gscimbom fanzin 15. sayı

34
GSCimbom Fanzin 1

Upload: gscimbom

Post on 22-Mar-2016

240 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

GSCimbom Fanzin 15. Sayı

TRANSCRIPT

Page 1: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

1

Page 2: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

2

GSCimbom Fanzin EDİTÖR Semih AKPINAR [email protected]

Turkcell Süper Lig 16. Hafta_________________________________SF.3 GSCimbom Oluşumu(Abdullah Taşan ve Mustafa Gürpınar)________SF.4,5,6 Bir Derbi Yazısı(Alaaddin Arslan)_____________________________SF.7,8 Galatasaray ve Devre Analizleri(Kansu Vargün)_______________SF.9,10,11 Yetmez Yıldırım’a 4–2 Yetmeez(Anıl Tatar)_________________SF.12,13,14 Hakan Şükür Röportajı(Kaan Aslan)________________________SF.15,,,19 Haftanın Panoraması(Zafer Büyükavcı)__________________________SF.20 Ters Köşe(Zıt Tamkarşıt)_________________________________SF.21,22 Önümüzdeki Maç(Semih Akpınar)______________________________SF.23 Bir Milan Baros Araştırması(Kaan Aslan)_____________________SF.24,25 Üyelerimizden Köşesi(B.İlhan Sözgen)_______________________SF.26,27 Erkek Basketbol________________________________________SF.28,29 Galatasaray Erkek Basketbol Takımı(A.Çağlar Torun)_________SF.30,31,32 Bayan Basketbol__________________________________________SF.33

Page 3: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

3

TURKCELL SÜPER LİG 16.HAFTATURKCELL SÜPER LİG 16.HAFTATURKCELL SÜPER LİG 16.HAFTATURKCELL SÜPER LİG 16.HAFTA

GALATASARAY: 4 GALATASARAY: 4 GALATASARAY: 4 GALATASARAY: 4 –––– BEŞİKTAŞ: 2 BEŞİKTAŞ: 2 BEŞİKTAŞ: 2 BEŞİKTAŞ: 2

Turkcell Süper Lig'in 16. haftasında Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı'nda Beşiktaş ile karşılaştı. Baros’un hat-trick yaptığı maçtan takımımız 4–2 galip ayrıldı!

Stadyum: Ali Sami Yen Tarih: 21 Aralık 2008 Saat:19.00 Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Aleks Taşçıoğlu / 4. Hakem: Abdullah Yılmaz TV: Lig TV İnternet: www.galatasaray.org

Galatasaray De Sanctis, Servet, Meira, Hakan Balta, Barış, Ayhan, Mehmet Topal, Arda, Lincoln, Nonda, Baros Beşiktaş Rüştü, Seric, Zapotocny, Gökhan, Ekrem, Holosko, Cisse, İbrahim Toraman, Tello, Delgado, Nobre

Goller: 8' Servet, 13' Delgado, 14' Baros (p), 53' Baros, 54' Holosko, 68' Baros (p)

Sarı Kartlar: Delgado, Zapotocny, Meira, Ayhan Kırmızı Kart: 50' Delgado

Page 4: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

4

Mustafa GÜRPINAR ve Abdullah TAŞAN’dan Mustafa GÜRPINAR ve Abdullah TAŞAN’dan Mustafa GÜRPINAR ve Abdullah TAŞAN’dan Mustafa GÜRPINAR ve Abdullah TAŞAN’dan

GSCimbom oGSCimbom oGSCimbom oGSCimbom oluşumu ve gelişimi…luşumu ve gelişimi…luşumu ve gelişimi…luşumu ve gelişimi… GSCimbom Oluşumu, Yeniden Yapılanması, Amaçları ve Hedefleri; Öncelikle GSCimbom ‘un nasıl doğduğunu anlatmak gerekirse, 2006 yılının başlarında Oğuz Serdar ismiyle bilinen bir Galatasaray ’lı renktaşımızın, FM (Football Manager) oyun sitesinin yanında, forum sitesi olarak kurulduğunu belirtebiliriz. Sitenin ilk yıllarında görülen üyeler, büyük çoğunlukla FM ’de çıkan reklâm ve tanıtım sayesinde oluşmuştur. Her geçen gün üye sayısı çoğalan ve değerlenen site, 2007 yılı yaz aylarında köklü yönetim değişiklikleri yaşadı ve sonrasındaki düzenlemelerle, Alaaddin ARSLAN arkadaşımızın sırtladığı bir forum haline geldi. 2007 ve 2008 yılları arasında forum birçok yeniliklerle karşı karşıya kaldı ve çok başarılı bir dönem geçirdi. Bu yenilikler içerisinde, İl temsilcilikleri, GSCimbom Dergisi (sonradan adı Fanzin olarak değişti), Portal, forum ana sayfasındaki Playlist vb. aklımıza gelen büyük yeniliklerdendi. Kuruluşundan 2008 Nisan ayına kadar Oğuz (Serdar) ALKAÇIR ve abisinin (Kürşat ALKAÇIR) yönetimi altında olan site, kazandığı ivme ile dikkat çekti ve bu tarihlerde, siteye taliplerin olduğu ve satılabileceği ilk kez ifade edilmeye başlandı. Önümüze sunulan 2 seçenek ise şunlardı;.

Page 5: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

5

1. Siteyi Galatasaray yönetimindeki muhaliflerin satın alması, 2. Site içerisinden birilerinin alıp yola devam etmesi.

02.10.2008 tarihindeki Bellinzona maçı öncesinde bu kararı alabilmek üzere, yönetim kadrosu GS Çadır Store arkasındaki Cafe Crown’da toplandı. Siteyi almaya aday kişiler olarak bizler Abdullah TAŞAN ve Mustafa GÜRPINAR birbirimizi ilk kez bu toplantı da tanıdık. Burada en önemli unsur, hem site sahipleri ve hem de yönetim kadrosu arasında oluşan müthiş güven duygusudur. Teknik yönetim olarak; Alaaddin ARSLAN önderliği ve Kansu VARGÜN + Birkan EROL desteği ve diğer yönetici arkadaşlarımızın müthiş özverisiyle bu işe giriştik. Böylelikle bu toplantıda alınan kararlara istinaden, site 14.10.2008 tarihinde Abdullah TAŞAN ve Mustafa GÜRPINAR ortaklığına geçiş yaptı. Sitenin hızla geliştirilmesi için her şeyin seferber edildiği dönemde, bize eski site sahibi tarafından vaat edilen teknik destek hizmetlerinde sorunlar yaşadık. Sorunların en büyüğü ise bildiğiniz gibi eski server’da ki tüm dataların silinmesi ve server bağlantımızın iptal edilmesidir. O günlerde forumun kapalı oluşu, çözüm adına elimizden hiçbir şey gelmemesi, ilgililere ulaşamamamız, sorunu ve gelişmeleri bilmememiz bizleri gerçekten çok üzdü ve moralimizi oldukça bozdu. Forumun kapalı kalıp, üyelerimiz gözünde prestij kaybetmektense radikal kararlar almamız gerekiyordu. İşte bu kararlar, tam anlamıyla GSCimbom ‘un yeniden doğuşunun başlangıcı olacaktı. Aldığımız karar; forumu “0” dan yeniden kurmak, bağımlı olduğumuz tüm diğer 3. kişilerden bağımsız hale gelmek ve kendi ayaklarımızın üzerinde durmaktı. Siteyi tekrardan kurmak kolay değildi, mali yükü ağırdı, üstelik tüm detaylara hâkim olmadığımızdan, çok zorlandığımız aşamalar da oldu. Bu dönemde şansızlık ve olumsuzluklar da pek yakamızı bırakmadı. Bu aşamada da mevcut yönetim kadromuzun özveriyle ve üyelerimizin de bize oldukça sıcak şekilde sahiplendiğini görmemiz ise, bize aradığımız morali verdi. Bu süreçte teknik anlamda görev alan yönetici arkadaşlarımız; Alaaddin ARSAN, Kansu VARGÜN ve Birkan EROL arkadaşlarımızın ve yeni oluşumumuzu sahiplenen üyelerimizin emeğinin hakkını ödemek gerçekten zor. Çektiğimiz o eziyet dolu günler şimdi gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçiyor ve kocaman bir “vay be” diyesimiz geliyor. Yeniden yapılanmamızdaki amaç ve hedefler ise şunlardır; Artık forumumuz, bundan sonra benzer sorunlar yaşamamak için tam bağımsız ve server transferinin de tamamlanması ile birlikte, tam performansla hizmete hazır duruma gelmiş durumdadır. Yeniden yapılanmaktaki vizyon ve hedefimiz, camia üzerindeki oluşmuş eski imajımızı çok daha iyi noktalara gelecek şekilde geliştirmek, çok sayıda küçük parçadan oluşan Galatasaray forumlarının en büyük/güçlü/aktif halkası, diğer bir deyişle; “Galatasaray ‘ımızın internetteki kalesi“ ve Galatasaray Spor Kulübü ‘nün öncelikli “taraftar forumu” olmaktır.

Page 6: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

6

Bunu sağlayabilmek amacıyla yeniden yapılanmış forumumuzda, birçok yeni proje başlatılmıştır. Bunlar arasında;

• Medya Kurulu ‘nun oluşturulması, forum içi ve dışından ünlü isimlerle röportajlar,

• GS Store ‘dan hediye ödüllü promosyon kampanyaları, • Türkçemizi geliştirmek adına Türkçe Ekibi kurulması, • GSCimbom Radyo, • GSCimbom spiker ve canlı maç anlatımları, • GSCimbom Fanzin vb.

