Müşterilerimizin yüzde 60’ından fazlası bu teknolojilerimizi kullanıyor. Bu teknolojiler ile WAN hatları üzerinde tekilleştirme ve sıkıştırma özellikleri sayesinde müşterilerimize çok büyük tasarruf sağlar-ken, kendilerine çok rahat erişilebilir iş sürekliliği altya-pısı da kuruyoruz. Böylece müşterilerimize, yeni nesil bulut bilişim için gerekli olan performanslı, güvenli ve sürekli çalışan bir altyapı sunuyoruz.Beş yıldır herkesin gündeminde olan bulut bilişimde artık müşteriler, bulut bilişimi kendi kurumları için na-sıl bir gerçeklik haline getirebileceklerini sorgulamaya başladı. Burada EMC olarak, kontrol katmanı ile veri katmanının (disk sistemi, network katmanı, sunucu katmanı ve işletim sistemi katmanı) birbirinden ayrış-tırıldığı, sadece konsolidasyon değil; tamamen poli-tikalar ve kurallar çerçevesinde yönetilen otomatize veri merkezi vizyonunu benimsediğimizi söyleye-biliriz. Bu sayede veri merkezi içinde günler ile ölçülen yeni servisin açılmasını artık saatlere indirgeyebiliyoruz. Böylelikle kurumlar; ve-rimliliği ve hızı arttırıp, artan kapasite ihtiyacı karşısında ne-redeyse sabit kalan

BT bütçeleri kapsamında, bunun gibi akıllı ve yaratıcı yaklaşımlar ile sorunlarını çözüp rekabet güçleri-ni artırabiliyorlar. Sanallaştırmaya olan ilginin gün geçtikçe hızlana-rak arttığını görüyoruz ve bu tren-

din ileride de devam edeceğini düşünüyoruz. Uzun vadede şirketler, BT altyapılarının tamamını sanallaş-tırmak ve birden çok veri merkezine dağıtımlı olarak uygulamalarını çalıştırmak isteyecekler. Böylece uy-gulamaları veri merkezinin tümü devre dişi kalsa da kesintisiz olarak çalışmaya devam edebilecekler. Masaüstü sanallaştırmanın önündeki en büyük engel-lerden birisi ise yüksek IO ihtiyacından kaynaklanan yüksek fiyatlı depolama sistemleri olmuştur. EMC’nin flash olan ve tekilleştirme yapabilen, sanallaştırma için optimize edilmiş storage platformu odak noktala-rımızdan oluşuyor. XtremeIO ile masaüstü sanallaştır-madaki büyümenin hızlanmasını bekliyoruz.Sanallaştırma konusunda, sunucu sanallaştırması yanı sıra, network ve bilgi depolama sistemleri sanal-laştırması konusunda da ciddi bir hareketlenme bek-liyoruz. EMC vizyonu, bütün veri merkezi altyapısının yazılımlarla belirlenen kurallara göre sanal kaynaklar

kullanılarak otomatik olarak yönetile-bilmesini öngörmektedir.

“Şirketlerin iş zekasına bakışlarını yeniden şekillendiriyoruz”

“Qlik olarak kendimizi gelişmelerin önünde

hissediyoruz, 1993 yılından beri

süregelen patentli “In Memory” teknolojimiz,

hali hazırda disk hızlarından milyon

kez, SSD hızlarından 10.000 lerce kez daha hızlı bir şekilde veriyi

sorgulayabiliyor. Bu da bize anlamlı ve

yeterli büyüklükteki veri setleri üzerinde

analiz yapma imkanı tanıyor”

Öncelikle kanalların çeşitlenmesi ve artan dijital et-kileşim pek çok dijital işlem izinin veri olarak kay-dedilebilmesine imkan sağlıyor. Yapısal olmayan

ses, video, düzyazı gibi çeşitli verilerle birleştiğinde veri hacmi hiç tahmin edilmediği kadar hızlı artıyor, yanı sıra kontrol altında olmayan ortamlardan temin edildiği ve iyi yönetilemediği için kalitesi çok hızlı düşebiliyor.Çoğu kurum ise bu gelişmeler öncesi hali hazırda veri yö-netiminde önemli sorunlar yaşıyor.Veri Arşivleri ve Veri Ambarlarında veri çoklanıyor, değişik aşamalarda yapı-lan dönüşümler nedeniyle tutarsızlıklar oluşuyor, veri ambarlarının etrafından dolaşan uygulamalar gündeme gelebiliyor. Öncelikle Veri Mimarisi, Ana Veri Tanımı, Metadata, Veri Kalitesi, Veri Yaşam Döngüsü, Değişim Yönetimi Yaklaşı-mı, Güvenlik ve Risk Yönetimi Politikaları ve organizas-yonel olarak hep zorlanılan Verinin Sahipliği konularında disiplinli bir bakış açısı gerekiyor. Veri Yönetişimi’nin bu önemli bileşenlerinin sahiplenilmesi ve “Kurumsal Veri Strateji” sinin hayata geçirilmesi için zamanla “İş Zekası Beceri Merkezi”nin oluşturulmasına kaçınılmaz olarak yönlendirebiliyor.Veri Entegrasyon ve Aktarımları, Veri Havuzları” ( Veri Ambarı, Ana Veri vb. ) ve “İş Zekası Uygulamaları”resmi tamamlıyor.Yukarıdaki yapıtaşı ve disiplinleri altalta düşündüğünüz-de, son kullanıcı odaklı ve çevik araçlar olmadan hayata geçirilmelerinin ne kadar zor olduğunu tahmin edebilir-siniz. Qlik ürünlerimiz, bütünleşik ve basit yapısı ile pek çok boyutta katkı sağlayabilecek şekilde tasarlanmış du-rumda. Qlik olarak kendimizi gelişmelerin önünde hissediyoruz, 1993 yılından beri süregelen patentli “In Memory” tek-nolojimiz, hali hazırda disk hızlarından milyon kez, SSD hızlarından 10.000 lerce kez daha hızlı bir şekilde veriyi sorgulayabiliyor. Bu da bize anlamlı ve yeterli büyüklük-teki veri setleri üzerinde analiz yapma imkanı tanıyor.Yine patentli “Associative” veri yapısı verilerin indeks ve

hiyerarşilerden bağımsız olarak bizzat diğer verilerle iliş-kilendirilerek kullanıldığı bir teknoloji. Bu da bize kısıtsız çapraz erişim imkanı sağlarken veriyi aynı zamanda Ko-lon yapısında ve sıkıştırarak tuttuğu için 10 katlar seviye-sinde daha az kaynak gerektiriyor. Bu açılardan baktığımızda “Büyük Veri” nin “İş Zekası” dolayısıyla iş dünyasıyla buluştuğu noktadayız. Aslın-da bu noktada artık analistler tarafından da tanınmış olan “Veri Keşfi” ( “Data Discovery” ) segmentini yarat-mış olduk.


QLIKVIEW TÜRKİYE YÖNETİCİ ORTAĞI ÜMİT ALTINAY


“Biz sadece iş zekası üzerine çalışıyoruz, iş zekası teknolojilerinde özellikle de Qlik ürünlerinde deneyimli ve sürekli gelişen ve öğrenen bir ekip olarak bir aradayız. Verdiğimiz hizmette bizi en çok farklılaştıran şeyin bu olduğunu söyleyebilirim. Her ekip üyemiz müşteri ihtiyacı konusunda açık ve dürüst olmayı, en hızlı şekilde sorun çözmeyi ve tecrübesi ile müşteri projelerine değer katmayı benimsiyor ve bunu hayata geçiriyor. Aynı hassasiyeti iş ortaklarımızla da göstermeye gayret ediyoruz”


Qlik bütünleşik yaklaşımı ile, • Verileri varsa Veri Ambarı yoksa kaynaklarından

hatta Sosyal Medya, Google Analytics gibi dış kay-naklardan son kullanıcıların algılayabileceği ve uy-gulayabileceği gerekli dönüşümleri yaparak alır

• Kullanıcıların etkileşimli analizi ile veriyi tanımaları-nı sağlar, özellikle verinin tanınması bütün Veri Mi-marisi elemanlarının ve disiplininin tanımlanması ve tasarlanmasında kritik rol oynadığından “In Me-mory” ile Qlik hızında verinin tanınması son derece kritik öneme sahip

• Yine etkileşimli Qlik hızında analiz veri kalitesi ile il-gili tespit ve aksiyonların belirlenmesini hızlandırır.