Bu projelerin yanında; - GSCimbom Radyo - Portal - uA-GSCimbom Pankart Stat İçi - GSCimbom Store Yakın zaman içerisinde hayata geçecek olan yeni projelerdir:) Projelerimizin devam edeceğini ve sizlerle birlikte büyüyeceğimizi bilgilerinize sunuyor, sizlere de iyi forumlar diliyoruz. Sevgi ve saygılarımızla, Abdullah TAŞAN – Mustafa GÜRPINAR

Page 7: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

7

Alaaddin ARSLAN ve Derbi YazısıAlaaddin ARSLAN ve Derbi YazısıAlaaddin ARSLAN ve Derbi YazısıAlaaddin ARSLAN ve Derbi Yazısı…………

Futbol ve Skibbe Uzun zamandır yazdığım yazılarımda Skibbe'yi eleştiriyorum diye tepkiler alıyorum. Sezon başından beri takım hakkında ne söylediysem hepsi bir bir gerçekleşti. Ben kâhin değilim sadece futbol ile ilgili yeterli bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum. Gerçi Skibbe'nin yaptıklarıyla ilgili pek futbol bilgisine sahip olmaya gerek yok ya neyse :) Skibbe geldi geleli Galatasaray takımı futbol oynamayı unuttu bana kalırsa. Galatasaray'ın başarılarının önündeki tek engel M.Skibbe'dir. Herkes Skibbe'den çok memnun. Ancak takımın bugüne kadar rahat rahat kazandığı bir maça şahit olamadım. Neredeyse kazandığı her maçı bireysel yeteneklerini kullanan Kewell, Arda, Baros ve Lincoln isimli yıldızlarla kazandı. Bu 4 futbolcunun aralarındaki uyum çok iyi ama kötü olduğu zamanda maalesef Galatasaray kötü oynuyor ve puan kaybediyor. Bu anlattığım olayın en iyi örneği yılın son derbisinde Galatasaray-Beşiktaş futbol maçında gerçekleşti. Maçın başında Servet'in attığı gol sanki galibiyetin habercisiydi. Tabi golün hemen ardından hatalar serisinden kaynaklanan bir gol yenmesi tüm moralleri bozdu. Ama bireysel yetenekler günündeydi ve sahneyi devraldılar. Arda'nın çok akılcı bir şekilde yaptırdığı penaltı Galatasaray'ın Baros'la öne geçmesini sağlamıştı ama maalesef takım halinde oynanmayan futbol gollerin yenmesine sebep oluyordu. Evlere şenlik Beşiktaş defansı sayesinde 4 gol ile galibiyeti aldı Skibbe ve takımı. Böyle kaliteli bir takımın 2.sınıf oyunculardan oluşan bir Beşiktaş takımından çok basit hatalardan kaynaklanan 2 gol yemesi açıkçası çok düşündürücü. Bu maç daha farklı olabilirdi. Nasıl diye soracak olursak açıklaması çok basit; İkinci devre verim alınamayan Shabani Nonda'nın yerine girecek olan bir Aydın Yılmaz skorun değişmesine fazlasıyla yardımcı olurdu.

Page 8: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

8

Nonda'nın Performansı Uzun zamandır forma şansı bulamayan Shabani Nonda çok çok önemli bir derbide forma şansı buluyordu. Beşiktaş'ın defansının evlere şenlik olmasına rağmen maç içerisinde hiçbir varlık gösteremedi Shabani Nonda. Nonda'daki bu performans düşüklüğünü kafasının karışık olmasına bağlıyorum. Onun yerine geçen Baros'un çok iyi bir performans sergilemesi sanırım onun moralini oldukça bozdu. Ancak şunu bilmeli ki kendiside iyi performans gösterdiğinde ona göre bir sistem oraya çıkacak ve forma şansı bulacaktır. Acilen kendisini devre arasında toparlamalı ve ikinci devre bomba gibi hazır olmalı. Tribünsel Sanat Galatasaray-Beşiktaş derbisinde tabii ki tribünler çok önemliydi. Gerek kulübün maddi geliri açısından gerekse rakip takım üstüne uygulanacak baskı açısından. 40 adet sopalı pankart ve konfeti şovuyla maça başlayan tribünler ilk devre fazla baskı kuramasa da ikinci devre yağmurla beraber fazlasıyla baskıyı kurdu. Özellikle Meksika dalgası ve rakip takım başkanına yapılan tezahüratlar oldukça mizahiydi :) Sanırım taraftara bir teşekkür borcumuz var...

Alaaddin ARSLAN

Page 9: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

9

Kansu VARGÜN’den GaKansu VARGÜN’den GaKansu VARGÜN’den GaKansu VARGÜN’den Galatasaray vlatasaray vlatasaray vlatasaray ve Devre e Devre e Devre e Devre

Analizleri…Analizleri…Analizleri…Analizleri…

Galatasaray ve Devre Analizleri Soğuk ve yağmurlu bir akşamda,bu hava rağmen tıklım tıklım dolu olan stadda Galatasaray,ezeli ve ebedi rakibi Beşiktaş’a karşı 4-2’lik net bir skorla galip gelmeyi bildi.Son yıllarda özellikle 4 büyüklerin müsabakalarında bol gollü karşılaşmalar izliyoruz bu da onlardan biriydi.Maça çıkan kadrolara baktığımızda Skibbe ve Mustafa Denizli’nin yaptığı tercihler,defansif bir anlayıştan çok ofansı tercih eden,iyi bir futbol izleyeceğimiz bir maçın göstergesiydi,nitekim öyle oldu.Galatasaray ev sahibi olmanın getirdiği yükle maça kontrollü başladı,Beşiktaş daha hızlı daha fazla saldıran taraftı.Fakat maçın geneline baktığımızda Galatasaray’ın bu kontrollü oyun yapısıyla topun mutlak hakimi olduğunu söyleyebiliriz. Maça asıl damgasını vuran şey ise atılan gollerin bireysel hatalardan kaynaklandığı.Galatasaray’a verilen penaltılar bir defans oyuncusunun yapmayacağı fakat hücum oyuncularının doğal refleksleriyle kaynaklanan “net” penaltılardı.Servet’in golünün mimarı Lincoln’ün sert ve muhteşem kavisli ortası ve yine Lincoln’ün Baros’un ayağına bıraktığı “al da at” cinsinden pozisyon.Beşiktaş’ın golleri ise yine Galatasaray’ın kademe hatasından kaynaklandı,fakat takdir etmek gerekir ki Beşiktaş’ın iki golü’de seyir zevki yüksek olan gollerdi. Skibbe Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiş, çünkü baktığımızda Beşiktaş’ta olumlu top yapan sadece iki kişi vardı, Tello ve Delgado.Mehmet Topal,Ayhan ve zaman zaman Barış’ın,Arda’nın bu ikiliye yaptığı etkili pres Beşiktaş’ın tüm oyun planını altüst etti.Zaten Delgado atıldıktan sonra takımda olumlu top kullanabilen sadece Tello kalınca Beşiktaş oyundan tamamen düştü.Bu dakikadan itibaren yapılacak bir değişiklikle farka gitmek yerine sakin oyunu tercih eden Skibbe,tercihinin ne kadar doğru olduğunu yine bize gösterdi.Sonuç olarak Galatasaray bu zor derbiden galip gelerek ligi iyi bir pozisyonda kapattı.

Page 10: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

10

Gel gelelim Skibbe’ye… Sakatların iyileşmesinden itibaren ortaya konulan iyi futbol, üst üste alınan 5 galibiyet Skibbe’nin bu takımda yapabileceklerinin bir göstergesidir. Skibbe geldiği günden itibaren Galatasaray’a yerden oynamayı öğretmiş, Lincoln’ü takıma kazandırmış ve Baros’a rekor istatistik yaptırmıştır. Bunların yanı sıra Skibbe, Galatasaray’a Avrupa’daki eski itibarını iade etmiş, Galatasaray’a deplasman galibiyetlerini hatırlatmıştır. Skibbe ve oynattırdığı futbol sayesinde Galatasaray, tekrardan Avrupa gazetelerinin manşetlerine çıkmıştır. İşte bu noktada, bunları gördükten sonra hala nedensizce Skibbe’yi eleştirmek, ona korkak demek cehaletin ta kendisidir. Bu kadar kısa sürede kaydettiği bu başarı ile Skibbe sonuna kadar

desteklenmelidir. Kim bilir Skibbe yeni bir Derwall olmasın? Sezonu değerlendirecek olursak belki son yılların en keyifli ligini izliyoruz şu anda. Yıllardır esamesi okunmayan Anadolu takımlarından biri olan Sivasspor, kısıtlı imkânlarına rağmen devreyi 1.sırada kapamayı başardı, yıllardır sabreden ve şampiyonluk bekleyen Trabzonspor ise bu sene amacına daha yakın görünüyor. Müthiş bir çıkış yapan Ankaraspor’u da unutmamak lazım, iyi futbol oynadılar. Bu takımların elde ettiği sıralamada ne kadar 4 büyüklerin hatalarını görsek bile, bu hataların sezon geçtikçe artması yani küçük takımların 4 büyüklere kafa tutabilmesi Türk futbolu adına son yıllarda kaydedilen en büyük gelişme oldu. Fakat Türk futbolu adına son yıllarda öyle bir gerileme kaydedildi ki. Gerilemenin sebebi ne mi? Tahmin edersiniz belki hakemlerimiz. Hâşâ hakemlerimizi direk suçlamıyorum, kimse yanlış anlamasın. Türk futbol camiası ve Türk spor medyasının ortak gelişmesi(!) hakemlik mesleğine olan saygı ve güvenin kaybedilmesi oldu. Büyük takımların yaptıkları büyük transferler sonrası kendilerini yenilmez armada sanmaları, puan kaybettiklerinde ise ilk suçlunun hakem olması bunun göstergesi. Hakemler de insan yanlış tercih yapabiliyorlar elbet. Ancak her maç sonrası bir şekilde hakeme suç atmak artık bir gelenek haline geldi. Hakem hatalarını önlemek için 2 yan hakem ve 4.hakem koymuşlar ancak maça bir hakemin etkisi %90’dır gerisi hikâye. Ayrıca ne kadar düşünülürse düşünsün bazı kuralların evrensel olarak yoruma açık olabilmesi, farklı maçlarda farklı kararların çıkmasına sebep olurken günah keçisi ilan edilenler

Page 11: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

11

yine hakemler oluyor. Ayrıca her maç sonrası pozisyonları tekrar tekrar tartışmak ise yine hakemlere duyulan güveni yerle bir ediyor. Bir hakem hata yaptığında elbet uyaracaksın, ancak bu şekilde onu toplum önünde küçük düşürmek hakeme aşılanan özgüvensizlikten başka bir şey değil. Yıllardır federasyonumuz olmasına rağmen 1 tane üst düzey hakem yetiştiremedik, bunun sebebi ise ana olarak yazdığım sebepler ve niceleridir. Kendimce bir Galatasaray-Beşiktaş ve sezon analizi yaptım. Yazımı bitirirken hepinize mutluluklar diliyor, geçmiş bayramınızı ve yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. Sevgiler.

Kansu Vargün

TURKCELL SÜPER LİG İLK YARI PUAN DURUMUTURKCELL SÜPER LİG İLK YARI PUAN DURUMUTURKCELL SÜPER LİG İLK YARI PUAN DURUMUTURKCELL SÜPER LİG İLK YARI PUAN DURUMU

BU ŞEKİLDE OLUŞTU…BU ŞEKİLDE OLUŞTU…BU ŞEKİLDE OLUŞTU…BU ŞEKİLDE OLUŞTU…

Page 12: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

12

Anıl TATAR ve Yetmez Yıldırım’a 4Anıl TATAR ve Yetmez Yıldırım’a 4Anıl TATAR ve Yetmez Yıldırım’a 4Anıl TATAR ve Yetmez Yıldırım’a 4----2 Yetmeez…2 Yetmeez…2 Yetmeez…2 Yetmeez…

Öncelikle tekrar fanzinimize kavuşmaktan dolayı mutlu olduğumu belirteyim. Bundan sonra her hafta maç yorumlarımla kaldığımız yerden kendi adıma devam edeceğim. Diğer arkadaşlara ve sevgili üyelerimize yeniden selamlar. Maça geçersek şüphesiz ki Sabri'nin hazır olmayışı taktik dizilişi 4–2–3-1'den, 3–5-2'ye çevirmişti. Bunun yaratacağı sorunlar az buçuk bellidir. Oraya fizik olarak dayanıklı fakat taktik disiplini daha gelişme aşamasında olan Barış biraz problem yaratacaktı. Fakat hazır olmayan bir Sabri veya defansif olarak hiç oynamamış Aydın yerine en azından defans ve ofans dengesini dengede tutan bir Barış o kanat için ideal bir tercihti ve Skibbe doğru bir tercih yaptı bana göre. Karşı tarafta ise o kanatta ofansif yönü iyi bir Seric ve Tello vardı. Bu yüzden o kanatta sıkıntı çekeceğimizi az çok herkes biliyordu. Nitekim de maç öyle gitti zaten. Takımın diğer yönlerine baktığımızda ise; Bir kere defans 3'lüsü çok temiz oynadı. Holosko'nun golü dışında neredeyse hatasızdı. Holosko'nun golünde ise bir anlık dengesizlik sonucu birbirlerinden açık kaldılar ve Holosko boş kaldı. Gayet güzel bir şutla da zaten avladı kalecimizi. Ön liberolardan Mehmet mükemmel işler yaparken Ayhan eski formundan uzaktı. Zaten pek beğenmediğim bir oyuncu fakat dün eski performanslarını mumla arattı. Umarım bu 2 maç oynamayışından doğan bir olaydır. Kontratını uzatması sonucu nasılsa takımda kaldım rehavetine girmez umarım. Ayhan'ın bu kötü performansı orta sahadaki o direncimizi biraz düşürdü. Böylelikle Beşiktaş Delgado, Tello ve Holosko gibi adamlarını topla daha çabuk buluşturmaya başladı. Yediğimiz ilk golde Tello'ya hiç bir baskı yapılmadığını görüyoruz. Bunun gibi 2–3 pozisyonda daha bu sonuç bariz bir şekilde ortaya çıktı. Sol kanat ise tek kelimeyle Arda'nın kişisel şovuna dönüştü. 100 metrelik bir alanda muhteşem işler yaptı Arda'mız. En son izlediğim böyle tam saha oynayan adamlar;

Page 13: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

13

Euro 2008'deki Anyukov ve Zhirkov'du. Arda pazar günü o iki isimden de çok daha iyi işler yaptı. Arda'ya böylesine defansif anlayış sağlayan Ersun Yanal'a teşekkür etmeliyiz. Ayrıca her zaman 70 dakikalık topçu denilen Arda bu görevini 90 dakika, bir an olsun aksatmayarak yapması da takdiri gerektirirdi ki bana göre maçın adamıydı zaten. Kaptanlık konusunda ettiği laflara katılmakla beraber bunu basın önünde yapmasına pek katılmıyorum. Zira bu olaydan bir sürü malzeme çıkacaktır. Bu olaya rağmen Arda'nın hocasına veya Lincoln'e kırgın olduğunu da sanmıyorum. Her fırsatta hocasından sevgiyle bahseden bir adam Arda. Özellikle maç sonu kucaklaşmaları görülmeye değerdi. Çok büyüksün Arda. Çok büyük. Lincoln ise yine iyiydi. Aslında ilk yarı biraz tutuk oynasa da ikinci yarı özellikle ipleri eline aldı. Uğur İnceman'a attığı çalımı dünya üzerinde kaç futbolcu atabilir? Ronaldinho? C. Ronaldo? Bunlar harici ben sanmıyorum ki tabanıyla o topa öyle hızlı ve ani bir şekilde yön verebilecek futbolcu olsun. Baros'un ikinci golünde yaptığı asist ise muazzamdı. TV'lerde pek konuşulmasa da Arda'nın o pozisyonda yaptığı boş koşu, defansı çekmesi ile açılan koridora Baros'un girip topu kaleye imzalaması kadar mühimdi. Bunların dışında ise Lincoln defansına yardım ederek, oyunun temposunu ayarlayarak modern bir playmaker olduğunu tekrar biz futbol severlere anlattı. Bugün ağzımız açık izlediğimiz tüm oyun kurucuların yaptıklarını yapıyor bu adam. 1-2 sezon daha bu performans ile oynarsa Hagi vol. 2 sahnelerde diyebiliriz. Çift santrforumuza geçersek; Baros sene başında kendisi hakkındaki tahminlerimi zaten çöpe atmıştı, dün ise çöptekileri yaktı. Gerçekten takım ile bu kadar kısa sürede uyumu yakalaması inanılmaz. 21 maç 18 gol. Gerçekten çok büyük bir rakam. Son yıllarda böyle gol ortalamasıyla oynayan pek futbolcumuz olmamıştı. Jardel'in attığı gol miktarını geçebilir bu sene. Jardel 24 lig maçında 22 gol atmıştı. Baros 8 gol daha atarsa onu yakalayacak. 3 haftada 8 gol attığı düşünülünce onu geçecek gibi. Süper Milan Baros diyebiliriz şimdiden. Nonda ise bana göre yine fena olmayan bir performans ile oynadı. Çok fazla dolandı sahada. Orta sahaya yardım etti. Defans oyuncularını çekti. Oyaladı. Top indirdi. Pas dağıttı. Gerçekten ağır olması dışında ki bu ağırlık eskiden yoktu, pek eleştiri yapılacak bir oyun sergilemedi bana göre. İlk yarının sonunda ise Lincoln'ün kaçırdığı golde yaptığı asist(top gelirken bacaklarını açarak topu bırakması) gerçekten oyun zekasının ne kadar ileri olduğunu gösterdi. Bunun yanında ise takımın birbirini bu kadar iyi anlaması gerçekten sevindirici bir olay. Genel duruma bakarsak; Galatasaray TSL’ deki her takımla dalga geçiyor. İstediği vakit golünü atıyor, sonra oyunu soğutuyor. Eğer hata yapıp yerse hemen bir tane daha atıyor. Gerçekten çok ama çok kuvvetli bir takım olarak görüyorum Galatasaray'ı. İstediği zaman yenemeyeceği, ezemeyeceği takım yok Türkiye'de. Avrupa'da da uç takımlar hariç hepsinden bir gömlek üstün oynamaya çalışıyor bu takım. Hertha maçında Hertha'ya 90 dakika neler yaptığını, dalga geçip sahasından çıkartmadığını hepimiz gördük. Uzatmalarda ise Hertha'nın can havliyle saldırmasının etkisi olarak savunmaya çekildi. Skibbe bu takıma "One Touch Football" da denilen tek pasa ve maçın genelinde topa sahip olmaya dayalı bir sistemi aşılamaya çalışıyor. Bu takım yüzde 90'a yakın pas yüzdesiyle

Page 14: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

14

oynuyor. Bu çok ama çok aşırı bir rakam. Gerçekten inanılmaz. 5 ayda takımın habire Hakan Şükür'e top şişirmesinden gelinen nokta gerçekten teknik direktör başarısıdır. Bunu göremeyecek zavallılar hala takım kaliteli, bu takıma ben geçsem ben de böyle oynatırdım diyeceklerdir. Ama aklı başında olan her futbolsever bu gelişimin keyfini çıkarıyor. Skibbe'nin söyleşilerinde bu kadar güleç olmasının sebeplerinden biri de budur zaten. Bu takım en keyifli oyun sistemlerinden birisini yavaş yavaş uygulamaya başladı. Yavaş yavaş onlarca yıllık Hakan Şükür'e uzun top, dönen topa hurraaa nidalarıyla dalış sistemini çürütüyor bu cesur adam. Topu kesinlikle kaldırmadan, topa sahip olarak, maçın temposunu belirleyerek oynamaya başlıyor. Alkış tutacağına, bu başarıya, bu gelişime tükürenler, günü gelince kendi nefretleri arasında pişmanlık duyacaklardır. Haftaya görüşmek üzere. Sevgiler ve saygılar.