Veriyi anlamlandırma kabiliyetimiz çoğu kez kurumlara Büyük veriniz ne kadar büyük? Sorusunu sorduruyor, çünkü hem veriden içgörü yaratılacak alt küme veri setinin daha küçük bir parçası hem de kolon yapısı ve sıkıştırma ile veri kullanılabilir seviyeye gelebiliyor.İlk karşılaşmamız ve demo aşa-masından itibaren kurumları anlamaya, iş zekası ihti-yaçlarını algılamaya ve ürünü doğru konumlandırmaya gayret ediyoruz.POC aşamasına geçtiğimizde sadece örnek bağlantıla-rın oluşturulması, verinin yüklenmesi ve basit görsel-lerle analiz edilebilmesini değil yüzde 50 seviyelerinde nihai uygulamaya yaklaşan olgunlukta bir geliştirmeyi müşterilerimizle birlikte yapıyoruz ve üst yönetime bir-likte sunuyoruz.

Bize göre, iş zekası projelerinin başarısında temelde aşağıdaki 5 faktör kritik öneme sahip; • Kurumu harekete geçirecek bir iş ihtiyacının olma-

sı,• Bu iş ihtiyacına en uygun çözümün ve iş ortağının

seçilmiş olması• Bu ihtiyacın kurumda etkili bir iş yöneticisi tarafın-

dan sahiplenilmesi, • Ürünle ilgili gerekli araştırmaları yapmış ve üründe

karar kılmış iş ve teknik ekiplerin inancı ve gerekli yeteneklerinin var olması,

• Kurumun operasyonel sistemlerde kaydedilen ve-rinin yeri, bütünlüğü ve anlamı konularında belli bir olgunluğa gelmiş olması.

Biz ürünün satışından çok kuruma sürdürülebilir kat-kısına odaklandığımızdan hem doğrudan hem de iş ortaklarımızla görüştüğümüz potansiyel müşterileri-mizde bu konularda çekincelerimiz varsa açıkça paylaş-mayı tercih ediyoruz. Bu yaklaşımla kısa zamanda 250 yi aşkın müşteriye ulaştık ve müşterilerimizin çoğunda

zaman içinde uygulama bazının genişlediğini görüyo-ruz. Bu da bizim ödülümüz oluyor.Uygulamada yine müşterilerimizle 20-50 adam günlük danışmanlık paketleri ile 1-3 aylık sürelerde çevik yak-laşımla ilk kapsamlı uygulamanın sağlıklı olarak ayağa kaldırılması aşamasında birlikte çalışıyoruz. Bundan sonrası için bizden gerekli eğitimleri alarak kaliteli bir şekilde sürdürülebilirliğini sağlamalarını tavsiye edi-yoruz. Periyodik olarak müşterilerimizi ziyaret ediyor, iyi örnekleri kendileriyle paylaşıyor ve kısa danışman-lıklarla ürünün doğru şekilde kullanılmaya devam edil-mesini ve üründen yeni bakış açılarıyla katma değer sağlanmasını garanti etmeye çalışıyoruz.Biz sadece iş zekası üzerine çalışıyoruz, iş zekası tek-

nolojilerinde özellikle de Qlik ürünlerinde deneyimli ve sürekli gelişen ve öğrenen bir ekip olarak bir aradayız. Verdiğimiz hizmet-te bizi en çok farklılaştıran şeyin bu olduğunu söyleyebilirim. Her ekip üyemiz müşteri ihtiyacı ko-nusunda açık ve dürüst olmayı,

en hızlı şekilde sorun çözmeyi ve tecrübesi ile müşteri projelerine değer katmayı benimsiyor ve bunu hayata geçiriyor. Aynı hassasiyeti iş ortaklarımızla da göster-meye gayret ediyoruz.QlikView ürünümüz, kullanım ve algılama kolaylığı, patentli in-memory teknolojisinin getirdiği sürekli hızlı yanıt, yine patentli etkileşimli analiz imkanı ile veri keşfi ile düşünce hızında veriyi algılama ve aksiyona dönüşe-cek analiz yapabilmeyi sağlıyor. Ancak bu fark yaratan özellikleri örneğin mobil ortama taşımakla yetinmiyo-ruz. Bunun ötesinde yeni ürünümüz Qlik Sense ile bir-kaç adım birden ileri giderek, öncelikle mobil cihazlar-dan sadece izleme değil tasarım yapabiliyoruz, görseller mobil cihazlarda gösterime adapte olmanın ötesinde ekran büyüklüğüne göre algılanması en uygun olacak şekilde ön yüz otomatik olarak değişiyor ve doğal etki-leşime en yatkın şekilde dokunmatik olarak kullanıyo-ruz. Bir yandan da ürünümüzün büyük veriyi destek-leme kabiliyeti “Doğrudan Erişim” ile gerektiğinde çok büyük boyutlu veriye hafızanın ötesinde diskten erişim sağlama imkanı ile gelişirken, işbirliği tarafında da Sen-se ürünümüzde analizlerin iş arkadaşlarıyla paylaşımı ve veri üzerinden yapılan analiz yaşam döngüsünün “Storytelling” özelliği gibi sosyal boyutta vazgeçilmez kabiliyetler geliyor. Bu yetenekler biraraya geldiğinde şirketlerin iş zekasına bakışları yeniden şekilleniyor.İş zekası projelerinin başarılı olması ve bu konudaki okur yazarlığın sürekli gelişimi, beceri havuzlarının kurumlarda, iş ortaklarımızda ve piyasada oluşması hedefiyle sektörün bütün paydaşlarıyla işbirliği içinde çalışıyoruz.

“35 yıllık deneyimi ile TESCOM büyümeye devam ediyor”

“2016 yılının ikinci yarısında ise kendi

üretimimiz olan Modüler UPS serisini piyasaya sunabilmek

adına AR-GE çalışmalarımıza hızla

devam ediyoruz.”

TESCOM Kesintisiz Güç Kaynakları, 1980 yılın-dan beri güç elektroniği konusunda hizmet vermekte. Ürünlerini TSE ve CE standartlarına

uygun olarak ISO9001 ve 14001 kalite güvencesiyle yirmiye yakın mühendis ve 200’den fazla personelle, İzmir Menemen Ulukent Sanayi Sitesi’nde bulunan 10.000 metrekare kapalı alan üzerine kurulu tesis-lerinde üretmekte. Günümüzün çevreci değerlerine sahip çıkarak tüm geliştirme projelerinde çevrecilik ruhu ön planda tutulmaktadır. Konusunda 30 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan firmamızın seri üreti-mini yapmış olduğu cihaz sayısı 100.000’i geçmiş bulunmaktadır. Dünya teknolojilerini yakından takip ederek, Ar-Ge çalışmaları ile ci-hazlarını sürekli geliştirmekte olan TESCOM, yurt içi UPS üre-timinin önemli bir bölümünü karşılamakta ve Türkiye sınır-larını aşıp kırktan fazla ülkede binlerce kullanıcıya ulaşmış ol-manın gururunu yaşamaktadır. TESCOM özel üretim İnvertör-ler, Redresörler ve Frekans Kon-verterleri gibi özellikli ürünleri ile de dünya çapında ürün ve servis hizmeti sağlamaktadır. Botaş Bakü- Tiflis-Ceyhan Pet-rol Boru Hatları, Hidroelektrik Santralleri, Gölcük Donanma tesisleri, Arçelik üretim tesisleri vb. yerlerde ürünlerimiz çalış-maktadır. Bunun yanı sıra 2015 yılında da HybridUPS ve Solar sulama sistemlerimizi piyasaya sunmuş bulunmaktayız. TESCOM son beş yıldır İlk 500 Bilişim Şirketi arasında yer almakta olup, KGK sektör sıralamasında sektör liderleri arasında yer almakta.

“Kesintisiz güç kaynağının nerede kullanılacağı çok önemli”Bir bilgisayar için alınan UPS ile bir CNC tezgahı için alı-nacak olan UPS’te dikkat edilmesi gereken noktalar bir-birinden tamamen farklıdır. Orta ve büyük ölçekli UPS alımlarında ilk olarak dikkat edilmesi gereken nokta Ke-sintisiz güç kaynağının çıkış güç faktörüdür. Bu kesintisiz güç kaynağınızın yüklenebileceği aktif gücü göstermek-tedir. Örneğin 100kVA’lık ve 0,8 çıkış güç faktörüne sahip bir kesintisiz güç kaynağına 90kW’lık bir UPS bağlanması, Kesintisiz Güç kaynağının gücünün bu yük için yetersiz kalmasına neden olabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise cihazın yüzde

50, yüzde 75 ve yüzde 100 yük-lerdeki verimleridir. Uygulamalara dikkat edilirse KGK’lar yüzde 100 yüklerden daha düşük yüklerde çalışır. UPS’in yüzde 75 verimi ile yüzde 100 verimleri birbirinden farklılık göstermekte, düşük yük-lerde verimde düşmektedir. Özel-likle büyük ölçekli UPS tercihlerin-de yüzde 1’lik bir verim kaybının, senelik işletme maliyetindeki kay-bı, yeni bir UPS maliyetlerine yak-laşmaktadır. Bir UPS’in 10-15 sene kullanıldığı düşünülürse dikkat edilmesi gereken noktaların başını bu nokta çekmektedir. Son olarak demerajlı yük çeken veya rejeneratif karakteristiğe sa-hip yüklerde IGBT doğrultuculu

ve trafolu sistemlerin kullanılması gerekmektedir. Ofis veya datacenter projelerinde ise trafosuz bir UPS seçimi çok daha doğru olacaktır. Aynı zamanda özellikle datacen-ter uygulamalarında modüler UPS’lerin avantajları göz ardı edilmemelidir.


MELİS DEĞERLİ PAZARLAMA YÖNETİCİSİ



“Bugün itibari ile üretimimizin yüzde 40’ını ihraç etmekteyiz ve daha pek çok ülkede Tescom kullanıcısı yaratmak istiyoruz.”

Gerek üretimini yapmış olduğumuz UPS’ler gerekse UPS’lerin üretim aşaması olsun günümüzün çevreci değerlerine sahip çıkarak tüm geliştirme projelerinde çevrecilik ruhu ön planda tutmak Tescom Kesintisiz Güç Kaynaklarının temel ilkelerinden biridir. Bu nedenle her geçen gün alanında uzman ARGE mühendislerimiz ürettiğimiz UPS’lerin daha verimli hale getirilmesi bunun yanında giriş ve çıkış harmoniklerinin düşürülmesi için hummalı bir çalışma yürütmektedir. Bu noktada son olarak Tescom’un piyasaya sürmeye hazırlandığı Hybrit UPS, günümüz UPS mantığına yeni bir soluk katarak, yenilenebilir enerji ile mevcut UPS to-polojisini birleştirmeyi odaklamaktadır. Hybrit UPS, yeşil enerjiyi sonuna kadar desteklemekle beraber verimlilik ve sürdürülebilirlik adına UPS sektörüne yeni bir boyut kazandıracaktır. Tescom UPS, Test AŞ ismi ile 1980 yı-lında kurulmuş, 35 yıllık bir deneyim ile yoluna sağlam basarak ilerleyen bir firmadır. Bu noktaya kadar olan sü-reçte dünya üzerindeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek bu gelişmenin bir parçası olmayı kendine misyon belirlemiştir. Bugüne kadar edinmiş olduğumuz bilgi, birikim ve deneyimlerimizi birlikte iş yaptığımız or-taklarımız ile paylaşmaktan mutluluk duyduk, duymaya da devam edeceğiz.

“2015 yılında büyüme hedefimiz yüzde 25“Test Aş 35 yıldır “Güç Elektronik”i sektöründe üretim yapan bir firmadır. Türkiye’deki ilk kesintisiz güç kayna-ğı üreticilerinden biridir. Hiçbir zaman kaliteden ödün vermeden, dinamik ve sürekli geliştiren AR-GE depart-manı ile sektörün öncülerinden olmuştur. Dünyada ka-bul görmüş kalite standartlarını göz önünde bulundurup cihazlarımızda ve fabrikamızda bu standartları uygula-maktayız. Günümüzün çevreci değerlerine sahip çıkarak tüm geliştirme projelerinde çevrecilik ruhu ön planda tutulmaktadır. Müşterilerimizi memnun etmek, istenilen ürünü ve hizmeti eksiksiz olarak, uygun fiyatta ve zama-nında vermek başka bir deyimle istenilen kalitede karşı-layabilmek asıl amacımızdır.

2015 yılında yüzde 25 büyüme hedefimiz var. Bu anlam-da girmeyi düşündüğümüz birçok yeni Pazar var. Bugün itibari ile üretimimizin yüzde 40’ını ihraç etmekteyiz. Türkiye Cumhuriyetleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Yuna-nistan, İngiltere, İtalya, Belçika, Kore, Güney Afrika, İsrail, ,Romanya, Polonya, Nijerya, Kenya, Malavi, Şili, Singapur, Malezya gibi çok çeşitli ülkeleri sayabiliriz. Daha pek çok ülkede Tescom kullanıcısı yaratmak istiyoruz.Tescom’un merkez olarak İstanbul, İzmir, Ankara, Antal-ya da kendi ofisleri bulunmaktadır. Bunların her birinde yetkin teknik servis ekipleri bulunmaktadır. Bununla birlikte Türkiye çapında ve Kıbrıs dahil olmak üzere 26 teknik servis şubemiz mevcuttur. Teknik servis ekiple-rimiz yılda iki kez fabrikada eğitime katılmaktadır. Bu-nun haricinde sürekli güncel kalmaları için yazılı eğitim kitapçıkları gönderilmektedir. Merkez ekiplerimiz gerekli hallerde tüm Türkiye’de servis ihtiyacına yönlendirilebil-mektedir. Gerekli durumlarda, müşteri tarafında belirli kişilere eğitim verilmekte olup, uzaktan teknik destek verebilmek adına eğitimlere davet edilmektedirler.Bilişim ve Telekom sektörleri Tescom iş hacmi arasında yüzde 25’lik bir Pazar payına sahiptir. Bu pazarda daha fazla paya sahip olabilmek adına Modüler UPS ithal et-meye başladık. 2016 yılının ikinci yarısında ise kendi üre-timimiz olan Modüler UPS serisini piyasaya sunabilmek adına AR-GE çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.

“Hedef, KGK üretimi yapan en büyük 5 f irma arasında yer almak”

“KGK satışı için gerekli olan CE standartlarını

sağlayarak EMC ve LVD sertifikalarını ilk

alan firma olduk.”

İnform Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş., gün geçtikçe yaşamımıza giren, gelişmiş teknolojilerin vazgeçilme-zi ‘’Enerji’’nin, insana ve çevreye zarar vermeden, en

verimli şekilde ve kesintisiz olarak kullanımına olanak sağlayan ürünleri tasarlamakta, geliştirmekte, üretmekte, servisini vermekte, Türkiye’de ve tüm dünyada dağıtımı-nı yapmaktadır. Kuruluşu 1980 yılına dayanan firmamız gerçekleştirdiği büyük yatırımlarla, Türkiye’de içinde bulunduğu sektörün tartışmasız lideri olmanın yanı sıra, 27.500m2’lik kapalı alana kurulu tesislerinde, 400’ ü aş-kın personeli, yurtiçi ve yurtdışına yayılan şubeleri, bayi-yetkili servis noktaları, deneyimli kadrosu ve üstün kalite anlayışı ile Dünya’nın sayılı firmaları arasına girmek için faaliyetlerine devam etmektedir. 34 yıldır güç elektroniği sektöründe faaliyet göstermekte olan İnform yıllardır sü-ren sektör liderliğini her geçen yıl biraz daha pekiştirmek-tedir. Bunun için de yıllık cirosunun önemli bir bölümünü AR&GE faaliyetleri için kullanmaktadır.Ürünlerimiz arasında kesintisiz güç kaynakları başta olmak üzere, GSM ve telekomünikasyon sektöründe kullanılan özel enerji sistemleri, doğrultucular, 19’’ Rack kabinleri, otomatik ve statik voltaj regülatörleri, alçak gerilim pano-ları, transformatörler, elektronik kartlar, yenilenebilir enerji sistemleri, ameliyathane kontrol sistemleri vb. bulunmak-tadır. 2010 yılında bir dünya devi Legrand markası ile güç birliğine giden İnform, “Dünyada KGK üretimi yapan en bü-yük 5 firma arasında olma” vizyonu ile çalışmalarına devam etmektedir. Enerji sorunları, veri kayıplarının dışında ciddi maddi kayba neden olmaktadır. Uluslararası araştırma şirketlerinin ya-yınlamış oldukları raporlar, enerji kalitesi problemlerinden kaynaklanan yıllık maddi kaybın milyar dolarlar mertebe-sinde olduğunu göstermektedir. Kurum ve şirketler öncelikli olarak talep gücünü belirlemeli sonrasında kritik ve yarı kritik olarak yük tanımlamalarını yapmalıdır. Kullanılan enerjinin kalitesi ile ilgili ölçümle-meler, konusunda uzman kişiler tarafından yapılmalı, eğer

gerekliyse enerji düzenleme çalışmaları başlatılmalıdır. Ge-rek enerjinin verimli kullanılması gerekse hassas yüklerin korunabilmesi için bu çalışmalar önem arz etmektedir.Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK) seçimi yapılırken, ilk olarak kullanılacak KGK’nın ne tür yükler için ve ne maksatla kullanılacağının iyi analiz edilmesi gerekmektedir. KGK’ yı elektrik kesintisi esnasında cihazınızı güvenli bir şekilde kapatmak için mi veya bu özelliğe ek olarak belirli bir süre cihazı çalıştırmak için mi kullanacaksınız? Bu ayrım ilk yatı-rım maliyeti hesaplanırken önem taşımaktadır. Bunun dışında KGK seçiminde dikkat edilmesi gereken kri-terlerden başlıcaları şunlardır; Yüke bağlı güç tespiti doğru yapılmalı ve yük için uygun güçteki KGK seçilmelidir. KGK ile kullanılacak akü grubu, tam yükte çalışmada istenilen


KUBİLAY HAN ÇETİNER, ELEKTRONİK YÜK. MÜH. PAZARLAMA MÜDÜRÜ


“Üretimini yapmış olduğumuz ürünlerimiz için 85 ayrı ülkede satış ve servis organizasyonumuz var.”


yedekleme süresini sağlayacak kapasitede seçilmelidir.Her kullanıcı almış olduğu ürünü, ihtiyacını karşılaya-cak şekilde uzun yıllar kullanmak ister. Bunun yolu da kullanıcının şartlarına uygun doğru ürünü kullanma-sından geçer. Bu nedenle, özellikle yüksek güçlerde, konusunda uzman teknik personeller tarafından ge-rekli ölçümler yapılmalı ve bu ölçüm sonuşlarına göre uygun KGK seçimi yapılmalıdır.