Anıl TATAR

Page 15: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

15

Hakan ŞÜKÜR Röportajı(Düzenleyen: Kaan ASLAN)Hakan ŞÜKÜR Röportajı(Düzenleyen: Kaan ASLAN)Hakan ŞÜKÜR Röportajı(Düzenleyen: Kaan ASLAN)Hakan ŞÜKÜR Röportajı(Düzenleyen: Kaan ASLAN)

- Yönetimin teklifini reddedip, yorumculuğa geçiş yaparak Galatasaray’lı

taraftarları üzdüğünü düşünüyor musun?

• Tabii ki taraftarlarımız bu karara üzülmüş olabilirler. Ben de çok üzüldüm ancak kendi geleceğimi de düşünmem gerekiyordu. Sanırım geçen sezon takımdan ayrıldığım gün de, o kadar kupa kazandırdığım ve dolayısıyla mutlu ettiğim Galatasaray taraftarlarını üzdü. Hepsinin haklarını helal etmesini istiyorum :)

- Hakan Şükür GSCimbom'a yazı yazmak ister mi?

• Öncelikle, tabii ki Galatasaray’ımızın taraftarlarının bulunduğu bir platformda yazı

yazmak isterim. Ancak sizlerin de bildiği gibi, şu an için hedeflerimde her jübile yapan futbolcu arkadaşlarım gibi teknik direktörlük var ve bu konuda da ciddi adımlar var. Maalesef bu soruya verebileceğim cevap "Hayır". Ancak şimdilik :)

- Gelmiş geçmiş en büyük Türk futbolcususun, neden en çok seni eleştiriyorlar?

• Konuya girmeden önce şunu belirtmeliyim ki en büyük Türk futbolcusu olarak

kendimi görmüyorum. Galatasaraylı veya başka bir takımlı pek çok abim var önümde. Can Bartu - Bülent Korkmaz - Lefter - Metin Oktay - Tanju Çolak ve şu anda ismini hatırlayamadığım pek çok futbolcu... Konuya gelince, Türk medyası ve insanı sanki insanları eleştirmeye odaklanmış ve bu görev için yaratılmış gibi. Sanırım bunu da en çok hisseden benim. Nedenini bilmiyorum ancak sorduğunuz soru, "Neden Türkiye'ye dünya çağındaki yıldızlar gençken gelmiyorlar?" sorusunun cevabı olabilir. Üzerinde düşünmek lazım...

- TRT’de yorumculuk hayatına başladın, neden başka programı seçmedin?

Page 16: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

16

• Dediğim gibi hedeflerimde teknik direktörlük var. TRT'yi seçtim çünkü hedeflerime

uyan ve seviyeli bir program olarak bir çalışanı olmak istediğim tek kanaldı TRT. Mutluyum bu seçimimde.

- Hakan Şükür teknik patron olmayı düşünüyor mu?

• Bu konuda ciddi adımlar var. Sanırım sorunuz kısa zamanda cevaplanmış olacak :)

- Galatasaray yönetiminin bu sezon ona karşı aldığı tavır hakkında ne düşünüyor?

• Bu konulara fazla girmek istemiyorum. Galatasaray camiası büyük bir kulüp ve bir

futbolcuya bağlı değildir. Bu düşünceyle hareket edersek iki olgu olan Galatasaray ve Hakan Şükür'ün aldığı kararlar doğru oluyor. Bundan sonrasının da pek bir önemi yok sanırım...

- Jübile hakkındaki görüşlerin nelerdir?

• Tabii ki bir jübile maçımın olmasını isterdim. Ancak olmadı, o da ayrı bir konu...

Page 17: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

17

- Feldkamp ile takım arasındaki uyum nasıldı?

• Aykut, Barış, Lincoln, Ümit gibi pek çok arkadaşımız Alman kökenliydi ve Feldkamp ile çalışmaya başladık. Kendi sistemi gereği disiplinli bir takım istiyordu Feldkamp. Bizim de bunu uygulamamamız lazımdı. Aksaklıklar olsa da uygulamayı başardık diyebiliriz, şampiyonluğumuzu da göstererek. Ancak, Kalli - takım arasındaki uyumu tam olarak adlandıramazsınız. Bir zaman abi - kardeş iken bir zaman teknik direktör - futbolcu oluyordunuz. Sorun da buradaydı.

- Geçen sezon Feldkamp’lı ve Feldkamp’sız olarak ikiye ayrıldığında, hangisini

tercih edersin?

• Aslında böyle bir ayrım yapmak yanlış çünkü her profesyonel çalışan, sadece kendi görevini yapmalı ve Kalli de bu görevlerden birisini üstleniyordu. Ancak ille de bir seçim derseniz Feldkamp’sız olanı. Çünkü o 6 haftalık serüven, bizi bir kolej takımı gibi birbirimize bağladı ve şampiyon olduk. Kendisine buradan teşekkür de etmemiz lazım. Galatasaray'a verdiği her türlü hizmet için...

- Kariyerinde birçok oyuncuyla birlikte ya da karşı oynadın, peki hangileri seni en

çok etkiledi (Türk ve yabancı) ?

• Rakip olarak pek fazla gözlemlediğim kişi olmadı ancak 2000 yılı kadrosundaki Bülent Korkmaz - Hagi ikilisi, çok ayrıdır benim için...

- Lincoln ile Baros arasındaki uyum çok iyi. Aynı uyum geçen sezon niye Lincoln -

forvet hattı arasında olmadı?

• Bu soruya verebileceğim cevap biraz taktiksel olacak. Lincoln ile geçen sezon 4–4–2 sisteminde oynuyorduk ve Lincoln orta sahada top alamadığından koşmak zorunda kalıyor, yoruluyordu. Bu bize attığı pasları da etkiliyordu. Tabii bizim yaptıklarımız da onun istatistiklerini. Bu sezon Galatasaray, Skibbe ile bu uyumu çok güzel yakaladı. Sanırım işin sırrı da burada yatıyor...

- Galatasaray 'dan ilki Torino 'ya 2. si de Inter 'e olmak üzere 2 kez ayrıldı ve 2. si İngiltere ve Parma 'yı da kapsadığı için gerçekten uzun sürdü. Benim Hakan Şükür 'ü en üzgün gördüğüm an Parma 'ya imza atarken ki anıydı. Bu süreci yeniden yaşasa yine aynı kararları alır mıydı? Galatasaray 'dan hiç ayrılmamayı düşünür müydü? Hiç ayrılmasaydı 300 gol barajını geçebilir miydi?

• Tabii ki de almazdım. Çünkü o anları yaşadım ve tekrardan yaşamak istemezdim.

Galatasaray'dan geçliğimde hiç ayrılmamayı düşündüğüm günler oldu ancak şu an düşündüğünüzde mantıksız geliyor bu fikir size. Çünkü çok şey yaşamışsınız ve yaşayacağınız başka bir şey kalmamış. Sıkılıyorsunuz... Ayrıca, 300 golü geçmek mi? Olabilirdi ancak bu iş için biraz daha fazla vaktim olmalıydı. Belki de kırabilirdim 300 gol rekorunu!

- Bu sene UEFA Kupası'nda şansımızı nasıl görüyorsunuz?

• Büyük takımlar var turnuvada. Bunlardan biri de Galatasaray. Birkaç tur geçmek,

Page 18: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

18

şampiyonluğa taşır bizi...

- Medya da yer alan ve Galatasaray 'ı eleştiren (en azından bize yansıyanı bu) demeçlerinin taraftar üzerindeki Büyük Hakan Şükür imajını zedelediğini düşünüyor mu?

• Tabii ki hayır. Güneş balçıkla sıvanmaz!

- TV’lerde eski Galatasaraylıları görüyoruz, genelde bunlar Galatasaray'ı yerden

yere vuruyorlar. Bunlardan bir tanesi Hakan Ünsal, taraflı yorumları her demecinde Galatasaray aleyhine konuşmasıyla bizleri çileden çıkartıyor.Efsane kadronun önemli elemanlarından biri olan Hakan Ünsal'ın Galatasaray'a bu kadar nefret,kin beslemesinin sebebi ne olabilir ?

• Bu konu hakkında yorum yapmak istemiyorum.

- UEFA'yı kazanan kadronun Sami Yen'de jübile maçı tarzında bir

organizasyonda toplanma ihtimali var mıdır?

• Umarım bu sene kupayı alırız ve bu kadroyla maç yaparız :)

- EURO 2008 ile tüm dünyanın gözleri tekrardan bizim üstümüzde. Bu başarı çizgisini devam ettirmek için Türk futbolunda neler yapılmalıdır?

• Kapsamlı düşünülmesi gereken işler bunlar. Detaya girmek istemiyorum. Ancak sizler

bile, bu işte görevli konumuna düşüyorsunuz. Statları doldurmak bile önemli bir adımdır. Lütfen maç izlemeye gidelim, en azından eğlence amaçlı bir fiil olsun maç izlemek...