“Enerji altyapısı, veri merkezlerinin yaklaşık %35’lik kısmını oluşturmakta”Küresel ısınma problemi, gittikçe büyüyen enerji ihtiyacı, ister istemez biz KGK üreticisi firmaları yüksek verimli ürünlerin tasarımı için yönlendirmiştir. Yeni nesil tekno-lojiler ile üretilmiş olan ürünlerimiz yüksek verimlilikleri sayesinde daha az enerji sarfiyatı ile çalışmakta, enerji ta-sarrufuna katkı sağlamaktadır. Teknolojide gelinen son noktada harmoniklerin minimi-ze edilmesi, KGK girişinden çekilen akımların düşmesi, ürün verimliliklerinin artması, alt yapı maliyetlerinin de düşmesine yol açmıştır. Bu sayede kullanılması gereken jeneratör gücü daha düşük seviyelerde seçilebilmektedir. Altyapıda kullanılacak olan dağıtım panolarında şalterler daha düşük seviyelerde seçilebilmektedir. Harmoniklerin azalması nedeniyle kablolarda deri olayı sorunu ortadan kalkmakta ve nispeten daha düşük kesitli kablolar kullanı-labilmektedir. Tüm bu belirtilen iyileşmeler daha az enerji sarfiyatı yapılmasına katkı sağlamaktadır.Kesintisiz güç kaynaklarının kesintisiz olmasını sağlayan yapılar akülerdir. Aküler içermiş oldukları kurşun-asit yapıları nedeniyle doğaya zarar vermeden, doğru yollar-la yok edilmelidirler. Bu işlemin akü toplama yetkisine sahip firmalar tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. İn-form Elektronik olarak akü toplama yetkisine sahip bir firmayız ve toplanılan akülerin doğaya zarar vermeyecek şekilde yok edilmesi ile ilgili işlemlerin de takipçisi konu-mundayız. Enerji altyapısı, veri merkezlerinin yaklaşık %35’lik kısmı-nı oluşturmaktadır. Bu noktada KGK seçimi önem arz eder. Veri merkezinin yapısı, bulunduğu konumu ve güvenlik seviyelerine göre tasarımı değişecektir. Belirttiğimiz bu ya-pılara göre kullanılacak olan KGK’nın da seçimi değişecek-tir. Sistem yapısına göre modüler, paralel statik sistemler ya da dinamik sistemler gibi. Uzun yıllara dayanan tecrü-bemiz ve farklı veri merkezlerinin kurulumunda yapmış olduğumuz çalışmalar sayesinde partnerlerimize KGK se-çimi ve projelendirmesinde gerekli desteği verebiliyoruz.İnform Elektronik olarak çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Enerjinin olduğu her yerde çözümlerimiz mevcut. Yalnızca KGK üretimi değil aynı zamanda gerilim regüla-törleri, doğrultucular, STS’ler gibi bir çok ürünün üretimini gerçekleştiriyoruz. KGK satışı için gerekli olan CE standart-larını sağlayarak EMC ve LVD sertifikalarını ilk alan firma

olduk. ISO 9001 ve ISO 14001 kalite belgelerine sahibiz. Bunun dışında belirli ülkelerde satış yapabilmeniz için ge-rekli olan ROHS, GOST, SONCAP gibi belgelere sahibiz ve bu standartları sağlayacak üretim kalitesine sahibiz. Aynı zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünü de vizyonumu-zun bir parçası olarak kabul ediyoruz.Kesintisiz Güç Kaynakları temel alındığında 1 fazlı 3kVA KGK’dan 3 fazlı 400kVA gücüne kadar üretim yapabil-mekteyiz. Bu konudaki en büyük avantajımız her türlü üretimin fimamız bünyesinde yapılıyor olması. Elekronik kart dizgisinden, kablo ağaçlarına, trafolardan ürün meka-nik kasalarına kadar tüm üretim firmamız bünyesinde ger-çekleşmektedir. Bu da bize projeye özel çözüm üretebilme esnekliği kazandırmaktadır.

“Ekonomik durumun stabil olması ve yeni projelerin ortaya çıkması ile Türkiye enerji açığı gittikçe artmakta”Üretimini yapmış olduğumuz ürünlerimiz için 85 ayrı ül-kede satış ve servis organizasyonumuz var. Distribütörle-rimiz aracılığı ile oradaki müşterilerimize her türlü desteği verebiliyoruz. Eğitim birimimiz belirli dönemler içerisinde tüm bayilerimiz için eğitim organize etmekte ve ürünler-deki gelişmeleri bayilerimize aktarmaktadır. İhracat bölümümüze özel önem veriyoruz. Yapılan Pazar araştırmaları ile yeni ülkelerde de organizasyonumuzu ge-nişletmeyi planlıyoruz. KGK konusunda sürekli destek olmazsa olmazdır. Türkiye’de 17 bölge/bayi organizasyonuna sahibiz. Ankara ve Kayseri’de İnform ofisleri mevcut. Müşteri Hizmetleri Merkezimiz 7/24 servis hizmeti verebilmektedir. Teknik ekiplerimiz tüm Türkiye’de sürekli hareket halinde. Her-hangi bir talep gelmesi halinde mümkün olan en hızlı şe-kilde müşterilerimize destek veriyoruz. Arıza taleplerinin dışında yalnızca bakım ile ilgililenen ekiplerimiz mevcut. Bakımlar KGK kullanılan bölgenin kritiklik seviseyisine göre 3-4 ayda bir yapılmaktadır. Ru-tin bakımlar dışında da gerekli görüldüğü taktirde ilave bakımlar yapılabilmektedir. Ekonomik durumun stabil olması ve yeni projelerin ortaya çıkması ile Türkiye enerji açığı gittikçe artmak-tadır. Örneğin Veri Merkezi (Data Center) projelerindeki trend incelendiğinde dünyada, Türkiye enerji talebinde Çin’den sonra 2. Sırayı almaktadır. Özellikle teknolojinin gelişmesi ve daha hassas ünitelerin üretilmesi enerji ihtiyacının yanında temiz ve kaliteli enerji ihtiyacını da ortaya çıkarmıştır. Bilişim ve telekom sektörünün iş hacmimizdeki yeri, özel-likle veri merkezi yatırımlarının artması nedeniyle artmak-tadır. Türkiye’nin en büyük veri merkezleri İnform ürünle-rini kullanıyor. Gerçekleştirdiğimiz son projede 6 MVA’lık bir sistem kurulumu gerçekleştirdik. Yeni kurulacak olan veri merkezleri ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.


4G ile tanışmaya hazır mıyız?Bugün ülkemizde 70 milyondan fazla GSM abonesi var. Bununla birlikte 50 milyonu aşan kullanıcısıyla Türkiye’de mobil internet kullanımı oldukça yaygın durumda. Öyle ki bu sayı birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla. Durum böyle olunca en son teknolojiye ihtiyaç da talep de hızla artıyor. Şu anda mobil internet konusunda da en son teknoloji 4G ve ülkemize çok yakında gelecek. Peki tam olarak nedir bu 4G teknolojisi?

GÜNDEM Sektörde bu ay konuşulanlar

Öncelikle kelime anlamından başlayalım. Devamlı kullan-dığımız 4G kavramının açılı-mı “Fourth Generation” yani dördüncü nesil. 3G’nin

ötesinde bir hız ve veri aktarımıyla kul-lanıcıya ulaşan 4G teknolojisi şu anda İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ya da Japonya gibi dünyanın önde gelen ülkelerinde yaygın bir şekilde kullanılmak-ta. İngiltere örneğini vermişken; Ada’da bu teknoloji oldukça yaygın evet, ama yine de henüz nüfusun yüzde 70’lik bir kesimine ulaşabilmiş durumda. Yani ülkemize 4G geldi herkesin mobil interneti en son teknolojiye kavuştu gibi bir durum olmuyor. Çünkü bu teknolojiyi kullanabil-mek için tek ihtiyacınız olan sadece 4G hizmeti sağlanan bir ülkede yer almak değil, bunun yanında cihazınızın da bu teknolojiyle uyumlu olması gerekiyor. Bu yüzden ülke-mize teknoloji gelse bile eğer 4G ile uyumsuz bir cihaza sahipseniz bu teknolojiden faydalanamayacaksınız, şim-diden bilginize.

Size ne kadar uygun?Eğer internette vakit geçirmeyi, siteden siteye atlamayı, yüksek çözünürlükte videolar izlemeyi ya da çevrimiçi sesli ve görüntülü görüşmeler yapmayı seven biriyseniz 4G sizin için oldukça mutluluk verici bir yenilik olacak. Bunun yanında ben sadece telefon görüşmesi yaparım belki arada SMS atarım diyorsanız 4G size yarardan çok zarar getirebilir. Kullanmadığınız gelişmiş bir teknoloji şar-jınızı normalden daha hızlı bir şekilde bitirecek ve ayrıca faturalarınıza da yansıyacak. Bu yüzden 4G teknolojisine geçmeden önce ihtiyaçlarınızı doğru değerlendirin.

Hayatımıza neler katacak?Yüksek hızda veri transferi demek daha kaliteli görsellere ve videolara daha hızlı bir şekilde ulaşmak demek. Yani video paylaşım siteleri, sosyal platformlar vb. benzeri alanlarda artık Full HD videoları hızla ve takılmadan iz-leyebileceğiz. Yüksek kalitede videolar için Wi-Fi arama dönemi de böylece sona erecek. Wi-Fi ile olan ilişkinizi biraz daha azaltacak bir diğer yenilikse yüksek hızda in-ternetinizi kolaylıkla laptoplarınızda da kullanabilecek olmanız. Bunun için tek yapmanız gereken cihazınızın internet sağlayıcısı özelliğini açmak ve laptop ile bağlan-mak olacak. Bu özellik zaten 4G teknolojisiyle uyumlu olan tüm cihazlarda da yer almakta. Görüntülü konuşma-lar ve video konferanslar da bundan sonra hayatımızda daha sık yer alacak. Çünkü 4G teknolojisi ile artık don-ma, tıkanma vb. dertler son buluyor. Bu durum büyük ihtimalle konuşma fiyatlarına da yansıyacak ve ücretler aşağı çekilecektir çünkü artık neredeyse tüm anlık mesaj-laşma uygulamaları görüntülü ve sesli arama özelliklerini bünyelerinde barındırıyor.

Türkiye’de durumGeniş ekranlı akıllı telefonların artmasıyla

masaüstünden mobile geçiş de hızlandı. Küresel çapta mobil internet kullanımının son 1 yılda yüzde 67 oranında artarken Türkiye’de mobil internet kullanımında yüzde 179’luk bir artış mevcut. Yetkili-lerce yapılan açıklamalar Türkiye’de 4G teknolojisinin 2015 yılı sonlarına doğ-ru yaygın olarak kullanılacağına işaret ediyor. İhalesi Mayıs ayında yapılacak olan 4G, 3G teknolojisine göre en az on kat daha hızlı bir veri akışına sa-hip olacak. 2014 yılı üçüncü çeyreği itibariyle Türkiye’de yaklaşık yüzde 93,9 penetrasyon oranına karşılık

gelen toplam 71,9 milyon mobil telefon abonesi bulunmakta. Abone profiline bakıldığında 2014 yılı üçüncü çeyreğinde mobil abonelerin yaklaşık yüzde 57,1 ini ön ödemeli abonelerin oluşturduğu, faturalı abone oranının ise yüzde 42,9 olduğu görülmekte. Avrupa ülkelerinde ise faturalı abone oranı yaklaşık olarak yüzde 60. Ülkemizde de 4G, tüm il ve ilçe merkezleri dahil olmak üzere, otoyollar, karayolları ve hızlı tren hatlarını kapsayacak. Elbette bu ye-nilik nüfusun neredeyse yüzde 50’sinin aktif sosyal medya kullanıcısı olduğu ve günde 2,5 saate yakınını sosyal med-yada geçirdiği bir ortamda büyük önem taşıyor.

5G çok uzak değilTürkiye bir yandan 4G teknolojisiyle tanışmayı beklerken bir yandan da yavaş yavaş 5G için Ar-Ge planlarına başlıyor. 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’na göre, dünyada bu alandaki gelişmeler ülkemizde de yakından takip edilecek. Türkiye’nin 5G araştırmalarında aktif rol almasını öngören plan özellikle yerli sanayi kuruluşlarını bu teknolojiye adapte edebilmek için teşvikler barındırmakta. 5G’ye ilişkin standartların ve tesis edilecek şebekelerin 2020 sonrası için gündeme geleceği öngörülüyor.



TELKODER: “Dünyadaki sanal mobil şebeke pazarı 45 milyar dolar, Türkiye’de ise maalesef sıfır”TELKODER, yaklaşan 4G ihalesi kapsamında çeşitli tartışmalara da sahne

olan Türkiye mobil iletişim pazarına ilişkin önemli bir konuya dikkat çekti. 4G ihalesi ile yaklaşık 2,5 milyar dolarlık bir gelir kazanacak olan

devletin, ihale şartnamesine eklenecek bir madde ile ülkemiz telekomünikasyon sektörünü dünyada 45 milyar dolara yaklaşan dev bir pazarın parçası haline getirebileceğine dikkat çekti. Bu yaklaşıma göre devletin ihaleden elde edeceği tek seferlik gelir dışında, Sanal Mobil Şebeke Hizmeti şirketlerinin hizmet sunmasına izin verilmesiyle birlikte devlet için orta ve uzun vadede sağlanabilecek ek gelirler yaratılabileceği açıklandı.

Faaliyete Geçecek 89 Işletmeci, Devlet Için Önemli Gelir Kaynağı Oluşturabilir2009 yılından bu yana Türkiye’de 89 işletmeci Sanal Mobil

Şebeke Hizmeti (SMŞH) lisansı almış olmasına rağmen bunların hiçbirinin faaliyete geçememiş olmasının Türkiye ekonomisi için büyük bir fırsatın kaçırılması olduğunun altını çizen TELKODER, 4G ihale şartnamesine SMŞH ilgili eklenecek maddelerin devlet için yeni ve çok önemli bir gelir kaynağı

oluşturabileceğini belirtti. Konuyla ilgili olarak TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, “4G lisans şartnamesinde Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (SMŞH) işletmecilerine kapasite ayrılması maddesi mutlaka yer almalı. Dünyada bunun çok sayıda örneği mevcut. Fransa’da gerçekleştirilen 4G ihalesinde, SMŞH’lere kapasite ayıran GSM işletmecilerine ihalede öncelik sağlandı. Dünyada SMŞH’lerin yıllık geliri 45 milyar dolar civarında. Türkiye ise bu büyük pastadan pay almayı maalesef kaçırıyor. Yakında gerçekleştirilecek olan 4G ihalesinde, SMŞH işletmecilerine kapasite ayrılması ön koşul olmalı” dedi.



RSA Araştırma Sonucu:Şirketlerin Yarısından Fazlası Saldırılara Hazır DeğilEMC’nin Güvenlik Birimi RSA, otuz ülkeyi kapsayan ve Global 1000

listesinde yer alan dünyanın öncü güvenlik firmalarının üyesi olduğu SBIC’nin sonuçlarını sektörün geneliyle karşılaştıran Güvenlik İhlallerine