- Bologna'ya attığın golü unutamıyoruz. Top sana gelirken vuracağın köşeyi ve

vuruş stilini seçmiş miydin? Yoksa tamamen doğaçlama atılmış bir gol müydü?

• Aslında gerçeği mi söyleyeyim yoksa yalanı mı :) Şaka bir yana, tam olarak planlamadığım bir vuruştu. Kaleyi gördüm ve "Vur şu topa" dedim. Vurdum ve sevinmeye gittim :)

- Hagi ile oynamak nasıl bir duyguydu? Sahadaki Hagi'den bize bahsedebilir misin

biraz? Maç oynanırken takım ve teknik direktör ile diyalogları nasıldı?

• Sizler de televizyon görmüşsünüzdür. Çok hırslıydı ve kazanmak için her şeyi yapardı. İnanılmaz bir oyuncuydu. En zor anlarında bile kazanmak için sahada bir bahaneniz olurdu ve bu bize şampiyonlukları getirdi.Hagi ile oynamak ise anlatılmaz yaşanır :)

- Türk futboluna baktığında yaptıklarını yapabilecek oyuncu görüyor musun?

Görüyorsan isim verebilir misin?

• Belki Semih. Ancak kaybettiği yıllar aleyhine işliyor... Gençlerden ise Cem Sultan. Üstüne gidilmesi gereken bir oyuncu.

- 639 Resmi müsabaka, atılan 311 gol, UEFA Kupası, Dünya Kupası 3.lüğü, 8

Page 19: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

19

Şampiyonluk ve kazanılan 10'larca nice kupa. Tek Kelime?

• İnanılmaz :)

• Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Öncelikle bu röportajı yapan sevgili Kaan'a çok teşekkür ederim. Beni forumunuzda konuk etmeniz gerçekten güzeldi... İkinci olarak ise buradan taraftarlarımıza seslenmek istiyorum. Geçen sene Kalli'siz süren bir dönem yaşadık ve kendi aramızda o zamanın teknik direktörü olarak sizleri gördük. Çünkü takımı ateşleyen, rakibe saldırmak için bizleri uyaran, bazı zamanlarda uyuyan aslanı uyandıran roller aldınız. Bu herkesin harcı değildir. Buradan tüm takım arkadaşlarım adına sizlere teşekkür ediyoru(m)z... Haydi bakalım, Haydi Bastır Galatasaray!..

Page 20: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

20

HAFTANIN HAFTANIN HAFTANIN HAFTANIN PANAROMAPANAROMAPANAROMAPANAROMASI…SI…SI…SI… YEMEKTEYİZ Haluk ULUSOY, Cuma akşamı düğmeye bastı! Geri dönüş bileti, zaten hep açıktı. Çünkü hiçbir zaman Futbol Federasyonu’ndan ayrılmadı! Eski yol arkadaşlarıyla buluşması normal ancak Hilmi OK, Bülent YAVUZ, Mustafa ÇULCU, Sabri ÇELİK, Muhittin BOŞAT ve Ali AYDIN’ ın o yemekte yer alması enteresan. Öyle ya; ÇELİK ve BOŞAT, ÖZGENER’ in gözlemcilik için kurslara gönderdiği isimler… Yani ÖZGENER’ in de yol arkadaşları… Sözün özü; ULUSOY çorbayı kaynatmaya başladı! * * * Beşiktaş yönetimi isyanda… Tıpkı Trabzonspor yönetimi gibi… Bu ülkenin en büyük sorunu da bu zaten; Herkes kendi canı yandığında “adalet”ten bahsediyor. Ali Sami Yen’de saha içine çıkarma yapıyor Beşiktaş yöneticileri… Başkan DEMİRÖREN, “Bundan sonra olacaklara hâkim olamam” diyor. Trabzonsporlular da federasyon binasına çıkarma yapmıştı. Hayallerden, O günlerden bahsedip, adalet istemişti. Başkan ŞENER, “Bundan sonra olacaklara hâkim olamam” demişti. Yani; DEMİRÖREN ve ŞENER, kısık ateşte buğulama yaptı! * * * Aynı ŞENER, Eskişehirspor maçı sonrasında çıksaydı meydana ve “Bugün hakem lehimize hatalar yaptı. Biz böyle kazanmak istemiyoruz.” Deseydi… Aynı DEMİRÖREN, Trabzonspor’un 1,5metre ofsayttan gol yiyerek yenildiği Bursaspor maçı sonrası çıksaydı meydana ve “Oğuz SARVAN istifa etsin” deseydi… Belki de her şey değişirdi. Demediler… Çünkü kendi camiaları için adalet istediler, istedikleri eşitlik değildi. Adalete değil, eşitliğe inansalar, her şey farklı olabilirdi. Şimdi olan şu: Oğuz SARVAN salatayı karıştırdı! * * * Delgado derdini anlatırken Tarzanca, Cüneyt ÇAKIR onu dinlemedi. Ama Antep’te Özgüç TÜRKALP santra için, tribüne çıkıp eşini öpen Tabata’yı bekledi. Hangisi doğru, hangisi yanlış, bunu kurallar söyler. Ancak elini kaldırıp her kart işareti yapana kart göstermek, kural gereği bile olsa aptalca… Hakemlerin uygulamaları değil konuşulması gereken, kuralın ta kendisi… Böyle kural ne futbola güzellik katar ne de hakeme otorite… Kızartmalar ÇAKIR’ dan, gazozlar TÜRKALP’ ten… * * * Herkes yemekte… Ama biz yememekteyiz. Zafer BÜYÜKAVCI’ YA Teşekkürler…

Page 21: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

21

ZIT TAMKARŞIT’ TAN TERS KÖŞE…ZIT TAMKARŞIT’ TAN TERS KÖŞE…ZIT TAMKARŞIT’ TAN TERS KÖŞE…ZIT TAMKARŞIT’ TAN TERS KÖŞE…

TERS KÖŞE

Merhaba sevgili okurlarım. Güncellenmiş imajımla (boş boş bakmayın, puanlı papyonumu kastediyorum) işte yeniden karşınızdayım.

Arkadaşlarım “GSCimbom Fanzin”i hazırlarken; o köşe yaz, bu köşe kış, lüzumsuz bir yerde de zıt ‘ın ters köşesi olsun dediler.. Ve böylelikle ilk sayıda biz de yerimizi kaptık, öncelikle bana “hayırlı”, siz kafasını şişireceğim arkadaşlarıma da; “geçmiş olsun” demek istiyorum . Sanal karakteriniz olarak aranıza katılışımın üzerine henüz 1 ay geçmeden, Fanzin yazarlığına terfimi birçoğunuzun çekemediğinin ise farkındayım. Hatta beni çekemeyen bu kişiler, bu göreve seçilebilmek için yöneticilere yağ çektiğimi vs. söylerlerse de inanmayınız, külliyen yalandır. Tüm yöneticilerimiz oldukça kaliteli, üstün nitelikli, çok çok başarılı ve pırıl pırıl arkadaşlar olduğundan , onlara; Zıt Tamkarşıt ‘a torpil yapmış ithamlarında lütfen bulunmayınız.

Neymiş efendim; ilk 2 yazı denememde, ses benzeşmeli cümleleri kıvıramadım diye, öyle yazar olur muymuş eleştirileri yükseldi. Olmaz demeyin, olur. Gençliğinde, içmek istediği gazozun adını söyleyemediği için gazozun tadını bilmeyen başkasını görmediyseniz (Schwepps ‘i bu vesileyle saygıyla anıyorum. ) beni zaten anlayamazsınız. Gelelim futbol analizimize;

Page 22: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

22

Ligin ilk yarısının, 16 hafta üzerinden tamamlandığı ligimizde, Galatasaray ‘ımız; özelikle son haftalarda herkese maşallah dedirten bir hücum futbolu güzelliği ortaya koydu. Orta sahamızın artan direnci ile birlikte, Lincoln ve Baros ‘un forvet hattında parıldayan müthiş uyumu, rakiplerimizin bu sezon heveslerinin kursaklarında kalmasına yetecek gibi. Eee, Mahşer’in 4 atlısı gibi bir hücum hattımız varsa dostlar (Baros 14 gol, Lincoln 7 gol, Kewell 6 gol, Arda 4 gol), rakiplerimiz pek de haksız sayılmaz. Bu sebeple rakiplerimizin boğazında papyonum kadar bir düğüm olduğunu ve yutkunmakta zorluk çektiklerini düşünüyorum. Ne diyeyim, Allah bozmasın. Engin futbol bilgimle , derin futbol analizlerine ileriki sayılarda da devam edeceğimi belirterek, Galatasaray dergisindeki eski arkadaş, yeni rakiplerime (Fikri Feyırpley ve Manuel Salliani) buradan nanik gönderiyor, yerlerinde gözüm olduğunu huzurunuzda açıkça dile getiriyorum. Oluşumumuzun adı “GSCimbom Fanzin”, okumayan ise “Hayri Cund” (Hayri :elsalla:) olsun diyerek sözlerimi noktalıyor, yolunuzun benim dışımdaki çakma yazar bozuntularından uzak olmasını temenni ediyorum, sevgili dostlarım.

Esen kalın.

Zıt TAMKARŞIT Sanal Karakter

Page 23: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

23

ÖNÜMÜZDEKİ MAÇ…

FORTİS TÜRKİYE KUPASI 3.HAFTA ALTAY - GALATASARAY Tarih: 08.01.2009 20.00 Yer İZMİR ATATÜRK STADYUMU

Fortis Türkiye Kupası B Grubu’nda 3. Haftası’nda İzmir Atatürk Stadyumu’nda Altay ile karşılaşacağız. Grupta ilk iki maçında bir galibiyet, bir beraberlik alan takımımız, aynı puandaki Ankaraspor’un arkasında ikinci sırada yer alıyor.