Karşı Hazırlıklı Olma Araştırmasının sonuçlarını açıkladı. SBIC’yi en iyi uygulamalar konusunda referans alarak elde edilen sonuçlar, geniş nüfusa oranla işletmelerin çoğunluğunun günümüzün gelişmiş siber tehditlerine karşı yeteri kadar hazırlıklı olmadığını ortaya koyuyor. Anket raporu, SBIC’nin açıkları kapatmak için getirdiği önerilerle birlikte, gerçek dünyanın güvenlik pratikleriyle ilgili içgörüler sağlayarak teknolojideki açıkları öne çıkardı. Araştırma, güvenlik ihlallerine karşı hazırlık ve müdahaleye yönelik önlemlere dört ana konu içinde odaklanıyor: • Olaylara Müdahale• İçerikle ilgili İstihbarat Toplama• Analitik İstihbarat• Tehditlerle ilgili İstihbarat ToplamaSonuçlar, işletmelerin hasar verici güvenlik ihlallerine dönüşen siber saldırıları daha etkin biçimde tespit etmelerine, müdahalede bulunmalarına ve durdurmalarına olanak sağlayacak teknoloji ve en iyi uygulamaları benimsemelerinde hâlâ sorun yaşadığını gösteriyor.İşletmelerin Yüzde 30’unda “Olaylara Müdahale Planı” Dahi YokOlaylara Müdahale, sayısı her geçen gün artan siber saldırılara karşı daha etkin müdahalede bulunmak için geliştirilmesi ve sürekli olarak bilenmesi gereken bir özellik olarak öne çıkıyor. Araştırmanın sonuçları SBIC’ın teknolojik açıdan üstün olan üyelerinin Olaylara Müdahale fonksiyonunu geliştirdiğini gösterirken, araştırmaya katılan sektördeki diğer işletmelerin %30’unun uygulamakta olduğu bir Olaylara Müdahale Planı’na sahip olmadığını ortaya koyuyor. Ayrıca plana sahip olan işletmelerin %57’si bu planlarını hiç güncellemediklerini ya da gözden geçirmediklerini itiraf ediyor.Araştırmada İçerikle İlgili İstihbarat Toplama, kritik varlıkları tanımlamak ve takip etmek için mevcut araçlardan, teknolojiden ve işlemlerden elde edilen farkındalığı da ölçtü. SBIC üyelerinin tümü veri toplama ve merkezi uyarı sistemi özelliklerine sahipken, araştırmaya katılanların genelinin %55’inde bu özellikler eksik ya da yeterli değil. Bu da onları birçok tehdit karşısında adeta kör durumda bırakıyor. Yanlış pozitiflerin tanımlanması hala zor bir görev olarak algılanıyor. Araştırmaya katılanların genelinin yalnızca %50’sinin yanlış pozitifleri

tanımlamak için resmi bir planı bulunurken, SBIC üyelerinin %90’unda gelecekte karşılaşılabilecek olumsuz olayları azaltmak için otomatik siber güvenlik teknolojileri ve verileri güncelleyen bir süreci bulunuyor.İşletmelerin çoğu SIEM sistemleri aracılığıyla temel kayıtların alınmasının yalnızca kısmi bir görünürlük sağladığının farkında. Araştırmanın geneline

bakıldığında, katılımcıların %72’sinin kötü amaçlı yazılımlara ya da uç noktada adli bilişim sistemlerine (endpoint forensics) erişimi var. Buna karşın yalnızca %42’si veri paketi yakalama ve net akış analizi gibi özellikleri de içeren daha karmaşık ağ bilişim sistemleri için gereken fonksiyonlara sahip. Dış Tehditlerle ilgili istihbarat toplama ve bilgi paylaşımı da işletmelerin, saldırganların mevcut taktik ve gerekçeleri hakkında güncel kalmaları için kilit önem taşıyan işlemler. Araştırma sonuçları, katılanların yalnızca %43’ünün bu çalışmalarını desteklemek için dış tehditlerle

ilgili istihbarat kaynaklarından yararlandıklarını ortaya koyuyor. Ne yazık ki, başarıyla sonuçlanan güvenlik ihlalleri, bilinmesine rağmen üzerinde çalışılmamış zayıf yönleri hedef alıyor. Araştırmaya katılanların genelinin yalnızca %40’ının aktif bir zayıf ve savunmasız yönlerin yönetimi programı bulunuyor. Bu da güvenlik programlarının saldırganların daima bir adım önünde olmasını oldukça zor hale getiriyor.

YÖNETICI GÖRÜŞLERI:Dave Martin, RSA, Güvenlik Direktörü, “İşletmeler, işletmeleri içindeki operasyonel riskleri daha görünür kılmak için çaba gösteriyor. Bilgi güvenliği bu risklerden yalnızca biri. Birçok işletme güvenlik risklerini etkin biçimde kontrol altına aldıklarını düşünürken, yine de daha büyük operasyonel bir risk stratejisine ihtiyaç duyuyorlar. Bu araştırmanın sonuçlarının da gösterdiği gibi Olaylara Müdahale Planı’nın hazırlanması dinamik bir süreç ve genellikle de işletmeler, planları yeni tehditlere yönelik olarak değerlendirmeyi atlayabiliyor. Sonuç olarak da sistemlerini, verilerini ve altyapılarını saldırılara karşı savunmasız bırakabiliyor”

Ben Doyle, Thales Avustralya ve Yeni Zelanda, Bilgi Güvenliği Direktörü, “İnsanlar ve süreç, olaylara müdahalenin kilit unsurları olduğundan teknolojiden daha kritik önem taşıyor. Öncelikle, en kritik anda kafa karışıklığını önlemek için güvenlik operasyonlarından sorumlu ekiplerin görev tanımları net bir şekilde belirlenmiş olmalı. Ancak önemli bir güvenlik krizi sırasında görünürlüğe ve tutarlı iş akışlarına sahip olmak da en az bunun kadar önemli.”



Bugünlerde her yerde adını duyduğumuz Jani nedir?Adını giderek daha çok duymaya başlayacağımız Jani, akıllı telefonları anahtar olarak kullanılmasını sağlamak için tasar-lanmış bir çözümdür. Jani yeni nesil teknolojilerden besle-nen bir akıllı giriş sistemidir ve akıllı telefonlarımızı anahta-ra dönüştürecektir. Ve bu çözüm insanları anahtar, kart ve kumanda taşıma derdinden, güvenlik zaafiyetlerinden ve vakit kaybından kurtaracaktır. İnsanlar Jani’yi kullanmaya başladıktan sonra elleri doluyken apartman kapılarını rahat-ça açacak, ziyarete gelen misafirlerine uygulama üzerinden anahtar gönderebilecek, misafirlerinin otopark girişlerinde bekletmeyecek ve anahtar, kumanda, kart kaybetmek gibi güvenlik zaafiyetleri ortadan kalkacaktır. Ulaşmak istediğimiz kullanıcı kitlesi de kullanım alanları da oldukça geniş çünkü Jani, apartman kapıları, otopark bariyerleri, garaj kapıları, turnikeler ve aklınıza gelebilecek birçok giriş sisteminde kullanılabiliyor. Kullanıcı kitlesi ve kullanım alanları oldukça geniş olan Jani’nin kurulumu ve kullanımı da oldukça kolay. Sistem; Jani cihazı ve akıllı te-lefonlara indirilen Jani uygulamasından oluşuyor. Mevcut kapı/garaj/ bariyer sistemlerine monte edilen Jani cihazı, montesi gerçekleşir gerçekleşmez telefon uygulaması ile etkileşime geçiyor ve kullanıma hazır hale geliyor. Uygula-manın kurulması ile insanlar, az önce de dile getirdiğim gibi, güvenli ve hızlı giriş sağlamaya, aile üyeleri, arkadaş ve mi-safirleriyle anahtar paylaşımaya aynı zamanda Jani’nin ek özelliklerinden yararlanmaya başlıyabiliyor. Ayrıca Jani giriş sistemine ek olarak mevcut giriş sisteminin kullanımına de-vam edilme imkanı sunuyor.

Jani projesinin gelişim evrelerinden kısaca bahsedebilir misiniz? Jani’nin fikir olarak ortaya çıkması Eylül 2014 tarihine denk gelmektedir. Böyle bir fikrin ortaya çıkma sebebi de çağımız-da akıllı giriş sistemi ihtiyacının ortaya çıktığını düşünme-mizde yatmaktadır. Yaptığımız araştırmalar sonucunda Eylül 2014 itibariyle (birinci nesil) Jani’nin işlevleri üzerine kafa yormaya başladık. Yoğunlaşacağımız alanların tayini, bu alan-ların ihtiyaçları üzerine yaptığımız araştırmalar ve çalışmala-rımız ile Jani bir fikir olmaktan çıkıp içeriği belirlenmiş bir

ürün haline geldi. Bu dönemde Jani’nin temel özellikleri olan apartman girişleri, otopark bariyerleri, garaj kapıları ve turni-keleri temassız geçişi sağlayacak olan Jani’nin; otomatik ve manuel mod, anahtar paylaşım ve kişisel hatırlatıcı özellikleri kurgulandı. Sonrasında, Ekim 2014’te, bir sonraki aşamaya gerçerek ürünümüzün endüstriyel, elektronik ve donanımsal tasarımı üzerine yoğulaştık. Mart 2015 itibariyle de Jani’nin ilk adımlarını daha hızlı şekilde atabilmesi için Indiegogo kampanyasını başlattık. Şimdilerde ise görsel, yazılı ve sosyal medya aracılığıyla ürünümüzün tanıtımını yaparak Haziran 2015’te kullanıma hazır olacak olan Jani’yi kullanıcılarıyla bu-luşturmak ve kullanıcılarına ürünümüzün özelliklerini doğru bir şekilde anlatmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

“Jani ile akıllı telefonlar her kapıyı açacak”

“Jani’nin hayatımıza katacağı en önemli

şey rahatlık. Bizi anahtar taşıma

derdinden, anahtar kalabalığından,

kartlardan ve kumanda gibi

araçlardan kurtaracak ve

günlük hayatımızda güvenli ulaşım ve hız kazanmamızı

sağlayacak. Jani’nin önemli

özelliklerinden bir diğeri ise anahtar paylaşma özelliği.

Jani uygulaması üzerinden istediğimiz

kişilerle kısıtlı bir zaman aralığında

ya da limitsiz şekilde anahtar

paylaşabileceğiz. Ve böylece anahtar

paylaşma özelliği ile sevdiklerimiz

için sürekli anahtar çoğaltmak, kumanda

satın almak, kart çoğalttırmak zorunda

kalmayacağız”

ONUR KILIÇ İŞ GELİŞTİRME YÖNETİCİSİ

SÖYLEŞİ

“Jani ile yola çıktığımız ilk gün hem dünya hem

Türkiye pazarında yer almak için

çalışmalarımıza başladık. Jani’nin çok

çeşitli ve esnek bir kullanım yapısına

sahip olması dolayısıyla tüm

dünyada kullanılan bir ürün olmasını

istiyoruz. Indiegogo kampanyamızın yanı sıra yabancı

yazılı ve sosyal medya aracılığıyla

da dünya pazarının nabzını tutuyor

ve ürünümüzün insanlara ulaşması

için o mecralarda da çalışmalarımızı

sürdürüyoruz. Hedef pazarlarımızı

belirlerken de bunları göz önüne

alarak belirlemiş bulunmaktayız.

Jani hayatımızda neleri de-ğiştirecek? Jani’ye neden ih-tiyaç duyacağız?Jani’nin hayatımıza katacağı en önem-li şey rahatlık. Bizi anahtar taşıma derdinden, anahtar kalabalığından, kartlardan ve kumanda gibi araçlar-dan kurtaracak ve günlük hayatımızda güvenli ulaşım ve hız kazanmamızı sağlayacak. Jani’nin önemli özelliklerin-den bir diğeri ise anahtar paylaşma özelliği. Yani; Jani uy-gulaması üzerinden istediğimiz kişilerle kısıtlı bir zaman aralığında ya da limitsiz şekilde anahtar paylaşabileceğiz. Ve böylece anahtar paylaşma özelliği ile sevdiklerimiz için sürekli anahtar çoğaltmak, kumanda satın almak, kart ço-ğalttırmak zorunda kalmayacağız. Ayrıca garaj ve otopark alanlarını misafirlerinizle paylaşmak akıllı telefonunuz-daki bir uygulama üzerinden hızlıca halledeceğimiz bir iş haline gelecek. Bununla beraber ve belki de en önemlisi Jani güvenli bir şekilde giriş ve çıkış yapmamızı sağlaya-cak. Özellikle çantalarımız ya da ceplerimizde taşıdığımız nesnelerin giderek tek bir yerde, akıllı telefonlarda, toplan-dığı çağımızda Jani, insanları bir şeyler taşıma ve kaybet-me derdinden kurtaracak, hayatlarına hafiflik ve güvenlik getirecek.

Benzer teknolojiler var mı? Varsa Jani ile aralarındaki fark nedir?Dünya pazarında kapı sistemleri üzerinde çalışan ürünler mevcut fakat Jani ile aynı işleve sahip değiller. Bu ürünler ağırlıklı olarak silindir kilit sistemleri üzerine uyarlanabilen ve akıllı telefon uygulamaları ile etkileşimli olarak çalışan ürünler. Bu ürünlere ek olarak sadece otopark girişlerinde ya sadece bariyerlerde ya da sadece turnikelerde çalışan ürünler de mevcut. Jani az önce özelliklerini dile getirdi-ğim ürünlerden farklılaşarak silindir kilit sistemleri üzeri-ne yoğunlaşmamış ve elektrik devresi ile çalışan tüm kapı-lar ve giriş sistemlerinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Örneklendirmek gerekirse apartman kapılarındaki oto-matlar, turnikeler, kart ve kumanda ile etkileşime geçerek açılan turnike, kapı ve bariyerler gibi.

Yurtdışında oldukça sık kullanılan bir platform olan Indiegogo’da başlattığınız kampanyanız-dan beklentiniz nedir? Kampanya başarısız olursa Jani projesi hayata geçemeyecek mi?Öncelikle Indiegogo kampanyamızdan beklentimizin ne olduğunu açıklamak isterim. Indiegogo’da başlattığımız kampanya dünya pazarına çıkmadan önce projelerin tanı-tıldığı bir yer olması dolayısıyla bizim için oldukça önemli. Özellikle trendlerin ve yeni teknolojilerin de izlenebildiği bu platformda projemizin yer alması, ayrıca projenin in-sanlarla birebir buluşması dolayısıyla da değerli. Ayrıca

projemizin insanların fikir, öneri ve görüşleri başta olmak üzere tüm kat-kılarına açık hale gelmesi oldukça bes-leyici bir sürecin de başlatıcısı oldu. Indiegogo kampanyamızı başlatma-mızın nedeni daha önce de dediğim gibi insanlarla interaktif bir şekilde ürünümüzün ilk adımlarını atmasını

sağlamak. Dünya pazarına açılmadan önce ilk adımımızı Indiegogo aracılığıyla insanlara ulaştırmak, onlarla fikir alışverişinde bulunmak, görüşlerini dinlemek ve katkıları ile adımlarımızı hızlandırmak istedik. Sonuç olarak Indie-gogo kampanyamızda hedeflediğimiz rakama ulaşmasak da Haziran 2015’te Jani pazarda yerini alacaktır. Şu an hedefimiz Jani ile pazara çıkacağımız Haziran 2015’e kadar görsel, yazılı ve sosyal medya aracılığıyla ürünümü-zün hem ülke içi hem de ülke dışı birçok insana ulaşması-nı sağlamak ve insanların akıllarına takılan sorulara cevap vermektir. Özellikle güvenlik ile ilgili soru işareti kalma-ması adına kısa zaman içinde, Jani’nin güvenlik konusun-da ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak için bir yarışma (hac-kathon) düzenleyeceğiz. Kısacası Indiegogo’da istediğimiz hedefe ulaşsak da ulaşamasak da, asıl hedefimiz Haziran 2015 itibariyle Jani ile ilgili tüm soru işaretlerini ortadan kaldırmış bir şekilde pazara hızlı bir giriş yapmaktır.

Peki dünya pazarındaki hedefleriniz nelerdir?Jani ile yola çıktığımız ilk gün hem dünya hem Türkiye pazarında yer almak için çalışmalarımıza başladık. Jani’nin çok çeşitli ve esnek bir kullanım yapısına sahip olması dolayısıyla tüm dünyada kullanılan bir ürün olmasını istiyoruz. Dünya pazarındaki yerimizi tayin etmek için Indiegogo’da yürüttüğümüz kampanyamız, az önce de dile getirdiğim gibi bizim için oldukça önemli. Indiegogo kampanyamızın yanı sıra yabancı yazılı ve sosyal medya aracılığıyla da dünya pazarının nabzını tutuyor ve ürünü-müzün insanlara ulaşması için o mecralarda da çalışma-larımızı sürdürüyoruz. Hedef pazarlarımızı belirlerken de bunları göz önüne alarak belirlemiş bulunmaktayız.



Bilgi odası, 2008 yılında farklı alanlara yönelik verita-banı oluşturmak ve bu veritabanları üzerinden şir-ketlere katma değerli hizmetler sunmak amacıyla

kuruldu. İlk projemiz olan www.bsnods.com’u (BSNODS) halkla ilişkiler ve iletişim danışmanlığı sektörü için özel olarak geliştirdik ve aynı yıl kullanılmaya başlandı. Şu anda bu çözümü, Türkiye’nin en önemli PR ajanslarının da bulunduğu 180’in üzerinde ajans ve 70’den fazla kurum kullanıyor. BSNODS müşterileri, Türkiye’deki ulusal veya yerel gazete, dergi, televizyon, radyo ve internet siteleri ile bu yayınlar-da görev yapan basın mensuplarının iletişim bilgilerine bir tıkla ulaşabiliyorlar. Sadece kendilerinin erişimine açık bir izleme alanında bilgiyi yayın türü, periyodu, yayın alanı, hedef kitlesi, sektörü ve konusu bazında sorgulayabiliyor ve istediği listeyi oluşturabiliyorlar. Gazetecilerin mezun olduğu okul, medeni hali, taraftarı olduğu takım gibi bil-

gileri de sadece kendi görüntüleyebildiği alanda tutabi-liyorlar. Müşteriler farklı kategorilerde hazırlanmış geniş kapsamlı basın listelerine, hazırladıkları basın bültenlerini doğrudan gönderebiliyorlar. Ulusal, sektörel ve yerel 7225 yayının ve 21516 gazetecinin yer aldığı BSNODS veri taba-nından hafta içi Türkiye genelinde 19.000’in üzerinde ga-zeteciye basın bülteni gönderimi yapılıyor.