İlk maçında Sami Yen’de Kayserispor’u son dakikada Aydın’ın ayağından bulduğu golle deviren Galatasaray, ikinci maçında Yenikent Asaş stadına Ankaraspor ile 1–1 berabere kalmıştı. Bu maçta takımımızın golünü Ümit KARAN kaydetmişti. Fortis Türkiye Kupası’nda 3.Haftada oynanacak diğer maçların programları şu şekilde:

08 OCAK 2008 SALI BEŞİKTAŞ A.Ş. ANKARASPOR A.Ş. BJK İNÖNÜ 20.00

ÇAYKUR RİZESPOR DİYARBAKIR BŞ BLD. DİSKİSPOR

ATATÜRK 16.00

ALANYASPOR GAZİANTEPSPOR MİLLİ EGEMENLİK

13.30

09 OCAK 2008 ÇARŞAMBA MKE

KIRIKKALESPOR GENÇLERBİRLİĞİ FİKRET

KARABUDAK 13.30

ŞANLIURFASPOR KAYSERİSPOR 11 NİSAN 13.30 SARIYER BURSASPOR ÇAYIRBAŞI 13.30

GENÇLERBİRLİĞİ OFTAŞSPOR

DENİZLİSPOR 19 MAYIS 16.00

ADANA DEMİRSPOR TRABZONSPOR A.Ş. 5 OCAK 20.00

Page 24: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

24

Kaan ASKaan ASKaan ASKaan ASLAN ve Bir Milan Baros Araştırması…LAN ve Bir Milan Baros Araştırması…LAN ve Bir Milan Baros Araştırması…LAN ve Bir Milan Baros Araştırması… Cimbom Ligin, O Gollerin Kralı! ; Milan Baros... Aslında giriş bölümünü uzun tutmak istedim ancak daha sonra bunun anlamsız olacağını fark ettim. Bu cümleyi yazma gereği duydum çünkü bilmenizi istedim... Futbol, gol atanın kazandığı bir oyundur. Ülkemizde ise "Bu Takım İyi Oynuyor", "Bu takım iyi takım" gibisinden yorumlar alabilmeniz için gol atmanız, galip gelmeniz gerekir... O nedenden ötürüdür ki, gol atmanın ayrı bir öneminin olduğu ülkemizde, forvetler için de aynısı pekâlâ söylenebilir. Örneğin, ülkemize gelen yıldızlara şöyle bir göz atacak olursak; van Hoijdoonk, Kezman, Anelka, Ailton, Baros ve daha ismini hatırlayamadığım onlarca isim bile sanırım bu mevkiinin önemini bizlere fazlasıyla hissettirmeye yeterlidir. Başka bir şekilde, forvet mevkiisini ele alacak olursak herhalde gözümüze çarpan en önemli ayrıntı forvet arkası mevkii ile forvet arasındaki ilişkidir. Bunun da göze batan önemli örnekleri vardır. Örneğin; 2000–2001 yıllarında Hagi - Hakan/Jardel, 2002–2004 yıllarında Seedorf - Sheva, 2005–2006 yıllarında Ronaldinho-Eto'o arasındaki ilişkiler herkesin ayakta alkışladığı bir mevkii ilişkisi örneğidir... 2007 ile günümüz arasındaki periyotta ise, dünyanın makine takımı Chelsea'nin antrenörü Mourinho, bu sistemi yıkarak 4–6–0 taktiğini geliştirmiştir. Bu taktikte tüm orta saha forvete yardım eder ve golü bu şekilde kazanırdı Chelsea. İşte böyle bir zamanda; bu taktiğin yayıldığı bir zamanda Galatasaray'a gelmişti Milan Baros... Kulüp performansı çok da iyi olmasa da nazar değilesi bir milli takım performansı vardır ki, Euro 2004'te gol kralı olarak takımını sırtlayan bir forvet olmuştur Milan Baros. Bu performansıyla, mükemmel olmasa da bir Avrupa kariyerine sahip olmuştur Milan Baros... Galatasaray'a geldiğinde, kendisine "ırkçı", "biseksüel" gibi sıfatlar takanlar nerede acaba? Gören var mı bilmesem de, bu şekilde Galatasaray'a gelmiş ve başarılı olma zorunluluğunu sırtına yüklemiştir Milan Baros, bu yükleri inadına kaldırırcasına! Futbol camiasının büyük saygı duyduğu (!) otoriteler de üçe ayrılmıştı geldiğinde. "İyi transfer" diyenler de vardı, "Kötü transfer" diyenler de. "Göreceğiz" diyip sinsi sinsi gülenler de vardı aralarında, okçulara sahip olup golcülere sahip olamayan cinsten! Ancak ne vardı ki, "Kötü transfer" ve "Göreceğiz" diyenler bir türlü göremiyorlardı o kötü transfer Milan Baros'u. Görebilecekler miydi acaba? "İlahi azrail, sen adamı öldürürsün" esprisi, "İlahi Baros, sen rakibi üzersin" esprisine dönmüştü okçuların atacak ok bulamadıkları zamanlarda! Uzun lafın kısası, Baros kimilerine süper bir gol kralı, kimilerine iyi bir forvet,

Page 25: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

25

kimilerine göre ise bir bela olmuştu. Ancak ne vardı ki, Galatasaraylılarda tatlı bela olmuştu Baros. Uzattığı ancak uzatırken sabırsız taraftarları bekleten saçları ile Aslan gibi yelesiyle!

Kimse çekemese de; artık Galatasaray'ın rakip ceza alanına giren toplarının gol olması için bir nedeni vardı, Galatasaray taraftarlarının kaleciyle karşı kalınan pozisyonlarında ayakta golü beklemesi için bir golcüsü vardı, Galatasaray'ın Avrupa kalitesinde bir takım olabilmesi için bir oyuncusu vardı... Kısaca, tek kelimeyle, net bir şekilde... Galatasaray'ın ve Galatasaray taraftarının gol kralı bir Milan Baros'u vardı... Kaan ASLAN

Page 26: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

26

ÜYELERİMİZDEN KÖŞESİ…ÜYELERİMİZDEN KÖŞESİ…ÜYELERİMİZDEN KÖŞESİ…ÜYELERİMİZDEN KÖŞESİ…

BuraBuraBuraBurak İlhan SÖZGEN’İN Galatasaray Araştırması…k İlhan SÖZGEN’İN Galatasaray Araştırması…k İlhan SÖZGEN’İN Galatasaray Araştırması…k İlhan SÖZGEN’İN Galatasaray Araştırması…

Goller Baros 14 Lincoln 7 Kewell 6 Arda 4 Nonda 2 Servet 2 Ayhan 1 Barış 1 Hakan B. 1 TOPLAM 38 Asistler Lincoln 14 Arda 4 Baros 4 Ümit 2 Hasan Ş. 2 Aydın 1 Ayhan 1 Kewell 1 Nonda 1 Servet 1 Alparslan 1 Yaser 1 TOPLAM 33

Page 27: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

27

Oynadığı dakika

Futbolcu TSL UEFA FTK TFF Süper

kupa Ş.L. Ön Eleme TOPLAM Aykut Erçetin 90 0 180 90 180 540 Morgan de Sanctis 1350 540 0 0 0 1890 Orkun Usak 0 0 0 0 0 0 Emre Güngör 14 12 0 0 67 93 Uğur Uçar 0 0 0 0 0 0 Fernonda Meira 1395 540 180 90 180 2385 Emre Aşık 505 317 0 0 90 912 Hakan Balta 1152 360 20 72 180 1784 Serkan Kurtuluş 0 162 0 0 0 162 Semih Kaya 0 0 0 0 0 0 Sabri Sarıoğlu 791 349 180 90 24 1434 Alparslan Erdem 25 59 23 17 0 124 Volkan Yaman 525 292 173 19 0 1009 Servet Çetin 1440 540 180 90 90 2340 Murat Akça 0 0 90 0 0 90 Tobias Linderoth 90 0 0 0 79 169 Aydın Yılmaz 369 41 90 0 12 512 Barış Özbek 367 135 0 66 45 613 Lincoln 1066 540 179 90 160 2035 Hasan Şaş 315 0 0 84 99 498 Mehmet Topal 465 163 79 90 135 932 Ayhan Akman 1329 431 90 90 60 2000 Hary Kewell 972 345 68 25 90 1500 Arda Turan 1285 392 122 0 180 1979 Mehmet Güven 160 14 90 0 0 264 Milan Baros 1011 495 66 0 0 1572 Yaser Yıldız 102 42 0 0 0 144 Shabani Nonda 650 81 0 90 180 1001 Ferdi Elmas 0 0 61 0 0 61 Serkan Çalık 0 0 0 0 0 0 Ümit Karan 383 106 115 31 635 TOPLAM 15851 5956 1986 1003 1882 26678