Hizmet kalitemizi yükseltebilmek üzere performans odaklı bir ödüllendirme sistemini kullanıyoruzBilgi odası olarak veritabanında yer alan mecra ve gazeteci bilgilerini güncel tutabilmek amacıyla sürekli telefonla ara-maları gerçekleştiriyoruz. Aramalar sırasında iletişimin ke-sintisiz olması, harcanan sürenin optimize edilmesi bizim için azami önem taşıyor. Öte yandan çalışan verimliliğimizi artıracak ve performansa dayalı ödül sisteminin gerektiği gibi uygulanabilmesini sağlayacak, esnek ve genişleyebilir

“Verimliliği artıran tümleşik ve yaratıcı çözümler”

“Gerek global ölçekte büyüme

planlarımız, gerek teknolojideki

gelişmeler, gerekse değişen ihtiyaçlar

bizi tümleşik teknolojilere yönlendirdi”

AYDIN SÜN, BİLGİ ODASI YÖNETİCİ ORTAK

SÖYLEŞİ

“Büyümekte olan bir şirketin en temel ihtiyacı,

mevcut teknolojilerine entegre bir biçimde

işleyecek, gelişen ve farklılaşan ihtiyaçlara göre

genişleyebilecek, kaynakları optimal düzeyde kullanan

bir iletişim altyapısıdır.”

bir iletişim altyapısı bizim en önemli ihtiyacımız. Tüm ihtiyaçlarımızı tek elden yönetebileceğimiz bir çözüme odaklanarak Karel UCAP Tümleşik İletişim Uygulama Platformunu seçtik. Karel UCAP çalışan-larımızın masaüstü telefonlardan numara çevirme, yanlış̧ numara çevirmekten kaynaklanan aramayı tekrarlama gibi zaman kayıplarının oluşması engel-leniyor. Tümleşik mesajlaşma özelliği sayesinde, ça-lışanlar telefon görüşmesi yaparken cevaplayama-dıkları çağrıların sisteme sesli mesaj bırakabilmesi ve bu mesajların çalışanlara e-posta olarak gönderil-mesi ve dinlenebilmesi sağlanıyor.Çalışanlarımızın performansını ve buna bağlı ola-rak hizmet kalitemizi yükseltebilmek üzere per-formans odaklı bir ödüllendirme sistemini kulla-nıyoruz. Karel UCAP detaylı çağrı raporları bize operatörlerimizin arama detaylarına göre verimli-liklerini takip ederek, çalışan verimliliklerini ölçebil-memize imkan veriyor.Büyümekte olan bir şirketin en temel ihtiyacı, mev-cut teknolojilerine entegre bir biçimde işleyecek, gelişen ve farklılaşan ihtiyaçlara göre genişleye-bilecek, kaynakları optimal düzeyde kullanan bir iletişim altyapısıdır. Karel UCAP’in esnek ve kolay genişleyebilir yapısı bize büyüme sürecinde olu-şabilecek personel artışı, çok lokasyonlu yapı gibi ihtiyaçlarımızı tümüyle karşılıyor. Kesintisiz ve sürdürülebilir iletişim bizim işimizin esasını oluştu-ruyor. Karel UCAP’in yedeklenebilir yapısı olası her türlü aksaklık sonrasında, iletişimin kesilmeden ye-dek üzerinden sürdürülmesine imkan veriyor. Bilgi odasının kendi arayüzü ile bağlantılı çalışan Karel UCAP, sahip olduğu web tabanlı kullanımı kolay ara yüzü sayesinde, internetin olduğu her noktada, sis-temin BT çalışanlarımız tarafından yönetilebilmesi mümkün hale geldi. İş süreçlerindeki iyileşmeye bağlı olarak hizmet kalitemizdeki iyileşmeye ek olarak, iletişim giderlerimizde ciddi bir tasarruf sağ-lıyor.

Bizim için girişi zor olan pazarlarda ise iş ortağı modeli ile hizmet vermeyi amaçlıyoruzGerek global ölçekte büyüme planlarımız, gerek teknolojideki gelişmeler, gerekse değişen ihtiyaçlar bizi bulut tabanlı teknolojilere yönlendirdi. Fakat standart bir sanallaştırma hizmeti ihtiyaçlarımızı ne yazık ki karşılayamıyor. Bu nedenle biz de tüm alt-yapımızı servis tabanlı olarak dünyanın en büyük bulut sağlayıcısı olan Amazon Web Services (AWS) üzerine inşa ettik. Şu anda sunucularımız AWS’nin İrlanda’daki datacenterında bulunuyor. Yine İrlanda’da bulunan iki farklı da datacenterda tüm

sistemin gerektiğinde devreye girebilecek yedekleri duruyor. Bu sayede BSNODS sunucuları müşterile-re ve medya mensuplarına 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyor. BSNODS verileri günlük olarak ye-deklenerek, iki farklı fiziksel ortamda saklanıyor.Küresel bir oyuncu olmak amacıyla 2014’te çalış-malarımıza başladık. Çözümümüzün ismini de tüm dünya dillerinde sorun yaşamadan kullanılabile-cek olan ama aynı zamanda Anadolu medeniye-tinin bir parçası olan Faselis ile değiştirdik. Bu yaz Hollanda’da Hollanda PR sektörüne yönelik olarak faaliyetlerimize başlıyoruz. Yıl sonuna kadar da ABD pazarına yönelik olarak California’da bir ofisi-miz faaliyete başlayacak. 2016 yılında ise Amster-dam’daki Avrupa merkezimizden 16 AB üyesi ülke-de ve California’daki ofisimizden de ABD’de tüm PR ajanslarına hizmet veriyor olacağız. Öte yandan bi-zim için girişi zor olan pazarlarda ise iş ortağı mode-li ile hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Bu konudaki ilk iş ortaklığımız ise Güney Afrika ile başladı. Faselis Güney Afrika da Haziran ayında ajanslar tarafından kullanılmaya başlayacak. En geç 2017 yılı sonuna kadar da tüm güçlü PR pazarlarında yerel olarak fa-aliyet gösteriyor olacağız. Karel UCAP’in mekandan bağımsız yapısının özellik-le bu genişleme sürecinde bize destek olacağını gör-dük. Karel UCAP Tümleşik iletişim çözümü ile bir-birinden uzak noktalarda, farklı şehir ve ülkelerdeki çalışanlarımız video konferans desteği, hızlı iletişimi destekleyen durum bilgisi tabanlı anlık mesaj yete-nekleri, hızlı dosya paylaşımları ile aynı odadaymış gibi iletişim kurabilecek ve çalışabilecekler.


YILLIK ABONE BEDELİ

11 SAYI ¨50

Temmuz-Ağustos sayıları birleşik tek sayı olarak çıkan Tele.com.tr Dergimize, 11 sayı abone olarak, hem daha ucuza alın, hem de piyasaya çıkmadan önce adresinize teslim edilsin.

tele.com.tr’ye abone olmak istiyorum.......................

Adı soyadı :........................................... Firma adı :..................................................................................

Mesleği :........................................... Doğum yeri :..................................................................................

Görevi :........................................... TC Kimlik no :..................................................................................

Teslim adresi :.....................................................................................................................................................................

İlçe :............................................ Posta kodu :...........................İl :...................................................

Tel :............................................ GSM tel :.........................................Faks :..............................................

E-mail :....................@..................... Vergi dairesi :...........................Vergi / Kimlik no:.............................

° HAVALE

° POSTA ÇEKİ ° KREDİ KARTIMDAN TAHSİL EDİNİZ

Banka hesap numaralarımız:YKB Mecidiyeköy - Şube Kodu : 082- Hesap : 63719321 - TR42 0006 7010 0000 0063 7193 21Garanti Ortaklar Caddesi - Şube Kodu : 357- Hesap : 6298343 - TR79 0006 2000 3570 0006 2983 43T. İş Bankası Mecidiyeköy - Şube Kodu : 1089- Hesap : 768118 - TR68 0006 4000 0011 0890 7681 18

Posta Çeki hesabı 1602181 Bahçelievler-İstanbuladresine gönderebilirsiniz

( ) VISA ( ) MASTERCARD

Kart no: ............................................................................................Güvenlik kodu: .................................................................................

Son kullanma Tarihi: .......................................................................

Tarihi ...................... İmza:

Kredi kartınızın arka yüzündeki numaranın son üç hanesini yazın

P ProductsA10G XENPAK/X2/XFP/SFP+40G QSFP+,40G LRD CFP10G&40G

155M622M

1.25G2.5G 4G

10G40G

100G

iLE BAĞLANIN

FiBER TEKNOLOJiSiNE

LONGLINE

long.indd 2 29.05.2014 15:27:58

longline.com.tr T0212-321-75-15

tele.com.tr nisan 2015

Documents