Hazrlayan: Burak İlhan SÖZGEN

Page 28: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

28

BASKETBOLBASKETBOLBASKETBOLBASKETBOL Derbiye Doğru: Beşiktaş Cola Turka - Galatasaray Cafe Crown Galatasaray Cafe Crown, Beko Basketbol Ligi’nin 12. haftasında 27 Aralık 2008 Cumartesi günü Beşiktaş Cola Turka’ya konuk oluyor. Akatlar Cola Turka Arena’daki maç, saat 19.00’da başlayacak. Karşılaşmaya, kulüpler arasında yapılan anlaşma gereği konuk takım taraftarları alınmıyor. Beşiktaş Cola Turka - Galatasaray Cafe Crown Salon: Akatlar Cola Turka Arena Tarih: 27 Aralık 2008 Cumartesi / Saat: 19.00 Hakemler: Mehmet Keseratar, Ersan Ergüler, Semih Vural Canlı Yayın: Spormax (Digiturk 78. kanal. Maç yayını tüm Digiturk paketlerine açık.) Galatasaray Cafe Crown Beko Basketbol Ligi'nde 10 galibiyet – 1 mağlubiyeti bulunan Galatasaray Cafe Crown, 21 puanla lider Efes Pilsen’in ardından averajla ikinci sırada yer alıyor. Galatasaray Cafe Crown'da Antonio Graves 18 sayı ortalaması ile takımın en skorer oyuncusu. Milan Gurovic 12,3 sayı, Dejan Milojevic 9,7 sayı – 7,4 ribaund ortalaması ile takımın diğer üretken isimleri. Cüneyt Erden 3.5 ortalama ile sezon başından beri en çok asist yapan oyuncumuz. Son haftalarda yaptığı double double’larla yükselişe geçen Hüseyin Beşok, 9,3 sayı – 7,5 ribaund ortalamasına ulaştı. Yeni oyun kurucumuz Rashid Atkins, çıktığı üç maçta 11 sayı – 4.7 asist – 3 top çalma ortalaması yakaladı. Galatasaray Cafe Crown son iki sezondur Akatlar Cola Turka Arena’da yaptığı üç maçı da kazandı. Beşiktaş Cola Turka Geçen sezon Beko Basketbol Ligi’ni lider bitiren Beşiktaş Cola Turka, çeyrek finalde Banvit’i 3–1 ile geçtikten sonra Türk Telekom’a 3–1 ile elendi. Yeni sezona peş peşe mağlubiyetlerle başlayan siyah beyazlılar, son haftalarda yükselişe geçerek 5 galibiyet – 6 yenilgi ile ligde 10. sıraya ulaştı. Antrenör Hakan Demir yönetimindeki Beşiktaş Cola Turka’da tüm maçlarda forma giyen Cevher Özer, 10 sayı – 6 ribaund ortalamasına sahip. Guard olarak görev yapan Mire Chatman, 13 sayı – 5 asist ortalaması ile takımın istatistik lideri. Yüzde 38 ile üçlük kullanan Haluk Yıldırım, ortalama 21 dakika süre alırken maç başına 7 sayıyla oynuyor. Sezon başı Çorum’da yapılan Teknosa Türkiye Kupası grup maçında Beşiktaş Cola Turka, Galatasaray Cafe Crown’ı 88–73 mağlup etmişti. Cumartesi akşamı oynanacak derbide, Konya deplasmanında diskalifiye edilen Mire Chatman ile Dennis Mims forma giyemeycek, Hakan Demir de takımının başında sahaya çıkamayacak.

Page 29: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

29

Son iki sezonda Galatasaray Cafe Crown – Beşiktaş Cola Turka maçları: 2007–2008 Galatasaray Cafe Crown 66–83 Beşiktaş Cola Turka Beşiktaş Cola Turka 75–80 Galatasaray Cafe Crown 2006–2007 Playoff: Galatasaray Cafe Crown – Beşiktaş Cola Turka: 89–81 / 80–73 / 83–65 Normal Sezon: Galatasaray Cafe Crown 70–81 Beşiktaş Cola Turka Beşiktaş Cola Turka 60–67 Galatasaray Cafe Crown Beşiktaş Cola Turka 2008–09 Kadrosu 14 Haluk Yıldırım (Forvet) 21 Âdem Ören (Center) 5 Muratcan Güler (Guard-Forvet) 55 Reginald James Butler (Center) 4 Mehmet Yağmur (Guard) 8 Marcus Faison (Forvet) 10 Yağız Kaba (Guard-Forvet) 12 Arın Soğancıoğlu (Guard) 15 Dennis Mims (Pivot) 19 Azmi Turgut (Guard) 33 Mario Trevon Austin (Pivot) 32 Mire Chatman (Guard) 11 Jimmy Baxter (Forvet) 13 Ömer Ünver (Forvet) 41 Cevher Özer (Forvet)

Page 30: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

30

A.Çağlar Torun ve Erkek Basketbol Takımımız…A.Çağlar Torun ve Erkek Basketbol Takımımız…A.Çağlar Torun ve Erkek Basketbol Takımımız…A.Çağlar Torun ve Erkek Basketbol Takımımız…

Geçen sezon play-off öncesi takimimizin en büyük handikabı küçük takımlara karşı alınan mağlubiyetlerdi; Casa TED Kolejliler, Alpella, Darüşşaka mağlubiyetleri bir çırpıda akla gelenler. Bu sezon başında yapılan transferlerde ABD’li oyuncular yerine basketbol kültürü yüksek ülkelerden gelen, basketbolu bilen ve Avrupa'da isim yapmış Yugoslav kökenli oyuncuları tercih ettik ve ligin geri kalan 10 haftasında bunun faydalarını şimdiden gördük. Bu oyuncuların bize sağladığı en büyük artı maç seçmeksizin konsantre olmaları ve oyunu bilerek oynamaları; bu sayede geride kalan maçlarda herhangi bir kazaya uğramadık. Hafta içinde Zagreb deplasmanından 78-82'lik skor ile galibiyet alan takımımızda moraller gayet yüksekti Oyak maçı öncesinde. Özellikle Milojevic, Gurovic ve Zizic'in yokluğunda alınan bu galibiyet Avrupa maceramızın sürmesi açışından oldukça önemliydi. Bu maçın morali ile Oyak maçına hazırlanırken Zizic'in affedildiği haberini öğrendik teknik ekibimizden. Her şey istediğimiz gibi gitmiyordu ama Mersin maçında İnanç Koç ile diz dize çarpışan Gurovic ve ayni maçta bileğinden sakatlanan Milojevic bu maçta da oynayamayacaklardı. Maçın pazartesi günü saat 20.00'da olduğunu düşününce dolu bir salon beklemek de hayalcilik oluyordu tabii. Maçın Ayhan Şahenk'de oynananacak olmasının tek avantajı Bursa'daki ufak salondaki seyirci baskısını yasamayacak olmamızdı. Bu düşüncelerle beraber hava atisi da yapılmıştı. Bize her zaman için ters gelen oyun anlayışı ile Yücel Platin ve öğrencileri sahadaydı. Maça hızlı başlamamıza rağmen Oyak takiminin üçlüklerine engel olamayınca ilk çeyreği 13–19 geride tamamladık. İkinci çeyrekte biraz kıpırdanmaya başlayan takimimiz farkı kapattı ve devreye 33–33 eşitlikle girildi. Üçüncü çeyrekte Alper Saruhan ve Alex Gordon'un arka arkaya gelen üçlükleri ile deplasman takımı yeniden öne fırladı ve son 10 dakikaya 48-54'lük skor ile önde girdiler. Son 6 dakikaya girilirken ise skor 53–63 Oyak Renault lehine idi; bu noktada coach Özyer'in aldığı molanın ardından gösterilen direnç ve karakterli oyun bizim adımıza maçın en önemli olayı idi. Gitti denilen maça 12–0 seri ile tekrar ortak olmayı başardık. Son 4 dakikaya kadar oldukça düşük yüzdeli sut atan ve savunmada da istenilen verimi veremeyen Graves'in bitime 21 saniye kala sağ köseden eli titremeden

Page 31: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

31

bulduğu üçlük sonrasında skor 68-67'e gelmişti. Bu andan sonra 2 serbest atış kazanan ve kaçıran Alex Gordon maçın da skorunu tayin etmiş oldu. Kolay geçmesini beklediğimiz ama akıllarımızın bir ucunda da Yücel Platin bir sürpriz yapar mı sorusu bulunan maçı, son 5 dakikada yaptığımız iyi savunma ile çevirmeyi başardık. İyi savunma yaptığımız bu son 5 dakikada Oyak takiminin sadece 4 sayı bulduğunu ve bunların ikisinin serbest atışlardan geldiğini de hatırlatalım. 11.hafta sonunda 10 galibiyet ile Efes Pilsen'in ardından averaj ile ikinciliğimizi sürdürüyoruz ve en yakin rakibimize 2 maç fark atmış durumdayız. Bu maçın panoramasında yer alması gereken en önemli isim Hüseyin Beşok hiç şüphesiz. Sene başında süre bulamamasına rağmen, Zizic'in kadro dışı bırakılmasının ardından kendisini ne kadar hazır tuttuğunu gösterdi hepimize. 33 sayı attığımız ilk devrede 18 sayı atan Hüseyin Beşok maçı da 28 sayı 12 ribaund ile double double yaparak tamamladı ve bitime 2 dakika kala yaptığı 5.faulle oyun dışı kaldı. İlerleyen yaşına rağmen sahada savaşan, mücadele eden ve savunmada da ağırlaşan ayaklarını yüreği ile kapatan bir Hüseyin Beşok; bizlere olduğu kadar bütün basketbol severlere de büyük keyif veriyordur sanırım. Bir diğer dikkat çekici istatistik yeni guardimiz Rashid Atkins'den geldi; ilk iki maçında skor olarak öne çıkan Amerikalı oyun kurucumuz bu maçta yapmış olduğu 9 asist ile asistçi yönünü de göstermiş oldu bizlere ki daha fazla ihtiyacımız olan nokta da tam burası. Skor gücü yüksek oyuncularımıza gerekli servisler yapıldığında hücumda sıkıntı çekmemiz oldukça düşük bir ihtimal. Son olarak da Antonio Graves’den bahsetmemiz gerekir bu maçın öyküsünde. Son dakikalara kadar 8de 1 ile hücum eden oyuncumuz son 2 dakikada skoru üstlendi ve bitime 21 saniye kala bulduğu üçlükle de maçı kazandıran isim oldu. Geçen haftaya kadar Efes Pilsen maçı hariç nispeten ligin zayıf ve kalite olarak bizden daha düşük seviyelerdeki takımlarına karşı oynadık. Yazının başında da bahsettiğim gibi geçen sezon bu tür ''küçük'' maçlarda oldukça fazla fire vermiştik, o nedenle her maçın önemi kendi içerisinde ayrı bir anlam taşıyor. Bu süreçte '6da 6' sloganı ile yola çıkan takimimiz zorlu Mersin deplasmanının ardından yine büyüklerin belalısı Oyak Renault engelini zor da olsa aşmayı başardı ve yolun üçte birini kazasız tamamladı. Simdi gözlerimiz haftaya oynanacak olan Beşiktaş derbisinde. . *** Geçen sezon kurduğu kadro ile basketbolda başarılı bir sezon geçiren Beşiktaş Cola Turka'yı ULEB Cup Final 8 Torino'da son saniyede Cüneyt Erden'in basketi ile elemeyi başarmıştık. Ligde de play-off ikinci turunda yarı finalde Türk Telekom'a elenerek sezonu kapatmışlardı. Bu sene başında ise coach Ergin Ataman’ın yerine Hakan Demir getirildi ve yabancı oyuncu tercihleri maddi sorunlar nedeniyle geçen yıla göre daha düşük seviyede gerçekleştirildi. Gittikçe kalitesi yükselen TBL’ de bu isimler yeterli olmayınca sezona 7 maçta almış olduğu 6 mağlubiyet ile başladı Besiktas Cola Turka. Bu süreçte oyuncuların ödenmeyen paraları, gönderilen oyuncular ve yeni gelen isimler ile basketbol haberlerinin hep ilk sıralarında yer aldı siyah beyazlı takim. Yine bu dönemde katıldıkları Euro Cup'da bitime iki hafta kala bir üst tura çıkma şanslarını matematiksel olarak kaybettiler ve bütün önceliklerini lige verdiler. Son 4 haftada kazandıkları 4 maç ile alt sıralardan kurtulmayı basardılar ve iyi bir çıkış yakaladılar. Geçen hafta oynanan Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi maçında çıkan olaylar nedeniyle

Page 32: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

32

diskalifiye olan Mire Chatman 1 maç, Mims 2 maç ve coach Hakan Demir de 2 maç müsabakalardan men cezası aldılar. Oynadığı 9 maç sonunda yakaladığı 13 sayı 5.2 asist ortalaması ile takimin hücum yönündeki etkili silahlarından Mire Chatman'ın oynamayacak olması tabii ki bizim açımızdan önemli bir avantaj. Bir diğer cezalı oyuncu Mims'de oynadığı 4 maçta 8,5 sayı 4,8 ribaund ortalaması tutturmuş bir uzun. Bu iki oyuncunun yokluğuna bir de head coach Hakan Demir'in saha kenarında olmayacağını eklemek gerekiyor, tribünde olacak kendisi. Verilen bu cezaların ardından Besiktas Cola Turka rotasyonunda sadece 6 oyuncu kalıyor ligin geri kalan 11 haftasında oynayan oyunculara baktığımızda. Bu maç öncesi bizim avantajlı olduğumuz noktaların başında hiç şüphesiz bu durum geliyor. Mire Chatman'in yokluğunda maça Mehmet Yağmur ile başlayacaktır Hakan Demir; maçın gidişatına göre de zaman zaman Muratcan Güler'i 1 numaraya çekeceğini düşünüyorum. Besiktas Cola Turka’nın toparlanıp, yükselişe geçtiği ve 4 galibiyet aldığı bu bir aylık periyotta Chatman dışardan takımın skor yükünü üstlenirken içerden de Cevher ve Baxter ikilisi bu rolü üstleniyordu. Özellikle Cevher'in şu ana kadar göstermiş olduğu mücadelenin Beşiktaş Cola Turka’nın yükselişinde önemli bir rolü var; geride kalan maçlarda yakaladığı 6,2 ribaund ortalaması ile takimin ribaund lideri durumunda su anda. Cumartesi günü Chatman'in olmayacağını düşününce Guard mevkiinde üstünlük Atkins, Graves, Cüneyt Erden ve gerektiğinde Murat Kaya dörtlüsü ile bizden yana olacak. Özellikle Graves'in rakip guardı bunaltan savunması ile baslarsak rakibin direncinin kırılmasının daha kolay olacağını düşünüyorum. Dışarıyı bırakıp boyalı bölgeye baktığımızda ise Cevher-Baxter ikilisine karşılık Hüseyin Beşok-Cemal Nalga-Andrija Zizic-Polat Kocaoğlu rotasyonunu görüyoruz. Formda bir Hüseyin Beşok tecrübesi ile bu tür derbilerde ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu geçtiğimiz sezon gösterdi bizlere, ayni şekilde bu sene yaşanan sakatlıklar sonrası şans bulan ve bu şansı oldukça iyi kullanan Cemal Nalga savunma direncimizin artması açısından önemli bir isim. Sakatlıktan dönen Polat ile kadro dışı bırakılmasının ardından Oyak maçı ile beraber sahalara dönen Zizic ikilisinin dâhil olduğu uzun rotasyonumuzla pota altında da üstünlük bizden yana daralan Besiktas Cola Turka rotasyonuna karşı. Avrupa basketbolunda önemli bir isim olan Gurovic'in Türkiye'de oynayacağı ilk derbi olması açısından da önemli bir maç Akatlar'daki derbi. Taraftarın beklentisini tam anlamıyla karşılayamayan Gurovic'in bu maçta öne çıkması için ortam oldukça müsait. Öncelikle dediğim gibi bu tarz büyük oyuncuların öne çıkacağı, sorumluluk alacağı bir atmosferde geçecek derbi, bunun yani sıra daha önce söylediğim gibi 1 numaradaki üstünlüğümüz nedeniyle Beşiktaş Cola Turka'da iki ve üç numaralar sıklıkla guarda yardıma gelecekler ve bu da dış şutu olan oyuncularımız için önemli bir fırsat, tabii ki Gurovic bu isimlerin başında geliyor. Geçtiğimiz hafta sonu Sami yen’de yenildikleri maçın rövanşını almak isteyen siyah-beyazlı taraftarlar Akatlar'ı dolduracaklardır, aynı gün Engelsiz Aslanlarımızın saat 15.30'da Beşiktaş ile karşılaşacağını da ekleyerek durumun su anda 2–0 olduğunu söylersek yanılmış olmayız herhalde. Bunun rövanşını almak için dolu bir salonda bizi bekleyecek olan Beşiktaş Cola Turka'ya karşı tek dezavantajımız bu diskalifiyeler sonrası favori çıktığımız maçı hafife almamız olur ki bu sene su ana kadar bu sorunu yaşamadık. Benetton Treviso maçı ile başlayan süreçte, yerli oyuncular basta olmak

Page 33: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

33

üzere büyük çaba sarf eden, mücadele eden rakibimiz kadar mücadele ettiğimiz takdirde 1 ve 5 numaralardaki üstünlüğümüz ile normal sezonda son 5 maçtır yenilmediğimiz Akatlar'dan bir galibiyet ile daha da dönmemiz oldukça muhtemel. Alınacak bir galibiyet sonrası 3 Ocak Cumartesi günü Ayhan Sahenk'de Fenerbahçe Ülker derbisini büyük bir heyecanla bekliyor olacağız hiç şüphesiz. A.Çağlar TORUN

BAYAN BASKETBAYAN BASKETBAYAN BASKETBAYAN BASKETBOLBOLBOLBOL…………

Panküp TED Kayseri Koleji 74 - Galatasaray 64 TBBL 10. hafta maçında Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, deplasmanda Panküp TED Kayseri Koleji'ne 74–64 mağlup oldu. Maçın ilk yarısını önde tamamlayan Galatasaray, ikinci yarıda rakibini durduramayınca ligde dördüncü yenilgisini aldı. Takımımızda Taj McWilliams, 21 sayı - 10 ribaund ile double double yaptı. Seimone Augustus 13 sayı, Işıl Alben 8 sayı - 10 ribaund ile oynadı. Ribauntlarda rakibine 39-24 üstünlük kuran kızlarımız, buna karşılık asistlerde 8-17 ile etkisiz kaldı. Galatasaray 23, Panküp TED Kayseri Koleji 12 top kaybı ile maçı tamamladı. Salon: Kadir Has Kültür Spor Salonu Hakemler: Turgut Işık, Mustafa Akıllıoğlu Panküp TED Kayseri Koleji (74): Larissa Little 16 (6 ribaund, 3 asist), İrem Tulgar, Nilay Yiğit 12 (1 ribaund, 11 asist), Lisa Willis 22 (1 ribaund, 1 asist), Burcu Taşbaş 1 (2

Page 34: GSCimbom Fanzin 15. Sayı

GSCimbom Fanzin

34

ribaund), Nazlı Güler 14 (8 ribaund, 2 asist), Laurie Koehn 5 (1 ribaund), La Nedra Brown 4 (5 ribaund) Galatasaray (64): Tuğba Palazoğlu 6 (2 ribaund, 3 asist), Işıl Alben 8 (10 ribaund, 1 asist), Taj McWilliams-Franklin 21 (10 ribaund, 1 asist), Yasemin Horasan 8 (9 ribaund), Marina Kress 2 (4 ribaund), Seimone Augustus 13 (2 ribaund, 2 asist), Esra Şencebe 6 (2 ribaund, 1 asist) 1. P: 17–24 2. P: 18–18 3. P: 19–10 4. P: 20–12